Karamürsel Ve Çevresi
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
KARAMÜRSEL VE ÇEVRESİ Enver KONUKÇU* XIV. yüzyılda, Bithynia denilen ve çok eskiden Bithynlerin sakini oldukları topraklar, Marmara Denizi’nin güneyi ve doğusunu içine alıyordu. Bithynler ve dolayısıyla Bithynia, bu yüzyıla kadar birçok tarihi olaylara sahne olmuştur. Tarihi merkezleri körfez sonundaki ve kuzeyindeki bir tepeyi taçlandıran Nikomedia, Bithyn kralının adı idi. Nikeia ve Prusias ve Nikomedia, XIV. yüzyıl başlarında ve ilk yarısında merkezleri Konstantinopolis (eski Byzantion) olan Palaiologoslâr, Laskarislere halef olmuştur.1 İşte bu sıralarda, Bithynia’daki hâkimiyet çöküşü meydana gelmiş ve tekfur denilen yöneticiler, şehir ve kasabalardaki hisar-kale içinde sıkışıp kalmışlardı. Marmara’nın Çanakkale Boğazı tarafında tarihi Mysia’da Karasioğulları,2 Bithynia ile Phyrigia çizgisinde Kotiaeon’da Germiyanlılar, Belakoma çevresinde Kayılar3 (sonraki Osmanlılar), Sangarios’un da doğusunda, Bithynia ve Paphlagonia ucunda da Çobanoğulları ve Candaroğulları Beyliği ortaya çıkmıştır.4 İslâm kaynakları ise ana yol üzerindeki Göynük’te, Bolu’da ve Gerede’de küçük sultanlardan söz ederler. Cakü/Hakü, Ahiler ve Şah(in) Bey’in de siyasi kuruluş olarak göze çarptığını da biliyoruz.5 Ertuğrul’dan sonra Kayı ve birlikte olduğu Oğuz boyları Germiyan ile Palaiologos arazisinde, Osmanlı Beyliği, tarih sahnesindeki yerini almıştı. Kimlikleri ve aileleri hakkında çok az bilgi bulunan ve beyliği gittikçe genişletmede ön ayak olan liderler de Ertuğrul sonrası Osman Bey’in etrafında toplanmışlardı. Palaiologoslar6 ve tekfurları aleyhinde her zaman büyük başarılar kazanan Osmanlılar Bithynia’nın üç büyük kentini de arka arkaya ele geçirdiler. Bunlar Keşiş veya Uluğ Dağlar altındaki Bursa7 aynı ismi taşıyan gölün doğu ucundaki İznik ve İzmit Körfez sonundaki eski başkent İzmit idi. Fetihler zincirinin son halkasını da bir bayan yönetimindeki ve saray ile de yakınlığı bulunan, tarihçi Ahmed Refik’e göre de, Maria’nın Nikomedia’sı teşkil etmektedir.8 1337’de, Orhan, Abdurrahman Gazi ve oğul Süleyman Paşa’nın birlikte kuşattığı İzmit, barış yolu ile el değiştirdi. Böylece Orhan Gazi, Bithynia’daki önemli ve tarihi kent Nikomedia’yı topraklarına katmıştı. Dikkat ∗ Prof. Dr., Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Emekli öğretim Üyesi, Adnan Menderes Mah, 508. Sok. Lena Apt no:15/4 Aydın. 1 G. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çvr: F. Işıltan, Ankara 2006, s. Birçok Yerde. 2 Z. G. Öden, Karası Beyliği, Ankara 1999. 3 F. Demirtaş (Sümer), “Osmanlı Devrende Anadolu’da Kayılar”, Belleten, sayı: 47 (1948), s. 575-615. 4 Y.Yücel, XIII-XV. Yüzyıllar Kuzey-Batı Anadolu Tarihi: Çoban oğulları- Candaroğulları Beylikleri, Ankara 1980. 5 Z. V. Togan, Umumi Türk Tarihine Giriş, İstanbul 1981, s. 330, 484. 6 Donald M. Nieol, Bizans’ın Son Yüzyılları (1261-1453), çvr: B.Umar, İstanbul 1999, s. 152 v.d 7 Y. Oğuzoğlu, Bursa Tarihi, Bursa 2013, s. 234 vd. 8 Bizans Karşısında Türkler, İstanbul 1924, s. 88-89. 199 edilecek olunur ise Bursa, İznik ve İzmit; eski tarihi kimliklerini, isimlerini koruyabilmiştir. Orhan ve yörenin sakinleri tarihi eski adları Prusias pros Olimpos, Nikeia ve Nikomedia’yı uyarlama ile benimsemişlerdir. Prusia: Prusa: Burusa/ Bursa, Nikeia: Eis Nikeia’dan İznik (İbn Battuta Nilüfer Hatun’un zaman zaman oturduğu) Eis Nikomedia’dan Îznikmid/Îzmid oluşmuştur. İlk devir Osmanlı tarihçileri, onlardan nakillerden bulunan sonraki yazarlar önceleri de Bizans tarihçileri ve zamanımız araştırıcılarından Glive Foss, İzmit’in Osmanlılarca, Orhan Bey eliyle, barış yolu ile geçirildiğini tespit etmektedirler.9 1337’de, böylesine tarihi bir olay yaşanırken, tarihçiler şehir ile ilgili olmayan ama Körfezin güneyinde, eski tarihi geçiş yolu üzerindeki Prainetos’da, buralarda tehdit unsuru olarak bir başka kişiden söz ederler. Kara Mürsel.... Kara Mürsel Osmanlı Beyliği’nin kuruluşu ve gelişmesinde her biri oldukça değerli, deneyimli, hayatını İslâmiyet ve Türklük için adamış yiğitler rol oynamıştır. Bunlar, ilk önce Söğüt ve çevresindeki fetihlerde kendilerini gösterdiler. Önemine göre, Osman Bey, bunlara “il” denilen topraklarım idaresini vermiştir.10 Osmanlıların ikinci hamlesi Köse Mihal’in katılması ile Göynük ve Taraklı üzerine olmuştur. Geyve’ye kadar bölge Beylik hâkimiyetine sokulmuştur. Tatar olayından sonra da Köse Mihal, Aktemür, Akçakoca, Konur Alp ve Abdurrahman, Orhan’a yardımcı olmuşlar ve Sakarya’nın doğu ve batısını ele geçirmişlerdir.11 Kara Mürsel, henüz kaynaklarda yer alamamıştır. Etkinlikleri ise karanlık kalmaktadır. Nikomedia dışında, hemen her yer Osmanlı hâkimiyetine alınmıştır. Körfezin kuzeyinde Mesothynia, daha Osman Bey’in sağlığında Akçakoca’ya verilmiş ve adı Kocai1i şekline dönüşmüştür.12 Sanganios’un doğusundaki yöreler de Taraklıborlu/ Safran Bolu’ya kadar Konur Alp, Hızır ve Eflagan Beylerce ele geçirilmiştir.13 Her üçü de “il” idari bölgelerini temsil etmiştir. Ancak, Osman’ın rüyası Bursa’yı almaktı. Ölüm döşeğinde iken 1526’da,barış yolu ile teslim oldu. İznik ve İzmit ise hâlâ Palaiologos bayrağını dalgalandırıyordu. Orhan,1326 da Beylik tahtına geçtikten az sonra da,1328’de,Köse Mihal, Abdurrahman Gazi, Akçakoca ve Konur Alp dörtlüsünden sondaki ikisi hayata veda etmişlerdi.14 Akbaş ve yahşi isimli komutanlar, onlar adına Kandıra çevresinde faaliyetteydiler.15 Palaiologoslar ile sınır Mesothynia’da Aetos ve Samandıra Kaleleri idi. 1337’de, tarihi bir olay meydana geldi ve İzmit topraklara dâhil edildi. Orhan Bey yönetimini oğul Süleyman Paşa’ya verdi. İşte bu sıralarda, yani İzmit muhasara edildiğinde, Halizones mıntıkasındaki ve Bapheus/Koyunhisar’ı çevresinde de, yeni bir isim ortaya çıkmaktadır. Bu Kara Mürsel,16 yukarıda temas edildiği gibi ilk devir Osmanlı kaynaklarında pek görülmez. İznik civarındaki Kara Tigin17 muhtemelen adını XIV. yüzyılda Beylik zamanında almış olmalıdır. Bir de, Abdurrahman Gazi’nin oğlu Karaca Rahman diye bilinmektedir. Mürsel, peygamberlikle ilgili isimdir. Resl ve Mürsele bununla ilgilidir. Hazret-i Muhammed’in çok farklı farklı isimlerinden biri de bilindiği gibi çok yaygındır ve Seyyidin 9 Survey of Medieval castles of Anatolia II Nicomedia, Ankara 1996, s. Birçok Yerde. 10 Bu kullanış için bkz: S. Çağatay, “Îl, Ulus ve Yönetenler”, DTCF Cumhuriyetin 50. Yıldönümünü Anma Kitabı, Ankara 1974, Âşıkpaşazade, Osman Oğullarının Tarihi, hzl: K.Yavuz-M.A Yekta Saraç, İstanbul 2003, s. 81. 11 Aşıkpaşazâde, a,g.e., s. 82-83. 12 Arkadaşı Konur Alp de aynı şekilde mükâfatlandırılmıştır. Bkz: Îbn Kemal, Teârih-i Âl-i Osman, hzl. Ş. Turan, Ankara 1991, s. 32. 13 Îbn Kemal, a.g.e., s. 26-27. 14 Îbn Kemal, a.g.e., s. 28. 15 Îbn Kemal, a.g.e., s. 28. 16 Âşıkpaşazade, a.g.e., s. 95-96. 17 Âşıkpaşazade, a.g.e., s. 99. 200 Enver KONUKÇU Mürselin’dir. Kara sıfatı da, İslâmiyet öncesi ve sonrası Türkler arasında yaygındır. Anlam olarak renk, yiğit, cesaretli, kuş adı, isimlerin önünde de onun niteliğini bildirmektedir. Bazen de Kara önünde başka kelimeler de bulunmaktadır. Dağ, yön, bahçe, küçükbaş hayvan, kabile, aile, bitki, kara parçası v.s kullanıldığı da Tarih kitaplarından anlaşılmaktadır. Aşıkpaşazâde, Mehmed Neşri, Oruç, Anonim Tevârih-i Âl-i Osmanlarda, Îbn Kemal ve Hoca Sa’deddin’de Karamürsel zikredilmektedir.18 Ancak, Mürsel, dünyaya geldiğinde bebek iken kendisine isim olarak verilmiştir. Çocukluk, gençlik ve olgunluk zamanlarında da Mürsel kullanılmıştır. Fakat tarihler, bütün olarak Karamürsel’i zikretmektedirler. Kara daha sonraları, yiğitliği, akın ve gazalarda gösterdiği cesareti nedeni ile verilmiştir. Karamürsel, bu durumda Yiğit Mürsel anlamına gelmektedir. Akçakoca’nın askerlerine kumanda edenler arasında olduğu zikrediliyor. Akbaş Mahmud ve Yahşi de, onun gibi çevresindendir. 1328 sonrası, Akçakoca’nın maiyetinde Kocaeli fetihlerinde bulunan askerler de az sonra Kara Mürsel’in emrinde göze çarpmaktadır. Bunlar kara savaşlarında görev aldıkları gibi, Halizones’in ele geçirilmesi sonrası leb-i derya yani Marmara Denizi’nin kendi taraflarındaki kontrollerini yapmakta idiler. Kara Mürsel’e bağlı olanlar il dilinde, ulus olarak göze çarpmamaktadır. Ancak, Kandıra ve Yalova taraflarında “Mürselli”, “Mürseller”e rastlanmaktadır.19 Osmanlı yazarları Mürsel adını değil de başka isimleri taşıyan önderlere de eserlerinde yer verirler. Hereke fatihi Kara Ali, Kara Temürtaş, Kara Tigin ve Kara Rahman örnekleri verilebilir. Prainetos Kasabanın ne zaman kurulduğu karanlıktır. “Os” eki de atılınca geriye Prainet kalıyor. Kelimenin aslı budur. Ne anlama geldiği de bilinmemektedir. Astakos veya Nikomedia (Roma döneminde Nicomedia) Körfezinde, güney tarafında, pek az düzlüğe sahip yörede Samanlı Dağlarının da kuzeyinde kalmaktadır. İlk ve ortaçağ tarihçileri, daha çok askeri ve ticari yol üzerindeki Mesothynia /Kocaeli Yarımadası) ve körfezin alt tarafındaki Halizones arazisinde, cenneti andıran yörede bulunduğuna işaret etmektedirler. Körfezin “dil” denilen kısımlarında, üçgen, içinde ve biraz batıdaki Prainetos, Haçlı Seferlerinde bazı geçiş noktaları Civetot-Kibotos-Helenapolis’in yakınında idi. Aşağıda temas edileceği gibi “dil” tarih ve coğrafyaya da girmiştir ve üç kadardır. Anna Komnena, Mikhael Attale iates, Nikephonos Bryennios ve Ioannes Zonaras gibi Bizanslı yazarlarda, zaman zaman kısa bir şekilde Prainetos’u zikretmişlerdir.20 Sadece Anna Komnenos, Prenetos gibi az farklı şekildedir. Selçukluların da yöre ile ilgisi Bizans tarihçilerince dile getirilmiştir. Ioannes Zonaras, Botaniates’in Mikhail’i devirerek tahta geçmesini, Prainetos ilişkili şöyle anlatmaktadır : “Süleyman Şah Botaniates’in yanına, desteklemeleri için, Türk atlılarını kattı. Nikeia’yı (İznik) ele geçirmek için