Karamürsel Ve Çevresi

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Karamürsel Ve Çevresi KARAMÜRSEL VE ÇEVRESİ Enver KONUKÇU* XIV. yüzyılda, Bithynia denilen ve çok eskiden Bithynlerin sakini oldukları topraklar, Marmara Denizi’nin güneyi ve doğusunu içine alıyordu. Bithynler ve dolayısıyla Bithynia, bu yüzyıla kadar birçok tarihi olaylara sahne olmuştur. Tarihi merkezleri körfez sonundaki ve kuzeyindeki bir tepeyi taçlandıran Nikomedia, Bithyn kralının adı idi. Nikeia ve Prusias ve Nikomedia, XIV. yüzyıl başlarında ve ilk yarısında merkezleri Konstantinopolis (eski Byzantion) olan Palaiologoslâr, Laskarislere halef olmuştur.1 İşte bu sıralarda, Bithynia’daki hâkimiyet çöküşü meydana gelmiş ve tekfur denilen yöneticiler, şehir ve kasabalardaki hisar-kale içinde sıkışıp kalmışlardı. Marmara’nın Çanakkale Boğazı tarafında tarihi Mysia’da Karasioğulları,2 Bithynia ile Phyrigia çizgisinde Kotiaeon’da Germiyanlılar, Belakoma çevresinde Kayılar3 (sonraki Osmanlılar), Sangarios’un da doğusunda, Bithynia ve Paphlagonia ucunda da Çobanoğulları ve Candaroğulları Beyliği ortaya çıkmıştır.4 İslâm kaynakları ise ana yol üzerindeki Göynük’te, Bolu’da ve Gerede’de küçük sultanlardan söz ederler. Cakü/Hakü, Ahiler ve Şah(in) Bey’in de siyasi kuruluş olarak göze çarptığını da biliyoruz.5 Ertuğrul’dan sonra Kayı ve birlikte olduğu Oğuz boyları Germiyan ile Palaiologos arazisinde, Osmanlı Beyliği, tarih sahnesindeki yerini almıştı. Kimlikleri ve aileleri hakkında çok az bilgi bulunan ve beyliği gittikçe genişletmede ön ayak olan liderler de Ertuğrul sonrası Osman Bey’in etrafında toplanmışlardı. Palaiologoslar6 ve tekfurları aleyhinde her zaman büyük başarılar kazanan Osmanlılar Bithynia’nın üç büyük kentini de arka arkaya ele geçirdiler. Bunlar Keşiş veya Uluğ Dağlar altındaki Bursa7 aynı ismi taşıyan gölün doğu ucundaki İznik ve İzmit Körfez sonundaki eski başkent İzmit idi. Fetihler zincirinin son halkasını da bir bayan yönetimindeki ve saray ile de yakınlığı bulunan, tarihçi Ahmed Refik’e göre de, Maria’nın Nikomedia’sı teşkil etmektedir.8 1337’de, Orhan, Abdurrahman Gazi ve oğul Süleyman Paşa’nın birlikte kuşattığı İzmit, barış yolu ile el değiştirdi. Böylece Orhan Gazi, Bithynia’daki önemli ve tarihi kent Nikomedia’yı topraklarına katmıştı. Dikkat ∗ Prof. Dr., Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Emekli öğretim Üyesi, Adnan Menderes Mah, 508. Sok. Lena Apt no:15/4 Aydın. 1 G. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çvr: F. Işıltan, Ankara 2006, s. Birçok Yerde. 2 Z. G. Öden, Karası Beyliği, Ankara 1999. 3 F. Demirtaş (Sümer), “Osmanlı Devrende Anadolu’da Kayılar”, Belleten, sayı: 47 (1948), s. 575-615. 4 Y.Yücel, XIII-XV. Yüzyıllar Kuzey-Batı Anadolu Tarihi: Çoban oğulları- Candaroğulları Beylikleri, Ankara 1980. 5 Z. V. Togan, Umumi Türk Tarihine Giriş, İstanbul 1981, s. 330, 484. 6 Donald M. Nieol, Bizans’ın Son Yüzyılları (1261-1453), çvr: B.Umar, İstanbul 1999, s. 152 v.d 7 Y. Oğuzoğlu, Bursa Tarihi, Bursa 2013, s. 234 vd. 8 Bizans Karşısında Türkler, İstanbul 1924, s. 88-89. 199 edilecek olunur ise Bursa, İznik ve İzmit; eski tarihi kimliklerini, isimlerini koruyabilmiştir. Orhan ve yörenin sakinleri tarihi eski adları Prusias pros Olimpos, Nikeia ve Nikomedia’yı uyarlama ile benimsemişlerdir. Prusia: Prusa: Burusa/ Bursa, Nikeia: Eis Nikeia’dan İznik (İbn Battuta Nilüfer Hatun’un zaman zaman oturduğu) Eis Nikomedia’dan Îznikmid/Îzmid oluşmuştur. İlk devir Osmanlı tarihçileri, onlardan nakillerden bulunan sonraki yazarlar önceleri de Bizans tarihçileri ve zamanımız araştırıcılarından Glive Foss, İzmit’in Osmanlılarca, Orhan Bey eliyle, barış yolu ile geçirildiğini tespit etmektedirler.9 1337’de, böylesine tarihi bir olay yaşanırken, tarihçiler şehir ile ilgili olmayan ama Körfezin güneyinde, eski tarihi geçiş yolu üzerindeki Prainetos’da, buralarda tehdit unsuru olarak bir başka kişiden söz ederler. Kara Mürsel.... Kara Mürsel Osmanlı Beyliği’nin kuruluşu ve gelişmesinde her biri oldukça değerli, deneyimli, hayatını İslâmiyet ve Türklük için adamış yiğitler rol oynamıştır. Bunlar, ilk önce Söğüt ve çevresindeki fetihlerde kendilerini gösterdiler. Önemine göre, Osman Bey, bunlara “il” denilen topraklarım idaresini vermiştir.10 Osmanlıların ikinci hamlesi Köse Mihal’in katılması ile Göynük ve Taraklı üzerine olmuştur. Geyve’ye kadar bölge Beylik hâkimiyetine sokulmuştur. Tatar olayından sonra da Köse Mihal, Aktemür, Akçakoca, Konur Alp ve Abdurrahman, Orhan’a yardımcı olmuşlar ve Sakarya’nın doğu ve batısını ele geçirmişlerdir.11 Kara Mürsel, henüz kaynaklarda yer alamamıştır. Etkinlikleri ise karanlık kalmaktadır. Nikomedia dışında, hemen her yer Osmanlı hâkimiyetine alınmıştır. Körfezin kuzeyinde Mesothynia, daha Osman Bey’in sağlığında Akçakoca’ya verilmiş ve adı Kocai1i şekline dönüşmüştür.12 Sanganios’un doğusundaki yöreler de Taraklıborlu/ Safran Bolu’ya kadar Konur Alp, Hızır ve Eflagan Beylerce ele geçirilmiştir.13 Her üçü de “il” idari bölgelerini temsil etmiştir. Ancak, Osman’ın rüyası Bursa’yı almaktı. Ölüm döşeğinde iken 1526’da,barış yolu ile teslim oldu. İznik ve İzmit ise hâlâ Palaiologos bayrağını dalgalandırıyordu. Orhan,1326 da Beylik tahtına geçtikten az sonra da,1328’de,Köse Mihal, Abdurrahman Gazi, Akçakoca ve Konur Alp dörtlüsünden sondaki ikisi hayata veda etmişlerdi.14 Akbaş ve yahşi isimli komutanlar, onlar adına Kandıra çevresinde faaliyetteydiler.15 Palaiologoslar ile sınır Mesothynia’da Aetos ve Samandıra Kaleleri idi. 1337’de, tarihi bir olay meydana geldi ve İzmit topraklara dâhil edildi. Orhan Bey yönetimini oğul Süleyman Paşa’ya verdi. İşte bu sıralarda, yani İzmit muhasara edildiğinde, Halizones mıntıkasındaki ve Bapheus/Koyunhisar’ı çevresinde de, yeni bir isim ortaya çıkmaktadır. Bu Kara Mürsel,16 yukarıda temas edildiği gibi ilk devir Osmanlı kaynaklarında pek görülmez. İznik civarındaki Kara Tigin17 muhtemelen adını XIV. yüzyılda Beylik zamanında almış olmalıdır. Bir de, Abdurrahman Gazi’nin oğlu Karaca Rahman diye bilinmektedir. Mürsel, peygamberlikle ilgili isimdir. Resl ve Mürsele bununla ilgilidir. Hazret-i Muhammed’in çok farklı farklı isimlerinden biri de bilindiği gibi çok yaygındır ve Seyyidin 9 Survey of Medieval castles of Anatolia II Nicomedia, Ankara 1996, s. Birçok Yerde. 10 Bu kullanış için bkz: S. Çağatay, “Îl, Ulus ve Yönetenler”, DTCF Cumhuriyetin 50. Yıldönümünü Anma Kitabı, Ankara 1974, Âşıkpaşazade, Osman Oğullarının Tarihi, hzl: K.Yavuz-M.A Yekta Saraç, İstanbul 2003, s. 81. 11 Aşıkpaşazâde, a,g.e., s. 82-83. 12 Arkadaşı Konur Alp de aynı şekilde mükâfatlandırılmıştır. Bkz: Îbn Kemal, Teârih-i Âl-i Osman, hzl. Ş. Turan, Ankara 1991, s. 32. 13 Îbn Kemal, a.g.e., s. 26-27. 14 Îbn Kemal, a.g.e., s. 28. 15 Îbn Kemal, a.g.e., s. 28. 16 Âşıkpaşazade, a.g.e., s. 95-96. 17 Âşıkpaşazade, a.g.e., s. 99. 200 Enver KONUKÇU Mürselin’dir. Kara sıfatı da, İslâmiyet öncesi ve sonrası Türkler arasında yaygındır. Anlam olarak renk, yiğit, cesaretli, kuş adı, isimlerin önünde de onun niteliğini bildirmektedir. Bazen de Kara önünde başka kelimeler de bulunmaktadır. Dağ, yön, bahçe, küçükbaş hayvan, kabile, aile, bitki, kara parçası v.s kullanıldığı da Tarih kitaplarından anlaşılmaktadır. Aşıkpaşazâde, Mehmed Neşri, Oruç, Anonim Tevârih-i Âl-i Osmanlarda, Îbn Kemal ve Hoca Sa’deddin’de Karamürsel zikredilmektedir.18 Ancak, Mürsel, dünyaya geldiğinde bebek iken kendisine isim olarak verilmiştir. Çocukluk, gençlik ve olgunluk zamanlarında da Mürsel kullanılmıştır. Fakat tarihler, bütün olarak Karamürsel’i zikretmektedirler. Kara daha sonraları, yiğitliği, akın ve gazalarda gösterdiği cesareti nedeni ile verilmiştir. Karamürsel, bu durumda Yiğit Mürsel anlamına gelmektedir. Akçakoca’nın askerlerine kumanda edenler arasında olduğu zikrediliyor. Akbaş Mahmud ve Yahşi de, onun gibi çevresindendir. 1328 sonrası, Akçakoca’nın maiyetinde Kocaeli fetihlerinde bulunan askerler de az sonra Kara Mürsel’in emrinde göze çarpmaktadır. Bunlar kara savaşlarında görev aldıkları gibi, Halizones’in ele geçirilmesi sonrası leb-i derya yani Marmara Denizi’nin kendi taraflarındaki kontrollerini yapmakta idiler. Kara Mürsel’e bağlı olanlar il dilinde, ulus olarak göze çarpmamaktadır. Ancak, Kandıra ve Yalova taraflarında “Mürselli”, “Mürseller”e rastlanmaktadır.19 Osmanlı yazarları Mürsel adını değil de başka isimleri taşıyan önderlere de eserlerinde yer verirler. Hereke fatihi Kara Ali, Kara Temürtaş, Kara Tigin ve Kara Rahman örnekleri verilebilir. Prainetos Kasabanın ne zaman kurulduğu karanlıktır. “Os” eki de atılınca geriye Prainet kalıyor. Kelimenin aslı budur. Ne anlama geldiği de bilinmemektedir. Astakos veya Nikomedia (Roma döneminde Nicomedia) Körfezinde, güney tarafında, pek az düzlüğe sahip yörede Samanlı Dağlarının da kuzeyinde kalmaktadır. İlk ve ortaçağ tarihçileri, daha çok askeri ve ticari yol üzerindeki Mesothynia /Kocaeli Yarımadası) ve körfezin alt tarafındaki Halizones arazisinde, cenneti andıran yörede bulunduğuna işaret etmektedirler. Körfezin “dil” denilen kısımlarında, üçgen, içinde ve biraz batıdaki Prainetos, Haçlı Seferlerinde bazı geçiş noktaları Civetot-Kibotos-Helenapolis’in yakınında idi. Aşağıda temas edileceği gibi “dil” tarih ve coğrafyaya da girmiştir ve üç kadardır. Anna Komnena, Mikhael Attale iates, Nikephonos Bryennios ve Ioannes Zonaras gibi Bizanslı yazarlarda, zaman zaman kısa bir şekilde Prainetos’u zikretmişlerdir.20 Sadece Anna Komnenos, Prenetos gibi az farklı şekildedir. Selçukluların da yöre ile ilgisi Bizans tarihçilerince dile getirilmiştir. Ioannes Zonaras, Botaniates’in Mikhail’i devirerek tahta geçmesini, Prainetos ilişkili şöyle anlatmaktadır : “Süleyman Şah Botaniates’in yanına, desteklemeleri için, Türk atlılarını kattı. Nikeia’yı (İznik) ele geçirmek için
Recommended publications
  • Phd 15.04.27 Versie 3
    Promotor Prof. dr. Jan Dumolyn Vakgroep Geschiedenis Decaan Prof. dr. Marc Boone Rector Prof. dr. Anne De Paepe Nederlandse vertaling: Een Spiegel voor de Sultan. Staatsideologie in de Vroeg Osmaanse Kronieken, 1300-1453 Kaftinformatie: Miniature of Sultan Orhan Gazi in conversation with the scholar Molla Alâeddin. In: the Şakayıku’n-Nu’mâniyye, by Taşköprülüzâde. Source: Topkapı Palace Museum, H1263, folio 12b. Faculteit Letteren & Wijsbegeerte Hilmi Kaçar A Mirror for the Sultan State Ideology in the Early Ottoman Chronicles, 1300- 1453 Proefschrift voorgelegd tot het behalen van de graad van Doctor in de Geschiedenis 2015 Acknowledgements This PhD thesis is a dream come true for me. Ottoman history is not only the field of my research. It became a passion. I am indebted to Prof. Dr. Jan Dumolyn, my supervisor, who has given me the opportunity to take on this extremely interesting journey. And not only that. He has also given me moral support and methodological guidance throughout the whole process. The frequent meetings to discuss the thesis were at times somewhat like a wrestling match, but they have always been inspiring and stimulating. I also want to thank Prof. Dr. Suraiya Faroqhi and Prof. Dr. Jo Vansteenbergen, for their expert suggestions. My colleagues of the History Department have also been supportive by letting me share my ideas in development during research meetings at the department, lunches and visits to the pub. I would also like to sincerely thank the scholars who shared their ideas and expertise with me: Dimitris Kastritsis, Feridun Emecen, David Wrisley, Güneş Işıksel, Deborah Boucayannis, Kadir Dede, Kristof d’Hulster, Xavier Baecke and many others.
    [Show full text]
  • Osmanlı Devleti'nin Kuruluşunda Hizmeti Geçen Alpler Ve Gaziler
    Osmanlı Devleti'nin Kuruluşunda Hizmeti Geçen Alpler ve Gaziler Doç. Dr. Ahmet Şimşirgil Osmanlı Devleti'ni kurmuş olan hanedanın menşei ve Osmanlıların küçük bir beylik iken büyük bir devlet haline nasıl geldiği sorusu, tarihçiler arasında bir muamma gibi tazeliğini korumaya devam etmektedir. Esasında Osmanlı Devleti'ni kuran hanedanın tarihi kayıtlara, etnik incelemelere, geleneklere, mevcut damgalarına ve sikkelerine göre Oğuzların sağ kolu olan Gün Han kolunun Kayı boyundan geldikleri kesinleşmiş durumdadır.1 Bunun aksine olarak çeşitli görüşler ileri sürülmüş ise de2 hiçbiri ilim aleminde rağbet görmediği gibi bu tezlerin sahipleri, görüşlerini güçlendirecek belge ve bilgilerde ortaya koyamamışlardır. Buna rağmen en sonunda Osmanlı Devleti'nin kurucuları ve onların silah arkadaşları için efsane şahsiyetler denecek kadar, ilmi kıymeti haiz olmayan fikirler dahi ileri sürülebilmiştir.3 Şurası muhakkak ki Osman Gazi'nin dayandığı Kayı boyunun mevcudu kısa sürede büyük bir beylik teşkil edecek miktarda görünmemektedir. Ancak 1230'lu yıllarda Anadolu'da görülen Ertuğrul Bey'in kudret ve itibar sahibi bir şahsiyet olduğu da anlaşılmaktadır. Nitekim kendisine Söğüt ve Domaniç civarı kışlak ve yaylak olarak verildiğinde o mıntıkada kısa bir sürede söz sahibi olabilmiştir. Bu durum Ertuğrul Bey'in savaşçı kişiliğinden ziyade karizmatik yapısından da kaynaklanmış olmalıdır. O, bölgedeki gayrimüslim unsurlarla iyi geçinmekte, büyük bir ihtimalle arazi ve sair ihtilaflarda hakem rolü üstlenmekte, Müslim, gayrimüslim halklar arasında bir baba rolü oynamakta ve herkes üzerinde saygı uyandırmaktadır. Kaynaklara yansıyan bazı hadiselerden onun Selçuklu Sultanı nezdinde de itibar sahibi olduğu ve yeri geldiğince uç kuvvetleri komutanı olarak savaşlara katıldığını da görmekteyiz.4 Bu faaliyetleri ve konumu Ertuğrul Gazi'yi uçlardaki Oğuz boylarına mensup diğer Türk aşiret ve gruplarının da tartışmasız lideri yapmış olmalıdır.
    [Show full text]
  • Devlet Kuran Kahramanlar
    SEFA OCAL DEVLET KURAN KAHRAMANLAR T ü r k DÜNYASI ARAŞTIRM ALARtJAgg TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI VAKFI YAYINI: 31 BU ESER Bakanlar Kurulu'nun 20.~.l980 tarih ve 8 1307 sayılı kararıyla kamu yararına hizmet verdiği kabul edilerek vergi muafiyeti tanınmış olan TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI VAKFFnın yayınıdır. Her hakkı mahfuzdur. TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI YAKFI 'nın müsaadesi olmaksızın tamamen, kısmen veya herhangi bir de­ ğişiklik yapılarak iktibas edilemez. Haberleşme Adresi: P.K. 94 Aksaray - İSTANBUL Telefon : 511 10 06 - 520 53 63 Dizgi : Türk Dünyası Araştırmaları Yakfı YULUĞ TEKİN Dizgi Merkezi Baskı : Anadolu Matbaa ve Tic. Koli. Şti. Tlf. 526 79 99 - 526 20 48 İSTA N B U L - 1987 İÇİNDEKİLER Sayfa ERTlCRl L GAZİ Tt'RBESİ VE HAZİRESİNDE YATANLAR 9 Ertuğrul Gazi 9 Ertuğrul Gazı’tün Atalarının ve Bağlı Bulunduğu Ovmağın Anadolu’ya Gelişi. W E rtuğrul G azi’nin R üyası........................ » Osmanlı TürklerFnin Kuracağı Devleti 70 Yü önce Haber Veren Şeyh 20 Ertuğrul Gazi ve Mevlfina Celaleddin Rumi 20 Ertuğrul Gazı’nin Bağlı Bulunduğu Boy; Kavı 20 Ertuğrul Gazî’nin Soyu 21 Ertuğrul Gazî’nin Vasıflan 23 Ertuğrul Gazı ve S avaşları 24 Ertuğrul Gazî’nin Mescidi 28 Ertuğrul Gazî'nın Babası Süleyman Şah’ın Caber’deki Kabri 30 Türbe 33 Ertuğrul Gazî’nin Annesi Hayme Ana’nın Türbesi 34 Ertuğrul Gazî Türbesi 37 Karakeçelîler'in Ertuğrul Gazî’yi Anma Ziyaretleri Söğüt Yörük B ayram ı 45 Karakeçelîler t» Karakeçeli Aşiretinin Kahramanlık Türkülerinden Bazıları 60 Karakeçili Aşireti........................... Osman Gazı"....................................^ H ’^ ^ İ F Osman Gazfnin Vasiyeti. *.f.v ......... ........... ^ Osman Gazfnin Mirası............................................. Osman Gazfnin Evlâtları......................................... y . Osman Gaa'nin Kumandanları..................................... 7 * Osman Gazî Zamanındaki Din Adamları ve Alimler.......
    [Show full text]
  • Mighty Guests of the Throne Note on Transliteration
    Sultan Ahmed III’s calligraphy of the Basmala: “In the Name of God, the All-Merciful, the All-Compassionate” The Ottoman Sultans Mighty Guests of the Throne Note on Transliteration In this work, words in Ottoman Turkish, including the Turkish names of people and their written works, as well as place-names within the boundaries of present-day Turkey, have been transcribed according to official Turkish orthography. Accordingly, c is read as j, ç is ch, and ş is sh. The ğ is silent, but it lengthens the preceding vowel. I is pronounced like the “o” in “atom,” and ö is the same as the German letter in Köln or the French “eu” as in “peu.” Finally, ü is the same as the German letter in Düsseldorf or the French “u” in “lune.” The anglicized forms, however, are used for some well-known Turkish words, such as Turcoman, Seljuk, vizier, sheikh, and pasha as well as place-names, such as Anatolia, Gallipoli, and Rumelia. The Ottoman Sultans Mighty Guests of the Throne SALİH GÜLEN Translated by EMRAH ŞAHİN Copyright © 2010 by Blue Dome Press Originally published in Turkish as Tahtın Kudretli Misafirleri: Osmanlı Padişahları 13 12 11 10 1 2 3 4 All rights reserved. No part of this book may be reproduced or transmitted in any form or by any means, electronic or mechanical, including photocopying, recording or by any information storage and retrieval system without permission in writing from the Publisher. Published by Blue Dome Press 535 Fifth Avenue, 6th Fl New York, NY, 10017 www.bluedomepress.com Library of Congress Cataloging-in-Publication Data Available ISBN 978-1-935295-04-4 Front cover: An 1867 painting of the Ottoman sultans from Osman Gazi to Sultan Abdülaziz by Stanislaw Chlebowski Front flap: Rosewater flask, encrusted with precious stones Title page: Ottoman Coat of Arms Back flap: Sultan Mehmed IV’s edict on the land grants that were deeded to the mosque erected by the Mother Sultan in Bahçekapı, Istanbul (Bottom: 16th century Ottoman parade helmet, encrusted with gems).
    [Show full text]
  • Annual Report 2011
    Annual Report 2011 Annual Report 2011 Annual Report 2011 Annual Re-- port 2011 Annual Report 2011 Ann nal Report 2011 Annual Report 2011 Annual Report 2011 Annual Report 211 Annual Report 2011 Annual Re- port 2011 Annual Report 2011 Ann n- nal Report 2011 Annual Report 2011 Annual Report 20Annual11 Annual Report Report 2011 211 Annual Report 2011 A 2011nnual Re - port 2011 Annual Report 2011 Ann - - nal Report 2011 Annual Report 2011 Annual Report 2011 Annual Report 211 Annual Report 2011 Annual Re - port Annual Report Ann - Annual Report 2011 2011 nal Report 2011 Annual Report 2011 Annual Report 2011 Annual Report 211 Annual Report 2011 Annual Re - port 2011 Annual Report 2011 Ann - nal Report 2011 Annual Report 2011 Anual Report 2011 Annual Report 211 Annual Report 2011 Annual Re - port 2011 Annual Report 2011 An n-- nal Report 2011 Annual Report 2011 Anual Report 2011 Annual Report 211 Annual Report 2011 Annual Re - port 2011 Annual Peport 2011 An - nal Report 2011 Annual Report 2011 Anual Report 2011 Annual Report 211 Annual Report 2011 Annual Re - port 2011 Annual Peport 2011 An-- nal Report 2011 Annual Report 2011 Anual Report 2011 Annual Report 211 AnnualFinancial Re pServicesort 20 11Group Annual Re - port 2011 Annual Report 2011 An-- nal Report 2011 Annual Report 2011 Anual Report 2011 Annual Report CouvDexiaRA_DenizBank_GB Couv4 211 Annual Repport 2011 Annual Re-- 20/01/12 11:11 Section I Introduction 1 DenizBank Financial Services Group 1 DenizBank’s Mission, Vision 2 Ordinary General Assembly Meeting Agenda Contents 2 Dividend
    [Show full text]
  • Düzce'de Tarih Ve Kültür
    Düzce'de Tarih ve Kültür Editör: Yrd. Doç. Dr. Ali Ertuğrul Gaye Kitabevi Düzce Yöresinde Fetihler Dönemine Nispet Edilen Camiler Ali Ertuğrul* irfan Dursun** sias ad Hypium)'de üç Prusias şehri kur.~ldu . Il. Giriş : Tarihi Arka Plan · Nikomedes Epiphanes zamanınd~ (M.O. 149- 120) Bithynia'da Henenizmin tesiri a~.ttı; III. Ni­ · Osmanlı Beyliği'nin kurulduğu ve ilk geniş­ komedes Eugergetes döneminde (M.O. 120-92) lediği yer olan Bithynia bölgesini', .kuzeyden Ka­ ise Bithynia'da önce Pontuslular, sonra da Roma­ radeniz, batıdan İstanbul Bağazı ile Marmara lılar söz sahibi oldu. M.Ö. 94-74' de saltanat süren Denizi, güneyden Orhaneli Çayı (Adırnaz) ile IV. Nikomedes Philopator, ölümÜnden önce vasi­ Uludağ, doğudan da Filyos Çayı (Billaios) kuşat­ yetname ile Bithynia'yı Romahiara bıraktı. Ro­ makta idi. Bugünkü Bursa, ~ocaeli, Sakarya, Bile­ ma'nın ikiye bölünmesinden sonra Bithynia, Do­ cik, İznik, Düzce, Yalov.a, Bolu, Kastamonu, Bartın ğu Roma (Bizans)'nın sınırları 'içinde ka~ dı. ve Zonguldak illerini1 içine alan bu bölge, bilindi­ İlki 670'de olmak üzere yedi kez Istanbul'u ği kadarıyla milattan önce 1200-800 yılları ara­ muhasara eden Müslüman Araplar, denizden ve sında Ege göç kavimleri ile bir ~.hracian kabilesi­ karadan yaptıkları 674 yılındaki ikinci kuşatma­ nin yaşam alanıydı. Frigler M.O. 560 yıllarında da başarılı alamayınca, dönüş yolunda Bithy­ Kral Croesus tarafından mağl up' edilince, 'bölge nia'da ağır bir mağlubiyete uğratıldılar . 1071 Lidyahların hakimiyetine geçti; ~.ö. SSOyılları~­ Malazgirt Meydan Ml;lharebesi'nin hemen sonra­ da .da Perslere bağlandı. Büyük Iskenderin, M. O. sında Bithynia bölgesi doğudan ve batıdan Sel­ 334'te Persleri yenmesiyle kısmen bağ ı msız ka­ çuklu saldırılarına maruz kaldı.
    [Show full text]
  • Osmanli Sultani Orhan, (1324-1362) Avrupa'da Yerle~Me
    OSMANLI SULTANI ORHAN, (1324-1362) AVRUPA'DA YERLE~ME HALIL ~NALCIK Osmanl~~ Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin o~lu olan Orhan'~n do- ~um tarihi tart~~mal~d~r. 699'da (1299) Nilüfer'le evlendi~inde "yi~it" (genç) ~ diye an~lm~~~ olmas~ ndan hareketle bu tarihte on sekiz ya~~ civar~ nda oldu u dü~ünülebilir. Osmanl~~ rivayetine göre, tutsak edilen Yarhisar tekfurunun (tekvur) k~z~~ Nilüfer'le (Lülüfer, Rumca Luludia/çiçek) evlendirilmi~, Süley- man ve Murad bu evlilikten do~mu~tur. 699 (1299)'da Osman Gazi merkezini Bilecik-Yeni~ehir'e nakletti- ~inde Orhan'~~ deneyimli atabey Gündüz Alp ile Karacahisar'a gönder- di. Osman Gazi'nin Iznik ku~atmas~~ (701/1302) ve Dimboz (Dinboz) sa- va~~ na (702/1303) kat~ld~~~~ anla~~lan Orhan, Lefke seferinde (703/1304) Germiyanl~lar'~ n tehdidine kar~~~ Eski~ehir-Karacahisar'da kald~. Yan~nda babas~ n~ n güvendi~i adamlar~~ Saltuk Alp ile Köse Mihal de bulunuyordu. Osman Gazi, Lefke seferinde Sakarya üzerinden Iznik'e yol veren kalelerin ~ fethiyle u~ra~~rken Germiyan'dan Çavdar Tatar "Karacahisar'~n pazar na" ~ ~ (Il~ca yan~nda) ya~ma ak~ n~~ yap~p çekildi. Orhan ya~mac~lar~n pe ine dü - ~ ~~ tü, onlara Oyna~hisarfr~da (bugün Çavdarhisar) yeti~ti, ya~ma mallar n ellerinden ald~~ ve Çavdar Tatar'~ n o~lunu ele geçirdi. Osman Gazi bu esir- le bir antla~ma yapt~~ ve onu babas~na geri gönderdi. Daha sonra Osman, Germiyan-Çavdar sald~ r~lar~ n~~ kar~~lamak üzere kendisi Karacahisar'da kalmaya karar verdi~inde Orhan'~~ yan~na katt~~~~ gazi alpler Akça Koca, Ko- nuralp, Gazi Abdurrahman ve Köse Mihal ile birlikte Sakarya'ya gönderdi ~ (705/1305).
    [Show full text]
  • Providing Funding to All Sectors of the Economy and Serving As a Financial Supermarket With
    Contents Section I Introduction 1 DenizBank Financial Services Group 1 DenizBank’s Mission, Vision 2 Ordinary General Assembly Meeting Agenda 2 Dividend Distribution Proposal 3 Amendments to the Articles of Association 3 Changes in Shareholding Structure and Paid-in Capital 3 Shares Held by the Management 3 Ratings of DenizBank by International Rating Agencies 4 Compliance Opinion on the Annual Report 5 Financial Highlights 6 2010 at a Glance 8 DenizBank in Brief 9 Dexia in Brief 10 Message from the Chairman 14 Message from the CEO 19 Banking Services 36 Investment Banking and Brokerage Services 38 Leasing and Factoring Services 39 Pension and Insurance Services 40 Information Technology Services 42 Cultural Services Section II Management and Corporate Governance 44 Board of Directors 48 Executive Management 51 Auditors 51 Committees 52 Summary Report of Board of Directors to the General Assembly 53 Human Resources 54 Training 54 Related Party Transactions 55 Support Services 55 Donations Made During the Year 56 Report on DenizBank’s Compliance with Corporate Governance Principles Section III Financial Information and Risk Management 64 Statutory Auditors’ Report for 2010 65 Assessments of the Audit Committee 66 Internal Audit, Internal Control, Compliance and Risk Management Systems 67 Risk Management Policies 68 Assessment of Financial Position 69 Five-year Summary Financial Highlights Section IV Independent Audit Reports, Financial Statements and Notes 71 Consolidated Financial Statements as of December 31, 2010 with Independent Auditor’s
    [Show full text]
  • Enver KONUKÇU*
    ŞEHİR TARİHİ ARAŞTIRMALARI VE KOCAELİ Enver KONUKÇU* Değerli katılımcılar, bugün tarihî bir gün yaşıyoruz. Akça Koca ve Kocaeli, hemen hemen iki isimde bir kişiyi sembolize etmektedir. Eskiden fetihler olduğu zaman Osman Gazi döneminde ele geçirilen topraklara il adı veriliyordu. Bu eski teşkilat tarihimizin Göktürklerden günümüze gelen bir durumudur. Akça Koca, ilk defa bölgemiz topraklarına Ayan Gölü’nde ayak bastı. Sonra Beşköprü’de bir müddet kaldı. Uçsuz bucaksız bir orman gördü ve seyir etti (Tarihçilerin anlatışı aşağı yukarı böyle). Şimdi Akça Koca’nın vardığı sınırlar 1328’e kadar çok enteresandır. Birinci bölüm Aşağı Sakarya Bölgesi ele geçirildi ve oradan o tepeden -hala kendisinin de türbesinin bulunduğu o tepeden- Karadeniz’i, Osmanlı Beyliği ilk defa görme şansını elde etti. Daha sonra İstanbul’u, Çamlıca’dan değil, Aydos ve Samandıra Dağlarından seyretme imkânını buldu ve orayı da Abdurrahman Gazi, sembolize etti. İzmit’e ilk gelen ve giren kişi de Abdurrahman Gazi oluyor. Bir tekfurun satış işlemi için İstanbul’a gidildi ve diğer tekfurlara başvuruldu; fakat İzmit’teki tekfur “ben karşılığında kurtuluş parası veririm.” dedi ve öylece Abdurrahman Gazi, tek başına bu bölgede İzmit’i ilk gören Osmanlı kumandanı oldu. Böylece Kocaeli olayı gündeme geldi. Ama Akça Koca, İzmit’in alınışını göremedi. Bu 1337’de olacaktır; ama bu fedakâr millet ve idarecilerimiz onun hatırasını unutmadılar. Buraya İznikmid adını verdikleri gibi bölgeye Kocaeli ismini de verdiler. Sınırımız çok enteresan, Anadolu Kavağı’ndan başlıyor ve Melen Nehri’ne kadar Akça Koca, Kocaeli olarak görülür. Bir de Hüdavendigar ili var. O da aşağı yukarı aynı sınırları içine alıyor. Merkezi Bursa ve en önemlisi en yakın arkadaşı, ağabeyi, kardeş statüsü taşıyan Konur Alp’in Safranbolu’ya kadar olan bütün bölgeyi ele geçirmesidir.
    [Show full text]
  • C33010955 Orhan Gazi.Pdf
    ORHAN bir insana hayat vermeyi bütün insanlığa oluşmuş bulunması ; s. Yeterli t ıbbi ve tek­ rut 1980, V, 254; Muhammed b. Ahmed ed-De­ sQkl, /jtiş iy e 'a l e'ş - Şe rf:ıi ' l-k ebfr, Kahire 1328 -> hayat verme mesabesinde görmüştür (ei­ nik şartların bulunması ; 6. Organ verme­ Beyrut, ts. (Darü'l-fikr ). ll, 116; M. Burhaneddin Maide 5/32 ). Buna göre organ nakli açısın­ nin ücret veya belli bir menfaat karşılığı es-Senbehl!, ~aztiyti fı~hiyy e mu' tiş ıra, Dımaşk dan müslümanla gayri müslim, dindar ile olmaması. 1988, s. 61-72; Hayreddin Karaman , İslamın lş ı­ fasık ayırımı yapılması doğru değildir. Ay­ öte yandan kişiye kendi vücudundan or­ ğında Günün Meseleleri, istanbul 1988, 1, 245; rıca doğruya hidayet eden de eceli takdir gan veya doku nakli meselesi önemli te­ ll, 559; Abdülaziz Beki. islam Hukuku Prensiple­ ri lşığında Organ Nakli, Kayseri 1993; Reşit Hay­ eden de Allah'tır . Sorumlulukta herkesin reddütlere yol açmamış , İslam Konferansı lamaz. İsla m Hukukuna Göre Organ ve Doku . kendi h ür iradesi esastır. Bu sebeple müs• Teşkilatı islam Fıkıh Akademisi'nin 11 Şu ­ Nakli, İzmir 1993; M. Sa!d Ramazan ei-BQt!, ~aza­ lüman veya dindar olmayana organ ver­ bat 1988 tarih ve 4/1 sayılı kararında sağ­ ya fı~hiyy e mu' [ış ıra, Dıma ş k 1994, s. 109-137; menin onun günah işlemesine yardımcı ol­ ladığı yarar getireceği zarardan fazla ol­ "el-Ebhasü'l-rnüte'allika bi-zira'ati ve bey<i'l­ a'Za,,, ·e ;-Rü'y etü ' 1-is l~ miyy e li-ba'zi'l-mümare­ mak veya ömrünü uzatmak şeklinde de­ mak, biyolojik veya psikolojik açıdan kişiyi sati ' t-tıbb iyy e , Küveyt, ts.
    [Show full text]
  • Akçakoca, Akçakocalilar Ve Kocaeli
    AKÇAKOCA, AKÇAKOCALILAR VE KOCAELİ Enver KONUKÇU* Osmanlı Beyliği’nin kurulması ve gelişmesi sırasında rol oynayan önderlerden biri de Akçakoca’dır. Çocukluğu Ertuğrul, gençliği Ataman/Osman ve ihtiyarlığı genç beyzade Orhan yanında geçmiştir. Mensup olduğu aile hakkında bilgi, kaynaklarda pek göze çarpmıyor. Muhtemelen Kayılar ile yakınlığı vardı. Bu kabile Oğuzname’de, 24 önemli boydan biri olarak göze çarpmaktadır. Cengiz istilası üzerine Türkistan’da vatanlarını kaybeden bütün kabileler gibi Kayılar da kendilerine yeni hayat sahaları bulmak zorunda kalmıştır. Horasan’da Mahan çevresinde iken batıya göç kararı vermişlerdir. Bununla beraber Kayılar, daha önce de Anadolu’ya göç eden Selçukluların hizmetinde bulunan Türkler arasında idi. Anadolu’nun birçok yerinde göze çarpan Kayılar bunlardır. Yazıcızâde’nin de belirttiği gibi Paphlagonia’daki Rum hâkimiyetini kıran ve onların ülkesini ele geçiren Selçukluların Hüsemeddin Çoban isminde komutanı Kayı asıllı idi. Y. Yücel, Çobanlılar, Çandarlılar ve Kızıl Ahmedlilere ait eserinde, belgelere dayanarak o zamanki Kayılardan söz etmiştir. Ancak, Cengiz ve Noyanların Anadolu üzerine yürümeleri, asıl Kayı kabilesini de harekete geçirmiş ve Süleyman Şah ile göçer evleri de önce Azerbaycan’a, sonra Anadolu’ya ayak basmışlardır. Süleyman Şah, Moğol fırtınasının devam ettiğini görünce, Erzurum üzerinden Suriye taraflarına inmiş; fakat Fırat’ı geçerken hayatını kaybetmiştir. Oğullar arasında kısa süreli şaşkınlık sonrası, Ertuğrul tekrar Erzincan, Erzurum ve Sürmeli taraflarında bulunmuş, kardeşleri ile görüşerek kendisinin batıya göçme kararını bildirmiştir. Kayılar tekrar ayrılma noktasına gelmişler, bir kısmı İran’a eski yurtlarına dönmeye karar verirken, Ertuğrul da şansını daha batıda denemeye karar vermiştir.1 Tarih kaynaklarında bu göçün yolu Sivas, Ankara ve Söğüt olarak belirlenmiştir. Rumların Galatia’sı, Selçukluların Ankara’sını içine alan yörede, Karacadağ’da bir süre yaşadılar.
    [Show full text]
  • Participation Banks Association of Turkey
    PARTICIPATION BANKS 2014 PARTICIPATION BANKS ASSOCIATION OF TURKEY Participation Banks Association of Turkey in Brief “Entering its 40th year in The Participation Banks Association of Turkey with banking regulations principles and rules, (PBAT), headquartered in Istanbul and estab- to work for the healthy growth of the banking the world, “interest free lished in accordance with the Banking Act, is a system and development of the banking pro- banking”, or “participation professional public institution of legal person- fession, increase competitiveness, ensure nec- ality. essary decisions are taken for the creation of banking” as we call it, is 30 a competitive environment and prevent unfair years old in Turkey.” The foundations of the PBAT, the umbrella or- competition, and implement and demand the ganization of the participation banks operat- implementation. ing in Turkey, were laid in 2001 by the Associa- tion of Special Finance Institutions. The title of In accordance with the legislation, participa- V. Derya GÜRERK the Association was amended as Participation tion banks become members of the Participa- Chairman, Participation Banks Association of Turkey Banks Association of Turkey in 2005. tion Banks Association of Turkey within one month of being granted their permission to The aim of the PBAT is to defend the rights operate. As of the end of 2014, four partici- and interests of participation banks within pation banks were operating in Turkey, all of the framework of a free market economy and which were members of the PBAT. the principle of full competition in accordance www.tkbb.org.tr Participation banks of Turkey- Key indicators (2014) Funds collected Funds allocated Total assets TL 66.8 billion TL 70.0 billion TL 104.1 billion Shareholders’ equity Number of personel Number of branches TL 9.3 billion 16,270 990 PARTICIPATION BANKS 2014 CONTENTS PARTICIPATION BANKS ASSOCIATION OF TURKEY MESSAGE BY THE CHAIRMAN OF PBAT WORLD ECONOMY ESTABLISHED IN V.
    [Show full text]