Aşireti Devlet Yapan Büyük Kurucu : Osman Gazi
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
osman gazi YAVUZ BAHADIROCLU osman gazi YAVUZ BAHADIRO{iLU Yayın Yönetment: Ali Erdo(lan 'Editör: Mehmed Paksu Tashih: Orhan Gü.ler İçTasanm: Said Demirtaş Kapak Tasanmt: Mesut San ISBN: 978-975-269-174-2 Yayıncı Sertifika No: 12403 Matbaa Sertifika No: 12531 Baskı. Tarihi: Mart 2015 Basla Cilt: Pasifik Ofset atıangtr Mah. Güvercin cad. No:3/1 Baha !ş Merkezi A Blok 34310 Haramidere I İstanbul Tel: {0212) 412 17 OD ~ESİL Sanayi. Cd.• Bilge Sk.. No: 2 Yenibosna 34196 Bahçelievler/ İstanbul www.nesilyayinlari.com Tel: 0212 55132 25 [email protected] """""- 'tiESİL ..ESiL YAYINGıuau '4JESİL S()Z llıml kı:ırı:ık • lım ~ r{t~~\. ] . e Pikir ve Sanat 'Eserleri Yasası gereğince bu eserin yayın hakla anlaşmalı olarak NeS'il Basım Yayın Gıda Tlc. ve San. A.Ş.'ye aittir. izinsiz. losmen ya da tamamen çoğalhlıp yayınlanamaz. osman gazi YAVUZ BAHADIROĞLU YAVUZ BAHADIROCLU uôzgeçmişN nedir sahi? Nerede doğacağıma, hangi millete mensup olacağıma ben karar verme dim. Kendi irademle olmayan şeylerle niçin övünmeli, neden bahsetmeliyim? Yazarın nerede doğ duğu, kaç çocuk ya da torun sahibi olduğu kimi ilgilendirir? Yazar, topluma katkısıyla değerlendiril melidir. Zaten benim kuşağın özgeçmişi filan da yoktur. Hatta doğru düzgün geçmişimiz bile yoktur. ideolojik şiirlerle, ders kitaplarına tıkıştınları yalanlarla, bizim kuşağın çocukluğunu çaldılar. Kana kana oynayamadık: Çünkü oyuncağımız yoktu. Bırakınız oyuncağı, doğru düzgün karnımızı doyurmaya yetecek ekmeğimiz bile yoktu.Ama bol bol Ncumhuriyet-hürriyet" kafiyeli şiirlerimiz vardı. Her bayram, lastik ayakkabılarımı çamurlara vuraraktan çığlık çığlığa bağırırdım: NEn büyük cumhuri- yet/Bize verdi hürriyet___ « Cumhuriyetin tek başına hürriyet demek olmadığını, hürriyet demek olması için insan haklan ve demokrasi ile içinin doldurulması gerektiğini sonra öğrendim. Öğrendiğimde de aldatıldığımı, Adeta benliğimin ruhumdan koparıldığını, paramparça edildiğimi fark ettim. Yıllar boyu sorulanmı kendime sakladım. Kimselere açamadım. Açamazdım, çünkü bazı sorunları düşünmek kadar sormak da yasaktı. Sorularınız gırtlağınıza dizilir; soluksuz kalırdınız. Yıllar boyu so luksuz kaldım. Soluksuzlukaslındayeni bir soluktur. Ben nefesim daraldıkça düşünüyor, hayatla ölüm arasındaki ince çizgide varlık arıyordum. Kalıplar işte o çizgide kınldı. Kitaplarım o çizgide doğdu. O çizgide kitaplaşmaya başladığımı hissettim. Kısacası hayat, hayal ile o çi7.gide iç içe girdi. Dizi dizi merakın ardından sonsuzu arayışım başlar. Bu bir bakıma irısanırı kendini arayış serüve• nidir. O gün bugündür; beni incitme fırsatını başkalanna vermemek için kendi duygulanmı incitiyo rum. Başkalannı hırpalamamak için kendi ruhumu hırpalıyorum. Bu yüzden yaşadığım yıllardan daha yaşlı biriyim: Hem yaşlı, hem yalnız. "Dünya" denilen şu ormanda, kitaplanm benim sığınaklanmdır. Onlarla yalnızlıktan kurtulurum. Kendimi h3.15- satırlarda çözmeye çalışır, geçmişimin en görkemli hikayelerini sayfalarda aranm. Bir bakıma her kitabım, kayıp özgeçmişimi yazar. Kısacası, kitaplanmla ben, ortak bir hikayenin parçalarıyız. Özellikle tarih üzerine yaptığım çalış malar, yayınladığım kitaplar, verdiğim konferanslar 20 Kasım 2004'te bana "Tarihi Sevdiren Adam" unvanını kazandırdı. Bu, hayatım boyunca aldığım en güzel ödüldür. Zaman içinde roman, hikaye, çocuk kitabı, araştırma, oyun, senaryo ve fikri eserler olmak üzere, yüzlerce çalışmaya imza attım çok şükür. Ulusal bir radyoda "Hayatın Yorumu" başlıklı güncel yorumlanmı, televizyon programlanmı, günlük bir gazetede köşe ya:r.arlığımla gazeteciliğimi sürdürilyorum. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı ile bazı tarihi projelere danışmanlık yapıyorum. Bir ömür böyle geçiyor... e-mail: [email protected] YAYINLANMIŞ ESERLER! TARlHI ROMANLAR! YAKIN TARiH •Yaşam Bir Avuç Gül ROMANLARI Bir Tutam Diken • Malazgirt'te Bir Cuma Sabahı •Gülü Arayan Adam • Çakabey •Dağlı .. Hayata rnıekçe •Selahaddin EyyObi • Baria'da Diriliş • Biz Osmanlıyız • Buhara Yanıyor •Zindanda Şahlanı~ •Osmanlı'da Şehzade Katli • Elveda Buhara • Kirazlımescit Sokağı •inancın Zafer Çanakkale • Merhaba Söğüt •Avukat Bekir Berk •Cengaver ·Sel BIYOGRAF1LER •TurgutAlp • KöprıJbaşı • Sunguroğlu/10 Cilt •Kırım Kan Ağlıyor • Canım Peygamberim • Binatlı • Fatih Sultan Mehmed •Topal Kasırga GÜNCEL ROMANLAR! •Yavuz Sultan Selim •Sahipsiz Salıanaı • Kanuni Sultan Süleyman • Yolbaşı • Mavi Yıldız • BediOzzaman Said Nurs1 •Cem Sultan/l-2 • Boşlukta Yürümek •Osman Gazi • Endülüs'e Veda •Keşmekeş •Orhan Gazi • YG.rek Seferi .. Şehzade Selim .. 1. Murad •Şirpençe •il. Murad • Mısır'a Doğru FiKRi ESERLERi •Yıldırım Bayezid 114. Murat/1-2 • Hayatı Aşkla Yaşamak ., Çelebi Mehmed •Ağalar Saltanatı • Eşim Çocuğum ve Ben İçindekiler Kayı Aşireti'nin Anadolu'ya Yerleşmesi... .............................................................. 7 Osman Gazi-Şeyh Edebilli Beraberliği .................................................................. 17 Tekfurların Korkulu Rüyası ........................................................................................... 27 Selçuklu'nun Uç Beyi .......................................................................................................... 37 Bir İslam Devleti Doğuyor .............................................................................................. 51 Bursa'nın Fethinden Kostantiniye'ye Doğru ................................................... 59 Osman Gazi ve İla-yı Kelimetullah .......................................................................... 71 Osmanlı Hilla Arşivlerde .................................................................................................. 77 Osmanlı'nın Şeceresi Kayı Han Aşireti ve Osmanlı Hanedanı... ...... 83 Kaynaklar ...................................................................................................................................... 91 5 KAYI AŞİRETİ'NİN ANADOLU'YA YERLEŞMESİ Osmanlı imparatorluğunun fauulu/u, beşer tı rilıinin en hayrete değer"' en büyüle vala:danndan biridir. ir atlı doludizgin Kayı Han Aşireti'nin içine daldı. BArdında yumak yumak bir toz bulutu bırakarak doğru Ertuğrul Bey'in önüne gitti. Gırtlağına sığmayan yorgun soluğıınu bir cümleye sığdırdı: "Tepenin ardındaki yazuda [düzlük] cenk var be- . ,,, yım. Ertuğrul Gazi'nin bir tarafında Yahşi Hoca, bir tara fında kardeşi Dündar Bey vardı. Sohbet ede ede yürü• yor, sanki uzun süren göçün tadını çıkarıyorlardı. Kar şısında duran Gazi Abdurrahman'ın kavruk yüzü toz- 7 OSMAN GAZİ dan büsbütün kararmış, gözlerindeki zekmın şavkı büs• bütün artmıştı. "Kimler olduğu belli mi Gazi Abdurrahman?" "Belli Ertuğrul Beyim." dedi. Atından aşağı inip dizi ni yere vururken göğsünü de yumruklayarak aşiret be yini selamladı: "Bir taraf'Lu, lu, lu!' şeklinde savaş nara sı atarken, diğer taraf 'Allah, Allah!' zikriyle cenk eder. Belli ki bir yanda Selçukiler, öbür yanda Moğollar var. Bunun tedbiri n' ola?" Ertuğrul sağ elini havaya kaldırdı: "Göç dursun! Çadırlar kurulsun!" Çadırı kurulur kurulmaz aşiretin ileri gelenleri top landı. Gazi Abdurrahman, Samsa Çavuş, Turgut Alp, Saltuk Alp, Akça Koca, Konur Alp, Yahşi Hoca diz dize bağdaş krurp oturdular. İlk söz Yahşi Hoca'ya verildi ğinde, ak bulaşık sakalını çekiştire çekiştire söze başladı: "Bu cenk işidir Ertuğrul Beyim. Cenk işi cenk adam larıyla konuşulur, iş ehline sorulmalı, buyrulmuştur. Biz bu mevzuda ehil sayılmayız." Yahşi Hocanın mütalaasını böylece alan Ertuğrul Gazi, Akça Koca'ya döndü. "Koca yiğit, sen ne dersin?" "Beyim, evvela malfımatı bir tamam almalı değil mi yiz? Gazi Rahman kardaşım cengi ne cihette görmüş tür? Galip ile mağlfıp belli midir?" Gazi Abdurrahman "Bellidir," diye cevap verdi, "Mongol kötü yüklenir. Çingiz takımı, Selçuklu'nun so luğunu kesmiş göriilür. Zafer Mongol hesabına yakın göriilür.,, 8 OSMAN GAZİ "Bu hesapça," diyerek tekrar söz aldı Akça Koca, "bi zim 400 kılıçtan ibaret olduğumuzu da düşünürsek, mağlup tarafa, yani Selçuklu'ya kuvvet verirsek onlarla Mangal bizi dahi silip süpüreceğinden, ben, cengi gör• memiş gibi yapıp yola devam edelim, derim!" "Ya senin reyin ne cihette Saltuk Alp?" Saltuk Alp rahatsızlıkla kımıldadı. Omuzları sualin ağırlığı altında ezilmiş gibi çökmüştü: "Göçüp gidersek Mangal bir giin bunu anlayıp, 'Vay ki siz müşkül vaktimizde ırak duranlardansınız!' deme siyle bizi de kılıca lokma etmesi bir olmaz mı? Celfilüd• din Harzem Şahına yardım ederken zaten Mongol'u fe na kızdırmışız. Celfilüddin'in ölümüyle buralara gelip İklim-i Rum'da [Anadolu] yıırt tutmaya niyetlenmişiz. Göriinen o ki, Mango!, Harzem'i silip süpürdüğii cihet le Selçuklu'yıı da silip süpürmekte. Bu kargaşa bizi de yııtmadan Mongol'un gözüne girmenin çaresini bulına lıyız!" "Yani?" diye sordu Ertuğrul Gazi. "Yani beyim, cenkte Mango! tarafını tutmalıyız!" Ertuğrul Gazi, sabırsızlıkla elini dizine şaplattı: "Bre siz ne dersiniz? Biz Müslüman oğlu Müslü• man'ız. Hem de Oğuz'un Gürılıan kolundan olmağılen Selçuklu kadar Türkmen'iz. Dinimizden ve dahi soyıı muzdan biri Mango! putperestinin kılıcına lokma olur ken bize ne çekip gitmek yaraşır, ne de Müslüman du rurken Mongol'a yardım etmek. .. Yerimiz Selçuklu'nun yanıdır. Kader bu yolda yok olınak yazmışsa alnımıza, şerefle, izzetle yok oluruz. Bizi vatanımızdan süriip çı karan, yeryiizünde Müslüman, hele hele Türkmen bı- 9 OSMAN GAZİ rakmamaya andı olan Çingiz askerine yardımda dinin gayreti yoktur. Din gayreti, Müslüman'ın Müslüman'a yardımında vardır. Cenk davulu vurulsun. Kadınlar, çocuklar ve kocalar burada kalsın. Allah nasip ederse döner alır, göçümüze devam ederiz." Karar böylece çıktı ve çıkan karara herkes