Atatürk Araştirma Merkezi Dergisi
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
ATATÜRK KÜLTÜR. DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ ISSN 1011-727X ERSOY TAŞDEMÎRCÎ AHMET ÖZGİRAY ORHAN HÜLAGÜ MEHMET EVSİLE NEŞE ÖZDEN ÖMERAKDAĞ MEVLÜT ÇELEBİ OSMAN AKANDERE HAMİT PEHLİVANLI YUSUF SARINAY GÜLNİHAL BOZKURT ÖZDEMİR NUTKU E.H. BURAK ERDENIR MENENDİ ERDEM YAŞAR TEKDEMİR ZEKİYE KOPAÇLI ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ Cilt: XIV MART 1998 Sayı: 40 İÇİNDEKİLER DOÇ. DR. ERSOY TAŞDEMİRCİ Atatürkçü Düşünce Sisteminde Lâikliğin Yeri ve Önemi.....................................5 DOÇ. DR. AHMET ÖZGÎRAY İzmir'den Uşak'a Yunan Harekâtı (1919 - 1922)............37 YRD. DOÇ. DR. ORHAN HÜLAGÜ Anzavur İsyanı........................ 49 YRD. DOÇ. DR. MEHMET EVSÎLE Amasya Tamimi ve Atatürk'ün Amasya'daki Faaliyetleri................................ 69 DR. NEŞE ÖZDEN Impact of the San Remo Terms on The Turkey and British Policy............................97 DR. ÖMERAKDAĞ Millî Mücadele Şahsiyetlerinden Yusuf Kemal Bey (TENGİRŞENK)...................115 YRD. DOÇ. DR. MEVLÜT ÇELEBİ : Atatürk'ün Manisa'yı Ziyaretleri...............................133 YRD.DOÇ.DR. OSMAN AKANDERE : Atatürk'ün Konya’yı Ziyaretleri ve İlk Ziyareti İle İlgili Gözlemler................ 147 DR. HAMÎT PEHLİVANLI : Atatürk Dönemi Milli Emniyet Hizmetleri Teşkilâtı İstihbarat Raporlarında Hatay Meselesi...................................159 YRD. DOÇ. DR. YUSUF SAR1NAY Hoybun Cemiyeti ve Türkiye'ye Karşı Faaliyetleri.............................. 207 ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI NCA DÜZENLENEN KONFERANS, PANEL VE BENZERİ KONUŞMA METİNLERİ KONFERANSLAR PROF. DR. GÜLNİHAL BOZKURT : Azınlık İmtiyazları - Kapitülasyonlardan Tek Hukuk Sistemine Geçiş...... 247 ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ ÖDÜL YARIŞMASINA KATILANLARDAN SEÇMELER PROF. DR. ÖZDEMİR NUTKU : Atatürk ve Türk Hümanİzması.........................265 E.H. BURAK ERDENİR : Mustafa Kemal Atatürk ve J.J. Rousseau'nun Düşüncelerinin Karşılaştırılması..................277 MENENDİ ERDEM : Bir Eğitim Lideri Olarak Atatürk.................................... 301 YAŞAR TEKDEMİR : "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" Anlayışı ve Küreselleşen Dünyadaki Yeri..................... 319 ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ'NDEN HABERLER ZEKİYE KOPAÇLI : Yurtdışında Kurulan Atatürk Araştırma Merkezleri.............................. 325 ZEKÎYE KOPAÇLI : Atatürk Araştırma Merkezi Kütüphane ve Arşivi'ni Zenginleştirme Çalışmaları ve Haşan Cemil Çambel Adına Yapılan Bağışlar................... 329 ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ DERGİSİ CİLT: XIV MART 1998 Sayı: 40 ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNDE LÂİKLİĞİN YERİ VE ÖNEMİ Doç. Dr, ERSOY TAŞDEMÎRCİ * 1. Lâiklik Kavramı ve Lâikliğin Tanımı : l.L Lâiklik Kavramı : Lâiklik kavramının aslı "Lâik"dir, Sondaki "lik" eki Türkçe bir ektir. Lâik kelimesi, Türkçeye Fransızcadan geçmiştir. Esasen Yunanca olan Lâik kelimesi, yine Yunanca olan Lâikos sıfatından türetilmiştir. Lâikos sıfatı ise, halk anlamına gelen "Laos" kelimesinden bir ek yardımıyla tü retilmiştir. Laikliğin tiiretildiği lâikos kelimesi, Tanrı ile yakın ilgisi bu lunmayanlar veya din adamları sınıfına mensup olmayanlar, yani din adamları sınıfının dışında kalan alelade halk tabakasına mensup olanlar anlamına gelir. Din adamları sınıfına veya Tanrı İle yakın ilgisi bu lunanlara ise, Kleros adı verilmektedir. Buradan hareketle Lâikos, dinî ni telik taşımayan, Klerikos ise dinî nitelik taşıyan anlamını kazanmıştır. Bu durumda Lâik kelimesi din ve ruhbanlıkla ilgisi olmayan anlamına gelir. Din ile ilgisi olmayan da dinsizlik demek değildir. 1 Ancak aşağıda çeşitli tanımları verilen Lâiklik bugünkü gerçek anlamını Avrupa düşünce tarihi, Özellikle Fransız düşünce tarihi içinde kazanmıştır. 1.2. Lâikliğin Tanımı : Bugün Lâiklik bilimsel ve felsefî disiplinler tarafından farklı şekillerde tanımlanmakla beraber, bu disiplinler içinde de Lâikliğin tanımı üzerinde *I * Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Eğitim Bilimleri BÖliimii Öğretim Üyesi I Suat Siııanoğlu, Laik Kelimesinin Etyıııoını ve Anlamları, "Laiklik-Î" İstanbul 1954, s. 1; Hü seyin Batuhan, Laiklik ve Dinî Taassup, "Laiklik-1 ”. İstanbul 1954, s. 53. 6 ERSOY TAŞDEMİRCİ tam bir anlaşma yoktur. Bu zorluk sosyal varlıkların mahiyetinden kay naklanmaktadır. Lâiklik de bir sosyal varlık olarak bu zorluğu yapısında taşımaktadır. Bu zorluğa rağmen lâikliğin belli başlı tanımları aşağıda verilmiştir. Felsefî Tanımı: Dinî düşünce ile aklî düşüncenin, fizik ile metafiziğin diğer bir deyişle akıl İle imanın yetki alanlarının birbirinden ayrılması de mektir. Filozoflara göre Lâiklik, insanın manevî evrimi sonucunda, yani insan aklının geçirmiş olduğu evrim sonucunda ortaya çıkmıştır. 2 Siyasî Tanımı: Dindaşlık ile yurttaşlık statülerinin birbirinden ay rılması demektir. Bundan dolayı Lâik bir siyasi sistemde devlet adamları ile halkın aynı din veya mezhebe mensup olma şartı bulunmadığı gibi, va tandaşların da aynı din veya mezhebe mensup olma mecburiyeti yoktur. Ayrıca Lâiklik, demokrasinin özellikle liberal demokrasinin manevî te melini teşkil eder. Çünkü demokraside siyasî İktidar meşruiyetini, ilahı otoriteden değil, sosyal otoriteden (millet hâkimiyetinden) alır. 3 Bundan dolayı demokrasi ile Lâiklik bir arada bulunur. Lâiklik bulunmayan yerde demokrasi, demokrasi bulunmayan yerde Lâiklik bulunmaz. Hukukî Tanımı: Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Din, devlet işlerine karışmadığı gibi, devlet de din işlerine karışmaz. Devlet, Tanrı ile kul arasından çekilmiştir. Ayrıca, devletin dinî temeller üzerine dayaııdırılmamasını da ifade eder. Devletin dayandığı temeller Lâik ka rakterde olmalı ve hukuk dinamik niteliği ile toplumun dünyevî ih tiyaçlarından kaynaklanmalıdır. Dünyevî ihtiyaçların değişmesine bağlı olarak değişmelidir. 4 Bundan dolayı Lâiklik, dinî bir kavram değil, hukukî bir kavramdır. Kültürel Tanımı: Dinin kültürel hayatı belirleyen ve yönlendiren tek ve hâkim unsur olmaktan çıkmasıdır. Ahlak, sanat ve felsefe gibi bir kül 2 Çetin Özek, Türkiye’de Lâiklik, İstanbul Üniversitesi Yayını, İstanbul 1962, s. 1-4. 3 Çetin Özek, a.g.e., s. 2. 4 Hilmi Ziya Ülken, Atatürk ve Lâiklik, "Eğitim Hareketleri" Derg., C., 20, S., 229-230, (1974), s. 21; Hikmet Bay ur, Lâiklik, "Laikli k-1", İstanbul 1954, s. 18; Hüseyin Balıılıan, a.g.e., s. 53. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİNDE LÂİKLİĞİN YERİ VE ÖNEMİ 7 tür unsuru olan din, kültür içindeki imtiyazlı yerini sanata bırakmıştır. Özellikle Atatürkçü düşünce sisteminde Lâikliğin kültürel boyutu çok Önemlidir, Çünkü İslam medeniyetinde bazı dinî düşüncelerle müzik, resim ve heykeltraşlık... gibi güzel sanatlar yeteri kadar gelişme İmkânı bulamamıştır. Eğitimsel Tanımı: Genel eğitimin dinî niteliğinden sıyrılarak bilimsel nitelik kazanmasıdır. Lâik sistemde din eğitimi ve öğretimi vardır ve va tandaşların temel hak ve hürriyetleri arasında yer alır. Bu din eğitim ve öğretiminin verilmesi biçimini de her ülkenin özel şartları belirler. Ancak Lâik sistemde dinî eğitim ve öğretim yoktur ve genel eğitim ve öğretim de dinselleştirilemez. Genel eğitim ve öğretimin dinselleştirilmesi, Lâikliğe aykırıdır. 1.3. Lâikliğin Tarihî Gelişimi : Lâikliğin tarihinde karşılaşılan ilk kavram "Tolerans"dır. Lâtince "To- lerare" fiilinden türetilmiştir. Bu fiil izin vermek, goz-yummak, çekmek veya hoş-görmek anlamlarına gelir. Buradan hareketle türetilen tolerans, yabancı veya başka türlü fikir veya davranışları hoş-görme demektir. To leransın doğuş kaynağı Yunan kültürüdür. Yunan politeizmi kültürel bir din olduğu için, oldukça toleranslıdır. Çünkü din topluma dışardan em poze edilmemiştir. Peygamberi, kutsal kitabı ve kilise organizasyonu yok tur. Diri ve devlet ayrılığı olmamasına rağmen tolerans vardır. Ancak to lerans hiç bir zaman din hürriyetinin yerini tutamaz. Çünkü tolerans yasal bir hak değil, devletin tanıdığı bir tavizdir. Oysa din hürriyeti yasal bir haktır. Gerçek anlamda din hürriyeti ancak Lâik devlet düzeninde bulunur. 5 6 îşte Yunan ve Roma'daki tolerans, Hıristiyanlık tarafından ortadan kal dırıldı. Orta çağ boyunca koyu bir taassup (toleranssızlık) hüküm sürdü. 5 Hüseyin Batuhan, Batıda Tolerans Fikrinin Doğuşu ve Gelişimi, İstanbul i 959, s, 11-29, 74, 122-123. 6 Hüseyin Batuhan, a.g.c., s. 30, 211-212; Kemal Aytaç, Avrupa Eğitim Tarihi, A.Ü.D.T.C.F. Yayını, Ankara 1980, s. 97-99, 125, 163-214; Nazım Poroy, Laiklik Hakkında Misalli Bir İnceleme, "Laiklik-I", İstanbul 1954, s. 42-43. 8 ERSOY TAŞDEMİRCt Ancak rönesaııs, coğrafi keşifler, reformasyon ve hümanizm hareketleri sonucunda Hıristiyan taassubu yıkıldı. Bu hareketlerin etkisiyle Av rupa'nın hem maddî hem de manevî hayatında köklü değişiklikler mey dana geldi. Bu değişiklikler Fransız ihtilalini hazırladılar. Fransız ih tilalinin hazırlanmasında yeniçağın bilim, sanat ve teknik alanlarındaki gelişmeleri ve modem felsefe akımlan etkili oldular. Bilhassa, Fransız ih tilalinin temelinde bulunan "tabiî hukuk teorisi" ile "aydınlanma felsefesi" Lâiklik fikrinin gelişmesinde büyük bir rolü haizdir. 6 2. Osmanlı İmparatorluğu’nda Teokratik Düzen 2.1. Osmanlı Teokratik Düzeninin Temelleri : Osmanlı teokratik düzeninin kökleri İslamdan Önceye kadar gider. Çünkü İslamlıktan önceki Türk hâkimiyet telakkisi İlahî bîr temele da yanır. Karizmatik Türk hâkimiyet anlayışı, hakanlar soyunun insan üstü vasıflarla donanmasını gerektirmiştir. Bu da kendini, hakan soyunun İlahî kaynaktan gelmeleri şeklinde göstermiştir. Ayrıca hakanların halka hük metmeleri, hakanlara Tanrı tarafından verilen bir hak olarak görülmüştür. Meselâ, Orhun Anıtları Metinlerinde Bilge Kağan şöyle der: "Tanrı, atam İstemi ve Bu mi n Kağanı milletim üzerine kağan olarak oturttu." Yine Kurt