Milli Saraylar 1992

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Milli Saraylar 1992 TBMM KUTUPHANESI TBMM KUTUPHANESI MİLLİ SARAYLAR 1992 TBMM KUTUPHANESI TBMM MtLLt SARAYLAR DAİRE BAŞKANLIĞI SARAY VE KÖŞKLER GRUP BAŞKANLIĞI'NCA 1992 YILINDA HAZIRLANMIŞ, TBMM VAKFI MALİ DESTEĞİ İLE YAYINLANMIŞTIR. HER TÜRLÜ YAYIN HAKKİ SAKLIDIR. YAYIN No. 4 SANAT YÖNETMENİ Ersu Pekin FOTOĞRAFLAR SAMİH RİFAT M. CEZAR1, 2, 4 , 5, 6, 7, 8, 9,10,11,12,13,19, 20, 21, 25; A.KARAMANİ 2, 3, 4, 7, 8, 9,10, 14, 15, 16; C. KÖSEOĞLU 2; F. İREZ-V. CEZCÖR 11, 12, 16, 17, 18, 19, 28, 30, 32, 33, 37, 41, 42, 45, 47; C. KA- RAHÜSEYİN 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 13, 17, 18, 19, 22, 23; D. DİŞBUDAK 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9,11. FİKRET YILDIZ M. CEZAR 3; A.KARAMANİ 1, 5, 6,13; N. YILDIZ 6, 10; S. ÖNER 1,11, 13,16, 17, 18, 19, 21, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31; C. KÖSEOĞLU 3 , 4, 5, 6; N. BAYRAKTAR 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10,11,12;f. tREZ-V. GEZGÖR 1, 7, 10; G. KARAHÜSEYtN 4 ; ö . KÜÇÜKERMAN 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21; D, DtŞBUDAK 2. YILMAZ DİNÇ M. CEZAR 17, 18, 22, 23, 24; N. YILDIZ 4, 5, 7, 8 , 9 , 11, 13; F. /REZ-V. GEZGÖR 26, 27; G. KARAHÜSEYtN 20. ALİ KONYALI N. r/LD/Z 12; D. DİŞBUDAK 1 0 ,1 1 . ÖNDER KÜÇÜKERMAN ö . KÜÇÜKERMAN 6, 7 ,1 1 . ERSU PEKİN A.KAR>IMAN/1 1 ,1 2 . YAŞAR YILMAZ D. DtŞBUDAK 12. DİZGİ Milli Saraylar Bilgi İşlem Merkezi RENK AYRIMI Ofset Yapımevi BASKI TBMM Basımevi-Ankara ISBN 975-95334-0-5 Ön kapak: Beylerbeyi Sarayı Mavi Salon. Arka kapak: Dolmabahçe Sarayı Hasbahçe havuzundaki kuğulu fıskiye. TBMM KUTUPHANESI İÇİNDEKİLER SUNUŞ 7 HÜSAMETTİN CtNDORUK SÜSLEMELER YÖNÜNDEN 8 MUSTAFA CEZAR DOLMABAHÇE VE BEYLERBEYİ SARAYLARI DOLMABAHÇE SARAYI 30 ARZU KARAM ANÎ CEPHE SÜSLEMELERİNDE ANTİK MİMARİ ÖĞELER 19. YÜZYIL OSMANLI SARAYLARIYLA İLGİLİ 44 NETİCE YILDIZ BAZI BELGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ TANZİMAT SONRASI OSMANLI SARAY 58 SEMA ÖNER ÇEVRESİNDE RESİM SANATI DOLMABAHÇE SARAYI 78 CENGİZ KÖSEOĞLU HAZİNE-İ HAŞSA DAİRESİ II SULTAN VI. MEHMED’İN TOPKAPI SARAYI'NA 84 NEDRET BAYRAKTAR GÖNDERDİĞİ ESERLER YILDIZ SARAYI KASR-I HÜMÂYUNLARINDAN 94 FERYAL İREZ-VAHİDE GEZGÖR ŞALE BEYLERBEYİ SARAYI VE ÜNLÜ KONUKLARI 126 GÜLLER KARAHÜSEYİN HEREKE FABRİKA-İ HÜMÂYUNU VE 142 ÖNDER KÜÇÜKERMAN YILDIZ ÇİNİ FABRİKA-İ HÜMÂYUNU GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE IHLAMUR MESİRESİ 156 DİLEK DİŞBUDAK TANZİMAT SARAYLARINDA 168 NECDETSAKAOĞLU BİR DÜĞÜN BELGESİ TBMM KUTUPHANESI TBMM KUTUPHANESI S u n u ş 924 yılında çıkarılan 431 sayılı yasayla millete intikal eden ve 1933 yılın­ da TBMM Başkanlığı'na bağlanan İstanbul'daki bir kısım saray, köşk ve 1kasırlar, tarihimizdeki bir devrin yaşam tarzını gösteren önemli ve değerli kültür varlıklarıdır. Pek çok ülkenin sanatında, mimarisinde ve kültüründe bu tür tarihî yapı­ ların özel bir yeri vardır. Yapılış amaçları ne olursa olsun, ya da halkın yaşam koşullarına ters dü­ şen bir görkemi sergileseler dahi, onları, mimarî ve sanatsal değerler olduğu kadar, tarihî belgeler olarak da korumalı ve değerlendirmeliyiz. Geçmişle günümüz arasında bir köprü oluşturan tarihî ve kültürel mira­ sın korunması ve bizden sonraki kuşaklara da sağlıklı bir şekilde aktarılma­ sı başta gelen -görevimizdir; tarihimize ve kültürümüze karşı ulusal borcu- m uzdur. 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı yönetiminin saray yaşamından bir kesiti oluştu­ ran Milli Saraylarımız, Türk ve Batı sanatının bütünleştiği seçkin mimarî ve sanat eserlerimizdir. Bu değerli mirasın bütün yönleriyle halkımıza ve dün­ yaya tanıtılması kültürel gelişme ve ilişkilere katkı sağlayacaktır. Tanıtma işlevinde görsel olanakların yanısıra çeşitli yayınların da hazır­ lanması önemlidir. Bu amaçla gerçekleştirilen Milli Saraylar 1992'nin halkı­ mızın, ziyaretçilerin, bilim, kültür ve sanat çevrelerinin istifadesine sunul­ masını memnunlukla karşılıyorum. Milli Saraylar 1992'nin hazırlanmasında emeği geçen, katkı sağlayan de­ ğerli bilim adamlarımıza, uzman ve araştırmacılarımıza ve tüm ilgililere te­ şekkür ediyorum. Hepsini kutluyorum. Çalışmalarında başarılar diliyorum. HÜSAMETTİN CİNDORUK Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı TBMM KUTUPHANESI SÜSLEMELER YÖNÜNDEN D o LMABAHÇE v e BEYLERBEYİ SARAYLARI M u sta fa c e z a r ' olmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları Türk mi­ Bilindiği gibi Klasik Osmanlı Mimarisi'nde dışta sa­ marisinde süslemelerinin zenginlikleriyle delik esas alınır, süslemeler genellikle içte toplanırdı. dikkat çeken yapılardır. Süslemeler hem Selçuklu Mimarisi'nde ise süslü ve gösterişli taçkapıla- dışta hem de içte bulunmaktadır. Bu iki bi­ ra önem verilirdi. Taçkapılar süslü olunca, çok defa bi­ Dnadan Dolmabahçe Sarayı, Türk mimarisinde dışta ve na cephesinin sair yerleri de bir ölçüde süslenirdi. içte en fazla süslemeye sahip binadır. Klasik Osmanlı mimarisinin Selçuklu mimarisinden Prof. Mustafa Cezar. Mimar Sinan Üniversitesi öğretim üyesi. 8 MİLLİ SARAYLAR TBMM KUTUPHANESI en önemli farkı, taçkapı geleneğini sürdürme yerine, da bile mekân yapısı olarak cüce kalır. Ancak onun bu bütün halinde başarılı mekân yapıları elde etme görü­ durumunun yadırganmaması da gerekir. Zira bu du­ şünün benimsenmesinde düğümlenmekteydi. Bu gö­ rum, belli bir dünya görüşünün sonucudur. rüş, dışta süslemenin geri plana itilerek sadeliğin esas OsmanlI Devleti'nin uzun yaşam çizgisi üzerinde ö- alınmasına neden olmuştur. Dışta sadelik ilkesi, sade­ nemlibir dönüm noktası oluşturan. Batıya açılış hare­ ce dinsel ve dinsel-kültürel binalarda değil saray gibi keti, gelişme kaydedince, mimari alandaki bu anlayış­ sivil yapılarda da geçerli idi. Onun içindir ki, üç kıta­ ta da değişiklikler meydana gelir, özellikle sivil mima­ ya yayılmış geniş imparatorluk topraklarına hükme­ rinin saraylar bölümünde, ilke bazında temel değişik­ den sultanların oturduğu Topkapı Sarayı'nın klasik likler oluşur. üslûptaki yapı üniteleri bile, genelde dışta sadeliğin Saray yapılarında bütün halinde yenilik ve değişik­ gözardı edilmediği binalar durumundaydı. Dünyanın liğe gitme eylemi, bir dönemecin birdenbire aşılması­ çeşitli yerlerinde, özellikle de Batı ülkelerinde saray­ na benzer bir durum arzeder. Çabuk aşılan bu döne­ lar, mimarilerinin gösterişli durumları ve süslülükle­ mecin başlangıç noktasında eski Çırağan Sarayı bulu­ riyle dikkat çekerler. Oysa Topkapı Sarayı, içte çok ne­ nur. Eski Çırağan Sarayı, tasarımında Bah saray yapı­ fis süslemelere sahip olmasına karşın, dışta dikkat çe­ ları anlayışı ve Batı üslûplarının etkili olduğu, minder- kecek bir özellik göstermez. Topkapı Sarayı, değil Sü- sedir düzeni yerine masa-sandalye düzeninin esas a- leymaniye, Sultanahmet ve Selimiye camileri gibi lındığı ilk saraydır. muhteşem eserler yanında, orta halli camiler karşısın­ Bilindiği gibi, reform hareketlerine geçilmeden hay- 1 Dolmabahçe Sarayı'nın denizden görünüşü. 2 Beylerbeyi Sarayı'nın denizden görünüşü. MİLLİ SARAYLAR TBMM KUTUPHANESI TBMM KUTUPHANESI li önce, sanat alanında Batı'dan etkilenme başlamış çilik şeklinde gelişme göstermez. On, onbeş yıl gibi kı­ bulunmaktaydı. İlk etkiler, kumaş desenlerinde gö­ sa bir süre zarfında Türk sanatçısı. Batı kaynaklı Ba- rülür. 17. yüzyılın sonlarında Batı desenli kumaşlar rok'tan "Türk Baroku" dedirtecek özellikte eserler ya­ dokunmaya başlar. 18. yüzyılın ortalarında ise, bir Ba­ ratmayı başarır. Türk Baroku'nun genel beğeni kaza­ tı üslûbu Türk sanatına girer. Batı'dan gelen bu yeni nan, tad verici eserleri, daha ziyade meydan çeşmesi, üslûp Barok'tur. Barok üslûp, mimaride bir yandan köşe çeşmeleri, sebil, selsebil, şadırvan gibi eserler ile Klasik’ten farklı mimari çizgiler ve proporsiyon uygu­ türbe ve sair küçük boyutlu yapılar alanında görülür. lamasına neden olurken öte yandan süsleme alanında Özellikle su yapılarının tasarımlarında, süslü ve zarif değişikliğe yol açar. Süsleme konusundaki değişiklik, eser ortaya koyma görüşü ağır basar. Böyle bir görüş sadece desen değişikliğini değil uygulama alanı soru­ ise eserin bütününü etkiler. Böylece, zaten sadece dışı nunu da içerir. ile gözlere hitab eden ve küçük boyutlu mimari ürün­ Barok ve Rokoko süslemeler, önce sadece içte uygu­ ler olan su yapıları, bütünü ile süslü eserler halinde lanır. Fakat bu uygulama uzun sürmez. Barok ve Ro­ ortaya çıkmış olur. Daha Barok havalı eserler doğma­ koko yalnızca çizim ve desenden ibaret kalmayıp üs­ ya başlamadan önce. Lâle Devri'nin süslü meydan çeş­ lûbun gereği halinde, mimariyle kaynaşık vaziyette üç meleri, mimaride dışta süslemelerin görsel etkisinin boyutlu düzenlemeler şeklinde de gelişme kaydedin­ olumlu rolünü hatırlatma bakımından, Klasik'ten son­ ce, mimaride, dışta süsleme uygulama döneminin ye­ raki yeni dönem için bir başlangıç ortamı oluşturur. niden açılmasına neden olur. Ne var ki bu defaki uy­ Barok meydan çeşmeleri, sebilleri ve sair eserleri ise gulama, Selçuklu dönemindekinden tamamen farklı gözleri ve ruhları, dışta süslemelere bir hayli alıştırıp anlam ve düzende bir uygulamadır. ısındırır. Vurgulayarak belirtmek gerekir ki, Batı'dan gelen Barok'u başka bir Batı üslûbu olan Ampir takip et­ Barok'un Türkiye'deki uygulamaları yavan bir taklit­ meye koyulurken, aradan fazla zaman geçmeden yine 3 Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu'na deniz yönündeki bahçeden bakış. 4 Beylerbeyi Sarayı cephesinden yakın görünüş. 11 MİLLİ SARAYLAR TBMM KUTUPHANESI 5 Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu cephesi. 12 MİLLİ SARAYLAR TBMM KUTUPHANESI '0 ‘-:'■&.>:■; 6 Beylerbeyi Sarayı cephesinden. 13 MİLLİ SARAYLAR TBMM KUTUPHANESI Batı’dan esen bir rüzgarla Eklektisist anlayış egemen olmaya başlar. Eklektisizm’de, sadece mimari tasarım konusunda değil süslemelerden seçmelerde bulunma bakımından da kapılar ardına kadar açık olduğundan, uygulamalar buna göre bir gelişim gösterir. Dışta süsleme uygulama konusu işte böyle bir yol izlerken, bunun en uç noktasını oluşturan dönemde
Recommended publications
  • Formation of Watersides on the Bosporus and Spatial Development of Bosporus Waterside Gardens
    INTERNATIONAL JOURNAL OF ELECTROINCS; MECHANICAL and MECHATRONICS ENGINEERING Vol.3 Num 2 pp.(571-577) FORMATION OF WATERSIDES ON THE BOSPORUS AND SPATIAL DEVELOPMENT OF BOSPORUS WATERSIDE GARDENS Petek JAWDET ABDULLA Department of Architecture, Faculty of Architecture, Istanbul Aydin University, Florya, Istanbul/Turkey E-mail: [email protected] Abstract- As one of the unique beauties of Bosporus, Bosporus watersides have been composed and formed through long ages along the Bosporus. Not only an architectural form and a residential type, the Bosporus watersides also were being a part of the culture in which they were built. They project the life traditions of the ages in which they were built. Their users were using those buildings as summer resorts, comprised of a hall, wide rooms, kitchen and other components. The gardens of the watersides also have had their own characteristics, and they were setting out unique beauties. The gardens of the watersides in Bosporus were beyond comparison by their organizational schemes and landscape designs. The watersides were designed with a garden within the bounds of spatial possibilities. The gardens were decorated with colorful flowery plants. Many watersides, which were built in Bosporus, have reached until today. As a type of residences, these buildings are among the most important buildings of Bosporus. The Bosporus watersides have unique architectural samples and features and they need to be well preserved. However, it has been identified that some of those structures have disappeared in time. There are many causes for such a removal. By analyzing these causes, we need to preserve these buildings better nowadays. Bosporus watersides and their gardens today need a better protection by effective policies to be produced.
    [Show full text]
  • Vahdcttifl Hflin Mİ? K Ffilr Fm MI?
    VAHDCTTIfl Hflin Mİ? K ffilR fM MI? ♦ ---------------------- MEHMET BİCİK MEHMET BICIK Eğitimci, Araştırmacı-Yazar, Şâir... 25 Mart 1975'te Balıkesir'in Bigadiç ilçesinin Kırca Köyü'nde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde, ortaokulu Şamlı ve Ilıca'da, liseyi de Balıkesir'de okudu. Konya'da başladığı yüksek öğreni­ mini Gaziantep'te sürdürdü. 1996'da İstanbul Üniversitesi Ede- biyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu... İlk görev yeri olan Giresun Şebinkarahisar Lisesi'nde 1996- 2000 yılları arasında Tarih öğretmeni olarak çalıştı. 259. K. D. Er olarak Malatya 2. Ordu Komutanlığı'na bağlı Ulaştırma Er Eğitim Alayında vatani görevini yaptı(1997T998). 2000-2001 eğitim-öğretim yılında Balıkesir Sındırgı Büyükdağdere İlköğre­ tim Okulu'nda görev yaptı. 2001 Kasımında Balıkesir Burhaniye Lisesi'ne tayin oldu. 1 Ağustos 2006'dan itibaren Burhaniye Li- sesi'nde Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Bicik, 2008 yılı Ağustos ayında Burhaniye Öğretmenevi ve Akşam Sanat Oku- lu'na atandı. Hâlen Burhaniye Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu'nda Müdür Vekili olarak görev yapıyor. Tarih ve Folklor üzerine araştırmalar yapan, değişik temalarda şiirler yazan Bicik'in, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Türk Dünyası Araştırmaları, Türk Edebiyatı, Yesevî, Yeni DeFne, Genç Akademi ve Genç Gelişim dergilerinde yazılan ve şiirleri yayınlandı. Bicik, mahallî Gaziantep HedeF Gazetesi'nde köşe yazıları yazdı. ESERLERİ: Derleme : Bigadiç Güzellemesi (1996) Şiir : Bir Sevdâ Uğruna (2003) Araştırma : Meşhurların Vasiyetleri (Akis Kitap-2006) Bilinmeyen Yönleriyle II. Abdülhamid (Akis Kitap-2008) İÇİNDEKİLER 1. Sultan Vahdettin Garip Doğdu, Garip mi Öldü?.....................................................................15 2. Sultan Vahdettin'in İlk Aşkı Kimdi? Sultan Vahdettin'in Kaç Eşi Vardı? Kaç Çocuğu Vardı?..............................................................................................................................18 3. Vahdettin'in Kızları Piyano mu Çalıyordu? Vahdettin'in Şehzadelerinin ve Sultanlarının Diploma Töreni Neden Yapılamadı?.
    [Show full text]
  • Istanbul Ormanlarinin Sorunlari Ve Çözüm Önerileri Türkiye Ormancilar Derneği
    TOD MARMARA ŞUBESİ Caferağa Mah. Albay Faik Sözdener Sok. Benson İş Merkezi No: 21 K.5 D.6 KADıKÖY - İSTANBUL Tel-Faks: 0 216 338 93 18 Mail: [email protected] İSTANBUL ORMANLARININ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ Türkiye Ormancılar Derneği, 26 Aralık 1924 Ormancılıkla ilgili en eski örgüt olan ve çatısı tarihinde, Orman Yüksek Mühendisi ve Ga- altında tüm ormancı teknik elemanları topla- zeteci Abdulkadir SORGUN, Orman Yüksek yan Türkiye Ormancılar Derneği, ormancılık Mühendisi Dr. Tevfik Ali ÇıNAR ve Orman tarihinin oluşumunda katkıları olmuş, or- Yüksek Mühendisi Asaf ıRMAK tarafından mancılık tarihiyle içice gelişmiştir. Ormancı- “Orman Mekteb-i Alisi Mezunları Cemiyeti” lığımızla ilgili her olayda, her oluşumda onun adıyla İstanbul’da kurulmuştur. sesi duyulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en eski ikinci Bugün “ODTÜ ORMANı” olarak anılan, sivil toplum örgütü olup, Türkiye Mimar ve Ankara’nın akciğeri “ATATÜRK ORMANı” nı Mühendis Odaları Birliği TMMOB’nin kurul- 1957-1958 yıllarında kurulma kararı alınmış, masında öncülük etmiş köklü kurumlardan Türkiye Ormancılar Deneği bu ormanın ku- birisidir. Türkiye Ormancılar Derneği Ba- rulmasında teknik olarak önemli katkılarda kanlar Kurulu kararıyla 1951 yılında, kamu bulunmuştur. yararına çalışan dernek statüsünü almıştır. Türkiye Ormancılar Derneği 1924 yılından bu yana yaptıkları ile ülkede orman, doğa ve çevre sevgisinin yayılmasını, kökleşmesini, kamuoyunun bilinçlendirilmesini, ormancılık bilim ve tekniğinin ilerlemesini sağlamayı, ormancılık sorunlarının yurt, ulus gereksi- nimleri ve kamu yararı gözetilerek bilimsel ilkelere göre çözümünü amaçlamaktadır. İSTANBUL ORMANLARININ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 1 © 2014 Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi Yayınları No: 03 Tüm hakları saklıdır. Bu kitabın hiçbir bölümü, yayıncının yazılı izni olmadan, fotokopi dâhil elektronik veya mekanik yöntemlerle kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya kaydedilemez.
    [Show full text]
  • Studies in Atatürk's Turkey
    Studies in Atatürk’s Turkey Th e Ottoman Empire and its Heritage Politics, Society and Economy Edited by Suraiya Faroqhi and Halil Inalcik Advisory Board Firket Adanir, Idris Bostan, Palmira Brummett, Amnon Cohen, Jane Hathaway, Klaus Kreiser, Hans Georg Majer, Ahmet Yaşar Ocak, Abdeljelil Temimi, Gilles Veinstein VOLUME 40 Studies in Atatürk’s Turkey Th e American Dimension Edited by George S. Harris and Nur Bilge Criss LEIDEN • BOSTON 2009 Cover illustration: Ghazi Mustafa Kemal, Chairman of Turkey’s National Assembly, 24 April 1923. Th is book is printed on acid-free paper. Library of Congress Cataloging-in-Publication Data Studies in Atatürk’s Turkey : the American dimension / edited by George S. Harris and Nur Bilge Criss. p. cm. — (Th e Ottoman Empire and its heritage, ISSN 1380-6076 ; v. 40) Includes bibliographical references and index. ISBN 978-90-04-17434-4 (hbk. : alk. paper) 1. United States—Foreign relations— Turkey. 2. Turkey—Foreign relations—United States. 3. Diplomats—United States— History—20th century. 4. Diplomats—Turkey—History—20th century. 5. United States—Foreign relations—1923–1929. 6. United States—Foreign relations—1929–1933. 7. United States—Foreign relations—1933–1945. 8. Atatürk, Kemal, 1881–1938. 9. Turkey—Foreign relations—1918–1960. I. Harris, George S. (George Sellers), 1931– II. Criss, Bilge. III. Title. IV. Series. E183.8.T8S78 2009 327.730561—dc22 2009012417 ISSN 1380-6076 ISBN 978 90 04 17434 4 Copyright 2009 by Koninklijke Brill NV, Leiden, Th e Netherlands. Koninklijke Brill NV incorporates the imprints Brill, Hotei Publishing, IDC Publishers, Martinus Nijhoff Publishers and VSP. All rights reserved.
    [Show full text]
  • Indirmenin, Ihtiyaç Sahibinin Onurunu Korumanın, Dünyanın Nere- Sinde Bir Mazlum Varsa Yarasını Sarmanın, Gözyaşını Silmenin Mücadelesini Veriyoruz
    TÜRK KIZILAYI TARİH DİZİSİ Türk Kızılayı, Türk Halkının dünyaya uzattığı merhamet eli olarak yak- laşık bir buçuk asırdır ulvi bir görevi büyük bir özveri ile yerine getirmekte- dir. Kurulduğu 1868 yılından bu yana halkımızın ve özellikle yakın coğrafi komşularımızın başına gelen her türlü felâkette görev alan ve tarihe tanıklık eden Türk Kızılayı, maalesef bu tanıklığını ilgililere ve yeni nesillere taşıya- cak çalışmaları ihmal etmiştir. Elbetteki yapılan her türlü yardım çalışmasının yazışmaları Türk Kızılayı arşivlerindeki yerlerini almıştır. Ancak, bu çalışmaları arşivlerden kurtarmak ve yardımlaşma duygusunun cisimleşmiş hali olan Türk Kızılayı’nın anlata- cak eserleri haline getirmek bizler için tarihi bir görev olmuştur. Bu görevi yerine getirebilmek amacıyla bir çalışma başlatılmıştır. Türk Kızılayı Kitaplığı olarak adlandırılan bu çalışmada ilk olarak Kızılayımızın tarihine ışık tutacak belgelerin kitaplaştırılması hedeflenmiştir. Zaman için- de ise güncel çalışmalar kitaplaştırılacaktır. Türk Kızılayı, tarihi tanıklığıyla dünün daha iyi anlaşılmasına, bugünün bu bilgiler ışığında değerlendirilme- sine ve geleceği planlarken ulusumuzun geçirdiği acılı sürecin bilinmesinde büyük yararlar görmektedir. Türk Kızılayı Kitaplığı serisinin oluşumuna fikirleri ve emekleriyle destek veren herkese teşekkürü bir borç biliriz. Padişah'ın Himayesinde OSMANLI KIZILAY CEMİYETİ 1911-1913 YILLIĞI Hazırlayanlar Yrd. Doç. Dr. Ahmet Zeki İZGÖER • Msc. Ramazan TUĞ Koordinatörler Belgin Duruyürek Şahin Cengiz Kapak Fotoğrafı Osmanlı Kızılay Cemiyeti
    [Show full text]
  • Boğaziçi'ni Çevreleyen Hayatlar
    View metadata, citation and similar papers at core.ac.uk brought to you by CORE provided by Istanbul Sehir University Repository Esma Sultan Yalısı Boğaziçi’ni çevreleyen hayatlar Özellikle 18. yüzyıldan sonra Boğaziçi kıyılarını renklendiren sahil saraylarında ve yalılarda yaşanan nice sevinç ve hüzün dolu yaşamları ve Boğaziçi’nin bu eşsiz yapılarını Osman Öndeş yazdı ve fotoğrafladı. ir şairin dediği üzere "Allah dünyayı halk eyledi, rakol olarak hizmet veren yapıların dışında kalanlar ise ne ama İstanbul'u nakşeyledi." Boğaziçi yalıları ve sa­ yazık ki yok olmaya terk edilmiştir. Böylece Moda’daki Mah­ hil sarayları ise bu eşsiz doğa harikası kıyıların na­ mut Muhtar Paşa Köşkü Kız Lisesi, Beşiktaş'taki Feriye sa­ Bkışları olmalı. Boğaziçi'ni dünyanın benzersiz gü­ raylarından biri Orta Okul, Adile Sultan Sarayı Kandilli Kız zeli yapan yapılar, sahilleri boyunca sıralanmış saraylar ve Lisesi, Beykoz Kasrı Çocuk Hastanesi, Baltalimanı'ndaki yalılar olmuştur. Aslında birer çiçek demeti gibi dizilmiş olan Mustafa Reşid Paşa Yalısı Kemik Hastanesi olarak varlıkları­ kültür ve sanat varlıkları olan sarayları ve yalıları Orhan Er- nı sürdürmüştür. Bugün giderek daha çok yalı aslına sadık denen'in adlandırdığı gibi "Boğaziçi sahilhaneleri" diye ta­ kalarak restore ediliyor ve yeni sahipleri ile yeni bir yaşama nımlamak daha doğru olmalı. Sahil yapıları İstanbul'un geç­ merhaba diyor. Ne yazık ki bir de türlü nedenlerle yok olma­ mişinin renkleri ve kültür mirasımızın değerli varlıklarıdır. ya terk edilmiş olanları var ki bunların içinde en kötü durum­ Osmanlı döneminden Cumhuriyete miras kalan bu yapılar da olanı Büyükdere’deki Apraham Paşa Yalısı'dır. Boğazi­ genel olarak kamu yararına kullanılmıştır. Okul, hastane, ka­ çi'nin incileri olan bu eşsiz yapıların giderek daha çoğunun 128 eski güzelliklerine kavuştuğu bu günlerde gönül diliyor ki Hatice Sultan Yalısı kültür mirasımızın ve tarihimizin bu vazgeçilmez yapıları es­ Fehime Sultan yalısının hemen yanında yer alan yalı Ha­ ki görkemli günlerine bir an önce dönsün ve Boğaz kıyılarını tice Sultan’a II.
    [Show full text]
  • ROMA Ve BİZANS ETÜDLER VE SİSTEMATİK ESERLER
    ROMA ve BİZANS ETÜDLER VE SİSTEMATİK ESERLER ALBERT, GOTTFRIED: Die Prinzeninsel Antigoni und der Aidos- Berg. Konstantinopel, O. Keil, [1891]. s. 24-51. (15.5x22). “Mitteilungen des Deutschen Excursions Clubs, Heft III”. [I.RB/E-367] ANGOLD, MICHAEL: Church and society in Byzantium under the Comneni, 1081-1261. Cambridge, Cambridge University, 1995. XVI+604 s. (15.5x23.5). [I.RB/E-388] BALARD, MİCHEL - DUCELLIER, ALAIN (Der.) : Konstantinopolis 1054-1261. Hırıstiyanlığın başı, Latinlerin avı, Yunan başkenti. İstanbul, İletişim, 2002. 256 s. (16x23). “İletişim Yay.: 842 - Dünya Şehirleri Dizisi: 6”. [I.RB/E-405] BARSANTI, CLAUDIA : Constantinopoli e l’Egeo nei primi decenni del XV secolo: la testimonianza di Cristoforo Buondelmonti. s. 83-254. (21x29). Roma, Rivista dell’Istituto Nazionale d’Archeologia e Storia dell’arte, 56 (III. Serie, XXIV), 2001’den. Fotokopidir. [I.RB/E-407] BARTUSIS, MARK C.: The late Byzantine army: arms and society, 1204-1453. Philadelphia, University of Pennsylvania Press, 1992. XVII+438 s. (15x23) resim. “The Middle Ages Series”. [I.RB/E-408] 1 BASSETT, SARAH GUBERTI : Historiae custos: Sculpture and tradition in the Baths of Zeuxippos. s. 491-506. (21x29.5) plan, resim. American Journal of Archaeology Volume, 100, No: 3/1996’dan. Fotokopidir. [I.RB/E-391] BELGE, MURAT : Bizans mirası. Foto.: Şemsi Güner. s. 86-102. (22x30) resim. Atlas dergisi, 1994, (Sayı 17)’de. [I.RB/E-392] BOOJAMRA, JOHN LAWRENCE : Church reform in the late Byzantine Empire. A study for the patriarchate of Athanasios of Constantinople. Thessaloniki, Patriarchal Institute for Patristic Studies, 1983. 239 s. (18x25). “Analekta Vlatadon, 35”. [I.RB/E-362] BRADFORD, ERNLE : The great betrayal.
    [Show full text]
  • Hilâl-I Ahmer Hanimlar Merkezinin Kuruluşu Ve
    HİLÂL-İ AHMER HANIMLAR MERKEZİ’NİN KURULUŞU VE FAALİYETLERİ (1877-1923) Muzaffer TEPEKAYA* - Leyla KAPLAN* ÖZET Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemiyeti bünyesinde 20 Mart 1912 tarihinde “Osmanlı Hilâl-i Ahmer Hanımlar Merkezi” kurulmuştur. Kurulan bu teşkilatla kadınlar etkili bir şekilde Hilâl-i Ahmer faaliyetlerine katılmışlardır. Kuruluşundan itibaren cephede savaşan askerlere, yaralı ve hastalara, kimsesizlere ve bakıma muhtaç olanlara, şehit ve asker ailelerine göçmenlere, esirlere yardım eden Hilal-i Ahmer Hanımlar Merkezi, bu faaliyetlerini bağış kampanyalarının yanı sıra, aşhane, çayhane, hastane, dispanser, sanat evi, atölyeler, nekahet-hane, gibi kuruluşlar aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Osmanlı Devleti’ni sona erdiren 24 Temmuz 1923 Lozan siyasi antlaşmasının imzalanmasından sonra yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde de faaliyetlerine devam eden dernek Yunanistan’la yapılan Türkiye Rum mübadelesinde önemli görevler üstlenmiştir. Mübadele ile gelen göçmenlerin sağlık, giyim ihtiyaçlarının karşılanması, yerleşecekleri yerlere nakilleri, hastalarının bakımı ve sağlık bilgilerinin verilmesinde başarıyla görev yapmıştır. Cumhuriyetin ilânından sonra “Cumhuriyet Vatandaşı” kimliği oluşturmak için yapılan çalışmalara katılan ve yenilikleri Türk toplumuna benimsetmede önemli görevler yerine getiren Hilâl-i Ahmer Kadınları “Cumhuriyet Kadını” kimliğini benimseterek bunun yaygınlaştırılmasında başarıyla çalışmıştır. Yardım faaliyetleriyle birlikte peş peşe gerçekleştirilen inkılapları destekleyen derneğin çalışmalarına dönemin gazetelerinde
    [Show full text]
  • A SECRET FACE of ONE PERIOD: M. RAZI YALKIN and His WORKS Abstract
    Selçuk Ünfuersltesl/Seljuk Unluersity Fen-Edebiyat Fakültesi/Faculty of Arts and Sciences Edebiyat Dergisi/Journal of Social Sciences Yıl/ Year: 2007, Sayı/Numbcr: 17, 179 208 BİR DEVRİN GİZL İ Ç EHRESİ: M. RAZİ YALKIN ve ESERLERİ ÜZERİNE Yrd. Doç. Dr. Necmi UYANIK S. Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü nu vani [email protected]. tr Özet Bu makalede 1. Dünya Savaşı, Mütareke Devri ve Türk İstiklal Harbinin önemli, fakat pek bilinmeyen bir siması; faaliyetleri ve eserleriyle birlikte değerlendirilmiştir. Mustafa Razi Yalkın, adı geçen dönemler içerisinde, Teşkilat-ı Mahsusadan itibaren bir emniyet görevlisi olarak, vatan hizmetinde olmak üzere önemli hizmetlerde bulunmuştur. Hatıralarını ise değişik takma adlarla 1939'dan itibaren kaleme almıştır. Bu hatıralarda ele alınan konulardan; Osmanlının son dönemlerindeki kaçakçılık, Padişah Vahidettin'in (VI. Mehmet) faaliyetleri, İttihatçılar, İtilafçılar ve Mustafa Kemal Paşa ile birlikte Türk İstiklal Harbi gibi konular M. Razi Yalkın'ın verdiği bilgiler çerçevesinde değerlendirilerek, onun Türk tarihine olan katkıları ortaya konmuştur. Anahtar Kelimeler: M. Razi Yalkın (M. Sıfır), Padişah Vahideltin, Damat Ferit, Kaçakçılık, Teşkilat-ı Mahsusa, Mustafa Kemal Paşa A SECRET FACE OF ONE PERIOD: M. RAZI YALKIN and HiS WORKS Abstract Irı llıi:; :.Lu<ly lh~ I.Workl War, Uı~ Amıislk~ Period df!U on~ of Llı~ <lbtin!Jublı~d face of the Turkish Indepence War has been analyzed with his works. Mustafa Razi Yalkın has performed most irnportant positions as apolice officerduring these periods after the National Security Service'sfoundation. Andhe wrote his memories in different false namesfrom the 1939's. in these memories he wrotethe smuggling at the last period of the Ottoman Empire, the activities of Sultan Vahidettin (VI Mehmet), the members of the ittihat ve Terakki, the members of the Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Mustafa KernalPasha and the Turkish lndepence War.
    [Show full text]
  • Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924}
    SON DÖNEM OSMANLI PADİŞAH EŞLERİ Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924} Harun Açba PROFİL O Hanın Açba O PROFİL YAYINCILIK Yazar/Harun Açba Eserin Adı / Kadirdendiler Genel Koordinatör /'Münir Üstün Genel Yayın Yönetmeni / Cem Küçük Redaksiyon I Elif Avcı Kapak Tasarım/ Yunus Karaasian İç Tasarım I Adem Şenel Baskı-Cilll Kitap Matbaası Davulpap Cad. fminraj Ka/ım Dinçol San. Sil. No.81/21 Topkapı -İstanbul Tel: 0212 567 .10 8-1 1. BASKI KASIM 2007 978-975-996-109-1 PROFİL : 65 İNCELEME-ARAŞTIRMA :07 PROFİL YAYINCILIK Çatalçcsme Sk. Meriçli Apt. No: 52 K.3 Cagaloglu - İSTANBUL www.profilkilap.com / [email protected] Tel. 0212. 514 45 11 Faks. 0212. 514 45 12 Profil Yayıncılık Maviağaç Küllür Sanat Yayıncılık Tic.Ltd.Şti rnarkasıdır. ı © Bu kitabın Türkçe yayın hakları Harun Açba ve Prolil Yayıncılık'a aittir. Yazarın ve yayıncının izni olmadan herhangi bir formda yayınlanamaz. kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. Ancak kaynak gösterilerek alınlı yapılabilir. İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Kafkasya Hanedanları / 9 Saray Protokolü /13 Bölüm 2 Sultan I. Abdülmecid Han Ailesi / 17 (1839-18611 Sultan Abdülaziz Han Ailesi / 81 (1861-1876) Sultan V. Murad Han Ailesi / 96 (1876) Sultan II. Abdülhamid Han Ailesi / 117 (1876-1909) Sultan V. Mehmed Reşad Han Ailesi / 161 (1909-1918) Sultan VI. Mehmed Vahideddin Han Ailesi / 180 (1918-1922) Halife II. Abdülmecid Efendi Ailesi / 207 (1922-1924) Bibliyografya / 217 Teşekkkürname / 218 Bu kitabı aileme ithaf ediyorum. BÖLÜM 1 KAFKASYA HANEDANLARI smanlı Sarayı'na alınan kızların (19. yy. özellikle) Çerkeş olduğu biliniyor. Sultan Abdülmecid Han'a kadar tâbi Okalınan köle, yani cariye ticareti üzerine kurulan Os­ manlı haremi Abdülmecid Han'dan sonra değişikliğe uğramıştır.
    [Show full text]
  • Turgut Özakman Vahidettin, M
    Turgut Özakman _ Vahidettin, M. Kemal ve Milli Mücadele (Yalanlar, Yanlışlar, Yutturmacalar) İÇİNDEKİLER KISALTMALAR : * 1 GİRİŞ: * 2 Bazı iddialardan örnekler: * 2-1 Resmi tarih : * 2-2 Yasaların, gerçekleri açıklamaya engel olduğu iddiası: * 2-3 Devlet arşivlerinin durumu: * 2-4 İngiliz belgeleri : * 2-5 Tarih yazarlığı hakkındaki görüşler: * 2-6 VAHİDETTİN: * 3 Vahidettin'in kısa hayat hikâyesi: * 3-1 Vahidettin'in kişiliği: * 3-2 Saltanatın kaldırılması ve Vahidettin'in hain ilan edilmesi: * 3-3 Vahidettin'in istanbul'dan ayrılmasının sebepleri: * 3-4 Ayrılış hazırlıkları: * 3-5 Vahidettin'in ayrılışı ve sonrası (Malta, Hicaz, Cenova, San Remo): * 3-6 Vahidettin'in ayrılışını nasıl değerlendiriyorlar: * 3-7 San Remo günleri: * 3-8 Vahidettin'in cesareti: * 3-9 Bazı görgü tanıklarının Vahidettin hakkındaki görüşleri: * 3-10 Ölümü : * 3-11 Birinci Bölümün sonu: * 3-12 MUSTAFA KEMAL: * 4 M.Kemal aleyhindeki lÖdialara giriş: * 4-1 Vatan ve Hürriyet Partisi (1905-1906): * 4-2 Hareket Ordusu (1909): * 4-3 Balkan Savaşı (1913): * 4-4 Çanakkale Savaşı (1915): * 4-5 Savaşın çok kısa bir özeti: * 4-5-1 Çanakkale bir zafer midir: * 4-5-2 TRT'nin 18 Mart 1988 günü yayımladığı Çanakkale programı: * 4-5-3 M.Kemal'in Çanakkale Savaşı'ndaki rolü konusunda farklı yaklaşımlar: * 4-5-4 Zafer kimin: * 4-5-5 M.Kemal'in rolünün sonradan büyütüldüğü: * 4-5-6 Çanakkale Savaşı'nı nasıl değerlendiriyorlar: * 4-5-7 Genel değerlendirmeler: * 4-5-7-1 İlk gün ve Arıburnu savaşları: * 4-5-7-2 M.Kemal, kendiliğinden değil, emirle hareket etmiş: * 4-5-7-3 M.Kemal
    [Show full text]
  • Son Padişah Vahdettin Ile Gurbette
    EDİTÖR: Hüseyin Şentürk 4"* Salı 25 Temmuz 2000 Faks: (0212) 505 68 02 [email protected] ''¿Milliyi:! nnem, Sultan Vahdettin’in Çünkü • Müşarünaleyh (Gazi) hazretleri bu­ Harbiye Nazırı, Müşir Sunuş Şakir Paşa, direniş gün hakiykatlerini yaşadığımız o zamanki fi­ (Mareşal) Şakir Paşa’nın kirlerini lütfen bana tamamen anlatmış ve kızı Münire Hanım... Ba­ Bu yazı dizisini hazırlamam örgütlemek üzere haizi selahiyet herhangi bir şekil altında Ana­ bam ise Bahriye Nazırı ve için büyük zahmetlere dolu ’ya bir memuriyetle gönderilmelerine her­ daha sonra padişahın saray nazın,katlanan, başyave­ günlerce benimle Anadolu'ya gidecek hangi bir çare bulmaklığımı emir buyurmuş­ A konulmak lutfıında bulunan lardı. Hatta bir gün: ri Hüseyin Avni Paşa... O da bir süre Harbî­ ye Nazırlığı yapmış ama politika ile hiç ilgi­ Müşir Şakir Paşa ’nın torunu, olan Mustafa -Galiba sen bu işi beceremiyeceksin... yol­ si yok, hep asker kalmış... Ahmet Avni Paşa ’nın km lu güler yüzlü bir tehtielerine de uğramıştım. Müşir Şakir Paşa, Mustafa Kemal Pa- Sayın Fitnat Türkmenelli’ye, Memleketin her gün bir manzara arz eden şa’yı Anadolu’ya ordu müfettişi olarak gö­ kızlan Fezal Has ile Meral Kemal'den, barış hadise safhaları içinde Karadeniz sahili ile bu revlendiren.. ve Mustafa’ Kemal Paşa’nm Türkmenelli’ye pek çok sahilin yakın hinterlandında Rumlar aleyhine arzusu üzerine en güçlü yetkilerle donatan teşekkür ederim... Bir süre sağlanıncaya olmak üzere asayişsizlik de başgöstermişti. belgeyi mühürleyen bir Osmanlı Mareşali... önce bir rahatsızlık Müttefiklerin daha ağır teklif ve taleplerini Yine, Mustafa Kemal Paşa ve 48 kişilik geçirdiğini öğrendiğim Fitnat kadar, aksine emir iycap ettiren ve bu hal o zamanın esasen kor­ kurmay heyetinin süratle Samsun’a gidebil­ Hanımefendi’ye acil şifalar kak ve tâbi hükümetini büyük telaşlara ve meleri için güçlükle Bandırma Vapuru’nu dilerim..
    [Show full text]