Milli Saraylar 1992
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
TBMM KUTUPHANESI TBMM KUTUPHANESI MİLLİ SARAYLAR 1992 TBMM KUTUPHANESI TBMM MtLLt SARAYLAR DAİRE BAŞKANLIĞI SARAY VE KÖŞKLER GRUP BAŞKANLIĞI'NCA 1992 YILINDA HAZIRLANMIŞ, TBMM VAKFI MALİ DESTEĞİ İLE YAYINLANMIŞTIR. HER TÜRLÜ YAYIN HAKKİ SAKLIDIR. YAYIN No. 4 SANAT YÖNETMENİ Ersu Pekin FOTOĞRAFLAR SAMİH RİFAT M. CEZAR1, 2, 4 , 5, 6, 7, 8, 9,10,11,12,13,19, 20, 21, 25; A.KARAMANİ 2, 3, 4, 7, 8, 9,10, 14, 15, 16; C. KÖSEOĞLU 2; F. İREZ-V. CEZCÖR 11, 12, 16, 17, 18, 19, 28, 30, 32, 33, 37, 41, 42, 45, 47; C. KA- RAHÜSEYİN 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 13, 17, 18, 19, 22, 23; D. DİŞBUDAK 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9,11. FİKRET YILDIZ M. CEZAR 3; A.KARAMANİ 1, 5, 6,13; N. YILDIZ 6, 10; S. ÖNER 1,11, 13,16, 17, 18, 19, 21, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31; C. KÖSEOĞLU 3 , 4, 5, 6; N. BAYRAKTAR 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10,11,12;f. tREZ-V. GEZGÖR 1, 7, 10; G. KARAHÜSEYtN 4 ; ö . KÜÇÜKERMAN 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21; D, DtŞBUDAK 2. YILMAZ DİNÇ M. CEZAR 17, 18, 22, 23, 24; N. YILDIZ 4, 5, 7, 8 , 9 , 11, 13; F. /REZ-V. GEZGÖR 26, 27; G. KARAHÜSEYtN 20. ALİ KONYALI N. r/LD/Z 12; D. DİŞBUDAK 1 0 ,1 1 . ÖNDER KÜÇÜKERMAN ö . KÜÇÜKERMAN 6, 7 ,1 1 . ERSU PEKİN A.KAR>IMAN/1 1 ,1 2 . YAŞAR YILMAZ D. DtŞBUDAK 12. DİZGİ Milli Saraylar Bilgi İşlem Merkezi RENK AYRIMI Ofset Yapımevi BASKI TBMM Basımevi-Ankara ISBN 975-95334-0-5 Ön kapak: Beylerbeyi Sarayı Mavi Salon. Arka kapak: Dolmabahçe Sarayı Hasbahçe havuzundaki kuğulu fıskiye. TBMM KUTUPHANESI İÇİNDEKİLER SUNUŞ 7 HÜSAMETTİN CtNDORUK SÜSLEMELER YÖNÜNDEN 8 MUSTAFA CEZAR DOLMABAHÇE VE BEYLERBEYİ SARAYLARI DOLMABAHÇE SARAYI 30 ARZU KARAM ANÎ CEPHE SÜSLEMELERİNDE ANTİK MİMARİ ÖĞELER 19. YÜZYIL OSMANLI SARAYLARIYLA İLGİLİ 44 NETİCE YILDIZ BAZI BELGELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ TANZİMAT SONRASI OSMANLI SARAY 58 SEMA ÖNER ÇEVRESİNDE RESİM SANATI DOLMABAHÇE SARAYI 78 CENGİZ KÖSEOĞLU HAZİNE-İ HAŞSA DAİRESİ II SULTAN VI. MEHMED’İN TOPKAPI SARAYI'NA 84 NEDRET BAYRAKTAR GÖNDERDİĞİ ESERLER YILDIZ SARAYI KASR-I HÜMÂYUNLARINDAN 94 FERYAL İREZ-VAHİDE GEZGÖR ŞALE BEYLERBEYİ SARAYI VE ÜNLÜ KONUKLARI 126 GÜLLER KARAHÜSEYİN HEREKE FABRİKA-İ HÜMÂYUNU VE 142 ÖNDER KÜÇÜKERMAN YILDIZ ÇİNİ FABRİKA-İ HÜMÂYUNU GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE IHLAMUR MESİRESİ 156 DİLEK DİŞBUDAK TANZİMAT SARAYLARINDA 168 NECDETSAKAOĞLU BİR DÜĞÜN BELGESİ TBMM KUTUPHANESI TBMM KUTUPHANESI S u n u ş 924 yılında çıkarılan 431 sayılı yasayla millete intikal eden ve 1933 yılın da TBMM Başkanlığı'na bağlanan İstanbul'daki bir kısım saray, köşk ve 1kasırlar, tarihimizdeki bir devrin yaşam tarzını gösteren önemli ve değerli kültür varlıklarıdır. Pek çok ülkenin sanatında, mimarisinde ve kültüründe bu tür tarihî yapı ların özel bir yeri vardır. Yapılış amaçları ne olursa olsun, ya da halkın yaşam koşullarına ters dü şen bir görkemi sergileseler dahi, onları, mimarî ve sanatsal değerler olduğu kadar, tarihî belgeler olarak da korumalı ve değerlendirmeliyiz. Geçmişle günümüz arasında bir köprü oluşturan tarihî ve kültürel mira sın korunması ve bizden sonraki kuşaklara da sağlıklı bir şekilde aktarılma sı başta gelen -görevimizdir; tarihimize ve kültürümüze karşı ulusal borcu- m uzdur. 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı yönetiminin saray yaşamından bir kesiti oluştu ran Milli Saraylarımız, Türk ve Batı sanatının bütünleştiği seçkin mimarî ve sanat eserlerimizdir. Bu değerli mirasın bütün yönleriyle halkımıza ve dün yaya tanıtılması kültürel gelişme ve ilişkilere katkı sağlayacaktır. Tanıtma işlevinde görsel olanakların yanısıra çeşitli yayınların da hazır lanması önemlidir. Bu amaçla gerçekleştirilen Milli Saraylar 1992'nin halkı mızın, ziyaretçilerin, bilim, kültür ve sanat çevrelerinin istifadesine sunul masını memnunlukla karşılıyorum. Milli Saraylar 1992'nin hazırlanmasında emeği geçen, katkı sağlayan de ğerli bilim adamlarımıza, uzman ve araştırmacılarımıza ve tüm ilgililere te şekkür ediyorum. Hepsini kutluyorum. Çalışmalarında başarılar diliyorum. HÜSAMETTİN CİNDORUK Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı TBMM KUTUPHANESI SÜSLEMELER YÖNÜNDEN D o LMABAHÇE v e BEYLERBEYİ SARAYLARI M u sta fa c e z a r ' olmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları Türk mi Bilindiği gibi Klasik Osmanlı Mimarisi'nde dışta sa marisinde süslemelerinin zenginlikleriyle delik esas alınır, süslemeler genellikle içte toplanırdı. dikkat çeken yapılardır. Süslemeler hem Selçuklu Mimarisi'nde ise süslü ve gösterişli taçkapıla- dışta hem de içte bulunmaktadır. Bu iki bi ra önem verilirdi. Taçkapılar süslü olunca, çok defa bi Dnadan Dolmabahçe Sarayı, Türk mimarisinde dışta ve na cephesinin sair yerleri de bir ölçüde süslenirdi. içte en fazla süslemeye sahip binadır. Klasik Osmanlı mimarisinin Selçuklu mimarisinden Prof. Mustafa Cezar. Mimar Sinan Üniversitesi öğretim üyesi. 8 MİLLİ SARAYLAR TBMM KUTUPHANESI en önemli farkı, taçkapı geleneğini sürdürme yerine, da bile mekân yapısı olarak cüce kalır. Ancak onun bu bütün halinde başarılı mekân yapıları elde etme görü durumunun yadırganmaması da gerekir. Zira bu du şünün benimsenmesinde düğümlenmekteydi. Bu gö rum, belli bir dünya görüşünün sonucudur. rüş, dışta süslemenin geri plana itilerek sadeliğin esas OsmanlI Devleti'nin uzun yaşam çizgisi üzerinde ö- alınmasına neden olmuştur. Dışta sadelik ilkesi, sade nemlibir dönüm noktası oluşturan. Batıya açılış hare ce dinsel ve dinsel-kültürel binalarda değil saray gibi keti, gelişme kaydedince, mimari alandaki bu anlayış sivil yapılarda da geçerli idi. Onun içindir ki, üç kıta ta da değişiklikler meydana gelir, özellikle sivil mima ya yayılmış geniş imparatorluk topraklarına hükme rinin saraylar bölümünde, ilke bazında temel değişik den sultanların oturduğu Topkapı Sarayı'nın klasik likler oluşur. üslûptaki yapı üniteleri bile, genelde dışta sadeliğin Saray yapılarında bütün halinde yenilik ve değişik gözardı edilmediği binalar durumundaydı. Dünyanın liğe gitme eylemi, bir dönemecin birdenbire aşılması çeşitli yerlerinde, özellikle de Batı ülkelerinde saray na benzer bir durum arzeder. Çabuk aşılan bu döne lar, mimarilerinin gösterişli durumları ve süslülükle mecin başlangıç noktasında eski Çırağan Sarayı bulu riyle dikkat çekerler. Oysa Topkapı Sarayı, içte çok ne nur. Eski Çırağan Sarayı, tasarımında Bah saray yapı fis süslemelere sahip olmasına karşın, dışta dikkat çe ları anlayışı ve Batı üslûplarının etkili olduğu, minder- kecek bir özellik göstermez. Topkapı Sarayı, değil Sü- sedir düzeni yerine masa-sandalye düzeninin esas a- leymaniye, Sultanahmet ve Selimiye camileri gibi lındığı ilk saraydır. muhteşem eserler yanında, orta halli camiler karşısın Bilindiği gibi, reform hareketlerine geçilmeden hay- 1 Dolmabahçe Sarayı'nın denizden görünüşü. 2 Beylerbeyi Sarayı'nın denizden görünüşü. MİLLİ SARAYLAR TBMM KUTUPHANESI TBMM KUTUPHANESI li önce, sanat alanında Batı'dan etkilenme başlamış çilik şeklinde gelişme göstermez. On, onbeş yıl gibi kı bulunmaktaydı. İlk etkiler, kumaş desenlerinde gö sa bir süre zarfında Türk sanatçısı. Batı kaynaklı Ba- rülür. 17. yüzyılın sonlarında Batı desenli kumaşlar rok'tan "Türk Baroku" dedirtecek özellikte eserler ya dokunmaya başlar. 18. yüzyılın ortalarında ise, bir Ba ratmayı başarır. Türk Baroku'nun genel beğeni kaza tı üslûbu Türk sanatına girer. Batı'dan gelen bu yeni nan, tad verici eserleri, daha ziyade meydan çeşmesi, üslûp Barok'tur. Barok üslûp, mimaride bir yandan köşe çeşmeleri, sebil, selsebil, şadırvan gibi eserler ile Klasik’ten farklı mimari çizgiler ve proporsiyon uygu türbe ve sair küçük boyutlu yapılar alanında görülür. lamasına neden olurken öte yandan süsleme alanında Özellikle su yapılarının tasarımlarında, süslü ve zarif değişikliğe yol açar. Süsleme konusundaki değişiklik, eser ortaya koyma görüşü ağır basar. Böyle bir görüş sadece desen değişikliğini değil uygulama alanı soru ise eserin bütününü etkiler. Böylece, zaten sadece dışı nunu da içerir. ile gözlere hitab eden ve küçük boyutlu mimari ürün Barok ve Rokoko süslemeler, önce sadece içte uygu ler olan su yapıları, bütünü ile süslü eserler halinde lanır. Fakat bu uygulama uzun sürmez. Barok ve Ro ortaya çıkmış olur. Daha Barok havalı eserler doğma koko yalnızca çizim ve desenden ibaret kalmayıp üs ya başlamadan önce. Lâle Devri'nin süslü meydan çeş lûbun gereği halinde, mimariyle kaynaşık vaziyette üç meleri, mimaride dışta süslemelerin görsel etkisinin boyutlu düzenlemeler şeklinde de gelişme kaydedin olumlu rolünü hatırlatma bakımından, Klasik'ten son ce, mimaride, dışta süsleme uygulama döneminin ye raki yeni dönem için bir başlangıç ortamı oluşturur. niden açılmasına neden olur. Ne var ki bu defaki uy Barok meydan çeşmeleri, sebilleri ve sair eserleri ise gulama, Selçuklu dönemindekinden tamamen farklı gözleri ve ruhları, dışta süslemelere bir hayli alıştırıp anlam ve düzende bir uygulamadır. ısındırır. Vurgulayarak belirtmek gerekir ki, Batı'dan gelen Barok'u başka bir Batı üslûbu olan Ampir takip et Barok'un Türkiye'deki uygulamaları yavan bir taklit meye koyulurken, aradan fazla zaman geçmeden yine 3 Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu'na deniz yönündeki bahçeden bakış. 4 Beylerbeyi Sarayı cephesinden yakın görünüş. 11 MİLLİ SARAYLAR TBMM KUTUPHANESI 5 Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu cephesi. 12 MİLLİ SARAYLAR TBMM KUTUPHANESI '0 ‘-:'■&.>:■; 6 Beylerbeyi Sarayı cephesinden. 13 MİLLİ SARAYLAR TBMM KUTUPHANESI Batı’dan esen bir rüzgarla Eklektisist anlayış egemen olmaya başlar. Eklektisizm’de, sadece mimari tasarım konusunda değil süslemelerden seçmelerde bulunma bakımından da kapılar ardına kadar açık olduğundan, uygulamalar buna göre bir gelişim gösterir. Dışta süsleme uygulama konusu işte böyle bir yol izlerken, bunun en uç noktasını oluşturan dönemde