TOD MARMARA ŞUBESİ

Caferağa Mah. Albay Faik Sözdener Sok. Benson İş Merkezi No: 21 K.5 D.6 Kadıköy - Tel-Faks: 0 216 338 93 18

Mail: [email protected] İSTANBUL ORMANLARININ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ

Türkiye Ormancılar Derneği, 26 Aralık 1924 Ormancılıkla ilgili en eski örgüt olan ve çatısı tarihinde, Orman Yüksek Mühendisi ve Ga- altında tüm ormancı teknik elemanları topla- zeteci Abdulkadir SORGUN, Orman Yüksek yan Türkiye Ormancılar Derneği, ormancılık Mühendisi Dr. Tevfik Ali ÇINAR ve Orman tarihinin oluşumunda katkıları olmuş, or- Yüksek Mühendisi Asaf IRMAK tarafından mancılık tarihiyle içice gelişmiştir. Ormancı- “Orman Mekteb-i Alisi Mezunları Cemiyeti” lığımızla ilgili her olayda, her oluşumda onun adıyla İstanbul’da kurulmuştur. sesi duyulmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en eski ikinci Bugün “ODTÜ ORMANI” olarak anılan, sivil toplum örgütü olup, Türkiye Mimar ve Ankara’nın akciğeri “ATATÜRK ORMANI” nı Mühendis Odaları Birliği TMMOB’nin kurul- 1957-1958 yıllarında kurulma kararı alınmış, masında öncülük etmiş köklü kurumlardan Türkiye Ormancılar Deneği bu ormanın ku- birisidir. Türkiye Ormancılar Derneği Ba- rulmasında teknik olarak önemli katkılarda kanlar Kurulu kararıyla 1951 yılında, kamu bulunmuştur. yararına çalışan dernek statüsünü almıştır. Türkiye Ormancılar Derneği 1924 yılından bu yana yaptıkları ile ülkede orman, doğa ve çevre sevgisinin yayılmasını, kökleşmesini, kamuoyunun bilinçlendirilmesini, ormancılık bilim ve tekniğinin ilerlemesini sağlamayı, ormancılık sorunlarının yurt, ulus gereksi- nimleri ve kamu yararı gözetilerek bilimsel ilkelere göre çözümünü amaçlamaktadır. İSTANBUL ORMANLARININ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 1 © 2014 Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi Yayınları No: 03 Tüm hakları saklıdır. Bu kitabın hiçbir bölümü, yayıncının yazılı izni olmadan, fotokopi dâhil elektronik veya mekanik yöntemlerle kopyalanamaz, çoğaltılamaz veya kaydedilemez. Bilgi ve resimler kaynak göstermek koşuluyla kullanılabilir.

Editör Prof. Dr. Ünal Akkemik İ.Ü.Orman Fakültesi Orman Botaniği Anabilim Dalı [email protected]

Tasarım Onur Bilgin

Baskı ………………….. I.Basım Mayıs 2014, İstanbul

ISBN ………………….

Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi Caferağa Mah. Albay Faik Sözdener Sok. Benson İş Merkezi, No: 21/K5, KADIKÖY [email protected]

2 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 3 İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ…………………………………………………………………………………………………………9

İSTANBUL ORMANLARININ TARİHİ VE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ ……………………………11

Osmanlı’dan Günümüze İstanbul’un Ormanları: Belgrad Ormanı Örneği (Araş.Gör. Simay Kırca, Prof.Dr. Alper H. Çolak, Dr. Seyit Ali Kahraman, Prof.Dr. Nurhan Atasoy) …………………………………………………………………………………….13

1970’den Günümüze İstanbul İlinde Arazi Kullanımı, Değişimi ve Ormanlar (Orm. Yük. Müh. Abbas Şahin) ……………………………………………………………………………51

Kentsel Biyoçeşitlilik Açısından İstanbul (Prof. Dr. Meral Avcı) ……………………………………………………………………………………………87

İSTANBUL’DA KENTLEŞME VE EKOLOJİK SORUNLAR…………………………………127

İstanbul’da Planlanan Büyük Projeler, Kentsel Dönüşüm ve Ormanlar Üzerine Etkileri: Başka Çözümler Mümkün mü? (Arş. Gör. Senem KOZAMAN, Arş. Gör. Çağdaş Kuşçu ŞİMŞEK, Prof. Dr. Betül ŞENGEZER) .....……...... ………………………………………………………………..129

İnsan Doğa İlişkisinde Egemenlik mi/Bütünleşme mi? İstanbul’daki Kentsel Gelişme/Yeşil Alan Çelişkisi (Arş. Gör. Çağdaş Kuşçu ŞİMŞEK, Arş. Gör. Senem KOZAMAN, Prof. Dr. Betül ŞENGEZER) ………….………………………………………………………………………157

Kentleşme ve Havzaların Sigortası Ormanlar Çevre Mühendisliği Açısından Bir Yaklaşım (Çev. Müh. Menekşe KIZILDERE) ………………………………………………………………………181

Kentleşme ve Su Havzalarına Etkileri: Avrupa Yakasından Örnekler (Prof. Dr. Kamil ŞENGÖNÜL, Prof. Dr. Yusuf SERENGİL) ……………………………….189

İstanbul’da Nüfus Artışı ve Genişlemenin Yaban Hayatı Üzerine Etkileri ve Çözüm Önerileri (Doç. Dr. Zeynel Arslangündoğdu) ……………………………………………………………………197

4 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 5 İstanbul Ormanlarının Tipolojik Problemleri ve Temel Çözüm Önerileri (Doç. Dr. Sinan DESTAN) …………………………………………………………………………………..211

İstanbul Ormanlarından Rekreasyonel Problemleri ve Temel Çözüm Önerileri (Belgrad Ormanı Örneği) (Doç. Dr. Sinan DESTAN) ………..…………………………………………………………………………229

İstanbul’un Önemli Doğa Alanları ve Yatırım Projelerinin Etkileri (Süreyya İSFENDİYAROĞLU, Derya ENGİN, Can YENİYURT, Maria PEREZ) ……243

Yeşil Doku ve Ormanların Korunmasında Sivil Toplum Örgütlerinin Yeri ve Toplumsal Duyarlılık (Handan Dedehayır, Burcu Yazlar, Emel Saıgül) ………………………………………………257

MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ VE ORMANLAR ÜZERİNE ETKİLERİ……………………271

Milli Parklar Yasası ve Tabiat Parkı Uygulamaları, Etkileri ve Çözüm Önerileri (Orm. Yük. Müh. Hüsrev ÖZKARA) …………………………….………………………………………273

Korunan Alan Kavramı ve “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” ile İlgili Bir Değerlendirme (Prof. Dr. Yalçın KUVAN)……….……………………………………………………………………………283

İstanbul’un 2/B Alanlarının Miktarını Etkileyen Etkenler ve Sorunun Çözümüne Katkılar (Doç. Dr. Orhan SEVGİ) ……………….……………………………………………………………………297

Mekânsal Planlama, Mekâna Müdahale ve Sonuçları Açısından 2B Alanları: Beykoz İlçesi Örneği (Prof. Dr. Sedat AVCI) ...... 313

İstanbul Orman Ekosistemi, Son Büyük Projeler Ve Hukuk (Av. Ömer AYKUL) ………………………………………………………………………………………………343

SONUÇ RAPORU………………………………………………………………………………………379

6 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 7 ÖNSÖZ

İstanbul, 8500 yıllık tarihinin en Kitap bu bağlamda, İstanbul kalabalık, doğasına ve kültürüne Ormanlarının sorunlarını ve bilimsel en ağır baskıların yapıldığı, suyunu, temele dayalı çözüm önerilerini toprağını, hatta kimliğini kaybetme içermeyi ve başta İstanbul halkı olmak noktasına geldiği bir dönemden üzere toplumun tüm kesimlerini geçmektedir. Merkezi hükümet bilgilendirmeyi hedeflemiştir. İstanbul’un oksijen deposu ve içme suyu kaynağı olan kuzey ormanlarını Bilimsel görüşlerini sunan ve kitap adeta bir şantiye alanına çevirmiş, içerisinde bilimsel metinleri yer alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi tüm öğretim elemanları ve uzmanlara, tarafından hazırlanan planlarda dahi yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür yer almayan 3.Boğaz Köprüsü ve eder, kitabın ilgililere yararlı olmasını Kuzey Marmara Otoyolu, 3.Havaalanı dileriz. ve çok sayıda kitlesel göçe neden olacak yerleşim alanlarının inşaatına olanak sağlamış ve ne yazık ki bu olumsuz gelişmeler, her türlü hukuksal mücadeleye rağmen hızla İsmail Başoğlu devam etmektedir. TOD Marmara Şubesi Başkanı

1924 yılında kurulmuş ve Cumhuriyetle yaşıt olan Türkiye Ormancılar Derneği’nin Marmara Şubesi, bu olumsuzlukları toplumun bilgisine sunmak ve çözüm önerileri geliştirmek üzere 05-06 Aralık 2013 tarihlerinde “İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri” adlı bir sempozyum gerçekleştirmiş ve değişik meslek örgütleri ve bilim insanlarının görüşlerinin ve tartışmalarının topluma ulaştırılması hedeflenmiştir.

8 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 9 İSTANBUL ORMANLARININ TARİHİ VE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ

10 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 11 OSMANLI’DAN GÜNÜMÜZE Araş.Gör. Simay Kırca, İSTANBUL’UN İ.Ü.Orman Fakültesi Prof.Dr. Alper H. Çolak, İ.Ü.Orman Fakültesi ORMANLARI: Dr. Seyit Ali Kahraman, Belgrad Ormanı Örneği Prof.Dr. Nurhan Atasoy

ÖZET 5524 hektarlık bir alanı kaplıyorsa da, tarihsel süreç içerisinde ormanın Tarih öncesi dönemlerden günümüze kuzeyde Karadeniz kıyısına, güney- kadar pek çok uygarlığa ev sahipliği de Ayazağa’ya, batıda Göktürk’e ve doğuda Sarıyer üzerindeki Kabataş yapmış ve doğu ile batının birleştiği Tepesi’ne uzandığı ve yaklaşık 13000 noktada olması nedeniyle de büyük bir hektar alan kapladığı bilinmektedir. coğrafi, kültürel ve ekonomik öneme Ancak bu ormanın tarihsel önemi, sahip olan İstanbul’da ormanlar da bu yalnızca İstanbul’u kuzeyden kuşatan bütünlüğün vazgeçilmez bir parçası bir “ağaç denizi”ni andırmasından olarak görülmüştür. Roma İmpa- değil, İstanbul’un ana su kaynakların- ratorluğu Dönemi’nden itibaren bir dan biri olmasından ileri gelmektedir. dünya başkenti özelliği kazanmış olan Bu kapsamda Bizans İmparatorluğu bu kentteki yaşam kalitesinin sür- Dönemi’nde su kemerleri ile Belgrad dürülebilmesinin, ancak ormanların Ormanı’ndan Suriçi”ne ulaştırılan su, korunması ve doğru şekilde işletil- Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde mesi ile gerçekleştirilebileceği daha şehirdeki yaşamın vazgeçilmez bir o dönemlerde anlaşılmış ve yüzyıllar parçası olarak kabul edilmiş ve Mimar boyunca Bizans ve Osmanlı İmpara- Sinan’ın en büyük eseri olarak kabul torlukları Dönemi’nde de bu yöndeki edilen Kırkçeşme Su Yolu inşa edil- politikalar büyük oranda kesintisiz bir miştir. Daha sonra her biri su mima- şekilde uygulanmıştır. Nitekim, bugün risinin birer başyapıtı olarak görülen Kuzey Ormanları olarak tanımlanan bendlerin inşa edilmesi ve bu sisteme ve İstanbul’un kuzeyinde şehre adeta Taksim Su Yolu’nun da katılmasıyla can veren bu ormanların önemli bir Belgrad Ormanı, Osmanlı Sultanları- parçası olan Belgrad Ormanı’nın nın adeta üzerine titredikleri bir or- geçmişten günümüze tarihsel gelişi- man halini almıştır. Bunun en önemli mi, bu ormanların tamamına ilişkin göstergesi ise, bu dönemde orma- önemli ipuçları vermektedir. Belgrad nın ve su yollarının korunması için Ormanı’nı günümüzde her ne kadar kurulan teşkilat yapısı ve bu yapının

12 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 13 bir öneme sahip olmuştur. Bunda ve Ağaçlı’nın güneyindeki geniş orman kentin coğrafi konumu, iklimi ve sahip alanları ve su kaynaklarının, daha olduğu doğal kaynaklar da rol oyna- sonraki uygarlıklar için olduğu gibi mıştır. Özellikle kentin Doğa Roma avcı ve toplayıcı insan toplulukları için İmparatorluğu’nun başkenti olmasın- de Buzul ve Buzul Arası Devirlerde ve dan sonra İstanbul bir dünya başkenti onları izleyen Holosen başlarında ya- olarak kabul edilir olmuş ve daha şamaya çok elverişli bir doğal çevre ve sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun da ekobiyolojik ortam yarattığı söylene- başkenti olarak seçilmesiyle sürekli bilmektedir (Esin, 1992). Ormanın bu artan bir nüfusa ev sahipliği yapmıştır. doğal yapısını büyük oranda korumuş Bu süreçte özellikle Boğaziçi’nin iki olduğu, Fransız doğa bilimci Petrus yakasındaki ormanlar da şehrin su Gyllius’un 1561 yılında yayınlanan “De ve odun ihtiyacının karşılanmasında Bosporo Thracio” adlı eserinde yayın- önemli görevler üstlenmişlerdir. An- lanmış olan Boğaz haritasının Fransız cak bunların içinden Belgrad Ormanı, coğrafyacı Nıcolas Sanson tarafından İstanbul’un diğer ormanlarından daha yapılmış olan baskısından (Kubilay, farklı değerlendirilmiştir. Özellikle 2009) da anlaşılmaktadır. Haritada sahip olduğu zengin su kaynakları Belgrad Ormanı küçük tepelerden nedeniyle adeta İstanbul’un kalbi oluşan yapısıyla gösterilmiştir. Ha- olarak algılanmış ve sıkı bir şekilde ritanın üzerinde o dönemde Belgrad korunmuştur. Bunun sonucunda Ormanı’nın olduğu bölgenin üzerinde da günümüze, yüzlerce yıl boyunca Latince bir not da yer almaktadır: katmanlar şeklinde birikerek oluşmuş “Profundi saltus Excelsis Arboribus Fransız mimar ve ressam Antoıne Ignace Melling’in Kırkçeşme Su Yolu’nun bendlerinden olan Büyük Bend’in kreti ve göl tarafı ile bend çevresindeki orman yapısını tasvir eden gravürü (Galeri Alfa, Ayşe çok zengin bir doğal ve kültürel peyzaj obscuri a Valle Bathy colpo Lange Yetişkin Kubilay’ın izniyle). parçası ulaşmıştır. lateque Porrecti ad Pontum usque Belgrad Ormanı, tarih öncesi adque ad Fonter Barbysa et Cydari bizzat Sultanlar tarafından ferman ve doğa ve kültür mirası olarak ele alın- dönemlerden günümüze kadar çok Agrestium Animalium Venationibus emirlerle sürekli denetim altında tu- ması gerekmektedir. İstanbul’un tüm çeşitli kültürlere ve insan topluluk- referti”. Bu notta Kağıthane ve Alibey tulmasıdır. Bu çalışma kapsamında da olumsuz gelişmelere rağmen sahip larına ev sahipliği yapmış; özellikle Dereleri’nden Karadeniz’e kadar olan Belgrad Ormanı’nın tarihsel gelişimi; olduğu doğal ve kültürel zenginliğinin zengin su kaynaklarına sahip olma- engin genişliğin derin, uzun ve dar bir su üretimi, doğa koruma, üretim, eği- korunması ve bunun gelecek nesillere sı nedeniyle çok değerli bir peyzaj vadi şeklinde yükselen ormanlar bo- tim ve rekreasyonel kullanım konuları aktarılabilmesi için bu yaklaşımın İs- parçası olarak kabul edilmiştir. yunca uzandığından bahsedilmekte ve kapsamında özellikle Osmanlı İmpa- tanbul’un tüm ormanları için benim- Yapılan arkeolojik çalışmalar, bugün- buranın aynı zamanda avlanan vahşi ratorluğu’ndan günümüze kadar ge- senmesi gerekmektedir. kü Belgrad Ormanı’nın yakın çevre- hayvanlara ev sahipliği yaptığı belirtil- çen süreç ele alınarak incelenmiştir. sinde, Gümüşdere ve Ağaçlı’da, tarih mektedir. Belgrad Ormanı’nın içinde Dolayısıyla eski Belgrad Ormanı’nın GİRİŞ öncesi çağlara ait konak yerlerine barındırdığı zengin bitki ve hayvan çe- parçalanarak günümüzde yerleşimler, işaret etmektedir. Her iki bölgede de şitliliği ile doğal yapısını daha yüzyıllar maden alanları ve altyapı tesisleri ile İstanbul, tarih öncesi dönemlerden Orta Paleolitik’ten itibaren kesintisiz boyunca koruduğu, birçok seyahat- çevrelenmiş ve bir ada görünümüne günümüze kadar pek çok uygarlığa olarak Üst Paleolitik, Epipaleolitik/ name ve yazılı belgede de vurgulan- bürünmüş olduğu güncel sınırlarının ev sahipliği yapmış olması ve doğu ile Mezolitik ve çanak çömleksiz Neoli- mıştır. Örneğin Avusturyalı tarihçi, içinde barındırdığı biyolojik çeşitlilik batı medeniyetlerini adeta bağlayıcı tik Devirlerde insan topluluklarının diplomat ve doğu bilimleri uzmanı Jo- ve kültürel zenginliğin, benzersiz bir bir özellik göstermesi nedeniyle büyük oturdukları belirlenmiştir. Gümüşdere seph von Hammer (1822a) 19. yüzyılın

14 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 15 tarım alanı kazanma ve altyapının diğ., 2013). Öyle ki, Hammer (1822b) geliştirilmesiyle büyük oranda tahrip burayı “ağaçlarına hiç balta değme- edilirken, İstanbul gibi imparator- miş orman” olarak tanımlamıştır. Öte luklara başkentlik yapmış bir şehrin yandan 1521 yılında Kanuni Sü- hemen yanı başında böylesine bakir leyman’ın Belgrad seferi dönüşünde kalabilmiş bir ormanın bulunması, söz getirdiği savaş esirlerinin sürgün yeri konusu bilim adamları, diplomatlar olan ve Belgrad Ormanı’na da adını ve yazarlar tarafından hayranlık ve veren Belgrad Köyü (Hammer, 1840) övgüyle bahsedilen bir konu olmuştur. ve ormanın içindeki yakın çevresindeki Ancak Belgrad Ormanı denildiğinde birçok su karyesi (su köyü), Osmanlı akla yalnızca ormanın günümüzde Dönemi su işletmeciliğinde önemli bir kapladığı 5524 hektarlık alan gel- rol oynayarak ormandaki kültürel zen- memelidir. Aralarında 20. yüzyılın ilk ginliğin bileşenlerinden biri olmuştur. çeyreğinde ormanın kapladığı alana 1860’lı yıllardan sonra Türkiye’de ilişkin bazı farklılıklar olmakla birlik- ormancılığın bilimsel bir temele te, birçok kaynakta birlikte (Ata, 1922; oturtulmasında öncü bir rol üstlenen OAP, 1949; Yaltırık, 1995), Belgrad Or- Belgrad Ormanı, ormancılık eğitiminin manı’nın kuzeyde Karadeniz kıyısına, ilk adımlarının atıldığı ve daha sonra güneyde Ayazağa’ya, batıda Göktürk’e birçok bilimsel uygulamanın gerçek- ve doğuda Sarıyer üzerindeki Kabataş leştirildiği bir orman halini almıştır. Tepesi’ne uzandığı belirtilmektedir. I. Dünya Savaşı ve onu takip Kurtu- Buna göre Belgrad Ormanı’nın en luş Savaşı yıllarında ormanın önceki azından 19. yüzyılın ortalarına kadar dönemlerde olduğu gibi korunama- yaklaşık 13 000 hektar alan kapladığı ması nedeniyle, özellikle ulaşımın bilinmektedir. kolay olduğu yerleşimlere yakın olan Belgrad Ormanı’nın yüzyıllar bo- bölgelerde kaçak kesimlerin yapıldığı yunca bütünlüğünü ve doğal yapısını ve çok sayıda yaşlı ağacın ormandan büyük oranda koruyabilmesinin esas çıkartıldığı da bilinmektedir. Ayrıca Petrus Gyllius’un “De Bosporo Thracio” adlı kitabında yayınlanmış olan Boğaz haritasının Fransız coğ- nedenlerinden biri, ormanın hem Bi- yapımı 1916 yılında tamamlanan ve rafyacı Nıcolas Sanson tarafından yapılmış olan baskısı (Galeri Alfa, Ayşe Yetişkin Kubilay’ın izniyle). zans İmparatorluğu hem de Osmanlı Karadeniz kıyısında çıkartılan kömü- İmparatorluğu Dönemi’nde şehrin ana rün Kağıthane’deki Silahtar Elektrik ilk çeyreğinde kaleme aldığı satırlarda ormanından oluşan Belgrad Orma- su kaynaklarından biri olmuş olması- Fabrikası’na nakledilmesi amacıyla Belgrad Ormanı’nı adeta kutsal bir nı’dır: Bu orman başkente su sağlayan dır. Bu özelliğinden dolayı da orman, inşa edilen “Haliç-Karadeniz Sahra orman olarak nitelendirerek, ormanın kaynak olması nedeniyle balta girme- çeşitli emirler, fermanlar ve güçlü Hattı” da Belgrad Ormanı’nın batısın- İstanbul şehri için önemini; “İstan- sine izin verilmeyen kutsal bir ağaçlık bir teşkilat yapısıyla M.S. 5. yüzyıldan da ormanın kısmen tahrip olmasına bul’da gerçekten orman denilmeye olup, öte yandan su perileri tarafından itibaren sıkı koruma altına alınmıştır. neden olmuştur (Dölen ve Sandalcı, yaraşır olan alan; ne Servilerle kaplı da kutsanmıştır” cümleleriyle çok Bu koruma önlemleri, su havzalarının 1999). Ancak cumhuriyetin ilanının Tophane ve Üsküdar sırtları, ne de çarpıcı bir şekilde dile getirmiştir. yapısının korunmasına ilişkin olduğu hemen ardından, 1924 yılında Belgrad Boğaz’ın her iki yanını taçlandıran bazı Hiç şüphesiz ki, birçok batılı ülkede kadar, suyun depolanması ve şehre Ormanı’nın korunması geleneğinin başka tepeler olup, Belgrad Köyü’nün büyük şehirlerin yakın çevrelerindeki iletilmesi için inşa edilen bendler ve aynı ciddiyetle sürdürülmesi yönünde çevresinde 3-4 saatlik gidiş mesafe- ormanlar, odun ihtiyacının karşılan- kemerler gibi su yapılarının korun- devletin en üst kademeleri tarafından sinde yayılışa sahip büyük bir Kayın ması ve otlatma amacıyla işletilip, masıyla da bağlantılıdır (Kırca ve karar alınmış ve bu orman “numune

16 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 17 ormanı” (örnek orman) olarak Orman 1. İSTANBUL’UN HAYAT Bu tesisler Kanuni Sultan Süleyman Mekteb-i Âlîsi’nin hizmetine verilerek (1520-1566) döneminde daha da ormana her ne sebeple olursa olsun KAYNAĞI OLARAK geliştirilen ve şehrin dışında toplanan dışarıdan herhangi bir kimsenin gir- BELGRAD ORMANI sular, içlerinden bazıları mimari ve mesinin yasaklanmıştır (Kırca ve diğ., estetik açıdan da birer şaheser olan 2013). Daha sonraki yıllarda rekreas- Belgrad Ormanı, Bizans İmparator- kemerlerle şehre, yani Suriçi’ne ulaş- yon ve kısmen de odun hammaddesi luğu Dönemi’nde İstanbul’un önemli tırılmıştır (Eyice, 1980; Çeçen, 1999; üretimi, ormanın kullanım amaçları su kaynaklarından biri olmuştur. Müller-Wiener, 2007). 1554-1563/64 arasında olmuştur. Bunların yanı sıra, İstanbul’un, Bizans İmparatorlu- yılları arasında inşa edilen “Kırkçeş- 1937 yılında çıkan bir emirle Belgrad ğu’nun başkenti olduğu 4. yüzyılda, me Su Yolu”, Sultan Süleyman’ın “her Ormanı, Bahçeköy’de bulunan İstan- İmparator I. Konstantin (306-312) mahallede birer çeşme olması ta ki bul Üniversitesi Orman Fakültesi’nin tarafından yaptırıldığı kabul edilen ve her yerde pîr ve zaif ve dul hatunlar; “öğretme ve numune reviri” olarak Istranca Dağları’ndan gelen yaklaşık uşacık oğlancıklar testilerin doldurup ayrılmıştır (Vural, 1940). 1953 yılında 242 km uzunluğundaki isale hattının devam-ı devletime dua ideler…” sözü Bakanlar Kurulu kararıyla “Muhafa- yanı sıra (Mango, 1995; Erdenen, ile özetlediği isteği üzerine yapılmış- za Ormanı” statüsü verilen orman, 1996; Çeçen, 1999), imparator Valens tır. İçlerinde “suyolcu” denilen tamir günümüzde halen aynı yasal statüye (364-378) tarafından Belgrad Orma- görevlilerinin dolaşabileceği yüksek- sahiptir. nı’ndaki yüzeysel suları toplayıp şehre likte kanallar ile şehirde dağıtılan bu Günümüzde İstanbul’un yeşil alan dağıtılmasını sağlayan önemli bir su suların, su terazileri ile yüksek yerlere deseninde hem tarihsel hem de yolu daha yaptırılmıştır. Bunlar, bugün çıkması sağlanmış ve sıkı bir düzene ekolojik anlamda önemli bir motif Kırkçeşme ve Halkalı olarak adlandı- bağlanarak hamamlara, çeşmelere, olan Belgrad Ormanı, bir yandan doğa rılan su yollarıdır (Yüngül, 1957). Bu cami şadırvanlarına ve bazı durum- koruma, ormancılık ve rekreasyon gibi su yolları sayesinde Bizans Dönemi’n- larda özel konaklara da dağıtılmıştır fonksiyonlara ev sahipliği yapmakta- de İstanbul, Avrupa’nın suları en bol (Eyice, 1980). Kuban (1996), Mimar dır. Ancak, tarihsel süreç içerisinde olan kentlerinden biri olarak kabul Sinan’ın en görkemli mühendislik ya- edilmekte ve hatta bu konuda İstan- “İstanbul şehrine hayat veren”, “gök- pıları arasında olan Uzun Kemer, Eğri bul’un Roma’ya göre önde gittiği iddia yüzüne yükselen ve bir Pers cenneti- Kemer, Mağlova Kemeri ve Güzelce edilmektedir (Kazgan ve Önal, 1999). nin kapısını andıran kemerlerin yapıl- Kemer gibi abidevi su kemerlerinin Bizans Dönemi’nde 4. ve 5. yüzyıllar- dığı” ve bir “def-i gam semti” olarak de bu dönemde büyük oranda Bizans da inşa edilen ve o dönemden beri tanımlanan Belgrad Ormanı, özellikle Dönemi’nde yapılmış su kemerlerinin pek çok kez onarılan bu isale hatları, son yıllarda çevresindeki yerleşim kalıntıları restore edilerek veya tama- Ortaçağ boyunca şehre yapılan istila- alanlarının hızla büyümesi, gelişen men baştan yapılarak su tesislerinin larda su tesislerine önemli zararlar altyapı tesisleri ve hızlı nüfus artışının işler hale getirildiğini belirtmektedir. verilmesi nedeniyle Bizans Dönemi’n- baskısı altında kalmıştır (Kırca, 2009). Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra de bazı onarımlar yapılmasına rağmen Dolayısıyla ormanın tarih boyunca gelen padişahlar da Kırkçeşme Su harap durumda kalmıştır (Müller-Wie- doğal ve kültürel öğelerin büyük bir Yolu’nun korunması ve geliştirilmesi- ner, 2007). Daha sonra 1453’de İstan- uyum içerisinde bir araya geldiği eşsiz ne büyük önem vermişler ve II. Osman bul’un fethinin ardından Fatih Sultan bir peyzaj olduğu gerçeğinin bir an Dönemi’nde 1620 yılında Karanlık Mehmed (1444-1446 ve 1451-1481), önce farkına varılıp, Belgrad Orma- Bend, 1723-1724 yılında III. Ahmed su yollarının yapım ve onarımı ile nı’nın bu özellikleriyle bizlere yüzlerce Dönemi’nde Büyük Bend, 1765 yılında Haliç Karadeniz Sahra Hattı güzergahını gösteren ilgili geniş çaplı çalışmalar sürdür- yıl öncesinden kalmış bir doğa ve III. Mustafa Dönemi’nde Ayvad Bendi 1/100.000 ölçekli “İstanbul ve Civarı” haritası (Yıl- müştür (Nirven, 1953; Çeçen, 1999). dız IRCICA Arşivi, Kağıthane Belediyesi’nin izniyle). kültür mirası olduğu unutulmamalıdır. ve son olarak 1818 yılında Sultan II.

18 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 19 Karanlık Bend’in (Kömürcü Bendi) kretinin ve gölünün görünü- şü (Foto: R Çetiner).

Karanlık Bend’in (Kömürcü Bendi) payandalar- 13.45 metre yüksekliğindeki Ayvad Bendi’nin mansap la desteklenmiş olan duvarı (Foto: R Çetiner). tarafından genel görünüşü (Foto: R. Çetiner).

Bir zamanlar Belgrad Ormanı’nın sınırları içinde olan Kemerburgaz’daki Kırkçeşme Su Yolu’nun tek üç katlı su kemeri olan ve kendine has mimarisiyle Avrupalı seyyahların ilgisini toplayan Kovuk (Eğri) Kemer, günümüzde etrafını saran tesisler ve kentleşme baskısının arasında sıkışıp kalmış durumdadır (Foto: R. Çetiner).

Kırkçeşme Su Yolu’nun inşa edilen ilk bendi olarak bilinen Karanlık Bend (Kömürcü Bendi), Luıgı Mayer tarafından 1803 Mimar Sinan tarafından inşa edilen 2 katlı ve 711 metre uzunluğundaki Uzun Kemer’in Cornelıs de yılında yapılan ve İskoç Osmanlı Büyükelçisi Sır Robert Aınslıe’nin “Views in the ” adlı eserde yayınla- Bruyn’a ait gravürü (Galeri Alfa, Ayşe Yetişkin Kubilay’ın izniyle). nan gravürde küçük bend anlamına gelen “Piccolo Bend” adıyla verilmiştir (Galeri Alfa, Ayşe Yetişkin Kubilay’ın izniyle).

20 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 21 Mahmud Dönemi’nde Kirazlı Bend suyu yapıları sistemidir (Yüngül, 1957; Yarım daire terasın üzerinde yeşile mer baraj ile karşılaşılır ve burada bir inşa edilmiştir (Çeçen, 1988). Çeçen, 1992; Müller-Wiener, 2007). boyanmış büyük bir mermer tablet, diğer kayıtsız gölet kristal sularını bir Çok sayıdaki tarihi belgede büyük 1730 yılında tahta çıkan I. Mahmud altın harflerle çölün içine bu abidevi yeşillik çemberine yaymaktadır. Ya ka- bir övgü ve hayranlıkla söz edilen ken- ilk olarak Bahçeköy’ün yakınlarından yapıyı inşa ettiren Sultan Mahmud’un mış demetleri, ya da nilüferler durgun dine özgü bir mimari ve mühendislik geçen kemeri ve I. Mahmud Kemeri şerefine yazılmış bir kitabeyi barındır- su yüzeyini yarıda kesmektedir. Do- anlayışına sahip bu su yapıları; su ke- (Bahçeköyü Kemeri veya Büyükkemer maktadır. Geride küçük gölün durgun ğanın bu rahatlaması herşeyin uykuya merleri, ızgaralar, çökeltme havuzları, de denmekteydi) gibi ana yapılar ile suları sık ağaçlara doğru genişleye- daldığı peri masallarındaki peyzajları havalandırma bacaları ve galeriler içi sırlı künklerle suyu bu bölgelere rek müthiş bir kesinlikle yaprakların hatırlatmaktadır. Sanki bir sihirbazın gibi suyun toplanması ve iletilmesiy- ulaştıran tesisi yaptırmıştır (İstan- oluşturuduğu kemeri ve gökyüzünün değneği bitki örtüsünü ve dalgaları le ilişkili yapılarla da desteklenerek bul Su Külliyatı XIII, 2000). Eskiden mavisini yansıtmaktadır. Ne dallarda uyuşturmuş: garip bir uyuşukluk bit- günümüzde hala varlığını sürdüren tesisin su verdiği bölgelerde büyük bir bi hışırtı, ne yüzeyde yüzen bir şey, ne kilerin öz suyuna sızmış ve bunlar su benzersiz bir sistemi oluşturmaktadır. isale hattı bulunmadığından Taksim tepede bir bulut ne de havada bir ses. yüzeyinde öylece salınıyorlar.” Nitekim Vicenzo Maria Coronelli’nin Suyu büyük ferahlık sağlamış, ancak Burası ormanın gölgesine sarılmış; Sultan II. Mahmud’un 1839 yılında 1699 yılında yayınlanan “Le Bosphore zamanla isale edilen suyun miktarı açık havza güneşin altında ışımakta; Sultan Mahmud Bendi’ni yaptırması- de Thrace” başlıklı Boğaziçi haritasın- ihtiyacı karşılayamamıştır. Bunun herşey sakin ve sessiz. Biraz ötede nın ardından Belgrad Ormanı’ndaki su da (Kubilay, 2009) da Belgrad Ormanı, üzerine yağışlı mevsimlerdeki suları neredeyse tamamen karanlık bir sık yapılarında yapılan tamiratlar dışında Belgrad Köyü’nün çevresinde, genel depolayabilmek için çeşitli tarihlerde ağaçlıktan geçildiğinde ikinci bir mer- herhangi bir ekleme olmamıştır. vejetasyonunu oluşturan geniş yap- bendler yapılmıştır. I.Mahmud Döne- raklı ağaçlarla sembolize edilmiş ve mi’nde 1750 yılında Topuzlu Bend, III. haritada ormanın üzerine “İstanbul’un Selim Dönemi’nde 1796 yılında Valide Su Kaynakları” ifadesi eklenmiştir (Mihrişah Sultan) Bendi ve II. Mahmud (Kırca ve diğ., 2013). Dönemi’nde 1839 yılında Sultan Mah- İstanbul’da 17. yüzyılın sonlarına mud Bendi yapılarak tesis son şeklini doğru özellikle Boğaz kıyılarında almıştır (Çeçen, 1992). 19. yüzyılın yeni köşkler ve yerleşim yerlerinin son çeyreğinde İstanbul’da bulunan inşa edilmesi ile şehir kalabalıklaş- Charles de Moüy (1879) da mektup- mış ve su sorununun çözümü için larından birinde II. Mahmud Bendi’ni alternatifler aranmaya başlanmıştır. ve yazdıklarından Valide Sultan Bendi Bizanslılar tarafından hiç ele alın- olduğu anlaşılan bend ile bunların mamış olan Beyoğlu bölgesinin içme adeta doğanın bir paçasıymışçasına suyu sorunu ilk defa bu dönemde ele oluşturdukları uyumlu peyzajı oldukça alınmış ve bu amaçla Taksim Suyu şiirsel bir dille anlatmıştır: “Karan- Tesisleri’nin yapılması gündeme lık ormanın içinde birdenbire beyaz gelmiştir (Yüngül, 1957). Taksim Suyu mermerden geniş bir daire şeklinde Tesisleri, Boğaziçi’nde Yeniköy’den beklenmedik heybetli bir yapı belir- itibaren Kasımpaşa’ya kadar İstanbul mektedir. Bu muhteşem orana sahip Rumeli yakası sahillerinin ve Beyoğlu iç bükey yapı, uzaktan Versailles1’daki ile Galata ve civarının su gereksini- bir terası andırmaktadır. Bu bend mini karşılamak üzere, 1731 yılından derenin güçlü akışına karşı kurulmuş itibaren 1839 yılına kadar geçen bir barajdır. İstanbul’da su azdır ve yaklaşık bir yüzyıllık zaman diliminde dolayısıyla yakın çevrede bulunan tüm Belgrad Ormanı’nın zengin bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapan yapraklı karışık orman yapısı içine büyük bir ustalıkla yerleştiril- aşamalar halinde yapılmış bir içme kaynaklar bir depoya aktarılmaktadır. miş ve adeta ormanın organik bir parçası gibi görünen Sultan Mahmud Bendi (1839) ve Valide Sultan Bendi (1796) (Foto: E. Balcı).

22 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 23 yollarının yönü ve ilerleyişi uzun dış düzenlenmesi ve suyun özel kullanım işaret çizgileriyle belirtilmiş gibidir”. 19. için çıkarılmasının önlenmesi amacıyla yüzyılın sonlarına doğru artan nüfusun bir dizi önlem alınmış ve 404 yılında ve değişen ihtiyaçların etkisiyle İstan- yürürlüğe giren emre göre yalnızca bul’un en büyük su kaynağı olma özel- 28.3 gram suyun çalınması durumunda liğini yavaş yavaş yitirmeye başlayan bunun 453.5 gram altın ile cezalandırıl- Belgrad Ormanı’nın, yine de doğasının dığını belirtmiştir. Walsh bu cezaların çekiciliğinden ve içinde barındırdığı abi- Türkler tarafından daha da ağırlaş- devi kemer ve bendlerin güzelliğinden tırıldığını ve yalnızca su çalan kişinin fazla bir şey kaybettiği söylenemez. değil, ormandan ağaç kesen kişilerin de en ağır cezalara çarptırıldığını belirt- 2. BİR DOĞA KORUMA miştir (Walsh, 1831). Dolayısıyla hangi GELENEĞİNİN YANSIMASI imparatorluk döneminde olursa olsun kaynaklarının korunması, suyun adaletli OLARAK BELGRAD olarak paylaştırılması ve su tesislerinin ORMANI bakım ve onarım çalışmalarının sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için çeşitli Tarihsel süreç içerisinde Bizans su teşkilatı yapıları oluşturulmuştur. İmparatorluğu’ndan Osmanlı İmpara- Belgrad Ormanı’nın işletilmesi ve Haliç Karadeniz Sahra Hattı’nın Kemerburgaz-Çiftalan hattının geçtiği Ayvad Kemeri’nin en soldaki torluğu’na ve nihayet Türkiye Cumhuri- gözü (Emre Dölen Koleksiyonu, Kağıthane Belediyesi’nin izniyle). korunması da yine büyük oranda bu yeti’nin kuruluşunu takip eden döneme teşkilatların yetki alanı içinde olmuştur. İngiliz antikacı, topograf ve yazar Zaman içinde Kırkçeşme Su Yolla- bakıldığında, İstanbul gibi gözde bir Alman asıllı İngiltere’de yaşamış James Dallaway (1797)’in aktardıkla- rı’nın yanı sıra Taksim ve Halkalı Suları, dünya başkentinin kuzeyinde bulunan olan ünlü dil bilimci ve oryantalist rından yola çıkılarak, suyun Belgrad herhangi bir arıtmaya tabi tutulmama- Belgrad Ormanı’nın kent için birçok Friedrich Max Müller’in eşi Georgina Ormanı’ndan şehre iletilmesinin her ları, şehrin çarpık gelişmesi sonucu yönden büyük bir önem taşıması hiç Adelaide Müller (1897), 19. yüzyılda aşamasına neden bu denli önem veril- suların kirlenmesi ve su yollarının de şaşırtıcı olmamalıdır. Dolayısıyla bu Belgrad Ormanı’nda Bahçeköy yakı- diği anlaşılabilmektedir: “İstanbul kenti, tahrip olması nedeniyle 1940 sonrasın- kaynağın en verimli şekilde işletilmesi nındaki bendlerde yaptıkları piknikte sultanlar cömertlik gösterip gerçek da gözden düşmeye başlamış ve daha ve tahribatının önlenmesi için yüzyıllar edindiği izlenimleri aktardğı mektup- birer imparatorluk eseri olan su ke- sonradan iptal edilmişlerdir (Kerim, boyunca neredeyse kesintisiz olarak, lardan birinde bendlerin güzelliğinin merlerinin sürekli beslediği çok sayıda 1983). Ancak İstanbul’un bu eski bizzat imparatorların yakın ilgisiyle yalnızca bunların mimari özelliklerin- çeşmeyi yaptırmamış olsalardı su kıtlığı hidrolik su sisteminin, her ne kadar sürdürülen bir takım koruma önlemleri den kaynaklanmadığını, bunda bendleri nedeniyle çok sıkıntı çekerdi. Hem di- modern tekniklerin geliştirilmesinin alınmış ve bunlar çok sıkı bir şekilde çevreleyen ormanın payının çok büyük ninin gereklerini yerine getirmesi, hem ardından karmaşık bir düzene ve ilkel uygulanmıştır. Örneğin, İrlandalı din olduğunu vurgulamıştır. Müller’e göre de iklimin getirdiği zorunluluklar gereği olarak tanımlanabilecek su yapılarına adamı Robert Walsh 19. yüzyılın ilk su işletmeciliğinin en önemli par- bir Müslüman için en büyük lükslerden sahip olduğu düşünülse de, Tchihat- yarısında İstanbul’a yaptığı ziyaret çalarından biri olan ormanla sürekli biri neredeyse her sokakta bulunan ve cheff (1877)’e göre tesisin sık sık yer sırasında suyun, kentteki yaşantının ilgilenilmesi ve korunması adeta bir aslında Roma’daki görkemli mimariye üstüne çıkması nedeniyle çok özel bir sürdürebilmesinde hayati öneme zorunluluktur: ve süslemelere sahip çeşmeler gibi yapısı vardır: “Öyle ki, başka ülkeler- sahip olduğunu fark etmiş ve Belgrad “Bendler İstanbul’un su ihtiyacını olmayan saf bir kaynağın ve basit bir de çok geniş hidrolik ağları toprağın Ormanı’nın korunmasına yönelik olarak karşılamak üzere kış yağmurlarının demir kâsenin, oradan geçeni lezzetli altında gömülü kalır, gizemli varlıklarını Bizans ve Osmanlı Dönemi’nde uygula- depolandığı dev haznelerdir. Bizim bir yudum almaya davet ettiği çeşme- haber veren hiçbir işaret görülmezken, nan yaptırımlara değinmiştir. Örneğin piknik yapacağımız bendler Sultan lerdir.“ burada, tam tersine, tüm bu yeraltı Bizans Dönemi’nde ağaç dikiminin Mahmud Bendi ve Valide Sultan Bendi

24 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 25 olarak bilinmekteydi ve iki vadinin ağ- deki su teşkilatı yapılanmasına ilişkin Belge 1: Mühimme Defteri, nr. 7, s. 53, hüküm 146. Osmanlıca aslı ve günümüz Türkçesine aktarılmış metni. zına devasa mermer bloklardan oluşan önemli miktarda belge ortaya çıkarılmış düz duvarlar inşa edilerek yapılmıştı. durumdadır ve bunlara dayanılarak Bendler Meşe, Kayın, Huş, Karaağaç, Belgrad Ormanı’ndaki işleyişe yöne- Çam, Acer pseudoplatanus L. (Çınar lik bilgilere ulaşmak da mümkündür. Yapraklı Akçaağaç), Çınar, vb. ağaçlarla Osmanlı Dönemi’nde suyun getirilmesi çevrilmiştir ve suyun sağlanması bu prestijli bir hayır işi olarak görülmüş ormanların dikkatli şekilde korunması- ve dolayısıyla İstanbul’daki su tesis- na bağlıdır… leri ağırlıklı olarak vakıflar tarafından Bizim piknik yaptığımız ağaçlık alan yaptırılmıştır. Sular, bunun dışında su seviyesiyle ve vadiyi doldurup suyu gerçek şahıslar ve mîrî olarak da elde tutan dev mermer duvarla aynı sevi- edilmektedirler. Şahıs veya vakıfların yedeydi. Duvarın üstünden yürüdük ve mülkiyetindeki suların, kamu yararı bunun iki yanında mermer korkulukları gereğince çıkarılması, bağlanması, tah- olan ve birçok yerinde bendin orijinal sisi, kullanımı, alımı, satımı ve devredil- inşası ve daha sonraki tamiratları mesi gibi işlemlerin yanı sıra bakımı ve gösteren yazıların bulunduğu bir köprü korunması konusu da devlet müdahale- gibi olduğunu farkettik. Duvar en az sine tabidir. Genel anlamda su teşkilatı 3 at arabasının yanyana geçebileceği kurumsal olarak; (1) Su Nezâreti, (2) genişlikteydi. Yürüyüşümüze suyun Vakıflar ve (3) Şehremâneti (bugünkü kıyısındaki ağaçlık boyunca ilerleyen anlamda Büyükşehir Belediyesi)’den patikadan devam ettik. Dönüşümüzde oluşmaktadır (Çelik, 2000; İlhan, 2008). vadinin içine doğru en az 18 metre Bunlar içinden özellikle İstanbul’un su Kağıthane ve Kırkçeşme su yolları diği bildirildiğinden buyurdum ki: ile selâtin câmi ve imaretlerine Yerine vararak bu hususta bizzat yüksekliğinde dev beyaz mermer blok- yollarının her türlü işletme, bakım ve giden su yollarının iki tarafından ilgilenesin, adı geçen su yollarının lardan yapılmış muazzam büyüklükteki onarım işlerini uzun yıllar sürdürmüş üçer zirâ boşluk bırakılıp buralar- üzerine varıp üç zirâ üst yanından mermer duvarın ayağında durana kadar olan Su Nezâreti’nin kendi içindeki da mevcut olan bağların kaldırıl- ve üç zirâ alt yanından kimseye güçlükle ilerledik. Bahar aylarında kış yapılanma Belgrad Ormanı’nın tarihsel ması ve bundan sonra buralarda bağ diktirmeyesin. Eğer şimdiye karlarının ve yağmurlarının ardından gelişimi açısından da oldukça önemli ip bağ, bahçe, ev vs. yapılmasına izin kadar dikilmiş bağ varsa izah edil- bend neredeyse tamamen dolar ve su uçları vermektedir. verilmemesi diği gibi iki tarafından üçer zirâ neredeyse duvarın üst seviyesine çıkar. Su Nezâreti’nin başındaki en yetkili yerde olan bağları ortadan kaldı- Biz Temmuz başında gördüğümüzdeyse görevli “Su Nâzırı” (Hâssa Su Nâzırı da Suyolu Nazırı Hasan’a verildi. 08 rasın. Bundan böyle emrime aykırı su seviyesi oldukça düşmüştü. Belki denilmektedir) olup; suların taksimatı, Mayıs 1568Yazıldı. Hâslar kadısı- iş ettirmeyesin, ziraata müsaade böyle yapay yapıların ne kadar güzel bend ve su yollarının korunması, yangın na hüküm ki Hâlâ Kağıthane ve etmeyip bağ, bahçe, evler ve olabileceğini anlamak zor olabilir, durumunda gerekli suyun bulundurul- Kırkçeşme suyu büyük atalarım başka bir şey yaptırmayıp bunları ancak bendlerin güzelliği esas olarak ması, su yollarının imarı ve temizliği ile ve merhum gazi sultan babamın engelleyip yasaklayasın. Yasaklara bunları çevreleyen muazzam bir yap- suyolcuların görevlerini yerine getirme- camilerine, imaretlerine ve diğer uymayanları yazıp bildiresin. Bu raklanma çeşitliliğine sahip ormanlar- lerinin sağlanmasıyla görevlidir (Çelik, yerlere gelen su yollarının geçtiği fermanım, sen gördükten sonra dan kaynaklanmaktadır. Daha önce de 2000). Belgrad Ormanı’nın korunması- yerlere yakın bazı kimseler bağ di- su yolu nazırı elinde kalsın. açıkladığım gibi bu ormanlarla sürekli na yönelik olarak özellikle padişahların kip evler yapıp bağ bahçe yaparak ilgilenilmesi ve dikkatle korunması gösterdikleri hassasiyet nedeniyle su ziraat eylemektedirler. Bu yüzden Mühimme Defteri, nr. 7, s. 53, gerekmektedir” nâzırları, herhangi bir usulsüzlüğün ya- su yollarına çok büyük zarar veril- hüküm 146. Günümüzde, Osmanlı Dönemi’n- şanması durumunda çok ağır cezalara

26 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 27 çarptırılmışlardır. Örneğin 1792/1793 Su Yolu’nun ızgara ve havuzları (arşiv Belge 2: BOA.CEVDET BELEDİYE, NO: 5533 Osmanlıca aslı ve günümüz Türkçesine aktarılmış metni. yılına ait bir belgeye (Hatt-ı Hümâyûn, belgelerinde “bend” yerine “havuz” nr. 124/5145) göre, Su Nâzırının görevini kelimesi de kullanılabildiği için burada ihmal etmesi ve su yollarında gerekli bahsedilen yapıların Kırkçeşme Su Yo- olan bakım ve temizlik çalışmalarını lu’nun bendleri olması da mümkündür) düzenli olarak yaptırmaması, haksız ka- çevresindeki ormanlık alanlardan ve su zanç peşinde koşarak bendler çevresin- havzasından ağaç kesildiğini bildirme- de bulunan korulardaki ağaçların kaçak si üzerine verdiği yanıttır. Bu belgeye kesilmesine göz yumduğu gerekçesiyle göre hem I. Mahmud, hem de babası II. görevden alınan Su Nâzırı sürgün edil- Mustafa Dönemi’nde Belgrad Ormanı’n- miştir. Sultan III. Selim de 20 Mart 1806 dan ağaç kesilmesi, kütük çıkarılması ve tarihinde verdiği emirde (Hatt-ı Hümâ- hatta bir dal bile kesilmesi durumunda, yun, nr. 107/4263) halkın su sıkıntısı çek- bunu yapan kişilerin atlarının semerle- memesi için gerekli özeni göstermemesi rinin ve arabalarının parçalanması ve nedeniyle Bozcaada’ya sürgün edilen Su kendilerinin de “hakkından gelinmesi” Nâzırı’nın yerine, Süleymaniye Bölük- yönünde emir verilmiştir. Ancak bu başısı Mehmed Nebih’i atamış ve böyle emre rağmen bu işe kalkışanların, I. bir olayın tekrar yaşanması durumunda Mahmud’un emriyle doğrudan Dîvân-ı kendisini “katledeceğini” bildirmiştir Hümayûn’a gönderilmeleri, kestikleri (Öztürk, 2006a). Padişahların ormanın odunları taşımak için kullandıkları tüm ve su yollarının korunmasına yönelik araçlara devlet adına el konulması ve olarak verdikleri fermanlarda ağırlıklı taş gemisinde müebbet kürek cezası- olan iki konu: (1) su yolları üzerinde belli na çarptırılmaları uygun görülmüştür. bir mesafede bağ, bahçe, bina yapılma- Üstelik korucular arasından da rüşvet ması ve ağaç dikilerek su yollarına zarar alıp bu işe göz yuman olduğu belirle- verilmemesi ve (2) su havzalarındaki or- nirse, onun da aynı cezaya çarptırılması manlardan ağaç kesilmemesi ve burada emredilmiştir. Başbakanlık Osmanlı herhangi bir kirlilik oluşturacak etmene Arşivi’nde bulunan söz konusu belgenin izin verilmemesidir. Birinci konuya Osmanlıca aslı ve günümüz Türkçesine ilişkin fermanların en eski örneklerinden aktarılmış hali Belge 2’de verilmiştir: biri Sultan II. Selim tarafından 8 Mayıs Belgrad Ormanı’nda özellikle su hav- 1568 tarihinde Haslar Kadısı’na hita- zalarının bu şekilde sıkı koruma altında ben yazılmış ve Su Nâzırı’na iletilmesi olması ve ormana zarar veren kişilerin istenmiştir. Söz konusu belgenin aslı ve yukarıdaki belgede belirtildiği gibi çok günümüz Türkçesine aktarılmış metni ağır cezalara çarptırılmaları, birçok ya- ‘‘Belge 1’’de verilmiştir: bancı ziyaretçinin de dikkatini çekmiştir. İkinci konu, yani ormanın bütünlü- Örneğin Amerikan donanmasında vaiz ğünün korunması ise her padişahın olarak görevli olan Walter Colton, bu istisnasız olarak önem verdiği ve bizzat durumu “sete zarar vermek, ağaçlar- BOA.CEVDET BELEDİYE, tarafından İstanbul’a getirt- ilgilendiği bir mesele olmuştur. Bu- dan birini yaralamak veya bendlerden NO: 5533 H.1146/M.1733. tiği tatlı suyun çevresindeki nunla ilgili en çarpıcı örneklerden biri I. su almak bir adam için ölüm demektir” korulardan ağaç kesilmemesi Mahmud’un, Su Nâzırı’nın Kırkçeşme şeklinde ifade etmiştir (Colton, 1836). Sultan Süleyman’ın kemerler hakkında.

28 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 29 Belgrad Ormanı’nın işletilmesi ve baltanın bir gövdeyi sıyırması bile söz Hâslar mollasına ve suyolu nâ- bundan böyle zikredilen yerlerden korunmasında diğer, daha alt kade- konusu olmamaktadır. Buradan en ufak zırına (itibarı artsın) hüküm ki: ağaç ve kütük kesmeyeler ve çı- me görevlilerin payı da oldukça büyük bir ağaççığın bile kesilmesi kesinlikle Sen ki nâzırsın, yüce katı- karmayalar, asla adı geçen yerle- olmuştur. Bunlar “korucu”, “çavuş”, yasaktır. Bu yörede oturanlar tüm vergi- ma mektup gönderip büyük re varmayalar. Bu şekilde yasağa “bend muhafızı”, “kethüda” ve “suyolcu” lerden muaf oldukları gibi, görevleri de atalarımızdan merhum Sultan uymayıp yine varıp keserler ise olarak adlandırılmış olup, her birinin bu ormanın bakımını yapmak ve bendleri Süleyman Han’ın (toprağı güzel korucular yakalayıp odun yükü ile görev tanımı net olarak yapılmıştır. temiz tutmaktır”. Ancak zaman içeri- olsun) Kağıthane tarafından arabaları, beygir ve eşekleri senin Bunlar arasından özellikle korucuların sinde bu köylerin bazılarının nüfusunun İstanbul’da bulunan camiine huzuruna getirdiklerinde yanları- görevlerinden birinin, bendlere zarar artmasıyla su kaynaklarının temizliği için akıttığı su yolunun başlarında na adamlar koşup birlikte Divan-ı verecek ağaç kesilmesinin engellenmesi bir tehdit oluşturduğunun anlaşılması bulunan ızgaralarında, ha- hümayunuma gönderip isimleriyle olması nedeniyle önemli bir sorum- üzerine, bu köylerin taşınması gündeme vuzlar ve çevresinde toplanan yazıp bildiresin ki araba ve öküz- luluk üstlendikleri söylenebilir. Öte gelmiştir. Nitekim 19. yüzyılın sonlarına sularının dağlarında bulunan lerine, beygir ve eşeklerine devlet yandan bend muhafızları da, bendlerin doğru Büyük Bend’in arka tarafında korularından ağaç kesilmesini için el konulup kendileri de taş korunması ve bakımı ile su miktarı ve bulunan Belgrad Köyü’nün taşınması ve kütük çıkarılmasını yasak- gemisine müebbet küreğe konula. kalitesinin düzenlenmesinden sorumlu ve Bahçeköy’de Taksim Suyu’na zarar lanmak için tekrar tekrar ve Korucular akçe alarak göz yumup olmuşlardır. Bu teşkilat yapılanmasının verdiği belirlenen evlerin boşaltılarak sert emirler verilip sağlam korumayı ihmal ederlerse, sen ki önemli bileşenlerinden biri de “su kay- başka yerlere nakledilmesi konusunda tembih edilip, uyarılıp korucular nazırsın isim ve resimleriyle yazıp nak bölgesi” olarak belirlenen yerlerde çalışmalar yapılmıştır. Tarihi kayıtlar- atadım. Bir biçik (dal, kesim) bildiresin ki onlara olacak bir kurulan “su yolu karyeleri”, yani su yolu dan bu önlemlerin ancak 1894 yılında dahi keserlerse arabalarını ceza koruculara uygulanır, gereği köyleridir. Arşiv belgelerinde Ayvad Köyü, hayata geçirilebilmiş oldukları anlaşıl- parçalatıp kendilerinin hakla- gibi haklarından gelinsin. An- Belgrad Köyü, Burgos (Kemer Burgos) maktadır. 26 Kasım 1894 tarihli belgede rından gelinmesini buyurduğum cak bu bahane ile elde etmek ve Köyü, Çiftehavuz Köyü, Kömürcü Belgrad (Y.A.HUS.313/86) Belgrad ve Kömürcü halde o tarafta çiftlikleri olanlar yakalamak için adı geçen korudan Köyü, Orta Belgrad Köyü, Paşa Cebeci Köyleri’nin tamamen ve Bahçeköy’den arabalar, beygirler ve eşekler başka serbest olan dağlardan Köyü, Uzun Belgrad Köyü, Başhavuz ve (belgede Bahçecik olarak ifade edilmiş- gönderip gece gündüz ızgarala- odun kesenlere karışmaktan, el Kemerler olarak verilen bu su kaynak tir) 8 hanenin kaldırılarak çevre köylere rın ve havuzların üzerlerinde ve uzatmaktan ve zulmetmekten sa- bölgeleri, genellikle gayri müslim halkın yerleştirilmeleri üzerine emir verildiği çevresinde olan ağaçları kesip kınasınız diye daha önce merhum ikamet ettiği yerlerdir (Çelik, 2000). Bura- görülmektedir (Belge 3). çıplak bırakmakla suya büyük padişah babam zamanında fer- larda yaşayan halk, su yollarının bakımı Bu tarihten sonra Belgrad Ormanı’nın zararları olmaktadır. Bu yüz- manlar verilip gereğince hükmü- ve korunması için yaptığı hizmet karşı- ve özellikle su havzalarının korunmasına den beygirlerin semerlerini ve nün yürütülmesini rica ettiğimden lığında vergilerden de muaf tutulmuş- yönelik çabalar kesintisiz olarak devam arabalarını parçalayıp yüce emir bu anlatılan şekilde uygulanmak lardır (Mühimme Defteri, nr. 3, hüküm etse de, I. Dünya Savaşı yıllarında orma- gereğince yasaklanmışken yine üzere yüce emrim yazılmıştır. 1538, Hatt-ı Hümayun, nr. 667/32509, na gereken ilgi gösterilememiştir. Bu yasakları dinlemeyip adı geçen Hatt-ı Hümâyûn, nr. 593/29066). Su dönemde ülke menfaatleri göz önünde koruları kesip suların tamamen Fi Evail-i Rebiülahir sene karyelerinin bu konuda oynadıkları bulundurularak, ormanın mutlak muha- kesilmesine sebep olmak üzere 1146/11-20 Eylül 1733 önemli role dikkat çeken Hermann Barth fazası yönündeki karar iptal edilmiştir. olduklarını bildirildi. (1906) da ormanda alınan sıkı koruma Hükümet 1914-1918 yılları arasında İmdi saadet-encamımda büyük önlemlerinden ve köylülerin buna ilişkin ormandan ordunun ihtiyacını karşılamak atalarımın vakıflarından bu şe- görevlerinden şu şekilde bahsetmekte- üzere sınırlı miktarda kesim yaptırmıştır. kilde zarar verildiğine asla rızam dir : “Tüm şehir bu ormanlara bağımlı Kesimler, esas olarak ormanın merkezi ve yoktur. Adı geçenlere sağlam- olduğu için özellikle yerel yasalarla doğusunda, tren traversi, ateş ve kömür ca tembih edip sıkı uyarasın ki korunmaktadır. Buraya gerçekten kutsal odunu elde etmek amacıyla yapılmış, fakat bir orman gibi bakılmakta ve en ufak bir bunlar ormanı tahrip edici çapta olmamış-

30 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 31 Belge 3: Sadâret Hususî Maruzât Evrakı (Y.A.HUS.313/86). Osmanlıca aslı ve günümüz Türkçesine aktarılmış metni. Bendlerin sularına zarar verme- edilmesi münasip görülmekle lerinden dolayı istimlâk edilerek o şekilde gereğinin yapılması, kaldırılmaları padişah hazretle- hane ve arazilerin takdir edilen rinin iradelerinden olan Belgrad kıymetlerinin ödenip de henüz ve Kömürcü köyleriyle Bahçe- yıkılmayan hanelerin enkazı is- cik Köyü’nden 8 hane halkının tedikleri gibi kullanılmak üzere emlâk ve arazisi takdir edilen hemen yıkılmasının sahiplerine kıymetlerinin Maliye hazinesin- kesin olarak tembih olunması den Belgrad Köyü’ne gönderilen ve yine bu yolda ayak sürüyenler komisyon marifetiyle dağıtılması bulunursa yapılacak harcama- ve ödenmesine başlanmıştır. lar takdir edilen değerlerden Buna rağmen halktan paralarını düşürülerek alınmak üzere bun- alanların diğer mahalle nakilde lardan birkaç hanenin hemen oyalanıp sızıltıya başlayacakları hükümet marifetiyle yıktırılması halin gelişinden anlaşıl-dığın- lazım geleceğinin ilgili Nezare- dan bahisle bunların mahalli te cevaben bildirilmesi uygun tertipleri üzere çevre köylere görülerek o şekilde gereğinin yerleştirilmeleri uygun olaca- yapılmasıyla padişah hazretle- ğına dair Dahiliye Nezaretinden rinin hâk-i pâyine arzı temenni ve anılan halkın kendi rızala- olunur, efendim. rına bakılmaksızın hanelerinin yıktırılması lâzım geleceğinden 26 Kasım 1894 yıkım masraflarının nasıl öde- Sadrazam ve Yâver-i Ekrem neceğini soran Maliye Nezare- Cevad tinden gelen tezkireler Meclis-i Y.A.HUS.313/86 Mahsus-ı Vükelâ’da okundu. Bu köylerin diğer yerlere nakledil- meleri bendlerin temizliğinin sağlanması maksadına dayalı olarak veya padişahın iradesinde belirtilen kararın gereklerinden bulunmasına ve anılan ahalinin bu konuda ayak sürümeleri- nin kabul edilemeyeceğinden Dahiliye Nezaretinin tezkire- sinde belirtildiği şekilde köy Bend sularına zarar vermelerinden yıktırılarak hane sahiplerinin kış halkının mahalli tertipleri üzere ötürü kaldırılmalarına ihtiyaç duyulan gelmeden önce kendilerine gösterilen çevre köylere yerleştirilmeleri Belgrad ve Kömürcü Köyleriyle yerlere iskân edilmeleri ve şiddetli kış hükmünü icraya Bahçecik Köyü’nden 8 evin emlâk Bâbıâli Daire-i Sadaret Âmedî-i başlamazdan evvel iskan ve yer- ve arazisinin kıymetlerinin belirlenip Dîvân-ı Hümâyûn 1963 leştirilme işlemlerinin tamam- ödenmesi, söz konusu yerlerin derhal lanmasına çaba harcanıp gayret

32 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 33 tır. Ormanın bu yıllarda korunması aynı kısmında Ortadere bölgesi ve çevresidir zamanda jandarmalarla da sağlanmıştır (Vural, 1940). İkinci olarak şahıslar da, (Vural, 1940). Bu dönemde ormanın batı- ormandaki yönetim boşluğundan yararla- sında bulunan Ayvad Bendi havzasından narak kaçak kesimler yapmışlardır. Son bir dekovil hattı da geçirilmiştir. Ormanın olarak devlet de, işgal yıllarındaki ağır kuzeydoğusunda, Karadeniz kıyısındaki şartlar nedeniyle, özellikle şehrin yakacak Ağaçlı ve Çiftalan bölgelerinde Bizans ihtiyacının karşılanması için ormandan Dönemi’nden beri var olduğu bilinen ancak kesimler yapılması yönünde emirler çıkartılmayan kömür, I. Dünya Savaşı’nın vermiştir. Ancak bu kesimler, şehrin su başlamasının ardından, Zonguldak’tan kaynaklarına zarar verilmemesi amacıyla Kağıthane’deki Silahtar Elektrik Fabrika- bendler çevresinden yapılmamıştır (Kırca sı’na gelen kömürün kesilmesi sonucunda ve diğ., 2013). çıkartılmaya başlanmıştır. Çıkartılan kö- Cumhuriyet’in ilan edilmesinin ardından mürün taşınması için yapılan ve “Haliç-Ka- ise, Belgrad Ormanı tekrar eski önemine radeniz Sahra Hattı” adı verilen demiryo- kavuşmuş ve ormanın korunması devletin lunun inşaatı 1916 yılında tamamlanmıştır. öncelikli konularından biri haline gelmiş- Ağaçlı ve Çiftalan’a giden iki koldan oluşan tir. Nitekim bunun için ormanın çeşitli demiryolu Kemerburgaz’da birleşerek yerlerinde oturan 26 adet koruma memuru Kağıthane’ye devam etmektedir (Dölen ve görevlendirilmiş ve İstanbul halkının av ve Sandalcı, 1999). gezinti amacıyla ormana girmesi yasak- Kurtuluş Savaşı yıllarına kadar bazı lanmıştır. Cumhuriyet döneminde, önce 12 olumsuz gelişmelere rağmen büyük Kasım 1924 tarihli kararname ile muhafa- oranda korunabilmiş olan Belgrad Ormanı, za teşkilâtı takviye edilen orman, imar edil- 1918’den sonra ülkenin içinde bulunduğu mek amacıyla Orman Mektebi Âlisine bıra- ağır koşullar nedeniyle muhafaza askerleri kılmıştır (Saatçioğlu, 1954). Aslında altında tarafından korunamaz hale gelmiş ve dönemin Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa yalnızca su nezaretinin kolcuları bu yönde Kemal ve bakanların imzasının bulunduğu çabalar göstermişlerdir. Ormana yöne- söz konusu kararnamenin cumhuriyetin lik tahribatlar 3 koldan gerçekleşmiştir. kuruluşunun hemen 1 yıl sonrasında ülke- Bunlardan ilki işgal kuvvetlerinin orman- nin çok çeşitli sorunları arasında çıkartıl- dan inşaat, gemi inşaatı, travers, vb. yapım mış olması ve Belgrad Ormanı’nın korun- işlerinde kullanılabilecek endüstriyel odun masının bir ülke meselesi olarak gündeme hammaddesini çıkarmasıyla olmuştur. Bu gelmesi, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı dönemde yalnızca en iyi gövdeli ağaçların İmparatorluğu dönemlerinde kesintisiz seçilerek kesildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca olarak sürdürülen koruma politikasına kesim yapılan alanların da, özellikle nak- sahip çıkıldığının göstergesidir. Söz konusu liyatın kolay olacağı bölgelerden seçilme- kararname suretinde, Belgrad Ormanı’nın sine dikkat edilmiştir. Bu bağlamda fazla “numune ormanı” (örnek orman) olarak tahribatın görüldüğü bölgeler Büyükde- Orman Mekteb-i Âlîsi’nin hizmetine verildi- re-Bahçeköy yolunun doğu tarafındaki ği ve ormana her ne sebeple olursa olsun büyük kısım ile Haliç-Karadeniz Sahra dışarıdan herhangi bir kimsenin girmesinin Belgrad Ormanı’nda Ayvad Bendi’nin kuzeyindeki sırtta bulunan Meşeler, gün boyu hemen yakınla- rından geçen 3. köprü otoyolu nedeniyle tıraşlanan yaşlı ormanın acıklı halini izlerken, alacakaranlı- Hattı’nın Ayvad Bendi havzasında kalan yasaklandığı görülmektedir (Belge 4). ğı takip eden karanlık bu görüntüyü en azından geceleri gizlemektedir (Foto: T. Tarhan).

34 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 35 Belge 4: 12 Kasım 1924 tarihli Belgrad Ormanı ile ilgili kararname sureti. 3. BELGRAD ORMANI’NDA başlaması ve Belgrad Ormanı’nın bu tarihten sonra ele alınması EĞİTİM, ÜRETİM VE arasında çok önemli paralellikler REKREASYON söz konusudur. Örneğin Tassy, 1860’lı yıllarda Orman Mektebi Belgrad Ormanı, yüzyılla boyun- öğrencileriyle birlikte Belgrad ca şehrin ana su kaynaklarından Ormanı’nın ilk orman amenajman biri olması nedeniyle, esas olarak planını yapmıştır, ancak ne yazık su üretimi fonksiyonunu yeri- ki bu plan kaybolmuştur (Vural, ne getirmesi amacıyla işletilip 1940). Bu kapsamda ormanda çok korunmuştur. Ancak 19. yüzyılın sayıda eğitim, uygulama ve araş- ikinci yarısından sonra ormanla- tırma faaliyetleri sürdürülmüştür. rın işletilmesinde farklı bir bakış Ancak 1910 tarihine kadar Belgrad açısının benimsenmesi gerektiği Ormanı’nın içinde devamlı eğitim düşünülerek yurtdışından uzman- veren ormancılık okulu olma- lar davet edilmiş ve bu yaklaşım mıştır. Yüksek Orman Okulu’nun Belgrad Ormanı’nın kaderini de (Orman Mekteb-i Âlisi) kurulması- büyük oranda etkilemiştir. Aslında na esas olan 28 Mayıs 1910 ve 29 bu tarihten sonra Belgrad Ormanı, Mayıs 1910 tarihli nizamnamenin Türkiye’deki bilimsel temellere 1. maddesinde, Yüksek Orman dayalı ormancılığın ilk adımlarının Okulu’nun İstanbul’a yakın bulu- atıldığı ormanlardan biri olmuştur. nan ormanların uygun bir yerin- 1857 yılında hükümet tarafından de kurulması şart koşulmuş ve ormanların durumunu saptamak Yüksek Orman Okulu’nun Belgrad ve buna göre bir teşkilat yapısı Ormanı içerisindeki Bahçeköy’de oluşturmak üzere davet edilen, kurulması kararlaştırılmıştır. Fransa Versailles’daki Ulusal Bu amaçla Bahçeköy’de bir bina Tarım Enstitüsü’nde Silvikültür aranarak eskiden Süvari Kışlası Profesörü olarak görev yapan olarak yapılmış bir binanın bu Louis Tassy (1816-1895), orman okula ayrılması, gerekli değişiklik memurları yetiştirilmesi amacıyla ve onarım işlerinin yapılması da 1857 yılında Orman Mektebi’ni kabul edilmiştir (Eraslan, 1989). kurmuş ve aynı zamanda orman- Daha sonra, 10 Haziran 1933 kabul cılık faaliyetlerini düzenlemek tarihli ve 2291 sayılı Kanunla, bir üzere çalışmalarda bulunmuştur. tarım üniversitesi niteliğini taşıyan Tassy, 1857-1862 ve 1865-1868 “Yüksek Ziraat Enstitüsü” kurul- yılları arasında Türkiye’de çalı- muş ve 1934 yılında Yüksek Orman şarak ülkenin ilk ormancılarını Okulu kaldırılarak Orman Fakül- yetiştirmiştir (Vural, 1940; OAP, tesi kurulmuş ve bu okul, Yüksek 1949; Eraslan, 1989). Tassy’nin Ziraat Enstitüsü’ne bağlanmıştır. İstanbul’a gelişinin ardından Günümüzde, bu okulların kuruldu- akademik ormancılık geleneğinin ğu Bahçeköy’de İstanbul Üni-

36 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 37 versitesi’ne bağlı Orman Fakültesi Atatürk Arboretumu içinde 2 de- köy Örnek Devlet Orman İşletmesi” Kurulu Kararı ile 3776.7 hektar koru, bulunmaktadır. 30 Haziran 1948 gün karlık bir alanda kurulduğu bilinen adı altında yeniden kurulmuştur. Zi- 1391.27 hektar baltalık ve 159.8 ve 5234 sayılı Kanun ile Ankara’daki fidanlığın bir sonraki adımı olarak raat Vekâleti’nin 16 Kasım 1948 gün hektar açıklık olmak üzere ormanın Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün lağ- 1944 yılında “Bahçeköy Örnek Or- Şb. 3/7 ve 7001/2 sayılı olurlarıyla toplam 5237.42 hektar alanı “Muha- vedilmesiyle, bu kuruluş içinde yer man İşletmesi Fidanlığı”nın kurul- Orman Fakültesi Öğretim Üyeleri- faza Ormanı” olarak ilan edilmiştir alan Orman Fakültesi, aynı kanun ile masına başlanmış ve fidanlığın ku- nin önerileri ve Fakülte Profesörler (BSOAP, 2012). İstanbul Üniversitesi’ne 6. fakül- ruluşu 1946 yılında tamamlanmıştır. Kurulu’nun hazırladığı kuruluş plânı Bu önemli gelişmeyi takip eden te olarak bağlanmıştır. 1948-1949 Belgrad Ormanı’nın ağaçlandırma çerçevesinde de faaliyete geçmiştir 1954 yılında ise Belgrad Ormanı’n- öğretim yılında Orman Fakültesi’nin ihtiyacı için gerekli fidanları yetiştir- (Saatçioğlu, 1954). Bu tarihten sonra daki ikinci fidanlık olan Kurtkemeri birinci sınıfı da Ankara’dan İstan- mek ve Orman Fakültesi Silvikültür orman, bir işletme müdürü ile biri Fidanlığı kurulmuştur. Aynı yıl, bul’a getirilmiştir (Eraslan, 1989). Enstitüsü’ne deneme ve uygulama Bahçeköy’de ve diğeri Kurtkeme- Türkiye’de ilk defa, amacı “Noel Cumhuriyet döneminde Belgrad imkânları sağlamak üzere Silvikül- ri’nde olmak üzere iki bölge şefi ve ağacı” üretmek olan “Noel Ağacı Ormanı’nın Orman Mektebi ile ilgisi tür Enstitüsü’nün devamlı teknik ormanın altı yerinde ikamet eden Fidanlığı”, İstanbul’un ihtiyacı dikka- de göz önünde bulundurularak 1926 kontrolü altında kurulan fidanlıkta yirmi adet bakım memuru tarafından te alınarak, Belgrad Ormanı’nda yılında Hey’et-i Vekile (Bakanlar ilk yıllarda geniş yapraklı ve iğne yönetilmiştir (OAP, 1949). Bu işlet- Orman İdaresince kurulmuştur. Kurulu) kararıyla maliyeden verilen yapraklı türler yetiştirilmiştir (Ay- menin faaliyetleri, çevredeki köylü- Bu girişimle, aynı zamanda, İstan- küçük bir bütçe ile orman işletil- demir,1965). Günümüzde “Bahçeköy lere sosyal ve ekonomik yararlar da bul parklarındaki ağaçları ve şehir meye başlanmış ve bir yıl sonra da Orman Fidanlık Şefliği” adı altında sağlamıştır (Saatçioğlu, 1954). korularıyla Belgrad Ormanı’ndaki bu bütçe maliyeye iade edilmiştir. hizmet veren bu fidanlıkta yaklaşık Ormanın bir yandan sıkı koruma kültürleri, Noel ağacı edinmek Sonraki yıllarda bir revir amiri (böl- 200 tür fidan ve süs bitkisi yetişti- altına alınması ve diğer yandan or- isteyenlerin tahribatından korumak ge amiri) idaresinde özel bir işletme rilmektedir. Orman Fakültesi’nin manın yapısını bozmayacak şekilde da amaçlanmıştır (Atay, 1969). Söz kurulmuş ve daha sonra 1937 yılında Belgrad Ormanı’na yönelik olarak üretim faaliyetlerinin gerçekleşti- konusu yıllarda Belgrad Ormanı, av ormanın kat’î amenajman planı attığı bir diğer tarihi adım ise, gü- rilmesiyle, geçmişte orman içindeki yasağı bölgesi olarak ilân edilmiştir yapılmıştır. 8 Şubat 1937 tarihinde nümüzde adı “Atatürk Arboretumu” yerleşimlerden kaynaklanan tahribat ve ormanda ancak yılın belli zaman- 3116 sayılı yeni Orman Kanunu’nun olan arboretumun kurulmasıdır. ile tarla ve mera olarak kullanılan larında, tamamen işletme personeli- çıkmasıyla Orman Genel Müdürlü- Belgrad Ormanı’nda arboretumun alanlar, ormanın kısmen kendi ken- nin kontrolü altında domuzlara karşı ğü’nün 24 Aralık 1937 tarihli emriyle ilk kuruluşu, İstanbul Üniversitesi dini onarması ve kısmen de yapılan sürek avları düzenlenmiştir Saat- Belgrad Ormanı, “Örnek Orman Orman Fakültesi öğretim üyele- restorasyon çalışmaları sonucunda çioğlu (1954). Ancak 1955 yılında İşletmesi” haline dönüştürülmüş rinden Orman Fakültesi Botanik yavaş yavaş ormanla kaplanmaya Belgrad Ormanının doğal bir av hay- ve Bahçeköy’de bulunan Orman Kürsüsü Başkanı Prof.Dr. Hayrettin başlamıştır (Vural, 1940). Nitekim vanı olan, fakat usulsüz avlanmalar Fakültesi’nin “Öğretme ve Numune Kayacık’ın 1949 yılındaki girişimleri bu sürecin devamlılığını sağlayan ile miktarı azalan Karaca neslini Reviri” (“Öğretme ve Örnek Alanı”) ile gerçekleşmiştir (Yaltırık, 1988). en önemli kararlardan biri, Belgrad yeniden üretmek, aynı zamanda da olarak ayrılmıştır (Vural, 1940; OAP, Örnek orman işletmesi olarak Ormanı’na, uzun vadede mutlak halkın av hayvanlarına karşı sevgisi- 1949; Saatçioğlu, 1954). Belgrad belirlenen Belgrad Ormanı, işlet- korunmasının önünü açan bir yasal ni artırmak, ilerde miktarı çoğalınca Ormanı’nda bu tarihten sonra me merkezi bir süre Büyükdere’de statü verilmesidir. Bu bağlamda da ormana bırakılmak suretiyle av özellikle Orman Fakültesi’ndeki kaldıktan sonra, Orman Fakültesi’ne yedi adet bendi içerisine barındıran meraklılarının avlanma arzularını akademisyenlerin yoğun çalışmaları uygulama ve araştırma alanı olmak, Belgrad Ormanı, suyun miktarına gerçekleştirmek amacıyla “Belg- ve girişimleri sonucunda çok sayıda ormancılık teşkilatının teknik ele- ve kalitesine yaptığı önemli koruma rad Ormanı Av Üretme Sahası”nın araştırma, uygulama ve tesis yapımı manlarına staj olanakları sağlamak fonksiyonu göz önünde bulunduru- kurulmasına karar verilmiş ve bu 70 gerçekleştirilmiştir. amacıyla ve merkezi Bahçeköy’de larak 5653 Sayılı Orman Kanunu’nun hektar büyüklüğündeki tesis 1959 Bu kapsamda 1916 yılında Hoca olmak kaydıyla Orman Fidanlığı ko- 43. Maddesi gereğince, 2 Kasım yılında işletmeye açılmıştır (Müder- Ali Rıza Efendi tarafından bugünkü nusunu da içerisine alarak “Bahçe- 1953 tarih ve 12073 Sayılı Bakanlar risoğlu 1968; BSOAP, 2012).

38 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 39 Ayrıca 1955 yılında, gerek Trak- ormanın belli bölgelerinde dikkat 4. SONUÇ rının olduğu ve şehirde havaların ya bölgesinde gerekse Türkiye’nin çekici derecede toprak, su ve hava ısınmaya başladığı bahar aylarının diğer bölgelerinde geniş alanları kirliliğine neden olması; Belgrad İstanbul gibi nüfusu hızla artan bir başında yazı geçirmek üzere buraya kaplayan, fakat günün ihtiyaçları Ormanı’nın yalnızca mangal yapılan metropolün hemen yanı başında geldikleri bilinmektedir. Dolayısıyla dolayısıyla koruya tahvil edileme- bir piknik alanı olarak değil, İstanbul bulunan, fakat buna rağmen Ham- ilk kurulduğunda Kanuni Sultan Sü- yen meşe baltalıklarından entansif için eşsiz bir doğal ve kültürel kay- mer (1822b)’in deyimiyle o dönemde leyman’ın 1521 yılında Belgrad seferi bir şekilde faydalanmanın yol ve nak olarak algılanması ve bu yönde “ağaçlarına hiç balta değmemiş” dönüşünde getirdiği savaş esirlerinin şeklini göstermek üzere Belgrad işletilmesi gerekliliğine de işaret orman, özellikle Avrupalı diplomat- sürgün yeri olan ve Belgrad Orma- Ormanı’nın Kurtkemeri Bölgesi’n- etmektedir. ların ve seyyahların da sıkça ziyaret nı’na da adını veren Belgrad Köyü de (Serisi’nde) bir “Örnek Baltalık Plan ünitesine, çeşitli tarihlerde ettikleri en gözde mesire yerlerinden (Hammer, 1840), daha sonraları Ormanı” tesis edilmiştir. 1955-1974 yapılan kuruluş değişiklikleriyle de biri olmuştur. Hatta bunlardan bazı- özellikle varlıklı Türklerin, Rumların, yıllarını kapsamak üzere esasları ve İstanbul Orman İşletme Şefliği’nden larının bendlerin yakınındaki Belgrad Ermenilerin ve Avrupalıların yürüyüş metodları Prof. Dr. İsmail Eras- yeni alanlar eklenmiştir. Eklenen bu Köyü’nde ve Bahçeköy’de konutla- yapmaktan ve mütevazı piknikler dü- lan tarafından belirlenmiş, Orman yeni alanlar ise 2 Mart 1995 gün ve zenlemekten zevk aldıkları ve tüm sı- Yüksek Mühendisi Hikmet Bayşu K.1.M.OR.-17/3 sayılı Bakan Oluru tarafından 1955 yılında 20 yıllık ile “Azizpaşa Muhafaza Ormanı” ve idare süresi ile “İstanbul Belg- “Fatih Muhafaza Ormanı” olarak ay- rad Devlet Ormanı Örnek Baltalığı rılmıştır (BSOAP, 2012). Öte yandan Amenajman Planı” düzenlenmiştir 1990’lı yılların ortasında Belgrad (BSOAP, 2012). Belgrad Ormanı’nın Ormanı’nın milli parka dönüştürül- günümüzde sahip olduğu ve en mesi yönünde tartışmalar başlamış yaygın olarak bilinen fonksiyonlar- ve İ.Ü. Orman Fakültesi’nin konuyla dan olan rekreasyon faaliyetlerinin ilgili fakülte görüşünü hazırlamakla gerçekleştirilmesi de bu yıllara denk görevlendirilen komisyon; ormanın gelmektedir. 1956 yılından başlamak statüsünün, ormanın öz nitelikleri üzere, İstanbul’da yaşayan büyük bir ve sunduğu fonksiyonlar göz önünde nüfusun ormandan, kültürel, estetik, bulundurularak aynı kalmasının turistik, eğlenme ve dinlenme gibi daha uygun olacağı yönünde görüş çeşitli yönlerden faydalanmasının bildirmiştir. Son yıllarda ise, 1953 sağlanması amacıyla Valide Sultan yılından beri Muhafaza Ormanı Bendi, Topuzlu Bend ve Neş’et Suyu olarak işletilen Belgrad Ormanı’nın civarında piknik alanları yapılmış, statüsünün “Tabiat Parkı”na dönüş- daha sonra bu alanlar, ormanın ben- türülmesi yönünde bazı girişimler zer karakter taşıyan diğer yerlerine yapılmıştır. Ancak böyle bir statü de dağıtılmıştır. Böylece, Belgrad değişikliğinin, Belgrad Ormanı’nda Ormanı ekonomik nitelikte olmayan, günümüzde iyiden iyiye artmış olan odun üretimi dışındaki fonksiyon rekreasyonel kullanım baskısını ve hizmetlerinden geniş ölçüde arttıracağı, bunun ise rekreasyonel yararlanılan bir orman halini almış- tesislerin artmasına neden olacağı tır (BSOAP, 2012). Ancak ormanın ve bunun ormanın doğal yapısına za- özellikle bahar ve yaz aylarında ev rar vereceği yönünde ciddi endişeler Belgrad Ormanı bahar ve yaz aylarında yoğun olmakla birlikte kış aylarında da çok sayıda kişi tarafından sahipliği yaptığı binlerce ziyaretçinin söz konusudur (Kırca ve diğ., 2013). özellikle piknik yapmak amacıyla ziyaret edilmektedir. Bu ziyaretçilerin ilgi odağını ise genellikle bendlerin havzalarında veya hemen yanı başlarında bulunan tabiat parkları oluşturmaktadır (Foto: T. Tarhan).

40 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 41 kıntılarını unuttukları bir “def-i gam” Belgrad Ormanı’nın doğallığının sim- türü çeşitliliğiyle dikkatleri üzerine Belgrad Ormanı denildiğinde, orma- semti olmuştur. Belgrad Ormanı ve gesi olarak tanımladıkları ağaçlara çeken Belgrad Ormanı, sahip olduğu nın sınırlarının geçmişte çok daha yakın çevresi padişahlar tarafından asılarak yaşamını sürdüren Gıcırların çok sayıdaki kalın çaplı ulu ağaçlarıy- geniş olduğunu unutmamak gerekir. da yılın belli dönemlerinde gezinti ve (Anadolu Saparnası-Smilax excelsa la da ziyaretçilerini kendisine hayran Hatta 1920’li yıllarda bile ormanın avlanma amacıyla ziyaret edilmiştir L.) da yok olmasına neden oluyor. bırakmıştır. Günümüzde ise bu birey- kuzey sınırının Karadeniz’e, doğu (Gravina, 1788). Belgrad Ormanı bu Dolayısıyla bu uygulamaların devam leri görmek için saatlerce yürüyerek sınırının bugün Eyüp ilçesine bağlı yönleriyle nesiller boyunca hiç azal- etmesi durumunda, ağaçların bu en belli noktalara gitmeniz gerekmek- olan Göktürk semtine, güney sınırının mayan bir öneme sahip olmuştur. kadim dostlarının sundukları binbir tedir. Bunun başlıca nedeni, özellikle ise Ayazağa üzerinden Kâğıthane’ye Osmanlı Dönemi’nde birçok emirde türlü güzelliği ancak kitapların satır- Kurtuluş Savaşı Dönemi’ndeki tah- doğru uzanan düzensiz bir yapıda ve padişah fermanlarında, ormanın ları arasında bulabileceğiz. Nitekim ribatlar ve geçmişteki yoğun orman olduğu ve yaklaşık 13 000 hektar- doğallığının korunması ve insan Belgrad Ormanı’nın ana giriş kapısın- işletmeciliği faaliyetleridir. Nitekim lık alanı kapladığı belirtilmektedir. müdahalelerinin önlenmesi yönünde da ziyaretçilere karşılayan dev fiyat Belgrad Ormanı’nın tarihi boyunca Daha sonra orman çeşitli nedenlerle büyük çabalar sarf edildiği görülür. levhası, bu ormanın yüzlerce yıldır maruz kaldığı tahribatların tamamına parçalara ayrılarak bir kısmı Belgrad Hem ağaçlar, hem de bunları destek- taşıdığı ve katman katman biriktirdiği bakıldığında, belki de bunların top- Ormanı’nın dışına çıkarılmış (Fatih leyen çalılar ve otsu bitkiler bundan doğal ve kültürel değerlerin yok sayı- lamı Kurtuluş Savaşı Dönemi’ndeki Ormanı gibi) ve günümüzde sınırları dolayı minnettar olmuştur. Nitekim, larak metalaştırıldığının göstergesi- (1918-1923) 5 yıllık süre içerisindeki 5524 hektar olarak kalmıştır. Nitekim özellikle ormanı ziyaret eden Avru- dir. Özetle Belgrad Ormanı Emirgan tahribat düzeyine erişemezler. Bunun Belgrad Ormanı, kuzeyinden ve sırt- palılar, İstanbul gibi bir imparatorluk Korusu değildir, olmamalıdır! (Çolak en önemli nedenlerinden biri, orma- lardan teğet olarak geçen 3. köprü başkentinin hemen yanı başında çok ve Kırca, 2014). nın o dönemde orman muhafaza as- otoyol inşaatı ve çevresini artan bir büyük oranda bakir kalabilmiş ve Yüzlerce yıl boyunca padişahlar kerleri tarafından korunmasına son hızla kuşatan yerleşimlerle tehdit Avrupa’daki dağ ormanlarını andıran tarafından fermanlarla korunup verilmesi ile bu boşluktan yararlanan edilmektedir (Çolak ve Kırca, 2014). Belgrad Ormanı’nı hayranlıkla ve kollanan ve belki de Dünya üzerinde işgal kuvvetlerinin ve şahısların Başka bir deyişle, bir zamanların en- artık kendi yaşadıkları şehirlerin ya- korunmasına yönelik olarak hakkında ormanda geniş çaplı kesimler yap- gin bir ağaç denizini andıran Belgrad kınında böyle ormanların bulunama- en çok emir yayınlanan orman olma malarıdır. İşgal kuvvetleri ormandan Ormanı, bu çalışmalarla parça parça ması nedeniyle biraz da imrenerek özelliği gösteren Belgrad Ormanı, özellikle inşaat, gemi inşaatı, travers, yok edilmektedir. tasvir etmişlerdir. Oysa bu günlerde günümüzde İstanbul’un herhangi bir vb. yapım işlerinde kullanılabilecek Bu günlerde belki de bu yaşlı ormandaki bazı ağaçlar, birdenbire yeşil alanı olarak algılanmamalıdır. endüstriyel odun hammaddesini çı- ağaçlar içinde en kederlisi, ormanın onlara eşlik eden floranın temizle- Bu orman, içinde barındırdığı bendler karmışlardır. Bunun için ise, orman- kuzey sınırında, otoyol inşaatının nerek yerine ancak kent parklarında ve kemerler gibi muhteşem su yapı- da bırakılan yaşlı ağaçlara bakıldığın- hemen 100 metre gerisinde, dostları görülebilen kesme rulo çim ve süs ları ve tarihi yerleşim kalıntılarıyla da, yalnızca en iyi gövdeli ağaçların Kestane, Ihlamur ve Üvezle yaşamını bitkileri getirildiğine şahit oluyorlar. kökleri çok derinlere uzanan benzer- seçilerek kesildiği anlaşılmaktadır. sürdüren ve baharda Belgrad Orma- Zaten özellikle hafta sonları man- siz bir su kültürünün temsilcisidir. Ayrıca ormanın birçok yerinin de belli nı’nda yalnızca 2-3 yerde bulunan en- gal dumanına boğulan bu ağaçlar, Öte yandan, yaklaşık 400 bitki, 169 bir yaşa geldiğinde gençleştirilme- der Ters Lalelerin (Fritillaria pontica bir de ormanın sanki lale şenlikleri kuş, 59 kelebek ve yüzlerce man- sinden dolayı yaşlı ağaçlar neredeyse WAHLENB.) muhteşem güzelliğini düzenlenen bir koruymuşçasına tar türü ile birçok memeli hayvan, yok denecek kadar azalmıştır. Geriye seyre dalan birkaç insanın kollarını temizlenip düzenlenmesi tehlikesiyle sürüngen ve amfibiye ev sahipliği kalan yaşlı bireyler için ise bunları açarak gövdesini zor çevreleyebildiği karşı karşıyalar. Aynı yaklaşımla, ana yapması nedeniyle de bir metropo- koruyucu doğrudan özel bir önlem yaklaşık 300 yaşındaki Macar Meşe- giriş kapısından Neş’et Suyu’na giden lün hemen yanı başında bulunması alınamamıştır. Belgrad Ormanı’ndaki si’dir. Bu bilge ağacın yanına gitti- yolun sağ ve sol kenarındaki çalıla- neredeyse mucizevi olarak tanımla- yaşlı ağaçlar savaş yıllarında “içeri- ğinizde, çaresizlik içinde bir yandan rın ve otsu vejetasyonun sırf ormanı nabilecek bir biyolojik çeşitliliğin de den” tahrip edilmişken, öte yandan tıraşlanan ormanda artık kökleri dahi bakımlı ve temiz göstermek amacıyla merkezi durumundadır. özellikle son yıllarda “dışarıdan” da kalmamış olan ve daha yakın geç- kesilmesi, bir zamanlar gezginlerin, Tarihsel süreç içinde zengin ağaç sürekli sıkıştırılmaktadır. Bu noktada mişte Belgrad Ormanı içinde bulunan

42 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 43 yaşlı dostlarının yasını tuttuğunu, öte hektara gerilemiş alanı, çevresini yandan ise kısa zaman içinde etrafını hızla saran yerleşim alanları ve alt- saracak olan egzoz gazları ve gürül- yapı tesisleri, kontrolsüz ve kuralsız tünün endişesini taşıdığını hemen ziyaretçi yapısıyla adeta bir varoluş hissedersiniz. Üstelik yüzlerce yıl savaşı vermektedir. Bu savaşın kaza- boyunca şehrin ana su havzalarından nılmasında alınabilecek önlemlerin biri olması nedeniyle Belgrad Orma- başında ise, ormanın öz değerlerinin nı’ndaki tarihi bendlere su taşıyan korunması ve geliştirilmesine yönelik derelerin temizliğine büyük önem ve- olarak bu alanın UNESCO Kültür ve rilmesine rağmen, otoyol trafiğe açıl- Doğa Mirası Listesi’ne kazandırılma- dıktan sonra Mimar Sinan tarafından sıdır. Ancak tüm bunlar gerçekleşti- “Hızır zamanından kalma ab-ı hayat” rilirken, Belgrad Ormanı’nın, bugün olarak tanımlanan bu “billur pınarlar” Kuzey Ormanları olarak tanımlanan atık ve kimyasal maddeleri tali ve ana geniş bir peyzajın Avrupa Yakası’n- dereler boyunca bendlere kadar ta- daki kısmının başlıca temsilcilerin- şıyacaklardır. Acaba dere vejetasyo- den biri olduğu da unutulmamalıdır. nuna kol kanat geren Kızılağaçlar bu Dolayısıyla eskiden Belgrad Ormanı baskılara dayanabilecekler mi, yoksa olarak bilinen, ancak günümüzde hem kendilerinin hem de onlara eşlik maden alanları, lüks konut inşaatları, eden bitki ve hayvanların yok oluşu- iş merkezleri ve otoyollar ile tahrip na tanık mı olacaklar? Peki yüzlerce edilmiş olan alan da bu sistemin yıl boyunca nesilden nesile aktarı- bir parçası olarak görülmelidir. Bu lan bir miras kabul edilen Belgrad kapsamda atılabilecek en olumlu Ormanı’nın korunması için fermanlar adımlardan biri, yalnızca Belgrad yazan, gerektiğinde bu ormana zarar Ormanı’nın değil, bu yapılaşmış veren kişilerin veya bunun olmasına alanlardan arta kalan en ufak orman göz yuman en üst düzeydeki yetkilile- parçalarının dahi İstanbul’un yeşil rin ve hatta bir dal bile kesenin canını alan sisteminin bir parçası olarak alacak kadar ileri giden padişahlar, görülerek bütüncül bir yaklaşımla ağaçların bu sessiz çığlığını duysalar uygun tekniklerle korunmasıdır. ne düşünürlerdi? Tüm bu olumsuz Belgrad Ormanı, adeta bir genetik gelişmeler gösteriyor ki, bu yüce kod gibi kayıtsız şartsız ve kesintisiz gönüllü ağaçlar, ormanın içinde ve olarak İstanbul gibi bir dünya baş- dışında yaşam alanlarından kovulan kentinin hemen yanı başında koru- canlı türlerine kucak açmaya ça- nabildiyse, bizler de günümüzün ileri lışmakta, fakat ormanın hızla yapı teknolojisi ve imkânlarıyla bu ormanı denizinin içinde adeta yeşil bir ada ve İstanbul’un kuzeyinde yer alan gibi kalmaya başlamasından dolayı tüm ormanları aynı şekilde koruya- bu çabalarında günden güne yalnız- bilmeliyiz. Nitekim bizden sonraki laşmaktadırlar (Çolak ve Kırca, 2014). nesillere de bu eşsiz mirasın aktarıl- Oysa Belgrad Ormanı, günümüz- ması bizlerin omuzlarındaki tarihsel Ormanı’ndan sonbaharda görmeye alışık olduğumuz bir sonbahar manzarası (Foto: T. Tarhan). de yaklaşık 13000 hektardan 5524 sorumluluktur.

44 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 45 KAYNAKLAR Müdürlüğü, İstanbul, 238 s. Daire Başkanlığı Yayınları, No: 26, Vol. XXVII, No: 44, s. 41-66. Çeçen, K. 1992: Taksim ve Hamidiye 147-164. İstanbul Su Külliyatı XIII. 2000: Vakıf Ata, G. 1922: İstanbul Evkaf Suları. Suları. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Esin, U. 1992: İstanbul’un En Eski su tahlilleri 1 - XIX ve XX. yüzyılda In: İstanbul Su Külliyatı XIII Vakıf İSKİ İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Buluntu Yerleri ve Kültürleri. In: İstanbul suları. Proje ve Yayın Yön.: Su Tahlilleri 1 – XIX ve XX. Yüzyılda Genel Müdürlüğü, İstanbul, 208 s. Semavi Eyice armağanı- İstanbul Ahmet Kal’a. Yayın Haz. Kurulu: İstanbul Suları, Proje ve Yayın Yön.: Çeçen, K. 1999: XVI. Yüzyıldaki Osmanlı yazıları. Türkiye Turing ve Otomobil Ahmet Tabakoğlu, Ahmet Kal’a, Salih Ahmet Kal’a. Yayın Haz. Kurulu: İmparatorluğu-nda Yapılan Su Tesisleri. Kulübü, İstanbul, 55-78. Aynural, İsmail Kara, Eyüp Sabri Kal’a, İlhami Yurdakul., İstanbul Büyükşehir Ahmet Tabakoğlu, Ahmet Kal’a, Salih In: Osmanlı İmparatorluğunun Eyice, S. 1980: Tarih içinde İstanbul Belediyesi İstanbul Araştırmaları Aynural, İsmail Kara, Eyüp Sabri Doruğu-16. Yüzyıl Teknolojisi, Kazım ve şehrin gelişmesi. Atatürk Merkezi Yay. No: 50, İSKİ Genel Kal’a, İlhami Yurdakul. İstanbul Su Çeçen (Eds.). İstanbul Büyükşehir Konferansları (1975-VII’den). Türk Müdürlüğü Yay. No:26, İstanbul, 301 s. Külliyatı XIII, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ, İstanbul, 19-54. Tarih Kurumu, Ankara, 89-182. Belediyesi İstanbul Araştırmaları Kerim, E. 1983: Tarih Boyunca İstanbul Çelik, G. 2000: Vakıf Su Tahlilleri Gravina, F. 1788: Descripción de Merkezi Yay. No: 50, İSKİ Genel Suları ve İstanbul Su ve Kanalizasyon 2 - Su Hukuku ve Teşkilatı. İstanbul Constantinopla. (İstanbul’un Anlatımı. Müdürlüğü Yay. No:26, İstanbul, s Sorunu. İstanbul Sular İdaresi, Su Külliyatı XIV, İstanbul Büyükşehir Çev.: Yıldız Ersoy Canpolat, Yapı Kredi 140-162. İstanbul, 211 s. Belediyesi İstanbul Araştırmaları Yayınları-2630, Tarih-40, İstanbul, Atay, İ. 1969: Noel Ağacı (Mahiyeti, Merkezi Yay. No: 51, İSKİ Genel 2004, 136 s). Kırca, S. 2009: Belgrad Ormanı Yetiştirilmesi, Bakımı, Hasadı, Müdürlüğü Yay. No: 27, 223 s. Çevresinde Peyzaj Devamlılık Muhafazası) ve Türkiye’de Noel Ağacı Hammer, J. v. 1840: Geschichte Çolak, A.H., Kırca, S., 2014. İstanbul Değerlerinin Belirlenmesi Üzerine Problemi. İstanbul Üniversitesi Orman des Osmanischen Reiches, Belgrad Ormanı Direniyor. Atlas Araştırmalar. İ.Ü. Fen Bilimleri Fakültesi Yay., İ.Ü. Yayın No: 1446, großentheils aus bisher unbenützten Dergisi, Ocak, Sayı:250, 104-120. Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 145 s. O.F. Yayın No: 145, 63 s. Handschriften und Archiven. Zweiter Dallaway, J. 1797: Band, Vom Regierungsantritte Kırca, S., Kahraman, S.A., Atasoy, N., Aydemir, M. 1965: Bahçeköy Orman -Ancient and Modern, with Excursions Suleiman des Ersten bis zwehten Çolak, A.H., 2013. Belgrad Ormanı İşletmesi Fidanlığı ve Çalışma to the Shores and Islands of the Entbronnung Mustafa des Ersten, Tarihçesi. In: Çolak, A.H. (ed.), Belgrad Metodları. Orman Fakültesi Silvikültür Archipelago and to the Troad. T. 1520-1623, Perth, Hartleben’s Verlag, Ormanı – Bir Doğa ve Kültür Mirası. ve Ağaçlandırma Kürsüsü, Bensley, London, 422 s. 867 s. T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı I. Diploma Tezi. Bölge Müdürlüğü, Istanbul, 20-263. Barth, H. 1906: Les Villes d’Art Dölen, E., Sandalcı, M. 1999: Hammer, J.V. 1822a: Konstantinopolis Kuban, D. 1996. İstanbul. Bir kent Célebres – Constantinople. Librairie Kâğıthane-Kemerburgaz-Ağaçlı- und der Bosporos, örtlich und tarihi - Bizantion, Konstantinopolis, Renouard, H. Laurens, Paris, 180 s. Çiftalan Demiryolu (1914-1916). gesichtlich beschrieben. Erster Band. İstanbul. Türkiye Ekonomik ve BSOAP, 2012: Bendler Serisi Orman İstanbul, Kâğıthane Belediyesi. (Neudruck der Ausgabe 1822 in 1957. Toplumsal Tarih Vakfı, İstanbul, 446 s. Amenajman Planı. İstanbul Orman Biblio Verlag, Osnabrück). Eraslan, İ. 1989: Türkiye’de Kubilay, A.Y. 2009: İstanbul Haritaları Bölge Müdürlüğü, İstanbul. Ormancılık Öğretim ve Eğitim Hammer, J.V. 1822b: Konstantinopolis 1422-1922. Denizler Kitabevi, İstanbul, Colton, W. 1836: Visit to Constantinople Kurumlarının Tarihsel Gelişimi. und der Bosporos, örtlich und 256 s. and Athens. New-York: Leavitt, Lord & Ormancılık Eğitim ve Kültür Vakfı gesichtlich beschrieben. Zweiter Band. Mango, C. 1995: The Water Supply of Co. Boston, Crocker & Brewster, 381 s. Yayın No: 1, İstanbul, 157 s. (Neudruck der Ausgabe 1822 in 1957. Constantinople. In: Mango, C., Dagron, Biblio Verlag, Osnabrück). Çeçen, K. 1988: Mimar Sinan ve Erdenen, O. 1996: Boğaziçi’nde Su G., Greatrex, G. (eds.) Constantinople Kırkçeşme Tesisleri. İstanbul ve Su Yapıları. İstanbul Armağanı İlhan, M. 2008: The Management and and its hinterland. Variorum, Büyükşehir Belediyesi, İSKİ İstanbul 2, Boğaziçi Medeniyeti, İstanbul Administration of Ottoman Water Aldershot, 9-18. Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Conduits, Tarih Araştırmaları Dergisi, Moüy, C. de. 1879: Lettres du

46 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 47 Bosphore – Bucarest-Constantinople- Tchihatcheff, P. de. 1877: Le Bosphore Athènes. E. Plon et Cle, Paris, 327 s. et Constantinople, avec perspectives Müderrisoğlu, S. 1968: Bahçeköy des pays limitrophes. (İstanbul ve Örnek Devlet Orman İşletmesi Boğaziçi. Çev.: Ali Berktay. Tarih Vakfı Av Üretme Sahasında yapılan Yurt Yayınları 97, İstanbul, 2000. 221 s). müşahedeler ve bu sahanın Vural, F. 1940: Belgrad Ormanı’nda gençleştirilmesi için faydalı görülen meşenin silvikültürce tabi olacağı bazı teklifler. OFD, Seri B, Cilt XVII, muamele, ekolojik esaslar ve teknik Sayı 2, 195-210. teklifler. Ankara, Yüksek Ziraat Müller, M. Mrs. 1897: Letters from Enstitüsü, Ankara. Constantinople. Longmans Green & Walsh, R. 1831: Narrative of a Journey Co. London, 196 s. from Constantinople to England. Müller-Wiener, W. 2001: İstanbul’un Frederick Westley and A.H. Davis, tarihsel topografyası. 17. yüzyıl London, 372 s. başlarına kadar Byzantion- Yaltırık, F. 1988: Atatürk Arboretumu. Konstantinopolis-İstanbul. Çev.: Ülker İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi. Seri A, Sayın. YKY, İstanbul, 534 s. 38/2, 30-53. Nirven, S.N. 1953: İstanbul’da Fatih Yaltırık, F. 1995: Belgrad Ormanı. II. Sultan Mehmed Devri Türk Su In: Dünden Bugüne İstanbul Medeniyeti. Kağıt ve Basım İşleri A.Ş., Ansiklopedisi, Cilt 2, 148-150. İstanbul, 123 s. Yüngül, N. 1957: Taksim Suyu OAP, 1949: İstanbul Belgrad Devlet Tesisleri. İstanbul Belediyesi Sular Ormanı Esas Revizyon Planı. İstanbul. İdaresi, Sayı: 3, 69 s.

Öztürk, S. 2006a: Osmanlı Arşiv Belgelerinde İstanbul’un Tarihî Su Yolları Muhafaza ve Bakımı. 1. Cilt, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Yayınları, İstanbul, 463 s. Saatçioğlu, F. 1954: Bahçeköy ve Ayancık Ormanlarında Yapılan Silvikültür Tatbikatları Ekskürsiyon Mevzuları. T.C. Ziraat Vekaleti Orman Umum Müdürlüğü Yayınları, Yayın No: 140, Seri No: 23, İstanbul.

48 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 49 1970’den günümüze İSTANBUL İLİNDE ARAZİ KULLANIMI, Orm. Yük. Müh. DEĞİŞİMİ VE Abbas Şahin Kamu Yön. Uzm. Marmara Ormancılık Araştırma Enstitüsü ORMANLAR Müdürlüğü

ÖZET İstanbul ilindeki arazi kullanım tiplerin- de zamana bağlı olarak değişimin nasıl İstanbul ilindeki arazi kullanım şekil- gerçekleştiği, arazi kullanım tiplerin- leri, İstanbul ili 1971 yılı ve 2012 yılı deki değişimlerin hangileri arasında sayısal orman haritaları verilerinden olduğu, alansal ve oran olarak ne elde edilen değerler ışığında karşılaş- kadar bir değişimin gerçekleştiği elde tırılmıştır. Topraksu Genel Müdürlü- edilen bulgular yardımıyla açıklanmaya ğü’nün gerçekleştirmiş olduğu “Tür- çalışılmıştır. Karşılaştırması yapılan kiye Arazi Varlığı” ya da diğer adıyla dönemler arasında meydana gelen “Türkiye Genel Toprak Amenajman olumsuzlukların nedenleri ve bu olum- Planlaması” çalışmaları ve Orman suzluklara yol açan faktörler irdelene- Genel Müdürlüğü’nün “1963 – 1972 rek çeşitli önerilerde bulunulmuştur. Envanter Değerlerine Göre Türkiye Orman Varlığı” envanter çalışmala- Anahtar Kelimeler: Arazi kullanım rından da bu karşılaştırma yapılırken tipleri, İstanbul ili ormanları, orman yararlanılmıştır. amenajman planı ve sayısal orman haritası.

50 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 51 GİRİŞ sonucunda arazi kullanım tiplerin- ğından ve ilçe düzeyinde veri elde 2. MATERYAL VE YÖNTEM de hızlı ve kontrolsüz bir değişim edilemediğinden dolayı o döneme ait veriler ve envanter değerleri Çağdaşlaşma süreci içerisinde olan meydana gelmiştir. Kent merkez- 1963 yılı ormancılık sektöründe or- İstanbul ilinin o günkü sınırını esas ülkelerde en önemli gelişmelerden lerine ve uygun yerleşim alanlarına man amenajman planlamasında kla- alacak bilgileri kapsamaktadır. Sayı- birisi de kentleşmedir. Kentleşme yerleştirilemeyen bu insanlar kendi sik envanter yöntemlerinin bırakılıp, sallaştırıldıktan sonra tüm verilerin dünyada son iki yüzyılın en önem- sorunlarını kendileri çözme çaba- modern kombine envanter yöntemle- düzeltilip, tamamlanıp ve bir araya li olgularından birisidir. Endüstri ları içerisine girerek, bilimsel ve rine başlandığı tarihtir. Bu kapsamda getirilerek oluşturulduğu “İstanbul devrimiyle birlikte gelişim gösteren hukuki olarak yerleşime açılmaması yapılan çalışmalar 1972 yılı itibariyle İli 1971 Yılı Sayısal Orman Harita- teknoloji, sanayi ve ulaşım sistemle- gereken işlenen arazileri, orman tüm ülke ormanlarını planlamıştır. sı” ile “İstanbul ili 2012 Yılı Sayısal ri ile bunların sağladığı kolaylıklar, alanlarını ve su toplama havzalarını İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Orman Haritası” bugünkü İstanbul büyük miktarlarda nüfusun kırsal- yerleşim alanı olarak kullanmaya ormanlarının planlanması çalışmaları ili sınırlarını kapsamakta ve kap- dan kent merkezlerine göç etme- başlamışlardır. 1970 yılında tamamlanmış ve planlar sam dâhilindeki verileri içermek- sine yol açmıştır. Kalkınmanın ve Arazilerin, belirlenen arazi 1971 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu tedir. Karşılaştırmalar bölümünde gelişmenin yolu sanayi ve hizmetler yetenek sınıflarına göre kullanıl- tarihten önce ülkenin belirli bölge- ması optimum yarar sağlarken bu iki sayısal veri setinin bulguları sektöründen geçtiği sürece bu olgu ilişkilendirilmiş ve irdelenmiştir. lerinde orman amenajman çalış- devam edecektir. bunun rastgele kullanımı işlenen ve maları yapılmış olmakla beraber bu özellikle verimli tarım arazilerinin Karşılaştırma yapılmayan veriler Ülkemizde 1950’li yıllarda başla- konuya açıklık kazandırmak ve arazi çalışmalar bütünlük oluşturmamış, yan kırsal alandan kente göç özellik- kaybına, bitki örtüsünün yok olma- metodoloji ve veri toplama standart- sına, su kaynaklarının kirlenmesine kullanımında zamana bağlı olarak le 1980’li yıllardan sonra İstanbul’da meydana gelen değişimi ortaya koy- ları sağlanamamıştır. İstanbul Orman kısa sürede aşırı nüfus artışına ne- neden olmaktadır. Bu çalışmada, Bölge Müdürlüğü’nün 1970 envanter İstanbul ilindeki arazi değişiminin mak açısından bulgular bölümünde den olmuştur. Bu hızlı nüfus artışına ayrıca irdelenmiştir. verileri ile sayısal haritaları elde hazır olmayan İstanbul kenti, aşırı nasıl gerçekleştiği ve bunun arazi edilirken Belgrad Ormanı amenajman kullanım sınıflarına uygunluğu ve Çalışmada 1970 yılının başlangıç nüfus artışından kaynaklanan birçok alınmasının nedeni, ülke ormanları- plan verileri o zaman yürürlükte olan nedenden ötürü hem sosyo-kültürel, fiili arazi kullanımındaki değişimin 1965 yılı amenajman planlarından özellikle ormanlar üzerindeki etkile- nın envanter çalışmaları ve planlan- hem de ekolojik ve biyolojik değer- ması 1963 yılında standart ve aynı elde edilmiştir. 1970 yılında İstanbul lerinin önemli bir kısmını kaybetme rinin ne tür sonuçlarının olabileceği planları yenilendiği zaman plan süre- irdelenmeye çalışılmıştır. metodlar kullanılarak ülke genelin- noktasına gelmiştir. Bu makalede de yapılmaya başlanmış olmasıdır. si devam eden planlar kullanılmaya İstanbul ilindeki özellikle nüfus TOPRAKSU Genel Müdürlüğü’de devam edilmiştir. artışı kaynaklı sosyo-kültürel deği- 1. ÇALIŞMANIN AMACI 1966 yılında ülke genelinde Türkiye Orman amenajman planlama kap- şimlerin arazi kullanım şekillerine VE KAPSAMI Geliştirilmiş Toprak Haritası” çalış- samında üretilen, 1971 yılı meşcere ve onların değişimine etkisi incelen- malarına başlamış ve 1971 yılında haritalarının sayısallaştırılmasından meye çalışılacaktır. Çalışma alanını İstanbul ili oluştur- sonuçlandırmıştır. En sağlıklı, yararlanılarak sayısal meşcere hari- Araziler, çok çeşitli amaçlar için maktadır. 1995 yılına kadar İstanbul doğrulanabilir ve güvenilir bilgiler taları oluşturulmuştur. Meşcere ha- kullanıldığından her amaca uygun iline bağlı bir ilçe olan Yalova’ya ait bu tarihten önceki dönemlerde elde ritaları Orman Harita ve Fotogrametri özellikteki arazilerin sınıflandırılma- “Türkiye Arazi Varlığı” ya da diğer edilememiştir. Bu çalışma ile elde Müdürlüğü teknik personeli ve Ün ları olanaklıdır. Rastgele arazi kul- adıyla “Türkiye Genel Toprak Ame- edilen veriler kullanılarak, İstanbul tarafından bilgisayar ortamında bir lanımı, ileride düzeltilmesi mümkün najman Planlaması” çalışmaları ile ilindeki arazi kullanım tiplerinde araya getirilmiş, sınır boşlukları ve olmayan güçlükler ortaya çıkar- Orman Genel Müdürlüğü’nün “1963 özellikle orman alanlarında, 1970 geçişmeleri giderilerek tüm haritalar maktadır. İstanbul’da ki aşırı nüfus – 1972 Envanter Değerlerine Göre yılından 2013 yılına kadar geçen sayısallaştırılmıştır. Sayısal harita- artışına bağlı olarak kent toprakları Türkiye Orman Varlığı” envanter sürede meydana gelen değişimleri lara ait veriler ile orman amenajman üzerinde baskılar artmış ve bunun çalışması verileri, sayısal olmadı- ortaya koymak amaçlanmıştır. planlarına ait alan tablo verileri karşı-

52 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 53 laştırıldığı zaman geçişme, boşluk ve man planlarına ait konumsal veriler alarak saptamıştır. Arazilerin ikincil alanın 268727,0 hektarı (% 47) or- manuel ölçümlerden dolayı uyumsuz- sayısal niteliğe sahip olduğundan, bu kullanma şekilleri yapılan sınıflan- man, 50118,0 hektarı da (% 8,8) funda luklar tespit edilmiştir. Şahin tara- veriler bir araya getirilerek arazi kul- dırma ve değerlendirmelerde dikkate olarak belirlenmiştir. Arazi kullanma fından, sayısal haritada küçük alanlar lanım tiplerine ait tüm sorgulamalar alınmamıştır. Buna göre; şekilleri gruplar olarak Grafik 1’ de halinde eksik kalan meşcere haritala- ve çıktılar bu verilerden üretilmiştir. İşlenen arazi; Halen kuru ve sulu de gösterilmiştir. rındaki boşluklar daha sonraki yıllar- Bu yapılan çalışmanın niteliğine koşullarda ürün alınan, bağ, meyve, Topraksu Genel Müdürlüğü da yapılan amenajman planlarından katkı sağlaması ve karşılaştırılabilir sebze ve tahıllarla, çay, zeytin, fındık, arazileri kullanma kabiliyetlerine yararlanılarak tamamlanmış ve tüm verilere sahip olması nedeniyle iki ayrı fıstık gibi özel ürünlerin yetiştirildiği (yeteneklerine) göre sekiz sınıfa sayısal verinin topolojisi de gerçekleş- veri setinden de yararlanma yoluna arazileri, ayırmıştır. Bu sınıfların saptanma- tirilmiştir. Ayrıca 1971 yılında İstanbul gidilmiştir. Bunlardan birincisi Köy Çayır ve mer’a arazisi; Otlatılarak sında, erozyon sorunu, yaşlık sorunu, iline bağlı olan Yalova ilini kapsayan İşleri ve Kooperatifler Bakanlığı, Top- ya da biçilerek hayvanlara yedirilen toprak yetersizliği sorunu dikkate bölümde alandan çıkarıldıktan sonra raksu Genel Müdürlüğü’nün gerçek- doğal veya özel olarak yetiştirilmiş alınmıştır. Kullanma yeteneklerini sayısal harita sınırları İstanbul il sınırı leştirmiş olduğu “Türkiye Arazi Varlı- çayır ve meraları, sınırlandıran bu sorunların etkin- ile örtüştürülmüştür. Tüm veriler ğı” ya da diğer adıyla “Türkiye Genel Orman ve fundalık arazi; Su düze- likleri I. sınıftan VIII. sınıfa doğru düzeltilip, tamamlanıp ve bir araya Toprak Amenajman Planlaması” ni üzerine etkisi olan, kereste, odun gittikçe artmaktadır. İstanbul ilinin getirilerek oluşturulan “İstanbul İli çalışmalarıdır. İstanbul ilinin o günkü ve diğer orman ürünleri üretimine 1966 – 1971 yıllarındaki il sınırları 1971 Yılı Sayısal Orman Haritası”ndan sınırlarını esas alan İstanbul ili başlı- elverişli, ağaç, maki ve fundalıkların dikkate alındığında karasal arazi top- yararlanılarak arazi kullanım tiplerine ca arazi kullanım şekilleri ve yetenek bulunduğu arazileri, lamı 568099,0 hektardır. Tablo 2’de ait veriler elde edilmiştir. sınıfları bu kaynaklardan yararlanı- Diğer araziler; Yerleşim yeri, saz- de görüldüğü gibi bu alanın 205282,0 Orman amenajman planları ağaç larak karşılaştırma amacıyla ayrıca lık-bataklık, ırmak yatakları, çıplak ha.’ı (%36,1) işlemeli tarıma uygun türlerine bağlı olarak ülkemizde genel irdelenmiştir. Yararlanılan ikinci veri kaya ve molozlardan ibaret ürün arazilerden oluşmaktadır. Sınırlayıcı olarak 10 ya da 20 yıl süreyle yeni- seti ise Orman Genel Müdürlüğü’nün getirmeyen arazileri belirtmektedir. etkenlerle ilgili gerekli önlemleri lenmektedir. İstanbul Orman Bölge “1963 – 1972 Envanter Değerlerine Topraksu Genel Müdürlüğü tara- alarak tarım yapılacak işlemeye Müdürlüğü’nün de son 40 yıllık süre Göre Türkiye Orman Varlığı” envan- fından yapılan “Türkiye Geliştirilmiş kısıtlı uygun arazi miktarı 85862,0 içerisinde orman amenajman planları, ter çalışmasıdır. Orman amenajman Toprak Haritası” etüdleri ile yapılan (%15,1) hektardır. İşlemeli tarıma uy- plan ünitelerine bağlı olarak 3 – 4 kez planlarının Sonsöz Tablo verilerinden saptamaya göre 1970’lerde İstanbul gun olmayan arazilerin çok büyük bir yenilenmiştir. İstanbul ili içerisindeki yararlanılarak elde edilen bu çalışma ilinin arazi kullanma şekilleri Tablo kısmı çayır - mer’a, orman – funda ve Şile, Kanlıca, Bahçeköy ve İstanbul Bölge Müdürlükleri ve İller itibariyle 1’de verilmiştir. işlemeli tarıma uygun olmayan ancak Orman İşletme Müdürlüklerinin oluşturulmuştur. Oluşturulan bu ça- Tablo incelendiğinde arazi kullan- yararlanılmak istenildiği zaman orman amenajman planlama çalış- lışma, İstanbul ilinin o günkü sınırını ma şekilleri işlenen arazi, çayır ve ürün almaya uygun olan bataklıklar- maları 2011 yılında gerçekleştirilmiş esas alacak bilgileri kapsamaktadır. mer’a, orman ve funda, diğer arazi ve dan oluşmaktadır. İşlemeli tarıma ve 2012 yılında planlar yürürlüğe su yüzeyleri olarak gruplandırılmış- uygun olmayan toplam arazi miktarı girmiştir. Çatalca Orman İşletme Mü- tır. Bu gruplandırmaya göre İstanbul 233933,0 (% 41,2) hektardır. İstan- dürlüğü’nün ise planlama çalışmaları 3. BULGULAR ilinin o tarihteki toplam yüzölçümü bul ilinde diğer araziler grubunda yer 2012 yılında yapılmış ve planlar 2013 571192,0 hektar olup bunun 178791,0 alan 45250,0 hektar alanın 43022,0 3.1. Topraksu Genel Müdürlüğü yılında yürürlüğe girmiştir. Planlama ha’ı (% 31,3) işlenen arazi, 25213,0 hektarlık kısmı (% 7,6) yerleşim verilerine göre İstanbul iline ait arazi çalışmalarında, Orman Amenajman ha’ı (% 4,4) çayır ve mer’a, 318845,0 alanları, ırmak yatakları, kumullar ve varlığı, kullanma şekilleri ve yetenek Başmühendisliklerince, Orman İşlet- ha’ı (%55,8) orman ve funda, 45250,0 çıplak kayalıklardan oluşmaktadır. sınıflarının değerlendirilmesi me Şefliği bazında üretilen sayısal ha- ha’ı (%7,9) diğer arazi ve 3093,0 Bu sınıftaki araziler, ürün – hasat ritalar kullanılarak “İstanbul İli 2012 Topraksu Genel Müdürlüğü başlıca hektarı da (%0,5) su yüzeylerinden elde etmek için, düzeltilemeyecek Yılı Sayısal Orman Haritası” oluşturul- arazi kullanma şekillerini, arazinin oluşmaktadır. Yapılan sınıflandırma- derecede şiddetli sınırlayıcı etkenle- muştur. Son yapılan orman amenaj- yaygın kullanma şekillerini dikkate ya göre orman ve funda grubunda ki re sahip arazilerdir.

54 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 55 Tablo 1. İstanbul ilinde başlıca arazi kullanma şekilleri 3.2. Arazi kullanım durumunun 1971 Envanter çalışmalarına 1963 yılında yılı orman amenajman plan verileri- başlanmış, planlama çalışmaları ülke Arazi kullanma şekilleri Alan Oran ne ve sayısal orman haritalarına göre genelinde 1972 yılında tamamlanmış incelenmesi ve 1973 yılı itibariyle de ülke ormanla- (ha.) (%) Ülke ormanlarının envanter ve plan- rının tümü orman amenajman planları ile işletilmeye başlanmıştır. Orman- Kuru tarım 173102,0 30,3 lanması çalışmalarında planlı dönem ile birlikte ülkedeki tüm sektörler cılık sektörü, ülkedeki tüm sektör- ler içerisinde kalkınma planları ile Sulu tarım 2866,0 0,5 yeniden ele alınmış ve ormancılık sek- törü de bu dönemle birlikte çalışma- planlama kapsamına alınıp, planlanan İşlenen arazi Bağ - bahçe 1677,0 0,3 larını daha rasyonel ve entansif olarak süre içerisinde sektör planlamasını yürütme kararı almıştır. Bu amaçla I. tamamlayan tek sektör olarak bu Özel mahsul 1146,0 0,2 ve II. Beş Yıllık Kalkınma Planları dö- dönemde yapmış olduğu çalışmayla da tarihe geçmiştir. Çalışmaların Toplam 178791,0 31,3 nemini kapsayacak şekilde 10 yıllık bir çalışma programı hazırlanarak stan- tamamlanmasının yanı sıra orman- cılık sektörü o dönem nitelik olarak Çayır 681,0 0,1 dart ve aynı metodlar kullanılarak ülke genelinde yeni orman amenajman da büyük gelişmeler kaydetmiştir. Çayır ve Mer’a Mer’a 24532,0 4,3 planlarının yapımına başlanılmıştır. Türkiye’de 1963 yılı aynı zamanda or- mancılık sektöründe orman amenaj- Toplam 25213,0 4,4

Orman 268727,0 47,0

Orman ve Funda Funda 50118,0 8,8

Toplam 318845,0 55,8

Yerleşim alanları 36230,0 6,3

Sazlık - bataklık 2228,0 0,4

Diğer arazi Irmak yatakları 166,0 0,02

Kumullar 6521,0 1,1 (sahil – kara)

Çıplak kayalıklar 105,0 0,01

Toplam 45250,0 7,9

Karasal arazi toplamı 568099,0 99,5

Su yüzeyleri toplamı 3093,0 0,5

Genel alan toplamı 571192,0 100,0 Grafik 1. istanbul ilinde başlıca arazi kullanma şekilleri Kaynak: Türkiye Arazi Varlığı 1966 – 1971; Topraksu Genel Müdürlüğü envanter verileri

56 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 57 Tablo 2. İstanbul ilindeki başlıca arazi kullanma şekillerinin yetenek sınıflarına dağılımı lık kısmı (% 50,1) fiili orman alanından, edilmiş olan ve sayısal haritada küçük 279155,0 hektarlık kısmı da (% 49,9) alanlar halinde eksik kalan meşcere Arazi kullanım yetenek Alan Oran açıklık alanlardan ve su yüzeylerin- haritalarındaki boşluklar daha sonraki sınıfları (ha.) (%) den oluşmaktadır. Orman alanının % yıllarda yapılan amenajman planların- 89,2’si baltalık, % 10,8’i ise koru olarak dan yararlanılarak tamamlanmıştır. I. Sınıf 11030,0 1,9 işletilmiştir. Orman alanının verimlili- Sayısal haritanın topolojisi de ger- ğine baktığımız zaman % 75,8’i normal çekleştirilerek, sayısal harita sınırları İşlemeli tarıma uygun arazi II. Sınıf 108393,0 19,1 (verimli), % 24,2’si ise bozuk orman İstanbul il sınırı ile örtüştürülmüş ve II. Sınıf 85859,0 15,1 alanlarından oluştuğu görülmektedir. haritaya son hali verilmiştir. Tüm veri- Toplam 205282,0 36,1 Orman amenajman planlama kap- leri düzeltilip, tamamlanıp ve bir araya samında üretilen, 1971 yılı meşcere getirilerek oluşturulan “İstanbul İli İşlemeye kısıtlı uygun IV. Sınıf 85862,0 15,1 haritalarının sayısallaştırılmasından 1971 Yılı Sayısal Orman Haritası”ndan olmayan arazi Toplam 85862,0 15,1 yararlanılarak sayısal meşcere harita- (Harita 1) yararlanılarak arazi kullanım V. Sınıf 683,0 0,1 ları oluşturulmuştur. Sayısal harita- tiplerine ait Tablo 4, 5’deki veriler elde lara ait veriler ile orman amenajman edilmiştir. İşlemeli tarıma uygun VI. Sınıf 157077,0 27,7 planlarına ait, alan tablo verileri, İstanbul Orman Bölge VII. Sınıf 76173,0 13,4 karşılaştırıldığı zaman geçişme, Müdürlüğü’nün 1971 yılı amenajman boşluk ve manuel ölçümlerden dolayı planları meşcere haritalarından Toplam 233933,0 41,2 uyumsuzluklar tespit edilmiştir. Tespit oluşturulan sayısal orman haritası Tarım dışı arazi VIII. Sınıf 43022,0 7,6 Tablo 3. İstanbul İlinin 1971 Orman Amenajman Planları verilerine göre alansal değerleri Toplam 43022,0 7,6 Genel alan toplamı 568099,0 100,0 Orman İşletme Şekilleri ve Alan Oran Açıklık Alanlar (Ha.) (%) man planlamasında klasik envanter Ülke genelinde 1963 – 1972 yılları Normal (Verimli) 19415,0 6,9 (tümüyle yersel) yöntemlerinin bırakı- arasında tamamlanan orman amenaj- Koru Bozuk 10941,0 3,9 lıp, modern kombine envanter (yersel man planları, İstanbul Orman Bölge Toplam 30356,0 10,8 + uzaktan algılama teknolojisi ve hava Müdürlüğünde 1970 yılında tamam- fotoğrafları kullanımı) yöntemlerine lanmış ve planlar 1971 yılında yürürlü- Normal (Verimli) 192772,0 68,9 başlandığı tarihtir. 1963 – 1972 yılı ğe girmiştir. Genel envanter değerlen- Baltalık Bozuk 56817,0 20,3 planlama çalışmalarında, Harita Genel dirme sonuçlarına göre İstanbul ilinin Toplam 249589,0 89,2 Komutanlığından temin edilen hava o günkü sınırları kapsamında alansal Toplam Normal (Verimli) 212187,0 75,8 fotoğrafları, Orman Harita ve Fotog- orman varlığı Tablo 3’de gösterilmiş- Bozuk 67758,0 24,2 rametri Müdürlüğü’nce amenajman tir. Tabloda gösterilen veriler İstanbul çalışmalarına uygun hale getirildikten il sınırları içerisindeki plan ünitele- Ormanlık alan toplamı 279945,0 100, sonra planlama çalışmalarında kul- rinin sonsöz tablolarından yararlanı- İstanbul Genel Alanı lanılmıştır. Bu yöntem sonucunda or- larak oluşturulmuştur. Materyal ve Ormanlık alan toplamı 279945,0 50,1 man amenajman başmühendislikleri Yöntem bölümünde bu kısım ile ilgili tarafından eskiye oranla daha sağlıklı ayrıntılı bilgiler verilmiştir. İstanbul Açıklık alan toplamı 279155,0 49,9 meşcere haritaları üretilmiş ve bunun ilinin amenajman planı verilerine göre Genel alan toplamı* 559100,0 100,0 yanı sıra planlama çalışmaları oldukça o günkü toplam yüzölçümü 559100,0 (*) Yukarıdaki tüm alan verilerine, o tarihte İstanbul iline bağlı bir ilçe olan Yalova’nın alanı da hız kazanmıştır. hektardır. Bu alanın 279945,0 hektar- dâhildir.

58 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 59 verilerine göre İstanbul ilinin toplam alanını oluşturmaktadır. Bu alanlarda Tablo 4. İstanbul İlinin 1971 Orman Amenajman Planları verilerine göre oluşturulan sayısal orman haritasından elde edilen arazi kullanma şekilleri alanı 543430,1 hektardır. Bu alanın da ibreli ağaç türleri ile ağaçlandır- 270484,2 hektarı (% 49,8) orman, malar yapılmış daha sonra alanın 272945,9 hektarı (% 50,2) açıklık asli türünü oluşturan ağaç türleri de Orman Tipleri ve Arazi Sınıfları Alan Oran alanlardan oluşmaktadır. Orman- meşcereye karışmışlardır. İstanbul’da (Ha.) (%) lık alanın 264702,1 hektarı (% 48,7) ki ağaçlandırmalarda yoğun olarak Saf geniş yapraklı 84013,8 15,5 devlete, 5782,1 hektarı ise (% 1,1) özel karaçam, sahilçamı, radiata çamı, şahıs ve kuruluşlara ait ormanlardan fıstık çamı, kızılçam ve az miktarda da Yapraklılar arası karışık 121300,1 22,3 oluşmaktadır. Açıklık alanlar, arazi sedir türleri kullanılmıştır. Saf ibreli 3403,5 0,6 kullanımı bakımından değerlendirildiği İstanbul ilindeki devlete ait orman- İbreliler arası karışık 10409,7 1,9 zaman, orman toprağının 6133,2 ha. (% ların toplam alanı 264702,1 ha. olup, Orman alanı Geniş yapraklı + ibreli karışık 17505,2 3,3 1,2), su yüzeylerinin 8173,2 ha. (% 1,5), bu alanın 30214,1 hektarı (% 11,4) Maki + Funda 28069,8 5,1 yerleşim alanlarının 20813,2 ha. (% koru, 234488,0 hektarı ise (% 88,6) 3,8), tarım alanlarının 234857,6 ha. (% baltalık olarak işletilmiştir. İstanbul Toplam 264702,1 48,7 43,2) ve ocak – kum – mera – fidanlık ormanlarının asli ağaç türlerinin özel- Özel orman 5782,1 1,1 – depo – tesis alanlarının 2968,7 ha. (% likle meşe, kayın, gürgen, kestane gibi Ormanlık alan toplamı 270484,2 49,8 0,5) yer kapladığı görülmektedir. orman ağaçlarından oluştuğu ve bu Orman Toprağı (OT) 6133,2 1,2 Tablo 4’deki veriler incelendiğinde türlerinde sürgün verme yetenekleri- devlete ait toplam 264702,1 ha. orman nin çok yüksek olduğu bilinmektedir. Ocak – Kum – Mera 2968,7 0,5 alanının, 205313,9 hektarının saf geniş İstanbul halkının ısıtma ve ısınma Fidanlık – Depo - Tesis yapraklı ya da geniş yapraklı ağaçların taleplerini karşılamak üzere orman- Açıklık alanlar Su 8173,2 1,5 bir araya gelerek oluşturduğu yaprak- ların çok büyük bir kısmı baltalık Yerleşim alanı (İs) 20813,2 3,8 lılar arası karışık meşcerelerden, olarak işletilmiştir. Orman köylüsü de Tarım alanı 234857,6 43,2 geriye kalan alanın 28069,8 hektarlık baltalık işletmeciliğinde Köylü Pazar Toplam 272945,9 50,2 kısmının primer ya da sekonder maki Satışı (KPS) aracılığıyla önemli miktar- alanlarından oluştuğu görülmektedir. da gelir elde ettiği için baltalık olarak Genel Alan Toplamı 543430,1 100,0 İstanbul ili sınırları içerisinde Akdeniz işletilen orman alanlarını çok iyi bir iklimi özelliği gösteren Adalar’da bir şekilde korumuşlardır. alanlarının orman sayılmayacağı sembolleri ile amenajman planlarında miktar kızılçam doğal meşceresinin Cumhuriyet tarihindeki 3116 hükmü ormancılık mevzuatında yerini göstermişlerdir. Maki + funda olarak o olduğu, bunun dışında ise Şile ve sayılı ilk orman kanunu 1937 yılında korumuştur. Orman kadastro yönet- zamanki amenajman planlarında MA Çilingoz bölgelerinde az miktarda yürürlüğe girmiştir. Bu kanuna göre meliğinin yürürlüğe girmesi ile tali- sembolü ile gösterilen orman alanları karaçam meşcereleri olduğu or- makilik alanlar orman niteliğinde matname yürürlükten kaldırılmıştır. Tablo 5’de bozuk baltalık işletmesi mancılık literatüründe bilinmektedir. sayılmıştır. 1950 yılında yürürlüğe gire 1963 -1972 orman amenajman içerisinde değerlendirilmiştir. Bu alan- Tablo 4’de görülen 3403,5 ha. saf ibreli 5653 sayılı orman kanununun 1. mad- planlarında yürürlükte bulunan ların çok büyük bir kısmı daha sonraki orman alanları ile 10409,7 ha. ibre- desine göre “maki cinsinden her türlü “makilik sahaların tespitine dair yıllarda ağaçlandırmaya konu edilmiş liler arası karışık orman alanlarının ağaççıklarla örtülü yerler orman sayıl- talimatname” gereği maki bitki türleri alanlardır. tümüne yakın kısmı ağaçlandırmalar maz” hükmü getirilmiştir. 1974 tarihli arasında sayılan türler MA rumuzu ile Ormanlar, verimlilik açısından sonucu oluşturulmuş ormanlardır. ve 14981 sayılı resmi gazetede yayın- sembollendirilerek planlarda göster- değerlendirildiğinde toplam orman- Geniş yapraklı + ibreli karışık orman lanan “orman kadastro yönetmeliği” ilmiştir. Maki alanlarının bir kısmının lık alanın 206893,5 hektarlık (% 78,2) alanları 17505,2 ha. olup bu alan- yürürlüğe girinceye kadar “makilik ise orman alanı dışına çıkarılmasına kısmının verimli, 57808,6 hektarlık lar aslında özellikle meşe gibi geniş sahaların tespitine dair talimatname” engel olmak için Orman Amena- kısmının ise (% 21,8) bozuk orman yapraklı orman ağaçlarının yayılış de çeşitli değişiklikler yapılarak maki jman Başmühendislikleri bozuk koru alanlarından oluştuğu görülmektedir.

60 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 61 İSTANBUL İLİ ARAZİ KULLANIM HARİTASI ÖZEL İŞARETLER (1971 yılı orman amenajman planları) Yapraklılar arası karışık ormanlar Saf yapraklı ormanlar (verimli) Saf ibreli ormanlar (verimli) İbreliler arası karışık ormanlar İbreli + yapraklı karışık ormanlar Tarım alanları Su Yerleşim alanları Orman toprağı ve diğer açıklık alanlar Özel ormanlar

Harita 1. İstanbul ilindeki arazi kullanım tipleri ve ormanların dağılımı

62 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 63 3.3. Arazi kullanım durumunun 2012 planlama çalışmalarına dayanak Tablo 5. İstanbul İlinin 1971 Orman Amenajman Planları verilerine göre oluşturulan sayısal orman haritasından elde edilen alansal veriler yılı sayısal orman haritalarına göre oluşturmuştur. Orman Amenajman incelenmesi Başmühendisliklerince, Orman Orman İşletme Koru Baltalık GENEL TOPLAM Orman amenajman planları ağaç İşletme Şefliği bazında üretilen Şekli ve Grupları Verimli Bozuk Toplam Verimli Bozuk Toplam Verimli Bozuk Toplam sayısal haritalar bir araya getirilerek türlerine bağlı olarak ülkemizde Alan (Ha.) genel olarak 10 ya da 20 yıl süreyle “İstanbul İli 2012 Yılı Sayısal Orman Saf geniş yapraklı 8434,4 507,1 8941,5 52615,7 22456,6 75072,3 61050,1 22963,7 84013,8 yenilenmektedir. İstanbul Orman Haritası” (Harita 2) oluşturulmuş ve arazi kullanım tiplerine ait tüm sor- Bölge Müdürlüğü’nün de son 40 Yapraklılar arası karışık 6593,6 147,7 6741,3 110217,8 4341,0 114558,8 116811,4 4488,7 121300,1 yıllık süre içerisinde orman ame- gulamalar ve çıktılar bu verilerden Saf ibreli 3261,6 141,9 3403,5 - - - 3261,6 141,9 3403,5 najman planları, plan ünitelerine üretilerek Tablo 6 ve 7’deki değerler elde edilmiştir. bağlı olarak 3 – 4 kez yenilenmiştir. İbreliler arası karışık 10409,7 - 10409,7 - - - 10409,7 - 10409,7 İstanbul ili içerisindeki Şile, Kanlıca, 2012 yılı amenajman planları Geniş yapraklı 718,1 - 718,1 14642,6 2144,5 16787,1 15360,7 2144,5 17505,2 Bahçeköy ve İstanbul Orman İşletme meşcere haritalarından oluşturulan + ibreli karışık Müdürlüklerinin orman amenajman sayısal orman haritası verilerine göre İstanbul ilinin toplam alanı 545510,1 planlama çalışmaları 2011 yılında Maki + Funda - - - - 28069,8 28069,8 - 28069,8 28069,8 gerçekleştirilmiş ve 2012 yılında hektardır. Bu alanın 250768,9 hektarı Toplam 29417,4 796,7 30214,1 177476,1 57011,9 234488,0 206893,5 57808,6 264702,1 planlar yürürlüğe girmiştir. Çatalca (% 46,0) orman ve ağaçla kaplı alan- lardan, 294741,2 hektarı ise (% 54,0) Orman İşletme Müdürlüğü’nün ise Toplam orman 11,1 0,3 11,4 67,1 21,5 88,6 78,2 21,8 100,0 planlama çalışmaları 2012 yılın- açıklık alanlardan oluşmaktadır. alanına oranları (%) da yapılmış ve planlar 2013 yılın- Ormanlık alanın, 240843,8 hektarı (% da yürürlüğe girmiştir. Planlama 44,2) devlete, 7133,5 hektarı ise (% çalışmalarında kombine envanter 1,3) özel şahıs ve kuruluşlara, 2240,9 (yersel + uzaktan algılama teknolojisi hektarı (% 0,4) devlete ait arazilerin ve hava fotoğrafları – ortofoto har- gerçek ve tüzel kişilerce yapılan özel italar – uydu görüntüleri kullanımı) ağaçlandırmalara ve 550,7 hektarı yöntemleri kullanılmıştır. ise (% 0,1) kent içerisindeki korulara 2012 yılında yapılan orman ame- ait ormanlardan ve ağaçlık alanlar- najman planlarını önceki dönemde dan oluşmaktadır. Açıklık alanlar, yapılan planlardan ayıran en temel arazi kullanımı bakımından değer- özellik, bu dönemdeki planların lendirildiği zaman, orman toprağının ormanların fonksiyonlarını esas alan 6226,0 ha. (% 1,1), su yüzeylerinin ekosistem tabanlı fonksiyonel planla- 13428,3 ha. (% 2,4), yerleşim alan- ma yaklaşımı ile yapılmış olmasıdır. larının 106098,2 ha. (% 19,5), tarım 1992 yılındaki Rio Deklarasyonu, alanlarının 158009,7 ha. (% 29,0) ve ormanları ekolojik, ekonomik ve ocak – kum – mera – fidanlık – depo sosyal fonksiyonlarını yerine getire- – tesis alanlarının 10979,0 ha. (% 2,0) bilme potansiyelini koruyacak ve yer kapladığı görülmektedir. diğer ekosistemlere zarar vermeye- cek bir şekilde ve derecede kullanıl- ması ve düzenlenmesini ön plana çıkaran unsurları ile ülkemizdeki İstanbul’un simgelerinden erguvan (Foto: ŞAHİN, A., 2012)

64 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 65 ÖZEL İŞARETLER İSTANBUL İLİ ARAZİ KULLANIM HARİTASI Yapraklılar arası karışık ormanlar (2012 yılı orman amenajman planları) Saf yapraklı ormanlar (verimli) Saf ibreli ormanlar (verimli) İbreliler arası karışık ormanlar İbreli + yapraklı karışık ormanlar Tarım alanları Su Yerleşim alanları Orman toprağı ve diğer açıklık alanlar Özel ormanlar Özel ağaçlandırmlar Kent koruları

(ŞAHİN A., 2013)

Harita 2. İstanbul ilindeki arazi kullanım tipleri ve ormanların dağılımı

66 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 67 Tablo 6. İstanbul İlinin 2012 Orman Amenajman Planları verilerine göre oluşturulan sayısal orman haritasından elde edilen alansal veriler Tablo 7. Orman alanlarının orman formlarına ve tiplerine dağılımı

Arazi Sınıfları Alan Oran Orman Şekli ve Tipleri Orman alanı (Ha.) (%) Verimli Bozuk Toplam Saf geniş yapraklı 124716,7 22,9 Alan (Ha.) Yapraklılar arası karışık 5293,5 13,8 Orman alanı Saf geniş yapraklı 114416,5 10300,2 124716,7 Saf ibreli 29825,0 5,5 Yapraklılar arası karışık 71909,0 3384,5 75293,5 İbreliler arası karışık 1712,9 0,3 Saf ibreli 29223,1 601,9 29825,0 Geniş yapraklı + ibreli karışık 9295,7 1,7 Toplam 240843,8 44,2 İbreliler arası karışık 1617,2 95,7 1712,9 Özel Orman 7133,5 1,3 Geniş yapraklı 8399,8 895,9 9295,7 + ibreli karışık Diğer Orman Alanları Özel ağaçlandırma 2240,9 0,4 Kent koruları 550,7 0,1 Toplam 225565,6 15278,2 240843,8 Toplam 9925,1 1,8 biriside İstanbul Orman Bölge Müdürlü- gibi geniş yapraklı orman ağaçlarının Ormanlık alan toplamı 250768,9 46,0 ğü’dür. 2006 yılında son verilen baltalık yayılış alanını oluşturmaktadır. Bu Orman Toprağı (OT) 6226,0 1,1 işletmeciliği orman alanları, 2012 yılı or- alanlarda da ibreli ağaç türleri ile ağaç- man amenajman planlarında koru ya da landırmalar yapılmış daha sonra alanın Ocak – Kum – Mera – Taşlık alanlar - 10979,0 2,0 koruya tahvil işletme sınıfları içerisinde asli türünü oluşturan ağaç türleri de Fidanlık – Depo – T - Tesis – Bk - meşcereye karışmışlardır. ENH – Otb – Ts, planlanmıştır. İstanbul ilindeki devlete ait ormanların toplam alanı 240843,8 Ormanlar, verimlilik açısından değer- Açıklık alanlar Su 13428,3 2,4 ha. olup, bu alanın tümü koru olarak lendirildiğinde toplam ormanlık alanın Yerleşim alanı (İs) 106098,2 19,5 işletilmektedir. 225565,6 hektarlık (% 93,7) kısmının ve- Tablo 7’deki veriler incelendiğinde rimli, 15278,2 hektarlık kısmının ise (% Tarım alanı 158009,7 29,0 devlete ait toplam 240843,8 ha. orman 6,3) bozuk orman alanlarından oluştuğu Toplam 294741,2 54,0 alanının, 200010,2 hektarının saf geniş görülmektedir. Genel Alan Toplamı 545510,1 100,0 yapraklı ya da geniş yapraklı ağaçların bir araya gelerek oluşturduğu yap- 3.4. Arazi kullanım durumunun 1971 1963 -1972 orman amenajman bu türden bitki örtüsüne sahip alanlar raklılar arası karışık meşcerelerden ve 2012 yılı sayısal orman haritalarına planları yapılırken yürürlükte bulu- oldukça azalmıştır. Günümüzde yapılan oluşmaktadır. Makalenin 4.2 başlığı göre karşılaştırılması nan “makilik sahaların tespitine dair orman amenajman planlarında, maki altında daha önce açıklandığı gibi Tablo İstanbul ilinde farklı kuruluşlar tara- talimatname” gereği maki bitki türleri formundaki bitki örtüsü fonksiyonel 7’de görülen 29825,0 ha. saf ibreli or- fından yapılan planlama çalışmaları ile arasında sayılan türler MA rumuzu ile verimliliklerine göre değerlendirilerek man alanları ile 1712,9 ha. ibreliler arası yine farklı zamanlarda aynı kuruluşlar sembollendirilerek planlarda gös- koru ormanları içerisinde planlanmıştır. karışık orman alanlarının tümüne yakın tarafından yapılan planlama çalışmala- terilmiştir. Maki + funda formundaki Ülkemizdeki 27 Orman Bölge Müdür- kısmı ağaçlandırmalar sonucu oluştu- rında ilin alanı birbirinden farklı olarak alanların önemli bir kısmı geçmiş dö- lüğünün 13 tanesin de baltalık orman rulmuş ormanlardır. Geniş yapraklı + ortaya konulmuştur. Topraksu Genel nemlerde ibreli türlerle ağaçlandırılarak işletmeciliği 2006 yılında kaldırılmış ibreli karışık orman alanları 9295,7 ha. Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü verimli ormanlara dönüştürülmüş ve olup, bu 13 Bölge Müdürlüğünden olup bu alanlar aslında özellikle meşe gibi kuruluşlar ile yine yakın zamanda

68 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 69 İSTANBUL İLİ ARAZİ KULLANIM HARİTASI - 2013 ÖZEL İŞARETLER Orman alanları Tarım alanları Su Yerleşim alanları Orman toprağı ve diğer açıklık alanlar Özel ormanlar Özel ağaçlandırmlar Kent koruları

(ŞAHİN A., 2013)

Harita 3. Orman amenajman planlarına göre İstanbul ilindeki arazi kullanım tipleri dağılımı

70 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 71 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni itibariyle Avrupa yakasında bu sayede Planı’nı hazırlayan İstanbul Büyükşehir elde edilen alanın 1315,5 ha. olduğunu Belediyesi’nin il alanı ile ilgili verdiği yüz hesaplamıştır. ölçüm rakamları uyumlu değildir. Bu çalışmada da alan ile ilgili uyumsuzluk Alan farkının, arazi kullanım tiplerine mevcuttur. Bu farklılıkların birçok nede- benzer oransal dağılımı düşünüldü- ni olmakla beraber, karşılaştırma yapı- ğünden karşılaştırmalar yapılırken alan lan 1971 ve 2012 yıllarına ait alan verileri verilerinin yanı sıra özellikle oranlar arasında 2080,0 hektarlık dış sınır farkı karşılaştırılmıştır. Buna göre; Tablo 8’de bulunmaktadır. Karşılaştırma yapılacak ki İstanbul İlinin 1971 ile 2012 Orman olan yıllara ilişkin alanlar arasında % Amenajman Planlarına göre oluşturulan 0,38 oranında (1971 alan verisine göre) sayısal orman haritaları verilerinin kar- küçük sayılabilecek bir uyumsuzluk söz şılaştırılmasında aşağıdaki sonuçlara konusudur. 2012 yılı alanlarında mey- varılmıştır. Bunlar; dana gelen artışın belirlenen nedenleri aşağıda verilmiştir. Bunlar; • Devlete ait orman alanlarında 23858,3 ha. azalma söz konusudur. Bu alan • Özellikle kentin kuzey kıyılarında- farkı, iki dönem arasında ağaçlı orman ki Ağaçlı – Akören - Kısırkaya kömür alanında % 9,0 oranında azalmanın ocakları ile Şile Sahilköy’deki kil ve silis olduğunu göstermektedir. ocaklarından alınan üst toprağın denize • Özel orman, özel ağaçlandırma ve dökülerek karasal alanın arttırılması, kent korusu alanlarında 4143,0 ha’lık bir artış söz konusudur. Bu artışın nedenle- • Kıyı şeritlerinin toprak, taş – kaya ri şunlardır. ve beton kazıklar ile doldurularak alan kazanılması, 1. Özel orman olduğu halde daha önceki dönem orman amenajman planında özel • Kocaeli ve Tekirdağ il sınırlarında orman olarak planlanmamış olması, Resim 1. İstanbul il sınırının ve arazi kullanım durumunun 2013 yılı uydu görüntüsü üzerindeki görünümü mülkiyete bağlı olarak sınır düzeltmele- rinin yapılması, 2. 1971 yılında olmayan özel ağaçlan- dırma çalışmalarının özellikle 1980’li Burada özel ağaçlandırmalar yoluyla olduğu görülecektir. • İl sınırlarındaki Plan ünitesi dış sınır- yıllardan sonra yaygınlaşması ve devlete orman alanı arttırılmıştır. Özel orman larında meydana gelen değişikliklerden ait arazilerin ve işletmesi sona eren alanları ve kent korularında alansal • Devlete ait orman alanları, özel kaynaklanmaktadır. maden alanlarının özel ağaçlandırmaya artış söz konusu olmayıp bu alanların ormanlar, özel ağaçlandırmalar ve tahsis edilmesi, sayısal orman alanlarına dâhil edilme- 1971 yılındaki planlarda orman alanı Ün (2006), İstanbul’da ki dış sınır sinden ve özel ağaçlandırma yoluyla içerisinde gösterilmeyen kent koruları farkının en önemli nedeninin maden, 3. Yasal olarak tam anlamıyla orman ormanlık alana dönüştürülen alanla- toplamları dikkate alındığında iki dönem taş, kil ve silis alımı için kullanılan statüsünde olmadığı halde, kent koru- rından dolayı iki plan döneminde % 0,7 arasında 19715,3 hektar orman alanında madenlerden alınan toprak, cüruf ve larının da 2012 yılı orman amenajman oranında artış meydana gelmiştir. Özel azalma olduğu görülmektedir. Oransal moloz vb. artıklarının denize dökülmesi planları sayısal orman haritalarına ormanlarda fiili alan kullanımı yakın- olarak orman alanında % 7,3 oranında nedeniyle kazanılan deniz dolgu alanla- aktarılmış olması. dan incelendiğinde ağaçlı orman alanı azalma tespit edilmiştir. rından oluştuğunu belirtmiştir. 2002 yılı kısımlarında önemli oranda azalmaların

72 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 73 Tablo 8. İstanbul İlinin 1971 ile 2012 Orman Amenajman Planlarına göre oluşturulan sayısal orman • İki plan dönemi arasında Orman ağaçsız orman alanlarındaki azalma- haritaları verilerinin karşılaştırılması Toprağı (OT) alanlarında 92,8 ha. (% 1,5) ların en önemli nedenlerinden birini bu alansal artış olmuştur. Arazi kullanım amaçla yapılan arazi tahsisleri oluş- tipleri içerisinde en az değişim OT turmaktadır. Karşılaştırma yapılan iki 1971 2012 FARK alanlarında gerçekleşmiştir. Arazi tipleri dönem arasında 8010,3 ha. alan % 269,8 Arazi Sınıfları Alan Oran Alan Oran Alan Oran arasında değişimin olduğu düşünül- oranında artış göstererek ağaçlı orman (Ha.) (%) (Ha.) (%) (Ha.) (%) mektedir. Çünkü “yaş sınıfları metodu- alanında azalmaya neden olmuştur. na“ göre planlanan bu alanların idare Orman toprağı alanında değişim hemen Saf geniş yapraklı 84013,8 15,5 124716,7 22,9 40702,9 süresi içerisinde ağaçlandırma yoluyla hemen olmadığı için bu alanların tümü verimli ormana dönüştürülmesi hedef- ağaçlı orman alanlarından tahsis edil- Yapraklılar arası 121300,1 22,3 75293,5 13,8 - 46006,6 lenmektedir. 1971 yılı planına göre OT miştir. karışık alanında artış yerine azalmanın olması Saf ibreli 3403,5 0,6 29825,0 5,5 26421,5 gerekmektedir. • İstanbul’un nüfusu arttıkça insanların içme ve kullanma suyuna olan ihtiyacı İbreliler arası 10409,7 1,9 1712,9 0,3 - 8696,8 • Kum, bataklık, taşlık – kayalık alanlar da artmaktadır. 1971 yılında 8173,2 ha. karışık kolaylıkla arttırılıp ya da azaltılacak olan su yüzeyi alanları, 2012 yılında yeni alanlar olmayıp her iki plan döneminde baraj, göl ve göletlerin yapılması ya da Geniş yapraklı 17505,2 3,3 9295,7 1,7 - 8209,5 de alanları birbirine yakın değerleri oluşmasıyla 13428,3 ha. alana ulaşmış- + ibreli karışık kapsar. Topraksu Genel Müdürlüğü tır. İstanbul’daki su rezervuar alanla- tarafından yapılan “Türkiye Geliştirilmiş rının çok büyük bir kısmını da orman

Orman alanı Maki + Funda 28069,8 5,1 - - - 28069,8 Toprak Haritası” etüdleri ile yapılan sap- alanları oluşturmaktadır. İki dönem Toplam 264702,1 48,7 240843,8 44,2 - 23858,3 - 9,0 tamaya göre 1970’lerde İstanbul ilinin arasında su yüzeyi alanlarında 5255,1 arazi kullanma tipleri içerisinde mera hektarlık (% 64,3 lük artışla) alan artışı Özel Orman, Özel Ağaç., 5782,1 1,1 9925,1 1,8 4143,0 71,6 alanları 24532,0 ha. tespit edilmiştir. olmuştur. Kent Korusu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Ormanlık alan 270484,2 49,8 250768,9 46,0 - 19715,3 - 7,3 hazırladığı 1/100.000 ölçekli İstanbul • 1970 Yılı Genel Nüfus Sayımı verile- toplamı Çevre Düzeni Planı’nda ise mera alan- rine göre İstanbul’un nüfusu 3.019.032 ları 3730,8 ha. olarak belirtilmiştir. Bu kişi iken, 2012 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Orman Toprağı (OT) 6133,2 1,2 6226,0 1,1 92,8 1,5 rakamlara dayanılarak İstanbul ilindeki Kayıt tespitlerine göre 13.854.740 kişidir. mera alanlarının azaldığını söylemek İstanbul’da ki yerleşim alanlarının çok Ocak–Kum–Mera 2968,7 0,5 10979,0 2,0 8010,3 269,8 mümkündür. Mera alanları ile ilgili fazla miktarda artmasının temel nedeni Taşlık alanlar Fidanlık–Depo yasal düzenlemeler yakın zamana kadar hızlı nüfus artışıdır. Türkiye İstatistik Tesis–Bk-ENH–Otb yapılmadığı için kurumlar tarafından Kurumu (TÜİK) verilerine göre 1950’ler- Su 8173,2 1,5 13428,3 2,4 5255,1 64,3 yeterince sahiplenilmemiş bir alan de başlayan hızlı şehirleşme sürecinde olduğundan, bu konu ile ilgili veriler İstanbul’un nüfusu özellikle son dönem- Yerleşim alanı (İs) 20813,2 3,8 106098,2 19,5 85285,0 409,8 yeterince sağlıklı değildir. de yılda 250.000 – 300.000 kişi kente Açıklık alanlar eklenmiştir. Ayrıca İstanbul’da ortalama Tarım alanı 234857,6 43,2 158009,7 29,0 - 76847,9 -32,7 • Bu grup altında yer alan ocak alanla- hane halkı büyüklüğü 1990 yılında 4,14 Toplam 272945,9 50,2 294741,2 54,0 21795,3 8,0 rı, enerji, gaz ya da su nakil hatları, yol iken, 2000 yılında 3,85’e düşmesi (DİE alanları, orman içerisine yapılan çeşitli Bina İstatistikleri, 2000) de konut tale- Genel Alan Toplamı 543430,1 100,0 545510,1 100,0 2080,0 tesislerin miktarı her plan döneminde bini arttırıcı bir etken olmuştur. Konut katlanarak artmaktadır. Ağaçlı ya da talebindeki artış yerleşim alanlarının

74 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 75 alanları, tarım alanları arazi kullanma • 1971 – 2012 dönemleri arasındaki tipi adı altında toplanmıştır. 1971 yılı sa- arazi kullanım tiplerini genel olarak yısal orman haritası verilerinde fiili arazi değerlendirirsek, tarım alanlarının % kullanım durumu dikkate alındığında, 32,7; devlete ait orman alanlarının ise İstanbul ilinin toplam yüzölçümünün % 9,0 oranında azaldığı görülmektedir. % 43,2 si tarım alanı olarak kullanıl- İki dönem arasında yerleşim alanları mıştır. 1971 – 2012 dönemleri arasında % 409,8; ocak - kum - mera - taşlık tarım alanlarının miktarı alansal olarak alanlar - fidanlık - depo - tesis - batak- 76847,9 ha., oransal olarak da % 32,7 lık - ENH - otoyol arazi grubu % 269,8; oranında azalarak 234857,6 hektardan su yüzeyleri % 64,3 oranında artmıştır. 158009,7 hektara kadar gerilemiştir. Arazi kullanım tiplerindeki en belirgin Tarım topraklarının tarım dışı amaçla değişiklik tarım ve yerleşim alanlarında kullanımı önemli oranda artmış ve bu meydana gelmiştir. 1971 ve 2012 yılları alanların hemen hemen tümüne yakını arasındaki arazi kullanım tiplerinde yerleşim alanlarına dönüşmüştür. meydana gelen değişiklikler alanları ile birlikte Grafik 2’de gösterilmiştir.

Resim 2. İstanbul il sınırındaki kıyı çizgisi değişiminin bir kısmının uydu görüntüsü üzerindeki görünümü

artışına neden olmaktadır. 1971 yılında arazi kullanma şekilleri işlenen arazi, 20813,2 ha. olan yerleşim alanı 85285,0 çayır ve mer’a, orman ve funda, diğer ha’lık artışla 106098,2 hektara ulaşmış- arazi ve su yüzeyleri olarak gruplandırıl- tır. İki dönem arasında yerleşim alanla- mıştır. Bu gruplandırmaya göre İstanbul rında % 409,8 oranında artış olmuştur. ilinin o tarihteki toplam yüzölçümü Tablo ve haritalar incelendiğinde yerle- 571192,0 hektar olup bunun 178791,0 şim alanına dönüşen yerlerin çok büyük hektarlık kısmı (% 31,3) işlenen araziler- bir kısmının tarım alanlarından ve bir den, 25213,0 hektarı ise (% 4,4) çayır kısmının da orman alanlarından olduğu ve mer’a alanlarından oluşmaktadır. görülmektedir. TOPRAKSU verilerine göre İstanbul ilinin toplam yüzölçümü içerisinde • Topraksu Genel Müdürlüğü tara- tarım arazilerinin toplamı 204004,0 ha. fından yapılan “Türkiye Geliştirilmiş olup oransal olarak % 35,7’ye tekabül Toprak Haritası” etüdleri ile yapılan sap- etmektedir. Orman amenajman planla- tamaya göre 1970’lerde İstanbul ilinin rında işlenen araziler ile çayır ve mer’a Grafik 2. 1971 ve 2012 yıllarındaki arazi kullanım tiplerinin karşılaştırılması

76 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 77 Orman Amenajman Planlarına göre • Tablo 9’daki veriler incelendiğinde oluşturulan sayısal orman haritaları İstanbul ilinin Türkiye nüfusu içindeki verilerine göre 1971 yılına ait il toprak- payı 1970’de % 8,48 iken 2012 yılında % ları alanı 543430,1 ha., 2012 yılına ait 18,30 olmuştur. alan toplamı ise 545510,1 ha.’dır. Valilik 2012 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt ve Tarım İl Müdürlüğü gibi kurum ve Sistemi verilerine göre İstanbul, Türkiye kuruluşların kayıtları incelendiğinde nüfusunun %18,30’unu barındırmak- de il yüzölçümü ile ilgili farklı değerler tadır. 1970 yılından 2012 yılına kadar görülmektedir. Bunun en temel nedeni İstanbul nüfusu 10.835.708 kişi (% 358,9 İstanbul ili kıyı sınırlarında yapay ve oranında) artış göstermiştir. 42 yıllık doğal yollarla meydana gelen değişim- süre içerisinde İstanbul’un yıllık orta- lerdir. Bu sınır değişiklikleri de il yü- lama nüfus artışı 257.993 kişi (% 8,54) zölçümünün farklı olarak hesaplanma- olarak gerçekleşmiştir. Bu artış sürekli sına neden olmakta ve karşılaştırmalı olmakla beraber 1985 yılından sonra, çalışmalarda alansal farklara neden önceki yıllara oranla daha hızlı gerçek- olmaktadır. Bu çalışmada da1971 ile leşmiştir. 2012 yılları arasında 4.4 başlığı altında İstanbul, özellikle 1950’lerden sonra açıklanan nedenlerden dolayı 2080,0 ha. girdiği hızlı büyüme süreci içinde, yer alan farklılığı oluşmuştur. Elde edilen yer planlı olmakla beraber, büyük oran- bulgular bu başlık altında tartışılırken da yasa dışı yapılaşmalarla şekillenen ve karşılaştırılırken Resim 2’de bir bö- bir gelişme göstermiştir. İstanbul’un lümü gösterilen dış sınır kaynaklı alan yasa dışı ve kontrolsüz gelişmesi temel- artışı dikkate alınmadan değerlendirme de; kentin çekim gücünün ülke ve bölge yapılmıştır. ölçekli politikalarla dengelenememe- Resim 3. İstanbul’daki yerleşimlerin, tarım ve orman alanları üzerinde kontrolsüz gelişimi (Foto: Elde edilen bulguların değerlendiril- sine dayanmaktadır. İstanbul üzerinde Anonim) mesinde aşağıdaki sonuçlara varılmış- oluşan aşırı talebin yerel yönetimlerce tır. Bunlar; de karşılanamaması, kentin kontrol- 4. TARTIŞMA da yaklaşık 16 asır boyunca Roma, Bi- süz bir biçimde büyümesi sonucunu zans ve Osmanlı dönemlerinde başkent- doğurmuştur. Sürdürülebilir ve planlı lik sıfatını sürdürmüştür. İstanbul tarih İstanbul Büyükşehir Belediyesi tara- boyunca dünyanın en büyük kentlerin- Tablo 9. İstanbul - Türkiye Nüfusu ve Oranları (1970–2012) fından hazırlanan 1/100.000 ölçekli den biri olarak sürekliliğini devam ettir- İstanbul Çevre Düzeni Planına göre YILLAR TÜRKİYE İSTANBUL İSTANBUL/TÜRKİYE ORANI miş, bugün coğrafi ve jeopolitik konumu 1970 35.605.176 3.019.032 8,48 İstanbul’un tarihi 300 bin yıl önceye ile Boğaz üzerindeki yeri ile Karadeniz, kadar uzanmaktadır. Küçükçekmece Akdeniz, Asya ve Avrupa arasında 1975 40.347.719 3.904.588 9,68 Gölü kenarında bulunan Yarımburgaz ekonomik ve kültürel bir kavşak noktası 1980 44.736.957 4.741.890 10,60 Mağarası’nda yapılan kazılarda insan konumundadır. 1985 50.664.458 5.842.985 11,53 kültürüne ait ilk izlere rastlanmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1990 56.473.035 7.309.190 12,94 Bugünkü İstanbul’un temelleri M.Ö. 7. tarafından hazırlanan 1/100.000 ölçekli 2000 67.803.927 10.018.735 14,78 yüzyılda atılmış, M.S. 4. yüzyılda İmpa- İstanbul Çevre Düzeni Planına göre İs- rator Constantin tarafından yeniden inşa tanbul il toprakları toplamı 5.512 km²’lik 2007 70.586.256 12.573.836 17,81 edilip, başkent yapılmış; o günden sonra bir alanı kaplamaktadır. İstanbul ilinin 2012 75.627.384 13.854.740 18,30

78 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 79 gelişmenin önündeki en önemli engel olarak 76847,9 ha. azalarak 158009,7 yılındaki amenajman planlarında, il mevzuatla belirlenmiş yapılaşma oranı olarak görülen söz konusu süreç bugün hektara kadar gerilemiştir. İki dönem sınırları içerisindeki kent koruları yasal % 6 olmasına rağmen fiili olarak bazı de devam etmektedir. (İstanbul ÇDP). arasında tarım alanları oransal olarak olarak orman statüsüne sahip olmadı- özel orman alanlarında bu oranın çok İstanbul’un devam eden büyüme % 32,7 oranında azalmıştır. Tarım top- ğından planlarda bu korular orman dışı üzerinde yapılaşma tespit edilmiştir. Bu süreci arazi kullanım şekilleri üzerin- raklarının tarım dışı amaçla kullanımı alanlar kapsamında değerlendirilmiş- durum diğer özel ormanlara da örnek de birinci derecede etkili olmaktadır. önemli oranda artmış ve bu alanların tir. İldeki toplam orman alanı miktarı teşkil etmektedir. İstanbul’daki özel Topraksu Genel Müdürlüğü tarafından hemen hemen tümüne yakını yerleşim 270484,2 ha. olup o günkü il yüzölçü- ormanlar arsa ve konut alanına nasıl yapılan “Türkiye Geliştirilmiş Toprak alanlarına dönüşmüştür. münün % 49,8’ine karşılık gelmektedir. dönüştürülüp, yüksek rant elde edilir Haritası” etüdleri ile yapılan saptamaya 2012 yılına ait aynı tür veriler incelen- mantığı ve yaklaşımı ile işletilmekte ve göre 1970’lerde İstanbul ilinde yer- • İstanbul ilindeki doğal varlıklar içeri- diğinde devlete ait ağaç, ağaççık ve çalı yönetilmektedir. Bütüncül bir orman leşim alanı olarak belirlenen toplam sinde amacı dışında kullanılan alanların örtüsüyle kaplı orman alanı miktarı, ekosistemi yaklaşımı söz konusu değil- arazi miktarı 36230, 0 hektardır. Bu başında tarım alanları gelmektedir. Ta- 1971 yılına göre alansal olarak 23858,3 dir. alan miktarının, İstanbul ilinin o günkü rım alanları özel mülkiyete konu alanlar ha. azalarak 240843,8 hektara kadar yüzölçümüne oranı % 6,3’tür. 1971 yılı olduğundan ve yakın zamana kadar sıkı gerilemiştir. İki dönem arasında devlete • Devlete ait orman alanları, özel orman amenajman planı sayısal verileri- bir koruma statüsüne sahip olmadığın- ait ağaç, ağaççık ve çalı örtüsüyle kaplı ormanlar, özel ağaçlandırmalar ve ne göre yerleşim alanı miktarı 20813,2 dan çok kolay bir şekilde yasal ya da orman alanları oransal olarak % 9,0 1971 yılındaki planlarda orman alanı ha’dır. Yerleşim alanlarının 2012 yılı gayri yasal durumlarla yerleşim alan- oranında azalmıştır. içerisinde gösterilmeyen kent koruları amenajman planlarına göre ise miktarı larına dönüştürülmüştür. İstanbul’daki toplamları dikkate alındığında iki dönem 106098,2 hektar olup, İstanbul ilinin top- nüfus artışı benzer oranlarda devam • 2012 yılı sayısal verilerine göre özel arasında 19715,3 hektar orman alanında lam yüzölçümünün % 19,5’ine karşılık ettiği sürece tarım alanları gelecekte orman alanı, 7133,5 ha., özel ağaçlan- azalma olduğu görülmektedir. Oransal gelmektedir. de özellikle yerleşim alanlarının lehine dırma alanları 2240,9 ha. ve kent korula- olarak orman alanında % 7,3 oranında İki dönem arasında yerleşim alanları daralmaya devam edecektir. rı 550,7 ha. alana sahiptir. Özel orman azalma tespit edilmiştir. Orman alanla- miktarı % 409,8 oranında, nüfus artışı alanları ve kent korularında alansal rının ormancılık dışı kullanımı, hemen ise % 358,9 oranında artış göstermiştir. • Topraksu Genel Müdürlüğü tarafın- artış söz konusu olmayıp bu alanların hemen tümüyle yerleşim alanlarına Yüzölçümü ve nüfus ilişkilendirmesine dan yapılan “Türkiye Geliştirilmiş Toprak sayısal orman alanlarına dâhil edilme- dönüşme şeklinde ya da izin ve irtifaka bakıldığında, İstanbul ilinde 1970 yılında Haritası” etüdleri ile yapılan saptamaya sinden dolayı alan artışı ortaya çıkmıştır. konu olacak şekilde gerçekleşmiştir. 553 kişi/km² iken, bu değer 2012 yılında göre 1970’lerde İstanbul ilinin 318845,0 Bu gruptaki önemli değişiklikler özel 2540 kişi/km² değere ulaşmıştır. Nüfus ha’ı (%55,8) orman ve funda alanından ağaçlandırmalarda meydana gelmiştir. • Yukarıda belirtilen olumsuzluklara artış hızı aynı oranda devam ettiği süre- oluşmaktadır. Bu alanın, İstanbul ilinin Özellikle terkedilen maden ocakları ve rağmen İstanbul ilindeki ormancılık ce özellikle tarım alanları başta olmak o günkü yüzölçümüne oranı % 55,8’dir. bozuk ya da orman toprağı niteliğindeki çalışmalarında 1950’li yıllardan itibaren üzere bu alanlardan, yerleşim alanları- Yapılan sınıflandırmaya göre orman devlete ait alanların tahsisi sonucu yapı- ormanların niteliğinin ve alanının art- nın kullanımına, alan tahsisi yapılması ve funda grubundaki alanın 268727,0 lan ağaçlandırmalar ile bu alanda artış tırılmasına yönelik önemli başarılarda zorunlu hale gelecektir. hektarı (% 47) orman, 50118,0 hektarı da sağlanmıştır. Özel ormanlarda fiili alan elde edilmiştir. Bunlar; (% 8,8) funda olarak belirlenmiştir. kullanımı yakından incelendiğinde ağaçlı 1. İstanbul ilinin yetişme ortamı meşe, • 1971 yılı orman amenajman planı sa- orman alanı kısımlarında önemli oranda kayın, kestane, gürgen gibi geniş yap- yısal verilerine göre toplam tarım alanı • 1971 yılı orman amenajman planı azalmaların olduğu görülecektir. raklı ormanların yayılış alanını oluştur- (işlenen tarım arazisi, mer’a ve çayır sayısal verilerine göre devlete ait ağaç, maktadır. İstanbul’un doğal ormanları, alanları) miktarı 234857,6 hektar olup, ağaççık ve çalı örtüsüyle kaplı orman • Özel ormanlarda mülkiyet şahısla- genellikle belirtilen ağaç türlerinin saf bu alan, il yüzölçümünün % 43,2’sine alanı miktarı 264702,1 hektar olup, bu ra ait olduğu için, tarım alanlarındaki ya da karışım yaptığı meşcerelerinden karşılık gelmektedir. 2012 yılına ait aynı alan, il yüzölçümünün % 48,7’sine karşı- kullanıma benzer bir yapıda, sıkı yasal meydana gelirler. Bulgular kısmındaki tür veriler incelendiğinde tarım alan- lık gelmektedir. Ayrıca 5782,1 ha. orman mevzuata rağmen, özel ormanlarda tablolar incelendiğinde de ormanların larının miktarı 1971 yılına göre alansal alanı da özel orman niteliğindedir. 1971 gözlenmektedir. Özel ormanlarda, yasal genellikle saf geniş yapraklı ya da geniş

80 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 81 yapraklı ağaçların bir araya gelerek 2. Ülke ormanlarının envanter ve planları oluşturulmuştur. Ağaçlandır- 4. İstanbul ilindeki ormanların korun- oluşturduğu yapraklılar arası karı- planlanması çalışmaları planlı dönem ma çalışmalarının temel altlığını da o masında orman teşkilatı dışında en şık meşcerelerden oluştuğu görülür. ile birlikte yeniden ele alınmış ve dönemdeki orman amenajman planları büyük katkısı olan kuruluş Türk Silahlı İstanbul ili sınırları içerisinde Akdeniz ormancılık sektörü bu dönemle birlikte ve meşcere haritaları oluşturmaktadır. Kuvvetleri’dir. İstanbul Boğazında, aske- iklimi özelliği gösteren Adalar’da bir çalışmalarını daha rasyonel ve entansif 1963 – 1972 yılları arasında orman ri yasak ve hassas bölgelerde ormanla- miktar kızılçam doğal meşceresi- olarak yürütme kararı almıştır. Or- amenajmanı disiplininde görev yapan rın korunmasına önemli katkı sağlamış- nin olduğu, bunun dışında ise Şile man Genel Müdürlüğü bu kapsamda teknik, idari ve yardımcı personelin lardır. Ayrıca, orman teşkilatının yaptığı ve Çilingoz bölgelerinde az miktarda envanter çalışmalarına 1963 yılında bu alandaki çalışmaları da ormancılık ağaçlandırma çalışmalarına ihtilaflı karaçam meşcereleri olduğu ormancılık başlamış, planlama çalışmalarını ülke tarihine altın harflerle kazınmıştır. durumlarda kolluk kuvveti göndererek literatüründe bilinmektedir. Belirtilen genelinde 1972 yılında tamamlamış ve ve bizzat ağaçlandırma çalışmalarına alanların dışındaki saf ibreli, ibreliler 1973 yılı itibariyle de ülke ormanlarının 3. 1971 yılı orman amenajman planı katılarak katkı yapmışlardır. Askeri bir- arası karışık ve geniş yapraklı + ibreli tümü orman amenajman planları ile sayısal verilerine göre İstanbul ilindeki lik alanlarındaki devlete ait alanlarda da karışık orman alanlarının tümü ağaç- işletilmeye başlanmıştır. Ormancılık devlete ait ormanların toplam alanı önemli miktarda ağaçlandırma çalışma- landırmalar sonucu elde edilmiş başarılı sektörü, ülkedeki tüm sektörler içeri- 264702,1 ha. olup, bu alanın 30214,1 ları gerçekleştirmişlerdir. orman alanlarıdır. Özellikle meşe sinde kalkınma planları ile planlama hektarı (% 11,4) koru, 234488,0 hektarı ve maki elemanlarının yayılış yaptığı kapsamına alınıp, planlanan süre ise (% 88,6) baltalık olarak işletilmiş- • Bu makalede tüm kurum ve kuru- bozuk orman alanlarında ağaçlandırma içerisinde sektör planlamasını tamam- tir. İstanbul halkının ısıtma ve ısınma luşlar tarafından yapılan çalışmalar fiili çalışmaları yapılmıştır. İstanbul ilindeki layan tek sektör olarak bu dönemde taleplerini karşılamak üzere ormanla- arazi kullanımı ya da arazinin birinci ağaçlandırmalar ilk defa 1954 yılında yapmış olduğu çalışmayla da tarihe rın çok büyük bir kısmı baltalık olarak kullanım alanı dikkate alınarak gerçek- Anadolu yakasında başlamış ve burada geçmiştir. Çalışmaların tamamlan- işletilmiştir. Orman köylüsü de baltalık leştirilmiştir. Hâlbuki orman ame- 1990 yılına kadar 20511,0 ha. sahilçamı, masının yanı sıra ormancılık sektö- işletmeciliğinde Köylü Pazar Satışı najman ya da arazi kullanım şekilleri karaçam ve fıstıkçamı ağaçlandırması rü o dönem nitelik olarak da büyük (KPS) aracılığıyla önemli miktarda ile ilgili çalışmalar yapılırken alanın yapılmıştır. Avrupa yakasında ise 1957 gelişmeler kaydetmiştir. Türkiye’de gelir elde ettiği için baltalık olarak mülkiyeti ile ilgili kadastral ve tapu – yılında Fatih Ormanı kısmında ilk olarak 1963 yılı aynı zamanda ormancılık işletilen orman alanlarını çok iyi bir tescil durumunun da biliniyor olması başlamış ve 1990 yılına kadar 12537,0 sektöründe orman amenajman plan- şekilde korumuşlardır. Ülkemizde bal- gerekir. Ülkemizdeki orman kadastrosu ha. sahilçamı ve karaçam ağaçlandır- lamasında klasik envanter (tümüyle talık işletmeciliğinin düzenli olarak iş- çalışmaları tamamlanıp ormanların tes- ması yapılmıştır. Çatalca – Terkos ağaç- yersel) yöntemlerinin bırakılıp, modern letildiği Orman Bölge Müdürlüklerinin cili yapılmadığı için orman amenajman landırması 1960 yılında başlatılmış ve kombine envanter (yersel + uzaktan başında İstanbul gelmektedir. Baltalık çalışmalarında orman kadastro sınırları 1990 yılına kadar 2102,0 ha. sahilçamı, algılama teknolojisi ve hava fotoğraf- işletmeciliğinin oldukça başarılı bir şe- kullanılamamıştır. İstanbul Orman karaçam ve fıstıkçamı ağaçlandırması ları kullanımı) yöntemlerine başlandığı kilde yürütülmesi hem bu ormanların Bölge Müdürlüğü tarafından açıklanan yapılmıştır. İstanbul’da geniş alanlarda tarihtir. Ülke genelinde 1963 – 1972 korunmasını sağlamış hem de orman verilere göre, İstanbul ilindeki orman ağaçlandırmanın ilk başladığı tarih olan yılları arasında tamamlanan orman köylüsüne büyük ekonomik destek alanlarının 2013 yılı itibariyle 259668,0 1954 yılından 1990 yılına kadar 35150,0 amenajman planları, İstanbul Orman sağlamıştır. Baltalık işletmeciliğinin hektarında orman kadastro çalışma- ha. alanda ağaçlandırma çalışmaları ya- Bölge Müdürlüğünde 1970 yılında son bulduğu 2006 yılına gelindiğinde ları tamamlanmış 1323,0 hektarlık pılmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tamamlanmış ve planlar 1971 yılında yakacak odun ihtiyacı oldukça azal- bölümünde ise kadastro çalışmaları 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe gi- mış, ormanların korunmasına yönelik henüz yapılmamıştır. Bu alansal veriler göre 2006 yılına kadar bazı alanlar ren planlar sayesinde İstanbul ilinin teknolojik gelişmeler sağlanmış ve toplandığında İstanbul ilinin ağaçla mükerrer olmak kaydıyla İstanbul il orman ve orman dışı arazi varlığı ve ormanların kadastrosu önemli oranda kaplı verimli – bozuk nitelikteki orman sınırlarında 60000,0 ha. alanda ağaçlan- niteliği hakkında oldukça sağlıklı ve tamamlanarak tescili yapılmıştır. 2006 alanları ile ağaçsız orman alanları dırma gerçekleştirilmiştir. Bu durum güvenilirliği yüksek envanter verileri yılından sonra İstanbul ilindeki orman- (orman toprağı ve ormandan izinli tüm ormancılık teknik çalışmaları açısından elde edilmiş ve bunlara bağlı olarak larda baltalık işletmeciliğinin sonlan- orman alanları) toplamı 260991,0 ha.’dır. çok önemli bir başarıdır. ormancılık politikaları ve uygulama dırılması oldukça isabetli olmuştur. Bu alanın 252816,0 ha.’lık çok büyük bir

82 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 83 bölümü tapuya tescil edilmiştir. İstanbul tekrardan ormana dönüştürülmesi rında bir sıcaklık artışına sebep olduğu Anonim, 2000, Yedinci Beş Yıllık ilinin 2012 yılı orman amenajman planı olanaklı olmayacaktır. İstanbul ilindeki modelleme çalışmalarıyla gösterilmiştir. Kalkınma Planı, T.C. Başbakanlık DPT, sayısal verilerine göre toplam alanı taş ocakları, endüstriyel hammadde Bunun birincil sebepleri olarak çarpık Ankara. 545510,1 ha.’dır. İstanbul ilindeki yasal ocakları ve kömür ocaklarının yer aldığı kentleşme, doğal dokunun tahrip edil- Anonim, 2000, Türkiye İstatistik Yıllığı, orman alanını 2012 yılı genel alanına arazinin % 92’sinin orman alanında kal- mesi ve ormansızlaşma gösterilebilir. T.C. Başbakanlık DİE, Ankara. oranladığımız zaman ormanlık ala- dığı İstanbul’un 1/100.000 ölçekli Çevre İstanbul’da son elli dört yılda gözlenen Anonim, 2006, 1/100.000 ölçekli nın toplam alana oranı % 47,8 olduğu Düzenleme Planında belirtilmiştir. maksimum ve minimum sıcaklıklarla İstanbul Çevre Düzeni Planı sonucuna varılmaktadır. İstanbul’un irdelendiğinde günlük sıcaklık aralığının 1/100.000 ölçekli Çevre Düzenleme • Orman alanlarındaki azalmanın en küçüldüğü görülmektedir. Kentleşme, Anonim, 2012, Türkiye Orman Varlığı. Planına göre de İstanbul’un 540000,0 önemli nedeni, mülkiyeti devlete ait bunun önemli nedenlerindendir CTA Tanıtım Limited, Ankara. ha.’lık yüzölçümünün % 47,7’sini yani olan ormanların çeşitli yasal düzenle- (İstanbul ÇDP). Anonim, 2012, Ekosistem Tabanlı 257451,0 ha’lık kısmını orman alanları melerle orman rejimi dışına çıkarılma- Fonksiyonel Orman Amenajman oluşturmaktadır. sıdır. Özetlemek gerekirse, mülkiyeti 5. SONUÇ VE ÖNERİLER Planları. şahıslara ait olan tarım alanları ile özel İstanbul için yaşamsal öneme sahip Atalay, İ., 2010, Uygulamalı • İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü ta- ormanlar yerleşim alanlarına dönüşür- olan mevcut orman ve tarım alanları ile rafından açıklanan verilere göre 2013 yılı Klimatoloji. META Basım Matbaacılık ken, mülkiyeti devlete ait olan orman- havzaların korunması, ülkenin, İstan- itibariyle İstanbul ilinde 2/B kapsamında Hizmetleri. İzmir. lar kamu yararı adı altında çok çeşitli bul’un ve İstanbul halkının ruh ve beden orman alanı dışına çıkarılan alan miktarı konuda arsa tahsisi şeklinde izine konu sağlığı açısından hayati öneme sahiptir. Kantarcı, M.D., 1974, Trakya orman 16717, 0 ha.’dır. 1971 yılından 2012 yılına edilerek orman rejimi dışına çıkarılmış İstanbul özelinde ve dünyada orman, sahalarının tabii ağaç ve çalı türlerine kadar orman alanında meydana gelen ve çıkarılmaya devam etmektedir. toprak, su gibi doğal varlıkların bugün, göre bölgesel sınıflandırılması. % 9’luk azalmanın temel nedenlerin- yarın ve gelecekte “en kolay bir şekilde Edebiyat Fakültesi Basımevi, Güney den birisi devlete ait orman alanlarının • İstanbul’un nüfusu arttıkça insanların bozuk para gibi” harcanılmaması – Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, açmacılık sonucu işgal edilmesidir. Bu içme ve kullanma suyuna olan ihtiyacı gereğini anlamak - anlatmak ve yaşama Sayı: 2-3 kapsamda ormanlarda meydana gelen da artmaktadır. 1971 yılında 8173,2 ha. aktarmak temel hedefimiz olmalıdır. işgal ve açmacılığın temel nedenini olan su yüzeyi alanları, 2012 yılında Şahin, A., 1996, Ömerli Baraj yasal değişiklikler ile siyasal tavizler yeni baraj, göl ve göletlerin yapılması Havzasındaki Yerleşimlerin Sosyal oluşturmuştur. Yasalarda sıkça yapılan ya da oluşmasıyla 13428,3 ha. alana KAYNAKLAR Yapısı ve Baraja Etkisi, İÜ Fen değişiklikler orman kadastro çalışma- ulaşmıştır. Bu alanlar, planlanmış ama Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans larının zamanında bitirilmemesine de henüz yapımına başlanmamış baraj ve Anonim, 1971, 1971 yılı Orman Tezi, İstanbul. neden olmuştur. göletlerin yapılmasıyla daha da artacak- Amenajman Planları. Şahin, A., 1997, Kentsel yerleşimlerin ormanlar ve su toplama havzaları tır. İstanbul’daki mevcut su rezervuar Anonim, 1978, Türkiye Arazi Varlığı. üzerindeki etkisi, TMMOB Birlik • İstanbul ilinde 2013 yılı itibariyle 856 alanları ile planlanmış olan barajların TOPRAKSU Genel Müdürlüğü, Ankara. Haberleri, Yıl 24 /Mart 1997; S: 37-38. adet / 2761,41 ha. alanda 16. Madde su rezervuar alanlarının çok büyük bir Anonim, 1987, Türkiye Genel Toprak izinleri, 1004 adet / 38851,18 ha. alanda kısmını orman alanları oluşturmakta- Amenajman Planlaması (Toprak Ün, C.,2006, İstanbul İli Orman ise 17. Madde izinleri verilmiştir. Orman dır. Nüfus artışı devam ettiği sürece su Koruma Ana Planı) Köy Hizmetleri Genel Kaynaklarında Meydana Gelen amenajman planları periyodik olarak yüzeyi alanlarında da artışın olması ka- Müdürlüğü, Ankara. Zamansal Değişimin Uzaktan Algılama incelendiğinde özellikle 1990’lı yıllar- çınılmazdır. Su yüzeyindeki artış, orman ve CBS İle Belirlenmesi, KTÜ Fen dan sonra orman alanlarından çok ve tarım alanlarında azalmanın meyda- Anonim, 1990, 1990 Genel Nüfus Sayımı, Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans fazla miktarda orman alanı çok farklı na geleceği anlamına gelmektedir. T.C. Başbakanlık DİE, Ankara. Tezi, Trabzon. konularda izin ve irtifaka konu edilmiş- Anonim, 1996, 1996 Yılı OİPD Başkanlığı www.dpt.gov.tr tir. Bu izne konu edilen orman alanla- • Son elli yılda İstanbul’da oluşan ısı İş Programı, Ankara. www.tuik.gov.tr rının önemli bir kısmının hiçbir şekilde adasının gece sıcaklıklarında 1 ºC civa- www.ogm.gov.tr

84 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 85 KENTSEL, BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK

AÇISINDAN Prof. Dr. Meral Avcı İ. Ü. Edebiyat Fakültesi, Coğrafya İSTANBUL Bölümü

ÖZET olarak görülmektedir. Kentlerin bi- yolojik çeşitliliği ve bunların gelecek nesillere aktarılması da bu anlamda İstanbul barındırdığı nüfus yanında büyük önem taşımaktadır. bulunduğu konum ve köklü geçmişi İstanbul, hızla büyümekte, hatta bakımından Türkiye’nin en önemli bazılarına göre çılgın bir kentleşme- kentlerinin başında gelir. 1992’de Rio ye sahne olmaktadır. İstanbul’daki de Janeiro’daki konferansla birlikte bu büyük değişim, ekolojik anlamda koruma stratejilerine bir hedef ola- hassas kabul edilen doğal yaşam rak giren biyolojik çeşitlilik veya kısa alanlarında büyük bir baskı ya- adıyla biyoçeşitlilik, artık koruma/ ratmaktadır. Bu önemli metropol, sürdürülebilirlik söylemlerinin en yaşam alanlarının çeşitliliği ile birçok önemli ve kapsamlı konularından bitki ve hayvan türüne ev sahipliği birisidir. Genlerin, türlerin ve eko- yapmaktadır. İstanbul dünyadaki sistemlerin çeşitliliği, sürdürülebi- önemli kuş göç yollarından birisi lirlik anlamında küresel ölçekte çok üzerindedir ve bazı alanlar Önemli önemli potansiyel sermaye zenginliği Kuş Alanı olarak tanımlanmaktadır.

86 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 87 Sayıları yüz binlerle ifade edilen GİRİŞ giren ve bu alanda hızla çoğalan türler tartışmalar içinde hemen hemen hiç kuş, kentin üzerinden geçerek göç “istilacı” olarak tanımlanır. İstanbul’da yer bulmamaktadır (Sukhdev 2013). sayıları çok fazla olmamakla birlikte İstanbul’un kurulduğu Tarihi etmektedir. Kentlerde genellikle birisi insanların böyle istilacı bitkilere de rastlanmak- Yarımada’da yerleşim ilk kez Neolitik Nesilleri küresel ölçekte veya Av- şekillendirdiği (binalar, yollar vb); di- tadır (Avcı 2008). çağda başlamış, yer değiştirmeler rupa ölçeğinde tehlikede kabul edilen ğeri ise orman kalıntıları, korular, çalı Kent ve kentlerin biyoçeşitliliği ya da farklı yerleşimler temelinde çok sayıda bitkinin yaşam alanı olan toplulukları gibi kırsal coğrafi görü- kavramları üzerinde çok çeşitli tartış- kesintisiz bir şekilde Kolonizasyon İstanbul’da 7 saha Önemli Bitki Alanı nüme ait olan kalıntıların oluşturduğu malar olsa da, kentsel biyoçeşitlilik dönemine kadar sürmüştür. Tarihi olarak tanımlanmaktadır. İstanbul iki temel alandan söz edilir. Bu iki uç kavramı ile kentin tüm habitatları- Yarımada’da ortaya çıkarılan arkeolo- florasına kayıtlı doğal bitkilerden 270 arasında doğal ya da doğala yakın eko- tanesi, Türkiye’nin Tehlike Altındaki nın çeşitliliği, türlerinin çeşitliliği ve jik bulguların bütünlüğü, İstanbul’un sistemlerden yapay ekosistemlere bir genetik çeşitliliği ifade edilir. Yani dünyanın yaşayan en eski metropolü Nadir ve Endemik Bitkileri Listesi’n- geçiş söz konusu olmaktadır. Değişim de bulunmaktadır ve bu bitkilerden İstanbul’un kentsel çeşitliliğinden söz olduğuna işaret etmektedir (Dönmez ve süreksizlik, kent ekosistemlerinde ederken aslında bunların tümünün ele 2011). Bu nedenle de yaşayan en eski 40 kadarının dünya üzerindeki en bitki ve hayvanların yaşam ortamlarını zengin popülâsyonları İstanbul’dadır. alınması gerekir. Kentlerin biyoçeşit- metropol İstanbul’u başka kentlerden etkileyen faktörlerin doğası durumun- liliği, kısa mesafelerde ortaya çıkan ayıran bir kimliği vardır. İstanbul köklü Bitkiler açısından İstanbul’un sahip dadır. Kentlerde özellikle merkezi olduğu çeşitlilik, sadece doğal türler farklılıklar, florasına zaman içinde geçmişine karşılık hızla büyümeye ve iş alanları, bitkiler için uygun olma- çok sayıda egzotik türün dahil olması değişmeye devam etmektedir. Bazı ile de sınırlı değildir. Kentte, dünya- dıklarından “floristik çöl” olarak da ve hatta bunlardan bir kısmının yine yazarlara göre bu durum çılgın bir nın çeşitli bölgelerine ait çok sayıda nitelenir (Douglas 1987). İstanbul’da zaman içinde adeta o sahalarda doğal- kentleşme olarak ifade edilir (Tümer- bitki türü yayılış göstermektedir. Eminönü, Karaköy, İstiklal caddesi laşması gibi nedenlerle diğer alan- tekin, 1997). Hızlı büyüme ve değişim Bunlardan bir kısmı doğal yetişme (Beyoğlu), Kadıköy Çarşısı ve Aksaray lardan farklıdır. Günümüzde dünya kentin çeşitli alanlarındaki örnekler- alanlarından çeşitli nedenlerle İstan- örneklerinde olduğu gibi bu alanlar nüfusunun yarıdan fazlasının şehir- den izlenebilmektedir (Şekil 1 ve 2) ve bul’a taşınmış bitkiler iken, bazıları doğal ya da insan eliyle yetiştirilmiş lerde yaşadığı, gelecekte bu oranın bu süreç gelecekte de devam edecek da İstanbul’da adeta doğallaşmış ve bitki örtüsünden büyük ölçüde yoksun şehirlere eklenecek yeni milyonlarca gibi görünmektedir (Fotoğraf 1). Yakın aslında İstanbul’a bir kimlik kazan- alanlardır. Parklar ve açık mekânlar, nüfus ile daha da artacağı düşünül- gelecek için üretilen senaryolara göre dırmış bitkilerdir. kent içinde korunmuş koruluklar, terk düğünde, kentsel doğal alanların (Güneralp vd 2013), bu değişim çok İstanbul’un gelecekle ilgili se- edilen alanlar (özellikle İstanbul’da önemi çok açıktır. Gelecekte kentlerde yönlüdür. Orman alanları, makilikler, naryoları dikkate alındığında, hem Ağaçlı linyitleri çevresinde olduğu gibi, yaşayanlar için yaşanabilecek yaşam fundalıklar ve tarımsal alanlarda deği- nüfus gelişimi hem de doğal alanlar kent çevresinde bulunan maden saha- alanları ya da sağlıklı yaşam alan- şim sürecektir. Orman alanları ile se- bakımından önemli değişimlerin bek- ları), kentlerin içinde ya da çevresin- larına sahip olma, en önemli kaygı naryolarda makilik ve fundalık olarak lendiği görülmektedir. Bu değişimler deki sulak alanlar bitki ve hayvanların olacaktır. Bazılarına göre kentlerin ifade edilen çalı formasyonu alanların- çoğunlukla yapılaşmanın lehinde yoğunlaşma merkezleridir (Avcı 2008). en fazla ulaşım, altyapı, konut, su, da bu değişimler dikkat çekicidir. 2025 iken orman sahaları, makilikler, Kentlerin bitkisel çeşitliliğinde bilerek gecekondu ve yönetim gibi sorunları yılında orman alanlarının yaklaşık tarım alanları gibi alanların ise aley- ya da bilmeyerek o kente getirilen (kentlerin donanımları –hardware) tar- %20’si, çalı formasyonu sahalarının hine olan bir değişimdir. Bu nedenle egzotik türlerin varlığı da önemli rol tışılırken, yaşam merkezleri, kültür ve yaklaşık %15’e yakını kaybedilmiş özellikle doğal bitkiler, su havzaları oynamaktadır. Kara ve demiryolları, su eğitim alanları gibi sorunları (kentlerin olacaktır. Yine bu senaryolara göre en ve sulak alanlar bakımından önem kanalları ya da elektrik hatları, kent- yazılımları-software) daha az tartışıl- çarpıcı değişimlerden birisi de tarım taşıyan sahaların korunmasının lerde bitki göçleri için belli başlı rota- makta; parklar, bahçeler, açık alanlar, alanlarında ortaya çıkacak ve bu sa- öneminin bir kez daha vurgulanması ları oluşturmaktadır (Douglas 1987). orman alanları, su havzaları ve genel- haların yarısına yakını başka kullanım gerekir. Kentlerde bazı istilacı türler de ortaya likle bunlarla ilgili ekosistemler ile şekillerine dönüşecektir (Güneralp vd çıkmaktadır. Yeni bir alana beşeri fak- biyolojik çeşitlilik gibi kentlerin ekolo- 2013; Tablo 1). törlerin aracılığıyla ya da kendiliğinden jik altyapısını ilgilendiren konular, bu

88 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 89 Tablo 1: İstanbul’un arazi kullanımı ve arazi örtüsünde yakın gelecekte ortaya çıkması beklenilen değişimler (Güneralp vd 2013).

2010 (%) 2025 (%) 2025 yılındaki oranı (%) Yapılaşma olan alanlar 23 46 - Tarım alanları 24 14 58 Ormanlar 39 31 80 Maki-Fundalıklar 5 4 86 Mera-Çayır 7 3 37 Kumullar-Kayalıklar 0,28 0,22 78 Tatlı su yüzeyleri 2 2 100

Geçmişte, günümüzde ve gelecekte İstanbul’a taşınmış, çok sayıda bitkiyi çok yönlü değişimlerin söz konusu güzel örnekleriyle burada görmek Şekil 1: İstanbul’da ortaya çıkan değişimlere Şekil 2: İstanbul’da ortaya çıkan değişimlere bir örnek. 2005 olduğu ve olacağı İstanbul, yaşam mümkündür (Avcı 2008). Bu bitkilerden bir örnek. 1975 yılında Ömerli havzasında yılında Ömerli havzasında arazi kullanımı (Avcı ve Döker 2005). arazi kullanımı (Avcı ve Döker 2005). Bu 1970’li yıllarda havzanın hemen hemen tamamı orman, mera ortamlarının çeşitliliği bakımından bazıları saray ve kasırlardaki çeşitli yıllarda havzanın hemen hemen tamamı ve tarım alanlarına ayrılmış iken, 2005 yılındaki bu şekilden flora ve faunistik özellikleriyle dikkat yapılara, eşyalara yansımış ve aşağıda orman, mera ve tarım alanlarına ayrılmıştır. özellikle yerleşmelerin gelişimi açık olarak izlenmektedir. çeken kentlerin başında gelir. İstan- da belirtileceği gibi İstanbul’un kül- bul, dünyadaki önemli kuş göç yolla- türel geçmişinin de bir parçası haline rından birisi üzerindedir. Yılda iki kez gelmiştir. sayıları yüz binleri bulan kuş, İstanbul üzerinden geçerek göç etmektedir. Bu 1. İSTANBUL FLORASININ nedenle de İstanbul’da bazı alanlar ARAŞTIRILMASI VE Önemli Kuş Alanı olarak tanımlan- maktadır. İstanbul bitki örtüsünün TANINMASI SERÜVENİ çeşitliliği bakımından ise dünyanın sayılı kentlerinden birisidir. Nesilleri İstanbul ve çevresinde yayılış göste- küresel ölçekte veya Avrupa ölçeğinde ren bitkilerin çeşitliliği, bitkilere ilgi tehlikede kabul edilen çok sayıda bitki duyanları adeta kendine çekmiştir. İs- için yaşam alanı olan İstanbul’da 7 tanbul’a gelen diplomatlar, hekimler, adet Önemli Bitki Alanı tanımlanmış- eczacılar, özellikle yabancı kolejlerin tır. İstanbul’un doğal bitkilerinden 270 öğretmenleri bunlar arasındadır. Bun- tanesi, Türkiye’nin Tehlike Altındaki lardan bazılarının İstanbul çevresinde Nadir ve Endemik Bitkileri Listesi’n- yetişen bitkileri toplayarak hazırladık- de bulunmaktadır. Bu bitkilerden bir ları koleksiyonlar ya da eserlerden bir kısmının dünya üzerindeki en zengin kısmı, yurtdışındaki herbaryumlarda popülâsyonları da İstanbul’dadır. Bitki- ve kütüphanelerde yer almaktadır ler açısından İstanbul’un sahip olduğu (Avcı 2008; Baytop 2010). Pierre Belon çeşitlilik, sadece doğal türler ile sınırlı (1517–1564), İstanbul bitkilerinin değildir. Doğal yaşam alanı İstanbul listesini hazırlayan ilk araştırıcı olarak Fotoğraf 1: Giderek hem nüfus bakımından büyüyen hem de yapılaşan alanlarının büyüdüğü bilinir. Belon, Fransız bir hekim- İstanbul (Foto M. Avcı). olmayan ancak çeşitli nedenlerle

90 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 91 dir. Doğu Akdeniz ülkelerine yaptığı botanikçidir. Grisebach 1839’da Trak- circa Byzantium (İstanbul civarı) (Belgrad ormanı 13577) kanıtlamakta- seyahatini anlattığı “Les observations ya’da oldukça kapsamlı bir botanik şeklinde ifade edilmiştir (Baytop 1961). dır (Bornmüller 1900; Baytop, 2009). de plusieurs singularités et choses gezisi yapmış, İstanbul’da Boğaziçi, Tchihatcheff’in Le Bosphore et Cons- İstanbul çevresinden topladığı mémorables, trouvées en Grèce, Büyükdere ve Kilyos civarından bitki tantinople adını taşıyan diğer bir yayını (1882–1886) bitkilerin listesinin yer Asie, Judée, Egypte, Arabie, et autres toplamıştır. Topladığı bitki örnekleri ise (1864’de ilk baskısı yapılan bu kita- aldığı el yazması bir eseri bulunan pays étranges” adlı kitabında (1555), 2000 kadardır. Friedrich Wilhelm bın 1866 ve 1877 yıllarında iki baskısı Wladyslaw Jablonowski (1841–1894), İstanbul’da yetişen ve pazarlarda Noë (1798-1858), Sultan II. Mahmud daha yapılmıştır), İstanbul’un ve yakın Polonyalı bir doktordur. Browicz, satılan bitkilerin bir listesi yer alır. İs- (1781-1839) döneminde, İstanbul’da çevresinin doğa bilimleri açısından en Krakow’da bulunan Scientific Library tanbul’da yetişen bitkiler hakkında ilk 1839’da kurulan Mekteb-i Tıbbiye-i kapsamlı tasviri olarak da nitelenir of the Polish Academy of Arts and yayın olarak Pierre Belon’un bu listesi Şahane’nin Botanik Bahçesi direktö- (Şengör 2000). Kitabın Considération Sciences and of the Polish Academy kabul edilmektedir. 1726 yılında Rus rüdür. Noë, İstanbul bitkilerine ayrı générales (Genel Mülahazalar) adlı of Sciences’in, el yazmaları bölümün- büyükelçisi Romanoff ile İstanbul’a bir ilgi göstermiş, bu yöreden topla- 397 sayfalık ilk parçasında İstanbul’un de Jablonowski’nin bu eserinin 1946 gelen Alman botanikçi Buxbaum’un dığı örnekleri E.Boissier’ye gönderip topografyası, adaların fiziki ve beşeri numara ile saklandığını belirtmek- (1683–1730) da İstanbul bitkileriyle tayin ettirmiş, satış yolu ile Avrupa’da tasviri yanında bitki örtüsü özellikleri tedir (Browicz 1989). Jablonowski at ilgilendiği bilinir (Baytop 2002). dağıtmıştır. Noë İstanbul’da Alemdağ de yer alır. Tchihatcheff İstanbul’un sırtında İstanbul’un hem Avrupa hem Flaman asıllı Avusturyalı diplomat ve Belgrad ormanı bitkilerinin liste- bitki örtüsünü anlattığı satırlarında de Anadolu yakasını gezmiştir. Bitkiler ve yazar Ogier Ghislain de Busbecq, sini hazırlamıştır. Noë, 1844 yılında Avrupa yakasının önemli sayılabilecek üzerinde çeşitli gözlemler yapmış, Kanuni Sultan Süleyman’ın hüküm- İstanbul’un ilk resmi herbaryumunu tek ormanlık alanının Belgrad ormanı örnekler toplamıştır. Jablonowski’nin darlığının son döneminde iki defa (Herbier de I’École Impériale de Mé- olduğunu, su kaynaklarının da burada “Materyaly do Flory Konstantyno- Avusturya elçisi olarak İstanbul’a decine de Galata Serai)1 kuran kişidir. bulunmasından dolayı, bu ormanın İs- pola i jego okolic- İstanbul ve çev- gönderilmiştir. Bitkilere ve hayvanlara Ancak bu herbaryum 11 Ekim 1848’de tanbul için kutsal olduğunu ifade eder. resi florasına ait materyaller” adını merakı nedeniyle çok sayıda örnek Beyoğlu’nda çıkan bir yangın sonucun- O’na göre bu ormanın rakipleri kar- taşıyan söz konusu eseri, 262 sayfadan toplayan Busbecq’in laleyi de Viyana’ya da, içinde kurulduğu okul ile birlikte şısında sahip olduğu diğer bir avantaj oluşmaktadır. İstanbul’un çoğu egzotik tanıtan kişi olduğu tahmin edilmekte- yanmıştır (Baytop 2002; Baytop 2003 ise, ormanda hiçbir yapay düzenleme olan süs bitkileri ise, çalışmasının son dir. Osmanlı imparatorluğu ile Avrupa ve Baytop 2012a). Janka von Bulcs ise bulunmamasıdır (Tchihatchef 2000). bölümünü meydana getirir. Boğa- ülkeleri arasında diğer mallar yanında 1872 yılında Belgrad ormanı civarın- 6 ciltlik ünlü Doğu Florası’nı (Flora zın iki yakasındaki bitki örtüsünün çiçek soğanları konusunda da karşı- dan bitki örnekleri toplayan Macar Orientalis- beş cilt (1867-1884) ve farklılıklarına değinen, Alemdağ ve lıklı yoğun bir ticaret vardı. Busbecq botanikçidir. Bu çevreden tanımladığı bir ek ciltten (1888) oluşan bu eser Göksu vadisi çevresindeki bitki örtüsü mektuplarında Türklerin çiçeğe olan bir çiğdem türüne Colchicum turcicum Latince’dir) yazan İsviçreli E. Bois- karşısında çok etkilenen Jablonowski, düşkünlüklerinden, adaların bitki- adını verdiği bilinir (Baytop 2002). sier’in bu eserinde, Byzantii (İstanbul), adaların florası hakkında da bilgiler lerinden ve İstanbul’dan ne kadar 1847–1863 yılları arasında Anado- circa Byzantium (İstanbul civarı) ya vermiştir. Bu eserin ilgi çekici yanla- etkilendiğinden bahseder. Şehrin lu’da geziler yapan Tchihatcheff (ünlü da Bosphorum (Boğaziçi’nde) ola- rından birisi de, şehrin hızlı gelişimi, bulunduğu coğrafi konum için “tabiat Rus doğa bilimcisi, coğrafyacısı ve rak yayılış alanı belirtilen bitkilerin sık sık çıkan yangınlar ve ormanların sanki dünyanın başkenti olmak üzere gezgini), İstanbul’a ve yakın çevresine sayısı ise 600’ü geçer (Baytop 2002). kesilmesi gibi nedenlerle gözlediği yaratmış” ifadesini kullanır (Busbecq, büyük ilgi duyar. İstanbul civarından 1886–1929 yılları arasında Anadolu’ya değişimleri belirtmesidir. Jablonows- 2005). 30 kadar İstanbul bitkisinin Av- topladığı bitki örnekleri Leningrad ve 10 araştırma gezisi düzenleyen Alman ki, adalara dikkat çekerek; Heybeli rupa ülkelerinde tanınmasına aracılık Paris’teki herbaryumlarda korunmak- botanikçi J.F.N. Bornmüller (1862– ve Büyükada’ya yerleşen yabancıların ettiği ifade edilir (Baytop, 2002). tadır. Tchihatcheff’in “Asie Mineure” 1948)’in 1910-1911 tarihini taşıyan çok sayıda süs bitkisi getirdiklerini ve A.H.R. Grisebach Alman hekim ve isimli ünlü eserinde İstanbul bitkileri ve Beykoz’dan toplanmış örnekleri bunların da doğal bitki topluluklarının Türkiye Florası (Flora of )’na yerini aldığını belirtir. Bu durumu da 1 İstanbul bitkilerinin çok önemli bir koleksiyonu İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi herbar- kayıtlıdır. Bornmüller’in 1929 yılında değişimin nedenlerinden birisi olarak yumundadır. Kısa adı ISTE olan bu herbaryumda İstanbul florasına ait bitkilerin %90’ının, bilimsel yöntemlere göre kurutulmuş ve tasnif edilmiş örnekleri yer almaktadır (Özhatay ve Keskin 2007). da İstanbul’a geldiğini, onun bir örneği yorumlar (Browicz 1989; Avcı 2008).

92 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 93 George Vincent Aznavour (1861– verdiği Fransızca bir kitap yazmağa gidildikçe yerini nemcil çalı türlerinin likleri görülür. Hem düşük sıcak- 1920), 1885 yılından itibaren İstanbul başlamıştır. B.Post ve eşi, Fransızca de çalı toplulukları içine karışmasıyla lıklar hem de çok yüksek sıcaklıklar ve yakınlarından bitki örnekleri topla- metni yazdıkça, yazılan kısımları M. psödomaki formasyonuna bırakır. Ka- vejetasyon dönemi içinde bitki hayatını mış zengin bir İstanbul bitkileri kolek- Başarman’a iletmişler ve bu kısımların radeniz kıyılarındaki kumullar üzerin- büyük ölçüde kesintiye uğratacak siyonu oluşturmuş, topladığı örnekleri Türkçesi hazırlanmış ve Türkçe metin, de ise kumul vejetasyonu ortaya çıkar. özellikler göstermez. Yağış özellik- tayin ederek, onları 1897-1913 arasın- formalar halinde basılmıştır. Bu şekil- Bitki örtüsü bakımından iklim leri bakımından İstanbul’un kuzey ve da 3 farklı dergide Fransızca olarak, 12 de, çevirinin ilk 208 sayfası, Boğaziçi özelliklerinin önemi büyüktür. Düşük güney kesimleri arasında farklılıklar makale halinde yayımlamıştır. Yaklaşık ve Dolayları Florası adı altında, 1946 sıcaklıklar, yetişme mevsimi süresi, bu ortaya çıkar. Yıllık yağış miktarları gü- 20.000 kadar bitki örneği toplayıp, bir yılında yayımlanmıştır (Post ve Post dönem içinde düşen yağışların miktarı neyde Marmara kıyılarından kuzeyde herbaryum oluşturmuştur. Koleksi- 1945; Baytop 2012b). gibi birçok özellik bitki topluluklarının Karadeniz kıyılarına doğru artar. Geçiş yonu Cenevre’de (G) saklıdır. Azna- İstanbul’un bitki örtüsünün tanın- floristik bileşimi ve yayılışını belirler. karakterinin bir yansıması olarak yaz vour’un İstanbul bitkilerinin tanınması masına burada tamamı belirtilemeyen İstanbul’da geçiş ikliminin tüm özel- kuraklıkları da kuzeye doğru hafifler ve konusundaki katkılarından bir diğeri, daha birçok yabancı araştırıcının kat- 80 kadar bitkiyi yeni olarak tanımlama- kısı olmuştur. H. Kayacık ve F. Yaltırık sı ve isimlendirmesidir. 1897’de Ma- ise İstanbul içinde önemli bir orman yıs-Haziran aylarında Alemdağ ve Ka- alanı olan Belgrad ormanının bitki yışdağ çevresinden tanımladığı keten örtüsü üzerinde çalışan Türk araştırı- otu (Linum bithynicum), Ağustos-Eylül cılardandır. H. Birand (Büyükada bitki- aylarında Kayışdağ, Çamlıca ve Aydos leri), H. Demiriz, A. Baytop ve T. Baytop civarından topladığı Kadıköy acı çiğde- İstanbul florasına katkıda bulunanlar mi (Colchicum chalcedonicum), Kilyos arasında ilk akla gelenlerden bazıları- ve Riva kıyılarından tanımladığı Kilyos dır. moru (Jurinea kilaea) ile 1899’da Riva kumsallarında gördüğü kumul çivit 2. İSTANBUL’UN otu (Isatis arenaria) bunlara örnektir DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜ (Baytop 2002; Baytop 2012b). Azna- vour’un, İstanbul bitkileri ile ilgili beş VE FAUNİSTİK ciltlik “Prodrome de la Flore de Cons- ÖZELLİKLERİNE GENEL tantinople- İstanbul Florasına Giriş” BİR BAKIŞ adını taşıyan el yazması bir kitabı da bulunmaktadır. 1920’ deki ölümünden İstanbul’da iklim, toprak ve jeomorfo- sonra, el yazması halindeki bu flora ile lojik özellikler gibi yetişme koşullarının herbaryum ve belgeler, İstanbul Ame- ortaya çıkardığı doğal bitki formasyonu rikan Koleji biyoloji öğretmeni Bertram ormandır. Ancak yukarıda da ifade Post’un aracılığı ile bu kolejin mülki- edildiği gibi köklü geçmişi, kentleşme, yetine geçmiştir (Demiriz 1964, Baytop sanayi ve tarımsal faaliyetler günümü- 2002). Bertram Post, eşi Anne Post ile ze kadar bu ormanların büyük değişi- birlikte, Aznavur’un müsveddelerinden me uğramasına yol açmıştır. Orman faydalanarak, esere A.Post’un çizdiği formasyonun tahrip edildiği yerlerde renkli bitki resimlerini de ekleyerek, gelişen çalı formasyonu İstanbul’da iki La Flore du Bosphore et des environs şekilde temsil edilir. İstanbul’un güney Şekil 3: İstanbul’da iki istasyonun yağış ve sıcaklığının yıl içindeki dağılışı (üstte) ile yağışın (Boğaziçi ve dolayları florası) adını kesimlerinde yaygın olan maki, kuzeye mevsimlere dağılışı (altta).

94 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 95 süresi de kısalır. Yaz ayları (Haziran, kesimleri ise çoğunlukla mazı meşesi Temmuz ve Ağustos) yağış değerleri (Quercus infectoria) hâkimiyetindeki göz önüne alındığında, Göztepe’ye kuru ormanlar ve maki elemanlarının göre Şile yağışlarının belirgin fazlalığı yayılış sahasıdır. Bu iki farklı orman (özellikle Ağustos ayında) dikkat çeker topluluğu arasındaki sınır ise kabaca (Şekil 3). Karadeniz’e dökülen akarsular ile İstanbul’da rölyef, esas bitki Marmara Denizi’ne dökülen akarsular formasyonu olan orman formasyonu- arasındaki su bölümü hattından geçer. nun karakterini belirleyen faktördür. İstanbul’un kuzeyinde vadiler boyunca Kocaeli yarımadasındaki asimetrinin güneye doğru sokulan Karadenizli bitki yağışın dağılışında neden olduğu türleri, bu vadilerin içinde büyük bir farklılaşma orman formasyonunun gelişme gösterir. İstanbul’un Anadolu karakterini de ortaya çıkarır (Dönmez yakasında doğal bitki örtüsünün bu 1979, Erinç 1980). İstanbul’un ku- özelliği genel olarak Avrupa yakasında zey kesimine doğru yağış miktarının da tekrarlanır. Çatalca Yarımadası’n- artması, toprak oluşum koşullarının az daki tepelik alanların kuzeye bakan da olsa değişikliğe uğraması gibi bazı yamaçları nemli orman toplulukları, doğal nedenler, bu sahalarda yayılış güneye bakan yamaçları ise kuru gösteren orman topluluklarının nemli orman topluluklarının yayılış alanı- orman karakterini kazanmasına yol dır. İstanbul’un Karadeniz kıyılarında açmıştır. Nemli ormanlar içinde daha yayılış alanı bulan maki elemanları çok kayın (Fagus orientalis), saplı türce daha az olmakla birlikte nemin meşe (Quercus robur), sapsız meşe etkisiyle çok gürdür. Kocayemiş (Quercus petraea), Istranca meşesi (Arbutus unedo), defne (Laurus nobilis) (Quercus hartwissiana), ova akçaağacı ve akçakesme (Phillyrea latifolia) gibi Fotoğraf 2: İstanbul’da nemli ormanlar sahasında ortaya çıkan topluluklar (solda) ve sarılıcı (Acer campestre), gürgen maki elemanları bazı yerlerde ağaç bitkilerden birisi olan Clematis vitalba (Foto M. Avcı). (Carpinus betulus), kestane (Castanea haline gelmiştir. Bu maki elemanları sativa), ıhlamur (Tilia tomentosa) gibi ile birlikte kızılcık (Cornus mas), fındık (1520–1566) zamanında kurulan Belg- kuru ormanlar ve maki elemanları ağaç türleri ile fındık (Corylus (Corylus avellana), muşmula (Mespilus rad köyünden alan Belgrad ormanının yayılış alanı bulur (Dönmez 1979). avellana) kızılcık (Cornus mas), germanica), geyik dikeni en önemli ağacı meşelerdir. Bu alan Alemdağ ve Aydos dağı güney yamaç- muşmula (Mespilus germanica), (Crataegus monogyna), kurtbağ- içindeki üç meşe türü, yani sapsız larından itibaren ortaya çıkan maki üvez (Sorbus torminalis), ormangülü rı (Ligustrum vulgare), ayı üzümü meşe (Quercus petraea), Macar me- elemanları içinde belli başlı türler (Rhododendron ponticum) ve sırımbağı (Vaccinium actostsphylos) gibi nemcil şesi (Quercus frainetto) ve saplı meşe akçakesme (Phillyrea latifolia), delice (Daphne pontica) gibi çalı türleri yayılış çalı türleri psödomaki topluluklarını (Quercus robur) Belgrad ormanını (Olea oleaster), defne (Laurus nobilis), alanı bulur. Bu türlerin ortak özelliği oluşturur. Psödomaki Avrupa yakası- meydana getiren ağaçların yaklaşık funda (Erica arborea), erguvan (Cercis su taleplerinin fazla olmasıdır. Nemli nın kuzey kıyıları boyunca dar bir şerit %75’ini oluşturur. Kayın (Fagus orien- siliquastrum), katırtırnağı (Spartium ormanlarda ormanaltı formasyonu halinde yayılır. Bu şeridin güneyin- talis), gürgen (Carpinus betulus) ve junceum), kermez meşesi (Quercus daha sık ve yoğundur, yine orman de tahrip edilmediği yerlerde nemli kestane (Castanea sativa) diğer önemli coccifera), kocayemiş (Arbutus unedo) içinde Smilax excelsa, Hedera helix ve orman toplulukları, batıda kesintiler ağaç türleridir (Kayacık 1955; Yaltırık ve laden (Cistus salviifolius)’dir. Maki Clematis vitalba gibi sarılıcı türler dik- halinde Belgrad ormanına kadar 1994). İstanbul’un Anadolu yakasının formasyonu içinde kabul edilmekle kat çekicidir (Fotoğraf 2). İstanbul’un uzanır (Dönmez 1968; Avcı 1994 ve Avcı güneye açık olan kesimlerinde ge- beraber erguvan, çoğu yerde kışın Anadolu yakasının güneye açık olan 2008). Adını Kanuni Sultan Süleyman nellikle mazı meşesi hâkimiyetindeki yapraklarını döker ve bahar aylarında

96 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 97 yapraklardan önce açan çiçekleriyle rında çok geniş yayılış alanı bulan maki kabul edilen bazı bitkilerin (Asperula turaç, keklik, karatavuk ile sülünü İstanbul’un coğrafi görünümüne renk formasyonu içinde, en sık göze çarpan littoralis, Centaurea kilaea, Silene sayarken, memeli hayvanlardan ise katar. İstanbul’un geçiş özelliği bitki türlerdir. Tahrip sahalarının içinde sangaria ve Verbascum degenii vb) geyik ve karacadan söz etmektedir. topluluklarının floristik bileşimine de özellikle koşulların daha da elveriş- yaşam alanıdır. Ancak kumulların sa- Aslında sadece karasal faunanın değil, yansır. İstanbul’un en önemli orman sizleştiği, toprağın süpürüldüğü ve bitlenmesi amacıyla yapılan ağaçlan- su kuşlarının da şehir çevresinde alanı olan Belgrad ormanının veya ana kayanın yüzeye çıktığı bazı alanlar dırmalar doğal floristik yapıyı değiştir- yaşam alanı bulduğunun ve ava konu Anadolu yakası kuzeyindeki orman söz konusudur. Bu kesimlerde garig mektedir. olduğunun işaretleri vardır. Örneğin alanlarının florasını oluşturan türlerin formasyonu yayılış gösterir (Günal İstanbul faunistik özellikleri bakı- Melling’in 18.yüzyıla ait bir gravürün- bir kısmı Avrupa-Sibirya flora bölgesi- 1998). Tür çeşitliliğinin makiye göre mından da dikkat çekici sahalardan bi- de, o zaman yer yer sazlıklarla kaplı ne bir kısmı da Akdeniz flora bölgesine büyük ölçüde azaldığı garig formas- risidir. Yılda iki kez sayıları yüz binlerle olan Haliç’in iç kısımlarında tüfekle ait türlerdir (Yaltırık 1966, Tarakçı vd yonu içinde kermez meşesi (Quercus ifade edilen kuş, İstanbul üzerinden yaban ördeği avlandığı görülmekte- 2012). coccifera), laden (Cistus salviifolius ve geçerek göç etmektedir. Dünya’da- dir. 16. yüzyılın ortalarında, Topkapı Eski Paleozoik temeli karakterize C. creticus), ayakyakan (Sarcopoterium ki önemli kuş göç yolları üzerinde Sarayı’nda, Eski Saray’ın bahçesinde eden kuvarsit monodnoklar şeklinde spinosum) ve keçiboğan (Calycotome bulunan İstanbul’un bu zenginliğini yabani hayvanların bulunduğu, Tekfur yükselen İstanbul adaları, Büyükada, villosa) gibi türler, bu olumsuz koşul- 1800’lü yıllarda Edmond De Amicis; Sarayı’nda ve Ayasofya yakınında ise, , Burgazada, Kınalıada, lara direnç gösterir. Adaların doğal “İstanbul’da her yerde, insanın başının yabani ve yırtıcı hayvanların korunduğu Sedef adası, Kaşık adası (Pide adası), bitki örtüsü birçok yerde zaman zaman üzerinde, dört bir tarafında kuşlar ve terbiye edildiği birer arslanhanenin Tavşan adası, Yassı ada ve Sivri adadan çıkan yangınlar ve adalara sonradan vardır, şehre köy neşesi dağıtan ve (ménagerie) varlığı ifade edilmektedir. oluşur. Adaların en büyüğü Büyüka- getirilerek dikilen yüzlerce bitki türü ruhunuzdaki tabiat duygusunu durma- 19. Yüzyılda ise kasır ve köşk bahçe- da’dır ve yükselti bu ada üzerindeki Hı- nedeniyle büyük bir değişim geçirmiş dan yenileyerek içinizi serinleten cıvıl lerinde de sultanlara ait canlı hayvan zır İlyas Tepe’de 200 metreyi aşar (202 olsa da, floristik bakımdan büyük bir cıvıl sürüler size şöyle bir dokunup koleksiyonları bulunmaktaydı ve bun- m). Jeolojik ve jeomorfolojik özellikler çeşitliliğe sahiptir. geçer” diye ifade eder (Amicis 1981). ların içinde kuşların özel bir yeri vardı. bakımından Kocaeli yarımadasının İstanbul’da Karadeniz kıyısı boyunca Kuş faunasındaki çeşitlilik nedeniyle Saraylardaki kuşhanelerde, güvercin- güneybatı kesimi ile benzer özellik- yer alan kumul alanları, kumul veje- İstanbul’da bazı alanlar Önemli Kuş ler dışında çeşitli kuşlar yetiştirilmekte ler gösteren İstanbul adaları (Erinç tasyonu ile belirginleşir. Doğal ortamın Alanı (ÖKA) olarak tanımlanmakta- hatta eğitilmekteydi. Bunlardan bir 1974), Akdeniz ikliminin özelliklerini bitkiler için yaşam koşullarını kısıtla- dır (Avcı 2008). İstanbul’un orman kısmı saraya ya da sultanlara hedi- yansıtan bir bitki örtüsüne sahiptir. yan özelliklerine karşılık, bu sahalarda alanları içinde bazı memeli hayvanlar ye olarak gönderilmiş hayvanlardı Adaların çok önemli bir kısmında ortaya çıkan bitki türleri ile kumullar da (tilki, karaca, kurt, yaban domuzu, (Günergun 2006). Busbecq arkadaşı kızılçam (Pinus brutia) toplulukları yer büyük öneme sahiptir. Bitki besin çakal, tavşan, sincap, kirpi, gelincik Nicholas Michault’a yazdığı 1555 tarihli alır. Kızılçam topluluklarına orman elementleri bakımından oldukça fakir ve ağaçsansarı vb) yaşam alanı bulur. mektupta, İstanbul’da gördüğü vaşak, altında eşlik eden maki elemanları, olan ve önemli ölçüde tuz içeren bu Fetihten itibaren İstanbul’daki avcıla- yabankedisi, panter, leopar ve aslan kızılçam topluluklarının tahrip edildiği kumullar, adı geçen olumsuz koşullara rın özellikle Haliç ve Boğaz sırtların- gibi hayvanlardan ve denizin balıkla alanları da kaplar. Menengiç (Pista- uyum sağlamış belli türler dışında bitki daki ormanlık alanlarda avlandığı, bazı dolu olduğundan hatta kalabalık sürü- cia terebinthus), kocayemiş (Arbutus yetişmesine çok da elverişli değildir. yerlerin “koru” adı altında padişahın ler halinde boğazdan geçen balıkların unedo), akçakesme (Phillyrea latifolia), Bununla birlikte İstanbul kumullarında avlanması için ayrıldığı bilinmektedir. elle tutulabildiğinden bahsetmektedir katırtırnağı (Spartium junceum), funda Türkiye için nadir 30 kadar bitki türü 1853’de yaptırılan Ihlamur Kasrı’nın av (Busbecq 2005). 16.yüzyılda Büyük- (Erica arborea ve E. manupuliflora), yer almaktadır. Örneğin Kilyos ku- köşkü olarak nitelenmesi, bu yıllar- dere’de yer alan bahçede de yabani kermez meşesi (Quercus coccifera), mullarında Bern Sözleşmesi Ek Liste da bile şehrin hemen kenarında av hayvanlar için bir barınak (canavarlar laden (Cistus salviifolius ve C. creti- I’de iki bitki türünün (Silene sangaria yapılabilecek doğal alanlar olduğuna damı) bulunmaktadır (Atasoy 2002). cus), erguvan (Cercis siliquastrum), ve Verbascum degenii) zengin popü- göstermektedir. Evliya Çelebi en çok Osmanlı devletinin kuruluşundan itiba- defne (Laurus nobilis) ve katran ardıcı lasyonları yer alırken, Şile kumulları avlanan kuşlar arasında yabanka- ren saray ve çevresindeki bahçelerde (Juniperus oxycedrus), İstanbul adala- Küresel Ölçekte Nesli Tehlike Altında zı, yabanördeği, turna, toy, balıkçıl, yabani hayvanların beslendiği bunların

98 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 99 bazen “hayvanat-ı vahşiye”, bazen de adaları ÖKA olarak belirlense de (Yarar yüzlerine yansımıştır. Bu sikkelerin nesli tehlikede kabul edilen bitki yayılış “hayvanat-ı acayibe” olarak adlandırıl- ve Magnin 1997), bu alanlar günümüz- arka yüzlerinde görülen balık figürleri- göstermektedir (Tablo 2). Bu bitkiler dıkları görülmektedir (Günergun 2006). de beşeri faaliyetlerin baskısı altında nin bir kısmının palamut olduğu ifade arasında çok sayıda endemik bitki de 20. yüzyıl başında İstanbul faunası kalmışlar ve büyük değişime sahne edilmektedir. Byzantion’un sahip ol- yer almaktadır (Tablo 3; Özhatay ve da önemli bir değişim geçirmiştir. Bazı olmuşlardır (Avcı 2008). duğu Delkos (Terkos) gölünde de balık Keskin 2007). kuş türleri ya hiç görülmez olmuş ya Kenti çevreleyen denizel yaşam avcılığı yapılmaktaydı (Tekin 1995). Terkos-Kasatura kıyıları olarak da çok azalmıştır. Turna ve balıkçıl alanları ve diğer akvatik ekosistem- isimlendirilen ÖBA, İstanbul’un en gibi kuşların tüylerinin yeniçeriler ler İstanbul’un çeşitliliğine faunistik 3. İSTANBUL’UN BİTKİ önemli içme suyu kaynaklarından birisi gibi askeri erkân mensubu tarafından açıdan önem katmaktadır. Kuzeyde olan Terkos gölü ve civarındaki zengin sorguç başlıklarına takıldığı ve tüyleri Karadeniz ve güneyde Marmara denizi ÖRTÜSÜNÜN ÇEŞİTLİLİĞİ sulak alan ekosistemi ile bu çevrede için avlandığı bilinmektedir (Somçağ çok sayıda balık için yaşam alanıdır. bulunan orman ve kumul alanlarını 1993). Doğu Avrupa ovalarında üreyen Göller ve bu göllere ulaşan akarsular İstanbul’un doğal florasına 2500 civa- kapsar. Bu alanın florasına yaklaşık bıldırcınlar ve çulluklar kışı Afrika’da da çok sayıda organizmaya ev sahipliği rında çiçekli bitki ve eğrelti kayıtlıdır 575 bitki taksonu kayıtlıdır. Bunlar- geçirmek üzere göç ederken Türki- yapmaktadır (Avcı 2008). İstanbul de- (Fotoğraf 3-5). Yüzölçümü bakımından dan 8’i küresel, 12 tanesi de Avrupa ye’den geçmektedir. Eylül ve Ekim nizel faunasının kentin geçmişinde de İstanbul’un yaklaşık 8 katı olan Hol- ölçeğinde nesli tehlike altında olan aylarında bıldırcınlar sürüler halinde önemli yeri olduğu bilinmektedir. Ba- landa’da 1600, 47 katı olan İngiltere’de türler olarak tanımlanmıştır (Özhatay, Türkiye kıyılarına inerler. İstanbul’da lıkçılık gerek beslenme gerekse ticaret 1850 bitki yer almaktadır. Yine İstan- Çırpıcı ve Byfield 2005). Terkos gölünü bıldırcınların sürüler halinde görül- açısından tarihin bütün dönemlerinde bul’dan yaklaşık 60 kat daha büyük Karadeniz’den ayıran kıyı kordonu dükleri alanların başında Büyükçek- önemli bir yere sahipti (Somçağ 1994). alan kaplayan Polonya’da bulunan bitki kumul vejetasyonun yayılış alanıdır. Bu mece gölü çevresi ile Anadolu yaka- İ.Ö.7. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul sayısı, İstanbul’daki bitkilerin sayısı vejetasyon içinde ortaya çıkan kumul sında Maltepe ve Kartal çevresi gelir. Boğazı’nın Trakya yakasında kurulmuş ile (Polonya’da 2450, İstanbul’da 2500 bitkileri arasında da Hatta 20. yüzyılın başlarına kadar hâ- bir Megara kolonisi olan Byzantion bitki taksonu vardır) hemen hemen Aurinia uechtritziana, Festuca beckeri, kim rüzgârın karayel olduğu gecelerin için balık önemli bir kaynaktı ve kentin aynıdır (Şekil 4). İstanbul’un florasında Isatis arenaria, Linum tauricum ssp. ertesinde bıldırcınların çok bol olacağı sembolü haline gelecek kadar da yer alan bitkilerden 40’ı Türkiye için, 23 bosphori, Silene sangaria ve da bilinir ve bıldırcın avına çıkılırdı2 . önemliydi. Boğazın en ünlü balık- tanesi ise İstanbul ve yakın çevresine Verbascum degenii gibi çok özel sayı- Bu dönemde Kasım ayında da çulluk ları arasında yer alan palamutun en endemiktir (Özhatay ve Keskin 2007). labilecek taksonları görmek mümkün- avlamak bir gelenek haline gelmişti fazla bulunduğu ve avlandığı yer Altın Türkiye’nin Önemli Bitki Alanların- dür (Özhatay, Çırpıcı ve Byfield 2005). ve özellikle şiddetli tipilerin ardından Boynuz (Khrysokeras/Chrysoceras) dan (ÖBA) 7 tanesi İstanbul il sınırları Ağaçlı kumulları, İstanbul’un Karade- “çulluk curnatası” yapılıyordu. Belgrad olarak adlandırılan Haliç idi. Plinius içinde bulunmaktadır (Özhatay, Byfield niz kıyısında üç parça halinde yer alır. ormanı, Ömerli havzası bu kuşların ve Strabon da Haliç’in palamutlarının ve Atay 2005). “Önemli Bitki Alanı” Ağaçlı kumullarının önemli bir kısmı yoğun olarak görülebildiği diğer alan- bolluğuna değinmektedir (Tekin 1995). florası bakımından olağanüstü zengin açık linyit işletmeleri nedeniyle tahrip lardır. Kuzeyde havaların soğuması ile Bu bolluk, genel olarak Eskiçağ kent- ve/veya nadir, nesli tehlike altında olmuştur. Buna karşılık alanın doğal güneye inen çok çeşitli kuş türü uzun lerinin bastıkları ve doğal zenginlikle- ve/veya endemik bitki türlerinin çok kumul vejetasyonunun zenginliğini yıllar İstanbul avcılarının vazgeçilmez rini koydukları sikkelerde olduğu gibi, zengin popülasyonlarını içeren ve/ aksettirecek, tahribattan korunmuş tutkusu haline dönüşmüştür (Somçağ Byzantion’un İ.Ö. 3-1 yüzyıllarda Roma veya çok değerli bitki örtüsü barındıran küçük kumul parçaları bulunmakta- 1993). İstanbul’da Büyükçekmece gölü, İmparatorluğu’nun egemenliği altında doğal veya yarı doğal bir alan olarak dır. Ağaçlı kumulları küresel ölçekte Küçükçekmece gölü, Boğaziçi ve Şile iken bastığı bronz sikkelerin arka tanımlanan sahalardır. İstanbul için tehlike altında bulunan 6 taksona, ayrılan ÖBA’lar Terkos-Kasatura kıyı- ülke çapında nadir ve yayılış alanları 2 İstanbul’da bıldırcın avlarının en önemli ismi Sadrazam Koca Reşid Paşa’nın torunu Veliyeddin ları, Ağaçlı kumulları, Kilyos kumulları, son derece sınırlı olan 14 bitki türüne Kocareşid idi. Veliyeddin Bey, Küçükçekmece ve Büyükçekmece arasında bulunan Yakuplu köyü Batı İstanbul meraları, Kuzey Boğaziçi, sahiptir. Ayrıca Aurinia uechtritziana, yakınındaki köyde her yıl bıldırcın avı yapardı. 1893 yılındaki av mevsiminde 3394 bıldırcın avla- dığı; hatta aynı yıl sadece bir gün içinde (13 Eylül) 404 tane bıldırcın avladığı ifade edilmektedir Sahilköy-Şile kıyıları ve Ömerli havza- Silene sangari ve Verbascum degenii (Somçağ 1993). sıdır. Bu alanlarda çok sayıda nadir ve Bern Sözleşmesinin Ek Liste 1’de

100 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 101 Tablo 2: İstanbul’un Önemli Bitki Alanları ve Nesli Tehlikede Kabul Edilen Bitkileri

Önemli Bitki Alanı Tehlikede Kabul Edilen Bitkileri Terkos-Kasatura kıyıları 73 (13 endemik) Ağaçlı kumulları 14 (7 endemik) Kilyos kumulları 15 (6 endemik) Batı İstanbul meraları 19 (7 endemik) Kuzey Boğaziçi 36 (15 endemik) Sahilköy-Şile kıyıları 13 (6 endemik) Ömerli havzası 37 (10 endemik)

Kaynak: (Özhatay ve Keskin 2007).

Tablo 3: İstanbul’daki endemik bitkiler

İstanbul’un endemikleri Türkiye’ye özgü olup İstanbul’da da yetişen endemik bitkiler Eğreltiler Asplenium obovatum var.protobilllotii Asplenium obovatum var.deltoideum Çiçekli bitkiler Bupleurum pendikum Asperula littoralis Centaurea hermannii Centaurea kilea Cirsium polycephalum Ferulago thirkeana Euphorbia amygdaloides var. robbiae Onosma bracteosum Erysinum aznavourii Peucedanum obtusifolium Erysinum degenianum Taraxacum aznavourii Erysinum sorgerae Taraxacum psedobrachyglossum Hypericum aviculariifolium subsp. byzantinum Taraxacum turcicum Isatis arenaria Trifolium apertum var. kilaeanum Lamium purpureum var. aznavourii Trifolium pachycalyx Lathyrus undulatus Trifolium pannonicum subsp. elongatum Linum tauricum subsp. bosphori Verbascum bithynicum Onosma propontica Allium peroninianum Silene sangaria Allium rhodopeum subsp. turcicus Symphytum pseudobulbosum Crocus pestalozzae Thymus aznavourii Galanthus plicatus subsp. byzantinus Verbascum degenii Ophrys bucephala Colchicum micranthum Crocus olivieri subsp. istanbulensis Galanthus x valentinei nothosubsp. sublicatus Ornithhogalum euxinum

Şekil 4: İstanbul’un bitki çeşitliliğinin bazı Avrupa ülkeleri ile karşılaştırılması. Kaynak: (Özhatay ve Keskin 2007)

102 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 103 yer alan mutlak korunması gereken vardır) 1989 yılında tanımlanarak ilk türlerdir. Ağaçlı kumullarında yayılış kez bilim dünyasına tanıtılmış Ophrys gösteren Festuca beckeri, Türkiye’nin bucephala da yer alır. Ayrıca Küçük- Karadeniz kıyılarındaki birkaç kumul çekmece gölü çevresinde taban suyu alandan kayıtlıdır (Byfield ve Özhatay seviyesinin yüksek olduğu alanlarda 2005a). İstanbul’da kumul vejetasyonu ortaya çıkan su isteği yüksek bitki açısından önem taşıyan Kilyos kumul- taksonlarından mavi yıldız (Amsonia ları ise, İstanbul’un Karadeniz kıyıla- orientalis syn. Rhazya orientalis), Tür- rında Kilyos ile Gümüşdere arasında kiye’deki yayılış alanı son derece sınırlı yer almaktadır. Çeşitlilik açısından olan bir bitkidir (Byfield ve Özhatay 15 bitki taksonu, bu kumullara önem 2005b). İstanbul boğazının Karade- kazandırmaktadır. Küresel ölçekte niz’e açıldığı kuzey kesimde boğazın tehlike altında olan tür sayısı 5, Avrupa iki yakasındaki bitki toplulukları ile ölçeğinde tehlikede olan tür sayısı 1, Belgrad ormanı Kuzey Boğaziçi olarak ulusal ölçekte nadir türlerin sayısı ise tanımlanmaktadır. Kuzey Boğaziçi 9 kadardır. Kumullar rekreasyonel et- olarak isimlendirilen bu saha içinde kinlikler, tarımsal faaliyetler ve yapılan orman formasyonu ve çalı formasyonu bazı tesisler nedeniyle zarar gör- yanında kumul vejetasyonu da yer alır. mektedir (Byfield ve Özhatay 2005c). Belgrad ormanının zengin florası bu Fotoğraf 3: Türkiye’de Lathyrus cinsine ait bitkilerin sayısı, 80 Fotoğraf 4: Kardelen (Galanthus plicatus ssp. Sahilköy-Şile kıyıları, İstanbul’un Ana- alan içine dâhildir. Söz konusu önemli civarındadır. Bunlardan bazıları endemiktir yani Türkiye’ye byzantinus) ve yabani siklamen (Cyclamen coum) dolu yakasındadır ve burası da kumul bitki alanında Aurinia uechtritziana, özgü bitkilerdir ve dünyanın başka yerlerinde doğal olarak Polonezköy çevresi (Foto: M. Avcı). alanlarına sahiptir. Kısmen I. Derece Centaurea hermanii, Cyclamen coum, yetişmezler. İstanbul nazendesi (Lathyrus undulatus), İstanbul’da yetişen endemik bitkilerden birisidir. Yayılış Doğal Sit Alanı olarak tanımlanması Trifolium pachycalyx ve Verbascum alanı Anadolu yakası fundalıklarıdır ve Avrupa ölçeğinde nedeniyle diğer alanlara nazaran daha degenii Bern Sözleşmesi liste 1’de nadir kabul edilen türlerden birisidir (Foto M. Avcı). az tahrip olmuştur. Gerek hemen kıyı bulunan türlerdir. Küresel ölçekte gerisindeki kumullar, gerekse daha iç tehlike altında olan tür sayısı 10, Avru- kesimdeki sabitleşmiş kumullar, bitki- pa ölçeğinde tehlikede olan tür sayısı ler için önemli habitatlar oluşturmak- 7, ulusal ölçekte nadir türlerin sayısı tadır. Sahilköy-Şile Önemli Bitki Alanı ise 19’dur (Atay, Byfield ve Fitzgerald, içinde de hem küresel hem Avrupa 2005). Ömerli havzası olarak ayrılan ölçeğinde nesli tehlike altında kabul önemli bitki alanı ise, İstanbul’un edilen bitkiler yayılış alanı bulmak- Anadolu yakasında yer alır. Sahada çalı tadır (Byfield ve Özhatay 2005e). Batı formasyonu güneyde maki kuzeyde ise İstanbul meraları adıyla tanımlanan ve psödomaki ile temsil edilir. Tahripten kabaca Esenyurt, Hadımköy, Arnavut- arta kalan yerlerde orman formasyonu köy ve Gaziosmanpaşa ile çevrilen alan ortaya çıkar. Orman formasyonu içinde içinde küresel ölçekte tehlike altında kuzeyde kayın ve nemcil meşeler olan 5 tür, Avrupa ölçeğinde tehlike- yoğunluk kazanır. Bu alanda küresel de olan 5 tür ve 9 tane ulusal ölçekte ölçekte tehlike altında olan tür sayısı nadir tür bulunmaktadır. Orkideler 6, Avrupa ölçeğinde tehlikede olan tür bakımından da önemli olan bu saha- sayısı 9, ulusal ölçekte nadir türlerin dan (buraya kayıtlı 15 orkide taksonu sayısı ise 22’dir (Byfield ve Özhatay Fotoğraf 5: Belgrad ormanı içinde yayılış gösteren Crocus pulchellus, sonbaharda çiçeklenen bir çiğdem türüdür (Foto M. Avcı).

104 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 105 2005d). İstanbul’un önemli su havza- doğru yayılan Topkapı Sarayı bahçeleri, değerli eserler ortaya çıkmıştır. Çeşitli (Aslanoğlu 1972). Yıldız Sarayı, Ortaköy larından birisini de içinde barındıran Marmara Denizi’ne biraz yukarıdan nedenlerle İstanbul’a gelen yabancı- sırtlarında yer alan koruluk bir arazide saha, mutlak korunması gerektiği bakan Üsküdar Sarayı bahçeleri veya lar bahçelerdeki çiçek zenginliğinin yer almaktadır ve Kanuni döneminde halde, son yıllarda İstanbul’un kentsel Haliç kıyısına, Boğaziçi’ne konumlanan önemine değinmişlerdir ve anılarında Civan Kapucıbaşı, Kazancıoğlu Bahçesi baskısı altında kalmıştır. bahçeler ya da Küçüksu, Kâğıthane Osmanlı bahçelerine ve çiçeklere yer olarak bilinen alanlar avlak sahalarıdır. derelerinin kenarlarında kurulan has- vermişlerdir (Atasoy 2002). Atasoy, 17. Sultan I. Ahmed (1603-1617) dönemin- 4. BAHÇE KÜLTÜRÜNÜN bahçeler gibi. Hasbahçelere ülkenin yüzyılda İstanbul’da bulunan Grelot’un de Hadika-i Hassa (sultanların av bah- farklı yerlerinden (İzmit, Karamürsel seyahatini anlattığı kitabında, “sayısız çesi; hassa birisine ait, hadika ağaçlı İSTANBUL’UN BİTKİ ve Yalova gibi) getirilerek dikilen bitki bahçelerdeki servilerin yeşili ve diğer ve meyveli bahçe anlamında) arasına ÇEŞİTLİLİĞİNE KATKISI fidanları (çınar, dişbudak, ıhlamur, ağaçlar hoş bir karmaşaya yol açarak katılmıştır. Bu parka özellikle II. Abdül- karaağaç, çitlembik, meşe, defne, İstanbul’a gelenlerin gözünü şenlen- hamit devrinde oldukça özen gösterile- İstanbul gibi geçmişi oldukça renkli erguvan ve ahlat gibi) olduğunu gös- dirir” ifadesiyle kenti betimlediğini rek içindeki hasbahçeye dünyanın her olan bir kentte, bahçe kültürü de çok teren tarihi belgeler mevcuttur. Servi belirtir. Gezginlerin anılarında Üsküdar yanından getirilen ağaç ve çalı türleri eskidir. Fıskiyelerin bulunduğu Bizans ağacı ve havuz hasbahçelerin klasik iki ve Kadıköy’deki güzel bahçeler yer alır. dikilmiş, bahçeyle ilgilenmek üzere bahçeleri, Osmanlı bahçeleri üzerine unsuru olmuş ve bu iki önemli unsur Bahçelere verilen önemin diğer bir yerli ve yabancı bahçıvanlar görevlen- yansımıştır. Kanuni Dönemi bahçe- çeşitli kutlamalara da (sünnet törenleri kanıtı da, 1677 yılında sadece sarayda dirilmiştir. 1908’de Meşrutiyet sonra- lerinin bir bölümü de Mimar Sinan gibi) yansımıştır (Atasoy 2002). Akde- 2000 civarında bahçıvanın olmasıdır. sında halka açılan Yıldız Parkı, 1950’de tarafından yapılmıştır. Osmanlı dönemi niz havzasının önemli ağacı serviye Sultan II. Ahmet’in çiçek tutkusu, yeniden düzenlenmiştir ve buradaki bahçenin doğanın bir parçası olarak Osmanlıların ilgisinin bir diğer örneği, özellikle de lale tutkusu o devre adını çok sayıdaki bitkiden bir kısmının değerlendirildiği bir dönemdir. Bu dö- Tersane Bahçesi’ne Fatih’in yaklaşık vermiş ve tulipomania adı verilen bu Ankara Meclis bahçesine ya da diğer nemde bahçelere yeni ağaçlar, bitkiler 12.000 servi ağacı diktirmesidir. Tersa- tutku Sultan I. Mahmut zamanında da İstanbul parklarına aktarıldığı bilin- dikilerek aslında bu doğa parçaları ne Bahçesi’nin görkeminden söz eden (1730–1754) devam etmiştir. İstanbul’u mektedir (Aslanoğlu 1972). Baltalimanı floristik bakımdan zenginleştirilmeye Evliya Çelebi, bu bahçede servi dışında ziyaret eden yabancıların kentte gör- ile İstinye körfezi arasındaki alan ise çalışılmıştır. Bizans bahçeleriyle ilk çınar, söğüt, şimşir ve fıstık çamı gibi dükleri bu çiçek zenginliğinin yarattığı Bizans döneminde sahip olduğu servi defa Rumeli’ye ayak bastıklarında ve ağaçların bulunduğunu yazar. Evliya şaşkınlığın nedeni, aynı dönemlerde ormanı nedeniyle Kyparôdôs diye isim- onlarla komşu olduklarında karşılaşan Çelebi Kanuni Sultan Süleyman’ın Avrupa’daki bahçelerin tekdüzeliğidir. lendirilmekteydi. Büyükdere kuzeyinde Osmanlılar; fethettikleri topraklarda Anadolu yakasındaki Kule Bahçesi’nde Saray bahçelerine Maraş çevresindeki “Kırkağaç” da Karadeniz kıyısına kadar da Bizans’ın eski, köklü ve zengin bir kasır yaptırdığını, buraya kendi elle- yaylalar ve dağlardan istenen sümbül uzanan yoğun bitki örtüsü ile kaplıdır bahçe kültürü ile tanışmışlardır. Os- riyle servi diktiğini ve Dolmabahçe’nin soğanları, Anadolu’nun çeşitli yerle- ve burası padişahların avlandıkları yer- manlıda bahçelerin kurgulanmasının eskiden servili bir bağ olduğunu yazar rinden İstanbul bahçeleri için çiçek so- lerden birisidir. Karşı kıyıda da devam temel prensibi alanın topografyasına, (Atasoy 2002). Hasbahçelerin dikkat ğanları talep edildiğini göstermektedir. eden yoğun bitki örtüsü Beykoz civarını iklimine uygun bahçelerin tasarlan- çekici ağacı olan servilerin bugün Bu dönemlere ait minyatürlere, kitap da içine almakta ve av sahası olarak masıdır. Bahçelerin akarsu kenar- güzel örnekleri İstanbul’un çeşitli yer- kapaklarına, seramiklere, halılara, çe- dikkat çekmekteydi. Yine özellikle Gök- larına yapılmasının temelinde de bu lerinde vardır. Topkapı Sarayı bahçesi şitli objelere kısacası her şeye bu ağaç, su-Kandilli arasında iyi gelişmiş servi yatar. Böylece bahçe sulama amacıyla ya da bazı yerlerde boğaz sırtlarını yine çiçek ve bahçe sevgisi yansıtılmıştır ormanı nedeniyle, IV. Murad’ın çok kanalların yapılmasına ihtiyaç hisse- serviler süslemektedir. (Atasoy 2002 ve Fotoğraf 6). Tarihi sevdiği Göksu’ya “Gümüş Selvi” adını dilmeyecektir (Atasoy 2002; Avcı 2008). Osmanlıda çiçek sevgisi çok önemli yarımadanın en görkemli kısmı olan verdiği belirtilmektedir (Aslanoğlu Yalnızca saray halkının kullanımına olmuştur ve Kanuni Sultan Süleyman Sarayburnu, Bizans’ın her devrinde 1972, Atasoy 2002). İstanbul’un bu eski açık olan hasbahçeler, kentin çeşitli döneminden önce de birçok çiçeğin ağaçlık bir sahadır. Fatih buraya doğal bahçe kültürü, ağaç ve çiçek sevgisi alanlarına dağılmışlardır ve bunlar ko- kültüre edildiği ifade edilmektedir. yayılış alanları dünyanın çeşitli yerleri aslında kentin bitki çeşitliliğini kültürel numlara göre çeşitlilik gösterir: Üç ta- Çiçeğe düşkünlük sanatın her alanı- olan egzotik ağaçların dikilmesini yönden zenginleştiren bir özellik ol- rafı denizle çevrili bir tepeden aşağıya na yansımış ve çiçek üslubunda çok sağlamış ve içine köşkler yaptırtmıştır muştur.

106 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 107 eski botanik bahçesidir. 1935 yılında Eczacılık Fakültesi Herbaryumu (ISTE), İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi Fakültenin Farmasotik Botanik Anabi- (Hortus Botanicus İstanbulensis) adı lim Dalı’na bağlı olarak 1945 yılında ku- ile açılan bu bahçedeki bitki taksonla- rulmuş, 1956 yılında uluslararası kodu rının sayısı 5000 civarındadır. İstanbul olan ISTE kısa adını almıştır. Özellikle Üniversitesi Orman Fakültesi Atatürk İstanbul ve Trakya bitkilerinin çok iyi Arboretumu’nun kuruluşu ise 1949 temsil edildiği ISTE’de 90.000 civarında yılına kadar gitmektedir.Belgrad orma- kurutulmuş bitki örneği bulunmaktadır nının doğal bitki örtüsü içinde oluştu- (Özhatay, Akalın ve Genç 2006). İstanbul rulan Atatürk Arboretumu, İstanbul’un Üniversitesi Fen Fakültesi Herbaryumu bitkileri bakımından oldukça zengindir. (ISTF) 1936 yılında kurulmuştur (Baytop Arboretumun yönetimi Orman Genel 2001) ve 40.000 dolayında bitki örneği Müdürlüğündedir. Yakın yıllarda Neza- barındırmaktadır. ISTF’de 1908 yılında hat Gökyiğit anısına bir hatıra parkı ola- o yıllarda Osmanlı İmparatorluğu sı- rak kurulan ancak yapılan çalışmalarla nırları içinde bulunan Lut Gölü çevre- Anadolu yakasının ve İstanbul’un dikkat lerinden toplanıp Saray’a hediye edilen çekici botanik bahçesine dönüşen Ne- 238 adet bitki örneği de bulunmaktadır zahat Gökyiğit Botanik Bahçesi (NGBB) (Ekim 2001). Orman Fakültesi Herbar- ise, 50 hektar alan kaplamaktadır. yumu ise 1950 yılında Türkiye’nin doğal Ayrıca Atatürk Arboretumu’nun bir florasını saptamak ve yayılışlarına seksiyonu şeklinde Kayışdağı ormanı ait ayrıntılı bilgileri ortaya çıkarmak içinde 26 hektar büyüklüğünde Atatürk amacıyla “Harbarium Turcicum” adı ile Arboretumu Yeditepe Üniversitesi Sek- kurulmuştur. Daha sonra 1960 yılında siyonu kurulmuştur (Avcı 2008). bu isim “Herbaryum Bahçeköy” olarak İstanbul’da bilimsel bir şekilde değiştirilmiştir. 1 Ocak 1956 tarihinde toplanmış, kurutulmuş ve düzenlenmiş de Uluslararası Herbaryumlar arasına bitki koleksiyonlarının yer aldığı birden girmiş ve Index Herbariorum (Herbar- fazla herbaryum bulunmaktadır3. yumlar Indeksi)’da ISTO adını almış- Fotoğraf 6: Servi (Cupressus sempervirens var. pyramidalis), İstanbul’un doğal bitkilerinden birisi İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi tır. 33.000’e yakın kurutulmuş bitki değildir. Ancak çok sayıda örneğiyle Osmanlı Döneminin simgelerinden birisi olarak yapılara, Herbaryumu (ISTF), Eczacılık Fakültesi örneğinin bulunduğu herbaryumda, eşyalara yansımış bir ağaçtır. Resimde Eminönü Yenicami külliyesinin bir parçası olan Hünkar Kasrı’nda servili çini pano görülmektedir (Foto M. Avcı). Herbaryumu (ISTE) ve Orman Fakültesi İstanbul’un doğal alanlarından Belgrad Herbaryumu (ISTO), kuruluşları 20. ormanı bitki örtüsüne ait bitkiler de yüzyılın ilk yarısına kadar giden ve çok bulunmaktadır. Yine Marmara Üniver- 5. İSTANBUL’DA BOTANİK bünyesinde kurulmuştur. İlk botanik sayıda bitki örneğinin yer aldığı önemli sitesi Eczacılık Fakültesi bünyesinde bahçesinin kurulması için de Avru- herbaryumlardır. İstanbul Üniversitesi bir herbaryum (MARE) bulunmaktadır. BAHÇESİ, ARBORETUM, pa’dan uzmanlar getirilmiş ve yuka- HERBARYUM VE ZOOLOJİ rıda da adı geçen Noë 1844 yılında bu 3 Herbaryumlar bitkilerle ilgili çeşitli konularda bilimsel araştırmalar yapan araştırıcılara, bitki ticareti MÜZESİ bahçenin müdürlüğüne atanmıştır yapanlara, doğadaki bitkileri tanımak isteyenlere, bitkileri tanıtma, yayılış alanları ile ilgili bilgiler vermek amacıyla hizmet etmektedir. Bitkilerin tanımlanmasında güvenilir karşılaştırma örneklerini barındırmaları (Baytop 2003). Bugün İstanbul Üniver- gibi çok önemli bir işleve sahip olan herbaryumlara, araziden toplanan örneklerin yerleştirilmesi süreci İstanbul’da ilk botanik bahçesi ve sitesi bünyesindeki Botanik Bahçesi, çeşitli işlemleri kapsamaktadır. Araziden toplanan bitkilerin preslenerek kurutulması, kartona alınması ve yapıştırılması, bitkilerin şoklanması ya da ilaçlanması, herbaryum defterine kayıt ve numara verme, herbaryum 1845’de Mekteb-i Tıbbiye-i İstanbul’da günümüzde de varlığını bilimsel olarak bitkinin tayini, etiketleme, kartını yazma, bitkiyi herbaryum dolabına yerleştirme ve bitkinin Adliye-i Şahane (Askeri Tıp Mektebi) devam ettiren modern anlamdaki en kartının kartoteks dolabına konulması bu işlemlerin belli başlıcalarıdır (Özhatay, Akalın ve Genç 2006).

108 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 109 Fotoğraf 8: Saint Joseph Fransız Lİsesi koleksiyonunda yer alan, kurutulmuş ve etiketlenmiş bitki örnekleri. Bitki etiketlerinin başlığı Saint Joseph Kadıköy Herbaryumu olarak hazırlanmıştır (Foto M. Avcı).

İstanbul’da, İstanbul Üniversite- oluşturulmuştur. Yurt dışından gelen si Biyoloji bölümüne ait müze 1933 kendi konusunda uzman birçok doğa Üniversite Reformunu izleyen yıllarda bilimci eğitmen, bilgi ve görgüleriyle Prof. Dr. Andre Naville tarafından, küçük ama zengin çeşitli doğa kolek- binanın zooloji katında küçük bir siyonları ile doğa müzelerini okulların öğretim müzesi olarak kurulmuştur. bünyelerinde faaliyete geçirmişlerdir. Müze materyalinin bir kısmı, örneğin Bu okullardan bazılarının zaman için- ötücü kuşlar Yıldız Sarayından alınmış, de kapanması, bir kısmının da sahip bir kısmı da Almanya ve Fransa’dan oldukları koleksiyonları gerektiği gibi hediye olarak gönderilmiştir. Bunun koruyamaması nedeniyle var olan ör- dışında özellikle ortaöğretim kurum- neklerin sayısı oldukça azalmıştır. larına ait bazı koleksiyonlar vardır. Bir zamanlar Ortadoğu’nun en iyi 1800’lü yılların sonunda azınlık ve doğa müzesi olarak tanımlanan Özel yabancı kökenli okulların kurulması ile Amerikan Robert Koleji Tabiat Müzesi birlikte, bu okullarda doğa bilimleri ile ile zengin bir kuş, kelebek, deniz ilgilenen kişiler tarafından Türkiye’nin kabukları, mineroloji ve taş, balık, Fotoğraf 7: Saint Joseph Fransız Lisesi koleksiyonunda yer alan ve Alemdağ’dan getirildiği belirtilen birçok yerinden ve İstanbul’dan top- memeli koleksiyonu olan Özel Saint geyik örnekleri (Foto M. Avcı). lanan canlı örnekleriyle koleksiyonlar Joseph Fransız Lisesi Tabiat Müzesi

110 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 111 bu konuda akla gelen ilk örnekler (Şentürk 1998, Sakınç 2005, Akyıldırım arasındadır. Bugün Özel Saint Joseph 2006). 1905’den itibaren Saint Joseph Fransız Lisesi Tabiat Müzesinin İstan- Frére’lerinden Jean Marius Reynaud, bul’daki en zengin içerikli ve iyi koru- Pateur Luis ve Idinaël- nan koleksiyon olduğu bilinmektedir. Simon’un özellikle Kadıköy ve civarı ile Özellikle Possesseur-Jean’ın Özel İstanbul boğazının her iki yakasındaki Saint Joseph Fransız Lisesi Tabiat Mü- yerlere yaptıkları gezilerde topladık- zesindeki koleksiyonlara büyük katkısı ları bitkilerin koleksiyonunu yapmaya vardır. Possesseur-Jean 1907 yılından başlamışlardır. Özenle kurutulan 1914 yılına kadar tabiat müzesi ile bitkilerin bilgilerinin yazıldığı etiketin ilgilenmiş ve gerçek tutkusu olan kın- üst kısmında “Herbier du Collége kanatlılar (Coleoptera) koleksiyonuna Saint Joseph, Kadi-Keui” yazısı çok zaman ayırmıştır. Bu çalışmaları bulunur. 1970’li yıllara kadar yak- ile padişahın toprakları üzerinde laşık 2250 civarında bitki örneği bu avcılık yapmasına ve türleri yok olan herbaryum adıyla muhafaza edilmiştir hayvanların örneklerini, içlerini doldu- (Sakınç, 2013; Fotoğraf 7 ve 8). rarak korumaya almasına izin veren bir ferman elde etmiştir. Alemdağ’ın 6. İSTANBUL’A görkemli geyikleri ve her boyda birçok Fotğraf 9: Piramidal servi (Cupressus sempervirens var. pyramidalis). İstanbul’un doğal ağacı kuşun örnekleri O’nun çalışmalarının SONRADAN GELENLER: olmamakla beraber coğrafi görünümünde her zaman önemli yer tutmuştur (Foto M. Avcı). sonucudur. Yine bu örnekler içinde EGZOTİK VE İSTİLACI bulunan Akdeniz foku (Monachus BİTKİLER kente ait olmayan çok sayıda egzotik Bu konuda İstanbul’un coğrafi gö- 5 monachus) örneği kayıtlara göre tür bu alana taşınmaktadır. Bir diğer rünümünde önemli yer tutan serviler 1900’lü yılların başında Moda koyunda Şehir ortamları doğal ve yapay ha- değişim örneğini yetişmiş ağaçların ilk akla gelen örnektir (Fotoğraf 9). bulunmuştur4. Müzede Alemdağ’dan bitatların insanlar tarafından hızla çeşitli nedenlerle önceki yerlerinden Tchihatchef’in “sütunlar gibi yük- sökülerek kent içinde başka alanlara selen ve sanki gökyüzünü arayan getirildiği ifade edilen iki tane geyik değiştirildiği, bir yandan da yeni yaşam taşınması oluşturur. Bu durum çoğu gövdeleriyle güzel serviler: işte anıt, (Cervus elaphus) örneği ile Kurbağa- alanlarının yaratıldığı mekânlardır zaman bu ağaçların kent içinde adeta işte üzüntüler tapınağı” (Tchihatchef lıdere yakınlarında yakalandığı bilinen (Douglas 1987). İstanbul bu anlamda gezindikleri izlenimini verir (Avcı 2000) şeklinde ifade ettiği piramidal büyük pelikan örneği dikkat çekicidir. ilgi çekici örneklerden birisidir. Beşeri 2008). servi (Cupressus sempervirens var. Bu okulun koleksiyonları arasında faktörler nedeniyle doğal bitkilerinin İstanbul egzotik bitkiler bakımından pyramidalis) doğal ağacı olmamakla okuldaki sisteme göre 10 katalog yaşam ortamlarında ciddi değişim- büyük bir çeşitliliğe sahiptir. Kentte, beraber İstanbul’un coğrafi görünü- Kadıköy Florası da yer almaktadır ler ortaya çıkarken diğer taraftan da doğal yaşam alanı İstanbul olmayan münde her zaman önemli yer tutmuş, ve dünyanın çeşitli bölgelerine ait çok kültürel geçmişinin de vazgeçilmez 4 Akdeniz fokunun (Monachus monachus), bir zamanlar boğazın sakin yerlerinde barındığı hatta kışın sayıda bitki yayılış göstermektedir. unsurlarından birisi olmuştur. Bizans boşalan yalıların kayıkhanelerinde yattığı bilinmektedir. Yavruyken yakalanan foklar eğitilir, Galata ve Doğal yetişme alanlarından çeşitli Döneminde Baltalimanı’ndan İstinye Eminönü’nde gösteriler yaptırılırdı (Anonim 1994). nedenlerle İstanbul’a getirilmiş olan koyuna kadar uzanan servili orman

5 Bazı bitki ve hayvanlar doğal yayılış alanlarının dışında da bulunurlar. Bunun temel nedeni insandır. İnsan bu bitkilerin, bazıları İstanbul’a büyük (Kyparodos), büyük olasılıkla ticaret ve çok çeşitli nedenlerle bitkilerin ya da hayvanların doğal yaşam alanlarından farklı yerlere taşımasına uyum göstererek doğallaşmışlardır. savaş gemilerinin yapımı için gerek- bilerek bazen de farkında olmadan yol açar. Bu yer değiştirme nedenleri arasında ticaret ilişkileri, estetik Bir kısmı da İstanbul’un coğrafi görü- li keresteyi de sağlamaktaydı. Aynı kaygılar, turizm faaliyetleri veya bahçe merakı ya da bilimsel amaçlar gibi çeşitli nedenler sayılabilir. İşte kendi vatanları (doğal yaşam alanları) dışında başka ülkelerde yaşayan bu bitki ve hayvanlar egzotik türler nümünün bir parçası olarak şehre bir dönemde Bebek çevresindeki servili olarak tanımlanır. kimlik kazandırmışlardır. ormanda, avcıların koruyucu tanrıçası

112 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 113 Artemis’in adak yeri bulunuyordu. götürüldüğü ifade edilmektedir. Servi sadece odununun değerli olması Londra ve özellikle Paris atkestaneleri nedeniyle değil, aynı zamanda ağacın ile ünlüdür. Bu ağacın Londra bahçe- görünümünün de insanları etkilemesi lerine girişi ise 1616’dır. Relikt bir tür nedeniyle önemseniyordu (Yaltırık olan atkestanesinin İstanbul’a gelişi vd 1997). İstanbul’daki cami avluları ise, sarayın hasbahçelerinde çalışmak ve özellikle de Karacaahmet ve Eyüp için İstanbul’a göçen Arnavut bahçı- mezarlıkları gibi mezarlıklar servilerin vanlara bağlanmaktadır6 (Yaltırık vd yoğun olarak görüldükleri yerlerdir. 1997). Atkestanesi Yunanistan’daki Atkestanesi (Aesculus hippocasta- Pindus dağlarında 18.yüzyılın sonuna num), İstanbul akasyası olarak da doğru John Hawkins doğal toplulukla- bilinen gülibrişim (Albizzia julibrissin), rını keşfedinceye kadar da, doğal ya- Fotoğraf 10: Atkestanesinin (Aesculus hippocastanum) İstanbul’a Arnavut bahçıvanlar tarafından manolya yılış alanı bilinmeyen bir ağaçtı (Lack getirildiği düşünülmektedir (Foto M. Avcı). (Magnolia grandiflora), lale ağacı (Li- 2000). Gülibrişim de İstanbul’un doğal ridendron tulipifera), bataklık servisi ağacı olmamasına rağmen buradan (Taxodium distichum), mabet ağacı Avrupa bahçelerine taşınan türlerden (Ginkgo biloba) ve Londra çınarı birisidir (Fotoğraf11). 1745 yılında (Platanus acerifolia) İstanbul’un İtalyan Filippo Degli Albizzi İstanbul’da egzotik ağaçları arasında sayılabilecek görüp hayran kaldığı gülibrişim ağaç- diğer türlerden bazılarıdır. larının tohumlarını Floransa’ya götü- Bunlardan atkestanesi, gülibrişim rüp bahçesinde yetiştirmiş, 1787’de bir ve manolya ilkbahar aylarında açan botanikçi tarafından bilimsel olarak çiçekleri ile İstanbul’un görünümün- tanımlanmıştır. Bitkinin bilimsel de önemli yer tutan ağaçlardandır adı (Albizzia julibrissin) gülibrişim (Fotoğraf 10). Avusturya-Macaristan tohumlarını İstanbul’dan Floransa’ya imparatorluğunun büyükelçisi Ghis- taşıyan F.D. Albizzi’den gelmektedir. lainde Busbecq 1576’da İstanbul’da İstanbul’da rastlanılan ilginç ağaç- Fotoğraf 11: Gülibrişimin (Albizzia julibrissin) ipek yolu ile İstanbul’a geldiği sanılmaktadır (Foto M. Avcı). Kanuni Sultan Süleyman’ı Topkapı’da- lardan bir diğeri mabet ağacı (Çin ki sarayında ziyaret ettiğinde atkesta- yelpaze çamı)’dır7. Yayılış alanı Çin’in nelerini görmüş ve ülkesine dönerken güneydoğusu olan bu relikt türün ilk lale soğanları ile birlikte bu ağacın örnekleri İstanbul’a 1880’li yıllarda tohumlarını da Viyana’ya götürmüş- gelmiştir (Fotoğraf 12). Yine bu yıllarda tür. Avrupa’daki birçok kaynakta da Terkos gölü çevresindeki hareketli atkestanesinin Türkiye’den Avrupa’ya kumul alanları için Fransa’nın doğal

6 Büyükelçi Busbecq bu ağaç türünün kestane meyvesine benzeyen tohumlarını Türk askerlerinin atlara yedir- diklerini, bu nedenle de atkestanesi denildiğini belirtiyorsa da birçok kaynakta bu türün yaprak sapının sürgün üzerinde bıraktığı iz “atnalı” şeklinde olduğu için bu ad verildiği ifade edilmektedir. Askerlerin de bunu atlara beslemek için değil, “soluğan” hastalığına iyi geldiği için verdikleri bilinmektedir (Yaltırık vd 1997).

7 Baltalimanı’nda İstanbul Üniversitesi Sosyal Tesisleri bahçesinde yaşlı mabet ağaçları mevcuttur. Bu kasrı II. Abdülhamit, kızı Mediha Sultan için yaptırmıştır. 1889’da Japon imparatorunun amcası bir savaş gemisi Fotoğraf 12: Mabet ağacı (Ginkgo biloba). Yayılış alanı Çin’in güneydoğusu olan bu relikt ağacın ilk örnekleri ile İstanbul’a gelmiş, gelirken de hediye olarak iki tane mabet ağacı fidanı getirmiştir. Bunlar, kasrın selamlık İstanbul’a 1880’li yıllarda gelmiştir. Ihlamur kasrı mabet ağacının yaşlı örneklerinin görülebileceği yerlerden bölümünün bahçe kapısına (iç tarafına) dikilmiştir (Yaltırık vd 1997). birisidir (Foto M. Avcı).

114 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 115 türlerinden sahil çamı (Pinus pinaster) (Yaltırık vd 1993). Hemen her bahçede getirtilmiş ve bu alanlar ağaçlandırıl- sedirler dikkat çekmektedir. Vatanı At- mıştır. Yakın yıllarda İstanbul çeşitli las dağları olan Atlantik sediri (Cedrus kampanyalarla ağaçlandırılmış (1990’lı atlantica) ile yayılış alanı Himalaya yıllarda gerçekleştirilen İstanbul’a 100 dağlarının batı kesimi (daha çok Hin- bin ağaç kampanyası gibi) ve bu faali- dukuş, Karakurum dağları ve Hindis- yetler esnasında çok sayıda egzotik tür tan kuzeybatısındaki dağlık alanlarda de kentin çeşitli yerlerine dikilmiştir. 1300–3000 metreler) olan Himalaya Ağaçlandırma kampanyaları sırasında sediri (Cedrus deodora) bunlar arasın- kente getirilenler arasında çok sayıda dadır. Vatanı Kuzey Amerika’da Kaya- mabet ağacı, akasya türleri, Londra lık dağları olan sahil sekoyası (Sequoia çınarı, kırmızı çiçekli atkestanesi, sempervirens); Japonya’nın güneyinde Fotoğraf 13: Relikt bir ağaç olan beyaz çiçekli manolyanın (Magnolia grandiflora) anavatanı Kuzey Amerika’dır (Foto M. Avcı). kırmızı Amerikan meşesi, Amerikan doğal olarak yayılış alanı bulan Sago sığla ağacı, kamelya, servi türleri, palmiyesi (Cycas revoluta); kökleri tro- oya ağacı, manolya ve lale ağacı yer pikal ve suptropikal alanların vazgeçil- almaktaydı (Yaltırık vd 1997; Fotoğ- mez besin kaynaklarından olan ve bir- raf 13-15). Bugün İstanbul’un çeşitli çok alanda kültürü yapılan manioc ya yerlerine dağılmış çok sayıda egzotik da cassava (Manihot esculenta); Güney bitki vardır. Agave americana, Fat- Amerika kıtasında savanlarda yayılış sia japonica, Catalpa bignonioides, alanı bulan, ancak dünyanın çeşitli Thuja orientalis, Caesalpinia gilliesii, yerlerine süs bitkisi, gölge ağacı ya da Wistaria sinensis, Yucca filamentosa, odun elde etmek amacıyla taşınan ve Syringa vulgaris, Pittosporum tobira, istilacı bir ağaca dönüşen Parkinsonia Cotoneaster horizontalis, Eriobotrya aculeata (Cochard ve Jaches 2005); japonica, Salix babylonica, Philadelp- vatanı Avustralya olan gümüşi akasya hus coronarius bunlardan bazılarıdır (Acacia dealbata); kutsal bambu adıyla Fotoğraf 14: Baharda gösterişli çiçekleriyle ilgi çeken lale ağaçlarının (Liridendron tulipifera), vatanı (Altay vd 2010; Osma vd 2010; Tarakçı da bilinen ve Hindistan, Çin ve Japon- Kuzey Amerika’dır (Foto M. Avcı). vd 2012). ya’da doğal olarak yayılış gösteren Jablonowski’nin daha 1880’li süs çalısı Nandina domestica, vatanı yıllarda dikkat çektiği ve değişimin Doğu Asya olan Malta eriği (Eriobotrya nedenlerinden birisi olarak gösterdi- japonica) ile bahar dalı ya da Japon ği İstanbul adaları, günümüzde çok ayvası (Chaenomeles speciosa) ve sayıda bitkiye ev sahipliği yapmakta- meyveleri zehirli tesbih ağacı (Melia dır. Bunlar arasında adaların doğal azedarach) ilgi çeken bitkilerindendir. florasında bulunmayan ve vatanı İstanbul adalarına göknar ve ladinlerin başka alanlar olan bitkilerin sayısı özellikle Noel ağacı olarak getirildiği küçümsenmeyecek kadar fazladır. ve sonra da bahçelere dikildiği bilin- Evlerin, köşklerin ve konakların mektedir. Uludağ göknarı (Abies born- bahçelerine Avrupa fidanlıklarından muelleriana), Doğu Karadeniz göknarı getirtilerek dikilen egzotik ağaç ve çalı (Abies nordmanniana), İspanyol gök- Fotoğraf 15: İstanbul’un en son çiçeklenen bitkilerinden birisi: Oya ağacı (Lagerstromia indica). Vatanı türleri, bugün İstanbul adalarını büyük narı (Abies pinsapo) ve Avrupa ladini Güneydoğu Asya (Foto M. Avcı). bir “arboretum”a dönüştürmüştür (Picea abies) gibi türlerin Adalar’daki

116 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 117 Buna karşılık bir süre sonra erkek çi- ürünlere olan talebin artması ya da çeklerinden yayılan kötü koku, ağacın hızlı çevresel değişimler gibi. Biyoçe- dikildiği bazı alanlardan sökülmesine şitliliğin korunmasında temel olan, bo- neden olmuştur. Hava kirliliğine karşı zulmamış doğal yaşam ortamlarında da oldukça dirençli olan kokar ağaç türlerin varlıklarının devam etmesidir. bugün de süs bitkisi ya da gölge ağacı Bununla birlikte, kentleşmenin yoğun olarak dünyanın çeşitli yerlerine dikil- olduğu yerlerde de küçük doğal yaşam meye devam etmekte ancak köklerinin alanları çeşitlilik bakımından çok de- asfalt yollara ve tarihi eserlere zarar ğerli olabildikleri gibi, bunların muha- verdiği ifade edilmektedir (Kowarik ve fazası da biyoçeşitliliğin korunması ve Saumel 2007). İstanbul’un hemen her geliştirilmesi anlamında büyük önem yerinde (karayollarının kenarları, eski taşımaktadır. Çünkü kentlerde ya da yapıların çevreleri, terk edilmiş saha- yakın çevresinde bulunan doğal yaşam lar, demiryolu hatları gibi) kendiliğin- alanları nesli tehlikede kabul edilen den yetişmiş binlerce kokar ağaç gör- çok sayıda türü de içlerinde barındıra- mek mümkündür. Dişbudak yapraklı bilmektedir (Alvey 2006). Fotoğraf 16: Adaların egzotik bitkileri arasında yer alan ve halk arasında mimoza olarak da bilinen akçaağaç (Acer negundo) diğer bir İstanbul’un doğal alanlarını tehdit gümüşi akasyanın (Acacia dealbata) doğal yayılış alanı Avustralya ve Tasmanya’dır (Foto M. Avcı). örnektir. Doğal yayılış alanı Kuzey ve eden en önemli unsur beşeri faktör- Orta Amerika’dır. 17. yüzyılda birçok lerdir ve İstanbul büyümeye gelecekte varlığının temelinde bu alışkanlık yat- lanmaktadır. İstilacı türlerin yaygınlığı, Amerika bitkisi ile birlikte Avrupa’ya de devam edecektir. Orman alanları, maktadır (Yaltırık vd 1993; Avcı 2008). o türün söz konusu sahada ne kadar çeşitli nedenlerle taşınan bu akçaağaç makilikler, fundalıklar ve tarımsal Adaların dikkat çekici bitkilerinden eski olduğu, yayılabilme potansiyeli türü, çok hızlı büyüdüğü için özellikle alanlarda değişim sürecek gibi görün- olan ve halk arasında mimoza olarak ve sahanın istilacı türe karşı ne kadar bahçelere, parklara ve yol kenarlarına mektedir. Madencilik faaliyetlerinin da bilinen gümüşi akasyanın (Acacia dirençli olduğu ile ilgilidir. Çin’de dikilmiştir. Akçaağaç türleri arasında yoğun olduğu Kilyos-Terkos arasındaki dealbata) doğal yayılış alanı Avustralya ve Vietnam kuzeyinde doğal olarak poleni en fazla alerjik özelliğe sahip kıyı kesiminde büyük bir çevresel deği- ve Tasmanya’dır (Fotoğraf 16). Günü- yayılış gösteren kokar ağaç (Ailanthus bir türdür (Medrzycki 2011) ve İstan- şim ortaya çıkmıştır. Ağaçlandırma müzde Acacia dealbata ile birlikte A. altissima), İstanbul’daki istilacı türler- bul’da da oldukça yaygındır. faaliyetleri bazı alanların doğal florası melanoxylon ve A. longifolia Fransa, den birisidir. Çok bol meyve veren ve açısından risk oluşturabilmektedir. İtalya, Portekiz ve İspanya’da özellikle cennet ağacı olarak da isimlendirilen 7. SONUÇ Küresel ölçekte tehlikede kabul edilen koruma alanlarında çok hızla gelişen kokar ağacın tohumları kolayca çimle- 5 türe yaşam alanı olan Kilyos kumul- istilacı türler olarak görülmektedir. nebilmekte, köklerinden ise çok kolay Biyoçeşitliliğin kaybedilmesi, yukarıda ları, özellikle 1984–1992 yılları arasın- Doğal yayılış alanında çok farklı bitki yeni sürgünler filizlenebilmektedir. da ifade edildiği gibi küresel bir sorun da ciddi değişim geçirmiştir (Doğru vd toplulukları içinde gelişme gösterebi- 1740’larda Fransız misyoner Pierre olarak algılanmaktadır. Ciddi endişe- 2006). Daha önce de belirtildiği gibi ya- len Acacia dealbata, Avrupa’ya 1800’lü d’Incarville tarafından Nanking’den leri de beraberinde getiren biyoçeşit- kın gelecekle (Örneğin 2025 yılı) ilgili yıllarda girmiş, 19. yüzyılda Avrupa Paris’e yollanan tohumlarla Avrupa’ya liliğin kaybedilmesi konusunda birçok öngörüler özellikle orman sahalarının güneyindeki birçok sahaya süs bitkisi girdiği bilinen kokar ağaç, günümüzde faktör rol oynamaktadır. Türlerin yaklaşık %20’sinin, tarım alanlarının olarak dikilmiş ve bu alanlarda İstan- Avrupa’nın en yaygın istilacıları arasın- yaşam alanlarında meydana gelen yarısına yakının, maki, fundalık gibi bul adalarında olduğu gibi artık adeta da sayılan bitkilerden birisidir. Daha değişimler, sonradan gelen türlerin çalı formasyonun görüldüğü alanların doğallaşmıştır (Sheppard vd 2006; sonra Kuzey Amerika’ya taşınan kokar doğal türlerin yaşam alanlarını işgal ise %15’inin olumsuz yönde bir değişi- Lorenzo vd 2010). ağacın, 1850’li yıllarda hem Amerika etmeleriyle ortaya çıkan rekabet, bazı me maruz kalacağını göstermektedir. İstanbul’da dikkat çeken bazı hem de Avrupa şehirlerinde yol ağacı türlere ya da onlardan elde edilen İstanbul doğal yaşam alanları, özel- ağaçlar da istilacı tür olarak tanım- olarak dikilmesi moda haline gelmişti. likle de florasının çeşitliliği bakımın-

118 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 119 dan özel bir alandır (Özhatay ve Byfield preserving biodiversity in the urban BAYTOP, A. (1961). “G.V. Aznavur ve of the XIX century”, The Davis & Hedge 1998). Bu çeşitlilik kent floraları ile forest”, Urban Forestry & Urban İstanbul florası”. Festschrift, Commemorating the değil, ülke floraları ile kıyaslanabilecek Greening 5 (4): 195-201. Türk Biologi Dergisi 11 (3): 87-95. seventieth birthday of Peter Hadland Davis and the sixtieth birthday of Ian boyutlardadır. İstanbul sadece doğal BAYTOP, A. (2009). “Joseph AMICIS, E. de (1981). İstanbul (1874) Charleson Hedge (K. Tan, R. Mill, ve bitkilerinin çeşitliliği ile ilgi çekmez. Bornmüller’in (1862-1948) Anadolu’da (Çev . B. Akyavaş). Kültür Bakanlığı, T.S. Elias): 277-286. The Edinburgh Aynı zamanda köklü geçmişiyle de bitki toplama gezileri”. Osmanlı Bilimi Ankara. University Press, Edinburgh. ayrı bir yere sahiptir. Bu geçmiş kente Araştırmaları X/2: 103-114. çeşitli nedenlerle dünyanın ya da ANONİM. (1994). “İstanbul’da yunus ve BUSBECQ, O.G. de. (2005). Türk BAYTOP, A. (2010). “Plant collectors Türkiye’nin birçok yerinden taşınmış fok”, Dünden Bugüne İstanbul Mektupları (Çev. D. Türkömer). Doğan egzotik bitkilerin gelmesini sağla- Ansiklopedisi (Cilt 2): 18. Kültür in Anatolia (Turkey)”. Phytologia Kitap, İstanbul. mıştır. Egzotik bitkilerin çeşitliliği ve Bakanlığı ve Tarih Vakfı, İstanbul. Balcanica 16 (2): 187-213. BYFIELD, A. ve ÖZHATAY, N. (2005a). bunlardan bazılarının kültürel yaşama ASLANOĞLU, E. G. (1972). Eski Türk BAYTOP, A. (2012a). “Wilhelm Noë “Ağaçlı kumulları”, Türkiye’nin 122 yansımaları İstanbul’a özel bir anlam Bahçeleri ve Özellikle Eski İstanbul (1798-1858) ve Türkiye bitkileri Önemli Bitki Alanı (N. Özhatay, A. katmıştır. Bunlardan servi, gülibri- Bahçeleri. Orta Doğu Teknik koleksiyonu”. Osmanlı Bilimi Byfield ve S. Atay): 53-54. WWF şim, atkestanesi ya da mimozalar gibi Üniversitesi, Ankara. Araştırmaları XIII/2: 23-30. Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), bazıları coğrafi görünümünde yerlerini BAYTOP, A. (2012b). “J.V.Aznavur İstanbul. alarak, kente bir kimlik kazandıran ATASOY, N. (2002). Hasbahçe, Osmanlı (1861-1920), İstanbul bitkileri ağaçlar olmuştur. Bu nedenle İstan- Kültüründe Bahçe ve Çiçek. Aygaz, BYFIELD, A. ve ÖZHATAY, N. (2005b). koleksiyonu ve yayınları” Osmanlı bul’a bu çeşitliği kazandıran özellikle İstanbul. “Batı İstanbul meraları”, Türkiye’nin Bilimi Araştırmaları XIII/2:31-40. 122 Önemli Bitki Alanı (N. Özhatay, doğal bitkilerin yayılış alanları mutlaka ATAY, S., BYFIELD, A., ve FITZGERALD, A. Byfield ve S. Atay): 57-59. WWF korunmalı, İstanbul’a kimlik kazan- R. (2005). “Kuzey Boğaziçi” Türkiye’nin BAYTOP, T. (2001). Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), dıran doğal ya da egzotik ağaç ve çalı 122 Önemli Bitki Alanı (N. Özhatay, A. “İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi İstanbul. türleri de yaygınlaştırılmalıdır. Byfield ve S. Atay): 60-62. WWF Türkiye herbaryumu hakkında bazı bilgiler”, (Doğal Hayatı Koruma Vakfı, İstanbul. The Karaca Arboretum Magazine 6 (2): BYFIELD, A. ve ÖZHATAY, N. (2005c). 71-73. “Kilyos kumulları”, Türkiye’nin 122 AVCI, M. (1994). “Bitki Örtüsü”, Dünden BAYTOP, T. (2002). İstanbul Önemli Bitki Alanı (. N. Özhatay, A. KAYNAKÇA Bugüne İstanbul Ansiklopedisi (Cilt Byfield ve S. Atay): 55-56. İstanbul: 2): 247-249. Kültür Bakanlığı ve Tarih Florası Araştırmaları. Eren Yayıncılık, İstanbul. WWF Türkiye (Doğal Hayatı AKYILDIRIM, B. (2006). İstanbul’daki Vakfı, İstanbul. Koruma Vakfı). Orta Öğretim Kurumlarında Bulunan AVCI, M. (2008). “Kentsel biyoçeşitlilik BAYTOP, T. (2003). “Türkiye’de ilk Bitki ve Hayvan Koleksiyonlarının herbaryum”, Türkiye’de Botanik Tarihi BYFIELD, A. ve ÖZHATAY, N. (2005d). açısından bir değerlendirme: İstanbul “Ömerli havzası”, Türkiye’nin 122 Envanteri. İstanbul Üniversitesi Fen Araştırmaları (A. Baytop): örneği”, Kentsel Ekoloji ve Yaşanabilir Önemli Bitki Alanı (N. Özhatay, A. Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, 465-468. Çetin Matbaacılık, İstanbul. Kent Sempozyumu 6-8 Kasım Byfield ve S. Atay): 65-67. WWF İstanbul. 2008, İzmir, Bildiriler: 81-105. Ege BORNMULLER, J. (1900). Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), ALTAY V., ÖZYİĞİT, İ.İ. ve YARCI, C. Üniversitesi, İzmir. “Ein maiausflug in den wald von İstanbul. (2010). “Urban flora and ecological Belgrad bei Constantinopel”. AVCI, S. ve DÖKER, F. (2005). “Ömerli BYFIELD, A. ve ÖZHATAY, N. (2005e). characteristics of the Kartal District Mittheilungen der Thüringischen Havzası-İstanbul’da mekansal “Sahilköy-Şile kıyıları”, Türkiye’nin (Istanbul): A contribution to urban Botanischen Vereins N.F. 15: 29. değişimin uzaktan algılama metodları 122 Önemli Bitki Alanı (N. Özhatay, ecology in Turkey”. Scientific Research ile belirlenmesi”. Ege Coğrafi Bilgi BROWICZ, K. (1989). A. Byfield ve S. Atay): 63-64. WWF and Essay 5(2): 183-200. Sistemleri Sempozyumu 27-29 Nisan “An unpublished flora of Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), ALVEY, A. (2006). “Promoting and 2005 (Ed: K. Ölgen): 91-103. İzmir. Constantinople from the second half İstanbul.

120 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 121 COCHARD, R. ve JACHES, B. (2005). ERİNÇ, S. (1980). “Jeoekoloji açısından Acacia as invader: the characteristic POST, B. ve POST, A. (1945). Boğaziçi “Seed ecology of the invasive tropical İstanbul yöresi”, İstanbul Üniversitesi case of Acacia dealbata Link in ve Dolayları Florası (Çev. M. tree Parkinsonia aculeata”, Plant Coğrafya Enstitüsü Dergisi 23: Europe”, Annales Forest Sciences 67: Başarman). İstanbul. Ecology 180: 13–31. 279-290. 101. SAKINÇ, M. (2005). “Türkiye’de DEMİRİZ, H. (1964). “Jorj Vensan GÜNAL, N. (1998). “İstanbul MEDRZYCKI, P. (2011). “Invasive alien üniversite öncesi eğitim sürecinde Aznavur: 1861–1920, Hayatı ve İstanbul adalarında bitki örtüsü-iklim ilişkisi”, species fact sheet – Acer negundo”, doğa tarihi çalışmalarına bir bakış”, florasına hizmeti”. Türk Biologi Dergisi Türk Coğrafya Dergisi 33: 101-128. European Network on Invasive Alien Acta Naturae 7 (1): 22-27. Species. NOBANIS www.nobanis.org. 14 (2): 49–64. GÜNERGUN, F. (2006). “Türkiye’de SAKINÇ, M. (2013). İstanbul Saint Erişim 09.06.2014. DOĞRU, O., BEKTAS BALCIK, F., hayvanat bahçeleri tarihine giriş”, I. Joseph Lisesi Tarihi Bitki Koleksiyonu. GOKSEL, C., ve ULUGTEKİN, N. (2006). Ulusal Veteriner Hekimliği Tarihi ve OSMA, E., ÖZYİĞİT, İ.İ., ALTAY, V. ve İş Bankası Kültür yayınları, İstanbul. “Monitoring coastal dunes by using Mesleki Etik Sempozyumu Bildirileri. SERİN, M. (2010). “Urban vascular SHEPPARD A.W., SHAW R.H. remote sensing and GIS integration Prof. Dr. Ferruh Dinçer’in 70. Yaşı flora and ecological characteristics ve SFORZA R. (2006). “Top 20 in northwest Turkey: a case study of Anısına (E. A. Özen): 185-218). Elazığ. of Kadıköy district, Istanbul, Turkey”. environmental weeds for classical Kilyos dunes”, Fresenius Environmental Maejo International Journal of Science biological control in Europe: a review GÜNERALP, B., TEZER, A. ve and Technology 4(01): 64-87. Bulletin 15 (9b): 1216-1220. ALBAYRAK, İ. (2013). “Local of opportunities, regulations and other DOUGLAS, I. (1987). The Urban Assessment of İstanbul: Biodiversity ÖZHATAY, E., ÇIRPICI, A. ve BYFIELD, barriers to adoption”. Weed Research Environment. Edward Arnold, Victoria. and Ecosystem Services”. A. (2005). “Terkos-Kasatura kıyıları”, 46: 93–117. Urbanization, Biodiversity and Türkiye’nin 122 Önemli Bitki Alanı (N. SOMÇAĞ, S. (1993). “Avcılık”, Dünden DÖNMEZ, Ş. 2011. “Yeni arkeolojik Özhatay, A. Byfield ve S. Atay): 49-52. araştırmalar ışığında İstanbul’un Ecosystem Services: Challenges and Bugüne İstanbul Ansiklopedisi (Cilt Opportunities. A Global Assessment WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma 1): 426-429. Kültür Bakanlığı ve Tarih (Tarihi yarımada) Neolitik, Kalkolitik Vakfı), İstanbul. ve Demir Çağı kültürleri üzerine genel (T. Elmqvist, M. Fragkias, J. Goodness, Vakfı, İstanbul. B. Güneralp, P.J. Marcotullio, R.I. değerlendirmeler”, Vakıf Restorasyon ÖZHATAY, N. ve BYFIELD, A. (1998). SOMÇAĞ, S. (1994). “Balıkçılık”. McDonald, S. Parnell, M. Schewenius, Yıllığı 2. Konservasyon, Arkeoloji, Sanat: “İstanbul florasının önemi ve tehdit Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi 19-25. M. Sendstad, K.C. Seto ve C. altındaki türler”, Kasnak Meşesi (Cilt 2): 17-21. Kültür Bakanlığı ve Wilkinson): 291-311, Springer. ve Türkiye Florası Sempozyumu DÖNMEZ, Y. (1968). Trakya’nın Bitki Tarih Vakfı, İstanbul. KAYACIK, H. (1955). “Belgrad ormanı 21-23 Eylül 1998: 96-113. İstanbul Coğrafyası. İstanbul Üniversitesi, Üniversitesi Orman Fakültesi İstanbul. SUKHDEV, P. (2013). “Foreword”. İstanbul. florası”. İstanbul Üniversitesi Orman Urbanization, Biodiversity and Fakültesi Dergisi, A 5 (1-2): 77. ÖZHATAY, N. ve KESKİN, M. (2007). Ecosystem Services: Challenges and DÖNMEZ, Y. (1979). Kocaeli Ömerli Havzasının ‘İstanbul’ Doğal Opportunities. A Global Assessment Yarımadasının Bitki Coğrafyası. İstanbul KOWARIK, I. ve SAUMEL, I. (2007). Bitkileri, Doğal Hayatı Koruma (T. Elmqvist, M. Fragkias, J. Goodness, Üniversitesi, İstanbul. “Biological flora of central Europe: Derneği, İstanbul. B. Güneralp, P.J. Marcotullio, R.I. EKİM, T. (2001). “Keşfedilmemiş bir Ailanthus altissima (Mill) Swingle”, ÖZHATAY, N., AKALIN, E. ve GENÇ, İ. McDonald, S. Parnell, M. Schewenius, hazine: İstanbul Üniversitesi Fen Perspectives in Plant Ecology, (2006). İstanbul Üniversitesi Eczacılık M. Sendstad, K.C. Seto ve C. Fakültesi Herbaryumu (ISTF)”, The Evolution and Systematics 8: 207-237. Fakültesi Herbaryumu “ISTE”, Wilkinson): v-vii, Springer. Karaca Arboretum Magazine, 6 (2): LACK, H. (2000). “Lilac and horse- Akademi Matbaacılık, İstanbul. 63-69. chestnut: discovery and rediscovery”, ŞENGÖR, A.M.C. (2000). “Prens Pierre ÖZHATAY, N., BYFIELD, A. ve ATAY, S. De Tchihatchef ve eserleri”. İstanbul ERİNÇ, S. (1974). “İstanbul boğazı Curtis’s Botanical Magazine 17 (2): 109- 143. (2005). Türkiye’nin 122 Önemli Bitki ve Boğaziçi. (Çev. A. Berktay): vii-xvi. ve çevresi (Doğal ortam: etkiler ve Alanı. WWF Türkiye (Doğal Hayatı Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul. olanaklar)”, İstanbul Üniversitesi LORENZO, P., GONZÀLEZ L. ve Koruma Vakfı), İstanbul. Coğrafya Enstitüsü Dergisi 20-21:1-23. REIGOSA, M.J. (2010). “The genus ,

122 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 123 ŞENTÜRK, Ş. (1998). Nuh’un Gemisi Beyoglu’nda . Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul. TARAKÇI, S., ALTAY, V., KESKİN, M. ve SÜMER, S. (2012). “Beykoz ve Çevresi (İstanbul)’nin Kent Florası”. Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi 2(7):47‐66. TCHIHATCHEF, P. DE. (2000). İstanbul ve Boğaziçi (Çev. A. Berktay). Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul. TEKİN, O. (1995). “Byzantion’un palamutları ve Altın Boynuz”, Tarih ve Toplum 135: 171-174. TÜMERTEKİN, E. (1997). İstanbul- İnsan ve Mekân. Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul. YALTIRIK, F. (1966). Belgrad Ormanı Vejetasyonunun Floristik Analizi ve Ana Mescere Tiplerinin Kompozisyonu Üzerinde Araştırmalar. Orman Genel Müdürlüğü yayını, İstanbul. YALTIRIK, F. (1994). “Belgrad ormanı”, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi (Cilt 2): 148-150. Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı, İstanbul. YALTIRIK, F., EFE, A. ve UZUN, A. (1993). İstanbul Adalarının Doğal ve Ekzotik Bitkileri. İstanbul Adaları İmar ve Kültür Vakfı, İstanbul. YALTIRIK, F., EFE, A. ve UZUN, A. (1997). Tarih Boyunca İstanbul’un Park Bahçe ve Koruları Egzotik Ağaç ve Çalıları. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Asfalt Fabrikası A.Ş., İstanbul. YARAR, M. ve MAGNIN, G. (1997). Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları. Doğal Hayatı Koruma Derneği, İstanbul.

124 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 125 İSTANBUL’DA KENTLEŞME VE EKOLOJİK SORUNLAR

126 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 127 İstanbul’da planlanan büyük projeler, Kentsel dönüşüm ve ormanlar üzerine etkileri:

BAŞKA Arş. Gör. Senem Kozaman Dr. Çağdaş Kuşcu Şimşek ÇÖZÜMLER Prof. Dr. Betül Şengezer Y.T.Ü. Mimarlık Fakültesi MÜMKÜN MÜ? Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

GİRİŞ mında irdelenmesi hedeflenmektedir. Çarpık gelişmiş metropolün yeniden 1950’lerden 1980’lere ekonomik ve yapılanması sürecinde, İstanbul’un bir kentsel popülist miyop politik hamleler, dünya kenti olması, yaşam kalitesinin İstanbul’u su kentinden kara kentine arttırılması ve deprem riskinin azaltıl- dönüştürmüştür. 1980’lerden günümü- ması kavramları ön plana çıkarılırken, ze, devleti kar elde eden ticari şirket gibi sahne arkasında bu kavramların içeriğini gören neo-liberal politikalarla kentler; boşaltan, insani ve kentsel tüm demok- yarışan kentler, yaratıcı kentler adları ratik hakları ortadan kaldıran yasalar altında sermaye birikim sürecinin kay- aynı dönemde uygulamaya konulmuştur. nağına oturtulmuştur. Bu politikaların Kamu yararını ortadan kaldırma pahası- ışığında; planlama, hukuk, sürdürülebi- na kamusal ve de özel alanlar üzerinden lirlik, demokrasi, kamu yararı gibi çer- finansal kaynak yaratma girişiminin uzun çevelerin iktidar erki tarafından buhar- vadede toplumun geleceğini karartma laştırıldığı ortamda, özellikle de İstanbul gerçeği, söylemlerin cazibesi ve topluma proje bombardımanına maruz kalmıştır. sunulan havuçların gölgesinde kaybol- Süreç içerisinde kamu yararının anlamı maktadır. Havuç ve sopa araçları arasın- değiştirilirken, iktidar erkinin mekânı daki denge politik hamlelerle kurgula- finansal kaynak yaratma ve sermaye nırken, çarpık yatırımlar kalkınma aracı birikim aracı olarak kullanma ürünlerin- gibi sunulabilmekte, toplumun geleceği den en çarpıcısı da ÇILGIN PROJE’dir. üzerinde yaratacağı olumsuz etkiler algı Üçüncü köprü, Üçüncü havaalanı, Çılgın yönetimi ile kamufle edilebilmektedir. proje (Kanal İstanbul), İstanbul’u lineer İstanbul’un geleceğini tehdit eden kentten dairesel kente doğru taşıyan son bütünleşik çılgın proje, daha çok çevre politik halkadır. Bu bildiri kapsamında üzerinde yaratacağı etkiler nedeniyle “bütünleşik çılgın proje” olarak anılacak kamuoyunda tepki ile karşılanmıştır. olan yukarıda adları geçen üçlü proje Bu bildiride, metropol için yaşamsal setinin; sürdürülebilirlik, fizibilite, kamu önemde olan çevresel değerlerin yanı yararı ve üst ölçekli plan kararları bağla- sıra, yatırımların rasyonelliği açısından

128 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 129 da, ortaya atılan projelerin gerekçeleri leşmekten öte, nasıl buharlaştırıldığı ve raf etmek için ruhsatsız, iskânsız ve Gündeme getirilen ve tartışmalara sorgulanmaktadır. Öncelikle, projelerin plan kararlarına aykırı olarak metropol- afet riski altındaki yapıların tasfiye yol açan bu projenin gerçek bir proje içerikleri ve gerekçeleri, İstanbul Çevre de yaşayanların geleceğini karartacak edileceği yeni yerleşim alanı olarak mi, yoksa İstanbul’un kırmızı çizgili bu Düzeni Planı (İÇDP), İstanbul Deprem projelerin “toplum için yararlı projeler” kullanılacağı BKK’nda gerekçe olarak alanının yerleşime açılmasını örten Mastır Planı (İDMP) ve de İstanbul algısı ile nasıl sunulduğu; toplumu, sunulmuştur. Gerekçedeki “afet bir algı yönetimi mi olduğunu anla- Metropolitan Alanı Kentsel Ulaşım Ana hukuku, bilimi manipüle etme çabaları riskini bertaraf etmek için” ibaresi, mak için çevresel tehditler dışında Planı (İUAP) çerçevesinde değerlendiril- bir kez daha gözler önüne serilmeye doğrudan antidemokratik ve hukuk projenin yatırım değerinin olup olma- mektedir. Bu süreçte planların işlevsiz- çalışılmaktadır. dışı bir yasa olarak değerlendirilen dığının da sorgulanması gerekmekte- Afet Riski Altındaki Alanların Dönüş- dir. türülmesi Hakkında Kanun’u referans verirken; ilan edilen alanda, bu amaca 1.2. ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ yönelik acil kamulaştırma işlemlerinin yapılabileceği ve imar mevzuatına tabii 1973 yılında birinci köprü, 1988 yılında olmadan her türlü planlama faali- ikinci köprü açılmış; birincisi 9 yıl, yetleri ile alanın şekilleneceği anla- ikincisi 8 yıl sonra tasarlanan kapasi- şılmaktadır. BKK kararının eki alan, tesinin üzerine çıkmıştır. İstanbul’un havaalanı hariç yaklaşık 30000 hektar ulaşım probleminin köprülerle çözü- ile İstanbul’un yaklaşık 60000 hektar- lemeyeceği ve sağlıklı işleyen bir raylı lık yerleşim alanının yarısına karşılık sistem olduğunda köprülere gerek- gelmektedir. sinim olmayacağı bilimsel yaklaşım- Bakanlar Kurulunca ilan edilen bu larına rağmen, beş yıl sonra üçüncü proje alanı ve topoğrafya eşleştiril- köprü yatırım programına alınmıştır. diğinde, Kanal İstanbul’un tahmini 1995 yılında İstanbul Belediye Baş- Kanal İstanbul ve Çılgın Proje, Üçüncü Havaalanı, Üçüncü Köprü Konumu1 güzergâhı da şekillenmektedir (Şekil1). kanı Recep Tayyip Erdoğan “3. Köprü Topoğrafya haritası incelendiğinde, İstanbul için bir cinayettir” beyanatı 1. PROJELERİN KÜNYESİ projenin içeriği ve kanal güzergâhı Boğaz gemi trafiği riskinin bertaraf ile itirazını dile getirmiş, ancak kendi tahmin edilebilir olmuş, çılgın projenin edilmesi gerekçesi ile gündeme geti- Başbakanlığı döneminde projenin gerçekleşmesi için her tür eleştiri- üçüncü havalimanı, yeni yerleşimler ve rilen Kanal İstanbul için iki güzergâh 1.1.ÇILGIN PROJE seçeneği izlenebilmektedir. Bunlar- ye kulak tıkama yolunu seçmiştir. kanal projesinden oluşan bir kompleks Çılgın Proje, 27.04.2011 günü seçim dan biri Büyükçekmece-Terkos gölleri Meslek odalarının ve STK’ların tüm olduğu netleşmiştir. Bakanlar Kurulu projeleri olarak “Kanal İstanbul ve Yeni güzergâhı, diğeri ise Küçükçekme- itirazlarına rağmen, ÇED Yönetmeliği Kararı ile 644 sayılı yasaya atıfla, Şekil Şehir Projeleri” içeriği ile kamuoyu ile ce-Karadeniz hattıdır. İlan edilen Geçici 3. Madde kapsamında DPT’nin paylaşıldı. Projenin konumu ve ma- 1’de gösterilmiş olan kırmızı ile tanım- proje alanı ile bu iki seçenek bir araya (Kalkınma Bakanlığı) yatırım progra- liyetini gizli tutma çabalarına karşın, lanan alanlarda, her tür ve ölçekteki fi- getirildiğinde ise Küçükçekmece hattı mında yer aldığı belirtilerek 3. Köprü 8 Eylül 2012 tarih, 28405 sayılı Resmi ziki planlar ve bunların uygulanmasına öne çıkmaktadır. Projesi, ÇED’den muaf tutulmuştur2. Gazete’de yayınlanan, 2012/3573 no’lu yönelik temel ilke, strateji ve standart- Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) ve ların belirlenmesi ve uygulamanın sağ- 2 ÇED Yönetmeliği Geçici 3. Madde kapsamında DPT‘nin (Kalkınma Bakanlığı) yatırım programında ekiyle proje biraz daha somutlaşmıştır. lanması konusunda Çevre ve Şehircilik yer aldığı belirtilerek 3. Köprü ÇED‘den muaf tutulmuştur. Yönetmeliğin bu maddesi Çevre Mühen- disleri Odası tarafından dava edilmiş ve tüm ÇED muafiyetlerinin ortadan kaldırılması Danıştay‘ın Kanalın güzergâhı net olarak belirtil- Bakanlığı yetkilendirilmiştir. kararları ile sağlanmıştır. 1 Nisan 2013 de meslek odasına ulaşan kararın hemen ardından, 5 Nisan mese de, topoğrafyanın önderliğinde Bu alanın, olası afet riskini berta- 2013‘de, Yüksek Mahkeme kararına rağmen bu madde tekrar yönetmeliğe eklenmiştir. Bununla da kalınmamış, 3. Köprü‘de ÇED Raporu hazırlanması için açılan dava sürecinde bu madde bu sefer torba kanun ile Çevre Kanunu‘na konulmuş ve mahkemelerin 3. Köprü‘ye ÇED uygulanmamasını hukuksuz bulmaması sağlanmıştır. 1 8 Eylül 2012 tarih, 28405 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, 2012/3573 no’lu Bakanlar Kurulu http://www.tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=9255&tipi=9 Kararı ekinde yer alan proje koordinatlarına göre oluşturulmuştur. 130 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 131 3. köprüye karşı 30’a yakın dava açı- Büyük yatırımlar, kentin gelişimini 1.3. ÜÇÜNCÜ HAVAALANI ret modeli ile yapılacak olan projenin, lırken, kimi zaman bilirkişilerin verdiği etkilediği için, çevresel, ekonomik, sos- 4 etap sonunda 2018 yılında hizmete 2009 onaylı İstanbul 1/100.000 ölçekli raporların bilimselliği tartışmalara yolojik boyutlarıyla değerlendirilerek gireceği 120.000 kişiye iş imkânı sağ- İÇDP’nın 3. havaalanı öngörüsü Silivri konu olmuştur. mekânsal planlarda karara bağlanma- layacağı belirtilmektedir (UBAK, 2013). civarındadır. Buna karşın, İÇDP’ının 2005 yılında yapımına başlanan, ları gereken yatırımlardır. Sağlıklı ve Üçüncü havalimanının Kuzey Marmara onaylanma tarihinden yaklaşık 3 yıl son- davalar nedeni ile en son 2009 yılında güvenli çevrelerin yaratılması amacıyla Otoyolu, 3. köprü, Yüksek Hızlı Tren ile ra BKK’ı ve eki ile İÇDP kararları hiçe onaylanan İstanbul Çevre Düzeni Pla- 3. köprü projesinin de üst ölçekli plan- bütünleşeceği ve raylı sistem aracılığı sayılarak, Terkos Gölü’nün doğusunda nında 3.köprü öngörülmemiştir. Kentin larda yer alması hukuki bir zorunlu- ile Taksim’e bağlanacağı şeklindeki yeni metropolden oldukça uzak olan Karade- anayasası bilim insanlarının katkısı ile luktur. Bu hukuki gerekliliği sağlamak kararlar, merkezi yönetim tarafından niz kıyısında havaalanı yapılacağı karara veriler ışığında ve katılım toplantıları üzere, 1/25000 ölçekli İstanbul İli Kuzey deklare edilmiş, İÇDP’ının tüm denge bağlanmıştır. Havaalanının, küresel ile değerlendirmeye tutularak hazırlan- Marmara Otoyolu Nâzım İmar Planı’na ve ilkeleri altüst edilmiştir. dünyanın ve kentlerin vazgeçilmez bir mış, 3. köprü, Çevre Düzeni Planı’nın “İlave boğaz geçiş alternatiflerinin alt Maliyeti, yaklaşık 46 milyar dolar ola- donatısı olduğu ve büyük bir havaalanı- hazırlanma sürecinde tartışmaların ölçekli planlarda değerlendirilmesi” rak belirtilen havaalanı ihalesi 3 Mayıs na ihtiyaç duyulduğu iddiası ile İÇDP’ının ana odağını oluşturmuştur. Önceki şeklinde bir plan notu eklenerek plan 2013 tarihinde yapılmış, sözleşmesi 20 üçüncü havaalanına ilişkin yer seçimi tüm üst ölçekli planlarda da olduğu revizyonu yapılmış, şeklen hukukiliği Mayıs 2013 tarihinde imzalanmış, ÇED görmezden gelinmiş, özellikle yazılı ve gibi, İstanbul’un kuzeyinin metropolün sağlama yolu zorlanmıştır5. Bu plan raporu Mart 2013 tarihinde onaylan- görsel medya tartışmalarında bu konu varlığını sürdürebilmesi için gerekli 6 mıştır. Meslek odalarının ve demok- revizyonu davaya konu olmuş , bilirkişi- neredeyse gündeme gelmemiştir. Baş- olan su ve temiz hava kaynağı olduğu ratik kitle örgütlerinin açtığı davaların lerin “yapılan uygulamanın kamu yara- bakan ve ekibi tarafından helikopter ile gerekçeleri ile metropolün doğu batı yetkisizlik kararlarıyla Danıştay’a sevk rına ve hukuka aykırı olduğu” görüşüne gezerek yeni bir havaalanı yeri belirlen- yönünde gelişme ilkesi benimsenmiş ve edilme süreçleri yaşanırken, köprünün karşın, mahkemenin aksi yönde karar miş, şehir ve bölge planlama biliminin kentin yaşamsal kaynakları önceliğinde temeli 29.05.2013 tarihinde atılmıştır. oluşturması plan mantığının ve bütün- iktidar tarafından vesayet altına alındığı 3. köprüye de yer verilmemiştir. Anılan Proje alanının 6172,7 hektarı orman, sellik ilkesinin buharlaştırılabildiğinin bir kez daha kanıtlanmıştır. Tartışmalar, bu planın tüm bilirkişi raporlarının 1180 hektarı madencilik ve diğer kulla- bir başka göstergesi olmuştur. plan kararında yer alan havaalanının yer nım, 660 hektarı göl alanı, 236 hektarı referansı olması beklenirken, bu plan 3. Köprü güzergâhının inşaat başla- seçimi ve büyüklüğünün sorgulanması mera, 60 hektarı kuru tarım (nadassız), kararlarının üretilmesinde görev alan dıktan bir buçuk ay sonra değişmesi, üzerinden değil, yatırımlara karşı çıkılı- 2 hektarı fundalık alan ve proje alanının bazı 3. köprü bilirkişileri “Köprü etra- yanlışlıkla binlerce ağaçın gereksiz yor algısı üzerinden yürütülmüştür. yaklaşık %2,47’lik (189,182 hektar) kısmı fında yerleşimler oluşmazsa çevreye yere kesilmesi, köprü gibi büyük bir Ulaştırma Bakanlığı 2013 Türkiye abartıldığı kadar zarar vermeyecek... yatırımın, plansız, fizibilite raporsuz, Havacılık raporunda, İstanbul Yeni özel mülkiyet arazisidir (AK-TEL, 2013). Köprü yapılmazsa, sıkışan trafik nede- ÇED’siz, hatta projesiz nasıl karmaşa Havalimanı dünyanın en büyük proje- Anayasa ile devlete koruma görevi ve- niyle meskûn mahallerde daha büyük içerisinde yürütüldüğünü göstermiş, si olarak tanıtılmaktadır. İstanbul’un rilen orman, mera ve sulak alanlardan çevre kirliliği yaşanacak “gerekçeleri ile yapılan hatalar ile doğanın beklenen- Avrupa yakasında Yeniköy ve Akpınar oluşan alanların BKK ile yapılaşmaya 3. köprüye olumlu görüş bildirmişler- den çok daha fazla katledilmesine yol yerleşimleri arasında, Karadeniz sahil açılması, kamu yararı kavramının içeri- dir. Bu çelişkili durum ise bilimsel açılmıştır. Finansmanının dış kaynakla şeridinde yer alan yaklaşık 7650 hektar ğinin günümüzde nasıl değiştirildiğinin etiğin toplumsal yaşam açısından gerçekleştirilmesi öngörülen proje- büyüklüğündeki7 alana Yap-İşlet-Dev- somut göstergesidir. taşıdığı önemi gösteren çarpıcı tarihi de, ÇED Yönetmeliği hükümlerinden belge olarak kayıtlara geçmiştir3. Diğer muaf olmasına rağmen, kredi temin yandan, dava için tayin edilen 7 kişilik sürecinde yabancı kreditörlerce ÇED 3 Yedi kişilik bilirkişi heyetinden bir bilirkişi köprü kamu yararına uygun değildir görüşü vermiştir. bilirkişi heyetinin bilirkişi raporu Tem- (ya da ÇESD) raporunun hazırlanması 4 Köprü için birinci ihale 23 Ağustos 2011 tarihinde yapılmış, teklif gelmediği için ikinci ihale 28 Nisan 2012 tarihinde yapılmıştır. http://www2.tbmm.gov.tr/d24/7/7-4259sgc.pdf muz 2013’te mahkemeye sunulurken, istenmiştir. Bu maksatla ÇED raporu 5 1/100000 ölçekli ÇDP Plan Notu ilavesi onay tarihi; 16 Haziran 2010 köprünün temelinin 29 Mayıs 2013’te hazırlanması ihalesi, 11.04.2011 tari- 1/25 000 ölçekli ÇDP:Plan Notu ilavesi onay tarihi: 17.Haziran 2010 atılması ile siyasi iradenin, hukuk ve hinde yapılmış, sözleşme 20.05.2011 6 TEMA Vakfı, 3. köprü projesi için hazırlanan 1/25000 ölçekli İstanbul İli Kuzey Marmara Otoyolu bilim üstü bir yapı olabildiği örneği tarihinde imzalanmıştır. Bu raporun Nâzım İmar Planı’nın iptali için 2011’de dava açtı. 4 sergilenmiştir . izine henüz rastlanmamıştır. 7 Proje alanı büyüklüğü 9000 hektar olup 7650 hektarlık kısmına havaalanı inşa edilecektir.

132 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 133 2. BÜTÜNLEŞİK ropolün yönü, çılgın projelerle neden kuzeye çevirilmiştir? Çevresel değerler PROJELERİN üzerinde yer alacak projelerin, yeni SORGULANMASI yerleşmelerin büyüklüğü ve finan- sal getirisi nedir? Kentsel Dönüşüm 2000 sonrası, İBB tarafından, İstan- uygulamalarının amacı afet risklerinin bul Deprem Mastır Planı, İstanbul’un azaltılması mıdır? Yoksa afet riski, Eylem Planlamasına Yönelik Mekân- ekonominin kısa dönemli de olsa ayakta sal Gelişme Stratejileri Araştırma ve tutulması için inşaat sektörü körükleyi- Model Geliştirme İşi, İstanbul Çevre ci bir araç olarak mı kullanılmaktadır? Düzeni Planı gibi pek çok üst ölçekli Kanal projesi ekonomik ve fonksiyonel plan ve çerçeve yüzlerce bilim insanı- olarak ne kadar gerçekçidir? Ulaşım na hazırlattırılmıştır. Buna karşın bu mastır planında ortaya konan veriler plan kararları ve çerçevelerinin hilafına bağlamında, 3. köprü ulaşımı çözmekte uygulamalar yine aynı dönem içinde midir? Yoksa ulaşımı çözümsüzlüğe mi yaşanmıştır. Bu ikilemin kendisi, tek sürüklemektedir? Havalimanı yerseçim başına sorgulanması gereken bir yapı kriterleri nelerdir? Bu kriterler, ön- sergilemektedir. Adı geçen tüm bu görülen havalimanı yerseçimini işaret planlarda İstanbul’un yaşam kaynağı etmekte midir? Sonuç olarak, hem olan kuzeyindeki orman ve su havza- ekonomik, hem çevresel hiçbir alanda larının korunması, metropolün doğu sürdürülebilirliği olmayan projeler Şekil 2. 1980 ve 2009 onaylı İstanbul Çevre Düzeni Planı’nda Çılgın Proje Alanı fonksiyonları batı doğrultusunda gelişme öngörüleri ile İstanbul kimliği, dünya kenti olma ve bunların araçları yer almıştır. Diğer potansiyeli her geçen gün kaybolmakta çekmece Gölü çevresini kapsayan nişlediği, ancak göl kenarının rekreatif yandan, üst ölçekli planlar ile uyum- mıdır? Bu seçenekler dışında halen bir birinci proje alanı 4400 ha., Sazlıdere amaçlara ayrıldığı görülmektedir (Şekil suzluk gösteren ve bu planlar içerisine çözüm mümkün müdür? Barajı çevresini kapsayan ikinci proje 2). Bildiri kapsamında anılan BKK ile sızdırılamayan çılgın projeler, yapılan alanı 26100 ha. ve Karadeniz sahiline de bu plan kararlarının hükmü kalma- yasal değişikler, BKK’ları ile uygulama- 2.1.METROPOLÜN YÖNÜ NEDEN kadar uzanan üçüncü havaalanı olarak mış, planlama yetkisinin Bakanlığa ya konulmuştur. KUZEYE ÇEVRİLMİŞTİR? nitelenen üçüncü proje alanı ise 9000 geçmesiyle bu alanın nasıl şekillenece- İÇDP kararları hiçe sayılarak ortaya Bir kentin yeni yerleşim alanları, sosyal, ha. büyüklüğündedir. ği belirsizleşmiştir. atılan bu projelerin amacının, sürdürü- ekonomik ve fiziksel boyutlar dikkate 4400 ha.’lık birinci alan, Küçükçek- 26100 ha’lık ikinci alan Sazlıdere lebilir gelişme ya da kalkınma olmadığı alınarak planlarla belirlenir. İÇDP’nında mece Gölü hariç 2751 ha’dır. 1980 Gölü hariç 24110 ha büyüklüğündedir. açıktır. Bu savları yanıtlamak ve gerçek da ekonomik, sosyal analizler ve fiziksel İstanbul Metropolü Nazım Planı’nda; Bu alanın, yaklaşık beşte birlik kısmı amacın ne olduğunu algılayabilmek için eşikler dikkate alınarak kentin gelişme bu alanda üniversite, fuar, rekreasyon İÇDP sınırı içindedir ve hâlihazırda çevresel götürülerin ve ekonomik geti- modeli oluşturulmuş, yeni gelişme alanı, olimpiyat alanı gibi fonksiyonlar TOKİ’nin gelir paylaşımı ortaklığı ile rilerin boyutlarının ne olduğunu görmek alanları belirlenmiştir. Ancak, BKK öngörülmüştür. 2009 onaylı İÇDP’ın da, konut alanı olarak geliştirdiği bölgedir aydınlatıcı olabilir. Bu bağlamda aşa- kararı ile ilan edilen İstanbul yerleşik bu kamusal fonksiyonların daraldığı, (Altınok, 2012). Bu projeler ile alanda ğıda belirtilen sorular ile gerçekliğin ne alanının yarısı büyüklüğünde, afet riski konut, ticaret gibi fonksiyonların ge- 1.5 milyon kişi yaşayacaktır8 (Şekil 3). olduğu sorgulanmaya çalışılmaktadır. altındaki yapıların tasfiye edileceği yeni Çılgın projeler ile tehdit altına giren yerleşim alanı, İÇDP’nın kırmızı eşikleri 8 Bu alan, 1980 İstanbul NİP’ında rekreasyon, olimpiyat alanı ve tarım alanı fonksiyonundadır. 1995 İÇDP’ında olimpiyat alanının yeri değiştirilmiş, rekreasyon alanları küçültülerek konut alanları çevresel değerler nelerdir? Doğu-batı içindedir. Proje alanı üç bölümden eklenmiştir. 2006 yılında da minimize olan yeşil alan, maksimize olan konut alanı öngörülmektedir aksında gelişmesi hedeflenen met- oluşmaktadır. TEM’in altında Küçük- (Şekil 3).

134 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 135 açılan alan büyüklüğü yaklaşık 1600 rın taşınması sosyolojik, ekonomik ve ha’dır. Bu büyüklük üzerinden ortala- kentsel ilişkiler bağlamında akıl dışıdır ma 2 emsal ve % 30’luk gelir paylaşım ve riskli yapıların yoğunlaştığı alan oranı varsayımı ile TOKİ’nin 9,6 milyon büyüklüğünün çılgın proje alan büyük- m2’lik bir inşaat alanının sahibi olduğu lüğünün çok altında olması da dikkat tahmin edilebilmektedir. Buna karşılık çekicidir. Diğer yandan transferler ile İDMP’ında depremden ağır ve ötesi kent merkezi ve civarındaki boşaltılan hasar görecek yapı inşaat alanı 4,3 alanlar yeni yapılaşmalara konu ola- milyon m2’dir. Bu karşılaştırmadan cak, kent içinde de büyük bir ekonomik bugüne kadar İstanbul’un ağır riskli ya- değer oluşacaktır. Bu yaklaşım ile yeni pılarının çözüme kavuşması mümkün- paylaşımların, sermaye aktarımlarının ken günümüzde İDMP’ın da belirtilen yolu açılmakta, yoksul ve orta kesimin yüksek riskli alanların riski aynen metropolde yaşama olanakları giderek devam etmektedir. Ayrıca bu alanla- güçleşmektedir.

Şekil 3. Küçükçekmece Gölü ve Sazlıdere Barajı arasında geliştirilen toplu konut projeleriyle gelen ek nüfus (Altınok, 2012)

İÇDP’ın öngördüğü yeni gelişme sektörler yerine, üretken olmayan alanları, çılgın proje gelişme alanları, sektörlerde heba etmenin rasyonel imar mevzuatından ve yürürlükteki bir yaklaşım olmadığı gibi eleştirilerle planlardan muaf yoğunluk artıran ekonomik sürdürülebilirlikte sorgulan- kentsel dönüşüm uygulamalarının ya- maktadır. ratacağı nüfus ile İstanbul 30 milyonla- Afet riskini azaltmak söylemi ile ra doğru koşmaktadır. Nüfus artarken, yerel ve merkezi yönetim kararlarıyla su kaynakları ve havayı temizleyen, su pek çok kentsel dönüşüm projesi gün- döngüsünün katalizörü olan orman deme gelmiş ve uygulamaya girmiştir. alanları ise giderek azalmaktadır. Bu Ancak İDMP deprem riski haritası ile ilişki çerçevesinde, sağlıklı yaşanabilir bu uygulamalar karşılaştırıldığında, uy- metropol bir yana, metropolde yaşamın gulamaların riskin yüksek olduğu değil; sürdürülemeyeceği öngörüleri ağır yoğunluğun az ancak finansal kaynak basmaktadır. Yabancıya mülk satı- yaratma potansiyelinin yüksek olduğu şı gibi konut sektörünü pompalayan alanlarda gerçekleştiği görülmektedir politikalara rağmen, bu büyüklükte bir (Şekil 4 ve Şekil 5). yapılı çevreye talep olamayacağı, finans Çılgın proje sınırları içinde TOKİ kaynaklarını ülkeyi geleceğe taşıyacak gelir paylaşım ortaklığı ile yapılaşmaya Şekil 4. Kentsel Dönüşüm Alanları ile 25 hektar başına düşen ağır ve ötesi inşaat alanı risk analizi

136 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 137 2.2. KANAL İSTANBUL EKONOMİK Kanalı fotoğraflarından gözlendiği BİR YATIRIM MIDIR? gibi gemilerin kanalı geçmek için bek- Kanal İstanbul’un gerekçesi, Boğaz ledikleri izlenebilmektedir (Şekil 7). gemi trafiği riskinin bertaraf edilmesi Ayrıca, kanaldan gemilerin birikme- olarak belirtilmektedir. Ekonomik ve den geçeceğivarsayılsa dahi, Çanak- fonksiyonel olarak kanal projesinin kale Boğazı’nda bu birikimin devam rasyonelliğini sorgulamak için dünya etmesi kaçınılmaz olacağından iddia deniz transit taşımacılığı üzerinde yer da geçersiz kalmaktadır. Boğaz’da alan Süveyş ve Panama Kanalları ile geçişlerin yarattığı riskin azaltılması öngörülen Kanal İstanbul’un verileri hedeflenmesine karşın, yeni kanalın karşılaştırılmıştır. Her iki kanalın çevresi yeni yerleşim alanı olarak geçiş güzergahı incelendiğinde, bu yapılaşmaya açılarak, risk bir taraftan alanların doğal birer su yolu olduğu, diğer tarafa transfer edilmektedir. küçük müdahaleler ile kanalların Panama ve Süveyş Kanalı incelen- oluştuğu görülmektedir. Panama diğinde kanallar boyunca hiçbir Kanalı vadi ve göllerin oluşturduğu bir yerleşmenin olmaması dikkat çek- su yolu iken en yüksek kot 28 m’dir mektedir. Düz bir alan olması sebebi ve üzerinde üç adet kapaklı sistem ile Süveyş Kanalı’nı geçen köprüler bulunmaktadır. Süveyş Kanalı ise kilometrelerce kolonlar üzerinde neredeyse sıfır kotla kapaksız sistem yükselmektedir. TEM, E5, 3. köprü ve ile iki denizi birbirine bağlamaktadır yeni yerleşim alanları büyük olasılıkla Şekil 5. Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen kentsel dönüşüm alanları (Şekil 6). Kanal İstanbul’un tahmini Kanal İstanbul ile kesişecek, yarata- güzergahı baz alındığında, iki gölden cağı ek maliyetler yanı sıra görüntü ve Metropolün gelişimini kuzeye çeken gelirin yaklaşık 145 milyar dolar civa- geçilecek, 100 m. kotlu bir tepelik çevre kirlilikleri kaçınılmaz olacaktır. çılgın proje yeni gelişme alanlarının rında olacağı söylenebilir. Ortaya çıkan alan düzleştirilecek, Terkos Gölü Ayrıca, 1936 tarihli Montrö Ulus- yaratacağı ekonomik büyüklük TOKİ ortalama ekonomik büyüklük ise 500 yakınından iki deniz birbirine bağla- lararası Anlaşması’yla serbest geçiş gelir paylaşım ortaklık örneklerinden milyara yakındır. Bu ekonomik büyük- nacaktır. Örnek alınan iki kanal ile sağlanan Boğaz yerine diğer ulusların hareketle tahmin edilebilmektedir. lük, gözleri karartmakta, hem insanın, karşılaştırıldığında, Kanal İstanbul’da kanaldan paralı geçişi kabul etme Sazlıdere ile Küçükçekmece Gölü ara- hem de diğer tüm canlıların temel önemli topografik müdahalelerin söz olasılığı da düşüktür. Hukuki olarak sında kalan alanda TOKİ gelir paylaşımı yaşam kaynaklarının gözden çıkarılma- konusu olacağı gözlenmektedir. Dün- dakanal, uluslararası sorunları baş- projeleri 1.6 milyon m2 alan kaplamak- sına yol açabilmektedir. ya deniz transit taşımacılığının üzerin- latma riski taşımaktadır. Günümüz- tadır. Ortalama 2 emsal üzerinden 3.2 Günümüze kadar afet riskini azalt- de yer alan her iki kanalda (Panama milyon m2 inşaat alanı olduğu, bunun mak adına yapılan kentsel dönüşüm ve Süveyş) ayrı ayrı 20.000 km’lik bir % 30’unun da TOKİ payı ve konutların uygulamaları, BKK gerekçesini ge- mesafeyi kısaltarak, çok önemli taşı- metrekare değerlerinin ortalama 2000 çersiz kılmakta, deprem korkusunun, ma maliyet tasarrufu sağlamaktadır. dolar olduğu kabulü ile TOKİ birim inşaat sektörünü körükleyici bir araç İstanbul kanal projesinin ise taşıma metrekare alandan yaklaşık 1200 dolar olarak kullanıldığı savını desteklemek- maliyetini azaltma gibi bir niteliği bu- kazanmaktadır. Metre kare birim geli- tedir. Yaratılacak tahmini ekonomik lunmamaktadır. Boğazı geçmek için rinden yola çıkılarak, çılgın projenin sa- büyüklükler ister istemez, gerekçenin gemilerin beklediği ve bunun sektöre dece 24000 ha’lık yeni yerleşim alanının görünmeyen/saklanan yüzünün finan- önemli bir maliyet yüklediği belir- Şekil 6. Panama ve Süveyş Kanalı deniz transit % 50’sinin donatı alanı olarak ayrıldığı sal getiri olduğu düşüncesini doğur- tilmekle birlikte, bir geminin kanalı taşımacılığında yaklaşık 20000 km’lik mesafe varsayımı ile TOKİ’nin elde edeceği maktadır. geçiş süreleri az olmayıp, Panama kazancı

138 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 139 de yaşanan teknolojik gelişmelerle açıklamaları basında yer almaktadır Tablo 1. Kanal İstanbul, Panama ve Süveyş Kanalı Karşılaştırması (Bucak, 2011, Özhan, 2011) tankerler yerine boru hatlarına yapılan (Saydam, C2013). Karadeniz’e kıyısı Kanal İstanbul Süveyş Panama yatırımlar da, bu projenin amacına olan ülkeler arasında yeni bir ulusla- Uzunluk (km) 45-50 193 77 hizmet etmeyeceğinin ve atıl kalacağı- rarası siyasi kriz alanı yaratılmakta- nın diğer göstergesidir (Şekil 8). dır. Ekonomik ve çevresel fizibilitesi Derinlik (m) 25 25 12,5-13,7 Boğazın gemi trafiğine kapatılarak, olmayan kanal projesi için uluslararası Genişlik (m) 150 200-300 90-300 rekreatif amaçlı kullanımı öngörülür- arenada kredi bulma olanağı da çok Maliyet ($) 10 milyon - - ken, Kanal İstanbul güzergâhındaki zayıftır. Dolayısıyla, projenin ger- En yüksek kot (m) 50-75 0 28 göllerin rekreatif kullanımı ortadan çekleşmesi düşük bir olasılık olup, Geçen gemi sayısı (Günlük) 27 tanker 75 gemi 24 gemi kalkmaktadır. Tüm bunların ötesinde, gündeme getiriliş amacının, yeni yer- Yük miktarı (ton) 150 milyon - 203 milyon Kanal İstanbul ile Karadeniz ve Mar- leşme alanlarını İstanbul metropolünü mara deniz ekolojisinin olumsuz yönde eşiklerin ötesine geçirmenin algı aracı Geçiş süresi (saat) - 12-16 9 etkileneceğine dair bilim insanlarının olarak kullanıldığı düşünülmektedir. 2.3. ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ ÇÖZÜM oluşan ulaşım talebinin değerlendiril- MÜDÜR? mesi, ulaşım sisteminin bu doğrultuda güncellenmesi şeklindedir. İÇDP’ının ÇÖZÜMSÜZLÜK MÜDÜR? ana yaklaşımı çok merkezli kentsel ge- Kamuoyunda çok tartışmalara yol açan lişme hedefi doğrultusunda, iki kanatta üçüncü köprü, İstanbul’un trafik soru- raylı sistemlere entegre olmuş çekim nun çözümlenmesi, özellikle yük tra- merkezleri ile lineer bir kent makrofor- fiğinin bu köprüye aktarılarak mevcut mudur (Şekil 9). İstanbul’un varlığını köprülerin rahatlatılması gerekçesiyle sürdürebilmesi için sahip olunan doğal otonom bir karar olarak gündeme gel- yapının korunması gerekmektedir. miştir. Önceki bölümlerde aktarıldığı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı gibi üçüncü köprü 2009 İstanbul Çevre ile İstanbul’un çevresel değerlerinin Düzeni planında yer almamış, hukuki korunarak çok merkezli bir yapıya süreçler şaibeli şekilde işletilmiştir. dönüşümü hedeflenmiştir. Kuzeydeki Şekil 7. Panama Kanalı geçiş için bekleyen gemiler Metropolün sürdürülebilirliğini, yaşa- orman alanlarına, su kaynaklarına nabilirliğini doğrudan etkileyen bu pro- ve Boğaz’a karşı önemli bir tehdit jeye karşı çıkılmasının iki temel nedeni oluşturan “kuzeye eğilim gösteren kent bulunmaktadır. Birinci neden, bilimsel gelişiminin” sürdürülebilirlik ilkeleri kanıtlara dayalı olarak üçüncü köp- çerçevesinde kontrol altına alınması, rünün ulaşım sorununu çözmeyeceği doğal eşiklerin ihlal edilmemesi, mev- ve ikinci neden metropolün yaşamsal cut MİA üzerindeki baskının ve Boğaz kaynaklarını yok ederek metropolün geçişlerindeki trafik yükünün hafifletil- sürdürülebilirliğini tehdit edeceğidir. mesi için MİA’dan sıçramalı odaklarla 2011 onaylı İstanbul Metropolitan doğu ve batı eksenlerinde çok merkezli Alanı Kentsel Ulaşım Ana Planı’nın bir mekânsal düzenlemeye ve büyü- (İUAP) hazırlanma gerekçesi, 2009 meye imkân verecek nitelikte bir plan onaylı 1/100.000 ölçekli İstanbul İl oluşturulması hedeflenmiştir. Kentin

Şekil 8. İstanbul Boğazı Tanker Geçişinin yıllara göre değişimi ve Uluslararası Doğalgaz Boru Hattı Çevre Düzeni Planı’ndan gelen; nüfus, kuzeye doğru gelişmesinin kontrol Projeleri istihdam ve buna bağlı olarak yeniden altına alınması temel ilkedir.

140 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 141 İUAP raporunun tüm kurgusu İÇD- dinasyonsuzluk ve çelişkiler izlenebil- yansıtmaktadır. dan, azotoksit (NO), emisyonlarının Püzerinden oluşturulmuşken ve rapo- mekte, ulaşım sisteminin bilimselliği Ulaşımı köprüler ile çözme ça- %40-70’inden, hidrokarbon (HC) run ön kısımlarında “fiziki yapısındaki de sorgulanır hale gelmektedir. basının, sürekli yeni köprülere yol emisyonlarının yaklaşık %50’sinden topoğrafik engeller ve doğal eşikler İUAP raporunda, proje halinde olan açaçağı ve karayolu politikaları ile ve şehir bazında kurşun emisyonları- nedeniyle kuzey bölgesinin daha fazla İzmit Körfez Geçişi ve Gebze-Orhangazi nüfusu on milyonları aşan kentlerin nın %100’ünden çoğunlukla motorlu nüfus artışı kabul etme kapasitesi Otoyol Projesi, Çanakkale Köprüsü ve ulaşım sorununun çözülemeyeceği taşıtlar sorumludur. yoktur” saptamasına rağmen, 3.köprü Kınalı-Tekirdağ- Çanakkale-Balıkesir bilimsel platformlarda pek çok kere alternatifleri rapora dahil edilmiştir. Otoyol Projesi gibi yatırımlardan söz dile getirilmiştir. Günümüzde iklim • Anadolu ve Avrupa yakaları ara- 2011 onaylı İUAP’da, 2023 yılı arazi edilmekle birlikte, bu projeler ger- değişimi nedeni ile karbon azaltımına sındaki geçişler ulaşım türlerine kullanım ve nüfus yapısına bağlı olarak, çekleştiğinde yük hareketlerinin nasıl gitme çabaları dünyamızın sürdürü- göre incelendiğinde köprü geçişleri düşük maliyetli ve kentin planlı geli- değişebileceğine ilişkin bir irdeleme lebilirliği açısından da ayrı bir önem %81’lik, deniz yoluyla yapılan boğaz şimine katkı sağlayan; verdiği zararı yapılmamış, sadece il düzeyinde pro- taşımakta, motorlu araç kullanımının geçişleri ise %19’luk paya sahiptir. minimuma indiren bir ulaşım sistemi jekte edilen yükler bağlamında üçüncü azaltılması, toplu taşım sisteminin amaçlanmakla birlikte, çevre maliyeti, köprünün yük trafiğinde üstleneceği öne çıkarılması ana stratejiler olarak • Köprülerden geçen araçların ilişkileri kurma uzunluğu ve taşıma role değinilmiştir. görülmektedir. Diğer taraftan 3. köp- %82’sini otomobiller oluştururken, maliyeti yüksek olan 3. köprü projesi- Diğer yandan üçüncü köprüden rü projesine yer vermesine rağmen bu otomobillerin taşıdığı yolcu sayısı geçecek raylı sistem İUAP’ında hiç yer İUAP araştırma sonuçları irdelendi- sadece %24 oranındadır. Köprüler almamış, bu sistemin yük taşımacılı- ğinde, metropoldeki hareketliliğin, insanların değil, özel araçların karşı- karayolu ile çözülemeyeceği açıkça ya geçişlerine hizmet vermektedir. görülmektedir. Bunu anlayabilmek için İUAP saptamalarına ve birkaç • Köprüler araç sahipliliğini destek- çarpıcı rakama yer vermek yeterli lemektedir. Özel otomobil sahipli- olacaktır: liğinin nüfus artış hızına göre daha Şekil 9. İstanbul için Çok Merkezli Lineer yüksek oranda artması9 ve yakalar Şehirsel Gelişme Modeli Önerisi • Kent içi ulaşım politikalarında arasındaki nüfus-istihdam dengesiz- (Kaynak: İUAP, 2011) karayolu öncelikli yatırımlar uygu- liği, kentin bugünkü temel ulaşım so- lama önceliği bulmuş ve özel araç runlarının önemli nedenlerindendir. nin sadece Karayolları Genel Müdür- kullanımını teşvik eden, deniz ve raylı lüğü istemi olarak plana yansıtıldığı ulaşıma dayalı toplu ulaşımın düşük • İki yaka arasında 1999 yılında geçen anlaşılmaktadır. Şekil 10’da Karayol- pay ve sınırlı yatırımla ihmal edildiği kişi sayısı 45000 iken, 2005 yılında ları Genel Müdürlüğü talebi ile İUAP’na Şekil 10. İUAP’nda yer alan 3.köprü güzergahı bir süreç yaşanmıştır. bu rakam 1 milyon kişiye ulaşmış- giren üçünçü köprü alternatifleri alternatifleri (Kaynak: İUAP, 2011) tırMetrobüs ile günde 750000 kişi izlenebilmektedir. Tüm alternatifler- • Günümüz dünya ülkelerinde plan taşınmaktadır. Bu hattın altından de, üçüncü köprünün ortalama 15000 ğında sağlayacağı avantajlar göz önüne ilkeleri ve kararlarının ana ekseni- sağlanacak bir metrohattı ile, taşınan ha’lık bir yerleşim alanının açılmasına alınmaksızın tüm sistem karayolu üze- ni karbon kullanımının azaltılması yolcu 2-3 katına hatta daha fazlasına yol açaçağı da raporda yer almaktadır. rinden kurgulanmıştır. Mal ve yük akı- oluşturmaktadır. Benzin ve dizel çıkarılabilecektir. Marmaray’ın fizibilite raporlarında mı gibi tüm bölgeyi ilgilendiren konular taşıtların çıkardığı egzoz gazlarında yer alan “Marmaray’ın işletmeye geç- dikkate alındığında, bölgesel ölçekte bulunan zararlı maddelerin çevreye • İstanbul’da raylı sistemlerin toplu mesiyle birlikte Boğaziçi’ne artık yeni ulaşım değerlendirmelerinin olmama- ve insan sağlığına verdiği zararlar ulaşım içindeki payı %10 iken Lond- bir köprü ihtiyacının ortadan kalkaca- sı, konunun il düzeyinde sınırlı kalması oldukça fazladır. Genellikle kent ra’da % 72, Paris’te % 87, Moskova’da ğı” ifadesi, İUAP kararları birlikte ele bilimsel yetersizliği ve kaynakların merkezlerindeki karbonmonoksit % 77, New York’ta % 77 ve Tokyo’da alındığında kurumlar arasındaki koor- rasyonel bir seçim ile kullanılamadığını (CO) emisyonlarının %70-90’ın- % 96’dır.

142 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 143 Şekil 11. İstanbul Yapay Alan Değişimi 1990-2006

9 İstanbul’da nüfus artışı yılda % 4, özel otomobil sahipliliğindeki artış ise yılda % 16’dır Şekil 12. İstanbul’da köprülerle beraber değişen kent makroformu

144 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 145 Tablo 2. Havalimanı gereksinimi ve yer seçimi temel ölçütleri (Transport for London, 2013)

Ekonomik kriter Ekonomik ve sosyal faydalar maksimize ediliyor mu?

Hava yolları yolcu, yük taşıma gereksinimlerini kar Altyapı kriteri şılarken, rekabetçi, etkin, verimli ve güvenli mi?

Hava sahası kriteri Hava sahası güvenli ve etkin mi?

Sürdürülebilir ulaşım türleri ile desteklenen yerle Erişilebilirlik kriteri şim alanlarından yolcu, personel, yük erişimi sağlanabiliyor mu?

Yerel topluluklar ve doğal çevre üzerinde etki Çevresel kriter Şekil 13.2006 yılı Şekil 14. İstanbul’da bütün- minimize edilebiliyor mu? itibariyle İstanbul’da leşik çılgın proje ile değişe- Finansal kriter Paranın geri dönüşümü fonlanabilir mi? istihdam nufus ilişkisi cek kent makroformu

Yukarıdaki sayısal değerlerden ve teki yerleşme deseni gözler önüne rarası rekabet edilebilirliği artırma bul’da yapılması öngörülen üçüncü saptamalardan anlaşılacağı üzere serilebilmektedir (Şekil 13 ve 14). gücü, geleceğin ekonomik ilişkilerini havaalanının kapasitesi dünyanın en üçüncü köprü ile İstanbul’un ulaşımı- Ortaya çıkan bu etki ulaşım yatırım- karşılayan küresel bağları sağlama büyük havaalanından daha büyüktür. nın çözülemeyeği ve köprünün fosil larında; doğal ve kültürel değerlerin kapasitesi gibi gereksinimlerin ve ABD’nin alansal ve ekonomik büyük- yakıt kullanımı nedeniyle cari açık, korunması, karbondioksit salınımının fiziksel büyüklüğün planlanmasından lüğü ile Türkiye karşılaştırıldığında karbon salınımı nedeni ile de çevre azaltılması, minimum zaman kullanı- başlamak üzere Tablo 2’de belirti- 50 yıl sonrası için bile olsa üçüncü havalimanı kapasitesi biraz şaşırtıcı- üzerinde çok olumsuz etkileri olacağı mı, çevresel etki ve işletme- yatırım len pek çok ölçütün derinlemesine dır. Ayrıca Hartsfield-Jackson Atlanta maliyeti, arazi kullanım-ulaşım ilişkisi açıktır. Bunlardan öte, metropolün irdelenmesini, fizibilite raporlarının Uluslararası havaalanı 1902 ha. iken, gelişimini kuzeye çekmesi, doğal kay- ile hareketi azaltma ilkelerine aykırı hazırlanmasını gerektirir (Transport % 50 büyük kapasiteye sahip üçüncü nakların yok edilmesi en büyük tehdit davranıldığını ve kamu yararının ihlal for London, 2013). Ancak, 3. havali- havaalanı için 9000 ha.’lık alan ilan olarak görülmekte, itirazların ana ne- edildiğini ortaya koymaktadır. manı için böylesi kapsamlı bir fizibilite edilmiştir. ÇED raporunda da havaa- denini oluşturmaktadır. Yaşanan arazi raporu kamu ile paylaşılmamıştır. lanının 7650 ha. olacağı belirtilmekte- kullanım değişimi de doğal kaynaklar 3.4. ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI, 2012 yılı itibariyle, uluslararası en dir. üzerindeki tehdii ve kentsel gelişme önemli 50 havaalanı kapasiteleri irde- HAVAALANI YERSEÇİM Üçüncü havalimanının değerlendi- baskısını gözler önüne sermektedir. lendiğinde, İstanbul’un en yakınında rilmesi açısından bazı ölçütler önem 1990-2006 yılları arasında 32318 ha’lık KRİTERLERİNE UYGUN MUDUR? bulunan ilk 50’ye giren iki havaalanı taşımaktadır. Bunlardan biri hava Roma ve Dubai’dir ( Şekil 15). Bun- alan yerleşmeye açılırken, 13300 ha İÇDP’nında Silivri bölgesinde İstan- sahasının güvenliğidir. Havaalanın kuş ların kapasiteleri sırası ile yıllık 37 orman alanı, 20150 ha tarım alanı bul için üçüncü havaalanı yer seçimi yolları üzerinde bulunması nedeniy- milyon ve 58 milyon yolcudur. Atatürk kaybolmuştur (Şekil 11) (Orman ve Su le olası risklere ÇED raporunda yer öngörülmüşken, Çılgın proje kap- havaalanı kapasitesi ise yaklaşık 45 İşleri Bakanlığı, 2013). samında havaalanı kuzeye kaydırıl- milyon yolcu/yıldır. Dünya sırala- verilmiş, çözüm olarak havalimanı Birinci ve ikinci köprünün de etkisi mış, kentin gelişimini etkileyen plan masındaki birinci havaalanı ABD’de bölgesindeki sulak alanların kuru- ile İstanbul’un yıllara göre gelişimi kararlarının tamamı merkezi yönetim de Hartsfield-Jackson Atlanta olup tulması, başka alanlarda sulak alan Şekil 12’de izlenebilmekte, bu eğilime tarafından değiştirilmiştir. Havaalanı kapasitesi 95 milyon yolcu/yıl olup, yaratılarak kuş yollarının kaydırıl- çılgın proje ve İÇDP yeni gelişme alan önemli bir yatırım olup, uzun dönemli 2015 yılında kapasitenin 121 milyona ması gibi doğanın denge ve yapısını nüfusları da eklendiğinde gelecek- talepleri karşılama yeteneği, ulusla- çıkarılması planlanmıştır. İstan- bozucu önerilerde bulunulmuştur.

146 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 147 olarak orman ve su havzalarının içine ları, su havzaları, 75000 hektar orman alınması, kurumlararası koordinas- alanı, 29000 ha’lık doğal sit alanı, iki yonsuzluğun, ülke kaynaklarının ras- tabiat parkı, endemik bitki alanları, yonel kullanılmadığının çarpıcı diğer önemli bio çeşitlilik alanları, sulak bir örneğini oluşturmaktadır. alanlar, kuş göç yolları bulunmaktadır (Şekil 16). 4. TEHDİT ALTINDA OLAN Doğal kaynakları gösteren harita ile ÇEVRE DEĞERLERİ gelişmeler sonucunda ortaya çıkacak kent modeli karşılaştırıldığında pro- Kanal ve yeni yerleşim alanları projesi, jelerin çevre üzerinde yarattığı risk üçüncü havalimanı, üçüncü köprü açıktır. entegrasyonu, İstanbul’un gelişi- Kanal projesi ile İstanbul su mini kuzeye doğru yönlendirmekte, kaynaklarının %10’unu oluşturan doğrudan ve dolaylı olarak metropo- Sazlıdere Barajı, doğrudan baraj olma lün yaşam kaynaklarına oluşturduğu özelliğini kaybedecektir (Şekil 17). tehdit ile binilen dalın kesilmesine yol İstanbul suyunun %19’unu karşılayan açmaktadır. İstanbul’un kırmızı çizgili Terkos gölü ise uçaklardan çıkan gaz- alanları içerisinde, İstanbul’un içme lara doğrudan maruz kalacak, insan ve kullanma suyunu temin eden baraj- sağlığı için bir tehdit oluşturacaktır.

Şekil 15. 2002-2008 ve 2012 yılları en önemli 50 uluslararası havaalanı yolcu kapasite sayıları

Öneri, doğanın dengesine doğrudan alanları, araştırma geliştirme faaliyet- müdahale iken, bu riskin ortadan leri, turizm faaliyetleri ve İstanbul’un kalkacağı beklentisi de risklidir. İkinci batı yakası yerleşmesi ile ilişkili iken, ölçüt erişilebilirliktir. Bu ölçüt için üçüncü havaalanı orman ve su havza- “Yerleşim alanından, sürdürülebilir ları içerisinde bakir bir alana kaydı- ulaşım modları ile yolcu, personel, yük rılmaktadır. Dar bir bakış ile havali- erişimi sağlanabiliyor mu?” sorusu manı ile Taksim’i metro ile bağlama, sorulmaktadır. Erişilebilirlik ölçütün- metropole yeni bağlantı yolları yapma de, erişimi destekleyen hızlı, doğrudan gibi kararlar deklare edilirken, tüm bu demiryolu ve kara yolu erişiminin sağ- yatırımların maliyetleri aşırı arttıra- lanıyor olması, ekonomik merkezlere, cağı, yaratılacak baskı ile metropolün lojistik merkezlere otoyol ve hızlı toplu su ve orman kaynaklarının yok olacağı taşım kapasiteleri ile destekleniyor ol- görmezden gelinmektedir. ması beklenmektedir. Bu bağlamda, İUAP’ndaki ulaşım talep tahmin İÇDP’nında Silivri’de öngörülen hava- modelleri ve öngörüleri Silivri hava- alanı, Tekirdağ, Çorlu, Çerkezköy gibi alanı üzerinden yapılırken, kuzeydeki sanayi ve hizmet merkezleri ve Silivri üçüncü havalimanının tüm bu çalış- aksı boyunca önerilen yeni gelişme malardan bağımsız bir otonom karar Şekil 16. Üçüncü köprü, Kanal istanbul ve yeni yerleşim alanı sınırları ve İstanbul’un doğal değerleri

148 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 149 Istranca derelerinden getirilen su- açıklamaktadır. ihtiyacını karşılama işlevini yerine şik çılgın projelerin yaratacağı tahribat; ların da bu gölde depolandığı düşünül- Çılgın proje alanında yer alan içme getiren Belgrad Ormanları ve içerisinde Türkiye’nin taraf olduğu Dünya Kültürel düğünde, İstanbul’a su sağlamak üzere suyu havzası niteliğini kaybetmiş olan yer alan Atatürk Arboretumu (Botanik ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair yapılan tüm yatırımların tehdit altında Küçükçekmece Gölü dünyanın sayılı bahçesi) dünyaca bilinen önemli 450 Sözleşme (1972-PARİS) ve Biyolojik olduğu sonucuyla karşı karşıya kalın- lagün göllerinden birisi olup sit alanı bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır Çeşitlilik Sözleşmesi (1992-RİO) gibi maktadır. Diğer yandan BKK ile afet kapsamındadır. ve dünya ormancılık bilimi açısından uluslararası diğer sözleşmelere de riskini bertaraf etmek için bu alanların 3. köprünün güzergahı da, Şekil özgün bir konuma sahiptir. Bu önemli aykırıdır. konuta açılacağı beyanı ile, barajları 16’da izlendiği gibi İstanbul 3 Numaralı doğal kaynak, Maslak yönünden iler- Havaalanı Projesinin çevreye verdiği besleyen su havzaları yok olacak, baraj- Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma leyen yapılaşmalar ve üçüncü köprü etkiyi anlamak için ÇED raporunun bazı ların su toplama kapasiteleri doğrudan Kurulu’nun 15.11.1995 tarih ve 7755 arasında kıskaç altında kalmaktadır. saptamalarına bakmak yeterli olmakta- etkilenecektir. Kısacası, İstanbul’a nü- numaralı “İstanbul Kuzey Kesimi–Kara- İstanbul ve çevresindeki orman alan- dır (AK-TEL, 2013). 1)Proje kapsamında fus pompalanırken, su kaynak kapasi- deniz Kuşağı Doğal Sit Alanı” üzerin- ları, biyolojik çeşitlilik (bitki ve hayvan yapılması planlanan ünitelerin (pist, tesinin düşürülmesi gibi sürdürülemez den geçmektedir. Sit alanı gerekçe- çeşitliliği) bakımından da önemli bir apron, üst yapılar vb.) yapılacağı alanda bir ters ilişki yaratılmaktadır. lerinde “bu bölgedeki doğal varlıkların yere sahiptir. Dünyanın önemli kuş hafriyat çalışmaları ile doğal ekosistem Hacettepe Üniversitesi Öğretim ve ekolojinin korunabilmesi için söz göçü yoğunlaşma alanlarından olup, (orman alanları, 70 adet canlı yaşamı Üyesi Prof. Dr. Cemal Saydam, Kanal konusu alanlarda yerleşimi özendire- yüz binlerce su kuşuna, yırtıcı ve ötücü barındıran göl ve göletler, akar ve kuru projesi ile “Karadeniz gitgide kuruyup bilecek yol, köprü, turizm tesisleri gibi kuş türüne göç döneminde ev sahipliği dereler, tarım alanları, mera alan- yok olurken, diğer tarafta Marmara kararlara yer verilmemesi” temel ilke yapmaktadır. 1979’da Bern’de imzala- ları) ortadan kaldırılacaktır. 2)Proje, ve Akdeniz’in sıcaklık, tuz oranının olarak belirlenmiştir. nan ve ülkemizin taraf olduğu, Avru- Pirinççi Barajı, mevcuttaki Terkos gölü bozulacağını, Çılgın Proje’nin sonunun En önemli orman alanlarından biri pa’nın Yaşama Ortamlarını Koruma ve Alibeyköy Barajı’nın uzun mesa- felaket olacağını yazdığı makaleler ile olan ve yüzlerce yıldır İstanbul’un su Sözleşmesi’nde korunması taahhüt fe koruma alanında kalmaktadır. 3) edilen 50 kuş türü ile Avrupa Birliği İstanbul’un içme suyu kaynağı olan Kuş Direktifi’nde yer alan 23 kuş türü, Terkos Gölü’nden (220 milyon m3/yıl) üçüncü köprü ve bağlantı yollarının ve Istranca derelerinden (235 milyon etkileyeceği alandadır (Çalışkan, 2013). m3/yıl) temin edilen sular, yapılması Ayrıca Sarıyer’deki Türkmenbaşı ve planlanan proje alanı sınırları içerisin- Beykoz’daki Polenezköy Tabiat Park- den geçen aktarma kanalları sayesinde ları, barındırdıkları önemli bitki örtüsü İstanbul’un güneyine aktarılmakta- ve yaban hayatı ile halkın dinlenme ve dır. 4)Proje alanı ve yakın çevresinde eğlenmesine uygun tabiat parçaları muhtemel bazı endemik bitki türleri olarak köprüden etkilenecek doğal tespit edilmiştir. 5)Kuş çarpması, uçuş kaynaklarıdır. güvenliğini etkileyen önemli olaylardan Terkos ve Kasatura arasındaki or- biridir ve büyük maddi hasara ve bazı manlık alan ve kıyı şeridi, Ağıl Dere ve durumlarda can kayıplarına yol açabilir. Ağaçlı Kumulları, Gümüşdere Kumul- ÇED raporunda görülen risklere ek ları, Kuzey Boğaziçi, Büyükçekmece olarak İstanbul’un orman alanlarını yok Gölü, Küçükçekmece Gölü, Batı İstan- eden proje uzun ve kısa vadeli iklimsel bul Meraları, Ömerli Havzası, Sahilköy, sorunları da beraberinde getirecektir. Şile, Ağva Kumulları, Ağva Deresi ve Kentlerin hava kalitesinin korunması Şile adaları gibi birbirine geçişli eko- halk sağlığı açısından hayati önem ta- lojik sistemler; bu entegre projelerle şımaktadır. Kentlerdeki hava hareket- Şekil 17. Çılgın Proje ve İçme Suyu Havzaları İlişkisi büyük risk altına girmektedir. Bütünle- lerinin sürekliliğine ve dolayısı ile ka-

150 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 151 litesinin korunmasına vadiler yardımcı koridorları olan vadilerin tıkanmasıyla siyasetçiler, kenti bir sermaye biriktir- bilmektedir. olmaktadır. Bu alanlarda doğal olu- birlikte hava akımının kente ulaşma- me aracı olarak görenler arasında bir İstanbul Deprem Mastır planında İs- şumlu rüzgâr koridorları, kentin kirle- sına engel olacaktır. Bu birleşik etki, çatışma alanı olmuştur. Günümüzde tanbul’un potansiyelini kullanarak, afet nen havasının temizlenmesinde önemli sonuçları sağlık problemlerine ve hatta afet, ulaşım, konut sorunların deva- riskinin çözümlenebileceği, bunların rol oynamaktadır. Tarihte; Stuttgart, ölüm olaylarına10 neden olan kentsel sa boyutlara ulaştığı tablo, çatışmayı araçları, süreçlerin nasıl işleyeceği ve Londra, Manchester ve Salford, Tahran ısınmaların ve hava kirliliğinin artışına kimlerin kazandığının, toplumun ise temel ilkeleri belirlenmiştir. Ancak, gibi kentlerde hava kirliliği nedeniyle neden olacaktır. Oysa, kent iklimindeki nasıl kaybettiğinin göstergesidir. geçen bu süre zarfında, İstanbul’un önemli boyutta ölümler ve sağlık prob- değişiklikler, küresel iklim değişimi- Her dönemin kazananları, sorunları potansiyeli sadece gökdelen ve kazanç lemleri ile karşılaşılmıştır. Rüzgâr- nin de etkileriyle birlikte, giderek çok toplumun sırtına yükleyip kaybolurken, yaratma kapısı olarak algılanmış, var ların kent içlerine girmesini sağlayan daha baskın şekilde hissedilmektedir. kentte yaratılan çıkmazın büyüklüğü olan potansiyel hoyratça yok edildiği kent iklimlendirme çalışmaları ile bu Oluşan sıcak hava dalgaları, insan gün geçtikçe artmaktadır. gibi deprem riski de azaltılmamış, hatta Gelişmiş ülkelerde 1900’lerde farklı ve yeni afet risk alanları yaratıl- sorunların üstesinden gelebilmişlerdir sağlığı üzerinde ölümlere varan olum- yapılan betonarme yüksek yapılar mıştır. (Yılmaz, Memlük, 2008). İstanbul’da suz etkilerinin oluşabilmesi nedeniyle, halen ayakta ve kullanılır iken, Türki- Bu karamsar yapıdan çıkabilmek, ise yoğun yapılaşma ile kentlerde ısı gelişmiş bir çok ülkede, afet kapsamına ye’de 2000’lere kadar meydana gelen eleştirmenin dışında çözüm getirile- adaları oluşmakta, kent merkezinde alınmıştır. Yani İstanbul, kuzey orman- depremlerde hasar gören yapıların mek için Çılgın Proje dışında bir çözüm sıcaklıklar çepere göre 5-10 derece larının yok edilmesiyle birlikte yeni bir afete kollarını açarak bekleme duru- müteahhitleri yönetmeliğe aykırı dav- bulunmakta mıdır? sorusu yöneltil- arasında artmaktadır. İstanbul’un yaz randıkları gerekçesi ile hapse atılır- mektedir. Oysa ki çözüm, tüm bu çılgın muna geçecektir. döneminde, kuzey ormanları ile yoğun ken, günümüzde yönetmeliğin kendisi projelerden önce onaylanmış olan kent merkezi arasındaki yüzey sıcak- sorunların kaynağı olarak gösterilebil- 2009 onaylı İÇDP yerleşme modelidir. 0 lığı farkı 15 C’yi aşmaktadır. İstanbul 5. BU SEÇENEK DIŞINDA mekte, ne yönetmeliği hazırlayanlar, BKK’nın bütünleşik çılgın projelerinin orman alanlarının giderek törpülen- HALEN BİR ÇÖZÜM ne de uygulamadaki sorunlara çözüm bir an önce durdurulması, sağlıklı, gü- mesi ile orman alanlarının biyofiziksel BULUNMAKTA MIDIR? getirmeyen yerel ve merkezi yöneti- venli, estetik yapılaşma ve çevre için ise özellikleri olan havanın serinletilmesi, ciler sorgulanmaktadır. Sorumluluk tüm imar mevzuat sisteminin demok- bağıl neminin artışı, temiz hava temini, olmadan meslek icra etme ve yönetme Yukarıda aktarılan tablo ve değerlendir- ratik bir şekilde yeniden düzenlenmesi havanın filtrelenmesi, gürültünün ab- ortamı ile sorumsuzlar için ülkemiz gerekmektedir. melerden, üçüncü köprü, havaalanı ve sorsiyonu, oksijen üretimi gibi etkileri adeta bir cennettir. Günümüzde, in- Çok önemli jeopolitik konum avantajı çılgın proje entegrasyonunun getirisinin ile sera etkisinin azaltılması ve enerji şaat mühendisleri odasının, hatta bazı yanısıra, İstanbul’un üzerinde yer aldığı finansal, götürüsünün ise yaşamsal tasarrufu sağlaması gibi ormanın kente müteahhitlerin inşa edilen yapıların morfoloji, kent makroformunu ve kim- olduğu açıkça görülmektedir. Sağlıklı hepsinin sağlam yapılmadığı konusun- liğini yönlendiren önemli bir potansiyel olan katkıları yok edilecektir. Deniz ve çevre yaratmanın yönlendiricisi olan daki uyarıları, güvenli yapı üretmek sunmaktadır. Bu nedenle de, tarihten orman arasında kalan İstanbul yerleşi- imar mevzuatı kanun değişiklikleri ile için sistemin yetersiz olduğunu işaret günümüze tüm planlama çalışmala- mi, Boğaz, Büyükçekmece ve Küçük- kaosa sürüklenirken, kamu eliyle hazır- etmektedir. Buna karşın büyük kitleleri rında, kentin kuzeyinde yaşam kaynağı çekmece koridoru başta olmak üzere latılan planlar da kamu eliyle buhar- barındıran devasa yapılar inşa edil- olan orman ve su kaynaklarının korun- vadilerle deniz ve ormanı ilişkilendir- laştırılmıştır. Ülkemizin planlama ve mektedir. Afet riskini azaltma söylemi ması vazgeçilemez bir ilke olmuştur. mekte ve böylece kent iklim sistemi yapılaşma geçmişi lekelidir. Ülkemizde dillerden düşmezken, çöplük alanları Su ve temiz hava yaşamın ve kentlerin için önemli bir avantaj sunmaktadır. mekansal planlama; kamu yararını yüksek konut ve ticaret alanlarına açı- sürdürülebilirliği için en temel kaynak- Ormanda üretilen oksijen kentin iklim esas alan bir toplumsal uzlaşma alanı labilmektedir. Meslek odaları, STK’lar lardır. Bir insanın nefessiz ve susuz düzenleyicisi olarak çalışmaktadır. niteliği kazanamamış, kamu yararını duyarlı ve bilinçli vatandaşlar, bilim yaşayamayacağı kuralı kentler için de Ormanların tahrip edilmesi, doğal hava esas alan bilimsel duruşlar ile, popülist insanlarının büyük çoğunluğu, bildirinin geçerli olup, varolan ya da yaratılacak 10 Sıcak hava dalgaları insan sağlığı üzerinde dramatik etkiler yaratabilmektedir, 2003 yazında konusu olan bütünleşik çılgın proje için her ekonomik değerin idame ettirilebil- 70.000’i aşan ölü sayısıyla Avrupa’da yaşanan sıcak hava dalgası iklime adapte olma ihtiyacını göz itirazlarını yüksek sesle dile getirmek- mesi de iki kaynağın varlığına bağlı- önüne sermiştir. (Robine vd. 2007) te, ancak bu projeler halen sürdürüle- dır. Bu nedenle, İstanbul’un kuzeyi

152 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 153 kırmızı çizgili alanıdır. Yukarıda sözü lekesi yerleşme alanı, vadi boyunca KAYNAKLAR consultation-results-march-2013.pdf edilen projeler bütünü ise bu kırmızı uzanan yeşil alanlar ile parçalanarak, Saydam, C. (2013), Kanal İstanbul, çizgili alanı temelden yok etmekte, hava kanalları yaratılmalı, bu kanallar- Airport Council International’s İstanbul’un Sonu Olur. http://www. İstanbul’un tüm gelişimini Karadeniz dan kentlilerin orman ve kıyıya erişimi (2012); World’s busiest airports by haber5.com/guncel/prof-cemel- kıyılarına doğru yönlendirmektedir. sağlanmalıdır. Bu model çerçevesinde passengers, http://en.wikipedia.org/ saydam-kanal-istanbul-istanbulun- Doğanın rehberliği, İstanbul için raylı toplu taşıma, deniz ve bisiklet ideal bir yerleşim modeli olarak Tarak ulaşımı sistemin ana öğeleri haline wiki/world%27s_busiest_airports_by_ sonuolur, Haber 5, 13.Aralık.2013 yerleşim modelini çağrıştırmaktadır getirilmelidir. Böylesi bir modele geçiş passenger_traffici#2012_statistics İUAP (2011), İBB Ulaşım Daire (Şekil 18). olanağı, 1980’den itibaren uygulanan Altınok, Emrah(2012), Kentsel Mekanın Başkanlığı Ulaşım Planlama miyop ve kolaycı yaklaşımlarla yok Yeniden Organizsayonunun Ekonomik Müdürlüğü, Mayıs 2011 Burada iki temel unsur modelin yürü- edilmiştir. Bununla birlikte, sağlıklı Politiği ve Mülkiyete Müdehale-2000 Ulaştırma Bakanlığı tücüsüdür. Bu unsurlar, raylı sistem işleyen bir planlama sistemi ve revize Sonrası İstanbul TOKİ Örneği, Doktora güzergâhının sırasıyla Silivri, hatta edilecek bütüncül plan, program ve Tezi, ŞBP, YTÜ Havacılık Raporu http://www.ubak. Tekirdağ ve Çorlu’ya ve Gebze’ye kadar fizibiliteler doğrultusunda demokratik gov.tr/BLSM_WIYS/UBAK/tr/doku- Bucak, M. (2011); Süveyş Kanalı, Deniz man_ust_menu/projeler_faaliyet- genişletilmesi, gelişmenin kuzeye ve katılımcı, toplum ve kamu yararına Harp Okulu Pusula Dergisi, Sayı 71. yönlendirilmemesi ve doğal kaynakla- hizmet eden, ekonomik, sosyal ve fizik- ler/20130319_101736_204_1_64.pdf, rın korunmasıdır. 15 milyonluk kentte sel sorunların birlikte çözümlenebildiği Çalışkan, Ç. O. (201), Üçüncü Köprü indirme tarihi Ekim 2013. lineer olarak uzanan iki raylı sistem plan bütünlüğü içinde programlanan Değerlendirme Raporu TMMOB Şehir Yılmaz, T.,Memlük, Y. (2008); oluşturulmalı 11 ve kuzey-güney yö- kentsel dönüşüm hamlesi uygulamaya Plancıları Odası, İstanbul Şubesi, Vadilerde Rüzgâr ve Güneş nünde diğer ulaşım sistemleri bu raylı konulabilirse, yaşanamaz bir İstanbul’a İstanbul, http://spoist.org/dokuman/ Hareketlerine Bağlı Planlama sistemlere entegre edilmelidir. gidişten kurtulma olanağının halen var Raporlarimiz/spoist_3.koprurapor.pdf ve Tasarım Olanakları, Ankara Deniz ve orman arasında kalan yağ olabileceği de ümit edilmektedir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı; Arazi Büyükesat Vadisi Örneği, Akdeniz İzleme Sistemi: http://aris.ormansu. Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, gov.tr/, İndirilme tarihi, Ekim, 2013 2008, 21(2), 193–204 Özhan, O (2011), Panama Kanalı, Deniz Harp Okulu Pusula Dergisi, Sayı 69. Robine, J.M.,Cheung, S.L., Roy, S.L., Oyen, H.V. ve Herrmann, F.R., (2007). Report on ExcessMortality in Europe During Summer 2003, EU Community Action ProgrammeforPublicHealth, Grant Agreement 2005114, http:// ec.europa.eu/health/ph_projects/2005/ action1/docs/action1_2005_a2_15_ en.pdf, 26 Ekim 2012 Transport for London, 2013, New airport capacity options-Assesment Criteria Şekil 18. 2023 İstanbul Metropoliten Alanı doğal eşiklerin - topoğrafyanın betimlediği sağlıklı yaşa- Consultation Result, March 2013, nabilir İstanbul için lineer kentsel gelişme http://beta.tfl.gov.uk/cdn/static/ cms/documents/new-airtport- 11 Banliyö hattı ve Marmaray ile E5 boyunca metrobüs hattının yeraltından götürülmesi ve araların- capasity-options-assesment-criteria- da geçişlerin sağlanması.

154 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 155 İnsan doğa ilişkisinde egemenlik mi/bütünleşme mi? İSTANBUL’DAKİ

KENTSEL Dr. Çağdaş Kuşcu Şimşek Arş. Gör. Senem Kozaman GELİŞME/YEŞİL Prof. Dr.Betül Şengezer Y.T.Ü. Mimarlık Fakültesi ALAN ÇELİŞKİSİ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

GİRİŞ da duyarlı sosyal organizasyonlar ve kurumsal kapasite, çevresel sorun- ların çözümünde gelişen teknolojinin Doğadaki canlı ve cansız varlıkların kullanımı, bilinçli bir toplumun varlığı aralarında ilişkiler kurarak oluştur- sürdürülebilirliği sağlamanın temel dukları sisteme, ekosistem/ ekolojik bileşenleri olarak kabul edilmektedir. sistemler denilmektedir. Beşeri ak- Canlı ve cansız elemanları içeren tiviteler ve bireylerin gerçekleştirdiği kent de bir ekosistemdir ve kentsel eylemler, ekolojik dengenin bozul- ekosistem olarak adlandırılmaktadır masına neden olmaktadır. Sosyal (Bulut, Z ve diğerleri 2010). Açık-yeşil sistemler ekolojik sistemleri, ekolojik alanlar, insan ile doğa arasında bozu- sistemler de sosyal sistemleri etkile- lan ilişkiyi dengelemede, diğer canlı- mektedir (Şekil 1). Gelişen teknoloji, ların yaşam alanlarının korunması ve doğaya müdahaleyi kolaylaştırmak- yaşam koşullarının iyileştirilmesinde ta, nüfus ve tüketim artışı ekolojik önemli bir role sahiptir. Bu nedenle de dengede bozulmalara yol açmaktadır. yeşil alan sistemi, kentsel ekosistemi Sosyal sistemin ekosistem üzerinde destekleyen en önemli öğelerden bi- kurduğu egemenliğin gücüne paralel ridir. Yeşil alanların pek çok ekolojik, olarak, sürdürülebilirlik zorlanmak- sosyal ve ekonomik yararı bulunmak- tadır. Çevre sorunları, insan sağlığını tadır. Kent ikliminin düzenlenmesi, tehdit etme boyutundan, insanlığın doğanın korunması, hava kalitesinin geleceğini tehdit etme boyutuna artırılması, toprağın korunması, yer sürüklenmektedir. Geleceğin tehdit altı su dengesinin ve biyolojik çeşitlili- altına girmesi, çözüm geliştirme ğin sağlanması kentsel yeşil sistemler kapasitesini zorlamakta, çözümün ile mümkün olmakta, doğa - insan yine sosyal sistem içerisinde olduğuna bütünleşmesi ve kültürel çeşitlilik vurgu yapılmaktadır. Çevre konusun- sinerjisi bu alanlar üzerinden gerçek-

156 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 157 leşebilmektedir. Kent ortamında do- çıkan sera gazların ağaçlar tarafından ğadan tamamen uzaklaşan insanlar, emilmesi ile ısı adası oluşumu önle- yeşil alanlar sayesinde tabiatı tanıma, nebilmektedir. Bu özellik nedeni ile doğayla kaynaşma imkânı bulabilmek- de yeşil alanlar ısı adalarının panzehi- te, doğal ortamda kendini çok daha ri olarak görülmektedir. güvenli, huzurlu ve mutlu hissede- Günümüzde kentsel ekosistemler, bilmektedir. Açık-yeşil alan sistemi, neo-liberal politikaların yol açtığı sosyal ve ekonomik sistemi de birçok hızlı yapılaşma artışı ile tehdit altına işlevi ile desteklemektedir. Kent imaj girmiştir, bu tehdidin boyutu met- öğesi olarak yeşil alanlar, bölgesel ve ropoliten alanları sürdürülemezlik kentsel kimliğe katkı sağlamakta, çe- noktasına taşımaktadır. İstanbul kicilik unsuru olarak turizmi destekle- metropoliten alanında da nüfus artışı mekte, bireylerin verimliğini artır- ve politikalarla pompalanan inşaat- Şekil 1:Sosyal sistem ve Ekosistem arasındaki ilişki- makta, enerji harcamalarını ve sağlık lar paralelinde, hem kentin yaşam harcamalarını azaltmakta, hatta kaynakları, hem de kent içindeki yeşil taşınmaz malların değerini arttırarak alanlar üzerindeki baskılar artmakta, ekonomiye pek çok katkı sağlamak- yeşilsiz bir metropoliten olma yönün- tadır. Spor yaparak şiddetten uzak de ilerlenmektedir. sağlıklı nesillerin yetişmesi ,kültürler İstanbul’un yeşil alanı yetersiz arası köprülerin kurulması, bireyler ve mekânsal olarak da dengesiz bir arası ilişkilerin artırılması toplumsal dağılım sergilemektedir. 1980 yılından bir buluşma mekânı olan yeşil alanla- itibaren izlenen kent politikalarıyla rın varlığı ile mümkün olabilmektedir. mevcut yeşil alanlar yapılaşmaya konu Bu yönü ile yeşil alanlar, toplumsal olmakta, kayıplar giderek artmaktadır. yapıştırıcı olarak çok önemli bir işlev Yeşil alanların azalması ile sağladığı üstlenmektedirler. ekolojik, sosyal ve ekonomik faydalar- Küresel düzlemdeki iklim değişik- dan mahrum olunurken, yeşilsizlikten liklerinin yanı sıra, kentlerin mikro kaynaklanan kentsel ısı adaları, su iklimsel yapısında da değişimler havza ve orman alan kayıpları insan meydana gelmekte, kentlerde bölge- sağlığını ve canlıların yaşam konforu- sel ısınmalar oluşmaktadır. Yarattığı nu olumsuz etkilemekten öte yaşamın antropojenik etkiler ile kentler iklim sürdürülebilirliği açısından tehdit değişikliğinin ana nedenini oluşturur- oluşturmaktadır. Değinilen sorun ken, iklim değişikliği de kentleri etki- ve tehditler bağlamında bu bildiride, lemekte, kısır döngü insan sağlığını ve İstanbul’un yeşil alan sisteminin bir canlıların yaşamını giderek olumsuz başka deyişle kentsel ekosisteminin yönde etkilemektedir. Günümüz- bozulma süreci ve yaşam döngüsü de çok fazla betonlaşmanın olması, açısından eşiklerin zorlanma düzey- kentin havalanmaması, kentlerde leri irdelenmekte ve metropolün yeşil ısının sürekli artmasını beraberinde sisteminin mekânsal örüntüsünü ve getirmektedir. Buna karşın antro- kaybını ortaya çıkarmak amaçlanmak- pojenik etkenlere bağlı olarak açığa tadır.

158 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 159 1980’den günümüze İstanbul’un kullanılarak yazarlar tarafından yeşil alan kayıpları iki adımda oluşturulmuştur. Üçüncü adımda değerlendirilmiştir. Birinci adım- küresel etkilerin yoğunlaştığı 2000- da 1980-2011 arasında uygulanan 2011 döneminde bitki yoğunluğu politikalar doğrultusunda turizm ve kaybı uzaktan algılama yöntemi ile kapalı sitelerden kaynaklanan ka- ölçülerek, yeşil alan kayıpları hari- yıpların mekânsal örüntüsü, bilinen talanmıştır. Bu bozulmaya neden projeler ve hava fotoğrafı üzerinden olan ve olacak büyük projeler ile ya- Şekil 3:Ekolojiyi temel alan kentsel makroform modelleri- (Vejre, H. vd. Ulrika Egero) yapılan gözlemlerden haritalan- pılan analiz yorumlanmıştır. Sonuç mıştır. İkinci adımda, en küçük olarak, yerel ve merkezi yönetimlere 1. KENTSEL YEŞİL ALAN düzeyindeki aktif yeşil alanların kişi yeşil eleman olan ağaçtan ormana yasalarla yeşil alan yaratma görevi başı 10 m2 olması gerekmektedir. kadar yeşil örtü ile ilgili bütün doğa verilmesine rağmen, yeşil alanların SİSTEMİ İstanbul kentinde 1975 yılında kişi elemanları kentin yeşil sistemini arttırılamadığı, hatta sürekli azaldı- başına 2,3 m2 aktif kullanılan yeşil Kent içinde ya da dışındaki inşa edil- oluşturur tanımından hareketle ğı, imar alanında kurumsal kapasite alan; 4,5 m2 aktif kullanılmayan yeşil memiş boş alanlar açık alanlar olarak İstanbul metropoliten alanının yeşil yetersizliklerinin yol açtığı sorun- alan olmak üzere toplam 6,8 m2 yeşil kabul edilmektedir. Yeşil alan siste- sisteminin mekânsal örüntüsü, bitki ların giderilmesi beklenirken, yeni alan düşmektedir. 2004 yılında ise kişi minin sürekliliği açısından ise arazi yoğunluğu üzerinden ortaya kon- yasal düzenlemelerle yaratılan kaos başına 2,0 m2 aktif kullanılan yeşil kullanım planları geleceğin yapılaşma alan, 3,5 m2 aktif kullanılmayan yeşil muştur. İstanbul’un bitki yoğunluğu ortamının kayıpların hız ve büyüklü- alanlarını da belirlediğinden, arazi haritası uzaktan algılama yöntemi ğünü arttırdığı görülmektedir. alan olmak üzere toplam 5,5 m2 yeşil kullanım planlarında barınma, çalışma alan düşmektedir (Aksoy, Aygün, Çelik, alanları dışında kalan alanlar Ören, 2004). İBB tarafından İstan- bul’da kişi başına 6,3 m2 yeşil alan 2.İSTANBUL’DA YEŞİL düştüğü belirtilmektedir. ALAN SİSTEMİ İstanbul’da Marmara sahillerinde Avrupa yakasında Sirkeci’den Flor- Yeşil alanlar yaşam kalitesinin önemli ya (Çiroz)’ya kadar yaklaşık 10 km. bir bileşeni iken, İstanbul metropo- uzunluğunda 807.000 m2, Asya yaka- liten alanında çeperlerde ve met- sında ise yaklaşık 8 km. uzunluğunda ropoliten alan içerisinde yeşil alan 800.000 m2 dolgu alanı kazanılmıştır. kayıpları somut örnekler üzerinden Dolgu alanlardan kazanılan yeşil alan- yaşanmaktadır. 1980 İstanbul Nazım lar ile 1992 itibariyle kişi başına düşen İmar Planı’ndan, 2009 İstanbul Çevre yeşil alan artmıştır. İstanbul’un park- Düzeni Planına (İÇDP) kadar tüm üst ları ve çocuk oyun alanları gibi aktif ölçekli Nazım İmar Planları irdelen- yeşil alanları araştıran Yıldız Aksoy’a diğinde, İstanbul’un yeşil alan siste- göre 2004 itibariyle İstanbul’da sadece minin giderek yok olduğu da açıkça kişi başına 1 m2 park alanı, 0,2 m2 izlenebilmektedir. İmar Yönetmelik çocuk oyun alanı düşmektedir. Uydu standartlarına göre kullanılan mahalle fotoğrafından yapılan inceleme ve 2006

1 T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı arazi izleme sistemi resmi web sayfası Şekil 2:Yeşil alan sistemini oluşturan birimler (ekolojik hücreler) http://aris.ormansu.gov.tr/index.php?q=tr/arazi_kullanim/arazi_kullanimi

160 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 161 herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevre- lara alet edilmesi, toplumun yaşam de yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi kalitesi konusundaki bilinçsizliği ve geliştirmek, çevre sağlığını korumak talepsizliği, denetleme sorunları gibi ve çevre kirlenmesini önlemek devletin nedenlerle yeşil alanlar yeteri düzeyde ve vatandaşların ödevidir. Devlete sağlanamamıştır. İmar Yönetmeliği’n- görev olarak verilen “herkesin hayatını, de mahalle ölçeğinden kent ölçeğine beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesi kadar kişi başına düşen değerin aynı ve gençlerin spor ile gelişiminin sağ- olması da (10 m2), yeşil alan sistemi- laması” ancak yeşil alanların varlığı ile nin kurulmasının önünde engel teşkil mümkün olabilmektedir. Anayasanın etmiş, orman alanları, kentsel bölgesel 63. maddesine göre tabiat varlıklarının ölçekteki her türlü yeşil doku bu stan- ve 169. maddesine göre devlet orman- dardın içine sokulmaya çalışılmıştır. larının korunması ve sahalarının geniş- 1980’de İmar Affı Kanunu ile yürürlüğe letilmesini sağlamak yine devletin gö- giren Islah İmar Planları bu yeşil alan revidir. İmar mevzuatı, Orman Kanunu, yetersizliğinin temel nedenlerinden Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma biridir. Ancak, planlı gelişmiş alan- Kanunu gibi pek çok yasal düzenleme larda da yeşil alanlar yetersizdir. Bu Şekil 4:İstanbul’da 1994 yılında kişi başına düşen park alanı (Yıldız Aksoy’un araştırmalarından ile bu görevlerin nasıl ve ne şekilde yetersizlik ülkemizde imar planlarının, elde edilmiştir) yerine getirileceği tanımlanmıştır. kat (yoğunluk) artışları getiren bir ara- 5215 no’lu Belediye Kanunu ile me- ca indirgenmesinin ve bunun ötesinde yılı arazi örtüsü verilerine göre İstan- başına düşen park alanları incelendi- zarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil yerel yönetimlerin finansal kaynak bul’da koruluk ve mezarlık alanlarının ğinde de değerlerin daha da düştüğü alanların geliştirilmesi hizmetlerini sıkıntısını çözmek adına planlardaki toplamı 2800 ha.’dır ve kişi başına 2,15 Şekil 4’den izlenebilmektedir. Bu de- yapma veya yaptırma görevi belediye- yeşil alanları başka yapılaşmış ve kar m2 koruluk ve mezarlık alanı düşmek- ğerler planlama çalışmalarında yeşil lere verilmiştir. Sağlıklı bir çevrenin getiren fonksiyonlara dönüştürmesinin tedir . alan politikasının yokluğunu, planlarda yaratılması, toplumsal ortak gereksi- sonucudur. Nüfus - yeşil alan ilişkisi ilçeler nüfus yoğunluk donatı ilişkilerinin zafi- nimlerin karşılanabileceği mekânların Bu temel hatalar ve sorumsuzluklar düzeyinde irdelendiğinde yeşil alana yetini, İstanbul’un yeşil alan kalitesinin yaratılması imar planları aracılığı ile zinciri günümüzde yürürlüğe giren erişim hakkının da adaletli olmadığı iz- düşüklüğünü yansıtmaktadır. gerçekleşebilmektedir. Sağlıklı çevre- yasalarla daha da büyük boyutlara ta- lenmektedir. İstanbul’da koruluklara ye ulaşmanın yol, yöntem ve kuralları şınmaktadır. 1980’lerde merkezi yöne- sahip olan Beykoz (14.4 m2/kişi), Sa- 3. YEŞİL ALAN da imar mevzuatında tanımlanmıştır. time turizm alanları ilan etme yetkisini rıyer (13.7 m2/kişi), Beşiktaş (7.6 m2/ Planlarda, yeşil alanlar yönetmelikler tanıyan Turizm Kanunu ile İstanbul’da kişi) en fazla yeşil alana sahip ilçeler GEREKSİNİMİ VE çerçevesinde tanımlanan nüfus-dona- pek çok park alanı veya yeşil alanlar iken barınma nüfusunun düşük olduğu KURUMSAL KAPASİTE tı-standart ilişkileri ve ilkeleri bağla- üzerinde AVM’ler, oteller yapılmış- Eminönü’nde de (8 m 2/kişi) kişi mında şekillenmekte, kamulaştırma, tır. 1987 tarihinde Orman Kanunu’na başına yeşilin yüksek olduğu ilçeler Kurumsal sermaye kapasitesi, sürdü- hazine arazilerinin bu amaçla kullanımı eklenen hususi orman alanlarında % kapsamına girmektedir. İstanbul’un rülebilirlik ölçütlerini hedefleyen planlı veya özel mülkiyetten yapılacak kesinti- 6’lık yapılaşma imkânı ile kapalı siteler yeni gelişme bölgeleri olan Gazios- gelişme ve bu sürece ilgili paydaşların ler/katkılar ile gerçekleşebilmektedir. furyası başlamış, İstanbul’un kuzey or- manpaşa (0.2 m2/kişi), Pendik (0.4 m2/ katılımının sağlanması, bilgi paylaşımı, Ancak ülkemizde, ortak gereksinim- manlarının erimesinin yolu açılmıştır. kişi), Ümraniye (0.4 m2/kişi), Kartal teknolojik kapasite, uzman personel leri yaratacak uygulama araçlarının 1980 sonrasında orman sınırlarının da- (0.8 m2/kişi), Kadıköy (1 m2/kişi)’ gibi varlığı, bütçe, çevresel harcamalar yetersizliği, mevcut araçları kullanma- raltılmasına yol açacak şekilde Orman ilçelerde yeşil alan standardı çok gibi bileşenlerin varlığı ile ölçülmek- da teknik kapasite yetersizlikleri, plan Kanunu’nda değişiklikler yaşanmıştır. düşüktür (Yıldızcı,1993). İlçelerde kişi tedir. Anayasanın 56. maddesine göre kararlarının siyasi popülist politika- 2000 sonrasında da TOKİ ve Özelleştir-

162 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 163 me İdaresi’ne tanınan kamu mallarını Bu doğrultuda toplumun gereksinim netimler, imar plan revizyonları ile park değerlendirme ve planlama yetkileri2, duyduğu yeşil alanları artırmak bir ve çocuk bahçesi gibi yeşil alanları Hazine Arazilerinin Satışı Kanunu3 ile yana mevcut olanları korumak dahi konut ve ticaret alanı gibi fonksiyonlara kentlerdeki kamu arazilerinin, kamusal güçleşmiştir. Sosyal örgütlenme ve dönüştürmekte ve satışa konu edile- işlevler için kullanımı yerine, konut, bilinçli toplum olarak kazanılan zafer bilmektedir. Yeşil alanlar satışa konu ticaret gibi gelir getirici fonksiyonlara Taksim Gezi parkı ile sembolleşmiştir. olurken, imar planlarında yeşil alanları yönlendirildiği görülmüştür. 16.05.2012 Ancak buna karşın Çamlıca tepesi, sayısal değer olarak arttırmaya yönelik tarihinde yürürlüğe giren 6306 sayılı üçüncü köprü, havaalanı, çılgın proje teknik hilelere başvurulmaktadır. Plan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüş- gibi sayısız proje tüm tepki ve örgütlen- değişiklikleri ile yoğunluk değerlerine türülmesi Hakkında Kanunu4 ile İmar melere rağmen hayata geçirilmektedir baz oluşturan konut parselleri kü- Mevzuatı ters yüz olmuş, zaten sorunlu ve metropolün sağlıklı yaşamını tehdit çültülerek, özel mülkiyet (parsellerin olan kurumsal kapasite altyapısı bir eden pek çok projenin uygulaması da bahçeleri) kamu alanı kapsamına kaosa sürüklenmiştir. Paradigma, sürdürülmektedir. alınabilmektedir kamu alanlarının/hazine arazilerinin İstanbul’un zafiyet içinde olan yeşil (Şekil 5). Özel bahçeler, kamuya ait Şekil 5: Hileli yeşil alan arttırma taktik örneği. Özel mülkiyetin kamu alanı olarak kamu yararı amacına yönelik kulla- alan sisteminin bozulma süreci farklı yeşil alan statüsüne dönüştürülerek transferi nılması yerine, gelir getirecek şekilde yollardan gerçekleştirilmektedir. Yeşil sayısal değer olarak yeşil alan stan- değerlendirmesi şeklinde değişmiştir. alan yaratmakla sorumlu olan yerel yö- dartları yükseltilmiş gibi gösterilmek- dolayısıyla nüfusun gerektirdiği kadar tedir. Günümüzde kentsel dönüşüm yeşil alanı kamuya terk etme zorunlu- ile yeşil alanların arttırılacağı slogan luğu da ortadan kalkmaktadır. Özetle, nüfus artışıyla, yeşil alan, okul alanı 2 4046 sayılı 24/11/1994 tarihli Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun, Madde 1 - Bu olarak kullanılırken, Kentsel Dönüşüm Kanunun amacı; … a) İDT’nin, varlıklarının ve iştiraklerindeki kamu paylarının, b)KİT’leri statüsü Yasası yeşil alan kayıplarına yol aça- vb. kamusal alanların artması gerekir- dışında kalmakla beraber sermayesinin tamamı veya yarısından fazlası devlete ve/veya diğer kamu bilecek bir içeriğe sahiptir. ken, tersine kişi başına düşen donatı tüzelkişilerine ait olan ticari amaçlı kuruluşlardaki kamu payları ile bu kuruluşlara ait müessese, alanları otomatik olarak azalmaktadır. bağlı ortaklık, işletme, işletme birimleri ve varlıklarının, iştiraklerindeki kamu paylarının, c) Devletin Kentsel Dönüşüm Yasası ile yeşil diğer iştiraklerindeki kamu payları ile Hazineye ait payların, d) Genel ve katma bütçeli idareler ile alan ve yollar da dâhil olmak üze- Park alanlarının ve özel mülkiyete bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların ve kamu iktisadi teşebbüslerinden kamu iktisadi kuru- re hazine adına kayıtlı veya kamuya konu parsellerin altını otopark olarak luşlarının gördükleri kamu hizmetleri ile doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının ve iştirak- kullanma uygulamaları ile suyun topra- lerindeki paylarının, e) Belediye ve il özel idarelerine ait ticari amaçlı kuruluşlar ile pay oranlarına ait her türlü alan kentsel dönüşüm bakılmaksızın her türlü iştiraklerindeki paylarının, f) Genel ve katma bütçeli idarelerle bunlara kapsamında, devletin özel mülkiyeti ğa erişimi engellenirken, bitki dokusu bağlı döner sermayeli kuruluşların, mal ve hizmet üretim birimleri ve varlıkları (baraj, gölet, otoyol, gibi işlem görerek, devlet bu alanların da yok olmaktadır. Yine 2000 sonrası yataklı tedavi kurumları, limanlar ve benzeri diğer mal ve hizmet üretim birimleri) ile bu Kanunun 35 inci maddesinin (B) fıkrasında belirtilen kamu iktisadi kuruluşlarının temel kuruluş amaçlarına büyüklüğü oranında yatırıma ortak orman, mera ve askeri alanların yeni uygun mal ve hizmet üretim birimlerinin işletilmesi haklarının, Ekonomide verimlilik artışı ve kamu olabilmektedir. Kısacası, vatandaşın yerleşim alanları olarak kullanılabile- giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemektir. terk ettiği yeşil alanlar, yollar devlet ceğine ilişkin torba yasalar ile kentin tarafından paraya tahvil edilebilmekte- yaşam kalitesini arttıracak, çekicilik 3 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dı- şına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun, dir. Kentsel Dönüşüm Yasası kapsa- yaratacak potansiyel açık alanlar olan RG: 26 Nisan 2012: Uygulama alanları; Madde 2, a) 2/A alanları: 6831 sayılı Kanunun 2. madde- mında planlanan kent parçaları, imar hazine/kamu alanları yapılaşmalara sinin birinci fıkrasının (A) bendine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak konu edilebilmektedir (Şekil 6). Ka- yerler, b) 2/B alanları: 6831 sayılı Kanunun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. yönetmeliğinin öngördüğü standartlar- maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2. dan muaf olabilmekte, plan dengeleri musal alanın buharlaştığı bir ortamda maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine veya kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre Hazine adına gözetilmeksizin yoğunluklar Belediye afet riskini azaltmanın temel ilkesi olan orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yerler, f)Proje alanı: 2/B alanlarını ve proje bütünlüğü- sağlıklı mekân/çevre hayal olmakta, nü sağlamak amacıyla gerektiğinde bu alanların dışında kalan yerleri de kapsayan ve sınırları Çevre Meclislerince karara bağlandığından, ve Şehircilik Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya ilgili büyükşehir ya da diğer belediye- nüfus donatı ilişkisi pas geçilebilmekte, İstanbul’un afet riskinin azaltıldığı lerce belirlenen ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan gecekondu veya kentsel dönüşüm projesi uygulanacak alanlar

4 Bildiri kapsamında KD Kanunu olarak anılmaktadır. 5 T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı arazi örtüsü istatistik verileri http://aris.ormansu.gov.tr/csa/

164 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 165 Kadıköy Meteoroloji istanyonu Gaziosmanpaşa Yıldı Tabya

Küçükbakkalköy

Sultangazi Cumhuriyet Mh.

Şekil 7:Kentsel Dönüşüme konu olan örnek alan dokuları

vede Anayasa ile koruma altında olan kayıplarının nedeni olmuştur. Beykoz orman mera gibi alanlar dahil her tür konakları, Acarkent, Kemer Country kamu alanları imara açılabilmektedir. bu akımın öncüleridir. Şekil 6:İstanbul projeleri ve Potansiyel yeşil alan kayıpları Kamusal alanların ve yeşil alanların 2000 sonrasında da, TOKİ, Özel- farklı fonksiyonlara dönüşüm süreci leştirme İdaresi gibi imar yetkileri söylemi gerçekliğini yitirmektedir. Bu 4. 1980-2011 DÖNEMİNDE İstanbul özelinde 1980-2000 yılları arttırılan kurumlar aracılığı ile açık söylem ile bilerek ya da bilmeyerek, arası ve 2000 sonrası kent politikaları alanlar hızla yapılaşmaya açılmıştır. bir afetten çoklu afete (deprem, sel, İSTANBUL’UN YEŞİL olmak üzere iki dönemde ele alına- Atakent Halkalı Toplu Konutları’nda 12 kentsel ısınma, hava kirliliği, toplumsal ALAN SİSTEMİNDEKİ bilir. dönüm, Üsküdar Altunizade’de yakla- huzursuzluk, erişemezlik) geçilmekte- DEĞİŞİMLER 1980 sonrası yeni liberal politikalar şık 96 dönüm, Ataköy‘deki 140 dönüm, dir. ve rant odaklı kentsel gelişmenin yeşil Bakırköy’de 125 dönüm, Esenler’de İzlenen yeşil alan kayıplarına karşılık Yeşil alanların kaybında hem yerel yö- alanlar üzerindeki ilk olumsuz yansı- 185 dönüm, Maslak’ta 19 dönüm, yeşil İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 6 netimlerin, hem de merkezi yönetimin maları parklar ve koruluklar üzerinde alanın konut ve ticaret alanı gibi fonk- yıl içinde kişi başına eklenen yeşil alanı farklı şekillerde rolleri bulunmaktadır. ilan edilen turizm alanları ve otel inşa- siyonlara dönüştürülerek yaklaşık 58 1.40 m2 artıran 1800 ha. yeşil alan Yerel yönetimler, imar plan reviz- atları şeklinde başlamıştır. Maçka’da hektarlık yeşil alanın yok olduğu kısa yapıldığına dair bir beyanatı bulun- yonları ile yeşil alanları yapılaşmaya Taşlık Korusu üzerinde Swiss Otel, bir internet taraması ile saptanabilen maktadır. İstanbul yerleşik alanın % açarken, merkezi yönetimler yeni Barbaros Parkı’nın üzerinde yer alan uygulamalardır. Bakanlar Kurulu Ka- 3’ünü oluşturan, yaklaşık 1600 hek- yasal düzenlemelerle yerel mekânlar Conrad Oteli, Taşkışla önünde inşa rarı ile veya yerel yönetimler tarafın- tarlık TOKİ gelir paylaşım proje alanı üzerinde merkezi kurumlara imar edilen Gökkafes, Gümüşsuyu’nda Cen- dan ilan edilen İstanbul’daki kentsel mertebesindeki (Şekil 6) bu büyüklüğe mevzuatından bağımsız planlama net Bahçesi üzerinde yer alan Park dönüşüm alanları 6300 hektar olup, ilişkin mekânsal konum bilgileri şeffaf yetkileri tanıyarak, kent içindeki oteli bu politikaların ilk yansımaları- bu alanlara ilişkin bazı mevcut doku olarak paylaşılmadığından, İstanbul’un veya çeperlerdeki tüm açık alanları dır. Yine bu dönemde orman alanları örnekleri Şekil 7’de izlenebilmekte, bu hangi mekânlarında konumlandırılmış yapılaşmış alanlara çevirme gücünü içerisinde yapılmaya başlanan kapalı alanların içinde yeşil dokunun hâki- olduğu merak edilmektedir. kendinde toplamaktadır. Bu çerçe- siteler bu dönemde büyük yeşil alan miyeti gözlenebilmektedir. Yukarıda

166 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 167 Şekil 9:Kentsel Gelişim ve Orman Kayıpları lerden oluşturmaktadır. 5. UZAKTAN ALGILAMA Bu dönemi biçimlendiren kentsel politikaların bir yansıması olarak üst YÖNTEMİ İLE İSTANBUL’UN Şekil 8. 1980-2000 yıllarında yeşil alan değişimi ölçekli plan kararları ve birçok bilim- YEŞİL ALAN SİSTEMİNİN sel uyarıyı göz ardı eden rant odaklı SAPTANMASI belirtilen yasa maddeleri kapsamında 80’ i kent çeperlerinde, % 20’si kent otonom kararların biçimlendirdiği ya- bu yeşil dokuların kaybolma riski yük- içi açık alan kayıplarından oluşmak- pay alan artışının yansımaları, Orman Kent içinde ya da dışındaki inşa edil- sektir. tadır. Kent çeperlerindeki kayıpların, ve Su İşleri Bakanlığı Arazi İzleme memiş boş alanlar açık alanlardır. 1980 ve 2011 tarihli hava fotoğrafı % 20’si kapalı konut sitelerinden, % Sistemi’nde yayınlanan 1996-2006 yıl- En küçük yeşil eleman olan ağaçtan üzerinden oluşturulan kapalı siteler, 80’i orman alan üzerine yapılan tekil ları arasındaki arazi kullanım değişimi ormana kadar, yeşil örtü ile ilgili bütün bağımsız bahçeli evler, gecekondu parsel düzeyindeki yapılaşmalardan üzerinden de gözlenebilmektedir.5 doğa elemanları yeşil alan sistemini alanları şeklinde orman içerisinde kaynaklanmaktadır. Tarafımızdan Bu haritanın sonuçlarına göre 13300 oluşturmaktadır. Bu tanımlardan ha- gelişen konut alanları ve kent içinde bilinen park alanları üzerine yapılan hektar orman alanı (İstanbul orman reketle, uzaktan algılama yöntemi ile gündeme gelen büyük proje alanları sekiz turizm tesisi yaklaşık 18 hektar alanlarının %6’sı), 20150 hektar tarım belirlenen bitki yoğunluğu ile İstan- Şekil 8’de izlenebilmektedir. Elde edi- alan -kent içi yeşil alan kayıplarının % alanı kaybedilmiş, 38318 hektar alan bul’un yeşil örtü desenine erişilebile- len bu veri tabanına göre toplam açık 2’sini- oluşturmakta olup geri kalan yapılaşmaya açılmıştır. Kayıpların, ceği düşünülmüştür. Bu çerçevede alan kaybı 5400 hektardır. Bunun% kayıplar ise konut ve AVM gibi proje- metropol çeperlerinde ve kuzeydeki ekolojik araştırmalar için uygun olan orman alanları üzerinde yoğunlaştığı ve zamansal değişimlerin izlenme- 5 T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı arazi örtüsü istatistik verileri http://aris.ormansu.gov.tr/csa/ Şekil 9’dan izlenebilmektedir. sinde ve karar vermede çok önemli

168 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 169 Tablo 1. İstanbul Bitki Yoğunluğu Haritası İçin Bitki Örtü Sınıflandırılması 53,24’ü seyrek bitki dokusu ile kaplı- ların yaratacağı doğrudan ve dolaylı dır.%21,23 ‘ünde ise hiç bitki örtüsü olumsuz etkilerle tehdit edilmektedir. -1.0 < Bitki Örtüsü yok < 0.0 bulunmamaktadır (Şekil 10). Köprü güzergâhı nedeniyle doğrudan 0.0 < Seyrek Bitki Örtüsü < 0.2 Bu çalışma için baz alınan 2007 kaybedilecek orman alanı 1100 hektar, tarihli Landsat haritasında, günü- havaalanı nedeni ile kaybedilecek 0.2 < Orta Bitki Örtüsü < 0.4 müzün tartışma konusu olan Çam- orman alanı 6172,7 hektardır. Bakan- 0.4 < Yoğun Bitki Örtüsü < 1 lıca Tepesi cami projesi, Çamlıca Sit lar Kurulu Kararı ile afet riski taşıyan alanında başlayan bazı konut projeleri, alanların transfer alanı olarak ilan bir kaynak niteliği taşıyan Landsat lık geldiği tespit edilmiştir. Ataköy sahilindeki inşaat projeleri edilen İstanbul yerleşim alanının yarı görüntülerinin kullanılmasına karar Tablo 1, Şekil 10). yer almamaktadır. Bunlar ve benzeri büyüklüğünde olan 30000 hektar ile verilmiştir. Uydu görüntüsünün seçi- Elde edilen bu haritadan İstanbul’un projelerle metropol içindeki cılız olan Çılgın Proje alanı6 ; yaklaşık 16.000 ha. minde, çalışmanın da amacına uygun yeşil sistemi içinde; kuzeyindeki or- yeşil sistem giderek yok olmaktadır. su havzasını, 6000 ha. orman alanını, olarak Landsat-5TM 28 Haziran 2007 manların, baraj gölleri ve havzalarının Diğer yandan 2011’de gündeme gelen 1300 ha. sit alanını, 2700 ha. baraj ve yaz dönemi görüntüsü seçilmiştir. ağırlıklı olarak faydalanılan açık alan- Çılgın proje, üçüncü köprü, üçüncü göl alanını kapsamaktadır. Böylesi bir Verinin mekânsal çözünürlüğü termal ları oluşturduğu, korulukların, me- havaalanı gibi projelerle, İstanbul’un proje, Şekil 10’da izlenen kuzeydeki band hariç 30 m’dir, termal band için zarlıkların, parkların ise metropoliten su ve temiz hava kaynağı olan or- açık alanların tamamıyla yapılaşmaya 120 m’dir. alan içinde yeşil sistemi tanımladığı man alanları, su havzaları yatırım- açılmasına yol açacak ve yeşil sistemin Görüntü üzerinden her bir piksel görülmektedir. Kopenhag, Stockholm verisi için hesaplanan, bitki örtüsünün gibi kent yeşil sistemleri ile İstanbul biyokütle, yaprak alanı indeksi ve yüz- yeşil sistemi karşılaştırıldığında siste- desi gibi bitki örtüsü özellikleri ile iliş- min zafiyeti ortadadır. Vadilerdeki bitki kili vejetasyon miktarı ve durumunun örtü izleri metropolün yeşil sisteminin bir ölçüsü NDVI (Normalize edilmiş oluşturulması için halen potansiyelle- bitki indeksi farkı) ile ölçülmektedir rin varlığını işaret etmektedir. Boğa- ve aşağıdaki formülle hesaplanmak- ziçi boyunca uzanan korular, ayrık ve tadır (NYSERDA, 2006; Lillesand, ve düşük yoğunluktaki özel mülkiyette yer Kiefer, 1987). Biyokütle miktarına göre alan ağaçlar, Çamlıca tepesini Üskü- -1 ile +1 arasında değişim gösteren dar’a ve Kadıköy’e bağlayan yeşil doku, bu değer, yoğun bitki örtüsü ile kaplı sur koruma yeşil bandının Haliç bo- alanlarda 0.5-1 arasında değer almak- yundan Kâğıthane’ye uç vermesi, vadi tadır. Su yüzeyleri ve yapay alanlarda boyları, Boğaz, Haliç, Küçük ve Büyük- bu değer -1’e doğru yaklaşmaktadır. çekmece gölleri, askeri alanlar, Aydos NDVI = (IR − R)/(IR + R) Ormanı, Dragos Tepesi İstanbul’un İstanbul için bulunan NDVI değerleri yeşil sistemini oluşturan bileşenlerdir. incelendiğinde, orman alanlarının 0,4- Ataköy, Yeşilyurt, Bakırköy ve Kadıköy 1 değeri arasında olduğu, kent içindeki gibi ayrık düzendeki yapılaşma alanları koruluk alanları ve büyük park alan- içerisinde yer alan bahçe yeşilleri ve larında bu değerin 0,2-0,4 aralığında sayıca az da olsa bazı park alanları orta yoğunlukta olduğu, 0-0,2 aralığın- İstanbul yeşil sistemini destekleyen alt Şekil 10:İstanbul Bitki Yoğunluğu Haritası (Kuşcu, 2012) da seyrek bitki örtüsünün bulunduğu sistemler olarak ortaya çıkmaktadır. ve bu değerin altındaki NDVI’ların bitki İstanbul yerleşik alanının % 7,82’si 6 3. Havaalanı projesini de kapsamaktadır. örtüsünün bulunmadığı alanlara karşı- yoğun, % 17,71’iorta yoğunlukta, %

170 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 171 en güçlü bacağı olan kuzey ormanları izleri sürülebilmektedir. Orman alanı yaşam kaynağı yok olacaktır. kayıplarına bakıldığında da Sultanbeyli, İstanbul’da son 15 yılında ya- Beykoz’da birçok yerin orman alanın- şanan hızlı değişimin yeşil alanlar dan çıktığı gözlemlenmektedir. üzerindeki etkisinin daha net olarak 2010 sonrasında gözlenen yeşil gözlemlenebilmesi için, 2000-2011 alan kayıplarının bir nedeni de siyasal Landsat görüntüleri üzerinden elde ideolojilerin mekâna yansımasından edilmiş olan NDVI verilerine dayanarak kaynaklanmaktadır. Çamlıca Tepe- zamansal değişim analizi yapılmıştır. si’nin ve Göztepe Parkı’nın yapılaş- 2000 - 2011 yıllarına ait NDVI değerleri maya konu olması bu tür kayıpların üzerinden, aşağıdaki değişim aralıkları örneklerini oluşturmaktadır. Halkalı, doğrultusunda analiz yapılarak, İstan- Ataşehir gibi toplu konut alanları içe- bul’un yeşil alan değişimi incelenmiş- risinde planlanmış yeşil alanların imar tir. Buna göre her bir pikselin – 0 ,1 değişiklikleri ile yapılaşmaya açılması birimlik NDVI değişimi azalma olarak sıkça karşılaşılan örneklerdir. Maltepe tespit edilmiştir (Tablo 2) ve Şekil 11’de Parkı, kent içinde kalan orman alan- verilmiş olan harita üzerinde kırmızı larının konut vb. yapılaşma alanlarına alanlar olarak gösterilmiştir. dönüştürülmesinin örneğidir. Park 2000-2011 bitki yoğunluk değişim kapsamındaki 103 ha. alan yapılaş- haritasından da, kent içerisinde par- mış alanlara konu olmuştur (Perçin, çalar halinde ve çeperlerde Sazlıdere, 2013). Yeşil alanların fonksiyon dışı Büyükçekmece ve Küçükçekmece kullanımına bir başka örnek de Halkalı Havzaları, İstanbul’un kuzeyinde Riva, toplu konut alanında çöplük alanının Tablo 2:Bitki Örtüsü Değişim İndeksi Karadeniz kıyılarında yer alan maden yeşil alan olarak planlarda yer alması dönüştürülmesidir. İstanbul gibi bir alanları, Terkos Gölü yakın çevresi, fakat Tema Park adı altında fuar alanı, 6. İSTANBUL’DA ISI ADA- metropolde yıllardır bir kimlik mekânı Aydos Ormanı ve yakın çevresinde bitki konut alanı, eğlence ve ticaret alanına olan Hipodrom ve çevresi günümü- LARI PROBLEMİ ve YEŞİL örtüsünün azaldığı, bir başka deyişle dönüşmesidir (Şekil 12). Halkalı’daki ze kadar açık alan olarak varlığını ALAN İLİŞKİSİ yeşil alanların kaybolduğu gözlen- bir çöplük alanı yüksek yoğunlukta sürdürmüştür. 2010’dan itibaren ise mektedir. Maçka Parkı ve Hilton Oteli konut ve ticaret alanı yapılaşması- Hipodrom etrafındaki açık alanların da Kentleşme ve buna bağlı olarak artan arasındaki yeşil alana yapılan kongre na konu olmaktadır. Bunun kendi konut projeleri ile yok olmaya başladığı nüfusun kaçınılmaz getirisi olarak merkezi, Kadıköy çevre yolu ve E-5 içerisinde barındırdığı risk de ayrı gözlenirken, İBB tarafından Hipodro- artan yapılaşma, trafik, enerji tüketimi kavşağında vadideki yapılaşmalar, Ata- bir tartışma konusudur. Gündemde mun yeşil alana çevrilerek, bu alanda gibi antropojenik faktörlerin olumsuz şehir yapılaşmaları gibi pek çok bilinen olan en son proje de Zeytinburnu’nda 1 milyon m2’lik park oluşturulacağı etkisi; makro ölçekte küresel iklim yapılaşma hareketlerinin bu haritada Veliefendi Hipodromu’nun yeşil alana belirtilmektedir. Metropoldeki, at ya- değişimini tetiklemekle birlikte, mikro ölçekte insan sağlığını tehdit etme- Tablo 2:Bitki Örtüsü Değişim İndeksi rışlarının yapıldığı, kimlik mekânı olan ve bir dünya kentinde olması beklenen ye varan sonuçlarla kentsel ısınma Bitki Örtüsü Yoğunluğu NDVI değerlerinin farkı =NDVI2000-NDVI2011 böylesi bir kentsel donatı alanını yok problemini doğurmaktadır. Özellikle edilmesi, İstanbul’a biçilen kültürel ve tropikal ve orta enlem kuşağı kentlerin Azalma < -0.1 tarihi ağırlıklı İstanbul vizyonu ile ör- iklimsel konfor şartlarını kritik eşiğin Değişim Yok > -0.1 ve <= 0.2 tüşmediği gibi büyük bir çelişki içinde üzerine çıkarmaktadır. Dünyanın en kalabalık 25 kentin- Artış > 0.2 olunduğunun göstergesidir.

172 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 173 uzaklaştırmaktadırlar. Bu özellikler, işaretleridir. Kent içinde yeşil alanların iklimsel değişiklikler karşısında kentin giderek azalması, yeterli ağaçlandırma uyum yeteneğini arttırmaktadır. Göl- çalışmalarının yapılmaması, iklimsel gelendirme ve bitkilerin terleme-bu- olarak kentte zayıflık yaratmaktadır. harlaşma işlemi, kentsel alanlarda Yeşil alan tanımının çimlendirme ve doğal soğutma mekanizması işlevi çiçeklendirmeye dönüşmesi iklimsel görmektedir. Yani orman alanları, en açıdan yeterli sonuç üretilememesine serin bölgelerdir ve gün içerisindeki neden olmaktadır. Bunlarla birlikte son ısınmaya bağlı olarak örtü tabakasında dönemlerde park içi yürüyüş yollarının oluşan negatif etkileri zayıflatabilmek- geniş beton yüzeyler şeklinde tasarlan- tedir. İstanbul’da sırf kent içi yeşil ması, yeşil alanın yaratacağı soğutma alanlar bile çevreleriyle 4,5˚C kadar etkisini azaltmakta, beton yüzeyin fizik- fark oluşturmaktadır. Orman alanları sel özelliklerine bağlı olarak ısınmayı ile kent merkezi arasındaki sıcaklık arttırmaktadır. farkı ise ne 15˚C’ler mertebesindedir Bu konuda güncel örnek olarak, Tak- (Kuşçu, 2012). sim meydan projesi de verilebilir. Mey- Son dönemde gündeme oturan danın hemen hemen tamamının beton üçüncü köprü, üçüncü havaalanı, Kanal yüzeyle kaplanmasını içeren projeye ek İstanbul ve kuzeye yönelen yüksek katlı olarak, Gezi Parkı’nın kesilen ağaçları prestij projeleri, orman alanlarının ve yerine yapılacak yapay çim alanları, su havzalarının tahribine neden olarak, bölgede bulunan ağaçların yerini tuta- yaşam konfor parametrelerinden biri mayacak ve alanın konfor kriterlerini olan İstanbul’un iklim avantajını da negatif yönde etkileyecektir. Oysa, kent tehdit etmektedir. Orman alanlarının içinde bulunan ağaçlar kentsel me- tahrip edilmesiyle yeşil alanlar günden tabolizma ve süreklilik açısından çok güne azalmakta, doğal hava koridorları önemli bir rol üstlenmektedir. Yeterli yüksek ve yoğun yapılaşmalar ile tıkan- çeşitte ağaç türü, düzenli aralıklarla ve makta, kent içi yeşil alanlar yapılaşma- yeterli sayıda dikilirse, enerji tüketi- den biri olan İstanbul, fiziki yapısının yakın bölgelerde yapılan yüksek katlı ya açılarak yok edilmektedir. mini ve hava kirliliğini azaltmaktadır. getirdiği bir avantaj olarak doğal binalar, kirleticileri dağıtabilecek deniz İstanbul’un ısı adaları haritası Örneğin, sıcak iklimlerde yaprak döken havalandırma koridorlarına sahiptir. meltemlerini engellemektedir. Bunun incelendiğinde; ısı adalarının Esenler, ağaçlar binaların üzerini kaplayarak Boğaz, Haliç ve vadiler denizden gelen bir sonucu olarak, soğuk hava kanalı Bağcılar, Küçükçekmece, Güngören, soğutma amaçlı enerji kullanımından hava akışını yerleşme içine bağlayan olan vadiler kapalı havuzlara dönüş- Zeytinburnu gibi ilçelerin yoğun yapı- tasarruf sağlanırken, soğuk iklimlerde kanallar olup, kentin serinlemesinde mekte ve ters etki göstererek sıcak laşmış bölgelerinde, Barbaros Bulvarı yapraklarını dökmeyen ağaçlar binaları ve havasının temizlenmesinde önemli alanlara dönüşmektedir. ve devamında Büyükdere Caddesi soğuk kış rüzgarlarından koruyarak rol üstlenmektedirler. Ancak iklim- Diğer taraftan, kentin özellikle kuzey civarında, Maltepe ve Kartal’ın E5 üstü ısıtma enerjisi kullanımından tasarruf sel açıdan önemli bir avantaj olan bu bölgesinde yer alan orman alanları, İs- bölgelerinde ve kısmen de Üsküdar sağlamaktadır (Akbari, 1997). Ayrıca, durum karşıtında süregelen yoğun, tanbul’un akciğerleri görevini görmek- bölgesinde ve vadi alanlarında küme- yeşil alanlara geçiş, kentsel yerleşik- yüksek, toprağın kaybolmasına neden tedir ve hem hava kirliliğini hem de lendiği gözlenmiştir (Kuşçu, 2012). Bu lerin fiziksel ve ruhsal refahlarını da olan yapılaşmalar doğal olanakların kent iklimini düzenlemektedir. Toprak alanlardaki yoğunlukların ve kitlelerin etkilemektedir (Manning, 2008). olumlu etkilerini de günden güne ve bitkiler gün boyu önce ısıyı emmekte günümüzde devasa boyutlara taşınması İstanbul metropolü için hazırlanan azaltmaktadır. Özellikle deniz kıyılarına ve daha sonra buharlaşma yoluyla ısıyı problemin gelecekte büyüyeceğinin tüm planlarda, kentin doğu-batı istika-

174 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 175 metinde büyümesi, kuzeydeki su hav- anılan 2005 sonrası yürürlüğe giren askeri alanları ve kamu alanlarını Aksoy,Y., Aygün, B., Çelik, A., Ören, zaları ve orman alanlarının korunması kanunlar ile imar mevzuatı ters yüz botanik bahçesi, hayvanat bahçesi L., (2005), “Zeytinburnu İlçesinde Risk temel ilke olarak benimsenmiştir. edilmiş, imar konusundaki kurumsal büyük kentsel ve bölgesel parklar ve Afet Yönetimi kapsamında Mevcut Ancak, 1980 sonrası parçacıl gelişme- kapasite sıfırlanmıştır. Bu boşluk gibi metropolde yer alması gereken ve Öneri Yeşlil Alanların Deprem ler ile orman alanlarının yapılaşma içerisinde, mevcut ve potansiyel olarak fonksiyonlara tahsis etme yerine, tüm Öncesi ve Sonrası Değerlendirilmesi baskısı altına girmesi ve günümüzde kamu alanları konut ve AVM ağırlıklı kullanılabilecek tüm açık/yeşil alanlar Risk Yönetim Çerçevesinde Yeşil doğrudan devlet politikası olarak bu hızla yapılaşmaya konu olmuştur. olarak yapılaşmaya açılarak var olan Koridor Dönüşüm Projesi”, ‹.B.B/Y alanların yapılaşmaya açılma yaklaşı- Üçüncü köprü, üçüncü havaalanı ve tüm potansiyeller harcanmaktadır. ve K.D.İNŞAAT Müdürlüğü, Yüklenici mı, gelecek açısından önemli iklimsel afet alanlarının tasfiyesi amacı ile Tüm olumsuz gelişmelere rağ- tehditler oluşturmakta, kamu yararı kullanılması öngörülen yeni yerleşim men, kurumsal ve sosyal kapasitenin Bimtaş A.Ş, Proje: Bahçeşehir kavramı ile çelişmektedir. alanları ise İstanbul’un ekolojik kori- güçlendirilmesi paralelinde, bütüncül Üniversitesi. dorlarını yok edecek gündemdeki son bakış açılarını elden bırakmadan, Atabay, S. (1988), Yeşil Alan 7. SONUÇ ve ÖNERİLER projelerdir. Bildiri kapsamında yapılan planlamanın kademeli birliktelik ilkesi Planlaması ve Peyzaj Tasarımı İlişkisi değerlendirmelerden de söz konusu rehberliğinde oluşturulacak yeşil açık İlkeleri. Yıldız Teknik Üniversitesi İstanbul metropoliten alanında, geç- bu projelerin ekonomik ve fonksiyonel alan modeli çerçevesinde program- Mimarlı Fakültesi Şehir ve Bölge mişten bugüne kadar yaşanan açık rasyonalitesinin olmadığı, getirisinin lanan adil, katılımcı, şeffaf kentsel Planlama Anabilim Dalı. İstanbul. alan kaybının, günümüzde günde- finansal, götürüsünün ise yaşamsal dönüşüm süreç ve uygulamaları ile ya- Bulut, Z., Kılıçaslan, Ç., Deniz, me gelen projelerle hız kazandığı, olduğu açıkça görülmektedir. şanabilir bir İstanbul’a doğru rotanın B., Kara, B. (2010), Kentsel kentin kuzeyindeki yaşamsal ekoloji İstanbul’un yeşil alanı yetersizdir, çevrilmesi umudu halen korunmakta- Ekosistemlerde Sürdürülebilirlik koridorlarının tehdit altına girdiği mekânsal olarak da dengesiz bir da- dır. ve Açık-Yeşil Alanlar, III. Ulusal görülmektedir. Kurumsal kapasite, ğılım sergilemektedir. Yeşil alanların Karadeniz Ormancılık Kongresi, 20-22 sürdürülebilirliği sağlamanın temel azalması ile yeşil alanların ekolojik, KAYNAKLAR Mayıs 2010, Cilt: IV Sayfa: 1484-1493, bileşenlerinden sayılırken, ülkemiz sosyal ve ekonomik yararlarından http://www.artvin.edu.tr/karok3/ kurumsal kapasite bozukluğunun mahrum olunurken, yeşilsizlikten Alyse Nelson (2005) , IV.Cilt/(1484-1493).pdf sürdürülebilirlik için baş tehdit unsuru kaynaklanan kentsel ısı adaları, su Stockholm,Sweden , City of Ermeydan, M. (2005), Kent olabileceğinin örneklerine sahne ol- havza ve orman alan kayıpları insan Water, http://depts.washington. Ormanlarının Planlanması İstanbul maktadır. Hukuk ilkelerinden yoksun sağlığını ve canlıların yaşam kon- edu/open2100/Resources/1_ Örneği”Bahceşehir Üniversitesi Fen kurumsal yapı çerçevesinde, sosyal OpenSpaceSystems/Open_Space_ forunu olumsuz etkilemekten öte Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, kapasitenin de sürdürülebilirliği sağ- yaşamın sürdürülebilirliği açısından Systems/Stockholm_Case_Study.pdf, İstanbul. lamada tek başına yeterli olamayaca- tehdit oluşturmaktadır. Buna karşın, İndirilme tarihi Ekim, 2013 European Commision (2012), European ğı, bazı kazanımlara rağmen, olumsuz deniz ve orman arasında lineer olarak Akbari, H., Kurn, D.M., Bretz, S.E. ve Green Capital, http://ec.europa.eu/ gelişmeler hızla uygulamaya konul- uzanan metropolü parçalayan vadi Hanford, J.W., (1997), “Peak Power environment/europeangreencapital/ duğundan zaman faktörü nedeniyle alanları, göller, boğazlar, haliç kori- and Cooling Energy Savings of Shade wp-content/uploads/2012/07/Section- bu kazanımların da etkisinin sınırlı doru İstanbul yeşil sisteminin oluştu- Trees”, Energy and Building 25:139- 3-green-urban-areas_Copenhagen. kaldığı yaşanan örnekler üzerinden rulması için doğanın kentte sunduğu 148. okunabilmektedir. Şeffaflık, katılım, potansiyellerdir. Var olan potansiyel- pdf, indirilme tarihi Ekim, 2013. Aksoy, Y. (2001), İstanbul Kenti denetim gibi temel faktörlerin yeter- ler, 2000 ortalarından itibaren büyük Kuşçu Şimşek, Ç., Şengezer B., (2012), Yeşil Alan Durumunun İrdelenmesi, sizliği nedeniyle mevcut kurumsal yapı tahribata uğramış, dünya kenti olma “İstanbul Metropoliten Alanında Basılmamış Doktora Tezi, İ.T.Ü. Fen eleştirilirken ve bu faktörleri kapsa- vizyonlarından söz edilirken İstan- Kentsel Isınmanın Azaltılmasında Yeşil yacak şekilde kurumsal kapasitenin bul’un yeşil sistemine ilişkin bütüncül Bilimleri Enstitüsü. Alanların Önemi”, Megaron Dergisi geliştirilmesi beklenirken, yukarıda da bir strateji geliştirilememiştir. Büyük 7(2):116-128

176 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 177 Lillesand, T.M. ve Kiefer, R.W., Sabnis, G.M. (2011), “Green Building (1987), “Remote Sensing and Image with Concrete Sustainable Design and Interpretation”. John Wiley and Sons: Construction, CRC Press, s. 175–226, New York; 705. eBook ISBN: 978-1-4398-1297-6. Manning, M.J., (2008). “Plants in Urban Soysal, Ç. (2010), http://www2.tbmm. Ecosystems: Essential Role of Yrban gov.tr/d23/7/7-16509s.pdf Forests in Urban Metabolism and Şimşek, M. (2013), İstanbul’da hedef; Succession Toward Sustainability”, kişi başına 10 m² yeşil alan, İBB Park International Journal of Sustainable Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı, Development and World Ecology 2013.09.06, http://www.istanbulajansi. 15:362-370. com/roportaj/18/Istanbulda-hedef- Memlük, Y. (1994), Kentsel Alanlarda kisi-basina-10-m-yesil-alan.html Yıldızcı, A.C. (1975), 2000 Yılında Peyzaj Planlama. Ankara Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Basılmamış İstanbul. 6. Danışma Kurulu Toplantısı Ders Notları. Ankara. Bildirileri. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehircilik Nyserda, (2006), Mitigating New Enstitüsü. İstanbul. York City’s Heat Island with Urban Yıldızcı, A. (1993), İstanbul’un Yeşil Forestry, Living Roofs and Light Alanları Üzerine Söyleşi, Mimarlık, Surfaces, New York City Regional Sayı 93/254, rist, http://dergi.mo.org. Heat Island Initiative Final Report, The tr/dergiler/4/362/5294.pdf New York State Energy Research and Development Authorıty Albany, NY. Vejre, H. vd. The Copenhagen Finger Plan, Keeping a green Space Öztürk, B. (2004), Kentsel Açık ve Structura By a SİMPLE Planning Yeşil Alan Sistemi Oluşturulması: Metaphor, http://rudar.ruc.dk// Kayseri Kent Bütünü Örneği, Ankara bitstream/1800/12758/1/fingerplanen. Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, pdf. İdrilme tarihi Ekim, 2013 Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı Ulrika Egero, City of Stockholm, Doktora Tezi. Strategic Planning Dept, http:// Perçin, H.(2013), Maltepe Bölge www.cardiff.ac.uk/archi/ Parkı Fikir Projesi Yarışmasının programmes/cost8/case/greenblue/ Ardından, https://groups.yahoo. stockholmgreen.html,indirilme tarihi: com/neo/groups/adatepe/ Ekim 2013. conversations/topics/308http:// mimarist.org/mmektup/index. cfm?sayi=55&RecID=1406http:// mimarist.org/mmektup/index. cfm?sayi=55&RecID=1406, İndirilme tarihi; Kasım, 2013.

178 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 179 KENTLEŞME VE HAVZALARIN SİGORTASI ORMANLAR Çevre mühendisliği Çev. Müh. Menekşe Kızıldere açısından bir yaklaşım Çevre Mühendisleri Odası

Ormanlar; havzaların su kalitesini nin nedeni, giderek artan hızda devam garanti etmede kilit rol oynarken kent- eden şehirleşme, boru hatları ve çevre leşme tehdidi altındadırlar. Kentleş- yollarıdır. Örneğin Istranca projesi menin getirdiği yoğun nüfus orman- 1.400 ha’lık bir orman alanını yok sızlaşmayı alevlendirmektedir. % 91,7’ etmiş ve Terkos havzasının su kalitesi- si ormanlık alanda olan madencilik ni olumsuz şekilde etkilemiştir (WWF faaliyetleri de ormanlık alanın % 4’ünü and the World Bank, 2003).İstanbul’da kaplamaktadır (Atmis et al., 2007). bulunan havzalar; Büyükçekmece, Bu bölümde, İstanbul Ormanları Terkos, Elmalı, Ömerli, Küçükçekme- üzerindeki baskının durumu ve yo- ce (içme suyu kaynağı değildir), Darlık, ğunluğu, özellikle 3.Köprü ve bağlantı Alibeyköy ve Melen Havzalarıdır. Bu yolları kapsamında çevre mühendisliği havzaların su toplama alanları Şekil 2 açısından değerlendirilecektir. ve Şekil 3’te verilmiştir. İstanbul’un Havzaları ve Genel Du- Bu havzalardan Ömerli, Terkos, rumu 1995’te %51 olan İstanbul’un Büyükçekmece, Darlık, Alibeyköy ormanları 2005te %41’gerilemiştir and Elmalı havzalarının güncel arazi (Geymen, 2011) (Şekil 1). Bu gerileme- durumları şöyledir:

180 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 181 Havzası su havzası olma özelliğini yitirmiştir. Elmalı Havzası, nüfus yoğunluğu bakımından diğerlerinden çok daha kötü durumda olup kilomet- rekareye düşen kişi sayısı 6519’dur. Benzer durum diğer havzalarda da bulunmaktadır (Tablo 1).

Büyükçekmece, Sazlıdere, Terkos, Şekil 1. İstanbul’un yeşil alanlarının bütün olarak görünümü. Bu şekil ekolojik bütünlüğü Darlık, Ömerli ve Alibeyköy havzaları göstermesine rağmen içeriden ve çevresinden endüstriyel problemlerle karşı kar- yapılan baskılarla ekolojik bütünlük büyük şıyadır. Bu endüstriyel problemler, oranda tahrip olmuştur. su havzalarını tahrip etmesi yanında yeni çevre yollarıyla daha da büyüye- • Ömerli: Havzanın % 51’i orman, rek tümüyle yok etmeye başlamıştır. %35’i tarım ve mera ; %10’u yerleşim TEM ve E5 karayolları Büyükçekme- ve endüstri; %4’ü göl olmak üzer top- ce, Alibeyköy, Ömerli and Elmalı için lam 621 km2 bir alan kaplamaktadır. kirlilik kaynağıdır ve yapılacak olan yeni çevre bağlantı yolları bu kirliliği Şekil 2. Elmalı ve Ömerli Şekil 3. Terkos, Büyükçekmece, Küçük- • Terkos: Havzanın % 77’si orman, Havzalarının su toplama çekmece and Alibeyköy Havzalarının su daha da artıracaktır. Sonuç ola- alanları (DSI, 2006) toplama alanları (DSI, 2006) %17’si tarım ve mera; %1’i yerleşim rak bu havzalar hali hazırda en çok ve endüstri, % 5’i de göl olmak üzere kirlenen ve yakın gelecekte daha da Yok Olan Karbon Yutak Alanları 1. MİKRO KLİMA ETKİSİ toplam alanı 619 km2 kadardır. fazla zarar görecek olan havzalardır. İstanbul’un Kuzey Ormanları giderek • Büyükçekmece: Havzanın % 20’si Sorun, bir yandan havzaları tahrip yok olan karbon yutak alanlarının kalan VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ orman, % 63’ü tarım ve mera, % 12’si eder boyutlara ulaşırken diğer yan- son geniş parçalarından biridir (Şekil HIZLANDIRMASI yerleşim ve endüstri, % 5’i de göl dan da İstanbul’un en önemli ekolojik 6). Bu kuşaktaki yutak alanlarının olmak üzere toplam alanı 621 km2 koridorlarını (Şekil 4) da yok edecek (ormanlar ve havzalar) yok olma teh- Betonlaşmış devasa cansız alanlar kadardır. niteliktedir. likesi İstanbul’un hava kalitesinin geri olası bir ısı adası oluşturup mikro kli- • Darlık: Havzanın 72’si orman, Gürültü Kirliliği Açısından Bir Değer- dönüştürülemez şekilde etkilenmesine mayı değiştirme riskine sahiptir. İklim % 25’i tarım ve mera, %1’i yerleşim lendirme ve aşırı derecede kirlenmesine neden araştırmacıları tarafından bildirilen, ve endüstri, % 3’ü de göl olmak üzere Planlanan devasa projelerin yöre- olacaktır. önümüzdeki 5 yıl içinde ‘tipping point’ toplam alanı 199 km2 kadardır. deki yaşam üzerindeki olası gürültü Trafik yükü, araç dolaşımı ve bununla diye adlandırılan doğaya verilen zararın • Alibeyköy: Havzanın %68’i orman, kaynaklı etkileri detaylıca hesaplan- birlikte geniş bir alana yayılacak trafik geri dönüştürülemez hale dönüşece- % 19’u tarım ve mera, %3’ü yerleşim mamış ve ilgili yönetmelikte (Çevre- kaynaklı hava kirliliği taşıyacaktır. ğini ifade eden sınır değere yaklaşa- ve endüstri, % 2’si de göl olmak üze- sel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Açılan yollar ve istihdam sahaları ile cağımız ve verilen zararlardan hiçbir re toplam alanı 160 km2 kadardır. Yönetimi Yönetmeliği) yer alan limit birlikte taşınan endüstri ve sanayi hava şekilde dönemeyeceğimiz öngörüleri • Elmalı: Havzanın 42’si orman, değerlerine göre hesaplanmış etki kirliliğini artıracaktır. Kuzey kuşağı mevcuttur. Bu proje ‘tipping point’ e % 31’i tarım ve mera, %26’sı yerleşim değerleri bildirilmemiştir (Şekil 5). ormanları kentin hali hazırdaki karbon doğru tam hız giderken katalizör olma ve endüstri, % 5’i de göl olmak üzere Gürültü kirliliği açısından projeler yükünü zor absorbe ederken, tahrip riski taşımaktadır. toplam alanı 81 km2 kadardır. birer muammadır. Toplum bu konuda olduktan ve korkunç bir kirlilik yükü Yale Üniversitesi’nin Çevre Perfor- Bu havzaların tamamı aşırı yapılaşma yeterince bilgilendirilmemiş, olası yüklendikten sonra bu kirliliği kaldıra- mansı İndeksi’nden (http://epi.yale. baskısı altında olup Küçükçekmece sonuçları açıklanmamıştır. mayacaktır (Şekil 7-9). edu) elde edilen bilgilere göre ülkemiz;

182 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 183 Tablo 1. İstanbul’un 2000-2007 döneminde nüfusu %25’in üzerinde artış gösteren ilçeleri ve nüfus değişimleri (TMMOB Şehir Plancıları Odasının 3. Köprü Projesi Değerlendirme Raporundan)

Şekil 5. 3.Havaalanı ve Kuzey Marmara Otoyolu gürültü kirliliğinin hesaplanması (TMMOB Çevre Mühendisliği Odası Gürültü Sertifika Programı Kitapçığından)

Şekil 6. İstanbul’un kuzeyinde yer alan karbon yutak alanları (yeşil) ve temiz havayı taşıdığı yerle- şim alanları (beyaz). Kuzeydeki ormanların tahrip edilmesi ve artan egzoz gazı emisyonuyla kirlen- Şekil 4. İstanbul’un ekolojik koridorları (TMMOB Şehir Plancıları Odasının 3. Köprü Projesi Değerlen- miş olan hava kütlesi hakim kuzey rüzgarıyla güneye, şehrin üzerine taşınacak ve insan sağlığında dirme Raporundan) artan bir şekilde olumsuz etkilere neden olacaktır.

184 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 185 132 ülke arasında genel değerlendir- ile doğacak olumsuz etkilerin boyutu bir parçası değil de, doğanın dışında ve WWF and the World Bank, 2003. The mede 109’uncu sırada yer almaktadır. daha net anlaşılmaktadır. üstünde yönetme ve hakimiyet gücüne importance of forest protected areas Ayrıca alt başlıklarda doğa koruma ile sahip olunan düzeyindedir. Dolayısı ile to drinking water. A research report ilgili ‘ekosistem canlılığı’ kısmında ise 3. Yok Olan Doğal doğal varlıkların yok olması, finansal writen by Nigel Dudley and Sue Stolton 118’inci sırada, biyoçeşitlilik ve türlerin kazanımlar ile kıyaslandığında önem DSI, 2006. Devlet Su İşleri Etütü yaşam alanlarının (habitat) korun- Varlıklar arzetmemektedir. Bu sebeple iklim Raporu masında 121’inci sırada ve su kay- değişikliğinin etkileri bile bu algılama Ülkedeki bütün doğal varlıklar gibi TMMOB Şehir Plancıları Odası 3. naklarının ekosistem üzerine etkileri düzeyini yükseltememktedir. Çevre İstanbul’un Kuzey Ormanları üzerin- Köprü Projesi Değerlendirme Raporu konusunda (nehir akışının baraj gibi politikalarını oluştururken doğa bazlı, deki en ciddi olumsuz etken; Doğal TMMOB Çevre Mühendisliği Odası endüstriyel yapılanmaların öncesi ve değil ekonomi bazlı haraket edilmek- varlıkların korunamamasıdır. Bunun Gürültü Sertifika Programı Kitapçığı sonrasındaki değişim yüzdesi üzerin- tedir. Kuzey Ormanları için tam da bu temel sebebi hali hazırdaki kanunların den hesaplanıyor) 114’üncü sıradadır. durum söz konusudur. işletilmemesidir. Çevre Kanunda açık- Bu araştırma çevre politiklarımı- ça tanımlanan ihtiyat ilkesinin göz ardı zın geri kalmışlığını ortaya koyarken 5. Ne olmalıdır? edilmesidir. Buna örnek olarak yirmi doğal kaynaklarımızı yok edecek olan yıldır var olan ÇED yönetmeliğinden, çılgın ve geri kalmış çevre ve kalkınma İstanbul’da plansız bir şekilde artan devasa projelerin muaf tutulması için projelerinden uzak durmamız gerek- kentleşmenin tersine çevrilmesi ve kanunların bypass edilmesi gösteri- mektedir. Finansal kaygılarla oluştu- çevreye verilecek zararların en aza lebilir. rulan rant odaklı çevre politikaları kısa indirilebilmesi için yasalar gerektiği Çevre ve Orman Bakanlaığının Biyo- zaman içinde bizi ve gelceğimizi geri çıkarılmalı ve uygulanmalıdır. Doğa çeşitlilik Envanteri tüm ülke genelinde ve çevreye zarar verebilecek her türlü dönüştürülemez noktalara sürükleye- olduğu gibi bir çok türü içermemkte- cektir. küçük ya da büyük projelerde mutlaka, dir. Birçok tür henüz belirlenemeden usulüne uygun ÇED Raporları alın- yok edilmektedir. İstanbul’un Kuzey malıdır. Kentin kuzeye doğru geniş- 2. TOPRAK KİRLİLİĞİ Ormanlarında da henüz envantere lemesine yol açacak tüm projelerden eklenmemiş birçok tür bulunmaktadır; derhal vazgeçilmeli ve 8500 yıllık bir Kazı dolgu çalışmaları bölgedeki bu da bölgede sınırlı sayıda korunması tarihe sahip olan İstanbul’un tarihsel türlerin çevre habitatlara taşınmasını gereken türün olduğu yanılgısına yol ve kültürel mirasıyla birlikte doğası da gerektirecektir. Bir türün başka bir açmaktadır. Çevre Kanundaki belir- bir bütün olarak korunmalıdır. yaşam alanına taşınması ekosistemde sizlik ilkesine göre bilimsel belirsizlik problemlere yol açıp hesaba katılma- durumu tedbirsizliğe yol açmamalıdır; Kaynaklar yan başka türlerin olumsuz şekilde fakat kanunların işlerliği başka bir etkilenmesine yol açacaktır. problemdir. Kuzey Ormalarında doğal Atmış, E., Özden, S. Lise, W. 2007. Ekosistem için faydalı toprağın üst varlıklara ve biyoçeşitliliğe dair çalış- Urbanization pressures on thenatural katmanlarda olduğu, 1 cm kalınlığın- malar artırılmalıdır. forests in Turkey: an overview, Urban da toprağın yüzlerce yılda oluştuğu, Forestry and Urban Greening,Volume hafriyatla yerinden sökülen toprağın 4. Neden? 6, Issue 2. 83-92 canlı yapısının tahrip olacağı, içinde Geymen, A. 2011. Impacts of organizmalar yaşamayan toprağın ta- Günümüzde doğaya verilen zararların Bosphorus bridges on the Istanbul şındığı yerde ekosistem için bir katkısı temelinde insanların doğayı algıla- metropolitan settlement areas. Land olamayacağı dikkate alındığında, sa- ma düzeyi yatmaktadır. Bu algılama degradation and development dece toprağın kazılması ve taşınması düzeyi halen doğa ile birlikte var olan

186 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 187 KENTLEŞMENİN SU HAVZALARINA VE ORMAN EKOSİSTEMLERİNE

ETKİLERİ Prof. Dr. Kamil Şengönül İstanbul-avrupa yakasından Prof. Dr. Yusuf Serengil İ. Ü. Orman Fakültesi örnekler Orman Mühendisliği Bölümü

GİRİŞ üzerinde yoğunlaşması da su havzala- rının yok olması kaygıları yanında ken- tin hayat kaynağı olan kuzey orman- Komşu ülkelerin ve Avrupa’nın birçok larının parçalanmasını da gündeme ülkesinden daha fazla nüfusa sahip getirmiştir. büyük İstanbul kentinin en önemli Düzensiz yapılanmanın ve bunlara doğal kaynakları arasında kuzey or- bağlı olarak oluşan ulaşım yapılarının manları vazgeçilmez bir yere sahiptir. doldurduğu dere yatakları sadece bu Kentin hayat kaynağı olarak nitelenen alanların sorunu olmaktan çıkmış, bu alanların bir taraftan düzensiz oluşan sel ve taşkın olayları kentin kentleşmenin, diğer taraftan da yeni merkezlerine kadar ulaşmış bulun- ulaşım projelerinin baskısı altında maktadır. Özellikle kentin drenaj ağı alansal olarak daraldığı gibi orman olan alt havzalardaki dereler birer ekosistemlerden beklenen hizmetleri beton kanallara dönüşmüş bulunmak- de yerine getiremez hale geldiği görül- tadır. mektedir. Gelecek 10-15 yıl içinde nü- Diğer taraftan İstanbul çevre düzeni fusunun 17-18 milyona ulaşabileceği planında büyük önem atfedilen kuzey tahmin edilen bu dev kentin en önemli ormanları plan ruhuna aykırı olarak sorunlarından birinin de su sorunu yeni projelerin ve ulaşım sistemlerinin olacağı kuşkuları artmaktadır. gelişme alanı olarak değerlendirilme- Bugün, Melen havzası ve Kuzey ye başlanmıştır. Istranca dereleri gibi dış havzalardan İstanbul’un su havzalarının birer nakledilen sular dışında İstanbul’a su birer elden çıkmasına neden olan ve sağlayan havzaların hemen hemen orman ekosistemlerinin devamlılı- tamamı kuzeyindeki ormanlık alanlar ğını tehdit eden bu gelişmelere tipik içinde yer almaktadır. Yeni yerleşim örnekler Alibey ve Küçükçekmece projeleri ve ulaşım ağlarının bu alanlar havzaları gösterilebilir.

188 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 189 bitki örtüsü kırılgan ve topoğrafya çok - İstanbul’un konumu itibariyle yakı- dik olduğu için toprak kaynağının mu- nında ve çevresinde bir dağ kütlesi hafazası, doğal örtünün devamlılığı ve bulunmaması, topoğrafik yapı itiba- yağışların düzenli bir şekilde derelere riyle çevredeki en önemli yükseltilerin ulaşması hassas bir denge içindedir. kuzey ormanları ile kaplı alanların Genelde yukarı ormanlık bölgeler olan olduğu, bu bölgelerin de 300- 400 m bu zon üzerindeki hâkim doğal bitki yükseklikte bulunmaları nedeniyle, örtüsü ormanlar olduğu için, dengenin İstanbul su havzaları orografik yağış- korunmasında ormanın korunması tek ların toplandığı yukarı dağlık havzalar başına ve başlıca önlemdir. karakterinde bulunmamaktadırlar. Daha alçak ve eski aşınım tepelerinin ZONE II genel yapıyı oluşturduğu bu alçak dağ- Havzanın transfer zonu olarak adlan- lık ve dalgalı topoğrafyada, havzalarda dırılan ikinci zon, havzada doğal bitki I. ve II. zonların bir arada bulunduğu örtüsünün değişmeye başladığı, arazi görülmektedir. Bu yapı nedeniyle kullanma şekillerinde değişik amaç- kentleşmenin yukarı havzalara kadar ların yer aldığı, tarımsal faaliyetlerin ulaşması kısa sürede gerçekleşmiştir. yer aldığı, genişleyen kentleşme ve İstanbul havzalarında III. Zonda ise yerleşimlerin alan ihtiyacı nedeniyle tamamen yapılaşmanın bulunması ne- kaçınılmaz olarak göz diktiği bir zon- deniyle drenaj sistemlerinin mahalle dur. Bu zonun alt kısımları su toplama arası kanallara dönüştüğü bir oluşum yapılarının da yer aldığı bölge olup bu meydana gelmiştir. Sonuç olarak, İs- zonda araziden faydalanmanın plan- tanbul kenti civarındaki havzalar planlı lanmasında yapılacak hatalar başta veya plansız yapılanmanın, ulaşım Şekil 1. Bir havzanın sularını boşaltan c boyunca farklı zonlar su kirliliği olmak üzere elde edilen su sistemlerinin ve sanayi tesislerinin ürününün kullanılamaz hale gelmesine kapladığı alanlara dönüşmüştür. Çok değişim bu zonlar içinde de farklı 1. HAVZA BAZINDA neden olabilmektedir. kısa sürede yaşanan bu gelişme çarpı- PLANLAMANIN ÖNEMİ etkiler yaratmaktadır (Şekil1) cı bir şekilde Küçükçekmece ve Alibey havzalarında izlenmiştir ( Şekil 3) . VE SU KAYNAKLARININ ZONE III ZONE I. KORUNMASI Birikme zonu olarak da adlandırılan bu Bir havzada yağış sularının toplandığı zon, dere sisteminde taşınan materya- ve boyları kısa ancak topoğrafik yapı lin biriktiği ve sucul yaşamın en yoğun Bir havzadaki araziden faydalanmanın nedeniyle dar kesitli birinci derecedeki olarak bulunduğu bölgedir. değişimi en hızlı şekilde su kalitesi ve derelerin yer aldığı yukarı havzalar sucul ekosistemler üzerinde olmak- yapının en hassas bölgeleridir. Bu böl- tadır. Bir başka deyişle, bir havzadaki 2. KUZEY İSTANBUL gelerde doğal bitki örtüsüne yapılacak HAVZALARINDA DURUM derelerde akan suyun barındırdığı olumsuz müdahaleler ve arazi kullanı- canlıların izlenmesi havzada meyda- mında yapılacak en küçük yanlışlıklar, na gelen olumsuzlukların en sağlıklı Yukarıda açıklanan yağış havzaları zon- bitki – toprak – su dengesinde en büyük ları ile ilgili olarak İstanbul su havzaları göstergesidir. Farklı zonlardan oluşan hasarların meydana gelmesine neden bir yapının görüldüğü havza drenaj (Şekil 2) genelinde bir değerlendirme olabilir. Bu bölgelerde topraklar sığ, Şekil 2. İstanbul’ un Avrupa yakasındaki sistemlerinde, arazi kullanımındaki yapıldığında; havzaları

190 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 191 Şekil 4. Orman alanları üzerinde yapılan ulaşım Şekil 5. Sağlıklı ve bozulmuş orman projeleri ve ekosistem parçalanması ekositeminde dereler 5. ORMAN 6. ORMAN EKOSİSTEMLERİNİN EKOSİSTEMLERİNDE PARÇALANMASI BOZULMANIN İZLENMESİ Diğer taraftan havzalarda orman alanla- rının parçalanması (fragmantasyon) bir Orman ekosistemlerinin bozulması ile taraftan orman ekosistem hizmetlerini ilgili göstergeler havzalardaki dereler yok ederek bu alanların tipik bir şekilde üzerinde yapılacak gözlemler (Şekil 5) yok olması anlamına gelmektedir (Şekil ile doğrudan ve kolayca ortaya konula- 7). Orman alanlarının parçalanması bilmektedir. Daha açık bir ifade ile bir ormanlardan beklenen ekosistem hiz- havzanın kan damarlarına benzetilebi- metlerinden; lecek dereleri(drenaj sistemi) üzerinde - Türlerin habitat alanlarının daralma- Şekil 3. Alibey, Kağıthane, Sazlıdere ve Küçükçekmece havzalarında yapılaşma sucul yaşamın izlenmesi havzadaki sını bozulmanın ve su kirlenmesinin tipik - Yaban hayvanlarının yaşamının de- göstergeleridir. Özellikle makro-o- vamlılığını, 3. ORMANLIK HAVZALARDA 4. ORMANLIK HAVZALARDA murgasızların izlenmesi kirlenmenin - Biyolojik çeşitliliğin ortadan kalkma- EKOSİTEMLERİN EKOSİTEMLERİN noktasal ve havza bazında nasıl değiş- sını, - Ormanların hava kirliliğini önleme KORUNMASI KORUNMASI tiğini açıklayan verilerdir (Şekil.6 ). hizmetinin azalmasını, - Su kaynaklarının kirlenmesini günde- İstanbul kentinin kuzeyini çevreleyen İstanbul kentinin kuzeyini çevreleyen me getirir. ormanlık alanlar ve bunların içinde ormanlık alanlar ve bunların içinde yer alan su üretim havzaları, üzerin- yer alan su üretim havzaları, üzerin- deki baskı nedeniyle alansal olarak da deki baskı nedeniyle alansal olarak da azalmakta olup yer yer orman eko- azalmakta olup yer yer orman eko- sistemleri tamamen ortadan kalktığı sistemleri tamamen ortadan kalktığı gibi diğer taraftan da parçalanmaya gibi diğer taraftan da parçalanmaya uğramaktadır. Büyük ulaşım projeleri uğramaktadır. Büyük ulaşım projeleri hem parçalanmaya hem de arazi kul- hem parçalanmaya hem de arazi kul- lanımında değişimlere neden olmakta- lanımında değişimlere neden olmakta- dır (Şekil 4). dır (Şekil 4). Şekil 6. Derelerde kirliliğin göstergesi bazı makro-omurgasızlar

192 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 193 7. KENTLEŞME VE SONUÇ OLARAK İSTANBULUN AVRUPA YAKASI KUZEY 1. Yeni projelerde su havzalarının geleceği dikkate alınmalıdır. Akarsu ORMANLARINDA YENİ korşdorlarının kanalizasyon görevi PROJELER yapacak hale dönüşmesine imkan verilmemelidir. İstanbul kenti için büyük öneme sahip kuzey ormanları üzerinde, başta yeni 2. Derelerin kanallaştırılması ile dere hava alanı projesi olmak üzere, Sazlı- kenarı vejetasyonunun ve canlı or- dere baraj havzasında yeni bir şehir tamın yok edilmesi önlenmelidir. kurulması ve Kanal İstanbul projesi ile gelecekte de olumsuz sonuçlar 3. Başlangıçta fazla bir olumsuzluk izlenecek yerleşimler ve orman alan- göstermeyen projeler zaman içinde larının daralması baskısı artacaktır ciddi tehlikeler yaratacak niteliktedir. Şekil 7. Parçalanan ormanların zamanla yok olması (Şekil 8). Küçükçekmece Havzasında yaşananlar örnek alınmalıdır. “Fragmantasyon bu güne arazi sağlar ancak geleceği yok eder” 8. KENTLEŞME VE İSTANBULUN AVRUPA 4. Kanal İstanbul Projesinin Sazlıdere YAKASI KUZEY Barajı Havzasından geçmesinin bara- ORMANLARINDA YENİ jda tuzlulaşmaya yol açabileceği göz PROJELER ardı edilmemelidir.

İstanbul kenti için büyük öneme sahip kuzey ormanları üzerinde, başta yeni hava alanı projesi olmak üzere, Sazlı- dere baraj havzasında yeni bir şehir kurulması ve Kanal İstanbul projesi ile gelecekte de olumsuz sonuçlar izlenecek yerleşimler ve orman alan- larının daralması baskısı artacaktır (Şekil 8).

Şekil 8. İstanbul’un Avrupa yakası kuzeyindeki yeni projeler

194 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 195 İstanbul’da nüfus artışı ve genişlemenin YABAN HAYATI ÜZERİNE ETKİLERİ

VE ÇÖZÜM Doç. Dr.Zeynel Arslangündoğdu İ. Ü. Orman Fakültesi ÖNERİLERİ Orman Mühendisliği Bölümü

GİRİŞ alanları statüsündeki gölleri vb. değer- lerdir. Türkiye’nin faunistik çeşitliği ile Türkiye kurulduğu yıllardaki nüfusunu İstanbul kıyaslandığında bu bölgenin %531,7 oranında artırarak 72 milyon önemli bir alan olduğu görülmektedir. kişiye ulaşmıştır. Cumhuriyetin ilk yıl- Nüfus artışının ve genişlemenin larında nüfusun %25’i kentlerde iken yaban hayatı üzerine etkileri aşa- bugün bu oran %75’e yükselmiştir. malı olarak hissedilmektedir. Yeni İstanbul’da nüfus 1950 yılından sonra yerleşimler, yollar ve köprülerin hızlı bir artış göstermiştir. Sanayileş- yapılmasıyla yaban hayatı habitatları me ve göçün etkisiyle İstanbul mekan- zarar görmektedir. Bozulan ve yok sal olarak yatay ve dikey büyümüştür. olan habitatlarda yaban hayvanlarının İstanbul biyolojik çeşitlilik açısın- populasyonları da yok olmaktadır. Bu dan önemli bir ildir. Bunun nedeni iki çalışmada nüfus artışı ve genişleme- kıtanın birleştiği bir noktadaki konu- nin nedenleri, İstanbul’un faunistik çe- mu, süzülerek göç eden kuşların göç şitliliği ortaya konularak yaban hayatı yolunun buradan geçmesi, Belgrad Or- üzerine etkileri irdelenmiştir. Ayrıca manı gibi tarihten günümüze taşınan büyük projelerin olası etkileri üzerinde doğal ormanların varlığı, önemli kuş de durulmuştur.

196 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 197 1. İSTANBUL’DA NÜFUS ulusal ve uluslararası düzeyde ilgi bul’da yer almaktadır. Ayrıca yaratılan 2006; 2007; 2009). Ülkemizde görülen odağı olma özelliğini devam ettirmiş- katma değerin %23’ü, ithalatın %49’u, kelebeklerin %31’i yani dörtte birin- ARTIŞI VE GENİŞLEME tir (Gürel ve Balta, 2011). ihracatın %45’i ise İstanbul tarafından den daha fazlası İstanbul’da yaşamak- İstanbul’da sanayileşmeyle birlikte gerçekleştirilmektedir (Doğan, 2013). tadır. Türkiye’de tanımlanmış tohumlu Türkiye’nin 1927 yılındaki nüfusu kentleşme süreci daha da hızlanmış bitki türü sayısının tür ve tür altı tak- 13.648.270 iken, 2010 yılında bu ve göçün etkisiyle nüfus artışı ciddi 2. İSTANBUL’DA son sayısı ile birlikte 11.000 civarında rakam 72.561.312’ye ulaşmıştır. boyutlara ulaşmıştır. Kent mekânsal olduğu bilinmektedir (Anonim, 2012b). Cumhuriyet dönemindeki ilk ve son bakımdan kontrolsüz olarak yatay ve FAUNİSTİK ÇEŞİTLİLİK İstanbul’da 2.500 farklı bitki türü sayımlar arasında geçen 80 yıllık dikey büyürken, yapılan metropoliten bulunmakta olup, bu sayı Avrupa’da süre içerisinde, ülke nüfusu %531,7 ölçekli planlar da yetersiz kalmış- Yaban hayvanı tür çeşitliliği açısından bazı ülkelerin floristik çeşitliliğinden oranında büyümüştür. Türkiye’nin tır (Ocakçı, 1998; Aysan ve Özçevik, ülkemiz zengin bir kaynak olmasına daha yüksektir. İstanbul’un biyolojik artan nüfusu, özellikle 1950 sonra- 2003). 31 Aralık 2012 tarihli Adrese karşın türlerin pek çoğunun güncel çeşitliliğinin ne denli büyük olduğu sında kentsel alanlarda toplanmaya Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre durumları ve geleceği çeşitli neden- bu kıyaslamadan da anlaşılmaktadır. başlamış, 1927 yılında toplam nüfusun İstanbul ili nüfusu 13.854.740’dır lerden dolayı iç açıcı değildir. Bu Bu durum İstanbul’un sadece fauna sadece %24,2’si kentsel alanlarda (Anonim, 2012a). Bu rakam hatta durumun nedenleri yasadışı avcılık- anlamında değil aynı zamanda flora yaşarken, bu oran 1950 yılında %25’e, fazlasıyla Türkiye’nin 1927 yılındaki tan, yaşam alanlarının tahribine kadar anlamında da zengin olduğunu gös- 1980 yılında %43,9’a ve 2010 yılında toplam nüfusuna denk gelmektedir. geniş bir yelpazeye dağılmıştır. Yaban termektedir (Şekil 1). ise %75,5’e kadar yükselmiştir. Böy- Göç ve sanayi birbiriyle bağlantı- hayvanlarının yaşamını tehdit eden Türkiye’de yaşadığı kabul edilen lece Türkiye, kent nüfusu ve kentsel lı olduğundan İstanbul’da nüfusun kirlilik, avcılık, türler arası rekabet, kurbağa ve sürüngen türlerinin topla- nüfus artış hızı ile dünyanın önde ge- hızlı artması ulaşım, eğitim, çarpık hastalık gibi etkenler söz konusu ise mı Baran ve ark. (2012)’e göre 157’dir. len ülkeleri arasına girmiştir (Demir kentleşme, gürültü kirliliği, sağlık gibi de yaban hayvanları için asıl tehlike İstanbul’da ise çeşitli kaynaklardan ve Çabuk, 2010). sorunları beraberinde getirmektedir. doğal yaşam alanlarının yok olmasıdır elde edilen bilgilere göre yaklaşık 35 İstanbul’da ise 1890’lı yıllarda nüfus Nüfus baskısı şehrin dışına doğru (Arslangündoğdu, 2005). Yaban hay- kurbağa ve sürüngen türü yaşamakta- bir milyonun üstündeyken bu rakam I. yönelen yerleşimleri ortaya çıkar- vanlarının yaşamlarını sürdürmeleri dır (Tablo 1). Benzer şekilde ülkemiz- Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yılla- makta, sanayi ve buna bağlı olarak için uygun ve güvenli yerler gerek- de görülen kurbağa ve sürüngenlerin rında azalmış, 1955 yılında tekrar bir çevre kirliliği de artmaktadır. Bulun- mektedir (Brooks ve Gibbs, 2000). %22’si İstanbul’da bulunmaktadır. milyonun üzerine çıkarak 1.268.771’e duğu konum nedeniyle her dönemde Günümüzde artık tek tek türlerin (Şekil 1). ulaşmıştır. İstanbul özellikle 1950 yı- önemli bir ekonomi merkezi olan korunması yerine, yaşam alanlarının İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu’nun lından sonra göç dalgasıyla büyümeye ve tarihi çok eskiye dayanan İstan- korunması daha akılcı bir yöntem (IKGT) 2000-2007 yılları arasında başlamış, her yıl ortalama 200 bin göç bul’da betonlaşma her geçen gün olarak görülmektedir. Yaşam alanları- İstanbul il sınırları içerisinde yapmış almıştır. Bu artış 1975 yılından sonra artmaktadır. İstanbul’da ilk sanayi nın korunması esasen orada var olan olduğu gözlemlerde 301 kuş türü daha da hızlanmış, her yıl ortalama hareketleri Haliç (Feshane ve tersane türlerin de korunmasını sağlamakta- tespit edilmiştir (Boyla ve Arslan, 270 bin insan daha nüfusa katılmıştır bölgesi), Beykoz (kağıt fabrikası) ve dır (Arslangündoğdu, 2005). 2008). Bu türlerden 160’ı Belgrad (Bozlağan, 2012; TUİK, 2013). Bakırköy (demir ve basma fabrikaları) Gündüz kelebekleriyle ilgili olarak Ormanı’nda görülmektedir (Ertan ve İnsanlar İstanbul’u bir kaçış yeri çevresinde başlamıştır. Ülkemizde Hesselbarth ve ark. (1995) tarafından Arslangündoğdu, 2013). İstanbul kuş olarak düşünmüş ve hızla bu kente 2011 verilerine göre sanayi sektörü yapılan kapsamlı çalışmada İstan- türü çeşitliliği açısından da zengindir. yerleşme çabası içinde olmuşlardır. varlığının yaklaşık %52’si Marmara bul’da yaşayan 125 gündüz kelebeği Ülkemizde yaşayan 469 kuş türünden Cumhuriyet döneminde Ankara’nın Bölgesi’ndedir. Gerek bölge gerekse türü belirlenmiştir. Bu türlerden 56’sı 301’i yani %65’i İstanbul’dadır. İstan- başkent olması, İstanbul’un cazibesini ülke içinde en büyük pay İstanbul’da- Belgrad Ormanı’nda görülmektedir bul Boğazı kuş göçleri açısından çok ortadan kaldıramamıştır. Bu dönemde dır. Ülke içindeki toplam işyerlerinin (Arslangündoğdu ve Hızal, 2013). önemlidir. Süzülerek göç eden kuşla- de İstanbul, yatırımların ve özellikle %32’si, çalışanların %24,4’ü, yatırım Türkiye’de ise 9 familyaya ait 405 tür rın, dünyadaki en önemli göç yolların- sanayi, hizmet ve finans yatırımlarının teşvik belgelerinin %33,8’i İstan- tespit edilmiştir (Koçak ve Kemal dan biri İstanbul Boğazı üzerindedir.

198 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 199 Tablo 1: İstanbul Belgrad Ormanı, İstanbul ve Türkiye’deki omurgasız ve omurgalı hayvanlara ait tür sayıları

TÜR SAYISI

Omurgasızlar Belgrad Kaynak İstanbul Kaynak Türkiye Kaynak Ormanı Koçak ve Kemal Kelebekler 56 Arslangündoğdu 125 Hesselbarth ve ark. 405 ve Hızal (2013) (1995) (2006), (2007), 2009)

Omurgalılar Belgrad Kaynak İstanbul Kaynak Türkiye Kaynak Ormanı www.turkherptil.org Baran veAtatür (1997); Kurbağa ve Hızal ve Çevik (1982), (1999); Baran ve ark. Sürüngenler 24 Arslangündoğdu 35 157 (2013) Özeti ve Yılmaz (1994), (2012) Tosunoğlu ve ark. (2012) Ertan ve 469 www.trakus.org Kuşlar 160 Arslangündoğdu 301 Boyla ve Arslan (2008) (2013) Şekil 1. İstanbul’da yaşayan çeşitli hayvanlar türlerine ait fotoğraflar (Foto: Zeynel Arslangündoğdu). 149 Krystufek ve Memeliler 23 Hızal (2013) 38 www.tramem.org Vohralik (2009) (169)* www.tramem.org İstanbul Boğazı ilkbaharda Büyük Çamlıca ve Küçük Çamlıca’dan mart-mayıs döneminde ve sonbahar- izlenirken günümüzde daha kuzey rar ve Magnin (1997) tarafından 97’ye 3. NÜFUS ARTIŞININ da ağustos-ekim döneminde süzüle- kesimlerde izlenmeye başlanmıştır. ve Kılıç ve Eken (2004) tarafından ise VE GENİŞLEMENİN rek göç eden kuşların göçüne sahne İlkbahar göçü tamamen İstanbul’un 184’e çıkarılmıştır. Son güncellemeye olmaktadır. Bu dönemler boyunca iki kuzeyinde Sarıyer ilçesi sınırları göre Terkos Havzası, Büyükçekmece YABAN HAYATI ÜZERİNE tür leylek göç ederken, yırtıcı kuşlar- üzerinden geçmektedir. İstisna olarak Gölü, Küçükçekmece Havzası, Boğa- ETKİLERİ dan 30’un üzerinde kuş türü İstanbul leyleklerin çoğunun sonbahar göçün- ziçi, Prenses Adaları ve Şile Kıyıları Boğazı’nda görülür. Yılda yaklaşık 800 de İstanbul’un güneyinden Marmara İstanbul sınırları içerisinde yeralan Nüfus artışı kentin yatay ve dikey bin leylek, 300 bin yırtıcı kuş bu yolu Denizi’ni aştıkları gözlenmektedir ÖKA’lardır (Kılıç ve Eken, 2004). Bun- genişlemesine ve yeni yerleşimlerin kullanmaktadır. Bu kuşların yaklaşık (Arslangündoğdu ve ark., 2011). ların dışında Riva deniz kıyısı, Kilyos özellikle de açıklık alanlar, tarım %70-80’ni her yıl kuzey ormanla- Önemli Kuş Alanları (ÖKA’lar), deniz kıyısı, Ömerli Barajı, Tuzla alanları, su havzaları ile ormanlar rı üzerinden kuzeye ve güneye göç BirdLife International tarafından Kamil Abduş Gölü, Çatalca Ormanları, üzerinde kurulmasına neden olmuş- ederler. Kartallar, şahinler, deliceler, geliştirilen bilimsel kriterlere göre Ormanlı Plajı ve Ağva gibi alanlar da tur. atmacalar ve doğanlar farklı sayılarda kuşlar için uluslararası öneme sahip kuş türleri açısından değerli alanlar- Kentte insan sayısı arttıkça doğal İstanbul Boğazı’nı aşarlar. Bu kuşla- olduğu kanıtlanmış alanlardır. Bu dır. alanlar üzerine baskılarda artmıştır. rın bir kısmının nesli tehlike altın- alanlar iki ana kriter kullanılarak Türkiye’de memeli tür sayısı Doğal alanlarda piknik, yürüyüş, koşu, dadır; tamamı ise koruma altındaki belirlenir: (1) Hassaslık (Vulnerability) Krystufek ve Vohralik, (2009)’e göre dağ bisikleti, otokros, orman içi türlerdir. Bu türlerden Küçük Orman ve (2) Benzersizlik (Irreplaceability). 149’dur. Bu sayı Türkiye Anonim off-road ve avcılık gibi faaliyetler Kartalı’nın dünya populasyonunun Bu kriterler dünyanın pek çok yerinde Memelileri (TRAMEM, 2014)’ne göre yoğunlaşmıştır. Ayrıca başıboş kö- neredeyse %75’i İstanbul üzerinden ÖKA’ların belirlenmesi için kullanılır. 169’dur. Bu web sayfasında İstanbul peklerin sayısı doğal alanlarda her göç etmektedir. Şahinler de yüksek Türkiye’deki önemli kuş alanlarıyla il- ili sınırları içerisinde belgelenmiş geçen gün artmaktadır. Ormanlarda sayıda göç eden yırtıcı kuşlardandır. gili çalışmalar 1961 yılında başlamış- memeli türü sayısı 38’dir. Belgrad Or- vahşileşen başıboş köpekler sürü- Leylekler göçün en kalabalık sürü- tır. Bu kriterlere göre Ertan ve ark. manı’nda yapılan araştırmalara göre ler oluşturarak yaban hayvanlarına lerini oluşturur. İstanbul Boğazı’nda (1992) tarafından Türkiye’de 78 alan yaklaşık 23 memeli türü yaşamaktadır saldırmaktadırlar. Örneğin Belgrad sonbahar göçü eskiden daha çok ÖKA olarak belirlenmiştir. Bu sayı Ya- (Hızal, 2013) (Şekil 1). Ormanı’nda zaman zaman bu köpek-

200 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 201 lerin saldırısına uğrayan karacalar ğü oranında taşıma kapasitesine da dikey olarak da genişlemektedir. 4. ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ, yaşamını yitirmektedir. Köpekler ayrı- uygun populasyonlara sahip olur- Eski yerleşim, kentsel dönüşüm ve ca etrafa ve diğer hayvanlara hastalık lar. Habitatlar köprü ve otoyollarla yeni yerleşim alanlarında yüksek ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI VE yaymaktadırlar. parçalanıp küçüldüğünden taşıma binalar ve gökdelenler yükselmekte, KANAL İSTANBUL GİBİ Kentlerde nüfus artışının ve geniş- kapasitesi doğrudan azalmaktadır. kentin silueti gün geçtikçe değiş- MEGA PROJELERİN YABAN lemenin yaban hayatı alanlarında ilk Dolayısıyla türlere ait populasyonlar mektedir. Yüksek bina ve gökdelenler HAYATI ÜZERİNE ETKİLERİ yansımaları binalar ve yol yapımı şek- da küçülmekte, küçülen populasyon- öncelikle süzülen kuşların dinlenme linde gelişmektedir. Bu yansımaların lar gün geçtikçe tehdide açık hale alanlarını yok etmekte ve ekolojik Ulaşım sıkıntılarını yaşayan her İstan- yaban hayatı üzerine kısa ve uzun gelmektedir. Populasyon ya hasta- koridorlarda varolan hava akımlarını bullu üçüncü köprü için evet diyebilir. dönemli etkileri olmaktadır (Jackson lıkla ya da genetik kirlenmeyle zarar olumsuz etkilemektedir. Tüm kuşlar Üçüncü bir köprü İstanbul’un ulaşım ve Griffin, 2000; Bangs ve ark.1982). görür. Populasyondaki birey sayısının için doğal engeller oluşmakta ve bu sorununa çözüm getirebilecek midir? azalması türiçi akrabalık derecelerini kuşlar yüksek binalara çarpmakta- Büyük ihtimalle çözüm getiremeye- Kısa dönem etkileri artırır, genetik kirlenmeyi, hasta- dırlar. Özellikle yansımalı camlarla cektir. Çünkü İstanbul’a yeni bir köprü • Psikolojik etkiler (Yaban hayvanı lıkları, düşükleri ve ölü doğumları kaplı binalara çarpmalar daha fazla demek İstanbul’a birkaç milyon nüfus beraberinde getirmektedir. Doğum türlerinde nabız, stres, hormonal görülmektedir. Gece göç eden ötücü daha demektir. Geçmişte Boğaziçi oranı ve sağlıklı bireyler de azaldığın- kuşlar ise yüksek binalar ile gökde- değişiklikler vb.) Köprüsü ve Fatih Sultan Mehmet Köp- dan populasyon birçok tehdide karşı lenlerin ışıklarından ve kentin ışık • Hastalıklar rüsü’nün geçtiği güzergah üzerinde yeni direnç gösteremez. Bunun sonucunda kirliğinden gökyüzünü göremedikleri • Yer değiştirme, göçe zorlanma yerleşimler mantar gibi çoğalmıştır. da yok olma süreci devreye girer. için yönlerini bulamamaktadırlar. • Huzursuzluk Yeni bir köprü hafifleteceği yükten daha Kentin içerisinde kalmış doğal fazlasını beraberinde getirecektir. Bu Daha uzun dönem etkileri alanlardan Belgrad Ormanı’nda bakımdan köprünün hiç yapılmaması Uzun dönem etkileri ise; yaptığımız çalışmalar ormanda daha uygun olacaktır. Ancak görüldüğü • Ölüm oranının artması • Yola yakın habitatların etkinliğinin yaban hayatının karşılaştığı en büyük üzere köprü bağlantı yolları köprünün • Doğum oranının azalması yitirilmesi sorunların aşağıda maddeler halinde ayak inşaatından önce başlamış olup • Tür yoğunluğunda azalmalar • Artan ses, ışık, sıcaklık vb.’nin de sıralanmış problemler olduğunu gös- köprü ayaklarının yapımı ise bitmek • Tür dağılımında dengesizlikler populasyon dağılımını olumsuz termiştir (Hızal ve ark., 2013) (Şekil üzeredir. • Tür çeşitliliğinde değişmeler etkilemesi 2). Köprünün yapımı aşamasında ve • Türün yok olması • İllegal avcılığın artması, memeli bağlantı yollarının geçeceği güzergah ve kuş türlerine büyük zararların 1. Sahipsiz başıboş köpekler üzerinde ön çalışmalarda yaklaşık 1 Yaban Hayatı yaşam alanları (habi- verilmesi 2. Ormancılık işleri ve uygulamaları milyon ağaç kesilmiştir. Bu ağaçlar bazı tat), nüfus artışının özellikle de köprü • Canlılıkların aşama aşama sona 3. Kaçak avcılık kuş ve memeli türlerinin yuvalarıdır. O ve otoyol yapılaşması şeklinde gelişen ermesi 4. Artan trafik yörede yaşayan ve her yıl aynı bölgede yansımasından en büyük zararı gör- • Habitatların kalıcı şekilde yok 5. Motor sporları (Offroad-motocross) üreyen yaklaşık 40 yerli kuş türü, 30 yaz mektedir. Köprü ve otoyollar yaban olması 6. Mesire alanları dışında ateş yakma göçmeni türü ve yaklaşık 20 memeli hayatı habitatlarını parçalamakta ve • Geri dönülmez şekilde ekosis- ve piknik yapma türünün yaşam alanları doğrudan yok küçültmektedir. Her yaban hayvanı temin bozulması olarak görülmek- 7. Diğer Faktörler olmaktadır. İstanbul Boğazı’ndan başla- türünün yaşadığı alanın, yani habitatın tedir. • Otlatma (Keçi, manda, inek gibi yıp Belgrad Ormanı etrafından geçerek bir taşıma kapasitesi vardır. Habitat hayvanların ormanda otlatılması) D020 karayoluna (2006’ya kadar D010- sınırlı bir alan olduğundan bu alan Kısaca, yeni yerleşimler oluşurken • Su kuyuları 01) bağlanacak yaklaşık 260 hektarlık içerisinde yaşayabilecek hayvan sayısı yaban hayatı habitatları ve yanı sıra • Kaçak kesimler (100 m genişlik x 26 km uzunluk) otoyol taşıma kapasitesiyle sınırlıdır. Yaban populasyonlar da yok olmaktadır. • Odun dışı ürünlerin toplanması alanı, doğrudan yaban hayatı yaşam hayvanı türleri habitatın büyüklü- Kent sadece yatay değil, aynı zaman- (kestane, böğürtlen vs.) alanı olan alanı yok edecektir. Ars-

202 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 203 Köprü ve yol yapımı çalışmalarından trafik kazalarından zarar görecek ve birçok yaban hayvanı türü rahatsız yaşamlarını yitireceklerdir. olmaktadır. Bu türlerden bazıları yer Üçüncü Havalimanı inşaatı benzer değiştirmek bazıları ise yaşam alanla- şekilde yaban hayvanlarının yaşam rını terk etmek zorunda bırakılmıştır. alanlarını yok edecektir. Proje sahası Haberlere konu olan yaban domuzla- içerisinde kalan orman, tarımsal alan rından iki aile, yaklaşık 20 bireylik sürü ve göletler havalimanına dönüştürü- halinde 2013 yılının ekim ayında farklı lecektir. Orman ve tarım alanlarındaki zamanlarda İstanbul Boğazını yüzerek yerli ve göçmen kuşlar ile göletlerde Avrupa yakasından Anadolu yakasına yaşayan su kuşlarının yaşam alan- geçmişlerdir. Rumeli Feneri yaban ha- ları yok olacaktır. Göçmen kuşların yatı geliştirme sahasında kalan farklı güzergahları üzerinde dinlenmek ve ailelerden yaklaşık 80 bireylik sürünün konaklamak için güvende hissettik- daha ne kadar orada yaşamını sürdü- leri alanlar havalimanı olacaktır. Bu receği de bilinmemektedir. Belkide bu kuşlar, konaklamadan daha uzaklara süre içinde sürü göç etmiştir. Yapılan göç edilmeye zorlanacaktır. Göçmen bu çalışmalar yaban hayvanlarının üre- kuşlar göç ederken beslenme ve me zamanlarına ve yavrulama oranla- dinlenme zorlukları yaşayacaklardır. rına etki etmekte, çoğu kez düşüklere Memeli hayvanların yaşam alanları neden olmaktadır. yok olacaktır. Terkos Gölü (Durusu), Köprü ve otoyollar yapıldıktan sonra su kuşları açısından önemli bir yaşam o bölgede trafik başlayacak, araçlar- alanıdır. Burada kışlayan on binlerce dan çıkan gaz ve ağır metaller yaban ördek ve kaz, deniz kıyısında binlerce hayatını tehdit etmeye devam edecek- martı bir taraftan uçak kazaları için tir. Otoyol kenarlarında gürültü kirliliği tehdit oluşturacak diğer taraftan bu artacak, yaban hayvanları yeniden kuşlar yok olacaklardır. Binlerce yıldır rahatsız olacaktır. En kötüsü otoyol- devam eden kuş göçü, havalimanı lar yapıldıktan sonra karasal yaban kurulduktan sonrada aynı yoğunlukta hayvanlarının yol güzergahı üzerinden devam edecektir. İlkbahar ve sonba- geçişleri engellenecektir. Bir tarafı harda süzülen kuşların yoğun geçtiği otoyol, bir tarafı İstanbul Boğazı ve dönemde uçak kazası oluşma riski Şekil 2. Belgrad Ormanı’nda yaban hayvanların karşılaştıkları sorunlara ait fotoğraflar (Foto: Erdem Hızal). diğer tarafı kentle sınırlanmış ya- artacaktır. Yaklaşık 600 bin leylek, 300 şam alanında yetersiz besinle yaban bin yırtıcı kuş türü göçleri sırasında langündoğdu (2005)’ya göre Belgrad alınmış, yolun etkilediği kenar alanlar hayvanlarının sayıları hızla azalacak- kuzey İstanbul’u kullanmaktadırlar. Ormanı’nda 1 hektarda 4 birey bulunan hesaba katılmamıştır. Bir o kadar kuş tır. Akrabalık ilişkileri artacağından Bu kuşların ağırlıkları 3-5 kg arasında İspinoz türünden, 1040 birey artık bu da yolun etkilediği kenar alanlardan genetik kirlilik ve hastalık etmenleri olup, sürü halinde uçtuklarından uçak- alanlarda üreyemeyecek, 780 birey Bü- uzaklaşmak zorunda bırakılacaktır. her geçen gün populasyonu olumsuz lar açısından ne denli riskler oluştu- yük baştankara yuvalanamayacaktır. Bu Göçmen kuşların dinlenme ve konakla- etkileyecektir. Bağlantı yollarında ar- racakları ortadadır. Benzer şekilde su hesap o bölgede yaşayan 70 ötücü kuş ma alanları yok olmaktadır. Bu kuşlar tan trafik, kaza riskini beraberinde ge- kuşları da kışları daha yoğun olarak türüne göre yapıldığında on binlerce kesintisiz ve güvenli alanlarda dinlen- tirecektir. Daralan habitatlarda sıkışan yer değiştirmekte, sıcaklıklara bağlı ötücü kuş artık orada yaşamayacaktır. mek istediklerinden yolun geçtiği ve yaban hayvanları bağlantı yollarında olarak göç etmektedirler. Aynı risk bu Hesaplamada sadece yol alanı dikkate etkilediği alanı kullanamayacaklardır. artan trafikten geçerken oluşabilecek kuşlar açısından da görülmektedir. Sü-

204 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 205 zülerek göç eden kuşlar başta olmak caklardır. Marmara Denizi’ni geçme göçünün bahane edildiği birçok gazete biyolojik çeşitliliği doğrudan olumsuz üzere alanı kullanan tüm kuşlar Bern sırasında konacak yerler arayacaklar tarafından duyurulmuştur. Eğer kuş etkileyeceğinden kesinlikle yapılma- sözleşmesiyle koruma altındadır. Bu ve büyük stresler yaşayacaklardır. Du- göçü dikkate alınmış olsaydı birbiriyle malıdır. kuşlar arasında nadir sayıda olanlar rumun sadece kuşlar açısından değil, bağlantılı bu projelerin yapılmaması ve uçak kazası gibi sebeplerle yok olma denizler arasındaki su akışları, balık planlanmaması gerekirdi. KAYNAKLAR tehdidiyle karşı karşıya kalacaktır. göçleri gibi diğer konular açısından da Bu aşamadan sonra üçüncü köprü Kanal İstanbul Projesi ise, İstan- irdelenmesi gerektiği ortadadır. yapılmasın denilebilir mi? “Zararın Anonim, 2012a. Seçilmiş Göstergelerle bul’un Avrupa yakasında kalan kısmını neresinden dönülürse doğa ve yabanıl İstanbul 2012. Türkiye İstatistik Trakya’dan ayırarak adeta dört tarafı 5. SONUÇ VE ÇÖZÜM yaşam için faydalıdır” düşüncesi teme- Kurumu Matbaası, Ankara, 187 s., denizlerle çevrili adaya dönüştüren bir ÖNERİLERİ linde köprü ve yol yapımı durdurulsun ISBN: 978-975-19-5761-0. projedir. Kanal projesinin yapılmasının denilebilir. Ancak köprü ve otoyol Anonim, 2012b. Biyolojik Çeşitliliği bilimsel temelleri var mıdır? Böyle bir inşaatı devam ederken, çalışmalarda İstanbul’un biyolojik çeşitliği olduk- İzleme ve Değerlendirme Raporu 2012. izolasyon bu kara parçasında yaşa- doğaya en az zarar durumu göz önün- ça zengindir. Bitkilerde olduğu gibi T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, yan tüm hayvanlar açısından tehdit de tutulmalıdır. Yaban domuzlarında hayvanlarda da bu oran yüksektir. Tür- Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel oluşturmaktadır. Uzun vadeli düşü- olduğu gibi birçok hayvan yaşam ala- Müdürlüğü, Ankara, 97 s., ISBN: 978- nüldüğünde karasal biyolojik çeşitlilik kiye’den farklı sınıflardan hayvanların nından zorunlu olarak göç ettirilmiştir. 605-4610-23-5. sınırlanmış bir alan içerisinde hapso- büyük bir kısmının dörtte biri oranında Gece ve gündüz 24 saat devam eden lacak ve kent genişledikçe bu hayvan hayvan türü İstanbul il sınırları içinde inşaat çalışmaları (www.3kopru.com) Anonim, 2013. Haberler. 3. Boğaz çeşitliliği üzerine baskılar artacaktır. yaşamaktadır. Ayrıca dünyanın en ve oluşan gürültü yaban hayvanlarını Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu. Bu baskıların etkisi alan daraldıkça önemli süzülerek göç eden kuşlarının strese sokmaktadır. Bu çalışmalar http://www.3kopru.com/Haberler/ katlanarak çoğalacaktır. Bu projenin göç yolu İstanbul Boğazı üzerinden doğru planlanırsa olumsuz etkiler [Ziyaret tarihi: 30.11.2013] geçmektedir. öncelikle yabanıl yaşamı ve biyolojik daha az zararla atlatılabilir. Bunun için Arslangündoğdu, Z. ve Hızal, E., 2013. çeşitliliği azaltıcı etkisi kaçınılmazdır. Ülkemizde geçmişten günümüze yaban hayatını tanımak ve planlamaları kentsel gelişmenin karayolu ağırlıklı Belgrad Ormanı’nın Kelebekleri. (In: Bu kara parçasında yaşayan hayvan- bilimsel verilere göre yapmak gerekir. Çolak, A. Belgrad Ormanı –Bir Doğa büyüme şeklinde geliştiği ortada- ların populasyonları zaman içerisinde Otoyollardaki tüneller ve viyadükler ve Kültür Mirası-). T.C. Orman ve Su dır. Üçüncü bir köprü yapılmasıyla azalacaktır. Bu süreç birçok tür için özellikle yaban hayvanlarının geçiş İşleri Bakanlığı, 1. Bölge Müdürlüğü, Marmara otoyolunun etrafı kentsel yok olmakla sonuçlanacaktır. Şehir ya- yaptığı noktalar açısından yaban hayatı İstanbul, 776-823, ISBN: 978-605- gelişme gösterecek ve İstanbul nüfusu şamına uyum sağlayan hayvan türleri uzmanlarıyla birlikte planlanabilir. 4610-27-3. için fırsatlar oluşacaktır. Doğal den- bugünkünün üçte biri oranında arta- Ayrıca bu geçişlerin yetersiz kaldığı genin bozulup yeniden kurulması uzun caktır. Üçüncü köprü İstanbul trafiğini durumlarda ekolojik köprüler devreye Arslangündoğdu, Z., 2005. İstanbul- sürelere mal olurken, birçok tür için rahatlatmak yerine kendi trafiğini sokulabilir. Yukarıda bahsedilenlerin Belgrad Ormanı’nın Ornitofaunası yaşama fırsatı kalmayacaktır. Büyük oluşturacaktır. Üçüncü köprünün yeri anlam kazanabilmesinin en önemli Üzerinde Araştırmalar. İ.Ü. Fen bir alanın biyolojik çeşitliliğin azalması, ve Kuzey Marmara otoyol güzergahı bi- koşulu yol güzergahı etrafında yapılaş- Bilimleri Enstitüsü, Doktora o alandaki mikro canlılardan bitkilere, limsel temellere dayalı değildir. Köprü maya izin verilmemesidir. Tezi, İstanbul, XIII+234 s. hayvanlara kadar tüm canlılar âle- ayaklarının inşaatı bugünlerde bitmek Sürdürülebilir bir kent modeli oluş- (Yayımlanmamıştır). mindeki grupların azalması anlamına üzereyken otoyol güzergahı üzerinde tururken sürdürülebilir yaban hayatı Arslangündoğdu, Z., Dalyan, C., Bacak, gelmektedir. Ayrıca kuş göçlerini böyle viyadükler, yeşil-ekolojik köprülerin koşulları dikkate alınmalı, yalnız bugün E., Yardım, Ü., Gezgin, C., Beşkardeş, bir proje olumsuz etkileyecektir. Örne- planlanması ile ilgili çalışmalar sür- değil yarınlar düşünülerek hareket V., 2011. Spring migration of the ğin kuş bakışına sahip leylekler güneye mekte, bu işin uzmanlarının görüşleri edilmelidir. Üçüncü havalimanı ise White Stork, Ciconia ciconia, and the göçleri sırasında İstanbul’a gelmeden ise yok sayılmaktadır. Kamuoyuna kuş göçü sebebiyle kesinlikle yapıl- Black Stork, Ciconia nigra, over the Marmara Denizi’ni atlamaya çalışarak otoyol güzergahı tam olarak açıklan- mamalıdır. Kanal İstanbul projesi de Bosphorus. Zoology in the Middle East göç yolculuklarını daha da zorlaştıra- madan güzergahtaki değişim için kuş adeta adaya dönüştürülecek bir alanın 53: 7-13.

206 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 207 Aysan, M. ve Özçevik, Ö., 2003. İstanbul Çevik, İ. E., 1999. Trakya’da Yaşayan Hızal E. ve Arslangündoğdu Z., Kryštufek, B. ve Vohralík, V., 2009. Çeper Alanlarında Risk Faktörleri ve Kertenkele Türlerinin Taksonomik 2013. Belgrad Ormanı’nın Amfibi ve Mammals of Turkey and Cyprus: Yapılaşma Özellikleri. Prof. Dr. Yücel Durumu (Lacertilia: Anguidae, Sürüngenleri. (In: Çolak, A. Belgrad Rodentia II: Cricetinae, Muridae, Ünal‘a Armağan, İ.T.Ü. Mimarlık Lacertidae, Scincidae), Turkish Journal Ormanı –Bir Doğa ve Kültür Mirası-). Spalacidae, Calomyscidae, Fakültesi, Taşkışla, İstanbul. of Zoology, 23 Ek Sayı 1: 23-35. T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, 1. Capromyidae, Hystricidae. Knjižnica Bölge Müdürlüğü, İstanbul, 840-854, Annales Majora, Koper, Slovenia. Bangs, E. E., Spraker, T. H., Bailey, T. Demir, K. ve Çabuk, S. 2010. Türkiye’de ISBN: 978-605-4610-27-3. N., Berns, V. D., 1982. Effects of Metropoliten Kentlerin Nüfus Gelişimi. Ocakçı, M., 1998. İstanbul metropoliten Increased Human Populations on Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 28 (1): Hızal E., Arslangündoğdu Z., İnan M., alanında imalat sanayi işgücünün ev Wildlife Resources of the Kenai 193-215. 2013. Belgrad Ormanı’nın Memeli işyeri arası ulaşım dokusu. 797 No’lu Peninsula, Alaska. (In: Sabol, K., Doğan, M., 2013. Geçmişten Günümüze Hayvan Türleri ve Habitat Sorunları. Araştırma Projesi, İ.T.Ü. Mimarlık Transactions of the Forty-Seventh İstanbul’da Sanayileşme Süreci ve Son Belgrad Ormanı Sorunlar ve Çözüm Fakültesi, Taşkışla, İstanbul. North American Wildlife and Natural 10 Yıllık Gelişimi. Marmara Coğrafya Yolları, Çekül Vakfı, Ed., Çekül Vakfı Özeti, N. ve Yılmaz, İ., 1994. Türkiye Resources Conference Washington), US Dergisi, 27 (Ocak-2013): 511-550. Yayınları, İstanbul, 94-106. Amfibileri. Genişletilmiş 2. Baskı, Ege Fish and Wildlife Publications, 36. Ertan, A., Kılıç, A., Kasparek, M., 1992. Jackson, S. D. ve Griffin, C. R., 2000. Üniversitesi, Fen Fakültesi Kitaplar Baran, İ. ve Atatür, M., 1997. Önemli Kuş Alanları, Doğal Hayatı A Strategy for Mitigating Highway Serisi No: 151, İzmir, 221 s. Türkiye Herpetofaunası (Kurbağa ve Koruma Derneği, İstanbul. Impacts on Wildlife (In: Messmer, Tosunoğlu, M., Gül, Ç., Uysal, İ., 2012. Sürüngenler). Çevre Bakanlığı, Ankara, T. A. ve West, B. (ed.) Wildlife and Ertan, A. ve Arslangündoğdu, Z., Trakya Bölgesi’nin (Türkiye) Sürüngen ISBN: 975–7347–37–X. Highways: Seeking Solutions to 2013. Belgrad Ormanı’nın Kuşları. (In: Faunası, Proje No: 95, Çanakkale an Ecological and Socio-economic Onsekiz Mart Üniversitesi. Baran, İ., Ilgaz, Ç., Avcı, A., Kumlutaş, Çolak, A. Belgrad Ormanı –Bir Doğa ve Dilemma. The Wildlife Society. Y., Olgun, K., 2012. Türkiye Amfibi Kültür Mirası-). T.C. Orman ve Su İşleri TRAMEM, 2014. Türkiye’nin Anonim ve Sürüngenleri, TÜBİTAK Popüler Bakanlığı, 1. Bölge Müdürlüğü, İstanbul, Kılıç, D. T. ve Eken, G., 2004. Memelileri. www.tramem.org [Ziyaret Bilim Kitapları 207, TÜBİTAK Kitaplar 696-775, ISBN: 978-605-4610-27-3. Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları - tarihi: 11.01.2014]. Müdürlüğü, Ankara. 2004 Güncellemesi. Doğa Derneği, Gürel, A. ve Balta, Y., 2011. İstanbul’un Ankara, ISBN 975-98901-0-0. TRAKUS, 2014. Türkiye’nin Anonim Boyla, K. A. ve Arslan, M., 2008. Göç Olayı ve Etnik Hayat Üzerine. Kuşları. www.trakus.org [Ziyaret tarihi: Koçak, A. Ö. ve Kemal, M., 2006. İstanbul’un Kuşları: 2000-2007. İstanbul Marmara Sosyal Araştırmalar Dergisi, 14.02.2014]. Checklist of the Lepidoptera of Kuş Gözlem Topluluğu Yayını, Şubat Sayı 1, Aralık 2011, 15 s. Turkey. Centre for Entomological TURKHERPTİL, 2014. AdoMerOs 2008, İstanbul, ISBN: 978-975-807-201- Hesselbarth, G., Van Oorschot, H., Studies Ankara, 1: 1-196. Herptil Türkiye, Türkiye Kurbağa 9. Wagener, S., 1995. Die Tagfalter der ve Sürüngenleri Gözlemciliği ve Koçak, A. Ö. ve Kemal, M., 2007. Bozlağan, R., 2012. İstanbul; Derinlik, Türkei unter Berücksichtigung der Fotoğrafçılığı Topluluğu. www. Revised and annotated checklist of Değişim ve Güç. Hayat Yayınları, 304 s., angrenzenden Länder: (Lepidoptera turkherptil.org [Ziyaret tarihi: the Lepidoptera of Turkey. Centre ISBN: 9786055878887. Papilionoidea and Hesperioidea). 31.01.2014] for Entomological Studies Ankara, 8: Volume I-III. Selbstverlag Sigbert Brooks, F. ve Gibbs, B., 2000. Kuşlar. 1-150. TUİK, 2013. Nüfus ve Demografi Wagener, 2200 s., Bocholt. TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları 121, (Temel İstatistikler). Türkiye İstatistik Koçak, A. Ö. ve Kemal, M., 2009. Kurumu. www.tuik.gov.tr [Ziyaret tarihi: Ankara, ISBN 975–403–179–7. Revised checklist of the Lepidoptera Hızal, E., 2013. Belgrad Ormanı’nın 10.11.2013]. Çevik, İ. E., 1982. Trakya Kaplumbağa Memeli Hayvanları. (In: Çolak, A. of Turkey. Centre for Entomological ve Kertenkelelerinin Taksonomik Belgrad Ormanı –Bir Doğa ve Kültür Studies Ankara, 17: 1-150. Yarar, M. ve Magnin, G., 1997. Araştırılması. Ege Üniversitesi, Fen Mirası-). T.C. Orman ve Su İşleri Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları, Doğal Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, İzmir, Bakanlığı, 1. Bölge Müdürlüğü, İstanbul, Hayatı Koruma Derneği, İstanbul, ISBN: 85 s. (Yayımlanmamıştır). 824-839, ISBN: 978-605-4610-27-3. 975-96081-7-0.

208 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 209 İSTANBULUN ORMANLARININ TİPOLOJİK PROBLEMLERİ ve temel çözüm önerileri Doç. Dr. Sinan Destan İ. Ü. Orman Fakültesi Belgrad Ormanı Örneği Orman Mühendisliği Bölümü

ÖZET da kaynaklanan “insan etmenli ağaç türü değişim süreçlerinin” (sükses- Bu bildiri ile İstanbul’un Kuzeyinde bu- yonların) yaşandığı anlaşılmıştır. Tür lunan Belgrad Ormanı’nda yapılan Or- değişimleri ve yeni beliren tehlikeler man Tipolojisi konulu hâlihazır olum- (fragmantasyon, parçalanma gibi) ön- suz araştırma sonuçlarını kullanmak lenmezse, Belgrad Ormanları alanının suretiyle, komşu orman alanlarında %35’inde orman ekosistemlerinin kim- da cereyan eden benzer süreçlerinin lik değiştirmesi, diğer alanlarında da işaret edilmesine çalışılmıştır. Önce, devam edeceği yüksek bir olasılıktır. yapısı ve özellikleriyle Belgrad Ormanı Bildiriye konu olan ormanların sadece ve civarını büyük ölçüde temsil eden İstanbul’un Kuzeyini değil, tüm Trakya “Bentler” İşletme Şefliğindeki “orman ormanlarının ıslah edilmesinde de çok formasyonları” ve onların alt birim- önemli roller oynayabilecekleri belir- leri “orman tiplerinin” bazı özellikleri tilmiştir. Bu bildirinin asıl amacı, çevre üzerinde durulmuş, devamında ise bu ve ormanların korunmasına gönül tipolojik birimlerde devam eden olum- veren kişi ve kuruluşların bilgilendiril- suz ağaç türü değişimlerinin hızları, mesi olduğundan dolayı, anlatımında yoğunlukları, istikametleri, dereceleri mümkün olduğu kadar daha yalın bir ve temel sebepleri hakkında bilgiler dil kullanılmaya tercih edilmiş, yapılan sunulmuştur. Elde edinilen sonuçlara yorumlar ve önerilen çözüm yolları ek göre tarihten gelen ve yakın geçmişi- bilgi ve görseller ile desteklenmeye mizdeki ormancılık uygulamalarından çalışılmıştır.

210 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 211 GİRİŞ siyetler artmış, ormanlar ve diğer doğal varlıklar toplumların nezdinde önem kazanmaya başlamıştır. Bu Günümüzde ormanların planlaması önem ve hassatiyet, “çevrecilik” adı sahip oldukları kaynaklarının doğal altında toplumların hayatına nüfuz (ekolojik) değerlerine ve gördükleri ederek, doğal kaynakların plan- işlevleri itibarıyla toplumsal (sos- lamasında ve korunmasında “sivil yo-ekonomik) kıymetlerine göre katılımcılık” olgusuyla biçimlenmeye yapılmalıdır. Ormanların toplumsal başlamış. kıymetleri, etkileşimli olarak arz-ta- Ancak katılımcıların (kişiler, lebi biçimlendirmektedir ve her meslek grupları, STK’lar, vakıflar, karşılıklı ilişkide olduğu gibi, sürdü- dernekler vs.) çevrecilik faaliyetle- rülebilirlik açısından burada da bir rini etkin sürdürebilmeleri, bilgi ve denge unsuru mevcut olması gerekir. tecrübe birikimlerine bağlıdır. Aksi Arz-talep dengesi, orman kaynakları- takdirde - iyi niyetlerle de olsa - nın nicelik-nitelik dengesine bağlıdır. gerekçelendiremedikleri girişimleri Ancak nicelik-nitelik denge sadece ormanların zarar bile görmesine sağlıklı, bozulmamış ve dış tesirlere vesile olacaklardır. Şekil 1. Dünya Bitki Coğrafyası Haritası (Wikipedia’dan alıntıdır). dayanıklı orman ekosistemlerinde Bu bildiri ile İstanbul’un Kuzeyinde bulunabilir. Bu da bir diğer koşulu bulunan Belgrad Ormanı’nda yapılan - “doğal değerler - toplumsal kıy- Tipolojik konulu hâlihazır araştırma metler” dengesini işaret etmektedir. sonuçlarını kullanmak suretiyle, Çünkü tarih, toplumsal hayatta doğal komşu orman alanlarında da cereyan değerlerin bazen parasal kıymetler- eden benzer olumsuz süreçlerinin den üstün tutulduğunu göstermiştir. işaret edilmesine çalışılmıştır. Önce, Öyle ki ormanların kültürel, koru- Dünya Bitki Coğrafyası ve Dünya Bitki yucu, toplum sağlığı, dinlendirici ve Tipleri itibarıyla konumu belirlene- estetik değerleri, o ormanın içerdiği rek, yapısı ve özellikleriyle Belgrad oduna veya başka bir maddi kaynağı- Ormanı ve civarını büyük ölçüde tem- na biçilen parasal kıymetten kat kat sil eden “Bentler” İşletme Şefliğinde üstün olabilmiştir. bulunan “orman formasyonları” ve Yaklaşık 20 yıl evvele kadar sözü onların alt birimler “orman tipleri- edilen arz-talep öncelikle odun pi- nin” yayılışları üzerinde durulmuş, yasası çerçevesinde biçimleniyordu. devamında ise bu tipolojik birimlerde Ancak Rio’92 konferansında doğal mevcut olumsuz ağaç türü değişim- dengenin mutlaka korunması şartıyla lerinin hızları, yoğunlukları, istika- ormanların gördüğü diğer işlevlerine metleri, dereceleri ve temel sebeple- de en az odun üretimi kadar önem ri hakkında bilgiler sunulmuştur. verilmesi yönünde kararlar alınmış- Şekil 2. Dünya Bitki Tiplerinin Genel Dağılımı (I – nemli ekvator ve tropik ormanları; II – tropik mevsim tır. Hükümetler düzeyinde alınan bu ormanları, seyrek ormanlar ve dikenli çalılar; III – savanalar; IV – subtropik ormanlar; V- stepler, preriyalar ve Güney yarım-küredeki benzerleri; VI – yapraklı ormanlar; VII – boreal (Kuzey) iğneyapraklı ormanlar; kararlar uluslararası boyut kazanın- VII – tundralar ve Güney yarım-küredeki benzerleri; IX – çöller (a-tropik ve subtropik iklim kuşağındakiler, ca, doğayı korumaya yönelik hassa- b- ılıman iklim kuşağındakiler); X – dağlık ve yüksek dağlık bitki tipleri (Trol and Walter 1982’e göre).

212 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 213 “Floristik bölgelerini” (bitki tiplerini), “kimliğe” sahiptir. Bu kimliği: onun “Floristik taşralarını” (Geofloristik tür/form/genetik çeşitliliği; yapısı; iç elemanlarını), “Floristik vilayetlerini” dinamikleri ve çevresiyle olan karşı- (Gruplar halindeki birliklerini - grup lıklı etkileşimleri (işlevleri) oluşturur. Association’lar) ve “Floristik semtle- Ayrıca, bir bitki örtüsü biriminin Dünya rini” (Association’lar) oluşturdukları üzerindeki coğrafyası değişmese görülmektedir. Bitki coğrafyanın bu de, yapısı bozulduğu takdirde önce büyük birimlerinin kendine has iklim özelliklerini, ardından ise coğrafik (boreal, ılıman, subtropik, tropik vs.) “kimliğini” de kaybetmektedir. Buna tiplerinin yarattığı şartlara bağlı belirli bağlı çevresel işlevlerini de kısmen ağaç türlerinin hâkim oldukları (Ge- veya tamamen yitirecektir. İnsanoğlu ofloristik elemanları, Şekil 3 ve Şekil küreselleşmeyi (insanların, serma- 2), daha alt birimlerde (“vilayetler” yenin, kültürün serbest dolaşımı) ve “semtler”) ise bu baskın türlerinin yaşarken, bitki örtüsünün böyle bir yetişme ortamı şartlarına göre değişik imkânı yoktur ve olmamalıdır. Tam karışımlı topluluklar (Association’lar, tersi - küreselleşme, tüm insanlar bu grup formasyonlar, formasyonlar ve varlığının küresel önemini kavraması orman tipleri) oluşturdukları bilinmek- ve ortak cabalarla ormanların bölge- tedir. Başka etmenlere bağlı olsalar sel ve yerel “kimliklerini” korumak da, ağaç türleri ve oluşturdukları de- yönünde gerçekleşmelidir. Ne yazık ki ğişik ölçeklerdeki toplumlar, insan ve insanların sayesinde (iklim değişikliği, hayvan topluluklarına benzer şekilde hastalıkların transferi, hor kullanım, sürekli irtibat, (duruma göre) yardım- ormansızlaşma, yangınlar vs.) dünya- laşma ve rekabet içindeler. nın tüm bitki örtüsü de bu küreselleş- Ancak benzerlik burada bitmektedir. meyi yok olma, özelliklerini yitirme, İnsanların oluşturduğu coğrafya büyük Şekil 3. Avrupa, Küçük Asya ve Kuzey Afrika Sahillerinin Bitki Örtüsü Elemanları (arct – arktik; bor – boreal; yapı bozulması ve tür/form/genetik Atl(s) – Atlantik (güney); Atl(n) – Atlantik (Kuzey); eumi – orta Avrupa(dar anlamda); submi – orta Avrupa ölçüde toplumsal, ekonomik, etnik çeşitlilik azalma şeklinde yaşamakta- + orta Rusya (geniş anlamda); medit(W) – Akdeniz(Batı); medit(O) – Akdeniz (Doğu); po – pontikum ve kültürel süreçlere bağlı olurken, dır. (Karadeniz); po-medit – Karadeniz-Akdeniz; tur – turan (Walter 1982’e göre). bitkilerin coğrafyası çok daha uzun Bilimsel yerine daha popüler dil 1. KÜRESEL VE BÖLGESEL birimleri olan “Dünya Bitki Krallıkla- zaman dilimlerini kapsayan iklimsel kullanıldığında, Belgrad ormanları rı” adı altında kabul görmüş en son ve evrimsel süreçlerden etkilenerek Bentler İşletme Şefliği (Şekil 5) or- oluşmuştur. İnsanlar, sosyo-ekono- BITKI TOPLUMLARININ hali Şekil 1’de sunulmuştur. Akabin- manlarının Bitki sosyolojisi mik ve kültürel anlamda “bozulan” bir SINIFLANDIRILMASI de “Dünya Bitki Krallıklarının” daha (Fitosenoloji) sınıflaması aidiyeti şöyle coğrafyayı (işlevlerini yitirmiş savunma ayrıntılı halleri “Dünya Bitki Tipleri” ifade edilebilir: Kuzey (Holarctik) Bitki ve ekonomik işbirlikleri, köhnemiş Benzerlik kurmak gerekirse, geze- Krallığının Akdeniz (Mediterane) mer- (Şekil 2) ve bu bildiri ile ilgili inceleme ve güncel olmayan toplumsal düzen- genimizde bitkilerin oluşturdukları kezinin kuzeyinde bulunan Güney alanının da yer aldığı “Avrupa Geoflo- leri ortadan kaldırmak gibi) kısa bir coğrafya, insanların coğrafyasına ristik Elemanları” (Şekil 3) haritala- zamanda “düzeltebilirken”, bitkilerin benzemektedir. Bazı araştırıcılara rında görülmektedir.Yukarıda sunulan coğrafyasında bu “düzeltmeler” için Balkanlar Taşrasında göre daha farklı horolojik birimler haritalara (Şekil 1, Şekil 2 ve Şekil 3) çok daha uzun zaman dilimleri gere- (Euxine Provance) yer almaktadır. Bu ile şekillenmesi gereken Dünya Bitki bakıldığında, yayılışları itibarıyla bit- kir. Yapısı ve özellikleri itibarıyla her ormanlar, Avrupa Karadeniz-Akdeniz Coğrafyasını temsil eden en büyük kiler de kendi “Floristik krallıklarını”, coğrafyaya ait bitki örtüsü ayrı birer (Europe po-medit) Bitki Coğrafyasının

214 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 215 2. BELGRAD ORMANI’NDA belirlenmiş (toplam 147 Orman Tipi ve Orman Formasyonu). Bulgaristan’da ORMAN FORMASYONLARI Istranca ve Türkiye’de de yer alan Yıldız VE ORMAN TİPLERİ dağlarının doğal uzantısı olan Belgrad Ormanı’ndaki bitki toplumlarının ben- Her ne kadar “dolgun” görünse de, zerliğinden dolayı, Orman Formasyon ve Bitki Coğrafyası kapsamında yapılan bu Tiplerinin belirlenmesinde bahsedilen sınıflamalar Belgrad Ormanı hakkındaki kılavuz ve normların kullanılması müm- ekosistem tabanlı (orman ekosistemle- kün olmuş, araştırmanın sonuçlarını rini esas alan) planlama için yetersizdir. kıyaslamak ve olası hataları gidermek Çünkü ormancılıktaki planlamanın açısından büyük kolaylıklar sağlamıştır muhatabı, Bitki Sosyolojisinin alt (daha (Destan 2001). Ayrıca, bu araştırma- küçük) birimleridir – Orman Formasyon- da: Yaltırık (1966)’ın Belgrad Ormanı ları, Orman Formasyonlarını oluşturan Vejetasyonunun Floristik Analizi ve Ana Orman Tipleri, Orman Tiplerini oluştu- Meşcere Tiplerin Kompozisyonu Üzerin- ran meşcere tipleri (ağaç türü karışımı, de Araştırma sonuçları; Belgrad Ormanı dikey ve yatay yapısı, üretkenliği vs. Bentler İşletme Şefliği alanında Tunç- birbirine benzeyen veya aynı olan büyük kale (1965) ve Kantarcı (1980)’nın toprak ağaç toplulukları), meşcereler ve “ele- ve yetişme ortamı ve Eruz (1980)’un aynı Şekil 5. Bahçeköy Orman İşletmesi Koruma Statüsündeki Belgrad Ormanları’nın yayıldığı alan ve çevre yerleşim merkezlerine göre bulunduğu yer (solda Belgrad Ormanları, sağda Bentler İşletme şefliği; yeşil - ment orman”lar. alanda gerçekleştirdiği toprağın kimya- Doğu kayını, sarı – Meşe, mavi – Adi gürgen, kırmızı – Kestane ağaç türlerinin Belgrad ormanı “Bentler” İşletme sal özelikleri araştırma sonuçları; Irmak Şefliği ormanlarının olası en iyi (po- ve arkadaşları (1980)’nın Trakya’daki Güneyinde bulunan Taşrasıdır. “Yaprak (mono) ve karışık Doğu kayını topluluk- tansiyel) yapısı ve üretkenliği Orman orman yetişme ortamlarının sınıflandır- döken” (Lignosa) temel sınıfının “dört ları (Fageta orientalis), yarı-kurak ve Formasyonları ve Orman Tiplerinin ması; Yonelli (1986)’nin Belgrad Ormanı mevsime bağlı yaprak döken” tazece yetişme ortamlarında yerleşik saptanmasıyla mümkün olmuştur. bitki toplumlarının üzerinde yaptığı (Aestilignosa) alt sınıfını teşkil et- meşe türlerinin saf ve karışık toplu- Orman Tipolojinin asli görevi, ormanları araştırma sonuçları kullanılmıştır. mektedir. Genelde Karadeniz’e bakan lukları - Querceta policarpae ksero- “yerel kimliklerine” göre sınıflandırmak- Destan (2001) tarafından 1996-2001 Kafkas (Kolchishcer-Po) bitki örtüsü mezofit mono ve poliedifikator (burada tır. Orman Tipoloji bilimi üç genel Ekol yılları arasında gerçekleşen bu araştır- elemanlarından (%18 Doğu kayını ve bitki sınıflandırmalarında kullanılan kapsamında gelişmiştir – Fitosenoloji, mada, bitki örtüsünü etkileyen bağımsız Istranca meşesi - Fagus orientalis iştirak yüzdeleri, Yaltırık’ın 1966 yılında Ekolojik ve Biyoekolojik Ekolü. Radkov (birincil) ekolojik faktörlerin kapsamın- Lipsky, Quercus hartwissiana Steven Belgrad Ormanı’nda yaptığı araştırma (1970), bu Ekol’lerin arasındaki farklılık- da rölyef yapıya bağlı olanlar: güneş gibi), Karadeniz-Akdeniz’in sonuçlarından alınmıştır), yarı-kurak ları incelemiş, aralarından en uygun bul- radyasyonu rejimi; hava sıcaklığı rejimi, (Po-Mediterane) ortak türleriyle, Akde- ve tazece yetişme ortamlarını işaret duğu Ekolojik Ekolü (Ekolojik yaklaşım) mevsimler itibarıyla hava ve toprak nemi niz merkezli bitki örtüsüne daha yakın eden saf ve karışık Kestane (Castanea daha da geliştirip, ormancılık teorisi ve rejimi; yağış rejimi; hava ve toprak besin Karadeniz (Promediterane) elemanları sativa Mill.) topluluklarıdır (Castaneta pratiği açısından bütünüyle kanıtlan- zenginliği; bitki beslenmesi gibi gerekli (%22) içeren ve bunlara refakat eden sativae kseromezofit-mezofit mono mış ve sistemleştirilmiş bir yöntemler sayısal ve simgesel sınıflandırmaları deniz tesirli sıcak ılıman iklimine ve poliedifikator). Dere tabanlarında birliğini (metodolojiyi) önermiş. Sözü yapılmış unsurlar yer almıştır. Bağımlı bağlı otsu topluluklardan (herbal (nemli ve ıslak) ve kurak tepelerde edilen bu metodolojinin Pavlov (1986)’un (ikincil) faktörlerin kapsamında ise: top- sinusyum)’ları oluşmaktadır. Bunlar: sabit türlerden oluşan bitki toplumları da katkılarıyla 1990’lı yılların sonlarına rak reaksiyonu (pH); toprak geçirgenliği yetişme ortamını toprak nemi itibarıyla ile birlikte, ağaçlandırmalarla yerleş- kadar güncellenmesi sayesinde Bulga- (drenaj); ana kaya; hava nemi ve rüzgâr belirleyen (poliedifikator) “taze yetişme tirilmiş iğneyapraklı türler gibi bitki ristan’ın tüm (3,3 mln ha) ormanlarının rejimi gibi sayısal ve simgesel unsurlar ortamlarda” (mezofit) yerleşik saf toplumları da mevcuttur. Orman Formasyonları ve Orman Tipleri yer almıştır.

216 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 217 Şekil 7. Tür çeşitliliği ve çap sınıfları itibarıyla gruplandırılmış dikili alanlarda ağaç türü değişim (süksesyon) süreçleri: O - meşe, B - kayın, H-gürgen, C-kestane, Cf- ibreli (Destan and Yurtseven 2012)

Hususi geliştirilmiş envanter ile (ti- lenmiştir. Kullanılan metodolojinin poloji envanteri) elde edilen verilerin kapsamında mevcut (aktüel) bitki değerlendirilmesi sonucu, birincil ve örtünün doğal (primer) veya doğal ikincil ekolojik etmenlerin “gerilimi” olmayan (sekonder) olduğu, ağaç türü (karşılıklı ilişkileri) saptanarak, asli değişimleri (süksesyon) açısından ağaç türlerin ekolojik istek, tür- durağan (stabil) veya değişken (labil) ler arasında dayanışma ve rekabet orman tipleri belirlenmiş ve orman- münasebetleri yerel bitki örtüsü ların sağlık durumları saptanmıştır ile karşılaştırılırmıştır. Bütün bu (bak Destan 2001). Orman Formas- araştırmaların pratik amaçlara uygun yonlarının ve Tiplerinin yayılışları ve olabilmesi için, birincil ve ikincil eko- sınırları hakkında gerçekçi değerlen- lojik etmenleri, sözü edilen sayısal dirmelerin yapılabilmesi açısından, sınıflandırmalar ile değişik simgeler oluşturulan Ağaç Türlerinin Çap vasıtasıyla kombine edilmiş haritala- Sınıfları İtibarıyla Yayılışı” başlıklı ra işaretlenmiştir. Böylece, ekolojik haritadan faydalanılmıştır faktörlerin gerilimleri açısından (bak şekil 5). benzer/yakın kombinasyonlara sahip Asli ağaç türlerin ekolojik istek, olan alanları sınıflandırarak, yetişme türler arasında dayanışma ve rekabet Şekil 6. Bentler İşletme şefliği alanında, toprağın köklenme (ortadaki) ve üst toprak tabakalarında (sağdaki) solma noktası düzeyinde yaşanan kuraklığın alansal dağılımının ağaç türlerinin dağılımıyla (soldaki yeşil - Doğu ortamı ve yetişme ortamı tipleri (bak münasebetleri yerel bitki örtüsü ile kayını, sarı – Meşe, mavi – Adi gürgen, kırmızı – Kestane) karşılaştırılması (Destan and Yurtseven 2012). Kantarcı 1980 ve Eruz 1980) belir- karşılaştırılması, ağaç türlerinin ordi-

218 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 219 Tablo 1. Belgrad Ormanında Doğu Kayını, Çoruh/Macar Meşesi ve Kestane Ağaç Türlerinin Oluşturdukları Orman Formasyonları ve Tiplerinin Alan Dağılımı (Destan 2001).

Orman Formasyonları Primer (birincil) Sekonder (ikincil) Toplam Orman Tipleri Saf Karışık Toplam Saf Karışık Toplam (Total)

(ha) (%) (ha) (%) (ha) (ha) (%) (ha) (%) (ha) (ha) (%)

Doğu Kayını Formasyonu 282,6 10,8 168,5 6,4 451,1 0,0 0,0 18,2 0,7 18,2 469,3 17,9

Meşe İri Meşelik Orm. Tipi 311,0 11,8 203,5 7,8 514,5 0,0 0,0 266,5 10,2 266,5 781,0 29,8

Formasyonu Ufak Meşelik Orm. Tipi 310,0 11,8 360,0 13,7 670,0 21,7 0,8 596,9 22,8 618,6 1288,6 49,1

Kestane Formasyonu 17,8 0,7 25,2 0,9 43,0 0,0 0,0 40,2 1,6 40,2 83,2 3,2

Toplam 921,4 35,1 757,2 28,8 1678,6 21,7 0,8 921,8 35,3 943,6 2622,2 100

Şekil 8. Belgrad ormanı Bentler işletme şefliğinde belirlenen Orman Formasyonları ve Orman Tiplerinin alansal Şekil 9. Belgrad Ormanı Bentler İşletme Şefliği ormanlarında ağaç türü değişiminin (süksesyon) niceliksel ve dağılımı (Kz – Kızılçam; Çk – Karaçam; Çs – Sarıçam; Dy – Diğer yapraklı; ağaç türlerinin simgeleridir), (Destan niteliksel dinamikleri (yeşil - Doğu kayını, sarı – Meşe, mavi – Adi gürgen, kırmızı – Kestane, pembe – Diğer 2001). yapraklı).

220 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 221 nasyon analizi ve ekolojik esneklikle- Olumsuz tür değişiminin birinci ve özellikle odununu çürüten mantar şi ile ilgili bilgiler ışığında ele alındı- rinin “Canonycal” analiz ile belirlen- çeşidi Gürgen türünün Meşelik alan- hastalıklarına kapılırlar. Kökten baş- ğında, doğal olmadıkları görülecektir. mesi; ağaç türlerinin yetişme ortamı larını istila etmesidir. Bu tür, Meşeye layan ve içinden devam eden gövde Odunu suya dayanıklılığı sebebiyle belirleyici etmenlerinin - toprağın su nazaran daha sık bol tohum verir çürüklüğü, bu türün kitlesel ölümle- Kestane sandal ve gemi inşaatında ekonomisi, kök derinliğinde ve üst ve dolayısıyla daha büyük miktarda rine sebep olur. Böylece Meşenin yok tercih edilirmiş. Bu yüzden Bizans toprak tabakasında solma noktasına nesle sahip olur. Biolojik isteklerine olduğu, Kayının ise tükenmek olduğu döneminde başlayan ve gittikçe ulaşan kuraklığın gün sayısı ve toprak göre ise, Meşenin gençliğine kıyasla alanlara, sözü edilen toprak şartları- şiddetlenen faydalanmalar, öncelikle derinli gibi (bak şekil 6) - korelasyon nesli siper altındaki gölgeye daha na oldukça dayanıklı olan Adi Gürgen Kestanenin üzerinde yoğunlaştığı matrisi ile belirtme katsayılarının (r2) dayanıklıdır. Gürgen, bu özellikleri yerleşmeye başlar (bak şekil 7; açık bilinmektedir. Ayrıca, meyvesi de hesaplanması; tür karışımları ve di- sayesinde Meşe gençliğini bertaraf mavi ile gösterilen “Büyük bent” in kıymetli olduğundan dolayı, kendisini kili toplukların dikey/yatay yapılarının ederek oluşan boşluklarda yayılmaya üst kısmının sağ tarafındaki alan). bazı yerlerde doğal yollardan genç- analizi sonucu “Bentler” İşletme Şef- başlar. Büyüdükçe ormanın güneş Üçüncü tür değişimi çeşidi, birbi- leştirememiş. Araştırma alanında liği alanında oluşan meşcere tipleri gören üst katmanına yerleşir ve Me- rinden farklı Orman Tiplerinin sınır- oldukça yaygın olan bu tür, zamanla bazında süksesyonların (ağaç türü şenin egemenlik alanını paylaşmaya larında gerçekleşmektedir. Genelde “dayanamayıp” varlığını yitirmeye değişiminin) yönleri, yoğunlukları ve başlar. Önlem alınmadığı takdirde tüm baskın türlerinin karşılaştığı bu başlamış. Bununla birlikte, direncini gerçekleşme oranları belirlenmiştir Gürgen tüm alanı istila edebilir. Oysa alanlarda, türler arası “ilişkiler” ege- kaybedip “mürekkep” hastalığına ve (şekil 7) – ormancılık teorisi ve pratiğinden de mendir. Tüm baskın Meşe ve Kayının kestane kanserine yakalandığından bilindiği üzere – fırsat bulmayınca birlikte olduğu topluluklarda Kesta- dolayı bazı alanlardaki hâkimiyetini Gürgen kendi başına orman oluş- nenin karıştığı veya Meşenin Kestane kaybetmiştir. Sonuç itibarıyla mevcut 3. SONUÇLAR turamaz, bir yarı-gölge türü olarak ile birlikteliğine refakat eden diğer ağaçların çoğunluğu kütük ve kök sürekli meşenin siperinde yetişmesi yapraklı türlerin olağanüstü yoğunlu- sürgünlerinden var olmaya başlamış. Araştırma alanında belirlenen Or- gerekmektedir. Bu yüzden kendi ba- ğu gözlenir. İstikametlerine göre bu Kestaneden boşalan alanlara Meşe, man Formasyon ve Tiplerinin yayılış şına orman tipleri oluşturduğuna da tür değişimler olumsuz veya olumlu Gürgen ve Kayın türleri yerleşmiş. alanları Şekil 8’de görüldüğü gibidir. rastlanmamıştır. olabilmektedir (bak şekil 9). Kestane tükenince yuvarlak odun Belirlenen Orman Formasyon ve Bir diğer olumsuz tür değişimin Olumlu sayılan dördüncü tür talebi yüzünden mecburen baskı- Tiplerindeki ağaç türü değişiminin çeşidi, (Kantarcı 1980’nın da saptadı- değişimi, çeşitli sebepler ile Bentler lar Meşelerin üzerine yoğunlaşmış. (süksesyonların) yönleri, yoğunlukları ğı) Doğu Kayının aracığıyla gerçekleş- İşletme Şefliği ormanlarında kuru- Aşırı faydalanmadan dolayı önemli ve gerçekleşme oranları sayesinde, mektedir. Yüksek (30-50cm derinlikte) lan iğneyapraklı kültürlerde cereyan bir kısmı sürgün kökenliye dönüş- “doğal” (primer) ve “doğal olmayan” durgun (oksijensiz) su içeren kötü etmektedir. Özellikle yapraklı yetişme müş. Sürgünler ancak ileri yaşta ve (sekonder) menşeli alanların büyük- drenajlı toprak şartlarına nispeten ortamlarında ağaçlandırmayla kurul- az miktarda tohum verdiklerinden, lükleri Tablo 1’de, yayılışları ise Şekil dayanıklı olan Meşe ormanlarında duklarından dolayı, bir kısmı kuru- tohum eksikliği yüzünden ormanların 9’da sunulmuştur. Doğu Kayının gençliği ideal şartları maya başlamış meşcerelerde alttan yenilenmesi için doğal gençleşme bulur. Tam gölge (gölgeye daya- gençlik olarak yoğun bir şekilde yerel gerçekleşememiş ve boşalan alanları 4. DEĞERLENDİRMELER nıklı) ağacı olması sayesinde aynen yapraklı türler gelmiş bulunmaktadır Doğu Kayını istila etmeye başlamış. Gürgenin yaptığı gibi, Meşeyi alandan (bunun en çarpıcı örneği Sarıçam Kayının “giremediği” alanlarda ise Şekil 9 analiz edildiğinde, ağaç türü “kovar”. Ancak, büyüdükçe kökleri ağaçlandırma alanlarıdır). ekolojik esnekliği (uyum sağlama değişiminin dört çeşidi belirginleş- toprağın durgun su tabakasına ulaşır. Doğal süreçlerde tür değişimi özelliği) yüksek olan Gürgen yerleş- mektedir. En yoğun tür değişimi Bu şartlara çok hassas olan Kayın oldukça yavaş gerçekleşmektedir. miş. Ayrıca, o zamanlarda bir “yaba- “Meşe formasyonunda (toplam %33), ağaçları, derine inemediklerinden Ancak yukarıda sözü edilen değişim nıl” tür olarak Kayının odununa talep özellikle “Ufak Meşelik Orman Tipi”n- dolayı küçük toprak hacmine sıkışan çeşitlerinin araştırma alanının geçmi- olmadığından dolayı pazarı da oluş- de (%22.8) gerçekleştiği görülmekte- kökleri yüzünden gelişmeleri yavaş- dir (Tablo 1). lar. Bundan sonra hastalıklar başlar 1 Geitogenesis (yunancadan geiton – karışık,) – yetişme ortamı etkileri dışında gerçekleşen süksesyon.

222 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 223 mamış. Bu yüzden Meşeler kesildikçe, Tüm bunlar göstermektedir ki, oluşunun baş nedeni olarak gösteril- agresif ortamlara son derece uyum Kayın “rahatsız edilmeden” komşu günümüze dek uygulanan ormancılık se de, asıl sebep aşırı faydalanmasın- sağlayabilen dirençli meşe ve gürgen Meşelik alanlarını istila etmeye devam uygulamalarından kaynaklanan bir dan ve yanlış silvikültürel uygulama- sürgünleri ile rekabet edememekte- etmiş. Yaltırık (1966)’ın “...Belgrad “insan etkili ağaç türü değişiminin larından kaynaklanmaktadır. Orman dirler. Bundan hariç, hangi tür olursa ormanında sürgün kökenli ağaçlar her bozucu süreçleri” (geitogenesis1 ; ekosistemlerinde nispeten nadir olsun, uzun süre ve defalarca kesilen adımda rastlanabilir” tespitleri ekle- retrogresif antropojenik (alogen) sük- rastlanan ve ormancılık açısından sürgünleri besleyen köklerin yaş- nirse, yaşlanan ve çürümeye yüz tutan sesyon) yaşanmaktadır. Bu bozucu kıymetli olan bu ağaç türünün yeniden lanması sebebiyle verimleri sürekli köklerin üzerindeki yaşlı nesli artık süreçler, yukarıda söz ettiğimiz bütün tesis edilmesi, belirlenen alanların düşmektedir. Zamanla bu kökler taşıyamadıklarından dolayı, bu orman- olumsuz sonuçları sayesinde Belgrad yetişme ortamı özelliklerine göre ve ölüm sürecine girmeye başlayın- larda kitlesel yıkımların gerçekleştir- ormanları doğal olması gereken bitki sözü edilen hastalıktan korunması ca, (sürgünlük) baltalık alanlarında diği görülmeye başlanmıştır. Nitekim örtüsü kimliğini değiştirmeye devam açısından uygun türler ile karışımın tohum verebilecek mevcut ağaç sayı- 1990-1999 Plan döneminde “Bentler” etmektedir. sağlanması gerekmektedir. sının azalmasına veya tamamen yok İşletme Şefliğinde olağanüstü hasılat Belgrad Ormanı’nın sadece İstan- olmalarına sebep olurlar. Dolayısıyla (planda öngörülmeyen, hastalık veya 5. ÖNERİLER bul’un Kuzey’inde bulunan “kendine zamanında koruya dönüştürme ted- bir doğal afet sonucu oluşan kesim has” ve “bağımsız” bir orman varlığı birleri alınmazsa, bunlar önce bozuk miktarı), toplam Eta’yı – yani planda Belgrad Ormanı “Bentler” İşletme olarak görülmesi hem bilimsel olarak ormanlara, ardından ise “yalancı” öngörülen kesim miktarını 2,1 misli Şefliği ormanlarının geçmişinde ve hem de çevrecilik açısından son maki veya fundalara dönüşürler. aşmış bulunmaktadır. Bu ormanların Meşeden sonra yayılış olarak ikinci derece yanıltıcı olur. Aşağıda sunulan Bundan sonra da bu alanların “orman “koruma” statüde olmalarına rağmen, sırada gelen Kestanenin, Yonelli’nin Şekil 10’e bakıldığında Trakya’daki vasfını kaybetmiş” varlıklar olarak 1990 yılına kadar o zamanların (Rio’92 (1986) araştırma bulguları çerçeve- verimli koru, verimli baltalık ve bozuk orman sınırı dışında “bırakılmaları” Forumu hala gerçekleşmemiş) orman sinde yeniden tesis edilmesi gerek- baltalık ormanlarının alansal dağılımı kolaylaşır. Bir diğer önemli husus işletmeciliği anlayışıyla öncelikle odun mektedir. “Mürekkep” hastalığı (bak görülecektir. ise, baltalık olarak işletilen orman- üretimi kriterleriyle planlanıyordu. Erdem 1951) bu ağaç türünün yok 2003 envanter verilerine göre 240 ların, tohum kökenli ormanlar gibi 248 hektarlık İstanbul İli ormanlarının “genç”, “olgun” ve “yaşlı” gelişme büyük bölümü (yaklaşık 4/5’i) sürgün çağlarında gördükleri tüm ekolojik, kökenlidir. Bilindiği üzere, alınan sosyal, ekonomik ve kültürel işlev- kararlara göre ülkemizde verimli leri gerçekleştirmeleri imkansızdır. baltalıklar koruya dönüştürülme- Bunların arasından en önemli olanları ye başlanmıştır. Ancak – bir kısım şunlardır; yaban hayatının korunması, meslek çevrelerinde oluşan genel orman-içi rekreasyon, temiz hava, su, kanının aksine - bu tür ormanlarda ve yaşanabilir iklim ortamı ile ilgili önemli oranda tür çeşitliliği azalma- toplum sağlığı, estetik, eğitim-öğre- sı mevcuttur. Koru (tohum kökenli) nim-araştırma ve yuvarlak (yapacak ormanlara kıyasla çok kısa (20-25 yıl) vasıflı, kerestelik) odun üretimidir. kesim yaşları ile işletilen bu orman- Belgrad Ormanı gibi çoğunluklu larda yüksek siper altı – yani ileri yaş- tohum kökenli ağaçlardan oluşan taki yüksek ağaç tepelerinin altında ormanlar, verimli baltalıkların koruya oluşan ortamı arayan birçok “nazik” dönüştürülmesinde çok büyük rol ağaç ve ağaççık türlerin var olmaları oynayabilirler. Ağaç türü çeşitliliğini imkânsızdır. Çünkü sözü edilen bu önemli derecede kaybetmiş Trakya “nazik” türlerin kendi ormanlarını ormanlarının büyük bir kısmı bal- Şekil 10. Trakya’da verimli koru ormanları, verimli ve bozuk baltalık ormanlarının alansal dağılımı oluşturamadıkları, sürgünleri ise talıklardan oluşmaktadır. Yetişme

224 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 225 ortamları itibarıyla bu ormanlarda mantar hastalıkları, akabinde kirli KAYNAKLAR Bulgaria. olması gereken en uygun (potansiyel) hava ve asitli yağmurların etkisiyle Tunçkale, İ. H., 1965 Belgrad Ormanı ağaç türü ve tür karışımları, arzula- bu mono-kültürlerin büyük alanların- Destan, S., 2001, Orman Toprak Tipleri ve Yayılışları Üzerinde nan orman yapıları, temsil edecekleri da yaprak sararması ve dökülmesi, Amenajmanı Faaliyetlerinde Orman Araştırmalar. İ.Ü. Orman Fakülte gerçek (doğal) Orman Formasyon ve kurumalar ve yıkımlar başlamış. Ekosistemlerinin Prodüktivitesi Dergisi C. 15, sayı 1/a. Orman Tipleri itibarıyla yeniden tesis Yapılan bu “ekolojik hatayı” gidermek ve Fonksiyonel Özelliklerin edilmeleri gerekir. Buna bilimsel amacıyla yapraklı ormanların yeniden Yaltırık, F., 1966. Belgrad Orman Değerlendirilmesi, Doktora Tezi, Vejetasyonunun Floristik Analizi ve olarak tüm özellikleriyle örnek teşkil tesis edilmesi kararlaştırılmış, ancak Sofya Ormancılık Üniversitesi Orman Ana Meşcere Tiplerin Kompozisyonu edebilecek sadece “doğal” yapıda- eski (doğal) orman yapısını “göste- Fakültesi, Basılmamış. ki Belgrad Ormanı ve Trakya’daki rebilecek örnek orman”ların bulun- Üzerinde Araştırmalar. Tarım benzerleridir. Aksi takdirde koruya masında büyük zorluklar çekilmiştir. Destan, S., Yurtseven, İ., 2012. Bakanlığı, OGM Yayın, Sıra No 436; dönüştürülen bu alanlarda hiç kuşku- Bu nedenle - özellikle Trakya’daki Canonical and typological analysis Seri No4. of the relationship between soil and suzdur ki, çok uzun süreli ekolojik ve ormanlarda – Belgrad Ormanı ve Yonelli, V. 1986. Belgrad Ormanındaki trees - A step toward ecosystem ona bağlı sosyo-ekonomik problem- benzerleri (tabiri caiz ise) zümrüt Orman Toplumlarının Yapısı ve management, African Journal of ler yaşanacaktır. Ayrıca, Şekil 10’da değerinde oldukları söylenebilir. Silvikültürel Değerlendirilmesi. Agricultural Research Vol. 7(6). koyu yeşil ile gösterilen verimli koru Bu yüzden sunulan bilgiler ve de- Doktora tezi İ.Ü. Fen Bilimleri ormanlarının varlığı kadar, araların- ğerlendirmeler ışığında, sözü edilen Erdem, A. 1951. Türkiye’de Kestane Enstitüsü. Yayınlanmamış. daki mesafeler de büyük önem teşkil ormanların korunabilmesi ve bölge- Ölümünün Sebepleri ve Savaş Türkiye’nin Orman Varlığı 2012. T.C. etmektedir. Çünkü Orman Ekolojisi sel ekosistemleri olarak varlıklarını İmkânları. Ankara. Orman ve Su Bakanlığı, OGM. ve özellikle Bitki Sosyolojisi açısın- sürdürebilmeleri için: Eruz, E., 1980. Untersuchungen Über dan bu alanlar bozulan (doğallığını Manche Chemische und Physikalische yitirmiş) bitki toplumlarının arasında • Belgrad Ormanı “Bentler” İşletme Eigenschaften der Böden Unter den birer “köprü” rolünü oynamaktadırlar. Şefliğinde gerçekleşen Tipolojik Eichen – und Buchen Ökosystemen im Bunlardan bir kısmının yok olması, araştırmalar “Kurtkemeri” Şefliğin Belgrader Wald. Faculty of Forestry, aralarındaki mesafeleri artıracak ve de de yapılmalıdır; Istanbul University, publication n bölgesel bitki örtüsünün karşılık- • Tipolojik araştırmaların bütünsel No: 2641/280. lı ilişkilerinin (Bitki sosyolojisinde lik kazanabilmeleri için Belgrad vegetation continuum olarak bilinen Ormanı’na komşu orman alanların Irmak, A., Kurter, A., Kantarcı, M. kuramı kapsamında) sürekliliğinde da devam ettirilmelidir; D. 1980. Trakya’nın Orman Yetişme “onarılmaz” kopukluklar yaratarak • Elde edilen sonuçlar, Belgrad Bölgelerinin Sınıflandırılması. İ.Ü. ormanların “kimlik” kaybına sebep Ormanı ve civarındaki ormanların Orman Fakültesi Yayınları olacaktır. Buna ilişkin, 19. yüzyılın koruma işlevleri ile ilişkilendirmeli No: 2636/276. sonlarında 20. yüzyılın başların- dir; Kantarcı, M., D. 1980. Belgrad Ormanı da Almanya’da kar amaçlı olarak, • Belgrad Ormanı ve çevresinin Toprak Tipleri ve Orman Yetişme yapraklı ormanların iğneyapraklılar geleceğine yönelik dendrosenozların Ortamı Birimlerinin Haritalanması ile değiştirilmesi sonucu çok büyük potansiyel (olası en iyi) yapısı, orman Esasları Üzerine Araştırmalar. İ.Ü. alanlarda oluşan mono-kültürlerin kaynakları ve faydalanmada orman- Orman Fakültesi Yayınları, Yay. No: akıbetinin burada hatırlatılması uygun cılık politikalarını içeren uzun vadeli 2636/275. olur. Ormanların dengesini oluşturan (perspektif) planlama yapılmalıdır, Pavlov, D., 1998. Phytocoenotic Basics yapraklıların tür çeşitliliğinin yarat- önerilerin yerinde olacakları düşün- of the Forest Typology in Bulgaria, tığı rekabet ve yardımlaşmaya dayalı cesindeyiz. Dissertation. Forest University – Sofia, dirençleri kaybolmuş, önce böcek ve

226 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 227 İSTANBUL ORMANLARININ REKREASYONEL PROBLEMLERİ ve temel çözüm önerileri Doç. Dr. Sinan Destan İ. Ü. Orman Fakültesi (Belgrad Ormanı Örneği) Orman Mühendisliği Bölümü

ÖZET sağlık (ağaçların ve diri örtünün sağlığı, ölü örtünün durumu ve üst toprak sıkışması dereceleri) ve estetik (görüş Bu bildirinin konusu İstanbul orman derinliğini, ışık durumunun, meşcere içi larındaki rekreasyon faaliyetlerinin görsel çeşitliliğinin ve panoramik mo- orman ekosistemlerin üzerindeki olum- zaikliğinin yarattığı görsel etki) kriter ve suz etkileridir. Örnek olarak, Belgrad göstergeler kullanılmış. Elde edinilen Ormanı “Bentler” İşletme Şefliğindeki sonuçlarla 50 yıllık bir zaman dilimine rekreasyon zonaları üzerinde yapılan ait her rekreasyon zonası için ait 10’ar araştırmaların halihazır sonuçları gös- yıllık ortalama “Rekreasyona Uygunluk terilmiştir. Söz konusu araştırmalarda: Kompleks Katsayıları” (RUKK) hesap- doğal (ağaç ve bitki çeşitliliği, ormanın lanmış. Bir sonraki aşamada ise, alan gelişme çağı, yatay ve dikey yapısı; bu- ağırlıkları itibarıyla tüm rekreasyon lunduğu toprak türü ve tipi vs.); teknik zonalarını temsil eden sentezlenmiş (eğim, bakı ve rölyef yapısı); ergonomik RUKK ve “Genel Sağlık Durumu” (GSD) (geçirgenlik, eğim dereceleri, bioiklim eğrilerinin grafiği üzerinde ziyaretçi normları, beden aktivite dereceleri); sayılarıyla ilişkili yorumlar yapılmıştır.

228 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 229 GİRİŞ doğal ekosistemlerinin üzerindeki etkilerini temsil edebilecek Belgrad Ormancılık pratiğinde orman-içi Ormanı hakkında gerçekleşen birçok rekreasyon alanlarının değerlendi- araştırmaların arasından en önemli rilmesi oldukça farklı yaklaşımlar ile olanlar şunlardır: yapılmaktadır. Troeva (1984)’ya göre, Pehlivanoğlu (1986) “Belgrad Orma- bu değerlendirmeler “görsel” (nite- nının Rekreasyon Potansiyeli ve Plan- liksel) ve “de facto” (niceliksel) olarak lama İlkelerinin Saptanması” adlı dok- ikiye ayrılabilir. “Görsel” değerlendir- tora çalışmasında, Belgrad Ormanına me “estetik” değerlendirmedir. “De ilişkin, rekreasyon potansiyeli ve genel facto” (niceliksel) değerlendirmeler ise planlama ilkelerinin saptanmasını yap- “fonksiyonel” değerlendirme olarak, mıştır. Bu çalışmasında, ziyaretçilere rekreasyon alanlarının görecekleri ve peyzaj öğelerine yönelik veriler elde işlevleri itibarıyla ayrılmalarına yara- etmek için anket çalışmaları yapmıştır. maktadır (Destan and Bekiroğlu 2011). Çalışmanın devamında değişik yollarla Rekreasyon alanlarının ayırt edil- elde edilen verilere dayanılarak, ORU- mesi, işlevsel olarak rekreasyona olan KUD adı verilen bu yöntem çerçevesin- niceliksel uygunluklarının tespit edil- de; ormanın, doğal, kültürel ve gerçek mesiyle yapılır. Bu tür değerlendirme- rekreasyon potansiyelleri saptanmış ve daha sonra planlama ilkelerini belirle- lerde kullanılan kriterlerin (kıstasların) Şekil 1. Belgrad Ormanı “Bentler” İşletme Şefliği Rekreasyon Zonalarının konumları (Özcan 2004). arasında, orman-içi rekreasyonun miştir (Destan 2001; Özcan ve Destan 2010). sürdürülebilirliğini etkileyen orman çalışmasında Orman İçi Rekreasyo- tırmalarının örnek teşkil edebilecek Çağlayan (1999) ise, “Belgrad Or- ekosistemlerinin dış etmenlere karşı nunda Mekan Serilerinin, Grupların ve halihazır sonuçları ile gösterilmiştir. manında Rekreasyonel Talep Özellik- olan dayanıklılıkları ve meşcere sağlığı Tiplerinin optimal alan dağılımlarının Elde edinilen bulgular, değişik zaman yer almaktadır. Dış etmenlere karşı lerinin Saptanması” adlı çalışmasında, belirlenmesinde çok büyük önem taşı- dilimlerinde ziyaretçi sayılarının fre- dayanıklılık, bu amaçla özel geliştirilen rekreasyon planlaması kavramının yan İklim ve Bioiklim analizi yapmıştır. kansları ile karşılaştırılarak ilişkilendi- Fitosenolojik yöntemlerle ormanın içeriğine ve kent yakını orman alanla- Ayrıca, Rekreasyon Zonalarındaki her rilmiş ve analiz edilmeye çalışılmıştır. doğallığı ve ağaç türü karışımı ile dikey rının rekreasyonel fonksiyon açısın- meşcerenin Sağlık katsayısını (S(k)) da Bildirinin sonunda ziyaretçi baskısının ve yatay yapısının temsil ettikleri forma dan önemine değinilerek, örnek alan içeren Rekreasyona Uygunluk Katsa- azaltılması ve rekreasyon faaliyetleri- olan uygunlukluları ile belirlenir. olarak seçilen Belgrad Ormanı’na ait nin sürdürülebilir kılınması yönünde Sağlık durumları ise, bu amaçla geliş- rekreasyonel talep özellikleri saptan- yılarını (RUK) belirlemiş ve akabinde yapıcı ve somut öneriler sunulmuştur. tirilmiş sağlık envanterinin teknikle- mıştır. Talep özelliklerinin saptanması “Bentler” İşletme Şefliğindeki tüm riyle tespit edilir. Meşcere sağlığının amacıyla yoğun kullanıma sahip olan Rekreasyon Zonalarını temsil eden belirlenmesi: ağaçların ve diri örtünün “Neşet suyu” orman-içi rekreasyon Rekreasyona Uygunluk Kompleks 1. MATERYAL sağlık durumu, ölü örtünün nicel/nitel alanında anket çalışmaları sonucunda, Katsayısını (RUKK) hesaplamıştır. yapısı ve ayrışma özelliği; üst toprağın rekreasyon planlamasına yönelik bazı Bu bildiride İstanbul ormanlarındaki Bu incelemede kıyaslama materyali durumu unsurlarının ayrı ayrı ölçülme- planlama ilkeleri sunulmuştur. orman-içi rekreasyon faaliyetlerinin olarak İstanbul’un hemen kuzeyinde si ve akabinde ortak bir “sağlık katsa- Destan (2001) “Orman Amenajman orman ekosistemlerin sağlığı üzerin- bulunan Belgrad ormanlarının 2622 yısı”nın hesaplanmasıyla sonuçlanır. Faaliyetlerinde Orman Ekosistem- deki olumsuz etkileri, Belgrad Ormanı ha’lık “Bentler” İşletme Şefliğindeki Bu bildirinin konusu olan İstanbul lerinin Prodüktivitesi ve Fonksiyonel “Bentler” İşletme Şefliğindeki rekre- 2010 yılında 7 adet (1998 yılında 8 adet) ormanlarında orman-içi rekreasyonun Özelliklerinin Değerlendirilmesi” adlı asyon zonaları üzerinde yapılan araş- ekreasyon Zonaları (RZ)’nda yapılan

230 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 231 değişik araştırma sonuçları kullanıl- açısından aynı ölçekle değerlendiril- mıştır (Şekil 1). miştir: tepe ve gövde zararı 1/5-2/5 Sözü edilen bu Zonaların alansal arasında - “çok”; 3/5 - “orta”; 4/5 - büyüklükleri sırasıyla: “Bentler” (31,39 “az”; 1,0 - “sağlıklı” olarak sınıflandı- ha), “Neşet suyu” (46,16 ha), “F. R. rılmıştır. Atay (16,40 ha), “Irmak” (11,39 ha), Diri ve ölü örtü sağlık değerlendir- “M. A. Ersoy” (24,45 ha), “Kirazlı bent” meleri nicel ve nitel göstergelerine (21,79 ha) ve “Kömürcübent” (6,32 göre yapılmaktadır. Her iki unsur, ha). Bunların toplamları 159,1 ha’dır. meşcerenin ait olduğu orman tipinin Yayıldıkları 27 adet plan ünitesi böl- özellikleri ile (diri örtüde tür çeşitliliği melerinin içerdiği 156 adet meşcere ve ve örme miktarları, ölü örtüde kalınlık meşcere kısımlarından oluşmaktadır. ile ayrışma özellikleri gibi) kıyaslana- Orman-içi “Rekreasyon Alan Sistemi- rak, sağlık durumundan sapmalar ve Şekil 2. Belgrad Ormanı Bentler İşletme Şefliğinin Her Rekreasyon Alanında Bulunan Ağaçların Sağlık nin” dikey ve yatay yapısına bakıldığın- bozulma dereceleri belirlenir. Durumları (%) da Rekreasyon Zonalarının %98’nin Üst toprak durumu , “sıkışma” ve yatay kapalı olduğu görülmüştür. Geri “erozyon” açısından değerlendirilmek- kalan %2’si “yarı açık” ve “açık” alan- tedir. Erozyon sadece kapladığı alanı lardır. itibarıyla değerlendirilir, ancak çeşit- leri ve şiddeti göz önünde bulundurul- maz. Üst toprak durumu dereceleri 2. METOT şunlardır: sıkışmamış (1,0); az sıkışmış (0.8); orda derecede sıkışmış ( = 0.5); Bu bildiride kullanılan veri ve bilgiler, çok sıkışmış ( = 0.3); erozyona uğramış aşağıda sunulan kriter ve göstergele- ( = 0,1). rin çerçevesinde elde edilmiştir: Teknik kriterler; eğim, bakı ve Doğal kriterler; orman türü (ağaç rölyefin yapısı ve diğer morphometric türü), orman tipi, orman şekli, gelişim özellikler; çağı, Bonitet, kapalılık, ağaç sağlığı, Estetik kriterlerden sadece “gör- diri ve ölü örtünün doğallığı, üst toprak sel etki” göstergeleri kullanılmıştır; durumu; rekreasyon alanının “ışık durumu” ve Meşcereleri oluşturan: ağaçların, Şekil 3. Belgrad Ormanı Bentler İşletme Şekil 4. Belgrad Ormanı Bentler İşletme Şefliği “ışık görselliği”, bitki örtüsünün farklı Şefliği Rekreasyon Alanlarında Bulunan Tüm Rekreasyon Alanlarında Üst Toprak Tabakası gençliğin, diri örtünün, ölü örtünün mevsimlerde yarattığı meşcere-içi ve Ağaçların (%) Sağlık Durumları (Özcan ve Değişik Derecelerdeki Sıkışma Yüzdeleri (Öz- sağlığını ve üst toprağın durumunu Destan 2010). can ve Destan 2010). panoramik görsellik, akan suların ve ifade eden kompleks bir değerdir. su alanların görselliği, yeryüzü/üstü Ağaçlar: “ölü” (dikili kuru); “patolojik” rekreasyon sistemi tüm Kitlesel Ziya- kayalık oluşumların görsel etkisi, ya- 3. SONUÇLAR (böcek veya mantar) zarar görmüş; ret Zonaları (KZZ)’daki ağaçların sağlık ban hayatın yarattığı görsellik gibi ana “mekanik” zarar görmüş sınıflara durumları ve üst toprak sıkışması top- başlıklar altında birleşmektedir. Bentler İşletme Şefliğindeki Rekreas- ayrılmıştır. lu sonuçları sırasıyla Şekil 3 ve Şekil Ergonomi kriterleri; arazinin geçirgen- yon Kitlrsel Ziyaret Zonalarının sağlık Ayrımda gözetilen hastalık kriter ve 4’de sunulmuştur. liği (gezilebilirlik), meşcere geçir- durumlarının oldukça kötü ve endişe göstergeler şunlardır - yaprak rengi, Her iki sağlık göstergeler (ağaç genliği, diri örtü geçirgenliği, eğim, tepe durumu, gövde sağlığı böcek verici olduğu görülmektedir (şekil 2). sağlığı ve üst toprak sıkışması) ile ilgili bioiklimin (Destan 2013) mevsimsel istilası, mantar veya mekanik zararlar Toplu sonuçlar olarak, Belgrad Ormanı toplu sonuçlar kıyasladığında bir para- özellikleri esas alınmıştır. “Bentler” işletme şefliği orman-içi lellik göze çarpmaktadır. Öyle ki; “çok

232 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 233 hasta+orta hasta” (%25+%35=%60) ve oluşturulmamış olması, mevcut sağlık meşcerelerin sağlığına bakıldığında, Yukarda açıklanan sebepler sayesinde üst toprağı ileri derecede “sıkışmış” problemlerinin ortaya çıkmasında en ekosistem degresyonun hızla ilerlediği sadece “Kirazlı bent”in eğrisi yük- + ”çok sıkışmış” (%10+%55=%65) önemli etkenlerin arasında yer aldığı görülecektir (Özcan ve Destan 2010). seliş göstermiş, ancak 1990’lı yılların alanların yüzdeleri birbirine çok yakın görülmektedir. “Falih Rıfkı Atay” Şekil 5’de “Bentler” İşletme Şefliğinde sonunda “özel ziyaret rejimi”nden olduğu görülmektedir. KZZ’nu da sağlık açısından oldukça bulunan her KZZ’una ait rekreasyona çıkarılınca, koruduğu yüksek estetik Ancak, aralarındaki ilişkinin sebebi- kötü durumda olduğu görülmektedir. Uygunluk Kompleks Katsayılar (RUK- özellikleri yüzünden sağlığını bozacak yeti tam olarak araştırılmadığı için Benzer durum “Neşet Suyu” KZZ’nun- K)’ın değerleri ile oluşturulan eğriler düzeyde ziyaretçi akınına uğradığından ağaçların sağlığı üzerindeki toprak da da gözlemlenmektedir. Ancak, gösterilmiştir. Sözü edilen uygunluk dolayı, diğerleri gibi hızla düşmeye sıkışmasının etkisi net olarak belli bu mesire yerinin önemli bir kısmı katsayılarında, bu bildirinin “metot” başlamıştır. değildir ve ayrı bir çalışma konu- 2001 yılında birkaç yıllığına rotasyo- bölümünde açıklanan tüm kriter ve Şekil 6’da ( ) işaretli eğriyi oluş- sudur. Diri örtü ve ölü örtünün de bu na alındığı (ziyarete kapatıldığı) ve göstergelerinin sentezlenmiş değer- turan RUKK’lar; ormanın (Tipolojik) göstergelerin gelişmesine bir paralellik sağlık kesimleri ile birlikte üst toprak leri iştirak etmektedirler. Görüldüğü doğallığını, ağaçların ve diri örtünün oluşturduğunu görüyoruz. Toprağın rehabilitasyonu yapılmıştır. Bu yüzden gibi ( “Kirazlı bent” hariç), eğriler sağlıklarının bozulmamışlığını, ölü sıkışma derecelerine bağlı olarak önce “Neşet suyu” rekreasyon zonu, “Falih tüm diğer KZZ’ların önce baskın ağaç örtünün ve üst toprak sıkışmasının bazı türlerin alandan yok olmasıyla tür Rıfkı Atay” KZZ’nundan “göreceli” türü ve tür karışımı, gelişim çağları, olmadığını gösteren potansiyel (müm- çeşitliliğin azalması, daha ileri saf- olarak daha iyi bir sağlık durumuna rölyefin yapısı, görsel etki rekreasyon kün olan en iyi) durumdur. Gerek ( halarda ise sadece en dirençli türlerin sahip olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, kriterlerine bağlı olarak 1960 yılında ) işaretli olan, gerek ( ) işaretli (örneğin smilax gibi) bulunması söz bu iki RZ’nu eski mesire yerleri olarak farklı değerlerle başlamışlar, özellikle eğrileri oluşturan RUK’un katsayıları konusudur. Bunun yanında sıkışma 1956’dan beri popüler ve yoğun ziyaret 1990’lı yıllardan sonra daha dar bir “orman-içi” görsel etki (görüş derin- yüzünden toprak erozyonu sonucu ağaç edilen KZZ’larıdır. Benzer yorumlar seyir bandına sıkışıp, 2000 yılında artık liği, ışık durumu, ağaçların ve diri köklerinin ortaya çıkması gibi etkil- “Bentler” KZZ’nu için de yapılabilir. belirgin bir düşüş sergilemektedirler. örtünün tür çeşitliliği; ormanın dikey ere bakıldığında ise bu göstergelerin Sağlık açısından en iyi durumda olan Bunun baş sebebi, tüm unsurlarının ve yatay yapısı); rekreasyon ergonomisi toplam rekreasyon değerlendirilmel- “Kömürcübent” KZZ’dur. Kuruluş sağlık durumlarının kötüleşmesidir. (geçirgenlik, mikro-iklim) unsurlarının erinde sıfırlandığını (etkisinin kal- tarihi itibariyle yeni olması (2002 yılı) ve madığı) göstermektedir. RZ’larındaki mevcut RZ’ları arasında ulaşım olarak toprağın sıkışmasının fazla olması, en uzak durumda olması nedeniyle bu alanlarda ileride yapılacak doğal diğer RZ’larından daha iyi sağlığa gençleştirme çalışmalarını tehlikeye sahiptir. Bir diğer sebebi ise alanının düşürecektir. Tüm bu göstergeler büyük bir kısmı dış etmenlere nispeten önemli ve endişe verici bir orman-içi dayanıklı olan Dişbudak ağaçlandır- rekreasyon degresyonu’nu göstermek- masından oluştuğundandır . İkinci sıra- tedir (Özcan ve Destan 2010). da ağaç sağlığı, diri örtü ve üst toprak Örneğin “Irmak” RZ’nunun KZZ’nun- durumu itibarıyla en iyi olan “Kirazlı da ağaçların %76’sı çok hasta, %22’si bent” KZZ’dur. Bunun sebeplerinden de orta hasta olarak karşımıza en önemlisi, özel ziyaret rejimine tabi Şekil 5. Kitlesel rekreasyon zonalarında Şekil 6. Belgrad Ormanı Bentler İşletme Şefli- çıkmaktadır. Bu durum bu mesire tutulması (önceden rezervasyon yapan rekreasyona uygunluk kompleks katsayılarının ğinde tüm rekreasyon zonalarına ait Rekreas- periyodik değişimi (I-Bentler”; II-”Neşet suyu”; yona Uygunluk Kompleks Katsayıların (RUKK) yerinin arazi yapısı nedeniyle dar bir dernek vb. STK’ların etkinlik günlerini III-“F.R.Atay; IV-“Irmak”; V-“М.А.Ersoy”; VI-“Ki- zaman içinde gelişimi (Destan ve Bekiroğlu alanda sıkışması (2.35 ha.) ve kapasi- gerçekleştirmek amacıyla izin ver- razlı bent”; VII-“Kömürcübent”; VIII- “Ayazma” 2011). rpot – potansiyel değerler; act - aktüel tesinin üstünde ziyaret edilmesinden ilen) ve bir diğeri ise - kumlu yapısına (günümüzde mevut değildir). değerler; S(d) – sağlık durumu değerleri. kaynaklanmaktadır. Ayrıca, ziyaretçi sahip olması yüzünden üst toprak ta- 1 Bu bildirinin yazıldığı tarihte sözü edilen rekreasyon alanında bitki örtüsünün sağlık durumu gözle kapasitesi hesaplanmamış ve buna bakasının kolay kolay sıkışmamasıdır. görülür şekilde bozulmaya başlamış bulunmaktadır. Ayrıca, alanın bir kısmına toprak döşenmesi, göre bir ziyaretçi kabul politikası da Ancak, bu etmenlere rağmen buradaki kenarından geçen yolun tamiri ve sulu derenin güzergâhında değişiklikler yapılmış bulunmaktadır.

234 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 235 değerleri ile hesaplanmıştır. Sadece zedelenip yok olmasından, üst toprak hizmetlerinin kiralanması için ihale elere göre yapılan öneriler şöyle S(d) ( ) işaretli olan eğri “ölü örtü” ve tabakasının sıkışmasından kaynak- yoluyla yapılan özelleştirmeler ile her özetlenebilir: “üst toprak* sıkışması” sağlık değerler- lanmaktadır. Öyle ki, ( ) işaretli aktüel hizmetin ücrete tabi tutulması (masa ini içermemektedir. Bu eğri, özellikle durumu gösteren eğrideki özellikle ve band kiralamak dahil) uygulama- 1) Orman-İçi Rekreasyon Alanları sözü edilen (ölü örtü ve üst toprak 1990’ların sonlarında belirginleşen ve ları, ziyaretçi sayısını kalıcı bir şekilde (tüm RZ’lar) “rekreasyon olgunluk durumu) unsurların RUKK değerlerinin 2000’li yılların başından netlik kazanan azaltacağı kuşkusuzdur. Şekil 8’de de yaşı”, “rekreasyon olgunluk periyodu”, üzerindeki etkisinin önemini vurgu- düşüşün baş sebebi bozulan sağlık görüldüğü gibi, ek ücretler uygulama- “rekreasyonel idare süresi” unsurları lamak için türetilmiştir. Bu yüzden unsurudur. Şekil 7’de ( ) işaretli larına alanların kene istilası da eklen- belli olan ayrı bir işletme sınıfı olarak aktüel ( ) durumu gösteren eğrinin toplam sağlık (S(s)) eğrisini Şekil 6’da ince 2009 yılı ziyaretçi sayısı ekstrem planlanmalıdır; bu unsurların “sayesinde” 1980’li ve da yer alan ( ) işaretli aktüel durumu sayılabilecek bir düşüşe sebep olmuş- 1990’lı yıllarda değerlerinin azalması- gösteren eğriyle aynı ölçekte kıyaslan- tur. Ancak, kene tehlikesinin azalması 2) Destan (2013) yaptığı Orman-İçi na, 1990’lı yılların sonlarından başlayan mıştır. ve ek ücretlendirmenin kaldırılmasıyla, Rekreasyon-Biyoiklim analiz sonuçları- bir düşüşün ise baş sebeplerinden Ziyaretlerin 1960’lı yıllarda (resmi ziyaretçi sayısında hızlı bir yükselme na göre Aktif Rekreasyon Periyodu biridir. Küçük de olsa ( ) işaretli eğride olarak 1957) başladığı rekreasyon gözlenmiştir. (ziyaretlerin en az %70’i gerçekleşen Tüm bunlara rağmen, Belgrad zaman dilimi) genelde günlük mak- 1990’yıllarda RUKK değerlerinde zonalarında toplam sağlığın (S(s)) nis- Ormanı’na önemli sayıdaki ziyaretçiler2 simum ortalama ve kardinal hava başlayan durgunlaşmanın ve özellikle peten yüksek değerlerde seyretmesine kaçak yollardan girmeyi tercih etmek- sıcaklıkların çok yüksek oldukları yaz 2000’li yıllardan sonra belirginleşen bir rağmen, rekreasyon kalitesini etkileyen tedirler (bak Şekil 9). aylarına rastlamaktadır. Bu yüzden, or- düşüşün de katkısı mevcuttur. Sözü ağaçların ortalama çaplarının düşük Bu çalışmada elde edilen bulgular, man-içi rekreasyon alanların mutlaka edilen “düşüş”, Rekreasyon Zonaların- olması, buna bağlı rekreasyon ergono- araştırma sonuçları ve değerlendirm- kapalılığı yüksek olan ağaçlık alanların da bir kısım ormanların yaşlanma misi (birim alanda ağaç sayılarının çok olup geçirgenliği engellediği) ve or- aşamasına girmesi nedeniyle - doğal man-içi görsel etki (görüş derinliğinin sebeplerle de olsa – ağaçlarda sağlık az olması, ışık durumunun yetersiz ol- problemlerinin nüksetmesi ve bu ması gibi) değerlerinin düşük olmaları durumun RUKK değerlerine olumsuz sebebiyle 1960 yılında ( ) işaretli aktüel yansımasından kaynaklanmaktadır. durumu gösteren eğri 2,51 değeri- Oysa esas olumsuz etkiler rekreasyon yle başlar iken, 1970-1980 arasında faaliyetleri sonucu ağaçların bozulan (S(s)) ile bir paralellik sergilemiştir. sağlıklarından, diri ve ölü örtünün 1980 yılından itibarıyla (S(s)) başlayan düşüşü ağaç çaplarının büyümesi ve buna bağlı diğer olumlu etkiler, RUKK eğrisini yatay bir seyirde tutabilmiştir. 1990 yılından 1998 yılına kadar her iki eğride bir paralellik gözlense de, 2000 yılında – bu sefer tamamen toplam sağlığın (S(s)) kötüleşmesinden dolayı – her iki eğrinin de hızla sıfır değerine yöneldiklerini görmekteyiz. Çünkü, gerek RUKK’un düşüşü ile rekreasyon alanlarının cazipliğinin Şekil 7. Genel sağlık (S(s)) ve Rekreasyona Uygunluk Kompleks Katsayılarının (RUKK) aynı azalması, gerekse giriş ücreti hariç, Şekil 8. Belgrad Ormanı Bentler İşletme Şefliği rekreasyon alanlarında ziyaretçi sayısı frekansları ölçekte kıyaslanması. 2004 yılından itibaren rekreasyon (Pehlivanoğlu (1986) ve Destan (2012)).

236 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 237 4) “Neşet suyu”, “F. R. ATAY” ve özel- sonuçlarına göre, ziyaretçilerin %50’si likle “IRMAK” Aktif Rekreasyon Zon- düşük beden aktiviteli rekreasyonun alarda yapılan doğal değerlendirmeler, yanında, orta ve yüksek beden aktivite- degresyonunun devam ettiğine ilişkin si gerektiren faaliyetleri (spor nitelikli önemli ölçüde üst toprak sıkışması, aktiviteler) de tercih ettikleri görülme- ağaçlarda kuruma ve mekanik zarar- ktedir. Bu da, rekreasyon fonksiyonun lar, dejenere olmuş gençlik, diri ve dinamik bir sürece girdiği ve plan- ölü örtü gibi olguları göstermektedir. lamanın daha esnek ve rasyonellik Bu nedenle, sözü edilen rekreasyon esaslarına dayanması gerektiğini alanların rotasyona tabii tutulmaları göstermektedir (Destan 2001). tavsiye edilir. Aynı zamanda, ihtiyaçları karşılamak için yeni Rekreasyon Zon- 7) Belgrad Ormanı’nın geleceğine aları düzenlenmelidir; yönelik Rekreasyon Zonalarının potan- siyel yapısı ve büyüklükleri, orman 5) Değinildiği gibi, Belgrad Ormanı kaynaklarının faydalanmasına ve or- “Bentler” Seri’sinde faal durumda mancılık politikalarını bağlı perspektif olan rekreasyon alanlarının değişik planlama yapılmalıdır. derecede tercih edilmeleri, RZ’ların popülaritesi, sunulan hizmetlerin 8) “Neşet suyu”, “F. R. Atay” ve özel- kalitesi ve ziyaretçilerin yeterince likle “Irmak” Aktif Rekreasyon Zon- gelişmemiş (kısıtlı) rekreasyon alarda yapılan doğal değerlendirmeler, alışkanlıkları ile açıklanabilir. rekreasyon degresyonu’nu (bozularak gerilemenin) devam ettiğine ilişkin Şekil 9. Belgrad Ormanı’nda rekreasyon kaynaklı sosyal baskı alanları (kırmızı serpmelerle işaretle- 6) 1998 yılı itibarıyla planlanmış önemli ölçüde üst toprak sıkışması, nen kaçak kullanım alanları). RZ’ların toplam alanı 108.17 ha olarak ağaçlarda kuruma ve mekanik zarar- belirlenmiştir. Planlanmamış, fakat lar, dejenere olmuş gençlik, diri ve seçilmesi gerekir. Bunun için ise sözü lendirmeler, rekreasyon degra- faal durumda olan “Paşa kemeri” ölü örtü gibi olguları göstermektedir. edilen ağaçlık alanlarındaki dikilile- dasyonunun (özelliklerinden gerileme (hala mevcut) ve “Ayazma” (artık Bu nedenle, sözü edilen rekreasyon al- rin belirli orta çapın (en az 30cm) ve ile bozulmanın) devam ettiğine ilişkin yok) RZ’ların toplam alanı ıse 77.22 anların rotasyona (alanlarda öngörülen dolayısıyla orta yaşın (en az 100’ün) önemli ölçüde üst toprak sıkışması, ha olarak ölçülmüştür ki bunlar, toprak ve bitki ıslah çalışmaları bit- üzerinde olmaları tercih edilmelidir. ağaçların tepe ve dallarında kuruma ve rekreasyon talebini karşılamakta inceye kadar ziyarete kapanması) tabii Dolayısıyla yapılması gereken envanter gövdelerinde ciddi mekanik zararlar, yetersiz kalan planlı RZ’ların dışında tutulmaları tavsiye edilir. ise, klasik değil - meşcere (rekreasyon dejenere veya yok olmuş gençlik, diri ve tamamen halk tarafından benimsen- birimi) bazında ve Orman-İçi ölü örtü gibi olguları göstermektedir. miştir. 1970-1985 periyodu yıllık orta- 9) Sürekli artan ihtiyaçları karşıla- Rekreasyonu işlevini hedef alan - yani Bu nedenle, sözü edilen rekreasyon lama ziyaretçi sayısına (271 000) kıyas- mak için yeni Rekreasyon Zonaları fonksiyonel istikametli olmalıdır; alanların rotasyona tabi tutulmaları la, 1994-1998 yılları arasında %313 ile düzenlenip açılmalıdır. Bu yüzden her 3) “Neşet Suyu”, “F. R. Atay” ve tavsiye edilir. Aynı zamanda, ihtiyaçları artması (851 000 ziyaretçi ve ARP’unun rekreasyon alanının gerçek taşı- özellikle “Irmak” Kitlesel Rekreasyon karşılamak için yeni Rekreasyon Zon- 20 gün ile uzaması) - rekreasyon ma kapasiteleri International Union Zonalarında yapılan doğal değer- alarında düzenlenmelidir; talebin arttığını göstermekle beraber Conservation of Natural Resources – gerçekleşen rekreasyon tiplerdeki nezdinde kabul edilen: ekolojik taşıma Konuyu araştıran uzmanlar, kaçak ziyaretçi sayısının %50’lere kadar ulaşabileceği tahmin etmek- değişikliğin de işaretidir. Yıldızcı (1990) kapasitesi (ekosistemlerin özellikleri, tedirler. tarafından yapılan son anketlerin ekosistemlerin denge durumları

238 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 239 vs.); fiziksel taşıma kapasitesi (fiziki Destan, S., 2013. “Potential duration kıstaslara göre belirlenen en geniş of active recreation season based on kapasitedir (örn. alan büyüklüğü, bioclimatic evaluation.”, Bulgarian m2’ye düşen ziyaretçi sayısı vs.); so- Journal of Agricultural Science (ISI), syo-psikolojik etmenlere bağlı sosyal pp. 70-80. taşıma kapasitesi; yönetsel kapasite – ISO/DIS 13731, 1996 Ergonomics of rekreasyon alan sistemlerini yönet(ile- Thermal Environment – Definition and bil)me kapasitesine göre belirlen- Units, February. melidir. Pehlivanoglu, M. T. 1986. Belgrad KAYNAKLAR Ormanının Rekreasyon Potansiyelinin ve Planlama İlkelerinin belirlenmesi. Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi, Çağlayan, A.Y., 1999. Belgrad Orman Fakültesi, Basılmamış. Ormanında Rekreasyonel Talep Özelliklerinin Saptanması. İ:Ü. Özcan, M., Destan, S., 2010. “Belgrad Fen Bilimleri Enstitüsü. Ph. Dr. Ormanı Bentler Serisindeki Rekreasyon Basılmamış. Alanlarının Orman Amenajmanı Açısından Değerlendirilmesi.”, İ.Ü. Destan, S., 2001. Management Orman Fakültesi Dergisi, s. 17-31. and functional characteristics and assessment of forest ecosystems in Yıldızcı, A.C. 1990. İstanbul Orman forest management activities. Ph. D. Bölge Müdürlüğü, İstanbul İli Thesis, Faculty of Forestry, Istanbul Ormanlarının Rekreasyon Potansiyel University. Araştırması. Y. U. Yayınları. Destan, S., 2004. “Orman Yıldızcı, A. C., 1991. Türkiye’de İmar Amenajman Faaliyetlerinde Orman Planları Yapımı ve Uygulamalarında Ekosistemlerinin Prodüktivitesi Yeşil Alan Sorunları. “2000’li Yıllar İçin ve Fonksiyonel Özelliklerinin Ankara Kentinin Açık ve Yeşil Alan Belirlenmesi.”, İstanbul Üniversitesi Sistemi Ne Olmalıdır” Uluslararasıı Orman Fakültesi Dergisi, s. 105-131. Sempozyum. Destan, S., 2007. “Ormancılıkta Olgunluk Kavramının Fonksiyonel İdare Sürelerinin Belirlenmesindeki Önemi”, İ.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, s. 1-19. Destan, S., Bekiroğlu, S., 2011. “Evaluation of the territorial system of forest recreation by natural indicators: Belgrade forest example.”, African Journal of Agricultural Research, pp. 212-223, DOI: 10.5897/AJAR10.789

240 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 241 İSTANBUL’UN ÖNEMLİ DOĞA Süreyya İsfendiyaroğlu ALANLARI Derya Engin ve yatırım projelerinin Can Yeniyurt Maria Perez etkileri Doğa Derneği

ÖZET larını barındırır. Yaşam döngüsünün bir kısmında bu ÖDA’larda yoğunla- şan nesli küresel ölçekteki kuşları Anadolu; çok sayıda dar yayılışlı barındıran ÖDA sayısı 5’tir. 4 ÖDA endemik ve nesli tehlike altında olan küresel ölçekte tehlike altında memeli türü barındırması nedeniyle dünyanın türlerini, 4 ÖDA sürüngen türlerini ve en önemli doğal coğrafyalarından 1 ÖDA ise gene nesli tehlike altın- biridir. Günümüzde insan faaliyetle- da kızböceklerini kapsamaktadır. rinden kaynaklanan bitki ve hayvan İstanbul’daki ÖDA’larda nesli tehlike türü yok oluş hızı oldukça yüksektir, altında bulunan bitki türü sayısı 33’tür, ancak, dünyada ve ülkemizde bu yok ÖDA’larda yer alan daryayılışlı bitki oluşu durdurabilecek yeterli zaman ve türü sayısı 29’dur. ÖDA’lar küresel kaynak kısıtlıdır. “Önemli Doğa Alanı” ölçekte nesli tehlike altındaki 3 kuş (ÖDA) yaklaşımı, kısıtlı kaynakların en türü tarafından düzenli olarak kul- öncelikli alanlarda kullanılabilmesi lanılır. İstanbul’daki ÖDA’lar nesli için geliştirilmiş yöntemlerden biridir. tehlike altındaki 5 memeli türü için Türkiye’de 305 Önemli Doğa Alanı ta- önem taşır.3. Köprü, 3. Havalimanı ve nımlanmış ve bunların 11’i İstanbul’da Kanal İstanbul projelerinin tamamının yer almaktadır. İstanbul ÖDA’larında gerçekleşmesi halinde bu alanlardan 7 toplam 124 tür ve/veya takson grubu, tanesi, orta vadede desteklediği yaban kriter eşiklerinin en az birini aşmak- hayatı ve bitki varlığının büyük kısmını tadır. ÖDA’larda bulunan nesli küresel geri dönülemeyecek şekilde kaybetme ölçekteki tür sayısı 50’dir. Küresel tehlikesiyle karşı karşıyadır. ölçekte nesli tehlike altındaki bitki türlerine ev sahipliği yapan ÖDA sayısı Anahtar Kelimeler: İstanbul, Önemli 10’dur, 8 ÖDA ise bölgesel ölçekte Doğa Alanı, Biyololik Çeşitlilik, 3. Köp- nesli tehlike altında bitki popülasyon- rü, 3. Havalimanı

242 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 243 GİRİŞ servation International (Dünya Doğa insan faaliyetlerinden kaynaklanan bitki kriterini sağlayan ÖDA’lar, nesli tehlike Koruma Kurumu) tarafından yapılan ve hayvan türü yok oluş hızı oldukça altında olan canlı türlerinin önemli sıcak bölgeler (hotspots) analizine göre yüksektir, ancak, dünyada ve ülkemizde popülasyonlarını barındıran alanlardır. Anadolu, çok sayıda dar yayılışlı dünyadaki 34 sıcak bölgenin üçünün bu yok oluşu durdurabilecek yeterli Benzersizlik kriteri ise dar yayılışlı endemik ve nesli tehlike altında olan kesişim noktasında yer almaktadır. zaman ve kaynak kısıtlıdır. Bu nedenle türler, yoğunlaşan türler ve biyoma türü barındırması nedeniyle dünyanın Bir yerin “sıcak bölge” olarak tanım- pek çok doğa koruma kuruluşu kısıtlı özgü türler için önem taşıyan alanları en önemli doğal coğrafyalarından lanması için iki kriterin sağlanması kaynaklarla koruma çalışmalarından en belirlemek için kullanılır.(Langhammer biridir. Küresel ölçekte yapılan iki gerekmektedir: (i) O bölgeye özgü yüksek etkiyi yaratmaya çalışmaktadır. ve ark. 2007) önceliklendirme çalışması; sıcak 1500’den fazla bitki türünün olması ve “Önemli Doğa Alanı” (ÖDA) yaklaşımı, BirdLife International ve ortakları bölgeler (Mittermeier ve ark. 2004) ve (ii) bölgedeki doğal yaşam ortamlarının kısıtlı kaynakların en öncelikli alanlarda tarafından yürütülen “Önemli Kuş bitki çeşitlilik merkezleri (Davis ve ark. yüzde 70’inden fazlasının kaybedilmiş kullanılabilmesi için geliştirilmiş yön- Alanları” çalışmaları kapsamında 1994), Türkiye’nin dünya ölçeğindeki olması. Özetle, sıcak bölgeler dünyanın temlerden biridir (Eken ve ark. 2004). elde edilen deneyimler, bu çalışmayla önemini somut olarak ortaya koymak- hem en fazla çeşitliliğe sahip, hem ÖDA’lar uluslararası öneme sahip birlikte yedi farklı canlı grubunu daha tadır. Anadolu, pek çok tür grubuna ev de en çok tehlike altında olan böl- olduğu kanıtlanmış alanlardır. Alan (bitkiler, memeliler, sürüngenler, sahipliği yapmakla birlikte esas itibarı geleridir. Anadolu’da bulunan sıcak korumaya ihtiyaç duyan türlerin dağılım çiftyaşamlılar, içsu balıkları, kele- ile barındırdığı bitki çeşitliliği nedeniyle bölgeler; Kafkasya, Akdeniz Havzası ve nüfuslarını esas alan standart; bekler ve kızböcekleri) içerecek şekilde dünya ölçeğinde önemli bir bölgedir. ve İran - Anadolu sıcak bölgeleridir. küresel ölçekte uygulanabilir ve eşik genişletilmiştir. Envanter oluşturu- Türkiye, en son güncellemesi Con- (Mittermeier ve ark. 2004).Günümüzde değerlerine bağlı bilimsel kriterler lurken daha önce hazırlanmış; Türki- vasıtasıyla seçilir. Bu kriterler alan ye’nin Önemli Kuş Alanları (Ertan ve koruma önceliklerini ortaya çıkarırken ark.1989, Yarar ve Magnin 1997, Kılıç ve iki önemli noktaya vurgu yapmaktadır; Eken 2004), Deniz kaplumbağası envan- hassaslık ve benzersizlik. Hassaslık terleri (Yerli ve Demirayak 1996, Oruç

Tablo 1: ÖDA’ların Hassaslık ve Benzersizlik Kriterleri

Şekil 1: Anadolu’da yer alan sıcak bölgeler

244 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 245 ve ark. 2003), Akdeniz Foku araştırma %26’sını kaplamaktadır. Bu alanlar bit- İstanbul’da tespit edilen 11 Önemli 2. BULGULAR bulguları (Savaş ve Kıraç 1991), Önemli ki, kuş, memeli, sürüngen, çiftyaşamlı, Doğa Alanı şunlardır: Memeli Alanları değerlendirmesi içsu balığı, kelebek ve kız böceği türleri İstanbul’daki 11 Önemli Doğa Alanının (Karataş 2004) ve Önemli Bitki Alanları için küresel ve/veya bölgesel ölçekte 1) Terkos Gölü, tanımları ve desteklediği nesli tehlike (Özhatay ve ark. 2003) çalışmaları da al- önem taşımaktadır.Bu alanların 11 2) Büyükçekmece Gölü, altındaki ve dar yayılışlı türlerle ilgili tlık olarak kullanılmış, yorumlanmıştır. tanesi İstanbul ili sınırlarında yer alır; 3) Küçükçekmece Havzası, tespitler aşağıdaki gibidir. Buna göre Türkiye’de 305 Önemli toplamda 279.613 hektar alan ve İs- 4) Batı İstanbul Meraları, Doğa Alanı tanımlanmıştır. Bu alanların tanbul’daki karasal yüzeylerin yaklaşık 5) Ağaçlı Kumulları, 2.1. Terkos Havzası toplam yüzölçümü 20 milyon 280 bin yarısını kapsar. Alanların 40.430 hektarı 6) Boğaziçi 149 hektardır ve bu alan Türkiye’nin yani yaklaşık %14’ü korunmaktadır. 7) Kilyos Kumulları Terkos Gölü’nü de içinde barındıran 8) İstanbul Adaları, Terkos Havzası, İstanbul’un en eski su 9) Pendik Vadisi, kaynaklarından biridir. Havza, büyük 10) Şile Kıyıları, bölümü İstanbul ili sınırları içinde yer 11) Ömerli Havzası alan Çatalca Yarımadası’nın kuzeyinde yer alır. 1. YÖNTEM Alanda yaşayan 17 bitki taksonu ÖDA kriterlerini sağlamaktadır. Bu Bu çalışma kapsamında İstanbul’da be- taksonların büyük bir kısmının nesli lirlenmiş 11 Önemli Doğa Alanının küre- küresel ölçekte tehlike altındadır. sel ölçekteki önemi ve kentte yapılan ve ÖDA’da üreyen önemli su kuşlarının yapılması planlanan çeşitli projelerin bu başında pasbaş pakta (Aythya nyroca), alanlara olan etkisi ortaya konacaktır. küçük balaban (Ixobrychus minutus) İstanbul’da üst ölçek plan karar- ve alaca balıkçıl (Ardeola ralloides) ları ile gerçekleştirilmesi öngörülen gelmektedir. Nesli dünya ölçeğinde tüm dönüşüm projeleri, büyük tehlike altında bulunan Sibirya kazı Harita 1: Türkiye’nin 305 Önemli Doğa Alanı ölçekli yatırımlar, merkezi idarenin (Branta ruficollis) ve büyük orman gerçekleştirdiği büyük projeler, ulaşım kartalı (Aquila clanga) bölgede az projeleri, belirlenen lüks/kapalı konut sayıda kışlamaktadır. Göl, kış ayların- alanları, rezidanslar, AVM’ler, ofis da aynı anda 10 binden fazla su kuşu gelişmeleri, oteller, kongre merke- barındırır. zleri, özel üniversite ve hastaneler ile Alandaki önemli memeli türlerinin prestij projeleri (Çalışkan vd. 2012) ile başında uzunayaklı yarasa (Myotis ca- İstanbul’un Önemli Doğa Alan sınırları paccinii), Akdeniz nalburunluyarasası sayısal ortamda çakıştırılmıştır. Böyle- (Rhinolophus euryale), beyaz kesicid- likle İstanbul’da planlanan ve başta işli körfare (Nannospalax leucodon) büyük ulaşım projeleri olmak üzere, ve Avrupa gelengisi (Spermophilus birçoğu yapım aşamasında olan yatırım citellus) gelmektedir. Ayrıca Motor projelerinin Önemli Doğa Alanları ve bu Deresi çevresinde su samuru (Lutra alanlarda bulunan başta nesli tehlike lutra) görülmektedir. altındakiler ve daryayılışlılar olmak ÖDA, dar yayılışlı Somatochlora üzere tüm türler üzerindeki olası etkileri borisi adlı kızböceği türü için küresel yorumlanmaya çalışılacaktır. ölçekte önem taşır. Harita 2: İstanbul’un 11 Önemli Doğa Alanı 246 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 247 2.2. Büyükçekmece Gölü En derin noktası 20 metrelik hafif Batı İstanbul meraları, nesli tehlike ormanlar ve gölleri içerir. Boğazın tuzlu bir dalyan olan Küçükçekmece altında olan ve aynı zamanda İstan- Anadolu yakasının kuzeyinde Riva Neh- ÖDA, İstanbul’un batısındaki yerleşim Gölü’nün etrafı, kalkerli mera topluluk- bul’a endemik pek çok bitki türüne ri’nin deltası ve deltanın açıklarında bir yerlerinden biri olan Büyükçekmece’de, ları, kuru fundalıklar ve tarım arazileri- ev sahipliği yapar. Alanda dokuz bitki küçük ada bulunur. Kuş göçü için büyük Karasu Çayı’nın Marmara Denizi’ne yle çevrilidir. Kapıkule ve Eskiköy sınır taksonu ÖDA kriterlerini sağlamaktadır. önem taşıyan İstanbul şehir merkezinin döküldüğü yerde oluşmuş sığ bir kıyı kapılarına bağlanan demiryolu hattı Bu türlerden İstanbul kekiğinin (Thymus bir kısmı, özellikle Haliç bölgesi, alanın gölüdür. Göl, içme suyu amaçlı kullanıl- Küçükçekmece Gölü’nün doğu ve kuzey aznavourii) dünyadaki bilinen dağılımı sınırları içinde yer almaktadır. ÖDA, mak üzere, etrafına ve denize yakın kıyılarını izlemektedir. Gölün güney sa- yalnızca bu ÖDA ile sınırlıdır. Türkiye’de kuş göçünün en iyi izlene- kısmına yapılan seddeler ile derinleştir- hili ise Marmara Denizi’ne paralel ince Alan, nesli küresel ölçekte tehlike altına bildiği alanlardan biridir. Boğaziçi’nin ilmiş, baraj haline dönüştürülmüştür. bir sahil şeridiyle ile çevrilidir. olan beyazkesicidişli körfare (Nanno- kültürel ve tarihi değerlerini ve doğal ÖDA, farklı tür gruplarını bir ara- ÖDA, farklı tür gruplarını bir arada spalax leucodon) gibi memeliler açısın- güzelliklerini kamu yararı gözetilerek da barındıran bir sulak alandır. Nesli barındıran sulak alan sistemidir. Alan- dan da önem taşır. korumak, geliştirmek ve yapılaşmayı küresel ölçekte tehlike altında Çokbaşlı da, dünyada dar bir dağılıma sahip olan ÖDA, nesli bölgesel ölçekte tehlike sınırlamak için özel Boğaziçi Kanunu köygöçüren (Cirsium polycephalum) Veronica turrilliana adlı bitki türü ÖDA altında olan karagözlü mavi kelebek bulunmaktadır. adlı bitki türü ÖDA kriterlerini sağla- kriterini sağlamaktadır. (Glaucopsyche alexis), büyük korubeni Alanda yaşayan 24 bitki taksonu maktadır. Su kuşları için önemli üreme ve (Glaucopsyche arion), büyük bakır (Ly- ÖDA kriterlerini sağlamaktadır. Bunlar Su kuşları için önemli üreme, göç kışlama alanıdır. Havza üstünden bin- caena dispar) ve karamavi (Scolitantides arasında Cirsium polycephalum, Sym- ve kışlama alanıdır. Alanda kuluçkaya lerce leylek (Ciconia ciconia) göç eder. Orion) adlı kelebek türlerini barındırır. phytum pseudobulbosum ve Verbascum yatan önemli türler arasında pasbaş Küçük Çekmece Gölü, göç döneminde degnii en nadir ve hassas türlere örnek- pakta (Aythya nyroca), uzunbacak (Hi- küçük karabataklar (Phalacrocorax 2.5. Ağaçlı Kumulları tir. mantopus himantopus), küçük balaban pygmeus) için önemlidir. Karabatak ÖDA; İstanbul Boğazı’nın batı yakasın- Dünyanın en önemli kuş göçü (Ixobrychus minutus) ve sumru (Sterna (Phalacrocorax carbo) ve nesli küre- da, Çiftalan ve Akpınar köyleri arasında yoğunlaşma alanlarından biri olan ÖDA, hirundo) yer alır. Göç döneminde bin- sel ölçekte tehlike altında olan dik- yaklaşık yedi kilometre boyunca uzanan 100 binlerce su kuşu, yırtıcı ve ötücü lerce leylek (Ciconia ciconia), Akdeniz kuyruğun (Oxyura leucocephala) kıyı şerididir. kuş türüne göç döneminde ev sahip- martısı (Larus melanocephalus) ve kışlama popülasyonları için önemli bir Ağaçlı kumulları nesli küresel ölçekte liği yapar. Alan; küçük orman kartalı küçük martı (Larus minutus) konaklar. sulak alandır. tehlike altında bulunan sahil asperulası (Aquila pomarina), yılan kartalı (Circae- ÖDA, elmabaş patka (Aythya ferina), ÖDA, nesli küresel ölçekte tehlikede (Asperula littoralis), Kilyos peygamber tus gallicus), küçük kartal (Hieraaetus sakarca kazı (Anser albifrons) ve nesli olan beyazkesicidişli körfare (Nan- çiçeği (Centaurea kilaea), Karaden- pennatus), kara çaylak (Milvus migrans), küresel ölçekte tehlike altında Sibirya nospalax leucodon) memeli türünü iz salkımı (Silene sangaria) ve sahil leylek (Ciconia ciconia) ve karaleylek kazı (Branta ruficollis) için önemli kışla- barındırır. sığırkuyruğu (Verbascum degenii) gibi (Ciconia nigra) gibi süzülen kuşların ma alanıdır. Bavius (Pseudophilotes bavius) ve türlerin zengin popülasyonlarını içerir. büyük göç nüfusunu barındırır. Alan- Alan, nesli küresel ölçekte tehlike yalancı Apollo (Archon apollinus niko- Ayrıca yarı stabilize olmuş kumul bitki da binlerce karabatak (Phalacrocorax altında olan adi tosbağa (Testudo demusi) adlı kelebek türleri için önemli örtüsü Kilyos moru (Jurinea kilaea) gibi carbo), karabaş martı (Larus ridibundus) graeca) için önemlidir. Ayrıca bölgesel bir yayılış alanıdır. nadir türlerin zengin popülasyonlarını ve gümüş martı (Larus michahellis) ölçekte önem taşıyan Rhodeus sericeus içermesi bakımından önemlidir kışlamaktadır. İstanbul Boğazı, yelko- amarus adlı içsu balığı yaşamaktadır. 2.4. Batı İstanbul Meraları vanların (Puffinus yelkouan) bilinen en İstanbul’un hemen batısında Esenler’in 2.6. Boğaziçi büyük yoğunlaşma alanlarından biridir 2.3. Küçükçekmece Gölü kuzeyinde yer alan bu meralar, Alibey Boğaziçi; İstanbul Boğazı, Belgrat (Sahin ve ark. 2011). Aynı zamanda afa- ÖDA; İstanbul’un 15 kilometre batısın- Barajı ve barajın etrafındaki kuzeyindeki Ormanı ve Polonezköy Tabiat Parkı ile lina (Tursiops truncatus) adlı yunus türü da, Avcılar ve Küçükçekmece ilçe sınır- tepelerden oluşur. ÖDA’da, küçükbaş etrafındaki ormanlık alandan oluşur. için göç döneminde önemlidir. ları içinde yer alır. Alanı Sazlıdere, Na- hayvanların otlatıldığı geniş meralar ve Alan; deniz kıyısındaki kumullar, ÖDA’da, Karadeniz köstebeği (Talpa kkaşdere ve Hadımköy dereleri besler. fundalıklar bulunur. kayalıklar, maki toplulukları, meralar, levantis) ve nesli küresel ölçekte teh-

248 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 249 likede olan tosbağa (Testudo graeca) turcicum için önemli bir yaşam alanıdır. 2.11. Şile Kıyıları Yapılan değerlendirmede Önemli bulunur. Prens Adaları göç döneminde leylekler Doğa Alanlarının tamamında, küresel Alan, İstanbul’un Doğu Karadeniz ÖDA, yalancı Apollo adlı kelebek (Ciconia ciconia) için önemi bir yoğun- ölçekte nesli tehlike altındaki canlıların kıyısındaki kumullar, deniz kıyısına özgü türünün, nesli tehlike altında ve ülke- laşma noktasıdır. ÖDA’daki bölgesel önemli popülasyonlarının bulunduğu fundalık ve çalılıklar ile Şile ilçesinin mize endemik bir alt türünü (Archon ölçekte tehlike altında olan sarı ayaklı liman girişindeki dört adayı kapsar. görülmektedir. İstanbul ÖDA’larında to- apollinus nikodemusi) barındırır. Aland- Nimfalis (Nymphalis xanthomelas) adlı ÖDA’daki kumul sistemi bu habitatın plam 124 tür ve/veya takson grubu kriter aki bölgesel ölçekte tehlike altında olan kelebek ÖDA kriterlerini sağlamaktadır. Türkiye’nin kuzeybatı kıyılarındaki en eşiklerinin en az birini aşmaktadır. ve ÖDA kriterlerini sağlayan kelebek az zarar görmüş örneklerinden biridir. ÖDA’larda bulunan nesli küresel türlerinin arasında büyük korubeni 2.9. Ömerli Havzası Kıyıdaki adalar tepeli karabatağın ölçekteki tür sayısı 50’dir. Küresel (Glaucopsyche arion) ve Bavius (Pseu- Ömerli Havzası, İstanbul-Şile yolu (Phalacrocorax aristotelis desmarestii) ölçekte nesli tehlike altındaki bitki dophilotes bavius) da yer alır. üzerindeki bulunur. ÖDA, Ömerli Baraj Türkiye kıyılarındaki en önemli üreme türlerine ev sahipliği yapan ÖDA sayısı Gölü ile göl çevresindeki ve doğusundaki 10’dur, 8 ÖDA ise bölgesel ölçekte nesli 2.7. Kilyos Kumulları alanlarındandır. tepelerin üzerinde bozulmadan kalmış, Alan memeli türleri açısından da ze- tehlike altında bitki popülasyonlarını İstanbul Boğazı’nın batı yakasında ve yarı doğal orman ve fundalıkları içerir. ngindir. Kıyıdaki mağaralar; uzun ayaklı barındırır. Karadeniz kıyısında yer alan ÖDA, Kilyos ÖDA, barındırdığı fundalık ve mevsimsel yarasa (Myotis capaccinii), Akdeniz Yaşam döngüsünün bir kısmında bu ve Gümüşdere köyleri arasında uzanır. asidik göllere özgü türlerin çeşitliliği nalburunlu yarasası (Rhinolophus eu- ÖDA’larda yoğunlaşan nesli küresel Kilyos kumulları nesli küresel nedeniyle bitki türleri açısından son ryale) ve Mehely’in nalburunlu yarasası ölçekteki kuşları barındıran ÖDA sayısı ölçekte tehlike altında bulunan sahil derece zengindir. Alandaki fundalık (Rhinolophus mehelyi) gibi nesli küresel 5’tir. 4 ÖDA küresel ölçekte tehlike al- asperulası (Asperula littoralis), Kilyos toplulukları bazı bitki türlerinin doğal ölçekte tehlikede olan yarasa türlerini tında memeli türlerini, 4 ÖDA sürüngen peygamber çiçeği (Centaurea kilaea), yayılış alanlarının çok uzağındaki kopuk barındırmaktadır. türlerini ve 1 ÖDA ise gene nesli tehlike Karadeniz salkımı (Silene sangaria) ve popülasyonlarını barındırır. Alandaki 11 sahil sığırkuyruğu (Verbascum degenii) bitki taksonu ÖDA kriterlerini sağlamak- Tablo 2: İstanbul ÖDA’ları ve nesli tehlike altında türlerle ilişkileri gibi daryayılışlı bitki türlerinin dünya tadır. Bunların başında Amsonia orien- ölçeğinde önemli popülasyonlarını içer- talis, Colchicum micranthum ve Crocus Toplam ÖDA Sayısı 11 ir. olivieri ssp. istanbulensis gelmektedir. Küresel Ölçekte Tehlike Altında Olan ÖDA’lar 11 Bölgesel Ölçekte Tehlike Altında Olan ÖDA’lar 11 2.8. İstanbul Adaları 2.10. Pendik Vadisi Toplam Tür Sayısı 124 İstanbul Adaları, Marmara Denizi’nde, Pendik Vadisi; İstanbul şehir merkezinin Küresel Ölçekte Tehlike Altındaki Tür Sayısı 50 İstanbul Boğazı’nın güneyinde yer güneydoğusunda, Tuzla ve Orhanlı Bele- Bölgesel Ölçekte Tehlike Altındaki Tür Sayısı 37 alan ve geçmişten beri sayfiye amaçlı diyesi ile Organize Deri Sanayi Bölgesi kullanılan adalar grubudur. Prens sınırları içinde uzanmaktadır. Alanın Küresel Ölçekte Tehlike Altında (CR-EN-VU) Bitki ÖDA 10 Adaları olarak da bilinen ÖDA, to- sınırları güneyde Tuzla Piyade Okulu Küresel Ölçekte Tehlike Altında (CR-EN-VU) Kuş ÖDA 5 plam sekiz adadan oluşur. Büyük Ada, eğitim sahası ve D100 karayolu, batıda Küresel Ölçekte Tehlike Altında (CR-EN-VU) Kızböceği ÖDA 1 Heybeli Ada, Kınalı Ada, Burgazada ve Pendik-Kurtköy bağlantı yolu, doğuda Küresel Ölçekte Tehlike Altında (CR-EN-VU) Sürüngenler ÖDA 4 Sedef Adası’nda yerleşim bulunmakla ise Organize Deri Sanayi ve kuzeyde Küresel Ölçekte Tehlike Altında (CR-EN-VU) Memeli ÖDA 4 birlikte geçmişte hapishane olarak TEM yolu ile sınırlandırılmıştır. Ülke-

kullanılmış Yassı Ada’da ve Kaşık Adası mize endemik ve nesli tehlike altında Bölgesel Ölçekte Tehlike Altında Bitki ÖDA 8 ile Hayırsızada’da bugün yerleşime olan Colchicum micranthum bitkisinin rastlanmaz. yaşadığı en önemli iki alandan biridir. Bölgesel Ölçekte Tehlike Altında Kelebek ÖDA 6 ÖDA, ülkemize endemik bir bitki Günümüz itibariyle doğal özelliklerini Bölgesel Ölçekte Tehlike Altında Kuş ÖDA 4 alttürü olan Allium rhodopeum ssp. tamamen kaybetmek üzeredir. Bölgesel Ölçekte Tehlike Altında Memeli ÖDA 2

250 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 251 Tablo 3: İstanbul’daki ÖDA’larda temsil edilen nesli tehlike altında türler. altında kızböceklerini kapsamaktadır. masına neden olacaktır. Küresel Tehlike Altındaki Bitki Türü 33 İstanbul’daki ÖDA’larda nesli tehlike 3. Köprünün Avrupa yakasında yer altında bulunan bitki türü sayısı 33’tür, alan Kilyos Kumulları çevresinde hali Daryayılışlı Bitki Türü 29 ÖDA’larda yer alan daryayılışlı bitki hazırdaki kentleşme baskısı artacak ve türü sayısı 29’dur. ÖDA’larda küresel buradaki kumul ve yalancı maki alanları Küresel Tehlike Altındaki Kızböceği Türü 1 ölçekte nesli tehlike altındaki 3kuş hem siteler, hem de turizm tesisleri Küresel Tehlike Altındaki Kuş Türü 3 türünün populasyonları bulunur. İstan- tarafından işgal edilecek, alanda bulu- bul’daki ÖDAlar nesli tehlike altındaki 5 nan kumul bitkisi popülasyonları geri Küresel Tehlike Altındaki Sürüngen Türü 1 memeli türü için önem taşır. dönülemeyecek şekilde tahrip olacaktır. Küresel Tehlike Altındaki Memeli Türü 5 Yavuz Selim Köprüsü projesi; Boğaziçi Havalimanı projesi her ne kadar ÖDA’sının doğu ve batı yakasındaki or- noktasal bir tehdit gibi dursa da Terkos man alanlarını ikiye bölmektedir. Daha Havzası, Ağaçlı Kumulları, Batı İstanbul önceki iki köprü de benzer şekilde doğal Meraları ve Küçükçekmece Havzasının ve doğala yakın peyzajlarda inşa edilmiş, kuzeyinin işgaline ve doğal niteliklerinin 1. Köprü özelinde doğal vejetasyonun kaybolmasına neden olacaktır. yok olması, plansız kentleşmenin Kanal İstanbul Projesi’nin de tamam- yaygınlaşması ve gecekondulaşmasının lanması halinde İstanbul bir beton adası artması öngörülmüştür (Pamay 1973). haline gelecek, Küçükçekmece Havzası Hem 1973 yılında yapılan birinci köprü, tamamen tahrip olacak, su kuşlarının hem de 1989 yılında tamamlanan ikinci düzenli kışladığı bu alanın yapısı radikal boğaz köprüsüyle, köprü çevresindeki bir şekilde değişecektir. Bu yatırımın alanlar cazibe merkezi haline gelmiş getireceği kentleşme baskısıyla batı ve bu alanlarda yapılaşma artmıştır İstanbul meraları ve onun içerisinde yer (Göksel ve Örmeci 1998). 3. Köprü ve alan ve Alibeyköy su havzası da tama- bağlantı yolları Boğaziçi ÖDA’sının Doğu men tahrip olacak Bu bölgede yaşayan ve Batı yakasında orman tahribatına, birçok nadir kelebek ve bitki taksonu kentleşmenin yaygınlaşmasına neden kaybolacaktır. olacaktır. Bu yapıların etki alanı sadece 3. SONUÇ Boğaziçi ve çevresini etkilemeyece- ktir. 2. Boğaz (Fatih Sultan Mehmet) İstanbul ve diğer büyükşehirleri cazibe Köprüsü ve TEM otoyolunun oluştur- merkezi haline getirirken, kısa vadeli duğu çekim gücü, kaçak yapılaşmayı su gelir öngörüleriyle kararlar verilmek- havzaları (Ömerli, Elmalı ve B.çekmece tedir. Bu kararlar verilirken alanların Havzalarına),tarım ve orman alanlarına doğal yapısı ve burada yaşayan başta çekmiştir. (Uysal 1995) Sanayi yatırım- nesli tehlike altındakiler olmak üzere larının da yoğunlaşmasıyla su havzaları, canlı türleri ve onların doğal habi- hem yoğun yapılaşma hem de kirlilik tatlarının bütünlüğü dikkate alınma- tehlikesi ile karsı karsıya kalmıştır. 3. maktadır. İstanbul’un Kuzeyi sahip Köprü, İstanbul’un en hızlı şekilde işgal olduğucanlı çeşitliliğiyle küresel ölçekte edilen Ömerli Havzasının (Yılmaz 2008) öneme sahiptir. İstanbul’un Önemli Harita 3: İstanbul’daki yatırım projeleri ve Önemli Doğa Alanları da geri dönülemeyecek şekilde kaybol- Doğa Alanları aynı zamanda İstanbul’da

252 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 253 kentsel yaşamın devam etmesi için Anadolu’daki genç nüfusun İstanbul Targets. BioScience.54 (12) :1110-1118 Özhatay N, Byfield A, Atay S. 2003. hayati önem taşıyan 7 önemli mikro gibi kentlere çekilerek köylerin sahipsiz Eken G, Bozdoğan M., İsfendiyaroğlu S, Türkiye’nin Önemli Bitki Alanları. WWF- su havzasını da kapsamaktadır. Bu bırakılması, bu alanlarda hali hazırda Kılıç DT, Lise Y. 2006. Key Biodiversity Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı). havzalardan Küçükçekmece artık içme yürütülen hidroelektrik santral ve ma- Areas of Turkey. Kitap Yayınevi. Ankara. İstanbul. suyu havzası olarak hizmet veremese de dencilik projelerinin yöredeki direnişten Ekim T, Koyuncu M, Vural M, Duman Pamay B.1973. Simpozyum Sonuçları, hala yaban hayvanları için önemini ko- arındırılmış bir şekilde yürütülmesidir. H, Aytaç Z, Adıgüzel N. 2000. Türkiye İstanbul Boğazı ve Çevresi Sorunları rumaktadır. Pendik Vadisi kentleşmeyle İstanbul’u büyütme projesi esasında Bitkileri Kırmızı Kitabı (Red Data Book Simpozyumu, Çevre Koruma ve yok olmak üzere olsa da diğer Önemli Anadolu’yu boşaltma projesidir ve bu of Turkish Plants). Türkiye Tabiatını Yeşillendirme Derneği, İstanbul Doğa Alanları için henüz geç kalınmıştır önce İstanbul’daki 11 sonra Anadolu ve Koruma Derneği. Ankara Sahin D., Bacak E., Bilgin S., Atay C., değildir. Trakya’daki 294 Önemli Doğa Alanının Ertan A, Kılıç A, Kasparek M. 1989. Boyla K.A., Tavares J. 2012. The presence İstanbul halkının sağlığı bu alanlarda ya tahribine ya da yok olmasına neden Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları, DHKD, and behaviour of Yelkouan Shearwaters üretilen temiz hava, temiz su, tarım- olacaktır. İstanbul sal üretim ve ekosistem hizmetlerine Katkılarından ötürü; Y. Şehir Plancısı (Puffinus yelkouan) at the Bosporus bağlıdır. İstanbul’un Kuzeyi İstanbullu Çare Olgun Çalışkan, Y. Şehir Plancısı Göksel Ç., Örmeci C.1998. Uydu in Yesou P., Bachetti N., Sultana J., için vazgeçilmezdir. Diğer yandan plan- Kumru Çılgın, Şehir Plancısı Uğur Dün- Görüntüleri ile İstanbul Beykoz İlçesi Proceedings of the 13th Medmaravis Pan lama çalışmaları yapılırken ve yatırım dar, Doç. Dr. Murat Cemal Yalçıntan’a İçin Bir Değerlendirme. Beykoz İlçesi Mediterrenean Symposium sf:54-57 Çevre Sorunları Sempozyumu (6-7 projeleri geliştirilirken, İstanbul’un ne teşekkür ederiz. Savaş Y, Kıraç CO. 1991. ODTU- SAT/ kadar daha büyütülmek istendiği ve Haziran1998). TÜDAV Yayınları. No:3 Karataş A. 2004.Türkiye’nin Önemli AFAG’ın Akdeniz Keşiş Foku Monachus hangi yönlerde geliştirileceği sorulması KAYNAKLAR monachus üzerine çalışmaları ve gereken en önemli sorudur. İstanbul’u Memeli Alanları Son Sığınaklar. Yeşil Atlas. 7: 45-67 koruma bölgeleri için öneriler, Ulusal Fok içinde su havzalarının ve ormanların yer Çalışkan, Ç. vd., 2012, Istanbul Dönüşüm Komitesi’ne sunulan rapor. Mayıs 1991. aldığı Kuzey’e doğru büyütmek şehrin Coğrafyası, KBAM 3. Kentsel ve Kılıç, D.T., Eken G. 2004. Türkiye’nin AFAG, Ankara. uzun vadede yaşanmaz hale gelmesiyle Bölgesel Araştırmalar Sempozyumu, Önemli Kuş Alanları 2004 Güncellemesi. sonuçlanacaktır. ‘Kent Bölgeler Metropolitan Alanlar ve Doğa Derneği, Ankara. Uysal Y., 1995. İçme suyu Havzalarında Büyükşehirler: Değişen Dinamikler ve Plan, Politika ve Hukuk, İstanbul Su 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Kanal Langhammer, P.F., Bakarr, M.I., İstanbul projelerinin tamamının Sorunlar’ Bildiri Kitabı, Ankara. Kongresi ve Sergisi, İTÜ Mimarlık Bennun, L.A., Brooks, T.M., Clay, R.P., Fakültesi, İstanbul. gerçekleşmesi, İstanbul’un kuzeyinde Davis, P. H., (1965-1988). Flora of Turkey Darwall, W., De Silva, N., Edgar, G.J., yeni bir yerleşim alanı, yeni bir merkez and the East Aegean Islands, Edinburgh Eken, G., Fishpool, L.D.C.,3 Fonseca, Yarar M, Magnin G. 1997. Important Bird oluşturulması ile sonuçlanacaktır. University Press, Vol:1-10. G.A.B. da, Foster, M.N., Knox, D.H., Areas of Turkey. Doğal Hayatı Koruma İstanbul’un kuzeyinde bir yerleşimin Matiku, P., Radford, E.A., Rodrigues, Derneği, İstanbul. oluşturulması ise orta vadede bu alan- Davis, S.D., V.H. Heywood, and A.C. Yerli S, Demirayak F. 1996. Türkiye’de lardan 7 tanesinin desteklediği yaban Hamilton (eds.) 1994. Centres of A.S.L., Salaman, P., Sechrest, W., and Deniz kaplumbağaları ve Üreme hayatı ve bitki varlığının büyük kısmını plant diversity. Vol 1: Europe, Africa, Tordoff,A.W. (2007). Identification and Kumsalları Üzerine Bir Değerlendirme’95. geri dönülemeyecek şekilde kaybetme Southwest Asia and the Middle East. Gap Analysis of Key Biodiversity Areas: Doğal Hayatı Koruma Derneği Kıyı Yönetimi tehlikesiyle sonuçlanacaktır. Bu alanlar; World Wide Fund for Nature and IUCN, Targets for Comprehensive Protected Terkos Havzası, Küçükçekmece Havzası, Oxford, UK. 354 pp. Area Systems. Gland, Switzerland: Bölümü, Rapor No: 96/4. 1996. İstanbul. Ağaçlı Kumulları, Kilyos Kumulları, Eken G, Bennun L, Brooks TM, Darwall IUCN. Yılmaz T. 2008. Ömerli Havzasında Boğaziçi, Batı İstanbul Meraları ve W, Fishpool LDC, Foster M, Knox D., Mittermeier RA, Robles P., Hoffmann Mülkiyet Dokusunun Gayrimenkul Konut Ömerli Havzası’dır. Langhammer P, Matiku P, Radford E, M, Pilgrim J, Brooks T, Mittermeier CG, Sektörüne Etkisinin İncelenmesi, İstanbul Bizim görüşümüze göre bu projeler Salaman P, Sechrest W, Smith ML, Lamoreux J, Da fonseca AB (eds) 2004: Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Anadolu’daki çevre katliamını gizleme Sacha Spector S, Tordoff A. 2004. Key Hotspots revisited. Mexico City: CEMEX İstanbul.154 sf. (yayınlanmamış yüksek projesidir. Esas yapılmak istenen Biodiversity Areas as Site Conservation (Agrupacion Sierra Madre) lisans tezi)

254 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 255 Yeşil doku ve ormanların korunmasında Sivil Toplum Handan Dedehayır Kuruluşlarının Burcu Yazlar Emel Sarıgül Rolü ÇEKÜL Vakfı

GİRİŞ Halkın sözcüsü ve savunucusu konu- mundaki sivil toplum kuruluşları ise, Yirminci yüzyıl boyunca ivme kazanan doğal varlıkların ve sağlıklı bir kentsel ve bugün artık ertelenemez bir aciliyet çevrenin koruyuculuğunu üstlenirken kazanan çevre sorunları, toplumsal gerek iş dünyası gerekse devletle ayrışmanın da en keskin yaşandığı karşı karşıya geldiler. Çevre üzerin- alanlardan biri oldu. Serbest piyasa den yaşanan bu çelişki ve çatışma, düzeninin toplum yararı gözetmekten klasik toplumsal ayrışma modelinin çok, olabildiğince düşük maliyetle bir temsili olarak bugün de önümüzde olabildiğince yüksek kârlılık sağlamak durmaktadır. İstanbul’un yeşil dokusu uğruna, doğal kaynakları olabildiğin- ce tüketerek ve çevreyi olabildiğince ve orman varlıklarına yönelik tehdit- kirleterek ayakta kalmaya çalışmasına ler karşısında, yurttaş ve sivil toplum karşı, devletlerin doğal kaynakları kuruluşlarının başlattığı ve kararlılıkla ve çevreyi korumaya yönelik yasal ve sürdürdüğü hareketler, ülkemizde bu idari yükümlülüklerini uygulamakta ve kapsamdaki en güncel gelişme olarak denetlemekte yetersiz kalması çevre önemli bir örnektir. “Belgrad İçin sorunlarını bugünkü durumuna getirdi. Hareket”, “Diren Polonezköy”, “Kuzey Yeşil dokunun, canlı türlerinin ve gi- Ormanları Savunması”, “Kent Savun- derek binlerce yıllık kültürel çevrenin ması Platformu” gibi oluşumlar, kent yok olmasının önüne geçilememesi, insanlarının doğayla etkileşimini her sivil halk topluluklarının temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir doğal ve kentsel gün biraz daha kısıtlayan ve genç ku- çevrede insanca yaşama ve çocukla- şakların geleceğini ipotek altına alan rını yaşanabilir bir dünyada yetiştirme gelişmelere verdikleri haklı tepkiler özlemlerinin umutsuzluğa dönüşme- sonucunda oluşan bir mücadele alanı si, yaşamsal çelişkilere neden oldu. olarak dikkat çekmektedir.

256 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 257 1. Doğaya saygı lemeyi getiren Vizigotlar, o dönemde içinde yerini aldı4 . Doğal ormanla- koydu. 1972’de yayınlanan Roma Kulü- yaşanan ahşap sıkıntısına karşı meşe rın yönetim esasları doğal ekoloji ile bü’nün ilk kitabı Büyümenin Sınırları, ve çam ormanlarını korumak amacıy- bütünleşti, ormanlar ve dikim alanları, ekonomik gelişmenin ve nüfus artışının İnsanoğlu, doğanın kendisine sunduğu la bir kanunname çıkardılar. Çin’de ekolojik ve ekolojik tarım ilkelerine sınırlı doğal kaynaklar üzerindeki etki- yaşam alanlarını kullanarak varlığını ise orman kaynaklarının kullanımı ve göre yönetilmeye başladı. lerini ve sonuçlarını gündeme getirdi. sürdürdü, kültürünü oluşturdu. Yaban yönetiminin, Han Hanedanlığı (İ. Ö. 19. yüzyıldan sonra kamuoyunda Rapor, doğal ve kentsel çevre ile ilgili doğanın acımasızlığı karşısında bazen 206-İ.S. 220) zamanından başlayan da doğa ve orman koruma bilincinin sorunların aşılabilmesi için ekonomik çaresiz kaldı, bazen zorlu mücadeleler ve toprak sahibi soyluların gözeti- uyanmaya başladığı görülür. Bu yüzyıl büyümeye ve maddi refaha odaklanan sonucunda hayatta kalmayı başardı. minde yürütülen uzun bir tarihi var. ortalarında Paris’te bir ressamlar kısa vadeli bakışın terkedilmesi gereği- Ama ilk insan, dünya üzerindeki Ortaçağda Avrupasında toprakların grubunun, Fontainebleau Ormanının ne işaret etmekteydi. varlığını doğaya borçlu olduğunu hiç denetim altına alınması için getirilen korunması için dağınık ve yapılanma- bir zaman unutmadı. Kadim kültürler düzenlemeler, köylülere yakacak odun mış bir eylemle konuya dikkat çekmesi, 2. İlk örgütlenmeler ağaçları, hayvanları, doğa olayları- ve kereste ihtiyaçları için ormanlardan ilk kent ormanı savunma hareketi nı tanrılaştırdı, onlara tapındı, zor denetimli yararlanma izni verirken, olarak tarihte yerini aldı. Yine aynı 1948 yılında dünyanın en eski ve en zamanlarında onlara sığındı. Yaşam avlanma hakkını yalnızca soylulara dönemlerde İngiltere’de Nature Trust, büyük küresel çevre kuruluşu olan alanlarını oluştururken doğaya say- tanımaktaydı. Kereste üretiminin ABD’de Sierra Club gibi örgütlenmeler Uluslararası Doğayı Koruma Birliği gıda kusur etmemeye özen gösterdi; sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla gelişecekti. Bu tür kuruluşlar, doğa- (The International Union for Conserva- doğanın nimetlerini sömürerek değil, oluşturulan orman yönetim sisteminin yı yalnızca insana sağladığı yararlar tion of Nature) kuruldu. Bugün 200’den doğanın yasalarını çözümleyip onlarla 14. yüzyılda Almanya’da Nuremberg2 açısından değil, kendi içinde bir değer fazla devletin ve 900’den fazla STK’nın uyum içinde yaşamayı seçti. Biyos- gibi bazı eyaletlerde ve 16. yüzyılda da olarak savundular. Örgütlenme bi- üye olduğu IUCN, 1200’ü aşkın kuru- ferin en önemli bileşeni olan orman Japonya’da3 başladığı söylenir. Nihayet çimleriyle, hedef kitlelerine ulaşmada luşun bir araya gelmesinden oluşuyor. ekosistemleri, en eski çağlardan bu 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başlarında kullandıkları yöntemlerle, yayınlar ve 160 ülkeden 11,000 den fazla gönüllü yana insanların önde gelen yaşam İngiliz mandasındaki Hindistan’da, eğitim faaliyetleriyle örnek oldular. Bu bilim adamı ve uzman, kuruluşun ko- kaynağı oldu. İnsan eliyle dikilip Amerika Birleşik Devletleri’nde ve tür gelişmeler çevre bilincinin art- misyonlarında görev yapıyor; bu haliyle yetiştirilen ilk orman dikim alanları- Avrupa’da orman koruma program- masına katkıda bulunduğu gibi, geniş dünyanın en büyük profesyonel küresel nın, 5. yüzyılda Adriyatik kıyılarında, o ları devreye girdi. Orman yasalarının halk kitlelerini hedef alan yayınlarla koruma ağını oluşturuyor. Merkezi İs- dönemde Bizans egemenliğinde olan çıkarılması ve uygulanmaya başlaması da etkili oldu. 1962 yılında Amerikalı viçre’de, Cenevre yakınlarında Gland’da Romagna bölgesindeki keşişler tara- ise çoğu Batı ülkesinde, korumacılıkla biyolog Rachel Carson’ın tarım ilaçları bulunan IUCN’in dünya üzerindeki 45 fından, yakacak ve besin ihtiyaçlarını ilgili kaygıların arttığı ve orman ürün- ve özellikle de DDT’nin doğal alanlara ofisinde 1000’in üzerinde görevli çalı- karşılamak için dikilen fıstık çamları lerini işleyen sanayilerin teknolojik ve çevreye verdiği zararları konu alan şıyor, farklı ülkelerden kamu, sivil ve olduğunu biliyoruz1 . Büyük ozan Dante olanaklarının geliştiği 20. yüzyıla denk Sessiz Bahar adlı kitabı, 1968’de Paul özel sektörden yüzlerce gönüllü ortağı Alighieri’nin 1308 yılında yazdığı İlahi gelir. Zaman içinde ormancılık bağım- Ehrlich’in kontrolsüz nüfus artışının var. IUCN, biyoçeşitliliğin iklim değişik- Komedya şiir kitabının başında söz sız bir bilim dalı haline geldi, giderek doğal alanlar ve kent çevresi üzerinde liği, sürdürülebilir gelişme ve gıda gü- ettiği devasa orman işte bu ormandı. ekoloji ve çevre biliminin de gelişmesi yarattığı baskılara dikkat çeken kitabı venliğinin güvencesi olduğu ilkesinden 7. yüzyılda ormanlarla ilgili ilk düzen- sonucunda toprak kullanım bilimleri Nüfus Bombası (1990’daki baskısı Nü- hareketle misyonunu, biyoçeşitliliğin fus Patlaması), nüfus artışıyla, küresel korunması olarak belirliyor, koruma ısınma, yağmur ormanları, açlık ve su ve kalkınma konularında uygulanabilir 1 T. Mirov, Nicholas; Hasbrouck, Jean (1976). “6”. The story of pines. Bloomington and London: Indiana kirliliği arasındaki bağlantıyı ortaya çözümler üretmek için çalışıyor. University Press. p. 111. (Erişim: 22.08.2014 tarihinde http://en.wikipedia.org/wiki/Forestry sitesi) 2 Buttinger, Sabine (2013). “Idee der Nachhaltigkeit” [The Idea of Sustainability]. Damals (in German) 45 (4): 8. (Erişim: 22.08.2014 tarihinde http://en.wikipedia.org/wiki/Forestry sitesi) 4 Wojtkowski, Paul A. (2002) Agroecological Perspectives in Agronomy, Forestry and Agroforestry. 3 “Forestry in Yashino”. City of Nara, Nara.(Erişim: 22.08.2014 tarihinde http://en.wikipedia.org/wiki/ Science Publishers Inc., Enfield, NH, 356p. .(Erişim: 22.08.2014 tarihinde http://en.wikipedia.org/wiki/ Forestry sitesi) Forestry sitesi)

258 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 259 1926 yılından bu yana her altı yılda ortaya çıkması ise oldukça yeni bir Konferansı çevre sorunlarını olanca ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini bir Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım oluşumdur. 1970’lerden itibaren ye- ağırlığıyla dünyanın gündemine yer- Koruma ve Tanıtma Vakfı), 1992’de Organizasyonu FAO’nun himayesin- rel, ulusal ve uluslararası nitelikteki leştirdi. Greenpeace Türkiye, 1992’de TEMA de toplanan Dünya Ormancılık Kong- Greenpeace, Friends of the Earth, 1990’lardan sonra küreselleşme- (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaç- resi (WFC) de dünya ormancılığı WWF gibi çeşitli çevreci örgütlen- nin hız kazanmaya başladığı yıllarda landırma ve Doğal Varlıkları Koruma alanında çalışan en geniş kapsamlı meler, küresel iklim değişikliğinden çevre ve ormancılık sorunları gün- Vakfı), 1994’te Deniz Temiz Derneği ve en etkili topluluk olarak öne çıkı- çalışma ortamlarındaki hava kalite- demin en önde konuları arasında yer (TURMEPA), 2002’de WWF Türki- yor. Dünya ormanlarının korunması, sine kadar çeşitlilik gösteren, geniş aldı. Bu dönemde bir tarafta çevre- ye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), yönetimi ve kullanımına ilişkin bilgi bir yelpazede çalışmalar yürütmeye sel değerlerin umursamazca gözardı 2002’de Doğa Derneği kuruldu. ve deneyim paylaşımını hedefleyen başladılar. Çevre hareketi, kamuo- edilmesi, doğal kaynaklar ve orman- Çevre ve ormancılık alanlarında Dünya Ormancılık Kongresi, ulusla- yunun çevre sorunlarına ilişkin algı- ların hızla yok oluşu tüm insanlığı etkinlik gösteren sivil toplum kuru- rarası diyaloga dayanan, sosyo- sını biçimlendirmekte en etkili güç tehdit ederken, diğer tarafta bu hızlı luşları, toplumun tüm kesimlerinin ekonomik ve kurumsal sorunları oldu. Araştırmalar da halkın çevre gidişi sınırlı olanaklarla durdurmaya (kamu-özel-yerel-sivil) bu alanlar- da gözeten ve orman politikalarının konularında çevreci örgütlere, bilim çalışan sivil toplum kuruluşlarının da görev alması gerektiğini, sivil geliştirilmesine yönelen bir forum adamları ve yetkililerden daha fazla mücadelesine tanık olunmaktaydı. toplum kuruluşlarının bu konudaki niteliği taşıyor. güvendiğini ortaya koyuyordu. başlıca rolünün kamuoyu oluştur- Ormancılık alanında çalışan bir 1980’lerin ortalarında, “sürdürü- 3. Türkiye’de gönüllü mak, karar alma süreçlerine katılım başka kuruluş olan Orman Yönetim lebilir gelişme” heyecan uyandıran çevre kuruluşları ve projeler olduğunda birleştiler ve Konseyi FSC (Forest Stewardship bir kavram olarak sahneye çıkarak bu yönde çaba gösterdiler. Ancak Council) ise; sorumlu ve sürdürü- çevre politikalarına bir çerçeve oluş- mali kaynakların yetersizliği ve lebilir orman yönetim sistemlerinin turdu. Tüm dünyada STK’ların ve Türkiye’de çevre ve ormancılık so- süreklilikten yoksun olmasının yanı yaygınlaştırılmasını ve kötü orman kamu kuruluşlarının boy gösterdiği runlarına odaklanan ilk sivil toplum sıra devlet kurumlarıyla ilişkilerin politikalarının engellenmesini ilke konferanslarda en sık dile getirilen kuruluşları 1924’te kurulan Türki- çoğunlukla göstermelik olması, ÇED edinmiş bulunuyor. Kâr amacı güt- kavram haline geldi. Brundtland ye Ormancılar Derneği ve 1955’te raporlarının dikkate alınmaması, meyen bir kuruluş olan FSC, 1990 yı- Raporu olarak da bilinen ve 1987 kurulan Türkiye Tabiatını Koruma mahkeme kararlarının ve mevzuatın lında Kaliforniya’da, orman ürünleri yılında yayınlanan “Ortak Gelece- Derneği’dir. 1980’lerde en güncel uygulanmaması, koruma bölgeleri- üreticileri, dağıtıcıları, kullanıcıları ğimiz” belgesinde dile getirilen mücadele alanı orman alanlarının nin sermayenin kullanımına açılma- ile çevre ve insan hakları konusun- sürdürülebilir gelişme kavramı, turizm tesislerine tahsisine karşı sı gibi konularda sorunlar olanca da çalışan sivil toplum kuruluşları çevre yönetimi ve politikalarındaki yapılan eylemlerle konuyu kamuo- hızıyla devam etti. Yine de Türk tarafından kuruldu. Merkezi Bonn’da bilimsel-teknik yaklaşımın egemen- yu gündeminde tutmaya çalışmak STK’ları değişik boyutlarda eylemle- bulunan Konsey’in Asya, Avrupa, liğini yıktı. Etik anlamlar da içeriyor, olmuştu. rin öncülüğünü yapmayı sürdürdü- Kuzey ve Güney Amerika’da bölge yerelden küresele uzanan bir ölçek- Küreselleşmenin dünyada alabil- ler, halkı ortak noktalarda toplamak, temsilcilikleri ve 45 ülkede ulusal te tüm aktörleri ortak sorumluluğa diğince etkilerini gösterdiği 1990’lı sorunların çözümüne yönelik olarak örgütleri bulunmaktadır. Belirle- çağırıyor, kuşaklar arasında bir da- yıllar çevre ve orman sorunlarını devletin önlemler almasını sağla- miş olduğu uluslararası standartlar yanışma fikri de taşıyordu. Birleşmiş benimseyen gönüllü kuruluşların da mak yönünde baskı oluşturabildiler. doğrultusunda FSC, doğru orman Milletler Dünya Çevre ve Kalkınma sahneye çıktığı yıllar oldu. 1972’de yönetimiyle elde edilen ürünlere uy- Komisyonu raporu (1987) bu konuda TÜRÇEK (Türkiye Çevre Koruma ve gunluk sertifikası verir ve sertifikaya bir dönüm noktası oldu, çevre yıkımı Yeşillendirme Kurumu), 1975’te Do- 4. “Doğa ve Kültürle hak kazanan ürünler dünya üzerinde ile dünya ekonomisi arasındaki bağı ğal Hayatı Koruma Derneği,1978’de Varız” FSC logosuyla tanınır. gözler önüne serdi. 1992 tarihinde Türkiye Çevre Vakfı, 1989’da KIRÇEV Doğa korumacı bir tavır benim- Rio De Janerio’da toplanan Birleş- (Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorun- ÇEKÜL Vakfı, 1990 yılında İstan- seyen sivil toplum kuruluşlarının miş Milletler Çevre ve Kalkınma larını Araştırma Derneği), 1990’da bul’da Prof. Dr. Metin Sözen ve 25

260 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 261 arkadaşı tarafından kuruldu. Vakıf, Doğal çevrenin zarar görme- doğal ve kültürel varlıkları koru- si, kentlerden anıtlara, arkeolojik yarak yaşatma sorumluluğunun varlıklardan geleneksel yaşam toplumun tüm kesimlerince payla- kültürüne insan hayatına anlam şılmasını ve kültür öncelikli politika- katan birçok değerin zarar görmesi ların ülke gündeminde yer almasını demektir. Türkiye coğrafyasının bü- sağlamayı misyon edindi. tününü bir miras olarak kabul etmek ÇEKÜL, doğa-insan-kültür ve barındırdığı binlerce canlı ile birliğine dayanan bir anlayışla, birlikte korumak en temel sorumlu- toplumun tüm kesimlerinin ortak luğumuzdur. bir amaç doğrultusunda çalışma- Doğa yalnızca insana yaşama ola- lara katılmasına, bir başka deyişle nağı sağladığı için değil, insanların kamu-yerel-sivil-özel birlikteliği’ne organik bir parçası olması nedeniyle öncelik verir. Amaç birliği yaptığı de korunmalıdır. Ekonomik baskılar kişi ve kuruluşlarla, bilim, eğitim ve nüfus artışı karşısında gelişme- ve kültür kurumlarıyla, yerel ve nin denetlenmesi, politik güçlerin merkezi yönetimlerle ortak projeler bilinçlenmesine ve kamuoyunda geliştirir ve uygular, yönlendiricilik da karar verecek durumda olanları yapar. Her ölçekteki yerleşim yerin- baskı altında tutabilecek bir kültü- de gönüllü örgütlenmelere öncülük rel bilinçlenme olmasına bağlıdır. eder. Toplumun her yaş dilimi ve her ÇEKÜL Vakfı’nın bu anlayışı DOĞA kesimine yönelik eğitimler, yayın- VE KÜLTÜRLE VARIZ sloganında ÇEKÜL Faaliyetlerinden lar, belgesel filmler ve ÇEKÜL Bilgi ifadesini bulur. Belge Merkezi’ndeki kitap ve belge 92 Ormanı: 7 Ağaç Ormanları: koleksiyonlarıyla kamuoyunu bilgi- 5. ÇEKÜL’ün doğal Mart 1992’de İstanbullular, ÇE- 1994 yılında başlayan ve o gün bu- lendirme çalışmaları yapar. dokuyu koruma KÜL’ün çağrısıyla beton yapılaşma- gündür, yurdun dört bir yanında hızla ÇEKÜL’ün anlayışına göre, insa- çalışmalarından nın tehdit ettiği Beykoz Kavacık’taki büyüyen ve büyümeye devam eden 7 noğlu doğal çevrenin sunduğu ola- bir alanı orman alanına dönüştür- Ağaç Ormanları’nın amacı, yaşam- naklarla yaşamını kurar ve sürdürür. örnekler mek için bir araya geldi. 30 gün sal kaynakların dengeli kullanımı ve Doğa insanı çağırır, o çağrıya cevap boyunca 170 hektar alana 102.500 sürekliliği için, tüketim alışkanlık- veren insan doğayı kendi ihtiyaç- ÇEKÜL Vakfı’nın doğal mirasa yöne- fidan dikildi. larının gözden geçirilmesi gerektiği larına uygun hale getirir, ona yeni lik çalışmalarında, yeryüzünde canlı bilincini uyandırmaktı. Orman ve Su değerler katar. Bu etkileşim o yere yaşamının en temel gereksinimlerini İşleri Bakanlığı işbirliğiyle sürdü- TEM Otoyolu Ağaçlandırma özgü bir kültürün, bir yaşam biçimi- karşılayan ekosistemlerin başın- rülen çalışmalar, her bireyin, her nin oluşmasına neden olur. Topra- da gelen ormanlar ve su havzaları Projesi: yıl tükettiği kadar ağacı doğaya geri ğında yetişebilen ürünlerle beslenir, ağırlıklı olarak yer almaktadır. Tür- Kasım 1992’de başlatılan projede, vermesine dayanır. Bugüne kadar yöresinde bulduğu doğal malzeme kiye’nin orman varlığını arttırmak, TEM Otoyolu Gaziosmanpaşa milyonlarca doğaseverin desteğiyle ile evini inşa eder, yeraltı ve yerüstü yeni kent ormanları kurmak, toprağı Viyadüğü ile Akşemsettin Viyadüğü dikilen fidanların sayısı 5 milyona zenginliklerle geçim kaynaklarını ve su havzalarını korumak, her arasında, kentlilerin katılımıyla 100 ulaştı. Ormansızlaşmanın yarattığı yaratır. İnsan yerleşmeleri ile doğal bireyin her yıl tükettiği kadar ağacı hektar alanda 100.000 fidan dikilerek sorunların bilincini taşıyan yurttaş- oluşumlar arasında organik bir bağ doğaya geri vermesini sağlamak yeşil kuşak oluşturuldu. lar, doğaya olan borçlarını ödeme ve etkileşim vardır. amacıyla projeler yapmaktadır. sorumluluğu üstleniyor, kendi

262 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 263 adlarına ya da sevdiklerine doğum Kâğıttan Ormanlar: günü, bayram, yılbaşı, nikâh, doğum, 1995 yılında hayata geçirilen Kâğıt- anneler günü gibi özel günlerde 7 tan Ormanlar projesiyle ÇEKÜL, üye Ağaç diktirebiliyor, koru oluşturabi- işyerlerinden topladığı kullanılmış liyor. Orman Bakanlığı’yla kurulan kâğıtların satışından elde ettiği geliri, işbirliği, dikim ve bakım çalışmalarını 7 Ağaç Ormanları projesine aktararak ÇEKÜL’ün düzenli gözetim altında tut- yeni fidan dikimleri gerçekleştirdi. Bu ması, katılımcı kayıtlarının korunarak konuda kamuoyunun bilinçlenmesini izlenmesi, katılımcılar adına düzen- ve bu uygulamanın başka kurumlar- lenen ve gönderilen, fidanların yeri, ca da benimsenip yaygınlaşmasını cinsi, sayısı ile ilgili bilgilerin yer aldığı sağladı. dikim belgeleri, tüm soru ve taleplerin anında karşılanması, 7 Ağaç çalışma- 2 larına ve ÇEKÜL’e güveni artırıyor. 77 m Toprak Kurtarma: Toprak erozyonunun önlenmesi amacıyla 1998’de Gümüşhane’de Yanan Orman Alanlarının Kelkit ve Harşit Çayı havzalarında Ağaçlandırılması: başlatılan dikim çalışmaları, 2000 ÇEKÜL Faaliyetlerinden 1997-1998 yılları arasında Marmaris’in yılından itibaren, tarım ve hayvancılığı Çetibeli ve Hisarönü mevkilerinde, da içine alan “yöresel kalkınma” Bahçesaray Geofitlerini ÇEKÜL doğal varlıklar ve halkın katılımıyla 223 hektarlık bağlamında genişletildi. çevre yayınları: yanmış bir orman alanında 300.000 Koruma ve Çoğaltma Henüz çevre etiği kavramının yeni yeni fidan, 2001-2004 yılları arasında Projesi: 2003’te başlayan proje ile Niksar Ekolojik Tarım gündeme geldiği günlerde Prof. Dr. ise Bilecik’in Osmaneli ilçesinin Geofit Deneme Bahçesi kuruldu. Nesli Uçkun Geray tarafından yazılan Çevre Tütünlük mevkiinde, 100 hektarlık bir Çalışması: tehlike altında olan ve kültüre alınma Etiği kitabıyla başlayan ve son olarak da alanda yine halkın katılımıyla 140.000 2004 yılında Niksar Ekolojik Tarım potansiyeli bulunan geofit türleri Prof. Ünal Akkemik’in genç kuşaklara karaçam fidanı dikildi. Projesi (NET) ile organik tarım dikildi, çiftçilere geofit dağıtıldı. çalışmaları başlatıldı, çiftçilere teorik yönelik bir öykü üslubuyla kaleme ve uygulamalı olarak, Organik Tarım aldığı, yeryüzünün oluşum serüveni Eski Maden Alanlarının Okullara yönelik çevre bağlamında ağaçların oluşum sürecini Bilgilendirme Seminerleri düzenlendi, eğitim programları: Ağaçlandırılması: örnek bahçeler oluşturuldu. anlattığı Ağaçların Dilinden kitapları Terk edilmiş maden alanlarının Koruma bilincinin genç kuşaklara ile süren ÇEKÜL yayınları okurla aşılanması, çevre bilgisi buluşmaya devam ediyor: ağaçlandırılması için ÇEKÜL, 1994- Bahçesaray Cevizlerini 1995 yılları arasında İstanbul’da kazandırılması, orman ve yeşil • Çevre Etiği, Prof. Dr. Uçkun Geray, Şile’nin Yeşilvadi Karaburun Yaşatalım, Çoğaltalım dokunun sevdirilmesi için her yaştan 1997 mevkiinde 16 hektarlık terkedilmiş bir Projesi: çocuk için özel olarak tasarlanan • Çevre Yazıları, ÇEKÜL Çevre maden alanına 21.500 fidanı dikimi 1999’da başlayan projeyle Van’ın orman, ağaç ve doğal çevre eğitim Seminerleri içerikleri, 1998 gerçekleştirdi. Yine aynı dönemde Bahçesaray ilçesinde cevizciliği programları 1990’lı yıllardan bu yana • Sorularla Çevre, Prof. Dr. İlhan Kilyos, Demirciköy’de 21 hektarlık bir canlandırmak ve yaygınlaştırmak sürdürülüyor. Ağaçların Dilinden Talınlı, 1998 alana 24.000 fidanı dikildi. 2003-2005 amacıyla ceviz fidanları dikildi, doğal eğitim programı okullardan gelen • İnci Kefali: Bilgiler ve Mevzuat, Yrd. yılları arasında da İstanbul’da Sarıyer, doku geliştirildi ve halkın ekonomik talepler doğrultusunda yaygınlık Doç. Dr. Mustafa Sarı, 2000 Kısırkaya’da 16 hektarlık bir alana düzeyi iyileştirildi. kazanmaya devam ediyor. • Bahçesaray Adında Bir Gezegen, 16.000 fidanı kazandırıldı. Mustafa Masatlı, 2003

264 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 265 ÇEKÜL Faaliyetlerinden ÇEKÜL Faaliyetlerinden

• Van-Bitlis Yöresinin Geofitleri ve STK işbirlikleri içinde de aktif Savunması’nın girişimlerine aktif olarak Bakanlığı (bugün Orman ve Su İşleri (Soğanlı, yumrulu, rizomlu bitkiler), 2003 rol almış bulunuyor. 2013 yılında katıldı. Kent Savunması Platformu’nun Bakanlığı) ile birlikte hazırlık, uygulama • Çevre Sorunları ve Sivil Toplum: Belgrad Ormanlarında bakanlık üyesi olarak Fatih Ormanının imara ve denetim süreçlerinin tümünde görev Dünya ve Türkiye’de Çevreye Bakış, tarafından yapılan statü değişikliğine açılmasına, Validebağ Korusunda tema almıştır. Prof. Dr. Melih Boydak, 2004 karşı ÇEKÜL, İstanbul Üniversitesi parkı projelerine, Moda Bostanına ÇEKÜL Vakfı; hazırlanan yazılı ve • Van Gölü İnci Kefali, Doç. Dr. Mustafa Orman Fakültesi ile işbirliği yaparak otopark yapılmasına karşı yürütülen görsel yayınlar, karar alma süreçlerine Sarı, 2001 bir çalışma başlattı. ÇEKÜL Vakfı, girişimlere destek veriyor. katılım ve kamuoyu oluşturma çalışma- • Çevresel Etki Değerlendirmesi, Doç. İstanbul’un en yaşamsal orman ÇEKÜL Vakfı; faaliyet alanına giren ları ile çevre ve ormancılık sorunlarının Dr. Firuz Yaşamış, 2003 varlıklarının başında gelen Belgrad bakanlık çalışmalarını da yakından çözümüne yönelik resmi politikalara • Ağlayan Gelin ve Adıyaman Lalesi Ormanı’nın doğal miras niteliğinin izlemektedir. Vakıf, eylem alanı ile ilgili etki etmeye çalışmaktadır. Çevre ve Üretici Rehberi, 2004 ve ekolojik dengesinin korunarak bakanlıkların mevzuat ve gündem be- ormancılık alanında kamu kuruluşları, • Ağaçların Dilinden, Prof. Dr. Ünal kamu yararına kullanımı yönünde, lirleme çalışmalarına davet edilmekte, üniversiteler, özel sektör, sivil toplum Akkemik, 2010, 2014 (2. Basım) uzman görüşlerinin kamuoyuyla Danışma Kurulu üyelerinin katkılarıyla kuruluşları, yerel yönetimler ve basının • Belgrad Ormanı-Sorunlar ve paylaşılması ve yaygınlaştırılması görüşlerini bu çalışmalarda etkin bir etkin rol alması gerektiğini düşünen Çözümleri, İ.Ü. Orman Fakültesi amacıyla paneller, kitap yayınları, basın şekilde ortaya koymaktadır. Çalışma ÇEKÜL Vakfı, sivil toplum kuruluşlarının Öğretim Üyeleri, 2013 bildirileri düzenledi. Polonezköy’ün imar alanını ilgilendiren iki bakanlık, Kültür bu alandaki en etkin rolünü kamuoyu yönetmeliğinde yapılacak değişiklikle ve Turizm Bakanlığı ile Orman ve Su oluşturma ve yasaların oluşturulma- İstanbul’un orman varlığını ilgili olarak, ilgili meslek odaları ve İşleri Bakanlığı son dönemlerdeki yasa sındaki karar alma süreçlerine katılım savunma girişimleri: uzmanlarla işbirliği içinde itiraz hakkını ve yönetmelik çalışmalarında ÇEKÜL olarak tanımlamaktadır. ÇEKÜL Vakfı ÇEKÜL Vakfı, İstanbul’un yeşil kullandı, paneller ve basın duyuruları Vakfı’nın bilgilerine de başvurmaktadır. gerek kamu kuruluşları gerekse özel dokusu ve orman varlıklarının son içinde yer aldı. Üçüncü İstanbul 7 Ağaç Ormanları Kampanyası, Biyoçe- sektör ile ortak çalışmalarda şeffaflık, dönemde karşı karşıya kaldığı tehditler Köprüsünün neden olduğu orman şitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi proje- eşitlik ve bağımsızlık ilkelerini temel sonucu oluşan yurttaş girişimleri kıyımına karşı oluşan Kuzey Ormanları lerinde işbirliği yaptığı Çevre ve Orman çalışma ilkesi olarak belirlemiştir.

266 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 267 ÇEKÜL Faaliyetlerinden 6. Sonuç dokunun, ormanların ve su havzaları- nın korunabilmesi için, toplumun tüm kesimlerinin, bütüncül ve çevre etiğine Bir yandan çevre sorunlarının giderek dayalı bir çerçevede harekete geçmesi krize dönüşmesi ve insanlığın yeryü- ve işbirliğiyle el ele vermesi gerektiği zündeki varlığını tehdit eder boyutlara görülmektedir. Bu bağlamda, çevre ve ulaşması, bir yandan da toplumsal ve ormancılık alanında etkinlik göste- siyasal düzene ilişkin arayışlar, geniş ren STK’ların, giderek daha da önem halk kitlelerinin yaşanabilir bir çevre kazanan rollerine yakışır biçimde, özlemini ve bu alanda onların sözcü- kendilerini geliştirmeleri, duruşlarını, sü ve savunucusu olan sivil toplum değerlerini, sorumluluklarını ve eylem kuruluşlarını odak noktasına taşımış alanlarını doğru belirlemeleri gerektiği bulunuyor. Gelinen noktada yeşil açıktır.

268 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 269 MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ VE ORMANLAR ÜZERİNE ETKİLERİ

270 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 271 MİLLİ PARKLAR YASASI ve TABİAT PARKI UYGULAMALARI, etkileri ve çözüm Orm. Yük. Müh. Hüsrev Özkara önerileri Türkiye Ormancılar Derneği

Dünyada koruma çalışmalarının lahattin İNAL hocamıza, Milli Parklar başlatılması ile ilgili çeşitli rivayetler Daire Bakanlığı kurucusu Zekai BAYER vardır. Ancak en somut çalışma 1872 ve 2873 sayılı Milli Parklar Yasasının yılında ABD’de kongre kararı ile Yellow çıkmasında büyük emeği olan Ne- Stone’nun MP olarak ilan edilmesidir. jat ÖZBAYKAL ile katkıda bulunan Türkiye’de İ.Ü. Orman Fakültesi öğ- hocalarımıza ve bu konuya büyük retim üyelerinden Prof. Dr. Selahattin emek veren meslektaşlarımıza ayrıca İNAL’ın 1948 yılında yayınladığı “Tabi- teşekkürü bir borç bilirim. atı Koruma Karşısında Biz ve Orman- Önemli bir coğrafya’da yaşadığımız- cılığımız” adlı eserinde ilk defa Milli dan bahsederek sözlerime başlamak Parktan bahsedilmiştir. Daha sonra istiyorum. Ülkemiz biyolojik çeşitlilik 1956 yılında yürürlüğe giren 6831 sayılı açısından avrupa ölçeğinde önemli bir Orman Kanununun 25. maddesi ile yere sahiptir. Sahip olduğumuz bitki uygulamaya dönüşmüştür. ve hayvan türleri açısından kıta özelliği Daha sonra 1983 yılında yürürlüğe göstermektedir. Bitki türlerinin ve giren 2873 sayılı Milli Parklar Kanu- hayvan türlerinin 1/3’ü endemiktir. nu çıkarılmış ve bu kanunla 4 ayrı Konumuzu daha iyi anlayabilmek korunan alan statüsü ortaya konmuş için Milli Park nedir, ilan süreci ve ve yasal tanımlamaları yapılmıştır. yönetim aşamaları nasıl olmalıdır. Bu Bunlar Milli Park, Tabiat Parkı, Tabiatı konularda kısaca sizlere karşılaştır- Koruma Alanı ve Tabiat Anıtı statüleri- ma yapma olanağı vererek, ABD ve dir. Ülkemizdeki İki farklı uygulamadan Bir orman mühendisi olarak ülke- bahsedeceğim, ABD’de deki Redwood mizdeki koruma alanları konusunda MP. İlan sürecinden itibaren aşağıdaki öncülük etmemizden dolayı başta Se- gelişmeler yaşanmıştır.

272 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 273 Milli Park olarak ilan edilmesinin (Restorasyon). Yerleşim var mı? Var, Onarım işlemi; Yollar, sürütme ğaç, yaban hayatı için yapraklı ağaçlar amacı, Redwood ormanlarının ve dün- o halde İstimlak yapılması için 25 yolları ve erozyona, toprak kaymasına önemli olduğundan ve azot bağlayıcı yanın en uzun boylu ağacının varlığı yıl süre verilip sonra terkedilmesi maruz yerler 5-10 yıl arasında eski olduğundan çıkarılmamıştır. ve bu ağaçları yetiştiren ortamdır. sağlanmış. Ormanın içindeki yol, ile dokusuna geri dönüyor. Segoya’nın sürgün verme özel- Tartışılan bir parktır. Çünkü devlet çevresindeki yol başka amaçlarla kul- Segoya’ları işlemek kolay olduğundan liği var, kesilenlerin çıkarılması bir tarafından istimlak edilmiştir. Saha- lanılıyor. Yeni durumda yollar koruma olmalı ki çeşitli el yapımı insan ve problem yaratmıyor. Ancak doğada lar parça parçadır. 1963 yılında ise amacına uygun hale getiriliyor. hayvan motifleriyle MP alanını süsle- bırakmanın daha uygun olduğunu en uzun ağaç bulunmuş ve özel bir Geleneksel arazi kullanımı Kızılde- mişler. belirtiyorlar. Örneğin sürütme sorunu şirkete ait alanda olduğu anlaşılmış- rili kültürünün bir parçası olduğu için Bu Milli Parkta dünyanın en uzun gibi. Kesilen duglas kökü 34 yıldır tır. 100 yılda Redwood Ulusal Park desteklenmiştir. Milli Park alanının ağacı bulunmaktadır.En uzun Segoya çürümeden kalmış. Kapalılık oluştu- bugünkü sınırlarına gelmiştir. 1910 içini ve dışını ayrı ayrı inceliyorlar ama 308 feet 112 metredir. ğunda(Grift kapalılık) müdahalede geç yıllarda başlayan süreç sivil toplum dışarıya müdahale etmiyorlar. Bilgi Milli Parkı orijinal hale döndürmek, kalınmış ancak 1995’de başlamışlar. örgütleri tarafından yeterince koruma çatışması var. Özel sektör dahi bir- eski meşcere yapısına döndürmek için Geyik, Karaca gibi hayvanların olmadığı için Milli Parklar kurumunu birlerinden gizli bilgi veriyor. Keyfiyet hektardaki adet, çap, boy, göğüs yüzeyi yaşam ortamını muhafaza etmek için mahkemeye veriyor. Bunun üzerine sözkonusu değildir. Herkes iddiasını durumuna göre çalışmalar yapılıyor. egzotik otlar yok ediliyor ve açıklık ilan edilmeden önce var olan olum- ispatla yükümlüdür. Örneğin çevreye Havadan tohumlanmış, traşlama ke- sağlanıyor. suzlukları ortadan kaldırmak için yani zarar var deniliyorsa kanıtlanmalıdır. silmiş ve amaçta üretim değil aralama Alabalık ekosistemdeki diğer canlı- eski haline dönüştürmek için ilana Yoksa uygulama aynen devam eder. zorunluluğuyla birlikte oıjinal hale ları olumsuz etkiliyor. ek madde konuluyor. Bu çalışmalar İstihsal durumuna, koruma amacıy- getirmek. Temelde insanlar için mi yoksa doğa Doğal VarlıklarınYönetimi kapsamında la, eyaletler bir takım prensipler geti- Segoya yerine duglas egemen için mi çatışması var. İbreleri birbiri- yapılıyor; riyor ve her istihsal için ayrı ayrı onay olmuş dolayısıyla duglasa müdahale ne yaklaşan yaşlı ağaçlar çıkarılınca gerekiyor. Bu durumda özel sektör var. Her yirmi yılda bir alçak aralama kar kırması gibi doğal olaylarla direk • Balık ve yaban hayatı(Tehlikede hata yapmamak için birbirleriyle sıkı var. Kesip sahada bırakılıyor. (Kabuk karşılaştılar ve olumsuz etkilendiler olan türler, ziyaretçi açısından teh- bir ilişkiye girmiş. Onay için orman sa- böceği tehlikesi duglas ve segoyaların ve gölgede olan üst tabakaya geçince like yaratabilecek türler örneğin; hibi herşeyi tek tek açıklıyor. Örneğin; dayanıklı olmasından dolayı herhangi ibreleri açık olanlar güneşten ve diğer Yaban Ayısı, eko-sistemle ilgili) eyalet inceliyor ve onaylıyor.1950’de bir sorun yaratmıyor.) Diğer egzotik faktörlerden olumsuz etkileniyorlar. hiç bir plan yokken l973’de özel kesim türleri ise boyutlarından dolayı çıkarı- Çürüyen ve kuruyan ağaçların ortamda • Bitki yönetimi(Vejetasyon-Otlak planları var ve artık planlar her yıl yorlar. Egemen ve eşegemen ağaçları kalması diğer canlıların yaşam ortamı- alanların daralmasını önlemek) koruma anlayışına uygun olarak daha hem tedbir olsun diye hem de daha na katkıda bulunuyor. Hatta müm- • Onarım~Restorasyon) korumacı ve çevre yasaları çerçeve- genç olmalarından dolayı bırakıyor- künse bu ortam yaratılıyor. Oluşmuş sinde değişiyor. lar. 4 dönüm ise hiç bir müdahale deliklerde böcekler ve kuşlar barınabi- • Jeoloji ve jeomorfoloji yapılmadan bırakılıyor. Amaç sonra liyor. • Kültürel Kaynak Yönetimi (Ameri- • Ulusal çevre politikası, karşılaştırma yapmaktır. Somon balıklarının yaşam ortamını kan Kızılderililerinin yaşadığı yer- • Tehlike altındaki türler için çıkartı- Ayrıca ayılar Segoya’yı tahrip ediyor- olumsuz etkileyen yollarda eski haline lerde tarihi ve geleneksel kullanıma lan kanun, lar. Daha genç olan kabuk kısımlarını dönüştürülüyor. Ör; Akarsular sedi- izin veriliyor ve yöneten birimler • Orman yönetimi kanunu, yukarılara çıkarak yiyor ve kurumasına mentle doluyor, yumurtalarını bıraka- kural ve kanunlara karışmıyor.) sebep veriyorlar. mıyorlar, üreme ortamları daralıyor. Federal arazilerde de artık ekosistem Hem ekonomik hem de pratik Bu nedenle restorasyon çalışmaları Habitatların ayrılması, bölünmesi de- yaklaşımı esas alınmaktadır. Her bir olması nedeniyle aralama çalışmala- yapıyorlar. ğil habitatların birleştirilmesi esastır. orman sahibi tek tek plan yaptırmıyor rını kısa sürelerde sık sık değil de 20 Bırak yansın” anlayışına halk tepki Üretim yolları (350 mil yol) yeniden tamamı için sürdürülebilir hasılat yılda bir defada yapmanın daha uygun gösterince yeni bir tartışma ortaya araziye uydurmaya çalışılmaktadır planları yaptırıyorlar. olacağını pratikte görmüşler. Kızıla- çıkıyor. Bırak yansın” anlayışı gizli gizli

274 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 275 Özellikle ABD’den bir örnekle Milli b) Tabiat parkları; bitki örtüsü ve ya- Parklar hakkında detaylı bilgi vermeye ban hayatı özelliğine sahip, manzara çalışmamın temel nedeni ülkemizdeki bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve gelişmelerin bu yaklaşımla bir ilgisinin eğlenmesine uygun tabiat parçala- olmadığını koruma kullanma dengesi rını, yerine aşırı kullanma dengesizliğinin oluştuğuna dikkat çekmek istedim. İfade etmektedir. 1958 yılından günü- Zaten yetersiz olan koruma alanla- müze kadar Milli Park ve Tabiat Park’ı rının her geçen gün içi boşaltılmakta olarak ülkemizin yaklaşık yüzde %1’i ve günlük çıkarlar uğruna gelecek koruma altına alınmıştır. Son 10 yıl nesillerin emaneti olan bu özellikli hariç ilan edilen koruma alanları hiç alanlar ya daraltılmakta yada orta- bu kadar sulandırılmamıştı. Özel- dan kaldıracak yasal baltalar oluş- likle Tabiat Parkı olarak ilan edilen turulmaktadır. Doğru bakış açısının 16+177=193 sahanın, son on yılda ilan korunan alanın sorunlarını katılımcı edilen177 adet sahadan bir kaçı istis- bir yaklaşımla sürece yayarak çözmek na, tamamı Milli Parklar yasasındaki ve genişlemesine fırsat vermektir. Aynı tanımla hiç alakası olmayan sadece PAMUCAK 2013 zamanda Milli Park alanı içerindeki söz konusu çok küçük cennet alanları sürüyor. Orman yangınlarının bütün Hali hazır yolların ve yeni yolların gelişmeleri izlemek, değerlendirmek yapılaşmaya açmanın aracı olarak hastalıkları temizlediği dolayısıyla do- olumsuz etkisi gözden geçiriliyor. Bu ve doğal sürece hizmet etmek esas ol- kullanılmıştır. Korunan alanlarda eko- ğanın bir parçası olduğunu söylüyor- noktada GIS sistemi çok önemli. Var malıdır. Yani asıl sorun yönetebilmek. sistem yaklaşımı esastır. En önemli ol- lar. 15-200 yıl arasında doğal yangınlar olan hava fotoğrafları amaca yönelik mazsa olmazı korunan alanlarda saha oluyor. Yürüyüş yollarında bisiklete hale getiriliyor. Erozyon problemi Bugün sahip olduğumuz 2873 sayılı büyüklüğünün o ekosistemde yaşayan binmek ve köpek gezdirmek yasak. çözümünde 200 km.’lik yol yürünmüş, Milli Parklar kanununun; canlıların üremesine, beslenmesine, Milli Parklar, Federal yasada, kongre alınan veriler sayısallaştırılmış, çalı- ve barınmasına olanak sağlayacak kararı başkanın onayı ile ilan oluyor. şılan yerler kaydedilmiştir. Büzlerin 1. Maddesi; amacı, yurdumuzdaki milli büyüklükte olmasıdır. Önce sınırlar tesbit ediliyor.İstimlak kapasiteleri ölçülüyor ve drenaj kapa- ve milletlerarası düzeyde değerlere Tabiat Parkı olarak ilan edilen sa- ediliyor.Pazarlık yapılıyor. Üretim sitesi ortaya çıkıyor (toprağın suyu ge- sahip milli park, tabiat parkı, tabiat halara yıllar itibarıyla bakıldığında en yapılıyorsa geleneksel amaçlı olabi- çirme kapasitesi, vejatasyon durumu anıtı ve tabiatı koruma alanlarının çarpıcı olanı bir fetva ile 2011 yılında, liyor. Doğal süreç içinde ise hiç bir vs.). Akışın erozyona sebep olabileceği seçilip belirlenmesine, özellik ve 138 alanın bir gecede Tabiat Parkı müdahale yok, ancak kamp alanların- ortaya çıkıyor. Yatağı yeterince büyük karakterleri bozulmadan korunması- olarak ilan edilmiş olmasıdır. Yine da can güvenliği birincil amaç alınıyor. değilse taşma yapıyor. 3 yıl sonunda na, geliştirilmesine ve yönetilmesine özellikle dikkat çeken bu sahaların Sınırlar havza bazında ele alınıyor. GIS ile ilgili bilgiler toplanabilmiş. ilişkin esasları düzenlemektir.2.Mad- büyüklükleridir. 1-10 ha. Alanı olan Halkın çalışmalarını sınırlama yetkile- 6-7 yılda bir hava fotoğrafları alınıyor desi, 4 farklı statüyü tanımlar ben 40 adet saha, 10-50 ha. Alanı olan 80 ride oluyor. ve karşılaştırmalar yapılıyor. Yararlı sizlere bugün iki statümüz hakkında adet saha Tabiat Parkı ilan edilmiştir. Bütün bu çalışmalar belli bir mer- bilgi alma süresi çok uzun ve pahalı bilgi vereceğim. Bu raporları kimler yapıp hazırlamış- kez tarafından yürütülüyor. isteyen bir iş olduğundan problem oluyor. a) Milli park; bilimsel ve estetik sa açık bir şekilde suç işlemişlerdir. intemet aracılığıyla 6 $ karşılığında bu Yetenekli uzmanlar gerektiriyor. Yol bakımından, milli ve milletlerarası Özellikle korunması gereken bu küçük hava fotoğrafı ve haritalardan yararla- onarımlarında hastalıklar, mantar gibi ender bulunan tabii ve kültürel kay- cennet sahaları sırf imara açmak, nıyor. Eski ormandan 6 mil uzunluğun- olumsuzluklarıda beraberinde getir- nak değerleri ile koruma, dinlenme yapılaşmaya olanak tanımak için feda da yürüyüş yolu geçirilmiş. Balık ve diğinden dolayı dışarıdan ot ve bitki ve turizm alanlarına sahip tabiat edilmesi ancak doğaya ihanetle açık- Yaban Hayatı bölümünden izin alınıyor. getirilmiyor. parçalarını. lanabilir.

276 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 277 Ne yazık ki Bakanlar Kurulu Kararı sivil toplum örgütlerinin aktif katılımı bir eğitimden geçmiş bu işi meslek 7. Koruma kullanma dengesi bile ile 1950 senesinde Muhafaza Ormanı sağlanırsa daha etkin bir korunan alan edinmiş bireylerden oluşan bir Doğa hükümetin son 11 yıllık çok kötü uygu- olarak ilan edilen İstanbul Belgrad yönetimini hayata geçirebiliriz.1956 yı- Koruma Örgütü mutlaka kurulmalıdır. lamaları nedeniyle Kullanma Koruma Ormaları da bu düzenlemeden payını lından beri yürütülen bu çalışmalarda, dengesizliğine dönüştüğü unutulma- almıştır. Bu sahada yer alan Kömürcü koruma statüsünde yaşanan sorunları 5. Koruma alanı içinde her ölçekteki malıdır. bent, Büyük bent, Ayvat bendi,Valide çözebilme gücü olmayan ve yöre halkı plan ve projeyi re’sen onaylama yetkisi bendi, Kirazlı bent, Sultan Mahmut ile yaşanan ciddi sorunlar nedeniyle olmalı Mevcut nazım ve uygulama 8. Yöre halkını ve sivil toplum örgüt- Bendi, Ayvat deresi, Topuz deresi, alanı yönetmekte zorlanan bir yönetim imar planlarına ve mevzuata aykırı lerini sürece aktif olarak katan bir Neşet suyu sahaları Tabiat Parkı yapısı olduğu hepimizin bilgisi dahilin- hertürlü yapı korunan alan birimince yaklaşım içinde olmalıdır. ilan edilerek zaten yoğun kullanım dedir. O halde korunan alanları adam yıktırılabilmelidir. nedeniyle kompaklaşmış bu sahaların gibi yönetmek için nasıl bir yaklaşım 9. Bugüne kadar doğa koruma konu- dinlenmeye alınması yerine yoğun içinde olmalıyız; 6. Korunan alan içindeki kamulaştır- sundaki kazanımlara sahip çıkılmalı kullanımın yanısıra yapılaşmaya da maya her yıl anlamlı bir kaynak ay- hiç bir korunan alanı gözden çıkaracak konu edilerek orman alanlarının geri 1. Öncelikle korunan alanları yönete- rılmalı ve takas işlemi kağıt üzerinde düzenleme içinde olunmamalıdır. dönülmez şekilde tahribine yol açacağı cek birim bir ana hizmet birimi olarak kalmayacak şekilde yıllık düzenlene- Hidroelektrik santral, baraj, karayolu, ve yaban hayatı açısından sahada var değil bağlı kuruluş olarak düzenleme- bilmelidir. Yöre insanına getirilen kısıt- maden arama ve işletme, turizm vb. olan türlerden Kızıl geyik, Kızıl tilki, lidir. lar için alan dışında başka seçenekler Yatırımlara “Ekolojik Taşıma Kapasite- Yaban domuzu, Altın çakal’ın yaşam sunarak onların rızası alınmalıdır. si “ dikkate alınarak korunan alanların alanlarının daraltılması ile bu türlerin- 2. Doğa koruma döner sermayesi mut- Ancak bugüne kadar uygulamalarda Mutlak Koruma Zonları dışında izin de zaman içinde yok olacağını söyle- laka kurulmalıdır. Çünkü yürürlükteki bu yetersiz tablodan hareketle işin verilebilmelidir. Zaten var olan koru- mek için kahin olmaya gerek yoktur. korunan alanlarla ilgili olarak yer kolayına kaçılarak korunan alanlarda nan alanlar hem adet, hem alan hem Belgrad Ormanlarında bulunan alan bütçe düzenlemeleri gerçekten statü aşağılaması ve SİT alanlarında de içerik olarak son derece yetersizdir Meşe, Kayın, Gürgen, Kestane, Kızıla- çok yetersiz kalmış bu yüzden doğa derece indirimlerine gidilmiştir. Böyle- büyük bir kısmı kağıt üzerinde vardır. ğaç,Ihlamur, Akçaağaç türleri de bu koruma alanlarında olmazsa olmaz iş ce koruma statüsüne rağmen alanlar gelişmelerden olumsuz yönde etkilen- ve işlemler hayata geçirilememiştir. yeteri kadar korunamamıştır. miş ve etkilenmeye devam etmektedir. (Ziyaretçi Merkezlerinin düzenlenmesi, Sonuç olarak; Ülkemizin doğasını korunan alanların yönetiminin multi ve biyolojik çeşitliliğini daha etkin disipliner örgütlenmesi, koruma, halk- Milli Park ve benzeri korunan alanlar ……………………………………… 1.000.000 ha. koruyabilmek için kurumsal ve yasal la ilişkiler, yorumlama, tanıtım, bakım, çerçeve hazırlamak, dağınık halde kaynak yönetimi, balık ve yaban hayatı, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası (79 adet) …….…………………….. 1.201.032 ha. bulunan doğa koruma mevzuatını tek bitki yönetimi, onarım, jeoloji ve jeo- Muhafaza Ormanları ...... …………….…………...... 360.000 ha. bir yasa çerçevesinde toplamak, ulusal morfoloji, kültürel ve eğitim konuları mevzuatın kendi içerisindeki uyumsuz- başta olmak üzere.) Tohum meşçeresi …………..………………...... 46.000 ha. lukları gidermek, Türkiye’nin uluslara- rası süreçte taraf olduğu sözleşmeleri 3. Korunan Alanlar konusunda başarı Gen Koruma Alanları ...... ………….…………...... 16.000 ha. ve Avrupa Birliği uyum sürecinde sağlanmak isteniyorsa bunun ilk ön- Tohum Bahçesi .………………..……………………………………...... 1.120 ha. yüklendiği taahhütleri yerine getirmesi celiğini EĞİTİM (Yöneten-yönetilen) ve ve hayata geçirmesi için gerekli yasal ARAÇLARI oluşturmalıdır. Özel Çevre Koruma Alanları ……………………………….…………...... 420.000 ha. temeli oluşturmaktır. Böylece koru- Toplam …………………………………………...... 3.044.152 ha. ma alanında yapılacak bu çalışmaları 4. Doğa Koruma örgütü kurulmalıdır. yürütecek kurum bir taraftan güçlen- Öncelik koruma ruhuna ve birikimine Doğal Sit Alanları .……………………………………………….…...... 1234 ad. dirilir diğer taraftan yöre halkının ve sahip doğa koruma konusunda ciddi

278 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 279 10. Ülkemizin ulusal ve uluslar arası değil öncelikle korumak olmalıdır. öneme sahip doğal, kültürel ve tarihi varlık değerlerini ve çok çeşitli ekosis- 13. Korunan alanlardan sorumlu temleri birlikte barındırması dikkate DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR alındığında en az %10’u koruma altına Genel Müdürlüğünün bütçesinin de alınmalıdır. Bugünkü tabloya kısaca 2013 yılı için yaklaşık 50 milyon TL. gibi bakacak olursak; son derece yetersiz bir bütçesi oldu- Sonuç olarak Doğal SİT alanları hariç ğunu hiç aklımızdan çıkarmayalım. 3.044.152 ha alan değişik koruma statüleri altında korunmaktadır. 14. Koruma statülerinin ülkemiz Ülkemizin toplam alanını 80 milyon ha. koşullarına ve etkin koruma yaklaşı- olduğunu kabul edersek ülkemizdeki mına uygun hale getirilmesi artık bir korunan alanların toplamı yaklaşık zorunluluktur. % 4 ’tür. Ülkemizin coğrafik yapısı dikkate alındığında koruma statüsü 15. IUCN bu anlamda dünya ölçeğin- altına alınan sahaların hem %10’ların de,bölgesel ölçekte ve lokal ölçek- üzerinde olması hem de nitelikli bir te uygulanabilecek statüler ortaya yönetim yapısına ve korunan alanlar atmıştır. IUCN kategorileri şu yönetim ağına kavuşturulması gerekmektedir. tiplerine dayanmaktadır. Şöyle ki; 11. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koru- a) Bilimsel Araştırmalar ma Kurullarının gerisinde kalmayacak, b) Bakir Alanların Korunması bilim adamları ve sivil toplum örgütleri c) Biyolojik çeşitliliğin Korunması temsilcilerinin ciddi olarak temsil edil- d) Çevresel Kaynakların Korunması diği sadece bürokrasiden oluşmayan, e) hükümetlerden bağımsız özerk bir Doğal ve Kültürel değerleri koru- koruma kuruluna gereksinim var- mak,eğitim, rekreasyon ve turizmi dır. Tüm gelişmiş ülkelerde korunan desteklemek, sürdürülebilir varlıkla- alanlara hükümetlerin müdahalesi rın kullanımını sağlamak, kültürel ve en aza indirgenmiştir. Ancak böyle bir geleneksel değerleri korumak. yapı ile bu alanları her türlü kaygıdan uzak korumak olası olacaktır. Gelecek Dünya Miras Alanları,Ramsar Alan- nesillere bu alanları sağlıklı bir şekil- ları,Biyosfer alanları ve Sınır Aşan de aktarmak hepimizin insanlık görevi Parklar veya Barış Parkları ise bu olmalıdır. kategoride yer almamış uluslarara- sı sözleşmeler ile benimsenmiş ve 12. Bozulmuş ekosistemlerin rehabi- düzenlenmiştir. lite edilmesi ve eski haline ve en yakın haline getirilmesi doğru bir yaklaşım 16. Ülkemizdeki doğal ve kültürel var- olmalıdır. Çünkü rehabilitasyon hem lıkların değerlerini korumak öncelikle çok zor hemde çok maliyetli. Bu ne- değişmez bir devlet politikası olmalı- PAMUCAK 2013 denle aslolan ekosistemleri kullanmak dır.

280 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 281 KORUNAN ALAN KAVRAMI VE “TABİATI VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ KORUMA

KANUNU TASARISI” İle Prof.Dr. Yalçın KUVAN İ.Ü. Orman Fakültesi, ilgili bir değerlendirme Orman Mühendisliği Bölümü

GİRİŞ kaynakların sürekliliğini ve korun- masını sağlamak amacıyla kurulan, Korunan alanlar uluslararası ve yasalarla ve diğer etkili araçlarla yö- ulusal düzeylerdeki uzun yıllara netilen kara ve deniz parçaları” olarak dayalı bilgi ve deneyimler sonucunda tanımlanmıştır (IUCN, 1994) . Korunan bugün doğa korumanın vazgeçilmez alan kavramı daha sonra yeniden bir unsuru haline gelmiştir. Korunan ele alınmış ve 2008 yılında “doğa- alan düşüncesinin ortaya çıkmasının yı ekosistem hizmetleri ve kültürel altında yatan temel nedenler iki başlık değerlerle birlikte uzun dönemde altında toplanabilir. Bunlardan ilki, korumak amacıyla, yasalarla ve diğer korunan alanların içerdiği doğal ve etkili araçlarla kurulan, onaylanan ve kültürel değerlerin nitelikleri ve bu yönetilen açıkça tanımlanmış coğrafi nitelikler doğrultusunda korunmala- yerlere korunan alan denir” şeklinde rı zorunluluğu; ikincisi ise korunan bir tanım yapılmıştır (Dudley, 2008). alanlara yönelik insan kullanımlarının Korunan alanların biyolojik çe- bir tehdit oluşturması ve bu yüzden şitliliğin korunmasındaki yaşamsal bu kullanımlara bir sınırlandırma ge- önemi Biyolojik Çeşitlilik Sözleşme- tirilmesi gereğidir (Kuvan, 2005). Bu sinde açık bir şekilde vurgulanmıştır. nedenlerle uluslararası düzeyde ko- Bu sözleşmenin 8. maddesinde özet runan alanların sayısı ve alanı giderek olarak biyolojik çeşitliliğin yerinde ko- artmış, korunan alanların önemi ve runması için bir korunan alan sistem işlevi konusundaki kamuoyu duyarlılı- planı geliştirilmesi, koruma önlem ğı giderek pekişmeye başlamıştır. ve çabalarının sürdürülebilir kulla- Korunan alanlar en bilinen ve uzun nımla uyumlu biçimde sürdürülmesi yıllar boyunca benimsenen biçimiyle, vurgulanmaktadır. Bu yaklaşım çok “biyolojik çeşitliliğin, doğal ve kültürel sayıda uluslararası örgüt, program

282 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 283 Black Forest Doğa Parkı - Almanya - (Yalçın Kuvan, 2013) Hallstatt - Avusturya (Unesco Dünya Miras Alanı) - (Yalçın Kuvan, 2011)

ve anlaşmalarla da desteklenmek- 1. KORUNAN ALANLARIN sı düzeyde bir korunan alan sistemi ri, jeolojik ve fizyolojik özelliği olan tedir. Korunan alanların ortaya çıkışı geliştirmiştir. yerler ve türleri içinde bulunduran, ve gelişmesinde itici gücü oluşturan SINIFLANDIRILMASI IUCN korunan alan yönetim sınıf- bilimsel araştırmalar ya da çevresel biyolojik çeşitlilik vurgusu ve doğa ko- VE KORUNAN ORMAN larının oluşturduğu sistem altı farklı denetim amacıyla yönetilen alanlar- ruma amacı yanında, kırsal yörelerde ALANLARI statüdeki alandan oluşmaktadır. Her dır. yaşayan insanların yaşam standartla- bir alanın kısaca tanıtımı aşağıda be- I.b. Yabanıl Alanlar: Doğal özellikler rının yükseltilmesi, doğal ve kültürel Her ülkenin kendine özgü koşullarını lirtilmiştir (IUCN, 1994; Dudley, 2008). kaynakların sürdürülebilir kullanımı, yansıtan biyolojik, sosyal, ekonomik, ve etkilerin olduğu gibi korunduğu, turizm ve rekreasyon gibi amaçlar da siyasal ve kültürel özelliklere bağlı insan etkisiyle değiştirilmemiş ya da 1.1. Mutlak Doğa Rezervleri/ taşıdığı bilinmelidir (Kuvan, 2012). olarak, ülkeden ülkeye korunan alan çok az değişikliğe uğramış, doğal Bu çalışmada korunan alanlarla statüleri ile bu statülerin anlam ve içe- Yabanıl alanlar şartların sürdürüldüğü alanlardır. ilgili uluslararası düzeydeki gelişme- rikleri önemli farklar gösterebilmek- Bilimsel araştırmalar ya da yabanıl lerden hareketle ilk önce korunan tedir. IUCN bu farklılıkları mümkün alanların korunması amacıyla yöneti- 1.2. Milli Parklar alan statüleri ve korunan orman alan- olduğunca en aza indirmek, uluslara- len alanlardır. a) Şimdiki ve gelecek kuşaklar için bir ları üzerinde durulacak, daha sonra rası düzeyde bir denetim, işbirliği ve ya da daha fazla ekosistemden oluşan “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma izleme ağı kurmak, kavramsal çerçeve Kanunu Tasarısı” ile ilgili bir değer- ve uygulamalar açısından yol gösterici I.a. Mutlak Doğa Rezervleri ekolojik bütünlüğün korunması, lendirme yapılacaktır. bir işlev üstlenmek üzere uluslarara- İlgi çekici ya da seçkin ekosistemle- b) insan işgali ve uygunsuz kullanım-

284 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 285 Göreme Tarihi Milli Parkı (Unesco Dünya Miras Alanı) - (Yalçın Kuvan, 2007) Köprülü Kanyon Milli Parkı - (Yalçın Kuvan, 2011)

ların ortadan kaldırılması, c) çevresel Habitatların korunması ya da belirli Ekosistem ve habitatların, kültürel ta, buna karşın V. Sınıftan I. Sınıfa ve kültürel açıdan duyarlı, ruhsal, türlerin gereksinimlerinin karşılana- değerler ve geleneksel doğal kay- doğru gidildikçe doğa korumaya yö- bilimsel, eğitimsel ve rekreasyonel rak korunması için aktif bir şekilde nak yönetim sistemleriyle birlikte nelik amaçlar ağırlık kazanmaktadır. olanaklar sağlamak gibi amaçlar için yönetilen alanlardır. korunduğu alanlardır. Geniş alanlar VI. Sınıf bu açıdan III. ve IV. Sınıflar ayrılan alanlardır. kapsarlar ve alanın büyük çoğunluğu arasında kalmaktadır. 1.5. Peyzaj Koruma Alanları doğal şartların korunduğu yerlerden Mutlak doğa rezervlerinde eğitim oluşur. Endüstriyel olmayan doğal ve bilimsel araştırmalar dışında insan 1.3. Doğal Anıtlar İnsan-doğa ilişkilerinin uzun süren kaynak kullanımı ile doğa koruma kullanımlarına izin verilmezken, Tek ya da az olması, temsil niteliği, etkileşimlerinin, alanın estetik, eko- arasında uyum sağlama temel amaç- yönetilen kaynak koruma alanları, estetik özellikleri ya da kültürel önemi lojik, kültürel değerleri ve biyolojik tır. peyzaj koruma alanları ve ulusal nedeniyle tek ya da daha fazla obje ya çeşitliliği ile birlikte yansıtıldığı Bu sınıflar arasındaki temel ayırım parklar gibi alanlarda doğa koru- alanlardır. da yerleri içeren, ilgi çekici alanlardır. noktası, yönetim amaçları ve bunlara ma amacıyla çelişmeme koşuluyla, bağlı olarak insan kullanımlarının de- rekreasyon ve turizm, tarım, balıkçılık 1.6. Sürdürülebilir Doğal Kaynak receleridir. I. Sınıftan V. Sınıfa doğru vb, gibi kullanımlara yer verilebil- 1.4. Habitat/Türler İçin Yönetilen Kullanımıyla Uyumlu Korunan gidildikçe kaynakların sürdürülebilir mektedir. Milli parklar, doğal anıtlar Alanlar Alanlar kullanımına yönelik amaçlar artmak- ve peyzaj koruma alanlarında turizm

286 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 287 ve rekreasyon temel amaçlardan biri Alanları Sınıflandırma Sistemi ve bu ların korunması ve sürdürülebilir ender, sıra dışı, eşsiz oluşumlar olabilmektedir. Buna karşın mutlak sistem içindeki alanların IUCN Siste- kullanımı açısından önemli bir yere ile bitki türlerinin nadir ve temsili doğa rezervlerinde kesinlikle turis- mindeki karşılıkları verilmiştir. sahiptir. Türkiye’deki muhafaza or- örneklerini ihtiva eden veya bilimsel tik-rekreasyonel kullanımlara izin I. Biyolojik çeşitliliğin korunması manlarının, “MCPFE Korunan Orman değer taşıyan tabiat parçalarıdır. Alanları Sınıflandırma Sistemi” için- verilmemekte, habitat/ türler için amacıyla yönetilen alanlar ç) Tür ve habitat koruma alanı: Yok yönetilen alanlar ve yönetilen kaynak de III. Grubu oluşturan “Toprak ve su I.a. Doğal süreçlere aktif müdahale olma tehlikesine maruz, dar yayılım koruma alanlarında sınırlı ve düşük koruma, doğal felaketlere-risklere yapılmayan alanlar-IUCN Yönetim alanına sahip veya biyocoğrafi bölge- düzeyde bazı turizm-rekreasyon karşı korunma gibi koruyucu işlevle- Sınıfı: I, lerin sıra dışı örneklerini oluşturan amaçlı kullanımlar gündeme gele- rin sürdürülmesi amacıyla yönetilen tabii yaşama alanlarını; nesli tehlike bilmektedir. Ancak unutulmamalıdır I.b. Doğal süreçlere minumum alanlar” ile benzer özellikleri taşıdığı altında olan hassas, nadir ve özel ki, bu kullanımlar korunan alanların müdahale yapılan alanlar-IUCN belirtilebilir (Kuvan, 2013). dikkat gerektiren endemik türleri; doğal ve kültürel değerleri koruma Yönetim Sınıfı: II-IV, sulak alanları, kuş koruma alanla- işlevine zarar vermeyecek nitelikte Ic. Aktif yönetsel müdahalelerle 3. TASARIDAKİ İLGİLİ rını barındıran genetik ve biyolojik olmalı ve bu doğrultuda düzenleme- koruma amacının gerçekleşti- BAŞLIKLAR VE çeşitlilik açısından yüksek düzeyde ler yapılmalıdır. Diğer yandan, IUCN rilmeye çalışıldığı alanlar-IUCN önem taşıyan, muhafaza ve iyileş- korunan alan sistemine göre, alanın MADDELERLE İLGİLİ Yönetim Sınıfı: IV-V. tirme amacıyla yönetilen koruma en az ¾’ü ya da daha fazlası temel DEĞERLENDİRME alanlarıdır. amaç için ayrılmalı ve yönetilmeli, II. Peyzajların ve belirli doğal geriye kalan bölümdeki amaçlar ise varlıkların-özelliklerin korunması KORUNAN ALANLAR d) Tabiat parkı: Bitki ve hayvan var- bu amaçla uyumlu şekilde belirlen- amacıyla yönetilen alanlar- IUCN lığıyla veya mağaralar ve kraterler melidir (Kuvan, 2012). Yönetim Sınıfı: III-V-VI MADDE 4 gibi oluşumlarla bulunduğu bölgenin IUCN korunan alan sınıflandırma (1) Korunan alanlar şunlardır: tabiat özelliklerini temsil eden; doğal sisteminde bazı korunan alanlar yo- III. Toprak ve su koruma, doğal özellikleri ileri derecede bozulma- ğun bazıları ise daha düşük düzeyde felaketlere-risklere karşı korunma a) Tabiatı koruma alanı: Kaybolma mış; türlere tabii yaşama alanında orman alanları içerebilmektedir. gibi koruyucu işlevlerin sürdürülme- tehlikesine maruz türleri; korumada veya dışında koruma tedbirlerinin uy- Avrupa’da Ormanların Korunması si amacıyla yönetilen alanlar- Bu öncelikli tabii yaşama alanlarını; sıra gulanabildiği; ekosistem ve türlerin Bakanlar Konferansı (MCPFE) süre- alanların IUCN sınıflandırmasında dışı eko sistemleri; bilim ve doğa ta- geleneksel doğal kaynak yönetim cinde, Ekim 2002’de Avrupa orman- karşılığı bulunmamaktadır. rihi açısından özel önem taşıyan bitki biçimleriyle beraber korunabildiği; larındaki korunan alan statülerine ve hayvan türlerini; doğal olayların insan unsurunun ağırlık taşıdığı pey- açıklık getirmek için bir “Korunan Türkiye’de korunan orman alanlarının meydana getirdiği seçkin örnekleri zajları barındıran koruma alanlarıdır. orman alanları sınıflandırma sistemi” (orman rejimindeki korunan alanlar) barındıran koruma alanlarıdır. Tasarının tanımlar bölümünde geliştirilmiştir. Burada “korunan or- ilk ve en önemli grubunu; 1983 tarihli belirtildiği şekliyle korunan alan “Bu b) Milli park: man alanları” kavramı tamamı ya da ve 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu- Bilimsel ve estetik Kanun uyarınca Bakanlar Kuru- önemli bir kısmı ormanlardan oluşan nun 2. maddesinde tanımlanan ve bu bakımdan milli veya milletlerarası lu, Bakanlık ve Çevre ve Şehircilik korunan alanları ifade etmektedir. Bu kanunun 3. maddesi uyarınca belirle- düzeyde ender bulunan doğal ve Bakanlığı tarafından belirlenerek sınıflandırma sisteminde IUCN sis- nen “Milli Parklar”, “Tabiat Parkları”, kültürel değerleri; tabiat unsurunun koruma amacıyla ilan edilen kara, teminde bulunmayan, temel yönetim “Tabiat Anıtı” ve “Tabiatı Koruma ağırlık taşıdığı peyzajları barındıran, kıyı, sucul ve ulusal deniz alanlarını”, amacı ormanların koruyucu işlevle- Alanları” oluşturmaktadır. Kavramsal özellikli kaynak değerlerinin uygun koruma alanı ise “Herhangi bir türün rini sürdürmek olan yeni bir korunan açıdan IUCN sistemindeki korunan bir şekilde korunup yönetildiği, bir veya habitatın korunmasını gözönün- alan statüsü tanımlanmıştır. Aşağıda, alan tanımına tam olarak uymasa da veya daha fazla ekosistemin tamamı- de bulundurarak dar sınırlar içinde Parviainen ve Frank (2003)’den ya- koruyucu işlevleri nedeniyle “Muhafa- nı kapsayacak büyüklükte alanlardır. koruma altına alınmış alanı” ifade rarlanılarak, MCPFE Korunan Orman za Ormanları” da Türkiye’de orman- c) Tabiat anıtı: Tabii olarak oluşan, etmektedir. Bu tanımlarda belirtilen

288 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 289 ifadeler dikkate alınırsa esasen bir YENİDEN DEĞERLENDİRME sorulara bir yanıt vermemektedir. (3) Ekolojik etki değerlendirmesi koruma alanı da korunan alan kavra- Tasarının genelinden ve bu madde- sonucunda saha üzerindeki etkilerin mı içinde değerlendirilebileceğinden MADDE 6 sinden anlaşılan, madencilik, turizm, olumsuz değerlendirilmesine rağmen (IUCN sisteminde Habitat/türler için yerleşme, başta HES’ler olmak üzere alternatif çözümlerin bulunmaması yönetilen alanlar altı korunan alan (1) Gerçek veya tüzel kişilerden gelen enerji yatırımları gibi kullanımlara ve üstün kamu yararının bulunması statüsünden biridir) bu iki kavramın öneriler üzerine veya bu Kanunun 23 korunan alanlarda daha fazla izin nedeniyle plan veya projenin uygu- birbirinden ayrılması çok yerinde üncü maddesi kapsamında yürütülen vermek gibi bir düşüncenin oldu- lanması zorunlu ise ilgi bakanlıkça gözükmemektedir. Diğer yandan ta- izleme çalışmalarının değerlendi- ğudur. Türkiye’nin bugüne kadar gerekli her türlü telafi edici tedbirler sarı korunan alan statülerinin tabiat rilmesi de dikkate alınarak alanı yaşadığı deneyimler ve Tasarının alınır veya aldırılır. yöneten bakanlık tarafından uygun anıtı ve milli park dışındaki tanım- maddeleri dikkate alındığında, ye- (4) Korunan alanda öncelikli habitat görüldüğünde yeniden değerlendirme larında ilgili statüyü “…….koruma niden değerlendirme başlığı altında tipi veya öncelikli tür bulunması ha- işlemi başlatılabilir. Yeniden değer- alanlarıdır” şeklinde tanımlamakta statü değişikliği ile ilgili kararın kısa linde üstün kamu yararı; halk sağlığı, lendirme kararları ile; daha önce yani korunan alan ve koruma alanı dönemli politik çıkar amaçlı kul- çevreye yarar ve kamu güvenliği ile belirlenmiş ve ilan edilmiş koruma kavramlarını birbirlerinin yerine kul- lanılma olasılığının yüksek olduğu sınırlıdır. veya korunan alanların sınırları bu lanarak kendi içinde çelişir duruma gözükmektedir. düşmektedir. Kanun hükümlerine göre değiştiri- (5) Korunan alanlarda üstün kamu Ülkemizdeki korunan alan tiple- lebilir, kısmen veya tamamen farklı yararı kararı, ilgili bakanlıkların rine “ Tür ve habitat koruma alanı” statü kapsamına alınabilir veya daha EKOLOJİK ETKİ uygun görüşü alınmak suretiyle alanı isimli yeni bir statünün eklenmesi önce ilan edilmiş koruma kararı DEĞERLENDİRMESİ VE ÜSTÜN yöneten bakanlık tarafından verilir. olumlu bir adım olarak değerlendi- kaldırılabilir. Yeniden değerlendirme KAMU YARARI (6) Ekolojik etki değerlendirmesiyle rilebilir. Böylelikle IUCN sistemiyle kararlarının alınması, bu Kanunda ilgili usul ve esaslar ilgili bakanlıkla- bir uyum sağlanmış ve hassas ve belirtilen korunan alanların belirlen- MADDE 8 rın görüşü alınarak Bakanlık tarafın- endemik türlerin, özellikle de sulak mesi ve ilanıyla aynı usul ve esaslara (1) Korunan alanlarda yapılması dü- dan belirlenir. alanlar ve kuşların korunması için tabidir. şünülen herhangi bir plan veya proje gerekli bir alan ulusal korunan alan ekolojik etki değerlendirmesine tabi İlk bakışta koruma açısından olumlu sistemine dahil edilmiştir. Tabiat Bilimsel ölçütleri ve gerekçeleri tam tutulur. Ekolojik etki değerlendirmesi gibi gözüken bu başlık içerik ince- parkı kavramının da Avrupa’daki olarak ortaya konmadan bir alanın sonucunda sahanın bütünselliğinin lendiğinde koruma anlayışından çok doğa parkı uygulamaları ve IUCN statüsünde değişikliğe gidilmesi, bu olumsuz bir şekilde etkilenmeye- kullanımı özendiren bir anlayışı yan- sistemindeki peyzaj koruma alanla- tasarının kamuoyunda en ciddi şekil- ceğine karar verildikten sonra plan sıtmaktadır. Özellikle 8. maddenin 3. rına benzer şekilde daha geniş bir de eleştirilen düzenlemesi olmuştur. veya projeye alanı yöneten bakanlık bendindeki ifadeler ekolojik etkileri Bilimsel araştırma ve gözlemlere çerçeveye kavuşturulması yerinde tarafından izin verilir. açısından sorunlu bile olsa, önem olmuştur. Ancak belirtmek gerekir ki dayanarak ilgili alanın statüsünün ve öncelik taşıyan bir yatırıma izin ve- günümüzde bu anlayıştan tamamen yeniden değerlendirilmesi ulusal (2) Ekolojik etki değerlendirmesinde; rilebileceğini hükme bağlamaktadır. uzak şekilde tüm mesire yerlerinin korunan alan sisteminin sağlıklı bir özel önem taşıyan ve korunan tabii Oysa bu isimle yürürlüğe giren bir “tabiat parkı” statüsüne kavuşturul- yapıya kavuşması için gerekli olabilir. habitat tiplerini belirten Liste (I) ile kanun için öncelik “doğanın ve biyo- ması, yani tabiat parkı kavramının Ancak, gerçek ve tüzel kişilerden özel önem taşıyan ve korunan hayvan lojik çeşitliliğin korunması” olmalı, içeriğinin daraltılması (tabiat park- gelen öneriler hangi yönde olacaktır? ve bitki türlerini belirten Liste (II)’de herhangi bir yatırım ya da kullanıma larının sadece bir rekreasyon alanı Koruma derecesinin zayıflatılmasına yer alan türlerin elverişli koruma doğa koruma açısından bir tehdit gibi kabul edilmesi) ve korunan alan ve ortadan kalkmasına yönelik statü statüsünde muhafazası, koruma oluşturacaksa izin verilmemelidir. kavramına uymayan yerlerin ulusal değişiklikleri nasıl önlenebilecektir? alanının bütünlüğü ve koruma alanı Üstün kamu yararının kriterle- korunan alan sistemine dahil edil- 6. maddeyle getirilen bu düzenle- ilanına sebep olan amaçlar dikkate ri ve sınırları da belirlenmemiştir. mesi açık bir çelişki yaratmaktadır. me ve tasarının diğer maddeleri bu alınır. Üstelik üstün kamu yararı kararı

290 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 291 tamamen idareye yani ilgili bakanlığa verileceği net olarak ortaya kon- cinden önce belirlenmiş olacaktır. kurtarma ve rehabilitasyon merkez- bırakılmıştır. Örnekleyecek olursak, malıdır. Korunan alanlarla ilgili bir Diğer yandan, 23 Mart 2012 tarihli leri ile akvaryumlarda; bitki türlerinin Hükümet Orman ve Su İşleri Bakan- uzmanlığı olmayan birimlere işletme “Korunan Alanlarda Yapılacak Plan- botanik bahçeleri, tabiat parkları, ar- lığı aracılığıyla bir korunan alanda yetkisinin devredilmesi özel bir yöne- lara Dair Yönetmelik” yetki karma- boretum ve benzeri yerlerde kontrol turizm, ulaştırma, enerji, madenci- tim deneyimi ve tekniği gerektiren bu şası yaratacak şekilde, uzmanlık altında büyütülmesi, çoğaltılması ve lik vb. kullanımlar için üstün kamu alanlar için ciddi sorunlar yaratabile- alanı ve uygulama deneyimini dikkate gen bankalarında saklanması yoluyla yararı var diyerek tahsisler yapabile- cektir. almadan hangi alan için olursa olsun gerçekleştirilir. cektir. Oysa korunan alanların ortaya (Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Biyolojik çeşitliği doğal yaşama çıkmasındaki evrensel gerekçe doğa KORUNAN ALANLARIN Müdürlüğü sorumluluğundaki alan- ortamları içinde korumanın (in-situ koruma amacıyla çelişen bu tip kul- PLANLANMASI ları da kapsayacak şekilde) korunan koruma) en etkili yollarından biri ko- lanımların önüne geçmek ve doğayı alanların planlamasıyla ilgili yetkileri runan alanlar ağı oluşturmak ve bu içerdiği tüm canlı-cansız varlıklar ve MADDE 7 Çevre ve Şehircilik Bakanlığında ağ içindeki alanları etkin bir şekilde doğal süreçlerle birlikte korumaktır. toplamıştır (Kuvan, 2012a). Yine, 19 yönetmektir. Bir de doğal yaşam or- (1) Koruma altına alınan alanlar için Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe tamları dışında arboretumlar, tohum yapılacak planlar şunlardır: İŞBİRLİĞİ VE İŞLETME giren “Korunan Alanların Tespit, bahçeleri, döl deneme alanları vb. a) Uzun devreli gelişme planları. YETKİSİNİN DEVRİ Tescil ve Onayına İlişkin Usül ve aracılığıyla (ex-situ koruma) koruma b) Yönetim planları. Esaslara Dair Yönetmelik” korunan söz konusudur. Tasarıda tabiat park- c) Tür ve habitat koruma eylem MADDE 10 orman alanlarının belirlenmesinde ları ulusal korunan alan statülerin- planları. den biri olarak belirtilmesine rağmen (1) Bakanlık; tabiatın, tabii değerlerin de Çevre ve Şehircilik Bakanlığını en (2) Uzun devreli gelişme planları; ko- (yani alan içi koruma çalışmaları ve biyolojik çeşitliliğin korunması ve yetkili kurum olarak öne çıkarmıştır. runan alanların kaynak değerlerinin kapsamında olması gerekirken) 19. sürdürülebilir kullanımı amaçlarını Adı geçen yönetmelikler açıkça gö- korunması için bölgeleme, koruma maddede alan dışı koruma çalışma- gerçekleştirmek için, mahalli idare- rülmektedir ki, ormancılık örgütünün ve arazi kullanımını düzenleyen larına dahil edilmiştir. ler, üniversiteler, araştırma kurum- orman rejimindeki korunan alan- planlardır. lardaki yetkileri zayıflatılmış, yasal ları, sivil toplum kuruluşları ve özel 4. SONUÇ sektör kuruluşlarıyla yakın işbirliği (7) Korunan Alanlarda planlama açıdan yönetimi ve planlanmasından sorumlu olduğu alanlarda bile devre yapabilir. Bu amaçla, Ulusal Biyolojik yapılmadan önce alana verilen statü- Kanun tasarısı katılımcı bir anla- Çeşitlilik Danışma Kurulu kurulur. dışı bırakılmaya çalışılmış ve bir nün amacına uygun olarak bölgeleme yetki karmaşası ortaya çıkmıştır. Bu yıştan yoksun olarak hazırlanmış, Kurulun oluşturulması, çalışması- yapılır. Alanda yapılacak planlarda bu nedenle orman rejimindeki korunan gerekçelerinden de anlaşıldığı üzere na dair usul ve esaslar Bakanlıkça bölgeleme esas alınır. doğa korumayla ilgili eksiklikleri ya belirlenir. alanların belirlenmesi ve planlanma- sıyla ilgili yetkiler ormancılık örgü- da sorunları gidermek amacını değil, (2) Korunan alanda ve koruma ala- Korunan alanların etkin bir şekilde tünde toplanacak ve bilimsel planla- korunan alanların ticari amaçlı işle- nında işletme yetkisi, kısmen, talepte yönetilmesi bilimsel esaslara uygun ma süreci aşamaları dikkate alınacak tilmesi ve ekonomik kazanç sağlayıcı bulunmaları halinde il özel idarele- bir şekilde hazırlanmış bir korunan şekilde yeni bir yasal düzenleme yatırımların bu alanlarda yapılma- rine, belediyelere, bu Kanunun ama- alan yönetim planın varlığına bağlı- yapılmalıdır. sının önündeki engelleri kaldırmak cına uygun faaliyetler yürüten vakıf dır. Yönetim amaçları doğrultusunda amacını taşımaktadır. Tasarı yasala- ve derneklere ilgili bakanın onayı ile alanın bölgelere ayrılması (zonlama) ALAN DIŞINDA KORUMA şırsa doğa koruma açısından ciddi bir devredilebilir veya geri alınabilir. planlama sürecindeki aşamalardan işlev gören 2873 sayılı Milli Parklar İşletme yetkisinin nasıl kullanıla- biridir. Ancak bu maddeyle plan Kanunu yürürlükten kalkacak, koru- cağı, koruma-kullanma dengesi ve hazırlama teknik ve ilkelerine uygun MADDE 19 nan alanlardaki koruma önlemlerinin ilgili korunan alanın yönetim amaç- olmayan bir yaklaşım benimsenmiş (1) Yaşama alanı dışında koruma; pekişmesini ve sıkı denetimini sağla- larıyla uyumlu hangi faaliyetlere izin ve bölgelere ayırma planlama süre- hayvan türlerinin hayvanat bahçeleri, yan doğal sit statüsü kaybedilecektir.

292 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 293 Tasarının hükümleri Türkiye’nin KAYNAKLAR doğa koruma alanındaki birikim ve ka- zanımlarını tehdit edecek yaklaşımlar Dudley, N., (Editor) (2008). Guideliness içermekte, korunan alanların ayrılma for Applying Protected Area kriterleri ve yönetim amaçlarına uy- Management Categories. Gland- gun olmayan şekilde insan kullanım- Switzerland: IUCN, x+86 pp. ları ve buna yönelik alan tahsislerine öncelik tanımaktadır. Tasarı bu haliyle kabul edilirse, Türkiye’nin korunan IUCN, 1994. Guidelines for Protected alan ağını genişletmesi ve etkin bir Area Management Categories. CNPPA yönetim sağlaması gerekirken, alanı With the Assistance of WCMC, IUCN, yöneten bakanlığın yetkisinde hiçbir Gland, Switzerland and Cambridge, bilimsel denetim ve sivil toplum ka- UK. x + 261 s. tılımı olmadan sınır ve statü değişik- Kuvan, Y., 2005. Korunan Alan likleri yapılabilecek (alan sınırlarında Yönetiminde Etkinliğin Önemi ve daraltma da söz konusu olabilir), Değerlendirilmesi. Korunan Doğal alandaki doğal-kültürel değerlere ve Alanlar Sempozyumu Sözlü Bildiriler biyolojik çeşitliliğe zarar veren eylem- Kitabı, 8-10 Eylül 2005, Isparta, s:81- lere ya da yatırımlara “üstün kamu 89. yararı” gerekçe gösterilerek izin ve- Kuvan, Y., 2012. Doğa Koruma ve rilebilecektir. Oysa evrensel ilkelerle Korunan Alanlar. İ.Ü. Yayın No:5066, uyumlu olarak korunan alanlarla ilgili Orman Fakültesi Yayın No:499, tüm kararlarda; insanlığın, yerküre- İstanbul. nin ve tüm canlı ve cansız varlıkların bugünü ve geleceği için vazgeçilmez Kuvan, Y., 2012a. Korunan alan işlevleri olan bu alanların korunması planlama süreci ve “korunan öncelikli olmalıdır. Bu nedenlerle ta- alanlarda yapılacak planlara dair sarı geri çekilmeli ve ilgili paydaşların yönetmelik” ile ilgili eleştirel bir katılımıyla Türkiye’nin doğal-kültürel değerlendirme. Orman ve Av, Mart- varlıklarının ve biyolojik çeşitliliğinin Nisan, s:19-25. daha etkin bir şekilde korunması ve Kuvan, Y., 2013. Türkiye’de Korunan yönetimi için adımlar atılmalıdır. Bu Orman Alanları ve Belgrad Ormanı. kapsamda öncelikle korunan alan ÇEKÜL vakfı yayını, İstanbul, s:38-52. statüleri, ayrılma kriterleri ve amaç- larını ortaya koyacak şekilde ulusal Parviainen, J. and G. Frank, 2003. düzeyde “korunan alan sistem planı” Protected forests in Europe hazırlanmalı ve her bir korunan alan, approaches-harmonising the sistem planıyla uyumlu şekilde ve ka- definitions for international tılımcı bir şekilde hazırlanacak “genel comparison and forest policy yönetim planı” doğrultusunda yönetil- making. Journal of Environmental melidir. Management 67 (2003): 27-36.

294 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 295 İSTANBUL’UN 2/B ALANLARININ MİKTARINI ETKİLEYEN ETKENLER VE

SORUNUN ÇÖZÜMÜNE Doç. Dr. Orhan SEVGİ İ.Ü. Orman Fakültesi Toprak İlmi ve KATKILAR Ekoloji Anabilim Dalı

GİRİŞ 2B Sorunu Sadece Hukuki Bir Sorun mudur? Ülkelerin geçmişinden günümüze sosyal ve kültürel yapısına paralel 2B; 6831 Sayılı Orman kanunun 2. olarak arazi kullanımı da şekillen- maddesine istinaden bir yerin orman mektedir. Çoğu zamanda ekonomik dışına çıkarılması hakkındaki yasal değişimler arazi kullanımınında yanlış hükmün kısaltılmış ifadesidir. Mev- uygulamalara yol açmaktadır. Yanlış zuatta yerini bulan bu uygulamaya arazi kullanımına bağlı olarak erozyon, rağmen sorun niye çözülemiyor? Defa- orman alanlarının azalması gibi çevre- larca değiştirilen kanunlar bu sorunu sel ve işsizlik, göç, arazi rantı oluşumu daha da içinden çıkılmaz bir hale ge- gibi sosyal sorunlar yaşanmaktadır. tirmekten öteye gidememiştir. Gelinen Ancak bu sorunların çözümü için son durumda 2B alanlarını satmak atılan adımlar yetersiz kalabilmekte isteyen bir hükümet, bu alanları almak ve özellikle mülkiyet sorunlarının isteyen işgalciler ve bu uygulamaları yaşandığı Türkiye gibi ülkelerde bu Anayasa Mahkemesi’ne götürmeyen sorunlar daha da karmaşık olabil- bir muhalefet sorunun çözümsüzlüğü- mektedir. Nüfusu hızla artan İstanbul, nü teminat altına almıştır. Çözülecek İzmir, Antalya gibi büyük kentlerimizde mi? Çözülebilinecek mi? “2B alanla- birçok evin tapusu bulunmamaktadır. rının satışını anayasayı değiştirmeden Köyden kente göç olgusunun yaşan- yapamazsın” diyen hukukçularımız dığı kentlerimizde bu durum yaşanır- ne yapacak? Buradan çıkarılabilecek ken, kırsalda da mülkiyet sorunları sonuç; Hukukun tek başına bir çözüm yaşanmaktadır. Dolayısıyla 2B sorunu aracı olamamasıdır. hem arazi kullanımı hem de mülkiyet 2B sorununun ne olduğunun de- sorunlarıyla doğrudan ilişkilidir. ğişik açılardan açıklanması çözüme

296 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 297 yardımcı olabilecektir. Bu anlamda 2B olması, ilin sorunlarıyla ilgili çalışma- davaları mahkemelerin en önemli rinci soru bir araştırmada sorulmuş ve sorunu öncelikle; lar için önemli bir araştırma kayna- yükleri olmuştur. Bilirkişilik hizmetleri yanıtların önemli kısmı 2B sahalarının ğıdır. Bununla birlikte, söz konusu ise “bilim adamları”, serbest çalışan geçmişinin orman olduğu bizzat kulla- a) Ahlak sorunudur, üniversitelerin ilgili bilim dallarının 2B veya emekli konu uzmanları tarafından nıcıları (işgalcileri) tarafından belirtil- b) Arazi kullanım sorunudur, sorunuyla ilgili çalışmaları çok az sayı- verilmektedir. İstanbul’da çok yaygın miştir (Bilgin 2005). İki ve üçüncü soru c) Toplumsal bir sorundur, dadır. Bu araştırma gücü değerlendiri- bir durumda 2B arazilerinin el değiştir- ise çalışmalara konu olmamıştır. Oysa d) Kamu düzeni sorunudur ve lebilseydi, İstanbul özelinde ve Türkiye mesi sonucunda meydana çıkan “ikinci aynı köyde 2B sahası olmayan kişilerin e) Devletin devlet olma sorunudur. genelinde konu aydınlatılmış olacaktı. elciler” yeni bir bileşendir. Söz konusu konuyla ilgili görüşeleri ortaya konul- Böylece orman alanlarını tarım veya kişiler çoğu zaman tapulu arazilerden ması gerekirdi. Kendisine ait olmayan bir araziyi hem yerleşim yerine döndürülmesi sürecini daha ucuz olduğu için 2B sahalarını 2B sürecinin bir bileşeni olan de kamunun malını ele geçirme olayı besleyen koşullar, insanların orman satın almışlardır. siyasetçilerde maalesef bu konuda veya olgusu ahlakla doğrudan ilgilidir. alanlarına yönelmesindeki bireysel ve beklenen tutumları sergileyememiş- Arazi mülkiyet sorunu çözülse dahi bir toplumsal nedenler, bu sürecin yara- Ormanı kaldıranlar kişiler nedenlerine lerdir. 2B sürecinin başlangıcı olan yerin hangi arazi kullanımına ayrılması tacağı toplumsal sorunlar vb. birçok göre; 1961 anayasasının 131. maddesinin gerektiği konusu kişilerin tasarrufuna sorunun yanıtı bulunabilecektir. 1) Tapusunun olması, değiştirilmesi birçok partinin onayıyla bırakılacak bir husus değildir. Ayrıca 2) Barınma ihtiyacı ve yapılmıştır (İnal, 1971). Siyasetçiler uygun olmayan arazi kullanımları 2B Sürecinin Bileşenleri; 3) Mazeretsizlerdir. bu konuda konumalarında yaşanan cezalandırılmalıdır. Yapılan bu faali- değişikliklere göre farklı görüşler yetlerin toplumsal yönünün olmadığı 1) Ormanı ortadan kaldıran kişiler, Özellikle mazeretsizler tarafından bildirmişlerdir Örneğin aşağıdaki metin düşünülebilinir mi? Ormanın açılması 2) Ormanın kaldırılmasıyla ilgisi olma- açılan orman alanları 2B’nin önemli Prof. Dr. Ertuğrul ACUN’un (1998) (ortadan kaldırılması), kamu malının yanlar, kısmını oluşturmaktadır. Ne yazık ki 2B “Ormanın Kara Kitabı”na dönemin be- işgali ve haksız mal edinme bir kamu 3) Ormanı korumakla yükümlü olan çözümlerinde öne çıkarılanlar tapulu lediye başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN sorunu değil midir? Devlet herkesin kamu görevlileri, arazisi olduğunu ifade eden vatandaş- tarafından “Herşey Yeşil Bir Medeniyet malı olan kamu malını hırsıza karşı 4) Mahkemeler - bilirkişiler ve lardır. Ayrıca birçok yerde insanlar İçin” isimli giriş yazısında yazılmıştır: koruyamıyorsa nasıl devlet olabilir? 5) Siyasetçilerdir. barınmak için ormanı açmışlar şeklin- “Kamu malı olan ve sayısız faydası Dolayısıyla 2B sorunu devletin devlet de bir kamuoyu oluşturulmuştur. Oysa bulunan orman alanlarını korumak, olması sorunudur. Bu bileşenlerden ormanı ortadan “Açma Kayıt Defterlerinde” ifade edilen gasp edilen, yağmalanan orman alan- Diğer yandan orman alanlarının kaldıranlarla siyasetçiler diğerlerine yerler: Ormandan çıkarılmak kastıy- larını geri alarak kamuya kazandırmak orman dışına çıkarılması sadece göre daha belirleyici olabilmektedir. la yakılarak, kesilerek vb şekillerde ve kesilen ağaçların yerine yeni ağaçlar ormancılık bilimleri alanında kalan bir Ormanın kaldırılmasıyla ilgisi olma- ormanın ortadan kaldırıldığı alanlardır. dikerek, dünyanın en güzel şehirlerin- konu değildir. Ormanı açıp tarım veya yanlar konuyla hemen hemen hiç Bu kanun dışı işleri yapanlarda toplum den birisi olan İstanbulumuzu sağlıklı yerleşim yerine döndüren kişilerin ilgilenmemektedir. Oysa ormanların tarafından bilinmektedir. Onun için 2B bir çevreye kavuşturmak elbette ki özellikleri ne yazık ki psikologlar tara- korunması faaliyetlerinde bu kişilerin sahası olan herhangi bir köyün kahve- İstanbul Büyükşehir Beledeyesi’nin fından hiç incelenmemiştir. 2B alanları ödediği vergiler de kullanılmaktadır. sinde 2B arazisi olduğu varsayılanlara: görevleri arasındadır.” üzerinde bulunan kişilerin oluşturduğu Ayrıca 2B sürecinin sonuçlarından do- Aynı kitabın giriş kısmında döne- toplumun özellikleri hiç bir sosyoloğun laylı olarak bu kişilerde etkilenmekte- 1) 2B arazilerinin geçmişi nedir? min İSTAÇ Genel Müdürü Dr. Suat ilgisini çekmemiştir. 2B’lerin ekono- dir. Orman korumakla yükümlü resmi 2B arazisi olmayanlara ise; TÜYLÜOĞLU ise “Ağaca Saygı İnsana mik analizi sadece vatandaştan alına- makamlar ormana yapılan saldırıların 2) neden 2B sahanız yok? Saygı” başlıklı yazısında aşağıdaki cak paraya indirgenmiştir. Açıkça ifade önemli kısmını kayıt altına almışlar 3) 2B sahaları nasıl oluşuyor? Soruları cümleleri yazmıştır: edilmelidir ki diğer bilim dallarının da ve hukuki süreçleri başlatmışlar- sorulmalıydı. “Türkiye’nin, hatta dünyanın, orman 2B alanlarıyla ilgilenmesi gerekmek- dır. Mahkeme kararlarıyla bu yerler Maalesef kamuoyu bu konularda varlığı bakımından en zengin şehirle- tedir. İstanbul’da 49 üniversitenin var orman olarak tescil edilmiştir. Orman eksik veya yanlış yönledirilmiştir. Bi- rinden olan İstanbul, sınır tanımaz bir

298 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 299 orman tahribatıyla bu asli özelliğini 1. YÖNTEM dırılarak elde edilen verilerde nor- çıkarılan alan miktarı 3350,3 ha iken, kaybetmiştir. Bu eşsiz metropolün mallik ve homojenlik testi yapılmıştır. ormanlık alanların sadece 102 ha’ı III. özellikle Kuzey Yeşil Kuşağı, belki de sınıf arazide, diğer orman alanları ise Çalışma İstanbul genelinde 165 orman Verilerin normal dağılımlı olmamasın- insanlık tarihinde rastlanmayan boyut- üst arazi sınıflarındadır. Dolayısıyla köyü ve yerleşim yerinde bulunan dan dolayı parametrik olmayan yön- ta bir tahribata uğramıştır.” çıkarılan alanların önemli kısmı tarıma 15504,4 ha 2B sahasında yapılmıştır. temlerden Mann - Whitney U testi ile (Acun, 1998) uygun değildir (Sevgi, 1998). Benzer Yerleşim yerlerinin 2B alan miktarları farklılıkları analiz edilmiştir (Kalıpsız, Acun’un yazdığı eser doğrudan 2B durum Türkiye geneli için de geçerli- ile beş değişken ayrı ayrı ilişkilendiri- 1981; Özdamar, 2002; Şenol, 2004). üzerine olmasa da konuyla ilgili temel dir. Marmara Bölgesi’nde orman dışı- lerek incelenmiştir. Bu değişkenler; yaklaşımını ifade etmiş; “İki kez Ana- na çıkarılan alanların % 51’i, Akdeniz Denizden uzaklık, ilçe merkezlerine 2. BULGULAR VE yasa Mahkemesince iptal edilmesine Kıyı Bölgesi’nde ise % 78.9’u tarıma uzaklık, E5 ve D100 karayollarına olan karşın, DYP – SHP İktidarının yürürlüğe TARTIŞMALAR uygun olmayan veya toprak koruma uzaklık, genel arazi kullanımı ve kanun koyduğu, “hazine adına orman dışına tedbirleri alınarak tarım yapılması değişikliğidir. çıkarılan arazilerin satılmasına”fırsat İstanbul genelinde ormandan çıkarılan gereken IV., V., VI., VII. arazi sınıfında İstanbul ilinde 2B uygulamaları- veren yasayı, bu iktidar (ANASOL-D toplam alan miktarı 18233 ha’dır (Çağ- bulunmaktadır. Bu iki bölgede tarıma hükümetini kastediyor) hemen uygu- na konu olan tüm yerleşim alanları lar, 2003). Söz konusu bu arazilerden uygun olmayan, fakat tarım yapmak lamaya koymuştur.” (Acun, 1998). Bu Coğrafi Bilgi Sistemine katman olarak bir kısmı eylemli orman olduğu için için orman dışına çıkarılan orman çalışma dönemin belediye başkanının kayıt edilmiştir. Daha sonra yerleşim tekrar orman varlığına dahil edilmiştir. alanı 122.832 ha’dır (Sevgi, 1999). giriş yazısı ile birlikte İSTAÇ Yayını: 4 alanının merkezi ile denizden olan Ormandan çıkarılan alanların hiçbi- İstanbul’un orman köyleri ve olarak bastırılmıştır. Aradan geçen 15 uzaklık, ilçe merkezlere olan uzaklık, rinde tarıma uygunluk aranmamıştır. yerleşim yerlerinin denizden uzaklık yıl sonunda kitapta belirtildiği üze- E5 ve D100 karayollarına uzaklıkları Örneğin Beykoz ilçesinde ormandan gruplarına dağılımına bakıldığında; re ANASOL-D’nin yarım bıraktığı iş coğrafi bilgi sistemi yazılımında (QGIS) (hazine adına orman dışına çıkarılan mesafe matrisi (distance matrix) arazilerin satılması) dönemin belediye oluşturularak hesaplanmıştır. Deniz- başkanı ve halen Başbakan olan Recep den olan uzaklık 0 - 3,9 km, 4 - 7,9 km, Tayyip ERDOĞAN tarafından tamam- 8 - 11,9 km ve 12 km üzeri olarak dört lanmak üzere gündeme getirilmiş ve gruba ayrılmıştır. İlçe merkezlerine uygulamaya geçilmiştir. olan uzaklık üçe ayrılmış olup sıra- sıyla; 0 - 7,9 km, 8 - 15,9 km ve 16 km 2B sorunu bir sonuç olduğu için, bu üzeridir. E5 ve D100 karayollarına olan bağlamda arazi kullanımı ve mülkiyet uzaklık ise beş gruba ayrılmış; 0-9,9 sorunu ülkemizde tartışılmaya devam km, 10-19,9 km, 20-29,9 km, 30 - 39,9 edilecektir. Çalışma kapsamında km ve 40 km ve üzeridir. İstanbul ilinde 2B uygulaması sonun- Genel arazi kullanımının 2B uy- cunda orman dışına çıkarılan alanların gulamalarıyla çıkan alanlara etkisini üzerinde etkili olabilecek etmenlerle belirlemek için de İstanbul ili harita (denizden, ilçe merkezlerinden, E5 ve 1’de belirtildiği üzere altı ayrı gruba D100 karayollarından uzaklık, arazi bölünmüştür. Söz konusu altı grup; 1) kullanımı ve kanun değişikliği) iliş- Kuzey Ormanı 1, 2) Kuzey Ormanı 2, kisi incelenmiştir. Böylece İstanbul 3) Tarım, 4) Kuzey Ormanı 3, 5) Kuzey ölçeğinde 2B’nin ne olduğu konusunun Ormanı + Yerleşim ve 6) Yerleşimdir. anlaşılmasına yardımcı olacak bilgilere Orman alanlarında çıkarılan arazi ulaşılmaya çalışılmıştır. miktarları değişkenlere göre gruplan- Harita 1: istanbul’un genel arazi kullanımına göre grupları

300 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 301 0 - 3,9 km’de 55 adet, 8 - 15,9 km’de 67 adet ve 4 - 7,9 km’de 34 adet, 16 km’den öte yerlerde 43 adet bulun- 8 - 11,9 km’de 32 adet ve maktadır. 12 km’den daha uzak mesafede 44 adettir. İlçe merkezlerine olan mesafe grup- larının 2B toplam alanları: Bu mesafe gruplarında 2B alan 0 - 7,9 km’de 7602,79 ha, miktarları 3606,80 ha ile 4046,00 ha 8 - 15,9 km’de 4331,41 ha ve arasında olup toplam alanların birbirine 16 km’den öte yerlerde 3570,20 ha’dır yakın olduğu belirlenmiştir (Şekil 1a). (Şekil 1B). Mesafe gruplarının çıkarılan ortalama 2B alanlarına bakıldığında; deniz ke- Mesafe gruplarının ortalama 2B narından 0 - 3,9 km uzaklıkta 65,59 ha, alanları sırasıyla; 138,23 ha, 64,64 ha ve 4 - 7,9 km’de 119,00 ha, 8 - 11,9 km’de 84,06 ha’dır. İstatistiksel açıdan da iki 122,14 ha. ve grup oluşmuş olup bunlardan birinci- Şekil 1: Orman köyleri ve yerleşim yerleri 2B alanlarının denizden uzaklık (a) ve merkezlere olan uzaklık (b) gruplarının ortalama, en düşük ve en yüksek miktarları. 12 km’den daha uzakta ise 896,2 ha sinde; 0 - 7,9 km ile 16 km ötesi ve ikin- bulunmuştur. cisinde; 8 - 15,9 km ile 16 km ötesi yer beyli’nin %25’i 2B alanı iken, Beykoz’un 40 km ötede 15 adettir. Bununla birlikte ortalama değerler almıştır. İlçe merkezlerinin ilk 8 km’lik %10’u, Ümraniye’nin %7’si, Pendik’in arasında istatistiksel açıdan bir fark mesafede 2B alanlarının önemli kısmı %5’i ve Gaziosmanpaşa’nın da %4’ünün Yollara uzaklık gruplarının toplam 2B tespit edilememiştir. yer almaktadır. Bu yerlerin önce tarla 2B alanı” olduğu belirtilmektedir. alanları sırasıyla; 5760,46 ha, 4039,50 Türkiye’de köyden kentlere göç ha- olarak açıldığı daha sonra da yerleşime İstanbul Anadolu Yakası 2/B alanlarında ha, 3076,94 ha, 1930,58 ha ve 658,11 ha reketlerinin 1950’den itibaren başladığı dönüştürüldüğü düşünülmektedir. Söz yapılan bir çalışmada, 2/B alanlarının olarak belirlenmiştir (Şekil 2A). Benzer düşünülmektedir. “Bu yıllarda, özellikle konusu 2B alanlarının yeni ilçelerde önemli kısmı yerleşim alanına dönüş- eğilim ortalama değerlerde de bulun- köyden kente göçün başlıca hedefi olan yoğunlaşması orman alanlarının işgal tüğü belirtilmektedir (Musaoğlu, 2005). muş olup; İstanbul’da, devletin hüküm ve tasar- ve faydalanmaya mahruz kaldığını İstanbul köylerindeki 2/B alanları ise 0-9,9km’de 250,46 ha, rufu altında veya mülkü olan orman destekleyen bilgilerdir. Örneğin “tarih yazlık, villa veya site haline dönüştürül- 10-19,9 km’de 100,99 ha, arazileri üzerinde Osmanlı tapu sahip- boyunca yerleşime konu olan Kadıköy müştür. Oysa bu araziler satılına kadar 20-29,9 km’de 64,10 ha, leri tarafından açılmış davalar bulunu- ilçesinde 2B ye konu olan alan hemen devletin tasarrufunda olan arazilerdir. 30 - 39,9 km’de 49,50 ha ve yordu. Uzun süren dava süreçlerinde hemen yok gibidir. Buna karşılık yeni İstanbul’da ana ulaşım yolları E5 ve 40 km ötede 43,87 ha bulunmuştur. bu arazilerin bazıları eski tapu sahipleri yerleşim alanları olarak ortaya çıkan D100 karayollarıdır. Bu yollar ile kent veya orman köylüsü sayılan şahıslar Ümraniye ve Sultanbeyli ilçeleri en fazla merkezlerine ulaşılması mümkün İstatistiksel açıdan iki grup belirgin tarafından gecekondu arazisi arayanlara 2B alanına sahip olduğu gözlenmek- olacağı gibi, ele geçirilen arazilerin rant olarak ayrılmaktadır. Bu gruplardan satıldı” (Gülöksüz, 2002). Ya da vatandaş tedir ve bu alanlar yoğun yerleşim ile yaratacağı da kolayca anlaşılmıştır. 2B birincisi 0-9,9 km ve 10-19,9 km’den doğrudan orman arazisini işgal etmiştir. kaplı olarak gözlenmektedir. Özellikle alan miktarının bu açıdan incelenmesi oluşurken, ikincisi 20 -29,9 km, 30 - 39,9 Söz konusu işgal edilen sahalar da Sultanbeyli ilçesinin %61’i 2B kapsa- konuyu aydınlatacaktır. Orman köyleri km, ve 40 km öteden oluşmaktadır. Bu başkalarına satılmıştır. Dolayısıyla ilçe mındadır ve tamamı yerleşime açık ve yerleşim yerlerinin E5 veya D100 yollardan ilk 20 km mesafede 2B alan- merkezlerine yakınlıkla 2B alanları olarak görülmektedir” (Erdin ve ark., karayollarına olan uzaklık gruplarına larının önemli miktarı bulunmaktadır. arasında bir ilişki olması doğaldır. 2010). Benzer yöndeki tespitleri İstanbul dağılımına bakıldığında: “İstanbul’un gelişiminin plansız İstanbul’da orman köyleri ile yerle- Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire 0-9,9 km’de 23 adet, olduğu ve bu plansız gelişmeyi 1973 şim yerlerinin ilçe merkezlerine uzaklık Başkanlığı Ulaşım Planlama Müdürlü- 10-19,9 km’de 40 adet, yılında hizmete açılan 1. Boğaz Köp- gruplarına dağılımı incelendiğinde: ğü’de yapmakta olup “TEM güzergahı 20-29,9 km’de 48 adet, rüsü ve 1988 yılında hizmete açılan 2. 0 - 7,9 km’de 55 adet, boyunca yer alan ilçelerden; Sultan- 30 - 39,9 km’de 39 adet ve Boğaz Köprüsünün hızlandırdığı tespit

302 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 303 edilmiştir. Köprülerin tetiklediği bu Orman Kanunlarında yapılan deği- büyüme süreci şehrin yapılaşmasının şiklikler İstanbul ili ormanlarında 2B doyum noktasına ulaşmasına ve idari uygulamalarıyla çıkan alanları doğrudan yapısınında sürekli değişmesine neden etkilemiştir. İstanbul ili orman köyleri olmuştur” (Taşdemir ve Batuk, 2009). ve yerleşim yerlerininde 2B uygula- Buna bağlı olarak yeni ilçeler kurul- masıyla toplam 16505,3 ha orman muştur. Ormanlara olan tecavüzlere dışına çıkarılmıştır. Bu alanların 2814,0 veya işgal edilen arazilerin tarladan hektarı 1744SK ile 1085,9 hektarı 2896 apartmana, siteye, villaya dönüşmesini SK ile ve 12605,4 hektarı da 3302 SK ile hızlandırmıştır. Benzer etkileri 3. Köprü orman dışına çıkarılmıştır. Sözkonusu ve Havalimanının da yapacağı beklen- değişiklikler çeşitli köylerde uygulandığı mektedir. için toplam değerlerin gösterdiği eğilim Orman köyleri ve yerleşim yerlerinin eleştiriye açıktır. Fakat üç kanunun da genel arazi kullanım gruplarının dağı- uygulandığı orman köyleri ve yerleşim lımına bakıldığında: Kuzey Orman 1’de yerleri Şekil 4 incelendiğinde kanun 51 adet, Kuzey Ormanı 2’de 21 adet, değişikliklerinin etkisi açıkca görülmek- Tarım’da 27 adet, Kuzey Ormanı 3’de tedir. Kanunlarda yapılan değişikliklerin 18 adet, Kuzey Ormanı + Yerleşim’de 29 arazide ki sonuçları yıkıcı olmuştur. adet ve Yerleşim’de 19 adettir. Grup- Bu konunun ayrıntıları orman hukuku Şekil 2: Orman köyleri ve yerleşim yerlerinin 2B alanlarının E5 veya D100 yoluna olan uzaklık (A) ve ların toplam 2B alanları ise; Kuzey alanında çalışan bilim adamlarınca genel arazi kullanım (B) gruplarının ortalama, en düşük ve en yüksek miktarları. Ormanı 1’de 1845,45 ha, Kuzey Ormanı ayrıntılandırılmıştır (Ayanoğlu, 1999, 2’de 905,96 ha, Tarım’da 1940,59 ha, 2005). Kuzey Ormanı 3’de 2405,30 ha, Kuzey İstanbul’da yaşanan bu durumu Ormanı + Yerleşim’de 3894,87 ha ve özetlemek için Örnekköy iyi bir örnek- Yerleşim’de 4512,23 ha’dır (Şekil 2B). tir. İstanbul’un köyleri isimli çalışma- Grupların ortalama 2B alanları ince- da; “Orman içi köy olan Örnekköy’de lendiğinde; Kuzey Ormanı 1’de 34,19 ha 1950 yılından sonra orman özelliğini Kuzey Ormanı 2’de 43,14 ha, Tarım’da kaybetmiş alanlara, ilçenin üç büyük 71,87 ha, Kuzey Ormanı 3’de 133,63 ha, fabrikasında çalışanların ailelerinin Kuzey Ormanı + Yerleşim’de 134,31 ha gelip yerleşmeleri sonucunda zamanla ve Yerleşim’de 237,49 ha’dır. İstatistik- büyük bir mahalle meydana gelmiştir. sel açıdan iki grup oluşmuştur. Kuzey Bu mahalle 2001 yılına gelindiğinde, Ormanı 1, Kuzey Ormanı 2, 43,14 ha, bağlı olduğu Elmalı’dan ayrılarak ilçenin Tarım, Kuzey Ormanı 3 ve Kuzey Ormanı en yeni köyü olmuştur. Örnekköy bu + Yerleşim birinci grubu oluştururken, büyüme sonucunda kendi içinde Tepe- Kuzey Orman 3, Kuzey Ormanı + Yerle- tarla, Yeni Mahalle, Toygar, Şirindere şim ve Yerleşim’dir. ve Tahtaköprü Mahalleri’ne ayrılmıştır” Ülkemizde en fazla değişen mevzuat (Userin, A. G., 2011). Konuyla ilgisi alanlarından biri de ormancılık düzen- olmayan bir kaynakta dahi bunlar lemeleridir. Yapılan kanunlar maalesef açıkca yazılmaktadır. Elmalı ve Örnek- orman alanlarının azalmasına neden köy’de toplam 2/B sahası 329,91 ha ile il

olmuşlardır (Ayanoğlu, 1994, 1995). düzeyinde 10. sıradadır. Şekil 3: Orman köyleri ve yerleşim yerlerinin 1744, 2896 ve 3302 S.K. ile orman dışına çıkarılan alanlar

304 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 305 değildir. 1) Çıkarılan 2B alanlarının arazi yete- Bu çalışmanın sonuçlarına göre köy nek sınıflarına göre kullanım değeri ve yerleşim yerlerinin 2B alanları ilçe nedir? merkezlerine ve E5 ve D100 karayol- 2) 2B alanlarının çıkarılmadan ön- larına yakınlaşan gruplarda artmak- cesinde her biri için açma, işgal ve tadır. Dolayısıyla kent merkezlerine faydalanma zabıtları ve/veya mahke- yaklaştıkça 2B alanlarının artması me kararları var mıdır? Varsa, suçu doğrudan göç olayıyla açıklanabilir. işleyen ile 2B alanının satılması düşü- 1980 öncesinde yerleşim yerlerinin nülen işgalci (kullanıcı) kişi arasında hemen etrafındaki hazine araziler ilişki var mıdır? Anadolu’nun çeşitli yerlerinden gelen- lerce işgal edilmiştir. Bundan dolayı 2B alanları hazine adına çıkarılarak, İstanbul’un birçok yerinde mülkiyet üzerinde bulunan işgalcilere devredi- sorunu yaşanmaktadır. Ormanlar da lecektir. Alanların hazineye devredil- bundan payını fazlasıyla almıştır. mesiyle “orman alanları daraltılamaz, 2B sorununun çözümünden an- kişisel mülk edinilemez” vb olumsuz laşılan husus alanların işgalcilerine değerlendirmelerin yapılması engel- satılmasıdır. Oysa bu satış işlemleri lenmiş olacaktır. Bu yerleri hazine Şekil 4: 1744, 2896 ve 3302 S.K. yoluyla aynı orman köyü veya yerleşim yerinde orman dışına yanlış arazi kullanımını, ekonomik üzerinden satarak, orman arazileri- çıkarılılan alan miktarları kayıpları ve sosyal sorunların oluş- nin satıldığı yönündeki eleştiriler de masına doğrudan katkı sağlayacağı ortadan kaldırılmak istenmektedir. 3. SONUÇ ve ÖNERİLER mış olmasıdır. Bu işlemlerle ilgili tüm ortadadır. Örneğin ormandan çıkarılan Muhalefet partileri de, 2B alanlarının evraklar devlet arşivlerinde bulun- alanların hiçbirinde tarıma uygunluk işgalcilerine devredilmesine taraf maktadır. Hatta bu yerler zamanla el aranmamaktadır. olduğu için anayasa mahkemesine Ormancılık bilimleri açısından 2B so- değiştirmiş ve satış işlemleri yine tapu İşgalcilerine arazilerin satışının gitmemektedirler. Bu yaklışımla çözü- rununun çözümü basittir. Ormancılık kadastro dairelerinde yapılmıştır. Bu yapılması; 31.12.1981 tarihinden önce mün olması mümkün değildir. Çünkü açısından en etkili çözüm Anayasa’dan yanlış uygulamaların yapıldığı alan- Anadolu’nun çeşitli illerinden gelip çıkarılan kanunlarla orman alanla- ilgili hükümlerin ve buna dayanılarak larla; ormanı açan, yakan veya kesen, devlet arazisini işgal etmek yerine rından yeni alanların çıkarılmasına çıkarılan kanun ve yönetmeliklerin açma kayıt defterlerinde kaydı tutulan, İstanbul’un çeşitli semtlerinde kiracı sebep olunmuştur. Örneğin 1744sayılı kaldırılmasıdır. 2B alanlarıyla ilgili zabıtlarla mahkemeye aktarılan ve olarak günümüze kadar yaşayan yasaan sonra bu satışlar yapılsaydı, kamuoyuna sunulan yerlerde yapılan mahkemelerce de orman olduğu be- vatandaşlar ile İstanbul’da orman 2896 sayılı yasadan sonra yeni satışlar yanlışlıklar kadastroyla ilgilidir. Bun- lirtilen alanların aynı olduğunu kabul köylerinde yaşayanların gözleri önün- ve 3302 sayılı yasa ile de yeni satışla- lar da az sayıdadır. Örneğin geçmiş etmek mümkün değildir. de ormanı açan, süren ve işgal eden rın yapılması gerekecekti. Dolayısıyla yıllarda tapusu verilmesi gereken Mevcut 2B alanlarının ağaçlandırıl- kendi köylülerinde arazilerin satıl- satışla sorununun çözülemeyeceği (özellikle Devletin geçmiş yıllarda köy- ması için gerekli bütçe Orman ve Su masını görenler düşünüldüğünde bu görülmektedir. Bu aşama tamamlan- lülere dağıttı araziler için) bazı yerle- İşleri Bakanlığı’na tahsis edilirse iki durum önemli bir sosyolojik problem dıktan sonra gelecekte çıkarılacak şim yerlerinde tapusunun verilmeme- sene içinde 475 000 ha alan ağaç- olarak karşımızda durmaktadır. yeni kanunlarla yeni 2B alanlarının si genelde sıkça anlatılan bir örnektir. landırılabilir. Bu birikim ve donanım Dolayısıyla 2B sorununun çözül- yaratılmayacağı garanti edilemez. Bir diğer yanlış uygulama ise; devletin bulunmaktadır. Bunun için tek gerekli mesi için; İstanbul ve Türkiye ölçeğin Milli Emlak tarafından yayınlanan orman arazisini Tapu Kadastro Genel husus siyasi güç ve iradedir. Maalesef açıklığa kavuşturması gereken konu- “2/B Başvuru Kılavuzu”nda “Başvu- Müdürlüğünün ilgili taşra birimleri satmaya odaklanmış siyasi yaklaşım- lar; ruda Bulunulmaması Durumunda zamanında vatandaşa tapuyla dağıt- larla bu noktaya gelmek mümkün Yaptırımlar Nelerdir?” başlığı altında

306 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 307 vatandaş adeta tehdit edilmekte; işgal Acilen uygulamaya geçirilmesi Teşekkürler Bilgin, F., 2005: Ege Bölgesinde ettiği 2B arazisini almazsa başına ne- gereken adımlar için öneriler Tarımsal Amaçlar İçin Yasal Yollarla ler geleceği belirtilmekte olup (Maliye İstanbul’un 2B’leri üzerine metin ya Orman Dışına Çıkarılan Alanların Bakanlığı, 2012); Tapusu hazine adına çıkarılan bütün mam konusunda ısrar ve teşvik eden Kullanım Sorunları Üzerine Bir - Kullanıcıların doğrudan satın alma 2B alanlarının (parsellerinin) işgal ve Prof. Dr. Ünal AKKEMİK’e, orman Araştırma, Doktora Tezi, Ege hakkı düşecektir. faydalanmaya konu olmasından dolayı köyleri ve yerleşim yerleri ile 2B alan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, - Ecrimisil bedelleri tahsil edilecek- durumla ilgili olarak işlem yapmayan miktarlarının coğrafi bilgi sistemine 231s. tir. kamu görevlileri hakkında görevini kötüye aktaran ve analizlerini yapan Doç. Çağlar, Y., 2003: Tarihsiz, Boyutsuz - Açılmış olan davalara devam edi- kullanmaktan dolayı suç duyurusunda Dr. Yalçın YILMAZ’a ve metni okuyup ve Derinliksiz “2B” Tartışmalarına lecek, açılması gerekenlere ise dava bulunulmalı ve dava açılmalıdır. Özellikle eleştiri ve katkılarını esirgemeyen Katkılar... Kırsal Çevre Yıllığı 2003, açılacaktır. üzerinde bina olan ve mahkeme kararı Yard. Doç. Dr. Taner OKAN’a teşekkür sf:77-104. - 19/07/2003 tarihinden önce yapılmış bulunan parseller ilgili mahkeme kararını ederim. yapı ve tesisler; yapı birim fiyatların- uygulamayan yetkililer için de ayrıca suç Erdin, K., Yener, Y., İnan, M., Yurtseven, dan eksik imalat bedelleri ve yıpran- duyurusunda bulunulmalıdır. H., 2010: Yüksek Çözünürlüklü Uydu ma payı düşüldükten sonra kalan Ormandan yer açan insanların amaç- KAYNAKLAR Verileriyle Orman Sınırları Dışına bedeli ilgililerine ödenmek suretiyle larındaki farklılıklar çözüme de yansıma- Çıkarılan Alanların Kullanımındaki yıktırılacak ve bu şekilde belirlenen Zamansal Değişimler III. Ulusal lıdır. Dolayısıyla 2B alanlarının sınıflandı- Acun, E., 1998: Ormanın Kara Kitabı bedel taşınmazın değerine eklenerek Karadeniz Ormancılık Kongresi 20-22 rılması yapılmadan satışlarının yapılması Orman Yağması ve Vakıf Üniversitesi. son müracaat tarihinden itibaren üç yanlış bir uygulama olduğu siyasi parti Mayıs 2010 Cilt: II Sayfa: 455-461 İSTAÇ Yayını 4, 208 sayfa, İstanbul yıl içinde satıştan elde edilen gelirden yetkililerine bu durum anlatılmalıdır. Bu Gülöksüz, E., 2009: Ormanda Mülkiyet Ayanoğlu, S., 1994: Orman yapı ve eklentiye düşen miktarı bun- konudaki bilgi eksikliği acilen giderilmeli- Hakları Mücadelesi ve Orman Arazilerinin Azalmasına Yol Açan ların sahiplerine ödenecek ve idare dir. Kanunu’nun 2/B Düzenlemesi. Düzenlemeler. Orman Fakültesi tarafından yapıların tahliyesi sağla- Söz konusu alanlarda yapılan yanlışlık- Ekonomik Yaklaşım, Cilt : 21, Sayı : 74, Dergisi, Seri: B, Cilt:44, Sayı:3-4, dıktan sonra tapuda taşınmazı satın lar kadastroyla ilgilidir. Dolayısıyla böyle ss. 59-86. alanlara devir işlemleri yapılacaktır. geçici ve ucu açık bir maddeye gerek sayfa:103-112. İNAL, S., 1971: Türkiye’de Anayasa- - 19/07/2003 tarihinden sonra yapıl- yoktur. Anayasadan ilgili hükümlerin ve Ayanoğlu, S., 1995: Orman ve Çevre Ormancılık İlişkileri. İstanbul Üni. mış yapı ve tesisler üzerinde kullanı- buna dayanılarak çıkarılan kanun ve yö- Üzerinde Olumsuz Etki Yaratan Yasal Onu:1647, Orman Fak. Yayın Nu: 171, cıların hiçbir hakkı kalmayacak, yapı netmeliklerin kaldırılması için kamuoyu Düzenlemeler. Orman Fakültesi 176 sayfa. da dahil taşınmaz Hazinece genel oluşturulma girişimlerde bulunulmalıdır. Dergisi, Seri:B, Cilt:45, Sayı:1-2, hükümlere göre satışa konu edile- İstanbul’un yerleşimin yoğun olduğu sayfa:53-59. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım cektir. ifadelerine yer verilmiştir. Bu güney kısmında orman varlığı kalma- Daire Başkanlığı Ulaşım Planlama Ayanoğlu, S., 1999: Anayasa cümleler hakkı olan kişileri mi hedef- mıştır. İstanbul’un kuzeyinde yapılacak 3. Müdürlüğü 2011: İstanbul Metropoliten Hükümleri Karşısında Orman lemektedir? Yoksa usülsüzlük yapan köprü ve havalimanı ormanların varlığını Alanı Kentsel Ulaşım Ana Planı. Özet Mevzuatımız. Ormancılık Hukuku, 3-4 kişileri mi hedeflemektedir? Bu yerleri doğrudan tehdit etmektedir. Yapılacak te- Raporu. alın, yoksa sizi cezalandırırız yaklaşı- sisler doğrudan orman üzerine yapmakla Haziran 1999’da Düzenlenen Toplantı, Kalıpsız, A., 1981. İstatistik Yöntemleri. mı kimleri hedeflemektedir? Burada kalınmayacak, gelecek yeni nüfuslar Türkiye Çevre Vakfı Yayın Nu:136, İstanbul Üni. Yayın Nu: 2837, Orman sorulacak bir başka soru da, yukarıda doğrudan ormana baskı yapacaktır. sayfa:13-41, ISBN: 975-7250-51-1. Fak. Yayın Nu: 294. yazılan maddeleri yapabiliyorsanız ne- İstanbul’un kuzeyinde bulunan ormanlık Ayanoğlu, S., 2005: Orman den yapmıyorsunuz? Olmalıdır. “Yeri alanları içeren bölgenin bina yapımının Sınırları Dışına Çıkarılan Alanların Maliye Bakanlığı 2012: 2/B Başvuru alırsan dava düşer veya dava açılmaz.” yasaklandığı bir hukuki statüye kavuş- Değerlendirilmesi Sorunu. 1. Çevre ve Kılavuzu. www.milliemlak.gov.tr, cümlesi ne anlama gelmektedir? Bir ması için gerekli girişimler yapılmalıdır. Ormancılık Şuarası Tebliğleri 2. Cilt, Ankara, Erişim: 15 Mart 2013. suç varsa dava açılmaz mı? Kamuoyu bunun için bilinçlendirilmelidir. Sayfa: 654 - 666.

308 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 309 Musaoğlu, N., Göksel, Ç., Kaia, Ş., Saroğlu, E., Bektaş, F. 2005; İstanbul Anadolu Yakası 2B Alanlarının Uydu Görüntüleri İle Analizi. TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 10. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı 28 Mart - 1 Nisan 2005, Ankara. Özdamar, K., 2002: Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi – 1, 2 SPSS – MINITAB. Kaan Kitabevi, ISBN: 975 – 6787 – 00 – 7. Sevgi O. 1998: Beykoz İlçesi’nde Orman Alanlarının Daraltılması İşlemlerinin Boyutları ve Yaratacağı Ekolojik Sorunlar. Beykoz İlçesi Çevre Sorunları Sempozyumu 6-7 Haziran 1998, Bildiri Kitabı Sayfa: 177- 180, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yayınları Yayın Nu:3. Sevgi, O., 1999: Orman Kanunun 2/B Maddesi ve Uygulamalarının Ekolojik Açıdan İncelenmesi. Doğu Karadeniz Bölgesinde Orman Mülkiyet Sorunları Sempozyumu Bildiri Metinleri Sayfa:390-40, 1 8-10 Ekim 1999 Trabzon. Şenol, Ş., 2004. Parametrik Olmayan İstatistiksel Yöntemler. Ege Ün. Fen Fak. Yayınları Nu: 190, 307 sayfa. Taşdemir, İ. ve Batuk, F. G., 2009: Boğaz Geçişlerinin İstanbul Üzerinde Oluşturduğu Sosyo - Ekonomik Değişimlerin CBS Ortamında İncelenmesi , 12. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, 11 – 15 Mayıs 2009, Ankara. Userin, A. G., 2011. İstanbul’un köyleri. İstanbul İl Özel İdaresi, 2011, ISBN: 9786053638056

310 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 311 MEKÂNSAL PLANLAMA, MEKÂNA MÜDAHALE VE SONUÇLARI AÇISINDAN 2B ALANLARI: Prof. Dr. Sedat Avcı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Beykoz ilçesi örneği Fakültesi Coğrafya Bölümü

GİRİŞ lanımı yeniden belirlenir. Türkiye’de farklı dönemlerde mekânsal planlama Genel olarak mekânsal planlar, uygu- çalışmaları yürütülmüş, bazen yapılan lanan ekonomi politikaları ile yakından plana uygun, bazen de planda öneri- ilgilidir. Yapılan her plan, mekâna len/hedeflenen durumun tamamen müdahale anlamında etkiye sahiptir. aksi yönünde uygulamalar yapılmıştır. Beykoz İlçesi son yıllarda, gerek Tür- Kamuoyunda 2B yasası olarak bilinen, kiye’nin gerekse İstanbul’un bütünü- 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. nü ilgilendiren bazı uygulamalardan Maddesinin (b) bendine göre; “bilim büyük ölçüde etkilenmiştir. Bu durum ve fen bakımından orman niteliğini uygulanan ekonomi politikaları ile de tam olarak kaybetmiş yerler … orman yakından ilgilidir. sınırları dışına çıkartılır” ibaresi esas Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomi alınarak, orman alanlarının yerleşim politikaları, genelde liberal ekonomi- alanına dönüştürülmesine imkân nin farklı yorumlarının değişik yoğun- tanıyan kanun, İstanbul’un orman lukta uygulanması olarak tanımlanabi- varlığı açısından zengin ilçelerinden lir. Her ekonomi politikasının mekânın biri olan Beykoz İlçesi’nde (Şekil 1) de kullanımında farklı yaklaşımları ve uygulanmıştır. Beykoz, aynı zamanda tercihleri söz konusudur. Bunun sonu- Türkiye’nin en fazla 2B alanı bulunan cunda yapılan planlar ile mekânın kul- yerlerinden biridir.

312 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 313 sal etkilerinin az olacağı veya olmayacağı a-Mekânı ve mevcut durumun ortaya varsayımı ile yapılan müdahaleler, konulduğu “Neredeyiz?” beklenilenin aksine büyük etkilere yol b-Plan hedeflerimizin ne olduğunu açık- açabilmektedir. Buna karşılık mekânsal layan “Nereye ulaşmak istiyoruz?” etkilerin çok büyük boyutlarda olduğu; fizikî değişimlerin yanında, sosyo-ekono- c-Bunun hangi araçlarla ve ne şekilde mik değişimlerin de ortaya çıktığı, bazı gerçekleşebileceğini ortaya koyan “Nasıl planlama kararları alınabilmektedir. Bu ulaşabiliriz?” planlama kararlarının özellikleri, “kararı d-Hedefe ulaşıp ulaşamadığımızı da alanlar” ile “uygulayanların” siyasi gö- değerlendiren “Nasıl ölçer ve değer- rüşlerine, uygulamak istedikleri ekonomi lendirebiliriz?” gibi bir dizi soruya cevap politikalarına ve mekânsal planlama aramaktadır. yaklaşımlarına kadar değişim gösterebil- mektedir. Bir mekânsal planın temel özelliği Stratejik mekânsal planlama; belirli mekân üzerinde bir takım değişiklikleri bir hedef ve amaca yönelik olarak be- esas almasıdır. Aslında bu bir mekânsal lirlenen, uzun ve kısa süreli hedef ve müdahaledir. Burada can alıcı nok- amaçlar seti eşliğinde üretilen senaryo ta; “mekânsal müdahaleyi gerektiren Şekil 1. Beykoz İlçesi’nin İstanbul İli’ndeki yeri kapsamında stratejik öncelikle konu/ unsurlar nelerdir?”, başka kelimelerle, sorun ve alanların belirlenerek, özel ilgi “neden mekân yeniden düzenlenmeye Çalışmada Beykoz İlçesi’ndeki 2B doğrudan mekân ile ilişkilidir. Mekânsal odaklarına yönelik planlama ve ayrıntıda çalışılır?” sorusunun cevabında yatmak- alanlarının sosyoekonomik hayat üze- planlamanın en belirli özelliklerinden biri tasarım çalışmalarına dayanan katılımlı tadır. Plan yapılmış bir alan ile planlama rindeki etkileri; Türkiye’de uygulanan sınırlarının olmasıdır. Bu sınır; kullanılan planlama yöntemidir. Stratejik mekânsal yapılmamış bir alan ayrı özelliklere ekonomi politikaları, Beykoz ilçesine iliş- ölçeğe, amaca, kullanılacak araçlara, plan; tüm paydaşların göz önünde tutula- sahiptir. Planlanmış bir alanda, plana kinin mekânsal planlar, bunun 1/100.000 hedefe, sermayeye kadar değişen farklı rak tasarlandığı ve tanımladığı bir amacı, ilke ve kararlarına aykırı olarak mey- Ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’daki ölçütlerle belirlenir. kapsamlı bir hedefi, ortaya çıkabilecek dana gelen fiili durum, çarpık gelişim yeri ve plan kararlarına rağmen yapılan Mekânsal planlamaya konu olan alan- her türlü olumlu veya olumsuz etkiyi olarak tanımlanmaktadır. Bu durumun farklı uygulamalar göz önünde bulundu- larda veya sınırlarında zaman içinde bir değerlendirebilecek ve olumsuz etkileri ve sonucunda ortaya çıkan sorunların rularak, mekânsal planlama ve mekâna değişimin ortaya çıkması, özellikle aynı olumluya çevirebilecek dinamiklere ve giderilmesi ancak mekânsal müdahale müdahale yönünden coğrafî bakış açısıy- alan üzerinde farklı kurum ve kuruluş- hızlı yönetebilme özelliklerine sahip olur- ile mümkündür. Bunu ortadan kal- la değerlendirilmiştir. ların değişik kullanım düşüncelerinin ken; uzun vadede takip edilmesi gereken dırmak için yapılan yeni planın ilke ve olması, hatta zaman içinde bu düşünce- yolun açık olarak tanımlandığı, yeni olay kararları, müdahalenin boyutlarını ve 1. MEKÂNSAL PLANLAMA lerinin de değişebilmesi planlamayı daha ve durumlar karşısında gerekli esnekliği yönünü oluşturacaktır. Hiç planlanma- VE MEKÂNA MÜDAHALE da önemli hale getirmektedir. Teorik yaratabilecek bir yapısı, uzun vadede mış mekânların, zaman içinde değişen olarak planlar, mekânın kullanımında gerçekleştirilebilecek (büyük düşünme- koşullara bağlı olarak ele alınması, Planlama, bir bütünün parçası olarak sürdürülebilirliğin sağlanması ve daha yi ve büyük bir organizasyonu içeren, genel plan içerisinde uyumlu bir hale mekânın, yapısına ve imkânlarına en verimli bir kullanımın oluşturulabilmesi ölçülebilir, iyi tanımlanmış, ulaşılabilir getirilmesi gerekir. Bu alanlarla ilgili uygun tarzda, toplumsal açıdan en amacıyla hazırlanırlar. Yapılan planların ve kıyaslanabilir) hedefleri ile bu hedefe alınacak kararlar ve uygulamaları da, bir faydalı biçimde kullanılmasını sağlamak ilk sonucu, planlar ile mevcut durum ulaşmada kullanılacak temel yöntem ve mekânsal müdahaledir. amacıyla hazırlanan bir düzenleme ve arasında bazen küçük veya büyük deği- yaklaşımları da barındıran planlamayı Öznenin mekân olmadığı, ancak gelişme programıdır (Erinç, 1959: 38). Bu şiklikler nedeniyle, bir mekânsal müda- ifade etmektedir (Özcan, 2013: 42-43). sonuçta etkilendiği için mekâna müda- açıdan bakıldığında planlamanın kendisi halenin ortaya çıkmasıdır. Bazen mekân- Buna göre bir stratejik plan; hale açısından önem taşıyan bir diğer

314 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 315 unsur ise sermayedir. Sermayenin ikinci Başka kelimelerle dünyadaki siyasal gö- Liberal sistemi yansıtan klâsik eko- Sosyalist Devletler Birliği’nin kurul- döngüsünde yeni kâr alanlarına ihtiyaç rüşlerin tanımladığı ekonomi politikaları, nomi politikası; David Ricardo (1772- ması, yeni devlette Marksist ideolo- duyulduğu açıktır. Bunun sağlanabilme- hatta farklı ekonomik sistemleri vardır. 1823), Jean-Baptiste Say (1767-1832), jinin hakim olması, liberal ekonomi si için, uygun alanlarda mekânsal dü- Her toplum, yaşadığı çağın koşullarına Thomas Robert Malthus (1766-1834), politikası ile bir rekabetin oluşmasına zenlemeler ile yeni kâr alanları meydana uygun olarak belli bir ekonomik faaliyet John Stuart Mill (1806-1873)’in çalış- yol açmıştır. getirilmesi de mekânsal müdahaleyi düzeni oluşturmuştur. Ekonomik faali- maları ile geliştirilmiş, kısmen değiş- Liberal sistem ile Marksist ideoloji- gerektirir. Sermayenin ihtiyaç duyduğu yetleri belirleyen unsurlar sadece fizikî tirilmiştir. Liberal ekonomi politikası; nin tartışılmaya başlandığı ilk yıllarda, yeni kâr alanlarının oluşturulması, özel- unsurlar değildir. Bir sosyal varlık olarak piyasa ekonomisini ve bireysel kazan- Osmanlı Devletinde kapalı bir ekono- likle neoliberal ekonomi politikalarının insan, ekonomik faaliyetlerin yoğunlu- cı öne çıkarıyor, devletin ekonomiye mi söz konusuydu. Ekonomik sistem, esas alındığı yönetimlerde ilk akla gelen ğu ve dağılışı üzerinde etkili olmuştur. müdahalesinin en aza indirilmesini iç dinamiklerine ve kendi kurallarına uygulamalar arasında yer almaktadır. Sonuç olarak mekânın kullanımı adına savunuyordu (Aktan, 1995: 4). Klâsik bağlı olarak işleyiş gösteriyordu. Batı Sonuç olarak Türkiye’deki ekonomi po- yapılan planlama çalışmalarının, hem ekonomi politikası olarak da kabul Avrupa ülkelerindeki sanayileşme litikalarında meydana gelen değişimler, ekonomik görüşü hem de siyasal görüşü edilen bu politikaların, aksayan veya ile eşzamanlı olarak Osmanlı Dev- mekânın kullanımı üzerinde de çeşitli yansıtması kaçınılmaz bir gerçek olarak eleştirilen yönleri ile daha sonra yeni letinde sanayileşme hareketlerinin etkiler yaratmıştır. Aşağıda, ekonomi ortaya çıkmaktadır. politikaların geliştirilmesine de yol görülmemesinin bazı nedenleri vardır. politikalarına bağlı olarak mekânsal 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, açmıştır. Bu eleştirilerden biri de Karl Bu nedenler arasında gerekli liberal kullanımda ortaya çıkan değişiklikler ele ekonomide uygulanan politikalar felsefi Marks’a (1818-1883) aittir. Marks, ortamın sağlanamaması, merkezi alınacaktır. bir temele dayandırılmaya başlanmış, “Das Capital (Sermaye)” isimli eserin- otoritede meydana gelen zayıflamalar 2 daha sonraları matematiksel bir formül- de , doğrudan bir ekonomi politikası neticesinde yerel güçlerin ekonomik 2. FARKLI SİYASİ le ifade edilebilir teoriler geliştirilmiştir. tanımlamamakla birlikte, kapitalist faaliyetleri engelleyen yönetimler ekonomi politikalarına getirdiği eleşti- kurmaları, sermaye yetersizliği ve GÖRÜŞLER, Bu teorilerden bazıları zaman içinde ri ile (Marx, 2004: 310 vd) konuya iliş- kapitülasyonlar nedeniyle yerel ser- güncellenerek, çeşitli farklılıklar ile FARKLI EKONOMİ kin değerlendirmelerde bulunmuştur. mayenin yabancı sermaye ile rekabet günümüze kadar ulaşmıştır. Ekonomi POLİTİKALARI, FARKLI Marks’ın önerileri; sosyalist sistemin, edememesi sayılabilir (Köksal ve alanında yapılanların bilimsel bir temele mülkiyetten emeğin ücretlendiril- İlkin, 1973: 4). Tokdemir; Batı Avru- MEKÂNSAL PLANLAMA dayandırılması, bilim olarak tanımlan- mesi ve paylaşımına kadar değişen pa’da farklı ekonomi politikalarının YAKLAŞIMLARININ ması ise çok daha yakın bir döneme farklı yönlerini açıklamaya yöneliktir. benimsendiği ve iktisadi gelişmenin TÜRKİYE’DEKİ aittir. Ekonominin bilimsel bir çerçeveye Bu fikirler, 19. yüzyılın sonu ile 20. yaşandığı dönemde Osmanlı Devle- UYGULAMALARI kavuşmasında Adam Smith (1723- yüzyılın başlarında farklı ekonomik ve ti’nde genel anlamda bir gerilemenin 1790)’in “An Inquiry into the Nature and siyasi modellerin oluşmasına ze- görüldüğüne dikkat çekmekte, geri- Yukarıda da belirtildiği gibi, mekânın Causes of the Wealth of Nations (Millet- min hazırlamıştır. Marks’ın siyasi ve lemenin önüne geçebilmek için çeşitli kullanılması ile ilgili kararlar, uygulanan lerin Zenginliğinin Doğası ve Nedenleri ekonomik görüşlerinin yaygınlaşması, düzenleme ve iyileştirme girişimle- ekonomi politikaları ile yakından ilişki- Üzerine Bir İnceleme)” adını taşıyan ardından Rus İmparatorluğunun 1917 rinde bulunulduğuna işaret etmek- lidir. Ekonomi politikaları, büyük ölçüde kitabı (ilk basımı 1776), milat kabul edil- Ekim Devrimi ile dağılması ve Sovyet tedir (Tokdemir, 1985: 63). Tanzimat siyasi görüşlere göre belirlenmektedir. mektedir1.

1 Adam Smith’in, bu çalışmasında vurguladığı konular –ki bu çalışma ekonomide klâsik yaklaşımı ortaya e- Ekonomide ilerleme her bireyin doğal biçimde durumunu iyileştirmek için katıldığı; tasarruf ve sermaye koyar- birkaç başlık altında toplanılabilir (Kazgan, 2014: xvii-xxv): birikimi, iş bölümü ve uzmanlaşma, iç ve dış ticaret yoluyla artırdığı, doğal piyasa dengelerinin rekabet a- İnsanların ihtiyaçlarını karşılayan mallar emek ürünüdür. Bu mallar, doğrudan veya dış ticaret yoluyla yoluyla korunduğu bir süreçtir. Ekonominin büyüyor olması önemli bir husustur. karşılanabilir. Ülkede üretilen malların kişi başına düşen miktarına göre o ülkenin refah düzeyinin belirlenir. f- Dış ticaretin ekonominin büyüme sürecinde ortaya çıkmasının doğaldır. b- Emek; değer yaratan, uygulandığı nesnenin değerine değer katan, atılabilir bir mal yaratıyorsa verimli e- Devletin “doğa yasalarına göre uyum içinde işleyen piyasaya” müdahalesi, ekonominin büyümesindeki emek, sadece çeşitli hizmetleri sağlıyorsa verimsiz emek olarak tanımlanmalıdır. en büyük engeldir. c-Para bir mübadele (değişim) aracıdır. 2 d- Piyasada fiyat oluşumu bir değerdir. Ancak kullanma değeri ile değişim değeri kavramları birbirinden Üç ciltlik bu eserin Birinci cildi Marks tarafından 1867 yılında yayınlandı. Onun ölümünden sonra arkadaşı farklıdır. Bu bir denge oluşturur. Denge bozulduğunda “görünmeyen bir el tarafından” piyasa yeniden Friedrich Engels, el yazısı ile hazırladığı metinlerini basıma hazır hale getirerek 1885’de İkinci cildi, 1894 dengeye kavuşturulur. yılında ise Üçüncü cildi olmak üzere okuyucu ile buluşmasını sağlamıştır.

316 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 317 ile birlikte Osmanlı Devleti yönetimi, zorunluluğu vardır. Özel mülkiyet, layıcı olduğu planlar ile gerçekleşti- hissedilmeye başlanan ekonomik geleneksel uygulamaların dışında ancak şehirlerde söz konusu olabil- rilmesi esas alınmaktadır. Marksist krizin, 1929’da Amerika’da borsanın yeni bir ekonomik sistem arayışına mektedir (Berkes, 2013: 48-51). Bu politikaların uygulandığı ülkelerde 20. çökmesine neden olması, ardından girmiştir. Öne çıkan temel ekonomi durum ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzyılın başında, özellikle planlamaya ekonomik krizin kısa sürede Avrupa politikası, liberal ekonomi politikası- kurulmasından sonra değişmiştir. bağlı olarak belli ekonomik başarıla- ile dünyanın geri kalan kısmına yayıl- dır. Osmanlı Devletinde, Tanzimat ile Arazilerin mülkiyet düzeninde yaşa- rın kazanılmaya başlanılması, sınırlı ması, liberal ekonomi politikalarının birlikte liberal ekonomi politikaları- nan değişiklikler sonucunda ülkenin ölçüde devlet müdahalesini kabul sorgulanmasına ve bir dizi değişikli- nın tercih edilmesi, daha özgürlükçü toprakları; kişilere ait araziler, vakıf- eden liberal ekonomi politikasındaki ğin gerçekleştirilmesine yol açmıştır bir yönetim (mutlak monarşi yerine lara ait araziler, hazine arazileri ve aksaklıkların daha da belirginleşme- (Tekeli ve İlkin, 1983: 12-13). meşruti monarşi) talebi ile yakından kamu arazileri4 olarak farklı malikle- sini sağlamıştır. Türkiye’de Erken Cumhuriyet ilişkilidir. Liberal ekonomi politikası, rin tasarrufu altına girmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra eko- Döneminde ekonomi yönetimi, dünya Cumhuriyetin ilk yıllarında özel ser- Türkiye Cumhuriyeti’nin kurul- nomi politikalarında, yeni yönetimin ekonomisindeki çalkantılar nedeniyle mayenin teşvik edildiği, bazı alanlarda duğu yıllarda dünyada, genellikle tercih ettiği herhangi bir yaklaşımı “Devletçilik” adı verilen bir yaklaşım ise tekellerin korunduğu bir ekonomi birbirinin zıttı olarak kabul edilen iki uygulamak hemen mümkün olmamış- ile sorunları çözümlemeye çalış- politikası şeklinde sürdürülmüştür temel ekonomi politikası hakimdir: tır. Örnek olarak Lozan Antlaşması mıştır. Aslında Türkiye’de uygulanan (Cillov, 1972: 134). Liberal ekonomi ve Marksist eko- (antlaşma 24 Temmuz 1923 tarihinde ekonomi politikaları doğrudan ne Osmanlı Devleti’nde Avrupa’da nomi. Liberal ekonomi politikasının taraflar tarafından imzalanmış ve 06 devletçilik, ne de liberal ekonomi po- görülen ekonomi politikalarının aynen aksayan yanlarına dikkat çeken, Ağustos 1924’de yürürlüğe girmiştir) litikaları ile örtüşmez (Kılıçbay, 1984: uygulanamamasının nedeni, mevcut özellikle emek, işgücü, paylaşım gibi ile antlaşmanın imzalandığı dönemde 279). Erken Cumhuriyet Döneminde iktisadî yapı ve koşulların aynı olma- konularda farklı görüşler oluşturan yürürlükte olan gümrük tarifesinin ortaya atılan ve uygulanan “Devlet- ması ile ilgilidir. Örnek olarak Batı Marksist söylem ile liberal ekonomi 5 yıl daha geçerli olması kararlaştı- çilik”, planlı bir değişim/dönüşümün Avrupa ülkeleri ile Osmanlı Devletinde arasındaki en önemli fark, kişisel rılmıştır. Bunun sonucunda, ancak sonucunda değil, zamanın koşul- arasında mülkiyet rejimi açısından mülkiyete bakış açısından çıkmakta- 1929’dan sonra gümrük tarifeleri larının yarattığı sorunların çözümü büyük farklılıklar vardır. Batı Avru- dır. Liberal sistemde kişisel mülkiyet yeniden düzenlenebilmiştir (Manisalı, için geliştirilmiş, geleneksel kabul pa’da uzun yıllar feodalitenin hakim açıkça tanınmış ve tanımlanmış iken; 1980: 79). Dünyada liberal ekonomi gören “toplumun refahından devlet olması nedeniyle, halkın çoğu zaman Marksist sistemde özel mülkiyet politikaları ile sınıfsız ve mülkiyetsiz sorumludur” ilkesinin bir yansıması serf konumunda bulunması durumu- reddedilmektedir. Liberal ekonomi bir toplum hedefi ile ortaya çıkan olarak kabul edilmektedir (Kepenek na Osmanlı devletinde rastlanmaz. politikalarında sermayenin ekonomiyi Marksizm görüşlerinin hakim olduğu ve Yentürk, 1997: 53-56). Türkiye Osmanlı Devletinde mülkiyet doğru- dengeye getireceği, dengenin bozul- bir ortamda kurulan Türkiye Cum- Cumhuriyeti’nde uygulamaya konulan dan doğruya devlete aittir3. Devlet, duğu durumlarda ise piyasa koşulları huriyeti’nin yöneticileri, genel olarak devletçiliğe ilişkin açıklamalar (İnan, toprağı belli zorunluluklar karşılığın- içinde “görünmez bir elin” yeniden liberal ekonomi politikasına yakınlık 1972: 15) ve uygulamalar, bu yaklaşı- da (has, zeamet veya tımar olarak) dengeyi sağlayacağı belirtilirken, göstermiştir. Ancak yeni kurulan bu mın dünyadaki benzerlerinden farklı bireye verirken, o topraklarda yaşa- Marksist politikaların uygulandığı devlette, yeterli yerli sermaye ve bilgi olduğunu ortaya koymaktadır (Avcı, yanların kendilerini, şehirli nüfusu, ülkelerde üretim, emek, paylaşım gibi birikiminin olmaması, yabancı serma- 2000: 36 vd). yöneticileri ve askerlerini beslemek unsurlar devletin hazırlayıcı ve uygu- yeye ise Osmanlı Devleti’nde yaşanan 1929 yılında başlayan ve dün- “Kapitülasyonlar” sorunu nedeniyle ya ölçeğinde 1933’e kadar etkileri 3 Osmanlı Devletinde “mülk” kelimesi, sadece devletin sahipliğini tanımlamaktadır. Toprağı işleyen sıcak bakılmaması liberal sistemin hissedilen kriz sonrasında, Mark- ve ürün elde eden köylü için toprak, gelir getiren bir araç veya kaynağı tanımlayan “mal”dır. Berkes, uygulanmasının önündeki en büyük sist düşüncenin ekonomi politiğine Avrupa’da senyör veya lordlara ait oldukları kabul edilen arazilerin Osmanlılarda, Romalılarda olduğu gibi engel olmuştur. Bu dönemin bir baş- karşı liberalizmin aksayan yönlerinin devlete ait olmasının benimsendiğini vurgulamaktadır. Avrupa’da bu tarz bir sahiplik, ancak feodalizmin çöküşünden sonra mümkün olabilmiştir (Berkes, 2013: 49-50). ka özelliği dünyada büyük bir ekono- ortadan kaldırılması amacıyla çeşitli Hazine arazileri ifadesi, tapusu hazine adına kayıtlı alanları; kamu arazileri ifadesi ise hazine adına kayıtlı mik krizin çıkmasıdır. İlk belirtileri çalışmalar yapılmış, John Maynard tapusu olmamakla birlikte kullanımı kamu adına kamu kurum ve kuruluşları tarafından gerçekleştirilen 1920’li yılların ortalarından itibaren Keynes (1883-1946) sosyal libera- alanları tanımlamak üzere kullanılmıştır.

318 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 319 lizm de denilen, liberalizmin yeni bir mesi ilkesi esas alınarak uygulanmaya temelinde, köylünün kalkındırılması imkânlarından faydalandırılmasında yaklaşımını ortaya koymuştur. Keynes, başlamıştır. Birinci Sanayi Planı’nın yatmaktadır. Bu bağlamda öncelikle önemli eksiklikler ortaya çıkmıştır. ileri sürdüğü teori ile klasik teorinin hedeflerine kısa sürede varılması tarımda makinalaşma sağlanmaya Şehirlerdeki nüfus yığılmasının en be- “gelirin keyfi ve adaletsiz dağılımı” ve nedeniyle hazırlanan ve 1936 yılında çalışılmış, bu daha çok traktörün lirgin sonucu ise gecekondulardır. Ge- “tam istihdama ulaşma” konuların- yürürlüğe giren İkinci Sanayi Planının köylere girmesi şeklinde gerçekleş- cekondu, farklı boyutları olan önemli da yetersiz olduğunu ifade etmekte, da aynı temel yaklaşım söz konusuydu miştir. Buna karşılık kaliteli tohum bir sorundur. Tekeli, gecekonduyu bunun çözümü konusunda önerilerde (Avcı, 2000: 36). kullanımı, gübreleme ve sulama gibi yetersiz gelir düzeyine sahip, kırsal bulunmaktadır (Keynes, 1936: 372’ye Türkiye, 1939 yılında Almanya’nın faktörlerde yeterince iyileşme ger- kesimden gelmiş, büyük şehirlerde atfen Snowdon ve Vane, 2005: 9). Key- Polonya’ya saldırması ile başlayan çekleştirilemediği için, verim istenilen tutunmaya çalışan, sanayiinin ucuz nes, 1926 yılında yayınladığı The End ve kısa sürede geniş alanlara yayılan düzeyde artmamıştır. Tarım refor- işgücü olması nedeniyle gelmesini of Laissez-Faire (Bırakınız Yapsınlar’ın İkinci Dünya Savaşına girmemekle bir- munun bir ayağı olarak düzenlendi- teşvik ettiği nüfusun barınma soru- Sonu)” adlı çalışmasında; devletin likte, savaşın bittiği 1946’ya kadar olan ğinde yararlı olabilecek bir uygulama nunu çözmek için bulduğu bir çözüm bireyin zaten yaptığı işlerle uğraşma- dönemde, ekonomik anlamda önemli olarak nitelendirebileceğimiz toprak olduğunu ifade etmektedir (Tekeli, ması gerektiğini ifade ederken, ancak zararlarla karşılaşmıştır. Bu dönem reformu, gerekli altyapı sağlanmadan 1998: 13-14). Keleş ise bu özellikle- bireyin özel alanının dışına düşen yatırımların daha çok devlet kanalıyla hayata geçirilmiş, ancak daha önceki rin yanında gecekondunun sadece işlerle ve/veya eğer devlet üstlenmez- gerçekleştirildiği, özel sermayenin çok denemelerde olduğu gibi reformun konut olmadığını, hem günün hem de se hiç kimse tarafından alınmayacak kısıtlı alanlarda yatırımlar yapabil- amaçlarına ulaşılamamıştır. Kırsal geleceğin sigortası gözü ile bakıldığını kararlarla ilgilenmesi gerektiğini diği bir dönem olarak belirmektedir. kesimdeki işsizliğin önüne geçebil- belirtmekte, bunun kalkınma ve sana- vurguluyordu (Keynes, 1963: 317). Kökenleri 1909’de çıkartılan ve 1913 mek için Demokrat Parti döneminde yileşme sorunu olduğunu belirtmekte- Keynes’in ortaya koyduğu ve bu yılında kapsamı genişletilen Teşvik-i Anadolu’nun farklı yerlerinde özel- dir (Keleş, 1983: 210-211). Gecekondu ekonomi politikasını benimseyenlerce Sanayi Kanunu’nda, 1924 ve 1927 likle tarıma dayalı sanayi tesislerinin olarak tabir edilen yapıların mühen- daha sonraki yıllarda da geliştirilen yıllarında bazı değişiklikler yapıla- (dokuma ve şeker sanayii) kurulma- dislik hizmeti almamış olması; çoğu ekonomi politikası, Erken Cumhuriyet rak özel sektörün yatırım yapması sında devletin öncü olması da yeterli zaman önceki deneyimlerin konutun Döneminde uygulanan “Devletçilik” sağlanmaya çalışılmışsa da koşullar, olmamıştır (Avcı, 2000: 43-44). Kırsal yapımı için yeterli kabul edilmesi; az ilkesi ile uyumlu olması nedeniyle hedefe ulaşılmasını olumsuz yönde kesimde işgücüne duyulan ihtiyacın da olsa bir birikimi olanların, kalfa ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomi etkilemiştir. İkinci Dünya Savaşı son- azalması, mevcut işgücünün büyük ustalar yardımıyla binaların yapımı- yöneticileri tarafından tercih edilen rasında Türkiye’de çok partili hayata şehirlere, özellikle İstanbul’a doğru nı gerçekleştirmeleri sorunun bir bir politika olmuştur. Keynesyen geçiş ile siyasi anlamda da yeni bir hareketine yol açmıştır. Kırsal kesim- yönünü oluşturmaktadır. Gecekon- politikalar, özellikle batılı ülkelerde, döneme girilmiş; 1950 yılında yapılan deki işsizliğe bağlı olarak ortaya çıkan dulaşmanın gerçekleştiği alanların 1930-1970 yılları arasında yaygın seçimlerden sonra Cumhuriyet Halk göçler, özellikle İstanbul çevresindeki büyük kısmında alt yapı olanakları son olarak uygulanmıştır. Özellikle altyapı Partisi’nin yerine, daha liberal söyle- sanayi tesislerinin ihtiyacı olan ucuz derece kısıtlıdır ve popülist yaklaşım- yatırımları, sağlık, eğitim gibi hizmet- me sahip olan Demokrat Parti iktidara işgücü için kaynak oluşturmuştur. larla ancak seçim zamanında yapılan lerin verilmesi, sosyal güvenliğin sağ- gelmiştir. 1950 öncesinde Cumhuriyet Daha çok ucuz işgücüne ihtiyaç du- çalışmalar sonucunda su, kanalizas- lanması devletin görevleri arasında Halk Partisi hükümetleri tarafından yulması göçleri teşvik ederken, ucuz yon, ulaşım gibi hizmetlere kısmen kabul edilmiştir. Türkiye’de bu süreç hazırlanan çeşitli kanunlar ve uygu- işgücünün bolluğu ve pazara yakınlık kavuşmaktadırlar. Bu alanlardaki 1933 yılında yürürlüğe giren Birinci lamalar, Türkiye’nin ekonomisinde yeni sanayi tesislerinin kurulmasında temel sorun ise, mülkiyet sorunudur. Sanayi Planı ile 1936 yılında uygula- bazı gelişmelerin ortaya çıkmasını İstanbul ve çevresinin tercih edilmesi- Gecekondu yapımı için öncelikle kamu maya konulan İkinci Sanayi Planı’nın sağlamakla birlikte, ekonomide arzu ne neden olmuştur. arazileri ile hazine arazileri tercih temel yaklaşımını oluşturuyordu. Bu edilen bir dönüşüm yaratmamıştır. Büyük şehirler, özellikle İstanbul, edilmektedir. Bununla birlikte zaman planlarda devletin yeterli sermaye ve 1950 seçimleri sonrasında kurulan kırsal kesimden aldığı göçlerle dikkat zaman vakıf ve şahıs arazilerinin de bilgi birikimine sahip olmayan özel Demokrat Parti hükümeti tarafından çekerken, gelen nüfusun barındırıl- gecekonducular tarafından işgal edil- sektör yerine yatırımları gerçekleştir- sürdürülen ekonomi politikalarının masında, sağlık, eğitim vb alt yapı diği görülmektedir.

320 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 321 1950’li yıllar Türkiye’de kırdan merkezi bir planlama teşkilatının Neoliberalizm, esas olarak özel 1980’lerden sonra Türkiye eko- kentlere doğru göçün yoğunlaştığı bir kurulması sayılabilir (Avcı, 2000: 44). mülkiyet haklarının, serbest pazarın nomisinde önce yavaş, ardından dönemi oluştururken, İstanbul göç- Bu dönem dünyada toplumsal bazı ve serbest ticaretin kurumsallaştı- hızını arttırarak neoliberal politikalar ten en fazla nasibini alan yerleşme değişikliklerin görüldüğü bir devre- rılmasıyla belirginleşen ve bireysel uygulama alanı bulmuştur. Kamuya olmuştur. İstanbul’da göçlere bağlı ye denk düşmektedir. İkinci Dünya girişimcilik özgürlüğü ile becerilerinin ait sermaye büyük ölçüde altyapı olarak nüfusun dağılışında ortaya Savaşı’ndan sonra belirginleşen ve geliştirilmesi sayesinde ilerlemenin yatırımlarına yönlendirilirken, üretim çıkan iki nokta dikkat çekmektedir. “soğuk savaş” olarak tanımlanan olabileceğini öne süren bir ekonomi ve ticaret büyük ölçüde özel sektör Bunlardan biri İstanbul’un nüfusunun rekabet ortamının oluşmasıyla kal- politikası teorisidir (Harvey, 2007: tarafından gerçekleştirilmektedir5. artması, diğeri ise İstanbul’a yakın kınma kavramı yeni gereklere göre 2). Sonuç olarak neoliberal ekonomi Bunda 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan yerleşmelerin nüfuslarının artma- tanımlanmış; ekonomik açıdan farklı politikaları; klasik liberal devlet mo- ihtilalin de büyük payı vardır. Daha sıdır. 2009 yıllındaki idari bölünüşe grupların ortaya çıkması veya farkın- delinde olduğu gibi, devletin adalet, önce çok sık sık gündeme gelen göre İstanbul’da 1935 Genel Nüfus dalığın artmasıyla da sosyal gerilim- güvenlik ve savunma gibi asli görev- ekonomik istikrar tedbirlerinden biri Sayımında sadece 865 bin olan nüfus, ler üst düzeyde kendini göstermeye lerini yerine getirmesini, rekabeti ve olarak algılanan 24 Ocak 1980 Karar- 1950 yılında 1,1 milyona çıkmıştı. Bu başlamıştır. “Planlı kalkınma süreci”, girişimciliği teşvik etmesini, piyasa ları, ihtilalden sonra onu hazırlayan nüfus Türkiye nüfusunun yaklaşık % gerek liberal, gerekse Marksist görü- ekonomisine işlerlik kazandırmasını, teknokratların yönetimde de görev 5,5’inin oluşturuyordu. Nüfus 1955’de şe sahip olanlar tarafından, mevcut piyasa ekonomisinin tarafları ara- almaları nedeniyle daha kolay uygu- 1,5 milyona, 1960 yılında ise 1,8 mil- koşullara alternatif olarak sıkça dile sında hakemlik görevini üstlenerek, lanabilir hale gelmiştir 6 . Neoliberal yona erişirken; Türkiye nüfusundaki getirilen önerilerin odağında yer oyunun adil bir şekilde oynanmasını politikalar, 1980’den günümüze artan payı ise sırasıyla % 6,3 ve % 6,7 olarak almıştır (Akçay, 2007: 19). Özellikle sağlamasını, ancak oyuna doğrudan yoğunlukta uygulanmaktadır. Bunun gerçekleşmiştir (Avcı, 2011: 110-111). 1960-1980 dönemi, Türkiye’de Devlet müdahale etmemesini, sadece oyu- mekâna yansıması farklı boyutlarda 2013 yılı verilerine göre Türkiye’nin Planlama Teşkilatı tarafından hazır- nun kuralları ihlal edildiği takdirde gerçekleşmiştir. nüfusu 76,6 milyon, İstanbul’un lanan ve kamu sektörü için uyulması müdahale etmesini savunmaktadır. 1950-1980 döneminde sanayileş- nüfusu 14,1 milyonun üzerindedir. zorunlu, özel sektör için ise yol gös- Buna göre, özel sektör etkinlik ve menin İstanbul başta olmak üzere bü- Buna göre Türkiye nüfusunun % 18,5’i terici “Kalkınma Planları”nın hakim verimlilik açısından kamu sektörüne yük şehirlerin çevresinde toplanması, İstanbul’da yaşamaktır (TUİK, 2013). olduğu bir döneme işaret etmektedir. nazaran daha üstün konumdadır. bu alanların hızla nüfuslanmasına 1950’li yılların sonlarında dış Bu durum 1980’lerden sonra eski Kamu girişimciliği yerine, özel giri- yol açmıştır. Hızlı nüfus artışına bağlı kaynakların azalması, ülke genelinde hakimiyetini kaybetmiş görülmek- şimcilik özendirilmeli, özelleştirmeler olarak karşılanamayan konut açığı yeni tüketim alışkanlığının belirme- tedir. Bunun nedenlerinin başında, yoluyla kamu kurumlarının da özel nedeniyle, özellikle hazine arazileri- sine karşılık bunu gerçekleştirmeye devletin üstlendiği rolün devamlılığı- girişime dönüşümü gerçekleştirilme- nin işgali şeklinde kendini gösteren yetecek gerekli dönüşümün yara- nın, özellikle 1970’li yıllardan itibaren lidir (Tayyar ve Çetin, 2013: 119-120). gecekonduların yaygınlaşması bu tılamaması, herhangi bir planlama ekonomik anlamda çıkmaza girmesi yapılmadan işlerin yürütülmesinden gelmektedir. Aynı dönemde Sovyet 5 1980’lere kadar yaygın olarak kullanılan kamu sermayesi, özel sektör sermayesi kavramları yerine kaynaklanan sorunların ortaya çık- Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nde neoliberal politikaların da teşvik ettiği, özellikle 1990’larda SSCB’nin dağılmasından sonra ağırlık kazanan ması gibi nedenlerle ekonomik sıkıntı de ekonomik açıdan bazı sıkıntıların küreselleşme (=globalleşme) eğilimiyle, sermayenin daha farklı özelliklerinin ele alınmasını gerektirmiştir. baş göstermiştir. Demokrat Parti, 27 yaşanıyor olması, Keynesyen ekonomi Günümüzde sermayeyi yerel, ulusal ve uluslararası sermaye olarak ayırmak mümkündür. Bunlardan yerel sermaye, gerek büyüklüğü, gerekse yapabilecekleri açısından sınırlılığı söz konusu olmasına karşılık, Mayıs 1960’ta yapılan askeri darbe ile politikaları uygulayan ülkelerin de ekonomik anlamda en zor şartların olduğu durumlarda dahi sermaye sahibinin kolay kolay yatırımından yönetimden uzaklaştırılmıştır. Yeni farklı bir ekonomi politikası ara- vazgeçmemesi ile belirginleşir. Yapılan yatırımlar yöre ekonomisi için olduğu kadar, sosyal açıdan da ayrı yönetimin ilk yaptıkları arasında eko- yışı içine girmelerine yol açmış ve bir öneme sahiptir. Ulusal sermaye yerel sermayeye nazaran daha büyük yatırım kapasitesini tanımla- maktadır. Yatırım yapılan alanlarda ortaya çıkan olumsuzluklar, ülke içinde uygun yatırım alanlarının nomi politikalarında kamu kesimine liberalizm, bazı farklılıklarla yeniden bulunması veya geliştirilmesi ile farklı bir alana kaydırılarak, yerel ekonomi için bir boşluğun doğmasına ağırlık veren bir sanayileşme politika- gündeme gelmiştir. Bu ekonomi po- neden olabilir. Nispeten kısıtlı sosyal etki görülür. Uluslararası sermayenin temel amacı kâr elde etmektir. Bu nedenle kâr oranlarının düşmesi veya riskin artması, uluslararası sermayenin farklı yatırım alanlarına sının izlenmesi, kalkınmanın planlara litikasına genel olarak neoliberalizm yönelmesine neden olmaktadır. Uluslararası düzeyde ses getirerek, tanıtımlarına katkı sağlayacak sosyal bağlı olarak sürdürülebilmesi için adı verilmektedir. projeler gerçekleştirilebilirler.

322 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 323 dönemin karakteristik bir özelliğidir. karya arasında çizilecek bir çizginin bölgede buna ilişkin bazı tesisler ku- fabrikası kapandıktan sonra elbise Planlamanın yetersiz ve gecikmeli batısında) Thrak kökenli Bebryk adı rulmuştur. Beykoz’da Hünkâr iskelesi imalathanesine dönüştürülmüştür olarak yapılabilmesi, çoğu zaman verilen bir halkın olduğu, buraya da olarak tanımlanan yerde, değirmen- (Kay, 1833: 118-124’e atfen Clark, alınan plan kararlarının karar alma Bebrykia adı verildiğini belirtilmekte; lerin bulunduğu, bu değirmenleri 1992: 39). 1890 yılında Beykoz’da sürecinin uzunluğu nedeniyle uygu- daha sonra ise varlığını MÖ. 64 yılında miri olarak işleten yeniçeri ocağının kurulan yeni bir cam fabrikası ile cam lanabilir olmaması, mekânın kullanı- Roma İmparatorluğuna katılıncaya 1826 yılında kaldırılmasından sonra imalatı daha sonraki dönemlerde de mındaki genel durumu özetlemekte- kadar Bithynia olarak sürdürdüğü değirmenlerin de kullanılamaz hale söz konusu olmuştur. Beykoz’da 1810 dir. Bu durumu daha da ağırlaştıran belirtilmektedir (Sevin, 2001: 30-31). geldiği, III. Selim (saltanatı 1789- yılında çeşitli özellikteki tabakha- diğer bir husus da zaman zaman Roma İmparatorluğunun Batı Roma 1807) zamanında Mehmed Dede isimli nelerden meydana gelen bir tesis imar afları ve tapu veya tapu tahsis İmparatorluğu ve Doğu Roma İmpa- bir Mevlevi dervişinin İtalya’da gidip Hamza Bey tarafından kurulmuşsa belgesi gibi mülkiyet belgelerinin ve- ratorluğu olarak ikiye ayrıldığı MS 395 öğrendiği billûr ve cam işçiliğini, Bey- da, bu tesisin 1816 yılında II. Mahmut rilmesidir. Gecekondular Keleş’in de yılında, Doğu Roma İmparatorluğu koz’da kurduğu kristal ve cam ima- tarafından devletleştirildiği, bunun da belirttiği gibi 1950’lerdeki salt konut (Bizans) sınırları içinde kalan Beykoz, lathanesinde bir süre devam ettirdiği Beykoz Deri ve Kundura Fabrikasının ve gelecek için bir sigorta olma özel- 609-669 yılları arasında Perslerin bilinmektedir (Müller-Wienner, 1992: temellerini oluşturduğu bilinmekte- liğini (Keleş, 1983: 210-211) yitirmiş, hakimiyetine girmiş, sonra yeniden 71). Burada Beykoz camı ve Çeşm-i dir. Bu tesisin 1842 yılında iki buhar kârların realize edileceği bir konuma Bizans’a geçmiştir. Şile, arkasından bülbül olarak bilinen özel camlar kazanı ve 40 beygir gücündeki bir taşınmıştır. 1980’den sonra uygulanan da Riva’nın alınması ile 14. yüzyılın imal edilmiş, bu cam işleme sanatı buhar makinesi ile modernize edildiği ekonomi politikalarının bir yansıması sonu ile 15. yüzyılın başında Osmanlı- günümüze kadar varlığını korumuş- bilgisi kaynaklarda yer almaktadır olarak mekânın kullanım taleplerin- lar, Beykoz çevresine hakim olmuştur tur. (Önsoy, 1988: 49). 1913 ve 1915 yılla- de de farklılıklar ortaya çıkmaktadır. (Uzunçarşılı, 1998: 291-292). 17. yüz- Beykoz’da daha sonraki yıllarda da rında yapılan Sanayi Sayımı sonuç- Özellikle planlama alanları dışında yılın ünlü seyyahı Evliya Çelebi (1611- çeşitli fabrikalar kurulmuş, bunlar- larına göre Beykoz’da farklı sanayi kalan yerlerde veya yapılan planları 1682?)7 , Seyahatnamesinde Fatih dan bazıları kapanırken, bazıları ise kollarında 5 tesisinin varlığından söz değiştirebilecek siyasi güce sahip Sultan Mehmet’in Beykoz civarında farklı fabrikalara dönüştürülmüş- edilmektedir [Papagulo Yorgi K. Kon- olan kişi veya gruplar tarafından ger- avlanırken Tokat Kalesinin alındığı lerdir. Beykoz’da Hünkâr iskelesi ile serve imalatı (Çubuklu), Paşabahçe çekleştirilen işgaller, daha sonra ya- haberinin kendisine verilmesi üzerine Akbaba köyü arasında 1804 yılında Tuğla Kiremit Fabrikası (Paşabahçe), pılan yasal mevzuattaki değişiklikler Beykoz çayırını çevreleyen yamaçlar ilk Beykoz Kâğıthanesi kurulmuştur. Umuryeri Kireç Fabrikası (Beykoz), ile büyük kazançlara aracı olmaktadır. üzerinde Tokat Bahçesi adı verilen bir Fabrika, 1836 yılına kadar çalıştırıl- Beykoz Askeri Debbağ Fabrikaları Bu sürecin nasıl gerçekleştiği aşağıda mesire kurdurduğu, Beykoz’un 800 masına karşılık, istenilen kalitede (Beykoz), Kalınoğlu Ananyas (debbağ) Beykoz örneğinde ele alınacaktır. haneli, bağ bahçeli mamur ve süslü üretim yapılamaması ve fiyatının da (Beykoz)] (Ökçün, 1984). bir kasaba olduğu, halkının bağcılık, ithal kâğıt fiyatından yüksek olması Cumhuriyet Döneminde de İstan- odunculuk ve balıkçılık ile geçindiği nedeniyle kapanmıştır (Önsoy, 1988: bul’da sanayinin dağılışını belirle- 3. BEYKOZ YERLEŞMESİNİN bilgisini vermektedir (Evliya Çelebi, 49). Tanzimat Döneminde Beykoz’da meye ve sanayi bölgelerinin oluş- KURULUŞ VE GELİŞİM 2003: 424). devlet tarafından kurulup işletilen turulmasına ilişkin bazı çalışmalar SÜRECİ Beykoz ve çevresi, 19. Yüzyıldan porselen ve cam fabrikası, Beykoz yapılmıştır. Bu girişimlerden bir itibaren İstanbul’un çevresinde Teçhizatı Askeriye Fabrikası, 1828- kısmı başarısızlığa uğramışken, 1955 Beykoz, İstanbul Boğazı’nın kuzeyin- kurulmakta olan sanayi tesislerinden 1829 yıllarında özel sektör tarafından hazırlanan “İstanbul Sanayi Bölge de Anadolu kıyısında yer alan bir yer- bazılarının yer aldığı merkezlerinden kurulan bir kâğıt fabrikası bir süre Planı” ile Boğaziçi’nde sanayi tesis- leşmedir. Sevin, MÖ. 7 yüzyıldan önce biri olmuştur. Geleneksel olarak cam, sonra kapanmış, 1890’larda kurulan lerinin dağılışı belirlenmiş, Beykoz Kocaeli yarımadasında (İzmit ile Sa- çömlek ve deri işçiliğinin yapıldığı fabrika ise 1915 yılına kadar üretim ise iki sanayi tesisi ile sanayi alanı yapabilmiştir (İstanbul, 1994: 194- olarak kabul edilmiştir (Paşabahçe 7 UNESCO, doğumunun 400. Yılına rastlayan 2011 yılını Evliya Çelebi yılı ilan etmiş, Avrupa Konseyi de 21. 195; Sarç, 1940: 12-16). 1828-1829 Şişe-Cam Fabrikası ve Beykoz Deri yüzyılda insanlığa yön veren en önemli 20 kişiden biri olarak ilan etmiştir (Şavk, 2011: 56). yıllarında faaliyet gösteren kağıt Sanayii) (Tümertekin, 1972: 8).

324 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 325 Paşabahçe’de kurulan cam fabri- hakkı verilmiştir. Ancak bu değişiklikle İdari olarak 1930’lı yıllara kadar Üs- zarar görebilirliği ile ilgili yapılan bir kası, işgücü talebiyle nüfus çekerken, bazı belediyeler, İstanbul’un bütününü küdar’a bağlı olan Beykoz’un nüfusuna toplantıda nüfusun gelecekteki dağılışı aynı zamanda çevrede yoğun el işçili- planlayan 29.07.1980 tarihli “1/50.000 ait değerler 1935 nüfus sayımından konusunda da bazı öngörülere yer ğine dayanan cam işleme atölyelerinin ölçekli İstanbul Metropoliten Alan Na- itibaren mevcuttur (Tablo 1). Bu nüfus verilmiştir. kurulmasına zemin hazırlamıştır. zım Planı”na aykırı kararlar almış ve değerleri ve değişimi incelendiğinde; Bu öngörüler ve daha sonrasın- Geleneksel olarak tarımsal üretimin uygulamıştır. Bunun sonucunda “ihti- Beykoz ilçesinde 1935 yılında 21 bin da yaşanan gelişmeler, Beykoz ve esas ekonomik faaliyeti oluşturduğu yaçtan doğmayan daha ziyade dönemin dolayında olan nüfusun 1940 yılında 41 çevresinin nüfuslanmasındaki sürecin Beykoz’da, kurulan veya yenilenen siyasi yönetimi ile yerel yönetimin, bini aştığı görülmektedir. Bu nüfusun daha büyük ivme kazanacağı yönün- sanayi tesisleri kısmen dengede olan şehirsel gelişmenin gerçekleri olarak 30567’sinin erkek, 10925’inin ise kadın dedir. Özellikle İstanbul Boğazı’na nüfusun hızla artmasına neden olmuş- gördüğü villalar ile okul, hastane, olması, II. Dünya Savaşı’nın başladı- yapılmakta olan üçüncü köprü, nüfus tur. Bu, Beykoz çevresinde yeni alan- spor alanları, yurt gibi çeşitli şehirsel ğı bu dönemde Boğazlar çevresine artışında önemli bir etki yaratacaktır. ların iskâna açılmasına yol açmıştır. fonksiyonların oluşturduğu” bir deği- yerleştirilen veya personeli arttırılan Boğaziçi köprüsünün yapılmasından 1965 öncesinde özellikle Boğaziçi’nde şim meydana gelmiş, bu da önemli bir askeri birliklerin nüfus üzerindeki etki- sonra Altunizade-Beylerbeyi ve Zincir- yerleşmelerin alansal olarak geliş- nüfusun burada toplanmasına neden sini yansıtmaktadır. Savaşın bitiminde likuyu-Mecidiyeköy arasında yaşanan mesini engelleyen unsurlar daha çok olmuştur (Aysu, 2006: 112-113). Bu nüfus 33 binin de altına inmiştir. 1945- nüfuslanma ve fonksiyonel değişimler; fiziki coğrafyaya ait olanlardır. Eğim durum yerleşmeye uygun olmayan 2010 döneminde nüfus sayıca sürekli ikinci köprünün yapılmasından sonra ve engebeli arazi yeni yerleşmelerin alanların dahi hızla nüfuslandığı ve artmasına karşılık, artış oranları Kavacık ve Maslak çevresinin nüfus- kuruluş ve gelişmesindeki en önemli bazıları illegal alansal genişlemenin sayımlar arasında önemli değişimler lanması ve fonksiyonel değişiklikler kısıtlayıcı faktördür. Ancak 1960’lı meydana geldiği bir döneme işaret göstermektedir. Beykoz ilçesinde yıllık bu güzergâhın doğu ve batıya doğru yılların ikinci yarısından itibaren, sınırlı etmektedir. nüfus artış oranı 1945-1950 döneminde uzantılarındaki alanların nüfuslanmaya alanlarda olsa da altyapı hizmetlerin- ‰ 24,68 dolayında iken, 1950-1955 başlamasına yol açmıştır. Söz konusu den faydalanılmayan, genellikle kamu 4. BEYKOZ VE döneminde ‰ 54,84’e çıkmış, 1955- durumun üçüncü köprünün yapımından arazilerinin işgali ile meydana getirilen 1970 arasında artış oranlarında sürekli sonra da aynen gerçekleşeceği, bekle- alanlar ortaya çıkmaya başlamıştır. 30 ÇEVRESİNDE NÜFUSUN düşüş görülmüştür (Yıllık nüfus artışı nen bir durumdur. Bunun sonucunda Temmuz 1966 tarihli Resmi Gazete’de GELİŞİMİ 1955-1960 döneminde ‰ 35,50; 1960- ikinci köprü nedeniyle nüfus artışının yayınlanarak yürürlüğe giren 775 sayılı 1965 döneminde ‰ 30,01, 1965-1970 belirginleştiği Beykoz ve çevresinde, Gecekondu Kanunu gibi kanunlar, söz Evliya Çelebi, Beykoz’da 800 hanenin döneminde ‰ 23,97’dir). 1980’li yıllara çok daha hızlı bir nüfus artışı beklemek konusu alanlardaki illegal yerleşmele- olduğundan söz etmektedir (Evliya Çe- kadar sayım dönemleri arasındaki yerinde olacaktır. 1999 Depreminden rin legalleşmesine neden olmuşlardır. lebi, 2003: 424). Bu yaklaşık 3500-4000 yıllık nüfus artışının arttığı (1970-1975 sonra, özellikle İstanbul’un güney sahil Bu nedenle gecekondular, 1970’li civarında bir nüfusa işaret etmektedir. döneminde artış ‰ 38,86, 1975-1980 şeridinde yaşayan ve nispeten yüksek yılların ikinci yarısından itibaren Bey- 1885 yılı sayım sonuçlarını kullanarak döneminde ‰ 42,64), sonrasında ise gelir düzeyine sahip olanların kuzeye koz-Tokatköy hattında geniş alanlar İstanbul’un Anadolu yakasındaki nüfu- farklılıklar gösterse de azaldığı bir göçlerinin yol açtığı nüfus artışı, Bey- kaplamıştır (Aysu, 2006: 108-110). Bu su tahmin etmeye çalışan Cuinet, 1894 gerçektir (1980-1985 döneminde ‰ koz çevresinde özel proje alanlarının durum 1980’e kadar devam etmiş, yılında Beykoz’da merkezde 4363, tüm 33,96, 1985-1990 döneminde ‰ 37,09, geliştirilmesine, sitelerin yaygınlaşma- özellikle 1983 yılında onaylanan 2960 Beykoz kazasında ise 9494 nüfusun ol- 1990-2000 döneminde ‰ 25,25 ve sına neden olmuştu. Bu alanların bir sayılı “Boğaziçi Kanunu” ile kısa bir duğunu belirtmektedir (Cuinet, 1894’e 2000-2010 döneminde ‰ 15,48). Buna kısmı ile eskiden iskân edilen yerlerin süre bu gelişim durdurulabilmiştir. atfen Behar, 1996: 72). Bu sayıma göre göre Beykoz ilçesinde nüfus, 1935-2010 bir kısmı; günümüzde 2B alanı olarak 09.05.1985 tarihli Resmi Gazete’de ya- İstanbul’un toplam nüfusu 870 binin döneminde her yıl ‰ 29,48 oranında tanımlanan, orman özelliğini kaybettiği yınlanarak yürürlüğe giren 3194 sayılı üzerindeydi (508.814 erkek nüfusa kar- artış göstermiştir. Gelecekte Beykoz kabul edilen alanlara denk düşmekte- İmar Kanunu yapılaşmada uygulanan şılık 364.761 kadın nüfusun olduğunu ve çevresindeki nüfusun ne olabileceği dir. Özellikle bu alanların da büyük bir imar yasaklarının çerçevesini değiştir- belirten Shaw, toplam nüfusu 873.575 de üzerinde durulması gereken önemli nüfus artışına neden olacağı beklenil- miş ve ilçe belediyelerine plan yapma olarak vermektedir) (Shaw, 1979: 276). bir husustur. İstanbul’un afetlerden melidir.

326 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 327 Tablo 1. Beykoz’da nüfusun Cumhuriyet Dönemindeki Gelişimi (1935-2010)(1970–2012)

Yıllar Şehir Kır Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam 1935 5559 4756 10315 5729 5264 10993 11288 10020 21308 1940 20396 5574 25970 10171 5351 15522 30567 10925 41492 1945 15606 10005 25611 4411 2791 7202 20017 12796 32813 1950 - - 29628 - - 7494 - - 37122 1955 21764 15095 36859 7786 4187 11973 29550 19282 48832 1960 25649 20030 45679 6962 5676 12638 32611 25706 58317 1965 27880 23809 51689 9432 6637 16069 37312 30446 67758 1970 33318 27888 61206 8029 7150 15179 41347 35038 76385 1975 40313 36491 76804 8141 7822 15963 48454 44313 92767 1980 49890 44211 94101 11078 9633 20711 60968 53844 114812 1985 61977 56720 118697 9272 8094 17366 71249 64814 136063 1990 74404 67671 142075 11517 10194 21711 85921 77865 163786 2000 98141 92903 188044 12056 10732 22788 107197 103635 210832 2010 111025 110517 221542 12413 12181 24594 123438 122698 246136

Kaynak: Avcı, 1994: 198; 2000 ve 2010 nüfus değerleri www.tuik.gov.tr adresinden derlenmiştir. 5. BEYKOZ ÖRNEĞİNDE kararların alınması ve uygulamaya konulması ile sürdürülebilir olmaktan YAPILAN PLANLAMA uzaklaşmıştır. Bunun sonucunda yeni ÇALIŞMALARI çalışmalara başlanmış ve 2009 yılında “1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı” Nüfustaki artışın mekânsal etkileri hazırlanarak uygulamaya konul- Şekil 2. 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre Beykoz çevresi. daha çok yerleşmelerin genişleme- muştur. Bu planın temel yaklaşımı; si ve yoğunlaşması ile karakterize çevresel, ekonomik ve toplumsal kısmı; orman alanı ve tabiat parkı Planın bu koruyucu yaklaşımına kar- olmaktadır. Cumhuriyet öncesinde de açıdan sürdürülebilirlik olarak tanım- olarak tanımlanmaktadır (Şekil 2). şılık, planda da yer alan orman alanları önemli bir çekim merkezi olan İstan- lanmıştır (ÇDP, 2009: 495). Yapılan Güneyde Çekmeköy Kışlasının bir üzerinde yapılaşmış konut alanları bul, özellikle 1950 sonrasında alansal planda “İstanbul’un doğu-batı aksında kısmı ile kuzeyde Anadolu Feneri ile önemli bir sorun olarak karşımıza çık- olarak da büyümeye başlamıştır. ve Marmara Denizi boyunca doğrusal Riva Deresi arasında kalan bir kesim, maktadır. İstanbul geneli esas alındığın- Genel olarak doğu-batı doğrultusunda bir yapıda ve çevresel sürdürülebilirlik askeri alanı meydana getirirken, havza da orman alanları üzerinde yapılaşmış gelişen İstanbul, son yıllarda yapılan ilkeleri doğrultusunda sıçrayarak ge- içinde rehabilite edilerek kullanılacak konut alanlarının çoğunluğu (% 51,7) planların aksine kuzeye doğru alansal liştirilmesi ve kuzeye doğru gelişimin alan olarak tanımlanan yerlerin büyük Avrupa Yakası’ndaki orman alanları büyümeye yol açacak yeni düzenle- kontrol altına alınması” öngörülmek- kısmı, 2B arazisi içinde kalmaktadır. içinde yer alır. İlçe ölçeğinde ise alansal melere konu olmaktadır. 29.07.1980 tedir” (ÇDP, 2009: 545). Kıyıda dar bir şerit halinde Boğaziçi büyüklük olarak en fazla yapılaşmanın tarihinde onaylanarak yürürlüğe giren 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni ön görünüm alanı uzanmaktadır ki, bu Anadolu Yakası’nda Beykoz’da (586 1/50.000 ölçekli İstanbul Metropoliten Planı’na göre, Beykoz ve çevresin- sahada yapılaşma büyük kısıtlılıklar ha; ilçedeki konut alanlarının % 23,3’ü) Alan Nazım Planı, kısa sürede aksi de tanımlanan alanların önemli bir içermektedir. olduğu görülmektedir.

328 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 329 Tablo 2. 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre İstanbul genelinde arazinin mülkiyet durumu durum (ÇDP, 2009: 343), uygulanan leri nispeten küçük, fakat heterojen bir dağılım gösterdiğini açığa çıkartmaktadır. MÜLKİYET AVRUPA YAKASI ANADOLU YAKASI TOPLAM % neoliberal ekonomi politikaları kapsa- mında çeşitli yorumlara açıktır. Planda Diğer bir ifadeyle, İstanbul’un maruz Kamu 6.642,65 9.802,21 16.444,86 3,05 bu konu ile ilgili kapsamlı değerlendir- kaldığı kontrolsüz ve yasadışı yerleşme Hazine 14.017,79 20.601,09 34.618,88 6,41 meler yer almaktadır. ve yapılaşma eğilimlerinin yüksek olması Vakıf 1.460,34 817,92 2.278,26 0,42 Türkiye’de gerek kamu gerekse özel gerçeğinden hareketle, İstanbul İli’nde İl Özel İdaresi 207,65 87,46 295,11 0,05 mülkiyetler üzerinde çeşitlenen tasarruf- orman alanlarının ciddi bir bozulma ve BELEDİYE İBB 2.433,65 1.340,78 3.774,43 0,70 lar, plan uygulamalarında karşılaşılan en yok olma riski altında olduğu söylenebilir. İlçe Belediyesi 1.133,18 1.663,97 2.797,14 0,52 büyük engeldir. Ayrıca, İstanbul gibi yoğun Ortaya çıkan bu çerçeve, İstanbul’un Toplam 3.566,82 3.004,75 6.571,57 1,22 bir yerleşme deseninin hakim olduğu bir sürdürülebilir kentsel gelişiminin kamu- Orman Alanları 150.351,0 107.100,0 257.451,0 47,70 şehirde olası bir depremin yapı stokunda nun hem kendi mülkiyetindeki taşınmaz- neden olacağı hasarları önceden alınacak lara hem de özel mülkiyet kapsamındaki 22B Alanları 5.555,06 10.712,21 16.267,27 3,01 önlemlerle azaltmak ise, yine yapılı çevre- tasarruflara etkin bir denetim ve izleme ASKERİ ALAN Askeri alan 22.661,11 21.179,37 43.840,48 8,12 deki mülkiyet ve imar haklarının dönü- mekanizması getirmesi, yasa dışı kulla- Askeri Güvenlik 8.917,02 2.927,82 11.844,84 2,19 şümünü gerektirmektedir. Bu nedenle; nım ve edinimlere ise caydırıcı önlemler Bölgesi kamunun elindeki taşınmaz stokunun, geliştirmesi gereğini ortaya koymaktadır. Toplam 31.578,13 24.107,18 55.685,31 10,31 çeşitlenen ve çözümlenmesi de giderek İstanbul İli genelinde TEM’in kuze- Kaynak: ÇDP, 2009: 343. karmaşıklaşan yapılı çevredeki mülkiyet yinde, özellikle Anadolu Yakası’nda, ve imar haklarının toplandığı, dönüştürül- yerleşim ve yapılaşma baskısına maruz Orman alanları üzerinde yapılaşmış zeni Plan Raporu’na göre İstanbul’da düğü ve yapılaşma dışı opsiyonlara konu hazine ve 2B alanları yer almaktadır. Bu konut alanları büyüklük bakımından arazinin büyük kısmının mülkiyeti edildiği düzenlemelere tabi tutulma- dağılım, TEM’in kuzeyinde sanayi alanları Beykoz’dan sonra Ümraniye (300ha; ormana aittir (% 47,7). % 3’ü ise sına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu stokun, gibi kontrolsüz nüfus yığılmasına neden ilçedeki konut alanlarının % 11,8’i) orman kapsamından çıkarılmış olan belirtilen amaca yönelik etkin kullanımı olacak makro çaplı arazi kullanım karar- ve Esenler (423 ha; ilçedeki konut 2B alanlarından oluşmuştur. Diğerleri ve yönetimi, geliştirilen planlardan sonuç larından kaçınılmasını gerektirmektedir alanlarının %16,7’si) gelmektedir. 2B içinde askeri alan veya askeri güvenlik alınmasına hizmet edecek olup, İstan- (ÇDP, 2009: 343-344). alanları olarak da tanımlanan bu alan- bölgesi arazileri toplamın % 10,31’ini bul’un toplumsal, ekonomik ve çevresel Plandaki bu tespit ve değerlendir- lar üzerinde yapılaşmış konut alanları meydana getirirken, %11,15’i ise sürdürülebilirliğinin sağlanmasında da melere karşılık, bu alanda bazı yeni içinde % 56’lık bir kısmını düzensiz kamu, hazine, vakıf, il özel idaresi ve belirleyici nitelik taşımaktadır. büyük ölçekli arazi kullanım kararları yapılaşmış konut alanları oluşturmak- belediye mülkiyetinde bulunmaktadır İstanbul İli’nin %47.7’sinin orman alınmış ve uygulanmaya başlamıştır. tadır. Anadolu Yakası’nda Beykoz’da (ÇDP, 2009: 343). İstanbul’da özel mül- alanları ile kaplı olması ve kentin yaşam Büyük İstanbul’un şehirsel planla- 1.460 ha (% 27,9), Ümraniye’de 1.558 kiyetin payı % 27,84 kadardır (Tablo 2). destek sistemlerini, ekolojik koridorlarını masına ilişkin tüm hedef ve kararları ha. (% 29,8) ve Sultanbeyli’de 1.552 ha. Planda mülkiyetin kamuya ait içermesi, bu alanların kentsel gelişme yansıtması beklenilen 1/100.000 ölçek- (% 29,7) gibi büyük alanlarda yapılaş- olduğu geniş alanların varlığına dikkat baskısına özellikle maruz kalmamasını li Çevre Düzeni Planı, alınan kararlar malar görülmekte, aynı alanlar Beykoz çekilmekte, ancak bunun planlanma- gerektirmektedir. Diğer taraftan, aşırı nü- ve yapılan uygulamalar ile kısa sürede 1.558 ha (% 29,8) ile Ümraniye 339 ha. sı ve kullanımı ile ilgili tanımsızlık, fus artışı baskısının beraberinde getirdiği kullanılamaz hale gelmiştir. Sonuç (% 17,9), Sultanbeyli 1.044 ha (% 55,3) belirsizlik ile geliştirme haklarındaki kontrolsüz gelişme ve yasa dışı yapılaşma olarak planda yer almayan, önerilme- ile aynı zamanda bu alanlar üzerindeki farklılıklar olduğu vurgulanmaktadır. eğilimleri, 2B olarak adlandırılan orman yen ve/veya uygun görülmeyen birçok yapılaşma yoğunluğu en yüksek konut Bu alanların başında da 2B alanları vasfını yitirmiş, yapılaşmaya ve yerleş- husus uygulamaya konu olmaktadır. alanlarını da oluşturmaktadır (ÇDP, gelmektedir. Planda “kentsel arazi meye konu olmuş alanların çoğalmasına Genellikle plan kesinleşmeden önce 2009: 315). üretiminin düzensiz bir piyasa meka- neden olmaktadır. İstanbul İli’nde 2B alternatifler açıklanırsa, bir haksız Mülkiyet açısından incelendiğinde nizması içinde yürütülmesinin de en alanlarının ayrıntılı incelemeleri, bu alan- kazanç edinimi söz konusu olacağı 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre Dü- temel nedeni” olarak tanımlanan bu larının orman alanları içinde, büyüklük- yetkililerce ileri sürülmektedir. Buna

330 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 331 karşılık planlar kesinleşmeden önce, çalışmak bir avantaj olsa da, mevcut planlama alanlarında önemli alım-sa- sanayi tesislerinin buraya olan yoğun tım işlemlerinin olduğu, gayrimen- göçü teşvik ettiği söylenemez. Buna kul fiyatlarında büyük değişimlerin karşılık İstanbul’un ulaşım sistemlerin- yaşandığı bilinmekte, bu mazeretin de meydana gelen her değişim, Beykoz geçerliliği tartışma konusu olmaktadır. ilçesinde de karşılığını bulmuş, bunun Bu kapsamda değerlendirilebilecek, yansıması çoğu zaman yerleşmelere Beykoz ilçesindeki arazi kullanımı ile civar orman alanlarının işgali şeklinde 2B alanları ile ilgili olanların dışında- ortaya çıkmıştır (Şekil 3). 1980’li yılların ki kararlardan belki de en önemlisi, başına kadar Türkiye’de hakim olan üçüncü köprünün yapımıdır. Söz ko- ekonomi politikası “devletçilik” olarak nusu köprü ve çevre yollarının Beykoz tanımlanan bir politikadır. Oysa bu ilçesi sınırları içinde de yer alacağının tarihten sonra ekonomide neoliberal anlaşılmasından sonra, Beykoz ilçesin- ekonomi politikaları hızla hakim olma- deki kırsal alanlar dahil bir çok yerde ya başlamış, ekonomide de büyük bir arazi fiyatlarında artış meydana gelmiş, dönüşüm yaşanmıştır. Artık bir iş bulup bu artıştan 2b arazileri de etkilenmiş- çalışmak, barınma ihtiyacını karşıla- tir. 2B alanlarının Beykoz ilçesi içindeki mak adına “bazıları tarafından masum dağılımına bakıldığında bu alanların olarak kabul edilen” işgaller, yerini belli yerlerde yoğunlaştığı, 2B alanla- “rant” kaynağı olabilecek alanların rının büyük kısmının orman alanlarının işgaline bırakmıştır. Bu durum, çoğu aleyhine geliştiği açık olarak görül- zaman çıkartılan yasalarla da legal- mektedir. leştirilmiştir. Günümüzde 2B arazileri olarak bilinen arazilerinin büyük kıs- mının sahibi ilk işgali gerçekleştirenler 6. 2B’NİN UYGULANMASI VE değildir. Bu alanların büyük kısmı “köy MEVCUT DURUM tapusu” adı verilen senetler ile bazıları birden fazla el değiştirmiştir. Öncelikle Beykoz çevresinde 2B alan- 6831 sayılı “Orman Kanunu” 2b mad- Şekil 3. Google Earth görüntüsünün üzerine işlenmiş, Beykoz ilçesi ve çevresindeki 2b alanlarını larının neden geniş yayılış gösterdiği desi uyarınca yapılan çalışmalardan en dağılışı üzerinde durmak gerekmektedir. 2B fazla etkilenmesi beklenen alanlardan alanları olarak tanımlanan, orman biridir. Beykoz İlçesi “Boğaziçi Sit Alanı Yukarıda da belirtildiği gibi mülkiyet Belirli dönemlerde çıkartılan af alanı olmasına karşılık illegal olarak Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi sorunu ilçenin önemli bir kısmını yasaları ile hak sahibi konumuna işgal edilip konut yapılan, ilgili yasa Doğal ve Tarihi Sit Alanı” ve “Boğaziçi ilgilendirmektedir. 6831 sayılı “Orman gelmiş olanlar, orman alanlarının 2B gereği bilimsel olarak yeniden orman Sit Alanı Gerigörünüm ve Etkilenme Kanunu” ile orman vasfını yitirmiş ve kapsamına alınarak satışa sunulması- olamayacağı kabul edilen alanlar, daha Bölgesi Doğal ve Tarihi Sit Alanı” ola- yeniden orman haline gelemeyeceği nı olumlu karşılamıştır. Bundan sonra önceki bölümlerde de belirtildiği gibi rak tanımlanan iki ayrı doğal ve tarihi kabul edilen alanların, hâlihazır kul- ortaya çıkan sorun, “rantın paylaşımı” büyük kısmı 1950 sonrasında artan sit alanı içinde kalmaktadır (Şekil 4). lanıcılarına satılması mülkiyet soru- ile ilgilidir. Öncelikle ortaya çıkan rant- iç göçler ile yerleşilmiştir. Beykoz’da Yasal mevzuat Beykoz İlçesi içindeki nunun aşılması için bir yöntem olarak ta söz sahibi olabilmeniz için arsanın kurulu bulunan sanayi tesisleri, uzun yapılaşmayı önemli ölçüde sınırlamak- kabul edilmektedir. Bu kanunun maddi konumuna ve özelliklerine bağlı olarak yıllar “devlet kapısı” olarak da tanım- tadır. Alan aynı zamanda kısmen 2960 açıdan nasıl uygulanacağını ise 6292 belirlenen metrekare fiyatı üzerinden lanan, devlet kuruluşlarıdır. Buralarda sayılı Boğaziçi Kanunu kapsamındadır. sayılı yasa tanımlanmıştır. bir bedeli ödemeniz ve mülkiyet sahibi

332 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 333 2- İndirimli taksitlendirme seçeneği ta ödenmesi gereken kadar krediler vardır. vermişlerdir. Ancak kredinin geri öde- mesinin nasıl yapılacağı, borç bakiye- 3- En çok iki taksidin vadesinde öden- sinin nasıl kapatılacağı konusundaki memesi sözleşmenin feshine neden belirsizlikler halen devam etmektedir. olmayacak, taşınmaz üzerindeki yapı Ayrıca Beykoz Belediyesi yetkilileri, ve tesislerden ayrıca bedel alınmaya- rayiç değerlere gösterilen tepki nede- cak, satışı mümkün olmayan taşın- niyle ilgili makamlarla görüşerek çe- mazlar yerine rayiç değerine eşdeğer şitli çözüm yolları aramıştır. Bulunan başka bir taşınmaz satılabilecektir. çözüm yollarından biri rayiç değerin 4- Ecrimisil uygulanmayacak, son beş yüksek olduğu 9 mahallenin (Baklacı, yılda alınanlar geri verilecek, bu hak- Çengeldere, Çiftlik, Yavuz Selim, Fatih, tan yasal varisler de faydalanabilecek. Gümüşsuyu, Yeni Mahalle, İncirköy, Açılmış davalar da durdurulacaktır. Soğuksu) “özel proje alanı” ilan edil- Satış için başvurulmaması halinde mesidir. Bunun için yapılan başvuru- ise; nun kabul edildiği, Beykoz Belediyesi tarafından düzenlenen “Beykoz 2B 1- Kullanıcının doğrudan satın alma Alanları Bilgilendirme Toplantısı”nda hakkı düşecektir. duyurulmuştur [Özel proje alanına dönüştürülen yerlerde belediyelerin 2- Ecrimisil bedelleri tahsil edilecektir. rayiç bedellerin belirlenmesi ve tahsil Şekil 4. Beykoz İlçesinin tamamı sit alanı içinde kalmaktadır (Beykoz ilçesinin sınırları için Şekil 3- Açılmış davalara devam edildiği gibi edilmesinde bazı kolaylıklar sağlan- 3’ten faydalanabilirsiniz) yeni davalar da açılacaktır. masına müsaade edilmektedir. Bu 4- 19/07/2003 öncesi yapılmış binalar nedenle Beykoz Belediyesi daha sonra olmanız beklenmektedir. İlk aşamada 2B alanlarından gelir beklentisi olan yıpranma payı ve eksik imalat gibi 15 mahalle ve 10 köyün tamamının arsalara biçilen rayiç bedellerin yük- Maliye Bakanlığı, bu yasadan faydalan- bedeller düşülerek bedeli ödenecek ve özel proje alanı ilan edilmesi için de sekliği bir hoşnutsuzluk yaratmıştır. mak isteyenlerin uymaları gereken ko- yıktırtılacaktır. başvuruda bulunmuştur]. Sonuçta yu- Beykoz İlçesi’nde faaliyet göste- şulları, elde edecekleri kazançları ve olası karıda sözü edilen mahalleler gerçek ren ve kentin nüfuslanmasına katkı kayıpları açıklayan bir broşür yayınlamış- 5- 19/07/2003 tarihinden sonra yapılan emlak bedeli üzerinden değil, emlak sağlayan cam, deri ve içki fabrikala- tır. Buna göre; yapı ve tesisler hakkında kullanıcıların vergisi değerleri esas alınarak Maliye rının kapatılması işsizliği arttırırken, hiçbir hakkı kalmayacak, Hazine genel Bakanlığı’ndan Beykoz Belediyesi’ne emekli sayısının fazlalığı ve öğrenci 1- Satış bedeli, rayiç bedelin % 70’i olarak hükümler çerçevesinde taşınmazı devri gerçekleştirilmiştir. Beykoz nüfusunun yoğunluğu, gelir seviyesinin belirlenmiştir. Peşin ve taksitle ödeme satabilecektir (Milliemlak, 2012: 2-3). Belediyesi, aldığı bu arsalardan par- orta ve ortanın altında olduğu savının seçeneği bulunmaktadır. Peşin ödeme- selasyon çalışmaları ile park, yol vb. ileri sürülmesine neden olmuştur. 2B lerde ayrıca % 20 indirim uygulanacaktır Bu koşullar hak sahibi konumunda- amaçlarla kullanılmak üzere % 40’lık yasasından faydalanma hakkına sahip (Yarısının peşin ödenmesi halinde indirim ki kişilerin gerekli paranın temini yö- kamu ortak alanını düştükten sonra, olanlar, arsa rayiç yüksekliğini dile oranı % 10’dur). Taksitli ödemelerde nünde girişimlerinin neden yoğun ol- hak sahiplerine satışı net kullanım getirmek ve aşağı düşürülmesini sağ- bedelin; % 10’u peşin, kalanı belediye ve duğunu da açıklamaktadır. Aralarında alanlarını esas alarak, rayiç bedeli layabilmek adına pek çok platformda mücavir alan sınırı içinde ise en fazla 3 bazı kamu bankalarının da bulunduğu üzerinden gerçekleştireceğini duyur- seslerini duyurmaya çalışmış, basında yılda 6 taksit halinde, bu sınırlar dışında birçok banka, bu durumdakilere kredi muştur. Böylelikle vatandaşların brüt bu konudaki rahatsızlıkları ve endişe- ise en fazla 4 yılda 8 taksit halinde faizsiz kullandırma yönünde girişimlerde arsa alanının değeri yerine % 60’lık leriyle yer almışlardır. olarak ödeme seçeneği getirilmiştir. bulunmuşlar, en azından başlangıç- net kullanım alanının değerini öde-

334 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 335 melerini sağlanacak, arsaların bedeli karşılık Beykoz ilçesinin nüfusu art- 1/100.000 Ölçekli İstanbul Çevre fiyatları ödeyemeyeceği için, yerlerinden olarak yatırılan para miktarında hak maya devam etmektedir. Bu durum, Düzeni Planı’nda yer almamasına kar- ayrılmak zorunda kalacakları sık sık dile sahibi lehine bir durum yaratılacaktır doğal artış dışındaki nedenlerin nüfus şılık, yapımına başlanılan üçüncü köprü getirilmektedir. Söz konusu arsaların (Beykozses, 2013). artışında etkili olduğunu göstermek- (Yavuz Sultan Selim Köprüsü) ve çevre üst gelir grubunun yaşayacağı mekânla- 2B kapsamındaki arazilerin satıl- tedir. yollarının Beykoz İlçesinin nüfuslan- ra dönüştürülmesi muhtemel bir sonuç masından sadece orman arazilerini Bu faktörlerden biri, Beykoz’un masında etkili olacağını da beklemek olarak görülmektedir. Bu aynı zamanda işgal ederek veya işgal edilmiş bir ala- deprem açısından İstanbul’un yoğun mümkündür. Yeni köprünün Beykoz Beykoz’daki sosyoekonomik yapıda da nı satın alarak hak sahibi konumuna yerleşilmiş güney kıyılarına nazaran ilçesi içinde bağlantılarının olmayacağı, bir değişime işaret etmektedir. gelmiş olanların değil, Maliye Bakan- daha güvenilir olmasıdır. Tarihteki daha çok transit ulaşıma hizmet edeceği Beykoz ve çevresinde gerçekleşecek lığı’nın da bu konuda kazanımlar elde birçok depremin yıkıcı etkisine karşı- belirtilmektedir. Beykoz ilçesi sınırla- bu değişimler İstanbul’un kuzey orman- edeceği varsayılmaktadır. Bu amaçla lık, 1999 Marmara Depremi’ne kadar rına en yakın giriş Alemdağ ile Çekme- ları üzerinde ciddi bir baskı yaratacaktır. değişik tarihlerde Türkiye Büyük Millet İstanbul’da yaşayanlar için deprem; köy arasında olacaktır. Bunun anlamı, Uygulanan neoliberal politikalar, yeni Meclisi’ne de soru ve araştırma öner- gücü ve büyüklüğü bakımından bir Beykoz ilçe merkezinde ilk başlarda bir rant alanlarının yaratılmasına zemin geleri verilmiş, gündem dışı konuş- anlam ifade etmeyen bir doğal afet nüfus artışı olmasa dahi, Cumhuriyet, hazırlamakta, mevcut kaynakları malar gerçekleştirilmiştir. Ancak rayiç idi. Ancak meydana gelen deprem, Polonezköy, İshaklı, Mahmutşevketpaşa ekolojik, toplumsal ve ekonomik açıdan bedellerin, hak sahibi konumunda gerçekleri gösterince alternatif gibi köylerde nüfus artışının oluşacağı sürdürülebilir olmaktan uzak tüketme olanların ödeyebilecekleri değerlerin yerleşim alanları üzerinde durulmaya beklenmektedir. Buna göre Fatih Sultan yollarının bireylerce geliştirilmesine üzerinde olduğuna ilişkin değerlendir- başlamıştır. Özellikle 1999 Marmara Mehmet Köprüsü ve çevre yollarının yol imkân tanımaktadır. Meydana gelecek meler, günümüzde de çeşitli platform- Depremi’nin ardından nispeten güvenli açtığı nüfuslanma sürecinin Beykoz’da değişim sadece Beykoz ile sınırlı kalma- larda dile getirilmektedir. alanlardan biri olarak ilan edilmesi, da yaşanması kaçınılmaz görünmek- yacak, İstanbul bütünüyle bu süreçten Beykoz’a olan talebi daha da arttır- tedir. Avrupa yakasında Zekeriyaköy, etkilenecektir. 7. 2B UYGULAMASI mıştır. Zamanla kırsal yapı özellikle- Göktürk gibi alanlarda ortaya çıkan rini önemli ölçüde kaybeden Beykoz, yerleşme kalıbının bir benzeri, burada SONRASININ OLASI bihassa orman alanları içerisinde veya ortaya çıkacaktır. KAYNAKÇA MEKÂNSAL SONUÇLARI çevresinde oluşan bu yeni yaşam alan- Mekânsal müdahalenin en belirgin ları ile kent merkezindeki yoğunluktan aracı olan mekânsal planların hazırlan- Akçay, Ü. (2007). Kapitalizmi Planlamak Beykoz ve çevresi önceleri kırsal fonk- ayrılmak isteyen, üst gelir grubuna bir ması, öncelikle yapılacak detaylı araştır- (Türkiye’de Planlama ve DPT’nin siyonlarıyla ön planda iken, 19. yüzyılın alternatif alan haline gelmiştir. malar ile mümkündür. Plan kararlarına Dönüşümü). Sosyal Araştırmalar Vakfı, ilk yarısından itibaren çeşitli sanayi Beykoz’un nüfuslanmasında bir aykırı uygulamalar, kısa vadeli bazı İstanbul. tesislerinin kurulması sonrasında diğer etmen, Fatih Sultan Mehmet yararlar sağlamış gibi görülse de, çoğu Aktan, C.C. (1995). “Klâsik liberalizm, sanayi fonksiyonu ile de dikkat çek- Köprüsü’nün bağlantı yollarıyla zaman geri dönüşü olmayan olumsuz neo-liberalizm ve libertianizm”, Amme meye başlamıştır. 1930-1940’lı yıllarda ulaşımın kolaylaşması, özellikle mekânsal etkilerin ortaya çıkmasına da İdaresi Dergisi 28 (1): 3-32. fabrikalarda çalışmak üzere gelen- Kavacık ve çevresinin önemli bir ticari neden olur. Belirtilen mekânsal etkiler, Avcı, S. (1994). “Beykoz İlçesi”, Dünden lerin konut ihtiyaçlarını karşılamak merkez halini almasıdır. Kavacık’ın sadece fizikî mekân ile de sınırlı olma- Bugüne İstanbul Ansiklopedisi 2: 198- üzere orman arazilerini işgal ederek gelişmesinde Maslak ve Levent gibi yabilir. Beykoz İlçesi örneğinde ulaşıma 199. Türkiye Ekonomik Ve Toplumsal konut yapmalarıyla başlayan yerleş- İstanbul’un diğer merkezi iş sahaları bağlı olarak ortaya çıkan değişimler 2B Tarih Vakfı Yayını, İstanbul. menin genişlemesi, zamanla artarak ile olan yakınlığı da etkili olmuştur. alanlarının satışı ile yeni bir yerleşme günümüze kadar gelmiştir. Günümüz- Büyük çoğunluğu hizmet sektöründe kalıbı yaratacaktır. Sağlanan tüm öde- Avcı, S. (2000). “Türkiye’nin Ekonomi deki yapılaşmanın artışını Beykoz’daki faaliyet gösteren şirketlerin ilk anda me kolaylıklarına karşılık Beykoz’da 2B Politikaları ve Coğrafî Sonuçları”, sanayi tesislerine bağlamak müm- ulaşım kolaylığıyla tercih ettiği alanın yasasından faydalanma hakkı olanlar- İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi kün değildir. Buradaki büyük sanayi çevresi, hızlı nüfuslanmanın yaşandığı dan önemli bir kısmının, gelir düzeyinin Coğrafya Bölümü Coğrafya Dergisi 8: tesisleri birer birer kapatılmıştır. Buna yerler arasına girmiştir. düşük olması nedeniyle belirlenen bu 29-70.

336 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 337 Avcı, S. (2011). “İstanbul’un Nüfus Çevre Düzeni Planı Raporu. İstanbul Kepenek, Y. ve Yentürk, N. (1997). Ökçün, G. (1984). Osmanlı Sanayi Özellikleri ve Afetlerden Zarar Büyükşehir Belediyesi İmar ve Türkiye Ekonomisi. Remzi Kitabevi, 1913-1915 İstatistikleri. Hill yayınları, Görebilirlik”, İstanbul’un Afetlerden Şehircilik Daire Başkanlığı, İstanbul. İstanbul. İstanbul. Zarar Görebilirliği Sempozyumu, Erinç, S. (1958). “Bölge Keynes, J. M. (1936). The General Önsoy, R. (1988). Tanzimat Dönemi İstanbul, Türkiye, 04-05 Ekim 2010 sınırlandırılmasının esasları”, Theory of Employment, Interest and Osmanlı Sanayii ve Sanayileşme Bildiri Kitabı: 106-128. İkinci İskân ve Şehircilik Haftası Money. Macmillan, London. Politikası. Türkiye İş Bankası Kültür Aysu, Ç. (2006). “Boğaziçi’nde Yoğun Konferansları 5-7 Haziran 1957: 69- Keynes, J. M. (1963). “The end of Yayınları, İstanbul. Yerleşme Alanları: Bazı Örnekler”, 94. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayını, Laissez-Faire”, Essay in Persuasion. Özcan, K. (2013). “Sürdürülebilir İnsan ve Mekân-Prof. Dr. Erol Ankara. W.W. Norton & Company Inc., New gelişme için planlama sistemi önerisi: Tümertekin’e 80. Yıl Armağanı. Çantay Erinç, S. (1959). “Bölge planı nasıl York. Urla-Çeşme-Karaburun Yarımadası Kitabevi, İstanbul. yapılır?”, İstanbul Üniversitesi Kılıçbay, A. (1984). Türk Ekonomisi örneği”, Çağdaş Yerel Yönetimler Behar, C. (1996). Osmanlı Coğrafya Enstitüsü Dergisi 10: 36-51. (Modeller-Politikalar-Stratejiler). Dergisi 22 (1): 41-58. İmparatorluğu’nun ve Türkiye’nin Evliya Çelebi (2003). Günümüz Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Sarç, Ö.C. (1940). “Tanzimat ve Nüfusu 1500-1927. Başbakanlık Devlet Türkçesiyle Evliya Çelebi İstanbul. Sanayiimiz” Tanzimat (Ayrı Baskı): İstatistik Enstitüsü, Ankara. Seyahatnâmesi: İstanbul 1 (2) Köksal, B. A. ve İlkin, A. R. (1973). 1-18. Maarif Matbaası, İstanbul. Berkes, N. (2013). Türk İktisat Tarihi. (Hazırlayanlar: S.A. Kahraman ve Y. Türkiye’de İktisadî Politikanın Gelişimi Sevin, V. (2001). Anadolu’nun Tarihi Yapı Kredi Yayınları, İstanbul. Dağlı). Yapı Kredi Yayınları, İstanbul. (1923-1973). Yapı ve kredi Bankası Coğrafyası I. Türk Tarih Kurumu, Beykozses (2013). “Beykoz’da 2B Harvey, D. (2007). A Brief History of A.Ş., İstanbul. Ankara. tapuları Mart 2014’e kadar teslim Neoliberalism. Oxford University Press Manisalı, E. (1980). “İktisat politikası: Shaw, S.J. (1979). “The population of edilecek!”, BeykozSes.Net yayınlandığı Inc., New York. tarih 01.09.2013. http://www. İlkeler ve uygulamalar”, Cumhuriyet Istanbul in the nineteenth century”, beykozses.net/beykozda-2b-tapulari- Harvey, D. (2012). Sermayenin Dönemi Türkiye Ekonomisi 1923-1978. International Journal of Middle mart-2014e-kadar-teslim-edilecek. Mekânları. Sel Yayıncılık. İstanbul. Akbank Kültür Yayını, İstanbul. Eastern Studies 10 (2): 265-277. html. Son erişim tarihi 11.06.2014. İnan, A. (1972). Devletçilik İlkesi ve Marx, K. (2004). Kapital - Ekonomi Snowdon, B. ve Vane, H.R. (2005). Türkiye Cumhuriyeti’nin Birinci Sanayi Cillov, H. (1972). Türkiye Ekonomisi. Politiğin Eleştirisi (Sermayenin Modern Macroeconomics - Its Origins, Planı 1933. Türk Tarih Kurumu yayını, Dolaşım Süreci) (3. Cilt). Eriş Development and Current State, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, Ankara. İstanbul. yayınları. Edward Elgar Publishing Limited, İstanbul Ansiklopedisi (1994). Cheltenham, UK. Clark, E.C. (1992). “Osmanlı Sanayi Milliemlak (2012). 2B Başvuru “Beykoz”. Dünden Bugüne İstanbul Kılavuzu. T.C. Maliye Bakanlığı Millî Smith, A. (2014). Milletlerin Zenginliği. Devrimi”, Osmanlılar ve Batı Ansiklopedisi 2: 193-195. Teknolojisi-Yeni Araştırmalar, Emlak Genel Müdürlüğü, Ankara. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Yeni Görüşler (Yayına Hazırlayan: Kay, de J.E. (1833). Sketches of Turkey Müller-Wiener, W. (1992). “15- İstanbul. E. İhsanoğlu): 37-52. İstanbul 1831 and 1832. New York. 19. yüzyıllar arasında İstanbul’da Şavk, Ü.Ç. (2011). Sorularla Evliya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayını, Kazgan, G. (2014). “Adam Smith ve İmalathane ve Fabrikalar”, Osmanlılar Çelebi-İnsanlık Tarihine Yön Veren 20 İstanbul. “Milletlerin Zenginliği” üzerine”, ve Batı Teknolojisi-Yeni Araştırmalar, Kişiden Biri. Hacettepe Üniversitesi Cuinet, V. (1894). La Turquie d’Asie- Milletlerin Zenginliği (v-xxvi). Türkiye Yeni Görüşler (Yayına Hazırlayan: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Géographie Administrative, Statistique, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara. E. İhsanoğlu): 53-120. İstanbul Ankara. Descriptive et Raisonnée de l’Asie Keleş, R. (1983). 100 Soruda Türkiye’de Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayını, Tokdemir, E. (1985). Türkiye Mineure (IV), Ernest Leroux, Paris Şehirleşme, Konut ve Gecekondu. İstanbul. Ekonomisinin Tarihsel Temelleri. ÇDP (2009). 1/100.000 Ölçekli İstanbul Gerçek Yayınevi İstanbul. İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul.

338 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 339 Tayyar A. ve Çetin, B. (2013). KANUNLAR: “Liberal iktisadi düşüncede devlet“, Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve 2960 sayılı “Boğaziçi Kanunu” İdari Bilimler Dergisi 14 (1): 107-120. (22.11.1983 tarih ve 18229 sayılı Resmi Tekeli, İ. (1998). “Türkiye’de Gazete) Cumhuriyet Döneminde kentsel 2981 Sayılı “İmar ve Gecekondu gelişme ve kent planlaması”, 75 Yılda Değişen Kent ve Mimarlık (Ed. Y. Sey): Mevzuatına Aykırı Yapılara 1-25. Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Tarih Vakfı, İstanbul. Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun” Tekeli İ. ve İlkin, S. (1983). 1929 Dünya (03.08.1984 tarih ve 18335 sayılı Resmi Buhranında Türkiye’nin İktisadi Gazete). Politika Arayışları. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Yayını, Ankara. 3194 Sayılı “İmar Kanunu” (09.05.1985 tarih ve 18749 sayılı Resmi Gazete). TÜİK (2013). Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Sonuçları. Türkiye 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki İstatistik Kurumu, Anakara (www.tuik. Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki gov.tr). Kanun” (31.05.2012 tarih ve 28309 Tümertekin, E. (1972). İstanbul sayılı Resmi Gazete). Sanayiinde Kuruluş Yeri. İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Yayını, İstanbul. Uzunçarşılı, İ.H. (1998.) Osmanlı Tarihi Cilt 1, Türk Tarih Kurumu, Ankara.

340 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 341 İSTANBUL ORMAN EKOSİSTEMİ, SON BÜYÜK PROJELER ve Av. Ömer AYKUL HUKUK TEMA Vakfı

ÖZET konusu olan İstanbul’u etkileyen ve etkileyecek olan projelerle ilgili huku- İstanbul’u etkileyen ve etkileyecek ki gelişmeler değerlendirilecektir. olan kentsel dönüşüm, üçüncü köprü, üçüncü hava alanı ve Kanal İstanbul Bildiri; başta olmak üzere bütün projelerin - Giriş, başta İstanbul’un kuzeyinde yer alan - Hukuk Sistemimizdeki Konu ile orman ekosistemi olmak üzere kent İlgili Mevzuat ve Hukuki Mücadele ekolojisine etkileri göz önüne alına- Dayanakları, rak, bunun hukuk sistemi ile olan - Son Dönemlerde Hukuk Sistemi ilişkisi ortaya konulacaktır. Bunun için mizde Yaşanan Değişiklikler, de önce mevcut ekolojiyi etkileyen hu- - Büyük Projeler ve Hukuki Geliş kuk ve hukuki mücadelede kullanılan meler, üstün kamu yararı ve üstün ekosistem yararı analizlerine değinilecektir. başlıkları altında sunulacaktır. Daha sonra son dönemde hukuk sis- Bildiride “Çevre Hukuku” kavramı temindeki önemli değişiklikler, bu de- ve “Ekolojik Hukuk” kavramları farklı ğişikliklerin etkileri değerlendirilecek anlamlarla ve asıl olarak da “Ekolojik ve en son da sempozyumun bölüm Hukuk” kavramı kullanılacaktır.

342 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 343 GİRİŞ 2. DENİZ ve KIYI EKOSİSTEMİ anlaşıl- HUKUK SİSTEMİMİZDEKİ malıdır. KONU İLE İLGİLİ MEVZUAT VE DAYANAKLAR İSTANBUL EKOSİSTEMİ denilince ağır- Konumuz İstanbul orman ekosistemi- lıklı olarak; ni etkileyen olayları olduğundan, konuyu 1. ANAYASA aşağıdaki sınıflamaya göre incelemek 1. KUZEYDEKİ (ORMAN AĞIRLIKLI) Madde 23 - Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti KARA EKOSİSTEMİ ile uygun olacaktır: Madde 35 - Mülkiyet Hakkı BÜYÜK PROJELER ÖNCESİ İSTANBUL ORMAN Madde 43 - Kıyılardan Yararlanma EKOSİSTEMİNİ ETKİLEYEN OLAYLAR Madde 44 - Toprak Mülkiyeti - Kaçak yapılaşma ve su havzalarının tahribi - Orman işgalleri, kaçak yapılaşma ve 2b Madde 45 - Tarım, Hayvancılık ve Bu Üretim Dallarında Çalışanların Korunması - İlkesiz şehirleşme Madde 56 - Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin Korunması - İkinci köprü ve kuzeye orman ekosistemine doğru yayılma Madde 57 - Konut Hakkı - Kömür ocakları ve taş ocaklarının tahribi Madde 63 - Tarih, Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması - Ulaşım ve sanayi tabanlı emisyonlar Madde 90/son - Milletlerarası Antlaşmaları Uygun Bulma İSTANBUL ORMAN EKOSİSTEMİNİ ETKİLEYEN/ETKİLEYECEK BÜYÜK PROJELER Madde 166 - Planlama Madde 168 - Tabii Servetlerin ve Kaynakların Aranması ve İşletilmesi - Üçüncü köprü ve kuzey marmara otoyolu - Üçüncü havaalanı Madde 169 - Ormanların Korunması ve Geliştirilmesi - Kentsel dönüşüm ve kuzey ekosistemine etkileri - Planlama ve mimari değerler dışı yapılaşma (Büyük yapılar dahil) sonucu kentin tarihi ve kültürel HUKUK SİSTEMİMİZDEKİ Kimliğinin yanı sıra ekolojik kimliğini de yitirmesi KONU İLE İLGİLİ MEVZUAT VE DAYANAKLAR - Kanal istanbul, muhtemel ek yapılaşma ve kuzey ekosistemine etkileri 2. ANAYASA MD. 90/SON YOLU İLE ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER Anayasa md. 90/son: HUKUK SİSTEMİMİZDEKİ KONU - Kanunlar, KHK.ler, Tüzük ve Yönet- Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun melikler İLE İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa MÜCADELE DAYANAKLARI - Üstün Kamu Yararı Değerlendir- mesi Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 5170 - 7.5.2004 / m.7) - Üstün Ekosistem Yararı Değerlen- Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin Hukuk sistemimizdeki konu ile ilgili dirmesi milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler mevzuat ve hukuki mücadele daya- İstanbul’u etkileyen bu olayların nakları şöyle sıralanabilir: maddi ve hukuki ayrıntısına girmeden içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası - Anayasa önce hukuksal yapımızdaki ekolojik andlaşma hükümleri esas alınır. - Uluslararası Sözleşmeler (Anayasa hukuku oluşturan mevzuat ve daya- Md.90/Son Göndermesi İle) nakları görelim:

344 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 345 Görüleceği üzere Anayasa md.90/ İlgili Kanunlar aşağıda olup, bazı- Uluslararası Sözleşmeler: son gereği iç hukukumuzla çatışma ları hakkında İstanbul orman ekosis- 1. Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslar arası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında halinde esas alınacağı belirtilen ulus- temi açıklanırken küçük açıklamalar Sözleşme, (1971-RAMSAR) lar arası sözleşmeler öncelikle gö- yapılacaktır. Daha alt normlar olan 2. Birleşmiş Milletler İnsan Çevresi Konferansı Stockholm Deklarasyonu ( 1972-STOCKHOLM) rülmüştür. Şimdi de konumuzla ilgili yönetmeliklere ise zaman darlığı 3. Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, (1972-PARİS) iç hukuk mevzuatımıza bir bakalım. nedeniyle değinilmeyecektir. 4. Denizleri Gemiler tarafından kirletilmesinin önlenmesine Ait Uluslararası Sözleşme (1973/79 MARPOL) HUKUK SİSTEMİMİZDEKİ 5. Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Sözleşme, (1976 BARCELONA) KONU İLE İLGİLİ MEVZUAT VE DAYANAKLAR 6. Akdeniz’in Gemilerden ve Uçaklardan Vaki Olan Boşaltma Sonucunda Kirlenmeden Korunmasına Ait Protokol 3. KANUNLAR ve KHK.LER 7. Fevkalade Hallerde Akdeniz’in Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Yapılacak 167 Sayılı Yer altı Suları Hakkında Kanun - 831 Sayılı Sular Hakkında Kanun Mücadele ve İşbirliğine Ait Protokol 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu - 2560 Sayılı İSKİ Kanunu 8. Akdeniz’in Kara Kökenli Kaynaklardan Kirlenmeye Karşı Korunması Protokolü ve Ekleri, 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu 9. Akdeniz’de Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokol, 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlılarını Koruma Kanunu 10. Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi, (1979-BERN) 2872 Sayılı Çevre Kanunu 11. Ozon Tabakasının Korunmasına Dair Viyana Sözleşmesi (1985- VİYANA) 12. Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu - 2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu 13. Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi, (1985- GRANADA) 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu 14. Akdeniz’in İkinci On Yılı Cenova Bildirgesi ( 1985 – CENOVA) 3194 İmar Kanunu - 3213 Sayılı Maden Kanunu - 3621 Sayılı Kıyı Kanunu 15. Tehlikeli Atıkların Sınırlar Ötesi Taşınımının ve Bertarafının Kontrolüne ilişkin Basel Sözleşmesi 4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun - 4342 Sayılı Mera Kanunu (1989 – BASEL ) 5216 Büyükşehir Belediye Kanunu - 5393 Sayılı Belediye Kanunu 16. Avrupa Kentsel Şartı (1992- STRASBOURG ) 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu 17. Karadeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi ve Eki Protokoller (1992-BÜKREŞ) 5312 Sayılı Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde 17.1. Karadeniz Çevresinin Kara Kökenli Kaynaklardan Kirlenmeye Karşı korunmasına Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini Esaslarına Dair Kanun Dair Protokol 17.2. Karadeniz ve Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesine Karşı Acil 5543 İskân Kanunu Durumlarda Yapılacak İşbirliğine Dair Protokol 6306 Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun 17.3. Karadeniz Deniz Çevresinin Boşaltmaları nedeniyle Kirlenmesinin Önlenmesine İlişkin Protokol 6831 Sayılı Orman Kanunu 18. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, (1992 -RİO) 7269 Sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle 19. Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı Rio Deklerasyonu (1992- RİO) Yapılacak Yardımlara Dair Kanun 20. Arkeolojik Mirasın Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (1992-VALETTA/MALTA) 5366 Sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek 21. Özellikle Afrika’da Ciddi Kuraklık ve/veya Çölleşmeye Maruz Ülkelerde Çölleşmeyle Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun Mücadele İçin BM Sözleşmesi, (1994-PARİS) KHK/644 Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 22. Avrupa Peyzaj Sözleşmesi, (2000-FLORANSA) Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK 23. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, (1992-NEW YORK) 24. Tehlikeli Atıkların Sınırlar Ötesi Taşınımının ve Bertarafının Kontrolüne İlişkin Sözleşme (BASEL) KHK/645 Orman ve Su İşleri Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK 25. Uzun Menzilli Sınıraşan Hava Kirliliği Sözleşmesi KHK/648 Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK 26. Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Sözleşme (CITES) Değişiklik Yapılmasına Dair KHK

346 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 347 B. Niteliksel Kriterler yararı” nın esas alınacağı belirtilen ve KANUNLARDA CEZA DÜZENLEMELERİ: a. Hukuksal Kriterler içinde “kamu yararı” geçen nadir Ana- 5237 Sayılı TCK Hükümleri Çevreye Karşı Suçlar - Anayasa yasa hükümlerinden biridir. “Devletin - Uluslar arası Sözleşmeler (Anaya hüküm ve tasarrufu altında olma” son - Md.181 Çevrenin Kasten Kirletilmesi sa md.90/son gönder- yıllarda çok tartışılan bir ölçüttür. mesi ile) - Md.182 Çevrenin Taksirle Kirletilmesi - Kanunlar ve KHK.ler 2.3. 44ncü Madde biraz eksik de olsa - Md.183 Gürültüye Neden Olma - Yönetmelikler ve daha alt hukuk topraktan ve ilk kez de “erozyon”dan normları bahsetmektedir. “Toprağın verimli - Md.184 İmar Kirliliğine Neden Olma Genel Tehlike Yaratan Suçlar olarak işletilmesini korumak ve ge- b. Ekolojik Kriterler liştirmek” kavramı, ekolojik bir bakış - Md.172 Radyasyon Yayma - İklim Değişikliği açısıyla “Toprağı korumak, geliştir- - Md.173 Atom Enerjisi İle Patlamaya Sebebiyet Verme - Karbon Emisyonu ve Yutakları mek ve verimli olarak işletilmesini (Ormanlar ve Mercanlar) sağlamak” olsaydı, çok daha doğru - Md.174 Tehlikeli Maddelerin İzinsiz Olarak Bulundurulması veya El - Kara Ekosistemleri olurdu. Anayasa toprağı temel “doğal - Orman Ekosistemi varlık” olarak değil, “kaynak” olarak Değiştirilmesi - Mera Ekosistemi görmektedir. Halbuki ekolojik bakış 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu Hükümleri - Dağ Ekosistemi açısı gereği, toprak, su, yeşil örtü/flo- - Step ve Maki Ekosistemleri ra, fauna ve hava öncelikle korunması - Md. 41 Çevreyi Kirletme - Çöl Ekosistemi gereken doğal varlıklar olup, kaynak - Deniz Ekosistemi olmaları ikinci derecededir. Bu kav- 2872 Sayılı Çevre Kanunu Hükümleri - Kıyı Ekosistemi ramlar üstün kamu yararı analizinde - Md. 20- 27 Ceza Hükümleri - Sucul Ekosistemler çok kullanılan ölçütlerdendir. - Biyolojik Çeşitlilik ve 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Hükümleri - Bunlara yönelik çözüm odaklı 2.4. 45nci Maddede çok önemli bir bilimsel değerlendirmeler düzenleme vardır. Bu; “tarım arazi- - Md. 65-74 Ceza Hükümleri leri ile çayır ve mer’aların amaç dışı Üstün Kamu Yararı Analizi kullanılmasını ve tahribini önlemek” kavramıdır. Çayır ve mer’alar devletin 1. YÖNETMELİKLER: 2. ÜSTÜN KAMU YARARI 2.1. Anayasa’nın 17nci maddesi, hüküm ve tasarrufu altındaki araziler DEĞERLENDİRMESİ Ülke’de vatandaşı olmasa dahi olup, Anayasa’da yer alan bu kavram Yönetmelikler hakkında sadece ÇED “herkes”e, son derecede çağdaş ve çok kullanılan bir ekolojik üstün kamu uygar bir yaklaşım göstererek, önce yararı ölçütüdür. Yönetmeliği hakkında kısa bir bilgi notu Üstün Kamu Yararı Analizi Kriterleri verilecektir. BU yönetmelik 20 yıldır YAŞAMA ve bilahare de MADDİ ve MA- NEVİ VARLIĞINI GELİŞTİRME hakkını 2.5. Anayasa’nın 166ncı maddesi hukuk sistemimizde yer almaktadır. Bu A. Niceliksel Kriterler tanımaktadır. Bu her tür üstün kamu planlama ile ilgili olup; “Ülke kaynak- 20 yıl içinde 13 kez değiştirilmiş olup, bu - Kamunun sayıca çoğunluğunun yarar- yararı değerlendirmesinde kullanıla- larının döküm ve değerlendirilmesini değişikliklerin 6 adedi yeni yönetmelik lanması bilecek bir ölçüttür. yaparak, verimli şekilde kullanılma- yayını şeklindedir. En son altıncı yönet- - Kamunun sayıca azınlığının (azlık/azın- sını planlamak”, “kaynakların verimli melik ise 03 Ekim 2013 tarihini taşımak- lıkların) yararlanması 2.2. 43’ncü Madde hem kıyıların şekilde kullanılması hedef almak” tadır. Bir önceki yönetmelikle ilgili açılan - Kamunun sayıca azınlığının nitelikleri Devlet’in hüküm ve tasarrufu altında ve “yatırımlarda toplum yararları ve davalar henüz kesinleşmemiştir. nedeniyle yararlanması olduğu, hem de yararlanmada “kamu gerekleri gözetmek” gibi kurallarla,

348 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 349 üstün kamu yararı analizinde önemli Doğal varlığın/kaynağın yenilenme AMAÇLANAN “ANAYASAL DÜZENLEME”: ölçütler belirlemektedir. süreci nedeniyle oluşan görünmeyen zarar ve Fayda-maliyet analizi, “Eko-sistem ve eko-sistemin korunmasını isteme hakkı İnsanın da dâhil olduğu 2.6. Anayasa’mızın yol gösterici bir gibi EKONOMİK KRİTERLER/ÖLÇÜT- canlılar ve cansızlar arasındaki iletişim ve bağın oluşturduğu eko-sistemin temel maddesi de 168nci maddesi LER ile muhtelif SOSYAL KRİTERLER/ bütün aşama ve çeşitlerinin korunması, yaşamın sürdürülebilmesinin temel olup, “tabii servetler (yani doğal var- ÖLÇÜTLER de kullanılır. lıklar) ve kaynaklar Devletin hüküm ve şartı olarak, başta insan olmak üzere bütün eko-sistemin var olma hakkıdır. tasarrufu altındadır” hükmünden de 3. ÜSTÜN Herkes en geniş anlamda ve bu hakkın korunması için iş bu Anayasada var anlaşılacağı üzere hem “doğal varlık” olan veya henüz mevcut olmayan bütün haklarını kullanabilir. Devlet bu amaca hem “doğal kaynak” tanımı yapılmak- EKOSİSTEM YARARI ulaşmak için gerekli kanuni düzenlemeleri yapar.” ta ve üstelik bunların “Devletin hüküm DEĞERLENDİRMESİ: ve tasarrufu altında” olduğu hükme bağlanmaktadır. “Bunların aranması Üstün Ekosistem Yararı Analizi Kri- insan gibi bir hak öznesi olduğu kabul tanınmakta ve doğa/toprak ana ana- ve işletilmesi hakkının Devlete ait” terleri edilmektedir. yasal koruma altına alınmaktadır. olduğu ve Devlet’in bu hakkını belli - Ekosistemin hak süjesi/öznesi ola- Görüleceği üzere; metin hem Çağdaş hukuk bu orta Amerika bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere rak kabulü “Ekosistem Hakkını” hem de “Ekosis- uygulamasının ötesinde olup, temel devredebileceği” hükümleri de mül- - Ekosistem hakkı (Asıl hak) temin Korunmasını İsteme Hakkını” olarak ekosistemi odak noktasına kiyet tipi olarak sadece “irtifak hakkı” - Ekosistemin korunmasını isteme içermektedir. İnsanın da bir parçası koymakta ve onu bir hak süjesi olarak tesis edilebileceğini göstermektedir. hakkı (Tamamlayıcı hak) olduğu ekosistem artık bir HAK SÜJE- görmektedir. Eko-Hukuk temelli üstün kamu yararı - Bolivya ve Ekvador Anayasa örnek- SİDİR. Henüz hukuk sistemimizde bu Bu düşüncenin ulusal ve uluslar analizinde çok önemli bir niteliksel leri konu yeni tartışılmaktadır. arası hukukta dayanak olabilecek ölçüttür. - Ulusal hukuktaki dayanak düzenle- Bu hak süjesi/öznesi olma sonu- düzenlemeleri mevcut olup, ekolojik meler cunda, ekosistemin “varlığını sür- hukuk bakış açısı ile bu düzenlemeler 2.7. Ayrıca 169ncu maddedeki or- - Uluslar arası hukuktaki dayanak dürme” ve “kendini yenileme” hakkı ortaya çıkarılacaktır. manların korunması ve geliştirilmesi düzenlemeler asıl ve öncelikli çağdaş bir hak olarak Anayasa’nın 43. maddesi ile “kıyı düzenlemesi de yine çok önemli bir - Çözüm odaklı bilimsel değerlendir- ortaya çıkmakta, “ sürdürülebilir ya- ekosistemi “, 45. maddesi ile “mera başka ölçüttür. Ormanlar da, “Devle- meler şam” olarak ifade ettiğimiz olgunun ekosistemi” , 56. maddesi ile “genel tin hüküm ve tasarrufu altında” olup, anlamına temel teşkil etmektedir. - Yarışan ekosistem yararları ve üstün çevre “, 63. maddesi ile “tabiat var- “Bunların işletilmesi hakkı Devlete Uluslararası platformlardaki ve ekosistem yararı lıkları/doğal sitler”, 168. maddesi ile ait” tir. Ayrıca “Devlet’in buhakkını Türkiye’deki tartışmalarda genelde esas alınır. “genel anlamda bütün doğal varlıklar” belli bir süre için, gerçek ve tüzelki- atıf yapılanı iki anayasa vardır. Bunlar ve 169. maddesi ile de “orman ekosis- şilere devredebileceği” hükmü ile de Üstün Ekosistem Yararı Analizi Ekvador ve Bolivya Anayasalarıdır. temi” için bir koruma sağladığı ve ileri mülkiyet tipi olarak sadece “irtifak Bolivya, dünyada doğanın yasal hak- bir yorumla da olsa onları pasif bir hakkı” tesis edilebileceği düzenlen- Anayasamızda yer alan 56. maddedeki larını tanıyan ilk ülke olmuştur. İklim hak süjesi/öznesi olarak kabul ettiğini miştir. düzenleme, genelde insanın çevre değişikliğini önlemek, doğal varlık- söyleyebiliriz. hakkına, insanın sağlıklı bir çevrede ların sömürülmesini engellemek ve 2.8. Üstün kamu yararı analizinde yaşama hakkına atıf yaparak çevre Bolivya halkının yaşam kalitesini yük- Ulusal hukukta kanun düzeyinde yer ayrıca; korumada devletlerin ve kişilerin hak seltmek adına alınan bu karar doğayı alan; Süreklilik, ve ödevlerine odaklanmaktadır. insanla eşit statüde kabul etmektedir. Verimlilik, Ekolojik Hukuk Sisteminde ise Ekvador Anayasasının 71. maddesi 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlılarını Kolay ulaşılabilirlik, temel bakış açısı bu düzenlemeden ile, hayatın gerçekleştiği doğanın ya Koruma Kanunu Çevreye verilen zarar, ayrılmakta ve artık Ekosistemin de da Toprak Ana’nın var olma hakkı 2872 Sayılı Çevre Kanunu

350 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 351 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu masına Ait Sözleşme, (1976 BARCE- 4. SON DÖNEMLERDE HUKUK SİSTEMİMİZDE YAŞANAN 3621 Sayılı Kıyı Kanunu LONA)ve Eki Protokoller DEĞİŞİKLİKLER 4342 Sayılı Mera Kanunu - Karadeniz’in Kirlenmeye Karşı Ko- 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi runması Sözleşmesi, (1992-BÜKREŞ) Şimdi artık ‘SON DÖNEMLERDE HUKUK SİSTEMİMİZDE YAŞANAN DEĞİŞİK- Kullanımı Kanunu ve Eki Protokoller LİKLER’i inceleyebiliriz. Bu değişiklikler ile ilgili kanun maddeleri aşağıdadır:

5312 Sayılı Deniz Çevresinin Petrol ve - Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi, (1992 (1) (a) Anayasa’nın 90/son maddesine yapılan ekleme (2004) Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenme- sinde Acil Durumlarda Müdahale ve -RİO) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin Zararların Tazmini Esaslarına Dair milletlerarası andlaşmalar kanun milletlerarası andlaşmalarla kanun- Kanun - Avrupa Peyzaj Sözleşmesi, hükmündedir. Bunlar hakkında ların aynı konuda farklı hükümler 6831 Sayılı Orman Kanunu (2000-FLORANSA) Anayasaya aykırılık iddiası ile Ana- içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuş- 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanu- yasa Mahkemesine başvurulamaz. mazlıklarda milletlerarası andlaşma - BM İklim Değişikliği Çerçeve Söz- (Ek cümle: 5170 - 7.5.2004 / m.7) hükümleri esas alınır. (Anayasa nu leşmesi, (1992-NEW YORK) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş md.12-74 arası) gibi düzenlemelerle, aktif olmasa da bir kısım ekosistem ile flora ve fauna - Nesli Tehlike Altında Olan Yabani (b) lu (HSYK), Anayasa Mahkemesi’nin için, yine ekolojik bir yorumla onları Anayasa’da Değişiklik Yapılma- Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslarara- yapısı değiştirilmiş ve HSYK değişikliği pasif bir hak süjesi/öznesi olarak sına Dair ve 12.09.2010 referandumu sı Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) sonrası iki yıla yakın boş bekletilen kabul ettiğini söyleyebiliriz. ile kabul edilen, 07.05.2010 tarih ve 5982 sayılı Kanun (2010) (Bu Kanunla Yargıtay ve Danıştay Kadrolarına blok gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf atamalar yapılmıştır.) Uluslar arası hukukta ise, Anayasa olduğu bir kısım uluslar arası söz- Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuru- md. 90/son göndermesi ile; leşmelerle, aktif olmasa da bir kısım - Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı ekosistem ile flora ve fauna için yine (2) Aarhus Sözleşmesine katılımdan kaçınma Olarak Uluslar arası Öneme Sahip Su- ekolojik bir yorumla onları pasif bir lak Alanlar Hakkında hak süjesi/öznesi olarak kabul ettiğini (3) 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve Değişiklikleri (5761 SK /2008/md.8) Sözleşme, (1971-RAMSAR) söyleyebiliriz. Taşınmaz Malların Turizm Amaçlı Hazineye ait olan yerler Maliye - Dünya Kültürel ve Doğal Mirası- Üstün ekosistem yararına ulaşabil- Kullanımı : Bakanlığınca, Bakanlığa tahsis nın Korunmasına Dair Sözleşme, mek için; muhtelif bilim disiplinleri- edilir. Hazine adına tescili yapılma- (1972-PARİS) nin (toprak, su, orman, deniz, flora ve Madde 8 - A. (Değişik ibare: 4957 - mış Devletin hüküm ve tasarrufu fauna v.b.) somut olay ve uygulama- 24.7.2003 / m.8) “Kültür ve turizm lar ile ilgili olarak ekosistem bakış altındaki yerlerle, kapanan yollar - Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşa- koruma ve gelişim bölgeleri ve ma Ortamlarını Koruma Sözleşmesi, açılı yarar değerlendirmelerinden ve yol fazlalarının resen tescili, turizm merkezleri”nde Bakanlığın (1979-BERN) (yani yarışan değerlendirmelerden), talep tarihinden başlayarak en geç o ekosistem için en üstün yararı talebi üzerine, imar planları yapıl- bir ay içinde tamamlanır. Hazine - Denizlerin Gemiler tarafından kirle- oluşturanı esas alınacaktır. mış ve turizme ayrılmış yerlerdeki mülkiyetinde yeterli alanın bulun- tilmesinin önlenmesine Ait Uluslara- taşınmaz mallardan; madığı durumlarda, 6831 sayılı Or- rası Sözleşme (1973/79 MARPOL) man Kanununa göre orman sayılan 1) (Değişik: 5761 - 7.5.2008 / m.2) yerlerden; - Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korun-

352 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 353 a) Sağlık turizmine yönelik fizik sağlayan, yerler talep tarihinden Hazine adına tapuya tescil ve tescil yetkilidir. Bu taşınmazlar üzerinde tedavi tesisi veya rehabilitasyon başlayarak en geç bir ay içerisin- tarihinden başlayarak en geç 1 bağımsız ve sürekli nitelikli üst merkezi tesislerini kapsayan de Çevre ve Orman Bakanlığınca, ay içinde Bakanlığa tahsis edilir. hakları dahil olmak üzere irtifak konaklamalı tesisler yapılabilmesi Bakanlığa tahsis edilir. Uyuşmazlıklarda dava ve takip- hakkı tesisi ve bunlardan alt yapı için iklimsel ve çevresel zorunluluk Bu Kanuna göre tahsis edilecek ler kamulaştırma kararına değil, için gerekli olanlar üzerinde, alt bulunan, orman sayılan yerlerde; bedeline ilişkin olarak yürütülür yapıyı gerçekleştirecek kamu ku- ve sonuçlandırılır. Uyuşmazlıkların rumu lehine bedelsiz irtifak hakkı b) Termal turizmine yönelik jeoter- a) Turizme tahsis edilecek alan, il çözümlenmemiş olması, arazinin tesisi, Bakanlığın uygun görüşü mal kaynakları bulunan, genelindeki toplam orman sayılan yerlerin binde 5’ini geçemez. turizm amaçlı kullanıma tahsisine üzerine, Maliye Bakanlığınca be- c) Kış turizmi kapsamında uygun engel sayılmaz. lirlenen koşullarla ve bu Bakanlık b) yapı ve tesislerin yapılabileceği Yapılaşmaya esas inşaat hakkı, tarafından yapılır. yeterli pist uzunluğunu ve gerekli emsal (E) 0.30’u geçemez. B. (A) fıkrasına göre tahsis edilen rakımı sağlayan, c) Turizm yatırımı için tahsis edi- taşınmaz mallar yatırımcıya intikal E. (Değişik ibare: 4957 - 24.7.2003 d) Eko-turizm kapsamında yer len orman alanının üç katı kadar ettirilinceye kadar, Hazinece Ba- / m.8) “Kültür ve turizm koruma ve alan yayla turizmi, kırsal turizm alanın ağaçlandırma bedeli ve kanlıktan bir ödeme talep edilmez. gelişim bölgeleri ve turizm mer- ve benzeri turizm türlerine yönelik ağaçlandırılan bu alanın üç yıllık kezleri”ndeki taşınmaz malların tesislerin yer alabileceği çevresel bakım bedeli, yatırımcı tarafından C. (Değişik: 5761 - 7.5.2008 / m.2) iktisabı, 442 sayılı Köy Kanunu ile, ve sosyal anlamda imkan sağlayan, Orman Genel Müdürlüğü hesabına, Bakanlığın tasarrufuna geçen 2644 sayılı Tapu Kanununda yer taşınmazların yatırımcılara tahsisi, alan yabancı uyruklularla ilgili tah- e) Golf turizmine yönelik olarak doğrudan belirtilen ağaçlandırma kiralanması ve bunlar üzerinde ditlerden Bakanlar Kurulu kararı uygun iklim yapısı ve topografik ve bakım işlerinde kullanılmak irtifak hakkı tesisine ilişkin esaslar ile istisna edilebilir. özellikler dikkate alınarak ulusla- şartıyla gelir olarak kaydedilir ve ile süreler, bedeller, hakların sona rarası standartlara uygun tesis- kaydedilen tutar karşılığı öde- ermesi ve diğer şartlar, saydamlık, F. (Değişik ibare: 4957 - 24.7.2003 ler gerçekleştirilmesine imkan nek öngörülür. Belirtilen bedelin güvenilirlik, eşit muamele, kamu / m.8) “Kültür ve turizm koruma sağlayan, yatırılmadığının tespiti halinde, yatırımcıya turizm yatırımı veya kaynaklarının etkin ve verimli ve gelişim bölgeleri ve turizm f) Kıyıların coğrafi ve fiziksel yapısı işletmesi belgesi verilmez. kullanımı ilkeleri doğrultusun- merkezleri” dışında kalan ve imar nedeniyle kumsallardan, doğal da Bakanlık, Maliye Bakanlığı ve planları ile turizme ayrılan yerler- manzaradan, çevresel zenginlikten, 2) Kamu kuruluşlarına ait olanlar, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafın- deki taşınmaz mallara da, Bakan- biyolojik çeşitlilikten yararlanma talep tarihinden başlayarak en geç dan 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı lığa bu bölgelerde yatırım yapmak bakımından alt yapı ve üst yapı 2 ay içinde Hazine adına tapuya Devlet İhale Kanunu ile 31/8/1956 maksadıyla müracaat vaki oldu- tesisi konusunda kolaylık sağlayan, tescil ve Bakanlığa tahsis edilir. tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanu- ğunda, Bakanlığın talebi üzerine bu g) Kruvaziyer ve yat gibi deniz Devre ilişkin şartlar ve bedel, ilgili nu hükümlerine bağlı olmaksızın madde hükümleri uygulanır. kuruluşlar ile Hazine arasında müştereken tespit edilir. turizmine yönelik olarak kıyıdan 6830 sayılı İstimlak Kanununun 30 G. (Değişik: 4957 - 24.7.2003 / başka bir yerde gerçekleştirilmesi uncu maddesine göre çözümlenir. D. (Değişik: 5761 - 7.5.2008 / m.2) m.3) Kültür ve turizm koruma ve mümkün olmayan, Bakanlığın tasarrufuna geçen gelişim bölgeleri ve turizm mer- h) Uluslararası yarışmaların 3) Diğer gerçek ve tüzelkişiler ile taşınmazları (C) fıkrası uyarınca kezlerinde kamu kuruluşlarına ait yapılabileceği turizm amaçlı spor vakıflara ait olup, turizm işlet- tespit edilmiş olan şartlarla Türk turizm, eğitim ve dinlenme mak- tesisleri yapılabilmesi için uygun mesi belgesine sahip olmayanlar, ve yabancı uyruklu gerçek ve tüzel satlı tesisler ile araziler üzerindeki iklim yapısı veya coğrafi özellikler Bakanlıkça kamulaştırılarak, kişilere tahsis etmeye Bakanlık tahsisler, Bakanlığın teklifi ve

354 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 355 Maliye Bakanlığının uygun görüşü üst hakkı tesis edilen yatırımcı karşı sorumluluğu, bu teminatla verilen raporunu onbeş gün içinde üzerine tahsisi yapan idarece kal- tarafından üçüncü şahıslara kirala- sınırlıdır. düzeltmek zorundadır. dırılır ve tasarruf hakları Bakanlığa nabilir, işlettirilebilir veya lehine (Ek fıkra: 5571 - 28.12.2006 / (Ek fıkra: 5571 - 28.12.2006 / verilir. tapuda tesis edilen üst hakkı dev- m.14) Kültür ve turizm koruma m.14) Kültür ve turizm koruma ve H. (Ek: 4957 - 24.7.2003 / m.3) redilebilir. Bu şekilde tahsis edilen gelişim bölgelerinde; ÇED olumlu alanlarda gerçekleştirilen her türlü ve gelişim bölgelerinde yeni işe Kültür ve turizm koruma ve gelişim başlayan ana yatırımcı, alt yatırım- kararı veya ÇED gerekli değildir bölgesinin tamamı veya planlarla bina, tesis ve bağımsız bölümleri kararı verilen yatırımlar hakkında, de aynı usule tabidir. Bu alanlarda cı ve yatırımcıların bu bölgelerde belirlenmiş alt bölgeleri veya bir yapacakları yatırımlara yatırım yukarıda sayılan işlemlerin ta- veya birden fazla parselleri, plan Bakanlıkça belgelendirilebilecek mamlanmasının ardından, yatırı- tür ve tesisler için yatırım ve işlet- teşvik kararnamesi çerçevesinde amaçlarına uygun olarak Bakan- hangi teşviklerin verileceği ve veri- mın gerçekleşmesi için alınması me belgesi alınması zorunludur. lıkça tahsis edilebilir. (Değişik 2. lecek teşviklerin hangi yatırımlara gereken tüm izin, onay ve ruh- Ana yatırımcı, üçüncü şahıs- cümle: 5571 - 28.12.2006 / m.14) ne şekilde ve ne ölçüde uygulana- satlar, ilgili kurumlarca başkaca ların tahsis sözleşmesi ve koşul- “Bölgenin tamamının veya alt cağı hususlarında Bakanlar Kurulu hiçbir işleme gerek kalmaksızın larından doğan yükümlülükleri bölgenin tek bir ana yatırımcıya yetkilidir. on beş gün içinde verilir. İrtifak tahsisi için yapılan başvuruların ta- yerine getirmesinden Bakanlığa hakkı dahil diğer bütün işlemler mamı Bakanlar Kurulu tarafından karşı sorumludur. Ana yatırımcı ve (Ek fıkra: 5571 - 28.12.2006 / ise en geç üç ay içerisinde tamam- değerlendirilerek seçilen yatırım- üçüncü şahıslarca yapılacak iş ve m.14) Kültür ve turizm koruma ve lanır. Yatırımın tamamlanıp tesisin cıya ön izin verilmesine ve ön izin işlemlerin, Bakanlık ve ilgili kamu gelişim bölgelerinde yatırım yap- işletmeye geçebilmesi için alın- koşullarına karar verilir. İşlemler, kurum/kuruluşlarıyla yapılacak mak isteyen ana yatırımcı, alt yatı- ması gereken izin ve ruhsatlar da ön izin koşullarına göre Bakanlıkça sözleşmede zikredilen tahsis ipta- rımcı veya yatırımcılar, 2872 sayılı ilgili kurumlarca onbeş gün içinde yürütülür.” Yatırımcının projeleri- line ilişkin hükümlere aykırı olması Çevre Kanununun 10 uncu maddesi verilir. uyarınca yükümlülüklerini yerine nin Bakanlıkça uygun görülmesi halinde, ana yatırımcıya ve/veya I. (Ek: 4957 - 24.7.2003 / m.3) getirmekle mükelleftirler. Ancak, halinde, yatırım belgesinin düzen- üçüncü şahıslara yapılan tahsis, Tahsisi iptal edilen veya tahsis bu yatırımlar yer tetkiki kararından lenmesini takiben, ön izin Ba- tahsis edildiği yöntemle iptal edilir. süresi sona eren araziler üzerinde muaftır. ÇED raporunun sunulması kanlıkça kesin izne dönüştürülür. Ana yatırımcıya yapılan tahsisin bulunan yapı, tesis ve müştemilat- üzerine Çevre ve Orman Bakan- Bu taşınmaz mallar üzerinde ana iptal edilmesi durumunda, tahsis lar bedelsiz olarak Hazineye intikal lığınca, yatırımın niteliğine bağlı yatırımcı lehine bağımsız ve sürekli sözleşmesine uygun olarak yüküm- eder. Yatırımcı, bunlar için herhan- olarak, ÇED mevzuatında belirti- nitelikli üst hakları dahil olmak lülüklerini yerine getiren üçüncü gi bir hak ve bedel talep edemez. len kuruluşların temsilcilerinden üzere irtifak hakkı tesisi, Bakanlı- şahısların hakları korunur. Kesin Bakanlık, tahsis edilen alanlarda oluşan inceleme ve değerlendirme ğın uygun görüşü üzerine, Maliye tahsisten önce proje bedelinin gerçekleştirilecek sosyal ve teknik komisyonu kurulur. Raporun Çevre Bakanlığınca belirlenen koşullarla tahsis sözleşmesinde belirlenen alt yapı hizmetlerinin tamamının ve Orman Bakanlığına intikali ve bu Bakanlık tarafından yapılır. oranında teminat, ana yatırımcı veya bir kısmının yapımını ya da tarihinden itibaren inceleme, de- Bölgenin tamamı veya alt tarafından Bakanlığa verilir. Ana maliyetinin karşılanmasını yatırım- ğerlendirme ve nihai karar verme bölgeleri için imar planları Bakan- yatırımcının tahsis sözleşmesinde- cıdan tahsis koşulu olarak isteye- süreci en geç iki aydır. Bu süreye, lıkça yapılır/yaptırılır ve onaylanır. ki sosyal ve teknik alt yapı taahhüt- bilir. ana yatırımcı, alt yatırımcı veya Bu planlar ile oluşan parseller, lerini yerine getirememesi halin- yatırımcının raporu düzeltmesi için J. (Ek: 4957 - 24.7.2003 / m.3) tahsis sözleşmesinde öngörülmüş de, Bakanlık; bu yükümlülükleri, tanınan süre dahil değildir. Ana ya- Kültür ve turizm koruma ve gelişim olmak ve tahsis süresini aşmamak teminatı paraya çevirerek kendi tırımcı, alt yatırımcı veya yatırımcı, bölgeleri içinde kalan özel mülkiyet koşuluyla, adına tahsis yapılan ve belirleyeceği usulle yerine getirir. düzeltilmek üzere kendisine geri konusu arazi ve arsaların turizm lehine bağımsız ve sürekli nitelikli Ancak Bakanlığın üçüncü şahıslara

356 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 357 yatırımlarına tahsisi amacıyla, 2942 zincir, teknoloji ve standartların (4) 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu (KHK 648/ sayılı Kamulaştırma Kanununun ülkeye kazandırılması, etkin alan md.3/13-14) 27nci maddesi hükümlerine göre yönetimi, kalite denetimi ve sosyal, acele kamulaştırma yapılabilir. Bu kültürel, fiziki çevreyle uyum- Tanımlar ve Kısaltmalar bulunan korunması gerekli alanlar- şekilde kamulaştırılan taşınmaz lu sürdürülebilir turizm ilkeleri Madde 3 - Bu Kanunda geçen tanım- dır. mallar, tapuda Hazine adına tescil gözetilerek Bakanlıkça çıkarılacak lar ve kısaltmalar şunlardır: (14) (Ek: KHK/648 - 8.8.2011 / m.41) edilir. Kamulaştırılan bu taşınmaz yönetmelikle düzenlenir.(*) a) Tanımlar: Taşınır tabiat varlıkları”; jeolojik mallar üzerinde sözleşmesinde ……………………………………….. devirlere ait olup, ender bulunmaları belirtilen süre kadar yatırımcılar (*) 19.7.2003 tarih ve 25173 sayılı (13) (Ek: KHK/648 - 8.8.2011 / m.41) nedeniyle olağanüstü özelliklere sa- lehine, kamulaştırma bedelleri Doğal (tabii) sit”; jeolojik devirlere hip yer üstünde, yer altında veya su Bakanlık bütçesinden karşılanmış R.G.’de yayımlanan, 3.7.2003 tarih ait olup, ender bulunmaları nedeniy- altında bulunan korunması gerekli ise bedeli karşılığında, yatırımcılar ve 4916 sayılı Kanunun Geçici le olağanüstü özelliklere sahip yer taşınır tabii değerlerdir. tarafından karşılanmış ise yönet Madde 2’si; üstünde, yer altında veya su altında melikte belirlenen esaslara göre tespit edilecek bedelle bağımsız ve Geçici Madde 2.- Kanunları uya- sürekli nitelikli üst hakları dahil rınca turizm yatırımı yapılmak (5) 2872 Sayılı Çevre Kanunu (6486 SK/2013/Geçici md.3) olmak üzere irtifak hakkı tesisi, amacıyla adlarına kamu arazisi Bakanlığın uygun görüşü üzerine, tahsis edilen ve bu maddenin yü- Geçici Madde 3 - (Ek : 6486 - mış olan veya üretim veya işletmeye Maliye Bakanlığınca belirlenen rürlüğe girdiği tarihten önce, ilgili 21.5.2013 / m.12) başlamış olan projeler ile bunların koşullarla ve bu Bakanlık tarafın- 23/6/1997 tarihin- bakanlıkların iznine tabi işlemleri gerçekleştirilmesi için zorunlu olan dan yapılır. den önce kamu yatırım programına izinsiz olarak gerçekleştiren veya alınmış olup, bu maddenin yürürlüğe yapı ve tesisler Çevresel Etki Değer- K. (Ek: 4957 - 24.7.2003 / m.3) Aynı sözleşmelerine aykırı davranan girdiği tarih itibarıyla planlama aşa- lendirmesi kapsamı dışındadır. yatırımcıya veya işletmeye ait veya yatırımcılar ve işletmeciler hak- ması geçmiş ve ihale süreci başla- aynı işletmenin markasını kullanan kında açılan davalardan; cari yıl ve Ba kanlıkça belgelendirilebilen proje maliyet bedelinin %3’ü ile turizm türlerini yapmak amacıyla, dava masraflarını defaten öde- (6) 3213 Sayılı Maden Kanunu ve Değişiklikleri (5995 SK/2010/md.7) adına birden fazla tahsis yapılan ve meleri, sözleşmeden doğan mali lehine bağımsız ve sürekli nitelikli yükümlülüklerini yerine getirme- Madencilik Faaliyetlerinde İzinler mak kaydıyla, ilgili kurumların gö- üst hakkı tesis edilen yatırımcı leri ve ilgili bakanlıklar ile yeni- Madde 7.- (Değişik madde ve başlı- rüşleri alınarak Bakanlık tarafından tarafından, her bir tahsisi işletme den sözleşme yapmaları kaydıyla ğı: 5177 - 26.5.2004 / m.3) (Yeniden kısıtlama getirilebilir. İlk müracaat zincirinde kalmak koşuluyla, bu vazgeçilir, bu şartların yerine düzenleme 1. fıkra: 5995 - 10.6.2010 veya ihale yolu ile yapılacak ruhsat- yerler üçüncü şahıslara kirala- getirilmesi kaydıyla, dava açılması / m.3) Madencilik faaliyetlerinin ya- landırmalarda müracaatın yapılacağı nabilir, işlettirilebilir veya lehine gerekenler için ise dava açılmaz pılması ve ruhsatlandırma işlemle- alanlar diğer kanunlar ile getirilen tapuda tesis edilen üst hakkı dev- ve tahsisleri devam eder. rinin yürütülmesi ile ilgili olarak yeni kısıtlamalar göz önüne alınarak redilebilir. Bu maddenin uygulanmasına verilecek ruhsat alanlarına maden Bakanlıkça ruhsat müracaatına L. (Ek: 4957 - 24.7.2003 / m.3) Bu ilişkin usul ve esaslar, Çevre ve işletme yöntemi, faaliyetin yapıldığı kapatılabilir. Kısıtlama gerekçesi maddenin uygulanması ile ilgi- Orman Bakanlığı ile Kültür ve bölge, madenin cinsi, yapılacak ya- ortadan kalkan alanlar ihale yoluyla li usul ve esaslar (C) fıkrasında Turizm Bakanlığının görüşü alın- tırımın çevresel etkileri, şehirleşme aramalara açılır. Bu Kanun dışında belirtilen çerçevede ve doğrudan mak kaydıyla Maliye Bakanlığınca ve benzeri hususlar dikkate alınarak, madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak yabancı sermaye yatırımının teşvik belirlenir. temdit talepleri dâhil ruhsat verilen yapılacak her türlü kısıtlama ancak edilmesi, uluslararası marka, alanlarda kazanılmış haklar korun- kanun ile düzenlenir.

358 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 359 (Ek fıkra: 5995 - 10.6.2010 / m.3) maden arama ve işletme faaliyet- Genel Müdürlüğün görüşü alınarak içerisinde kalması durumunda tahsil Özel çevre koruma bölgeleri, milli leri ile bu faaliyetler için zorunlu ve belirlenir. edilen harcın % 50’si ilgili belediyenin parklar, yaban hayatı koruma ve ruhsat süresine bağlı olarak yapılan (Ek fıkra: 5995 - 10.6.2010 / m.3) hesabına aktarılır. geliştirme sahaları, muhafaza geçici tesislere 31/8/1956 tarihli ve Kazanılmış haklar korunmak kaydıyla İlgili bakanlıkların mevzuatı gereği ormanları, 4/4/1990 tarihli ve 3621 6831 sayılı Orman Kanunu hükümle- içme ve kullanma suyu rezervua- yapacakları inceleme ve denetimler- sayılı Kıyı Kanununa göre korun- rine göre izin verilir. rının maksimum su seviyesinden de; ruhsat alanlarında ması gerekli alanlar, 1inci derece (Ek fıkra: 5995 - 10.6.2010 / m.3) itibaren 1000-2000 metre mesafe (Değişik ibare: 5995 - 10.6.2010 / askeri yasak bölgeler, 1/5000 ölçekli Yaban hayatı koruma ve geliştirme genişliğindeki şeritte galeri usulü m.3) “ilgili Kanun” esaslarına uygun imar planı onaylanmış alanlar, 1inci sahalarında maden arama ve işletme patlatma yapılmaması, alıcı ortama çalışılmadığının tespiti halinde, mev- derece sit alanları ile madencilik faaliyetleri ile bu faaliyetler için arıtma yapılmadan doğrudan su zuat çerçevesinde yapılacak işlemler amacı dışında tahsis edilen ve Genel gerekli geçici tesislere çevresel etki deşarj edilmemesi şartıyla çevre ve Genel Müdürlüğe bildirilir. Çevre ve Müdürlük tarafından uygun görüş değerlendirme raporunda belirlenen insan sağlığına zarar vermeyeceği insan sağlığına zarar verdiği tespit verilen elektrik santralleri, organize esaslar dahilinde izin verilir. Alınan bilimsel ve teknik olarak belirlenen edilen madencilik faaliyetleri gerekli sanayi bölgeleri, petrol, doğalgaz ve izinler, temditler dahil ruhsat huku- maden arama ve işletme faaliyetle- önlemler alınıncaya kadar durduru- jeotermal boru hatları gibi yatırım ku sonuna kadar devam eder. ri ile altyapı tesislerine izin verilir. lur. alanlarına ait koordinatlar ilgili ku- (Ek fıkra: 5995 - 10.6.2010 / m.3) 2000 metreden sonraki koruma alanı Çevresel etki değerlendirmesi rumlar tarafından Genel Müdürlüğe Uygulanan yöntem, teknoloji ve içinde çevresel etki değerlendirmesi işlemleri Çevre ve Orman Bakanlı- bildirilir. derinliğe bağlı olarak projesi Genel raporuna göre yapılması uygun bulu- ğı tarafından, diğer izinlere ilişkin (Ek fıkra: 5995 - 10.6.2010 / m.3) Müdürlükçe uygun bulunan yeraltı nan maden istihracı ve her türlü tesis işlemler de ilgili bakanlıklar ve diğer Bu alanlara yapılan ruhsat müraca- madencilik faaliyetlerinin tekabül yapılabilir. Ancak faaliyet sırasında kamu kurum ve kuruluşlarınca çev- atlarının hak sağlaması halinde iki ettiği yüzey alanı için herhangi bir alıcı ortama yapılacak deşarjlarda resel etki değerlendirmesi sürecinde ay içinde harç ve teminatın yatırıl- izin alınmaz. Yeraltı madencilik faa- ilgili yönetmelikte belirtilen limitlere en geç üç ay içinde bitirilir. Bakanlık masından sonra bu alanlara ilişkin liyetlerine bağlı olarak gerekli olan uyulması zorunludur. ve diğer bakanlıkların mevzuatının ilgili kurumlardan izin alınması için yerüstü tesisleri veya galeri ağzının (Ek fıkra: 5995 - 10.6.2010 / m.3) gerektirdiği maddi yükümlülükler müracaat sahibine bir yıl süre verilir. isabet ettiği alan için gerekli izinlerin Maden üretim faaliyetleri ile bu ruhsat sahibi tarafından karşılanır. Bu süre içinde izin alınması duru- alınması zorunludur. faaliyetlere dayalı ruhsat sahasındaki (Değişik: 5995 - 10.6.2010 / m.3) munda Kanunun 16ncı maddesine (Ek fıkra: 5995 - 10.6.2010 / m.3) tesisler için işyeri açma ve çalışma İmar alanları içinde kalan maden- göre ruhsat düzenlenir, izin alınama- Madencilik faaliyeti yapılan alanların, ruhsatları il özel idareleri tarafın- cilik faaliyetleri, ilgili yerel mer- ması halinde müracaat reddedilir. izne tabi alan olmaları halinde, ilgili dan verilir. Bu ruhsatların veril- ciden izin alınarak yapılır. Ruhsat Müracaat alanının bir kısmının bahse olduğu kanun hükümlerine göre mesi sırasında 2464 sayılı Belediye alındıktan sonra imar alanları içine konu alanlarla çakışması halinde, gerekli izinlerin alınması zorunludur. Gelirleri Kanunu hükümlerine göre alınan maden sahalarına bu hüküm çakışan alan dışındaki serbest alana Ancak, Genel Müdürlükçe işletme belediyelerin tahsil ettiği işyeri açma uygulanmaz. İmar planı bulunmayan ilişkin olarak iki aylık süre içinde ruhsatı verildikten sonra, işletme izni harcı il özel idaresi tarafından alanlarda yapılan veya yapılacak olan Kanunun 16ncı maddesine göre mü- ruhsat alanının diğer kanunlara göre tahsil edilir. Bu bedelin % 50’si madencilik faaliyetleri ile bu faaliyet- racaatta bulunulması halinde ruhsat izne tabi alan haline gelmesi duru- ruhsatın bulunduğu bölgeyle sınırlı lere bağlı geçici tesisler ve bunların düzenlenir. Aksi halde tüm müracaat munda ilgili kanunların öngördüğü olarak altyapı yatırımlarında kullanıl- müştemilatı için imar planı yapılmaz. alanı bu süre sonunda müracaatlara yükümlülüklerin yerine getirilmesi mak üzere, doğrudan ilgili ilçe veya İşletme ruhsatları çevre düzeni ve açık hale gelir. suretiyle kazanılmış haklar koru- ilçelerin Köylere Hizmet Götürme imar planları notuna işlenir. İmar- (Ek fıkra: 5995 - 10.6.2010 / m.3) narak faaliyetler sürdürülür. Diğer Birlikleri hesabına aktarılır. Bu sız alanlarda yürütülen madencilik Devlet ormanları içinde yapılacak kanunlara göre izne tabi alanlar, alanların belediyelerin mücavir alanı faaliyetleri için gerekli olan geçici

360 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 361 tesisler ve bunların müştemilatı, sahibinin iznine bağlıdır. Bu mesafe- lar için, diğer yatırımların madencilik yerine geçer. Kurulun sekretaryası, inşaat ve yapı kullanma iznine tabi ler, ihtiyaç halinde madencilik faali- faaliyetlerini engellemeyeceğine Genel Müdürlük tarafından yürütülür. değildir. Ancak, yapıların fen ve sağ- yetlerinin boyutu, emniyet tedbirleri Genel Müdürlükçe karar verilmesi (Değişik: 5995 - 10.6.2010 / m.3) lık kurallarına uygun olması ve ilgili ve arazinin yapısı dikkate alınarak halinde diğer yatırım için izin verilir. Kurul tarafından verilecek karar- il özel idaresine bildirilmesi zorun- Bakanlıkça artırılabilir. Mesafeler Bu alanlarda ruhsat sahibi tarafından larda; görünür rezerv alanı ile diğer ludur. İmarsız alanlarda yürütülen yatay olarak hesaplanır. yapılmış yatırımı etkileyen bir husus yatırımın çakışması halinde öncelikle madencilik faaliyetleri için gerekli Maden arama faaliyetleri, bu Kanun- var ise bu alanla ilgili karar Kurul madenin makul bir sürede üretilebil- olan geçici tesisler ve bunların müş- da sayılanlar dışında herhangi bir tarafından verilir. İşletme ruhsat me imkanının olup olmadığı, ara ve temilatı niteliğindeki yapıların, ruhsat izne tabi değildir. İşletme faaliyetleri alanı içerisinde ancak işletme izni uç ürüne yönelik madenciliğe dayalı sahibi tarafından madencilik faali- ise, bu Kanuna göre Bakanlıkça çıka- veya görünür rezerv alanı dışındaki sanayi tesislerinin hammadde ihti- yetinin sonlandırılmasını müteakip rılacak yönetmeliğe göre yürütülür. bir alanda diğer yatırımlara Genel yacını karşılayan ruhsatlı sahalarda, bir yıl içinde kaldırılması, bunlardan (Değişik: 5995 - 10.6.2010 / m.3) Müdürlükçe izin verilebilir. Yatırımın tesisin hammadde ihtiyacını karşıla- çevresel etki değerlendirmesi olumlu Madencilik faaliyetleri ile Devlet ve işletme izni veya görünür rezerv alanı yacak şekilde alternatif alanların bu- kararı alınmış olanların, çevresel il yolları, otoyollar, demir yolları, ile çakışması durumunda, Kurul ta- lunup bulunmadığı dikkate alınarak etki değerlendirmesi raporunda havaalanı, liman, baraj, enerji tesis- rafından karar verilir. Arama ruhsatı değerlendirme yapılır. belirtildiği şekli ile her iki alanda leri, petrol, doğalgaz, jeotermal boru döneminde hiçbir yatırım yapılmamış (Ek: 5995 - 10.6.2010 / m.3) Kurul da yol, su, haberleşme, enerji nakil hatları, su isale hatları gibi kamu ise diğer yatırımlara engel teşkil tarafından gerekli görülmesi halinde hattı, bant konveyör, havai hat ve yararı niteliği taşıyan yatırımların bir- etmez. hazırlatılan rapor, danışmanlık kuyu tesislerinin ilgili idarenin onayı birlerini engellemesi, maden işletme (Yeniden düzenleme: 5995 - ücretleri, yolluk, gündelik ve benzeri ve talebi doğrultusunda bedelsiz faaliyetinin yapılamaz hale gelmesi, 10.6.2010 / m.3) tüm harcamalar yatırımcı tarafından olarak kalmasına izin verilebilir. yatırım için başka alternatif alanların Kurul, Devlet Planlama Teşkilatının karşılanır. Ayrıca, yatırımlar nedeniy- Diğerlerinin ise süresinde yerinden bulunamaması durumunda, maden- bağlı olduğu bakanın başkanlığında le Kurul kararı ile faaliyeti kısıtlanan kaldırılması veya çevre ile uyumlu cilik faaliyeti ve yatırımla ilgili karar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, maden işletmecisinin yatırım giderle- hale getirilmesi zorunludur. Ruhsat Kurul tarafından verilir. diğer yatırımcı kurum ya da kurulu- ri, lehine karar verilen tarafça tazmin sahibinin bu yükümlülüklerini yerine (Ek fıkra: 5995 - 10.6.2010 / m.3) şun bağlı olduğu bakan/bakanlar ve edilir. getirmemesi halinde, çevre ve insan Herhangi bir yatırım yapılmamış yatırım kararına onay veren kuru- Madencilik faaliyetleri ve/veya bu sağlığı bakımından sorumlulukları I. Grup madenler, mıcır, kaba inşaat, mun ilgili olduğu bakan olmak üzere faaliyetlere bağlı tesisler için verilmiş devam eder. Ruhsat sahibi tarafından baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda asgari üç kişiden oluşur. Ancak, izinler, ruhsat hukuku devam ettiği yapılması gereken işlemler valilik kullanılan her türlü yapı hammadde- yatırımcı kuruluşun Devlet Planlama sürece geçerlidir. veya ilgili idare tarafından yerine ge- leri için verilen ruhsatlar ile görünür Teşkilatının bağlı olduğu Bakanlığa (Değişik: 5995 - 10.6.2010 / m.3) tirilerek yapılan masraflar 21/7/1953 rezervi belirlenmemiş diğer grup veya Bakanlığa bağlı ilgili veya ilişkili Çevresel etki değerlendirmesi ile tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacak- maden ruhsat sahaları ile çakışan bir kurum ve katılımcı sayısının üçün ilgili karar, işyeri açma ve çalışma larının Tahsil Usulü Hakkında Kanun aynı yerdeki diğer yatırımlara Genel altında olması halinde Sanayi ve ruhsatı, mülkiyet izni olmadan veya hükümlerine göre tahsil edilir. Müdürlükçe izin verilir. Ruhsatlı Ticaret Bakanı Kurula katılır. Kurul, on üçüncü fıkraya aykırı faaliyet- Kamu hizmeti veya umumun yararına sahalarda görünür rezervi belir- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı te bulunulduğunun tespiti halinde ayrılmış yerlere ve bu tür tesislere 60 lemek üzere yapılan sondaj, kuyu, veya ilgili taraf bakanlardan her- ruhsat teminatı irad kaydedilerek metre mesafe dahilinde madencilik galeri, desandre gibi işler için yapılan hangi birinin daveti üzerine toplanır bu alandaki faaliyet durdurulur. Bu faaliyetleri Bakanlığın, binalara 60 yatırımların ve maden varlığının bel- ve kararlarını üye tamsayısının salt ihlallerin üç yıl içinde üç kez yapıldı- metre, özel mülkiyete konu araziye gelenmesi durumunda tespit edilen çoğunluğuyla alır. Kurul tarafından ğının tespiti halinde ise teminat irad 20 metre mesafe dahilinde ise mülk görünür rezerv alanı dışındaki alan- alınan karar, kamu yararı kararı kaydedilerek ruhsat iptal edilir.

362 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 363 (7) 4342 Sayılı Mera Kanunu ve Değişiklikleri (5178 SK/2004-5403 SK/2005- 5751 SK/2008-5784 SK/2008/md. 14) mesine Dair Tarım Reformu Kanu- (Ek fıkra: 5403 - 3.7.2005 / m.27) nu’nun uygulanmasını Bakanlıktan Bakanlık tarafından uygulanacak talep edebilir ve köy veya belediye- mera veya arazi toplulaştırma proje- Tahsis Amacının Değiştirilmesi üncü maddeleri kapsamında kullanıl- lerde toplulaştırma projeleri uygula- leri kapsamında; arazinin niteliği ve mak üzere ihtiyaç duyulan, Madde 14 - (Değişik: 5178 - tabilir. kullanım bütünlüğü dikkate alınarak 27.5.2004 / m.3) Tahsis amacı f) Ülke güvenliği ve olağanüstü hal (Değişik fıkra: 5751 - 26.3.2008 / işlenen tarım arazilerinden mera durumlarında ihtiyaç duyulan, değiştirilmedikçe mera, yaylak ve m.3) Durumu ve sınıfı çok iyi veya kullanımına mera olarak kullanılan g) Doğal afet bölgelerinde yerleşim kışlaktan bu Kanunda gösterilenden iyi olan mera, yaylak ve kışlaklarda alanlardan arazi planlaması yapıla- yeri için ihtiyaç duyulan, başka şekilde yararlanılamaz. Ancak, birinci fıkranın (a), (f), (g), (ğ) ve (h) bilir. Tarımsal kullanım veya mera bu Kanuna veya daha önceki kanunla- ğ) (Değişik: 5784 - 9.7.2008 / m.26) bentleri hariç, tahsis amacı değişikli- bütünlüğü sağlamak için, nitelikleri ra göre mera, yaylak ve kışlak olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kuru- ği yapılamaz. itibarıyla değişim yapılacak arazi tahsis edilmiş olan veya kadimden munun talebi üzerine, 4628 sayılı Bu Kanun kapsamında, 3213 sayılı bulunamaması durumunda bu fıkra beri bu amaçla kullanılan araziler- Elektrik Piyasası Kanunu, 4646 sayılı Maden Kanunu ve 6326 sayılı Petrol hükümlerine göre değerlendirmek, den; Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve 5015 Kanunu hükümlerine göre arama ve değiştirmek veya satın almak sureti a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- sayılı Petrol Piyasası Kanunu hüküm- işletme faaliyetlerinin yürütülmesi ile kamulaştırma yapılabilir. Kamu- ğının talebi üzerine, 3213 sayılı Maden lerine göre, petrol iletim faaliyetleri ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça laştırılan bu araziler değişim veya Kanunu ve 6326 sayılı Petrol Kanunu ile elektrik ve doğal gaz piyasası çıkartılacak bir yönetmelikle düzen- doğrudan satış ile değerlendirilir. hükümlerine göre, arama faaliyetleri faaliyetleri için gerekli bulunan, lenir. Yapılan kamulaştırma ve değişim ile sonunda rezervi belirlenen maden ve h) (Ek: 5751 - 26.3.2008 / m.3) Jeoter- Harman yeri, panayır, sıvat ve ey- ilgili işlemler ve düzenlenen kağıtlar petrol faaliyeti için zaruri olan, mal kaynaklı teknolojik seralar için rek yerleri gibi kamu orta mallarının Katma Değer Vergisi hariç her türlü b) Kültür ve Turizm Bakanlığının ihtiyaç duyulan, tahsis amacı değişikliğinde bu madde vergi, resim, harç ve katkı payından talebi üzerine, turizm yatırımları için Yerlerin, ilgili müdürlüğün talebi, hükümleri uygulanır. müstesnadır. komisyonun ve defterdarlığın uygun zaruri olan, görüşü üzerine, valilikçe tahsis c) Kamu yatırımları yapılması için amacı değiştirilebilir ve söz konusu (8) 5403 Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ve Değişiklikleri (5578 gerekli bulunan, yerlerin tescilleri Hazine adına, vakıf SK/2007-5751 SK/2008/md. 13) d) (Değişik: 5403 - 3.7.2005 / m.27) meralarının tescilleri ise vakıf adına Köy yerleşim yeri ile uygulama imar yaptırılır. Tarım Arazilerinin Amaç Dışı Kulla- me faaliyetleri, planı veya uygulama planlarına (Değişik 2. fıkra: 5784 - 9.7.2008 / nımı ç) İlgili bakanlık tarafından kamu ilave imar planlarının hazırla”nması, m.26) Bu madde kapsamında baş- Madde 13- Mutlak tarım arazileri, yararı kararı alınmış madencilik toprak muhafazası, gen kaynaklarının vuruda bulunan kamu kurumları ile özel ürün arazileri, dikili tarım ara- faaliyetleri, korunması, milli park ve muhafaza işletmeciler, faaliyetlerini çevreye ve zileri ile sulu tarım arazileri tarımsal ormanı kurulması, doğal, tarihi ve kalan mera alanlarına zarar verme- üretim amacı dışında kullanılamaz. d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı kültürel varlıkların korunması, sel yecek şekilde yürütmek ve kendileri- Ancak, alternatif alan bulunmaması alınmış plan ve yatırımlar, kontrolü, akarsular ve kaynakla- ne tahsis edilen yerleri tahsis süresi ve Kurulun uygun görmesi şartıyla; e) (Ek: 5578 - 31.1.2007 / m.3) Kamu rın düzenlenmesi, bu kaynaklarda bitiminde eski vasfına getirmekle yü- a) Savunmaya yönelik stratejik ihti- yararı gözetilerek yol altyapı ve yapılması gereken su ürünleri üretimi kümlüdürler. Bu yerler, tahsis süresi yaçlar, üstyapısı faaliyetlerinde bulunacak ve termale dayalı tarımsal üretim bitiminde özel sicile kaydedilir. b) Doğal afet sonrası ortaya çıkan yatırımlar, faaliyetleri için ihtiyaç duyulan, Komisyon gerektiğinde; 3083 sayılı geçici yerleşim yeri ihtiyacı, f) (Ek: 5751 - 26.3.2008 / m.1) Enerji e) 442 sayılı Köy Kanunu’nun 13 ve 14 Sulama Alanlarında Arazi Düzenle- c) Petrol ve doğal gaz arama ve işlet- Piyasası Düzenleme Kurumunun

364 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 365 talebi üzerine 20/2/2001 tarihli ve dan tarım dışı kullanımlara tahsis mülkiyette bulunan ve tarım arazisi taşımıyan yerler; orman sayılmaz. edilebilir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu olarak kullanılan, dağınık veya yer Madde 2 - (Değişik: 3302 - 5.6.1986) Tarımsal amaçlı yapılar için, proje- uyarınca yenilenebilir enerji kaynak yer küme ve sıra halindei her nevi Orman sayılan yerlerden: sine uyulması şartıyla ihtiyaç duyulan ağaç ve ağaçcıklarla örtülü yerler. alanlarının kullanımı ile ilgili yatırım- A) Öncelikle orman içindeki köy- miktarda her sınıf ve özellikteki tarım ları, G) (Değişik: 3373 - 22.5.1987) Orman ler halkının kısmen veya tamamen arazisi valilik izni ile kullanılır. g) (Ek: 5751 - 26.3.2008 / m.1) sınırları dışında olup, yüzölçümü üç yerleştirilmesi maksadıyla, orman Birinci fıkranın (c) ve (ç) bentleri Jeotermal kaynaklı teknolojik sera hektarı aşmayan sahipli arazideki olarak muhafazasında bilim ve fen kapsamında izin alan işletmeciler, yatırımları, her nevi ağaç ve ağaçcıklarla örtülü bakımından hiçbir yarar görülmeyen faaliyetlerini çevre ve tarım arazile- İçin bu arazilerin amaç dışı kullanım yerler, aksine tarım alanlarına dönüştürül- rine zarar vermeyecek şekilde yürüt- taleplerine, toprak koruma proje- H) (Değişik: 4999 - 5.11.2003 / m.1) mekle ve kendilerine tahsis edilen mesinde yarar olduğu tespit edilen lerine uyulması kaydı ile Bakanlık Orman sınırları içinde veya bitişiğin- yerleri tahsis süresi bitiminde eski yerler ile halen orman rejimi içinde tarafından izin verilebilir. de tapulu, orman sınırları dışında vasfına getirmekle yükümlüdürler. bulunan funda ve makilerle örtülü ise her türlü tasarruf belgeleri ile (Ek cümle: 5578 - 31.1.2007 / m.3) Bu madde kapsamında valiliklerce yerlerden tarım alanlarına dönüş- özel mülkiyette bulunan ve muhitin Bakanlık bu yetkisini valiliklere dev- verilen kararlara yapılan itirazlar, türülmesinde yarar olduğu tespit hususiyetlerine göre yetişmiş veya redebilir. Bakanlık tarafından değerlendirile- edilen yerler, yetiştirilecek olan (...) (*), fıstık çam- Mutlak tarım arazileri, özel ürün rek karara bağlanır. B) 31.12.1981 tarihinden önce bilim lıkları ve palamut meşelikleri dahil arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu Tarım arazilerinin korunması ve olmak üzere her nevi meyveli ağaç ve ve fen bakımından orman niteliğini tarım arazileri dışında kalan tarım amaç dışı kullanımına dair uygu- ağaççıklar; tam olarak kaybetmiş yerlerden; arazileri; toprak koruma projelerine lamaların usul ve esasları tüzükle tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, uyulması kaydı ile valilikler tarafın- düzenlenir. (*) Madde 1 in 2. fıkrasının (H) ben- fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam dinde yer alan “... kızılağaçlıklar ile fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları veya aşılı kestanelikler, ...” sözcükleri, otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta Anayasa Mahkemesinin 18.5.2005 kullanılmasında yarar olduğu tespit (9) 6831 Sayılı Orman ve 3402 sayılı Kadastro Kanunlarını Değiştiren 5831 sayılı tarih ve 25819 sayılı R.G.’de yayım- edilen araziler ile şehir kasaba ve köy Kanun (2009) ve Orman Kanunu md. 1, 2 ve 17) lanan, 17.3.2004 gün ve E.2003/100 yapılarının toplu olarak bulunduğu - K.2004/33 sayılı kararı ile iptal yerleşim alanları, edilmiştir. Orman sınırları dışına çıkartılır. Ormanların Tarifi, Taksimi, İdare ve mezarlıklarıyla kasaba ve köylerin İ) (Değişik: 2896 - 23.9.1983) Sahipli Orman sınırları dışına çıkartılan bu Murakabesi hudutları içerisinde bulunan eski arazideki aşılı ve aşısız zeytinlikler- yerler Devlete ait ise Hazine adına (kadim) mezarlıklardaki ağaç ve Madde 1 - Tabii olarak yetişen ve le, özel kanunu gereğince Devlet hükmi şahsiyeti haiz amme mües- ağaçlıklarla örtülü yerler. emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık ormanlarından tefrik edilmiş ve seselerine ait ise bu müesseseler toplulukları yerleriyle birlikte orman E) Sahipli arazide bulunan ve civarın- imar, ıslah ve temlik şartları yerine adına, hususi orman ise sahipleri sayılır. daki ormanlarda tabii olarak yetiş- getirilmiş bulunan yabanî zeytin- adına orman sınırları dışına çıkartı- Ancak: miyen ağaç ve ağaççık nevilerinin likler ile 09.07.1956 tarih ve 6777 lır. Uygulama kesinleştikten sonra A) Sazlıklar; bulunduğu yerler; sayılı kanunda tasrih edilen yabani tapuda kesin tashih ve tescil işlemi B) Step nebatlariyle örtülü yerler; F) (Değişik: 3373 - 22.5.1987) Orman veya aşılanmış fıstıklık, sakızlık ve yapılır. C) Her çeşit dikenlikler; sınırları içinde veya bitişiğinde harnupluklar. Bu yerler dışında orman sınırların- Ç) Parklar; tapulu, orman sınırları dışında ise J) Funda veya makilerle örtülü da hiçbir suretle daraltma yapılamaz. D) (Değişik: 2896 - 23.9.1983) Şehir her türlü tasarruf belgeleriyle özel orman ve toprak muhafaza karakteri (Değişik 4. fıkra: 4999 - 5.11.2003 /

366 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 367 m.2) Bu madde hükümleri; muhafaza olarak kullanılan alanlar kulla- bina ve tesislere ilişkin, ilgili ku- den çıkarılmıştır.) (Ek cümle: 5192 ormanı, milli park alanları, tabiat nım bütünlüğü de dikkate alınarak rumlarca orman idaresine bildirilen - 17.6.2004 / m.1) Yanan orman parkları, tabiatı koruma alanları, izin Orman Genel Müdürlüğünce tespit eksikliklerin tamamlanması yönün- alanlarındaki her türlü emval Orman ve irtifak hakkı tesis edilen ormanlık edilir. Tespit edilen bu alanlardan de kiracıya tebligat yapılarak en geç Genel Müdürlüğünce değerlendirilir. alanlar ve 3 üncü madde ile orman uygun görülenler Orman ve Su İşleri bir yıl içinde eksikliğin giderilmesi (Yeniden Düzenlenen 3. fıkra: 5192 rejimi içine alınan yerlerde bu nite- Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar istenir. Eksikliklerin giderilmemesi - 17.6.2004 / m.1) (Değişik 1. cümle: liklerinin devamı süresince; yanan Kurulu kararı ile yayla alanı olarak hâlinde yapılan kiralama işlemi iptal 6001 - 25.6.2010 / m.33/a) Savun- orman sahalarında ise hiçbir şekilde ilan edilir. İlan edilen yayla alanla- edilir. İlgili mevzuattan doğacak her ma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, uygulanmaz. rında 31/12/2011 tarihinden evvel türlü zarar ve hukuki sorumluluk atık su, petrol, doğalgaz, altyapı, (Ek fıkra: 3373 - 22.5.1987) Bu mad- yapılmış, hakkında müsadere kararı kiracıya aittir. Yayla alanı olarak ilan katı atık bertaraf ve düzenli depola- denin (B) bendi ile orman sınırları bulunanlar da dâhil her türlü bina ve edilen yerlerde orman idaresince ma tesislerinin; baraj, gölet, sokak dışına çıkarılıp, 2924 sayılı Kanunun tesisler mevcut haliyle vaziyet planın- nüfus yoğunluğu, yöresel ihtiyaç ve hayvanları bakımevi ve mezarlıkla- 11 ve 12nci maddeleri gereğince da gösterilerek Orman Genel Müdür- sosyal problemler dikkate alınarak rın; Devlete ait sağlık, eğitim ve spor fiilî durumlarına göre ifraz edilerek lüğü sabit kıymetlerine alınır. Yayla gerekli her tür ve ölçekte planlar tesislerinin ve bunlarla ilgili her bedeli karşılığı satılacak yer, yapı alanlarında bulunan bina ve tesisler Orman Genel Müdürlüğünce yapılır türlü yer ve binanın Devlet ormanları ve tesisleri kullananlardan, satış orman idaresi tarafından işletilir, veya yaptırılır. Yapılan bu planlar üzerinde bulunması veya yapılma- işlemleri tamamlanıncaya kadar ecri işlettirilebilir veya kiraya verilebilir. Orman ve Su İşleri Bakanlığınca sında kamu yararı ve zaruret olması misil alınmaz. Elde edilen gelirler Orman Genel onaylanır. Yayla alanlarında mevcut halinde, gerçek ve tüzel kişilere Madde 17 - (Değişik 1.fıkra: 6292 - Müdürlüğü döner sermayesine gelir bina ve tesislerin kiralayan tara- bedeli mukabilinde Çevre ve Orman 19.4.2012 / m.13/7) Devlet ormanları kaydedilir. Giderler ise Orman Genel fından iki yıl içinde planlara uygun Bakanlığınca izin verilebilir. Devletçe içinde bu ormanların korunması, Müdürlüğü döner sermayesinden hale getirilmesi istenir. Uyumlu yapılan ve/veya işletilenlerden bedel istihsal ve imarı ile alakalı olarak karşılanır. Bu alanlardaki bina ve te- hale getirenlerin kira sözleşmeleri alınmaz. Bu izin süresi kırkdokuz yapılacak her nevi bina ve tesisler sislerin kullanıcıları orman idaresin- yenilenir. Aksi halde kira sözleşmesi yılı geçemez. Bu alanlarda Devletçe müstesna olmak üzere; otlatma ce tespit edilir, ilgili kaymakamlık ve iptal edilir. Yayla alanlarına ilişkin iş yapılanların dışındaki her türlü bina planı yapılan alanlarda yıllık otlatma muhtarlıklar vasıtasıyla bir ay süreyle ve işlemler yönetmelikle belirlenir. ve tesisler iznin sona ermesi halinde süresi dâhilinde hayvanların planlı ilan edilir. Bu süre içinde yapılan Devlet ormanlarının herhangi bir eksiksiz ve bedelsiz olarak Orman otlatılmasını sağlayan, gecelemesini itirazlar bir ay içinde orman idare- suretle yanmasından veya açıklık- Genel Müdürlüğünün tasarrufuna emniyet altına alan ve dağılmalarını sinde mevcut bilgi ve belgelere göre, larından faydalanılarak işgal, açma geçer. Söz konusu tesisler Orman engelleyen geçici çevirmeler şeklin- bunun mümkün olmaması hâlinde veya herhangi şekilde olursa olsun Genel Müdürlüğü veya Çevre ve de düzenlemeler dışında, her çeşit başvuru sahiplerinin elindeki bilgi kesme, sökme, budama veya boğma Orman Bakanlığı ihtiyacında kullanı- bina, ağıl ve hayvanların barınmasına ve belgelere göre sonuçlandırılarak yollariyle elde edilecek yerlerde labilir veya kiraya verilmek suretiyle mahsus yerler yapılması, tarla açıl- ilgililere bildirilir. Kullanıcısı tespit buralarda yapılacak her türlü yapı ve değerlendirilebilir. İzin amaç ve ması, işlenmesi, ekilmesi ve orman edilen bina ve tesisler vaziyet planına tesisler, şahıslar adına tapuya tescil şartlarına uygun olarak faaliyet gös- içinde yerleşilmesi yasaktır. Ancak, göre kullanıcısına, tespit tarihinden olunamaz. Buralara doğrudan doğ- teren hak sahiplerinin izin süreleri; Devlet ormanlarında 31/12/2011 itibaren bir yıl içinde talebi hâlinde ruya orman idaresince el konulur. yer, bina ve tesislerin rayiç değeri tarihinden önce toplu yerleşimin rayiç bedel üzerinden 8/9/1983 tarihli (...) (Madde 17 nin 2. fıkrasının son üzerinden belirlenecek yıllık bedelle bulunduğu; yaylak ve otlak olarak ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu iki cümlesi, 3.7.2004 tarih ve 25511 doksandokuz yıla kadar uzatılabilir. kullanılan alanlar içindeki yerler ile hükümlerine göre kiraya verilebilir. sayılı R.G.’de yayımlanan, 17.6.2004 Bu durumda devir işlemleri uzatma yılın belirli dönemlerinde geleneksel Kullanıcıları tarafından kiralanmayan tarih ve 5192 sayılı Kanunun 1. süresi sonunda yapılır. Verilen izin- yaylacılık maksadıyla yerleşim yeri bina ve tesisler ise yıkılır. Kiralanan maddesi hükmü gereğince metin- ler amaç dışında kullanılamaz.

368 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 369 (Yeniden Düzenlenen 4. fıkra: 5192 de Çevre ve Orman Bakanlığınca 8.8.2011 / m.35) “Orman ve Su İşleri nın görüşü alınarak (Değişik ibare: - 17.6.2004 / m.1) Yukarıdaki fıkrada izin verilebilir. Bu takdirde kulla- Bakanlığınca” hazırlanır ve yürürlüğe KHK/648 - 8.8.2011 / m.35) “Or- belirtilen bina ve tesislerin hükmi nım bedeli, süresi, yapılan bina ve konur. man ve Su İşleri Bakanlığınca” izin şahsiyeti haiz amme müesseselerine tesislerin devri gibi hususlar genel Bu Kanun kapsamına giren yerler- verilebilir. Bu izin üzerine gerçek ve ait ormanlarda veya hususi orman- hükümlere uygun olarak taraflarca deki turizm bölge, alan ve merkezle- özel hukuk tüzelkişileri lehine tesis larda yapılmak istenmesi halinde tespit edilir. rinde turizm yatırımlarına ilişkin plan edilecek intifa hakkı süresi kırkdokuz kararları (Değişik ibare: KHK/648 - yılı geçemez. Bu süre sonunda bütün 8.8.2011 / m.34) “Çevre ve Şehircilik tesisler eksiksiz olarak Hazine- (10) 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu ile Orman ve Su İşleri Bakanlıkları- ye devredilir. Ancak, işletmesinin nın” görüşü alınarak sonuçlandırılır. başarılı olduğu Kültür ve Turizm Milli Park, Tabiat Parkı, Tabiat (Değişik başlık: KHK/648 - 8.8.2011 Bakanlığınca belgelenen hak sahip- Anıtı ve Tabiatı Koruma Alanlarının / m.34) İşletme Gerçek ve Özel Hukuk Tüzelkişileri- lerinin intifa hakkı, Tarım ve Orman Belirlenmesi Madde 4 - Bu Kanun hükümlerine ne Verilecek İzinler Bakanlığınca tesisin rayiç değeri Madde 3 – (Değişik: KHK/648 - göre millî park olarak belirlenen yer- Madde 8 - Turizm bölge, alan ve üzerinden belirlenecek bedelle dok- 8.8.2011 / m.33) Orman ve Su İşleri lerin özellik ve nitelikleri gözönün- merkezleri dışında kalan Millî sandokuz seneye kadar uzatılabilir. Bakanlığınca millî park karakterine de tutularak, koruma ve kullanma parklar ve tabiat parklarında kamu Bu durumda Hazineye devir işlemi sahip olduğu tespit edilen alanlar, amaçlarını gerçekleştirmek üzere, yararı olmak şartıyla ve plan dahi- bu uzatma sonunda yapılır. Millî park Millî Savunma Bakanlığının olumlu kuruluş, geliştirme ve işletilmelerini linde, turistik amaçlı bina ve tesisler ve tabiat parklarının gelişme planları görüşü, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Ba- kapsayan gelişme planı, ilgili bakan- yapmak üzere gerçek ve özel hukuk kesinleşmeden bu Kanunda sözü kanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı lıkların olumlu görüşleri ve gerekti- tüzelkişileri lehine Maliye Bakanlığı- edilen izin verilemez. ile diğer ilgili bakanlıkların görü- ğinde fiili katkılarıyla, şü de alınarak Çevre ve Şehircilik (Değişik ibare: KHK/648 - 8.8.2011 Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar / m.35) (11) 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Kurulu kararı ile millî park olarak “Orman ve Su İşleri Bakanlı- Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye belirlenir. ğınca” hazırlanır ve yürürlüğe konur. Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (2012) (Kısaca 2B Kanunu) Orman ve orman rejimine tabi Gelişme planı uyarınca iskân ve yerlerde tabiat parkı, tabiat anıtı ve yapılaşmaya konu olacak yerler için, tabiatı koruma alanları Orman ve Su imar mevzuatına göre imar uygula- 6292 Sayılı Kanun: çıkarmaktadır. ma planları, millî park gelişme planı İşleri Bakanının onayı ile belirlenir. Kanun sözde 2B sorununu çöz- Kanunun tek olumlu yanı, geç- hüküm ve kararlarına uygun ola- Orman ve orman rejimi dışında kalan mek iddiasındadır. Ama bir sorunu mişte Devletin tapusuna güvenerek yerlerde tabiat parkı, tabiat anıtı ve rak hazırlanır veya hazırlattırılarak çözmek için önce sorunu yara- taşınmaz alanların, bir süre sonra (Değişik ibare: KHK/648 - 8.8.2011 / tabiatı koruma alanı belirlenmesine tan sistemin ortadan kaldırılması 2B gerekçesi ile mülkiyet haklarının veya Orman ve Su İşleri Bakanlığınca m.34) “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı- gerekir. Yani önce Anayasanın 169/ gasp edilmesinin ortadan kaldırı- belirlenmiş olanların işlemlerinin nın” onayı ile yürürlüğe konulur. son fıkrası ile 170. maddesi ve 6831 larak, bu kişilere haklarının iade tamamlanması için gerekli yerlerin Üçüncü madde hükümleri uyarınca sayılı Kanunun 2. maddesi bütünüy- edilmesidir. orman rejimine alınmasına ilgili ba- tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı ko- le kaldırılmalı ve 1. maddesindeki Yasa koyucular sorunu tam anlayıp kanlıkların görüşü alınarak Çevre ve ruma alanı olarak belirlenen yerler tanım da düzeltilmelidir. Çünkü bu çözümünü oluşturamamaktadırlar. Şehircilik Bakanlığının teklifi üzerine için gerekli (Değişik ibare: KHK/648 maddeler orman işgalinin sonucu Öncelikle orman bir ağaçlık alan de- Bakanlar Kurulunca karar verilir ve - 8.8.2011 / m.34) “projeler”, Kültür değil artık sebebi olmuşlardır. Kanun ğil, bir eko-sistemdir. Ağaç ormanı- bu alanlar Çevre ve Şehircilik Bakan- ve Turizm Bakanlığının görüşü sorunu çözmemekte, sadece işgalciyi nın içinde sadece bir unsur olup, tüm lığınca tescil edilir. alınarak (Değişik ibare: KHK/648 - ödüllendirip, yeni işgallere davetiye florası ve faunası, toprağı ve suyu ile

370 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 371 bir bütündür. Ayrıca orman bir “kay- ve tasarrufu altındaki alanlar” olup, hükümleri uygulanmaz. Ancak, bu 2, 36 ve 125. maddelerine de ters nak” olmayıp, bir “doğal varlık” tır. hukuki rejimleri farklıdır. Kanun Kanunun öngördüğü uygulamalar düşülmektedir. Yine ormanlar, her ne kadar tapuya bu temel orman hukuku sistemi ile sırasında, bahsedilen kanunların Sonuç olarak bu Kanun; Anaya- tescil edilseler de “Devletin hüküm çatışmaktadır. amaçları ayrıca gözetilir. Uygula- sa’nın başta 2 (Hukuk devleti) ve malar için 6831 sayılı Kanuna tabi Mülkiyet hakkını düzenleyen 35. alanların kullanılması zaruri olduğu (12) 6306 Sayılı afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun takdirde, başka yerlerde en az bu maddesi olmak üzere, 43 (Kıyılardan (2012) alanlar kadar alanın ağaçlandırılma- yararlanma), 44 (Toprağın korun- sı, 3573 sayılı Kanuna tabi alanların ması), 45 (Tarım alanları ile çayır 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki c) Afete maruz bölgeye ilişkin hü- kullanılması zaruri olduğu takdirde ve meraların korunması), 56 (Çevre Alanların Dönüştürülmesi Hakkında kümleri saklı kalmak kaydıyla 7269 de, başka yerlerde en az bu alanlar hakkı), 63 (Tarih, kültür ve tabiat Kanun: sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler kadar alanın zeytinlik alan hâline varlıklarının korunması, 166 (Plan- getirilmesi mecburidir.” Bu Kanun sadece riskli yapıları değil, Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapı- lama) ve 169 (Ormanların korunması Yine ayrıca 2577 sayılı İYUK’daki 60 “uygulama bütünlüğü” altında, riskli lacak Yardımlara Dair Kanunun, ve geliştirilmesi) maddelerine ve günlük dava açma süresini 30 güne olmayan yapıları da kapsamakta ç) 189 sayılı Millî Savunma Bakanlığı indirilip, mahkemelerin de yürütme- 90/son maddesi göndermesi ile bir ve bunun yanında 9. maddesi ile de İskân İhtiyaçları İçin Sarfiyat İcrası nin durdurulması kararı vermesini kısım uluslar arası sözleşmelere de aşağıdaki sınırsızlık ve kuralsızlıkları ve Bu Bakanlıkça Kullanılan Gayri- ortadan kaldırılarak, Anayasa’nın aykırıdır. getirmektedir. menkullerden Lüzumu Kalmayanla- Bu maddeye göre; rın Satılmasına Salâhiyet Verilmesi (13) ÇED Yönetmeliği (1993, 1997, 2002, 2003, 2008, 2013 Yıllarında yenileme Hakkında Kanunun, (1)Bu Kanun uyarınca yapılacak olan ve 7 kez de ara değişiklik.) planlar, 3194 sayılı İmar Kanununda d) 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve imara ilişkin hükümler ihtiva eden ve Güvenlik Bölgeleri Kanununun, (Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği ekosistemler üzerinde bir kılıç gibi özel kanunlar da dâhil olmak üzere e) 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanu- Koruma Kanunu Tasarısı ise baş- sallanmaktadır.) diğer mevzuatta belirtilen kısıtla- nunun, ta ormanlar olmak üzere bütün malara tabi değildir. Bu Kanuna f) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlık- tabi riskli yapılar, riskli alanlar ve larını Koruma Kanununun, ÇDP’da üçüncü köprü olmadığı gibi, rezerv yapı alanları hakkında 7269 g) 3621 sayılı Kıyı Kanununun, 5. BÜYÜK PROJELER VE ayrıca buna şiddetle karşı çıkılmak- sayılı Kanunun uygulanıyor olması bu ğ) 4342 sayılı Mera Kanununun, HUKUKİ GELİŞMELER tadır. Fakat bu planda, 13.02.2009 Kanunun uygulanmasına engel teşkil h) 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve tarih ve 103 sayılı Meclis Kararı ile etmez. Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yeni- 5.1. ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ ve KUZEY onaylanan 1/100.000 ölçekli İstanbul (2) Bu Kanun kapsamındaki alanlar- lenerek Korunması ve Yaşatılarak MARMARA OTOYOLU İLE İLGİLİ Çevre Düzeni Planı’nın plan notlarında da bu Kanunun öngördüğü uygu- Kullanılması Hakkında Kanunun, GELİŞMELER “İlave Boğaz Geçiş ve Güzergâhları alt lamaların zaruri kılması hâlinde, ı) 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Hukuki gelişmeler aşağıdadır: ölçekli planlarda değerlendirilmesi” ne bu uygulamaların gerektirdiği iş ve Kullanımı Kanununun, - 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre yönelik plan tadilatı ile ilginç bir deği- işlemler hakkında; Düzeni Planı’nın plan notlarında “İlave şiklik yapılarak, bu plan kelimenin tam i) Geri görünüm ve etkilenme Boğaz Geçiş ve Güzergahları alt anlamıyla etrafından dolanılmıştır. Bu- a) 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve bölgeleri bakımından 2960 sayılı ölçekli planlarda değerlendirilmesi” nun hakkında dava açılmış ve bilirkişi Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkın- Boğaziçi Kanununun, bu Kanunun ne yönelik plan tadilatının iptali için raporu iddialarımızı doğrular bir halde da Kanunun, uygulanmasını engelleyici hükümleri açılan dava: gelmesine rağmen, Mahkemece tam b) 6831 sayılı Orman Kanununun, ve diğer kanunların bu Kanuna aykırı Bilindiği gibi 1/100.000 İstanbul İl aksi yönde bir karar verilebilmiştir.

372 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 373 - 1/25.000 ölçekli İstanbul İli Kuzey kesilen milyonlarca ağacın fotoğrafları 391 ağaç ise taşınabilecek durumdadır. dirildiği raporda, alandaki kuş hare- Marmara Otoyolu Nazım İmar Planı- yansımış ve yine bu kesimlere esas Faaliyet alanında ağırlıkla rastlanan ketliliğini azaltmak için, yiyecek içecek nın iptali için açılan dava: orman tahsis kararlarının sorulması ağaç türleri, maritima çamı, fıstıkçamı, kaynaklarının ortadan kaldırılması, Ayrıca 01.10.2010 tarihinde askıdan üzerine, 06.09.2013/201155 tarih/sa- kızılçam, karaçam, meşe, gürgen, diş- tarımsal faaliyetlerden kaçınılması ve inerek kesinleşen 1/25.000 ölçekli yılı cevabi yazıda “Orman ve Su İşleri budak, ıhlamur, akçaağaç ve sedirdir. meyve veren ağaçların yetiştirilmemesi İstanbul İli Kuzey Marmara Otoyolu Bakanlığı’nca 14.05.2013 tarih ve 70 Araç trafiğinin artması ve kent- gibi önerilerde bulunulmaktadır. Bir Nazım İmar Planının iptali için açılan sayılı olur ile 49 yıllığına KGM’ne ‘kesin leşmenin bu bölgeye yönelmesinden bölümü maden sahası olan alandaki davada 2012 Temmuz ayında keşif tahsis kararı’ verildiği” bildirilmiştir. dolayı alanın mevcut kirlilik yükünün heyelan riskiyle ilgili de şu ifadeler var: yapılmış, bilirkişi raporu tam köprü artması beklenilmektedir. Projenin “Proje alanı sınırları içerisinde ve alanın temeli atıldığında yani bir yıl sonra 5.2. ÜÇÜNCÜ HAVAALANI gerçekleşmesi durumunda alanda güney batısında yer alan hafriyat döküm alanı ve çevresinde toprak kayması ve 2013 Temmuz ayında gelmiştir. Gelen ÇED Raporuna göre proje, orman ekosistem açısından büyük bir habitat kaybı yaşanacaktır. Yapılması planlanan heyelan hareketleri görülmektedir.” raporda bilirkişiler sadece iki davalının ekosisteminden su ekosistemine geri üniteler için (pist, apron, üst yapılar vb.) Projesinin ekonomik ömrü 100 yıl (İBB ve KGM) raporlarına dayanan bir dönüşü olmayan doğa tahribatı yarat- hafriyat çalışmaları doğal ekosistemi olarak planlanmıştır. İşletme kapa- bilirkişi raporu hazırlamışlardır. Ra- ma riski taşımaktadır. Yolcu kapasitesi (orman alanları, 70 adet canlı yaşamı sitesi 150 milyon yolcu/yıl’dır. Günlük 150 milyon olarak hesaplanan ve 4 pora ayrıntılı itiraz edilmiştir. Aslında barındıran göl ve göletler, akar ve kuru yolcu kapasitesinin ise yaklaşık 411 bin etap halinde yapılarak 2038 yılında bu planın, bir planda olması gereken dereler, tarım alanları, mera alanları) yolcu olacağı öngörülmektedir. İşletme bitirilmesi planlanan 6,7 milyar lira unsurları taşımadığı da plancılar tara- ortadan kaldıracaktır. Ünitelerin inşa aşamasında havalimanına yolcu taşıma bedelindeki proje için rapordaki şu fından net bir şekilde ortaya konul- edilmesiyle birlikte bu alanların doğal için yaklaşık 2 bin adet orta yüklü noktalar dikkat çekmektedir. muştur. bitki örtüsü ve doğal özelliği ortadan ticari taşıtın ve ortalama 100 bine yakın Proje alanı toplam 7 bin 650 hek- kalkmış olacaktır. otomobilin giriş-çıkış yapması öngörül- - ÇED Kararı ve bir bilgi notu: tardır. Alanın 6 bin 172 hektarı orman, Proje sahası içerisinde maden mektedir. 1180 hektarı madencilik ve diğer Köprü ile ilgili bir ÇED Raporu da işletmelerinin oluşturduğu 70 adet kullanım, 660 hektarı göl, 236 hektarı yoktur. ÇED Yönetmeliğinde sırf göl, gölet ve gölcük bulunmaktadır. 5.3. KENTSEL DÖNÜŞÜM mera, 60 hektarı kuru tarım, 2 hektarı üçüncü köprüyü çed dışında bırakmak Proje inşaat aşamasında göl ve gölet İstanbul’da bu gün için gerek tarih, fundalık alandır. Alanın önemli bir için değişiklik yapılmış ve bunların suları kullanma ve sulama suyu olarak kültür, mimari, planlama ve demografik kısmında Arnavutköy Kuzey Ormanları tamamı da Danıştay’dan geri dönünce kullanılacaktır. Daha sonra hafriyat ve ve gerekse ekolojik açıdan en büyük ve yer almaktadır. Aynı zamanda 3. Köprü bu kez yasa değişikliği ile köprü çed dolgu malzemesi ile doldurulacaktır. yaygın olumsuzluklar, bu uygulamanın ulaşım koridoru da bu ormanların dışında bırakılmıştır. Köprüyü yapan Dolayısıyla sulak alan vasfını yitirecek sonucunda oluşmuş ve oluşmaktadır. içerisinden geçerek orman alanını ortaklığın temsilcilerinden birisinin olup, bu alanlar ve yakınlarındaki sucul Kent tarih ve kültürünü yitirirken, kim- kuzey güney yönünde ikiye bölmekte- bir soru üzerine “çedi, medi her şeyi yaşam ve canlı yaşam yok olacaktır. liğini de kaybedip soysuzlaşmaktadır. dir. Düşey ekolojik koridorlardan biri Proje alanı sınırı, batısında yer alan tamam” cevabı üzerine, Çevre ve Kentsel dönüşüm saldırgan bir yapıda olan Terkos-Haliç ekolojik koridoru Terkos Gölü sınırına 2,5 km uzaklık- olduğundan kentin ekolojik yapısı da Şehircilik Bakanlığı’na yazı ile sorul- da bu alanın içerisinden geçmektedir. ta. İstanbul’un temel su kaynağı olan büyük ölçüde olumsuz etkilenmektedir. muş ve Bakanlığın 15.07.2013/11774 İçerisinde iğne yapraklı, geniş yapraklı Terkos Gölü’nden ve Istranca derele- 1950-1960 arası Beyazıt Meydanı, Vatan tarih/sayılı yazısı ile resmen “İstanbul ve karışık ağaçların bulunduğu bu rinden temin edilen sular, yapılması ve Millet Caddeleri ve İstanbul Sahil Boğazı Üçüncü Karayolu Geçişi ile ilgili ormanlar İstanbul’a yerleşim karak- planlanan proje alanı sınırları içerisin- Yolu şokları ile başlayan bu tahribat Bakanlığa sunulan bir ÇED Raporu terini veren kuzey rejiminin önemli bir den geçen aktarma kanalları sayesinde 80’li ve 90’lı yıllarda Haliç, Tarlabaşı, bulunmadığı” bildirilmiştir. bileşenidir. İstanbul’un güneyine aktarılmaktadır. Kazıklı Yollar ve İkinci Köprü ile devam Alandaki toplam ağaç adedi 2 mil- Terkos barajı ve Alibey barajını besleyen etmiş olup, son 10 yıllık uygulamalarda - Orman Tahsis Kararı ve bir bilgi yon 513 bin 341 olarak gösterilmiştir. dereler tehlike altında kalacak. adına “kentsel dönüşüm” denilerek, notu: Kesilmesi zaruri ağaç miktarı 657 bin Hava araçlarına kuş çarpmasına bunları dahi aratır bir yapıya dönüş- Yine basına köprü ve çevre yolları için 950 adettir. Alandaki 1 milyon 855 bin yönelik alandaki risklerin de değerlen- müştür.

374 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 375 Kentsel dönüşümle ilgili mevzuata Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yeni- 6. PLAN ve MİMARİ akışının engellenmesi, yeşil doku azlığı yönelik inceleme aşağıdadır. lenerek Korunması ve Yaşatılarak nedeni ile kentin ısısını düzenleyeme- Kullanılması Hakkında Kanun (2005) DEĞERLER DIŞI mesi sonucunu doğurmakta ve kent Kentsel Dönüşümü İçeren Mevcut Her ne kadar Kanunun adında ve 1. md. YAPILAŞMA (BÜYÜK bilinen ekolojik kimliğinin bir parçası Mevzuat : deki “Yaşatılarak Kullanma” tabirinin YAPILAR) SONUCU olan klimatik kimliğini de kaybetmek- (1) 3194 Sayılı İmar Kanunu (1985) doğrusu “Kullanarak Yaşatma” olması KENTİN EKOLOJİK tedir. Özellikle Md. 6...... 19 ile, 39. ve gerçek amacın “Kullanma” değil KİMLİĞİNİ YİTİRMESİ md.deki “Yıkılacak derecedeki tehlikeli “Yaşatma” olması gerekirse de, bu 7. KANAL İSTANBUL, kanun da özellikle 1. md.de belirtilen; yapılar” ve 40. md.deki “Kamunun İstanbul’a 1950’lerde başlayan göç ve MUHTEMEL EK YAPILAŞMA “..... yıpranan ve özelliğini kaybetmeye selameti için alınacak tedbirler” v.s. yeteri arsa üretiminin yapılamayışı, yüz tutmuş; kültür ve tabiat koruma VE KUZEY EKOSİSTEMİNE vatandaşı kendi başının çaresine (2) 775 Sayılı Gecekondu Kanunu alanlarının, bölgenin gelişimine uygun ETKİSİ bakmak durumunda bırakmış ve (1966) olarak yeniden inşa ve restore edilerek, İstanbul “işgal” ve “gecekondu” Bu Kanun neredeyse tamamen kent- bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, Bu konu sadece bir takım görsellerden olgusu ile tanışmıştır. Böylece sel dönüşüme yöneliktir. turizm ve sosyal donatı alanları oluş- ibarettir. Yapılmamasını umduğumuz hazine, vakıf ve orman arazileri işgal turulması, tabii afet risklerine karşı bu proje ile değil sadece Marmara (3) 2981 Sayılı İmar ve Gecekondu edilmiştir. Bu yapılar büyük oranda su tedbirler alınması, tarihi ve kültürel Denizi, Ege ve Akdeniz’de olumsuz Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulana- havzalarında da yer aldığından, orman cak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar taşınmaz varlıkların yenilenerek korun- olarak etkilenecektir. İstanbul’un yer ve su havzaları çok büyük oranda Kanunun Bir Maddesinin Değiştiril- ması ve yaşatılarak kullanılması” ama- altı su dengesi de bununla birlikte tahrip edilmiş, İstanbul Riva hariç mesi Hakkında Kanun (1984) cı doğrultusunda sit özellikli kentsel tamamen değişecek ve yoğun bir bütün akarsularını ve iki Çekmece dönüşümü içerdiği açıktır. tuzlanma, kanal civarlarında da zemin Bu Kanun da neredeyse tamamen gölünü (özellikle Küçükçekmece) sıvılaşması yaşanacaktır. Konunun kentsel dönüşüme yöneliktir. Ayrıca (7) 5104 Sayılı Kuzey Ankara Girişi kaybetmiştir. Baraj gölleri de bu hukuki yönü olan Montrö Sözleşmesi 3290 Sayılı Kanunla bir süre uzatımı Kentsel Dönüşüm Projesi Kanunu işgalden nasiplerini almıştır. açısından bakıldığında ise Türkiye’nin da yapılmıştır. Fakat gerek 775 ve ge- (2004) Ayrıca İstanbul Antalya İlinden son- bu kanalla birlikte çok ciddi uluslar rek 2981 Sayılı Kanunlardaki kentsel Kısmi fakat tam bir kentsel dönüşüm ra en çok orman işgaline uğramış ve arası sorunlar yaşayacağı açıktır. Konu dönüşümler çeşitli endişelerle uygu- kanunudur. 2B konumlu araziye sahip bir kenttir. gerek deniz bilimleri, gerek karasal lanmamış, sadece 2981 Sayılı Kanun (8) 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu Bu konuda pek çok etkinlik yapılmış ekosistemle ilgili bilimler ve hukuk sonucu bugün de içinden çıkılamayan (1984) ve çeşitli bilim dalları tarafından konu bilimi açısından çok uzun değerlendir- “tapu tahsis belgesi” gibi popülist bir Kanun bu konuda (Özellikle 2, 4 ve Ek- değerlendirilmiş ve yeterli düzeyde bil- melere muhtaçtır. icraat yapılmıştır. 7. md.lerinde) düzenlemeler içermek- gi üretilmiştir. Önce 5831 ve bilahare (4) 5393 Sayılı Belediye Kanunu tedir. de 6292 Sayılı Kanunlar ile 2B sorunu çözülmesi bir yana, işgalleri teşvik (2005) (9) 7269 Umumi Hayata Müessir eden, suçu hak sahipliğine dönüştüren Kanunun başta 73 ve kısmen de 69. Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirler- bir ortam oluşturulmuştur. Aslında se- md.leri olmak üzere bu konuda dü- le Yapılacak Yardımlara Dair Kanun çime dönük bir yatırım yapılmış fakat zenlemeler içermektedir. (1959) fahiş ve kesinleşemeyen rakamlarla (5) 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Bu Kanun da ağırlıklı olarak bu konuda ortalık iyice karışmıştır. Kanunu (2004) düzenlemeler içermektedir. Bütün bu olumsuz olguların yanı Kanunun başta 7. md.si olmak üzere (10) 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki sıra Kentin gelişigüzel her yerinde bu konuda düzenlemeler içermekte- Alanların Dönüştürülmesi Hakkında yapılan gökdelenlerle kent, tarihi ve dir. Kanun (2012) kültürel kimliğinin yanı sıra rüzgar (6) 5366 Sayılı Yıpranan Tarihi ve (Yukarıda açıklama yapılmıştır)

376 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 377 2. İstanbul ili, biyolojik çeşitlilik sonuç olduğu belirtilmiştir. O neden- açısından dünyanın en zengin yerlerin- le 2/B ve benzer şekilde bir problem den biridir. Küçük bir karşılaştırılma olan 2/A ve 2/C gibi ormanı olumsuz yapıldığında, İngiltere, Fransa, Polonya etkileyecek olan hükümlerin, önce- gibi ülkelerden çok daha fazla bitki likle nedenlerinin ortaya koyulması, çeşitliliğine sahiptir. devletin devlet olma koşullarından biri olduğu belirtilmiştir. 3. İstanbul’un kuzeyinde yer alan doğal yapraklı orman, Avrupa’nın en önemli 6. İstanbul’un kuzeyindeki sorunların ve doğal yapısını korumuş bir kaç or- kaynağı aslında güneyinde bulunan şe- mandan biridir. İlk amenajman planını hirleşme ve aşırı nüfus baskısını yara- TÜRKİYE ORMANCILAR yapıldığı, ilk fidanlığın kurulduğu, ilk tan hükümet politikalarıdır. Hükümetin park uygulamasının gerçekleştirildiği, “ekosistem yaklaşımını tümüyle hiçe DERNEĞİ MARMARA Türkiye’nin ilk orman fakültesinin, ilk sayan” yaklaşımı, aşırı rant sağlama araştırma ormanı statüsünde olduğu, ve gelir hırsıyla İstanbul’un kuzeyine ŞUBESİ kısacası ormancılığın doğduğu bir or- sıkışmış olan ormanı çepeçevre kuşat- mandır. Bu nedenlerden dolayı mutlak maya başlamıştır. 3.Çevreyolu, köprü İstanbul ormanlarının sorunları ve korunması gereken bir ormandır. ve 3.havalanı yollarının “halkı kandıra- çözüm önerileri Sempozyumu rak” sadece transit geçitlere açılacağı 4. Nüfus artışı, tarım alanlarının yarı belirtilmesine karşın daha şimdiden 5-6 ARALIK 2013 yarıya azalmasına, güneyde yer alan kuzeyinde binlerce konut projeleri kısımlardaki yoğunluğun artmasına, gündeme gelmeye başlamıştır. SONUÇ RAPORU kentin kuzeye, ormanlara doğru geniş- lemesine neden olmuştur. Mimarlık ve 7. İstanbul’un kuzeyinde yer alan or- şehir planlama ilkelerinin tamamen manlar bir yandan yerleşim, bir yandan 05-06 Aralık 2013 tarihinde İstan- alınan 30 gram su için, yaklaşık yarım dışında çarpık bir şekilde genişleyen da büyük projeler ve çevre yollarının bul-Kadıköy, Barış Manço Kültür Mer- kilo altınla cezalandırılmış; Ormanlı kent, ormanlara gözle görülür zararlar yapılacağı güzergahta, ağaç kesimle- kezinde gerçekleştirilen sempozyum Döneminde ormana verilen zarara vermeye başlamıştır. Mevcut ve gele- riyle parçalanmıştır. Yani ekosistem kapsamında yapılan sunumlar İstanbul karşılık dönemin Su İşleri Nazırı gö- cek hükümetlerin kısa vadede yasal parçalanmış ve ekosistem hizmetleri Ormanlarının Bizans Döneminden gü- revinden uzaklaştırılmış, 1924 yılında değişikliklerle ormana zarar verebile- %100 azalmıştır. nümüze ana hatlarıyla ne gibi değişik- Atatürk’ün İmzasıyla, Belgrad Orma- cek tüm etkenleri ortadan kaldırmalı- 8. Belgrad ormanları içerisinde yapılan likler geçirmiş, koruma ve yararlanma nının eğitim amaçlı olarak korunmaya dır. Bu amaçla, gerçek bilimsel görüş- çalışmalarda, özellikle orman içi biçimleri ne yönde değişmiş, son alındığı ve rekreasyon faaliyetlerinin leri dikkate almalıdır. Uzun vadede ise dinlenme alanlarında, neredeyse tüm yıllarda yaşanan ve yapılan uygulama- tümüyle yasaklandığı bildirilmiştir. nüfusu yoğunluğunu artırmak yerine ağaçların hasta olduğu saptanmış- lar nelere yol açmış gibi sorulara yanıt Günümüzde ise ortaya çıkan görüntü, azaltmak zorunludur. tır. Bu sahalar rehabilite edilmeli ve veren sunumlar sonucunda ortaya Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyetin rotasyona tabi tutulmalıdır. çıkan sonuçlar aşağıda açıklanmıştır: ilk dönemlerinden miras aldığımız 5. Yıllardan bu yana süregelen 2/B İstanbul ormanlarında mirasa sahip sorununun aslında her şeyden önce bir 9. İstanbul’un önemli su havzaları 1. İstanbul Ormanları tarihinin hiçbir çıkamadığımızdır. Osmanlı’nın torun- “ahlak sorunu” olduğu dile getirilmiş- yapılaşma nedeniyle kirlenme sonucu döneminde, bugünkü kadar baskı larını olduğunu dile getiren yetkililer, tir. 2/B alanlarını yaratan topluluğun elden çıkmıştır. Alibeyköy, Elmalı, K. görmemiştir. Bizans Döneminde Osmanlı’nın çeyreği kadar bile koru- sosyolojik açıdan irdelenmesi gerektiği Çekmece, B.çekmece barajları işlevini Belgrad Ormanından kaçak olarak mamaktadır. belirtilmiştir. Ayrıca 2/B sorununun bir yitirmiş olup, Ömerli barajı da risk

378 İstanbul Ormanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri 379 altındadır. Bu havzalarda yapılaşmalar 4. Mevcut piknik alanları Belgrad Orma- acilen durdurulmalıdır. nı olarak ayrılan 5500 hektarlık alanın dışına kaydırılmalı, 5500 hektarlık bir Sonuç olarak önerilen çözümler; doğal orman gelecek kuşaklara aktarıl- 1. Nüfus artışı mutlaka geriye dön- malı ve tamamen bilimsel faaliyetler ve dürülmelidir. Anadolu’da istihdam eğitim öğretim amacıyla kullanılmalıdır. olanakları sağlanarak geriye göç başlatılmalıdır. 5. İstanbul ormanlarında fragmantas- yon (parçalanma) yoğun olduğu için 2. Hala vakit varken, bilimsel bilgi- “insanlık adına” bir bütün halde kalan ler ve konunun gerçek uzmanlarının ormanlar ve Tabiat Parkı uygulaması desteğiyle, yapılacak ana ve tali yollar ( orman alanlarından geçen) tüneller tümüyle ortadan kaldırılmalı ve “Muha- ile geçilmeli, yer üstünden gitmek faza Ormanı” statüsü daha da güçlendi- zorunda olan kısımlarında ise ekolojik rilmelidir. köprüler yapılmalı ve kesilerek açılan alanlar aynı türlerle yeniden ağaçlan- 6. Belgrad Ormanı, tarihi, doğallığı ve dırılmalıdır. biyolojik değeri nedeniyle “UNESCO Doğal Mirası” Listesine aday gösteril- 3. Ormanların taşıma kapasitesine uygun sayıda, bilimsel veriler ışığında melidir. ve uygun yerlerde yeni piknik alanları düzenlenmeli ve rotasyon uygulanma- 7. Su havzaları ve orman içlerinde yapı- lıdır. laşmaya izin verilmemelidir.

Orm. Yük.Müh. Ali Erhan ÖZER Orm. Yük.Müh. İsmail BAŞOĞLU Prof. Dr. Ünal AKKEMİK

380