Ya Da Böyle Gündelik Yaşantımız Tamamen Dil Edimleri Üzerine Kuruludur
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
190 / Dr. Mehmet ÇİÇEK Dil Olgusuna Genel Bir Bakış / 191 ya da böyle gündelik yaşantımız tamamen dil edimleri üzerine kuruludur. S düşünülmüş, dil ve dilin düşünceyle olan ilişkileri, dilin tarihsel evrimi, dil İnsanı hayvanlardan farklı kılan en önemli özellik düşünme ve > ve edebiyat, dil ve dilin kaynağı sorunları şeklinde ele alınmıştır. Kısacası, düşündüklerini dil yetisi aracılığıyla ifade etmesidir. Nitekim insan; hangi «dil denince hep dilin kendisi yerine ürettikleri düşünülmüştür”7. Bu ortamda bulunuyor ve ne yapıyor olursa olsun sahip olduğu bu dil yetisi durumun; genel anlamda, modern dilbilimin kurucusu sayılan Ferdinand De sayesinde konuşur, düşüncelerini dile getirir ve varlık evrenindeki her şeyi Saussure’e kadar devam ettiğini görüyoruz. yorumlar. Kısacası içinde bulunduğumuz dünya, sözcüğün tam anlamıyla bir dil dünyasıdır. Bir insan, eğer dil yeteneğinden yoksun değilse, sabah . uyandığı vakitten akşam uykuya daldığı zamana kadar, eş ve dostlarıyla, 2. Dilin Gücü Üzerine kısacası çevresindeki herkesle gerek konuşarak gerekse başka şekillerde iletişim kurar. Hatta bu durum bazı zamanlar uykuya daldığında da devam Binlerce insanın hayatına mal olan ve tarihin akışını değiştiren nice savaşlar vardır ki, krallar ya da komutanların dudakları arasından çıkan eder. Çünkü insan rüyalarında bile dile muhtaçtır; orada da insan ya birkaç sözcük sonrası olmuşlardır. konuşmakta ya da kendisiyle konuşulmaktadır. “Dil, bir anda düşünemeyeceğimiz kadar çok yönlü, değişik açılardan İşte dil öyle bir şeydir ki, fiziksel bir yorgunluğa girmeden, hiçbir kas bakınca başka başka nitelikleri beliren, kimi sırlarını bugün de gücü gerektirmeden8 çok kısa bir sürede bu kadar az bir çabayla böylesine çözemediğimiz büyülü bir varlıktır. (...) Bir an düşünecek olursak, dil büyük işlerin olmasına olanak sağlamakta, yıllarca sürebilecek sevgi ya da düşmanlıklara sebep olabilmektedir. olmadan bir ince duyguyu, bir şiiri, önemli bir olayı, bir buluşu, bizim için unutulamayacak kadar değerli bir anımızı, bir fizik ya da kimya olayını nasıl Burada konumuz gereği 15-20 gün öncesine ait bir gazete9 haberini anlatabilir, nasıl kâğıda geçirebiliriz ? Yüzyıllar boyu bilimde, teknikte elde hatırlatmak istiyoruz. Söz konusu haberde, ABD başkam G. W. Bush’un, edilen gelişmeleri günümüzde başkalarına, gelecekte de sonraki kuşaklara yayınlamış olduğu sözde Ermeni Soykırımını Anma Bildirisinde, bir dil nasıl aktarabiliriz ? Bir suçun saptanmasına, bir suçlunun yargılanmasına, bir oyunu yaptığından söz ediliyordu. ABD başkanı ne Ermeni Lobisi’nin mahkemenin bir yargıya varmasına, dil olmasa olanak kalır mıydı ?”3. Tüm istemekte olduğu soykırım anlamına gelen Genocide sözcüğünü, ne de bunlardan insanın ancak dil sayesinde insan olduğu gerçeğini öğreniyoruz. Türklerin istediği ve katliam anlamına gelen Massacre sözcüğünü Dolayısıyla insanın; uygarlıklar'kurup, kültürler yaratıp, bunları nesilden kullanmıştı. ABD başkanı, seçeceği sözcüğün ülkeler arası ilişkilerde ne nesile aktarabilmesi, ancak dilin sunduğu bildirişim olanaklarıyla mümkün kadar önemli olduğunun bilincinde olsa gerek, ekibine iyi bir sözlük olabilmiştir. çalışması yaptırmış ve yok etme, hiçliğe indirgeme anlamına gelen annihilation sözcüğünü seçmişti. Nitekim, habere göre, soykırım dese 70 Ruhsal olayları insanın yaşantısı haline sokan ve bütün insan milyonluk Türkiye’yi üzecek, katliam dese Ermeni Lobisi’ni karşısına kültürünün temelini oluşturan, insan topluluğunu yaratan, dildir. Bu alacaktı. Bunun yerine, Türk Dış İşleri’nin de memnun olduğu ve Amerikan bakımdan, matematik nasıl bütün fen bilimleri için temel bilim ise dil bilimi Webster sözlüğünde belirtildiği şekliyle10 insanlar için kullanılma olanağı de aynı anlamda sosyal bilimler için temel bilimdir4. olmayan yok etmek, hiçliğe indirgemek anlamına gelen bir sözcük seçilmişti. Dil için genel geçer bir tanım5 arayacak olursak, “dilin, insana duygu ve düşüncelerini açıklama ve bildirişimde bulunma imkânı sağlayan sesli Gazetenin haberinden, dilin tamamı şöyle dursun, o dile ait bir tek sözcüğün bile ne kadar önemli olduğunu ve haber değeri taşıdığını göstergeler sistemi”6 olduğunu görürüz. Hiç kuşkusuz, tarihsel süreç içerisinde de dili yukarıda tanımını verdiğimiz şekliyle algılayanlar olmuştur. Ancak dil; hemen her zaman diğer başka alanlarla birlikte EYUBOĞLU I. Zeki (2000), Dilin Kapısı, s. 115, Pencere Yayınları, İstanbul. BENVENISTE Emile (1966), Problemes de Linguistique Generale-1, s.29, TEL, Eds. Gallimard, Paris. “Bush'un Dil Oyunu”, 26.04.2001 tarihli Sabah Gazetesi. AKSAN Doğan , (1990), Her Yönüyle Dil (Ana Çizgileriyle Dilbilim) cilt I, s. 11, Türk Annihilation sözcüğünün anlamına ilişkin gazete haberini aynen alıntılıyoruz: “Amerikan Dil Kurumu Yayınları: 439/1, Ankara. Webster Sözlüğü: Annihilate: Latince'de annihilalus kelimesinden geliyor. Annihilare PORZIG Walter, (1995), Dil Denen Mucize, s.3, (Çev. Prof. Dr. Vural ÜLKÜ), TDK (yok etmek, yokluğa indirgemek) ile Nihilare (sıfırlamak) kelimelerinin birleşiminden Yay. / 617, Ankara. üretilmiş bir kelime: 1. Elde bir şey kalmayana dek azaltmak, tamamen imha etmek. 2. Bir Dil ve/veya Dil Yetisi ile ilgili olarak 5 ayrı tanım için bk.: MOUNIN Georges (1987), La maddenin şeklini, kimlik özelliklerini yok etmek. (Ormanı "annihilate" etmek: Ağaçlan Linguistique, s. 35-36, Editions Seghers, Paris. tek tek keserek, ormanın yok etmek). 3. Feshetmek, iptal etmek. (Bir tartışmayı KIRAN Zeynel (1986), Dilbilim Akımları, s. 19-20, Yabancı Diller Kitap ve Yayın "annihilate'' etmek.). Amerikan Webster bu kelime için çok ilginç bir not düşmüş: Merkezi, Ankara. îc^|imesj insanlar için kullanılmaz. İnsanlar maddeleri 'annihilate' ederler.” 192 /Dr. Mehmet ÇİÇEK öğreniyoruz. Dilin varlığını ve etkinliğini olanca gücüyle hissettirdiği bir başka alan da reklam sektörüdür11. Çünkü reklam sektörü bir dilin sunduğu; gerek yazılı, gerek sözlü ve gerekse görsel olanakları kullanarak hedef kitle konumundaki milyonlarca insanı etkilemeye çalışmaktadır. Bu amaçla sözcükler üzerinde oynanmakta12; ve insanları'etkilemek için farklı dil yapıları kullanılmaktadır. Sonuçta; bilgisayar dili, tıp dili ve sinema dili gibi dillerin yanında kendine özgü sesli, görsel ve yazılı özellikleri olan yeni bir dil alanı oluşmuştur. Bu oluşum, kaynağını ve yaşamsallığını; dilin, insanları etkileme sanatı dediğimiz, gücünden almaktadır. 3. Dili Dil Olarak Dile Getirmenin Zorluğu Öncelikle birkaç kez tanık olduğumuz bir olayla başlayalım: Edebiyat ya da dilbilim alanında lisansüstü eğitim yapan arkadaşlarımızın da yabancısı olmadığı gibi; bu alanlarla hiç ilgisi olmayan ve fen bilimleri ile uğraşan bazı dostlarımız; zaman zaman, edebiyat ya da dilbilim alanında yüksek lisans ve/veya doktora çalışması yapanların neyi araştırdığını, bunun insanlığa ne gibi yararları olacağın sorarlar. Batı Dilleri ve Edebiyatları alanlarında yapılan lisansüstü araştırmalardan tek anladıkları şey ise, genellikle çeviri çalışmalarıdır. Çünkü dil ve edebiyatla ilgili olarak akıllarına gelebilen Uk ve tek çalışma çeviridir. Böyle bir yaklaşım bir taraftan dil konusunda son derece sığ ve yetersiz bir bilgi altyapısını diğer taraftan ise dile ve dil bilimlerine ilgisiz kalındığını göstermektedir. Oysa dil konusunda, ilgi alanına girmediği için bazı şeyleri bilememek ayrı şey; ilgi duymamak ve/veya önemsememek ayrı şeydir. Bu açıdan bakıldığında her an içli dışlı olduğumuz dile ilgi duymayanımız yok gibidir. Nitekim, dil ve dil bilimleri konusunda ne kadar az bilgiye sahip olurlarsa olsunlar, kendilerine aşağıda ayrıntılarını vereceğimiz türden bir soru sorduğumuz kimselerin; kendi açılarından bazı açıklamalar getirmeye çalışmalarından, isteseler de istemeseler de dile ilgisiz kalamadıklarını anlıyoruz. Dili dil olarak dile getirmenin zorluğunu göstermek için sorduğumuz soru ise şu: Bilindiği gibi koşul tümceleri hemen her dilde vardır. Bu tür tümceler genellikle gerçekleşme olasılığı olan bir varsayım ve onun sonucu üzerine kurulur. Örnek verecek olursak: (a) Şayet yeterince param olursa tatile 1 ÜNAL Pakize (2000), “Reklam Metinlerinin Yabancı Dil Öğretiminde Kullanımı”, I. Frankofoni Kurultayı Bildirileri, Mersin Üniversitesi, Mersin. ! Örneğin konuşma Fransızcası’nda normal koşullar altında isimden sonra kullanılması gereken bazı sıfatlar isimden önce kullanılarak değişik bir anlam etkisi yaratılmaya çalışılmaktadır. Bk.: ÇIÇEK Mehmet (2000), Le Probleme de la Place de l'Adjectif Epithete en França'ıs: Propositions Pour une Solution en Terınes d ’Enrichissemeııts Locaıvc du Lexique par l ’Enonciateur, s. 136, Presses Universitaires du Septentrion. Dil Olgusuna Genel Bir Bakış / 193 | çıkacağım, ya da; (b) Falan konuda bir kitap yayımlanırsa kesin satın alırım \ türündeki tümceler tersinden de doğrudur. Bir başka deyişle (a)' Yeterince f param olmazsa tatile çıkmam, ya da; (b)' O kitap yayımlanmazsa satın almam / alamam tümceleri de birincileri ile kıyaslandığında mantıksal açıdan doğrudur. Ancak aynı çift yönlü ilişkiyi, yapı bakımından bir koşul tümcesi olmasına rağmen, sıcak bir yaz günü bize konuk olan bir dostumuza söylenen şu tümcede bulamamaktayız: (c) Eğer susadıysan buzdolabında meyve suyu var. Bir başka deyişle, birincisiyle kıyaslandığında, (c)' *Eğer sıısamadıysan buzdolabında meyve suyu yok, tümcesi doğru olmayacaktır. Yani dostumuz ister susamış, isterse susamamış olsun, bu durum buzdolabında meyve suyu bulunduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Her an dil edimleri ile çepeçevre kuşatılmış olmamıza rağmen basit gibi görünen benzer dil olayları karşısında nasıl fikir yürütmemiz gerektiğini bilemememiz; bir balığın, içinde