Ya Da Böyle Gündelik Yaşantımız Tamamen Dil Edimleri Üzerine Kuruludur

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Ya Da Böyle Gündelik Yaşantımız Tamamen Dil Edimleri Üzerine Kuruludur 190 / Dr. Mehmet ÇİÇEK Dil Olgusuna Genel Bir Bakış / 191 ya da böyle gündelik yaşantımız tamamen dil edimleri üzerine kuruludur. S düşünülmüş, dil ve dilin düşünceyle olan ilişkileri, dilin tarihsel evrimi, dil İnsanı hayvanlardan farklı kılan en önemli özellik düşünme ve > ve edebiyat, dil ve dilin kaynağı sorunları şeklinde ele alınmıştır. Kısacası, düşündüklerini dil yetisi aracılığıyla ifade etmesidir. Nitekim insan; hangi «dil denince hep dilin kendisi yerine ürettikleri düşünülmüştür”7. Bu ortamda bulunuyor ve ne yapıyor olursa olsun sahip olduğu bu dil yetisi durumun; genel anlamda, modern dilbilimin kurucusu sayılan Ferdinand De sayesinde konuşur, düşüncelerini dile getirir ve varlık evrenindeki her şeyi Saussure’e kadar devam ettiğini görüyoruz. yorumlar. Kısacası içinde bulunduğumuz dünya, sözcüğün tam anlamıyla bir dil dünyasıdır. Bir insan, eğer dil yeteneğinden yoksun değilse, sabah . uyandığı vakitten akşam uykuya daldığı zamana kadar, eş ve dostlarıyla, 2. Dilin Gücü Üzerine kısacası çevresindeki herkesle gerek konuşarak gerekse başka şekillerde iletişim kurar. Hatta bu durum bazı zamanlar uykuya daldığında da devam Binlerce insanın hayatına mal olan ve tarihin akışını değiştiren nice savaşlar vardır ki, krallar ya da komutanların dudakları arasından çıkan eder. Çünkü insan rüyalarında bile dile muhtaçtır; orada da insan ya birkaç sözcük sonrası olmuşlardır. konuşmakta ya da kendisiyle konuşulmaktadır. “Dil, bir anda düşünemeyeceğimiz kadar çok yönlü, değişik açılardan İşte dil öyle bir şeydir ki, fiziksel bir yorgunluğa girmeden, hiçbir kas bakınca başka başka nitelikleri beliren, kimi sırlarını bugün de gücü gerektirmeden8 çok kısa bir sürede bu kadar az bir çabayla böylesine çözemediğimiz büyülü bir varlıktır. (...) Bir an düşünecek olursak, dil büyük işlerin olmasına olanak sağlamakta, yıllarca sürebilecek sevgi ya da düşmanlıklara sebep olabilmektedir. olmadan bir ince duyguyu, bir şiiri, önemli bir olayı, bir buluşu, bizim için unutulamayacak kadar değerli bir anımızı, bir fizik ya da kimya olayını nasıl Burada konumuz gereği 15-20 gün öncesine ait bir gazete9 haberini anlatabilir, nasıl kâğıda geçirebiliriz ? Yüzyıllar boyu bilimde, teknikte elde hatırlatmak istiyoruz. Söz konusu haberde, ABD başkam G. W. Bush’un, edilen gelişmeleri günümüzde başkalarına, gelecekte de sonraki kuşaklara yayınlamış olduğu sözde Ermeni Soykırımını Anma Bildirisinde, bir dil nasıl aktarabiliriz ? Bir suçun saptanmasına, bir suçlunun yargılanmasına, bir oyunu yaptığından söz ediliyordu. ABD başkanı ne Ermeni Lobisi’nin mahkemenin bir yargıya varmasına, dil olmasa olanak kalır mıydı ?”3. Tüm istemekte olduğu soykırım anlamına gelen Genocide sözcüğünü, ne de bunlardan insanın ancak dil sayesinde insan olduğu gerçeğini öğreniyoruz. Türklerin istediği ve katliam anlamına gelen Massacre sözcüğünü Dolayısıyla insanın; uygarlıklar'kurup, kültürler yaratıp, bunları nesilden kullanmıştı. ABD başkanı, seçeceği sözcüğün ülkeler arası ilişkilerde ne nesile aktarabilmesi, ancak dilin sunduğu bildirişim olanaklarıyla mümkün kadar önemli olduğunun bilincinde olsa gerek, ekibine iyi bir sözlük olabilmiştir. çalışması yaptırmış ve yok etme, hiçliğe indirgeme anlamına gelen annihilation sözcüğünü seçmişti. Nitekim, habere göre, soykırım dese 70 Ruhsal olayları insanın yaşantısı haline sokan ve bütün insan milyonluk Türkiye’yi üzecek, katliam dese Ermeni Lobisi’ni karşısına kültürünün temelini oluşturan, insan topluluğunu yaratan, dildir. Bu alacaktı. Bunun yerine, Türk Dış İşleri’nin de memnun olduğu ve Amerikan bakımdan, matematik nasıl bütün fen bilimleri için temel bilim ise dil bilimi Webster sözlüğünde belirtildiği şekliyle10 insanlar için kullanılma olanağı de aynı anlamda sosyal bilimler için temel bilimdir4. olmayan yok etmek, hiçliğe indirgemek anlamına gelen bir sözcük seçilmişti. Dil için genel geçer bir tanım5 arayacak olursak, “dilin, insana duygu ve düşüncelerini açıklama ve bildirişimde bulunma imkânı sağlayan sesli Gazetenin haberinden, dilin tamamı şöyle dursun, o dile ait bir tek sözcüğün bile ne kadar önemli olduğunu ve haber değeri taşıdığını göstergeler sistemi”6 olduğunu görürüz. Hiç kuşkusuz, tarihsel süreç içerisinde de dili yukarıda tanımını verdiğimiz şekliyle algılayanlar olmuştur. Ancak dil; hemen her zaman diğer başka alanlarla birlikte EYUBOĞLU I. Zeki (2000), Dilin Kapısı, s. 115, Pencere Yayınları, İstanbul. BENVENISTE Emile (1966), Problemes de Linguistique Generale-1, s.29, TEL, Eds. Gallimard, Paris. “Bush'un Dil Oyunu”, 26.04.2001 tarihli Sabah Gazetesi. AKSAN Doğan , (1990), Her Yönüyle Dil (Ana Çizgileriyle Dilbilim) cilt I, s. 11, Türk Annihilation sözcüğünün anlamına ilişkin gazete haberini aynen alıntılıyoruz: “Amerikan Dil Kurumu Yayınları: 439/1, Ankara. Webster Sözlüğü: Annihilate: Latince'de annihilalus kelimesinden geliyor. Annihilare PORZIG Walter, (1995), Dil Denen Mucize, s.3, (Çev. Prof. Dr. Vural ÜLKÜ), TDK (yok etmek, yokluğa indirgemek) ile Nihilare (sıfırlamak) kelimelerinin birleşiminden Yay. / 617, Ankara. üretilmiş bir kelime: 1. Elde bir şey kalmayana dek azaltmak, tamamen imha etmek. 2. Bir Dil ve/veya Dil Yetisi ile ilgili olarak 5 ayrı tanım için bk.: MOUNIN Georges (1987), La maddenin şeklini, kimlik özelliklerini yok etmek. (Ormanı "annihilate" etmek: Ağaçlan Linguistique, s. 35-36, Editions Seghers, Paris. tek tek keserek, ormanın yok etmek). 3. Feshetmek, iptal etmek. (Bir tartışmayı KIRAN Zeynel (1986), Dilbilim Akımları, s. 19-20, Yabancı Diller Kitap ve Yayın "annihilate'' etmek.). Amerikan Webster bu kelime için çok ilginç bir not düşmüş: Merkezi, Ankara. îc^|imesj insanlar için kullanılmaz. İnsanlar maddeleri 'annihilate' ederler.” 192 /Dr. Mehmet ÇİÇEK öğreniyoruz. Dilin varlığını ve etkinliğini olanca gücüyle hissettirdiği bir başka alan da reklam sektörüdür11. Çünkü reklam sektörü bir dilin sunduğu; gerek yazılı, gerek sözlü ve gerekse görsel olanakları kullanarak hedef kitle konumundaki milyonlarca insanı etkilemeye çalışmaktadır. Bu amaçla sözcükler üzerinde oynanmakta12; ve insanları'etkilemek için farklı dil yapıları kullanılmaktadır. Sonuçta; bilgisayar dili, tıp dili ve sinema dili gibi dillerin yanında kendine özgü sesli, görsel ve yazılı özellikleri olan yeni bir dil alanı oluşmuştur. Bu oluşum, kaynağını ve yaşamsallığını; dilin, insanları etkileme sanatı dediğimiz, gücünden almaktadır. 3. Dili Dil Olarak Dile Getirmenin Zorluğu Öncelikle birkaç kez tanık olduğumuz bir olayla başlayalım: Edebiyat ya da dilbilim alanında lisansüstü eğitim yapan arkadaşlarımızın da yabancısı olmadığı gibi; bu alanlarla hiç ilgisi olmayan ve fen bilimleri ile uğraşan bazı dostlarımız; zaman zaman, edebiyat ya da dilbilim alanında yüksek lisans ve/veya doktora çalışması yapanların neyi araştırdığını, bunun insanlığa ne gibi yararları olacağın sorarlar. Batı Dilleri ve Edebiyatları alanlarında yapılan lisansüstü araştırmalardan tek anladıkları şey ise, genellikle çeviri çalışmalarıdır. Çünkü dil ve edebiyatla ilgili olarak akıllarına gelebilen Uk ve tek çalışma çeviridir. Böyle bir yaklaşım bir taraftan dil konusunda son derece sığ ve yetersiz bir bilgi altyapısını diğer taraftan ise dile ve dil bilimlerine ilgisiz kalındığını göstermektedir. Oysa dil konusunda, ilgi alanına girmediği için bazı şeyleri bilememek ayrı şey; ilgi duymamak ve/veya önemsememek ayrı şeydir. Bu açıdan bakıldığında her an içli dışlı olduğumuz dile ilgi duymayanımız yok gibidir. Nitekim, dil ve dil bilimleri konusunda ne kadar az bilgiye sahip olurlarsa olsunlar, kendilerine aşağıda ayrıntılarını vereceğimiz türden bir soru sorduğumuz kimselerin; kendi açılarından bazı açıklamalar getirmeye çalışmalarından, isteseler de istemeseler de dile ilgisiz kalamadıklarını anlıyoruz. Dili dil olarak dile getirmenin zorluğunu göstermek için sorduğumuz soru ise şu: Bilindiği gibi koşul tümceleri hemen her dilde vardır. Bu tür tümceler genellikle gerçekleşme olasılığı olan bir varsayım ve onun sonucu üzerine kurulur. Örnek verecek olursak: (a) Şayet yeterince param olursa tatile 1 ÜNAL Pakize (2000), “Reklam Metinlerinin Yabancı Dil Öğretiminde Kullanımı”, I. Frankofoni Kurultayı Bildirileri, Mersin Üniversitesi, Mersin. ! Örneğin konuşma Fransızcası’nda normal koşullar altında isimden sonra kullanılması gereken bazı sıfatlar isimden önce kullanılarak değişik bir anlam etkisi yaratılmaya çalışılmaktadır. Bk.: ÇIÇEK Mehmet (2000), Le Probleme de la Place de l'Adjectif Epithete en França'ıs: Propositions Pour une Solution en Terınes d ’Enrichissemeııts Locaıvc du Lexique par l ’Enonciateur, s. 136, Presses Universitaires du Septentrion. Dil Olgusuna Genel Bir Bakış / 193 | çıkacağım, ya da; (b) Falan konuda bir kitap yayımlanırsa kesin satın alırım \ türündeki tümceler tersinden de doğrudur. Bir başka deyişle (a)' Yeterince f param olmazsa tatile çıkmam, ya da; (b)' O kitap yayımlanmazsa satın almam / alamam tümceleri de birincileri ile kıyaslandığında mantıksal açıdan doğrudur. Ancak aynı çift yönlü ilişkiyi, yapı bakımından bir koşul tümcesi olmasına rağmen, sıcak bir yaz günü bize konuk olan bir dostumuza söylenen şu tümcede bulamamaktayız: (c) Eğer susadıysan buzdolabında meyve suyu var. Bir başka deyişle, birincisiyle kıyaslandığında, (c)' *Eğer sıısamadıysan buzdolabında meyve suyu yok, tümcesi doğru olmayacaktır. Yani dostumuz ister susamış, isterse susamamış olsun, bu durum buzdolabında meyve suyu bulunduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Her an dil edimleri ile çepeçevre kuşatılmış olmamıza rağmen basit gibi görünen benzer dil olayları karşısında nasıl fikir yürütmemiz gerektiğini bilemememiz; bir balığın, içinde
Recommended publications
  • Authority, Knowledge and Practice in Unani Tibb in India, C. 1890
    Authority, Knowledge and Practice in UnaniTibb in India, c. 1890 -1930 Guy Nicolas Anthony Attewell Dissertation submitted in partial fulfilment for the degree of Doctor of Philosophy, School of Oriental and African Studies, University of London ProQuest Number: 10673235 All rights reserved INFORMATION TO ALL USERS The quality of this reproduction is dependent upon the quality of the copy submitted. In the unlikely event that the author did not send a com plete manuscript and there are missing pages, these will be noted. Also, if material had to be removed, a note will indicate the deletion. uest ProQuest 10673235 Published by ProQuest LLC(2017). Copyright of the Dissertation is held by the Author. All rights reserved. This work is protected against unauthorized copying under Title 17, United States C ode Microform Edition © ProQuest LLC. ProQuest LLC. 789 East Eisenhower Parkway P.O. Box 1346 Ann Arbor, Ml 48106- 1346 Abstract This thesis breaks away from the prevailing notion of unanitibb as a ‘system’ of medicine by drawing attention to some key arenas in which unani practice was reinvented in the early twentieth century. Specialist and non-specialist media have projected unani tibb as a seamless continuation of Galenic and later West Asian ‘Islamic’ elaborations. In this thesis unani Jibb in early twentieth-century India is understood as a loosely conjoined set of healing practices which all drew, to various extents, on the understanding of the body as a site for the interplay of elemental forces, processes and fluids (humours). The thesis shows that in early twentieth-century unani ///)/; the boundaries between humoral, moral, religious and biomedical ideas were porous, fracturing the realities of unani practice beyond interpretations of suffering derived from a solely humoral perspective.
    [Show full text]
  • Melacak Titik Temu Ajaran Dua Tarekat (Sy惟iliyah Dan
    Naskah Maw±hib Rabb al-Falaq: Melacak Titik Temu Ajaran Dua Tarekat (Sy±©iliyah dan Naqsyabandiyah) di Minangkabau Syofyan Hadi Institut Agama Islam Negeri (IAIN) Imam Bonjol Padang [email protected] Maw±hib rabb al-falaq bi-syarh qa¡³dah binti al-milaq is the book of Sufism and the teaching of Naqsyabandiyah school of thought. This book showed us there was any dialogical process of the Sufism development in Indonesia. On this scripts, it was found the turning point of the teachings of both Naqsyabandiyah developed by Syekh Ism±’il al-Kh±lidi al- Minangkabawi and the teaching of Sy±©³liyah order. That turning point occurs in some aspects of teachings, such as the rabitah concept, mursyid of kamil mukammil, the concept of ma’rifah, the firmness in holding Shari’a, views on Wali Allah. The author, Syekh Ism±’³l was the follower of the teaching of the Sy±©³liyah order, besides he was also recognized as he central figure of Naqsyabandiyah order in Archipelago. Keywords: maw±hib, turning point of the teaching, Naqsyabandiyah, Sy±©³liyah. Naskah Maw±hib rabb al-falaq bi-syarh qa¡³dah binti al-milaq adalah sebuah kitab yang kandungannya membicarakan tasawuf dan ajaran tarekat Naqsyabandiyah. Naskah ini memberikan bukti proses dialogis perkembangan tasawuf di Indonesia. Dalam naskah ini ditemukan terjadinya titik temu ajaran tarekat Naqsyabandiyah yang dikembangkan oleh Syekh Ism±’il al-Kh±lidi al-Minagkabawi dengan ajaran tarekat Sy±©³liyah. Titik temu tersebut terjadi pada beberapa aspek ajaran, seperti konsep r±bi¯ah, konsep mursyid yang kamil mukammil, konsep ma’rifah, keteguhan dalam memegang syari’at, pandangan terhadap waliyullah.
    [Show full text]
  • Haddithu 'An Bani Isra'ila Wa-Ia Haraja a Study of an Early Tradition
    Haddithu 'an bani isra'ila wa-Ia haraja A Study of an early tradition This widely current tradition was variously interpreted by Muslim scholars. They differed in their opinions about the significance of the words of this hadith, its intent and its implications. The core of the discussion lay in fact in the problem whether it was lawful to turn to Jewish and Christian sources for guidance, to study Jewish and Christian compilations and to incorporate certain aspects from them into the Muslim cultural tradition and belief. Scru- tiny of some of these discussions may help to elucidate the tendencies of the various religious groups in Islam and assist us in gaining a deeper insight into the attitudes of Muslim scholars. I The tradition Haddithu 'an bani isra'il was considered by Goldziher as one which is opposed to the trend of Muslim orthodox scholars who watched with reluctance the influence of Jewish Aggada and of Christian legends on Muslim tradition.1 The transmission of this hadith, says Goldziher, serves as evidence of the controversy among the scholars of the second century about the trans- mission of Jewish lore. The earliest source in which this tradition is recorded is the Risala of al-Shafi'i (d. 204).2 This tradition is also reported in the Jami' of Ma'mar b. Rashid (d. 154),3 and in 'Abd al-Razzaq's Musannafwith the following isnad: 'Abd al-Razzaq > aI-Auza'I4 > Hassan b. 'AtiyyaS > Abu Kabsha6 > 'Abdallah b. 'Amr b. aI- 'As. The Prophet said: "Transmit on my authority, be it even one verse (from the Qur'an), narrate (traditions) concerning the Children of Israel and there 1 Muhammedanische Studien (Halle, 1890), II, 137, note 3; and see G.
    [Show full text]
  • Seeti Bajanay Kay Ahkaam
    ﺳﯿﭩﯽ ﺑﺠﺎﻧﮯ ﮐﮯ اﺣﮑﺎم Seeti bajanay kay Ahkaam ‘SEETI BAJANAY KAYAHKAAM Yeh Risala Shaykh-e-Tareeqat Ameer-e-Ahl-e-Sunnat Bani-e- Dawat-e-Islami, Hazrat Allamah Maulana Abu Bilal Muhammad Ilyas Attar Qaadiri Razavi nay tahreer farmaya hay, Translation Department nay is ko Roman-Urdu mayn compose kiya hay. Agar is mayn koi kami-bayshi payen to Majlis-e-Tarajim ko aagah kar key Sawab kay haqdar baniye. Translation Department (Dawat-e-Islami) Aalami Madani Markaz, Faizan-e-Madinah, Mahallah Saudagran, Purani Sabzi Mandi, Bab-ul-Madinah, Karachi, Pakistan UAN: +92-21-111-25-26-92 – Ext. 7213 Email: [email protected] www.dawateislami.net ٰ ۡ ۡ ۡ ٰ ۡ ٰ ٰ ۡ ۡ ۡ ٰ ٰ ۡ ۡ ۡ ٰ ۡ ۡ ۡ ٰ ۡ Kitab Parhnay ki Du’a Deeni Kitab ya Islami sabaq parhnay say pehlay zail mayn di hu’i Du’a parh lijiye E$ jo kuch parhayn gey yaad rahay ga. Du’a yeh hay: َ ُ ۡ َ ۡ َ َ ۡ َ ۡ َ َ َ َ ۡ ُ ۡ ا ا ِ وا َ َ ۡ َ َ ۡ َ َ َ َ َ ۡ َ َ َ ۡ ۡ َ ر ـ ذا ا ِل واِام Tarjuma Ay Allah hum per ‘Ilm-o-hikmat kay darwazay khol day aur hum par apni rahmat nazil farma! Ay Azmat aur Buzurgi walay! (Al-Mustatraf, jild. 1, safhah. 40) Note: Awwal aakhir ayk ayk bar Durood-e-Pak parh layn. ii www.dawateislami.net ٰ ۡ ۡ ۡ ٰ ۡ ٰ ٰ ۡ ۡ ۡ ٰ ٰ ۡ ۡ ۡ ٰ ۡ ۡ ۡ ٰ ۡ SEETI BAJANAY 1 KAY AHKAAM Du’a-e-Attar Ya Allah Pak! Jo koi 17 safhaat ka Risalah ‘Seeti Bajanay kay Ahkaam’ parh ya sun lay usay Deeni masa’il ki samajh bojh ‘ata farma aur us ki bay hisaab maghfirat farma day.
    [Show full text]
  • He Ancient Time a Very Staunch Polemics Among Muslim Scholars
    e-ISSN 2289-6023 International Journal of Islamic Thought ISSN 2232-1314 Vol. 17: (June) 2020 A Comparative Study of al-Ghazali’s and Ibn Taymiyyah’s Views on Sufism AHMED NAFIU ARIKEWUYO1 Accepted: 05 February 2020 February 05 Accepted: Received: 03 September 2019 September 03 Received: ABSTRACT Sufism has generated from the ancient time a very staunch polemics among Muslim scholars. The controversy over sufism has attracted various comments and remarks over the unique and peculiar tenets of sufis. Among the Muslim scholars who have contributed to the discourse were al-Ghazali and Ibn Taymiyyah. This research aims to compare the views of these two scholars. Library research with analytic and comparative methodology was adopted. Findings show that both scholars are credited to have reformed some popular and conventional doctrines of the Sufis of their respective times. In addition, al-Ghazali and Ibn Taymiyyah agreed that some innovations and perversions have found their way into sufism. A major phenomenon in the views of the two scholars on sufism is that while al-Ghazali was to a very large extent influenced by some sufi superstitions, Ibn Taymiyyah strongly subjects sufism to the literal provisions of the Quran and Sunnah. It is the conclusion of this paper that while it is accurate to ascribe al-Ghazali to sufism, it is inaccurate to regard Ibn Taymiyyah as one despite some of his sympathetic views on some sufis. Keywords: al-Ghazali, Ibn Taymiyyah, salafism, Sufis, Sufism Sufism has been a discourse and subject of deliberation and argument among Muslim scholars. The actual factors for its controversial status can be attributed to the peculiar terms and concepts adopted by the sufis in professing Islam.
    [Show full text]
  • Jews and Muslims in British Colonial America. A
    A GENEALOGICAL HISTORY Jews and Muslims in British Colonial America $C* Elizabeth Hirschman and Donald Yates Jews and Muslims in British Colonial America m 2012 Also by Elizabeth Caldwell Hirschman and Donald N. Yates When Scotland Was Jewish: DNA Evidence, Archeology, Analysis ofMigrations, and Public and Family Records Show Twelfth Century Semitic Roots (McFarland, 2007) Jews and Muslims in British Colonial America A Genealogical History Elizabeth Caldwell Hirschman and Donald N. Yates McFarland & Company, Inc., Publishers Jefferson, North Carolina, and London 5.Library of Congress Cataloguing-in-Publication Data 6. Hirschman, Elizabeth Caldwell, 1949- Jews and Muslims in British colonial America : a genealogical history / Elizabeth Caldwell Hirschman and Donald N. Yates, p. cm. Includes bibliographical references and index. ISBN 978-0-7864-6462-3 softcover : acid free paper (So) 1. Jews — United States — History — 17th century. 2. Jews — United States — History— 18th century. 3. Muslims — United States — History — 17th century. 4. Muslims — United States — History — 18th century. United States — History — Colonial period, ca. 1600-1775. United States — Ethnic relations. I. Yates, Donald Neal. II. Title. E184.3512.H57 2012 305.800973 -dc23 2011048960 British Library cataloguing data are available © 2012 Elizabeth Caldwell Hirschman and Donald N. Yates. All rights reserved No part of this book may be reproduced or transmitted in any form or by any means, electronic or mechanical, including photocopying or recording, or by any information storage and retrieval system, without permission in writingfrom the publisher. Front cover images © 2012 Shutterstock Manufactured in the United States of America McFarland & Company, Inc., Publishers Box 611, Jefferson, North Carolina 28640 www.mcfarlandpub.com 1 Table of Contents Preface j Introduction 4 One.
    [Show full text]
  • Adab Ilmuwan Menurut Abū Ḥanīfah (M.150H): Suntingan Ilmiah, Terjemahan Dan Analisis Waṣiyyah Abī Ḥanīfah Li Tilmīdhih Yūsuf Al-Samtī
    Mohd Anuar & Wan Suhaimi, , “Adab Ilmuwan menurut Abu Hanifah,” Afkar Vol. 18 Issue 2 (2016): 43-102 ADAB ILMUWAN MENURUT ABŪ ḤANĪFAH (M.150H): SUNTINGAN ILMIAH, TERJEMAHAN DAN ANALISIS WAṢIYYAH ABĪ ḤANĪFAH LI TILMĪDHIH YŪSUF AL-SAMTĪ RULES OF CONDUCT FOR ISLAMIC SCHOLARS ACCORDING TO ABŪ ḤANĪFAH (D.150H): A CRITICAL EDITION, MALAY TRANSLATION AND ANALYSIS OF HIS WAṢIYYAH ABĪ ḤANĪFAH LI TILMĪDHIH YŪSUF AL- SAMTĪ Mohd Anuar Mamat, Wan Suhaimi Wan Abdullah Fakulti Pengajian Quran dan Sunnah. Universiti Sains Islam Malaysia. 71800. Nilai. Malaysia. Pusat Kajian Tinggi Islam, Sains dan Peradaban (CASIS). Universiti Teknologi Malaysia. 54100. Kuala Lumpur. Malaysia. Emel: [email protected] Khulasah Karya agung para sarjana Islam merupakan antara sumber dan rujukan utama kepada sebarang kajian tentang Islam termasuk dalam bidang pendidikan Islam. Makalah ini memperkenalkan dan mengusahakan suntingan ilmiah terhadap satu karya yang amat bernilai dalam bidang pendidikan Islam, iaitu sebuah pesanan daripada tokoh ilmuwan Islam yang terkenal, Imam Abū Ḥanīfah. Kitab yang diketengahkan dalam artikel ini ialah Waṣiyyah Abī Ḥanīfah li Tilmīdhih Yūsuf al-Samtī. Wasiat ini memuatkan pesanan dan perbincangan tentang adab- adab yang sepatutnya dilazimi oleh seseorang dalam kehidupan mereka khasnya para ilmuwan Islam. Makalah ini dihasilkan bersumberkan empat salinan manuskrip daripada Perpustakaan British, London, Makalah ini merupakan sebahagian daripada hasil projek penyelidikan penulis yang dibiayai oleh skim geran FRGS (FP024- 2015A) dan juga UMRG (RG481-15HNE). 43 Mohd Anuar & Wan Suhaimi, , “Adab Ilmuwan menurut Abu Hanifah,” Afkar Vol. 18 Issue 2 (2016): 43-102 Suleymaniyyah Kutuphanesi, Istanbul, Universiti Raja Sa„ūd, Riyadh dan Universiti Islam, Madinah di samping nukilan daripada al-Muwaffaq al-Makkī (m.586H) dan al-Kurdarī (m.827H) yang turut dijadikan sumber tambahan.
    [Show full text]
  • Strength for Today and Bright Hope for Tomorrow Volume 13 : 1 January 2013 ISSN 1930-2940
    LANGUAGE IN INDIA Strength for Today and Bright Hope for Tomorrow Volume 13 : 1 January 2013 ISSN 1930-2940 Managing Editor: M. S. Thirumalai, Ph.D. Editors: B. Mallikarjun, Ph.D. Sam Mohanlal, Ph.D. B. A. Sharada, Ph.D. A. R. Fatihi, Ph.D. Lakhan Gusain, Ph.D. Jennifer Marie Bayer, Ph.D. S. M. Ravichandran, Ph.D. G. Baskaran, Ph.D. L. Ramamoorthy, Ph.D. Assistant Managing Editor: Swarna Thirumalai, M.A. Sociolinguistic Impact of Loanwords of Arabic Origin on the Urdu Language** Abdul Ghaffar Khan, M.A. (English), Ph.D. in Applied Linguistics Nisar Ahmad Koka, M.A. Linguistics, Ph.D. in Sociolinguistics Syed Mohammad Khurshid Anwar, M.A. Ph.D. (English Literature) ==================================================================== Abstract This paper is restricted to the discussion of the socio-cultural impact of loanwords of Arabic origin on Urdu in the Indian sub-continent. The present paper begins by giving a brief history of the Arabs’ contact with the population of the Indian sub-continent speaking different languages. It discusses briefly the advent of the Muslims speaking different languages including Arabic resulting in the evolution of a new language, later known as Urdu. The paper discusses the circumstances under which word-borrowing has taken place. ______________________________________________________________________________ ** We are extremely grateful to Dr. Abdullah Al-Melhi, Dean, Faculty of Languages and Translation, Main Campus, King Khalid University, Abha, for his encouragement in completing this research article. Language in India www.languageinindia.com 13 : 1 January 2013 Abdul Ghaffar Khan, M.A. (English), Ph.D. in Applied Linguistics Nisar Ahmad Koka, M.A. Linguistics, Ph.D.
    [Show full text]
  • Filologiya Məsələləri, № 3, 2020
    Filologiya məsələləri, № 3, 2020 AZƏRBAYCAN MİLLİ ELMLƏR AKADEMİYASI M. FÜZULİ adına ƏLYAZMALAR İNSTİTUTU FİLOLOGİYA MƏSƏLƏLƏRİ № 3 Toplu Azərbaycan Respublikası Prezidenti yanında Ali Attestasiya Komissiyası tərəfindən rəsmi qeydiy- yata alınmışdır (Filologiya elmləri bölməsi, №13). Azərbaycan Respublikası Ədliyyə Nazirliyi Mətbu nəşrlərin reyestrinə daxil edilmişdir. Reyestr №3222. «Елм вя тящсил» Бакы – 2020 1 Filologiya məsələləri, № 3, 2020 РЕДАКСИЙА ЩЕЙЯТИ: академик Иса Щябиббяйли, академик Теймур Кяримли, akademik Мющсцн Наьысойлу, akademik Низами Ъяфяров, АМЕА-нын мцхbир цзвц, ф.ü.е.д., проф. Ябцлфяз Гулийев, ф.ü.е.д., проф. Вилайят Ялийев, ф.ü.е.д., проф. Fəxrəddin Veysəlli, ф.ü.е.д., проф. Гязянфяр Казымов, ф.ü.е.д., проф. Рцфят Рцстямов, ф.ü.е.д., проф. Əsgər Rəsulov, ф.ü.е.д., проф. Надир Мяммядли, ф.ü.е.д., проф. Ябцлфяз Ряъябли, ф.ü.е.д., проф. İsmayıl Məmmədli, ф.ü.е.д., проф. Мясуд Мащмудов, ф.ü.е.д., проф. Nizami Xudiyev, ф.ü.е.д., проф. Həbib Zərbəli- yev, ф.ü.е.д., проф. İlham Tahirov, ф.ü.е.д., проф. Tofiq Hacıyev, ф.ü.е.д., проф. Se- vil Mehdiyeva, ф.ü.е.д., проф. Buludxan Xəlilov, ф.ü.е.д., ф.ü.е.д., проф. Мцбариз Йусифов, ф.ü.е.д., проф. Гязянфяр Пашайев, ф.ü.е.д., проф. Ъялил Наьыйев, ф.ü.е д., prof. Камиля Вялийева, ф.ü.е.д., prof. Азадя Мусайева, ф.ü.e.d. Paşa Kərimov, f.ü.f.d., dos. Нязакят Мяммядли Redaktor: академик Теймур Кяримли Buraxılışa məsul: filologiya elmləri doktoru, professor Надир Мяммядли Филолоэийа мясяляляри. Бакы, 2020, № 3 ISSN 2224-9257 © ”Elm və təhsil” nəşriyyatı, 2020 www.
    [Show full text]
  • 10111962.Pdf
    To Serdar and Hakan A GATE TO THE EMOTIONAL WORLD OF PRE-MODERN OTTOMAN SOCIETY: AN ATTEMPT TO WRITE OTTOMAN HISTORY FROM “THE INSIDE OUT” The Graduate School of Economics and Social Sciences of İhsan Doğramacı Bilkent University by NİL TEKGÜL In Partial Fulfilment of the Requirements for the Degree of DOCTOR OF PHILOSOPHY IN HISTORY THE DEPARTMENT OF HISTORY İHSAN DOĞRAMACI BİLKENT UNIVERSITY ANKARA May 2016 ABSTRACT A GATE TO THE EMOTIONAL WORLD OF PRE-MODERN OTTOMAN SOCIETY: AN ATTEMPT TO WRITE OTTOMAN HISTORY FROM “THE INSIDE OUT” Tekgül, Nil P.D., Department of History Supervisor: Prof. Dr. Özer Ergenç May 2016 Beginning in the 1980’s, the research produced on various fields of knowledge including history, neuroscience, sociology, psychology and anthropology asserted that emotions are not only a product of biochemical but also cognitive processes. It is now commonly accepted that emotions do have a history, they are socially constructed changing across time and space. This thesis is an attempt to revisit the relations established within the pre-modern Ottoman society, by taking emotions into consideration. The relations are analyzed within three dimensions; the state and the subjects, intra-communal relations and familial ties. It is argued that the Ottoman state, each taife/cemaat within the society and families were not only social but also emotional communities. The collectively constructed emotional norms and codes of each emotional community and their reflections in political relations, negotiations and daily practices are elaborated via linguistic and iii discourse analysis of the primary sources. This thesis offers a new perspective and direction in Ottoman social history and thus stands as a first such attempt.
    [Show full text]
  • 501. Jaane Do Yaaro Mujhe Mat Roko, Udta Hai Uqaab Jeene Ke Liye, Nazar Aata Hai Rizq Falak Se Mujhe, Maut Aaye Zamin Per Gar Parvaaz Na Ho
    501. Jaane do yaaro mujhe mat roko, Udta hai uqaab jeene ke liye, Nazar aata hai rizq falak se mujhe, Maut aaye zamin per gar parvaaz na ho. 502. Ai baad e saba tu hi bata, Milega kahan mujhko mera khuda. Gunagunaati hui hawa ne kaha, Na tera na mera pur jahan ka khuda, Jisey dhundta hai bande woh tere qarib, Muflis hai woh insan jisey khuda na mila. Dil jhaank kar tum dekho basa hai khuda, Nigahen utaro tum dil tak zara, Yun keh kar hawa phir chalti bani, Dhundta reh gaya main khuda ko saba. 503. Kis ke dil mein kya chhupa hai, Raaz kis ke dil mein kya, Bharosa dil per kya karun, Be imaan hai dil khudaya, Bhul sakey yeh tujhko bhi, Haafiza intekhaabi hai, Jis pe roye zaar zaar, Usi ka dil dukhaaye bhi, Bechara ban kar ruth jaaye, Ruth kar yeh sab ko sataaye, Kya shai banayi tu ne maula, Kya tera dil bhi ruth jaaye, Mujhse kyun khafaa hai tu, Qusur mera to bataa, Mujhko hi bhulaa kar maula, Is dil ne tujhko yaad kiya. 504. Aftab na dubey to kya karoge sitaro, Waqt aayega kaise jahan mein tumhara, Raat guzarne pe na aaye sahr hogi kaise, Dastur e jahan hai kashti dhunde hai kinara. 505. Bismil hun yaro zakhm taaza na karo, Taslim hai sazaa mujhko aib joi ab na karo, 506. Maujon ki ravani dekh kar peeta hun be hisaab, Seeney mein valvale uthen saahil ki hai talaash. 507. Nakhuda mujhe mila khuda na mila, Jo kashti meri lagaaye paar kya woh khuda na hua, 508.
    [Show full text]
  • Liaquat Ali Khan
    CONTACT Academic, Trade, and Higher Education Books Catalogue 2007 i Oxford University Press is a department of the University of Oxford. It furthers the University’s objective of excellence in research, scholarship, and education by publishing worldwide. KARACHI ISLAMABAD HEAD OFFICE: OFFICE/BOOKSHOP: No. 38, Sector 15, Korangi Industrial Area, 7, Shalimar Plaza, Jinnah Avenue, Karachi-74900, Pakistan. 99 West, Blue Area, Islamabad-44000. UAN: 111 693673 (111 OXFORD). UAN: 111 693673. Tel.: 5071580-86. Tel.: 2822795-6. Fax: 92-51-2277328. Fax: 92-21-5055071, 5055072. e-mail: [email protected] e-mail: [email protected] Contact Persons: [email protected] Fayyaz Raja, Regional Sales Manager Contact Persons: Javaid Akhtar Raheela Fahim Baqai, Marketing Manager Syed Shiraz Haider, Manager Sales MULTAN OFFICE/BOOKSHOP: BOOKSHOP: 958/5, Tareen Road, Park Towers, Sharae Firdousi, Clifton, Karachi. Opp. Divisional Sports Ground, Tel.: 5875355. Near Kutchery Chowk, Multan. Contact Persons: UAN: 111 693673. Abdul Hafeez/Roshan Zameer Tel.: 4585256. Fax: 92-61-4541742. BOOKSHOP: e-mail: [email protected] Dolmen Mall, Tariq Road, P.E.C.H.S., Karachi. Contact Persons: Tel.: 4380495. Mubasher Manzoor/Mohsin Ali Naqvi Contact Person: Mishal Gul PESHAWAR OFFICE/BOOKSHOP: LAHORE Qureshi Market, Opp. Usmania Restaurant, OFFICE: University Road, Peshawar. 52-G, Gulberg III, Lahore. UAN: 111 693673. UAN: 111 693673. Tel.: 5701029. Tel.: 5832305. Fax: 92-42-5850357. Fax: 92-91-5850367. e-mail: [email protected] e-mail: [email protected] Contact Person: Contact Person: Tariq Haq, Regional Sales Manager Mian Waqar Naeem BOOKSHOP: FAISALABAD Shop No.
    [Show full text]