T.C. Ankara Üniversitesi Türk Inkilap Tarihi Enstitüsü Demokrat Parti Döneminde Ordu-Iktidar Ilişkileri

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

T.C. Ankara Üniversitesi Türk Inkilap Tarihi Enstitüsü Demokrat Parti Döneminde Ordu-Iktidar Ilişkileri T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK İNKILAP TARİHİ ENSTİTÜSÜ DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİNDE ORDU-İKTİDAR İLİŞKİLERİ Doktora Tezi Tamer Nalbant Ankara-2019 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK İNKILAP TARİHİ ENSTİTÜSÜ DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİNDE ORDU-İKTİDAR İLİŞKİLERİ Doktora Tezi Öğrencinin Adı Tamer Nalbant Tez Danışmanı Prof.Dr. Bige Sükan Ankara-2019 ÖZET Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ve İnkılapların gerçekleştirilmesinden sonra, hedeflenen demokratik hayatın gereği olarak Atatürk döneminde iki defa çok partili siyasi hayata geçiş denemesi yapılmış, ancak bilinen nedenlerden dolayı başarılı olamamıştır. Cumhurbaşkanı İnönü, İkinci Dünya Savaşı’nın, çağdaş demokratik düzeni önceleyen Batı Bloğu’nun galibiyeti ile sonuçlanmasından sonra, aynı bloğun içerisinde yer alan Türkiye Cumhuriyeti için de çok partili demokratik hayata geçişin zamanı geldiğine inanmıştır. Cumhurbaşkanı İnönü, partisi içerisinde ortaya çıkan görüş ayrılıklarının yarattığı parti içi muhalefeti bunun için bir fırsat olarak görmüş ve partisindeki muhaliflerin önünü açarak yeni bir siyasi partinin doğuşuna müsaade etmiştir. Demokrat Parti’nin kurulması ile ülkemizde üçüncü çok partili siyasi hayat başlamıştır. Çalışmanın konusu, Türkiye’de çok partili hayata geçişi müteakip 14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan genel seçimler ile iktidara gelen Demokrat Parti’nin 27 Mayıs 1960’da bir askeri müdahale ile görevden uzaklaştırılmasına kadar olan iktidarı döneminde ordu ile arasındaki ilişkilerdir. Demokrat Parti iktidarının ilk günlerinde ordu üst kademesi ile iktidar arasında başlayan gerginlik, ordu üst komuta kademesinde yapılan tasfiyeler ve atamalar, tayin ve terfilerde hükümetin rolü, iktidarın muhalefete ve Genelkurmay’a danışmadan verdiği iddia edilen Kore Savaşı’na giriş kararı, Türkiye’nin NATO’ya girişi tezin konusunu oluşturmaktadır. Bu konular Cumhuriyet Arşivi’nde bulunan belgeler, ulusal basın ve dönem ile ilgili yazılan gerek bilimsel gerekse anı kitaplarından istifade etmek suretiyle ortaya konulmuştur. Bunun yanı sıra Demokrat Parti’nin iktidara gelişi ile ordu mensupları arasında oluşan, ordunun modernleşmesi ve problemlerinin çözümü konusundaki beklentiler ve Demokrat Parti iktidarının bu beklentilere ne ölçüde cevap verebildiği de bir diğer ana konudur. Bu konu incelenirken, dönem içerisinde askerlerin toplum içerisindeki statüleri, sosyal ve ekonomik durumları da irdelenmiştir. Subayların i ekomik durumları dönemin resmi ekonomik verileri ve dönemi yaşayan subayların anılarında anlattıkları ışığında ortaya konulmuştur. Bunun yanında DP döneminde ordunun ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla yapılan bina, kışla ve tesisler, ordunun eğitim sisteminin geliştirilmesi amacıyla yapılan düzenlemeler ve çıkarılan kanunlar ile bunların orduya sağladığı imkânlar arşiv belgeleri ve askeri birliklerin tarihçeleri üzerinden incelenmiştir. Ayrıca DP’nin Birinci Kongresi’nde kabul edilen Ana Davalar Komisyonu Raporunda, CHP döneminde çıkarılan antidemokratik kanunlardan derhal kurtulunulacağı ve yerine çağdaş demokratik değerlere uygun kanunların yapılacağı belirtilmesine rağmen, gitgide daha fazla antidemokratik ve baskıcı kanunlar çıkarılmıştır. Çıkarılan bu kanunlarla, başta muhalefet, basın ve üniversiteler olmak üzere toplumun muhalif her kesimi susturulmaya çalışılmış, öyle ki DP’li yöneticiler zaman zaman bu baskıcı politikayı kendi parti gruplarına ve kendi yayın organlarına kadar genişletmişlerdir. Bu çalışmada bu kanunlar ve içerikleri ile uygulama sonucu meydana getirdikleri sonuçlar irdelenmiştir. Diğer yandan DP iktidarı döneminde Atatürk İlke ve İnkılaplarına bakışı, özellikle laiklik konusundaki uygulamaları, tabanından gelen isteklere uygun olarak dini gruplar ve cemaatler ile olan ilişkileri ve bu gruplara ait basın organlarına maddi ve manevi destek vererek buradan siyasi çıkar sağlama gayretleri de incelenmiştir. DP’nin üst yöneticilerinin Başbakan Adnan Menderes’in bilgisi dahilinde subayların gözünde dinci ve gerici olarak değerlendirilen gazete ve dergilere yaptığı maddi yardımlar, yine bazı cemaatlere ve liderlerine manevi destek çabaları, Cumhuriyet Arşivi’nden elde ettiğimiz belgeler ışığında ortaya konulmuştur. Bu çalışmada başlangıçta ordu mensuplarının büyük beklentiler ile karşıladıkları Demokrat Parti iktidarının, ordu ile arasında yaşanan ilişkiler ve bir askeri müdahale ile noktalanan bu süreçteki uyuşmazlık noktaları ortaya konulmuştur. Bu yapılırken, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı ve hazırlanan ihtilalin lideri konumunda bulunan Orgeneral Cemal Gürsel’in, ordu adına Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes’e yazdığı ve dolayısıyla hükümete yaptığı bir uyarı olarak kabul edilebilecek 3 Mayıs 1960 tarihli mektubunun orijinal kopyası, ii Cumhuriyet Arşivi’nde bulunmuştur. Mektubun içeriği konusunda bugüne kadar yaşanan tartışmaların da bu mektubun tez içerisinde yayımlanmasıyla son bulacağı değerlendirilmektedir. Yukarıda anlatılan bu gelişmelerin, aydın kesim ve bu kesimin içerisinde yer alan subayların üzerinde yarattığı etki, dönemi yaşayan subayların perspektifinden, kendi yazdıkları anıları üzerinden incelenmiştir. Toplumun ve üniversite öğrencilerinin bu antidemokratik ve gerici olmakla suçlanan uygulamalara verdiği tepkiler özellikle muhalif basın incelenerek tespit edilmiş, 27 Mayıs 1960’da gerçekleşen, demokrasi için antidemokratik bir askeri müdahale paradoksu bu şekilde anlatılmaya çalışılmıştır. Tezde, iktidarın ordu ile olan ilişkileri, somut olaylar çerçevesinde, Cumhuriyet Arşivi belgelerinin yanı sıra birinci ve ikinci elden kaynakların ışığında incelenmiştir. Diğer yandan gerek iktidara gerekse muhalefete yakın basın ağırlıklı olarak kullanılmış, ordu ve iktidar arasında yaşananlara kamuoyunun verdiği tepki ortaya konulmaya çalışılmıştır. Böylece, esasında kamuoyunu oluşturan halkın içinden gelen askerlerin ordu ile iktidar arasında yaşananlardan basın yoluyla ne derece etkilendiği de ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yukarıda belirtilen tüm hususlar, subayların gözünden incelenmiş ve bu perspektifle değerlendirilmiştir. ANAHTAR KELİMELER: 27 Mayıs 1960, Demokrat Parti, Ordu, Asker, Celal Bayar, Adnan Menderes, Darbe, İhtilal iii ABSTRACT After the establishment of Republic of Turkey and reforms there are two experience that transition to multi-party system under the Ataturk administration, but they were not succeed because of some known facts. President İnönü believed that Republic of Turkey which one of the member of West Bloc was ready for the multi-party system after the victory of the West Bloc in the Second World War. Also, Inonu authorized establishment of a new political party because he considered difference of opinions in his party and intraparty opposition movements as an occasion. In this way, with the establishment of Democratic Party the third multi-party system was started in Republic of Turkey. Argument of this study is after the transition to multi-party system in Republic of Turkey, relations between the military and Democratic Party when came to power with 14 May 1950 elections until 27 May 1960 military intervention. The tension between government and top executives of the military that began in the early days in the Democratic Party administration, discharges and new appointments in the top executive level, government’s role of appoints and promotions, asserted decision of the involvement of the Korean war without any consultation of the opposition party and the General Staff are composed of this study. Some documents from the State Archives of the Prime Ministry and Archive of the Grand National Assembly of Turkey, national press, and memoir books related to this period were used in relation to this study. On the other hand, other main argument is expectations which formed between members of the military with the Democratic Party’s came to power about modernization of the military and solving the problems within the military andresponsiveness of the Democratic Party administration to these expectations. In this period, social and economic status of the soldiers was examined. Economic levels of the military officers constituted by official economic data within this period and memories which belong the officers who lived this period. iv Besides, in the term of DP the building, barracks and facilities that built for the military’s need; regulations and codes for the development of the military’s education system and all of opportunities that provide to the army were examined by the archive documents and history of the troops. Additionally, commission’s report which accepted on the First Democratic Party Congress claimed that modern and democratic laws will replaced by the antidemocratic laws which adopted in Republican People’s Party administration. But, beside these new laws became more and more antidemocratic and oppressive. With the acceptance of new laws every counter-view from the society particularly opposition party, media and universities were tried to be supressed; such that Democratic Party times to times extend these oppressive attitudes among their party group and their media. On the other hand; Democrat Party’s outlook on Ataturk’s principles and reforms, especially application on secularism, in accordance request from their base and relations between religious groups and orders, also, Democratic Party provided financial support to these religious groups and orders and DP’s tried to gain political favour from these groups and orderswere examined. In this study, there are some documents from the State Archives of the Prime Ministry about top executives from DP’s financial aid to the reactionist journal
Recommended publications
  • 105. Yilinda Çanakkale Muharebelerine Bakiş © T.C
    105. YILINDA ÇANAKKALE MUHAREBELERİNE BAKIŞ © T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ÇANAKKALE SAVAŞLARI GELİBOLU TARİHİ ALAN BAŞKANLIĞI 3692 Çanakkale Savaşları Kitapları Dizisi ISBN: 978-975-17-4793-8 Editör Katkı Sunanlar Barış BORLAT Eda Karaca Burhan SAYILIR Gökşen Özen Gülper Ulusoy Editör Yardımcısı Kübra Beşkonaklıoğlu Aslıhan KERVAN Nevim Arıkan Serhat Kahyaoğlu Yayına Hazırlayan Utkan Emre Er Redaktör Yasemin BİRTANE Birinci Baskı 500 adet Ankara, 2020 Tasarım ve Baskı Kapak Fotoğrafı Miralay Mustafa Kemal (ATATÜRK) 5846 sayılı Kanun’dan doğan tüm hakları (tasarım, çoğaltma, yayma, umuma iletim, temsil ve işleme) Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığına aittir. Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. 105. Yılında Çanakkale Muharebelerine Bakış. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2020. 514 s.; rnk. res.: 21 cm. (Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları; 3692, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Çanakkale Savaşları Kitapları Dizisi). ISBN: 978-975-17-4793-8 I. Borlat, Barış, Sayılır, Burhan. II. seriler 956.1 Çanakkale siperlerinde saatlerce süren ateş muharebesinden galip çıkan er bakışlı yiğitler çevresi TAKDİM Çanakkale Tarihi Alanı, Birinci Dünya Savaşı muharebe alanları içerisinde günümüze kadar korunarak gelebilen nadir sahalardan birisidir. Bu nedenle gerek Avrupa’dan gerekse ülkemizden askerî tarih çalışması yürüten değerli araştırma- cıların da önemli bir çalışma sahasıdır. Bu durumun günümüze kadar gelebilme- sinde bölgenin önce Milli Park statüsü ile koruma altına alınması daha sonra Tarihi Alan Başkanlığı idari yapısına dönüşmesinin önemli bir yeri vardır. Günümüzde de bu yaklaşım ile “açık hava müzesi” olması yolunda çalışmalarımıza devam etmek- teyiz. Çanakkale Tarihi Alanı, eskiçağdan günümüze kadar tarihlenen birçok kül- tür ve yerleşime de ev sahipliği yapmıştır.
    [Show full text]
  • The Southern Flank of NATO, 1951-1959: Military Stategy Or Poltical Stabilisation? Chourchoulis, Dionysios
    The southern flank of NATO, 1951-1959: military stategy or poltical stabilisation? Chourchoulis, Dionysios The copyright of this thesis rests with the author and no quotation from it or information derived from it may be published without the prior written consent of the author For additional information about this publication click this link. https://qmro.qmul.ac.uk/jspui/handle/123456789/702 Information about this research object was correct at the time of download; we occasionally make corrections to records, please therefore check the published record when citing. For more information contact [email protected] 1 THE SOUTHERN FLANK OF NATO, 1951-1959. MILITARY STRATEGY OR POLITICAL STABILISATION? Dionysios Chourchoulis Thesis submitted for the degree of Doctor of Philosophy Queen Mary University of London Department of History September 2010 2 ABSTRACT In 1951-52, the North Atlantic Treaty Organisation established the Southern Flank, a strategy for the defence of the eastern Mediterranean in the Cold War involving Greece, Italy and Turkey. Among its many aims, the Southern Flank sought to mobilize Greece and Turkey as allies and integrate them into the Western defence system. Throughout 1950s, the alliance developed the Southern Flank and in 1959, it was finally stabilized as fractious Greek-Turkish relations were improved by the temporary settlement over Cyprus. These events are the focus of this thesis. It examines, among other things, the initial negotiations of 1951-52, the Southern Flank‟s structure and function and relative value in NATO‟s overall policy, and its response to the challenges of the eastern Mediterranean in the early Cold War.
    [Show full text]
  • 27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi'nden 15 Temmuz
    Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi Journal Of Modern Turkish History Studies Geliş Tarihi : 23.03.2020 Kabul Tarihi: 23.06.2020 XX/Özel Sayı (2020), ss. 243-283. 27 MAYIS 1960 ASKERİ MÜDAHALESİ’NDEN 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ’NE TÜRKİYE’DE SİYASÎ YASAK VE MAHKÛMİYETLER Nurullah KIRKPINAR* Fevzi ÇAKMAK** Öz Birkaç yıl sonra bir asrı devirecek olan Türkiye Cumhuriyeti devletinin geçmişinde askeri müdahale, muhtıra ve darbe teşebbüsleri gibi Türk siyasal yaşamını ters-düz eden birçok olay örgüsü vardır. 1923’te kurulan genç Cumhuriyet, 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980’de olmak üzere iki askeri müdahale; 12 Mart 1971 ve 28 Şubat 1997’de olmak üzere iki askeri muhtıra; 15 Temmuz 2016 tarihinde de bir darbe teşebbüsü ile karşı karşıya kaldı. 15 Temmuz dışında, bu süreçlerin aktif aktörü olan Türk Silahlı Kuvvetleri, her askeri darbe ve muhtıradan sonra devlet yönetiminde yeni oluşumlara yöneldi. İşte bu anlamda askeri müdahaleyi gerçekleştirenlerin öncelikli amaçlarından biri, kurum olarak sivil denetimi mümkün olduğu kadar uzaklaştırmak oldu. Bu bağlamda, 15 Temmuz haricinde geçmişteki askeri darbe ve muhtıralar her alanda olduğu gibi siyaset kurumuna da çok zarar vermişti. Bu darbe ve muhtıralardan sonra parti kapatmaları, siyasî davalar, tutukluluklar ve idamlar yaşandı. Aktörleri, oluşum, gelişim ve sonuçlarıyla diğerlerinden ayrı ele alınması gereken 15 Temmuz darbe girişiminde ise Türk milletinin iradesini arkasına alan siyaset kurumu, tarihte ilk kez bir darbe girişiminin başarısız kalmasında önemli rol oynadı. 1960, 1971, 1980 ve 1997’deki oluşumlardan (1960 ve 1980 olanı) bütün siyasilerin iktidardan indirilip sonradan yerlerine yeni bir siyasi düzen kurulması şeklinde gerçekleşmişti. Diğer ikisi (1971 ve 1997) ise askeri gücün, devlet yönetimindeki siyasiler üzerinde baskı kurması şeklindeydi.
    [Show full text]
  • The Impact of American Aid on the Turkish Military, 1947–60
    Cold War History ISSN: (Print) (Online) Journal homepage: https://www.tandfonline.com/loi/fcwh20 Lost in translation or transformation? The impact of American aid on the Turkish military, 1947–60 Serhat Guvenc & Mesut Uyar To cite this article: Serhat Guvenc & Mesut Uyar (2021): Lost in translation or transformation? The impact of American aid on the Turkish military, 1947–60, Cold War History, DOI: 10.1080/14682745.2020.1866551 To link to this article: https://doi.org/10.1080/14682745.2020.1866551 Published online: 08 Feb 2021. Submit your article to this journal Article views: 206 View related articles View Crossmark data Full Terms & Conditions of access and use can be found at https://www.tandfonline.com/action/journalInformation?journalCode=fcwh20 COLD WAR HISTORY https://doi.org/10.1080/14682745.2020.1866551 Lost in translation or transformation? The impact of American aid on the Turkish military, 1947–60 Serhat Guvenca and Mesut Uyar b aKadir Has University, Istanbul, Turkey; bAntalya Bilim University, Antalya, Turkey ABSTRACT KEYWORDS US–Turkish relations were marked by the primacy of military actors US-Turkey Relations; NATO; during the Cold War. This is considered to be the consequence of Turkish military; Military the so-called special relationship between the US and Turkish mili­ transformation; Foreign taries based on mutual trust. However, historical record suggests military assistance; US Foreign relations that the two militaries clashed over a number of institutional, strategic and cultural matters from the onset. The US military assistance did not result in Turkish military’s transformation along the US military system. Nevertheless, it precipitated a long overdue generational change within a decade.
    [Show full text]
  • The Making of Modern Turkey
    The making of modern Turkey Turkey had the distinction of being the first modern, secular state in a predominantly Islamic Middle East. In this major new study, Feroz Ahmad traces the work of generations of reformers, contrasting the institution builders of the nineteenth century with their successors, the ‘Young Turks’, engineers of a new social order. Written at a time when the Turkish military has been playing a prominent political role, The Making of Modern Turkey challenges the conventional wisdom of a monolithic and unchanging army. After a chapter on the Ottoman legacy, the book covers the period since the revolution of 1908, examining the processes by which the new Turkey was formed. Successive chapters then chart progress through the single-party regime set up by Atatürk, the multi-party period (1945– 60) and the three military interventions of 1960, 1971 and 1980. In conclusion, the author examines the choices facing Turkey’s leaders today. In contrast to most recent writing, throughout his analysis, the author emphasises socio-economic changes rather than continuities as the motor of Turkish politics. Feroz Ahmad is a professor of history at the University of Massachusetts at Boston. He is the author of The Young Turks (1969) and The Turkish Experiment in Democracy 1950–75 (1977). The Making of the Middle East Series State, Power and Politics in the Making of the Modern Middle East Roger Owen The making of modern Turkey Feroz Ahmad London and New York First published 1993 by Routledge 11 New Fetter Lane, London EC4P 4EE Simultaneously published in the USA and Canada by Routledge 29 West 35th Street, New York, NY 10001 Transferred to Digital Printing 2002 Routledge is an imprint of the Taylor & Francis Group This edition published in the Taylor & Francis e-Library, 2003.
    [Show full text]
  • 7 Military Intervention, Institutional Restructuring, and Ideological Politics, 1960–1971
    7 Military intervention, institutional restructuring, and ideological politics, 1960–1971 The military coup of 27 May 1960 was the first and the last successful military intervention made from outside the hierarchical structure of Turkey’s armed forces. There have been two other interventions (on 12 March 1971 and 12 September 1980) but these were the work of the High Command with the lower ranks kept at bay. The reason for this important change was the new role that the High Command assigned for itself after 1960 and transformed the very character of the Turkish armed forces. Until the Democrats came to power, the armed forces of Turkey were perhaps the most respected institution of the republic. The role that the soldier played in the national struggle and the creation of the new state gave him an honoured place in Kemalist society. The heroes of Kemalist Turkey. were soldiers like Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak, and Ismet Inönü to name only those who are the best known in the West. Society was taught to honour its military heroes and they were always visible on the newly established holidays like Victory Day (30 August) and Republic Day (29 October). Other important battles of the national struggle were also commemorated each year. The army was also influential in decision making especially where national defence was involved. Thus railway construction often reflected strategic rather than economic concerns. The same was true for certain factories; the steel plant at Karabük was placed inland, and not near the Black Sea coast, so that enemy ships could not attack it.
    [Show full text]
  • Ismet Inönü Iktidarina Yönelik Darbe Girişimleri Ve 6 Haziran 1950 Tasfiye Hareketi
    Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi Journal Of Modern Turkish History Studies Geliş Tarihi : 20.02.2019 Kabul Tarihi: 30.07.2019 XIX/38 (2019-Bahar/Spring), ss. 195-219 CUMHURİYET TARİHİNDE BİR ORDU-SİYASİ ERK ÇATIŞMASI: İSMET İNÖNÜ İKTİDARINA YÖNELİK DARBE GİRİŞİMLERİ VE 6 HAZİRAN 1950 TASFİYE HAREKETİ Şakire ÇİMENLİ* Öz Cumhuriyet Halk Fırkası (CHP) iktidarının İkinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında ordu içinde yaptığı düzenlemeler, 1946 seçimlerindeki baskın tavırları, ordunun ABD standartlarına göre yeniden şekillendirilmesi askeri kanadı rahatsız etmiş ve iktidara karşı -1941 yılından itibaren- ordu içinde darbeyi öngören örgütlerin kurulmasına neden olmuştur. Bu örgütlerden biri Seyfi Kurtbek’in kurduğu “Hücum Ordusu”dur. Kurulan diğer örgütler Muzaffer Tuğsavul, Ahmet Ekrem Türker, Nazmi Dora ve Fahri Belen gibi komutanlarla temasa geçmişlerdir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde oluşan bu örgütlerin CHP iktidarını yıkma amaçlı destek verdikleri parti 1946’da kurulan Demokrat Parti (DP) olmuştur. 1950’de iktidarı devralan DP, İsmet İnönü’nün yüksek dereceli komutanlar üzerindeki nüfuzundan tedirgin olmuş ve bu tedirginlik DP’yi bir darbe girişimi endişesine sevk etmiştir. Bu endişeyi seçimlerin hemen sonrasında Menderes’e gelen bir albayın, üst dereceli komutanların İsmet İnönü ile görüştükleri yönündeki söylemi daha da arttırmıştır. Bu gelişmeler üzerine DP iktidara bağlı bir ordu yaratma düşüncesi ile Genelkurmay Başkanı dahil olmak üzere üst dereceli komutanları tasfiye kararı almıştır. Anahtar Kelimeler: İsmet İnönü,
    [Show full text]
  • T.C. Inönü Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü
    T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SEBEP VE SONUÇLARIYLA BİR KISIR DÖNGÜ: DARBELER. ARJANTİN, BREZİLYA, ŞİLİ VE TÜRKİYE ÜZERİNE BİR İNCELEME. YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN HAZIRLAYAN Dr. Öğr. Üyesi Süleyman EKİCİ Nuri GÖK MALATYA - 2018 MALATYA-2018 i T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SEBEP VE SONUÇLARIYLA BİR KISIR DÖNGÜ: DARBELER. ARJANTİN, BREZİLYA, ŞİLİ VE TÜRKİYE ÜZERİNE BİR İNCELEME. YÜKSEK LİSANS TEZİ HAZIRLAYAN Nuri GÖK DANIŞMAN Dr. Öğr. Üyesi Süleyman EKİCİ MALATYA - 2018 ii T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Sebep ve Sonuçlarıyla Bir Kısır Döngii: Darbeler. Arjantin, Brezilya, Şili ve Türkiye Üzerine Bir İnceleme. Yüksek Lisans Tezi DANIŞMAN HAZIRLAYAN DANIŞMANIN UNVANI ADI SOY ADI ÖGRENCİNİN ADI SOYADI Dr. Öğr. Üyesi Süleyman EKİCİ Nuri GÖK Jürimiz n<t�Oh... 20J.8.' .... tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda bu yüksek lisans/ . · · do 1,· tor:;ı tezını•• ( oy b.ır 1·ı g•ı /o� ·yot:ı�1 I . ı.) ı·1 e b aşarı I ı bu I unara k· lll..ı�lar<W•.................... 01?1.J(Ana er bı1 ım, ............. Bilim dalında yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Jüri Üyelerinin Unvan Ad Soyadı imzası ı. .P.o::b.. Dr.ı.. �.çn-��.J�� e.-( �A. \ ıf\ " � ' O � 2. t':'f:-..0 .y.\l,v-\'l. .. �.'1rl.. ��. ��tO" • • �'Cf'- c-') -- 3. l)r... ©._r.. .. Üı.teJ:r... G.ı.1,gk�oLGLl � 4 ........................................ 5 ......................................................................... İnönü Ünhcrsitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulunun ................ tarih ve ...........
    [Show full text]
  • Anhang 1.1 Chronologie Des Osmanischen Reiches
    Anhang 1.1 Chronologie des Osmanischen Reiches Ab dem 7. Jahrhundert nach Christus wurde Ostrom mit seiner Hauptstadt Konstan­ tinopel (Byzanz) von der aufstrebenden Welt des Islam bedrängt, stellte aber noch über Jahrhunderte eine bedeutende Regionalmacht dar. Ab dem 11. Jahrhundert wanderten turksprachige Muslime nach Kleinasien ein. 1453 wurde das auf einen Stadtstaat geschrumpfte Konstantinopel, das allerdings Hauptstadt der christlichen Orthodoxie war, vom türkischen Sultan des Herrscherhauses Osman erobert. Es wurde zum glanzvollen Zentrum eines neuen Imperiums. Istanbul wurde der spätere Name der Stadt. Einige historische Daten des Osmanenstaates werden hier knapp wiedergegeben. 1. In Kleinasien und Südosteuropa entsteht eine neue Großmacht Islamisierung und Einwanderung nach Kleinasien 950-1050 Die türkmenischen Oghusen im Sold des persischen Buchara; um 970 nimmt der Oghuse Selcuk (Seldschuk) den Islam an. 1037-1072 Die Seldschuken Tognl Beg Mehmet und Alp Arslan Kriegsherren im Iran und in Bagdad. 1071 schlägt Alp Arslan Byzantiner bei Malazglrt. 1072-1107 Türkmenen wandern in Anatolien ein. Süleyman macht Konya (Ikoni­ um) zur Hauptstadt des seldschukischen Teilreichs Rum ("römisches Gebiet"). 1096-1204 Kreuzzüge der Lateiner. 1176 unterliegen die Byzantiner den Rumse1- dschuken bei Denizli (Myriokephalon). 1204 plündern die Kreuzritter Konstantinopel. 1206-1277 1206-27: Cengiz (Dschingis Kltan) Groß-Chan der Mongolen, welche die Seldschuken unterwerfen (1243: Schlacht am Kösedag) und zweite türkmenische Westwanderung auslösen. In Konya gründet Mevlana CelaJeddin Rumi (1207-73) mystischen Derwischorden. Ab 1277: Karaman-i Mehmet Beg türkmenischer Emir in Konya: Türkisch statt persisch Amtssprache in Anatolien. Aufstieg der Osmanen in Anatolien und Rumelien 1281-1326 Gazi Osman 1., Namensgeber der Osmanen, erkämpft mit seinem türk• menischen Hirtenstamm bei Bursa ein Kleinemirat von 18.000 qkm.
    [Show full text]
  • The Joint American Military Mission to Aid Turkey: Implementing The
    THE JOINT AMERICAN MILITARY MISSION TO AID TURKEY: IMPLEMENTING THE TRUMAN DOCTRINE AND TRANSFORMING U.S. FOREIGN POLICY, 1947-1954 By HOWARD ADELBERT MUNSON IV A dissertation submitted in partial fulfillment of the requirements for the degree of Doctor of Philosophy WASHINGTON STATE UNIVERSITY Department of History MAY 2012 To the Faculty of Washington State University: The members of the Committee appointed to examine the dissertation of Howard Adelbert Munson IV find it satisfactory and recommend that it be accepted. ____________________________________ Noriko Kawamura, Ph.D., Chair ____________________________________ Matthew Sutton, Ph.D. ____________________________________ Robert Staab, Ph.D. ii ACKNOWLEDGMENTS The most important people who aided me in the writing of this dissertation are my family and the members of my dissertation committee. My wife Brenda deserves the most singular thanks for her various forms of support, from providing the financial support and child care that made writing this dissertation possible, to listening aloud to every page and offering feedback and encouragement. I would also like to thank my father for helping to inspire my love of history in the first place, and for being an outside reader for this dissertation, in the second. Next, my sister has the distinction for being my only research assistant, not only giving me a place to stay in Washington D.C., but also helping me sift through thousands of documents at the National Archives. I would also like to thank my fellow graduate student, Caleb Sparks, for timing his family’s vacation to D.C. so that he could help me drive back to Pullman Washington in thirty- two hours of Indy rock and philosophical discussion.
    [Show full text]
  • Author: Title and Issue Date
    Cover Page The handle http://hdl.handle.net/1887/135947 holds various files of this Leiden University dissertation. Author: Sarlak, Z. Title: A history of the national security state in Turkey Issue Date: 2020-08-25 Chapter II 1. The Rise of the National Security State in Turkey 1.1. Turkey-US Relations in the Early Cold War Era Turkey has been integrated with the US-led bloc of the Cold War sides mentioned in the first chapter and continued this integration almost exclusively in both external affairs and domestic politics until the end of the Cold War. While the dominant political actors identified communism as the common enemy of Turkey, the field of ideology was reshaped in the Cold War atmosphere. The ally relations between the US and Turkey until the Second World War evolved to a level where the US wielded considerable power in the political, military and economic transformation of Turkey in the Cold War era. The Soviet threat was the main reason behind Turkey's attachment to the US. USSR's territorial demand for Turkey emerged in a Soviet note dated March 19, 1945, and at the Molotov-Sarper meeting on June 7, 1945 (Erhan 2001, p. 523). In this meeting, Molotov demanded that the Turkish-Soviet border drawn by the Moscow Treaty of March 16, 1921, should be changed in favor of the Soviet Union, and that Kars and Ardahan should be returned to the Soviet Union. In the same meeting, Molotov also demanded joint control over the defense of the Straits, and that the regime of the Straits defined by the Montreux Convention should be amended (Tellal 2001, p.
    [Show full text]
  • 12 Eylül 1980 Darbesi'nin Konya Basinina Yansimalari
    T.C. NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI 12 EYLÜL 1980 DARBESİ'NİN KONYA BASININA YANSIMALARI BAYRAM ÇETİN YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN: YRD. DOÇ. DR. YAKUP KAYA KONYA - 2017 i ii iii ÖZET 12 Eylül 1980 Darbesi, Türk siyasi ve demokrasi tarihine etkileri bakımından günümüzde bile tartışılmaya devam edilen önemli bir hadisedir. 12 Eylül Darbesi'ni gerçekleştirenler, darbe döneminde kamuoyunu etki altına alabilmek için basını etkili bir biçimde kullanmışlardır. Bu dönemde basın tamamen cuntacıların kontrolü altına girmiş, basın özgürlüğü rafa kaldırılmıştır. Bu çalışmada 12 Eylül 1980 Darbesi'nin basına yansımaları ve etkileri, Konya basını üzerinden değerlendirilmiştir. Konya basını, 148 yıllık tarihiyle Anadolu yerel basınında önemli bir konuma sahiptir. Bu bakımından 12 Eylül 1980 Darbesi'nin yerel düzeyde ve yerli basında nasıl karşılandığı, Konya basınının Konya kamuoyunu etkilemek için nasıl kullanıldığı, bu çalışmada ortaya konulmaya çalışılmıştır. 12 Eylül Rejimi döneminde Konya'da yayınlanan gazeteler şunlardır: Yeni Konya, Yeni Meram, Konya'nın Sesi, Konya Postası, Türkiye'de Yarın. Bu gazetelerin yayınlarını incelediğimizde Yeni Konya, Yeni Meram ve Konya Postası gazetelerinin sağ ideolojiye yakın; Konya'nın Sesi gazetesinin sol ideolojiye yakın; Türkiye'de Yarın gazetesinin ise Millî Selâmet Partisi'nin "Millî Görüş" ideolojisine yakın çizgide yayınlar yaptıklarını görmekteyiz. 12 Eylül'den önce bu gazeteler farklı görüşlerde yayın yapmalarına rağmen; 12 Eylül'den sonra hepsinin ortak noktası darbeden yana bir tavır ortaya koymalarıdır. 12 Eylül Rejimi döneminde Konya basını incelendiği zaman, Konya basınının ve Konya kamuoyunun darbeden yana bir tavır ortaya koydukları görülmektedir. Konya basınında darbeyi destekleyen haber ve makaleler yayınlanmasında, Konya basının bu dönemde 2. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığının denetimi altında yayın hayatına devam etmesinin etkisi büyüktür.
    [Show full text]