Çorum Yöresi Sözlü Kültürü

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Çorum Yöresi Sözlü Kültürü ÇORUM YÖRESİ SÖZLÜ KÜLTÜRÜ Can YOKSUL Atasözleri – Deyimler - Övgüler (Övmeler)-Özlü Sözler - Yergiler – Argolar – Öğütler-Beddualar (İlençler-Kargışlar) Şakalar -Tehditler – Yeminler- Kıyaslamalar – Benzetmeler- Öneriler – İnanmalar Halk Yargıları- Yakınmalar-Espriler-Dersler ve … Çorum-2013 Baskı Bilgileri Eylül 2013 Birinci Baskı Kapak Tasarım İrfan YİĞİT Mizanpaj PANKU KİTLE İLETİŞİM & REKLAMCILIK Yavruturna Mah. Kulaksız Sok. No:17/A ÇORUM Tel: 0.364 333 08 08 www.panku.com.tr Basım Yeri Bizim Repro Kültür Çarşısı No:7/100 İSKİTLER / ANKARA İsteme Adresi: Çorum Belediyesi Kent Arşivi Turgut Özal İş Merkezi Kat:4 0 364 225 08 10 / 1539 ISBN- 978-605-64210-0-6 Bu eser Çorum Belediyesi’nin Kültür Yayını’dır PARA İLE SATILAMAZ II İÇİNDEKİLER Takdim.................................................................................V Can Yoksul’un “Çorum Yöresi Sözlü Kültürü Kitabı Üzerine .................VII Sunu (İbrahim Gösterir) ................................................... IX Bu Kitap Nasıl ve Neden Ortaya Çıktı ...........................XIII Çorum Yöresi Sözlü Kültürü ...............................................1 Kaynakça .......................................................................... 677 III CAN YOKSUL 1949 Yılında Çorum’un Tolamehmet Köyü’nde doğdu. İlk öğrenimini Çorum Cumhuriyet İlkokulu’nda yaptı. Daha sonra Ankara-Hasanoğlan’da Atatürk İlköğretmen Okulu’nda ve Diyarbakır - Ergani’de Dicle İlköğretmen Okulu’nda okudu. Çocukluğu ve ilk gençlik yılları çobanlık, çiftçilikle geçti. İnşaarda işçilik yaptı. 1968 - 1978 yılları arasında çğretmen olarak çalıştı. Öğretmenlikten ayrılıp uzun süre Tarımsal Amaçlı Köy Kalkınma Kooperatiflerinin üst örgütlenmesi olan Çorum “KÖY-KOOP”ta yöneticilik yaptı. Uzun süre Avrupa’da yaşayan Can Yoksul’un gerek Türkiye’de gerekse diğer ülkelerdeki bir çok gazete ve dergilerde şiirleri, yazıları yayınlandı. Avrupa ülkelerinde birçok kentlerde kültürel programlara katıldı. Aynı zamanda bir şiir yorumcusu olarak da tanınan Can Yoksul’un ilk şiir kitabı “Selahattin Koçak imzasıyla” 1970 yılında yayımlandı. Avrupa’da “Akturna” dergisini kurarak uzun zaman yönetti. Daha elinde bir çok yayınlanacak yapıtları bulunan Can Yoksul’un yayınlanan kitapları şunlardır. 1. Bozkırların Çocuğu (1970) 2. Deli (1974) 3. Gündönümü (1980) 4. Zulada Kalan Türküler (1983) 5. Seni Unutur muyum Seni 6.Panzerler Postallar Daraağaçları 7. İnsanlığın Türküleri (1986) 8. Ozani ve Şiirleri üzerine (2011) 9. Çorum Sözlü Kültürü (2013) IV TAKDİM Bir coğrafyanın “vatan” olarak insanına yakışması, “insanının” da o coğrafyaya yakışması eşine az rastlanan bir durumdur. Anadolu, bu yanıyla birçok coğrafyadan daha şanslıdır. Çünkü vatan dendiğin- de, Anadolu’da yaşayan insanın gönlü yerinden oynar. “Vatan sevdası” sevdaların en büyüğü olarak görülür. Yaşadığı toprakları, bütün varlı- ğıyla sahiplenip, özlemini, acısını, sevincini, insanî bütün değerlerini bir fidan gibi, bin bir emekle yetiştirenlerin yaşadığı yerdir, Anadolu. Sahip olduğu kültürün kaynağına bakıldığında, hoşgörüyü, merhame- ti, acıyı ve sevinci, paylaşmayı buluruz. Anadolu, sadece kimliklerin değil, aynı zaman da gönüllerin de akraba olduğu bir toprağın adıdır. Bir toplumun, kendine ait kültürünü en iyi yansıtan yazısı ve edebiyatıdır. Bu edebiyat da toplumun sözüne, sesine, selamına, haline etki eder. Anadolu’da dağın, taşın, toprağın, ağacın, yokuşun, ırmağın, neyi sayarsanız sayın her şeyin dili ve kulağı vardır. Buna mukabil, atasözlerimizin, deyimlerimizin, türkülerimizin, şarkılarımızın deyişle- rimizin hikâyeleri vardır. Anadolu’da insan; dağla, taşla dertleşir, halle- şir. Irmağın, şehrin, köyün, sokağın adında sakladığı hikâye aslında bu toplumun değerlerini barındırır. Bu değerler sözle beyan edilir. Böyle bir hakikati anlamış olacak ki sözün kıymetini yüzlerce yıl önce Yunus Emre şöyle dile getirmiştir: Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz… Yüzyıllardır her topluluğun kendi içinde, yaşamın her alanında sarf ettiği sözler, deyişler, atasözleri, ağıtlar, dualar, şakalar, birer mi- rastır. Bu miras bizim nasıl bir medeniyet olduğumuzu yansıtır. Mede- niyetimize göstermiş olduğumuz ihtimamı ortaya koyar. Gerek kişisel olarak ve gerekse kurumlarımızla birlikte bu ihtimamı, her geçen gün daha fazla göstermek zorundayız. Şehrimize ve kendinden sonra ge- lecek nesillere olan bu gönül borcunu ödemek ve sözlerin hatırasını tutmak hepimizin vazifesidir. V Biz de Çorum Belediyesi olarak, mensup olduğumuz kültürün birikimlerini geleceğe taşımakla yükümlü olduğumuzun bilincindeyiz. Çorum; Anadolu’yu imar ve inşa edenlerin, muhakkak uğrayıp iz bıraktığı şehirdir. Köklü bir geçmişin birikimini taşıyan Çorum insanı, barış ve kardeşlik duygularını, sokağına, caddesine yansıtmıştır. Böylesi güzel değerleri, hayat tarzına dönüştüren insanlardan mürekkeptir, bu şehir. Belediye olarak basımını gerçekleştirdiğimiz “ÇORUM YÖRESİ SÖZLÜ KÜLTÜRÜ” kitabı şehrimizin bu meyanda birikimini siz değerli okurlarımıza aktarmaktadır. Kıymetli yazarımız Can Yoksul’u tebrik ediyor, Çorum kültür arşivine katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Muzaffer KÜLCÜ Belediye Başkanı VI CAN YOKSUL’UN “ÇORUM YÖRESİ SÖZLÜ KÜLTÜRÜ” KİTABI ÜZERİNE Sözlük hazırlamak, dil çalışmalarının zor ve sabır isteyen işle- rindendir. Eğer hazırlanacak sözlük, derlemeye ve araştırmaya dayalı ise daha çok zamana, daha çok emeğe ve sabra ihtiyacınız var demektir. Can Yoksul, “Çorum Yöresi Sözlü Kültürü” adını verdiği ki- tabına A’dan Z’ye bir sıralama ile 27 binden fazla söz dizmiş, sayfa altlarında 1000’e yakın dipnot bilgisi yazmış, 700 sayfalık dolu dolu bir derleme çalışması koydu önüme. Duygularımı, düşüncelerimi yazmamı istedi. Sevinçle, gıpta ile çevirdim sayfaları. Antik Batı Edebiyatı yazarlarından bazıları halkın kullandığı dille yazamamaktan yakınmışlardır. Yakınmalarının sebebi halkın kul- landığı dilin canlılığı ve renkliliğidir. Çünkü halk dilindeki kelimeler, anlam ve kullanış tarzı bakımından elastikidirler. Zamana, mekâna göre anlamları değiştiği gibi, şekilleri de değişebilir. “Aman Allahım!” sözü- nün anlamı bir felaket anında ayrıdır, güzel bir manzara karşısında söy- lendiği zaman çok daha başka anlam ifade eder. “Yorgunum” sözü tar- ladan gelen bir kimsenin ağzından çıkarsa, anlamı bedeni yorgunluğu anlatırken, bir yakınınI kaybetmiş kimsenin ağzından çıktığında daha başka anlam ve duygu yüklenmiştir. Can Yoksul, halk dilinin bu fark- lılıklarını birbirine çok yakın, hatta aynı sözlerle yazılmış gibi görünen sözleri sayfalara aktarırken bu anlam farklılıklarını ustaca yakalamış- tır. Atasözlerini en yaygın bilinen şekilleri yanında yine halkın çevrede kullandığı şekillerini de tespit ederek aktarmıştır. “El atına binen tez iner” yanında, “El atına binen köy ortasında iner”, “El atına binen ya düğün günü iner ya bayram günü” şeklinde kullanılışlarını da kitapta bir arada görüyoruz. Çorum’a Doğu’dan gelip yerleşen Türkler, Türk milletini oluş- turan insan varlıklarının, boylarının bütün kültür unsurlarının tamamını beraber getirmişlerdir. Çorum’da yerleşen 21 Türk boyunun bulunuşu, Çorum’un dil ve kültür mayasındaki özün sağlamlığını ve zenginliğini gösterir. Türk dili üzerine akademik çalışmaları ile ün yapmış Profesör Ahmet Caferoğlu, bulamadıkları sözcükler için öğrencilerine “Çorum’a gidin, Çorumlulara sorun” dermiş. Kitap içindeki sözleri okurken yalnız bir okuyucu olmaktan sıyrılıyor insan. Bir kalabalık içinde sanki çarşı-pazar, düğün evi, otur- ma odası, kahvede, işyerinde, velhasıl bütün canlılığı ile hayatın içinde yaşadığınızı hissediyorsunuz. VII Can Yoksul’u uzun emek ve sabır isteyen böyle bir çalışmayı başarmış olmasından dolayı kutluyorum. Çorum ve yöresi üzerine bir eser, özellikle anadilimiz üzerine bir yeni eser daha yazılmış olmasın- dan büyük sevinç duyuyorum. Abdulkadir OZULU EYLÜL - 2013 VIII SUNU Her ulusun, toplumun; yıllarca, binlerce yıllık bir zaman içinde deneyimler süzgecinden süzerek ortaya koyduğu, üstüne ekleye ekle- ye zenginleştirdiği, kuşaktan kuşağa aktararak günümüze taşıdığı bir sözlü kültürü vardır. Destanlar, atasözleri, deyimler, öğütler, yergiler, övgüler, yeminler, tehditler, ilençler, fıkralar, halk türküleri… bu sözlü kültürün temel taşlarıdır. Bunlar içinde özellikle atasözlerinin ayrı bir yeri vardır. Her toplumun atasözlerine verdiği bir ad vardır. Eski Türkçede “sav” adıyla gördüğümüz atasözünün Osmanlı dönemindeki karşılığı “darbımesel”dir. Doğu Türkistan yerlileri ile Hotenliler, sava ugün “tapma” derler. Rusya’nın değişik bölgelerindeki kimi Türklerde ata- sözlerine verilen ad “söpek”tir. Atasözünün başka karşılıkları Yışkiş- lerde “toprak”, Çuvaşlarda (Sibirya’da bir Türk boyu) “comak” ya da “samah”, Lena Irmağı yakınında oturan Yakutlarda “xohoone”dir (Yund, 1976: 9-13). Sözlü kültür ögelerinin bir bölümü halk ağzında söylene söy- lene kalıplaşmıştır. İçlerinde toplumsal yaşamdaki gelişmelere koşut olarak yeni anlamlar kazananlar olduğu gibi, geçerliliğini yitirip za- manla unutulanlar da vardır. Kimi sözlerde anımsanmasını kolaylaş- tıran, unutulmaya karşı direnç kazandıran, o söze yaşama gücü veren ölçülü, bazen de uyaklı bir yapı göze çarpar. Örneğin, “Dört diyon, do- kuz diyon; topluyon otuz diyon” deyiminde uyaklı,“Ben diyom bayram haftası, sen diyon ambar tahtası” deyiminde ise hem ölçülü hem uyaklı bir söyleyiş görülüyor. Derlenen atasözlerinin, deyimlerin, özlü sözlerin içinde öyle anlam yüklü olanlar vardır ki, bunların bir tekini açıklamak için bile oylumlu bir kitap yazmak
Recommended publications
  • Eurovision Song Comtest Complete 88 89
    1980s !1 Eurovision Song Contest 1988 Björn Nordlund !1 Björn Nordlund 10 juni 2018 1988 Ne Partez pas sans moi Eurovision, sida !1 Björn Nordlund 10 juni 2018 1988 Suddenly it happens For you all whom read all the pages my number one song each year not exactly celebrate grand success. So all of a sudden it happens my favorite song ended up as number one, and lets face it… WOW, who knew anything about Celine Dion back in 1988? The Swiss entry, ”Ne partez pas sans moi” stole the crown this year at the end of the voting, thanks to Yugoslavias jury for some reason agreed with the French singer Gerard Lenorman that his entry was of the same class as ”My way” (”Comme d´habitude”). And I can imagine that the UK singer Scott Fitzgerald was a bit surprised over the outcome. In ans case, not only Celine Dion started her way to success this year, also Lara Fabian entered, but for Luxembourg. So how did my list compare to the final result this year. We had some really good entries but 1988 must be seen as a middle year even if songs like ”Pu og peir”, ”Nauravat Silmät muistetaan”, ”La chica que yo quiro” and ”Ka du se hva jeg sa”. Sweden sent our number one musical star Mr Tommy Körberg who went from the stages of the London musical scene to Eurovision (his second try) and for Swedish media it was all in the bag, Eurovision from Sweden 1989.. It turned out to be very wrong and the Swedish delegation blamed Tommys bad cold and voice problems.
    [Show full text]
  • Anadolu Türkülerinin Anadolu Pop- Rock Müzik Türüne Uyarlanmasinin Halkbilimsel Incelenmesi
    T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI TÜRK HALK EDEBİYATI BİLİM DALI DOKTORA TEZİ ANADOLU TÜRKÜLERİNİN ANADOLU POP- ROCK MÜZİK TÜRÜNE UYARLANMASININ HALKBİLİMSEL İNCELENMESİ Nafiz CAMGÖZ 2502120512 TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. Abdulkadir EMEKSİZ İSTANBUL – 2019 ii ÖZ ANADOLU TÜRKÜLERİNİN ANADOLU POP-ROCK MÜZİK TÜRÜNE UYARLANMASININ HALKBİLİMSEL İNCELENMESİ NAFİZ CAMGÖZ Osmanlı’nın son döneminden erken Cumhuriyet dönemini de içine alan süreçte, Batı kültürüne ait olan müzik tekniğinin Türk müziği ile birleştirilmesi sonucu ortaya çıkan müziksel sentez çalışmaları, 1960’lı yıllarda ortaya çıkacak olan Anadolu pop-rock müzik türünün de habercisi niteliğindedir. Anadolu pop-rock müzik türü, geleneksel Türk halk müziğinin melodik ve ritmik motiflerinin, çalgılarının Batı müziğinin tekniğiyle ve çalgılarıyla harmanlandığı; Anadolu ve Batı müzik kültürlerinin buluştuğu sentez bir müzik türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada söz konusu müzik türü, geleneğin güncellenmesi, otantisite, kültür endüstrisi ve metinlerarasılık açısından değerlendirilmiş olup alıntılama, anıştırma, öykünme teknikleriyle ilişkilendirilerek karşılaştırmalı analizler yapılmıştır. Edinilen bilgiler ışığında Anadolu pop-rock müzik türünün, halk müziği geleneğinin çağdaş bir yorumu olduğu görülmüştür. Çünkü kültürün temel unsurları olarak gelenekler geçmişe sabitlenmiş bir olgu olmayıp sürekli değişim ve dönüşüm içindedirler. Gelenekler ve onu temsil eden otantik kültürel ürün ve pratikler, küreselleşmenin ve teknolojik
    [Show full text]
  • Ceylan Yüreğim
    MUSTAFA CEYLAN CEYLAN YÜREĞİM Şİİ RLER Antalya / 2002 1 ISBN :975-96050-0- Baskı: ANTALYA 2 “E şime, evlâtlarıma, torunlarıma Şiir iklimimi ya şayan can dostlarıma Bana benden yakın herkese...” “Bel ki bir gün sustu ğunda bu yürek Bu mısralar konu şur, kim bilir ?..” 3 ÖNSÖZ 4 5 BİR YANARDA Ğ FI ŞKIRMASI Bir yanarda ğ fı şkırması, Benim gönlüm, deli gönlüm. Ceylanların hıçkırması, Benim gönlüm, deli gönlüm. Dost da ğının büyük çı ğı, Çi ğdemlerin hıçkırı ğı, Su köpü ğü, gün ı şığı Benim gönlüm, deli gönlüm. Neye yarar çok ile az ? Biraz sevda, biraz da naz Yunus’ a can, Veysel’ e saz Benim gönlüm, deli gönlüm. Yükseklerde harman olur, Dertlilere derman olur, Aşk denince ferman olur Benim gönlüm, deli gönlüm. Kanatlanıp gö ğe uçar, Kendisinden kendi kaçar, Hasret hasret çiçek açar Benim gönlüm, deli gönlüm. Beste : İsmail İPEK Düzenleme : Musa ERO ĞLU 6 ANADOLU TÜRKÜLER İ Türküler söylenir Anadolu’ da “Güzeller güzeli Reyhan !” diyerek. Aşıklar inletir çalar sazı da “Avcı vurmu ş garip ceylan !” diyerek. Türküler söylenir şehirde, köyde Davulda, halayda, çekilen hey’ de Kadehlere dolan köpüklü mey’ de Dertlenip ah çekip “aman !” diyerek. Anneler dü ğünde ba şlar a ğıda, Türküler a şığı ya şatan gıda, Bazen mısralanır geçer kâ ğıda “Da ğların ba şında duman” diyerek. Kederde, ne şede türkü söylenir, Pınarın ba şında kalır e ğlenir. Mecnun’ da, Ferhat’ ta co şar dillenir “A şıklık çekmesi yaman !” diyerek. 7 ANTALYA SPOR MAR ŞI Çıkmı ş Akdeniz’ den dalgalar gibi Geliyor, geliyor şim şek geliyor... Kırmızı, beyazlı bayraklar gibi Geliyor, geliyor şim şek geliyor... Antalya seninle gurur duyacak, Her maçın sevinçle dolup ta şacak, Pe şpe şe golleri şimdi atacak Geliyor, geliyor şim şek geliyor..
    [Show full text]
  • Samsun'da Yaşayan Kore Gazilerimiz
    Kimi marangozdu, kimi çiftçi, çoban, terzi… kimi de bir evin bir oğlu… Daha yirmi yaşına yeni girmişlerdi Kore’ye gittiklerinde, hayatlarının baharını yaşama hayalleri kuruyorlardı. Annelerini, babalarını, kardeşlerini, eşlerini, sevdiklerini bıraktılar ve dünyanın öteki ucuna, zorda kalmış bir millete yardıma gittiler Ankara’dan, Manisa’dan, Erzurum’dan Diyarbakır’dan, Samsun’dan… Çok normaldi aslında bu yaptıkları, çünkü ataları da öyleydi onların. O yüzden kimse garipsemedi. Hatta çoğu gönüllü çıktı bu yolculuğa. Dünya en son Anadolu insanının kahramanlığını ve cesaretini 30 yıl önce görmüştü İstiklal Savaşımızda. Ve Kore’ye giden bu gençler, bütün hayallerini geride bırakarak, bu cesaret ve kahramanlığı tekrar hatırlattı bütün dünyaya. Kimi şehit oldu Kore’nin kollarında hala orda. Kimi şehit olamadığına üzüldü, ama en azından Gazi olmuştu ve anlatacağı pek çok kahramanlık hikayeleri vardı. Kore Savaşı’nda yaşananları, ülkemizin ve milletimizin dünya barışı ve insanlık için yaptığı fedakarlıkları unutulmaz hale getirerek; gençlerimizin milli kültür ve bilincini yükseltmek amacıyla, 2010 ve 2011 yıllarında İlkadım İbrahim Tanrıverdi Sosyal Bilimler Lisesi ve İlkadım Gülizar Hasan Yılmaz Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi öğrencileri tarafından gerçekleştirilen gazi görüşmelerinin derlenmesinden oluşan bu kitapta, Samsun da yaşayan Kore Gazilerimizi yakından tanıma fırsatı bulacaksınız. SAMSUN’DA YAŞAYAN KORE GAZİLERİMİZ “ Bu kitap İlkadım Kaymakamlığı kültür yayınıdır. İzinsiz olarak çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.” www.ilkadim.gov.tr Kitabın Adı SamSun’da YaşaYan Kore Gazİlerİmİz Kitap Hazırlama Komisyonu Fikret erTaş ali Fuat HaTİP adil ÖZAN Selim KIlIÇ İSBn : 978-605-359-472-7 Baskı / Tasarım Güven ofset Saitbey mah. Çukurçeşme Sk. no: 12 İlkadım /SamSun Tel: 0362 431 01 71 | Fax: 0362 420 00 00 Sertifika no: 20113 Baskı Tarihi : 9 eylül 2011 SAMSUN’DA YAŞAYAN KORE GAZİLERİMİZ 2011 Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk 2011 İstiklâl Marşı Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
    [Show full text]
  • Şarkilarda Kadina Yönelik Şiddetin Izleri: Niteliksel Bir Çalişma
    Munzur Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Cilt 4, Sayı 8, Bahar 2016 ŞARKILARDA KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN İZLERİ: NİTELİKSEL BİR ÇALIŞMA TRACES of VIOLENCE AGAINST WOMEN IN SONG: A QUALITATIVE STUDY Huriye İrem KALAYCI KIRLIOĞLU1 Mehmet KIRLIOĞLU1 Beraat AKPINAR1 Dilara ŞENEL2 Raziye DEMİREL2 Özet Bu araştırmanın amacı kadınlara yönelik olumsuz tutumların şarkılar üzerinden incelenmesidir. Çalışma nitel araştırma desenine göre dizayn edilmiştir. Örnekleme yöntemi için amaçlı örnekleme yönteminden ölçüt örnekleme ve maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi izlenmiştir. Ayrıca verilerin toplanmasında basit rastlantısal örnekleme yöntemi de kullanılmıştır. Televizyon müzik kanalları ve şarkı sözleri sitelerinden elde edilen, anlamında ve içeriğinde kadına yönelik olumsuz yargı bulunan 300 şarkı 17.04.2015 – 27.04.2015 tarihleri arasında dört araştırmacı tarafından nitel araştırma desenine uygun olarak analize tabi tutulmuş ve şarkılar sözlerine uygun çıkarımlar yapılarak 4 ana tema altında toplanmıştır. Kadına yönelik olumsuz yargıları içeren 300 şarkıya ilişkin temalar ve alt temalar şu şekilde sıralanmaktadır: (1) Toplumda Kadın (n: 53, %17), 2) Cinsellik (n: 128, %43), (3) Kadına Yönelik Uygunsuz Söylemler ve Davranışlar (n: 96, %32), (4) Kadının Dış Görünüşü (n:23, %8). Analize tabi tutulan sınırlı sayıdaki şarkı arasından kadına yönelik beddua ve hakaret içeren, kadının değersiz olduğunu vurgulayan, cinselliğini öne çıkaran, kadını erkeğini rezil eden olarak konumlandıran çok sayıda şarkıya rastlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Kadın, Şiddet,
    [Show full text]
  • Gurur Ve Önyargı
    Gurur ve Önyargı Jane Austen İngilizce aslından çeviren: Hamdi Koç Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Genel Yayın: 925 Hümanizma ruhunun ilk anlayış ve duyuş merhalesi, insan varlığının en müşahhas şekilde ifadesi olan sanat eserlerinin benimsenmesiyle başlar. Sanat şubeleri içinde edebiyat, bu ifadenin zihin unsurları en zengin olanıdır. Bunun içindir ki bir milletin, diğer milletler edebiyatını kendi dilinde, daha doğrusu kendi idrakinde tekrar etmesi; zekâ ve anlama kudretini o eserler nispetinde artırması, canlandırması ve yeniden yaratmasıdır. İşte tercüme faaliyetini, biz, bu bakımdan ehemmiyetli ve medeniyet dâvamız için müessir bellemekteyiz. Zekâsının her cephesini bu türlü eserlerin her türlüsüne tevcih edebilmiş milletlerde düşüncenin en silinmez vasıtası olan yazı ve onun mimarisi demek olan edebiyat, bütün kütlenin ruhuna kadar işliyen ve sinen bir tesire sahiptir. Bu tesirdeki fert ve cemiyet ittisali, zamanda ve mekânda bütün hudutları delip aşacak bir sağlamlık ve yaygınlığı gösterir. Hangi milletin kütüpanesi bu yönden zenginse o millet, medeniyet âleminde daha yüksek bir idrak seviyesinde demektir. Bu itibarla tercüme hareketini sistemli ve dikkatli bir surette idare etmek, Türk irfanının en önemli bir cephesini kuvvetlendirmek, onun genişlemesine, ilerlemesine hizmet etmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemiyen Türk münevverlerine şükranla duyguluyum. Onların himmetleri ile beş sene içinde, hiç değilse, devlet eli ile yüz ciltlik, hususi teşebbüslerin gayreti ve gene devletin yardımı ile, onun dört beş misli fazla olmak üzere zengin bir tercüme kütüpanemiz olacaktır. Bilhassa Türk dilinin, bu emeklerden elde edeceği büyük faydayı düşünüp de şimdiden tercüme faaliyetine yakın ilgi ve sevgi duymamak, hiçbir Türk okuru için mümkün olamıyacaktır. 23 Haziran 1941 Maarif Vekili Hasan Ali Yücel Sunuş Elinizde tam iki yüz yıllık bir büyü tutuyorsunuz.
    [Show full text]
  • Allemagne 13
    25e Eurovisie Songfestival 1980 Finale - Le samedi 19 avril 1980 à La Haye - Présenté par : Marlous Fluitsma Du bist musik (Tu es musique) 1 - Autriche par Blue Danube 64 points / 8e Auteur/Compositeur : Klaus-Peter Sattler Petr'oil 2 - Turquie par Ajda Pekkan 23 points / 15e Auteur : Şanar Yurdatapan / Compositeur : Atilla Özdemiroglu Ωτοστοπ - Autostop - (Auto-stop) 3 - Grèce par Anna Vissy & Epikouri 30 points / 13e Auteur : Rony Sofou / Compositeur : Jick Nakassian Le papa pingouin 4 - Luxembourg par Sophie & Magali 56 points / 9e Auteurs : Pierre Delanoë, Jean-Paul Cara / Compositeurs : Ralph Siegel, Bernd Meinunger (Bitakat hob - (Message d'amour - ﺐﺣ ﺔﻗﺎﻂﺑ 5 - Maroc par Samira Bensaïd 7 points / 18e Auteur : Malou Rouane / Compositeur : Abdel Ati Amenna Non so che darei (Que ne donnerais-je pas) 6 - Italie par Alan Sorrenti 87 points / 6e Auteur/Compositeur : Alan Sorrenti Tænker altid på dig (Je penserais toujours à toi) 7 - Danemark par Bamses Venner 25 points / 14e Auteur : Flemming Bamse Jørgensen / Compositeur : Bjarne Gren Jensen Just nu (C'est maintenant) 8 - Suède par Tomas Ledin 47 points / 10e Auteur/Compositeur : Tomas Ledin Cinéma 9 - Suisse par Paola 104 points / 4e Auteurs : Peter Reber, Véronique Müller / Compositeur : Peter Reber Huilumies (Le flûtiste) 10 - Finlande par Vesa Matti Loiri 6 points / 19e Auteur : Vexi Salmi / Compositeur : Aarno Raninen Samiid ædnan (Terre lappone) 11 - Norvège par Sverre Kjelsberg & Mattis Hætta 15 points / 16e Auteur : Ragnar Olsen / Compositeur : Sverre Kjelsberg Theater (Théatre)
    [Show full text]
  • Nurten Altınok
    Nurten Altınok - şiirler - Yayın Tarihi: 15.05.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir. Nurten Altınok Yunanistan Gümülcine doğumlu. İstanbul'da yaşıyor. İTÜ Mezunu Y. Mimar. Şair. Nurten Altınok ve Şiirsel Dünyası TAHLİL: 1 Nurten Altınok ve Şiirsel Dünyası Kayıt Tarihi: 12.06.2004; Ekleyen: Mustafa Ceylan 'Huzur Limanı' kitabı üzerine bir 'tahlil' Irmak Şairi Nurten Altınok Ve “Huzur Limanı” Mustafa CEYLAN 17 veya 20 bin civarında şairin ve şiirin “tozu dumana kattığı” bir sanal ortamda tanıştım Nurten ALTINOK’ la… Bilgisayar ortamında tanışmak nasılsa öyle işte… “Huzur Limanı” isimli bir kitap yayınladığını öğrenmiştim. Adresimi verdim, istedim “Huzur Limanı” nı. Bir de baktım ki ertesi gün kitap kargodan elime tutuşturuldu. Hemen telefonuna mesaj attım.Dedim (dost, “HUZUR LİMANI” kitabınızı aldım.) Nurten Altınok’ u yemin ederim ki, tanımam! Ne sesini duydum, ne tokalaştım; kimdir, necidir, nasıldır inanın bilmem…Bana gönderdiği kitabını okuyunca sanki onunla yıllarca tanışıyormuşum gibi geldi bana… Nasıl olur dedim? Bu şair kim? Bugüne kadar neden farkına varamadım diye de kendimi sorguladım. Kitabını bir çırpıda okudum. Anladım ki o bir “IRMAK ŞAİRİ…” www.Antoloji.Com - kültür ve sanat “Irmak Şairi” de nedir diye sorarsanız, “şiirleri-mısraları su gibi akan”, “bir çırpıda okunan” demek oluyor.
    [Show full text]
  • Medya Sanat Ve Dil Üçgeni: Türkiye'nin Eurovision Şarkı Yarışmasında
    DOI: 10.7816/idil-02-08-02 MEDYA SANAT VE DİL ÜÇGENİ: TÜRKİYE’NİN EUROVİSİON ŞARKI YARIŞMASINDA KULLANDIĞI ŞARKI DİLİ ÜZERİNE BİR İNCELEME Mihalis KUYUCU 1 ÖZET Dünyanın en büyük müzik-sanat organizasyonu olan Eurovision şarkı yarışması yarım asırlık geçmişi ile dünyanın en çok konuşulan sanat etkinliklerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Dünyanın aynı zamanda en çok izlenen televizyon programlarından biri olan yarışma küresel yayıncılık ve popüler kültürün yarattığı dil standardizasyonun en önemli örneği olmuştur. Bu çalışmada Türkiye’nin 1975 yılından günümüze kadar katıldığı Eurovision şarkı yarışmasına gönderdiği şarkıların dili ile ilgili bir araştırma yapılmış ve ‘Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye’nin şarkısı Türkçe mi olmalı yoksa İngilizce mi?’ konusu tarihsel incelemeler ışığında incelenmiştir. Dil ve sanat konusunun en çok tartışıldığı platform olan Eurovision şarkı yarışmasında Türkiye’nin şarkılarının dili üzerinde araştırma ve istatistiki yöntemler ışığında analizler yapılmıştır. Çalışmada ana dilleri dışında bir dil olan İngilizceyi kullanan ülkelerin küreselleşmenin standardizasyonuna yenik düşüşü vurgulanmıştır. Türkçe gibi köklü bir tarihsel geçmişi olan bir dile sahip Türkiye’nin Eurovision şarkı yarışmasında ‘Türkçe’ ve ‘Türklük’ kavramına yönelik tartışmalara yer verilmiş, dil olgusunun Eurovision şarkı yarışmasındaki işlevi tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Müzik, Dil, İletişim ekonomisi, Medya Araştırmaları, Televizyon Programcılığı, Eurovision Şarkı Yarışması. 1 Yrd. Doç. Dr. İstanbul Aydın Üniversitesi, İletişim fakültesi, Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü, [email protected] 14 www.idildergisi.com İDİL, 2013, Cilt 2, Sayı 8, Volume 2, Number 8 - MEDIA ART AND LANGUAGE TRIANGLE: A RESEARCH ON THE LANGUAGE OF TURKEY IN EUROVISION SONG CONTEST ABSTRACT Eurovision song contest with its fifty years history which is the biggest music- art organization of the world has gone down in history.
    [Show full text]
  • ÖZDEMĠR ASAF (Ġaġr, HĠKÂYE YAZARI Ve DENEMECĠ OLARAK)
    ÖZDEMĠR ASAF (ġAĠR, HĠKÂYE YAZARI ve DENEMECĠ OLARAK) Gökay DURMUġ Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Doktora Tezi Prof. Dr. Erdoğan ERBAY 2012 Her Hakkı Saklıdır ATATÜRK ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ TÜRK DĠLĠ VE EDEBĠYATI ANABĠLĠM DALI Gökay DURMUġ ÖZDEMĠR ASAF (ġAĠR, HĠKÂYE YAZARI ve DENEMECĠ OLARAK) DOKTORA TEZĠ TEZ YÖNETĠCĠSĠ Prof. Dr. Erdoğan ERBAY ERZURUM-2012 22/10/2012 SOSYAL BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Atatürk Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliğine göre hazırlamıĢ olduğum “Özdemir Asaf (ġair, Hikâye Yazarı ve Denemeci Olarak)” adlı tezin tamamen kendi çalıĢmam olduğunu ve her alıntıya kaynak gösterdiğimi taahhüt eder, tezimin kağıt ve elektronik kopyalarının Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü arĢivlerinde aĢağıda belirttiğim koĢullarda saklanmasına izin verdiğimi onaylarım. Lisansüstü Eğitim-Öğretim yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca gereğinin yapılmasını arz ederim. Tezimin tamamı her yerden eriĢime açılabilir. Tezim sadece Atatürk Üniversitesi yerleĢkelerinden eriĢime açılabilir. Tezimin.…… yıl süreyle eriĢime açılmasını istemiyorum. Bu sürenin sonunda uzatma için baĢvuruda bulunmadığım takdirde, tezimin tamamı her yerden eriĢime açılabilir. 22/10/2012 Gökay DURMUġ TEZ KABUL TUTANAĞI SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Prof. Dr. Erdoğan Erbay danıĢmanlığında, Gökay DurmuĢ tarafından hazırlanan bu çalıĢma …../......../........ tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından. Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı‟nda Doktora tezi olarak kabul edilmiĢtir. BaĢkan : Prof.Dr. Erdoğan ERBAY
    [Show full text]
  • Kirpinin Zarafeti, Fransa'da Büyük Ilgi Gördü, 1 Milyonu Aşkın Kopya Sattı Ve Birçok Edebiyat Ödülü Aldı
    MURIEL BARBERY Muriel Barbery, 1969 yılında Kazablanka'da doğdu. Ecole normale superieur'den mezun olduktan sonra felsefe dalında doçent oldu. Saint-Lô Öğretmen Eğitim Enstitüsü'nde ders verdi. 2000 yılında yayınlanan ilk roma­ nı Une Gourmandise (Oburluk) on iki dile çevrildi. 2006 yılında yayınlanan ikinci romanı Kirpinin Zarafeti, Fransa'da büyük ilgi gördü, 1 milyonu aşkın kopya sattı ve birçok edebiyat ödülü aldı. 2008 yılında sanatçı rezidansı Villa Kujoyama'da çalışmaya hak kazandı. Halen eşiyle birlikte Kyoto'da yaşamak­ tadır. IŞIK ERGÜDEN 1960'da İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ndeki eğitiminin ardından Bo­ ğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Sosyolo­ ji, felsefe ve edebiyat alanında çok sayıda kitabın çevirisini yaptı. Ergüden'in ayrıca bir anlatı (Kurşunkalemle) ve bir deneme (Sessizliğin Anarşisi) kitabı bulunmaktadır. ÖZGÜN ADI L'elegance du herisson © Editions Gallimard, 2006 /Turkuvaz KitapçılıkYa yıncılıkA.Ş. (2008) Bu kitabın yayın haklan Akçalı Telif Haklan Ajansı aracılığıyla alınmışhr. Her hakkı saklıdır. Tanıhm amaçlı kısa alınhlar dışında yaymanın yazılı izni olmadan hiçbir yolla çoğalhlamaz. Yayınevi: Barbaros Bulvan, No: 153, Cam Han, Kat: 8 34349 Beşiktaş / İstanbul Tel: 0212 354 30 00 Faks: 0212 288 50 67 www.turkuvazkitap.com.tr EDİTÖR Senem Tımuroğlu KAPAK Ayşe Nur Ataysoy GRAFİK Adem Şenel 1. BASIM Ekim 2008, İstanbul 2. BASIM Kasım 2008, İstanbul 3. BASIM Eylül 2010, İstanbul 4. BASIM Mayıs 2011, İstanbul GENEL YAYIN 179 EDEBİYAT90 lSBN 978-605-4069-22-4 BASILDICI YER Turkuvaz Matbaacılık Yay. A.Ş. (0216) 585 90 00 Turkuvaz Kitap bir TURKUVAZ MEDYA GRUBU kuruluşudur. Muriel Barbery KİRPİNİN ZARAFETİ Roman Çeviren Işık Ergüden Bu kitabı birlikte yazdığım Stephane'a Marx (Giriş) 1 Kim ki arzu eker ..
    [Show full text]
  • YÜREĞİMDEKİ RESİMLER Öğretmen Hatıraları
    YÜREĞİMDEKİ RESİMLER Öğretmen Hatıraları EĞİTİM-BİR-SEN YAYINLARI EĞİTİM-BİR-SEN YAYINLARI: 17 Edebiyat Dizisi: 6 Eğitim-Bir-Sen Adına Sahibi: Ahmet GÜNDOĞDU Genel Başkan Genel Yayın Yönetmeni: Şaban ABAK Genel Basın Yayın Sekreteri 1. Baskı: Şubat 2007 15.000 Adet ISBN:978-975-6153-09-3 Baskı: Başak Matbaacılık Ltd. Şti. Tel: (0312) 384 27 61- 62 B.T. 05-02 2007, ANKARA Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi G. M.K. Bulvarı Ş. Daniş Tunalıgil Sk. No: 3/13 Maltepe / ANKARA Tel: (0312) 231 23 06 Faks: (0312) 230 65 28 www. egitimbirsen.org.tr e-posta: [email protected] YÜREĞİMDEKİ RESİMLER Öğretmen Hatıralaırı “Unutamadığım Öğretmenim” konulu öğretmenlik hatıraları yarışmasında il birincisi olan eserler. Her türlü yayın hakları Eğitim-Bir-Sen’e aittir. EĞİTİM-BİR-SEN YAYINLARI EĞİTİM-BİR-SEN Düzenleme Kurulu Halil ETYEMEZ Mustafa AYDIN Erol BATTAL Şaban ABAK İrfan COŞKUN Jüri Prof. Dr. Ramazan KAPLAN D. Mehmet DOĞAN Dr. Necmettin TURİNAY Doç. Dr. Hicabi KIRLANGIÇ EĞİTİM-BİR-SEN YAYINLARI YÜREĞİMDEKİ RESİMLER İÇİNDEKİLER TAKDİM ............................................................................................................................1 ÖNSÖZ ........................................................................................................................... 11 MİSAFİR ŞEKERİ Vedat CİHAN ..........................................Eskişehir ...................................................... 13 HANGİ MUM YANARKEN BEKLER Cemalettin GÜNEŞ ................................Gaziantep ...................................................
    [Show full text]