LÂLE DEVRİ” NİN LALE’Sİ: Yazma Eserler Arasında Bir Gezinti

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

LÂLE DEVRİ” NİN LALE’Sİ: Yazma Eserler Arasında Bir Gezinti İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YENİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI “LALE DEVRİ”NİN LALESİ: ÇİÇEK ÜZERİNDEN DÖNEM SORGULAMASI (YÜKSEK LİSANS TEZİ) Özlem KUMBAR Ekim-2016 İSTANBUL MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YENİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI “LALE DEVRİ”NİN LALESİ: ÇİÇEK ÜZERİNDEN DÖNEM SORGULAMASI (YÜKSEK LİSANS TEZİ) Özlem KUMBAR Tez Danışmanı: Doç. Dr. Selim KARAHASANOĞLU Ekim-2016 i ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde hazırladığım bu Yüksek Lisans tezinin bizzat tarafımdan ve kendi sözcüklerimle yazılmış orijinal bir çalışma olduğunu ve bu tezde; 1- Çeşitli yazarların çalışmalarından faydalandığımda bu çalışmaların ilgili bölümlerini doğru ve net biçimde göstererek yazarlara açık biçimde atıfta bulunduğumu; 2- Yazdığım metinlerin tamamı ya da sadece bir kısmı, daha önce herhangi bir yerde yayımlanmışsa bunu da açıkça ifade ederek gösterdiğimi; 3- Alıntılanan başkalarına ait tüm verileri (tablo, grafik, şekil vb. de dahil olmak üzere) atıflarla belirttiğimi; 4- Başka yazarların kendi kelimeleriyle alıntıladığım metinlerini kaynak göstererek atıfta bulunduğum gibi, yine başka yazarlara ait olup fakat kendi sözcüklerimle ifade ettiğim hususları da istisnasız olarak kaynak göstererek belirttiğimi, beyan ve bu etik ilkeleri ihlal etmiş olmam halinde bütün sonuçlarına katlanacağımı kabul ederim. Özlem KUMBAR [İmza] ii ÖNSÖZ Yüksek lisans ders döneminde Doç. Dr. Selim Karahasanoğlu’ndan aldığım dersler vesilesiyle başlayan Osmanlı tarihinin 18. yüzyıldaki problemlerine karşı olan merakım, hocamın önerisi üzerine belirlediğimiz tez konusuyla akademik bir sorumluluğa dönüştü. Araştırmanın temel meselesi 1718-1730 döneminin bir yeni okumasını lale çiçeği üzerinden yapmaktı. Kaynak taramalarımda hem çok sayıda çiçek ve lale konulu yazma eser hem de ikincil literatür karşıma çıktı. İkincil literatürü başta yazma eserler olmak üzere birincil malzeme ile mukayeseli okuduğumuzda, revizeye muhtaç konular ve sahadaki boşluklar, tezimizin bu konuda yapılan ilk çalışma olduğunu gösterdi. Böyle önemli bir meseleyi benim ellerime teslim eden ve araştırmam boyunca desteğini ve teşvikini hiç eksik etmeyen, bilgisini ve elindeki kaynakları esirgemeyen hocam Selim Karahasanoğlu’na her zaman şükran borçlu olacağım. Henüz yayımlanmayan Sadreddinzade Telhisi Mustafa Efendi Günlüğü’nden, İstanbul kadı sicilleri arasında tespit ettiği narh defterine, Nevşehirli Damad İbrahim Paşa ve ekibinin muhallefatına, yine İbrahim Paşa’nın hususi masraf defterlerine varana kadar elindeki pek çok malzemeyi lale için taradı. Çıkan sonuçları aşağıda tezin sayfaları arasında okuyacaksınız. Ayrıca Berlin Devlet Kütüphanesi’ndeki von Diez koleksiyonundaki lale konulu risaleleri inceleyerek yazma eser araştırmama da doğrudan katkı vermiş oldu. Kuşkusuz bu araştırmanın sonuçlanmasında en büyük pay onun, tüm eksik ve kusurlarsa bana aittir. Tezi ilk tasarladığımızda kullanacağım yazma eserler 1718-1730 dönemi ile sınırlandırılmıştı. Ancak dönemler arasında yapılacak karşılaştırmanın sağlıklı bir zeminde yürütülmesi kaygısı, kaynak kullanımının 17. yüzyıl ve 18. yüzyılın tamamını kapsayacak şekilde genişletilmesini kaçınılmaz hale getirdi. Bu, araştırmada kullanılacak yazma sayısının artması demekti. Araştırma sürecinde kullandığımız yazma eserler konusunda olumlu gelişmeler de yaşandı. Bunlardan ilki 2014’ün ortalarında Seyit Ali Kahraman’ın, yazma eserlerden bazılarını sadeleştirerek Osmanlı Çiçekçileri ve Çiçekleri ismiyle yayımlamasıdır. Kahraman, içeriğinde düzenleme yaptığı çalışmasını yeniden yayına hazırlayarak Şükûfenâme: Osmanlı Dönemi Çiçek Kitapları ismiyle 2015’in sonlarına doğru yayımladı. Bu kitaplar yazmalar üzerinde yaptığım araştırmada büyük katkı sağladı. Tezin yazım sürecinin tamamlanmasına az iii bir zaman kala “lale çırağanı” konusunda kullandığım temel kaynaklarımdan biri olan Tuhfe-i Çerâğân’ın Neslihan Koç Keskin tarafından 2014 yılında basıldığını ancak 2016 Haziran’ında öğrenebildik. Kişisel bir yayın olmasından ötürü, yaygın olmayan; bu sebeple de literatür taramalarımızda karşımıza çıkmayan bu yayından çok geç elimize geçmesine rağmen yararlanma fırsatı buldum. İki sene süren araştırmamızın ürünü olan bu tez, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Projeleri (İMÜ BAP) Koordinasyon Birimi tarafından S-YKS- 2015-637 nolu proje kapsamında desteklenmiştir. Başta Özlem Tekin olmak üzere İMÜ BAP birimi çalışanlarına bu süreçteki çalışmaları için teşekkür ederim. Ayrıca proje kapsamında, Scheich Muhammed Lalezari, vom Tulpen und Narcissen Bau in der Türkey, çev. von Diez (Halle und Berlin: In Commission der Buchhandlung des Hallischen Waisenhauses, 1815) isimli eseri Almancadan Türkçeye çeviren üniversitemiz Sanat Tarihi bölümü öğretim elemanlarından Dr. Fatma Yıldız’a teşekkür borçluyum. Birini diğerinden ayıt edemeyeceğim tüm Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM) Kütüphanesi çalışanlarına ve tez süresinde beni destekleyen İstanbul Bilimler Akademisi Vakfı’na minnettarım. Tuhfe-i Çerâğân’ı okuyup anlamamda büyük katkısı olan Muhammed Emir Tulum’a emeği için müteşekkirim. Metni okurken yardım isteklerimi geri çevirmeyen Yrd. Doç. Dr. Ümran Ay’a, Fransızca bir kaynağın okunmasındaki yardımından ötürü Hatice Öztürk’e şükran borçluyum. Zaman ayırarak beni dinleyen, tavsiyelerde bulunan kıymetli büyüğüm Doç. Dr. Gültekin Yıldız’a, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Mert Sunar, Doç. Dr. Nalan Turna ve Doç. Dr. İsmail Hakkı Kadı ve Hasan Şahintürk’e şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca beni çeşitli kaynaklardan haberdar eden ve onları ulaştırma inceliğinde bulunan Prof. Dr. Tahsin Görgün, Doç. Dr. Nurettin Gemici, Dr. Ş. Pınar Özyalvaç, Can Alpgüvenç, Ahmet Üstüner, Burcu Uysal ve Sıla Ulutaş’a müteşekkirim. Tez jürimde bulunan Doç. Dr. Fehmi Yılmaz ve Doç. Dr. Gülhan Balsoy’a ayrıca teşekkür ederim. İhtiyacım olan birçok kaynağı temin eden ve bu süreçte desteğini hiç esirgemeyen kardeşim Kübra Gümüşok’a minnettarım. Ayrıca İSAM’daki çalışmam süresince sohbetlerini esirgemeyen tüm dostlarıma sonsuz teşekkürler. iv Araştırma boyunca yeterince ilgilenemediğim sevgili annem ve babam Naciye ve Şevki Özdemir ile kardeşim Özden Özdemir ve ailesine, Ahmet ve Bedriye Kumbar’a beni hoş görüp desteklerini esirgemedikleri için ne kadar teşekkür etsem azdır, haklarını ödeyemem. Bu araştırmanın tüm safhalarında sayısız yardımı olan aynı zamanda sürecin getirdiği yorgunluk ve sıkıntıları paylaşan, teşvik ve desteğini hiç esirgemeyen sevgili yol arkadaşım ve eşim Timur Kumbar’a medyun-ı şükranım. Son teşekkürümü akademik ilgimin asıl müsebbibi, üzerimde çok emeği olan ve akademik hayatımdaki bu ilk adımımı paylaşamayacağım için çok müteessir olduğum rahmetli Hocam Durmuş Hocaoğlu’na etmek istiyorum. Onun hakkını nasıl öderim bilemiyorum. v İÇİNDEKİLER ONAY..…………………………………………………………………………...…...i ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI…………………………………………..ii ÖNSÖZ…………………………………………………………………………...….iii İÇİNDEKİLER……………………………………….….……………………...…...vi KISALTMALAR LİSTESİ …………………………..………………………...….viii TABLO LİSTESİ …………………………………….……..………………...….....ix ÇİZİM LİSTESİ ………….…………………………..………………………...……x GRAFİK LİSTESİ ………………………………….……..………………...…......xi EK LİSTESİ ………………………………………….……..………………...…...xii ÖZET ……………………………………………….……..…………………….....xiii ABSTRACT ………………………………………..…………………...................xiv GİRİŞ ........................................................................................................................... 1 A. Literatür Değerlendirmesi ............................................................................. 5 B. Kaynaklar .................................................................................................... 14 1. Yazmalar .................................................................................................. 14 2. Başbakanlık Osmanlı Arşivi ................................................................... 21 3. Narh defterleri .......................................................................................... 21 4. Şeriye sicilleri, muhallefat ve terekeler ................................................... 22 5. Kronikler .................................................................................................. 23 6. Günlük, mektup ve seyahatnameler ......................................................... 24 C. Tez Planı ...................................................................................................... 24 I. BÖLÜM .............................................................................................................. 26 LALE EĞLENCESİ NEDİR? .................................................................................... 26 A. Modern Literatürün Durumu ....................................................................... 26 B. Çırağan Eğlencesi: Zamanı, Mekânı, Değişmez Unsurları, Hazırlığı, Katılımcıları İle… .................................................................................................. 33 1. Mekânı ..................................................................................................... 38 a) Hanzâdeler Bahçesi ................................................................................... 40 b) Topkapı Sarayı…………………………………………………………...40 c) Çırağan Yalısı..…………………………………………………………...44 d) Vefa Bahçesi..…………………………………………………………....47 e) Ferahabad…....…………………………………………………………...47 vi f) Sadaret Kethüdası Mehmet Paşa’nın Hanesi……………………………...48 2. Zamanı ....................................................................................................
Recommended publications
  • Nahil Ve Nakıl Alayları
    NAHIL VE NAKIL ALAYLARI Ord. Prof. ISMAIL HAKKI UZUNÇAR~ILI Nahirin manas~~ hurma a~ac~~ demek olup galat olarak Nak~ l diye me~hur olmu~tur. Nahilbent denilen üstadlar taraf~ndan a~aç, meyve, çiçek ve hayvan ~ekilleri yap~larak dü~ünlerde gelinin önünde götürülen muhtelif boydaki nahillere dair Osmanl~~ tarihlerinde ve sûrnamelerde bilgi vard~ r. Te~bih yoliyle meyvesi ve çiçe~i çok a~aca (pürnak~l) denilir. Dü~ünlerde erkek taraf~ ndan tertip edilen nahil, lügatlerde birbirlerine benzer ~ekillerde tarif edilmektedir. Ahteri'de nahil, palmiye yâni hurma a~ac~d~ r. Biyanki, nahil'in palmiye denilen a~aç ve kad~ nlar~n bir nevi ziynet e~yas~~ oldu~unu yaz~yor. Lehce-i Osmanr de nahil, galat~~ nak~l, mumdan ve gümü~ten a~aç dal~~ res- mi ki arûs (gelin) önünde giderdi. Salal~ i kamusunda hurma a~ac~~ ve eski zamanda balmumundan veya gümü~ten mahsusen yap~larak gelinin önünde götürülen meyve ve ~üld~fe (çiçek) yi hav": ve k~y- metli ta~larla süslü a~aca ~tlak olunurdu, demektedir. Burhan- ~~ Kat ~~ <nahilbendi târif ederken: "Ol kimsedir ki mum- dan a~aç ve meyve suretleri imM eyliye. Hâlâ o surette nahil, mu- harrefi nak~l tabir ederler" diyor. Gülistan ~erhinde S û d i merhum, "Nahil, Türkide tahrif edüp nak~l dedikleridir. Gerek çiçekten ve gerekse balmumundan olsun" demektedir 1. Nahil, çok eski as~ rdan beri Orta Asya ve ~ran'dan gelen tezyini san'atlardand~r. ~eyh Sadi merhum (vefat~~ 690 H. 1292 M.) Gülistan'da: Nah~l-bendem veli ne der b'ustân S-dhidem men veli ne der Ken' an beytiyle nahilden bahsetmektedir.
    [Show full text]
  • Cem Görür Doktora Tezi SON.Pdf
    T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI SULTAN III. MUSTAFA: AİLESİ, GÜNLÜK HAYATI, DİNİ VE İLMİ İLGİLERİ DOKTORA TEZİ Cem GÖRÜR Tez Danışmanı Prof. Dr. İlhami YURDAKUL Bilecik, 2020 10340908 T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI SULTAN III. MUSTAFA: AİLESİ, GÜNLÜK HAYATI, DİNİ VE İLMİ İLGİLERİ DOKTORA TEZİ Cem GÖRÜR Tez Danışmanı Prof. Dr. İlhami YURDAKUL Bilecik, 2020 10340908 BEYAN “Sultan III. Mustafa: Ailesi, Günlük Hayatı, Dini ve İlmi İlgileri” adlı doktora tezimin hazırlık ve yazımı sırasında bilimsel ahlak kurallarına uyduğumu, başkalarının eserlerinden yararlandığım bölümlerde bilimsel kurallara uygun olarak atıfta bulunduğumu, kullandığım verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı, tezin herhangi bir kısmını Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunmadığımı beyan ederim. Cem GÖRÜR ÖN SÖZ XVII. yüzyılın başında Osmanlı veraset sisteminin değişmesi, Osmanlı padişahlarının hayatlarında ciddi bir değişime sebep oldu. Şehzadelik dönemlerini sıkı bir gözetim altında geçirmeye başlayan padişahlar, bu zorlu sürecin ardından tahta oturduklarında, devletin geçirdiği sancılı süreçler karşısında tecrübesizliklerinin sıkıntısını fazlasıyla yaşadılar. XVIII. yüzyılın başında meydana gelen Edirne Vakası’yla birlikte, padişahlık dönemlerinde de bir mekân tahdidine uğramışlar ve ataları gibi İstanbul dışında uzun vakitler geçiremez olmuşlardı. Bu açıdan yaklaşıldığında XVIII. yüzyıl padişahlarının kendilerine has koşulları olduğu görülür. Buna mukabil tarih yazımında XVIII. yüzyılın, Tanzimat öncesi Türk “yenileşmesi/modernleşmesinin” öncülü bir süreci veya ihtişamlı “klasik” devir sonrası duraklama ve gerilemenin üzücü bir aşaması şeklinde ele alınması, dönemin padişahlarına da benzer bir perspektiften yaklaşılmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla mevcut şartları içerisinde padişahların bizzat kendilerine, onların içinde bulundukları hayata/rutinlerine odaklanan çalışmalar son derece sınırlı kalmıştır.
    [Show full text]
  • The World of Ottoman Art I
    Michael Levey The World of Ottoman Art I with I07 illustrations, I I in colour, and 2 maps 'i' Thames and Hudson T&H London ~{03 Contents Introduction 7 ) I Early cities and style 17 2 Istanbul: creation of a new capital 41 3 The Age of Sinan 61 4 Achievement amid decline 95 5 Intimations of Rococo II2 6 The exotic West 129 Glossary 145 B'rief historical outline 146 Books for further reading 149 Sources of illustrations 15 0 Index 15 1 Index Numerals in italics refer to monochrome illustrations; italic roman numerals indicate colour plates Abbas I, Shah of Persia 102 Corn, Prince 35, 48, 60; and see Cem Ibrahim~ Grand Vizier 66, "4, 119 AbdiilAziz, Sultan 14, 22,134,138-40 tiirbe, Bursa Ibrahim, Sultan 101, 107, lI5 Abdiil Hamid I II3, 124, 126 Cem tiirbe (Bursa) 35 , 56, 60,31 Ibrahim Pasha Saray (Istanbul) 66 AbdiilHamid 1I8, 10, 123, 130- 1, 134, Charles V, Holy Roman Emperor 12, Ibrahim Sarhos 'the Drunkard' 63 140-3, 96 34, 64- 5, 80 Ingres, Jean-Auguste-Dominique 130 Abdiil Mecid 134- 8, 88 Chinese porcelain 54, 60, 123 Isfahan 10, 102; Masjid-i-Shah 102 Abdiil M ecid 1I, Caliph 143 <;:iragan palace 1]2, 136, 138, "40 Iskele Oetty) mosque (Uskiidar); see Adrianople; see Edirne Constantinople 7, 14, 15, 26, "44; Mihrimah complex (Uskiidar) Ahmed I 38, 100, 101, 102, 103, 107, and see Istanbul Istanbul 10, 14, 15, 20, 35, 39, 41-8, 51, 130, 137 Constanzo da Ferrara 42, 5 I 58,60,66,68,73,80,88, 90,95,97, Ahmed III 12-13, 95, 97, 109, 112, 113, cottons 24 101 , 107, 113, 114, 116, 120, 123, II4-20, 137 124,13 1,143,144,21; painters
    [Show full text]
  • Osmanli Hanedaninin Geri Dönen Ilk Üyeleri (1924‐1951)
    TARİHİN PEŞİNDE THE PURSUIT OF HISTORY ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ ‐INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCH‐ Yıl: 2014, Sayı: 12 Year: 2014, Issue: 12 Sayfa: 83‐117 Page: 83‐117 SÜRGÜNDEN VATANA: OSMANLI HANEDANININ GERİ DÖNEN İLK ÜYELERİ (1924‐1951) Cahide SINMAZ SÖNMEZ* Özet 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasıyla beraber Osmanlı Hanedanı üyeleri de süresiz bir şekilde sınır dışı edilmişlerdir. Sürgüne giden hanedan mensuplarının pek çoğu bu durumun kısa sürede son bulacağı ümidiyle ülkeyi terk etmişler, ancak dönüş süreci beklenenden uzun sürmüştür. Kadınlar 16 Haziran 1952 tarihinde çıkarılan özel bir kanunla dönüş izni alırken, erkekler ise 15 Mayıs 1974 tarihli Genel Af yasasının 8. mad‐ desiyle geri dönebilmişlerdir. Ancak, 1952 yılına kadar yasağın devam ediyor olmasına rağmen bazı istisnai uygulamalar yaşanmıştır. Bu araştırmanın konusunu da 3 Mart 1924 tarihinden 16 Haziran 1952 tarihine kadar geçen süre içerisinde yaşanan istisnai örnekler oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler Halifeliğin Kaldırılışı, Osmanlı Hanedanı, Sürgün, Geri Dönüş, Pasaport Kanunu FROM EXILE TO THE HOMELAND: THE FIRST RETURNING MEMBERS OF THE OTTOMAN DYNASTY (1924‐1951) Abstract Members of the Ottoman Dynasty were sent into an indefinite exile after the abolishment of the Caliphate on March 3, 1924. A great majority of the dynasty members left the country with the hope that deportation would end soon, but the process of returning back to the country has lasted longer than expected. Female members of the dynasty have acquired the right to return with a special law issued on June 16, 1952 while the male members of the dynasty were able to return with the 8th article of the General Amnesty issued on May 15, 1974.
    [Show full text]
  • The Vakf of Şeyhülislam Feyzullah Efendi
    PIOUS ENDOWMENTS AND LAND IN THE SEVENTEENTH CENTURY OTTOMAN EMPIRE: THE VAKF OF ŞEYHÜLİSLAM FEYZULLAH EFENDİ A Master’s Thesis by ÖZGEN ÖZCAN Department of History İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi January 2013 iii PIOUS ENDOWMENTS AND LAND IN THE SEVENTEENTH CENTURY OTTOMAN EMPIRE: THE VAKF OF ŞEYHÜLİSLAM FEYZULLAH EFENDİ Graduate School of Economics and Social Sciences of İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi by ÖZGEN ÖZCAN In Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree of MASTER OF ARTS in DEPARTMENT OF HISTORY İHSAN DOĞRAMACI BİLKENT ÜNİVERSİTESİ January 2013 Ankara iv I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Master of Arts in History. …………………….. Dr. Eugenia KERMELİ ÜNAL Supervisor I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Master of Arts in History. …………………….. Prof. Dr. Özer ERGENÇ Examining Committe Member I certify that I have read this thesis and have found that it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Master of Arts in History. …………………….. Ass. Prof. Bestami Sadi BİLGİÇ Examining Committe Member Approval of the Graduate School of Economics and Social Sciences …………………….. Prof. Dr. Erdal EREL Director v ABSRACT PIOUS ENDOWMENTS AND LAND IN THE SEVENTEENTH CENTURY OTTOMAN EMPIRE: THE VAKF OF ŞEYHÜLİSLAM FEYZULLAH EFENDİ Özcan, Özgen M.A. Department of History Thesis Supervisor: Dr. Eugenia Kermeli December 2012 Within the context of land system and transformation of property relations in the Ottoman State, this study is an analysis and evalution of the primary sources belonging to the vakfs of Şeyhülislam Feyzullah Efendi which are avaliable in the Archives of General Directorate of Foundations.
    [Show full text]
  • Indirmenin, Ihtiyaç Sahibinin Onurunu Korumanın, Dünyanın Nere- Sinde Bir Mazlum Varsa Yarasını Sarmanın, Gözyaşını Silmenin Mücadelesini Veriyoruz
    TÜRK KIZILAYI TARİH DİZİSİ Türk Kızılayı, Türk Halkının dünyaya uzattığı merhamet eli olarak yak- laşık bir buçuk asırdır ulvi bir görevi büyük bir özveri ile yerine getirmekte- dir. Kurulduğu 1868 yılından bu yana halkımızın ve özellikle yakın coğrafi komşularımızın başına gelen her türlü felâkette görev alan ve tarihe tanıklık eden Türk Kızılayı, maalesef bu tanıklığını ilgililere ve yeni nesillere taşıya- cak çalışmaları ihmal etmiştir. Elbetteki yapılan her türlü yardım çalışmasının yazışmaları Türk Kızılayı arşivlerindeki yerlerini almıştır. Ancak, bu çalışmaları arşivlerden kurtarmak ve yardımlaşma duygusunun cisimleşmiş hali olan Türk Kızılayı’nın anlata- cak eserleri haline getirmek bizler için tarihi bir görev olmuştur. Bu görevi yerine getirebilmek amacıyla bir çalışma başlatılmıştır. Türk Kızılayı Kitaplığı olarak adlandırılan bu çalışmada ilk olarak Kızılayımızın tarihine ışık tutacak belgelerin kitaplaştırılması hedeflenmiştir. Zaman için- de ise güncel çalışmalar kitaplaştırılacaktır. Türk Kızılayı, tarihi tanıklığıyla dünün daha iyi anlaşılmasına, bugünün bu bilgiler ışığında değerlendirilme- sine ve geleceği planlarken ulusumuzun geçirdiği acılı sürecin bilinmesinde büyük yararlar görmektedir. Türk Kızılayı Kitaplığı serisinin oluşumuna fikirleri ve emekleriyle destek veren herkese teşekkürü bir borç biliriz. Padişah'ın Himayesinde OSMANLI KIZILAY CEMİYETİ 1911-1913 YILLIĞI Hazırlayanlar Yrd. Doç. Dr. Ahmet Zeki İZGÖER • Msc. Ramazan TUĞ Koordinatörler Belgin Duruyürek Şahin Cengiz Kapak Fotoğrafı Osmanlı Kızılay Cemiyeti
    [Show full text]
  • Article Translations As Ego- Documents: Notes of Two
    ARTICLE TRANSLATIONS AS EGO- DOCUMENTS: NOTES OF TWO OTTOMAN PHYSICIANS IN THE TURKISH TRANSLATION OF IBN BAYTAR’S KİT B AL-MUGHN M. Fatih Çalışır Kırklareli University [email protected] orcid: 0000-0002-8089-2752 ABSTRACT This article examines the lives and ideas of two seventeenth- century Ottoman physicians, Muhammed b. Ahmed of Edir- ne and his disciple İbrahim b. Hüseyin Çavuş, as reflected in their notes in the Turkish translation of Ibn Baytar’s Kitab al-Mughni. In these notes, Muhammed b. Ahmed emerges as a Kadızadeli-minded Turkish physician, translator, and a “world traveler” who claimed to have traveled the world for “forty to fifty years.” In contrast, his disciple İbrahim b. 71 Hüseyin Çavuş appears as a religiously moderate Ottoman officer who had a passion for medicine. These notes disclo- Dîvân DİSİPLİNLERARASI se new interpretive possibilities for early modern Ottoman ÇALIŞMALAR DERGİSİ cultural and medical history and help researchers explore Cilt 24 say› 48 (2020/1): 71-91 untold stories of several individuals and groups. They reveal doi: 10.20519/divan.811956 details that are often difficult to find in conventional sour- M. Fatih Çalışır ces and constitute hitherto neglected personal narratives or ego-documents. They also contain new insights into some of the critical events in the period, including the Kadızadeli movement and the 1672 Kamaniçe campaign. Ultimately, these notes remind us of the need in Ottoman studies to scrutinize translations under a new light. Keywords: Ibn Baytar, Kitab al-mughni, Muhammed bin Ahmed of Edirne, İbrahim bin Hüseyin Çavuş, early modern Ottoman Empire, translations, ego-documents.
    [Show full text]
  • BUGU Dil Ve Eğitim Dergisi, 1(3), 251-275
    BUGU www.bugudergisi.com Dil ve Eğitim Dergisi Araştırma Makalesi BUGU Journal of Language and Education Makale Geliş Tarihi: 25.11.2020 1/3, 251-275 Makale Kabul Tarihi: 05.12.2020 TÜRKİYE Durmaz, G. (2020). XVIII. yüzyıl tarih manzumelerinin izinden şehzade ve sultanlara bakış. BUGU Dil ve Eğitim Dergisi, 1(3), 251-275. http://dx.doi.org/10.46321/bugu.34 XVIII. YÜZYIL TARİH MANZUMELERİNİN İZİNDEN ŞEHZADE VE SULTANLARA BAKIŞ Doç. Dr. Gülay DURMAZ Bursa Uludağ Ü[email protected] Öz Divan şiirinde XVIII. yüzyıl, sosyal hayat ile edebiyat arasındaki bağlantının daha da belirginleştiği bir dönemdir. Edebî türler açısından bakıldığında tarih, gazel ve şarkı sayısında bir artış bulunmaktadır. Muhtevası bakımından değerlendirildiğinde, divan şairlerinin eserleri, bir bakıma o dönemin tanıkları durumundadır. Divanlarda yer alan tarih manzumeleri ise dönemin önemli olaylarını içeren birer tarihî vesika niteliğindedir. Edebiyat ve tarih birbirinden ayrılmaz iki alandır. Bu birliktelik, geçmişin öğrenilmesinde çok büyük öneme sahiptir. Edebiyat demek o döneme ait yaşanmışlıkların şairin gözünden yansıması demektir. Bu çalışmada, XVIII. yüzyıldaki divan şairlerinin tarih manzumelerinden yararlanılarak dönemin şehzade ve sultanları hakkında bilgi verilmiştir. Konuyla ilgili düşürülen tarihlerin çoğu, padişahın çocuklarının doğumu üzerinedir. Gerek erkek gerek kız çocuğu doğmuş olsun divan şairi her şekilde bunu fırsat bilmiş ve onlar hakkında tarih düşürme yoluna gitmiştir. Bu manzumelerden özellikle şehzadelerin doğumları sırasında yapılan teşrifat hakkında da bilgi sahibi olmak mümkündür. Bu sayede, saltanat süren padişahın şehzade ve sultanları hakkındaki nesnel olan bilgiler, şairin duygu süzgecinden geçerek manzumelerde yerini almıştır. Anahtar Sözcükler: XVIII. yüzyıl, divan şairi, tarih manzumeleri, şehzade ve sultanlar. AN ANALYSIS OF PRINCES AND SULTANS BASED ON THE 18TH CENTURY HISTORICAL POETRY Abstract In Ottoman poetry, the connection between social life and literature became more evident in the 18th century.
    [Show full text]
  • Credit and Financing in Early Modern Ottoman Empire: the Galata Example
    CREDIT AND FINANCING IN EARLY MODERN OTTOMAN EMPIRE: THE GALATA EXAMPLE A THESIS SUBMITTED TO THE GRADUATE SCHOOL OF SOCIAL SCIENCES OF MIDDLE EAST TECHNICAL UNIVERSITY BY SÜMEYYE HOŞGÖR IN PARTIAL FULFILLMENT OF THE REQUIREMENTS FOR THE DEGREE OF MASTER OF ARTS IN HISTORY MAY 2012 Approval of the Graduate School of Social Sciences Prof. Dr. Meliha Altunışık Director I certify that this thesis satisfies all the requirements as a thesis for the degree of Master of Arts. Prof. Dr. Seçil Karal Akgün Head of Department This is to certify that we have read this thesis and that in our opinion it is fully adequate, in scope and quality, as a thesis for the degree of Master of Arts. Assist. Prof. Dr. Güçlü Tülüveli Supervisor Examining Committee Members Prof. Dr. Seçil Karal Akgün (METU, HIST) Assoc. Prof. Dr. Eugenia Kermeli (BILKENT, HIST) Assist. Prof. Dr. Güçlü Tülüveli (METU, HIST) I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and ethical conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work. Name, Surname: Sümeyye Hoşgör Signature: iii To My Family iii iv ABSTRACT CREDIT AND FINANCING IN EARLY MODERN OTTOMAN EMPIRE: THE GALATA EXAMPLE Sümeyye Hoşgör M.A., Department of History Advisor: Assist. Prof. Dr. Güçlü Tülüveli May 2012, 118 pages The present study aims to reveal the credit practice in Galata region in seventeenth century, through dealing with the credit relations between religious groups and the position of women in economic relations as the main themes.
    [Show full text]
  • Nevmekân Sahil
    ENGLISH Üsküdar and Lady Sultans Üsküdar is one of Istanbul’s most important districts, which excelled in trade, law, culture, arts and endowments. The interest that the NEVMEKÂN SAHİL Ottoman lady sultans showed in Üsküdar was Cultural Center & Lady Sultans’ Museum also due to the special position this district occupied in the history of the city. It is thanks Nevmekân Sahil is an art and culture exhibition center with to this deep interest for several centuries that Mihrimah Sultan Mosque a very extensive library and a beautiful cafe overlooking we are able to see beautiful monuments in the Bosphorus. The Lady Sultans’ Museum is also a part of numerous quarters of Üsküdar today. the same complex. A significant number of diverse works of art in Üsküdar were built by lady sultans. Often Nevmekân Sahil opened its doors to With a beautiful collection of sultana dolls, due to the patronage and charity of lady students, youth, art and culture lovers, and the Lady Sultans’ Museum reflects lives of sultans, many of these structures have survived, those people who have a great enthusiasm numerous Ottoman lady sultans who left including the following: for learning. In addition to having a library indelible marks on Üsküdar and Istanbul. • Mihrimah Sultan Mosque was built by with around 100,000 books, Nevmekân Ottoman Lady Sultans were more than also hosts art, culture and music activities, just aristocratic women. As they were Mihrimah Sultan, the daughter of Sultan Atik Valide Mosque Süleyman the Magnificent and the wife of and art exhibitions, and students are served the mothers, wives, or daughters of the Grand Vizier Rüstem Paşa.
    [Show full text]
  • Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924}
    SON DÖNEM OSMANLI PADİŞAH EŞLERİ Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924} Harun Açba PROFİL O Hanın Açba O PROFİL YAYINCILIK Yazar/Harun Açba Eserin Adı / Kadirdendiler Genel Koordinatör /'Münir Üstün Genel Yayın Yönetmeni / Cem Küçük Redaksiyon I Elif Avcı Kapak Tasarım/ Yunus Karaasian İç Tasarım I Adem Şenel Baskı-Cilll Kitap Matbaası Davulpap Cad. fminraj Ka/ım Dinçol San. Sil. No.81/21 Topkapı -İstanbul Tel: 0212 567 .10 8-1 1. BASKI KASIM 2007 978-975-996-109-1 PROFİL : 65 İNCELEME-ARAŞTIRMA :07 PROFİL YAYINCILIK Çatalçcsme Sk. Meriçli Apt. No: 52 K.3 Cagaloglu - İSTANBUL www.profilkilap.com / [email protected] Tel. 0212. 514 45 11 Faks. 0212. 514 45 12 Profil Yayıncılık Maviağaç Küllür Sanat Yayıncılık Tic.Ltd.Şti rnarkasıdır. ı © Bu kitabın Türkçe yayın hakları Harun Açba ve Prolil Yayıncılık'a aittir. Yazarın ve yayıncının izni olmadan herhangi bir formda yayınlanamaz. kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. Ancak kaynak gösterilerek alınlı yapılabilir. İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Kafkasya Hanedanları / 9 Saray Protokolü /13 Bölüm 2 Sultan I. Abdülmecid Han Ailesi / 17 (1839-18611 Sultan Abdülaziz Han Ailesi / 81 (1861-1876) Sultan V. Murad Han Ailesi / 96 (1876) Sultan II. Abdülhamid Han Ailesi / 117 (1876-1909) Sultan V. Mehmed Reşad Han Ailesi / 161 (1909-1918) Sultan VI. Mehmed Vahideddin Han Ailesi / 180 (1918-1922) Halife II. Abdülmecid Efendi Ailesi / 207 (1922-1924) Bibliyografya / 217 Teşekkkürname / 218 Bu kitabı aileme ithaf ediyorum. BÖLÜM 1 KAFKASYA HANEDANLARI smanlı Sarayı'na alınan kızların (19. yy. özellikle) Çerkeş olduğu biliniyor. Sultan Abdülmecid Han'a kadar tâbi Okalınan köle, yani cariye ticareti üzerine kurulan Os­ manlı haremi Abdülmecid Han'dan sonra değişikliğe uğramıştır.
    [Show full text]
  • Şehzade Evliliklerinde Değişim Changes in the Marriage of Ottoman Princes
    Şehzade Evliliklerinde Değişim Changes in the Marriage of Ottoman Princes Cevdet Kırpık ∗ Özet: Osmanlı tarihi boyunca şehzadelerin evlenme ve boşanmalarında farklı usuller takip edildi. Kuruluş döneminde farklı, yıkılışa doğru daha farklı bir politika izlendi. Şehzadeler, ilk dönemlerde ileri gelen yerli aile kızları ve yabancı hanedanların kızlarıyla evlenirlerken, XVI. yüzyıldan itibaren cariye kökenlilerle evlenmeye başladılar. Kafes sisteminde şehzadelerin evlenme ve çocuk sahibi olmaları yasaklandığından bir şehzade ancak tahta çıktıktan sonra evlenebilmekteydi. XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Kafes sistemindeki gevşemeyle birlikte şehzadelerin evlenmelerinde de değişim yaşandı. Şehzadeler artık tahta çıkmadan evlenmeye, çoluk çocuk sahibi olmaya başladılar. Evlilikler hâlâ cariye kökenli kızlarla yapılmaktaydı. 1909’da ülkede köleliğin tamamen yasaklanması, evlilik yapılacak adayların kimliğinin sorgulanmasına yol açtı. Yasak, bir taraftan şehzadelerin tercihlerini etkilerken diğer yandan da çok eşlilik yapılması konusunun tartışılmasına neden oldu. Bütün bunlara ilave olarak Osmanlı tarihinde ilk kez şehzade evliliklerinin yapılma usulü yazılı hale getirildi. Şehzadelerin boşanma usulleri ancak Devlet’in yıkılışına ramak kala düzenlendi. Çalışmada şehzade evliliklerinin geçirdiği değişim ile boşanmalar ele alınmakta, özellikle son dönemdeki örnekler üzerinde durulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Şehzadeler, Evlilik, Boşanma. Abstract: The marriage of the Ottoman princes was an important issue and involved certain procedures. The policies concerning their marriage in the early Ottoman period were quite different from the late Ottoman period. While princes married the daughters of the local elite and foreign ∗ Yrd. Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Melikgazi/Kayseri, E-mail: [email protected]. 166 CEVDET KIRPIK dynasties at the beginning of their establishment, from the 16th century onwards they married those having an odalisque background. Starting from mid-19th century, a change started to take place in the marriages of princes.
    [Show full text]