T.C. KİLİS VALİLİĞİ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Şubat 2015

KİLİS VAKIF ve VAKFİYELERİ

Doç. Dr. Metin AKİS İsmail AYKAN Mehmet TEKTUNA

TRC1/14/DFD/0018 “Kilis Tarihinin Araştırılması Projesi” İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından 2014 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında desteklenmiştir. T.C. KİLİS VALİLİĞİ Yayın No: 5 ISBN: ?????????

Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Tarafından hazırlatılmış, SERTAÇ Bil. Eğt. İlt. Org. San. ve Tic. Ltd. Şti. finans edilmiştir.

DİZGİ ve GRAFİK: SERTAÇ Bil. Eğt. İlt. Org. San. ve Tic. Ltd. Şti. [email protected] - www.sertac.com.tr

BASKI: Şubat 2015 GNG Ofset Mat. ve Amb. San. ve Tic. A.Ş. Çakmak Mh. Nizip Cd. Sakin Sk. No: 15 Gaziantep

Bütün yayın hakkı saklıdır. Copyright ©2015 Bu baskıdan sonraki tüm telif hakları Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne aittir. T.C. KİLİS VALİLİĞİ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Şubat 2015

KİLİS VAKIF ve VAKFİYELERİ

Doç. Dr. Metin AKİS İsmail AYKAN Mehmet TEKTUNA

TRC1/14/DFD/0018 “Kilis Tarihinin Araştırılması Projesi” İpekyolu Kalkınma Ajansı tarafından 2014 yılı Doğrudan Faaliyet Desteği kapsamında desteklenmiştir. KISALTMALAR

A-MKT: Bab-ı Asafi (Sadaret) Mektubi A-MHM: Mektûbî Mühimme Kalemi A-MKT-MHM: Bab-ı Asafi (Sadaret) Mektubi Mühimme A-MKT- MVL: Mektûbî Kalemi, Meclis-i Vâlâ A-MKT-UM: Bab-ı Asafi (Sadaret) Mektubi Vilayetler BOA: Başbakanlık Osmanlı Arşivi DH-İD: Dahiliye İdare DH-MKT: Dahiliye Mektubi DH-MUİ: Dahiliye Muhaberat-ı Umumiye İdaresi DH-MTV: Dahiliye Mütenevvi DH-ŞFR: Dahiliye Şifre DH. EUM. THR.:Dahiliye Emniyet-i Umûmiye Tahrirât Kalemi DH-UMVM: Dahiliye Umur-ı Mahalliye ve Vilayat Müdiriyeti EVKF: Evkaf EV-THR.: Evkaf Tahrirat EV-MKT-CHT: E.N. Mektubi Kal. Cihat Ev-MKT-EVM: E.N. Mektubi Kal. Cihat EV-MH-TH: Evrak Nez. Muh. Kal. Tahsilat İdaresi EV-MH-TİK: Evjaf Nez. Muh. Kal. Tamirat ve İnşaat EV-MH-ZMT: Evkaf Nez. Muh. Kal. Zimmet Halifesi İ-EV: İrade Evkaf İ-HUS: İrade Hususi İ-MF: İrade Maaarif İ-MMS: İrade Meclis-i Mahsus İ-ML: İrade Maliye İMV: İrade-i Meclis-i Vala HAT: Hatt-ı Hümmayun I DH: İrade Dahiliye İ.EV: İrade Evkaf MAD-d: Maliyeden Müdevver Defterler MD: Mühümme Defteri MVL: Meclis-i Vala MF-MKT: Maarif Nezareti Mektubi Kalemi MKMV: Mektûbî Kalemi Meclis-i Vala

— 4 — İçindekiler

Kısaltmalar 4 Önsöz...... 9 Sunuş...... 11 Giriş...... 13

VAKIF VE VAKFIYELERI BELGELERI...... 41 Ubeydzâde Abdulkerim Ağa bin Ali Vakfı 44 Kazazzâde El-Hac Abdullah Efendi Bin Merhum El-Hac Mahmud Ağa Vakfı 48 Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfı 54 Abdulmecid Vakfı 58 Abdulnafi Efendi bin Tahir Vakfı 64 Abdurrahman Efendi (Büyük Kütübhane) Vakfı 68 Adile binti Mehmed Vakfı 72 Topalzâde es-Seyyid Ahmed Ağa Vakfı 73 Topalzâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed Vakfı 74 Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı 75 Seyyid Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı 78 Şeyh Hasan Attar Camii Vakfı 82 Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi 82 Akcurun Camii Şerifi Vakfı 86 Eş-Şeyh İsa Vakfı 90 Naci Zâde Ali Efendi Vakfı 94 Ali Efendi bin Naci Vakfı 96 Ayşe binti Abdullah Vakfı 104 Ayşe Fatma binti Aşir Hüseyin Efendi Vakfı 108 Ayşe Hanım binti Mustafa Dede Vakfı 112 Ayşe Hatun binti Muhammed Vakfı 116 Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı 122 Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı 124 Bayraklı Vakfı 128 Defteri Esas Cihât 128 Camii Kebir Vakfı 132 Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi 132 Canbolad/Canpolat Bey Vakfı 138 Çekmeceli zâde Mustafa Cami-i Şerifi Vakfı 142 Cüneyne Camii Vakfı 146 Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi 146 Davud Nebi Vakfı 150 Defteri Esas Cihât 150 Debbağhane Camii Vakfı 154 Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi 154 Çavuşzâde Ebubekir Ağa Vakfı 158

— 5 — Elif Hatun Vakfı 162 Emine binti Halil Ağa Vakfı 166 Emine binti Mehmed Vakfı 176 Fatma binti Abdurrahman Vakfı 180 Fatma Hatun binti Yusuf Vakfı 184 Güllü Bahçe (Câmi-i Kebir ve Bistamiye Mescidi) Vakfı 192 Kilis Kaimmakamı Habib Paşa Vakfı 202 Hacı Ali Camii Vakfı 206 Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi 206 Halil Ağa bin Mustafa Ağa Vakfı 210 Halil Ağa Bin Mustafa bin Abdullah Vakfı 214 Seyrekbasan Vakfı 218 Hamid Efendi bin Fettan Vakfı 224 Hasan Çelebi Camii Vakfı 228 Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi 228 Hatice Hanım binti Ömer Vakfı 232 Hüseyin Efendi bin İbrahim Efendi Vakfı 236 İbrahim Asım Efendi bin Salih Efendi Vakfı 250 İbrahim Âsım Efendi Vakfı 256 Şeyh İsa ve Şeyh Hilal Vakfı 260 İsmail Ağa bin Ömer Ağa Vakfı 266 Kanber Ağa Vakfı 270 Summakzâde Mahmud Ağa bin Ahmed Ağa Vakfı 274 Kazzazzâde Mehmed Ağa bin Mustafa Vakfı 280 Mehmed bin İsmail bin Mehmed Vakfı 284 Mehmed Efendi bin Ahmed Vakfı 290 Murtaza Ağa Vakfı 296 Mustafa Ağa bin Şerif Vakfı 300 Mustafa Ağa Vakfı 304 Mustafa Efendi Vakfı 308 Musulluzâde Mustafa Şakir Efendi bin Mustafa Vakfı 314 Ömer Ağa bin Mehmed Ağa Vakfı 324 el-Hâc Ömer Ağa ibn Yiğen Mehmed Ağa vakfı 326 Müfti Ömer Efendi Vakfı 330 Müftüzâde Ömer Vakfı 334 Osman Ağa bin Mehmed Vakfı 338 Pirlioğlu Camii Vakfı 342 Defteri Esas Cihât 342 Hoca Ramazan Vakfı 348 Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı 356 Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı 362 Servili Medrese Vakfiyesi 368 Süleyman Ağa Bin Mehmed Çelebi Vakfı 372 Süleyman bin Osman Vakfı 378 Hace Zahide Vakfı 382 Zekiye Hanım binti Mustafa Ağa Vakfı 388 Zekiye Hanım Binti Hacı Mustafa ve Refika Hanım binti Mehmed Ağa Vakfı 392 Şeyh Hızır Camii Vakfı 398 Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi 398

— 6 — MÜNFERİT BELGELER 399 Belge 1 401 Belge 2 403 Belge 3 405 Belge 4 407 Belge 5 409 Belge 6 411 Belge 7 413 Mevlevihane Vakfı’nın Akarları 415 Belge 8 417 Belge 9 419 Belge 10 421 Belge 11 423 Belge 12 425 Belge 13 427 Belge 14 429 Belge 15 431 Belge 16 433 Belge 17 435 Belge 18 437 Belge 19 439 Belge 20 441 Belge 21 443 Belge 22 445 Belge 23 447 Belge 24 449 Belge 25 451 Belge 26 453 Belge 27 455 Belge 28 457 Belge 29 459 Belge 30 461 Belge 31 463

— 7 — — 8 — Süleyman TAPSIZ / Kilis Valisi

ÖNSÖZ

Vatanı meydana getiren, bir ülkenin, yalnız taşı toprağı değil, aynı zamanda o topraklarda ya- şayan ecdadının bıraktığı eserleri ve hatıralarıdır. Milletleri ayakta ve zinde tutan amiller arasında ilim, sanat ve teknik yanında milli kültür ve duygunun da önemli bir yeri vardır. Tabi ki makamın şerefi içindekilerin şerefli olmaları ile kaimdir. Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki: “Zamanı yenen millletler, zamana yenilmeyen mefahiri ve hatıraları olan milletlerdir.” Ecdadımızın bize bıraktıkları eserlere sahip olduğumuz sürece, milletimiz yükselmeye devam edecektir.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de Vakıflar; ülkemizin sosyal hayatına, eğitimine, kültürüne ve ekonomisine büyük katkı sağlamaktadırlar. Osmanlı Devleti sosyal kaynaşmanın formülünü va- kıf kavramı ile çözmüştür. Sultan Orhan Gazi’den başlayarak, Osmanlı padişahları, vezirler ve diğer ümera birçok vakıflar yapmışlar ve bu vakfettikleri şeyleri yazılı belgelere geçirerek, vakfiyeler bırak- mışlardır. Vakfiyeler, vakıfların nasıl işleyeceğini anlatan yazılı belgelerdir.

Bu vakfiyelerin bir kısmı bugün hala Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde mevcuttur. Bir kısım vakfiyeler de eski eserlerin bulunduğu kütüphanelerdedir.

Tarihî açıdan bakıldığı zaman vakfiyeler büyük bir önem arz ederler. Çünkü bunlar, bize bir mille- tin muayyen bir zamandaki hayat tarzına ve kültürüne ait durumları tespit etme imkânını vermekte- dirler. Keza vakfiyeler, milletin iktisadî ve sosyal hayatlarında önemli bir rol oynamış olan vakıf mües- sesesinin nasıl çalıştığını, kimlerin idare ettiğini, kimlerin kendisinden istifade ettiğini vb. hususları öğrenmemize yardımcı olmaktadırlar. Bu müesseselere ait vakfiyelerin yayımlanması, müesseselerin tarihini, sanat değerlerini, hizmet alanlarını aydınlattığı gibi, bunların bugünkü durumları hakkında da bizlere bilgi vermektedir.

— 9 — Kilis tarihine baktığımızda sosyal hayatımızda vakıf müesseselerinin önemli bir yeri olmuş ve vakıf hassasiyeti ilimizde özenle uygulanmıştır.

İlimizin somut olmayan kültürel mirasını gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla Kilis Vakıf ve Vakfiyeleri’nin arşivlerden derlenip dijital ortama aktarılması ve kitap haline getirilmesi ilimiz tarihi- ne ışık tutması açısından son derece önemlidir.

Kilis Vakıf ve Vakfiyeleri kitabı ile İlimizde bulunan Vakıflar ve Vakfiyeleri toplu olarak kayıt al- tına alınmıştır. Toplum hayatının şifrelerini içinde barındıran Kilis Vakıfları ve vakfiyelerinin yer aldığı bu eser İlimizde yapılacak bilimsel çalışmalar açısından da önemli bir kaynak oluşturacaktır.

Gerek tarihi ve kültürel mirasa yönelik restorasyon çalışmalarımız, gerekse de somut olmayan kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması yönünde yaptığımız çalışmalarla şehrimiz “Tarih ve Kültür Kenti” olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.

Bu kitabın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarının deva- mını diliyorum.

Süleyman TAPSIZ Kilis Valisi

— 10 — Abdullah ALDEMİR / Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürü

TAKDİM

Bizim medeniyetimizde tarih boyunca birçok hizmet büyük bir titizlikle vakıflar yoluyla yürütül- müştür. Sadece insanlar için olmayıp kanadı kırık kuşlar için bile vakıflar kuran ecdadımız, sosyal kaynaşmanın formülünü vakıf kavramı ile çözmüş, hayatın farklı alanlarında yüzlerce vakıflar kur- muştur.

Vakıf, hukuki bir akit olup, bununla bir kimse Allah’a (c.c.) yakın olma gayesiyle menkul veya gay- rimenkul mülk ve emlakini, dini, hayri veya içtimai bir gayeye ebedi olarak tahsis etmesidir.

Aynı zamanda birer sivil toplum kuruluşları olan vakıflarımız; yüzyıllar boyunca millet hayatında içtimai nizamın her türlü sarsıntı ve örselenmelerden korunmasına, fertler arasında yardımlaşma ve dayanışma yoluyla karşılıklı sevgi bağlarının kurulmasına, dini hizmetlerin görülmesine, fertlerin milli mukaddesata bağlılığını temin eylemesine, eğitimine, kültürüne ve ekonomisine, halk arasında fazilet hislerinin doğmasına ve kuvvetlenmesine yardım etmiş ve cemiyet hayatı üzerinde hayırlı te- sirler bırakmıştır.

Vakfiyeler ise, bir vakfın nasıl işleyeceğini anlatan düzenlendikleri dönemin tarihine ışık tutan önemli belgelerdir. Tarihî açıdan bakıldığı zaman vakfiyeler büyük bir önem arz ederler. Çünkü bun- lar, bize bir milletin muayyen bir zamandaki hayat tarzına ve kültürüne ait durumları tespit etme imkânını vermektedirler. Keza vakfiyeler, milletin iktisadî ve sosyal hayatlarında önemli bir rol oy- namış olan vakıf müessesesinin nasıl çalıştığını, kimlerin idare ettiğini, kimlerin kendisinden istifa- de ettiğini vb. hususları öğrenmemize yardımcı olmaktadırlar. Birçok özellikleri yanında vakfiyeler düzenlendikleri dönemin, tarihi, iktisadî hayatı, coğrafyası, iklimi, dil ve üslubu, toplumun folklorik özellikleri, gelenek ve görenekleri hakkında da faydalı bilgiler vermektedirler.

— 11 — Vakfiyelerde en başta dua cümleleri yer alır. Bundan sonra sırasıyla; vakf olunan malların neler olduğu, vakf olunan bu malların nasıl idare edileceği, vakıf gelirlerinin nerelere sarf edileceği, vakfın kimler tarafından idare olunacağı, müessesede kaç adamın çalışacağı, bunlara ne kadar aylık verile- ceği, bu aylıkların nerelerden elde edilen gelirden temin edileceği, eşya fiyatı vs. gibi meseleler tefer- ruatlı bir şekilde verilir. Vakfiyenin sonunda beddua cümlesi ile tarih yer alır. Bu beddualarda, vak- fın gelirini gayesi dışında kullanan, vakfa hıyanet düşünen, onu vâkfın şartlarının dışında kullanan, haksız olarak onun malından yiyen, vakfın yok olması için çalışan, onun gelirinin azalmasına bilerek sebep olan, vakıf idaresinde kötü çalışan, üstlendiği vazifeyi gereği gibi yerine getirmeyen, vs. gibi vakfa kötülüğü dokunacak olanlar hedef alınmıştır.

Vakıflar ve vakfiyeler birer tarihi vesikadır.Bu çalışmayla İlimiz tarihine ışık tutmak istedik.Aynı zamanda araştırmacılar için güzel bir derleme ve çalışma olduğunu düşünüyorum

Kilis vakfiyelerinde Osmanlı döneminde ilimizde bulunan Cami, Mescit, Han, Mevlevihane, Tek- ke, Zaviye, Türbe, Medrese, Kütüphane, Çeşme ve Hamamlar, …… gibi birçok sahadaki müesseseler hakkında bilgiler yer almaktadır.

İlimizde bulunan Mevlevihane’ye baktığımızda bunun yalnız bir Mevlevihane ve Cami olmadığı, bunun arkasında sistemin işlemesini ve ayakta kalmasını sağlayan gelir getirici birçok gayrimenkul- ler olduğunu göreceğiz.

Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak hazırladığımız bir proje kapsamında, İpekyolu Kal- kınma Ajansının desteği ile “Kilis Vakıf ve Vakfiyeleri” arşivlerden derlenip toparlandı, dijital ortama aktarıldı ve bir kitap haline getirildi.

Bu çalışmalarımızda bizlere destek veren başta Sayın Valimiz Süleyman TAPSIZ’a, Kilis 7 Aralık Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Sayın Doç. Dr. Metin AKİS’e, Araştırmacı Yazar Sayın Mehmet Tek- tuna’ya, Vakıflar Genel Müdürlüğü Personeli Sayın İsmail Aykan’a ve mali desteklerinden dolayı İpek Yolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Sayın Bülent Özkan Bey’e şükranlarımı arz ederim.

Ayrıca bu kitabın hazırlanmasında özverili bir şekilde çalışan Müdürlüğümüz çalışanlarına da teşekkür ederim.

Abdullah ALDEMİR Kilis İl Kültür ve Turizm Müdürü

— 12 — SUNUŞ

Vakfiyeleri ve vakıfları ile Kilis adını verdiğimiz bu kitap, bu alanda yapılmış çalışmaları tamamlar niteliktedir. Kilis şehri vakıfları ve vakıf eserleri bakımından oldukça zengindir. Kitabımızda da oku- yacağınız gibi Osmanlı İmparatorluğu öncesinden başlayan vakıflar, Osmanlı dönemi boyunca devam etmiştir.

Vakfiyeler; kurulan vakıfların anahtarı olarak görebileceğimiz özelliklere sahiptir. Bir vakfiyede, Vakfeden vâkıf’ın (vakfeden kişi), o vakfı hangi amaçla kurduğunu, hangi akar’ı (vakfa gelir getiren kay- nak), ne şartlarla bağışladığını, eğer gerekiyorsa kimleri bu vakıftan dolayı görevlendirdiğini veya pay sahibi yaptırdığını v.b. gibi bilgileri görebilmekteyiz.

Kilis Vakıfları, daha önce yapılmış birkaç çalışmaya çeşitli yönleri ile konu olmuştur. Bunlarla ilgili detaylı bibliyografyayı değerlendirme kısmının sonunda bulabilirsiniz. Elinizdeki çalışma özveriyle ha- zırlandı. Temel amacı da Kilis Vakıflarının olabildiğince derli toplu olarak vakfiyelerini bir araya getir- mek olmuştur. Kitap içerisinde yer alan yaklaşık yetmiş beş adet vakfiye ve şahsiyet kaydı şimdiye kadar vakfiyeler ve vakıf kayıtları hususunda yapılmış çalışmaların en kapsamlısını oluşturmaktadır.

Çalışma kapsamlı tutulmuş olsa da elbette ki bu konuda yapılacakların tümünün yapıldığı anlamına gelmemektedir. Sosyal tarih alanındaki çalışmalar mevcut veriler üzerinden hareketle geleceğe doğru akıp giden bir süreci kapsar. Dolayısıyla bizim yaptığımız çalışma, daha sonraki çalışmalara kaynak oluşturacak tarzda planlanmıştır. Bundan sonra yapılacak çalışmalar; vakıfların mevcut halde tespiti, takibi ve vakıflara ait çeşitli gayrimenkulün tespit edilerek, vakfiyenin oluşturulduğu şartlarına tekrar kavuşturulma veya zaman içerisinde izleri kaybolmuş vakıf eserlerinin tekrar ihya edilmesi olmalıdır.

Bu sayılan çalışmaların hemen bir çırpıda yapılması elbette zor görünmektedir. Ancak bir yerden başlanması durumunda alınabilecek yol evvela, kendi şehrimiz, çocuklarımız ve torunlarımızın da şa- hitlik edecekleri bir kültürel ortamı doğuracağı şüphesizdir.

Üzülerek söylemek gerekirse Kilis’te vakıf eserleri geçtiğimiz yıllarda, sosyal ve ekonomik şartlar gereğince çok fazla değerlendirilememiştir. Bazı vakıf malları ve hayır kurumları satılmak veya yıkılıp yok olmasını beklemek şekliyle ortadan kalkmıştır. Elinizdeki bu kitapta kaybolan vakıflara ait bilgiler de bulmanız mümkün olmaktadır.

Ancak yine de şunu da hatırlatmak gerekirse, bu kitap bir şehir tarihi veya sanat tarihi kitabı de- ğildir. Ortaya koyduğumuz bilgilerin kapsamı, öncelikle vakfiyeler çerçevesinden Kilis Vakıf geçmişini ortaya koymak olmuştur. Bu konuda çalışmalarımıza destek sağlayan Kilis Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne ve İpekyolu Kalkınma Ajansına sonsuz teşekkürlerimizi sunar ve Kilis’in vakıf geçmişi- nin ortaya çıkarılmasında sağlamış oldukları katkıların devamını dileriz. Neticede, şehirlerin kültürel ve tarihsel zenginliklerin ortaya çıkarılması hiçbir zaman gayret gösterilmeden elde edilemez. Herkes bu konuda üzerine düşeni yaptığında ancak o zaman gelecek nesiller adına olumlu bir şeyler yapılmış olur.

Netice olarak, biz şehirlerin de insanlar gibi canlı bir hüviyete sahip olduğunu düşünebiliriz. İçinde canlılık emaresi olmayan yapılar nasıl zamanla yıkılıp yok olursa, şehirler de gerekli şartlar altında sahip çıkılmadıkça yok olabilirler. Kilis Şehri camileri, hamamları ve tarihi nitelikli binaları ile bizlerden bu ilgiyi beklemektedir. Bundan sonrası için yapılacak çalışmalar, kaybolan tarihi eserlerin yeniden ihya edilmesine yönelik olmalıdır.

— 13 — GİRİŞ

Coğrafi olarak Kilis şehri, Güney Doğu Anadolu’dan Kuzey Suriye bölgesine geçiş alanında bulun- maktadır. Coğrafi konumundan dolayı hem kültürel ve hem de iklim yapısı itibarıyla Anadolu ve Suri- ye’nin geçiş alanında olduğunu söyleyebiliriz. Bu bölge aynı zamanda nüfus yapısı olarak da, konar-gö- çerlerin yaylak-kışlak yaşam tarzının merkezinde bulunuyordu.

Kilis Şehri ve yakın civarının çok eski devirlerden bu yana yerleşim alanı olduğu bilinmesine rağmen, tarihten günümüze ulaşan izler çok belirgin olamamıştır. Bunda, Kilis’in eski tarihe ait verilerin çok iyi bir şekilde korunamaması veya az da olsa mevcut verilerin çok iyi değerlendirilememesi en önemli nedenlerdir. Bildiğimiz gibi I. Dünya Savaşı sonrasında Kilis ve civarı önce İngilizlerin, daha sonra da Fransızların işgaline uğramıştır. Bu süre içerisinde Kilis’e ait evrak ve belgelerin ne kadar tahrip edildiği hususunda pek fazla bilgimiz yok. Ancak bu döneme dair hatıra kabilinden bilgiler, İngiliz ve Fransız işgalinin halka zulüm olarak gerçekleştirilmesinin yanında yazılı arşiv materyallerinin de bunlardan nasibini aldığını ortaya koymaktadır.

Diğer bir tahribat kaynağı da elbette ki doğal afetlerdir. Bazen sel, yangın, deprem gibi doğal afetler tarihe ait malzemeyi silip süpürmektedir. Mesela şu anda elimizde Kilis’e ait Şer’iye Sicili kayıtlarına sa- hip değiliz. Bunların ne olduğu meçhuldür. Bu açıdan merkezi arşivlerde bulunan mevcut dokümanlar daha da önemli hale gelmektedir.

Arşivlerimizde yer alan Kilis’e ait arşiv materyallerinin başında Tahrir Defterleri gelmektedir. Tahrir defterleri özellikle 16. Yüzyıla ait konularda pek çok açıdan mali, ekonomik, nüfus, sosyal yapı v.s. bizle- re emsalsiz bilgiler sunmaktadır. Özellikle sosyal olayların karşılaştırılmasında vazgeçilmez verilerden olan nüfus ve ekonomi verilerinin değerlendirilmesi açısından tahrirler gizemli ve gerçek verilere sa- hiptir.

Sosyal yardımlaşma ve dayanışma açısından vakıflar Osmanlı toplum yaşantısında en dikkat çeken kurumlardan birisidir. Vakfiye ve vakıf kayıtları çok daha detaylı ve karşılaştırmalı metinler olarak ele alınmalıdır. Bu çalışmamızda Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivlerinde ve Osmanlı Arşivlerinde yer alan vakfiyeler ve vakıf kayıtları mümkün olduğu kadar bir araya getirilmeye çalışmış ve Kilis’in sosyal ve ekonomik çalışmalarına yönelik veri kazanılmaya çalışılmıştır. Bundan sonraki çalışmalar elbette ki bu çalışmamızın üzerine daha fazla bilgiler ekleyecektir.

Vakıf Defterleri

Kuyud-ı Kadîme olarak da bilinen Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivlerinde bulunan 565 ve 566 numaralı mufassal vakıf defterleri de, Kilis Sancağına ait vakıf ve mülk kayıtlarını da içermektedir. Bu defterler Halep Livası’nın mufassal vakıf defterleridir. 1. cilt 214, 2. Cilt 438 sayfadır. 992 H.-1584 M.’de yazılmıştır. Defter emini olarak defterin kayır işlemini gerçekleştiren, III. Murad zamanında Cebele Sancağı’ndan ma’zul Ahmed Bey ve Katipliğini de Dîvan-ı Hümâyun katiplerinden Abdî yapmıştır. Def- terin hemen başında sekiz sayfalık “Kanunnâme-i Livâ-i Haleb” vardır. Büyük bir ihtimalle Canbolatzâ- de Hüseyin Paşa bu defteri esas tutarak Kilis Sancağı Tahrir Defterini yazdırmıştır.1

Vakıflar ve Vakıf Eserleri

Vakıf kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. Bu dildeki anlamı “durdurmak”, “alıkoymak” anlamlarına gelmektedir. Vakıf kelimesi çoğul olarak ifade edilmek istendiği zaman “evkaf” şeklinde ifade edilir. 8. Yüz- yıl ile 19. Yüzyıl arasındaki dönemde İslâm ülkelerinin şehir ve kır hayatını, toplum yaşantısı ve iktisadi bo- yutuyla belirleyen temel dini ve toplumsal kurumlardan birisidir. Bu müesseseye Kuzey Afrika’da “ hubus” veya “hubs” adıyla bilinmektedir. Bu isimle de Fransızcaya geçmiştir. Vakfın anlamı; bir malı veya mülkü sevap kazanmak maksadıyla, doğrudan veya dolaylı bir şekilde toplumun istifadesine tahsis edilmesidir.2

— 14 — Osmanlı döneminde şehir hayatı vakıfların oluşturduğu sosyal yardım kuruluşlarından oluşmak- taydı. Bu kurumların başında camî, mescit, zaviye gibi yapılar gelmektedir. İslâm hukukuna göre kadın, erkek, Müslüman ve gayrimüslim kendi dininden olanların ve tüm insanların istifade etmesi için va- kıf yapabilirdi.3 Osmanlı şehirlerinin en dikkat çeken yönlerinden birisi vakıf - imaret sistemidir. Vakıf sistemi şehirdeki sosyal yapılardan, câmiler, mescitler, zaviyeler, hamamlar, çeşmeler v.s. kapsardı. Bir müessesenin vakıf haline getirilmesi vakfiye4‘sinin kadı huzurunda düzenlenmesiyle kesinlik kazanır ve böylelikle başlardı. Vakfiyede vakfa tahsis edilen gelirin hangi amaçla, ne gibi şartlarla ve ne şekilde kullanılacağı belirtilirdi. Vakfiyenin şartlarına uyulup uyulmadığını ve vakfa ait tüm tesislerin deneti- mini mütevelli yapardı. Vakıf gelirlerini toplama işi ise câbi ye ait idi. Geliri daha çok olan vakıfların mali durumları ile orantılı olarak yeterince katipleri ve nazırları bulunuyordu.5

A-Mevlevihane

Mevlevihane Kilis’te dini ve tarihi nitelikli yapılar arasında karşımıza çıkan ilk yapılardan biridir. Bu yapının Kilis’in yakın çevresinde bulunan diğer yerleşim yerlerinden daha önce kurulmuş olduğunu biliyoruz. Kilis Kasabasında Mevlevihane kurulmasının nedeni Kilis’in şehir haline gelmesinde önem- li katkısı olan Canbolat Bey’in Mevlevi Tarikatına olan bağlılığı ve Mevlana Calaleddin-i Rumî’ye olan sevgisi olmalıdır. Canbolat Bey’in vakfiyesinde Kilis’te bir Mevlevihane inşa ettirdiği dair bilgiler bulun- maktadır.

Kilis’te Mevlevilik şehrin gelişmesine paralel olarak gelişmiştir. Zamanla Mevlevilik, Kilis sınırları- nı da aşarak Kilis’ten çıkan Mevlevi şeyhleri, Halep’te dahi postnişin, yani bu tekkenin şeyhi olmuşlar- dır. Câmiye çok yakın mesafede olan bu tekke Konyalı’ya göre Canbolatoğlu’nun Mevlana Celaleddîn-i Rumî’nin sevenlerinden olması nedeniyle 932H./1525 Miladî yılında yaptırılmıştır.6

Mevlevihane, günümüzde Kilis şehir merkezinde bulunan binası ile günümüze kadar ulaşmıştır. Şu anda görülen bina sadece Mevlevî Tekkesinin sema yapılan kısmı olup, asıl Mevlevihane olarak bilinen yapı bir kompleks şeklinde genişçe bir bahçeyi ve bahçe içerisinde diğer yapıları da barındırmakta idi. Ancak Cumhuriyet dönemi sonrasında Hükümet Meydanının genişletilmesi çalışmaları esnasında bir kısım bölümleri yıkılmıştır. Bir dönem Kilis’te Mevlevî Tekkesi postnişini olan Şeyh Subuhi Dedenin hanesi olarak bilinen kısımda Kilis Kaza Mahkemesi toplanmakta idi.7

Vakfiyelerde Kilis Mevlevihanesi ile ilgili bilgilere de rastlamaktayız. 1104H/1692M. Tarihli Çavuşza- de Ebubekir Ağa Vakfiyesine göre Mevlevihane’yi yaptıran kişinin Ali Ağa adlı bir hayır sahibi olduğunu görmekteyiz.8 1692 tarihli bu not, Canbolat Bey’in vakfiyesi ile çelişmektedir. Acaba, yaklaşık bir buçuk asırdan fazla bir süre içerisinde Mevlevihane binası yıkılmış ve tekrardan Ali Ağa tarafından yaptırılmış olabilir mi? Bu dönemlere ait mevlevihanenin yıkıldığına dair bir bilgi ulaşmış değil, ancak Canbolat oğlu Ali Paşa’nın isyanı sonrasında Kilis’te şehir merkezinin zarar görmüş olabileceği düşünülebilir.

23 Rabiülevvel 1290H.’ Halep Şer’iye Sicillerinde rastladığımız kayda göre de Kilis’te Mevlevi Tek- kesinin Şeyhinin mütevellilik görevini kadimden beri vazife ve berat tevcihi yapılmadan yürüttüğünü şeyhi Seyyid Mehmed Emin Dede ibn-i Yusuf ‘un arkasında çocuk bırakmadan vefat etmesinden dolayı meşihat görevinin Mühürzâde-i Ser Seyyid Ahmed Subuhi Efendi ibn-i Ahmed’e verildiği aynı zamanda şeyhe görev tevcihi ve berat taktimi de yapıldığı yazmaktadır.9

B-Camiler

Tekke Cami

961H./1553-1554M. Yılında ocaklık yoluyla Kilis Sancak Beyi olan Canbolat Bey tarafından yaptırıl- mıştır. Tekke camisi adını verdiği Tekke mahallesinde bulunmaktadır. Hükümet konağı ve Mevleviha- ne’nin Güney tarafındadır. Günümüzde Tekke Cami veya Canbolat Cami olarak bilinmektedir. Caminin

— 15 — arka kısmında yer alan kabristanda bizzat camiyi yaptıran Canbolat Bey’in mezarı bulunmaktadır. Vak- fiyesinde Tekke Camii olarak adlandırılmaktadır. Yapılış tarzı, ihtişamı ve süslemeleri açısından bölge- de bulunan camiler arasında nadir güzelliğe sahiptir. Canbolat Caminin bir benzeri de Halep’te bulunan Hüsrev Paşa Camisidir. Tekke Camiinin kuzeyinde Mevlevî Tekkesi, Mevlevihâne vardır.10 Caminin et- rafını bahçe ile iki hamam, bedesten, iki han ve dükkânlar, iki pazaryeri sarmaktaydı.11

Ulu Camî (Cami-i Kebîr)

Tespitlerimize göre Ulu Cami Kilis’teki en eski mimari eserlerden biridir. Konyalı kitabında, caminin içinde sağdan birinci ile ikinci kapı arasında bir taş üzerinde okuduğu kitabeye göre “Bu mübarek yeri 740 yılı(740H./1339M.) Receb ayında Allahın ihsanına güvenen fakir kulu Abdullah oğlu Hacı Halil yaptı.” Konyalı bu kitabeyi doğru olarak okuduğunu ifade etmiştir. Aynı zamanda Kadri Timurtaş’ın Kilis Tarihi12 adlı kitabından da alıntılar yaparak caminin Müderris Hacı Mustafa Efendi tarafından esaslı bir tamirinin yapıldığı esnada amud taşları arasında eski Arap harfleri ile yazılmış ve belki 110H. Yılı olarak okunabilecek bir kitabeden bahsetmiştir. Konyalı dipnotta bunun 110H. Olarak okunamayacağını ve kendisinin okuduğu şekilde 740H./1339M. olduğunu yazmakta- dır.13 Kanaatimizce bu tartışma konusu kitabenin başındaki “cedede”, yani “yenilemek” anlamından kaynaklanmaktadır. Eğer 1339M.’de yenilenmiş ise, yani yıkılıp yeniden yapılmış ise muhtemelen çok daha eski tarihli olabilir. Nitekim ilk İslâm kaynaklarında, en azından 12. asra ait kaynaklarda Kilis’ten bir şehir olarak bahsedilmekte. Yani buradan yola çıkacak olursak Ulu Cami’nin ilk yapılış tarihini de en azından 1339M.’den birkaç asır önceye kadar götürebiliriz.Vakfiyeler arasında rastla- dığımız kayıtlara göre; 1207H./1792M. Tarihli Kilis Kaymakamı Habib Paşa Vakfı Vakfiyesine göre14; “…Câmi‘i Kebir‘de beher yevmi Cum‘a ve yevmi İsneyn′de birer hizib Kur‘ân-ı Azîmü′ş-şân tilâvet ve cami‘-i şerîf-i mezbûre revnaksaz buyurulan Hazreti Nebi Zekeriyya alâ nebiyyinâ ve aleyhi ef- dalü′t-tahaya hazretlerinin ravza-i mutahharalarina ihda emek üzere istinsah ve bir rahle tenzîmi ile câmi‘i şerîf-i mezkûre vaz‘ eylediğim mushaf-i şerifde ber-vech-i meşruh Kelâm-i Kâdîm tilâvet ve vakf-i mü’ebbed ve haps-i muhalled kıldim ve şöyle şart eyledim ki;…” Habib Paşa kendi yazdığı kuran-ı kerimi ve yaptığı rahleyi Ulu Cami’de Zekeriya Peygamber ruhuna kuran okunması için vakfetmiştir.15

1328H./1910M.tarihli Mustafa Efendi Vakfı Vakfiyesine göre16 Hacı Gümüş Mahallesinde Şilte- lioğlu Budak Mustafa Molla Hamdu Mahallesinden Cami-i Kebir Müderrisi Ebu Beşe zâde Hacı Mustafa Efendi bin Hacı Mahli Ağayı mütevelli tayin etmiştir.17 Konyalı’ya göre Mustafa Efendi, Ulu Cami’nin imamı, vakfının mütevellisi ve medresesinin müderrisi idi. Bir çok renkli taşları ve kerestesi Halep’ten getirilmek suretiyle Halepli mimar Hacı Ahmed Azizî Bey’e yaptırtılmıştır.18

1304H./1888M.tarihli Abdünnafi Efendi bin Tahir Vakfı Vakfiyesine göre19 “…mezkur değirmen hisse-i sonra mezkur değirmen hisse-i mevkufesiyle Odunpazarında olan dükkân-ı mezkur hisse-i mevkufesine Nureddin Mahallesinde vaki Cami-i Kebir dimekle meşhur cami-i şerif mütevellisi mü- tevelli olub hisse-i mevkufe-i mezkureler ba-yed-i mütevelli haseben cera’l-âde icare-i mu’tade ila ahe- re icar olunub galle-i hasılası mezkur Cami-i Kebir’in mahzemesine sarf oluna…” denmektedir.

1174H./1760M. Tarihli Abdurrahman Efendi (Büyük Kütüphane) Vakfı Vakfiyesine göre20 “…me- dine-i Kilis’de vaki’ şehir mabed-i kadim olan cami-i kebire yevmi tefsir-i şerif yahud hadis-i şerif yahud fıkh-ı şerif tedrisine ammizadelerimi Şeyh Ali merhumun evvela a’lem-i meşahir-i ulema’ efdalu cemahiri’l-fuzala’ hallal-ı müşkilatı’l-ehadis ve’l-Kur’an Keşan kesuretu’l-âsâr ve’l-furkan vâkıfu’l-usul ve arifu’l-furu’ fatih-i ma’akid-i ma’kul ve’l-meşru’ ve mübeyyinu’l-helal ve’l-haram mümeyyizi’l-mesa’i’l- beyne’l-enam Müftü el-Hac Mehmed Efendi meddellahu zıllehu hazretleri ve ba’dehu biraderi fahru’l-müderrisin Abdullah mine’l-kiram ve ba’dehu diğer biraderi faziletlu el-Hac Abdulkerim Efendi Hazretleri ba’dehum efendiyan-ı muma ileyhima hazretlerinin zükur evlad-ı irşad olan evladları ve usul ve furu’unun evlad-ı inaslarının zükur olan evlad-ı erşedlerine şurut eyleyub… şeklindeki ifadeden Ulu Cami’nin Kilis’te en eski mabet olduğu vurgulanmaktadır.

— 16 — Aynı vakfiyede Es-seyyid Hasan efendinin Ulu Cami İmamı olduğu belirtilmekte. 1651-1652M.’de Halep Evkaf Defterine göre ise Ulu cami Vakfı mütevellisi Mahmud Efendi idi ve geliri de 109, 20 kuruş tutuyordu.21

Halep vakıf defterine göre Ulu Caminin vakfına tahsis edilen miktar 1.632 akçe idi. Bu miktarın 400 akçesi İbn-i Mağribî vakfına ait zeytinliklerinden, 496 akçesi Kilis yakınlarında ve köylerde bulunan kıta-i arz’lardan, 576 akçesi 8 bab dükkân kirasından, 80 akçesi İzzeddin vakfına ait incirliklerinden elde edilen gelirin haracî olan kısmı çıktıktan sonra verilecekti ve ayrıca 80 akçe’de arsa gelirinden alın- makta idi. Gelirden, hatiplik ve imamlık görevini yapacak kişiye yevmiye olarak 1,5 akçe, iki nazırına ise yevmiye olarak günlük birer akçe, ferraşına yevmiye olarak günlük yarım akçe maaş ödenecekti. Ayrıca caminin “yağı ve hasarını” da göz önünde bulundurarak giderleri için toplam olarak yıllık 192 akçe pay ayrılmıştı.22

Kara Kadı Cami

Günümüzde Kadı Cami olarak bilinen cami, vakıf kayıtlarında “Kara Kadı Cami” olarak geçmekte- dir.23 Kara Kadı Kilis’in henüz bağımsız bir sancak olarak idari taksimatının yapılmadığı 1519M. Tarihli Halep Vilayeti tahrir defterinin tahrir emini olduğu ve daha sonra Halep’te Emeviye Caminden çıkışta, Halep halkı tarafından mali yolsuzluğu sebep gösterilerek linç edilmiştir. Caminin şehir yakınlarında ve köylerde vakıf gelirleri vardı. 17 kıta-i arz, zeytinlik v.s. hasılından toplam olarak 3600 akçe senelik geliri vardı. Toplanan gelirden suyuna günlük 2 akçe, hatibine günlük 1 akçe, imamına günlük 3 akçe, nazırına ve hademesine günlük 2 akçe, yağına ve hasarına senelik 720 akçe ödenmekteydi.24 1651-1652M.’de vakfın mütevelliğine El Hac Ahad Ağa bakmaktaydı. 12 Teşrin-i evvel 1327 tarihli belgede camiye gelir getiren değirmenin gelirinin azalması dolayısıyla 10.244 kuruş olan gelirin, 10.000 kuruşa düştüğü yazmakta- dır.25

Akcurun Cami

Konyalı kitabında Caminin Hacı İlyas Mahallesinde olduğunu yazmaktadır. Minaresinin kitabe- sinde “Rahim ve Rahman olan Tanrının adıyla bu mübarek minareyi Allah rızası için 921 yılı Ramazan ayında Hasan kızı Seyyide Fatma yaptı.”26 1651-1652M.’de Halep Evkaf Defterine göre cami vakfının mü- tevellisi Sahaf Efendi idi. Yıllık geliri de 62,20 kuruş idi.27

Murtaza Cami

Murtaza Ağa Vakfına ait müstakil bir vakfiye bulunmaktadır. Bu vakfiye 1077H./1666M. tarihinde yazılmıştır. Vakfiyede Murtaza Ağa sabık Kilis zabiti olduğunu ve Kilis’te yaptırmış olduğu cami ve kas- telin devamı için çeşitli vakıf akarı bırakmıştır. Vakfiye Canbolat Bey’in evkafına mütevelli olan Süley- man Ağa bin Yusuf Mehmed Çelebi huzurunda yapılmıştır. Vakfiyede “…medine-i Kilis mahallatından Kule Mahallesinde talebu’l-merzatillahi bina eylediğim cami-i şerif ve derun-ı çeşmesinin…” Kilis’te Kule Mahallesinde yaptırdığı cami ve çeşmeden bahsetmektedir.28 Dolayısıyla caminin ve çeşmenin 1660’ın hemen başlarında yapıldığını tahmin edebiliriz.

Çekmeceli zâde Cami

Konyalı’ya göre Çekmeceli Camini Çekmeceli zâde Hacı Mustafa Efendi yaptırmıştır. Mustafa Efen- di Yavuz’un Mısır Seferine katılmış ve aslen İstanbul’dan Büyükçekmece’den âlim bir kişiydi, sefere de öğrencileri ile birlikte katılmıştı. Sefer dönüşünde Kilis’i beğenerek burada kalmıştır. Kilis’te “Çekme- celi Hoca” diye meşhur olmuştur.29 Vakıf kayıtları arasında 1093H./1682M. Tarihli bir Süleyman Ağa bin Mehmed Çelebi Vakfına ait bir vakfiyede şuhud’ül-hal arasında Ahmet Çelebi bin Çekmeceli adlı bir isme rastlamaktayız.30 1314-1316H. Caminin imamlığını Hafız Halil Efendi yapmaktaydı.31

— 17 — Ebulalâ Cami

Vakıf kayıtları arasında sadece şahsiyet kaydı olarak rastladığımız cami, Konyalı’ya göre Güllü Bah- çe fidanlığının karşısında bulunuyordu. 1911 yılında içerisinde namaz kılınmaktaydı. Daha sonra diğer otuz üç cami ve mescitle birlikte Vakıflar İdaresi tarafından satılmıştır.32

Güllü Bahçe Cami

Bu cami Konyalı’ya göre İpşirpaşa Çeşmesinin batısında bulunan ve odun ambarı olarak kullanılan yerdeydi. 1934 yılında şahıslara satılmıştır. Yine Konyalı’ya göre Güllü Bahçe Vakfı bu camiye gelir sağ- lamak için kurulmuştu.33

Hacı Derviş Cami

1317H./1899M. Tarihli Mustafa Ağa bin Şerif Vakfı Vakfiyesinde oldukça malumat bulunmaktadır. Büyük Kütah Mahallesi sınırları içerisinde olan bu caminin Hacı Derviş Cami adını taşıdığı ve “Kapalı Türbelik” olarak da bilindiği, caminin eyvanına bitişik bir dersliğin bizzat Mustafa Ağa tarafından yap- tırıldığı, Dolap Pazarı’nda bir kahvehanesinin gelirinin altı sehminden beşinin burada her sabah nama- zından sonra Müslümanların ahirete irtihal edenlerin ruhuna bir cüz okunması karşılığında okuyan kişiye ödenmesine ve ayda bir kuran hatmedilmesi ve bir sehminin de caminin lazım olan harcamala- rına sarf edilmesini vakfetmiştir. Vakfiyeye göre eğer burada öğrencilerin eğitimi mümkün olmazsa ve şartlar gerektirdiğinde caminin harcamaları öncelik aldığında diğer beş sehmin hepsi de camiye har- canacaktı. Eğer cami de hizmetten hali olursa, vakfedilen kahvehanenin geliri, kendi bakım ve onarım masrafları çıktıktan sonra, şehir halkının fakirlerine dağıtılacaktı.34

Konyalı, caminin son cemaat yerinin kıble kıble duvarında bulunan bir taşta Arapça olarak “Bu mü- barek yeri 959’da (959H./1551M.) Abdullah oğlu Hacı Mustafa yaptı” şeklinde yazdığını söylemektedir. Konyalı’ya göre soldaki pencerenin dışında enkaz dolu bir alanda camiyi yaptıran kişinin türbesi vardır. Ancak ne zaman öldüğünü mezar taşını çıkartamadığı için okuyamamıştır.35 Burası da 1947 yılında satı- lan Kilis’teki vakıf eserleri arasında bulunmaktayken, günümüzde tekrar satın alınmak suretiyle restore edilmektedir.

Şeyh Mehmed Gökçe Camii (Tabakhane Camii)

Debbağ haneler; koyun, keçi ve sığır derisinin işlendiği giyim, ayakkabıcılık ve diğer ilgili sahalarda kullanımını sağlayan iş koludur. Kilis sancağında sadece sancak merkezi olan Kilis’te debbağ hane bulu- nuyordu. Debbağ hanelerde işlenen deri köşkerlere (ayakkabıcılara), semercilere, Kirişçilere bu alanlar- da üretimde bulunmaları maksadıyla verilmekteydi. 16. Yüzyılda Osmanlı debbağlarının daha sonraki dönemlerde olduğu gibi güçlü lonca yapıları vardı. Kanunnamelere göre debbağların yerel salhanelerde elde edilen bütün derileri alma hakları bulunuyordu. Hatta bu salhanelerden alınan deri miktarı yeterli gelmediği durumlarda köylerde kesilen hayvanların derileri de debbağlar tarafından toplanmaktaydı.36

Debbağların iş yerleri olan, şehrin dış mahalleleri, dere ve nehir kenarları tabaklama işleminden dola- yı oluşan atıkların şehirden uzaklaştırılması için seçilen en uygun yerlerdi. Kilis tabakhanesi, Tabakhane cami isminden dolayı bu caminin yakınında olmalıdır. Cami yakınından geçen Dolap Deresi ise de muh- temelen deri işlemeden dolayı oluşan atıklarının şehir merkezinden uzaklaştırılmasında kullanılıyordu. Bu bakımdan Kilis’te Şeyh Gökçe Mahallesi veya diğer adıyla Meşhedler Mahallesi bir faaliyet zümresini ve halk arasında yüksek itibar kaydeden dini nitelikli bir kişiyi karşımıza çıkarmaktadır. Nitekim 93 numa- ralı Halep Vilayetinin ilk tahrir defterinde (ki bu tahrir defterinde Kilis henüz bir sancak olarak ayrı değil, Halep Vilayet merkezine bağlı idi) Şeyh Gökçe adlı kişiye mahallenin imamı olarak rastlamaktayız. Muh- temelen Şeyh Gökçe bugünkü Tabakhane Camiinde imamlık görevini ifa etmekteydi. İsminin önündeki “şeyh” ibaresi ise meslek olarak imamlığının yanında tasavvufi kimliğinin de olabileceğini göstermektedir.

— 18 — Vakıf kayıtlarına göre Tabakhâne Camini yaptıran kişi Şeyh Gökçe idi. Bu kayıtta; ”… medine-i mezkûrede ve Tabakhane Mahallesinde vaki’ Şıh Gövce merhumun binakerdesi (yaptıran kişi) olan Ta- bakhane Camii şerifi malzemesine sarf oluna…”37

Vakıf Tahrir Defterine göre; Şeyh Mehmed Gökçe Camii’nin vakfına toplam olarak yıllık 898 akçe ge- lir kaydedilmiştir. Bu miktarın 468 akçesi Kilis’te 13 bab dükkân kirasından,100 akçesi Kefer Daşur’daki zeytinlik gelirinden, 50 akçesi Kilis’te bulunan zeytinlikten, 80 akçesi incirlikten, 60 akçesi arsa ve yine 4 bab dükkân kirası gelirinden, 40 akçesi Acar Köyündeki bağlıktan temin edilmekteydi. Vakfın ayrıca dükkânların yanında bir hanı ve arsası da boş olduğu için gelir getirmediği kaydedilmişti. Elde edilen toplam gelirden, imam ve hatibi için senelik 500 akçe, iki nazırına senelik 200 akçe, hademesine senelik 130 akçe, yağ ve hasar gibi giderlerine 68 akçe harcanacağı vakıf defterinde kaydedilmektedir.38

Muallak Cami (Baytariye Cami)

9 Teşrinievvel 1298 tarihli Kilis vakıf belgesinde “…Baytariye nam-ı diğer Muallak Cami..” ola- rak ismi geçmektedir. Yine bu belgeye göre caminin vakfına mütevelli olan Ali Halife bin Halil’in vefa- tından dolayı tevliyetin Rıdvan bin Hacı Selim Efendiye verilmesine dair bir istekte bulunulmuştur.39 Konyalı’nın yazdıklarına göre cami Zilkade 1008H./Mayıs 1599M.’de vefat eden Hasan Bey tarafından yaptırılmıştır. Kilis’te bulunan Çukur Hamamı da onun tarafından yaptırılmıştır. Canbolat ailesinin kahyası ve Kilis muhassılı idi.40

Şeyhler- Şeyh Süleyman Cami

Cami ile aynı adı taşıyan Şeyhler Mahallesindedir. Eşref Kasteli karşısında bulunmaktadır. Camiyi 1066H.’de Abaza Hasan Paşa yenilemiştir.41 1297H./1879M. Tarihli Abdullah Efendi bin Mehmed Efen- di Vakfı Vakfiyesinde42 “…medine-i merkumede şeyhler mahallesinde Eşref kastali nam mahalde vaki kibleten boyacı Or dükkanı ve şarkan tarik-i âm ve şimalen şeyhler Cami’i şerifi ve garben Hacı Teber hanesi ile mahdut şarka müteveccih bir bab ekmekçi fırınımı…” geçen ifadelerden buradaki fırın vakfa gelir olarak bağlandığını anlamaktayız. Vakfiye Hocazade Abdullah Efendi bin Abdurrahman Efendi huzurunda kayıtlara geçmiştir.43 1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde bu caminin adı Şeyh Sü- leyman Cami olarak geçmekteydi. İsmail Efendinin mütevellisi olduğu caminin yıllık geliri 26,22 kuruş tutuyordu.44

Cüneyne Cami

Konyalı Cüneyne Cami ile ilgili herhangi bir inşa kitabesine rastlamadığından bahsetmektedir.45 Biz de yaptığımız çalışma neticesinde Caminin müstakil vakfiyesine ulaşamadık. Ancak camiye ait vakıftan bahsedilmektedir.1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde bu caminin 37 kuruş geliri görünmekte ve mütevelliliğini de Ahad Efendi adlı kişi yürütmektedir.46

Halep Ağası Cami

Yine Kilis’te yerini tespit edemediğimiz camilerden biri de Halep Ağası cami idi. Caminin Vaiz Ma- hallesinde olduğunu ve 17.12.1937 tarihinde satıldığını Abdulkadir Dündar kitabında bahsetmektedir.47 1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde mütevellisinin Hacı İbrahim adlı şahısın olduğu caminin yıllık geliri 12,32 kuruş tutarında idi.48

Pirlioğlu Cami-Ali Çavuş Cami

Hatice Hanım binti Ömer Ağa vakfına ait vakfiyede bu camiyi yaptıran kişinin Ali Çavuş olduğu bil- dirilmektedir.49 Konyalı Pekirli Oğlu Ali Çavuş Cami adı verilen bir camiden ve Pirlioğlu Camii’nden ayrı ayrı camiler olarak bahsetmektedir. Evliya Çelebinin seyahatnamesinde bahsettiği kitabeden yola çık-

— 19 — makta, oradaki baskı ve tashih hatalarını da hesaba katarak, bahsi geçen caminin Ali Çavuş tarafından 945H./1538M.’de yapıldığını ve daha fazla malumat bulamadığını söylemektedir. Diğer Pirlioğlu Cami ile de ilgili kitabeye rastlamadığını yazmaktadır. Kanaatimize göre ayrı ayrı camiler değil sadece Pirlioğlu veya Ali Çavuş Camidir. Dolayısıyla yapılış tarihi ve yaptıranı belli olmayan Pirlioğlu Cami’nin 1538M.’de Ali Çavuş tarafından yaptırılmış olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim, 1651-1652M. tarihli Halep Evkaf Def- terinde Kilis’teki camilerin tümü sıralanmış olmasına rağmen 1538M. Tarihli Pirlioğlu Caminin isimi geçmemektedir. Dolayısıyla bu ad camiye sonradan verilmiş olmalıdır. Ancak yine aynı defterde Ali Ça- vuş Camisi geçmektedir. Mütevellisi Ahad Efendi olan caminin bu tarihteki yıllık geliri 62,20 kuruş idi.50

Şeyh Hasan Çelebi Cami (Hindioğlu Cami)

Vakfiyelerden elde ettiğimiz bilgilere göre günümüzde Hindioğlu Cami olarak bilinen caminin ön- celeri Hindi Cami veya Hasan Çelebi Cami olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla burada yer alan türbenin de Şeyh Hasan Çelebi’ye ait olduğunu söyleyebiliriz. Kadri Timurtaş eserinde Hindioğlu Cami’nin Ki- lis’in voyvodalarından Kör Hüseyin Ağa tarafından 1035H./1664M. yaptırıldığını yazmaktadır. Ancak, Dündar; eserin son cemaat mahallinde yer alan süslemelere dayanarak, buradaki mukarnaslı sütün baş- lıklarının ve dişlerdeki yaprak motifleri gibi orijinal unsurlar dolayısıyla 17. Yüzyılın ilk yarısından sonra değil, 16. Yüzyılın ilk yarısından sonra inşa edilmiş olabileceğini düşünmektedir. Aynı zamanda Tekke Cami ile benzerliklerine dikkat çekmektedir. Netice olarak Kör Hüseyin Ağa’nın bu camiyi yaptıran kişi değil ancak tamir ettiren kişi olabileceğini iddia etmektedir.51

Vakfiyede ayrıca Şeyh Hasan Çelebi türbesinin üst katında bulunan hücrenin kütüphane olarak imar edildiğini görmekteyiz. Abdünnafi Efendi bin Tahir Efendi vefatında kendi kitaplarını buraya ba- ğışladığını bildirmekte. Mütevelli olan kişinin aylık on beş kuruş masala bu kütüphaneye nazırlık yap- masını şart koşmakta, kitapların da buradan dışarı çıkartılmamasını şart koşmaktaydı. (3 Şaban 1304).52

1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Hindi Oğlu Cami adına rastlamamaktayız. Ancak Hasan Çelebi Cami adıyla bir cami kaydı bulunmaktadır. Yani muhtemelen bu tarihte cami Hasan Çelebi Cami diye anılmaktaydı. Vakıf mütevelliliğini Molla Fazlı’nın yaptığı caminin yıllık geliri 12,15 akçe idi.53

Saidiye Cami

1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Saidiye Cami olarak geçmektedir. Mütevellisinin Ebube- kir Efendi olduğu caminin yıllık geliri 7,20 kuruş tutarındaydı.54

Kör Hüseyin Ağa Cami

1310H./1892M. Tarihli Adile binti Mehmed Vakfına ait vakfiyede Kör Hüseyin Ağa Camine bu vakfın gelirlerinden harcama yapılması ve camiye mütevelli olan kişinin her zaman vakfa da mütevelli olması şartı konulmuştur.55 1175H./1761M. Tarihli Ubeydzâde Abdulkerim Ağa bin Ali Vakfı’na ait vakfiyede bu cami yanına bir kastel inşa ettiğini ve bakım ve onarımına da çeşitli akar bağışladığını yazmaktadır.56

Çalık Mehmed Ağa Cami (Çalık Cami)

4-12-1930 tarihli Kazazzâde el-Hac Abdullah Efendi bin Merhum el- Hac Mahmud Ağa Vakfı sure- tinde bugün Çalık Cami olarak bilinen caminin adı Çalık Ağa Cami olarak geçmektedir.57 Konyalı’ya göre cami ve medrese olarak yapılan caminin kitabesinde caminin yapılış tarihi olarak 1095H./1683M. Ve medresenin yapılış tarihi için de 1094H./1682M. okunmaktadır.58 Çavuşzade Ebubekir Ağa Vakfı Vakfiyesinin şuhud’ül –hal kısmında Hacı Ali Çalıkzâde Mehmed Ağa’ya rastlamaktayız. 1104H./1692M. Tarihli bu vakfiyeye göre muhtemelen onun oğlu olmalıdır.59 Konyalı caminin kuzeyinde avlunun köşe- sinde Çalık zâde Hacı Ali’nin ve eşinin kabirleri olduğunu, taşları ve sandukalarının kaybolduğu ve ölüm yıllarını tespit edemediğini yazmaktadır.60

— 20 — Alaca Mescidi (Küçük Cami)

Kilis’te Kızılca Mahallesinde bulunmaktaydı. Mahallenin bugünkü adı İnaplı Kütah Mahallesidir. 865/1460 yılında Ramazanoğlu Emir Nasreddin tarafından yaptırılmış, 1070/1659 yılında Kilis Zabıtı Murtaza Ağa tarafından tamir ettirilmiştir.1136/1723 tarihli Hurufat Defteri kaydında “Kilis’te Kızılca Mahallesinde ve İplik pazarında vâki Alaca nâm-ı diğer Küçük Cami...” adı ile geçmektedir. Halk - sında “Katrancı Camii” olarak da bilinir.61 Alaca Mescit adının zaman içerisinde Alacacı Cami’ye dönüş olmasının nedeni muhtemelen bu mescidin zaman içerisinde genişletilerek fiziki olarak daha geniş bir mekâna dönüştürülmüş olmasındandır. Konyalı’ya göre 1962’de hayırseverler burayı fevkani olarak ye- nilemişlerdir. “Alaca” dan “Alacacı” ya dönüşmesi bir ses dönüşmesi olabilir. Bazen de “Alacalı” olarak da kullanılmıştır. Aynı zamanda “Katrancı Cami” olarak da bilinmektedir.62

Osmanlı Arşivleri evrakı arasında rastladığımız bir belgeye göre ise “Alaca Murtaza Ağa Cami” olarak geçmektedir. Eğer bu belgede geçen alaca kelimesi ile kast edilen cami Alacacı Cami ise ismin Murtaza Ağa ile ilgisi olmalıdır. Eğer Murtaza Caddesi üzerindeki cami kastedilmekte ise yine Murtaza Ağa’nın lakabı ile alakalı olabileceğini düşünmekteyiz.63

Konyalı, Alacacı Cami’nin kitabesini şu şekilde Türkçeleştirmiştir.” Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Bu mübarek mekanı Tanrının lütfuna muhtaç Yusuf Hacı Ramazanoğlu Nasr-ad-din Mehmed izin ve irade sağlandıktan sonra 865H. Yılı tarihinde yaptı”.64 Buradan anlaşıldığına göre Alacacı Cami Kilis’in ilk yapıları arasında idi. 1460M. yılına tekabül eden bu caminin yapımı, Kilis’in Osmanlı hakimi- yetine geçmesinden yaklaşık 57 yıl öncesine tekabül etmektedir. Konyalı bu camiden daha eski olarak Ulu Cami’yi göstermektedir. Ulu Caminin de 740H./1339M.’de Abdullah oğlu Hacı Halil tarafından yeni- lendiğini söylemektedir.65

1585 yılında Alaca Mescidine gelir getiren mallar arasında, Kilis’te 4 bab dükkândan senelik 124 akçe, Kefer Daşur’daki iki zeytinlikten 100’er akçe ve toplam 324 akçe geliri vardı. İmamına senelik 200, nazı- rına 100, mum ve hasarına 24 akçe harcanmaktaydı.66

Tepelik Cami

Kilis’te Meşhetlik (Meşhedler) mahallesinde bulunmaktaydı. 1155-1237/1742-1821 tarihleri arasında çeşitli görevliler tayin edilmiştir.67 992/1585 tarihinde mescidin akarı arasında Kefer Attun? yolunda 60’lik kıta-i arz, Kefer Daşur yolunda 200, Tibil yolunda 50, Leylid yakınlarında da yine 50 akçe senelik geliri olan kıta-i arzlar, 12 akçe dükkân kirası geliri, 200 akçe zeytinlik ve yine Kilis’te 4 bab dükkândan kirası senelik 180 akçe olmak üzere toplam 752 akçe geliri bulunmaktaydı. Toplanan gelirden imama günlük bir akçe, nazıra yarım, hademesine yarım, yağ ve hasarına 32 akçe harcanmaktaydı.68

İplik Pazarı Cami

Vakfiyelerden 1221H./1806M. Tarihli Emine binti Ali Bey Vakfı Vakfiyesinde geçen ifadeden “…mür- şid medinei mezkure kurbunda Çındır tarafında vakf olan elli ağaç eşcar zeytun kıbleten iplik pazarı camiinin vakıf zeytuni…” Kilis’te bulunan İplik Pazarı Cami’ne Çınadır Köyü yakınlarında bulunan elli ağaç zeytinlik vakfedilmiştir.69

Şeyh Cami

1312H./1894M. Elif Hatun Vakfı Vakfiyesine göre70 Elif binti Seydo bin Periko adlı hatun Mamel Uşağı Köyü dâhilinde bulunan zeytinliklerinden elde edilen geliri Tırıklı Mahallesinde bulunan Şeyh Caminin masrafına harcanacaktı. Kalan gelirden Karnebi? Köyü hududunda Beşiktepe mıntıkası altın- da Halep Caddesi denilen yol üzerinde bulunan kastelin su mecrasına harcanacaktı. Vakfın mütevellisi olarak da Şeyh Caminin mütevellisi görev alacaktı.71 Konyalı Şeyh Camisini Büyük Kütah Mahallesinde

— 21 — diye yazmıştır. Kitabesinde “Allah bu mübarek mekânı 977 yılında (977H./1569M.) Hacı Bulgar oğlu Hacı Bâki Murad yaptı.72 Konyalı ayrıca Kilis Vakıflar Memurluğunda Kına mahallesinde oturan Yusuf kızı Haciye Fatma Hanım’ın 1222H. Zilkadesinin sonlarında 1807M.’de tanzim ettirdiği bir vakfiyede çeşitli akarı Şeyh Camine vakfetmiştir.73 Yine Zekiye Hanım binti Mustafa Ağa Vakfı Vakfiyesinde,74 Zekiye Hanım bağışladığı vakıf akarına şart olarak Şeyh Caminde hatmi şerif tilavet olunmasını ve sevabının ruhuna hediye edilmesini istemiştir.75

Közlü Şeyh cami

1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Gözlü Şeyh veya Közlü Şeyh olarak okunabilecek bir kayıt bulunmaktadır. Hafız Efendinin mütevelli olduğu cami vakfının yıllık geliri 3,8 kuruş idi.76

Mülhim Ağa Cami

1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Mülhim Ağa Cami olarak adı geçmektedir. Yerini tespit edemedik. Mütevellisinin Abuş isimli bir şahıs olduğu caminin yıllık geliri 10,27 kuruş tutarında idi.77

Kör Hüseyin Cami

1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Kör Hüseyin Cami kaydı geçmektedir. Bu caminin müte- vellisi Mehmed Said Efendi, geliri de 39,10 kuruş idi. 78

Kürd Cami

Konyalı kitabında Kürtler Caminden bahsetmektedir. Bu cami Bölük Mahallesinde Binbaşı Soka- ğında idi. Cami içerisinde bulunan kitabelerin en eskisi 1117H./1705M. Tarihli Emine Hatun’la Molla Ha- lil tarafından yaptırılan yazlık eyvan kısmıdır. Bu caminin 1651-1652 tarihli Haleb Evkaf Defterinde kay- dının bulunmasına bakacak olursak bu tarihten daha önceki bir tarihte yapılmış olması gerekmektedir.

Hüseyin Beğ Cami

1651-1652M. tarihli Halep Evkaf Defterinde Hüseyin Beğ Cami olarak geçmektedir. Mütevelliliğini Hafız İbrahim Efendinin yaptığı caminin vakfının yıllık geliri bu tarihte 34,16 kuruş idi.79

Halil Ağa Cami

1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Halil Ağa Cami olarak geçmektedir. Mütevellisi Abdur- rahman Efendi idi. Yıllık geliri de 22,20 kuruş idi.80

Mehmed Paşa Cami ve Medresesi

1248H./1832M. Tarihli Mehmed Paşa Vakfı Vakfiyesine göre; Kilis’te Kütah Mahallesinde bulunan İbrahim Efendi Medresesini yeni baştan imar eden, buraya cami, eyvan ve dershane inşa eden yirmi kadar öğrenci dersliği yaptıran, batı kısmının bahçesine on arşın genişliğinde bir de havuz yaptıran, ayriyeten bir de minare yaptıran “…ashâb-ı hayrâtdan hâlen vali’i vala şâni Eyaleti Halebi’ş-şahbâ vezir-i mükerrem devletlu atûfetlu Mehmed Paşa…”81 Mehmed Paşa’ya Kilis Mütesellimi Nâşid Efendi vekâlet etmekteydi. Kilis müftüsü Necib Efendi de mütevelli olarak tayin edilmişti. Mehmed Paşa yaptırdığı cami ve medreseye arsa, zeytinlik, boyahane ve yirmi dört adet dükkân gelirini akar olarak bırakmıştı. Mütevelliye ve müderrisine günlük otuz, hatibe on altı, imama otuz, ilk müezzine on iki, ikinci müezzine on, üçüncüye sekiz akçe yevmiye bağlanmıştı. Toplam yüz altmış akçe harcanacaktı. Vakfın gelirinden arta kalanı, cami ve medresenin bakım ve onarımında kullanılacaktı.82 Konyalı, Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın Kilis’e geldiğinde bu medresede konakladığını yazmaktadır.83

— 22 — Lelo Cami

Konyalı, Tırıklı Mahallesi Soğuk Çıkmazında bulunan ve tahta kapısı Türk tahta işçiliğinin nadide örneği olduğu camiden bahseder. Cami vakıflar tarafından satılmıştır. Caminin adı inci manasına “lülü” den geldiğini söylemektedir. 1651-1652M.’de Lol Şemir Molla Vakfına rastlamaktayız. Mütevellisi ise Fat- ma Hatun idi. Bu tarihte 160 kuruş geliri bulunuyordu.

Merhum Mehmed Paşa Cami

1651-1652 tarihli Halep Evkaf Defterine göre Kilis’te Merhum Mehmed Paşa Cami Vakfı bulunmak- taydı. Bu şimdiki Kemaliye Okulunun yerinde bulunan Mehmed Paşa Caminden farklı bir yerde olma- lıdır. Çünkü yapılış tarihleri arasında yüz seksen yıldan fazla zaman vardır. Mütevelliliğini Mehmed Efendinin yaptığı vakfın on sekiz kuruş geliri bulunmaktaydı.

Vaiz cami

1651-1652M. tarihli Halep Evkaf Defterine göre Kilis’te Vaiz Cami adıyla bir cami kaydı geçmektedir. Şehirde bu caminin yerini tespit edemedik. Mütevellisi Hacı Mehmed idi. Yıllık geliri de 16 kuruş tutu- yordu.84

El Reca Cami

1651-1652M. tarihli Halep Evkaf Defterinde El Reca Cami olarak geçmektedir. Mütevellisi Hafız Hoca olan cami vakfının geliri yıllık 55,20 kuruş tutuyordu.85

Tokatlı Cami

Konyalı’nın kitabında; Tokatlı Cami Yeni Mahallede Şeyh Muhammed Ensarî türbesinin kuzeyinde bulunmaktaydı. I. Dünya Savaşından sonra terk edildiği için harap olmuş ve 1928 yılında tamamen yıkıl- mıştır. Yeri İslâm Bey Parkının içerisinde kalmış, su kuyusu da yol kenarında dır. Tokatlı Hacı Hafız Ali burada imamlık yaptığı için bu adla anılmıştır. Asıl yaptıranı ve yaptırıldığı tarih belli değildir demek- tedir.86 1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde Hafız Ali Tokadî’nin mütevellisi olduğu caminin adı Sarılı Cami idi. Dolayısıyla bu caminin ilk adının Sarılı Cami olması ihtimali vardır.

Şeyh İvaz Cami

Bu tür yazılış Osmanlıca’da İvaz, İvad veya Ayvad diye okunabilir. 1651-1652M.’de tutulan Halep Ev- kaf Defterinde Şeyh İvaz Cami için ayrı bir vakıf kurulduğuna dair kayıt bulunmaktadır. Mütevelliliğini Hafız Mehmed Emin’in yaptığı vakfın bu tarihteki geliri 7,10 kuruş idi. Konyalı Kilis Kaymakamı Nec- meddin Ergin zamanında 1936 yılında cami yıktırılarak batısından geçen dere de düzenlenmek suretiyle bir aile parkı yapılmıştır.87

Yezdan Havlulu? Cami

Yerini tespit edemediğimiz caminin 1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde mütevellisi El Hac Sadık Efendi idi.88

Şeyh Seveden Cami-Özbek cami

Cami Mıhali Mahallesinde bulunmaktadır. Daha çok “Özbek cami” veya “Özbeğin Cami” olarak bi- linir. Konyalı, camiye ait kitabelerden birinde “ Bu cami 1088 yılında (1088H./1677M.) Kilis Zabıtı Abaza Mehmed Ağanın Katibi Valide Sultan Kethüdası Mustafa Efendinin tâbii hayır yapmayı sevenlerden

— 23 — Yusuf Efendi yeniledi.” İfadesini okumuştur. Şeyh Seveden bu camiyi bir ara tekke haline getirmiş ve bu adla da anılır olmuştur.89 1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde Şeyh Seveden Cami Vakfına rastlamaktayız. Molla Mehmed’in mütevellisi olduğu vakfın 16 kuruş geliri bulunmaktaydı. Bundan an- laşıldığına göre cami daha önce Şeyh Seveden adını almaktaydı.90

Şeyh Hilal Cami

Vakıflar Genel Müdürlüğündeki vakfiyelerden 1258H./1842M. Tarihli Şeyh İsa ve Şeyh Hilal vakfiyesi adını taşıyan bir ilam kaydı mevcuttur.91 Vakfiyede çeşitli akara bağışlanmış ve mütevelli olarak da Şeyh Ömer’in görevli olduğu belirtilmiştir. Kefer Sina suyu üzerindeki değirmen vakfın asıl gelir kaynağını oluşturmaktaydı. Değirmenin geliri yirmi olarak hesaplanmış, Şeyh Burhaneddin de bahçesinin yarı hissesini bu vakfa bağışlamıştır. Konyalı kitabında caminin Çaylak Mahallesinde olduğunu yazmakta- dır. Minaresinin kitabesinde “Bu minareyi 1051 yılında (1051H./1641M.) Allah için Musa kızı Sitti Fatma yaptırdı” yazmaktadır. Caminin dış duvarında ise “Bu mekânı Şeyh Hilal 1041 yılı cemaziyevvel ayında yaptırdı” yazısını Konyalı okumuştur. Halk camiye Şeyh Ahmed Türbe Cami de demektedir. Camiyi Ev- liya Çelebi de görüp ziyaret etmiştir.92

Şirazoğlu Cami-Bayraklıoğlu cami

Vakfiye kayıtları arasında 1302H./1884M. Tarihli Fatma binti Gözükızıl oğlu Abdurrahman Vakfı Vakfiyesinde93 Şirazzade Hacı Mustafa bin Hacı Mehmed Efendi bu vakfın mütevellisi olarak geçmekte- dir. Konyalı, kitabında bu cami Ketenciler Mahallesinde, Şirazzâde Sokağında olduğunu yazmaktadır. Okuduğu kitabesinde “Bu cami 1007(1007H./1598M.) yılında Bayraklıoğlu Kasım yaptı” yazmaktadır. Dolayısıyla caminin ilk adı Bayraklıoğlu Cami olmalıdır. 1337H/1918M. Tarihli Tırıklı Mahallesinde Be- destenzâde Hüseyin Efendi bin Hacı İbrahim Efendi Vakfı Vakfiyesinde94 Bayraklı Cami şerifi ile müşte- reken kullanılan bir kahvehanenin harabeye dönmesi üzerine Kilis Evkaf İdaresi tarafından Muhyiddin Efendi’ye verilmiş ancak Muhyiddin Efendi Bayraklı cami Vakfının yeterli geliri olmadığından kahve- haneyi yaptıramamış ve Bedestenzâde Hüseyin Efendi Vakfı kahvehanenin yapım masraflarını üstlen- miştir.95 Vakfiyenin başka bir suretinde ise cami adı Bayrakdâr Cami-i Şerifi olarak geçmektedir.96 1651- 1652M.tarihli Halep evkaf Defterinde Bayraklı Cami olarak adı geçmekte, Molla Mehmed mütevellisi idi ve 16,30 kuruş geliri vardı.97

Zeytunlu Cami

Konyalı; bu caminin Cumhuriyetin ilk yıllarında satılan camilerden olduğunu ancak alan kişinin burayı tekrar tanzim ederek cami halinde ibadete açılmasına vesile olduğunu yazmaktadır. Hatta bu camide bulunan ve Ömer oğlu Asiye tarafından vakfedilmiş güzel bir kuran-ı kerim vakfedildiğini bil- dirir. Ancak bu camiyi yatıran kişinin adına ve ne zaman yaptırıldığına dair bir bilgiye ulaşamadığını yazmaktadır.98 1651-1652M. tarihli Halep Evkaf Defterinde Zeytunlu Cami’nin adı geçmektedir. Yani 1651’den önce yapıldığını söyleyebiliriz. Bu tarihte 4 kuruş gelir kaydı bulunan caminin mütevellisi de Ali Efendi idi.99

Ayna Bâli cami

Yerini tespit edemediğimiz cami, 1651-1652M.tarihli Halep Evkaf defterinde geçmektedir. Molla Emin’in mütevellisi olduğu cami vakfının 31 kuruş yıllık geliri vardı.100

C-Mescidler

Mescid-i Ömer

992 H./1585 M.de 104 akçe gelir kaydı bulunmaktadır. 2 bab dükkândan kirası gelirinden senelik 72

— 24 — akçe, iki adet arsadan da toplam 32 akçe geliri vardı. Gelirin 80 akçesi imamlık görevi için senelik olarak imama, 24 akçesi de yağ ve hasarına ödenmekteydi.101 Konyalı kitabında Kilis’te Ömer veya Ömeriye adlarını taşıyan iki mescit bulunduğunu yazmaktadır. Bir tanesi Sıçancık Sokağının girişinde Vakıflar İdaresinin satmış olduğu sonradan altı pekmez hane üstü ev olan mescit yer, hatta bu mescidin mihrabı kapı haline getirilmiştir. 1915’te ölen eski Kilis Müftüsü Zıddızâde Abdullah Efendi’den rivayetle mesci- din Hazreti Ömer tarafından yaptırıldığı için bu adı verildiğini yazmaktadır. Diğer bir Hazret-i Ömer Mescidi Çaylak Sokağında bulunmakta idi. Taş minareli bu mescitte satılmak suretiyle kahvehane ve ev yapılmıştır.102

Hacı Halil Mescidi

1585’te mescide 60 akçe kıta-i zemin, senelik geliri 272 akçe olan 4 dükkân, mukataa gelirinden 72 akçe, çeşitli ağaç gelirlerinden 16 akçe ve 3 bab değirmen gelirinden senelik 60 akçe olmak üzere toplam 480 akçelik geliri bulunmaktaydı. Gelirden yıllık 320 akçe imamına, 100 akçe nazırına ve 60 akçede yağ ve hasarına harcanmaktaydı.103

Kana Mescidi

Kilis’te Kana mahallesinde yer almaktaydı. Mescide gelir getirmesi için bağışlanan âkâr arasında, İstanbul kilesiyle Sekiz kile ile ekilen veya senelik 150 akçe gelir getiren kıta-i arz, Leylit karyesi yakın- larında Üç İstanbul kilesi ekilen veya senelik geliri 100 akçe olan diğer bir kıta-i arz, 264 akçelik dükkân kirası geliri, Hacı Halid bin Hacı Halifenin senelik 32 akçe hayratı, Mehmet Ağa’nın mallarından senelik 36 akçe olmak üzere toplam 572 akçe senelik geliri vardı. İmamına yevmiye olarak günlük bir akçe, nazı- rına senelik 180 akçe, yağ ve hasarına 42 akçe ödenmekteydi.104

Ömeriye Mescidi

Kefer Daşur Karyesi yolu üzerinde ki kıta-i arz’dan senelik 50, yine aynı köyde mukataa-i zemin’den 100 akçe, Batliyon Karyesi yolu üzerindeki incirliklerden 400 akçelik gelirin yarısı 200 akçe, Cüllah dük- kânından senelik 80 akçe, yarı oranında ortaklık ekilen bostanlardan 24, fasıla esasına göre ekilen bos- tandan senelik 8 akçe olmak üzere yıllık 662 akçe vakıf geliri vardı. Toplanan yıllık gelirden günlük 1 akçe imamına, yıllık 180 akçe nazırına, 122 akçede yağına ve hasarına ödenmekteydi.105 Yukarıda da bahsi geçtiği gibi Osmanlı döneminde Kilis’te iki adet Ömer adını taşıyan mescit bulunmaktaydı. Bunlardan birisi Sıçancık Sokağında diğeri ise Çaylak Sokağında bulunuyordu. Bunların her ikisi de Vakıflar ida- resi tarafından satılmıştır.106 1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde ise Ömeriye Mescidine ait bir vakıf kaydı bulunmaktadır. Mütevelliliğini İhsan Bey’in yaptığı vakfa, bu tarihte 2,10 kuruş gelir yazıl- mıştır.107 Bunların dışında Ömer adını taşıyan vakıf kayıtları da aynı defterde bulunmaktaydı. Bunlara ait mescit kayıtlarına rastlamasak da ihtimaller değerlendirilebilir. Bunlar Merhum Ömer Efendi Vakfı ve Köşker Ömer Vakfıdır.

Nureddin İbn-i Kadızâde Mescidi

Bu mescit Kilis’te Kıbeli mahallesinde bulunmaktaydı. 1185-1192/1771-1778 tarihleri arasında buraya çeşitli görevliler tayin edilmiştir. Bu mescitte görev yapan imamlara 1928 yılına kadar maaş ödenmiş- tir.108

Halep Evkaf defterinde mescide Kefer Daşur karyesi yolunda senelik 90 akçe gelir getiren kıta-i arz, 432 akçe senelik gelir getiren 5 dükkân kirası gelirlerinden müteşekkil toplam 522 akçe geliri vardı. Bu gelirden imama günlük bir akçe, nazıra senelik 200 akçe, yağ, hasar ve mumuna da senelik 62 akçe öden- mekteydi.109

— 25 — Zaviye Mescidi (Bestâmî Camii)

Kilis’te Sibbat Mahallesinde yer almaktaydı. 16. Yüzyılda “zaviye Mescidi”, 1730-1806 yılları arasında “zaviye Mescidi”, “Abdulcelil Mescidi”, “Bestamiye veya Bestamin Camii”gibi adlar almıştır. Görevlile- rine 1922 yılına kadar maaş ödenmesine devam edilmiştir. 1931 yılında Vakıflar Genel müdürlüğü ta- rafından satılmıştır.110 Konyalı’ya göre bu mescid de vakıflar memurluğunun sattığı cami ve mescitler arasında idi. Güllü Bahçe olarak bilinen yer de bu mescidin vakfı idi.111

1585’te 2 bab dükkân kirası gelirinden 144, arsa gelirinden 20 ve 24 akçe, 6 bab suk gelirinden 24, Cuma, Bekir, Yusuf, Osman ve Ali b. Yadigar’ın elinde bulunan mezradan 70 akçe, Mehmet’in elinde bulundurduğu arsadan 20 akçe olmak üzere yıllık toplam 314 akçe geliri vardı. Toplanan gelirden ima- mına yıllık 200 akçe, nazırına 90 akçe, yağına ve hasarına 24 akçe harcanmaktaydı.112 Konyalı, Zaviye Mescidini Tekke Mahallesinde göstermiştir. Burası Vakıflar İdaresi tarafından satılmış, alan kişi de mescidin üst kısmına ev, alt kısmına da pekmezhane yaptırmıştır. Mihrap yerinden de kapı açılmıştır.113 1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde Bestamiye Cami olarak geçmektedir. Mütevelliliğini ise Si- verekli Hafız Hüseyin yapmaktaydı.114

Çenadır Köyü Mescidi

Köyün yakınlarında bulunan 2.200 ağaç incir ağacından yıllık 252 akçe, 25 zeytin ağacından 10 akçe ve köy yakınlarındaki kıta-i arz gelirinden yıllık 32 akçe olmak üzere toplam 374 akçe geliri vardı. Yıllık toplam gelirden, günde bir akçe imama pay ayrılmakta ve yıllık 12 akçe de yağ ve hasarına harcanmak- taydı.115

Şörhabil (Şurahbil) Mescidi

Mescit aynı adı taşıyan türbe ile bitişiktir. Günümüzde yine aynı adla cami olarak işlev görmektedir. 1585’te vakfa senelik 60 akçe gelir getiren kıta-i arz, Kilis’te 2 bab dükkândan senelik 180 akçe ve başka bir zemin gelirinden de senelik 100 akçe geliri vardı. Toplam olarak yıllık geliri 340 akçe tutmaktaydı. Bu gelirden, imama yevmiye olarak günlük yarım akçe, nazıra yıllık 100 akçe, mum ve hasarına 60 akçe harcanmaktaydı.116 1188 H. Tarihli bir başka belgede mescit ve türbenin dâhil olduğu zaviyenin zaviye darlığına bu görevle birlikte yemekçiliğini de üstlenen Seyyid Hacı Abdullah’a görev tecdidi yani yenile- mesi yapılmıştır.117 Zaviye 1204 H.’de yine faal olarak çalışmaya devam etmekteydi. Bu tarihte Bağdatlı Şeyh Seyyid İsa Efendi günlük kırk akçe maaşla zaviyedar olarak görevlendirilmiştir.118

Çukur Kastel Mescidi- Çukur Mescid

Kilis şehrinde Çukur Kastel Mahallesinde yer almaktaydı. Bu mahalle ilk tahrirde kayıtlarda geçme- sine rağmen 1536 tarihli ilk sancak tahririnden itibaren artık mahalle olarak kaydı geçmemektedir. Daha sonraki tahrir defterlerinde mahallenin adı Meşhedler Mahallesi olarak geçmektedir. Ancak daha sonra yazılmış olsa da Vakıf tahrir defterinde yine Çukur Kastel Mahallesi olarak geçmesi muhtemelen tevli- yet kaydı veya vakfiye bilgileri ile çelişmemesi için olmalıdır. 1651-1652M.tarihli Halep Evkaf Defterinde mescit Çukur Mescid adı ile geçmektedir. Hoca Hacı Hüseyin’in mütevelli olduğu mescidin 7,20 kuruş geliri bulunuyordu.119

Vakfın 5 bab dükkân kirası gelirinden senelik 264 akçe, Sabar Köyünde 20 adet incir ağacından 10 akçe, Kilis yakınlarındaki üzüm bağından 8 akçe olmak üzere toplam geliri 282 akçe idi. Gelirden cihet-i imamet olarak, yani imamına maaş olarak, senelik 250 akçe, yağ ve hasarına ise 32 akçe ödenmekteydi. 120

Kadıoğlu Mescidi-Cami

Mescidin bakım ve onarımı için Ayşe binti el-Hâc Abdullah Bedestende bir dükkânını, bir adet yazlık

— 26 — kahve dükkânı, bir adet kahve dükkânını, Kefer Sinaya Köyündeki Fırlak Bahçesi adı verilen bahçesini, bir şire kazanı, bir don kazanı, bir aş kazanı, bir küçük kazan ve bir teşt’ini vakfetmişti. Vakfa kendisi hayatta olduğu müddetçe kendisi mütevelli olacak, o öldükten sonra ise kızı Emine binti′l-Hâc Mahmud mütevelli olacaktı.121 1651-1652M.’deki Halep evkaf Defteri verilerine göre; bu tarihte artık cami olarak adlandırılmakta idi. Yani Kadı oğlu Cami idi. Mehmed Efendi mütevellisi idi ve bu tarihte caminin vakıf geliri 12,30 kuruş tutuyordu.122

D-Medreseler

Kilis Medresesi

1536’da Kilis’teki medrese için 931 akçe devletin vergi gelirleri arasından ödenmekteydi. Yani şehir hayatının olmazsa olmaz unsuru olan medrese henüz sancak merkezi haline getireli birkaç yıl olmuş Kilis şehrinde yerini almıştı.123

Kadızade Medresesi

Kilis’te bilinen bir başka medrese ise Kadızade Medresesi idi. Bu medresenin de bir vakfı olduğu bilinmektedir ve vakıf gelirleri arasından 1187H.’de günlük bir akçe ile nazırlık görevini yapan Ahmed bin Yahya’ya bu görev tecdid (yenilenmiş) edilmiştir. Yine onun oğlu İbrahim’e günlük bir akçe olarak cüzhan (cüz sürme) görevi verilmiştir.124

Servili Medrese

1651-1652M.’deki Halep evkaf Defteri verilerine göre mütevellisi El Hac sadık Efendi idi. Yıllık geliri de 4,38 kuruş tutmaktaydı.125 Dündar medresenin Karaali Mahallesinde olduğunu yazmaktadır.126

Necizâde Ali Efendi Medresesi

Kilis’te kurulan medereselerden bir tanesinin de” sabıkan medine-i mezburede me’zunu’l-ifta olan fahrü’l-müderrisini’l-kiram sahibi ders-i âm fihristi fünun fazilet ve ser defteri ulum-ı ma’rifet” olarak bahsi geçen Necizâde Ali Efendi tarafından Şeyh Hasan Çelebi Cami bitişiğinde yani bugünkü Hindi- oğlu Cami bitişiğinde, sekiz oda alt katta ve bir oda da üst katta olmak üzere bir medrese yaptırıldığını görmekteyiz. Necizâde Ali Efendi kendi adıyla kurmuş olduğu vakıf sayesinde bu medreseye gelir geti- recek mülk olarak Odun Pazarındaki dükkanın gelirinden yarı hissesini bağışlamış, vakfı sevk ve idare etmesi için de oğlu Yusuf Efendiyi mütevelli olarak tayin etmişti.127

Köro Medresesi

Kilis’te Sibbat Mahallesinde bulunmaktaydı ve Kör Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır.128

Bestamiye Medresesi

Muhtemelen daha önce bahsi geçen Bestamiye Cami ve Bestamiye Zaviyesi ile aynı mahalde bir de Bestamiye Medresesi bulunmaktaydı. 1309H./1891M. Tarihli Musullu Zade Mustafa Şakir Efendi bin Mustafa Vakfının vakfiyesinde bu medreseye ait mülklerden bahsedilmektedir. “…Medîne-i mezkûr hu- dûdunda Kafre Şivader mezra‘asında vâki‘ kıbleten Bestamiye Medresesi vakfı zeytini…”129

E-Zaviye ve Türbeler

Zaviyeler dinî görevler yapmanın yanında ticarî hayata da katkı sağlarlardı. Uzak yollara gelip giden tüccarlar han ve kervansaray olmayan yerlerde zaviyelerde gecelerdi. Yoldan geçenlerin yararlanması-

— 27 — na açık bir ev olarak tanımlanabilecek zaviyenin mutfağında gece gündüz yemek pişerdi. Kilis ve Azez kazaları dahilindeki zaviyelerin tümünde vakıf gelirinden, yoldan gelip geçenlerin yemek ihtiyacının karşılanması için, yemek parası ayrılmaktaydı. Buralar güvenli yerler olarak bilindiklerinden tüccarlar tarafından tercih edilirdi.130

Seyyid İsa b. Abdulkadir Geylanî Zaviyesi

Bu zaviye günümüzde Suriye topraklarında bulunan Yağu Köyü’nde yer almaktaydı. Burada bulu- nan Yel Baba Türbesi muhtemelen İslamiyet’ten önceden beri meşhur olmuş bir yer idi. Burasının Ka- dirî Tekkesine dönüşümü 16. Yüzyılda olmuştur. Bu dönüşüm aynı zamanda bölgede Kadirîliğin önem kazanması ile ilgilidir.

Zaviyeye ait vakıf gelirleri arasında, Yağu köyü mezrasının mahsulünden 12 kıratlık hisse ki miktarı 3102,5 akçe tutmaktaydı. Ayrıca başka mezra gelirinden de 304 akçe, köy yakınlarındaki kıta-i arz geli- rinden 18 akçe, üzerinde zeytin ve incir ağaçları bulunan üç kıta araziden 40 akçe olmak üzere toplam 3466 akçe senelik geliri vardı. Gelirden imamına ve hatibine günlük 3 akçe, hademesine 1 akçe, taamına (yemeğine) günlük 5 akçe, yağ ve hasarına senelik 226 akçe harcanmaktaydı.131

İtabiye Zaviyesi

Kilis şehir merkezinde bulunmaktaydı. Şehir yakınlarındaki bostan gelirinden 1000 akçe, Kilis ya- kınlarındaki Paludiye denilen yerdeki kıta-i arz gelirinden yıllık 100 akçe, Kefer Daşur’da bulunan kıta-i arz gelirinden yıllık 100 akçe olmak üzere toplam geliri 1200 akçe tutmaktaydı. Gelirden, vaaz ve imam- lık yapana günlük 1 akçe, zaviyede dağıtılan yemekler için (taam) günlük 2 akçe, mum ve hasarına yıllık 120 akçe harcanmaktaydı.132

Şeyh İvaz Zaviyesi

Vakfiyede geçtiğine göre Kilis Zabıtı olan Murtaza Ağa şeyh İvaz Zaviyesi yakınında bir çeşme yap- tırdığından bahsetmekte ve bu çeşmelerin su yollarının bakım ve onarımı için bir takım vakıf akarı bı- rakmıştır. 1077H./1666M. Tarihli bu vakfiyeye göre “…ve yine şart eyledi ki bina eylediğim cami-i şerif kurbunda ve Hami İbrahim Cami’i kurbunda ve şeyh İzav kuddise sırruhu zaviyesi kurbunda ve odun pazarında cari olan mestur çeşmelerin…”133, anılan tarihte Şeyh İvaz Zaviyesinin mevcut olduğu anlaşıl- maktadır.

Revhaniye Mescidi ve Zaviyesi

Mescit ve Hankah(zaviye) Kilis’te Abdioymağı Mahallesinde bulunmaktaydı. 14 Rebiyülahır 1387H.’de Zaviyede Nakşibendi Tarikatı adına şeyhlik yapan Şeyh Hacı Mustafa Şükrü Baba veled-i Hacı Mustafa’nın Revhaniye Hankahı’nın içinde inşa ettiği mescitte şeyhlik, tevliyet görevini beratı olmadan idare ettiğini, Şeyh Hacı Mustafa Şükrü Baba’nın inşa ettirdiği mescidin hitabet görevinin kendisine berat ile bildirilmesine ancak bahsi geçen vakfın vakfiyesinde ve meşihat tevcihat defterlerinde Hacı Mustafa Şükrü Baba veled-i Mustafa’nın adına rastlanmadığından, konunun mahallinden yani Kilis’ten sıhhatli ve gizli bir şekilde araştırılarak bildirilmesi hususu istenmektedir.134 Konyalı’nın kitabında bah- settiğine göre onun vakıflar arşivinde rastlamış olduğu 25 Muharrem 1139H./1726M. Tarihli Türkçe bir vakfiye suretinde ise tekkeyi ve içindeki mescidi Musallizâde Yusuf oğlu Mustafa oğlu Hacı Mustafa Şa- kir Efendi yaptırmıştır. Hacı Mustafa Efendinin Nakşibendi hülefâsından olduğu, mescit ve zaviyenin altlarında mahzen olduğunu yazmaktadır. Şeyh Hacı Mustafa Şakir Efendi zaviye ve mescidin kıyamete kadar ayakta kalması için buraya ev, bağ ve bahçe vakfetmiştir. Kendisinin hayatta olduğu müddetçe tevliyet görevini yürüteceği, ölümünden sonra bu görevin eşi Zeybek Mustafa’nın kızı Fatma Hatun’a verilmesini şart koşmuştur. Yine Konyalı başka bir belgeden İstanbul’da Silivri Kapısı yakınında Bâlie- fendi Dergahı’nda oturan Hacı Mustafa Şükrü Efendi ibni Mustafa Efendi ibni Yusuf Efendi’nin vakfet-

— 28 — tiği vakıf akarından bahseder. Vakfa kendisinden sonra karısı Fatma Hatun, sonra büyük oğlu Zeynel Abidin mütevelli olmasını, onun ölümünden sonra da Nakşibendi tarikatına mensup zahit birisinin mütevelli olmasını şart koşmuştur. Kendisinin ölümünden sonra tekkede şeyhlik görevinin de Büyük Şeyh Bekir Sıtkı Efendi tarafından yürütülmesini istemiştir.135

Merkadler(Kabirler)

Ürya Nebi Merkadi (Horo veya Huri Nebi Kabri)

Ürya Nebi türbesi Katma köyü yakınlarında yer almaktaydı. Tahrir defterlerine göre türbe tek geli- rini yakınlarında bulunan kıta-i arzdan gelirinden almaktaydı. Bu gelir de 180 akçe miktarındaydı. Bu miktar vakıf kayıtlarına göre türbedarına ödenmekteydi. Türbedar, parayı türbenin hizmetinde kulla- nacaktı. Aynı zamanda devletin devamı için de dua edecekti.136

Hazret-i Davut Nebi Merkadi

Dabık köyü yakınlarında bulunmaktadır. Türbenin Tel Şair Mezrası gelirinden 1.500 akçe, Tel Zey- tun Mezrası gelirinden de 2.020 akçe geliri vardı. Yıllık geliri toplam olarak 3.520 tutmaktaydı. Gelirden taamına(yemeğe) günlük 3 akçe, imam ve hatibine günlük 2 akçe, nazıra günlük 1 akçe, hademesine günlük 1 akçe, masrafına günlük 1 akçe, yağ ve hasarına yıllık 240 akçe ödenmekteydi.137 Bu merkadin yakınlarında bulunan Tel Ar Köyü Mercidabık Muharebesinin yapıldığı alan içerisinde bulunduğundan, çatışmalar ve asker sevki esnasında köyün tamamen ortadan kalktığı tahrir kayıtlarına da geçmiştir.138

Şemun Nebi Merkadi

Mehmed Hamid Efendinin mütevellisi olduğu vakıf, 1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterinde 2,25 kuruş gelire sahipti.139

F-Bedesten ve Hanlar

Büyük Bedesten

Bedesten, bezzazistan, suk veya kapalı çarşı Osmanlı şehir hayatının vazgeçilmez unsurlarıdır. İs- lâm dininin de ticarete önem vermesinden dolayı, ticaret yapılan mahaller şehir hayatının merkezine yerleşmişlerdir. Kilis’te bedesten inşasının bizzat Canbolat Bey zamanında olduğu, Canbolat Bey’in be- destende yer alan dükkânlarının gelirinden yaptırmış olduğu hayır kurumlarına bağışlamış olduğunu yine kendi vakfiyesinde görmekteyiz.140

Un Hanı

Ahmed Subuhi Dede bin Ahmed Efendi Vakfı vakfiyesine göre Büyük Bedesten içerisinde Un Hanı adıyla bilinen bir han vardı.141

Tazabeyzâde Hanı

1297H./1879M.tarihli Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfiyesine göre”…tahtani yedi oda ve bir ahur ve fevkani on dokuz odayı müştemil hanımı ve han-ı mezkurun etrafında olan şarka müteveccih on bab ve kıleye müteveccih yedi bab ve garbe müteveccih bir bab dükkânlarımı ve şimale müteveccih bir kahvehanemi…” şeklinde sıraladığı dükkanlarını ve diğer mülkleri ile birlikte bu vakfa gelir olarak bağışlamıştır.142

— 29 — Habib Paşa Hanı

Vakıf kayıtlarında Kilis’te bulunan hanlara ait de bilgiler geçmektedir. Bunlardan birisi bugün- kü Cumhuriyet Meydanında bulunan ve Habib Paşa’nın yaptırdığı handır. Vakfiyede”… nefsi Kilis′de Havlı(avlu) nam mahalde Hükûmet konağı karşısında vâki kıbleten mevlevîhâne şimâlen Habib Paşa binâ kerdesi olan han…” şeklinde geçen ifadelerden Habib paşa Hanının bugünkü Hükümet konağı- nın karşısında ve Mevlevihane’nin kuzeyinde olduğu görülmektedir. Vakfiyede yine Habib Paşa’nın Kilis Kaymakamı olduğu bildirilmekte ve 1207H/1792M. tarihi taşımaktadır.143

Varazyon Hanı

Abdulnafi Efendi bin Tahir Efendi Vakfiyesine(Tirşikin Değirmeni Vakfı) geçen ifadeye göre Ki- lis’te Şıhlar Mahallesinde yer almaktaydı.144

G-Din Adamları

Şeyh Ubeydzâde

Meşhedlik Mahallesi sakinlerinden olan Şeyh Ubeydzâde el-Hac Abdulkerim Efendi bin Şeyh Ali kendi adına bir vakıf kurmuştu. Bu vakfa mütevelli olarak da kardeşi büyük müderris el-Hac Abdullah Efendiyi tayin etmişti. Ayrıca, Şeyh Ubeydzâde el-Hac Abdulkerim Efendi bin Şeyh Ali Sibbat Ma- hallesinde bulunan Köro Medresesinin yanıbaşında yaptırmış olduğu Hasırcı Kasteli’nin ve Şemrin Köyünde cadde üzerinde yaptırmış olduğu Şemrin Kastelin’in bakım ve onarımına çeşitli akar bağış- lamış ve vakfa kendisi hayatta olduğu müddetçe kendisi, kendisinin ölümünden sonra da erkek v ekız çocukları neslinden mütevelli seçilmesini, onların nesilleri tükenmesi durumunda ise akrabalarından mütevelli seçilmesini şart olarak koşmuştur. Ayrıca mütevelli 12 kuruş aldıktan sonra kalan vakıf ge- lirleri bu çeşmelerin bakım ve onarımına harcanacaktı.145

Tazebayzâde eşşeyh elhac Abdullah Efendi bin Hacı Mehmet Efendi

Tazebay zade eşşeyh elhac Abdullah Efendi bin Hacı Mehmet Efendi Kiliste Bölük Mahallede oturmaktaydı ve kendi adına kurmuş olduğu vakfa mütevelli olarak Hoca zade Abdullah Efendi bin Abdurrahman Efendi’yi 25 Safer 1297 tarihli vakfiye kaydında tayin ettiğini bildimekte. Kadı Cami civarındaki işhanında bulunan dükkanları ve Eşref Kasteli civarındaki dükkanların gelirini ailesi, ih- tiyaç sahibi fakir fukaraya dağıtılmasını istedikten sonar Mekke-i Mükerremede bulunan Şeyh Meh- med Can hazretleri ile de Kilis’teki tekkenin bağlantısı dile getirilmekte, gelirin bu şeyhin tekkesinde bulunan fakirlere de dağıtılmasını istemektedir. Ayrıca vakfiye Kilis’teki Şeyh Efendi Tekkesinin Af- ganistan ile de irtibatını tescil ettirmekte ve şeyh Mehmet Can Tekkesi postnişinin intihab ve tayin etmesiyle Afganistan ahalisden bir zatın şeyh olmasını istemektedir.146

G-Kütüphaneler

Kilis ulemasında Meşhetlik Mahallesinde oturan Mustafazade el-Hac Abdurrahman Efendi tara- fından kurulan vakıf, Ulu Cami Medresesinde okutulan dersler ve buradaki öğrencilerin istifadesine sunulan kitapların muhafazası için kurulmuştur. Mütevelli olarak el-Hac Mehmed Efendi görevlen- dirilmiştir. Ondan sonar el-Hac Abdullah Efendi, daha sonra el-Hac Abdulkerim Efendi görevlendiril- miştir. Bahsi geçen şahıslar ve el-Hac Ebdülkerin efendinin eşi Fatma Hatun da kendi mülklerinden Sibbat Mahallesinde bulunan Kör Hüseyin Ağa Medresesinin kitaplarını korunması için bir kütüp- hane inşa etmiştir. Büyük Kütüphane olarak da adlandırılan bu kütüphanede bulunan kitaplardan ders görülmesini, medreseden dışarıya kitaplarının götürülmemesini şart koşmuşlardı. Aynı şahıslar sırasıyla burada da mütevelli olacaklardı. Bu şahısların kendi soyundan kişiler ve onların evlatları sırası ile vakfa mütevelli olacaklar, onların ölümü durmunda akrabalarından salih ve mütedeyyin bir

— 30 — müderris bulunmaz ise başka kişilerden salih ve mütedeyyin olanlar bu medresede müderris olabile- ceklerdi.147

Diğer bir kütüphane ise Mevlevihane Tekkesinde bulunmaktaydı. Bu tekkenin postnişini olan Subu- hi Dede “tekkei mezkûr semahanesi deruninde imal ve tahsis eylediğim kütübhane (îki kelime yırtıkdır.) mahkemede işbu vakfıyyenin kaydı zeylinde isimleri muharrer iki yüz nüsha ve iki yüz otuz cildden ibaret milk kitabları hasbeten lillahil müteâl ve taleben li-merzati fi küllil ahval vakfı sahihi şer’i ile mü- ebbed ve habsi sarihi mer’i muhalied ile vakf u habsedüp şöyle şart ve tayin eyledim ki” iki yüz nüsha ve iki yüz otuz ciltten oluşan ve isimlerini vakfiyenin zeylinde yazdığı kitaplarını vakfetmek suretiyle ayrı bir kütüphane oluşturmuştu.

Ayrıca şart olarak da “zikrolunan Kitaplardan müracaat edenler müstefid olup ledel-iktiza harice verilmek lazım gelürse rehini kavi ve kefili malî ve ikisinin biri olmadıkça harice çıkarılmaya” diye yaz- dırmıştır.148

H-Kasteller (Çeşmeler)

Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi bağışlamış olduğu mülkler sayesinde yaptırmış olduğu kastele su yollarının da tamiri şartını koymuştu. Vakfiyede; “Şeyh Abdullah Mahallesi’nde ve civar-ı kasaba ve Küneyse yolunda vaki… bina kerdem kastel ve su mecrasının ta’mir ve termim ve tathirine ve icabı halin- de müteaddid su kuyularının hafriyle nebean edecek suların kendi tarafımdan hafr olunan su mecrayı mahsusuna isal ve ilaveye” şeklinde geçmektedir.149

Bir başka kastel ise Kızılca Mahallesinde Şeyh Cami yakınında bulunmakta idi. Ayşe binti Abdullah Vakfının gelirlerinden bu kastelin bakım ve tamiratı yapılmaktaydı.150 Diğer bir kastel de İpşir Paşa Kas- telidir. Vakfiyede; “Mademki ben hayat libası ile mutelebbis olam ben mutasarrıf olub, galle-i hadika-i mezbureden senede İbşir Paşa kastelinin ta’miri icun bir ayar zeyt verem..” 151

Bir başka kastel ise Fellah Kasteli bu idi. Bu kastele ait vakfiye kaydında ise; “…fazla galle olur ise Ki- lis′in kıble cihetinde vaki‘ Gullu Bahce′ye karib haric-i kasabada Fellah Kasteli ta‘bir olunur nam kastelin su mecrasının tathir ve ta‘mirine sarfoluna ve fazla galle kalır ise luzumu takdirinde kastali mezkur icin kuyu hafir ettirile nebean edecek suları Kastel-i mezkurun mecrayi kadimine isal oluna…” şeklinde geç- mektedir.152 Başka bir kastel de Murtaza Kasteli idi. Vakfiyede; “…Murtaza Ağa Kastalının maksiminden kastele varıncaya kadar mecra-yı ma-i lede’l-ihtiyac tamir ve termim ve tathir…”153

Vakfiyelerde geçen diğer bir kastel de Kürtler Cami yakınındaki kasteldir. Vakfiyede; “…Kilis ha- ricinde Garipler mezarı demekle arif mekabir-i muslimin kurbinde pederim merhumun inşa kerdesi olan Kastal ve Şıhlar Mahallesinde vaki’ Kürtler camisi ittisalinde kain benim inşa kerdem olan Kastel…” buradan anlaşıldığına göre Kilis’in güneyindeki Garipler Mezarlığı olarak bilinen mezarlığın yakının- daki camiyi El-Hac Muhammed bin Mustafa yaptırmış, cami yakınındaki çeşmeyi de oğlu Hacı Osman yaptırmıştır.154

İ-Hamamlar

Hamamlar şehir hayatının en çok dikkat çeken yapılarıdır. Temizlik kültürüne çok önem vermiş olan İslâm Dininin de gelişmesine çok önem verdiği hamamlar, Anadolu’da binlerce yıl öncesinden beri karşılaşılan yapılardır. Kilis’te 1519 tarihli ilk tahrir defterinde “hamam-ı köhne” ve “hamam-ı atik” kav- ramlarına rastlanıldığına göre, Osmanlı öncesi dönemlerden itibaren Kilis’te hamamlar bulunmakta olduğunu söyleyebiliriz.155

Vakfiyelerde Kilis’te bulunan hamamlara ait de kayıtlar mevcuttur. Bunlardan ilki 1243H./1827M. Tarihli olan Ayşe binti Abdullah Vakfına ait olanıdır. Vakfiyede; Kefer Sina karyesi sınırları içerisinde

— 31 — geçen ve muhtemelen Kilis’te olan “Gavur Hamamı” mülklerinden bahsedilmektedir. Buradan anlaşıl- dığına göre, Kilis’te sadece gayrimüslimlerin gidebildiği hamam bulunmaktaydı.156

Diğer hamam kayıtları ise Canbolad Bey vakfiyesinde geçmektedir. Vakfiyede; “…nefs-i medine-i Kiliste vaki mezbur Cami’i şerif ve ma’ ve kurbunde bir bab hamam ve ma’ ve yine medine-i mezburede Meşhetlikte bir bab hamam…” şeklinde geçen ifadelere göre Tekke Cami yakında biri ve Meşhedlik Ma- hallesinde de ötekisi olmak üzere iki hamam inşa ettirmiştir.157

Diğer bir hamam ise Hoca Hamamı olarak bilinen ve Hoca Ramazan bin Hasan tarafından yaptı- rılan hamamdır.158 Başka bir hamam ise Tuğlu Hamamıdır. Vakfiyede; “…Tuğlu hamamı demekle arif şimale muteveccih maa Kulhan bir bab hamamı Kallaş oğlu ve Daltaban kehrizi nam suları ve kulhanda su dolabı ile ve cemi’i tevabi ve levahıkı ve kaffe-i hukuk ve merafikı ile vakf-ı sahih-i muebbed ve habs-i sarih-i muhalled ile vakıf ve habs edup şoyle şart ve tayin eyledim ki;Hamam-ı mezbur yed-i mutevelli ile icar ve yahut bizzat mutevellinin imalile istiğlal olunup…”159

1062H./1651-1652M. Tarihli Halep Evkaf Defterine Göre Kilis’te Kurulan Vakıflar160

Vakıflar Osmanlı döneminde şehir ve kır hayatının olmazsa olmaz unsurları arasında yer almak- tadır. Günümüzde sağlık, eğitim, ulaşım, ibadet vs. gibi pek çok, geçmişte bizzat vakıflar tarafından gerçekleştirilmekteydi. Geçmişi Osmanlı öncesi dönemlere kadar giden vakıfların Kilis’te de çok büyük önemi vardı. Halep Evkaf Muhasebe Defterinde Kilis’e ait yaklaşık olarak 96 vakıf kaydına rastlamakta- yız. Defterde;” Haleb’üş-şehba ve tevabi-i kazalarında kain bilcümle evkaf-ı şerifin altmış iki sene-i mu- harrem ibtidasından zilhiccesi ğayetine kadar (1 Muharrem 1062H.-29 Zilhicce 1062H./14 Aralık 1651M.-1 Aralık 1652M.)mahsulat ve ihracat-ı muhasebeleri ba marifet-i şer-i şerif ve mütevelli ve evlad-ı vakf ve marifet-i çakeran-ı hal biz- zaviye mevşes olan ahval ve nizamı derciyle ahz ve tahsil-i efsan ve mertebat-ı hazine-i evkaf-ı hümayunun miktarı ve kemiyetini mübeyyin hulasa defteridir ki zikr-i ati’ül-beyan-ı şerh.” Şeklinde başlayan ifadelerden sonra Haleb Vilayetinin, ona bağlı kazalara ait vakıflar ve vakıfları idare eden mütevellilerin isimleri zikredilmektedir. Defterde Kilis’in vakıfları ile birlikte şehirdeki, mü- derris, şeyh, hoca, âlim ve sadat-ı kiramdan kişiler hakkında ilk elden bilgiler yer almaktadır. 1651-1652 yıllarını kapsayan bu defterde yer alan 96 vakıf o zamana kadar süregelen vakıfları kapsamaktadır. El- bette ki Osmanlı döneminde Kilis’te kurulan vakıfların sayısı artarak devam etmiştir.

Kilis’teki vakıf kurucuları arasında dini niteliğe sahip kişiler de çoğunlukta bulunuyordu. Özellikle “Molla” olarak adlandırılan ve medrese eğitimi alan veya veren kişilerin vakıf kurucuları veya mütevel- liler arasında bulunduğunu müşahede etmekteyiz. Bunlar Molla Ahad Vakfı kurucusu ve mütevellisi olan Molla Ahad, Şeyh Suveydan Cami mütevellisi Molla Mehmed, Eynabali Camii mütevellisi Molla Emin,Seeid Adaklı Cami mütevellisi Molla Mehmed, Benli Oğlu Vakfı mütevellisi Molla Mehmed,Lol Şemir Molla vakfının, Çökelek Molla ve İmam Molla Vakıflarının kurucuları ile Havace Ramazan Vakfı mütevellisi olan Kasım adlı kişiler “Molla” olarak bahisleri geçmektedir. Yine Bazar Arabacı Vakfı müte- vellisi olan Molla Osman ve Çalık Mehmed Ağa Cami Vakfı mütevellileri olan Molla Halil ve Molla Ömer, Kana Kasteli Vakfı mütevellisi olan Azezli Monla Mehmed Ağa ve Hüseyin Çelebi cami mütevellisi olan Molla Fazlı dini nitelikleri bakımından ön plana çıkan kişilerdendi.

Dini bakımdan diğer gurubu da “şeyh” unvanını taşıyan kişilerdir. Bunlardan Suveydan Camii Vakfı kurucusunun Şeyh Suveydan olduğunu görmekteyiz. Hacı Hilal Cami mütevellisi olan kişi de Şeyh Ağa olarak bilinmektedir. Yine Fethullah ibn Abdulkerim Vakfının kurucusunun da Şeyh Fethullah olduğu- nu görmekteyiz. Hacı Hilal Vakfı mütevellisi ise Şeyh İsa idi. Şeyhlerin kurucusu olduğu cami vakıf- larından bir diğeri de Şeyh Süleyman Cami Vakfı idi. Bir başkası ise Gözlü Şeyh Cami Vakfı idi. Şeyh Mehmed Vakfının mütevellisi ise Şeyh Efendi idi. Bunların dışında sadece Şeyhler adını taşıyan bir de kastel bulunmaktaydı.

Kilis’te ayrıca eşraftan kişilerin de vakıflarla ilgili oldukları gözlenmektedir. Bunlar; Şeyhler Kasteli

— 32 — Vakfının mütevellisi Seyyid Abdusselam, Mevlevihane Vakfının mütevellisi Seyyid Mehmed Emin Dede, Oylum Köyü Vakfı mütevelli vekili Seyyid İsa ve Çerkes balaban Vakfı mütevellisi Seyyid Mahmud idi.

Bunlardan başka Kilis’te bu tarihte vakıf kurucuları ve mütevellileri arasında on bir kişinin de “hacı” unvanı taşıdığı görülmektedir. Bunlar; Molla İmam cami Vakfı mütevellisi Hacı Bali,Kazazzâde Vakfı mütevellisi Hacı Abdullah, Hacı Hilal Vakfı kurucusu, Çukur Mescid Vakfı mütevellisi Hoca Hacı Hü- seyin,Haleb Ağası Cami mütevellisi Hacı İbrahim, Kurd Ağa Kasteli Vakfı mütevellisi Çalık Hacı Aşir ve Vaiz Cami Vakfı mütevellisi Hacı Mehmed olarak görülmektedir. İki adet de “Havace” yani hoca unvanlı vakıflarla ilgili kişiye de rastlamaktayız. Bunlar; İmam Derviş Cami Vakfı mütevellisi Hanifi Hoca ve Hoca Ramazan Vakfı kurucusu Hoca Ramazan idi.

Kadıların kurmuş oldukları vakıflar veya mütevellisi oldukları vakıflar da bulunmaktaydı. Bunlar; Kara Kadı Cami Vakfı, Kadı Oğlu Cami Vakfı ve yine Gözübüyük Vakfı mütevellisi de Kadı Efendi olarak bilinen şahıs idi. Yine ehli kılıç veya askeri kesim olarak nitelendirilen Osmanlı yönetici kesiminden olan Mustafa Beğ adlı kişinin Hoca Receb Vakfının mütevellisi olduğu, yine Mehmed adlı kişinin mütevelli olduğu Kadir Beğ Vakfının da Kilis’te evkaf defterinin yazıldığı tarihten önce yine askerî sınıfa mensup bir kişi tarafından oluşturulduğu ileri sürülebilir.

Kilis’te İslâmiyet öncesi döneme ait peygamber ve nebilere ait vakfılar da Osmanlı döneminde de- vam ettirilmekte idi. Bunlar; Mehmed Hamid Efendi ve Baba Mustafanın mütevelliliğini yaptığı Şemun Nebi Vakfı, Mahmud ve Abdurrahman Efendilerin mütevellisi olduğu Orya Nebi Vakfı ve Mehmed Said Ağa’nın mütevelli olduğu Hazreti Davud Aleyhisselam Vakfı idi. Bu kabirler arasında Davud Aleyhisse- lamın Vakfı üç yüz kuruş ile en fazla gelire sahip olanı idi.

Kilis’te vakıf kurucuları ve mütevellileri arasında kadınlar da bulunuyordu. Bunlardan; Şehabeddin Vakfının mütevellisi Emine binti Abdulkerim, Ayşe binti Abdulkerim Vakfının kurucusu ve mütevellisi Emine Hatun ile Fatma binti İsmail Vakfının kurucusu birer kadın idi.

Kilis’in vakıf gelirleri toplamı, Halep Vilayetinin tüm vakıf gelirleri toplamını %6,4’ünü oluşturuyor- du. Aşağıdaki tabloda da göreceğiniz gibi; Kilis’in bu tarihte vakıf gelirleri toplamı 4508, 37 kuruş idi. Bu miktar 4372,16 olan Ayntab şehrinden daha fazla idi. Aynı tarihte Antakya’nın vakıf geliri 4710,28 kuruş, Halep şehrinin ise 56737,32 kuruş idi.

1651-1652 Tarihleri Arasında Mütevelli Adı Vakfın Geliri Kilis’teki Vakıfların Adı Mahsul-u Vakf-ı Kilis Vakf-ı Şehabeddin Mütevelli Emine Binti Abdulkerim 300 Kuruş Vakf-ı Ayşe Binti Gözübüyük Mütevelli Emine Hatun 12 Kuruş Vakf-ı Topalzâde Mütevelli Mehmed Ağa 44,30 Kuruş Vakf- Yeğen Mehmed Ağa Mütevelli Sabit Efendi 44 Kuruş Vakf-ı Şeyh İvaz Mütevelli Ahi Baba 17,30 Kuruş Toplam: 418,10 Kuruş

— 33 — Vakf-ı Cami-i Şeyh İvaz Mütevelli Hafız Mehmed Emin 7,10 Kuruş Vakf-ı Haşim Mezra-ı Şemrin Mütevelli Mehmed Sadık Efendi 6,45 Kuruş Vakf-ı Şeyh Mahmud Mütevelli Şeyh Musa oğlu 50,20 Kuruş Vakf-ı Monla Ahad Mütevelli Molla Ahad 100 Kuruş Vakf-ı Köşker Ömer Mütevelli Osman 60 Kuruş Toplam: Vakf-ı Merhum Ömer Efendi, Mütevelli Ahad Baba 170 Kuruş Vakf-ı Cami-i Ali Çavuş Mütevelli Ahad Efendi 62,20 Kuruş Vakf-ı Cami-i Merhum Mehmed Paşa, Mütevelli Mehmed Efendi 18 Kuruş Vakf-ı Cami-i Akcurun, Mütevelli Sahaf Efendi 62,20 Kuruş Vakf-ı Cami-i Sarılı, Mütevelli Hafız Ali Tokadî 6 Kuruş Toplam: 961,25 Kuruş Vakf-ı Cami-i Attar Hasan, Müteveli Abdullah Efendi 8 Kuruş Vakf-ı Cami-i Şeyh Suveydan, Mütevelli Molla Mehmed 16 Kuruş Vakf-ı Cami-i Hacı Hilal, Mütevelli Şeyh Ağa 9,10 Kuruş Vakf-ı Cami-i İ’ynâbâlî, Mütevelli Molla Emin 31 Kuruş Vakf-ı Cami-i Kör Hüseyin, Mütevelli Mehmed Sadi Efendi 39,10 Kuruş Toplam: 1065,15 Kuruş Vakf-ı Cami-i İmam Derviş, Mütevelli İmam Hanifi Havace 12,30 Kuruş Vakf-ı Cami-i Bayraklı Mütevelli Monla Mehmed 16,30 Kuruş Vakf-ı Cami-i Kara Kadı, Mütevelli El Hac Ahad Ağa 302 Kuruş Vakf-ı Cami-i Cüneyne, Mütevelli Ahad Efendi 37 Kuruş Vakf-ı Cami-i Kadı Oğlu, Mütevelli Mehmed Efendi 12,30 Kuruş Toplam: 1437,25 Kuruş Vakf-ı Gürcü Oğlu, Mütevelli Mustafa 3,20 Kuruş Vakf-ı Kadir Beğ, Mütevelli Mehmed 10 Kuruş Vakf-ı Yazıcı, Mütevelli Alleme Mahmud 20 Kuruş Vakf-ı Mezâfâr, Mütevelli Mustafa 200 Kuruş Vakf-ı Şeyh Fethullah Mütevelli Vekil Murad Ağa 190 Kuruş ibn Abdulkerim, Toplam: 1861,05 Kuruş Vakf-ı Çorbacı, Mütevelli Mehmed Ayntabi 60 Kuruş Vakfı-ı Kesküs, Mütevelli Habib 13,20 Kuruş

— 34 — Vakf-ı Muhzır Başı, Mütevelli Benli Mehmed 180 Kuruş Vakf-ı Bekçi Oğlu Mütevelli Molla Mehmed 40 Kuruş Vakf-ı Muhzır Abdi Hacı Süleyman, Mütevelli Hacı Abdi Efendi 5,20 Kuruş Toplam: 2160,5 Kuruş Vakf-ı Lül Şemir Monla, Mütevelli Fatma Hatun 160 Kuruş Vakf-ı Gözü Büyük, Mütevelli Kadı Efendi 20 Kuruş Vakf-ı Seyrek Basan Mütevelli İsmail Baba 73,20 Kuruş Vakf-ı Çökelek Monla, Mütevelli Hacı Abdullah 12 Kuruş Vakf-ı Hoca Receb, Mütevelli Mustafa Beğ 170 Kuruş Toplam: 2095,25 Kuruş Vakf-ı Seyrek Basan, Mütevelli Gül Mahmud 20 Kuruş Vakf-ı İmam Monla, Mütevelli Hacı Bali 30 Kuruş Vakf-ı Havace Ramazan, Mütevelli Molla Kasım 85 Kuruş Vakf-ı Kazazzâde, Mütevelli Hacı Abdullah 24 Kuruş Vakf-ı Hacı Hilal, Mütevelli Şeyh İsa 48,10 Kuruş Toplam: 2803,11 Kuruş Vakf-ı Seyrek Basan, Mütevelli Ahmed 20 Kuruş Vakf-ı Türkistanlı, Mütevelli Mehmed Ali 50 Kuruş Vakf-ı Hüseyin Oğlu, Mütevelli Hafız Halil 14,20 Kuruş Vakf-ı Elhac Hafız, Mütevelli Hafız Efendi 12 Kuruş Vakf-ı Karye-i Oylum, Mütevelli Vekili Esseyyid İsa 125 Kuruş Toplam: 3034,31 Kuruş Vakf-ı Balaban Çerkes, Mütevelli Esseyyid Mahmud 200 Kuruş Vakf-ı Öküz Oğlu, Mütevelli El Hac Numan 36 Kuruş Vakf-ı Yusuf Çelebi, Mütevelli El Hac Sadık Efendi 62 Kuruş Vakf-ı Makam-ı Şurahbil Bin Hasene, Mütevelli Emin Dede 21,24 Kuruş Vakf-ı Çukur Mescid, Mütevelli Hoca Hacı Hüseyin 7,20 Kuruş Vakf-ı Cami-i Debbağhane, Mütevlli İmam ElHac Mahmud Efendi 42,10 Kuruş Vakf-ı Bazar Arabacı, Mütevelli Molla Osman 10 Kuruş Vakf-ı Cami-i Halil Ağa, Mütevelli Abdurrahman 22,20 Kuruş Vakf-ı Cami-i Şeyh Süleyman, Mütevelli İsmail Efendi 26,22 Kuruş Vakf-ı Hazret-i Davud Aleyhisselam Der Mütevelli Mehmed Said Ağa 300 Kuruş Azez,

— 35 — Vakf-ı Cami-i Çalık Mehmed Ağa, Mütevelli Molla Halil, Molla Ömer 42,33 Kuruş Vakf-ı Cami-i Haleb Ağası, Mütevelli Hacı İbrahim 12,32 Kuruş Vakf-ı Medrese-i Servili, Mütevelli El Hac Sadık Efendi 4,38 Kuruş Vakf-ı Cami-i Saidiye, Mütevelli Ebubekir Efendi 7,20 Kuruş Vakf-ı Cami-i Zeytunlu, Mütevelli Ali Efendi 4 Kuruş Toplam: 3835,20 Kuruş Vakf-ı Şemseddin, Mütevelli Yusuf 234,20 Kuruş Vakf-ı Camii Kara Kadı, Mütevelli Kalender İbrahim Ağa 15 Kuruş Vakf-ı Kürd Kastalı, Mütevelli Yusuf Efendi 18,16 Kuruş Vakf-ı Kastal-ı İpşir Paşa, Mütevelli Mustafa 16,22 Kuruş Vakf-ı Kastal-ı Fellahî, Mütevelli Mehmed Efendi 3,8 Kuruş Vakf-ı Kastel-i Kurd Ağa, Mütevelli Çalık Hacı Aşir 5,26 Kuruş Vakf-ı Kastel-i Kana Mütevelli Azezî Molla Mehmed Ağa 20 Kuruş Vakf-ı Cami-i Kürd Mütevelli Said Ağa 3,8 Kuruş Vakf-ı Cami-i Gözlü Şeyh Mütevelli Hafız Efendi 7,10 Kuruş Vakf-ı Cami-i Mülhim Ağa Mütevelli Abuş 10,27 Kuruş Toplam: 4170,7 Kuruş Vakf-ı Şemun Nebi Aleyhisselam Mütevelli Mehmed Hamid Efendi 2,25 Kuruş Vakf-ı Cami-i Hüseyin Beğ Mütevelli Hafız İbrahim Efendi 34,10 Kuruş Vakf-ı Orya Nebi Aleyhisselam Mütevelli Mahmud Efend 82,10 Kuruş ve Abdurrahman Efendi Vakf-ı Cami-i Vaiz Mütevelli Hacı Mehmed 16 Kuruş Vakf-ı Cami-i Hüseyin Çelebi Mütevelli Molla Fazlı 12,15 Kuruş Vakf-ı Cami-i Çekmeceli Molla Halil 24 kuruş Vakf-ı Cami-i El Reca Hafız Havace 55,20 kuruş Vakf-ı Cami-i Kebir Mahmud Efendi 109,20 kuruş Vakf-ı Mescid-i Ömeriye İhsan Beğ 2,10 kuruş Vakf-ı Debbağhane Saba Hatun Toplam: 4508,37 Kuruş Vakf-ı Fatma Binti İsmail Mütevelli El Hac Abdullah… Vakf-ı Ser Şemsî Hüseyin Paşa Mütevelli Fatime Hatun… Vakf-ı Şeyh Mehmed Ensarî Ale Mütevelli Şeyh Efendi… Rahimül Bâri

— 36 — Vakf-ı Cami-i Bestamiye Mütevelli Siverekli Hafız Hüseyin… Vakf-ı Cami-i Yezdan Havlulı? Mütevelli El Hac Sadık Efendi… Vakf-ı Şemun Nebi Aleyhisselam Mütevelli Baba Mustafa… Vakf-ı cami-i Kesik Minare Mütevelli Müderris Abdurrahman Efendi Vakf-ı Dersiam ve Kütüphane Mütevelli Sadık Efendi… Vakf-ı Kastel-i Şeyhler Mütevelli Seyyid Abdusselam… Vakf-ı Mevlevihane Mütevelli Esseyyid Mehmed Emin Dede Kilis Toplam: 4508,37 Kuruş Der Nefs-i Haleb 56737,32 Kuruş Der Kaza-i Ayntab 4372,16 Kuruş Der Kaza-i Kilis 4508,37 Kuruş Der Kaza-i Antakiye 4710,28 Kuruş Halep Toplam: 70329,7 Kuruş

— 37 — DİPNOTLAR 1. Akis, Metin, Tapu Tahrir Defterlerine Göre Kilis 29. Konyalı, Kilis Tarihi,s.346. Sancağında Ekonomik ve Sosyal Hayat, (Basılmamış 30. Bkz. Süleyman Ağa bin Mehmed Çelebi Vakfı Vakfiyesi. Doktora Tezi), ANKARA 2002.,s.17. 31. Osm. Ev.MKT-CHT-00776-210-1. 2. Yediyıldız Bahaeddin, “Vakıf”, İA., s.153. 32. Konyalı, Kilis Tarihi,s.348. 3. Çağatay, Neşet., “Türk Vakıflarının Özellikleri”, X. Türk Tarih Kongresi, Kongereye sunulan bildiriler, IV. Cilt, 33. Konyalı, Kilis Tarihi,s.349. TTKB. Ankara 1993, s.1619-21 34. “…Büyükkütah mahallesinde Kapulu türbelik denmekle 4. “Vakfedilen bir malın hangi hayır işlerinde arif mahalde şeref vaki’ hacı Derviş cami’i şerifi kullanılacağını, ne şekilde yönetileceğini gösteren dairesinde ve ayvanın ittisalinde olup bi-tevfikıhi senet”,Özgüdenli, Osman Gazi, “Vakfiye”, DİA, Cilt:42, taala inşasına muvaffak olduğum ğarbe müteveccih İstanbul 2012, s.465-467. bir bab hücrenin muhtac-i tamir ve termim olan mahalleri badet-tamiri vet-termim fazlası altı sehim 5. Ergenç, Özer., Osmanlı Klasik Dönem Kent Tarihçiliğine iytibar olunarak beş sehmi hucre-i mezburede talim-i Katkı XVI..Yüzyılda Ankara ve Konya, Ankara 1995, s.88. sıbyan edüp beher gün salati mefruza-i subhı badel- 6. Konyalı, İ.Hakkı., Abideleri ve Kitaleri İle Kilis Tarihi , eda âmme-i ervahı müminin için yevmi bir cüz’i İstanbul 1968, s.403-5, Akis, M.etin”Tahrir Defterlerine Kur’ân-i şerif tilavet edüp ayda bir Kur’ân-i azimüş- Göre 16. Yüzyılda Kilis Sancağında Vakıflar ve Gelir şan hatmeden zata i’ta ve bir sehmi dahi cami’i şerif-i Kaynakları”, Cilt:III, Osmanlı Coğrafyası Kültürel ve mezburun mesalihıne sarf oluna şayed muallim-i Arşiv Mirasının Yönetimi ve Tapu Arşivlerinin Rolü sıbyan bulunmaz yahut bazı avarız sebebiyle talim-i Uluslararası Kongresi 21-23 Kasım 2012, İstanbul, s.792- sıbyan olunmaz veyahut hucre-i mezbure münderis 793. olur ise mezkûr beş sehim dahi mezkûreye zammile 7. “Tekye Mahallesinde vaki Mevlevi Dergah-ı şerifi mecmuu cami’i şerif-i mezburun levazım ve mesalihıne postnişini reşâdetlu Sabuhi Efendi’nin sakin oldukları sarf oluna maazellahü taala cami’i şerif dahi münderis hanelerine varılub akd eyledikleri meclis-i şer’i”, Bkz. olarak şart-ı mezkûreme riayet müteazzir olursa Ayşe Hanım binti Mustafa Dede Vakfı . kahvehane-i mezburun tamir ve termimatından fazla gallesi cümleten medine-i merkume fukara-i müslimine 8. Bkz.Çavuşzâde Ebubekir Ağa Vakfı. verile…” VGM.ARŞ.,Defter No:617, S.134. 9. İstanbul Müftülüğü - EVKF MÜFETTİŞLİĞİ-00634.00096. 35. Konyalı, Kilis Tarihi,s.351. 10. “Sabıka Kilis ekradı beği olan Canbulad Beğ medine-i 36. Faroqhi, Suraiya, Osmanlı’da Kentler ve Kentliler, Tarih Kilisde tekye bina eylediğim Tekye Cami dimekle maruf Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1994,s.193,194,195-8, Akis, olan cami-i şerif evkafına…” Bkz. Canbolat Bey Vakfı. M.,”Vakıflar ve Gelir Kaynakları”,s.793. 11. Konyalı, İ.H., Kilis Tarihi , s.403-5, Akis, M.,”Vakıflar ve 37. VGM, ARŞ., D.No:1760, s.221. Bkz. Summakzâde Gelir Kaynakları”,s.793. Mahmud Ağa Vakfı. 12. Bkz.Timurtaş, Kilisli Kadri, Kilis Tarihi, İstanbul 1932. 38. TKGMA., TTD., No:564, s.227, Dündar, A., Hurufat 13. Konyalı, İ.H., Kilis Tarihi , s.468. defterlerindeki bilgilerden yola çıkarak Debbağhane 14. VGM.ARŞ., Defter No:614, s.11. Camiî’ni yaptıran kişinin Şeyh Gökçe olduğunu söylemektedir. Tapu Tahrir Defteri 93’numaralı 15. Bkz. Habib Paşa Vakfı Vakfiyesi. defterde hane sahipleri arasında Şeyh Gökçe oğlu 16. VGM.ARŞ.,Defter No:2172, s.40. Muhammed’e de rastlamaktayız. Câmi Evliya Çelebi 17. Bkz. Mustafa Efendi Vakfı Vakfiyesi. tarafından da görülmüş “Tabakhane Câminin kireç örtülü” olduğunu söylemektedir. Tabakhane Câmi 18. Konyalı, Kilis Tarihi, s.468-469. 1694’te tamir geçirmiştir. Kilis’teki Osmanlı..., s.251- 19. VGM.ARŞ., Defter No:2172, s.5. 256, Evliya Çelebi, Seyehatname, cilt 9, s.361 Konyalı’ya 20. VGM.ARŞ.,Defter No 2172, s.56. eserinde “ Câmiin ilk bânisi Şeyh Gökçezâde’dir. Buna Gökcelizâde de diyorlar. Adı Hacı Hasan’dır... Câmii ilk 21. BOA., Ev. Belge No:12701-6 yaptıran Gökçezâde, Kanunî devrinin adamlarından 22. TKGMA, VD., No:564, s.226, ulu Câmi Kilis’in en eski idi. Koca Hamam’ının kitabesinde adı geçer. Ölüm câmilerindendir. Konyalı bulduğu kitabeden Hicrî yılını tesbit edemedik. Burada yatanın adının Bilecan, 740- Miladî 1339 tarihinde, Mısır Türk Kölemen Devleti şehycan olduğunu söyleyenler de vardır.” demektedir., hükümdarı En-nâsır Nasr-üd-din Muhammed’in Kilis Tarihi, s.400-403. Dündar, Abdulkadir, Kilisteki üçüncü defaki hükümdarlığının son yıllarında yapılmış Osmanlı Devri Mimarî Eserleri, Kültür Bakanlığı olabileceğini söylemektedir. Konyalı, İ., H., Kilis Tarihi, Yay., Ankara 1999., Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir s.462-470, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir Kaynakları”,s.793. Kaynakları”,s.793-794. 23. VGM.ARŞ., D.No:609, s.278., Bkz. Abdullah Efendi bin 39. Osm.Ev-MKT-1322-214-1. Mehmed Efendi Vakfı. 40. Konyalı, Kilis Tarihi,s.372-373. 24. TKGMA., TTD., No:564, s.340, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir 41. Konyalı, Kilis Tarihi,s.383. Kaynakları”,s.793. 42. VGM.ARŞ.,Defter No:609,s.278. 25. Osm.Arş.Ev.MH.TIK.121.115. 43. Bkz. Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfı 26. Konyalı, Kilis Tarihi, s.333-334. Vakfiyesi. 27. BOA., Ev. Belge No:12701-6 44. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 28. VGM.ARŞ.Defeter No:2172,s.43. 45. Konyalı, Kilis Tarihi,s.341-343.

— 38 — 46. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 79. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 47. Dündar, Kilisteki Osmanlı Devri Mimarî Eserleri,s.285. 80. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 48. BOA.,Ev- Belge No:12701-6 81. VGM.ARŞ.Defter No:601, s.21. 49. Bkz.Hatice Hanım binti Ömer Ağa vakfı. 82. Bkz. Mehmed Paşa Vakfı Vakfiyesi. 50. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 83. Konyalı, Kilis Tarihi, s.369. 51. Timurtaş, Kilis Tarihi, s.93-94, Abdulkadir Dündar, 84. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. Kilis’teki Osmanlı Devri Mimari Eserleri, s.158. 85. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 52. Bkz. Abdünnafi efendi bin Tahir Vakfı. 86. Konyalı, Kilis Tarihi, s.462. 53. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 87. Konyalı, Kilis Tarihi, s.381. 54. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 88. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 55. Bkz. Adile binti Mehmed Vakfı.. 89. Konyalı, Kilis Tarihi,s.398. 56. VGM.ARŞ., D.No:2172, s.55, Bkz. Ubeydzâde Abdulkerim 90. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. Ağa bin Ali Vakfı. 91. VGM.ARŞ.,Defter No:2172, s.51. 57. Bkz. Kazazzâde el-Hac Abdullah Efendi bin Merhum el- Hac Mahmud Ağa Vakfı. 92. Konyalı, Kilis Tarihi, s.381-383. 58. Konyalı, Kilis Tarihi, s.345. 93. VGM.ARŞ., Defter No:2172, s.36. 59. Bkz. Çavuşzade Ebubekir Ağa Vakfı Vakfiyesi. 94. VGM.ARŞ.,Defter No:2172, s.45. 60. Konyalı, Kilis Tarihi, s.346. 95. Bkz. Hüseyin Efendi bin Hacı İbrahim Efendi Vakfı Vakfiyesi. 61. Dündar, A., Kilis’te Osmanlı Devri Mimarî Eserleri, s.216 96. Bkz. Aynı vakfiye ikinci sureti. 62. Konyalı, Kilis Tarihi, s.336. 97. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 63. “Arz-ı bende-i bî-mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim. Kilis’de 98. Konyalı, Kilis tarihi, s.471. vâki‘ Alaca Murtaza Ağa Camii şerifi hitabeti mahlûl 99. BOA.,EVKD, Defter No:12701-6. olmağla erbâb-ı istihkakdan Hüseyin Halifeye sadaka 100. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. buyurulmak ricasına Kilis nâibi ‘arz itmekle bâlâsı izn-i hümâyûnum olmuşdur deyü hatt-ı hümâyûn 101. TKGMA., TTD., No:564, s.228, Akis, M..” Vakıflar ve Gelir şevket makrûnlariyle tezyîn buyurulmak bâbında Kaynakları”.,,s.794. emr-i fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü 102. Konyalı, Kilis Tarihi, s.375. veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahımındır.”, BOA, HAT., 103. TKGMA., TTD., No:564, s.228, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir No: 1582 00066 001 01. Kaynakları”,s.794. 64. Konyalı, Kilis Tarihi, s.336-337. 104. TKGMA., TTD., No:564, s.229, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir 65. Konyalı, Kilis Tarihi, s.338. Kaynakları ”,s.794. 66. TKGMA., TTD., No:564, s.334, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir 105. TKGMA., TTD., No:564, s.230 Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir Kaynakları ”,s.795. Kaynakları ”,s.794. 67. Dündar, A.,Kilis’te Osmanlı Devri Mimarî Eserleri, s.281 106. Konyalı, Kilis Tarihi, s.375. 68. TKGMA., TTD., No:564, s.335, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir 107. BOA.,EVKD.,Defter No:12701-6. Kaynakları ”,s.795. 108. Dündar, A., Kilis’teki Osmanlı Devri, s.283 69. VGM.ARŞ.,Defter No:616, s.3. 109. TKGMA., TTD., No:564, s.232, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir 70. VGM.ARŞ. Defter No:2172, s.22. Kaynakları”,s.794. 71. Bkz. Elif Hatun Vakfı Vakfiyesi. 110. Dündar, A., Kilis’te Osmanlı Devri Mimarî Eserleri, 72. Konyalı, Kilis Tarihi, s.380. s.280 73. Konyalı, Kilis Tarihi, s.380. 111. Konyalı, Kilis Tarihi, s.341. 74. VGM.ARŞ., defter No:616, s.58. 112. TKGMA., TTD., No:564, s.233, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir Kaynakları ”,s.794-795. 75. “ …baki gallesinden her sene ruhum için vasatinden bir aded kurban zebh olunub cild ve lahmi fukaraya 113. Konyalı, Kilis Tarihi, s.470. tasarruf oluna ve her ayda vakt haline münasib ücretle 114. BOA.,EVKD.,Defter No:12701-6. mezkur Tırıklı Mahallesinde vaki Şeyh Cami şerifinde 115. TKGMA., TTD., No:564, s.336, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir bir hatmi şerif tilavet olunub sevabi ruhuna ihda Kaynakları ”,s.795. oluna ve şuhuru selase de ki berat ve mirac ve kadir gecelerinde mevsimine göre bir mikdar tabhi ta’am 116. TKGMA., TTD., No:564, s.336 Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir olunub beş on fukaraya tefrik edil bunlardan fazla kalan Kaynakları ”,s.795. galleyi mütevelli olan zade ekl ve bel eyleye deyu …” Bkz. 117. “Kiliste Hazreti Şurahbil razıullah-ı anh hazretlerinin Zekiye Hanım binti Mustafa Ağa Vakfı Vakfiyesi. zaviyesinde zaviyedar ve yemekçi olan Seyyid Hacı 76. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. Abdullaha tecdid sene 87.VGM.DEFTER-01216.00073. 77. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 118. VGM.,ARŞ., No:265.00165., 78. BOA.,Ev- Belge No:12701-6. 119. BOA.,Ev- Belge No:12701-6.

— 39 — 120. TKGMA., TTD., No:564, s.337, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir olmuş.”, BOA.,TTD.,No:93, s.263., Akis, M.,” Vakıflar ve Kaynakları”,s.795. Gelir Kaynakları ”,s.797. 121. Bkz.Ayşe binti Hacı Abdullah Vakfı.. 139. BOA, Ev.,Belge No:12701-6. 122. BOA, Ev. D.,Defter No:12701-6. 140. VGM.ARŞ., D.No:607, s.307., Bkz. Canbolat Bey Vakfı. 123. Akis, M., Kilis Sancağı.,s.188. 141. VGM.ARŞ., D.No:1759, s.254., Bkz. Ahmed Subuhi Dede 124. VGM.,ARŞ.,P.No:01216.00073. bin Ahmed Efendi Vakfı. 125. BOA, Ev.,Belge No:12701-6. 142. VGM.,ARŞ., D.No:609, s.278, Bkz.Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfı. 126. Dündar, A., Kilis’teki Osmanlı Devri, s.284. 143. Bkz. Kilis Kaymakamı Habib Paşa Vakfı, VGM. ARŞ. 127. Bkz. Necizâde Ali Efendi Vakfı vakfiyesi. D.No:614, s.4. 128. Bkz. Kör Hüseyin Ağa Vakfı Vakfiyesi. 144. VGM.ARŞ.D.No:2172, s.5., Bkz. Abdulnafi Efendi bin 129. Bkz. Musullu Zade Mustafa Şakir Efendi bin Mustafa Tahir Efendi Vakfı (Tirşikin Değirmeni Vakfı) Vakfının vakfiyesi. 145. Bkz. Şeyh Ubeydzâde vakfı. 130. Faroqhi,S.,Kentler,s.76 146. Bkz .Abdullah Ef.endi Bin Mehmed Ef.endi Vakfı. 131. TKGMA., TTD., No:564, s.336, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir 147. Bkz. El-Hac, Abdurrahman Efendi (Büyük Kütübhane) Kaynakları ”,s.796. Vakfı. 132. TKGMA., TTD., No:564, s.338, Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir 148. Bkz. Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Kaynakları ”,s.796-797. Vakfı. 133. Bkz. Murtaza Ağa Vakfı, VGM.ARŞ., D.No:2172. 149. Bkz. Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı. 134. Osm.Arş.EV:MKT.00531.00142, “Haleb vilayeti dahilinde 150. “vakf-ı mezbur Kızılca mahallesindeki Şeyh Cami-i Kilis kazasında Abdioymağı mahallesinde bina ve Şerifi kurbunda olan kastele verile”, Bkz. Ayşe binti inşa eylediği Revhaniye Hankahı ile Revhaniyeye kain Abdullah Vakfı. mescid-i şerifin imamet ve hitabet cihetleri tevcihatı bundan akdem bila icra beratı ita olunmuş ise de meşihat 151. Bkz. İsmail Ağa bin Ömer Ağa Vakfı. ve tevliyet caniblerinin henüz tevcihatı icra ve beratı ita 152. Bkz. Kazazzâde Mustafa Ağa bin Mehmed Ağa Vakfı. olunmamış olduğu beyaniyle merbutan takdim kılınan 153. Bkz. Mehmed bin İsmail bin Mehmed Vakfı. hulasada muharrer vakf eylediği emlakinin evkaf-ı hümayun ceridesine kayd ile icabı bila icra müceddeden 154. Bkz. Hacı Osman bin El-Hac Muhammed bin Mustafa berat itası hususunu dahi … etti işbu arzuhaliyle niyaz Vakfı. ve istirham itmiş ve tarikat-ı aliyye-i nakşibendiye den 155. Akis, M., Kilis Sancağı,s.141. Şeyh Hacı Mustafa Şükrü Baba veled-i Hacı Mustafanın 156. Bkz. Ayşe binti Abdullah Vakfı. mahalli mezkurda vaki Revhaniye Hankahı derununda bina ve inşa eylediği mescid-i şerifin hitabet ciheti 157. Bkz..Canbolat Bey Vakfı. derkenarda gösterildiği vecihle şeyh mumaileyhin 158. “… şoyleki vakıf-ı muma ileyhin bina kerdesi olub ber- uhdesine bi’t-tevcih beratı ita olunub maada vakf-ı vechi muharrer vakıf eylediği Medine-i Kilis’de vaki mezburun vakfiyesine ve meşihat tevcihat cihetlerine Hoca Hamamı demekle ma’ruf birbab hamam…” Bkz. dair kayd olunduğu misüllü mahalli mezkurede Hacı Hoca Ramazan bin Hasan Vakfı. Mustafa Şükrü Baba veledi Mustafa cami-i şerife ve 159. Bkz .Osman Ağa bin Mehmed Vakfı. mahsusat-ı teyidi bulunmayub ve mumaileyh Hacı Mustafa Efendinin işbu arzuhaline merbut varakada 160. BOA.Ev-Belge No:12701-6. muharrer arazi ve sairenin tasarruf sahibi olduğuna mütedair yedine güne mazbata ve şehade ve sened görülemediğinden keyfiyet evvel emirde mahallinden isti’lamıyla gelecek cevaba göre icabının icrası mukeza-i maslahattan idüğü defterhane-i amireden derkenar bu makule dışaruda ka’in bil-cümlesi evkaf-ı şerifenin tevcihat ve husasat-ı sairesi mahalleri arizası üzerine …nizamı iktizasından bulunmuş olmağla bu surette mahsus-u müstedianın ba’de icra-i icabına bakmak üzere evvel emirde husus-u müsted’anın sıhhat ve hafiyeti nizamına natıkan mahallinden ba mazbata ve ‘ilam inha olunmak üzere isti’lamı havi tahrirat-ı aliyye nezaretpenahilerinin mestur-u ferman-ı müşiri şerefsuduruna tevzi ider. Fi 14 Rebiyülahir sene 1387. “ 135. Konyalı, Kilis Tarihi,s.379. 136. TKGMA., TTD., No:564, s.338, “zaviye hizmetine sarf olunup hasıl kalursa türbedâr mutasarrıf olup dua eyleye”, 137. TKGMA., TTD., No:564, s.339 Akis, M.,” Vakıflar ve Gelir Kaynakları ”,s.797. 138. “Hazel Kavl zamanında mamur karye olub Sultan Ğavri ile cenk olan yere karib olmağın ol belde yer harab

— 40 — VAKIF ve VAKFİYELERİ BELGELERİ — 42 — — 43 — Ubeydzâde Abdulkerim Ağa bin Ali Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 55. sayfasının 50. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ubeydzâde Abdulkerim Ağa bin Ali Vakfı”na ait 1175 H. (1761 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Hasırcı, Şimerin çeşmelerinin vakfiyesi.

(Şeyh Ubeydzâde Abdulkerim Ağa bin Ali Vakfı)

Sebeb-i tahrir ve muceb-i tastir-i müstetab budur ki;

Hamd-i sipas bedi’-i esas ve şükr ve sena-yı bî-kıyas ol sultan-ı bî-vezir ve bî-misal ve subhan-ı bî-nazir ve bî-zeval hazretlerine layık ve seza ve her vecihle evla ve ahradır ki; kabil-i hayr ve şer ve hami-i nev’-i ve zarr olan mahiyet-i insan ve nev’i beşeri “ve-lekad kerremna beni Adem” tevki’iyle mersum ve mu’anven ve nass-ı kerim “le-kad halakne’l-insane fi-ahseni takvim” ve birriyye kılub âher keramet ile seremrar ve bizi nimet-i nutuk in’amıyla behaim ve in’amdan mümtaz edüb hasseten zümre-i müslimin teşrifat-ı “Alleme’l-insane malem ya’lem” kabul hidayet-i iman ve daniş-i âlim ve kemal ve irfan ile ikram ve i’zaz ve Gülşen-i tevhid teheccüdde bülbül nevasaz itmeyle “sümme sebi- lü’l-berre sümme ematehu fe-akberehu sümme iza şa’e enşerehu” medlulunca tarik-i hayr ve sedada hadiyan-ı sübül ve rahnuma-yı aklu kül olan enbiya-yı Resul aleyhimu’s-salatu ve’s-selam irsaliyle ir- şad ve kesb-i hasenat ve a’mal-ı salihat içün müddet-i ömür ve hayat-ı müyesser ve tevfik-i aliyyeden rehber eyledi ve uluf-ı salat ve sunuf-i teslimat ol efdal-ı efrad-ı beşer şefi’-i rûz-i mahşer Muhammed Mustafa aleyhi mine’t-tahiyyat ma hüve illa firavzatin raziyle ve merkad-i merziyyesine sezavar ih- dadır ki; ümmetini sebil-i sevaba delalet ve tarik-i sevaba hidayet eyledi ve kebakiyye-i nakiyye-i salat ve selam âl ve evlad-ı kiram zevil-i ihtiramları mezaci’-i aliyye ve merakid ve meşahid-i seniyyelerine (Boşluk var.) olunur ki; her biri mütevelli-i cihan-ı din-i mübin ve nâzır-ı şer’-i seyyidi’l-mürselindir- ler.

EMMA BA’DU; da’i-yi tahrir-i gayrin nikab ve ba’is-i tastir-i müstetab oldur ki; medine-i Kilis ma- hallatından Meşhedlik Mahallesi sakinlerinden Şeyh Ubeydzâde el-Hac Abdulkerim Efendi bin Şeyh Ali nam muhibbu’l-hayrat ve’l-hasenat kimesnenin (Bir kelime okunamadı.) işbu dâr-ı dünyanın cay-i huzur ve mahal-i surur olmayub menzil-i fena ve makam-ı ana olmağla âleminin nihayeti elem ve inbisatında gam-ı müdğam vefası cefa ile meşub lezzeti zillete mağlub suret-i muhabbeti mihnet ve şekl-i nimeti nimet olduğu nümayan ve akibeti mülahazasıyla re’y-i hatir ve zamir-i münirlerine “ma indeküm yenfedu ve ma indellahi bakin” nas-ı şerifi münsak “ve ma tükaddimû li-enfusikum min hayrin tecidûhu indellahi” mefhum-ı şeref-mersumuza kılub ber intibahı âğâh ve hadis-i nebevi “iza mate ibnu Ademe inkata’a ameluhu illa an selasin ilmun yüntefe’u bihi ve veledin salihin yed’u lehu ve sadakatün cariye” fer-fehva-yı hayat bahş abları (?) ma-i hayat âb-ı menba’-i hatir-i melfuf maza- hirlerine cari ve bedr-i Zehra gibi ufuk tab’ından tali’ ve sari olmağın “es-sadakatu fidyetün lil-ma’asi yevme yü’hazü bin-nevasi” mefhum-ı münifi üzere fevaid-i hayrat ve sadakat-ı bakiye ve daima idiğin derkinden naşi mahfel-i şer’-i şerif azade ahkam-ı vakf-ı âti’z-zikri ihkam-ı te’kid ve mecra-yı zülal-ı hayriyi esas te’bid üzere tescil ve teşid içün mütevelli nasb eylediği birader vâlâgehri fahru’l-müderri- sini’l-kiram el-Hac Abdullah Efendi mahzarında bu vecihle ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüb A’zaz turabında Keferdeşir kurbunda kıbleten Haleb Ağası evladı tarlası şimalen tarik-i âmm ve garben Dedezâde Mustafa tarlasına münteha tahminen on dört sünbül tohumu müstev’ib silk-i mül- künde münselik bir kıt’a tarlamı hasbeten lillahi’l-aliyyi’l-a’la medine-i mezkurede Sibat Mahallesinde Köro Medresesi Cami’inin ittisalinde bina eylediğim kastal, ile Şimerin nam mahalde tarik-i cadde üzerinde bina eylediğim kasteli vakf-ı sahih-i şer’i ve habs-i mü’ebbed-i mer’i ile vakf ve habs edüb şöyle şart eyledim ki;

— 44 — Bi-inayetillahi teâlâ madem kendim hayatta oldukça mezkur vakf-ı mezkurun tevliyeti kendümde olub ba’dehu erşed-i evladım zükuran ve inasen mütevelli olub ba’dehu erşed-i evlad ve evladlarım mütevelli olub ba’de’l-inkıraz neuzubillahi te’âlâ min kahri’l-feyyaz akrabalarımızın aslah-ı fihamı mütevelli olub vakf-ı mezkurun rey’inden beher sene mütevelli olan on iki guruş vazifesi içün ahz ve ekl eyleyüb fazla-i vakf her ne olur ise yanında hıfz edüb zikr olunan iki adet kastalın iktiza iden tamir ve mecralarını tathire sarf edüb tekayyüd-i tam ve icra-yı mailerine ihtimam eyleyeler deyu tarla-yı mezkuru mütevelli muma ileyh ber-nehci şer’-i kavim teslim edüb ol dahi sair evkaf mütevellileri gibi ahz ve tesellüm ve tasarruf eyledikden sonra vâkıf-ı muma ileyh zimam-ı kelamı makam-ı ahere atf edüb vakf-ı akar ve imam-ı muhtar kudvetül-e’imme siracu’l-ümme İmam-ı Azam ve Hümam-ı Ef- ham Ebu Hanife el-Kufî aleyhi rahmetü’r-ruka hazretlerinin re’y-i münir mezheb-i hatirlerinde mü- sellem ve makbul ve nakl-i sarih ile mervi ve menkuldür lakin gayr-i lazım olmağın zimam-ı ihtiyar feth ve ibka yedimdedir deyu vakfından rucu’ ve mütevelli muma ileyhin istirdad muradımdır dedikte hasebe’l-murafa’a mütevelli muma ileyh cevab-ı ba sevab verüb vakf akar gerçi İmam-ı Hümam haz- retinin indinde gayri lazımdır. Emma imameyni hümameyn Ebu Yusuf ve Muhammed aleyhima rah- metullahi’s-samed hazretlerinin re’y-i müniflerinde sahih ve lazımdır deyu hüküm etmeğin hakim-i muvakki’-i sadr-i kitab tuba lehu ve hüsn-i me’ab canib-i vakfı evla ve ahra görmeğin bi-kavli imamey- ni merkumeyn evvela vakf-ı mezkurun lüzumuna saniyen husus ve umumuna hükm itmeğiyle mah- kumun bih olmağın fi ma nakz ve nakizine mecal ve muhal ve tebdil ve tağyiri mümteniu’l-ihtimâl oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.

Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sabi’ min Rebiu’l-evvel li-senete hamse ve seb’in ve mi’e ve elf. (7 Rebi’ul-evvel 1175)

ŞUHUDÜ’L-HAL;

-Faziletlu Haleb Müftisi el-Hac Mehmed Efendi, -Biraderi faziletlu el-Hac Abdullah Efendi, -Faziletlu el-müfti es-sabık Necmizâde Ali Efendi, -Vaiz Mustafa Efendi, -El-Hac Osman bin el-Hac Abdulkerim Efendi, -Muharrem Efendi, -es-Seyyid Hasan Efendi Hacı Ahmed Ağazâde, -Hindizâde Molla Mehmed, -es-Seyyid Mehmed Efendi…, -Abdulkadir bin Murad, -es-Seyyid Mehmed Efendi Hacı Emir Alizâde, -Ruhi Mustafa Efendi Hacı İsmail Ağazâde, -Nazırzâde Ali Beşe, -Fahru’l-akran Mustafa Ağa Dedezâde -es-Seyyid Mustafa Çelebi Hacı Muharremzâde -Hoca Halet Şem’i İsmail Efendi, -el-Hac Ali Ediboğlu, - Yortanzâde Molla Mehmed.

— 45 — — 46 — — 47 — Kazazzâde El-Hac Abdullah Efendi Bin Merhum El-Hac Mahmud Ağa Vakfı

İşbu ilâm umum müdürlüğümüze 9-12-930 tarihinde tarihiyle iktiran eden mezkur idare encüme- ninin 4-12-930 tarihli ve 29/90 numaralı kararına müsteniden kayt olunmuştur.

Medine-i Kilis mahallatından Kıbeliye Mahallesi sakinlerinden Kazaz zâde el-hâc Abdullah efendi bin merhumun elhac Mahmud Ağa nam kimesne akd olunan meclis-i şer’i şerifi envere ve mahfel-i dini münifi kairyül lenyan rasibül ez kane karir olup karındaşları Molla Mustafa v e Onur Efendi mu- vacehelerinde şöyle takrir-i kelam ve kasti anil meram eder ki pederimiz merhum mağfurun leh hali hayatında kendi silki mülkü olan emvalinden hasbeten lillahi teala ve taliben li vechil karin şöyle vakfı müebbet ve bahsi muhallet ve şöyle şart eyledi ki; Odun Pazarında vaki bir bab kıbleye müteveccih ekmekçi fırınının iki sülüs kıbleten ve şarken tarik garben helvacı Hasök dükkanı şimalen len-i medar işbu hududu erba ile mahdut ve mümtaz olan fırını şu vecihle vakfı müebbet eyledi ki efdali eşheri re- cebül ferde ve şabanil muazzama da ve ramazanı şerifde efdali leyalide iktizasınca fukaraya hayrat ve idi edhada bir reis kurban zebholunmalu gallei mezkür bu vecihle şart ola ve bundan başka bedesten kurbinde bir bab dükkan ki kıbleten ve şarken ve garben tarik ve şimalen Çalık Ali Ağa Camii şerifi vakfı dükkanı işbu hududu erba ile mahdut ve mümtaz olan dekakin gallesinden hasıl olan galle- yi muharremül haram onuncu günü aşure çorbası pişüp fukaraya tasadduk ola deyyu vakfeyledi v e bundan başka yine pederimin kendi mülkü olarak Şeyh Ahmed Mahallesi camii şerifi kurbinde şimale müteveccih iki bab çulfa dükkanı üç tezgahlık şarkan ve şimalen tarik kıbleten Yahudi hanesi garben işbu hududu erba ile mahdut ve mümtaz olan dükkanı dahi vakfı müebbet ve habsi muhallet edüp ve mezkür dükkanın gallesini dükkanı mezkurun ittisalide olan sebile yaz eyyamlarında su vaz olunup gallesi bu vecihle şart olunup ve bundan maada Eşref Kasteli pazarında bir bab şimale müteveccih dekakin ki garben ve şimalen ve şarkan tarıka kıbleten hala ederlerine işbu hududu erbaasiyle mahdut ve mümtaz olan dükkanı dahi vakf eyleyub ve şöyle

— 48 — — 49 — — 50 — — 51 — — 52 — — 53 — Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 609 Numaralı Defterin 278. Sayfa, 329. sırasında kayıtlı Kilis’te “Abdullah Efendi bin Mehmed Efendi Vakfı”na ait 1297 H. (1879 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

1926 Kuyud-ı vakfiye numarası 600

İşbu vakfiye sureti Evkaf Müdiriyyeti umumiyyesinin 16 Mart 1926 tarihli ve 21563/510 numaralı tahriratına müsteniden kaydolunmuştur .

El-Hamdü lillahillezi ceale havassa ibadihi vâkıfine li-avakibil-umur ve arifine li-ma yenfauhum yevmel-hevli ven-nuşur ve amiline bi-muktazahu min mucibatil-ucur ves-salatü ves-selamü alâ seyyi- dina ve nebiyyina Muhammedin el-hadi ümmetehu ilâ darün-niami ves-surur ve alâ âlihi ve ashabihi es-sarifine a’marehüm fi ticaretin len tebur.

EMMA BA’DÜ; vakfiyye-i sahihatül-fehavi ve vesika-i şer’iyyetül-metavinin tahrir ve inşâ ve tastir ve imlasına badi oldur ki Halep Vilayeti Celilesi dahilinde kâin medine-i Kilis mahallatından Bölük Mahallesi sakinlerinden sahibül-hayratı vel-hasenet seccade nişin-i irşat ve keramat Tazebayza’de reşadetlu eşşeyh el-hâc Abdullah efendi bini Hâcı Mehmet efendi hazretleri meclis-i şer’i şerif-i şa- mihül-imad ve mahfel-i din-i münif-i rasihül-evtad’da zikr-i ati vakfına li-eclit-tescili vel-i itmamı emril-vakfı vet-tekmil mütevelli nasb ve tayin buyurdukları Hocazâde Faziletlu Abdullah efendi bin Abdurrahman efendi mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i buyurup vakf-ı atil-be- yanın suduruna değin silk-i mülk-ü sahihimde münselik ve muntazım olup medine-i mezburenin Büyük Kütah Mahallesinde vaki kibleten ve şarkan ve şimalen tarik-i âm ve garben bazan Habib Paşa vakfı dükkânile Karakadı Cami’i vakfı zeyt ma’sarası ile mahdut tahtani yedi oda ve bir ahur ve fev- kani ondokuz odayı müştemil hanımı ve han-ı mezkûrun etrafında olan şarka müteveccih on bab ve kibleye müteveccih yedi bab ve garbe müteveccih bir bab dükkanlarımı ve şimalen müteveccih fevka- ni bir kahvehanemi ve yine medine-i merkumede Şeyhler Mahallesinde Eşref kastalı nam mahalde vaki kibleten boyacı Or dükkanı ve şarkan tarik-i âm ve şimalen Şeyhler Cami’i şerifi ve garben Hâcı Teber hanesi ile mahdut şarka müteveccih bir bab ekmekçi fırınımı bi-cümletit-tevabii vel-levahik ve kaffetil-hukuki vel-merafik hasbeten lillahi taalel-Azim ve taleben li-merzatir-rabbir-Rahim “yevme layenfeu malün vela benun illa men etallahe bi kalbin selim” ricasile biniyyetin sadikatin ve azimetin ve enika vakf-ı sahih-i şer’i ve habs-i sarih-i mer’i ile vakf ve habs edup şöyle şart ve tayin eyledim ki;

Vakf-ı mezbure ben mutasarrıf olup bi emrillahi taala vefat eylediğimden sonra vakf-ı mezbur ba yed-i mütevelli icare-i şer’iyye ile ahere icar olunup hasıl olan re’y ve gallesinden vakf-ı mezkûrun muhtac olduğu tamir, ve termim ve masarifi zaruriyesile beher sene asr-i Muharremde ervah-i mu- kaddese-i ehl-i beyt içün ba marifet-i mütevelli ittihaz olunacak aşura masrafı içün tahsis eylediğim ikiyüz elli kuruş ve benim hiyn-i vefatımda ber hayat bulunan halilelerimden ahere tezevvüç etme- dikçe ve ber hayat bulundukça beheri içün tayin eylediğim şehri ellişer kuruş badel-ihraç baki galle onbeş sehim itibarile üçbuçuk sehimi marüz-zikir bölük mahallesinde inşakerde-i acizanım bulunan tekkeye varidin olan fukara ve müsafirine ekmeklik olup ve nısıf sehmi tekke-i mezküre içün ba nasb-i mütevelli tayin olunacak bevvaba ve iki sehmi dahi vakf-ı mezkûrun mütevellisi olup tekke-i mezkü- rede post-nişin bulunan şeyhe verile ve baki dokuz sehmi dahi evlâdıma ve evlâdı evlâdıma ve evlâd-ı evlad-ı evlâdıma lizzekeri mislü hazzil ünseyeyn verile ve evlâd-ı zükürumun evlâdı mevcud oldukça evlâd-ı inasımın ecnebiden olan evlâdına nesne verilmeye ve evlad-ı zükürun evlâdı kalmadığı halde evlâd-ı inasın evlâdına kezalik lizzekeri mislü hazzıl ünseyeyn verile Neuzü billahi min kadabil feyyaz cümlesi badel inkiraz mezkür dokuz sehim dahi tekke-i mezküreye vakf olup anınla tekke-i mezküre içün ba marifet-i mütevelli akar iştira oluna ve murur-ı eyyam ve kürür-u şuhur ve a’vam ile tekke-i mezküre harab olup ve vakfa fütur ve ğallata kusur terettüp edüp iadesi mümkin olmayarak şerait-i mezküreye riayet müteazzir olur ise vakf-ı mezkûr kamilen Mekke-i Mükerremede Cennet-mekân

— 54 — Mehmet Can hazretlerinin tekkesinde bulunan fukaraya irsâl oluna ve anlara irsal müteazzir olur ise haremeyn-i muhteremeyn fukarsına irsal oluna ve bu şarta, riayet dahi müteazzir olur ise belde-i merkume mutlaka fukara-i müslimine sarf oluna ve mademki arsa-i vücudum ğubar-ı fenadan pak ve halvet sarayi bedenim şem’i ruhumla tabnâk ola mezburıma ben mütevelli olup vakf-ı mezburumun tebdil ve tağyiri taklil ve teksiri ve mürtezika-i vakfın azil ve nasbi merreten bade uhra yedimde olup nakd-i giran maye-i ömr-i azizi hazinedarı ervaha teslim eylediğimden sonra vakf-ı mezküreme ev- lad-ı zükürumun erşedi mütevelli ve tekke-i mezküreye şeyh ola evlad-ı zükür bulunmaz ise evlâd-ı inasın zükürunun erşedi mütevelli ve şeyh olup isneyn ve Cuma gecelerinde Hatm-i Hacegan okudup ve beher mah ruhum içün bir Hatm-i şerif tilâvet eyledikçe mezkur iki senim galleye mutasarrıf ola ve evlad-ı inastan zükür bulunmadığı halde inasın erşedi Vakf-ı mezküre mütevelli olup Mekke-i Mü- kerremede müşarünileyh Mehmet Can hazretlerinin tekkesinde post nişin bulunan zatin intihap ve tayinile Afganistan ehalisinde bir zat şeyh olarak kezalik isneyn ve Cuma gecelerinde Hatm-i Hace okudup ve beher mah ruhum içün bir hatm-i şerif tilâvet eyledikçe salifüz-zikir onbeş sehimden iki sehim galleye mutasarrıf ola ve evlâd-i inas dahi bulunmadığı halde vakf-ı mezbureye şeyh müte- velli ola ve mürtezikadan vefat edenlerin hisseleri kaffeten mürtezikaye ait ola deyu tayin-i şuhud, ve tebyini kuyud buyurup han ve dekakin ve fırını mahdudeyn-i merkumeyni fariğan aniş-şevağil mütevelli-i mumaileyhe teslim oldahi vakfiyet üzre kabz ve tesellüm ve sair mütevellilerin evkafta tasarrufları gibi mutasarrıf eyledi buyurduklarında vâkıf-ı müşarünileyh esbağallahu niamehu aleyh hazretleri semt-i vifaktan canib-i hilafa sülük ile vakf-ı mezburdan rucu’ ve mütevelli-i mumaileyhe husumet ve niza’a şuru’ edüp vakf-ı akar muhtar eimme-i ahyar olan imamı Azam siracül-ümme haz- retleri indinde sahih lakin menzile-i afiyette olup şerefi lüzumi müstelzim olmamağla rucu’ meşru’ ve imamı Muhammed bin Hasaniş-şeybani hazretleri katında vâkıf menfaati vakfı nefsine şart ile vakıf batıl olduğuna binaen vakf-ı mezburdan rucu‘ ve han ve dekakin ve furun-ı mahdudeyn-i mezkürey- ni kelevvel mülküme istirdad ederim deyicek mütevelli-i mumaileyh cevab-ı ba savaba tasaddi edüp eğerçi hal bast olunan minval üzre olduğu cay-i işkal değildir lakin arif-i samedani Ebuyusuf eş-şehiri bilimamıs-sani hazretleri katında vâkıf mücerret vekaftü demekle ve imamı Muhammed bin Hasa- nişşeybani hazretleri katında teslim-i ilel-mütevelli olmağla vakf-ı merkum sahih ve lazım oldu deyu red ve teslimden imtina’ ile Hakim-i muvakki’i sadr-i kitab lazale hükm-i cariyen bil-hakkı ves-savab hazretleri huzurunda müterafian ve her biri mübteğasınca fasl ü hasme taliban olduklarında Hakim-i mumaileyh esbağallahü niamehu aleyh dahi tarafeynin edillesine nazar ve mubtıl-i hayır olmaktan hazer edüp alimen bil- hilafil-cari beynel-eimmetil-eslaf alâ re’y-i men yerahü minel-eimmetil-müc- tehidin vakf-ı mezburun sihhat ve lüzumuna hükm-i sahih-i şer’i ve keza-i sarih-i mer’i etmeğin min bad vakf-ı mezbur sahih ve lazım olup nakz ve nakizine mecal muhal ve iptal ve ta’tili mümteniul ihtimal oldu “fe-men beddelehû ba’de mâ semi’ahu fe-innemâ ismuhû allellezîne yübeddilûnehû in- nallâhe semîun alîm” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-Cevâdi’l-Kerim.

Cerâ zâlike ve hurrire fil-yevmil-hamisi vel-işrine min Saferil-hayır li-sene seb’a ve tis’ine ve mie- teynin ve elf. (25 Safer 1297)

Kilis Evkaf Memurluğu.

Aslı ile mukabele olundu .

— 55 — — 56 — — 57 — Abdulmecid Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 69. sayfasının 64. sırasında kayıtlı Kilis’te “Abdulmecid Vakfı”na ait 1330 H. (1911 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Efezâde Hacı Mecid Efendi vakfiyesi.

el-Hamdulillahi’l-vâkıfı ala külli hal el-münezzehu ale’t-tağyiri ve’l-intikal ve’s-salatu ve’s-selamu ala Muhammed’in el-mevsufu bi-mekarimi’l-ahlaki ve mehasini’l-hisali ve ala âlihi ve ashabihi efendi kimesne kıssa-i mezkure ile İzzeddin Efendi ibni Hüsni el-hasenat Efezâde Hacı Abdulhamid Efendi badi ve ba’is oldur ki;

Haleb vilayet-i celilesi dahilinde kain Kilis kazasının Molla Hamud Mahallesi’nden müteka’idin-i askeriyeden sahibu’l-hayrat ve rağıbu’ş-şer’i ve i’tiraf-ı sarih-i mer’i edüb Hoca nam kimesne mah- zarında ikrar-ı sahib-i mahkeme-i şer’iyyesinde meclis-i şer’-i şerifde zikri âti vakfına li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği marru’z-zikr Molla Hamud Mahallesi’nden şahs-ı maruf Hacı Meh- med Ağa ibni Emin bin Ahmed bin Alauddin şarken zikr-i âti vakfın suduruna değin silk-i mülkde münselik ve zabt-ı rabtımda munzabıt kasaba-i mezkurun Tibil toprağında Hazinedar nam mevki’de kain cenuben Hacı ile mahdud ve iki bin guruş kıymetlu Kasab Ali bin Abdullah bin Kebabcı garben Ebubeşe Ali oğlu Mustafa bin Ali şimalen tebe’a-i devlet-i Osmaniyye’nin Ermeni milleti tevabi’inden Meryem binti Hacer veled-i Celhi bağları vakf ve habs edüb şöyle iki yüz otuz tiyekden ibaret bir kıt’a üzüm bağıyla ve derununda mefrus zeytun fidanlarını hasbeten lillâhi Teâlâ vakf-ı sahih-i şer’i ve habs-i sarih-i mer’i ile salifu’z-zikr Molla Hamud Mahallesinde vaki’ şart ve tayin eyledim ki;

Ben hayatta oldukça vakf-ı mezkureme ben mütevelli ve mutasarrıf olam bi’l-muradillahi Teâlâ vefat eylediğimde vakf-ı mezkureme fazla-i galle kastalın suyu meşhur kürd kastalı dimekle maruf kastala mütevelli olan zat mütevelli olub mezkur bağın çift vesaire masarıfatın ba’de’l-ihrac şurut ve tebeyyün-i kuyud edüb mezkur bağımın mecrasının tathir ve tamirine sarf oluna. Fazla-i galle ka- lur ise mezkur kastal içün kuyu hafr ile mecrayı kadimine isal ve irsal oluna deyu tayin-i evkafda tarifleri gibi bürheten mine’z-zaman vakfiyyet üzere fârigan ani’ş-şevâğil mütevelli-i merkum Hacı Ağa’ya teslim eyledikde o dahi vakfiyyet üzere tesellüm edüb ol dahi sair mütevelliler gibi cazim olub vakf-ı akar enam tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfı-ı muma ileyh semt-i vifakdan canib-i sikaka azim ve mütevelli-i merkum ile husumet ve niza’a rucu’ ve mezkur bağı ke’l-evvel mül- küme Azam ve Hümam-ı Efham katında menzile-i ariyette olmağla vakf-ı mezkurdan rucu’ benim içün meşru’ olduğundan vakf-ı mezkurede menzile-i ariyette olub kemaliyet teslim istirdad iderim didikde mütevelli-i merkum Hacı Mehmed Ağa ve dahi cevab-ı ba-sevaba tesaddi birle İmam-ı Azam ve Hümam-ı Akdem hazretleri katında imtina’ birle tarafeyn huzur-ı şer’de ile’l-mütevelli olmasına ve e’imme-i hanefiyyeden lüzumuna re’y idenler kavillerine istinada vakf-ı mezkur sahih ve lazım oldu red ve teslimden müterafi’an ve her biri mübtegasınca fasıl ve hasme taliban olduklarında tarafeynin edilesi nazar ve mubtil ve mennaun hayr olmakdan hazer edüb alimen bi’l-hilâfi’l-cârî beyne’l-eimme- ti’l-eslâf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm-i sahih-i şer’i ve kaza-i sarih-i mer’i edüb vakf-ı mezkur sahih ve lazım oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.

Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’l-işrin min şehri Muharremi’l-haram li-sene selasin ve selase mie ve elf. (20 Muharrem 1330)

ŞUHUDU’L-HÂL; - Şeyhler Mahallesinden Müezzin Mehmed’in oğlu Ahmed ağa bin Mehmed, - Nureddin Mahallesinden Bağdadizâde Mehmed, - Durmuş Efendi ibni Hacı Muharrem Ağa.

— 58 — — 59 — — 60 — — 61 — — 62 — — 63 — Abdulnafi Efendi bin Tahir Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 5. sayfasının 3. sırasında kayıtlı Kilis’te “Abdulnafi Efendi bin Tahir Vakfı”na ait 1304 H. (1888 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Hacı Nafi Efendi Tirşikin Değirmeni vakfiyesi

el-Hamdu lillahi’l-vâkıfı ala külli hal el-münezzehu ani’t-tağyiri ve’l-intikal ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Resulina Muhammedin el-mevsufi bi-mekarimi’l-ahlaki ve mehasini’l-hisali ve ala âlihi ve ashabi- hi el-aricine ila me’arici’l-kemal.

EMMA BA’DU; işbu vakfiye-i sahihatü’l-fehvayı ve vesikatu’l-şer’iyyeti’l-metavinin tahrir ve inşa ve tastir ve imlasına badi oldur ki;

Haleb vilayet-i celilesi dahilinde Medine-i Kilis’de Hindioğlu Mahallesi sakinlerinden sahi- bü’l-hayrât ve rağibu’l-hasenat Abdunnafi Efendi bin Tahir Efendi bin Abdurrahman Efendi meclis-i şer’-i şerif-i enverde zikri âti vakfına li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği mahalle-i mez- kure ahalisinden Davud Ağazâde Ali Efendi bin Abdurrahim Efendi mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve i’tiraf-ı sahih-i mer’i edüb vaktaki bu dar-ı fenayı bî-sebat ve bî-beka olub na’imi ma’rız-ı zevalde ve mukimi şeref intikalde olduğunu mülahaza edüb “es-Sadakatü fidyetün li’l-me’asi yevme yu’ha- zü’l-mücrimune bi’n-nevasi.” malum olduğundan “ve ma tukaddimû li-enfusikum min hayrin teci- duhu indellahi hüve hayrun ve a’zamu ecran.” mefhum-ı münifinden habir ve âgâh olduğum ecilden vakfı ca’iz-zikrin suduruna değin silk-i mülk-i sahihimde münselik ve muntazım olub Kilis kazasına tabi Türkmen Nahiyesinde Tirşikin Karyesi kurbunda vaki ve Tirşikin değirmeni dimekle arif ve müs- tağni ani’t-tahdid ve’l-beyan Haleb Nehri üzerinde bir gözü muattal ve iki gözü işlemekde olan üç göz bir bab değirmende olan kırk sehimde on iki sehim hisse-i şayiamı medine-i merkumede Odunpazarı nam çarşuda vaki kıbleten Köşker Reşid’in oğulları Mehmed ve Ahmed haneleri ve şimalen tarik-i âmm ve şarken Monla Habib bin Arab ve garben Hâcı Süleyman’ın oğlu Mustafa dükkanlarıyla mah- dud ve şimalen müteveccih bir bab sebzevatcı dükkanında olan nısf hisse-i şayi’ası ve yine Medine-i merkumenin Şıhlar Mahallesinde vaki Varazyon Hanı demekle maruf kıbleten Varazyon oğulları Os- man ve Mehmed bin Reşid ve Ahmed bin Mehmed Ali’nin ve Haşim bin Tahir Bey menzilleri ve şarken ve şimalen ve garben tarik-i âmm ile mahdud şimalen müteveccih bir bab hane ile mezkur handan mahrec kezalik şimale müteveccih bir bab kasab dükkanına olan bi-rubu’ hisse-i şayi’aları ve mezkûr Hindioğlu Mahallesinde vaki’ kıbleten Bal Hasan oğulları Hacı Hasan ve Mustafa bin Hâcı Halil Bey ve şarkan Necib Efendizâde Abdulhamid Efendi’nin veresesi menzilleri ve şimalen ve garben tarik ile mahdud kıbleye müteveccih bir bab tahtani mesken üzerinde mebni bir ayvan ile iki bab fevkani meskenleri ve şarka müteveccih bir bab tahtani mesken ve bir bab matbah ve matbahdan kırma bir bab kiler odasını ve hala ve bi’r-i ma’i müştemil menzili cemi’-i tevabi’ ve levahıkları ve kâffe-i hukuk ve merafıkları ile hasbeten lillahi’l-aliyyi’l-azim ve taleben li-merzati’r-rabbi’r-rahim bi-niyetin sadıka ve azimetin vasika vakf-ı sahih-i şer’i ve habs-i sarih-i mer’i ile vakıf ve habs edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;

Labis-i libas-ı hayat olduğum müddette vakf-ı mezkûreye mütevelli ve tasarruf olub bi-emrilla- hi Te’âlâ vefat eylediğimden sonra mezkur değirmen hisse-i sonra mezkur değirmen hisse-i mev- kufesiyle Odun Pazarında olan dükkân-ı mezkur hisse-i mevkufesine Nureddin Mahallesinde vaki Cami-i Kebir dimekle meşhur cami-i şerif mütevellisi mütevelli olub hisse-i mevkufe-i mezkureler ba-yed-i mütevelli haseben cera’l-âde icare-i mu’tade ila ahere icar olunub galle-i hasılası mezkur Ca- mi-i Kebir’in mahzemesine sarf oluna. Ve mezkur han ve kendüden mahrec dükkân hisse-i mevkufe-i mezkureleri ile menzil-i mahdud ve mevkuf-ı mezkure ve marru’z-zikr Hindioğlu Mahallesinde vaki Hindi Cami’i dimekle maruf Hasan Çelebi Cami-i Şerifi mütevellisi mütevelli olub zikrolunan han ve

— 64 — dükkân hisse-i mevkufe-i mezkureleri ile menzil-i mevkuf-i mahdud-ı mezkur kezalik ba-yed-i müte- velli hasbema cera’l-âde icare-i mu’tada ile ahare icar olunub galle-i hasılası mezkur Cami-i Kebir’in malzemesine sarf oluna ve mezkur han ve kendüden mahrec dükkân hisse-i mevkufe-i mezkureleri ile menzil-i mahdud ve mevkuf-ı mezkure ve marratü’z-zikr Hindioğlu Mahallesinde vaki Hindioğ- lu Mahallesinde vaki Hindi Cami’i dimekle maruf Hasan Çelebi Cami-i Şerifi mütevellisi mütevelli olub zikrolunan han ve dükkân hisse-i mevkufe-i mezkureleri ile menzil-i mevkuf-ı mahdud-ı mezkur kezalik ba- yed-i mütevelli hasbema cera’l-âde icare-i mu’tade ile âhere icar olunub galle-i hasılası ile cami’-i şerif-i mezkurda defin-i hak-ı ıtırnak Şeyh Hasan Hazretleri’nin merkad-ı paki fevkinde bulunan hücre kütübhane imarıyla hin-i vefatımda kitablarım derununa vaz olunub ve cami-i mez- kur mütevellisi şehri on beş guruş vazife ile nâzır-ı kütübhane ola. Ve cami-i şerif-i mezkurun cihet-i şimal ve ittisalinde bulunan harabe mahalli ile yine cihet-i mezkurda vaki’ ma’sara harabesi galle-i mezkur ile malikinden bi’l-iştira cami-i mezkura ilhak ve cami-i mezkura şimale müteveccih diğer bir cümle kapusu küşad oluna bundan sonra hâsıl olan galle ile kütüb-i nefisine mebaliğa ve kütübhane-i mezkureye vaz’ ve fazla-i galle vuku’ buldukça cami-i şerif-i mezkur ile derununda olan dershane ve kütübhane-i mezkure tamirat ve malzemelerine sarf oluna. Ve zikrolunan kitablar cami-i mezkurun haricine i’ade olunmaya deyu tayin-i şurut ve tebyin-i masarıf kuyud idüb zikrolunan değirmen ve han ve dükkanlar hisse-i mezkureler ile menzil-i mahdud-ı mezkuru fariğan ani’ş-şevağil mütevelli-i mezbur Ali Efendi’ye teslim ol dahi vakfiyyet üzere kabz ve tesellüm vesair mütevellilerin evkafda mu- tasarrıfları gibi bürheten mine’z-zaman tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıf-ı muma ileyh esbegâllahu ni’amehu aleyh semt-i vifakdan canib-i şikaka azim ve mütevelli-i mezbur ile husu- met ve nıza’a cazim olub vakf-ı akar muhtar-ı e’imme-i ahyar olan İmam-ı Azam ve hümam-ı akdem siracu’l-eimme kaşifu’l-gumme hazretleri indinde sahih lakin menzile-i ariyette olub şeref lüzumu müstelzim olmağla vakf-ı mezburdan rucu’ meşru ve İmam Muammed bin Hasan eş-Şeybanî Hazret- leri katında menafi’-i vakfı nefsine şartla vakıf batıl olduğuna bina’en vakf-ı mezburdan rucu’ ve zik- rolunan değirmen ve han ve dükkanlar hisse-i mezkureleriyle menzil-i mezkuru kel-evvel mülküme istirdad iderim diyecek mütevell-i merkum cevaba tesaddi edüb eğerçi hal bast olunan minval üzere olduğu cay-i işkal değildir lakin arif-i Samedani Ebu Yusuf şehir bi-İmami’s-Sani hazretleri katında vâkıf mücerred vakaftu demekle ve İmam Muhammed bin Hasan Şeybani katında teslim ile’l-müte- velli olmakla vakf-ı mezkur sahih ve lazım oldu deyu, red ve teslimden imtina ile huzur-ı şer’i şerifde müterafi’an ve her biri mübteğasınca fasl u hasme tâlibân olduklarında canib-i şer’i şerifden dahi tarafeynin edillesine nazar ve mubtil-i hayr olmakdan hazer birle alimen bi’l-hilâfi’l-cârî beyne’l-eim- meti’l-eslâf vakf-ı mezbur sahih ve lazım oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema is- muhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.

Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-salih min şehri Şabani’l-Mu’azzam li-sene erba’a ve selase mi’e ve elf. (3 Şaban 1304)

ŞUHUDU’L-HÂL;

-Sarıcalızâde Hasan Efendi bin Mehmed Ağa, -Mesud Efendi bin Hasan Efendi, -Necizâde Haşim Efendi bin Burhan Efendi,

Kayd mukabele olunmuşdur. Kâtibbaşı Mahkeme-i şer’iyye Süleyman. Numro 476 Yalnız iki yüz yetmiş altı guruş on para harcı alınacakdır. Yalnız iki yüz yetmiş altı guruş on para teslim-i sanduk olunmuşdur.

Fi 16 Temmuz 303 Emin-i Sanduk Mehmed Şerif

— 65 — — 66 — — 67 — Abdurrahman Efendi (Büyük Kütübhane) Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 56. sayfasının 51. sırasında kayıtlı Kilis ulemasından, Mustafazâde, el-Hâc, “Abdurrahman Efendi (Büyük Kütübha- ne) Vakfı”na ait 1174 H. (1760 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Büyük Kütübhane ve Cami-i Kebir Dersiâmlık Vakfiyesi.

Hamd-i bî-had ve bî-inha ve sipas-ı bî-kıyas lâ yu’ad vela yuhsa el-cenab-ı vâkıf habaya-yı esrar-ı kâffe-i kainat ve metla’-i serair-i zamair-i amme-i mahlukat olan sani’-i kârhane cümle-i mevcudat hazretlerine olsun kim; kamet-i hılkat-ı beni ademi hil’at-ı fahire ve havas-ı libas-ı zahire “le-kad ha- lekne’l-insane fi ahseni takvim” ile müzeyyen ve mümtazi’l-husus edüb bevatın-ı selamet mevatın-ı ehl-i kulubu ziver-i beyan “Yevme la yenfe’u malun vela benun illa men etellahe bi kalbin selim.” ile taran-ı âvar ile heyet-i hulus itmişdir. Cellet azametuhu ve alet kelimetuhu ve sad hazer (Bir kelime okunamamıştır) kuruni ve pişkârdır hayat-ı icabet hitam-ı bî-payan ol ba’is-i icar-ı zemin ve asuman-ı eflak-ı sultan serir-i ekalim levlake fatiha-i ğanca-i tevakku’-i nizam din-i İslam hatime-i küruh pi- reşkuh enbiya-i izam aleyhisselam şem’-i şebbi esra imam-ı cümle-i enbiya ve asfiya mahzen-i es- rar-ı melekut pervedar-ı harem sera-yı bezm-i ceberut kadem-i sidre-i menteha vasıl-ı serabut kabe kavseyni ev edna sultan-ı her du sera şefi’-i ruz-ı ceza Habib-i Hüda Muhammedeni’l-Mustafa aleyhi mine’t-tahiyyat ezkaha ve minet teslimat evfaha hazetlerinin ruh-i pâk ve merkad-ı şerefnaklerine olsun kim; zuhur-ı zafername-i risalet ve nübüvedde edyan-ı sabıkın nazm-ı ve nesr-i tomar hakrinin menşur âyât-ı beyyinat-ı Kur’an ile mensuh ve âyin-i selefin taraf-ı ve tavr-i amellerin nur-ı mu’ci- zat-ı Furkan ile memsuh edüb ümmetini “ve ma kane’l-lahu li-yu’azzibehum ve ente fihim.” nass-ı kerimiyle tebşir ve rah-ı hidayetine sirac-ı münir olmuşdur ve tuhaf-ı tahiyyat safiyat bî-ğayet âl ve ashab-ı kiram-ı illiyin makamlarına hususen ol sipehsalar-ı din-i mübin ve hadiyan-ı tarik-i yakin olan çaryâr-ı güzin ve hulefa-i raşidin hazretlerine olsun kim; her biri sema-i se’adette necm-i Hüda ve cami-i hâkında menba’ ve mukteda olmuşdur “ve kullü men kane mensuben ileyhim selamellahi mecmu’an aleyhim.”

EMMA BA’DU; işbu kitab-ı mekin nikab ve hitab-ı müstetabın tastir ve tesciline bais oldur ki; çünki ula-yı menşur âlim-i unvan âyet “Küllü men aleyha fan” ve ber bahr-i fenada yerlidir. Cümle halk andan idiler keza güzar-ı berk-i rabıt kenan göçer âher olsalar cümle revanı revanana geda ve ne şah ve mir kalur mir ve bir akimet-i hemmene cihan-ı müfad muhaffeti üzere dar-ı dünya cay-ı fena ve derd ve ina ve güzergah-ı pay ve geda olub “Küllü şey’in hatikun illa vechehu.” mantuk-ı şerifince ba- la-yı âlem ola ve teşeyyüb-i saha-i aryada olan her çiz fakir ve hakir takdir-i hayyi kurbet bera-yı tebdil ve tağyir olmağla mü’esses-i kârhane-i fıtrat ve müşeyyid-i kaşane-i hil’at esas-ı mezac-ı mahlukatın ve sun’-ı suver-i hulud-ı beka ve resm-i devam eylemeyüb tinet-i anamı kavaidi ihtilal-ı fena üzere temyiz etmeğin. “Küllü nefsin zaikatü’l-mevt.” nass-ı kat’i üzere libas-ı hayat müste’arın encam-kâr istirdadı aşikar-ı der-piş bu dar-ı fenanın neşe-i safası cefasına gayr-i mu’adil bir zıll-i zail ve hayali batıl olduğu bedidar ve mal ve devlet ve ni’met-i isti’mali şeri’uz-zeval ve bî-karar şur-ı şur ile meşub ve sururu sezedar ile meshub iken cerrar ve tahkikden naşi medine-i Kilis mahallatınının Meşhedlik Ma- hallesinde sakin umdeti’l-ulema’i’l-muhakkikin kudvetü’l-fuzalai’l-mudakkikin muhaddesi’l-ehadisin nebeviyye varis-i li’l-varisi’l-Mustafaviyye el-fıtan et-taki ez-zeki nakiyyu sahibu’l-hayrat ve’l-meber- rat eş-Şeyh Mustafa zâde el-Hacı Abdurrahman Efendi tegammedellahu bi’l-fukara’i ve celide mes- vahu fi yahsi bu husnü’l-cenan sıdkun niyet ve hulus-i taviyyet ile taleben li merzatillahi Rabbi’l-a’la hayrata talib ve hadis-i şerif-i seyyidu’l-kevneyn “İza mate ibnu Ademe inkata’a ameluhu illa min se- lasin ilmun yüntefe’u bihi ve veledün salihun yed’u lehu ve sadakatin cariye.” mazmun-ı münifi ihra- zına rağıb olmağla ber-vech-i âti medine-i Kilis’de vaki’ şehir mabed-i kadim olan cami-i kebire yev- mi tefsir-i şerif yahud hadis-i şerif yahud fıkh-ı şerif tedrisine ammizâdelerimi Şeyh Ali merhumun evvela a’lem-i meşahir-i ulema’ efdalu cemahiri’l-fuzala’ hallal-ı müşkilatı’l-ehadis ve’l-Kur’an Keşan kesuretu’l-âsâr ve’l-furkan vâkıfu’l-usul ve arifu’l-furu’ fatih-i ma’akid-i ma’kul ve’l-meşru’ ve mübey- yinu’l-helal ve’l-haram mümeyyizi’l-mesa’i’l- beyne’l-enam Müftü el-Hâc Mehmed Efendi meddellahu

— 68 — zıllehu hazretleri ve ba’dehu biraderi fahru’l-müderrisin Abdullah mine’l-kiram ve ba’dehu diğer bi- raderi faziletlu el-Hâc Abdulkerim Efendi Hazretleri ba’dehum efendiyan-ı muma ileyhima hazretle- rinin zükur evlad-ı rşad olan evladları ve usul ve furu’unun evlad-ı inaslarının zükur olan evlad-ı er- şedlerine şurut eyleyub ve mezkur medrese Karazeytunu’nda vaki’ ve sabit şarken tarik-i âmm ğarben Rabi’a Hatun mülkü kıbleten el-Hâc Abdulkerim Efendi tarlası şimalen Osman Ağazâdeler zeytununa müntehi ve mahdud yüz yirmi eşcar zeytunu vakf edüb mezkur medreselere hâsıl olan gallesini sarf edüb (Boşluk var.) ve mezkurları mezkur zeytunun zabtına ve tımarına mütevelli nasb itmişdim. Ve yine Abdurrahman Efendi üç yüz on üç sehmini merhum ammim Şeyh Ali’nin zükur evladlarına ve zükur evladları evladlarına ile’l-kıta’i’d-dehri ve mezkur kitabların zabtına faziletlu el-Hâc Mehmed Efendi evvelen mütevelli nasb itmişdim. Saniyen biraderi faziletlu el-Hâc Abdullah Efendi ba’dehu biraderi el-Hâc Abdulkerim Efendi’yi ba’dehu evlad-ı zükurlarının erşed olan evladlarını ve ba’de in- kıraz neslihim el-iyazü bilahi min erikka’ihi ve alim ve mütedeyyin salih olanları mütevelli nasb ittim. Ve mezkur mütevellilere Karazeytunluk kurbunda iki şünbül isti’ab iden tarlamı şarken Haleb Ağası kıbleten Seyyid Hasanoğlu şimalen Fatmanoğlu tarlası garben vadi ile mahdud olan tarlayı vakf it- mişdim. Ve faziletlu Abdurrahman Efendi fevt oldukdan sonra vereseleri hemşiresi Hatice Hatun ve Ammizâdeleri faziletlu el-Hâc Mehmed Efendi el-Hâc Abdullah ve faziletlu el-Hâc Abdulkerim Efen- di ve zevcesi Fatma Hatun kendüler mülkünden Sibat Mahallesinde Kör Hüseyin Ağa Medresesinde mezkur kitabların hatti içün bir kütübhane bina edüb tedris ve mütala’a olunub medreseden taşraya ihrac ve ariyeten istihrac olunmaya deyu şart edüb ve mezkur kütübhaneye evvelen faziletlu el-Hâc Mehmed Efendi’yi müderris nasb ettirin ve ba’dehu faziletlu el-Hâc Abdullah Efendi’yi ve ba’dehu faziletlu Abdulkerim Efendi ve ba’dehu faziletlu Abdulkerim Efendi ve ba’dehu erşed-i zükur olan ev- ladlarını ve ba’dehu erşed-i evlad olan zükurlarını ila ahiri’d-dehri ve ba’de’l-inkıraz nesluna el-iyazü billahi akrabadan salih ve mütedeyyin olanı müderris nasb ittik eğer akrabadan vech-i meşruh üzre bir kimesne bulunmaz ise ecnebiyyeden salih ve mütedeyyin olan müderris nasb ittik mezkur müder- risler kütübhanede yevmi tefsir veya hadis veya fıkh-ı şerif tedrisini şart ittik ve mezkur müderrislere kendü malımızdan iki kıt’a tarla vakf ittik. Bir kıt’a bostan kurbunda yarım evlek tohum isti’ab ider. Kıbleten âmm şimalen Molla İsmail ibni Zeynelabidin şarkan Külahcıoğlu tarlaları garben arz-ı hali ve iki kıt’a Abdi bağçesi kurbunda yarım evlek tohum isti’ab ider. Şarkan Tomaszâde Molla Ahmed kıbleten Haleb Ağası tarlaları şimalen tarik-i âmm ve mezkur müderrisleri mezbur tarlaların zabtına mütevelli nasb ittik hâsıl olan gallesini ekl edüb vâkıfunu du’a-yı bi’l-hayırları ile ba’de’t-tedris yâd edüb tedrisde ihmal itmiyeler. Ve balada zikrolunan ahkamın tesciline faziletlu el-Hâc Abdulkerim Efendi asaleten ve biraderleri faziletlu el-Hâc Mehmed Efendi ve faziletlu el-Hâc Abdullah Efendi’ye vekaleten talib olub ma vak’a bi’t-taleb ketb olundu.

Tahriren fi’l-yevmi’s-sabi’ ve’l-işrin min şehri Ramazan el-Mübarek sene erba’a ve seb’in ve mi’e ve elf. (27 Ramazan 1174)

ŞUHUDU’L-HÂL;

Müfti sabık faziletlu el-Hâc Ali Efendi, Müfti sabık eş-Şeyh Hamudzâde Abdullah Efendi, Mahdumu Mehmed Efendi, Müderris bi-cami’ Haleb Ağası, Tevaşcızâde Hasan Efendi, Vüd-zâde Mustafa Ağa, es-Seyyid Hasan Efendi bi’l-imam Cami-i Kebir, Ruhi Mustafa Efendi, Pirlizâde Mehmed Efendi, Attar Molla Mustafa, Ferikoğlu Mustafa Efendi, Karındaşı Mehmed Ağa, Aşkar oğlu Hacı Süleyman, Benli Ahmed Efendi, Nasıroğlu Ahmed Ağa, Sabuncuzâde Mehmed Efendi, Hacı Alizâde Mehmed Efendi, Yusuf Çelebi zâde Molla Mehmed Ali, Pür-tad zâde Molla Ömer, Katibu’l-Huruf Molla Ahmed.

— 69 — — 70 — — 71 — Adile binti Mehmed Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 54. sayfasının 49. sırasında kayıtlı Kilis’te “Adile binti Mehmed Vakfı”na ait 1310 H. (1892 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Adile binti Canbaz Mahalli Vakfiyesi.

el-Hamdulillahi’l-vâkıfı ala külli hal el-münezzehu anittağyiri ve’l-intikal ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Muhammedin el-mevsufu bi mekarimi’l ahlak ve mehasinu’l-hisal ve alâ âlihî ve eshabihi’l-aricine ila me’arici’l-kemal.

EMMA BA’DU; tahrir-i kitab-ı müstetab ve mucib-i tastir-i hitab oldur ki; Haleb vilayet-i celilesi dahilinde kain medine-i Kilis’de ve Arslan Mahallesinde sakine ve zatı tarif-i şer’i ile mu’arrefe sahi- betü’l-hayrat ve’l-hasenat Adile binti Canbaz Mahalli bin Mehmed nam hatun meclis-i şerif-i enverde ve mahfel-i din-i münif-i ezherde zikr-i âti vakfına li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği me- dine-i merkumede Neccaroğlu Mahallesi ahalisinden Kazzazzâde Ahmed Efendi in Hacı Abdusse- lam Efendi mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüb vakf-ı âti’l-beyanın suduruna değin silk-i mülk-i hakkım olub medine-i merkume civarında Aynüssemek Mantarası nam mahalde vaki kıbleten Dokuzluoğlu Mehmed şimalen Şeyhoğlu Mahmud bin Mehmed ve şarken Nikola veled-i Abdulmesih ve garben Tellioğlu Molla Hüseyin bin Mustafa zeytinlikleriyle mahdud ve arz-ı miri üze- re makrus on yedi sak mülk zeytin eşcarımı, hasbeten lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzati’r vakf-ı sahih ve habs-i sarih-i muhalled ile vakf edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;

Ben libas-ı hayat ile mülebbese oldukça eşcar-ı mezkureye ben mutasarrıfa ve gallesini tenavul iderim. Vefatımdan sonra hâsıl olan gallesinden eşcar-ı mezkur mehma emken tamir olunub ve ru- hum içün bir kurban zebh ve fukaraya verile. Fazla galleyi medine-i merkumede Kör Hüseyin Ağa Cami’inde malzemesine sarf oluna ve camii mezkur vakfına mütevelli olan her zaman mütevelli ola ve eşcar-ı mezkureyi fârigan ani’ş-şevâğil mahallinde teslim eyledikde ol dahi teslim eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfe-i mezbure vakf-ı mezkurdan rucu’ ve ibtal-ı hayra şuru’ edüb arz-ı miri üzere mefrus olan eşcar hükm-i menkulatın olmasıyla İmam-ı Azam ve hümam-ı efham ve İmam Ebu Yusuf katlarında vakfiyyeti gayr-i sahih olduğundan maada vâkıf menfaat-ı vakfı nef’aten şart eyledi surette vakıf batıl olmağın vakf-ı mezkurdan rucu benim içün meşru olmağla eşcar-ı mezku- reyi ke’-evvel mülküne istirdad ederim dedikde mütevelli-i mezbur cevaba tasaddi edüb vakf-ı eşcar-ı mütearif teslim ile’l-mütevelli olmağın vakf-ı mezkur İmam Muhammed Hazretleri katında caizdir deyu eşcar-ı mezkureyi red ve teslimden imtina edüb huzur-ı şer’-i şerifde müterafian ve her biri mü- bteğasınca fasl u hasme tâlibân olduklarında taraf-ı şer’den ba’de’t-te’emül vakf-ı mezkurun ala re’y-i men yerahu mine’l-eimmeti’l-a’lam vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm-i sarih-i şer’i vakfen sarih-i mer’i olunub min ba’d vakf-ı mezkur sahih ve lazım olub muktezi ve tahvili muhal ve tebdil ve tağyiri adimü’l-ihtimal oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.

Cerâ zâlike fi’l-yevmi’t-tasi’ min şehri Şevvali’l-mükerrem li-sene aşere ve selase mi’e ve elf. (10 Şevval 1310)

ŞUHUDUL-HÂL; - Meşhedlik Mahallesinde Molla Ali bin Çopar Necli Abdi, - Deveciyan Mahallesinde Hacı Yusuf bin Çopar Ahmed, - Hacı Gümüş Mahallesinden Ali bin Osman, - Zabtiye Muşlu Abdullah, - Ali Yazan Mehmed Kazzazzâde, - Molla Ömer bin Hacı Mehmed.

— 72 — Topalzâde es-Seyyid Ahmed Ağa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 101. Sayfa, 55. sırasında kayıtlı Kilis’te “Topalzâde es-Seyyid Ahmed Ağa Vakfı”na ait 1186 H. (1772 M.) tarihli vakfiye- nin yeni harflere çevirisidir.

İşbu vakfiye Evkaf Umum Müdürlüğü’nün tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre Encümeninin 20.3.1933 tarih ve 389/15 numaralı kararına müsteniden kaydedilmiştir.

El-hamdü li veliyyihî ve’s-salâtü alâ Nebiyyihî Muhammedin sallallahü aleyhi ve alâ âlihî ecmaîn.

EMMA BA’DÜ; bu vakfiyenin sâhibi ve hayrât ve hasenâtın sâhibi Medine-i Kilis mahallâtından Sibat Mahallesi sükkânından “Topalzâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed” nâm kimesne Meclis-i Şer‘i En- verde vakf-ı âti’l-beyâna li ecli’t-tescîl nasbettiği el-Hâc Muhyiddinzâde el-Hâc Mustafa [hazır iken] ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâfı sarîh-i mer‘î edüp vakf-ı câi’z-zikrin Kefer Sina toprağında vâki‘ “Dolaplı Bahce” demekle ma‘rûf bir kıt‘a bağçem ki, kıbleten yici zâde tarlası garben bur şimâlen tarîk-i âmm şarken Şeyh Mûsâ oğlu tarlası ile mahdûd tahminen sekiz çiftlik bağçem Zoppun Pınarından beher adamda (?) bir gün ve bir gece ve Çatal Berd Pınarından (…..) adamda (?) bir gün ve bir gece hakkı şürbile hasbeten li’llâhi Te‘âlâ ve taleben li merdâti Rabbihi’l-a‘lâ vakf-ı müebbed ve haps-i muhalled edüp şöyle şart eyledim ki:

Mâdem ki kendim libâs-ı hayat ile mülebbes olam mezkür bağçeye kendim mutasarrıf olam ba‘de vefâtî sulbî oğullarım es-Seyyid Mustafa ve es-Seyyid Osman evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere mutasar- rıf olalar ve ba‘de vefâtihimâ alâ tarîki’l-irs evlâdları ve evlâd evlâdları batnen ba‘de batnin ve karnen ba‘de karnin li’z-zekeri misli hazzı’l-ünseyeyn mutasarrıf olalar ve merkum oğullarının evlâdlarından ve evlâd evlâdlarından ve insefel bir kimse bulunmaz ise kızlarım ve evlâdları evlâd evlâd evlâdla- rı şurût-u mezkûr üzere mutasarrıf olalar ve ba‘de’l-inkıraz neûzü bi’llâh min kahri’l-feyyâz mezkür bahçenin gallesi Medine-i Münevvere ve Ravza-i Mutahhere fukarasına irsal oluna ve zürriyetimden mutasarrıf olanlar beherine rûhum için gallesine göre bir kurban alup zebhedeler deyyû vakf ve haps ve hatm-i kelâm ve mütevelli-i mezbûra teslimden sonra;

Vâkıf-ı mûmâ-ileyh kelâmını semt-i âhere atfedüp “vakf-ı akar İmâmı Ebû Hanîfe-i Kûfî rahme- tu’llâhi aleyhi’l-vâfî indi şeriflerinde luzum-ı gayri vâki‘ olmağın vakıfdan rücu‘ yine mülküme idhâl ederim.” Mürâfa‘a-i şer‘î olduklarında mütevelli-i mûmâ ileyh cevâbı bâ savâbında “vakf-ı akar eğerçi imâm-ı müşârün ileyh katında luzûmu ma‘dumdur ve lâkin imâmeyni hümâmeyn İmâm-ı Ebû Yusuf ve İmâmı Muhammed hazretleri indlerinde luzûmu vâki‘ rucû‘u gayri sahihdir” deyû hüküm talep et- tiğinde hâkim-i muvakkı-i sadr-ı kitâb imâmeyni humâmeyn kavilleri üzere cânib-i vakfı evlâ ve ahrâ görmeğin evvelâ vakf-ı mezbûrun luzûmuna sâniyen sihhat vukû‘una hüküm etmekle mahkum bih olup tebdîli tağyîr mümteniu’l-ihtimâl oldu “fe men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe inne mâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inne’llâhe semî‘un alîm”

ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerîm. Hurrire zâlike fî nısfı Muharremü’l-haram li seneti sitte ve semânîne ve elf. (15 Muharrem 1086)

— 73 — Topalzâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed Vakfı

614 numaralı defterin 101. sayfa 55. sırasında kayıtlı Kiliste “Topalzâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed Vakfı”na âit 1086 tarihli vakfiyenin yeni harfli yazılımından alınan sûrettir.

İşbu vakfiye Evkaf Umum Müdürlüğü’nün tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre Encümeninin 20.3.1933 tarih ve 389/15 numaralı kararına müsteniden kaydedilmiştir.

El-hamdü li veliyyihî ve’s-salâtü alâ Nebiyyihî Muhammedin sallallahü aleyhi ve alâ âlihî ecmaîn

Emmâ ba‘dü bu vakfiyenin sâhibi ve hayrât ve hasenâtın sâhibi Medine-i Kilis mahallâtından Si- bat Mahallesi sükkânından “Topalzâde es-Seyyid el-Hâc Ahmed” nâm kimesne Meclis-i Şer‘i Enverde vakf-ı âti’l-beyâna li ecli’t-tescîl nasbettiği el-Hâc Muhyiddinzâde el-Hâc Mustafa [hazır iken] ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâfı sarîh-i mer‘î edüp vakf-ı câi’z-zikrin Kefer Sina toprağında vâki‘ “Dolaplı Bahce” demekle ma‘rûf bir kıt‘a bağçem ki, kıbleten yici zâde tarlası garben bur şimâlen tarîk-i âmm şarken Şeyh Mûsâ oğlu tarlası ile mahdûd tahminen sekiz çiftlik bağçem Zoppun Pınarından beher adamda (?) bir gün ve bir gece ve Çatal Berd Pınarından (…..) adamda (?) bir gün ve bir gece hakkı şürbile has- beten li’llâhi Te‘âlâ ve taleben li merdâti Rabbihi’l-a‘lâ vakf-ı müebbed ve haps-i muhalled edüp:

Şöyle şart eyledim ki:

Mâdem ki kendim libâs-ı hayat ile mülebbes olam mezkür bağçeye kendim mutasarrıf olam ba‘de vefâtî sulbî oğullarım es-Seyyid Mustafa ve es-Seyyid Osman evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere mutasar- rıf olalar ve ba‘de vefâtihimâ alâ tarîki’l-irs evlâdları ve evlâd evlâdları batnen ba‘de batnin ve karnen ba‘de karnin li’z-zekeri misli hazzı’l-ünseyeyn mutasarrıf olalar ve merkum oğullarının evlâdlarından ve evlâd evlâdlarından ve insefel bir kimse bulunmaz ise kızlarım ve evlâdları evlâd evlâd evlâdla- rı şurût-u mezkûr üzere mutasarrıf olalar ve ba‘de’l-inkıraz neûzü bi’llâh min kahri’l-feyyâz mezkür bahçenin gallesi Medine-i Münevvere ve Ravza-i Mutahhere fukarasına irsal oluna ve zürriyetimden mutasarrıf olanlar beherine rûhum için gallesine göre bir kurban alup zebhedeler deyyû vakf ve haps ve hatm-i kelâm ve mütevelli-i mezbûra teslimden sonra;

Vâkıf-ı mûmâ-ileyh kelâmını semt-i âhere atfedüp “vakf-ı akar İmâmı Ebû Hanîfe-i Kûfî rahme- tu’llâhi aleyhi’l-vâfî indi şeriflerinde luzum-ı gayri vâki‘ olmağın vakıfdan rücu‘ yine mülküme idhâl ederim.” Mürâfa‘a-i şer‘î olduklarında mütevelli-i mûmâ ileyh cevâbı bâ savâbında “vakf-ı akar eğerçi imâm-ı müşârün ileyh katında luzûmu ma‘dumdur ve lâkin imâmeyni hümâmeyn İmâm-ı Ebû Yusuf ve İmâmı Muhammed hazretleri indlerinde luzûmu vâki‘ rucû‘u gayri sahihdir” deyû hüküm talep et- tiğinde hâkim-i muvakkı-i sadr-ı kitâb imâmeyni humâmeyn kavilleri üzere cânib-i vakfı evlâ ve ahrâ görmeğin evvelâ vakf-ı mezbûrun luzûmuna sâniyen sihhat vukû‘una hüküm etmekle mahkum bih olup tebdîli tağyîr mümteniu’l-ihtimâl oldu “fe men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe inne mâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inne’llâhe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerîm. Hurrire zâlike fî nısfı Muharremü’l-haram li seneti sitte ve semânîne ve elf 15 Muharrem 1086

*********************************

— 74 — Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1759 Numaralı Defterin 254. Sayfa, 151. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı”na ait 1317 H. (1899 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Kilisde Esseyyid (Ahmed Subuhî) vakfına aid vakfıyenin örneğidir.

PUL : II Mart 339

Kilis kazası mahkemei şer’iyesinin resmi Mührü olup İmza : Mehmed Vakıf.

El-Hamdü. lillahillezi eazze havassa ibadihi bi sarf-ı emvalihim ila envâil hayrat ve eanehüm alek- tisabi esnafil mehamidi vel-meberrât vessalâtü ves-selâmü ala rasulihî ve nebiyyihi Muhammedin hayril beriyyat ve ala Alihi ve ashabihî ilâ yevme yestezillül-merü tahtes-sadekat.

EMMA BA’DÜ; işbu vakfıyyei celilüşşan ve ceridei bediul-ünvanın tahrir ve inşasına badi ve tastir ve imlasına daî oldur ki filasıl merkezi vilâyeti celile bulunan mahruse-i Halebüş-şehbanın Cübbü esedullah mahallesi ahalisinden olup el-hâletü hazihi vilayeti mezkure dahilinde kain medine-i Ki- lisde Tekke Mahallesinde vaki dergahi mevlevide emini tarikati Aliyyei celulül milleti veddin sultanül arifin ve bürhanül aşikîni hazreti Mevlâna üzere sadri nişini seccâdei irşad olan sahibül hayrat ve rağibül hasenat esseyyid Ahmed Subuhi Dede efendi ibnil merhum Ahmed efendi meclisi şer’i şerifi şamihul imad ve mahfili dini münifi rasihul evtadda zikri ati vakfına li-eclit-tescili itmamı emril-vakfı vet-tekmil mütevelli nasb ve tayin eylediği Emin Çelebi zâde Abdünnafi efendi ibni Mustafa Ağa nam kimesne mahzarında ikrarı sahihi şer’i ve itirafi sarihi mer’i edüp zikri atî vakfın sudurine değin silki mülki sahihimde münselik ve muntazim Medine-i merkumede Bedestani Kebirde Unhanı denmek- le meşhur Han civarında vaki kıbleten han-ı mezkûr ve şimalen tariki am ve şarkan Canbulad vakfı dükkan ve ğarben Sezai efendinin kerimesi Siret hanım dükkânı ile mahdud ve şimale müteveccih bir bab ve kezalik Hani mezkûr civarında ve Bedesten deruninde kıbleten tarik ve şimalen yahudi Şumil veledamiki ve şarkan Halebli Hacı Farisi oğlu Ahmed dükkânları ve ğarben harabe Canbulad vakfı ile mahdud ve birbirine muttasıl kıbleye müteveccihan iki bab ve yine mezkûr dükkanlar kur- binde kâin kıbleten tariki am ve şimalen mezkûr Canbolad harabesi arsa-i haliye ve şarkan ve şimalen Canbolad vakfı dükkânlar ile mahdud kıbleye müteveccih bir bab ki ceman dört bab dükkanlarda olan nısıf hisse-i şayialarımı ve yine mezkûr Tekke mahallesinde vaki dergahi mesture mülasık tahdidden müstağni mezkur dergaha yani Mevlevihane tekkesine senevi altıyüz kuruş mukatealu bi hisabi terbiî Dörtyüz zira vakıf arsa üzerine ber vech-i milkiyyet bina etmiş olduğum ğarbe müteveccihun sekiz bab ve şimale müteveccihûn üç babki cem’an onbir bab Dükkân ile şimale müteveccih bir bab kahve- haneyi ve yine mezkûr Tekkenin semahanesine mülasık ve ciheti şimalisinde vaki kıbleten mezkûr semahane ve şarkan ve şimalen tariki has ve ğarben Tekke-i mezkurenin kıbleye müteveccih hücreleri ile mahdud ve arsanın nısfı senevi Oniki kuruş mukatea ile Tekke-i mezkûrun vakfı ve nısfı diğeri şayian mülkim olduğu halde tam arsa-i mezkure üzre bina eylediğim yedimde müstekillen malım ve mülkim olan büyuti müteaddideyi müştemil menzilimi ve kezalik tekke-i mezkûrenin ciheti şarki- sinde vaki kıbleten tariki am ve şarkan bazan kendu mülk menzilim ve bazan müteveffa tüccar Hâcı Derviş vereseleri ve şimalen sarafik oğlu Halil bin Hüseyin menzilleri ve garben mezbur tekkenin havli sahasiyle mahdud ve mümtaz emlakini müteaddideyi müştemil el-haletü hazihi sakin olduğum bir bab milk menzilimi cemii tevabi ve levahiklariyle ve tekkei mezkûr semahanesi deruninde imal ve tahsis eylediğim kütübhane (iki kelime yırtıkdır.) mahkemede işbu vakfıyyenin kaydı zeylinde isim- leri muharrer ikiyüz nüsha ve ikiyüz otuz cildden ibaret milk kitabları hasbeten lillahil müteâl ve ta- leben li-merzati fi küllil ahval vakfı sahihi şer’i ile müebbed ve habsi sarihi mer’i muhalied ile vakf u habsedüp şöyle şart ve tayin eyledim ki;

Mezkûr dekâkin ve kahvehane ve mezkûr Semâhanenin şimal cihetinde olan menzil hasbema

— 75 — cerel âde ba yedi mütevelli icarei mutade ile ahere icar olunup ber vechi meşruh icareden hasıl reyiden badat-tamiri vet-termim fazla galleden cihati hamseki Mütevelli Hafızı kütüb ve türbedar ve îmam ve meydancı bulunan zevatlardan herbirlerine şehrî otuz kuruş verile ve vazifei mersumeleriyle sulbi oğullarımdan ekberi mütevelli ve madunu Hafızı kütüb ve anın dahi sağiri Türbedar ve anın dahi madunu İmam ve asğarı meydancı ola ve fazla kalan galleden evvelâ beher sene şehri Rabiul evvelin onikinci Günü Tekke-i mezkûrede Mevlidi şerifi nebevi kıraet etdirilüp mutad olan masarif ifa oluna fazla kalur ise beher sene leyle-i miracda miraciye kıraet ile malzemesine sarfoluna andan dahi fazla kalur ise tekke-i mezkûreye tevarüd eden fukara ve dervişanın it’âmiye ve malzemei sairelerine sarf oluna evlâdi sulbiyyemden ve ahfadımdan vefat edüp hidmeti lazıması muattal kaldıkda evlâd ve ah- fadımdan kimse kalmaz yahud bulunur da erbab olmazlar ise ecanibden ehil ve erbabına tevcih oluna ve zikrolunan Kitablardan müracaat edenler müstefid olup ledel-iktiza harice verilmek lazım gelürse rehini kavi ve kefili melî ve ikisinin biri olmadıkça harice çıkarılmaya ve derece-i rabiada zikr olunup sakin olduğum menzili mahdudi mezkurda evlâdi sulbiyyem sakin olalar eğer birisi sakin olmak ister ise diğerlerine bedeli icarını vere ve evlâdi sulbiyyemin vefatında evlad ve ahfadım mevcud iken ahari sakin olmaya eliyazü billah evlâd ve ahfadım munkati oldukda Tekke-i mezkûreye şeyh olan kimse sakin ve mutasarrıf ola ve müruri eyyam ve küruri avam ile vakfa fütur ve gallatına kusur terettüb edüp şarti mezkûreye riayet müteazzir olur ise süknaya meşrut olan menzil dahi icar olunup bedeli icaresi salifü’l-beyan vakıflar gallesine zam ve ilâve oluna ve el-iyazü billah işbu Kilis mevlevihanesi harab ve müstağna anh olduğu halde ğallei vakıf Kilis kasabasına en akreb olan Mevlevihane fukarası- na bulunmaz ise Konyada hazreti mevlana kaddesellahü sirrehülaziz efendimizin dergahi fukarasına eliyazü billahi tealâ orada müstağna anh olur ise Haremeyniş-şerifeyn fukarasına irsal oluna ol dahi müteazzir olur ise Kilisde bulunan mekatiblerin Muallim ve sıbyandan fukaralarına sarf oluna ol dahi müteazzir olur ise Hakimül vaktin re’yiyle beldenin Müslimin fukarasına sarf oluna madem ki arsai bedenim ve halvet sarayi kalbim şemi ruhle tabnak olsa tevliyeti mezkûre ve vazaifi mezkûreleri ic- raya ve nasb ve tayinine evvelâ ben mutasarrıf olub ğallei umuri evkaf ve kâffei mesalihi mukteziyye yedimde ve meşiyyetinde ola vel-hasıl her an münferid ve müstekil ve müstebid olup umuruma kimse müzahim ve mani ve münazi ve müdafi olmaya ve nakdi giranmayei umri azizi hazinedari ervaha teslim etdikden sonra tevliyeti mezkure ve hidemati mevsufe vazifei mersumeleriyle alâ mâ zükire ev- lâdi sulbiyyem ve badehu neslen bade neslin ehil ve erbab olan ahfadım şartı mezkûr üzre mutasarrıf olalar el-iyazu billahi tealâ münkariz olduklarında yahud nâ ehil olduklarında Medine-i merkumede icrayi ahkâmi dini mübin ve ihyai alami şeri metin eden kadı ve müftü efendiler hazratının re’yi mü- nir ve tedbiri müstenirlerine müfevvaz ola deyu tayin ve tahsisi şart ve kuyud ve tensisi ukud birle hatmi kelam ve istifa-yi meram etdikden sonra bilcümle zikrolunan dekâkin ve kahvehane ve men- zil ve kütübi mevsufei mezkûreleri fariğan aniş-şevağil mütevellii mumaileyhe teslim eylediğimde ol dahi vakfıyyet üzre bittevliye kabız ve tesellüm edüp sair evkaf ve mütevelliyanı eslâf gibi tasarrufu tam ve riâyet merasimi şart ve kuyuda sarf ve ihtimam eyledi dedikde gibbet-tasdikiş-şer’i emri vakıf temam ve hali teslim encam bulmuşken vâkifı mumaileyhi esbeğallahü niamehu aleyh semti vifakdan canibi hilafa sülük ile vakfı mezkûrdan rücu ve mütevellii merkum ile husumet ve nizaa şuru edüp evvela vakfı akar mefhari eimme-i kibar olan îmamı Azam ve hümami efham siracül-milleti veddin üstadül eimmetil müctehidin Ebi hanife Numan bin sabitül kûfi cuziye bilhayri ve kûfî hazretlerinin mezhebi hatir ve re’yi münirlerinde sahih lakin gayri lazım ve saniyen vakfı menkulün yine imamı müşarün ileyhin içtihadı üzre ademi cevazı mahallinde tasrih buyrulduğuna binaen vakfı mezburdan rucu edüp zikri murureden dekâkin ve kahvehane ve menzil ve kütübi mevsufei mezkûreleri kelevvel mülkime istirdad ederim dedikde mütevellii sühansaz cevabi ba sevaba âğaz edüp egerçi hal bala- da bastolunan minval üzre olduğu cayi işkâl değildir lakin arifi samedani Ebuyusufüş-şehiri bil-i- mamis-sani rahimehüllahü indinde vâkıf mücerred : VAKAFTÜ: demekle ve imamı salis Muhammed ibni Haseniş-Şeybani rahimehüllahü tealâ katında teslim ilel mütevelli ve te’bid zikriyle Akarın vakfı lazım olduğu gibi kezalik İmamı salisi müşarün ileyh hazretlerinin re’yi münirleri üzre vakfı kütübün sihhati mahallinde tasrih olunmağın red ve teslimden imtina ederim deyu huzuri şeride müterafian ve herbirleri mübteğasınca faslü hasme taliban olduklarında kıbeli şeriden badet-teemmül temhidi kavaidi hayrı evlâ ve teşyidi mebanii vakıf ahra görülmekle tarafeynin kelâmına nazar ve mubtili hayır olmaktan hazer olunup âlimen bilhilafi beynel eimmetil eslâf muraiyyen bicemii mâla büdde minhü

— 76 — filhukmil evkaf ala kavli men yerahü minel eimmetil müctehidin rizvanullahi tealâ aleyhim ecmain akarati mezkûrun ve kütübi mezburelerin bilcümle vakfıyyetinin sihhat lüzumuna vâkıfı mumaileyh mahzarında hükmi sahihi şer’i ve kazai sarih-i mer’i olunmağın vakfı mezbur sahih ve lazım ve habsi sarih ve mutehattim olup min bad nakz ve tahvili muhal ve tebdil ve tağyiri adimul ihtimal oldu. “fe- men beddelehu badema semiahü feinnema ismuhu alellezine yubeddilünehu innallahe semiun Alim” ve ecrü’l-vâkıfı alel-hayyil cevadil kerim.

Cera zalike ve hurrire cera zalike ve hurrire fil-yevmis-sani vel-işrin min şehri Saferil hayr li-sene seb’ate aşer ve selase miete ve elf. (22 Safer 1317)

Pul

11 Mart 339 Kilis şeriyye Mahkemesinin resmi mührü olup imza kadı Ve Başkatib Mehmed vakıf.

Albistanlı karpuz zâde şeyh Ahmed Efendi. Şeyh Efendi zâde Mustafa Vakıf Efendi. Şeyh Efendi zâde Mehmed vakıf kilakeşçi zâde Halil Efendi ibni Ali İcra mübaşiri Albistanlı Hacı Osman Efendi Huranlı naif ibni Hamişu. Mamad Ağa zâde Hacı Yahya oğlu Neccar Mehmedin oğlu Mehned.

Kadı Derviş Efendi zamanına aid sicilli mahsusundan mahreç suret olup aslına mutabıkdır. Nu- maro :414 Sahif :361

Zabıt Katibi imza. Okunamadı .

İşbu vakfıyye İdare meclisinin 2I/II/94I tarihli ve 793/727 sayılı kararı uyarınca kayıd ve tescil olun- muşdur. 19/1/942

— 77 — Seyyid Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1759 Numaralı Defterin 253. Sayfa 150. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Seyyid Ahmed Subuhi Dede Efendi bin Ahmed Efendi Vakfı”na ait 1341 H. (1922 M.) tarihli ilam’ın yeni harflere çevirisidir.

Kilis’de es-Seyyid Ahmed Subuhi Vakfı’na aid ilâm’ın örneğidir. Sahife:1 İlâm’ı şer’i suretidir. Deri devletmedara arzı daii gemineleridir ki;

Kilis kazasının Tekke Mahallesinde vaki Mevlevi Dergâh-ı Şerifi’nin postnişini ve dergâh-ı şerife meşrut ve 13I7 sene-i hicriyesi şehri Saferi hayriyesinin yirmi üçüncü günü tarih ve 414 Numaralı ve Kilis mahkemei şeriyyesinde mukayyet vakfıyei mamulün bihasında ve gerekse 1328 senei hicriyesi şehri rabiul ahirinin yirmi altıncı günü tarih ve 463 numaralı hamişinde muharrer ve mestur dekakin ve kahvehane ve menzil ve kütüb ve sairenin asıl vâkıfı marufüzzat mahallei mezkûreden el-Hâc Şeyh Subuhi efendi ibni Ahmed efendi Buşi zâde kazai mezkûr mahkemei şeriyyesinde meclisi şeri şerifde mahallei mezkûreden keza marufüzzat sulbi oğlu esseyyid Abdülğaniy efendi ibni mumaileyh şeyh Subuhi dede efendi mahzarında kemali akil ve sihhatde olduğu halde bittavi verriza ikrari sahihi şer’i ve itirafi sarihi mer’i edüp balada zikri mesbuk vakfıyei mamulün bihanın natık olduğu üzre kendi tarafından vakfolunan menzil ve dekâkin ve kahvehane ve kütüb ve sairenin tevliyeti ben hayatda oldukça nefsime şart ve bilcümle erbabi vazaifin azil ve nasb ve tayini dahi kendi elimde olmağla işbu hazırı mumaileyh sulbî oğlum Abdülğaniy Efendide liyakat ve dirayet gördüğümden mumaileyhin işbu tarihi vesikadan itibaren şehrî ikiyüz kuruş vazife ile hafızı kütüblüğe tayin eylediğim gibi evkafı mezkûrenin dahi tevliyetini şehri ikiyüz kuruş vazife ile mumaileyh esseyyid Abdülğaniy Efendiye kabuluna mukarin tayin eylediğimden ciheteyni mezkûreteynin mumaileyh uhdesine vazifei mezkû- resiyle tevcih ve yedine bir kıt’a berati şerifi Alişan sadaka ve ihsan buyrulmak ricasını deri devlet me- dara arz ve İlâm olunmasını taleb ederim deyu mumaileyh Abdülğaniy Efendinin tasdik ve ikrarına mukarin ikrar ve itiraf etmekle mübrez vakfıye ledel mütalea mazmunu ve mukarrer ve vakıfı muma- ileyh şeyh Subuhi Dede efendinin ber vechi muharrer takriri meşruhuna mutabık ve Kilis mahkeme-i şeriyyesinde mukayyed ve tarihi mezkûr ile müverrah şübhe-i tezvir ve tasniden salim ve mucebiyle Amel caiz olur vesaiki şeriyyeden madud olduğu görülmekle mucebince evkafı mezkûrenin tevliyet ve hafızı kütüb cihetleri şehrî ikişeryüz kuruştan cem’an dörtyüz kuruş vazife ile babası ve vâkifi mu- maileyh Şeyh Subuhi Dede efendinin tayin eylediğinden işbu baisi vesika esseyyid Abdülğaniy Efendi daileri uhdesine tevcih ve yedine bir kıt’a berati şerifi Alişan sadaka ve ihsan buyrulmak recasiyle deri devlet medara arz ve İlâm olundu.

el-Emru li-men lehül-emr fil-yevmis-sadisi vel-işrin min şehri Saferil-hayr li-sene ihda ve erba’ine ve selâse miete ve elf. (26 Safer 1341)

Kilis Kadısı Resmi mühür Kilis kazası mahkeme-i şeriyyesi. Hüseyin Hami Badel-kayıd mukabele olunmuşdur. Sahife No. 147 280 Elinde mevcud aslı gibidir. Sahihi Zabıt ceridesi sahife 304 No. 145

PUL 30/5/941 Mahalli Vakıflar me’murluğunun resmi mührü İmza: Okunamadığı. No: 280 : Tarihi: 17/10/538.

— 78 — Bu ilâmı’n hem şeriyye defterindeki kaydına ve hem de Abdülğaniy Gündüz’ün elinde bulunan aslına mutabık bulunduğu tasdik olunur. 3/7/941.

PUL : T:C:Kilis mahkeme-i asliye Hukuk dairesinin resmi mührü imza: okunamadı.

İdare Meclisi’nin 21/11/941 tarihli ve 793/727 sayılı kararı uyarınca kayıd ve tescil olunmuşdur. 19/1/942

— 79 — — 80 — — 81 — Şeyh Hasan Attar Camii Vakfı

Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi

Şahsiyet Orj. 168-342sr. Şeyh Hasan Attar Camii Vakfı

Aded Umum Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan Tevcih Tarihi

343 Hitabet Ber vechi hesabi Ba hatt-ı hümayun ‘Arz1196 26 Receb sene 334

müceddiden kaydile İshak Efendiye tevcih olunmuşdur.

Vakıf İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl Atik Esâmi Defteri Ve Mevakı’ı

Kilis’te Hasan Attar Camii vakfı 32---sur 1652 müceddid

Şart-ı Vakıf Vukuat

Mumaileyhin vefâtile mahlulinden Çolak Alizâde Mehmet Efendiye ba hatt-ı hümayun tevcih olun- muşdur. 7 Rabiü’l-evvel sene 335 Arz 1235 ---sur 32/5146

— 82 — — 83 — — 84 — — 85 — Akcurun Camii Şerifi Vakfı

Aded-i Umumi:602 Nevi-iHızmet: İmamet Mahal-i Hızmet: Vezaifat ve mahsusat-ı esami-i mutasarrıfat: Yevmi dört akçe vazife iledir. Tevcih Tarihi: 15 Ramazan sene 1236

Vakıfı ismiyle hayrat ve müteberranın mahal ve mevkii: Salih bin Ahmed ve Mehmed Sadık bin Hü- seyin

Atik esas defteri:

Şart-ı vakıf: Kilisde Kızılca Mahallesinde vaki Akcurun Cami şerif vakfı.

Cihet-i mezkure-i merkume mumailyhimanın vefatlarıyla mahlulünden ikfa’ ve iktizaya Abdur- rahman efendiye ferman-ı ali hususi 69/1333 fi 28 cemaziyülahır sene 1279.

Bu camide 1333 dan beri müezzin ve kayyum bulunan Mustafa kesicinin Mahalli T. Enc. 14-11-949 gün ve 11 yazılı kararı makama 26-4-950 g. Onayı ile daimi mezuniyete sevk edilmiştir.

K/950/1094, T.K/273.

— 86 — — 87 — — 88 — — 89 — Eş-Şeyh İsa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 51. sayfasının 44. sırasında kayıtlı Kilis’te “eş-Şeyh İsa Vakfı”na ait 1081 H. (1670 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Medine-i Kilis mahallatından Kızılca Mahallesi sakinlerinden İsa bin Ali nam kimesne mahfel-i kazaya gelüb takrir-i kelam ve tayin-i meram edüb tarih-i kitabdan kırk sene mukaddem babam mü- teveffa-yı mezbur hali hayat ve kemal-ı sıhhatinde kendi silk-i mülk-i sıhhatinde olub A’zaz Nahiye- sinde vaki Oylum karye toprağında Kefersina suyu üzerinde rakib olan değirmen nısfı ve kurbunda vaki olub şarken nehr-i cari garben bostan arkı ve kıbleten ve şimalen tarik-i âma müntehi tahminen beş şümbül tohum isti’ab ider bir kıt’a hadikasını ve yine karye-i mezkure toprağında vaki olub kıb- leten Kara Hüseyin ve şarkan Debbağ Ali ve şimalen Seyyid Salih ve garben Mustafa Paşa mülkleriyle mahdud (Bir kelime okunamadı.) altı yüz tiyek üzüm bağı hasbeten lilahi teâlâ ve taleben li-marza- tillahi’l-a’la kendi sulbi evladına ve evlad-ı evladına ve evlad-ı evlad-ı evladına batnen ba‘de batnin ve karnen ba’de karnin vakıf ve habs eyleyüb şöyle şart eylediği;

Madem ki kendi hayattadır mutasarrıf olub ba’de vefatihi evlad-ı zükurunun erşedi vakf-ı mezbu- re mütevelli olub zükurları ile mezburun rub’unu ale’l-yevm mutasarrıf olub inaslarına vakf-ı mezku- run hâsıl olan rub’undan senede beş guruş verile ve ba’de inkırazihim ve tahlidi’l-arz min zükurihim ve inasihim Medine-i Münevvere ala sakiniha efdalu salat ve ekmeli tahiyye fukarasına vakıf ola deyu habs ve teslim-i mütevelli rucu’ ve hüküm ve ala ma hüve’l-meşhur beyne’l-ulemai’l-fuhul oldukdan sonra ma’mulün biha vakfa tahrir etmişdi. el-Haletu hazihi vakfiye-i mezbure zayi’ eylediğim şuhur-ı adl ile vakfiyyeti sabite olub şurut-ı mezkure üzerine mamulün biha vakfiyye tahrir olunmak babında yedimde şerifim olmağın mucebince şuhud-i udulem işhad ve ba’de’t-takrir vakfiye tahrir olunmak matlubumdur dedikde udul-i ricalden karye-i Oylum sakinlerinden Ahmed bin Abdurrahman ve Ali bin Abdurrahman nam kimesneler mahfel-i kaza ala tariki’ş-şaade istihbar olundukda fi’l-vaki’ tarih-i kitabdan kırk sene mukaddem muma ileyh İsa’nın babası müteveffa-yı mezbur ala hal-i hayatta ken- dünün mülkü olub mahdud hudud olan bir göz değirmenimin nısfı ve kurbunda vaki olan kezalik altı yüz tiyek üzüm bağının kendünün sulbi evladına ve evlad-ı evladına batnen ba‘de batnin karnen ba’de karnin minval-i muharrer üzere vakf edüb şöyle şart eyledim ki;

Madem ki kendü hayatta oldukça vakf-ı mezbura mutasarrıf olub ba’de vefatihi evlad-ı zükuru- nun erşedi mütevelli olub hâsıl olan rub’undan zükuruna ale’s-seviyye olub inaslarının mecmu’una senede beş guruş verile. Evlad-ı zükurunun kalmadıkda inasları mutasarrıf ola ba’de’l- inkırazihim Medine-i Münevvere fukarasına vakıf ola. Ben bu hususa mütevelli şuruh üzere şahidleriz ve şahadet dahi ideriz deyu her biri edayı şehadet-i şer’iyye eylediklerinde gayri kabul vaki’u’l-hal hıfzına li’l-ma- kal bi’t-taleb ketb olundu.

Cera zalike ve hurrurehu fi’s-sabi aşer min Zilkadeti’l- Haram li-sene ihda ve semanin ve elf. (17 Zilkade 1081)

ŞUHUDU’L-HÂL;

Müslümoğlu Hacı Bayram, Ahmed oğlu Abdurrahman, Ahmed bin Ali, İlyas bin Ali, Receb bin el-Hac Mehmed, Receb bin Hasan, -Hüseyin bin Mustafa ve ğayruhum.

— 90 — — 91 — — 92 — — 93 — Naci Zâde Ali Efendi Vakfı

739/6 nolu defterin 251.sayfa 154.sırasında kayıtlı Kilis’de “Naci Zâde Ali Efendi Vakfı”na ait 1174 tarihli vakfiyyenin yeni harflere çevirisidir.

Mâ fihi mine’l-vakfı ve’t-tescil sahha indi ve hakemtu bi sıhhatihi ve lüzumihi alimen bi’l-hilaf beyne’l-eimmeti’l-eşraf ve ene’l-fakiru ilallahi’l-meliki’l-kadir Halil Şemsüddinzâde el-müvella hilafe bi medine-i Kilis gufire lehu.

Kayd şude ba-fermân-ı âli ve ba-i’lâm Seyyid Mehmed Refi’ Efendi müfettiş-i haremeyni’ş-şeri- feyn fi 18 Şaban 1174.

Hamd ü sıpas bedîü’l-esas şükri senayı bi-kıyas ol sultanı bi-veziri bi misal ve sübhane bi nazir ve bi zeval hazretlerine layık ve seza ve evla ve ahradır ki; bil u hayr ü şer ve hasıl-ı nef’ ve zarar olan mahiyeti insan nev-i beşer ve lakad kerremna beni adem tevki’ile mersum ve ma’nun ve nassı kerim “lakad halekne’l-insane fi ahsen-i takvim” tırazıyla merkum ve müzeyyen kılub ve bir fehvayı keramet kavam-ı ilmü’l-insan ma lem ya’lem nimeti mutki beyan in’amıyla behayim ve enamdan mümtaz ey- ledikten sonra zümre i müslimini teşrifatı kabul ve hidayet ve iman ve danişi ilm ü irfan ile ikram ve iğraz ve serv ü çimen gibi gülşeni tevhid ve temcidde sera efzaz edüb süme’s-sebil yesserahu sümme emanehu fe ahberehu sümme iza şae enşerehu medlulünce tarik-i hayr ü şer ve reşadı hadiyanı sü- bül ve rehnümayı akl ve küll olan enbiya ve resule irsaliyle irşade ve kütüb-i cennat ve a’mali salihat için meded ve ömr-i hayat müyesser eyledi ve uluf-ı salat ve sunufi teslimat ol efdali ifrara beşer ve şefii ruz-i mahşerde Muhâmed Mustafa aleyhi mine’t-tahiyyat ma huve’l-evfa ve mine’s-salat ma hu- ve’l-ezka hazretlerinin ravza-i seniyyesine ihda olunur ki ümmetini tarik-i savaba delalet eyledi ve bakiye-i nakiyye-i salat ve selam al ve evlad-ı kiram ve ashab-ı zevi’l-ihtiramları merakıd-ı aleyh ve şahid-i hüllesine isar ve nisar olunur ki herbiri mütevelli-i cihat-ı din ve mübin ve nazırı şer’-i seyyidü’l mürselindirler.

BA’DE ZALİK dai tahrir-i anberin nikab ve baisi tastiri hitabı müşkin-nikab oldur ki;medine-i Kilis mahallatından Kıbele Mahallesi sükkanlarından sabıkan medine-i mezburede me’zunu’l-ifta olan fahrü’l-müderrisini’l-kiram sahibi ders-i âm fihristi fünun fazilet ve ser defteri ulum-ı ma’rifet Necizâde Ali Efendi vaktaki bu dar-ı dünya câ-yı huzur ve mahall-i surur olmayub menzil-i fena ve mahall-i bina olmağın aleminin behayı elem ve nimetinde gâmı mütereağan vefası cefa ile mesub ve ganası inaya mashub lezzeti zılline mağlub sureti muhabbeti mihnet ve sekli nimeti nikmet oldu- ğu afiyeteyn mülahazasıyla zamir-i fazilet-i müstemirlerine “ma indekum yenfidu ve ma in dallahi bakin” nass-ı şerifi münsak “ve ma tukaddimu li enfüsikum min hayrin teciduhu indallâhi” mefhu- mu latifinden dil paranniyahları agah ve hadis i nebevi “iza mate ibni âdeme inkataa amelehu illa an selasin ilmun yüntefi u bihi ve veledun salihun yedu lehu ve sadakatün cariyetün “ fehvayı saadet leri bedr-i zehra gibi ufukı hatır hükmi fetahirlerinde tali olub es-sadaka tü fidyetü’l-measi “yevme yuhazü’l-mücrimüne bi’n-nevasi” mefhumu şerifi üz re fevayid-i hayrat ve sadakat-i daime ve bakiye eyledikde derk etmeğin mec lis-i şer’-i şerif-i Ahmedî ve mahfel-i din-i münif-i Muhâmedî de ahkamı vakfı ati’z-zikr ahkam ve te’kid ve benayı hayratı esası te’yid üzere müşey yed ve temhid için mütevelli nasb eylediği sulbi oğlu Yusuf Efendinin mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’î ve i’tiraf-ı sarih-i mer’î edüb silk-i mülk-i sahihimde münselik olub medine-i mezburede vaki’ Odun Pazarı dimekle ma’ruf çarşı- da kıble Abdullah menzili şimalen tarik-i gureba Tekye Cami-i vakfı şarkan Felaş oğlu dükkanı iş bu hudud-ı erba’a ile mahdud ve sairden mümtaz olan bir bab dükkandan nısf hisse-i şayiamı hasbeten lilahi’l-meliki’l-müteal kendi hal-i hayatımda ve kemal-i akl ve sıhhatimde mülkümden ihraç ve ma- halle-i mezburede vaki’ Hasan Çelebi Camii şerifine muttasıl bina eylediğim sekiz tahtani aded hücre ve bir aded fevkani dershaneyi havi ve müştemil medrese vakf-ı sahih-i şer’î ve habs-i sarih-i mer’î ile ber-vech i meşrutiyet vakf eyledim ve şöyle şart eyledim ki;

— 94 — Mademki bi inayetillahi Teala kendim hayatta oldukça medrese-i merkumede müderris olub mez- kur dükkanımın el-yevm kirası olan yevmi üç akçe vazife-i tedris için ekl eyliyen ve ba’de’l-memat evlad-ı evlad-ı evladımın ila maşaallahu a’lem ve erşedi müderris olub vazife-i mezkur ba’de edai’l-hiz- meti ekl ve belg eyleye deyu mezkur dükkanı mütevelliye-i muma ileyh teslim edüb ol dahi sair mü- tevelliler gibi ahz ve tasarruf eyledikten sonra vâkıf-ı mumaileyh zimam-ı kelamı semt-i ahere atf edüb vakf-ı akar imam-ı muhtar kudvetü’l-eimme-i siracü’l-ümmeti imam-ı azam hümam-ı efham hazretlerinin re’yi münir ve mezheb-i hatirlerinde müsellem ve makbul ve nakl-i sahih ile mervî ve menkuldür lakin gayrı lazım olmağın zimam-ı isnadı nesh ve teâdid? matlubumdur deyu vakıfdan rucu’ ve mütevelliden istirdat murad ederim dedikte mütevelli-i muma ileyh bi’l-mukabele cevabı ba sevab verüb vakf-ı akar eğer hazreti imam indinde gayrı lazım âma imameyn-i hümameyn re’y-i mü nifleri üzere imtina’ gayrı meşrudur sadr-ı kitabta tevki’i vaki’ hakimü’ş-şer’i müstetaba tuba lehu ve hüsnü meab murafaa olmağın hakim-i muma ileyh dahi ba’de’t-teemmül canib-i vakfı evla ve ahra gö- rüb alâ kavlihima lüzumu vakf-ı mezkûre hüküm etmekle mahlümeye olmağın min ba’d nakz ve naki- zine mecal muhal ve tebdil ve tağyir mümteniü’l-ihtimal oldu “Femen beddelehu bade ma semiahu fe innema ismuhu alellezine yubeddilunehu innallahe semiun alim” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-Hayyü’l-Kerim sene erbaa ve seb’in ve mie ve elf men lehu’l-izzi ve’ş-şeref .

ŞUHUDU’L-HAL:

-Mehmed Efendi, Süleyman Efendi, Yusuf Efendi, ve gayruhum mine’l-huzzar.

— 95 — Ali Efendi bin Naci Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 739/6 Numaralı Defterin 251. Sayfa, 154. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ali Efendi bin Naci Vakfı”na ait 1174 H. (1760 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Mâ fihi mine’l-vakfı ve’t-tescil sahha indi ve hakemtu bi sıhhatihi ve lüzumihi alimen bi’l-hilaf beyne’l-eimmeti’l-eşraf ve ene’l-fakiru ilallahi’l-meliki’l-kadir Halil Şemsüddinzâde el-müvella hilafe bi medine-i Kilis gufire lehu.

Kayd şude ba-fermân-ı âli ve ba-i’lâm Seyyid Mehmed Refi’ Efendi müfettiş-i haremeyni’ş-şeri- feyn fi 18 Şaban 1174.

Hamd ü sıpas bedîü’l-esas şükri senayı bi-kıyas ol sultanı bi-veziri bi misal ve sübhane bi nazir ve bi zeval hazretlerine layık ve seza ve evla ve ahradır ki; bil u hayr ü şer ve hasıl-ı nef’ ve zarar olan mahiyeti insan nev-i beşer ve lakad kerremna beni adem tevki’ile mersum ve ma’nun ve nassı kerim “lakad halekne’l-insane fi ahsen-i takvim” tırazıyla merkum ve müzeyyen kılub ve bir fehvayı keramet kavam-ı ilmü’l-insan ma lem ya’lem nimeti mutki beyan in’amıyla behayim ve enamdan mümtaz ey- ledikten sonra zümre i müslimini teşrifatı kabul ve hidayet ve iman ve danişi ilm ü irfan ile ikram ve iğraz ve serv ü çimen gibi gülşeni tevhid ve temcidde sera efzaz edüb süme’s-sebil yesserahu sümme emanehu fe ahberehu sümme iza şae enşerehu medlulünce tarik-i hayr ü şer ve reşadı hadiyanı sü- bül ve rehnümayı akl ve küll olan enbiya ve resule irsaliyle irşade ve kütüb-i cennat ve a’mali salihat için meded ve ömr-i hayat müyesser eyledi ve uluf-ı salat ve sunufi teslimat ol efdali ifrara beşer ve şefii ruz-i mahşerde Muhâmmed Mustafa aleyhi mine’t-tahiyyat ma huve’l-evfa ve mine’s-salat ma huve’l-ezka hazretlerinin ravza-i seniyyesine ihda olunur ki ümmetini tarik-i savaba delalet eyledi ve bakiye-i nakiyye-i salat ve selam al ve evlad-ı kiram ve ashab-ı zevi’l-ihtiramları merakıd-ı aleyh ve şahid-i hüllesine isar ve nisar olunur ki herbiri mütevelli-i cihat-ı din ve mübin ve nazırı şer’-i seyyidü’l mürselindirler.

BA’DE ZALİK; dai tahrir-i anberin nikab ve baisi tastiri hitabı müşkin-nikab oldur ki;medine-i Kilis mahallatından Kıbeliye Mahallesi sükkanlarından sabıkan medine-i mezburede me’zunu’l-ifta olan fahrü’l-müderrisini’l-kiram sahibi ders-i âm fihristi fünun fazilet ve ser defteri ulum-ı ma’rifet Necizâde Ali Efendi vaktaki bu dar-ı dünya câ-yı huzur ve mahall-i surur olmayub menzil-i fena ve mahall-i bina olmağın aleminin behayı elem ve nimetinde gâmı mütereağan vefası cefa ile mesub ve ganası inaya mashub lezzeti zılline mağlub sureti muhabbeti mihnet ve sekli nimeti nikmet oldu- ğu afiyeteyn mülahazasıyla zamir-i fazilet-i müstemirlerine “ma indekum yenfidu ve ma in dallahi bakin” nass-ı şerifi münsak “ve ma tukaddimu li enfüsikum min hayrin teciduhu indallâhi” mefhu- mu latifinden dil paranniyahları agah ve hadis i nebevi “iza mate ibni âdeme inkataa amelehu illa an selasin ilmun yüntefi u bihi ve veledun salihun yedu lehu ve sadakatün cariyetün “ fehvayı saadet leri bedr-i zehra gibi ufukı hatır hükmi fetahirlerinde tali olub es-sadaka tü fidyetü’l-measi “yevme yuhazü’l-mücrimüne bi’n-nevasi” mefhumu şerifi üz re fevayid-i hayrat ve sadakat-i daime ve bakiye eyledikde derk etmeğin meclis-i şer’-i şerif-i Ahmedî ve mahfel-i din-i münif-i Muhâmedî de ahkamı vakfı ati’z-zikr ahkam ve te’kid ve benayı hayratı esası te’yid üzere müşey yed ve temhid için mütevelli nasb eylediği sulbi oğlu Yusuf Efendinin mahza rında ikrar-ı sahih-i şer’î ve i’tiraf-ı sarih-i mer’î edüb silk-i mülk-i sahihimde münselik olub medine-i mezburede vaki’ Odun Pazarı dimekle ma’ruf çarşı- da kıble Abdullah menzili şimalen tarik-i gureba Tekye Cami-i vakfı şarken Felaş oğlu dükkanı iş bu hudud-ı erba’a ile mahdud ve sairden mümtaz olan bir bab dükkandan nısf hisse-i şayiamı hasbeten lilahi’l-meliki’l-müteal kendi hal-i hayatımda ve kemal-i akl ve sıhhatimde mülkümden ihraç ve ma- halle-i mezburede vaki’ Hasan Çelebi Camii şerifine muttasıl bina eylediğim sekiz aded tahtani hücre ve bir aded fevkani dershaneyi havi ve müştemil medrese vakf-ı sahih-i şer’î ve habs-i sarih-i mer’î ile ber-vech i meşrutiyet vakf eyledim ve şöyle şart eyledim ki;

— 96 — Mademki bi inayetillahi Teala kendim hayatta oldukça medrese-i merkumede müderris olub mez- kur dükkanımın el-yevm kirası olan yevmi üç akçe vazife-i tedris için ekl eyliyen ve ba’de’l-memat evlad-ı evlad-ı evladımın ila maşaallahu a’lem ve erşedi müderris olub vazife-i mezkur ba’de edai’l-hiz- meti ekl ve belg eyleye deyu mezkur dükkanı mütevelliye-i muma ileyh teslim edüb ol dahi sair mü- tevelliler gibi ahz ve tasarruf eyledikten sonra vâkıf-ı mumaileyh zimam-ı kelamı semt-i ahere atf edüb vakf-ı akar imam-ı muhtar kudvetü’l-eimme-i siracü’l-ümmeti imam-ı azam hümam-ı efham hazretlerinin re’yi münir ve mezheb-i hatirlerinde müsellem ve makbul ve nakl-i sahih ile mervî ve menkuldür lakin gayrı lazım olmağın zimam-ı isnadı nesh ve teâdid? matlubumdur deyu vakıfdan rucu’ ve mütevelliden istirdat murad ederim dedikte mütevelli-i muma ileyh bi’l-mukabele cevabı ba sevab verüb vakf-ı akar eğer hazreti imam indinde gayrı lazım âma imameyn-i hümameyn re’y-i mü nifleri üzere imtina’ gayrı meşrudur sadr-ı kitabta tevki’i vaki’ hakimü’ş-şer’i müstetaba tuba lehu ve hüsnü meab murafaa olmağın hakim-i muma ileyh dahi ba’de’t-teemmül canib-i vakfı evla ve ahra gö- rüb alâ kavlihima lüzumu vakf-ı mezkûre hüküm etmekle mahlümeye olmağın min ba’d nakz ve naki- zine mecal muhal ve tebdil ve tağyir mümteniü’l-ihtimal oldu. “Femen beddelehu bade ma semiahu fe innema ismuhu alellezine yubeddilunehu innallahe semiun alim” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-Hayyü’l-Kerim.

Sene erbaa ve seb’in ve mie ve elf men lehu’l-izzi ve’ş-şeref .(1174)

ŞUHUDU’L-HAL:

-Mehmed Efendi, Süleyman Efendi, Yusuf Efendi, ve gayruhum mine’l-huzzar.

— 97 — — 98 — — 99 — — 100 — — 101 — — 102 — — 103 — Ayşe binti Abdullah Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 46. Sayfa 20. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Ayşe binti Abdullah Vakfı”na ait 1243 H. (1827 M.) tarihli vakfiyedir.

Bismillâhi ve bi hamdihî ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ nebiyyihî ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Emmâ ba‘dü işbu kitâb-ı müstedâbın tahrîr tastîrine bâis budur ki, Medine-i Kilis mahallâtından Kızılca Ma- hallesi sâkinlerinden Ayşe binti Hacı Abdullah nam sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât hâtunun vekîl-i mü- rebbisi zevci sahabetlü el-Hâc Mahmud Efendi Meclis-i şer‘i kaviyyü’l-bünyan ve râsihü’l-erkâna hazır olup vakf-ı âti’l-beyânı tescîl için nasb eylediği mütevellî Mustafa Efendi mahzârında şöyle takrîr-i kelâm ve ta‘bîr-i ani’l-merâm eder ki;

İşbu dâr-ı dünyânın fenâsı ma‘lum olup kable hulûlü’l-ecel hayrî amel vucûda getirmek lâzime-i zevi’l-akıl olmakla Kefersina turâbında vaki‘ beş çiftlik bağçe kıbleten ba‘zan vâdi ve ba‘zen Gavur Hamamı bağçesi garben yine vâdi şimâlen tarik şarkan Hacı Nâsır oğlu bağçesi. İşbu hudûdu erba‘a ile mahdûd ve mümtaz olan haftada çataldan bir gün bir gece hak şürbile mukayyed bağçenin nısfı müekkile-i merkûmem zevcem Ayşenin mülkü olmakla iş bu nısf mülk bahçeyi müekkile-i merküme- nin ihrac ve hasbe’l-vekâle taleben li merdâtihî Te‘âlâ vakf-ı müebbed ve hapsi muhalled eyledim ve şöyle şart eyledim ki;

Madem merkume müekkilem Ayşe hayatta oldukca vakf-ı mezkûre mutasarrıf olup, gallesini ekl ide ve ba‘de vefâtihî sadriye kızı Emine ve işbu Eminenin bile karındaşı Hâfız Mehmed nâman mu- tasarrıflar olup, gallesini ale’s-seviye ekledeler ve ahadehümâ fevt olursa hissesi kendi evlâdına ve ev- lâd-ı evlâdına batnan ba‘de batnin karnen ba‘de karnin ekledeler ve evlâdı yok ise yâ munkarız olur ise hissesi âher tarafa verile ve âher dahî fevt olur ise ya munkarız olur ise evlâdına ve evlâdı evlâdına yine batnen ba‘de batnin karnen ba‘de karnin verile ve senede vâkıfe-ı merkûma Ayşe ruhu için bir kurban zebh oluna ve [evlâdın] erşedi mütevellî ola ve ma‘âzallah ba‘de’l-inkıraz vakf-ı mezbûr Kızılca mahal- lesindeki Şeyh Câmi-i Şerîfi kurbunda olan kastele verile deyu hatm-i kelâm ve teslim ettikten sonra;

İmâmı Âzam rahmetullahi aleyh katına göre vekîl-i merkum rucû‘u murad edüp mütevelli-i tescîl dahî imâmeyni humâmeyn katlarına göre sihhat ve luzûm ile hükmü iltimas eylediğinde, hâkim-i mevki-i sadrı kitâb efendi hazretleri müşârün ileyhimâ imâmeyn hazretlerine göre vakf-ı mezkûrun sıhhatiyle hüküm buyurup âyet-i kerîme “Fe-men beddelehu ba’dema semi’ahü fe-innema ismuhu alellezine yubeddilünehu innallahe semi’un alim” tahrîren fî vâsıt-ı Şehr-i Ramazani’l-mubârek 1243.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 46. Sayfa 21. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Ayşe binti Abdullah Vakfı”na ait 1245 H. (1829 M.) tarihli zeyl vakfi- yedir.

El-hamdü li-veliyyihî ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ nebiyyihî ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Medine-i Kilis mahallâtından Kızılca Mahallesi sâkinlerinden işbu sâhibetü’l-hayrat ve’l-hasenat Ayşe binti el- Hâc Abdullah nam hâtunun vekil-i müsbiti attar Molla Hasan meclis-i şer‘-i kaviyu’l-beyân ve râsi- hü’l-erkâna gelüp vakf-ı âti’l-beyânı li-ecli’t-tescîl nasb eylediği Molla Ali muvâcehesinde şöyle takrîr-i kelâm ve ta‘bîr-i ani’l-merâm eder ki: İşbu dâr-ı dünyâ dâr-ı müdâm ve medilü’l-intizâm olmayup bünyesinin inhidâmı mübeyyen ve süknâsının ‘idâmı muâyyen olup âkil olana lâzım olan kable hulû- lü’l-ecel sadaka-i câriye ve hayır vucûda getire.

BİNAEN ALEYH; Medine-i Kilis turâbında tahmînen altı kilelik tarla kıbleten Abdi garben Haco tarlası şimâlen tarik-i âmm şarkan Fatma Hâtun tarlası ve yine Bezâziran (?) da vâkî garbe mütevec- cih bir dükkân kıbleten Abdülkâdir dükkânı garben tarîk-i âmm şimâlen Fatma hoca şarkan kahve yazlığı yine bir bab kahveci dükkânı kıbleten han garben tarik-i âmm şimâlen Kasab Bekir‘in dükkânı şarkan yine han işbu hudud ile mahdûd dükkânları ve yine Kefer Sina turâbında Fırlak bahcesi ma‘lû-

— 104 — mü’l-hudud bağçede olan yirmi beş maşara hisse ve bir şira kazanı ve bir (……) kazanı ve bir aş kazanı ve bir küçük kazan ve bir tist Vâkıfe-i merkûma müekkilem Ayşe’nin silki mülkinde münselik ve mü- teharric emlâkını hasbeten li‘llâhi Teâlâ ve taleben li merdâtihî alâ vekâletin hasbiye vakf-ı müebbed ve haps-i muhalled eyledim.

Ve şöyle şart eyledim ki; Mâ dâme‘l-hayat müekkile-i merkûmem vakf-ı mezkûre mutasarrıf olup galleleri ekl eyleye ba‘de vefâtihâ kızı Emine binti’l-Hâc Mahmud Efendi mutasarrıf gallelerini ekil ile ba‘de vefâtihâ evlâdları ve evlâd-ı evlâdları zükur inâs berâber olmak üzere vakf-ı mezkûre mutasarrıf ve gallesini ekil eyleyeler, erşedi ekberi mütevellî ola ve ba‘de’l-inkıraz vakf-ı mezkûr Kıbeli Mahalle- sinde Kadıoğlu mesacidine zabdoluna deyû hatm-i kelâm edüp vakf-ı mezkûr-u mütevelli-i merkûma teslim edüp;

BA’DEHU; kelâmını semt-i âhere atıfla vakf-ı mezkûr İmâmı Âzam rahmetullahi aleyh katında sahih ve lâzım değil deyû vakf-ı mezkûrdan rucû‘ ve yine müekkilem Ayşe’nin mülküne idhâl murad ettikte merkum vekil-i tescîl dahî vakf-ı mezkûr imâmeyni humâmeyn katlarında sahih ve lâzımdır deyû murâfa‘alarında hakim-i muvakkı-i sadr-ı kitâb tûbâ lehû ve hüsne me‘âb efendi tarafeynin de- lillerîne teemmül edüp mennâ‘ün li’l-hayr olmaktan tehâşî ve hazerle müşârün ileyhimâ imâmeyni hümâmeyn katlarına göre vakf-ı mezbûrun sıhhat ve luzûmiyle hükmedüp habl-i ihtisamları infisam bulmağın “Fe-men beddelehu ba’dema semi’ahü fe-innema ismuhu alellezine yubeddilünehu innalla- he semi’un alim.” ve ecrü’l-vâkıfeti ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîmi.

Tahrîren fî evâsiti şehrü rebî‘u’s-sânî sene hamse ve erba‘îne ve mieteyn ve elf. (Fi Evasıt-ı Şehr-i Rebi’us-Sani 1245)

— 105 — — 106 — — 107 — Ayşe Fatma binti Aşir Hüseyin Efendi Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1760 Numaralı Defterin 356. Sayfa, 262. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ayşe Fatma binti Aşir Hüseyin Efendi Vakfı”na ait 1337 H. (1918 M.) ta- rihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Zikri âti vakfıyenin mahkeme’i şeriyye sicillâtına kaydı ba istid’a iltimas olunmağla bervechi ati kaydı icra olunmuştur.

Elhamdü liveliyyihi vessalâtü vesselâmü ala nebiyyihi ve alihi ecmain.

EMMA BA’DÜ; işbu kitabı müstetabın tastirine bâdi oldur’ki medine’i Kilis’te Meşhetlik Mahallesi sakinlerinden sahibülhayrat vel hasenat Ayşe Fatma binti aşir Hüseyin Efendinin hatunu tarafından vakfı caizzikir ikrarı nehci şer’i kavim üzre vekili olan işbu rafiilkitab Kufacı Bekci zâde Yusuf efendi bini Hüseyn meclisi şer’i enverde hasbelvekâle vakfı caizzikir tescile mütevelli nasbeylediği Mehmet bini Yusuf nam kimesne mahzarında ikrarı tam ve takriri kelam edüp müvekkilem merkume Ayşe Fatma hatun A’zaz nahiyesinde Kefersina toprağında içeri bahçe demekle maruf mahalde kain kıb- leten bahçe değirmeni şimalen el-hâcı Muharrem zâde Mustafa Çelebi Bahçesi şarkan Nâneci Deresi garben tariki âm ile mahdud ve sait hadikası denmekle maruf tahminen beş çiftlik araziyi havi ve eşcarı müsmire ve gayri müsmireyi muhtevi ve değirmen bendinden beher haftada bir gün bir gece hakkı şürbi mevsuf bir kıt’a mülkü olan hadikasını sair emlakinden ifraz ile Hasbeten lillahi taala ve merdaten lehül alâ batnen bade batnin ve karnen bade karnin evlad ve evlad evladına sümme ve sümme- Lizzekeri mislü hazzil ünseyeyn- şurutu vakfı şer’i ve habsi mer’i sarih ile vakfı müebbed ve habsi muhalled eyledi ve şöyle şart eyledi’ki hadika’i mezkûreyi mevkufenin madam hayatda oldukça kendi menafiin ahz ve tasarruf eyleye bade vefatihi vechi meşruh üzre cümle evlâd ve evlâdı evlâd sümme sümme münkati’ olursa neuzübillah min fahril feyyaz Harameyni şerifeyn fukarasına vakf olsun diye ifade’i meram ve tescile mütevelli olam Mehmet bini Yusuf merkume teslimi tam edüp oldahi sair evkaf mütevellileri gibi kasem edüp emrü vakf ledeşşer’i reside’i hitam oldukta vekili mu- maileyh zimamı kilkin semti ahare atfedüp takririnde vakfı mezbur gerçi eimme’i ahyar indlerinde sahihdir lâkin vakfı akar imamı Azâm hümamı efham Ebu Hanife Numan aleyhi rahmetil melikil mennan indinde gayri lazım olduktan maada imamı Muhammed ibni hasenişşeybani indinde vakıf vakfının menafiin kendi nefsine vakıf batıldır deyu müvekkilem mezbure vakfı merkumeden rücu ile hadika’i mezkûreyi kendi milkine idhal ettikde mütevelli mumaileyh dahi mürafaai şeriye edüp takri- rinde vakıf akar gerçi imamı hümam indinde sahih gayrı lazım lâkin sani imam Ebu Yusuf aleyhullah bi envail lutuf indinde sıhharı vakf ile luzumu zahir ve nümayan ve müstağnii anilbeyandır ve vakıf vakfının menafiini kendi nefsine şart eylemek yine imamı sani indinde sahihdir. Bu rey üzre hüküm talep ederim deyu redden imtinaına hâkimi muvakkii sadrı kitab Tuba lehu ve hüsne meab hazretleri dahi canibi vakfa nazaran ve iptali hayr olmaktan hazer edüp re’yi imamı sani üzre vakfı mezkûrun zımnında olan şurutun sıhhat ve luzumuna ve hususuna ve umumuna hükmetti’ki fima baad vakfı mezburun nakz ve nakizi muhal ve tebdil ve tağyiri mümteiul ihtimal oldu.

Hurrire fi gurrei Recebil mürecceb ihda ve mieteyni ve elf. (9 Zilhicce 337 ve 4 Eylül 335 tarihi.)

Kadı Mehmet Sadık

— 108 — Şuhudül hal______

Tilki tepesi Molla Mehmet ve karındaşı Süleyman B. elhacı Feyzi ve oğlu Hüseyin Fellah oğlu Kadir ve pederi İsmail. Darendevi Yusuf ef. Ve Abdi İmam Molla Abdi. Molla Ahmet. Yaycı zâde el-Hâcı Osman efendi. Ebu Ahmet oğlu Ahmet. Muhzır el-Hâcı Ali oğlu Mehmet Ali. Ve gayrühüm______

Bu suret mahkeme sicilindeki kaydına uygundur. 24/5/944

Kilis

Pul: Resmi mühür.

Mahkeme Başkâtibi Resmi mühür: T:C: Kilis Asliye Mahkemesi İmza: okunamadı

İdare Meclisinin 19/6/944 tarih ve 431/421 sayılı kararı uyarınca Vakıf kayıtlar kütüğüne aynen ka- yıt ve tescil edilmiştir. 8/7/944

Karşılaştırılmıştır. 8/7/944

— 109 — — 110 — — 111 — Ayşe Hanım binti Mustafa Dede Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 50. sayfası- nın 43. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ayşe Hanım binti Mustafa Dede Vakfı”na ait 1324 H. (1906 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Ayşe Hanım binti Mustafa Dede. Hacı Sabuhu’nun zevcesi Ayşe Hanım vakfiyesi.

Hamd-i cemil-i mevfur ve şükr-i cezil-i gayr-i mahsur ol-vâkıf-ı hafayayı ve zemair ve kâşif-i habaya-yı serair olan cenab-ı mucid-i amme-i mümkinat ve münşi-i kâffe-i masnu’at teâlâ şanuhu ani’ş-şebihi ve’l-mesel ve tekaddese zâtuhu ani’n-nazir ve’l-adl hazreterinin dergâh-ı akdes ve bari- gâh-ı mukaddesine sezaver ve vâcibü’l-iktisardır ki; enva-i beni Ademi kudret-i kamile ve hikmet-i şâmile birle inşa ve ihtira edüb dünyayı mezra’a-i ahiret ve ulayı zeri’a-i akibet eyledi. Salavat-ı tayyi- bat ve tahiyyat-ı hâlisat ol sultan-ı cumhur-ı enbiya ve unvan-ı menşur-ı asfiya mazhar-ı feyzi hakayık ve hafız-ı esrar-ı dekayık imam-ı kâbe-i Kudüs ve hümam-ı medine-i (Boşluk var.) sadrı suffe-i sefa Muhammedi’l-Mustafa sallallâhu teâlâ aleyhi ve’s-sellem hazretlerinin meşhed-i muattar ve merkat-ı münevverlerine olsun ki; vücud-ı şerifi sebeb-i kevn u mekan ve ba’is-i hılkat-ı ins u can oldu ve ta- hiyyat bî-gaye ve teslimât mâ lâ nihaye âl ve evlad-ı kiram zevi’l-ihtiramına olsun ki; her biri tarik-i müstakimde necm-i Hüda ve felek şems-i duha oldular. Rıdvânu’llâhi Teâlâ aleyhim ecmâ’în ve ila men tebi’ahum ila yevmi’l-haşri ve’l-karar.

EMMA BA’DU; işbu vakfiye-i sahihatü’l-fehavi ve vesikatü’ş-şer’iyyetü’l-matavinin tastir ve imlasına badi oldur ki; tehakkuk-ı özr-i şer’i vuku’una mebni zikr-i âti vakfın mahallinde tescil ve istima’ ve fasıl ve hasmı içün kıbel-i şer’den bi’l-itimas me’zunen irsal olunan mahkeme-i şer’iyye katibi Yahyazâde Yu- suf Cemil Efendi ibni Fazlullah efendi ibni Burhaneddin Efendi Halep vilayet-i celilesi dahilinde kain Ki- lis kasabasının Tekye Mahallesinde vaki Mevlevi Dergah-ı şerifi postnişini reşâdetlu Sabuhi Efendi’nin sakin oldukları hanelerine varılub akd eyledikleri meclis-i şer’i âlide mahalle-i mezkur nisvanından sâhi- betü’l-hayrat ve ragıbetü’l-hasenat şahsı Attarzâde Lütfi Ağa Tahmiscizâde Kadir Ağa tarifleriyle muar- refe Şeyh-i muma ileyhin zevcesi Seyyide-i Ayşe Hanım bin Mustafa Dede nam Hatun meclis-i makud-ı mezkurde zikr-i âti vakfına li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği Sadri oğlu Recai Efendi ibni muma ileyh Sabuhi Efendi muvacehesine ikrar-ı sahih-i şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i idüb vaktaki dar-ı dünya mahdı makarrı fena ve mukimi mübtela sefer-i daim ve naimi manendi zıllı zail bî-kaim olduğu her nakıd-ı basîr dürbine-i numayan ve her vâkıf-ı umur-ı din-i dünya ve uhraya ayandır. Pes medet-i Hüda ve akıl-ı dâne oldur ki; bu fena cihanı kable’l-i’tina olub “Ellezine yenfikune emvalehum bi’l-leyli ve’n-nehari sırren ve ala niyyeten fe-lehum ecruhum inde Rabbihim vela havfun aleyhim velahum yah- zenun.” Nass-ı şerifi mucibince umur-ı mevfureye tebeddül makdur ile “Küllü nefsin zâ’ikatü’l-mevt.” zevkinden tatmadan “Külli men aleyha fân.” hakik-i vücud-i insana serayet etmesine “ve kâne zâlike fi’l-kitabi’l-mastur.” kavl-i şerifini fi’le götürdükleri hayrat ve hasenat ve sadakat-ı cariyet ile “Vallahu yuda’afu li-men yeşa’u.” ile birine bin ecir ve sevab va’d buyurmuşlardır. “ve kâne zâlike va’dehu mef’u- la” mazmun-ı şerifine binaen “es-sadakatu fidyetü’l-ma’asi yevme yu’hazu’l-mücrimune bi’n-nevası” ma’lum olduğundan mülahaza edüb “ve mâ tükaddimû li-enfisikum min hayrın teciduhû indallah hüve hayren ve a’zamu ecren” ayet-i kerimesi mazmununa hayr ve ağah olduğumdan mahalle-i mezkurede vaki kıbleten tarik-i âmm ve şarken dergah-ı şerifinin vakıf hanesi ve şimalen hane-i mezkureden der- gah-ı şerife murur olacak tarik-i has ve garben bazen dergah-ı şerifin mescidi ve bazen tarik-i has-ı mez- kur ile mahdud ve mümtaz olub arsası dergah-ı şerife vakıf iken senevi yüz yirmi kuruş hakr-i zemin ile icar eylediğim ve üzerine kendim kimseden ve malımdan ebniya inşa ile bila müşarik vela muarız muta- sarrıfa olduğum garbe müteveccih fevkani iki oda ve tahtında bir oda ve bir matbah ve şarka müteveccih tahtani bir oda ve tahtında bir mahzen ve ittisalinde cübb-i ma ve havlıyı havi bir bab menzilimi cemi’i tevâbi’ ve levâhıkı ve kâffe-i hukuk ve merafi’i ile hasbeten lillâhi azim ve taleben li-marzati rabbi’r-ra- him “yevme la yenfe’u mâlun vela benûn illa men etallahe bi-kalbin selim.” rıcasıyla vakf-ı sahih-i şer’i ve habsi sarih-i mer’i ile vakıf ve habs edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;

— 112 — Bu dar-ı dünyada labis-i libas-ı hayatım vakf-ı mezburuma mutasarrıfa olub illa vefatihi men- zil-i mezkurda sakine olam veyahud bi’l-isticar gallatı ekl ve bel’ eyleyem. Bi emrillahi Teâlâ vefat ey- lediğimde sadr-ı sağir oğullarım Abdulgani ve Şakir ve Mustafa efendiler müsavaten mutasarrıf ve sakin oldukları gibi ahere icar ile ola. hane-i mezkurun hakri zemini ve masarıfat-ı tamiri bi’l-ihrac mütebakisi ala tariki’l-müsavat ekl edeler ve andan dahi vefatından sonra sadr-ı zükur oğullarım mu- tasarrıf olalar ve anların dahi vefatından sonra evlad-ı zükurumun evlad-ı zükuru mutasarrıf olub şart ve tayin eylediğim vecihle müsavaten ekl edeler ve anların dahi vefatından sonra dergah-ı şerif-i mezkure vakıf olub dergah-ı şerife mütevelli olan zat mutasarrıf olub dergah-ı şerifin sair vakıflarına eylediği gibi tasarruf eyleye ve tayin-i şurut tahsisi kuyud birle fârigan ani’ş-şevâğil mütevelli-i mez- bure teslim ve ol dahi sair mütevelliyan-ı evkaf gibi burhaten mine’z-zaman tesellüm ve tasarruf ey- lediğimde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfe-i mezbure kelamını semt-i ahere sârife ve mütevelli-i mezbur ile niza’a muragabe olub vakfı akar imam-ı azam ve hümam-ı efham Ebu Hanifetü’l-Kufî hazretleri katında menzile-i âriyetde olmağla vakf-ı mezburdan rucu’ benüm içün meşru’ ve imam-ı Muham- med ibni Hasan eş-Şeybanî hazretleri katında vâkıf menafi’i vakfı nefsine şart ile vakıf batıl olduğuna binaen vakf-ı mezburumdan rucu’ ve menzil-i mezkuru ke’l-evvel mülküme istirdad ederim deyicek mütevelli-i mezbûr cevab-ı ba savaba tesaddi edüb eğerçi hal bast olunan minval üzere cayi işgal de- ğildir lakin arif-i samadani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-İmam es-Sani hazretleri katında vâkıf mücerred vakaftu demekle imam-ı Muhammed ibni Hasan eş-Şeybanî hazretleri katında teslim ile’l-mütevelli zikir olmağla vakf-ı mezkur sahih oldu deyu red ve teslimden imtina ile me’zun-ı muvakki-i sadr-ı kitab ve tuba lehu hüsnü meab huzurunda müterafian ve her biri edille-i şer’iyyeleri mübteğasınca fasl u hasme tâlibân olduklarında me’zun-ı muma ileyhe esbegâllahu niamehu aleyh hazretleri dahi tarafeynin edillesine nazaran ve mubtıl ve mennau hayr olmakdan hazer edüb alimen bi’l-hilâfi’l-cârî beyne’l-eimmeti ve’l-eslaf vakf-ı mezburun sıhhat ve lüzûmuna hüküm eylediğini meclis-i şer’a gelüb ala vuku’ihi inha ve takrir etmeğin. Vakf-ı mezbur sahih ve lazım olub min ba’d nakz ve nakizi muhal oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.

Cerâ zâlike hurrire fi’l-yevmi sadis aşer min Saferü’l-hayr li-sene rabi’ ve’l-işrin ve selase mie ve elf. (16 Safer 1324)

ŞUHUDU’L-HÂL;

- Yahya zâde Burhan Efendi, - Eşref Kasım zâde İbrahim Halil efendi, - Attar Ali zâde Lütfi Ağa, - Tahmisci zâde Kadir Ağa, - Halebli Hâcı Mehmed bin Mehmed, - Kâçik zâde Salih Efendi, - ve ğayruhum.

İşbu suret aslına mutabıktır. Fi 26 Mayıs sene 926 Mehmed.

— 113 — — 114 — — 115 — Ayşe Hatun binti Muhammed Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 731 Numaralı Deffterin 44. sayfasının 33. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ayşe Hatun binti Muhammed Vakfı”na ait 1156 H. (1743 M.) tarihli vakfi- yenin yeni harflere çevirisidir.

Mâ fîhi mine’l-vakfi ve’l-habsi cera indi ve hakemtu bi-sıhhatihi ve luzümihi âlimen bi’l-hilâfi beyne’l-eimmeti’l-eşraf nemekahü’l-fakiru’z-zaif ilâllâhi’l-Meliki’l-Lâtif indallahi el-Kadı bi-Medine-i Kilis el-mahmiyye, ğufira lehu.

Kayd şude, bâ-arzuhal-i Ayşe Hatun, sahibe-i vakıf ve bâ-i’lâm-ı Mevlanâ Mehmed Emin Efendi, Müfettiş-i Harameyn ve bâ-arz-ı Beşir Ağa ve bâ-ferman-ı âli el-vaki’ 16 Cemaziye’l-ahir 1160.

Hamd-i faik ve senâ-i lâyık, Ol Maliki’l-mülk ve’l-melekût, Rabbi’lizzeti ve’l-ceberrut, azzet kelime- tuhu, Hazretleri’nin dergah-ı azamet penâhına ref’ olunur ki, nüsha-i insanı ademden ebde’i takvim üzere ihtira’ ve inşa eyledi ve uluf-ı salevât ve sunuf-ı teslimât, ol efrad-ı beşer ve şefi’ i ruz-ı mahşer, nasih-i şerayi’i ahkâm-ı evvelîn ve aharîn, Habib-i İzed-i Sultan-ı kevneyn güman-ı ebr u burc-ı kabe kavseyn mazhar-ı fermud-ı “Ve ma erselnâke illâ rahmeten li’l-âlemîn.” Hazretleri’nin ravza-i şerife-i razıyye ve hatır-i tam merziyyesine ihdâ olunur ki, ümmetini sebil-i sevaba delâlet ve tarik-i sedada hidâyet eyledi ve bakıyye-i nakıyye-i İslâm ol evlâd-ı kiram ve ashab-ı zevi’l-ihtiramlarının merkad-ı aliyye ve meşahid-i seniyyesine isar olunur ki, herbiri mütevelli-i cihat-ı dîn ve nâsır-ı şeri’at-ı Seyyi- di’l-mürselîn, Rıdvanullâhi Te’âla aleyhim ecma’în.

EMMA BA’DU; bu kitâb-ı dürer-i nizamın tastirine badi oldur ki, Medine-i Kilis mahallâtından, Kızılca Mahallesi sakinelerinden, sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât, Ayşe Hatun binti Muhammed vakta ki, bu dar-ı cay-i huzur ve seray-i sürur olmayub, menzil-i fena olduğunu muhakkak bilüb, “Mâ in- deküm yenfüdü ve ma indallâhi bakin” nass-ı şerif ve hadis-i münif-i “İzâ mate ibnu Ademe inkata’a amelehu illâ min-selâsin veledin salihin ve ilmin yuntefe’u bihi ba’de mevtihi ve sadakatin cariyetin” fehva-yı sa’adet üzere meclis-i şer’i şerif ve mahfel-i din-i münifde vakf-ı ati’z-zikre mütevelli nasbey- lediği fazıletli, Ahmed Efendi Bin Hasan Efendi muvacehesinde ikrar-ı sahih-i şer’î ve i’tiraf-ı sarih-i mer’î kılub, silk-i mülk-i sahihimde münselik A‘zâz Nahiyesi’nde, Kefersina Mezra’a toprağında vaki’ Büyük Bağçe demekle ma’ruf kıbleten ve şarkan tarik-i salik ve garban Molla Muhammed ve bazan Molla Ahmed bağçeleri ve şimalen Mevlihâne bağçesi ile mahdud yirmi çiftlik bağçenin beş sehmin- den bir sehim mülkümü ve yine mahmiye-i mezburede, Küçük Bağçe demekle ma’ruf Kefersinâ top- rağında vaki’ kıbleten tarik ve bazan Kereş Oğlu bağçesi ve şarkan Sağır Oğlu Bağçesi ve garben tarik-i âmm ve şimalen Koca Şorbacı ve bazan Armudlu bağçeleri ile mahdud sekiz çiftlik bağçesinin nısfı olan mülkümü ve derun-ı şehirde, Sibat Mahallesi’nde vaki’ kıbleten ve şarkan tarik-i âmm ve garban Topal Seyyid menzili ve şimalen Demirci Yusuf menzili ile mahdud bir bab şîr-i ruğan mülk ma’sara- mı hasbeten lillahi Te’âla vakf habs edüb, şöyle şart eyledim ki;

Madem ki, libas-ı sıhhat ve came-i afiyeti lâbis olam zikr olunan iki kıt’a bağçelerde mezkur hisse- lerin ve ma’saranın ğallesini mütevelli-i mezbur, Ahmed Efendi bana teslim eyleye. Vefatımdan sonra halen sulbîyye kızım, Kerime Hatun’a teslim eyleye. Merkume, Kerime’nin vefatından sonra ğalle-i mezkure Medine-i Münevvere fukarasına vakf ve sarf ola ve dahi şöyle şart eyledim ki; mezkur, Ah- med Efendi zikrolunan evkafa vefatına değin mütevelli ola. Vefatından sonra evlâdı ve evlâd-ı evlâdı ebeden mâ tenaselü mütevelli olalar ve dahi şöyle şart eyledim ki;

Hasıl olan ğalleden mütevelli-i mezbure, senede on kuruş vazife ve ba’dehu senede mütevelli olanlara dahi kezâlik, onar kuruş vazîfe vakf ve ta’yin eyledim. Alub kabz ideler, deyüb ve mahdud-ı mersume iki kıt’a bağçelerde olan vakıf hisseleri ve vakıf ma’sarayı halen mütevelli-i merkum, Ahmed Efendi’ye teslim eyledim. Ol dahi vakfiyet üzere kabz ve tesellüm eyledi, dedikde mütevelli-i mer- kum, Ahmed Efendi dahi minval- i muharrer üzere vicahen tasdik eyledikden sonra merkume, Ayşe

— 116 — Hatun’un vekil-i müspet ve müsecceli Molla İbrahim bin Muhammed vakf-ı akarın ihtilafına vâkıf ve semti niza’ına bi’l-külliye ârif olmağla vakf-ı mezkurun mütevellisi merkum Ahmed Efendi mahza- rında bi’l-vekâle da’va ve takrir-i kelâm idüb, müvekkilem, mezbure, Ayşe Hatun’un cevabı oldur ki vakf eylediğim ik bağçe hisseleri muşağan ve kabilü’l-kısmetde olmağla kable’t-taksim teslim-i sahih olmadığından İmam-ı müctehidîn ve mükteda-yı eimme-i din, Ebu Hanifeti’l-Kûfî ve İmam Muham- med katlarında vakfiyeti gayr-i sahih ve mezkur olan vakıf gayri müşa’ ma’saranın İmam-ı Azam ve Serdar-ı Ekrem katında tasadduk-ı bi’n-nafi’ ve mülk-i vâkıfdan hurucu mani’ olmayub, cism-i sıhhatı came-i lüzumdan ari olmağla vakf-ı mezkurlardan alâ-külli’r-re’yeyn rucu’ ve semt-i istirdadı ihti- yar etdükde mütevelli-i merkum, Ahmed Efendi cevabında müteveccih-i bahs ve lücac ve salik-i silk-i ihticaca zâhib olub, fî’l-hakika mülk-i müşa’ı kabilü’l-kısmenin İmam-ı Azam ve İmam Muhammed katlarında kable’l-ifraz vakfı gayri sahih lâkin, İmam Ebu Yusuf katında sahih ve müftabih olduğu kü- tüb-i mu’teberâtda mestur ve musarrah olub ve mülk-i ğayri müşa’ın vakfında İmam-ı Azam katında sıhhat lüzümdan arîdir. Lâkin, imameyn-i hümayen katlarında sıhhat lüzûmdan müfarakat itmez ve müstelzimdir. Alâ-kila’r-re’yeyn gerek, asl-ı vakıfdan ve gerek, şurut ve kuyudundan rucu’u ve istir- dadı mümteni’dir, deyu teslimden imtina’ ve müeddi-i ile’n-niza’ hâkim-i murafi’-i ileyh, esbağallahu ni’amehu aleyh huzurunda tehaküm ve tehasum ve tenakud eylediklerinde hâkim-i muma ileyh has- meyne nazar ve mubtil-i hayr olmakdan hazeridüb, kazıyye-i münaza’un fîhâya tefekkür ve ihtilâfât-ı eimmeyi tasavvur ve tedebbür idüb, bağçe hisselerinin vakfında imam Ebu Yusuf, kavlin ihtiyar ve ma’saranın vakfında İmameyn-i kavleyn ihtiyar ve vakfiyetleri ile hükm ve zımnında mezkur kuyu- dun ve şurut-ı sıhhatı ve lüzum alâ-men yerahu kaza ve tenfiz ve imza etmekle vakf-ı müebbed ve habs-i muhalled olduğuna binâen, mütevelli-i merkum Ahmed Efendi’ye vakf içün tasarruf ve gallele- rin mevkufun aleyhâya teslim ile tenbih etmekle nakz ve nakizine mecal, muhal oldu. “Fe-men bedde- lehu ba’de mâ semi’ahu fe-innemâ ismühu alellezine yübeddilunehu.” ve ecrü’l-vâkıfı alâllâhi’l-Kerim.

Cera alâ-zâlike ve hurrire fî evahir-i Rebiu’l-evvel li-sene sitte ve hamsîn ve mietin ve elf. Min-hic- reti’n-Nebeviyye. (Evahir-i Rebiü’l-evvel 1156).

ŞUHUDU‘L - HAL :

- Bekir Efendi, İmam Mustafa Efendi, İmam Hâcı Hasan, - Demirci Hasan Efendi, İmam Molla Muhammed, - Müezzin Abdülhalil bin Abdulkerim, Ömer Efendi Müfti, - Kâtib İbrahim Ağa, Naib-i Sabık Molla Halil Bin Mustafa, - Tüccar Mustafa, Abid Zâde Hüseyin Efendi.

— 117 — — 118 — — 119 — — 120 — — 121 — Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 48. sayfa- sının 40. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı”na ait 1329 H. (1911 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

el-Hamdu lillahi el-vâkıfu ala külli halin el-münezzehu ani’t-tağayyiru ve’l-intikal ve’s-salâtü ve’s-selâmu alâ seyyidina Muhammedin el-mevsufu bi-mekarimi’l-ahlak ve mehasini’t-tahsil ve ala alihi ve ashabihi’l-aricin ila me’arici’l-kemal.

EMMA BA’DU; işbu vakfiye-i sahihatü’l-fehavi ve vesika-i meriyyetü’l-mefadinin tahrir ve inşa ve tastir ve imlasına badi sahibetü’l-hayrat ve rağibu’l-hasenat tahrir-i huruf oldur ki; zikri âti vâkıfenin iltiması üzerine husus-ı ati’l-beyanın mahallinde ketb ve tahrir ve fasl u hasmi içün kıbel-i şer’i şerif-i enverden me’zunen bi’l-hüküm ba’s- olunan Kilis Mahkeme-i Şer’iyye Başkatibi Hafız Mehmed Efen- di bin İbrahim Ağa Haleb vilayet-i celilesi dahilinde kain Kilis Kazasının İnnablı Kütah Mahallesi’nde vaki Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi bin Süleyman Haki Efendi hanesi demekle ma’rûf haneye varub akdi meclis-i şer’i âli eyledikde zatı tarif-i şer’i ile musaddak muma ileyha Ayuş Hanım meclis-i makud-ı mezkurde zikri ati vakfiyete li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği mahalle-i mezkur- den Mustafa bin Hacı Seyyid bin Veli Efendi mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i idüb vaktaki bu dar-ı fenayı sebat ve bî-beka olub na’imi mu’riz-i zevalde ve mukimi şeref-i irtihalde olduğunu mülahaza edüb “es-Sadakatu fidyetü’l-me’asi”, “Yevme yu’hazul’l-mücrimune bi’n-nevasi.” malum olduğundan maada “ve mâ tükaddimû li-enfisikum min hayrın teciduhû indallahi hüve hay- ren ve a’zamı ecren.” mefhum-ı münifinden habire ve agah olduğu cihetle vakfı atilbeyane suduruna değin silki mülkünde malik ve mutasarrıf olduğum sâlifü’z-zikr İnnablı Kütah Mahallesi’nde vaki işbu derununda meclisi-i şer’i âli akd olunan menzilini cenuben Kudamacızâde Mustafa Efendi bin Ali hanesi ve bazen Bıyıkbey zâde Reşid Ağa ve Keçikzâde Hacı Abdullah Efendi bin Abdurrahman Efen- di’nin müşterek zeyt ma’sarası ve bazen kudamacı Veli Mehmed bin Halil hanesi şarken Soğan delisi oğlu Bekir bin Mansur ve Bıyıkbey zâde Kazım bin İmam dükkanları ve bazen Salih Efendi zâde Hâcı İsmet ve Hâcı Mehmed Efendiler ebnan-ı Ali Efendinin şirik ma’saralarının harabesi şimalen bazen muma ileyhim Hacı İsmet ve Hacı Mehmed Efendilerin ve bazen Ahmed Nazif Efendi kerimesi Necat Hanımın dükkanları garben Sağirzâde Hâcı Ali Efendi bin Hâcı Mustafa Ağa ve bazen Attar Hacı Hanefizâde Ali Rıza Efendi bin Lütfullah Efendi ve bazen İskenderoğlu Kudamacı İbrahim Kerimesi Emine haneleriyle mahdud ve şarka müteveccih iki mağlı ve dört pencereyi havi bir bab oda şimale müteveccih üç pencereli bir bab oda ve derununda vaki bir bab direk mağara ve ittisal-ı şarkisinde bir eyvan ve eyvan-ı mezkurun şark cenubisinde vaki bir bab oda ve garbe müteveccih bir bab fevkani oda ile zirinde vaki bir bab matbahı havi on üç bin kuruş kıymetli bir bab menzil ile Kefre Mantarasında vaki cenuben tarik-i âm şarken Fakı Ali Oğulları Mustafa Çavuş ve Abdullah ebnan-ı Ali bin Musta- fa şimalen Kudamacıoğlu Tahir bin Ahmed ve garben Telefat Hacısı oğlu Hacı Mustafa bin Ahmed zeytünlükleri ile mahdud iki bin kuruş kıymetli otuz beş eşcardan ibaret bir kıta zeytunluk ve Kefer Safra mantarasında vaki cenuben Abdunnafi kerimeleri Meryem ve zeyneb ve Firdevs bağları şarken Kazazzâde Abdulkerim Efendinin mahdumu Mustafa efendinin zeytuni şimalen Keçeci Bekir oğlu Kara Ali bağı ve garben Gavur İmamoğlu Çolak Halil bin Mastallı zeytuni ile mahdud beş yüz kuruş kıymetlu iki yüz tiyekden ibaret bir kıta üzüm bağıyla derununda mağrus yirmi yedi eşcar zeyzun fidanları ve mezkur menzil ve zeytunluğu bi’l-cümle tevabi ve levahık ve kaffeti’l-hukuk ve’l-merafık hasbeten lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzati rabbi’l-a’la ricasıyla niyyet-i sâdika ve’l-aziz vakfı sahih-i şer’i ve habsi sarih-i mer’i ile vakıf ve habs edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;

Ben Hayatta oldukça vakfı mezkure ben mütevelli ve mutasarrıf olub taklil ve tezyidi merreten ba’de uhra kendi yedimde ola. Bi-emrillahi Te’âlâ vefat eylediğimde vakf-ı mezkure işbu mütevelli-i mezbûr Mustafa mütevelli olub sâlifü’z-zikr menzil ve mezkur zeytunluk ve bağı hasbema cere’l-ade bile isti’lali hâsıl olan gallesinden evvelen mezkur menzil ve bağ ve zeytunu ta’mir ve termim ve ma- sarıf-ı sairesi ba’de’l-ihrac fazla-i galleden Şeyh Abdullah Mahallesi’nde ve civar-ı kasaba ve Küneyse

— 122 — yolunda vaki (Boşluk var.) bina kerdem kastel ve su mecrasının ta’mir ve termim ve tathirine ve icabı halinde müteaddid su kuyularının hafriyle nebean edecek suların kendi tarafımdan hafr olunan su mecrayı mahsusuna isal ve ilaveye li-ümm ceddem müteveffiye kerimem tarafından bulgur kaynat- mak üzere vakıf edilen bakırdan ma’mul bir adet hallenin icabı halinde tamir ve termimine lüzumu mikdar (Boşluk var.) sarf oluna. Bi-iznillahi Te’âlâ suyun teksirinde mezkur kastalın kifayesinden faz- la suyu kastal-ı mezkurun zahrında vaki mahzenden bi’l-ifraz derun-ı kasabada sair suya ihtiyacı olan mahalle suyun isaliyle diğer bir kastel inşasına ve kastel (Boşuk var.) anın dahi masarıf-ı lazimesini tesviyeye ve fazla-i galle olursa kastal-ı mezkur için müstegallat iştirasına ve mezkur kastel-i müte- velli olan zata galle-i vakıfdan senevi üç yüz kuruş rayic-i belde vazife verile ve merkum Mustafa’nın dahi vefatında evlad ve evlad-ı evlad-ı zükurunun ekber ve erşedi mütevelli olub ber-vechi muharrer şurut-ı mezkurelere riayet eyleyeler. Ne’uzubillahi Te’âlâ mezkur Mustafa’nın nesli münkariz olur ise mezbur Mustafa’nın müteveffa biraderi Hacı Ahmed’in oğulları Mehmed Ragib ve Mehmed Seyid’in evlad-ı evlad-ı evlad-ı zükurunun ekber ve erşedi batnen ba‘de batnin mütevelli olub şurut-ı mezkure- lere riayet eyleyeler. Ne’uzubillahi Te’âlâ murur-ı eyyam ve kürur-ı şuhur ve avam ile su kuruyub kas- tel-i mezkur münhedim ve harab olur istimalden kalub vechen mine’l-vücuh kabili tamir ve termim olmaz ise galle-i mezkure kastel-i mezkure en karib ehli İslam-ı mekteb-i ibtidasının mahzemesine sarf oluna, deyu tayin-i şurut ve tebyin-i masarıf ve kuyud edüb mezkur menzil ve bağ ve zeytunu fâ- rigan ani’ş-şevâğil mütevelli-i mezbur Mustafaya teslim ol dahi vakfiyet üzere kabz ve tesellüm vesair mütevellilerin evkafda tasarrufları gibi tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfe-i mezbure Ayuş Hanım semti vifakdan canib-i şikaka azim ve mütevelli-i merkum ile husumet ve nizaa cazim olub vakfı akar muhtar-ı eimme-i ahyar olan imam-ı azam ve hümam-ı akdem hazretleri katında sa- hih lakin ariyetde olmakla vakfı mezkurdan rucu’ benim içün meşru olduğundan vakfı mezkurdan rucu’ ve mezkur menzil ve zeytunluk ve bağı ke’l-evvel mülküme istirdad ederim dedikde mütevelli-i merkum Mustafa dahi cevabe tesaddi birle eğerçi inde’l-imam-ı azam hal bast ve tafsil olunan minval üzere olduğu cayi eşkal değildir. Lakin Arif-i semadani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-imam es-Sani indinde vâkıf mücerred vakaftu demekle ve imam-ı Muhammed bin Hasan Şeybani indinde teslim ile’l-müte- velli te’bid-i zikirle vakıf lazım olur deyu red ve teslimden imtina ve me’zun-ı muma ileyh huzurumda her biri müterafian fasl u hasme tâlibân olduklarında me’zun-ı muma ileyh dahi canibi vakfı evla görüb alimen bi’l-hilâf ve muraiyen lima yecibu muraatuhu fi’t-tescil evkaf me’zunen bi’l-hüküm mü- tevelli olduğu halde mahzar-ı vâkıfa-i mezburede vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükmü sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarih-i mer’i etmeyin vâkıf-ı hali muma ileyh mahallinde ketm ve tahrir ve maan ba’s olunan ümena-i şer ile huzur-ı şer’iyye gelerek ala vuku’ihi inha ve takrir etdikde hükmü mezkur kıbe- li şerden dahi ……boşluk) olmağın min ba’d vakf-ı mezkur sahih ve lazım ve habsi sarih-i mütehattim oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.”

Harrerehu zalike ve hurrire fi’l-yevmi sadis aşer min şehri Şevvali’-mükerrem li-sene tis’a ve işrin ve selase mie ve elf. (16.10.1329)

ŞUHUDU’L-HÂL;

- Tırıklı Mahallesi’nden Sağirzâde Muharrem Efendi bin Hacı Mustafa Ağa, - Tekye Mahallesi’nden Keçikzâde Mehmed Efendi bin Ömer Ağa, - İnnablı Kütah Mahallesi’nden Yaycı zâde Abdulhalim, - Şeyhler Mahallesi’nden müezzin Mehmedin oğlu Ahmed Ağa, - ve ğayruhum.

— 123 — Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 49. sayfasının 41. sırasında kayıtlı Kilis’te “Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi Vakfı”na ait 1330 H. (1912 M.) tarihli zeyl vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

el-Hamdu lillahil vâkıfu ala külli halin el-münezzehu ani’t-tağayyiru ve’l-intikal ve’s-salâtü ve’s-selâmu alâ Muhammedin el-mevsufu bi-mekarimi’l-ahlak ve mehasinü’l-hisal ve ala alihi ve sah- bihi’l-aricin ila maarici’l-kemal.

EMMA BA’DU; İşbu vakfiye-i sahihatü’l-fehavi ve vesika-i şer’iyyetü’l-metavinin tahrir ve inşa ve tastir ve imlasına badi sahibetü’l-hayrat ve rağibu’l-hasenat zikr-i âti vakfenin taleb ve iltiması üze- rine husus-ı ati’l-beyanın mahallinde ketb ve tahrir ve fasl u hasme içün kıbel-i şer’i şerif-i enverden tahriri huruf oldur ki;

Me’zunen bi’l-hüküm ba’s ve tesyir olunan Kilis Mahkeme-i Şer’iyye Başkatibi (Bir kelime okun- madı.) zâde Hafız Mehmed Efendi bin İbrahim Ağa bin Mustafa ağa Haleb vilayet-i celilesi dahilinde kain Kilis Kazasının İnnablı Kütah Mahallesi’nde vaki ilamın Ayuş Hanım binti Abdurrauf Efendi bin Süleyman Haki Efendi hanesi demekle ma’rûf haneye varub akdi şer’i âli eyledikde zatı tarif-i şer’i ile (Boşluk var.) muma ileyha el-Hac Ayuş meclis-i makud-ı mezkurde zikri ati vakfına li-ecli’t-tescîl mü- tevelli nasb ve tayin eylediği mahalle-i mezkurden Hâcı Mustafa bin Hâcı Seyyid bin Veli Efendi mah- zarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i idüb vaktaki bu dar-ı fenayı sebat ve bi beka olub na’imi mu’riz-i zevalde ve mukimi şeref-i irtihalde olduğunu mülahaza edüb “yevme yu’hazul’l-müc- rimune bi’n-nevasi” malum olduğundan maada “ve mâ tükaddimû li-enfisikum min hayrın teciduhû indallahi hüve hayren ve a’zamı ecren.” mefhum-ı münifinden habire ve agah olduğum cihetle zikri ati vakfın suduruna değin mülkümde münselik ve zabıtda malike ve mutasarrıfa olduğum Kilis’in De- veciler Mahallesinde ve Köşker Pazarı nam mahalde saffı şarkında vaki nehriye müteveccih cenuben Baytazzâde müteveffa Mustafa vâkıf Efendi’nin sulbiye kızları Makbule Rukiye şimalen Said Efendi bin Hâcı Emin Sürmelioğlu’nun dükkanları şarken Arif bin meşhur Attar Hâcı Raif hanesi cebhesi tarik-i âmm ile mahdûd iki bin kuruş kıymetli bir bab bakkal dükkanı ile Kilis’in Çerkezlik Manta- rasında vaki şarken Ahmed bin Osman bin Hidiv ve bazen tebia-i Devleti Aliyye-i Osmaniye’den ve Ermeni milletinden Kork veled-i Aker Mosis bağları garben benim mülküm bağın şimalen Kürt Ali oğlu Ahmed vereseleri cenuben Abdurrahman bin Mansur bin Soğan delisi oğlu bağlarıyla mahdud üç bin kuruş kıymetli ve diğeri bir bazan dahilinde zeytun elli tiyek üzüm bağıyla derununda mağrus elli bir eşcar zeytun fidanları ve mezkur dükkanın tamamları hasbeten lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzati rabbi’r-rahim “yevme la yenfeu malun vela benun illa amene ilallahi bi kalbin selim” ricasıyla niyyet-i sâdika ve’l-aziz-i vasika vakfı sahih-i şer’i ve habsi sarih-i mer’i ile vakıf ve habs edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;

Ben labis-i libas-ı hayat ile mülebbes oldukca vakfı mezkure ben mütevelliye ve mutasarrıfa olub hâsıl olan gallesini dilediğim gibi ekl ve bel’ eylerim. Bi- emrillahi Teâlâ vefat eylediğimde vakf-ı mez- kurem işbu hazır-ı merkum Hâcı Mustafa mütevelli olub mezkur dükkân ve bağdan hasbema cere’l-a- de bil istiğlal hâsıl olan gallesinden mezkur dükkanın muhtac-ı tamir olan mahallini tamir ve termim ve mezkur bağın çift vesaire masarıfının ba’de’l-ihrac fazla-i gallesinden beher sene şehri Zilhicce’nin dokuzuncu arefe günü vasatından benim ve kızım atikanın ve müteveffa babam mezbur Abdurrauf Efendi’nin birer kurban ki cem’an üç adet kurban zebh olunup cild ve lahmları fukaraya tesadduk olu- na. Beher sene şehri Ramazanda mücevvid bir hafıza benim ve kızım mezburenin ve babam mezbur için birer ki cem’an üç hatmi şerif tilavet etdirilib sevabını ruhumuza ihda eyleyeler ve mezkur hafıza icabına göre fazla-i vakıfdan münasib hediye verile ve fazla-i galle kendi bina kerdem olan Kilis’in Şeyh Abdullah Mahallesi’nde vaki ve civarı kasabada Küneyse yolunda Nemika Kastalı demekle maruf kastalın su mecrasıyla kastal-ı mezkur için evvelce vakıf eylediğim İnnablı Kütah Mahallesi’nde vaki cenuben Kudamacıoğlu Hâcı Mustafa Efendi ile Mehmed bin Hâcı Ali hanesi ve kısmi Bıyıkbeyzâde

— 124 — zeyt ma’sarası ve bazen Kavramcı Deli Mehmed bin Halil Hanesi şarken Soğandelisi oğlu Bekir bin Mansur ve Bıyıkbey oğlu Kazım ve bazen Salih Efendizâde Hâcı İsmet ve Hâcı Mehmed Efendilerin şirik ma’saralarının harabeleri şimalen bazen muma ileyha Hâcı İsmet ve Hâcı Mehmed ve bazen Ah- med Nazif Efendi’nin kerimesi Necat Hanım’ın dükkanları garben Sağirzâde Hâcı Ali ve bazen attar Hâcı Hanefizâde Alirıza Efendi ve bazen İskenderoğlu İbrahim Kerimesi Emine Hanım’ın haneleriyle mahdud bir bab menzil ve Kastal mecrasının tathir ve ta’mirine fazla-i galle olur ise mezkur kas- tal için kuyu hafr etdirerek mecrayı kadimine isal ve tamir ve termim ve tathiratdan fazla-i galleden mütevelli olan zata senevi rayic-i belde yüz kuruş verile ve bi emrillahi Teâlâ merkum Mustafa dahi vefat etdikde evlad-ı zükurunun erşed ve ekberi mütevelli olub ber vechi muharer şurut-ı mezkure- lere riayet eyleyeler. Ne’uzubillah merkum Mustafa’nın nesli münkariz olur ise li ebevyn karındaşı Hâcı Ahmedin oğulları Mehmed Ragib ve Mehmed Seyid ve evladlarının ekber ve erşedi batnen ba‘de batnin mütevelli olub ber-vechi muharrer şurut-ı mezkurelere riayet eyleyeler. Ve evlad-ı zükurları bulunmadığı halde evladı evlad-ı evlad-ı inaslarının ekber ve erşedleri mütevelli olub ber vechi mu- harrer şurut-ı mezkurelere riayet eyleyeler deyu ta’yîn-i şurût ve tebyîn-i kuyûd ve masarıf edüb ve mezkur bağ ve zeytun fidanlarıyla mezkur dükkanı vakfiyet üzere fârigan ani’ş-şevâğil mütevelli-i mezbûr Hâcı Mustafa’ya teslim eylediğimde ol dahi vakfiyet üzere tesellüm vesair mütevellilerin ev- kafda tasarrufları gibi bürheten mine’z-zaman tasarruf eyledi deyu mütevelli-i mezbûrun tasdikine mukarin ifade eyledikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfe-i muma ileyha Hâcı Ayuş Hanım semti vifakdan canib-i şikaka âzim ve mütevelli-i mezbure Hâcı Mustafa ile husumet ve münazaaya cazim olub vakfı akar imam-ı azam ve imam-ı akdem Ebu Hanife el-Kûfi hazretleri katında menzile-i âriyetde olmakla vakfı mezkurdan rucu’ benim içün meşru olmakla vakfı mezkurden rucu’ ve mezkur dükkân ve bağ ve zeytun fidanları ke’l-evvel mülküme istirdad ederim dedikde mütevelli-i mezbur Hâcı Mustafa dahi cevabe tesaddi birle inde’l-imam-ı azam hali bast ve tafsil olunan minval üzere olduğu cayi eşkal de- ğildir. Lakin Arif-i semadani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-imamı’s-Sani katında vâkıf mücerred vakaftu de- mekle ve imam-ı Muhammed bin Hasan Şeybani katında teslimü’l-mütevelli ve te’bid-i zikir ile vakıf lazım olur deyu red ve teslimden imtina ve me’zun-ı muma ileyh huzurunda her biri müterafian fasl u hasme tâlibân olduklarında me’zun-ı muma ileyh dahi canibi vakfı evla görüb alimen bi’l-hilâf ve muraiyen lima yecibu muraatuhu fi’t-tescil evkaf me’zun bi’l-hüküm mütevelli olduğu halde mahzar-ı vâkıfa-i mezburede vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükmü sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarih-i mer’i etmeyin vaki-i hali mahalinde ketm ve tahrir ve maan ba’s olunan ümena-i şer ile huzur-ı şer’a gelerek ala vuku’ihi inha ve takrir etdikde hükmü mezkur kıbeli şerden dahi tenfiz olunmağın min ba’d vakf-ı mezkur sahih ve lazım ve habsi sarih-i ve mütehattim oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.”

Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sabi aşer min Cemaziye’l-evvel li sene selasin ve selase mie ve elf (17.05.1330)

ŞUHUDU’L-HÂL;

-Tırıklı Mahallesinden Sağirzâde Muharrem Efendi bin Hâcı Mustafa Ağa, -Büyük Kütah Mahallesinden Sansar oğlu Hâcı Ali, -Aşıt Mahallesinden Azizzâde Hâcı Halil, -Şeyhler Mahallesinden müezzin Mehmedin oğlu Ahmed Ağa.

— 125 — — 126 — — 127 — Bayraklı Vakfı

Defteri Esas Cihât

Şahsiyet Orj. 1692.2065 Bayraklı Vakfı

Aded Umum Nev‘ Cihat Mahall-i Hizmet Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfı Vakıf İsmiyle 2065 Hayrat Müberratının Mahall Ve Mevakı’ı

Gaziantep Kilis’te Kesküs oğlu Küçük Camii, Lülülo Sadiye, Mahiriyye ve Bayraklı Vakıfları

2075 Kilis’te Hoca Ramazan ve Ayşe Hanım Vakıfları 2077 Kilis’te Ayyüş Hanım binti Abdurrauf ve Büyük Kütüphane ve Murtaza Ağa Vakıfları

VUKUAT

(2065) İdare meclisinin 14.5.1937 gün ve 448-398 sayılı karar uyarınca mazbut vakıflar arasına katıl- mıştır. 917/2819 No/1 S./92 K./9 (2075) ---- müdürlüğünün 29.7.937 günü ve 4874 sayılı karar ile mazbut vakıflar arasına alınmıştır. 2077 İdare meclisinin 3.8..937 tarih ve 728 sayılı karar ile mazbut vakıflar arasına alınmıştır. 937/2807 No/1 S./109 K./9

— 128 — — 129 — — 130 — — 131 — Camii Kebir Vakfı

Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi

Şahsiyet Orj. 168-250sr. Camii Kebir Vakfı Aded Umum Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan Tevcih Tarihi 250 İmamet- Hitabet Vazife/300 Ba hatt-ı hümayun müceddiden kaydile Hacı arz 1179 Hâcı Mustafa Efendiye tevcih 16 Rabiülevvel sene 334

Vakıf İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl Atik Esâmi Defteri Ve Mevakı’ı Haleb Vilayetine tabi‘ Kilis Kazasında 21 temmuz/6181 kâin Camii Kebir Vakfı müceddid

Şart-ı Vakıf Vukuat

İmam ve hatip Mustafa Beşe’nin 14.9.941 tarihinde ölümü ile------Tekke Camii İmam hatibi Ömer Beşe naklen ta‘yin edilmiştir. K/947 T.K/241

— 132 — — 133 — — 134 — — 135 — — 136 — — 137 — Canbolad/Canpolat Bey Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 607 Numaralı Defterin 307. Sayfa, 430. sırasında kayıtlı Kilis’te “Canbolad/Canpolat Bey Vakfı”na ait 961 H. (1553 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Hulasa-i vakfiye 394 Kuyud vakfiye numarası 31/ 4402

Kilis’de kain Canbulat Bey Vakfı vakıfnamesi evvelce müseccel olup bazı mahallerinin okuna- maması cihetile mahallinden celb edilüp Fetvahane-i alice tasdik buyrulan suret-i vakfiyenin Şurayı evkafça tashihi kaydı 10 Eylül 331 tarihli kararı iktizasından bulunmuş olmakla tashihi mümkin ola- mıyacağı cihetle aynen aslından ihraç edilen işbu sureti musaddaka vakfiyye ber-vechi zir kayd ve tescil kılındı.

NOT : Bu vakfiyenin eski kayıtlı bir ayni Halep Muhasebe defterinin 626 sahifesinde kayıtlıdır.

Sabika Kilis ekrat beyi olan Canbulat Bey medine-i Kilis’de bina eylediği Tekye Camii demekle maruf olan Cami-i şerifi evkafına tevliyeti evladı zükürundan erşet ve ekberden ve evlâd ve evlâd-ı zükürun bil-külliyye münkati’ olduktan sonra evlâd-ı inasa ve evlâd-ı inas bil-külliyye münkati’ ve münkariz olduktan sonra utekayi evlâdı utekaya ve evladı uteka münkariz olduktan sonra medine-i mezburda seccade nişin-i şeriat-i ğarrada ber karar olan kadılara beher yevm yirmi akça vazife ile mütevelli ola ve voyvoda olanlar ol vakıtta onbeşer akça yevmi nazır olup nezaret-i vakf ede evlâd-ı zü- kürunun erşet ve ekberden tevliyet meşrutiyetim üzre olan kimesne Camii mezburun asıl vezaifinin ve vakf-ı şerifin tamirat ve termimatı kendü tarafından üzerine olmak şartile ve izdiyad kalan ğalle-i vakfa mutasarrıf ola böylece mütevelli olup tasrih eylediği şurutı eda eyleyeler ve Camii mezburun vakf-ı nezareti yine evlad-ı zükürumdan yevmi yirmibir akça nezaret edeler ve evlâddan ashab-ı ne- zaret inkiraz buldukta bulunan voyvodalara nezaret yevmi onbeşer akça ile ve Hakim-i şer’i olan kadı efendilere tevliyet yirmibeşer akçe vazife ile vakfın iradından hasıl olan ğalle-i vakf-ı Cami’i mezbu- run evkafının tamir ve termimine ve ashab-ı vezaifin vezaifleri temamen verildikten sonra fazla-i ğalle-i vakf-ı ol vakıtta vakf-ı şerife irad olunacak kurat ve müsakkafat gibi alup vakf-ı mezbure sahih irad edeler ve nefs-i medine-i Kiliste vaki mezbur Cami’i şerif ve ma’ ve kurbünde bir bab hamam ve ma’ ve yine medine-i mezburede Meşhetlikte bir bab hamam ve ma’ ve yine nefs-i Kiliste vaki bahça Bedestan ve kurbünde olan dükkânlar yüz altmış adet dükkanlar ve Bedestana muttasıl bir hane ve A’zaz nahiyesinde Tibil nâm karyede ma’i firavanlar ile dokuz kıt’a bostan ve andan maada iki kıt’a eşcar incir ve iki kıt’a bağ ve derköş ve kasır nahiyelerinde olan altı kıt’a bostan ve dört kıt’a bağ değir- man ve diğer Dergüş nahiyesinde çiftik olmak üzre kırkbeş feddan arzlu ve dokuzbin eşcar zeytun ve nefs-i medine-i Dergüşde vaki dükkanlar ve hamam ve kahvehane ve saray ve nehr-i safiden iki göz ve nehr-i Afrinde iki göz un değirmeni ve Halebde vaki sarayı havza-i mülk-ü sahihimden ifraz ve halis malımda mümtaz edüp Hasbeten lillahi taala ve taleben li-merzatihi vakf-ı sahih ve te’bid-i sarih edüp şöyle şart eyledim ki;

Evlâd-ı zükürumun erşet ve ekberinden mütevelli olan kimseye Cami’i mezburun asl-ı vezaifi Hatip yevmi sekiz akça ve bir nefer imam sabah ve öğle Namazı edayi imamet eyledikte yevmi altı akça vazife ve ikindi ve mağrip ve işa Namazı bir nefer imam bade edayi salat yevmi altı akça vazife ve müezzin altı nefer reislerile yevmi dört ve beş nefer müezzin yevmi beher nefere üçer akça vazife ve Camii şerife bir nefer ferraş yevmi dört akça ve bir nefer şeal-i kanadil üç akça ve salat-i gurubden sonra bir nefer Fatiha hana üç akça ve sabah namazından sonra tilavet-i sure-i Yasine yevmi iki akça ve yevmi Cuma’da bir nefer buhurdan-i yevmi üç akça ve on nefer cüz’hana beher nefere yevmi birer akça ve bir nefer noktacı yevmi iki akça ve Camii şerifin bir nefer kennasını yevmiye iki akça vazife ve bir nefer çarobkeşe yevmi dört akca ve bir nefer Türbedarlık yevmi iki akça ve tamirat-ı vakfiye bir nefer mu’temet yevmi dört akça ve bir nefer kâtip yevmi dört akçe ve lüzumu olan bir nefer neccar yevmi dört akça ve bir nefer kanevatcı yevmi on akçe ve mahkeri olan hanelerin zemini ücreti muka-

— 138 — belesinde ruğan-i zeyt beher senede seksen batman ve bir nefer vaiz yevmi beş akça ve bir nefer su yolcusu mumu beş akça ve beher yevm dört akça mektep Hocasına ve şöyle şart eyledim ki;

Hatip ve imam ve erbab-ı vezaifin bilcümle azli ve nasbi mütevelli-i vakfa mufavvaz olup aherden bir fert müdahale eylemeye bade itmam-ı şurut-ı vakf-ı mezbur evlâd-ı zükürumdan erşet ve ekber- den olan mütevelli vech-i meşruti üzre teslim ve kabulden sonra tis’a miet ve vahid-i sittin tarihile müverrah Kilis kadısı esseyit Hasan efendi imzasile mümza sicill-i mahfuzundan musarrah suret muhreç suret-i vakfiyesi Anadolu muhasebesine kaydolunmak ricasına Kilis Kadısı Hasan efendi ar- zetmekle Anadolu Kazaskeri Zeynelabidin efendinin ilamı mucebince anadolu muhasebesine kayıt ve suret verilmek babında binyüz ondört tarihinde sadır olan ferman-ı âli mucebince kayt ve suret vermiştir evkaf-ı mezburun evlâd-ı vâkıftan mütevellisi Zeynel Abidin ibni Muharrem der-i devlete arzıhal sunup evkaf-ı mezburı vakfiyesi suret-i kaleminden ihraç ve yedine verilmek babında istitayi inayet etmeğin mucebince vakfiyet sureti verilmek babında bin yüz otuzbir Safer üç tarihinde sadır olan ferman-ı âli mucebince suret-i vakfiyyesi aynile mahallinden naklolunmuştur.

Balada müseccel vakfiyenin kayıt ve tescili iltimas olunmağla olvechile işbu mahalle tescil edilerek temhir edildiği /3/ Şaban /330

Naibi kaza-i Kilis Ömer Lutfi

Naip Ömer Lutfi Efendi zamanındaki sicill-i mahfuzundan muhreç işbu suret aslına mutabıktır / 20/ Rebiulevvel/333 /20 Kânunu sani 330

Kilis kadısı Hüseyin Müştak

İşbu Mühür mutabıktır 21 Cemaziyelevvel 1333

İlâmati şer’iyye Eminül fetva Müdiriyyeti

Aslı ile mukabele olundu .

— 139 — — 140 — — 141 — Çekmeceli zâde Mustafa Cami-i Şerifi Vakfı

No:2724 Nevi-i Cihet: Vazâ-i… ve mahsusat-ı esami-i mutasarrıfan(Mutasarrıfın İsmi): Ber vech-i Hasbi Halil Efendi. Sene: 17 safer sene 1207. Vakıfın İsmi: Kilis haricinde Kastal-ı Kurd Ağa kurbinde çekmeceli zâde Mustafa Cami-i Şerifi vakfı.

Vukuat: Cihet-i mezkure… Halil Efendi bila badel veled vefatından mahlulünden diğer Halil Efen- di ba irade-i aliye tevcihiyle Fi 17 Muharrem 323. Mumaileyhin vefatıyla mahlulünden oğlu Ali Efendi ba-irade-i aliyye-i nezaretpenahi tevcih olun- muştur. Fi 20 Mart sene 322.

— 142 — — 143 — — 144 — — 145 — Cüneyne Camii Vakfı

Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi

Şahsiyet Orj. 168-149 153 sr. Cüneyne Camii Vakfı

Aded Umum Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Vakıf İsmiyle Hayrat Müberratının

149 imamet 290/--- 172/--- Muhâl Ve Mevakı’ı Evkaf-ı mazbutadan Kilis’de Kâin Cüneyne Camii Şerifi Vakfı Atik Esâmi Defteri Şart-ı Vakıf Muhasebe 652 21/--sur-2663

Vukuat

Açık olunan bu cihetler mahalli tevcih em.4.7.945 günü v e4 sayılı kararı ve makamı 3.8.945 günü ve 5142 sayılı onayı ile kadro harici Helvacı Oğlu Cami İmam ve hatibi Musa Zengin naklen tayin edil- miştir.

Kuyud/1945/1882 T.K./172.

— 146 — — 147 — — 148 — — 149 — Davud Nebi Vakfı

Defteri Esas Cihât

167-2171 sr. Davut Nebi Vakfı

Aded Umum Vakıfı İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl Ve Mevakı‘ı Atik Esas 2171----- evkafdan A’zaz ve Kilis’de vakı’ Davudu’n-nebi Aleyhisselam vakfı Haleb muhasebe 663 Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfân Tevcih Tarihi 2172 Hitabet 10 yevm akça Es-Seyyid Salih Efendi ibn-i Ali 15 cemaziyel ahir sene 329 2173 İmamet yevm akçe 2 eş-şeyh es-Seyyid Davûd Efendi ibn-i Halil 9 Recep sene 347 2174 Hadim yevm akçe 5 Şeyh Davud Efendi 9 Receb sene 347 2175 Ferraş ---- akçe vazife

Vukuat

Mumaileyhin vefâtile mahlûlinden ve oğulları İbrahim Asım ve Muhlis Efendilerin terk ve kef-i yedlerinden Ahmed Efendi ibn-i Asım ba hattı hümayun tevcih 18 Receb 328----625

Mumaileyhin Kilis kasabasında Çalık Camii Şerifi hitabetile ta‘yin kılınmasına mebni terkinden Süleyman Efendiye ba hattı hümâyun tevci 7 sene 333 ‘arz 1078--- 30/7007

Mumaileyhin mukaddema bila berat mutasarrıfı oğlu Molla Davud Efendinin ahiren vefâtlariyle mahlûllerinden mahdumu Molla Süleyman Efendiye bâ irade-i aliye tevcih fi. 22 Receb sene 33 hulasa 2339

Mumâileyh vuku‘ vefâtile mahlûlden oğlu Süleyman Efendi bâ irâde aliye tevcih fi. 19 Recep sene 312 hülasa 823

Bu dahi bâ irade-i aliye tevcih hulasa 823

Camii şerif mezkûr Kilis kasabasına tabi‘ Türkmân nahiyesinin Toybık karyesinde kâin olduğu iş‘ar mahalleye atfen şûrâyı evkaf kararında gösterilmiş olmağla şerh verildi.

— 150 — — 151 — — 152 — — 153 — Debbağhane Camii Vakfı

Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi

168-154 158 sr. DebbağhaneCamii Vakfı

Aded Umum Nev‘ Cihat Esami-i Mutasarrıfan Tevcih Tarihi Vakıfı İsmiyle Hayrat 154 İmamet Şeyh Mehmed Efendi 15 Recep 1234 Müberratının Muhâl Ve Mevakı‘ı Kilis’de Meşhedlik Mahallesinde Debbağhane denmekle ma‘rûf Şeyh Gökce Camii Şerifi Atik Esas Defteri Şart-ı Vakıf Haleb muhasebe 658 31—sur 2663 155 Hıtabet ba vazife/1200 müceddiden---290 Şeyh Mehmed Efendi Zilhicce sene 214 Haleb muhasebe 156 Tedris Şeyh Mustafa –Recep sene 1284 Haleb muhasebe 658 157 Müezzin vazife—720 müceddiden---390 158 Ferraş--- 159 İmamet Kilis’de Şeyhler Camii Şerifi Vakfı müceddid—sur 31/2663 160 Müezzin bâ vazife 480 müceddiden---390 162 Kayyum Şart-ı Vakıf Vuku‘at Mumâileyh vefatı mahlûlinden Gasalizâde ‘Abdullah Efendiye imamet Ali Efendiye tevcih olunmuş- dur. 19 Mayıs m.322 Bu dahi mumâileyh Abdullah Efendi bâ hattı hümâyun tevcih olunmuşdur. 23 Nisan sene 335 ‘arz 1258 Mahll-i tevcih 20.8.935 gün ve 5 sayılı Kara Kadı ve makam------22.10.935 gün--- Çolakoğlu Kara Kadı Camiine imametine nakil edilmişdir. Kuyut/935/138 T.K./49 Vefatile 3.1.926 da makamı------heyetinin 3.1.1926 ve ------Kara Kadı Abdullah Efendiye tevcih edilmişdir. N/7 T/50 23.1.1936------Fazlı Beşeye tevcih edilmişdir. Bu dahi mumâileyh Abdullah Efendiye bâ imamet---- bâ hattı hümayun tevcih edilmişdir. 19 Ma- yıs------32/1771

— 154 — — 155 — — 156 — — 157 — Çavuşzâde Ebubekir Ağa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 585 Numaralı Defterin 199. Sayfa, 151. sırasında kayıtlı Kilis’te “Çavuşzâde Ebubekir Ağa Vakfı”na ait 1104 H. (1692 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Halep Muhasebe: 731

Vakf-ı eşcar-ı incir ve abar sahibü’l-hayrat Çavuş zâde Ebubekir Ağa mütesellimi Haleb-i esbak sakin-i mahalle-i Kızılca an mahallat-ı medine-i Kilis bera-yı taamiyye-i fukara-yı dervişan Mevlevi- hane-i Ali Ağa der-Medine-i M. kayt şüde vakfiyye-i mamülün biha be kalem-i cihat müceddeden kayt şüde fermude ba ilam-ı naib-i medine-i M. ve ba mazbata-i meclis-i M. ve ba inha-i vali’i vilayet-i M. ve muhasebeci’i evkaf-ı Vilayet-i M. ve ba ilamı mahkeme-i teftiş ve ba defter-i hulasa 280 / 9186 ve ba telhis-i devletlü es-Seyyid Kemal Paşa nazır-ı evkaf-ı humayun ve ba ferman-ı âli fi 7 Receb sene 1290

Mâ hurrire fihi mine’l-vakfi’t-tesbil kad-sare lazımen bi’l-hükmü ve’t-tescil ve ene’l-fakirü’z-zai- fü’z-zelil Abdurrahman ibni Muhibbullah el-Kadı bi-medine-i Kilis maa Şeyh ve Amik ufiye anhüma ve gufire lehuma.

El-Hamdülillâhi ve kefa ve selâmün alâ ibadihillezinestefa ve’s-salatü ve’s-selâmü alâ Nebiyyi- hi’l-Mustafa ve resülihi’l-mücteba ve alâ âlihi ve ashabi’ş-şürefa madema niamallâhi mahlukatihi ve vefa.

Emma ba’dü bu kitâb-ı sıhhat nisabın tahririne bais ve bu hitab-ı anber nikabın tastirine badi ol- dur ki Medine-i Kilis mahallatından Kızılca Mahallede sakin olub sabıka Halep mütesellimi olan mef- haru’l-ekabiri ve’l-eali Çavuş zâde Ebubekir Ağa meclis-i şer’î şerif ve mahfel-i din-i münifde vakf-ı âti’z-zikri tescile medine-i mezburede vaki’ Ali Ağa bina edüb hazreti Mevlana Kuddise sırrahü’l-alâ tarik-i erbabına şart eylediği vakf tekkenin şeyhi ve mütevellisi olan işbu rafiü’l-vesika Niyazi Seyyid Mehmed Efendi mahzarında ikrar-ı tam ve takrir-i kelam edüb Medine-i Kilis muzafatından A’zaz Nahiyesinde Kefer Abdi nâm mezrea turabında ve Kartaltepesi demekle maruf mevzi’de vaki şarken Şahin Bey hayrı ve kıble Arap Ali hayrı ve şimalen Şefkat oğlu hayrı ve garben A’zazlı oğlu hayrı ile mahdud ve mümtaz mülk-ü müşteram olan beş yüz adet incir eşcarı ile mahlût gars olan altmış adet nar eşcarını tekke-i merkumede olan fukara için hasbeten lillâhi’l-aliyyü’l-azim ve taleben li-mer- dati’r-rabbi’r-Rahim vakf-ı sahih-i müebebd ve habs-i sarih-i muhalled ile vakf ve habs edüb ŞÖYLE ŞART EYLEDİM Kİ;

Eşcar-ı merkûmenin bir senede hasıl olan menafiinden mütevelli-i mezbûre yevmi birer akçe tayin edüb maadasını tarik-i mevlanada tekke-i merkumda hazır olan fukaraya it’am-ı taam oluna vetebdil ve tağyir olunmıya deyüb mütevelli-i merkûme teslim eyledim ol dahi tesellüm ve kabz edüb sair müte- velliler evkafı tasarruf ettikleri gibi mutasarrıf olsun dedikde gıbbe’t-tasdiki’ş-şer’î vâkıf-ı ârif kelamını semt-i ahere sarif olub vakf-ı akar eğerçi muhtar-ı eimme-i kibar olan imam-ı Azam hümam-ı efham Ebu Hanifeti’l-Kûfi rahimehumüllâhi aleyh hazretlerinin re’y-i şerifi üzere lazım olmamağın vakf-ı mezkurdan rucu’ eyledim mütevelli-i merkum kasr-ı yed edüb bana teslim eylesin dediğinde mütevelli-i merkum cevab-ı ba sevaba mütesaddi olub bazı eimme-i müctehidin sıhhat luzumu müstelzim olduğu fadıl-ı samadani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-imami’s-sani re’y-i münirleri üzere vâkıf mücerred vekaftü de- mekle mecal istirdad muhal olmuştur deyu redd-i teslimden imtina’ ve husumet ve niza’ edüb hâkim-i muvakkı’i sadr-i kitâb tuba lehu ve hüsn ü meab efendi hazretlerinin huzurunda mürafaa olduklarında hâkim-i müşarun ileyh vakf-ı merkumun sıhhat ve luzumuna alâ kavl-i men yerahu hükm-ü muhkem-i şer’î edüb min ba’d vakf-ı mezkur vakf-ı sahih ve lazım ve müebebd ve kaim olub nakz ve nakızına mecal ve muhal ve ibtali mümteniü’l-ihtimal oldu. “fe-men beddelehû ba’de mâ semi’ahu fe-innemâ ismuhû allellezîne yübeddilûnehû innallâhe semîun alîm” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-Cevâdi’l-Kerim tahriren fi’l-yevmi’l-hamisi ve’l-işrin min şehr-i Cemaziye’l-ulâ li-sene erba’a ve mietin ve elf.

— 158 — ŞUHUDU’L-HAL;

-Mehmed Ağa Huccet zâde. –Mirvanik İbni Esail. –Musa Ağa ibni Murad. –Abdülkadir Efendi el-vâiz. –Seyyid Hüseyin Çelebi Kaymakam-ı Nakibü’l-eşraf. –Şatır Ahmed Ağa ibni Mahmud. –Ömer Ağa Bi- raderi Vâkıf. –Ahmed Ağa biraderi O. Mustafa Ağa ibni Suvar. –Abdülaziz bini Mehmed Ali. –Mehmed Çavuş. –Mehmed Efendi ibni Abdullah. –el-Hâc İsmail bini Vello. –el-Hâc Ali Çalık zâde. Mehmed Ağa ve Muhlis zâde. –Mehmed Şükrü Hüseyin Be muhzır başı. –Ve gayruhum mine’l-hazırun.

— 159 — — 160 — — 161 — Elif Hatun Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 22. sayfası- nın 15. sırasında kayıtlı Kilis’te “Elif Hatun Vakfı”na ait 1312 H. (1894 M.) tarihli vakfiyenin yeni harf- lere çevirisidir.

Elif Hatun Vakfiyesi.

el-Hamdulillahi’l-vâkıfi ala külli hal el-münezzehu ani’t-tağyiri ve’l-intikal ve’s-salatu ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Muhammedin el-mevsufu bi-mekarimi’l-ahlak ve mehasini’l-hisal ve ala âlihi ve asha- bihi’l-âricin ila me’arici’l-kemal.

EMMA BA’DÜ; Sebeb-i tahrir-i kitab-ı müstatab ve mucib-i tastir-i hitab oldur ki; Haleb vilayet-i celilesi dahilinde Kilis kazasına muzafa İzziyye nahiyesi müdiriyyetinde vaki Şeyhler nahiyesi kurala- rından Ma‘mil Uşağı Karyesi’nde ve zatı zirde muharreru’l-esami-i müslimin tarifleriyle mu’arrefe sa- hibetü’l-hayrat ve rağıbetü’l-hasenat Elif binti Seydo bin Periko nam hatun meclis-i şer’i şerif-i enver ve mahfel-i din-i münif-i ezherde zikr-i âti vakfına li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği me- dine-i Kilis’de Hakverdi Mahallesi ahalisinden Hacı bin Uncu Musa mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüb vakf-ı ati’z-zikrin suduruna değin yedimde mülk ve hakkım olub mezkur Ma‘mil Uşağı Karyesi hududunda vaki kıbleten tarik-i âmm şimalen bazen Hallu bin Şeyh Abdullah ve bazen Mehmed bin Şeyh Berimo zeytunlukları ve bazen Göl ve şarkan Süleyman bin İsmail Ağa zeytunluğu ve garben mezkur Ma’miluşağı karyesi ile mahdud zeytun sak zeytun eşcarını şamil bir kıt’a mülk zeytunluğumu hasbeten lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzati vakf-ı sahih-i mü’ebbed ve habs-i sarih-i muhalled ile vakf ve habs edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;

Mezkur zeytun eşcarı mehma emkan ıslah ve tamir olunub menafi’-i semeratından her ne ha- sıl olursa hayatta oldukça ben tenavül edüb tevliyet yedimde ola. Vefatımdan sonra mezkur zeytun eşcarının menafi’-i hasılasının nısfı medine-i merkumede Tırıklı Mahallesinde vaki Şeyh Cami-i Şerifi’nin malzemesine sarf olunub cami-i şerif-i mezkurun mütevellisi hasbi mütevelli ola mena- fi’-i mezburenin nısf-ı diğeri Karini Karyesi hududunda Beşiktepe nam mahallin altında Haleb cad- desi üzerinde kain Kastalın su mecrasının ıslah ve termimine sarf oluna ve nısf-ı mezkure mezbur Kastalın mütevellisi mütevelli ola. Zikrolunan cami ve Kastalı harabe olur ise Haremeyni Şerifeyn fukarasına vakıf ola. Mezkur zeytunluğu fârigan ani’ş-şevâğil mahallinde mütevelli-i merkum Hacı Mehmed’e teslim eylediğimde ol dahi vakfiyet üzere tesellüm eyledi dedikde ğıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfe mezbure vakf-ı mezkurdan rucu’ ve ibtal-ı hayra şuru’ edüb arazi-i miri üzerinde mefrus eş- car hükm-i menkulatta olmasıyla İmam-ı Azam ve Hümam-ı Efham ve İmam Ebu Yusuf hazaratı katlarında vakfiyyet gayri sahih olduğundan ma’ada vakf menafi’-i vakfı nefsine şart eylediği surette vakıf gayri sahih olmağın vakf-ı mezkurdan rucu’ benim içün meşru olduğundan mezkur zeytun eş- carının ke’l-evvel mülküne istirdad iderim didikde mütevelli-i mezkur cevaba tasaddi edüb vakf eşcar müte’arif olmağın vakf-ı mezkur İmam Muhammed katında caizdir deyu eşcar-ı mezkureyi red ve teslimden imtina edüb huzur-ı şer’-i şerifde müterafi’an ve fasl u hasme tâlibân olduklarında taraf-ı şer’den dahi bade’t-te’emmül vakf-ı mezkurun ala re’y-i men yerahu mine’l-e’immeti’l-a’lam evvelen sıhhat ve saniyen lüzumuna hükm-i sahih-i şer’i ve kaza-i mer’i olunub min ba’d vakf-ı mezkur sahih ve lazım olmağın nakz ve tahvili muhal ve tebdil ve tağyir adimü’l-ihtimal oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâ- kıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.

Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’l-hamis işrin şehri Saferü’l-hayr li-sene isna aşer ve selase mi’e ve elf. (25 Safer 1312)

— 162 — ŞUHUDÜ’L-HÂL;

-Emin Çelebizâde Hacı Ahmed bin Hasan, -Hizarcızâde Hacı Süleyman bin Molla Ömer, -Keçikzâde Hacı Seyyid bin Veli Efendi, -Yaycızâde Süleyman Efendi, -Müftü Abdurrahman Efendi, -Abu Ağa bin furuncu Ahmed, -Kuloğlu Ahmed bin Mehmed ve ğayruhum.

— 163 — — 164 — — 165 — Emine binti Halil Ağa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 18. sayfasının 11. sırasında kayıtlı Kilis’te “Emine binti Halil Ağa Vakfı”na ait 1159 H. (1746 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Emine binti Halil Ağa’nın vakfiyesi.

Hamdi bî-had ve sena-yı lâ-yuad ol-mâlikü’l-melekut ve Rabbü’l-izzeti ve’l-ceberut hazretine ki; nüsha-i insanı ebda’-i üslubda ibdâ’ ve ahsen-i takvim üzere ihtira edüb dar-ı cinan ve a’mal-ı salih erbabına ihsan eyledi. Vâkıf-ı salavat nâ-mahdud ve sunuf-ı teslimat gayr-i ma’dud seyyid-i kainat ve mefhar-ı mevcudat ve Habib-i İlah Muhammedeni’l-Mustafa sallallâhu Teâlâ aleyhi ve’s-sellem haz- retlerine kâffe-i enam islama da’vet ve delalet erbabını irşad-ı hidayet ve dahi âl ve ashabına kerame- ten ki her biri necm-i burç-i din ve kebkeb-i evc-i yakin devr-i Rıdvânu’llâhi Teâlâ aleyhim ecmâ’în.

Bundan sonra işbu kitab-ı müstetabın inşasına bais budur ki;

Medine-i Kilis mahallatından Meşhedlik Mahallesinde sakine Emine binti Halil Ağa nam hatun li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği Hacı Molla Abdullah bin Yekceşem Ahmed Efendi nam kimesne mahzarında şöyle ikrar-ı tam ve takrir-i kelâm eder ki silk-i mülkümde münselik olan Ki- lis turabında kain bir kıta tahminen üç şümbül tohum istiab eder tarla ki kıbleten tarik-i âmm ve şarken Hacı Şerif tarlası ve şimalen vadi ve garben Efezâde tarlası ve yine bundan maada Kefersina turabında kain bir kıta tahminen üç şümbül tohum istiab eder tarla ki kıbleten Atike Hanım tarlası şarken vadi şimalen Kel Hallac oğlu Osman tarlası garben tarik-i has ve yine bunlardan maada Kilis turabında kain bir kıta tahminen yedi kile tohum istiab eder tarla ki kıbleten ve şimalen tarik şarken Mehmed Ağa tarlası ve garben Ayşe binti Mustafa tarlası ve yine bunlardan maada Keferdeşir tura- bında kain malumetü’l-hudud ve’l-ciran bir kıta tahminen iki kile buçuk tohum istiab eder tarlamı ve bunlardan maada Tilel nam mezrasında kain malumetü’l-hudud ve’l-ciran bir kıta tahminen üç kile tohum istiab eder tarlamı ve yine bunlardan maada Kilis turabında kain malumetü’l-hudud ve’l-ciran bir kıta tahminen yer şümbül tohum istiab eden tarlamı ve yine bunlardan maada Kefersina turabın- da kain Büyük Abidin bağçesi demekle ma’rûf malumetü’l-hudud ve’l-ciran bağçeden beher kuruşda altı para bir akçe hakkı şurbiyle olan hissemi ve yine bunlardan maada Kefersina turabında kain ma- lumetü’l-hudud ve’l-ciran küçük Abidin Ağa bağçesi demekle ma’rûf bağçeden hakkı şurbiyle beher kuruşda üç paradan iki mangır noksan hissemi ve yine bunlardan maada Kefersina turabında kain Halime Hatun bağçesi demekle ma’rûf malumetü’l-hudud bağçeden hakkı şurbiyle beher kuruşda onaltı para hissemi ve yine bunlardan maada Kefersina turabında kain Karlı oğlu demekle ma’rûf ma- lumetü’l-hudud iki fedan buçuk hakkı şurbiyle olan bağçemi ve yine bunlardan maada yine Kefersina turabında kain Osman Faki demekle ma’rûf malumetü’l-hudud hakkı şurbiyle olan bağçeden beher kuruşda bir para buçuk bağçe hissemi ve yine bunlardan maada Seve nam karye turabında kain Sinab (Sinneb) suyu üzerinde rakib malumetü’l-hudud un değirmeninde beher kuruşda yedi para iki akçe değirmen hissemi ve yine bunlardan maada Çınadır nam mezra turabında Palanlık nam mantarada kain malumetü’l-hudud iki yüz tiyek üzüm bağımı, hasbeten lillâhi Teâlâ vakf-ı müebbed ve habs-i muhalled eyledim.

VE ŞÖYLE ŞART EYLEDİM Kİ; salifü’z-zikr arazi ve bağçelerde ve değirmende ve bağdan hâsıl olan galle madem kendim hayatta oldukça ekl edem. Ve ba’de vefatihi Mehmed Ağa bin Osman Ağa mütevelli ola. vakf-ı mezburun hâsıl olan gallesinden beher sene elli kuruş mütevelli-i merkum ve beher sene bir kurban Ayşe binti Uzun Seyyid içün bir kurban zebh oluna Ve bir kurban dahi karın- daşım İbrahim Ağa ve bir kurban dahi diğer karındaşım Haşim Ağa ruhu içün zebh oluna. Ve bir kurban kendim ruhu içün zebh oluna baki kalan galleden beher kuruşda on üç para bir akçe Nuhaslı kastalın su mecrasına verile ve sarf oluna ve beher kuruşda on üç para bir akçe vaiz-i cami-i şerifin levazımına sarf oluna. Ve beher kuruşda on üç para bir akçe İbşir Paşa kastalının su mecrasına verile

— 166 — mütevelli-i merkum Mehmed Ağa vefat olundukda mütevelli-i merkumun evlad-ı evlad-ı evladının erşedi mütevelli ola. Minval-ı muharrer üzere sarf ile ve maazallah Teâlâ nesli münkariz olursa bel- de-i mezkurde bir ulema mütevelli ola. minval-ı muharrer üzere amel olunub mahallerine sarf oluna. Maazallah teâlâ cami ve kastallar harabe olursa Harameyni Şerifeyn fukarasına verile deyu hatm-i kelam ve tescil ve teslim-i mütevelli eyledikden sonra vâkıfa-i mezbure Emine Hatun kelamını semti ahere atf edüb vakfı akar imam-ı azam ve hümam-ı akdem Ebu Hanife Numan bin Sabit hazretleri ka- tında caiz olmadığından rucu’ eyledim ke’l-evvel mülküme idhal olunması matlubumdur deyu tescil mütevellisi merhum Molla Abdullah davaya tasaddi edüb gerçi vakfı akar imam-ı azam hazretlerinin katında kabil-i rucu olub velâkin imameyni hümameyn katlarında mücerred vakaftu demekle caiz olub husus-ı mezkûr teslim-i mütevelli ve tescil-i şer’i olundukdan sonra redden imtina’ edüb beynle- rinde niza’ vaki olmağın. Hakim-i muvakki’i sadr-ı kitab tuba lehu hüsnü meab hazretleri tarafeynin delillerini teemmül ve mennau’l-hayr olmakdan hazer edüb imameyni hümameyn kavilleri üzere ali- men bi’l-hilâf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzûmuyla hüküm etmeğin min ba’d nakz ve nakızı “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” Ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerim.

Tahriren fi yevmi’s-sâlis min şehri’l-Saferi’l-Hayr sene tis’a ve hamsin ve mie ve elf. (3 Safer 1159)

ŞUHUDU’L-HÂL;

- Faziletlü Hâcı Hafız Efendi, - Müfti Merhum Ali Efendizâde Hâcı Mehmed Efendi, - Abdusselamzâde bin Abdulkadir, - Ömer bin … - İbrahim bin Hacı İsmail, - Mehmed bin Can Mustafa, - Abdurrahman bin Bekir, -…Ağası zâde Hâcı Arab Ağa, - Ve ğayruhum.

— 167 — — 168 — — 169 — — 170 — — 171 — — 172 — — 173 — — 174 — — 175 — Emine binti Mehmed Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 70. sayfası- nın 65. sırasında kayıtlı Kilis’te “Emine binti Mehmed Vakfı”na ait 1250 H. (1834 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Emine Hanım Vakfiyesi.

Bismillahi ve bi-hamdihi ve’s-salatu ve’s-selamu ala Nebiyyihi Muhammed’in ve âlihi ve sahbihi ecma’in.

EMMA BA’DU; İşbu kitab-ı müstetabın tahririne badi oldur ki; işbu dâr-ı dünya dâr-ı müdam ve müdebbiru’l-intikam olmayub bünyadının inhidamı mübeyyin ve sükkanının in’idamı mu’ayyen olub âkıl olan kimesneye lazım olan kable fevti’l-feriza ve sadaka-i cariye ve hayr-i amel vücuda getürmek lazım olmağla “İza mate ibnu Adem yenkati’u amelühü illa min selasin ilmun yenfe’u bihi ve veledün salihun yed’u lehu ve sadakatün cariyetün.” Hadis-i Şerifi mefadince Medine-i Kilis Mahallatı’ndan Kütah Mahallesi’nde sakine Emine binti Mehmed Ağa Uzun Seyyidzâde nam sahibu’l-hayrat ve’l-ha- senat Hatun meclis-i şer’i kaviyyu’l-beyan ve rasihu’l-erkanda ve vakf-ı âti’l-beyan li-ecli’t-tescîl mü- tevelli nasb ve tayin eylediği faziletlu Dokuzzâde Abdurrahman Efendi muvacehesinde şöyle takrir-i kelam ve tabir-i meram eder ki;

Kuyumcu Pazarı muvasalasında garbe müteveccih bir bab yağlıca dükkân ki kıbleten kudamacı dükkanı şarken Bezikoğlu hanesi şimalen Alikoğlu kahvesi ve garben tarik işbu hudud-ı erba’a ile mahdud ve mümtaz olan dükkanı hasbeten lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzatihi vakf-ı müebbed ve habsi muhalled eyledim ki;

Ve şöyle şart eyledim ki;

Madem ben hal-ı hayat oldukca mezkur dükkanın hâsıl olan galleyi ekl ve beliğ idem. Ve mezkur dükkana mutasarrıf olam ve ba’de vefatiha mezkur dükkanın hâsıl olan galleden beher sene Udhi- ye arefesinde bir kurban zebh edüb ruhum içün mahal-i müstahak olan kimesnelere taksim eyleye mütevelli-i mezbur müteveli ola. Baki fazla-i galle mütevelli-i mezburda nereye murad iderse sarf eyleye gerek kendi nefsine ve gerek kendi nefsine ve gerek münasib olan mahalle sarf eyleye, ken- dünün re’yine havale eyledim ve beher sene rıza’en lillahi Teâlâ ruhum içün bir hatm-i şerif okuyub sevabını hediye kıla mütevelli-i muma ileyh Abdurrahman Efendi ba’de vefatihi evladı ve evlad-ı ev- ladı her kangısı tevliyete nisbetle liyakatı olursa ila maşa’allah mütevelli ola deyub teslim-i müteveli eyledikden sonra vâkıf-ı mezbure kelamını semt-i ahere atıf edüb İmam-ı Azam ve hümam-ı akdem siracu’l-eimme Ebu Hanife Numan bin Sabit re’yi şerifi üzere zikir olunan akarın vakfı lazım olma- yub ve menafi’-i vakıf kendi nefsine şart etmekle İmam-ı Rabbani Şeyh-i Sâlis tilmiz-i sâni İmam Muhammed bin Hasan eş-Şeybanî asl-ı şerifi üzere sıhhadden âri olmağın ber-nehci şer’i salifu’z-zikr dükkanın vakfından rucu’ ettim ke’l-evvel mülküme red ve bana teslim olunmak matlubumdur de- dikde mütevelli-i mezbur Abdurrahman Efendi cevab-ı ba-cevaba tesaddi edüb gerçi İmam-ı Azam katında gayri lazım ve menafi’-i vakfı kendi nefsine şart etmekle İmam-ı Muhammed katında gayri sahihdir velâkin İmam-ı Efdal Şeyh-i Sâni tilmiz-i evvel Ebu Yusuf Yakub bin İbrahim katında vakf akar mücerred vakaftu demekle lazım olub ve inde Ebu Yusuf li-yesihha’l-vakfı bi-âvni musarraf mü- ebbed mülteki ve yekulu Ebu Yusuf li-yefta daru’l-müstefta ve’l-ifta ve’l-ahz yekulu Ebu Yusuf ahvat ve esheldir. El-münteki mefad-ı şeriflerince sahih ve lazım deyub redden imtina itmekle beyinlerinde niza’ tezayyud ve irtifada olunmağın hakim-i muma ileyh tarafeynin delillerin te’emmül edib taraf-ı mütevellin rüchan-ı cül müşahid edüb canib-i vakfa nazar menne’un li’l-hayr olmakdan hazer edüb imam Ebu Yusuf Yakub re’y-i reşidi ve kavl-i sedidi üzere sahih evkaf-ı mahalliyenin şart-ı mersume mukarrinini birle sıhhat ve lüzumuna alimen bi’l-hilâf hükm-i şer’ive kaza-i mu’teber-i mer’i buyur- makla habl-i niza’ urve-i hisamları infisal bulub vakf-ı mezbur ala cemi’il-mezheb sahih ve lazım olub

— 176 — min ba’d nakz ve nakızına mecal-ı muhal ve ibdal ve ihlal mümteniu’l-ihtimâl olub “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâ- kıfi ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.

Harrerehu zalike fi ahir-i şehri Rebiu’l-evvel sene hamsin ve mieteyn ve elf. (Ahir-i şehri Rebiu’l-evvel 1250)

ŞUHUDU’L-HÂL;

-Tokuzzâde Mehmed Halife, -Hacı Uzunzâde Hâcı Mustafa, -Katib Sadık Efendi, -İmam Sadık, -Müfettiş oğlu Hafız Ali, -Pekmezci Abdi, -Barutcuzâde Hâcı Şerif, -el-Hâc Hafız Efendi ve ğayruhum.

— 177 — — 178 — — 179 — Fatma binti Abdurrahman Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 36. sayfasının 27. sırasında kayıtlı Kilis’te “Fatma binti Abdurrahman Vakfı”na ait 1302 H. (1884 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Şeyh Mansur Köprüsünün Tamiri Hayrat-ı Fatosi Fatma binti Gözükızıloğlu Abdurrahman Vakfiyesi

el-Hamdulillahi’l-vâkıfi ale’l-hayyi’l-celil el-münezzehu ani’t-tağyiri ve’l-intikal ve’s-salatu ve’s-se- lamu ala Seyyidina Muhammed’in el-mevsufu ba’is-i tastir-i kitab-ı müstetab oldur ki bi-mekari- mi’l-ahlak ve mehasini’l-hisal ve ala âlihi ve ashabihi’l-aricin ila me’arici’l-kemal.

EMMA BA’DU; iş bu vakfiye-i celilü’ş-şan ve ceride-i bedi’u’l-ünvanın tahrir ve inşa ve tastir ve imlasına sebeb oldur ki; Haleb vilayet-i celilesi dahilinde kain Kilis’de Mıh Ali Mahallesinde sakine ve zatı Kazzazzâde Hâcı Abdusselam Efendi bin Hâcı Abdullah Ağa ve Pekmezoğlu Mahmud bin Emin nam mu’addelin tarifleriyle mu’arrefe sahibetü’l-hayrat ve ragıbü’l-hasenat Fatma binti Gözükızıloğ- lu Abdurrahman bin Hâcı Mehmed nam Hatun medine-i mezkure mahkeme-i şer’iyyesinde ma’kud meclis-i şer’-i kavi lazimu’t-tekrimde zikr-i âti vakfa li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği Şirazzâde Hâcı Mustafa Efendi bin Hâcı Mehmed Efendi nâm kimesne mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i idüb medine-i mezkur hududu dahilinde kain Şimerin mezrasında vaki kıbleten ve şarken ve garben tarik-i âmm şimalen Durmuş bin Osman bahçesiyle mahdud ve eşcar-ı müsmire ve gayri müsmireyi havi bir kıt’a bağçe vakf-ı ati’-beyanın suduruna değin mülk-i sarih ve hakk-ı sahihim olmağla ben bağçe-i mahdude-i mezkuremi vakf-ı sahih-i mü’ebbed ve habs-i sarih-i muhalled ile vakf ve habs edüb şöyle şart ve tayin eyledim ki;

Bahçe-i mezkure ben mutasarrıf olub hâsıl olan rıbıh ve gallesinden Haleb Caddesi üzere Şeyh Mansur kurbunda vaki köprüyü tamir ve termim edüb fazla-i gallesini tenavül idem. Vefatımdan son- ra sulbi kebir oğlum Abdullah bin Bekir mütevelli ve mutasarrıf olub mezkur köprüyü muhtac-ı ter- mim oldukca tamir ve termim eyleyüb her sene yevm-i arefe ve mevlud-i şerifde hasbeten lillahi teâlâ iki kurban zebh edüb sevabın bundan mukaddem vefat eden diğer oğlum Mehmed tarafından ruhla- rımıza hediye eyliye ve fazla-i galleyi derecede kendisine müsavi olan diğer varisi ile “li’z-zekeri müsli hazzi’l-ünseyeyn” tenavul ile oğlum merkum Abdullah dahi vefat ider ise evlad-ı evlad-ı evlad-ı evlad-ı evlad-ı evlad-ı zükurunun ekber ve erşedi mütevelli ve mutasarrıf olub şurut-ı mezkureyi ba’de’l-ifa fazla-i galleyi ber-minval-ı muharrer ekl ideler. Evlad-ı zükuru bulunmaz ise evlad-ı evlad-ı evlad-ı ev- lad-ı evlad-ı evlad-ı inasının reşide ve kebiresi mütevelli ve mutasarrıfe ba’de ri’ayeti’ş-şuruti’l-mezku- re fazla-i galleyi ber vech-i meşruh ekil ve tenavül eyleyeler. Ne’uzubillahi min gadabi’l-feyyaz neslim münkariz olur ise medine-i mezkureye müfti olan zat mütevelli ve mutasarrıf olub şurut-ı mezkureyi ifadan sonra galleyi Medine-i Münevvere ala münevviriha efdalü’s-salavat-ı ve’t-tahiyye fukarasına irsal ve isal eyleye deyu mezkur bağçeyi mütevelli-i muma ileyh Hâcı Mustafa Efendiye vech-i layıkı üzere teslim ol dahi sair mütevelliyan-ı evkaf gibi bürheten mine’z-zaman tasarruf eyledi dedikde gıb- be’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıfe-i mezbure Fatma kelamın semt-i ahere sarife olub arz-ı miri üzere mefrus olan eşcar hükm-i menkulatta ve menku kısmının vakfiyyeti sair ve sahih olmadığı kütüb-i mu’tebe- rat-ı fıkhiyyede sutur ve musarrah olmağla binaen aleyh ben vakf-ı mezkurdan rucu’ ve mezkur bağ- çeyi ke’l-evvel mülküme istirdad iderim diyecek mütevelli-i muma ileyh cevaba tesaddi edüb eğerçi hal bast olan minval üzere olduğu cayi işgal değildir. Lakin menkul-ı müte’arefde örf dahi umum üze- re olub arif-i samedani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-imami’s-sâni hazretleri katında vâkıf mücerred vakaftu demekle ve İmam-ı Muhammed bin Hasan eş-Şeybani hazretleri katında teslim ile’l-mütevelli vakf-ı mezkur sahih ve lazım olur deyu red ve teslimden imtina ile muvakki’-i sadr-i kitab tuba lehu ve hüs- nü meab efendi hazretleri müterafian ve her biri mübteğasınca fasl u hasme tâlibân oldukları efendi muma ileyh esbağallahu ni’amehu aleyh dahi tarafeynin edillesine nazar ve menna’un li’l-hayr olmak-

— 180 — dan hazer edüb âlimen bi’l-hilafi’l-cari beyne’l-eimme ve’l-eslaf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hüküm etmeğin vakf-ı mezkur shih ve lazım oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.

Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi ‘s-sadis aşer min şehri Zilkadeti’ş-şerif li-sene isneyn ve selase mie ve elf. 16 Zilkade 1302)

Kaydı 964

Katib-i Mahkeme Süleyman

ŞUHUDU’L-HÂL;

- Topalzâde İsmail Ağa, - Kazzazzâde faziletlu Hâcı Abdusselam Efendi, - Alaeddin Hâcı İbrahim Efendi, - Kâçikzâde faziletlu Müfti Abdurrahman efendi.

— 181 — — 182 — — 183 — Fatma Hatun binti Yusuf Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 45. Sayfa, 19. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Fatma Hatun binti Yusuf Vakfı”na ait 1222 H. (1807 M.) tarihli vakfi- yedir.

İşbu vakfiye Umum Müdürlüğün 23.6.1929 tarihinde tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre Encü- meni‘nin 18.6.1929 tarihli ve 297/175 numaralı kararına müsteniden yazılmıştır.

Bismillâhirrahmânirrahîm

El-hamdü li’llâhi Rabbi’l-âlemîn ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecma‘în.

EMMA BA’DÜ; işbu kitâb-ı müstetâbın tastîrine bâis budur ki, Medîne-i Kilis mahallâtından Kana Mahallesi’nde sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât “Hâce Fatma binti Yusuf” nâm hâtunun vakf-ı âti’l-beyâ- na vekâleti, lede’ş-şer‘i’l-envâr sâbit olan dâmâdı Hâfız Mehmet Efendi Meclis-i Şer‘i kaviyyü’l-bünyâ- na ve râsihi’l-erkâne hâzır olup li ecli’t-tescîl nasb eylediği mütevellîsi Edirne’li Ali Efendi bin Mehmed mahzârında şöyle takrîr-i kelâm ve ta‘bîri ani’l-merâm eder ki:

İşbu dâr-ı dünyâ dâr-ı makâm-ı müdâm-ı intizâm olmadığından bünyânının inhidâmı muayyen ve sükkânının in‘idâmı mübeyyen olup, kable fevti’l-fursa bir hayrî amel vucûde getirmek lâzime-i ze- vi’l-ukûl olmağla vallâhi’l-muvaffiku ve’l-mürşîd işbu merkûme müvekkilem kayınvâlidem Hâce Fat- ma’nın bundan akdem zevci el-Hâc Abdullah‘ın muhallefâtından mukaddem nukûddan ma‘âda cemi‘ akârâtı muhallefâtı irsiyeyle nîmi kızları Ayşe ve Ümmügülsüm lede’ş-şuhûd hîn-i mütersemelerinde cemî‘i akârât ve menkûlattan alâ sebîli’t-tehârüc merkûme müekkilem Hâce Fatma Hâtun hisse-i irsi- yelerine mukâbil sulh ve ibrâ ile ahz ve kabz eylediği İçeri Bağçede Kefersina türâbinde Kirlân Bağçesi dimekle ma‘rûf bağçesi kıbleten ba‘zan Hâcı Halil ba‘zan Ümmi binti garban ba‘zan tarîk-i âmm ve ba‘zan tarîk-i hâs şimâlen tarîk-i has şarkan Hâcı Halil ve ba‘zan yine Ümmi bint Hâtun. İşbu hudûdu erba‘a ile mahdûd ve mümtaz olan üç çiftlik bağçe ve yine Karazeytün nâm mahalde vâki müekkilem merkûmenin pederinden mevrûs yirmidört ocak zeytün kıbleten Rasaf ve garben ba‘zen Hoplekoğ- lu ve ba‘zen zimmi zeytünü şimâlen ayaliğin oğlu mafrüres şarkan şeker oğlu zeytünü ve yine mez- bûr Karazeytin’de vâkî Hacı Dervişin oğlundan müşterâ kıbleten Attar Emin zeytünü garben köşker Mustafa şimâlen Cacainoğlu Ahmed şarkan Sellah oğlu zeytünü ve işbu hudûd-u erba‘a ile mahdût yirmiyedi ocak eşcâr-ı zeytunda vâki‘ iki sulu hisse şâyi‘assı. İşbu ber-vechi meşruh üç çiftlik bağçeyi ve mülk mevrûsu yirmidört ocak eşcâr zeytunu ve yine yirmiyedi ocak eşcârda mülk müşterâsı iki sü- lüs hisse-i şâyiasını hasbe’l-vekâle müekkile-i merkûmenin silk-i mülkünden ihrac ve hasbeten li’llâhi Te‘âlâ vakf-ı müebbet ve haps-i muhalled eyledim.

Şöyle şart eyledim ki; Müekkile-i merkûmem Hâce Fatma mâdem hayatta oldukca vakf-ı merkû- ma mutasarrıfa olup gallesini ekil ve bel‘ eyleye ve ba‘de vefâtihâ kızları merkûmetân zevcem Ayşe ile Ümmügülsüm galle-i mezkûreyi nısfen be-nısıf ekl ve bel‘ edeler. Ahadeynin bilâ veled fevt olursa nısıf hissesi bint-i âhere nakıl oluna. Evlâdları var ise herkesin nısıf hissesi evlâdlarına zükûr ve inâsı müsâvî olarak verile. Bu vechile alâ sebîli’t-tesâvî evlâd-ı evlâdlarına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdlarına ilâ mâ şâallah galle-i mezkûre [den] verile ve ebeveynin zürriyeti münkati‘ olur ise nısıf hissesi âhere nakıl oluna erşed evlâdları mütevellî ola ve ba‘de’l-inkıraz ma‘âza’llahi Te‘âlâ Kızılca Mahallesi’nde Şeyh Câmi‘ine vakf-ı mezkûr zaptoluna diye vekîl-i merkum efendi ikrâr-ı tam edüp vakf-ı mezkûru teslîm-i mütevelli-i merkûm edüp hatm-i kelâm eyledikten sonra; Vekîl-i merkum kelâmını semt-i âhere atfedüp, takrîrinde vakf-ı akar İmâmı Âzam rahmetu’llahi aleyh hazretlerinin katında lâzım olmamağla vakf-ı mezkûre[den] rucu‘ ve yine müekkile-i mezkûremin mülküne idhal eylerim dedikte mütevelli-i merkum Ali Efendi cevâbında imâmeyni humâmeyn rahimehümu’llahü Teâlâ Hazretle- rinin katlarında vakf-ı akar sahih ve lâzımdır deyû terâfu‘u şer‘ olduklarında hâkim-i mevki‘ı sadr-ı

— 184 — kitâb tûbâ lehû ve hüsne me‘ab efendi hazretleri tarafeynin delillerini teemmül edüp cânib-i vakfı evlâ ve ahrâ görüp müşârün ileyhimâ imâmeyni humâmeyn rahimehullâhü Te‘âlâ hazerâtının hükümle- rine göre âlimen bi’l-hılâf vakf-ı akâr-ı mezkûrun sihhat ve luzûmiyle hüküm buyurmağın “fe men beddelehû” (âyet-i şerîfi) ve ecrü’l-vâkıfeti ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm. Hurrire fî âhir-i şehri zi’l-ka‘de 1222.

— 185 — — 186 — — 187 — — 188 — — 189 — — 190 — — 191 — Güllü Bahçe (Câmi-i Kebir ve Bistamiye Mescidi) Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 8. sayfasının 5. sırasında kayıtlı Kilis’te “Güllü Bahçe (Câmi-i Kebir ve Bistamiye Mescidi) Vakfı” na ait 1311 H. (1893 M.) tarihli ilam’ın yeni harflere çevirisidir.

Güllü Bağçe.

Haleb vilayet-i celilesi dâhilinde kâin Medine-i Kilis’de Nureddin Mahallesinde vaki Cami-i Kebir Vakfı mütevellisi sahibü’l-arzuhal Necizâde Haşim Efendi bin el-Hac Burhan Efendi ibni el-Hâcı Fazlı Efendi ve Hâcı Gümüş Mahallesinde vaki Bistamiye Mescidi Vakfı mütevellisi Mehmed Çavuş bin Hâcı Ali bin Abdurrahman taraflarından zikri âti davada vekil mescid-i şer’iyeleri Medine-i merku- menin Helvacıoğlu Mahallesi ahalisinden Pekmezoğlu Mahmud Ağa bin Emin Medine-i merkume mahkemesinde ma’kud meclis-i şer’i münirde mezkur Nureddin Mahallesi ahalisinden derun-ı ar- zuhalde ismi mezkur Topalzâde Yahya Ağa bin Mehmed Ağa tarafından zikr-i âti davada husumet ve reddi cevaba vekil-i müseccel-i şer’isi Medine-i mezkurenin Tekye Mahallesi ahalisinden Abdullah Efendi ibni Selim Efendi,

Ve yine derun-ı arzuhalde isimleri mezkur marru’z-zikr Nureddin Mahallesinde kezalik zikr-i cai davada husumet ve reddi cevaba nefsinden asil Medine-i merkumenin Şeyhler mahalesi ahalisinden Osman ve Mehmed Ağalar bin Reşid Bey ibni Tahir Bey ile hemşireleri Hadice ve hemşirezâdeleri Belkıs binti Abdurrahman bin Hâcı Süleyman taraflarından vekil-i müseccel-i şer’ileri olan Abdulme- cid Efendi ibni Hâcı Hanefi Bey muvacehelerinde mezkur Kilis civarında ve ittisalinde olub kıbleten mezkur cami-i kebirin vakıf tarlası ve şarken ve şimalen tarik-i âm ve garben tarik-i has ile mahdud tahminen otuz üç dönüm ve Güllü bağçe dimekle arif bir kıta bağçe yeri evkaf-ı sahiheden iken nısfı cami-i kebirin ve nısfı diğeri Bistamiye Mescidinin vakfı olub zaman-ı esbakdan beru mutasarrıfları yedlerinde bir ayar zeytun yağı bedel-i hakr ile mütevellilerine te’diye ederek mutasarrıf iken bağçe-i mahdud-ı mezkur mevki’e şeref bularak kıymeti terakki etmekle henüz halen mutasarrıfları olan muma ileyhimden ecri misline iblağdan imtina ve canib-i vakfa ecri mislini i’ta etmemekle vakf-ı mezkure gadrde bulunduklarından yedimizde bulunan fetevayı şerif mucibince ber vechi şer’i fasl olunması matlubumdur deyu ba’ded-dava ve’s-sual mezburen Abdullah ve Abdulmecid efendiler dahi cevablarında mütevelliyan-ı mezburan Haşim Efendi Mehmed Çavuşun vekilleri mezbur Mehmed Ağanın işbu davasına bizim cevab verüb vermememiz şer’an lazım gelüb gelmeyeceğini canib-i fetva- dan istifda olunması matlubumuzdur dediklerinde vekil-i merkum Mahmud Ağa takrir-i kelâma şuru’ edüb müteveffa Haffafın oğlu Hâcı Mehmed vefatına kadar bu hakri mütevellilere verir idi vefa- tından sonra müvekkilan-ı merkuman Osman ve Mehmed Ağalar ve müvekkile-i mezbure Hadicenin babaları ve diğer müvekkile-i mezbure Belkısın li-üm ceddi ve ed-Daban oğlu Reşid Bey dahi vefatına kadar bu hakri mütevellilere verir idi ve mezburdan Hâcı Mehmed ve Hâcı Osman ve Reşid beyin bağçe-i mahdude-i mezkure hakir ile yedlerinde mutasarrıfları idi ve bu seneye kadar merkuman Os- man ve Mehmed Ağalar dahi hakri mezkuru bağçe-i mezkurenin gallesinden mütevellilere verir idi. Ve şimdilik takririm budur dedikde gıbbe’s-sual mezuber Abdullah ve Abdulmecid efendiler cevabla- rında fetvadan istifta olunsun bizim içün cevab vermek lazım gelirse cevabımızı veririz demeleriyle keyfiyet fetevayı şerif lede’l-havale bağçe-i mezkure-i mahdudenin henüz zevayidleri kimler olduğu ba’de’s-subut icab-ı şer’isi iktiza eder deyu verilen cevab-ı şer’i üzerine vekil-i mezbur Mahmud Ağa mezburan Abdullah ve Abdulmecid efendiler muvacehelerinde bağçe-i mahdude-i mezkurenin halen kıbleten marru’l-beyan cami-i kebirin vakıf tarlası şarken tarik-i âm şimalen müvekkil-i mezbur Yah- ya Ağanın hakir ile mutasarrıf olduğu bağçe ve garben tarik ile mahdud mahalle-i müvekkile-i mezbu- re Belkıs Hatun ve kıbleten ve müvekkile-i mezbure Belkısın hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağ- çe ve şarken tarik-i âm ve şimalen müvekkile-i mezbure Hadicenin hakir ile mutasarrıf olduğu bağçe ve garben tarik-i âm ile mahdud mahalle müvekkil-i mezbur Yahya ağa ve kıbleten mezbure Yahya Ağanın hakir ile mutasarrıf olduğu bağçe ve şarken tarik-i âm ve şimalen müvekkil-i mezbur Osman Ağanın hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağçe ve garben tarik-i âm ile mahdud mahalle mezbure

— 192 — müvekkile Hadice ve kıbleten müvekkile-i mezbure Hadicenin hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağçe ve şarken tariki âm ve şimalen mezbur Abdulmecid Efendinin hakir ile mutasarrıf olduğu mez- kur bağçe ve garben tarik-i âm ile mahdud mahalle müvekkil-i mezbur Osman Ağa ve kıbleten mezbur Osman Ağanın hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağçe ve şarken tarik-i âm ve şimalen merkum Osman ağanın biraderi müvekkil-i mezbur Mehmed Ağanın hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağ- çe ve garben tarik-i âm ile mahdud mahalle asil vekil-i mezbur Abdulmecid ve kıbleten mezbur Abdul- mecid efendini hakir ile mutasarrıf olduğu mezkur bağçe ve şarken ve şimalen tarik-i âm ile mahdûd mahalle müvekkili mezbur Mehmed ağa hakir ile mutasarrıf ola gelüb mecmu’unun hakri bir ayar zeytun yağı olub nısfı cam-i kebirin ve nısfı diğeri Bistamiye mescidinin olub ve hakri mezkur Reşid Beyden sonra oğulları mezburan Osman ve Mehmed Ağalar bu seneye kadar sabık-ı cami-i kebir mü- tevellisi Hâcı Abdulnafi efendiye ve Bistamiyenin mütevelli-i sabıkı müteveffa Molla Mustafa ve an- dan sonra halen mütevellisi müvekkil-i merkum Mehmed Çavuşa veregeldikleri gibi bu sene dahi mezkur cami-i kebire mütevelli tayin olunan müvekkilim mezbur Haşim Efendi ile diğer müvekkilim merkum Mehmed Çavuşa verdiler. Lakin müvekkilan-ı mezburan Osman ve Mehmed Ağalar diğer vazu’l-yed olanlar mezburan Abdulmecid efendi ve Yahya Ağa ile mezburaten Hadice ve Belkısdan hakri mezkurden nesne aldıklarını ve ne mikdar aldıklarını bilmem deyu merkumun Abdulmecid Efendi ve Yahya Ağa ve Osman ve Mehmed Ağalar ile mezburetan Belkıs ve Hadicenin ber-vechi mu- harrer vaz-ı yedleri Medine-i merkumede Helvacı oğlu mahallesi ahalisinden Mustafa bin Şilteli oğlu Bekir ve mehmed bin Çolak Molla Ömer nam ma’delin şahadetleriyle sabit olub tevcih husumet bulu- narak vekil-i merkum Mahmud Ağa davasında müdde-i aleyhim mezburenin vazıu’l-yed oldukları mahal mahrure-i mezkurenin el-yevm hakri nefsinde tezayüd ederek senevi iki bin kuruşa talibi bu- lunmakla işbu mecmu’un el yevm diğer hakri olan mezkur iki bin kuruşdan mezbure Belkısın va- zıu’l-yed olduğu salifü’z-zikr bağçenin el-yevm hakri üç yüz kuruş ve mezbure ve mezbur Yahya Ağa- nın vazıu’l-yed bulunduğu mezkur bağçenin el-yevm hakri üç yüz kuruş ve mezbur Osman ağanın vazıu’l-yed olduğu mezkur bağçenin el-yevm hakri üç yüz kuruş ve mezbur Abdulmecid Efendinin vazıu’l-yed olduğu mezkur bağçenin el-yevm hakri iki yüz kuruş ve mezbur Mehmed ağanın va- zıu’l-yed olduğu mezkur bağçenin el-yevm hakri yüz eli kuruş eder olduğundan işbu mikdar-ı mezkur hakirleri mezkur Cami-i kebir ile Bistamiye Cami-i şerif vakıfları canibine teslim vermedikleri halde bağçe-i mahdude-i mezkureyi canib-i vakfın mezkuruna teslime mezbur Yahya Ağaya bi’l-izafe vekil-i mezbur Abdullah Efendi ile mezburan Osman ve Mehmed Ağalarla mezburetan Hadice ve Belkıs ve- killeri asil vekil-i mezbur Abdulmecid Efendiye bi’l-izafe ve’l-asale kıbel-i şer’den tebeyyün olunmak bi’l-vekale muraddır deyu ba’de’d-dava ve sual vekil-i mezbur Abdullah Efendi dahi cevabında vekil-i mezbur Mahmud Ağanın bi’l-vekale dava eylediği arazi-i emiriyedir. Müvekkil-i mezbur Yahya Ağa mutasarrıf olduğu tarlayı mahdud-ı mezkuru on seneyi mütecaviz mukaddem mezburan Osman ve Mehmed Ağalardan bedel-i ma’lum teferru’ edüb yedinde tapu senedi mevcddur. Ve kendiyle ferağ edile mezburan Osman ve Mehmed Ağalara pederleri olub doksan iki tarihinde vefat eden merkum Reşid Beyden indikal edüb intikal tapuları vardır. Ve mezbur Reşid beye dahi validesi olub bundan otuz sene mukaddem vefat eden Naciye binti Reşid Beyden intikal etmişdir ve merkume Naciyeye dahi babası mezbur Reşid beyden intikal ve merkume Naciye ve babası mezbur Reşid bey ile oğlu Re- şid Beyden hiçbir hakri mutasarrıf olmayarak müstakillen mutasarrıf olmuşdur. Ve asla hakir verme- mişlerdir. Ve arazi-i emiriye olunmadıkca vakıf sahih değildir. şimdilik cevabım budur deyib ve asil ve vekil-i mezbur Abdulmecid efendi dahi cevabında vekil-i mezbur Mehmed ağanın dava eylediği ara- zi-i emiriyeden olub müvekkillerim mezburdan Osman ve Mehmed Ağalarla hemşireleri Hadicenin babaları ve mezbur Belkısın li-ümmin ceddi olan merkum Reşid bey kırk seneden beru vefatı tarihi olan doksan iki senesi tarihine kadar validesi mezbure Naciye binti Reşid beyden irsen ve Haffafoğlu Hâcı Osmandan halen mevcud tapu senedi mucibince iki şembeliye teferruğan ve müstakillen muta- sarrıf olub merkum Reşid bey vefat etdikde dava olunan tarlanın mecmu’u ……oğlu müvekkillerim mezburan Osman ve Mehmed Ağalar ile kızları Hadice ve Sitti ve Zeluh ve Naciye ve müteveffat kızı Zeynebin kızı merkume Belkısa intikal ve merkumatan Sitti ve zeluh hisselerini ba tapu biraderleri merkuman Osman ve Mehmed Ağalara ferağ ve mezbur Mehmed Ağa dahi hissesinden bir mikdarını dahi bedel-i malume meclisde bana ferağ edüb ve merkumatan Sitti ve Zeluhun biraderleri Osman ve Mehmed Ağalara tarih ferağları pederlerinin vefatı senesi olub ve mezbur Mehmed Ağanın tarih fera-

— 193 — ğı üç yüz senesidir. Ve mezburan Osman ve Mehmed Ağaların ve babası Reşid beyin ve valideleri Na- ciyenin ve Hâcı Osmanın hakir vermeleri vuku bulmamıştır dedikden sonra asil ve vekil-i mezbur abdulmecid efendi benim mukaddemini takdirimde Mehmed Ağa hissesinin bir mikdarını meclisde bedel-i malume bana ferağ etdi demiş idim halbuki merkum Mehmed ağa mezkur tarlayı zevcesi ke- rimem Nazire içün bana meclisde ferağ edüb ben dahi kızıma vekaleten almış idim. Ba’dehu kızım vefat etdikde bir rub’u zevci merkum Mehmed Ağaya ve üç rubu’ bana intikal etmiştir deyub mezbur Abdulmecid Efendinin bu takrir-i sanisi vekil-i merkum Mahmud Ağanın mezbur Abdulmecid efendi hakkında bağçe-i mahdude-i mezkure içün Abdulmecid Efendi Mehmed Ağadan ben teferru’ etdim deyu iddia ediyor halbuki müteveffat kızı Nazirenin Mihri mukaddimine mukabil merkum Mehmed Ağa yine hakir ile vermiş idi bila veled vefat etmekle Musluhun vasıtasıyla nısfı Mehmed Ağa ve nısfı mezbur Abdulmecid efendi almışdır deyu itirazdan sonra vuku bulduğundan ve yine mezbur Meh- med ağa mezbur Abdullah efendiye itirazen Reşid beyden kızı Naciyeye intikal etdi deyu Reşid beyin Naciyeden başka varisi yokmu imiş buralarının tashihini taleb ederim dedikde gıbbe’s-sual mezbur Abdullah Efendi cevabında benim takririm evvelki takririmdir eğer bu vecihle tashih etmek şer’an lazım gelir müvekkileme sual edüb gelür cevabın verim demekle keyfiyet yine canib-i fetvaya le- de’l-havale arazi müddea bihaların zülyedleri yahud beyan olunan mutasarrıf-ı sabıkları ber-vechi iddia mütevellilere bağçe-i mahdude-i mezkure içün hakrin mezkuru i’ta eylediklerine beyyine lazım- dır deyu verilen cevab-ı şer’i üzerine müdde-i vekil-i mezbur Mahmud Ağadan ber-vechi muharrer beyyine taleb ve esami-i şuhudu sual olundukda mezbur Mahmud Ağa husus-ı mezkure şahidleriz Acır oğlu Hâcı Ahmed ve biraderi Hâcı Hüseyin ve Kazzazzâde Hâcı Mehmed ve Haffafzâde Hâcı İs- mail ve biraderi Emin Ağa ve Ömer Bey zâde Ali Efendi ve Kazzazzâde Seyyid Ali ve Molla Ömer ve Çelebci Bekirin oğlu Molla Hasan ve Şilteli oğlu Mustafa ve Kazzazzâde Molla Ahmed ve Bağdatlı Hâcı Muharrem ve Hamu Hoca zâde Abid ve Keçikzâde Ali Efendi ve ferraş molla Ömer oğlu Molla Durmuş ve diğer oğlu Mehmed ve Hasus oğlu Ömer ve oğlu Ahmed ve Keleşzâde Hâcı Silo ve bağçesi Mesto ve Dokuzluoğlu Sadık ve Meydar mahalli oğlu Mustafa şahadetleriyle isbat ederim dedikde vekil-i mez- bur Abdullah Efendi ve asil ve vekil-i mezbur Abdulmecid efendi meclis-i şer’de müddeiler vekili mez- bur Mahmud Ağa muvacehesinde işbu cevabe müvekkillerimiz kani olmayacaklarından zikri ati iti- razlarımızın zabıt nameye kaydıyla canib-i fetevadan mühür tahtında cevab verilmesini taleb ederiz kırk seneyi mütecaviz arazi-i emiriyenin her bir ahkamı kendüğe icra olunan bir kıt’a arazi mutasar- rıfin yedlerinde ba tapu tedavül ederek variselerine intikal ve yedlerinde intikal tapusuyla yedi sehme intisam ve bazılar hisseleri semen-i ma’luma mukabil ecnebiye bey’ ve ferağat ve ecnebi dahi on sene- yi mütecaviz bila niza mutasarrıf olmuş iken şimdi iki mescid mütevellileri taraflarından ellerinizde olan ma’lumu’l-hudud arazi mütevellisi bulunduğumuz mescidlerin bi’l-munasefe evkafından olub siz ve esbakınız senede bir ayar zeytun yağı hakir ile mutasarrıflarsınız şimdi ecr-i misli iki bin kuruş- dur her biriniz bundan sehimlerinize isabet eden mikdar-ı ma’lumu eda ediniz ve illa arazi-i mezkuru canib-i vakfa teslim ediniz deyu dava-i mutasarrıfun-ı merkumun dahi balada muharrer olduğu üze- re kırk seneyi mütecaviz siz ve esbaklarımız arazi-i mezkure ba tapu mutasarrıf olub yedlerimizde defter-i hakaniden mahrac tapular ve ismimize defter-i mezkurde kayıd olduğundan arazi-i emiriye- nin temliksiz vakfı sahih olmadığından davanız mesmua olamaz deyu red eyleseler redleri …….beyani ve birde bunun vakfiyesinin isbatı lazım gelse sema’an bu arz vakıfdır bu tasarrufları bedel-i hakri her sene mütevellilere eda ederler deyu şahadet-i kifayet eder mi yoksa bu vakıf saibeden olmayub irs ve şira gibi esbab-ı mülke müstenid olduğu içün tescilliğimi isbat-ı lazım ve birde arazi kanunnamesinin hatimesinde işbu kanunname-i hümayun ilanı tarihinden itibaren mer’iyü’l-icra olub gerek arazi-i emiriye ve gerek tahsisat kabilinden olan arazi-i mevkufe hakkında mukaddem ve muahher sadır olan evamir-i aliyyeden bunun ahkamı münderecesine muğayir olanların ahkamı münfesih olduğun- dan evamir-i merkumeye binaen meşayihü’l-islam tarafından verilmiş olan fetva ile ifta ve amel olun- mayarak fi ma bad fetva penahide ve aklam-ı şahanede bi’l-cümle mahakim ve mecaliste ve kanun-ı münifi sultanın düsturu’l-amel olacakdır deyu muharrer olmakla canib-i fetvadan arazi kanunname- sinden fetva verilmesini taleb ederiz dediklerinde gıbbe’s-sual vekil-i mezbur Mahmud Ağa cevabında takrir-i evvelimi tekrar ederim. Mine’l-kadim şimdiye kadar hakir ile mutasarrıf olduklarını umum-ı alem bildüğün sonra sadece mahkemenin ve fetvahanenin zihnini tahdiş etmek efkarına zahib olduk- larını mahkeme-i şer’iyyede görülen dava şer’an görüleceğini arz eylerim zira tapu memuru Abdulme-

— 194 — cid efendi bunlara akraba olduğu cihetle bunlara yoklamada tapu vermiş velev ki tapu verse bile hakir ile mutasarrıf olduklarını tevatur ile isbat ederim dedikde tarafeynin takrirleri canib-i fetvaya havale olundukda vaz-ı mezkurun cevabı mukaddemde verilen cevabdır deyu ziri zabta tahrir ve tarafeyne tefhim olundukda mezburan Abdullah ve Abdulmecid efendiler huzuru şer’de mezbur Mahmud Ağa muvacehesinde arazi-i emiriyenin rekabesi canib-i miriyeye aid olub mutasarrıfının tasarrufu icare esasına müstenid ve bir arazinin devir tasarrufunda memurunun lehuk izni bu asla müteferri’ olduğu gibi bir kimse diğer bir kimsenin ve el yed olduğu arazinin tasarrufunu dava etmesi dahi bir kimsenin me’curu müste’cirden dava etmek olduğundan ve mecellenin bin altı yüz otuz yedinci maddesi hük- münce me’cur müste’cirden davada müeccirin dahi hin-i muhakemede huzur-ı şart olub sahib-i arazi olan sancaklarda defter-i hakani memuru kazalarda tapu katibi me’cer hükmünde bulunduklarından arazi-i emiriyenin temlik namesi ve defter-i hakani kaydı olmadıkca vakfı sahih olmadığından evvel emirde mahkeme-i bidayetde tapu memuru hazır olduğu halde muhakemesiyle vakfın sıhhatine hü- küm verildiği halinde mahkeme-i şer’iyyede mahakim olmak üzere merca’ ta’yini taleb ederiz dedik- lerinde merkum Mahmud Ağa cevabında takrir-i evveli tekrar ederim davayı vakıf mahkeme-i şer’iy- yeye aiddir camiin hukuku tahakkuk etdi zabt-ı mezkurun canib-i fetevaya havalesini taleb ederim demekle lede’l-istifta maddesinin mahkeme-i şer’iyede ru’yet olunduğu vechiyle müddeabiha arazile- re mutasarrıflarının hakir namıyla bedel-i hakri ita eylediğine şer’an beyyine lüzumu mukaddimesin- de beyan olmuşdur deyu ifta olundukda mütevelliler vekil-i merkum Mahmud Ağa vekil-i mezbur Abdullah Efendi ve asil ve vekil-i mezbur Abdulmecid Efendi muvacehelerinde mezbur Abdulmecid Efendi nefsinden asaleten ve müvekkillerine vekaleten ve Abdullah Efendi dahi vekaleten huzur-ı ha- kimde bundan üç dört gün evvel selase günü Müftü efendinin hücresinde altı hisse yarımı beş ayar buçuk zeytun yağına razı oldular evvel hakri inkar ediyorlar idi sonra mütevelli-i esbak Tahir Efendi- nin kendilerine vermiş olduğu hakir ilmuhaberinde kadimi Güllü Bağçenin bir batman üç tiki zeytun yağına cami-i kebire hakre merbut olduğundan ilmühaber tarihinden harici denilüb şimdi mezkur bağçeye ilhak olunan tulen yüz otuz arşun mahalle dahi bir batman üç tuki zeytun yağı hakir takdir olunub cem’an yarım ayar zeytun yağı cami-i kebire hakir verdiklerini ikrar ve arzın (Okunamadı.) cihetiyle bir ayar hakrin iki ayar üçer rubu’ ayar zeytun yağı vermeğe razı olduklarından ve Bistamiye kadimen yarım ayar zeytun yağı hakir ala geldiğinden anı dahi iki ayar ve üç rubu’ ayar zeytun yağına iblağ eylediklerinden ve mukaddem bunlar bu hakri inkar edüb badehu ber minval-ı mezkur razı ol- duklarından ve mezkur bağçe orada tahdid olunub kıble tarafı cami-i kebir vakfı tarla deyu söylenildi- ğinden ve şimdiye udul eylediklerinden mucib-i şerifi taleb ederim dedikde gıbbe’s-sual vekilan-ı mezburan Abdullah Efendi ve Abdulmecid Efendi cevablarında biz an inkar beş ayar zeytun yağına sulh olacak idik seyci haricinden dolayı lakin siz sulha vekil değilsiniz dediğiniz biz dahi sulh olmağın kalkdık gitdik dediklerinden sonra seyci haricinden dolayı beş buçuk ayar zeytun yağına sulh olduk badehu müvekkillerimize ifade eylediğimizde razı olmadılar ve seyci harici denilen mahallin bir mik- darı şose tariki içün alındı ve bir mikdarı kaldı demeleriyle vekilan-ı mezburanın mukaddema hakri inkar ve badehu inkarları birbirine münakıs mıdır değil midir ve bu babda mucib-i şer’i nedir deyu istifta olundukda müddeiler vekili Mahmud ağa beyan eylediği müdafatı bütün takririnde müdde-i aleyhlerden asil ve yahud husus-ı mezbure yani sulha vekillerinin hakkında arazi-i müddeabihanın mahkeme vakıf olduğu sabit ve husus-ı mezbure vekil olmayanın vekaleti batıl olur deyu verilen ce- vab-ı şer’i tarafına tefhim ve kıraat olundukda mütevelliler vekilleri mezbur mahmud ağa asil mer- kum Yahya ve asil ve vekil mezbur Abdulmecid Efendi muvacehelerinde mecellenin bin yedi yüz otuz sekizinci maddesi mucibi mahkeme sicilinde muharrer kayıd ile hakim edebilür ve mecellenin bin sekiz yüz altıncı maddesi mucibi hakimin naibi hakim add olunur vekil Abdullah Efendi ve Abdulme- cid Efendiler Hakim Efendi huzurunda müddea biha olan bağçeyi senevi beş ayar zeytun yağı ile mü- saveme etmeleri kendilerinin ve müvekkillerinin mülkiyet davasına mani’ olur dedikde gıbbe’s-sual merkum Yahya Ağa cevabında benim vekilim Abdullah Efendi sulha vekil değil dedi ve mezbur Abdul- lah Efendi mezkur seyci harici denilen mahal için an inkar sulh olacak olmuş ise de olmamış vekil-i mezbur Abdullah Efendinin işbu mazbatada muharrer takriri vechiyle müddea fiha olan mahalle mu- tasarrıflar deyub ve mezbur Abdulmecid Efendi dahi cevabında benim takririm Yahya Ağa takriri gi- bidir. Yani seyci harici olan mahal içün an inkar sulh olacak oldum ise de olmazım dedikde mezbur mahmud Ağa cevabında mezbur Abdullah Efendi söylediğim müsavemeyi Yahya Ağaya haber verüb

— 195 — izniyle gelüb müsaveme eyledi demekle canib-i fetevaya havale olundukda müddei Mahmud Ağanın müdafaatını ber-vechi şer’i isbat-ı lazımdır isbatdan aczi takdirinde yemin lazımdır ve sicilli mahke- mede indinde mahfuz olub tezayyu’dan salim olan tekadum-ı zaman ile kuyud-ı vakf-ı atik ile ameli caizdir deyu tahrir olunan cevab-ı şer’i tarafeyne tefhim olundukda mütevelliler vekili mezbur Mah- mud Ağa müddea fih olan mezkur Güllü Bağçe müdde-i aleyhim merkumun ber-vechi meşruh va- zıu’l-yed oldukları mahalden ibaret ve zikir olunan cami-i kebir ve Bistamiye Mescidine yarımşar zey- tun yağı hakirli olub ve hakri mezkur ber-vechi muharrer mezkur cami-i kebir ile Bistamiye Mescidi mütevellilerine verile geldiğini mahallinde isbat edeceğini ifade etmekle istima’i şuhud içün tayin olunan günde fakir bizzat Güllü Bağçe denilen mahale azimet ve mahzar-ı müsliminde halen Medi- ne-i merkumede muaccelat-ı evkaf muhasebecisi vekili Ali Efendi ibni Hâcı Mehmed Efendi hazır ol- duğu halde akdi meclis-i şer’i eylediğinde vekil-i mezbur Mahmud Ağa isimlerini tahrir etdirmiş oldu- ğu kesandan Medine-i merkumede helvacıoğlu Mahallesi ahalisinden Hâcı Süleyman bin Osman ve Şeyhler Mahallesi ahalisinden Kazzazoğlu Seyyid Ali bin Hâcı Mustafa nam kimesnelerin mezkur Güllü bağçeyi ber-vechi muharrer tahdid ve irae-i hudud ederek müdde-i aleyhim mezburunun yed- lerinde olan mahal Güllü Bağçe denilen mahal olduğu ve mezkur Güllü bağçe mezkur cami-i kebire senevi nısıf ayar zeytun yağı ve Bistamiye Mescidine kezalik nısıf ayar zeytun yağı hakirli olduğunu asil-i mezbur Yahya ağa ve asil ve vekil mezbur Abdulmecid Efendi müvekkilleri mezburan Osman ve Mehmed Ağalar muvacehelerinde ber nehci şer’i şahadetleriyle isbat edüb ancak hakri mezkuru mer- kum Hâcı Mehmed vefatından sonra oğlu mezbur Hâcı Osman ve anın dahi vefatından sonra mer- kum Reşid bey ve anın dahi vefatından sonra oğulları mezburan Osman ve Mehmed ağalar zikir olu- nan cami-i kebir ve Bistamiye mescidi mütevellilerinin eda ve tasarruf ede geldiklerine şahidun-ı merkumundan mezburan Hâcı Ahmed ve Molla Ömer şahadet ve mezkur hakri merkum Hâcı Meh- med ba’de vefat oğlu mezbur Hâcı Osman ve anın dahi vefatından sonra merkum reşid bey vefatına kadar mezbur mütevellilere verdiklerine kezalik şahidun-ı mezburundan merkum Hâcı Hüseyin ve Hâcı Süleyman ve Seyyid Ali kezalik bi’l-muvacehe ber-nehci şer’i şahadet edüb şahidun-ı mezburun usul-ı mevduasına tatbiken mezkur Helvacıoğlu mahallesi muhtarı Molla Ali bin İbrahim ve ihtiyaran Neccar bin Demirci Bekir ve Ali bin Halil ve mezkur Molla Hamu Mahallesi Muhtarı Mahmud bin Mehmed ve ihtiyarandan Hâcı Mustafa bin Hâcı Ali Ağa ve mezkur Şeyhler Mahallesi muhtarı Ali bin İsmail ve ihtiyarandan Mustafa bin Hafız nam kimesnelerden evvelen ba-varaka-i mesture sırren ve ba’dehu Medine-i merkume ahalisinden Aşkar zâde Yusuf Efendi bin Mehmed Efendi ve biraderi Fey- zullah Efendi ve Mesud Efendi ibni Hasan Efendi ve Hâcı Said zâde Said Efendi ibni Mehmed Efendi ve Handi zâde Mehmed Efendi ibni Selim Efendi fırıncı zâde İsmail Efendi ibni Abdullah Efendi ve Selim Efendi ibni Bekir Efendi Fırıncızâde Yusuf Efendi ibni Fazlı Efendi nam kimesnelerden alenen lede’t-tezkiye adl ve makbulu’ş-şahade etdükleri iş’ar ve ihbar olduğundan Kilis Kazası arazisi meya- nında bulunan arazi-i mevkufe-i sahihenin defterhane-i hakani nezaret-i celilesinden bi’l-ihrac Kilis tapu kitabetine vurud eden suretde “vakf-ı cami-i kebir kıt’atu’l-arz el-ma’ruf bi arzı acuz der nezdi Kilis ve kıt’a-i arzı el-ma’ruf der nezdi Kilis vakf-ı…… Bistamiye der nezdi Kilis bostan-ı zaviye-i der nezdi şehir kıt’a arzı el-ma’ruf bi’lverd der nezdi Kilis” deyu muharrer ve muhasebe-i evkaf-ı mahke- me-i şer’iyyede ru’yet olunduğu zaman sicillatında bin iki yüz kırk altı ve kırk yedi ve elli ve elli bir ve elli iki seneleri muhasebelerinde mezkur cami’i kebirin muhkeratı beyanında mezkur Güllü bağçenin yarım ayar zeytun yağı cami-i mezkure hakri olduğu ve mezkur Bistamiye Mescidinin kırk yedi, elli, elli üç ve elli dört senesi suret-i muhasebelerinde hemen Haffaf oğlundan ahzi ile bazı senelerde zeyt bahası hakir deyu ve bazı senelerde dahi zeyt bahası zikir olmayarak yirmi yedişer ve otuz üçer kuruş hakir ve bu gibi ta’birat olduğu beyanıyla şahadet-i mezkure mucibince ber-minval-ı meşruh müddea fiha olan bağçe-i mahdude-i mezkurenin zikir olunan cami-i kebir ve Bistamiye Mescidine yarımşar ayar zeytun yağı hakri olduğu sabit ve subutuna hükm-ü şer’i lahık olmağla mezkur bağçenin el-yevm ecri misli ber-nehci şer’i ba’de subut mutasarrıfun-ı merkumun ecr-i misli mezkur ile isticardan îba eyledikleri halde ecr-i mislinden min gayri zaruretin noksan caiz olmadığından mütevelliler tarafey- nin ahere icarı meşru’ idüğü asıl-ı mezbur Yahya Ağa ile asil ve vekil merkum Abdulmecid Efendiye kıbel-i şer’den tenbih olunduğu tescil ve ilam olundu. Hurrire fi selhi Recebü’l-ferd li-sene ihda aşer ve selase mie ve elf. (29.07.1311)

— 196 — Naibi Kaza-i Kilis Ali bin Cavid. Sene 310 cild 1.

Mührü mutabık netice-i meali müvekkiletan-ı mezburetanın zatları muarrife ise aslına muvafık idüğü fi 15 Rebiu’l-evvel sene 312. Mümeyyizi tetkikat-ı şer’iyye. Emin-i fetva.

Müvekkiletan-ı mezburetanın zatları tarif-i şer’i ile muarrife idükleri tasdik olundu. Mahkeme-i Şer’iyye katibi Süleyman.

Müvekkiletan-ı mezburetanın zatları tarif-i şer’i ile muarrife idüğü tasdik olundu ve muarrifleri Haffafoğlu Hâcı Süleyman ve Biraderi Emin olduğu kayden tebeyyün etdiği.fi. Katib-i Mahkeme-i Şer’iyye Süleyman.

— 197 — — 198 — — 199 — — 200 — — 201 — Kilis Kaimmakamı Habib Paşa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 11. sayfa 4. sı- rasında kayıtlı Kilis’te “Kilis Kaimmakamı Habib Paşa Vakfı”na ait 1207 H. (1792 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

İşbu vakfiye 2.4.29 tarihinde Müdüriyet-i Umumiye’nin tasvibine iktiran eden merkez idâre encü- meninin 25.3.29 tarih ve 115-50 numaralı kararına müsteniden kaydedilmiştir.

Hamdi bî hâd ve sipâs-i lâ yûâd ol cenâb-i vâkıf-ı habâyâ-yi esrâr-ı kâinât sâni‘-i kârhâne-i müm- kinât celle celâlühû ve amme nevâlühû hazretine olsun ki kemâl-i hilkat-i benî Ademi hil‘at-i vâfire “ve le-kad kerremnâ benî Ademe” ile müzeyyen ve müntaz ve hilye-i bâhire-i “Lekad halakne’l-insâne fî ahseni takvîm” ile hiraz âver i‘zâz itmiş ve salât-ü selâm firûvan ve durûdı nâ ma‘dûd bî pâyân ol bâis-i îcâd-i zemîn-i ve eflâk sultân-ı serir-i ekâlim-i levlâk fâtiha-i nüsha-i dîn-i İslâm hâtime-i kerde pür şukük-i enbiyâ-yi ızâm şem-i şeb-i esrâ muktedâ-yi cumle-i asfiyâ vâsıl-ı seyr-i Sidretü’l-müntehâ mazhar-i “Kâbe kavseyni ev edna” rûz-u cezâ Muhammedü’l Mustafa aleyhi ni‘me’t-tahiyyât ezkâhâ ve ni‘me’t-teslîmât evfâhâ hazretlerinin ruhi pâk ve merkad-i şerefnâklerine olsun ki sûre-i Rahman‘da “hel cezâü’l-ihsâni ille’l-ihsân” nâzim-i mu‘ciz-i beyan Kur’ân ile tergib-i amel birru ve “min dûnihimâ cennetân” ile beyan niam-i hazreti mennân kılmıştır ve al ve ashabi kirâm illiyyin makamına olsun ki her biri riyâzi ol mahalde bir mahalli meyvedar ve şahsar şecere-i ebrar olmuşlardir.

AMMA BA’DÜ; işbu kitâb-i muşkin nikâp ve bir hitabi mustetabın tahrir ve tescîline bâis budur ki, çunki bu dari dünya bir câ-yi dert ve anûda oldi menşûr-ı âlem-i ünvân ayet “külle men aleyha fân” ve her bahri fenâda bir beldir cümle halk ondan idiser güzeran bu rubata gelen göçer ahar idiser cumlenin ravani ravan ne geda ve ne şah ve mir kalur mirevet akibet heme zi cihan mufadinca bu gü- zergahi fenanin muşi nişa ve kederi safayi îşine gayri mu‘acil zevali nimeti bedidar ve mal ve devleti nâ pâyidâr suri şur ile müşevvap ve süruri şurur ile muskup bir zilli zâil ve umidi bekâsi hayali bâtîl oldiğina “Küllü şey‘in hâlikun illâ vecheh” nassi kâtî ve bürhan-i kat-î olup “Külü nefsin zâikatü’l-mevt” müsdakınca mukimdir kârhâne-i hilkat ve müessisi kâşâne-i fitrat esasi bünyâni âlem yanında res- mi hulut ve baka vaz itmediği mîru’l-ümerâi’l-kirâm bâhiru’l-ihtiramdan Kilis kaimmakamı sa‘âdetlü Habib Paşan’ın mir‘at-i zamîrinde “li-meni’l-mülkü’l-yevm li’llâhi’l-vâhidi’l-kahhâr” mazmûnu ibret şiârı cilvedar olup “Yevme lâ yenfe‘u mâlün ve lâ benûne illâ men eta’llahü bi-kalbin selîm” iddihâri için fi‘ili birre tâlip ve celbi rizâ-yi hüdâya rağip olmağin hadisi şerifi Resûl-ü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ki “İzâ mâte ibnu Adem yenkata‘u amelehû illâ an selâsin ilmün yüntefe‘u bihi ve veledün sâ- lihun yed‘û ileyhi ve sadakatün câriyetün.” mefhûmu şerîfi mazhariyetine iştiyâkından nâşî Meclis-i Şer‘i Şerîf-i Ahmedî ve mahfil-i dîn-i münîf-i Muhammedî’de hazir olup vakf-i âtiyyu’l beyânı tescîl için mütevellî nasb eylediği kazazzâde Haci Abdullah Ağa bin Hacı Muhammed mahzarında bu vechi- le ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâf-ı sarîh-i mer‘î idip vakfi âtîyü’z-zikrin sudûrine değin silki mülkmmde münselik Kilis civârinda Fındıklık nam mahalde vâki‘ kıbleten munla Habipoğlu arap zeytuni şimâlen kör Seyyit oğlu Muhammet zeytuni şarkan ve garben tarik ile mahdut yüz iki adet eşcâr zeytun ve ittisâlinde tahminen iki şinik tohum istiâb eder tarla ve nefsi Kilis’de Havlı nam mahalde Hükûmet konaği karşısında vâki kıbleten mevlevîhâne şimâlen Habib Paşa binâ kerdesi olan han tariki şarkan Sabah Pazarı garben tariki âmm ile mahdûd zirâ‘i terbi‘i üzre altıyüz zira‘ mülk arâzimi hasbeten li’llâhi Te‘âlâ ve taleben li-merdâtihi’l-kerîm kubbe ileyhâ Câmi‘i Kebir‘de beher yevmi Cum‘a ve yev- mi İsneyn’de birer hizib Kur‘ân-ı Azîmü’ş-şân tilâvet ve cami‘-i şerîf-i mezbûre revnaksaz buyurulan Hazreti Nebi Zekeriyya alâ nebiyyinâ ve aleyhi efdalü’t-tahaya hazretlerinin ravza-i mutahharalarina ihda emek üzere istinsah ve bir rahle tenzîmi ile câmi‘i şerîf-i mezkûre vaz‘ eylediğim mushaf-i şe- rifde ber-vech-i meşruh Kelâm-i Kâdîm tilâvet ve vakf-i mü’ebbed ve haps-i muhalled kıldim ve şöyle şart eyledim ki;

Mâdem kendim libâsi hayat ile mülebbes olduğumca vakfi mezküre kendim mütevellî olup vefâtımdan sonra evlâd ve evlâd-i evlâd ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdımın erşedi mütevellî olup galle-i vakf-i

— 202 — ma şurita lehine sarf eyleyeler ve bi-hikmekti’llâhi Te‘âlâ nesil münkariz olduğu halde câmi‘-i şerîf-i mezkûr mütevellîsi mütevellî ola ve vakfi şerîf-i mezkûre Halep hânedânından muvekkilzâde Ahmet Efendi nâzır ve dâmâdım Halil Efendi bin Osman Efendi Hâtip ve Kilis ehalilerinden Kalaycızâde Sü- leyman Efendi nâzır olalar ve vefatlarinden sonra evlat ve evlâd-ı evlat ve evlâd-ı evlâd-ı evlatlarından erşedi nâzır ve kâtip ve câbi ola ve bi-takdiri’llah nesil munkariz olduğu halde câmi‘-i şerîf-i mezkûr nâzırı nâzır ve hâtîbi kâtip ve câbisi câbi ola ve vakfi şerif-i mezkûrün gallesinden senevî doksan gu- ruş bi’l-ifraz şehriye yedi buçuk guruş vazife ile bir nefer tâli-i Kur’ân ve bâkiyye-i galleden masârifât-i zarûriye ba‘de’t-tenzil bâkisi yüzyirmi akçe i‘tibâr ile seksen akçesi mütevellîye ve on akçesi nâzıra ve beş akçesi câbiye ve yirmi beş akçesi hâtibe verile deyu hatmi kelam ve akâratın tarîk-i teslimi mura‘atla mezkur zeytun ve tarla ve erâziyi mütevellî merkume teslîm-i tam idup ol dahî sâir evkaf mütevellîleri gibi ahiz ve tesellüm idup vakfi mezkurun emri temam oldukdan sora vakif-i müşârüni- ley kelâmi semti âhere âtîf idup vakfi akar İmâm-i Âzam ve humâm-i efham İmâm ebu Hanifeti’-l-Kû- fi aleyhi rahmetulvafi hazretlerinin indi şerifinde sahih ve gayri lâzim olmağin mezkur akaratı silki mülküme ilhak ve münzam iderim didikde mütevellî merkum mudâfâ-i şer‘iye idup vakfi akar imam müşarünilyh katında eğerçi sahih ve gayri lâzimdir lâkin imameyn humameyn ebû Yusuf ve İmâm-ı Muhammed aleyhima rahmetü’s-samet nezdi şeriflerinde mutelâzimeyn ve mütekâribeyndır deyu hüküm talep eyledikte hâkim-i muvaki‘i sadri kitap tûbâ lehû ve husne me‘âb cânib-i vakfı evlâ ve ahrâ görmeğin bi-kavl-i imâmeyn humâmeyn evvelâ vakf-i mezkûrun luzûmuna sâniyen husûsune ve umûmuna huküm etmekle mahkûmun bih olmağin fî-mâ ba‘d tebdîl ve tağyîri mumteni‘u’l-ihtimâl oldı. “Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yubeddilûnehû innallahe semi‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıfi ale’l-hayyi’l-kerim.

Takrîren fî evaili Şehr-i Ramazâni’l-mubarek sene sebîn ve mieteyn ve elf. (Fi Evail-i Şehr-i Ra- mazan 1207)

-Fazîletlü müfti Salih Efendi, -Fekâhetlü Hacı Hâfiz Ef. Necip Efendi zâde, -Futuvvetlu Mahmut Efendi, -Biraderi Abdülhamid Efendi, -Canpolat zâde Yasin Bey, -Topal zâde Hacı Mustafa Ağa, - Hacı Emin zâde Hacı İbrahim Ağa.

İşbu sûret mülga mahkeme-i şer‘iye sicillâtindan binikiyüz yetmiş sene-i hicriyesine mahsus si- cilden muhrâc ve aslina mutâbik olmağla bi’t-tasdik vâkifi müşârunileyh Habib Paşa hafidesi Fâtîma Habibe Hanımın istidâsi üzerine mûmâ-ileyhâya i‘tâ kılındı.

Başkatip Ethem Mukabele olundu

— 203 — — 204 — — 205 — Hacı Ali Camii Vakfı

Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi

168-307 sr. Hacı Ali Camii Vakfı

Aded Umum Nev‘Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan Tevcih Tarihi 307 İmamet Vazife—100 Şeyh Ali Efendi Gurre Zilhicce sene 211

Vakıfı İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl Ve Mevakı‘ı Atik Esas Defteri Evkaf-ı mazbatadan Kilis’de Meşhedlik Mahallesinde Camii Şerifi Vakfı Hurufat

Şart-ı Vakıf Vuku‘at

Mumâileyhin vefâtiyle mahlulinden İshak Efendiye ba irade-i ‘ailyye-i nezaret penâhi tevcih olun- muşdur. 2 Nisan sene 332 ---sur 32 764 Mumâileyh bila veled vefâtiyle mahlûlundan İslam Efendiye bâ irade-i aliye-i nezâret penâhi tevcih olunmuşdur. 28 Kânun-ı evvel sene 332 32 –sur 4768

— 206 — — 207 — — 208 — — 209 — Halil Ağa bin Mustafa Ağa Vakfı

734 Numaralı defterin 166. sayfa 93. sırasında kayıtlı İstanbul’da kurulu “Halil Ağa bin Mustafa Ağa Vakfı”na ait, 15 Şevval 1124 tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Mâ zukire fîhi min-asli’l-vakfı ve’ş-şuruti sadare min men lehu eş-şarti ve’t-ta’yini alâ’n-nema- ti’l-mebsut cera külluhu ala et-tarikati’l-meskuketi’l-ma’rufeti’l-mestureti’l-muharreretil-makbuleti beyne’l-eimmetil-eşrafil-eslaf fe-sare vakfen lâzımen muhattimen mufaddiyen bi-haysu lâ tukba- lin-naksu ve’t-tağayyür harrarahu’l-fakiru ilâ-Rabbihi’l-Kadir Kethüda-zâde Mehmed, el-Müfettiş bi-Evkafi’l-Haremeyni’ş-Şerifeyn ufiye anhu. Kayd şode, bâ-ferman-ı âli el-vaki’ fî 4 Cemaziye’l-evvel sene 1124.

VAKFİYYE-İ SANİSİ ZİRDE MUKAYYEDDİR. ADED-İ UMUM : 99

El-Hamdü li-veliyyihi ve’s-salatu alâ nebiyyihi Muhammedin ve âlihi ve sahbihi ecma’în. Ba’is-i kitab-ı anberin nikab ve dai-i tasdir-i miskin hitab oldur ki, Mahmiye-i İSTANBUL’da, Saray-ı Atik-i Sultanî kurbunda, Mercan Ağa Mahallesi sükkânındaniken bundan akdem veda-yı alem-i fani eden Ser-bevvâbîn-i Şehriyari, Halil Ağa bin Mustafa Ağa’nın veraseti lî-ebeveyn karındaşları Salih Ağa ve İbrahim Efendi’ye münhasıra olduğu mütehakkik oldukdan sonra muma ileyh, İbrahim Efendi ka- rındaşı mezbur, Salih Ağa’nın mahalle-i mezkurede vaki’ menzilde savb-i şer’i enverden mezunen ir- sal olunan, Mevlanâ Ahmed Efendi bin Abdullah Efendi huzurunda ma’kud-ı meclis-i şer’de mezbur, Salih Ağa mahzarında takrir-i kelam edüb karındaşım merkum, Halil Ağa hal-i marazında Vilayet-i Anadolu’da, Kilis Kasabası’nda müceddeden bina edüb şöhretine binaen tahdid ve tavsifden müstağ- ni ferdi mülk hamamını bi’l-cümle müştemilât ve tevabi’iyle hasbeten lillahi’l-Aliyyi’l-Azim ve taleben li merdati Rabbi’r-Rahim vakf edüb ve dilediğim gibi bi’l-cümle mesarifini ta’yine ve şurutunu tebyine beni vasiy-i muhtar ve vakfiyyeye mütevelli nasb ve ta’yin eyleyüb, ben dahi ba’de’l-kabul musirren alâ-isaihi ve vasiyyetihi fevt olub, sülüs-i malı dahi müsa’id olmamağla ben dahi ŞÖYLE ŞART EYLE- DİM Kİ:

Hamam-ı mezbure, icare-i müeccele-i misliye ile icar olunub, hâsıl olan nemâsından mahmiye-i mezburede, Sultan Süleyman, aleyhi rahme ve’l-ğufran, cami-i lamiü’l-envarlerinde mevzu’ otuz kıt’a ecza-yı şerife-yi Kur’âniye’yi otuz nefer eczahân ba’de salati’z-zuhr kemal-i te’enni ve tertilile itmam ve tekmilinden sonra sevabını vâkıf-ı merkumun ruhuna ve ebeveynimizin ve akrabamızın ruhlarına ihda edüb, herbiri yevmî, ikişer akçe vazifeye mutasarrıf ola ve bir kimesne dahi noktacı ve biri dahi sandukî olub yevmî, birer akçe verile ve Haremeyn-i Şerifeyn fukarasına senede beşer sıkke-i hasene altun irsal oluna ve bir kimesne kâtib-i vakf olub kema yenbaği hizmet-i lâzımesini edadan sonra yevmî, dörd akçe verile ve hamam-ı mezbur icaresini tahsil ve İstanbul’a isal içün bir kimesne cabi-i vakf olub, hizmeti mukabelesinde yevmî, beş akçeye mutasarrıf ola ve bir diyanet ile mevsuf bir kime- ne dahi mu’temed-i ta’mirât olub, beher yevm üç akçe verile ve hizmet-i tevliyet içün yevmî, altı akçe vazife ola ve hamam-ı mezburun iktiza eden ta’mirâtından ve mut’ad olan avaid ve rusumâtından fazlası bana ve karındaşım mezbur, Salih Ağa’ya benden sonra, evlad-ı evlad-ı evladlarımıza meşruta ola ve tevliyet-i vakf-ı mezbur dahi benden sonra karındaşım mezbur, Salih Ağa’ya ba’dehu, evlad-ı ev- lad-ı evladlarımıza meşruta ola ve murur-ı eyyam ile şurut-ı muharrere-i mezkureye ri’ayet müte’azzi- re olurise mutlaka fukara-yı müslimîne meşruta ola, deyü muma ileyh İbrahim Efendi hatm-i kelâm ve itmam-ı meram edüb karındaşı mezbur, Salih Ağa dahi muma ileyh, İbrahim Efendi’ye bi’l-muva- cehe tasdik eylediğini mevlanâ-yı mezburun ketb ve tahrir ba’dehu, ma’an ba’as olunan Yahya Çelebi bin Hasan ve Ali Bey ibni Abdullah, meclis-i şer’e gelüb, alâ-vuku’ihi inhâ ve takrir etmeğin mucibince vakf-ı mezburun sıhhatine ba’de’l-hükm ve’l-kaza mâ huve’l-vaki’ işbu kitab-ı sıhhat-nisabketb ve imla ve tahrir ve inşa olundu.

Tahriren lî-yevmi’l-hamis aşer min-şevvali’l-mükerrem li-sene erba’a ve işrîn ve mietin ve elf. (15 Şevval 1124)

— 210 — ŞUHUDU’L - HAL:

-Fahrü’l-akran, Süleyman bin Mehmed Ağa,-Mehmed Çelebi Bin Mehmed,-Mehmed Efendi Bin Yahya el-imam,-Molla Mustafa bin Ali,-Mustafa Çelebi bin Ali,-Molla Muhammed Ali,-Şahin Bey Bin Abdullah,-Ahmed Bey Bin Hüseyin,-Ömer Bey Bin Mehmed,-Yusuf Bin Abdullah,-el-Hac Hamdi Bin Abdullah,-el-Hac Hasan Bin Ahmed,-Mehmed Bey Bin İsmail,-Yusuf Bey Bin Mustafa ve ğayruhum.

— 211 — — 212 — — 213 — Halil Ağa Bin Mustafa bin Abdullah Vakfı

NO:99 734 Nolu defterin 179.sayfa 99.sırasında kayıtlı İstanbul’da “Halil Ağa Bin Mustafa bin Abdullah Vakfı”na ait 11 Zilkade 1126 tarihli vakfiyyenin yeni harflere çevirisidir.

VAKFİYYE-İ ÛLASI BÂLÂDA MUKAYYEDDİR. Bak(!) Aded-i Umumum: 93

Mâ rüsime fîhi ve rukime fî-matavihi mine’l-vakfi ve’ş-şurut ve ta’yini’l-masarıfi ala vechi’l-meb- sut vakaa ledeyye ve cera beyne yedeyye ve ene’l-fakiru ileyhi azze şanuhu Veliyuddin İbni’l-müvella Şeyh Mehmed el-Kadı bi-Daru’s Saltanati’s-Seniyye, Kostantiniyyeti’l-mahmiyye humiyet ani’l-beliy- ye, ufiye anhu.

Kayd şode, bâ-ferman-ı âli ve bâ-ilam-ı Mevlanâ Ahmed Efendi, sadr-ı Rumeli halen fî 23 Zi’l-ka- ade 1126.

el-Hamdulillahi’l-vâkıfı alâ-külli hal,el-muttaliu alâ-mâ hali fî’l-bal alimu’l-ğaybı ve’ş-şehade- ti’l-Kebiri’l-Müteâl ve’s-salatu ve’s-selamu alâ-seyyidi erbabi’l-kemal, Muhammedini’l-mevsufi bi-me- karimi’l-ahlak ve ekarimi’l-hisal ve alâ-âlihi ve ashabihi hayr-i sahbi ve âl ve BA’DU:

Badi’i tenmik-i kıbale-i makbulati’l-fehavi ve dai-yi tasvir-i makal-i makuleti’l-meani oldur ki, Dergah-ı Ali, dame mahfufen bi’l-meali, Kapucubaşılarından olub, Daru’l-Hilafeti’l-Aliyye, Kostanti- niyyeti’l-mahmiyye’de, Mercan Ağa Mahallesi’nde sâkiniken bundan akdem veda-yi alem-i fani eden, sahibu’l-hayrât ve’l-hasenât, talibu’s-sadakât ve’l-meberrât, Halil Ağa bin Mustafa bin Abdullah’ın lî-e- beveyn karındaşı ve varisi ve zikri ati vesayasını tenfize vasiy-i muhtarı olduğu lede’ş-şer’ sabit ve mütehakkik olan, İbrahim Efendi nâm kimesne meclis-i şer’i şerif-i şamihu’l-imad ve mahfel-i din-i münif-i rasihu’l-evtadda vakf-ı ati’z-zikre lî ecli’t-tescil mütevelli nasb olunan lî-ebeveyn karındaşı Salih Ağa nâm kimesne mahzarında bi’l-vesaye ikrar-ı sahih-i şer’î ve i’tiraf-ı sarih-i mer’î kılub, muri- simiz müteveffa-yı mezburun veraseti ikimize munhasıra olub, müteveffa-yi mezbur hal-i hayatında ve sıhhat ve nufad-ı tasarrufâtında, Vilayet-i Anadolu’da, Kilis Kasabası’nda vaki’ kendüye intima ile tahdid ve tavsifden mustağni mülkü olmak üzere müceddeden bina ettiği sekiz kurnalı ve beş halvetli ve altı sofalı hamamını vakf edüb, lâkin ma ba’dı mevtine izafet ile tescili vech-i ati üzere ve ta’yin-i şurutunu bana tefviz ve tenfizini beni vasiy-i muhtar ben dahi kabul ettiğimden sonra musırren fevt olub ve sülüs-i malı dahi musaid olmağla ben dahi müteveffa-i mezburun vasiyyeti üzre bi’l-vesaye ŞÖYLE ŞART VE TA’YİN EYLEDİM Kİ:

Hamam-ı mezbur, yed-i mütevelli ve ecr-i misli ile icar olunub, ğallesinden mahmiyye-i mezbu- rede, Yakub Ağa Cami-i Şerifi’nde ba’de’s-subh, “Sure-i Yasin-i Şerif” ruhu içün kıraat edene yevmî, iki akçe ve cami-i mezburda ba’de’s-subh kezalik, ruhu içün kıraat eden onbeş cüzhânlara dahi yevmî, herbirine ikişer akçe ve yevmî, bir akçe dahi noktacıya verilüb ve leyali-i cum’a’da ve leyali-i ramazan-ı şerifde bir “Sure-i Tebareke” okuyana dahi iki akçe ve bir akçe dahi cami-i mezkurede sermahfele ve bir akçe vazife dahi sandukıye verile ve cihet-i tevliyet ğalle-i mezburede yevmî, beş akçe ve kitabet ve cibayet herbiri üç yüz akçe ola ve yevmî, üç akçe dahi hamam-ı mezkur mu’temedine ve yevmâ, dört akçe dahi meremmetine verile ve Beşiktaş’da, Yahya Efendi Cami-i Şerifi’nde ba’de’s-subh, bir “Yasin-i Şerif” ve mahmiyye-i mezburede, Süleymaniye Cami-i Şerifi’nde ba’de’s-subh, “Amene’r-Ra- sul” ve merhum Sultan Bayezid Cami-i Şerifi’nde kable’l-işa dahi “Amene’r-Rasul” okuyan herbirine yevmî, ikişer akçe verile ve tevliyet, hayatta oldukca bana meşruta olub, vefatımdan sonra karındaşım mezbur Salih Ağa’ya ba’dehu, benim evlâdıma ve evlâd-ı evlâdıma ve ba’dehum mezbur Salih Ağa’nın evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve ba’dehu ikimizin utekasına meşruta ola ve ba’de ihraci’l-masarif faz- lasına tertib-i mezkur üzere ben ve benden sonra mezbur Salih Ağa ve ba’dehu benim evlâdım ve evlâd-ı evlâdım ba’dehum mezbur Salih Ağa’nın evlâdı ve evlâd-ı evlâdı ba’dehum ikimizin dahi uteka

— 214 — ve atikâtımız evlâd-ı evlâdları mutasarrıf olalar.

Eğer, murur-ı eyyam ile şurut-ı mezkureye ri’ayet müte’azire olur ise ğalle-i vakf-ı mezbur, mutla- ka fukara-i müslimîne sarf oluna, deyu bi’l-vesaye ta’yin ve tebyin-i kuyud edüb, mütevelli-i mezbure bundan akdem mahallinde teslim, ol dahi vakfiyyet üzere bi’t-tevliye kabz ve mütevellilerin sair evkaf- da tasarrufları gibi tasarruf eyledi, dedikde mezbur Salih Ağa dahi vasiy-i mezkuru cemî’i kelimât-ı meşruhasında tasdik ve kendi dahi tecviz etmeğin hâkim-i muvakkı’i sadr-ı kitab tuba lehu ve hüsnü meab efendi hazretleri dahi vakf-ı mezburun sıhhat ve lüzumuna hükm etmekle vasiy-i mezburun ru- cu’u sahih olmamağın min-ba’d vakf-ı mezkur, sahih ve lâzım olub nakz ve nakizine mecal, muhal ve ibtal ve ta’tili adimu’l-ihtimal oldu.Cera zalike ve hurrire fî’l-yevmi’l-hadi aşer min-Zilkaadeti’ş-şerife lî-sene sitte ve ışrin ve mietin ve elf.

ŞUHUDU‘L -HAL:

-Hüseyin Efendi bin Hasan,-Mehmed Ağa ibni Hamamî,-Ali Efendi, el-İmam,-Süleyman Efendi bin Ali,-el-Hâc Salih Bin Mustafa,-Mustafa Çelebi bin Ali,-Mehmed bin Ali,-Receb-zâde Ahmed Efen- di-Fahru’l-akran Mehmed Ağa Kethuda ve ğayruhum.

— 215 — — 216 — — 217 — Seyrekbasan Vakfı

615 Nolu defterin 149.sayfa 36.sırasında kayıtlı Kilis’de Seyrekbasan, Hacı Halil vakfına ait 1928 tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

İşbu ilâm umum müdürlüğün 20-12-930 tarihinde tasvibine iktiran eden M.J. encümeninin 15.12.930 tarihli ve 208/99 numaralı kararına müsteniden kayt olunmuşdur:

(Kilisin molla hamut mahallesinden Kel oğlan oğlu abdullah mahdumu vâkıf ve mahallesi mezku- reden Haşim oğlu Ahmed ve Nureddin mahallesinden molla Mahmut hoca kızı Zeyneb ve hindi oğlu mahallesinden Mahmut kızı Zibonun ba senet musaddak vekilleri hafız Mehmed Efendinin evkaf me- muru Naci bey aleyhi ve asliye hukuk kısmına ita ile kaydı icra Kılınan arzuhalde müvekkilleri Seyrek basan vakıf bahçelerinin evlad ve mürtezikasından olup vakfı mezkurun vakıf namesi olmadığından teamülü kadimi evladdan mütevelliler vasıtasile idare olarak gallesinin oğlan iki ve kızın bir olarak hayatta olan evladın gallesinden müstefit ola glmekde vefatiyle de hissesi evladına intikal edeceği merkezinde iken evkafda iresince vakfı mezkure iki seneden beri vaz’i yet edilerek teamülü kadimi- nin sübutu hususunda mahkemeden vesikai kanuniye olmadıkca vakfı mezkur gallesinden müstefit olamayacakları hakkinda muayyer bir beyan karşısında bulunmalârına mebni celcile bil muhakeme evlat ve mürtezikasından bulundukları Keyfiyyetile teamülü kadiminin sübutuna karar itasını talep ve dava eylemesi üzerine müddei aleyh huzuriyle icra kılınan muhakemei aleniyye ve vicahiyye neti- cesinde müddei vekilinin ber vechi meşruh basti müddeasına karşı üddei aleyh evkaf memuru Naci bey dahi Seyrek basan vakfına ait yedi kıt’a bahçe gayri müvecceh mütevellisi yedinde ikin üçyüz kırk bir senesindeki evkaf müdiriyeti umumiyyesinin tebligati umumiyyesi vechile vakfı mezkure vaz’i yet edilerek senei mezkure bedeli icari bin altıyüz yirmi altı lira mütevellisine berayi tevzi teslim edilmiş ve 926 senesinde dört kıtasının hudut haricinde kalmış mütebaki üç kıt’’ bahçenin bedeli icari beş- yüz elli dört liradan ibaret bulunmuş ve teamülü kadiminin sübutuna kadar meblaği mezkur evkaf idaresince emaneten irat kaydedilmiş ve hudut harici kalân dört kıt’’ bahçenin üçyüz kırk bir sene- si müstecirlerinin mahkemeye müracaatle feshi icar etmesi üzerine mezkur beşyüz elli dört liradan müstecirlerin hakki kanunileri tediye edilmiş ve şu hale nazaren evkaf idaresince vakfı mezkurun teraküm etmiş gallesi olmadığını beyan eylemesine vakfı mezkurun vakıfnamesi olmadığı tarafeynin tesadukuna munzam evkaf idaresinden bildirilmesine ve müddeiler yedlerinde kadim vakıfnamesi olduğu halde ibraz etmediklerinden müddei aleyhin yemin icrasi talebine karşı hukuk usulü muha- kemeleri kanununun 331 inci maddesi dairesinde müddeilerin yemini icra etmelerine ve mezkur yedi kıt’a vakıf bahçenin mukayyet olmadığı tapudan vaki istilamdan anlaşılmasına ve vakfın teamülü kadiminde evlat ve mürtezikai vakıfdan oğlan tam ve kıza yarım olarak galle verile gelmekde, vakfı mezkur, evladı vakıfdan mütevelliler vasitasiyla idare olunmakda ve hayatta olan evladın vefatında hissesi anın evladina intikal etmekde olduğu hakkındaki şehadati vakia ile vakfı mezkurun teamü- lü kadiminin ber vechi mesbut bulunduğunun anlaşılmasına ve müddeilerden Haşim oğlu ahmedin evrak meyanında Kıraret olunan 13 Mart 927 tarihli kesbi kat’iyyet eden ilâmla ve diğer müddelerin mezkûr ilamın medari istinadi bulunan zabitnamede şehadati mesbuk kesanin şehadetlerile evlat ve mürtezika vakfından olduğunun tahakkuk etmesine bina en müddeilerin evladı vakıfdan ve teamülü kadiminin vakfı mezkurun gallesinden oğlana tam ve kızlara yarım olarak hayatta olan evladın intifai ve vefatiyle hissesi anın evladına intikal edeceği ve evladdan mütevelliler vasıtasiyle idare olunmakda olduğu merkezinde olduğunun sübutuna ve müterakim galle olmadığı cihetle galle talebinin reddi- ne ve zirde müfredati mürakkam masarifi muhakemenin vakfı mezkurun gallesinden verilmek üzre müddei aleyh evkaf idaresine aidiyyetine 26 Şubat 928 tarihinde kabili tem’yiz olmak üzre hüküm ve karar verilerek tarafeyne tefhim kılındı:

— 218 — — 219 — — 220 — — 221 — — 222 — — 223 — Hamid Efendi bin Fettan Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 609 Numaralı Defterin 290. Sayfa, 342. sırasında kayıtlı Kilis’te “Hamid Efendi bin Fettan Vakfı”na ait 1138 H. (1725 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

926 Kuyudı vakfiye numarası 988

İşbu vakfiye sureti Evkaf Müdiriyyeti Umumiyyesinin 12/15 Mayıs 926 tarihli ve 23065/680 numa- ralı tahriratına müsteniden kaydolunmuştur .

Esseyit Osman el-kadi Medine-i Kilis Esseyit İbrahim el-kadi Medine-i Kilis.

Hamd-i bi had alâ ma a’tahu ve sipas-i bi-kiyas la yümkinü ihsahü cenab-ı vâkıf-ı habayayi ha- fayayi esrar-ı cümle-i kainat ve muttali’i zamair-i serair-i amme-i mahlukat ve mevcudat cellet aza- metuhu ve alet kelimetuhu hazretlerine olsun ki nusha-i vucudi ben-i ademi hilkat-i fahire-i “lekad halaknel-insane fi ahseni takvim” ile kâmrava ve kalb-i selimini cadde-i kadimde sedat ve cavabına rehnüma olmak için tevfikin delili rehnüma kılmıştır ve sathezarı salavat-ı ves-selam ve feraid-i ce- vahir ve miskiyyetül-hitam ol bais-i iycad nü kıbab-ı asumanı ve eflâk sultan-i serir-i heft iklim-i lev- lâk hassa-i zümre-i enbiya hulasa-i cümle-i asfiya mahzen-i esrar-ı meleküt perdedarı haremsarayı bezmi ceberut kadem nihade-i sidret-i münteha saat ezmayı kemanı “kabe kavseyni ev edna” men- ba-i ruz-i hüdayi ve şefiul-ceza Muhammedenil-Mustafa sallallahu taala aleyhi vesellem hazretlerinin ravza-i mutahhere ve buk’ai münevverine olsun ki ümmetini “vema kânallahu liyüazzibehüm ve ente fihim” nass-ı kerimi ile ile tebşir ve rah-ı tevfiki hidayeti sirac-i münir olmuştur ve dahi al ve evlâd ve ashabının mir’at-i pürenvarı ki her biri bir necm-i hüda ve menba-i muktedadır rıdvanullahi taala aleyhim ecmain çünki bu dehr-i faninin zeval-i sabit ve karar-ı devlet-i sa’d-i na payidar ve sur-i şurile meşub ve surur-u şurur ile mashub olup zill-i zail ve dayf-i rahil ve hayal batıl olduğu mukarrer ve mu- hakkak olmğın “elhamdülillahi alel-hal” binaen alâ zalik medine-i Kilis mahallatından Sibat mahallesi sükkânından işbu rafiul-kitab sahibül-hayratı vel-hasenat iftihar-ı müderrisinil-kiram eş-şeyh el-Hâ- cı Hamit efendi ibni şeyh Fettan ( fecealtekum ) nass-ı kerimi “limenil mülkil yevme lillahil vahidil kahhar” mazmuni şerifi mi’at-i zamirinde cilve, olub ticaret-i rabiha olan hayrat-ı meydana rağbet ve rızayi rabbfil-âlemin sıdk-ı niyyet ve hulus-i taviyyet ile taleb ve hadis-i şerif-i seyyidül-kevneyn “iza mate ibnu ademe inkataa ameluhu illa an selasin ilmin yüntefeu bihi ve veledin salihin yed’u lehu ve sadakatin cariyetin” mefhum-ı münifine iştiyak birle meclis-i şer’i şerif-i enverde ve lazimat-tazimi vet-teşrifte vakf-ı caiz-zikri li-eclit-tescil mütevelli nasb eylediğimiz fahirül-ulema el-Hâc Recep efen- di ibni Mehmet mahzarındn bit-tav’ı ver-rıza ikrar-ı tam ve takrir-i kelam edüp vakf-ı atil-beyanın suduruna değin silk-i mülk-ü sahihimde münselik ve taht-ı tasarrufumda münzabıt ve münharıt olup mahalle-i mezburde vaki kibleten ve şarkan, tarik-i âm garben ve şimalen seyit Kanber menziline muttasıl altı bab tahtani mesken ve bir bab fevkani mesken ve bir bab ziyr-i zemin ve bir eyvan ve bir matbah ve havluyı havi menzilimi ve yine medine-i mezküre muzafatından A’zaz nahiyesinde vaki Çı- nadır nam mezraa türabında vaki kibleten ve garben vadi şimalen mezra’a-i mezbure ve bazan Ömer efendi oğlu hadikası Haseki vakfı ve şarkan Kanber Ağa hadikası ve bazan Cami vakfı ve bazan Öksü- zoğlu hadikasile mahdut beş çiftlik tabir olunur eşcar-i müsmire ve gayr-i müsmireyi müstemil hadi- ka-i muayyenemi ve yine medine-i mezbure türabında vaki kibleten tarik-i âm ve garben Oylum nam karye zeytuni şimalen ve bazen dahur el-hâcı Mehmet ve bazan şatır oğlu hâcı Mehmet ve İbrahim çelebi ve fodlacı oğlu molla Ahmet ve bağrıyanık oğlu zeytuni ve şarkan hâcı Bekir zeytuni ile mahdut ve ikiyüz ocak zeytunumu hasbeten lillahi Tealâ ve taleben li-merzati rabbil ala vakf-ı müebbet ve habs-i muhallet edüp şöyle şart eyledim ki;

Mademki ben hayat libas ile mülebbes olam kendim mutasarrıf olup ahzü i’tası ve mahsul-i gallesi ve tevliyeti bana mufavvaz ola vefatımdan sonra tevliyet-i mezbure sulbiye oğlum molla Abdullaha meşrut olup diğer oğlum Es’at ve sulbiye kızlarım Zeynep ve Hatice ve her biri ile batnen bade batnin

— 224 — karnen bade karnin evlâdına meşrutiyet üzere lizzekeri mislü hazzıl ünseyeyn nass-ı celili fukaha üzre mütevelli-i mezbur yedinden hisselerine mutasarrıf olalar ve evlâd-ı vâkıftan bila zukür-i veled fevt olanların sehimleri kendi derecesinde olanlara intikal edip hisse-i müayyenesine mütevelli-i mer- kum yedinden mutasarrıf olalar ve tevliyet-i merkum mütevelli-i mezkürı vefatımdan sonra evlâd-ı zükürunun erşedine intikal edüp ber-vech-i muharrer mutasarrıf olalar badel-inkiraz vakf-ı mezbur Gevheri hazine-i celile-i semere-i şecere-i İsmail habibi meliki celili ağni sultanil enbiya ve nur-ı asfıya ve şefi’i ruz-i ceza hazreti Muhammedenil-Mustafa aleyhi ve sellem hazretlerinin ravza-i mutahhe- re ve muzca’i münevveresine vakf ve habs ola deyu hatm-i kelam birle akar-ı mezburu mütevelli-i merkume teslim edüp oldahi vesair evkaf mütevellileri gibi ahz ve tesellüm edüp vakf-ı mezburun emr-i hümamil-efham imamil-Azam radıyallahül-melikül-allem hazretlerinin indinde lüzum-i ma- dum olmak ile vakfımdan rucu’ ve yine mülküme ilhak ederim dediğimde mütevelli-i mezbur mu- kabele-i mebrur birle hitab-ı anis-savab edüp gerçi vakf-ı akarın imamı müşarün ileyh hazretleri in- dinde lüzum-ı madum ise imameyn-i hümameyn hazretleri imamı Muhammed ve imamı Ebuyusuf ind-i şeriflerinde lüzum-i mütekabirin ve mütearifin deyu müdafia-i şer’i şerif olduklarında Hakim-i muvakki’i sadr-ı kitab tuba lehu hüsn ü meab hazretleri dahi canib-i vakf-ı evla görmekle alâ kavli imameyn-i hümameyn evvelen vakf-ı mezburun sihhatine ve lüzumuna saniyen vuku’u lüzumuna hükmetmekle mahkûm bih olup min bad tebdil ve tağyiri mümteniul ihtimal oldu “fe-men beddelehû ba’de mâ semi’ahu fe-innemâ ismuhû alellezîne yübeddilûnehû innallâhe semîun alîm” ve ecru’l-vâ- kıfı ale’l-hayyi’l-Cevâdi’l-Kerim.

Zalik ve hürrire fil-yevmil-işrin min şehri Recebil-ferd li sene semane ve selasine ve mietin ve elf sene. (20 Receb 1138)

ŞUHUDU’L-HAL;

- Hâcı Ahmet ağa serdar el-hâc Hamza efendi Mahkeme kâtibi, - Fahrül-ulema’i vel-kiram küçük Mehmet efendi bin Veliyyüddin köşker şeyh san oğlu Ahmet, - Mustafa efendi bin Mehmet,

Aslı ile mukabele olundu .

— 225 — — 226 — — 227 — Hasan Çelebi Camii Vakfı

Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi

168-352 sr. Hasan Çelebi Camii Vakfı

Aded Umum Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan 352 Hitabet Vazife—şehr16 vakfı varidatından Bâ hattı hümâyun mücediden kayd ile bila berât mütevelli İzzet Efendinin vefâtiyle mahlûlinden Osman efendiye ----müteveffanın sağir oğlu Mehmed Reşad Efendiye tevcih olunmuşdur. Tevcih Tarihi Vakıfı İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl Ve Mevakı‘ı ‘Arz 1119 24 Şa‘ban sene 334 Kilis’de Hindioğlu Mahallesinde kâin Hasan Çelebi Camii Şerifi

Atik Esas Defteri ----sur /32 211 müceddid

Şart-ı Vakıf Vuku‘at Terki vazife----- heyetinin 26.8.930 ve 636 kararile İhsan Efendiye verilmişdir. M/1639 Ts/50 Mehmed Reşad Efendiden----17.2.929 ve 252 kararile Ömer Faruk Efendiye tevlit edilmiştir. M/299 Ts/50

— 228 — — 229 — — 230 — — 231 — Hatice Hanım binti Ömer Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 16. sayfasının 8. sırasında kayıtlı Kilis’te “Hatice Hanım binti Ömer Vakfı”na ait 1219 H. (1804 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Hacı Hadice Hanım’ın Tirşikin Değirmeni Vakfiyesi.

el-Hamdu lillahi Rabbi’l-alemin ve’s-salatu ve’s-selamu ala Seyyidina Muhammed’in ve âlihi ve sahbihi ecma’in.

EMMA BA’DÜ; bu kitab-ı müstetabın tahrir ve tastirine ba’is oldur ki; işbu fani dünya dâr-ı ma- kam medamu’n-nizam olmayub bünyanin inhidamı ve mu’ayyen ve sükkanı in’idamı mu’ayyen hi- lalinde hisab-ı haraminde inab olmağla kable fevtü’l-fırsa bir hayr ame’l-vücuda getirmek lazime-i hal zevi’l-ukul olduğuna bina’en Medine-i Kilis’de Kana Mahallesi sakinlerinden fahru’l-muhadde- rat sahibetü’l-hayr ve’l-hasenat Deli Arslanoğlu Ömer Ağa’nın kızı Hacı Hadice nam hatunun vakf-ı ati’l-beyan lede’ş-şuhud tevkil eylediği Mehmed Sadık bin Ali Sıddıkaoğlu nam vekil kimesne meclis-i şer’-i kaviyyu’-bünyan ve rasihu’l-erkan hazır olub vakf-ı ati’z-zikre li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb olu- nan Hafız Ali Efendi bin Mustafa Bey muvacehesinde şöyle takrir-i sahih-i şer’i ve i’tiraf-ı sarih-i mer’i ider ki; merkume müvekkilem Hacı Hadice’nin silk-i mülkünden münselik olub Medine-i mezbur muzafatından A‘zaz Nahiyesinde vaki’ nehr-i Haleb üzerinde Rail ve Tirşikin nam karyede olan iki göz değirmenin iki sülüsü ve beş akçe ki guruşdan yirmi sekiz pare bir akçe hisse-i şayi’asını hasbe- ten lillâhi Ta’ala ve taleben li-marzati Rabbi’l-a’la vekaletim hasebiyle vakf-ı müebbed ve habsi sarih-i muhalled eyledim ki;

Müvekkilem vâkıfe-i merkume madem hayatta oldukça mutasarrıfe gallesini ehl ile ve ba’de vefa- tiha validesi Hacı Aişe binti Hasan nam Hatuna mutasarrıfa olub gallesini ekl ile ba’de vefatiha galle-i mezkurenin bir sülüsü beher sene it’am-ı fukara ve mesakine sarf ve bir sülüsü Ali Çavuş bina kerdesi Pirlioğlu Camii’ne ve bir sülüsü Akcurun Camii’ne vakıf olub faziletlu müderris Ömer Efendi sümme ve sümme evladına evlad-ı evladına mütevelli olub her sene hidmet-i tevliyet-i mezkure içün elli guruş ücret ahz edüb baki galle-i mezkureyi mahallerine ber-vechi meşrut ve meşru’ şart ideler ve ne’uzü billah Ta’ala ba’de’l-inkiraz oldukda Medine-i mezburede bir salih ve mütedeyyin ve mütteki kimesne marifet-i şer’le mütevelli ola deyu merkum hatm-i kelam ve teslim-i mütevelli edüb mütevelli dahi kabul ve teslim eyledikden sonra vekil-i merkum Mehmed Sadık kelamın semt-i ahere atf edüb vakf-ı akar İmam-ı Azam rahmetullahi aleyh katında lazım olub kabil-i rucu’ olmakla vakf-ı mezburda rucu’ ve kemakan merkume müvekkilemin mülküne red-i murad eyledim dedikte mütevelli-i merkum Ha- fız dahi imameyni rahimehumullahi aleyhimanın kavilleri üzere sıhhat ve lüzumu vardır deyu reddi imtina edüb terafu’-i şer’ olduklarıda hakim-i muvakki’-i sadr-ı kitab tuba lehu ve hüsnü meab efen- dimiz hazretleri tarafeynin delilerini te’emmül ve nazar-ı rıza’-i hayır olmakdan hazer edüb muma ileyhima imameyni rahimehumullah aleyhimanın kavileri üzere vakf-ı mezburun sıhhat ve lüzumuna hüküm buyrulmak ile mahkum olub min ba’d naks ve nakisi muhal olmağla, “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerim.

Tahrir fi yevmi sani aşer min şehri Şevval li-sene tis’a aşer ve mi’eteyn ve elf. (12 Şevval 1219)

— 232 — ŞUHUDÜ’L-HÂL;

- Kocaoğlanzâde Yusuf Efendi, - Erdudi Ahmed Efendi, - Molla Sadık bin Hüseyin, - Yusuf bin İbrahim, - Hanefi bin Molla Ali, - Yusuf bin Halil, - el-Hâc Said bin Hâcı Süleyman, - el-Hâc Ali ser-muhzırun.

— 233 — — 234 — — 235 — Hüseyin Efendi bin İbrahim Efendi Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 45. sayfasının 38. sırasında kayıtlı Kilis’te “Hüseyin Efendi bin İbrahim Efendi Vakfı”na ait 1337 H. (1918 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Bedesten Şeyhi zâdelerin vakfiye sureti.

Kilis’de Tırıklı Mahallesi’den şahsı maruf Bedestenzâde Hüseyin Efendi bin Hacı İbrahim Efendi bin Hacı Abdurrahman nam kimesne Kilis Kazası mahkeme-i şer’iyyesinde mahkeme-i şer’-i şerifde halen Kilis kazası evkaf memuru olub zikr-i ati hususda muharrer huruf oldur ki husumetine kab- le şer’-i şerifden verilen Muhyiddin Efendi ibni İbrahim Ağa mahzarında ber-vech-i âti takrir eyledi Kilis’in Tekye Mahallesinde ve Bedestan-ı Kebirin şimal kapusunun cihet-i kurbunda kain şimalen tarik-i âmm şarken Hocazâde Halid Efendi ve hemşiresinin sarac dükkanları cenuben zengin oğlu Eyub’un esir-i midari garben tarik-i has ile mahdud iki mesağ üzere mebna bir kahvehanenin nıs- fı benim ve nısf-ı diğeri Bayraklı Cami-i Şerifi evkaf-ı cümlesinden olub mezkur kahvehane harab ve mail-i inhidam olduğu cihetle zarar-ı âmmı def’ içün bi’l-mecburiye canib-i belediyeden hedim ettirildi. el-Yevm harab ve varidat ve menafi’den sakıt olmağla vakıf hisse ise Kilis Evkaf İdaresin- den emanet suretiyle işbu hazır muma ileyh Muhyiddin Efendi (Boşluk var.) idare itmesine bina’en mezkur kahvehaneyi tamir ve termim ittireceğimden müştereken inşa ve tamiratı içün işbu hazır-ı muma ileyh Muhyiddin Efendi vaki’ olan müracaatımda vakfın gallesi müsaid olmadığından beyan itmiş olmakla böyle kalmış ise benim vakfın izrarı badi olacağından bi’l-cümle masarıfat-ı tamiriyyesi sikke- ma’deniyye ve rayic-i belde olarak kendü kisemden tesviye ve i’ta ile masarıf-ı vakı’a kaç guruş baliğ olursa vakfın hissesi üzerine deyn hesab itmek ve bilahare alacağım kamilen tesviye idilmek üzere sene be sene kendi tarafımdan müste’cirine icar eyleyüb bedel-i icarının vakfın hissesi işbu sarf ideceğim mebaliğa mahsub ve takas eylemek suretiyle kahvehanenin bina ve sıva ve neccar ve cam gibi icab iden bi’l-cümle inşa’at ve tamiratına kıbel-i şer’-i şerifden bana izn-i şer’i i’tasını talebi derim didikde fi’l-hakika mezkur kahvehane mail-i inhidam olması hasebiyle canib-i belediyeden he- dim idilmesini ve kahvehanenin tamamen ancak ma’deni ve rayic-i belde kırk bin sekiz yüz altmış bin guruşla meydana gelüb me’mur olacağı Kilis belediye mühendisi tarafından bin üç yüz beş sene-i ma- liyesi Temmuz’unun yedinci günü tarih ve üç yüz doksan numrolu raporu mündericatından anlaşıl- mış olduğu gibi fi’l-hakika ber-vech-i takrir mezkur kahvehanenin nısıf hissesi müdde-i muma ileyh Hüseyin Efendi’nin vekilleri Kilis Evkaf İdaresi tarafından emaneten idare olmakda olan Bayrakdar Cami-i Şerifi’nin olub mail-i inhidam olması hasebiyle belediye tarafından tahrib edildiği ve mezkur cami henüz taht-ı idareye alınmasına ve esasen mevkufatı pek az bulunmasına mebni tamirat ve in- şa’at icrasına galle-i vakf müsa’id olmadığı ve tul müddet harab olmakdan ise belediye mühendisi tarafından verilen rapor mucibince tamirat icra edilmesine bi’t-tabi vakıf hakkında enfa’ bulunduğu muma ileyh Muhyiddin Efendi tarafından dermeyan ve ol babda ki istid’a zahrine verildiği meşruhat- tan anlaşılmağın mucibince mezkur kahvehanenin tamamının muma ileyh Hüseyin Efendi tarafın- dan inşa ve tamir edilmesi şu halde vakıf hakkında min külli’l-vücuh enfâ’ olduğu anlaşılmış olmasına mebni meblağ-ı mezkur kırk bin sekiz yüz altmış beş guruş madeni para ile tamirine ve ileride vakfın hissesi ahere icar ile bedel-i icarından sarf itmiş olduğu meblağ tamamen tesviye olundukdan sonra canib-i vakfa teslimine muma ileyh Hüseyin Efendi’ye kıbel-i şer’-i şerifden izn-i şer’i i’ta olunduğu tescil olundu.

Fi’l-yevmi’l-hadi aşara min şehri Zilkadeti’ş-Şerife li-senete seb’ ve selasin ve selase mi’e ve elf. 11 Zilkade 1337 H. (Fi 4 Ağustos 335 R.)

— 236 — — 237 — — 238 — — 239 — — 240 — — 241 — — 242 — — 243 — — 244 — — 245 — — 246 — — 247 — — 248 — — 249 — İbrahim Asım Efendi bin Salih Efendi Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1760 Numaralı Defterin 218. Sayfa, 161. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “İbrahim Asım Efendi bin Salih Efendi Vakfı”na ait 1321 H. (1903 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çeviridir.

İbrahim Âsım Efendi vakfiyesi sureti.

Kilis’in Aşıt mahallesi ahalilerinden şansı maruf Salih efendi zâde İbrahim Asım efendi mecli- si şer’i kavimi lâzimüttekrimde zikri âtî vakıflarına lieclittescil mütevelli nasp ve tayin buyurdukları Tekye mahallesinden Kavvas zâde ömer Vasfi efendi mahzarında kazai mezkûr Evkaf muaccelât Mü- dürü Ahmet Edip Ef, hazır olduğu halde ikrarı sahihi şer’i ve itirafı sarihi mer’i buyurup vaktaki bu cari fena bisebat ve bî baka olup na’imi mu’razı zevalda ve mukımi şerefi irtihalde olduğunu mülahaza edip (Essudakatü fidyetün lil, meâsi yevmi yü’hazül, mücrimûne binnevâsil ………..olduğundan maa- dâ: VEMÂ TÜKADDİMÛ Lİ. ENFÜSİKÜM MİN HAYRİN TECİDÛHÜ İNDALLAHİ HÜVE HAYREN VE ÂZEME ECRÂ: mefhumü münifinden habir ve âgâh olduğun ecilden vakfı câizzikrin suduruna değin silki milki sahihimde müşâah münselik ve munzabit olup kazai mezburun Mumbuç fevkanî nahiyesinde Beşenli turâbında vaki’ tarafları kıbleten Beşenli Nehri, şarkan ve şimalen cebel, garben tarikı âm ile mahdud bir tab Değirmenimin rubu’ hissesini cemii hukuk ve merîfile müşaan hasbe- ten lillahi azim ve taleben limerzatillahirrahim: YEVME LÂ YEN.FA.U MALÜN VELÂ BENUN. İLLÂ MEN ETELLAHE BİKALBİN SELİM: ricasile niyyeti sadika ve azimeti anife vakfı sahihi şer’i ile haps, sarihi mer’i ile vakfı habsedüp şöyle şart eyledimki Değirmeni mezkûr âhere icar olunup gallesinden değirmeni mezkûr kurbinde inşa eylediğim beşenli Suyu üzerindeki iki gözlü Köprünün lüzumu ha- linde tamir ve termimine ve mezkûr köprü mucibi tamir olmadığı senelerde gallei mezkûrun Beşbin kuruş terakümünden fazla galleyi kasabamıza ceryan eden ve eshabi hayır tarafından inşa edilen su mezralarından muhtaci masarif olanlara sarf oluna ve vakfı mezkûrumun tebdil ve tağyiri ve taklil ve teksiri labisi libasi hayatda oldukça merreten bade uhra ben mütevelli olup menafiini ekl, Biemrillahi tealâ vefat eylediğimde kazai mezkûr Naib ve Müftüsü efendilerin tensib ve reylerinin inzimamı ile kazamızda salah ve takva ile mürud olan zevatların aslahı mütevelli ola ve mütevelli merkume Gallei mezkûreden şehri otuz kuruş maaş tahsis eylediğim deyu tayini şurut tebyini masarif ve kuyud edüp değirmeni mezkûru fariğan anişşevağil mütevellii mezbure teslim ve ol dahi vakfıyyet üzre kabız ve tesellüm ve sair mütevellilerin evkafda tasarrufları gibi tasarruf eyledi dedikde gibbettasdikişşer’i vâ- kıfı mumaileyhi esbagallahü niamehu aleyh semti vifakdan canibi şikaka âzim ve mütevellii mezbur ile husumet ve nizaa cazim olup vakfı akar muhtari eimmei ahyar olan imamı azam ve hümamı ak- dem siracil ümme, kâşifül gumme hazretleri indinde sahih lâkin menzilei âriyetde olup şerefi lüzu- mu müstelzim olmamağla vakfı mezburdan rücu’ meşru’ ve imamı Muhammed bini hasenişşeybani hazretleri katında vakfı mezkûr müşa’ olduğu gibi vâkıf menafiini nefsine şartla vakıf batıl olduğuna binaen vakfı mezburdan rücu’ ve zikrolunan Değirmenin kel,evvel milkime istirdad ederim dedikde mütevelli Ömer efendi dahi cevaba tasaddî edüp eğerçi hal bastolunan minvâl üzre olduğu cayi işkâl değildir. Lâkin ârifi samadanî Ebuyusufüşşehiri bil, imamıssani hazretleri katında Vâkıf mücerred: VEKAFTÜ: demekle, imamı Muhammed bini hasenişşeybani hazretleri katında teslimi ilel mütevelli ve te’yid zikrolunmakla vakfı mezbur sahih ve lâzım oldu deyu red ve teslimden imtina’ ile Hakimi muvakkıi sadri kitab ve lehu hüsnemeâb efendi huzurunda müterâfân ve her biri müptegasınca faslü hasme talibân olduklarında Hakimi mumaileyh efendi dahi tarafeynin edillesine nazar ve mub- tili hayır olmaktan hazer edüp âlimen bilhilâfil cari beynel eimmeti vel, eslâf vakfı mezburun sihhat ve lüzumuna hukmetmeğin minbad vakfı mezbur sahih ve lazım oldu FEMEN BEDDELEHU BADE MA SEMİAHU FEİNNEMA İSMUHU ALELLEZİNE YÜBEDDİLUNEHU İNNALLAHE SEMİ.UN ALİM: ve ecrül vâkifi alel hayyil cevâdil kerim.

— 250 — Ve hurrire fis-sani aşere min Şabanil-muazzami li-seneti ihdâ ve aşrin ve selâse miete ve elfin. (12 Şaban 1321)

Vâkıf Mütevelli tescil Salih Efendizâde ibrahim Asım Ali Galip

Şahid Şahid Bölük Mh.den Kâtip zâde Abdülkadir Hind oğlu Mh.den sokuzâde Mehmed Said

Şahid Şahid Nureddin Mh.den Hacı Osman oğlu Kilis bidayet mahkemesi Sürur. başkatibi Albıstani Ali Avni.

Müdürü muaccelât Evkaf Ahmed Edip.

Şer’iyye mahkemesince müseccel olan bu suret aslının aynıdır.

PUL

20 Nisan 1943’dür. Başkâtip Mahkeminin resmi mührü İmza, okunamadığı

T:C: Kilis Hukuk Mahkemesinin Resmi mührü.

İşbu vakfıyye İdare meclisinin 8/6/445 sayılı kararı uyarınca Vakıf Kayıtlar kütüğüne aynen kayt ve tescil olunmuştur. 25/6/943

Karşılaştırılmıştır. 25/6/=

— 251 — — 252 — — 253 — — 254 — — 255 — İbrahim Âsım Efendi Vakfı

1760 nolu defterin 219. sayfa 162. sırasında kayıtlı Vâkıfı mumaileyh (İbrahim Âsım efendi) vakfına aid diğer vakfıyyenin örneğidir.

İbrahim Âsım efendi vakfıyyesi sureti. Numara 2

Elhamdü lillâhil vâkıfı alâ külli halil münezzehi anittağayyüri vel, intikal, vessalâtü vesselâmü alâ Muhammedinil mevsufi bimekârimil ahlâkı ve mehâsinil hisâl ve alâ alihî ve eshabihil âricine ilâ meâricilkemâl, (Emma badü; sebebi tahriri huruf oldur ki, Halep Vilâyeti celilesi dahilinde kâin Kilis kazasının Aşıt mahallesinden sahibül hayrat ve rağibül hasenat eşrâfından Salih Efendi zâde mek- rümetlü İbrahim Asım efendi ibni Salih Efendi ibni torun Ali Efendi kaza-i mezkûr mahkeme-i şer’i şerifi meclisi şer’i şerifde zikri atî vakfına li’eclit-tescil mütevelli nasp ve tayin eylediği sulb-i kebir oğlu Ahmed Efendi mahzarında ikrarı sahihi şer’i ve itirafı sarihi mer’i edüp zikri ati vakfın suduruna değin silki milkinde münselik kaza-i mezkûrun Zater mahallesinde vaki’ şarkan ve şimalen ve ğarben tarikı-ı âm, Kıbleten bazan tarik ve bazan Cellad Kasım oğlu Kasım vereselerinin hisseleri hanesiyle mahdut ve Topal zâde Neş’et efendi bini Ahmed Efendi ile münâsafatan müşterek olduğumuz hanın şimal cihetinde vaki’ hani mezkûrun şimale nazır kapusunun ittisali şarkısinde kâin arzan beş buçuk ve tulen onsekiz zirai mimariden ibaret ve hani mezkûrun kıbleye müteveccih ahırın fevkında vaki’ oniki bin kuruş kıymetli bir bab kahvehanenin nısıf hissei şâyiası ile kapuyu mezkûrun ittisali garbi- sinde vaki’ mezkûr kıbleye müteveccih ahurun kezâ fevkında kâin beher dükkân arzan beşbuçuk ve tulen dörtbuçuk zirai mimariden ibaret ve sekiz bin kuruş kıymetli dört bab dükkânın nısıf hissei şa- yialarını hasbeten lillahi tealâ vakfı sahihi şer’i ile vakıf ve habsedüp şöyle şart ve tayin eyledim ki ben hayatda oldukça vakfı mezkûre ben mütevelli ve mutasarrıf olam bi emrillahi tealâ vefat eylediğimde, vakfı mezkûre oğlum işbu hazırı mumaileyh Ahmed efendi mütevelli olup salifüzzikir kahvehane ve dükkânların bervechi sabık nısıf hisselerini gerek âhere icar ve gerek enveri saire ile istiğlâl ederek hasıl olan gallesinden mezkûr kahvehane ve dükkânların tamir ve termimine bade kendi ruhum ve Pederim Salih efendi ve ceddim Torun Ali efendi ve validem Fatma Gülüzar hanım ervahı için beher sene idi üdhada a’lâsından birer adet Koyun kurban sebbolunup lehim ve cildleri fukaraya tesadduk oluna ve beher sene aleddevâm ayda bir hatmi şerif etmek üzre senede oniki hatim berati mütevel- li erbabı tilâvetden bir zata Kilisin Çalık Camii şerifinde salâti subuhdan mukaddem vakti seherde Kur’âni kerim kıraet ettirip sevabını benim ve pederim ve ceddim ve validem mumaileyhim ruhuna ihda eyleyeler ve gallesinden fazla baki kalır ise mütevelli mumaileyh fukara ve sakine tesadduk oluna ve mütevellii mumaileyh Ahmed efendi dahi vefat eyledikde evlâdı evlâdı evlâdı zükûrunun erşed ve ekberi batnen bade batnin Gallei mezkûreden şehri onbeş kuruş rayici belde vazife alarak mütevelli olup bervechi muharrer şuruti mezkûreye riâyet eyleyeler ve Evlâdı zükûru münkariz olur ise evlâ- dı nisasının ekber ve erşidesi bervechi muharrer mütevelli olup şurutı mezkûrelere riâyet eyleyeler, Neûzü billahi teala mumailep Ahmed efendi nesli münkariz olur ise kazamızda bulunan Hakimüş- şeri’ marifetile kazamız ahalisinden salih ve takvâ ile meşhur bir zat mütevelli tayin olunup bervechi sabık şuruti mezkûrelere riâyet eyleyeler deyu tayini şurut ve tebyini masarıf ve kuyud edüp mezkûr Kahvehane ve dükkânların bervechi muharrer nısıf hissei şâyialarını fariğan anişşevağil mütevellii mumaileyhe teslim ol dahi vakfıyyet üzre kabız ve tesellüm ve sair mütevellilerin Evkafda tasarrufları gibi: BÜRHETEN MİNEZZEMAN tasarruf eyledi dedikde gibbettasdikişşer’i vâkıfı mumaileyh semti vifakdan canibi şikaka âzim ve mütevellii mumaileyh ile husumet ve niza’ câzım olup vakfı akar ima- mı azam indinde sahih ise de benim için rucu’ meşru’ olduğundan vakfı mezkûrden rucu’la mezkûr Kahvehane ve Dükkânların nısıf hissei şâyialarını kel evvel milki istirdad ederim dedikde: Mütevellii mumaileyh dahi cevaba tesaddî edüp vakfı mezkûrun sıhhatile teslimi ilel mütevelli dahi vuku’ bul- masına binâen ve eimme-i hanifeden lüzumunu beray edenler kavline istinaden vakfı mezkûr sa- hih ve lâzım oldu deyu red ve teslimden bil, imtina’ herbiri huzuri şeri’de müterafiân, faslü hasbime talibân olduklarından tarafeynin edillesine nazar ve mubtil ve mennâ’in lil,hayr olmakdan hazerle

— 256 — âlimen bil, hilâfil cari beynel eimmeti vel, eslâf vakfı mezkûrun sihhat ve lüzumuna hukmi sahihi şer’i ve kazai sarihi mer’i olduğu tescil olundu. Hurrire fil yevmil hamisi vel, aşrin min Şevvâlil mükerremil liseneti seb’a ve aşrin ve selâse miete ve elfin.

ŞUHUDİL HAL:______

Salih Ef, zâde faziletlu Muhlis Ef, ibni Salih Efendi. Topal zâde Neş’et Ef, bini Ahmed Ef. Hoca zâde Ârif efendi Çolak Ali zâde Ahmet efendi. Topal zâde sürur efendi Çolak Ali zâde Abdullah efendi. Cabi zâde Mahmud efendi: Şer’iyye mahkemesince müseccel olan bu suret aslının aynıdır.

:PUL:

20 Nisan 1943 Başkâtip T:C. kilis Mahkemesinin resmi mührü İmza: Okunamadı.

Kilis’de (İbrahim Âsım ef,) vakfına aid işbu ikinci vakfıyye idare meclisinin, 8/6/943 gün ve 462/445 sayılı kararı uyarınca vakıfkayıdlar kütüğüne aynen kayd ve tescil olunmuştur. 25/6/943

Karşılaştırılmıştır. 25/6/=

— 257 — — 258 — — 259 — Şeyh İsa ve Şeyh Hilal Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 51. sayfasının 45. sırasında kayıtlı Kilis’te “Şeyh İsa ve Şeyh Hilal Vakfı”na ait 1258 H. (1842 M.) tarihli ilam’ın yeni harflere çevirisidir.

Şeyh İsa ve Şeyh Hilal vakfiyesi.

Medine-i Kilis muzafatından el-yevm toprağından Kefer Sina suyu ile devran iden bir bab de- ğirmenin nısıf hissesi ber vech-i bala yirmi para vâkıf Hacı (Bir kelime okunamadı) evlad-ı evladına meşrut vakıf olub şartı’l-vakıf (Boşluk var.) eş-şari’ mantuku üzere tevliyeti erşed ve aslah evladına meşrut olub evladdan biri münkariz oldukda bila veled fevt olanın sehmi hayatta olan evladlarına red ve teslim ve herkesin hissesini illa maşaallah-ı teâlâ bu siham üzere evladlarına ve evlad-ı evladlarına taksim olmak üzere erbab-ı mürtezika vesairi huzur-ı şer’i üzere bu vecihle ikrar itmeleriyle ikrarları mamulün biha tutulub mezkur vakıf değirmende yirmi para sihamlarını evlad-ı evladından olub mü- teneffa’ olalar. Zükür ve inas mütesavi mutasarrıf olalar ve içlerinden biri bila veled fevt oldukda şart-ı vâkıf üzere hissesini cümlesine derecesiyle taksim oluna ve Halen Şeyh Ömer mütevelli olub tevliyet evladın erşed ve aslahına meşrut olduğundan icabında dahl ve taarruz olunmayub fevtten sonra evla- dının erşedi ve aslahı mütevelli ola ve mevkufun aleyhi değirmen tamir ve termimine muhtac oldukda herkes sihamlarına göre masarıf edüb tamir edeler ve değirmenin gallesi dahi yed ve marifetiyle yirmi para hesabınca ehli mürtezika beyinlerinde taksim olunub ziyade ve noksan verilmeye, deyu vakıfdan başka Şeyh Burhanedddin vakıf eylediği nısıf hisse bağçe gallesini yirmi para hesabıyla evlad-ı ev- lad-ı evladına vakfı meşrut olub bağçenin nısfı yirmi para hesabınca mezkur vakıfdan mütevelli Şeyh Ömer’e ve hemşiresiyle Sinan’a sekiz para diğer oğlu Mehmed’e ve hemşirelerine ve ammizâdelerini ve Satılmış Mehmed ile kerimesine dört para taksim olunub bunu dahi bu vecihle vakfın meşrut ol- mak üzere ehl-i mürzika ve saireleri huzur-ı şer’a haber vermeleriyle kayıdları izahen huzur-ı şer’de tebeyyün itmiş olmağla ba’de’l-yevm vakfın meşrut ve ehl-i mürtezikanın ihbarı üzere sihamlarından ziyade noksan davaları olmayub herkes sehmiyle kani olmak üzere kayd olmağın işbu taksim hisse-i vâkıfın vakfiyesinden me’huz olmakla düsturu’l-amel tutulub tebeddül ve teğayyur kabut etmemek üzere huzur-ı şer’-i enverde ikrar olmağın. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kayyum.

Hurrire fi evail-i Zilka’de li-sene semani ve hamsin ve mieteyn ve elf. (Evail-i Zilkade 1258)

— 260 — — 261 — — 262 — — 263 — — 264 — — 265 — İsmail Ağa bin Ömer Ağa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 609 Numaralı Defterin 294. Sayfa 350. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “İsmail Ağa bin Ömer Ağa Vakfı”na ait 1121 H. (1709 M.) tarihli vakfi- yenin yeni harflere çevirisidir.

Kuyud-ı vakfiye numarası: 926/1153

İşbu vakfiye sureti Evkaf Müdiriyyet-i Umumiyyesi’nin 3 Haziran 926 tarihli ve 23639-828 numro- lu tahriratına müsteniden kayd olunmuşdur.

Hamd-i ma la yetenahu ve sipas-i bî-kıyas la yumkinu ihsahu cenab-ı vâkıf-ı habaya-yı esrar-ı cümle-i kainat ve matla-i damair-i esrar-ı amme-i mevcûdât ve mahlûkât cellet azemetuhu hazret- leri’ne olsun ki; nüsha-i mevcûde-i adem-i mufahere-i “lekad halakna’l-insane fi ahseni takvim” ile kam-reva ve kalb-i selim cadde-i kavim-i sedad ve sevaba reva olmağı içün nur-i tevfikine delil ve rehnüma kılınmışdır ve sad hezar salat ve selam ve kalayid-i cevahir-i vürud miskiyyetu’l-hitam ol bais-i icadına gubab-ı asiman ve eflak ve sultan-ı serir-i heft iklim-i levlak hatime-i zümre enbiya ve hülasa-yı cümle-i asfiya ve mahzen-i esrar-ı melekut perdedar-ı haremsaray-i bezm-i ceberut kadem-i rehceken-i sidre-i münteha ve şemet-i ezma-yı “Kane kabe kavseyn ev edna” menba’-i nur-i Hüda ve şefi’-i ruz-i ceza Muhammed Mustafa aleyhi mine’t-tahiyyati evfaha ve mine’t-teslimâti ezkaha hazretleri’nin ravza-i mutahhara ve buk’a-i münevverine olsun ki; ümmetini “ve ma kânallahu li-yu- azzibehum ve ente fihim” nass-ı kerimiyle tebşir ve rah-i tevfik ve hidayet sirac-ı münir olmuşdur, sallallahu taala aleyhi ve sellem ve dahi âl ve evladı ve ashabının merkad-i pür envarlarına olsun ki; her biri necm-i hidayet mi’rac-ı münir olmuşdur, rıdvanullahi ta’ala aleyhim ecma’în.

EMMA BA’DU; çünkü bu dehr-i fâninin zevali sabit ve bî-karar ve devlet ve sa’di nâ-payidar ve şura-yı şor ile mensub ve sururu şururla mensub zill-i zâil ve hayal-i bâtıl olduğu mukarrer ve mu- hakkak olmağın medine-i Kilis mahallatından Meşhedlik Mahallesi sükkanından fahrü’l-a’yan el-Hac İsmail Ağa ibni’l-Hac Ömer Ağa nam mütekaidin nass-ı kerimi ki “li-meni’l-mülkü’l-yevme lillahi’l-Vâ- hidü’l-Kahhar” mefhum-ı şerifi mir’ât-ı zamirinde cilvekar olub, hayrat-ı mebrûrâta râğib ve rıza-yı Rabbi’l-âlemîne sıdk-ı niyyet ve hulus-i taviyyet ile talib ve hadis-i şerif-i seyyidü’l-kevneyn sallallahu Te’ala aleyhi ve sellem; “iza mate ibnu ademe inkataa ameluhu illa an selasin ilmun yuntefeu bihi ve veledun sâlihun yed’u lehu ve sadakatun cariyetun” mefhum-ı münifi iştiyakı meclis-i şerif-i ahmedî ve mahfel-i din-i münif-i muhammedîde vakf-ı cai’z-zikre li-ecli’t-tescil mütevelli nasb eylediği sulbi oğlu Şeyh Bekir Dede mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’î ve i’tiraf-ı sarih-i mer’î edüb vakf-ı âti’l-beyanın suduruna değin silk-i mülk-i sahihimde münselik münharit olub, medine-i mezbure muzafâtından A‘zaz Nahiyesi’nde vaki’ Laziye nam karye toprağında kıbleten tarik-i amm garben Kazlı Bahçe de- mekle ma’ruf bazen kardeşim Ahmed Çelebi’nin ve bazen benim bahçe yeri şarkan mekabir-i müs- limin şimalen tarik-i amm ve bazen mekabir-i müslimînle mümtaz ve mahdud olan Havuzlu Bahçe demekle şehir eşcar-ı müsmire ve gayri müsmireyi muhtevi bahçesini ve iki karizden ceryan eden pınardan hakk-ı şurbi ile li-vechillahi Te’ala vakf-ı müebbed ve habs-i muhalled eyledim, şöyle şart eyledim ki;

Mademki ben hayat libası ile mütelebbis olam ben mutasarrıf olub, galle-i hadika-i mezbureden senede İbşir Paşa kastelinin ta’miri içün bir ayar zeyt verem vefatımdan evladım ve evlad-ı evlad-ı evladım batnen ba’de batnin ve karnen ba’de karnin ber-fehva-yı nass-ı kerim; “fe li’z-zekeri mislü hazzi’l-ünseyeyn” evladiyet ve meşrutiyet üzere mutasarrıf olub marru’z-zikr kastele beher sene bir ayar zeyt verile ve zikr olunan vakfın tevliyeti erşed evladıma meşrut ola ba’de’l-inkirazi neuzu billahi min kahri’l-Feyyaz vakf-ı mezbûr gevher hazanına Halil semere-i şecere-i İsmail habib-i Meliki’l-Celil yani sultan-ı enbiya ve nur-ı asfiya Hazreti Muhammedini’l-Mustafa sallallahu Te’ala aleyhi ve selle- min ravza-i mutahhare ve buk’a-i münevveresine meşrut olub ba’de itmami’ş-şuruti vakf-ı mezburu mütevelli-i muma ileyhe teslim ol dahi tesellüm ve kabulden sonra vâkıf-ı mezkûr vakf-ı merkumdan

— 266 — rücû’a tasaddi edüb imam-ı a’zam ve hümam-ı akdem Ebû Hanife Kufi Hazretleri kavl-i şerifi üzere vakf-ı akar sahih olmayacak bir karar olmaz deyu ihticac edüb vakf-ı merkumu yine mülküne ilhak içün mütevelli-i merkum ile semt-i nizaa şurû’ ettikde hakim-i muvakki-i sadr-i kitab tuba lehu ve hüsnü meab eimme-i müctehidin rıdvanullahi Te’ala aleyhim ecmain hazretlerinin husus-ı vakıfda ihtilaflarına alim ve canib-i vakfı evla görmekle İmameyn-i Hümameyn kavilleri üzere vakf-ı merku- mun sıhhat ve lüzumuna hükm edüb mahkûmun bihi olmağın vakf-ı mezbur müebbed ve muhalled oldu.”Fe-men beddelehu ba’demâ semiahu fe-innemâ ismuhu alellezine yubeddilûnehu innellahe semiun alîm”Ve ecru’l-vâkıfı ale’l-Hayyi’l-Cevadi’l-Kerim. Cera zalike ve hurrire fi’l-yevmi’l-aşir min Rebii’l-ula es-sene ihda ve işrin ve mietin ve elf.(10 Rebiü’l-ahir 1121).

Kilis Evkaf Memurluğu

— 267 — — 268 — — 269 — Kanber Ağa Vakfı

611 numaralı defterin 161. sahife ve 166. sırasında kayıtlı (kanber ağa vakfı) na ait 18 Nisan 928 tarihli ilamın aynen örneğidir.

Kuyudı vakfiye 1253

İşbu ilâm Müdiriyyeti Umumiyyenin 12 Ağustos 928 tarihinde tasvibe iktiran eden ve encümeni idarenin 19 Temmuz tarih ve 38 numaralı kararına müsteniden kaydedilmiştir.

Kilisin Şeyh Abdullah Mahallesinden Hasenek zâde Hacı Mehmet Ağanın oğlu Ökkeş Ağanın evkaf idaresi aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesine ita ile kayd-ı icra kılınan arzı halde cedd-i alası Kanber Ağanın batnen bade batnin miras tertibi üzre zürriyyetinden evlâd-ı züküruna meşrut içeri bağça mevkiinde kain Kanber Ağa bahçesi namile maruf bir kıt’a vakf bahçasına daire-i mezkürece vaz’ı yedle vakf-ı mezkûrun müseccel vakfiyesi olmadığından ve teamüli ve vakfın mürtezikasından bulundukları meçhul olduğundan vesaik-i kanuniyye olmadıkça ğalle-i Vakıftan hissesini teslimden imtina etmekte olduğundan vakfın teamüli ve gallesi batnen bade batnin miras tertibi üzere vakfın zürriyyetinden evlâd-ı zükürlarına taksim ve mütevelliler vasıtasile idare edilmekte olduğundan tea- mül-i kadiminin ve evlâd-ı vakıftan ve mürtezika-i vakıftan bulunduklarının subutuna ve gallesinden mikdar hissesinin tayinine hüküm itasına taleb ve dava eylemesine ve evkaf idaresi namına memur Naci Beyin ita eylediği layiha-i cevabiyesindede vakf-ı mezkûr gayr-i müvecceh mütevellini yedinde iken müdiriyyeti umiyyenin emr-i umumisine tevfikan vakfın vakfiye-i mamul bihası olmadığından ve teamülide meçhul bulunduğundan üçyüz kırkbir tarihinde vakf-ı mezküre vaz’ı yedle emaneten idare edilmekte bulunmuş olduğundan vakfın meşrutun lehi veya teamüli ve müdde’inin evlâd ve mürtezika-i vakıftan bulunduğu tahakkuk ettikten sonra mütevelli tayinile galleden hissesi ita edi- lebileceğini dermiyan eylemesine ve tahkikatın hitamına mebni evrakın Mahkemeye tevdiile icra kılınan muhakeme ve müdafisi alâniyye neticesinde vakf-ı mezkûrun müseccel vakfiyesi olmadığı evkafça ve mahkemece bit-tetkik anlaşılmasına vakf-ı mezkûrun evkaf-ı kadimeden olup vakfiyesi mevcut olacağı cihetle Hukuk-i usul mahkemeleri kanununun 331 inci maddesi veçhile vaki yeminin müddeinin icra eylemesine vakfiye-i mamul bihası olmadığının anlaşılmasına vakf-ı mezkür batnen bade batnin zürriyyetten ve evlâd-ı züküru beyninde miras üzre tevzi’ ve taksim edile gelmekte oldu- ğu ve vefat edenlerin hissesi mütesaviyen evlâd-ı zükûruna intikal edeceği ve evladdan mütevelliler vasıtasile idare edilmekte olduğu ve teamül-i kadimi ber-vech-i meşruh bulunduğu ve vakıf Kanber ağanın oğulları İbiş ve Mehmet ve merkum Mehmedin oğlu Hafız İbrahim ve İbiş’nin oğlu Hacı Arif ve Hacı Arif’in oğulları Ali ve Tahir ve Hafız İbrahim’in oğulları Reşit Hoca ve Hacı Mehmet ve Ali’nin oğlu İsmet ve Tahirin oğulları Akif ve Abdullah ve Nafiz ve Reşit Hocanın oğlu Abdülkadir ve Hacı Mehmed’in oğlu Ökkeş olup evlâd-ı vâkıftan Ökkeş ve Abdülkadir ve İsmet ve Akif ve Abdullah ve Nafiz ber-hayat oldukları şahadat-ı vakıaya inzimamen nüfus kaydile anlaşılmasına ve ğalle-i vakfın oniki sehimde üçer senimden dokuz sehminin Abdülkadir ve İsmet ve Ökkeş ve bir sehimden üç seh- minin Akif ve Abdullah ve Nafiz Efendilere isabeti anlaşılmasına binaen vakf-ı mezkurun teamülinin ber-vech-i meşruh bulunduğu ve müddeilerin evlâd ve mürtezika-i vakıftan olduğunun ve ğalle-i vak- fın oniki sehimden üç sehminin müddeiye aidiyetinin subutuna ve masarif-i muhakemenin ğalle-i vakıftan tesviye edilmek üzre evkaf idaresinden tahsiline kabili Temyiz olmak üzre 19 Nisan 928 tari- hinde hüküm ve karar verilerek tarafeyne tefhim kılındı .

Aslı ile mukabele olundu.

— 270 — — 271 — — 272 — — 273 — Summakzâde Mahmud Ağa bin Ahmed Ağa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1760 Numaralı Defterin 221. Sayfa 163. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Summakzâde Mahmud Ağa bin Ahmed Ağa Vakfı”na ait 1315 H. (1897 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Summakzâde Mahmud Ağa vakfıyesi sureti.

Elhamdü lillâhi alâ külli halin el-münezzehi anit-teğayyüri vel-intikal vessalâtü vesselâmü alâ se- yidinâ Muhammedini’l-mevsufi bi-mekârimil-ahlâki ve ekârimil-hisâl ve alâ âlihi ve eshabihil-meâri- cine ilâ maâricil-kemâl.

EMMA BA’DÜ; sebebi tahriri kitab ve mucib-i tastir-i hat bir oldur ki Halep Vilâyeti celilesi dahi- linde kâin Medinei Kilis’te Meşhedlik mahallesi ahalisinden zati maruf sahibül hayrat ve rağibül ha- senat Summakzâde Mahmud Ağa bin Ahmed Ağa ibni Hâcı Hüseyin nam kimesne meclis-i şer’-i şerif ve mahfel-i din-i münifde zikr-i âtî vakfına li-eclittescil mütevelli nasp ve tayin eylediği medine-i mer- kumede İnnaplıkütah Mahallesi ehalisinden li-eb er karındaşı Feyyazeddin bin mezbur Ahmed Ağa mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüp vakf-ı âtiz-zikrin suduruna değin silk-i milkimde münselik ve muntazim olup Medine-i merkume hududu dahilinde kâin Kefersina mezrea- sında ve içeri bahçe deruninde vaki’ kıbleten tarık-i âmm ve şarkan ve şimalen Çekmece Cami-i Şerifi Vakfı Mansur Efendi bahçesi ve garben tarikı has ile mahdud ve mümtaz eşcari müsmire ve ğayri müsmireyi havi Akpınar nam mahalden nebe’ân edüp ve çatal nam maksimin küçük gözünden ceryan eden sudan beher haftada bir gün ve gece buçuk hakkı şürbile Halep ağası bahçesi demekle ma’ruf bir kıt’a bahçede olan dört sehimde üç sehim hissei şâyiam ile mezkûr Kefersina mezreasında kâin kıb- leten tarikı has ve şimalen tarikı âm ve şarkan Değirmen suyu arkı ve garben bazan dolaplı bahçe ve bazan cür’atin oğlu Ahmed bini İsmail zeytinliği ile mahdud ve mümtaz 70 sak zeytin eşcarımdan iba- ret bir kıt’a zeytinliği tamamı hasbeten lillahi tealâ ve taleben limerdati vakfı sahihi müebbed ve hapsi sarihi muhalled ile vakıf ve hapseyledim, ve şöyle şart ve talik eyledimki: mezkûr bahçe ve zeytinlik mehma emlen islâh ve tamir olunduklarından sonra menâfiinden her neki hasıl olursa ben labisi li- hayat oldukça mutasarrıf olup tevliyeti dahi yedimde ola vefatımdan sonra zevcem Hacı Osman oğlu’nun kızı Ayşe binti Mehmed mütevelliye olup masarifat tahsis eylediğim beher sene ramazani şerifin aşri ahirinde fukara ve mesakine verilecek 50 kuruş ile beher sene idi şerifi üdhada ruhum için zebholunacak bir kurban semeninden fazlası mezbure Ayşe tenâvül ede, anın da vefatından sonra mezkûr üç rubu hisse-i şayia bahçe ba yedi mütevelli bedeli mislile icar ve mezkûr zeytinlik istiğlâl olunup masarifat ve muhassesatından fazla gallelerini sulbi oğullarım Ahmed ve Tahir ve Reşid ve Kâ- zım alesseviyye ekl ve bel’edeler biri vefat ederse hissesi baki kalanlara alesseviyye taksim oluna ve oğ- lum mezbur Reşid mütevelli ola ol dahi vefat ederse derecesinde olanın ekber ve erşedi mütevelli ola, Cümlesinin vefatından sonra batnen bade batnin evlâdı evlâdı evlâdı zükûrlarının ve evlâdi zükûrları bulunmadığı halde evlâdı inası zükûrunun ekber ve erşedi ve bu iki cihetden dahi evlâdı zükûru bu- lunmadığı vakıtda evlâdı inasının reşide ve kebiresi mütevelli olup şeraiti mezkûrelerime bir riâye yalnız gallesinin fazlasını ekl ve bel’ede. Neuzü billahi min gazabil feyyaz neslim munkati’ olursa mü- tevelliye kalacak sehim medinei mezkûrede ve Debbağhane mahallesinde vaki’ Şıh Gökçe merhumun binakerdesi olan Tabakhane Camii şerifi malzemesine sarf oluna ve camii şerifi mezkûre mütevelli olan şeraiti mezkûrelerime bir, riâye vakfı mezkûrelerime dahi hasbi mütevelli ola ve mezkûr üç rubu’ hisse bahçe ve zeytinliği fariğan anişşevağil mütevellii merkuma teslim ve ol dahi sair mütevelliyeni evkaf gibi: Bürheten minezzaman tesellüm ve tasarruf eyledi dedikde gibbettasdikişşer’i vâkıfı mez- bur Mahmud ağa semti vifakdan canibi hilâfa sülûk ve mütevellii merkum ile husumet ve nizaa şüru’ edüp vakfı eşcar menkulât hukmünde olmağla imamı azam ve hümami efham ve imamı Ebuyusuf hazretleri katlarında gayri sahih olduğundan maadâ Vâkıf menfeati vakfı nefsine şart eylediği suretle vakıf batil olmağın vakfı mezkûrlarımdan rücu’ benim için meşru’ olmağla mezkûr üç rubu’ hisse bah- çe ile mezkûr Zeytin eşcarlarını kel, evvel milkime istirdad ederim deyicek mütevellii merkum cevaba bittesaddi vakfı eşcar müteâref olmakla imamı Muhammed hazretleri katında sahih ve el, yevm amel

— 274 — ve fetvâ imamı mumaileyh hazretlerinin kavli şerifi üzre olduğundan ve menâfii vakfı nefsine şart eylediği surette dahi imamı Ebu Yusuf hazretleri katında caiz olduğundan mezkûreşcari mevkufeleri red ve teslimden itmin’a ederim deyu huzuri şer’i şerifde müterafiân ve her birleri müptegasınca faslü hasme talibân olduklarında tarafi şeri’de tarafeynin edillesine nazar ve mubtili hayır olmaktan hazer olunup âlimen bilhilâfil cari beynel eimmetil eslâf alâ re’yi men yerâhu vakfen sahihan minel, eimme- til alâm evvelâ vakfı mezburun sihhatine ve saniyen imameyn kavli üzre lüzumuna hukmi sahihi şer’i ve kazai sarihi mer’i lâhik olup minbad vakfı mezkûrlar sahih ve lazım olup nakz ve tahvili muhal ve tebdil ve tağyiri adimül ihtimal oldu. “Fe-men beddelehu ba’dema semi’ahü fe-innema ismuhu alelle- zine yubeddilünehu innallahe semi’un alim” ve ecrül-vâkıfi alel-Hayyil-Cevadil-Keirim.

Cera zalike hurrire fi yevmis-sani aşer min şer’i Recebil-ferd liseneti hamsete ve aşer ve selâse miete ve elf. (12 Receb1315)

Kilis Kadısı Esseyyid Mehmed Derviş Gafere Lehü.

Şuhud’ül-Hal

Kanber oğlu H. Arap bini Mustafa Hocazâde Arif Efendi. Mıstık bini Haşim Efendi Ali Samano bini Ali.

Şer’iyye mahkemesince müseccel olan bu suret aslının aynıdır.

PUL İmza 20 Nisan 1943 Başkitap

T:C:Kilis Asliye hukuk mahkemesin resmi mührü okunamadı

Kilis’in Meşhedlik Mahallesinde “Summakzâde Mahmud Ağa bin Ahmed Ağa Vakfı”na aid olan işbu vakfıyye, İdare Meclisinin 8/6/943 gün ve 461/444 sayılı kararı uyarınca vakıf kayıtlar kütüğüne aynen kayıt ve tescil olunmuştur. 26/6/943

Karşılaştırılmıştır. 26/6/1943

— 275 — — 276 — — 277 — — 278 — — 279 — Kazzazzâde Mehmed Ağa bin Mustafa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 62. Sayfa, 29. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Kazzazzâde Mehmed Ağa bin Mustafa Vakfı”na ait 1330 H. (1911 M.) tarihli vakfiyenin yeni harfli yazılımından alınan suretidir.

İşbu vakfiye sûreti Umum Müdürlüğün 2.4.1930 târihinde tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre Encümeninin 27.3.1930 târihli ve 512/23 numaralı karar ve 6 Nisan tarihli tahrîrâtına müsteniden kayd olunmuştur.

El-hamdü li’llâhi’l-vâkıfı alâ külli hâl el münezzehü ani’t-tegayyiri ve‘l-intikal ve’s-salâtü ve’s-selâ- mü alâ Muhammedi’l-mevsûfi bi mekârimi’l-ahlâk ve mehâsini’l-hısâl ve alâ âlihî ve ashâbihi’l-âricîne ilâ meârici’l-kemâl.

EMMA BA’DÜ; işbu vakfiye-i sahîhatü’l-fehâvî ve vesîka-i şer‘iyyetü’l-metâvînin tahrîr ve inşâ ve tasdir ve imlâsına bâdî ve bâis oldur ki Haleb Vilâyeti dâhilinde kâin Kilis Kasabasının Şeyhler Mahal- lesinden ma‘rûfu’z-zat sâhibü’l-hayrât ve râgıbü’l-hasenât “Kazazzâde el-Hâc Mehmed Ağa ibni’l-Hâc Mustafa” nâm kimse kasaba-i mezkûre Mahkeme-i Şer‘iyyesi’nde Meclis-i Şer‘i Şerf-i lâzimü’t-teşrif- de zikri âtî vakfına li-ecli’t-tescîl mütevellî nasb ve ta‘yin eylediği Tekye mahallessinden Canboladzâde Ali Fuad Beyefendi ibn Sâdık Bey mahzârında kemâl-i akıl ve sıhhatt olduğu halde ikrâr-ı sahih-i şer‘î ve i‘tirâf-ı sarih-i mer’î edüp, zikri âtî vakfın sudûruna değin;

Silk-i mülkümde münselik ve zaptı rabtımda munzabıt kasaba-i mezkûrenin Meşhedlik Mahal- lesinde kâin cenûben ecdâdım Kazazzâde Hacı Mehmed bin Hacı Mustafa bin Hacı Mehmed’in oğlu Sâlih Furunu ve ba’zen Bakkal Abdullah bin Yusuf bin Habeş dükkânı ve ba‘zen Fatma Hanım binti Selim Ağa ibni Said Ağa dükkânı ve ba‘zen Azize oğlu Ali bin Ahmed bin Mehmed ve ba‘zen Özbek Hoca Câmi‘i Şerîfi’nin vakıf dükkânı ve ba‘zen Hasırcı pazarındaki medresenin vakıf dükkânı ve ba‘zen bel Ahmed oğlu Bahâeddin Mehmed bin Hasan ve ba‘zen künefeci Abuş bin Hacı Halil bin Ah- medin helvacı dükkanları garben kadabacı Said oğlu Hüseyin bin said bin Hacı Ali Şimâlen Şeref oğlu Mehmed bin Hasan bin Ömer ve ba‘zen tebea-i Devlet-i Aliyyenin Mûsevî milletinden Salaman veledi Tektek veledi Şuan İlyaho hâneleri şarkan tarîk-i âmm ile mahdûd ve derûnunda bir taş deveran eder sekizbin guruş kıymetli bir âbnedârı ve ahûr ve üzerinde vâki‘ yazlığın bi cümleti’t-tevâbî ve’l-levâhi- kin nısıf hisse-i şâyiası ve nısf-i diğeri birâderim Mustafa ve Mehmed’in olmağla ben mezkür miderde bi cümleti’t-tevâbi ve’l-levâhık nısıf hisse-i şâyiamı hasbeten li’llâhi Te‘âlâ vakf-ı sahih-i şer‘î ve habsi sarîh-i mer‘î ile vakf ve hapsedüp;

Şöyle şart ve ta‘yîn eyledim ki; ben hayatta oldukca vakf-ı mezkûruma ben mütevellî olup diledi- ğim gibi tasarruf edem bi emrillâhi Teâlâ vefat eylediğimde vakf-ı mezkûruma li-eb er-karındâşım Mustafa Ağa mütevellî olup mezkür nısıf hisse-medârım gallesinden evvelâ ta‘mir ve termîme fazla gallesinden beher sene Receb-i Şerifde Leyle-i Mi’rac’da ve nısfı Şâbân-ı Şerifde ve Şehr-i Ramazan-ı Şerifde Leyle- Kadir’de mikdar-ı kâfî kâkke veyâ örf-i belde vech üzere semersek tabh ettirilip fukara- ya it‘âm-ı ta‘âm oluna ve Şehr-i Ramazan-ı Şerifde kendi rûhum içun bir Hâfız-ı Kur‘âna bir hatm-i şerif tilâvet ettirile ve Şehr-i Zilhicce’de yevm-i arefede zebh olunup cild ve lahmi fukaraya tasadduk oluna ve fazla galle olur ise Kilis’in kıble cihetinde vâki‘ Güllü Bahce’ye karib haric-i kasabada Fellâh Kasteli ta‘bir olunur nam kastelin su mecrâsının tathir ve ta‘mirine sarfoluna ve fazla galle kalır ise luzûmu takdirinde kastali mezkûr için kuyu hafir ettirile nebeân edecek suları Kastel-i mezkûrun mecrâyi kadîmine îsâl oluna bi emrillahi Te‘âlâ mütevelli-i mezkûr Mustafa ağa dahî vefât eyledikte birâderlerim merkûman Mustafa Ağa ve mahmud ile vefat eden biraderim Seyyid Ali‘nin evlâd-ı zü- kurlarından herhangisinin evlâdı erşed olduğu tebeyyün ve tahakkuk ederse mütevellî olup bervech-i muharrer şurûtu mezkûrelere riâyet edeler. Neûzü billahi Teâlâ evlâd-ı zükurları munkarız olur ise mûmâ ileyhimânın evlâd-ı inaslarından reşidesi mütevelliye olup ber-vechi muharrer şurût-u mezkû- redlere riâyet eder deyû ta‘yîn-ı şurût ve tebyîn-ı kuyûd ve mesârif edüp mezkûr hisse-i medâriler ve-

— 280 — ch-i muharrer bi cümleti’t-tevâbî ve’l-levâhık vakfiyet üzre fârigan ani’ş-şevâgil mütevellî mûmâ ileyh Ali Bey’e teslim eyledikde mûmâ ileyh Ali Fuad Beyefendi dahî ber-vechi mharrer tesellüm edüp sâir mütevellîlerin evkafda tasarrufları gibi bürhetün mine’z-zaman tasarruf eyledi dedikte gıbbe’t-tasdî- kı’ş-şer‘î vâkıf-ı mûmâ ileyh Hacı Mehmed Ağa kelâmı semt-i vifaktan cânib-i şikâka âzim ve müte- veli- mûmâ ileyh ile husûmet ve niza‘a câzim olup, vakf-ı akar İmâm-ı Âzam ve hümâm-i efham ebû Hanîfetü’l-Kûfî Hazretleri katında menzil-i âriyette olmağla vakf-ı mezkurdan rucû‘ benim içun meş- rû‘ olduğundan vakf-ı mezkurdan rucû‘ve mezkûr nısıf hisse-i medârın ke’l-evvel mülküme istirdad ederim dedikde mütevellî mûmâ ileyh Ali Fuad Beyefendi dahî cevâb-ı bâ savâba tasaddî birle vakf-ı akar ınde’l-İmâmi’l-Âzam sahih ve gayri lâzimdir lâkin vâkıf mücerred “vakaftü” demekle ve teslim ile’l-mütevellî olmağla ve eimme-i hanefiyeden luzûmunı rey edenlerin kavillerine ibtinâen vakf-ı mezkûr sahih ve lâzim oldu deyû red ve teslimden imtina‘ birle her biri huzûr-u şer‘de mübtegası- na müterâfi‘an fasl ve hasme tâliban olduklarında tarafeynin edillesine nazar ve mubtıl ve mennâ-i hayr olmaktan hazerle kıbel-i şer‘îden cânib-i vakf evlâ görülüp evvelen vakf-ı mezkûrun sıhhatine ve saniyen luzûmuna hükmü sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î olunup min ba‘d vakf-ı mezkûr sahih ve lâzım oldu. “Fe-men beddelehû ba‘de mâ semiahû fe inne mâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inne’llâhe semî‘un alîm”

Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sâlis min Şehri Rebî‘u’l-evvel li sene selâsîne ve selâse miete ve elf. (3 Rebiul-Evvel 1330)

— 281 — — 282 — — 283 — Mehmed bin İsmail bin Mehmed Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1759 Numaralı Defterin 380. Sayfa 253. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Mehmed bin İsmail bin Mehmed Vakfı”na ait 1322 H. (1904 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Ma fihi minel vakfi vet-tescil hakemtü bi-sihhatihi ve lüzumihi bi-umumihi ve hususihi alimen bi’l-hilafi beyne’l-eimmeti’l-eşrafi ve ene’l-fakiru ileyhi azze şanuhu Bedrizâde es-Seyyid Ahmed Haki vekili Mustafa Şükrü el-müvella hilafete bi-medine-i Kilis ğufire lehuma.

[Zat mührü okunamadı.] Sebeb-i tahrir-i kitab-ı müstetab-ı şer’i oldur ki :

Hamd-i cemil-i mevfur ve şükr-i cezil-i gayr-i mahsur ol vâkıf-ı hafaya-yi zamair ve kâşif-i ha- baya-yi serair olan cenab-ı mucid-i amme-i na-mumkinat ve münşi-i kâffe-i masnu’at ta’ala şanuhu ani’ş-şebihi ve’l-mesil ve tekaddese zatühu ani’n-naziri ve’l-adil hazretlerinin dergâh-ı akdes ve bari- gâh-ı mukaddesine sezavâr ve vacibü’l-iktisardır ki enva-i beni Ademi kudret-i kamile ve hikmet-i şa- mile birle inşa ve ihtira edüp Dünyayı mezrea-i ahiret ve ûlâyı zeri’a-i akıbet eyledi ve salavât-ı tayyibât ve tahiyyât-ı halisât ol sultan-i cumhur-i enbiya ve unvan-i menşur-i asfiya mazhar-i feyz-i hakayık ve hafız-ı esrar-i hakayık imam-ı kâbe-i küds ve hümam-i medine-i üns sadr-i suffe-i safa Muhamme- dini’l-Mustafa fe- sallallahü Teala aleyhi vesellem hazretlerinin meşhed-i muattar ve merkad-i mü- nevverlerine olsun ki; vücud-i şerif-i sebeb-i icad-ı kevn ü mekân ve bais-i hilkat-i ins ü can oldu ve tahiyyat-ı bî-ğâye ve teslimat-ı mâlâ nihâye âl ve evlâd-ı kirâmına ve eshab-ı zevi’l-ihtiramına olsun ki; her biri sırat-i müstekimde necm-i Hüdâ ve felek-i ihtidada şems-i duha oldular, rıdvanullahi teaala aleyhim ecma’in.

EMMA BA’DÜ; sebeb-i tahrir-i kitab ve muceb-i tastir-i hitab oldur ki; Halep vilayet-i celilesi da- hilinde kâin Kilis kazasının nefs-i medine-i Kilis’te Şeyh Abdullah Mahallesinde şahs-i maruf Hâcı Mehmed bin Kıdeyiş Hâcı İsmail bin Mehmed nâm kimesne medine-i merkume mahkemei şer’iy- yesinde meclis-i şer’-i hatir-i lazimü’t-tevkirde zikr-i âti vakfına li-ecli’t-tescil mütevelli nasb ve tayin olunmağla tevliyeti kabul eden el-Hâc Mustafa Efendi ibni’l-hâc Ali mahzarında ikrar-i sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüp yedimde ve taht-ı tasarrufumda olup marrü’z-zikir Şeyh Abdullah Mahalle- sinde vaki Murtaza Ağa Cami-i Şerifi ittisalinde kâin kıbleten ve garben cami-i şerif-i mezkûr havlusu ve şarkan ve şimalen tarik ile mahdud olup senede cami-i şerif-i mezkûr vakfına on kuruş mukata’ası olan arz-ı vakıf üzerinde ba-izn-i mütevelli malım ile bina ve inşâ eylediğim şimale müteveccih bir bab kahvehane ve şarka müteveccih bir bab dükkânı hasbeten lillahi ta’ala ve taleben li-merzat-i vakf-ı sahih-i müebbed ve habs-i sarih-i muhalled ile vakıf ve habs edüp ve şöyle şart eyledim ki;

Mezkûr kahvehane ve dükkân ba-yed-i mütevelli icar olunup hası olan gallesinden mukata’a-i ze- min eda olundukdan sonra baki kalan meblağ ile mezkûr kahvehane ve dükkânın muhtaç-ı tamir ve termim olan mahaller tamir ve termim ve cami-i şerif-i mezkûr karyesinde vaki Murtaza Ağa Kasta- lının maksiminden kastele varıncaya kadar mecra-yı ma-i lede’l-ihtiyaç tamir ve termim ve tathir ve bakisi cami-i şerif-i mezkûrun malzemesine sarf oluna ve vakf-ı mezkûre ben hayatda oldukça ken- dim mütevelli olup vefatımdan sonra cami-i mezkûr cema’atinin intihabıyla erbab-ı istihkakdan bir zat Mütevelli ola deyu mezkûr kahvehane ve dükkânı mukaddema mütevelli-i mezkûre teslim ol dahi vakfıyyet üzre tesellüm eyledi dedikde ğibbet-tasdikiş-şer’i vâkıf-ı mezbur vakf-ı mezkurdan rucu’ ve ibtali hayra şuru’ edüp arz-i vakıf üzerinde inşa olunan ebniye hükm-i menkulatda olup ve menkul ve muhavvel kısmının vakfıyyeti caiz ve sahih olmadığı kütub-i muteberat-ı fikhiyyede mestur ve sarih olmağın binaen aleyh mütevelli-i mezbur mezkûr kahvehane ve dükkânından keff-i yed edüp bana teslim eylesün dedikde mütevelli-i merkum dahi mütesaddi-i cevab olup filvaki zikr olunan kahve- hane ve dükkân ebniyesi hükm-i menkulatda olduğu cayi işkâl değildir. Lakin menkul-i müteârefede urf dahi umum üzredir. Hatta mazhar-i inayeti bi-ğayat-ı rahmani İmam-ı Salis Muhammed bin Ha-

— 284 — seni’ş-Şeybani re’y-i münirlerinde menkul-i mütearefenin teslim ile’l-mütevelli ile vakf-ı sahih olup ve imam-ı alim-i rabbani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-imami’s-sani re’y-i hatirlerinde vâkıf mücerred va- kaftü demekle vakf-ı sahih ve lazım olmağla asla rucu’a mecal ve istirdada ihtimal yokdur deyu red ve teslimden imtina ve husumet ve niza olunup, hakim-i muvakki’-i a’lel-kitab veffekahellahü ta’ala sebili’s-sevabı dahi hasmeyne im’ânı nazar ve mubtil-i hayır olmakdan hazer edüp vakf-ı salifü’l-be- yanın evvelâ alâ re’y-i men yerahu sihhatine ve saniyen imameyn kavilleri üzere lüzumuna hükm-i sahih-i şer’i ve kaza-i sarih-i mer’i edüp min bad vakf-ı merkum sahih ve lazım olup nakz ü nakizine mecal muhal ve tağyir ve tebdiline imkan adimü’l-ihtimal oldu. “Fe-men beddelehu ba’dema semi’ahü fe-innema ismuhu alellezine yubeddilünehu innallahe semi’un alim” ve ecrü’l-vâkıfi ale’l-Hayyi’l-Ce- vadi’l-Kerim.

Cera zalike ve hurrire fi’l-yevmi’s-sani min şehri Rebiu’l Evvel senete isneyni ve işriyne ve selâse miete ve elf.(2 Rebiu’l-Evvel 1322)

ŞUHUDU’L-HAL;

- Kalayciyan mahallesinden Bedrizâde Mahmud Efendi, - Büyü kKütah Mahallesinden bakkal Hâcı Emin bin Hâcı Ahmed, - Ketenciyan Mahallesinden Sağırzâde Abdüllatif ve Mehmed bin Osman bin Mehmed, - Ketenciyan Mahallesinden Haşim Efendizâde Senk., - Karaali Mahallesinden Hocazâde Vakıf Efendi ibni İbrahim Efendi, - ve çıblakzâde Molla Mehmed, - Şeyh Abdullah Mahallesinden Mollanın oğlu Memili, - ve Molla Bekir oğlu Arif.

Bu vakfıyye Kilis mahakeme-i şeriyyesinden devredilmiş olan sicil defterlerinden üzerinde Kilis mahkeme-i şeriyyesinden sadir olan ilamat-ı sahih-i şer’iyye ve defter-i kassam kaydına mahsus si- cil defterinin ikinci cildinin 143/144’üncü sayfalarında kayıdlı olduğu bi’t-tedkik anlaşılmakla evkaf me’murluğuna geri çevrildi.

22/8/940 T:C:Kilis Hukuk mahkemesinin resmi mührü olup imza okunamadığı.

İşbu vakfıye İdare Meclisinin 25/9/940 tarihli ve 820/740 sayılı kararı uyarınca kütüğe kayıd ve tescil olunmuşdur. 23/6//942 Karşılaştırılmıştır.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde 1759 Numaralı Defterin 380. Sayfa 254. Sıra- sında kayıtlı Kilis’te kurulu “Mehmed bin İsmail bin Mehmed Vakf”na ait 1328 H. (1910 M.) tarihli zeyl vakfiyenin yeni harflere çevirisidir

İşbu vakfıye-i mamulün bihada ism-i mezkûr Hâcı Mehmed ibni Kideyş Hâcı İsmail bin Mehmed meclis-i şer’-i şerif-i enverde zikr-i ati vakfına mütevelli nasb ve tayin eylediği Cedid Mahallesinden Barutçuzâde Habib Efendi ibni Mehmed mahzarında ikrar-i tam ve takrir-i kelam edüp vakf-ı ati’lbe- yanın suduruna değin yedimde malim ve mülküm olup marrüz-zikir şeyh Abdullah Mahallesinde vaki kendi bina kerdem olup şarkan tarik-i amm cenuben ve garken mezkûr Murtaza Ağa Cami-i Şerifi şimalen derun-i vakfıyede muharrer vakıf dükkan ile mahdud ve şarka müteveccih bir bab ikiyüzelli kuruş kıymetlu berber dükkânını dahi hasbeten lillahi ta’ala vakf ü habs edüp vakf-ı evvelime zam ve ilhak ve vakf-ı evvelimin şurut ve kuyudu ile işbu dükkânda dahi amel oluna deyu tayin-i şurut ve tahsis-i kuyud ile mezkûr dükkânı fariğan aniş-şevağil mütevelli-i mezbure teslim ol dahi badet-te- sellümü ve’l-kabız sair evkaf mütevellilerinin evkafda tasarrufları gibi tesarruf eyledi dedikde ğıb- bet-tasdikiş-şer’i vâkıf-ı mezbur derun-i vakfıye-i ûlâda mezkûr olduğu vech üzre dükkân-ı mahdud-i mezkûru istirdâd ve mütevelli-i mezbur dahi redden imtina’ ile badet-terafu hakim-i muvakki-i a’lel kitab veffekahallahü taalâ sebiles-sevab efendi hazretleri dahi alimen bil-hilaf alâ re’y-i men yerahu

— 285 — nine’l-eimmeti’l-eslâf evvelen dükkân-ı mezkûrun sihhat vakfiyyetine ve saniyen lüzumuna hükm-i sahih-i şer’i etmeğin min bad nakz-i nakizi muhal oldu. (26 Zilkade 1328)

pul

22 Teşrin-i Sani 326

Naib-i kaza-i Kilis zat mührü: Ömer Lutfi

İşbu ilama ilaveten yazılı bulunan 26 Zilkade 328 tarihli bir bab berber dükkânına aid vakfıye mül- ga mahkeme-i şeriyye ilamât-ı sahiha-i şer’iyye defteri kassam kaydına mahsus sicil defterinin 2’inci cildinin 144’üncü sayfasında mukayyed bulunduğu tasdik olunur. 8/8/941 Kilis hukuk mahkemesinin resmi mührü olup üzerindeki imza okunamadı.

İdare Meclisinin 26/9/941 tarihli ve 697/656 sayılı kararı uyarınca kütüğe kayıt ve tescil olunmuş- tur. 23/5/942

— 286 — — 287 — — 288 — — 289 — Mehmed Efendi bin Ahmed Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 1993 Numaralı Defterin 59. Sayfa, 45. sırasında kayıtlı Kilis’te “Mehmed Efendi bin Ahmed Vakfı”na ait 1160 H. (1747 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Suret

Medine-i Kilis mahallatından Kana Mahallesi sakinlerinden fahrûs-sadatil kiram esseyyit Meh- med efendi bini el-Hâc Ahmet nâm kimesne meclisi şer‘i hatiril lazimüt-tevkirde vakf-ı atil-beyan li-eclit dava vet-tescil mütevelli nasp eylediği sulbi oğlu Molla Mehmed nam kimesnenin mahzarında ikrarı tam ve takriri kelam edüp atyebi emlakimden tahtı tasarrufumda olup Â’zaz nahiyesinde Ke- fersina toprağında vaki kıbleten tarikiam şarkan Topçu bahçesi ve garben Fırlak bahçesi ve şimalen Sağır oğlu bahçesi ile mahdut ve Hâcı Halil Ağa Bahçesi demekle maruf yedi çiftlik bağ cemii (Hasbe- ten lillahi taala ve taleben limerdati rabbil ala) vakfı sahihi şer’i ile vakfı müebbed ve habsı muhallet eyledim ve şöyle şart eyledim ki;

Zikrolunan bahçemi ben hayatta oldukça mutasarrıf olup gallesini tenavül edem ve vefatımdan sonra zürriyetim alet-tarikil miras (Liz-zekeri mislü hazzil ünseyeyn) batnen bade batnin ve karnen bade karnin tenavül edeler vakf-ı mezkur Molla Mehmed bade evlad evlâdı mütevelli olalar. El-iya- zü billah münkariz oldukta haremeyni şerifeyn fukarasına vakfola deyu hatmi kelâm ve teslim ilel mütevelli edip ol dahi sair evkaf mütevellileri gibi tesellüm ve tasarruf eyledikte vâkıf-ı mumaileyh kelamını semt-i ahere atfedüp vakıf akar imamı azam mezheb-i şeriflerinde sahih gayrı lazımdır vakfı mezkuru mülküme ilhal ederim dedikte mütevelli-i merkum dahi cevabında zikrolunan vakıf imameyn-i humameyn kavl-i şeriflerinde sahih ve lazım olmakla vakfiyetine hüküm olunması matlu- bumdur dedikte hakimi muvakkii sadrı kitap (tuba lehu ve hüsnü meap) canibi vakfı evla görüp vakfı mezburun sıhhat ve lüzumuna hüküm ve mütevelli-i merkum teslim eyledikte nakz ve nakizine mecal ve muhal “femen beddelehu badema semiahü feinnema ismuhu alellezine yubeddilünehu innallahe semiun alim” ve ecrü’l-vâkıfı alel-hayyil cevadil kerim.

Hurrire fil-yevmil sabi min Rebiil-evvel li-sene sitte ve miete elf. (7 Rebiul-evvel 1160) Salih Efendi Müderris Faziletlü Ahmed Efendi el-Müfti Hâcı ‘Abdullah Hatib Mustafa İmam Mehmed Vakıf Tomâsizâde ‘Abdulkerim Tayib Tahir ‘Abdullah Efendi el-Müfti Sabık El-Hâcı------Sabuni Mehmed Vakıf Abacızâde Esseyyid Mehmed Efendi Müderris Ahmed Efendi İmam Hâcı Osman Efendi Tokuzzâde

Aslının aynıdır. 25/5/946 Kilis Vakıflar Memurluğunun resmi mührü, imza. Osman

İdare Meclisince verilen 10/7/945 gün ve 583/569 sayılı kararı uyarınca kütüğe aynen kayıt ve tescil edilmiştir.

— 290 — — 291 — — 292 — — 293 — — 294 — — 295 — Murtaza Ağa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 43. sayfasının 36. sırasında kayıtlı Kilis’te “Murtaza Ağa Vakfı”na ait 1077 H. (1666 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Murtaza Ağa Vakfiyesi.

Hamd-i mâ la yetanah ve sipas-ı bî-kıyas la-yümkin ihsahu cenab-ı vâkıf-ı habaya-yı esrar-ı cüm- le-i kainat ve metla’-i zamair-i serayir âmme-i mahlukat ve mevcudat ve cellet azametuhu ve alet ke- limetuhu hazretlerine olsun ki;

Nüsha-i vücudunu Adem hıl’at-ı fahire-i “le kad halekne’l-insane fi ahseni takvim” ile kam-reva ve kalb-i selim cadde-i kavim sedad ve sevaba revah reva olmak içün nur-ı tevfikin delil ve rahnuma kılmışdır. Ve sad hezaran. Salat-ı selam ve sellem ve kalaid-i cevahir vurud-i mesken ettam evabani (?) icab-ı ne kubab ve asuman ve eflak ve sultan-ı serir heft iklim levlake hatime-i zümre-i enbiya hulase-i cemile-i asfiya mahzen-i esrar-ı melekut perdevar-ı harem-i sera-yı mezm-i ceberut kadem denceğin sidre-i münteha men’at-ı inhumay kane kabe kavseyni ev edna menba-i nur-i Huda şefi’-i ruz-i ceza Muhammed Mustafa ravza-i mutahhara ve buk’a-i münevveresine ihda olsun ki; “… ve ma kanellahu li-yu’azzibehum ve ente fihim” nassı kerimi ile tebşir ve rah-ı tevfik ve hidayete sirac münir olmuşdur. Sallallâhu Teâlâ aleyhi ve’s-sellem ve dahi âl ve evlad ve ashabının merkad-i enverlerine ki her biri necm-i Hüda ve menba’-i mukteda ve Rıdvânu’llâhi aleyhim ecmâ’în.

EMMA BA’DU; çünki bu dehr-i habaninin zevali sabit ve ber-karar devlet ve sa’di na-payidar ve suru sevirle mensub ve mesruri sururiyle matlub olub zıll-i zail ve hayal-i batıl olduğu mukarrer ve muhakkık olmağın sabıkan Medine-i Kilis zabıtı olan kıdvetü’l-emacid ve’-ekarim cami’u’l-mehamid ve’l-mekarim Murtaza Ağa (Okunamadı.) nassı kerimiyle “el-mülkü’l-yevme lillahi’-vahidi’l-kahhar” mefhumu şerifi mir’et zamirinde cilvekar olub ticaret-i rabıha olan hayrat-ı meberrata rağıb ve rıza-yı cenab-ı rabbi’l-alemine sıdk-ı niyet ve hulus-ı taviyyet ile talib ve hadis-i şerif-i seyyidi’l-kevneyn “İza mate ibnu Ademe inkata’a ameluhu illa min selasin ilmun yüntefe’u lehu ve sadakatun cariye.” mef- hum-ı münifine aşiyan edüb meclis-i hatar-ı lazimut-tevkirde medine-i mersumede vaki merhum Canbolad Bey’in evkafına mütevelli olan Süleyman Ağa bin Yusuf Mehmed Çelebi mahzarında ikrar ve takrir-i kelam edüb silk-i mülkümde münselik olub medine-i merkumede odunpazarı dimekle ma- ruf çarşuda vaki bir tarafı tarik-i âmm ve bir tarafı Abdunnebi Nesibe mülkü ve bir tarafı Ramazan Çelebi medarı ve bir tarafı Debbağhane Cami’i Vakfı mülküne müntehi bir bab kasab dükkanı ve yine suk-i mersumda vaki’ bir tarafı Kör Halil mülkü ve bir tarafı el-Hac Abdunnebi Nesibe mülkü ve bir tarafı Abaza Hasan Vakfı ve bir tarafı tarik-i âmm ile mahdûd bir bab dükkân ve yine suk-i mersume- de vaki’ bir tarafı Kör Yusuf evleri ve bir tarafı Abdünnebi Nesibe dükkanı ve bir tarafı (Boşluk var.) dükkanı ve bir tarafı tarik-i âma müntehi bir bab bakkal dükkanı ve yine suk-ı merkumede vaki bir ta- rafı Siyavuş furunu ve bir tarafı at değirmeni ve bir tarafı Hayatoğlu Ali Çelebi mülkü ile mahdud olan bakkal dükkanı Hafaflar Çarşusunda vaki’ bir tarafı tarik-i âmm olub ve bir tarafı el-Hâc Mustafa ibni el-Hâc Receb ve bir tarafı Yahya Tıbbı ibni Şefih ve bir tarafı Osman bin Ebnam mülkü ile mahdud olan sülüs hisse yeğen çarşusu kapalı same vaki bir tarafı tarik-i âmm ve bir tarafı vakıf dükkanlar ve bir tarafı yine vakıf dükkanlar ve bir tarafı Debbağhane camii vakfına müntehi bir bab kasab dükkanı ve yine medine-i merkume Killik Mahallesinde bina eylediğim mektebhane dahilinde vaki iki haric-i dükkanın ve mahalline vaki Torul el-Hac Davud Çelebi ve bir tarafı vakıf dükkanı ve bir tarafı ser ile mahdud bir bab nalband dükkanı ve yine mahalle-i mezburede vaki bir tarafı vakıf dükkanlar ve bir tarafı tarik-i âmm ve bir tarafı haliye ve bir tarafı ser ile mahdud bir kasab dükkanı ve yine mahalle-i mezburede vaki bir tarafı tarik-i gayri münfez ve bir tarafı çeşme ve tarik ve bir tarafı dar-ı vakıf ve bir tarafı yine dar-ı vakf-ı mezbur ile madud üç bab tahtani mesken ve bir matbah ve bir (Boşluk var.) müştemil menzili ve yine mahalle-i mezkurede vaki bir tarafı tarik-i gayri münfez ve bir tarafı dar-ı vakf-ı mezbur ve bir tarafı arz-ı haliye ile mahdud üç bab tahtani mesken ve bir matbah ve bir mu-

— 296 — havvata’i müştemil menzili ve yine mahalle-i mezkurede vaki bir taraf dar-ı vakf-ı mezkur ve bir taraf tarik-i âmm ve sedriye ve bir taraf tarik-i salik ve bir tarafı tarik-i âmm ile mahdud iki bab mesken ve bir mahuta’i müştemil menzili ve yine mahalle-i mezburede vaki bir tarafı Ali Çelebi ve bir tarafı vakf-ı mezbur ve bir tarafı tarik-i gayri münfez ve bir tarafı Mehmed bin Abdullah mülkiyle mahdud ve üç bab tahtani mesken ve bir matbah ve havlu müştemil menzili ve yine mahalle-i mezburede vaki bir taraf yine Ali Çelebi ve bir taraf cami-i şerif ve bir taraf tarik-i gayr-i münfez ve bir tarafı dar-ı vakf-ı mezbur ile mahdud üç mesken ve muhavvata’i havi menzili ve Mahalle-i Kızılca ve Deveciler oymağında vaki’ bir taraf mumcu Cum’a ve bir taraf tarik-i gayri münfez ve bir taraf tarik-i âmm ile mahdud iki mesken ve bir muhavvata’i müştemil menzil ve yine oymağı mezkurda vaki bir taraf Ab- dunnebi ve bir taraf dar-ı vakf ve bir taraf tarik-i âmm ve bir taraf yine tarik-i âmm ile mahdud bir bab hallac dükkanı ve kaza-i mezkure muzafatında Arabviranı nam mertebe toprağında nehr-i Akpınar ve sadelin bir taraf vakf-ı cilah suyu üzerinde rakib bir taraf arz-ı haliye ve bir taraf vadi ve yine bir taraf vadi ve bir tarafı tarik ile mahdud bir ocağı müştemil esbabı ve ekrad sakanı ma beyninde nehr-i Afrin üzerine rakib bir tarafı nehr-i cari ve bir tarafı tarik-i salik kıradı ve bir taraf yine tarik ile mahdud üç ocağı müştemil esbab-ı dehura mülk-i sahihimden ifraz ve halis malımdan mümtaz edüb hasbeten lillâhi Teâlâ ve taleben li-marzati’l-a’la vakf-ı sahih ve te’bid-i sarih edüb şöyle şart eyledim ki;

Vakf-ı mezkure merkum Süleyman Ağa ma dame hayyen mütevelli olub ba’dehu merhum müşa- run ileyh Canbolad Bey’in evkafına her kim mütevelli olur ise vakf-ı merkumun tevliyeti ona meşrut ola ve dahi şöyle şart eyledim ki;

Vakf-ı merkumun hâsıl olan rub’undan medine-i Kilis mahallatından Kana Mahallesinde tale- bu’l-merzatillahi bina eylediğim cami-i şerif ve derun-ı çeşmesinin lazım olan tamir ve termimine sarf olundukdan sonra bina eylediğim cami-i şerifin imamına ba’de eda’i salati’s-subh bir Yasin-i Şe- rif tilavet etmek şartıyla yevmi on akçe ve hatibine yevmi yedi akçe verilsin mü’ezzinine yevmi altı akçe vazife verile ve cami-i mezburda üç nefer müezzinin her birine yevmi dörder akçe ve kayyumuna yevmi altı akçe vazife verile ve merhum muma ileyh Canbolad Beyin medine-i mezburda olan cami-i şerifinde ba’de’s-salati’s-subh salah ile mevsuf ve Kur’an-ı Azimu’ş-Şanı tertil ile tilavet edüb on nefere on birer cüz-i şerif tilavet edüb her bir nefere yevmi ikişer akçe vazife verile ve yine ba’de’s-salati’s-su- bhi cami-i merkumda bir nefer Adem Suretü’l-Kehf tilavet edüb yevmi bir akçe vazife verile ve yine vakf-ı mezkurda bir nefer Adem sure-i Feth-i Şerifi tilavet edüb yevmi bir akçe vazife verile ve yine cami-i mezkurda enam-ı cum’ada kable’s-salati’l-cum’a bir de tilavet edüb yevmi mefrik-i ecza olan bir nefer Adem yevmi bir akçe vazife verile ve salifu’z-zikr olan mektebhanede mu’allimu’t-tıfl olan ki- mesneye yevmi dört akçe vazife verile ve halife-i etfale yevmi iki akçe vazife verile ve yine şart eyledi ki bina eylediğim cami-i şerif kurbunda ve Hami İbrahim Cami’i kurbunda ve şeyh İzav kuddise sırruhu zaviyesi kurbunda ve odunpazarında cari olan mestur çeşmelerin su yolcusuna yevmi beş akçe vazife verile ve cami-i mezkurda evkat-ı salatta ve ramazan-ı şerifde ve leye-i cumada tenvir içün zeyt yağı behası yevmi beş akçe verile ve mütevelli-i mezkure yevmi on akçe vazife verile ve yine şart eyledim ki;

İmam ve hatibin ve erbab-ı vaza’ifin azl ve nasbı mütevelli-i vakfa mufavvaz olub aharden kimse müdahale eylemeye ve eğer değirmenler ve buyut ve dekakin eşcarı taraf-ı vakfa ne minval üzere enfa’ ve evla olur ise o minval üzere verilmek şartıyla ba’de ikami’ş-şurut evkaf-ı mezbure-i mezkur Süley- man Ağa’ya teslim ol dahi vech-i meşru’ üzere tesellüm ve kabülden sonra vâkıf-ı muma ileyh vakf-ı merkumdan rucu’ tesaddi ve İmam-ı Azam ve Hümam-ı Efham kavli üzere vakıf akar olmayacak la- zım ve bir karar olmazdır ihticac edüb vakf-ı merkumu yine mülküne ilhak içün mütevelli-i merkum ile semt-i niza’a furu’ eyledikde hakim muvakki-i sadr-ı kitab dahi e’imme-i müctehidin rıdvânu’llâhi Te’âlâ aleyhim ecmâ’în hazretlerinin hususu vakıfda ihtilaf (Bir kelime okunamadı.) vâkıf ve alim olub re’y-i hüsün ve sevab-ı müstehsine ile canib-i vakfı evla ve ahra görmekle imameyni hümameyn kavli üzere vakf-ı merkumun sıhhat ve lüzumuna ve husus ve umumuna hüküm edüb mütevelli-i merku- ma zabt içün tenbih itmeğin vakf-ı mezbur (Bir kelime okunmadı.) olub “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.

— 297 — Cerâ zâlike ve hurrire fi evahir-i şehr-i Rebiu’l-Evvel li-sene seb’ ve seb’in ve elf. Min hicreti’n-ne- beviyye aleyhi efdali’t-tahiyyat. (Evahir-i Şehr-i Rebiu’l-Evvel 1077)

ŞUHUDU’L-HÂL;

- Muhyi’l-Müderrisin Mehmed Efendi Müfti Kilis, - Muhyi’l-Müderrisin Davud Efendi Müfti sabık, - Molla Abdulaziz el-imam bi-cami’-i Karakadı, - Şeyhzâde Abdurrahim Çelebi, - Hacı Baba Mustafa Çelebi Kilis sabıkan, - Halil ağa bin Mansur, - Hacı İbrahim Ağa Kalenderi, - Mehmed Çelebi bin Mustafa Çelebi, - el-Hâc Abdulgani, - el-Hâc İbrahim Haffaf, - el-Hâc Yahya bin Ali, - ve Hasan Ağa … - Mustafa bin el-Hâc Mehmed.

— 298 — — 299 — Mustafa Ağa bin Şerif Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 617 Numaralı Defterin 134. Sayfa, 70. sırasında kayıtlı Kilis’te “Mustafa Ağa bin Şerif Vakfı”na ait 1317 H. (1899 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Kilis’de Hâcı Şerif zâde hacı Mustafa ağa ibni hacı Şerifin musaddak vakfiyesi örneğidir:

Nemekehül-fakır ileyhi azze şanühu el-müvella hılafe bi-kaza-i Kilis es-seyid Mehmet derviş gufi- re lehü. es-seyid Mehmet derviş.

El-Hamdü lillahi alâ külli hal el-münezzehü anit-tağyiri vel-intikal ves-salatü ves-selamü ala seyyi- dina Muhammedin el-mevsufi bi-mekârimil-ahlakı ve mehasinil-hısal ve alâ âlihi ve eshabihil-âricine ila maâricil-kemal.

EMMA BA’DÜ; sebeb-i tahrir-i kitab ve mucib-i tastır-i hıtab oldurki Haleb vilayeti celilesi dahilin- de kain medinei Kilisde Büyükkütah Mahallesi ahalisinden marufüz-zat sahıbül-hayrati vel-hasenat hacı Şerif zâde hacı Mustafa ağa ibni hacı Şerif ağa medine-i merkume mahkemesinde mün’akid şer’i şerif-i enverde zikr-i ati vakfına li-eclit-tescil mütevelli nasb ve tayin eylediği Keleş zâde Ali efendi ibni hafız molla Hasan mahzarında ikrar-i sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’î edüp vakf-ı âtil-beya- nın sudurüne değin yedimde malim ve hakkım olup mahalle-i mezkûrede vaki’ Dolappazarı denmek- le meşhur pazarada kaîn kıbleten Harharek oğlu kasab Mustafa bin hacı Ahmet dükkanı ve şarkan Mehmet paşa cami’i şerifi hücreleri ve şimalen Said ağa zâde Abdürrahim ağa kahvehanesi ve garben tarik-i âm ile mahdud ve mümtaz ğarbe müteveccih binbeşyüz kuruş kıymetlu bir bab kahvehanemi hasbeten lillahi taala ve taleben li-merzatihi vakf-ı sahih-i müebbed ve habs-i sarih-i muhalled ile vakf ve habs edüp şöyle şart ve tayin eyledim ki;

Mezkûr Kahvehane hasbema cerel-âde bâ-yed-i mütevelli icare-i mutade ile iycar olunup bedel-i icaresinden evvela mezkûr kahvehanenin ve badehu mezkûr Büyükkütah mahallesinde Kapulu tür- belik denmekle arif mahalde şeref vaki’ Hâcı Derviş cami’i şerifi dairesinde ve ayvanın ittisalinde olup bi-tevfikıhi taala inşasına muvaffak olduğum ğarbe müteveccih bir bab hücrenin muhtac-i tamir ve termim olan mahalleri badet-tamiri vet-termim fazlası altı sehim iytibar olunarak beş sehmi hucre-i mezburede talim-i sıbyan edüp beher gün salati mefruza-i subhı badel-eda âmme-i ervahı müminin için yevmi bir cüz’i Kur’ân-i şerif tilavet edüp ayda bir Kur’ân-i azimüş-şan hatmeden zata i’ta ve bir sehmi dahi cami’i şerif-i mezburun mesalihıne sarf oluna şayed muallim-i sıbyan bulunmaz yahut bazı avarız sebebiyle talim-i sıbyan olunmaz veyahut hucre-i mezbure münderis olur ise mezkûr beş sehim dahi mezkûreye zammile mecmuu cami’i şerif-i mezburun levazım ve mesalihıne sarf oluna maazellahü taala cami’i şerif dahi münderis olarak şart-ı mezkûreme riayet müteazzir olursa kahve- hane-i mezburun tamir ve termimatından fazla gallesi cümleten medine-i merkume fukara-i müsli- mine verile ve ben libas-ı hayat ile mülbise olduğumca tevliyet ve nazaret yedimde ola ben mutasarrıf olup iycar ve kabz ve sarf ve azil ve nasb-i muallim ve ibdal ve tebdil ve tağyir ve istibdal yedimde ve meşiyyetimde ola vefatımdan sonra oğlum molla Behçet ve badehu evlad-i sulbiyemin ekber ve erşedi var ise anlar ve anlar bulunmadığı surette evlâdlarının ve evlâd-i evlâd-i evlâd-i zükûrlarının karnen bade karnin ekber ve erşedi mütevelli olup intihab-i muallim ve azil ve nasb ve vakti hale nazaran re’y ederse mezkûr kahvehaneyi vech-i vecihi şer’ile istibdal ede ve muallim gerek evlad ve gerek akraba ve gerek ecanibden olsun muvazıb ve sulahadan bir zat ola deyu tayin ve tahsis-i şurut ve kuyud ey- lediğimden sonra mezkûr kahvehaneyi fârigan aniş-şevağil mütevelli-i mezbure teslim eylediğimde ol dahi sair mütevelliyan-i evkaf gibi bürhetün minez-zeman vakfiyet üzre kabz ve tesellüm eyledi dedikte ğibbet-tasdikış-şer’i emr-i vakıf temam ve hal-i teslim encam bulmuş iken vâkıf-ı mumaileyh semt-i vifakdan canib-i hilafe sülük ile vakf-ı mezburdan rucu’ ve mütevelli-i mezbur ile husumet ve niza’a şuru’ edüp vakf-ı akar imamı Azam ve hümamı efham Ebu Hanifetil-kûfî hazretleri katında sa- hih lakin menzile-i ariyette olup şeref-i lüzumu müstelzim olmamakla, vakf-ı mezkurdan rucu’ benim

— 300 — için meşruh olduğundan mezkur kahvehaneyi kel-evvel mülkime istirdad ederim dedikde mütevelli-i mumaileyh cevabe tesaddi ile egerçi vakf-ı akar indel-imamil-Azam bast olunan minval üzre idügi cay-i işkal değildir lakin arif-i samedani Ebuyusuf eşşehir bil-imamis-sâni indinde vâkıf mücerred vekaftü demekle ve imamı rabbani Muhammed ibni Hasaniş-şeybanî indinde teslim-i ilel-mütevelli ve te’bid zikrile vakf sahih ve lazım oldu deyüp red ve teslimden imtina’ ederim deyu huzur-i şer’de müterafian ve her biri fasl-ü hasme taliban olduklarında taraf-ı şer’den badet-teemmül temhid-i ka- vaid-i hayri evla ve teşyid-i mebanii vakf-i ahra görülmeğin tarafeynin kelamına nazar ve mubtıl-i hayır olmaktan hazer olunup âlimen bil-hilafil-cari beynel-eimmetil-eslaf ve müraiyen bi-cemi’i mala büdde fil-hükmi bil-evkaf alâ re’y-i men yerahu minel-eimmetil-müctehidin vakf-ı mezburun evvela sıhhatine ve saniyen lüzumuna vâkıf-ı merkum huzurunda hükm-i sahihi şer’i ve kaza-i sarih-i mer’i olunmağın vakf-ı mezbur sahih ve lazım ve habs-i sarih ve mütehattem olup min badin nakz ve tah- vil-i muhal ve tebdil ve tağyiri adimül-ihtimal oldu “fe-men beddelehû ba’de mâ semi’ahu fe-innemâ ismuhû allellezîne yübeddilûnehû innallâhe semîun alîm” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-Cevâdi’l-Kerim.

Cerâ zâlike ve hurrire fil-yevmil-hâmisi vel-işrin min şehri Şabani’l-muazzam li-sene seb’a aşer ve selase mie ve elf . (25 şaban 1317)

- Attar hâcı Hanefi zâde Feyzullah Efendi, - Sağır zâde Muharrem efendi, - Behcet efendi zâde Ali Efendi. - Şeyh oğlu Mustafa, - Haşim efendinin oğlu Müstik, - Ali samano bin Ali.

Bu vakfiye İdare Meclisinin Sa. 642 ve 596 No.lu kararına tevfikan kayıd ve tescil edilmiştir. 8/9/937

Mukabele olunmuştur . 8/9/937

— 301 — — 302 — — 303 — Mustafa Ağa Vakfı

614 numaralı defterin 50. sayfa ve 23. sırasında kayıtlı Mustafa ağa Vakfına ait 1928 târihli i‘lamın yeni harfli yazılımından alınan surettir

İşbu i‘lâm sûreti Umum Müdürlüğün 2 Teşrînisânî 1929 tarihinde tasvîbine iktiran eden Merkezî İdâre Encümeninin 31 Teşrînievvel 929 târihli ve 428/206 numaralı kararına müsteniden kaydolun- muştur.

Kilis‘in Hakverdi Mahallesi’nden müteveffâ Bekir Bey oğlu Neccâr Ali’nin çocukları Mithat, Hay- rettin,Mustafa, Ali, Nazlı ve Sâliha’nın ataları ve kanunca mümessilleri vâlideleri Sâkinenin vekîli Hâ- fız Mehmet Efendi ile müteveffâ Ali’nin büyük oğlu Akkaş ve Bekir’in vekîli Avukat Âsaf Beyle Evkaf idâresine izâfetle me‘muru Nâci Bey aleyhine Asliye Hukuk kısmına i‘tâ ile kaydı icrâ kılınan arzuhal- de müvekkillerimin “Şehir Çorbacıoğlu vakfı”nın evlat ve mürtezikasından bulundukları halde vakf-ı mezkûre vaz‘ı yedle evlâd-ı vakıftan ve vakfın mürtezikasından olduklarını inkarla te‘âmülü vakıf dahî mütehakkık bulunmadığından vaz‘-ı yedle vakf-ı mezkûra âit gallesini teslimden imtina‘ etmek- te bulunmuş, vakfın mürtezikasından te‘âmül-ü kadîmünün sübûtu hâlinde müdâfa‘a-i vâkı‘asının men‘i ile mevcud gallesinin teslîmine hüküm i‘tâsını talep ve da‘vâ etmeleri üzerine;

Her iki da‘vânın tevhîden icrâ kılınan muhâkeme-i aleniyye vicâhiyesi netîcesinde müddeîler ve- killerinin ber vechi meşrûh bastı müdde‘âsına munzam evkaf idâresinin müekkillerinin mevrusi Nec- car Ali’nin evlâd-ı vakıftan mütevellîsi Ayşe Hanım’ın tevliyetten kasrı yed ederek tevliyet-i mezkû- re müekkillerinin mûrisi müteveffâ Neccar Ali’ye tevdî‘ eylemiş ve bu cihet Gâziayıntab Mahkeme-i Şer‘iyesince hüccetle tevsik edilmiş ve dâire-i mezkûrece tarih-i da‘vâdan bir sene mukaddem vefâtı- na kadar Ali’nin rü’yet-i muhasebesini kabül ederek vakf-ı mezkûrun mütevellîsi olarak tanınmış ve ol vechile resmî makbuzlarla gallesi alınarak beyne’l-evlâd tevzi‘ edilmiş ve vakf-ı mezkûr zürriyeti meşrût olup müseccel vakfiyesi olmadığından kadîmen evlâd-ı zükûr ve inas beyninde mütesâviyen taksim ve evlâddan mütevellîler vasıtasıyla idâre edilmekte bulunmuş olduğundan ve müekkillerinin de Vâkıf Çorbacı Mustafa’nın bi’l-vâsıta evlâdından ve vakfın mürtezikasından olduğundan zürriyete meşrût vakıf olduğundan ve müekkillerinin evlâd-ı vakıftan ve mürtezikadan bulunduklarının tesbî- tine Evkâf İdâresi’nin men‘-ı müdâhalesine ve gallesinin teslîmine hüküm i‘tâsını talep eylemelerine ve evkâf me‘mûru Nâci Bey dahî vakf-ı mezkûrun müseccel vakfiyesi olmadığı ve te‘âmül ve meşrûtun lehi ve müddeîlerin evlâd-ı vakıftan oldukları mechul olmakla berâber müteveffâ Ali’nin gayrı tevcih mütevellî olarak tanınmış olduğunu ve Evkâf Dâiresi’nin vaz‘-ı yedi tarihine kadar muhâsebesi rü’yet edilerek gallesi Mütevveli Ali’ye teslim edildiğini ve 926 senesinde ikiyüz onaltı lira gallesi emânete alınmış olduğunu beyan eylemesine ve müddeîlerin mevrusları müteveffâ Ali’nin üçyüz yirmibir ta- rihinden vefâtı tarihine kadar hesâbâtı rü’yet edilerek gallesi ahiz olunarak evlâd evlâd taksim edildi- ği, Evkaf Dâiresi’nden mu‘tâ makbuz-u resmî münderecâtından anlaşılmasına ve 337 tarihinde vâkıf müteveffâ Mustafa Ağa’nın evlâd-ı evlâddan Bostancı Mehmed Efendi kızı Ayşe’nin vazîfe-i tevliyeti îfâ edemeyeceğinden bahsile kasri yedini talep eylemesine binâen kasr-ı yedle evlâd-ı vakıftan müte- veffâ Neccâr Ali’ye vazîfe-i tevliyetin tevdî kılındığı Gaziayıntap Mahkeme-i şer‘iyesinden mu‘tâ ev- rak meyânında merbut îlân-ı mefâdından bulaşılmasına evlâd-ı zükûr ve inas beyninde müsâvaatan taksim edilmekte ve hissedârından birisinin vefatı takdîrinde hissesi anın evlâd-ı zükur ve inâsına müsava‘atan tevzi‘ edilegelmekte umûr-u vakfın evlâddan mütevellîler vâsıtasıyla idâre edilmekte bulunduğu hakkındaki şehâdeti vâkı‘ayı mübrez vesâik-ı resmiyenin te’yid eylemiş bulunmasına ve müdde‘îlerin zabıtnâmede tafsil gösterildiği üzre bi’l-vâsıta evlâd-ı vakıftan olduklarının şehâdetle ta- hakkuk etmesine binâen vakf-ı mezkûrun ber vechi meşruh zürriyete meşrut vakıf olduğunu ve müd- de‘îlerin evlâd-ı vakıftan ve mürtezikadan bulunduklarının subûtuna ve Evkaf Dâiresinde müterâkim 926 senesine âid 216 lira gallesinin Bütce Kânûnunun 9. maddesi mûcibince tevliyetin tevcîhinden sonra müdde‘îlere tediyesine ve hâlen vakf-ı mezkûr mütevellîsi bulunmadığından vakf-ı mezkûra Evkâf Dâiresinin vaz‘ı yedi muhık bir sebebe müstenid olduğundan Evkaf Dâiresi’nin vakf-ı mezkûre vaz‘ı yed ile müdâhalesinin men‘i hakkındaki taleb-i vâkı‘in reddine ve zirde müfredâtı murakkam

— 304 — masârf-ı muhâkeme ile 21 guruş bir ücret-i vekâletin galle-i vakıftan tasviye edilmek üzere Evkâf Dâi- resi’nden istifâsına kâbil-i temyiz olmak üzere 22 Nisan 928 tarihinde karar verilerek ale’l-usül tefhim kılındı.

***************************************************

NO:24

— 305 — — 306 — — 307 — Mustafa Efendi Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 40. sayfası- nın 33. sırasında kayıtlı Kilis’te “Mustafa Efendi Vakfı”na ait 1328 H. (1910 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Şiltelioğlu Dabık Mustafa Efendi Vakfiyesi

el-Hamdu lillahi’l-vâkıfı ala külli hal el-münezzehu ani’t-tağyiri ve’l-intikal ve’s-salatu ve’s-selamu ala Muhammed’in el-mevsufu bi-mekarimi’l-ahlaki ve mehasini’l-hisalı ve ala âlihi ve ashabihi el-ari- cine ila me’aric’il-kemal.

EMMA BA’DÜ; Haleb vilayeti celilesi dahilinde kain Kilis Kazasında Hacı Gümüş Mahallesinde sahibü’l-hayrat ve rağıbü’l-hasenat şahsı tarif-i şer’i ile mu’arrefe Şiltelioğlu Dabık Mustafa nam ki- mesne kaza-i mezkur mahkeme-i şer’iyesinde meclis-i şer’-i şerifde zikr-i âti vakf li-ecli’t-tescîl müte- velli nasb ve tayin eylediği Molla Hamud Mahallesinde ve Cami-i Kebir müderrisi marufu’z-zat bi-Ebu Beşezâde faziletlu Hacı Mustafa Efendi bin Hacı Mahli Ağa mahzarında ve kemal-ı akl ve sıhhatte olduğu halde bi’t-tav’i ve’r-rıza ikrar-ı sahih-i şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i idüb marru’z-zikr Hacı Gü- müş Mahallesinde vaki’ cenuben tarik-i âmm şarken tarik şimalen benim mülk menzilim garben Nec- mizâde Haşim Efendi ibni Burhan Efendi vereseleri Ziya Efendi ve validesi Sitti Hanım zeyt ma’sa- raları ile mahdud tulen on sekiz ve arzen on dört buçuk zira’ki be-hesabi’ş-şer’i iki yüz altmış bir zira mimariden ibaret bir kıt’a arsa-i haliyenin nısıf hisse-i şayiam dokuz yüz guruş kıymetlu olduğu ve kırk seneyi mütecaviz mülküm ve nısf-ı diğeri cami-i şerif-i mezkurun bedeli şira’en vakfı olub ben mezkur hisse-i şayiamı hasbeten lillahi vakf-ı sahih-i şer’i ve i’tirâf-ı sarih-i mer’i ile vakf olub şöyle şart ve tayin etdim ki;

Vakf-ı mezkurum işbu hisse-i mütevellisi Hacı Mustafa Efendi mütevelli olub vakf-ı mezkura dile- diği gibi mutasarrıf olarak hâsıl olan galleyi marru’z-zikr Cami-i Kebir’in malzemesine harc ve sarf ile mütevelli muma ileyh Hacı Mustafa Efendi bi-emrillahi teâlâ vefat eyledikde cami-i şerif-i mezkura mütevelli olan zat mütevelli olub ber vech-i muharrer mütevelli olub şart-ı mezkureye riayet eyleyeler deyu tayin-i şurut ve tesbit-i kuyud ile mezkur nısf hisse-i şayia arsa-i haliyeyi vakfiyet üzere mütevelli muma ileyh Hacı Mustafa Efendiye fârigan ani’ş-şevâğil teslim muma ileyh dahi ber vech-i muharrer mütevelli olub tesellüm ve kabz vesair mütevellilerin evkafda tasarrufları berahin-i mine’z-zaman ne sarf eyledi deyu hazır-ı mütevelli muma ileyh Hacı Mustafa Efendinin ber vech-i muharrer tasrifine mukarin ifade eyledikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer’î vâkıf-ı muma ileyh semt-i vifakdan canib-i şikaka âzim ve mütevelli muma ileyh ile husumet ve niza’a cazim olub vakf-ı akar İmam-ı Azam Ebu Hanife haz- retleri katında menzile-i ariyetde olmakla vakf-ı mezkureden rucu’ benim için meşru’ olmakla vakfı mezkurdan rucu’ ve nısf hisse-i arsayı ke’l-evvel mülküme istirdad iderim dedikde mütevelli-i muma ileyh dahi cevabe tesaddi birle vakf-ı mezkurun sıhhatiyle teslim ile’l-mütevelli dahi vuku’ bulmasına bina’en ve eimme-i Hanefiyye’den lüzumunu bire’y idenler kavillerine isnad vakf-ı mezkur sahih ve lazım oldu deyu red ve teslimden imtina’la her biri huzur-ı şer’ide müterafian fasl u hasme taliban ol- duklarında tarafeynin edillesine nazar ve mubtil ve mennaun hayr olmakdan hazerle alimen bi’l-hila- fi’l-cari beyne’l-eimmeti’l-eslâf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm-i sahih-i şer’i vakf-ı sarih-i mer’i olunduğu tescil olundu.

Hurrire fi’l-yevmi’l-aşir mine’s-Saferi’l-hayr li-seneti semaniyete ve işrin ve selase mie (10 Safer 328)

ŞUHUDU’L-HAL; - Ebubeşezâde Halil Efendi bin Hacı Mahli Ağa - Sarıcazâde Mustafa Ağa ibni Ali Ağa - Alauddinzâde Hacı Necib Efendi - Müezzin Hamdinoğlu Ahmed Ağa ve gayruhum.

— 308 — — 309 — — 310 — — 311 — — 312 — — 313 — Musulluzâde Mustafa Şakir Efendi bin Mustafa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 109. Sayfa 61. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Musulluzâde Mustafa Şakir Efendi bin Mustafa Vakfı”na ait 1309 H. (1891 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

İşbu vakfiye Umum Müdürlüğün tasvibine iktiran eden Merkez İdâre Encümeni’nin 12/11/1932 tarih ve 311 numaralı kararına müsteniden kaydedilmiştir.

1309 tarihli vakfiye suretidir

Haleb Vilâyet-i Celilesi dâhilinde kâin Kiliste Abdioymağı Mahallesi ehâlisinden ve tarîkat-ı ali- ye-i nakşibendiye hulefâsından sâhibü’l-hayrât ve râgıbü’l-hasenât “Musulluzâde Şeyh Hacı Mustafa Şâkir Efendi ibn Mustafa bin Yusuf” Meclis-i Şer’i Şerîf-i Enver’de zikri âtî vakfına li ecli’t-tescîl mü- tevellî nasb ve tayin eylediği Medine-i Mezkûrede Vaiz Mahallesi ahâlisinden Molla Ahmed bin Attar Ali mahzârında ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tiraf-ı sahih-i mer‘î edüp vaktâki bu dâr-ı fenâ bî sebat ve bî bekâ olup na‘ıymi mirâs-ı zevalde ve mukîm-i şerîfi irtihalde olduğunu mülâhaze edüp “es-sadakatü fidyetün bi’l-meâsî yevme yü’hazü’l-mücrimûne bi’n-nevâsî” ma‘lûmu olduğundan “ve mâ tükaddimû li enfüsiküm min hayrin tecidûhu indellâhi hüve hayrün ve a‘zeme ecren” mefhûm-u münîfinden habir ve âgah olduğundan vakf-ı câi’z-zikrin sudûruna değin silk-i milki sahîhemde münselik olup medîne-i merkûmede ve mezkûr Abdioymağı Mahallesinde vâki‘ kıbleten inşâ-kerdem olan Ruhâniye Mescidi’ne şimâlen Hüseyin bin Hacı Bekir ve garben Neccar Mehmed bin Hacı Yusuf menzilleri ve şarkan tarîk-i âmm ile mahdûd ve kıbleye müteveccih iki bab oda ve bir mağaza ve bir matbahı müşte- mil bir bab menzilmi ve yine mahalle-i mezkûrede binâkerdem olan birbirine muttasıl mezkür ruhâ- niye mescidi ile hânigâhın tahtlarında olan iki bab mahzenim ile bir bab dükkânımı ve yine medine-i merkûme hududunda Tepebaşı nam mahalde kâin kıbleten Hataylı Mehmed bin Hüseyin tarlası ve şimâlen Boyacı Ohannes ve şarken Bıçakcı Kirkor veledi Agop zeytinleri ve garben benim zeytinim ile mahdûd ve arâzî-i mer‘a üzere mağrûs otuz beş sâk zeytin eşcârımı ve yine medîne-i mezkûre hudûdunda Tudlu nâm mahalde vâki‘ kıbleten Hacı Hânım kızı Fatma ve şimâlen Özbekzâde Molla Abdulhamid bin Hacı Mehmed Efendi ve garben Kirkor veled Ohannes zeytinlikleri ve şarken tarîk-i âmm ile mahdûd arâzî-i mîrî üzere mağrûs ve on sâk zeytun eşcârı ve yine medîne merkume hudû- dunda Armutlu nâm mahalde vâki‘ kıbleten Kadri Efendi ibn Hacı Ali Bey şimâlen Kassap Kelo bin Hüseyin ve garben Hammâmcı Mahmud bin Halil bağları ve şarken tarîk-i âmm ile kezâlik arz-ı mîrî üzere mağrûs 300 tiyek üzüm bağım ile hâvî oldığı 35 sâk zeytin eşcârın ve yine medîne-i merkûm hudûdunda Kefer Rahim Mantarası’nda vâki‘ Yedidağ’da kâin kıbleten Sezai Efendi ibn Süleyman Efendi ve şimâlen bağçeci Ahmed bin Emin şarken Şihab bin Ömer ve garben merkûm Şihab’ın birâ- deri bağlarıyla mahdûd ve arz-ı mîrî üzere mağrûs 436 tiyek üzüm bağını hâvî oldığı 50 sâk zeytin eşcârımı ve yine medîne-i merkûma hudûdunda Yedidağ’da Killik mantarasında vâki‘ kıbleten Şeyh Yusuf bin Mustafa ve şimâlen Kömürcüzâde bin Mustafa Efendi bin Mehmed Ağa ve garben Abdur- rahman Çavuş bin Emin bağları ve şarken tarîk-i âmm ile mahdûd ve arâzî-i mîrî üzere mağrûs 300 tiyek üzüm bağım ile hâvî olup 35 sâk zeytun eşcârımı ve yine medîne-i merkûma hudûdunda Kalleş Mantarası’nda vâki‘ kıbleten Fatma bint Hasan ve şimâlen Çapraz oğlu Kirkor ve garben Kirkor veled Bolus ve şarken Hamiş bin Bilo bağlarıyla mahdûd ve arz-ı mîrî üzere mağrûs 200 tiyek üzüm bağımı hâvî olduğu 24 sâk zeytûn eşcârımı ve yine medîne-i merkûm hudûdunda Kumluk Mantarası’nda vâki‘ kıbleten şeyhin oğlu Durmuş ibn Amin tarlası ve şimâlen Kudamacı Mehmed bin Mehmed ve Ali ibn Hasan ve şarken Kalaycı Kirkor veled Kirkor tarlası ve garben tarîk-i âmm ile mahdûd arz-ı mîrî üzere mağrûs 2250 tiyek üzüm bağımı hâvî oldığı 276 sâk zeytun eşcârını ve on bir batmân bakır hallemi ve yine medîne-i mezkûr hudûdunda Kefer Çinadır mezra‘asında vâki‘ kıbleten Bestamiye Medresesi vakfı zeytini ve şimâlen ve şarken hâlî ve garben Nalbant Pertiğin oğlu Kirkor veled Keyork zeytunu ile mahdûd ve arâzî-i mîrî üzere mağrûs 32 sâk zeytun eşcârını ve Acar Karyesi hudûdun- da vâki‘ kıbleten tarîk-i âmm ve şimâlen Karabet veled Nersesi ve şarken Abdurrahman bin Hüseyin ve garben Hüseyin bin Tuzcu Abdullah zeytinlikleri ile mahdûd ve arz-ı mîrî üzere mağrûs 55 sâk

— 314 — zeytun eşcârım ve yine medîne-i mezkûre hudûdunda Kefer Sina mezra‘asında vâki‘ kıbleten Ebat hayırlısı(?) ve şimâlen Bağçeci Abbas’ın oğlu Moha ve şarken Küsbeci oğlu veresesi ve garben Sallahil Hamir oğlu Hâfız Ahmed veresesi zeytinlikleri ile mahdûd ve arz-ı mîrî üzerine mezkûr Acar Karyesi hudûdunda vâki‘ kıbleten tarîk-ı âmm ve şimâlen Nercis veled Ardin ve şarken Şaban oğlu Mehmed ve garben Abdurrahman bin Sarı Ali zeytinlikleri ile mahdûd ve arâzî-i mîrî üzere mağrûs 55 sâk zeytun eşcârını ve yine medîne-i merhusa hudûdunda Tepebaşı nâm mahalde vâki‘ kıbleten Alıcı oğlu Hasan bin Mehmed ve şimâlen Debbağ Hacı Mehmed bin Hüseyin ve şarken Uzun Polis oğlu Hanna ve gar- ben Kefeşger Kirkor Gasper veled Gasper zeytinlikleri ile mahdûd ve arz-ı mîrî üzere mağrûs 25 sâk zeytun eşcârımı ve Oylum Karyesi hudûdunda kâin kıbleten Kazancı Hanna veled Bedos ve şarken Kemmünün oğlu Mehmed ve garben Neccar Şişko Mustafa zeytin ve bağları ve şimâlen tarîk-i âmm ile mahdûd ve arâzî-i mîrî üzere mağrûs 305 tiyek üzüm bağı ile hâvî olduğu 45 sak zeytin eşcârını ve medîne-i merkûmeye tabi‘Mağracık Karyesinde vâki‘ kıbleten cebel ve şimâlen mağara ve şarkan kar- ye-i mezkûrde ve garben yine cebel ile mahdûd eşcâr-ı müsmireyi hâvî bağçemi hakkı şurbile ve yine medîne-i merkûme hududunda kayunoğlu mezra‘asında vâki‘ kıbleten sagırzâde Hacı Mustafa Ağa veresesi ve şimâlen Haconun oğlu Hüseyin ibni Ahmed ve garben Hacı Mustafa Şabata zeytinleriyle şarkan tarik ve cebel ile mahdûd arâzi-i mîrî üzere mağrus 11 sak zeytin eşcârını ve yine mezkür Kefer Çinâdir mezra‘asında vâki‘ kıbleten merkum debbağ Hacı Ahmed ve şimâlen ve şimâlen Mehmed bin Büyük Osman ve şarkan Hacı Mustafa bin Mehmed ve garben berber İbrâhim bin Abdullah zeytinleri ile mahdûd arz-ı mîrî üzere mağrus 30 bin sak zeytin eşcârımı ve 400 dirhem hisâbiyle 150 okka ve 83 kıt‘a evân-i nühâsiye-i mütenevvi‘amı bi cümleti’t-tevâbi‘ı ve’l-levâhık ve kâffeti’l-hukuki ve’l-merâfik hasbeten lillâhi’l-azîm ve taleben li merdâti rabbi’r-rahîm “yevme lâ yenfe‘u mâlün ve lâ benûne illâ men eta’llâhi bi kalbin selîm” recâsiyle bi niyyeti’s-sâdika vakf-ı sahîhi şer‘î ve habs-i sarîhi mer‘î vakf ve hapsedüp, şöyle şart ve ta‘yin eyledim ki:

Vakf-ı mezkûre ben mutasarrıf olup bi emri’llâhi Te‘âlâ vefat eylediğimden sonra halîlem Fatma binti Yılık Mustafa nam hâtun mütevelliye ve mutasarrıfa ola ve mezbûrun vefâtından sonra benim firaşımdan hâsıl ve mezbûre fatmadan mütevellid evlâd-ı zükûr ve inâsımın ve evlâd-ı evlâd evlâd evlâd-ı zükür ve inâsımın erşedi mütevellî olup menzil-i mezkurda sâkin ola ve mezkûr iki bab mah- zen ve bir bab dükkan bâ yed-i mütevellî îcâr ve zikir olunan bağlar ile zeytinler istiğlâl olunup hasıl olan rey u gallesinden vakf-ı mezkûrun muhtac olduğu ta‘mir ve termîm ve islâhı ba‘de’l-icrâ fazla galleden inşâ-kerdem olan mezkûr Ruhâniye Mescidim’e ta’yin olunan müttekî ve sâlih imâma şehrî 20 guruş ve mezkûr 20 guruş ile hitâbet vazifesini dahî îfâ ede ve müezzin ve ferrâş ve kennâs ve şe‘âline şehriye 20 guruş ve mescid-i mezkürde îkâd-i kanâdil ve mesârif-i müteferrika için kezâlik şehriye 20 guruş ve mescid-i mezkurda Ramazân-ı Şerifde ders okutan vâiz efendiye 60 guruş verile ve mezkür binâ-kerdem olan Tekke’ye vâridîn-i fukaraya it‘âm-ı ta‘âm için şehrî 200 guruş sarf oluna ve yüzer kuruşa üç kurban iştirâ olunup bunlardan biri Şehr-i Receb-i Şerif ve biri îd-i edhâ ve biri Şehr-i Rebîulevvel’de ve Rûz-ı Mevlîd-i Şerifde zebh olunup mezkür tekkede sâkin fukaraya tefrik kılına ve mevlîd-i şerif kırâ‘ati ve masarıf-ı zarûriyeyi sâiresine senevî 200 guruş ve Ramazân-ı Şerifde iki hatm-i şerif tilâvet olunup sevâbı rûh-u pâk Hazreti Seyyidi’l-mürselîne ve sâdât-ı nakşibendiyeye ve cemî-i müslimîn ve müslimât ervâhına ve benim ve ibâ ve ceddim ruhlarına ihdâ olunmak üzere iki mücevvid hâfıza 75 şer guruş verile

ve ta‘yin eylediğim erbâb-ı vazâifin vazifeleri îfâ olunduktan sonra fazla-i galle kalır ise fazla-i gal- le bâ ma‘rifet-i mütevellî akar iştira olunup ol vakit medine-i merkûmede hâkimi’ş-şer‘ hâkim efendi ma‘rifetiyle vakf-ı mezkûre zam ve ilhâk oluna ve erbâb-ı vazâifin özr-ü meşrû‘aları olmadıkları halde vazîfelerini bi’z-zat kendileri ifâ edeler.

Mürûr-i eyyam ve kürûru şuhûr ve âvâm ile neûzü bi’llah min gadabi’l-feyyaz neslim münkarız olur ise Tarîkat-ı aliyye-i Nakşibendiye hülefâsından zühd ü verâ‘ (ile) muttasıf bir bir zat Medîne-i merkûmede hâkim-i şer‘ olan efendi ma‘rifeti ile vakf-ı mezkûre mütevellî olup galle-i vakf-ı mezkur- dan şehrî 40 guruş ahiz ve her Cum‘a ve İsneyn gecelerinde tekke-i mezkûrede hatm-i hâcegan tilâvet olunup sevâbı ruh-u pâk risâletpenâhiye ve sâdât-ı nakşibendiye ve cemi‘i müslimîn ve müslimâtın ve

— 315 — benim ve âbâ-i ecdâdım ervâhına ihdâ oluna deyû ta‘yini şurut ve tebyîn-i kuyud edüp sâlifü’l-beyan menzil ve mahzen ve dükkan ve bağ ve zeytin ve bağçeyi ve evân-i nühâsiyeyi fârigan ani’ş-şevâgil mütevelli-i mezbûra vech-i lâyık üzere teslim ol dahî vakfiyet üzere kabz ve tesellüm ve sâir müte- vellîlerin evkafda tasarrufları gibi tasarruf eyledi dedikte, gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâkıf-ı mûmâ ileyh esbakallahü ni‘amehû aleyh semt-i nifaktan cânib-i hakka sülük ile vakf-ı mezkurdan rucu‘ ve müte- velli-i merkum ile husûmet ve nizâ‘a şuru‘ edüp evvelâ vakf-ı akar mühtarî eimme-i ahyâr olan İmâmı Âzam ve hümâm-ı efham ebî Hanifeti’l-Kûfî hazretleri indinde sahih lâkin menzil-i âriyette şerefi luzum müstelzim olmadığına ve sâniyen menkûlün vakfı imâm-ı müşârün ileyh hazretleri katında gayrı câiz olduğu ve salisen arz-ı mîrî üzere mağrus akar hükm-ü menkûlattan olup ne menkul ne muhavvel kısmının vakfiyeti câiz ve sahih olmadığı kütüb-ü mûtebere-i fıkhiyede mastur ve sarih olduğuna ve vâkıf menâfi‘i vakfı nefsine şart ile vakıf bâtıl slduğuna binâen vakf-ı mezbûrdan rucu‘ ve mezkür menzil ve mahzenler ile dükkan ve bağ ve zeytinleri ve bağçeyi ve evâni-i nuhûsiyeyi ke’l-evvel mülkme istirdad ederim dedikte mütevellîsi cevâb-ı bâ savâba tasaddî edüp, eğerçi hal bast olunan minval üzere olduğu câyi işkal değildir lâkin ârif-i samadânî ebû Yusuf şehir bi’l-İmâmi’s-sânî haz- retleri indinde “teslim ile’l-mütevellî olmakla” ve âlim-i Rabbânî imâm-ı sâlis Muhammed bin Ha- sani’ş-Şeybânî hazretleri re‘yi şerifleri üzere vâkıfın mücerred “vakaftü” kavliyle vakıf sahih ve lâzım olur ve vakf-ı menkul müşârün ileyh İmâm-ı Muhammed katında sahih ve vakıf eşcar müte‘arref ol- mağın vakf-ı mezkûr dahî imâm-ı müşârün ileyh indinde câizdir” diye red ve teslimden imtina‘ ile huzûr-u şer‘i şerifde müterâfi‘an her biri mübtegasınca fasl ve hasma tâliban olduklarında cânib-i şer‘i şerifden dahî tarafeynin edillesine nazar ve mubtıli’l-hayr olmaktan hazer birle âlimen bi’l-hılâ- fi’l-cârî beyne’l-eimmeti’l-eslaf vakf-ı mezkûrun sihhat ve luzûmuna hükm olunmağın min ba‘d vakf-ı mezkûr sahih ve lâzım oldu. “Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe inne-mâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inne’llâhe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.

Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min şehr-i Muharremi’l-haram li seneti tis‘a ve selâse miete ve elf. (25 Muharrem 1309)

Mukâbele olmuştur. Kemal

— 316 — — 317 — — 318 — — 319 — — 320 — — 321 — — 322 — — 323 — Ömer Ağa bin Mehmed Ağa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 614 Numaralı Defterin 122. Sayfa, 68. Sırasında kayıtlı Kilis’te kurulu “Ömer Ağa bin Mehmed Ağa Vakfı”na ait 1144 H. (1731 M.) tarihli vak- fiyenin yeni harfli yazılımından alınan suretidir.

Bu vakfiye sûreti Umum Müdürlüğün tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre Encümeninin 4 Mart 933 tarih ve 558/123 nolu kararına müsteniden kayd olunmuştur.

El-hamdü li’llâhi li veliyyihî ve’s-salâtü alâ Nebiyyihî Muhammedin sallallahü Te‘âlâ aleyhi ve sellem ve alâ âlihî ve ashâbihî ecmaîn el-yakîni’t-tâhirîn ve’l-hamdü li’llâhi Rabbi’l-âlemîn.

Ba‘de hâzâ bu vakfiyenin sâhibi ve hayrat ve hasenâtın tâlibi Medine-i Has Kilis mahallâtından Kı- zılca Mahallesine tâbi‘ Aşıt oğlu oymak sükkânından “el-Hâc Ömer Ağa ibni yiğen Mehmed Ağa” nam kimesne Meclis-i Şer‘i hâtır lâzimi’t-tevkirde vakfı âtiyi’l-beyâna li ecli’t-tescîl mütevellî nasbedüp sul- bî oğlu Veliyyüddin nam sağa tarafından mürâfa‘a ve reddi cevâba vekil eylediği Hüseyin efendi ibn Ahmed Ağa nam kimesne mahzarında ikrâr-ı sahih ve itirâfı sarîh-i edüp vakf-ı câi’z-zikrin zuhûruna değin silki milki sahihemde münselik ve münzabıt ve münharit olup Has-ı mezbûr muzâfatından A’zaz Nâhisinde vâki‘ ba‘zan Kefer Sinâ ve bâ‘zan Çınadır nam mezra‘alar marru’l- deli Abdi bahçesi demekle ma‘ruf kıbleten Hâce Fatma’nın bahcesi garben Öksüzoğlu vakıf bahçesi şarkan Çalıkzâde Ali Çelebi Bahçesi şimâlen Câmi‘i Kebîrin vakıf bahçesiyle mahdûd ve mümtaz eşcârı müsmire ve gay- ri müsmireyi hâvi bir kıt‘a bahçemi Ve yine has mezbûre ve oymağı mezkûrede vâki‘ kıbleten Ahmed Çavuş menzili ve garben el-Hâc İbrahim Ağa menzili şarkan ve cenûben tarik-i âmm ile mahdûd bir- birine muttasıl iki bab mudar ve dolabını ve yine Has mezbûrda ve oymağı mezkürde Odun Pazarında vâki‘ kıbleten Salahzâde Ali Ağa menzili garben ve şimâlen tarik-i âmm şarkan Şeyh Ali dükkânı ile mahdûd ve birbirine muttasıl üç bab dükkanımı Ve yine boyahâne kurbunda kıbleten Canbolat Vakfı garben bedesten şarkan tarik-i âmm ve şimâlen boyahâne ile mahdûd bir bab dükkânımı Ve yine Oy- mağı Kütah’da vaki‘ el-Hâc Derviş Ağa’dan mübâdele kılınan kıbleten beyt-i atîkim garben tarîk-i has şarkan el-Hâc Derviş Ağa şimâlen kazaz Mehmed Çelebi menzilleriyle mahdûd fevkanî ve tahtânî oda ve iki kemer üzerinde bir ahır ve bir mikdar havlımı ve yine Oymağı Aşıdda hâlâ sâkin olduğum garba müteveccih derûnunda vâki‘ ambar altı demekle ârif meskeni ve havlısı içinde mebnî onbeş direk altı sofamı bi cümleti’t-tevâbi hasbeten li’llâhi Teâlâ ve taleben li merdâti rabbihi’l-â‘lâ hapsi muhalled ve vakfı müebbet edüp;

Şöyle şart eyledim ki; mâdem ki ben lâbis-i libâs ile mülebbes olam ben mutasarrıf olam ba‘de vefâtî oğlum müvekkil-i mezbûr Veliyyüddin ve sulbiye kızlarım Sitti ve Ayşe “li’z-zekeri misli haz- zı’l-ünseyeyn” nass-ı kerîmi üzere evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere mutasarrıf ola. Ba‘de vefâtihim evlâd ve evlâd evlâd ve evlâd evlâdları batnen ba‘de batnin ve karnen ba‘de karnini ceddi a‘lâları hissesi- ne şart-ı mezkür üzere “bi’z-zekeri misli hazzı’l-ünseyeyn” nassı celîli üzere mutasarrıf olup, müte- vellî Veliyyüddin vefatından sonra tevliyeti vakf-ı mezbûr ashâb-ı vakfın erşed evlâdına meşrûta ola ba‘de’l-inkıraz vakf-ı mezbûr oğlumun oğulları ve kız karındaşlarının evlâdlarına ricat edüp anlar dahî şart mezkûr üzere mutasarrıf olalar. Ba‘de’l-inkıraz neûzü bi’llah min kahri’l-feyyâz Gevher-ı hazene-ı Halil semere-i şecere-i İsmâil Habîb-i Melikü’l-celil fahr-i âlem Resûl-i Ekrem Muhammedi- ni’l-Mustafa aleyhi mine’s-salavâti ezkâhâ ve mine’t-teslîmâtı evfâhâ hazretlerinin Ravza-i münevve- re ve bukâ-i mutahharası fukarâsına meşrûta ve müfevvez olâ deyû hatm-i kelâm edüp vekîl-i müte- velli-i mûmâ-ileyhe teslim edüp vakf-ı mezbûrun emri tamam olduktan sonra;

Vakf-ı akâr eimme-i meşâhirden pîşivâyı kal ve rehnumâyı sebil hümâm-ı efham İmâmı Âzam hazretleri indi şeriflerinde luzûmu gayri müştemil yed vakf mezbûrdan vakf merfu‘a rucu‘ ve yine mülküne ilhak murad ettikte vekil mütevelli-i mûmâ-ileyh cevâb bâ sevâb edüp eğerçi vakf-ı akar imâm-ı müşârün ileyh indinde luzûmu ma‘dumdur ammâ imâmeyni hümâmeyn İmâmı Yusuf ve İmâmı Muhammed katlarında luzûmu mütelâzimeyn ve mütekaribîndir deyû mürâfa‘a-i şer‘ olduk-

— 324 — larında hakim-i müvekki-i sadr-ı kitâb tûbâ leh ve hüsnü meâb hazretleri vakfı evlâ ve ahrâ görmeğin alâ kavli imâmeyni humâmeyn evvelen vakfın luzûmuna sâniyen sihhat-i umum ve husûsuna hükm etmeğin mahküm bih oldu. Lâ yübâü ve lâ yürhanü “Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe inne-mâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehu innellahe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerm. Cerâ zâ- like ve hurrire fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşere min zi’l-kâdeti’ş-şerîfe li sene erba‘a ve erbain ve miete ve elf (19 Zilkade 1144)

Mukâbele olunmuştur

— 325 — el-Hâc Ömer Ağa ibn Yiğen Mehmed Ağa vakfı

614 nolu defterin 122 sayfa ve 68. sırasında kayıtlı Kilis’te “el-Hâc Ömer Ağa ibn yiğen Mehmed Ağa vakfı”na âit 1144 tarihli vakfiyenin yeni harfli yazılımından alınan sûretidir.

Bu vakfiye sûreti Umum Müdürlüğün tasvîbine iktiran eden Merkez İdâre Encümeninin 4 Mart 933 tarih ve 558/123 nolu kararına müsteniden kayd olunmuştur.

El-hamdü li’llâhi li veliyyihî ve’s-salâtü alâ Nebiyyihî Muhammedin sallallahü Te‘âlâ aleyhi ve sel- lem ve alâ âlihî ve ashâbihî ecmaîn el-yakîni’t-tâhirîn ve’l-hamdü li’llâhi Rabbi’l-âlemîn.

Ba‘de hâzâ bu vakfiyenin sâhibi ve hayrat ve hasenâtın tâlibi Medine-i Has Kilis mahallâtından Kı- zılca Mahallesine tâbi‘ Aşıt oğlu oymak sükkânından “el-Hâc Ömer Ağa ibni yiğen Mehmed Ağa” nam kimesne Meclis-i Şer‘i hâtır lâzimi’t-tevkirde vakfı âtiyi’l-beyâna li ecli’t-tescîl mütevellî nasbedüp sul- bî oğlu Veliyyüddin nam sağa tarafından mürâfa‘a ve reddi cevâba vekil eylediği Hüseyin efendi ibn Ahmed Ağa nam kimesne mahzarında ikrâr-ı sahih ve itirâfı sarîh-i edüp vakf-ı câi’z-zikrin zuhûruna değin silki milki sahihemde münselik ve münzabıt ve münharit olup Has-ı mezbûr muzâfatından A’zaz Nâhisinde vâki‘ ba‘zan Kefer Sinâ ve bâ‘zan Çınadır nam mezra‘alar marru’l- deli Abdi bahçesi demekle ma‘ruf kıbleten Hâce Fatma’nın bahcesi garben Öksüzoğlu vakıf bahçesi şarkan Çalıkzâde Ali Çelebi Bahçesi şimâlen Câmi‘i Kebîrin vakıf bahçesiyle mahdûd ve mümtaz eşcârı müsmire ve gayri müsmireyi hâvi bir kıt‘a bahçemi Ve yine has mezbûre ve oymağı mezkûrede vâki‘ kıbleten Ah- med Çavuş menzili ve garben el-Hâc İbrahim Ağa menzili şarkan ve cenûben tarik-i âmm ile mahdûd birbirine muttasıl iki bab mudar ve dolabını

Ve yine Has mezbûrda ve oymağı mezkürde Odun Pazarında vâki‘ kıbleten Salahzâde Ali Ağa menzili garben ve şimâlen tarik-i âmm şarkan Şeyh Ali dükkânı ile mahdûd ve birbirine muttasıl üç bab dükkanımı Ve yine boyahâne kurbunda kıbleten Canbolat Vakfı garben bedesten şarkan tarik-i âmm ve şimâlen boyahâne ile mahdûd bir bab dükkânımı Ve yine Oymağı Kütah’da vaki‘ el-Hâc Der- viş Ağa’dan mübâdele kılınan kıbleten beyt-i atîkim garben tarîk-i has şarkan el-Hâc Derviş Ağa şimâ- len kazaz Mehmed Çelebi menzilleriyle mahdûd fevkanî ve tahtânî oda ve iki kemer üzerinde bir ahır ve bir mikdar havlımı Ve yine Oymağı Aşudda hâlâ sâkin olduğum garba müteveccih derûnunda vâki‘ ambar altı demekle ârif meskeni ve havlısı içinde mebnî onbeş direk altı sofamı bi cümleti’t-tevâbi hasbeten li’llâhi Teâlâ ve taleben li merdâti rabbihi’l-â‘lâ hapsi muhalled ve vakfı müebbet edüp;

Şöyle şart eyledim ki:

Mâdemki ben lâbis-i libâs ile mülebbes olam ben mutasarrıf olam ba‘de vefâtî oğlum müvekkil-i mezbûr Veliyyüddin ve sulbiye kızlarım Sitti ve Ayşe “li’z-zekeri misli hazzı’l-ünseyeyn” nass-ı kerîmi üzere evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere mutasarrıf ola. Ba‘de vefâtihim evlâd ve evlâd evlâd ve evlâd evlâd- ları batnen ba‘de batnin ve karnen ba‘de karnini ceddi a‘lâları hissesine şart-ı mezkür üzere “bi’z-ze- keri misli hazzı’l-ünseyeyn” nassı celîli üzere mutasarrıf olup, mütevellî Veliyyüddin vefatından sonra tevliyeti vakf-ı mezbûr ashâb-ı vakfın erşed evlâdına meşrûta ola ba‘de’l-inkıraz vakf-ı mezbûr oğlu- mun oğulları ve kız karındaşlarının evlâdlarına ricat edüp anlar dahî şart mezkûr üzere mutasarrıf olalar. Ba‘de’l-inkıraz neûzü bi’llah min kahri’l-feyyâz Gevher-ı hazene-ı Halil semere-i şecere-i İsmâil Habîb-i Melikü’l-celil fahr-i âlem Resûl-i Ekrem Muhammedini’l-Mustafa aleyhi mine’s-salavâti ez- kâhâ ve mine’t-teslîmâtı evfâhâ hazretlerinin Ravza-i münevvere ve bukâ-i mutahharası fukarâsına meşrûta ve müfevvez olâ deyû hatm-i kelâm edüp vekîl-i mütevelli-i mûmâ-ileyhe teslim edüp vakf-ı mezbûrun emri tamam olduktan sonra;

Vakf-ı akâr eimme-i meşâhirden pîşivâyı kal ve rehnumâyı sebil hümâm-ı efham İmâmı Âzam hazretleri indi şeriflerinde luzûmu gayri müştemil yed vakf mezbûrdan vakf merfu‘a rucu‘ ve yine mülküne ilhak murad ettikte vekil mütevelli-i mûmâ-ileyh cevâb bâ sevâb edüp eğerçi vakf-ı akar

— 326 — imâm-ı müşârün ileyh indinde luzûmu ma‘dumdur ammâ imâmeyni hümâmeyn İmâmı Yusuf ve İmâmı Muhammed katlarında luzûmu mütelâzimeyn ve mütekaribîndir deyû mürâfa‘a-i şer‘ olduk- larında hakim-i müvekki-i sadr-ı kitâb tûbâ leh ve hüsnü meâb hazretleri vakfı evlâ ve ahrâ görmeğin alâ kavli imâmeyni humâmeyn evvelen vakfın luzûmuna sâniyen sihhat-i umum ve husûsuna hükm etmeğin mahküm bih oldu. Lâ yübâü ve lâ yürhanü “fe men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe inne-mâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehu innellahe semî‘un alîm” ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerm. Cerâ zâli- ke ve hurrire fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşere min zi’l-kâdeti’ş-şerîfe li sene erba‘a ve erbain ve miete ve elf (1144)

Mukâbele olunmuştur

— 327 — — 328 — — 329 — Müfti Ömer Efendi Vakfı

Kilisde (Müfti Ömer efendi) vakfına aid teamül İlâmının örneğidir.

T.C. Kilis Asliye Hukuk SURET Mahkemesi Esas - 185 Karar - 96 Hakim :Ahmed Hamdi Katib: Âdil

Kilisin Meşhedlik mahallesinden Mustafa oğlu Abdurahman ve İsmail oğlu Abdurrahim ve Abdu- rahman oğlu Hacı Hasan ve Süleyman oğlu Ahmed vekilleri Niyazi beyin Kilis evkaf idaresine izafeten Me’mur Naci bey aleyhine Asliye hukuk mahkemesine ikame eylediği davada İçeri Bağçe mevkiinde vaki malumül hudud dört kıtfa bağçe müvekkillerinin ecdadından Müfti Ömer efendinin evkafından olup teamülü kadimi zürriyyet ve evlada meşrut ve evladdan mütevelliler vasitasiyle idare olunarak gallesinden bir kurban zebhedildikden sonra mütebaki galle beynel evlad zükura tam ve inasa yarım olmak üzre tevzi ve taksim edilmekde iken evkaf idaresi vakfıyesi ve teamülünün mesbukiyeti hakkın- da vesaiki kanuniye olmadığından bahisle mazbutaya alınarak üçyüz kırkbir tarihinde vakfı mezkura vaz’ıyedle müvekkillerinin galleden istifadeleri katedilmiş olduğundan bilmuhakeme ber vechi meş- ruh teamülü kadiminin ve müvekkillerinin evladı vakıfdan olduklarının hükme raptiyle galleden his- selerinin tahsilini taleb ve dava eylemesi üzerine icra kılınan muhakeme neticesinde müddei vekilinin ber vechi meşruh iddiasına karşı evkaf Me’muru Naci bey dahi mezkur dört kıt’a bağçeye üçyüz kırk bir Senesinde vaz’ı yed edilerek senei mezkûr gallesi gayri müvecceh mütevellisi berber Ahmed Ağa- ya kaymakam sıfatiyle teslim edilmiş ve evkaf müdiriyyeti umumiyyesince vakfı mezkurun vakfıyyei mamulün bihası olmadığından ve teamülü mesbuk bulunmadığından mazbuten idaresi rey olunmuş ve Büdce Kanununun 9 uncu maddesi mucebince mazbuten idare olunan evkafın fekki mazbutiyyeti menedilmiş olduğundan davayi vakianın reddini taleb eylemesine ve mübrez tevcihi cihet mazbata- sında Müfti Ömer efendi’nin evkaf sahihasından olup vakfıyesi olmadığı ve teamülü kadimi zürriyete meşrut bulunduğu ve Mütevelli İsmail efendinin vefatiyle yerine meşrutan lehi berber Ahmed Ağaya üçyüz kırk bir tarihinde tevcih muamelesine komisyunu mahsusunca ekseriyyetle karar verdiği beyan edilmesine ve üçyüz yirmi yedi tarihli Hücceti şer’iye mealide zürriyete meşrut Ömer efendi evkafı- nın Mütevellisi İsmail efendinin vefatiyle mürtezikai vakfın intihabları mucebince tevliyetin evladı vakıfdan Berber Ahmed Ağaya tevcih edildiğini haki görülmesine ve mütevellii Merkum Ahmed Ağa- nın üçyüz kırk bir tarihine kadar zamani tevliyetine aid muhasebesi ru’yet olunarak gallesinin beynel mürtezika taksim edildiği ve tevcih muamelatının müdiriyyeti ümumiyyece tedkikatında teammülü kadiminin ademi mesbukiyyeti ve vakfıyei mamülün bihanın mefkudiyyeti hasebiyle mazbutan ida- resi tensib edilmesiyle senei mezkurede vakfı mezkûre vaz’ı yed edilerek mazbuten idare edilmekde olduğu evkaf idaresinden vaki istilama cevaben bildirilmesine ve üçyüz Onbeş tarihinden vaz’ı yed tarihine kadar vakfı mezkurun muhasebesi ru’yet edilerek komisyonu mahsusunca tasdik olunduğu keyfiyeti Evkaf idaresince de kabul edilmesine ve Vakfı mezkurun teamülü kadiminin zürriyet ve ev- lada meşrut ve evladdan Mütevelliler vasitasiyle idare edilerek beher sene bir kurban zebhedildikden sonra mütebaki galle beynel mürtezika zükure tam ve inasa yarım olmak üzre taksim edilegelmekde bulunduğu üzre olup müddeilerin evladı vakıfdan bulundukları istima kılınan şahidlerin şehadetiy- le tahakkuk etmesine ve müddeiler vekili vakfı mezkûrun mazbuten idaresine muvafakatle galleden hisselerinin teslimi hakkındaki davasını takibden sarfı nazar eylemiş olduğundan teamülü kadimi- nin vechi meşruta üzre olduğu ve müddeilerin evladı vakıfdan bulunduklarının tehakkukuna ve Bü- dce 11 Kanununun 9 uncu maddesi mazbuteya alınan evkaf gallesinden meşrutun lehini istifadesine mani olmadığı anlaşılmakda isede bu cihet hakkındaki sarfı nazar edilmesiyle galleden hisselerinin teslimi hakkında mahal olmadığına ve masarifi muhakemenin daireden tahsiline dair sadir olan 31 Kanunu Evvel 927 tarih ve 442 No.lu İlâm indet-temyiz müddeiler mürtezika isim ve addlerini tayin

— 330 — ve tesbit etmemiş olmalarına göre davacıları meçhul ve binaen aleyh hıssa gayri muayyen olmakla ademi sihhatine binaen davanın reddiyle masarifi muhakemenin muddeilere tahmili lazım gelirken davanın istimaiyle evkaf Memurunun masarıfı muhakeme ile ilzamı muhalifi kanun olduğundan ba- hisle nakzen iade kılınması üzerine icra kılman muhakemei aleniyye neticesinde davayi vakia esasen vakfı mezkurun teamülü kadiminin ve müddeilerin evladı vakıfdan bulunduklarının hükme raptiyle ğallei vakıfdan hisselerinin teslimi talebinden ibaret iken ahiren müddeilerin galleden hisselerinin teslimi hakkındaki davalarını takibden sarfı nazar etmeleriyle vakfın teamülünün ve müddeilerin evladı vakıfdan bulunduklarının tesbiti hususuna inhisar etmiş ve hükmi sabıkda muharrer ittihazi karara mahal olmadığı fıkrası galle davasından sarfı nazar edilmesine müstenid bulunmuş olması hasebiyle mürtezika isim ve adedlerinin tesbitine lüzumu kanunî kalmamış ve tehakkuk eden vakfın teamülü kadimi ve müddeilerin evladı vakıfdan oldukları keyfiyyeti hükme rabtedilmiş ve hususati mezküreyi evkaf Me’murunun münkir bulunmasına rağmen bil-beyyine tehakkuk etmesiyle davayı hazırada haksız çıkmış ve masarifi muhakemenin haksız tarafa tahmilide hukuk usul muhakemeleri kanununun ahkâmi sarihasından bulunmuş ve her iki cihetden noktai nakiz safahati muhakemeye ve mündericati ilama nazaran lazımül ittiba görülememiş olduğundan hükmi sabıkda ısrarala müd- deilerin evlâdı vakıfdan bulunduklarının ve vakfı mezkurun teamülü kadiminin vech-i meşruh üzre olduğunun tahakkukuna ve galle davasından sarfı nazar edilmekle bu hususda ittihazi hükme mahal olmadığına ve masarifi muhakeme ile celse itibariyle yedi lira ücreti vekâletin evkaf idaresinden tah- siline kabili Temyiz olmak üzre 17/7/928 tarihinde hüküm ve karar verilerek tefhim kılındı.

H.Hakimi Ahmed Hamdi . Katib Adil .

: Pul

Üzerinde 26/10/940 tarihi .

T: C: Kilis Asliye hukuk mahkemesi resmi mührü

İşbu suret aslının aynı ve Temyiz hukuk hey’eti umumiyyesinin I6/I/929 tarih ve 17/12 No.lu karariyle tasdik edilerek kesbi katiyyet etmiştir. 26/10/940

Başkâtib îmzası okunamadığı.

İşbu Teamül İlamı idare meclisinin 2I/7/94I gün ve 549/501 sayılı kararı uyarınca Kütüğe kayıd ve tescil olunmuşdur. 8/II/94I Karşılaştırılmıştır

— 331 — — 332 — — 333 — Müftüzâde Ömer Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 69. sayfasının 63. sırasında kayıtlı Kilis’te “Müftüzâde Ömer Vakfı”na ait 1192 H. (1778 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Bu vakfiye Seyrekbasan’ın olmak ihtimali var.

Leylut ve Kefercim ve Ergiru Bağçe mezralarında vaki ma’umetu’l-hudud bağçeleri ber-vech-i şer’i vakıf edüb ve vakf-ı mezkurlarımı ba’de’t-tescil şöyle şart eyledim ki;

Ben hayatla mülebbis oldukça ben mutasarrıf olam ba’de’l-vefat evladım batnen ba’de batnin nes- len “Li’z-zekeri mislü hazzi’l-ünseyeyn” mutasarrıf olalar. Ba’de’l-inkıraz hâsıl olan galleyi Medine (Bir kelime boşluk var.) sene sarf olmak üzere irsal oluna ve erşed-i evladım ber-vech-i hasbi müte- velli ola ve mezkur bağçeler hisselerini fârigan ani’ş-şevâğil mütevelli mezbure teslim ettim ol dahi sair mütevelliler gibi mutasarrıf oldu dedikde vâkıf-ı merkumu ikrar şuru’unda mütevelli-i mezbur bi’l-muvacehe tasdik ve bi’l-müşahede tahakkuk ettiğinden sonra vâkıf-ı arif kelamın semt-i ahere sarf olub vakf-ı akar İmam-ı A’zam ve Hümam-ı akdem siracü’l-ümme muktede’l-e’imme Ebu Hanife Numan bin Sabit el-Kufî hafizullah bi-lütfihi ve’l-hafi katında lazım olmayub kabil-i rucu’ olmağın vakf-ı mezkurdan rucu’ ettim kema kan mülküme red tard ederim deyu istirdad idecek mütevelli-i merkum cevab-ı ba-sevaba mütesaddi olub eğerçi vakıf akar ol imam-ı celili’l-mikdar katında lazım değildir. Lakin eimmeden rahmet kurbunda imameyni hümameyn Ebu Yusuf Yakub ve’l-imami’s-sa- lis Mehmed bin Hasani’ş-Şeybanî katlarında sahih ve lazımdır. Hususen teslim-i mütevelli olmuş ola deyu redden imtina etmekle beyinlerinde husumet ve niza vaki olmağın sadr-ı kitab sedad-ı intisab tevki’-i vaki’-i vika’ ve hatm-i berki’i ile tahşiye ide hükm-i hakim vala cenab tuba lehu ve hüsn-i me’ab huzur-ı me’ali intisablarında murafa’a olub hüküm taleb eylediklerinde ol dahi tarafeynin delillerinde teemmül ve canib-i mütevellide rüchan buyurub canib-i vakfa nazar ve menna’un li’l-hayr olmakdan hazer edüb evvel iki imam celilü’ş-şan (Bir kelime okunamadı.) ise de mezhebi üzere alimen bi’l-hi- laf beyne’l-eimmeti’l-eşraf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm etmeğin enfa’ bulub min ba’d nakz nakızına mehal ve mecal ve ibdal ve ihlal mümteniu’l-ihtimal oldu. “Fe-men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” Ve cera’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.

Cerâ zâlike ve harrerehu fi’l-yevmi’l-hamis min şehri Rebiu’l-evvel li-sene isna ve tis’in ve mi’ete ve elf. (5 Rebiu’l-evvel 1192)

ŞUHUDU’L-HÂL;

-Yeşiloğlu Hacı Mustafa, Molla Ali Necizâde, el-Hac Ahmed Kalaycıoğlu, -es-Seyyid Molla …boşluk) Nebizâde, Abdusselam Nebizâde, Molla Muhsinzâde, -Ahmed Efendi Hafidi Mehmed, Katibu’-müstetab es-Seyyid Abdu’l-Gani Efendi. -Hamidzâde ve gayruhum.

— 334 — — 335 — — 336 — — 337 — Osman Ağa bin Mehmed Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 618/1 Numaralı Defterin 148. Sayfa, 112. sırasında kayıtlı Kilis’te “Osman Ağa bin Mehmed Vakfı”na ait 1287 H. (1870 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir. Kiliste Haffafzâde “Hacı Osman bin el-Hac Muhammed bin Mustafa vakfına âit vakfiyenin örneğidir: No. 229

Hamd-i celil-i bisyar ve şükr-i cezil-i bişümar dergâh-i vâkıf-ı zamair ve esrar ve barigâh-i vehhabi ücuri bi-had ve bi-inhısare mahsusdur ki kâffe-i kâinatı hususa nev’i beni beşeri ahsen-i takvimde inşa ve ibda’i üslupta imla edüp tarik-i maaşı talim ve menahici meadi tefhim eyledi Celle şanühu ve amme nevalühu ve sılei salevati mütevaliyat pişüvayi cemaati enbiya ve muktedayi zübde-i asfiya Mu- hammedenil-Mustafa aleyhi salevatullahi madametil-ardu ves-sema hazretlerinin ravza-i mutahhere ve mesned-i muattaralarına ihda olunur ki şahirahi reşad ve minhaci necate ümmetini irşad eyledi ve dahi mübarizani vessabikunes-sabîkune ve faizani indellahi üleîkel-mukarrebun olan âl ve evlâd ve ashab ve ahfadları üzerine olsun ki her biri cevahiri din-i mübine hazine ve zavahir-i şer’i metine hadika-i rezinedir rıdvanullahi taala aleyhim ecmain.

Emma badü mukarreratı umur ve müsellemat-ı cumhurdandır ki bu cihan-ı gaddarın mal ve cahi bî-karar ve dünyayi nâ payidarın taht ve tacı müsteardır pes merdi huda ve akili dana oldur ki bina’i mebanil-hayratı vesile-i seadeti uhreviye ve icrayi merasimi hasenatı vasıta-i izzeti sermediye bilüp ellezîne yünfîkune emvalehüm bil-leyli ven-nehar sîrren ve ala nîyeten felehüm ecruhüm înde rab- bîhîm vela havfün aleyhim velahüm yahzenun medlulunca emval ve erzakını vücuhi hayrate nisar ve infakı fisebilillah ez-canü dil ihtiyar edüp “İza mate ibnü Ademe inkataa amelühü illa min selasin sa- dakatün cariyetün ev ilmün yüntefeu bihi ev veledün salihun yed’u lehu.” hadisi şerif ve eseri münif-i sarihul-isnadın mazmun-i şerifin mülahaza ve meknuni münifin muhafaza ile tahsili ücur-i mezkû- reye sa’y-i mevfur ve rızayi rabb-i gafur olan umur-i mebrure iktisabına bezli makdur eyler. Binaen ala zalik işbu vakfiyye-i celilüş-şan ve ceride-i bediul-ünvanın tahrir ve inşasına badi ve tastır ve imlasına adi oldur ki Haleb vilayeti celilesinde Haleb sancağı dahilinde kain medine-i Kiliste Şıhlar Mahallesi sakinlerinden sahîbül-hayrât ve rağibül-hasenat Haffaf zâde hacı Osman bin el-Hac Muhammed bini Mustafa meclis-i şer’î şerif-i şamihu’l-ımad ve mahfel-i din-i münif-i râsihul-evtadde zikri ati vakfa li-eclit-tescil vel-i itmam-i emril-vakfı vet-tekmil mütevelli nasb olunmakla tevliyeti kabul eden ma- halle-i mezkûre ahalisinden Daltaban zâde Reşid bin Tâhir bey bin Haşim bey mahzarında ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüp vakf-ı âtil-beyanın suduruna değin yedimde irsen ve müs- tekıllen mülk ve hakkım olan mahalle-i mezkûrede vaki’ kıbleten Ömer bey oğlu molla Ali bin İsmail ve Kudamacı İbo ve İbrahim beneye Kadir menzilleri şarkan tarik-i âm ve şimalen bazan tarik ve bazan Haleb hanedanından Müderris zâde İhsanullah efendi bin el-hâc Abdurahman Efendi ve Kilis hanedanından Naci zâde Fazlı ve Haşim efendiler beney Burhan efendinin müşterek mülk hanları ve garben merkum Reşit menzili ile mahdud ve Tuğlu hamamı demekle arif şimale müteveccih maa Külhan bir bab hamamı Kallaş oğlu ve Daltaban kehrizi nam suları ve külhanda su dolabı ile ve cemi’i tevabi ve levahıkı ve kâffe-i hukuk ve merafikı ile vakf-ı sahih-i müebbed ve habs-i sarih-i muhalled ile vakıf ve habs edüp şöyle şart ve tayin eyledim ki;

Hamam-ı mezbur yed-i mütevelli ile îcâr ve yahut bizzat mütevellinin imalile istiğlal olunup hasıl olan re’yi ve gallesi Kilis haricinde Garipler mezarı demekle arif mekabir-i müslimin kurbinde pede- rim merhumun inşa kerdesi olan Kastal ve Şıhlar Mahallesinde vaki’ Kürtler camisi ittisalinde kâin benim inşa kerdem olan Kastel ile Anteb tarikinde Lap oturan nam mahalde ve Balık suyu üzerinde ve Kehriz karyesi kurbinde mebna pederimle inşa kerdenıiz bulunan üç adet köprü ve Şıhlar nahiye- sine tabi’ Gedik meydanın derbendi nam mahalde hafr ettirdiğim kuyunun tamirat ve su yollarının tanzımat ve ıslahat ve kezalik tamir ve termimlerine ve mezkûr kuyunun İp ve koğasına ve senevi ruhum için bir re’s kurban zebhine bi-kaderillüzum sarf oluna ve vakf-ı mezkûr ben hayatta oldukça ben mütevelli ve mutasarrıf olup bi-emrillahi taala vefat eylediğimden sonra tevliyet-i mezkûrenin

— 338 — nısfına merkum Reşit ve diğer nısfına ammi zâdelerim Emin ve İsmail bini molla Mustafa bin İs- mail mutasarrıf olarak badel-masarifil-lazime fazla gallesinin nısfını merkum Reşit ve diğer nısfini mezburan Emin ve İsmail tenavül edeler ve merkum Reşit fevt oldukta uhdesinde olan nısıf tevliyet-i mezkûreye evlâdı ve evlâdi evlâdı ve evlâdi evlâdi zükûrunun ekber ve erşedi ve sükûrdan bulunma- dığı halde inas evlâd ve evlâdi evlâd ve evlâdi evlâdi evlâdının reşide ve kebiresi mütevelliye olup nısıf fazla-i ğalleye tenavül ede merkuman Emin ve İsmail dahi fevt olduklarında her birinin uhdesinde olan rubu tevliyete kezalik evlâd ve eviâdi evlâd ve evlâdi evlâdi evlâdi zükûrunun erşedi ve ekberi ve zükûrdan bulunmadığı surette inas evlâd ve evlâdi evlâdi evlâdının reşide ve kebireleri mutasarrıfa ve rubu hisse fazla-i galleyi tenavül ede ve merkum Reşidin nesli münkariz olursa nısıf hisse-i tevliyet-i mezkûre merkuman Emin Ve İsmailin evlâdlarından mütevelli olanlara bil-münasaha intikal edüp fazla-i galleyi dahi kezalik tenavül edeler ve merkuman Emin ve İsmailin hangisinin nesli münkariz olursa uhdesinde bulunan rubu hisse-i tevliyet-i mezkûre diğerinin evlâdına ber-şart-ı sabık intikal ve ikisinin dahi nesli münkariz olup merkum Reşidin nesli mevcud olduğu halde neslinden mütevel- li bulunan tevliyet-i meakûre ile fazla gallenin temamına mutasarrıf olup tenavül ede neuzü billah min ğadabil-feyyaz tarafeynin nesli karini inkıraz olursa hâkim-i şer’in intihabiyle akribalarından bir zat mütevelli olup fazla-i galleyi tenavül ede deyu maa külhan hamam-ı mezkûra fariğan aniş-şevağil mütevelli-i mezbure teslim oldahı sair mütevelliyan-i evkaf gibi bürhetün minez-zeman tasarruf ey- ledi dedikte ğibbet-tasdıkış-şer’i vâkıf-ı mezbur kelamını semt-i ahare sarif olup vakf-ı akar imamı Azam ve hümami efham Ebu hanifetil-kûfî hazretleri katında menzile-i ariyette olmağla rucu meşru ve imam Muhammed ibni Hasaniş-şeybanî hazretleri katında vâkıf menafii vakfı nefsine şartla vakıf batıl olduğuna binaen vakf-ı mezburdan rucu ve maa külhan hamam-ı mahdud-u mezkûru kel-evvel mülküme istirdad ederim deyicek mütevelli-i merkum cevabe tesaddi edüp egerçi hal bast olunan minval üzere olduğu cayi işkâl değildir lakin arif-i samedani Ebuyusüfüş-şehir bil-imamis-sani ka- tında vâkıf mücerred vekaftü demekle ve imam Muhammed ibni Hasaniş-şeybanî hazretleri katında teslim-i ilel-mütevelli olmakla vakf-ı mezbur sahih ve lazım oldu deyu red ve teslimden imtina ile hâkimi muvakkıı sadr-i kitab tûba lehu ve husne meab efendi hazretleri huzurunda müterafian ve her biri mübteğasınca fasıl ve hasme taliban olduklarında hâkim-i mumaileyh esbeğallahü niamehu aleyh hazretleri dahi tarafeynin edillelerine ve muptıl-i hayır olmaktan hazer edüp âlimen bil-hılafi’l-câri beynel-eimmetil-eslaf vakf-ı mezburun evvela sıhhatine ve saniyen lüzumuna ve şart-ı merkumenin cevazına vâkıf-ı mezburun huzurunda hükm-ü sahih-i şer’i ve kaza-i sarih-i mer’i etmeğin vakf-ı mez- bur sahih ve lazım ve habs-i sarih ve mütehettim olup min badin nakız ve tahvili muhal ve tebdil ve tağyiri adimülihtimal oldu. “femen beddelehu bade ma semiahu fe-innema ismuhu alellezine yübed- dilunehü innallahe semiün alim.” ve Ecrü’l-vâkıf-ı Ale’l-Hayyi’l-Cevadi’l-Kerim.

Cera zalik ve hurrire fil-yevmis-sabii min Muharremil-haram li-sene seb’a ve semanin ve mieteyni ve elf, min hicreti men lehül-izzü veş-şeref. (7 Muharrem 1287)

Selanikli Ali baba efendi Reşadetlu Şıh hacı Abdullah Daldaban zâde İbrahim bey ibni Hâşim bey Muharrem efendi bin Hafız ağa Dağlı hâcı Halil efendi Selman tabii Şıh efendi Yahya bin katırcı kör Ahmed oğlu Mustafa. Cacıkçı oğlu İbiş bin Ali Mustafa bin kibritçi oğlu molla Mehmed Mehmed bin kulaksız Mustafa.

6 Eylül 1938 Kilis Asliye Hukuk Mahkemesinin resmi mühri ve imza.

Bu vakfiye idare meclisinin 3/10/938 Ta. ve IH6 No.lu karariyle tescil edilmiştir. 9/1/939 Karşılaş- tırılmıştır . 9/ =

— 339 — — 340 — — 341 — Pirlioğlu Camii Vakfı

Defteri Esas Cihât

Şahsiyet Orj. Tescile esas 169 2-118 153 sr. PirlioğluCamii Vakfı

Aded Umum Nev ‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan 2503 İmamet ve hitabet Mehmet Salih Çolakoğlu

Şart-ı Vakıf Vukuat

Mahalli tevcih 5.6.941 günü ve 19 yazılı karar ve mahalli 21.7.942 günü onayı ile M.Sıtkı Çolakoğlu Kara Kadı Camii imam ve hatipliğine Abdullah Çolakoğlu. Bu camii imam ve hatipliğine nakil edil- mişlerdir. Kuyut/931/2049 T.K/49 Mahalli tevcih em. 14.3.946 günü ve 2 sayılı kararı ve makamı 27.1.947 günkü onay ile kadro harici edilmiş ve yerine Çalık Camii kadro sahihine olunmuştur. k/419 T.K./21

— 342 — — 343 — — 344 — — 345 — — 346 — — 347 — Hoca Ramazan Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 3. sayfasının 1. sırasında kayıtlı Kilis’te “Hoca Ramazan Vakfı”na ait 1305 H. (1887 M.) tarihli ilam’ın yeni harflere çevirisidir.

Hoca Ramazan Vakfı.

Nezaret-ı hümayun-ı mülukaneye mülhak evkafdan Haleb vilayeti celilesi dahilinde Medine-i Ki- lis’de ashab-ı hayrattan merhum Hoca Ramazan bin el-Hac Hasan’ın derdest ve mazmunu ca’i’l-esa- mi mevkufun aleyhim yedlerinden musaddak (Silik) yüz altmış iki senesi Cemaziye’l-evvelisi evasıtı tarihiyle müverrah olan bir kıt’a vakfiye-i mamulün bihaları mantukunca vakıf ve gallesini evvela vakf-ı mezkurun muhtac olduğu imaret ve meremmetine ve fazla-i galleyi vâkıfı-ı muma ileyh hayatta oldukça nefsine ve ba’de’l-vefat sulbiye kızları Elif ve Sitti’l-kudat ve Meryem ve Fatma ve Halime ile utekasından Süleyman ve Behram ve Perviz (Silik) ve benat-ı mezburat ile uteka-i merkumenin ev- lad-ı evlad-ı evlad-ı evlad-ı evlad-ı evladlarına batnen ba‘de batnin ve karnen ba’de karnin ve neslen bade neslin ve cilen ba’de cilin li’z-zekeri mislü hazzi’l-ünseyeyn (Silik) ve bunlardan vefat ettikde vakf-ı mezkurdan nasibi veled-i veled-i veledine veledi veled-i veledi bulunmadığı halde ehl-i vakıfdan derece ve tabakasında bulunanlara ebeden ma’âşe ve tenaselu intikal (Silik) mevkufun aleyhim bi-ec- ma’ihim (Okunamadı) olurlar ise vakf-ı mezkur Peygamberimiz aleyhi efdalu’s-salevat ve ekmelü’t-ta- hiyyat ile yevmi’l-haşri ve’l-mi’ad hazretlerinin ravza-i mutahharlarına ve ne’uzü billahi (Silik) ravza-i şerifeye (Okunamadı) müte’azzir olur ise mezkur Medine-i Kilis’de fukara-i müslimine vakıf olmasını ve tevliyet-i vakfı dahi uteka-i mevkuf-ı aleyhimin erşedine şart ve tayin eylediği (Silik) el-yevm mür- tezikalarından olduklarını ve halen butun-i mevcudeden batn-i evvelde bulunduklarını huzur-ı şer’de ber vechi âti ikrar ve tesadduk iden eşhasa (Silik) furuncu Ahmed bin Kahveci maaş ve li-ebeveyn kız karındaşları Büyük Kütah Mahallesinde sakine muarrifetü’z-zat münteha ve Ketenciler Mahallesinde kezalik muarrifetü’z-zat Âdile Hacı (Silik) zatı tarif-i şer’i ile mu’arrefe Huri binti Abacı Kasım ve yine mezkur Deveciyan Mahallesinde sakine muarrifetü’z-zat Gülşah binti Kalaliye oğlu Mehmed Bey ve Helvacıoğlu Mahallesi ahalisinden Kızıloğlu Hüseyin bin Ahmed ve el-yevm butun-ı mevcudeden batn-i sanide bulunduklarını huzur-ı şer’de (Silik) ikrar ve tesaduk (Silik) eşhasdan Karaali Mahalle- sinde Hacı Hüseyin bin Sinan Bey oğlu Mehmed bey ve Arslan Mahallesinden (Boşluk var.) Emine binti Tarakcı İsmail ve merkumenin kız karındaşı kezalik muarrifetü’z-zat Hadice ve mezkur Hacı İlyas Mahallesi ahalisinden Osman bin Hacı Amr ve kız karındaşları muarrifetü’z-zat Safiye ve mer- kum Osman’ın diğer (Okunamadı.) ammesi Eminenin oğuları Karaali Mahallesinden Mehmed ve Mustafadan merkum Mustafa bin Hacı Ahmed ve mezburenin kız karındaşları muarrifetü’z-zat Şem- si ve yine merhum Osmanın diğer ammesi Sitinin evladı Hacı İlyas Mahallesi sakinlerinden Kadir Bey oğlu Mehmed ve Kasım ve Ahmed ve her biri muarrifetü’z-zat Zübeyde ve Belkıs evlad-ı Mahmud ve mezbur Abacı Kasım’ın kızı Hadice’nin Sadri oğlu Aşıt Mahallesi sakinlerinden Ukkaş bin Emin ve salifü’z-zikr Ketenciyan Mahallesi Mustafa ve Kadir ve Mehmed veled-i Sabuncuoğlu Hüseyin ve Ka- raali Mahallesi ahalisinden merkumun oğlu Mahmud (Silik) Mahallesi sakinlerinden merkum Furun- cu Ahmed’in hemşiresi Hafize’nin oğlu iki dişli oğlu Mehmed bin Mustafa ve Şeyh Abdullah Mahallesi sakinlerinden Yusuf ve kız karındaşı muarrifetü’z-zat Rukiye veled-i Ak oğlanın oğlu Mehmed ve Tek- ye Mahallesi sakinlerinden Şeref oğlu Monla Hasan’ın evladı Mehmed ve Hüseyin ve Monla Mustafa ve muarrifetü’z-zat Hadice (Silik) mahallesi ahalisinden Diyarbekirli oğlu Mehmed’in evladı Süley- man ve İbrahim Halil ve Mehmed ve her biri muarrifetü’z-zat Esma ve Emine ve Tırıklı Mahallesinden Helvacı Sadık oğlu Hacı Mustafa bin Mehmed ve li-ebeveyn kız karındaşları her biri muarrifetü’z-zat Hacı Şakire ve Zeyneb ve Aişe ve Bölük Mahalesinde sakine muarrifetü’z-zat Sitti binti Hacı Kab oğlu Mahmud li-ebeveyn kız karındaşları her biri muarrifetü’z-zat Ballı ve Şakire ve Hadice ve Şemsi ve Zeyneb ve merkum Kızıloğlu Hüseyin’in müteveffa karındaşı Ahmed’in kızı İnablı Mahallesinde saki- ne muarrifetü’z-zat Zenub ve Şeyhler Mahallesi ahalisinden müteveffa Neccar Hacı Ömer’in evladı Bekir ve Halil ve Danbollu karyesi sakinlerinden Sitti hatunun Karındaşı oğlu Mehmed Emin bin Mu- rad ve Şimerin Karyesi sakinlerinden Şirlioğlu Mehmed Ali bin Hasan ve Kuzuini Karyesi sakinlerin-

— 348 — den Çolakoğlu Deli Osman bin Osman Mıh Ali mahallesi sakinlerinden Muhsir Said bin Mehmed Hallac ve Şeyh Abdullah Mahallesi Sakinlerinden Camuz’un oğlu Mehmed bin Ali ve kız karındaşları her biri muarrifetü’z-zat Emine ve Firuze (Silik) İnablı Kütah Mahallesi sakinlerinden her biri muar- rifetü’z-zat Hafize ve Adile bintey Kara Mehmed ve el-yevm butun-ı mevcudeden batn-ı salisde bulun- duklarını kezalik huzur-ı şer’de cümleten ikrar ve tesaduk iden eşhasdan Ökkeş bin Kazan Fakıoğlu Ömer ve kız karındaşı muarifetü’z-zat Zeliha ve Hacı İlyas Mahallesinde sakine muarifetü’z-zat (Silik) Kazan Fakıoğlu Halil ve Karaali Mahallesi sakinlerinden Ali bin Kazan Fakıoğlu Yahya ve kız karındaş- ları her biri muarrifetü’z-zat Belkıs (Silik) ve Hadice ve İnablı günah mahallesi sakinlerinden Mehmed Seyyid bin Helheli Mehmed ve Tırıklı Mahallesi sakinlerinden Sürmeli Oğlu Şakir ve kız karındaşları Abdulaziz ve Said bin Hacı Emin ve Ketenciyan Mahallesi ….silik) sakinlerinden Sabuncuoğlu Hüse- yin bin Mehmed ve li-ebeveyn kız karındaşı muarifetü’z-zat Şemsi ve Tırıklı Mahallesi ahalisinden Dırakcı Habib bin Mustafa ve li-ebeveyn kız karındaşları her biri muarrifetü’z-zat Aişe ve Fatma ve Zeliha İnablı Kütah Mahallesi sakinlerinden Ayntablı oğlu Mehmed bin Hasan ve Hacı Gümüş Mahal- lesinde sakine muarrifetü’z-zat Şeref oğlu Kerimesi Hafize’nin kızı Zeliha? binti İsmail …..silik) batn-i sanide ve İnablı Kütah Mahallesi sakinlerinden Sarac Hacı Mehmed bin Hacı Mustafa nam kimesne meclis-i şer’i münir lazimu’t-tevkirde vakfiye-i mezkurenin mazmun-ı mezkurunu ve el-yevm yedle- rinde mamulün bihaları olduğunu her biri ba’de’l-ikrar ve’t-tasdik yine her biri ikrar-ı tam ve takrir-i kelam edüb biz ve meclis-i şer’a hazır olmayan Kefer Rahim karyesinden ve batn-ı saniden Hacı Nebi oğlu Bekir’in oğlu Eyub ve biraderi şerif ve kız karındaşı Hadice ve Hacı İlyas Mahallesi sakinelerin- den ve batn-i saniden (Silik) oğlu Yusuf bin Mehmed ve karındaşları Ömer ve Abdulkerim ve mütevef- fa kız karındaşı Hafize’nin kızı Nisa ve Ayntab’da sakin batn-ı saniden Hafız Mustafa’nın evladı Mus- tafa ve Receb …… silik) ve İnablı Kütah Mahallesinde sakine Rabi’a binti Hacı (Boşluk var.) ve Hacı Ömer’in kız karındaşı Emine’nin oğlu Okçıyan Mahallesinde Mehmed bin Hacı Ahmed ve merkum (Silik) Sarac Hacı Mehmedin karındaşı Abdukadir ve halen Diyarbekir’de bulunan ve batn-ı saniden Gülşah binti Osman Efendi ve Haleb’de Köhne (Silik) Ali bin Hüseyin ve Hacı İlyas Mahallesi sakinle- rinden Hacı Ömer’in müteveffa oğlu Monla İbrahim’in yetimleri batn-ı salisden (Silik) müteveffa kızı (Silik) oğlu kezalik batn-ı salisden Hasan bin Sahhaf oğlu Arab ve Aşıt Mahallesi ahalisinden halen (Silik) Arab bin Silu ve kezalik batn-ı salisden Kazan Faki oğlu Mehmed bin Halil ve merkum Sürmeli oğlu Şakir’in kız karındaşı Saliha ve Hacı Gümüş Mahallesinden ve batn-ı salisden (Silik) kerimesi müteveffat Hafize’nin oğlu Abu ve biraderi İbiş ve kız karındaşı Adile evlad-ı İsmail ve batn-ı saniden Bülbül karyesi sakinlerinden Davudun oğlu Mehmed ve kız karındaşı Fatma ve Hacı İlyas Mahallesi sakinlerinden ve kezalik batn-ı saniden Kadir Bey oğlu Ahmed bin Mahmud ve Aşıt Mahallesinden ve batn-ı salisden Ham oğlanın oğlu Mahmud bin Mehmed ve karındaşı Mustafa ve Şeyhler Mahallesi sakinlerinden ve batn-ı saniden Neccar Hacı Ömerin oğlu Ahmed ve Mehmed ve kızları Fatma ve Hadice ile diğer oğlu müteveffa Mehmed’in yetimleri Mehmed emin ve Şakire ve Tırıklı Mahallesi sakinlerinden Helvacı Sadık oğlu müteveffa Hacı Yusuf’un kızı batn-ı salisden Emine Nakşiye ve Ed- lib ahalisinden ve batn-ı evvelden Sabuncu oğlu Seyyid Mehmed ve Kilisli oğlu Mustafa Ağanın evladı ve Bedevi evladı ve karındaşı Abdurrahman ve Kasab Mehmed evladı ve Molla oğlu cümlemiz ber-ve- chi meşruh vakf-ı mezkur mürtezikasından olub henüz batn-ı evvelde mevcud mürtezika bulunmak- la ber-muceb-i şart-ı vâkıf her batında bulunan evlad baba veya anasının galle-i vakıfdan tenavül eyle- dikleri hisse li’z-zekeri mislu hazzü’l-ünseyeyn kendilerine isabet edüb şöyleki vâkıf-ı muma ileyhin bina kerdesi olub ber-vechi muharrer vakıf eylediği Medine-i Kilis’de vaki Hoca Hamamı demekle ma’rûf bir bab hamam ba yed-i mütevelli icar olunub bedel-i icareden vakf-ı mezkurun muhtac oldu- ğu imaret ve meremmet-i lazimesini ba’de’l-ecr fazla-i galle bi’l-cümle mürtezikanın (Silik) hisse-i batniyelerine nazaran (Silik) dört kuruş dokuz para iki akçe itibariyle galle-i bakiyye-i vakf-ı mezkur- den her yüz kırk dört kuruş dokuz para iki akçeden batn-ı evvelden mezkur Fıruncu Ahmed bin Kah- veci maaşı iki kuruş on altı para ve li-ebeveyn kız karındaşları merkumatan münteha ve Adileden her biri kırk sekiz para ve merkume Huri binti Abacı Kasım iki kuruş ve mezbure Gülşah binti Kulalinin oğlu Mehmed Bey üç kuruş ve merkum Kızıl oğlu Hüseyin bin Ahmed ile batn-ı sanide bulunan karın- daşı kızı Zenub bin Ahmed dört kuruş ve batn-ı sanide olan merkum Hacı Hüseyin bin Sinek Bey oğlu Mehmed dört kuruş ve merkum Hacı Hüseyin’in ammesi Mamadan müntakil kızı Rabia ile müteveffa oğlu Mehmed’in batn-ı salisde olan oğlu Mehmed Seyyid üç kuruş ve mezbure Emine binti Tarakçı

— 349 — İsmail ile kız karındaşı Hadice’den her birine üçer kuruş ve merkum Hacı Ömer’in oğlu Osman ve kız karındaşı merkume Safiye ile batn-ı salisde bulunan müteveffa biraderi Molla İbrahim’in kızları mez- buretan Hadice ve Abuş ve müteveffa kız karındaşı Hırlının oğlu merkum Hasan bin Sumak oğlu Arab bir kuruş beş para ve merkum Osman’ın müteveffat ammesi Emine’nin oğulları merkuman Mehmed ve Mustafa veled-i Hacı Ahmed ve kız karındaşları mezbure Şemsi ve diğer kız karındaşları mütevef- fat Zeynebin batn-ı salisde bulunan oğulları Mehmed ve Mustafa veledey ham oğlan oğlu Mahmud otuz dört para merkum Osman’nın diğer ammesi Sittinin oğulları Kadir Bey oğulları mezburun Meh- med ve Ahmed ve Kasım ve kızları mezburetan Zübeyde ve Belkıs evlad-ı Mahmud otuz dört para ve mezbur Abacı Kasımın kız karındaşı Hadice’nin oğlu Ökkeş bin Emin üç kuruş ve merkuman Musta- fa ve Kadir veledey Sabuncuoğlu Hüseyin ile müteveffa karındaşları Mehmed’in batn-ı salisde bulu- nan oğlu mezbur Hüseyin ve kızı mezbure Şemsi üç kuruş ve merkum Kemun’un oğlu Mahmud bir kuruş ve merkum fıruncu Ahmed’in hemşerisi Hafize oğlu mezbur iki dişli oğlu Mehmed bin Mustafa kırk sekiz para ve mezbur Yusuf veled-i Ak oğlan oğlu Mehmed ile kız karındaşı merkume Rukiye ve diğer kız karındaşı müteveffat Sittinin sadri Ali ibni Taha yedi kuruş ve merkum Şeref oğlu Molla Hasan’ın oğulları Mehmed ve Hüseyin ve Molla Mustafa ve kızı merkume Hadice ile müteveffat kızı Hafizenin oğulları Abu ve İbiş ve Kızları Zahide ve Adile evlad-ı İsmail bir kuruş ve merkum Diyarbe- kirli oğlu Mehmedin oğulları mezburun Süleyman ve İbrahim ve Mehmed ve kızları mezburatan Esma ve Emine altmış para ve Helvacı Sadık oğlu mezbur Hacı Mustafa ve kız karındaşları mezburan hacce Şakire ve Zeyneb ve Ayşe ile müteveffa biraderleri Hacı Yusuf’un batn-ı salisde bulunan kızı merkume Emine ve Nakşiye üç kuruş ve Hacı Kab oğlu Mahmud’un kızları mezbure Sitti (Okunama- dı.) ve Şakire ve Hadice ve Şemsi ve Zeyneb altı kuruş ve müteveffa neccar Hacı Ömer’in oğulları Ebubekir ve Halil ve Ahmed ve Mehmed ile kız karındaşları Hadice ve Fatma ve müteveffa diğer oğlu Mehmed’in batn-ı salisde bulunan oğlu Mehmed Emin ve kızı Şakire altmış para ve merkum Zeyneliş Hatunun karındaşı oğlu Mehmed Emin (Okunamadı) dört kuruş ve merkume Şire oğlu Mehmed Ali bin Hasan iki kuruş ve merkum Hacı Nebi oğlu Bekir ile biraderi Şerif ve kız karındaşları Hadice elli yedi para ve merkum Çolak oğlu Deli Osman bin Osmana (Silik) kuruş ve merkum Muhsir Said yirmi altı para iki akçe ve merkum Camuzun oğlu Mehmed bin Ali ile kız karındaşları mezbure Emine ve Firuze ve Şemsi altmış para ve müteveffa Kara Mehmedin kızları mezburetan Adile ve Hafize kız ka- rındaşı müteveffat Fatımanın oğulları batn-ı salisde merkumen Hacı Mehmed ve Abdulkadir evladı Hacı Mustafa ve merkum Kara Mehmed Kara Mehmed diğer müteveffat kız karındaşı Eminenin oğlu mezbur Ali ibni Hüseyin elli para ve batn-ı salisde bulunan merkum (Silik) molla Ömer ile mezbur Ökkeşin kız karındaşı merkume Zeliha ve mezbur Ökkeşin karındaşı müteveffa Sulonun oğlu Arab iki akçe on altı para babalarından (Silik) kuruş müteveffat valideleri Fatmadan ve mezbure Belkıs binti Kazanfakı oğlu Halil ile biraderi mezbur Mehmed kırk bir para ve merkum Ali bin Kazan fakı oğlu (Silik) kız karındaşları mezburetan Belkıs ve Hatice kırk sekiz para ve merkum Sürmeli oğlu Şakir bin Hacı Emin ve karındaşları Abdulaziz ve Said ile kız karındaşları merkume (Silik) üç buçuk kuruş mer- kum Dirikci Habib bin Mustafa ile li-ebeveyn kız karındaşları mezburatan Ayşe ve Fatma ve Zeliha otuz para (Silik) altmış para ve batn-ı saniden merkum Abul oğlu Yusuf ve biraderleri Ömer ve Abdul- kerim ile müteveffat kız karındaşları Hafizenin batn-ı salisde olduğu (Silik) on para ve Ayıntabda sa- kin Hafız Mustafa’nın evladı merkumun Mustafa ve Receb (Silik) ve Ayşe iki kuruş ve batn-i sanide (Silik) merkume Gülşah binti Osman Efendi üç buçuk kuruş ve Bülbül karyesi sakinlerinden ve batn-i sanide (Silik) oğlu Mehmed ve kızı Fatma (Silik) kuruş ve Edlib ahalisiden ve batn-ı evvelden Sabuncu oğlu Seyyid Mehmed dört buçuk kuruş ve Kilisli oğlu Mustafa Ağanın evladı dört kuruş ve bedevi ev- ladı dört kuruş ve bedevi oğlu karındaşı Abdurrahman iki kuruş ve kasab Mehmed evladı dört kuruş ve Molla oğlu dört kuruş ki ber-vechi muharrer galle-i vakıfdan her yüz kırk dört kuruş dokuz para iki akçeden cem’an yüz on dokuz kuruş on bir para iki akçenin sahibleri olub ve mürtezikadan bila veled vefat edüb galle-i vakıfdan kezalik her yüz kırk dört kuruş dokuz para iki akçe ile dört kuruş hissesi olan batn-ı evvelden Abacı Kasımın oğlu Sadık ve altmış sekiz para hissesi olan Kasım Beyin oğlu Hacı Mahmud ve otuz dört para hissesi olan Kasım beyin kızı Hayırlı ve kırk para hissesi olan Ağrıs girmiş ve elli para hissesi olan Topacı olan ve kırk para hissesi olan kör ahmed bin Bekir ve elli para hissesi olan utekanın kızı Emiş ve yedi kuruş hissesi olan ak oğlanın oğlu ömer ve elli üç para bir akçe hissesi olan durmuş hafız ve kırk para hissesi olan Kaş oğlan ve batn-ı sanide olub on beş para hissesi olan

— 350 — Hacı Ömer’in oğlu İsmail ve yedi buçuk para hissesi olan kızı Rukiye ve yirmi yedi para bir akçe hisse- si olan Osman bin Kazanfakı oğlu Halil ve kezalik yirmi yedi para bir akçe hissesi olan Ahmed bin el-mezbur Kazanfakı oğlu Halil ve iki kuruş hissesi olan şerife binti Mehmed bey ve otuz para hissesi olan Halime binti Abul’un oğlu Mehmed ve yirmi üç para hissesi olan Nebi bin Hacı Nebi oğlu Bekir ki cem’an on yedi neferin min haysu’l-mecmu’ yirmi dört kuruş otuz sekiz para hisse-i mezbureleri ber-muceb-i şart-ı vâkıflarının hin-i vefatında derece ve tabakasında bulunan mürtezikaya kezalik ber-muceb-i şart-ı vâkıf tevzi’ ve taksim eylemek iktiza etmekle bi’l-cümle mürtezika marifetleriyle müteveffiyun-ı merkumundan her birinin hin-i vefatında derece ve tabakasında bulunan mürtezika- yı muahhiren bunlardan dahi vefat edübde furu’unu terk eden var ise anların furu’unu tahkikat ve tedkikat-ı kâmile ile bi’t-tahkik zahire ihrac ederek ber-vechi meşruh galle-i vakıfdan beher yüz kırk dört kuruş dokuz para iki akçeden müteveffiyun-ı merkumunun hisse-i mezkureleri mebalığ-ı mec- mu-ı mezkur yirmi dört kuruş otuz sekiz parası her birinin hissesini hin-i vefatında derece ve tabaka- sında bulunan mürtezikaya ve anlardan ba’de’l-ahz vefat edüb furu’unu terk eden bulunur ise hisse-i muayenesini furu’una ber muceb-i şart-ı vâkıf tevzi’ ve taksim edeceğimizden murur-ı eyyam ve kü- rur-ı duhur ve avam ile işbu teamül ve derecat butun gaib olmamak ve bir müddet sonra teamül ve hisse ve butunca beynimizde ihtilaf vuku’una mahal kalmamak üzere işbu bi’t-tav’i’s-saf ikrar ve itiraf ve tesaduk rafiu’l-ihtilafımız bir kıt’a sened-i şer’iyye nazar olunması matlubumuzdur dediklerinde evvelki vakiu’l-hal ala vukuihi bi’t-taleb ketb olundu.

Tahriren fi’l-yevmi’s-salis min şehri Ramazanı’l-mübarek li sene hamse ve selase mie ve elf. (06.09.1305)

— 351 — — 352 — — 353 — — 354 — — 355 — Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 607 Numaralı Defterin 136. Sayfa, 213. sırasında kayıtlı Kilis’te “Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı”na ait 881 H. (1476 M.) tarihli zeyl vakfiyenin tercümesidir.

[Hamd; âlemlerin rabbi olan cenabı hakak mahsustur. (vakfiyenin burasında birbuçuk satırlık ibarenin beş yerinde fasılalı eksikler bulunduğu için fıkraların manaca birbirine rabtı mümkün de- ğildir binaeleyh vâkıfın adı burada sarih bir suretde anlaşılmamaktadır fakat 581 numaralı defterin 482 inci sahifesindeki vâkıfın diğer vakfiyesinden anlaşıldığına nazaran vâkıf; dedesi Zeynüddin Haci Recebin adını almış olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde bu vakfiyedeki adımıdır, açık bir suretde ana- laşılamıyor : Mütercim) (… açık var) merhum cenabıâli [… açık var) Recep oğlu [… açık var] Halep şehrindeki sâdati hacegiyyenin göz bebeği, hayrat sahibi; Cenabı hakkın tasadduk erbabını mükâ- fatlandırup muhsinlerin ecirlerini zayi itmeyeceği rucui umumi günü nezdi ilâhideki (… bir buçuk satırlık ibare çizilmiştir: Mütercim) tekarrub nimetini taleben ecrü sevabe rağbet göstererek şu vakfın suduruna kadar milki olup elinde ve tasarrufu altında bulunduğunu söylediği emvali vakıf ve habs ve tahlid ve te’kid ve tesbil ve tasadduk eyledi. Vakfettiği emval; ber vechi âti zikir ve hududu beyan edilecek şeylerdir. Şunlar o cümledendir:

1-A’zaz tevabiinden İcazülfahim namile maruf köyün ve arazısının heyeti umumiyesi yirmi dört ki- rat olup bundan yedi kiratının temamıdır, bu köyün sınırı kıble taraftan edrem arazısı doğu taraftan sınırı Ayninan köyü arazısı, Şam taraftan dağ, batı taraftan Çınadır köyünün arazisidir.

2-Şefir şehri tevabiinden kiflâdaki arazinin altı sehimden rubu hisse olup kıble sınırı dağ ve Şam tarafından nehir, batı taraftan Şefir şehrine varıncaya kadar inup uzanan dağ (veyahud Nryzel dağı) dır.

3-Dirgüşikasir tevabiinden Düveysat arazısındaki sekizde bir hissei şayianın tamamı olup sınırı kıble taraftan Amud köyü doğu taraftan Hurriye köyü ve Dirgüş pazarı ve yine doğu taraftan Zenbaki köyünün arazısı,batı Hüseyniye ve aynı şimâldır.

4-Cerakir köyünün doğu taraftaki arazısının temamından nısfı ki oniki kirat mikdarındaki hissenin ve bu köyün değirmeninden ayni mikdar hissenin temamları olup bunun sınırı kıble taraftan Kandona köyünün arazısı, doğu taraftan kenise ve Efnas oğlu mezreası; Şam tarafından dağ, batı taraftan Ahre- cüktır.

5-Şefir beldesi tevabiinden Kandona köyünün Cebeli Akra’ tarafındaki arazısnin hey’eti mecmuası yirmi dört kırat olup bundan iki kirat mikdarındaki hissenin temamı olup sınırı kıble taraftan dağ ,doğu taraftan Haci Mehmedin değirmenleri, Şam tarfından Cerakindir, batı taraftan Cebeli akra’ yoludur.

6-A’zaz tevabiinden Menfera köyünün arzısından bir buçuk kirat mikdarındaki hissenin etammı olup sınırı; kıble taraftan Halebe giden yol, doğu Aynidekna köyünün arazısı, Şam tarafından abi mak- disi ve doğu taraftan Hor köyü arzı, batı taraftan (… yazılı değildir).

7-Cebeli sem’an tevabiinden Babisa köyü arazisinden sekizde biri ve onda birinin sekizde biri ve onda birinin sekizde biri mikdarındaki hissenin temamı olup sınırı kıble taraftan Babisa mezreası ve Halebe giden yol,Şam taraftan (… yazılı değildir).

8-Beyre tevabiinden Mukbile namile maruf köyün ve arasının heyeti mecmuasından nısıf ve rubu mikdarındaki hissenin temamı olup sınırı; kıble taraftan Babisa Zenbur köyünün arazısı,Şam tarafın- dan Kirab köyünün arazısı,batı taraftan Zan köyünün arazısı, Şam tarafından Kirab köyünün arazisı batı taraftan Dikmetaş köyünün arazısidır.

— 356 — Vâkıf bunları bütün hudud ve hukukile ve kendilerine nispet edilen maruf,şer’an hukuki vacibe- sile, uzak ve yakında bulunan mezkûr hisselere aid hakları ile,düz ova ve sarb yerlerile,işlenmiş ve muttal mevkilerile kışlık ve sayfiyelerile ve harman yerleri ile ve mamur yerlerine ait divar ve asarile ve sekenesi olan çiftçilerile birlikte evveli, ortası ve nihayeti muttasıl olarak vakfı sahihi şer’i ve habsı müebbedi muteberle vakf ve habs eyledi ki bu hususta kendisine hiç bir kimse iştirâk iddia ve hiç bir münazi’ münazaaya kıyam edemeyecektir. Vefatından sonra Zeyni emir Hac, Feres Halil, Sarimi İbrahim ve Ebubekir namlarındaki zukür evlâdına, bunlardan sonra inas değil zukur evlâdlarına ve evlâdı evlâdlarına ve evlâdı evlâdı evlâdlarına ve ensâl ve akablarına vakf olacak,bunlar da temamen munkarız olup arz bunlardan hâli kalarak bunların ne nesli ve ne de akabi kalmadığında inâs evlâ- dından mevcud olanlara vakf olacak, bunlarda temamen munkarız olup arz bunlardan hâli kalarak bunların ne nesilleri ve ne de akabları kalmadığında haremi şerife nebeviye ve mesâlihine vakf olacak ve bu şekil böylece devam edüp gidecektir. Müşarünileyh vâkıf; bu Vakıfın nazırlığını sağ oldukça evvelâ nefsine, vefatından sonra erşedden erşede olmak üzere vakfa ehil ve müstehak olan evlâd ve zürriyetinin nesil ve akabının erşedine, vâkıf-ı müşarünileyh haremi şerife intikal ettiğinde haremi şerifin şer’an nazırı bulunan zâte aid olmasını şart kıldı ve müşarünileyh nazırın ne bu vakfı, ne de bundan bir şey’i ne bir zalime, ne resmi bir makam sahibine ve ne de fesh ve nakız etmesinden kor- kulan kimseye icar etmemesini ve birinci akdi icarenin müddeti temam olup ve me’cur şer’an nazırın eline avdet edinceye kadar ikinci bir akid yapmamasını de şart kıldı.

Vâkıf bu vakfına karşı ifsad veya buğuz veyahud teannüd besleyenlerin aleyhine olarak Cenabı haktan yardım niyaz eyler ve en yüksek figan koptuğu kıyamet ve feryadi umumi günlerinde ve herke- si bütün dehşetile suzuzluk sardığı ve kullar arasında hâkimi mutlak ancak Cenabı hak olduğu ve bir takım yüzlerin ak çıktığı ve bir takımın da sim siyah kesildiği ve (zalimler hakkında vakfiyede yazılı) bir âyeti celilenin sırrı zuhur ettiği bir günde o kimseyi muhakemeye çekmesini ve onunla huzuri ilâ- hide muhakeme olmalarını temenni eder. Her kim bu vakfı mustahikleri ellerinde bırakır ve müşarün ileyh vâkıfın yıkarıda tayin ve tafsil ettiği vechle hükmünün icra ve ibkasına yardım ederse Cenabıhak onu müsab edecektir, onun mükâfatı (vakfiyede yazılı) bir âyeti kerimenin sırrı zuhur ettiği bir günde kerim ve gâfir sıfatalarile muttasıf bulunan Cenabı hakka ait olacaktır. Binaeleyh her kim bunu işit- tikten sonra bunu tebdil ederse vebali ancak tedbil edenlere racidir Cenabı hak muhakkak çok işidici ve çok bilicidir. Bu vakfın subuti ve vakıf lehine hüküm talebi ve hususta vâkıfın kendi aleyhine şahid bulundurulması vâkıf bu vakıfnameyi okuyup anladıktan sonra sekizyüz seksen bir senesi aylarından Recebülferd ayının onbeşinde vaki oldu. (15 Receb 881)

Hamd;âlemlerin rabbı olan Cenabı hakka mahsustur. Cenabı hak ulumuz hazreti Muhammmedle âl Cenabı hakka mahsusutur. teslimat ile taltif buyursun. Allah bize yeter, o ne güzel bir vekil ve hâ- midir.

Mütercim Abdullah Tanrıkulu [İmza]

— 357 — — 358 — — 359 — — 360 — — 361 — Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 581/2 Numaralı Defterin 482. Sayfa, 459. sırasında kayıtlı Kilis’te “Receb bin Cemaleddin Abdullah bin Zeyneddin Receb Vakfı”na ait 879 H. (1474 M.) tarihli Arapça vakfiyenin ayet ve dua cümleleri hariç tercümesidir.

Şu yazının münderecatı hacı zeynüddin Recep oğlu merhum büyükhoca oğlu reis yüksek hace- gi,asilli,arifi ve muteber reislerin şerifi, fakir ve miskinlerin melce-i, melik ve sultanların güzidesi hacı Zeynüddin hacı Recebin doğru ,salih bir niyet ve hayrata olan büyük bir azime ile sevabının en güzeline rağbet ve rucu’i umumi günü Cenab-ı hakkın erbab-ı tasaddukatında mükâfatlandırdığı ve erbabı ihasının ecirlerini zayi etmediği bir günde nezdi ilâhide olan şeylere nail olmak emelile vakıf ve habs; tebid, tahlid, tekid,tesbil ve tahrim ve tasadduk ettiği şeyleri beyandan ibaretdir. Şu vakfın kendisinden suduruna kadar emlâkinden bir milki, hukukundan bir hakkı, vâcibatından bir vacibi olup idaresi ve tasaddukı latında bulunan şeyleri vakıf ve habs te’bid, tahlid, te’kid, tesbil, tahrim ve tasadduk eyledi o da şu aşağıda zikredilecek şeylerin temamıdır. Şunlar o cümledendir:

1-Mahrusai Halepde Babıcanan dahilinde kâin büyük bir avluyu ve bu avlu içinde fevkani ve tah- tani mahzenleri ve peykeleri ve kemerleri ve kuyu ve sarnıcları müştemil dariküvar namile maruf mekânin temamıdır Bu mekânıin kıble ve şimal cihetinden uzunluğu dülger arşuni ile yüz arşun şark ve garb cihetlerinden eni yine mezkûr arşun ile yüz arşun olup dört hudut ile çevrilmiştir birinci kıble sınırı geçer yola ve şevk avlusuna müntehi olur kapusu bu tarafa açılır bu sınırın temamı sahiplerinin ellerinde bulunan dükkânlardır ikinci doğu sınırı ratil namile maruf handır temamı sabunhanelere müntehi olur üçüncü şimâl sınırı Körler Sokağı namile maruf çıkmaz sokağa müntehi olur dördüncü batı sınırı sokaktır temamı Seyfi bey milkine ve temamı Halep Şehri surinne müntehi olur.

2-Halep şehrinde Çakırcak mahallesinde Bankosa’da kâin matbah ve tabhaneyi ve eyani, birisinin suyu kendisinden ve diğerinin suyu yağmurdan olmak üzere iki su kuyusunu ve üç adet taş kemeri ve üstü kapalı döşeli mahal bulunan iki sahayı müştemil mamur evin temamı olup hepsinin hududu kıble taraftan ezdan namile maruf vakıf ev ve temamı paşmakçı evi şarkı arpacı evi şimali Zeynüddin rehavinin elindeki ev temamı çıkmaz sokak ve kapu, garbi vâkıfın elindeki evdir.

3-Halep şehrinde Bankosa’da sebil hanı mahallesinde kâin ağaçlı ve kamişle örtülmüş ve bir odayı, üstü açık bir sahayı ve üç kemerli bir menzili ve kilâri ve su kuyusunu ve taş ve kemer altında kapuları ve eski bir odayi havi menzilin tamamı olup kıble taraftan sınırı nasırlı Mehmedi çavuş evi şarkkı geçer yol-kapusu bu tarafa açılır- şimali dokuyuci haci Abdüsselâm evi temamı çulha Mehmet düveyk evi garbı berner ve topal İnik oğlu evi ile mahduttur.

4-İki hissai şayianın temamı (biraz boşluk vardır mikdarı yazılı değildir).

5-Banko’sa çarşusunda kıble sıradan kâin birbirine bitişik mamur iki dükkândan şayi iki hisse- nin temamı olup kıble tarfatan sınırları Fazıl oğlunun kaysariyyesidir şarkı zaferiye zaviyesinin vakıf dükkânı şimali geçer yol olup bu yol çarşu yoludur-kapuları bu tarafa açılır-garbi Baha evlâdına mev- kuf dükkândır.

6-Halep şehri haricinde mihmandar garbinde kâin mütenevvi ve muhtelif ul cins dikili ağaçları bulunan iki kıt’a arzın beş humus itibar olunup bundan dört humus mikdari şayi iki hissenin tema- mıdır bu iki kıt’adan birisi garb tarafta olup kıble taraftan sınırı Nusaybinli bostanı ve temamı Kuveyk Nehri şarkı Kasreve bostanı ve temamı mezkûr kuvik nehri şimâli geçer yol garbı mihmandar bostanı ile mahduttur ikinci kıt’a eskiden mekşuf Kuveyk Nehri şarkı yine mezkûr nehir şimali eskiden Mığ- ribi oğlu bostanı namile maruf olup ol günde halife oğlu Haci Mehmedin ve vâkıfın yedi temellükünde bulunan bostan garbı Taşcılar Köprüsne giden yol ile mahduttur.

— 362 — 7-Bıstanın temamından rubu ve sümün belki bir kıratı ve Bankosa’da Gazlan Hamamı namile maruf mevkiinin karşusunda iplikçilerin ve apacıların sâkin bulunduğu Arpacılar Hanı namile maruf hanın temamının aslı yirmi dört kırat olup bundan bir kıratın üçte ikisinden ibaret olan hisse-i şayi- anın temamı.

8-Halepte kale alt altında merhum nasırlı Belbağ mukirr Seyfiye aid hamamaın kıble kapusu ya- nında kâin memur kaysariyye binasının aslı yirmi dört kirat olup bundan sekiz kirat mikdarı hissei şayianın temamı. Bu kaysariyyenin iki kapusu olup bu kapulardan ebniyesinin dehlizine girilir ora- dan havşi semaviye gidilen bu havş içinde taş ve bu dehliz ve mezkûr mehazin üzerinde sakfı kamiş ve emsali ile örtülmüş yirmi dört adet mahzen mevcud ve her mahzen kapuyu ve kilidi müştemil v emezkûr dehliz su kuyusunu ve mezkûr havş-i semavi kilâr vesair menafii müştemildir.Mezkûr kay- sariyye ve müştemilâtı dört hudud ile mahdut olup birinci kıble sınırı ağaç pazarı ikinci şark sınırı Cabioğlu Ahmet mülki ve temamı geçer yol üçüncü şimâl sınırı geçer yol-kapuları bu tarafa açılır-dör- düncü batı sınırı haci Hasan bağrazi elindeki kaysariyyedir. Bunu her hakkı ile vakfetti.

9-Bankosa’da Akbay ve Haratdar hamamları önünde kâin furunun mecmuadan iki sülüs mikdarı hisse-i şayianın temami iel mezkûr furuna bitişik ve damı ahşap ve kamiş ile örtülmüş mahzenden iki sülüs mikdarı hissei mikdarı hissei şayianın temamı olup bunların cümlesi kıble taraftan harir-i mülük bu tarafa açılır-şimali çanakçı oğlu evi garbi-i mezkûr Mülük oğlu Alinin Darüttalimi ile mah- duttur.

10-Halep haricinde Bankosa’da çarşısında kâin kale naibi ile akbay ve vâkıf arasında müşterek olmasile maruf hanın temamı yirmi dört kirat olup bundan iki buçuk kirat hissei şayianın temamı olup fevkani ve tahtani mahzenleri ve taştan bina edilmiş peykeleri müştemildir ve mezkûr han ka- pusunun iki tarafında kâin iki dükkândan iki buçuk kirat mikdarı hissei şayainı temamı bunların hepsinin kıble tarafı geçer yol şarkı yine geçer yol şimâli mescid garbi Halep meydanında giden ulu yol ile mahdut olup mezkûr hanın ve dükkânların kapuları bu ulu yol cihetine açılır.

11-Bankosa’da Sebil Hanı Mahallesinde çulhacılık imâlatına mahsus dükkânın temamı olup bu dükkân Haci Abdülselam süknası diye maruftur kıble sınırının temamı muaileyh vâkıfın elindeki milktir şarkı geçer yol-kapusu bu taraf açılır-şimali Mehmet Düveyk elindeki iki ev garbı mercane namile maruf kadının evidir.

12-Bankosa’da arsalar namiler maruf mahalde kâin dükkânın mecmuundan tam rubu mikdarı hisse-i şayianın temamıdır bu dükkânın kıblesi nerhum naib haci İnal namile maruf handır bu han ol günde yeni han diye maruf idi şarkı Zırnik semman oğlu süknası diye maruf vâkıf dükkân şimali geçer yol-kapusu tarafa açılır-garbi vakıf dükkân ile mahduttur. Zikr olunan mevkufatın cümlesi hu- kuk ve rusumi dahilinde bulunan ahşabi, kapuları;alt üst eşikleri ve taşları su yollarile şer’an ve urfen vacib olan sair masruf ve kendisine mensup hukukun cümlesile ve yukarda hududu beyan edilen iki bostanın erazısına Halep de Kuveyk Nehrinden gelen sudan sulama hakkı ile vakf etti bir gün ve bir giceye mahsus olmak üzere haftada bir sulama nevbeti vardır ve Cuma gününün ikindi vaktinden başlayarak Cumartesi günü ikindi vaktine kadar devam eder ve hafta cumadan Cuma ertesiye kadar tekerrür eder. Bu; öteden beri sabit olmuş ve devam etmiş vacib ve malum bir haktır yukarıda beyan edilen iki bostanın arazısı mezkûr nehirde su aktıkça ebediyyen sulanacaktır hudur dahilinde ve ha- ricinde bulunan ve yukarıda hududu beyan edilen vakıf binaların kendilerine mensub ve maruf şer’an sair hakkı vecibesi bunları evveli, ortası, nihayeti birbirine muttasıl müebbed ve muteber ve meşru’ olarak vakfı sahih ve habsı muhalled ile vakf ve habseyledi.

Muaimileyh vâkıf zikr olunan mevkufatını sağ oldukça evvelâ kendi nefsine vakf eyledi bu babta bir kimse ana münazi’ ve meşarik olamaz kendisinin ölümünden sonra bu vakfa nazır ve mütevelli olan kimse vakfın gallât ve ucuratından varidat ve nemanın ziyadeleşmesine sebep olan vakfın umran ve aslahına sarf eyledikten sonra artan varidattan ehli kuran müslümanlardan üç nefer hafıza her ay

— 363 — Halepte geçmekte olan gümüş paradan elli dirhem-bunun yarısı yirmibeş dirhemdir- sarf eder şol şart ile ki bu hafızlar Halep şehrinde Bankosa’da Sebil Hanı Mahallesinde vaki mumaileyh vâkıfın mezkûr menzilinde hazır olup her gün Allah kelamından yarımşar hizb okuyup sevabını vâkıf ile ana ve babasının ve evlâdının ve geçmişlerinin ve bütün Müslüman ölülerinın ruhlarına hediye edecek- lerdir ve keza vakfın nazırı; Halep Şehrinde Bankosa’da kâin zikrullah ile mamur ve hoca Hafik camii şerifi namile maruf olan camii şerifin iki müezzine Halepte geçmekte olan paradan on dirhem sar- feder bu masraflar müezzinden müezzine ve okuyuculardan okuyuculara müteselsilen sarf olunur gider [ve bunlardan artan galle vâkıfın evlâdına – bir olsun, ziyade olsun, erkek veya dişi olsun-feraizi şeriyye dairesinde vakıf olup anlara sarf olunur. Bunlardan biri veledi veya veledinin veledi ve nesli ve akabi bulunarak vefat ederse anın hakkında cari olan muamelât veledi sonra veledinin veledi onra nesli akabi hakkına mezkûr şart ve tertib üzere cari olur yani oha ve hisse bunlara ait olur ve keza bun- lardan biri; veledi veya veledinin veledi ve nesli ve akabi bulunmaksızın vefat ederse anın hakkında anın hakkında cari olan muamelât ehli vakıftan anın hakkında cari olan muamelât ehli vakıftan anın derece ve tabakasında ana müsavi kimse bulunamazsa vâkıfın mevcud olan en yakın akrabasına ait olup bu bapta baba bir veya ana baba bir erkek (ve kız) kardeşler müsavi olur eğer bunların hepsinin kökü kesilib kimseleri kalmaz ise işbu vakıf temamen haremi nebeviyenin mesalihine ait olur haremi şerife sarf etmek müteazzir olursa ümmeti Muhammediyeden olan fukara ve miskinlere ait olup ana- lara sarf olunur ve böylece kıyamete kadar muamele olunur] Muamileyh vâkıf ; bu vakfın tevliyet ve nezaratini sağ oldukça kendi nefsine ve ölümünden sonra vakfın ehil müstahiklerinden yani vâkıfın evlâd ve zürriyet ve nesil akbabının erşedinden erşedine şart eyledi ve bu vakfın ve hiç bir şey’inin za- lim ve mütegallib ve şevket sahibi ve kendisinden korkulan herhangi bir kimseye icar olunmamasını ve birinci akdın müddeti bitüp icare verilen şey nazırın eline gelmeden ikinci bir akdın yapılmaması- nı ve bu vakfa nazır ve mübaşir olan kimse taat ve tekva ehlinden olup vakfın umranını ve nemasının ziyadeleşmesini daima yoklayup kolaylaştırmasını şart eyledi ve keza vâkıf bu vakfın; ifsad ve nakız ve ibtalini kasd eden her hangi biri kıyamet gününde Cenabın hak kullarının davalarını fasl için kendi hakim olduğu ve nebiya ve ebrar ve hayarın yüzleri nur gibi ağardığı ve zalımlara mazeretlerinin faide vermediği bir günde cenabı hakkın huzurunda muhakeme ve muhasamada bulunacağını beyan eyle- di ve bıu vakfı müstahikleri elinde ibkaya ve yukarıda beyan edilen hüküm ve şartlar dairesinde bunu icraya çalışanları cenabı hakkın (vakfiyede yazılı müteaddid âyati celilenin) beyanı vechile mükâfat ihsan buyuracaktır.

Hükmü ve işhad ve tahrir sekiz yüz yetmiş dokuz senesi Cemaziyelahıre ayının on sekizinde vaki oldu. (18 Cemaziye’l-ahir 879)

Mütercim: A. sami Yücesoy [İmza]

— 364 — — 365 — — 366 — — 367 — Servili Medrese Vakfiyesi

Der-i devleti kemine ‘arz kemineleridir ki nezâret-i evkaf-ı hümayun mülûkâneye mülhak evkaf- dan Haleb vilayeti dahilinde kâin medine-i Kilis’te Kızılca nâm diyer Kara Ali Mahallesinde vaki’ Ser- vili Medrese denmekle ‘arif medrese vakfına bila vazife ve bila berat alâ havli olan Hocazâde Mehmed Efendi ibn-i ‘Abdurrahman Efendi mesnet ve ihtiyar ve ‘alil olub umûr-ı tevliyeti rü’yetden ‘aciz oldu- ğu ve tevliyet-i mezkûreyi terk ile yerine ashab-ı rüşd ve iktidardan ve mahalle-i mezkûre ahalisinden Çabi oğlu işbu ba’isi’l-‘arz Halid Efendi nâm kimesneyi intihâb eylediği medine-i merkûme mahkeme- sinde ma’kûd meclis şer’i me’ali ‘ukûdı varid olan memhûr tezkeresinden nümâyun ve mezbûr Halid Efendi ceride-i nüfusda mahalle-i mezkûrenin onuncu hanesinde ikinci numro ile mukayyed bulun- duğu nüfus me’muru Ahmed Efendi çâkerlerinin vürudı ile memhûr ilmühaber tezkiresi me’alinden müsteban ve tevliyet ‘uhdesinde kelîme nadir sadakat ve istikameti medine-i merkûme ehâlisinden Halefe zâde Mehmed Münir Efendi bin ‘Abdünnafi Efendi ve biraderi Mustafa Efendi Molla Durmuş bin ‘Ömer ve Ahmed bin Eski Bekir ve Molla Celibzâde Mehmed Efendi bin ‘Arab Ağa ve Monla Reşib Bin Hâcı Muharrem ve Pekmez oğlu ibn-i Emin nâm mevtuku’l-kelam müsliminin meclis-i ma’kûd mezkûrde hala mu’accilat evkaf muhasebecisi vekili Ali Efendi hazır olduğu halde ‘ala tarıkı’ş-şehâ- de âhbâriyle lediye’ş-şer’i illa nûr tahir ve mütehakkık olmağın tevliyet mezkûre mütevelli mezbûrun terkinden kezâlik bila vazife mezbûr Halid Efendiye tevcih ve yedine bir kıt’a berât-ı şerif ‘alişân ve sadaka ihsan buyurulmuş ricasiyle bila temasi huzur-ı meyâ menşur ‘alilerine ‘arz ve i’lam olundu. El emrü limen lehü’l emrü. Hurrire fi’l-yevmi’l-hamis işrin şehr-i Recebi’l-ferd ihda ‘aşr selâse mie ve elf.

15.7.1311

— 368 — — 369 — — 370 — — 371 — Süleyman Ağa Bin Mehmed Çelebi Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 608/2 Numaralı Defterin 273. Sayfa, 217. sırasında kayıtlı Kilis’te “Süleyman Ağa bin Mehmed Çelebi Vakfı”na ait 1093 H. (1682 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

Hulasa-i vakfiye : 2893 küyud-u vakfiye numarası 33/2659

İşbu vakfiye şûrayı evkafın 9/Haziran 333 tarihli kararına müsteniden I4/Zilkade I335/ tarihinde sudur eden irade-i aliyye mucenibce kayıt olundu.

Ve enel abdül-fakir ila rahmeti rabbihil-kadir harrerehül-fakir ileyhi taala Es-seyit Ahmet El-Hü- seyin elkadi bi medine-i Kilis el-mahmiye ufiye anhü .

Hamd-i faik ve sena-i layık ol maliki mülk-i vel-melekut ve rabbil-izzeti vel-azemeti vel-ceberut hazretineki nusha-i insanı ebda’i uslupte imla ve ahsen-i takvimde inşa edüp mesalik-i maaşı talim ve menahici maadı tefhim buyurmağla hayratı cemileye talip ve meberratı cezileye ragıp kıldı ve ulufi salevatı na mahdud ve sunufi teslimatı gayrı madud ol cenab-ı risalet-penah ve nübüvveti destigâhı pişuvayı enbiya-i mürselin ve muktedayı evvelin ve ahirin afdali efradı beşer şefii ruz-i mahşer a’ni bihi Muhammedenil-Mustafa sallallahü taala aleyhi ve sellem hazretineki tarik-i müstakimi ümmeti- ne tebyin ve menheci saadeti uzmayı tayin buyurmağla yevme yestezillül-mer’ü tahte zilli sadekatihi masadakınca muvaffakı hayratı cemile ve murgibi meberratı cezile olanlar yevmi fezail-ekberde ami- nin tahte zill-i arşı rabbil-alemin olmağa delil olmuştur, ve dahi âl-i izam ve ashab-ı kirama her biri bir necm-i bürci din ve neyyiri evci yakindir. Rıdvanullahi aleyhim ecmain.

EMMA BADÜ; bu kitab-ı müstetabın tahririne bais ve tastirine badi oldurki medine-i Kilis ma- hallatından Mahalle-i Kana sakinlerinden işbu hafizil-vesika mefharül-emacidi vel-ayan mecma- ul-mekârimi vel-ihsan Süleyman ağa ibnil-merhum Mehmet Çelebi eş-şehir bi Yavaşça vaktaki bu dar-i fenanın zevali muhakkak ve rafiî gaflet olanlar muvaffak ve gınası ana ve ferhi tarh ve dinarinin aheri nar ve dirheminin encamı hem ve devletinin sonu let ve nigmeti tashifi yüsr ile nikmet ve talibi dayfi rahil ve ragibi mutmai zilli zail olduğunu aynen mülahaza ve yakinen murakabe etmekle taleben li-merzatillahi taala ve ibtiğaen li-vechil-ala vema tukaddimü li-enfisiküm min hayrin tecduhu indal- lah yevme yenzurül-mer’ü makaddemet yedahü yevme layenfau malün vela benun illa men etallahe bi kalbin selim ayeti kerimelerini tefekkür ve iza mate ibnü ademe inkataa ameluhu illa an selâsin sadekatin cariyetin ve ilmin yüntefau min badihi ev veledin salihin yed’ulehu bi hayrin ves-sedekatun tutfiy gadaber-rabbi ve yevme yestezillül-mer’ü tahte zilli sadekatihi hadis-i şerifelerine teşebbüsen tedebbür edüp meclis-i şer’i şerif-i nebevi ve mahfel-i din-i mübin-i Mustafavide vakf-ı atil-beyana li-eclit-tescil tarafı bâhirüş-şeriflerinden vekil nasb eylediği Abdurrahman Çelebi ibni Molla Mehmet nam kimesne muvacehesinde ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüp hala atyeb-i emlâkim- den ve ahsen-i eksabımdan silk-i mülk-ü sahihimde münselik olup cum nahiyesinde vaki kıbleten telli Musa ve şarkan mezrea’i kefir ve şimalen mezra-i Kevkebe arzlarına ve garben tarik-i âmme müntehi olan ma’i Afrin üzre dayir semuniye demekle meşhur olan üç göz değirmenden nısıf hisse-i şayiamı beher sene Halepte zikrolunan semuniye vakfı tarafına hasıl olan reyinden oniki buçuk esedi kuruş verilmesi şurut olan mülküm ve nehri safi üzerinde deyir cisir şenide vaki Hızır değirmeni demekle maruf bir göz değirmende olan üç kırat hissesi ve Kilis toprağında vaki kıbleten kendi arzımız ve şarkan bazen Şeyh Abdurrahman arzına ve bazan vadiye ve şimalen tarik-i mellake ve garben Cafer ağa arzına müntehi olan yüzaltmış eşcar zeytin mülkümü ve karye-i Leylut toprağında vaki kıbleten Abdülaziz Beşe ve şarkan hazinedar Mehmed Ağa ve şimalen Şeker oğlu mülklerine ve garben bazen Muharrem mülklerine müntehi olan ikiyüz eşcaritiyn mülkümü ve mezrea-i Çınadır toprağında vaki kıbleten El-Hac Hudaverdi ve şarkan Yüzğüden Ahmet ve şimalen zimmi bedri mülklerine ve garben vadiye müntehi olan ikiyüzelli eşcar-ı tiyn mülkümü ve mezreatil Kefer Senaya toprağında vaki kıble- ten tarik-i âmme ve şarkan zaim mülküne ve şimalen Mumcı Ahmet Beşe müllküne ve garben vadiye müntehi olup eşcar-ı müsmireyi muştemil olan mülk bahçemi ve nefs-i Kilis mahallatından mahalle-i

— 372 — Kanada vaki medrese kurbinde kıbleten Sünnetci El-Hâc Ali ve garben Fatma Hatundan iştira eyledi- ğim iki bab dükkân ve şarkan ve şimalen tarik-i âmme müntehi olup huccet-i şer’iyye ile El-Hâc Kasım oğlu Elhac Ahmedden iştira eylediğim iki bab dükkan ve bir bab Furunumu ve taraf-ı garbilerinde vaki kıbleten El-Hac Ebubekir menziline ve garben Hasan beşe mülküne ve şimalen tarik-i âmme müntehi olup hüccet-i şeriyye ile mezbure Fatma hatundan iştira eylediğim iki bab dükkânımı ve yine Selli oğlu Muharremden iştira eylediğim bir bab dükkanımı garben Canbulât vakfına kıbleten tarik-i âmme ve şarkan Şeref dükkânına ve şimalen Hacı Abdülkadır meskenine müntehi olup hüc- cet-i şer’iyye ile olan bir bab dükkânımı ve valide-i merhume ziy irsilehis-seme ifraz ve intikal edip tahtani bir büyük kemerli mesken ve fevkani murabba mesken ve bir tahtani iraki mesken ve bir kenif ve cübbi ma’i ve havluyu havi hüccet-i şer’iyye ile temlik ve tasarrufumda olan menzil süknami ve kiblesi tarafında muttasılan vaki bir tahtani ve bir fevkani mesken ve bir küçük tahtani ve bir fevkani mesken ve bir tahtani mesken dahilinde bir küçük hazine ve bir tahtani iraki mesken ve bir matbah ve cübbüma’ ve havlu’i havi mülk-ü müştera süknası ve mezrea-i Çınadır toprağında vaki kibleten tarik-i mellâk ve şarkan Yusuf çelebi oğlu mülküne ve şimalen tarik-i mellake ve garben emir hac oğlu mülküne müntehi olan binbeşyüz tiyek bağımı ve yine çınadır toprağında vaki şimalen tarik-i âm ve garben Hüseyin beşe mülküne ve kibleten yine Hüseyin beşe mülküne ve benli Mehmet mülküne ve şarkan Çerkez ağa oğlu mülküne müntehi olan bahçemi eşcar-ı müsmire ve ğayr-ı müsmire bahçemi ve yine Çınadır toprağında vâki kibleten tarik-i mellâk ve şarkan ve şimalen emir hac oğlu bahçesine ve garben tarik-i mellâke müntehi olan bahçemi eşcar-ı müsmire ve ğayr-ı müsmire bahçemi hasbe- ten lillahi taala ve ibtiğaen li-veçhil-ala ve hasbeten li-ruhi resulihil-mualla aleyhi salevatullahil-üm- miy kendü zürriyyetime vakf ve habs eyledim ve kendi zürriyyetim münkati olduktan sonra hemşire ve hemşiremin evlâdı evlâdına ve evlâdı evlâdına vakf eyledim ta nesli münkati’ oluncaya dek eğer zukur ve eğer inas evlâdı evlâdına evlâdı evlâdına anın dahi evlâdı münkati oluncaya dek vakf ve habs eyledim ve şöyle şart eyledim ki;

Zikrolunan emlâk ve akaratı mahdude-i mevkufeden hasıl olan rey’inden merhum ve magfurun leh Canbulad aleyhi rahmeti rabbil-ibad camii şerifinde bir ehl-i Kur’an mücevvid ve mürettil fasi- hül-lisan kimesne bade selatis-subuh sadr-ı Furkan-i Azimüş-şan sure-i Yasin-i şerif ve badehu on bir kerre ihlas-i şerif ve birer kere muavvazateyn ve fatiha’i tilâvet edüp bade resul-i ekrem sallallahü aleyhi ve sellem hazretlerine onbir kerre salât-i şerife ihda eyleyüp sevaplarını ruhuma hibe eyleye mukabelesinde yüz yirmi akçe bir esedi kuruş olmak üzre beher gün ikişer akçe verile ve yine camii mezkurda ve bade selatiz-zuhur bir kimesne sure-i feth-i şerif ve onbir kerre ihlas-i şerif ve birer kerre muavvazateyn ve fatiha’i tilâvet edüp badehu onbir kerre salavat-ı şerife verüp sevabını ruhuma hibe eyleye mukabelesinde minval-i muharrer üzre yevmi ikişer akçe verile ve yine camii mezburda bade salatil-asır bir kimesne sure-i amm-i şerif ve sure-i izacae nasrulah ve on bir kerre ihlas-i şerif ve birer kerre muavvazateyn ve fatiha tilavet edüp badehu on kerre salavati şerife verüp sevabını ruhuma hibe eyleye mukabelesinde minval-i meşruh üzre yevmi ikişer akçe verile ve bundan akdem Azaz nahyesin- de vaki Rail nam karyede hasbeten lillahi taala ve ragbeten li-merzatil-âla bina eylediğim mescid-i şe- rif imamına veçh-i meşruh üzere yevmi ikişer akçe verile ve mescid-i mezburun tamir ve termimi dahi bila taksir görüle mademki ben hayatta olam minval-i meşruh üzre erbab-ı vezaif-i mezbureye vazife-i mersumelerini verüp akarat-ı mevkufenin tamir ve termimi lazimelerini gördüğümden sonra fazlası- na ben mutasarrıf olam ben vefat ettikten sonra evlâdını evlâdı evlâdım ve evlâdı evlâdı evlâdım nes- len bade neslin batnen bade batnin minval-i meşruh üzere zabt eyleye ve kendi zürriyyetim münkati olduktan sonra hemşire ve hemşiremin evladına ve evlâdı evladına ve evlâdı evladına vakf eyledim ta nesil münkati oluncayadek eğer müzekker ve eğer müennes hemşiremize ve hemşiremizin zürriyye- tine anın dahi zürriyyeti münkati olduktan sonra ütekama ve ütekamın evlâdına ve evlâdı evlâdı evlâ- dına vakf ettim minval-i meşruh üzere zabt ede erbabı vezayife vazife-i muayyenelerini verüp emlâk ve akaratın tamir-i masarifi lazimelerini gördüklerinden sonra mutasarrıf olalar erşed evladım yevmi beş akçe ile mütevelli olup zukur ve inası ales-seviye ahz edeler ve eğer zürriyyetim münkariz olur ise evkaf-ı mezburemi haremeyniş-şerife vakf ettimki hazreti Habibullah sallallahü aleyhi ve sellem şefa- atine mazhar düşem deyu ve medine-i Kiliste hakimüş-şerif efendileri müddet-i vilayetlerinde vakfı- mızdan yevmi iki akçe ile nazır ola ve sahib-i vezaifin vazife-i muayyenelerini ahz ettiklerinden sonra

— 373 — kemal-i merhamet ve eltaf atıfetlerinden mercu ve mütevekkıftırki şurut-u mezkure icrasında yev- mel-ayenfau malün vela benün illa men etallahe bi kalbin selim femen beddelehu badema semiahu fe innema ismihu alellezine yubeddilunehu innallahe semiun alim Ayet-i kerimelerini mülahaza ve hav- fullahil-alimi murakabe buyurub erbab-ı vezayifin şurut-u mahudesini yerine getirmeklerine ve em- lâk ve akarat-ı mevkufenin tamir ve termimine kemâl-i mertebe hüsn-ü takdirleri olup ve baki kalan rub’unu haremeyniş-şerifeyn evkafına zam ile vallahü ala ma nekulü vekil ve hüve ala külli şey’in şehid deyu mütevelli-i mezbur Abdurrahman çelebiye teslimen hatm-i kelâm eyledikte mütevelli-i mezkur dahi kabul ve tesellüm ve sair mütevellilerin yeni vakf-ı mezbure mutasarrıf oldukta vâkıf-ı mezbur Süleyman ağa meclisi mesfurda zimamı kelâmı tarafı ahere mün’atif olup egerçi vakf-ı akar imamı Azam ebuhanifetil-kûfi amelehullahü taala bil-lütfihil-hafiyyi vel-celiyy katında sahih amma gayr-ı lazım olmağın vakıftan rucuan akarat-ı mahdude-i mülküme istirdad ederim dediğimde mütevelli-i mezbur cevabında egerçi hal zikrolunduğu minval üzredir ve lâkin imameyn-i humameyn katlarında lüzumdan müfarekat etmeyüp vakf-ı mezbur alen-nematil-mezkur teslim-i mütevelli olmağla sahih ve lazımdır îmameyn kavli şerifleri üzre şer’an hüküm talep ederim deyu muvakkit sadr-ı kitap tuba lehu ve hüsne meap huzurlarında murafaa olduklarında hakim-i müşarünileyh esbeğallahü niamehu aleyh hazretleri tarafı vakfı ercah ve evlâ ve elyak ve ahra görüp evvela imamı Azam aleyhi rahmetulla- hi melikli-erham kavli üzre sihhatine ve saniyen inameyn-i humameyn rahimehumallah kavilleri üze- re sihhati luzumdan ademi müfarakat ile teslim-i mütevelli olundukta sahih ve lazım olduğuna şer’an hüküm etmeğin fesaren vakfen sahihen şer’iyyen ve habsen sarihen mer’iyyen bi haysü la yuba’ vela yuhebü vela yürhen vela yüsterhen “Femen beddelehu badema semiahu fe innema ismihu alellezine yubeddilunehu innallahe semiun alim.” ve ecrül-vâkıfi alel-hayyil-cevadil-kerim.

Cera zalike ve hurrire fi evaili Ramazaniş-şerif li-sene selâse ve tis’ine ve elf. (Evail-i ramazan 1093 )

ŞUHUDU’L-HAL;

Mefharül-fudela Osman efendi el-vaiz Hasan efendi el imam bi camii Murtaza paşa Sipahi Ab- dülkadir efendi el-hatip bi camii Murtazapaşa Osman efendi el-hatip bi camii Akcurun İbrahim Halil efendi el imam bi camii canbulad Süleyman efendi el-hatip bi camii Canbulad İsmail ağa elcündi. Mefharül-âlim Mehmet efendi el-müfti bi medine-i Kilis Cafer ağa ibni elhâci Ali. Fahrül-akran İbra- him ağa Kethüda biri Kilis Şeyh ibrahim ibni Emmi el imam bi medrese Mehmet Ağa kapucu zâde. Sü- leyman ağa elcündi. Hasan bey Kerliyo Mehmet bey bini elhac Veli İbrahim bey elcündi Molla Hasan bini ibrahim elmüezzin bi camii Tekke. Molla Ali bini Ömer elmüezzin bi camii Tekise. Mehmet Çele- bi bini Hüseyin efendi . Ahmet Çelebi bini Cemal. Mehmet Çelebi bini Molla Süleyman . Ahmet Çelebi bini Garip. Elhâci Habib Çelebi. Elhâc Mahmud çelebi. Esseyid Muharrem elkaymakam ennakip . El- hac Mehmet ağa bini Osman Kordonirracil Hüseyin bey elcündi. Karlı Muhzır başı Elhac Cemaleddin Çelebi Molla Mustafa bini Ali Ahmet çelebi bini Çekmeceli VE GAYRÜHUM MİNEL-HAZİRÎN.

— 374 — — 375 — — 376 — — 377 — Süleyman bin Osman Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 2172 Numaralı Defterin 30. sayfası- nın 23. sırasında kayıtlı Kilis’te “Süleyman bin Osman Vakfı”na ait 1324 H. (1906 M.) tarihli vakfiyenin yeni harflere çevirisidir.

-Suyolu-

Hacı Süleyman ibni Keleşzâde Osman vakfiyesi.

el-Hamdulillahillezi ce’ale’s-sadaka’l-cariyete ala sebili’s-sevab ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Seyyidia ve Nebiyyina Muhammedin hayra’l-evvel ve hayra’l-ashab.

EMMA BA’DU; işbu vakfiye-i (Boşluk var.) el-beyan ve vesika-i bediu’l-ünvanın tastir ve imla ve tahrir ve inşasına badi ve bais sahibu’l-hayrat ve rağibu’l-hasenat oldur ki;

Haleb vilayet-i celilesi dahilinde kain medine-i Kilis’in Mollahamud Mahallesi ahalilerinden Hacı Süleyman ibni Keleşzâde Osman nam kimesne medine-i mezkur mahkeme-i şer’iyyesinde meclis-i şer’-i akvam lazimu’t-ta’zimde zikr-i ca’i vakf li-ecli’t-tescîl mütevelli nasb ve tayin eylediği medine-i mezkurun mahalle-i mezkur ahalilerinden Hamu Hocazâde Hacı Mehmed ibni Hacı Emin nam ki- mesne muvacehesinde ikrar-ı sahih-i şer’i ve itiraf-ı sarih-i mer’i edüb madem ki ben labis-i libas ha- yatın zirde tayin ideceğim şurut-ı vakfın amel-i kalilinde ecr-i cezil istihsali la büddür. Bu dar-ı dünya mütehakkık dar-ı fena olub mukimi mübtela-yı hazar-ı daim ve nimeti manende zilli zail bî-kaim olduğunu her ne kadar basar-ı dur beyninde numayan ve vâkıf-ı umur din-i dünya ve uhraya ayandır. “Küllü nefsin zaikatü’l-mevt.” zevkinden tatmadan “Küllü men aleyha fan” hakikati vücud inşasına sirayet itmeden “ve iz kane zalike fi’l-kitabi mestur” kavl-i şerifinden naklen götürdükleri asar-ı hay- rat ve sadakat-ı cariyanımın “vallahu yüda’ifu li-men yeşa” ile her birinin ecr-i sevab fi yevmi’l-hisab va’d buyurmuşlar “ve kane ma’kula” âyet-i kerimelerinin mana-yı münifinden habir ve âğah olduğum ecilden vakf-ı âti’l-beyanın suduruna değin silk-i mülkümde münselik zabt ve rabtımda munzabıt medine-i mezkurenin Akdere Mantarasında vaki şarken Hocaoğlu Halil Hoca kıbleten Ra’illioğlu Hacı Mehmed şimalen Hacı Firuz vereseleri ve bazen Pekmezoğlu ve garben tarik-i has ile mahdud ve mümtaz yedi yüz eli guruş kıymetli otuz yedi eşcardan ibaret bir kıt’a zeytunluk ile yine medine-i mezkurede vaki kıbleten Kuloğlu Habib Çavuş şarkan İmamoğlu Ömer şimalen tarik-i âmm garben keza Hacı Firuz vereseleri zeytunluklarıyla mahdud ve mümtaz iki yüz guruş kıymetlu on altı eşcar- dan ibaret bir kıt’a ki cem’an iki kıt’a zeytunluğumu talebu’l-merzatı Rabbi’l-ula “yevme la yenfe’u malun vela benun illa men etellahe bi-kalbin selim” ricasıyla vakf-ı sahih-i müebbed ve habsi sarih-i muhalled ile vakıf ve habs edüb şöyle şart eyledim ki;

Ben labis-i libas-ı hayat oldukça vakf-ı mezkureme mutasarrıf olub gallatın ekl ve bel’ idem. Bi-emrillahi Teâlâ vefat ittikden sonra işbu hazar-ı mezbur Hacı Mehmed mütevelli olub senevî hâ- sıl olan gallesinden evvela vakf-ı mezkurumun cift vesair timar masarıfı ba’de’l-ihrac fazla-i galle- den mahallemiz bulunan Molla Hamud Mahallesinde vaki Ayn Obası çeşmesine cereyan eden ma-i carinin mecrasının Kurt Ağa çeşmesi yanında bulunan taksimden ifraz olunub doğrudan doğruya Fellah Kastalı ile mezkûr Ayn Obası çeşmesine cereyan iden su mecrasının lazım tamir olan mahal- lerinin tamire sarf oluna ve muceb-i tamir olmadığı seneler fazla-i galle çeşme-i mezkur vakfından olub mahalle-i mezkurenin kıble cihetinde Şose tariki şimalinde ve medine-i mezkur ittisalinde vaki bir adet gölde mevsim-i şitada teraküm eden ma-i matar mevsim-i sayfda izale oldukdan sonra te- cemmu iden gübreleri ahara bey’ ile gallatı mütevelli nezdinde hıfz ve istirbah olunduğu gibi vakf-ı mezkurumun gallesi dahi mütevelli-i mezbur nezdinde hıfz ve istirbah oluna ve hin-i lüzumunda balada gösterdiğim şurut ve vechiyle mecra-yı mezkurenin muceb-i tamir olan mahalline sarf oluna deyu tayin-i şart ve tahfis-i kuyud ile vakf-ı mezburumu fârigan ani’ş-şevâğil mütevelli-i mezbure teslim ol dahi sair mütevelliyan-ı evkaf gibi bürheten mine’z-zaman tesellüm ve tasarruf eyledi deyu

— 378 — mütevelli-i mezbur tasdikine mukarin ifade ettikten sonra vakf-ı mezbur semt-i vifakdan canib-i şi- kaka azim ve mütevelli-i mezbur ile husumet ve niza’a cazim olub İmam-ı Azam ve Hümam-ı Efham Ebu Hanife el-Kufi hazretleri katında vakıf akar menzile-i ariyette olmakla ve İmam Muhammed bin Hasan eş-Şeybani hazretleri katında vâkıf menafi’-i vakfı nefsine şart ile vakıf batıl olduğuna bina’en vakf-ı mezkurumudan rucu’ benim içün şuru’ olmakla mezkur zeytunlukları ke’l-evvel mülküme is- tirdad iderim dedikde mütevelli-i mezbur Hacı Mehmed dahi cevab-ı ba-sevaba tesaddi edüb eğerci hal bast olunan minval üzere olduğu cay-i işkal değildir. Lakin arif-i semadani Ebu Yusuf eş-şehir bi’l-imam-ı sâni hazretleri katında vâkıf mücerred vakaftu dimekle ve İmam Muhammed bin Hasan eş-Şeybani hazretleri katında teslim el-mütevelli olmağla vakf-ı mezbur sahih ve lazım oldu deyu red ve teslimden imtina ile vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm olunmuş taleb iderim didikde hakim-i muvakki’ sadr-ı kitab “Tuba lehu ve hüsnü meab” efendi hazretleri huzurunda müterafi’an ve her biri mübteğasınca faslu hasme taliban olduklarında hakim-i muma ileyh esbegâllahu (Bir kelime okunamadı) aleyh Efendi dahi tarafeynin edillesine nazar menna’ ve mubtil-i hayr olmakdan hazer ile alimen bi’l-hilâfi’l-cârî beyne’l-e’immeti ve’l-eslaf vakf-ı mezkurun sıhhat ve lüzumuna hükm-i sahih-i şer’i ile hüküm itmeğin vakf-ı mezkur sahih ve lazım olub min ba’d nakz ve nakızına muhal oldu. “Fe- men beddelehu ba’de ma semi’ahu fe-innema ismuhu ale’l-lezîne yübeddilûnehu innellâhe semî’un alîm.” ve ecru’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerim.

Cerâ zâlike ve hurrire fi’l-yevmi’l-hamis ve’l-işrin min Saferü’l-hayr li-sene erba’a ve işrin ve selase mi’e ve elf. (25 Safer 1324)

Naib-i Kaza-i Kilis es-Seyyid Mustafa Şükrü

Şuhudu’l-hâl; Şıhlar Mahallesinden Kazzazzâde Hacı Mehmed ibni Mustafa, -Kara Ali Mahallesinden Müslimoğlu Mustafa, -Şıhlar Mahallesinden Kurumcuoğlu Mustafa Efendi oğlu Akif, -Nureddin Mahallesinden Topalzâde Surur Efendi bin el-Hâc Mustafa Ağa ve ğayruhum.

Ba’de’l-kayıd mukabele olunmuşdur. Katib-i mahalle-i şer’iyye Mühür (es-Seyyid Mehmed)

— 379 — — 380 — — 381 — Hace Zahide Vakfı

Gaziantep’in Kilis kazasında mulhakadan (Hace zahide) vakfına ait on beş Teşrinisani 1340 tarihli ilamın örneğidir.

VAKFİYE Kararı Esası 340/60 340/60

İycabi bil müzakere: Kilisin şeyh Abdullah mahallesinde mukime Tokmağın oğlu Bekir bini Öme- riin zevcesi ve Demirci şeyhu oğlu Osmanın kerimesi hâcı zade nam kadının, Kilisin Öküz Pazarı mevkinde vaki ve muhsır Ali oğlu culcu Yusuf ağa ile meyhanelerinde nısfiyyet üzre müşterek ma- lumilhudud bir bab bakkal dükkanındaki nasıf hisse-i şayihasını Murtaza Ağa camii şerifi ne vakf edeceğine dair mezbure tarafından mutekattim üç eylül 340 tarihli bir kıta istida ile bil müracaa mez- bure Hacı Zahidenin muhedderattan olması hasebile ol babadaki takririnin hanesine istima ve zat ve tescili taleb olunmağla canibi mahmekemden Nayb sıfatiyle takriri mezkuru mahellinde istima ve zabt etmek üzre mezunen izam kılınan mahkeme’i asliye baş katip muavini hüseyşn vefzi efendi bini Mustafa ağa mezburenin şeyh Abdullah mahalllesinde kain hanesine bil azime hazır bulunan kilisin İnnablı kütah mahellesine mukim Murtaza Ağa camii şerifi imamı kodamacı zâde hâcı Mustafa efen- di ve Deveciler mahallesi muhtarı muhzir Alioğlu semerci Yusuf ağa bini Mehmed Ali ağa ve mahelli-i mezkure ahalisinden mezburenin zevci Tokmağın oğlu Bekir bini Ömer ve Saka Başının oğlu sahid-in oğlu vakıf ve yapıcı maminin oğlu hasan nam kimseler ile akdi meclis etmeleri muteakip huzure gelen ve hazurini merkumun taraflarından şahsı ve hüviyeti tarif ve kemali akil ve sıhhatte olduğu mütte- fikan beyan olunan mahelle-i mezkure ahalisinden tokmağın oğlu Bekir bini ömerin zevcesi demirci şeyhu oğlu Osmanın kerimesi mezbure hâcı Zahidenin bittavi verriza takriri kelam ve tabiri anilme- ram ile Kilisin Öküzpazarı denmekle maruf olan mevkinde ve muteveffa binbaşı Recep beyin hanı karşısında vaki ve şarkan ve şimalen tarik ve garben muhzır ali oğlu semerci Yusuf ağa bini mehmed ali ağa ile münasefeten müşterek bulunduğumuz bir bab semerci dükkanı ve kıbleten aşcıoğlu Meh- medin dükkanı ile mahdud ve mumtaz olup merkum semerci Yusuf ağa ile münasefeten bil iştirak tahtı tasarrumuzda kain bulunan bir bab bajkal dükkanındaki nısıf hisseyi şayiamı hasbeten lillahi taala vakfı sahihi müebbet ve hapsi sarihi muhalled ile vakıf ve habis ettim ve şöyle şart eyledim ki : vakfı mezkurun tevliyeti ben hayatta oldukça galesini bitamamiha kendi umur ve hususatına sarf edebilmek salahiyet ile benim uhdemde ola ve ve benim vefatımdan sonra gale-i mezkuru bitama- miha kendi umur ve hususatına sarf edebilmek salahiyetiyle tevliyeti mezkure hazır bulunan işbu zevcim tokmağın oğlu Bekir bini ömerin uhdesinde ola ve benim ile merhum zevcim bekirin vefat- mızdan sonra hazır-ı bil meclis olan kilisin deveciler mahallesi muhtarı mıhzır ali oğlu Yusuf ağa bini mehmed ali ağa vakfı mezkure mütevelli ola ve gallesi Kilisin Deveciler mahallesinde kain Murtaza Ağa camii şerifinin tamir ve termimine mefruşat tenviratına vesair güna bilcümle levazımını sarf olu- na n ve merkum Yusuf ağanın vefatından sonra merkumun batnen bağde batnin evlad ve evladı evladı inasının ekber ve erşedi mütevelli ola ve bağde inkırazihim camii şerifi mezkur camatinin ekseriyet ara ile intihap edeceği emin bir zat mütevelli oluna deyyu ifade ve ifadatı vakıasının zat ve tescilini talep eylemek ile takri vakın aynen ve harfiyen zabt ve tahrir ve ziri mezbure hacı zahide ve hazıruni merkumun ile beraber naibi muma iley başkatip muavini Hüseyin Fevzi Efendi taraflarından imza ve temhir kılındığı hazıruni merkumun ile beraber huzuru mahmekemeye gelen muma ileyh Hü- seyin Fevzi efendi tarafından bayan ile zabtı mezkur bittevdi ol süretle inha olunmağla ve mezbure hacızahidenin muracatı vakası üzerine mukademah hususu mezkure alakada buklunanların 15 gün zarfında mahkemeye müracat etmeleri luzumu 10 eylul 340 tarih ve 196 numaralı Kilis gazetesiyle ilan olunduğu halde bugüne kadar bir güne müracaat vuku bulmasından vakfı mezkur hakkında dava ve münaza mevcud olmadığını anlaşılmasına mebni bermucebi inha vakfı mezkurun tasdik ve tesciline 16/teşrinisani/340 ve fi 22/rabiulahir/343 tarihinde müttefikan karar verildi.

— 382 — Resmi mühür Pul:Resmi mühürü ve imza Kilis 16/Teşrinisani 340 Türkiye cumhuriyeti Başkatip muavini Mahkemei Asliyesi Hüseyin İdare meclisinin 15/1/945 tarih ve 40/37 sayılı kararı uyarınca vakıf kayıtlar kütüğüne aynen kayıt ve tescil edilmiştir. 29/1/945 Karşılaştırılmıştır. 29/1/945

— 383 — — 384 — — 385 — — 386 — — 387 — Zekiye Hanım binti Mustafa Ağa Vakfı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivinde bulunan 616 Numaralı Defterin 104. Sayfa, 58. sırasında kayıtlı Kilis’te “Zekiye Hanım binti Mustafa Ağa Vakfı”na ait 1332 H. (1913 M.) tarihli vakfi- yenin yeni harflere çevirisidir.

İşbu vakfiye Evkaf Umum Müdürlüğünün 14 Mayıs 1934 tarih ve 144538/1059 numaralı tahrirata ile mürsel merkez idarei encümeni ve tevcih heyetince ittihaz edilen 8.5.2934 tarih ve 1040/354 numaralı kararı üzerine kayd edilmiştir.

Elhamdü lillahil vakıfı ala külli hal el münezzehi anittağyiri ve intikal vesselatü vesselamü ala Mu- hammedin el mavsufü bi mekarimil ahlaki ve mahasimil hisal ve ala alihi ve ashabihi el aricine ila ma- aricil kemal(amma badü işbu vakfiyyei sahihatüssahavi ve vesikai şer’iyietül matavinin tahrir ve inşa ve tastir ve imlasına badi zikri ati vakıfanın iltimaile huşusu atil beyanın mahallinde ketb ve istima ve fasl ve hasımı için kibeli şer’i şerifi enverden mezunen bil hükm irsal olunan Kilis mahkemei şeriye başkatibi hafız Mehmed efendi ibni İbrahim ağa Haleb vilayeti dahilinde kain Kilis kasabasının Tırıklı Mahallesinde vaki Sağir zâde Muharrem Kemal efendi ibni Hacı Mustafa ağa ibni Hacı ağa hanesi demekle maruf haneye varub akdi meclisi şer’i meali eyledikde kasaba-i mezkurenin Büyük Kütah mahallesi misvanından şahsi ceridei vekaletde isimleri muharrer kimesneler tariflerile muarrefe sa- hibetülk hayrat ve rağıbetül hasenat Zekiye hanım bintil muma ileyh Sağır zâde Hacı Mustafa ağa nam hatun meclisi makudü mezkurde zikri ati vakfi na li eclittescil mütevelli nasb ve tayin eylediği mezkur Tırıklı Mahallesinden Hacı Mehmed efendi ibni Hafız Mahmud efendi mahzarında kemali aklü sıhhatda olduğu halde bu taviha ikrarı sahihi şeri ve itirafı sarihi mer’i edüb zikri ati vakfın su- duruna değin 1329 senei maliyesi şehri kanunun sani tarih ve 150 numaralı bir kıt’a tapu senedi muci- bince ba tapu mülkü müşteram olub kasabai mezkurenin köşker Pazarı nam mahallinde vaki şarkan tariki âm cenuben Kürekçi oğlu Sabit ve Mes’ud ve Eyyub benuni Abdullah dükkanları şimalen tebe’a i devleti aliyyeden ermeni milletinden nalband Kıyort veledi Artinin nalbant dükkanı ve garben kısmen merkum Kiyork ve kısmen Halebli oğlu Mehmed bin Halil dükkanları ile mahdud ve yedi bin kuruş kiymetli bir bab dükkanımı hasbeten lillahi te’ala vakfı sahihi şer’i ile vakf ve habs edüb şöyle şart eyledim ki hayatta oldukca ben mütevelli olan bi emrillahi taala vefat eylediğimden sonra bi ebeveyn er karındaşım muma ileyh Muharrem Kemal efendi mütevelli ola badehu oğulları Mustafa Behcet ve Mehmed Cemal efendiler ber vechi munasafa müştereken mütevelli olalar bunlardan bila veled zukur vefat ederse uhdesinde bulunan nısfı tevliyet ber hayat olana münhasir ola ve an veledi zukur vefat ederse zikri ati tertib üzere evladı zukurunun ekber ve erşedi diğeri beş hayat olan ile ber vechi muharrer müştereken mütevelli ola her ikisinin vefatından sonra ileyh Mustafa Behçetin evlad zuku- runun ekber ve erşedile muma ileyh Mehmed Cemal efendinin evladı zukurunun ekberi ve erşedi ber vechi muharrer müştereken mütevelli olalar yalınız birinin evladı zukuru bulunur ise anların ekber ve erşedi mütevelli ola her ikisinin evladı zukurları kalmaz ise ebna ve ebnalarının her tarafından birer adet ekber ve erşedi ber vechi muharrer müştereken mütevelli olalar yalınız bir tarafın ebna ebnası bulunur ise onların ekber ve erşedi mütevelli ola ve in sefel kaydile mukayyed olduğu halde ebna ebna ebnalarında dahi tevliyet tertib ve şartı sabık üzere cari ola bunlardan kimse kalmaz ise muma ileyhi- ma Mustafa Behçet ve Memet Cemal efendilerin benatı sulbiyelerinden birir yadet en ziyade kebire ve reşideleri ben vechi muharrer müştereken mütevelli olalar yalınız birinin benatı bulunur onların en ziyade kebire ve reşidesi mütevelli la bunların vefatından sonra ve in sefelet kaydile mukayyed olduğu halde mezburenin benatı ebnalarında dahi tevliyet tertip ve şartı sabık üzere cari ola bunlar dahi munkarız olu ise yine muma ileyhima Mustafa Behcet ve Mehmed Cemal efendilerin ve in safel kaydile mukayyed olan ebnai benatlarında tertib ve şartı sabuk üzere tevliyet cari ola bunların dahi vefatından sonra kezalik kaydı mezkurle mukayyed olduğu halde benat benatlarında tevliyet tertib ve şartı sabık üzere cari ola bunların dahi vefatından sonra kezalik kayd-ı mezkurle mukayyed olduğu halde benat benatlarında tevliyet tertib ve şartı sabık üzere cari ola bunların dahi inkirazından sonra evvela diğer li ebeveyn er karındaşım hacı Veli efendi ve saniyen keza li ebeveyn diğer er karındaşım Mehmet efendilerin evladları tafsil sabık vechile mütevelli olalar ve vakfı mezkur yedi mütevelli ile bil

— 388 — istiğlal hasıl olan rey gallesinden evvela mezkur vakfın tamir ve terminat masarifatı badel ihrac baki gallesinden ki her sene ruhum için vasatinden bir aded kurban zebh olunub cild ve lahmi fukaraya tasarruf oluna ve her ayda vakt haline münasib ücretle mezkur Tırıklı mahallesinde vaki Şeyh Cami şerifinde bir hatmi şerif tilavet olunub sevabi ruhuna ihda oluna ve şuhuru selase de ki berat ve mi- rac ve kadir gecelerin de mevsimine göre bir mikdar tabhi ta’am olunub beş on fukaraya tefrik edil bunlardan fazla kalan galleyi mütevelli olan zade ekl ve bel eyleyedeyu tayini şurut ve tebyini kuyud edüb mezkur dükkanı fariğan anişşevagil mütevelli muma ileyh Hacı Mehmed efendiye teslim ol dahi vakfiyet üzere kabz ve tesellüm ve sair mütevellilerin evkafda tasarrufları gibi tasarruf eyledi dedikde) gıbbe’t-tasdiki’ş-şer’i vakıfai muma ileyha Zekiyye hanım semti vifakdan canibi şikaka azim ve müte- velli muma ileyh ile husumet ve niza’a cazime olub vakf akar imamı azam ve mhümami efham siracül kaşifül gumme hazretleri katında menzilei aride olmağla vakfi mezburden rucu benim için meşru olduğundan vakfı mezkur dem rucu ve mahdudu mezkur dükkanı kel evvel mülkime istirdad ederim dedikde mütevelli muma ileyh hacı Mehmed efendi dahi cevaba tasaddi birle vâkıf mücerred vakaftü demekle ve teslim ilel müteveli olmağla ve eimme hanefiyeden luzumunu rey edenler kavilerine ib- tinaen ve vakfi mezbur sahih ve lazım olduğundan vakfı mezkurun sıhhat ve luzumuna hükmü şer’i olunmasını taleb ederim deyu her biri müterafian ve me’zunu muma ileyh huzurunda faslü hasme taliban olduklarında me’zun muma ileyh dahi canibi vakfı evlad görüp me’zunaen bil hükm müvella olduğu halde mahzarı vâkıfe-i mezbure de vakf-i mezburun sıhhat ve luzumuna hükmü sahihi şer’i ve kazai sarihi mer’i edüb vaki hali mahallinde ketb ve tahrir ve maan ba’s olunan umenai şerile huzuru şer’a gelerek ala vuku ihi inha ve takrir etmeğin hükmü mezkuru kıbeli şeriden dahi tenfiz olunmağın min ba’d vakfi mezkur sahih ve lazım oldu “Fe- men beddelehu ba’de ma semiahu fe innema ismuhu ale’llezine yübeddilünehu innellâ he semi’un alim.”

Cera zalike ve hurrire fil yevmil hamis aşer min şehri rebiül ahir li sene isna ve selasine ve selase miete ve elf. (15 Rebiu’l-âhir 1332)

— 389 — — 390 — — 391 — Zekiye Hanım Binti Hacı Mustafa ve Refika Hanım binti Mehmed Ağa Vakfı

Kilis’te (zekiye Hanım Binti Hacı Mustafa ve 154 Refika Hanım binti Mehmed Ağa) ya ait 1330 tarihli vakfiyenin örneğidir.

Elhamdulillahil vâkıfı ala küllü hal. Elmünezzehi anittağyiri vel İntikal. Vessalatü vessalamü ala seyyidina muhammedil mebsufu bi mekarimil ahlak ve mehasinil hısal ve ala alihi ve ashabihilaricine ila maaricilkelmal. Emma Badü: İşbu vakfiyei sahihatül fahavi ve vesikatü şeriyetül matavinin tahrir ve inşa ve tasfir ve imlası na badi ve bais zikri cai vakfatanın iltimaslarile hususi atiyülbeyan mahal- linde ketb ve tahrir ve istima ve fasl ve hamsi için kıbeli şer’i şeriften mezunen bilhüküm maa mürseli ümenal şer ile irsal olunan Kilis mahkemi şer’iye başkatibi Hafız Mehmed Efendi bini İbrahim ağa vaki sağır Zâde Muharrem Kemal efendi İbni Hacı Mustafa ağa hanesi demekle maruf haneye va- rup akdi meclisi şer’i mali eyledikte kasabai mezkurenin Büyükkütah mahallesinden şahısları tarifi şer’i ile muarrefetten zekiye hanım bintil mezbur sahırzâde hâcı Mustafa ağa nam hatunlar meclisi makudu mezkurda zikri ati vakıflarına lieclittescil mütevelli nasp ve tayin eyledikleri mumaileyh mu- harrem kemal efendi mahzarında her biri ikrarı sahidi şer’i ve itirafı sarihi mer’i edüp vaktaki bu darı fena bisebat ve bibaka olup naimi marazi zevalde ve mukimi şerefi irtihalde olduğunu mülahaza edip (Essadakatü fidyetün lilmaaş yevme yuhazülmücrime binnevasi) Malumumuz olduğundan maada (vema tukaddimu lienfüsiküm min hayrin tecidihu x indallah hüve hayren ve azame ecra) mefhumü münifinden habire ve agah olduğumuz ecilden zikri ati vakfın suduruna değin bizim her ikimizin müştereken malike ve mutasarrıfa olduğumuz salifuzzikir büyükkütah vaki canuben Ahmet Ef. İbni atar Salih bini Ömer bin Molla Bekir oğlu Ahmet ve Hüseyin ebnani Muhammed bini molla Bekir bazen tomas damadı demekle meşhur hacı ali bini şeyh ağa vereseleri Mustafa ve Hatice ve adileşima- len mahmud efendi ibnil mezbur Mehmet emşn ağa ibnil mezbur İbrahim Halil ağa garben arif ibni Ahmet bini derviş b. Hanelerile mahdud bir bab menzil derununda vaki garbe müteveccih tahtani iki pencereli bir bab oda ile fevkinde vaki keza iki pencereli bir bab fevkani oda ve mezkur tahtani odanın içinden girme mahzen tabir olunur üç pencereli bir bab fevkand oda ve mezkur tahtani odanın için- den girme mahzen tabir olunur üç pencereli bir bab kab mağaranın temamlarıle şarkan gurbe tulen II ve kıbleten şimal ciheti şarkisinden 4 ve ciheti garbisinden 3 ki ceman ve münharifen yedi zirraın nısfi üç buçuk zirraki bihisabitterbii 38,5 otuz sekiz buçuk zirraş mimari havlı sahası ve bi’ruma ve hakkı mürurile üç bin kuruş kıymetli mezkur odalar ve mağaranın temamlarile berveçhi muharrer havlı sahasını hasbeten lillahi vakfı sahih ve hasbi sarihi mer’i ile vakıf ve habsedüp şöyle şart eylediki biizm her ikimiz hayatta oldukça vakfı mezkuremize her ikimiz mütevelliye ve mutaşarrıfa ola her ikimizin vefatından sonra müteffa Mehmet emin ağanın oğulları Mustafa ve Mahmuf efendiler müştereken mütevelli ve mutasarrıf olup mezkur odalar ve mağara ve havlı sahasini hasebi macerel’ade istiğlal olunup hasıl olan galesinden tamir ve temrin masarifatı badelihraç fazla galeden beher sene yevmi udhiye vasatından beherimiz için. Birer adet kurban zabh olunup cildi ve lehmi fukaraya tasadduk oluna ve mumaileyhıma Mustafa ve Mahmud efendilerden birinin vefatında evladı zükurunun ekber ve erşedi kendisinin makamına kaim ola ve biemrillahi taala he-rikisinin vefatında evladı zükurları- nın ekber ve erşedi berveçhi muharrer müştereken mütevelli ve mutasarrıf olup şurutu mezkureye riayet eyleyeler birinin evladı zükurunun inkırazında diğerinin evladı zükurunun inkirazında diğeri- nin evladı zükurunun ekber ve rşedi müstakillen/ola ve her ikisinin evladı zükuru münkarız oldukta menzili mahdudu mezkure mutasarrıf olan zat mütevelli olup berveçhi muharrer şurutu mezkureye riayet eyliye fazla gale olduğu takdirde mütevelli olan zat ekil ve bel eyleye mütevelli mumaileyhiman işbu hazırı mumaileyh muharrem kemal ef. Nazır ola ve biemrillahi taala Muharrem Kemal efendinin vefatında evladı zükurunun erşed ve ekberi nazaret cihetine ifa ede deyu tayini şurut ve tabyini ma- sarif edip mezkur odalar ile mağaranın tamamlarile malumülmikdar havlı sahasını vakfiyet üzre fari- gan anişşevagil mütevelli mumaileyh Muharrem Kemal efendiye teslim eylediğimizde oldahi vakfiyet üzre kabul ve tesellüm ve sair mütevellilerin evkafta tasarrufları gibi bürheten minezzaman tasarruf eyledi dediklerinden bihasebittasdikışşer’i vakıfetan mumaileyhimetan semti vifaktan canibi şikaka azim ve mütevelli mumaileyh ile husumet ve nizaa cazim olup vakfı mezkurdan rücu’ bizim için meş-

— 392 — ru olduğundan vakfı mezkurdan rücu ve mezkur odalar ve mağara ile mezkur havlı sahasında kelev- vel mülkümüze istirdat ederiz dediklerinden mütevelli mumaileyh dahi cevaba tasaddi birle eimmei münifeden lüzümunu rey edenler kavillerine ibtinaen vakfı mezkur sahih ve lazım olmağla sıhhat ve luzumuna hükmolunmasını talep ederimdeyu her biri müterafian faslı hasme Taliban olduklarında me’zunu mumaileyh dahi tarafeynin edillesine nazar ve mubtıli ve mennaünlilhayr olmaktan hazer adip alimen bilhilafil cari beyneleimme tileslaf vakıfetani mezburetan hazir oldukları halde mezkur odalar ve mağara ve havlı sahasının vakfiyetine hükmü sahibi şer’i ile hükmedüp vakii hal mahallinde kütüp ve tahrir ve maa mürsel ümenai şer ile huzuru şer’e gelerek ala vukuihi eşhad takrir etmeğin vakfı mezkur kıbeli şer’i den dahi tenfiz olunmağın vakfı mezkuır lazım oldu. Femen beddelehu bade- ma semiahu feinnema üsmuhu alellezine yübeddilunehu innallahe semiın alim. Cera zalike ve hurrire filyevmilaşrin min şehrilzilkadetişşerife liseneti selasine ve selase miete ve elf.

Başkatip Naip Esseyid Mehmet Mehmet Fahri ./. Sağır Zâde Mustafa Sağır Zâde Hacı Veli Ef. Tırıklı mahallesinden Ef. Bini Muharrem Ef. Bini Hacı Mustafa Mehmet Şevket Ef. Bini Hacı İbrahim ef. Kilisli Oğlu Hikmet. Pul Resmi mühür ve imza okunamadı. Ayni vakıfların vaki müdahalenin menine dair 947 tarihli ilam örneğidir. T.C Kilis Asliye Hukuk Mahkemesi Esas : I75 Karar: 224 Yargıç : Hulki Öcal 876I Katip : Kemal Özgür Davacı : Kilis Vakıflar idaresine izafeten avukat Alaettin Bilgen Avukat Kadri Demirtaş. Dava : Tapu İptali.

Karar: Davacı vakıflar idaresi vekili avukat alaattin bilgen tarafından davalı aleyhine açılan kilisin büyük kütah mahallesinde doğusu Molla Bekiroğlu Mehmet veresesi ve kısmen Tomas damadı Hacı Ali veresesi batı Derviş Beyoğlu Ahmet oğlu Arif şimali Emin oğlu Mahmut hissesi cenubu Attar Salih oğlu Ahmet evleri ile çevrili bir ev İbrahim Halil Ağa oğlu Eminden karısı zekiye ve kızı Refikaya inti- kal edip onlarda bu evde garbe bakan iki pencereli alttaki bir oda ile keza iki pencereli fevkani bir oda ve tahtani odanın içinden girme üç pencereli bir kap mağaranın tamamları ile şarkan garbe uzunluğu II cenubdan şimale yedi zirai nısfi üç buçuk zira kiçeman otuz sekiz buçuk zirai mimari murabbai havlu hissesi ve su kuyusu ve yol haeklarını yirmi zilkade üçyüz otuz tarihinde vakfettikleri halde diğer hisse sahibi olan davalı mahmud güvenç evin heyeti umumiyesini yani vakfedilen yerlerde dahil olmak üzre kendi namına tasarruftan tapuyu tescil ettirmiş olduğundan tapusunun vakfoluna yerlere ait kısmının iptaline ve vakıflar idaresi namına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda davanın zaman aşımı noktasından rettine dair mahkemeden verilen karar Yargıtay birinci hukuk dairesinin 27/6/941 tarih ve 358/1670 sayılı karar ile vakıf malların raka- besine ait müruru zaman müddeti gerek eski hükümler mücebince gerek yeni 2762 sayılı vakıflar ka- nunun 41. Maddesinde yazılı olduğu üzre 36 seneden ibaret bulunduğu halde mahmekece bu cihetin nazara alınmayarak aksine bazı müteala ve hesaplarla vakfiye tarihine göre aradan yirmi senden fazla bir müddet geçtiği beyanile davanın müruru zaman noktasından reddine karar verilmesi yolsuzdur. Şeklinde bozularak çevrilmiş ve davacı vakıflar idaresi vekili avukat alaattin bilgen 13/9/944 tarihli dilekçesiile davanın bozma dairesinde rüyet ve intacını istemiş olmakla duruşma için tayin olunan günlerde davacı vakıflar idaresi vekili avukat alaattin bilgen ve davalı vekili Kadri Demirtaşın yüzleri- ne karşı temyiz bozmasına uyularak yapılan yargılama tedkikat sonucunda esasen tapucu müseccel olmayan ve müteveffiye vakıf zekiye ve refikanın cüzi şayi bir hissesi bulunan müddeabi hanenin bir

— 393 — odasını ve avlu ve kuyu hissesinin müfrez bir şekilde vakfedilmesi eksi mevzuat hükümlerine göre caiz olmadığı gibi vakıf hissesinin şimdiki halde vakıflar idaresi için tasarruf ve intifaına elverişli bir ciheti olmayıp netice itibariyle istifadesi imkansız bir münderis vakıf haline geldiğide keşfen sabit olmuş ve bu hisseye takdir edilen bedelin vakıflar idaresine verilmesi vakfın menfaatına daha uygun görülmüş olduğundan vakfın luzumu sıhhati hakkındaki iddianın redtine ve keşfen tesbit edilen 250 lira davalı Mahmut tarafından vakıflar idaresine verildiği takdirde vakfedildiği ileri sürülen şayi his- senin davalı Mahmut namına temlik ve tesciline dair verilen 27/12/945 gün ve 105/528 sayılı karar da- vacı vakıflar idaresi vekili avukat Alaattin Bilgen tarafından temyiz olunarak Yargıtay beşinci hukuk dairesinin 3/12/946 gün ve 463/2056 sayılı kararile (dava olunan gayrimenkule ait vakfiyenin son fıkra- sındaki hüküm tesiri göz önüne alınmayarak mehazi gösterilmeksizin eski mevzuata göre bu vakfın caiz olmadığından ve vakıflar idaresi için intifa elverişli bulunmadığından vesaireden bahisle vakfın sıhhati hakkındaki iddianın reddine ve bununla beraber 250 lira davalı tarafından vakıflar idaresine verildiği takdirde vakfedildiği ileri sürülen şayi hissenin davalı namına temlik ve tesciline hüküm ve- rilmesi yolsuzdur şeklinde ) bozularak çevrilmiş davalı 25/12/946 tarihli dilekçesi ile bozma dairesinde davanın devamı rüyet ve intacını istemekle beraber nakızdan evvelki keşifle tesbit edilmiş olan 250 lira değerle dava konusu olan mahallin kendi namına temlik ve tesciline verilmesi dava mahiyetinde itemiş olmakla duruşma için tayin edilen günlerde dvacı vakıfglar idaresi vekili avukat Alaattin Bilgen ve davalı vekili avukat kadri demirtaşın yüzlerine karşı yapılan açık yargılama ve Yargıtay bozmasıha uyularak icra kılına inceleme konmusunda gereği düşünüldü.

Dava konusu olan yererin vakfedilmiş olduğu dosya buluna 1330 tarihli vakfiye münderacatı ile sabir olmuş ve bu cihet yapılan keşifle birlikte teeyyüt etmiş ve vakfiyenin sahtelğine dair hiçbir iddia dermeyan edilememiş ve vakıflar kanunun 41. Maddesine göre evkaf mallarını müruru zaman müd- detide 36 senden ibaret olup olayda bahse konu bulunamamşı olduğundan davalı vekilinin yeinde olmayan savunmaları ve vakıf hissesinin 250 lira bedelle müvekkili namına temlik ve tescili hak

— 394 — — 395 — — 396 — — 397 — Şeyh Hızır Camii Vakfı

Kuyudı Kadime Vakfiyye Kalemi

Şahsiyet Orj. 168-429sr. Şeyh Hızır Camii Vakfı

Aded Umum Nev‘ Cihat Vazaif ve Muhassasat Esami-i Mutasarrıfan Tevcih Tarihi

429 Hitabet Yevmi akçe 2 Mehmed Sabit bin Mustafa 20 Şevval sene 317

Hâcı Mustafa Efendiye tevcih 16 Rabiülevvel sene 334

Vakıf İsmiyle Hayrat Müberratının Muhâl Ve Mevakı’ı Atik Esâmi Defteri

Kilis’te Kızılca Mahallesinde kâin Şeyh Hızır Camii Şerifi Hurufât 217

Şart-ı Vakıf Vukuat

Mumaileyhin vefâtile mahlulinden Mehmed Efendiye ba hatt-ı hümayun tevcih olunmuşdur. 16 Cemaziye’l-evvel sene 325. Arzı 1239 ---32 /321

Bu camide 336------beri vazife gören imam hatib ------17.12.1947 günü ve 11 sayılı kararı ma- kamın 3.7.948 günü onayı ile Canbolat Bey namı diğer Tekye Camii İmam hatipliğine nakledilmişdir. K/348/226 T.K./252

— 398 — MÜNFERİT BELGELER — 400 — Belge 1

1-İstanbul Müftülüğü Evkf-Müfettişliği 00634-00096

Haleb Vilayeti Kilis’te Mevlevi Tekkesi vakfına te‘âmül kadimi vechile bila vazife ve bila berât mü- tevelli olan Tekye-i mezküre şeyhi es-Seyyid Mehmed Emin Dede İbn-i Yusuf bila veled fevt Tekye-i mezkkûre meşayıheti ‘ömr zâdesi es-Seyyid Ahmed Subuhi Efendi ibn-i Ahmede ihâle olunmuş idü- yünden tevliyet-i mezkûre müceddiden cihât kalemine kayd ile şeyh mûmâileyh es-Seyyid Subuhi Efendiye tevcih ve yedine berât i’tası bâ evrak.

Fi 23 Rebîü’l-âhır sene 1290

1-Kilis Mevlevihanesi şeyhi Seyyid Mehmed Emin Dedenin çocuksuz vefatı üzerine yerine Seyyid Ahmet Subuhi Efendinin atanmasına dair karar. 1290 (1874)

— 401 — — 402 — Belge 2

2-Osmanlı Arşivleri Ev-IDM.00002-00025

1009 Maliye nezâret-i celilesinde merbût tezkiresiyle melfûfâtı vesâire komisyonda mutalı’a olunan hulasa-i keyfiyyet Kilis Mevlevihane’sinin müşrif-i harâb olan mahellerinin icrâsı ta’mirile münâsib mikdar ta’amiye tahsis hususundan ibaret olub icab-ı hal lediye’l –ta’mir maddesi diyer evrak üzeri- ne hazinede derdest mu‘amele bulunub ta’âmiyye tahsisine vakfının tahammülü olduğu gibi açıktan hazinenin dahi müsaidesi olduğundan işin bu cihetine cevab virilmesi zaruriyâtı umurdan görülmüş olmasına ol babda. Kâmil

17 Ha.sene1290 (1874)

2-Kilis Mevlevihane’sinin harap olan mahallerinin tamiri için kendi vakfından ve açıktan hazine- den yardım yapılması hususunda.

— 403 — — 404 — Belge 3

3-Ev-MKT-00685-132-1 Evkâf –ı Hümayun Nezareti Celilesine Devletlü Efendim Hazretleri

Kilis Mevlevihânesi şeyhi mukaddem ‘arıza-i duâ-hânı zehâdetlü Ahmed Subuhi Dede dâî‘leri Mevlevihâne-i mezbûrun idâresine ve anı mahsusâtı olmadığı ecilden bir mikdar ta’amiye tahsis buy- rulması istid‘â ve istirhamile makam vâlay-ı hazret-i nezaret penâhiyine bir kıt’a ‘arzuhal takdimine mücâseret ideceyinden bahisleistid’ânın icrâsına müsâ’ade-i ‘aliyye-i nezâret penâhileri şâyânı niyâ- zına tavassut dervişânemi iltimâs itmiş olduğundan mevâdd mümkineden bulduğu halde istirhamın is’âfile mevlevihâne-i mezbûrun ihyâsına himem ve müsaade-i inâyet penâhileri hazret-i nezâret penâhileri bî dirîğ ve iş‘âr buyurulmak niyazına ictisâr kılınmıştır. Ol babda emrü fermân hazret-i menlehü’l -emirindir.

30 Cemâziye’l -evvel sene 290 Eddai Sıraceddin Osman el Mevlevi 3-Kilis Mevlevihanesi şeyhi Ahmed Subuhi Dedenin Tekkede dağıtılmak üzere istemiş olduğu ye- mek masrafının karşılanması hususunda.

— 405 — — 406 — Belge 4

4-Ev.MKT.685-133-1

Maliye nezâret-i celilesinin merbût tezkiresile melfûkatı vesâire-i komisyonda mutâı’a olundu. Hulasa-i keyfiyyet Kilis Mevlevihâne’sinin müşrif-i harâb olan mahallerinin icrâsı ta’mirile münâsib mikdarı ta‘âma tahsîs husundan ibaret olub icâb-ı hal lede’t-temmül ta‘mirasının diyer evrak üzerine hazinece derdest muamele bulunub ta‘âme tahsisine vakfının tehemmülü olmadığı gibi açıkdan ha- zinenin dahi müsaidesi olmadığından işinbu cihetine cevab verilmesi zarûriyâtı umurdan görünmüş olmağla olbâbda emrü ferman hazreti men lehü’lemrindir.

17 Cemâziye’l -âhir sene 290 30 Haziran 89 (1889)

Mucibince

4-Kilis Mevlevihane’sinin harap olan yerlerinin tamiri ile yemek hususunda hazineden yardım isteğinin görüşülmesi hakkında.

— 407 — — 408 — Belge 5

5-Osm-Ev-Mkt 685-131-1

Devletlü Efendim Hazretleri

Postnişini bulunduğum Kilis Mevlevihâne’sinin senevi bin yüz guruş vâridatı var ise de fukara âm ta‘âmiyesine ğeyr-i kâfi bulunduğundan ve dergâ-hı şerif mezkûrun diyer suretle bir gûne vâridâtı olmamağla emr irade ve ta‘şîre muztarib olduktan sadaka-i ser efser cenâ-bı mülûkâne olmak üzre emsâli misüllü bir mikdar maâş tahsisi ve i‘tâ hususuna müsaide-i ‘aliye-i cenâb-ı nezâret penâhileri şayan ve bî dirîğ buyurulmak babında ferman hazret-i men lehü‘l- emrindir.

Sene 90 1 Cemâziye’l-evvel Eddai Hadem e’l -fakira Subuhi el Mevlevi 5-Kilis Mevlevihane’sinin gelirinin yeterli olmaması dolayısıyla kendisine bir miktar maaş bağlanma- sı hususunda.

— 409 — — 410 — Belge 6

6-Ev.Mkt.00685-111-1

Kilis Mevlevihâne’sinin müşrif-i harap olan mahellerinin icrâ-yı tâmiriyle münasib mikdar ta’a- miye tahsis-i hakkında mâliye nezâreti celilesinin 29 sene 290 tarihlü ve otuz sekiz numrolu tezkire- lerine cevâb.

Mefâd-ı iş’ar ‘âli-i cenâb-ı nezâret penâhilerinin ve melfûf tahrirat müeddâ’sı rehin îkan acizde olduktan sonra keyfiyet hazine komisyonuna lede’l havâle Mevlevihâne-i mezkûrun ta’miri hakkında mahallinden gelen muherrâbatın hazinece muamelatı bi’l- icrâ ol bâbda mahallinetahrirat-ı acizâne tastîr tesyîr kılınub ancak tehemmülü olmadığı gibi açıkdan bu misüllü tahsisata dahi hazinenin dahi müsaadesi olmadığından bu bâbda bir şey denilemiyeceği ba mazbata ifâde olunmuş olmağla arzû beyan keyfiyeti tahrirat-ı mezkûrenin leffen i‘tâsına ibtidar kılındı ol bâbda..

4 Cemaziye’l -evvel sene 290

6-Kilis Mevlevihane’sinin bazı yerlerinin tamiri ve yemek ihtiyacı masrafının hazineden sağlan- ması hususundaki yazıya hazinenin açıktan bu parayı veremeyeceği hakkındaki cevabı.

— 411 — — 412 — Belge 7

7-Ev-Mkt-00681-70-1 Halep Evkaf-ı Muhasebeciliğine Ref’etlü Efendim

Ref’etlü Efendim

Kilisde vaki‘ Mevlevihâne müşrif-i harâb olarak vakfının senevi bin yüz guruş kadardan ibaret olan vâridâtı ta’miri masarıfını tesviyeye ğeyr-i kâfi bulunduğu beyânile Mevlevihane-i mezkûrun keşfi mûcibince masârıf-ı ta’miriyesi bulunan otuz yedi bin guruşun bi kudret evkaf-ı şerife hayrâtı ta’miratına meşrûta bulunan fazladan sarf ve i’tâsıyla ta’mir ve termimi hususu ba muharrerat ma- halliye beyan ve iş’ar olunmuş ve Mevlevihane-i mezkûrun icrây-ı ta’mirine şu aralık açıktan ol mikdar akça sarfına hâl-ı hazine nâ müsaid olub şu kadar ki muharrerat vâride-i mezkûrede beyan olunduğu gibi orada bi kudret evkâf-ı şerife hayrâtı ta’miratının tesviyesine meşrûta evkaf fazlası olduğu halde andan sarfile tasviye-i icâbına bakılmak üzere keyfiyetin bâ mazbata iş’arı lüzum geleceği vâridât ida- resinden yazılan der kenar ile hazine komisyonunun mazbatasında gösterilmiş ve sûret-i hâl Haleb Vilayet-i celilesine dahi başkaca yazılmış olmağla ol vechile ifây-ı muktezası siyakında şukka-i mehyi tahrir kılınub .

4 Cemaziyel Evvel sene 290 ve 17 Haziran 289

7-Kilis Mevlevihane’sinin tamiratı için kendi vakfının parasının yetişmediği , hazineden yardım istendiği fakat hazinenin açıktan bu parayı ödeyemeyeceği; eğer vakıf fazlası gelir olur ise masrafın buradan karşılanması hususunda.

— 413 — — 414 — MEVLEVİHANE VAKFININ AKARLARI

VGM Defter 2172-138

Vakıf Numro Vakfı Mevkii Cinsi Tapunun Tarih Numro Numrosu Hükümet 693 Subuhi Dede Vakfı 1 Kahve 17 Haziran 330 49 Civarı

694 2 Dükkân 50

695 3 ' 51

696 4 ' 52

697 5 ' 53

698 6 ' 54

699 7 ' 55

700 8 ' 56

701 9 ' 57

702 10 ' 58

703 11 ' 59

704 12 ' 60

705 13 Anbar 61

706 14 Hane

707 15 Dükkân

708 Mevlevihane 1 Dükkân Şubat 931 47

709 2 48

------710 3 49 Dairesi Tarla 711 4 Kara Yer Kile:8

712 5 ' ' 5

713 6 İçeri Bağce Bağce Şubat 931 50

— 415 — — 416 — Belge 8

1- HAT 01495 0006 0 001 01

İzn-i hümâyûnum olmuşdur. Pâdişahım

‘Arz-ı bende-i bî- mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.

Kilis’de Kızılca Mahallesinde vâki‘ Tahtalı Camii Şerifinin hitabeti mahlûl olmağla erbâb-ı is- tihkakdan Hafız Mustafa Halifeye sadaka buyurulmak ricasına Kilis nâibi ‘arz itmekle bâlâsı izn-i hümâyûnum olmuşdur deyü hatt-ı hümâyûn şevket makrûnlariyle tezyîn buyurulmak bâbında emr-i fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahımındır.

— 417 — — 418 — Belge 9

2- HAT 1397 5610 5 0001

Pâdişahım Verile

Şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.

Kilis Kazası civarında vâki‘ eshâb-ı kirâmdan Hazret-i Şurhebil Radıyallahu Teala ‘Anhunun zâvi- yedârı Bağdadî Şeyh Es-Seyyid İsa Efendi nâm kimesne mahall-i merhamet olduğun beyânile nezâret şeyhi’l-islamîde olan evkafdan Gazi Sinan Paşa vakıfı izdiyâdından yevmiye mumâ ileyhe kırk sağ akça du‘a gûy-ı vazifesi ta‘yin ve yedine berât-ı alişân ihsân olunmasın hâvi müfettiş efendi dailerinin ‘arz-ı mucibince tevcihi hususunu semâhetlü Şeyhü’l-islâm Efendi dâileri işâret idüb göndermeleriyle ‘arz-ı mezkûr ma‘rûz-ı huzur merâhim mevfûr şahâneleri kılınmışdır. Manzûr-ı hümâyûnları buyu- ruldukda fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahım hazret- lerinindir.

— 419 — — 420 — Belge 10

3- HAT 1527 0001 00014 002 01

İzn-i hümâyûnum olmuşdur. Pâdişahım

Arz-ı bende-i bî-mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.

Kilis’de vâki‘ Davudu’n-nebi salavatu’l-lahı ‘ala nebiyyinâ ve ‘aleyhâ camii şeriflerinin hitabeti mahlûl olmağla erbâb-ı istihkakdan Seyyid Mehmed Salih Halifeye sadaka buyurulmak ricasına Kilis nâibi ‘arz itmekle bâlâsı izn-i hümâyûnum olmuşdur deyü hatt-ı hümâyûn şevket makrûnlariyle tez- yîn buyurulmak bâbında emr-i fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efen- dim pâdişahımındır.

— 421 — — 422 — Belge 11

4- HAT 1553 00023 001 01

İzn-i hümâyûnum olmuşdur. Pâdişahım

Arz-ı bende-i bî-mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.

Kilis’de vâki‘ Canbolad Bey Camii şerifinin hitabeti mahlûl olmağla erbâb-ı istihkakdan Mehmed Necîb Halifeye sadaka buyurulmak ricâsına Kilis nâibi ‘arz itmekle bâlâsı izn-i hümâyûnum olmuşdur deyü hatt-ı hümâyûn şevket makrûnlariyle tezyîn buyurulmak bâbında emr-i fermân şevketlü kerâ- metlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahımındır.

— 423 — — 424 — Belge 12

5- HAT 1582 00066 001 01

İzn-i hümâyûnum olmuşdur. Pâdişahım

Arz-ı bende-i bî-mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.

Kilis’de vâki‘ Alaca Murtaza Ağa Camii şerifi hitabeti mahlûl olmağla erbâb-ı istihkakdan Hüseyin Halifeye sadaka buyurulmak ricasına Kilis nâibi ‘arz itmekle bâlâsı izn-i hümâyûnum olmuşdur deyü hatt-ı hümâyûn şevket makrûnlariyle tezyîn buyurulmak bâbında emr-i fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahımındır.

— 425 — — 426 — Belge 13

6- HAT 1629 00026 001 01

İzn-i hümâyûnum olmuşdur. Pâdişahım

Arz-ı bende-i bî-mikdâr oldur ki şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim.

Kilis’de Kızılca Mahallesinde vâki‘ Alaca Mescid nâm camii şerifi hitabeti mahlûl olmağla erbâb-ı istihkakdan Mehmed Reşid Halifeye sadaka buyurulmak ricasına Kilis nâibi ‘arz itmekle bâlâsı izn-i hümâyûnum olmuşdur deyü hatt-ı hümâyûn şevket makrûnlariyle tezyîn buyurulmak bâbında emr-i fermân şevketlü kerâmetlü mehâbetlü kudretlü veliyü’n-ni‘am efendim pâdişahımındır.

— 427 — — 428 — Belge 14

7- İ DH 00705 04 9331 001 01

‘Atûfetlü Efendim Hazretleri .

Sahâbe-i güzinden Şurhebil bin Hasene Radıyallahu Teâla ‘Anhu Hazretlerinin Haleb Vilayetine mülhak Kilis Kasabası civarında kâin zâviyesinin vakıfı fazla-i mevcûde ve âtiyesinden tesviye olmak üzre on bir bin tokuz yüz guruş sarfiyle ta‘miri hususuna dair evkâf-ı nezâret celilesinden meb’ûs takdir leffen ‘arz ve takdim kılınmış olmağla muvâfık emrü fermân-ı hümâyûn cenâb-ı mülûk-âne buyurulduğu halde mucibince ifây-ı muktezası nezâret müşârün ileyha hâvale idileceği ifâdesiyle tez- kire-i senâ-veri terkim olundu efendim. 23 Ha. Sene 92

Mâ‘rûz-ı Çâkeri Kemîneleridir ki

Hâme pirây ta‘zîm olan işbu tezkire-i sâmiye-i asâfâneleriyle zikr olunan takrir manzûr-ı âli-i hazreti pâdişahi buyurulmuş ve suret-i ma‘rûzunun ber mucib istîzân ifây-ı muktezasının nezâreti müşârün ileyhâya hâvâlesi müte‘allık ve şeref südur buyurulan emr ve irâde-i seniye-i hazret-i şehin- şâhi mantuk münifinden olarak mezkûr takririne savb-ı sami-i sâdaret penâhilerine iâde kılınmış olmağla ol bâbda emrü fermân hazret-i veliyü’l-emrindir. 24 Ha. Sene 292

— 429 — — 430 — Belge 15

8- İ. DH 01293 10 1665 003 001 Mucebince Nüfus Hüviyedi İsdar Buyruldu Mâ’rûz-ı Dâî-i Devlet-i ‘Alîleridir ki

Münhale olan sâniye’i Salâha’d-dîn Mısri der Burusa medresesi kırk medresesine munfasıl Kilis ulemâsından Hocazâde Mehmet Tahir Efendi dâîlerine bâ ibtida’i hâric ve yine münhall olan sâni- ye Ankaravî Abdü’l-muîn Paşa der Burusa Medresesi kırk medresesine munfasıl Ürgüb ulemâsından Hasan Efendi dâîlerine bâ ibtida hâric tevcih ve ihsan buyurulmak mercûdur. Harrere fi’l-yevm’il- hadi ve’l-işrin.

Eddâî Mehmed Refik ‘Ata enhüma

— 431 — — 432 — Belge 16

9- I DH 00418 0276 50 003 001

Ma‘rûz-ı Dâî-i Kemîneleridir Ki

Kilis hanedân ve ulemâsından ‘Abdullah Efendi Tasavvurat Risâlesi üzerine dîbâcesi nâm nâmı cenâb-ı pâdişahi ile muvaşşah olarak cem‘ ve tertib itmiş olduğu haşiyesiyle diyer bir kıt‘a risâle-i mü- ellifesinin bi’z-zât takdimine arzu-keş olduğu hala mücerred pence-i fakr ü fâkaya duçâr olmasından tolayı bi’z-zât gârimetü kendüye emr-i ‘asîr olduğundan haşiye ve risâle-i mezkûrunun gönderildiğini şâmil Haleb eyâleti mazbatasiyle zikr olunan hâşiye ve risâle manzûr dakayıkı neşûr cenâb-ı vekâlet penâhileriolmak üzere takdim kılınmışdır. Geçen sene ‘Ayıntab müsevvidi Dürrü Muhtâr tercüme iderek der ‘aliyeye gelmiş ve bu hizmeti mukabilinde iki yüz guruş mâhiyyeye razı bulunduğu hal- de her nasıl ise izn-i mumâ ileyhe meclis meârif tarafından şehriye beş yüz guruş tahsisi hususuna mazbata tanzim olunarak icâbı icrâ kılınmış ve fevka’l-me’mûl mutayyeb olarak memleketine ‘avdet eylemiş olduğu havâdisinin intişârına mebnî efendi mumâ ileyh dahi şu risâle ve hâşiyeyi te’lif ve irsâl eylemiş olduğundan ve ma’lûm inâyet melzûm sadaret penâhileri buyurulduğu üzre bu makule ulemaya bir mikdar ma’aş tahsisile taltifi mesbûkü’l-emsâl olduğundan başka şânı saltanat seniyeye muvafık bulduğundan mumâileyh dahi mahalli emvâlinden nihâyet yüz elli guruş ma’aş tahsisile tat- yîbi münâsib gibi mutâli’ olunmuş ise de icrây-ı iktizâsı müsa’ide-i ‘aliye’i asâfânelerine mütevakkıf mevâddan bulunmuş olmağla ol bâbda emr ve irâde hazret-i men lehü’l-emrindir. 13 R. Sene75 ‘Ârif

— 433 — — 434 — Belge 17

10- I DH 00418 0276 50 004 001

‘Atûfetlü Efendim Hazretleri .

Kilis hanedân ve ulemâsından ‘Abdullah Efendi Tasavvurat Risâlesi üzerine dîbâcesini nâm nâmî-i hazret-i pâdişahi ile muvaşşah olarak cem‘ ve tertib itmiş olduğu haşiyesiyle diyer bir kıt‘a risâle-i müellifesi ol bâbda olan tezkire-i ‘ulyâ-i cenâb-ı fetvâ penâhi ve melfûf mazbata ile manzûr merâhi mensûr hazret-i şehr-i yâri buyurulmak içün ‘arzû takdim olundu. İş’ar-ı ‘âli-i cenâb-ı meşi- hat penâhiye nazaran efendi-i mûmâ- ileyhin zarüret ve muzayıkası bulunarak kendüsünün emsâli misüllü tatyîbi şân ‘âliye muvafık olacağından mûmâ-ileyh mahalli emvalinden yüz elli guruş ma’aş tahsisi ve ihsân buyurulması hakkında her ne veçhile emrü fermân cenâb-ı cihânbâni müte’alık ve şeref-sünûh buyurulur ise enâ göre hareket olunacağı beyânile tezkire-i senâveri terkim kılındı efen- dim. Fi 18 R. Sene75

Ma’rûz-ı Çâker-i Kemîneleridir Ki.

Resîde-i dest-i ihtirâm olan iş bu tezkire-i sâmiye-i âsâfâneleri ve zikr olunan tezkire ve mazbata ile hâşiye ve risâle manzûr maâlî mevfûr hazreti mülükâne buyurulmuş ve ber mucib istizân efendi-i mûmâ-ileyh mahalli emvâlından yüz elli guruş ma’aş tahsis ve i’tâ olunması müte’allık ve şeref-sudûr buyurulan emr ve irâde-i seniye-i cenâb-ı pâdişahi muktezâ-yi münîfinden olarak mara’z-zikr tezkire ve mazbata ile hâşiye ve risâle yine savb-ı ‘ali-i âsafîlerine i’âde kılınmış olmağla ol bâbda emrû fermân hazret-i men lehü’l-emrindir. Fî 20 sene 75

— 435 — — 436 — Belge 18

11- I DH 00688 0480 38 001 001

‘Atûfetlü Efendim Hazretleri .

Aşere-i mübeşşereden ‘Abdurrahman bin ‘Avf Radıyallahu Teâla anhu hazretlerinin Kilis civarın- da kâin makam-ı şeriflerinin muhtâc-ı ta‘mir olan ba‘z-ı mahallerinin keşfi mucibince on üç bin yedi yüz yetmiş beş guruş sarfile icrâ-yi ta‘miri ve meblağı mezbûrun on bin tokuz yüz küsûr guruşunun vakıfının seksan altı senesinden seksân tokuz senesine kadar müterâkim olan vâridatından ve üst ta- rafının dahi toksan senesi hasılatından tesviyesi istîzânına dâir evkaf-ı hümâyun nezâret-i celilesinin takriri ‘arzû takdim kılınmış olmağla ber mûceb istizân icrâ-yi iktizâsının nezaret müşârün-ileyhâya havâlesi hakkında her ne vechile irâde-i seniye-i hazret-i şehr-i yâri müte‘allık ve şerefsüdûr buyuru- lur ise ifâ-yi mantuk münîfine mübâderet olacağı beyânile tezkire-i senâveri terkim olundu efendim. Fi 29 B. Sene 291

Ma‘rûz-ı Çâker-i Kemîneleridir Ki.

Reside-i râhe’i ta‘zim olan iş bu tezkire-i sâye-i asafâneleriyle melfûf takdir manzûr-ı humâyun mehâsin-nümûn hazret-i pâdişahi buyurulmuş ve suret-i ma‘rûzanın ber vech istizân icrâ-yi iktizâsı- nın nezâret müşarün ileyhâya havâlesi müte‘allık ve şerefsüdur buyurulan emrü fermân şevket ‘ünvân cenâb-ı tacidarî mantuk-ı münifinden olarak şerifi’l-beyân takdirine savb-ı ‘ali-i hidivilerine i‘ade kı- lınmış olmağla ol bâbda emrû fermân hazret-i veliyü’l-emrindir.—B sene 291

— 437 — — 438 — Belge 19

12- I MVL 00515 023 224 001 001 Me‘arif-i ‘Umumiye Nezâret –i Celilesine Devletlü Efendim Hazretleri

Haleb eyâletine tabi‘ Kilis Kazasında mukîm ‘ulemadan ‘Abdullah Efendinin te‘lif etmiş ve taraf-ı eşref âsâfenelerine irsâl olunmak üzere nezd-i a‘ciziye getürmüş olduğu kitab açıktan postaya tev- di‘en irsâl olmağla vakıfa-i mumâ ileyh gayet sulehâdan vakıf-ı eşref hazret-i pâdişahi içün ed‘iye-i hayriyyesi isticlâb olunacak zevâttan bulmağla ol bâbda ve herhalde emrü ferman hazret-i men le- hü’l-emrindir. 28 Muharrem sene 1281 ve 30 Haziran sene 1280

Haleb Mustafa Vakıf Süreyyâ Emini

— 439 — — 440 — Belge 20

13- I MVL 00515 023 224 003 001 (Meclis-i Ehkâm-ı ‘Adliye) 410

Nâfi‘a nezâret-i celilesinin 6 Rabiülevvel sene 281 ve 28 Temmuz sene 280 tarihiyle meclisi valâya havâle buyurulan bir kıt‘a tezkiresiyle Haleb valisi devletlü paşa hazretlerinin melfûf tahrîrât kalemin- den müstefâd olduğu üzre Kilis kazasında mukîm ‘ulemâdan ‘ Abdullah Efendinin telif etmiş olduğu kitâb meclisi me‘arifce mütali‘ olunarak mev‘izeye dâir bir eser nafi‘ idüyü ve efendi-i mumâ ileyhe sulehâdan ve şâyân-ı ‘atıfet seniye dâiyândan bulunduğu tasdikile beraber emsâline tevfikan taltif ve tatyîbi re‘ye ta‘lik idilmiş ve kitâb-ı mezkûr meclis vâlada dahi lediye‘l-ma‘yene müellif mumâ ileyhin fazıl ve kemâline delalet ider bir mecelle-i nafi‘a olduğu anlaşılub bu makûle asâr-ı makbûle ashâbının ‘âtıfet-i seniyeye te‘lifini ise mesbûku’l-misâlbulunmuş olmağla efendi-i mumâ ileyh mahalli emvâlin- den bin beş yüz guruş ‘atiye-i seniye i‘tâsı tensîb buyurulduğu halde hazinece ifây-ı muktezasının mâ- liye nezâret celilesine havâlesi ve nezâret müşârü‘n-ileyhaya beyân-ı hâl buyurulması tezekkür kılındı ise de ol bâbda emrü fermân hazret-i men lehü‘l-emirindir. 2 Rabiülevvel sene 281 18 Ağustos sene 280

— 441 — — 442 — Belge 21

14- I MVL 00515 023 224 002 001 35

Huzur-ı Sami-i Cenâb-ı Vekâlet Penâhiye Ma’rûz-ı Çâker-i Kemîneleridir Ki.

Haleb eyâletine tabi‘ Kilis Kazasında mukîm ‘ulemadan ‘Abdullah Efendinin te‘lifi gürdesi olan kitâb Haleb valisidevletlü paşa hazretleritarafından bâ tahrîrât irsâl buyurulmuş olduğu cihetle mec- lis-i me‘arif lediye’l-i‘ta kitâb-ı mezkûr meclisce mütali‘ kılındıkda mev‘ize-i nâsın yolunda tertib olun- muş bir eser olub vali-i müşârün ileyh hazretlerinin suret-i inhâ ve hüsn-i şehâdetlerine göre müellif mumâileyh dahi sahîhen şayana merhamet ve ‘inâyet sulehâyı daiyândan olub sadaka-i ser me‘âli ef- ser hazret-i şehinşâhi olmak üzre emsâli misüllü kendüsünün bir mikdar ‘atiye-i seniye ile mürûriyeti meclis-i mezkûrdan bâ müzekkere ifâde olunmuş ve kitâb-ı mezkûr tahrirat-ı mezbûra ile beraber me‘â-i tesyîr huzuru sami-i hidiv behre kılınmış olmağla olbâbda emrû fermân hazreti veliyyü‘l-em- rindir. 5 Rabiülevvel sene 281 27 Temmuz sene 280

— 443 — — 444 — Belge 22

15- I MVL 00515 023 224 004 001 ‘Atûfetlü Efendim Hazretleri .

Meclis-i valânın mazbata-i ma‘rûzası me‘alinden müstebân olduğu üzre Kilis Kazasında mukîm ‘ulemadan ‘Abdullah Efendinin cemi‘ ve te‘lifine muvaffak olduğu kitâb mev‘ize-i nâsa müteallık asâr-ı makbûleden bulunduğu cihetle ve efendi-i mumâ ilethe şayân ‘âtıfesine dâiyandan olmak he- sabiyle mahalli emvâlinden bin beş yüz guruş atiye-i seniye i‘tâsı hususunun mâliye nezâret celilesine havâlesi tezekkür olunmuş ise de ol bâbda her nevechile emrû fermân lutf-ı nişân cenâb-ı şehriyâri şerefsünûh ve sudûr buyurulur ise enâ göre hareket olunacağı beyânile tezkire-i senâveri terkim olun- du efendim. 5 R sene 1281

Ma’rûz-ı Çâker-i Kemîneleridir Ki.

Resîde-i dest-i tevkîr olan işbu tezkire-i sâmiyye-i âsafâneleriyle mazbata-i ma‘rûza manzûr ve ihsân ve mevfûr hazret-i mülükâne buyurulmuş ve husûs-ı mezkûrun tezekkür ve istizân olduğu ve- chile nezâret müşâr ileyhâya havâlesi şerefsünûh ve sudur buyurulan emrü ferman mekârim beyân-ı cenâb-ı şehr-yâri muktezây-ı celilinden olarak zikr olunan mazbata yine savb-ı sâmi-i âsâfelerine i‘a- de kılınmış olmağla ol bâbda emrü fermân hazret-i veliyü’l-emrindir. 6 R. Sene 1281

— 445 — — 446 — Belge 23

16- IMVL 00541 024 312 001 001 Ma‘rûz-ı Dâî-i Kemîneleridir Ki

‘Abd-i daileri yâvere-i tevfik-i bari ile mütesilen bi ruhaniyete-i Resulullah sâye-i me‘arifvâye-i cenâb-ı hazret-i tâcidâride ‘acizâne Usul-ı Cedide vechile Tasdikat ve Tasavvurat ve İsağoci ve Hü- seyniye ve Cami üzerine Havaşi ‘adîde te‘lif ve takdim kılınarak mea’t-tahsin matbu‘ ve beyne’l-ulema fevka’l-ğaye merğub ve nafi‘ ise de ketb sâyireye kıyas olunmağla muktezây-ı tecelli mahall-i mübârek müntahaya arz ve ifâde olunamadığından husul-ı emele mevki‘ olunmayub mütebahhir ve muntazır necât iken fehmadatım hamden ğayretu‘l-lâha zuhura gelüb mehzâ ‘abd-ı ‘âcizi misüllü zu‘âfâya rah- ma-i mevhûb min ‘indillah buyuruldukları ve vekil zıllullah olarak izhâr hak ve ibka-i asâr hasene üzre bu hâvâliyi teşrîf semâhetleri secâyây-ıkerimine me‘ârif berûri ve inâyet kesneri-i nevâzileri muktezâ- sı olmak üzre ‘abd-i dailerine müstevcib şavk-i cedîd ve teyekkun-ı husul-ı emel meserretile beraber giriftârı bulunduğum varta-i fakr fâkadan bi’l-istihlâs ve usul-ıhüsn-i hâl ile ma‘rûz rakibe-i rakit olan da’vat-ı hayriye-i ayât-ı cenâb-ı hilafet penâhinin bi’l-imtidâd tilave ve tezkârında füturdan vâraste olmak üzre bu def‘a neşat-ı kalb ile te’lifine muvaffak olabildiğim Mir üzre dibâcesi nâmi-i hazret-i pâdişahi ile müveşşah ve ism-i devletlerüyle mahallî bir kıt‘a hâşiye müsta‘celenin dahi takdimile sa- daka-i ser merâhim efser hazret-i pâdişahi olarak mikdar-ı kâfi ma‘aşın tahsis ve ihsân buyurulması ve rü‘ûs-ı ‘âcizânemin İstanbul rü‘ûsuna tahvile irâde-i seniye hususuna tevassut ‘aliye-i ve müsâ‘ade-i anâ bekade-i hidivilerinin erzân ve şâyânı ile çâkerlerin ihyâ ve çırağ buyurmaları istirhâmında ‘atu- fet rahîm-ânelerine iğzârâ ve müşâhede eylediyim hilm zâtiyelerine i‘timâden bi teferru‘ ve‘l-ibtihâl işbu müzekkere-i dâiyenem ile eser-i kadim devletleri olan kitâb-ı mezbûrun mâh-ı mevlüdü beşerde hâkipây-i hazret-i veliyü‘n-niemilerine ihdâ ve takdimine ictisâr kılındı. Ol bâbda ve her halde emrû fermân lüf û ihsân hazreti men lehü’l-emirindir. El abd-i dai

Hocâzâde Kilis

— 447 — — 448 — Belge 24

17- I MVL 00541 024 312 005 001

‘Atûfetlü Efendim Hazretleri .

Kilis ‘ulemasından Hocâzâde ‘Abdullah Efendinin Adâb-ı Miri’ye yazmış olduğu haşiyenin gön- derildiğinden mumâ ileyh bir mikdar maaş tahsisile haiz olduğu rüusunun İstanbul rüûsuna tahvi- li hakkında dördüncü orduyu hümâyun müşiri devletlü paşa hazretleriyle semâhetlü Cevdet Efendi hazretlerinin tahrirât müşterekesi üzerine makam-ı valay-ı meşihet penâhi ile bi’l-muhabere meclis-i valâdan kaleme alınan mazbata melfûtile beraber ‘arzu takdim kılındı. Me‘alinden müstebân olduğu vechile efendi-i mumâ ileyhin müderris olduğuna dâir defter-i mahsûsunda bir güna kayd buluna- mamadığından ol emirde yedinde olan rüûs-ı hümâyununu bir suretinin irsâli müşârün ileyh Cevdet Efendiye bildirildiği ve haşiye-i mezkûre bir güzel kitâb olarak şâyân-ı tahsin göründüğü mülâbesile müellifinin ‘atiye-i seniye ile taltifi şâyân-ı şân ‘âli bulunmasiyle beraber tarikatce terfi‘ rütbesi bir minvâl-ı muharrer derdest olan tahkikatın neticesine merhûn olduğu ve ma‘aş tahsisi ise şu aralık uyamıyacağı cihetle şimdidenefendi-i mumâileyh bin beş yüz guruş ‘atiye-i seniye i‘tâsile bunun ma- halli emvâlinden tesviyesi zımnında hazinece ifây-ı muktezâsının mâliye nezâret celilesine havâle- siyle keyfiyetin cânib-i sami-i meşihet penâhiye ve müşir ve efendi-i müşârün ileyhâya bildirilmesi tezekkür kılınmış ise de ol bâbda her ne vechile irâde-i seniye-i cenâb-ı pâdişâhi müteallık ve şeref-su- dûr buyurulur ise enâ göre hareket olacağı beyâniyle tezkire-i senâveri terkim kılındı efendim. 6 Ha. Sene 1282

Ma’rûz-ı Çâker-i Kemîneleridir Ki.

Resîde-i dest-i ta‘zîm olan işbu tezkire-i sâmiye-i asafâneleriyle evrak-ı ma‘rûza meşmûl nigâh mekârim iktinâh hazret-i mülükâne buyurulmuş ve tezekkür ve istizân olunduğu üzre efendi-i mumâ ileyhe ol mikdar ‘atiye-i seniye i‘tâsı zımnında hazinece ifây-ı muktezasının nezaret-i müşârün iley- hâya havâlesiyle keyfiyetin cânib-i sâmi-i meşîhat penâhiye ve müşir efendi‘-i müşârün ileyhâya bildi- rilmesi şeref pirây-ı sudûr ve sünûh buyurulan emrû fermân ‘inâyet beyan cenâb-ı şehr-i yâri iktizay-ı celilinden olarak evrak-ı merkûmeye savb-ı sami-i vekâlet penâhilerine i‘ade kılınmış olmağla ol bâb- da emrû fermân hazreti veliyü’l-emirindir. 7 Ha. Sene 1282

— 449 — — 450 — Belge 25

18- I MVL 00541 024 312 002 001

Huzur-ı Me‘ali Mevfûr Cenâb-ı Vekâlet penâhiye Numro:53

Ma’rûz Çâker-i ve Dâî-i Kemîneleridir Ki

Kilis kasabasında rihle pirây tedris olarak neşr-i ‘ulûm-ı ‘aliye ile meşgul bulunan ve mazhar-ı hüsn-ü zân-ı înâm olan Hocazâde ‘Abdullah Efendi mukaddema ba‘zı kütüb ve resâilin te‘lifine mu- vaffak olduğu gibi bu kere Fırka-i İslahiyenin bu havâliye vürûdu mülâbesiyle Adab-ı Miri üzerine yazmış olduğu haşiyesini takdim pişegâh me‘arif iktinâh hidivâ â‘zîmeleri kılınmak üzere bir kıt‘a müzekkeresile orduy-ı hümâyuna göndermiş ve hulasa-i istid‘ası duçâr olduğu fakr ve ihtar iden tah- lis zımnında kendüsüne bir mikdar ma‘aş tahsis ve rüûsunun İstanbul rüûsuna tebdili istirhamından ibaret bulunduğundan ve kitâb-ı mezkûr bu havâliye göre şayân-ı tahsin bir eser olduğundan mü- zekkeresile beraber matbu-i(?) takdim kılındı. Her halde emrü fermân hazret-i veliyü’l-emirindir. 23 Receb sene 282 ve 4 Ağustos sene 281 El ‘Abd-i daî (Ahmet Cevdet)

— 451 — — 452 — Belge 26

19- I MVL 00541 024 312 003 001

Taraf-ı Valây-ı Meşihet Penâhiye 64

Ma‘rûz-ı Bende-i Dirineleridir Ki.

Kilis ‘ulemâsından Hocazâde ‘Abdullah Efendinin Adâb-ı Miri üzerine yazmış olduğu hâşiye- nin beraber bulunan müzekkeresiyle irsâl olunduğuna dair dördüncü orduyu humâyuna müşîr-i ser devletlü paşa hazretlerinin semâhetlü Cevdet efendi hazretleriyle müştereken vürûd eden tahrirâtı takimile irsâl sûy-ı fetva penâhiyede kılınmış ve mütali‘asından ma‘lum-ı aliyede buyrulacağı vech ile mezkûr kitab ol havâlice şayâ-nı tahsin bir eser olduğu gibi efendi-i mümâileyhin zarûret haline mebni bir miktar rüusun İstanbul rüusuna tebedülü iltimas olunmuş olmağla şu hale göre şeref- sâ- nih olucak mutali‘-i aliyine meşîhet- penâhilerinin iş‘ârı bâ bende emr ve irâde hazret-i menlehül – emrindir. 13 Rabiülahir Sene 282 ve 23 Ağustos Sene 81

Ma’rûz-ı Dâî-i Kemîneleridir Ki

Müfâd-ı iş‘âr sâmi cenâb vekâlet penahileri ve melfûf tahrîrat ve müzekkire me‘alleri mâ‘lûmı acizi ve kitâ-bı mezkûr mütali‘a güzâ-rı senâveri olmuştur. Efendi mumâ ileyhin terfi’ rütbesi hususu akdemce semâhütlü Cevdet efendi hazretleri tarafından savb-ı ‘âciziye bâ tahrîrat mahsûse beyana ve iş‘âr kılınmış ve defter tedris-i tetebbi‘ olundukda efendi mumâ ileyhin müderris olduğuna dair bir günâ kayd bulunamamış olmağla ba‘dehu iktizasına göre icâbı icrâ kılınmak üzere mumâ iley- hin yed’inde bulunan rüus-ı hümâyunun bir suretinin savb-ı daiyâneme irsâli cevâben müşârün ileyh hazretlerine bâ tahrirat iş‘âr olunmuş ve bundan böyle gelecek cevaba göre icâbına bakılacağı ümerâ şikâr bulunmuştur. Kitâ-bı mezkûr fi’l-hakika güzel bir haşiye olup ancak Dersa‘âdetde birçok sene- lerden beri ta‘lîm ve ta‘allümü metrûk olduğundan talebe-i ‘ulûmca şimdiki hâlide istifâde olunur- lar. Lüzumlu bir kitab değil isede bununla beraber mahallince şâyâna tahsin göründüğü cihetle bir mikdar ‘atiye-i seniye ile mumâ ileyh taltîf buyurulsa münâsib olur gibi mütali‘a kılınmış ve melfûf tahrirât ve müzekkire ve kitâ-bı mezkûrluğa i‘âde olunmağın ol bâbda emr ve irâde hazreti menle- hü’l-emirindir. Hüsâmeddin.

3 Ca. sene 282

— 453 — — 454 — Belge 27

20- I MVL 00541 024 312 004 001 819

Kilis ‘ulemasından Hocazâde ‘Abdullah Efendinin Adab-ı Miri üzerine yazmış olduğu haşiye- nin gönderildiğinden ve kendisi erbâ-bı ihtiyâcdan bulunmuş olduğundan bahisle mumâileyhe bir mikdar ma‘âş tahsisile haiz olduğu rüusun İstanbul rüusuna tahvili hakkında Dördüncü Orduyu Hümâyın müşiri devletlü paşa hazretlerinin semâhetlü Cevdet efendi hazretleriyle müşterikân vârid olan bir kıt‘a tahrirâtı üzerine makam vâlâ-yı cenâ-bı meşihet penâhi ile muhârebeyi şâmil tezkire-i samiyeleri meclisi valâya havale buyurulmağla kıra’et ve müteli‘a olundu. Me‘al cevabtan müstebân olduğu vechile efendi-i mumâileyhin müderris olduğuna dair defter-i mahsusunda bir gûna kayıd bulunamadığı cihetle ba‘dehu iktizası icrâ olunmak üzere ol emirde yedinde bulunan rüusu hümâyu- nun bir suretinin irsâli müşârün ileyh Cevdet efendi hazretlerine bildirildiği ve hâşiye-i mezkûre bir güzel kitâb olarak şâyâ-nı tahsin göründüğü cihetle müellifinin ‘atiye-i seniye ile taltifi gösterilmiş olup siyâ-kı iş‘âre nazaran mümâ ileyhin memleketinde neşr-i ‘ulûm ve fûnun ile meşgul ve derece-i kemâli şu eserile mertebe-i yakine mevsûl olmasından nâşi sâye-i lutf vâye-i hazreti pâdişahide mükâ- feten veli ni‘mete nâiliyeti ser pâye-i şân ‘âli görünmesiyle beraber tarikatçe terfi‘ rütbesi bir minvâ-lı muharrer derdest olan tahkikatın neticesine merhûn olduğu ma‘âş tahsisi ise şu aralık uyamıyacağı cihetle rütbe maddesinin taraf –ı ‘âli-i fetvâ penâhiden ba‘dehu iktizasına himmet buyurulmak üzre şimdiden efendi-i mumâ ileyha bin beşyüz guruş ‘atiye-i seniye i‘tâsı münâsib görünmüş olmağla bunun mahalli emvâlinden tesviyesi zımnında hazinece ifâ-yı muktezasının mâliye nezaret celilesine havâlesiyle keyfiyetin cenâ-bı sami-i meşihet penâhiye cevab nâme-i semiriyle müşir ve iktiza-i müşâ- rün ileyhâya bildirilmesi tezekkür kılındı isede ol bâbda emrû fermân hazret-i menlehü’l emirindir. Cemâziyel evvel sene 282 ve Teşrin-i evvel sene 281

— 455 — — 456 — Belge 28

Osm.Ev-MKT-CHT.776-212-1

Evkafı Hûmâyun Nezâret-i Celîlesine Haleb Vilâyeti İdâre Meclisi Aded 112

Kilis kasabasında kâin Çekmeceli Camiî Şerifi hitabet cihetinde Hafız Halîl Efendi uhdesine tev- cihi hakkında mahallinden gelen mazbata ve i‘lamı şer‘i ile cihet-i mezkûrenin vazifesine nisbeten me‘a varaka bahası berâtı harcı olan altmış guruş postaya bi’t-teslim alınan bileti Haleb evkaf muhâ- sebeciliği ifâdesiyle mean ve leffen takdim kılınmış olmağla iktizasının ifâsı bâbında emrü fermân hazreti men lehü’l-emirindir. 20 Cemâziye’l-evvel sene 316 23 Eylül sene 314

— 457 — — 458 — Belge 29

Osm. Ev-MKT-CHT-00776-206-1 Huzur-ı Sami-i Hazret-i Vilâyet Penâhiye 203

Kilis kasabasında kâin Çekmeceli Camiî Şerifinin hin-i inşâsında bâ berâ-tı alişân hatibi kim ol- duğu mürur-ı zaman hesabiyle mechûl olub ve burada vakı‘ cevâmi‘ hatiblerinin yedlerinde berâ-tı ‘âlişân olmayub nevvâb-ı i‘lâmâtiyle ifâ-yı hitâbet itmekde oldukları misüllü nâib i‘lamıyla camiî şerif mezkûrde hatib bulunan Hâcı Ali Efendi terk-i diyâr iderek mefkud olmağla berî hâli ve hıdmet-i lazimesi mu‘attal olmağla nâib-i esbak Mustafa Kâmil Efendi i‘lamıyla camiî mezkûrun elyevm hatîbi bulunamadığı Hafız Halil Efendi ibn-i ‘Ali Efendi hitâbet cihetinde ‘uhdesine baberâtı şerife ‘alişân tevcih edilmesi istid‘â edilmiş vakıf mumâileyh hitâbet hidmeti hüsn-i ifâya elyak ve müstehak olduğu meclis-i idârede lede’l-imtihân tahkik etmiş olduğuna mebni cânib-i mahkeme-i şer‘iyeden tanzim olunanı i‘lam leffen takdim olduğu gibi harc-ı berât olub evvel be evvel vilâyet-i celile evkaf sanduku- na teslim edilmiş usûlinden olan meblâğ-ı dahi sahibi vasıtasiyle takdim ve isrâ‘ kılınmağla cihet-i mezkûrenin vazife-i müfibesiyle efendi mumâileyh ‘uhdesine bi’t-tevcih icâb eden berâtı âlişânın i‘tâ ve ihsân buyurulmasının lazım gelen makama inhâ ve iş‘âr buyurulmak üzre olbâbdaki i‘lam şer‘i leffen takdim kılınmış olmağla olbâbda emrü ferman hazreti men lehü’l-emrindir.28 Rabiülevvel sene316 2 Ağustos sene 314

A’za A’za A’za A’za Kâtib-i Tahrirat Müdürü Mal Edda-i Edda-i Kilis Kaimmmakam Müftü Nâib

— 459 — — 460 — Belge 30

Osm. Ev-MKT-3320-124-1

Evkâ-fı Humâyun Nezâret-i Celîlesine

Haleb Vilâyeti Mektubi Kalemi Aded 20

Seâdetlü Efendim Hazretleri

Kilis kazasında kâin evkaf-ı mezbûtadan Pirlioğlu Camiî Şerifinin muhtac-ı ta‘mir olan mahal- lerinin masarıf-ı ta‘miriyesi bulunan altı bin beş yüz otuz guruşun tesviyesi hakkında kaza-i mezkûr idare meclisinden mazbata ile keşf defteri evkâ-fı muhasebeciliği ifâdesiyle leffen takdim olmağla iktizasının ifâ ve inbâ buyurulması bâbında emr ve irâde hazret-i men lehün emrindir.

18 Cemâziyyye’l-evvel sene 327 24 Mayıs sene 325 Haleb Valisi Esseyyid Ahmed

— 461 — — 462 — Belge 31

Osm-Ev-MKT-00692-17-1

Ma‘rûz-ı ‘Abd-i Daîleridir Ki

Tarikatı Nakş-bendiden Mehmed Saîd Cân Halifelerinden olub Haleb Vilayeti dahilinde Kilis kasabasında ‘Abdi Oymağı Mahallesinde helâl malımdan olarak müceddiden inşâ eylediğim Rev- hâniye hân-kahı derûnunda mescid-i şerif minber vaz‘ olunarak derûnunda merkân vesâkin olan dervişânların emsâli misüllü nizamına tevfîka-i geçen seksân sekiz senesi târihiyle ta‘yinât ve ma‘aş hususuna dair zât-ı Hazret-i şâhâneye ‘arzuhal takdimile mucibince fermân-ı ‘âlî buyurulub sadaret penâhi tezkiresiyle evkaf-ı humâyûn nezâreti celîlesine havâle kılunub andan Haleb vilâyeti dahilinde Nakş-bendi meclisine ta‘yinat hususu içün Haleb vilâyeti valiliğine yazılmış olan tahrîrat ile Haleb evkaf müdürlüğüne yazılan tezkire sene 88 fi 19 Cemâziyye’l-evvel târîhiyle takdim kılınmış ise de bu güne kadar bir gûne cevab verilmediğinden lutfen ve merhameten kuyûduna müracâat buyurulub müceddiden bir kıt‘a emri-i sâmi-i sadaret penâhilerinin tastiri yânında olbâbda her halde emrü fer- mân lutfû ihsân hazreti men lehü’t- emrindir. 15 Receb sene 90 ----- el Hâcı Mustafa Bey Nakş-bend

— 463 — — 464 —