Son Osmanlı Seyyahlarından Ebubekir Feyzi Ve Medine-I Üsküdâr Hakkında Yazdıkları

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Son Osmanlı Seyyahlarından Ebubekir Feyzi Ve Medine-I Üsküdâr Hakkında Yazdıkları ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X 19-20-21 Ekim 2018 BİLDİRİLER II ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X KOORDİNATÖR DR. COŞKUN YILMAZ BİLİM KURULU PROF. DR. MEHMET ÂKİF AYDIN PROF. DR. İDRİS BOSTAN (BAŞKAN) PROF. DR. İSKENDER PALA PROF. DR. AHMET EMRE BİLGİLİ PROF. DR. İSMAİL E. ERÜNSAL PROF. DR. AMIR PASIC PROF. DR. MACHIEL KIEL PROF. DR. ARİF BİLGİN PROF. DR. MEHMET İPŞİRLİ BEŞİR AYVAZOĞLU PROF. DR. MUSTAFA İSMET UZUN PROF. DR. FATMA ÇİÇEK DERMAN PROF. DR. NİHAT ÖZTOPRAK PROF. DR. ERHAN AFYONCU PROF. DR. PROF. DR. M. FATİH ANDI RAŞİT KÜÇÜK PROF. DR. FERİDUN M. EMECEN PROF. DR. SAADETTİN ÖKTEN PROF. DR. GEOFFREY GREATREX PROF. DR. SEBAHATTİN AYDIN PROF. DR. HALİS YUNUS ERSÖZ PROF. DR. STEPHEN MITCHELL PROF. DR. HAYATİ DEVELİ PROF. DR. TUFAN Ş. BUZPINAR PROF. DR. HEDDA REINDL-KIEL PROF. DR. ZEKERİYA KURŞUN SEMPOZYUM SEKRETERYASI HASAN YAPICI SERKAN OSMANLIOĞLU ÖZNUR ÖZYURT DÜZENLEME KURULU DR. COŞKUN YILMAZ PROF. DR. CEMALETTİN ŞAHİN PROF. DR. CENGİZ TOMAR PROF. DR. MUSTAFA S. KÜÇÜKAŞCI PROF. DR. TURHAN KAÇAR DOÇ. DR. UĞUR DEMİR DOÇ. DR. YUNUS UĞUR ZEKERİYA ŞANLIER GÜLSÜM İSMAİLOĞLU SAADET GÜL ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X Yayın Kurulu Prof. Dr. Mehmet Âkif Aydın / Dr. Coşkun Yılmaz Prof. Dr. Cengiz Tomar / Prof. Dr. Mehmet İpşirli / Prof. Dr. Cemalettin Şahin Prof. Dr. Erhan Afyoncu / Prof. Dr. Mustafa S. Küçükaşcı / Doç. Dr. Uğur Demir Yayın Koordinatörü Serkan Osmanlıoğlu Görsel Araştırma Serkan Osmanlıoğlu / Hasan Yapıcı / Engin Çetin / Coşkun Ünsal / Ahmet Önal İmla ve Tashih Nusret Gedik Fotoğraf İsmail Küçük / SMEY / Coşkun Yılmaz Üsküdar Belediyesi / Müellifler Kapak Fotoğrafı Aziz Sıtkı Eskin (Nevmekan Sahil / Üsküdar) Tasarım Özkul Eren Uygulama Bülent Avnamak / SMEY Baskı ve Cilt FC REKLAM Aydıntepe Mahallesi Coşkun Sokak No: 24 Tuzla / İstanbul ISBN: 978-605-9719-34-6 İstanbul, Ocak 2019 Kitabın telif hakları Üsküdar Belediyesi’ne aittir, tamamı veya bir kısmı izinsiz basılamaz, çoğaltılamaz, kaynak gösterilmeden iktibas yapılamaz. ÜSKÜDAR BELEDİYESİ Mimar Sinan Mah. Çavuşdere Cad. No: 35 ÜSKÜDAR / İSTANBUL Tel: 0216 531 30 00 • Faks: 0216 531 32 25 ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X 19-20-21 Ekim 2018 BİLDİRİLER CİLT II EDİTÖR DR. COŞKUN YILMAZ ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X OTURUM BAŞKANLARI PROF. DR. AHMET EMRE BİLGİLİ PROF. DR. AHMET KORKUT TUNA PROF. DR. CENGİZ TOMAR PROF. DR. COŞKUN ÇAKIR PROF. DR. ERHAN AFYONCU PROF. DR. EROL ÖZVAR PROF. DR. FATMA ÇİÇEK DERMAN PROF. DR. HALİS YUNUS ERSÖZ PROF. DR. HASAN KAMİL YILMAZ PROF. DR. İSKENDER PALA PROF. DR. M. FATİH ANDI PROF. DR. MAHMUT AK PROF. DR. MEHMET AKİF AYDIN PROF. DR. MEHMET BULUT PROF. DR. MURAT GÜL PROF. DR. MUSA DUMAN PROF. DR. MUSTAFA İSMET UZUN PROF. DR. MUSTAFA SİNANOĞLU PROF. DR. NİHAT ÖZTOPRAK PROF. DR. RAŞİT KÜÇÜK PROF. DR. SEBAHATTİN AYDIN PROF. DR. TUFAN Ş. BUZPINAR PROF. DR. TURHAN KAÇAR PROF. M. UĞUR DERMAN İÇİNDEKİLER 11-189 III. BÖLÜM SOSYAL-İKTİSADİ ve DİNİ HAYAT 13-24 “Şuhudü’l-Mazmundan Şuhûdü’l-Hâle: Üsküdar Sicillerinde Bir Değişimin Öyküsü İSMAİL E. ERÜNSAL 25-42 Kadı Sicillerindeki Terekelere Göre XVI. Yüzyıl Başlarında (1513-1530) Üsküdar’da Giyilen Kaftanlar TEMEL ÖZTÜRK 43-56 Üsküdar Esnafının Orducu Muafiyeti ve Tartışmaları ŞENOL ÇELİK 57-74 Atı Alan Üsküdar’ı Geçti: XVI. Yüzyılda Üsküdar’da Kayıp ve Çalıntı Atlar EMİNE DİNGEÇ 75-88 Osmanlı Üsküdar’ında İktisadi Hayatın Kalbinin Attığı Bir Mekan Olarak Üsküdar Atpazarı NEVZAT ERKAN 89-108 Arşiv Belgelerine Göre Üsküdar Kazasının Et İhtiyacının Karşılanması İçin Alınan Tedbirler (XVI-XVIII. Yüzyıl) RIFAT GÜNALAN ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X 109-132 Üsküdar Basmahanesi ve Basmacı Esnafı: Üretim ve Organizasyon MİKAİL ACIPINAR 133-154 XVIII. Yüzyılda Üsküdar Hanları SERDAR GENÇ 155-189 XIX. Yüzyılda Üsküdar İskelesi ve Hamal Esnafı LEYLA AKSU KILIÇ 191-453 IV. BÖLÜM KÜLTÜR VE EDEBİYAT 193-200 Şeyh Sofası M. UĞUR DERMAN 201-212 XVII. Yüzyıl Divan Şairi Mezâkî’nin Üsküdar Gazeli HANİFE DİLEK BATİSLAM 213-244 Üsküdarlı Mehmed Nasûhî’nin Mürâselât’ında Kültür Unsurları ve Toplumsal Hayat GÜLTEN KÜÇÜKBASMACI 245-308 Tarih Düşürme Geleneğinin İzinde Üsküdar’ın Kaybolmuş Yapıları NUSRET GEDİK 309-320 Ahmed Şevkî’nin Şiirlerinde Boğaziçi ve Marmara AHMET KAZIM ÜRÜN 321-346 Osman Şems’in Bir Na‘tin’den Hareketle Şiirin Gücü AZMİ BİLGİN 347-370 Son Osmanlı Seyyahlarından Ebubekir Feyzi ve Medine-i Üsküdar Hakkında Yazdıkları ÜÇLER BULDUK 8 ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X 371-404 İngiliz Seyyah Julia Pardoe’nun Gözünden Üsküdar AYŞEN MÜDERRİSOĞLU 405-416 Üç Evrede Bir Ulus, Bir Şehir (Uluslaşma Süreci Türk Romanında Üsküdar İmajı) BEDİA KOÇAKOĞLU 417-438 Edebî Eserlerde Hâfıza Mekânları: Üsküdar Örneği EBRU BURCU YILMAZ 439-453 Üsküdar Örneğinde İş Yeri Adlandırmalarının Türk Dili, Türk Kültürü ve Şehircilik Bağlamlarında Değerlendirilmesi ALİ ŞEYLAN 455-528 V. BÖLÜM ŞEHİRLEŞME VE KENTSEL DÖNÜŞÜM 457-470 Arabzade Ailesinin Fiziki Mirası Üzerinden Üsküdar’ın Mekan Hafızasına Dair Bir İnceleme ARZU GÜLDÖŞÜREN 471-484 İkibinli Yıllarda Üsküdar’da Mahalli İdareler Seçimleri (2004-2014) DAVUT DURSUN 485-500 Envanter Çalışması: Üsküdar Örneği SÜMEYYE KARA-İHSAN İZLE 501-516 İstanbul’un Türbe, Hazire ve Kabirleri: Üsküdar Örneği SÜMEYYE MERYEM ARSLAN 517-528 Üsküdar’da Bir Sağlık Taraması: İlçe Genelinde Öğrenim Gören Lise Öğrencilerinde Fazla Kiloluluk ve Obezite Haritasının Çıkarılması ELİF GÜNALAN 9 ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X 10 III. BÖLÜM: SOSYAL-İKTİSADİ ve DİNİ HAYAT İsmail E. Erünsal Temel Öztürk Şenol Çelik Emine Dingeç Nevzat Erkan Rıfat Günalan Mikail Acıpınar Serdar Genç Leyla Aksu Kılıç 11 Şuhûdü’l-Mazmundan Şuhûdü’l-Hâle: Üsküdar Sicillerinde Bir Değişimin Öyküsü PROF. DR. İSMAİL E. ERÜNSAL İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Öncelikle hukuk tarihçisi olmadığım halde böyle bir konuyu niçin ele aldığımı açıklamakta yarar görüyorum. Sicilleri incelerken kayıtların alt kısmında yer alan şahitler arasında, yani şuhudü’l-hâl bölümünde, bazı sahaf isimlerinin geçtiğini gördüm. Bu yüzden bazı sicil defterlerini incelemeye karar verdim. İşe İstanbul’a ait en eski sicillerden olan Üsküdar sicillerinden başladım. Üsküdar’a ait en eski sicil (919-927/1513-1521) olan 1 numaralı defteri tararken, bir hüccetin altında şuhûdü’l-hâl yerine şuhûdü’l-mazmun yazıldığını gördüm. Defterin ileriki sayfa- larında da birçok hüccetde şahitlerin yazıldığı bölümün başlığının şuhudü’l-hâl değil de şuhudü’l-mazmun olarak yazıldığını farkettim. Konuyla ilgili yayınlarda bu konuda herhangi bir açıklama bulamadım. Bu kullanışın bir sebebi olmalıydı. Osmanlı’daki kurumların Orta Çağ İslam dünyasında daha önce hüküm sürmüş bazı devletlerdeki benzer kurumların te- sirinde kaldıklarını, bazen de aynı kurumları ve uygulamaları bazı değişiklikler- le sürdürdüklerini bildiğimden, şuhudü’l-hâl/şuhudü’l-mazmun kurumunun bir benzerinin daha önceki müslüman devletlerde olup-olmadığına dair bir araştır- ma yapma ihtiyacı doğdu. Bilindiği gibi Osmanlılar muhasebe tutma sisteminde İlhanlıları, ilmi ve adli konularda ise özellikle Memlükler aracılığıyla İslam dün- yasında yerleşmiş bazı uygulamaları örnek almışlardır. Memlüklü adalet siste- miyle ilgili bazı okumalar yaptığımda Osmanlı mahkemelerindeki şuhudü’l-hâl/ şuhudü’l-mazmun uygulamasının başlangıcının çok eski asırlara gittiğini ve bu ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X uygulamanın şekil ve muhteva değiştirerek Memlüklere kadar gelen şeklininin Osman- lılar tarafından da şekil ve muhtevasının de- ğiştirilerek şuhudü’l-hâl/şuhudü’l-mazmun haline getirilmiş olduğunu gördüm. Ancak Üsküdar kadısının, Üsküdar sicilinin 1. defterinde neden şuhudü’l-mazmun tabi- rini kullandığına dair bir açıklama getireme- dim. Yukarıda bahsettiğim gibi bu konuda yapılan araştırmalarda bu hususla ilgili bir açıklama olmadığı gibi şuhudü’l-hâlle ilgili olarak verilen bilgilerin ve yapılan yorumla- rın da konuyu doğru olarak aksettirmedikleri- ni gördüm. Yapılan yayınlarda Orta Çağ İslam dünyasındaki şuhudü’l-udûl veya kısaltılmış haliyle şuhud veya udûlle şuhudü’l-hâl karış- tırılmış, şuhudü’l-udûl’ün birçok fonksiyonu şuhudü’l-hâle nispet edilmekteydi. Burada bu karışıklıkla ilgili sadece bir örnek vermek istiyorum. Yapılan yayınlarda şuhudü’l-hâlle ilgili bölüm “Şuhûdü’l-‘udûl , udûlü’l-müs- limîn de denilen ve o kaza bölgesinin ileri Kadı, d’Ohsson gelenleri arasından seçilen bu şâhitler” şek- linde tamamen yanlış bir tespitle başlamak- tadır. Bilindiği gibi, şuhûdü’l-‘udûl Osmanlı mahkemelerinde dava şahitlerini belirtmek ve udûlü’l-müslimîn de bu şahitleri nitelemek için kullanılmaktadır. Dolayısıyla şuhudü’l-‘udûlün şuhudü’l-hâlle bir ilgisi yoktur ve şuhudü’l-‘udûl tanımlaması, Orta Çağ İslâm dünyasındaki mah- kemelerde görevlendirilen şahitleri belirtmektedir. Burada konuyu biraz daha aydınlatmak için şuhudü’l-udûlden kısaca söz etmek istiyorum. Şuhûdü’l-‘udûl, ‘udûl, şuhûd:1 Kadılar tarafından bölgelerinde âdil olarak ta- nınmış ve ulemâ sınıfına mensup kimseler arasından seçilerek tayin edilen bu kadrolu şâhitler (şuhûdü’l-‘udûl, ‘udûl, şuhûd), özellikle mahkemede hazırlanan 1 Kaynaklarda şuhûdü’l-‘udûl ü belirtmek için genellikle şuhûd veya ‘udûl sözcükleri kullanılmıştır. 14 ŞUHÛDÜ’L-MAZMUNDAN ŞUHÛDÜ’L-HÂLE: ÜSKÜDAR SİCİLLERİNDE BİR DEĞİŞİMİN ÖYKÜSÜ yazılı belgelerin hukuka uygunluğunu temin, mahkemeye sunulan belgelerin doğruluğunu ve şâhitlerin adil olduklarını2 tasdik, bu belgelerin hukuki geçerlik- lerini tescil ve mahkemenin görüldüğüne dolayısıyla yargılama sürecine şâhitlik etmek gibi görevleri yerine getirmekteydiler. Biyografik kaynaklardan öğrendi- ğimize göre bu görevlerin dışında şuhûdü’l-‘udûl, miras tespit ve taksiminde, gerekli hallerde bir kimsenin ölüm sebebini tespitte, evlilik akitlerinin düzen- lenmesinde
Recommended publications
  • 1691 Tarihli Cizye Defterine Göre Pertek, Mazgirt, Çemişgezek Ve
    OTAM, 41 /Bahar 2017, 191-218 1691 Tarihli Cizye Defterine Göre Pertek, Mazgirt, Çemiûgezek ve Saøman KazalarÖ Pertek, Mazgird, Çemiûgezek and Saøman Districts According to the 1691 Jizya Inventory Zülfiye KOÇAK* Özet OsmanlÖ tarihi incelemelerinin temel baûvuru kaynaklarÖnÖ arûiv belgeleri oluûturmaktadÖr. Birinci el kaynaklardan olan arûiv belgeleri, geçmiûin günümüze aktarÖlmasÖnda köprü vazifesi üstlendiklerinden oldukça önem taûÖmaktadÖrlar. Bu belgeler arasÖnda yer alan cizye defterleri de insan, zaman ve mekân unsurlarÖnÖ bir arada barÖndÖrdÖklarÖndan OsmanlÖ tarihi araûtÖrmalarÖnÖn vazgeçilmezleri arasÖndadÖrlar. Bu çalÖûmada H.1102/M.1691yÖlÖnda tutulan Diyarbekir Eyaleti’ne tabi Pertek, Mazgirt, Çemiûgezek ve Saøman kazalarÖna ait cizye defterinin tanÖtÖmÖ ve deøerlendirmesi yapÖlmÖûtÖr. Defter, adÖ geçen kazalarda gayrimüslim nüfusun ikamet ettiøi mahalleleri ve köyleri göstermekte, bu coørafyada yaûayan insanlarÖn fiziksel özellikleri ve meslekleri hakkÖnda bilgiler içermektedir. Bu baølamda defterdeki bilgiler dikkatlice incelenmiû adÖ geçen kazalarÖn o dönemki sosyo-ekonomik ve demografik dinamikleri açÖøa çÖkarÖlmaya çalÖûÖlarak bu bilgilerin hangi tür çalÖûmalarda kullanÖlabileceøine dair öneriler sunulmuûtur. Anahtar Kelimeler: OsmanlÖ, Diyarbekir Vilayeti, Cizye, Gayrimüslim, Nüfus. Abstract The archival documents are the main sources for the investigation of the Ottoman history. These sources are very important as they are functioning like a bridge, conveying the past into present. In examining the Ottoman history, Jizya
    [Show full text]
  • The Other Side of the Coin: Tax Exemptions Within the Context of Ouoman Taxation History
    The Other Side of the Coin: Tax Exemptions within the Context of OUoman Taxation History Fatma Acun *(Turkey) Introduction The Ottoman Empire experienced a transformation of its classical system of tax administration with new methods for tapping the surplus product and resources in the Iate 16th through i 7th centuries. This period also saw the creation of a state based more on taxation. In the face of escalating expenditures, the older sources of revenue proved inadequate and the provincial taxation system of the earlier periods (timar) proved less and less relevant to mcet the demands for a more immediate system of extraction. As a result, the timar system was first supplemented and ultimately replaced by the system oftaxation known as tax-fanning (iltizam) in the seventeenth century. The most significant change in the timar system based on feudal dues and tithes, was its replacement by general cash-tax levies. Despite the pressing conditions of time, the state did not resort to increasing the traditional taxes which would have benefited the holders of timars. Instead, it chose to resort to avariz levies collected directly by the state treasury. The avariz type of levies, previously co11ectedat times of need, was converted into regular, annual taxes applicable to all subjects of the empire in the seventeenth,century. In this way, avarlN di- vaniyye and teka/if-i örfiyye, the two cash and kind levies, became regular dues.' These levies, while financial1yproductive, were political1yand socially contentious. Experiments with new methods of revenue extraction provoked resistance among the tax paying subjects, the reaya. This mainly took the forms of abandonment of land and search for alternatemeans oflivelihood by migratingto thecities.Studieson the historyoftaxation approach thematter ITomthepoint ofview of thereayaand take primarilytheir reactionsinto consideration.
    [Show full text]
  • Osmanlı Devleti Dış Borçları
    Ýkinci Baský Dr. Biltekin ÖZDEMÝR Ankara, Þubat - 2010 T.C. Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Osmanlı Devleti Dış Borçları 1854-1954 Döneminde Yüzyıl Süren Boyunduruk 1854-1914 BORÇLANMALARI GALATA BANKERLERİ VE OSMANLI BANKASI DÜYUN-U UMUMİYE İDARESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KABUL ETTİĞİ OSMANLI DEVLET BORÇLARI Dr. Biltekin ÖZDEMİR Maliye ve Gümrük Bakanlığı E. Müsteşarı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) E. II.Başkanı T.B.M.M. Plan-Bütçe Komisyonu E. Başkanı İkinci Baskı Ankara, Şubat 2010 i T.C. Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Yayın No: 2010/403 www.sgb.gov.tr e-mail: [email protected] ISBN: 978-9944-60-539-7 Birinci Baskı: Ankara Ticaret Odası, Ankara, Eylül 2009 İkinci Baskı: T.C. Maliye Bakanlığı Ankara, Şubat 2010 Tasarım: İvme Tel: 0312 230 67 01 Baskı: Ümit Ofset Matbaacılık Tel: 0312 384 26 27 ii Ö N S Ö Z Bir ülke için içinde yaşanılan ekonomik durumu doğru teşhis etmek, açıktır ki, o ülkenin geleceği bakımından doğru önlemlerin alınmasında yaşamsal önem taşır. Bunun gibi, ülke geçmişinde olup bitenleri bilmek ve ders almak da yine gelecekte uygulanacak politikaları belirlemek bakımından birinci derecede bir yere sahiptir. W. Churchill, ‘ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi görebilirsiniz’ diyerek geçmişten ders almanın önemini vurgulamıştır. Bu düşünce ile biz bu çalışmamızda ecdadımız olarak Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyıl sonrasında ekonominin en önemli ve çarpıcı boyutunu oluşturan “Osmanlı Devleti Dış Borçları”nı, borçların nedenlerini, etkilerini ve sonuçlarını aşırı derecede ayrıntıya girmeden ve fakat toplu bir biçimde ele almayı ve kamu oyunun bilgisine sunmayı yararlı gördük. Çalışmamızı iki kitap olarak sunacağız. “Osmanlı Devleti Dış Borçları” adı altında yayınladığımız bu ilk çalışmamızı, ileride “Türkiye Cumhuriyeti Dış Borçları” adı altında tamamlamak suretiyle, borç meselesinin incelenmesine bütünlük kazandırmayı amaçlamaktayız.
    [Show full text]
  • Osmanli Hanedaninin Geri Dönen Ilk Üyeleri (1924‐1951)
    TARİHİN PEŞİNDE THE PURSUIT OF HISTORY ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ ‐INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCH‐ Yıl: 2014, Sayı: 12 Year: 2014, Issue: 12 Sayfa: 83‐117 Page: 83‐117 SÜRGÜNDEN VATANA: OSMANLI HANEDANININ GERİ DÖNEN İLK ÜYELERİ (1924‐1951) Cahide SINMAZ SÖNMEZ* Özet 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasıyla beraber Osmanlı Hanedanı üyeleri de süresiz bir şekilde sınır dışı edilmişlerdir. Sürgüne giden hanedan mensuplarının pek çoğu bu durumun kısa sürede son bulacağı ümidiyle ülkeyi terk etmişler, ancak dönüş süreci beklenenden uzun sürmüştür. Kadınlar 16 Haziran 1952 tarihinde çıkarılan özel bir kanunla dönüş izni alırken, erkekler ise 15 Mayıs 1974 tarihli Genel Af yasasının 8. mad‐ desiyle geri dönebilmişlerdir. Ancak, 1952 yılına kadar yasağın devam ediyor olmasına rağmen bazı istisnai uygulamalar yaşanmıştır. Bu araştırmanın konusunu da 3 Mart 1924 tarihinden 16 Haziran 1952 tarihine kadar geçen süre içerisinde yaşanan istisnai örnekler oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler Halifeliğin Kaldırılışı, Osmanlı Hanedanı, Sürgün, Geri Dönüş, Pasaport Kanunu FROM EXILE TO THE HOMELAND: THE FIRST RETURNING MEMBERS OF THE OTTOMAN DYNASTY (1924‐1951) Abstract Members of the Ottoman Dynasty were sent into an indefinite exile after the abolishment of the Caliphate on March 3, 1924. A great majority of the dynasty members left the country with the hope that deportation would end soon, but the process of returning back to the country has lasted longer than expected. Female members of the dynasty have acquired the right to return with a special law issued on June 16, 1952 while the male members of the dynasty were able to return with the 8th article of the General Amnesty issued on May 15, 1974.
    [Show full text]
  • YARGI ETİĞİ SEMPOZYUMU INTERNATIONAL SYMPOSIUM on JUDICIAL ETHICS ULUSLARARASI YARGI ETİĞİ SEMPOZYUMU International Symposium on Judicial Ethics
    ULUSLARARASI YARGI ETİĞİ SEMPOZYUMU INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON JUDICIAL ETHICS ULUSLARARASI YARGI ETİĞİ SEMPOZYUMU International Symposium On Judicial Ethics Strateji Geliştirme Başkanlığı Yayın No: 56 Mayıs 2017 ISBN: 978-975-7978-81-7 Çeviri: Keyhan Tercüme Kapak Tasarım & Dizgi : Melek Matbaacılık Teknik Hazırlık Büyük Sanayi 1. Cad. No: 78/17 İskitler/ANKARA Baskı : Hermes Tanıtım Ofset Büyük Sanayi 1. Cad. No: 105 İskitler/ANKARA Bu yayında dile getirilen görüşlerin sorumluluğu dile getirenlere aittir, mutlak suretle Adalet Bakanlığı’nın resmi politikalarını yansıtmaz. Adalet Bakanlığı bunlardan dolayı herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Sempozyum kayıtlarının çözümleri oturum başkanları ile katılımcılara gönderilerek gerekli düzeltmeleri yapmaları sağlanmıştır. Editör ekip bu çalışmaları koordine etmiş ve sadece önemli anlam bozuklukları ile imla düzetmeleri yapmıştır. Bu eserin telif hakları Adalet Bakanlığı’na aittir. Bakanlığın yazılı izni alınmadan çoğaltılamaz. II Uluslararası Yargı Etiği Sempozyumu / International Symposium On Judicial Ethics 26 - 27 Mayıs / May 2017 - İstanbul DÜZENLEME KURULU Hâkim Alpaslan AZAPAĞASI Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Hâkim Kubilay İNAN Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkan Yardımcısı Jale YILMAZ Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Daire Başkanı Zuhal TOKAR GÜNEŞ Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Tetkik Hâkimi BİLİM KURULU Prof. Dr. İonna KUÇURADİ Türk Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gülriz UYGUR Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi, Kamu Hukuku, Hukuk
    [Show full text]
  • Indirmenin, Ihtiyaç Sahibinin Onurunu Korumanın, Dünyanın Nere- Sinde Bir Mazlum Varsa Yarasını Sarmanın, Gözyaşını Silmenin Mücadelesini Veriyoruz
    TÜRK KIZILAYI TARİH DİZİSİ Türk Kızılayı, Türk Halkının dünyaya uzattığı merhamet eli olarak yak- laşık bir buçuk asırdır ulvi bir görevi büyük bir özveri ile yerine getirmekte- dir. Kurulduğu 1868 yılından bu yana halkımızın ve özellikle yakın coğrafi komşularımızın başına gelen her türlü felâkette görev alan ve tarihe tanıklık eden Türk Kızılayı, maalesef bu tanıklığını ilgililere ve yeni nesillere taşıya- cak çalışmaları ihmal etmiştir. Elbetteki yapılan her türlü yardım çalışmasının yazışmaları Türk Kızılayı arşivlerindeki yerlerini almıştır. Ancak, bu çalışmaları arşivlerden kurtarmak ve yardımlaşma duygusunun cisimleşmiş hali olan Türk Kızılayı’nın anlata- cak eserleri haline getirmek bizler için tarihi bir görev olmuştur. Bu görevi yerine getirebilmek amacıyla bir çalışma başlatılmıştır. Türk Kızılayı Kitaplığı olarak adlandırılan bu çalışmada ilk olarak Kızılayımızın tarihine ışık tutacak belgelerin kitaplaştırılması hedeflenmiştir. Zaman için- de ise güncel çalışmalar kitaplaştırılacaktır. Türk Kızılayı, tarihi tanıklığıyla dünün daha iyi anlaşılmasına, bugünün bu bilgiler ışığında değerlendirilme- sine ve geleceği planlarken ulusumuzun geçirdiği acılı sürecin bilinmesinde büyük yararlar görmektedir. Türk Kızılayı Kitaplığı serisinin oluşumuna fikirleri ve emekleriyle destek veren herkese teşekkürü bir borç biliriz. Padişah'ın Himayesinde OSMANLI KIZILAY CEMİYETİ 1911-1913 YILLIĞI Hazırlayanlar Yrd. Doç. Dr. Ahmet Zeki İZGÖER • Msc. Ramazan TUĞ Koordinatörler Belgin Duruyürek Şahin Cengiz Kapak Fotoğrafı Osmanlı Kızılay Cemiyeti
    [Show full text]
  • View / Download 2.3 Mb
    —» ^ vV67 REFLECTIONS OF THE QIFT-HANE SYSTEM IN MEDIEVAL BOSNIA AND SERBIA A T H E S IS PRESENTED BY YORK NORMAN TO THE INSTITUTE OF ECONOMICS AND SOCIAL SCIENCES IN PARTIAL FULFILLMENT OF THE REQUIREMENTS FOR THE DEGREE OF MASTER OF HISTORY NoPmaO Ci.: BILKENT UNIVERSITY M ARCH 1 9 9 7 . л .N69- I certify that I have read this thesis and in my opinion it is fully adequate, in scope and quality as a thesis for the degree of Master of History. Prof. Dr. Halil İnalcık 0 ■ [¿'C I certify that 1 have read this thesis and in my opinion it is fully adequate, in scope and quality as a thesis for the degree of Master of History. Dr. Akşin Somel I certify that I have read this thesis and in my opinion it is fully adequate, in scope and quality as a thesis for the degree of Master of History. Dr. Mehmet Kalpaklı Approved by the Institute of Economics and Social Sciences Prof. Dr. Ali Karaosmanoglu ACKNOWLEDGMENTS I first want to acknowledge that the original idea behind this thesis was given to me by my advisor, Professor Halil Inalcik and that I am fully in debt to his guidance for the following survey, both in terms of primary and secondary source materials. Secondly I would also like to thank Professor Bojani^ -LukaÎ' for her help in defining the themes of this thesis. In addition I am grateful to Jennifer Bolen for her translation of Bojanic-Lukac's "De la Nature et de Origine de L'Ispence" from French to English and Sarah Price for her help in editing my material.
    [Show full text]
  • Article Translations As Ego- Documents: Notes of Two
    ARTICLE TRANSLATIONS AS EGO- DOCUMENTS: NOTES OF TWO OTTOMAN PHYSICIANS IN THE TURKISH TRANSLATION OF IBN BAYTAR’S KİT B AL-MUGHN M. Fatih Çalışır Kırklareli University [email protected] orcid: 0000-0002-8089-2752 ABSTRACT This article examines the lives and ideas of two seventeenth- century Ottoman physicians, Muhammed b. Ahmed of Edir- ne and his disciple İbrahim b. Hüseyin Çavuş, as reflected in their notes in the Turkish translation of Ibn Baytar’s Kitab al-Mughni. In these notes, Muhammed b. Ahmed emerges as a Kadızadeli-minded Turkish physician, translator, and a “world traveler” who claimed to have traveled the world for “forty to fifty years.” In contrast, his disciple İbrahim b. 71 Hüseyin Çavuş appears as a religiously moderate Ottoman officer who had a passion for medicine. These notes disclo- Dîvân DİSİPLİNLERARASI se new interpretive possibilities for early modern Ottoman ÇALIŞMALAR DERGİSİ cultural and medical history and help researchers explore Cilt 24 say› 48 (2020/1): 71-91 untold stories of several individuals and groups. They reveal doi: 10.20519/divan.811956 details that are often difficult to find in conventional sour- M. Fatih Çalışır ces and constitute hitherto neglected personal narratives or ego-documents. They also contain new insights into some of the critical events in the period, including the Kadızadeli movement and the 1672 Kamaniçe campaign. Ultimately, these notes remind us of the need in Ottoman studies to scrutinize translations under a new light. Keywords: Ibn Baytar, Kitab al-mughni, Muhammed bin Ahmed of Edirne, İbrahim bin Hüseyin Çavuş, early modern Ottoman Empire, translations, ego-documents.
    [Show full text]
  • Mukataalarda Muhasebe Kayıtları Ve XVII. Yüzyıl Başında Bursa
    Mukataalarda Muhasebe Kayıtları ve XVII. Yüzyıl Başında Bursa Mukataası Örneği* Dr. Fatma Şensoy Marmara Üniversitesi Özet Osmanlı devleti bütçesinde mukataa gelirleri, cizye ve avârız gelirleri ile birlikte üç önemli kaynaktan biridir. XVII. ve XVIII yüzyıl arasında, bütçe içinde mukataa gelirlerinin payı %24’ten %57’ye kadar değişmiştir. Mukataa, bir işletme olabileceği gibi gelirlerin tahsili için oluşturulmuş bir kuruluştur. Konusu bir işletmeye tasarruf veya bazı resim ve harçların, vergilerin tahsil hakkı olabilir. Mukataa, devlete ait bir kısım vergi ve resimlerin belirli bir meblağ karşılığında iltizama verilmesi anlamından zamanla “iltizamın konusu olan vergi birimi” anlamına doğru kaymıştır. Her bir mukataa, ne kadar gelir getireceği ayrı bir birim olarak dönem başında tahmin edilen ve maliyenin defterlerine kaydedilen bir gelir kaynağıdır. Bunların çoğu belirli bir iltizam sistemi çerçevesinde tahvil adı verilen ve genelde 1 ila 3 yıl arasında değişen bir zaman diliminde ve bir sözleşme ile özel kişilere ihale edilmiştir. Genel olarak mukataa haline getirilen işletme vergi veya resim tahsil işi tahvil adı verilen üç yıllık bir süre için açık arttırma ile iltizâma verilmiştir. Müzâyede işleminden sonra mültezim ile devlet arasında bir sözleşme yapılmış. Her iki taraf tarafın talep ve taahhütleri tek tek belirtilmiştir. XVII. yüzyıl sonunda genel olarak mukataalar verimsizleşmiş, gelir tahsil edilemez duruma gelmiş ve iltizama alacak talip bulunamamıştır. Buna uzun savaş yılları nedeniyle masrafların artması da eklenince 1695’te mukataaların ömür boyu iltizamların geçerli olduğu Mısır’a nisbeten yakın olan Şam, Halep, Diyarbakır, Mardin, Adana, Malatya, Ayıntab, Tokat bölgelerinde “malikâne” sistemi yürürlüğe konmuştur. * Bu çalışma, 19-22 Haziran 2013’te İstanbul’da organize edilen III. Balkanlar ve Ortadoğu Ükeleri Muhasebe ve Muhasebe Tarihi Konferansı’nda Prof.
    [Show full text]
  • Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924}
    SON DÖNEM OSMANLI PADİŞAH EŞLERİ Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924} Harun Açba PROFİL O Hanın Açba O PROFİL YAYINCILIK Yazar/Harun Açba Eserin Adı / Kadirdendiler Genel Koordinatör /'Münir Üstün Genel Yayın Yönetmeni / Cem Küçük Redaksiyon I Elif Avcı Kapak Tasarım/ Yunus Karaasian İç Tasarım I Adem Şenel Baskı-Cilll Kitap Matbaası Davulpap Cad. fminraj Ka/ım Dinçol San. Sil. No.81/21 Topkapı -İstanbul Tel: 0212 567 .10 8-1 1. BASKI KASIM 2007 978-975-996-109-1 PROFİL : 65 İNCELEME-ARAŞTIRMA :07 PROFİL YAYINCILIK Çatalçcsme Sk. Meriçli Apt. No: 52 K.3 Cagaloglu - İSTANBUL www.profilkilap.com / [email protected] Tel. 0212. 514 45 11 Faks. 0212. 514 45 12 Profil Yayıncılık Maviağaç Küllür Sanat Yayıncılık Tic.Ltd.Şti rnarkasıdır. ı © Bu kitabın Türkçe yayın hakları Harun Açba ve Prolil Yayıncılık'a aittir. Yazarın ve yayıncının izni olmadan herhangi bir formda yayınlanamaz. kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. Ancak kaynak gösterilerek alınlı yapılabilir. İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Kafkasya Hanedanları / 9 Saray Protokolü /13 Bölüm 2 Sultan I. Abdülmecid Han Ailesi / 17 (1839-18611 Sultan Abdülaziz Han Ailesi / 81 (1861-1876) Sultan V. Murad Han Ailesi / 96 (1876) Sultan II. Abdülhamid Han Ailesi / 117 (1876-1909) Sultan V. Mehmed Reşad Han Ailesi / 161 (1909-1918) Sultan VI. Mehmed Vahideddin Han Ailesi / 180 (1918-1922) Halife II. Abdülmecid Efendi Ailesi / 207 (1922-1924) Bibliyografya / 217 Teşekkkürname / 218 Bu kitabı aileme ithaf ediyorum. BÖLÜM 1 KAFKASYA HANEDANLARI smanlı Sarayı'na alınan kızların (19. yy. özellikle) Çerkeş olduğu biliniyor. Sultan Abdülmecid Han'a kadar tâbi Okalınan köle, yani cariye ticareti üzerine kurulan Os­ manlı haremi Abdülmecid Han'dan sonra değişikliğe uğramıştır.
    [Show full text]
  • ARABIC DICTIONARY [With Etymologies] by András Rajki 2005
    Version 2.1 7,758 words ARABIC DICTIONARY [with etymologies] by András Rajki 2005 A a : is it? a‘adda : prepare [‘adda] ab : August [Akk abu, Heb av] Per ab ab : father [Sem ’-b, Heb av, Akk abu, Syr aba, BAram ’b, Hrs hhayb, Meh hhayb, Amh abat, Tig ab, Uga ab, Phoen ’b] aba : refuse [Sem ’-b-y] abad : eternity [abbada] Ind abad, Per abad borrowed from Ara abada : flee [Sem ’-b-d, Akk abatu (destroy), Heb ibbed (lose), Syr ebd (perish), BAram ’bd, Uga ’bd, Phoen ’bd] abadi : eternal [abbada] Aze ebedi, Ful abada, Per abadi, Tur ebedi, Uzb abadiy borrowed from Ara abaqa : flee [OS abiq] abbada : make eternal [?] abbana : praise the dead [?] abda : show [?] abhama : be dark [?] abjad : alphabet [from the first four letters of the Ara alphabet (a, b, j, d)] Per abjad borrowed from Ara abkam : dumb [bakima] Per abkam borrowed from Ara ablagha : hand over, announce [balagha] ablaq : checkered, black-and-white [Ara blq (white)] abna : sons [tabanna] Per abna borrowed from Ara abnus : ebony from Gre ebenos from OEg habni from Nubian Alb abanoz, Bul abanos, Gre ampanozi, Hin abnus, Ind abnus, Per abnus, Rom abanos, Tur abanoz borrowed from Ara abril : April [from Lat aprilis] absala : cook unripe dates [Sem b-sh-l, Akk bashalu (be cooked, ripe), Heb hivshil (cook), Syr bashel, JNA bshl, Soq behel (be cooked), Amh besele, Uga bshl] abssara : see, notice [bassura] abu : father [ab] Per abu borrowed from Ara abyasz : white [basza] Tur beyaz, Ind abiad, Per abyasz, Tur beyaz borrowed from Ara acchara : put off, delay [Sem ’-ch-r, Mal iehor (other),
    [Show full text]
  • Leer Artículo Completo
    REAL ACADEMIA MATRITENSE DE HERÁLDICA Y GENEALOGÍA La Casa de Osmán. La sucesión de los Sultanes Otomanos tras la caída del Imperio. Por José María de Francisco Olmos Académico de Número MADRID MMIX José María de Francisco Olmos A raíz de la reciente muerte en Estambul el 23 de septiembre pasado (2009) de Ertugrul Osman V, jefe de la Casa de Osmán o de la Casa Imperial de los Otomanos, parece apropiado hacer unos comentarios sobre esta dinastía turca y musulmana que fue sin duda una de las grandes potencias del mundo moderno. Sus orígenes son medievales y se encuentran en una tribu turca (los ughuz de Kayi) que emigró desde las tierras del Turquestán hacia occidente durante el siglo XII. Su líder, Suleyman, los llevó hasta Anatolia hacia 1225, y su hijo Ertugrul (m.1288) pasó a servir a los gobernantes seljúcidas de la zona, recibiendo a cambio las tierras de Senyud (en Frigia), entrando así en contacto directo con los bizantinos. Osmán, hijo de Ertugrul, fue nombrado Emir por Alaeddin III, sultán seljúcida de Icconium (Konya) y cuando el poder de los seljúcidas de Rum desapareció (1299), Osmán se convirtió en soberano independiente iniciando así la dinastía otomana, o de los turcos osmanlíes. Osmán (m. 1326) y sus descendientes no hicieron sino aumentar su territorio y consolidar su poder en Anatolia. Su hijo Orján (m.1359) conquistó Brussa, a la que convirtió en su capital, organizó la administración, creó moneda propia y reorganizó al ejército (creó el famoso cuerpo de jenízaros), en Brussa construyó un palacio cuya puerta principal se denominaba la Sublime Puerta, nombre que luego se dio al poder imperial otomano hasta su desaparición.
    [Show full text]