Corrupton of a Socal Insttuton from a Protectve Famly System To

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Corrupton of a Socal Insttuton from a Protectve Famly System To Türk Hukuk Tar!h! Araştırmaları, Sayı 7, 2009 (Bahar), 21-45 Corrupt!on of a Soc!al Inst!tut!on From a Protect!ve Fam!ly System to Servanthood Abdullah Bay* Besleme uygulaması, zeng!n k!mseler!n, hem eğ!tmek ve korumak, hem de ev !ç! h!zmet yaptırmak üzere, fak!r a!le çocuklarını anne-baba veya vas!ler! !le anlaşarak bell! ücret karşılığında k!ralamaları ve bu anlaşmayı kadıya tesc!l ett!rmeler! esasına dayanır. İs- lam hukukunda kend!ne has özell!kler! !le koruyucu a!le-h!zmetç! şekl!nde düzenlenen uygulama, zamanla sosyal kurum hal!ne dönüşerek, bazı dönemler kölel!k kurumundan z!yade rağbet görmüştür. On dokuzuncu yüzyılda kölel!ğ!n yasaklanması, !ç ve dış göç- ler ve yeters!z kurumsallaşma g!b! çeş!tl! toplumsal sebepler!n etk!s!yle, kurum koru- yucu a!le özell!ğ!n! y!t!rm!ş ve g!tt!kçe gelenekselleşerek kölel!k kurumunun üstlend!ğ! fonks!yonları yer!ne get!rmeye başlamıştır. Bu aşamadan sonra, kız çocukların çeş!tl! şek!llerde !st!smar ed!ld!ğ! ve emekler!n!n sömürüldüğü b!r sosyal sorun hal!ne dönüş- müştür. Anahtar kel!meler: Besleme, çocuklar, koruyucu a!le, h!zmetç!, ev !ç! h!zmet, !car-ı sa- ğ!r, tebenn! On the Concept of Besleme In the eighteenth century, the word besleme1 was defi ned as “domestic servant”,2 while the verb beslemek (to feed) from which the word was derived was defi ned as “to feed someone, to provide one’s needs for subsistence”.3 In addition to the word besleme commonly used to refer to the institution, the words kapı kızı, beslek, görme, kızlık, emeksiz, beslengi were also used in * Yrd. Doç. Dr., Recep Tayy!p Erdoğan Ün!vers!tes!, abdullahbay1973@gma!l.com 1 In my v!ew, !t would be better to use the or!g!nal name s!nce the !nst!tut!on has !ts pecul!ar character!st!cs. If I used the word evlatlık (adoptee), the best poss!ble equ!valent of the term, th!s could st!ll cause m!sunderstand!ng. However, as !ts mean!ng suggests, !t could be def!ned as “servant g!rl adopted at a young age both to be looked after and to be used !n serv!ce”. Hereafter, !t w!ll be th!s very mean!ng to be referred. 2 D"z"onar"o Turgo, Arabo e Pers"ano (M!lano: Presso Lu!g! Nervett! T!pografo-L!brajo, 1832), 72. 3 Yaşar Çağbayır, Ötüken Türkçe Sözlük I (Istanbul: Ötüken Neşr!yat, 2007), 562; Pars Tuğlacı, Okyanus Ans"kloped"k Sözlük I (Istanbul: Cem Yayınev!, 1983), 280. 21 Türk Hukuk Tar!h! Araştırmaları Anatolia as traditional expressions.4 Although common male equivalents of the word included ahiret evlatlığı, can evlatlık, manevi evlatlık and oğulluk,5 the word besleme was sometimes used for boys as well in the pre-Tanzimat era.6 However, as a result of the social transformation that took place after the abolition of slavery, the word was confi ned to girls and defi ned as “a g!rl kept at home to work for peanuts”.7 The main reason behind the emergence of the institution was the pro- hibition of the longstanding tradition of classical adoption among the Arabs.8 In the pre-Islamic era, the Arab community had institutions that resembled the adoption practices around the world. In such practices, an adopted child was considered as a permissible intimate (mahrem) for the family members 4 Şer!f Al! Bozkaplan, “Anadolu Ağızlarında Güzel Adlandırma Örnekler!,” Turk"sh Stud"es: Internat"onal Per"od"cal For the Languages, L"terature and H"story of Turk"sh or Turk"c 4/3, (Spr!ng 2009), 385-390; Özhan Öztürk, Karaden"z Ans"kloped"k Sözlük I (Istanbul: Heyamola Yayınları, 2005), 180. 5 BOA (Başbakanlık Osmanlı Arş!v!), NFS.d. (Nüfus Defterler"), no. 1143, 10,17; Abdurrahman Kurt, “Tanz!mat Dönem!nde Koruyucu A!le Müesseseler!,” !n Sosyo-Kültürel Değ"ş"m Sürec"nde Türk A"les" II, ed. Hakkı Dursun Yıldız (Ankara: T.C. Başbakanlık A!le Araştırma Kurumu, 1992), 549-561. 6 In the Trabzon Populat!on Reg!ster (Trabzon Nüfus Defter") of 1834, a certa!n f!ve-year- old Mehmed, who was l!v!ng w!th the muhtar of the Ş!r!n Hatun Mahalle was recorded as besleme. NFS.d, no.1149, 64. 7 Andreas T!etze, Tar"h" ve Et"moloj"k Türk"ye Türkçes" Lügatı I/A-E (Istanbul-W!en: S!murg Yayınları, 2002), 223; James W. Redhouse, Redhouse’s Turk"sh D"ct"onary, Engl"sh and Turk"sh and Turk"sh and Engl"sh (London: Bernard Quar!tch, 1882), 30. The !nst!tut!on !s often confused w!th the word ah"retl"k. Imply!ng larger and d!fferent mean!ngs, the term ah"retl"k, when used !n the mean!ng of besleme, referred to “g!rls who are adopted and ra!sed w!th the hope of good deeds !n the afterl!fe (ah"ret)”. As a result of the had"th, there emerged the colloqu!al term ah"retl"k !n the mean!ng of “!nvestment for the afterl!fe, sav!or !n the afterl!fe”. Part!cularly besleme ch!ldren around the same age, who were adopted to look after young ch!ldren, could also be made ah"retl"k to each other. In th!s sense, !t was establ!shed as a sub-category of the concept besleme. Mehmet Zek! Pakalın, Osmanlı Tar"h Dey"mler" ve Ter"mler" Sözlüğü I (Istanbul: MEB, 1971), 30. 8 The Holy Qur’an, al-Ahzab, 33/4-5; There !s a s!m!lar relat!on between besleme and evlatlık (adoptee) as !s the case w!th the concept ah"retl"k. Through a verbal dec!s!on, the servant g!rl brought home as besleme could usually end up w!th the status of an adoptee depr!ved of off!c!al r!ghts. On the other hand, the terms evladlık and ker"me-" manev"ye were used for g!rls who could !nher!t property by a donat!on contract and oğulluk for boys. Edhem Veys!, Besleme (Samsun: Şems Matbaası, 1339), 23-25, 69; BOA, A.MKT.UM (Sadaret Mektub" Kalem" Umum V"layet Belgeler"), no. 392/50; The pejorat!ve connotat!ons of the word besleme led fam!l!es to use the term evlatlık, wh!ch !mpl!ed a softer mean!ng, wh!ch brought about the replacement of the latter w!th besleme over t!me. Bülent Davran, “B!r Sosyal Davamız: Beslemeler!n Hukuk! Durumu,” Sosyal Hukuk ve İkt"sat Mecmuası 2 (October 1948), 51. 22 Corrupt!on of a Soc!al Inst!tut!on From a Protect!ve Fam!ly System to Servanthood and an heir of the adopter and legally accepted as a child of the family.9 Af- ter these types of adoption were forbidden by the Quranic verse “Nor has He made your adopted sons your sons. Call them by their fathers: that is juster in the sight of Allah. But if ye know not their father’s names, (then they are) your brothers in faith, or your friends”,10 adoption practices based on the principle of blood child disappeared and were replaced by the institutionalized prac- tice of protective family without bringing about any relationship of permis- sible intimacy (mahremiyet) and inheritance.11 The institutionalization process is closely related to the ijtihad (juris- prudence) process of Islamic jurists. In particular, the fatwas issued about young children and servants at the time of Islamic jurists such as Numan ibn Thabit, Muhammad ibn al-Hasan al-Shaybani, Ya‘qub ibn Ibrahim al-Ansa- ri, and Muhammad ibn Idris al-Shafi ‘ both led to the institutionalization of the practice and to the merging of the protective family system with servant status.12 Legal Rights of a Besleme: Working for Peanuts Observed as a social institution in Ottoman social life, the besleme in- stitution is a practice devoid of legal implications of adoption. Therefore, al- though certain documents refer to tabanni in relation to the concept of bes- leme, it di& ers from the practice of tabanni prohibited in the Qur’an.13 Since Islamic law put a ban on the institution of adoption, neither can adopted chil- dren be heirs to their adopters; nor can they be named after their biological 9 Ülker Gürkan, “Evlad Ed!nme ve Beslemeler!n Hukuk! Durumu,” !n Türk Hukuku ve Toplumu Üzer"ne İncelemeler, ed. Adnan Gür!z and Peter Bened!ct (Ankara: Türk!ye Kalkınma Vakfı Yayınları, 1974), 170-171; Ferhunde Özbay, Türk"ye’de Evlatlık Kurumu: Köle m", Evlat mı? (Istanbul: Boğaz!ç! Ün!vers!tes! Yayınev!, 1999), 6-7. 10 The Holy Qur’an, al-Ahzab, 33/4-5. 11 The Holy Qur’an, al-Kahf 18/82; an-N!sa 4/2-6; al-Duha 93/6-8; Kurt, “Tanz!mat Dönem!nde,” 548-567; Hamza Aktan, “İslam A!le Hukuku,” !n Sosyo-Kültürel Değ"şme Sürec"nde Türk A"les" II, ed. Hakkı Dursun Yıldız (Ankara: T.C. Başbakanlık A!le Araştırma Kurumu, 1992), 397-433. 12 Ans"kloped"k İslam Fıkhı (Fetavay-ı H"nd"yye) IX, trans. Mustafa Efe (Istanbul: Akçağ Yayınları, 2005), 426-443; see Vecd! Akyüz, “A!le S!yaset!ne Da!r R!sale (er-R!sâle f!’s s!yâset!’l-menz!l!yye),” !n Sosyo-Kültürel Değ"şme Sürec"nde Türk A"les" III, ed. Hakkı Dursun Yıldız (Ankara: T.C.
Recommended publications
  • Osmanli Hanedaninin Geri Dönen Ilk Üyeleri (1924‐1951)
    TARİHİN PEŞİNDE THE PURSUIT OF HISTORY ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ ‐INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCH‐ Yıl: 2014, Sayı: 12 Year: 2014, Issue: 12 Sayfa: 83‐117 Page: 83‐117 SÜRGÜNDEN VATANA: OSMANLI HANEDANININ GERİ DÖNEN İLK ÜYELERİ (1924‐1951) Cahide SINMAZ SÖNMEZ* Özet 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasıyla beraber Osmanlı Hanedanı üyeleri de süresiz bir şekilde sınır dışı edilmişlerdir. Sürgüne giden hanedan mensuplarının pek çoğu bu durumun kısa sürede son bulacağı ümidiyle ülkeyi terk etmişler, ancak dönüş süreci beklenenden uzun sürmüştür. Kadınlar 16 Haziran 1952 tarihinde çıkarılan özel bir kanunla dönüş izni alırken, erkekler ise 15 Mayıs 1974 tarihli Genel Af yasasının 8. mad‐ desiyle geri dönebilmişlerdir. Ancak, 1952 yılına kadar yasağın devam ediyor olmasına rağmen bazı istisnai uygulamalar yaşanmıştır. Bu araştırmanın konusunu da 3 Mart 1924 tarihinden 16 Haziran 1952 tarihine kadar geçen süre içerisinde yaşanan istisnai örnekler oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler Halifeliğin Kaldırılışı, Osmanlı Hanedanı, Sürgün, Geri Dönüş, Pasaport Kanunu FROM EXILE TO THE HOMELAND: THE FIRST RETURNING MEMBERS OF THE OTTOMAN DYNASTY (1924‐1951) Abstract Members of the Ottoman Dynasty were sent into an indefinite exile after the abolishment of the Caliphate on March 3, 1924. A great majority of the dynasty members left the country with the hope that deportation would end soon, but the process of returning back to the country has lasted longer than expected. Female members of the dynasty have acquired the right to return with a special law issued on June 16, 1952 while the male members of the dynasty were able to return with the 8th article of the General Amnesty issued on May 15, 1974.
    [Show full text]
  • Indirmenin, Ihtiyaç Sahibinin Onurunu Korumanın, Dünyanın Nere- Sinde Bir Mazlum Varsa Yarasını Sarmanın, Gözyaşını Silmenin Mücadelesini Veriyoruz
    TÜRK KIZILAYI TARİH DİZİSİ Türk Kızılayı, Türk Halkının dünyaya uzattığı merhamet eli olarak yak- laşık bir buçuk asırdır ulvi bir görevi büyük bir özveri ile yerine getirmekte- dir. Kurulduğu 1868 yılından bu yana halkımızın ve özellikle yakın coğrafi komşularımızın başına gelen her türlü felâkette görev alan ve tarihe tanıklık eden Türk Kızılayı, maalesef bu tanıklığını ilgililere ve yeni nesillere taşıya- cak çalışmaları ihmal etmiştir. Elbetteki yapılan her türlü yardım çalışmasının yazışmaları Türk Kızılayı arşivlerindeki yerlerini almıştır. Ancak, bu çalışmaları arşivlerden kurtarmak ve yardımlaşma duygusunun cisimleşmiş hali olan Türk Kızılayı’nın anlata- cak eserleri haline getirmek bizler için tarihi bir görev olmuştur. Bu görevi yerine getirebilmek amacıyla bir çalışma başlatılmıştır. Türk Kızılayı Kitaplığı olarak adlandırılan bu çalışmada ilk olarak Kızılayımızın tarihine ışık tutacak belgelerin kitaplaştırılması hedeflenmiştir. Zaman için- de ise güncel çalışmalar kitaplaştırılacaktır. Türk Kızılayı, tarihi tanıklığıyla dünün daha iyi anlaşılmasına, bugünün bu bilgiler ışığında değerlendirilme- sine ve geleceği planlarken ulusumuzun geçirdiği acılı sürecin bilinmesinde büyük yararlar görmektedir. Türk Kızılayı Kitaplığı serisinin oluşumuna fikirleri ve emekleriyle destek veren herkese teşekkürü bir borç biliriz. Padişah'ın Himayesinde OSMANLI KIZILAY CEMİYETİ 1911-1913 YILLIĞI Hazırlayanlar Yrd. Doç. Dr. Ahmet Zeki İZGÖER • Msc. Ramazan TUĞ Koordinatörler Belgin Duruyürek Şahin Cengiz Kapak Fotoğrafı Osmanlı Kızılay Cemiyeti
    [Show full text]
  • Article Translations As Ego- Documents: Notes of Two
    ARTICLE TRANSLATIONS AS EGO- DOCUMENTS: NOTES OF TWO OTTOMAN PHYSICIANS IN THE TURKISH TRANSLATION OF IBN BAYTAR’S KİT B AL-MUGHN M. Fatih Çalışır Kırklareli University [email protected] orcid: 0000-0002-8089-2752 ABSTRACT This article examines the lives and ideas of two seventeenth- century Ottoman physicians, Muhammed b. Ahmed of Edir- ne and his disciple İbrahim b. Hüseyin Çavuş, as reflected in their notes in the Turkish translation of Ibn Baytar’s Kitab al-Mughni. In these notes, Muhammed b. Ahmed emerges as a Kadızadeli-minded Turkish physician, translator, and a “world traveler” who claimed to have traveled the world for “forty to fifty years.” In contrast, his disciple İbrahim b. 71 Hüseyin Çavuş appears as a religiously moderate Ottoman officer who had a passion for medicine. These notes disclo- Dîvân DİSİPLİNLERARASI se new interpretive possibilities for early modern Ottoman ÇALIŞMALAR DERGİSİ cultural and medical history and help researchers explore Cilt 24 say› 48 (2020/1): 71-91 untold stories of several individuals and groups. They reveal doi: 10.20519/divan.811956 details that are often difficult to find in conventional sour- M. Fatih Çalışır ces and constitute hitherto neglected personal narratives or ego-documents. They also contain new insights into some of the critical events in the period, including the Kadızadeli movement and the 1672 Kamaniçe campaign. Ultimately, these notes remind us of the need in Ottoman studies to scrutinize translations under a new light. Keywords: Ibn Baytar, Kitab al-mughni, Muhammed bin Ahmed of Edirne, İbrahim bin Hüseyin Çavuş, early modern Ottoman Empire, translations, ego-documents.
    [Show full text]
  • Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924}
    SON DÖNEM OSMANLI PADİŞAH EŞLERİ Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924} Harun Açba PROFİL O Hanın Açba O PROFİL YAYINCILIK Yazar/Harun Açba Eserin Adı / Kadirdendiler Genel Koordinatör /'Münir Üstün Genel Yayın Yönetmeni / Cem Küçük Redaksiyon I Elif Avcı Kapak Tasarım/ Yunus Karaasian İç Tasarım I Adem Şenel Baskı-Cilll Kitap Matbaası Davulpap Cad. fminraj Ka/ım Dinçol San. Sil. No.81/21 Topkapı -İstanbul Tel: 0212 567 .10 8-1 1. BASKI KASIM 2007 978-975-996-109-1 PROFİL : 65 İNCELEME-ARAŞTIRMA :07 PROFİL YAYINCILIK Çatalçcsme Sk. Meriçli Apt. No: 52 K.3 Cagaloglu - İSTANBUL www.profilkilap.com / [email protected] Tel. 0212. 514 45 11 Faks. 0212. 514 45 12 Profil Yayıncılık Maviağaç Küllür Sanat Yayıncılık Tic.Ltd.Şti rnarkasıdır. ı © Bu kitabın Türkçe yayın hakları Harun Açba ve Prolil Yayıncılık'a aittir. Yazarın ve yayıncının izni olmadan herhangi bir formda yayınlanamaz. kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. Ancak kaynak gösterilerek alınlı yapılabilir. İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Kafkasya Hanedanları / 9 Saray Protokolü /13 Bölüm 2 Sultan I. Abdülmecid Han Ailesi / 17 (1839-18611 Sultan Abdülaziz Han Ailesi / 81 (1861-1876) Sultan V. Murad Han Ailesi / 96 (1876) Sultan II. Abdülhamid Han Ailesi / 117 (1876-1909) Sultan V. Mehmed Reşad Han Ailesi / 161 (1909-1918) Sultan VI. Mehmed Vahideddin Han Ailesi / 180 (1918-1922) Halife II. Abdülmecid Efendi Ailesi / 207 (1922-1924) Bibliyografya / 217 Teşekkkürname / 218 Bu kitabı aileme ithaf ediyorum. BÖLÜM 1 KAFKASYA HANEDANLARI smanlı Sarayı'na alınan kızların (19. yy. özellikle) Çerkeş olduğu biliniyor. Sultan Abdülmecid Han'a kadar tâbi Okalınan köle, yani cariye ticareti üzerine kurulan Os­ manlı haremi Abdülmecid Han'dan sonra değişikliğe uğramıştır.
    [Show full text]
  • Şehzade Evliliklerinde Değişim Changes in the Marriage of Ottoman Princes
    Şehzade Evliliklerinde Değişim Changes in the Marriage of Ottoman Princes Cevdet Kırpık ∗ Özet: Osmanlı tarihi boyunca şehzadelerin evlenme ve boşanmalarında farklı usuller takip edildi. Kuruluş döneminde farklı, yıkılışa doğru daha farklı bir politika izlendi. Şehzadeler, ilk dönemlerde ileri gelen yerli aile kızları ve yabancı hanedanların kızlarıyla evlenirlerken, XVI. yüzyıldan itibaren cariye kökenlilerle evlenmeye başladılar. Kafes sisteminde şehzadelerin evlenme ve çocuk sahibi olmaları yasaklandığından bir şehzade ancak tahta çıktıktan sonra evlenebilmekteydi. XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Kafes sistemindeki gevşemeyle birlikte şehzadelerin evlenmelerinde de değişim yaşandı. Şehzadeler artık tahta çıkmadan evlenmeye, çoluk çocuk sahibi olmaya başladılar. Evlilikler hâlâ cariye kökenli kızlarla yapılmaktaydı. 1909’da ülkede köleliğin tamamen yasaklanması, evlilik yapılacak adayların kimliğinin sorgulanmasına yol açtı. Yasak, bir taraftan şehzadelerin tercihlerini etkilerken diğer yandan da çok eşlilik yapılması konusunun tartışılmasına neden oldu. Bütün bunlara ilave olarak Osmanlı tarihinde ilk kez şehzade evliliklerinin yapılma usulü yazılı hale getirildi. Şehzadelerin boşanma usulleri ancak Devlet’in yıkılışına ramak kala düzenlendi. Çalışmada şehzade evliliklerinin geçirdiği değişim ile boşanmalar ele alınmakta, özellikle son dönemdeki örnekler üzerinde durulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Şehzadeler, Evlilik, Boşanma. Abstract: The marriage of the Ottoman princes was an important issue and involved certain procedures. The policies concerning their marriage in the early Ottoman period were quite different from the late Ottoman period. While princes married the daughters of the local elite and foreign ∗ Yrd. Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Melikgazi/Kayseri, E-mail: [email protected]. 166 CEVDET KIRPIK dynasties at the beginning of their establishment, from the 16th century onwards they married those having an odalisque background. Starting from mid-19th century, a change started to take place in the marriages of princes.
    [Show full text]
  • Şiir: Hasret Senfonisi
    ocak-haziran 2016 eğitim-kültür-sanat dergisi ŞİİR: HASRET SENFONİSİ HİKÂYE: HİÇ DOSYA: EDİRNE’NİN KAYBOLAN KÜLTÜR HAZİNELERİ MAKALE: EVLİYA KASIM PAŞA VE EDİRNE’DEKİ ESERLERİ GEZİ: BİR BAŞKA ÜLKE, BİR BAŞKA DENİZ ELEŞTİRİ: HAYAL PERDESİNDEN BEYAZ PERRDEYE Şaheste Kevser NURANİ / EGSL Öğrencisi NURANİ / EGSL Kevser Şaheste SABAHLARI SEVERİM OLDUM BİTTİM Kalktım sabahı dinledim 4.20 bir yaz günü sabahı Evlerin yüzü ağardı Ağaçlar yeşile çıktı Ben sabahları severim oldum bittim Sabahları, çocukları, bütün başlangıçları Kalktım sabahı dinledim Kente giren caddelerde köylülerin Geceden yola çıkan sebze arabaları -Fırınların kepenkleri nedense hep aralıktır- Çıplak ampul ışıklarıyla karışır sabahlara Taze ekmek kokuları Kalktım sabahı dinledim Hanların önünde geceleyen Koca koca kamyonlar kalktı İşçi kahvelerinde çaylar demli İstasyonlarda salepler dumanlı Kalktım sabahı dinledim Analar uğurladı çocuklarını -Her serüvenden ilk sayfa- Üstlerinde henüz yatakların doyulmamış sıcaklıkları Bakışları otobüslerin trenlerin soğuk camlarında -Hep ansıyacaksınız bundan sonra- Ayrılıklar izleyecek ayrılıkları Kalktım sabahı dinledim Dudaklarımda okuldan kalma bir şarkı Hani yorgundum, yeniktim, çaresizdim Dündü – Evet, dün Dün bir kentti geride kaldı Bu sabah bir başka kente indim Necati CUMALI Yüksel ŞENER / Edirne GSL Öğrencisi Asıl uğraşmaya mecbur olduğumuz şey, yüksek kültürde ve yüksek fazilette dünya birinciliğini tutmaktır. Kültür, zeminle orantılıdır; o zemin, milletin seciyesidir. 3.8.1932 İÇİNDEKİLER BEN GELDİM 08 8 SARDUNYA 09 BİR BİLYE 10
    [Show full text]
  • Tc Balikesir Üniversitesi Sosyal
    T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI 19. YÜZYILDA ŞEHZADE OLMAK: MODERNLEŞME SÜRECİNDE ŞEHZADELER YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan: Füsun Gülsüm GENÇ Balıkesir, 2015 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI 19. YÜZYILDA ŞEHZADE OLMAK: MODERNLEŞME SÜRECİNDE ŞEHZADELER YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan: Füsun Gülsüm GENÇ Danışman: Prof. Dr. Bülent ÖZDEMİR Balıkesir, 2015 ÖNSÖZ Osmanlı Devleti’nde tahtın varisleri olmaları nedeniyle çok büyük bir öneme sahip olan şehzadeler aynı zamanda taht için potansiyel bir tehlike oluşturmuştur. Bu nedenle devlet tarihi boyunca sürekli bir denetim altında tutulmuşlardır. Denetimi sağlamak adına yapılan uygulamalar, şehzadelerin hak ve yetkileri ile şehzadelere getirilen kısıtlamalar çağın gereklerine ve yaşanan olaylara göre şekillenmiştir. Çalışmamızda şehzadelerin 19. yüzyıldaki siyasi, sosyal ve ekonomik durumları incelenmiştir. 19. yüzyıl dünyada ve Osmanlı Devleti’nde bir değişim dönemi olduğu için bu çalışma yapılırken Osmanlı Devleti tarihi 19. yüzyıl öncesi ve 19. yüzyıl olarak iki kısımda ele alınmıştır. Kuruluştan 19. yüzyıla kadar olan dönem klasik dönem tabir edilmiş, 19. yüzyıl ise modernleşme süreci olarak kabul edilmiştir. Böyle bir çalışma yapılmasının nedeni modernleşmenin etkisiyle 19. yüzyılda meydana gelen değişimlerin şehzadelik kurumuna da yansımış olması ve şehzadelerin hayatlarında, klasik dönemle kıyaslandığında oldukça büyük farklılıklar meydana gelmesidir. Klasik dönemde şehzadeler ile ilgili çalışmalar yapılmasına
    [Show full text]
  • Yüzyıl Dönümünde Bir Valide Sultan: Safiye Sultan'ın Hayatı Ve Eserleri
    T.C. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜZYIL DÖNÜMÜNDE BİR VALİDE SULTAN: SAFİYE SULTAN’IN HAYATI VE ESERLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Mustafa ALTUN Enstitü Anabilim Dalı : Tarih Enstitü Bilim Dalı : Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tez Danışmanı: Prof. Dr. Arif BİLGİN AĞUSTOS – 2019 ÖNSÖZ Vâlide Safiye Sultan, 16. yüzyıl Osmanlı tarihinin en önemli şahsiyetlerinden birisidir. "Kadınlar Saltanatı" olarak adlandırılan 16. ve 17. Yüzyıllar bu alanda tam incelenememiş olup, az olan akademik literatür ise dağınık vaziyettedir. Bu çalışmamızda Valide Safiye Sultan hakkındaki mevcut akademik literatürü derleyerek ve yeni bulunan bilgileri eklemeye çalışarak Valide Safiye Sultan’ın hayatına ışık tutmaya çalıştık. Başta, büyük bir sabırla yoğun bir literatür okuma ve yazım sürecinde bana destek olan saygıdeğer danışmanım Prof. Dr. Arif BİLGİN hocama, bana çok değerli kitaplar önererek ufkumu açan Arş. Gör. Şaduman TUNCER hocama, tüm bu zorlu süreçte yanımda olup beni motive eden dostlarım Yasemin GÜNDOĞDU, Tuğba DEMİRCİ, Fatma ALTIOK, Ümmügülsüm KAYĞUSUZ, Esra TOKER’e okumalarımı yapan editör Merve KIRMAN, Dilek TUTAN ve Ezgi MARANGOZ’a eserlerinden faydalandığım bütün değerli hocalara ve son olarak maddi manevi desteklerini benden esirgemeyen ve tezimi okuyarak fikirlerini benimle paylaşan ablalarım Şehnaz ALTUN KELEŞ, Hümeyra DEMİRCİOĞLU, Zübeyda CİRİT ve Züleyha GELEÇ’e, her an yolumu aydınlatan babam İzzet ALTUN’a ve benim “Valide Sultanım” sevgili annem Zehra ALTUN‘a teşekkürü bir borç bilirim. Mustafa Altun 29.08.2019 İÇİNDEKİLER
    [Show full text]
  • 21-23 Kasım 2014 BİLDİRİLER II
    ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU VIII 21-23 Kasım 2014 BİLDİRİLER II ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU VIII KOORDİNATÖR DR. COŞKUN YILMAZ BİLİM KURULU PROF. DR. M. ÂKİF AYDIN PROF. DR. ERHAN AFYONCU PROF. DR. ALİ AKYILDIZ PROF. DR. M. FATİH ANDI PROF. DR. SABAHATTİN AYDIN PROF. DR. AHMET EMRE BİLGİLİ PROF. DR. ARİF BİLGİN PROF. DR. İDRİS BOSTAN PROF. DR. Ş. TUFAN BUZPINAR PROF. DR. COŞKUN ÇAKIR PROF. DR. ÇİÇEK DERMAN PROF. DR. FERİDUN M. EMECEN PROF. DR. HALİS YUNUS ERSÖZ TURHAN KAÇAR PROF. DR. İSMAİL E. ERÜNSAL PROF. DR. MEHMET İPŞİRLİ PROF. DR. ZEKERİYA KURŞUN PROF. DR. RAŞİT KÜÇÜK PROF. DR. ÜMİT MERİÇ PROF. DR. FAHRİ OVALI PROF. DR. SAADETTİN ÖKTEN PROF. DR. NİHAT ÖZTOPRAK PROF. DR. İSKENDER PALA PROF. DR. MUSTAFA İSMET UZUN DÜZENLEME KURULU DR. COŞKUN YILMAZ PROF. DR. MUSTAFA S. KÜÇÜKAŞCI DOÇ. DR. CENGİZ TOMAR DR. UĞUR DEMİR MEHMET MAZAK YÜRÜTME KURULU ZEKİ BIYIK SEDAT AYYILDIZ CENGİZ KAHRAMAN GÜLSÜM İSMAİLOĞLU ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU VIII Yayın Kurulu Prof. Dr. Mehmet Âkif Aydın / Dr. Coşkun Yılmaz Prof. Dr. Mehmet İpşirli / Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili Prof. Dr. Erhan Afyoncu / Prof. Dr. Mustafa S. Küçükaşcı Prof. Dr. Halis Yunus Ersöz İmla ve Tashih Yrd. Doç. Dr. Ahmet Karataş Fotoğraf Üsküdar Belediyesi / SMEY Kenan Koca / A. Bilal Arslan / A. Fatih Yılmaz M. Esat Coşkun / Tebliğ Sahipleri Tasarım SMEY Grafik Uygulama Ender Boztürk Renk Ayrımı Bülent Avnamak Baskı Cilt Dörtbudak Yayınları Mecidiyeköy Mah. Kervangeçmez Sk. İnci Apt. Şişli/İst. İstanbul 2015 ISBN 978-605-84934-9-0 (Tk) ISBN 978-605-9719-00-1 (1.c) Telif Hakları Üsküdar Belediyesi’ne aittir. ÜSKÜDAR BELEDİYESİ Mimar Sinan Mah.
    [Show full text]
  • Gender Roles and Women's Status in Central Asia and Anatolia Between the Thirteenth and Sixteenth Centuries a Thesis Submitted
    GENDER ROLES AND WOMEN’S STATUS IN CENTRAL ASIA AND ANATOLIA BETWEEN THE THIRTEENTH AND SIXTEENTH CENTURIES A THESIS SUBMITTED TO THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES OF MIDDLE EAST TECHNICAL UNIVERSITY BY NİLGÜN DALKESEN IN PARTIAL FULFILLMENT OF THE REQUIREMENTS FOR THE DEGREE OF DOCTOR OF PHILOSOPHY IN INDUSTRIAL ENGINEERING AUGUST 20 Approval of the Graduate School of Social Sciences Prof. Dr. Sencer Ayata Director I certify that this thesis satisfies all the requirements as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy. Prof. Dr. Seçil Karal Akgün Head of Department This is to certify that we have read this thesis and that in our opinion it is fully adequate, in scope and quality, as a thesis for the degree of Doctor of Philosophy. Prof. Dr. İsenbike Togan Supervisor Examining Committee Members Prof. Dr. Emine Gürsoy-Naskali (MARMARA, LIT) Prof. Dr. İsenbike Togan (METU, HIST) Prof. Dr. Yıldız Ecevit (METU, SOC) Prof. Dr. Özer Ergenç (BİLKENT, HIST) Assoc. Prof. Dr. Mustafa Soykut (METU, HIST) I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work. Name, Last name : Nilgün Dalkesen Signature : iii ABSTRACT GENDER ROLES AND WOMEN’S STATUS IN CENTRAL ASIA AND ANATOLIA BETWEEN THE THIRTEENTH AND SIXTEENTH CENTURIES Dalkesen, Nilgün Ph.D., Department of History Supervisor: Prof. Dr. İsenbike Togan August 2007, 352 Pages This study examines changing gender roles and women’s status under the light of töre/yasa and sharī‘a among the Inner Asian Turkic and Mongolian societies and Ottomans in Anatolia especially between the thirteenth and the first half of the sixteenth centuries.
    [Show full text]
  • 2019 Turkish Culture Year the Treasures and the Tradition of "Lâle" in the Ottoman Empire List of Works
    Organized by The National Museum of Modern Art, Kyoto; Embassy of the Republic of Turkey in Japan; Nikkei Inc.; BS-TBS, Inc.; The Kyoto Shimbun Under the auspices of The Presidency of the Republic of Turkey With the sponsorship of ITOCHU Corporation; Sompo Japan Nipponkoa Insurance Inc.; DAIKIN INDUSTRIES, LTD.; Dai Nippon Printing Co., Ltd.; Toray Industries, Inc.; TOYOTA MOTOR CORPORATION; Nippon Flour Mills Co., Ltd.; BIGLOBE Inc. The National Museum of Modern Art, Kyoto With the special cooperation of TURKISH AIRLINES, TURKISH CARGO 14 June — 28 July 2019 With the cooperation of Republic of Turkey, Ministry of Culture and Tourism; The Topkapı Palace Museum; The Japan-Turkey Society; MBS 11, 12 24 1. THE SULTAN Prince’s Kaftan and Trousers (Çakşır) Jeweled Jade Cup Ottoman, 17th century Ottoman, second half of the 16th century Silk and metal wrapped thread, cotton cheesecloth, Jade, gold, ruby, emerald 1 cotton wadding, leather, felt Sultan Murad IV on the Throne 25 13 Plate Wall Clock Ottoman, mid-17th century Ceremonial Flask Paper, gold, watercolor Ottoman, Şahin(z), 1650 Ottoman, second half of the 16th century Bronze, silver, gilt, enamel, ruby, emerald, turquoise 2 Gold, emerald, ruby, jade, pearl Throne of Sultan Mahmud II (Seat of the 14 Sultanate) 2. TULIP‌ IN OTTOMAN PALACE Jeweled Helmet Ottoman, 1808-39; French, early 19th century Wood, velvet, brass, gilt Ottoman, second half of the 16th century Iron, gold, ruby, turquoise 26 3 Sultan Süleyman the Magnificent The Tughra of Sultan Abdülhamid II 15 Yataghan of Sultan Süleyman the Magnificent Young Album, London, 1815 Ottoman, 1881 Engraving Paper, ink, gold, wood Ottoman, Ahmed Tekelü, dated 1526-27 Steel, ivory, gold, ruby 27 4 Kaftan of Sultan Osman II The Tughra of Sultan Abdülhamid II 16 Jeweled Dagger of Sultan Mehmed IV Ottoman, 1618-22 Ottoman, late 19th century Silk satin Brass, wood Ottoman, ca.
    [Show full text]
  • Son Osmanlı Seyyahlarından Ebubekir Feyzi Ve Medine-I Üsküdâr Hakkında Yazdıkları
    ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X 19-20-21 Ekim 2018 BİLDİRİLER II ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X KOORDİNATÖR DR. COŞKUN YILMAZ BİLİM KURULU PROF. DR. MEHMET ÂKİF AYDIN PROF. DR. İDRİS BOSTAN (BAŞKAN) PROF. DR. İSKENDER PALA PROF. DR. AHMET EMRE BİLGİLİ PROF. DR. İSMAİL E. ERÜNSAL PROF. DR. AMIR PASIC PROF. DR. MACHIEL KIEL PROF. DR. ARİF BİLGİN PROF. DR. MEHMET İPŞİRLİ BEŞİR AYVAZOĞLU PROF. DR. MUSTAFA İSMET UZUN PROF. DR. FATMA ÇİÇEK DERMAN PROF. DR. NİHAT ÖZTOPRAK PROF. DR. ERHAN AFYONCU PROF. DR. PROF. DR. M. FATİH ANDI RAŞİT KÜÇÜK PROF. DR. FERİDUN M. EMECEN PROF. DR. SAADETTİN ÖKTEN PROF. DR. GEOFFREY GREATREX PROF. DR. SEBAHATTİN AYDIN PROF. DR. HALİS YUNUS ERSÖZ PROF. DR. STEPHEN MITCHELL PROF. DR. HAYATİ DEVELİ PROF. DR. TUFAN Ş. BUZPINAR PROF. DR. HEDDA REINDL-KIEL PROF. DR. ZEKERİYA KURŞUN SEMPOZYUM SEKRETERYASI HASAN YAPICI SERKAN OSMANLIOĞLU ÖZNUR ÖZYURT DÜZENLEME KURULU DR. COŞKUN YILMAZ PROF. DR. CEMALETTİN ŞAHİN PROF. DR. CENGİZ TOMAR PROF. DR. MUSTAFA S. KÜÇÜKAŞCI PROF. DR. TURHAN KAÇAR DOÇ. DR. UĞUR DEMİR DOÇ. DR. YUNUS UĞUR ZEKERİYA ŞANLIER GÜLSÜM İSMAİLOĞLU SAADET GÜL ULUSLARARASI ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU X Yayın Kurulu Prof. Dr. Mehmet Âkif Aydın / Dr. Coşkun Yılmaz Prof. Dr. Cengiz Tomar / Prof. Dr. Mehmet İpşirli / Prof. Dr. Cemalettin Şahin Prof. Dr. Erhan Afyoncu / Prof. Dr. Mustafa S. Küçükaşcı / Doç. Dr. Uğur Demir Yayın Koordinatörü Serkan Osmanlıoğlu Görsel Araştırma Serkan Osmanlıoğlu / Hasan Yapıcı / Engin Çetin / Coşkun Ünsal / Ahmet Önal İmla ve Tashih Nusret Gedik Fotoğraf İsmail Küçük / SMEY / Coşkun Yılmaz Üsküdar Belediyesi / Müellifler Kapak Fotoğrafı Aziz Sıtkı Eskin (Nevmekan Sahil / Üsküdar) Tasarım Özkul Eren Uygulama Bülent Avnamak / SMEY Baskı ve Cilt FC REKLAM Aydıntepe Mahallesi Coşkun Sokak No: 24 Tuzla / İstanbul ISBN: 978-605-9719-34-6 İstanbul, Ocak 2019 Kitabın telif hakları Üsküdar Belediyesi’ne aittir, tamamı veya bir kısmı izinsiz basılamaz, çoğaltılamaz, kaynak gösterilmeden iktibas yapılamaz.
    [Show full text]