OSMANLILAR ZAMANINDA (1650-1750) TRABZON GÜMRÜĞÜ'nün İŞLETİM SİSTEMİ Temel Öztürk* Özet Karadeniz'in Anadolu Sa

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

OSMANLILAR ZAMANINDA (1650-1750) TRABZON GÜMRÜĞÜ'nün İŞLETİM SİSTEMİ Temel Öztürk* Özet Karadeniz'in Anadolu Sa OSMANLILAR ZAMANINDA (1650-1750) TRABZON GÜMRÜĞÜ’NÜN İŞLETİM SİSTEMİ Temel Öztürk Özet Karadeniz’in Anadolu sahilleri olan güney kıyıları hem Anadolu’nun güvenliği hem de deniz ticaretinin iç topraklara ulaşması açısından önemlidir. Trabzon Limanı bu kıyılarda konumu gereği doğu ve Kafkaslarla olan bağlantısı yönünde stratejik bir mevkie sahiptir. Tarihi süreçten beri bu stratejik konumun Trabzon’a sağladığı ticaret ile şehir ön plana çıkmış ve en parlak zamanlarını ticaretin yoğun olduğu dönemlerde yaşamıştır. Zira önemli transit limanları arasında yer alan Trabzon Limanı ticarette aktif olduğu dönemlerde gümrük uygulamasıyla Osmanlı Devleti’nin hazinesine küçümsenemeyecek miktarlarda katkı sağlamıştır. Fatih Sultan Mehmet’in bölgedeki fetihleri sonucu daha çok ulusal ticarette etkin olan Trabzon Limanı, 18. yüzyıldan itibaren yavaş yavaş uluslararası ticarette de belirgin bir konuma gelmiştir. Bu dönemler içerisinde farklı sistemlerle işletilen Trabzon Gümrüğü devletin hazine gelirlerini artırma yönünde değişik uygulamalara sahne olmuştur. Bunlardan Osmanlıların mukataalara yönelik emanet, iltizam ve malikâne gibi gelir getiren işletim sistemlerinden hangilerinin Trabzon Gümrüğünde uygulandığı bu bildiride izah edilecektir. Çalışmanın tarihi aralığında verilere bağlı olarak bahsi geçen klasik işletim tiplerinin etkin olduğu yıllar öne çıkmakla beraber daha önce konu merkezli bir değerlendirmenin olmayışı da dikkat çekmektedir. Anahtar Kelimeler: Trabzon Gümrüğü, Gümrük İşletimi, Osmanlı Dönemi, Mukataa. Giriş Karadeniz, stratejik konumuna bağlı olarak tarih boyu siyasi, ekonomik ve kültürel olayların yaşandığı bir bölge idi. Avrupa ve Asya arasındaki konumuyla çok eski çağlardan bu yana Doğu-Batı arasındaki deniz ticaretine süreklilik sağladı. Onun bu özelliğinde limanlarının katkısı göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Özellikle Trabzon limanı bölgede bulunan diğer limanlara göre daha geniş bir saha ile ilişkiliydi. Burası, İç ve Doğu Anadolu ile Kafkasya’ya olan karayolu bağlantıları, Prof. Dr., KTÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, 61080 Kampüs/Trabzon, [email protected] 1 çevresindeki verimli tarım alanları ve siyasi etkinliğiyle her dönemde Karadeniz’in en önemli limanı oldu. Diğer bir ifade ile Trabzon, İpek Yolu’nun bir yan kolu olan Tebriz-Erzurum-Trabzon güzergâhından Karadeniz’i ve Doğu Anadolu’yu Kafkasya üzerinden İran’a bağlamaktaydı. Hatta daha geniş bakıldığında ise bu yol Uzakdoğu ile İstanbul üzerinden Avrupa’ya bağlanmaktaydı. Karadeniz’in ve bilhassa Trabzon’un bu özelliğine bağlı olarak daha ilk çağlardan itibaren devletler burasını hâkimiyet altında tutmak istemişlerdi. Bölgede kurulan Roma hâkimiyeti döneminde de Karadeniz bölgesine çok önem verilmişti. Zira Romalıların bu bölgeye yönelik öncelikli hedefleri arasında; İpek Yolunun gerek karadan gerekse denizden Anadolu’ya gelen belli başlı güzergâhlarını ve limanlarını ele geçirerek Karadeniz bölgesine hâkim olup Doğu ile ticareti bu bölgeden yürütmek vardı. İşte bu hedefin en önemli ayağı olan iç kesimlerle ulaşımın iyileştirilmesi yönünde Trabzon şehri İran, Doğu Anadolu ve Mezopotamya’ya bağlandı. Bu durum şehrin ticaretini arttırdı ve şehir Roma eyaleti halini aldı. Şehrin stratejik önemini tespiti üzerine İmparator Hadrianus burada çeşitli imar faaliyetlerinde bulunarak kendi adıyla anılan bir liman yaptırdı.1 Bu liman Trabzon’un transit limanıydı. O yıllarda “Bella Castron” yani Güzelhisar olarak anılmaktaydı. Karadan ve denizden gelen eşyalar limanın üst tarafında bulunan etrafı surlarla çevrili olan antrepoya boşaltılır ve buradan gemilere yüklenirdi. Bu limanın dışında daha pasif olarak kullanılan yani şehrin dâhili ihtiyaçlarını karşılayan bugünkü Moloz mevkiinde başka bir liman daha vardı. Ancak Karadeniz ticareti ve diğer önemli sevkiyat söz konusu olunca Roma döneminde yapılan liman ön plan çıkmaktaydı. Bilindiği üzere Osmanlılar zamanında ekonominin en önemli parçalarından biri Karadeniz ticaretiydi. Yabancı rakipler olmaksızın uzun süre devam eden bu ticarette Trabzon Limanı’nın hiç şüphesiz en önemli unsurlarından biri de; Trabzon’un Osmanlı hâkimiyetindeki sürecinin tamamlanmasına kadar Ceneviz ve Venediklilerin Karadeniz ticaretinde söz sahibi olmasıdır. Cenevizliler kuzeyde Kefe, Anadolu’da Amasra’yı merkez seçip Sinop, Samsun, Fatsa ve Trabzon’da güçlü birer koloni kurmuşlardı. Venedikliler ise ticaret yaptıkları tüm Avrupa ülkeleri için önemli olan buğday, deri, kürk ve kölelerin temin edildiği Kırım’dan sonra Trabzon’a yerleşmişlerdi. Trabzon, bu dönemlerde tüccarların Asya ülkeleriyle 1 Heath W. Lowry-Feridun Emecen, “Trabzon”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (bundan sonra DİA), c. 41, TDV Yay., İstanbul 2012, 296. 2 ticarette daha çok Suriye ya da Anadolu yollarını tercih etmeleri nedeniyle Tana’dan sonra ikinci derecede önem arz ediyordu. Ancak Timur’un Toktamış ile mücadelesi ve Altınordu’da karışıklar yaşanmaya başlaması Kırım’ı güvenli bir yer olmaktan çıkarmış, büyük zarar gören Tana’nın eski canlılığına kavuşamaması Trabzon’un önemini arttırmıştı.2 Zira Osmanlı döneminde Karadeniz ticaretindeki limanlar içerisinde en hareketlisi Kırım, İstanbul ve İran ile olan ticari bağlantıları sayesinde Trabzon limanı idi. İstanbul’dan Doğu’ya ulaşımda tercih edilen deniz yolu, hem daha güvenli hem de daha kısa olduğu için doğal olarak Trabzon limanının hareketliliği de artmış oldu. Karadeniz’in dış ticarete kapalı olduğu dönemlerde deniz ticareti kuzey-güney yönünde Trabzon Limanı ekseninde yoğunlaştı. Ancak 18. yüzyılda askeri ve siyasi olduğu kadar, ticari ve ekonomik olarak da denizlere açılmak isteyen ve bu amaçla deniz gücü oluşturan Rusya’nın Karadeniz’deki baskısı bölgeyi ve ticareti etkiledi. Nihayetinde öncelikle 1739 Belgrat Antlaşması ve akabinde 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması sonrasında stratejik hedefine yönelik Kırım’ı ele geçirmesiyle Rusya, Karadeniz ve Akdeniz’de kendi ticaret gemileriyle ticaret ve Boğazlardan geçiş hakkı kazandı.3 İlk olarak Rusya’nın Karadeniz’de elde etmiş olduğu bu hakkı, 1784 yılında Avusturya, 1802 yılında İngiltere ve Fransa, 1806 yılında Prusya, 1827’de Norveç , İsveç ve İspanya, 1830’da A.B.D., 1833’te Toskana, 1838’de Belçika ve daha sonra küçük Avrupa devletleri elde ettiler. Böylece 300 yıl boyunca bir Türk gölü olan Karadeniz uluslararası ticarete açılmış oldu ve Karadeniz’de dış ticaret canlandı. Kalas, Potikali, Özi, Kerson, Odessa, Azak, Taygan, Trabzon ve Samsun limanları gelişti. Karadeniz, Avrupa mallarının (özellikle Fransız ve İngiliz malları) Doğu’ya ve Doğu’nun hammaddesinin (özellikle Hindistan, Çin ve İran malları) Avrupa’ya ulaşımında en kısa yol haline geldi. Tuna-İstanbul-Trabzon-Tebriz yolunun kullanılmasıyla çok kısa sürede Trabzon, açılan denizcilik şirketleri, elçilikler ve gemi acenteleriyle Karadeniz’in en işlek limanı oldu. 2 Şerafettin Turan, “Karadeniz Ticaretinde Anadolu Şehirlerinin Yeri”, Tarih Boyunca Karadeniz Kongresi Bildirileri, (haz. Mehmet Sağlam vd.), 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yay., Samsun 1988, s. 150-153. 3 Bkz. Osman Köse, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması, TTK Yay., Ankara 2006. 3 Gümrük İşletimi Sanayi öncesi toplumlarda vergilendirmenin kolay ve az masraflı yöntemi olan gümrükler Osmanlılarda da başlangıçtan itibaren bölgeler ve şehirlerarası ticari mübadelede önemini korumuş tamamen tasfiye edildiği XX. yüzyıl başlarına kadarki iç gümrüklerle de beraber uzun bir süre Osmanlı maliyesinin ekonomiyi etkileyen kurumları arasında yer almıştır. Bilindiği üzere Osmanlılardaki uygulamasıyla gümrük; Osmanlı sınırları içerisinde üretilip yabancı memleketlere ve yabancı memleketlerden Osmanlı topraklarına giren çıkan her türlü emtia ve eşyadan alınan vergiyi ifade eder.4 Buradaki ifade tabii ki ülkeye giren ve ülkenin kanunlarının tanıdığı istisnalar dışında kalan her çeşit eşyadan sınırları geçerken alınan vergiyi kastetmektedir.5 Trabzon Osmanlı toprağı olduktan sonra limanın önemi, bölgenin iktisadi faaliyetini artırmakla birlikte şehir, limanın konumuna bağlı olarak sürekli iktisadi önemini korudu. Eskiden beri devam eden ticari ilişkiler Trabzon iskelesinde doğal olarak bir gümrük merkezini de zorunlu kıldı. Buna yönelik Osmanlılar Doğu Karadeniz’deki ticaret faaliyetlerini vergilendirebilmek için XVI. yüzyıl başlarında Trabzon Kanunnamelerini uygulamaya koydu. İşte Trabzon gümrüğü bu kanunnameler ölçüsünde kurulmuştur. Kanunnamelerde Trabzon’un gelir kaynakları, harcamalar ve alınan vergiler belirtilmektedir. Buna göre başta Trabzon iskelesi olmak üzere dellaliye, ihtisap, ipek resmi, Değirmendere’deki değirmenler ve liva kanunnamesi tebarüz etmiştir. Bunlar içerisinde Trabzon gümrüğü açısından iskele kanunnamesi ehemmiyet arz etmekteydi. Zira bu daha sonra oluşacak Trabzon gümrük mukataasının temelini oluşturmaktadır.6 Böylece vergi kaynakları veya merkezi hazineye gelir sağlayan mali birimler şeklinde düzenlenen Osmanlılardaki işletim alanları içerisinde Trabzon gümrüğü de yer almış ve bir mukataa olarak belirlenmişti.7 Haliyle mukataa uygulamasının temelinde gelir kaynaklarının iktisadi açıdan yeterli seviyede bir işletme teşebbüsü sağlaması gerektiğinden Trabzon gümrük mukataası da; iskele, ihtisap (çarşı-pazar vergileri), dellaliye (alıcı-satıcı arasındaki aracılıktan alınan vergi) ve şemhane (mum imalathanesi) olarak farklı 4 Süleyman Sûdî, Defter-i Muktesid, (haz. Mehmet Ali Ünal), Fakülte Kitabevi, Isparta 1996, s. 188- 189. 5 Mehmet Genç, “Osmanlı Devletinde İç Gümrük Rejimi”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, c. III, İletişim Yay., İstanbul 1985, s. 786 (786-791). 6 Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kanunnameleri
Recommended publications
  • Osmanlı İktisadi DÜZENİNDE İhtisab MÜESSESESİ VE MUHTESİBLİK ÜZERİNE BİR DENEME
    OSMANLı İKTİsADİ DÜZENİNDE İHTİsAB MÜESSESESİ VE MUHTESİBLİK ÜZERİNE BİR DENEME lbrahim ERDOGDU* Osmanlı Devleti'nin sosyo-ekonomik yapısı içerisinde önemli bir yeri olmasına rağmen görüldüğü kadanyla üzerinde nispeten az çalışılmış bir konu olan "İhtisab Müessesesi", bütün Müslüman devletlerde olduğu gibi Osmanlılar'da da özellikle dini emir ve ya- saklara nezaret ile ahlak ve an'anelerin kuşaklar arasında bo- zulmadan devamlılığını sağlamak; günlük hayatın yanı sıra özel- likle ticari faaliyetlerde devlet tarafından aktif bir sosyal kontrolün sağlaması bakımından, önemli bir kontrol mekanizmasıdır i . Bu müessesenin işleyiş tarzı ve Osmanlı idari-iktisadi S1S- temindeki öneminin anlaşılabilmesi, bazı temel esaslann tespiti ve *AÜDTCF Tarih Bölümü Araştırma Görevlisi ı. Konu hakkında, bu güne kadar ülkemizde akademik bir tez olarak yapılmış ça- lışmalardan en kapsamlı olanı için bkz. Kazıcı, Ziya, Osmanlılarda lhtisah Müessesesi. Is- tanbul, 1987; Bu konuda zengin bir arşiv kaynağına müracaatla kaleme alınmış diğer önemli bir eser için bkz. Ergin, Osman Nuri, Mecelle-i Umur-ı Belediyye, Ci, IstanbuL. i995. (Kitap, çeşitli tarihlerde yazılmış İhtisab kanıınıarı ile narh usulleri ve çeşitli ta- rihlerdeki narh numuneleri hakkında zengin bilgiler içermektedir); Ayrıca bkz. Barkan. Ö. Lütfi, "XV. Asrın Sonıında Bazı Büyük Şehirlerde Eşya ve Yiyecek Fiyatlarının Tesbit ve Teftişi Hususlarını Tanzim Eden Kanunlar", Tarih Vesikaları Dergisi, C i, S. i, İstanbuL. 1941; Mantran, Robert, "Hısba", The Encyclopedia OfIslam, C, III, New Edition, Leiden- London, 1970; Kavakçı, Yusuf Ziya, Hishe Teşkilatı, Ankara, 1975; Kütükoğlu, Mübahat, S., "Osmanlı İktisadi Yapısı", Osmanlı Devleti Tarihi (Ed: E. İhsanoğlu), İstanbul, 1999. s. 565-567; Levy, R., "Muhtesib", lA., C. VIII, s. 532; Inalcık. Halil, The Oltmnan Em- pire (1300-1600), London, 1973, s.
    [Show full text]
  • An Ottoman Global Moment
    AN OTTOMAN GLOBAL MOMENT: WAR OF SECOND COALITION IN THE LEVANT A Dissertation submitted to the Faculty of the Graduate School of Arts and Sciences of Georgetown University in partial fulfillment of the requirements for the Degree of Doctor of Philosophy In History By Kahraman Sakul, M.A Washington, DC November, 18, 2009 Copyright 2009 by Kahraman Sakul All Rights Reserved ii AN OTTOMAN GLOBAL MOMENT: WAR OF SECOND COALITION IN THE LEVANT Kahraman Sakul, M.A. Dissertation Advisor: Gabor Agoston, Ph.D. ABSTRACT This dissertation aims to place the Ottoman Empire within its proper context in the Napoleonic Age and calls for a recognition of the crucial role of the Sublime Porte in the War of Second Coalition (1798-1802). The Ottoman-Russian joint naval expedition (1798-1800) to the Ionian Islands under the French occupation provides the framework for an examination of the Ottoman willingness to join the European system of alliance in the Napoleonic age which brought the victory against France in the Levant in the War of Second Coalition (1798-1802). Collections of the Ottoman Archives and Topkapı Palace Archives in Istanbul as well as various chronicles and treatises in Turkish supply most of the primary sources for this dissertation. Appendices, charts and maps are provided to make the findings on the expedition, finance and logistics more readable. The body of the dissertation is divided into nine chapters discussing in order the global setting and domestic situation prior to the forming of the second coalition, the Adriatic expedition, its financial and logistical aspects with the ensuing socio-economic problems in the Morea, the Sublime Porte’s relations with its protectorate – The Republic of Seven United Islands, and finally the post-war diplomacy.
    [Show full text]
  • The Nineteenth-Century Ottoman Tax Reforms and Revenue System Author(S): Stanford J
    The Nineteenth-Century Ottoman Tax Reforms and Revenue System Author(s): Stanford J. Shaw Source: International Journal of Middle East Studies, Vol. 6, No. 4 (Oct., 1975), pp. 421-459 Published by: Cambridge University Press Stable URL: http://www.jstor.org/stable/162752 . Accessed: 10/03/2011 10:10 Your use of the JSTOR archive indicates your acceptance of JSTOR's Terms and Conditions of Use, available at . http://www.jstor.org/page/info/about/policies/terms.jsp. JSTOR's Terms and Conditions of Use provides, in part, that unless you have obtained prior permission, you may not download an entire issue of a journal or multiple copies of articles, and you may use content in the JSTOR archive only for your personal, non-commercial use. Please contact the publisher regarding any further use of this work. Publisher contact information may be obtained at . http://www.jstor.org/action/showPublisher?publisherCode=cup. Each copy of any part of a JSTOR transmission must contain the same copyright notice that appears on the screen or printed page of such transmission. JSTOR is a not-for-profit service that helps scholars, researchers, and students discover, use, and build upon a wide range of content in a trusted digital archive. We use information technology and tools to increase productivity and facilitate new forms of scholarship. For more information about JSTOR, please contact [email protected]. Cambridge University Press is collaborating with JSTOR to digitize, preserve and extend access to International Journal of Middle East Studies. http://www.jstor.org Int. Middle East Stud. 6 Printed in Great Britain J.
    [Show full text]
  • — Venedik Baylosu'nun Defterleri the Venetian Baylo's Registers (1589
    Hilâl. Studi turchi e ottomani 4 — Venedik Baylosu’nun Defterleri The Venetian Baylo’s Registers (1589-1684) Serap Mumcu Edizioni Ca’Foscari Venedik Baylosu’nun Defterleri The Venetian Baylo’s Registers (1589-1684) Hilâl Studi turchi e ottomani Collana diretta da Maria Pia Pedani Elisabetta Ragagnin 4 Edizioni Ca’Foscari Hilâl Studi turchi e ottomani Direttori | General editors Maria Pia Pedani (Università Ca’ Foscari Venezia, Italia) Elisabetta Ragagnin (University of Cambridge, UK) Comitato scientifico | Advisory board Bülent Arı (TBMM Milli Saraylar, Müzecilik ve Tanıtım Bas¸kanı, ˙Istanbul, Türkiye) Önder Bayır (TC Bas¸bakanlık Devlet Ars¸ivi Daire Bas¸kanlıg˘ı, Osmanlı Ars¸ivi Daire Bas¸kanlıg˘ı, ˙Istanbul, Türkiye) Dejanirah Couto (École Pratique des Hautes Études «EPHE», Paris, France) Mehmet Yavuz Erler (Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun, Türkiye) Fabio Grassi (Università di Roma «La Sapienza», Italia) Figen Güner Dilek (Gazi Üniversitesi, Ankara, Türkiye) Stefan Hanß (Freie Universität, Berlin, Deutschland) Baiarma Khabtagaeva (Szegedi Tudományegyetem, Magyarország) Nicola Melis (Università degli Studi di Cagliari, Italia) Melek Özyetgin (Yildiz Üniversitesi, ˙Istanbul, Türkiye) Cristina Tonghini (Università Ca’ Foscari Venezia, Italia) Direzione e redazione Dipartimento di Studi sull’Asia sull’Africa Mediterranea Sezione Asia Orientale e Antropologia Università Ca’ Foscari Venezia Palazzo Vendramin dei Carmini Dorsoduro 3462 30123 Venezia http://edizionicafoscari.unive.it/col/exp/27/Hilal Venedik Baylosu’nun Defterleri The Venetian Baylo’s Registers (1589-1684) Serap Mumcu Venezia Edizioni Ca’ Foscari - Digital Publishing 2014 Venedik Baylosu’nun Defterleri | The Venetian Baylo’s Registers (1589-1684) Serap Mumcu © 2014 Serap Mumcu for the texts © 2014 Edizioni Ca’ Foscari - Digital Publishing for the edition Every part of this publication may be reproduced, stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means without permission provided that the source is fully credited.
    [Show full text]
  • Communal Relations in Izmir/Smyrna, 1826-1864: As
    COMMUNAL RELATIONS IN ĐZM ĐR/SMYRNA, 1826-1864: AS SEEN THROUGH THE PRISM OF GREEK-TURKISH RELATIONS by N. Feryal Tansu ğ A thesis submitted in conformity with the requirements for the degree of Doctor of Philosophy Department of Near and Middle Eastern Civilizations University of Toronto Copyright by N. Feryal Tansu ğ 2008 ABSTRACT COMMUNAL RELATIONS IN ĐZM ĐR/SMYRNA, 1826-1864: AS SEEN THROUGH THE PRISM OF GREEK-TURKISH RELATIONS by Feryal Tansu ğ Doctor of Philosophy Department of Near and Middle Eastern Civilizations University of Toronto 2008 This dissertation examines the level of social and cultural interaction between the Greek and Turkish communities of Đzmir and the impact of the centralizing Ottoman reforms on the society of Đzmir during the age of the Ottoman modernization. It focuses on the years between 1826 and 1864 that marked a turning point in the administrative history of the Ottoman Empire. Analyzing this subject requires understanding the social-cultural and economic dynamics of Đzmir that played a crucial role in the formation of the social fabric of the city. Ottoman-Turkish archival material and to some extent Greek newspapers of the time are used as primary sources. The sources discussed in this dissertation demonstrate that the central authority attempted to re- integrate Đzmir into its administrative and political structure in accordance with the centralizing or repressive Tanzimat reforms. However, Tanzimat reforms did not disturb the social cohesion of Đzmir, which the city produced over the centuries with its local character and some peculiar dynamics. The evidence also indicates that the Empire did not aim to mold social relations in Đzmir, instead benefited from city’s already existing social-cultural and economic situation, which was well suited to its modernization program.
    [Show full text]
  • Klasik Dönem Osmanlı Devleti'nde Vergi Adaleti
    Klasik Dönem Osmanlı Devleti’nde Vergi Adaleti Yılmaz YURTSEVEN* Giriş Vergi ödevi, siyasi otoritenin yönetilenler üzerine yüklediği önemli bir yü- kümlülük, bir egemenlik göstergesi olarak kabul edilegelmiştir. Adalet, devletin ve onun hükmî şahsiyetini oluşturan siyasi iktidarın meşruiyetini sağlamlaştıran en önemli zeminlerden biri, belki de birincisidir. Yönetilenlerden vergi toplama usul- leri, devletin gelişme serüveni içerisinde farklılıklar göstermiştir. Bu noktada adalet kavramı öne çıkar. Adil bir vergilendirme politikası toplumsal barışı sağlamlaştırdı- ğı gibi, kamusal yatırımları da güçlendirir. Bu çalışmada Osmanlı Devleti’nin klasik dönemi olarak nitelenen, başlangıçtan XVIII. yüzyıl sonlarına kadar devam eden süreçte Osmanlı vergi politikası adalet ve meşruiyet zemininde tartışılacaktır. El- bette Osmanlı Devleti’nde vergi adaleti gibi bir kavramı incelemek bu küçük çalış- maya sığabilecek bir konu değildir. Yıllar sürecek araştırmalar, ciltler dolusu eserler yazılabilecek böyle bir konuyu bu kısa bildiriye konu etmedeki amacımız, Osmanlı vergi adaleti konusuna mütevazı bir katkı sağlamak, konu hakkında dikkate değer bir bibliyografya oluşturabilmektir. İslam hukuku temeline oturan Osmanlı hukuk sistemi kendine özgü, ancak İslam hukukunun çizdiği sınırlar içerisinde kapsamlı ve orijinal bir “Örfî hukuk” sistemi de geliştirmiştir. Şer’i vergi hukukunun yanında örfi vergi hukuku ve vergi politikaları da oluşmuştur. Şer’i hukuka ilişkin vergilendirme politikaları temel kaynaklar çerçevesinde gelişmiş, örfî vergilendirmede
    [Show full text]
  • The Ottoman Empire, 1700–1922, Second Edition
    This page intentionally left blank The Ottoman Empire, 1700–1922 The Ottoman Empire was one of the most important non-Western states to survive from medieval to modern times, and played a vital role in European and global history. It continues to affect the peoples of the Middle East, the Balkans, and Central and Western Europe to the present day. This new survey examines the major trends during the latter years of the empire; it pays attention to gender issues and to hotly de- bated topics such as the treatment of minorities. In this second edition, Donald Quataert has updated his lively and authoritative text, revised the bibliographies, and included brief bibliographies of major works on the Byzantine Empire and the post–Ottoman Middle East. This ac- cessible narrative is supported by maps, illustrations, and genealogical and chronological tables, which will be of help to students and non- specialists alike. It will appeal to anyone interested in the history of the Middle East. DONALD QUATAERT is Professor of History at Binghamton University, State University of New York. He has published many books on Middle East and Ottoman history, including An Economic and Social History of the Ottoman Empire, 1300–1914 (1994). NEW APPROACHES TO EUROPEAN HISTORY Series editors WILLIAM BEIK Emory University T . C . W . BLANNING Sidney Sussex College, Cambridge New Approaches to European History is an important textbook series, which provides concise but authoritative surveys of major themes and problems in European history since the Renaissance. Written at a level and length accessible to advanced school students and undergraduates, each book in the series addresses topics or themes that students of Eu- ropean history encounter daily: the series will embrace both some of the more “traditional” subjects of study, and those cultural and social issues to which increasing numbers of school and college courses are devoted.
    [Show full text]
  • Gayrimüslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukuki Durumuna Ilişkin Bir
    AÜHFD, 64 (1) 2015: 171-193 Konan GAYRİMÜSLİM OSMANLI VATANDAŞLARININ HUKUKİ DURUMUNA İLİŞKİN BİR DEĞERLENDİRME A Review of the Legal Status of non-Muslims in the Ottoman Empire Belkıs KONAN* ÖZET Çok uluslu bir devlet olan Osmanlı İmparatorluğunda, insanlar bugünkü anlamıyla milliyet ayrımı yapılmaksızın sadece mensup oldukları dinlere göre gruplara ayrılmış ve bu çerçevede, halkın neredeyse yarısını oluşturan Yahudiler, Ermeniler ve Rumlar kimliklerini yitirmeden ve müslüman olmaya zorlanmadan devlet sona erene kadar birlikte yaşamışlardır. Bir İslam Devleti olan Osmanlı Devletinde, klasik dönemde müslüman olmayan gruplar İslam hukukunun kurallarına uygun olarak zimmet antlaşması kapsamında İslam güvencesinden yararlanmışlardır. Tanzimat döneminde yapılan düzenlemelerle halk arasında eşitlik sağlanmaya çalışılırken, zimmet kurumuna ilişkin bir çok kural değiştirilmiştir. Araştırmamızda gayrimüslim vatandaşlarının kamu hukuku ve özel hukuk alanlarında durumu bazı arşiv belgelerinin ışığında incelenecek, son olarak Tanzimat döneminde getirilen yeniliklere değinilecektir. Anahtar Sözcükler: Zimmi, Gayrimüslim, Millet sistemi, iltizam, Osmanlı Hukuku, İslam Hukuku * Doç.Dr.,Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ([email protected]). 171 Gayrimüslim Osmanlı Vatandaşlarının Hukuki… AÜHFD, 64 (1) 2015: 171-193 ABSTRACT In the multinational Ottoman Empire, people were divided into groups only according to their religion; nation concept in the modern sense did not exist and in this regard, the Jewish, the Armenians and the Rums who composed nearly the half of the population lived freely until the collapse of the state without losing their identities and being forced to convert to Islam. In the Ottoman Empire, non-Muslim groups benefited from the protection of the Islamic law due to the Treaty of Zimmet. In this study, the legal status of the individuals who lived in the Ottoman Empire, an Islamic state, and who were called “zimmis” will be examined in the light of archival documents.
    [Show full text]
  • Ottoman Constructions of the Morea Rebellion, 1770S: a Comprehensive Study of Ottoman Attitudes to the Greek Uprising
    Ottoman Constructions of the Morea Rebellion, 1770s: A Comprehensive Study of Ottoman Attitudes to the Greek Uprising by Birol Gundogdu A thesis submitted in conformity with the requirements for the degree of Doctor of Philosophy Graduate Department of Near and Middle Eastern Civilizations University of Toronto © Birol Gundogdu 2012 Ottoman Constructions of the Morea Rebellion, 1770s: A Comprehensive Study of Ottoman Attitudes to the Greek Uprising Birol Gundogdu Doctor of Philosophy Near and Middle Eastern Civilizations University of Toronto 2012 Abstract The topic of our dissertation concerns the Greek uprisings against the Ottoman Empire, which took place in the context of the Ottoman-Russian struggle of 1768-1774. That is, our research focuses on the Morea Rebellion which is often claimed as not only the first crucial step on the way towards creating an independent Greek state, which came into being in 1829 with the treaty of London, but also occasionally as one of the most significant turning points both for the history of the Ottoman Empire and for the struggle of Greek independence. The meaning of the Morea Rebellion has long been under discussion among Greek historians. While we will deal with Ottoman side of the issue, this study will shed light on matters of Greek historiography which has been generally been created without taking account of the Ottoman side of the story. In the light of Ottoman archival documents as well as writings of earlier, more contemporary sources, we will argue for the complexity and intricacy of the Morea Rebellion, as reflected in the Ottoman documents, many of which have not been used before.
    [Show full text]
  • The Provincial Reforms of the Early Tanzimat Period As Implemented in the Kaza of Avrethisari*
    THE PROVINCIAL REFORMS OF THE EARLY TANZIMAT PERIOD AS IMPLEMENTED IN THE KAZA OF AVRETHISARI* Mehmet Alaaddin YALÇINKAYA ** INTRODUCTION In this paper I shall investigate the a'yanlık institution and the provincial reforms in the reign of Mahmud II and the early Tanzi- mat Period in the light of an entry of the sİCil in the kaza of Avret- hisan in Salonica (Selanik)!. In the first part, I shall give some information about the emer- gence and the development of the institution of A'yanlık which is of significance with respeet to the above documenl. The second part attempts to investigate the provincial reforms of Mahmud II while the third part examines in some details the proV'incial admin- istration at the beginning of the Tanzimat-i Hayriyye period. In the last part Ishall investigate the importance of the tevzi' defteri of the kaza of Avrethisari asa historical source. This study is based on an entry of the tevzi defteri belonging to the early Tanzimat period, precisely from 29 August 1840 (1 Receb 1256), and therefore this study is confined to this period. As is known, from the second half of the seventeenth century until the early Tanzimat period tevzi (masanf) defterleri are the primary sources for the history of Ottoman provincial administration. The mentioned sİCil in use for this study is a very good example of a type of Iate tevzi' (masanf) defteri. Therefore, it may be useful to * This artiele is based on my M.A. dissertation submitted to the Centre for Byzan- tine, Ottoman and Modem Greek Studies, Birmingham University, England 1989.
    [Show full text]
  • Administration, Society, and Economy in Ottoman Antakya (Antioch), 1750-1840 Ali Capar University of Arkansas, Fayetteville
    University of Arkansas, Fayetteville ScholarWorks@UARK Theses and Dissertations 12-2017 A Portrayal of an Ottoman City and Its Inhabitants: Administration, Society, and Economy in Ottoman Antakya (Antioch), 1750-1840 Ali Capar University of Arkansas, Fayetteville Follow this and additional works at: http://scholarworks.uark.edu/etd Part of the Islamic World and Near East History Commons, Near and Middle Eastern Studies Commons, and the Political History Commons Recommended Citation Capar, Ali, "A Portrayal of an Ottoman City and Its Inhabitants: Administration, Society, and Economy in Ottoman Antakya (Antioch), 1750-1840" (2017). Theses and Dissertations. 2535. http://scholarworks.uark.edu/etd/2535 This Dissertation is brought to you for free and open access by ScholarWorks@UARK. It has been accepted for inclusion in Theses and Dissertations by an authorized administrator of ScholarWorks@UARK. For more information, please contact [email protected], [email protected]. A Portrayal of an Ottoman City and Its Inhabitants: Administration, Society, and Economy in Ottoman Antakya (Antioch), 1750-1840 A dissertation submitted in partial fulfillment of the requirements for the degree of Doctor of Philosophy in History by Ali Capar Gaziantep University Bachelor of Arts in History, 2008 University of Arkansas Master of Arts in History, 2013 December 2017 University of Arkansas This dissertation is approved for recommendation to the Graduate Council. ____________________________________________ Nikolay Antov, Ph.D. Dissertation Director ____________________________________________ Joel Gordon, Ph.D. Committee Member ____________________________________________ Laurence Hare, Ph.D. Committee Member ABSTRACT This dissertation examines the main features of the social and economic life of the district of Antakya between 1750 and 1840 to essentially understand the characteristics of the daily life of society, administration, political developments, and economic activities in this particular city.
    [Show full text]
  • 2) Early Ottoman - Dutch Relations
    Conflicts Between the Dutch Merchants and the Ottoman Local Authorities According to the "Felemenk 'Ahdname Defterf' dated 1091 /1680 by BUlent ARI A Thesis Submitted to the Institute for Graduate Studies in Economic and Social Sciences in partial fulfillment of the requirements for the degree of Master of Arts in History BiLKENT University Supervisor: Prof. Dr. Halil iNALCIK 1996 Fall ANKARA mt!Xl2~ vJ~~"·eror~sr j_, -· ·- Al"l. -···-·-·-······-····--··········--····-8~ ~, ~.sis DR ~t'j 'Ny fFf7 19~ We certify that we have read this thesis and that in our combined opinion it is fully adequate, in scope and in quality, as a thesis for the degree of Master of Arts , /)__/, / /)I Prof.Dr. Halil iNALCIK --, .. 1, I / ·,'" / Y. .. /. / . i .(,--/ (_. I (Advisor) ·..:..Y'..., · . ....w .vv.· ......\I .v. .(>-- ...................'-"' ·:I .. ( Dr. Selc;uk Ak~in SOMEL (Committee Member) d.~{ Dr. Gulriz BOKEN (Committee Member) Approved by the Institute of Economic and Social Sciences, Prof. Dr. Ali KARAOSMANOGLU, Head of the Department of International Relations, Director of the Institute of Economic and Social Sciences. Acknowledgements I would like to express my deep gratefulness to my supervisor Professor Halil iNALCIK who has given us a strong background with precious information in Ottoman history for three years. He kindly has delivered a copy of the "Felemenk Ahdname Defteri"· from his private collection. I owe much to his large collection of books in preparation of this thesis. This study could not have been achieved in case the whole Dutch register had not been availaqle in Professor iNALCIK's collection. I also appreciate Dr. Seh;uk Ak~in SOMEL, acting head of the history department, for his kind interest, at all levels, even for our private problems.
    [Show full text]