OSMANLILAR ZAMANINDA (1650-1750) TRABZON GÜMRÜĞÜ'nün İŞLETİM SİSTEMİ Temel Öztürk* Özet Karadeniz'in Anadolu Sa

OSMANLILAR ZAMANINDA (1650-1750) TRABZON GÜMRÜĞÜ'nün İŞLETİM SİSTEMİ Temel Öztürk* Özet Karadeniz'in Anadolu Sa

OSMANLILAR ZAMANINDA (1650-1750) TRABZON GÜMRÜĞÜ’NÜN İŞLETİM SİSTEMİ Temel Öztürk Özet Karadeniz’in Anadolu sahilleri olan güney kıyıları hem Anadolu’nun güvenliği hem de deniz ticaretinin iç topraklara ulaşması açısından önemlidir. Trabzon Limanı bu kıyılarda konumu gereği doğu ve Kafkaslarla olan bağlantısı yönünde stratejik bir mevkie sahiptir. Tarihi süreçten beri bu stratejik konumun Trabzon’a sağladığı ticaret ile şehir ön plana çıkmış ve en parlak zamanlarını ticaretin yoğun olduğu dönemlerde yaşamıştır. Zira önemli transit limanları arasında yer alan Trabzon Limanı ticarette aktif olduğu dönemlerde gümrük uygulamasıyla Osmanlı Devleti’nin hazinesine küçümsenemeyecek miktarlarda katkı sağlamıştır. Fatih Sultan Mehmet’in bölgedeki fetihleri sonucu daha çok ulusal ticarette etkin olan Trabzon Limanı, 18. yüzyıldan itibaren yavaş yavaş uluslararası ticarette de belirgin bir konuma gelmiştir. Bu dönemler içerisinde farklı sistemlerle işletilen Trabzon Gümrüğü devletin hazine gelirlerini artırma yönünde değişik uygulamalara sahne olmuştur. Bunlardan Osmanlıların mukataalara yönelik emanet, iltizam ve malikâne gibi gelir getiren işletim sistemlerinden hangilerinin Trabzon Gümrüğünde uygulandığı bu bildiride izah edilecektir. Çalışmanın tarihi aralığında verilere bağlı olarak bahsi geçen klasik işletim tiplerinin etkin olduğu yıllar öne çıkmakla beraber daha önce konu merkezli bir değerlendirmenin olmayışı da dikkat çekmektedir. Anahtar Kelimeler: Trabzon Gümrüğü, Gümrük İşletimi, Osmanlı Dönemi, Mukataa. Giriş Karadeniz, stratejik konumuna bağlı olarak tarih boyu siyasi, ekonomik ve kültürel olayların yaşandığı bir bölge idi. Avrupa ve Asya arasındaki konumuyla çok eski çağlardan bu yana Doğu-Batı arasındaki deniz ticaretine süreklilik sağladı. Onun bu özelliğinde limanlarının katkısı göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Özellikle Trabzon limanı bölgede bulunan diğer limanlara göre daha geniş bir saha ile ilişkiliydi. Burası, İç ve Doğu Anadolu ile Kafkasya’ya olan karayolu bağlantıları, Prof. Dr., KTÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, 61080 Kampüs/Trabzon, [email protected] 1 çevresindeki verimli tarım alanları ve siyasi etkinliğiyle her dönemde Karadeniz’in en önemli limanı oldu. Diğer bir ifade ile Trabzon, İpek Yolu’nun bir yan kolu olan Tebriz-Erzurum-Trabzon güzergâhından Karadeniz’i ve Doğu Anadolu’yu Kafkasya üzerinden İran’a bağlamaktaydı. Hatta daha geniş bakıldığında ise bu yol Uzakdoğu ile İstanbul üzerinden Avrupa’ya bağlanmaktaydı. Karadeniz’in ve bilhassa Trabzon’un bu özelliğine bağlı olarak daha ilk çağlardan itibaren devletler burasını hâkimiyet altında tutmak istemişlerdi. Bölgede kurulan Roma hâkimiyeti döneminde de Karadeniz bölgesine çok önem verilmişti. Zira Romalıların bu bölgeye yönelik öncelikli hedefleri arasında; İpek Yolunun gerek karadan gerekse denizden Anadolu’ya gelen belli başlı güzergâhlarını ve limanlarını ele geçirerek Karadeniz bölgesine hâkim olup Doğu ile ticareti bu bölgeden yürütmek vardı. İşte bu hedefin en önemli ayağı olan iç kesimlerle ulaşımın iyileştirilmesi yönünde Trabzon şehri İran, Doğu Anadolu ve Mezopotamya’ya bağlandı. Bu durum şehrin ticaretini arttırdı ve şehir Roma eyaleti halini aldı. Şehrin stratejik önemini tespiti üzerine İmparator Hadrianus burada çeşitli imar faaliyetlerinde bulunarak kendi adıyla anılan bir liman yaptırdı.1 Bu liman Trabzon’un transit limanıydı. O yıllarda “Bella Castron” yani Güzelhisar olarak anılmaktaydı. Karadan ve denizden gelen eşyalar limanın üst tarafında bulunan etrafı surlarla çevrili olan antrepoya boşaltılır ve buradan gemilere yüklenirdi. Bu limanın dışında daha pasif olarak kullanılan yani şehrin dâhili ihtiyaçlarını karşılayan bugünkü Moloz mevkiinde başka bir liman daha vardı. Ancak Karadeniz ticareti ve diğer önemli sevkiyat söz konusu olunca Roma döneminde yapılan liman ön plan çıkmaktaydı. Bilindiği üzere Osmanlılar zamanında ekonominin en önemli parçalarından biri Karadeniz ticaretiydi. Yabancı rakipler olmaksızın uzun süre devam eden bu ticarette Trabzon Limanı’nın hiç şüphesiz en önemli unsurlarından biri de; Trabzon’un Osmanlı hâkimiyetindeki sürecinin tamamlanmasına kadar Ceneviz ve Venediklilerin Karadeniz ticaretinde söz sahibi olmasıdır. Cenevizliler kuzeyde Kefe, Anadolu’da Amasra’yı merkez seçip Sinop, Samsun, Fatsa ve Trabzon’da güçlü birer koloni kurmuşlardı. Venedikliler ise ticaret yaptıkları tüm Avrupa ülkeleri için önemli olan buğday, deri, kürk ve kölelerin temin edildiği Kırım’dan sonra Trabzon’a yerleşmişlerdi. Trabzon, bu dönemlerde tüccarların Asya ülkeleriyle 1 Heath W. Lowry-Feridun Emecen, “Trabzon”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (bundan sonra DİA), c. 41, TDV Yay., İstanbul 2012, 296. 2 ticarette daha çok Suriye ya da Anadolu yollarını tercih etmeleri nedeniyle Tana’dan sonra ikinci derecede önem arz ediyordu. Ancak Timur’un Toktamış ile mücadelesi ve Altınordu’da karışıklar yaşanmaya başlaması Kırım’ı güvenli bir yer olmaktan çıkarmış, büyük zarar gören Tana’nın eski canlılığına kavuşamaması Trabzon’un önemini arttırmıştı.2 Zira Osmanlı döneminde Karadeniz ticaretindeki limanlar içerisinde en hareketlisi Kırım, İstanbul ve İran ile olan ticari bağlantıları sayesinde Trabzon limanı idi. İstanbul’dan Doğu’ya ulaşımda tercih edilen deniz yolu, hem daha güvenli hem de daha kısa olduğu için doğal olarak Trabzon limanının hareketliliği de artmış oldu. Karadeniz’in dış ticarete kapalı olduğu dönemlerde deniz ticareti kuzey-güney yönünde Trabzon Limanı ekseninde yoğunlaştı. Ancak 18. yüzyılda askeri ve siyasi olduğu kadar, ticari ve ekonomik olarak da denizlere açılmak isteyen ve bu amaçla deniz gücü oluşturan Rusya’nın Karadeniz’deki baskısı bölgeyi ve ticareti etkiledi. Nihayetinde öncelikle 1739 Belgrat Antlaşması ve akabinde 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması sonrasında stratejik hedefine yönelik Kırım’ı ele geçirmesiyle Rusya, Karadeniz ve Akdeniz’de kendi ticaret gemileriyle ticaret ve Boğazlardan geçiş hakkı kazandı.3 İlk olarak Rusya’nın Karadeniz’de elde etmiş olduğu bu hakkı, 1784 yılında Avusturya, 1802 yılında İngiltere ve Fransa, 1806 yılında Prusya, 1827’de Norveç , İsveç ve İspanya, 1830’da A.B.D., 1833’te Toskana, 1838’de Belçika ve daha sonra küçük Avrupa devletleri elde ettiler. Böylece 300 yıl boyunca bir Türk gölü olan Karadeniz uluslararası ticarete açılmış oldu ve Karadeniz’de dış ticaret canlandı. Kalas, Potikali, Özi, Kerson, Odessa, Azak, Taygan, Trabzon ve Samsun limanları gelişti. Karadeniz, Avrupa mallarının (özellikle Fransız ve İngiliz malları) Doğu’ya ve Doğu’nun hammaddesinin (özellikle Hindistan, Çin ve İran malları) Avrupa’ya ulaşımında en kısa yol haline geldi. Tuna-İstanbul-Trabzon-Tebriz yolunun kullanılmasıyla çok kısa sürede Trabzon, açılan denizcilik şirketleri, elçilikler ve gemi acenteleriyle Karadeniz’in en işlek limanı oldu. 2 Şerafettin Turan, “Karadeniz Ticaretinde Anadolu Şehirlerinin Yeri”, Tarih Boyunca Karadeniz Kongresi Bildirileri, (haz. Mehmet Sağlam vd.), 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yay., Samsun 1988, s. 150-153. 3 Bkz. Osman Köse, 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması, TTK Yay., Ankara 2006. 3 Gümrük İşletimi Sanayi öncesi toplumlarda vergilendirmenin kolay ve az masraflı yöntemi olan gümrükler Osmanlılarda da başlangıçtan itibaren bölgeler ve şehirlerarası ticari mübadelede önemini korumuş tamamen tasfiye edildiği XX. yüzyıl başlarına kadarki iç gümrüklerle de beraber uzun bir süre Osmanlı maliyesinin ekonomiyi etkileyen kurumları arasında yer almıştır. Bilindiği üzere Osmanlılardaki uygulamasıyla gümrük; Osmanlı sınırları içerisinde üretilip yabancı memleketlere ve yabancı memleketlerden Osmanlı topraklarına giren çıkan her türlü emtia ve eşyadan alınan vergiyi ifade eder.4 Buradaki ifade tabii ki ülkeye giren ve ülkenin kanunlarının tanıdığı istisnalar dışında kalan her çeşit eşyadan sınırları geçerken alınan vergiyi kastetmektedir.5 Trabzon Osmanlı toprağı olduktan sonra limanın önemi, bölgenin iktisadi faaliyetini artırmakla birlikte şehir, limanın konumuna bağlı olarak sürekli iktisadi önemini korudu. Eskiden beri devam eden ticari ilişkiler Trabzon iskelesinde doğal olarak bir gümrük merkezini de zorunlu kıldı. Buna yönelik Osmanlılar Doğu Karadeniz’deki ticaret faaliyetlerini vergilendirebilmek için XVI. yüzyıl başlarında Trabzon Kanunnamelerini uygulamaya koydu. İşte Trabzon gümrüğü bu kanunnameler ölçüsünde kurulmuştur. Kanunnamelerde Trabzon’un gelir kaynakları, harcamalar ve alınan vergiler belirtilmektedir. Buna göre başta Trabzon iskelesi olmak üzere dellaliye, ihtisap, ipek resmi, Değirmendere’deki değirmenler ve liva kanunnamesi tebarüz etmiştir. Bunlar içerisinde Trabzon gümrüğü açısından iskele kanunnamesi ehemmiyet arz etmekteydi. Zira bu daha sonra oluşacak Trabzon gümrük mukataasının temelini oluşturmaktadır.6 Böylece vergi kaynakları veya merkezi hazineye gelir sağlayan mali birimler şeklinde düzenlenen Osmanlılardaki işletim alanları içerisinde Trabzon gümrüğü de yer almış ve bir mukataa olarak belirlenmişti.7 Haliyle mukataa uygulamasının temelinde gelir kaynaklarının iktisadi açıdan yeterli seviyede bir işletme teşebbüsü sağlaması gerektiğinden Trabzon gümrük mukataası da; iskele, ihtisap (çarşı-pazar vergileri), dellaliye (alıcı-satıcı arasındaki aracılıktan alınan vergi) ve şemhane (mum imalathanesi) olarak farklı 4 Süleyman Sûdî, Defter-i Muktesid, (haz. Mehmet Ali Ünal), Fakülte Kitabevi, Isparta 1996, s. 188- 189. 5 Mehmet Genç, “Osmanlı Devletinde İç Gümrük Rejimi”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, c. III, İletişim Yay., İstanbul 1985, s. 786 (786-791). 6 Ahmet Akgündüz, Osmanlı Kanunnameleri

View Full Text

Details

  • File Type
    pdf
  • Upload Time
    -
  • Content Languages
    English
  • Upload User
    Anonymous/Not logged-in
  • File Pages
    13 Page
  • File Size
    -

Download

Channel Download Status
Express Download Enable

Copyright

We respect the copyrights and intellectual property rights of all users. All uploaded documents are either original works of the uploader or authorized works of the rightful owners.

  • Not to be reproduced or distributed without explicit permission.
  • Not used for commercial purposes outside of approved use cases.
  • Not used to infringe on the rights of the original creators.
  • If you believe any content infringes your copyright, please contact us immediately.

Support

For help with questions, suggestions, or problems, please contact us