www.gazetekadikoy.com.tr

Yıl: 19 / Sayı: 946 13 - 19 TEMMUZ 2018 Kadıköy’ün yaz

Kazanın sorumlusu güzellikleri kim? Tekirdağ’da 24 kişinin hayatını kaybettiği tren faciasına ilişkin Haydarpaşa’da basın açıklama yapan Birleşik Yaz mevsimin en sıcak zamanlarını Taşımacılık Sendikası, kazanın yaşadığımız şu günlerde, çalışanlar ihmal sonucu yaşandığına ofis klimalarına sığınmış, izne dikkat çekti l Sayfa 3'te ayrılanlar kendilerini sahillere atmışken, Kadıköy’de kültür ve sanat hız kesmiyor. Geçen haftasonu Fenerbahçe Parkı’nda ağaçların altında ücretsiz caz konseriyle serinleyen Kadıköylüler, bu haftayı sıra dışı bir heykelle tanışarak açtı; Karikatür dünyasının efsane karakterlerinden biri olan ‘En Kahraman Rıdvan’ın heykeli, Karikatür Evi’nin duvarına asıldı! Halkına sürekli yeni sanat projeleri hazırlayan Kadıköy Belediyesi, ‘duvarlara çiçek açtıran’ Kadıköy Mural Festivali’ni de istikrarla devam ettiriyor. Sadece yetişkinlere değil çocuklara da Döviz artışı sıcak zamanlarda serinlik ve yayıncıları vuruyor sanat vadeden Belediye’nin çocuk tiyatroseverlere özel hazırladığı Dövizdeki önlenemez yükseliş, ücretsiz tiyatro festivali bu yıl da ithal edilen kağıt fiyatlarını, baskı minikleri oyunlarla buluşturuyor. maliyetlerini ve çeviri kitapların Kadiköy’den yaz haberleri telif ücretlerini doğrudan etkiliyor. Maddi sorunlarla boğuşan gazetemiz sayfalarında Kadıköy’deki yayınevleriyle konuştuk l Sayfa 9'da

Işıklar açıldığında Gördüklerimiz Hikaye :) kalmaya kimler Göremediklerimiz (69) devam edecek? BETÜL MEMİŞ 7'de MARIO LEVI 10'da FERYAL PERE 13'te

Acıbadem’deki atölyesinde kukladan Apartman öyküleri resme, illüstrasyondan sahne tasarımına kadar yazı dizisi başlıyor birçok alanda çalışma İki haftada bir Kadıköy’ün yapan Rabia Kip, elleriyle sokaklarını süsleyen tarihi dokunduğu malzemelerden apartmanların hikâyelerini size yeni hikayeler yaratıyor ulaştıracağımız Apartman Öyküleri l Sayfa 7'de yazı dizisine başlıyoruz. İlk yazımız Sünget Apartmanı ile başlıyor l Sayfa 8'de Oğlunun gözünden Elleriyle Yusuf Atılgan… Edebiyatımızın usta hikayeler yaratan kalemlerinden Yusuf Atılgan’ın oğlu Mehmet Atılgan, hem babasını hem Kadıköy’ü anlattı… l Sayfa 5'te EDEBİYAT kadın... HAYATINDAN HATIRLAMALAR Edebiyat Hayatından Hatırlamalar Fenerbahçe efsanesi: Lefter “Arabadan in, bisiklete bin!” yazı dizisinin bu haftaki konuğu Spor Toto Süper Lig’in bu sezonu, Yaya ve bisikletli hakları için yıllar Refik Halid Karay. Yazarın “Bir Türk futbolunun ordinaryüsü once mücadele etmeye başlayan Ömür Boyunca” kitabında yer ve Fenerbahçe efsanesi Lefter lidersiz, rotasız, öncüsüz Critical alan “Çocukluğumun Çifte Küçükandonyadis’in ismiyle Mass (Kritik Çoğunluk) hareketinin Havuzlar Gazinosu” başlıklı oynanacak. Haluk Hergün Kadıköylü mirasçıları “Arabadan İn, yazısını sizler için seçtik l Sayfa 5’te Lefter’i anlattı l Sayfa 13'te Bisiklete Bin!” diyor l Sayfa 14'te 2 13 - 19 TEMMUZ 2018 Çevre Kadıköy Sokakları

Mural’la Kadıköy Kadıköy Belediyesi’nin, 7. kez orga- Renklesokaklarınınndi nize ettiği Kadıköy Mural Festiva- li’nde, dünyaca ünlü mural sanatçıları rengarenk duvar Kadıköy’e gelip, sanatlarını konuş- resimleriyle turdular. Boş bina cephelerinin dev süslendiği Kadıköy boyutlu resimlerle süslendiği festi- val, 9 Temmuz Cuma günü Lonac ve Mural Festivali Omeria’nın Rasimpaşa Mahallesi’n- sona erdi de iki duvara yaptığı mural çalışması ile son buldu. Mahalle aralarındaki bina duvarlarının tuvale dönüştüğü festival kapsamında Türkiye’den Omeria, Brezilya’dan Arlin, Hırvatistan’dan Lonac ve Sırbistan’dan Artes Rasimpaşa ve Osmanağa ma- hallelerinde bulunan bina duvarları- nı renklendirdi. Festivalin sonunda Ka- dıköy’ün yaklaşık bin 250 metrekarelik dört duvarı Mural sanatıyla açık hava sergi alanına dönüştü. Kadıköy Mural Festivali, Kadıköy Belediyesi Rasimpaşa Mahallesi’nde, Brezilya’dan Arlin’in tarafından 2012 yılından beri organize ediliyor eseri Mühendis Sarı Ali Sokak No: 24’de; Hır- ve Türkiye’de bina cephelerinin tümüyle bo- vatistan’dan Lonac’ın eseri Kırmızıkuşak So- yandığı ilk uluslararası etkinlik olma özelliğini kak No: 17’de ve Türkiye’den Omeria’nın eseri taşıyor. 2012 yılında Yeldeğirmeni’nde başla- Ayrılıkçeşme Sokak No: 56’da görülebilir. Os- yan festivalde bugüne kadar 39 sanatçı top- manağa Mahallesi’nin duvarını süsleyen Sır- lam 38 duvarı özgün çalışmalarıyla renklen- bistan’dan Artez’in eseri ise Tulumbacı Asım dirdi. Festival kapsamında belediye binasının Sokak No: 6 adresinde meraklılarını bekliyor. üç cephesine de mural yapılmıştı.

Rıdvan KadıkOy’de Karikatür dünyasının efsane karakterlerinden biri olan En Kahraman Rıdvan, kahramanlık hikayelerine Kadıköy’de devam edecek

l Erhan DEMİRTAŞ

“Ey zalim, haydut, üç kağıtçı ve bilumum kö- tüler!.. titreyin ve savulun! En Kahraman Rıd- van geliyor! Kukuriiikuuu!” diye her defasında bağırarak kötülüklere karşı amansız bir müca- dele veren ve yenilse de yine de kavgaya atılmaktan korkmayan bir kahra- man... Usta karikatürist Bü- lent Arabacıoğlu’nun ha- yat verdiği Türkiye’nin “ilk süper kahramanı “En Kah- raman Rıdvan” artık Kadı- köy’de. Kadıköy Belediye- “DON KİŞOT RUHLU RIDVAN” sinde var sanıyor. Özünde temiz ve Don Kişot si, Gırgır dergisinin efsanevi ve Uzun yıllardır Acıbadem’de yaşayan usta çi- ruhu taşıyor. Tepelerde ve çatılarda gezer, yerin- unutulmaz çizgi kahramanların- zer Bülent Arabacıoğlu da heykelin açılış töreni- de duramaz zıplar. Onun karakterine uygun bir dan olan En Kahraman Rıdvan ne katıldı. Gazete Kadıköy’e konuşan Arabacıoğ- yere yerleştirildi aslında.” tiplemesinin heykelini yaptırdı. lu, çok mutlu olduğunu ifade ederek duygularını “Bezgin Bekir’i çizen Tuncay Akgün ile Heykeltıraş Yunus Ton- şöyle dile getirdi: “1980’de Gırgır’da Rıdvan uzun süre birlikte çalıştık. Turhan Selçuk ile ça- kuş tarafından yapılan karakterini çizmeye başladığımda buralara gele- lışma şansım olmadı ama çok saygı duyduğum heykel, Karikatür ceğini ummuyordum. Başlar ve biter diye düşü- bir çizerdi. Hele hele Abdülcanbaz karakteri bizi Evi’nin dış cephe- nüyordum. Normal bir karakter değildir Rıdvan. çok etkilemişti. Oğuz Aral ve Avanak Avni’nin sine yerleştirildi. Okuduğu ve izlediği kahramanların gücü kendi- yanında Rıdvan’ın da olması çok onur verici.”

“KARAKTERİNE UYGUN BİR YERDE...” Heykeltıraş Yunus Tonkuş da heykelin yapılış sürecini anlattı. En Kahraman Rıdvan’ı uzun yıllar okuduğunu ve çok sevdiğini söy- leyen Tonkuş, “Bülent Arabacıoğ- lu ile defalarca bir araya geldik ve heykel hakkında konuştuk. Uygun formu bulmaya çalıştık. Binala- rın dış cephesinde çok fazla hey- kel yok. Aslında Rıdvan karakte- rine uygun bir yer burası. Bilenler bilir, Rıdvan sürekli kahramanlık yapan bir karakter. Binalardan at- lar, pencereden sarkar, birilerini kurtarır. Bu figürlerin heykel ola- rak yeniden okurlarıyla buluşması beni sevindiriyor.”

HEYKELLER SEVENLERİNİ KARŞILIYOR Kadıköy Belediyesi Karika- tür Evi’ndeki heykellerin sayı- sı Rıdvan ile beraber 6’ya yüksel- di. Kadıköy Belediyesi daha önce Turhan Selçuk’un Abdülcanbaz,- Tuncay Akgün’ün Bezgin Bekir ve Uğur Gürsoy’un Fırat, Avanak Avni karakterinin ve onun yaratı- cısı olan Oğuz Aral’ın heykellerini yaptırmıştı. Abdülcanbaz, Bezgin Bekir ve Fırat Kadıköy Belediye- si Karikatür Evi’nde gelenleri kar- şılıyor. Heykeltraş Yunus Tonkuş tarafın- dan yapılan Avanak Avni ve Oğuz Aral heykelleri ise hem Kadıköy’ün Hasan- paşa girişinde gelenleri karşılıyor hem de Karikatür Evi’ne davet ediyor. Haber 13 - 19 TEMMUZ 2018 3

Çorlu’da 24 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasıyla ilgili basın açıklaması yapan BTS Genel Başkanı Hasan Bektaş, BTS: kazanın yağış nedeniyle değil mühendislik hatalarından kaynaklandığını söyledi l Erhan DEMİRTAŞ “MÜHENDİSLİK HATASI VAR” Bektaş açıklamasına şöyle devam etti: “Bu yolun Kaza alt yapısının, menfezlerinin ve istinat duvarlarının de- zunköprü-Halkalı seferini yapan yolcu ğişmesi gerekirdi. Gerekirse köprü ya da tünel şeklin- treni, pazar günü saat 17.20 sıralarında de yapılmalıydı. Diğer önemli konu ise son yirmi se- Çorlu-Muratlı arasında Sarılar köyü ya- nedir yapılan liyakatsiz atamalar. Demiryolları ayrı bir U kınlarında kaza yaptı. 6 vagonlu trenin 5 mühendislik alanıdır buralarda işi bilen kişilerin olma- vagonunun devrilmesi sonucunda 24 kişinin hayatını değil sı gerekir. Siyasi atamalarla özellikle karar verici birim kaybettiği, 318 kişinin yaralandığı açıklandı. 24 ki- amirlerinin değiştirilmesi neticesinde sonuç budur. Bu- şinin yaşamını yitirdiği bu olayın kazadan mı yok- rada spesifik olarak gördüğümüz şey bu bölgedeki il- sa ihmalden mi kaynaklandığı hala tartışılıyor. İlgili gili müdürün uzun süreden beri mühendislik bilgisine meslek odaları kazanın ihmal sonucu yaşandığını id- sahip olmadan bu görevi yürütmesi bu kazanın neden- dia ediyor. Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendika- lerinden bir tanesidir. Sayısı 67 bin olan demiryolu ça- sı Genel Başkanı Hasan Bektaş Haydarpaşa Garı’n- lışan sayısı bugün 20 binlere kadar düştü. Yol bekçisi da düzenlediği basın toplantısıyla bu iddiaya açıklık olsaydı bu kaza yine yaşanabilirdi. Çünkü yol bekçisi getirdi. ihmal günün belli saatlerinde o bölgeyi kontrol eden arkadaş- larımız. Belki bölgeden geçmeden önce olacaktı belki “YAĞIŞ BİR GEREKÇE OLAMAZ” şalttı. Bunun sonucunda ise ray ve beton traverslerin lik bilimine uymayan bir yaklaşım olarak değerlen- de geçtikten sonra . Dünyanın başka yerlerinde yapıldı- Yetkililer, trenin devrilme sebebini olay yeri- askıda kaldığını belirten Bektaş, olayın sebebini ya- dirdi. Bektaş, nisan ayındaki köprü ve menfezlerin ğı gibi buraların teknolojik destekle kontrol altına alın- nin önündeki menfez ile ray arasındaki malzemenin ğış fazlalığı ve doğal afetin bir gerekçe olarak göste- kontrolünün TCDD köprü birimince yapıldığını,14 ması gerekiyordu.” yağan yağmur ile boşalmasını gösteriyor. Bektaş’ın rilemeyeceğinin altını çizdi. Bektaş, Ulaştırma Baka- Demiryol Bakım Müdürlüğü mıntıkasındaki “Men- Bu olayın kaza olmadığını söyleyen Bektaş, “Kaza- yaptığı açıklamaya göre ise yağmur suları menfezden nı’nın yaptığı, “yıllık olarak bir kez kontrol yapılıyor fez Bakım ve Taş Duvar İşleri” için ihale açıldığını larda elinizden geleni yaparsınız öngöremediğiniz şey- yeterince geçmediği için biriken sular, menfez üstü ve bu da nisan ayında yapılmış”, “yağış çok fazla ol- ve ihale ödenek tahsis emri çıkmadığı için ihalenin ler olur o zaman bu bir kazadır. Ama bu büyük ve ağır ile demiryolu altında kalan kısımdaki malzemeyi bo- duğu için bu kaza olmuş” açıklamasını mühendis- 20.06.2018 tarihinde iptal edildiğini söyledi. ihmaller sonucu yaşanmış bir olaydır.” diye konuştu. NE KADAR Son zamanlarda elektrik, su, VERGİ doğalgaz gibi temel günlük Faturalar kabardı ihtiyaçlara birçok zam geldi. ÖDÜYORUZ? l Alper Kaan YURDAKUL DOĞALGAZ’DA %20 ZAM KAPIDA Zamların faturaya yansıması Türkiye’de faturalara Doğalgazda bu yılbaşından itibaren nasıl olacak? Ödediğimiz kullanım bedelinin dışında devam eden artış %10’lara ulaştı. Ocak faturanın ne kadarı vergi? Yıl içinde elektrik, su, doğalgaz faturala- ayında 1 kwh 0,075 TL’den satılırken, birçok vergi var. %18’ini ise KDV olarak ödüyor. Yani rı birçok kere düzenleme yapılarak arttı- Sizin için araştırdık elimize ulaşan elektrik faturasının bu sayı Temmuz’da 0,082 TL ye yüksel- rıldı. Bu zamlar sonucu Ocak ayına kıyas- ❚ Elektrik faturaları “Aktif Enerji %26’sı vergilerden oluşuyor. di. Yeni bir zam ise kapıda. Doğalgaz pi- Tüketim Tutarı”, “Dağıtım Bedeli” ve la elektrik %12, doğalgaz %10, su ise %9 yasasında, BOTAŞ’ın gaz satış tarifelerine olarak biliniyor. Talep ettiğinden fazla tü- vergiler olmak üzere üç grup verinin ❚ Durum tükettiğimiz su içinde daha pahalılaşırken; yeni zamların da kapı- zam yapacağına yönelik beklentiyi doğru- keten kullanıcı, bu miktarı ihtiyaç fazlası birleşiminden oluşuyor. Aktif Enerji pek farklı değil. Burada da atık su da olduğu belirtiliyor. layan bir gelişme yaşandı. BOTAŞ, den- gazı bulunan bir başka birinden alamadığı Tüketim Tutarı harcanılan elektriğinin bedeli, katı atık bedeli, katı atık vergi geleme gazı fiyatlarında geçtiğimiz aya takdirde, fazladan tükettiği kısım için BO- birim fiyatı üzerinden hesaplanan bedeli, çevre vergisi ve KDV olmak 7 AYDA % 12 ZAM göre yüzde 20’lik bir artış yapıldığını du- TAŞ’ın belirlediği dengeleme gazı fiyatını faturanın ana öğesiyken, dağıtım üzere 5 adet vergi bulunuyor. Bu Türkiye 2018’e elektriğe yapılan yurdu. Dengeleme gazı piyasası, kullanı- ödüyor. Ve bu fiyat, olağan gaz satış tari- Bedeli, elektriğinizin size ulaştırılması bedellerin oranları bazı aylara göre %8,8’lik zamla girmişti. 1 Ocak’ta ya- cıların aylık bazda önceden felerinden daha yüksek oluyor. Bu da olası değişiklik gösterse de İstanbullunun ile ilgili tüm masrafların toplandığı bir pılan zammın ardından bir zam da 1 bildirdikleri miktarda zammın ihtimalini oldukça arttırıyor. kalem. Elektrik faturasında bu bedeller su faturasının %25’inden fazlası Nisan’da geldi. EPDK tarafından ya- vergilerden oluşuyor. doğalgazı tüketeme- hariç dört tane de vergi bulunuyor. pılan açıklamada elektrik fiyatlarının Yurttaş fatura bedelinin %1’ini enerji yeceklerini gördük- SUYA KADEMELİ ZAM sektörünün gelişimi için yapılacak ❚ Doğalgaz faturasında ise KDV ve ÖTV serbest piyasa koşullarında belirlen- leri takdirde bunu Su fiyatlarında zam kademeli ola- olan bilimsel araştırmalarını, AR-GE olmak üzere iki vergi ödeniyor. Bir diğini ve dövizde yaşanan artışlar tahmininden daha rak her aya bölünerek yapılıyor. 2018’in çalışmaların finansmanı sağlamak aylık doğalgaz faturasının %18’ini KDV gibi unsurların bu maliyetleri etki- fazla tüketim ger- ilk ayında 6,40 olan suyun birim fiya- için oluşturulan Enerji Fonu Bedeli’ne, oluştururken, faturanın miktarına göre lediğini gerekçe gösterilerek fi- çekleştiren tı %9’luk artışla Temmuz ayı itibariyle %2’sini TRT’nin gelirlerinin büyük bir değişmekle birlikte %2’sini, de ÖTV yatlara %2.89 zam yapıldı. bir başka 6,97 TL’den satılıyor. Kademeli zamların kalemini oluşturan TRT payına, %5’ini oluşturuyor. Yani doğalgaz faturasında Bu iki zamla birlik- kullanıcı- devamıyla birlikte yılsonu su fiyatlarının belediyelere aktarılan ETV’ye ve yüzde da yüzde %20’lik vergi ödeniyor. te yıl içinde elektrik ya satabil- Ocak ayına gör %15 daha pahalı olması %12 zamlandı. diği pazar bekleniyor.

SINIRSIZ FİBER İNTERNET Kurulum ve Aktivasyon Ücretsiz + Kablosuz Modem Dahil DÖRT DÖRTLÜK KAMPANYA 27 ay taahhüt sözünüze 16 Mbps’ye Kadar 50 GB AKN’li cihaz kullanım bedeli dahil ilk üç ay sadece EkoSınırsız Fiber İnternet ,99 KabloTV Giriş Paketi İlk ay KabloTV Üst Paket ve Altın Sinema Paketi Şifresiz 29Sonrasında sadeceTL 49,99 TL SINIR SİZSİNİZ KAMPANYASI 24 ay taahhüt sözünüze cihaz kullanım bedeli dahil ayda sadece 24 Mbps’ye Kadar 50 GB AKN’li EkoSınırsız Fiber İnternet ,99 Analog Yayın 49TL SİNEMALI TV VE İNTERNET KAMPANYASI 16 Mbps’ye Kadar 50 GB AKN’li 24 ay taahhüt sözünüze EkoSınırsız Fiber İnternet cihaz kullanım bedeli dahil ayda sadece KabloTV Temel Paket ,99 Vizioon Sinema Paketi İlk ay KabloTV Üst Paket ve Altın Sinema Paketi Şifresiz 55TL EĞLENCELİ KAMPANYA 24 ay taahhüt sözünüze 24 Mbps’ye Kadar 50 GB AKN’li cihaz kullanım bedeli dahil ayda sadece EkoSınırsız Fiber İnternet KabloTV Temel Paket ,99 Vizioon Sinema Paketi İlk ay KabloTV Üst Paket ve Altın Sinema Paketi Şifresiz 59TL Hemen Başvur Online Başvuru 4 13 - 19 TEMMUZ 2018 Yaşam Üreticiler, Kadıköy’den Hiroşima’ya barış kuşları aracılık sistemine Hiroşima’da ölen çocukların anısına Kadıköy’den bin Enflasyonla birlikte gıda fiyatlarındaki artış, turna kuşu uçurulacak. konuşulmaya ve tartışılmaya devam ediyor. Özellikle 17 Temmuz Salı günü patates ve soğan fiyatlarındaki artışla gündeme düzenlenecek etkinliğe bütün çocuklar davetli gelen gıda fiyatlarının yükselmesinin sebeplerinden biri de üreticiyle tüketici arasındaki aracılık sistemi Kadıköy Belediyesi Sosyal Hizmet Mer- kezleri, 73 yıl önce Hiroşima’ya atılan karşı atom bombası nedeniyle lösemi hasta- lığına yakalanan ve 12 yaşında hayatı- nı kaybeden Sadoka Sasaki için anlam- lı bir etkinlik düzenliyor. 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya atom bombası atıl- l Fırat FISTIK “ÖNLEYICI MEKANIZMA ŞART” dığında 2 yaşında olan Sadako Sasaki, Gıda topluluklarının temel amacının bombanın yaydığı radyasyon nedeniy- aracıyı ortadan kaldırmak ve üretici ile tü- le 12 yaşındayken lösemi (kan kanseri) nflasyon, geçtiğimiz ketici arasında doğrudan ilişki kurulması- oldu ve umutla kağıtları katlayarak tur- Haziran ayında yüzde nı sağlamak olduğunu belirten Doç. Dr. na kuşu yapmaya başladı. Ancak Sasaki 15.39’a çıkarak Ocak Zeynep Kadirbeyoğlu’ndan BÜKOOP’un 644. kuşu yaptıktan sonra sayıyı tamam- E 2004’ten beri en yük- (Boğaziçi Mensupları Tüketim Koopera- layamadan hayata veda etti. Ölümünden sek seviyesine ulaşmıştı. Tek se- tifi) kuruluş amacını dinliyoruz: “BÜKO- üç yıl sonra, 1958 yılında, Hiroşima’da- bebi enflasyon olmamakla birlik- OP, 2009’dan beri var. Başlarken temel ki Barış Parkı’na Sadako’nun anıtı yapıl- te gıda fiyatlarındaki artış da yine amacımız küçük çiftçiyi desteklemekti. dı. Her yıl 6 Ağustos’ta dünyanın dört bu dönemin temel gündem mad- Girdi fiyatlarının yüksek olması, petrolün bir yanından çocuklar, barışın ve nükle- delerinden birini oluşturuyor. fiyatının artması dahi çiftçiye maliyet ek- er silahsızlanmanın simgesi haline gelen 20-25 gün önce kilosu 6-7 li- liyor. Çiftçiler aracılık kurumundan dola- kağıttan 1000 turna kuşu yaparak Sada- radan satılan soğan ve patates gibi yı piyasadaki değerinin altında bir gelir ko’ya gönderiyorlar. ürünler semt pazarlarında normal sağlıyor. Bütün bunları önleyecek me- Kadıköy Belediyesi Sosyal Hizmet fiyatlarına (2-2,5 TL) düşmüş du- kanizma kurmak gerekiyordu, hala gere- Merkezleri de 17 Temmuz Salı günü Ra- rumda. Şiddetli yağışlar, tarlala- kiyor. Sadece örgütlü üretici ve tüketici simpaşa Mahallesi’nde 10.00 -17.00 sa- rın zarar görmesi, stokçuların fi- olursa, piyasa bazlı monopolleşmiş, tekel- atleri arasında “Özgürlüğe ve umuda ka- yatları arttırmasının yanı sıra fiyat oynamalarındaki kadar 3-4 kat fiyat artışına maruz kalmakta.” Öztürk, leşen gıda sektörünün dışına çıkılabilir.“BÜKOOP’un nat aç! “Kadıköy’den 1000 turna kuşu en büyük sebepler arasında, üretici ile tüketici arasın- üreticinin aynı zamanda tarım şirketleriyle rekabet temelde bu mekanizmanın kurulmasına katkı sağlamak havalanıyor” etkinliği düzenleyecek. daki aracılık sistemi görünüyor. etmesi, ithal ürüne teşvik, verimli arazilerin betonlaş- için kurulduğunu belirten Kadirbeyoğlu sözlerini şöy- Rasimpaşa Mah. Karakolhane Caddesi ması gibi etkenlerle de zorlandığını sözlerine ekliyor. le sonlandırıyor: “Aracıyı ortadan kaldırıp hem üreti- Ayios Yeorgios Rum Ortodoks Kilisesi “ARTIŞIN SEBEBI ÜRETIM AZLIĞI DEĞIL” 700 çiftçinin kurduğu bir üretici kooperatifi olan ciye daha fazla gelir sağlamalıyız, hem de aradaki gü- önünde düzenlenecek etkinlikte kağıtlar- Öyle ki üreticiden bir patates ortalama 40 kuru- Adrasan Koperatifi’nden Öcal Tuncer ise üreticile- veni tahsis ederek daha sağlıklı bir alışverişin yollarını la bin adet turna kuşu yapılacak. Çocuk- şa çıkarken markette 5 liradan satılabiliyor. Koşu- rin yaşadığı sorunlara dair bir diğer deneyimi gözler bulmalıyız.” Koşuyolu Kooperatifi’nden Mesut Öztürk ların yapacağı kağıttan turna kuşları Ka- yolu Kooperatifi’nden Mesut Öztürk durumu şöyle önüne seriyor: “Düzenin değişmesini istemeyen aracı ise yapılması gerekene dair, “Yerel üreticinin ürünle- dıköy’den Hiroşima’ya özgürlük ve barış özetliyor: “Gıda fiyatlarındaki artışın sebebi üretimin ve tefeciler bizim ’daki tüm satış yerlerimizi rini kendi üretim kooperatifi üzerinden satabilmesinin için kanat çırpacak. azlığı değil, aracının ürün stoklaması ve ürün teda- kapattırdılar, tüm yatırımlarımız da yok oldu. Biz de yolları açılmalı, üretici destekleri bunun üzerinden ye- rik zincirindeki aracıların artan sayısıdır. Bu yüzden Antalya’ya dönmek zorunda kaldık. Hiçbir üreticinin niden tanımlanmalı. Semtlerde,mahallelerde üretici pa- üreticiden çıkan ürün, bizim sofralarımıza gelinceye bugün aracısız satış yapması mümkün değil.” zarlarının kurulması teşvik edilmeli.” diyor.

Sıcak yaz günlerinde susuz kalan sokak hayvanları komaya Sıcak havalarda girip hayatını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor yor. Örneğin kalp krizi yaşanıyor” diyor. Köpeklerin lerle su ihtiyacını karşılamak için Park ve Bahçeler Mü- kedilere göre daha titiz olduğuna vurgu yapan Ve- dürlüğü ile ortak çalışıyoruz. Otomatik su makinaları hayvan teriner İşleri Müdürü Teoman Aslan, sözlerine şöy- düşündük. Ama başarılı olamadık. Çünkü insanların le devam etti; “Köpekler kirli su içemiyor. O yüzden kullanımı biraz farklı olabiliyor. Ayağı ile basıyor ve evlerinin, apartmanların ve işyerlerinin önüne su ko- şamandırayı kırıyor. Özellikle kimsenin olmadığı ak- dostlarımızı yan Kadıköylüler, suları aralıklarla değiştirsinler. Su şam saatlerinde buna benzer olaylar yaşanıyor. Örneğin az içtikleri için köpeklerde hayatını kaybeden daha Bahariye Caddesi’nde belirli yerlere damacana ile su fazla oluyor. Ayrıca su kapları, kıyı ve köşe yerle- sebili yapmak istedik. Fakat damaca- unutmayalım re konmasın. Çünkü bir köşeye koyulan kaplar hem naları aldılar. Kalan yerler ise çöp hayvanlar tarafından fark edilmiyor hem de orada unu- kovası halini aldı. Olumsuz du- l Seyhan KALKAN VAYİÇ tuluyor. Bunun sonucunda kirlenen su da sivrisinek or- rumlar yaşanabiliyor. Ama biz taya çıkıyor. Bu durumun yaşanmaması için su kapları bu projelerden vazgeçmeye- görünen yerler de olsun ve sular sık değiştirilsin.” ceğiz. Çalışmaya devam ede- Hayat için önemli bir yere sahip ceğiz. Ayrıca sıcak havalarda olan ve havaların iyice ısınması ile BIDONLARDAN SU KABI hayvan dostlarımıza su veril- vücudun daha fazla ihtiyaç duy- “Kadıköydeki hayvan dostlarımız şanslı. Çünkü mesine dikkat çekmek için bu duğu su, sıcak havalarda hayvan Kadıköy halkı çok duyarlı. Bidonları kesip, su kabı ya- yıl da bilbordlara afiş yapıyo- dostlarımız için de hayati önem ta- pıyorlar.” diyen Müdür Teoman Aslan, “Pratik çözüm- ruz” diye konuştu. şımakta. Kadıköy Belediyesi de parklarda ve bahçelerde hayvanla- rın susuz kalmaması için her yıl ol- KAYIP İLANLARI duğu gibi bu yıl da çalışmalarına İNGİLİZCE YETERLİLİK (PROFIECY) devam ediyor. Kadıköy Belediye- KITAPLARINIZ, İstanbul Üniversitesi’nden aldığım si Veteriner İşleri Müdürü Teoman öğrenci kimliğimi kaybettim. Aslan, sıcaklık artışının insanı olduğu kadar hayvanları Kütüphaneleriniz, ÖZEL DERS Hükümsüzdür. da olumsuz etkilediğini, üzerine susuzluk eklendiğinde OKAN DOĞUHAN ASLANER Tüm Üniversitelerin Yeterlilik Sınavlarının teknikleri de ortaya hayati durumların çıkabildiğine dikkat çekti. ESKI EVRAK ve Göztepe Mah. Tütüncü Mehmet Efendi Veteriner İşleri Müdürü Teoman Aslan, “Özellikle su- ve içerikleri konusunda uzmanlaşmış tecrübeli Cad. Dr. Reşit Belgesay Sok. No: 3/15 suz kalma durumu dolaşım sistemini etkiliyor. Güneşin fotoğraflarınız alınır. öğretmenden öğrenme garantili birebir özel ders Göztepe adresinde bulunan işyerimin 2014/2 sayılı ruhsatını kaybettim. altında kalmaktan dolayı aşırı keyifsizlik ve durgunluk Hükümsüzdür. varsa bir de susuz kalınmışsa komaya girme hali de ya- Tel: 0532 522 13 28 DAĞDELEN TESISAT VE İNŞ. şanabiliyor. Beslenme düzeni bozuluyor ve daha son- Tel.:0535 517 07 21 (MEHMET DAĞDELEN) ra bu durumlarla paralel olarak hastalıklar ortaya çıkı-

Ülkemizde Yaşlılara En İyi Hizmette Öncü, Önder ve Örnek Kuruluş KASEV Vakfı Dinlenmeevi-Huzurevi-Özel Bakım Bölümü Tesisleri MEME VE OVER KANSERİ BRCA1 & BRCA2 GENETİK ANALİZİ laboratuvarlarımızda  yapılmaktadır.  Felçli, Alzheimer, Parkinson gibi hastalıklarda yaşlıya özel bakım uygulayan  modern sistemleri, Hastane sonrası tıbbi bakımevi ve sosyal-psikolojik destek çalışmalarıyla, Merkez: Bağdat Cad. 28 (Kızıltoprak THY yanı) Kızıltoprak / İstanbul  Ayrıca tatile giderken aile büyüklerinizi gönül rahatlığı ile emanet Tel: 0216 349 5151 (pbx) Fax: 0216 418 1347 edebileceğiniz, YaşlılarınızaC güvenli ev sahipliği (0216) y 493apacak 57 21 kurum (5hat) olar - ak yanında (0533)yız. 657 73 78 Kızıltoprak Şube: 0216 345 4651 Haseki Gelişim: 0212 529 8979 Tel: GSM: Nişantaşı Gelişim: 0212 231 4967 Kadıköy Gelişim: 0216 418 0088 Fax: (0216) 494 33 57 - E-mail: [email protected] Şaşkınbakkal Gelişim: 0216 385 0289 Göztepe Gelişim: 0216 566 2775 Adres: KASEV Vakfı Kamil Çetin Oraler Kampüsü www.kasev.org.tr Edebali Caddesi No:1 Aydıntepe - Tuzla / İSTANBUL www. gelisimlab.com.tr [email protected] Yaşam 13 - 19 TEMMUZ 2018 5

Gazete Kadıköy, yazarlarımızın, EDEBİYAT HAYATINDAN HATIRLAMALAR - 3 şairlerimizin eserlerinden küçük alıntılarla oluşacak bir “köşe” açtı. Amacımız, bir edebi seçki ya da güldeste hazırlamak değil. Edebi değerlendirmelerde bulunmak hiç değil. Yalnızca bir gazete köşesi ölçeğinde kalmak üzere geçmiş edebiyat hayatından bazı ilginç satırları hatırlayıp bellek tazelemek. Bu vesileyle yazıların yer aldığı kitapları okuyucularımıza hatırlatmak. Keyifle okuyabileceğiniz birbirinden farklı yazılar sunabileceğimizi umuyoruz.

Pek iyi bilirim: Çoğu hanımlarla dolu Nazırlığında bulunmuştu. ufak tefek, lakin sağlam bir İstanbullu idi. ÇOCUKLUĞUMUN ÇİFTE arabaların dönüp Kendisinden bir yazımda Beni de o yaşta binici yapmıştı. Önceleri HAVUZLAR GAZİNOSU dolaştığı Fenerbahçe’nin uzun uzadıya bahsettiğimi midilli, sonraları at sırtında arabasını takip gezintilerinde hatırlamaktayım. ettirir, gittiği yerlere ve bu meyanda Şimdi de bu semt ismini taşıyan ağaçlıklı yerin ve dönüşlerinde Masasında yer alanlar Fenerbahçe’ye ve Çifte Havuzlara götürürdü. etrafında bir tek köşk, hatta kulübe olmadığı çocukluğumda –babam da dahil- hep Çifte Havuzlar Gazinosu’nda iki hatıram zamanı pekiyi hatırlarım. Ne Operatör Cemil yetişkinliğime, yani büyük rütbede devlet vardır; Biri, rakı sofrasını donatan çeşitli Paşa’nın sonradan kurulan kuleli zarif köşkü, meşrutiyetin ilanına kadar ricali idi. Ha, bir de ben! ve itinalı mezelerden bana verilmemesi, ne de yanındaki daha sonra yapılanlar… Ancak kimsenin burnu kanamamış, Ben ne idim? Hiç?... On baktıkça yutkunamam! Öbürü hoş bir seyir: Caddebostan yolunda H. Rahmi Paşa’nın bir tek kız kadın ne ferdi, ne iki, on üç yaşlarında zayıf, Mehmed Ali Bey’in büyük havuzdaki kırmızı “sefertası” ismiyle anılan kat kat balkonlu kolektif tecavüze uğrayarak nahif, kısa pantolonlu balıklara fasılalarla kâğıt helvası atması! köşkü ve sırasındakiler mevcuttu. kırlara sürüklenmemişti! bir çocuk. Babam iyi O çoğu kıpkırmızı, bir kısmı beyaz ve siyah Yarı ahşap ve oldukça harap meyhane Çifte Havuzlar Gazinosu’nun yüzer, ata biner, araba paftalı balıkların su üstünde yüzen helva binası bahçesindeki biri yukarıda küçük, devamlıları arasında kullanır, kışları bile etrafına dizilip sisli ve hareketli esrarengiz öbürü aşağıda büyük, demir parmaklıklarla en mühim sima Bab-ı her sabah buz gibi bir çiçeğe, kırmızı yapraklı, çiçeği sarımtırak çevrilmiş iki havuz buraya o ismi vermişti. Ali erkanından Ametci soğuk su dökünür, iri, azman bir nilüfere benzemeleri hoşuma Meydana sıra sıra kestane ağaçlarını kimler Mehmed Ali Bey’di ki sadaret erke tarafından altı giderdi. Koca koca lokmalar koparıp da dikmişti? Bilinmez, sormazdık da… O kır müsteşarlığında vezir kuşak evvel halis ürkmüşçesine birdenbire kuyruk vurup gazinosuna, daha doğrusu meyhanesine rütbesine erişmiş, meşrutiyet Anadolulu, kadın yani kaçmaları, sonra tekrar gelip helvaya Pazar, Cuma ve Çarşamba günleri –seyran devrinde de bir ara Evkaf ana tarafından Yanyalı, takılmaları, hele yutarken ağızlarını günleri idi bunlar- Fenerbahçe dönüşü hep şapırdatmaları keyfimi arttırırdı. kibar adamlar uğrar; azıcık demlenirler ve Bir hatıra daha: Gazinoda istediğim gazozu nihayet güneş batışından bir saat sonra hepsi içip de atıma bindikten sonra karnımda de hususi arabalarını çekip giderlerdi. Son başlayan ıstıraplı cumburtu! Hayvanın her REFİK HALİD KARAY adım atışından karnıma kör mü, keskin mi, araba uzaklaştı mı gazinocu havuz başındaki (15 Mart 1888 – 18 Temmuz 1965) petrol lambalı cam feneri söndürür, bahçe yoksa ateşte kızmış yahut buzda donmuş Türk Edebiyatı’nda ilk defa Anadolu’yu tanıtan eserleri ile ismini duyurmuş, mu, tayin edemediğim şişler saplanıyor, karanlığa gömülür, ses ve hareket kesilirdi. yergi ve mizah türündeki yazıları ile de ün yapan Refik Halid Karay hikâye ve Beylerin daha fazla gecikmemelerine sebep romanlarını üstün gözlem yeteneğiyle yazdı. Eserlerinde, tasvirler, portreler, bağırtacak kadar acı veriyordu. civarın sokak fenerlerinden mahrum oluşu benzetmeler kullanan, sade, akıcı dili, güçlü tekniği ile 20. yüzyıl romancıları İnatçı daha doğrusu lüzumsuzca izzet-i ve yolların bozukluğu idi. Asayiş yerinde idi arasında seçkin bir yere sahip olan yazar Türk edebiyatına birçok eser nefsime düşkündüm; önde giden arabadaki kazandırdı. 18 Temmuz 1965’de hayatını kaybeden Karay’ın İnkılap Kitabevi ama ışık kıttı ve ışıksızlığa, tenhalığa rağmen babama halimi anlatmadım. Kozyatağı’ndaki tarafından yayınlanan “Bir Ömür Boyunca” adlı kitabından yazarın ilk gençlik evimize kadar azap çekmeyi, dişlerimi hiçbir vakaya rastlanmaması da –bugün yıllarından anılarını anlattığı “Çocukluğumun Çifte Havuzlar Gazinosu” hayretlerle karşılamamız lazım gelen- acayip yazısından bir bölüm yayınlıyoruz. sıkmayı tercih ettim. Ağrı at sarsıntısı sonra bir keyfiyetti. erince kesiliverdi.

Babam titiz bir yazardı Başlıktaki bu cümle, Yusuf Atılgan’ın bugün 39 yaşında olan oğlu Mehmet Atılgan’a ait. Mehmet bey, -babasının deyişiyle ‘Memoşenko’- bu cümleyi, henüz 15 yaşında iken babasının kitaplarını okuduğundaki ruh haline atfen söylüyor… l Gökçe UYGUN lup olarak okunması daha zor bir roman. Ama mesela Mehmet Canistan’ı ben bir günde bitirdim. Tabi bunların kolay Atılgan, okunmaları, basit oldukları anlamına gelmiyor. Ba- erli edebiyatımızın müstesna yazarların- babasının sık sık geldiği bam, okura bir şey dikte edercesine, didaktik yazmak- dan Yusuf Atılgan’ın, kitaplarına girme- Bomonti Çay tan pek hoşlanan bir yazar değildi.” miş yazı, şiir, söyleşi ve çevirilerinden Bahçesi’nde Bir Yusuf Atılgan eseri okurken, ‘Bir Yusuf Atıl- Y oluşan “Siz Rahat Yaşayasınız Diye” adlı gan eseri okuyorum’ duygusunda mı, yoksa ‘babamın kitap geçtiğimiz aylarda Can Yayınları’ndan çıktı. satırları bunlar’ hissiyatında mı oluyor? Mehmat Atıl- Biz de bu vesileyle, yaşamının bir bölümünü Kadı- gan anlatıyor; “Aylak Adam’ı okuduğumda onbeşin- köy’de geçirmiş olan yazarın oğlu Mehmet Atılgan’la deydim. O zaman dek ‘babam yazmış ama ya sevmez- Moda’da buluştuk. sem ne olacak’ gibi duygular vardı içimde. Mecbur Kendisi hukuk mezunu, çeşitli sivil toplum kuru- muyum yani sevmeye babam yazmış diye. Ama oku- luşlarında çalışmış. Şimdilerde Ege’de yaşıyor. Ama duktan sonra çok sevdim. Kendi kendime ‘Babam iyi bir ayağı Kadıköy’de. ‘Babadan kalma esnaf dükkanı yazarmış’ dedim.’’ devralmak gibi’ diye gülümseyerek tanımladığı işleri Ters köşeden soruyorum; Ya beğenmeseydiniz? yürütüyor; kitabın ve çevirilerinin işleri, röportajları… İçtenlikle yanıtlıyor; “Olabilirdi. Her kitabına eşit de- rece bayılmıyorum ama beğenmediğim bir yazısı da yok” Babası –kendi deyişiyle- ‘Memoşenko’suna bir Mehmet Atılgan’a ilk sorum “Edebiyatımızın böy- de ninni yazmış. ‘Evde size bu ninniyi okur muydu?’ le müstesna bir yazarının oğlu olmak nasıl bir his?” diye soruyorum, Mehmet Atılgan kendine has espri oluyor. “Çok zor bi yerden başladınız, ne desem ki anlaşıyışıyla yanıt veriyor; “Hafızam iyi ama o kadar ben…” diye yanıtlıyor. Zor’luktan ilerleyelim o hal- da değil! Bebekken okuyup okumadığını anımsamı- de; Kendisi de ‘zor’ bir yazar olduğunu söylüyor. Bir yorum zaten. Ama hatırlayabilecek yaştayken, mese- okuru olarak siz ne dersiniz? Atılgan bunu onaylıyor; la 5 yaşımda bana hala ninni söylüyorsa vaziyetin pek “Yazma eylemiyle olan ilişkisi açısından evet zor ya- iyi olmadığını gösterir” zan bir yazar. Kendisi de söylüyor ‘benim gündelik Mehmet Atılgan’dan babasından yola çıkarak, son hayatım yazarlığımdan önce gelir’ diye. Manisa’da dönem edebiyat dergilerinin kapaklarını Oğuz Atay, iken çiftçlik yapmış. İstanbul’da ben doğduktan son- Cemal Süreya gibi isimler süslüyor olması hakkındaki ‘SAKLI’ ra benimle, ailesiyle çok ilgilendi. Zaten konstrasyo- görüşü öğrenmek istiyorum. Bu isimlerin ‘kalıcı ya- nunun pek iyi olmadığından da şikayet ederdi. Çok ti- zarlar’ olduğunu vurguluyor ve ekliyor; “Kitapların- tiz bir yazar olmasının da, zor yazmasında etkisi var” da bahsettikleri şeyler modası geçmiş konular değil. BİR YAZARIN Annesi Serpil ve babası Yusuf ile “Peki ya yazdıkları zor muydu?” diye ekleme ya- Ayrıca çok iyi bir Türkçe ile yazılmışlar. Çok normal. pıyorum soruma, Atılgan şöyle yanıtlıyor; Yeni dönem edebiyatı bence dil konusunda sıkıntılı. NOTLARI…. “Kolay okunan eserleri de var, zor okunanları İyi örnekler var ama kötüleri çok fazla. Dolayısıyla da… Mesela Anayurt Oteli, Aylak Adam’a göre üs- bu edebiyatçılara olan ilgiyi normal karşılıyorum…”

ATILGAN’LARIN MODA GÜNLERİ…

● Küçük Moda’daki Bomonti çay bahçesine sık sık giderdi. Moda, Atılgan ailesinin 10 yıla ● Babam küçük esnaftan alışveriş yapmayı tercih ederdi. yakın yaşadığı, Yusuf Atılgan’ın Mesela Moda’daki ünlü dondurmacı yerine, hemen yakı- hayata gözlerini yumduğu semt. nındaki bir başka dükkandan alırdık biz dondurmamızı. Mehmet Atılgan, Moda günlerini anlatıyor; ● Sokakların adlarının sık sık değiştirilmesine karşıyım ama babamın Moda’da yaşadığı sokaklarda bir izi olsun Yusuf Atılgan gibi bir bakıma “saklı” ● Ferit Tek Sokak’taki Deniz apartmanında yaşardık ki isterim. Belki apartmanı bir levha bir yazarın ardında bıraktığı notlar her annem hala orada. konulabilir. zaman heyecan vericidir. Atılgan’ın “Eşek Mehmet Atılgan, babası ve annesiyle yaşadığı Sırtındaki Saksağan” adlı bir roman yazdığı, ● Babamın bir de Hacı İzzet Sokak‘taki ● Ferit Tek Sokak’taki Deniz Apartmanı önünde Bir gün Moda’da Fazıl Hüsnü sonra da o metni yok ettiği biliniyordu. “Siz Emek Apartmanı’nda bir tür ‘yazı evi’ vardı. Dağlarca ile karşılaşmıştık, ba- Rahat Yaşayasınız Diye”, bu romanın yazarın Gündüzleri bazen işe gider gibi evden çıkar, bamla sarılıp sohbet etmişlerdi. sandığında bulunan giriş bölümüyle birlikte kısa bir yürüyüşle oraya ulaşıp yazılarını ya- Bir gün de habersizce Cemal Sü- elyazılarından derlenen notlarını, şiirlerini, zıp (o dönem Canistan’ı yazıyordu) sonra eve reya’nın evine uğradık, ama evde dergilerde kalmış kısa öykülerini ve yaptığı dönerdi. Bazı akşamlar da orada kalırdı. Ba- yoktu… çevirilerden örnekleri içeriyor. Kitabın arka zen ben de o dairenin bahçesinde oynardım. ● Kadıköy’de meşhur Perşem- kapağından bir bölüm; ● Babamın yazdıklarına Kadıköy ve Moda ne beciler vardır. Çarşı’daki Deniz “Kafamdaki romanı yazmak için işimden kadar yansıyor bilemem ama ‘Eylemci’ diye bir meyhanede her Perşembe gün- ve oğlumdan vakit ayıramıyorum, hikayesi var, o Moda’da geçiyor. leri dönemin edebiyatçıları bulu- ama üzüldüğüm de yok. Bu koşullarda ● Moda’da dolaşırdık babamla. Bana sevdiği şurmuş. Babam bir iki defa beni vaktim olsa da istediğim gibi yazacağımı sokakları, binaları gösterirdi. Bazen bir tür oyun de götürmüştü, ama erken çık- sanmıyorum. Köyde, sessizlikte, üstünde oynardık; gideceğimiz yere varana dek kaç so- mıştık. Gerçi babam hep erken dura dura çalışmaya alışmış biri için İstanbul kaktan geçtiğimizi sayardık. çıkardı, çok uzun oturmazdı. çok hareketli; ama buna da alışacağımı, bu koşullarda yazacağım zamanın geleceğini ● Sokak isimlerine meraklıydı. Böylelikle bana sanıyorum. Yazmadığım için ne devleti ne de Mehmet Atılgan, babasının ‘yazıevi’ olarak da içinde yaşadığımız şehrin yapısı hakkında bil- Atılgan’ın bu kitap kapağındaki giler aşılardı. Bunu şimdi daha iyi anlıyorum, me- yayımcıları suçluyorum. Bunda bir suç varsa kullandığı dairenin bulunduğu Emek Apartmanı fotoğraf Deniz Apartmanı’ndaki doğrudan benim suçum bu.” önünde (Hacı İzzet Sokak) sela ben de şimdi mimarisini beğendiğim yapıla- evlerinin balkonunda çekilmiş rın fotoğraflarını çekiyorum. 6 13 - 19 TEMMUZ 2018 Kente Kadıköy'den Bak

Hazırlayan: Semra ÇELEBİ / [email protected]

HAFTANIN Bayan Yanı nda PUSULASI kadınlardan KİTAP Feminist mizah dergisi Bayan Yanı’nın Gökyüzü gibi bir şey Yeldeğirmeni’ndeki mekanında, iki kadın küratör ve bu çocukluk sergİ 13 kadın sanatçıyı buluşturan ‘Yüz Kadıköy Serüven Kültür, Kadıköylü çocuklar için Körlüğü’ sergisi, güncel Koşuyolu Gönüllü Evi’nde “Her yer çocuk yaz sanat dünyasında etkinlikleri” çerçevesinde çeşitli atölyeler düzenliyor kadın sanatçıların l Seyhan KALKAN VAYİÇ daki kutuplaşmaya ve çürümeye kar- görülmek istenmemesi, şı olduğumuz yola çıktık. Çocuklar kadın küratörlerin, Yolun Sonundaki Ev böyle bir ortamda yaratıcıklarını ve Bir ev bir ülkenin yüzyıllık tarihinin tanığı Kadıköy’ün bağımsız sanat merkezi hayal güçlerini geliştiremiyor; ken- sanatçıların azlığı olabilir mi? Olabilir çünkü “coğrafya Kadıköy Serüven Kültür, 6 ile 12 yaş dilerini var edemiyor ve toplumda konularına dikkat kaderdir” Oya Baydar, Can Yayınları’ndan arası çocuklar için temmuz ayı bo- görmezden geliniyor. Bu etkinlik as- çekiyor çıkan son romanı ‘Yolun Sonundaki yunca “Her yer çocuk yaz etkinlik- lında bu duruma bir müdahale niteli- Ev’de Türkiye’nin yüz yıllık tarihini bir leri” kapsamında Kadıköy Belediye- ğinde. Yaz etkinliklerinin bir ders ni- apartmanın tanıklığında anlatıyor. si Koşuyolu Gönüllü Evi’nde çeşitli teliğinde olmasını istemedik. Daha “Morsalkım bütün cepheyi sarmış, atölyeler gerçekleştiriyor. Pazarte- çok çocukların kendilerini var edebi- üç katı aşıp çatıya kadar tırmanmış, si, salı ve çarşamba günü 13.00 ile salkım salkım çiçekli dallar damdan lecekleri, eğlenebilecekleri, mahalle- aşağı sarkıyor. Ardındaki boydan boya 15.30 saatleri arasında yapılan ori- lerindeki çocuklarla kaynaşabilecek- balkonları, o balkonlara açılan geniş gami, fotoğraf, resim, müzik, tiyat- leri ve paylaşmayı öğrenebilecekleri pencereleri düşünüyor. Kimler var ro, yaratıcı drama, dans, satranç, geri grup etkinlikleri olması için çalıştık.” içerde? Gidenler, kalanlar… Çocuklar dönüşüm, felsefe, bilim, halk oyun- büyümüştür, gençler çoluk çocuğa ları atölyesinde çocuklar, oyun oyna- karışmıştır, kim bilir nerelerdeler. manın ve paylaşmanın verdiği mut- Umut? Hatırlanması yasak bölge. luluğu hep birlikte yaşıyor. Gönüllü eğitmen Her hatırladığında yasak bölgenin Bu yıl “Gökyüzü gibi bir şey bu dikenli tellerinin içini kanattığı, acıyı çocukluk” temasıyla yola çıktık- olur musun? bastırabilmek için hemen uzaklaştığı suç larını ve etkinlikleri dört yıldır dü- ve günah coğrafyası.” 1913’te bir suikastla başlayıp 1960’lı zenlediklerini ifade eden Kadıköy Perihan Koca, “Yaz etkinliklerine başlamadan bir ay önce yıllarda aynı apartmanda kesişen yollar, Serüven Kültür’den Perihan Koca, gönüllü eğitmen eğitimlerini darbeler, hapisler, ölümler ayrılıklar “Kadıköy’deki yaz etkinliği, ağustos gerçekleştiriyoruz. Alternatif ve aykırılıklarla her yaştan okurun ayının başında yapılacak şenlikle son eğitim modellerini geliştirmek ve kendinden bir şeyler bulacağı bir Türkiye bulacak. Serüven Kültür bu etkinlik- çocuklarla iyi bir iletişim kurmak panoraması. leri Türkiye’nin farklı ilinde ve İstan- için eğitimler yapıyoruz. Can Yayınları / Oya Baydar/ 272 sf / bul’un birçok ilçesinde gerçekleştiri- Kaynaklar hakkında konuşuyoruz. 14,95 TL yor” dedi. Ortak bir dil oluşturmaya özen gösteriyoruz. Ayrıca gönüllü KUTUPLAŞMAYA KARŞI eğitmen ile ihtiyaç listesi Yaz etkinliklerinin geleceğimiz kampanyası düzenliyoruz. ALBÜM İhtiyaç listesi kampanyasını olan çocuklar için çeşitli meslekler- hem dayanışmayı hem de den duyarlı kişilerle birlikte başlat- birbirimize sahip çıkmayı tıkları bir çalışma olduğunu söyleyen geliştirebilecek bir şekilde Perihan Koca, sözlerine şöyle devam yapmaya özen gösteriyoruz” etti; “Eğitimdeki gericiliğe, toplum- diyor. Ece Balcıoğlu, İlgen Arzık, Ece Eldek, Özlem Ünlü, Ezgi Tok, Ayşe Kurşuncu, Firdevs Kayhan, Müge Yıldız (soldan sağa)

l Gökçe UYGUN Tok’un seramik heykelleri yer alıyor. Peki tıbbi bir hastalık olan ‘Yüz Körlüğü’nü neden sanatın alanına da- Usta Malı eçtiğimiz günlerde Yel- hil ederek, böyle bir sergi kurgula- değirmeni’nde kadın sa- mışlar? Balcıoğlu ve Kayhan, ‘’Yüz Mazlum Çimen, 2 Temmuz 1993’de Sivas’ta natçıların biraya geldiği Körlüğü sergisi, görüp de tanımadı- babası Nesimi Çimen’le birlikte katledilenler anısına “Usta Malı” adlı bir albüm çıkardı. G kolektif bir sergi açıldı; ğımız, bakıp da anlamlandıramadığı- Mazlum Çimen babasının ayak izlerini ‘Yüz Körlüğü’ mız bir dünyaya karşı şiddeti, kötü- takip ettiğini söylediği albümde cura ve Serginin küratörleri Ece Balcıoğ- lüğü ve gaddarlığı uzaktan izlemekle şelpe bağlamayı ilk kez kullanıyor. Alevi ve lu ve Firdevs Kayhan. İstanbul Kül- yetinen bir kalabalığa karşı körlüğün Bektaşi kültüründe iz bırakan usta isimlerin tür Üniversitesi Sanat Yönetimi Bö- türlü veçhe gözler üzerine seren sanat- imzalarını taşıyan 24 eserden oluşan lümü’nden mezun olduktan sonra, çıların çalışmalarından oluşuyor’’ di- albümde Mazlum Çimen’e Erdal Erzincan , plastik sanatlar alanında çeşitli yerler- yor. Balcıoğlu ve Kayhan, günümüz Erdal Güney, Murat Ak ve Nilüfer Akbal gibi de çalışan Balcıoğlu, 2 yıldır Evin Sa- dünyasında ve özellikle sanat dünya- müzisyenler eşlik ediyor. nat Galerisi’nde yöneticilik yapıyor, sında kadın erkek ayrımına dikkat çe- “Usta Malı” 2 Temmuz 2018 günü tüm bir yandan da sanat yönetimi üzerine kerek,’’Kadın sanatçıların görülmek dijital platformlarda ve müzik marketlerde yüksek lisansını sürdürüyor. Dokuz satışa çıktı. Ayrıca 25. Yıl dolayısıyla Long istenmemesi, kadın küratörlerin, sa- Play olarak da çıkacak. Özel çalışma 1993 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar’da natçıların azlığı, bunun gibi bir çok artı 33 plak olarak limitli bir sayıda numaralı yüksek lisans yapmakta olan Kayhan güncel mevzuya bu sergi cevap vere- olarak satışa sunulacak. Artı 33 plak da ise da uzun yıllar pek çok sanat kurumun- bilir’’ yorumunu yapıyor. katledilen 33 kişinin isimleri, her plakta bir da görev aldı, şimdilerde bağımsız Ece Balcıoğlu ve Firdevs Kayhan, isim olarak özel baskıyla işlenecek. olarak çalışıyor. ‘’Yüz körlüğü’nden kurtulmak müm- Ruhu doyuran şarkılar: Daha önce de birlikte çalışma- kün mü çağımızda?’’ sorusunu da şöy- ■ Nina Simone - Ain’t Got No, I Got Life ları olan bu iki yakın arkadaşın aklı- le yanıtlıyorlar; ‘’Kurtulmak için daha ■ Beck – Wow na bu sergi fikri aslında mekan üze- fazla risk alma, daha fazla bir araya ■ Arcade Fire - Creature Comfort rinden gelmiş. Feminist mizah dergisi gelme, farklı örgütlenme biçimleri ya- Bayan Yanı’nın Yeldeğirmeni’nde bir ratmak gibi imkanları zorlamak gerek. sanat alanının açılacağından haberdar Eril dünyanın kadın üzerindeki tahak- olan ikili ve derginin sahibi karikatü- kümünün bir türlü nasıl görülmek is- rist Tuncay Akgün’ün ortak kararıy- tenmeyen eşitsizliğini başka formüller FİLM la ilk sergide kadın sanatçıları bir ara- bularak ve bir araya gelerek yok ede- ya getirmişler. biliriz. Bayan Yanı Art Project ka- Yüz körlüğü hastalığının bir meta- dınların bir araya gelebileceği, ürete- for olarak kullanıldığı sergide, Müge bileceği, işlerini sergileyebilecekleri, Yıldız’ın video işi, Ece Eldek, İlgen workshop, performans, sunum ve top- Arzık, Neriman Polat, Nurcan Gündo- lantılarını gerçekleştirebilecekleri bir ğan,’ın fotoğraf işleri, Ekin Kano, Gü- alan artık.’’ müş Özdeş, Esma Taşdemir ve Özlem Ünlü’nün resimleri, Güneş Terkol’un Yüz Körlüğü, 21 Temmuz’a dek kumaş üzerine dikiş işi, Ezgi Tok’un, Bayan Yanı Art Project’te izlenebilir. Ayşe Kurşuncu’nun baskıları; İrem (Karakolhane Caddesi, Duatepe Sokak)

Yeldeğirmeni keşif gezisi Kirazın Tadı Sanat, zanaat ve tasarım doğaçlama yöntemlerini kent keşfine Orta yaşlarındaki Bediî, hayatından alanlarında alternatif, uygulamak üzerine strateji geliştirilecek. vazgeçme noktasındadır. Bir plan yapar özgün ve yaratıcı etkinlik Sonra Yeldeğirmeni sokaklarına ve arabasıyla Tahran’ın tozlu yollarında platformu Filtre Platform, çıkılarak, geliştirilen keşif yöntemi uzun bir yolculuğa çıkar. Ölüm şekline Yeldeğirmeni’nde bir yerinde deneyip belgelenecek. En karar vermiştir ama kendisine yardım keşfi gezisi düzenliyor. sonunda toplanıp deneylerin sonuçları edecek birini bulmak zorundadır. Arayışları Mimar/müzisyen Tolgay üzerine tartışılacak. Yeldeğirmeni’ni sonunda yolu, bir asker, bir ilahiyatçı ve Keskin’in rehberliğindeki bu özgün bir yöntemle keşfetmeye meraklı; bir tahnitçiyle kesişir. Karşısına çıkanların atölyede caz müziğinden, caz müziği ve doğaçlama ile ilgilenen ve teklifine verdiği yanıt, Bediî’nin varolma ve Yeldeğirmeni’nin tarihinden ve bilgilenmek isteyen; gündelik hayatın vazgeçişlerin puslu aynasında kendisiyle mahallenin mimari yapılarından örnekler ritmi ve müziğinin içinde deney yapmaya yüzleşmesini sağlayacaktır. eşliğinde doğaçlama ilkeleri hakkında hevesli herkes etkinliğe davetli. 14 İran sinemasının usta yönetmeni Abbas bilgi verilecek. Ses ve beden alıştırmaları Temmuz Cumartesi günü 13.00-17.00 Kiyarüstemi, Cannes’da Altın Palmiye eşliğinde doğaçlama tekniği üzerine saatleri arasında gerçekleştirilecek kazanan Kirazın Tadı ile izleyiciyi ölüm ve sohbet edilecek etkinlikte, 2 kişilik olan ücretli etkinlikle ilgili bilgi için; yaşam arasında yolculuğa çıkarıyor. gruplar halinde öğrenilen ve keşfedilen [email protected] Şehrin Kadıkeyfi 13 - 19 TEMMUZ 2018 7

Adını Ajda mak için odadaki Işıklar açıldığında kalmaya kimler devam edecek? Pekkan’ın “Ya herkes, tüm gece Sonra”sından boyunca cep te- gerçeklik mi fikrin?” diyen Moorcock’a İtalyan doğumlu, yazar, çizer ve sanat- alan oyunu uyar- lefonlarını masa- bilahare cevabınızı sarkıtırsınız, ama ge- çı Virginia Elena Patrone’nin “Dolce Ve- layan Kerem Pi- ya koyarak gelen BETÜL lin biz yavaştan yazıya eşlikçi olsun diye gan” adlı kitabına bağlamak isterim. ‘Adil lavcı, yöneten ise tüm aramala- blues melodileriyle mest olmaya devam bir mutfak için tatlı bir başlangıç’ diyen son yıllarda pek rı, mesajları ve MEMİŞ edelim. Fona 1930 ve 1968 yılları arasın- yazarın ilginç vegan tarifleri var. Bilahare çok oyundan ha- e-postları bir- da yaşamış, mızıkanın ustalarından Little bakarsınız diye!) fızalara aldığımız birleriyle pay- [email protected] Walter’ı alalım. Retinayı da Meksika’dan Ahmet Sami Öz- laşmayı kabul Fas’a birbirinden çok farklı 45 ülkede çe- “İnsanlar ayrılmayı öğrenmeli” budak. Yaş sınırı ediyor. “Korku olmadan din hayatta kalamaz.” kilen ve çekimleri 100 hafta kadar süren, Bu cümleyi nereden hatırlıyorum di- artı 18 olan tek per- “Cep tele- Tolkien sonrası fantastik edebiyatın ön- kameraları şimdiye kadar hiç olmadık- yenlere; Paole Genovese’nin yazıp, yö- delik oyunun per- fonların sır küpüne dönüştüğü bir cülerinden olan Michael Moorcock böyle ları yerlere yerleştirerek dünya yüzeyini nettiği (2016 İtalyan yapımı ve ödül- formanslarında; Canan Atalay, Başak Kı- çağda, mekan ve zaman ayırt etmeksi- ses veriyor “İşte İnsan” kitabının alt baş- mikro ve makro ölçekte gözlemlememi- lü şahaneliği) “Muhteşem Yabancılar”ın vılcım Ertanoğlu, Gökçe Eyüboğlu, Giray zin oluşan mahrem alanımızın bir şişenin lığında. Yalnızca efsanevi karakteri Elric’le ze olanak sağlayan muazzam güzellik- akıllara küşayiş getiren repliği... Altınok, Faruk Barman, Fehmi Karaarslan içinde kıyıya vurduğunu düşünün. Ger- değil, Yeni Dalga akımının yükselmesi- te sahneler içeren “Sıradışı Bir Kaya” adlı 2018 Şubat gibi de Serra Yılmaz’ın ve Deniz Karaoğlu yer alıyor. çekler ortaya çıktığında nelere sebep ne sebep olan editörlüğüyle de türün ka- belgesele zoom’larsak miss! yönetmenliğini üstlendiği “Cebimdeki “Yakın arkadaşını ne kadar iyi tanı- olabileceğini yüzümüze çarpan “Mutluy- derini doğrudan etkilemiş nadir yazarlar- Yönetmen koltuğunda “Siyah Kuğu”, Yabancı” olarak Türkiye beyazperdesinde yorsun? Birbirinizden sakladığınız kaç duk Belki Bugüne Kadar”, bizlere ipteki dan kendisi… Moorcock’ın kendi sınırlarını “Bir Rüya İçin Ağıt” ve “Anne” filmlerinin endam eden ve sonrasında tiyatrodan da sırrınız olabilir? İyi günde ve kötü gün- cambazların bilinmeyen hikayelerini an- bile zorlayıp tabuları yerle bir ettiği bilim- yönetmeni Darren Aronofsky oturuyor. nasibini alarak Türkiye’de ilk kez TwoTwo de yanlarında olman yeterli mi? Modern latacak. Bakalım tüm ışıklar açıldığında kurgu kitabı “İşte İnsan” ise Jungcu psi- (Erken içimden geldi notu: Aronof- Tiyatro ile seyircisiyle buluşan “Mutluy- dünyanın arka odaya tıktığı hislerini bi- o masada kalmaya kim(ler) devam ede- koloji temel alınarak yazılmış en sky’nin vegan ol- duk Belki Bugüne Kadar” bugünkü tiyat- rileri göz göre göre süpürmeye gelse ne cek?” Filmin altında ezilmeyen bir tiyat- cüretkâr zaman yol- duğunu bilenleriniz ro öznemiz… Kaçıranların ya da yeniden yaparsın?” Hikâyenin kendini verdiği alt ro işi yapan ekibi kutluyorum. Temiz bir culuğu romanların- olacaktır, bu belge- hemhal olmak isteyenlerin bu hafta ba- metin başlıkları böyle… iş karşımızdaki. İzleyici olarak bizlere dü- dan biri olarak lanse selde de veganlık- şında yeniden seyreylediği oyunu, sezo- Detaylarda neler oluyor kısmında ise: şense; Metinle empati yapın veyahut bu ediliyor. la ilgili ince nüanslar nun son tadında nevalelikleri kategori- Yedi yakın arkadaş, bir akşam yemeğin- hafta sonu tüm arkadaşlar toplanın ve “Tarih değişmesin dikkatinizi çekebi- sinde bu köşeden de deklare etmezsem de buluşuyor ve ‘günümüzde herhan- bu oyunun sizdeki hemhalini deneyimle- diye tarihe müdaha- lir. Bu minvalde de olmazdı. Zira eğer kaçıranlardansanız, gi bir Stephen King romanı kadar gerilim yin! İşin efsunu yüzleşmeniz gereken ne le etmenin bedeli ne- konuyu ve vegan turnesine denk gelmeye çalışınız yahut ve korku uyandırabilecek bir oyun’ oyna- ilişkileriniz ne de arkadaşlıklarınız; yüz- dir? Fikir mi gerçek- bünyeleri Kolek- yeni sezonda kaçırılmayacaklar listenize maya karar veriyor. Birbirlerinden sak- leşmeniz gereken kendinizsiniz, peki ha- liğin sebebidir yoksa tif Kitap’tan çıkan alınız, pişman olmayacaksınız! ladıkları hiçbir şeyleri olmadığını ispatla- zır mısınız?

SİNEVİZYON

Karanlık diyarların

Mary Shelly Mary Shelly, Dünyaya kült roman Frankenstein’ı armağan eden yazar olarak edebiyat tarihine kazınan Mary Shelley’nin hayat hikayesini ve kült kabul edilen bu korku romanının yazım sürecini anlatıyor. Ünlü felsefeci babası ile 18. yüzyıl Londra’sında büyüyen Mary Wollstonecraft Godwin, dünyada kendi izini bırakmaya kararlı bir hayalperesttir. Şair Percy Shelley ile ihtiraslı bir aşka atılır. Yaşanan tutkulu ve trajik olaylar Mary’yi şekillendirecek ve gotik başya- pıtına ilham kaynağı olacaktır. Kadın- Resimden kuklaya, kostüm tasarımından illüstrasyona kadar farklı alanlarda ların geri planda tutulduğu, ev işleriyle ilgilenmeleri ve ötesine karışmamaları eserler ortaya koyan Kadıköylü sanatçı Rabia Kip ile söyleştik gerektiği düşünülen bir çağın ortasın- daki edebiyat dehası Mary, duygularını, l Erhan DEMİRTAŞ MASALSI BİR DÜNYA bana göre olmadığına karar verdim. Sonrasında reklam acılarını tarihe geçecek bir romana ● Çizdiğin ve tasarladığın karakterler bir masal di- sektörüne girdim. Yaklaşık iki buçuk yıl reklamda çalış- dönüştürecektir... Haifaa Al-Mansour’ın yönettiği filmin yarına ait gibi. Tim Burton’dan etkilendin mi? tım. Kostümle başladı, sonra sanat yönetmenliği ve son- ra ikisi birlikte olarak almaya başladığım işler oldu. Ta senaryosunu Al-Mansour, Emma arattığı karakterlerle öfkesini ve sevinci- Herkes çizimlerimi biraz karanlık buluyor, ben de ki “Babamın Kanatları” filmine kadar. Güzel bir filmdi, Jensen ile birlikte kaleme aldı. Başrolünü ni ortaya çıkaran Kadıköylü sanatçı Rabia aksine renkli olduğunu söylüyorum. Belki anlattığım his Elle Fanning’in üstlendiği filmin oyuncu yine olanakları kısıtlıydı ama keyifliydi. Bir anda renkli Kip, sanat yönetmenliğinin yanından tiyat- biraz daha karanlık olabilir. Tim Burton’ı çok severek iz- kadrosunda Douglas Booth, Game of Y düşündüğüm dünyadan gri olan başka bir alana geçtim. ro oyunları için sahne ve kostüm tasarlıyor. liyorum, ister istemez onun etkisinde kalmış olabilirim. Thrones”un Arya Stark’ı Maisie Williams Yoğun olarak ahşap ve seramikten kuklalar yapan Kip, ● Dizilerin renkli görüntüsünün ardında yani sah- gibi isimler yer alıyor. ● Aslında senin için “on parmağında on marifet” aynı zamanda resim de çiziyor. PsikeArt dergisinin çi- ne arkasında görünmeyen bir emek dünyası var aslında. tanımını yapsak çok da yersiz olmaz. Çünkü hem res- Kadıköy Sineması zerlerinden olan Rabia Kip’in Acıbadem’deki atölyesi- Bizim için Türkiye’de bu işi yapmak gerçekten çok ne konuk olduk ve kendisiyle söyleştik. mediyorsun, kukla tasarlıyorsun, sahne tasarımı yapı- Mary Shelly 12:30 - 16:45 - 21:00 yorsun, kostüm dikiyorsun, illüstrasyon çiziyorsun... zor. Kadın olarak ayrıca zor. Çünkü biz erkek ustalar- Ahlat Ağacı 13:00 - 20:30 Bütün bu işlere nasıl başladın? la çalışıyoruz, herkeste ‘kadın bunu anlamaz’ algısı var. Renksiz Rüya 11:30 Ayrıca sektör olarak çok zor çünkü çok komik rakamla- Atölye (The Workshop) 18:30 Aslında ben bu kadar dağılmak istemiyorum. Ama ra büyük işler yapmak zorundayız. Beklenen hep çok iyi Zama 14:45 - 16:30 - 19:00 bir taraftan da her şeye dokunmak istiyorum. Bu yüzden bir atmosfer yaratmak oluyor, bunun da bir bedeli olması Adres: Bahariye Cad. No:26 Kadıköy bazen iş alırken de daha önce yapmamış olsam da dene- gerekiyor. Fakat bize böyle bir bütçe verilmiyor. Bu işin (216) 3377400 mek için alıyorum, güzel işler de çıkıyor. Kukla da on- eskiden daha büyük bir kazancı vardı ancak şimdi genel- lardan biriydi. Uzun süredir bu işi yapanların de- Kadıköy Rexx likle neredeyse gönüllülük üzerine yapılıyor. Gö- neyiminden faydalanıyorum. Yaklaşık üç Hayalet Hikayeleri 11:00 15:15 17:00 21:15 rünmeyen çok büyük bir emek var ama bir yıldır çizim yapıyorum. Öncesinde pro- Kelebekler 13:00 18:45 oyuncu gibi özen görmüyoruz ve maalesef je için gerektiğinde çizim yapıp sonra Ahlat Ağacı 13:00 16:30 20:00 bunu değiştiremiyoruz. onu makete geçirmek gibi çizim ya- Ant-Man ve Wasp 11:00 13:30 16:00 18:30 21:00 pıyordum. Gezi olayları ile birlik- ● Tiyatroda da aynı durum ge- çerli mi? Gökdelen 11:15 13:15 15:15 17:15 19:15 21:15 te başlayan öfkemi atma biçimi çi- Kapalak Kızı 11:30 13:30 15:30 17:15 19:15 21:15 zim oldu. Tiyatroda biraz daha farklı. Sah- Fakir: Bir Hint Fakirinin Olağanüstü ● Peki belli bir çalışma disip- ne tasarımı daha ön planda. Tiyatro- Yolculuğu 11:15 16:00 21:00 linin var mı, yoksa doğaçlama mı da özel tiyatrolar ve devlet tiyatrola- Adres: Bahariye Cad. No:26 Kadıköy oluyor bütün bunlar? rı var. Ben genelde özel tiyatrolarla (216) 3377400 çalıştım. Ama orada da aynı sıkıntı Çizim, seramik ya da maket var; işin bütçesi yok ama bir şekilde Caddebostan Cinemaxiumum (Budak) KADIN YÜZLERİ fark etmez hep doğaçlama ilerliyo- Gökdelen 11:00 13:30 16:00 18:30 21:00 üretim yapılmaya çalışılıyor. İşimi çok rum. Kurallara bağlı, belli tekniklerle Ant-Man ve Wasp 11:00 13:45 16:30 ● Öncelikle kendini tanıtır mısın kimdir Rabia Kip? severek ve keyifle yapıyorum ama yeter- ve bilgiyle ilerlediğimi söyleyemeyece- 19:15 22:00 Kocaeli Üniversitesi Sahne Tasarım Bölümü mezu- li bütçe olmayınca iş çok kısıtlayıcı oluyor. ğim. Başlarken ne çıkacağını ben de bilmi- Yakalandın! 11:40 14:00 16:20 18:40 nuyum ama öncesinde Ankara’da Olgunlaşma Enstitü- Bu bazen insanı geliştiren de bir şey. Yine de pro- yorum. Bir hikayeye başlıyorum, istediğim yerde de 21:30 sü’nde iki yıllık Moda Tasarım Bölümü’nde okudum. fesyonel bir işte, yeterli süre verildiğinde, malzeme ol- Adres: CKM Sok. No:11 bitebiliyor. Benim hayata olan motivasyonumu bu yara- Sonra Kocaeli’nde dört yıl sahne tasarım, kostüm...Son- duğunda çalışmak daha keyifli oluyor. Ama ülkedeki Caddebostan (216) 3580202 tım sağlıyor sanırım. rasında da sektöre atıldım. Ankara’da doğdum büyüdüm standartlar ne yazık ki çok düşük. ● Bu hayal dünyasının dışına çıkınca nasıl hisse- Kozyatağı Avşar Kozzy ama yaklaşık sekiz yıldır Kadıköy’de yaşıyorum. ● Kadın olmak neden dezavantaj? diyorsun? Gökdelen 11:30 14:00 16:30 21:30 ● Küçükken ilgin var mıydı tasarıma? Kadın olarak zaten ülkede her gün yaşanabilecek Ant-Man ve Wasp 11:15 13:45 16:15 Bana öyle gelmiyor. Sokak neyse burada da onlar Daha çok kostüm tasarımına ilgi duyuyordum. Çan- olan sorunlara maruz kalıyoruz. Sette de işgücü ola- 18:45 21: 15 var gibi geliyor. Biçimleri farklı ama yaşadığımız dün- ta yapardım, renklere boyamaya ilgim vardı ama çok be- rak bakıldığında erkekler daha fazla tercih ediliyor. Ben Kaptan Dandun 11:15 13:15 15:15 17:15 yanın gerçeği bu. Belki başka bir yerde ya da başka biri- lirgin değildi. Benim ilgim aslında oyunculuk ile başladı. daha çok sahne tasarımı üzerine çalışmak, mekan ya- Adres: Kozzy Alışveriş ve Kültür Merkezi ne karşı böyle görünüyor olabiliriz. Sonuçta yansıma ve Belediyenin verdiği bir tiyatro kursuna gittim. Sonrasın- ratmak isteği içindeyim ama kadın ile kostüm ilişkilen- Kozyatağı Mah. Buket Sok. No:2-11 (216) görme ile ilgili olan bir mesele. Ben var olan o çemberin 6580248 da iki yıl oyunculuk için hazırlandım. Ankara’da Dil Ta- dirildiği için genelde o tür işler geliyor. Sahne tasarımı dışında daha geniş bir dünya düşünüyorum. rih’in sınavlarına hazırlanıyordum fakat daha sonra sah- sektöründe çok güçlü kadınlar çalışıyor olsa da erkek- Göztepe Avşar Optimum ne önünde olmaktan vazgeçtim. Sahne arkasında olmak ler yoğunlukta. Hayalet Hikayeleri 11:00 13:00 15:15 17:15 19:30 istedim. SAHNENİN ARKASINDAKİ DÜNYA ● Yakın zamanda bir sergi planın var mı? Kaptan Dandun 11:15 13:15 15:15 17:15 Karantina XII 11:30 13:30 15:30 17:30 ● Hem kuklalarında hem de resimlerinde kadın ● Dizi, tiyatro ve sinemada sanat yönetmenliği ya- Sergi açma düşüncem var ama mekan da benim işim yüzleri daha belirgin. Bunun bir nedeni var mı? 19:30 21:30 pıyorsun. Bu alanda nasıl bir çalışma serüveni var? ve algı alanımda olduğu için buluntu bir mekanda, ser- Hayat Okulu 11:30 14:00 16:30 19:00 Kadınları çizmeye biraz daha ilgiliyim. Bizim evde Dizi ile başladım ama ‘Bir daha dizi yapmayacağım’ giye hapsolmuş bir şekilde değil de kendi yarattığım bir 21:30 üç ayrı kuşaktan dört kadın yaşıyor. Bu yüzden her ku- diye yemin ettim. Çünkü dizi bütün zamanımı alıyor ve alanda gezilebilecek, müzik de dinlenebilecek bir or- Adres : Optimum Outlet ve Eğlence şaktan kadınların hikayesi bende mevcut. Ama çizerken gerçekten benim için dizi askeri bir sistem demek. Uzun tamda sergi açmak istiyorum. Serginin, üretimin oldu- Merkezi Yeni Sahra Mah. İstiklal Cad. eril ya da dişil bir cins ayrımı yapmıyorum. Bazıları bu saatler çalışılıyor, koşulları zaten herkes biliyor. İş yükü ğu alanda olması bana çok daha samimi geliyor. Bunu No:10/4 (216) 6641395 erkek diyor ama benim öyle bir duygum yok. çok fazla oluyor, her şey aceleyle yapılıyor. Bu yüzden oluşturduğum zaman sergiyi açacağım. 8 13 - 19 TEMMUZ 2018 Haber Kentsel dönüşümün sürgünleri: Kent ve çalışma sosyolojisi üzerine çalışmalar yapan Ladin Bayurgil, Bağdat Caddesi’nde devam eden Apartman kentsel dönüşümün apartman görevlileri üzerindeki etkisini araştırıyor görevlileri l Erhan DEMİRTAŞ kümsüz ilan edilmesi global olarak diğer şehirler ile pıcılar aynı zamanda evlerinden de oluyorlar. kıyasladığımızda gerçekten çok kısa. Eğer yık-yeniden Zira kapıcılar işlerinin evine bağlı olduğu nadir yap tipi bir kentsel dönüşüm uygulanacaksa da ömrü bir meslek grubudur, çünkü kapıcılar asgari üc- oston Üniversitesi’nde doktora eğitimine daha uzun, sürdürülebilir, ekolojik ve bölgenin tarihi ret ödeyen işleri karşılığında binaların bodrum devam sosyolog Ladin Bayurgil, Bağdat ve mimarisi ile uyumlu, tutarlı binalar yapılmalı; an- katındaki dairelerinde kira ve elektrik, doğalgaz Caddesi’nde devam eden kentsel dönüşüm cak onun yerine var olan geniş salonlu, balkonlu, alçak vs faturaları ödemeksizin oturuyorlar. Kısacası, B sürecinin mahalle ve iş ilişkilerini nasıl katlı binaların yerini dar, balkonsuz ve yüksek binala- işleri konutlarına bağlı ve tam tersi bir şekilde değiştirdiğini ve kentsel dönüşümün ev sahiplerinden rın aldığını görüyoruz. Yeni kentsel dönüşüm yasası ile de konutları işlerine bağlı. Yani kentsel dönü- apartman görevlilerine kadar uzanan farklı mahalle sa- bir bölge bu kadar büyük ölçüde ve hızda değişime itil- şüm onların evlerinden ve mahallelerinden aynı kinlerinin nasıl etkilediğini araştırıyor. Kent sosyolojisi diyse, maalesef bu dönüşümü kentsel planlama, mima- anda tasfiye edilmesi anlamına geliyor. üzerine çalışan ve doğma büyüme Kadıköylü olan La- ri ve ekolojik yönden bölgeyi daha iyi şekilde değiştir- din Bayurgil ile araştırma konusunu ve şimdiye kadar me fırsatı olarak kullanamadık. “YERLERİNİ ŞİRKETLER ALIYOR” çok fazla merak edilmeyen Bağdat Caddesi’nin apart- • Peki, onlarca görevliye ve ailelerine ne man görevlilerini konuştuk. APARTMAN GÖREVLİLERİNE NE OLDU? oldu? • Kentsel dönüşüm me- • Bağdat Caddesi aslında orta sınıfın ikamet ettiği Yeni binalarda kapıcı dairesi yapılmadığını selesine dair de teknik bir ama 1980’den sonra cazibe merkezi olan bir semt. Ne- hip değildir; işçi mesaisi bitince evine gider ve iş vereni ve bina yönetiminin eskiden kapıcıların sağladığı hiz- çalışmanın aksine insan den Bağdat Caddesi’ni merkeze aldınız? onun sosyal hayatından haberdar değildir ve olmamalı- metleri, ya profesyonel temizlik ve güvenlik şirketlerin- odaklı bir çalışma yürütü- Kentsel dönüşüm deyince akıllara ilk gelen bölge dır. Öyleyse kapıcıları diğer asgari ücret çalışanların- den aldığını ya da bölgedeki başka bir kapıcıya bir kaç yorsunuz. Çalışmanızdan aslında Bağdat Caddesi hattı değil, Fikirtepe, Fatih’te dan farklı kılan ne? İşçi kapıcı ile iş veren ev sahipleri- yüz lira karşılığı ve sigortasız ‘dışarıdan baktırma’ deni- bahseder misiniz? Sulukule, ya da Beyoğlu’nda Galataport ile dönüşmekte nin aynı çatı altında aynı binada ve mahallede yaşaması len günlük servis hizmetler şeklinde aldığını görüyoruz. Kadıköy Bağdat Cadde- olan Karaköy. Bağdat Caddesi kentsel dönüşümün yo- bence. Bu sebeple bu iki grup arasında başka meslek Bu elbette bölgede kapıcı sayısında ciddi bir azalmaya si hattındaki 11.5 kilometre- ğunluklu yaşandığı bölgelerden biri olmasına rağmen, gruplarında göremediğimiz mekansal yakınlıktan doğan sebep oluyor. İşlerinden ve evlerinden olan kapıcıların karelik bir alanı kapsayan 8 şimdiye dek akademik çalışmaların ilgi odağı olmamış. farklı bir iş ilişkisi var ve bu ilişki ev sahiplerinin 7/24 da bölgede kirada oturmaya gücü yetmediğinden şeh- mahalle (Zühtüpaşa, Fener- Zira bölgedeki dönüşüm, ilk bakışta orta sınıf ev sahip- kapıcıların emeğini, sosyal hayatını, tüketim alışkanlık- rin çeperlerine ve temizlik, şoförlük gibi farklı meslek yolu, Fenerbahçe, Cadde- lerinin insiyatifinde gerçekleşen ve kimseyi yerinden larını vs. denetim altına almasına olanak sağlıyor. gruplarına doğru kaydığını görüyoruz ya da emekli olup bostan, Göztepe, Erenköy, etmeden emlak fiyatlarının yükseldiği kazan-kazan bir • İş yerinde barınıyorlar diyebiliriz aslında apart- köylerine geri göç ettiklerini... Yani ‘Bağdat Caddesi’n- Suadiye, Bostancı) yaklaşık 188 bin kişiye ev sahip- rant mekanizması olarak görünebilir. Ancak 2012’den man görevlileri için. deki kentsel dönüşüm bölgedeki ev sahiplerinden belki liği yapıyor. Bölge, 20. yüzyıl ortalarına kadar plajla- beri 2000’den fazla binanın sürekli olarak dönüşmek- Evet, apartmanlarda kullanılan diyafon sistemi de de tek farklı sınıf olan kapıcılar ve ailelerinin bölgeden rı, ahşap köşkleri ve modernist villaları ile şehrin say- te olduğu daimi bir şantiye alanı olan bir bölge bura- buna bir örnektir, zira kat maliklerinin sesi kapıcının ai- tasfiyesine sebep oluyor’ diyebiliriz. fiye merkezi ve mevsimlik konut stoğu olmuş. Üst-orta sı. Aynı zamanda binaların riskli ilan edilmesi ile taşı- lesi ile paylaştığı dairesinin içine günün her saati nüfuz • Son 20 yılda nasıl bir demografik bir dönüşüm sınıfların yaşam merkezi olan mahalleler 1965 tarihli nan kiracılar ve ev sahiplerinin hareketliliği ile bölgede edebilir. Bu sebeple diğer çalışanların sahip olduğu me- söz konusu caddede? Ciddi bir değişim var mı? Kat Mülkiyeti Kanunu ile yoğunluk kazanıp apartman- çeşitli göç dalgaları yaratan ve milyonluk inşaat yatı- sai-tatil, iş-ev ayrımına kapıcılar ev ile iş yerinin bütün- Bağdat Cadesi hattında 2012’den beri 2000’den laşmış, Kentsel Dönüşüm Yasası’nın ilanından beri rımlarının yapıldığı bir dönüşüm bölgesi. Bu dönüşü- leşik olmasından dolayı sahip değil. Bu sebeple kapıcı- fazla bina dönüşürken ve dönüşen binalarda konut sto- 2000’den fazla bina ev sahiplerinin insiyatifi ile depre- mün elbette çevreye, mahalle yapısına, kent dokusuna ların sözleşmeleri tarafından belirlenen çalışma saatleri ğu yaklaşık yüzde 30 oranında artarken hala bölgede me karşı güçlendirme için yıkılıp yeniden yapılandırı- bir çok etkisi var. Aynı zamanda de kentsel dönüşüm- ve şartları dışında da daimi olarak ev sahiplerine ücret- ciddi bir nüfus kaybı görüyoruz, muhtemelen yaş orta- larak kentsel dönüşümün merkezi haline geldi. den eşitsiz bir ölçüde negatif etkilenen ancak şimdiye siz hizmetler sağlamasına, dolayısıyla bir emek sömü- lamasının İstanbul’un en yükseği olması ve dönüşüm • Şu an caddede yürütülen dönüşüm hakikaten dek görünmez kalmış olan bir sınıf da var: Kapıcılar. rüsüne yol açıyor. ile hala hareket halinde olan ev sahipleri ve kiracılar depreme dayanıklı olsun diye mi yapılıyor? • Evet, ben de oraya gelecektim. Bir dönem herkes • Dönüşümle beraber bu insanların başka semtle- dolayısı ile. Konut stoğunun artması ile bölgeye de- Yeni deprem yönetmeliğine göre bölgede yapılan söylerdi “kapıcıların hiç bir gideri yok bunlar da zen- re hatta köylerine göç ettiğini ve görevlerini de taşe- mografik olarak çok farklı ev sahipleri veya kiracıla- binaların çoğunluğu riskli ve elbette binaların deprem gin oluyor.” Siz nasıl bir sonuca vardınız apartman ron firmaların aldığını ifade ediyorsunuz. Çok karma- rın girdiğini henüz söylemek mümkün değil, bu konu- riskine karşı güçlendirilmesi gerekiyor. Ancak yön- görevlileriyle ilgili, gerçekten öyle mi? şık bir emek ilişkisi ve dönüşümü söz konusu aslında. da dataya sahip olamasam da gözlemlerime dayanarak tem yık-yeniden yap, yap-sat olmamalı. Bağdat Cad- Öncelikle bu söylem bence sıkıntılı; bize gösterdi- Dönüşüm ile yıkılan binalarda bina boşaltılınca ka- Maltepe, Ataşehir gibi çevre ilçelerden benzer sosyo desi hattındaki dönüşen binaların büyük çoğunluğunun ği ev sahiplerinin kapıcıların gelirleri, giderleri, tüke- pıcıların da sözleşmeleri iptal edildi ve kıdem tazmi- ekonomik yapıya sahip ev sahipleri ve kiracıların geri 1970’lerde yapıldığını biliyoruz, yani dönüşen binala- tim alışkanlıkları vs üzerinde bir tahakümmü olduğu- natları ödenmedi. Ancak bir kapıcının sözleşmesinin göçü olduğunu söylemek mümkün. Yani hala bölgenin rın ortalama yaşı yaklaşık 40-50 senelik. Binaların eko- dur. Asgari ücretle çalışan bir işçinin -mesela fabrika sonlandırması yine diğer asgari ücret çalışanlarından homojen yapıya sahip ve mahalle aidiyetinin yüksek nomik ömrünü tamamlamış, kullanılamaz veya hü- işçisi- patronu, işçi üzerinde böyle bir söz hakkına sa- farklı bir durum yaratıyor çünkü işlerini kaybeden ka- olduğunu söyleyebiliriz.

arka sınırında, iki ayrı müstakil daireden meydana gelen bir müştemilat var.. Bahçede ise ikisi de tek katlı olan kömürlük Kadıköy’den Apartman Öyküleri - I ve ortak çamaşırhane banyo bulunuyor. Dairelere sadece WC konmuş, banyo konmamış. İnsanlar banyo ve çamaşır yıkama ihtiyaçlarını bahçedeki ortak banyo-çamaşırhaneyi kullanarak Sünget Apartmanı (Ankara Han) gideriyorlarmış. Buradan anlaşılıyor ki burası ilk yıllar misa- firhane, daha sonra devamlı oturulan lojman olarak kullanıl- l Serra GÜVENGEZ – Alper Kaan YURDAKUL mış. Apartmanın girişinden arkadaki müştemilata giden yolda 100 yıllık pişmiş tuğlalara basarak yürüyorsunuz.”

İstanbul’un ilk apartman semtlerinden biri olan Kadıköy’de “ALMANLAR ZİYARETE GELİYOR” atölyelerin, sanat evlerinin, işgal evlerinin, Mural Festivali’y- Almanların Han’dan ayrılmasından sonra Türkler tarafın- le renklenmiş duvarların arasından geçerek tarih kokusu aldı- dan satın alınan binanın ortak kullanım alanı olan banyo ve ğımız Rasimpaşa Mahallesine atıyoruz kendimizi. Macit Er- çamaşırhanede bir gün cenaze yıkandığı için bir daha kulla- budak Sokak’ta bulunan Sünget Apartmanı İstanbul’un konut nılmak istenmemiş ve her apartman sakini kendi dairesindeki olarak yapılan ilk apartmanlarından, gelin bu apartmanın tari- tuvaletlerine banyoyu da ekleyerek konutlarını bu şekilde kul- hini Arif Atılgan’ın da katkısıyla birlikte öğrenelim. lanmaya devam etmişler. Burada yaşamış olan Almanların za- Ankara Han şimdiki adıyla Sünget Apartmanı, 1905 ila man zaman apartmanı ziyarete geldikleri söyleniyor. Çocuk- 1910 yılı arasında Haydarpaşa Garı’nda çalışan Alman mimar luk yıllarını Yeldeğirmeni’nde geçiren ve Yeldeğirmeni’yle ve mühendislerin kendilerine lojman-misafirhane olarak inşa ilgili araştırma yapan Arif Atılgan, bahçesinde arkadaşlarıy- ettikleri bir bina. Binayla ilgili bilgilere, Kadıköy’ün Pervitit- la oyunlar oynadığı bu handa ilkokul arkadaşının annesi olan ch Sigorta Planları’nda rastlayan Arif Atılgan, binanın dışını İsmet Hanım’la karşılaşmış. Ayrıca semt sakinleri Atılgan’a, ve içini şu şekilde tasvir ediyor: “Şimdiki adıyla Sünget Apart- tren yoluna çok yakın oturanların tren yolu kenarına giderek manı’nda önde bitişik 2 bina bulunmakta ve bu binalara ayrı trenle İstanbul’a gelip giden Atatürk’e el salladıklarını ve Ka- ahşap merdivenlerle çıkılmakta. Zemin katta iki bina arasında rakolhane Caddesi’nden Haydarpaşa Çayırı Caddesi’ne inen arkadaki iç bahçeye geçiş yolu bulunurken, binalara da bu yol- yokuştan kış mevsiminde kayarak devrilen tramvayları da hiç dan giriş kapıları bulunmakta. Binanın arkasındaki iç bahçenin unutamadıklarını anlatmışlar. Haber 13 - 19 TEMMUZ 2018 9 Yayıncılık sektörü zor günler geçiriyor l Erhan DEMİRTAŞ 11. sırasını korudu. Sınav değişikliklerinin eğitim yayın- cılığına verdiği zarar nedeniyle Türkiye Yayıncılık Sektö- Dövizdeki artış, rünün büyüklüğünün 2,126 milyar dolardan 1,591 milyar on günlerde enflasyon rakamlarının çift ha- dolara düşerken, Türkiye dünya yayıncılık sektöründe ise dağıtım ve ek nelere çıkması ve dövizdeki önlenemez artış 11. sıradan 16. sıraya geriledi. gıdadan sağlığa, giyimden birçok alanda fi- Raporda yer alan verilere göre; Türkiye yayıncılık vergiler yayıncılık S yatların yükselmesine neden oluyor. Bu artı- sektörü perakende pazarı büyüklüğü 6.335 milyon TL’den şın en çok etkilediği alanlardan biri de kuşkusuz yayın- 5.794 milyon TL’ye geriledi. Türkiye yayıncılık sektörü sektörünü cılık piyasası. Çünkü kitap, dergi ve gazete kağıtlarının ciro büyüklüğü 2016’dan 2017’ye yüzde 8,5 azaldı. Bu neredeyse tamamı ithal ediliyor ve bu ürünler oldukça nedenle Türkiye dünya yayıncılık sektöründeki 11. sırada- nasıl etkiliyor? maliyetli. 2000’li yılların başında üretimi durdurulan ki yerini koruyamadı ve 16. sıraya geriledi. Bu gerileme- Kocaeli’deki kağıt fabrikası SEKA, ülkede kağıt üreti- nin temel nedeni eğitim yayıncılığında yaşanan sınav de- Kadıköy’de minin yapıldığı son yerdi. ğişikliklerinin sektörde yarattığı zarar olarak gösteriliyor. faaliyet yürüten 11’DEN 16’YA GERİLEDİ YAYINCILAR NE DÜŞÜNÜYOR? yayınevleriyle Türkiye Yayıncılar Birliği’nin 2017 yılı raporuna Peki, bunca soruna rağmen kitap ve dergi yayımlaya- göre; Türkiye’de üretilen yeni kitap başlığı sayısı yüzde ma devam eden yayınevleri hangi çözüm yollarına başvu- konuştuk 10,82 arttı, üretilen bandrollü kitap adedinde de yüzde 9 ruyor? Tekelleşen dağıtım ağının içinde küçük yayınev- artış yaşandı ancak bandrolsüz ücretsiz kitap adetlerinin leri nasıl ayakta kalmayı başarıyor? Kadıköy’de faaliyet üretimindeki düşüş toplam kitap adedinde yüzde 6 dü- yürüten Kor Kitap Genel Yayın Yönetmeni Onur Öztürk, şüş yarattı. Kişi başına düşen kitap sayısı 8,4 iken 7,76’ya Yazılama Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Ogün Hakan düştü. Türkiye yeni kitap sayısıyla dünya sıralamasındaki Notabene Yayınları Editörü Yalçın Burkev’le konuştuk.

“BASKI VE KAĞIT MALİYETİ ARTIYOR” Yazılama Yayınevi-Ogün Hakan “ZOR ZAMANLAR BİZİ BEKLİYOR” Kor Kitap-Onur Öztürk Dövizdeki artış, kitap baskı maliyetlerini yüzde 25 alan da kitap fuarlarıdır. Aynı olgu fuarlar için de söz konusu. Yayıncılık maalesef birkaç istisna refleksi elbette bu maliyetleri oranında etkiledi. Yayıncılar için en önemli maliyeti Fuar düzenleyici şirketlerin yeni dönemde fuar metrekare hariç neredeyse tüm gider aşağı çekmeye çalışmak ise kağıt oluşturuyor. Kuşkusuz çeviri kitaplar fiyatlarına yüzde 20-25 oranında zam yapacağını kalemlerinin döviz üzerinden olacaktır. Çeviri da bu artıştan etkilendi. Bu aynı zamanda çeviri düşünüyoruz. Şimdiden yaptığımız sözleşmelerde bunu hesaplandığı bir sektör, eserlerden kaçmaksa maliyetlerinde ki artışı da gündeme getiriyor. görebiliyoruz. Yayıncılar açısından ise dağıtım, başlı dolayısıyla dövizdeki kısa en kolay yollardan Yurtdışı kaynaklı telifli yabancı kitapların yine başına bir sorun. Özellikle toplumcu /aydınlanmacı süre içerisinde gerçekleşen birisi ancak bunun dövizdeki artış nedeniyle olumsuz etkilendiğini bir çizgi izleyen yayınevleri için bu böyle. Kimi dağıtım artışlar maliyetleri çok önüne geçebilmek söyleyebiliriz. Yani sadece kağıtta değil yabancı ve satış tekellerinin el değiştirmesi, ilerici ve solcu fazla artırdı. Hem de telif özellikle çeviri kitapların telifinde de ciddi artışlar oluştu. yayınevlerinin kitaplarının dağıtılmaması, raflardan hakkı almaktan, kâğıt satın eserlerde daha Maalesef okurlara bu, kitap satış fiyatının artışı kaldırılması ya da kıyıya köşeye çekilmesi… Bu durum almaya ve baskı sürecine fazla mali desteğe olarak yansıyacak. Yayıncılar için bir başka önemli bugünün çözülebilecek bir meselesi olmanın ötesinde. kadar kitabın üretimindeki ihtiyaç var. Yayıncılığın tüm aşamalarda yükseldi. Böyle en büyük ve kronik giderse önümüzdeki günlerde zaten sorunlarından birisi dağıtım Notabene Yayınları-Yalçın Burkev büyük zorluklar altında gerçekleştirilen ve kitabevleri sayısının az olması. “TEK FİYAT UYGULANMALI” yayıncılığı mali olarak da çok zor Geçmişten bu yana kimi adımlar atılsa Dövizdeki 2018 başından beri yaklaşık ortalama bir yıl sonra mümkün oluyor. Oysa bugünün Türkiye’sinde zamanlar bekliyor. da bu soruna bir çözüm bulabildiğimiz yüzde 40’lık artış özellikle kağıt kimse bir yıl sonrasını öngörememekte, bu durumda yayıncıları Çeviri kitaplar dövizdeki artıştan en söylenemez. Ortaklaşmış bir çözüm maliyetlerine doğrudan yansıdı. temkinli davranmaya, çeviri eserden kaçınmaya yöneltiyor. hızlı etkilenen alan oldu bile; Türkiye gibi üretilemediği sürece bu sorunla Dünyadaki artan selüloz fiyatları Çeviriden kaçınmak ise orta vadede, ülkeye kültürel yoksulluk yayıncılığında çeviri eserlerin ağırlığının karşılaşan yayıncılar doğrudan satış, kağıda ayrıca euro/dolar bazında zam olarak geri dönecektir. yüzde 50’nin üzerinde olan bir ülke için kendi online satış kanalları gibi yollarda olarak yansıdı. Ancak talebin düşmesi Ülkemizde dağıtım yayıncıların en önemli sorunudur. En büyükler bu sürdürülmesi mümkün olmayan bir sorunu kendileri aşmaya çalışıyorlar haklı nedeniyle hiçbir yayıncı bu artışı dahil, ki en şanslı onlardır, hiçbir yayıncı yayımladığı eserleri layıkıyla durum. Yayıncıların çeviri kitaplardan olarak. Önümüzdeki zamanlarda bizim doğrudan fiyata yansıtamadığı gibi, dağıtamıyor. 1990’lı yıllarda D&R mağazalarının yaygınlaşmasıyla hızla uzaklaşacağını öngörmekse de yayınevi olarak benzer adımlarımız satışların düşmesi nedeniyle de ayrıca başlayan dağıtım ve satıştaki tekelleşme, içinde geçtiğimiz kehanet değil. Maliyet kalemlerinden olacak. Bağımsız kitabevlerinin zarar ediyor. dönemde vahim bir düzeye ulaşacak gibi görünüyor. Dağıtımdaki kısma çabası daha niteliksiz eser ve yaygınlaşması için yayıncıların artık Çeviri kitaplardaki telif de doğrudan döviz bu sorunun genel çözümü iktidarın uygulayabileceği tek tip fiyat çevirilerin dolaşıma girmesine, hatta kendi kitabevlerini kurması elzem hale üzerinden işlem gördüğü için aynı artış burada da geçerli. Üstelik yasası ile çözülebilir. Ancak bugünkü iktidardan bunu beklemek giderek azalmasına yol açacak. Bu geldi, bu mümkün olmuyorsa da bir çeviri bir kitabı alırken telif, kağıt ve çeviri bedeli önden ödendiği biraz hayal gibi görünüyor. Bunun dışında da yayıncıların kooperatif da doğrudan okurların etkilenmesi araya gelinerek kitabevlerinin açılması için yayıncılar açısından bu ciddi bir yatırım maliyeti artışı anlamına modeli ekseninde bir araya gelerek kurabilecekleri dağıtım anlamına geliyor. Diğer maliyet kalemleri gerekiyor. Aynı şey online satış ve geliyor. Bu artış gündemdeyken, çeviri bir kitabın ortaya çıkışı organizasyonları da çözüm olabilir. bu kadar yükselmişken yayıncıların ilk dağıtım kanalları için de geçerli elbette. Sahaflık başka türlü terbiye gerektiriyor Lütfü Seymen, 1974 senesinden beri sahaflık yapıyor, 40 yıldır da Kadıköy’de. Akmar Pasajı’nın kurucularından olan Seymen, “Sahaflığı meslek olarak görmüyorum. Birçoğumuz için yaşam biçimi.” diyor taki dükkanların hepsi antikacı, kitapçı haline metayken bir taraftan da insanların bulundurmaktan ho- yılmamalı. Örneğin hallaçlık öldü, kalaycılık öldü. Ama geldi. Cumartesi, Pazar günleri karşı taraftan şuna giden bir obje. Eski kitapları toplamak, belli bir sahaflık ölmez. Bir kere kitabı elinde tutmak çok önem- bile esnaflar buraya gelirdi. Antika, koleksiyon konuya odaklanmak insan karakterinde var. Bizim gö- lidir, farklıdır. merkezi gibiydi. Kadıköy, zaten her zaman ki- revimiz de onlara yardımcı olmak. Bizim işimiz bu ama • Son olarak hiç bırakmayı düşündünüz mü? tap alım-satım ve antika konusunda bir çeşit birçoğumuzda yaşam biçimi haline de geliyor. Ben za- Bırakmak aklımdan bile geçmedi. Ben bu meslekten merkez olmuştur. Sahaf dükkanı sayısı o za- ten bunu meslek olarak görmüyorum. Kitap karıştır- emekli olmam. Yani dükkanı kapatırım ama bir şekilde manlar azdı. Kafkas Pasajı’nda çok vardı, biz mak, okumak hoşuma gidiyor. Bir nevi ahbaplık ediyor- devam ederim. Sahaflık dışında 25 senedir Müteferrika buraya gelince de Akmar’a rağbet oldu. muşum gibi. İkinci elcilik gibi görenler de var sahaflığı, isimli bir de dergi çıkartıyorum. 25 sene bu derginin ar- • 90’larda tezgahlar da açılıyor burada… ama sahaflık başka türlü bir terbiye gerektiriyor. kasında durdum. Düzgün bir iş yaptığıma inanıyorum, Tezgahlarda bir anda korsan satılmaya baş- Yani sahaflık kesinlikle ölen meslekler arasında sa- insanlar da hoşlandılar ve destekliyorlar. landı, bir yandan da İngilizce kitaplar satılma- ya başlandı. Fırsat düşkünlüğü gibi bir akım- dı. Ortadan kaldırılması iyi oldu bence. Ama daha evvel Kadıköy’de mesela pazarlarda ki- tap satılıyordu. Başka illerden insanlar bile on- lara bakmaya gelirdi. • Müteferrika ismini neden seçtiniz? l Fırat FISTIK İbrahim Müteferrika, ülkemize matbaa- yı getirdiğini düşündüğümüz, ilk Osmanlı matbaasını kuran isimdir. Ama Osmanlı’da hem Yahudi matbaa- 40 seneyi aşkın süredir sahaflık yapan Lütfü Seymen sı hem Ermeni matbaası, Müteferrika’dan önce de var. kendi serüveniyle birlikte, Akmar Pasajı’nın kuruluşu- Onlar zaten kitap basıyorlar. Biz tabii ki 1726’da İb- nu, Kadıköy’deki sahaflığın gelişimini ve sahaflığın ge- rahim Müteferrika geldi diye cümleye başlıyoruz ama leceğini anlatıyor: çokta gerçeği yansıtmıyor. Benim bu ismi koymamın • Sahaflığa ne zaman başladınız? sebebi, kendimi bu geleneğe bağlama isteğim. İstanbul’a 1973 senesinde geldim. 1974 senesinde • Koleksiyonunu yaptığınız bir şey var mı? Osmanbey’de sergi açmaya başladım. Hurdacıları dola- Kitap ayraçlarını ve etiketleri biriktiriyorum. Görsel şıp oralardan topladığım kitapların içerisinde istedikle- olarak hoş geliyor, 300-500 tane var. Kitabın tarihi ko- rimi alıyor, geri kalanları da satıyordum. Bu işe alıştım nusunda da fikir veriyor. Bir de Kastamonu tarihiyle il- ve kendi kütüphanemi kurabiliyordum. Sahaf olacağım gili kitaplarım var. diye yola çıkmadım. Ama küçük yaştan beri okumayı • Osmanlıca kitaplara da daha bir ilgilisiniz anla- seviyordum ve kendimi burada buldum. Bu işin mek- şılan... tebi yok. Ya bir ustan vardır ya da baban sahaflık yapı- Bir yönüyle bildiğim bir mevzu, bir yönüyle de daha yordur onun yanında öğrenirsin. Benim ustam da yoktu. karlı bir alan. Osmanlıca kitapları kime satacağını bili- • Kadıköy’e ne zaman geldiniz? yorsun. Alıcısı da daha sabit, belli. 1978’de geldim. 1979’da nişanlandıktan sonra bu- • 40 senedir buradasınız. Kadıköy’de ne değişti? rada kalmaya başladım. 1982’de Göztepe Vergi Daire- 80 öncesini bilmiyorum. Ben geldiğimde Kadıköy si’nde çalıştım ama çalışırken de Vakıflar Bankası’nın Çarşı’da terzi, kasap, şarap dükkanı varken şimdi mey- kapısının önünde akşamüstleri orada sergi açıyordum. haneciler caddesine dönüştü. 12 Eylül Darbesi’nin de Moda Sineması’nın olduğu pasaj vardır; Kafkas Pasa- mutlaka payı var. Politik ve ekonomik olarak burası de- jı. 1985’te orada dükkan tuttum. 1986’da ise Akmar Pa- ğişti. Dışarıdan göç pompalandı. Eskiden Rumlar, Er- sajı’na geçtim. meniler burada yaşıyorken şimdi değişti. Sermayenin el değiştirmesi gibi dükkan sahipleri de el değiştirdi. “KONFEKSIYONCULAR GITTI” Kadıköy’de önceden kitap satanlar olsa da, sahafla- • Akmar Pasajı sahaflar için hep önemlidir. Ak- rın tarihi 80 sonrası başlıyor. İlk Kafkas daha sonrasın- mar’ın ortaya çıkışını anlatır mısınız? da Akmar ana gelişim yerleri. Ben buraya geldiğimde Akmar daha inşaat halin- deydi, dolayısıyla kitapçılar çarşısı olarak Akmar’ın or- “BIRAKMAYI HIÇ DÜŞÜNMEDIM” taya çıkmasını sağlayan, burayı kuran iki kişiden biri • Sahaflık bitiyor diye sürekli tartışılıyor. Ne dersiniz? de benim. Akmar’ın ilk ortaya çıkışında alt katta kafe- Evet, sürekli e-kitap örnek veriliyor, PDFler var. ler vardı. Biz oraya kitapçı olarak girdiğimizde üst kat- Yeni kitaplar basıldığı sürece istediği kadar internet taki konfeksiyoncular burayı tek tek terk etti. Üst kat- olanakları artsın, sahaflık bitmez. Çünkü kitap ticari bir 10 13 - 19 TEMMUZ 2018 Haber

MARİO LEVİ

Gördüklerimiz Göremediklerimiz (69)

Kahvelerimizi biraz da suskunluklarımıza değer vererek höpürdettiğimiz o anlarda, yavaş yavaş koyulaşan sohbetimizin beni hiç beklemediğim bir yere götüreceğini elbette düşünemezdim. David Amca’yı savunmaya ihtiyaç duymuştum. Bekçiler Geri Döndü Ayhan Abi’ye gerçeğin bir başka yüzü olabile- ceğini göstermeye de… Bu gidişin anlaşılma- sı gerektiğini söylemeye de… Bir başka hikâye- nin kapısının açılacağı yerdeymişim. Ama önce 1990 yılında kaldırılan o sözlerin söylenmesi gerekiyordu. “Ben onun haklı olabileceğini düşünüyo- bekçilik geri döndü. Yazılı, rum. Burada kötü anıları vardı. Çok kötü anıları… Orada neyi unutacaksa unutacak artık. Çocuk- sözlü ve fiziki sınavın larını da böyle kaybettikten sonra…” Boston’daki oğlu ile intihar eden kızının ardından seçilen bekçiler, hikâyesi içimdeydi hâlâ. Onları hafızamdan na- KİTAPLARDA VE FİLMLERDE sıl silebilirdim… Yüzüme tuhaf tuhaf baktı bu görevlerine başladı laflarım karşısında. Şaşırmış gibiydi. Söyledik- GECE lerimi anlamaya çalışıyormuş gibi… Bu tavrına BEKÇİLERİNİN BEKÇİLER bir mana verememiştim doğrusu. Yaşananları l Sıla TANRIVERDİ Yeşilçam’ın birçok filminde, birçok Türk romanında bekçi bilmiyor olamazdı. Tespitimin öyle çok şaşırtı- karakterler yer alıyor. Gerek ana karakter gerekse yan cı bir tarafı da yoktu. Doğru bir yerde durduğu- GÖREVLERİ karakter olarak karşımıza çıkıyorlar. HAL kapsamında yayımlanan ‘Gece Kartalları’ adı verilen mahalle bekçileri, ma inanmak istedim yine de. güneşin batışıyla işe başlayıp, doğuşuna kadar çalışıyorlar. Bekçiler Kralı 690 Sayılı KHK ile 1990 yı- “Tamam, oğlunu hepten kaybettiğini söy- Mahallenin asayişini sağlamak için çalışan bekçilerin 1979 yapımı olan bu Yeşilçam leyemeyiz. Ama adam hiç aramıyormuş işte. Bu lında kaldırılan bekçilik geri filminde, Kemal Sunal ‘Bekçi O dönmüştü. Kanun kapsamın- görevlerinden bazıları ise şunlar: Şaban’ ana karakteri ile karşımıza kaybetmek sayılmaz mı? Yani kaybettiğini his- • Bir kimsenin can, mal ve ırzına saldırma ve tehditleri önlemek, setmek… Artık umut etmemek… Lilian’ı hiç ko- da İstanbul’da 39 ilçede görevlendirile- çıkıyor. Semra Türel, Reha Yurdakul saldıranları yakalamak, gibi isimlerin oynadığı filmde, nuşmayalım istersen. O hikâye içimi çok acıttı…” cek çarşı ve mahalle bekçi adayları sözlü • Suç işlenirken veya işlendikten sonra, henüz izleri meydanda iken Her sözümde şaşkınlığı biraz daha artıyor- ve yazılı sınavların ardından görevlerine Zeytinburnu’ndaki bir mahalleye du, görüyordum. Sonra beni eliyle durdurdu. başlamıştı. sanıkları yakalamak, atanan bekçi; vatandaşa eziyet • Kamu düzen ve güvenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş Bu hareketinden beni daha fazla dinlemek is- Çarşı ve mahalle bekçisi olmak için eden muhtara, bakkala, çöpleri ve karışıklıkların yapılmasına karşı, genel kolluk kuvvetleri temediği sonucunu çıkarttım. Daha fazla din- sınavı geçmek dışında birçok şart bulunu- toplatmayan temizlik işleri müdürüne kafa tutuyor. lemeye tahammül edemediği… Tekrar hatır- yor. Şartlardan bir kaçı şöyle: Türk vatan- gelinceye kadar önleyici tedbirleri almak, lamaya yanaşamadığı… Kahvelerimizi içmeye daşı olmak, askerlik yapmış olmak. Başvu- • Yollarda dolaşan kimsesizleri, engellileri, acizleri ve Sultan çocukları bizzat yerlerine veya veli veya vasilerine teslim devam ettik. Sustuk. Başını sağa sola salladı ru tarihi itibarıyla 18 yaşını tamamlamış ve Yönetmenliğini Kartal Tibet’in sonra. Gülümsedi. Adını belki de hiçbir zaman edilmek üzere en yakın kolluk kuruluşuna götürmek, yaptığı 1978 yapımı filmde, Bulut 31 yaşından gün almamış olmak. Sağlık Yö- Aras ve Türkan Şoray başrolleri veremeyeceğim bir şeylere itiraz eder gibiydi. netmeliği hükümleri hariç, herhangi bir neden- • Vazife saatleri içinde gördükleri, işittikleri, Bana bakmadan duygularını ifade etmeye ça- üstleniyorlar. Kemal (Bulut Aras) le polis eğitim kurumlarından çıkarılmamış ol- şüphe ettikleri şahsı veya hadiseleri ve Sultan (Türkan Şoray) arasında lıştı. Adeta mırıldanarak… mak. Terör örgütleri ile bu örgütlerin legal veya en yakın kolluk kuruluşuna “Sana neler anlatmış… Masalcı David! Ah be geçen hikaye, evleri muhtarlığa illegal uzantılarının eylemlerine, toplantılarına, yürü- bildirmek. gelen kişiler tarafından satın alınan kardeş, bu kadar mı çok acı çektin…” yüş ve mitinglerine karışmamış, desteklememiş ve ka- mahalleli ile muhtar arasındaki Söyledikleri duygumu güçlendiriyordu. tılmamış olmak. kavgayla devam ediyor. Bu Belki o da hissettiklerini paylaşmaya daha çok filmdeyse İlyas Salman, karşımıza ihtiyaç duyuyor diye sustum. Duyduklarım el- Kadıköy’ün mahallerine yayılan bekçiler güneşin ba- KADIKÖY’DE 60 BEKÇİ tışından doğuşuna kadar devriye geziyor. ‘Bekçi Kolombo’ karakteri ile bette anlamlı, ama bir o kadar da şaşırtıcıydı, karşımıza çıkıyor. düşündürücüydü. Kendime susmamın beni ne- Kadıköy Kaymakamlığı emrinde görevlendiril- Özel harekat şube polislerinin de eğitim verdiği, Murtaza reye vardıracağını sormama yol açacak kadar… mek üzere Çarşı ve Mahalle Bekçisi Alımı için yapı- araç durdurma ve silah kullanma teknikleri öğretilen tarafından yazılan “Şunu iyi bil evlat… Biliyorsundur ama daha lan yazılı sınav işlemleri Ocak ayı sonun da sonuçlan- mahalle gece bekçileri; tabanca, cop, kelepçe ve el fe- dı. Yazılı sınavda başarılı olan 60 kişi göreve başladı. nerinin yanı sıra düdük taşıyor. Murtaza, kara mizah yüklü bir dil iyi bil. İnsan bazen çok fena yalan söyler. Kız- ile ‘Bekçi Murtaza’nın hikayesini mayacaksın. Hüküm vermeyeceksin. Bir kendi- anlatıyor. Devlet tiyatrolarında da ni müdafaa şeklidir bu…” sahnelenen Murtaza’nın hikayesi; Bu laflar suskunluğuma daha çok gömül- taşımak, gibi görevleri de vardı. 1965 yılında Bekçi Murtaza ismiyle mem için yeterliydi. Sonraki sözlerse sadece Osmanlı’da Genelde mahalle kahvehanesinin sinemaya uyarlanmış, Murtaza’yı tek bir tepki vermeme imkân tanıyordu. üstündeki bekçi odasında Müşfik Kenter canlandırmıştır. “Şimdi gerçekleri benden duymak ister Bekçi Baba yatarlardı. misin? Neler düşünürsün bilemem artık. Ama Bekçiler, Osmanlı Devleti’nde Osmanlı döneminde yaşayan Onuncu Köy söylemeliyim” de görülmüş, halk tarafından mahalle bekçilerinin bir görevi de, Bekçi karakteri, Onuncu Köy Tek tepkim başımı tek kelime etmeden sal- ‘Bekçi Baba’ ismi takılmıştır. Ramazan ayında mani söyleyip kitabındaysa ‘Ali Gede’ karakteri lamaktı. Neler duyacağımı bilmiyordum zaten. En önemli görevleri hava davul çalarak halkı sahura ile karşımıza çıkıyor. Bu kitapta, “Söylediklerinin hepsi yalanmış evlat, hep- karardıktan sonra mahallenin kaldırmaktı. Sesi güzel olmayan, köylere aydınlığı götürme savaşı si… Onun hiç çocuğu olmadı ki... Bunun da hep huzur ve güvenliğini sağlamak davul çalmasını bilmeyen bekçiler veren öğretmenin hikayesi kahrını çekti… Bu kadar… Ama hayal gücü iyiy- olan mahalle bekçilerinin; genellikle bu işten anlayan anlatılıyor. Bu uğurdaki mücadelesi miş, çok iyiymiş. Ona boş yere masalcı deme- yangınları haber vermek, bir davulcu ile anlaşırlardı. Bu çetin geçen Öğretmen; verdiği dim ben” hükümetin emir ve yasaklarını manilerden biri şöyle: savaşta köylüyü yanına alıp, mahalle halkına duyurmak, Ne diyeceğimi yine bilemez hale gelmiştim. Lazımdır böyle görünmek haksızlığın, yolsuzluğun karşısında sorumluluk bölgesindeki sosyal Bekçiyle iyi dirilmek İçimden söylediklerine itiraz etmek geliyordu. durdukça, doğruları söyledikçe faaliyetlere katılmak, konakların Ramazan’a mahsus şeydir yerinden ediliyor. Yolu Onuncu Asıl onun bir masalcı, hatta bir yalancı olduğu- kış odununu kesmek, evlere su Bekçiye bahşiş vermek nu söylemek… Söyleyemedim ama. Gülümse- Köy’e düşen öğretmeni, burada da mesi çok manalı geliyordu. Bu gülümsemede benzer bir mücadele bekliyor. çaresizlik vardı, beni bilmediğim bir gerçekle karşı karşıya getirmenin verdiği bir keder var- dı, bu hikâyenin kahramanına sevgi vardı. Ya be- nim bakışlarımda ne vardı? Ben neler hissedi- yordum? Onca zaman, bu hikâye için yaşatılmış kahramanlar aniden yok olmuşlardı. David Am- ca’nın bu evlat acılarını yaşamadığına sevinmeli Evlenme ve doğum yaşı yükseliyor miydim? Söyleyeceklerim hissettiklerimi ne kadar ortaya koyardı bilemezdim ama, elimden l Fırat FISTIK geleni yapmıştım. “Bak ne diyeceğim… Bu öğrendiklerimden sonra gözümde daha da değerli bir yere gel- Dünya Nüfusu Günü, Birleşmiş Milletler tarafın- di o… Ne kızması… İçim ısındı adeta… Bilmem iyi dan 1989 yılında, dünya nüfusunun 5 milyarı aş- oldu, çok iyi oldu” ması sebebiyle belirlendi. Bu çerçevede her yılın Sesim titriyordu. Dokunsalar ağlayacaktım 11 Temmuz gününde dünya nüfusuna dair önem- derler ya, tam öyle bir haldeydim işte… Dokun- li konular ele alınarak farkındalık arttırmaya yöne- salar ağlayacaktım… Neye? Kime? Belki de bir lik çalışmalar yapılıyor. Bu yıl belirlenen tema da sevinç vardı içimde. Boş verdim. O da devamını “aile planlaması” oldu. Bu çerçevede ülkemizde de getirmedi. Uzun süredir yapmadığını yaptı. Ka- TÜİK tarafından doğum, aile ve evlenme istatistik- nunu aldı eline, çalmaya başladı… leri paylaşıldı. Doğum istatistiklerinde %17.9 ile İstanbul başı çekerken onu %5.8 ile Ankara takip ediyor. Doğur- ganlık hızı her 15-49 yaş aralığında bir kadının do- ğurabileceği ortalama çocuk sayısını belli ediyor ve 2017 yılında ortalama doğurganlık 2,07 olarak Haftalık süreli yerel gazete belirlendi. TÜİK, 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü vesilesiyle Kadıköy Belediyesi ve Kadıköylüler adına Türkiye’deki doğum, evlilik ve aile istatistiklerini yayımladı. Sahibi Kadıköy Belediye Başkanı EVLENME YAŞI YÜKSELDI Türkiye’de evlenme ve doğum yaşının yükseldiği açıklanırken AYKURT NUHOĞLU Türkiye’de çocuk yaşta evlilik en tartışmalı ko- nulardan biri. 16-17 yaş grubunda olan kız çocuk- hanehalkı büyüklüğünün azaldığı belirtildi. İstanbul’un YAYIN KURULU larındaki resmi evlenme oranı geçtiğimiz yıla göre en büyük 13. ilçesi olma özelliğini taşıyan Onur TEMÜRLENK, düşerken; kız çocuklarının evlenme oranı Ağrı’da Ayten GENÇ, Leyla ALP %16.6’ya, Muş’ta %16,1’e kadar çıktığı görül- Kadıköy’de ise geçtiğimiz yıllara göre nüfus azalıyor Yazı İşleri Müdürü dü. Türkiye’de ayrıca ilk evlenme yaşı yükseldi ve Semra ÇELEBİ 2013’te kadınlar açısından ortalama sunun 203 bin 576’sını erkekler, 247 bin 877’sini ise evlenme yaşı 24 olurken 2017 yılında kadınlar oluştururken Kadıköy İstanbul’un en büyük Sayfa Tasarımı bu sayı 24,6’ya geldi. Geçtiğimiz yıl Yasemin ÖZGÜNEŞ - Sinem HAMARAT 13. ilçesi olarak açıklanmıştı. doğum yapan kadınların %1,6’sı aynı Kadıköy özelinde yıllara göre nüfusa bakıldığın- Sorumlu Yazı İşleri Müdürü anda birden fazla çocuk doğurdu. Ço- da ise 2007’den bu yana bir düşüş olduğu görülüyor. Ulaş YILMAZ ğul doğumların %97,7’sini ikizler Rakam olarak paylaşacak olursak 2007’de 744 bin oluşturdu. Ayrıca her doğumdan biri 670 olan nüfus 10 yılda 451 bine düşmüş oldu. Haber Merkezi sezaryen ile gerçekleşti. Gökçe UYGUN - Erhan DEMİRTAŞ Kadıköy’ün mahallelerine göz attığımızda ise 35 Geçtiğimiz yıl doğumdaki ortala- bin 260 ile Göztepe Mahallesi en kalabalık mahal- Reklam Servisi ma yaş 28,7 olarak belirlendi. Doğum le olurken; Göztepe’yi 34 bin 164 ile Kozyatağı, 33 Özge ÖZVEREN yaşının gittikçe arttığı ise istatistik- bin 166 ile Merdivenköy, 31 bin 450 ile Bostancı, 31 Reklam: (216) 345 82 02 - (216) 338 61 33 lerle ortaya konmuş oldu. Genel nü- bin 98 ile Sahrayıcedit mahalleleri takip etti. 451 bin Adres: Osmanağa Mahallesi www.gazetekadikoy.com.tr fus özelliklerine baktığımızda ise hanehalkı büyük- KADIKÖY NÜFUSU AZALIYOR 453 nüfuslu Kadıköy’de en az insanın yaşadığı ma- Söğütlüçeşme Cad. www.facebook.com/gazetekadikoy lüğünün azaldığını görüyoruz. Ortalama hanehalkı Kadıköy özelinde baktığımızda ise TÜİK’in her Kalem Sok. No: 7/2 A Blok www.twitter.com/gazetekadikoy halle ise 7 bin 839 ile Koşuyolu oldu. 8 bin 95 ile Kadıköy E-posta: [email protected] büyüklüğü 3,4 olarak açıklandı ancak Şırnak (6,4), sene başında açıkladığı rakamlara göre Kadıköy nü- Zühtüpaşa, 8 bin 466 ile Osmanağa mahalleleri Ko- Tel: (216) 348 70 60 Dağıtım: Mehmet Gündoğdu Hakkari (5,7), Şanlıurfa (5,7) gibi illerdeki yüksek Reklam: (216) 345 82 02 (0532) 727 01 07 fusunun 2017 yılında geçen yıla göre 849 kişi azala- şuyolu’nun üstünde yer alan mahalleler olarak dik- Baskı: İleri Haber Ajansı İletişim Matbaacılık Yayıncılık ve Teknik Hizmetleri Ticaret A.Ş. hanehalkı büyüklüğü dikkat çekti. rak 451 bin 453 olduğunu görüyoruz. Kadıköy nüfu- kat çekti. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/21 Yenibosna / İSTANBUL Gazetemizde yayınlanan yazıların yasal sorumluluğu yazı sahibine aittir. Alternatif Sesler 13 - 19 TEMMUZ 2018 11 l Gökçe UYGUN In Hoodies ismiyle indie-rock yapan lternatif sahnenin nevi şahsına münhasır SANATSAL MİKRO KLİMA; MODA isimlerinden Murat Kılıkçıer, -namı diğer Murat Kılıkçıer, ekolojik • Bursalısınız. Bursa müzikal açıdan nasıl bir yer? In Hoodies- kendini ‘’Müzik yapıyorum, 90’larda çok daha yoğun rock müzik üretilen, pek A müzisyen olmaya, bir anlam ifade eden ve toplumsal kaygıları çok müzisyen ve grubun çıktığı, sahne ve stüdyo şarkılar yapmaya ve iyi biri olmaya çalışıyorum’’ notalarla ifade ettiği anlamında da daha yoğun imkanları olan bir yermiş. diye tanımlıyor. Kılıkçıer ile yeni teklisi vesilesiyle Siyasi değişimin sosyolojik etkileriyle bu azalmış, derin bir sohbete daldık; yeni single’ı ‘’Coo ya da belki de ben bilmiyorum. Eminim harika işler • Neden müzik yapıyorsunuz? Müzik hayatınız- yapan ancak iletmekte sorun yaşayan pek çok da neye tekabül ediyor? Coo”yu yayımladı. müzisyen vardır. Bu benim de sürekli aklımı meşgul eden bir soru. Kılıkçıer, ‘’Değişmesi • Yarı zamanlı olarak da Kadıköy’de yaşıyorsunuz. Müzik benim için hayattaki en temel fiziksel ihtiyaç- Neden Kadıköy? lara denk. Ama müziği paylaşıyor olmak bambaşka gerektiğini düşündüğüm, İstanbul’da kendime en yakın hissettiğim yer Kadıköy. Moda’yı seviyorum. Burası aslında ne bir konu ve mücadele. Bazen insanlardaki karşılığını durdurmazsak İstanbul’u ne Türkiye’yi temsil eden bir yer gibi değil. görünce ya da müziğin insanlardaki başka etkilerini, Bir çeşit sanatsal mikro klima alanı gibi. Fazla idealize ya da kişilerin müzik yapmaktaki başka motivasyon- sonumuzun geldiğini etmek istemem ama burası üreten insanların bir larını görünce yaptıklarımdan uzaklaşıyorum. Bula- arada olabildiği, birbirlerini hem üretimleriyle hem bildiğim net bir cevap yok. düşündüren şeylere karşı varlıklarıyla besleyebildikleri, pek çok yere göre çok • Bir röportajınızda ‘’Sizce neden varız? Neden hissettiklerimi anlatmaya daha özgür, farklılığa alışkın, daha toleranslı bir yer. dünyadayız?’’ sorusuna verdiğiniz yanıt ilgimi çek- • Buranın müzikal ortamını nasıl buluyorsunuz? ti. ‘’Zaman zaman tamamen rastlantısal bir varolu- çalışıyorum’’ diyor Pek çok harika şey üretiliyor. Yeni müzikle daha şumuz olduğunu hissedip, ben dâhil kimsenin var- kolay temas edebilmemi sağladığı için de burada lığının bir anlamı olmadığını düşünerek, olmaktan mutluyum. Ama bu bazen bir çeşit atıllaşmaya, yanlış bir intibaya sebep olma riski tek amacın kurtulmak, kurtulmayı başar- taşıyor. Yani, ülkedeki tüm sanatsal üretimi buradan mak olduğu duygusu kaplıyor içimi. Kor- ibaret sanmadıkça burada olmak harika. kunç bir yalnızlık ve umutsuzluk hisse- • Kadıköy’ün, müziğinize yansıması nasıl oluyor? diyorum’’ demişsiniz mesela. Buradan Olumlu ve olumsuz yönleri var. Kadıköy, özellikle bakınca, müzik yapmak/sanatla uğraş- Moda çok besleyici ve özgür bir alan. Üreten mak hayatı yorumlama/anlamlandırma çok kişinin olması olumlu yönde etkiliyor. Pek çabasında bir araç mı? Ya da bu olumsuz çok yeni, özgün üretim görebiliyorsunuz. Farklı hislerle başa çıkma yolu mu? disiplinlerde üreten kişilerle tanışıyorsunuz. Diğer Ne kadar güzel ifade ettiniz. Hem bir taraftan kalabalık dikkat dağıtıcı olabiliyor ve bu çeşit anlama ve anlamlandırma hem de yüzden zaman zaman Bursa’ya kapanma ihtiyacı hissediyorum. Bir de bazen, Kadıköylü olmakla ilgili kendini, hissettiklerini ve hissedildiğine ta- ya da aynı sosyal yaşantının parçası olmakla ilgili nık olduklarını ifade çabası. Kendi varoluş fazla koruyucu, dışarıdan gelene kapalı alanları, az mücadelene başka ruhları ortak etme çaba- da olsa kimi gruplaşmalar, elitist yapılar olduğunu sı belki. Müzik, okumak, yazmak, çizmek, görmek üzüyor. ses yapmak dışında, etrafımdaki şeyler- le ve kendimle baş edebildiğim bir kaynak yok. Yaptığım çoğu şey tam olarak içime sinmese de, çoğu hayal ettiğimin veya varabileceği potansiyelin gerisinde kalsa da, limitlerimle barışma- ya çalışıp, üreterek iyi olmaya çabalıyorum. • In Hoodies’i bir müzik grubu mu yoksa sizin müzikal projeniz olarak mı tanımlamak doğru olur? In Hoodies ismiyle kayıt yapıyor ve paylaşıyo- rum. İsmim yerine kullandığım bir ifade. Proje ke- Anlam ifade eden limesine uzak hissediyorum. Yaptığım şarkıları pek çok insanla olan işbirlikleri sonucu kaydedip, yine çok sayıda insanla sahneye taşımaya çalışıyorum. • “Kapüşonların içinde”… Neden bu ismi seçti- niz? Çok sık sahneye çıkmayışınız, az fotoğrafınızın şarkıların müzisyeni… oluşu, pek röportajınızın olmaması… Görünür ol- maktan bilhassa imtina ediyor gibisiniz…? zer bir yapısı var. Tamamen ses- • Basın bülteninde ‘’Son sü- landı. Plakçılara, parklara, banklara, kafelere, kü- Bu çok kişisel bir şey. Kendi görüntümle barışa- siz bir odada bir anda çıkıp bağı- rat yaklaştığımız duvarı unut- çük ve bağımsız dükkanlara bırakıldı. Bu alışılagel- mamak dışında, müziği yapan kişilerin görüntüsünün rıp kaçıyor. O an korkuyorsunuz, mak için kişisel gelişim çabaları medik yöntemi seçmenizdeki neden neydi? ön planda olmasından duyduğum rahatsızlığın da et- belki bir şey hatırlıyorsunuz, o ve görüntümüzle oyalanıyoruz. Müziğin fiziksel formlarda sunulmasındaki eks- kisi var. Müziğin nasıl göründüğümle ilişkilendiril- saate geri dönüyor ve bir sonraki Etrafımızda sirenler çalarken, trem değişimler, CD gibi sonu gelen medyalarla ar- mesindense, sadece çıkarılan ses ve ifade etmeye ça- çıkışına kadar kendini unutturu- karşısındakinin söylediklerini dımızda bıraktığımız atık dağı, yaşam ritmimizdeki lıştıklarımla kalmasını istiyorum. yor. Hem karanlığın içinde anlık duymamak için bağıran biri gibi inanılmaz hız, evrilen tüketim alışkanlıklarımız ve Kapüşon çift katmanlı bir ifade benim için. Naif, da olsa renk, ışık, umut fırlatan kendi konforlu nakaratımızı tek- tüm bunlarla birlikte sanatla iletişimimizin de değiş- bir şekilde çocuklukla ilgili olmasının yanında, öfke bir varlık gibi, bazen de gürültü- rarlıyoruz “la la la”. deniliyor. mesi üzerine düşünmek. ve karşı çıkış içeren bir tarafı da var. Küçücük bir nün içinde kendi kendine bağı- Siz de bir sanatçı olarak (tartışı- Bu yüzden şarkıyı içi boş bir nesne ile sunarken çadırı andırıyor bana. Çocuksu bir gizlenme ihtiya- rınan biri gibi geliyor. Coo kuş lan bir kavram olsa da) ‘sanatın bir yandan şarkı ve görsellerdeki ekolojik, sosyal ve cı yanında, görünüşünüzü önemsiz kılabilmesi, cin- sesi, ötme sesi…Aynı zamanda misyonu’ olarak müziğinizle bir politik kaygılara işaret edebilmek istedim. Aslın- sel kimlikten tutun da, derimizin rengine kadar görü- delirmeyle ilişkilendirilen bir ses. tür alarm mı çalmak istediniz? da şarkı ve tüm görsellerin sadece kese kağıdındaki nüşçü ön yargıları azaltan bir gizlenebilirlik sağlıyor. “Coo coo” söz tekrarının “cuc- İddialı bir şekilde olmasa da bağlantı ile paylaşılmasını hayal etmiştim. Bu yön- Dolayısıyla bazen başımıza çektiğimiz bir pike gibi, koo” kelimesi ile benzer söylenişe sahip olması deli, kendi hissettiklerim, gördüklerimin ifadesi olarak temin oksimoron bir durum yaratmasından ve sadece bazen çok daha sert itirazlara imkan tanıyan bir ano- mankafa, aptal anlamını veriyor. Çok sevdiğim “One kendi halinde bir alarm denilebilir. Fiziksel ve coğ- tanıtım gibi algılanmasından çekindim ama günümüz nimlik simgesi gibi. Flew Over the Cuckoo’s Nest”e atıf bir yandan. “Cu- rafi limitlerimin, çabamın tıkanacağı yerlerin farkın- müzik paylaşım sistemi içinde sadece kese kağıdında • Yeni single Coo Coo. Öncelikle bu ismi, anla- ckoo in the nest” ifadesi evdeki yabancı, yine sözler- dayım. Sürdürülemez olarak gördüğüm sistemlere, yayımlamak mümkün olmadı. Dolayısıyla şarkı stre- mını ve çağrıştırdıklarını sorayım… deki “cloud cuckoo land” ise hayal dünyasında, de- değişmesi gerektiğini düşündüğüm, durdurmazsak aming servislerinde, dijital ortamlarda da var ancak Benim için birkaç anlamı var aslında. Kafamda liler diyarında anlamında kullanılıyor. “The game is sonumuzun geldiğini düşündüren şeylere karşı his- diğer tüm görsel işler yani tam anlatım sadece kese canlanan ilk şey guguklu saatten çıkıp, kısa bir ses rigged. The table is tilted.” (Oyun hazırlanmış / şikeli settiklerimi anlatmaya çalışıyorum, bunların en ba- kağıdındaki bağlantıda. yapıp kutusuna geri dönen haberci kuş. Son derece / hileli. Masa eğilmiş / yana yatırılmış) sözleri Geor- şında gelen ise, kendimizden farklı gördüklerimiz • İleriye doğru bakınca kendinizi/müzikal yolcu- ciddi, statik, mekanik ama bir o kadar deliliğe ben- ge Carlin’in uzun bir monoloğundan alıntılar. üzerinde kurduğumuz tahakküm. Her türüyle şiddet, luğuna dair neler görüyorsunuz, neler tasarlıyorsu- yok etmeyi beraberinde getiren sınır tanımaz bir bü- nuz? yüme ve yönetme isteği. Bu yüzden video bir zaman- Olabildiğince çok insanla birlikte üretmek, biraz ların kölelik görüntüleriyle başlıyor ve bugün bizim da formları ve paylaşım yollarını zorlayabilmek isti- köleleştirdiğimiz canlılara varıyor görseller. Özgür- yorum. Müziği ve bağlı görsel ifadeleri olabildiğin- Parklarda Caz kapsamında ce verdiğimizi düşündüğümüz pek çok kararın bize ce sokağa taşıyabilmek de kafamda dönüp duran şey- Fenerbahçe Parkı ve Khalkedon ait olmadığını, zaman içinde toplumsal rızanın imal lerden biri. Canlı performans anlamında ise bilinir Sahne’de ücretsiz konserler edildiğine ilişkin bazı kareler… Bir misyon ve gö- alanların dışında, kolektif ruhla veya iyi ve anlam- Parklarda verildi. Farklı yaş gruplarından rev duygusu ile hareket etmesem de tanık olduğum, lı sebepler adına birleşilen organizasyonlar dahilinde içinde bulunduğum ya da farklı şekillerde maruz kal- performans yapabilmek isterim. insanların katıldığı etkinlikte; dığım ayrıştırıcı yapıya karşı çıkmak kaçınılmaz be- • Son soru olarak şunu sorayım; bu röportajda/ kediler, köpekler ve insanlar hep nim için. Sürünün hastalanan, yaralanan ve güçsüzle- bir röportajda hangi sorunun size sorulmasını ister- birlikte ‘Caz konserleri’ dinledi şen bireyi arkada bıraktığını biliyorum. İnsanların da diniz? güçsüz görülene, azınlıkta kalana yaklaşımları genel- Kendimle ilgili bir hayal kurmamı isteseydiniz, de aynı. Coo Coo bu haksızlıkların, saçma bir dizay- insanların bir saniyeliğine de olsa ne hissettiğimi tam nın yarattığı yalnızlığın içinde, kalabalık sesler ürete- olarak hissedebilecekleri, benim bunu seslerle tam rek çoğul kelimeler için bir çağrı sanırım. olarak aktarabildiğim ve anlık da olsa kesin, tered- • Coo Coo, üzerinde şarkının dinlenebileceği bir dütsüz ve gerçek bir bağ oluşturan bir şarkı yapabil- havasıcaz QR kod olan boş kese kağıtları aracılığıyla yayım- mek isterdim. l Sıla TANRIVERDİ

İKSV tarafından düzenle- nen 25. İstanbul Caz Festivali kapsamında, 8 Temmuz Pazar günü Fenerbahçe Parkı ve Khalkedon Sah- le gelen Ezgi Ergen: “Bu et- ne’de ücretsiz Caz konserleri verildi. Fener- kinliği internette gezinirken bahçe Park sahnesinde Portrait and a Dream, gördüm, eşim de İKSV’de JmH, The Kites, Koffie grupları yer alırken; çalışıyor. Parkta etkinliğin Khalkedon Sahne’deyse Nar, Pelin Güneş olması müthiş bir şey. Hem Quartet, Art Blakey Tribute Band grupları yer çocuğumuzla hem de köpe- aldı, ardından La La Land filminin ücretsiz gös- ğimizle birlikte geldik. Bütün terimi yapıldı. Gazete Kadıköy olarak ‘Parklarda günü burada geçirmek ve de iyi Caz’ etkinliğine katılan insanlardan görüş aldık. müzik dinleyebiliyor olmak çok keyifli” dedi. Balıkesir’den oğlunu eşiy- “BURADA MÜZİK KEYİFLİ” le birlikte ziyarete gelen Akif Etkinlikte görevli olan ve İK- Ovacık ise düşüncelerini Yeraltının sesi… SV’nin bulabildiği tüm etkin- şöyle anlattı: “Eşimle Günlük kent yaşamına işitsel bir perspektiften bakan akustik atmosfer aracılığıyla desteklenmesini ve üre- liklerinde görevli olmaya ça- Fenerbahçe Parkı’nı ve şehrin akustik ekolojisiyle ilgili farkındalık yarat- tici bir ilişki bulmasını istiyoruz. Bu yüzden Istanbul lıştığını söyleyen Aşya Layla dolaşırken çalışan ar- mayı amaçlayan bir proje olan Istanbul Soundscape Soundscape Project olarak şehrin ses sanatçılarını ta- Boğusyan: “Benim için bu- kadaşlarımızın bize Project (ISP), İstanbul’un ‘yer altı sesi’ni ele alıyor. rihi yol ve tünellerden oluşan ve dehlizler üzerine ku- rada çalışmak son derece ke- tesadüfen vermiş ol- Daha önce Tarlabaşı ve Haydarpaşa Garı ile ilgil rulan İstanbul’un en bilinmeyen noktalarında, -şehir yifli. İnsanlarla iç içe olmayı dukları broşür ile bu etkinlikler düzenleyen ISP, üçüncü etkinliğinde işitsel olarak bildiğimiz tüm bu deneyimin yoğunluğunu art- seviyorum. Sanatın fazla des- etkinliğe katıldık. Bura- yaşamın farklı bir topoğrafyasına odaklanıyor: Kent- tıran metrolardan başlayarak, alt geçitlerinde, yeral- teklenmediği bir ülkede İKSV ya gelmeden önce ‘Keşke böy- sel topoğrafyanın tüm batık ve gizli öğeleriyle dolu, tı demiryollarında, tünellerinde, mağaralarında, deh- gibi sanata destek olan bir kuruluş- le bir program denk gelse de Caz Festivali’ne ka- metroların, enerji dağıtım şebekelerinin, veri ağları- lizlerinde, gizli geçitlerinde kayıtlar yaparak görsel/ ta yer almak benim için önemli. Kamusal tılsak’ diyorduk. Memnun olduk. Caz sevdiğimiz nın, boru hatlarının bulunduğu, sesin fiziksel bir mad- işitsel işler üretmeye ve bu akustik alanın yardımıy- bir alanda olması, biletsiz bir etkinlik olması, her- bir müzik türü, Balıkesir’de böyle faaliyetler ol- de olarak geçiş yolları, tüneller ve mağaralar boyunca la seslerimizi birleştirmeye, paylaşmaya ve duyurma- kes erişebileceği için çok güzel” dedi. muyor ama burada olması çok güzel. Devamının kütlesel bir enerji taşıdığı bir mekana; yeraltına. ya çağırıyoruz’’ Fenerbahçe Parkı’na eşi, çocuğu ve köpeğiy- olmasını diliyoruz.” Etkinliğin tanıtımında şu çağrı yapılıyor; ‘’Ses ve 18 Temmuz Çarşamba akşamı 21:00’da Muaf Pe- müzik yoluyla aranan gerçekliğin, özgünlüğün ve öz- yote Kadıköy’de yapılacak etkinlikle ilgili detaylı bil- gürlük söyleminin, yankı, doku ve gölge ile dolu bir gi için; [email protected] 12 13 - 19 TEMMUZ 2018 Sağlık İlk yardım İçİn önemlİ bİlgİler Hazırlayan: Seyhan KALKAN VAYİÇ Burnu kanayan birine ne yapmalı yüksekten düşen bir çocuğa nasıl yardım edilir? Doktor Demet Özkan sorularımızı yanıtladı. İlk yardım sözü ilk duyulduğunda yaşanan kafa konuk ettiğimiz Kadıköy Belediyesi Dr. Rana Beşe karışıklığı, kısa bir sürenin ardından yerini soru Sağlık Polikliniği’nde Çocuk Muayene Hekimi olarak işaretlerine bırakır. Eli yanan, burnu kanayan bir görev yapan Doktor Demet Özkan, ilk yardım olarak kişiye ya da yüksekten düşen bir çocuğa ilk olarak yapılması ve yapılmaması gerekenler ile özellikle nasıl yardım edilir? Bu ve buna benzer sorulara cevap çocukların yaşayabileceği olumsuz durumlarda neler bulup, okuyucularımızı bilgilendirmek için sayfamıza yapılabileceği hakkında önemli bilgiler paylaştı. Burkulma ve kanama Yüksekten düşme sonucu oluşan İlk yardımda gibi durumlarda ilk kafa travması yaşayan çocuklara nasıl yaklaşılmalı? yardım nasıl yapılmalı? Düşmeden sonra ağlayan bebek ya da bebeği mutlaka gözlemlemesi ve uyku “yapılmaması” Sıkıştırıcı bir bandajla çocuk kucaklandıktan sonra susuyor ise sırasında ortaya çıkacak bir durumu gözden burkulan eklem tespit bu ağlama normal kabul edilir. Ağlaması kaçırmaması gerekir. Ancak durdurulamayan gerekenler nelerdir? edilerek, şişliği azaltmak kesildikten sonra soyularak bütün vücudu bir ağlama, huzursuzluk ve aşırı bir uyku Kaza geçirmiş bir kişiyi kurtarmak için kişi için bölge yukarı kaldırılır parmaklarla kontrol edilir ve hassasiyet hali varsa ve uyandırılamıyorsa, bir saat kendi güvenliğini tehlikeye atmamalı. Öncelikle ve eklem hareket araştırılır. Kafanın darbe alan bölgesi içinde ikiden fazla kusma olduysa, bakışını ilk yardım için güvenli bir ortam olup olmadığını ettirilmemeye çalışılır. şişebilir. Soğuk kompres yapmak şişliği sabitleyemiyorsa veya göz bebeklerinin kontrol etmeli. Kanamalarda ise kanayan ve morarmayı azaltabilir. Düşmelerde ilk anda her büyüklüğü eşit değil ise kol ile bacaklarını normal -Burun kanamalarında burnu kanayan kişinin yer üzerine temiz bir bezle bastırılır. Kanama şey normal görünse de ilk 24 saat gözlemlemek hareket ettiremiyorsa ya da yürüyemiyorsa doktor kafası asla geri itilmemeli. Yapılması gereken, durmazsa ikinci bir bez koyarak basıncı arttırılır ve gerekir. Bebek ya da çocuk uyumak isteyebilir. Bu tarafından görülmesi gereklidir. kişinin oturtulması, kafasını hafif öne eğilmesi basınç süresi en az 10 dakika olmalıdır. Gerekirse durumda uyumasına izin verilir ancak ailenin uyuyan ve burun kanatlarının parmaklarla bastırılması. bandaj ile sararak basınç uygulanır. Kanayan -Ambulansı bekleyen kazazedeye kendi istese bölge yukarı kaldırılır ve kanama durmuyor ise bile yiyecek ve içecek… Kesinlikle verilmemeli. hızlıca sağlık kurumuna sevk edilmesi gerekir. Isı ile oluşan yanıklarda Sıcak çarpmalarında Unutulmamalıdır ki kazazede her an bilincini yitirebilir ve yiyecekler soluk borusuna ilk tedavi yöntemi nedir? neler yapılmalı? kaçabilir. -Yaralanmalarda ise yara içinde yabancı cisim Yanmayı durdurmak için yaralı Sıcak çarpması yaşayan Arı, böcek ve deniz bölge suya sokulmalı. Yanan kalmışsa çıkarılmaya çalışmamalı. (Özellikle kişi serin ve havadar bir baş bölgesinde ve akciğerlere saplanmış yüzey büyük değilse bölge yere alınmalı ve giysileri canlıların sokması ve 10 dakika soğuk su altında cisimleri. Belki de fazla zarar vermeden girmiş çıkarılmalı. Sırtüstü yatırılarak olan bu cismi siz çıkartmaya çalışırken zarar tutulmalı. (Yanık yüzeyi büyükse kol ve bacakları yükseltilmeli. Bulantısı ısırması durumumda ilk ısı kaybı çok olacağından verebilirsiniz. Cerrahi müdahaleyle sağlık yoksa ve bilinci açıksa su ve tuz kaybını gidermek kuruluşunda çıkartılmalı.) Yapılması gereken önerilmez.) Yanık üzerine ilaç ya için bol su içirilmeli. Ilık su ile banyo yaptırılmalı. olarak neler yapılmalı? da yanık merhemi gibi maddeler de sürülmemeli. yaranın temiz bir şekilde örtülmesi ve kişinin Kişinin bilinci kapalıysa, kuru sıcak ve kırmızı bir sağlık kuruluşuna yetiştirilmesi. Öncelikle böcek ve arı Su toplamış yerler patlatılmamalı. Enfeksiyonu cilde sahipse ya da su içirilmesine ve serin bir yere sokmalarında yaralı bölge önlemek için yanığın üzeri varsa steril bir gazlı bez -Organ kopması varsa kopan organ asla alınmasına rağmen kısa sürede düzelmiyorsa dondurulmamalı. Su ile temas ettirilmemeli. yıkanmalı. Derinin üzerinden örtülmeli. Steril gazlı bez bulunamıyorsa temiz bir hemen sağlık kuruluşuna götürülmeli. görülüyorsa arının iğnesi bez ile örtülmeli. Kopan organ su geçirmeyen bir torbaya çıkarılmalı. Soğuk uygulama konmalı ve torba da buzlu su içine atılmalı ve yapılmalı ve sokulan vücut kısa bir zamanda en yakın sağlık kuruluşuna bölgesi kalp seviyesinden aşağıda tutulmalı. Eğer yetiştirilmeli. Özellikle çocuklarda Çocuk havaya atılarak sevilmemeli. Evde -Kimyasal madde içmiş bir kişi ağızdan sokmuşsa ve solunumu güçleştiriyorsa asla yalnız bırakılmamalı. Merdivenlere buz emmesi sağlanmalı. Ağız içi sokmalarında kusturulmamalı. Kimyasal madde yemek ilk yardıma neden dikkat edilmeli, balkonlarda ve pencerelerde borusunu girerken yakmıştır. Kusturulmaya ve alerji hikayesi olanlarda 112 numaralı telefon mutlaka korkuluk bulunmalı. Otomobillerde aranarak tıbbi yardım istenmeli. Deniz canlıları olan durumların çalışırsa ikinci defa yakmasına neden olunur. özel çocuk koltukları kullanılmalı. Bisiklet -Karın yaralanmalarında teşhis koymaya (deniz anası ya da deniz kestanesi) ısırmalarında sürerken kask kullanımına dikkat edilmeli. En ise tüm uygulamalar aynı olurken, deniz canlıların yaşanmaması için nasıl engel olabileceğinden ağrı kesici; ameliyata küçük darbe dahi dikkate alınmalı ve doktora engel olmaması için de yiyecek verilmemeli. zehirinin yapısı sebebi ile kullanılan suyun sıcak tedbirler alınmalı? götürülmeli. Islak zeminlerden uzak tutulmalı. olmasına dikkat edilmeli.

Sıcak yaz günlerinde klima nasıl kullanılmalı? Hasta olmamak için nelere dikkat edilmeli? Serinlemek isterken Yaz günlerinde klima nasıl kulla- nılmalı? Çünkü üst solunum yolu enfeksiyonları, yaz aylarında da hasta olmayın! kapınızı çalmaya hazır. Kulak Bu- run Boğaz ve Baş Boyun Cerrahi- belirtileri, ateş, halsizlik, kas ağrıları ile başlar ve si Uzmanı Doç. Dr. Seçkin Ulusoy, yazın ik- daha sonraki süreçte de öksürük, balgam çıkar- limlendirme sistemleri ile buluşan yaz dönemi ma ve nefes almada zorlanma gibi ciddi tablolara hastalıkları hakkında bilgi verdi. sebebiyet verebilir. Grip ile benzer belirtiler gös- terse de, hastalığın sebep olduğu organizma, gri- “BİLİNÇSİZ KULLANIM HASTA EDER” be göre çok farklıdır. Hastalığı yapan “Legionel- Sıcak ve nemli havaların, olumsuz hava ko- la pneumophila” adlı bir bakteri olup, insandan şulları arasında bulunduğunu kaydeden Doç. insana bulaşmaz.” diye konuştu. Dr. Seçkin Ulusoy, “Klimalar, ortamın sıcaklı- Klima kullanımında, uygulanması gerekenler; ğını azaltırken, nemini de beraberinde azaltıyor. ❚ Klimaların sık sık açılıp, kapatılmaması, Bu nedenle yoğun klima kullanıldığında, ortam ❚ Hafif ama kesintisiz birkaç saat çalıştırılması, mutlaka nemlenmelidir. Klimalar ilk çalıştırıldı- ❚ Sıcaklık ayarının çok düşürülmemesi, ğında havalandırmada biriken mikroorganizma- ❚ İdeal serinliği elde edecek derece ayarı yapılarak, lar ilk üflemeyle hızlıca ortama yayılacağından, çok sık değiştirilmemesi, ❚ Bakımlarının düzenli olarak yılda iki kez bir süre pencereler açılmalıdır. Klimanın ayarın- yaptırılması ve filtrelerinin zamanında yenilenmesi da ise, hemen en soğuk konuma getirilmemeli- gerekiyor. dir ve ısı yavaş yavaş yükseltilmelidir. Bu şekil- Klimayı açmak zorunda kaldığınız, sıcak yaz de vücudunuz, ısı değişimine uyum sağlayabilir. gecelerinde; Çünkü yazın sıcak günlerde yapılan en büyük ❚ Yaz mevsiminin bunaltıcı sıcaklarında, hatalardan birisi, çok sıcak ortamlardan hızlı bir özellikle de yatak odalarının pencere yoluyla şekilde çok soğuk ortamlara girilmesidir. Ani sı- havalandırılması, klima ile serinletilmesinden çok cak ve soğuk hava değişimleri, kalp krizi riskini daha sağlıklıdır. Ancak, havanın çok sıcak olduğu dahi artırabilir ve ayrıca değişken hava akımla- gecelerde, mecburen klima açık halde uyumak rı migren krizine neden olabilir. Ani sıcaklık de- durumunda kalındığında, klima geceleyin 22 - 23 ğişimi nedeniyle, farenjit, sinüzit, orta kulak il- derece bir sıcaklığa ayarlanmalı. tihabı, bademcik enfeksiyonu gibi rahatsızlıklar ❚ Üfleme ayarı, mümkün olduğunca en yavaşta ortaya çıkabilir” dedi. olmalı. ❚ Üfleme yönü, mümkünse odanın tavanına doğru olmalıdır. Asla kişinin direk üzerine üfleme LEJYONER HASTALIĞINA DIKKAT! yapılmamalı. Lejyoner hastalığının; klima ve ❚ Klima ile birlikte, pencere açılmamalı. duşların havalandırma sistemle- ❚ Gece üşümeyle uyanıldığında, klimayı ri bulaştığını ve tehlikeli ola- kapatmak yerine 2-3 derece ısısı bildiğinin altını çizen Doç.Dr. yükseltilmeli. Seçkin Ulusoy, şöyle devam Otomobilinizde önleminizi alın; etti: “Bakteriler, nemli or- ❚ Araçların klima ile soğutulması (ev ve tamlarda ve akıntı halinde- işyerlerinin aksine) daha güvenlidir. Araç ki sularda rahatlıkla barınıp, içinde en ferah hissedilen ısı bulunmalı ve çoğalabilir. Lejyoner hastalığı- bu ayar sık değiştirilmemeli. na neden olan bakteriler de bakı- ❚ Genel klima bakımları, yılda 2 kez yapılmalı mı iyi yapılmayan klimalar, soğut- ve uygun zamanlarda filtreleri yenilenmeli. ❚ Soğuk üfleme, hava çok sıcak olduğunda ma- havalandırma sistemleri, havuzlar ve aşağıdan ayaklara doğru olabilmekle birlikte, akarsularda bulunabiliyor. Önlenmesi için ha- ideali üflemenin aracın ön ve yan camlarına doğru vuzların bakım, ilaçlama, havalandırma ve zemin olmasıdır. temizliği işlemleri ile su değişiminin zamanında ❚ Pencere yoluyla havalandırma, düşük hızlarda ve ve özenle yapılması gereklidir. Lejyoner hastalığı tek pencereden sağlanmalı. Spor 13 - 19 TEMMUZ 2018 13

FERYAL PERE Hikaye :) Lefter adı Çocuklukta masallar, büyüyünce hikayeler. İçimizi zenginleştiren, hayal sağlayan, Umut veren, düşündüren, ağlatan, güldüren Müthiş arkadaşlarımız. Bir hoyrat huyumuz var ki, onlar da nasiplenmişler. İnanmadığımız durumlarda, derhal onları kurban ederiz. sezona verildi “Masal anlatma bana” mesela. Oo hikaye, hikaye gibi. Spor Toto Süper Lig’in bu sezonu, A Milli Takım ve Fenerbahçe’nin efsane futbolcusu Lefter’in Dünyanın en iyi huylu gazetesinde, Bunlara rağmen bir hikaye anlatacağım. ismiyle oynanacak. “Futbolun ordinaryusu” Lefter’i Kadıköylü Haluk Hergün anlattı Ne yazık ki, ne adını hatırlıyorum, ne yazarını por Toto Süper Lig, geçtiğimiz man da kamuoyu, yazarlar az fark yeme- Sadece çevirmişti diye kalmış aklımda. yıllarda Süleyman Seba, Ha- nin peşindeydi. Bırakın yenmeyi beraber- Olay Amerika ‘da geçmektedir. san Doğan, Turgay Şeren ve İl- lik bile kimsenin aklından geçmiyordu ama Dünyalar güzeli , çok yakın arkadaş iki S han Cavcav gibi futbolun unu- Lefter Küçükandonyadis o maçta muhte- genç kız. Aynı fabrikada çalışan, bakmaya tulmaz isimleri anısına oynanmıştı. Bu şem bir futbol oynayarak 3-1 galibiyetimiz- doyamayacağınız iki fıstık. Yoksul hayatlarını sene ise Futbol Federasyonu, Spor Toto Sü- le biten maçı, 2 golü atarak kazanmamızı cumartesi öğleden sonra oynadıkları özel per Lig 2018- 2019 sezonunun Lefter Kü- sağlamıştı. Şampiyon kulüpler kupasında oyunlarıyla renklendirmek tek eğlenceleri. çükandonyadis Sezonu olarak oynanmasını Fenerbahçe’nin ilk defa yer aldığı sene Ma- “Bin doların olsa ne yaparsın?” kararlaştırdı. Kadıköy’de heykeli de bulu- caristan’ın Chopper takımıyla eşleşmişti. Her cumartesi süslenip püslenip nan Fenerbahçe’nin efsane forveti “ordi- Bu maç ile bir Türk takımı ilk defa uluslar Olmayan bin dolarlarıyla alışverişe çıkıyorlar. naryus” Lefter Küçükandonyis’in Büyüka- arası bir turnuvada maç kazanmış oldu. Bu Müthiş bir disiplin ve inançla:)) Hatta bazen “o ceketi alman çok saçmaydı. da’dan Kadıköy’e uzanan öyküsünü Haluk maçın ilk golünü atan Küçükandonyis, Fe- Mor sana yakışmaz ki heder ettin paranı..” Hergün’ün “Lefter / Futbolun Ordinaryü- nerbahçe’nin yurtdışında ilk resmi golünü Benzeri kavgaya tutuşup küstükleri de sü” kitabından alıntılarla derledik. atan oyuncusu olarak tarihe geçti. oluyor. Hergün’ün aktardığına göre Büyüka- Ancak her pazartesi sabahı, biri alttan alıp da’da 21 Aralık 1924’te balıkçı yoksul bir “FUTBOLUN ORDİNARYÜSÜ” gidiyor arkadaşının yanına:”bin doların olsa ailenin 9 çocuğunun en küçüğü olarak dün- Lefter ile özdeşleşen “Ordinaryus” la- ne yaparsın?” yaya geliyor Lefter. Adada geçirdiği ve asla unuta- “İLKLERİN OYUNCUSU” kabının hikâyesi ise Hergün’ün an- Hafta boyunca, ağır işlerinde bu hayalle madığı güzel bir çocukluktan sonra 8-9 yaşlarında ta- Lefter Küçükandonyadis Fenerbahçe’de latımına göre “Küçükan- yaşıyorlar. Her Cumartesi alışveriş:) nışıyor futbolla. Mahallenin takımı “Kumsal”da top oynadığı sürede birçok ilke ve başarıya imza donyadis’e ‘ordinaryüs’ Cumartesi ‘lerden birinde, hiç adetleri değil koşturmaya başlıyor önce. Hemen ardından mahallenin lakabını, dönemin Fener- ama, adım atmadıkları yukarı caddeye atıyor. Hergün, “Fenerbahçe’de 615 maç oy- çıkıyorlar. Daha farklı vitrinler, kaldırımlara çocuklarının oynadığı diğer takım olan “Yeşil Kuşlar”- nayıp, 423 gol sergilemiştir. 1953-54 sezo- bahçe tribünlerinin renkli bile sinmiş şıklık. da. Lefter, kısa süre içerisinde mahallede fark edilmek- nunda gol kralı olmuştur. Futbol tekniği tek siması Manol Taylan ver- Siyah kadifeyle döşenmiş, muhteşem bir le kalmayıp ünü bütün Adalar’a yayılıyor ve bu sefer bir özellikle sınırlandırılamaz, özellikle dar miştir. 1953 yılındaki bir inci kolyeyi aydınlatan vitrinin önünde çakılıp ağları Büyükada Gençlik Spor Kulübü için havalandır- alanda attığı çalımlar ve sert şutları, öne çı- maçta, kendisi Fenerbah- kalıyorlar. maya başlıyor. kan özellikleri olarak adlandırılabilir. Lefter çe’nin özellikle Lefter’in Kuyumcu çıkıyor içerden ve çok yakışacak Küçükandonyadis’in, hem Fenerbahçe’de tüm maçlarını seyreden bir ikinize de, buyurun deneyin diyor. KALECİ ARARKEN FORVET BULDULAR hem Milli Takım’da bir- kişi olarak biliniyordu ve Aynadaki suretlerinden gözlerini Bu kulüpte sayısız gol atan Lefter, 1941’de Tak- çok efsane maçı var- Lefter’le de daha sonra yakın alamıyorlar. sim Spor’a gerçekleşen ilk transferiyle profesyo- dır. Kendisine so- bir dostluğu olmuştu. İnönü Fiyat soruyorlar sakince. nel futbol hayatına başlıyor. İki sezon geçtikten Stadı’nda oynanan bir maçta Zaman mı duruyor artık, dünya mı? rulduğunda bana ‘7500 dolar ‘diyor adam. sonra askere çağırıyorlar Lefter’i; o da tutuyor verdiği cevap- ‘Haydi ordinaryüs!’ diye ses- Usulca kolyeyi bırakıp çıkıyorlar. kışlanın yolunu… 4 yıl askerliğin ardından tek- ların en ba- lenmesi, sessizlik anında her- Omuzlar düşük, tek kelime konuşmadan, rar futbol oynamaya başladığında, Fenerbah- şında gelen, kesin dikkatini çekmiş ve o mahcup, gözgöze gelmeden çe yönetimi kaleci arayışı için Taksim Spor’un 1956’da oy- andan itibaren günümüze ka- Evlerine dönüyorlar. kalecisinin oynadığı maçı izlerken her golü nanan meş- dar bu unvan gelmiştir. Ordi- İki hafta, üç hafta selam sabah yok. ayrı bir ustalık taşıyan Lefter ile karşılaşıyor hur Maca- naryüs bilindiği gibi bilimde en Nihayet bir Pazartesi sabahı, biri geliyor ve antrenmana çağırıyor. İlk antrenmanda dört ristan Milli Maçı’dır. yüksek paye unvandır, futbolun diğerinin yanına: gol atan Lefter kadroya girmeye hak kazanıyor. O dönemde Macaristan ordinaryüsü olarak kendisiyle özdeşleşmiştir.” şeklin- ‘Onbin doların olsa ne yaparsın?’:) kendi sahasında İngilizle- de gerçekleşiyor. Böyleyken böyle! “SAHTE LİSANSLA ŞAMPİYONLUK” Kıssadan hisse: re 6-7 gol atan, Almanla- Yerel seçimler yaklaşıyor. Kulaktan kulağa yayılan askerlik sürecinde ra 8 gol atan, yenilmesi im- Umudunu tamir edip, coşkuyla çalışır mısın? sahte lisansla futbol oynama efsanesini ise Her- kânsız bir takımdı. Bu maçın Hikaye deyip geçmemek lazım. gün, “Sahte lisansla oynaması hikâyesi şudur aslın- oynanacağı duyulduğu za- Hayat onlar:) da: 4 sene askerlik döneminde Diyarbakırspor’un “6-7 EYLÜL’DE Ayrıca elbette, Mersin İdmanyurdu ile bir bölge finali oluyor. O Yaşa Fenerbahçe! maçta komutanları onun asker olmadığını öne ABLUKAYA ALINDI” sürüp Diyarbakır formasını giydiriveri- yorlar. O final maçını 1-0 kazanı- yor Diyarbakır. Golü de Lef- ter atıyor ama bu sevinç kısa sürüyor. Araştı- rılınca asker olduğu anlaşılıyor neticesin- de kupa ve maç sko- ru iptal ediliyor.” Ve tarihe ismi ka- zınacak o adam sarı lacivertli formayla sahaya çıkıyor. Kısa sürede takıma adapte olan Lefter, özellikle tekniğiyle kendinden bütün dünyada söz Başarı hikâyeleriyle dolu hayatının her günü o ettirmeyi başarıyor. kadar da güzel değildi. Özellikle sürekli hatırlamak dahi istemediğini söylediği 6-7 Eylül olaylarından Sağlık çalışanları Haluk Hergün kita- Fenerbahçeli taraftarların sayesinde son anda zarar bında Lefter’in tekni- görmeden kurtulabildi. Hergün, kitapta yazmak için turnuvada buluşuyor ğini, “Ankara’da oy- Lefter’den dinlediği olayı şu sözlerle anlattı: “Ülkemiz nadıkları bir maçta, bir tarihi açısından da hatırlamak istemediğimiz bir Kartal Koşuyolu Yüksek frikiği Lefter atıyor ve dönemdir ve maalesef bu dönemde yaşanan İhtisas Eğitim ve Araştırma top 90’a gidip gol olu- olaylardan Lefter Küçükandonyadis de payını bir Hastanesi tarafından yor, 40 metre uzaklık- parça da olsa almıştır. Kendisi bu konudan her düzenlenen “Koşuyolu Ailesi tan atılan bu golü hakem zaman uzak durmuş, sorulduğu zaman anlatmaktan çekinmiştir. O tarihte daha çok İstiklal Caddesi’nde Futbol Turnuvası Etkinliği” 12 ‘Ben düdüğümü çalma- dım.’ bahanesiyle geçerli büyük bir izdiham yaşanmıştı. Büyükada’da da takımın katılımıyla başlıyor maalesef Rum kökenli vatandaşlarımızın oturdukları, saymıyor. Lefter’de olduk- Sağlık çalışanları arasındaki birlik ve ikamet ettikleri yerlere bu çirkin saldırılar ça sakin hiç itiraz etmeden gerçekleşmişti. O, ‘Yaşadığım eve kapanmak beraberlik duygularının güçlendirilme- bir daha dikiyor topu ve aynı zorunda kaldım, eşim ve çocuklarımı yanıma alarak, si, yorucu iş hayatındaki stresten uzak- köşeden aynı açıdan aynı golü bir de evimde bulundurduğum beylik bir tabancam laştırılmaları ve sporun teşvik edilme- atıyor. Lefter işte böyle bir fut- vardı’ diyordu. Onun da ağzına mermiyi vererek si amacıyla Kartal Koşuyolu Yüksek bolcuydu. Çok dar alanda attı- kapıda bu şekilde beklemiş. Dışarıdan taşlar, sopalar, İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastane- ğı çalımlar, şutları, unutulmaz boyalar, küfürler… Tam olaylar kızışıp Lefter’in si tarafından birçok sosyal etkinlik dü- penaltıları…Saymakla bit- evi ablukaya alındığında Fenerbahçeli taraftarlar zenleniyor. Yine böyle bir etkinliğe mez meziyetleri vardı. Ye- imdadına yetişiyor Lefter’in. O bu durumu “Allah’tan imza atan hastane, sağlık çalışanları- teneklerinin yanı sıra gerçek Fenerbahçe taraftarları, beni sevenler son anda imdadıma yetişti. Kötü olaylar yaşamadık.” şeklinde nın oynadığı 12 takım ve 38 mücadele- bir liderdi. En zor zaman- nin gerçekleşeceği “1. Koşuyolu Ailesi anlatıyordu. Taraftarlar da Kartal’dan bu olayı “Böyle larda aldığı kararlar, takımı bir şey Lefter abiye yapılabilir.”endişesiyle motorlara Futbol Turnuvası Etkinliği”ni bekli- yönlendirmesiyle birçok atlayarak Kartal’dan Büyükada’ya gidiyorlar ve yor. İlk karşılaşmaları bu hafta başla- başarıya imza atmıştı.” Lefter Abi’nin evini koruma altına alıyorlar, kendisine yacak olan turnuva Cevizli Halısaha sözleriyle anlatıyor. bir şey yapılmasın diye.” Spor Tesisinde Pazartesi ve Cuma gün- leri gerçekleşmekte. “Koşuyolu Aile- si”nin oluşturduğu 12 takımın forma giydiği turnuvada şampiyon, kıyasıya mücadelelerle 3 haftalık sürede oyna- nan 38 maç ile belli olacak. “CENTİLMENLİK RUHUYLA…” Bu gece futbol Çalışanların yoğun ilgi gösterdi- ği etkinliğe Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastane- si Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Kaan kültürüne adandı! Kırali; “Futbol turnuvasının saha Kadıköy’de gerçekleşecek “Meşin Yuvarlağın Pazar gecesi gerçekleşecek etkinlikte, içinde centilmenlik ruhuna uygun, kı- Peşinde” etkinliğinde “Dünya Kupası’na katılımcılar dünya kupalarından efsanevi yasıya bir mücadele, saha dışında ise kayıtsız kalamayan gençler” bir araya gelecek anların görüntüleri ve geceye özel Tsubasa uzun yıllar sürecek dostluklar bırak- Kadife Sokak’ta bulunan BİNA’da, futbol ve Batistuta kokteylleri eşliğinde, Dünya masını arzu ediyor, turnuvaya katılan tutkunları için doğrudan, ucundan ya da Kupası final maçına hazırlanacak. DJ kabinde tüm takımlara başarılar diliyorum.” kıyısından yolu futboldan geçen parçaların ise Haluk Damar, Deniz Bankal, Furkan Nuka temennilerinde bulundu. çalınacağı bir pati yapılacak. 15 Temmuz Birgün ve Cem Kayıran olacak. 14 13 - 19 TEMMUZ 2018 Yaşam Arabadan in,

l Serra GÜVENGEZ – Alper Kaan YURDAKUL

ugünlerde bir slogan yükseliyor Kadıköy sokaklarından. Tıpkı Amsterdam’dan, Zürih’ten, Berlin’den yükseldiği gibi… bisiklete bin B Onlarca bisikletli sürdükleri bisikletleri Otobanları, caddeleri, sokakları zapt etmek için geliyorlar! bir bayrak gibi havaya kaldırarak insanlara “Araba- dan İn, Bisiklete Bin” diyorlar. Bu davetkâr tepki ba- Dünyada yıllardır bisikletlilerin görünürlüğünü arttırmak ve taleplerine zen alkışlarla karşılanıyor, bazen kornalarla bastırılı- yor. Onlar yıllar önce başlayan Critical Mass (Kritik dikkat çekmek amacıyla düzenlenen Criticall Mass etkinliği, Çoğunluk) hareketinin Kadıköylü mirasçıları… her ayın son cuma günü Kadıköy’de gerçekleşiyor “KRİTİK ÇOĞUNLUK HAREKETİ” ‘Critical Mass’in tarihi bundan yıllar öncesine da- yanıyor. Ted White‘ın Return of the Scorcher belge- seline göre bir gün Çin’de bir şehirde yol kenarında bir kaç işçi bisikletle karşıdan karşıya geçmeyi bek- ler. Trafik ışığının, üst ve altgeçitlerin olmadığı yolda karşıdan karşıya geçmek hiç de öyle kolay bir şey de- ğilken, otomobil şoförlerinin insafına kalan yayalar bir türlü onların dikkatini çekemez ve beklemeye devam ederler. Bir süre sonra bir grup ortaokul öğrencisi de yolun karşısına geçmek için bir önceki grupla beraber beklemeye başlar ve kısa bir süre sonra bir yaşlı çift de gruba dâhil olur. Yayalar ve bisikletililer yol kena- rında yığılıp “kritik bir çoğunluğa” ulaşınca, yola doğ- ru ilk adımlarını atar, akan trafiği durdurur ve karşıya geçmeyi başarırlar. Daha sonra Çin’de ışıksız yollarda otomobiller, yayalar ve bisikletliler arasında geçiş ön- celiği bu şekilde düzenlenir. Critical Mass hareketine ilham olan olay işte budur. Critical Mass bir hareket olarak ise ilk olarak 25 Ey- lül 1992 tarihinde San Francisco‘da, 48 bisikletçinin katılımıyla gerçekleştirilen ve o dönemde Comute Clot olarak isimlendirilen etkinliği temel alır. Gerçekleştiri- len bisikletle hareket etkinliğinin ardından izlenen Re- tourn of the Scorcher belgeselden etkilenen bisikletçiler etkinliklerinin adlarını Critical Mass olarak değiştirir- ler. Hareket bütün dünyaya yayılır. Dünyada onbinlerce bisikletlinin gerçekleştiği sürüşler gerçekleştirilir. Bu- gün hala dünyanın 300’den fazla şehrinde her ayın son cuması Critical Mass sürüşü gerçekleştiriliyor.

“KADIKÖY’DE FİLİZLENDİ” Yıllar sonra hareket bir grup bisikletçinin eme- ğiyle Türkiye’de Kadıköy’de gerçekleşmeye başladı. yok. Herhangi bir lidere bağlı kalma- pankartın verebileceğinden çok daha fazlasını Grubun lideri, sözcüsü ve bir hiyerarşisi olmadığı için dan rotasını o an’a göre şekillendir- veren bir iletişim aracı olarak görüyorlar. Yani ismini vermek istemeyen, yıllardır Critical Mass’de mek isteyen tüm bisikletçileri kucaklı- katılımcıları bisikleti, bir spor aracı, ulaşım ara- süren ve kendini Samuel Back Chapman olarak ad- yor. Critical Mass’in asıl gayesi dünya cı, söz söyleme ve haklarıyla ilgili yaşadıkları landırdan bir bisikletlinin aktardığına göre; Critical kaynakları hızla tükenirken her yer problemleri ve talepleri yerel yönetimlere ile- Mass’in Kadıköy’de çok samimi bir çıkış noktası var. betonlaşırken, fosil yakıtlarla çalışan tirken kullanacakları bir bayrağa dönüştürebili- Küçük kartonlara “Yaya ve bisikletli hakları için pe- araçlara karşı asıl çözümün bisiklet yorlar. Bu durum her an oluşabilecek toplumsal dal çeviriyoruz” sloganıyla yola çıkan bir ekibin dü- olduğunu haykırmak ve hakları için olaylara karşı anında reaksiyon gösterip müda- zenlediği ve yüzü aşkın bisikletçinin katılım sağladığı büyük bir kitleyle trafikte fark edi- hale edebilmeyi beraberinde getiriyor. Ve için- bir etkinlik olarak Kadıköy’de filizlendi. 2009 yılından lebilir çoğunluğu sağlayarak bir ka- de bulunduğu zor şartlara inat, isyanını yetkilile- bu yana her ayın son Cumartesi günü Göztepe 60. Yıl muoyu oluşturmak ve problemi he- re iletmek isteyen her Kadıköylüyü, kıyıda köşede Parkı’nda saat 17.00’de de yapılmaya devam ediyor. men çözüme kavuşturabilmek. Öyle sakladığı bisikletinin lastiklerini şişirerek evden Critical Mass katılımcılarına nizami ya da resmi ki hareket bir çok bisiklet grubuna çıkmasını ve ayrıcalıktan ziyade bisikletin de mo- bir sürüş vaat etmiyor. Diğer grupların aksine forma da ilham olmuş durumda. Bisiklet torlu taşıtlar gibi bir ulaşım aracı olarak kabul edil- giymenin zorunda olmadığı aksine günlük kıyafetler- ölümlerinin çok fazla yaşandığı bir mesini tek bir yumruk olarak taleplerini dile getir- le hemen evinden bisikletini alıp dışarı çıkıp normal dönemde gerçekleştirilen Critical Mass’in ardından mek için davet ediyorlar. bir tempoda bisiklet sürdüğü “o an”ı kutsuyor ve bu- ortaya çıkan “Bisikletli Ölümleri Dursun” ve yine bi- nun tesis edilmesini istiyor. Hatta İstanbul’un trafik siklet yollarıyla ilgili bir sürüşten sonra ortaya çıkan Moda’dan geçerken “Bu Senenin Moda’sı Bisiklet SİZ DE KATILABİLİRSİNİZ keşmekeşliğinden, fosil yakıtlarla çalışan araçları eli- “Bisiklet Yoluna Sahip Çık” platformları bunun bir Olsun”, trafikte pedallarken sabırsızca ve fütursuz- Bu etkinliğin temposu son derece yavaş olduğu nin tersiyle itip kendi kendine yetebilen, enerjisiyle örneği. ca kornaya basan sürücülere ise “Araban İn Bisikle- için her yaştan bisikletli rahatlıkla katılım sağlayabi- ve bisikletiyle sokağa çıkabilenlerin “Araban İn Bi- te Bin”, “Bisiklet Sürsene” ve “Bisikleti Seviyorsan lir. Patenciler ve kaykaycılar da… Etkinliğe katılım siklete Bin” diye içini döktüğü bir temaşa olarak da “GRUPLARA İLHAM OLUYOR” Kornaya Bas” diyerek olay yerlerinde bulunan herke- için yola çıkmaya cesaret edemeyenlere ya da ilk kez adlandırıyorlar. Bu yüzden bisikletçileri bu yönüyle Kadıköy’de yaklaşık dokuz yıldır dile getirilen bir si harekete dâhil etmeye çalışıyorlar. çıkacak bisikletli dostlara ise kullanım kolaylığı ve bir araya getiren ve“Ben turlarımı Kadıköy’den baş- bisikletli ulaşım talebi var. Bunun için, etkinlik günü toplu ulaşıma her saat alınabilme özelliği sebebiyle latan bir bisiklet grubuyum.” diyen ilk ve tek hareket. toplanan bisikletliler, Kadıköylülerin yoğun olduğu BAYRAKLARI BİSİKLETLERİ katlanır bisikletleri öneriyorlar. Etkinlik her ayın son ara sokaklarda ve aklınıza gelebilecek her yerden ge- Critical Mass’de insanlar sürdükleri bisikletle- Cuma günü Göztepe 60. Yıl Parkı’nda gerçekleşiyor. LİDER, ROTA, ÖNCÜ YOK çerek, sloganlarıyla insanları harekete geçiriyor ve ri bir bayrak ya da bir pankart gibi kullanıyorlar. Bi- İletişim ve sürüş tarihlerini öğrenmek için ise “www. Dünyada olduğu gibi Kadıköy’de de düzenlenen yediden yetmişe herkesin sempatisini kazanarak hep sikleti havaya kaldırdıkları zaman üzerinde hiçbir şey facebook.com/CriticalMassistanbul” sayfasını takip Critical Mass etkinliğinde bir lider, bir rota, bir öncü birlikte bu isteklerini bağıra çağıra dile getiriyorlar. yazmasa bile gereken mesajı, üzerinde bir şey yazan edebilirsiniz. Cinsiyetçiliğe, rekabetçiliğe ve ırkçılığa karşı: Letonya’dan Türkiye’ye gelen Alina Belhan’ın kurduğu I-Team’de 50’den fazla farklı ülkeden gelen insan, kadın-erkek, ırk-din fark etmeden futbol oynamanın keyfini sürüyor

l I-Team“HERKESE AÇIK” Alper Kaan YURDAKUL Gurubun bir diğer ismi ise “EatPrayFootball”. Bu ad modern bir kadının isteyebileceği her şeye sahip olma- Futbol ile ilgili kalıpları, tabuları ve safsataları yıkmak sına rağmen bununla yetinmeyen Elizabeth Gilbert’in için geliyorlar. Onlar içinde 50’den fazla ülke vatandaşı- İtalya, Hindistan ve Endonezya boyunca içsel yolculu- nın bulunduğu I-Team… Türkiye’den biriyle evlenerek ğunu anlatan “Eat, Pray, Love” romanına atıfta bulunu- Letonya’dan üç sene önce gelen Alina Belhan’ın kurdu- yor. Belhan’ın aktardığına göre grup her yaştan, her ül- ğu I-Team ilk başlarda sadece yabancı kadınların fut- keden, her dinden herkese açık. Belhan, “İsteyen spor bol oynadığı bir organizasyonmuş. Gel zaman, git za- yapmaya, isteyen rekabet etmeye, isteyen buradaki da- man organizasyon büyümüş ve Türkler ve erkekler de yanışma ruhunu görmeye” gelsin diyor. “sosyal futbol”u tanımaya ve organizasyonlara gelme- Takıma yabancıların ilgi göstermesinin sebebini “Şu ye başlamış. “Sosyal futbol”a göre bir müsabaka fiziksel anda oyuncularımızın yarısı Türk, yarısı yabancı. İstan- bir mücadeleden çok daha fazlası. Futbol sadece farklı bul’a gelmiş ve kimseyi tanımayan bir yabancının takım toplumlardan insanların kaynaşması, birbirini anlaması Siz de “EatPrayFootball”a bulması ve oynaması çok zor.” sözleriyle açıklayan Bel- için bir araç. Zaten maç skorları da ekibin çok umurun- katılmak ve Eylül ayında yapılması han, “Ayrıca kendi maç organizasyonları dağılmış ya da da değil. Onlar için önemli olan dostluk, dayanışma ve planlanan turnuvada oynamak bozulmuş Türk oyuncular da bize katılıyor. Zaman için- “birlikte takılma”nın verdiği keyif… “Futbol erkek oyu- istiyorsanız. Facebook’tan “ITeam” de iş sebebiyle, evlilik sebebiyle gibi pek çok sebepten nudur” safsatasının karşısında bir antitez olarak her haf- sayfasına mesaj atabilirsiniz takımı dağılan Türk oyuncular var.” diyor. ta Kadıköy’de yaptığı maçlar ile duruyorlar. Alina Bel- han I-Team’i anlattı… “FUTBOL BİRLEŞTİRİCİ BİR OYUN” “I-Team” olmasının sebebi ise İngilizce enternasyonel Amacını gerçekleştirmek için futbolu seçme nede- LETONYA’DAN GELDİ TAKIM KURDU anlamına gelen “international” ve İstanbul’un ilk harfi nini “Furbol sadece futbol değil. Futbol insanları bir- Alina, bundan üç sene önce Mehmet Belhan ile ev- olmasından kaynaklıymış. Daha sonra aralarına erkek- leştirici bir oyun.” sözleriyle açıklayan Belhan, “Uzun lenerek Letonya’dan Türkiye’ye gelmiş. Letonya’da leri de almaya karar vermişler. Oldukça dikkat çekici ve yorucu bir günün ardından, her türlü hava koşulun- alışık olmadığı şekilde birçok halı saha ile karşılaşmış maçlar oynayan takımın organizasyonlarına bir zaman da sahaya çıkıp emek sarf eden, oynayan herkesin birer ve futbolla ilgilenmeye başlamış. Sosyal medyadan sonra Türkler de gelmeye başlamış. Sonunda 50’den kahraman olduğunu düşünüyorum.” diyor. Dünya ku- yaptığı çağrıyla ve arkadaşlarının da gelmesiyle sadece fazla ülke vatandaşının katıldığı dev bir organizasyo- pasını takip ettiğini söyleyen Belhan, Rusya’yı destek- kadınlardan oluşan bir takım kurmuş. Takımın adının na dönüşmüş.” lediğini söylüyor. Yaşam 6 - 12 TEMMUZ 2018 15

Amatör Günleri, Kadıköy Belediyesi Karikatür Evi’nde usta çizer Behiç Pek buluşmaları ile devam ediyor. Amatör çizerlerin karikatürleri, iki sayıda bir gazetemizin Amatör Köşesi’nde sizlerle buluşacak Hazırlayan: Özge Özveren Merhabalar. Sıcakların yüzünü tamamen gösterdigi şu

Canım makyaj sıralar ne yesek diye düşünür olduk. Size bu hafta yine pamuklarını çöpe atar mısın lütfen? pratik tarifler verecegim. İster ana yemek ister beş çaylarınıza yapın. Ana yemegin yanına bir tamamlayıcı olarak da düşünebilirsiniz... Şimdiden afiyetler olsun... KARiKATÜR EVi KARiKATÜR

Zübeyde Coşkun (Yetişkin) Tahİn soslu nohut köftesİ Malzemeler: • 2 diş sarımsak • 1 su bardağı haşlanmış • 3-4 dal maydanoz nohut • Tuz, Karabiber, Kırmızı • 1 çay bardağı bulgur pulbiber • 1 soğan • 3 diş sarımsak Üzerİnİ süslemek İçİn: • Yarım demet ince kıyılmış • Taze soğan maydanoz • 1 yumurta Not:Yanına yoğurtla servis • Tuz yapabilirsiniz. • Karabiber, Kimyon, Kırmızı pulbiber • 3 yemek kaşığı galeta unu • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu Yapılışı: dinlendirin. Karışımdan parçalar Sevgi Ünal (Yetişkin) Kızartmak İçİn: Köfte için, bulguru bir kaba alıp kopartıp yuvarlayın ve kızgın yağda • Ayçiçek yağı üzerine sıcak su gezdirin ve üzerini kızartın. Kağıt havlu üzerine alarak bir tabakla kapatın. Şişmesi için 20 fazla yağını çektirin. Sos için gerekli dakika bekletin. Kalan malzemeyi olan tüm malzemeyi bir kasede Tahİnlİ sos İçİn: püre kıvamına gelinceye kadar mutfak karıştırın. Köfteleri bir servis tabağına • 1 su bardağı tahin robotundan geçirip şişen bulgura alın. Üzerine sos gezdirin. ve üzerini • 2 limonun suyu ekleyin. Tüm malzeme iyice karışıncaya Taze soğanı ile süsleyerek sıcak servis Yağmur Arığ (Yaş 13) Yankı Balkan (Yaş 11) • 1/4 çay bardağı su kadar yoğurup buzdolabında iki saat yapın.

YARDIM EDİN! CEVİZLİ BALLI YOĞURT FROZEN Canpolat Gülen (Yaş 13) Evet bu sıcak havalarda içimizi serinleten ve bir o kadarda düşük Ne kalorili lezzetli hafif bir tatlı tarifi sizlerle,afiyet olsun :) yapıyorsun? Malzemeler: ve ağzını kapatıp dondurucuya

Dizi • 500 gr süzme yoğurt alın. Birkaç saat dondurucuda izliyorum • 3 yemek kaşığı bal kaldıktan sonra çıkarıp tekrar • 2 tatlı kaşığı vanilya iyice karıştırın ve kapağını • 100 gr iri kırılmış ceviz kapatıp bekletmeye devam edin. Yapılışı: İyice donduktan sonra çıkarıp Derin bir kasede yoğurt, bal 5-10 dakika bekletin ve ve vanilyayı çırpın. İri kırılmış dondurma kaşığıyla alıp servis Su Ece Boztepe (Yaş 11) Olivia Nil Işık (Yaş 8,5) cevizi ekleyip karıştırın. Hava kaselerine koyun. Üzerine bal Afiyet almayacak şekilde bir kaba alın gezdirerek servis yapın. olsun...

BULMACA 13 Temmuz Cuma

SOLDAN SAĞA: 12 3 45678910 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 1-‘Battal Gazi Geliyor’, ‘Toprağın Teri’, ‘Yedi Bela Hüsnü’ gibi filmleriyle tanınan sinema yönetmeni… Zülfü Livaneli’nin bir filmi. 2-Mutfakta musluk altında bulaşık yıkamaya 1 yarayan tekne… Kıyı limanları arasında seferler yapmak üzere inşa edilmiş ve donatılmış küçük yük gemisi… Saygısız, çekinmesi olmayan. 3-Yazılı kağıt… Eski dilde çivit… 2 1965’ten sonra Amerika’da olduğu kadar Avrupa ve Japonya’da süsleme ve moda alanında büyük etki yapan bir sanat akımı… Yasaklama. 4-Çinko elementinin simgesi… Ergin… Güney Amerika’da yaşayan bir memeli hayvan ve bu hayvanın yumuşak, hafif, 3 dayanıklı ve parlak olan yünü… Çıban. 5-Vestiyer… Türk Standartları Enstitüsü’nün kısaltması… Kovuşturma. 6-Franz Kafka’nın bir romanı… Küre biçimli flüt türü… Aktinyum 4 elementinin simgesi. 7-Dağtavuğu… Geniş bir alana kurulmuş, büyük ve gösterişli ev… Örülerek dokunan bir cins yün kumaş. 8-Mayalı hamuru bezelere ayırarak yufka 5 durumuna getirip sac üzerinde pişirdikten sonra alt ve üst kısımlarının yağlanmasıyla yapılan ekmek… Mercek… Doğu Anadolu Bölgesi’nde bir ırmak. 9-Lityum elementinin simgesi… Deha sahibi, dahi… Üye… Bir bağlaç… Güç simgesi olarak taşınan değnek. 6 10-Mısır turnası… ‘Susuz Yaz’ın yazarı… Ezgi, türkü, nağme. 11-Macun… Büyük yaba… ‘Germinal’in yazarı. 12-Kunduz kürkü... Konya’da bir baraj… Gelecek, istikbal… İplik. 7 13-Dar, çok ince metal parça… Avrupa Parlamentosu’nun kısa yazılışı… Halk dilinde gökkuşağı. 14-Şırnak’ın bir ilçesi… Yavru yetiştirecek duruma gelmiş olan hayvan… 8 Seyelan… İyice yanarak ateş durumuna gelmiş kömür ya da odun parçası… Konut. 15-Emekli… Bir tür et yemeği… ‘… Fleming’ (Yazar)… Kraliçe. 16-Prometyum elementinin simgesi… Multipl sklerozun kısa yazılışı… At yetiştirilen tesis… Gezme, gezinti… 9 Notada duraklama zamanı. 17-Eskiden kullanılan 7,692 kilogram olan ağırlık ölçü birimi… Tornacılıkta bir deliğin ağzını genişletmeye yarayan çelik alet… Eğik olmayana. 10 18-Lanetlenmiş… Otoyol, ekspres yol… Irak’ta bir kent. 19-Üzeri siperli masa lambası… Sevgili… Olumsuzluk belirten bir önek… İçinde maden eritilen kap. 20-Parlak, pamuklu 11 kumaş… 1991 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi olan yazar.

YUKARIDAN AŞAĞIYA: 12 1-‘Şafak Türküsü’, ‘Müebbet Türküsü’, ‘Suda Seken Hayat’ gibi kitaplarıyla tanınan şair… Elif Şafak’ın bir romanı. 2-Oyunda zayıf tarafa önceden verilen geçici 13 üstünlük… Çavuşkuşu, hüthüt... Zaman, çağ… Abla. 3-Divan edebiyatında sevgilinin kirpiği… Denizli’nin bir ilçesi… Üstten sağa doğru eğik olan basım harfi. Bir kimsenin 14 egemenliğini tanıma. 4-Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki… En çok vadilerde, yamaçlarda bulunan, kil ve kum karışımı, sarı renkli verimli balçık… Yemek 15 odası. 5-Mecazen, ne söyleyeceğini şaşırıp kelimeleri birbirine karıştırmak… Otomatik para çekme makineleri için kullanılan kısaltma… Bir şeyin görülen yanı, yüzü… Üç beyazdan biri. 6-Çalma, aşırma anlamında kullanılan argo sözcük... Satrançta bir taş… 16 İnci Aral’ın bir romanı. 7-Bir renk… Defol, git, kaybol anlamında bir söz… Televizyon camı, görüntülük… Vücut biçimi. 8-Başıboş hayvan… İlgi eki… Izdırap… Abartılı gurur, kuşku, 17 sanrı, güvensizlik ve bencillikle belli olan bir ruh hastalığı. 9-Türkiye saati ile anlamında kısaltma… Azarlama, başa kakma… Hastalık… Rüzgar, yel. 10-Bir konuyu açıklamak 18 için hazırlanmış resim ya da levhalardan oluşmuş kitap… Aşınmadan arta kalmış tek tepelere verilen ad… Toplu olarak ava çıkma. 11-Hangi şey… ‘Sergio …’ (Yönetmen)… Hammadde işlenerek yapılan her türlü mal… Radon elementinin simgesi. 12-Çoğu tek 19 parça kadın giysisi… Kasaplık hayvanları kesen kimse… Renkli, kareli (kumaş)… Bir nota. 13-Oyunda yenen ve yenilen olmaması, berabere kalma… Yardımcı, yamak… Sıkıntı 20 verme, üzme. 14-Seçmeli yemek… Babanın kız kardeşi, hala anlamında yöresel bir sözcük… Malik, sahip… Japon tiyatrosunda bir tür. 15-Karnını bıçakla deşme yoluyla kendini öldürme… İradeli, gayretli, kararlı… Hava basıncı birimi.1 6-Mersin’in bir ilçesi… GEÇEN SAYININ ÇÖZÜMÜ Kayın, kayınbirader… Telefon konuşmasında kullanılan ilk sözcük… Zülfü Livaneli’nin SOLDAN SAĞA: 1-Necati Tosuner, Talika 2-İfade, Eko, Aperitif 3-Lome, Aram, Damar, Fino 4-Greta Garbo, Ritim, Nan 5-Kaman, Odak, Elara 6-Nba, İhtilal, bir romanı. 17-Su.. Manila keneviri… Dizginleri koyuverilmiş atın dörtnala koşması… Etene 7-Manat, Ali, Pelin Esmer 8-Ad, Tobb, Kritik, Villa 9-Remiz, Ay, On, Mim, Eh 10-Ek, Pb, Amip, Baylan 11-Ama, Paul Auster, Aidat 12-Rulman, Lt, Hektar Göreceli. 18-Füzelerin havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek… O 13-At, En, Doku, Sima, Yeke 14-Latife, Esenleme, San 15-Susak, Hin, Mo, Nami 16-Alil, Lapalapa, Rakkas 17-Kulübe, Troy, şiar, Ama 18-Ak, Rayba, Hız, Esbap yer… Isıya dayanıklı, havada oksitlenmeyen bir element. 19-Harekete hazır, tetikte… 19-Dj, Lolita, Ram, Aut 20-Itriyat, Şaşkınbakkal. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1-Nilgün Marmara, Sakağı 2-Efor, Bade, Mutluluk 3-Camekan, Meal, Asil, Dr 4-Adeta, Atik, Metalürji 5-Te, Amitoz, Panik, Ba 6-Agah, Afiş… Birçok kimsenin toplanıp elbirliğiyle bir kişinin ya da bir topluluğun işini görmesi Pan, Leyla 7-Taranta Babu, Deha, Bot 8-Ar, İl, Leo, İptal 9-Sembolik, AA, Kenar, İş 10-Uk, Oda, Romulus, Lorta 11-Nod, Alpinist, Emay, Aş 12-Ark, Et, Pt, Snop ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi… Tanrıtanımaz. 20-Büyükanne… ‘Ay ve Şenlik 13-Rami, Elim, Ehil, Aşırı 14-Patetik, Bremen, İzan 15-Terilen, Ma, Kamara, Mb 16-Ar, Maneviyat, Emare 17-Lif, Resimli Ay, İk, Sak 18-İtina, Ml, Adres, Kabuk Ateşleri’, ‘Yaşama Uğraşı’, ‘Çıplak Modeller’ gibi kitaplarıyla tanınan yazar… Utanma. 19-Kina, Selena, Kalamata 20-Afoni, Rah, Tren, Sap. Adres:­ Osmanağa Mahallesi www.gazetekadikoy.com.tr Söğütlüçeşme Cad. Kalem Sok. No: 7 Kat: 2 / A Blok Kadıköy / İSTANBUL Tel: (0216) 348 70 60 Reklam: (216) 345 82 02 E-posta: [email protected] Dağıtım: Mehmet Gündoğdu (0532) 727 01 07 Yıl: 19 / Sayı: 946 13 - 19 TEMMUZ 2018 FESTİVAL PROGRAMI 13 Temmuz 2018 Cuma TEBEŞİR DAİRESİ (6+) Altkat Sanat Tiyatrosu Ülkelerini terk etmek zorunda kalan Prens ve Prenses, çocukları Michel’i sarayda unutup giderler. Sarayın hizmetçilerinden olan Gruşe bebek Mi- chel’i bulup onu kendi çocuğu gibi büyütür. Artık Michel, Gruşe’yi anne olarak bilmektedir. Peki, bir gün prenses çıkıp gelirse ne olur?

14 Temmuz 2018 Cumartesi KORSAN KARDEŞLER HAZİNE PEŞİNDE (3+) Boğaziçi Oyuncuları Korsan olan iki kardeş arasında, en iyi korsanın kim olduğu hakkında bir anlaşmazlık çıkar, anlaşmazlığı çözmek için babaları onlara bir harita ve gemi verir. Gizemli hazineyi kim önce bulup getirirse en iyi korsanın o olacağını söyler. İki kardeşin bu yolculukta yaşadığı maceraları izlemek için Özgürlük Parkı’na.

15 Temmuz 2018 Pazar RENKLER ÜLKESİNİN HİKAYESİ (3+) Tiyatro Lika Ödevi için hikaye okuması gereken Işıl çok sıkılır ve ailesinden yardım is- ter. Işıl’ın hikayeyi okumadan özetini çıkarmak istediğini anlayan ablası ona bir kalem verir ve arkadaşları gelmeden ödevini bitirmesini ister. Hi- kayeyi okumaya başlayan Işıl kalemini yatağının altına düşürür ve kale- Çocuk Tiyatro mini ararken kendisini Renkler Ülkesi’nde bulur. 16 Temmuz 2018 Pazartesi PABLO PİCASSO (6+) Tiyatro 34 Picasso bir türlü resim yapamamaktadır. Bir gece, evine gelen Mavi İlham Perileri sayesinde, tekrar resim yapmaya başlar. Bu Picasso’nun “Mavi Dönemini” anlatır. Hemen ardından başlayan “Pembe Dönem” ise, gelen Pembe İlham Perileri sayesinde başlar. Mavi ve Pembe Periler arasındaki Festivali başladı! çatışma, aslında Picasso’nun, içinde yaşadığı çatışmayı simgeler. l Alper Kaan YURDAKUL Çoğu çocuğu tiyatroyla tanıştıran, Kadıköy 17 Temmuz 2018 Salı Belediyesi Çocuk Tiyatro Festivali, yine ÇİZMELİ KEDİ MÜZİKALİ (3+) adıköy Belediyesi’nin gelenekselleşen “Çocuk keyifli yaz akşamlarına imza atmaya başladı Altınok Tiyatrosu Tiyatro Festivali”, 11 Temmuz Çarşamba günü, Geçmiş zamanda ülkenin birinde bir değirmenci ve üç oğlu yaşar. Değir- Alkış Tiyatrosu’nun “Külkedisi Masalı” oyu- menci büyük oğluna değirmeni, ortanca oğluna eşeği, küçük oğluna da K nuyla başladı. 15 gün boyunca her akşam farklı kedisini miras bırakır. Küçük oğlu kendisine bir kedinin miras kalmasından bir çocuk oyununun ücretsiz izlenebileceği, çocukları tiyat- pek memnun olmaz. Kedi bunu duyar ve hemen sahibinden bir çift çizme ro ile tanıştırıp, açık havada oyun seyretme keyfini yaşatan ister. Zekâsını kullanan kedi sahibine hiç de değersiz bir miras olmadığını kanıtlamak için zorlu bir göreve hazırdır. festivale, bu yıl da ilgi yoğun oldu. Minikler ve ebeveynleri, içinden geçtiğimiz sıcak yaz günlerinde Özgürlük Parkı’nın doğal ortamında bir yandan ciğerlerini oksijenle doldurur- 18 Temmuz 2018 Çarşamba ken, diğer yandan yıldızlar altında birbirinden eğlenceli ve KİTOPYA (3+) öğretici tiyatro oyunlarını izlemenin keyfine vardı. Biz de Tiyatro Aba oyunları izlemeye gelen çocuklara, ailelere ve oyuncula- Deniz, öğretmeninin hediye ettiği kitabı okurken kendini birden kitaplar şehri ra mikrofon uzattık. Çocukların bir kısmı ilk defa tiyatro- Kitopya’da bulur. Kitaplar şehrinde yaşayan kitap kahramanları, çocuklar ar- ya gelmenin heyecanını gazetemizle paylaşırken, ebevey- tık eskisi kadar kitap okumadığı için kaybolmak üzeredir. Deniz kitap kahra- nler festivalden oldukça memnun olduklarını dile getiriyor. manlarına yardım eder ve kitaplar şehrini eski güzelliğine kavuşturur.

19 Temmuz 2018 Perşembe MİNİK KAHRAMANLAR MÜZİKALİ (3+) Tiyatro Roza Oyunumuzun kahramanları Cırcır böceği, karınca, örümcek, ateş böceği ve kelebek bir sabah uyandıklarında bahçelerindeki çiçeklerin ve bitkilerin renklerinin değiştiğini görürler. Bunun sebebi ise bahçeye atılan atık pildir.

20 Temmuz 2018 Cuma MUTLU KEDİCİKLER ÜLKESİ MÜZİKALİ (2+ ) Zeitgeist Sahne Mutlu Kedicikler ülkesi diye bir yer varmış. Efsanevi Bilge Kedi’nin de ya- şadığı bu ülkede bir kedinin hayal edebileceği her şey varmış. Bu ülkeye Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu sevgiyi saygıyı paylaşmayı ve dostluğu bilen kediler kabul ediliyormuş. çocuklarla tiyatro izledi

“ÇOCUKLAR MUTLU, VELİLER MEMNUN” 21 Temmuz 2018 Cumartesi Yeğenlerini toplayarak Çocuk Tiyatro Festivali’ne ge- DUYGUSAL KEMAN İLE KOMİK DAVUL (3+) len Cemil Sönmez, “Öncelikle bunu ücretsiz sunmaları çok Öykü Sanat Merkezi önemli bir şey. Çünkü başta tiyatro olmak üzere ülkemizde Viyana’ya ailesi ile tatile giden küçük balerin Derya, bir restaurantta ye- sanata ulaşılabilirlik çok fazla değil. Toplumda dönüştürücü meklerini beklerken yorgunluktan uyuya kalır. Riyasında kendini Viyana olduğunu düşündüğüm yerel yönetimlerin bunu yapmasının Konservatuvarı’nda bulur. Bu ihtişamlı müzik okulunda tüm müzik ens- ayrı bir önemi var tabi. Sanata değer veren siyasetçilerin ol- trümanları tek tek canlanır. duğunu bilmek insanı mutlu ediyor.” Torunuyla birlikte tiyatro izlemeye gelen Alpan Cemil 22 Temmuz 2018 Pazar Er, “Çok olumlu bir davranış. Bu konuda belediyeyi tebrik ediyorum. Senelerdir çocuklar için olan da büyükler için olan PİNOKYO KOMEDİSİ (3+) tiyatro festivaline gelmeye devam ediyoruz.” derken torunu Tiyatro Yeni Çizgi Pinokyo ele avuca sığmaz, yaramaz ama iyi yürekli bir tahta kukladır. Okul- Ceren Er, “Oyunları çok sevdim ve buraya dedemin araba- dan kaçtıktan sonra çok uzun bir yolculuğa çıkar. Okula gitmek yerine kuk- sıyla geldim. Oyun üvey anne, üvey kardeşler, prens ve ayak- la tiyatrosundaki oyuna dahil olup Kuklacı Gorgorelli’nin elinde rehin kalır. kabısını düşüren Külkedisi’nin hikâyesini anlatıyor. Bundan Denizdeki mücadelenin sonunda yüzme bilmeyen babasını da kurtaran Pi- sonrada oyunlara gelmek istiyorum. Çok eğlenceli.” dedi. nokyo, Mavi Peri tarafından, ödül olarak gerçek bir çocuğa dönüştürülür. 10 yaşındaki Taha Berk Demir, “Arkadaşımla oyun oy- nuyorduk. Annem bana gel Özgürlük Parkı’na tiyatro izle- 23 Temmuz 2018 Pazartesi meye gidelim dedi. Bunu duyunca çok sevindim. Okulda hazırladığımız bir tiyatro oyunu vardı. Ona çok benziyor- SÜPER DEDEKTİF - GİZLİ GÖREV (4+) du. İlk defa geçen sene tiyatroyu bu parkta izlemiştim. Her Tiyatro Minerva gün gelmek istiyorum” derken, Taha Berk’in annesi Nedi- Süper Dedektif tiyatro oyun dizisi kahramanımız Cingöz’ün maceraları- me Demir, “Biz 2 senedir geliyoruz bu etkinliğe. Aykurt nı konu alıyor. Her bölümde ayrı bir maceraya atılarak kötü kalpli insanlar, hırsızlar ve casuslarla amansız mücadele eden Süper Dedektif Cingöz, Nuhoğlu’ndan çok memnunuz. Hemen hemen belediye- kaybolan insanları, hayvanları değerli eşyaları ve hazineleri bulmada ol- nin bütün merkezlerinden ve etkinliklerinden faydalanıyo- dukça usta bir dedektiftir. ruz. Karikatür Evi’nde karikatür eğitiminden, Çocuk Sanat Merkezi’nde keman eğitimine kadar… Hatta çocuğum 23 Nisan’da gerçekleşen resim yarışmasında üçüncü olmuş ve 24 Temmuz 2018 Salı ödülünü Aykurt Nuhoğlu’nun elinden almıştı. Kadıköy’de KÜÇÜK KARA BALIK (4+) yaşadığımız için çok memnunuz” dedi. Balon Kukla Tiyatrosu 5 yaşındaki Kerem Gürsoy, “Buraya arkadaşım ve ba- Küçük bir derede yaşayan “Küçük Kara Balık” farklı yerleri, denizleri merak bamla geldim. İlk defa tiyatro izledim. Müzik ve dansı çok edip dururmuş. Bir gün hayallerini gerçekleştirmek için bu yolculuğa çık- sevdiğimden oyunu da sevdim.” derken arkadaşı Ata Ozan maya karar vermiş. Yol boyunca birçok maceranın içine girip çıkan “Küçük Akgül “Oyunda adamlar koştu, müzikler çaldı. Çok komik- Kara Balık” hayal ettiği açık denizlere acaba ulaşabilecek mi? ti.” sözleriyle duygularını dile getirdi. 25 Temmuz 2018 Çarşamba 25 TEMMUZ’DA BİTİYOR! ÇİFTLİKTE PATIRTI (3+) Bu yıl 17.sı düzenlenen festival 25 Temmuz Çarşamba İstanbul Kumpanyası akşamı İstanbul Kumpanyası’nın “Çiftlikte Patırtı” oyunuyla Ali Babanın çiftliğinde yaşayan hayvanlar aralarındaki incir çekirdeğini son bulacak. Uzun kuyruklar oluşmaması için davetiye uygu- doldurmayan sorunlar sebebiyle sürekli huzursuzluk yaratmaktadırlar. lamasına geçilen festivalde, izleyiciler davetiyelerini Özgür- Günün birinde Ali Baba kahramanlarımıza bir ders vermek ister. Bir veda lük Parkı’nda bulunan Açık Hava Tiyatro gişesinden ve Ka- mektubu yazar. Tüm bu huzursuzluklardan bıktığını ve mutlu olabileceği dıköy Belediyesi Kültür Merkezleri’nden temin edebilirler. bir çiftliğe taşınmaya karar verdiğini bildirir.