Cengiz Bektaş Ile Mimari Üretimleri Üzerine Söyleşi

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Cengiz Bektaş Ile Mimari Üretimleri Üzerine Söyleşi CENGİZ BEKTAŞ İLE MİMARİ ÜRETİMLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ CENGİZ BEKTAŞ İLE MİMARİ ÜRETİMLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ SALT025-CENGİZ BEKTAŞ-001 CENGİZ BEKTAŞ İLE MİMARİ ÜRETİMLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ Bu yayın, 20 Mart’ta kaybettiğimiz, kendisini ba- zen ozan-mimar-yazar bazen de yüksek mühen- dis-mimar olarak tanımlayan Cengiz Bektaş’la Ekim 2019’dan Şubat 2020’ye dek aralıklarla sürdürülen söyleşileri bir araya getirmektedir. Bektaş’ın mimari projeleri arasından seçili bir kısmı arşivcinin merak duygusuyla yeniden ele alınarak yapılan bu uzun sohbet, mimarın yak- laşık altmış yıla yayılan pratiğinin izini SALT Araştırma’daki arşivi aracılığıyla sürmeyi hedef- lerken söz konusu belgeleri yeni yorumlara açar. Cengiz Bektaş’ın 1980 öncesi ve sonrası üretimi- ni karşılıklı okuma yapmaya elverecek biçimde ve devamı gelmek üzere planlanmış buluşma- ların çıktısı niteliğindeki bu yayın, bir anlamda Bektaş’ın süreç odaklı yaklaşımının küçük bir anlatısı olarak kabul edilebilir. ― Tuğçe Kaplan, SALT Araştırma Arşiv Sorumlusu SALT025-CENGİZ BEKTAŞ-002 CENGİZ BEKTAŞ İLE MİMARİ ÜRETİMLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ Tuğçe Kaplan: Benim önerim bu 1979 yılında Yaprak Kitapevi’nden basılmış Proje Uygulama kitabından faydalanarak onunla benzer bir izlekte 1980 öncesi yapılarınızı düşünsel arka planlarıyla birlikte konuşmak. Sizin de bina bilgisine çok da kaymadan yapılar özelinde vurgulamak isteye- ceğiniz noktalar vardır. Özellikle arşivinizin bize sunmadığı hikâyeler de ilgimi çeker. Ben kendimce yapılarınızdan şöyle bir seçki yaptım. Ne düşünürsünüz? Cengiz Bektaş: Şimdi bunu mu [Kitap: Proje Uygulama] esas aldınız? TK: Şimdilik evet. Buradaki gibi konu konu ayırarak da ilerleyebiliriz. İşleyim yapıları, okullar, çarşılar, toplu konutlar, yaşlılar için yapılar gibi... Aslında kırk yıl önce/kırk yıl sonra (1979-2019) gibi bir karşılaştırma yapmaya elverecek şekilde yapı- Cengiz Bektaş, Proje Uygulama 2 - Mimarlık Çalışmaları, larınızın üzerine konuşabiliriz diye düşündüm. Yaprak Kitabevi, Ankara, 1979. SALT025-CENGİZ BEKTAŞ-003 CENGİZ BEKTAŞ İLE MİMARİ ÜRETİMLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ CB: Tabii hepsinde yarar var. Göçte kurulur ben Muğla’da bir müze deyince herkes zannediyor kervan derler, çalıştıkça ortaya çıkacaktır. ki Bodrum’dan, Fethiye’den parçaları toplayaca- ğım. Hâlbuki ben hiçbir ülkenin, yerinde olan bir TK: Bunun dışında sonraki haftalarda 1980 son- anıtı, yapıtı almaması gerektiğini savunuyorum. rası pratikleriniz, Mavi Yolculuk ve Kuzguncuk üze- In-situ [yerinde] olmalı her şey. Londra’da sokakta rine de konuşmak isterim. Ama tabii, dediğiniz gibi, dolaşıyoruz bir gün oğlumla beraber, oğlum omu- konuşmaya başladıkça farklı şeyler de çıkacaktır. zumda, BBC bir mikrofon uzattı, “Niye Londra’da- sınız?” diye sordu. Ben de “Oğluma Anadolu’yu CB: Evet. Ben zamanı iyi kullanmak zorunda- anlatıyordum. ‘Nereye gitti tüm o eserler?’ diye yım. 86 yaşına giriyorum ve hâlâ 25 yaşında gibi sordu. ‘Ben de Londra’da bir kırk haramiler depo- çalışıyorum. Ama dış ilişkilerim beni zorluyor. su var’ dedim ve onu göstermeye geldim” dedim. Haftada iki gün Muğla’dayım. İddialı bir müze Sonra bunu yayınladıklarını da duydum. Şimdi için. [Söyleşi gerçekleştiği zaman Muğla Bölge Mü- bunu söylemiş bir insan olarak Muğla çevresine zesi yapımı üzerine çalışıyordu.] Ama orada yaptı- gidince, “biz size hiçbir şey vermeyiz” diyorlar. ğım sadece bir müzeden ibaret değil. “Türkiye’de Yahu kimi, neyi istiyoruz sizden? İstemiyorum ki. müze nasıl olmalı?” sorusunu sorup bir çalıştay örgütledim. Türkiye’de bu konu üzerinde bir TK: Ne zaman açılacak bu müze? şeyler söylemiş olan insanları, örneğin Mehmet Özdoğan’ı, aydınlatma uzmanı olarak Yıldız [Tek- CB: Sene sonuna belki, yüklenicinin duru- nik] Üniversitesi’nden Müjgan Şerefhanoğlu’yu, muna bağlı. Yaptığım sadece müze değil aslında, Baksı Müzesi nedeniyle Hüsamettin Koçan’ı, Muğla’nın belleği bir anlamda. Müze sadece yapı birçok müzede müdürlük yapmış Sabahattin anlamına da gelmiyor, önemli olan onun içerisin- Türkoğlu’nu, bunların hepsini çağırdım, genç de ne anlatılacağı. Amacım florasından faunasına, kuşaktan da benim çıraklardan birini, Nevzat’ı Muğla’nın binlerce yıllık tarihini sergileyebilmek. [Sayın] çağırdım. Ve orada hep beraber tartıştık. Düşüncem bir anlamda onaylandı. O da şu: Mesela TK: Bölge Müzesi gibi bir adlandırma sizin SALT025-CENGİZ BEKTAŞ-004 CENGİZ BEKTAŞ İLE MİMARİ ÜRETİMLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ tasarımınızı nasıl etkiler? Mesela son zamanlarda yım, seninle yapalım” diye. Muğla Türkiye’nin en açılan çağdaş sanat müzeleri hâlen gündemde. çok kıyısı olan ili. Buna rağmen bugün Muğlalı- Eskişehir Odunpazarı’ndaki [OMM] olsun, bura- ların balıkçılıkla hiç ilgisi yok. Oşinografi eğitimi da Dolapdere’deki [ARTER] olsun. Sizin mimari almış bir çocuğa şart koştum, “git buranın balık- çizginize çağdaş sanat müzesi ile bölge müzesi çılarıyla çalış, ne var denizde öğren” diye. Deniz arasındaki fark nasıl yansırdı? yaşamını, balığı bilmek bilgi varsıllığıdır ama aynı zamanda çocuğun yaşamıyla ilgili de çok önemli. CB: Oranın adı Odunpazarı değil de eşek pazarı Biz Türkiye’yi tanımıyoruz. Yukarıda eski Muğla var, olsaydı ona göre mi bezek yapacaklardı? Müze dış o güne kadar kimse çıkmamış oraya mimarlardan, görünüşüyle değerlendirilemez. Ne anlatacaksınız şehircilerden. Bir kere gezi düzenledim Lagina’ya, müzede? Benim anlatacaklarım yedi yaşından yet- iki kişi geldi Mimarlar Odası üyesi olan. Otuz iki miş yedi yaşına kadar her Muğlalının kendi kimli- kişinin kalanı hep başkalarıydı. ğini, belleğini oluşturması için bilmeleri gereken şeyler. Ben cumhuriyetçi bir adam olarak baktığım Bu memlekette ne varsa hepsi benim. Bu bi- zaman Cumhuriyet bana neler vermiş ve nelerin linci yerleştirmeli. Ekrem Akurgal da son yılla- üstüne kurulmuş onları görmek, göstermek istiyo- rında bu düşünceye varmıştır. rum. Onun için benden o müzeyi isteyen insanlara şart olarak şunu söyledim: Personel de yetiştire- TK: İşleyim yapıları ile devam edelim mi? ceksiniz. Ben yetiştiriyorum, sekiz aydır benimle Denizli Boya Basma Apre ve Sarkuysan üzerine birlikte çalışan dört arkeolog genç var. Gidiyorum konuşabiliriz. mermerciye “Muğla mermeri olacak” diyorum. Bu mermer Muğla’nın olacak. Ben Denizli’den çok kolay CB: Sarkuysan’ın yönetim kurulu başkanı getirtebilirim istediğim mermeri hâlbuki. Orada benim abimdi, Cihan Bektaş. Bir gün Cihan abim- mermerci tanıdıklarım var. Ben yine de Muğlalı ler geldi Ankara’ya, “Biz uçak fabrikası kurmak mermerciyi ikna etmeye çalışıyorum, “on yıl sonra istiyoruz” dediler. Şimdi ben onları nasıl vazge- bir mermer kırıldığı zaman ben hemen seni bula- çireyim bu sevdadan? Bir soru sordum onlara: SALT025-CENGİZ BEKTAŞ-005 CENGİZ BEKTAŞ İLE MİMARİ ÜRETİMLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ “Yolcu uçağı mı yapacaksınız, savaş uçağı mı?” [DGSA’dan] bir de Teknik Üniversite’den [İTÜ’den] Şaşırdılar tabii. Ben de onlara dedim ki “Bakın oluşan iki grup kurdum. Huylarını biliyorum; siz altınla uğraşıyorsunuz. –Benim baba mesle- bunlar yarışmaya kalktılar ve yirmi gün içerisinde ğim kuyumculuk– Altın nereden elde ediliyor? o fabrikanın tüm çizimlerini bitirdik. Çizdiğimiz Bakırdan. Yani bakırı ergitiyorsunuz, oradan bir fabrikanın tasarımı Lurgi’nin o her yere gönderdi- bölüm çamur çıkıyor, o çamurun içinden altını ği tasarımdan çok daha iyiydi. Lurgi, benden izin ayıklıyorsunuz.” Böylece akıllarına girdim ve istedi planı kullanmak için. “Biz bu planı kullan- bakır fabrikası kurmaya karar verdiler. mak istiyoruz, size ne ödememiz gerekir?” diye sordular. Ben de “Bir şey istemiyorum, ödemenize Fabrikayı çizmek gerekiyordu. Almanya’dan gerek yok, kullanabilirsiniz” dedim. Sonra benim gelen bir fabrika planı vardı. Bizimkiler Lurgi planlarımı kullandılar. Sarkuysan da hiçbir zaman ile çalışıyorlardı. Lurgi o zaman Frankfurt’ta ba- zarar etmedi, hep kârdaydı. kırla uğraşan en iyi firma. Ben bir Akademi’den Sarkuysan Elektrolitik Bakır Fabrikası yönetim bölümü, Sarkuysan Elektrolitik Bakır Fabrikası iç mekânı, tahminen 1970'ler ortası, İstanbul tahminen 1970'ler ortası, İstanbul SALT025-CENGİZ BEKTAŞ-006 CENGİZ BEKTAŞ İLE MİMARİ ÜRETİMLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ Sarkuysan Elektrolitik Bakır Fabrikası, çalışma şemaları SALT025-CENGİZ BEKTAŞ-007 CENGİZ BEKTAŞ İLE MİMARİ ÜRETİMLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ Sarkuysan Elektrolitik Bakır Fabrikası, yerleşim planı Sarkuysan Elektrolitik Bakır Fabrikası, vaziyet planı SALT025-CENGİZ BEKTAŞ-008 SÖYLEŞİ: CENGİZ BEKTAŞ’LA MİMARİ ÜRETİM PRATİKLERİ ÜZERİNE TK: Sarkuysan ismi nereden geliyor? Şişha- ne’deki o görkemli Frej Apartmanı Sarkuysan İş Merkezi olarak geçiyordu. CB: Sarraflar, Kuyumcular, Sanatkârlar. Frej Apartmanı’nın Sarkuysan İş Merkezi olarak kul- lanılması benim önerim. Genel Müdürlük için bir yer arıyorlardı. Ben onlara dedim ki “Fabrika- nız Anadolu yakasında, Genel Müdürlüğünüz de Anadolu’da olsun.” Fakat onlar bu tarafta olsun istediler. Frej Apartmanı’nda bir yerin satılık ol- duğunu öğrendim ve almalarını önerdim. Benim bildiğim o binanın onarımını Muammer Onat yaptı. Arada bana da danışmalar olmuştu. Mu- ammer Onat’ı sever sayarım, gerçekten mesleğini çok seven bir insandı. Ama onarım konusunda birtakım yanlışlar oldu, heykeller vardı, beton karışımla onları yeniden yaptılar falan. TK: Apre’nin işvereni yakın arkadaşınız olan Esat Sivri, değil mi? CB: Evet. Maalesef çok kısa bir süre önce kay- bettik kendisini. Biz hısımız aynı zamanda onun- la. Hısım, evlilikler yoluyla akrabalık demek. Bir gün bir inşaat mühendisi geliyor, profesör aynı Denizli Boya Basma Apre Fabrikası SALT025-CENGİZ BEKTAŞ-009 iç mekânı, tahminen 1970’lerin sonu CENGİZ BEKTAŞ İLE MİMARİ ÜRETİMLERİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ zamanda fakültede, Esat’a
Recommended publications
  • European Journal of Turkish Studies, 19 | 2014, « Heritage Production in Turkey
    European Journal of Turkish Studies Social Sciences on Contemporary Turkey 19 | 2014 Heritage Production in Turkey. Actors, Issues, and Scales - Part I Producing an Official Heritage in a Time of "Neo-Ottomanism": Critical Approaches La fabrique du patrimoine en Turquie. Acteurs, enjeux, échelles - Partie I Le patrimoine officiel au prisme du « néo-ottomanisme » : approche critique Muriel Girard (dir.) Electronic version URL: http://journals.openedition.org/ejts/4930 DOI: 10.4000/ejts.4930 ISSN: 1773-0546 Publisher EJTS Electronic reference Muriel Girard (dir.), European Journal of Turkish Studies, 19 | 2014, « Heritage Production in Turkey. Actors, Issues, and Scales - Part I » [Online], Online since 17 December 2014, connection on 28 March 2020. URL : http://journals.openedition.org/ejts/4930 ; DOI : https://doi.org/10.4000/ejts.4930 This text was automatically generated on 28 March 2020. © Some rights reserved / Creative Commons license 1 TABLE OF CONTENTS Ce que nous apprend le patrimoine de l’État et de la société turcs : vue d’ensemble sur ce numéro double English version also available Muriel Girard 1.a. Making of categories, setting-up the instruments Le discours sur la protection du patrimoine en Turquie des Tanzimat à nos jours Stéphane Yerasimos Heritagisation of the “Ottoman/Turkish House” in the 1970s: Istanbul-based Actors, Associations and their Networks Ipek Türeli Insurmountable Tension? On the Relation of World Heritage and Rapid Urban Transformation in Istanbul Vivienne Marquart 1.b. Ottoman heritage as narratives and assets Re-creating history and recreating publics: the success and failure of recent Ottoman costume dramas in Turkish media. Josh Carney Civil Society’s History: New Constructions of Ottoman Heritage by the Justice and Development Party in Turkey Gizem Zencirci 1.c.
    [Show full text]
  • Inspirations from Europe's Leading Architects
    SHADES OF WHITE Inspirations from Europe’s leading architects. DEAR BAUMIT FRIENDS AND PARTNERS, It has been almost 10 years since However, white on a facade not only has an aesthetic reason, We were inspired Baumit created Europe’s largest but also a very tangible one: climate change. Temperatures facade colour system, Baumit Life, are rising, our cities are getting hotter and hotter. The albedo by the idea with 888 unique colour shades. effect or the reflective power of the colour white can effectively Even though the trend-barometer counteract overheating in certain regions. We want to make has taken a turn in a more purist more use of this effect. of richness and variety direction, there remain a multitu- de of possibilities. In this book, renowned architects from our 25 Baumit countries of one colour tone answer questions such as “Why do architects wear black and In this book, and with our latest build white?” Their surprising answers and many insights into Baumit colour-coup, we take a the international world of architecture can be found on the when we created look at the colour that is the sum following pages. of all colours of the rainbow: the colour white. The Inuit tribe uses the Baumit colour series a variety of different names for white, depending on the colour Enjoy browsing and perusing! and texture. We were inspired by this idea of richness and variety “12 Shades of White”. of one colour tone when we created the Baumit colour series Sincerely, “Shades of White”. It is dedicated above all to our design specia- lists, the architects, for whom white has always been a popular colour choice.
    [Show full text]
  • Seminar Participants
    iv Seminar Participants His Highness The Aga Khan Her Highness The Begum Aga Khan His Highness Prince Amyn Khan Professor Tugrul Ak~ura Architect/ Planner Mr. Akin Atauz Architect Professor Martin Biddle Archeologist TURKEY TURKEY UK Middle East Technical University Mimarlar Odasl University Museum Ankara, Turkey Konur Sokak 4 University of Pennsylvania Yeni~ehir 33rd and Spruce Streets Associate Professor of City and Regional Ankara, Turkey Philadelphia, PA 19104 USA Planning Editor of MiMARLIK (Architecture), published Director of the University Museum. quarterly, and MiMARLIK/HABERLER Director of Winchester Research Unit, England. (News), published semi-monthly, both by the Lecturer and Fellow at Exeter, Oxford University. Professor Orhan Alsa~ Architect Publications include: The Future of London's TURKEY Turkish Chamber of Architects. Past and Winchester in Early Middle Ages. Ye~ilyurt Sokak No. I3 Kavakhdere Dr. Afife Batur Architect/ Ankara, Turkey Architectural Mr. Garr Campbell Landscape Historian Architect/ President of "Gaynmenkul Eski Eserler ve Amtlar TURKEY Planning Consultant Yliksek Kurulu" (Committee for Preservation U S.A and Registration of Historic Buildings). Department of History of Architecture and Restoration Secretariat of H.H. the Aga Khan Istanbul Technical University Aiglemont Dr. Sami Mohsen Angawi Historian/ Restorer Istanbul, Turkey 60270 Gouvieux, France SAUDI ARABIA Member of the Turkish Society for the Preserva­ Member, Award Steering Committee Hajj Research Institute tion of Monuments and the Institute of History Various site design and planning projects in P.O Box 1540 of Architecture and Restoration France, U.S A., Pakistan, India, Iran. Jiddah, Saudi Arabia Authority in charge of the conservation and Mr. Sel~uk Batur Architect Dr.
    [Show full text]
  • The Socio-Spatial Transformation of Beyazit Square
    THE SOCİO-SPATIAL TRANSFORMATION OF BEYAZIT SQUARE A THESIS SUBMITTED TO THE GRADUATE SCHOOL OF HUMANITIES AND SOCIAL SCIENCES OF İSTANBUL ŞEHİR UNIVERSITY BY BÜŞRA PARÇA KÜÇÜKGÖZ IN PARTIAL FULFILLMENT OF THE REQUIREMENTS FOR THE DEGREE OF MASTER OF ARTS IN SOCIOLOGY FEBRUARY 2018 ABSTRACT THE SOCIO-SPATIAL TRANSFORMATION OF BEYAZIT SQUARE Küçükgöz Parça, Büşra. MA in Sociology Thesis Advisor: Assoc. Prof. Eda Ünlü Yücesoy February 2018, 136 Pages In this study, I elaborated formation and transformation of the Beyazıt Square witnessed in modernization process of Turkey. Throughout the research, I examine thematically the impacts of socio-political breaks the on shaping of Beyazıt Square since the 19th century. According to Lefebvre's theory of the spatial triad, which is conceptualized as perceived space, conceived space and lived space, I focus on how Beyazıt Square is imagined and reproduced and how it corresponds to unclear everyday life. I also discuss the creation of ideal public space and society as connected with the arrangement of Beyazit Square. In this thesis, I tried to discuss the Beyazıt Square which has a significant place in social history in the light of an image of “ideal public space or square". Keywords: Beyazıt Square, Public Space, Conceived Space, Lived Space, Lefebvre, Production of Space. iv ÖZ BEYAZIT MEYDANI’NIN SOSYO-MEKANSAL DÖNÜŞÜMÜ Küçükgöz Parça, Büşra. Sosyoloji Yüksek Lisans Programı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Eda Ünlü Yücesoy Şubat 2018, 136 Sayfa Bu çalışmada, Türkiye'nin modernleşme sürecine tanıklık eden Beyazıt Meydanı'nın oluşum ve dönüşümünü araştırdım. Araştırma boyunca özellikle sosyo-politik kırılmaların Beyazıt Meydanı'nın şekillenmesinde ne tür etkiler yarattığını 19.
    [Show full text]
  • M E L I S C a N K a R a Turkey, Izmir 35280 | +90 5368762976 | [email protected]
    M E L I S C A N K A R A Turkey, Izmir 35280 | +90 5368762976 | [email protected] Professional experiences Postdoctoral researcher, Foundation for Research and Technology-Hellas, Institute for Mediterranean Studies 01/04/2019 – 31/01/2021 • CuRe: Cultures and Remembrances (EU&ESPA Project in collaboration with the University of Hamburg, Ludwig Maximilian University of Munich, and Foundation for Research and Technology–Hellas (FORTH)/Institute of Computer Science (ICS) & NovelTech) Postdoctoral researcher, University of Crete, Department of History and Archeology 01/01/2019 – 01/07/2019 • The Silent Witnesses of the Population Exchange: The Buildings of Crete-Rethymno that Changed Hands with the Treaty of Lausanne Senior archivist, SALT Research & Programs 15/08/2016 – 01/05/2019 • Architecture and Design Archive (Doğan Tekeli-Sami Sisa Archive, Cengiz Bektaş Archive, Erkal Güngören Archive, Altuğ-Behruz Çinici Archive, Fazıl Aysu Archive, Yılmaz Zenger Archive, Gültekin Çizgen Archive) • Commissioners' Exhibition, 3rd-30th March 2018: ÇSM-Ankara (research & curatorial work) • Commissioners' Exhibition, 13th September-26th November 2017: SALT Galata-Istanbul (research & curatorial work) • Out of the Archive, 19th April-10th June 2017: SALT Ulus-Ankara, 23rd February-9th April 2017: SALT Galata-Istanbul (research & content) • Doğan Tekeli-Sami Sisa Archive public programs (with Pelin Derviş) • SALT Research Architecture and Design Archive public programs • Cengiz Bektaş Archive public programs (with Işıl Uçman Altınışık, Burak Altınışık,
    [Show full text]
  • The Ulema, Waqf, and Ottoman State (1789-1839)
    ELITE CONFIGURATIONS AND CLUSTERS OF POWER: THE ULEMA, WAQF, AND OTTOMAN STATE (1789-1839) by Selim Argun Institute of Islamic Studies McGill University, Montréal January, 2013 A thesis submitted to the Faculty of Graduate Studies and Research, McGill University, Montréal in partial fulfillment of the requirements for the degree of Doctor of Philosophy © Selim Argun 2013 wāw), the twenty-seventh letter of the Arabic alphabet is considered to have) ﻭ mystical qualities. A saintly saying warns the faithful against words that begin with this letter by drawing attention to the sense of heavy responsibility and perils of accountability attached to their meanings. For example, waqf (religious endowment), waṣāyah (will/trusteeship), wirāthah (inheritance), wakālah (legal representation), wadīah (entrustment), wizārah (ministry), are words one must approach with utmost care when using them in his/her daily life. It is even recommended that one should refrain from seeking a career in these professions. There is, however, even more to say about the mystery of the wāw. 1 According to the discipline of ebced,0F the numerical value of this letter is 6 and the pair of two wāws (66) are equal to the words Allah and Lale (tulip) in its arithmetical sense. This is why the two figures are often mixed in Ottoman architectural designs and decorative ornamentations. Moreover, the purpose of the two facing wāws engraved above the shortened door of imperial loges of 1 The first of several mnemonic formulas designed to help one learn the numerical values assigned to the letters of the Arabic alphabet. ii Ottoman mosques where the powerful Sultans performed their prayers in seclusion, called hünkâr mahfili, was to remind them greatness of the Almighty while they were forced to enter in a bowed position.
    [Show full text]
  • Tamir, Tadil Ve Tarih: Turgut Cansever Restorasyonlarının Anlamsal İçeriği
    48 49 MAKALE MAKALE Tamir, Tadil ve Tarih: Turgut Cansever Restorasyonlarının Anlamsal İçeriği Halil İbrahim Düzenli MAKALENİN ADI Tamir, Tadil ve Tarih: Turgut Cansever maç, Tanım, Kapsam, Evi Restorasyonu (Salacak, 1968-71), Restorasyonlarının Anlamsal İçeriği Yöntem Tollu Evi Restorasyonu (Süleymaniye, Repair, Renovation and History: The Content of Turgut Cansever’s Restoration Projects A Kelime kökenleriyle 1988, F. Cansever ile), Caner-Zerrin MAKALENİN TÜRÜ Araştırma Makalesi kurulan anlamsal ilişkilere Şaka Evi Restorasyonu (Rumelihisarı, MAKALENİN KODU EgeMim, 2020-4 (108); 48-55 MAKALENİN YAZARI Halil İbrahim Düzenli, Dr. Öğretim göre “onarma, diriltme, hayatına 1988, F. Cansever ile), Güner-Haydar Üyesi, Samsun Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım hayat katma” anlamlarına gelen Akın Yalısı Restorasyonu (Vaniköy, Fakültesi “tamir” ile “ayarını yerine getirmek, 1989-91, E. Öğün ile), Hadi Bey Yalısı MAKALENİN GÖNDERİM TARİHİ 15.07.2020 MAKALENİN KABUL TARİHİ 11.08.2020 dengelemek” anlamındaki “tadil” Restitüsyonu ve Restorasyonu (Kandilli, YAZAR İLETİŞİM BİLGİSİ halilibrahim.duzenli@samsun. kelimeleri hayat-nesne ilişkilerini 1994-99, E. Öğün ile), Recep Sefer Evi edu.tr yorumlamaya başlamak için verimli Restorasyonu (Kadırga, 2004, E. Öğün ORCID 0000-0002-7566-5926 bir anlama zemini oluşturmaktadır. ile). ÖZET Türkçe’deki “tamir” ve “tadil” kelimeleri etimolojik Mimarlık söz konusu olduğunda bu Bu makalede amaç Cansever ve kökenleri itibarıyla çağrışımları oldukça fazla olan kelimelerdir. Mimar Turgut Cansever’in restorasyon anlama çerçevesine tarih kavramı restorasyon işleri bağlamında tamir projeleri ise bu kavramların mimarlık aracılığıyla da eklenebilir. Daha çok eskiden var ve tadil kavramlarını tartışmaktır. açıklanması için uygun araştırma malzemeleri olarak olana yapılan müdahaleyi imleyen Tarih kavramı ise bu tartışmanın arka gözükmektedir. Böylelikle bugün daha çok teknik bir iş olarak algılanan “restorasyon” tartışmaya tamir ve tadilin, tarih kavramıyla planında yer alan bir yön verici olarak açılabilecektir.
    [Show full text]
  • Realizm-Ütopizm Kıskacında Şehir Ve İstanbul: Ev Ve Şehir Vakfı, Deprem Çalışma Grubu Ve Yeni Şehirler Projesi Üzerine *
    © ISSN: 1307-9905 Sayı Issue 22, Cilt Volume 8, Yıl Year 2017-2, 597-640 Realizm-Ütopizm Kıskacında Şehir ve İstanbul: Ev ve Şehir Vakfı, Deprem Çalışma Grubu ve Yeni Şehirler Projesi Üzerine * Halil İbrahim Düzenli Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öz Bu makalede, 1999 İstanbul depremi sonrasında mimar Turgut Cansever’in öncülüğünde bir araya gelen İstanbul Deprem Çalışma Grubu’nun iki cilt halinde yayımladığı “Yeni Şehirler” raporları gündeme ge- tirilecektir. Devamında Turgut Cansever’in bu çalışmaların üzerine bina ettiği, “Zeytinburnu Pilot Pro- jesi” kapsamında hazırlanan “Üç Yeni Şehir Önerisi” irdelenecektir. Cansever önerisinin temelinde tarih- sel vakıfların güncel bir yorumu sayılabilecek ve şehir kurucu aktörü olan Ev ve Şehir Vakfı bulunmaktadır. 1900-1950 yıllarında Ebenezer Howard’ın ortaya attığı, Bahçeşehir Derneği ve bir kooperatif kurarak uy- gulamalarını gerçekleştirdiği müstakil-bahçeli evlerden oluşan bahçeşehir modeli dikkate değerdir. Aynı yıllarda Osmanlı bakiyesi coğrafyalarda ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nde kentler büyük oranda müstakil bahçeli evlerden oluşmaktaydı. Makalede, Cansever önerilerinin, güncel ABD ve İngiltere konut istatistiklerinin, Türkiye halkının konut tercihlerinin, Ebenezer Howard’ın bahçeşehir önerisinin ve 1900-1950 arasındaki Türkiye kentlerinin ge- leneksel dokusunun farkındalığı ile hazırlanmış oldukları iddia edilmektedir. Bunlara ilaveten, şehir-ma- halle önerilerinin pratikte uygulama imkanı olan öneriler mi, yoksa uygulama imkanı olmayan ütopist yaklaşımlar mı oldukları tartışmaya
    [Show full text]
  • Architects' Auto-Monographs in Turkey, 1950S-1980S a Thesis Submitted to the Graduate School of Social
    PRINTED ARCHITECTURES: ARCHITECTS’ AUTO-MONOGRAPHS IN TURKEY, 1950S-1980S A THESIS SUBMITTED TO THE GRADUATE SCHOOL OF SOCIAL SCIENCES OF MIDDLE EAST TECHNICAL UNIVERSITY BY SELDA BANCI IN PARTIAL FULFILLMENT OF THE REQUIREMENTS FOR THE DEGREE OF DOCTOR OF PHILOSOPHY IN THE PROGRAM OF ARCHITECTURAL HISTORY MARCH 2016 APPENDIX D ApprovalApprovalApproval of of of the the the Graduate Graduate Graduate School School School of of of Social Social Social Sciences Sciences Sciences CHRONOLOGICAL CHART OF ARCHITECTS’ AUTO-MONOGRAPHS AND THEIR CONTEXT Prof.Prof.Prof. Dr. Dr. Dr. Meliha Meliha Meliha Altunışık Altunışık Altunışık DirectorDirectorDirector I Icertify Icertify certify that that that this this this thesis thesis thesis satisfies satisfies satisfies all all all the the the requirements requirements requirements as as as a a thesisa thesis thesis for for for the the the degree degree degree of of of Doctor Doctor Doctor of of of Philosophy.Philosophy.Philosophy. Prof. Prof. Prof. Dr. Dr. Dr. T. T. T. Elvan Elvan Elvan Altan Altan Altan Head Head Head of of of Department Department Department ThisThisThis is is isto to to certify certify certify that that that we we we have have have read read read this this this thesis thesis thesis and and and that that that in in in our our our opinion opinion opinion it it itis is isfully fully fully adequate, adequate, adequate, ininin scope scope scope and and and quality, quality, quality, as as as a a thesisa thesis thesis for for for the the the degree degree degree of of of Doctor Doctor Doctor of of of Philosophy.
    [Show full text]
  • Serena Acciai Sedad Hakki Eldem the Silent Ambassador of Turkish Architecture «Your Interest in Matters Concerning Turkey Is A
    DOI: 10.1283/fam/issn2039-0491/n47-2019/229 Serena Acciai Sedad Hakki Eldem The silent Ambassador of Turkish Architecture Abstract Sedad Hakki Eldem has often been defined as Turkey’s ‘State Architect’ for many reasons, but his constant reference to vernacular architecture was driven by a very refined culture of also a transnational character. An analysis of his correspondence demonstrates that he was also an inter- nationally renowned intellectual who through his work became a sort of ‘ambassador’ of that culture for which his family had always advocated. Eldem is a minor figure in the Western world, probably because he was too tied to Turkish cultural events to be considered as highly as Pikionis or Pouillon. The aim of this paper is to bring to light unknown aspects of Eldem’s work which have never been taken into consideration, thereby often creating a somewhat misleading portrait of this architect. Key-words Vernacular architecture — Ambassador — State Architect «Your interest in matters concerning Turkey is a sufficient reward for me». In this way Sedad Eldem wrote in a letter dated 1967 and addressed to Mr. E.R. Gallagher at the California Palace of the Legion of Honor of San Francisco. This phrase alone sums up the essence of this architect’s per- sonality. A few years after I started studying Eldem’s work I realize that in order to fully grasp the value of his work, ouvre, both built and projected, and in order to have a non-stereotypical portrait of his figure, it is essential to read his correspondence. Sedad Hakkı Eldem was born in Istanbul in 1908, during the decline of the Ottoman Empire.
    [Show full text]
  • Turgut Cansever (1920-2009)
    İslâm Araştırmaları Dergisi TURGUT CANSEVER (1920-2009) Mesleği mimarlık olan ama sadece bu açıdan değerlendirilemeyecek kadar derin ve üretken olan Turgut Cansever 22 Şubat 2009’da İstanbul Çiftehavuzlar’daki evinde vefat etti. Resmî kayıtlarda 1 Ocak 1921 olarak yazılan, ancak 12 Eylül 1920 yılında Antalya’da doğan, Cansever ilkokulu Ankara Keçiören ve sonra Bursa Muradiye Hisar İlkokulu’nda, liseyi Galatasaray Lisesi’nde, üniversiteyi ise Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü’nde okudu. İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde 1949 yılında dokto- rasını tamamladı, 1960 yılında doçentlik tezini hazırladı. Özellikle Bursa’daki çocukluk yılları ve İstanbul’daki tecrübeleri düşünce sisteminin ve mimari tavrının gelişiminde önemli rol oynadı. Kendi tespitlerine göre ataları 300-350 yıl kadar önce Orta Asya’dan gelip Edirne civarına yerleşmişler. Dedesi Şeyh Ali Efendi, 1812’de vefat eden Mehmet Türâbî Efendi’nin İstanbul Kasımpaşa’da kurmuş olduğu Kâdirî Türâbî Baba Tekkesinin son şeyhidir ve aynı zamanda Bâbıâli’de yüksek memurudur. Babası Türk Ocağı’nın “giz- li” kurucularından tıbbiyeli Hasan Ferit (Cansever) Bey’dir. 1 Turgut Cansever’in deyi- şiyle gayet sert yapılı fakat özel ilişkilerinde son derece yumuşak olan Hasan Ferit Bey tıbbiyeyi bitirdikten sonra Sina Cephesinde Hilâl-i Ahmer Hastanesi başhekimli- ği yapmıştır. Liseyi bitirdikten sonra ressam olma kararını babasına açıklayan Turgut Cansever, babasının sert itirazıyla karşılaşmış ve bu itirazdan sonra mimarlık eğitimi almaya yönelmiştir. Babasının mizacı, sosyal ilişkileri, arkadaş meclisi ve kütüphane- sinin Cansever’in zihniyet dünyasının şekillendirmede önemli bir yeri olduğu aşikar- dır. Mesela, Elmalılı M. Hamdi Yazır, 1931’de ilk baskısı yapılan Kuran tefsirini Hasan Ferit Bey’e hediye etmiştir. Bu vesile ile tefsirin birinci cildini henüz 16-17 yaşlarında okuma fırsatı bulan Cansever için, böyle bir kütüphanenin önemi büyüktür.
    [Show full text]
  • Geleceğin Şehri
    ŞEHİR- DEN İnsan gibi şehirler de canlı organizmalardır. 3. Ait olma, sevgi, ihtiyaçları. (Arkadaşlık, ai- Çeşitli mekânsal dokulardan oluşan kentsel le, kabul edilme, bir yere ait olma v.s.) alanlar zaman içinde; değişen ihtiyaçlar, ar- 4. Saygınlık ihtiyacı. (Kendine saygı, prestij, tan nüfus, plansız yapılaşma, kaçak yapılaş- güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkala- ma, doğal afetler ve buna bağlı olarak gelişen rına saygı.) sorunlar yüzünden yıpranır ve işlevsiz hale ge- lirler. Hatta zaman zaman varlıkları sona erer. 5. Kendini gerçekleştirme ihtiyacı. (Erdem, ya- İlk şehirler diye bahsettiğimiz Eridu, Uruk, Ur, ratıcılık, kişisel tatmin, problem çözme, ön- Harappa, Persiapolis, Memphis gibi şehirler yargısız olma, inançlarını yaşama gibi.) bugün sadece kalıntılardan ibarettirler. Bütün bu ihtiyaçlar insanoğlunun yeryüzün- Canlı bir organizma olan şehir, bulunduğu ça- deki serüveninin başladığı andan beri var ola- ğın şartlarına göre mekânsal organizasyona gelmiştir. Ve bu ihtiyaçların karşılanma çabası büründürülmeli ve o organizasyonun gerekti- ise insanları şehirlerde, bir arada yaşamaya it- ği şekilde de yönetilmelidir. Herhangi bir kent- miştir. Dün olduğu gibi bugün de geçerli olan sel mekân meydana getirilirken, insanın prob- bu ihtiyaçlar yarının insan davranışları için de lemlerinin çözümü için uygun malzeme ve en temel belirleyicilerden olacaktır. Dolayısıyla teknolojiler kullanılmalı, hatta mevcut prob- geleceğin şehirlerini inşa ederken basit olarak lemleri çözen ve gelecek nesiller için de prob- bu ihtiyaçlara cevap verecek yapıyı oluşturmak lem doğurmayacak dokular oluşturulmalıdır. durumundayız. “Geleceğin Şehri” derken, kentin fiziksel doku- Şehri yeniden ihya ve inşa ederken bilimsel ve- sunu geleceğin ihtiyaçlarına göre yeniden bi- riler ne kadar önemliyse, geçmiş birikimimiz çimlendirmekten bahsediyoruz. Ancak fiziksel de o kadar önemlidir. Çünkü hiçbir toplumun dokuyu yenilerken toplumsal yapıyı göz ardı geleceği geçmişinden bağımsız olarak plan- etmemiz mümkün değildir.
    [Show full text]