Cumhuriyet'in Ilaninin 90'Inci Yilinda Atatürk Ve

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Cumhuriyet'in Ilaninin 90'Inci Yilinda Atatürk Ve T.C. GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ANKARA CUMHURİYET’İN İLANININ 90’INCI YILINDA ATATÜRK VE CUMHURİYET SEMPOZYUMU 23 - 24 EKİM 2013 Genelkurmay Personel Başkanlığı Askerî Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Daire Başkanlığı Yayınları ANKARA GENELKURMAY BASIMEVİ 2014 III ISBN: 978-975-409-686-6 KKSN: 7610KK0463647 YAYIN KURULU BAŞKANI Tuğg. Necdet TUNA YAYIN KURULU Yrd.Doç.Dr.Öğ.Alb. Levent KUŞOĞLU Dr.Öğ.Bnb. Hüsnü ÖZLÜ Hv.Öğ.Bnb. Deniz KURT Araş. ve Konf.Uzm. Gülru ÇELEN Araş. ve Konf.Uzm. Dilek GEYVE BİLİM KURULU Prof.Dr.Reşat GENÇ Prof.Dr. Gülnihal BOZKURT Prof.Dr.Temuçin Faik ERTAN Prof.Dr.İhsan GÜNEŞ Prof.Dr.Neşe ÖZDEN DÜZELTİ / SAYFA DÜZENİ İlkay SARIKAYA KAPAK Mehmet Akif AK III SUNUŞ 29 Ekim 1923 tarihi Türk milleti için bir dönüm noktasıdır. Millet olma bilincini Millî Mücadele ile kazanmaya başlayan Türkler, bu tarihte özgür iradelerini idari alanda da yansıtan cumhuriyeti kabul etmişlerdir. Mustafa Kemal ATATÜRK’ün benim en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşı ve onu tamamlayan Türk Devrimi’nin temel ilkeleri üzerine kurulmuştur. Mustafa Kemal ATATÜRK’ün eşsiz ileri görüşlülüğüyle kurulan Cumhuriyet; millî egemenlik ve tam bağımsızlık esasına dayanan, akıl ve bilimin rehberliğinde sürekli gelişimi öngören bir aydınlanma ve çağdaşlaşma hamlesidir. Türkiye’de Cumhuriyet; ırk, din, dil ve cinsiyet farkı gözetmeksizin bütün vatandaşların paylaştıkları ve yararlandıkları siyasi rejimin adı olmuştur. Eşitlik ilkesi, herkesin kanun önünde eşitliği, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir özelliğini teşkil etmiştir. Nüfusun yarısını teşkil eden kadınlarımıza toplum hayatında eşit haklar sağlama, seçme ve seçilme hakkını eşit şartlarda kullanma Türkiye Cumhuriyeti’nin bir niteliğidir. Mustafa Kemal ATATÜRK, hızla çökmekte olan Osmanlı İmparatorluğu’ndan modern Türkiye Cumhuriyeti’ni meydana çıkararak yok edilmek istenen Türk milletine yepyeni bir hayat kazandırmıştır. Cumhuriyet’in ilanını takiben adım adım gerçekleştirilen siyasi, idari, sosyal, kültürel, mali ve askerî tüm inkılaplar ve düzenlemeler ATATÜRK’ün çağdaşı olan devlet adamlarına örnek olmuştur. Genelkurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “Cumhuriyet’in İlanının 90’ıncı Yılında ‘ATATÜRK ve Cumhuriyet’ Sempozyumu” 23 - 24 Ekim 2013 tarihleri arasında Ankara’da Kara Harp Okulunda gerçekleştirilmiştir. Sempozyuma üniversitelerin değerli öğretim üyeleri ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde muvazzaf ve emekli personel katılmıştır. Beş oturumdan oluşan sempozyumda sırasıyla ATASE Daire Başkanı Tuğgeneral Necdet TUNA’nın karşılama konuşması, Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral Metin İYİDİL’in açılış konuşması, Prof.Dr. Justin McCARTHY’nin ve Prof.Dr. Şerafettin TURAN’ın sempozyum akademik açılış konuşmalarını müteakip 16 bildiri sunulmuştur. Hazırladıkları bildirilerle “ATATÜRK ve Cumhuriyet” konusunu değişik yönleriyle ortaya koyarak bizleri bu yönde aydınlatan bildiri yazarlarına ve yayında emeği geçen tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler ederim. Necdet TUNA Tuğgeneral ATASE Daire Başkanı III IV İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER........................................................................................ III SEMPOZYUM AÇILIŞ OTURUMU Prof.Dr. Justin McCARTHY’nin Sempozyum Akademik Açış Konuşması............................................................................................. 1 Prof.Dr. Şerafettin TURAN’ın Sempozyum Akademik Açış Konuşması............................................................................................. 11 BİRİNCİ OTURUM CUMHURİYET FİKRİNİN TARİHSEL TEMELLERİ VE KAYNAKLARI Cumhuriyet ve Demokrasi Fikrinin Oluşum ve Gelişimi......................... 21 Dr.Hv.Öğ.Alb. F.Rezzan ÜNALP Meşrutiyet Dönemi Fikir Akımları ve ATATÜRK.................................... 35 Prof.Dr. Reşat GENÇ ATATÜRK’te ve ATATÜRK’ün Yaşadığı Dönemde Cumhuriyet, Demokrasi ve Medeniyet Algısı............................................................. 45 Prof.Dr. Neşe ÖZDEN Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Türkiye’de Anayasal Gelişmeler............... 73 Prof.Dr. Adnan SOFUOĞLU İKİNCİ OTURUM ATATÜRK’TE CUMHURİYET FİKRİNİN OLUŞUM SÜRECİ ATATÜRK’ün Yetiştiği Dönemin Sosyokültürel Yapısı.......................... 91 Prof.Dr. Yusuf SARINAY ATATÜRK’ün Eğitim Süreci ve Düşünce Dünyasını Etkileyen Olaylar ve Düşünürler........................................................................................ 105 Prof.Dr. Şerafettin TURAN ATATÜRK’ün Okuduğu ve Yazdığı Eserlerde Cumhuriyet ve Demokrasi Fikri..................................................................................... 117 Prof.Dr. S.Esin DERİNSU DAYI Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Türkiye’de Aydınların ve Halkın Cumhuriyet’e Bakışı ve Cumhuriyet Fikrinin Gelişimi........................... 147 Dr.Öğ.Kd.Alb. Zekeriya TÜRKMEN III ÜÇÜNCÜ OTURUM CUMHURİYET’İN İLANINA GİDEN YOL VE CUMHURİYET’İN İLAN EDİLME SÜRECİ İstiklal Savaşı Döneminde Millî İradenin Oluşum Süreci....................... 173 Prof.Dr. Serpil SÜRMELİ Saltanatın Kaldırılması ve Cumhuriyet’e Giden Yol.............................. 197 Prof.Dr. Temuçin Faik ERTAN Cumhuriyet’in İlanı ve Doğan Tepkiler.................................................. 213 Prof.Dr. İhsan GÜNEŞ Cumhuriyet’in İlanının Türk Basınındaki Yansımaları........................... 227 Dr.Öğ.Bnb. Hüsnü ÖZLÜ DÖRDÜNCÜ OTURUM ATATÜRK DÖNEMİNDE SOSYOKÜLTÜREL KAZANIMLAR ATATÜRK Dönemi Eğitim, Bilim ve Kültür Alanındaki Kazanımlar....... 251 Doç.Dr. Sadiye TUTSAK ATATÜRK Dönemi Kültür Kazanımları................................................. 291 Yrd.Doç.Dr. Barış METİN ATATÜRK’ün Dil ve Tarih Anlayışı........................................................ 321 Prof.Dr. Kemal ARI ATATÜRK’ün Kişilik Özelliklerinde Değerler......................................... 335 Doç.Dr. Kadir ULUSOY BEŞİNCİ OTURUM ATATÜRK VE MODERN TÜRKİYE Türkiye Cumhuriyeti’nin Temel Nitelikleri.............................................. 353 Prof.Dr. Hikmet ÖZDEMİR ATATÜRK ve Cumhuriyet Hukukuyla Demokrasiye Geçiş................... 363 Prof.Dr. Gülhinal BOZKURT ATATÜRK’te Dış Politika ve Liderlik..................................................... 373 Doç.Dr. Hakan UZUN Türk Ordusunun Modernleşme Süreci.................................................. 399 Prof.Dr. Esat ARSLAN ATATÜRK Dönemi İktisat Politikaları ve Kalkınma............................... 413 Doç.Dr. Derviş KILINÇKAYA SEMPOZYUM GENEL DEĞERLENDİRMESİ 90’ıncı Yılında ATATÜRK ve Cumhuriyet Sempozyumu Sonuç Değerlendirmesi.................................................................................... 427 Prof.Dr. Ergün AYBARS IV PROF.DR. JUSTIN McCARTHY’NİN SEMPOZYUM AKADEMİK AÇIŞ KONUŞMASI ATATÜRK VE TÜRKLERİN HAYATTA KALIŞI: BİR YABANCININ İZLENİMLERİ * Prof.Dr. Justin McCARTHY Özet ATATÜRK’ün önemini anlatmanın en iyi yolu, Mustafa Kemal olmasaydı Türklerin kaderi nasıl bir felaket olurdu diye düşünmektir. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra zafer kazanan İtilaf devletlerinin Türklere bir şey bırakma niyetleri yoktu. Sevr Anlaşması ve Saint Jean de Maurienne Anlaşması, teoride merkezi Kastamonu ve Ankara vilayetlerinde olan bir Türk devleti yaratmaktaydı. Bu ise asla ayakta kalabilecek bir devlet olmayacaktı. Ekonomisi neredeyse tamamen zirai nitelikteydi ve çok az endüstrisi vardı. Zirai ürünler ancak düşmanın elindeki bölgelerden geçerek piyasalara ulaşabiliyordu. Yeni devlet, Yunan ve Ermenilerin işgal ettiği alanlardan gelen mültecilerin şişirdiği nüfusu asla destekleyemezdi. Dalları kesilmiş bu devletin uzun süre Türklere bırakılıp bırakılmayacağı da şüphelidir. Ekonomik ve siyasi açıdan Anadolu’nun ayrılmaz bir parçasıydı. Doğuya giden demir yolu buradan geçiyordu ki bu durum bölgeyi fethedecekler için arzu edilen bir ödüldü. Bölgede doğal savunma imkânı yoktu. Balkan ve Orta Doğu tarihi, istilacıların durdurulmadıkları sürece geriye hiçbir şey kalmayıncaya dek Türk topraklarını ele geçirmeye devam edeceklerini göstermektedir. Osmanlı Hükûmeti, Anadolu’nun işgalini ve Türklerin nihai olarak imha edilişini durdurmaya muktedir değildi. Esasen Damat Ferit Hükûmeti yalnızca kendisinin hayatta kalışıyla ilgilenmekteydi. Düşmanlarına karşı koyacak Türk generaller ve siyasetçiler vardı ancak hiçbiri diğerlerini kendisini takip etmeye ikna edemezdi. Anadolu halkı savaşacaktı ancak liderleri olmadan ancak katledilirdi. Mustafa Kemal gerekli olan kişiydi. Ondan başka kimse yoktu, başka hiç kimse Türkleri tek bir bayrak altında toplayamazdı. Düşmanlar yenilgiye uğratıldığında başka hiç kimse savaştan mahvolmuş bir ülkenin reformunu ve ekonomik anlamda hayatta kalışını yönlendiremezdi. Abstract The importance of ATATURK can best be shown by considering the disaster that would have been the fate of the Turks had there been no Mustafa Kemal. After World War I, the victorious Allies had no intention of leaving anything to the Turks. The Treaty of Sevres and the Agreement of Saint Jean de Maurienne in theory created a Turkish state centered on Kastamonu and Ankara provinces. It would never have been a viable state. Its economy was almost totally agricultural, with very little industry. Agricultural products could only reach markets by passing through regions held by enemies. The new state could never have supported its population, swelled by refugees from areas occupied by Greeks and Armenians. It is doubtful if even this truncated state would have been left very long to the Turks. Economically and politically, it was an integral part of Anatolia. The railroad to the East passed through it, a desirable prize for conquerors. The region had no natural defenses. The history of the Balkans and the Middle
Recommended publications
  • SABATAYCILIK SALTANATI VE MEŞHUR DÖNMELER - Milli Çözüm Dergisi
    SABATAYCILIK SALTANATI VE MEŞHUR DÖNMELER - Milli Çözüm Dergisi Yazar Milli Çözüm Dergisi 26 Temmuz 2012 Birçok internet sitesinde yıllardır yayınlandığı ve hiç kimsenin yalanlama ihtiyacı duymadığı,“Sabataist Müslüman görünümlü gizli Yahudi”leri, tekrar gündeme getirmek, asılsız iddia ve iftiralar varsa, ilgililere bunları düzeltme imkanı vermek; ve şahısları deşifre edip hedef göstermek gibi bayağı ve aşağı bir fesatlıktan uzak; ülkemizin, devletimizin ve milletimizin muhatap olduğu bir tehdide dikkat çekmek üzere bu konuya değinmeyi münasip gördük. Bilinen bazı “Selanik Dönmeleri” (“Sabataycılar” veya “Gizli Yahudiler”) Bu listenin dayandığı kaynak: ( http://www.sabetay.50g.com/Liste/liste.html ) internette bulduğum en geniş DÖNME listesiydi. Fakat 28 Şubat’ın (1997) meşhur isimlerini bu listede göremedim: Org. Çevik Bir (28 Şubatın mimarlarından), Güven Erkaya Deniz Komutanı (28 Şubatın mimarlarından), Kemal Gürüz YÖK Başkanı, Prof. Kemal Alemdaroğlu İ.Ü Eski Rektörü, Prof. Nur Sertel gibilerinin de Sebataist olduğu belirtilmekteydi. 28 Şubat sonrasına dikkat edelim. Ordu’dan en çok İRTİCACI subay ve öğrenci atılması 28 Şubat’ın ilk yıllarında gözlendi, Üniversiteler İRTİCACI’lardan temizlendi. Daha evvelden imam hatiplerde, üniversitelerde başörtüsü ile okunabilirken, bu tarihten sonra bu hak engellendi. İmam Hatiplerin pratikte önü kesildi. Yükselen Anadolu sermayesinin önü kesildi. (Cüneyt Ülsever’e göre, 28 Şubatın asıl sebebi bu sermaye meselesiymiş). 28 Şubatın planları Deniz Kuvvetlerinin Gölcük’teki merkezinde yapıldı deniyor. Bu merkez 1999 Gölcük depreminde denize gömüldü. Rasathaneden Prof. Işıkara depremin merkez üssünün “tam deniz kuvvetleri merkezi” olduğunu söylemişti. Yakın geçmişteki bir Genel Kurmay Başkanımızın dönme olduğu vurgulanıyor. 2-3 defa nüfus kütüğünü bir şehirden başka şehre taşıdığı, izini kaybettirmek için yaptığı söyleniyor. “Türkler 1.500.000 ermeni öldürdü” deyip, derhal Nobel’i alan Orhan Pamuk’u da unutmamak gerekiyor.
    [Show full text]
  • Israel and Turkey: from Covert to Overt Relations
    Israel and Turkey: From Covert to Overt Relations by Jacob Abadi INTRODUCTION Diplomatic relations between Israel and Turkey have existed since the Jewish state came into being in 1948, however, they have remained covert until recently. Contacts between the two countries have continued despite Turkey's condemnation of Israel in the UN and other official bodies. Frequent statements made by Turkish officials regarding the Arab-Israeli conflict and the Palestinian dilemma give the impression that Turco-Israeli relations have been far more hostile than is actually the case. Such an image is quite misleading, for throughout the years political, commercial, cultural and even military contacts have been maintained between the two countries. The purpose of this article is to show the extent of cooperation between the two countries and to demonstrate how domestic as well as external constraints have affected the diplomatic ties between them. It will be argued that during the first forty years of Israel's existence relations between the two countries remained cordial. Both sides kept a low profile and did not reveal the nature of these ties. It was only toward the end of the 1980s, when the international political climate underwent a major upheaval, that the ties between the two countries became official and overt. Whereas relations with Israel constituted a major problem in Turkish diplomacy, Israeli foreign policy was relatively free from hesitations and constraints. For Israeli foreign policy makers it was always desirable to establish normal relations with Turkey, whose location on the periphery of the Middle East gave it great strategic importance.
    [Show full text]
  • HALİL Erdemirdecember 2001- February 2002 / Vol
    PERCEPTIONS JOURNAL OF INTERNATIONAL AFFAIRS December 2001- February 2002 / Vol. - VI Num.4 THE ORIGIN OF THE CYPRUS QUESTION: THE BRITISH POLICY ON THE CREATION OF CYPRUS REPUBLIC HALİL ERDEMİR Halil Erdemir is a PhD candidate and tutor in the Department of Politics, University of Wales Swansea. INTRODUCTION Cyprus holds an important place in the United Kingdom’s foreign policy. There was a rather complex situation in Cyprus during the 1950s; the Greeks tried for enosis (the union of Cyprus with Greece), the Turks resisted, arguing either for the status quo or for taksim (partition), while Britain tried to quit the Island with the exception of keeping two air bases. British officials used every opportunity to preserve British influence on the Island. The Cyprus Question was the most difficult issue to the United Kingdom, Greece and Turkey during the second half of the 1950s and it disturbed Turkey’s relations with Greece and the United Kingdom. The Cyprus Question was the creation of the desires and aggression of two conflicting parties: Greece and the United Kingdom. The Greek Cypriots attempted to exclude the Turkish Cypriots from the Island’s political and economic life and directed terrorist actions against British soldiers and Turks on the Island. There was also a potential threat to the southern border of Turkey. An extreme group within the Greek community wanted to achieve enosis through using violence against their neighbouring community. Regarding Turkey and the international community, Cyprus is located in a crucial strategic area and simply cannot be left to any hostile power. Greece possesses the Aegean Islands that encircle Turkey’s border.1 Periodically, Greek terrorists attacked first the British and then Turkish Cypriots, causing difficulty in relations between Greece and Britain.
    [Show full text]
  • 609277.Pdf (7.538Mb)
    T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ CUMHURİYETİN EĞİTİMDE ÖNCÜ KURUMLARINDAN BİRİ: TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ (1928-2013) Doktora Tezi Oğuz KALAFAT ANKARA-2019 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ CUMHURİYETİN EĞİTİMDE ÖNCÜ KURUMLARINDAN BİRİ: TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ (1928-2013) Doktora Tezi Oğuz KALAFAT Tez Danışmanı Doç. Dr. Necdet AYSAL ANKARA-2019 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÜRK İNKILÂP TARİHİ ENSTİTÜSÜ CUMHURİYETİN EĞİTİMDE ÖNCÜ KURUMLARINDAN BİRİ: TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ (1928-2013) Doktora Tezi Oğuz KALAFAT Tez Danışmanı Doç. Dr. Necdet AYSAL Tez Jürisi Üyeleri Adı Soyadı İmzası Prof. Dr. M. Derviş KILINÇKAYA (Başkan) …………………… Prof. Dr. Cengiz DÖNMEZ …………………… Prof. Dr. Hakan UZUN …………………… Prof. Dr. Mesut ÇAPA …………………… Doç. Dr. Necdet AYSAL (Danışman) …………………… Tez Sınavı Tarihi:………………… Prof. Dr. Temuçin F. ERTAN Enstitü Müdürü ÖZET Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, 1 Kasım 1925 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış konuşmasında, özel eğitim kurumlarının önemine değinmiş ve bu kurumların bir an önce kurulabilmeleri için maddi durumu iyi olan vatandaşları ve özel girişimcileri göreve çağırmıştır. Bu direktif sonrasında devleti kuran Kadro girişimlere başlamış, 31 Ocak 1928 tarihinde Cumhurbaşkanlığının koruması altında hususi ve milli bir eğitim kurumu Türk Maarif Cemiyetini kurmuştur. Bu tarihten sonra hayat bulan kurum ülkenin her bölgesine ulaşmak için yürürlükte olan 1908 Cemiyetler Kanunu’na göre şubeler, temsilcilikler açmıştır. Bu şube ve temsilciliklerin çalışmaları ile yeni okullar ve yurtlar açılmış, her türlü eğitim öğretim faaliyeti gerçekleştirilmiş, basın ve yayın yolu kullanılarak dönemin şartlarına göre tüm vatandaşlara eğitim rehberliği yapılmıştır. Cemiyet, kurulduğu günden itibaren bir sivil toplum kuruluşu niteliği taşımış ve özellikle zeki, bilgili, ahlaklı Türk çocuklarına maddi eğitim desteği sağlayan, Türk milli eğitimine kültürel ve bilimsel katkı yapan köklü bir özel eğitim kurumu haline gelmiştir.
    [Show full text]
  • Tarih Türkiye Cumhuriyeti Başlangiçtan Bugüne Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri
    T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ TARİH TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞLANGIÇTAN BUGÜNE TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETLERİ Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet ÇAY 2009 ANKARA 6.8. Başlangıçtan Bugüne Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri Muvakkat İcra Encümeni (25 Nisan 1920-3 Mayıs 1920) İcra Vekilleri Heyeti Reisi Mustafa Kemal Paşa, TBMM Reisi Celalettin Arif Bey, Erzurum Cami Bey (Baykut), Aydın Bekir Sami Bey (Kunduh), Amasya Hamdullah Suphi Bey (Tanrıöver), Antalya Hakkı Behiç Bey (Bayiç), Denizli İsmet Bey (İnönü), Edirne I. İcra Vekilleri Heyeti “1. TBMM Hükümeti” (Mustafa Kemal Paşa) (3 Mayıs 1920-24 Ocak 1921) Bakanlığı Adı Soyadı Seçim Bölgesi İcra Vekilleri Heyeti Reisi Mustafa Kemal Paşa (Başbakan) Umuru Şeriye Vekili Mustafa Fehmi Efendi Bursa (Diyanet Bakanı) (Gerçeker) Cami Bey (Baykut) Aydın Dahiliye Umuru Vekili Hakkı Behiç Bey (Bayiç) Denizli (İçişleri Bakanı) Nazım Bey (Resmor) Tokat Refet Bey (Bele) İzmir Adliye Vekili Celalettin Arif Bey Erzurum 2 (Adalet Bakanı) Nafıa Vekili İsmail Fazıl Paşa (Cebesoy) Yozgat (Bayındırlık Bakanı) Ömer Lütfü Bey (Argeşo) Amasya Hariciye Vekili Bekir Sami Bey (Kunduh) Amasya (Dışişleri Bakanı) Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekili Adnan Bey (Adıvar) İstanbul (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı) İktisat Vekili Yusuf Kemal Bey (Tengirşenk) Kastamonu (Ekonomi Bakanı) Müdafaa-i Milliye Vekili Fevzi Paşa (Çakmak) Kozan (Milli Savunma Bakanı) Bakanlığı Adı Soyadı Seçim Bölgesi Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekili İsmet Bey (İnönü) Edirne (Genelkurmay Başkanı) Maliye Vekili Hakkı Behiç Bey
    [Show full text]
  • Birinci Bölüm Fatin Rüştü Zorlu’Nun Çocukluğu, Gençliği Ve Memuriyeti A
    TC SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİMDALI FATİN RÜŞTÜ ZORLU DOKTORA TEZİ HAVVA ELTETİK TEZ DANIŞMANI: PROF. DR. BAYRAM KODAMAN ISPARTA 2009 ÖZET Fatin Rüştü Zorlu Havva ELTETİK Süleyman Demirel Üniversitesi, Tarih Bölümü, Doktora Tezi, 266 sayfa, Aralık 2009. Danışman: Prof. Dr. Bayram KODAMAN Fatin Rüştü Zorlu 1910 yılında İstanbul’da doğmuştur. 1932 yılında Dışişleri Bakanlığı Meslek Memurluğu sınavını kazanarak çalışma hayatına başlamıştır. 1954 yılında Çanakkale’den Milletvekili seçilmiş, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak etkin bir görevle siyasi hayatına başlamıştır. 1957 yılında Dışişleri Bakanlığı görevine getirilmiştir. Fatin Rüştü Zorlu’nun siyaset yaptığı dönemde 1950 yılında iktidar olan Demokrat Parti idaresi bulunuyordu. On yıl iktidar hizmeti yürüten DP 27 Mayıs 1960 Darbesi ile hükümetten düşmüştür. Böylece Fatin Rüştü Zorlu’nun üç yıl süren Dışişleri Bakanlığı devresi sona ermiştir. Zorlu, darbe sonrasında Yassıada Mahkemesince yargılanarak idama mahkûm edilmiştir. Fatin Rüştü Zorlu görev yaptığı dönemde önemli başarılara imza atmış bir devlet adamıdır. Çalışmamızın amacı, Türk Siyaset Tarihinde oldukca sancılı yılları teşkil eden bu dönemde Fatin Rüştü Zorlu’nun devlet adamlığını, siyasi kişiliğini, dış politika felsefesini ortaya koymaktır. Çalışmamız Fatin Rüştü Zorlu’nun kişiliği etrafında bu kritik döneme ışık tutacaktır. Anahtar Kelimeler: Fatin Rüştü Zorlu, Demokrat Parti, 27 Mayıs Darbesi, Yassıada Mahkemesi. I ABSTRACT Fatin Rüştü Zorlu Havva ELTETİK Suleyman Demirel Unıversity, Department of History Ph. D, 266 pages, December 2009. Supervising Professor: Bayram KODAMAN Fatin Rüştü Zorlu was born in İstanbul in 1910. He began his career in 1932 after passing his examination on Civil Service in the Foreign Ministry. In 1954 he was elected a member of Parliament by Çanakkale, after which he held important position as State Minister and Vice Prime Minister.
    [Show full text]
  • The Evolution of Turkey's Foreign Policy: the Truman Doctrine and Turkey's Entry Into NATO
    Western Michigan University ScholarWorks at WMU Master's Theses Graduate College 6-1987 The Evolution of Turkey's Foreign Policy: The Truman Doctrine and Turkey's Entry into NATO Sinan Toprak Follow this and additional works at: https://scholarworks.wmich.edu/masters_theses Part of the International Law Commons, and the International Relations Commons Recommended Citation Toprak, Sinan, "The Evolution of Turkey's Foreign Policy: The Truman Doctrine and Turkey's Entry into NATO" (1987). Master's Theses. 1284. https://scholarworks.wmich.edu/masters_theses/1284 This Masters Thesis-Open Access is brought to you for free and open access by the Graduate College at ScholarWorks at WMU. It has been accepted for inclusion in Master's Theses by an authorized administrator of ScholarWorks at WMU. For more information, please contact [email protected]. THE EVOLUTION OF TURKEY'S FOREIGN POLICY: THE TRUMAN DOCTRINE AND TURKEY'S ENTRY INTO NATO fay Sinan Toprak A Thesis Submitted to the Faculty of The Graduate College in partial fulfillment of the requirements for the Degree of Master of Arts Department of Political Science Western Michigan University Kalamazoo, Michigan June 1987 Reproduced with permission of the copyright owner. Further reproduction prohibited without permission. THE EVOLUTION OF TURKEY'S FOREIGN POLICY: THE TRUMAN DOCTRINE AND TURKEY'S ENTRY INTO NATO Sinan Toprak, M.A. Western Michigan University, 1987 This thesis examines the historical development of Turkey's foreign policy up to the period immediately following World War II, and its decision to join the North Atlantic Treaty Organization (NATO). The study begins with a survey of Turkey's geo­ political importance.
    [Show full text]
  • Childhood Ideology in the Early Turkish Republican Era
    Journal of Politics and Law; Vol. 11, No. 3; 2018 ISSN 1913-9047 E-ISSN 1913-9055 Published by Canadian Center of Science and Education Childhood Ideology in the Early Turkish Republican Era Filiz Yıldız1 & Özlem Aydoğmuş Ördem1 1 Communication Faculty, Cukurova University, Adana, Turkey Correspondence: Filiz Yıldız, Communication Faculty, Cukurova University, Adana, Turkey. E-mail: [email protected] Received: March 7, 2018 Accepted: March 25, 2018 Online Published: August 30, 2018 doi:10.5539/jpl.v11n3p82 URL: https://doi.org/10.5539/jpl.v11n3p82 Abstract Studies on ideology in the social sciences have been incremental in recent decades. Childhood ideology remains a pivotal issue in the humanities from pedagogy to philosophy. Since children are easily accessible ideological subjects, the exercise of ideology can be more clearly noticed in children. This study aims to focus on childhood ideology adopted by the authorities in the early Turkish Republican Era. The emergence and rise of nationalism from 1923 directed by the authorities to focus on what kind of generation they would raise for the future of the Turkish Republic. The study involved four regularly published newspapers -Cumhuriyet, Akşam, Vakit/Kurun, Hakimiyet-i Milliye/Ulus- dating back to 1930s. The main goals of the modernization project of the Republic were raising honest, industrious, patriotic and healthy children, which were the main individuals that had to be reared for the new Republic. Thus, a strong relationship between Turkish nationalism and the new types of children was established. Keywords: children, early Turkish Republican Era, ideology, robust children ideology 1. Introduction Ideology has always been a central concept in social sciences in the last two hundred years.
    [Show full text]
  • Turkey's Integration with Europe: Initial Phases
    TURKEY’S INTEGRATION WITH EUROPE: INITIAL PHASES RECONSIDERED ŞABAN ÇALIŞ Dr Şaban Çalış is Assistant Professor at the Department of International Relations, Selçuk University, Konya. INTRODUCTION It is an established fact that the turning point in Turkey’s integration with the West is the declaration of the Truman Doctrine. However, we should note that despite this well-known fact, many people overlook the operational meaning of the Truman Doctrine and the events following it in terms of Turkey’s integration process with the West in general and with Europe in particular. In this respect, it is first necessary to make a clear distinction between the Doctrine and the Marshall Aid Plan. Then we need to identify the meaning of ‘operational’. By ‘operational’ we mean how a ‘factor’ – fictional or material – is used and what function this factor has in the real world. From a general perspective in this sense, two important points should be made at the outset of the study. First, whereas the Truman Doctrine in fact provided a theoretical understanding for the West in general, the Marshall Aid Plan showed, however in part, how to put this theory into practice. If the Truman Doctrine was a cluster of ideas defining democratic ideals from the vantage point of the USA, Marshall Aid was a guideline not only sponsoring but also urging European nations to come together to solve their problems by their own means as much as possible. Second, from the perspective of Turkey’s integration process with the West, the Truman Doctrine pulled Turkey towards the USA (which would be crowned with Turkey’s participation in NATO) while the Marshall Aid Plan pushed Turkey to Europe (a process that was started in 1947 but is not yet finished).
    [Show full text]
  • Turkish Foreign Policy, 1945-1952
    FROM NEUTRALITY TO ACTIVE ALLIANCE: TURKISH FOREIGN POLICY, 1945-1952 ________________________________________________________________________ A Thesis Submitted to the Temple University Graduate Board ________________________________________________________________________ In Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree of MASTER OF ARTS ________________________________________________________________________ By Turgay Akbaba August 2014 Thesis Approvals: Prof. Richard H. Immerman, Advisory Chair, Department of History Prof. Petra Goedde, Department of History ABSTRACT Basing its foreign policy on the Wilsonian internationalism, the new Turkish Republic established good relations with countries around the world. It signed neutrality and friendship treaties, and pursued a neutral foreign policy. However, at the end of World War II, it abandoned its longtime neutral foreign policy and aimed to establish closer ties with the American-led West. This thesis examines how and why Turkey shifted its foreign policy from neutrality to active alliance. In the first half of the thesis, I closely deal with what role international developments played in that shift. First, I focus on how Josef Stalin’s efforts to obtain bases and joint-control with Turkey over the Turkish Straits created a threat to Turkey’s national security. Then, I explore how this threat forced Turkey to leave its neutral foreign policy and seek closer ties with the U.S. In the second half of the thesis, I examine how Turkey’s search for economic aid and military commitment accelerated and intensified the shift from neutrality to active alliance. First, I focus on how Turkish officials aggressively sought economic assistance from the U.S. and how U.S. officials became resistant to the Turkish requests for additional aid beginning with the second half of 1947.
    [Show full text]
  • Rutgers History Department and Livingston Honors Program
    Rutgers History Department and Livingston Honors Program Undergraduate Honors Thesis The Impact of the Korean War on Turkey A study by Ata A. Akiner Faculty Advisor: Dr. Michael Adas Akiner 2 Go to; suppose thou sacrifice the child; what prayer wilt thou utter, when 'tis done? What will the blessing be that thou wilt invoke upon thyself as thou art slaying our daughter? -Line from Iphigenia At Aulis by Euripides “It will be [the] greatest crime in Turkish history if we fail to take advantage of this opportunity” -Informal memorandum from Maj. Gen. Yusuf A. Egeli to Gen. Nuri Yamut1 1 U.S. Department of State. Foreign Relations of the United States: 1950. Volume V. Washington, D.C.: Government Printing Office, 1978. 1282. Akiner 3 INTRODUCTION In the early morning hours of May 27, 1960, the rumbling of tanks and sound of gunshots echoing across the capital awakened most citizens of Ankara. Those who possessed radios, upon switching them on to find out what was going on, were greeted by the Turkish National Anthem, followed by the stern voice of Colonel Alparslan Turkes. It would be the first time the Turkish public would hear his voice, with which they would become so familiar in following years; he would have the privilege of making the announcement that would declare the end of one period in Turkish history, and usher in a new one: The Great Turkish Nation: Starting at 3:00 am on the 27th of May, the Turkish armed forces have taken over administration throughout the entire country. This operation, thanks to the close cooperation of all our citizens and security forces, has succeeded without loss of life.
    [Show full text]
  • Gerhard Kessler'in Türkiye'de Sosyal Politikalar
    1933-1950 YILLARI ARASINDA TÜRKİYE’YE GELEN ALMAN İKTİSATÇILAR: GERHARD KESSLER’İN TÜRKİYE’DE SOSYAL POLİTİKALARIN GELİŞİMİNE KATKILARI Pelin Arslan 171103102 YÜKSEK LİSANS TEZİ İktisat Anabilim Dalı İktisat Yüksek Lisans Programı Danışman: Prof. Dr. Ercan Eren İstanbul T.C. Maltepe Üniversite Sosyal Bilimler Enstitüsü Eylül, 2019 TEŞEKKÜR Bu tez çalışmasında, 1933 Üniversite Reformu çerçevesinde Almanya’dan ülkemize gelen iktisat bilim insanları ve Ord. Prof. Dr. Gerhard Kessler’in Türkiye’de sosyal politikaların gelişimine vermiş olduğu katkılar incelenmek istenmiştir. Öncelikle bir cumhuriyet kadını olarak yetişmeme ve bu günlere gelmeme imkan sağlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Baş Öğretmen, Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm silah arkadaşlarına, çalışma konusunun belirlenmesinde ve bu çalışmanın hazırlanma sürecinin her aşamasında engin bilgilerini, görüşlerini ve tecrübelerini benden esirgemeyen ve her zaman yanımda olan tez danışmanım, değerli hocam Sayın Prof. Dr. Ercan Eren’e ve onun nezdinde eğitim hayatıma katkısı olan ve yön veren tüm değerli hocalarıma, bu çalışmanın hazırlanmasına imkan sağlayan T. C. Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne, çalışmanın hazırlanma aşamasında tanışma imkanı bulduğum ve kıymetli bilgilerini ve görüşlerini benimle paylaşan, “Haymatlos-Dünya Bizim Vatanımız” kitabının değerli yazarı Sayın Kemal Yalçın’a, Sayın Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar’a, ilk kez 2011 yılında yayımlandığında çok etkilenerek okumuş olduğum ve yıllar sonra kendi tez çalışmamın konusu olan, “Serenad” kitabının
    [Show full text]