Aralik-2012-2.-Sayi.Pdf
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Sayı: 2 / AKADEMI SOKAKTA ! TUİÇ'in ilk kitabı yayımlandı: Türkiye'de Uluslararası İlişkilerci Olmak. Kitap; İbrahim Kalın, Fuat Keyman, Beril Dedeoğlu, Gün Kut, Sedat Laçiner, Atilla Sandıklı ve başka çok değerli hocalarımızla gerçekleştirilen röportajlardan oluşuyor! Beril Dedeoğlu: Tüm uluslararası ilişkilerciler Türkiye'yi kurtarma derdine düşüyor. Herkes Türkiye'yi kurtarırken de bir Suriye uzmanı ya da bir Güney Afrika uzmanı bulamıyorsunuz. Sedat Laçiner: Dil, uluslararası ilişkiler eğitiminde 1 gibidir. Yani yanına koyduğunuz her 0'da değer kazanır. Eğer başında 1 yok ise, aldığınız eğitim 0 mertebesinde kalır. Savaş Genç: Bu tür mesleklerin en büyük özelliği aynı anda hiçbir şey ve her şey olabilmenizdir. Erol Kurubaş: Kavramsız, kuramsız, rastgele genel bilgilere dayalı dedikodularla oluşmuş bir bilgi dağarcığıyla uluslararası ilişkileri yorumlarsanız, herkesin yapabileceği bir iş yapmış olursunuz ve kimseye de kızmaya hakkınız olmaz. Tayyar Arı: Uluslararası ilişkileri, günümüzün ve geleceğimizin mesleği olarak görüyorum. Çünkü uluslararası ilişkiler uzmanları, olaylara daha geniş açıdan bakıyorlar. Derginin duyuru meydanı burası… Bu bölümde bir Hermes temsili, derginin yayımlanacağı ay içinde yapılacak etkinlikleri veya açılan başvuruları duyura- TUİÇ Akademi dergisi, Uluslararası cak. Romalı bir çığırtkanın ağzından konuşuyoruz. İlişkiler Çalışmaları Derneği çatısı altında yayım hayatına başlamıştır. Bir önceki ay içinde yaşanan, bizim özellikle dikkat Her derginin söylediği “farklı” bir çekmek istediğimiz ve konuşmaya değer olayların sözünün olması gerekir. Bu “farklı” sözü “haber toplantısı” usulü tartışıldığı ve kaleme alındığı söyleyebilmek adına TUİÇ Akademi dergisi; izafi coğrafi bölüm. Amaçlanan, okuyucuya olabildiğince kısa ve bölünmelerden ve sınırlamalardan sıyrılarak evrensel yoğun bilgi içeren konuşmalarla olan biteni anlat- düzeyde düşünebilmeyi, bunu gerçekleştirirken de Türkiye mak. Bazı haberlerde uzman isimlerden yorumlar, bu başta olmak üzere dünyanın çeşitli üniversitelerindeki yazılara eklenecek. öğrencilerden destek almayı gerekli görmektedir. Bu bağlamda TUİÇ Akademi dergisi, uluslararası gündemi Sosyal bilimlerden mezun olan bir öğrencinin “kari- kaplayan meselelerin çözümüne dönük küresel bir izlen- yer” olanakları nedir? Bürokratlıktan akademisyenliğe cenin hazırlanmasına katkı sunmak amacıyla, belli başlı ve özel sektöre uzanan geniş spektrumda farklı ufuklar ulusal / çokuluslu kurum, kuruluş ve organizasyonlarla ve kapılar açmak için düşünüldü bu bölüm. Özellikle ortaklıklar kurmayı ve akademisyenlerin, STK temsilcile- uluslararası organizasyonlara ve sivil toplum rinin, bürokratların bilgi ve birikimlerinden faydalanmayı kuruluşlarına ağırlık veriliyor. ilke edinmiştir. Hilmi Ziya Ülken’de okuduğumuz bir kelimeydi bu. TUİÇ Akademi dergisinin yüklendiği en mühim misyon; Tarih sayfamızın adı için birebir. Bu bölümde, tarihi Uluslararası İlişkiler başta olmak üzere, farklı disiplinlerde belgeler ve yaşanmış olaylar üzerinden o ay için eğitim görmüş ve global ölçekte siyasa üretiminde rol tartışılmaya değer görülen bir konu kaleme alınıyor. oynayabilecek öğrencileri, alanlarında uzman kişilerden oluşan Danışma Kurulu’nun değerli katkıları ile, yazarak ve araştırarak sistematik düşünmeye ve dünyadaki Devletlerin yürüttüğü politikalar nereye varır, misal gelişmeleri yakından takip etmeye teşvik etmektir. 1984’e mi? Sizin için ideal toplum nedir? İçinde yaşamaktan en çok korktuğunuz toplumu ve siyasi ortamı bize nasıl anlatırsınız? Her ay siyasa önerileri Spekülasyonlar üzerine kurulu olmayan, tartışılacak dergimizde. Ve en önemlisi, onu bir gerekçelendirilmiş, somut gerçeklere dayalı argümanları ütopya / distopya takip edecek. tartışan, ülkelerdeki iç dinamikleri göz ardı etmeyen, kom- pleks yapıları tekil aktör ve durumlara indirgemeyip olayları tarihsel bir perspektifle inceleyen, kuramsal ve Bu sayfa, Boğaziçi Üniversitesi Münazara Kulübü siyasal tartışmalara dönük analizleri yayınlamayı şiar tarafından münazara formatında hazırlanıyor. Argü- edinen TUİÇ Akademi dergisi; herhangi bir üçüncü tarafın manlar savunuluyor ve çürütülüyor. “Hükümet” ve kişilik hakları ihlâl edilmediği müddetçe, farklı “muhalefet” bu sayfada karşı karşıya geliyor. yaklaşımların özgürce eleştirilebildiği bir tartışma zemini olmayı hedeflemektedir. TUİÇ Akademi dergisinde Sıradan gezi yazılarındaki kuru gözlemlerle yayımlanan analiz ve değerlendirmeler, aksi belirtilmediği karıştırmayın bu bölümü. Sadece gezilen yerlerin müddetçe, Yayın Kurulunun ve Uluslararası İlişkiler siyasi atmosferini resmetmiyor, aynı zamanda Çalışmaları Derneği’nin kurumsal görüşünü yansıtmak "görülmeyeni" de göz önüne seriyor. mecburiyetinde değildir. Bir konunun derinlemesine ama çok yoğun bir Ele aldığı konuları meta düzeyde tartışmayı ve dünya anlatımla, sadece yaklaşık 600 kelimede anlatıldığı siyasetine uluslararası pencereden bakmayı tercih eden bölüm. Bereketi simgeleyen balık ve nar bu bölümü TUİÇ Akademi dergisi, enerji, su, güvenlik politikaları; taçlandırıyor. uluslararası hukuk, finans başta olmak üzere tüm dünyayı ilgilendiren temalar üzerinde tefekkür ederken devletlerin Katıldığımız konferans, sempozyum ve kongrelerden; egemenlik haklarının yeniden üretimine katılmak yerine okuduğumuz kitap ve raporlardan, izlediğimiz evrensel etik için projeksiyonlar yapmayı, bu bağlamda filmlerden notlarımızı paylaştığımız bölüm. Türkiye’yi küresel barış ve istikrara katkı sunan farklı kurumsal mekanizmalar ve aktörler arasından yalnızca biri olarak algılamayı kabul etmiştir. Siz okurlardan gelen tepkileri yayımlayacağımız, yönelttiğiniz soruların bazılarına cevap vereceğimiz İki ayda bir yayımlanan ve yerel süreli yayın vasfını taşıyan bölüm. Dergimiz hakkında eleştiri ve yorumlarınız için TUİÇ Akademi dergisi, yukarıda çizilen çerçeveye uygun [email protected] adresine mail gönderebilir olarak yayın hayatını sürdürecektir. ya da sosyal medya hesaplarımız üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz. “İZLENİYORSUNUZ!” çerçevede bilgiye erişim konusunu ele alıyoruz bu yazıda. CopyLeft, Creative Commons başta olmak üzere telif hakları yasalarının günümüzdeki hâline karşı çıkan, ya topyekûn kaldırılmalarını ya da radikal biçimde değiştirilmelerini talep eden toplumsal hareketler mevcut. Fikri ve sanatsal ürünlerinin telif haklarıyla korunmasını istemeyen, buna gerek duymayan müzik grupları ve düşünürler de buna dâhil. “Telif Hakkı Karşıtı Hareketler” yazısı, değişim talebinde bulunan bu farklı grupları ve öne sürdükleri argümanlarını irdeliyor. Bu argü- manlardan en önemlisini, “yaratıcılığı teşvik etmek için telif haklarının gerekmediği” savını ise Cardozo Law School, New York’tan Prof. Justin Hughes’a soruyoruz. Bu sayıda, dergide bizi en çok heyecanlandıran kısım ise dünyanın çeşitli yerlerinden Korsan Partisi örgütleriyle gerçekleştirdiğimiz söyleşiler. İlk Korsan Partisi, İsveç Korsan Partisi’nin kurucusu Sn. Rick Falkvinge, Korsan Partileri bir araya getiren üst kuruluş Pirate Parties International’dan Sn. Lola Voronina, Korsan Partisi Almanya - Thüringen’dan Sn. Philipp Lehmann ve Fransa Korsan Partisi Eş Başkanı Sn. Maxime Rouquet ile söyleşiler gerçekleştirdik. Korsan partilerinin ideolojisi, telif haklarına ve toplumların diğer sorunlarına yaklaşımı, Avrupa Parlamentosu başta olmak üzere çeşitli seçimlerde gösterdikleri başarılar ve daha fazlasını kendilerine sorduk. Bu sayımızın Persona Grata’sı, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölü- münden Sn. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nafi Artemel. Kendisinin uzmanlık alanı telif hakları. Söyleşi esnasında bilgilendiğimiz kadar eğlendik de. Bu keyifli söyleşi için kendilerine şükran borçluyuz. Ütopya bölümümüzde, telif haklarının olmadığı bir dünya nasıl olurdu diye düşündük. Bizce derginin en ilgi çekici bölümlerinden biri olan Ütopya’da, geleceğe doğru kısa bir yolculuğa çıkardık sizleri. Boğaziçi Üniversitesi Münazara Kulübü tarafından hazırlanan 3 Editörün Önerisi: Stokes, Simon. Art and Copyright (Oxford: Hart Publishing, 2012). Münazır bölümümüzde, spesifik bir yayımlıyoruz: “İslamofobi mi konuyu ele aldık: gelişmekte olan / Muhammed Korkusu mu?” İslam geri kalmış ülkeler özelinde ilaç korkusunun aslında peygamber patenti tartışmaları. Kalkınma figürü etrafında yaratılmış tarihi literatürü ile alakalı bağımlılık teorile- anlatının bir ürünü olabileceğini rinden ilaç sektörüne özgü maliyet savunan yazı, Dante’nin İlahi Komedya’sı ile demir alıyor, tarihi yapısına kadar birçok felsefi ve metinler arasında sürüklüyor bizi. ekonomik boyuta değinen çok detaylı bir tartışma sizleri bekliyor. Sosyal *** medya hesaplarımızda, sizce hangi Bir sonraki sayımızın ana kapak tarafın kazandığına dair de bir konusunu da şimdiden duyurmak oylama başlatacağız. istiyoruz: Nükleer enerji tartışmasında biz de sözümüzü Telif hakları, muazzam uzmanlık söyleyeceğiz. Şimdiden sizler için gerektiren ve çok boyutlu bir konu. O güzel söyleşiler gerçekleştirdik, yüzden konuyu her yönüyle ve tüm detaylı yazılar kaleme aldık bile. detaylarıyla incelediğimiz iddiasında Yazılarınızla bize katkıda bulunmaya değiliz. Dergimizin esas derdi, devam edeceğinize inanıyoruz. Türkiye’nin kısır gündeminin dışında dünyanın neler konuştuğuna bir Dergi yazı işleri ekibimizin ve nebze dâhi olsa dikkat çekebilmek ve editörlerimizin önemli bir kısmı en önemlisi bunu bir “üniversiteli” şu an yurtdışında öğrenimine gözüyle yapabilmek. Bu sayı, devam ediyor. Örneğin Şafak, dergimizin yola çıkış amacının Aston Üniversitesi, Birmingham’da; gerçekleştiğini gördüğümüz en güzel Selim, Syracuse Üniversitesinde, örneklerden biri oldu bence. ben