Cazname II Tunçel Gülsoy
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Cazname II Tunçel Gülsoy www.altkitap.com Cazname II Tunçel Gülsoy altkitap - deneme Cazname II Tunçel Gülsoy Mart 2002 Yayýna Hazýrlayan: Özge Baykan Düzelti: Yekta Kopan Tasarým: Faruk Ulay Tasarým Uygulama: Yekta Kopan © 2002 altkitap ve Tunçel Gülsoy Yapýtýn tüm yayýn haklarý saklýdýr. Tanýtým için yapýlacak kýsa alýntýlar dýþýnda yayýncýnýn izni olmaksýzýn hiçbir yolla çoðaltýlamaz. www.altkitap.com [email protected] Yazar Hakkýnda O da herkes gibi doðdu. Bir farkla; büyük bir adam olacaðý belli idi. Vakit kaybetmemek için doðduðu hastaneye onun adýný verdiler: Kamil. Kýz doðuran analar isyan edince Kamil onlar için de bir isim seçti ve hastahanenin adý "Zeynep Kamil" oldu. O hastahanede oðlan doðuran herkes çocuðuna Kamil ismini vermek isteyince ailesi küçük Kamil'in ek bir isme gereksinimi olduðunu farketti ve adý Kamil Tunçel Gülsoy oldu. Yýl galiba 1951 idi. Ýyi bir burç olduðu için Terazi olmayý seçti ama hayatý boyunca Koç burçlarý ile itiþti. Okumayý kendi kendine öðrendi çünkü "Aslan Prens" çizgi romanýnýn sadece resimlerine bakmaktan sýkýlmýþtý. Baðýmsýz bir karakteri vardý, okuyabilmek için annesini veya babasýný bekleyemezdi, onlar okurken duyduklarýný ezberledi, kitaba bakarken þekilleri sesler ile baðdaþtýrdý ve sonunda okumayý baþardý. Yazmayý ise gerçek anlamda 45 yaþýndan sonra bilgisayar kullanmaya baþlayýnca öðrendi. Önce "Jazz" dergisinde, sonra "Yenibinyýl" gazetesinin hafta sonu ekinde ve en sonunda da "Boðaziçi Mezunlar Derneði"'nin dergisinde yazdý. "Açýk Radyo"'nun kapatýlmasý hakkýnda kaleme aldýðý yazýda Sabah Grubu yazarlarýndan birisine dokundurunca gazete yazarlýðý kýsa sürdü. O da kýzdý, gazeteyi kapattýrdý. Ýþsiz kalýnca radyo programcýlýðýna baþladý ve Açýk Radyo'da "Cazname" adlý bir programý kaptý. Halen bu iþlerle meþgul olurken, part-time olarak bir fabrikanýn yöneticiliðini yapýyor. Bu ikisi arasýnda ise... Kadýköy Maarif Koleji, Robert Academy, birazcýk ODTÜ, sonra Boðaziçi Üniversitesi'nin iki ayrý bölümünde okudu. Yanlýþlýkla Mühendis oldu. Bir çok deðiþik iþte çalýþtý, ayrýldý, zaman zaman kovuldu, ama yýlmadý. Hâlâ çok iyi bir iþ arýyor... Evlendi ama evden kovulmamayý baþardý, çok sevdiði bir eþi ve kýzý var. Ama hâlâ spor bir BMW otomobil istiyor. ( Þimdilik eski bir Toyota'ya, sürüþü ile ruh veriyor.) Yemeklerden patlýcanýn her çeþidini, dolmanýn her çeþidini, köftenin her çeþidini sever. Kerevizin ise hiç bir çeþidini sevmez. Hi Fi aletlerine -özellikle CD Player'lara- ilgisi var. Spor yapmayý, tanrýnýn kendisine verdiði yaratýcý enerjinin israfý olarak görüyor. Boyuna göre en az 20 kilo fazlasý olduðunu, sabrýný kaybetmiþ bir diyetisyenden öðrenmiþti. Büyüyünce yazar olmak istiyor ama içindeki çocuk onu hiç terketmiyor. Bu yüzden de çocuklara yakýn olabileceði bir yerde, güzel bir eðitim projesinde iþ bulmak istiyor. Þimdilik Türkiye Eðitim Gönüllüleri Vakfýna bir takým katkýlar yapmaya çalýþýyor. Hayattaki en büyük beklentisi mezar taþýna þöyle yazýlmasý: "Kamil Bir insandý, yazdý, okundu, anlaþýldý ve sevildi, Arkasý yarýn sevgili dostlar, bir varmýþ bir yokmuþ..!" Önsöz - Özge Baykan ii Cazname-Ýki'den Özge Baykan'a kalan, küçük bir alýntý-önsöz Muammer Ketencioðlu, Cazname-Ýki'nin içinde, " Doðru söylüyorsunuz, hem kova hem de oðlak burcuyum, inatçý bir tarafým var ama bu inatçýlýðýmý yaptýðým müziðe yabancýlaþmamak, müziðimin tavrýndan ödün vermemek için kullandým. Kimse istemlerim dýþýnda yaþamýma yön veremedi. Bugüne kadar inadým iþe yaradý ki, çok þükür ayaktayýz. Türkiye'de birçok baþýna buyruk ve bireyselleþmeye çalýþan insan tecrübesizliklerinden ve toplumun onlarýn baþýný ezmesinden dolayý bu isteklerini gerçekleþtiremiyorlar. Ama ben þanslýydým, ayakta kalabildim. Kendi çabam olsun, tesadüfler olsun, birçok þey benim yapmak istediðim þeyleri destekledi. " Feyza, Cazname-Ýki'den, " 'I'm New' benim albümdeki iki favori þarkýmdan birisi. Bana göre Steive Wonder harika bir insan, onunla tanýþmak isterdim. Bu parça sevginin insaný ne kadar deðiþtirebileceðini, her þeyin bittiðini sandýðýnýz anda her þeyin yeniden baþlayabileceðini anlatýyor. Ayný zamanda çift anlam taþýyor, biraz da beni anlatýyor. " Görgün Taner, Cazname-Ýki, " Bu iþe nasýl girdim diye soruyorsun, tesadüf diyebiliriz. Hayat tesadüflerle dolu. " Ayþe Tütüncü'den, Cazname-Ýki'de de yer alan, " Sonra Ýstanbul Erkek Lisesi'ne gittim. Sanýrým okulun adý artýk deðiþmiþ, 'erkek' sýfatýný çýkartmýþlar. Almanca bilmem ve Alman kültürüne olan yakýnlýðým oradan geliyor. " Bilgi Üniversitesi'nden Elif'in sorusu, "Neden Jazz?" Burhan Öçal, Tunçel Gülsoy ile yaptýðý bir röportajdan, " Özellikle Bach ve Scarlatti'yi seviyorum. Ama Glenn Gould da dinlerim. " Damakta kalan, insanca... Özge Baykan Ýçindekiler Muammer Ketencoðlu 7 Ýlyas Mirzayev 17 Azerbaycanda Caz 19 Bilgi Üniversitesi 25 Pasaporte Latino 34 Önder Focan 45 Emin Fýndýkoðlu 52 Feyza 63 Elvan Aracý 73 Nükhet Ruacan 84 Aydýn Esen 94 Erkan Oður 101 Tolga Tüzün 112 Burhan Öçal 122 Ýmer Demirer 130 Nilüfer Verdi 133 Kamil Erdem 143 Kerem Görsev 152 Mare Nostrum 156 Ayþe Tütüncü 163 Caz Korosu 172 Görgün Taner 180 7 MUAMMER KETENCOÐLU ÝLE DOYUM DÖKÜM BÝR SOHBET Biri size kim olduðunuzu, yaþamýnýzýn gayesinin ne olduðunu sorsaydý ve yarým dosya kaðýdý bir yazýyla cevap vermeniz gerekse idi neler yazardýnýz. Gün geldi, mahkemede yargýlanan bir sanýðýn kýsacýk savunmasýnda ben tüm bir insaný gördüm. Bakýn o kiþi kendini nasýl anlatýyordu: "Hayatýmý üniversite yýllarýndan itibaren müzik yaparak ve dünyanýn ayýrt etmeksizin her yöresinden halk müzikleri üzerine bilgi toplayýp çeþitli söyleþi, radyo programlarý ve konserler vasýtasýyla topluma aktararak kazanýyorum. Her zaman, hiçbir ulusu, hiçbir halký bir diðerinden ayýrmadan dünyanýn bugüne devrettiði halk müziðini mirasýný gerisindeki bilgi birikimiyle birlikte aktarmaya çalýþtým. "Tuna'nýn Beri Yaný"adlý radyo programýnda da ayný þekilde Moðolistan'dan Latin Amerika'ya, Uygur Türklerinin klasik müziðinden Karadað halk türkülerine kadar dünyanýn çeþitli halklarýnýn geleneksel müziklerini gene gerisindeki bilgi birikiminin oluþum nedenleriyle birlikte yýllardan beri sunuyorum. Programýmda yakýn coðrafyalarýn müziði benim için son derece önemli. Çünkü bu müzik, doðal olarak, Anadolu ile daha yakýn bir etkileþim içinde. Bu çerçeve içinde, Ermeni folkloru da beni ilgilendiriyor. Söz konusu dava dosyasýnda zikredilen programýmda, Muþ'ta yaþamýþ ve folklörlerinin zenginliðiyle öne çýkan Ermeni toplumunun türkülerini dinletmiþ ve bu türkülerin gerisindeki kültür birikimini, öne çýkan karakteristiklerini, çeþitli konuklarýn da yardýmýyla anlatmýþtým. Cazname II- Tunçel Gülsoy 8 Bir sanatçý olarak, iddianamede deðinildiði gibi, halklarý bölmeye deðil; türkülerin yardýmýyla onlarýn kendilerini birbirlerine çok daha yakýn hissetmelerine vesile olmam gerektiðini düþünüyorum. Halklarý birbirine kaynaþtýrmanýn bir sanatçý sorumluluðu olduðuna inanýyorum." Bu sözlerin sahibi Muammer Ketencoðlu'nu 94.9 Açýk Radyo'da yaptýðý programlardan, çeþitli konserlerinden ve deðiþik albümlerinden tanýyordum. Bu savunmayý da radyonun bir toplantýsýnda sevgili Þerif Erol onun aleyhinde açýlan davayla ilgili olarak beraat ettiðini anlatýrken duydum. O anda bir insaný tanýyorum diyebilmenin onun kendi kendini anlatmasýný dinlemeden ne derece zor olabileceðini düþündüm. Aslýnda hoþ bir tesadüf olarak ayný günün sabahý yaptýðýmýz telefon konuþmasýnda Muammer ile okul dergimiz için yapacaðýmýz sohbetin mekanýný da Açýk Radyo olarak seçmiþtik. Güzel bir Ekim günü bir birimize açýldýk: "Bir 20 Ocak 1964 günü Ýzmir'in Tire ilçesinde doðdum. Duygularý ile yaþayan bir insaným, çok fazla hesap kitap bilmem. Doðru söylüyorsunuz, hem kova hem de oðlak burcuyum, inatçý bir tarafým var ama bu inatçýlýðýmý yaptýðým müziðe yabancýlaþmamak, müziðimin tavrýndan ödün vermemek için kullandým. Kimse istemlerim dýþýnda yaþamýma yön veremedi. Bugüne kadar inadým iþe yaradý ki, çok þükür ayaktayýz. Türkiye'de birçok baþýna buyruk ve bireyselleþmeye çalýþan insan tecrübesizliklerinden ve toplumun onlarýn baþýný ezmesinden dolayý bu isteklerini gerçekleþtiremiyorlar. Ama ben þanslýydým, ayakta kalabildim. Kendi çabam olsun, tesadüfler olsun, birçok þey benim yapmak istediðim þeyleri destekledi. Dayým Ali Rýza Su'da yaþamýmdaki þanslardan biri oldu. Müzisyendi, ölünceye kadar Tire belediye bandosu þefi olarak çalýþtý. Çocukluðumda ilk çaldýðým enstrüman davuldu ama bana ilk akordeonumu dayým verdi, henüz 7 yaþýndaydým. Bu akordeon bir zamanlarýn Halk Evlerinin kapatýlmasý sýrasýnda dayýmýn eline düþmüþ bir enstrümandý." Gözleri doðuþtan görmüyordu, ama onlarý kapatmak için kullandýðý koyu renk gözlüklerle bir müzisyenden çok bir pilota benzediðini düþündüm. Kahve teklifime "lütfen bol sütlü olsun" diye cevap verdi. Cazname II- Tunçel Gülsoy 9 Vakit geç olmaya baþlamýþtý, bir þeyler atýþtýrma teklifimi onu evde bekleyen çok hoþ bir yemek olduðunu söyleyerek geri çevirdi, biz de sütlü kahve ile yetinerek Açýk Radyo'nun son derece hareketli ortamýnda baþka dünyalara yelken açtýk: "Ben doðuþtan beri göremiyorum. Aslýnda görmeyiþimi de bir þans olarak kabul ediyorum. Görmeyiþim beni öncelikle duygularýyla yaþayan bir insan yaptý. Ýçimde olan þeyler beni çok etkiliyor, içimde hissettiðim þeyler yaþamýmda öne çýkýyor. Duyduðum þeylerin peþinden gittim. Cumhuriyetin ilk döneminde 20 bin nüfuslu Tire'de tam 3 tane bando varmýþ. CHP bandosu, DP bandosu, ve Halk Evleri bandosu. Bu üç bando arasýnda güzel bir rekabet yaþanýrmýþ. 1940'larýn baþýnda Tire'ye Yahudi asýllý bir müzisyen gelmiþ. Halk ona papaz anlamýnda despot derdi. Bando hocasý o imiþ. Birçok insana deðiþik