III. Uluslararası DERGİ KARADENİZ Sosyal bilimler Sempozyumu (IBSESS)

3rd International Black Sea Journal Social Sciences Symposium (IBSESS)

19 – 21 Kasım, 2019 19 – November, 2019

Azerbaycan Milli İlimler Akademisi

BAKÜ

ÖZETLER KİTABI BOOK OF ABSTRACTS

Editor: Assoc. Prof. Dr. Vedi AŞKAROĞLU

1

Sempozyum Paydaşları Symposium Partners

Azerbaycan Pedagoji Üniversitesi(AZERBAYCAN) Abay Adına Kazak Pedagoji Üniversitesi(KAZAKİSTAN) Altayistik Enstitüsü (RUSYA FEDERASYONU) Azerbaycan Bilimler Akademisi Folklor Enstitüsü (AZERBAYCAN) Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi, Nizami Adına Edebiyat Enstitüsü (AZERBAYCAN) Bilimler Akademisi Baytursunoğlu Dilbilim Enstitüsü (KAZAKİSTAN) Bilimsel Eksen Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi (TÜRKİYE) Çerkasi Üniversitesi (UKRAYNA) Dergi Karadeniz Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi (TÜRKİYE) Dünya Söz Akademisi (TÜRKİYE) El-Zehra Üniversitesi () HEGEM Vakfı (TÜRKİYE) Issıkköl Devlet Üniversitesi (KIRGIZİSTAN) İslamic Azad Üniversitesi (İRAN) Kızlar Devlet Pedagoji Üniversitesi (KAZAKİSTAN) Kafkasya Üniversiteler Birliği (TÜRKİYE) Kültür Evreni Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi (TÜRKİYE) Muş Alparslan Üniversitesi (TÜRKİYE) Nilüfer Üniversitesi (İRAN) SEU Gürcistan Milli Üniversitesi (GÜRCİSTAN) Alberta Üniversitesi (KANADA) Tacikistan Milli Üniversitesi (TACİKİSTAN) Tebriz Üniversitesi (İRAN)

2

Bilim Kurulu / Scientific Board

 Prof. Dr. Abdilhan TULEYJANOV (Abay Üniversitesi – Kazakistan)  Prof. Dr. Abdullah KORKMAZ (İnönü Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Abdulvahap TAŞTAN (Erciyes Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Abide DOĞAN (Hacettepe Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Adnan AKGÜN (Marmara Üniversitesi, - Türkiye)  Prof. Dr. Adnan KULAKSIZOĞLU (Marmara Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Ahmet BURAN (Fırat Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Ahmet CİHAN (Nevşehir Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Aleksander KADİRBAYEV (Rusya Federasyonu)  Prof. Dr. Alekseyev Anatoly NIKOLAYEVIC (RAN - Rusya Federasyonu)  Prof. Dr. Ali AKAR (Muğla Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Ali DUYMAZ (Balıkesir Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Ali GÜLTEKİN (Osman Gazi Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Ali Osman GÜNDOĞAN (Muğla Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Alimcan İNAYET (Ege Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Anatoly A. BURTSEV (Ammasov Yakutsk State Üniversitesi)  Prof. Dr. Asiye Mevhibe COŞAR (Karadeniz Teknik Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Ayla KAŞOĞLU (Gazi Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Aynur KOÇAK (Yıldız Teknik Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Bahattin ÇELİK (Ardahan Üniversitesi – Türkiye)  Prof. Dr. Baltabay ABDİGAZİULI (Abay Üniversitesi - KAZAKİSTAN)  Prof. Dr. Bayram DURBİLMEZ (Erciyes Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Berrak TARANÇ – (Ege Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Bekir ŞİŞMAN (19 Mayıs Üniversitesi, Türkiye)  Prof. Dr. Betül KARAGÖZ (Giresun Üniversitesi- Türkiye)  Prof. Dr. Birsen KARACA ( Üniversitesi – Türkiye)  Prof. Dr. Bravina Rozalia INNOKENTYEVNA (SAHA Republic –Rusya Federasyonu)  Prof. Dr. Caval KAYA (Ardahan Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Cefer Ceferov (Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi Rektörü - Azerbaycan)  Prof. Dr. Cemal SAKALLI (Mersin Üniversitesi – Türkiye)  Prof. Dr. Cevat BAŞARAN (Atatürk Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Dimitri D. VASİLEV (Moskova Bilimler Akademisi - Rusya Federasyonu )  Prof. Dr. Elena ARABADJİ (Melitopol Devlet Üniversitesi - Ukrayna)  Prof. Dr. Elfina SİBGATULLİNA (Moskova Bilimler Akademisi - Rusya Federasyonu)  Prof. Dr. Enver SARI (Giresun Üniversitesi-Türkiye)  Prof. Dr. Enver TÖRE (Artvin Üniversitesi-Türkiye)  Prof. Dr. Esma ŞİMŞEK (Fırat Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Faruk ÇOLAK (Niğde Üniversitesi –Türkiye)  Prof. Dr. Faruk KOCACIK (Cumhuriyet Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Figen GÜRSOY (Ankara Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Fikret TÜRKMEN (Emekli)  Prof. Dr. Fitnat KAPTAN (Hacettepe Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Gavril GAVRILEVIÇ FILIPPOV (NEF Üniversitesi - Rusya Federasyonu)  Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN (TDK - Türkiye)  Prof. Dr. Hakan POYRAZ (Gazi Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Hakkı YAZICI (Kocatepe Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Halil İbrahim USTA (Ankara Üniversitesi - Türkiye)

3

 Prof. Dr. Halit ÇAL (Gazi Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Hamza GÜNDOĞDU (Atatürk Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Hande BİRKALAN-GEDİK (Yeditepe Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Harun GÜNGÖR (Emekli)  Prof. Dr. Hasan BAHAR (Selçuk Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Hatice ŞAHİN (Uludağ Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Haydar ÖZTAŞ (Selçuk Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Hikmet KORAŞ (Niğde Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Hikmet ÖKSÜZ (Karadeniz Teknik Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Hülya SAVRAN (Balıkesir Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. İbrahim Ethem ATNUR (Atatürk Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. İbrahim ŞAHİN –(Osman Gazi Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. İbrahim TELLİOĞLU –(19 Mayıs Üniversitesi – Türkiye)  Prof. Dr. İbrahim TÜZER (Yıldırım Beyazıt Üniversitesi- Türkiye)  Prof. Dr. İhsan BULUT (Akdeniz Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. İsa Habibbeyli (Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi, Nizami Adına Edebiyat Enstitüsü, Azerbaycan)  Prof. Dr. İsmail KERİMOV –(Pedagogical Üniversitesi of Crimea State - Kırım)  Prof. Dr. Juliboy ELTAZAROV (Muğla Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Kadir GÜLKAYRAN – (İran)  Prof. Dr. Kamil VELİ ( Aydın Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Kerem KARABULUT (Atatürk Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Kerim TÜRKMEN (Erciyes Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Layli ÜKÜBAYEVA (Manas Üniversitesi - Kırgızistan)  Prof. Dr. Mahire NAĞIKIZI (Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi, Azerbaycan)  Prof. Dr. Mambetturdu MAMBETAKUN (Şincan Pedagogy Üniversitesi, Çin)  Prof. Dr. Maria CİKİA (Oriental Institute - Gürcistan)  Prof. Dr. Mediha GÖBENLİ KOÇ (Yeditepe Üniversitesi – Türkiye)  Prof. Dr. Medine SİVRİ (Osman Gazi Üniversitesi – Türkiye)  Prof. Dr. Mehmet Fatih KÖKSAL (Amasya Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Mehmet OKUR (Karadeniz Teknik Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Minahanım Nuriyeva TEKLELİ (Pedagoji Universitesi, Azerbaycan)  Prof. Dr. Muhtar KAZIMOĞLU İMANOV (National Academy of Sciences – )  Prof. Dr. Muhtar KUTLU (Ankara Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Musa ŞAŞMAZ (Niğde Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Mustafa ÖNER (Ege Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Mustafa ÜNAL (Erciyes Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Nalan BÜYÜKKANTARCIOĞLU (Hacettepe Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Natalie KONONENKO (Alberta Üniversitesi - Kanada)  Prof. Dr. Nazım Hikmet POLAT (Gazi Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Necati DEMİR (Gazi Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Nevin GÜNGÖR ERGAN (Hacettepe Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Nilgün ÇIBLAK COŞKUN (Mersin Üniversitesi – Türkiye)  Prof. Dr. Olga MELNITCHOUK (NEF Üniversitesi - Yakutistan - Rusya Federasyonu)  Prof. Dr. Orhan GÖKÇE (Selçuk Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. TAVUKÇU (Rize Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Ömür CEYLAN (Kültür Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Özdemir KOÇAK (Selçuk Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Özkul ÇOBANOĞLU (Hacettepe Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Perizat Abdullayeva (Elfarabi Üniversitesi – Kazakistan)  Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ (Maltepe Üniversitesi - Türkiye)

4

 Prof. Dr. Ramazan ÖZEY (Marmara Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Ravşangül A. AVAKOVA (Elfarabi Üniversitesi – Kazakistan)  Prof. Dr. Recai KARAHAN (Yüzüncü Yıl Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Remzi DEVLETOV (Kırım Inovasyon Bilingual Eğitim Enstitüsü - Crimea)  Prof. Dr. Remzi KILIÇ (Erciyes Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Roin KAVRELİŞVİLİ (Samstkhe Javakheti Devlet Üniversitesi - Gürcistan)  Prof. Dr. Sabahattin KÜÇÜK (Emekli)  Prof. Dr. Serik ASILBEKULI, (Abay Üniversitesi – Kazakistan)  Prof. Dr. Sulayman KAYIPOV (ÇUY Üniversitesi, Kırgızistan)  Prof. Dr. Şefika Şule ERÇETİN (Hacettepe Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Tayyar ARI (Uludağ Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Tina GELAŞVİLİ (İvana Cevahishvili Üniversitesi - Gürcistan)  Prof. Dr. Tofiq ABDÜHASANLİ ABDÜLAZİZOĞLU (State Economy Üniversitesi- Azerbaijan)  Prof. Dr. Tuncer GÜLENSOY (Emekli)  Prof. Dr. Valerij BOVTUN (Altay Kray – Rusya Federasyonu)  Prof. Dr. Vasiliy Vasilyeviç İLLARİONOV (SAHA Republic -Rusya Federasyonu)  Prof. Dr. Victoria V. KRASNYKH (Kiev Bilimler Akademisi - Ukrayna)  Prof. Dr. Vladimir BELYAKOV (Rusya Federasyonu)  Prof. Dr. Yakup ÇELİK(Yıldız Teknik Üniversitesi - Türkiye)  Prof. Dr. Zekeriya KARADAVUT (Akdeniz Üniversitesi – Türkiye)  Prof. Dr. Hayrettin İVGİN (Fahri – Türkiye)  Prof. Dr. Nail TAN (Fahri – Türkiye)  Doç. Dr. Ahmet İÇLİ (Ardahan Üniversitesi - Türkiye)  Doç. Dr. Alla PAPCOVA (Komrat State Üniversitesi – Moldoya)  Doç. Dr. Aygülüm AYTBAYEVA (Alfarabi Üniversitesi, Kazakistan)  Doç. Dr. Aygün BAĞIRLI (Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi, Edebiyat Enstitüsü -Azerbaycan)  Doç. Dr. Bakıytgul KULJANOVA (Alfarabi Üniversitesi – Kazakistan)  Doç. Dr. Ergali ESBOSUN - (Alfarabi Üniversitesi, Kazakistan)  Doç. Dr. Levent ÜNAL (Milli Savunma Üniversitesi – Türkiye)  Doç. Dr. Mentay ŞAGIRBAYEV (Elfarabi Üniversitesi, Kazakistan)  Doç. Dr. Mustafa ŞENEL (Kafkas Üniversitesi - Türkiye)  Doç. Dr. Mutlu Deveci (Fırat Üniversitesi - Türkiye)  Doç. Dr. Nadya TIDIKOVA ( Altayistik Enstitüsü - Türkiye)  Doç. Dr. Ranetta GAFAROVA (Ardahan Üniversitesi – Türkiye)  Doç. Dr. Rezzan ÜNALP (Milli Savunma Üniversitesi – Türkiye)  Doç. Dr. Şirinbek SERSENBEKULI KOYLIBAYEV (Ulttık Öner Üniversitesi – Kazakistan)  Doç. Dr. Tamella Aliyeva (Ardahan Üniversitesi – Türkiye)  Dr. Yaşar Kaya KALAFAT (Folklore Researcher - Türkiye)  Dr. Öğr. Üyesi Abbas KARAAĞAÇLI (Giresun Üniversitesi – Türkiye)

5

Düzenleme Kurulu / Organising Committee

 Prof. Dr. Erdoğan ALTINKAYNAK - Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı  Prof. Dr. Ali DUYMAZ (Balıkesir Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Baltabay ABDİGAZİULI (Abay Üniversitesi - KAZAKİSTAN)  Prof. Dr. Bekir ŞİŞMAN (19 Mayıs Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Cefer CEFEROV (Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi Rektörü, AZERBAYCAN)  Prof. Dr. Elena ARABADJI (Melitopol Devlet Üniversitesi - UKRAYNA)  Prof. Dr. Erden KAZIBEK (Bilimler Akademisi - KAZAKİSTAN)  Prof. Dr. Gıyasettin AYTAŞ (Gazi Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Giorgi Sosiashvili (Gori State Teaching University – GÜRCİSTAN)  Prof. Dr. Halil Altay GÖDE (Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Halit KARATAY (Bolu İzzet Abant Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Harun DEMİRKAYA (Kocaeli Üniversitesi - TÜRKİYE)  Prof. Dr. Hayrettin İVGİN (TÜRKİYE)  Prof. Dr. Hikmet KORAŞ (Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. İsa HABİBBEYLİ (Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi, Edebiyat Enstitüsü Müdürü, AZERBAYCAN)  Prof. Dr. Kadir GÜLKAYRAN (İRAN)  Prof. Dr. Mahire NAĞIKIZI (Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi, Bölüm Başkanı, AZERBAYCAN)  Prof. Dr. Mevhibe COŞAR (Karadeniz Teknik Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Muhtar Kazımoğlu İMANOV (Folklor Enstitüsü Müdürü - AZERBAYCAN)  Prof. Dr. Vasily Ushnutskiy, (NEF Üniversitesi - YAKUTİSTAN)  Prof. Dr. Nimetullah HAFIZ (Balkan Türkoloji Araştırmaları Merkezi - KOSOVA)  Prof. Dr. Natalie KONONENKO (Alberta Üniversitesi - KANADA)  Prof. Dr. Necati DEMİR (Gazi Üniversitesi – TÜRKİYE  Prof. Dr. Nilgün Çıblak COŞKUN (Mersin Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Nurullah ALTAŞ (Marmara Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Refiye Okuşluk ŞENESEN (Çukurova Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Remzi KILIÇ (Erciyes Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Roin KAVRELİŞVİLİ (Samtskhe-Cavakheti Devlet Üniversitesi - GÜRCİSTAN)  Prof. Dr. Salih YILMAZ (Yıldırım Beyazıt Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Salim KÜÇÜK (Ordu Üniversitesi – TÜRKİYE)  Prof. Dr. Yusuf ŞAHİN (Giresun Üniversitesi – TÜRKİYE)

6

 Prof. Dr. Zekeriya KARADAVUT (Akdeniz Üniversitesi - TÜRKİYE)  Doç. Dr. Adem ÖĞER (Nevşehir Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Ali DAŞMAN (Manisa Celal Bayar Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Alla PAPCOVA (Komrat Devlet Üniversitesi – MOLDOVA)  Doç. Dr. Alper KARADAĞ (Muş Alparslan Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Aygülüm AYTBAYEVA (Elfarabi Üniversitesi - KAZAKİSTAN)  Doç. Dr. Aygün BAĞIRLI (Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi, Edebiyat Enstitüsü Müdür Yard., AZERBAYCAN)  Doç. Dr. Ayhan ÇELİKBAY (Ankara Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Bakytgul KULJANOVA (Alfarabi Üniversitesi – KAZAKİSTAN)  Doç.Dr. Roza Sadıkova. (Kazak Devlet Kızlar Pedagojk Üniversitesi – KAZAKİSTAN)  Doç. Dr. Beyhan KANTER (Mardin Artuklu Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Cevat YILDIRIM (Van 100. Yıl Üniversitesi - TÜRKİYE)  Doç. Dr. Ebru Burcu YILMAZ (İnönü Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Ergali Esbosun (Al- Farabi Üniversitesi - KAZAKİSTAN)  Doç. Dr. Göksel ÖZTÜRK (29 Mayıs Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Irina JERNİSENKO (Barnaul Devlet Üniversitesi – RUSYA FEDERASYONU)  Doç.Dr. Roza Sadıkova. (Kazak Devlet Kızlar Pedagojk Üniversitesi – KAZAKİSTAN)  Doç. Dr. Kadriye TÜRKAN (Burdur Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Kenan KOÇ (Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Kürşat ÖNCÜL (Osmangazi Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. M. Fatih KANTER (Kilis 7 Aralık Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Mehmet Ali YOLCU (Çanakkale 18 Mart Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Mehmet EROL (Gaziantep Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Mehmet TEYFUR (Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Mustafa ŞENEL (Kars Kafkas Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Nadya TIDIKOVA (Altayistik Enstitüsü – RUSYA FEDERASYONU)  Doç. Dr. Paki KÜÇÜKER (Sakarya Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Rezan KARAKAŞ (Siirt Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Sedat BAHADIR (Artvin Çoruh Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Sema Özher KOÇ (Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Shalva KİRTADZE (Kutaisi Tsereteli State University – GÜRCİSTAN)  Doç. Dr. Sönmez ABBASLI (Bilimler Akademisi, Folklor Enstitüsü – AZERBAYCAN)

7

 Doç. Dr. Vedi AŞKAROĞLU (Muş Alparslan Üniversitesi – TÜRKİYE)  Doç. Dr. Veysel ŞAHİN (Fırat Üniversitesi – TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Levent KÜÇÜK (Ardahan Üniversitesi – TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Arif KALA (Munzur Üniversitesi – TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Fatih EGE (Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi – TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Fatma Sibel BAYRAKTAR (Trakya Üniversitesi – TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Gous KHAN (Jawaharlal Nehru University – HİNDİSTAN)  Dr. Öğr. Üyesi Mahir ÖZKAN (Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi – TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Abdülbasit SEZER (Dicle Üniversitesi – TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Nesrin GÜLLÜDAĞ (Iğdır Üniversitesi – TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Osman ÖZER (Bingöl Üniversitesi – TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Ömer BİLEN (Yıldız Teknik Üniversitesi – TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Rahman ÇAKIR (Giresun Üniversitesi - TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Salmabanu LUHAR (Malavia National University – HİNDİSTAN)  Dr. Öğr. Üyesi Sevra FIRINCIOĞULLARI (Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi – TÜRKİYE)  Dr. Öğr. Üyesi Turgay KABAK (Gümüşhane Üniversitesi – TÜRKİYE)  Adem SOLAK (HEGEM Vakfı - TÜRKİYE)  Arş. Gör. Ramazan ERGÖZ (Bitlis Eren Üniversitesi – TÜRKİYE)

8

Sekreterya / Secretariat

 Grafik ve Fotoğraf Öğretmeni Belgüzar AŞKAROĞLU  Öğr. Gör. Eser KARADENİZ  Öğr. Gör. Alper ALTINKAYNAK  Arş. Gör. Aykut Yaşar KOTANCI  Bilim Uzmanı Merve EKİM  Bilim Uzmanı Gülsevin KOTANCI

9

İÇİNDEKİLER

İnanclarda Ağacın Övladverici Xüsusiyyətləri - Aydın Mustafayev - 15

Sarı Aşıq Yaradıcılığının Poetikası: Cinaslı Bayatılar - Könül Surxay Qızı Məmmədova - 17

Bakı Folklorunda Rəvayət Xarakterli Lətifələr Və Ya Lətifə Xarakterli Rəvayətlər - Ülkər Əliyeva - 19

Sovyet Gürcü Basınında Türk-Yunan Savaşı (1921-1922) - Roin Kavrelishvili - 21

Müasir Azərbaycan Heykəltəraşlığında Obrazlılığın Təcəssümü - Rövşən Hacızadə Kamal Oğlu 23

Dövlət Qulluqçularına Kitabxana-İnformasiya Xidmətinin Keyfiyyətinin Ölçülməsi Modelləri - Aysel Hasanova - 25

Müasir Ailə Tərbiyəsində "Kitabi-Dədə Qorqud" Dastanındakı Mənəvi Dəyərlərdən İstifadə İmkanları - Pərişan Həsənova - 27

The Ways To Get Environmentally Friendly Food - Teimuraz Gvaramadze - 29

Kazak Türklerinin Evlenme Törenleri, Adet Ve İnanmaları - Gülzana Nauanova - 31

Kazak Türkleri'nde Ağıt Geleneği - Dinara Ashimova - 33

Azərbaycan Dilinin Dünya Dilləri İçərisində Yeri - Səkinə Əliyeva - 35

Kirimin Çar Rusiyasi İşğalindan Sonra Və Sovet Dövrü Dəyişdirilmiş Yer Adlarinin Tarixi Və Dil Özəllikləri Üzərinə - Minaxanım Nuriyeva Təkəli - 37

Müasir Dövr Milli Azərbaycan Geyim Nümunələrində Ornamentallıq - Mehriban Azər Qızı Şəmsəddinskaya - 39

Müstəqillik Dövrü Bakı Heykəllərində Monumentallıq Axtarışları - Gülər Məmmədova - 41

Əməkdar Rəssam Həyat Abdullayevanın Əsərlərində Lirik Təmayüllər İnsan Yaşantılarının Daşıyıcısı Kimi - İmran Yunis Oğlu Mehdiyev - 43

XX Əsrin Sonu – Xxı Əsrin Əvvəllərində Türkiyə Rəngkarlığında Bədii Cəhətlər - Fərhad Yüzkec - 45

Memarliq Dekorunda Yerli Tikinti Materiallarinin Rolu - Səbinə Tutayuk - 47

Nüsrət Hacıyevin Kitab Qrafikasında Süjet Təsvirlərin Bədii Həlli - Günel Ramiz Qızı Qacarova - 49

Tarixi Yaşadan Sənət - Nəsibə Şükürova - 51

Ani In The Memoirs Of General Yakov Kefeli - Erdoğan Altınkaynak - 53

Azərbaycan Dili Leksik Sistemində Qədim Türk Sözləri Və Alınma Sözlərin Taleyi - Mələk Məmmədova - 55

10

Azərbaycanın Rayonu Ərazisindəki Tarixi Məkanlarda Qadın Simvolizmi, Şumer Paralellikləri Və Onların Ezoterik Semantikası - Firəngiz Əsgər Qızı Rüstəmova - 57

Sirli C.D.Selincerin Qəribə “Çovdarlida Uçurumdan Qoruyan”I - Tənzilə Əliyeva - 59

Azərbaycan İnanc Mətnlərinin Bəzi Nəzəri Və Praktiki Məsələləri - Sevinc Qasimova - 61

Realization of Linguistic Coaching As An Innovative Technology During The Learning The Disciplines of Linguo Didactic Cycle - Olha Sheremet - 63

XX Əsr Azərbaycan Qəzəllərində Nəsihət Motivləri (Haşim Bəy Saqibin Qəzəl Yaradıcılığı Əsasında) - Ziyafət Hüseynova - 65

Гобелен Тоқу Техникасының Даму Тарихы Жəне Əртүрлі Өркениеттердегі Көрінісі - Onal Abisheva - Aknur Karbozova - 67

История Развития Ювелирного Искусства Казахстана - Onal Abisheva-Toleybala Zhiyekbayeva - 69

Nəsimi İnikasında Şəxsiyyət Bütövlüyü - Vərağa Almaslı - 71

The 21st Century Soft Skills For Successful Career - Tina Gelashvili- Gulnara Janova - Maia Gelashvili - Maka Murvanidze - 73

Zekâ Oyunu Öğretim Uygulaması: Benim Örüntüm Zekâ Oyunu - Mihriban Hacısalihoğlu Karadeniz - 75

Bir Krigami Etkinliği: Üçgen Ve Dörtgenler - Mihriban Hacısalihoğlu Karadeniz -77

Türkiye-Gürcistan Sınırı - Çinarə Qabil Qizi Səfərova - 79

Aşıq Ələsgərin Yaradılığı Haqqında - Hacı Həsən Hüseyni - 81

Влияние Злоровья На Экономический Рост В Грузии - Tengiz Verulava - 83

Doğuluşu Hımayə Edən Yer Ana Obrazının Azərbaycan Folklorundakı Paradiqmaları - Xalidə Şaiqqızı (Məmmədova) - 85

Romanda Tipler Ve Kişiler: Değişen Kurgu Evreni - Vedi Aşkaroğlu - 87

Türkmenistan’da Derlenen “Korkut’un Kabri Kazıldı Anlatımında Toy - Erdoğan Altınkaynak – 89

Этапы Развития И Направления Международных Механизмов Защиты Прав Человека В Грузии - Irma Kurdadze - 91

Rus Kaynaklarda İslam ve İslam Tarihi Çalışmaları - Vesile Şemşek - 93

Практическое Значение Традиции Наставничества В Образовании - Мatyakubov Şаvkat Batiroviç - 95

Aşıq İsgəndər Ağbabalının Yaradıcılığında Etnoqrafik Cizgilər Və Bəzi Yer-Yurd Adları - Tacir Qurbanov - 97

11

Qeyri-Maddi İrsin Beynəlxalq-Hüquqi Qorunmasında Unesco-Nun "Qeyri-Maddi Mədəni İrsin Qorunması Haqqında” Konvensiyasının Əhəmiyyəti - Afaq Mustafayeva - 99

Həm Heca Həm Əruz Vəznində Yazan Şairlərin Yaradıcılığında Nəzirə Və Təxmislər - Lalə Ələkbərova - 101

İntihar Və Onun Sosial-Psixolojisəbəbləri - Sebahattin İhsanoğlu Sucu - 103

Творческий Путь К.Д.Ушинского И Абая Кунанбаева И О Роли Родного ЯзыкаУмственное И Нравственное Развитие Детей - Абдрахманова Кульсун* - Ертаева Марал - 105

Azərbaycan Atalar Sözü Və Zərbi-Məsəllərin Kommunikativ Quruluşlu Tipləri - Çiçək Əfəndiyeva - 107

Azərbaycan Əfsanələrinin Mətn Xüsusiyyətləri - Elnarə Hüseynqızı (Əmırlı) - 109

Eski Nahçivan`Nın Oluşum Tarihinin Tanığı Ağrı Dağı Ve Nuh`Un Türbesi - Benövşe Rzayeva - 111

Birinci Dünya Harbinde Trablusgarp'tan Bakü'ye Nuri (Killigil) Paşa - F. Rezzan Ünalp - 113

Развитие Изобразительного Искусства В Казахстане - Абишева О.Т. - Б.Б.Бейсенгали - 115

Çağdaş Göyçə Aşıqlarının Sənət Ənənəsi - Fəxrəddin Atayev - 117

Kamal Abdulla’nın Büyücüler Deresi Romanından Hareketle “Yalnızlık Zamanı” Kavramı - Dr. Aynur Babaşova Beşkonak - 119

Bir Modernizm Ütopyası: Var Olmayan Ülkenin Büyümeyen Çocuğu; Peter Pan - Sevra Fırıncıoğulları - 121

Kültürel Miras Olarak Hayvanların Atasözlerimize Kattıkları Anlamları Üzerine Bir Değerlendirme - Osman Türk - 123

Turan Yolunda Tiyatro Ve Tiyatro Edebiyati’nin Önemi - Enver Töre - 125

Xocalı – Soyqırım Hadisəsi İctimai Fikir Müstəvisində - Gülnar Hacıyeva - 127

Xızır Nəbi Mərasiminə Dair Bir Neçə Söz (Qarabağ Folklor Örnəkləri Əsasında) - Sönməz Abbaslı – 129

Elazığ Halk Oyunları Üzerine Bir İnceleme - Selami Akış - 131

Xızır Nəbi Obrazının İlk Əcdad Semantikası - Zümrüd Mənsimova - 133

Georgian Slaves In Ottoman Tripoli (18-19th Centuries) - Konstantine Peradze - 135

The Moduls of Bilingual Teaching In Europa – Lali Beridze – 137

Karşılaştırmalı Edebiyat Çalışmalarında Bilimsel ve Yöntemsel Sorunlara Eleştirel Yaklaşım – Ali Gültekin – Canan Akbaba - 139

12

Lise Öğretmenlerinin Beden Eğitimi Dersine Yönelik Metaforik Çizimleri – Beytullah Dönmez – Gamze Akyol - 141

Methodological Justification For Creating An Individual Trajectory of teacher Professional Growth in the Context of Educational Innovations – Remzi Devletov - 143

About Folk Bioethics – Mediko Burduli - 145

The Student Self-Governance As One Of The Important Directions Of School Development – Marekhi Natenadze - 147

The Protectionist Economic Politics Of USA And Western European Countries: Historical Background - Tsiskara Zarandia - Vakhtagi Taktakidze - 149

For Understanding Of Lyrical Masterpiece “The Reproach To Mortal World” By Teımuraz The First – Dali Bethkhosvili - 151

Bronze Handle Triangle Seal Found in – Tamar Matiashvili - 153

Türk İslam Alimlərinin Əxlaq Və Davraniş Elmi Üzrə Bəşəriyyətə Verdiyi Töhfələr Haqqinda – Samira Huseyn Qızıabasova - 155

Fərqli Dillərdə Nəşr Olunmuş “Arzu-Qəmbər” – Afaq Xürremkızı (Ramazanova) - 157

Azərbaycan Satirik Publisistikasi: Dəyərlər Və Meyarlar – Seba Namazova - 159

M.Ə.Rəsulzadənin “Əsrimizin Siyavuşu” Əsəri Əsasinda Azərbaycan Xalq Cümhuriyyətinin Xarici Siyasətinin Təhlili - Billurə Siyavuş Qizi Qurbanzadə - 161

Türk Dünyasi Enisklopediyalarinda Azərbaycan Ədəbiyyyatinin Yeri Və Rolu Məsələləri.(Yavuz Akpinarin Tədqiqatlari Əsasinda) - Pervane Kerimova - 163

Türkmenistan’ın Büyük Şairi Andalıp Ve Bir Kahramanlık Hikâyesi: Zeynel Arap - Tolga Dursun – 165

Linqvokulturologiyanin Nəzəri Əsaslari: Ümumi Baxiş - Nərgiz Gözəlova - 167

Müasir Azərbaycan Dilində Çoxmənali Sözlər Və Omonimlərin Hüdudlarinin Təyini Haqqinda - Sevinc Bağirova - 169

Vəli Xuluflu Və Onun “Koroğlu” Tərcüməsi - İlkin Eminova - 171

Hâce Muhammed Lutfî`Nin Nin Hayati Ve Edebi Şahsiyeti - Lale Bedirova (Şabanova) – 173

Akademik Həmid Arasli Tədqiqatlarinda İmadəddin Nəsimi Yaradiciliği - Vüsal Səfiyeva - 175

“Tahır Və Zöhrə” Dasatanının Bədıı-Poetık Xüsusıyyətlərı - Nurlana Ramazan Qizi Məmmədova - 177

Naxçivan Muxtar Respublika Kitabxanalarinda Elektron Katoloq Və İnnovasiya Texnologiyalarinin İnkişafi - Nəzakət Rıza Qızı İsmayilova - 179

13

Üç Əsr Hindistanda Hökm Sürən Türk Dövləti: Böyük Moğol İmperiyasi - Leyla Pirimova – 181

Smompk Məcmuəsində Dərc Olunan Azərbaycan Atalar Sözləri Haqqinda - Aynur Hüseynova - 183

Türkiye’de Gerçekleştirilen Avrupa Birliği Eğitim Projelerinin Çeşitli Değişkenler Açısından Analizi - Rahman Çakır - Sayım Aktay - 185

Lise Öğrencilerinde Aileden Algılanan Sosyal Destek İle Durumluk Ve Sürekli Kaygı Düzeylerinin İncelenmesi - Rahman Çakır - Levent Yaycı - 187

Fonetikin Orfografik Ve Orfoepik İle Bütünleşik Öğretiminin Teorik-Metodolojik Temelleri Üzerine - Cafarova Nabat - 189

Alevi-Bektaşi Tasavvufunda Ve Deyişlerinde “Kandil Ve Çerağ” - Necdet Kurt - 191

Osmanlı-Rus Savaşlarının 16. Yüzyılda Kafkasya’da İlk Başlangıcı Ve Sonuçları - Levent Ünal - 192

Aşıq Pərinin Müasirləri-Aşıq Zülfiyyə İbadovanın Sənət Yolu - İlhame Gesebova - 194

Heykel Sanatına Disiplinler Arası Bir Yaklaşım - Meysem Samsun - 196

Uyarcalık İle Özerklik Arasında Gezinen Günümüz Sanatı - Doğan Akbulut - 198

Modern Zamanın Masal Anlatıcısı Üzerindeki Etkilerine Bir Örnek: Adalet Kılıç - Aykut Yaşar Kotancı - 200

Sanat Eğitiminde Çok Seçenekli Müfredat (Çsm) Uygulaması - Belgüzar Aşkaroğlu - 202

Vladımır Propp’un Masal Kişilerinin İşlevleri Teorisi Çerçevesinde Kars’ta Derlenen “Haknezer Pehlivan” Masalı Üzerine Bir İnceleme - Gülsemin Kotancı - 204

Значениесоциальногомаркетинга - Levan Lazviashvili - 206

Opıt Slovarya Tyurkskih Nareçiy’de Geçen Karaim Türkçesine Ait Sözcüklerdeki Arapça Ve Farsça Alıntılar - Gülsüm Kırbaş - 208

14

İNANCLARDA AĞACIN ÖVLADVERİCİ XÜSUSİYYƏTLƏRİ

Aydın MUSTAFAYEV*

XÜLASƏ

Məqalədə sonsuz qadınların ağaca tapınmasından, bu inamın daha qədim və mifoloji köklərindən danışılır. Folklor mətnlərindən göründüyü kimi, pir kimi dəyər qazanmış müqəddəs ağacları cəmiyyət öz talelərində bir təminedici, həyatverici hadisə, qüvvə kimi qəbul edir. Ağacdan övlad diləmək, ağacdan doğulmaq kimi əski etiqad və görüşlər çağdaş dövrümüzdə mövcud olan müqəddəs ağaclarla bağlı icra edilən ayinlərlə müqayisə olunur.

Açar Sözlər: Ağac Kultu, Folklor, Ağacdan Doğulma, Pir, Tapınmaq

*. AMEA Folklor İnstitutunun elmi işçisi, e-mail: [email protected]

15

THE CHARACTERISTICS OF TREES ON CHILD BEARING IN BELIEFS

Aydın MUSTAFAYEV

ABSTRACT

This topic is writing about worship of the tree of childless women, the oldest and mythological dynasties of this belief. As in the folklore texts, society consider the holy trees gained value like sacred place to be compound, life-giving accident, power in their foredoom. Old faith and ideologies like to wish child from tree, to born of tree are compared with ordinance discharged related to exited poly trees in our contemporary times.

Key Words: Worship of Tree, Folklore, Born of a Tree, Worshipping

SARI AŞIQ YARADICILIĞININ POETİKASI: CİNASLI BAYATILAR

16

Könül SURXAY QIZI MƏMMƏDOVA*

ÖZ

Sarı Aşıq XVII əsr Azərbaycan xalq şeirinin görkəmli nümayəndələrindəndir. Xaql ədəbiyyatına daha çox bayatı ustası kimi daxil olan və el yaddaşında məhz belə qalan Sarı Aşığın bayatıları öz mükəmməlliyi ilə diqqəti cəlb edir. Bu bayatıların poetikasını araşdırarkən cinaslar daha çox diqqəti cəlb edir. Cinaslar istər klassik ədəbiyyatda, istərsə də xalq yaradıcılığında ən geniş yayılmış poetik vasitələrdəndir. Bu poetik fiqur xalq dilinin sonsuz zənginliklərinə və məna incəliklərinə əsaslanır. Əsas poetik qanunu isə sözlərin formaca eyni, məzmunca fərqli olmasını ehtiva edir. Belə sözlər qafiyələnən sözlər kimi seçilir. Başqa sözlə, müxtəlif səs tərkibinə malik olub, eyni və ya oxşar mənaları ifadə edən sinonim sözlər kimi, eyni və ya oxşar səs tərkibinə malik olub, müxtəlif mənaları bildirən omonim sözlər də hər hansı dilin leksik-semantik zənginliyini və bədii ifadə qüdrətini nümayiş etdirən əsas göstəricilərdən sayılır. Sarı Aşığın cinaslı bayatılarının əsas özünəməxsusluğu ondan ibarətdir ki, bayatı kimi həcmən yığcam bir janrın imkanları çərçivəsində aşıq cinas sənətini sənətkarlığın önəmli amilinə çevirmiş, cinaslı bayatının çoxsaylı gözəl nümunələrini yaratmışdır.

Açar Sözlər:Sarı Aşıq, Bayatı, Cinas, Poetika, Janr

*Azərbaycan Universitetinin dissertantı, [email protected]

17

POETICS OF SARI ASHUG’S ACTIVITY: JINASLI BAYATI

Könül SURXAY QIZI MƏMMƏDOVA

ABSTRACT

Sari Ashug is one of the prominent representatives of the 17th century Azerbaijani folk poem. Bayatis (quatrains) by Sari Ashug who is the master of folk literature and remains in the memory of folk attract the attention with its perfection. Investigating the poetics of these bayatis “jinas” (a kind of poem form) draws more attention. “Jinas” is one of the most widely spread poetical means either in folklore, or in the classical literature. This poetic figure is based on the infinite richness of the folk language and subtleties of meaning. The main poetic law includes the same in the form of words, different in meaning. Such words are chosen as rhyming words. In other words, having a different sound composition, having the same or similar sound composition as synonymous words that have the same or similar meanings, different meanings inform are also considered one of the main indicators that demonstrate the lexical-semantic richness of any language and the power of artistic expression. The main peculiarity of the “jinasli bayatis” by Sari Ashug is that within the framework of the possibilities of such a compact genre as bayati the ashig has changed the art of jinas into an important factor of craftsmanship and created many beautiful examples of the jinasli bayati.

Key Words: Sari Ashug, Bayati, Jinas, Poetics, Genre

18

BAKI FOLKLORUNDA RƏVAYƏT XARAKTERLİ LƏTİFƏLƏR VƏ YA LƏTİFƏ XARAKTERLİ RƏVAYƏTLƏR

Ülkər ƏLİYEVA*

ÖZ

Folklorun epik janrlarından olan rəvayət və lətifələr arasındakı bənzərlik tipoloji oxşarlıq deyil, daha çox genetik struktur atributu kimi gözdən keçirilə bilər. Başqa sözlə, rəvayət və lətifələr epik sistemə aid olduqları üçün bənzərlik təşkil etmir, onların əsasında duran bənzərlik daha çox düşüncə genetizmindən qaynaqlanır. Deyilənlər özünü daha çox Hüseyn Arif və Habil Əliyevin dilindən qələmə alınmışrəvayət xarakterli lətifələrdə göstərməkdədir və həmin lətifələr nisbətən daha yaxın tariximizi əks etdirməsi, ravinin öz başına gəlmiş hadisələri əks etdirməsi və bir sıra hallarda bilavasitə onların özləri tərəfindən rəvayət edilmiş olması baxımından diqqət çəkir.

Açar Sözlər:Bakı, Folklor, Rəvayət, Lətifə, Genezis, Epik Janr, Hüseyn Arif, Habil Əliyev.

*Doç.Dr. Azərbaycan Milli Elmlər Akademiyası, [email protected]

19

THE ANECDOTES WITH LEGEND CHARACTERS OR LEGENDS WITH ANECDOTE CHARACTERS IN FOLKLORE

Ülkər ƏLİYEVA

ABSTRACT

The similarity between narrations and anecdotes from the epic genres of folklore are not the typological similarity, it can be looked through as more genetic structural attribute. In other words, the legends and anecdotes do not form similarities because they belong to the epic system, the similarity based on them is more likely due to the thought genetics. Abovementioned show them mostly in the anecdotes with the legend character told by Huseyn Arif and Habil Aliyev and those anecdotes reflect our relatively recent history, reflecting the events that have happened to him and in a number of cases they are narrated directly by them.

Key Words: Baku, Folklore, Legend, Anecdote, Genesis, Epic Genre, Huseyn Arif, Habil Aliyev

20

SOVYET GÜRCÜ BASININDA TÜRK-YUNAN SAVAŞI (1921-1922)

Roin KAVRELİSHVİLİ*

ÖZ 25 Şubat 1921’de Gürcistan’da Sovyet İktidarı kurulduktan sonra Gürcü ve Rus dillerinde basılan merkezi hükümetin yayın organları gerek bölgede, gerekse dünyada vuku bulan haberleri yoğun bir şekilde aktarmaya başladılar. Makalede, iki gazetede - “Pravda Gruzii” ve “Komunisti” de çıkan haberler tetkik edilmiştir. Gürcistan Komünist Partisi ve İhtilal Komitesi’nin Rusça çıkan günlük gazetesi olan “Pravda Gruzii”de Türk-Yunan Savaşları hakkında 1921 yılı sayılarında 35 civarında makale bulunur. Ayrıca, bu makalelerin yanı sıra Türkiye haberleri de ayrı bir başlık olarak aktarılmıştır. Ancak, bu haberlerin sayısı fazla değildir. Merkezi ve Tiflis Komitesi ve Bütün Gürcistan İşçi, Amele, Kızıl Ordu ve Denizciler Mebuslar Şurası Merkezi İcra Komitesi’nin Gürcüce çıkan günlük gazetesi olan ”Komunisti”de 1922’ de basılan Türk-Yunan Savaşı konuları genellikle iki başlık halinde: Osmanlı-Yunan Savaşı ve Yakın Doğu Haberleri olarak anlatılmıştır. Bu haberler savaşın bütün sürecini içine almıştır. Gazetelerde yer alan haberlerin bir kısmı yabancı ve Türk basınından aktarılmıştır. Bir kısmı ise Moskova’dan alınmıştır. Haberlerde, genellikle savaşın sebeplerinden, İtilaf Devletleri’nin doğu politikasından, savaşan tarafların durumu ile mevkilerden söz edilmiştir. Ayrıca, Türk Ordusu’nun zaferleri, Yunan Ordusu’nun mağlubiyeti ile geriye çekilişi ve barış meseleleri anlatılmıştır. Makalelerde İzmir ve bölgesinin statüsü, Trakya, İstanbul ve boğazlar konusuna dikkat çekilmiş ve savaşa yönelik müttefik devletlerinin yaklaşımları irdelenmiştir. Haberlerde gerek komutan, gerekse siyasetçi olarak Mustafa Kemal Paşa’nın bu savaştaki rolü ön plana çıkarılmıştır. Aynı haberlerde Ankara ve İstanbul Hükümetleri arasındaki münasebetler yer almıştır. Gazetelerde Yunanistan için olumsuz savaş sonuçları münasebetiyle orada çıkan kriz ile hükümet değişikliğinden, Trakya, İstanbul, Edirne, boğazların uluslararasılaştırılması ve diğer konular üzerine tarafların tekliflerinden bahsedilmiştir. Bunların yanı sıra savaşa yönelik ve savaş sonuçları hakkında Sovyet Rusya’nın yaklaşımları dikkate alınmıştır. Gazete sayılarında yer alan makaleler çoğunlukla yalnız bir haber statüsünde olmalarına rağmen, dönemin uluslararası gelişmelerini incelemek açısından önem arz etmektedirler.

Anahtar Kelimeler: “Komunisti”, “Pravda Gruzii”, Türkiye, Yunanistan, Savaş, İtilaf Devletleri

*ORCID: 0000–0001–5829–8557, Kavrelishvili, R., Prof. Dr. Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia; [email protected]

21

TURKISH-GREEK WAR IN SOVIET GEORGIAN PRESS (1921-1922)

Roin KAVRELİSHVİLİ

ABSTRACT

Following the establishment of Soviet regime in Georgia on 25th Fabruary, 1921, the official press means of the central government published in both Russian and Georgian began to cover news both in the region and in the world. In this study, news covered by “Pravda Gruzii” and “Komunisti” newspapers are analysed. In “Pravda Gruzii”, the daily newspaper in Russian published by Georgian Communist Party and Committee of Revolution, there were about 35 articles on the Turkish-Greek war in 1921. In addition, news about are also included in the study, yet the number of these news is not high. In “Komunisti”, the daily newspaper published by Governmental Committee of Central and Committe and Council of all Georgian Labourers, Workers, Red Army, Sailors and PMs, the subject of Turkish-Greek war was divided into two categories in 1922: Ottoman-Greece war, and NearEast news. These news and reports included all the details and procedures of the war. Some parts of the news presented in the newspapers were derived from foreign and Turkish press of the time. Some were taken from Moscow. In the news, the reasons of the war were discussed and the conditions of the Ally forces, the warring sides and their positions were reported. Besides, the victoriesof the Turkish army, the defeat of the Greek army, its retrieve and peace matters were also handled. In the articles, the case of İzmir province as well as the Tracean region, İstanbul and the subject of the Straits were analysed and the approaches of the parties involved are also included. In the news, the role played by Mustafa Kemal Pasha both as a commander and as a politician is brought to the fore. In the same news the communication between Ankara and İstanbul governments is also given place. The other topics covered in the newspaper articles are the outbreak of a crisis in Greece due to the negative war results, the change of government there, the internationalisation of Tracea, İstanbul, Edirne and the Straits, and the proposals of sides on various matters. Additionally, the approaches of the Soviet towards the war and its consequences are also taken into account. Although the articles in these newspapers are only sources of news, they are of great importance in terms of the clues they give about the international developments of the period.

Key Words: “Komunisti”, “Pravda Gruzii”, Turkey, Greece, War, Ally States

22

MÜASİR AZƏRBAYCAN HEYKƏLTƏRAŞLIĞINDA OBRAZLILIĞIN TƏCƏSSÜMÜ

Rövşən HACIZADƏ KAMAL OĞLU*

ÖZ

Bildiridə Azərbaycan heytəltəraşlığının müasir dövrdəki ümumi mənzərəsinin özünəməxsus xüsusiyyətləri tədqiq edilmişdir. Problemin tədqiqinə keçməzdən öncə XIX əsrin sonu-XX əsrin əvvəllərində Azərbaycanda baş verən ictimai-siyasi hadisələrin heykəltəraşlığa birbaşa təsiri öyrənilmişdir. Qeyd olunmuşdur ki, Azərbaycanın ruslar tərəfindən işğalına-sovetləşməsinə qədərki mərhələsində plastika sənətindən daha çox neft bumu keçirən Bakıda davamlı olaraqinşa olunan maıikanələrin və ictimai binaların tərtibatında istifadə olunmuşdu. Amma bu istifadənin ardıcıl xarakter daşımaması, epizodik olması və əsasən dekorativ-bəzək funksiyası daşımaması səbəbindən Azərbaycan heykəltəraşlığının inkişafında irəliləyiş yox idi. Daha sonralar isə kommunist rejiminin təsiri ilə incəsənətin bütün sahələrində olduğu kimi heykəltəraşlıqda da “sosialist realizmi” metodunun tətbiqinə nəzər yetirilmişdir. Bunun təsiri ilə heykəltəraşlığın monumental, dəzgah və memorial heykəltəraşlığı, medalyer sənəti sahələrində yaranan hər bir əsər sosializm ideyalarının və onu həyata keçirənlərin tərənnümünə yönəldilmişdir. Bu məsələləri işıqlandırdıqdan sonra çağdaş dönəmdə Azərbaycan heykəltəraşlığında rast gəlinən tendensiyalar öyrənilmişdir. Müstəqillik qazanmış Azərbaycanda heykəltəraşlıq sahəsindəki yeniliklər məruzənin əsas tədqiqat obyektinə çevrilmişdir. Müəllif göstərir ki, müstəqillik dönəmində insanların estetik tələbatlarını ödəmək üçün yeni mövzulara müraciət vacib şərtə çevrilir. Yeni dövrün incəsənəti, o cümlədən, heykəltəraşlıq daha emosional çalarları ilə zənginləşir.

Açar Sözlər: Heykəltəraşlıq, Obrazlılıq, Plastika, Müasir, Kompozisiya

*Azərbaycan Dövlət Rəssamlıq Akademiyasının doktorantı, E-mail: r.hacı[email protected]

23

THE EMBODIMENT OF THE IMAGE IN MODERN AZERBAIJANI SCULPTURE

Rövşən HACIZADƏ KAMAL OĞLU

ABSTRACT

In the article the peculiarities of the general picture of Azerbaijan sculpture in the modern period are investigated. Before the investigation of the problem the direct influence of the socio- political events in Azerbaijan at the end of the 19th and the beginning of the 20th centuries on sculpture is studied. It is noted that in the pre-Soviet period of the occupation of Azerbaijan by the Russians, plasticity art was used in the design of the mansions and public buildings built in Baku which had more oil boom. However, there was no progress in the development of Azerbaijani sculpture due to the lack of the consistent character, the episodic usage and the mainly decorative-ornamental function. Later with the influence of the communist regime the application of the method of “socialist realism” was considered in sculpture as in all spheres of art. Under this influence the monumental, the long worktable and memorial sculpture, modeler art created in the fields of the ideas of socialism and its implementation is directed to praise. After studying these problems the tendencies met in Azerbaijani sculpture in the modern period are investigated. The innovations in the field of sculpture in Azerbaijan, which gained independence, have become the main research object of the article. The author shows that in the period of independence it becomes an important condition to apply to the new subjects in order to meet the aesthetic needs of people. The art of the new era, including sculpture is enriched with more emotional shades.

Key Words: Sculpture, Image, Plasticity, Modern, Composition

24

DÖVLƏT QULLUQÇULARINA KİTABXANA-İNFORMASİYA XİDMƏTİNİN KEYFİYYƏTİNİN ÖLÇÜLMƏSİ MODELLƏRİ

Aysel HASANOVA*

XÜLASƏ

Azərbaycan Respublikası müstəqillik qazandıqdan sonra ölkədə siyasi sistemdə baş verən dəyişikliklər dövlətin vəzifələrinin artması və funksiyalarının genişlənməsinə səbəb oldu. Buöz növbəsində siyasi-hüquqi münasibətlərin tənzimlənməsində dövlət aparatının rolunu artırdı. Dövlət aparatının işini təşkil edən insan resursları əsas subyektə çevrilməklə yanaşı, tədqiq edilməyə və konkret fəaliyyət istiqamətləri müəyyənləşdirilməyə başladı. Ona görə də dövlətin işini təşkil edən dövlət qulluğuyla əlaqədar mövzular dövlət idarəçiliyi ilə bağlı ədəbiyyatda dərindən öyrənilməklə yeni istiqamət aldı və bu istiqamətdə elmi axtarışlar aparılmağa və nəzəriyyələr formalaşdırılmağa başladı.

Açar Sözlər:Dövlət Qulluğu, Dövlət Qulluqçusu, Təsnifat, Kitabxana Xidməti, Model

*Azərbaycan Dövlət Mədəniyyət və İncəsənət Universitetinin, Kulturologiya fakültəsinin müəllimi, Bakı Dövlət Universitetinin doktorantı, [email protected], Azərbaycan

25

MODELS FOR MEASUREMENT OF QUALITY OF LIBRARY-INFORMATION SERVICE TO CİVİL SERVANT

Aysel HASANOVA

ABSTRACT

After gaining independence of Azerbaijan Republic changes which taking place in the political system of the country caused by increasing government responsibilities and extension of functions. This in turn increased role of state apparatus in the regulation of political and legal relations. Human resources become a major subject of the work of the state apparatus and began investigate and identify specific activities. Topics related to civil service took a new direction and formulated theories to be carried out scientific research.

Key Words: Civil Service, Civil Servant, Classification, Library Service, Model

26

MÜASİR AİLƏ TƏRBİYƏSİNDƏ "KİTABİ-DƏDƏ QORQUD" DASTANINDAKIMƏNƏVİ DƏYƏRLƏRDƏN İSTİFADƏ İMKANLARI

Pərişan HƏSƏNOVA*

ÖZ

Azərbaycan xalqının qədimiliyi, onun tarixi irsi haqqında dəqiq fikir formalaşdıran zəngin bir mənbə vardır. Bu mənbə bütün türk dünyasının mənəvi abidəsi olan "Kitabi-Dədə Qorqud" dastanıdır. mövcud olduğu dövrdən bu günümüzə qədər aktuallığını itirməyən, soy-kökümüzün qədimiliyindən xəbər verən milli-mənəvi dəyərlər xəzinəsidir. Türk dünyasının müəyyən tarixi dövrünü əks etdirən "Kitabi- Dədə Qorqud" dastanında bu günümüzlə səsləşən ailə dəyərləri vardır. Tarix boyu ailə tərbiyəsi cəmiyyətin ən qlobal problemlərindən olmuşdur. Mənsub olduğu xalq, millət haqqında ilkin təsəvvürlər yaradan, gələcək vətəndaşın ilkin tərbiyə institutu olan ailə məsələlərinə xüsusi diqqət yetirilməsi bu günmüzün də aktual məsələlərindəndir.

Açar Sözlər: Mənəvi Dəyərlər, Ailə Tərbiyəsi, Tarixi İrs, Müasir Ailə

*.Doç..Dr Azərbaycan Dövlət Pedaqoji Universiteti, Azərbaycan. [email protected]

27

THE OPPORTUNITIES OF USING MORAL VALUES OF "KITAB-I DADA GORGUD" IN MODERN FAMILY

Pərişan HƏSƏNOVA

ABSTRACT

The ancient people of Azerbaijan have their rich source that gives a clear information about their historical heritage. "Kitabi Dede Gorgud" is the most moral source of entire Turiksh world. The saga is the treasure which keeps its actuality from ancient times to nowadays, it gives information about our ancient generation. There is a family values which expreses Turkish history in "Kitabi Dede Gorgud". Family behaviour is the most global problem of the society. Giving a special attention to family problems which create first ideas about people and nation which there are belong, the institute of future generation are the most actual problems of nowadays.

Key Words: Moral Values, Family Behaviour, Historical Heritage, Modern Family

THE WAYS TO GET ENVIRONMENTALLY FRIENDLY FOOD

28

Teimuraz GVARAMADZE*

ABSTRACT

Obtaining ecologically pure crop and livestock products is one of the challenges for Georgia. To produce environmentally friendly products, we need to establish Biofarms. This is such a form of farm management, when we refuse mineral fertilizers and toxic chemicals, stimulating hormones and growth inplanting and in breeding. Developing rules is mandatory for all farmers or food producers who wish to market their produce. To do so, it must meet the requirements of these rules and provide product certification. The Organic farming takes into account the natural productivity of plants and animals. It is aimed at improving the quality of agricultural production and preserving the environment. It is important that everything can be bought with money except health. Thus, we need to take care of the health of our children and of our children and to adopt an environmentally friendly, healthy product. The production of environmentally friendly products is impossible without soil. Modern world experience has shown that humans can accelerate the recovery of soil productivity by creating living land. It is precisely this process that enters the biohumus into the soil. Production of environmentally friendly food is a priority in all developed countries. Therefore, production and use of environmentally friendly organic fertilizers is increasing day by day. If the state takes concrete action in this direction, eco-friendly food products will increase, that will promote healthy nutrition as a cornerstone of food safety.

Key Words: Biofarms, Environmentally Friendly Food Products, Biohumus.

СПОСОБЫ ПОЛУЧЕНИЯ ЭКОЛОГИЧЕСКИ ЧИСТЫХ ПРОДУКТОВ ПИТАНИЯ

Teimuraz GVARAMADZE

АННОТАЦИЯ

Получение экологически чистой продукции растениеводства и животноводства является одной из целей для Грузии. Для производства экологически чистой продукции нам необходимо создать биофермы. Это форма управления фермой, когда мы отказываемся от

*Assoc. Prof. Dr., Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia; [email protected]; [email protected]

29

минеральных удобрений и токсичных химикатов, стимуляторов роста и гормонов при разведении. Разработка правил является обязательной для всех фермеров или производителей продуктов питания, которые хотят продавать свою продукцию. Для этого он должен соответствовать требованиям настоящих правил и обеспечивать сертификацию продукции. Биоферма учитывает естественную продуктивность растений и животных. Она направлена на повышение качества сельскохозяйственной продукции и сохранение окружающей среды. Важно, что все можно купить за деньги, кроме здоровья. Таким образом, мы должны заботиться о здоровье наших и ваших детей и принимать экологически чистый, здоровый продукт. Производство экологически чистых продуктов невозможно без почвы. Современный мировой опыт показал, что люди могут ускорить восстановление продуктивности почвы, создав живую землю. Именно этот процесс вводит биогумус в почву. Производство экологически чистых продуктов питания является приоритетом во всех развитых странах. Поэтому производство и использование экологически чистых органических удобрений растет день ото дня. В случае если государство предпримет конкретные действия в этом направлении, результатом окажется рост количества экологически чистых продуктов питания, что будет способствовать здоровому питанию и безопасности пищевых продуктов.

Ключевые Слова: Биоферма, Экологически Чистые Продукты Питания, Биогумус.

KAZAK TÜRKLERİNİN EVLENME TÖRENLERİ, ADET VE İNANMALARI

MARRIAGE CEREMONIES, CUSTOMS AND BELIEFS OF KAZAKH TURKS

Gülzana NAUANOVA*

ÖZ

Her toplumda olduğu gibi Kazak Türklerinde aile bağına önem verilmektedir. Geçiş dönemlerinden birisi olan evlilik dönemi, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Bu yüzden Kazak Türklerinde akraba evliliği görülmemektedir. Evlenecek çiftler arasında en az yedi ata akrabalık bağı bulunmamalıdır. Her Kazak Türkü için evlilik öncesi, evlilik esnası ve evlilik sonrası önemli

* . Ardahan Üniversitesi, Sos. Bil. Ens., TDE, Doktora öğrencisi, [email protected]

30 aşamalardır. Bu aşamaların her adımında halkın kültürel dokusuyla alakalı örf ve adetler, gelenek ve görenekler önemle üzerinde durulan ve uygulama alanı geniş olan unsurlardır. Bu çalışmada Kazak Türklerinin evlenme öncesinde yer alan adetleri, inanışları ve gelenek görenekler incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Kazak Türkler, Evlenme, Gelenek, Başlık Parası, Aile

MARRIAGE CEREMONIES, CUSTOMS AND BELIEFS OF KAZAKH TURKS

Gülzana NAUANOVA

ABSTRACT

As in every society, in Kazakh Turks attach importance to family connection. The marriage period, which is one of the transition periods, is an important issue to focus on.Therefore, inbreeding is not seen in Kazakh Turks. There should be no kinship of at least seven ancestors between couples to marry. For every Kazakh Turks pre-marriage, during marriage and after marriage are important stages. At every step of these stages, traditions, customs and rituals related to the cultural fabric of the people

31 are the elements that are focused on with importance and have a wide scope of application. In this work will be analysed customs, beliefs and traditions of Kazakh Turks.

Key Words: Kazakh Turks Marriage, Tradition, Bride Price, Family

KAZAK TÜRKLERİ'NDE AĞIT GELENEĞİ

Dinara ASHİMOVA*

ÖZ

* . ORCID 0000-0003-4083-1506: Ardahan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora öğrencisi, [email protected]

32

Ağıt, insanların hayatını derinden etkileyen genellikle bir ölümün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türküsüdür. Üzücü olayların ardından icra edilirler ve söylenen kişinin kültürü içerisinde yerleşmiş olan duyusal özellikleri barındırırlar. Farklı şekillerde ve farklı formlarda söylenebilirler. Doğal afetler, ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku, heyecan, üzüntü, isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir. Kazak toplumu bireylerinin yaşamlarında sürekli olarak uygulandığı için beşikten mezara kadar süren bir gelenektir. Bu nedenle halk edebiyatındaki unsurlar sürekli devam eden bir gelenekler dizgesidir. Kazak halkının batıl inançları, töreleri ve gelenek- görenekleri toplanarak belli bir amaç için yerine getirilir ve bu düşünceler şarkı ve şiirlerle ifade edilir. Halk arasında ağıt yakmak, ölen kişinin sadece bugüne kadar yaptığı iyilikleri ve çocuklarına bıraktığı mirasını anlatmakla kalmaz, söyledikleri ağıtın kafiyeli olmasını sağlayıp acılarını ritmik sesle ifade ederler. Bu yüzden günümüzde ağıtın sözüne, şarkısına ve sazına önem vermek gerekir. Ağıt söyleyen kişi, acılarını bu sözlü ürünlerle hafifletmeye çalışır. Ağıtlar sadece olayın yakın tarihlerinde icra edilmezler, kişilerin yıllar sonra anımsayacakları hatıralarında da icra ortamı bulurlar. Yas günü ağıt söylemek milli geleneğin bir örneğidir. Kazak milletinin bu törelerinin asırlar boyunca devam etmesinin nedeni halkın gelenek-göreneklere bağlı olmasıdır. Modernleşmeyle beraber ağıt yakma geleneğinde azalma görülmektedir. Ağıt yakmanın manası bilimsel açılımlarla ifade edilmesine rağmen günümüzde ağıtın manasının değiştiği görülmektedir. Ayrıca destanlar ve masallar gibi sözlü anlatım türleri içerisinde ağıtların yer aldığı da görülmektedir. Bu çalışmada, Kazak Türkleri arasında ağıt geleneğinin araştırılması, ağıt sözlerinin özelliklerinin belirlenmesi ve onların kültürel ve manevi değerlerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Kazakistan'ın folklor temelli yazılı kaynaklarından elde ettiğimiz veriler üzerinde duracağız.

Anahtar Kelimeler: Ağıt, Gelenek-Görenek, Kazak Halkı, Kazak Folkloru, Yas Tutmak

THE THRENODE TRADITION IN KAZAKH TURKS

Dinara ASHİMOVA

ABSTRACT

Mourning is a folk song that is usually sung after a death or a painful, sad event that deeply affects people's lives. They are performed after sad events and contain sensory features that are embedded in the culture of the person being said. They can be said in different forms and in different forms. Natural disasters, death, disease in the face of helplessness fear, excitement, sadness, rebellion that expresses feelings such as crushed words. It is a tradition that lasts from the cradle to the grave because it is applied continuously in the lives of Kazakh society individuals. For this

33 reason, elements in folk literature are a continuous system of traditions. The superstitious beliefs, rituals and traditions of the Kazakh people are gathered and fulfilled for a particular purpose, and these thoughts are expressed in songs and poems. Lamenting among the public not only tells the deceased's good deeds and legacies left to his children, but also makes the lament rhyme and express their pain in a rhythmic voice. Therefore, it is necessary to give importance to the lyrics, songs and instruments of the lament. The lamenter tries to alleviate his pain with these oral products. Lamentations are not only performed in the recent history of the event, but also in the memories of the people who will remember years later find the execution environment. Mourning day is an example of national tradition. The reason why these traditions of the Kazakh nation have continued for centuries is that the people depend on traditions and customs. With the modernization, there is a decrease in the tradition of lament. Although the meaning of lament is expressed in scientific expansions, it is seen that the meaning of lament has changed today. In addition, it is seen that laments are included in the types of oral expression such as epics and fairy tales. In this study, it is aimed to investigate the tradition of lament among Kazakh Turks, to determine the characteristics of lament words and to reveal their cultural and spiritual values. We will focus on the data obtained from folklore-based written sources of Kazakhstan.

Key Words: Threnode, Tradition, Kazakh People, Kazakh Folklore, Mourning

AZƏRBAYCAN DİLİNİN DÜNYA DİLLƏRİ İÇƏRİSİNDƏ YERİ

Səkinə ƏLİYEVA*

ÖZ

Dünya dilləri tipoloji, geneoloji və s. amillərlə təsnif olunur. Bu təsnifdə dillərin yayıldığı coğrafi ərazi də mühüm əhəmiyyət kəsb edir. Belə ki, dünyada dillər yerləşdiyi coğrafiyanın da dil xüsusiyətlərini özündə ehtiva edir. Azərbaycan dili bu baxımdan daha zəngindir. Çünki, Türk dillərinin Oğuz qrupuna aid olan dilimiz Qafqaz coğrafiyasının da xüsusiyyətlərini özündə əks etdirir. Azərbaycan dili dünya dilləri içərisində xüsusi yer tutur. Azərbaycan dili tarixi dövrlər ərzində müxtəlif dillərin təsirinə məruz qalsa da, öz saflığını qoruyub saxlaya bilmişdir. Dilimiz daxil

* . Azərbaycan Tibb Universiteti, Azərbaycan dili kafedrası.

34 olduğu türk dillərinin Oğuz qrupuna daxildir. Bu qrupda Azərbaycan dili ilə yanaşı, Türkiyə türkcəsi, türkmən və qaqauz dili də yer alır. Ərəb istilasından sonra ölkəmizdə ərəb dili hakim mövqe qazanmışdır. Bu dildə ədiblərimiz gözəl ədəbiyyat nümunələri yaratmışlar. Ərəb dili bildiyimiz kimi, dünya dillərinə çoxlu sözlər vermişdir. Ərəb dilindən dilimizə elm,dinlə bağlı sözlər keçmişdir. Məsələn cəbr, Ramazan və s. Ancaq dilimizdən ərəb dilinə hərb sənəti ilə bağlı sözlər keçmişdir. Məsələn: onbaşı, yüzbaşı, toppuz və s. Cümhuriyyətin qurulmasından sonra (1918) Azərbaycan (türk) dili yenidən öz layiqli mövqeyini qazanmış, bütün rəsmi yazışmalar məhz bu dildə aparılmışdır. Lakin Cümhuriyyətimizin ömrü çox qısa olmuş, amma az müddət ərzində də olsa, bu dövrdə mükəmməl ədəbiyyat nümunələri, yeni ədəbi məktəblər yaranmışdır. Sovet imperiyasının tərkibinə daxil olduqdan sonra rus dili ölkəmizdə hakim mövqe qazanmışdır. Bu dil xalq danışıq dilinə ciddi təsir etmişdir. Bununla bərabər, dilimiz də rus dilinə sözlər vermişdir. Məsələn: sandıq, badımcan, kolbasa, kərpic və s. Sovet imperiyası dağıldıqdan, müstəqil Azərbaycan Respublikası qurulduqdan sonra (1991) Azərbaycan dili yenidən hakim möve qazanmışdır. Artıq həm siyasi, həm ədəbi, həm də xalq danışıq dili birmənalı olaraq Azərbaycan dili olmuşdur.

Açar Sözlər: Dil, Söz, Dövlət, Tip

PLACE OF THE AMONG WORLD LANGUAGES

Səkinə ƏLİYEVA

ABSTRACT

World languages are typological, genealogical and so on. are classified by factors. The geographical area where the languages are distributed is also important in this classification. Thus, the geography of languages in the world also includes language features. The Azerbaijani language is richer in this respect. Because, our language, which belongs to the Oghuz group of Turkish languages, also reflects the peculiarities of the Caucasus geography. The Azerbaijani language holds a special place among the languages of the world. Although the Azerbaijani language has been influenced by different languages throughout history, it has managed to maintain its purity. Our language is part of the Oghuz group of Turkish languages. In addition to the Azerbaijani, this group includes Turkish, Turkmen and Gagauz.

35

After the Arab invasion, the language gained a dominant position in our country. In this language, our writers have created beautiful literary examples. The Arabic language, as we know, has given many words to world languages. Words related to science and religion were translated from Arabic to our language. For example, algebra, Ramadan and others. But from our language to the Arabic, words about martial art have been passed. For example: a head, a centurion, a buffalo, etc. After the establishment of the republic (1918), the Azerbaijani (Turkish) language regained its proper position, and all official correspondence was conducted in this language. However, the life of our Republic was short, but even in a short period of time, perfect literary examples and new literary schools were created. After joining the Soviet empire, the Russian language gained a dominant position in our country. This language had a serious impact on the spoken language. At the same time, our language is also spoken in Russian. For example: crust, eggplant, sausage, bricks and so on. After the collapse of the Soviet empire and the establishment of an independent Republic of Azerbaijan (1991), the Azerbaijani language again gained the dominant power. Political, literary and folklore have already become Azerbaijani.

Key Words: Language, Word, State, Sort

KIRIMIN ÇAR RUSİYASI İŞĞALINDAN SONRA VƏ SOVET DÖVRÜ DƏYİŞDİRİLMİŞ YER ADLARININ TARİXİ VƏ DİL ÖZƏLLİKLƏRİ ÜZƏRİNƏ

Minaxanım NURİYEVA TƏKƏLİ

ÖZ

Bildiridə Kırımın dəyişdirilmiş əski məskənləri haqqında geniş bilgi veriləcəkdir. Bu yöndə çalışmalar göstərir ki, Kırımın çar Rusiyası idarəsinə girdikdən sonra və özəlliklə Sovet dönəmində adları dəyişdirilmiş məskənlərinin tarixinin öyrənilməsi işinə daha öncələr önəm verilməmişdi. Bu üzdən Belokamensk, Feodosiya, Belqorod, Geroyevsk, Sevastopol və s. şəhərlər araşdırıldığında yalnız son 100-200 illik bir tarixdən bəhs olunurdu.

Prof. Dr. Azərbaycan Dövlət Pedaqoji Universiteti, Azərbaycan, [email protected]

36

Kırımın: Akyar (indi: Sevastopol), Eltekin (Qeroyevsk), Şah Mamay (Ayvazovski), Kermencik, Ak Mescit (Simferopol), Or Kapı (Perekop), Karasu Bazar (Beloqorsk), Kafa (Feodosiya), İnkirmen (Belokamensk), Gözlev (Yevpatoriya) və s. bir çox şəhərlərin tarixinin dəyişdirilib unutdurulması onun araşdırılmasında da bir çox zorluqlar doğurmaqdadır. Bildiridə bu şəhərlərin tarixinin araşdırılması yanısıra geniş çapda Kırımın dəyişimə məruz qalmış bir çox yaşayış məntəqələrinin isimləri tarixi-dilbilimsəl tədqiqata cəlb edilməklə özündə muhafizə etdiyi bir sıra dəyərli xüsusiyyətləri önə çıxarılacaqdır. Bu anlamda Kırımın relyef özəlliklərini yansıdan adlar, nəsil, soy bildirənlər, əski türk sözlərini saxlayan lüğəvi elementlərə ayrıca diqqət edilmiş, yeri gəldikcə etimolojik-dilbilimsəl yöndən açıqlanmışdır. Ümid edirik ki, unutduğlarımızı bərpa etməklə başlayan bu kimi çalışmalar umumtürk areal toponimlərinin hüdudlarının aydınlaşdırılmasında əhəmiyyətini göstərəcək, sonuç olaraq bu mövzuyla ilgili sistemli, inkarolunmaz bilgilərin oluşdurulmasına nədən olacaqdır.

Açar Sözlər: Kırım, Türk, Tatar, Rus, Etimoloji

ON THE HISTORICAL AND LINGUISTIC PROPERTIES OF THE PLACE NAMES OF THE CRIMEA WHICH CHANGED DURING THE INVASION OF THE СZARISM RUSSIA AND THE PERIOD OF SOVIET ADMINISTRATION

Minaxanım NURİYEVA TƏKƏLİ

ABSTRACT

In this article has been transformed an extensive information about the ancient dwellings of the Crimea. These observations indicate that the Crimea, especially during the Soviet era and in the administration of Czarist Russia learning of the history of changing names didn’t have previously importance. Indeed, if conducted an investigation on the history of the Belokamensk, Feodosiya, Belgorod, Geroyevsk, Sevastopol etc. it was starting from the last 100-200 years.

37

The forcing to forbidden by changing the names of some cities in Crimea as Akyar (now: Sevastopol), Eltekin (Geroyevsk), Shah Mamay (Aivazovsky), Kermencik, Ak Masjid (Simferopol), Or Door (Perekop), Karasu Bazar (Belogorsk), Kafa (Feodosiya), İnkirmen (Belokamensk), Gozlev (Yevpatoriya) and etc. raises many difficulties in the investigation of the history of these cities. In the article, as well as to investigate the history of these cities have been exposed historical-linguistic investigations about the changed place names of Crimea. In this sense, has given much attention to the names reflecting the relief characteristics, generation, lexical elements which protected the old Turkish words of the Crimea and are explained by etymological-linguistic aspects. We hope that the studies by starting to restoring of forgotten history will show its importance at explanation of the borders of shareholder Turkish toponymies and as a result cause the formation of the systematic, undeniable information.

Key Words: Crimea, Turkish, Tatar, Russian, Etymology

MÜASİR DÖVR MİLLİ AZƏRBAYCAN GEYİM NÜMUNƏLƏRİNDƏ ORNAMENTALLIQ

ORNAMENTATION IN THE SAMPLES OF NATIONAL AZERBAIJAN CLOTHING OF THE MODERN PERIOD

Mehriban AZƏR QIZI ŞƏMSƏDDİNSKAYA*

ÖZ

*Azərbaycan Dövlət Rəssamlıq Akademiyasının dissertantı,[email protected]

38

Bildiridə ornamentallığın geyim mədəniyyətinə tətbiqi məsələləri tədqiq edilmişdir. Tarixi baxımdan çağdaş dönəm seçilərək, Azərbaycan milli geyimlərində rast gəlinən ornamentallıq elementləri təhlil edilmişdir. Milli ornamentasiyanın müasir dövrdə ənənəviləşdirilərək tətbiqi çağdaş dönəmin ən vacib şərtlərindən biri olduğu vurğulanmışdır. Amma o da xüsusi olaraq qeyd edilir ki, ənənəvi ornamentallığın tətbiqi ilə yanaşı, kreativ yanaşma da mütləq şəkildə iştirak edir. Müasir dövrdə geyim dəstlərində ənənəvi ornamentlərdən istifadə olunur ki, bunlar isə milli kostyumun lentşəkilli, torşəkilli, sentrik kimi ornamental kompozisiyalarla ənənəvi bəzədilməsini nəzərdə tutur. Məruzədə həmçinin müasir dövrdə kəlağayı nümunələrində ornamentallıqdan istifadə təhlil edilir. Kəlağayının əsas elementi kimi çıxış edən butanın ənənəvi ornamentallığıa uyğun verilməsi, amma eyni zamanda, müasir, kreativ elementlərlə zənginləşdirilməsi də vurğulanır. Bundan əlavə, müasir kəlağayılarda simvolik mahiyyət daşıyan həndəsi formalardan, aypara və paxlava naxışlardan da bəhs olunur.

Açar Sözlər: Ornament, Kompozisiya, Milli, Bəzək, Naxış, Geyim

ORNAMENTATION IN THE SAMPLES OF NATIONAL AZERBAIJAN CLOTHING OF THE MODERN PERIOD

Mehriban AZƏR QIZI ŞƏMSƏDDİNSKAYA

ABSTRACT

In the article it is said about the application problems to the clothing culture of ornamentation. From the historical point of view choosing the modern period the elements of ornamentation met in the national clothes of Azerbaijan have been analyzed. It is mentioned that the national decoration is one of the most important conditions of the modern era. But it is also specially noted that along with the introduction of the traditional ornaments, the creative approach is definitely

39 involved. In modern period the traditional ornaments are used in clothing sets, which mean the traditional decoration of the national costume with the ornamental compositions such as ribbon- shaped, pickle, centric. In the article the usage of the ornamentation in kelaghayi (the national silk kerchief) samples in modern times are also analyzed. Buta which acts as the main element of kelaghayi is considered to be compatible with traditional ornaments, but at the same time it is also mentioned enriching with the modern and creative elements. In addition, it is also said about the geometric shapes, ornaments of Crescent and pakhlava (a kind of Eastern cake with nuts or almonds) patterns which carry the symbolic essence in the modern kelaghayi.

Key Words: Ornament, Composition, National, Decoration, Clothing

MÜSTƏQİLLİK DÖVRÜ BAKI HEYKƏLLƏRİNDƏ MONUMENTALLIQ AXTARIŞLARI

Gülər MƏMMƏDOVA*

ÖZ Məqalədə müstəqilik dövründə Bakı şəhərində ucaldılmış monumental heykəltəraşlıq abidələrinin bədii xüsusiyyətləri haqqında məlumat öz əksini tapmışdır. Ömər Eldarovun “ƏzimƏzimzadə”, “Mustafa Kamal Atatürkün”, “Nikole Tesley” abidəsini, Natiq Əliyevin “Avstriya

*Azərbaycan Dövlət Rəssamlıq Akademiyasının dissertantı, E-mail: [email protected]

40 bəstəkarı V.A.Motsartın”, “Rumın musiqiçisi və bəstəkarı Corc Eneskuy” abidəsini, Akif Əsgərovun “Akademik Yusif Məmmədəliyevin” abidələrini göstərmək olar. Sonda demək lazımdır ki, adları müxtəlif xalqların tarixində dərin iz salmış görkəmli şəxsiyyətlərə Bakıda ucaldılan müxtəlif formalı plastika nümunələri, paytaxtımızın qonaqlarında duyulası maraq yaratmışdır. Həmin heykəltəraşlıq əsərləri həm cəlbedici sənətkarlıq nümunələri kimi, həm də başqa millətlərin nümayəndələrinə Azərbaycanda göstərilən ehtiramın ifadəsi kimi maraq doğurmaqdadır.

Açar Sözlər:Heykəl, Bakı, Müstəqil, Memarlıq, Şəhər, Monument, Plastika

SEARCH FOR MONUMENTALITY IN THE MONUMENTS OF INDEPENDENCE PERIOD OF BAKU

Gülər MƏMMƏDOVA

ABSTRACT

In the article it is said about the information of the artistic features of the monumental sculpture monuments erected in Baku during the independence period. One can show the monuments such as “” by , “Mustafa Kamal Ataturk”, “Nikole Tesley”, the

41 monuments “V.A.Mozart” and “George Enescu” by Natig Aliyev, “Academician Yusif Mammadaliyev” by Akif Asgarov. Finally, it should be said that the various forms of the monument samples erected to the outstanding personalities whose names have left the perfect sign in the history of different peoples in Baku have created the great interest. Those sculptures are of interest both as the attractive art samples and as the expression of respect shown to representatives of other nations in Azerbaijan.

Key Words: Monument, Baku, Independent, Architecture, Town, Statue, Plasticity

ƏMƏKDAR RƏSSAM HƏYAT ABDULLAYEVANIN ƏSƏRLƏRİNDƏ LİRİK TƏMAYÜLLƏR İNSAN YAŞANTILARININ DAŞIYICISI KİMİ

İmran YUNİS OĞLU MEHDİYEV*

ÖZ

*Azərbaycan Dövlət Rəssamlıq Akademiyasının doktorantı, [email protected]

42

Azərbaycanın görkəmli heykəltəraşı, əməkdar rəssamı Həyat Abdullayevanın yaradıcılığının tədqiqi bildirinin əsas predmetidir. Müəllif əməkdar rəssamın yaradıcılığında rasr gəlinən lirik təmayüllərə xüsusi diqqət yetirmiş, bu üslubi çalarlara müraciəti şərtləndirən cəhətləri tədqiq etməyə çalışmışdır. Bəllidir ki, Həyat Abdullayevanın yaradıcılığında lirik təmayüllər insan yaşantılarının əsas daşıyıcısı hesab edilir və rəssam hər zaman həmin təmayüllərdən bədii priyom kimi istifadə edir. Tədqiqata cəlb edilən heykəltəraşlıq əsərlərinin janr və mövzu rəngarəngliyi xüsusi olaraq diqqəti cəlb edir. Həyat Abdullayevanın heykəltəraşlıq yaradıcılığında kiçik dəzgah əsərlərinə və portretlərə, memorial-xatirə, barelyef və monumental heykəllərə rast gəlmək mümkündür ki, bu əsərlərdə heykəltəraş seçdiyi qəhrəmanların həyatına və daxili dünyasına nüfuz edir, daxili dünyanın zahiri görkəmlə vəhdətini verməyə çalışır. Rəssamın heykəltəraşlığın dəzgah və dekorativ formaları üzrə fəaliyyətinin nəticəsi olaraq meydana gələn ”Analıq” (1953) və “Lay-lay” (1963), “Gənclik” (1964) və s. kompozisiyalar, Nizami Gəncəvinin “Yeddi gözəl” əsəri əsasında işlənmiş tipajlar, “Talış qızı”, “Gəbətoxuyan qız”, “Qadın uşaqla” kimi kiçik həcmli çini, saxsı heykəlciklər, onların işlənmə texnikası və üslubu məruzədə geniş şəkildə tədqiq edilmişdir.

Açar Sözlər: Heykəl, Kompozisiya, Obraz, Lirika, Plastika

LYRICAL TENDENCIES AS THE CARRIER OF HUMAN LIFE IN THE WORKS OF HONORED ARTIST HAYAT ABDULLAYEVA

İmran YUNİS OĞLU MEHDİYEV

ABSTRACT

43

The main subject of the article is the investigation of the activity of the prominent sculptor of Azerbaijan, Honored Artist Hayat Abdullayeva. The author has paid a special attention to the lyrical tendencies of the Honored Artist and has tried to study the peculiarities that conditioned the appeal of this style shades. It is known that the lyrical tendencies in Hayat Abdullayeva’s activity are considered the main carriers of human life and the artist always uses these tendencies as artistic means. The many-coloredness of the genre and theme of the sculptural works involved in the research attracts the special attention. It is possible to see the small works and portraits, memorial monument, bas-relief and monumental sculptures in Hayat Abdullayeva’s sculpture activity, in these works the sculptor penetrates the life and inner world of the heroes chosen by him and tries to unite the inner world with the superficial appearance. The compositions as a result of the artist’s activity with decorative forms of sculpture such as “Analig” (“Motherhood”) (1953) and “Lay-lay” (“Lullaby”) (1963), “Genjlik” (“Youth”) (1964), etc., types used on the work “Yeddi gozel” (“Seven beauties”) by Nizai Ganjavi, the earthenware plates and statues such as “Talish gizi” (“Talish girl”), “Gebetokhuyan giz” (“Carpet weaver”), “Gadin ushagla” (“The woman with a child”), their usage technology and style have been investigated in details.

Key Words: Monument, Composition, Image, Lyrics, Plasticity

XX ƏSRİN SONU – XXI ƏSRİN ƏVVƏLLƏRİNDƏ TÜRKİYƏ RƏNGKARLIĞINDABƏDİİ CƏHƏTLƏR

Fərhad YÜZKEC*

ÖZ

*Azərbaycan Dövlət Rəssamlıq Akademiyasının dissertantı, [email protected]

44

Məruzədə Türkiyə rəngkarlığının özünəməxsus xüsusiyytləri tədqiq edilmişdir. Rəngkarlığın konkret tarixi zaman kəsimində XX əsrin sonu – XXI əsrin başlanğıcındakı inkişaf məsələləri tədqiqatın obyekti kimi seçilmişdir. Müəllif əvvəlcə Türkiyədə rəngkarlıq sənətinin inkişaf tarixinə nəzər yetirilir, XX əsrin ortalarından etibarən rəngkarlığın inkişaf təmayülləri öyrənilir. “Tənzimat dövrü”nün sənətin bu sahəsinə etdiyi təsir, bu dövrdə təhsil, iqtisadiyyatla yanaşı, mədəniyyət sahəsində aparılan islahatlar öyrənilir. XIX əsrdə Avropa rəngkarlığının Türkiyədə bu sənətə təsiri, XX əsrin əvvəllərində türk xalq yaradıcılığına dönüş də tədqiqat obyektinə çevrilir. Bu zaman Avropa dəyərləri ilə orta əsrlər türk mədəniyyətinin sintezinin sənətə gətirilməsi və xüsusilə rəngkarlıq sənətində bu birləşdirmənin əks olunması da məruzədə tədqiq edilmişdir. Bu dövrdə yaşayıb yaratmış rəssamların yaradıcılığında Şərq və Qərb üslubunun simbiozu yaradılmış, miniatür sənətinin ənənələrinə sadiqlik də özünü göstərmişdir. Məruzədə “D qrupu” adlandırılan rəssamların yaradıcılığı, habelə o dövrün böyük protret ustası sayılan Osman Həmdi, modernist Xaluk Akakçenin yaradıcılığına xüsusi olaraq diqqət yönəldilir.

Açar Sözlər: Müasir, Türk, Rəngkarlıq, Təsvir, Qərb, Obraz

THE ARTISTIC ASPECTS IN TURKISH PAINTING DURING THE END OF THE 20TH CENTURY AND THE BEGINNING OF THE 21ST CENTURY

Fərhad YÜZKEC

ABSTRACT

In the article it is said about the specific peculiarities of Turkish painting. The development issuesduring the end of the 20th century and the beginning of the 21st century have been chosen as the

45 object of the research in the concrete historical period of painting. First of all, the author looks through the history of the development of the art of painting in Turkey and then he investigates the trends of the development of painting since the middle of the 20th century. The influence of the “Reorganization period” on this sphere of art, the reforms carried out in the field of education, economy and culture in this period are studied. The influence of European painting in the 19th century on this art in Turkey, the return to the Turkish folklore at the beginning of the 20th century are also becoming the object of the research. Bringing the synthesis of European values and medieval Turkic culture to art and especially reflecting this combination in the art of painting are studied in the article. The symbiosis of Eastern and Western style is created in the works of artists who lived and created during that period and loyalty to the traditions of miniature art is also shown. In the article the special attention is paid to the activity of artists called “Group D”, as well as to the activity of the great portrait master of that period Osman Hamdi and modernist Khaluk Akakche.

Key Words: Modern, Turk, Painting, Description, West, Image

MEMARLIQ DEKORUNDA YERLİ TİKİNTİ MATERİALLARININ ROLU

Səbinə TUTAYUK*

ÖZ

Məqalədə, Azərbaycanın müxtəlif bölgəsindəki memarlıq tikililərinin dekor tərtibatının işlənməsində yerli materiallardan olan daş və kərpicdən yaranan konstruktiv və dekorativ

*Azərbaycan Dövlət Rəssamlıq Akademiyasının dissertantı, [email protected]

46 xüsusiyyətləri araşdırılır. Bu araşdırma, Naxçıvanın və ümumilikdə Azərbaycanın dini tikililərinin əsası olan yerli tikinti materiallarından istifadə olunmuş dekor tərtibatları əsasında öz təsdiqini tapır. Göstərilir ki, Səlcuqlar dövrü də həndəsi naxış sənətinin yüksəliş dövrü olmuşdur. Son nəticədə xətlərin harmonik birləşmələrindən yaranan bu bəzək sisteminin qurulmasında qanunauyğunluğun olması bir daha təsdiqləndi. Həndəsi-riyazi biliklər orta dövr memarları üçün, həm də zəngin simvollar sistemi olub, onu öz yaradıcılığından kənar biçimləri təkrarlamamaqdan ötrü güclü bədii vasitə idi. Sonda nəticə olaraq belə qərara gəlmək olur ki, ümumiyyətlə, memarlıq tikililərinin inşasında orta əsrlərdə və eləcə də Səlcuq dövründə kərpicin və daşın bir neçə növündən istifadə olunmuşdur. Bunlardan istifadə memarlıq tikililərinin nəinki konstruksiyasında və eləcə də dekorasiyasında da əsaslı rol oynamışdır. Məqalədə də dekor sisteminin əsasınıda olan bir tikinti materialı kimi daş və kərpicin yaratdıqları ecazkar gözıllikləri və möhtəşəmliyi araşdırılır.

Açar Sözlər: Memarlıq Tikililəri, Dekor Tərtibatı, Yerli Inşaat Materialları, Daş Və Kərpic Elementlərindən Yaranan Dekorlar

THE ROLE OF THE LOCAL BUILDING MATERIALS IN ARCHITECTURAL DECORATION

Səbinə TUTAYUK

ABSTRACT

In the article it is said about the constructive and decorative features of the stone and the brick from the local materials of the decorative design of the architectural buildings in different regions of Azerbaijan. This investigation maintains on the base of the decor designs using the local

47 building materials which are the basis of religious buildings of and Azerbaijan in general. It is shown that the Seljuk period was also a period of rise of geometric embroidery art. As a result, the presence of the mathematical regularity in the construction of this ornamental system formed from the harmonic combinations of lines was confirmed once more. The geometric-mathematical knowledge was also a rich system of symbols for architects of the middle Ages and it was a powerful artistic means for not repeating other points in their activities. Finally, it was decided that several types of bricks and stones were used in the middle Ages and Seljuk period in the construction of the architectural buildings. Their usage has played a fundamental role not only in the construction, but also in the decoration of the architectural buildings. In the article the marvelous beauty and magnificence created by the stone and the brick as the building material based on the decor system are investigated.

Key Words: The Architectural Buildings, The Décor Design, The Local Building Materials, Decors Created By The Stone And The Brick Elements

NÜSRƏT HACIYEVİN KİTAB QRAFİKASINDA SÜJET TƏSVİRLƏRİNBƏDİİ HƏLLİ

Günel RAMİZ QIZI QACAROVA *

ÖZ

*Azərbaycan Dövlət Rəssamlıq Akademiyasının dissertantı, [email protected]

48

Araşdırma istedadlı Azərbaycan rəssamı, əməkdar rəssam Nüsrət Hacıyevin bədii yaradıcığılına həsr olunmuşdur. Bu rəssamın bədii yaradıcılığı çoxşaxəlidir və bu istiqamətlərdən birini kitab qrafikası təşkil edir. Kitab tərtibatına cəlb edilən rəssam Nüsrət Hacıyevin bu sahədəki fəaliyyəti özünəməxsus xüsusiyyətləri ilə diqqəti cəlb edir. Belə ki, rəssam ədəbi əsərlərin süjet xətti ilə yaratdığı illüstrasiyalar arasında əlaqə yaratmağa çalışmış, illüstrasiyalarının süjet xəttində bədii əsərin personajlarının hərəkətlərinin, xarakterlərinin bədii təsvirini dolğun şəkildə verə bilmişdir. Məruzədə əsas tədqiqat obyekti kimi “yurdun nağıl bağı” silsiləsindən olan illüstrasiyalar seçilmişdir. Bu silsilədən udin nağılı “Kəndli və dəvə”, gürcü nağılı “Komble” nağıllarına çəkilmiş illüstrasiyalar üzərində xüsusi olaraq dayanılır, ən xırda detalına qədər təhlil edilir. Maraqlıdır ki, bu illüstrasiyaları yaradarkən Nüsrət Hacıyev nağılın aid olduğu xalqın ruhunu tutmağa çalışmış, onların folklorunun özünəməxsus cəhətlərini nəzərə almağa çalışmışdır.

Açar Sözlər: Qrafika, Rəssam, Kitab, İllüstrasiya, Təsvir, Nüsrət Hacıyev

THE ARTISTIC SOLUTIONS OF PLOT DESCRIPTIONS IN NUSRAT HAJIYEV’S BOOK GRAPHIC

Günel RAMİZ QIZI QACAROVA

ABSTRACT

The investigation is devoted to the artistic activity of the talented Azerbaijani artist Nusrat Hajiyev. The artistic activity of this artist is multi-branched and one of these branches consists of the

49 book graphic. The activity of the artist Nusrat Hajiyev, who was involved in the book design, attracts the attention with its unique features. Thus, the artist tried to create a connection among the plot of the literary works and the illustrations created by him and he could give the full picture of the actions and characters of the works in the plot line. In the report the illustrations from the series “fairy tale garden of the country” were chosen as the main research object. The illustrations drawn to these series such as the Udine tale “Kendli ve deve” (“The villager and the camel”) and the Georgian fairy tale “Komble”are mentioned especially and analyzed to the smallest detail. It is interesting that creating these illustrations Nusrat Hajiyev tried to understand the spirit of the people to whom the fairy tale belongs and tried to take into account the peculiarities of their folklore.

Key Words: Graphic, Artist, Book, Illustration, Description, Nusrat Hajiyev

TARİXİ YAŞADAN SƏNƏT

Nəsibə ŞÜKÜROVA*

ÖZ

*Azərbaycan Dövlət Rəssamlıq Akademiyasının dissertantı, s.nesibe.s @mail.ru

50

Müstəqillik dövrü Azərbaycan incəsənətində qədim və zəngin tarixi ənənələrə malik olan keramika sənətini, xalqımızın ağrılı-acılı tarixini əks etdirən kükəmməl kompozisiyalar və Türk dünyası üçün önəmli olan abidələr ilə zənginləşdirən, Azərbaycanın hüdudlarından uzaqlarda şöhrət qazanan istedadlı sənətkarlardan biri Məzahir Avşardır. Başdan başa öz tarixi ilə açıq səma altında muzey olan hər qarış torpağımızı və əsrlər boyu yaşadığı ağır faciələrimizi öz əsərlərində yaşadıb təbliğ edərək, bütün dünyaya hayqıraraq kim olduğumuzu bəyan edən böyük sənətkarımız Məzahir Avşarın əsərləri bu gün ümumbəşəri xarakter daşıyır. Rəssamın Türkiyə yaradıcılığında xüsusi önəm daşıyan, Konya şəhərində ucaltdığı, türk dünyasının mübarizlik tarixini əks etdirən keramik kompozisiyalardan ibarət abidələr öz əzəməti ilə monumental heykəltaraşlıq əsərlərini xatırladır. Memarlıq ansamblı ilə uyarlıq təşkil edən bu abidələr şəhərin görünüşünə xüsusi bir rəng qatmışdır. Mövzu etibarı ilə eyni olub böyük Türk dünyasının qəhrəmanlıq səlnaməsini əks etdirən bu əsərlər forma və kompozisiya baxımından tam fərqlidirlər. Daş, qaya, təkər formalarını əks etdirən bu kompozisiyalar bədii həllinə görə bir - birindən kəskin formada fərqlənsə də bütün kompozisiyalarda forma və ideya mövzunu tam şəkildə ifadə etmişdir. Sənətkarın "Təkər" (2001), "Xəbərdarlıq" (2001), "Soy ağacı" (totem) (2001), "Sarıqamış şəhidlərinə" (2002) adlanan, Türk dünyasının qəhrəmanlıq tarixini əks etdirən dörd monumental abidə Konya şəhərini bəzəməkdədir. Böyük sənətkar Məzahir Avşar yaradıcılığında xalqın yaşadığı hər bir tarixi məqamı ifadə edən abidələrin nəinki Azərbaycanın hüdudlarından kənarda, hətta öz şəhərlərimizdə də olması xalqın tarixinin əbədiləşdirilməyinə daha dəyərli töhvə olardı. Ümid edirik ki, yaxın gələcəkdə tariximizi əks etdirən bu abidələr öz əzəməti ilə şəhər və meydanlarımızı bəzəyəcəkdir.

Açar Sözlər:Abidə, Keramika, Yaradıcılıq, Kompozisiya, Tarix, Türk Dünyası, Obraz, Mədəniyyət

THE ART KEEPING THE HISTORY ALIVE

Nəsibə ŞÜKÜROVA

ABSTRACT

In the period of Independence in the art of Azerbaijan one of the most talented artists is Mazahir Avshard, who is famous for its ancient and rich history traditions, enriching the ceramic art, the perfect compositions reflecting the painful history of our people and the monuments important for

51 the Turkish world. The works ofour greatest artist MazahirAvshar who demonstrate every part of our land which is as a museum under the open sky and the tragedies which we lived through the history announcing our identification to the entire world are universal character The monuments of ceramic compositions reflecting the heroic history of the Turkic world, which is of special significance in the art of the Turkish artist, raised in the city of Konya, reminds monumental sculptures. These architectural monuments with the architectural ensemble have added a special color to the city's appearance. These works, which are similar in essence and reflect the heroic episode of the great Turkish world, are completely different from form and composition. These compositions reflecting the stone, rock, and wheel forms differ sharply from one another to the artistic solution, but in all the compositions, the form and idea fully express the subject. Four monumental monuments reflecting the heroic history of the Turkish world decorate the city of Konya, called "Wheel", "Warning", "Pedigree", "Sarigamis Martyrs". It would be a valuable contribution to the eternalization of the history of the people not only in outside of the borders of Azerbaijan, but also in our cities, as the great artist Mazahir Avsar's works in everyday life of the people. We hope that these monuments reflecting our history in the near future will decorate our cities and squares with greatness.

Key Words:Monument, Ceramics, Creativity, Composition, History, Turkish World, İmagination, Culture

ANİ IN THE MEMOIRS OF GENERAL YAKOV KEFELI

Erdoğan ALTINKAYNAK*

ABSTRACT

* . ORCİD: 0000-0003-1105-0479 Prof. Dr., Ardahan Üniversitesi, İBEF, TDE Bölümü, Ardahan / Türkiye. [email protected]

52

General Yakov Kefeli was a Karai Turk who served as a medical colonel in the Tsarist Russian army. He wrote about what he experienced while serving in Trabzon and Kars in the year 1916-1917 in Russian after he went to France. He took part in the development of Kars and Trabzon. He visited Ani while he was serving in Kars and included this visit in his memoirs. We have published all of his memoirs with the name “Anılar [Memoirs] (1916-1919) General Yakov Kefeli” via the Turkish Historical Society. Here, the title about “Ani” is found in the pages 71-78 of the book. Yakov Kefeli wrote down his memoirs to defend himself. Some of his memoirs were written by hand, while some were typed. We obtained these memoirs from relatives of Kefeli while working in Crimea between 2003 and 2004. A part of these memoirs was prepared as a master’s thesis in Crimea. On a Sunday in 1916, with his family, a mounted guard given as an escort by the Kars chief of police Evgeniy Konstantinovich Nojin, two horses and an automobile, he started to travel. In the trip of Yakov Kefeli, his wife and son, Nikolai Timofeyevich Ternavski who was an engineer in the Russian army and his two daughters, the children and Kefeli’s wife rode an American-made car. The car was driven by a soldier from the army. He wrote about his trip to Ani under the titles “Ani, Karışık Hareket, Birbirimizin Görüş alanından çıkıyoruz, Eşkıya Karapapaklar, Endişe ve Kovalama, Atım Geri Geri Gidiyor, Uçurumla Karşı Karşıyayız, Karanlıktaki Serap, Aul Işıkları, Kalenin Mazgalları,Kalenin Kapısında, Sevindirici Buluşma, Hayırlı Başarısızlık, Tahta Kurusu Ordusu, Rengarenk Bir Şehir, Mimari Şaheserler, Yumuşak ve Renkli Tüf Taşı, Ermeni Stili, Prensin Sarayı ve Namestnik’in Camisi, Akademisyen Marra Müzesi, Ani’nin Savaş Geçmişi, Kalenin Duvarlarında, Kars’a Dönüş”. Each title ended with short explanations. We also find traces of daily life in Kars and around in these memoirs. While writing his memoirs, Kefeli talked about not only what he saw and did but also what he heard. Sometimes, he interpreted the epics and rumors he heard about in his style. You will find this adventurous trip that was experienced in those years, and the parts where he talked about the remains of the churches, castle, mosques and palaces in the city of Ani and the architectural structure of the castle and the buildings there in his memoirs. We explained what some particular words referred to right next to them with the explanation “author’s note”.

Key Words: Ani, Kars, Memoirs, Castle, Ruin

GENERAL YAKOV KEFELİ’NİN ANILARINDA ANİ

Erdoğan ALTINKAYNAK

ÖZ

General Yakov Kefeli Çarlık dönemi Rus ordusunda tabib albay olarak görev yapan bir Karay Türküdür. 1916 – 1917 yıllarında Trabzon ve Kars’ta görev yaparken yaşadıklarını Fransa’ya gittikten sonra Rusça olarak yazmıştır. Kars’ın ve Trabzon’un imarında görev almıştır. Kars’ta görev

53 yaparken Ani’ye bir ziyaret gerçekleştirmiş ve bunu da anılarında anlatmaktadır. Biz anıların tamamını “Anılar (1916-1919) General Yakov Kefeli” adıyla Türk Tarih Kurumu vasıtasıyla yayınlamıştık. Buradaki “Ani” başlığı kitabın 71-78. Sayfaları arasında yer almaktadır. Yakov Kefeli anılarını kendisini savunmak adına yazmıştır. Anıların bazıları el yazısı ile bazıları da daktilo edilmiş haldedir. Bu anıları bize, 2003 – 2004 yılları arasında Kırım’da çalışırken Kefeli’nin akrabaları vermiştir. Bu anıların bir kısmı Kırım’da mastır tezi olarak hazırlanmıştır. 1916 yılı yaz aylarında bir Pazar günü ailesi ve o zamanlar Kars’a polis müdürü Yevgeniy Konstantinoviç Nojin’in refakat için verdiği bir atlı muhafız ile iki binek atı ve bir otomobil ile yola çıkarlar. Yakov Kefeli ile O’nun eşi ve oğlu, Rus ordusunda mühendis olan Nikolay Timofeyeviç Ternavski ve O’nun iki kızı ile birlikte çıkılan yolculuğa çocuklar ve Kefeli’nin eşi Amerikan yapımı taksi ile gitmektedir. Otomobil’i ordudan bir asker kullanmaktadır. “Ani, Karışık Hareket, Birbirimizin Görüş alanından çıkıyoruz, Eşkıya Karapapaklar, Endişe ve Kovalama, Atım Geri Geri Gidiyor, Uçurumla Karşı Karşıyayız, Karanlıktaki Serap, Aul Işıkları, Kalenin Mazgalları,Kalenin Kapısında, Sevindirici Buluşma, Hayırlı Başarısızlık, Tahta Kurusu Ordusu, Rengarenk Bir Şehir, Mimari Şaheserler, Yumuşak ve Renkli Tüf Taşı, Ermeni Stili, Prensin Sarayı ve Namestnik’in Camisi, Akademisyen Marra Müzesi, Ani’nin Savaş Geçmişi, Kalenin Duvarlarında, Kars’a Dönüş” başlıklarında Ani gezisini anlatmaktadır. Her başlık kısa kısa açıklamalar ile bitirilmektedir. Kars ve civarında geçirilen günlük hayata ait izleri de bu anılarda bulmaktayız. Yakov Kefeli anılarını yazarken sadece gördüklerini ve yaptıklarını değil duyduklarını da anlatmaktadır. Bazen ise duyduğu efsane veya söylentileri kendine göre yorumlamaktadır. O yıllarda yaşanılan maceralı yolculuğu, Ani şehrinin kilise, kale, cami ve saray kalıntılarını, kalenin ve oradaki binaların mimari yapısını anlattığı bölümleri anıların içerisinde bulacaksınız. Bazı özel kelimelerin karşılığını “yazarın notu” açıklamasıyla hemen bitişiğinde gösterdik.

Anahtar Kelimeler: Ani, Kars, Anılar, Kale, Harabe

AZƏRBAYCAN DİLİ LEKSİK SİSTEMİNDƏ QƏDİM TÜRK SÖZLƏRİ VƏ ALINMA SÖZLƏRİN TALEYİ

Mələk MƏMMƏDOVA

ÖZ

 Dr. Azərbaycan Dövlət Pedaqoji Universiteti, Azərbaycan, [email protected]

54

Təqdim edilmiş məqalənin yazılmasında məqsəd Azərbaycan dilinin leksik sistemi, onun tərkibində özünəməxsus yeri olan alınma sözlər, onların dilə daxil olduqda sonrakı taleyi, qədim türk mənşəli sözlərin müxtəlif dövrlərdə, dilin inkişafı prosesində istifadə olunma imkanları, alınma sözlərlə olan münasibəti haqqında müəyyən qədər təsəvvür yatmaqdır. Bütün inkişaf etmiş dillər kimi, Azərbaycan dili də yarandığı zamandan başqa dillərə söz verib, söz almışır. Dilə daxil olduqdan sonra alınma sözlərin taleyi müxtəlif olur. Bəzisi işləklik qazanıb ümumişlək sözlər sırasına keçsə də, bəziləri bu hüququ qazana bilmir və istifadədən çıxaraq dilin passiv fonduna keçir. Məqalədə, alınma sözlərin bu xüsusiyyətləri ilə bağlı fikir də söylənilmişdir.

Açar Sözlər:Dilin Leksik Sistemi, Paralel İşlənmə, Proses, Alınma Söz, Üslub, Dövr, Zaman, Abidə

THE ANCIENT TURKIC WORDS AND THE FATE OF TAKEN WORDS IN AZERBAIJANI LANGUAGE LEXICAL SYSTEM

Mələk MƏMMƏDOVA

ABSTRACT

The purpose of writing the presented article is to give information about the lexical system of Azerbaijani language, the taken words which have a special role in it, their

55 subsequent fate when it includes to language, the possibilities of using ancient Turkic words in the process of language development at different times, about the relation to words taken. Like all advanced languages, Azerbaijani language gave words to othe languages and took some word since its inception. After including in the language the fate of the words taken is different. Though some of them can be workable, some of them can’t gain this right and was out of use, entered to passive fund of the language. The article also touches upon to these features of taken words.

Key Words: The Lexical System Of The Language, Parallel Processing, Process, Taken Words, Style, Period, Time, Monument

AZƏRBAYCANIN QAZAX RAYONU ƏRAZİSİNDƏKİ TARİXİ MƏKANLARDA QADIN SİMVOLİZMİ, ŞUMER PARALELLİKLƏRİ VƏ ONLARIN EZOTERİK SEMANTİKASI

Firəngiz ƏSGƏR QIZI RÜSTƏMOVA*

*AMEA Folklor İnstitutunun əməkdaşı, ezoterik-həkim, [email protected]

56

ÖZ

Məruzədə Azərbaycanın Qazax bölgəsindəki tarixi məkanlara toxunulur. Müəllif xüsusilə Avey dağı oronimini izah etməyə, bu oronimlə bağlı qaranlıq məqamlata işıq salmağa çalışır. Avey sözünün izahı, etimologiyası, yayılma arealı, avey sözü ilə bağlı fikirlər və s. üzərində geniş dayanılır. Avey dağındakı məbəd də tədqiqata cəlb edilir, bu məbəddə üzə çıxarılan simvollar və rəmzlərin mənaları açıqlanır. Məruzədə həmçinin bu bölgənin tarixi məkanlarında rast gəlinən qadın simvolikası araşdırılır, tarixi abidələrin şumerə uzanan yolları tədqiq edilir. Mağaraların qədim insan təfəkküründə qadınla, ana ilə, ana bətni ilə birbaşa əlaqələndirilməsi, Məryəm ana simvoluna çevrilməsi xüsusi olaraq vurğulanır. Qazax rayonunda yerləşən mağaralardan Damcılı mağarası yaxından tədqiqata cəlb edilir.

Açar Sözlər: Tarix, Avey Dağı, Toponim, Simvolizm, Şumer

WOMAN SYMBOLISM, SUMERIAN PARALLELS AND THEIR ESOTERIC SEMANTICS IN THE HISTORICAL CENTER OF GAZAKH REGION OF AZERBAIJAN

Firəngiz ƏSGƏR QIZI RÜSTƏMOVA

ABSTRACT

57

In the article it is said about the historical places in the Gazakh region of Azerbaijan. In particular, the author tries to explain the toponym “Avey mountain”, to clear up the dark moments associated with it. The description, etymology, the distribution area, the opinions about the word “Avey”, etc. are investigated widely. The temple situated on Avey Mountain is also involved in the report, the meanings of the symbols revealed in this temple are explained. In the report the woman’s symbolism met in the historical places of this region is also investigated and the ways of historical monuments extending to Sumerian are studied. In ancient human thought the direct connection of the caves with the woman, mother, woman body, the transformation of the Virgin Mary into the mother symbol is especially emphasized. From the caves located in Gazakh region such as the cave Damjili is closely involved into the research.

Key Words: History, Avey Mountain, Toponym, Symbolism, Sumerian

SİRLİ C. D. SELİNCERİN QƏRİBƏ “ÇOVDARLIDA UÇURUMDAN QORUYAN”I

Tənzilə ƏLİYEVA

Dr.Azərbaycan Dövlət Pedaqoji Universiteti, Azərbaycan, [email protected]

58

ÖZ

Məqalədə hər kəsə bir sirr olan yazıçı C.D.Selincerin mənəvi dəyərlər axtarışında qələmə aldığı şah əsəri olan “Çovdarlıqda uçurumdan qoruyan” romanından bəhs edilir. Roman qeyri-adi bir düşüncə tərzi ifadə edən güclü ideyaya malikdir. Yazıçının bu əsəri digər əsərlərindən ideya genişliyi baxımından fərqlənir. Əsər öz dəqiq düşüncə proseslərini izləyən Holden Kolfild tərəfindın subyektiv bir üslubda rəvayət edilir. Zahirən görünən fikir və epizodlarda axın müşahidə olunur, məsələn, Holdeninöz otağında bir stulda oturması, kitab götürməsi və ya masaya baxması kimi xırda detallar, baş verənlər haqqında müzakirələrə çevrilir.Romanda günahsızlıq, şəxsiyyət, mənsubluq, itki və əlaqə kimi mürəkkəb məsələlərə də toxunulur. Geniş oxucu kütləsi qazanmış bu əsər yeniyetmələr tərəfindən narahatlıq və yadlaşma mövzularına və cəmiyyətdəki saxtakarlığa qarşı tənqid kimitez-tez oxunulmuşdur.

Açar Sözlər: C. D. Selincer, Roman, Holden, Yabancılaşma, Tənqid

MYSTERIOUS SALINGER’S ODD “THE CATCHER IN THE RYE”

Tənzilə ƏLİYEVA

ABSTRACT

59

“The catcher in the Rye”, the masterpiece by J.D. Salinger has a theme with an extraordinary mindset. This novel is way more different with its wide theme and idea in comparison to others which belongs to him. “The catcher in the Rye” is narrated in a subjective style from the point of view of Holden Caulfield, following his exact thought processes. There is flow in the seemingly disjointed ideas and episodes; for example, as Holden sits in a chair in his dorm, minor events, such as picking up a book or looking at a table, unfold into discussions about experiences. It is often read by adolescents for its themes of angst and alienation, and as a critique on superficiality in society. The novel also deals with complex issues of innocence, identity, belonging, loss, and connection. This article is about a novel which was written in pursuit of moral values by amysterious writer.

Key Words: J. D. Salinger, Novel, Holden, Alienation,Criticism

AZƏRBAYCAN İNANC MƏTNLƏRİNİN BƏZİ NƏZƏRİ VƏ PRAKTİKİ MƏSƏLƏLƏRİ

60

Sevinc QASIMOVA

ÖZƏT

Sınama, inam, yozun və s. adlarla tanınan inanclar hər bir xalqın folklorunda özünə geniş yer tutur. Azərbaycan folklorşünalığında inancların necə adlandırılması ilə bağlı mübahisələr vardır. Gəldiyimiz nəticəyə görə, “inam” termini düşüncədə olan təsəvvürləri bildirir. “İnanc” termini həmin təsəvvürlərin sözlü mətnə, yəni konkret nümunəyə çevrilmənin nəticəsi olan janrın adıdır. “Sınama” termini inamın inanca çevrilmə prosesini işarələyir. İnanclar zəngin məzmuna malikdir. Onlarda həyatın, demək olar ki, hər bir üzü əks olunmuşdur. Alimlər inancarı bu məzmun zənginliyinə görə müxtəlif cür təsnif etmişlər. Belə hesab edirik ki, inancları məzmunlarına görə daha kiçik qruplara da bölmək mümkündür. İnancların əsasında mifik dünyagörüşü durur: inancların hamısı bu və ya digər şəkildə mifik təsəvvürlərə əsalanır.

Açar Sözlər: Folklor, Mif, Mifologiya, İnanc, Sınama, Ritual, Əjdaha, Qurd, Qurbanvermə

THEORETICAL AND PRACTICAL PROBLEMS OF AZERBAIJANI TEXTS ABOUT BELIEFS

Dr. Azərbaycan Milli Elmlər Akademiyası Folklor İnstitutu, Azərbaycan, [email protected]

61

Sevinc QASIMOVA

ABSTRACT

Trials, faith and interpretations known as beliefs occupy a large lace in folklore of every nation. There are some disagreements in Azerbaijani folklore about the names of beliefs. We concluded that “faith” is the imagination in our mind. “Belief” – that`s the name of the genre where our imagination is reflected in a verbal text, in a definite example. “Trial” – is a process of converting of faith into belief. Beliefs are rich in content. They reflect almost every side of life. According to this rich content, scientists classified beliefs differently. We consist that according to their content, beliefs can be divided into smaller groups. Beliefs are based on mythical worldview: all the beliefs are built on mythical imagination.

Key Words: Folklore, Myth, Mythology, Belief, Trial, Ritual, The Dragon, Wolf, Donation.

DİL EĞİTİMİ SÜRECİNDE YENİ BİR TEKNOLOJİ OLARAK DİL KOÇLUĞUNUN UYGULANMASI

62

Olha SHEREMET*

ÖZ

Makalemizde iki ve üç dillilik eğitimi sırasında umut verici bir öğrenme teknolojisi olarak dil koçluğu kavramı incelenmektedir. İki dillilik temelinde eğitim sırasında özgüven ortamının oluşturulması için dil koçu olan eğitmenler tarafından kullanılan psikolojik ve dilbilimsel yöntemlerin, yaklaşımların bir sistemi olarak bu teknolojinin incelendiği vurgulanmaktadır. Dil koçluğunun uygulanma süreci GROW (ing. GROW – “gelişim”) modeline göre gerçekleştirilir. Aşağıda bu modelin etapları anlatılmaktadır: 1. G (goal). Bu adımda öğrenciler dil koçunun yardımıyla kendilerine hedef koyarlar ve ona göre eğitim sonucunu belirlerler. Alınan cevaplara göre koç, öğrencinin bireysel gelişim planını oluşturur. Bu planda işlenecek konular, ara ve final sınav sonuçları bulunur. 2. R (reality). Bu etapta şunlar ortaya konulur: 1) motivasyon alanı; 2) iki dillilik bilgi düzeyi; 3) öğrencinin temel konu yeterliliklerinin düzeyi. 3. O (options). Bu etap öğrencilerce ilk aşamada konulan hedefe ulaşmak için kullanılan muhtemel yöntemleri seçmekten geçer. Bu etapta dil koçunun görevi öğrencileri çözüm bulma arayışına, uyarmaya ve eğitim sürecinde kültürel dil şokunu yenmeye iten soruları belirlemektir. 4. W (way). Bu adımda, hedefe ulaşmak için en uygun pratik yol çizilir ve belirli bir eylem sürecinde bir plan hazırlanır. Ayrıca dil koçluğu teknolojisi her şeyden önce öğrencinin olumlu bilincinin gelişimine yöneltilmiştir. Çünkü bu şekilde iki ve üç dillilik eğitim sürecinde uygun ortamı yaratır. Bu teknolojinin başarılı bir şekilde uygulanması eğitim veren kişinin dil koçluğu becerilerine vakıf olmasını gerekli kılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Dil Eğitim Dersleri, Bilinçli Hazırlık, Dil Koçluğu, GROW Modeli, Özgüven, Çift Dillilik ve Üç Dillilik Eğitim Ortamı, Zihin Haritaları, Dil Koçluğu Becerisi

РЕАЛИЗАЦИЯ ЛИНГВОКОУЧИНГА КАК ИННОВАЦИОННОЙ ТЕХНОЛОГИИ В ПРОЦЕССЕ ИЗУЧЕНИЯ ДИСЦИПЛИН ЛИНГВОДИДАКТИЧЕСКОГО ЦИКЛА

*ORCID: https://orcid.org/0000-0002-8046-6403, Dr.Öğr.Üyesi, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü, e-posta: [email protected]

63

Olha SHEREMET

Аннотация

В статье изучено понятие лингвокоучинга как перспективной технологии обучения в условиях учебного би- и трилингвизма. Подчеркивается, что данная технология рассматривается как система психологических и лингвометодических приемов, методов, подходов, используемых коуч-преподавателем для создания ассертивной среды в ходе обучения на билингвальной основе. Реализация лингвокоучинга происходит по модели GROW. Описаны этапы этой модели: 1. G (goal ). На этом этапе студент с помощью коуч-преподавателя ставит цель и определяет конечный образовательный результат обучения. На основании полученных ответов составляется индивидуальная траектория развития обучающегося. Она включает перечень учебных тем, промежуточные и итоговые результаты обучения. 2. R (reality). На этом этапе диагностируются: 1) мотивационная сфера; 2) уровень билингвальных знаний; 3) уровень ключевых предметных компетенций студента. 3. О (options). Этот этап заключается в подборе возможных способов достижения цели, которая была поставлена студентом на первом этапе. Задача коуч-преподавателя на этом этапе – формулировать вопросы, стимулирующие обучающегося к поиску решений и преодолению культурно-речевого шока в процессе обучения. 4. W (way). На этом этапе происходит выбор рационального алгоритма достижения цели и на конкретном способе действий составляется план. В статье отмечается, что технология лингвокоучинга направлена, прежде всего, на развитие позитивного сознания студента, поскольку создает ассертивную среду в условиях учебного би-и трилингвизма. Успешная реализация этой технологии требует от преподавателя владения коучинговой компетентностью.

Ключевые Слова: Дисциплины Лингводидактического Цикла, Профессиональная Подготовка, Лингвокоучинг, Модель GROW, Ассертивность, Би- И Трилингвальная Учебная Среда, Майнд-Карты, Коучингoвая Компетентность

XX ƏSR AZƏRBAYCAN QƏZƏLLƏRİNDƏ NƏSİHƏT MOTİVLƏRİ (HAŞİM BƏY SAQİBİN QƏZƏL YARADICILIĞI ƏSASINDA)

64

Ziyafət Hüseynova*

ÖZ

Məqalədə XX əsrin 20-30-cu illərində Azərbaycanda yazıb yaratmış şair Haşim bəy Saqibdən söz açılır. Şair yaşadığı dövrdə Azərbaycan xalqının üzləşdiyi bütün müsibətlərin şahidi olmuş və qəzəllərində bunları işıqlandırmışdı. Bu səbəbdən də yerli sovet hökuməti tərəfindən sevilməyən şair hər cür təqiblərə məruz qalır. Məqalədə şairin məhz dövrünü kəskin tənqid edən qəzəllərindən nümunələr seçilərək tədqiqata cəlb edilmişdi. Bu məqsədlə şairin xalqın ictimai, sosial və mənəvi həyatını əhatə edən yüzlərlə qəzəlləri incələnmiş və seçilmiş qəzəllərin məzmun xüsusiyyətləri araşdırılmışdı. Araşdırmadan məlum olur ki, şair, vətənpərvərlik, ədalətli hökmdar, ana dilimizin sadəliyi, cahillik, mövhumat, sinfi zorakılıq, halal zəhmət kimi mövzulara daha çox yer ayirmışdı. H. Saqib qəzəllərində cəmiyyətdəki belə ictimai bəlaları tənqid atəşinə tutmuş, onlara qarşı mübarizə aparmışdı. Bu mübarizədə şairin qələminə qüvvət verən silahı atalar sözləri, zərb məsəllər, ibrətamiz nəsihətlər və dəyərli məsləhətlər olmuşdu. Ona görə də cəmiyyətdə şairin qəzəllərinin tərbiyəvi əhəmiyyətinin böyüklüyünü göstərən bu meyarlar geniş təhlil edilmişdi.

Açar Sözlər: Haqq, Ədalət, Vətən, Mənalı Söz, Cahillik

ADVICE MOTIVES IN THE 20TH CENTURY AZERBAIJANI GHAZELS (IN THE BASE OF HASHIM BEY SAGIB'S GHAZEL CREATIVITY)

Ziyafət HÜSEYNOVA

*. Doç. Bakı Mühəndislik Universiteti, Tərcümə və İngilis Dili Kafedrası, Azerbaycan

65

ABSTRACT

The article speaks of the poet Hashim bey Sagib, who wrote and created ghazels in Azerbaijan in the 20-30s of the XX century. During his life, the poet witnessed all the tragedies that the Azerbaijani people faced and illuminated them in his ghazels. For this reason, the poet, who was not loved by the local Soviet government, was subjected to all kinds of persecution. The article shows that the selected samples from the poet's ghazels which criticized the period have been involved in the study. Hundreds of poems by H. Saqib covering the social, public and spiritual life of the people are examined and explored the content of the selected ghazels. The study reveals that the topics as patriotism, fair ruler, simplicity of our native language, ignorance, superstition, class violence, and labor were more concerned in the poet’s creativity. H. Sagib criticized and fought against such social problems in society. The weapons that strengthened the poet's pen were the words of the proverb, the parables, the good exhortation, and the valuable advice. Therefore, these criteria indicating the moral values on society have been widely analyzed in the article.

Key Words: Truth, Justice, Homeland, Word Meaning, Ignorance

DEVELOPMENT OF TAPESTRY TECHNIQUE AND REFLECTION ON THE CULTURE OF DIFFERENT CIVILIZATIONS

66

Onal ABISHEVA*- Aknur KARBOZOVA**

ABSTRACT

This article discusses the differences in tapestry technique at different times based on literary sources. It also provides brief information about the role of the tapestry in the interior. The facts from literary sources about the reflection of the culture of different civilizations in this form of applied art are given. Information on traditional Kazakh weaving as a form similar to this decorative and applied art is provided, and the article also discusses its development and distribution on Kazakh land. It also tells about the types of carpets in Kazakh weaving and their place in everyday life of the Kazakh people. The special role of Kazakh traditional weaving in the craft of the Kazakh people is emphasized.

KeyWords:Decorative Applied Arts, Tapestry, Textile Art, Composition, Interior

ГОБЕЛЕН ТОҚУ ТЕХНИКАСЫНЫҢ ДАМУ ТАРИХЫ ЖƏНЕ ƏРТҮРЛІ ӨРКЕНИЕТТЕРДЕГІ КӨРІНІСІ

*Doctor of art, professor, Kazakh National Pedagogical University named after Abay,[email protected], Kazakhstan **Student of master’s course in the specialty «7M02118 – Graphic desing », Kazakh National Pedagogical University named after Abay, [email protected], Kazakhstan

67

Onal ABISHEVA*- Aknur KARBOZOVA

АННОТАЦИЯ

В этой статье рассматривается разницы техники исполнения гобелена в разные времена исходя из литературных источников. А также предоставлены краткие сведения о роли гобелена в интерьере. Приведены факты из литературных источников об отражении культуры разных цивилизаций в данном виде прикладного искусства. Предоставлена информация о традиционном казахском ткачестве как виде схожий к данному декоративно-прикладному искусству, а также в статье рассматривается его развитие и распространение на казахской земле. А также рассказывается о видах ковров в казахском ткачестве и их место использовании в повседневном быту казахского народа. Подчёркивается особая роль казахского традиционного ткачества в ремесле казахского народа.

Ключевые Слова: Декоративно-Прикладное Искусство, Гобелен, Текстильное Искусство, Шпалера, Композиция, Интерьер

HISTORY OF DEVELOPMENT KAZAKH JEWELLERY ART

68

Onal ABISHEVA*- Toleybala ZHIYEKBAYEVA**

ABSTRACT

The article discusses the features of jewelry in each region, the students' artistic interest through the use of visual aids, the formation of an aesthetic attitude to real life and the formation of a sense of life. The research methodology is based on the analysis of historical finds, systematic analysis and jewelry. In the course of the study, it was based on studies of domestic and foreign scientific and periodicals, albums, catalogs, and the works of artists in museums, galleries, and workshops. At the same time, the following general scientific methodologies were used in the methodological and research work of the research: historical- comparative, ethnographic, analytical, etc.

ИСТОРИЯ РАЗВИТИЯ ЮВЕЛИРНОГО ИСКУССТВА КАЗАХСТАНА ЗЕРГЕРЛІК ӨНЕРДІҢ ДАМУ ТАРИХЫ

*Doctor of art, professor, Kazakh National Pedagogical University named after Abay,[email protected], Kazakhstan **Student of master’s course in the specialty «7M02118 – Graphic desing », Kazakh National Pedagogical University named after Abay, [email protected], Kazakhstan

69

Onal ABISHEVA*, Toleybala ZHIYEKBAYEVA

АННОТАЦИЯ

Статья рассматривает об особенности ювелирного искусства в каждом регионе, художественный интерес учащихся через использование наглядных пособий, формирование эстетического отношения к реальной жизни и формирование чувства жизни. Методология исследования основа основана на анализе данных об исторических находках, систематическом анализе и ювелирном искусстве. В ходе исследования оно основывалось на исследованиях отечественных и зарубежных научных и периодических изданий, альбомов, каталогов и творчества художников в музеях, галереях, мастерских. При этом в методической и исследовательской работе исследования использовались следующие общенаучные методологии: историко- сравнительный, этнографический, аналитический и др.

NƏSİMİ İNİKASINDA ŞƏXSİYYƏT BÜTÖVLÜYÜ

PERSONAL INTEGRITY IN NASIMI REFLECTION

70

Vərağa ALMASLI*

ÖZ

İnsan düşüncə, duyğu və təfəkkürə yiyələndiyindən ruhi-mənəvi aləmi qavramaq, ona daha yaxın olmaqdan ötrü öz təfəkkürünün gücünə, inkişafına güvənərək şəxsiyyət bütövlüyünə can atmışdır. O, bəşəriyyəti iman, əqidə, məslək nurunda qovuşdurmağı həm özünün əsas vəzifəsi hesab etmiş, həm də bu işi mənəvi borc kimi qəbul edərək onu böyük həvəs və zövqlə yerinə yetirmişdir. Bu yöndə axtarışlarda, nailiyyətlərdə Nəsimi dühası, Nəsimi şəxsiyyəti daha aydın, daha parlaq görünür. İstər kamil insan, istər şəxsiyyət bütövlüyü bu dahi şairin poeziyasında, bir az da dəqiq desək, fəlsəfi ruhda yazılmış qəzəllərində də əks olunub. Əminliklə demək olar ki, böyük Nəsimi qəzələ yeni ruh, yeni nəfəs kimi fəlsəfi ruh, fəlsəfi dünyagörüş gətirməklə onun qüdrətini, şöhrətini bir az da artırıb. Şair sufizm və hürufilik kimi təriqətlərin kökünü səciyyələndirən təsəvvüf və ürfan kimi dini cərəyanları müxtəlif çalarlarda tədqiq edərək “vəhdətül-vücud”un hikmətinin dəyər və əhəmiyyətini poetik bir dillə təsvir etmişdir. Nəsimi yaradıcılığında bütöv şəxsiyyət sorağını, onun bu yöndə müxtəlif dini-fəlsəfi, eləcə də estetik qaynaqlara yön çevirməsini əks etdirən qaynaqlardan biri müəllifin “Nə əcəb” rədifli qəzəlidir. Şair yazır: Umma hər qəlbi dəğəldən aşiqin əsrarını, Kafirin könlündə sən iman umarsan, nə əcəb! Müəllif burada göstərir ki, qarğa kimi qara olan bir ruhanidən Allah bəndələrini ummaq, eyni zamanda kafirin könlündə iman nuru axtarmaq da mənasızdır. İnanırıq ki, İmadəddin Nəsimi poeziyası istər hürufilik təriqəti yönündən, istər dini-fəlsəfi, istərsə də şəxsiyyət bütövlüyü baxımından gələcəkdə də tədqiq olunacaq, xüsusi tədqiqatlara cəlb olunacaqdır.

Açar Sözlər: Bütöv, Şəxsiyyət, Nə Əcəb, Qəzəl, Qarğa, Allah

PERSONAL INTEGRITY IN NASIMI REFLECTION

Vərağa ALMASLI

* . Filoloji üzerine felsefe doktoru. Azerbaycan.

71

ABSTRACT

Possessing sense, perception and mentality a man relying on the power and development of his (her) mentality has yearned for his (her) personal integrity in order to perceive emotional-moral world and to be closer to it. He (she) has considered his (her) main duty to join humanity in the light of belief, faith and persuasion, and admitting this work as moral duty he (she) has fulfilled it with great enthusiasm and taste as well. In this direction Nasimi genius, Nasimi personality are noticed more brightly and more clearly in researches and achievements. Either a mature man or personal integrity has found its reflection in this great poet’s , to say a bit more exactly, in his written in philosophical spirit too. With certainty it is possible to say that by bringing philosophical spirit and philosophical world-outlook to a as new spirit and breath great Nasimi has increased its might and fame a bit more. By researching religious trends like tasawwuf (way) and urfan (wisdom, education) reflecting the root of (mysticism) and hurufism in different shades the poet has described the value and importance of “vahdatul-vucud” (personal integrity) wisdom in a poetical language. One of the sources reflecting personal integrity in Nasimi career, and in this respect his applying for different religious-philosophical and aesthetic sources as well is the ghazal called ”Why?”. The poet says: Don’t trust every false-hearted man your lover’s mystery. You’ll expect belief in an unbeliever’s soul, why? Here the author shows that to trust a confessor like a black crow with Allah (God) servants, and at the same time to look for the light of belief in an unbeliever’s soul is meaningless. We believe that Imaddadin Nasimi’s poetry will be researched and involved in special researches in future either from hurufism or religious-philosophical and personal integrity view-point.

Key Words: Complete, Personality, Why, Ghazal, Allah (God)

THE 21st CENTURY SOFT SKILLS FOR SUCCESSFUL CAREER

72

Tina Gelashvili*- Gulnara Janova**- Maia Gelashvili***- Maka Murvanidze****

ABSTRACT

The world today is changing faster than ever before. Every week brings particular developments to all areas of life: the economy, politics, culture, and technologies. A human being and his/her needs, knowledge, skills, attitudes, beliefs and values also change very rapidly. A free, innovative and communicative person, nowadays, is becoming the main player in the world. This, in turn, poses serious challenges for both- the employer and the career seeker. Against the backdrop of career changes and employer requirements, we have attempted to conduct a research in the southern region of Georgia, particularly in Samtskhe-Javakheti. The purpose of the research was to find out the requirements of employers in the public and private sectors for specific skills of employees in the region and to determine whether soft skills are required for their work. Twenty public and twenty five private sector employers participated in the survey (quantitative and qualitative).Research has shown that most employers need staff who have the following skills: Communication; Teamwork; Adaptability; Problem Solving; Empathy; Self- confidence; Leadership, Conflict Resolution and so on. The project, ERASMUS+ ASSET, which is being implemented at SJSU, provided us with the opportunity, to develop Soft Skills as an innovative development assessment tool kit and to introduce it to individual higher education institutions.

Key Words: Career, Employer, Soft Skills, Formative Assessment

СОЦИАЛЬНЫЕНАВЫКИ XXI-огоВЕКАВДЕЛЕУСПЕШНОЙКАРЬЕРЫ

Tina Gelashvili- Gulnara Janova- Maia Gelashvili- Maka Murvanidze

*ORCID: 0000-0002-0554-845X Gelashvili, T., Prof. Dr. Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia; [email protected] **ORCID: 0000-0002-6251-8089 Janova, G., Assoc. Prof. Dr. Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia; [email protected] ***Gelashvili, M., Assoc. Prof. Dr.Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia; [email protected] ****ORCID: 0000-0002-0691-6592 Murvanidze M., Assoc. Prof. Dr. Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia; [email protected]

73

АННОТАЦИЯ

Мирсегодняменяетсянамногобыстрее, нежелиэтопроисходилораньше. Каждуюнеделюзначительноразвиваютсяразличныесферыжизни, напримертакиекак: экономика, политика, культураитехнологии. Такжестремительноменяютсячеловекиегопотребности, знания, навыки, подходы, вераиценности. Основныммировымакторомсегодняявляетсяноватор, свободныйикоммуникабельныйчеловек. Вышеназванныйвсвоюочередьставитпередсерьёзнымвызовомкакработодателя, такиискателякарьеры. Нафонетребованийнужныхнавыковработодателейикарьерныхперемен, мыпостаралисьпровестиисследованиявЮжнойчастирегионаГрузиивчастностивСамцхе- Джавахети. Цельисследования- изучениепотребностейконкретныхнавыковработодателейпоотношениюкслужащимвгосударстве нныхичастныхучреждениях,иустановитьнаскольковостребованысоциальныенавыкидляихдеяте льности. Витогеисследованиявыявилось, чтобольшинствоработодателейнуждаютсявкадрах, имеющихнавыкикоммуникации, адаптации, решенияпроблем, эмпатии, самоуверенности, лидерства, управлениеконфликтамиидр. ПроектErasmus+-ASSET, которыйосуществляетсяауниверситетеСамцхе-Джавахети, даётнамшансподготовитьбудущиекадрыссоцяльныминавыками,какметодическийинновационн ыйинструментипредложитьихдлявнедренияотдельнымучебнымкурсамвысшегоучебногозаведен ия.

КлючевыеСлова:Карьера, Работодатель, СоциальныеНавыки, РазвивающаяОценка

ZEKÂ OYUNU ÖĞRETİM UYGULAMASI: BENİM ÖRÜNTÜM ZEKÂ OYUNU

Doç. Dr. Mihriban HACISALİHOĞLU KARADENİZ

ÖZ

74

Çalışmanın amacı, zekâ oyunları dersi öğretim programında yer alan farklı kategorilerdeki zekâ oyunlarını matematiğe uyarlayarak matematik öğretimine katkı sağlayacak öğretim uygulamalarını tanıtmaktır. Dolayısıyla bu çalışmada herhangi bir kategoriden seçilen zekâ oyununun matematiğe nasıl uyarlandığını ve nasıl matematik öğretildiğini gösteren öğretim uygulamasından bir kesit sunulmuştur. Çalışmada Ortaokul ve İmam Hatip Ortaokulu Zekâ Oyunları Dersi Öğretim Programındaki kategorilerden “Zekâ Soruları” kategorisi seçilmiş, 5. sınıf kazanımlarından “Kuralı verilen sayı ve şekil örüntülerinin istenen adımlarını oluşturur” kazanımına uyarlanarak çalışmada sunulmuştur. Sonuç olarak; eğitim-öğretim ortamının daha etkili, zevkli ve eğlenceli hale getirilmesini sağlayan, oyun oynarken matematik öğrenen, dolayısıyla öğrenmeyi öğrenen bireyler yetiştirmeyi hedefleyen nitelikteki bir zekâ oyunu öğretim uygulaması örneği sunulmuş ve bunların olumlu etkilerinden yararlanılması önerilmiştir. Halen yürürlükte olan lisans programında “Zekâ Oyunları”, “Matematik ve Oyun” ve “Özel Öğretim Yöntemleri” derslerinde, 2018-2019 yılında güncellenen lisans programında ise öncelikli olarak “Oyunlarla Matematik Öğretimi” ve “İlkokul Matematik Öğretimi” gibi alan eğitimi derslerinin içeriklerine zekâ oyunlarına yönelik öğretim uygulamaları serpiştirilebilir. Böylelikle ortaokullarda yürütülen “Zekâ Oyunları” dersinin öneminin hizmet öncesinde öğretmen adaylarına, hizmet içinde ise öğretmenlere fark ettirilmesine çalışılabilir. Bu kapsamda öğretmenlerin, eğitim fakültelerinde bu konuda çalışmalar yapan öğretim elemanlarıyla işbirliği yapmalarına yardımcı olunabilir. Kısacası bu çalışma ile matematik eğitimi alanında görev yapan öğretim elemanı, matematik öğretmeni ve öğretmen adaylarının zekâ oyunlarına ilişkin yapacakları öğretim uygulamalarına ışık tutması umulmaktadır.

Anahtar Sözcükler: Zekâ Oyunları, Ortaokul Ve Imam Hatip Ortaokulu Zekâ Oyunları Dersi Öğretim Programı, Ortaokul Matematik Dersi Öğretim Programı

INTELLIGENCE GAME TEACHING PRACTICE: MY PATTERN INTELLIGENCE GAME

Mihriban HACISALİHOĞLU KARADENİZ

ABSTRACT

The aim of the study is to introduce the teaching practices that will contribute to mathematics teaching by adapting the intelligence games in the different categories in the intelligence

75 games course curriculum to mathematics. Therefore, in this study, a cross section of the teaching application showing how the game of intelligence chosen from any category is adapted to mathematics and how mathematics is taught is presented. In the study, “Intelligence Questions” category was selected from the categories in the Secondary School and İmam Hatip Secondary School Intelligence Games Course Curriculum, and it was presented in the study by adapting the the rule forms the desired steps of the given number and shape patterns ından from the 5th grade. As a result; an example of intelligence game teaching practice which aims to educate individuals learning mathematics while playing games and thus learning to make learning environment more effective, enjoyable and fun is presented and their positive effects are suggested to be utilized. In the undergraduate program which is still in force, in the undergraduate program which is updated in 2018-2019, “Intelligence Games”, “Mathematics and Game” and “Special Teaching Methods” courses are given priority to lisans “Mathematics Teaching with Games” and “Primary School Mathematics Teaching” games can be interspersed with instructional applications. Thus, it can be tried to make the difference of the importance of “Intelligence Games” course conducted in secondary schools to pre-service teachers and to teachers in service. In this context, teachers can be helped to cooperate with faculty members who are working in this field in education faculties. In short, it is hoped that this study will shed lighton the teaching practices related to the intelligence games of the academic staff, mathematics teachers and teacher candidates working in the field of mathematics education.

Key Words: Intelligence Games, The Primary School And Imam Hatip Secondary School Intelligence Games Curriculum, Secondary School Mathematics Curriculum.

BİR KRİGAMİ ETKİNLİĞİ: ÜÇGEN ve DÖRTGENLER

Doç. Dr. Mihriban HACISALİHOĞLU KARADENİZ

ÖZ

Çalışmanın amacı, “Üçgen ve Dörtgenler” konusuna ilişkin hazırlanan bir Krigami etkinliği sunmaktır. Bu çalışmada, “Kâğıt Katlama Yöntemi ile Matematik” dersi kapsamında araştırmacının rehberliğinde öğretmen adaylarına “Üçgen ve Dörtgenler” kavramlarının öğretimine ilişkin Krigami etkinlikleri yaptırılmıştır. Dolayısıyla çalışmada ele alınan Krigami etkinliği, programdaki “Çokgenleri isimlendirir, oluşturur ve temel elemanlarını tanır”, “Açılarına ve

76 kenarlarına göre üçgenler oluşturur, oluşturulmuş farklı üçgenleri kenar ve açı özelliklerine göre sınıflandırır” ve “Dikdörtgen, paralelkenar, eşkenar dörtgen ve yamuğun temel elemanlarını belirler ve çizer” kazanımlarına odaklanarak hazırlanmıştır. “Kâğıt Katlama Yöntemi ile Matematik” dersi 2018- 2019 eğitim-öğretim yılı da dahil olmak üzere Türkiye’deki bazı üniversitelerde seçmeli ders olarak yürütülmüştür. Ancak bu ders, 2018-2019 eğitim-öğretim yılında güncellenen İlköğretim Matematik Öğretmenliği Lisans Programında kaldırılan dersler arasında bulunmaktadır. O nedenle “Matematik Öğretiminde Etkinlik Geliştirme” ve “Matematik Öğretiminde Materyal Tasarımı” gibi alan eğitimi seçmeli derslerinde kâğıt katlama yöntemi kullanılarak adayların çeşitli Krigami etkinlikleri geliştirmelerine ve bunları öğretim uygulamalarında kullanmaları yoluna gidilebilir. Bu çalışma ile Origami ve Krigami etkinliklerinin ilköğretim ve ortaöğretim programlarına yerleştirilmesine dikkat çekilebilir. Ayrıca eğitim fakültelerinde bazı alan ve alan eğitimi derslerinde de Origami tabanlı öğretim uygulamaların yapılmasına özen gösterilebilir. Öğrenci, öğretmen adayı ve öğretmenlerin çokgenleri isimlendirme, oluşturma ve temel elemanlarını tanıma gibi durumlarda kolaylık yaşaması için bu tür uygulamalarından yararlanmaları sağlanabilir. Son olarak bu çalışma ile öğretmenlere “Üçgen ve Dörtgenler” konusundaki öğretim uygulamalarının zenginleştirilmesi amacıyla Origami etkinlikleriyle yapılandırılan sınıf ortamları tasarlamalarına yol gösterici olabilir.

Anahtar Kelimeler: Kâğıt Katlama Yöntemi, Krigami Etkinliği, Matematik Dersi Öğretim Programı, Üçgen Ve Dörtgenler

A CRYGAMIC ACTIVITY: TRIANGLE and SQUARE

Mihriban HACISALİHOĞLU KARADENİZ

ABSTRACT

The aim of the study is to present a Krigami activity on “Triangles and Quadrilaterals”. In this study, under the guidance of the researcher, Krigami activities for teaching the concepts of gen Triangles and Quadrangles ına were made under the guidance of the researcher within the scope of Matematik Mathematics with Paper Folding Method” course. Therefore, the Krigami activity discussed in the study, ir Names polygons, creates and recognizes the basic elements ”, ur

77

Triangles according to their angles and edges, classifies the different triangles created by edge and angle characteristics” and belir Determines and draws the basic elements of rectangular and rhombus ”gains. prepared with focus. "Paper Folding Mathematical Methods" course in some universities in Turkey, including the 2018-2019 academic year, was conducted as an elective course. However, this course is one of the courses removed from the undergraduate program of Elementary Mathematics Teacher Education which was updated in 2018-2019 academic year. For this reason, using paper folding method in field education elective courses such as “Developing Activity in Mathematics Teaching ”and M aterial Design in Mathematics Teaching”, candidates can develop various Krigami activities and use them in teaching practices. With this study, it is possible to draw attention to placing Origami and Krigami activities in primary and secondary education programs. In addition, origami- based teaching practices can be taken into consideration in some field and field training courses in faculties of education. Students, prospective teachers and teachers can benefit from such applications in order to make them easier to name, create and recognize the basic elements of polygons. Finally, with this study, in order to enrich the teaching practices on “Triangles and Quadrangles”. It can guide them to design classroom environments that are structured with origami activities. Key Words: Paper Folding Method, Krigami Activity, Mathematics Curriculum, Triangles And Quadrilaterals

TÜRKİYE-GÜRCİSTAN SINIRI

Çinarə QABIL QIZI SƏFƏROVA*

ÖZ

Sınır, sahip olduğu boyutlar, içerdiği anlamlar, taşıdığı işlevler, oluşturduğu yapılar ve neden olduğu değişimler açısından sosyolojik bir olgu olarak işlev görmektedir. Modern devletlerin egemenliklerini sembolize eden sınırları konu edinen bu çalışma, sınırları sosyolojinin bir inceleme

* . Azərbaycan Dövlət Aqrar Universiteti,müəllim,doktorant.

78 nesnesi olarak ele almakta ve sınırlara yönelik sosyolojik bir bakış açısını ortaya koymaktadır. Türkiye-Gürcistan sınır bölgesinde yaşayanların sınırlarla ilgili nasıl bir bakış açısına sahip olduklarını ve gündelik yaşamda sınır aracılığıyla ne tür deneyimler oluşturduklarını anlamayı amaçlayan bu çalışmada, bir sınır bölgesi olan Hopa’ya odaklanılmaktadır. Çünkü Hopa, söz konusu coğrafyaya en yakın yer konumundadır, Gürcistan açısından bir sınır komşusudur, uluslararası ticaret yollarının kavşak noktasında yer almaktadır ve sınır nedeniyle meydana gelen sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal değişim ve dönüşüm süreçlerinin doğrudan etkilerini gösterdiği bir mekân olarak yer almaktadır. Yapılan alan araştırması sonucunda, sınırın sosyal ve kültürel değişme açısından bir anahtar işlevi gördüğü ortaya çıkmıştır. Modern devletin sınır anlayışı ile sınır bölgesinde yaşayanların sınırlar hakkındaki yaklaşımlarının kesişimi tespit edilmiştir. Sınır bölgesinde yaşayanlar açısından sınırın ekonomik dinamizmin motoru olduğu anlaşılmıştır. Bu bağlamda, ortaya çıkan bu sonuçlar, sınırın bir sosyolojik olgu olduğunu göstermektedir

Açar Sözlər.Türkiye-Gürcistan Sınırı , Ticaret ve Ekonomik Durum, Etnik Kimliklər

TURKEY-GEORGIA BORDER

Çinarə QABIL QIZI SƏFƏROVA

ABSTRACT

The border functions as a sociological phenomenon in terms of the dimensions it has, the meanings it contains, the functions it carries, the constructions it creates, and the changes it causes. This study, which deals with the borders that symbolize the sover-eignty of the modern states, treats the borders as an problematic object of sociology and reveals a sociological point of view towards the borders. This study focuses on Hopa, a border region, aiming to understand how residents of Turkey-

79

Georgia border have a view of borders and what kind of experiences they have created through borders in eve-ryday life. Because Hopa is the closest place to the geography in question, it is a border neighborhood in terms of Georgia, located at the crossroads of international trade routes, and is a place where it directly influences the social, economic, cultural and political changes and transformation processes taking place due to the border. As a result of the field survey, it has emerged that the border is a key function in terms of social and cultural change. Based on the inter-views the study identifies a significant overlap between the modern state’s understand-ing of the border and the approaches of the inhabitants of the border region towards borders. For those living in the border area, it is understood that the border is the motor of economic dynamism. In this context, these results show that the border is a sociologi-cal phenomenon.

Key Words: Turkey-Georgia Border, Trade And Economic Status, Ethnic Identities

AŞIQ ƏLƏSGƏRİN YARADILIĞI HAQQINDA

Hacı Həsən HÜSEYNİ*

ÖZ

Aşıq Ələsgər Azərbaycan aşıq sənətinin zirvəsində dayanan el sənətkarı olub, aşıq şeirinin inkişafında, onun yeri mürəkkəb formalarının formalaşmasında böyük xidmətləri olan ustad aşıqdır.

*. müstəqil tədqiqatçı, [email protected]

80

Təbii ki, Aşıq Ələsgərin yaradıcılığı ideya və məzmun baxımından zəngin, eyni zamanda rəngarəngdir. Bu böyük sənətkar hər şeydən əvvəl gözəllik nəğməkarıdır. Təbii ki, böyük aşığın yaradıcılığında həm bəndə və Allah arasındakı eşq, həm də məcazi eşq – ümumbəşəri sevgi və məhəbbət duyğularınıəks etdirən poetik örnəklər az deyil. Aşıq Ələsgərin “Olacaqdı” qoşması bu qəbildəndir. Müəllif burada Allahı və onun sevdiklərini sevməyin, onlarla dostluq münasibətində dayanmağın da asan olmadığını deyir, bunun çətin bir iş olduğunu qeyd edir. Yaradıcılığından da göründüyü kimi, Aşıq Ələsgər bütün varlığı ilə Allaha, onun sevgisinə, Rəsuluna bağlı bir insandır. Çünki bu ustad Haqq aşığıdır, o, hər bir əzab-əziyyətə dözməyi hər bir aşiqin vəzifəsi və fəxarəti kimi qəbul edir. Böyük aşıq halallığın dəyərini göstərərək hər kəsi zinakarlıqdan, haramxorluqdan, xainlikdən uzaq durmağa, düzgün həyat tərzinə – həqiqətə dəvət edir: Aldanma dövlətə, uyma dünyaya, Halaldan kəsb eylə özündə maya. Zinakar, haramxor yetişməz baya, Dosta xain baxan kor olacaqdı.

Göründüyü kimi, bu misralar nəsihət və hikmətlə dolu olduğu qədər axıcılığı və sadəliyi ilə də adamı valeh valeh edir, sirri-sehri ilə bir poetik örnəkdir. Biz bu qənaətdəyik ki, Aşıq Ələsgər poeziyası yenə də müxtəlif istiqamətlərdən tədqiqatlara cəlb edilib, bu böyük aşığın aşıq ədəbiyyatında xidməti, mövqeyi haqqında maraqlı elmi qənaətlərə gəlinəcəkdir.

Açar Sözlər: Aşıq, Aşıq Ələsgər, Eşq, Allah, Poeziya, Şeir

ABOUT ASHUG ALASGAR’S CREATIVITY

Hacı Həsən HÜSEYNİ

ABSTRACT

Ashug Alasgar is one of the masters of ashugs who has great services in the development of ashug poetry and in the formation of complex forms of it. Of course, Ashug Alasgar’s activity is rich in ideas and content, but at the same time it is also colorful. First of all, this great master is a songster of beauty. Of course, there are many poetic examples reflecting the love between Allah and human, but also the metaphorical love - the universal love and affection. The poem by Ashug Alasgar

81

“Olajagdi” belongs to such kind of poems. The author mentions that it is also not easy to love Allah and His loved ones, to keep the friendship in friendly relations with them, it is a difficult task. As it is seen from his activity that Ashug Alasgar is a person trusting in Allah, His love, His messenger with all his existence. Because this master is a true lover, he accepts every suffering as the duty and honor of every lover. The great ashug invites everyone to stay away from adultery, forbidden by shariat, treachery, he invites to the right way of life – the truth. Aldanma dovlete, uyma dunyaya, Halaldan kesb eyle ozunde maya. Zinakar, haramkhor yetishmez baya, Dosta khain bakhan kor olajagdi.

(Translation: Don’t be tempted, don’t be keen on the world, be honest! Who sees own friend as a traitor person, he will be blind) As it is seen, these verses are full of advice and wisdom, as well as fascinate, it attracts the human with fluency and simplicity, it a poetic example. We think that that Ashug Alasgar’s poetry is still involved in research in various directions, and the interesting scientific conclusions about this ashug’s service and position in ashug literature will be shown.

Key Words: Ashug, Ashug Alasgar, Love, God, Poetry, Poem

THE IMPACTOF HEALTON ECONOMIC GROWTHIN GEORGIA

Tengiz VERULAVA*

ABSTRACT

Introduction: Investments in healthcare are important in terms of formation of the health capital. The research aims to find out the role of the health capital in economic growth of a Georgia

*MD, PhD,Ivane Javakhishvili Tbilisi State University, Faculty of Social and Political Sciences, Tbilisi, Georgia. [email protected]

82

(country). Methods: This study is based on the secondary sources of data. The study data were obtained from Human Development Report, Ministry of Labor, Health and Social Protection of Georgia. As a proxy indicator for measuring the health capital we used thelife expectancy, the morbidity prevalence and Incidence rate, maternal and children’s mortality rate, outpatient referral rate, the state expenses on healthcare. Results: The average life expectancy has increased in recent 25 years. The maternal and children’s mortality rate has decreased, healthcare expenses have become higher and outpatient referral rate has also become more constant character. All these have a positive influence on the people’s health and country’s economic growth. However, the state expenses on health and primary healthcare referral rate is far below the European level. Patients are less motivated to go to a primary healthcare for prevention and decide to receive medical service only when they are in critical condition. All this shows that the primary healthcare system cannot fulfill the role of the so- called ‘gatekeeper’. In general, the primary healthcare system has not developed in Georgia. Conclusion: As the health capital fulfills significant role in terms of the country’s economic growth in a long-run perspective, it is advisable to promote the development of the primary healthcare system and taking WHO recommendations concerning state healthcare expenses into account.

Key Words: Health Capital, Human Capital, Primary Care, Economic Growth

ВЛИЯНИЕ ЗЛОРОВЬЯ НА ЭКОНОМИЧЕСКИЙ РОСТ В ГРУЗИИ

Tengiz VERULAVA

АННОТАЦИЯ

Введение: инвестиции в здравоохранение важны с точки зрения формирования капитала здоровья. Цель исследования - выяснить роль капитала здоровья в экономическом росте Грузии. Методы: Данные исследования были получены из Министерства труда, здравоохранения и социальной защиты Грузии. В качестве косвенного показателя для измерения капитала здравоохранения мы использовали ожидаемую продолжительность жизни, распространенность заболеваемости, коэффициент материнской и детской смертности, государственные расходы на здравоохранение. Результаты: Средняя ожидаемая продолжительность жизни увеличилась за последние 25 лет. Уровень материнской и детской смертности снизился, расходы на здравоохранение стали выше, а показатель направления на

83

амбулаторное лечение стал более постоянным. Все это оказывает положительное влияние на здоровье людей и экономический рост страны. Тем не менее, государственные расходы на здравоохранение и уровень первичной медицинской помощи намного ниже европейского уровня. Пациенты менее мотивированы обращаться за первичной медицинской помощью для профилактики и решают получать медицинское обслуживание только тогда, когда они находятся в критическом состоянии. В целом, система первичной медицинской помощи в Грузии не развита. Вывод: поскольку капитал здравоохранения играет важную роль с точки зрения экономического роста страны в долгосрочной перспективе, целесообразно содействовать развитию системы первичной медицинской помощи и принимать во внимание рекомендации ВОЗ относительно государственных расходов на здравоохранение.

Ключевые Слова: Капитал Здоровья, Человеческий Капитал, Первичная Помощь, Экономический Рост

DOĞULUŞU HIMAYƏ EDƏN YER ANA OBRAZININ AZƏRBAYCAN FOLKLORUNDAKI PARADİQMALARI

Xalidə Şaiqqızı (MƏMMƏDOVA)*

ÖZET

Azərbaycan folklorunda analıq xüsusiyyətlərinin bəzi mifoloji obrazların timsalında təqdim edildiyini aşkarlamaq lazımdır. Bunun üçün doğuşu – (burda yaranma və hamiləlik də ehtiva edilir) himayə edən, adında simvollaşdıran Yer Ana obrazının xarakterik cizgilərini dəqiqləşdirmək istərkən invariantın Azərbaycan türklərinin folklorunda da olub-olmadığını öyrənməyə çalışdıq. Tədqiqat zamanı məlum oldu ki, Yer Ana mifologeminə bu və ya başqa şəkildə bağlı olan bir sıra mifoloji personajlar Azərbaycan folklorunda təsvir olunmuşdur. Bu təsvirlər möcüzəli doğuluş motivinin simasında təqdim olunmaqdadır. Əldə etdiyimiz folklor nümunələrindən görünür ki, Mifoloji Ana kompleksindən qopduğu sanılan personajlar doğuluşa qədər, doğuluş anı və doğuluş sonrası

*AMEA, Folklor İnstitutu, «Dədə Qorqud” şöbəsi, böyük elmi işçi, [email protected]

84 aktuallaşaraq prosesə təsir etmə qabiliyyətinə malikdirlər. Nəticədən asılı olmayaraq baş verənlər (doğuluşun musbət sonluqla və ya ölümlə bitməsi və s.) möcüzəli şəklidə mənalandırılır.

Açar Sözlər: Möcüzəli Doğuluş, İnanclar, Yer Ana, Hal Anası, Al, Fatma Nənə, Istar Meram

BIRTH PARADIGMS OF AZERBAIJANI FOLKLORE IN THE IMAGE OF THE MOTHER EARTH WHICH PROTECTS BIRTH

Xalidə Şaiqqızı (MƏMMƏDOVA)

ABSTRACT

It should be uncovered that the features of motherhood in Azerbaijani folklore are represented by some mythological images. To do this, we tried to find out whether the invariant was present in the folklore of the Azerbaijani Turks, while trying to clarify the characteristic features of the birth mother image (which also includes birth and pregnancy). The exploration revealed that a number of mythological characters related to Mother Earth mythology in this way or another have been described in Azerbaijani folklore. These images are presented in the form of a miraculous birth motive. From the examples of folklore we obtained, the characters from the Mythological Main Complex have the ability being actual to influence the process until birth, at the moment of birth and after birth. Regardless of the outcome the events (birth with a positive end or death, etc.), are miraculous meaningfull.

85

Key Words: Miraculous Birth, Beliefs, Earth Mother, Mother Of Hal (The Woman Who Works On The Country), Al, Fatma Grandmother, İstar Meram

ROMANDA TİPLER VE KİŞİLER: DEĞİŞEN KURGU EVRENİ

Vedi AŞKAROĞLU*

ÖZ

Modernizmin en bariz sanatsal yaklaşımı genellemeler üzerine kurulu olmasıdır. Tüm insanlar için geçerli, toplumun yapısını yansıtan, bireyin dünyasındaki farklılıklara karşın herkeste farklı dozlarda ortaya çıkabilen özelliklerin tanımını yapmak üzere işe koşulmuştu. Oysa her insanın ayrı bir varlık olduğu düşüncesi, her ne kadar avangard romanın önemli bir sorunsalına dönüştürülse de postmodern dünya genel geçer tüm kuralların, hatta kural koyma, tanım yapma, belirleme, genelleştirme gibi birçok modernist olgunun geçersizleştirilmesi konusunda epey bir yol kat etmiştir. Bu çalışmada, postmodern algıya kadarki dönemde kullanılan kişilik kurgularının genellemeci mantığına yönelik bir tanımlama ve eleştiri yapılması amaçlanmaktadır.

* . Doç. Dr., Muş Alparslan Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü, [email protected]

86

Açar Sözcükler: Modernizm, Kişilik, Tip, Karakter, Genelleme, Postmodernizm

TYPES AND CHARACTERS IN FICTION: THE CHANGING FICTIONAL UNIVERSE

Vedi AŞKAROĞLU

ABSTRACT

The most visible artistic feature of modernism is that it is based upon generalisations. It constructs its principles on the definition of features, common for all humans, reflecting the whole society, and which can be observed in all individuals though in varying levels and magnitudes. However, although the idea that every individual is a completely unique world was turned into one of the main issue of avant-garde fiction, the postmodern approach has made progress in the destruction of many modernist conceptions such as general principles, definitions, determinations, generalisations and even making rules. In this study, the main aim is to make an attempt to define and criticise the generalising approach of all the personality construction theories in fiction developed/put forward until the age of postmodern theory.

87

Key Words: Modernism, Personality, Type, Character, Generalisation, Postmodernism

TÜRKMENİSTAN’DA DERLENEN “KORKUT’UN KABRİ KAZILDI ANLATIMINDA TOY

Erdoğan ALTINKAYNAK*

ÖZ

Türkmenistan’da derlenen ve daha sonra yayınlanan “Qorkutıng Qabri Gazıldı” adlı metinde çok sayıda toy düzenlendiği görülmektedir. Biz burada bu metinden hareketle toy kelimesini ve düzenleme biçimini, çeşitleriyle vermeye çalışacağız. Bu toy çeşitlerinin Türk halkları arasında günümüzde de kullanılışı ve hangi anlama geldiği ile bilgiler aktaracağız.

Anahtar Kelimeler: Toy, Türkmenistan, Türk Halkları, Qorkut, Metin

*ORCİD: 0000-0003-1105-0479 Prof. Dr., Ardahan Üniversitesi, İBEF, TDE Bölümü, Ardahan / Türkiye. [email protected]

88

FESTIVAL (TOY) IN "GRAVE OF GORGUD WAS DIGGED" COMPILED IN TURKMENISTAN

Erdoğan ALTINKAYNAK

ABSTRACT

There are many festivals (toy) held in the text titled "Grave of Gorgud was Digged" (“Qorkutıng Qabri Gazıldı”), compiled and later published in Turkmenistan. In this study, we will try to explain and discuss the term "toy" and the ways it is organised in detail in line with the contextual presentation. We will also present information about the types of "toy" practices and its meanings/connotations still maintained by the Turkish populations today.

Key Words: Festival, Turkmenistan, Turkish Populations, Gorgud, Text

89

DEVELOPMENT STAGES AND DIRECTIONS OF INTERNATIONAL HUMAN RIGHTS PROTECTION MECHANISMUS IN GEORGIA

Irma KURDADZE*

ABSTRACT

Georgia recognizes and protects the universally acknowledged human rights and freedoms as the supreme human values. During governing people and state are limited with these rights and freedoms as directly acting law. Formation of the European democratic system, based on the rule of law, started in Georgia in the period of Democratic Republic of Georgia (1918-1921), when the Constitution of 1921 recognized the human rights and freedoms, including equality to law, banned the death penalty, adopted the inviolability of the person, women's rights, Gatherings Liberty, the rights of national minorities (Korkelia, , 2011:35).

*Doctor of Pedagogy, Professor, Samtskhe-Javakheti State University/GEORGIA

90

The Constitutional Framework also included all those rights which were not directly indicated but derived from the principles recognized by the Constitution. It is important that the current Constitution of 1995 is based on the principles of the Constitution of 1921 and continues the human rights oriented traditions. Georgian Constitution “recognizes and protects the universally acknowledged human rights and freedoms as the supreme human values”. Consequently, “during governing people and state are limited with these rights and freedoms as directly acting law”. According to the preamble of the Constitution, the unwavering will of Georgian citizens is to establish democracy and ensure human rights protection. This process must be implemented not in isolation but in the context of peaceful relations with other peoples. Hence, Georgia is a party of almost all major international and regional agreements. Based on Article 39 of the Constitution, the basic rights of human beings are derived from the principles of the constitution. Consequently, the universally recognized international principles and norms are an integral part of Georgia's legal and political sphere. Consequently, protection of human rights in Georgia is carried out on the basis of the constitutional and international standards, principles and norms, which content and procedural scope are being changed and developed through new standards, principles and norms or progressive practices – by the Constitutional Court of Georgia and Human Rights Protection International Monitoring Authorities. However, it is not sufficient to have only a legal framework for ensuring human rights; it is crucial to have institutional mechanisms and tools for practical realization of existing rights that is the main duty of a democratic state.

Key Words: DemocraticAnd Active Citizenship,Democratic Rights And Responsibilities, Human Rights

ЭТАПЫ РАЗВИТИЯ И НАПРАВЛЕНИЯ МЕЖДУНАРОДНЫХ МЕХАНИЗМОВ ЗАЩИТЫ ПРАВ ЧЕЛОВЕКА В ГРУЗИИ

Irma KURDADZE

АННОТАЦИЯ

Грузия признает и защищает общепризнанные права и свободы человека как высшие человеческие ценности. Во время правления люди и государство ограничиваются этими правами и свободами как непосредственно действующими законами. Формирование европейской демократической системы, основанной на верховенстве закона, началось в Грузии в период Демократической Республики Грузия (1918-1921), когда Конституция 1921 года признала права и свободы человека, включая равенство перед законом, запретила смертная казнь, принята неприкосновенность личности, права женщин, свобода собраний, права национальных меньшинств.(Коркелия, 2011: 35) Конституционные рамки также включают все те права, которые прямо не указаны, но вытекают из принципов, признанных Конституцией. Важно, чтобы действующая Конституция

91

1995 года основывалась на принципах Конституции 1921 года и продолжала традиции, ориентированные на права человека. Конституция Грузии «признает и защищает общепризнанные права и свободы человека как высшие человеческие ценности». Следовательно, «во время правления люди и государство ограничены этими правами и свободами как непосредственно действующим законом». Согласно преамбуле Конституции, неизменной волей граждан Грузии является установление демократии и обеспечение защиты прав человека. Этот процесс должен осуществляться не изолированно, а в контексте мирных отношений с другими народами. Следовательно, Грузия является участницей практически всех крупных международных и региональных соглашений. Основываясь на статье 39 Конституции, основные права человека основаны на принципах конституции. Следовательно, общепризнанные международные принципы и нормы являются неотъемлемой частью правовой и политической сферы Грузии. Следовательно, защита прав человека в Грузии осуществляется на основе конституционных и международных стандартов, принципов и норм, содержание и процессуальные рамки которых изменяются и развиваются с помощью новых стандартов, принципов и норм или прогрессивной практики - Конституционным судом. Грузии и Международные контрольные органы по защите прав человека. Однако недостаточно иметь только правовые рамки для обеспечения прав человека; крайне важно иметь институциональные механизмы и инструменты для практической реализации существующих прав, что является основной обязанностью демократического государства.

Ключевые Слова: Демократическое И Активное Гражданство. Демократические Права И Обязанности. Права Человека

RUS KAYNAKLARDA İSLAM VE İSLAM TARİHİ ÇALIŞMALARI

Vesile ŞEMŞEK*

ÖZ

Ortaçağdan itibaren Avrupa’da İslam tarihi ve İslam dininin kurucusu Hz. Muhammed ile ilgili yapılmaya başlayan çalışmalar, zamanla bilgi ve metodolojinin gelişmesi ile orantılı olarak gelişmiştir. I.Petro döneminden itibaren yapıcı reformlar gerçekleştiren Rusya Batılı bir devlet olmaya karar vermişti. Rusya’da Oryantalizmin temelleri XVIII. yüzyıldan itibaren atılmaya başlamıştır. Hz. Muhammed’in hayatı ile ilgili araştırma çabası da bu dönemde gelişme göstermiştir. Çarlık Rusya’sı döneminde genel olarak İslamiyet, özellikle Kur’an ve Hz. Muhammed’e yaklaşımlar Rus Ortodoks kilisesi kontrolünde yapılmıştır. Bu dönemde yapılan çalışmaların büyük çoğunluğu misyonerlik

*ORCİD: 0000-0002-9800-4557 Dr. Öğretim Üyesi, Kastamonu Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, İslam Tarihi Bölümü, [email protected]

92 hedefi taşımakta olup Batıda Ortaçağda üretilen İslam aleyhtarlığı ruhunu yansıtmıştır. Bu çalışmalar hiçbir değere sahip değildir. Çarlık dönemi sonlarına doğru Rusya’da oryantalizmin bilimsel disiplin haline gelmesiyle birlikte kendi ölçülerine göre bilimsel sayılabilecek Rus Oryantalistleri de ortaya çıkmaya başlamıştı. Ancak bunların çalışmaları da Batılı meslektaşlarının çalışmalarının tekrarı ve tercümelerinden ibaret idi. 1917’de Sovyet rejiminden sonra Rusya’da genel olarak dinlere karşı ateist yaklaşım benimsenmişti. Bu dönemde İslamiyet ve özellikle Hz. Muhammed ile ilgili çalışmalar Sovyet rejimi tarafından sıkı kontrol altında tutularak rejim ideolojisine ters düşmeyecek bir tarzda yürütüldüğünden saldırgan ateistlik ruhunu taşımakta olup, çoğunlukla bilimsel değerlere sahip değildir. Bununla beraber Sovyet dönemin de akademik yönü benimseyen bilim adamları çalışmalarını sürdürmüşlerdi. 1980’den itibaren dünyada gelişen tarihi süreç, Rusların İslamiyet’e karşı yaklaşımlarını değiştirdi ve konuyla ilgili araştırmalar yeni hüviyet kazanmaya başladı. Bildiride, Rusya’da İslam tarihi konusunda yapılan araştırmalar incelendi. Genel olarak değerlendirdiğimizde, Rus araştırmacıların, Batı’da hakim olan görüşlerden etkilendikleri söylenebilir. Sovyet döneminde benimsenmiş olan Marksist metodolojiye dayanan İslam ve Hz. Muhammed profilinin temel fikrinin, Batılı oryantalistlerden alındığını görülmektedir. Dolayısıyla, Batılı oryantalistlerin İslam Tarihi çalışmalarını ele alırken Oryantalizmi bir bütün olarak değerlendirmek gerekir. Nitekim, ancak bu şekilde, Rus yazarların ve onların yaptıkları çalışmaların başka bir boyutta karşımıza çıkar.

Anahtar Kelimeler:Rus Oryantalistler, Rus Edebiyatı, İslam tarihi, Kur’an

STUDIES IN ISLAM AND ISLAMIC HISTORY IN RUSSIAN SOURCES

Vesile ŞEMŞEK

ABSTRACT

The history of Islam in Europe since the Middle Ages and the founder of the Islamic religion Hazrat Mahdi (as). The work that began to be done about Muhammad developed in proportion to the development of knowledge and methodology over time. I.Russia, which carried out constructive reforms from the time of Petro, had decided to become a western state. Foundations of Orientalism in Russia XVIII. it started to be discarded from the century. Hz. The research effort related to the life of Muhammad also developed during this period. During Tsarist Russia, Islam in general, especially the Qur'an and Hazrat Mahdi (as). Approaches to Muhammad were made under the control of the Russian Orthodox Church. The majority of the works carried missionary goals during this period and reflected the spirit of anti-Islam that was produced in the Middle Ages in the west. These studies have no value. As Orientalism became a scientific discipline in Russia towards the end of the Tsarist period, Russian Orientalists,

93 who could be considered scientific according to their own measure, began to appear. Their work, however, consisted of repetition and translation of the work of their Western counterparts. After the Soviet regime in 1917, an atheist approach to religions in general was adopted in Russia. In this period, Islam and especially Hazrat Mahdi (as). The work on Muhammad is carried out by the Soviet regime in a style that does not contradict the ideology of the regime, so it carries a spirit of aggressive atheism and often lacks scientific values. However, scholars who adopted the academic aspect of the Soviet period continued their studies. Since 1980, the historical process that developed around the world has changed the Russian approach to Islam and research on the subject has begun to gain a new identity. The statement examined research on Islamic history in Russia. In general, Russian researchers are influenced by the prevailing views in the West. Islam and Hazrat Mahdi (as), based on the Marxist methodology adopted during the Soviet era The basic idea of the profile of Muhammad appears to have been taken from Western Orientalists. Therefore, it is necessary to evaluate Orientalism as a whole when addressing the Islamic Historical Studies of Western Orientalists. Indeed, only in this way does the work of Russian writers and their works appear in another dimension.

Key Words: Russian Orientalists, Russian Literatures, History of Islam, Koran

EĞİTİMDE UYGULAMALI USTA ÇIRAK GELENEĞİNİN ÖNEMİ

Мatyakubov Şаvkat BATİROVİÇ*

ÖZ

Usta çırak geleneği – gençler arasında kendi işinin profesyonellerini yetiştirmekte, eğitim potansiyelini manevi bakımdan geliştirmekte, araştırmada, sanatta, kısacası, çok yönlü olgun bir kişilik oluşturma konusunda önemli anlam taşımaktadır. Diğer önemli özellikleri ise, öğrencinin kendi yeteneğinden emin olması, durumu doğru değerlendirme ve azimli sıfatların gelişimi, aynı zamanda sosyal aktivitelerin usta denetimi altında olmasıdır. Bu makalede usta ve onun önem, müzik eğitimindeki yeri anlatılmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Usta, Öğretmen, Çırak, Eğitim, Pedagog, Müfredat

*associate Professor of "Traditional performance»,State Conservatory of Uzbekistan, Tashkent

94

ПРАКТИЧЕСКОЕ ЗНАЧЕНИЕ ТРАДИЦИИ НАСТАВНИЧЕСТВА В ОБРАЗОВАНИИ

Мatyakubov Şаvkat BATİROVİÇ

АННОТАЦИЯ

Традиция наставничество - воспитание у молодежи профессиональных навыков, повышение духовно-просветительского потенциала, поиск, творчество, одним словом, имеют большое значение для формирования всесторонне зрелой личности. Другой характерной особенностью является то, что в нем формируется уверенность в собственных возможностях студента, правильная оценка ситуации и волевые качества, а также социальная активность ученика находится под контролем наставника. В данной статье говориться о главных качествах наставничества и их важности в музыкальном образовании.

Ключевые Слова: Наставничество, Учитель, Ученик, Образование, Педагог,Программа

95

AŞIQ İSGƏNDƏR AĞBABALININ YARADICILIĞINDA ETNOQRAFİK CİZGİLƏR VƏ BƏZİ YER-YURD ADLARI

Tacir QURBANOV

ÖZƏT

Aşıq İsgəndər Ağbabalı Ağbaba aşıq mühitinin sonuncu azman aşığıdır. O təkcə ustad aşıq deyil, həm də yaradıcı sənətkardı, sinədəftərdi. Çıldır aşıq mühitinə, Gümrünün el sənətkarlarının ədəbi irsinə yaxından bələddi. Aşıq İsgəndər Ağbabalının yaradıcılığında etnoqrafik cizgilər, bəzi yer- yurd adları da xüsusi maraq doğurur.Aşıq ayrı-ayrı şeirlərində Ağbaba yeməklərini, milli

 Dos. Dr. Azərbaycan Milli Elmlər Akademiyası Folklor İnstitutu, Azərbaycan, [email protected]

96 kulinariyasını xatırladır, qış xörəklərinin (xəngəl, çəkməcə, xəşil, təndir kababı və s.) bədənə güc, qüvvət və istilik gətirən olduğunu deyir. Böyük aşığın şeirlərinin birində ot biçini, əriştəkəsmə mərasimi təsvir olunur. Aşıq İsgəndər burada biçin işi, ot yığınları haqqında yığcam, amma yaddaqalan məlumat verir, əriştəkəsmənin qış ərzağının hazırlığında önəmli rol oynadığını göstərir. Müəllif “Görünməz” adlı qoşmasında bütün Ağbaba kəndlərini (Ellərkənd, Çivinli, Güllücə, Qoncalı, İbiş, Qaraçanta, Güllübulaq, Amasiya, Daşkörpü və s.) sadalayır, eyni zamanda bu kəndlərin harada yerləşdiyini deməyi də unutmur. Az sözlə bu qeyd olunan şeirdə Ağbaba bölgəsinin sözlə xəritəsini çizir. Adamın gözü qarşısında Arpagözlün ətrafında yerləşən kəndləri canlandırır, onların bir-birinin qonşuluğunda olduğu da bəlli olur. Aşıq İsgəndərin bir müsbət cəhəti də odur ki, aşıq Ağbaba bölgəsinin keçmişini unutmur. O, yer-yurd adı sadalayanda “Böyük aşığıyam Ağbaba-Qarsın” deməklə Ağbabanın vaxtilə Qars vilayətinin tərkibində bir nahiyə olduğunu hər kəsə xatırladır.

Açar Sözlər: Aşıq, Aşıq İsgəndər Ağbabalı, Qoşma, Xörək, Pendir, İfadə, Ağbaba

ETHNOGRAPHIC FEATURES AND NAMES OF PLACE IN THE CREATIVITY OF ASHUG ISGANDAR AGHBABALI

Tacir QURBANOV

ABSTRACT

Ashug Iskender Aghbabali is the last great person of Aghbaba ashug sphere. He was not only a master, but also a creative artist. He knows well the Childir ashug sphere and literary heritage of folk poets of Gumru. Ethnographic features, some local places are of particular interest in the creativity of Ashug Isgandar Aghbabali. In certain poems poems the ashug mentioned Aghbaba’s cuisine and national cuisine and says that winter dishes (hangel, chekmeje, khashil, tandir kebab, etc. bring strength, energy and warmth to the body. One of his poems ashug describes the mowing, the ceremony of arishtekesme. Here Ashug Iskender gives laconic but memorable information about the harvesting work, the grass harvesting and demonstrates the inportance of arishte in the preparation of winter food. The author gives the names of allvillages of Aghbaba ((Ellarkend, Chivinli, Gulluja, Gonjaly, Ibish, Karachanta,

97

Gullubulag, Amasiya, Dashkorpu, etc.) in the goshma “Invisible”, at the same time he doesn’t forget where these villages are located. In this poem he draws a verbal map of the Aghbaba region. He revives the villages around Arpagozlun and it is clear that they are in the neighborhood. One of the positive aspects of Iskender Aghbabali is that he does not forget about the passage of the Aghbaba region. When the local name is mentioned, he says, "My great love is Aghbaba-Kars" and reminds everyone that Aghbaba was once part of the province of Kars.

Key Words: Ashug, Ashig Iskender Aghbabali, Attachment, Meal, Cheese, Expression, Agh¬Baba

QEYRİ-MADDİ İRSİN BEYNƏLXALQ-HÜQUQİ QORUNMASINDA UNESCO- NUN "QEYRİ-MADDİ MƏDƏNİ İRSİN QORUNMASI HAQQINDA” KONVENSİYASININ ƏHƏMİYYƏTİ

Afaq MUSTAFAYEVA

ÖZ

Qeyri-maddi mədəni irs nümunələrinin beynəlxalq hüquqi qorunması sahəsində qəbul edilmiş ən başlıca sənət Birləşmiş Millətlər Təşkilatının elm, təhsil və mədəniyyət, informasiya və

AMEA Folklor İnstitutunun hüquqşünası, Azərbaycan, [email protected]

98 kommunikasiya üzrə ixtisaslaşdırılmış təsisatı olan UNESCO-nun “Qeyri-maddi mədəni irsiin qorunması haqqında” 2003-cü il 17 oktyabr tarixli Konvensiyadır. Qeyd edək ki, Birləşmiş Millətlər Təşkilatının elm, təhsil və mədəniyyət məsələləri üzrə təşkilatı olan UNESCO-nun yaranmasını təsdiq edən Nizamnaməsi 37 dövlətin iştirakı ilə 1945-ci ilin noyabrında imzalanmışdır. UNESCO 1946-cı ildən fəaliyyətə başlayıb, indi onun 195 üzvü var. Ölkəmiz bu təşkilata 3 iyun 1992-ci ildə üzv qəbul edilib. Təbii ki, UNESCO tərəfindən qeyri-maddi mədəni irsin qorunması ilə bağlı Konvensiyanın yaranması sürətlə modernləşmə, eyni zamanda cəmiyyətin qloballaşması problemləri ilə bağlıdır. Qeyd edək ki, qeyri-maddi mədəni irsin bir çox formaları ya unudulmaq, ya da məhv olmaqda idi. Buna görə də qeyri-maddi mədəniyyət nümunələrinin mühafizə edilib yaşadılması zərurəti yaranmışdı. Bu Konvensiyanın qəbul edilməsi dünya xalqlarının mənəvi aləminin qorunub mühafizə olunmasına imkan verdi. Bu Konvensiyanın maddələrinə görə qeyri-maddi mədəni irs icmalar, qruplar, eləcə də yaradıcı şəxslər tərəfindən onların təcrübələri (mədəni irsin bir hissəsi kimi), təqdimatları, bacarıqları, ifadələri, hətta onların həmin işlə, təcrübə ilə bağlı alətləri, əşyaları və s. özündə əks etdirir. O, yaradıcılıq sahələrini (ifaçılıq sənətləri, sosial təcrübələr, mərasimlər, bayram tədbirləri, təbiətə və kainata aid bilik və təcrübələr, ənənəvi sənətkarlığa aid bilgi və təcrübələr) də müəyyən etmişdir. Bu Konvensiyanın sayəsində qeyri-maddi mədəni irsin həm təzahür formaları müəyyənləşdirildi, həm onun qorunma üsulları dəqiqləşdirildi, Konvensiya dövlətlərin üzərinə öz ərazilərində qeyri-maddi mədəni irsin qorunub inkişaf etdirilməsinin təmin edilməsi üzrə öhdəliklər qoydu.

Açar Sözlər:UNESCO, Qeyri-Maddi Mədəni İrs Nümunələri, Qeyri-Maddi Mədəni İrsin Reprezentativ Siyahısı, Ölkə, Dövlət, Konvensiya

IMPORTANCE OF UNESCO CONVENTION FOR THE SAFEGUARDING OF THE INTANGIBLE CULTURAL HERITAGE IN THE INTERNATIONAL LEGAL PROTECTION OF INTANGIBLE HERITAGE

Afaq MUSTAFAYEVA

ABSTRACT

The most important art in the field of international legal protection of intangible cultural heritage is the UNESCO United Nations Institute for Science, Education and Culture, Information and Communication, on the Protection of Intangible Cultural Heritage of October 17, 2003. It is convened. It should be noted that the Charter of the United Nations Organization for Science, Education and Culture, confirming the establishment of UNESCO, was signed in November 1945 with the participation of 37 countries. UNESCO has been in operation since 1946 and has 195 members. Our country joined the organization on June 3, 1992.

99

Of course, the creation of the UNESCO Convention for the Safeguarding of the Intangible Cultural Heritage is related to the issues of rapid modernization and the globalization of society. Note that many forms of intangible cultural heritage were either forgotten or destroyed. Therefore, it was necessary to preserve and live up to the values of intangible culture. Adoption of this Convention allowed the protection of the spiritual world of the peoples of the world. According to the provisions of this Convention, non-material cultural heritages, communities, groups, as well as creative people share their experiences (as part of their cultural heritage), presentations, skills, expressions, and even tools, items and practices related to them. s reflects itself. He also identified the areas of creativity (performing arts, social practices, ceremonies, celebrations, knowledge and practices related to nature and the universe, knowledge and experience in traditional crafts). Thanks to this Convention, the manifestation of the forms of intangible cultural heritage, and the methods of its preservation were clarified, and the Convention has committed states to ensure the safeguarding of the intangible cultural heritage in their territories.

Key Words: UNESCO, Non-Material Cultural Heritages, Representative List of Non- Material Cultural Heritage, Country, Government, Convention

HƏM HECA HƏM ƏRUZ VƏZNİNDƏ YAZAN ŞAİRLƏRİN YARADICILIĞINDA NƏZİRƏ VƏ TƏXMİSLƏR

Lalə ƏLƏKBƏROVA

ÖZ

XX əsrin əvvəllərində Şimali Azərbaycanda poeziyanın Azərbaycan sovet poeziyası kimi tanınmasına baxmayaraq şairlər yaradıcılıqlarında klassik ənənələri, xüsusilə Füzui ənənələrini davam etdirmişlər. Bu dövrdə yaşamış məşhur şairlərdən biri də Bədri Seyidzadədir. Bədri Seyidzadə həm əruz, həm də heca vəznində şeirlər yazmışdır. Eyni zamanda Füzuli qəzəllərinə xüsusi diqqət yetirərək nəzirələr və təxmislər yazmışdır. XX əsrdə həm heca, həm əruz vəznində şeir yazan şairlər arasında Mir Mehdi Seyidzadə və Novruz Gəncəli də məşhurdur. Klassik Şərq poeziyasının bir neçə

Kiçik elmi işçi, Azərbaycan Milli Elmlər Akademiyası Nizami Gəncəvi adına Ədəbiyyat İnstitutu, Azərbaycan, [email protected]

100 nümunəsini tərcümə edən Mir Mehdi Seyidzadə Füzulinin “Görünür” rədifli qəzəlinə 5 beytdən ibarət nəzirə yazmışdır. Rədif, qafiyə və vəzn eynidir. Hər iki şeir rəməl bəhrində yazılmışdır. Şairlərimizin Füzuli qəzəllərinə yazdığı nəzirələrdə dahi şairimizin şeir texnikasını, bədii ifadə vasitələrindən istifadə etmək məharətini öyrəndiyini, digər tərəfdən özünün bədii tapıntıları yaradıcılıq dəsti xətti ilə çıxış etmək cəhdini görürük. Bədri Seyidzadə, Mir Mehdi Seyidzadə və Novruz Gəncəlinin nəzirələri sadəcə Füzuli şeirinin təqlidi deyil, eyni zamanda müəllifin müstəqil yaradıcılığının məhsuludur. Bir sıra şairlərimizin təxmislərini də yalnız təqlid kimi deyil, eyni zamanda müəllifin əsəri, yaradıcılığının bəhrəsi kimi dəyərləndirmək lazımdır. Qeyd etmək lazımdır ki, bəzi tədqiqatçıların təxmisi müstəqil janr hesab etməməsi ilə razılaşmayan tədqiqatçılarımız da az deyil. Bu cür şeirlərdə də kifayət qədər orijinal fikir, təzə məna və məzmun mövcuddur ki, buna şairlərin əsərlərində kifayət qədər nümunə mövcuddur.

Açar Sözlər: Nəzirə, Təxmis, Füzuli, Qəzəl, Klassik Ənənələr

THE IMITATIVE POEMS AND TAKHMISES IN CREATIVITY OF POETS WHO HAVE WRITTEN BOTH IN ARUZ AND SYLLABIC METRE

Lalə ƏLƏKBƏROVA

ABSTRACT

Although poetry was recognized at the beginning of 20th century in Azerbaijan as Azerbaijan Soviet poetry, poets have continued their classical traditions, especially traditions in their creativities. Badri Seyidzadeh is one of the most famous poets who lived during that time. B.Seyidzadeh has written poems in aruz metre and also in syllabic metre. At the same time he has written imitative poems and takhmises, focusing on Fuzuli ghazals.In the 20th century, Mir Mehdi Seyidzadeh and Novruz Ganjali are well-known poets who have written poems both in syllablic and aruz metres. M.Seyidzade, who translated several examples of classical Eastern poetry, has written a five-couplet imitative poem to Fuzuli's "Gorunur" ghazal. Radif, rhyme and metre are the same. Both poems are written in the ramal metre.

101

We can see that these poets learned our genius poet Fuzuli`s poetry techniques, the ability to use artistic tools and on the other hand tried to create creative set of his artistic findings. B.Seyidzade, M.Seyidzade and N.Ganjali`s views are not only the imitation of Fuzuli`s poetry, but also the product of independent writing. The takhmises of his and some of our poets should be viewed not only as imitations, but also as a product of the author`s work and creativity. It is not less that some researchers do not agree with the assumption that certain researchers do not consider takhmises an independent genre. Such poems also contain quite a few original ideas, fresh meanings and content, which are exemplified by these poets` works.

Key Words: Imitative Poem, Takhmis, Fuzuli, Ghazal, Classical Traditions

İNTİHAR VƏ ONUN SOSİAL-PSİXOLOJİSƏBƏBLƏRİ

Sebahattin İHSANOĞLU SUCU

XÜLASƏ

Məqalə son zamanlar cəmiyyəti narahat edən aktual məsələlərdən biri olan intihar hadisəsinin sosial-psixoloji təhlilinə həsr edilmişdir. Müəllif məqalədə intiar hadisəsinin cəmiyyətdə baş vermə səbəbləri araşdıraraq intihar hadisəsinin yalnız sağlamlıqla olan problemlərlə deyil, eyni zamanda cəmiyyətdə yer alan sosial amillərində bağlı olduğunu vurğulayır. Cəmiyyətdə insanları

Azərbaycan Milli Elmlər Akademiyası Fəlsəfə İnstitutunun dissertantı, Azərbaycan [email protected]

102

şəxsiyyət kimi formalaşdıran və özünə inamı artıran ən güclü amillərdən biri də sosial faktlardır. Məhz bu səbəbdən də əgər fərdsosial mühitdə baş verən dəyişikliklərə uyğunlaşa bilmirsə, ailədən, cəmiyyətdən uzaqlaşıb, özünə qapanırsaonda psixoloji sarsıntılar yaranır və bəzi hallarda bu hal intiharla nəticələnir. Bunun da kökündəailədaxilində münasibətlərin düzgün formalaşmamsı durur.İntihar halları ən çox sosiallaşa bilməyən, yaxud da şiddət altında böyüyən fərdlər arasında olur. Onlar da ən çox ya qapalı qalaraq cəmiyyətdən təcrid olunur, ya da cəmiyyətin ağır xarakterli kəsimlərinə doğru meyllənir. Hər iki haldqa sonluq yaxşılıqla bitmir. Müəllif müasir dünyada cəmiyyətdə baş verən,günü-gündən getdikcə artan intihar hadisələrinin baş vermə səbəblərinə və bu problemin həlli yollarına həsr olunmuş qədim və müasir dövr mütəfəkkirlətinin əsərlərinə istinad etmişdir. Problemimin köklərini araşdıranmüəllif, intihara səbəb olan amillərin sosial səbəblərinin aradan qaldırılması yollarını təhlil etməyə çalışmışdır.

Açar Sözlər: İntihar, Depressiya, Sosial, Cəmiyyət, Fərd, Şəxsiyyət, Cəbəb

SUICIDE AND ITS SOCIO-PSYCHOLOGICAL CAUSES

Sebahattin İHSANOĞLU SUCU

ABSTRACT

The article is dedicated to the socio-psychological analysis of suicide, one of the most pressing issues in society. The author examines the causes of suicide in the article, emphasizing that suicide is related not only to health problems but also to social factors in society. Social factors are also one of the strongest factors in shaping people in society and boosting their self-confidence. For this reason, if an individual is unable to adapt to changes in the social environment, he or she is isolated from family and society, psychological disorders may occur and in some cases result in suicide. This is due to the fact that family relationships are not properly formed. Suicide cases are most common among individuals who cannot socialize or grow up under violent conditions. They are

103 often either stranded or isolated from society, or tend to the heaviest sections of society. In both cases, the end does not end well. The author cites the causes of the ever-increasing suicides in society in the modern world and the works of ancient and modern-day intelligence dedicated to the solution of this problem. The author, who has investigated the roots of the problem, tried to analyze the ways of how the social causes of suicide can be eliminated.

Key Words:Suicide, Depression, Social, Society, Individual,Personality, Reason

ТВОРЧЕСКИЙ ПУТЬ К.Д.УШИНСКОГО И АБАЯ КУНАНБАЕВА И О РОЛИ РОДНОГО ЯЗЫКАУМСТВЕННОЕ И НРАВСТВЕННОЕ РАЗВИТИЕ ДЕТЕЙ

Абдрахманова Кульсун* - Ертаева Марал**

АННОТАЦИЯ

В данной статье рассматривается теоретическое изложение учения выдающегося педагога-теоретика, учителя русских учителей, основоположника научной педагогики К.Д.Ушинского и великого казахского поэта, философа, демократа-просветителя, мыслителя,

*кандидат филологических наук, доцент КазНПУ имени Абая[email protected] ** . -старший преподаватель университета «Туран-Астана» г. Астана, Казахстан. [email protected]

104

наставника молодежи Абая Кунанбаева о роли родного языка, умственном и нравственном развитии детей.

Ключевые Слова: Родной Язык, Честность, Воспитание, Гуманность, Трудолюбие, Совесть, Ответственность, Нравственность, Развитие, Формирование, Взгляд, Проблема, Национальная Система

CREATIVE WAY of K. D. USHINSKY and ABAY KUNANBAYEV AND the ROLE of the NATIVE LANGUAGEMENTAL AND MORAL DEVELOPMENT OF CHILDREN

Абдрахманова Кульсун - Ертаева Марал

ABSTRACT

The aim of this study is a theoretical exposition of the doctrine of the outstanding educator, theorist, teacher Russian teachers, the founder of scientific pedagogy Ushinski and the great Kazakh poet, philosopher, Democrat-educator, thinker, mentor youth Abay on the role of the native language, mental and moral development of children .

Key Words: Native Language, Honesty, Education, Humanity, Diligence, Conscience, Responsibility, Ethics, Development, Formation, View

105

AZƏRBAYCAN ATALAR SÖZÜ VƏ ZƏRBİ-MƏSƏLLƏRİN KOMMUNİKATİV QURULUŞLU TİPLƏRİ

Çiçək ƏFƏNDİYEVA⁎

ÖZ

Kommunikativ sintaksisin imkanlarını və onun ifadə vasitələrini ortaya çıxararaq tədqiqatın əsas məsələlərindən biri olan azərbaycan paremioloji vahidlərin kommunikativ quruluşunda və leksik

⁎Dos. Dr. Azərbaycan Milli Elmlər Akademiyası Folklor İnstitutu, Azərbaycan. [email protected]

106 semantikasında dünyanın konseptuallaşmasının əks olunduğunu göstərməkdir. Məqalədə həm də sintaktik paralelizm quruluşlu azərbaycan atalar sözü və zərbi-məsəllərin sadə, tabesiz və tabeli mürəkkəb, təktərkibli (bütöv və elliptik) cümlələrinin xüsusiyyətləri göstərilmişdir. Araşdırmamızda tədqiq edilən paremioloji vahidlərin formalaşması üçün əsas iki kommunikativ-neytral quruluşlu növü - sintaktik və aktual üzvlənmənin uyğunluğu və ya uyğunsuzluğu - müəyyənləşdirilmişdi. Bundan başqa, atalar sözü və zərbi-məsəllərin retrospektiv və prospektiv komponent əlaqəli olan aktuallaşdırmanın dörd növü ortaya çıxarılmışdır.Beləliklə, paremioloji ifadənin tema və reması olaraq hansısa freym semantikanı aktual üzvlənmənin müəyyən mövqeyində aktuallaşdıran azərbaycan atalar sözü və zərbi-məsəllərin araşdırması dünya dil mənzərəsinə baxışımızın genişlənməsinə və zənginləşməsinə imkan yaradır.

Açar Sözlər: Azərbaycan Paremioloji Vahidlər, Atalar Sözü, Zərbi-Məsəllər, Aktual Üzvlənmə, Koqnitiv Kateqoriyalar, Konseptuallaşma, Kommunikativ Sintaksis, Freym

THE STRUCTURAL COMMUNICATIVE TYPES OF AZERBAIJANI PROVERBS AND SAYINGS

Çiçək ƏFƏNDİYEVA

ABSTRACT

One of the main problems of this investigation is the reflection of the conceptualization of the world in the communicative structure and lexical semantics of Azerbaijani paremiological units, revealing the possibilities of the communicative syntax and means of its expression. In the article the features of Azerbaijani proverbs and sayings with the structure of syntactic parallelism, consisting of simple, complex and compound, single-

107 compound (complete and elliptic) sentences are shown. In the investigation two main types of the neutral-communicative structures have been identified for the formation of the studied paremiological units in which there is correspondence or discrepancy between the syntactic and the actual articulation. In addition, four types of actualizations with the retrospective and prospective component connections of proverbs and sayings have been identified.So, the study of Azerbaijani proverbs and sayings, actualizing in the certain position the actual division of any frame semantics of the theme or rheum of the paremiological expression, contributes to the enrichment and expansion of the view of the linguistic picture of the world.

Key Words: Azerbaijan Paremiological Units, Proverbs, Sayings, Actual Articulation, Cognitive Categories, Conceptualization, Communicative Syntaxes, Frame

AZƏRBAYCAN ƏFSANƏLƏRİNİN MƏTN XÜSUSİYYƏTLƏRİ

Elnarə HÜSEYNQIZI (ƏMIRLI)1

ÖZ

Azərbaycan folklorunun kiçik həcmli janrlarından biri olan əfsanələr özünəməxsus mətn xüsusiyyətlərinə malikdir. Əfsanə mətnlərinin özünəməxsusluğu onun janr təbiəti, süjet quruluşu həmçinin söyləyicinin mətnə olan münasibəti ilə sıx bağlıdır. Əfsanələr informativ xarakter daşıdığı

1AMEA Folklor İnstitutu, “Dədə Qorqud” şöbəsi, böyük elmi işçi, [email protected]

108

üçün yaranışın əsasında dayanan hadisə kifayət qədər lakonik şəkildə ifadə olunur. Əfsanə mətninin yığcam olması informativliyin tələbi kimi çıxış edir. Əfsanələrdə epizodik hadisələrin təsviri informativ şəkildə təqdim olunduğu üçün bu mətnlər “sözçülük”dən uzaqdır. Belə ki, əfsanə mətnlərinin dili də kifayət qədər lakonikdir. Əfsanə mətnini təşkil edən cümlələr əlavə təsvirlərə yol vermədən məlumatın bütövlüyünə xidmət edir. Belə ki, az həcmlə dolğun fikir ifadə etmək bu mətnlərin əsas əlamətidir. Əfsanə mətnləri bir çox hallarda bir necə cümlədən ibarət olur. Əfsanələr müxtəlif şəkildə başlayır. Əfsanə mətnlərinin girişində tez-tez qəlib ifadələrlə qarşılaşırıq. Söyləyicilər əfsanəyə fərqli şəkildə başladığına görə mətnin girişindəki qəliblər dəyişkəndir. Bu qəlib ifadələr hər mətnin daxilində müxtəlif funksiyaya yiyələnirlər. Əfsanə mətnlərini təşkil edən cümlələrin mətn daxilindəki vəzifələri, demək olar ki, dəyişmir. Yaranmış varlığın əvvəlki vəziyyətini ifadə edən cümlə mətnin əvvəlində deyilir – ya birinci ya ikinci cümlədir. Əfsanə mətnlərindən danışarkən qəlib ifadələri və poetik hissələri də qeyd etmək lazımdır. Bəzən söyləyici qəhrəmanın duasını daha aydın çatdırmaq üçün lirik haşiyə çıxır. Qeyd edək ki, alqışın, qarğışın da ifadəsi bəzən poetik parçalarla verilir. Bu hissələr mətnin əvvəlində, yaxud sonunda olur və mətnin məzmunu ilə birbaşa əlaqəlidir. Poetik parçaların mətn daxilindəki funksiyalarına nəzər salaq. Qeyd edək ki, əfsanələrin həcmi və digər xüsusiyyətləri həm də söyləyici təhkiyəsi ilə bağlıdır.

Açar Sözlər: Əfsanə, Mətn, Söyləyici, Qəlib İfadə, Poetik İfadələr, Funksiya

TEXT FEATURES OF AZERBAIJAN LEGENDS

Elnarə HÜSEYNQIZI (ƏMIRLI)

ABSTRACT

One of the smallest genres of Azerbaijan folklore, legends have their own unique textual features. The originality of the legend texts is closely linked to the nature of the genre as well as the speaker's attitude to the text. As the funktion of legends are informative, the event based on creation is sufficiently laconic. The text of legend is very small, because legends is informativ. The legends provide informative descriptions of episodic events, so these texts are far from “extensive description”. The language is quite laconic as the legends are informative. The sentences

109 that make up the legendary text serve for the integrity of the information without the need for additional illustrations. Thus, the main feature of these texts is to express a fuller idea with less words. Legends often contain several sentences. The legends start in a different way. In the introduction to legend texts, we often encounter templates. Because the narratives start differently in the legend, the templates in the text are different. These templated expressions have different functions within each text. The responsibilities within the text of the sentences that make up the legendary texts are almost unchanged. The phrase that describes the previous state of the created being is referred to at the beginning of the text - either the first or the second sentence. Speaking about texts of legends, the poetic parts should be noted as well. Sometimes the narrator sings the hero's prayer with lyrical poems. Note that the expression of applause and curse is sometimes expressed in poetic pieces. These sections are at the beginning or end of the text and are directly related to the content of the text. Let's look at the functions of the poetic passages within the text. Note that the volume and other features of the legends are also related to the speech of the narrator.

Key Words: Legend, Text, Narrator, Templated Expressions, Poetic Expressions, Function

ESKİ NAHÇİVAN`NIN OLUŞUM TARİHİNİN TANIĞI AĞRI DAĞI VE NUH`UN TÜRBESİ

Benövşe RZAYEVA

ÖZ

Dr. Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Folklor Entitüsü, Azerbaycan, [email protected]

110

Uygarlığın ilk beşiklerinden biri olarak bilinen eski Nahçivan, tarihsel olarak Türklerin eski kültür yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Nahçivan`ın çeşitli kaynaklarda “Nuhçıhan” olarak adlandırılması tesadüfi değildir. Dünyada öğle bir coğrafya yoktur ki, orada Nahçivan`daki kadar Nuh peygamberin adıyla ilgili toponimler olsun. Nitekim, Nuhdaban, Nahçivan, Nehrem, Nehecir, Nuhgedik, Nürgüt, Nabi Yurtu, Peygamberayağı gibi bölgedeki isimlerin varlığı, Nuh'un bu topraklardaki varlığının bir başka kanıtıdır. Tarihin derinliklerinden günümüze kadar Nahçivan'da bulunan eski anıtlar, Nuh'un mezarı, Kazma, Kilit, Taşkale mağaraları, Nahçivan nehri vadisindeki II. Kültepe ve diğer bölgelerdeki Taş dönemi kültürünün kanıtları bulunmaktadır. Bu bölgedearaştırma yapan arkeolojik bilim adamları tarafından keşfedilen maddi ve kültürel örneklerin tarihi 5-7 bin yıl öncesine dayanır. Ağrı Dağı ve Nuh peygamber hakkında rivayetler, aynı zamanda halk arasında yaygın olan efsaneler kuşaktan kuşağa, nesilden nesile geçerek, günümüze kadar gelmiştir. Ermenilerin Ararat dedikleri Ağrı Dağı, eski Türk topraklarında muhteşem bir dağdır. Adı Nahçivan Türklerinin mitolojik metinlerinde, ünlü Nuh'un gemisi ile ilgili olarak anılır. Böylece Ağrı Dağı'nın Nahçivan Türklerinin en eski toprağı olduğu doğrulandı. Efsanelerde Ağrı Dağı, Haça Dağı, Nuhdaban, İlandağ ve Kemki toponimlerin nasıl oluştuğunu, Dünya Tufan`ının Nahçivan`la ilgili olduğunu kanıtlar. Nahçivan'da anlatılan efsanelerde Ehl-i Beyt`in isimleri Nuh'un gemisinin dört tarafına yazılmıştır. Efsanelerin birinde Peygamberimiz Muhammed (s.a.s.) şöyle der: “Benim Ehl-i Beyt`im Nuh`un Gemisi gibidir, ona binenler kurtulurlar.” Ordubad`ın Bist köyünde yaşayan Rzayeva Merziye Alihümbet kızının verdiği bilgilere göre XX yüzyılın 40`lı yıllarında Bakıhanov soyisimli bir şahıs bu köye gelmiş ve onun babası ile Gemikaya`ya giderek, orada Nuh`un gemisinin tahtaları olduğu düşünülen tahtaları bulmuşlar. Bakıhanov bu tahtaları Bakü`ye getirir. Nahçivanlı ressam Behruz Kengerli`nin 1916'da Nuh'un türbesini tasvir ettiği tablo türbenin ortaya çıkmasını sağlar. Nahçivan`daki coğrafi isimlerin folklor metinlerine dahil edilmesi, bu sürecin bin yıllarla ilişkili oduğunu göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Azerbaycan, Nahçivan, Nuh'un Gemisi, Ağrı Dağı, Gemikaya, Kültürel Tarih, Arkeolojik Bilim Adamları, Halk, Efsane, Dünya Tufanı

WITNESS OF ESTABLISHMENT HISTORY OF ANCIENT NAKHCHIVAN REGION AGHRIDAGH AND TOMB OF NOAH

Benövşe RZAYEVA

ABSTRACT

Ancient Nakhchivan that is famous for as the first cradle of human civilization historically has been one of ancient cultural settlement of Turks. It’s not accidental that in various sources Nakhchivan is called “Nuhchikhan”. There is not any other place in the Earth, where there are so many toponyms related to Noah prophet as in Nakhchivan. So, existence of place names such as

111

Nuhdaban, Nakhchivan, Nehram, Nahajir, Nuhgadik, Nurgut, Nabi Yurdu, Payghambarayaghi and tens of such names is another visual evidence that proves Noah prophet lived in this land. You can see traces of stone age culture in ancient monuments such as Noah tomb, Gazma, Kilit, Dashgalacaves, II Kultapa in Nakhchivan river valley and other suburb areas discovered in Nakhchivan from deep roots of history till today. The history of material cultural samples discovered by archeologist scientists exploring in this region is ascribed to 5-7 thousand years ago. Myths, as well as tales about Aghridagh and Noah prophet coming from memory of history pass from generation to generation, from century to century among people, have arrived to present day. Aghridagh called by as fake Ararat, is a magnificent mountain in ancient Turkish land. Its name is reminded in mythological texts of Nakhchivan Turks related to Noah’s famous ship. So, being of Aghridagh as the most land of Nakhchivan Turks is verified. Establishment of Aghridagh, Hachadagh, Nuhdaban, Ilandagh and Kamki toponyms in myths gives information about the fact that World Storm is related to Nakhchivan. In myths told in Nakhchivan area is dealt with names from Ahli Beyt written in four sides of Noah Ark. In one of the myths Prophet Muhammad says: “My Ahli Beyt is like Noah Ark, who boards it, he will escape”. According to information given by Bist village resident of Ordubad,Rzayeva Marziya Alihumbat, in the 40s years of the XX century a man with Bakikhanovsurname came to that village and went to Gamigaya together with her father and found wood pieces considered to be woods of Noah Ark. Bakikhanov took those wood pieces to Baku. Picture by artist from NakhchivanBahruzKangarli, describing Noah tomb in 1916, almost caused discover of tomb. Pervading of place names in Nakhchivan to folklore texts displays that this process is related to millenniums.

Key Words: Azerbaijan, Nakhchivan, Noah’s Ark, Aghri Daghi, Gamigaya, Cultural History, Archeologist Scientists, People, Myth, World Storm

BİRİNCİ DÜNYA HARBİNDE TRABLUSGARP'TAN BAKÜ'YE NURİ (KİLLİGİL) PAŞA

F. Rezzan ÜNALP

ÖZ

Birinci Dünya Harbi sırasındaAlman Genelkurmayının, İngiltere’yi Mısır’da tutabilmek için Süveyş Kanalı’na bir harekâtın yapılmasını istemesi ve bu nedenle Osmanlı Devleti

 Dr. Öğretim Üyesi, Ufuk Üniversitesi, [email protected] /[email protected]

112

üzerinde yoğun baskı uygulaması, Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın da bu fikri desteklemesi neticesinde kardeşi Nuri Bey, Teşkilât-ı Mahsûsa’nın hizmetinde bölgeye gönderilecek ve Nuri Bey'in maiyetinde Afrika Grupları Kumandanlığı teşkil edilecektir. Bu kumandanlığa verilen görev, Kuzey Afrika’da hem İtalyanlara hem de İngilizlere karşı yapılacak harekâtı yürütmektir. Üç yıldan fazla Trablusgarp'ta görev yapan Nuri Paşa'nın daha sonraki istikameti Bakü olacaktır. Harbin sonlarına doğru Bakü ve çevresinde Ermeniler tarafından yapılan katliamların yanı sıra bölgedeki Ermeni zulmü altında inleyen ahaliyi kurtarabilmek amacıyla Enver Paşa, Kafkaslarda yaşayan Türk ve Müslüman halk arasında gereken teşkilatlanmayı yapması ve onlardan meydana gelecek bir İslam Ordusu teşkil etmesi için kardeşi Nuri Bey’i görevlendirmiştir. Bu bildiride Nuri Paşa'nın Kuzey Afrika ve Kafkasya olmak üzere iki cephedeki askeri faaliyetleri, arşiv belgeleri ve mevcut kaynaklardan yararlanılarak açıklanacaktır. Kuzey Afrika ve Kafkasya bölgesinin genel harp durumu ortaya konulacak, harbin bu cephelerdeki sonuçları mukayeseli değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Birinci Dünya Harbi, Nuri Paşa, Kuzey Afrika Grupları Komutanı, Kafkas İslam Ordusu

NURİ (KİLLİGİL) PASHA FROM TRIPOLI TO BAKU IN THE FIRST WORLD WAR.

F. Rezzan ÜNALP

ABSTRACT

During the First World War, the German General Staff demanded that an operation be made to the Suez Canal in order to keep England in Egypt and for this reason intense pressure on the , and as a result of the support of the Minister of War Enver Pasha, his brother Nuri

113

Bey, I will be sent to the region in the service of Mahsusa and Nuri Bey's entourage will constitute the Command of African Groups. The task of this command is to carry out operations against both the Italians and the British in North Africa. Nuri Pasha, who has been working in Tripoli for more than three years, will be in Baku. Towards the end of the war, in addition to the massacres carried out by Armenians in Baku and its environs, Enver Pasha commissioned his brother Nuri Bey to establish the necessary organization between the Turkish and Muslim people living in the Caucasus and to form an Islamic Army that would consist of them. In this paper, the military activities of Nuri Pasha on two fronts, North Africa and the Caucasus, will be explained using archival documents and available resources. The general war situation of North Africa and Caucasus region will be revealed and the results of the war on these fronts will be evaluated comparatively.

Key Words: First World War, Nuri Pasha, Commander of North African Groups, Caucasian Islamic Army

РАЗВИТИЕ ИЗОБРАЗИТЕЛЬНОГО ИСКУССТВА В КАЗАХСТАНЕ

Абишева О.Т..*- Б.Б.Бейсенгали**2

АННОТАЦИЯ

*Doctor of art, professor, Kazakh National Pedagogical University named after Abay **Student of master’s course in the specialty «6M041600 – Art History», Kazakh National Pedagogical University named after Abay

114

В годы независимости Республики Казахстан художники стали переосмысливать направления своего творчества, вливаясь в развивающиеся направления изобразительного искусства Казахстана: символический, концептуальный, реалистический. Искусство современного Казахстана можно охарактеризовать как творческий поиск, отказ от стереотипов, развитие новых стилей изображения, которые интерпретируют вопросы современной эпохи. Обращение к обычаям и истории казахского народа, жизненному укладу стало характерной особенностью современной живописи Казахстана, выражающей память национальной истории, цепь ее событий, легенды о подвигах героев и сцены повседневной жизни поколений на великих просторах казахской степи. Воспринимаемое почти сакральным причащение этнической, национальной культурной памяти выводит нашу культуру к новому витку самопознания, к философскому, интеллектуальному, осознанному пониманию своей самости, своего духовного вклада в сокровищницу общечеловеческой культуры.

Ключевые Слова: Культура, Искусство, Современный, Национальный, Память,Сакральный,Этнический,Самопознание,Интеллектуальный,Концептуальный

REPRODUCTIVE ART IN KAZAKHSTAN

Абишева О.Т. - Б.Б.Бейсенгали

ABSTRACT

Kazakhstan’s fine arts have passed through all the stages of its development, starting with formation up to international recognition, within a historical short period. In essence, the environment, which is a non-traditional factor from the historical point of view, fostered the birth of a new concept and national school of art. Analyses and studies of this cultural phenomenon will continue, but one fact remains indubitable: its emergence was the result of the fruitful interaction of European and

115

Central Asian arts. It was here, the cultural sphere, that the Eurasian idea found a fertile ground to germinate on. The political and social changes that generously fill Kazakhstan’s 20th century history, certainly, constituted the internal potential for the development process. However, in this country the fight against complete ideological oppression, avantgrade ideas and personal artistic credos had its own peculiarities and was not as acute Russia’s struggle with its long history of schools, trends and ideas.

KeyWords: Culture, Art, Contemporary, National, Memory, Sacral, Etnic, Elf-Knowledge, Intellectual, Conceptual.

ÇAĞDAŞ GÖYÇƏ AŞIQLARININ SƏNƏT ƏNƏNƏSİ

Fəxrəddin ATAYEV⁎

ÖZƏT

Məruzədə XX əsr boyu erməni təcavüzü ilə bağlı yaşananlar, son əsrin axırlarında Göyçə aşıq mühitini coğrafi məkan olaraq yoxluqla üz-üzə qalması barədə yazılır. Qeyd edilir ki, Gədəbəydə,

⁎AMEA Folklor İnstitutunun dissertantı, Azərbaycan, [email protected]

116

Şəmkirdə, Tovuzda, Göygöldə, Daşkəsəndə, Gəncədə, Gəncə ətrafında və eləcə də Azərbaycanın digər bolgələrdə məskunlaşmış aşıq və el şairləri qaçqın olmalarına baxmayaraq mühitin sənət ənənələrini yadırlar. Coğrafi məkan olaraq zəbt edilən Göyçə ruhani məkan olaraq ənənələr itməmiş, Dədə Qorquddan üzü bəri gələnlər Ağ Aşıq (Aşıq Allahverdi), Aşıq Alı, Aşıq Musa, Aşıq Nəcəf (Daşkəsən), Aşıq Əsəd tərəfindən qəlibləşən ənənə yeni-yeni əlavələrlə, musiqi, mətn, ifaçılıq ənənəsinin zənginləşməsi ilə davam etdirilir. “Koroğluxan”.sənətkarlar Aşıq Əkbər Cəfərov, Aşıq İmran, Aşıq Museyib, Aşıq Murad Niyazlı, Aşıq Mahmud Məmmədov və digər sənətkarların repertuarı, ifaçılıq auditoriyası bunun göstəricisidir.

Açar Sözlər: Aşıq, Aşıq Mühiti, Aşıq Məktəbi, Göyçə Aşıq Məktəbi, Erməni Təcavüzü

THE ART TRADITION OF THE MODERN GOYCHA ASHUGS

Fəxrəddin ATAYEV

ABSTRACT

In the article it is said about the happenings during the 20th century about the Armenian aggression, the absence of the Goycha ashug environment as a geographical place at the end of the last century. It is noted that ashugs and folk poets settled in different regions of Azerbaijan such as Gadabay, Shamkir, Tovuz, Goygol, Dashkasan, Ganja immortalize the art traditions of the environment even though they are refugees.

117

In the region of Goycha which was occupied as the geographical place the traditions have not forgotten, from the period of Dede Gorgud the tradition by Ag Ashig (Ashug Allahverdi), Ashug Ali, Ashug Musa, Ashug Najaf (Dashkasan), Ashug Asad is continued with new additions and enrichment of music, text and performing tradition. The work “Koroghluhan”, the repertoire and the performance audience of masters such as Ashug Akbar Jafarov, Ashug Imran, Ashug Museyib, Ashug Murad Niyazli, Ashug Mahmud Mammadov are the indicators of it.

Key Words: Ashug, Ashug Environment, Ashug School, Goycha Ashug School, Armenian Aggression

KAMAL ABDULLA’NIN BÜYÜCÜLER DERESİ ROMANINDAN HAREKETLE “YALNIZLIK ZAMANI” KAVRAMI

Dr. Aynur BABAŞOVA BEŞKONAK

ÖZ

Kamal Abdulla, Çağdaş dönem Azerbaycan edebiyatının en önemli temsilcilerinden birisidir. Yazar kimliğinin yanında aynı zamanda dilbilimci filolog, Türkolog, edebiyatçı, şair, destan bilimci, Dede Korkut uzmanı, eleştirmen, çevirmen, gazeteci olarak da tanınan Kamal Abdulla, yaratıcılığıyla

118

Azerbaycan’ın ulusal kültürünün gelişmesine, dil ve edebiyatının dünya çapında tanınmasına hizmet eden bir yazardır. Yazarın eserlerinin ana teması tarih, mitoloji, din, tasavvuf, psikoloji, felsefe ve bunları kapsayan konulardır. Eserlerinde orijinal yaklaşımı ve yorumlarıyla dikkat çeken yazar, Ortaçağ İslam kültürünün önemli unsurlarından biri olan sûfîliğin etkisiyle yaranmış ve sûfî dervişlerin hayatını anlatan Sehrbazlar Deresi romanında yalnızlığı farklı boyutlarda işleyerek okuyucuya sunar. Abdulla, içsel yolculuk olan yalnızlığı insanı manevi boyutlara ulaştıran bir araç olarak görür ve bu duruma Tekcenelik Vaxtı (Yalnızlık Zamanı) adını verir. Zaman ve mekânın yönetilebilir durumda olduğu Sehrbazlar Deresi romanında zaman, mekân ve dış dünyadan soyutlanmış Yalnızlık Zamanı, insanın halvete çekilerek ruhuyla baş başa kaldığı zamandır. Sehrbazlar Deresi romanının sûfî dervişleri, büyücüleri, kendilerini bulmak için kalabalıktan soyutlanarak ruhlarının derinliğindeki engin huzura yönelirler. Yalnızlığın içinde kaybolmak da var, o yalnızlıkta kendini yeniden keşfetmek de. Bazı yalnızlıklar bireyi tüketirken bazı yalnızlıklarda birey çoğalır. Kamal Abdulla için büyük önem taşıyan kendisinin Yalnızlık Zamanı, ruhunun rahata erişerek sanatsal anlamda özgür ve üretken olduğu zamandır.

Anahtar Kelimeler: Kamal Abdulla, Edebi-Felsefi Yorum, Sehrbazlar Deresi, Yalnızlık Zamanı

“THE CONCEPT OF LONELINESS” BASED ON KAMAL ABDULLA’S NOVEL THE MAGICIAN’S CREEK

Dr. Aynur BABAŞOVA BEŞKONAK

ABSTRACT

Kamal Abdulla is one of the most significant representatives of contemporary . Kamal Abdulla, also known to be a linguist, philologist, Turkologist, poet, epic scientist, Dede Korkut expert, critic, translator and journalist, has served to the development of national culture of Azerbaijan and recognition of its language and literature throughout the world.

119

The main themes of the author's works are history, mythology, religion, mysticism, psychology, philosophy, and topics similar to it. The author drawing attention with his original approach and interpretations in his work, presents loneliness in different aspects to his reader in Sehrbazlar Deresi, which was written under the influence of one of the important elements of medieval Islamic culture – Sufism. Abdulla thinks loneliness is an inner journey that helps one to understand his or her spiritual dimensions, and he calls it the Time of Loneliness. In the novel Sehrbazlar Deresi, where time and space are manageable, the Time of Loneliness, is the time when man is left alone with his soul. The Sufi dervishes of the Sehrbazlar Deresi novel, are isolated from the crowd in order to find themselves and get their own path to serenity. Being alone gives you the chance to discover yourself. There are many different types of loneliness that can occur in life and you can lose yourself and vice versa. For Kamal Abdulla, his Time of Loneliness is the time when his soul feels at ease, artistically free and productive.

Key Words: Kamal Abdulla, Literary Philosophical Interpretation, Magician’s Creek

BİR MODERNİZM ÜTOPYASI: VAR OLMAYAN ÜLKENIN BÜYÜMEYEN ÇOCUĞU; PETER PAN

Sevra FIRINCIOĞULLARI*

ÖZ

Çocuk klasiği olarak bilinen Peter Pan, içerdiği mesajlar, olay örgüsü, yer, zaman ve karakterleri itibariyle modern bir ütopya olarak yorumlanabilecek niteliktedir. Eser, Bayan Darcy’nin

* . *ORCID: 000-0003-1052-6092 Dr. Öğr. Üye. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü, [email protected]

120

üç çocuğunu büyütmeye çalıştığı evinde, çocuklarından Wendy’nin yüzüne bakıp, hiç büyümeden böyle kalmasını dilemesiyle başlar. Bir çocuğun büyümeden kalmasını dilemek yeryüzünde görülebilen en mucizevî dileklerdendir. Bu yüzden büyümeyi reddeden ve Varolmayan ülkede yaşayan Peter Pan, Darcy ailesinin evini ziyaret eder. Peter Pan ailesinin büyüdükçe ondan bekledikleri karşısında korkarak evden kaçmış, Varolmayan ülkede yaşamaya başlamıştır. Burası, Peter gibi büyümeyi reddeden, kaybolan çocukların yaşadığı periler tarafından korunan bir ülkedir. Bu ülkede yaşayan çocuklar ilk bebek doğduğunda ilk gülüşünün binlerce parçaya ayrılarak havada dağıldığını ve perilerin bu şekilde meydana geldiğini bilirler. Ancak ne zaman bir çocuk perilere inanmadığını söylese Varolmayan ülkede perilerden biri ölür. Varolmayan ülkede tüm çocukların ve hatta bir zamanlar hayal kurabilen çocukluğunu unutmuş tüm yetişkinlerin hayallerinden bir parça vardır. Peter Pan’ın asla büyümeyen ve masumiyetin simgesi olan periler tarafından korunan ülkesi, modern çağda kaybedilmiş değerlere bir gönderme yapar. Masumiyetin sadece çocuk kalbinde yozlaşmadan kalabildiği bu nedenle masumiyet yitirildikçe değerlerin de yok olduğuna dair mesajlar, peri ve Varolmayan ülke simgeleri üzerinden verilir. Burada çocukların büyümesi yasaktır. Yetişkinler dünyasında çocukluğun masumiyetini, değer anlayışını yitirdiğine dair mesaj bu çerçevede verilir. İnsanın kendini gerçekleştirmeye yöneldiği en önemli dönem çocukluktur. Dolayısıyla yetişkinler dünyasındaki yozlaşma bu iki farklı dünya üzerinden verilmektedir. Eserin ana mesajı çocukluğun değer anlayışındaki saflığın yitirilişiyle birlikte Modern çağa özgü sorunların ve adaletsizliğin arttığı yönündedir.

Anahtar Sözcükler: Peter Pan, Edebiyat Sosyolojisi, Çocukluk, Modernizm

A UTOPIA OF MODERNISM: THE GROWING CHILD OF A COUNTRY THAT DOESN'T EXIST; PETER PAN

Sevra FIRINCIOĞULLARI

ABSTRACT

Peter Pan, known as child classic, can be interpreted as a modern utopia in terms of its messages, plot, place, time and characters. The work begins when Mrs. Darcy looks at Wendy's face in her home, where she tries to raise her three children, and wishes that she will remain the same without ever growing up. Wishing a child to remain ungrown is one of the most miraculous wishes on the planet. Therefore, Peter Pan, who refuses to grow up and lives in a nonexistent country, visits Darcy's family home. As Peter Pan's family grew up, he fled out of the house, fearing that he might be expecting him. This is a country like Peter, who refuses to grow up and is protected by the fairies of

121 the missing children. Only children living in this country know that when the first baby is born, the first smile breaks up into thousands of pieces and the fairies emerge in this way. But when a child says that he doesn't believe in fairies, one of the fairies dies in the nonexistent country. In the non-existent country, there is a bit of the dream of all children, and even of all the adults who once dreamed of having forgotten their childhood. Peter Pan’s country, which has never grown and is protected by fairies, the symbol of innocence, makes a reference to lost values in the modern age. Messages of innocence can only remain corrupt in the heart of the child, so that the values disappear as innocence is lost through fairy and nonexistent country symbols. It is forbidden for children to grow up here. In this context, the message of the loss of innocence and sense of value in the adult world is given. The most important period in which man tends to realize himself is childhood. Therefore, corruption in the adult world is given through these two different worlds. The main message of the work is that with the loss of purity in the understanding of the value of childhood, problems and injustice peculiar to the modern age have increased.

Key Words: Peter Pan, Sociology of Literature, Childhood, Modernism

KÜLTÜREL MİRAS OLARAK HAYVANLARIN ATASÖZLERİMİZE KATTIKLARI ANLAMLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Osman TÜRK2

ÖZ

Kültürün önemli unsurlarından olan dil, bir yandan toplumun hakikatlerini yansıtırken, diğer yandan kültürün yeniden meydana gelmesini ve devamını sağlar. Toplumların geçmişten günümüze kazandıkları bilgi ve deneyimlerinin en önemli aktarıcı ögelerin arasında dil gelir. Sözlü kültürden yazılı kültüre değin tarih, edebiyat, felsefe, folklor, sosyoloji, psikoloji ve ahlak gibi birçok yönde araştırma konusu olan ulusal ve sosyal varlıklar anlatım gücü ve kavram zenginliği bakımında çok önemli dil yapılarıdır. Atasözleri içinden çıkılan bağlamın aynası gibi yüzyıllar boyu değişim ve dönüşümlere bağlı da olsa varlığını sürdürerek bugüne kadar gelir. İnsanoğlunun olduğu yerde bir

2 Dr, Harran üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı, [email protected], Şanlıurfa.

122 deneyim ve insan topluluğu olduğu yerde bir kültürel olgudan söz etmek mümkündür. Bu deneyim ve kültürel değerlerin yayılması ve sonraki nesillere aktarılmasında önemli bir köprü vazifesi gören dil, insanlık tarihi açısından da birtakım kazanımları açığa çıkarır. Atasözleri bulunduğu kültür coğrafyasının ve milli değerlerin tüm özelliklerini içinde barındıran ve anlamlar bakımından çeşitlilik gösteren edebi kavram özelliğidir. Atasözleri, bir milletin kimliği niteliğinde olan kalıplaşmış miraslardır. Binlerce yılın ve tecrübenin ürünü olan bu tanıklar, tarihimizin ve atalarımızın şahitleridir. Kültür hayatımızın önemli unsurlarından biri olan bu ifadeler bazen bir hâdiseden bazen bir kıssadan bazen de tüm bunlardan bağımsız olarak tecrübe edilmiştir. Genelde atasözleri üzerinde yapılan çalışma ise de özelde belli hayvanların tarihimizdeki yerlerini tespit etmektir. Bunlar; At, Aslan-Arslan ve Deve kavramları üzerinde durulacaktır. Bu çalışmada atasözlerimizde geçen hayvanları ve bunların atasözlerimize kattıkları anlamlar TDK Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü ile Ömer Asım Aksoy’un Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’nden yararlanılarak alfabetik olarak değerlendirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Atasözü, Edebiyat, Türk Kültürü, Sosyal-Kültürel Değerler

AN EVALUATION ON THE MEANINGS OF ANIMALS AS A CULTURAL HERITAGE

Osman TÜRK

ABSTRACT

Language, which is one of the important elements of culture, reflects the truths of society on the one hand and ensures the re-formation and continuation of culture on the other. Language is among the most important transmitting elements of the knowledge and experience gained from the past to the present. From oral culture to written culture, national and social beings, which are the subjects of research in many aspects such as history, literature, philosophy, folklore, sociology, psychology and morality, are very important language structures in terms of expression power and concept richness. Proverbs, like the mirror of the context in which they come from, have survived for centuries, albeit in connection with changes and transformations. It is possible to speak of an experience where human beings exist and a cultural phenomenon where human beings exist.

123

Language, which serves as an important bridge in spreading this experience and cultural values and transferring it to the next generations, reveals some gains in terms of human history. Proverbs is a literary concept which contains all the features of cultural geography and national values and shows diversity in terms of meanings. Proverbs are stereotyped legacies that are the identity of a nation. These witnesses, the product of thousands of years and experience, are witnesses of our history and ancestors. These expressions, which are one of the important elements of our cultural life, have been experienced sometimes from a phenomenon, sometimes from a story and sometimes independent of all these. The study of proverbs in general is to determine the place of certain animals in our history in particular. These; At, Aslan-Arslan and Camel concepts will be discussed. In this study, the animals used in our proverbs and their meanings are evaluated alphabetically by using TDK Proverbs and Idioms Dictionary and Ömer Asım Aksoy's Proverbs and Idioms Dictionary.

Key Words: Proverb, Literature, Turkish Culture, Social-Cultural Values

ON THE WAY TO “TURAN” THE IMPORTANCE OF THEATRE AND THEATRE LITERATURE

Enver TÖRE

ABSTRACT

It is expected that communities having the same origin so called “Great Turkish Nation” who live in a wide geography will embrace sincerely in 21st Century. For the peace in the world, it is also needed that these Turkish people will become closer with respect to language, politics, economy, and they will walk for the future hopefully. Therefore,

. Prof. Dr.Artvin Çoruh Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi.

124 those who love and have responsibility of being Turk, should especially regard theatre and theatre literature. In order to form close relationships in Turkish World quickly, theatre that is an important genre at the center of literature and culture, should be put emphasis on.

Key Words: Theatre, Theatre Literature, Common Turkish Language and Culture, Benefits of Theatre, Turkish World

TURAN YOLUNDA TİYATRO VE TİYATRO EDEBİYATI’NIN ÖNEMİ

Enver TÖRE

ÖZET

Aynı köke mensup, büyük bir coğrafyada yaşayan ve adına Büyük Türk Milleti denilen topluluğun; bugün, ciddi bir şekilde kucaklaşması beklenmektedir. Türkler’in; dilde, kültürde, politikada, ekonomide birbirine yakınlaşması ve geleceğe daha umutlu yürünmesi istenmektedir. Bunun için; Türklük sevdasını ve sorumluluğunu yüreğinde taşıyanlar; tiyatroya ve tiyatro edebiyatına, ayrı bir özen göstermelidirler. Edebiyat ve kültürün bu önemli türünü canlandırarak Turan coğrafyasında yakın ilişkilerin oluşması için kullanmalıyız…

125

Anahtar Kelimeler: Tiyatro, Tiyatro Edebiyatı, Ortak Türk Dili ve Kültürü, Tiyatro’nun Faydaları, Tiyatronun Turan’a katkısı

XOCALI – SOYQIRIM HADİSƏSİ İCTİMAİ FİKİR MÜSTƏVİSİNDƏ

Gülnar HACIYEVA3

XÜLASƏ

Azərbaycanın tarixi torpaqlarının Ermənilər tərəfindən işğalı, etnik təmizləmə siyasəti, azərbaycanlıların öz yurd-yuvalarından didərgin düşmələri, xalqın başına gətirilən müsibətlər, soyqırım cinayətlərinin törədilməsi, Qarabağ müharibəsinin ağır nəticələri və insanlığa sığmayan

3Azərbaycan Milli Elmlər Akademiyası , Nizami Gəncəvi adına Ədəbiyyat İnstitutu, [email protected] , Baku / Azerbaycan

126 vəhşilikləri mənfur ermənilərin xalqımıza qarşı yönəltdiyi dəhşətli siyasətdir. Azərbaycan xalqının minlərlə oğul və qızları, qocaları, körpələri bu siyasətin qurbanı oldu. Erməni problemi və bununla meydana çıxmış tarixi faktlar əsasında yeni-yeni bədii ədəbiyyat nümunələri ortaya qoyulmuş, bir sıra elmi əsərlər meydana gəlmişdir. Məqalədə həmin əsərlər müəyyən qədər tədqiqata cəlb olunmuşdur. Azərbaycan ədəbiyyatından qeyd etdiyimiz bədii nümunələrdə hər iki xalqı düşmənçiliyə sövq edən qüvvələr ifşa olunur, sadə erməniləri düşmən hiylələrinə uymamağa çağırır. Lakin təəssüf ki, nə o zaman, nə də müasir dövrdə Azərbaycan ədəbiyyatının bu mövzudakı nümunələri erməni vandallarını vəhşilikdən çəkindirə bilmir. İnanırıq ki, bütün bunlara bu gün erməni tərəfinin göstərdiyi etinasızlıq haçansa mütləq dərk ediləcəkdir. Tədqiqat işində erməni-müsəlman münaqişələrinin uzun zaman içində davam etməsinin səbəbləri göstərilmiş, M.S.Ordubadinin dəqiq faktlar əsasında qələmə aldığı “Qanlı illər” əsərində qeyd etdiyi səbəblərlə ermənilərin azərbaycanlılara qarşı cinayətlərinin nədən doğduğu izah olunmuşdur. Onlardan birincisi torpaq iddiası, ikincisi bu iddiaları gerçəkləşdirmək üçün bəzi xarici dövlətlərə sığınmaları, üçüncüsü müsəlmanların (o zaman Qafqazda azərbaycanlıları müsəlman adlandırırdılar – G.H.) elmsizliyi, hadisələrdən nəticə çıxarmamaları, dördüncüsü “ermənilərin avtonomiya-idarə muxtariyyəti həvəsində olmalarıdır”. Məqalədə Ermənistan-Azərbaycan, Dağlıq Qarabağ münaqişəsi, qaçqınların və məcburi köçkünlərin düşdüyü ağır vəziyyət haqqında bütün həqiqətlərin dünya birliyinə çatdırılması və Xocalının soyqırımı kimi tanıdılmasına nail olmaq məqsədilə “Xocalıya ədalət” beynəlxalq təbliğat- təşviqat kampaniyasının səmərəli fəaliyyətindən danışılır.

Açar Sözlər: Azərbaycan, Erməni, Müsəlman, Xocalı, Soyqırım

KHOJALY - GENOCIDE IS IN THE PUBLIC OPININON'S BACKGROUND

Gülnar HACIYEVA

ABSTRACT

The occupation of the historical lands of Azerbaijan by the Armenians, the policy of ethnic cleansing, the expulsion of from their homelands, the tragedies of the people, the committing of genocide, the terrible consequences of the Karabakh war and the inhuman savages directed against our people is a terrible policy. Thousands of sons, daughters, old men, and babies of the Azerbaijani people became victims of this policy. On the basis of the Armenian problem and the historical facts that have arisen, new literary samples have been revealed and a number of scientific works have been made. In the article, these

127 works were subjected to some degree of research. The literary examples we have mentioned in the Azerbaijani literature reveal the forces that pushed both sides to hostility, and calls ordinary Armenians not following the enemy's cunning. But, unfortunately, neither in old times nor in modern times the examples of Azerbaijani literature on this subject are not able to deter the Armenian vandals. We believe that all this will surely be understood despite the Armenian side neglects it today. In the study shows the reasons for the long-running Armenian-Muslim conflict, and explains the reasons for the crimes committed by Armenians against Azerbaijanis in the "Bloody Years" by M. Ordubadi, based on historical facts. The first is the land claim, the second is the asylum Armenians in some foreign countries to make these claims true, the third is the ignorance of Muslims (at that time called the Azerbaijanis in the Caucasus as Muslims - G.H.), and the fourth is that the Armenians are in the interest of autonomous autonomy". The article spearheaded the international campaign "Justice for Khojaly" to bring all the truth about the Armenian-Azerbaijani conflict over Nagorno-Karabakh, the difficult situation of refugees and IDPs to the world community and to promote the Khojaly genocide.

Key Words: Azerbaijan, Armenian, Muslim, Khojaly, Genocide

XIZIR NƏBİ MƏRASİMİNƏ DAİR BİR NEÇƏ SÖZ (Qarabağ Folklor Örnəkləri Əsasında)

Sönməz ABBASLI*

ÖZ

Türk xalqlarının böyük əksəriyyətinin Xıdırelləz, Hıdırelləz adları ilə sevə-sevə qeyd etdikləri bayram Azərbaycanda da Xızır Nəbi, Xızır İlyas mərasimi kimi məşhurdur. Azərbaycanda isə qədim tarixi köklərə malik bu mərasimin qışın ortalarında, sərtliyi ilə seçilən Kiçik Çillədə keçirildiyi

* ORCİD: 0000-0003-0309-8640. Dos. Dr. Azərbaycan Milli Elmlər Akademiyası Folklor İnstitutu, Azə[email protected]

128 məlumdur. Folklor mətnlərində mifik obraz kimi qarşımıza çıxan Xızır müqəddəs kitabımız Qurani- Kərimdə adıçəkilən Xızır peyğəmbərlə eyniləşdirilir. Folklorumuzda Xızır Nəbi, Xızır İlyas, Xıdır Nəbi, Xıdır Elləz, Xıdır Zində və s. adlarla rastlanan bu şəxs-obrazın həm elmi, həm də dini mənbələrdə Xızır olduğu təsdiqlənir. Adın Xızır, yoxsa Xıdır şəklində işlənməsinə gəldikdə isə Xızırı türk mifologiyasının məhsulu, Xıdırı ərəblərdən keçmə hesab edənlər çoxluq təşkil edir. İstər dini, istər elmi türkdilli mənbələrdə Xızırın öhdəliyi kifayət qədər çoxdur. Dastanlarımızda Xızır sevgi məbududur, butaverəndir, xilaskardır, sonsuzlara övlad verəndir. “Kitabi Dədə Qorqud” eposunda Buğacın ana südü və dağ çiçəyi ilə dirçəlməsi, ölüb yenidən dirilməsi məhz Xızırın həyatverici funksiyasının bariz nümunəsidir. Minillərin sınağından keçən ata sözlərində Xızır quruda da, suda da insanların imdadına yetişəndir, Novruz mərasimlərimizdə isə o, yaşıllığın, suyun, eləcə də külək və havanın himayəçisidir və s. Azərbaycanın hər bölgəsində olduğu kimi Qarabağda da Xızır Nəbi mərasimi tarixən keçirilib və özünəməxsusluğu ilə seçilir. Məqalədə Qarabağdan toplanmış folklor örnəkləri əsasında bu mərasimə işıq salınacaqdır.

Açar Sözlər:Xızır Nəbi, Qarabağ, Folklor, Mərasim, Mifoloji, Obraz

SOME WORDS ABOUT THE CEREMONY OF HIZIR NABI (On The Base Of Garabag Folklore Samples)

Sönməz ABBASLI

ABSTRACT

The holiday which the great majority of the Turkic people celebrate under the names of Hidirelaz and Hidirelez is also known in Azerbaijan as the ceremony of KhizirNabi and Khizir Elias. In Azerbaijan, it is known that the ceremony, which has ancient historical roots was held in the middle of winter, severely selected in the Kichik Chile (period of twenty days of winter). Khizir which appears as a mythical figure in folklore texts is identical with the Khidir prophet mentioned in the Koran. It is confirmed that this person-image in our folklore samples KhizirNabi, Khizir Elijah,

129

KhidirNabi, KhidirEllez, KhidirZinde etc. is known as Khizir in both scientific and religious sources. As for the name being used in the form of Khizir or Khidir, Khizir is a product of Turkish mythology, but many people consider Khidir to be Arabs. Khizir's commitment to religious and scholarly Turkic sources is much greater. In our eposes, Khizir is God of love, liberator, he gives child to those who don’t have children. In the epic "The Book of DedeGorgud", the revival of Bugaj with the mother's milk and the mountain flower is a vivid example of Khizir's life-giving function. In proverbs, which passed the millennium experience, Khizir is a savior of land and water and in our Novruz ceremonies he is a guardian of green, water, wind and air. As in every region of Azerbaijan, the ceremony of KhizirNabi has been historically held in Garabag and is distinguished by its specificity. In the article the clarity is brought to this ceremony on the base of folklore samples collected from Garabag.

Key Words: KhizirNabi, Garabag, Folklore, Ceremony, Mythology, Image

ELAZIĞ HALK OYUNLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME

Selami AKIŞ4

ÖZ

Türk halk oyunlarının temel sorunlarından biri de terminoloji sorunudur. “Oyun” kelimesi günümüz Türkçesinde birbirinden farklı birçok anlamlar içerdiği için halk oyunlarının sağlıklı bir tanımı da yapılamamıştır. Özellikle oyunun dans işlevi hakkında birçok çalışma yapılmış, “halk

4 Öğretim Görevlisi, Ardahan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Türk Müziği Temel Bilimler Bölümü. [email protected]

130 oyunları” batılı bir şekille “dans” kelimesiyle eş tutulmuştur. Bu alanda çalışan birçok folklorcu gibi Rıza Tevfik Bölükbaşı da Peyam Gazetesi’nin 5 Mart 1914 tarihli ve 20 numaralı Edebî İlavesinde “Folklor-Folk lore” başlıklı makalesinde bu konuya değinmiş ve halk oyunları veya dans için ilk kez “raks” kelimesini kullanmıştır. Bu bilgiler ışığında yapılan bu çalışmanın giriş kısmında oyun ve halk oyunları kavramları ele alınmıştır. Üç bölümden yer alan diğer kısımlarda ise Elazığ halk oyunları hakkında genel bilgiler verildikten sonra yörede oynan, unutulmaya yüz tutmuş ve sadece isimleri hatırlanan oyun isimleri belirtilmiştir. Daha sonra yörede günlük hayatta ve halk oyunlarında giyilen giysiler hakkında genel bilgiler verilerek giysi parçaları tek tek ele alınmıştır. Son bölümde ise oyunların notalarına yer verilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Oyun, Halk Oyunları, Dans, Elazığ Halk Oyunları, Giysi, Müzik

A STUDY ON ELAZIĞ FOLK DANCES

Selami AKIŞ

ABSTRACT

One of the main problems of Turkish folk dances is the problem of terminology. Since the word” play " has many different meanings in today's Turkish, a healthy definition of folk plays has not been made. In particular, many studies have been carried out on the dance function of the game, and

131 the folk dances have been equated with the word “dance” in a Western form. Like many folklorists working in this field, Riza Tevfik Groupbaşbaşı mentioned this subject in his article titled “folklore- folk lore” in the 5th of March 1914 and in the 20th of the Peyam newspaper, and used the word “Raks” for folk dances or dances for the first time. In the introductory part of this study, the concepts of games and folk dances were discussed. In other parts of the three parts, after giving general information about Elazığ folk dances played in the region, the name of the game has been forgotten, and only the names of the game are mentioned. Later, in the local daily life and folk dances, general information about the clothes were given and the pieces of clothes were taken into consideration one by one. In the last section, the notes of the games are given.

Key Words: Game, Folk Dances, Dance, Elazığ Folk Dances, Clothes, Music

XIZIR NƏBİ OBRAZININ İLK ƏCDAD SEMANTİKASI

Doç. Dr. Zümrüd MƏNSİMOVA

XÜLASƏ

Məqalədə Xızır Nəbinin ilk əcdad semantikası, müdrik qoca arxeotipinə məxsus olduğu funksiyalar araşdırılmışdır. Xızır kimdir? Xalq onu necə tanıyır? Xızır əcdad kultunun nümayəndəsi kimi hansı statuslara malikdir? Hansı məqamlarda insanların köməyinə yetişə bilir? bu kimi başqa bir çox xüsusiyyətlər araşdırılır. Məqalədə, eləcə də Xızırın xalq rəvayətlərində yeri və rolu öyrənilir. Onun övliya kimi insanlara şəfavermə, yardıma ehtiyacı olanlara yardım etmə, doğru yol göstərmə kimi xeyirxah əməlləri tədqiq edilir. Eləcə də Xızırın Azərbaycan folkloru ilə yanaşı, ümumtürk

132 folklorundakı yeri və məqamı, onun əcdad kultuna məxsus xüsusiyyətləri, sözünün kəraməti və möcüzəsi araşdırılır.

Açar Sözlər: Xızır Nəbi, Əcdad Kultu, Paradiqma, Bayram Axşamı, Xızır Nəbi Bayramı

THE FIRST ANCESTRAL SEMANTICS OF KHIZIR NABI'S CHARACTER

Zümrüd MƏNSİMOVA

ABSTRACT

In the article are investigated the first ancestral semantics of Khizir Nabi, the isotype of the wise old man and the function that belong to it. Who is Khizir? How is he known around people? What are the statuses of Khizir as a representative of the ancient cult? In which situation he come to the people for help and etc. There are many other features that are investigated in these cases. The place, role and importance of Khizir are researched in the study, as well as in the folktales of Khizir. In this article are searched kind deeds such as healing to people, helping who is in need, showing the

133 right way to people. In addition, the research interests are consist of the place and position of Khizir, its features and features of the ancestral cult not only in the Azerbaijan, also in the all-Turkish folklore.

Key Words: Khizir Nabi, Ancestral Cult, Paradigm, Holiday Evening, Khizir Nabi Holiday

GEORGIAN SLAVES IN OTTOMAN TRIPOLI (18-19th CENTURLES)

Konstantine PERADZE5

ABSTRACT

Previous generations of Georgian historians have produced a rich research about Georgian slave soldiers, called Mamluks in Ottoman Egypt and Iraq. While current historiography is scrutinizing the Ottoman recruitment policies and slavery, this paper seeks to explore the role of Georgian slaves in Ottoman Tripoli (Libya) during 18th and 19th centuries. Enslavement of Christian

5 Doctor of History, Georgia, [email protected]

134 population of Georgian kingdoms became a lucrative business for Ottoman as well as Persian slave industry. Thousands of youth and adults of both genders were either kidnaped or directly sold to slave traders who would bring them to the slave markers all over the Middle East and North Africa. Until recently, prime destinations for Georgian slaves, especially youth, was thought to be Istanbul, Egypt and Bagdad. Latest studies of Georgian researchers have shown that Georgian slaves (and sometimes free individuals) were destined well beyond these locations and included Syria, , India, Algeria, Tunisia, Tripoli and Morocco. Historical sources of Ottoman Maghreb indicate that number of Georgian and Caucasian male and female slaves were employed at the administration, army or harems of the Ottoman North African provinces of Tunis, Algeria and Tripoli. First known instance of Caucasian slave in Tripoli province dates as early as 1670s. Later sources indicate cases of two Tripolitan diplomats of Georgian origin. The province was briefly annexed by another Georgian towards the end of 18th century. During the first half of 19th century former Georgian slave played important role in the administration of the navy, he later commissioned famous Gurgi (Georgian) mosque in Tripoli. Another Georgian ruled the province of Fezzan in 1820’s. The article also discusses few cases of Georgian females in Tripolitan harems. Ultimately, this paper aims to contribute to the historiography of Ottoman slavery and recruitment policies. It argues, that devastating slave trade practices in Georgia and neighboring Caucasian provinces was fueled by large demand that, along with powerful Egypt and Bagdad, also included smaller provinces like Tripoli.

Key Words: Ottoman, Libya, Georgia, Slavery, Tripoli

ГРУЗИНСКИЕ РАБЫ В ОТТОМАНСКОМ ТРИПОЛИ (XVIII-XIX В.)

Konstantine PERADZE

АННОТАЦИЯ

В статье рассматривается деятельность грузинских и кавказских рабов в Османском Триполитанском пашалыке (современная Ливия) в 18-19 веках.В Триполи, как и в других османских пашалыках, правящая элита состояла из иностранцев.Импорт молодых мужчин и женщин, купленных на рабском рынке Стамбула, также был частью этого процесса.Опираясь на арабские и европейские источники, в статье приводятся краткие биографические известия по поводу грузинских рабов.Как выясняется, грузины выполняли здесь военные, административные и дипломатические задачи. По следам В Триполитанском пашалыке были также обнаружены грузинские женщины, которые были куплены для местных элитных гаремов. Интересно, что эти женщины поддерживали отношения со своими родителями в

135

Грузии. Указанные в статье грузины не должны быть исключением, скорее всего, из Кавказа и Грузии в указанный пашалык регулярно заводились рабы со стороны правящим кланом в течение 18-19 веков.

Ключевые слова: Османская империя, Ливия, Грузия, Рабство, Триполи.

THE MODULS OF BILINGUAL TEACHING IN EUROPA

Lali BERIDZE6

ABSTRACT

Foreign language teaching methods and didactics were constantly changing and developing according to Epoch. Very actual method of teaching languages in Europe is teaching some subjects in the foreign language or so called an integrated teaching of the subject and the language. This method was introduced and implemented in the form of a variety of modules of different types of schools and other educational institutions in Europe as it is considered to be the most effective way of introducing and learning the foreign language and its culture. To be aware and implement it in bilingual non- Georgian schools is very actual. The goal of future research is researching the results of half immersion and submersion programs on the examples of regional schools.

6Beridze, L., Assoc. Prof. Dr. Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia, [email protected]

136

Key Words: Europa, The Moduls, Bilingual Teaching, Methods, Didactics

МОДУЛИ БИЛИНГВАЛЬНОГО ОБРАЗОВАНИЯ В ЕВРОПЕ

Lali BERIDZE

АННОТАЦИЯ

Методика и дидактика преподавания иностранных языков постоянно менялись и развивались на протяжении веков. В современной Европе наиболее актуальной из альтернативных методов изучения популярных языков является изучение предметов на иностранных языках, то есть интегрированное изучение предметов и языков. Этот метод в виде разных европейских модулей был внедрен и по сей день внедряется в европейских школах разного типа и других учебных заведениях, поскольку считается наиболее эффективным для изучения иностранного языка и языковой культуры изучаемого языка. Ознакомление и их внедрение в билингвальное образование является актуальной в негрузинских школах Грузии. Исследование результатов существующих в Грузии полуиммерсивных и субмерсивных программ на примере региональных школ является целью будущих исследований.

Ключевые Слова:Европа, Модули, Билингвальное Образование, Методика, Дидактика

137

KARŞILAŞTIRMALI EDEBİYAT ÇALIŞMALARINDA BİLİMSEL VE YÖNTEMSEL SORUNLARA ELEŞTİREL YAKLAŞIM

Prof. Dr. Ali Gültekin – Arş. Gör. Canan Akbaba

ÖZ

Bu çalışmada Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi alanında gerçekleştirilen sempozyum ve kongrelerde sunulan ve basılan karşılaştırmalı edebiyat çalışmaları hem biçim hem de içerik açısından ele alınarak söz konusu çalışmaların bilimsel nitelikleri bakımından eksiklikleri ortaya konacaktır. Çalışmalardaki eksikliklerin yanı sıra bir Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi çalışmasında izlenmesi gereken bilimsel unsurlar çalışmalardan alınan örneklerle gösterilmeye çalışılacaktır. Söz konusu bildirilerin başlık, özet ve kaynakça konusunda yaşanan sorunlarına değinilecektir. Ayrıca bilimsel bir çalışmanın nasıl olması gerektiği, karşılaştırmalı bir edebiyat bilimi çalışması için araştırmacıların nasıl bir donanıma sahip olması gerektiği, bilimsel bir çalışmanın anlatım dilinin ve anlatım zamanının nasıl olması gerektiği, çalışmaların sempozyum ya da kongrelerde otuz dakikalık sunum süresi düşünüldüğünde kaç sayfadan oluşması gerektiği gibi önemli noktalara değinilecektir. Türk yükseköğretim sisteminde yaklaşık on yıllık bir akademik geçmişi olan karşılaştırmalı edebiyat bilimi çalışmalarında bir uyum sağlamanın gerekliliği üzerinde durulacaktır. Dolayısıyla bu çalışma ile bir Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi çalışmasında izlenmesi gereken unsurlar açıklanarak çalışmanın ana hatları çizilecektir.

Anahtar Sözcükler: Karşılaştırmalı Edebiyat, Yöntem, İçerik, Biçim, Sempozyum Bildirileri, Eleştiri

138

A CRITICAL APPROACH TO SCIENTIFIC AND METHODOLOGIC PROBLEMS IN COMPARATIVE LITERATURE

Ali Gültekin - Canan Akbaba

ABSTRACT

In this study, the presentations made and published in the field of Comparative Literature in symposiums and congresses will be handled both in terms of content and form and they will be criticised as regards their scientific deficiencies. In addition, the scientific methods to be followed in Comparative Literature will be shown through the examples taken from the presentations. The titles, abstracts and key words of the presentations will be analysed. Besides, such issues as how a scientific study should be, what kind of qualities a researcher in the field of comparative literature should possess, how the presentation language of the paper and the duration should be arranged, and when the thirty minutes duration is taken into consideration, how long a paper should be will be discussed. We will also focus on the necessity to construct a standard in the comparative literature academic studies, which has a ten year history in higher education in Turkey. Therefore, with this study, the methods to be followed in comparative literature studies will be clarified and outlined.

Key Words: Comparative Literature, Methodology, Content, Form, Symposium Presentations, Criticism

139

LİSE ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ DERSİNE YÖNELİK METAFORİK ÇİZİMLERİ

Dr. Beytullah DÖNMEZ - Gamze AKYOL

ÖZ

Bu çalışmanın amacı; farklı liselerde okuyan öğrencilerin beden eğitimi dersi algılarını çizimler yoluyla saptamaktır. Araştırmaya Giresun Merkez’ de bulunan Giresun Hamdi Bozdağ Anadolu Lisesi, Giresun Spor Lisesi, Giresun Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Giresun Mesleki Ve Teknik Anadolu Liselerinden toplam 200 öğrenci gönüllü olarak katılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından öğrencilerden çizimler istenerek toplanmış ve içerik analizi yöntemi ile değerlendirilmiştir. Sonuçlar 5 farklı tablo altında aktarılmıştır. Çizimler incelendiğinde temaların çoğunlukla okul bahçesinde ve sırasıyla futbol, voleybol ve basketbol branşına yönelik olduğu saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Beden Eğitimi, Metafor, Çizim, Algı

140

METAPHORIC DRAWINGS OF HIGH SCHOOL STUDENTS REGARDING PHYSICAL EDUCATION CLASSES

Dr. Beytullah DÖNMEZ - Gamze AKYOL

ABSTRACT

The purpose of this study is to determine the perception of physical education classes through drawings for students who study at different high schools. 200 students have voluntarily attended this study from Giresun Hamdi Bozbağ Anatolian High School, Giresun High School of Sports, Giresun Anatolian Religious High School and Vocational and Technical Anatolian High Schools in Central Giresun. The researcher have collected the data by requesting drawings from students and the collected data have been evaluated by using the content analysis method. The results are shown under 5 diffirent table. When analyzed, it has been determined that most of the themes were at a schoolyard and most drawn brances of sports were football, voleyball and basketball. The reason of most drawings being drawn at a schoolyard may be lack of gymnasiums in schools in general.

Key Words: Physical Education, Methaphor, Drawing, Perception

141

EĞİTİM İNOVASYONUNU UYGULAMA ŞARTLARINDA ÖĞRETMENİN UZMANLAŞMASINDA BİREYSEL YÖRÜNGENİN OLUŞMASI İÇİN YÖNTEM GEREKÇELERİ

Remzi DEVLETOV7

ÖZ

Bu makalede, eğitim inolasyonunu uygulama şartlarında öğretmenin uzmanlaşmasında bireysel yörüngenin oluşması için yöntem gerekçeleri incelenmiştir. Devlet eğitim kurumlarında ve diğer bölgelerdeki inovasyon eğitim alanlarının kurulması ve etkili şekilde faaliyet göstermesi çoğunlukla öğretmen-uygulayıcı tarafından yapılmaktadır. Burada öğretmene yeni eğitim şartlarında çalışabilmesi için yöntemi öğretmek sorunu ortaya çıkmaktadır. Bilimsel kaynaklarda bu kavrama “REFAKAT” denilmektedir. İnovasyon eğitim alanında öğretmenin yöntem faaliyeti refakati sırasında ders ve ders dışı zamanlarında profesyonel bir yardımcı olarak ortaya çıkar. Bu anlamda öğretmen kendi uzmanlık faaliyetlerinin sonucunu planlayıp görebilmesi şarttır. Bilimsel yöntemleri analizi sırasında, öğretmenin bireysel uzmanlaşmasının yörünge yapısı ortaya çıkmıştır. Yörünge yapısının içeriği yedi bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler beceri sistemi ve uzmanlık yetenekleri içermektedir. Bunların yardımı ile eğitim inovasyon teknolojisini uygulamak mümkün olmaktadır. Öğretmenin kaliteli şekilde uzmanlaşmada inovasyon alanında hizmet şartları sahası olarak Simferopol №44 MBOU eğitim kurumunun faaliyetlerinin analizi esas olarak alınmıştır. İnovasyon eğitim faaliyetinde öğretmen-uygulayıcının aktif şekilde katılması uzmanlaşma konusunda etkileyici konumdadır ve dolayısıyla eğitim ve öğretimin başarılı bir şekilde sonuçlanmasında önemli rol oynamaktadır.

7ORCID: https://orcid.org/0000-0002-1521-0305 . Prof.Dr.e-maıl: [email protected]

142

Anahtar Kelimeler: İnovasyon Eğitim Altyapısı, Öğretmenin Uzmanlık Gelişmesindeki Yörünge, Yöntemsel Destek Ve Yardım, Eğitim Faaliyete Refakat, Öğretmenin Uzmanlaşmasında Yöntem İçeriği

METHODOLOGICAL JUSTIFICATION FOR CREATING AN INDIVIDUAL TRAJECTORY OF TEACHER PROFESSIONAL GROWTH IN THE CONTEXT OF EDUCATIONAL INNOVATIONS

Remzi DEVLETOV

ABSTRACT

The article considers the methodological substantiation of the content of the individual trajectory of Professional growth of primary school teacher in the context of the implementation of innovative educational technologies. The creation and effective activity of municipal, regional innovative educational sites depends on the activities of teacher-practitioners. Actual is the problem of providing methodological assistance to a teacher in radically new educational conditions. According to the pedagogical researches, the concept of “accompanying” is actively used. Accompanying the methodological activities of the teacher in the innovative educational platform is expressed with the comprehensive assistance and support for his lesson andextracurricular activities. At the same time, it is advisable to take into account such a factor as the need for the teacher- innovator to see the final educational and Professional result. The content of the teacher’s individual Professional growth in the article is determined as the system which consists of the seven components. This system also implies the new skills that make a contribute to the successful implementation of innovative educational technologies. The methodological substantiation of the trajectory of the teacher’s high-quality professionalism in the conditions of the innovation platforms’ functioning is based on observations and analysis of the activities of “Secondary School No. 44”(Simferopol, Crimea). The active participation of the teacher of a primary school in innovative educational activities is the key to effective improvement of Professional competence. This type of competence allows to solve the modern tasks of training and education successfully.

143

Key Words: Innovative Educational Infrastructure, The Trajectory of the Teacher’s Professional Development, Methodological Support and Assistance, Support of Educational Activities, Methodological Content of the Teacher’s Professional Growth

ABOUT FOLK BIOETIHICS

Mediko BURDULI*

ABSTRACT

The analysis of Georgian ethnographic material gives some idea of the moral and ethical beliefs and problems of traditional Georgian society. One of these problems is the spiritual and moral conflict that arises as a result of human artificial intervention in the natural course of life. According to Christian teaching, life begins from birth, and therefore, among all the crimes that can be committed against life, abortion is considered the most serious. We find it interesting to study Georgian traditional medical ethics in this regard. How ethical was the activities of Georgian folk healers and professional doctors and the attitude of the Georgian people as a whole to issues such as abortion, caring for seriously ill or elderly people, or leaving them unattended, etc. Ethnographic material proves that in many parts of Georgia there were midwives, healers of infertility. Naturally, abortion was considered an immoral act, which meant going against the will of the Lord; hence it was considered a great sin. They believed that a woman should have as many children as she could "conceive." In this regard, folk bioethics is similar to Christian bioethics. In the case of highly contagious diseases (tuberculosis, black plague, typhoid fever, etc.), there was no rational medical treatment except isolation. Due to their epidemic nature, patient isolation, evacuation, construction of a separate room (hut) and other measures remained the only way to prevent large losses. As for the problem of euthanasia, in Georgia we can only talk about its passive forms.

Key Words: Ethical, Midwife, Abortion, Euthanasia, Tuberculosis

*. Assoc. Prof. Dr. Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia; [email protected]

144

О НАРОДНОЙ ПОЕТИКЕ

Mediko BURDULI

АННОТАЦИЯ

Анализ грузинского этнографического материала создает определенное представление о морально-этических проблемах грузинского народа. Одной из таких проблем является душевно-моральный конфликт возникающий в результате искусственного вмешательства человека в естественном течении жизни. По христианскому учению жизнь начинается с момента зачатия, поэтому, среди всех преступлений совершенного человеком против жизни, аборт рассматривается как самое тяжкое преступление. С этой точки зрения кажется интересным исследование этики грузинской традиционной медицины, Насколько этической была деятельность грузинских народных лекарей и, вообще, насколько этическим было отношение грузинского народа к таким вопросам как – аборт, уход за тяжелыми больными или оставление их без присмотра, и т.д. Этнографический материал показывает, что во всех уголках Грузии были женщины-акушерки лечащие бесплодие женщин, противоположное действие (убиение плода являлось аморальным делом Это означало деяния против божьей воли и считалось великим грехом. В народе было утверждено, что женщина должна была рожать в соответствии с зачатием ребёнка. С этой стороны народная биоэтика вмещается в рамки христианской биоэтики. Что касается проблемы эвтаназии, то в Грузии мы можем говорить только о ее пассивных формах. В условиях отсутствия рациональных средств лечения, в случае сильно инфекционных заболеваниях люди прибегали к способам изоляции больных: для них строили отдельные жилища и туда отстраняли больных, однако никогда не оставляли их на произвол судьбы.

Ключевые слова: этический, акушерка, аборт, эвтаназия, туберкулез.

145

THE STUDENT SELF-GOVERNANCE AS ONE OF THE IMPORTANT DIRECTIONS OF SCHOOL DEVELOPMENT

Marekhi NATENADZE*

ABSTRACT

At the modern stage it is important and relevant to research and evaluate the situation of students' self-governments at schools, as far as after the integration of the general education system into the European space students’ involvement in the process of managing a general education institutions has become mandatory. There is a legislative basis that gives students the opportunity to participate in the management of school. Despite this information and research are scarce in this area. Precisely this situation caused our interest with this issue and its further search. The study of the issue in 2017-2019 on the example of Samtskhe-Javakheti public schools has shown that in many public schools in the region the issue about student’s self-government is still unclear for schoolchildren, teachers and management and they do not have relevant information at the proper level. In the process of the activities implemented by us at schools students realized that the activities of students' self-government should be derived on the reality of a particular school and the range of activities can be quite wide. Students realized that the activity of students’ self-government at school is significantly conditioned by the necessity of realizing the document of National Goals of General Education to the life. The practical activities implemented by us significantly improved the activity of the students’ self-government at public schools and students’ democratic competencies were developed. It should be noted that Georgia has begun the implementation of the large-scale project „Model of a new school“ from January 2019 which will help schools to respond the challenges of 21st century including involvement of each member of the school community united by common interests and values in the creation of school welfare. This will significantly improve the work of students' self- governments at schools and will promote the development of schools.

Key Words: Student’s Self-Government, School Development, Democratic Competencies

*Assoc. Prof. Dr., Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia; [email protected]; [email protected]

146

УЧЕНИЧЕСКОЕ САМОУПРАВЛЕНИЕ КАК ОДНО ИЗ ВАЖНЕЙШИХ НАПРАВЛЕНИЙВПРОЦЕССЕШКОЛЬНОГОРАЗВИТИЯ

Marekhi NATENADZE

АННОТАЦИЯ

На современном этапе важно и актуально изучать и оценивать состояние ученическогосамоуправления в школах, поскольку интеграция системы общего образования в европейское пространство делает обязательным участиеучащихся в управление общеобразовательными учреждениями. Существует целая законодательная база, которая даёт возможность учащимся принимать участие в управлении школой. Несмотря на это, информация и проведённые в данной области исследования весьма скудны. Именно данная ситуация обусловила прояление нашего интереса к этому вопросу и дальнейшему его изучению. Изучение данной проблемы на основе публичных школ 2017-2019 годах в регионе Самцхе-Джавахети показало, что во многих школах региона вопросы, касающиеся ученического самоуправления, по-прежнему остаются неясными для школьников, учителей и администраторов. В ходе нашей деятельности учащиеся осознали, что самостоятельная деятельность должна основываться на реальностях конкретной школы, а диапозон действий может быть довольно широким. Они осознали, что деятельность ученического самоуправления в школе, в значительной степени, обусловлена необходимостью реализации документа «Национальные цели общего образования», который регулируется законом Грузии «Об общем образовании». Результатом нашей практической деятельности в публичных школах явилось улучшениедеятельности ученического самоуправления: развитие демократических компетенций учащихся в публичных школах, что было доказано рядом проведенных учащимися мероприятий. Следует отметить, что Грузия с января месяца 2019 года начала внедрение масштабного проекта «Модель новой школы», который поможет школам оветить на все актуальные вопросы 21-го века. Конкретно, позволит всем учащимсяреализовать свой потенциал, развить школьную культуру, которая приведет к позитивным изменениям в школе, будет способствовать созданию благополучия, благодаря непосредственному участию каждого члена школьного сообщества в общих интересах. В этом немаловажную роль будут играть показатели ученического самоуправления, как одного из важнейшего направления в процессе школьного развития.

147

Ключевые Слова: Ученическое Самоуправление, Развитие Школы, Демократические Компетенции

THE PROTECTIONIST ECONOMIC POLITICS OF USA AND WESTERN EUROPEAN COUNTRIES: HISTORICAL BACKGROUND

Tsiskara ZARANDIA* - Vakhtagi TAKTAKIDZE**

ABSTRACT

Trading, like in the past, is the leading field of world economics. Trading improves the condition of everything based on one of the principles of economics. Economic development of the countries greatly depends on the production and sale of the product. Market globalization process and support to the free trading caused the non-stop competition. Accordingly, obtaining competitive advantage is becoming more and more difficult. This why they have to make a choice regarding to free trading and protectionism at different level of the economic development. According to the modern explanation of the protectionism it is considered as a clearly negative phenomenon. The article discusses the examples of protectionist economic policy implementation in the USA and the Western European countries. England, Prussia, Austria, Italy, Germany, Sweden, the USA are in the list of the countries which had changed the free trading policy for several times in XVII-XIX centuries. The research provides the examples of protectionist policy which does not gives the ground to evaluate it as a negative phenomenon. There are fact from the history in the article showing the crucial role of the protectionist policy in development of the internal production on the industry development and accordingly in improvement of the welfare of the population. It gives the reason to suspect the unconditional profitability of the free trading at any stage of economic development and demonstrates the positive aspects of the protectionism.

Key Words: Free Trading, Protectionist Policy, Economic Growth, Competition, The History Of Economics

*Zarandia, Ts., Prof. Dr. Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia, [email protected] **Taktakidze, V., Doctoral Program Student of Economics at the Business Administration Faculty of Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia, [email protected]

148

ПРОТЕКЦИОНИСТСКАЯ ЭКОНОМИЧЕСКАЯ ПОЛИТИКА США И ЗАПАДНО-ЕВРОПЕЙСКИХ СТРАН: ИСТОРИЧЕСКИЙ ОБЗОР

Tsiskara ZARANDIA - Vakhtagi TAKTAKIDZE

АННОТАЦИЯ

Как и в прошлом, торговля остается ведущей частью современной мировой экономики. Согласно одному из принципов экономики, торговля улучшает положение каждого. Экономическое развитие стран во многом зависит от производства и реализации их продукции. Процесс глобализации рынков и поощрения свободной торговли привел к постоянному росту конкуренции. Таким образом, странам становится все труднее получить конкурентное преимущество. Для этого им приходится выбирать между свободной торговлей и протекционизмом на разных этапах экономического развития. Согласно современным определениям протекционизма, он воспринимается как однозначно негативное явление. В статье рассматриваются примеры протекционистской экономической политики в США и в странах Западной Европы. Англия, Пруссия, Австрия, Италия, Германия, Швеция, США - список стран, которые неоднократно меняли в XVII-XIX веках свою политику свободной торговли на протекционистское экономическое развитие. Эти примеры, представленные в настоящем исследовании, не дают основания для оценки протекционистской политики как однозначно негативного явление. В статье приводятся факты из истории экономики, которые показывают, что протекционистская политика сыграла ключевую роль в стимулировании внутреннего производства и, таким образом, в повышении благосостояния населения; Эти факты ставят под сомнение безусловные преимущества свободной торговли на любой стадии экономического развития и подчеркивают позитивные аспекты протекционистской политики.

Ключевые слова: свободная торговля, протекционизм, экономический рост, конкуренция, история экономики.

149

FOR UNDERSTANDING OF LYRICAL MASTERPIECE “THE REPROACH TO MORTAL WORLD” BY TEIMURAZ THE FIRST*

Dali BETKHOSHVILI**

ABSTRACT

The works of the King- poet of the seventeenth century, Teimuraz the First have the special place in the Georgian literature of that period. The lyrical masterpiece “The Reproach to the Mortal World” is distinguished with its value and message among his works. Regardlessthere are only 24 strophesit discusses many earthy problems from the biblical perspective and therefore the contents of the lyrics is diverse. The God Creator takes the special place in the lyrics “The Reproach to Mortal World” , referring Christ, the problem of a mortal life, the motive of reproaching, the role of a church in the short, mortal life of a human being, the problem of spirit and body relationship, fall of a man by the sin, regret, the concept of the tear, the paradise and the hell, the iconic image of Holly Virgin begging in the form of a prayer. The motive of the entire lyrical masterpiece is reproach to this mortal life. In the lyrics “The Reproach to the Mortal Life” by the King- poet, Teimuraz the First clearly shows the attitude of a poet towards this world and his striving to be covered by the black spirit, Christian deeds, though this is just demonstration of his modesty, spirituality, Christian belief, and we can openly say that his personality and his works are full of feeling of divine and service to Christian God. This feature is common for his entire works including the poems original and remade from Persian where Christian spirit of the King -poet is clearly read. King- poet of the seventeenth century, Teimuraz the First demonstrated the heavy burden of this world very painfully in his lyrical rhyme “The Reproach to this World”, filled with the biblical view-point as perception and understanding is impossible without spiritual contents.

Key Words: Teimuraz The Frist, The Mortal World, The Reproach, God, Sin

*The work is the piece of theresearch conducted by me on the whole art of the king poet, Teimuraz the first. **.ORCID: 0000-0001-6947-160X: Betkhoshvili, d., Assoc. Prof. Dr. Samtskhe- Javakheti State University, Akhaltsikhe, GEORGIA, [email protected]

150

К ОСМЫСЛЕНИЮ ЛИРИЧЕСКОГО ШЕДЕВРА ТЕЙМУРАЗА ПЕРВОГО “РОПТАНИЕ НА СУДЬБУ”

Dali BETKHOSHVILI

АННОТАЦИЯ

Художественная мысль царя-поэта Теймураза Первого, жившего в XVII веке, занимает особое место в грузинской литературе того периода. В его многообразном творчестве большой ценностью и многоидейностью выделяется лирический шедевр «Роптание на судьбу», в котором всего 24 строфы и в котором отражены не один вопрос и не одна проблема, в первую очередь, облеченные в библейские покровы, и посредством которых осмыслены мирские вопросы. Поэтому идея и композиия стихотворения с содержательной точки зрения отличаются друг от друга. В стихотворении Теймураза Первого «Роптание на судьбу» большое место занимает упоминание Бога-творца, Иисуса Христа; проблема земной жизни – мотив упрека по отношению к земной жизни, роль церкви в недолговечной, преходящей жизни человека, проблема взаимоотношений души и плоти, греха, сожаления, слез, рая и ада; образ Богородицы, обращение к которой с просьбой и мольбой также возносится и к Богу и передано в форме молитвы. Однако следует отметить, что от начала и до конца этот лирический шедевр пронизан темой роптания на судьбу. В поэме царя-поэта Теймураза Первого «Роптание на судьбу» ярко выражено отношение поэта к мирской жизни, показано стремление облачиться в траур, предаться духовности, христианскому благочестию, все это свидетельствует о скромности поэта, о его смирении перед христианской верой. Смело можно сказать, что личность Теймураза Первого, его творчество не испытывают недостатка в облачении божественной сущностью и в служении христианскому Богу, о чем ясно свидетельствует все его творчество, как оригинальные произведения, так и переделанные с персидского поэмы, в которых не менее ярко проявляется христианский дух царя-поэта. Царь-поэт XVII века Теймураз I в своем лирическом стихотворении «Роптание на судьбу» с болью в душе показал тяжелую судьбу обремененного грехами земного мира, вызванное этим «роптание на судьбу», наполнившее стихотворение библейским мировоззрением, потому что восприятие и осознание мирских проблем без духовного содержания невозможно.

Ключевые Слова: Теймураз Первый, Земная Жизнь, Роптание, Бог, Грех

BRONZE HANDLE TRIANGLE SEAL FOUND IN GEORGIA

151

Tamar MATIASHVILI*

ABSTRACT

The research is dedicated tobronze handle seal found in Georgia, in Kavtiskhevi, with the discovered material of theTsixiagoratemple complex. An equilateral triangular shapeseal impression is discovered in Tsixiagora temple complex which is made by bronze thick plate, which should be cast in the mold. Theseal impression corners are rounded with welded rounded massive handle on the back. Seal size: 64X64X64mm. Fantastic animal and two birds are imprinted on the surface of the seal.The image is deep, clear, volumetric and plastic. Imprinted pattern is very peculiar.The central figure is a fantastic animal that we think is a synthesisof dog, lion and eagle (the head is clearly of a dog, the tail of a lion, and the front limbs end with eagle claws.) The animal is depicted in the jump. His head and the front two limbs are quite strong and shown in motion, while the torso and hind limbs are almost motionless andnot fully suited to those dynamicmoods, which is inscribed for the head and front limbs. The birds are also quietly and almost motionless, which fill the space above the animal. Bronze triangular seal was discovered in Tsixiagora temple complex №16 storage room so-called “Mill”. In the vicinity of theTsixiagora temple complex, a grave yard was excavated in 1977, in so- called “watch hill” where one of the clay cistjugs (№ 25), a bronze handle seal was found. Found in grave yard, bronze seal represents a thick rectangular shape thick plate with rounded corners. From the back there is oval handle made by massive stem welded. Seal size: 2.5X3 mm. On the flat face of the seal, a man in move with opened hands is shown. Around flat face, indirect frame is rounded. The human figure is very schematic, presented roughly, with only general outlines. The intersection is uneven. The image completely fills the seal face. We should also note that these images imprinted on seals, are stylistically applicable only to Hellenistic period and is dated accordingly to III-I BC.

Key Words: Tsixiagora, Temple, Bronze Handle Seal,Mesopotamian Glyptic, Urbnisi, Kavtiskhevi

ОБНАРУЖЕННЫЕ В ГРУЗИИ БРОНЗОВЫЕ ПЕЧАТИ С РУКОЯТКАМИ

Tamar MATIASHVILI

АННОТАЦИЯ

*Matiashvili, T., Assoc. Prof. Dr. Samtskhe-Javakheti State University, Akhaltsikhe, Georgia; [email protected]

152

Настоящую статью об обнаруженных в Грузии бронзовых печатях с рукаятками начнем с рассмотрения материала найдонного в храмовом комплексе Цихиагори, села Кавтисхеви. В Цихиагорском храмовом комплексе обнаружено равносторонное печать триуголъной формы с округлыми углями, изготовленны из толстой бронзовой пластин и отлит в форму. На обороте имеется заплащанная, закругленная рукоятка. размеры печати 64X64X64 мм. На поверхности печати изображены фантастическое животнное и две птицы над ним. Изображенние глубокое, обьемное и пластичное. Рисунок осмыслен весьма своеобразно, центральную фигуру представляет фантастическое животное полагаем это синтез собаки, льва и орла. Животное изображено в прышке, голова и передние конечности достаточно мощные и запечатлено движении, а торс и задние конечности как-будто неподвижны и обсолютно не отвечают тому динамичному настроению которое они передают сваим изображением и передними конечностями. Также спокойно и как-будто неподвижно запечатлены птицы которые заполняют пространство. Треугольная бронзовая печать обнаружено в помещении №16 в Цихиагорском храмовом комплексе, в т. н. “Мельнице”. В 1977г. близ Цихиагорского храмового комплекса были произведены раскопки в магильнике в т.н. “сакарауло сери” где в одном из кувщинных погребений (№25) обнаружено бронзовый четырехугольной печать с рукояткой. Бронзовая печать с рукаяткой, представляет собой толстую прямоугольную пластину с округлыми углами. Обратная старана заплатана рукояткой овальной формы. Размеры печати 2,5X3мм. На четырехугольной печати изображен идущий человек с распростертыми обьятиями, который вмещен в рамку. Изображение не обьемное и создает в печатление что оно дано в одной плоскости, но явно просматривается попитка передачи ракурса. Выдвинутая вперед нога больше и отличается высоким рельефом. На печати при изменении низкого и высокого рельефа достигнуто ошушение ракурса и перемещения.Изображение полностью заполняет поверхность печати. Рассмотренные нами изоброжения отпечатанные на печатях стилистически относятся к элинистической эпохе и соответственно датированы III-I вв. до.н.э.

Ключевые Слова: Цихиагора, Глифтика, Бронзовая Печать, Урбниси, Кавтисхеви

TÜRK İSLAM ALİMLƏRİNİN ƏXLAQ VƏ DAVRANIŞ ELMİ ÜZRƏ BƏŞƏRİYYƏTƏ VERDİYİ TÖHFƏLƏR HAQQINDA

Samira HUSEYN QIZIABASOVA

ÖZ

153

Bu məqalədə Türk Müsəlman alimlərinin IX-XX əsrlər ərzində əxlaq və davranış elmi sahəsində bəşəriyyətə verdiyi töhfələrdən bəhs edilir. Ilk növbədə müəllif Quranda göstərilən əxlaq və davranış normalarını və ən birinci Müsəlman alimlərinin fikirlərini tədqiq etmişdir. Müəllif, eləcə də, öz aktuallığını bu günə qədər itirməmiş Türk Müsəlman alimlərinin əsərlərinə istinad vermişdir. Misal olaraq Əl Fərabi və Əl Qəzalinin verdiyi hökumət başçılarınnın əsas əlamətlərini müəyyənləşdirmişdir ki, bunlar indiki dövrə qədər aktualdır və bu cüh demokratik xüsusiyyətlər müasir dövlət başçılarında belə müşahidə olunmur. İbn Rüşti XI əsrdə qadının dövlətin idarəedilməsi və tənzimlənməsində iştirak etməsi haqda yazmışdı. Ümumilikdə, müəllif Orta əsr Müsəlman alimlərinin xüsusi baxış nöqteyi barədə müzakirə aparmış və onları müasir və səmərəli kimi tanıtmışdır. Müəllif, eləcə də, Nizami və Fizulinin əsərlərində qadınların əxlaq xüsusiyyətlərini müqayisəli şəkildə nəzərdən keçirmişdir. Bu məqalə Nəsimiyə məxsusu müəyyən əxlaq normalarını araşdırmışdır – ona görə insan yüksək keyfiyyəıtlərə malik şəxsdir. Müəllif Şirvani və Bakıxanovu gənc nəslə mənəvi dəyərləri ötürən sosial rolu ifa edən müəllimlər kimi müəyyənləşdirmişdir. Tədqiqat metodu kimi məlumatların toplanması və müşahidə, eləcə də məlumatların qruplaşdırılması metodları çıxış edir.

Açar Sözlər: Orta Əsrlərdə Davranış Və Əxlaq Normaları, Islam Və Türk Alimlərinin Əsərlərində Əxlaq Normaları, Əl Fərabi Və Əl Qəzaliyə Görə Hökumət Başçısının Xüsusiyyətləri, Nizaminin Əsərlərində Qadının Əxlaqi Davranışı, XIX Əsrdə Davranış Və Əxlaq Normaları

ABOUT CONTRIBUTION OF TURKIC MUSLIM SCHOLARS TO CIVILIZATION IN THE FIELD OF MORALITY AND BEHAVIOUR

Samira HUSEYN QIZIABASOVA*

ABSTRACT

This paper considers the contribution of Turkic Muslim scholars to civilisation in the field of moralaity and behaviour between IX-XXcenturies. At first author considers the behaviour and ethic norms by Koran and has investigated early muslim scholars about these. Author also investigated the citations of muslim and turkic scholars whish have not loss their actuality in modernity. In case Al Faraby, Al Qazaly had determined the main characteristics of head of state which are actually in these days and these some democratic characteristics are not demonstrating by modern leaders. Ibn Rushti

154 wrote about the active role of women in state regulating and monitoring in XI century. In summary author discuss about the exclusive point of view middle century muslim scholars and recognise them like as modern and effectiveness. Author also considers some ethic characteristics of women in Azerbaijan poems by Nizamy and Fizuli in comparison method. This paper considers the some ethic norm by Nasimi who identify the man as the best quality person. Author has investigates the role of Shirvany and Bakikhanov like as persons who develop the social role of teachers in delivering the moralities to young people. Methods of investigation are the collection of dates and the observation, and these grupping on comparison.

Key Words: Behaviour And Ethic Norms In Middle Century, Ethic Norms In Islamic And Turkic Scholars’ Compositions, Characterictics Of Head Of State By Al Faraby And Al-Gazaly, Women Ethic Behaviour In Poems Of Nizamy, Behaviour And Ethic Norms In XIX Century

FƏRQLİ DİLLƏRDƏ NƏŞR OLUNMUŞ “ARZU-QƏMBƏR”

Afaq XÜRRƏMQIZI (RAMAZANOVA)*

ÖZ

“Arzu-Qəmbər” dastanı türk epik ənənəsində özünəməxsus yerlərdən biri olan dastandır. Bu folklor mətni “Bayatılı dastan” kimi azərbaycanlılar arasında geniş yayılmış, digər türk xalqlarında isə nağıl, halk hikayesi şəklində mövcud olmuşdur. Bu dastan geniş coğrafi ərazilərdə məskunlaşmış türk toplumları – azərbaycanlılar, türklər, türkmənlər, noğaylar, qaqauzlar, Krım türkləri, karaimlər və b. arasında geniş yayılmışdır. Məruzədə “Arzu-Qəmbər”in fərqli dillərdə tərcümələrinə toxunulmuşdur. “Arzu-Qəmbər”in indiyədək qeyri-türk dillərindən alman, fransız, rus və ərəb dillərinə, habelə fars dilinə tərcümələri mövcuddur. Amma bu dastanın tərcümələri barəsində danışarkən mütləq şəkildə

*ORCID ID: 0000-0002-6287-434X, Doç.Dr., AMEA Folklor İnstitutunun şöbə müdiri, [email protected]

155 adaptasiyalar, uyğunlaşdırmaları da qeyd etməliyik. Dastanın alman tərcüməsi Türkiyə türkcəsinə sərbəst şəkildə tərcümə edilmişdir. Məruzədə həmçinin tərcümələrin poetikası, yəni mükəmməlliyi də tədqiq edilmişdir.

Açar Sözlər: “Arzu-Qəmbər”, Dastan, Tərcümə, Adaptasiya, Radlov

“ARZU-GAMBER”, PUBLISHED IN DIFFERENT LANGUAGES

Afaq XÜRRƏMQIZI (RAMAZANOVA)

ABSTRACT

Epos “Arzu-Gamber” is widespread among the Turkic people of Europe and Asia. This epos is widespread as the manuscript, and also was published at various times This article addresses the translation of “Arzu-Gambar” into different languages. “Arzu-Gambar” still has translations to German, French, Russian and Arabic, as well as to Persian. But when it comes to translations of this epos, we should also said about the adaptation. The German translation of this epos was freely translated into Turkish. The article also explored the poetics of translations. In article the detailed analysis of the translations of epos “Arzu-Gamber” are kept.

Key Words: “Arzu-Gamber”, Epos, Translation, Adaptation, Radlov

156

AZƏRBAYCAN SATİRİK PUBLİSİSTİKASI: DƏYƏRLƏR VƏ MEYARLAR

Səba NAMAZOVA

ÖZ

“Molla Nəsrəddin” jurnalı XX əsrin başlanğıcında, gərgin və təlatümlü proseslərin cərəyan etdiyi dövrdə qələmini sərt bir formada öz əməlləri ilə millətə düşmən olan qüvvələrə qarşı çevirirdi. Mətbu orqanın səhifələrində təkcə Azərbaycanın deyil, bütövlükdə Qafqazın, Rusiyanın, Yaxın və Orta Şərqin, demək olar ki, bütün sosial-siyasi, ideya-əxlaqi, mənəvi-psixoloji, etno-mədəni hadisə və prosesləri müxtəlif janr və ölçülü poetik və publisistik yazılarda, karikaturalarda obrazlı şəkildə əks etdirilmişdir. Həmin materiallar ideyalılığı, məqsədyönlüyü, obrazlılığı, milli və vətəndaşlıq mövqeyi, ümumiləşdirmə gücü ilə əsl bədii-estetik sənət nümunələridir. Jurnalın səhifələrində, onun yazı və rəsm materiallarında dövrün nəbzi, zamanın axarı, cəmiyyətdə baş verən ən müxtəlif proseslərin xarakterik xüsusiyyətləri aydın şəkildə duyulmaqda, görünməkdədir. Onun ədəbi mövqeyi realizmin estetik prinsiplərinə əsaslandığı üçün müəllif kollektivinin sənətə baxışları və təsvir üsulları da realizmə əsaslanırdı.

Gəncə Dövlət Universiteti, filologiya üzrə fəlsəfə doktoru, dosent, Filologiya fakültəsi, Azərbaycan və dünya ədəbiyyatı kafedrası, [email protected]

157

“Molla Nəsrəddin” jurnalından sonra Bakıda ilk nəşr olunan “Bəhlul”dan (1907) başlamış, “Zənbur”, “Arı”, “Kəlniyət”, “Lək-lək”, “Tuti”, “Məzəli”, “Babayi-Əmir”, “Məşəl” və s. kimi dərgilərədək hər birində satirik formaların inkişafına xüsusi diqqət yetirilmişdir. Onların nəşri ilə qısa zamanda Azərbaycan publisistikası təkcə mövzu baxımından deyil, janr etibarilə də zənginləşmişdir. Qeyd edək ki, satirik “Molla Nəsrəddin” jurnalının mövzu dairəsi, təsvir və təhkiyə üsulları olduqca geniş idi. Jurnalda kəskin tənqidi yazılarla yanaşı, ictimai məzmunlu və müxtəlif formaya malik publisistik nümunələr də dərc olunmuşdur. “Molla Nəsrəddin” publisistikada yeni bir üslub, satirik deyim tərzi yaratdı.

Açar Sözlər: “Molla Nəsrəddin” Jurnalı, Satirik Publisistika, Jurnal, Janr, Məqalə

AZERBAIJANI SATIRICAL PUBLICISM: VALUES AND CRITERIA

Səba NAMAZOVA

ABSTRACT

During tense and turbulent processes in the early twentieth century the Molla journal turned against forces hostile to the nation. Almost all socio-political, ideological, moral, psychological, ethno-cultural events and processes not only of Azerbaijan, but also the whole Caucasus, Russia, the Middle East were illustrated on its pages in various genres and sizes, in poetic and publicist writings and cartoons. Those materials are examples of genuine artistic and aesthetic art with the ideological, purposeful, figurative, national and civic position, power of generalization. The pulse of the period, time strea, and peculiarities of the most diverse processes taking place in the society are evident from the jorunal’s pages, in its writings and illustrations. The author's artistic views and methods were guided by realism since his literary position was also based on the aesthetic principles of realism. İn each of them special attention was paid to the development of satirical forms. Numerous satirical journals have been published in Baku under the influence of the Molla Nasreddin. “Bahlul,” “Zanbur”, “Ari”, “Kalniyat”, “Lak-lak”, “Tuti”, “Mazali”, “Babayi-Amir”, “Mashal” and other journals came to be its successors. By these publications, Azerbaijani publicism had been enriched not only in the subject matter but also the genre. Note that the satirical Molla Nasreddin journal had a rich range of themes, storylines, and methods. In addition to critical articles, the journal also published publicist examples of various forms. The Molla Nasreddin had created a new satirical narrative.

Key Words: The “Molla Nasreddin” Journal, Satirical Publicisim, Journal, Genre, Article

158

M. Ə. RƏSULZADƏNİN “ƏSRİMİZİN SİYAVUŞU” ƏSƏRİ ƏSASINDA AZƏRBAYCAN XALQ CÜMHURİYYƏTİNİN XARİCİ SİYASƏTİNİN TƏHLİLİ

Billurə SİYAVUŞ QIZI QURBANZADƏ*

ÖZ

Makalede Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin dış politika eğilimleri, cumhuriyetin kurucularından birinin, politikacı ve göçmen tarih yazarı Memmedin Amin Rasulzadenin "Yüzyılımızın Siyavuşu" eserine esasında analiz edilmişdir. Makalenin başlanğıcında konunun aciliyetiyle ilgili bilgiler verilmişdir. Daha sonra eserin yazılmasının sebepleri ve koşulları sunulmuşdu. "Yüzyılın Siyavuşu" adlı eser M.A. Rasululzadenin yaradıcılığında özel bir yere sahiptir. Bu nedenle, "Yüzyılımızın Siyavuşu" romanının konusu bir filmdir. Bu çalışmanın önsözünde, Mohammed Amin Rasulzadeh, eserin yaratıldığı koşulları anlatıyor. "...Bir arkadaşla bərabər Bakını tərk etmiş, Gürcüstana keçmək üçün yola çıxmışdıq. Hadisələr və təsadüflər bizi Lahıc adında tanınmış bir qəsəbədə saxlanmaq məcburiyyətində buraxmışdı. Lahıcda bir vətəndaşın evində müsafir idik”. M.Ə.Rəsulzadənin diqqətini bu evdəki kiçik kitabxanada olan Firdovsinin "Şahnamə" əsəri çəkmişdi. Ev sahibindən razılıq alaraq kitabı oxuduqdan sonra “Siyavuş” hekayəsini yüksəkdən arkadaşına oxuyur və “Arkadaş, tariximizin Siyavuşunu dinlədin. İndi sənə əsrimizin Siyavuşunu yazacağam”- deyir. Hər an tutulmaq, ələ keçmək təhlükəsi olmasına baxmayaraq Rəsulzadə çox qısa bir zamanda “Əsrimizin Siyavuşu” nu yazmışdır: Lahıcda qalmağın təhlükəli olduğunu hiss edən kimi başqa bir kasabaya yer dəyişdirirlər. Sanki olacaqları görürmüş kimi əsərin üzünü təcili köçürərək bir kəndliyə əmanət edir. Ələ keçməzdən öncə özündəki nüsxəni tələf edir. Aradan üç il keçdikdən sonra İstanbulda əsərinə qovuşur. Buna qədər bu əsərə görə dostlarına üzüntüsünü bildirən M.Ə.Rəsulzadəyə "madam ki, mövzu məlumunuzdur, yenidən yazarsınız" deyə təsəlli verənlərə “1920-ci ildə Lahıcda qaçaq bir həyat yaşayan Əli Əhmədoğlunun (gizləndiyi zaman M.Ə.Rəsulzadənin adı - B.Ə.) əsəri ilə 1923-cü ildə İstanbulda yaşayan M.Ə.Rəsulzadənin əsəri arasındakı fərq aşkar olsa gərək” - cavabını verir.

*. Bakı Dövlət Universiteti, Tarix fakültəsi, doktorant

159

Anahtar Kelimeler: Azerbaycan Halk Cumhuriyyeti, M.A. Rasulzade, 20-30 Yıllar, Dış Politika, AHC-Osmanlı

AN ANALYSIS OF THE FOREIGN POLICY OF AZERBAIJAN PEOPLE’S REPUBLIC BASED ON “ASRIMIZIN SİYAVUŞU” BY M. E. RESULZADE

Billurə SİYAVUŞ QIZI QURBANZADƏ

ABSTRACT

In the article, the foreign policy trends of the Azerbaijan Democratic Republic were analyzed based on the work of one of the founders of the republic, the politician and eminent historian of emigrant historiography Mammad Amin Rasulzadeh "Siyavush of the Century". The beginning of the article deals with the urgency of the topic. Then, the reasons and conditions for writing the work were outlined. His work "Siyavush of the Century" has a special place in the creativity of M.A. Rasulzade. Thus, the history of writing the novel "Siyavush of our Century" is, in fact, the subject of a novel, a movie. In the preface to this work, Mohammed Amin Rasulzadeh describes the conditions under which the work was created. "... We left Baku together with a friend and set out to go to Georgia. Events and coincidences forced us to stay in a town known as Lahij. We were a guest in the house of a citizen in Lahij." After reading the book with the consent of the landlord, he reads the Siyavush story to his friend and says, "Friend, listen to the history of our history. Now I will write to you. At the time, he wrote "The Politics of Our Century": When they feel the danger of staying in Lahij, they move to another village, as if they were going to see what would happen. Three years later he returned to his work in Istanbul, and before that he told his comrades Ms Rasululzadeh, "If you know the subject, you will re-write it," to those who were comforted by "a refugee living in Lahij in the 1920s." If there is a discrepancy between Ali Ahmedoglu's work (the name of Rasul Rasulzade - BA when he was hiding), the work of Rasul Rasulzade, who lives in Istanbul in 1923.

Key Words: Azerbaijan Democratic Republic, M.A.Rasulzade, 1920-1930s, Foriegn Policy, ADR-Ottoman

160

TÜRK DÜNYASI ENİSKLOPEDİYALARINDA AZƏRBAYCAN ƏDƏBİYYYATININ YERİ VƏ ROLU MƏSƏLƏLƏRİ (YAVUZ AKPINARIN TƏDQİQATLARI ƏSASINDA)

Pervane KERİMOVA*

XÜLASƏ

Ensiklopediya bir xalqın mədəniyyətini digər xalqlara təqdim etməyin ən əsas yollarından biridir. Azərbaycan ədəbiyyatının Türk dünyası eləcə də Türkiyənin ədəbiyyat ensiklopediyalarında əksini tapması 1980-ci ildən əvvəlki dövrü əhatə edir. Azərbaycan ədəbiyyatının Türk dünyası ensiklopediyasında yer almasında, maddələrin yazılmasında Yavuz Akpınarın əvəzsiz xidmətləri olmuş, Azərbaycan ədəbiyyatı maddələrinin yazılmasının bir çoxunu öz üzərinə götürmüşdür. Azərbacan ədəbiyyatının fərqli zaman dilimlərini başlanğıcdan müasir dövrə kimi olan böyük bir mərhələni ensiklopediyanın səhifələrdində qələmə almışdır ki, bu da ədəbiyyatımıza bələdlikdən irəli gəlir. Bu məqalənin əsasını Yavuz Akpınarın Türk dünyası əl kitabı üçün Azərbaycan ədəbiyyatına dair hazırladığı axtarışların əsası nəticəsində qələmə alınsa belə, bildirmək lazımdır ki, tədqiqatçının bu axtarışları davam etmiş, bir çox ensiklopediya maddələrində Azərbaycan ədəbiyyatının ədəbi şəxsiyyətləri haqqında məlumat verərək türk dünyasına, Azərbaycan ədəbiyyatını təqdim etmişdir. Tədqiqat zamanı digər ensiklopediya maddələri, maddələrdə əksini tapan Azərbaycan ədəbiyyatı nümayəndələri haqqında məlumat versək də, tədqiqatımızın əsas istiqamətini Türk dünyası Əl kitabı üçün hazırlanan maddələr və bunun sonrakı nəşrində yaranan problemlər üzərində qurulacaqdır. Bu maddələrin ilkin versiyası və yenidən nəşri zamanı yaranan problemlər, müəllif mövqeyinin doğru əks etdirilməməsi bizim tədqiqatımızın əsas mövzusunu təşkil edir. Məqalədə Əhməd Cəfəroğlunun Ensiklopediya üçün hazırladığı Azərbaycan ədəbiyyatı maddəsi və onun sonrakı nəşrləri zamanı yaranan mübahisəli məsələlər də tədqiqat zamanı öz əksini tapan məsələlər arasındadır.

Açar Sözlər: Ensiklopediya,Maddə, Ədəbiyyat, Tədqiqat,Məqalə

*[email protected]

161

THE ISSUES OF THE DIRECTION AND THE ROLE OF AZERBAIJANI LITERATURE IN TURKIC WORLD ENCYCLOPEDIAS (BASED ON THE RESEARCHES OF YAVUZ AKPINAR)

Pervane KERİMOVA

ABSTRACT

Encyclopedia is one of the key methods for presenting a nation’s culture to others. The reflection of Azerbaijani literature in Turkic world encyclopedias as well as in Turkish ones covers the period before 1980s. Yavuz Akpinar has had unprecedented services in theinclusion of Azerbaijani literature in Turkic world encyclopedias, in writing entries; hewas committed to writing most of the entriesabout Azerbaijani literature. He wrotedifferent time periods of Azerbaijani literature from the very beginning to contemporary era in the encyclopedia and it means he is adept in our literature. The article is mainly about Yavuz Akpinar’s researches he prepared about Azerbaijani literature for the handbook Turkic world, at the same time we have to note that he went on his researches and provided information about literary figures of Azerbaijani literature in some of encyclopediaentries presenting them to Turkic world. Though we’ll give information about other encyclopedia entriesand Azerbaijani literary samples in those entriesin our research, the main direction of our research will be the entries preparedfor the handbook Turkic world and problems occuring in the further publication of it. The initial version of these entries, problems rising during their republishing and false projection of author’s approach constitute the key topicsof our research. Of note, Azerbaijani literature entries projected by Ahmad Jafaroglu for the encyclopedia and controversial issues rising in its further publications are included in the problems in the article.

Key Words: Encyclopedia, Entry, Literature, Research, Article

162

TÜRKMENİSTAN’IN BÜYÜK ŞAİRİ ANDALIP VE BİR KAHRAMANLIK HİKÂYESİ: ZEYNEL ARAP

Tolga DURSUN*

ÖZ

Türk sahalarının her biri kendine mahsus kültür kodlarıyla oluşturduğu yaratı geleneği içerisinde diğer sahalarla kimi benzerlikler gösterse de bazı farklılıklar dikkat çeker. Bu haliyle de ayrıca incelenmesi ve araştırılması gerekir. Özbek, Kazak, Kırgız, Türkmen, Azerbaycan, Kıbrıs ve Anadolu’da ortak bir Türk Edebiyatı oluşmuş ve bu sahalarda oluşan sözlü ve yazılı kültür ürünlerinin kültürel kodları benzemektedir. Türk edebiyatı geleneğinin bir parçası olan Türkmen edebiyatı, ortak Türk kültürü ve edebiyatı içerisinde önemli bir mihenk taşı görevi görür. Türkiye sahasında, halk hikâyesi olarak adlandırılan anlatılar Türkmenistan sahasında “dessan” terimiyle ifade edilir. Terimler farklı olsa da anlatıda ki muhteva benzerdir. Türk milleti Hz. Ali’ye derin bir saygı ve sevgi hissetmiş ve derin duygularını sözlü ve yazılı kültür ürünlerinde yansıtmıştır. Türkmenlerin önemli klasik şairlerinden Nurmuhammet Andalıp’ın halk hikâyelerinde Hz. Ali’ye olan saygı ve sevgisi açıkça görülmektedir. Nurmuhammet Andalıp’ın “Zeynel Arap” adlı hikâyesi bahsedilen özelliklere sahiptir. Nurmuhammet Andalıp 18. Yüzyıl (1710-1767) Türkmen edebiyatının destan geleneğinde önemli bir isimdir. Bu çalışmada Andalıp’ın hayatı, edebi kişiliği ve eserleri hakkında bilgiler verilecektir. “Zeynel Arap” adlı eserde Hz. Ali’nin Türk-İslam kültürü içerisindeki rolünden bahsedilecektir. Ayrıca Zeynel Arap adlı hikâyenin şekil ve üslup özellikleri hakkında bilgi verildikten sonra Stith Thompson’un hazırladığı “Motif İndex of Folk Literature” adlı eserine göre motifler çıkarılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Zeynel Arap, Andalıp, Hz. Ali, Halk Hikâyesi, Türkmen Edebiyatı.

*Arş. Gör, Kafkas Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Halk Bilimi Bölümü, [email protected].

163

TURKMENISTAN’S HUGE POET AND A HEROIC STORY: ZEYNEL ARAP

Tolga DURSUN

ABSTRACT

Although each Turkish site shows some similarities to the other sites within the tradition of creation that it has formed with its unique cultural codes, some differences stand out. It should also be examined and investigated in this aspect. A common has been formed in Uzbek, Kazakh, Kyrgyz, Turkmen, Azerbaijan, Cyprus and Anatolia and the cultural codes of the oral and written cultural products formed in these fields are similar. Turkmen literature, which is a part of Turkish literature tradition, serves as an important touchstone in common Turkish culture and literature. Narratives, termed as folktales in the field of Turkey, are expressed by the term "dessan" in the field of Turkmenistan. Although the terms are different, the content in the narrative is similar. The Turkish nation has felt a deep respect and love for His Holiness Ali and reflected their deep feelings in oral and written cultural products. In the folktales of Nurmuhammet Andakal, one of the important classical poets of Turkmens, his respect and love for His Holiness Ali is visible. Nurmuhammet Andalıp's story entitled "Zeynel Arap," has the characteristics mentioned. Nurmuhammet Andalıp is an important name in the epic tradition of 18th Century (1710-1767) Turkmen literature. The poet has "dessan"s (folktales) named “Baba Rövşen”, “Zeynel Arap”, “Leyli Mecnun”, “Yusup Züleyha," and poems named “Risale-i Nesimi”, “Oguzname”, “Sagdı Vakgas”, “Kıssa-yı Fırgun." In this study, information will be provided about Andalıp’s life, literary identity and works. The role of His Holiness Ali’s role in the Turkish-Islamic culture in the work entitled “Zeynel Arap” will be mentioned. Besides after information is provided about the form and style characteristics of the story “Zeynep Arap,” patterns will be formed in line with Stith Thompson’s work entitled “Motif İndex of Folk Literature.”

Key Words: Zeynel Arap, Andalıp, His Holiness Ali, Folktale, Turkmen Literature.

164

LİNQVOKULTUROLOGİYANIN NƏZƏRİ ƏSASLARI: ÜMUMİ BAXIŞ

Nərgiz GÖZƏLOVA*

ÖZ

Linqvokulturologiya bir elm kimi dilçiliyin tərkibində, onun bir sahəsi kimi formalaşmışdır. Əsas predmetini dillə mədəni konseptlər arasındakı əlaqənin öyrənilməsi təşkil edir. Rus dilçiliyində linqvokulturologiya anlayışını asanlıqla “kulturnaya linqvistika”- mədəni dilçilik anlayışı ilə əvəz edirlər. Linqvokulturologiyaya görə, dil şüurun mədəni səviyyəsində kök salmış mədəni hadisə kimi qəbul edilməlidir.Linqvokulturologiyanın əsas tezisi isə bu şəkildə səslənir - mədəniyyət dil strukturları ilə birbaşa əlaqədədir. Linqvokulturologiyanın bir çox görüşləri dünya dilçiliyində artıq geniş şəkildə tətbiq edilməkdədir. Bu baxımdan bu elm sahəsinin nəzəri əsaslarının, metodologiyasının öyrənilməsi çağdaş dönəmin aktual problemlərindəndir. Linqvokulturologiyanın metodologiyasında isə əsas götürülən bir metod vardır. Bu metod sistem metodu adlanır və semantikanın, siqmatikanın, praqmatikanın vəhdətini nəzərdə tutur. Linqvokulturologiya ilə məşğul olan tədqiqatçılar bu elm sahəsinin özünəməxsus vahidini də müəyyənləşdiriblər – linqvokulturema. Bildiridə bu məsələlər polemika müstəvisində geniş və hərtərəfli araşdırılmışdır.

Açar Sözlər: Linqvokulturologiya, Metod, Dilçilik, Dil Strukturu, Şüur

THE THEORETICAL PRINCIPLES OF LINGUOCULTUROLOGY: A GENERAL VIEW

Nərgiz GÖZƏLOVA

ABSTRACT

*Azərbaycan Dillər Universitetinin baş müəllimi, [email protected]

165

Linguoculturology was formed as part of linguistics of the science and as a part of it. The main subject is the study of the relationship between the cultural concepts of the language. In Russian linguistics the concept of linguoculturology is easily replaced by the concept of "culturology linguistics" - cultural linguistics. According to linguoculturology, language should be perceived as a cultural phenomenon that is rooted in the cultural level of consciousness. Many linguocultural meetings are already widely used in world linguistics. From this point of view, the study of theoretical bases and methodologies of this field of science is one of the urgent problems of the modern era. In methodology of linguoculturology there is a basic method. This method is called a system method and involves the combination of semantics, sigma, pragmatics. The researchers dealing with linguoculturology have also identified a unique unit of science - linguoculturema. In the article, these issues have been extensively and comprehensively explored in the context of polemics.

Key Words: Linguoculturology, Method, Linguistics, Language Structure, Consciousness

MÜASİR AZƏRBAYCAN DİLİNDƏ ÇOXMƏNALI SÖZLƏR VƏ OMONİMLƏRİN HÜDUDLARININ TƏYİNİ HAQQINDA

Sevinc BAĞIROVA*

ÖZ

*Doç. Dr., Gəncə Dövlət Universiteti, [email protected]

166

Məqalədə etimoloji cəhətdən heç bir əlaqəsi olmayan sözlərin tələffüzündə rast gəlinən eyniliklər və onların əsasında meydana gələn dil faktları öyrənilir. Bu zaman meydana gələn omonimlər heterogen omonimlər adlanır. Semantik əlaqələrin qırılması nəticəsində isə homogen omonimlər meydana gəlir. Heterogen və homogen omonimlər bu cəhətdən bir-birindən fərqləndirilir. Göstərilir ki, polisemiyanın dağılması nəticəsində əmələ gələn omonimlər homogen, başqa yollarla əmələ gələn omonimlər isə heterogen omonimlər adlanır. Məqalədə çoxmənalı sözlərlə omonimlər arasındakı srhədin müəyyənləşdirilməsinə cəhd edilir. İndiyədək dilçilikdə bu problemlə bağlı mövcud olan tədqiqatlar araşdırılır. Göstərilir ki, bəzi dilçiləri omonimiya və polisemiya arasında heç bir ümumiliyi olmayan bir hadisə, digərləri isə omonimiya və polisemiya hadisələrini eyni müstəvi üzərində baş verən hadisə kimi dəyərləndirirlər.

Açar Sözlər: Azərbaycan Dili, Omonimlər,Çoxmənalı Sözlər

THE PROBLEM OF DEMARCATION OF HOMONYMY AND POLYSEMY IN THE MODERN AZERBAIJANI LANGUAGE

Sevinc BAĞIROVA

ABSTRACT

The article deals with the coincidence in the sound etymologically unrelated words leads to a heterogeneous homonyms gap semantic connections leads to a homogenous homonyms. On this basis, the causes leading to the emergence of homonyms in a interdialectical contact. On the one hand, this is a coincidence in the sound of a genetically non-identical words, on the other hand, the collapse of values etymologically identical words. Depending on this, different heterogeneous and homogeneous homonyms. Heterogeneous homonyms arise as a result of accidental coincidence of words going back

167 to different etymological sources, homogeneous homonyms different semantics for words, going back to a single etymon.

Key Words: Azerbaijani Language, Homonyms, Polysemantic Words

VƏLI XULUFLU VƏ ONUN “KOROĞLU” TƏRCÜMƏSI

İlkin EMİNOVA*

ÖZ

Türk dünyasının ortaq qəhrəmanlıq eposlarından olan “Koroğlu” dastanının toplanması, nəşri və tədqiqi sahəsində görkəmli Azərbaycan ziyalısı, Azərbaycanın ilk professorlarından olmuş Vəli Xuluflunun özünəməxsus yeri vardır. Vəli Xuluflu Azərbaycanda “Koroğlu” dastanının ilk professional toplayıcılarından, naşirlərindən və tədqiqatçılarından sayılır. Onu mübaliğəsiz olaraq Azərbaycanda koroğluşünaslığın təməl daşlarını qoyanlardan biri adlandıra bilərik. Düzdür, uzun müddət Vəli Xuluflunun koroğluşünaslıqda gördüyü işlərin üstündən ya sükutla keçilmiş, ya da gördüyü böyük işlərin müqabilində lazımi diqqəti ala biməmişdir. Azərbaycan folklorşünaslığı tarixində önəmli mövqeyi olan Vəli Xuluflunun “Koroğlu” dastanının tərcüməsi sahəsində fəaliyyəti

*AMEA Folklor İnstitutunun dissertantı, [email protected]

168 məqalənin tədqiqat predmeti kimi seçilmişdir. Müəllif Vəli Xuluflu irsinə özündən əvvəlki tədqiqatlar prizmasından yanaşma metoduna üstünlük vermişdir.

Açar Sözlər: Vəli Xuluflu, Koroğlu, Koroğluşünaslıq, Toplama, Tərcümə

VALI KHULUFLU AND HIS TRANSLATION “KOROGLU”

İlkin EMİNOVA

ABSTRACT

In the field of collection, publication and investigation of the epos “Koroglu”, which is one of the common heroic epos of the Turkic world, the prominent Azerbaijani intellectual, one of the first professors of Azerbaijan Vali Khuluflu has a special place. Vali Kholoflu is considered one of the first professional collectors, publishers and researchers of the epos “Koroglu” in Azerbaijan. Without exaggeration, we can name him one of those who laid the foundation stone of Koroglu-study in Azerbaijan. It is true that for a long time the work he had done in the field of Koroglu-study was not estimated or he was not get the necessary attention in the exchange for the great works he had done. The activity of Vali Khuluflu in the field of translation of the epos “Koroglu” who had an important position in the history of Azerbaijani folklore-study was chosen as the subject of the article. The author preferred the method of approach to the heritage of Vali Khuluflu from the prism of his previous studies.

Key Words: Vali Khuluflu, Koroglu, Koroglu-Study, Collecting, Translation

169

HÂCE MUHAMMED LUTFÎ`NİN NİN HAYATI VE EDEBİ ŞAHSİYETİ

Lale BEDİROVA (ŞABANOVA)*

ÖZ

Her bir sancıdan doğuş beklenemez. Fakat her doğuşun bir sancısı vardır. En büyük doğuş olan “büyük insan” doğuşunun da bir sancısı vardır ve o sancının ismi ıstıraptır. Güneşin kavurucu sıcakları meyveleri olgunlaştırması gibi, cemiyet ıstırapları da büyük insanları öyle olgunlaştırır. İşte Muhammed Lutfî de, Osmanlı devletinin siyasi, içtimai açıdan oldukça en sancılı ve ızdıraplı yıllarında dünyaya gelir. Alvar İmamı veya Efe Hazretleri olarak tanınan Muhammed Lutfî, 1868-1956 yılları arasında yaşamış olup Erzurum`un yetiştirdiği mürşid, mutasavvıf, âlim ve bilge bir şahsiyettir. Muhammed Lutfî`nin babası Hâce Hüseyin Efendi`den tahsil alması, Bitlis`e giderek Küfrevi`ye intisap etmesi, Hasankale ve Dinarkom`da imamlık yapması onun hayatının dönüm noktalarını oluşturur. Zahidâne bir ömür sürmüş olan Muhammed Lutfî, bu hayat tarzına rağmen asla toplumdan kopmamış günlük hayatını hep Erzurumlu`larla iç içe yaşamıştır. Muhammed Lutfî, hayatı boyunca ilmi yeteneği ve güzel ahlakıyla herkesin takdirini kazanmıştır. Onun yegâne eseri şiirlerini ihtiva eden “Hulâsatül- Hakâyık ve Mektûbat-ı Hâce Muhammed Lutfî” isimli eseridir.

*Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Folklor Enstitüsü, doktora öğrencisi.

170

Muhammed Lutfî`nin Divân’ı hece vezninin ve aruzun çeşitli kalıplarıyla yazılmış çok sayıda şiir, bir mir`âciye ve bir mevlid ihitva eden, dinî ve tasavvufî muhtevalı bir eserdir. Muhammed Lutfî`nin şiirleri toplumun her kesiminden, hemen her insanın anlayabileceği şekilde, sade ve samimi bir dille kaleme almıştır. Üslubu samimi olan bu şiirler, işledikleri konular itibariyle de, mücevher çeşitliliği ve kalitesi bakımından son derece kıymetli bir hazine görünümündedir.

Anahtar Kelimeler: Divan, Muhammed Lutfi, Erzurum, Şiir, Tasavvuf

LIFE AND LITERARY HERITAGE OF HACE MUHAMMED LUTFİ

Lale BEDİROVA (ŞABANOVA)

ABSTRACT

Birth can not be prevented by any pains. There is only one birth pang. There is also the pinnacle of the birth of the “great man”, which is the largest birth, and the name of that genus is suppressed. As the sun rises the curves of the curls, it is also possible to kill large people. Muhammed Lutfî is also born during the Ottoman Empire's political, social and political years. Muhammed Lutfi, also known as Alwar Imam or Efe Hazrat, is a Muslim, educated, die-hard man who grew up in Erzurum between 1868 and 1956. The education of Muhammed Lutfi's grandfather Hace Hussein Efendi, his departure to Bitlis, his conversion to Imam in Hasankale and Dinarkom are the turning points of his life. Muhammed Lutfî, a lifelong zahidane, has lived his life with his Erzurumlu, a daily life that has never been lost from the public. Muhammed Lutfî has earned the admiration of everyone with his scientific ability and good manners throughout his life. The masterpiece of his masterpieces is “Hulâsatul-Hakayik and Hace Muhammed Lutfî.” Muhammed Lutfi's Divan is a poem, a mirage, and a mega-devotee, a religious and mystical masterpiece, composed in a variety of syllables written with a variety of syllables and descriptions. The poems of Muhammed Lutfi have been written in a simple and intimate language, in a way that anyone can understand, from any part of the collection. These poems, which are stylish in style, are a treasure trove of endeavors in terms of customer care and convenience, despite the loss of cones.

171

Key Words: Divan, Muhammad Lutfi, Erzurum, Poetry, Mysticism

AKADEMİK HƏMİD ARASLI TƏDQİQATLARINDA İMADƏDDİN NƏSİMİ YARADICILIĞI

Vüsal SƏFİYEVA*

XÜLASƏ

Azərbaycanın dahi söz ustadları Xaqani Şirvani, Nizami Gəncəvi, İmadəddin Nəsimi, Məhəmməd Füzuli, Molla Pənah Vaqif və digər klassiklərimizin bu qədər böyük uğur qazanmasının əsas səbəblərindən biri mənsub olduqları xalqın zəngin folklor yaradıcılığından məqsədəuyğun şəkildə bəhrələnə bilmələri ilə əlaqədardır. Həmid Araslının yaradıcılıqlarına sıx-sıx müraciət etdiyi bu böyük sənətkarların əsərlərinin tarixin hər bir sınağa sinə gərərək, bütün dövrlərdə aktuallığını qoruya bilməsi və daim müasir olması önəmli ölçüdə bu faktorla bağlıdır. Məqalədə akademik Həmid Araslı tədqiqatlarında böyük Azərbaycan şairi İmadəddin Nəsiminin yaradıcılığı araşdırılır.

Açar Sözlər: Xalq Şeiri, Aşıq, Qəzəl, Araslı, Nəsimi

*. f.ü.f.d. AMEA Folklor İnstitutunun aparıcı elmi işçisi

172

IMADADDIN NASIMI’S ACTIVITY IN THE INVESTIGATIONS OF ACADEMICIAN HAMID ARASLI

Vüsal SƏFİYEVA

SUMMARY

One of the main reasons for such a great success of our great masters of speech Khagani Shirvani, , , Mohammed Fuzuli, and other classics of Azerbaijan is connected with the purposeful use of the rich folklore of the people they belong to. This factor is largely due to the fact that the works of these great artists, with which Hamid Arasli applied closely to his works, are able to keep his actuality at all times and to be constantly modern by trying every test of the history. In the article the great Azerbaijani poet Imadaddin Nasimi’s activity is investigated in the academician Hamid Arasli’s researches.

Key Words: Folk Poem, Ashug, Ghazal, Nasimi, Arasli

173

“TAHIR VƏ ZÖHRƏ” DASATANININ BƏDII-POETIK XÜSUSIYYƏTLƏRI

Nurlana RAMAZAN QIZI MƏMMƏDOVA*

ÖZ

“Tahir və Zöhrə” dastanının dilində bədii xüsusiyyətlər digər məhəbbət dastanlarımızda olduğu kimi, əsasən, pеrsоnajların hissi aləmini, duyğularının və düşdükləri halların bədii ifadə fоrmasıdır və bu halda poetik fiqurlar sözlərin anlamını qətiyyən dəyişmir, sadəcə onların sintaksis quruluşuna təsiredir və bilavasitə dastandakı şeirlərin dil zənginliyi, şifahi xalqədəbiyyatının özünəməxsus forma komponentlərindən qidalanma onun hər bir misrasında açıq-aydın şəkildə sezilməkdədir. Kəlmələrin sıralanmasında, fikrin təkmil ifadə edilməsində hiss edilən lirik səliqə- sahman poetik nümunələrin məğzinin yüksək bədii çalarla acılmasını təmin edir. “Tahir və Zöhrə” dastanının şeirləri belə bir qənaətə gəlməyə əsas verir ki, burada fikir və duyğularının səciyyəsi dil materialından yüksək səviyyədə istifadə edilmə bacarığından, ustalığından qaynaqlanır. Dastanın obrazlarının fikri və hissi mənzərəsi bədii nitqində gerçəkləşir, öz əksini obrazların hazırcavablığında tapır. Bu hal dastanın, demək olar ki, bütün variantlarında təkrarlanır. Bu bədii xüsusiyyətlər dastanın ustadnaməsindən başlayaraq, qafiyə sistemində, şeir şəkillərində, bədii ifadə vasitələrində bütünlüklə özünü göstərir.

Açar Sözlər : Tahir, Zöhrə, Bədii, Dastan, Ifadə, Şeir, Xüsusiyyət, Fikir

*. AMEA, Folklor İnstitutunun elmi işçisi , [email protected]

174

THE ARTISTIC AND POETIC FEATURES OF THE EPIC “TAHIR AND ZOHRA”

Nurlana RAMAZAN QIZI MƏMMƏDOVA

ABSTRACT

The artistic features in the language of the epos “Tahir and Zohra” as in other love eposes, are mainly the form of the artistic expression of the world of feelings, and situations they fall and in this case, the poetic figures do not change the meaning of words absolutely, they simply affect their syntactic structure and the language richness of the poems directly in the epic, nutrition from the components of oral folk literature of its own form are clearly visible in every verse of it. In the order of words, the lyrical neatness which is felt in the perfect expression of the idea, provides the opening of the essence of the poetic samples with the high artistic shades. The poems of the epos “Tahir and Zohra” give the reason to come to such conclusion that the characteristic of thoughts and feelings here are sourced from the ability and mastery of the using language material at a high level. The idea and sense of the characters of the epos are realized in the artistic speech and reflected in the witchcraft of the characters. This case is repeated in almost all variants of the epos. These artistic features begin with the introduction part of the epos and show themselves entirely in the system of rhyme, poetry and the artistic means of expression.

Key Words: Tahir, Zohra, Artistic, Epos, Expression, Poem, Character, Thought

175

NAXÇIVAN MUXTAR RESPUBLİKA KİTABXANALARINDA ELEKTRON KATOLOQ VƏ İNNOVASİYA TEXNOLOGİYALARININ İNKİŞAFI

Nəzakət RIZA QIZI İSMAYİLOVA*

ÖZ

Bu elmi məqalədə aparılan araşdırmalar göstərir ki, Naxcıvan Muxtar Respublikasında kitabxanalarda elektron katoloqun sənəd dövriyyəsi dayanıqlı və davamlı inkişafın möhkəmləndirilməsi mövcud təcrübəyə əsaslanaraq yeni texnologiyaların, ideyaların, biliklərin müxtəlif sahələrinə tətbiq edilməsinə yönəlmişdir. Ölkəmizin inkişafı üçün olduqca əhəmiyyətli rola malik olan bu mühüm prosesdə dövlət tərəfindən diqqət artırılır, bu sahənin inkişafına xüsusi əhəmiyyət verilir. Təsadüfi deyil ki, Azərbaycanın son illər artan maliyyə imkanları ölkə rəhbərliyi tərəfindən innovasiya texnologiyalarının inkişafına xidmət edən təhsil və elm sahələrinə diqqətin artırılması ilə müşahidə olunur.

Açar Sözlər: Naxçıvan, Elektron, Kitabxana, Informasiya, Inkişaf

*. Naxçıvan Müəllimlər İnstitutuFilologiya üzrə fəlsəfə doktoru,dosent.Email:nezaket.ismayı[email protected]

176

THE IMPROVEMENT OF INNOVATION TECHNOLOGY AND ELECTRONIC CATALOG IN THE LIBRARIES OF NAKHCHIVAN AUTONOMOUS REPUBLIC

Nəzakət RIZA QIZI İSMAYİLOVA

ABSTRACT

The research in this scientific article shows that the improvement of sustainable and continuum development, document turnover of electronic catalog in the libraries of Nakhchivan Autonomous Republic refers to the application of different fields of knowledge, ideas and technology. Lately increasing financial opportunities of Azerbaijan have been focused by the government and it results the enhancement of education and science in this field. The special consideration is given to this field and the improvement of this field that plays an utmost important role for our country.

Key Words: Nakhchivan, Electronic, Library, Information, Improvement

177

ÜÇ ƏSR HİNDİSTANDA HÖKM SÜRƏN TÜRK DÖVLƏTİ: BÖYÜK MOĞOL İMPERİYASI

Leyla PİRİMOVA*

ÖZ

Hindistan miladdan əvvəlki dövrlərdən başlayarq türklərin bir çox hakimiyyətlər qurmuş olduqları mühüm bir ölkədir. Bu torpaqlardakı türk sülalələrinin hakimiyyəti XIX əsrin ortalarında ingilis istilasına qədər 850 ildən artıq davam etmişdir. Moğol imperiyanın qurucusu olan Babur Teymur xanın nəvələrindəndir. Türküstandakı Teymur oğullarının hakimiyyət uğrunda bir-biri ilə apardıqları mübarizədə Özbək xanı Şeybani xana məğlub olunca Babur Kabili tutub Əfqanıstana yerləşdi və özünü hökmdar elan etdi. Daha sonra atalarının yolunu tutaraq cənuba Hindistana doğru səfərlər etdi. Feodal dağınılığı yaşayan Hindistanda mərkəzi bir dövlət yox idi. Artıq Osmanlıların yardımı sayəsində topla tanış olan Babur şah topçu birliyi yaratdı, tüfəng əldə edərək fillərinə güvənən racalara qalıb gələrək Aqra şəhəri paytaxt olmaqla Əfqanıstan və Şimali Hindistanı əhatə edən böyük bir imperiya yaratdı. Baburdan sonra taxta çıxan Əkbər, Cahangir, Şah Cahan, Aləmgir dövründə imperiya daha da genişləndi və gücləndi. Hindistanda mərkəzidən idarə olunan vahid bir dövlət idarə sistemi yaratdılar. İmperiya 1707-ci ilə qədər ən yüksək və qüdrətli çağlarını yaşadı. Bundan sonra bəzi yerlərdə baş verən üsyanlar getdikcə çoxalmağa başladı. Böyük Moğol imperiyası yavaş-yavaş çökməyə başladı. Avropaların xüsusi ilə də ingilisləri burada fəaliyyət göstərdiyi şirkətləri ölkəni öz əllərinə aldılar. Hindistanda böyük bir qüvvəyə çevrilən ingilislər baş vermiş üsyanların qarşısına alaraq hakimiyyəti ələ keçirdilər və imperiya dağıldı. Dünyanın yeddi möcüzəsindən biri hesab olunan eşq incisi Tac Mahal məhz bu imperiyanın zamanında tikilmişdir.

Açar Sözlər: Hindistan, Babur, Türk, Imperiya, Fəth, Mədəniyyət

*. AMEA Nizami Gəncəvi adına Ədəbiyyat İnstitutu [email protected]

178

THE TURKIC STATE REIGNING FOR THREE CENTURIES IN INDIA: THE GREAT MONGOL EMPIRE

Leyla PİRİMOVA

ABSTRACT

India is an important country from the earliest BCs where the Turks have established many governments. The power of the Turkic dynasties in these lands continued for more than 850 years until the British conquest in the middle of the 19th century. Babur is one of Timur Khan’s grandchildren who was the founder of the Mughal Empire. As soon as Babur was defeated by Shaybani, an Uzbek Khan in the struggle for power between Timur’s sons in Turkestan, he captured Kabul, settled in Afghanistan, and declared himself a ruler. Later, following his father's footsteps, he travelled to south – to India. India, which lived in the feudal federal inconsistency, did not have a central state. Thanks to the Ottomans, Babur discovered a gun and formed a royal artillery community and by acquiring rifles he defeated the Rajals who relied on their elephants, created a vast empire with the capital city Agra that spread over Afghanistan and North India. After Babur, during Akbar, Jahangir, Shah Jahan, and Alamgir’s ruling period , the empire expanded and strengthened. They created a centralized government system in India. The empire reached the peak of its power until 1707. After that, revolts in some areas began to increase in number. The great Mughal Empire slowly began to collapse. The Europeans, in particular British companies operating there assumed the power in the country. The British that had become a powerful force in India suppressed the revolt and seized the power, and the empire collapsed. Taj Mahal, the pearl of love, considered one of the seven wonders of the world, was built during this empire.

Key Words: India, Babur, Turk, Empire, Conquest, Culture

SMOMPK MƏCMUƏSİNDƏ DƏRC OLUNAN AZƏRBAYCAN ATALAR SÖZLƏRİ HAQQINDA

179

Aynur HÜSEYNOVA8

ÖZƏT

XIX əsrin 20-ci illərində çar Rusiyası tərəfindən imperiyanın tərkibinə qatılan Qafqaz xalqlarını daha yaxından tanımaq və rahat idarə edə bilmək üçün bu xalqların tarixi, dili, həyat tərzi, adət-ənənələri, folkloru, ədəbiyyatı, etnoqrafiyası və s. öyrənilməyə başlandı. Bu istiqamətdə çar- genaral qubernatorluğu fəaliyyətə başlayaraq müxtəlif tədbirlər gördü. Az müddət sonra Tiflisdə rus dilində bir sıra mətbu orqanları yaradıldı. 1881-ci ildə Tiflisdə Qafqaz Tədris İdarəsi tərəfindən rus dilində çap olunan SMOMPK (“Qafqaz əraziləri və xalqlarının təsvirinə dair materiallar toplusu”) məcmuəsi bunlardan ən mühümü oldu. Məcmuə Tiflisdə K.Kazlovskinin mətbəəsində Lopatinskinin redaktorluğu ilə nəşr olunurdu. 1881-1929-cu illər arası çap olunan bu məcmuənin 46 sayı işıq üzü gördü. Topluda dərc olunan folklor nümunələrini yerli və rus ziyalıları, müəllimlər yazıya köçürür, rus dilinə tərcümə edirdilər. Bu böyük, gərgin, şərəfli işdə F.Köçərli, M.Mahmudbəyov, R.Əfəndiyev, S.M.Qənizadə, M.H.Vəzirov, T.Bayraməlibəyov, A.Qiyasbəyov, H.Bağırov və s. 40 nəfər azərbaycanlı ziyalı və kənd müəllimləri ilə yanaşı N.Kalaşev, K.Nikitin, P.Vostrikov, P.Zelinski, B.Veniaminov, Q.Potanin, A.Zaxarov, A.Yakimov, A.Kalaşev, V.Yemelyanov və digər rus ziyalılarının da böyük əməyi olub. XIX əsrin sonlarından başlanaraq xalq ədəbiyyatı nümunələrimizin toplanaraq rus dilinə tərcümə edilib rus mətbu orqanlarında nəşr olunması şifahi xalq ədəbiyyatımızın bir sıra janrları haqqında ilkin təsəvvür yaratdı. Redaksiyaya göndərilən bütün janrlara aid folklor materialları topluda dərc edilirdi. Topluda yer alan janrlardan biri də Azərbaycan atalar sözləridir. Atalar sözləri və məsəllər SMOMPK məcmuəsinin 1881-ci il 1-ci, 1882-ci il 2-ci, 1894-cü il 18-ci və 19-cu, 1899-cu il 24-cü, 1904- cü il 34-cü nömrələrində dərc edilmişdir.

Açar Sözlər: SMOMPK Məcmuəsi, Atalar Sözləri, Folklor Nümunələri, Folklorşünaslıq, Tərcümə

ABOUT AZERBAIJANI PROVERBS PUBLISHED IN SMOMPK COLLECTION

Aynur HÜSEYNOVA

ABSTRACT

8 Dos. Dr., AMEA Folklor İnstitutu, Azərbaycan, [email protected]

180

In order to know and to rule easily the Caucasian peoples who joined the Empire by Tsarist Russia in the 20s of the 19th century the history, language, lifestyle, customs, traditions, folklore, literature, ethnography of these peoples began to be investigated. The Tsar-general governor’s office beginning to the action took various measures in this direction. Later a number of Russian-language printing houses were established in Tbilisi. In 1881 the journal SMOMPK (The collection of materials on the description of the Caucasian territories and peoples) published in Russian by the Caucasus Education Department in Tbilisi was the most important one. The journal was published in the printing house of Kazlovsky under the editorship of Lopatinsky in Tbilisi. Forty six numbers of that journal were published during 1881-1929 years. The local and Russian intelligentsia, teachers transferred folklore samples published in the collection to the writing and translated into Russian. In this great, magnificent, glorious work about 40 Azerbaijanian intelligentsia and village teachers such as F.Kocharli, M.Mahmudbeyov, R.Afandiyev, S.M.Ganizade, M.H.Vezirov, T.Bayramalibeyov, A.Giyasbeyov, H.Bagirov, the Russian intellectuals such as N.Kalashev, K.Nikitin, P.Vostrikov, P.Zelinski, B.Veniaminov, Q.Potan, A.Zakharov, A.Yakimov, A.Kolashev, P.Vostrikov, P.Zelinski, B.Veniaminov, G.Potanin, A.Zakharov, A.Yakimov, A.Kalashev, V.Yemelyanov and others worked a lot. Starting from the end of the 19th century the collection of samples of folk literature and translation into Russian and publication in Russian press created a preliminary idea about a number of genres of our oral folk literature. Folklore materials of all genres sent to the editorial office were published in the collection. One of the genres in the collection is Azerbaijani proverbs. Proverbs and sayings were published as the followings: in the first edition of SMOMPK in 1881, the second edition in 1882, the 18th and the 19th editions in 1894, the 24th edition in 1899, the 34th edition was published in 1904.

Key Words: Journal SMOMPK, Proverbs, Folklore Samples, Folklore-Study, Translation

TÜRKİYE’DE GERÇEKLEŞTİRİLEN AVRUPA BİRLİĞİ EĞİTİM PROJELERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN ANALİZİ

Dr. Öğr. Üyesi Rahman ÇAKIR - Dr. Öğr. Üyesi Sayım AKTAY

ÖZ

Dünyadaki çeşitli kurum ve kuruluşlar özgün ürünler ortaya koyma ve birtakım sorunların çözümünün yanı sıra kuramsal ve uygulamalı çalışmalar da gerçekleştirmek için projelerin

181 yapılmasına destek sunmaktadır. Türkiye’de destek bulan proje türlerinden birisi de Avrupa Birliği projeleridir. Avrupa Birliği projeleri Avrupa Birliği’nin katılım öncesi süreçte henüz aday ya da potansiyel aday olan ülkelere destek olmak üzere sağlamış olduğu fonlardır. Bu süreçte özellikle bu ülkelerin Avrupa Birliği’ne üye olmasına katkı sağlayacak projeler destek bulabilmektedir. Ayrıca, Avrupa Birliği tarafından sağlanan bu proje desteklerinde, araştırmacı ve akademisyenlere ilgili projeyi gerçekleştirebilmek için önemli miktarda ekonomik destekler de sağlanabilmektedir.

Bu araştırmanın amacı, Türkiye’de gerçekleştirilmiş olan Avrupa Birliği projelerinden eğitim alanında olanları çeşitli değişkenler açısından analiz etmektir. Araştırma nitel bir çalışma olup araştırmadaki verilerin analizi için doküman analizi tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırma 2019-2020 eğitim öğretim yılının güz döneminde gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda, Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA: Instrument for Pre-accession Assistance) kapsamında Türkiye’de gerçekleştirilen projeler resmi sitesi üzerinden elde edilerek incelenmiş ve eğitim boyutunda olanlar ayıklanmıştır. Sonrasında, bu projeler eğitimin hangi boyutunda oluşturulduğu, projenin yapıldığı il, kim tarafından yapıldığı, ne zaman yapıldığı, ne kadarlık bir proje desteği aldığı, kaç yıllık bir süreç aldığı, tamamlanma durumu gibi değişkenler bakımından analiz edilmiştir. Sonrasında, araştırma bulguları araştırmanın amaçlarına uygun olarak sistematik bir biçimde sunulmuştur. Ayrıca araştırma bulguları bağlamında öneriler getirilmiştir.

Anahtar Sözcükler: Avrupa Birliği, Projeler, Eğitim, Analiz, Türkiye

ANALYSIS OF EDUCATION RELATED PROJECTS FUNDED BY THE EUROPEAN UNION IN TURKEY FROM VARIOUS CHANGEABLES

Rahman ÇAKIR - Sayım AKTAY

ABSTRACT

Many institutions and foundations in the world provide support for both theoretical and application projects in order to produce original products and help the solution of some problems. One of the Project types finding support in Turkey is European Union prjects, which are funds

182 provided for the support of countries either a direct or potential candidate for integration with European Union. In such projects, funded by the European Union, there are significiant amounts of financial help provided for researchers and academicians so that they can complete their projects.

The aim of this study is to analyse the education related projects funded by the European Union in Turkey from various changeables. The research is a qualitative one, and the analysis of the received data is carried out through document analysis technique. This research was carried out in the fall semester of the 2019-2020 educational year. In accordance, the projects conducted in Turkey within IPA (Instrument for Pre-accession Assistance) are received from the official site and those related to education are classified. Later, these projects are analysed in accordance with such criteria as “on what level of education they are formed”, “the provinces where they are conducted”, “by whom they were conducted”, “when they were conducted”, “how much financial support they received”,” how long they lasted”, and “whether they were finalised or not”. The findings of the research are systematically analysed as regards the objectives. In addition, some proposals are made in line with the findings.

Key Words: European Union, Projects, Education, Data Analysis, Turkey

LİSE ÖĞRENCİLERİNDE AİLEDEN ALGILANAN SOSYAL DESTEK İLE DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

Dr. Öğr. Üyesi Rahman ÇAKIR - Dr. Öğr. Üyesi Levent YAYCI

ÖZ

Bu çalışmada lise öğrencilerinde aileden algılanan sosyal destek ile durumluk ve sürekli kaygı düzeylerinin cinsiyet ve sınıf düzeyi değişkenlerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı belirlenmeye çalışılmış, aileden algılanan sosyal destek ile durumluk ve sürekli kaygı düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiş ve okullarda rehberlik hizmetlerinden en üst düzeyde sorumlu olan okul yöneticileri ile okul psikolojik danışmanlarının işbirliği içerisinde yapabilecekleri çalışmalar tartışılmıştır. Çalışmanın örneklemini Türkiye’nin Giresun şehrindeki iki liseden123’ü kız, 127’si erkek olmak üzere 250

183

öğrenci oluşturmuştur. İlişkisel tarama modelinin kullanıldığı çalışmada veri toplama araçları olarak Aileden Algılanan Sosyal Destek Ölçeği ve Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri kullanılmıştır. Verilerin analizinde bağımsız grup t testi, tek yönlü varyans analizi ve Pearson momentler çarpımı korelasyon katsayısından yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda, aileden algılanan sosyal destek ile durumluk ve sürekli kaygı düzeylerinin cinsiyet düzeyine göre kız öğrenciler lehine farklılaştığı görülmüştür. Aileden algılanan sosyal destek düzeyinin sınıf değişkeni açısından 3. sınıf öğrencileri lehine farklılaştığı, durumluk kaygı açısından 4. sınıf öğrencilerinin kaygı düzeylerinin 1. ve 2. sınıf öğrencilerinin kaygı düzeylerinden anlamlı derecede yüksek olduğu ve 3. ve 4. sınıf öğrencilerinin sürekli kaygı düzeylerinin 1. ve 2. sınıf öğrencilerinden anlamlı derecede yüksek olduğu da araştırmanın bulguları arasındadır. Araştırmada aileden algılanan sosyal destek ile durumluk kaygı arasında çok düşük, aileden algılanan sosyal destek ile sürekli kaygı arasında negatif yönlü yüksek ilişki görülmektedir. Araştırma bulguları ilgili literatür ışığında yorumlanıp tartışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Aileden Algılanan Sosyal Destek, Durumluk Kaygı, Sürekli Kaygı, Lise Öğrencisi

ANALYSIS OF SOCIAL SUPPORT FROM FAMILIES AND CONTINUOUS WORRY AND CASUAL WORRY LEVELS AMONG HIGH SCHOOL STUDENTS

Rahman ÇAKIR - Levent YAYCI

ABSTRACT

In this study, whether social support from families and continuous worry and casual worry levels change according to sex and class level parameters is tried to be determined. The correlation between social support from family and continuous worry and casual worry levels is examined. In addition, the solutions and steps that can be taken by the school administrators and psychological consultans, who are on the top of consultancy in schools, are discussed. The example of the study is comprised of 250 students, 123 female and 127 male, from two high schools in Giresun. In the study based on correlational screening model, Social Support from Family Scale and Continuous and Casual Worry Inventory are used as data collection tools. In the analysis of data, free group t test, mono

184 dimensional variant analysis and Pearson moments multiplication correlation are used. In the results of the study, it is seen that the social support from families and casual and continuous worry levels are highe among females when compared to those of males. Among the findings of the study are from the point of view of class variable, social support from families is higher for 3rd classes; of casual worry variable, the worry levels of 4th grade students are significantly higher than those of 1st and 2nd grades; of continuous worry variable the worry levels of 4th grade students are significantly higher than those of 1st and 2nd grades. In the study, a very low correlation between social support from families and casual worry levels is determined, whereas there is a nagative high correlation between social support and continuous worry levels. The findings of the study are interpreted and discussed in the light of related literature.

Key Words: Social Support From Families, Casual Worry, Continuous Worry, High School Students

Fonetikin Orfografik Ve Orfoepik İle Bütünleşik Öğretiminin Teorik- Metodolojik Temelleri Üzerine

Dr. Cafarova NABAT

ÖZ

Fonetik öğretimi sürecinde öğrenciler ses ve harf kavramlarını anlarlar. Ses ve harf kavramlarının incelenmesi doğrudan yazım ve yazımla bütünleşmiştir. Sesbilimden öğrenilen ses ve harf arasındaki ilişki, ilk olarak orfografi ile orfoepi arasındaki ilişkiyi ve daha sonra özünde doğru yazım ve telaffuz arasındaki ilişkinin çalışılmasını sağlar. Fonetik üzerine teorik ve metodolojik bilginin öğrencilere öğretilmesi, sesbilgisinin etkinliğini arttırır.

185

Öğretmen Azerbaycan dilinde ses ile harf arasındaki farkı izah edirken 32 harf ve 34 ses (ve ya 44) olduğunu vurğulayır. Eğer öğretmen bütün bu sesleri görsel olarak öğrencilere özümsemezse, sadece ses ve harfleri değil, diğer fonetiği de öğretemez. Eğer sesli harfler (a, u, e, e, e, i, ö, ü) türlerine göre (kalın-ince, açık-kapalı, dudaklanan, dudaklanmayan) öğrencilere öğretilmezse, çalışmalar vasıtasıyla alışkanlığa çevrilmese öğrenciler heceleri, vurgunu, uyumu, eklerin 2 veya 4 türünü vb. anlamayacaklar. Ayrıca,öğrencilerin ünsüzlerin yazılışına ve telaffuzuna ait orfografik ve ortoepik yazım kurallarını bilmeleri daha sonraki eğitim yıllarında başarılı olmalarına yardımcı olacaktır. Fonetiğin orfografi ve orfoepi ile bütünleşik eyitimi dersin etkisine katkıda bulunur. Bu bilgi alanları birbirinden izole edilmez, aksine birbirlerini tamamlar ve doğruluğunu sağlar.

Açar Sözlər: Fonetika, Orfoqrafiya Və Orfoepiya, İnteqrasiya, Nəzəri-Metodik Əsaslar

ABOUT A METHODICAL PRACTICAL BASIS OF INTERRELATION SPELLING AND ОРФОEПИKAL WITH PHONETICS

Cafarova NABAT

ABSTRACT

Smallest unit of speech are sounds. The basic theme of phonetics is made by(with) sounds and letter. In this aspect the schoolboys gradually begin to understand and to perceive concepts of sounds and letters, and their interrelation with phonetics. Mutual relation between sounds and letters are inseparably connected to spelling and орфоeпиkal. The interrelation of phonetics with spelling and орфоeпиkal during training till now was not the special object of research. Now interrelation of phonetics with spelling and орфоeпиkal in initial classes plays the large role and is characterized by the following: "during training the interrelation between

186 phonetics with spelling and орфоeпиkal increases a degree of preparation of the schoolboy and directs them on correct spelling and pronunciation. "creates conditions for more precise understanding of the letters both sounds and difference between them. And it further serves the reason for the further study of written and oral speeches and presence of distinctions between spelling and орфоeпиkal During training the creation of association of a correct pronunciation and spelling is estimated as the important condition. From this point of view the training of phonetics plays the important role in training all rate of grammar. In the school program the large place is given to interrelation between phonetics and spelling and has practical meaning of training. Key Words: Phonetic, Communication(Connection) Between Spelling And Орфоeпиkal, Methodical-Practical Basis

ALEVİ-BEKTAŞİ TASAVVUFUNDA VE DEYİŞLERİNDE “KANDİL VE ÇERAĞ”

“LIGHT AND CANDLE” IN ALEVITE-BEKTASHI MYSTICISM AND HYMNS

Necdet KURT

ÖZ

Alevi inancında ve kültüründe önemli bir yere sahip olan “Çerağ” nuru temsil eder. Farsça bir kelime olan Çerağ, T.D.K. sözlüğünde mum, kandil, lamba vb. ışık veren araç olarak tanımlanmıştır. Alevi-Bektaşi tasavvufunda ise karşılığı Güneş, ışık ve nur ’dur. Çerağ, Alevi inancında Yol gösterici, Rehber, Kılavuz, bunların toplamı olarak da Hakk’ın varlığına delil olarak anlamlandırılır. Aslında sembol ve gerçek bu bağlamda birleşmiş durumdadır. Zira zahirde karanlıkları aydınlatan ışık, batında da ilâhî yolu aydınlatmaktadır. Alevi inancına göre nur yaratılışın

187 evvelidir, İnanışa göre Âlem-i ummanda yeşil bir kandil vardır. Bu kandilin içindeki nur Muhammet- Ali nurudur, kâinatın, bu nur ’un hürmetine yaratıldığına inanılır. Nur (Çerağ) Alevi inancında aynı zamanda, sürekliliği temsil eder, çünkü nur yaratılıştan önce vardı ve sona kadar da var olacaktır. Işık karanlıkları aydınlatıcıdır, ilimdir, irfandır, yaşamın kaynağıdır, ışık olmazsa yaşam da olmaz.

Bu bildiride Alevi-Bektaşi’ler için “Çerağ” kavramının ne ifade ettiği, oniki hizmetteki yeri, günümüzdeki uygulamaları ve geçişte iz bırakan alevi ozanların, âşıkların, şairlerin şiirlerinde nasıl işledikleri incelendi.

Anahtar Kelimeler: Alevi-Bektaşi, Çerağ, Kandil

OSMANLI-RUS SAVAŞLARININ 16. YÜZYILDA KAFKASYA’DA İLK BAŞLANGICI VE SONUÇLARI

Levent ÜNAL

ÖZ

Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasındaki mücadele ilk olarak 16. yüzyıl sonlarında Kafkasya’da başlamıştır. Mücadele alanı 17. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Avrupa topraklarına yayılmış, 18. yüzyılda mücadele Kırım ve çevresinde yoğunlaşmıştır. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım’ın kaybedilmesiiki devlet arasındaki mücadelede Rusya’ya bariz üstünlük sağlamıştır. Nitekim bundan sonra yapılan muharebelerde Rusya hem Balkanlar, hem de Kafkasya’da hâkimiyet alanını daha da genişletmiştir. Rusya üzerine yapılan ilk sefer 1569 Astarhan Seferi’dir. Astarhan Seferi Kanuni’nin son dönemlerinde gündeme gelmesine karşın 1566’da tahta çıkan II.Selim’in hükümdarlığının ilk

 Dr. Öğretim Üyesi, Başkent Üniversitesi, [email protected], [email protected]

188 döneminde uygulanmıştır. Sefer kararının alınmasında,Hive ve Özbek Hanlarının Osmanlı Padişahı’ndan Ruslara karşı harekete geçilmesi yönündeki resmi müracaatları ile Nogay mirzalarının böyle bir sefer açılması halinde Kazan ili dâhil bütün İdil boyu ahalisinin Ruslara karşı ayaklanacağı, dolayısıyla seferin kolay olacağı yönündeki vaatleri de etkili olmuştur. Sefer planlanırkenharekât esnasında önce Don (Ten) ve Volga (İtil/İdil) nehirlerinin birbirine en çok yaklaştıkları yerde, bu iki nehri birbirine bağlayacak bir kanal kazılması, bu suretle küçük çaplı gemilerin Karadeniz’den Hazar Denizi’ne nakledilmesi düşünülmüştür. Sonra Astarhan’ın ele geçirilmesiyle Kafkasya’nın ve Hazar’ın kuzeyden kontrolünün sağlanarak Rusların ilerleyişinin önünün kesilmesi hedeflenmiştir.Ancak seferin uygulanması planlandığı gibi olmamıştır. Yeterince keşif ve hazırlık yapılmadan başlatılan sefer başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu bildiride, Osmanlı İmparatorluğunu tarihte Rusya ile karşı karşıya getiren gelişmeler incelenecek ve Rusya’ya karşı 16. yüzyılda yapılan ilk seferin sonuçları değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı-Rus Savaşları, Kafkasya, Hazar Havzası, Sokollu Mehmet Paşa, Don (Ten) ve Volga (İtil/İdil) Kanalı Projesi, Astarhan (Astrahan) Seferi

THE BEGINNING AND RESULTS OF THE OTTOMAN-RUSSIAN WARS IN THE CAUCASUS IN THE 16TH CENTURY

Levent ÜNAL

ABSTRACT

The struggle between the Ottoman Empire and Russia first began in the Caucasus in the late 16th century. The area of struggle spread to the European territories of the Ottoman Empire in the 17th century, and the struggle concentrated in the Crimea and its surroundings in the 18th century. The loss of Crimea with the Treaty of KüçükKaynarca in 1774 gave Russia an obvious advantage in the struggle between the two states. As a matter of fact, in the battles that followed, Russia expanded its area of domination both in the Balkans and the Caucasus. The first expedition on Russia was 1569 Astarhan Expedition. Although Astarhan Expedition came to the agenda in the last periods of Kanuni, it was implemented during the first period of the throne of II.Selim's reign. The official applications of the Hive and Uzbek khans to take action against the Russians from the Ottoman Sultan were effective in the decision of the campaign as well NogayMirzasstatements, if such an expedition was opened, all the Idil people, including Kazan

189 would rise against the Russians the expedition would be easy When the campaign was planned, during the operation, first of all, the Don (Ten) and Volga (Itil /Idil) rivers were close to each other, a channel connecting these two rivers would be excavated and thus small vessels would be transported from the Black Sea to the Caspian Sea. Then, with the capture of Astarhan, it was aimed to control the Caucasus and the Caspian from the north and to prevent the progress of the Russians. However, the implementation of the expedition was not as planned. The campaign, which was initiated without sufficient reconnaissance and preparation, was failed. In this paper, the developments that brought the Ottoman Empire against Russia in history will beexamined and the results of the first campaign against Russia in the 16th century will be evaluated.

Key Words: Ottoman-Russian Wars, Caucasus, Caspian Basin, Sokollu Mehmet Pasha, Don (Ten) and Volga (Itil / Idil) Channel Project, Astarhan (Astrakhan) Expedition.

AŞIQ PƏRİNİN MÜASİRLƏRİ-AŞIQ ZÜLFİYYƏ İBADOVANIN SƏNƏT YOLU

İlhame GESEBOVA*

ÖZ

Azərbaycan aşıq sənətində qadın aşıqlar hər zaman mühüm yer tutub. Bunu aşıqların repertuarında mühüm yer tutan dastanlar da sübutedir. Beləki, istər məhəbbət dastanları olsun, istərsə də qəhrəmanlıq dastanları, biz burada qadınları da əlində saz tutub söz qoşub, mahnı oxuyan görürük. Real həyatda da qadın aşıqlar hələ birneçə əsr bundan əvvəldə olub, bugün də vardır. Azərbaycan aşıq sənətində qadın aşıqlarının ilk nümayəndələrindən Ağabəyimağa, Aşıq Pəri, Aşıq Bəsti və onların müasirləri olan: Aşıq Pakizə Quliyeva, Aşıq Ulduz Quliyeva, Aşıq Kifayət, Aşıq Gülarə Azaflı, Aşıq Zülfiyyə İbadova, Aşıq Gözəl Kəlbəcərli, Aşıq Samirə, Aşıq Kəmalə, Aşıq Familə, Aşıq Rəfiqə və digər qadın aşıqları vardırki, günümüzdə Azərbaycan aşıq sənətini layiqincə yaşadırlar. 1984-cü ildə aşıqların IV qurultayından dərhal sonra, xalq şairi Hüseyn Arif, yazıçı Əzizə Cəfərzadəvə Narınc

*. Doç. Dr., AzərbaycanMilliElmlərAkademiyasiFolklorİnstitutu, [email protected]

190

Xatunun çox böyük fədakarlığı sayəsində "Aşıq Pəri" məclisi yaradılmışdır. Çox keçmirki, məclisin üvzləri Gürcüstan, Dağıstan, Türkiyədə də yayılmağa başlayır.

Anahtar Kəlimələr: Azərbayca, Aşıq, Saz, Qadın, Aşıq Pəri, Zülfiyyə

ASHUG PERI'S CONTEMPORARIES- ASHUG ZULFIYA IBADOVA ART PATH

İlhame GESEBOVA

ABSTRACT

Female ashugs have always played an important role in Azerbaijani ashug art. This is also illustrated by the epics that play an important role in the repertoire of ashugs. So, whether it be love epics or heroic epics, we see women singing and singing and singing. In real life, female ashugs existed centuries ago and still exist today. The first representatives of women's ashugs in Azerbaijan were Ashabeyimaga, AshigPeri, Ashig Bust and their contemporaries: AshigPakizaGuliyeva, AshugUlduzGuliyeva, AshugKifayah, AshugGulyaAzafli, AshigZulfiyaIbadova, Ashig Beautiful Kalbajarli, Ashug There are famously, Ashig's girlfriends and other female ashugs who live in Azerbaijan in the modern way. In 1984, immediately after the Fourth Congress of the Ashugs, the AshigPari Assembly was created thanks to the great dedication of the national poet Hussein Arif, writer Aziza Jafarzadeh and the Naring Line. It is not long before the members of parliament are beginning to spread in Georgia, and Turkey.

191

Key Words: Azerbaijan, Ashug, Saz, Female, Ashugperi, Ashigzulfiyye

HEYKEL SANATINA DİSİPLİNLER ARASI BİR YAKLAŞIM

Meysem SAMSUN

ÖZ

Başlangıçtan 20. Yüzyıla kadar, görsel sanat disiplinlerinin, birbirinden bağımsız olarak geliştiği görülür.Çünkü geleneksel yaratı boyutları ve yöntemleri sanat disiplinlerini modern çağın başlangıcına dek kesin sınırlarla ayırma eğilimi göstermiştir. Modernist içgüdüyle, her alan kendine özgü sınırları keşfe çıkarak pür (saf) hale gelmeye çalışmış; ancak, tahminlerin aksine, farklı alan ve türler her zaman birbirlerine müdahale etmiş; zamanla saf değil, çoğulcu (disiplinler arası) bir sanat algısı ortaya çıkmıştır. Özellikle modernizm sonrası heykel ve resim sanatı birbirlerinden beslenerek, kendilerine ait olmayan özellikleri sergilemeye başlamışlardır. Bu yaklaşım süreç içerisinde hem pratik hem de kavramsal açıdan disiplinlerin zenginleşmesine katkıda bulunmuştur. Bu makalede, muğlak alanın etrafında konuşlanan sanatçı üretimleri, kavramsal konstrüksiyonda ele alınarak, söz konusu disiplinlere katkıları irdelenmeye çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Heykel, Resim, Disiplinler Arası Sanat, Modernizm

192

AN INTERDISCIPLINARY APPROACH TO SCULPTURE ART

Meysem SAMSUN

ABSTRACT

From the begining to the 20th century, visual art disciplines developed independently of each other; because the dimensions and methods of traditional creation tended to delimit art disciplines until the beginning of the modern age. With its modernist instinct, each area has attempted to become pure by exploring its own boundaries; however, contrary to predictions, different areas and genres have always interfered with each other; over time, not a pure but pluralistic (interdisciplinary) art perception has emerged. Especially, the art of painting and sculpture after modernism began to exhibit their non- characteristic features by feding from each other. This approach has contributed to the enrichment of disciplines both practically and conceptually. Therefore, in the article, artist productions, which are located around the ambiguous area, have been studied for their contributions to these disciplines by reviewing conceptual construction.

Key Words: Sculpture, Painting, Interdisciplinary Art, Modernism

193

UYARCALIK İLE ÖZERKLİK ARASINDA GEZİNEN GÜNÜMÜZ SANATI

Doğan AKBULUT

ÖZ

Çağdaş sanat kavramı genellikle modernite ile ilişkilidir. Özellikle 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılı kapsar. Gerçek kavramını, insanı, doğayı ve toplumu dönemin felsefi, bilimsel ve siyasi özellikleri ile irdelemeye yöneliktir. Sosyal, ekonomik ve siyasi parçalanmışlık Avrupa ulusları arasında yaşanan küresel ölçekte pazardan pay kapma mücadelesi ve parçalanmışlığı beraberinde getirmişti. Bu durum savaşlara yol açsa da bilimsel ve düşünsel üretkenliğin önünü açmış ve birçok akım ortaya çıkmıştır. Farklılıklarına rağmen, dönemin akımları bir biçimde birbiriyle bağlantılıydı, çünkü en azından insan, doğa, toplum, çevre gibi ortak sorunlara eğilmekteydi. Bu akımlar geçmişin sanat anlayışlarından tam bir kopma anlamına gelmemekteydi, sadece gelenekten bir uzaklaşma ve biçem arama şeklindeydi. Ancak, yine küresel gelişmeler doğrultusunda kendine yeni ifade biçimleri arayan sanat bölgesel savaşlar, giderek etkin olan yeni siyasi aktörler, enerji hatlarının denetimi, otomotiv, elektronik, bilişim vb alanlardaki rekabet dolayısıyla geçmişin tüm sanatsal ifade biçimlerinden büyük bir kopuş yaşamıştır. Aynı anda geçmişin mirasını kullanan, fakat onları da değiştiren, dönüştüren ve geçersizleştiren bir yapı ortaya çıkmıştır. Postmodern şemsiye kavram altında incelenebilecek yeni sanat algısı, en genel anlamda taklit yerine yoruma dayanır. Renk, biçim ve kompozisyonda tutarlılık, gerçeklik, yansıtma, gösterme gibi usçuluğun yansımasından uzaklaşarak tutarsızlık, gerçekdışılık, parçalılık, yorumlama, abartma gibi kavramsallığa ve hatta anlamın parçalanmasına doğru evrilmiştir. Böylesi bir yenilik gerçekliği kırma, yabancılaştırma, melezleştirme

194 gibi işlevleri içinde barındırır. Yeni insan tipi ile yaşam tarzının tüketime, kimliksizliğe, bencilliğe, vahşi rekabete, zamanın tanrısallaştırılmasına, nesnenin kutsanmasına, maddenin insanın efendisi konumuna yükseltilmesine dayanan yenidünya düzeninin yansımasıdır. Bu bildiride, sanatın öznellik ile dönemin eğilimlerine göre uyarcalık arasındaki çelişkisine bu perspektiften bakarak bir yaklaşım sergilemek amaçlanmaktadır.

Anahtar Sözcükler: Sanat, Modernite, Postmodernite, Yeni İnsan, Özerklik, Uyarcalık

TODAY’S ART – A WANDERING BETWEEN CONFORMISM AND AUTONOMY

Doğan AKBULUT

ABSTRACT

The concept of contemporary art is often associated with modernity. It particularly covers the late 19th century and the 20th century. It aimed to examine the concept of reality, human, nature and society with the philosophical, scientific and political features of the period. The social, economic and political fragmentation brought about the struggle for global market share among European nations. Although this led to wars, it paved the way for scientific and intellectual productivity and many movements emerged as a result. Despite their differences, the movements of the time were somehow connected, because at least they were addressing common problems such as human, nature, society and the environment. These movements were not a complete break from the artistic conception of the past, but merely a departure from tradition and a search for style. However, again in line with global developments, art has experienced a major break with all artistic forms of the past due to regional wars, increasingly active political actors, control of power lines, competition in automotive, electronics, informatics, etc. A structure has emerged that uses the heritage of the past, but also changes, transforms and invalidates them at the same time. The new perception of art, which can be examined under the postmodern umbrella concept, is based on interpretation rather than imitation. It has evolved from the reflections of rationality, such as consistency, reality, reflection, representation in color, form and composition, to conceptualism such as inconsistency, unrealism, fragmentation, interpretation, exaggeration, and even fragmentation of meaning. Such an innovation incorporates functions such as breaking reality, alienation and hybridization. It is the reflection of the new human

195 type and the new world order which is based on consumption, identity, selfishness, brutal competition, the deification of time, the blessing of the object, the elevation of matter to the master of man. In this paper, it is aimed to exhibit an approach to the contradiction between art subjectivity and conformism according to the tendencies of the period from this perspective.

Key Words: Art, Modernity, Postmodernity, New Human, Autonomy, Conformism

MODERN ZAMANIN MASAL ANLATICISI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNE BİR ÖRNEK: ADALET KILIÇ

Aykut Yaşar KOTANCI9

ÖZ

Yazının icadı ile kaderi değişen söz, artık gök kubbede hoş bir seda olmaktan çıkıp yazıya geçirilmediği takdirde uçup gideceğinden çekinilen, birazda vefasızlığından yakınılan bir forma bürünmüştür. Bu nedenle sözlü anlatıma dayalı tüm ürünler kaybolma riskleri düşünülerek zamanla yazıya aktarılmış ve ortaya anlatım esasına dayalı metinler çıkmıştır. Bu metinlerin en karakteristik özellikleri anlatıldıkları zamana, mekâna, dinleyici kitlesine ve diğer bir takım dinamiklere bağlı olarak kimi zaman değişime uğramalarıdır. Bu durum metni derleyenin gözlem gücüne bağlı olarak, anlatıya konu olan metinde bazı zaman ve mekân çakışmalarının tespit edilmesini sağlayabilir. Bu küçük değişimler anlatım esasına dayalı metinlerin kendi kendilerini güncelleyerek içinde bulunulan zamana uyum sağlamalarına yardımcı olduğu gibi bazı hallerde metnin ilk durumundan oldukça uzaklaşmasına da neden olur. Bu değişiklikler kaynak kişinin yaşadığı toplumun sosyal, kültürel, siyasal ve ekonomik yapısına bağlı olabileceği gibi metnin yeniden dile getirildiği an içinde bulunulan toplumun yapısıyla da derinden alakalıdır. Anlatıcı ve dinleyiciler arasındaki etkileşimi bozan bazı unsurlar kimi zaman anlatıcı farkına varmadan metne de sızabilmektedir. Bu durumun teknolojik cihazların hayatın her a(la)nında yanı başımızda olması ile doğrudan alakalı olduğu söylenebilir. Söz konusu durumun bir örneği, Çıldır yöresine ait masalların derlenmesi çalışmaları sırasında video kayıt altına alınmıştır. Bu durum anlatıcının maruz kaldığı modern iletişim araçları nedeniyle anlatıma konu olan metnin uğradığı değişimi göstermesi açısından önemlidir. Bu değişimin daha iyi gözlemlenebilmesi açısından

9Arş. Gör., Kafkas Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü, [email protected]

196 ilgili zamana ait video kayıt sunum aşamasında katılımcılara izlettirilecektir. Ayrıca metne bildiriler kitabı üzerinden ulaşacak okuyucularınmetindeanlatılan durumu görebilmeleri için çalışmanın sonuç kısmına bir kare kod eklenmiş olup ilgili kod üzerinden çalışmada bahsi geçen video kayda ulaşılabilecektir.

Anahtar Kelimeler: Masal, Derleme, Kaynak Kişi, Teknoloji, Halk Edebiyatı

THE EFFECTS OF MODERN TIMES ON FAIRY TALE NARRATOR: ADALET KILIÇ

Aykut Yaşar KOTANCI

ABSTRACT

The word, whose fate has changed with the invention of writing, is no longer a pleasant sound in the sky dome and has become a form, which is thought to fly away unless it is put into writing, and which is indicted for being disloyal. For this reason, all products based on verbal narrative have been transferred to writing over time considering the risk of disappearance, and texts based on narrative have emerged. The most characteristic features of these texts are that they sometimes change depending on the time and space in which they are told, their audience and other dynamics. This situation may cause some time and space overlaps in the text subject to the narrative to be detected depending on the text compiler's observation powers. While these small changes may help the texts based on narration to update themselves and adapt to the present time, in some cases they also cause the text to be quite estranged from its initial state. These changes may depend on the social, cultural, political and economic structure of the society in which the source person lives, while at the same time, they are deeply related to the structure of the society in which the text is re-expressed. Some elements that disrupt the interaction between the narrator and the audience may sometimes infiltrate the text without the narrator being aware. It can be said that this is directly related to the fact that technological devices are near us in every field (moment) of life. An example of this situation was recorded during the compilation of tales belonging to Çıldır region. This is important in terms of showing the change in the text subject to the narration due to the modern communication tools that the narrator is exposed to. In order to beter observe this change, the video recording of the relevant time will be shown to the participants during the presentation phase. Besides, a square code has been added to the conclusion section of the study so that the readers who will access the text through the book of proceedings can access to this video through the relevant code and see the situation described in the text.

197

Key Words: Tale, Compilation, Source Person, Technology, Folk Literature

SANAT EĞİTİMİNDE ÇOK SEÇENEKLİ MÜFREDAT (ÇSM) UYGULAMASI

Belgüzar AŞKAROĞLU

ÖZ

Resim, grafik ve diğer sanat alanlarındaki öğrencilerin yaratıcı ve farklı düşünmeleri için standart müfredatın dışına çıkarak kendi yeteneklerine göre öğrenme modellerine ihtiyaçları vardır. Bu yüzden Türkiye’de Meslek liselerinde uygulama açısından okullardaki sınıf ve atölyelerde yeni uygulamalar gereklidir. Genellikle teknolojik araçlar ve yazılımlar ile sanat eğitimine yönelik yeterince destek sunulmaktadır. Ancak öğrenciler arasındaki yetenek, ilgi, öğrenme becerileri gibi değişkenler açısından ders içeriklerinin standardizasyonu öğrencilerin bir kısmının başarılı olmasına imkan tanırken, birçok öğrencinin ise körelmesine ve başarısızlığına yol açmaktadır. Bu yüzden, müfredat düzenlemesinin genel standart dışında, okullarda çok seçenekli bir biçimde uygulanması insan kaynaklarının daha verimli oluşturulması için bir çözüm olabilir. Bunun için “Çok Seçenekli Müfredat” (ÇSM) uygulamasına yönelmek olumlu sonuçlara imkan tanıyabilir. ÇSM sınıflarda öğrencilerin farklılaşan ihtiyaçlarına göre geliştirilmiş çok seçenekli etkinlikler, öğrenme teknikleri ve uygulamalar bulundurulur. Öğrenci merkezli öğrenme modelinin benimsendiği ÇSM sınıflarında, öğrencilerin düşünceleri, yapmak istedikleri, öğrenme biçimleri, kendi önerileri doğrultusunda öğretmen tarafından tespit edilir ve kişiye özgü bir çalışma planı ortaya konulur. Bu tür müfredata göre ders işlenecek sınıflarda öğrenciler yeterliliklerini ezberleme ya da çoktan seçmeli değerlendirmelere göre ispatlamak zorunda kalmayacaktır. Farklı seçeneklerle kendilerini geliştirebilecek, ilgi alanlarına göre kendi öğrenme biçimlerini keşfedebilecek, yaratıcılıklarını ortaya koyabilecek ve ilgilerini canlı tutarak kişisel potansiyellerini sergileyebilecektir. ÇSM sınıflarında öğrenci ilgili, güvenli, değerli ve yetenekli hissedebilecek ve motivasyonu çok daha yüksek olacaktır.

Anahtar Sözcükler: Sanat Eğitimi, Standart Müfredat, Bireysel Öğrenme, Çok Seçenekli Müfredat

198

MULTI-CHOICE CURRICULUM (MCC) APPLICATION IN ART EDUCATION

Belgüzar AŞKAROĞLU

ABSTRACT

In order for students of art, graphic design and other applied fields to think creatively and differently, new models of teaching designed in line with their own personal talents and needs, beyond the standardised ones, are needed. Therefore, there is a necessity in vocational schools in Turkey for the implementation of new approaches in classrooms. Generally, enough support is provided for students in terms of technologic tools and programmes. However, when it comes to such variables among students as talent, interest, learning capacity, and pace, a standardisation in curriculum lets some students become successful, whereas many lose their interests and become lost. Thus, designing the curriculum with many choices in accordance with the talents, learning tendencies and personal traits of the students may offer a solution for the more efficient use of human power. For this, the application of Multi Choice Curriculum (MCC) ca be an alternative. In such classes, multiple choices of learning, activities, techniques and methods designed in line with the various characteristics of students are given place. In these classes, centered around students’ needs and differences, the ideas of students, what they wish to do, their learning differences are determined by the teacher upon their declaration and a curriculum confined to each student is applied. According to such a curriculum, the student will not have to prove his/her success with memorisation or multiplechoice tests. They will be able to develop their skills through various choices, discover their own learning methods, become more creative, and increase their success by keeping their interests alive. In MCC classes, the students will feel interested, safe, valuable and talented, and so their motivation and success will also be high.

Key Words: Art Education, Standard Curriculum, Personal Learning, Multi Choice Curriculum

199

VLADIMIR PROPP’UN MASAL KİŞİLERİNİN İŞLEVLERİ TEORİSİ ÇERÇEVESİNDE KARS’TA DERLENEN “HAKNEZER PEHLİVAN” MASALI ÜZERİNE BİR İNCELEME

Gülsemin KOTANCI†††

ÖZ

Masallar, anlatım esasına dayalı diğer tüm türler gibi ait oldukları milletlerin karakteristik özelliklerini barındıran metinlerdir. Masalda her ne kadar bilinmeyen bir zamanda geçen olaylardan bahsediliyor olsa da aslında onlar gerçek zamanda yaşanan olayların birer yansımaları olarak görülebilir. Sırf bu nedenle bile bu metinler ait oldukları toplumların tüm sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik ipuçlarını bünyelerinde barındırırlar denilebilir. Metinlerin derlenme, tahlil ve tasnif çalışmaları ile bu ipuçları sistemli bir şekilde ortaya çıkarılarak korunabilir. Bunun için öncelikle günlük hayat içerisinde sözlü şekilde hayatı sürdüren ve kaybolma ve/veya değişime uğrama riskleri ile karşı karşıya kalan masalların derlenmesi gerekmektedir. Bu sayede sahip olduğumuz masal birikimini ortaya koyabileceğimiz gibi diğer milletlerin masalları ile aralarındaki benzerlik ve özellikle de farkları da tespit edebiliriz. Böylelikle metinlerin ait oldukları toplumların hem kendi içlerinde hem de birbirleri ile olan ilişkileri hakkında fikir yürütebilir ayrıca çok yönlü değerlendirmeler ile kültürel etkileşimin yönünü de belirleyebiliriz. Bu değerlendirmeler için ise bir takım çözümleme yöntemleri geliştirilmiştir. Bunlardan biri de çalışmamızın temel kaynağını oluşturan ve Vladimir Proop’un “Masalın Biçimbilimi” adlı çalışması içerisinde yer alan Kişilerin İşlevleri başlıklı otuz bir maddeden oluşan teorisidir. Biz de Kars masallarını derleme çalışmaları sırasında elde ettiğimiz “Haknezer Pehlivan” masalını Proop’un söz konusu çalışması ışığında çözümlemeye çalıştık.

Anahtar Kelimeler: Vladimir Propp, Masal, Haknezer Pehlivan, Derleme, Kars.

††† Doktora Öğrencisi, Ardahan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bilim Dalı

200

A RESEARCH ON THE FAIRY TALE TITLED ‘HAKNEZER PEHLİVAN’ COMPILED IN KARS WITHIN THE SCOPE OF VLADIMIR PROPP’S CHARACTER THEORY

Gülsemin KOTANCI

ABSTRACT

Fairy tales, like all other genres based on narrative principle, are texts that contain the characteristics of the nations to which they belong. Although the fairy tales tell about events that took place at an unknown time, they can actually be seen as reflections of events experienced in real time. Even for this reason, it can be said that these texts contain all the social, political, cultural and economic clues of the societies to which they belong. These clues can be revealed and protected systematically by the compilation, analysis and classification studies of the texts. For this, it is initially necessary to compile fairy tales that continue to exist verbally in daily life and face the risks of loss and/or change. In this way, we can not only reveal our accumulation of fairy tales but also detect their similarities and especially differences with other nations' fairy tales. In this way, we can provide insight into the relations of the societies to which the texts belong, both within themselves and with each other, and also determine the direction of cultural interaction through multi-faceted evaluations. A number of analysis methods have been developed for these evaluations. One of these is Vladimir Proop's theory, consisting of thirty one articles, entitled "The Functions of Individuals," in his work "The Morphology of Fairy Tale." We tried to analyze the “Haknezer Pehlivan” tale that we obtained during the compilation studies of Kars tales in the light of Proop's work in question.

Key Words: Vladimir Propp, Fairy Tale, Haknezer Pehlivan, Compilation, Kars.

201

ЗНАЧЕНИЕСОЦИАЛЬНОГОМАРКЕТИНГА

Levan LAZVIASHVILI11

АННОТАЦИЯ

В данной статье рассматриваются приоритетные направления социального маркетинга, а именно: создание и развитие потребительских ценностей, социально- предпринимательский взгляд на управление маркетингом, стратегическая ориентация на целевую аудиторию. Управление социальным маркетингом обеспечивает оптимальный баланс между «зоной ответственности» и «протестантской этикой», что, в свою очередь, является необходимым условием для рационализации развития. В статье рассматривается матричная связь между привлекательностью сегмента и бизнес- преимуществами, а также маркетинговые стратегии, которым необходимо следовать в каждой матричной ситуации. Таким образом, социальный маркетинг накопил «маркетинг впечатлений» и «маркетинг событий» с точки зрения эмпирического маркетинга во времени и пространстве.

Ключевые Слова: Зона Ответственности, Рационализация Развития, Социальный Алгоритм, Потребительская Ценность, Рыночная Адаптация, Социальная Связь

11 Lazviashvili, L.,Assoc. Prof. Dr. marketing and management. University “Geomedi”, Tbilisi, Georgia,[email protected]

202

THE IMPORTANCE OF SOCIAL MARKETING

Levan LAZVIASHVILI

ABSTRACT

The present article deals with the priority areas of social marketing, namely: creation and development of consumer values, socio-entrepreneurial view of marketing management, strategic focus on the target audience. Social marketing management ensures an optimal balance between a 'zone of responsibility' and a 'Protestant ethic', which in turn is a prerequisite for rationalizing development. The article focuses on the matrix link between segment attractiveness and business advantage and the marketing strategies to be followed in each matrix situation. Therefore, social marketing has accumulated "impression marketing" and "event marketing" in terms of empirical marketing over time and space.

Key Words: Area of Responsibility, Rationalization of Development, Social Algorithm, Consumer Values, Market Adaptation, Social Connection

OPIT SLOVARYA TYURKSKİH NAREÇİY’DE GEÇEN KARAİM TÜRKÇESİNE AİT SÖZCÜKLERDEKİ ARAPÇA VE FARSÇA ALINTILAR

203

Gülsüm KIRBAŞ 12

ÖZ

Opıt Slovarya Tyurkskih Nareçiy “Türk Lehçeleri Sözlüğü Denemesi” W. Radloff’un uzun yıllar süren çalışmaları sonucu hazırladığı bir eserdir. Eserde yer alan lehçelerden birisi de Karaim Türkçesidir. Karaim Türkçesinde birçok dilden alıntı sözcük bulunmaktadır. Bu çalışmada Opıt Slovarya Tyurkskih Nareçiy’den yola çıkılarak Karaim Türkçesindeki Arapça ve Farsça alıntı sözcüklere yer verilecektir.

Anahtar Kelimeler: Karaim Türkçesi, Opıt Slovarya Tyurkskih Nareçiy, Alıntı Sözcük, Arapça, Farsça

12 Arş. Gör., Selçuk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, [email protected].

204

THE ARABIC AND PERSIAN LOANS IN THE WORDS OF KARAIM TURKISH IN THE OPIT SLOVARYA TYURKSKİH NAREÇİY

Gülsüm KIRBAŞ

ABSTRACT

Opıt Slovarya Tyurkskih Nareçiy “Turkish Dialect Dictionary Essay” is a work prepared by W. Radloff after many years of work. One of the dialects in the book is Karaim Turkish. Karaim Turkish has many words quoted from many languages. In this study, Arabic and Persian loanwords in Karaim Turkish will be given, starting from Opıt Slovarya Tyurkskih Nareçiy.

Key Words: Karaim Turkish, Opıt Slovarya Tyurkskih Nareçiy, Loanword, Arabic, Persian

205