Tanzimat Reformlari Ve Italyanlar (1838-1876)
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Bölümü TANZİMAT REFORMLARI VE İTALYANLAR (1838-1876) Consuelo Emilj MALARA Yüksek Lisans Tezi Ankara, 2018 TANZİMAT REFORMLARI VE İTALYANLAR (1838-1876) Consuelo Emilj MALARA Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Ankara, 2018 v ÖZET MALARA, Consuelo Emilj. Tanzimat reformları ve İtalyanlar(1838-1876). Yüksek Lisans Tez, Ankara, 2018 1600'de başlayan iç krizden sonra ve Sultan III. Selim tarafından yapılan ilk reform programı sonrasından, 1700'lü yılların sonları ile 1800'lü yılların başları arasındaki, Osmanlı İmparatorluğu'nun iç düzen bir değişiklik ihtiyacını hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu siyasal, ekonomi, askerliğe ve diploması’nın konusu üzerinde diğer büyük Avrupalı Ülkelere rekabet edebilen için bir reform programı yaptı. Böylece, ekononomisi geliştirmeye başladı. Sultan III. Selim saltanatını sırasında (1789-1808) İmparatorluğu modernize etmek istedi ve ilk askerinin reform yaptı, ancak bunu iyi sonuç vermedi. Halefi saltanatında Sultan II. Mahmud (1808-1839) dönemindeki eğitim sistemi yeniden düzenlendi ve yeni okullar oluşturuldu. Sultan II. Mahmud, İmparatorluğun öne sürdüğü büyük askeri değişikliklerden birinin işleyen kişidir: eski Yeniçerilerin birliğini yok etti ve yeni bir askeri sistem inşa etti. Dahası, Sultanı Avrupa ürünlerinin tanıtımını ve yeni ticari anlaşmaların oluşturulmasını destekledi; Ayrıca Sultan, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Avrupalı diplomatların varlığını teşvik etti. Avrupa'daki Osmanlılar diplomatik ve ticari rollerini arttırmakla ilgilendiler. Bu sebeplerden dolayı Osmanlı İmparatorluğu, yeni ekonomik anlaşmalar imzaladı ve Türk topraklarında Fransa ve İngiltere gibi diğer Ülkeleri konsolosluklar inşa etmek taahhüt etmeye başladı. Osmanlılar, İtalyan devletleri ile birlikte yeni ticaret anlaşmaları, özellikle denizcilik anlaşmaları uğraşmakla ilgilendiler. Osmanlı İmparatorluğu'nda İtalyan büyükelçilerini ve tüccarların varlığı, iki ülke arasındaki ilişkileri kolaylaştırdı ve daha fazla İtalyanlar iş ve ticaret yapmak için İstanbul'a taşındı ve Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşamaya başladılar. Yakın politik ve ekonomik bağlar, İtalyan kültürünün de İstanbul'a ulaştığı anlamına geldi. Dahası, yabancıların varlığı sebebi ile Osmanlı İmparatorluğu’na, özellikle İstanbul’a, Avrupalı üslubunu getirdiler ve tüm dünya ’da İstanbul’un mahallesiler ünlü oldular. Sultan II. Mahmud'un ölümünden sonra, II. Mahmud'un oğlu, Abdülmecid (1823-1861) 1839 yılında tahta çıktı ve aynı yıl Gülhane Hatt-ı Şerif-i Fermanı'nı ya da Tanzimat Fermanı ilân etti böylece reform bir dönem başladı. Gülhane Hatt- ı Şerif-i Fermanı, Büyük Vezir Koca Mustafa Reşit Paşa tarafından halka okundu. vi Kararnamenin amacı, imparatorluğun hem askeri hem de toplumsal bir aşamada modernize edilmesine yardımcı olmaktı. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu Fransa ve İngiltere gibi Avrupa'nın Büyük Güçleri ile rekabet edebilmekti. Ayrıca, Saltanatı bu reformlar tüm Osmanlıların topraklarına geçerliği umuldu. Böylece, özellikle Avrupa’nın Osmanlı toprağı yeniden bir güçlü Osmanlıların eline kontrollü alabildi. Yeniden Kararnamenin amacı vergi tarımının kaldırılması, askerlik reformu, ve dini veya etniği gruptan bağımsız olarak tüm Osmanlı vatandaşlarına hakların garanti edildi. Osmanlı İmparatorluğu için Tanzimat Fermanı en önemli değişim noktasını temsil etmektedir. Nitekim bunu demokratikleştirme projesine ilk açıklığını oldu. 1856 tarihinde, Kırım Savaşı'ndan sonra, Sultan Abdülmecid yeni bir fermanı İslâhat Hatt-ı Hümâyûnu adlı İmparatorluğun tüm vatandaşlarına verdi. Bu kararname ile Sultan Abdülmecid herkes vatandaşlarına eğitim, hükümet atama ve adalet yönetimi konusunda eşitlik sözü verdi. Dahası, Sultan “İl Meclisleri” ve “Komün Konseyleri” oluşturmaya söz verdi. İslâhat Hatt-ı Hümâyûnu, İmparatorluğun yapısının modernleştirilmesi süreçlerindeki çök önemli nokta kabul edildi. Bundan sonra, modernleşmelerin ve İmparatorluğun ayakta kalmasının yolu uzun ve zordu ve sadece 1876'da ilk Osmanlı Anayasası ilan edildi. Reformların projesi sırasında Avrupalılar Padişah tarafından çeşitli görevlerle atandılar ve bunlar Avrupa'dan yeni ürünler ve yenilikler getirmeye katkıda bulunmuştur. Bunlar arasında İtalyanları Osmanlı mimarisinde İtalyan mimari üslubu yaymaya katkıda bulunmuştur. Dahası, İtalyanlar Osmanlı müzik sahnesine Avrupa şarkılarını ve müzikal motiflerini tanıttılar, ayrıca Osmanlı tiyatrosuna Operayı getirdiler ve İtalyan askerleri de Osmanlı piyadeleri içinde yer aldılar. 1848'deki ayaklanmalardan başlayarak, İtalyan devletleri Borbon'u, Avusturya'nın egemenliğini ve yöneten mutlakça monarşi rejimleri karşı ayaklandılar. Onlar isyan ettiler ve Roma İmparatorluğu'ndan sonra ilk kez olarak 1860-1861 tarihinde İtalya birleşik bir devlet haline geldi. Bu mücadeleler ve politik değişimler dönemi, “Risorgimento” adlı ile tarihçiler tarafından belirlendi. Risorgimento sırasında Avusturya hükümeti tarafından birçok İtalyan savaşçı ve politikacı, sürgüne gönderildi ve onlar arasındaki birçoğu İstanbul'da yaşanmak için güvenli ve rahat bir yer buldular. vii Bu İtalyan askerler, politikacılar ve işçiler yabancı egemenliğe karşı savaşan ve İstanbul’daki yaşarken İstanbul’da Avrupalı yaşayan arasındaki Risorgimento fikirlerinin yayılması ve birleşik ve özgür İtalya'nın fikirleri yayılmasına katkıda bulundu. İstanbul’da İtalyan ve Avrupalar yaşayan İtalyan birleşme meselesiyle de ilgilenmeye başladılar, bu yüzden bazıları, Avusturya- Macaristan İmparatorluğu'na karşı duyulan talihsizlik mücadelesine aktif olarak katkıda bulunmaya karar verdiler. Çalışımında 1838'den 1876'ya kadar olan İtalyan Devletler ve Osmanlı İmparatorluğu ile arasındaki diplomatik ve kültürel ilişkileri üzerinde bin incelenmesini vermeyi çalıştım ve İstanbul'daki İtalyan sanatçıların gerçekleştirdiği eserlerin analizini yapmaya çalıştım. Dahası, çalışmamı ile İtalyan sanatçılar Osmanlı dünyasını nasıl temsil ettiğini ve İstanbul'daki İtalyan kültürünün ve üslubunun nasıl kabul edildiğini ve İmparatorluğun modernleşmesinde İtalyan sanatsal katkısını nasıl sergilediklerini göstermeye çalıştım. Anahtar Sözcükler İtalya, Osmanlı İmparatorluğu, Tanzimat, Risorgimento, İtalya’nın Birleşmesi viii ABSTRACT MALARA, Consuelo Emilj. Relation between Italy and Ottoman Empire during Tanzimat period, Master’s Thesis, Ankara, 2018 After the internal crisis that started in 1600 and the first reforms under the Sultan Ahmed III, between the end of the 1700s and the beginning of the 1800s, the Ottoman Empire began to feel the need of a change in its internal structure and the one of a reform program to improve its economy and make itself competitive in political, economic, military and diplomatic terms with the great European powers. During his reign, Sultan Selim III (1789-1808) wanted to modernize the Empire and made the first military reforms, but these did not give good results. In his successor’s reign, Sultan Mahmud II (1808-1839), the education system was reformed and new schools were created. Sultan Mahmud II was the author of one of the major military changes that the Empire experienced: he destroyed the old body of the Janissaries and built a new military system. Moreover, the Sultan promoted the introduction of European products and the creation of new commercial treaties; also, the Sultan encouraged the presence in the Ottoman Empire of European diplomats. The Ottomans were interested in increasing their diplomatic and commercial role in Europe. For this reason, The Ottoman Empire started to commit itself to sign new economic treaties and make states like France and England create consulates in Turkish lands. The Ottomans were interested in stipulating new commercial treaties, especially maritime, with the Italian states. The presence of Italian ambassadors and traders in the Ottoman Empire facilitated relations between the two countries and more and more Italians moved to Istanbul for business reasons and began to live in the Ottoman Empire. Close political and economic ties mean that Italian culture too reached Istanbul. Moreover, the presence of foreigners obviously led to an openness to the European lifestyle, especially in the city of Istanbul, which was enlarged and which fashionable neighborhoods became famous all over the world. After the death of Sultan Mahmud II, Abdülmecid (1823-1861), son of the Sultan Mahmud II, in the 1839 ascended the throne and at the same years he proclamed the Gülhane Hatt-ı Şerif-i Fermanı (Supreme Edict of the Rose house) or Tanzimat Fermanı (Imperial Edict of Reorganization), that launched the Tanzimat period of reforms and reorganization in the Ottoman Empire. ix Gülhane Hatt-ı Şerif-i Fermanı by Grand Vizier Koca Mustafa Reşit Pasha was read in public. The goal of the decree was to help in modernizing the empire both at a military and social stage, so that it could compete with the Great Powers of Europe like France and England. It also was hoped that the reforms would win over the disaffected parts of the empire, especially in the Ottoman controlled parts of Europe. It promised reforms such as the abolition of tax farming, reform of conscription, and guarantee of rights to all Ottoman citizens regardless of religion or ethnic group. The Tanzimat Fermanı represents the most important point of change for the Empire infact rapresented the first openness towards democratization. In 1856, after the Crimean War, the Sultan Abdülmecid gave to all the citizens of the Empire a new edict: the Islâhat Hatt-ı Hümâyûnu. With this