TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt e-KİTAP TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt 2011 Açıklamalı Ansiklopedik Mitoloji Sözlüğü 1.B ASKI S a y f a | 2 ÖNEMLİ AÇIKLAMA OKUYUCULARDAN MUTLAKA İSTENEN TEK ŞEY: BU E-KİTABI EN AZ 5 –BEŞ- KİŞİYE (MÜMKÜNSE TÜM TANIDIKLARINA) MAİL İLE GÖNDERMELERİ VE ONLARIN DA AYNI ŞEYİ YAPMALARINI ÖNERMELERİDİR. TÜRK AYRICA, FORUMLARDA VE SOSYAL SİTELERDE SÖYLENCE PAYLAŞILABİLİR. SÖZLÜĞÜ BU UYGULAMA TAMAMEN YASAL OLUP, YAZARIN İZNİYLE GERÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR. BU SÖZLÜĞÜ OKUMAK, PAYLAŞMAK, ALINTI Deniz Karakurt YAPMAK TÜRK KÜLTÜRÜNÜ KORUMAK VE YABANCILAŞMASINDAN KURTARMAK İÇİN ISBN ATILAN ÖNEMLİ BİR ADIM OLACAKTIR. 978-605-5618-03-2 İYİ OKUMALAR… Sözlük AÇIKLAMALI, ANSİKLOPEDİK İnceleme, Derleme, Halkbilim, Etimoloji Türkçe Türk Lehçe ve Şiveleri, 12 + Moğolca Lehçe ve Şiveleri. ONİKİ YAŞ VE ÜZERİ OKUYUCULAR İÇİNDİR. BİRİNCİ BASKI Ağustos, 2011 / TÜRKİYE “Xasiork – Ölümsüz Öyküler Kulübü” üyesidir. Google Kitap Projesi’ne dâhildir. © DENİZ KARAKURT, 2011 Kaynak göstermek kaydıyla her tür alıntı yapılabilir. Tüm Hakları Saklıdır. Deniz KARAKURT TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ S a y f a | 3 GİRİŞ “Dünya bir deniz idi; ne gök vardı, ne bir yer, Uçsuz bucaksız sonsuz sular içindeydi heryer.” (Altay Yaradılış Destanı – Giriş Cümlesi.) Türk söylencelerindeki temel unsurlar ve bileşenlerin tespit edilip bir sözlük halinde dizgeli bir biçimde ortaya konulması amaçlanan bu çalışma bu anlamda belki de bir ilk olacak kadar geniş kapsamlıdır. Bu amaçla var olan tüm çalışmalar tek tek taranmış ve gözden geçirilmiştir. Buna rağmen gözden kaçmış, eksik ve ayrıca derlemelere girmeyen başlıkların olması da kaçınılmazdır. Ayrıca belirtilmesi gereken diğer bir husus da bu sözlük oluşturulurken sadece derlemlerden veya başkalarına ait yapıtlardan yararlanılmadığı, ilave olarak Anadolu’nun değişik yerlerinde kırsal hayatın içinde bulunarak pek çok motifin, figürün bizzat işitilmiş olduğudur. Örneğin Radloff’un Asya’da derlediği bir cümle, Anadolu’nun küçük bir köyünde benzer bir üslupla hatta birebir aynı yapıyla işitilebilmektedir. Bu duruma defalarca, sayısız kereler tanık olunmuştur. Çünkü halk kültüründe, köy odalarında anlatılanlar ister Asya’da ister Anadolu’da olsun aynı kökenden kaynaklanmaktadır. Tüm Türk Dünyasının ortak olarak kabul edeceği bir biçimde listedeki kişi ve tanrı adları ayrıntılı olarak derlenip genişletilmeli ve her birinin nitelikleri açıklanmalıdır. Yapılan çalışmada Türk ve Moğol ayrımına çok fazla gidilmemiş, iki kültürün de ortak ve iç içe geçmiş unsurlara sahip olduğu gerçeğiyle hareket edilmiştir. Hatta ortak geçmişe sahip olduğumuz Macar söylenceleri de yer yer ele alınmıştır. Tam olarak ifade etmek gerekirse, izlenen yöntem şudur. Türk kültürüne dışarıdan giren etkiler mümkün mertebe dışarıda bırakılmaya çalışılarak, binlerce yıllık öze inilmeye çalışılmış, dışarıdan gelen unsurlara sınırlı olarak ve gerek görüldüğü için yer verilmiştir. Moğol kültüründe ise ister dil, isterse kültürel olarak tamamen Moğol olan ve Türklere bütünüyle yabancı olup, anlaşılması bile mümkün olmayan etkenlere de yer verilmemiş ancak bu iki kültürün kesişim bölgesi ve tamamen ortak paydası olan kavramlar ise hiç düşünmeden ele alınmıştır. Hatta biraz zorlama yapılarak, ama çok da aşırıya kaçmadan Moğolca tabirlere de yer verilmiştir. Bunun dışında Macar, Nart, Çeçen, Ugor kültürlerine ise katkı yaptığımız unsurlar oranında yer verilmiş, onlardan gelenlere yer vermemeye gayret edilmiştir. Sümerlere ise henüz ispatlanmamış olmakla birlikte Ön-Türk bir kavim oldukları çerçevesinde yaklaşılmış ve gerekli bağlantılar kurulmaya çalışılmıştır. Her ne kadar bu durum ispatlanmamış olsa da, tersine bir iddianın geçersizliği kesinleşmiştir. Yani Sümerlere kesin olarak Türk kökenli bir kavim olarak bakamasak da, en azından dilleri açısından Hint-Ari (ve İran-Avrupa) ve Hami-Sami (ve Arap-İbrani) kökenli olmadıkları yüzde yüz kanıtlanmıştır. Günümüzde kültürel etkileşim kapıları sonuna kadar açıktır ve Dünya toplumlarının düşünsel ve toplumsal birikimlerine dair bilgi edinmek ve yararlanmak son derece kolaydır. Fakat buradaki en sakıncalı durum, egemen kültürlerin küçükleri yok etmesi, tekdüzeliğin belirmesidir. Aynı durum doğrudan söylenceler için de geçerlidir. Yunan-Roma eksenli söylence anlayışı baskın ve başat olarak filmlerden, dizilerden, kitaplardan ve en tehlikelisi bilimsel terminoloji üzerinden tüm Dünyaya empoze edilmektedir. Astoronomi, kimya, psikoloj vs. hep bu kültürlerden oluşturduğu terimlerle genişletilmektedir. Etkileşim kaçınılmazdır ancak dengeli ve karşılıklı olduğu müddetçe olumlu sonuçlar doğurabilir. Türk kültürü tarih boyunca etkileşime açık olmuş, ve pek çok şey aldı kadar, pek çok kültürel katkıyı da komşu kültürlere aktararak gerçekleştirmiştir. Macar, Fin, Kafkas (Çeçen, Adıge, Kabartay) haklarıyla iç içe geçmiş, Fars ve Arap kültüründen etkilenmiştir. Asya’da ise Çin ve Hint medeniyetlerinin kaçınılmaz sonuçları olmuştur. Dinler açısından da Budizm, Maniheizm, Hıristiyanlık ve İslam çok büyük rol oynamıştır. İslamiyete girişle birlikte Tek Tanrılı bir din anlayışı yavaş yavaş yerleşmiş ve Deniz KARAKURT TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ S a y f a | 4 nihayetinde mutlak geçerlik kazanmıştır. Bunun sonucunda da yine yavaş yavaş eski Tanrı ve Ruhlar geniş coğrafyalarda etkilerini yitirerek unutulmaya başlanmışlardır. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki, İslam öncesi döneme ait çok Tanrılı sistemi inceleyip sınıflandırmak her şeyden önce bilimsel bir çalışmadır ve bu durumun dinsel olarak çekinilecek bir yönü yoktur. Örneğin Kuran-ı Kerim kimi ayetlerinde tarihten sildiği bazı Tanrıların adlarını saymaktadır (Necm Suresi 19, 20. ve Nuh Suresi 23. Ayetler). Kuran-ı Kerim’in dünya durdukça yokolmayacağı anlayışı da göz önüne alındığında; İslam dininin yasakladığı hususlarda dahi insan ve toplum hafızasını yok etmeye değil, korumaya açık bir yaklaşıma sahip olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Orta Asya’da Şamanist geleneği İslam ve Hrıstiyanlıkla bir biçimde bağdaştırarak sürdüren topluluklar olduğu gibi, bir inanç sistemi olarak Kamlık (Türk Moğol Şamanizmi) dışında başka bir din kabul etmeyen topluluklar da az da olsa günümüzde dahi mevcuttur. Bunun dışında geçmiş dönem inançlarına ait pek çok uygulama ve anlayışın örtülü bir biçimde günümüzde varlığını sürdürdüğü de görülmektedir. Belirli düzeydeki belirli istisnalar (mesela Gagavuzlarda ve Ruslara yakın bazı Türk boylarında Hrıstiyanlık, Karaylarda Musevilik, Moğollarda Budizm, kimi Sibirya boylarında Kamlık gibi) dışında İslam tüm Türk Dünyasının ortak değerlerinden ve en önemlilerinden birisidir. Türk – Moğol kültüründeki söylencesel unsurlar genel olarak dört sınıfta toplanabilir. Türk kültüründe bu unsurların arasında kesin çizgilerle belirlenmiş net farklar ve ayrımlar yoktur. Hemen hepsi de bir ruh ve koruyucu niteliğindedir. Burada ruh kavramından anlaşılması gereken şey de yine soyut bir varlıktır. Bilinen anlamda insan ruhunu düşünmek bu kavramları çok fazla daraltmaya ve yanlış algılamaya sebebiyet verecektir. Türk kültüründe bitkilerin, hayvanların hatta cansız varlıkların da ruhları vardır. Fakat bu ruhlar insandaki gibi onunla kaynaşmış olmayıp, ona bağlı ve onu koruyan bir olgu olarak ele alınmalıdır. Ancak yine de mümkün olabilecek temel farklılıklarla yapılabilecek bir sınıflandırma şu şekildedir. A. TİNSEL (RUHANİ) VARLIKLAR: 1. TANRILAR: Yaratıcı ve yönetici güçlerdir. Kişiliğe büründürülmüşlerdir. Eril Tanrılar Han, dişil Tanrılar Hanım sıfatıyla tanımlanırlar. Veya hepsine birden Toyun sıfatı eklenebilir. İnsan biçimine bürünmüş olsalar bile, bu şekli bir durumdur ve asıl Tanrı vasıfları hep ön plandadır. Tanrı adları özel ad oldukları için geldikleri şive veya lehçede olduğu korunmuş gibi fakat okunuş kolaylığı olması bakımından Anadolu ve Türkiye Türkçesi’ne uygun telaffuzlarla yazılmışlardır. Örneğin: Pura Han çeşitli kaynaklarda Puura Han diye yer almaktadır. Oysaki aslında tam karşılık olarak Buğra Han’dır. Burada ne Puura Han ne de Buğra Han tercih edilmemiştir. Çünkü ilki telaffuza dayalı ikincisi ise anlama dayalı bir yazımdır. Tanrı adları içerisinde önemli olanlar, bir sözlüğün elverdiği ölçüde ayrıntılı bir biçimde incelenmiş fakat ikinci ve üçüncü derecedeki tanrılara dair yeterince ayrıntı zaten halk kültüründe mevcut olmadığı ve buna ihtiyaç duyulmadığı için sadece kısa tanımlamalara yetinilmek zorunda kalınmıştır. Ayrıca fazla önemi bulunmayan bazı adların da kaynaklarda yer almadığı göz önüne alınırsa, listenin daha titiz derleme çalışmalarıyla çok daha fazla genişleyebileceği kesindir. Fakat şu an için mevcut liste yeterli görünmektedir. Tanrı adlarıyla bağlantılı olarak ele alınması gereken çok önemli bir hususa değinmek zorunludur. Türk inanç sisteminde Batı Çoktanrıcılığında olduğu gibi bir Tanrılar topluluğu mevcut değildir ve Tanrı olarak vasıflandırılan (biri hariç) tüm varlıklar aslında koruyucu ruhlardır ve bunların diğerlerine göre daha üst seviyelere çıkmış olmaları temel belirleyici özelliktir. Bunun aslında Tek istisnası Kayra Han olup Deniz KARAKURT TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ S a y f a | 5 soyut ve mutlak bir yaratıcı olarak düşünülür. Eski Türk kültüründe Melek kavramı yoktur ancak bu kavram yer almış olsaydı, Kayra Han haricindeki tüm Tanrıları/Ruhları melek olarak adlandırmak hiç de yanlış olmazdı. Çünkü Türk söylencelerindeki Tanrı kavramını Yunan veya Roma mitolojilerindeki biçimiyle anlamak çok yanlış sonuçlar doğuracaktır. Daha ötede ise aslında Kayra Han da Tanrı (Kuday, Oğan) olarak adlandırılan kapsayıcı ve yaratıcı varlığın yansımasıdır. Bu bağlamda İslam öncesi Türk inanç sisteminin en üstteki tek Yaratıcıya doğru ilerleyen fakat tanrılaşmış koruyucu
Recommended publications
  • Altinci Baskinin Söz Başi
    ALTINCI BASKININ SÖZ BAŞI “Doğu Anadolu’da Eski Türk İnançları’nın İzleri” (DAETİİ) isimli bu kitap çalışmasının 6. baskısı münasebeti ile evvelce baskısı yapılan nüshaların Söz Başı bölümlerinde olduğu gibi bazı genel ve özel açıklamalar yapmak istiyo- ruz. Bu açıklamalarda, alandaki çalışmalarımızın geçirdiği evrelere, bu alanda ve anılan coğrafya ile ilgili olarak yapı- lan çalışmalara, bu çalışmaların yapılış amacı itibariyle böl- gesel gelişmelerin halk kültürü, bu arada doğal olarak halk inançları kültürü çalışmalarına olan yansımalarına dair bazı değerlendirmeler yapmayı düşünüyoruz. DAETİİ isimli çalışmanın yapılmasında bizi yola düşü- ren etken, Anadolu’da halk arasında yaşayan kitabî dinle muhakkak örtüştüğü söylenemeyen bazı inançların anadili farklılığına rağmen büyük ölçüde aynılıklar içermesi idi. 1 Buradan yola çıkınca çalışmalarımızda kitabın her yeni bas- 1 Araştırmacı, düşünür, yazar Nevzat Kösoğlu, resmi dinin yanı sıra oluşan yapıya “İnanç Sistemi” demektedir. ( Nevzat Kösoğlu, “İs- lam Medeniyeti ve Temel Unsurları: Türkiye’ye Günümüze Yan- sımaları”, Prof. Dr. Mümtaz Turhan Sempozyumu, 0202––––0303 Kasım 2009, Ankara.) Yaşar Kalafat kısına, genişleyen coğrafyadan yeni örnekler eklememiz çalışmayı yatay ve dikey anlamda zenginleştiriyordu. DAETİİ’nin 5. baskısından sonra 5 yıl geçmişti. Tür- kiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesindeki halk, halk- millet ilişkisi anlayışı halk kültürü-millî kimlik ilişkileri yaklaşımı, içerden ve dışardan birtakım baskılar yaşamış daha sağlıklı bir ifade ile başlangıçtan beri var olan
    [Show full text]
  • ESKİ TURK DİNİ TARİHİ Y*N ^V
    ESKİ TURK DİNİ TARİHİ y*N ^V Yazan : Prof. Dr. Abdalkadir İNAN BİRİNCİ BASILIŞ DEVLET KİTAPLARI MİLLİ EĞİTİM BASIMEVİ — İSTANBUL 1976 Kültür Bakanlığının 12/VIII/1975 tarih ve 1278 sayılı kara-rıyle birinci defa olarak 10.000 adet basılmıştır. İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ..................................................................................IX- XVI I Dinler Tarihi ve Dinî Folklor Bakımından Ab- dulkadir İnan...................................................................IX - XII II Abdulkadir İnan'ın Dinler Tarihi ve Dinî Folk lorla İlgili Eserleri..........................................................XIII - XVI ESKİ TÜRK DÎNİ TARİHİ......................................................... 1-62 ESKİ TÜRKLERDE TENGRİLER PANTEONU . 15-27 Tengri - Tanrı - Bir Tanrı - Allah........................................... 17-19 Ülgen...................................................................................... 19- 24 Umay...................................................................................... 24 27 İki Tanrıça - İki Rul............................................................... 27 Kötü Ruhlar - Erlik ...............................................................27-30 Yer - Su Kültü Ve Ruhlar.......................................................30-31 Kutsal Dağlar . ..................................................31-38 Ağaç Ve Orman Kültü........................................................38-40 Su, Pınar, Irmak, Göl Kaya Kültü..........................................40-41 Ateş Ve Ocak Kültü................................................................41-46
    [Show full text]
  • Türk Mitolojisi Table of Contents
    ATATÜRK OKULU * TÜRK MİTOLOJİSİ TABLE OF CONTENTS TÜRK MİTOLOJİSİ .................................................................................. 1 YARATIKLAR, TANRILAR, TANRIÇALAR VE KISA HİKAYELERİ ............................. 1 SUYUN KORUYUCUSU SU İYESİ ...................................................................... 2 İKİ KARTAL BAŞLI İNSAN SEMRÜK BÜRKÜT ..................................................... 3 DİŞİ KURDUN SEMBOLÜ ASENA ..................................................................... 4 İYİLİK TANRISI ÜLGEN ................................................................................. 6 YARATICI TANRI KAYRA HAN ........................................................................ 7 YERALTININ KÖTÜ TANRISI ERLİK HAN ..........................................................8 GÜLER YÜZLÜ UTKUUÇİ ............................................................................. 10 YAŞAM DÖNGÜSÜNÜ BAŞLATAN AK ANA ........................................................ 11 SAVAŞ TANRISI KIZAGAN HAN ..................................................................... 12 AKIL TANRISI MERGEN HAN ....................................................................... 13 YAŞAM AĞACININ SAHİBİ UMAY ANA ............................................................ 14 DUMAN TANRISI KARLIK HAN ..................................................................... 15 YAZGI TANRISI SUYLA HAN ......................................................................... 16 IRMAK TANRISI YAYIK HAN .......................................................................
    [Show full text]
  • Turkse Mythologie Gratis Epub, Ebook
    TURKSE MYTHOLOGIE GRATIS Auteur: Ingrid Klerk Aantal pagina's: 310 pagina's Verschijningsdatum: 2004-02-07 Uitgever: Sigma EAN: 9789065562265 Taal: nl Link: Download hier Turkse mythologie Behalve platen en cd's van klassiek en pop tot folk en jazz verkopen we ook platenspelers, speakers, accessoires en muziekboeken. Onze Brasserie kan niet zonder u. En hopelijk mist u ons ook een beetje! Daarom kunt u iedere donderdag een warm diner afhalen in de Brasserie. Reserveer uiterlijk woensdag voor Onze collega bespreekt een specifiek tijdslot van een kwartier met u waarin u uw diner kunt afhalen. In tegenstelling tot onze eerdere afhaaldiners worden de bestellingen warm aan u meegegeven. Dit product is bij ons op voorraad in de winkel. Bestel het voor Veilig op afstand betalen: betaal vooraf via Tikkie of aan de deur met de pin. We maken het apparaat na elke betaling schoon. Wij raden u aan om voor de beschikbaarheid en levertijd van deze titel contact met ons op te nemen. In verband met de coronacrisis hebben verschillende Engelse leveranciers hun levering geminderd of tijdelijk gestaakt. De levertijd van boeken die niet bij ons op voorraad zijn kunnen hierdoor afwijken. Soms kunnen we een boek nog via andere wegen bestellen. Neem dus altijd even contact met ons op. Boeken In de Drvkkery dwaalt u door duizenden prachtige verhalen. Veelgezochte categorieën De tip van Vinyl Platenspelers Speakers Cd's Ga naar de verzamelpagina. Brasserie de Drvkkery Onze Brasserie kan niet zonder u. Bekijk het afhaalmenu van komende donderdag Wat staat er aankomende donderdag op het menu? Bekijk het menu.
    [Show full text]
  • Religion, Power and Nationhood in Sovereign Bashkortostan
    Religion, State & Society, Vo!. 25, No. 3, 1997 Religion, Power and Nationhood in Sovereign Bashkortostan SERGEI FILATOV Relations between the nation-state and religion are always paradoxical, an effort to square the circle. Spiritual life, the search for the absolute and worship belong to a sphere which is by nature free and not susceptible to control by authority. How can a president, a police officer or an ordinary patriot decide for an individual what consti­ tutes truth, goodness or personal salvation from sin and death? On the other hand, faith forms the national character, moral norms and the concept of duty, and so a sense of national identity and social order depend upon it. Understanding this, states and national leaders throughout human history have used God for the benefit of Caesar. Even priests themselves often forget whom it is they serve. In all historical circumstances, however, religious faith shows that it stands outside state, nation and society, and consistently betrays the plans and expectations of monarchs, presidents, secret police, collaborators and patriots. It changes regardless of any orders from those in authority. Peoples, states, empires and civilisations change fundamentally or vanish completely because the basic ideas which supported them also vanish. Sometimes it is the rulers themselves, striving to preserve their kingdoms, who are unaware that their faith and view of the world are changing and themselves turn out to be the medium of the changes which destroy them. In the countries of the former USSR, indeed in all the former socialist camp, constant attempts to 'tame the spirit' were in themselves nothing new, but the histor­ ical situation, the level of public awareness and the character of religiosity were unique; and the use of religion for national and state purposes therefore acquired distinctive and somewhat grotesque characteristics.
    [Show full text]
  • Mythical Spirits of the Volga-Ural Forests
    Acta Orientalia Academiae Scientiarum Hung. Volume 71 (1), 45 – 69 (2018) DOI: 10.1556/062.2018.71.1.4 ARÇURA/ŞÜRÄLE: MYTHICAL SPIRITS OF THE VOLGA-URAL FORESTS RUSTEM SULTEEV 49B Cowper Gardens, Southgate, London N14 4NS, UK e-mail: [email protected] Folk beliefs, which have their source in history, culture and geography, are among the most signifi- cant factors determining the identity and characteristic features of a people. In Tatar and Chuvash folk literature myths about mythological beings are often stories written in prose, describing su- pernatural creatures and spirits. These stories describe “encounters” between humans on the one hand and various mythological creatures, on the other. Among these Arçura/Şüräle is a Forest Spirit which has a very significant role in folk narratives of not only the Tatars and the Chuvash, but widely in the folk culture of other Volga-Ural peoples. These mythological beliefs help people of the Volga- Ural region perceive themselves as a part of the universe. In this paper, the etymology of the word Arçura/Şüräle is investigated; then its characteristics and its comparison with some other neighbour- ing Volga-Ural Finno-Ugrian and shamanic Turkic-Mongol spirits are examined. Key words: mythology, Forest Spirit, Şüräle, Arçura, Tatar folk narratives, Chuvash folk narratives. Introduction Folk beliefs, which have their source in history, culture, and geography, are among the most significant factors determining the identity and characteristics of a people. These beliefs which carry traces of paganism, above all show peoples’ ways of think- ing, traditional ties with the environment and nature in early ages, whilst each ethnic group has its own type of myths and beliefs related to mythical creatures.
    [Show full text]
  • Faces of Mongolian Fear: Demonological Beliefs, Narratives and Protective Measures in Contemporary Folk Religion*
    Journal of Ethnology and Folkloristics 14 (1): 49–64 DOI: 10.2478/jef-2020-0004 FACES OF MONGOLIAN FEAR: DEMONOLOGICAL BELIEFS, NARRATIVES AND PROTECTIVE MEASURES IN CONTEMPORARY FOLK RELIGION* ALEVTINA SOLOVYEVA Junior Research Fellow Department for Estonian and Comparative Folklore University of Tartu Ülikooli 18, 50090 Tartu, Estonia Leading Research Fellow Institute for Oriental and Classical Studies National Research University Higher School of Economics Myasnitskaja 20, 101000 Moscow, Russia e-mail: [email protected] ABSTRACT This article looks at the perceptions of fear and ‘the frightening’ in contemporary Mongolian demonology. In the article, I discuss beliefs concerning both human and supernatural – what is supposed to be frightening for humans and what is supposed to be frightening for spirits, ghosts and demons. In daily interaction with the supernatural this mutual ‘fright’ can be regarded as an important part of communication. In this article, I discuss what is believed to be the most frightful for humans and for supernatural agents, what kinds of image this fear relates to and what the roots of these beliefs are, as well as the popular ways to confront and defend against ‘frightening’ in Mongolian folklore. My research is based on fieldwork materials collected during annual expedi- tions in different parts of Mongolia (2006–2017) and Mongolian published sources such as Mongolian newspapers and journals, special editions of stories about encounters with the supernatural. KEYWORDS: Mongolian folklore • narratives • rites • fears • socialist past and contemporary period. * This article is a continuation of my paper, presented at the Anthropology of Fright: Per- spectives from Asia international conference (Aarhus University, May 18–19, 2017), inspired and developed with the support of event organisers Stefano Beggiora (Ca’ Foscari University of Venice, Italy), Lidia Guzy (University College Cork, Ireland), Uwe Skoda (Aarhus University, Denmark).
    [Show full text]
  • Michael Büschken Im Ewig Blauen Himmel
    Michael Büschken Im ewig blauen Himmel Moderne Anwendung des sibirischen Schamanismus 1 Inhaltsverzeichnis Traditionen, Erklärungsmodell und Technik des Schamanismus.........................................................4 Tradition des Schamanismus................................................................................................................5 Schamanismus heute........................................................................................................................8 Kontroverse zwischen klassischen und modernen Schamanismus................................................11 Zinsers Gegensatz von traditionellem und modernem Schamanismus.........................................13 Von der Klassik zur Moderne........................................................................................................15 Ein Erklärungsmodell.........................................................................................................................17 Neurofunktionale These.................................................................................................................17 Weltaufbau.....................................................................................................................................19 Die Spirits......................................................................................................................................20 Jeinseitstopographie.......................................................................................................................22
    [Show full text]
  • Gender Relations Regulated by Customary Law As Reflected Through Legends and Historical Records in the Turkic Societies Nilgün Dalkesen
    Yayınlayan: Ankara Üniversitesi KASAUM Adres: Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi, Cebeci 06590 Ankara Fe Dergi: Feminist Eleştiri Cilt 2 Sayı 2 Erişim bilgileri, makale sunumu ve ayrıntılar için: http://cins.ankara.edu.tr/ Gender relations regulated by customary law as reflected through legends and historical records in the Turkic societies Nilgün Dalkesen Çevrimiçi yayına başlama tarihi: 20 Aralık 2010 Bu makaleyi alıntılamak için: Nilgün Dalkesen, “Gender relations regulated by customary law as reflected through legends and historical records in the Turkic societies,” Fe Dergi 2, no. 2 (2010):16-30. URL: http://cins.ankara.edu.tr/seriat.html Bu eser akademik faaliyetlerde ve referans verilerek kullanılabilir. Hiçbir şekilde izin alınmaksızın çoğaltılamaz. 16 Turkic societies Gender relations regulated by customary law as reflected through legends and historical records in the Turkic societies Nilgün Dalkesen* History of Turkish women have generally been examined as before and after Islam. For these periods genaralizations are made as there was or was not any gender equality. Since there are very restricted historical sources for the pre-Islamic period, studies related to this period keep repeating each other. In this study, the legends of different Turkic societies are examined as historical sources in comparison under the light of some sociological and anthropological theories. Thus, I will try to show that parellel to different social, political and cultural formations in different times and different parts of Inner Asia before Islam, there were different gender relations among the Turkic societies. Key words: Central Asia, Turkish Women, Early Turks, Uighurs Destanlar ve tarihi kayıtlar ışığında farklı Türk toplumlarında cinslerarası ilişkiler Türk kadın tarihi genel olarak İslam öncesi ve sonrası olarak ele alınmakta ve bu dönemler için kadın- erkek ilişkilerinde eşitlik vardı veya yoktu yönünde genellemeler yapılmaktadır.
    [Show full text]
  • Türk Mitolojisinde Temel Inançlar (Kozmogoni, Astroloji, Renkler)
    T.C. ANKARA YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK MİTOLOJİSİNDE TEMEL İNANÇLAR (KOZMOGONİ, ASTROLOJİ, RENKLER) YÜKSEK LİSANS TEZİ Murat KAHRAMAN TARİH ANABİLİM DALI Ankara, 2020 T.C. ANKARA YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK MİTOLOJİSİNDE TEMEL İNANÇLAR (KOZMOGONİ, ASTROLOJİ, RENKLER) YÜKSEK LİSANS TEZİ Murat KAHRAMAN Tez Danışmanı Prof. Dr. Salih YILMAZ TARİH ANABİİM DALI Ankara, 2020 i ONAY SAYFASI Murat Kahraman tarafından hazırlanan “Türk Mitolojisinde Temel İnançlar (Kozmogoni – Astroloji – Renkler)” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Unvan Adı Soyadı Kurumu İmza Tez Savunma Tarihi: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum. Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Unvan Ad Soyad …………………. ii BEYAN Bu tez çalışmasının kendi çalışmam olduğunu, tezin planlanmasından yazımına kadar bütün aşamalarda patent ve telif haklarını ihlal edici etik dışı davranışımın olmadığını, bu tezdeki bütün bilgileri akademik ve etik kurallar içinde elde ettiğimi, bu tezde kullanılmış olan tüm bilgi ve yorumlara kaynak gösterdiğimi beyan ederim. 08.06.2020 İmza Adı SOYADI iii ÖZET Türkler çok eski dönemlerden itibaren Orta Asya’da kendilerine ait bir kültür sistemi ortaya çıkarmış ve bunu da çeşitli unsurlar ile diğer nesillere aktarmıştır. Bu kültür ögeleri ise farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Kimi zaman arkeolojik kazılarla kimi zaman sözlü edebiyatla kimi zaman da inanç sistemleriyle. Türklerde önemli bir yere sahip olan defin geleneği, kişinin eşyaları ile gömülmesini sağladığından, dönemin kültürel varlığı hakkında bizleri bilgi sahibi yapan en önemli unsurların başında gelmektedir. Yine mitolojik birçok figür eski dönem Türk inanç, yaşayış ve kültürel hayatı hakkında bizlere birçok bilgi sağlamaktadır.
    [Show full text]
  • Türk Mitoloji Sözlüğü Lütfen Flaş Bellek Ile En Az Üç (3) Kişiyle Paylaşin!
    YENİ BASKI e-KİTAP SADELEŞTİRİLMİŞ KISA VERSİYON TÜRK MİTOLOJİ SÖZLÜĞÜ LÜTFEN FLAŞ BELLEK İLE EN AZ ÜÇ (3) KİŞİYLE PAYLAŞIN! DENİZ KARAKURT 2013 Özet Mitoloji Sözlüğü - YALIN SÜRÜM - ÜCRETSİZ PAYLAŞIM 3.BASKI TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Deniz Karakurt Sözlük İnceleme, Derleme, Halkbilim Türkçe BİRİNCİ BASKI Ağustos, 2011 / TÜRKİYE © DENİZ KARAKURT, 2011 Tüm Hakları Saklıdır. 12+ ONİKİ YAŞ VE ÜZERİ OKUYUCULAR İÇİNDİR. “Xasiork – Ölümsüz Öyküler Kulübü” üyesidir. Google Kitap Projesi’ne dâhildir. F-KLAVYE Wikipedia (Vikipedi) tarafından Kaynak eser olarak kullanılmaktadır. Kaynak göstermek kaydıyla her tür alıntı yapılabilir. Deniz KARAKURT TÜRK SÖYLENCE SÖZLÜĞÜ Okuyuculardan İstenenler: 1. Bu kitabı Flaş Bellek ile mutlaka en az üç (3) kişi ile paylaşın. 2. Bu kitabı Mail ile en az üç (3) kişiye gönderin. 3. Bu kitabı Sosyal Sitelerde ve Forumlarda mutlaka paylaşın. 4. Lütfen bu kitabı en az bir kere okuyun. 5. Çevrenizdeki insanların okuması için teşvik edin. 6. Bu kitaptaki başlıkları sanat eserlerinde ve yazılarda yeniden işleyin. Açıklamalar: 1. Bu kitap kesinlike ücretsizdir. Herhangi bir bedel talep edilemez. 2. Yazarın aynı adlı kitabının sadeleştirilmiş versiyonudur. 3. Paylaşımda herhangi bir telif sorunu yoktur. Yazarın açık izni vardır. 4. Her tür ve istenilen uzunlukta alıntı, kaynak belirterek yapılabilir. 5. Kaynak belirtmeden alıntı yapılamaz, kullanılamaz. 6. Yazarın izni olmadan basılamaz. 7. Kitap paylaşılmadığında bu durum vicdani bir hak ihlali olacaktır. 8. Yazarın izni olmadan kısmen de olsa değiştirilemez. 10. Bu kitaptaki bilgiler tamamen halk kültüründen derlenmiştir. Ülkemizde maalesef mitolojiye dayalı sanat ürünleri sıfır düzeyindedir. Mitolojik karakter ve figürlerin heykel, resim, edebiyat ve hatta sinema / televizyon eserleri olarak yeniden işlenmesi bir ülkenin özgün sanat anlayışının oluşması için ilk şarttır.
    [Show full text]
  • The Weight of Respect
    The Weight of Respect Khündlekh Yos – Frames of Reference, Governmental Agendas and Ethical Formations in Modern Mongolia Dissertation zur Erlangung des Doktorgrades der Philosophie (Dr. phil.) vorgelegt der Philosophischen Fakultät I Sozialwissenschaften und historische Kulturwissenschaften der Martin-Luther-Universität Halle-Wittenberg von Frau Elisa Myriam Kohl-Garrity geb. am 16.11.1984 in Saginaw, Michigan/USA Gutachter: PD. Dr. Dittmar Schorkowitz Prof. Dr. Matthias Kaufmann Prof. Dr. Manduhai Buyandelger Die Verteidigung der Dissertation erfolgte am 26.11.2019 The Weight of Respect: Khündlekh Yos – Frames of Reference, Governmental Agendas and Ethical Formations in Modern Mongolia Acknowledgements I Illustrations II Glossary IV Acronyms XI Note on Transcription XI Introduction 1 1. Respect as Inclusion and Differentiation: Master-Disciple Relations 17 2. Humans Have Elder Brothers as Deels Have Collars: Senior-Junior Relations 54 3. Filial Respect - The Father is the Khaan of All, the Older Brother is the Khaan of his Younger Sibling 89 4. Qing Institutionalization of Respect: Crafting Rule and Order in Times of Unrest 121 5. Late Socialist Institutionalization in Re(tro)spect: Discipline, Respect and the Question of Negative Freedom 145 6. Intending History 173 7. Respecting Tradition 201 8. Negotiating Love, Fear and Respect 228 Concluding Remarks 257 Appendix 267 Bibliography 292 Dedicated to my teachers, foremost my parents. Acknowledgements I am greatly indebted to the teachers, students and many families related to the project I volunteered at in Bayankhoshuu, who welcomed me into their lives, taught me everything I needed to know and showed such great patience during my time of learning. I greatly cherish your support over the years.
    [Show full text]