Kalkolùtùk Smintheion (Gülpinar)'Da Dokumacilik Ve

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Kalkolùtùk Smintheion (Gülpinar)'Da Dokumacilik Ve Anadolu / Anatolia 38, 2012 A. Özdemir KALKOLùTùK SMINTHEION (GÜLPINAR)’DA DOKUMACILIK VE HASIRCILIK Abdulkadir Özdemir* Anahtar Kelimeler: Batı Anadolu • Kalkolitik Dönem • Smintheion Kazıları • Çanak-Çömlek • Dokumacılık • Hasırcılık Özet: Bu makalenin amacı, Troas Bölgesi’ndeki antik Apollon Smintheus (Smintheion) Tapına- øı’nda yer alan prehistorik yerleûim yerindeki dokumacılık ve hasırcılık ile temsil edilen arkeolojik kanıtları irdelemektir. Yürütülen arkeolojik kazılarda MÖ 5000’lere tarihlenen prehistorik yerleûimin seramik kaide- lerinde negatif yün dokuma ve hasır izlerini taûıyan toplam 960 parça bulunmuûtur.Smintheion yerleûi- minde Kalkolitik yerleûimciler tarafından kullanılan seramiklerin kaideleri altında yer alan negatif izlerin in- celenmesiyle, dokumacılık ve hasırcılıkta hangi tür tekniklerin kabul edildiøi ve dokunmuû kumaû ve hasır izlerinin nasıl oluûtuøunu anlamak mümkündür. Smintheion’da ele geçen 960 kaide parçası üzerinde yer alan bu negatif izlerin deøerlendirilmesi; basit örgü tekniøinde “bir alttan-bir üstten” geçmeli yün dokuma tercih edildiøini, dimi örgü “iki alttan-iki üstten” ve sarma örgü tekniklerinde genellikle tahıl sapı ve hasır otu kullanılarak üretildiøini ve en yaygın iki hasırcılık yöntemleri arasında olduøunu göstermektedir. Buna ek olarak, seramik kaideleri altındaki negatif izler üzerinde yapılan analizler sonucunda, seramik yapım aûamasında aøaç yapraklarının da kullanıldıøı anlaûılmıûtır. Smintheion’da, seramiklerin kaideleri altında yer alan negatif izlerden yün dokuma ve hasırın varlıøını açıklayan bu iki önemli konu yeni veriler ıûıøında in- celenmiûtir. Arkeolojik kanıtların deøerlendirilmesi, yün dokuma kumaû, sarmal hasır ve örme hasır parça- larının, çömlekçi ustaları tarafından ilkel bir çark olarak kullanıldıøını göstermektedir. WEAVING AND MAT MAKING AT CHALCOLITHIC SMINTHEION (GÜLPINAR) Keywords: Western Anatolia • Chalcolithic Period • Smintheion Excavations • Pottery • Weaving • Mat Making Abstract: This essay aims to examine the archaeological evidence representing weaving and mat making at the prehistoric settlement located in the ancient Sanctuary of Apollo Smintheus (Smintheion) in the Troad. Archaeological excavations conducted at the prehistoric settlement dating circa 5000 cal. BC yielded total 960 pieces of pot bases bearing negative imprints of woolen textiles and mats. It is possible to determine to a certain extent what sort of techniques of weaving and mat making techniques were adopted and how these products were used by the Chalcolithic settlers and potters of the site of Smintheion by examining these negative imprints of woven cloths and mats on the bases of pots. Evalua- tion of these negative imprints on 960 pot bases at Smintheion indicate that simple plaiting (“one under- one above”) was the method preferred in weaving treads made of wool, while twill plaiting (“two under- two above”) and coiling commonly employing wheat stalk and reed were the two most common matting methods adopted at the site. In addition, analysis of negative imprints on pot bases also confirms the use of tree leaves in the steps of pot making. Those two major explaining the presence of negative impres- sions of woven cloths and mats on pot bases have been examined in light of the new data from Smintheion. Evaluation of archaeological evidence implies that pieces of woven cloth and plaited and coiled mats were often used as a form of primitive turntable by the potters of the site. * Abdulkadir Özdemir (MA), Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü Araûtırma Görevlisi, ÇANAKKALE, e-posta: [email protected] 139 Kalkolitik Smintheion (Gülpınar)’da Dokumacılık ve Hasırcılık 1. Giriû1 nasıl iki boyutlu düz dokuma ve hasır gibi Anadolu arkeolojisinde Neolitik ve nesnelerin üretildiøi konusunda bilgiler Kalkolitik dönemlerde dokumacılık ve ha- edinilebilir. sırcılık gibi faaliyetlere yönelik arkeolojik 19. yüzyılın sonlarından beri çanak veriler oldukça sınırlıdır. Anadolu’da Neo- çömlekler kaidelerinde gözlemlenen yün litik dönemin erken evrelerinden itibaren dokuma, hasır veya sepete ait negatif izleri Çayönü, Çatalhöyük, Ulucak, Domuztepe ile ilgili yapılan arkeolojik çalıûmalar genel- ve Aûaøı Pınar gibi yerleûimlerde ele geçen de iki farklı teoriyi benimserler5. Bu iki teo- seramik kaidelerinde dokuma ve hasır ne- riden en yaygın olanına göre üretim aûama- gatif izlerine rastlanıldıøı gibi gerçek yün sında seramikler henüz yaûken yani ûekil- veya ketenden dokunmuû dokuma kalıntı- lendirildikten hemen sonra fırınlama önce- ları da ele geçmiûtir2. Bu dönemde hasır ve si gölgede kurumak üzere yün, keten do- dokuma izleri Anadolu’da ayrıca phytolit iz- kuma, hasır örgü, sepet örgü altlık üzerinde lerinde bazen de kil veya kerpiç üzerindeki kurumaya bırakılmıûtır. Bu süreçte ise se- negatif izlerden de tespit edilebilmektir3. ramikler üzerine, altlıkların negatif izleri Kalkolitik dönemde ise Hacılar, Beûik- geçmiûtir. Bu teoriyi savunanlar seramikle- Sivritepe ve Alacalıgöl yerleûimlerinde de rin bazen üzerine kurutulmaya bıraktıkları seramik kaideleri üzerinde negatif hasır iz- dokuma veya hasırlar ile birlikte fırına ve- lerine rastlanılmıûtır4. Bu konuda arkeolojik rildiøini de ileri sürer. ùkinci ama pek yay- verilerin sınırlı olması hiç ûüphesiz dokuma gın olmayan ve daha çok etnografik verile- ve hasır gibi organik maddelerden yapılmıû re dayandırılan teori ise, seramiklerin yün nesnelerin genellikle günümüze ulaûmama- dokuma veya hasırotu veya tahıl sapından sıyla ilgilidir. Bu bakımdan seramik kaidele- örülmüû bir hasır üzerinde çanak çömlekle- ri üzerinde gözlenen dokuma veya hasır rin yapıldıøını kabul eder. Söz konusu ikin- negatif izleri dolaylı veri kaynaøı olarak de- ci teoriyi kabul edenler bu teknikte özellik- øerlendirilebilir. Örneøin dokuma, hasır ve le tahıl sapı veya hasırotundan oluûturulan sepet gibi ürünlerin prehistorik yaûam için- örgünün bir tür ilkel çömlekçi çarkı olarak de ne tür iûlevlere sahip olduøu aydınlatıla- algılanabileceøini kabul eder6. Yapılan et- bildiøi gibi, teknolojik açıdan yün, keten, nografik analoji ve deneysel arkeolojik ça- tahıl sapı ve hasırotu gibi hammaddelerden lıûmalar tahıl sapı veya hasırotundan oluû- turulan örgünün bir tür ilkel çömlekçi çarkı 1 Bu çalıûmaya konu olan arkeolojik malzemeyi çalıû- olarak kullanılma ihtimalinin yüksek oldu- mama ve yayınlamama izin veren ve bana Smintheion 7 (Gülpınar) kazıları ekip üyesi olma ûansı veren saygıde- øu konusunda veriler sunmuûtur . øer hocam Prof. Dr. Çoûkun Özgünel’e, ayrıca Smint- Kuzeybatı Anadolu’da antik Smint- heion Kalkolitik yerleûiminde birlikte çalıûma fırsatı sunan, maddi ve manevi yardımlarını hiçbir zaman ek- heion (Apollon Smintheus Kutsal Alanı) sik etmeyen deøerli hocam Prof. Dr. Turan Takaoø- kazılarında ortaya çıkarılan MÖ 5200-4800 lu’na teûekkürlerimi sunarım. 2 Ryder 1965; Mellaart 1967, 205; Carter ve diø. 2003; Özdoøan 2007, 412, res. 424-425; Erim – Özdoøan 5 Myres 1897, 179; Bosanquet 1896-97; Tsounhtas 2007, res. 72 ve 79; Çilingiroølu –Çilingiroølu 2007, 1898, 182-84; Crowfoot 1934; Crowfoot 1938; res. 358; Wendrich 2007, 232. Crowfoot 1954; Johnston 1974; Carrington-Smith 3 Wendrich 2006. 1977, 121; Labriola 2008, 310. 4 Mellaart 197, res. 189; Aslan 1997, res. 30; Gabriel 6 Carrington-Smith 1977, 121. 2006, res. 2. 7 Nicholson 1929; Culwick 1935; Özdemir 2007. 140 Anadolu / Anatolia 38, 2012 A. Özdemir yılları arası iskân edilen Kalkolitik yerle- larıyla batı Anadolu kronolojisinde prob- ûimde dokumacılık ve hasırcılık konusunda lemli Orta Kalkolitik dönem ile iliûkilendi- yeni veriler elde edilmiûtir. Smintheion rilebilir. Batı Anadolu’da bu döneme ait Kalkolitik yerleûiminde yapılan kazılarda yerleûimler genellikle yüzey üzerinde höyük ele geçen ve tamamı 960 civarı olan sera- gibi kolay tespit edilemediøi için ancak mik kaidelerinin neredeyse tamamında rastlantı sonucu tespit edilmektedirler. özellikle hasır örgü negatif izleri belirlen- Smintheion prehistorik kazı buluntularını mesi bu konuda daha önce yapılmıû deøerli ilk inceleyen Jürgen Seeher yaptıøı deøer- çalıûmalara katkı sunmaktadır. Bu bakım- lendirmeler sonucunda bu bölgede dan bu çalıûmada Smintheion Kalkolitik Kumtepe A/Beûik-Sivritepe olarak isim- yerleûimi kazılarında ele geçen seramik kai- lendirilebilecek bir kültür kompleksinin deleri üzerindeki yün dokuma ve hasır izle- varlıøına iûaret etmiûtir10. Batı Anadolu’da ri teknolojik ve fonksiyonel olarak incele- daha çok Hacılar boyalı seramik geleneøi mek amaçlanmaktadır. ile tanımlanan Erken Kalkolitik kültür ile daha çok Beycesultan erken evreleriyle öz- 2. Smintheion Kalkolitik Yerleûimi deû tutulan monokrom seramik geleneøi ile Kuzeybatı Anadolu’da Biga Yarıma- temsil edilen Geç Kalkolitik kültür arasın- dası’nın (antik Troas) güney-batı köûesinde daki geçiûi temsil eden “Orta Kalkolitik” Gülpınar kasabasında yer alan antik Smint- dönem hakkındaki bilgilerimiz son 10 yıla heion (Apollon Smintheus Kutsal Alanı) kadar oldukça sınırlıydı. Bu bakımdan söz kazıları son yıllarda ilgi çekici bir prehisto- konusu problemli Orta Kalkolitik döneme rik yerleûimin varlıøını ortaya koymuûtur ıûık tutabilecek kazılardan biri de Sminthe- (Harita 1, Res. 1). 1980 yılından beri Prof. ion olarak görülebilir. Batı Anadolu kültür Dr. Coûkun Özgünel baûkanlıøında kazıları tarihinin en az bilinen dönemlerinden biri sürdürülen Smintheion, Hellenistik döne- olan bu dönemin aynı zamanda, birçok me ait Apollon Smintheus (“Farelerin Ege adasının ilk kez yerleûilmeye baûlandıøı Efendisi”) tapınaøı ve bu tapınaøa
Recommended publications
  • İDOL-111.Pdf
    Sunuþ Çevreden Çýkarak arihsel çevre, doðal çevre, kentsel çevre olarak tanýmlanan ve yeni bir davranýþ Tkavramýný gündeme getiren çevre sözcüðü, evrenimizde insan oðlunun yerleþik düzene geçtiði Neolitik çaðdan bu yana bilinen bir sözcüktür. Zamanýmýzda ileri uygar- lýk düzeyini yakalamýþ zengin ülkeler, II. Dünya savaþýndan sonra çevre kavramýný çeþitli boyutlarý ile tartýþmýþlar ve gerekli koruyucu önlemlerini almýþlardýr. Ülkemizdeki Çevre kavramýna dönecek olursak, bu sözcüðün ve önüne gelen sýfatlarýn ancak çeyrek yüzyýllýk bir geçmiþi olduðunu görürüz. Bugün için çevre kavramýnýn içeriði hala çok kolay bir biçimde tarif edilir. Ancak tanýmýn ayrýntýsýna girildikçe, olayýn hiçte o kadar kolay açýklanamadýðý görülür. Biz arkeologlar için birinci derecede tarihsel çevre kavra- mý önem taþýr. Çünkü tarihsel çevremizin yaþamýmýzda bize vereceði dersleri, tercihleri ve davranýþ biçimlerimizi akýlcý bir yöntemle belirlememize olanak verir. Bu oluþumda dikkat edilecek olan ilkler arasýnda somut ve soyut kültür varlýklarýmýzý en iyi bir biçimde koruma bilincinin küçük yaþlardan itibaren toplumumuza verilmesi, saðlýklý bilgilerle uluslarýn kendi özgün kültürleri olabileceðini ve bunlar içinde korunmasý gerekli olan taþýnýr ve taþýnmaz kültür varlýklarýnýn da olabileceðini komplekslerden arýnarak öðret- memiz, bir yurttaþlýk görevi olmalýdýr. Bu öðreti o ülkenin kültürel yaþam kalitesini ortaya koymada en büyük etmendir. Kültürel yaþamýn oluþmasýnda geçmiþin ne denli önemli olduðunu görmemek bizce onarýlmasý olanaksýz bir yanýlgýdýr. Ülkemizde son çeyrek yüzyýlda geniþ halk kitlelerince kabul gören bu yeni taným, geçmiþimizin geleceðe ne kadar etkin olduðunu az da olsa öðretme becerisini yakalayabilmiþtir. Ancak Türkiye'nin plansýz ve ileriye dönük kurgularýnýn yapýlmaksýzýn baþlatýlan sanayileþme dönemi, kültürel varlýklarýmýzýn bilinçsizce kýyýmýna sebep olabilmiþtir. Son günlerde (Aralýk 2001 ve Ocak 2002) ülkemiz medyasýnda ve TBMM. genel kurulunda tartýþýlan bir konu ile "Tarihsel Çevre" Türkiye gündemine oturmuþtur.
    [Show full text]
  • IN PAUL's FOOTSTEPS in TURKEY September 18
    Tutku Travel Programs Endorsed by Biblical Archaeology Society IN PAUL’S FOOTSTEPS IN TURKEY September 18 - October 3, 2021 Tour Host: Dr. Meg Ramey organized by In Paul’s Footsteps in Turkey / September 18 - October 3, 2021 Laodicea Perga IN PAUL’S FOOTSTEPS IN TURKEY Dr. Meg Ramey, Ph.D., Founder and Executive Director of WorldKind Sept 22 Wed Iconium – Sille – Lystra – Konya The apostle Paul is believed to be the second-most influential figure You will first visit the ancient acropolis of Iconium in Konya’s city center. You in the formation of Christianity after Jesus himself. Asia Minor, or then visit the archaeological museum and its important inscriptions mentioning Anatolia, is where many of the events associated with Paul’s life Iconium, Lystra, and Derbe. Next you will visit St. Helena’s Church at Sille. In and ministry took place. Paul was a native of Tarsus in Cilicia, one of our stops. the afternoon you will visit ancient Lystra, the home of Timothy, visted by Paul From Antioch to Troas we will follow the routes traveled during his journeys on his three journeys. In Hatunsaray you will see the small open-air museum of by land and sea. We will even see some of the Roman roads upon which he antiquities from Lystra. Return to Konya for dinner and overnight. (B,D) walked. At each site we will explore the archaeological realia still remaining; in Sept 23 Thu Pisidian Antioch – Antalya museums we will encounter the artefacts that the apostle saw and You will depart early for Yalvaç, the site of the Roman colony of Pisidian Antioch.
    [Show full text]
  • İletişim Anadolu Uygarlıkları ESKİ ANADOLU Ve TRAKYA EGE GÖÇLERİNDEN ROMA İMPARATORLUĞUNUN İKİYE AYRILMASINA KADAR (MÖ 12
    İletişim Anadolu Uygarlıkları ESKİ ANADOLU ve TRAKYA EGE GÖÇLERİNDEN ROMA İMPARATORLUĞUNUN İKİYE AYRILMASINA KADAR (MÖ 12. - MS 4. YÜZYILLAR ARASI) İletişim Yayınları ' *> . T J 4 - . w i - . ' . İletişim Anadolu Uygarlıkları ESKİ ANADOLU ve TRAKYA. EGE GÖÇLERİNDEN ROMA İMPARATORLUĞU'NUN İKİYE AYRILMASINA KADAR (MÖ 12. - MS 4. YÜZYILLAR ARASI) 30 harita, 500 resim, 42 çizim, 10 tablo H er ülkenin tarihi, geçmişte topraklarında yaşayan insaniann, toplulukların ya da devlederin oluşturduğu kültür ve uygarlık izleriyle doludur. Anadolu, böyle ülkelere en güzel örnektir. Bu kitap, bir zamanlar Ege ve Akdeniz dünyasına damgasını vuran Eski Yunan uygarlığı ile Roma imparatorluğu dönemlerinde Anadolu ve Türkiye Trakyası’ nın siyasal ve kültürel panoramasını anahatianyla sunmak üzere Prof. Dr. Oğuz Tekin taralından kaleme alındı. M Ö 13. yüzyıl sonlarından, yani Troia Savaşı’ nın son bulmasından Rom a Imparatorluğu’nun Doğu ve Batı olarak ikiye ayrıldığı MS 4. yüzyıl sonlarına kadar Anadolu’nun yaklaşık 1600 yılını kapsayan kitapta, bu süreçte yaşananlar mümkün olabildiğince uygun görsel malzeme ve çerçeve yazılarla desteklenerek verilmeye çalışıldı. Birinci bölüm, Troia Savaşı sonrasında Yunan anakarasından Anadolu topraklarına yapılan Ege göçleriyle başlatılmakta ve kent-devletlerinin ortaya çıkışı ile gelişimleri anlatılmaktadır. İkinci bölümde, Pers egemenliği döneminde Anadolu tarihi ele alınmaktadır. Üçüncü bölümde, eskiçağ tarihinin en büyük fatihi Büyük İskender’in Anadolu’daki güzergâhı adım adım izlenmekte ve onun ölümünden sonra Anadolu’ da ortaya çıkan Hellenistik krallıklar anlaulmaktadır. Dördüncü ve son bölüm ise, Roma imparatorluğu döneminde Anadolu topraklarında yaşananlara ayrıldı. Kitapta, siyasal kurguya paralel giden sosyal ve kültürel içerikli çeşidi çerçeve yazılar da bulunmaktadır: Doğa filozoftan, kutsal alanlar ve tapınaklar, sağlık merkezleri, depremler, batık gemiler, silahlar, mezarlar ve ölüm, tiyatrolar, kütüphaneler, sikkeler, spor, dağ ve ırmak tanrıları bunlardan sadece birkaçıdır.
    [Show full text]
  • VII. Lesbiaka
    VII. Lesbiaka. 2. Chry seïs-Apriate. Es mag gewagt erscheinen, wenn im Folgenden die Chry- seïs, welche immer ausschließlich als eine Bewohnerin des asia- tischen Festlandes gegolten hat, unter „ Lesbischen Dingen und Persönlichkeiten" abgehandelt werden soll. Wird sie doch nach Homers Darstellung (A 366 — 369) in dem Gebiet von Τ hebe gefangen genommen1), welches allgemein an dem In- nenwinkel des Adramyttischen Golfs angesetzt wird ; während über die Lage des Ortes, an welchen sie im gleichen Gesang in der 'Οδυσσέως ngsoßtC/t (.4 430—487) zurückgebracht wird, und den ihr namensgleicher Vater Chryses bewohnt, C h r y s e , im Alterthum ein heftiger Gelehrtenstreit entbrannt war. Es bot also bei dieser Unsicherheit über die Lage von Chryse die Be- stimmtheit , mit der Thebe fixiert wird, eine bequeme Aushülfe für die Beantwortung der Frage nach der Heimath der Chryseïs. Gleichwohl ist nicht zu übersehen, daß Thebe bei Horneros lediglich mit der Episode ihrer Gefangennahme in Zusammen- hang gebracht , Cliryse dagegen mit ihrer ganzen Existenz weit inniger verwachsen ist. Nach diesem Orte trägt ihr Vater den Namen, wie sie selbst, nach diesem Orte wird sie zu ihrem daselbst wohnenden Vater zurückgebracht, und an die- sem muß sie auch geboren sein ; er ist im Mythos der Haupt- schauplatz ihres Lebens, während die Gefangennahme 1) ψχομι!}' (ς θήβην, ί(ρην π òli ν ' Ηίτίωνος [ την ài άίίπρά,Ίομέν τ ι xuì ηγομίν fv&ccdt πύντα | xal Ià μίν tv ifdoaavTo μ(ΐκ aiftaiv υΐίς Αχαιών | ix rf tlov ',4ιρίΙ(?ρ Χρνιΐηίόα χαλΧιπάρφον. Philologus XLIX (Ν. F. III), 1". 62 Brought to you by | Brown University Rockefeller Library Authenticated | 128.148.252.35 Download Date | 6/13/14 4:50 PM 90 Karl Tümpel, zu Thebe nur eine Episode ist 2), allerdings für die Troïka die wichtigste.
    [Show full text]
  • VII. Lesbiaka
    VII. Lesbiaka. 2. Chrysci:s-Apriate. Es mag gewagt erscheinen, wenn im Folgcnden die 0111'Y­ sels, welche immer ausschlicßlich als eine Bcwohncrin des. asia­ tischen Festlandes gegolten hat, untcr" Lesbischen Dingen und Persönlichkeiten" abgehandelt ,verden soll. Wird sie doch nach Homers Darstellung' CA 3GG - 369) in dem Gebiet VOll T he be gefangen g'enommen I), welches allgemein an dem In­ !lenwinkel des Adramyttischen Golfs angesetzt wird; während übel' elie Lage des Ortes,· an weIcllcll sie im g'lcichen Gesang in der 'Oov(j'(j{wr; 1lQEfJf1ECrt (A 430-487) zurückgebracht wird, lJ.ud dcn 'ihr namensgleichcl' Vater Chryses bewohnt, Ohryse, im Altcrtlnul1 ein hcftiger Gelelu'tcnstreit entb~'annt wal', Es bot also bei diesel' Unsicherheit übel' die Lage VOll Chryse die Be­ stimmtheit, mit der Thebc fixiert wird, eillc bcquemc Aushülfe flir eHe Beantwortung der Fl'ag'e nach der IIeimath der QhryseYs. Gleichwohl ist nicht zu übersehcn, daß Thcbc beiIIomcros lediglich mit der Episode ihrer Gefangennahme in Zusammen­ hang' gebracht, Chrjse dagegen 'mit ihrer ganzen Existenz weit inniger verwachsen ist. Nach diesem Orte. trägt ihr Vater dcn Namen"; wie sie sclbst, nach dicsem Orte wird sie zu ihrem daseIbst wohnenden Vater zurückgebracht, und an die­ sem mul~ sie auch geborcn scin; er ist im Mythos der Hau p t­ sC,hauplatz ihres Lebens, wlthl'cnd die Gefangennahme 1) Pxops,9! I. @~ß'1J1, tE(!~JI ncll.w 'HETtwJlO' I 1~JI O'~ O'I87f(!CUJOf/EJI 1E )/Cli ~Y0ftEJI I!V{)'dO'E naJlm I ;cat 7a !AiJl Eb O'clt1t1rWTO' ftmi t1'f!MW v18' , -"xctHlj" I tr.
    [Show full text]
  • Epigraphic Bulletin for Greek Religion 1997
    Kernos Revue internationale et pluridisciplinaire de religion grecque antique 13 | 2000 Varia Epigraphic Bulletin for Greek Religion 1997 Angelos Chaniotis and Joannis Mylonopoulos Electronic version URL: http://journals.openedition.org/kernos/1300 DOI: 10.4000/kernos.1300 ISSN: 2034-7871 Publisher Centre international d'étude de la religion grecque antique Printed version Date of publication: 1 January 2000 ISSN: 0776-3824 Electronic reference Angelos Chaniotis and Joannis Mylonopoulos, « Epigraphic Bulletin for Greek Religion 1997 », Kernos [Online], 13 | 2000, Online since 21 April 2011, connection on 16 September 2020. URL : http:// journals.openedition.org/kernos/1300 Kernos Kernos, 13 (2000), p. 127-237. Epigraphie Bulletin for Greek Religion 1997 (EBGR 1997) The eleventh issue of the BBGR deals primarily with the epigraphic harvest of 1997. Although my long time collaborator Eftychia Stavrianopoulou has been unable to contribute lemmata this year due to other responsibilities, we have been able to cover the majority of the publications of 1997 and to close many of the gaps left in previous issues; thus, this bulletin is the longest so far. We have been focusing on riew epigraphic finds, new interpretations of inscriptions, and epigraphical corpora, but we have also summarized sorne of the religious studies which are based primarily on the epigraphic material; we have also included sorne articles which present or discuss important papyrological sources. Next year, we hope with the help of E. Stavrianopoulou not only to include more addenda to earlier issues, but also to reduce the chronological gap between the publication of a book or an article and its presentation in this bulletin.
    [Show full text]
  • Study Photographs of Ancient Architectural Sculpture
    http://oac.cdlib.org/findaid/ark:/13030/c8vh5q6q No online items PRELIMINARY INVENTORY OF THE STUDY PHOTOGRAPHS OF ANCIENT ARCHITECTURAL SCULPTURE Finding aid prepared by Ann Harrison 76.P.7 1 Descriptive Summary Title: Study photographs of ancient architectural sculpture Date (inclusive): 1900s Number: 76.P.7 Creator/Collector: Getty Research Institute Physical Description: 33.2 linear feet(159 boxes) Repository: The Getty Research Institute Special Collections 1200 Getty Center Drive, Suite 1100 Los Angeles, California, 90049-1688 (310) 440-7390 Abstract: A collection of modern photographs assembled by the Getty Research Institute of architectural sculpture, mostly detached from the original location, concentrating on works of the Greek and Roman periods, from the Greek Archaic through the late Roman Empire (6 century BC-6th century AD). Coverage is most complete for works from sites in Greece and Italy, but the collection includes images of architectural sculpture from monuments in other countries, including Albania, Algeria, Egypt, England, France, Germany, Lebanon, Libya, Romania, Syria, Tunisia, Turkey, and Yugoslavia. Language: Collection material is in English Biographical/Historical Note In 1974, the J. Paul Getty Museum began assembling a "photo library" by consolidating the visual resources of each existing curatorial department. By the early 1980s, the Photo Archive was actively acquiring large collections of photographs from commercial and private sources and scholars' archives that contained a photographic component. In 1983, the nearly one million photographs of the Photo Archive were incorporated into the Research Institute's Special Collections. Other Finding Aids The Photo Archive Database includes photograph level access to approximately 55% of the photographs in this collection.
    [Show full text]
  • Greco-Roman Cities of Aegean Turkey History, Archaeology, Architecture
    GRECO-ROMAN CITIES OF AEGEAN TURKEY HISTORY, ARCHAEOLOGY, ARCHITECTURE Henry Matthews EGE YAYINLARI GRECO-ROMAN CITIES OF AEGEAN TURKEY HISTORY, ARCHAEOLOGY, ARCHITECTURE Henry Matthews © 2014 Ege Yayınları & Henry Matthews ISBN 978-605-4701-41-4 Publisher Certificate No: 14641 All rights reserved. Copyediting İnci Türkoğlu Cover and Graphic Design Aydın Tibet Front Cover: Athena Temple, Priene Back Cover: Trajan Temple, Pergamon Printing Oksijen Basım ve Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. 100. Yıl Mah. Matbaacılar Sit. 2. Cad. No: 202/A Bağcılar - İstanbul/ Türkiye Tel: +90 (212) 325 71 25 Fax: +90 (212) 325 61 99 Certificate No: 29487 Production and Distribution Zero Prodüksiyon Kitap-Yayın-Dağıtım San. Ltd. Şti. Abdullah Sokak, No: 17, Taksim, 34433 İstanbul/Türkiye Tel: +90 (212) 244 7521 Fax: +90 (212) 244 3209 E.mail: [email protected] www.zerobooksonline.com www.egeyayinlari.com TABLE OF CONTENTS Author’s note .................................................................................................................................................. 7 Introduction ........................................................................................................................................................9 Chapters on cities in a north-south sequence Troy ..................................................................................................................................................................... 41 Alexandria Troas .......................................................................................................................................
    [Show full text]
  • Şehrimiz Çanakkale Kitabımız
    ŞEHRİMİZ ÇANAKKALE ŞEHRİMİZ ÇANAKKALE YAZARLAR 1. VE 2. ÜNİTELER 3, 4 VE 5. ÜNİTELER Ömer Faruk EVİRGEN Ünzüle ULUS AVCI Jülide ÖZKAN Volkan SULANÇ Melike VELİOĞLU Elif DEMİR DENİZ Yeliz DEMİROĞLU ŞEHRİMİZ ÇANAKKALE KATKI SAĞLAYANLAR 1. VE 2. ÜNİTELER 3, 4 VE 5. ÜNİTELER DİL UZMANI Dr. Necdet SUBAŞI Elif DEMİR DENİZ Dr. Hasan TAŞÇI Serpil KALKAN Dr. Yaşar YEŞİLYURT Mehmet GÜMÜŞ Vedat SÖYLEYİCİ GÖRSEL TASARIM Muhammet Esat ŞENGÜL Serpil KILIÇ İbrahim YASAK İbrahim BAYRAK Hasan Tahsin YAZICI GÖRSEL TASARIM Serpil KILIÇ İbrahim BAYRAK İSTİKLÂL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı: Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: O benimdir, o benim milletimindir ancak. Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl. Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda, Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli: Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli- Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Her cerîhamdan İlâhî, boşanıp kanlı yaşım, Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden na’şım; Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar? O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
    [Show full text]
  • Lost Geography: the Geographical Fragments of Daës of Colonae, Democles of Phygela and Dionysius of Chalcis1
    Lost Geography: The Geographical Fragments of Daës of Colonae, Democles of Phygela and Dionysius of Chalcis1 Daniela Dueck Introduction Greek and Roman sources do not offer a clear definition of gewgrafiva, and it was never even an independent scholarly discipline.2 Geographical themes appeared in almost every literary genre and works devoted to geographical issues were written in prose or verse, discussed the world as a whole or a region within it or dealt with either concepts or calculations. Scientists, mathematicians, astronomers, historians, philosophers, poets and travellers — all could produce written records discussing geographical issues. The following collection includes fragments containing geographical data by authors of varied identity and intellectual orientation. It has long been recognized, even if not declared outright, that the Geography of Strabo is an encyclopedic compilation. It is neither arranged thematically nor does it include an organized catalogue, as opposed, for instance, to the Historia Naturalis of Pliny the Elder.3 However, it is definitely a collection of numerous items of information on a wide range of topics pertaining to the entire world known at the time (first century BCE). Strabo himself sets the standards for good geographical writing: its author must have acquired a broad range of learning (polumaqiva), and his proposed audience must have had an encyclopedic training (ejgkuvklio" ajgwghv) (1.1.12; 1.1.22). The Geography is therefore a work that warrants being called encyclopedic because it includes copious and diversified data. The encyclopedic nature of the compilation, as well as its variety, are reflected in many modern studies that do not deal specifically with Strabo, yet often cite his work on very specific points.
    [Show full text]
  • Resonation of the Vitruvius's Modular, Systematic
    The International Archives of the Photogrammetry, Remote Sensing and Spatial Information Sciences, Volume XLII-2/W15, 2019 27th CIPA International Symposium “Documenting the past for a better future”, 1–5 September 2019, Ávila, Spain RESONATION OF THE VITRUVIUS’S MODULAR, SYSTEMATIC APPROACH WITH THE COMPUTATIONAL MINDSET OF THE DIGITAL AGE: 3D MODELING OF THE IONIAN TEMPLES OF AEGEAN TURKEY A. Denker 1,2 1 Istanbul Bilgi University, 34060 Eyup, Istanbul, Turkey [email protected] 2 Near East University, Mersin 10, Turkey [email protected] Commission II, WG II/8 KEY WORDS: Temples of Ionia, dipteral temples, pseudo-dipteral temples, reconstructing the past, virtual reality. ABSTRACT: Eight of the greatest Ionic temples of the ancient world were built on or near the Aegean coast of Turkey, from the dipteros of Chersiphron in Ephesos to the pseudo-dipteroi of Hermogenes in Teos and Magnesia. The temples were the epitome of elegance and splendour, difficult to surpass in terms of architectural achievement for a period of four centuries from 6th century to 2nd century BC which spans Archaic, Classical and Hellenistic eras. All of these edifices now lie in ruins. As various empires in the region rose and fell, the temples suffered looting and destruction. Nature also played a part with rivers inundating the temenoses and silting up the archaeological remains, and earthquakes toppling columns and reducing the cellas to rubble. Despite this catacylism, tens of hundreds of years after they were built, these marble buildings still tantalise the human imagination. The objective of this paper is to present a systematic and comprehensive treatise of the logical procedure of the 3D visualisation of these monuments of the ancient cities of classical antiquity.
    [Show full text]
  • Paul's Walk from Troas to Assos
    Tutku Tours Travel Programs Endorsed by Biblical Archaeology Society Paul’s Walk from Troas to Assos Ephesus | Pergamum | Mytilene | Troas | Assos | Istanbul Tour Host: Dr. Mark Wilson May 20–31, 2017 organized by Paul’s Walk from Troas to Assos - May 20-31, 2017 Istanbul Mark Wilson, D.Litt. et Phil., Director, Asia Minor Research Center, Antalya, Turkey; Associate Professor Extraordinary of New Testament, Stellenbosch University www.sevenchurches.org May 23 Tue Kuşadası – Pergamum – Ayvalık – Mytilene Morning drive to Bergama. Visit Pergamum, the church that John both Over the course of Paul’s three missionary journeys, he walked affirmed and chastised (Rev. 2:12–17). In addition, Pergamum was an approximately 10,000 miles across the eastern Roman empire sharing active trade and commerce city in the early centuries, which allowed it the good news of Jesus Christ as he went. His very last walk of these to develop the first parchment to compete with the Egyptian papyrus. missionary journeys took place on the Troad pennisula in the mid 60s while he was traveling back to Jerusalem. Knowing that trouble awaited him there (cf. Acts 20:22– Visit the Acropolis and see the steepest Theater of the ancient world 24), Paul left his traveling companions to sail around the coast without him while and the Temple of Trajan. Then drive to Ayvalık. Take the afternoon Paul walked the Roman road from Alexandria Troas to Assos, presumably alone ferry to the Greek island of Mytilene. Overnight in Mytilene. (B) (cf. Acts 20:13–14). The thirty–mile walk and the two days that it likely took him to travel would have given him ample time for meditation as he reflected on his life and May 24 Wed Mytilene Paul’s church, (Lesvos) – Ayvalık – Troas ministry thus far—the many places God had called him to go, the many churches he Mytilene had helped to found, and the many new brothers and sisters in Christ whom he loved Visit Mytilene.
    [Show full text]