SMINTHEION-ALEKSANDREIA TROAS YOLU, NE İÇİNDİ? Jeolojik, Arkeolojik Ve Filolojik Belgeler Işığında Güzergâh Ve İşlevi
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Anadolu / Anatolia 42, 2016 D. Kaplan SMINTHEION-ALEKSANDREIA TROAS YOLU, NE İÇİNDİ? Jeolojik, Arkeolojik ve Filolojik Belgeler Işığında Güzergâh ve İşlevi Davut KAPLAN* Anahtar Kelimeler: Smintheion • Kutsal Yol • Roma Köprüsü • Adaklar • Aleksandreia Troas Özet: Smintheion’da son dönem yüzey araştırmaları ve kazılarında tespit edilen bazı arkeolojik veri- ler, kutsal alan ile Aleksandreia Troas arasında kutsal yolun varlığını doğrulamaktadır. Aleksandreia Troas’ta yapılan kazılar da bu kentten başlayan bir kutsal yolun varlığına işaret eder. Tuzla Çayı’nın yatak değiştirmesi ile alüvyona gömülen Tuzla Ovası’nda yer alan Roma köprüsü ile Smintheion’a ulaşan yol güzergâhında ele geçen bazı adaklar da buna kanıttır. Ayrıca Smintheion kutsal alanında bir bölümü ortaya çıkarılan yol da bu düşünceyi doğrular. Kutsal alanda açığa çıkarılan kutsal yol ve yazıtlı adaklar Smintheion’un Khrysa ve Lek- ton (Babakale) ile olan bağlantısına işaret etmektedir. Smintheion’da tespit edilen caddeler, yazıtlı adaklar, Tuzla Ovası’ndaki Roma köprüsü, Aleksandreia Troas kenti agora caddesi ve bu caddenin kent kapıları ile olan bağlantısı bu yolun kutsal işleve sahip olduğunu göstermektedir. SMINTHEION-ALEKSANDREIA ROAD, WHAT WAS FOR? Route and Fuction with Geological, Archaeological and Philological Documents Keywords: Smintheion • Sacred Road • Roman Bridge • Dedications • Aleksandreia Troas Abstract: Recent surveys and archaeological excavations conducted at the sanctuary of Apollo Smintheus, known as the Smintheion attest the presence of the sacred road between the ancient city of Alexandreia Troas and the sanctuary. The excavations in Alexandreia Troas also indicate the presence of a sacred road from this city. The Roman Bridge buried alluvial in Tuzla plain and some dedications from the Smintheion are evidences of the sacred road. This hypothesis is also supported by uncovered section of the road. The sacred road which is unearthed in the sanctuary and the inscriptions lying through the road refer to the connection with the Chryse, Lectum and the Smintheion. Streets unearthed in Smintheion, dedication inscriptions, Roman Bridge in Tuzla plain and excavations of Alexandreia Troas city indicate that this road has sacred function. * Yrd. Doç. Dr. Davut Kaplan, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, TR-55139, Kurupelit / SAMSUN, e-posta: [email protected] 49 Smintheion-Aleksandreia Troas Yolu, Ne İçindi? Apollon Smintheus’a adanmış bir ması, doğusunda volkanik tepeler bulun- kutsal alan olan Smintheion, kuzeybatı ması, batı kısmında ise denizsel yükseltile- 3 Anadolu’da Troas Bölgesi’nin (Biga Yarı- rin (Üst Miosen) yer almasıdır . Bu tepeler madası) güney-batı köşesinde yer alan eski yer yer dere, çay yatağı ve çukurluklarla an- adı ‘Külahlı’, yeni adı ile Gülpınar köyde tik dönemden günümüze kadar ulaşımı yer almaktadır1 (Harita 1-3). Smintheion, sağlar. Ulaşım açısından ise hemen ku- Strabon tarafından bölgenin dini merkezi zeyde yer alan Tuzla Çayı (Satnioeis) ve olarak tanımlanmaktadır2. Smintheion’un Ovası, büyük öneme sahiptir. Bir çukurluk 4 kuzeyinde ise bölgenin en önemli tarım içinde şekillenmiş ovayı, doğu ve güney- 5 alanı Tuzla Ovası bulunmaktadır. Bugün den ‘Volkanik Plato’ yamaçları çevreler . ayakları alüvyon altında kalmış Tuzla- Antik ve modern yollar bu yamaçlar, sırtlar Roma Köprüsü ise Smintheion yolu gü- ve vadiler üzerinden kuzey güney yönünde zergâhı ve bölgenin şekillenişi açısından sağlanır. Tuzla ve Gülpınar arasındaki vadi dikkate değerdir. Smintheion’un yakın görünümlü çukurluk ise her iki birim (vol- coğrafya ve yerleşim yerleri ile bağlantısını kanik ve denizsel Üst Miosen) arasında şe- 6 ortaya koyabilmek için bölgenin jeolojik killenmiştir . İşte Smintheion kutsal alanı yapısına ve oluşumuna bakmak gerekmek- tam bu çukurluğun ortasında ve çukurlu- tedir, çünkü jeolojik oluşumlar hem yolla- ğun (Gülpınar Boynu) en yüksek nokta- rın geçeceği muhtemel güzergâhlar hem sında yer alır. Bu ‘ana vadi’ özelliğindeki de yol ve köprülerde kullanılan malzeme- çukurluk içerisinde düzenli bir akarsu ol- ler açısından önemlidir. Özellikle Kaz madığından akarsu vadisi değil, yapısal bir 7 Dağları civarında alüvyonların sürekli ola- oluk olarak tanımlamıştır. Vadi tabanı rak kıyı şeridini şekillendirdiği düşünüldü- daha çok kolüvyal nitelikli dolgularla az ğünde yerleşimler ve bu yerleşimleri bağla- çok düzleşmiş, vadi tabanı görünümü ka- 8 yan yollar açısından Gülpınar ve Tuzla zanmıştır . İşte bu kolüvyol malzeme Pre- Ovası’nın jeolojik yapısının önemi daha da historik Dönem’den başlayarak Sminthe- artmaktadır. ion’un günümüze kadar süren mimarisinin Smintheion’un Konumu ve ana malzemelerinden birkaçını oluşturur. Çevresinin Jeolojik Formasyonu Bu özelliği nedeniyle Gülpınar oluğu arke- olojik belgelerle de doğrulanacağı gibi Gülpınar ve çevresi için en dikkat doğu-batı yönde geçiş veren önemli bir çekici noktalar; yerleşimin denize yakın ol- noktadır. 1 Özgünel 2001, 1. hareketlerle şekillendiğini ve antitetik faylarında rol 2 Strabon II.1.48; Leaf 1923, 240-248. oynadığını ifade etmektedir, Kayhan 1994, 42, Şekil 3 Tuzla Ovası güneyinde, Akliman’a kadar olan Üst 11. Özellikle Üst Miosen bloğunun doğu batı yö- Miosen tabakaları ve volkanik temel arasındaki sınır nünde de faylandığını ifade etmektedir, Kayhan 1994, morfolojide çok net izlenmektedir, bkz. Kayan 1994, 43. Smintheion 2014 yılı kazıları kapsamında ‘Pod- 41, Şekil 11, Foto 11-12. yumlu Yapı’ olarak ifade edilen yapının temel kalıntı- 4 Kayan 1994, s. 37, Şekil 11a, 64. ları sırasında tabandaki kırık hattı ve yıkılan çevre (te- 5 Bilgin 1969; Kayan 1994, 37, Şekil 11a. menos) duvarı da dolgu zemin ve fay hattına işaret et- 6 Kayan 1994, 41, Şekil 11, Foto 11-12. mektedir, bkz. Gülpınar/Smintheion 2014 Yılı Kazı- 7 Kayan 1994, 41-42, Şekil 12. Kayhan, Gülpınar ve ları raporu. Tuzla Ovası arasındaki yükselen oluşumun tektonik 8 Kayan 1994, 41. 50 Anadolu / Anatolia 42, 2016 D. Kaplan Gülpınar oluğu, Gülpınar Köyü’nde ulaştığı bugünkü Tuzla Ovası’nın bulun- keskin bir dönüşle batıya yönelir. Batı duğu yerde bir delta oluşturmuş ve getir- yönde denize açılan bu dar çukurluk, Kü- diği bol miktardaki alüvyonu toplayarak lahlı Ayağı olarak isimlendirilir. Külahlı bugünkü şeklini kazandırmıştır14 (Harita 2, Ayağı deresi ve kollarının daha etkili ol- Res. 1-2). Ancak Tuzla Çayı’nın getirdiği duğu bu çukurluk bir akarsu vadisi değil, çamur, iç ve dış ovayı birbirinden ayıran ve Üst Miosen oluşumunu enine kesen bir denize yakın noktada yer alan Acısu-Kara- fay üzerinde şekillenmiştir9. Modern Gül- dut mevki arasındaki yükselti nedeniyle pınar yerleşimi, işte bu vadi ve kuzeye de- ovada birikmiş ve zamanla bu bölgede yer vam eden oluk (Gülpınar Oluğu) arasın- alan Tuzla-Roma Köprüsü’nü alüvyon al- daki bölümde yamaçta yer alır. Gülpınar tında bırakmıştır. oluğu ile Ege Denizi arasında kalan bu Üst Geç Holosen akarsu taşkınları ve Miosen oluşumun batı kısmında ise taba- Tuzla-Roma Köprüsü incelendiğinde kalar yataya yakın duruşlu olduğundan gü- Tuzla Çayı yatağı kuzeyde kalır15. Köprü ney-batı uçta Hamaksitos (Beşik Tepe) ayakları ise Tuzla Çayı’nın son taşkın biri- kenti kurulmuştur. Bu kentin güney etek- kintileri ile kısmen boğulmuş durumdadır lerinde (Külahlı Ayağı) prehistorik dö- (Res. 1-3). Sondaj ve köprü ayaklarında neme ait yerleşimin varlığına dair izler bu- gerçekleştirilen kazılar sonucunda ortaya 10 lunmuştur . çıkan kaba kumların gösterdiği gibi köprü Gülpınar Oluğu’nun güney doğu- ayakları, alttaki (Acısu-Karadut) kıyı kor- sunda, eğimli bir arazi üzerine kurulu Gül- donuna gömülerek yapılmıştır. Bu bilgiler pınar yerleşiminin eteğinde, Smintheion ışığında İ. Kayan, Roma köprüsünün ya- ören yerinin ise en üst noktasında bol tatlı pıldığı ova yüzeyinin bugünkünden daha su kaynağı bulunmaktadır. Gülpınar alçakta bulunduğunu ifade etmektedir16. Oluğu’nun denize yakın noktasında en Nedeni ise Tuzla Çayı’nın getirdiği çamu- eski yaşam izleri olan mamut fosilleri bu- run boşalmasına engel olan Acısu-Karadut lunurken en üst noktasında Kalkolitik yer- arasındaki kıyı kordonunun tabandan yük- leşim alanı ve Smintheion yer alır11. Vadide sek olmasıdır. Kuzeyden güneye iletişimi görülebilen en önemli arkeolojik alan, sağlayacak bu köprü için, zemini kumlu bu Apollon Smintheus Tapınağı ve tapınakla yüksek yer seçilmiştir. İ. Kayan, köprü bağlantılı yapılardır12. ayaklarının bu eski kıyı kordonu üzerinde Smintheion’un kuzeyinde yer alan olması nedeniyle taş kemerli köprüyü Tuzla Çayı, Kaz Dağı’nın batı yamaçların- dan topladığı suları Üst Pliyosen ve Pleis- tosen boyunca batıya akıtarak13, denize 9 Kayan 1994, 42-43, Şekil 11. 15 İlk yayınlara göre Roma köprüsü Tuzla Çayı yatağın- 10 Seeher 1987, 533 vd.; Özgünel 2001, 45, dn. 229. dan 230 m uzaktadır, Diller 1882, 200; Leaf 1923, 11 Takaoğlu 2005, 3-7; Takaoğlu – Özdemir 2013, 15- 246; Son yıllarda yapılan Tuzla Çayı ıslah çalışmaları 17. nedeniyle su yatağı biraz daha kuzeye alınmıştır. 12 Özgünel 2001. 16 Kayan’a göre ova yüzeyi köprü çevresinde 1.5 m, İç 13 Diller 1882, 182-183, 200. Ova’da ise 2-4 m kadar daha alçakta yer almaktaydı, 14 Bilgin 1969; Erol 1992; Kayan 1994, 45. Kayan 1994, 53, Şekil 11, 14’te 7 numaralı yüzey. 51 Smintheion-Aleksandreia Troas Yolu, Ne İçindi? (Tuzla-Roma Köprüsü) Milat yıllarına ta- Smintheion Yolu’nun oluşmasında ve gü- rihlendirir17. Geç Holosen dönemde ise zergâhının belirlenmesinde en önemli et- Tuzla Ovası tam bir delta-taşkın ovası kendirler. özelliği gösterir ve ovanın kuzey kesi- Smintheion ve Yazılı Kaynaklar 18 minde bu kalınlık 2-4 m