ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOKTORA TEZİ

Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

HATAY İLİ BAĞ ALANLARINDAKİ ZARARLILAR, YAYILIŞLARI, PARAZİTOİT VE PREDATÖRLER İLE BAĞ SALKIM GÜVESİ, Lobesia botrana (DENIS & SCHIFFERMULLER) (LEPIDOPTERA: TORTRICIDAE)’NIN POPÜLASYON GELİŞMESİNİN BELİRLENMESİ

BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI

ADANA, 2009 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

HATAY İLİ BAĞ ALANLARINDAKİ ZARARLILAR, YAYILIŞLARI, PARAZİTOİT VE PREDATÖRLER İLE BAĞ SALKIM GÜVESİ, Lobesia botrana (DENIS & SCHIFFERMULLER)(LEPIDOPTERA: TORTRICIDAE)’NIN POPÜLASYON GELİŞMESİNİN BELİRLENMESİ

Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

DOKTORA TEZİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI

Bu tez 25/12/2009 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu İle Kabul Edilmiştir.

İmza…………………….. İmza…………………….. İmza…………………..….. Prof. Dr. Nedim UYGUN Prof. Dr. İsmail KARACA Prof. Dr. M. Rifat ULUSOY Danışman Üye Üye

İmza………………….. İmza………………………..….. Doç. Dr. Serdar SATAR Yrd. Doç. Dr. M. Murat ASLAN Üye Üye

Bu tez Enstitümüz Bitki Koruma Anabilim Dalında hazırlanmıştır.

Kod No

Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL Enstitü Müdürü İmza ve Mühür

Bu Çalışma Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir.

Proje No:ZF2005D6

• Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir. ÖZ DOKTORA

HATAY İLİ BAĞ ALANLARINDAKİ ZARARLILAR, YAYILIŞLARI PARAZİTOİT VE PREDATÖRLER İLE BAĞ SALKIM GÜVESİ, Lobesia botrana (Denis & Schiffermüller) (LEPIDOPTERA: TORTRICIDAE)’NIN POPÜLASYON GELİŞMESİNİN BELİRLENMESİ

Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANA BİLİM DALI

Danışman : Prof. Dr. Nedim UYGUN Yıl : 2009, Sayfa :126 Jüri: Prof. Dr. Nedim UYGUN Prof. Dr. İsmail KARACA Prof. Dr. M. Rifat ULUSOY Doç. Dr. Serdar SATAR Yrd. Doç. Dr. M. Murat ASLAN

Bu çalışma 2005-2009 yılları arasındaki periyotta, Hatay ili bağ alanlarındaki zararlılar, yayılışları, parazitoit ve predatörler ile Bağ Salkım Güvesi, Lobesia botrana Denis & Schiff.’nın popülasyon gelişmesinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Toplam olarak 14 zararlı tür tespit edilmiştir. Bunların yedisi , beşi Lepidoptera, birer tür de Coleoptera ve Acarina takımına aittir. Hemiptera takımından olup, asma phytoplasma hastalıklarının vektörü olan dört tür, Türkiye’deki bağ alanlarında ilk defa görülmüştür. Ayrıca toplam 10 yararlı tür belirlenmiştir. Bunların altısı Coleoptera, biri Neuroptera ve üçü Hymenoptera takımından türlerdir. Hatay ili bağ alanlarında L. botrana’nın yılda üç döl verdiği (nisan, haziran ve temmuz) belirlenmiştir. Kışlayan pupalardan ergin çıkışlarının mart ayında başladığı ve zararlının vejetasyon dönemi boyunca bağ alanlarında bulunduğu tespit edilmiştir. Zararlının popülasyon yoğunluğunun asmanın çiçeklenme, koruk ve tanelerin olgunlaşma döneminde yükseldiği belirlenmiştir. Popülasyon yoğunluğunun çeşitlere göre farklılık gösterdiği ve daha ziyade erken olgunlaşan çeşitler tercih edilmekle beraber, salkımların tane sıklığı gibi morfolojik karakterlerin de bu hususta rol oynadığı, ayrıca zararlının saklanabilmesi için uygun bir ortam yaratması nedeniyle, iç kısımları havadar olmayan çeşitlerin tercih edildiği saptanmıştır. Bu özellikler bakımından zararlının birinci sırada Yalova incisi, ikinci sırada ise Pafi çeşidini tercih ettiği zarar düzeyinin ise, çeşitlere göre farklılık gösterdiği ancak bütün çeşitlerde tanelerin olgunlaşma döneminde arttığı tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Bağ,Lobesia botrana, popülasyon yoğunluğu, parazitoit, predatör

I ABSTRACT PhD THESIS DETERMINATION OF THE PESTS, PARASITOIDS AND PREDATORS WITH POPULATION GROWTH OF THE GRAPE MOTH, Lobesia botrana (Denis & Schiffermüller) (LEPIDOPTERA: TORTRICIDAE) IN THE VINEYARDS OF HATAY PROVINCE

Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

DEPARTMENT OF PLANT PROTECTION INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF CUKUROVA

Supervisor: Prof. Dr. Nedim UYGUN Year : 2009, Pages:126 Jury: Prof. Dr. Nedim UYGUN Prof. Dr. İsmail KARACA Prof. Dr. M. Rifat ULUSOY Assoc. Prof. Dr. Serdar SATAR Assist. Prof. Dr. M. Murat ASLAN

This study carried out in order to determination of pests, parasitoids and predators and population growth of Lobesia botrana Denis&Schiff. in the vinyards of Hatay Province in 2005-2009 years period. As a total of 14 harmful species determined. seven of them were belong to Hemiptera, five of them Lepidoptera, one of them Coleoptera and Acarina orders. Four species of Hemiptera order, that they were vectors of the grape phtoplasma diseases, were first time seen in vineyards of Turkey. In addition, as a totol of 10 beneficial species determined. Two of them Braconidae and one of them Ichneumonidae families and six of them Coleoptera, and one of them Neuroptera orders. It is determined that L. botrana gives offspring three times (april, june and july) in a year in Hatay Province vineyard. Also the going-out of adults from the wintering pupaes starts in march. It has been determined that the pest is located in the vineyards throughout the vegetation time. It has been concluded that the population density of pest high the grapevine in blossom, unripe and maturation time of berries. It has been determined that the population density of the pests changes according to the varieties and it especially prefers the early maturing varieties. It has been concluded the morphologic characters such as the frequency of clusters grains have roles, as well. Besides, the varieties the innersides of which aren't airy have been chosen because of to create an environment suitable for individuals can be stored. It has been determined that pest prefers primarily Yalova incisi and the second Pafi of grape varieties. Furthermore, the value of damage changes variety to variety but in all varieties the harm increases in the maturation time of berries. Keywords: Vineyard, Lobesia botrana, population density, parasitoid, predator

II TEŞEKKÜR

Tez çalışmamın her aşamasında emeği geçen, bilimsel katkılarıyla tezimi zenginleştiren ve her zaman öğrencisi olmaktan onur duyduğum, Danışman hocam sayın Prof. Dr. Nedim UYGUN’a sonsuz teşekkürü bir borç bilirim. Bilimsel katkılarından dolayı, sayın Prof. Dr. İsmail KARACA’ya, sayın Prof. Dr. M. Rifat ULUSOY’a, sayın Doç. Dr. Serdar SATAR’a ve çalışmam süresince yardımlarını esirgemeyen sayın Yrd. Doç. Dr. M. Murat ASLAN’a çok teşekkür ederim. Tür teşhislerinin yapılmasında değerli katkılarından dolayı başta, Danışman hocam sayın Prof. Dr. Nedim UYGUN olmak üzere, sayın Prof. Dr. İrfan ARSLAN’a, sayın Prof. Dr. Rüstem HAYAT’a, sayın Prof. Dr. Ünal ZEYBEKOĞLU’na, sayın Prof. Dr. Sebahat SULLIVAN’a, sayın Prof. Dr. Ahmet BEYARSLAN’a, sayın Doç. Dr. Osman SERT’e, sayın Doç. Dr. Kenan KARA’ya, sayın Yrd. Doç. Dr. Coşkun GÜÇLÜ’ye, sayın Yrd. Doç. Dr. Erol ATAY’a, sayın Dr. Saliha ÇORUH’a, sayın Dr. Işıl ÖZDEMİR’e, sayın Dr. Mustafa ÖZDEMİR’e ve sayın Dr. Murat YURTCAN’a en içten dileklerimle ve ayrı ayrı teşekkür ederim. Tez çalışmamın gerçekleştirilmesinde maddi destek sağlayan Çukurova Üniversitesi, Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi’ne teşekkür ederim. Çalışmam süresince gerekli olan meteorolojik verileri temin etmemde gösterdikleri yardım ve alakadan dolayı, Hatay Meteoroloji Müdürlüğü’ndeki tüm idari ve teknik personele teşekkür ederim. Çalışmam süresince her türlü desteği veren, babam Zir. Yük. Müh. Gani ŞEKERDEN ve annem Prof. Dr. Özel ŞEKERDEN’e, moralimi hep yüksek tutmamı sağlayan ve yardımlarından dolayı, kardeşim Dr. Filiz ŞEKERDEN’e, sonsuz teşekkürler. Tez çalışmamın başından sonuna kadar daima yanımda ve yardımcı olan, desteğini bir an olsun esirgemeyen eşim, Orhan ÇAĞLAR’a ve varlıklarıyla bana güç veren çocuklarım, Gani Umut ve Onur Hüseyin’e çalışmam süresince gösterdikleri sabır ve özveriden dolayı sonsuz teşekkürler.

III İÇİNDEKİLER SAYFA

ÖZ...... I ABSTRACT……………………………………...... II TEŞEKKÜR………………………………………………………….…….... III İÇİNDEKİLER………………………………………………………....…… IV ÇİZELGELER DİZİNİ……………………………………………………... VII ŞEKİLLER DİZİNİ………………………………………………………..... X KISALTMALAR DİZİNİ……………………………………………....…... XV 1.GİRİŞ……………………………………………………………...... …… 1 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR……………………………………….……...… 3 3. MATERYAL VE METOD………………………………………...... … 22 3.1. Faunistik Çalışmalar……………………………....…...... …..… 22 3.1.1. Bağlarda Zararlı Olan Türlerin Belirlenmesi……………………..... 23 3.1.1.1. Doğrudan Gözle Kontrol………………...... ………...... 23 3.1.1.2. Darbe Yöntemiyle Örnekleme………………………………..... 23 3.1.1.3. Atrap ile Örnekleme………………………………………...... 23 3.1.1.4. Sarı Yapışkan Tuzaklar ile Örnekleme……………………….... 24 3.1.2. Parazitoit ve Predatörlerin Belirlenmesi………………………...... 24 3.2. Lobesia botrana’nın Farklı Bölgeler ve Farklı Üzüm Çeşitlerindeki Ergin Popülasyon Gelişmesinin Belirlenmesi……………………...... 26 3.2.1. Hassa İlçesi’nde Çalışmanın Yürütüldüğü Bağların ve Bu Bağlarda Yetiştirilen Üzüm Çeşitlerinin Özellikleri…………………….....… 27 3.2.1.1. Yalova incisi Çeşidinin Yetiştirildiği Bağ ve Çeşit Özelliği…... 27 3.2.1.2. Hatunparmağı Çeşidinin Yetiştirildiği Bağ ve Çeşit Özelliği...... 28 3.2.1.3. Pafı Çeşidinin Yetiştirildiği Bağ ve Çeşit Özelliği………...... 28 3.2.2. Altınözü İlçesi’nde Çalışmanın Yürütüldüğü Bağın ve Bu Bağda Yetiştirilen Üzüm Çeşitlerinin Özellikleri………………...... ….. 29 3.2.2.1. İzmir Çekirdeksiz……………………………………...... 29 3.2.2.2. Antep Karası…………...... …………...... ………… 29

IV 3.3. Lobesia botrana’nın Farklı Üzüm Çeşitlerindeki Bulaşıklık Oranının Belirlenmesi…...... 30 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA…………...... 31 4.1. Faunistik Çalışmalar...... 31 4.1.1. Bağ Alanlarında Zararlı Olan Türler……………………...... 34 4.1.1.1. Lobesia botrana (Denis & Schiffermüller, 1775)………...... 34 4.1.1.2. Ephestia figulilella (Gregson, 1871)………………...... 34 4.1.1.3. Theresimima ampelophaga (Bayle, 1809)………………...... 35 4.1.1.4. Arctia villica (Linnaeus, 1758)…………..……………...... 35 4.1.1.5. Agrotis segetum (Denis & Schiffermüller, 1775)…………….... 35 4.1.1.6. Otiorrhynchus sulcatus (Fabricius, 1775)……………………… 36 4.1.1.7. Klapperichicen viridissima (Walker, 1858)……………...... 36 4.1.1.8. Arboridia adanae (Dlabola, 1957)………………………...... 36 4.1.1.9. Aphis gossypii Glover, 1877………………………...... 37 4.1.1.10. Eriophyes vitis (Pagenstecher, 1857)………………...... 37 4.1.2. Bağ Alanlarında Belirlenen ve Bağda Bazı Virüs ve Phytoplasma Hastalıklarının Vektörü Olan Türler……...... …………………...... 38 4.1.2.1. Psammotettix alienus (Dahlbom, 1850)………………………... 38 4.1.2.2. Euscelis lineolatus Brulle, 1832……………………...... …...... 39 4.1.2.3. Euscelidius variegatus (Kirschbaum, 1858)………………...... 40 4.1.2.4. Circulifer haematoceps (Mulsant et Rey, 1855)…………..….... 40 4.1.3. Bağ Alanlarında Belirlenen Ancak Bağlarda Zararlı Olmayan Türler...... 41 4.1.4. Hatay İli Bağ Alanlarında Belirlenen Yararlı Türler…………...... 43 4.1.4.1. Stethorus gilvifrons Mulsant, 1850..……………...... …...... 45 4.1.4.2. Scymnus subvillosus (Goeze, 1777)..……………...... 45 4.1.4.3. Chilocorus bipustulatus (Linnaeus, 1758)..…….……...... 45 4.1.4.4. Oenopia conglobata (Linnaeus, 1758)..………………...... 46 4.1.4.5. Coccinella septempunctata (Linnaeus, 1758)..………………… 46 4.1.4.6. Coccinella undecimpunctata Linnaeus, 1758..……………...... 47 4.1.4.7. Chrysoperla carnea (Stephens, 1836)..……………..…...... 47

V 4.1.4.8. Aleiodes circumscriptus (Nees, 1834)…………………...... 48 4.1.4.9. Apanteles longicauda (Wesmael, 1837)……………………...... 48 4.1.4.10. Campoletis sp………………………...... 49 4.2. Hatay’ın, Hassa ve Altınözü İlçelerindeki Bağlarda Yetiştirilen Farklı

Üzüm Çeşitlerinde Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişimi.... 50 4.2.1. Hassa İlçesi’ndeki Bağlarda Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişimi…………………..……...... 50 4.2.1.1. Hassa İlçesi’nde Yalova İncisi Üzüm Çeşidinin Yetiştirildiği Bağda Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişimi………. 50 4.2.1.2. Hassa İlçesi’nde Hatunparmağı Çeşidinin Yetiştirildiği Bağda Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişimi……………...... 57 4.2.1.3. Hassa İlçesi’nde Pafi Çeşidinin Yetiştirildiği Bağda Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişimi…...... 63 4.2.1.4. Hassa İlçesi’nde Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi Çeşitlerinin Yetiştirildiği Bağlarda Yıllara Göre Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişiminin Karşılaştırılması….. 69 4.2.2. Hatay İlinin Altınözü İlçesi’ndeki Farklı Üzüm Çeşitlerinin Yetiştirildiği Bağda Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişimi……………...... 77 4.3. Hassa ve Altınözü İlçelerindeki Bağlarda Lobesia botrana’nın Farklı Üzüm Çeşitlerindeki Bulaşıklık Oranı……………...... 84 4.3.1. Hassa İlçesi’nde Yetiştirilen Çeşitlerin Lobesia botrana ile Bulaşıklık Oranı...... 84 4.3.2. Altınözü İlçesi’nde Bir Arada Yetiştirilen Farklı Üzüm Çeşitlerinin Lobesia botrana ile Bulaşıklık Oranı……………...... 98 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER……………………...... ……...... 109 KAYNAKLAR…………………………...... ……………………...... 111 ÖZGEÇMİŞ………...... ……………………………………………………. 126

VI ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 4.1. Hatay ilinde 2005-2008 yıllarında bağlarda belirlenen zararlı türler………...... 31 Çizelge 4.2. Hatay ilinde 2005-2008 yıllarında bağlarda belirlenen zararlı türler ve yayılış alanları……………………………….....……….. 33 Çizelge 4.3. Hatay ili bağ alanlarında 2005-2008 yıllarında tespit edilen ve bağda bazı virüs ve phytoplasma hastalıklarının vektörü olan türler...... 38 Çizelge 4.4. Bağ alanlarında belirlenen ancak bağlarda zararlı olmayan türler ve konukçuları…...... 42 Çizelge 4.5. Hatay ilinde 2005-2008 yıllarında bağ alanlarında belirlenen yararlı türler……………………………………………...... 43 Çizelge 4.6. Hatay ilinde 2005-2008 yıllarında bağ alanlarında belirlenen yararlı türlerin yayılış alanları………………………...... 44 Çizelge 4.7. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Yalova incisi çeşidinin bulunduğu bağda tuzak başına yakalanan Lobesia botrana’ya ait ortalama kelebek sayısı...... 51 Çizelge 4.8. Hatay İlinin, Hassa İlçesi’nde yetiştirilen Yalova incisi çeşidinde 2006-2009 yılları arasında Lobesia botrana’nın döl verdiği aylarda tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayıları ile aylık ortalama sıcaklık ve nem değerleri…………..…...... 55 Çizelge 4.9. Hatay ili Hassa ilçesi’nde 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Hatunparmağı çeşidinin bulunduğu bağda tuzak başına yakalanan Lobesia botrana’ya ait ortalama kelebek sayısı…...... 58 Çizelge 4.10. Hatay İlinin Hassa İlçesi’nde yetiştirilen Hatunparmağı çeşidinde 2006- 2009 yılları arasında Lobesia botrana’nın döl verdiği aylarda tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayıları ile aylık ortalama sıcaklık ve nem değerleri...... 62 Çizelge 4.11. Hatay ili Hassa ilçesi’nde 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Pafi çeşidinin yetiştirildiği bağda tuzak başına yakalanan Lobesia botrana’ya ait ortalama kelebek sayısı...... 64

VII Çizelge 4.12. Hatay İlinin, Hassa İlçesi’nde yetiştirilen Pafi çeşidinde 2006- 2009 yılları arasında Lobesia botrana’nın döl verdiği aylarda tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayıları ile aylık ortalama sıcaklık ve nem değerleri...... 68 Çizelge 4.13. Hatay İlinin, Hassa ilçesi’nde 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Lobesia botrana’ya ait birinci, ikinci ve üçüncü döle ait ergin uçuşlarının başlama tarihleri...... 71 Çizelge 4.14. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlardaki üzüm çeşitlerinde tuzak başına yakalanan tespit edilen Lobesia botrana ergin sayılarına ait ortalama değerler...... 73 Çizelge 4.15. Hatay ilinin Altınözü ilçesi’nde 2006, 2007 ve 2008 yıllarında farklı çeşitlerin bir arada yetiştirildiği bağda tuzak başına yakalanan Lobesia botrana’ya ait ortalama kelebek sayısı…….... 77 Çizelge 4.16. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde çeşitlerin karışık olarak yetiştirildiği Bağda 2006, 2007 ve 2008 yıllarında aylara göre tuzak başına yakalanan Lobesia botrana ergin sayılarına ait ortalama değerler…...... 81 Çizelge 4.17. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde denemeye alınan bağda yıl ve aylara göre tuzak başına tespit edilen Lobesia botrana ergin sayısına ait ortalama değerler...... 81 Çizelge 4. Çizelge 4.18. Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde, 2007 yılında Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinde Lobesia botrana ile bulaşık salkım ve bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısı...... 85 Çizelge 4.19. Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde 2008 yılında Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinde Lobesia botrana ile bulaşık salkım ve bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısı...... 86 Çizelge 4. Çizelge 4.20. Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde, 2009 yılında Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinde Lobesia botrana ile bulaşık salkım ve bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısı…...... 87

VIII Çizelge 4.21. Hatay ilinin Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlarda Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ve bulaşık salkımlardaki larva sayılarına ait ortalama değerler...... 93 Çizelge 4.22. Hatay ilinin Altınözü ilçesi’nde 2007 yılında, bir arada yetiştirilen Antep karası, Hatunparmağı, Pafi ve İzmir çekirdeksiz çeşitlerindeki Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayısı…………………...... 99 Çizelge 4.23. Hatay ilinin Altınözü ilçesi’nde 2008 yılında bir arada yetiştirilen Antep karası, Hatunparmağı, Pafi ve İzmir çekirdeksiz çeşitlerindeki Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayısı………...... 100 Çizelge 4.24. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara ve aylara göre çeşitlerdeki Lobesia botrana ile bulaşık ortalama salkım sayısı ve bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısı...... 104

IX ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA

Şekil 3.1. Hatay ilinde 2005-2008 yıllarında bağlardaki zararlılar ile parazitoit ve predatörlerin belirlenmesi amacıyla incelenen bölgeler...... 22 Şekil 3.2. Lobesia botrana’nın popülasyon gelişmesinin belirlenmesi amacı ile kullanılan feromon tuzağı...... 27 Şekil 4.1. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006 yılında, Yalova incisi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)………...... 52 Şekil 4.2. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2007 yılında, Yalova incisi çeşidinin Yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)………...... 53 Şekil 4.3. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2008 yılında, Yalova incisi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)……...... 53 Şekil 4.4. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2009 yılında, Yalova incisi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)……...... 54 Şekil 4.5. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006 yılında, Hatunparmağı çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)……...... 59 Şekil 4.6. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2007 yılında, Hatunparmağı çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)……...... 60

X Şekil 4.7. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2008 yılında, Hatunparmağı çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)…...... 60 Şekil 4.8. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2009 yılında, Hatunparmağı çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)………...... 61 Şekil 4.9. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006 yılında, Pafi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)…...... 65 Şekil 4.10. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2007 yılında, Pafi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)…...... 65 Şekil 4.11. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2008 yılında, Pafi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)...... 66 Şekil 4.12. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2009 yılında, Pafi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)...... 66 Şekil 4.13. Hatay iline ait 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarındaki aylık sıcaklık ortalamaları...... 67 Şekil 4.14. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006 yılında, Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinin yetiştirildiği bağlarda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)...... 69 Şekil 4.15. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde, 2007 yılında, Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinin yetiştirildiği bağlarda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)...... 70

XI Şekil 4.16. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2008 yılında, Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinin yetiştirildiği bağlarda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)...... 70 Şekil 4.17. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2009 yılında, Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinin yetiştirildiği bağlarda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)……...... 71 Şekil 4.18. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlardaki üzüm çeşitlerinde yıllara göre tuzak başına yakalanan Lobesia botrana’ya ait ortalama ergin sayısı…………...... 74 Şekil 4.19. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlardaki üzüm çeşitlerinde aylara göre tuzak başına yakalanan Lobesia botrana’ya ait ortalama ergin sayısı………...... 74 Şekil 4.20. Çeşitlere ait salkım yapısı (a: Yalova incisi b: Pafi c: Hatunparmağı)...... 76 Şekil 4.21. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde, 2006 yılında çeşitlerin karışık olarak yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi……...... 78 Şekil 4.22. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde, 2007 yılında çeşitlerin karışık olarak yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi…...... 78 Şekil4.23. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde, 2008 yılında çeşitlerin karışık olarak yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi...... 79 Şekil 4.24. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara göre tuzak başına tespit edilen Lobesia botrana’ya ait ortalama ergin sayısı…………...... 82

XII Şekil 4.25. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde denemeye alınan bağda aylara göre tuzak başına tespit edilen Lobesia botrana’ya ait ortalama ergin sayısı……...... 82 Şekil 4.26. Hatay ilinin Hassa ilçesinde 2007 yılında farklı bağlarda yetiştirilen çeşitlerdeki Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ve tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayısı (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)...... … 88 Şekil 4.27. Hatay ilinin Hassa ilçesinde 2008 yılında farklı bağlarda yetiştirilen çeşitlerdeki Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ve tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayısı (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)...... 88 Şekil 4.28. Hatay ilinin Hassa ilçesinde 2009 yılında farklı bağlarda yetiştirilen çeşitlerdeki Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ve tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayısı (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)...... 89 Şekil 4.29. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde 2007 yılında çeşitlerdeki salkım başına düşen ortalama larva sayısı ile günlük ortalama sıcaklık ve nem değerleri (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)…...... …… 92 Şekil 4.30. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde 2008 yılında çeşitlerdeki salkım başına düşen ortalama larva sayısı ile günlük ortalama sıcaklık ve nem değerleri (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)...... 92 Şekil 4.31. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde 2009 yılında çeşitlerdeki salkım başına düşen ortalama larva sayısı ile günlük ortalama sıcaklık ve nem değerleri (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi)...... 93 Şekil 4.32. Hatay ilinin Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlarda yıllara göre Lobesia botrana ile bulaşık ortalama salkım sayısı...... 94 Şekil 4.33. Hatay ilinin Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlarda aylara göre Lobesia botrana ile bulaşık ortalama salkım sayısı...... 94

XIII Şekil 4.34. Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde denemeye alınan bağlarda yıllara göre Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki larva sayılarına ait ortalama değerler……...... 96 Şekil 4.35. Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde denemeye alınan bağlarda aylara göre Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki larva sayılarına ait ortalama değerler……...... 96 Şekil 4.36. Hatay ilinin Altınözü ilçesi’nde çeşitlerin karışık olarak bir arada yetiştirildiği bağda, 2007 yılında Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ile tuzak başına yakalanan ortalama kelebek sayısı.. 101 Şekil 4.37. Hatay ilinin Altınözü ilçesi’nde çeşitlerin karışık olarak bir arada yetiştirildiği bağda, 2008 yılında Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ile tuzak başına yakalanan ortalama kelebek sayısı.. 101 Şekil 4.38. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde 2007 yılında aynı bağda bir arada yetiştirilen dört farklı çeşitte Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısı ile günlük ortalama sıcaklık ve nem değerleri...... 103 Şekil 4.39. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde 2008 yılında aynı bağda bir arada yetiştirilen dört farklı çeşitte Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısı ile günlük ortalama sıcaklık ve nem değerleri...... 103 Şekil 4.40. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara göre Lobesia botrana ile bulaşık ortalama salkım sayısı...... 104 Şekil 4.41. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde denemeye alınan bağda aylara göre Lobesia botrana ile bulaşık ortalama salkım sayısı…...... 104 Şekil 4.42. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara göre Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayıları…. 105 Şekil 4.43. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde denemeye alınan bağda aylara göre Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayıları..... 105 Şekil 4.44. Pafi çeşidinin olgunlaşma döneminde Lobesia botrana larvalarının salkımdaki zararı...... 107

XIV KISALTMALAR DİZİNİ

Y.İ : Yalova İncisi H.P : Hatunparmağı P : Pafi I.D : Birinci döle ait ergin uçuş zamanı II.D : İkinci döle ait ergin uçuş zamanı III.D : Üçüncü döle ait ergin uçuş zamanı O.E.S : Ortalama Ergin Sayısı O.S : Ortalama Sıcaklık O.N : Ortalama Nem

XV 1.GİRİŞ Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

1. GİRİŞ

Türkiye, iklim koşulları bakımından bağcılık için, dünyanın en uygun bölgelerine sahip ülkelerinden birisidir. Dünya Gıda Örgütü (FAO)’nün 2005 yılı verilerine göre 530.000 hektarlık bağ alanı varlığı ile Türkiye, İspanya, Fransa ve İtalya’nın ardından 4. sırada, bu alanda gerçekleştirilen 3.650.000 ton üzüm üretimi ile de İtalya, Fransa, A.B.D., İspanya ve Çin’den sonra 6. sırada yer almaktadır (Özdemir ve ark., 2006). Ayrıca Türkiye, bağ tarımının yapıldığı en eski gen merkezlerinden de birisidir (Erkan ve ark., 1999). Akdeniz Bölgesi, 112.485 hektar bağ alanı ile Türkiye’nin önde gelen üzüm üretim alanlarından birisidir (Erkan ve ark., 1999). Hatay ilindeki toplam bağ alanı varlığı ise 4709.5 hektar olarak hesaplanmaktadır. Bunun % 93.4’ü Hassa ilçesinde bulunmakta olup, geriye kalan % 6.6’lık kısmı ise; diğer ilçelerdeki (Kırıkhan, Belen, Antakya-Merkez, Yayladağı ve Altınözü) bağ alanları oluşturmaktadır (Anonymous, 2004a). Bağlarda yetiştiricilik ve pazarlama gibi problemlerin yanı sıra, üretim sırasında çeşitli hastalık ve zararlılar sorun olmaktadır. Bağlara zarar veren pek çok zararlı tür vardır. Bunların içinde Bağ Salkım Güvesi, Lobesia botrana (Denis & Schiffermüller) (Lepidoptera: Tortricidae) doğrudan üründe yaptığı zarar nedeniyle gerek dünyada gerekse Türkiye’de bağların ana zararlısıdır (Kısakürek, 1972; Kaçar, 1982; Ataç ve ark., 1990; Altındişli ve Kısmalı, 1996; Erkan ve ark., 1999, Göven ve Güven, 2000). Diğer önemli zararlılar ise İki noktalı kırmızıörümcek, Tetranychus urticae Koch (Acarina: Tetranychidae) (Göven ve ark., 1999), Bağ üvezi, Arboridia adanae Dlobola (Homoptera: Cicadellidae) (Yiğit ve Erkılıç, 1987a; Yiğit ve Erkılıç 1987b), Bağ flokserası, Viteus vitifolii Fitch (Homoptera: Phylloxeridae), Bağ thripsi, Anophothrips vitis Priesner (Thysanoptera: Thripidae)’dir (Anonymous, 1996). Literatürde, Hatay ilinde bağ alanlarının en önemli zararlısı olan L. botrana’nın popülasyon gelişmesinin belirlenmesi ile ilgili herhangi bir çalışmaya rastlanmadığı gibi, bağ alanlarındaki zararlılar ile ilgili yapılan çalışmalar da çok eskidir.

1 1.GİRİŞ Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Bu çalışmada, Hatay ili bağ alanlarındaki zararlı türler, yayılışları, parazitoit ve predatörler ile bağın en önemli zararlısı olan L. botrana’nın farklı bölgeler ve farklı üzüm çeşitlerindeki ergin popülasyon dalgalanmaları ve bulaşıklık oranlarının belirlenmesi amaçlanmıştır.

2

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Anbaroğlu (1967), Asma Ağustos Böceği, Chloropsalta viridissima Walker (Hom.: Cicadidae)’nin Gaziantep ili bağlarında önemli zarar yapmakta olduğunu ve bağ alanlarının takriben % 20’sinin zararlı ile bulaşık olduğunu bildirmiştir. Günaydın (1972), Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde bağcılık yönünden önem taşıyan Elazığ, Malatya, Adıyaman, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır illeri bağlarındaki mevcut zararlıları tespit etmek amacıyla sörvey yapmıştır. Sörvey sonuçlarına göre; Bağ uyuzu (Eriophyes vitis Pgst.), Bağ üvezi (Erytroneura adanae Dlabola), Haplothrips globiceps Bagnall, Anaphothrips vitis Priesner, Asma ağustos böceği (Chloropsalta viridissima Walker), Salkım güvesi (Lobesia botrana Schiff), Bağ çadır tırtılı (Arctia villica), unlu bit (Planococcus citri) ve Filoksera (Phylloxera vitifolii)’nın bağlarda tespit edilen zararlılar olduğunu bildirmiştir. Kısakürek (1972), Güney Anadolu Bölgesi bağlarında Salkım güvesinin yayılış alanı, bulaşma oranı, parazitoit ve predatörleri üzerine bir araştırma yürütmüştür. Araştırıcı, Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde zararlı ile bulaşıklığı % 13.1, İskenderun’da % 11.0, Kırıkhan’da % 5.4, Merkez ilçede % 11.2, Altınözü’nde %8.0, Yayladağı’nda % 6.3, Reyhanlı’da % 6.1, Dörtyol’da % 4.2, Samandağı’nda % 5.1 olarak tespit etmiştir. İlaçlı bağlardan toplanan pupalardan parazitoit belirlenememiş, ilaçsız bağlardan toplanan pupalardan ise Braconidae familyasına ait Ascogaster sp. ve Meteorus rubens Nees tespit edilmiştir. İren (1976), Orta Anadolu Bölgesi bağ alanlarında ekonomik öneme sahip zararlıları tespit etmek için, 1965 yılında başlayan ve 1967, 1969-1970 yıllarında da devam eden bir araştırma yürütmüştür. Araştırma sonucunda, bölgede genel olarak görülen zararlının Bağ uyuzu, Eriophyes vitis Pgst. olduğu ancak kükürt kullanılan yerlerde Bağ uyuzunun da baskı altında tutulabildiğini tespit etmiştir. Ayrıca Thrips, Bağ üvezi, Arboridia (Erythroneura) adanae Dlabola, Bağ pirali, Sparganothis pilleriana Den.& Schiff., Bağ göz kurdu, Theresimima (=Ino) ampelophaga Bayle, Bağ salkım güvesi, Lobesia (=Polychrosis) botrana Den.& Schiff., Bağ maymuncuğu, Otiorrhynchus spp., Unlubit, Planococcus citri Risso, Bozkurt,

3

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Agrotis sp., Peridroma saucia H.B.’nın da bağlarda önemli zararlılar olduğundan söz edilmektedir. Altay ve ark. (1978), Salkım güvesinin biyolojisi ve ilaçlama zamanı ile ilaçlama sayısını tayin etmek amacı ile, 1969-1973 yıllarında 4 ayrı bölgede (Kocaeli, Sakarya, Bilecik ve Bursa) 9 ayrı bağa çekici yem tuzakları yerleştirmiş, aynı bağlarda asmaların fenolojisini izleyip, zararlının biyolojisi ile bir bağlantısı olup olmadığını araştırmışlardır. Araştırma sonucunda zararlının, Marmara Bölgesi’nde 3 büyük uçuş devresi olduğu ve zararlının yılda 3 döl verdiği tespit edilmiştir. Ayrıca sörveyler sırasında zararlının pupa parazitoiti olarak Pimpla contemplator Müll. (Hym.: Ichneumonidae), Dicaetotus sp. ve Theroscopus hemipterus Grav. (Hym.: Ichneumonidae) saptanmıştır. Önçağ (1978), Bağ göz kurdunun, Theresimima (=Procris) ampelophaga Bayle (Lepidoptera: Zygaenidae) Ege Bölgesi bağlarındaki yayılışını ve popülasyon durumunu araştırmak amacı ile 1975-1977 yılları arasında yaptığı çalışma sonucunda zararlının Ege Bölgesi bağları için halihazırda bir sorun olmadığını, ancak zararlının bulunduğu ve zarar yapabilme olasılığı olan alanların, gözlem altında tutulmasının da yararlı olacağı kanaatine varmıştır. Kaçar (1982), Ege Bölgesi koşullarına uygun üzüm çeşitlerinden Cardinal, Hamburg misketi, Muscat vignes, Yuvarlak ve Sultani çekirdeksiz, Razakı, Amerikan (Çanakkale üzümü) ve Pembe Gemre üzerinde 1980-1981 yıllarında yaptığı araştırmada, Salkım güvesi zararının, çeşitlere ve fenolojik gelişmeye göre farklılık gösterdiğini belirlemiştir. Gürkan (1984), Bağ maymuncuğu, Otiorhynchus peregrinus Stierl.’un Marmara Bölgesi bağ alanlarında zararlı olduğunu bildirmektedir. Maçan (1984), Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Mardin, Siirt ve Şanlıurfa illeri bağlarında zararlı böcek türlerini saptamak, önemlilerin tanınmalarını, yayılış alanlarını ve ekonomik önemlerini ortaya koymak amacıyla 1978-1980 yılları arasında bir araştırma yürütmüştür. Çalışma sonucunda bölge bağlarında Homoptera takımından 5, Lepidoptera takımından 3, Coleoptera takımından 3, Thysanoptera takımından 2 ve Diptera takımından 1 adet olmak üzere toplam 14 zararlı böcek türü saptamıştır. Klapperichicen viridissima Walker., Viteus vitifolii Fitch., Arboridia

4

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR adanae Dlab., Planococcus citri Risso., Lobesia botrana (Schiff. & Den.), Arctia villica L., Theresimima ampelehaga Bayle., Anaphotrips vitis Priesn. ve Haplotrips globiceps (Bagn.)’in bağlarda zararları önemli olan türler olduğunu bildirmiştir. Ataç ve ark. (1987), Ankara (Şereflikoçhisar)’da 1983-1984 yıllarında Salkım güvesi ile bulaşık iki bağda, cinsel çekici tuzaklarla yakalanma seyrini izleyerek uçuş eğrilerini çizmek, bulaşma oranı ve bağıntılarını saptamak, zararlı ve zarar kontrolü, iklim verileri ve bağın fenolojisinin bir arada değerlendirilmesi sonucunda Tahmin ve Uyarı Sistemi içinde ilaçlama zamanlarını saptamak amacı ile bir araştırma yürütmüşlerdir. Araştırıcılar, birinci ilaçlamanın cinsel tuzaklarda yakalanan kelebek sayılarına göre çizilen uçuş eğrisinde tepe noktasının oluşması, 1 Ocaktan itibaren etkili sıcaklıklar toplamının 120 gün-dereceyi bulması, akşam üzeri sıcaklıklarının 15 °C’nin üzerinde olması ve bağda çiçek tomurcuğu bulunması halinde bulaşma oranı % 20’yi bulunca; uçuş eğrisinde tepe noktasının oluşması, etkili sıcaklıklar toplamının 520 gün-dereceye yaklaşması halinde % 1 bulaşma tespit edildiğinde ise ikinci ilaçlamanın yapılması gerektiği sonucuna varmışlardır. Yiğit ve Erkılıç (1987a), Güney Anadolu Bölgesi bağ alanlarında Bağ üvezi Arboridia adanae Dlab.’nin yayılışı, biyolojisi ve zarar durumu üzerine Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay, Adana ve İçel illerinde 1977-1978 ve 1985-1986 yıllarında yürüttükleri araştırmada A. adanae’nin kışı, ergin dönemde geçirdiği belirlenmiştir. Yiğit ve Erkılıç (1987b), Güney Anadolu Bölgesi bağ alanlarında 1977-1978 ve 1985 yıllarında Bağ üvezi Arboridia adanae’nin yumurta parazitoitleri ve bunların zararlı popülasyonuna etkileri üzerine yaptıkları araştırmada, zararlının yumurtalarının iki tür hymenopter, Oligosita pallida Krygger (Hym.: Trichogrammatidae) ve Anagrus atomus L. (Hym.: Mymaridae) tarafından parazitlendiğini ve bu parazitoitlerin, zararlıyı herhangi bir kimyasal uygulama gerektirmeksizin baskı altında tuttuklarını belirlemişlerdir. Araştırmada ayrıca söz konusu parazitoitlerin kışı, bağların yakın çevresindeki böğürtlen ve yabani gül topluluklarında geçirdiği ve baharda bu barınaklardan bağa geçerek zararlıyı baskı altında tuttuğunu da tespit etmişlerdir.

5

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Savopoulou-Soultani ve ark. (1990), Lobesia botrana’nın Apiaceae (Umbelliferae) (Maydonozgiller), Asteraceae (Compositae) (Papatyagiller), Convolvulaceae, Oleaceae (Zeytingiller), Polygonaceae (Kuzukulağıgiller), Ranunculaceae (Düğünçiçeğigiller), Rhamnaceae (Cehrigiller), Roseaceae (Gülgiller), Thymeleaceae (Defnegiller) gibi farklı familyalardan pek çok bitki ile de beslendiğini bildirmektedirler. Yiğit ve Erkılıç (1992a), Bağ Maymuncuğu, Storphomorphus ctenotus Desbr. (Col.: Curculionidae)’un İçel ili bağ alanlarında zararlı olduğunu bildirmektedir. Yiğit ve Erkılıç (1992b), Güney Anadolu Bölgesi bağ alanlarında zararlı Bağ Üvezi, Arboridia adanae Dlab.’nin bölgedeki yayılış durumu, yoğunluğu, biyolojik özellikleri, popülasyon değişimi ve mücadelesi üzerinde 1977-1978 ve 1985-1986 yıllarında çalışmışlardır. Araştırıcılar zararlının Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay Adana ve İçel (Gülnar ve Mut) illerinde yaygın olarak bulunduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca adı geçen bu illere ait bağ alanlarında 10 omcanın ortalama 4.47’si ve 100 yaprağın 27.28’inin bu zararlı ile bulaşık olduğunu, zararlı yoğunluğunun ise 0.41 nimf / yaprak düzeyinde olduğunu tespit etmişlerdir. Altınçağ ve Akten (1995), Ege Bölgesi’nde asma fidanlıklarında bulunan zararlıların yayılışı ve bulaşma oranlarının belirlenmesi amacıyla 1990 yılında İzmir, Manisa, Uşak, Denizli ve 1991 yılında Çanakkale’de yürüttükleri araştırmada toplam 32 fidanlıkta mayıs-eylül aylarında yapılan sörveylerde toplam 8 zararlı, 15 yararlı tür saptamışlardır. Zararlı türlerden Asymmetrasca (Empoasca) decedens Paoli (Hom.: Cicadellidae), Empoasca decipiens Paoli, Arboridia adanae Dlabola ve Zygina nivea Mulsant et Rey (Hom.: Cicadellidae)’dan sadece A. decedens’in yaygın ve yoğun olduğunu tespit etmişlerdir. Külleme hastalığına karşı kükürtün kullanıldığı fidanlıklarda E. vitis’in fazla sorun olmadığı, fakat kükürt yerine diğer ilaçların kullanıldığı bağlarda % 40’a varan oranda bulunduğu belirlenmiştir. T. urticae’nin, yerli ve aşılı fidanlarda % 50’ye varan oranlarda sorun olduğu saptanmıştır. Manas larvaları sadece Saruhanlı’da aşılı fidanlarda % 5 oranında bulunmuştur. V. vitifolii Fitch.’nin ise sadece Çanakkale ilinde yazın (Temmuz) % 0.3, sonbaharda % 0.5 bulaşma gösterdiği tespit edilmiştir.

6

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Altındişli ve Kısmalı (1996), İzmir-Menemen ve Manisa-Saruhanlı’da 1992- 1993 yıllarında Salkım güvesi ile mücadelede biyoteknik yöntemler içinde yer alan kitlesel tuzakla yakalama yöntemi (KTY)’nin kullanılma olanaklarını araştırmışlardır. 6 omcaya 1 tuzak yoğunluğu kullanılarak yerleştirilen Pherecon tipi eşeysel çekici tuzaklar tek başına uygulandığında düşük etkili olmasına rağmen, 3. dölde tek ilaçlama ile birlikte uygulandığında etkinin daha yüksek olduğu sonucuna varmışlardır. Bosco ve ark. (1997a), bağlarda sarı yapışkan tuzak kullanılarak Macropsinae, Agalliinae, Penthimiinae, , Cicadellinae, Typhlocybinae ve alt familyalarını içeren, Cicadellidae familyasına ait 32 türün (bunlardan 10 tanesi zaten phytoplasma vektörü olarak biliniyor) yakalandığını bildirmiştir. Gelişme sezonu boyunca Euscelidius variegatus, Neoaliturus fenestratus, Platymetopius major ve Psammotettix spp. (P. alienus, P. confinis) yakalanmışken, mayıs ve haziran aylarında Penthimia nigra, haziran-ağustos ayları arasında Anoplotettix fuscovenosus, ağustos-ekim ayları arasında Fieberiella florii, mayıs ve ekim ayında Macrosteles sexnotatus, temmuz-eylül ayları arasında Scaphoideus titanus, nisan-haziran ayları arasında Thamnotettix spp. (Th. confinis, Th. dilutior, Th. exemtus, Th. zelleri) yakalanmıştır. Araştırıcılar, bağlarda yaygın olarak bulunan ve phytoplasma vektörleri olarak bilinen en az altı Deltocephalinae türünü (A. fuscovenosus, E. variegatus, F. florii, M. sexnotatus, N. fenestratus ve S. titanus) tespit etmişlerdir. Duso ve Ren (1997), İtalya’nın Veneto Bölgesi’ndeki bağlarda Tetranychidae, Tydeidae ve Phytoseiidae familyasından akarlar belirlemişlerdir. Belirlenen Phytoseiid türler; Kampinodromus aberrans Oud., Amblyseius andersoni Chant, A. finlandicus Oud., Typlodromus pyri Scheuten, T. halbii Athias-Henriot, T. tiliarum Oud., Phytoseius finitimus Ribaga ve P. plumifer Can. & Franz’dir. Altınçağ ve Altındişli (1998), Ege Bölgesi’nde 1992-1994 yılları arasında,

çekirdeksiz üzümlerde gibberellik asit (Ga3) uygulamalarının Salkım güvesi, Lobesia botrana’nın zararına etkisi üzerine bir araştırma yürütmüşler ve gibberellik asidin, zararlının zarar oranını artırdığı sonucuna ulaşmışlardır.

7

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Averseng ve ark. (1998), Fransa’nın güneyinde 1995-1997 yılları arasında, Lobesia botrana’nın doğal düşmanlarının tanımlanması amacı ile yürüttükleri çalışmada, biyolojik mücadelede kullanılabilen yararlı arthropodların korunması bakımından, bağ alanlarında L. botrana’ya karşı kimyasal mücadelenin erken yapılmasının gerekli olduğunu bildirmişlerdir. Briere ve Pracros (1998), Lobesia botrana’nın yumurta, larva ve pupa gelişme süreleri üzerine, sıcaklığın etkisini incelemişlerdir. Araştırıcılar, 8 °C’den, 34 °C’ye kadar olan birkaç sabit sıcaklıkta, % 65 nisbi nem ve 16 saat aydınlık 8 saat karanlık koşullarında yürüttükleri denemede, gelişme için optimal sıcaklığın, 28°C’den 30 °C’ye kadar olan sıcaklıklar arasında olduğunu ortaya koymuşlardır. Fermaud (1998), Lobesia botrana’ya ait 2. generasyon larva enfeksyonları ile salkımların sıklığı arasında önemli derecede ve pozitif bir korelasyon olduğunu bildirmiştir. Kaplan ve Çınar (1998), Diyarbakır, Şanlıurfa ve Elazığ illerinde ilaç uygulaması yapılmayan bağlarda 1995-1997 yıllarında yürüttükleri çalışmada, Salkım güvesi, Lobesia botrana Den.& Schiff.'nın bağda ana zararlı, Arboridia adanae Dlab., Klapperichicen viridissima Walk., Eriophyes vitis Pgst., Anaphothrips vitis Priener, Haplothrips globiceps Bagnall'in ekonomik öneme sahip zararlılar olduğunu tespit etmişlerdir. Savopoulou-Soultani ve ark. (1998), Lobesia botrana’nın üreme potansiyeli ve ömür uzunluğu üzerine % 5 oranında şeker ve % 20 oranında bal ile hazırlanmış solüsyonun etkisinin değerlendirilmesi amacı yürüttükleri denemede kontrolde saf su kullanmışlardır. Şekerli solüsyonun, dişilerin yumurta bırakma oranında önemli bir artışa neden olmadığını, çıkıştan 3 gün sonraki erken evrede besinden yoksun bırakmanın ise, yumurta bırakma kapasitesinde önemli bir azalmaya neden olmadığını bildirmişlerdir. Erginlerin ömür uzunluklarının ise, çıkar çıkmaz besin verilenlerde, ilk 3 gün aç bırakılanlara göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Mondy ve ark. (1998), Lobesia botrana’nın birinci dönem larvalarının Botrytis cinerea tarafından cezbedilip cezbedilmediğini ve larvanın fungusa karşı koku (Olfactory) ve tat alma yoluyla (Gustatory) tepkilerini araştırmaları sonucunda ilk dönem larvaların % 82’sinin, B. cinerea ile kısmen enfekte olmuş salkımlarda

8

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR toplandığı tespit edilmiştir. Olfactometrelerde, ilk dönem larvalar belirlenmiş ve sentetik ortam ve B. cinerea ile enfekteli üzüm salkımları üzerinde beslenmiştir. Larvalar, kontrolden ziyade özellikle sentetik ortamı veya B. cinerea ile enfekteli üzüm salkımlarını tercih etmiştir. Fungus tarafından cezbedilen ilk dönem larvaların % 62.2–72.6’sı koku yoluyla (olfactory) tepki göstermiş ve olfactory ile gustatory tepkiler birlikte benzer oranlarda sonuçlanmıştır (% 64.1– % 81.6). Dolayısıyla larvalar kontrolle karşılaştırıldığında sentetik ortam veya fungus ile enfekte olmuş üzüm salkımlarına cezbolmuştur. Sforza ve ark. (1998), bağların içinde veya çevresindeki yabancı ot ve böcekler PCR ile test etmiş ve laboratuvarda bulaştırma denemeleri yapmışlardır. Araştırmada, Hemiptera takımından pek çok böcek türü yakalanmış ve test edilmiştir. Bois noir phytoplasmasının Hyalesthes obsoletus (Hemiptera: Cixiidae) ve çok daha az boyutta Mocydia crocea ve Euscelis lineolatus’da bulunduğu tespit edilmiştir. Stavridis ve Savopoulou-Soultani (1998), Yunanistan’ın kuzeyinde Lobesia botrana larvalarının bağların yanındaki zeytin ağaçlarının çiçekleri üzerinde bulunduğunu, Bulgaristan’da ise ilk generasyon larvaların zeytin çiçeklerindeki zararının % 45 olarak tespit edildiğini bildirmişlerdir. Ayrıca araştırıcılar, asma çiçekleri ile beslenenlerle karşılaştırıldığında araziden toplanan L. botrana erginlerinin üreme kabiliyetlerinin, pupa büyüklüğü ve ağırlığının zeytin ağaçlarının çiçeklerinde beslenen larvalarda daha büyük olduğunu ve ayrıca zeytin çiçeklerinin asma çiçekleri kadar hatta daha da fazla zararlının gelişmesini desteklediğini de bildirmektedirler. Araştırıcılar ayrıca L. botrana’nın Apiaceae (Umbelliferae) (Maydonozgiller), Asteraceae (Compositae) (Papatyagiller), Convolvulaceae, Oleaceae (Zeytingiller), Polygonaceae (Kuzukulağıgiller), Ranunculaceae (Düğünçiçeğigiller), Rhamnaceae (Cehrigiller), Roseaceae (Gülgiller), Thymeleaceae (Defnegiller) gibi farklı familyalardan pek çok bitki ile de beslendiğini bildirmişlerdir. Erkan ve ark. (1999), Gaziantep ili bağ alanlarında zararlı olan Asma Ağustos böceği, Chloropsalta viridissima Walker (Hom.: Cicadidae)’ya karşı mekanik mücadelenin ilaca göre çok daha başarılı olduğunu, Theresimima

9

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR ampelophaga’nın ise, gözler uyanırken bir asmada 10-12 larva bulunduğunda % 100, 3-4 adet larva bulunduğunda % 40-50 civarında bir zararın meydana gelebileceğini, bir asmada 1-2 adet larvanın bulunması halinde dahi, ürünü azaltarak kantite yönünden etkileyeceğini bildirmektedirler. Göven ve ark. (1999), Ege Bölgesi’nde İzmir, Manisa, Denizli ve Çanakkale (Bozcaada) illeri bağ alanları ile etrafındaki yabani bitkiler üzerinde bulunan zararlı ve predatör akar türlerini belirlemek amacıyla 1996 ve 1997 yıllarında yürüttükleri araştırmada zararlı olarak; Eriophyes vitis Pgst. (Acarina: Eriophyidae), Tetranychus urticae Koch (Acarina: Tetranychidae), Bryobia rubriculosus Scheuten (Acarina: Tetranychidae), Brevipalpus lewisi Mc Gregor (Acarina: Tenuipalpidae), Cenapalpus sp. (Acarina: Tenuipalpidae) ve Tenuipalpus granati Sayed (Acarina: Tenuipalpidae) türlerini saptamışlardır. Predatör olarak ise; Phytoseiidae, Anystidae, Stigmatidae ve Trombidiidae familyalarına bağlı 11 tür ile phytoseiid’lerin av grubu içinde yer alan Tydeus caudatus Duges ve T. californicus Banks (Acarina: Tydeidae) türleri saptanmıştır. Bağ alanlarında phytoseiid’lerin doğal olarak bulunduğu Rubus spp. ve Rosa canina bitkileri belirlenmiştir. Phytoseiid akarlardan Typhlodromus perbibus (Acarina: Phytoseiidae) türü ise; Türkiye faunası için yeni bir kayıt olarak bildirilmiştir. Savopoulou-Soultani ve ark. (1999), farklı olgunluk evresindeki 5 farklı asma çeşidinin (Soultanina, Muscat Ambourg, Razaki, Italia ve Xinomavro) meyvelerinin Lobesia botrana larvalarının gelişmesi üzerine etkisini araştırmışlardır. Araştırıcılar, çeşide bağlı olarak orta derecede veya tam olgunlaşmış meyvelerde larva gelişmesinin daha hızlı olduğunu, bütün çeşitlerde ve olgunlaşmanın bütün evrelerinde özellikle Razaki çeşidinde, erkek larvaların, dişilerden daha hızlı geliştiğini tespit etmişlerdir. Ergin çıkış yüzdesinin, olgun tanelerde en yüksek olsa da, farklı çeşitlerin meyvelerindeki larvalardan ergin çıkışları arasında herhangi bir farklılık olmadığını belirlemişlerdir. Gözlemlenen farklılıkların, meyvenin olgunlaşma dönemindeki şeker ve asit içeriği ile ilişkili olduğu düşünülse de, ölçülmemiş parametrelerin de önemli olabileceği kanaatine varılmıştır. Torres-Vila ve ark. (1999), Lobesia botrana’nın üreme gücü üzerine larva beslenmesinin etkilerini araştırmışlar, zararlının 1., 2. ve 3. generasyonlarını sırasıyla

10

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

çiçek, koruk ve olgun üzüm üzerinde beslemişler, elde edilen erginlerin vücut ağırlığı, irilik, üreme gücü ve ovipozisyon süreleri bakımından oldukça büyük farklılıklar gösterdiğini tespit etmişlerdir. Ayrıca yumurta sayısı ile, dişinin vücut ağırlığı arasında korelasyon olduğunu belirlemişlerdir. Çakırbay ve ark. (2000), Yöresel bir çeşit olan Kara erik üzüm çeşidi üzerinde ekonomik öneme sahip zararlı ve yararlı türlerin tespit edilmesi ve bunların ildeki yaygınlıklarının belirlenmesi amacıyla 1997 ve 1998 yıllarında Erzincan Merkez ilçeye bağlı köy veya beldelerde toplam 32 bağda incelemeler yapmışlardır. Agrotis sp., Klapperichicen viridissima (Walker), Chloroporius varius (Müller), Lobesia botrana Den-Schiff., Otiorhynchus spp., Capnodis tenebrionis (Linnaeus) ve Agrilus derasofaciatus Lac.et Bod önemli zararlı türler olarak bulunmuştur. Buna karşın Nabis punctatus (C.), Coccinella septempunctata (L.), Scymus apetzi Mulsant, Coccinula quatuordecimpustulata (L.), Psyllobora vigintidupunctata (L.) ve Chrysoperla carnea Stephens. önemli faydalı türler olarak tespit edilmiştir. Genini (2000), İsviçre’deki altı bağ alanında üç sezon boyunca yaprakpireleri üzerinde çalışmıştır. Araştırıcı bağlarda birkaç grup predatörün tespit edildiğini ve sadece örümcek türlerinde önemli farklılıklar gözlendiğini bildirmiştir. Çalışmada, Empoasca vitis ve Orius niger’in popülasyon yoğunlukları arasında kuvvetli bir ilişki olduğu belirlenmiş olup, avlama işleminin bu anthocorid tarafından yapıldığı kesin olarak doğrulanmamıştır. Ayrıca bağlara komşu olan doğal habitatların birkaç parazitoit hymenoptere de barınak görevi yaptığı bildirilmiştir. Yine de bunların komşu bağlardaki zararlılar üzerine az da olsa bir etkisi olduğu, bütün bağlarda Lobesia botrana’nın parazitoitlerinin bulunduğu ancak parazitlenme oranının düşük olduğu tespit edilmiştir. Göven ve Güven (2000), Ege Bölgesi bağ alanlarındaki predatör faunasını belirlemek amacıyla 1997 ve 1998 yıllarında İzmir, Manisa ve Denizli illerinde yürüttükleri çalışmada Coleoptera, Heteroptera ve Thysanoptera takımlarına bağlı 28 predatör tür saptamışlardır. Ege Bölgesi bağ alanlarında yaygın olarak ve tüm mevsim boyunca bulunabilen phytoseiid’ler, Chrysoperla carnea Stephens (Neuroptera: Chrysopidae) ve Stethorus spp. (Col.: Coccinellidae)’nin entegre

11

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR mücadele programlarında öncelikle göz önünde bulundurulmaları gerektiğini bildirmişlerdir. Mondy ve Corio-Costet (2000), Lobesia botrana ile Botrytis cinerea arasında karşılıklı yararlanma şeklinde (mutualitik) bir ilişki olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca fitopatojenik fungusun % 0.01 oranında arındırılmış sterolleri veya % 3 oranında miselyumlarını içeren suni besin ile beslenen larvaların toplam gelişme sürelerinin azaldığı, hayatta kalma ve üreme gücünde artış olduğu bildirilmiştir. Çalışmada fungusun, böceğin biyoloji ve fizyolojisi üzerindeki bu olumlu etkilerinin, doğrudan doğruya besindeki fungal sterollerle ilişkili olduğu da ifade edilmiştir. Nicholls ve ark. (2000), Kuzey Kalifornia’da, bir buğday çeşidi olan Fagopyrum esculentum Moench ile ayçiçeği, Helianthus annus Linnaeus’un birlikte bulunduğu bağlarda gelişme sezonu boyunca korunmasının, bağlardaki yaprakpiresi, Erythroneura elegantula Osborn ve çiçek thripsi, Frankliniella occidentalis Pergande’in parazitoit ve predatörlerini barındırması bakımından biyolojik mücadeleyi desteklediğini bildirmişlerdir. Milonas ve ark. (2001), Yunanistan’ın kuzeyindeki iki bölgede Lobesia botrana’nın iki uçuşu arasında gerekli olan gün-dereceyi belirlemeye çalışmış ve ilk generasyon için gerekli gün-derecenin, ikinci ve üçüncü generasyon için gerekli olandan daha kısa olduğunu tespit etmişlerdir. Roditakis ve Karandinos (2001), Lobesia botrana’nın, 12 saat aydınlık, 12 saat karanlık ve 12 °C ile 30 °C arasındaki değişik sıcaklıklarda yetiştirilen yumurta ve larvaların hemen hemen tamamının diyapoza girdiğini, ancak pupa evresinin, artan sıcaklıkla birlikte diyapoz yüzde oranının azaldığını ifade etmişlerdir. Fowler ve Lakin (2002), Lobesia botrana’nın, beslenme sonuçlarından bir diğerinin, sonradan ortaya çıkan fungal patojenler olduğunu ve bunlardan en önemlisinin de Botrytis cinerea’nın neden olduğu Kurşuni küf hastalığı olduğunu bildirmektedirler. Araştırıcılar, bu zarar sonucu ürünün verim ve kalitesinin daha da düştüğünü tespit etmişlerdir. Göven ve ark. (2002a), Ege Bölgesi bağ alanlarındaki en yaygın predatör grubunu oluşturan örümceklerin (Aranea) faunasını belirlemek amacı ile 1997-1999

12

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR yılları arasında İzmir, Manisa, Denizli illerinde ve bağın yeşil olduğu devrede yürüttükleri çalışmada; Salticidae (7), Linyphiidae (2), Philodromidae (1), Oxyopidae (2), Thomisidae (1), Theridiidae (1) ve Uloboridae (1) familyalarına bağlı 15 tür saptamış olup, en yaygın olarak bulunan familyaların ise; Oxyopidae (% 23), Linypiidae (% 23), Salticidae (% 21), Thomisidae (% 13), Theridiidae (% 7) ve Philodromidae (% 7) olduğunu tespit etmişlerdir. Göven ve ark. (2002b), bağ alanlarının yaygın olarak bulunduğu Menemen’de (İzmir) 1997 ve Saruhanlı’da (Manisa) 1998 yılında entegre ve geleneksel mücadele programının uygulandığı çekirdeksiz üzüm çeşidi (Sultani) ile kurulu bağların Phytoseiid (Acarina: Phytoseiidae) popülasyonları yönünden değerlendirilmesi ile ilgili yaptıkları araştırmada, phytoseiid’lerin geleneksel mücadele programı uygulanan bazı bağlarda ve düşük popülasyonlarda bulunurken, entegre mücadele programı uygulanan bağlarda tüm mevsim boyunca görüldüğünü saptamışlardır. 1998 yılında yürütülen çalışmada ise; nötr akar olarak değerlendirilen ve phytoseiid’lerin av grubu içinde yer alan tydeid (Tydeus caudatus ve T. californicus)’lerin tüm mevsim boyunca bulunduklarını, tetranychid’lerin ise hemen hemen hiç görülmediğini bildirmişlerdir. Öztürk ve Canıhoş (2002), Bağ salkım güvesi dişi bireylerinin optimum yumurtlama sıcaklığının 20-25 ºC olduğunu, 34 ºC’ye kadar yumurtlamanın azaldığı ve bu dereceden sonra ise dişilerin yumurta bırakmadıklarını tespit etmişlerdir. Ayrıca araştırıcılar, orantılı nemin % 40-50’nin altında olması ve ortamda da çiğ bulunması halinde dişilerin steril kaldığını bildirmektedirler. Schmidt ve ark. (2002), spesifik iklimsel faktörlerin, Lobesia botrana’nın popülasyon dinamiği üzerine etkisini araştırmışlar, erkek ergin uçuşlarının meydana geldiği ve bunu takiben örneğin yumurta ve larva gibi gelişme evrelerinin gözlendiği 7 yıl boyunca elde edilen verileri analiz edilmişlerdir. Araştırıcılar, zararlı popülasyonunun gelişimi, hayatta kalma oranı ve üremesinin azaldığını ve bunların iklim faktörleri ile ilişkisi olduğunu bildirmişlerdir. Sadece gelişme oranlarının sıcaklık ile kontrol edildiğini ancak hayatta kalma oranlarının, sıcaklık ve orantılı nem kombinasyonu tarafından etkilendiğini belirlemişlerdir.

13

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Al-Mallah ve ark. (2003), Irak’ta 1997 ve 1998 yılları arasında yürüttükleri çalışmada, Salkım güvesi larvalarının sayısı ile, orantılı nem arasında önemli ve pozitif bir korelasyon olduğunu açıklamışlardır. Anonymous (2003), Lobesia botrana erginlerinin kışlaktan çıktıktan 10 gün sonra uçmaya başladıklarını ve 3-5 gün sonra ise ovipozisyonun başladığını, ayrıca ovipozisyon için en düşük sıcaklığın 15 ºC, optimum 20-27 ºC sıcaklıklar arasında olduğunu bildirmektedir. Embriyonik gelişmenin ise 17-20 ºC’de 9-10 gün, 24- 26ºC’de ise 4-7 günde tamamlandığı, doğrudan güneş ışığı, yüksek sıcaklık ve düşük nemin yumurtalar için olumsuz etkileri olduğu tespit edilmiştir. Bahadıroğlu ve Avgın (2003a), Türkiye’de Eriophyes vitis’in asmalarda yaygın olarak bulunduğunu, ergin ve larva sayısının en yüksek olduğu dönemin ise ağustos ayının başı olduğunu bildirmişlerdir. Bahadıroğlu ve Avgın (2003b), Kahramanmaraş ilinin çeşitli yörelerinde asmalara zarar veren benzer kanatlı böceklerin dağılımı ve zarar şeklini belirlemek amacı ile yürüttükleri çalışmada, 3 zararlı tür [Arboridia (Erythroneura) adanae Dlab., Klapperichicen (Chloropsalta) viridissima Walk. ve Planococcus (Pseudococcus) citri Risso.] tespit etmişler ve bu zararlıların, üzümlerin tomurcuk, çiçek, yaprak ve meyveleriyle beslendiklerini bildirmişlerdir. Botero ve Isaacs (2003), bağ alanının etrafındaki ağaçlara toprak yüzeyinden 3.0, 6.0 ve 9.0 m ve bağ alanına ise toprak yüzeyinden 1.5 m yükseğe feromon tuzakları yerleştirmişlerdir. Araştırmacılar, topraktan 1.5 m yükseğe yerleştirilmiş olan tuzaklarda % 90 oranında kelebek yakalandığını, ağaçlarda ise yükseklik arttıkça kelebek sayısında artış olduğunu belirlemişlerdir. Ağaçlardaki örneklemede, yakalanan kelebeklerin % 76.1’inin 9.0 m yükseklikte yakalandığını bildirmişlerdir. Örnekleme sonuçları, kelebeklerin ağaçlardan bağa hareket etmediğini, ağaçların gölgesinde yüksek yoğunluğa ulaştıklarını ortaya koymuştur. Snjezana (2003), bütün çeşitlerin Lobesia botrana’ya hassas olmadığını, zararın daha çok salkım sıklığına, tane epidermisinin kalınlığına ve üzümün şeker içeriğine bağlı olduğunu bildirmektedir. Araştırıcı, sıkı salkım ve sıkı tanelere sahip olan çeşitlerin daha fazla zarar gördüğünü ve dişilerin doğrudan güneş ışığından korunan salkımlara yumurta koyduğunu tespit etmiştir.

14

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Venette ve ark. (2003), sıcaklığın, Lobesia botrana’yı önemli derecede etkilediğini ve zararlı popülasyonunun genel olarak daha sıcak, güneşli yer veya mevsimlerde daha yoğun olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca ilk generasyonun diğer konukçular üzerinde tamamlandığı ileri sürülmektedir. Araştırıcılar, zararlının rüzgardan korunan yerleri tercih ettiğini ve bu nedenle uçuş yönünün rüzgardan korunaklı yerlere doğru olduğunu da bildirmektedirler. Araştırmada zararlının gelişmesinde sıcaklık ve fotoperiyodun en önemli faktörler olduğu bununla birlikte nem ve sıcaklığın da gelişmeyi etkilediği tespit edilmiştir. Ayrıca yüksek sıcaklık ve düşük nemin zararlının aktivasyonu için optimal koşullar olduğu, zararlı aktivitesi için optimal koşulların 20 °C’nin üzerinde ve % 40-70 nisbi nemde meydana geldiği 15ºC’nin altındaki sıcaklıklarda ise yumurta veriminin azaldığı tespit edilmiş olup en uygun koşulların 25-30 °C ve % 55-65 nisbi nem olduğu bildirilmiştir. Araştırıcılar, yağmur ve beraberinde düşük sıcaklıkların zararlının çiftleşme sıklığında azalmaya ve akabinde yumurta üretiminde azalmaya neden olduğunu, zararın büyük ölçüde asmanın gelişme evresine bağlı olduğunu da bildirmektedirler. Ayrıca ilk generasyonun çoğunlukla büyük olduğu ancak bunun zararlının ekonomik anlamda zararlı olacağı anlamına gelmediğini ve üçüncü generasyonun daha küçük olduğu ve bunun nedeninin üçüncü generasyon larvalarının sayısının muhtemelen düşük sıcaklık veya hasadı mütakiben sınırlı miktarda elde edilebilen besin nedeniyle az olduğunu da belirtmişlerdir. Anonymous (2004b), Cadra figulilella (Pyralidae)’nın, Venturia (Campoplex) canescens (Gravenhorst)’in (Hym.: Ichneumonidae) konukçularından olduğu bildirilmiştir. Anonymous (2004c), Salkım güvesinin kışı asma kabukları altında ya da diğer korunmuş yerlerde pupa halinde geçirdiği, ilkbaharda uygun orantılı nem ve sıcaklıkta (bu tarih bölgelere göre mart, nisan ya da mayıs ayına rastlar) kelebeklerin görüldüğünü bildirmektedir. Ayrıca zararlının gündüzleri asmanın iç kısımlarında hareketsiz durup akşamüstü güneş battıktan sonra sıcaklığın 10 ºC’nin üstünde olduğu saatlerde uçuşmaya başladıkları ve bu uçuşun gece yarısına kadar devam ettiği tespit edilmiştir. Kelebekler için en uygun uçuş sıcaklığının 20-27 ºC ve orantılı nemin ise % 40-70 olduğu bildirilmektedir. Birinci dölün yaşam süresinin

15

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

35-40 gün kadar olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca zararlı ile mücadelede kültürel önlemler arasında sıcaklık ve orantılı nem bakımından Salkım güvesi larvalarının faaliyeti için daha ziyade, asmanın iç ve alt kısımlarının uygun olduğu ve bu nedenle asmayı askıya almanın, aralamayı ve uç almayı asmanın iç kısmını havadar tutacak şekilde yapmanın ve bağı otlu bırakmamanın zararlının faaliyetini azaltmak bakımından yararlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Avgın ve Bahadıroğlu (2004), Gaziantep ili İslahiye ilçesi’nde bağlarda üzümün şeker oranını ve ürün verimini etkileyen faktörlerden birisinin Eriophyes (Colomerus) vitis olduğunu tespit etmişlerdir. Araştırıcılar, kontrolle karşılaştırıldığında akarla bulaşık bitkilerden alınan üründe şeker oranının Hatunparmağı ve Antep karası çeşitlerinde sırasıyla % 4.5 ile 4.2 (2001) ve % 4.2 ile 3.8 (2002) arasında azaldığını tespit etmişler ve zararlıyla mücadele edilmesi gerektiği kanısına varmışlardır. Mondy ve Corio-Costet (2004), Lobesia botrana ile Botrytis cinerea arasında karşılıklı yararlanma şeklinde (mutualitik) bir ilişki olduğunu bildirmişlerdir. Besinde fungusun varlığının, diyapoz öncesi ve sonrasındaki periyotlarda larva üzerinde etkisini belirlemek amacıyla bir dizi çalışma yapmışlar ve diyapoz öncesi periyot esnasında fungus üzerinde beslenen larvalarda, fungusun olmadığı ortamlarda yetiştirilenlere nazaran daha yüksek bir hayatta kalma ve daha hızlı bir larva gelişme oranı gözlemişlerdir. Kışlama diyapozundan sonra fungus ile yetiştirilen böceklerin, kontroldeki böceklere kıyasla daha iyi bir ergin çıkış senkronizasyonu sergilediğini ve üreme yeteneklerinde artış olduğunu bildirmişlerdir. Reda ve ark. (2004), Sık ağaç veya çalılarla çevrelenmiş bağlarda Trichogramma’nın düzenli olarak görüldüğünü bildirmişlerdir. Araştırmacılar, Trichogramma’nın ilk aktivite periyodunun nisan ayının başından mayıs ayının sonuna kadar gözlendiğini ki bunun, Salkım güvesi’nin ilk generasyonunun uçuşuna rastladığını, ikinci aktivite periyodunun ise haziran ayının sonundan ağustos ayının ortalarına kadar gözlendiğini ki bunun da, Salkım güvesi’nin ikinci generasyonunun uçuş periyoduna rastladığını ifade etmişlerdir.

16

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Öztürk ve ark. (2005), Türkiye bağ alanlarında 1938-2002 yılları arasında yürütülen çalışmalar sonucunda 13 farklı takım (Insecta= 9, Gastropoda, Arachnida, Aves ve Mammalia) ve 63 familyaya ait 267 adet zararlı tür ile 9 takım (Insecta= 7 ve Arachnida= 2) ve 41 familyaya ait 115 adet doğal düşman belirlendiğini bildirmişlerdir. Araştırmacılar, bölgelere göre değişmekle birlikte bu zararlılardan; Lobesia botrana (Den. & Schiff.), Viteus vitifolii Fitch., Eriophyes vitis Pgst., Arboridia adanae Dlabola, Empoasca spp., Anophothrips vitis Pries., Haplothrips globiceps Bagn., Theresimima ampelophaga Bayle, Arctia villica L., Sparganothis pilleriana Schiff., Tetranychus urticae Koch, Planococcus citri Risso, Melolontha melolontha L., Polyphyllo fullo L., Otiorhynchus spp., Strophomorphus ctenotus Desb., Klapperichicen viridissima Walk., Parthenolecanium corni Bouche, Anomola vitis F., Janetiella oenophila Haimh. ve Franklinella occidentalis Perg.’in sorun olan önemli türler olduklarının tespit edildiğini bildirmektedirler. Araştırmacılar ayrıca Chrysopa vulgaris Schn., Chrysoperla carnea Steph., Coccinella septempunctata L., Orius niger Wolf., Scolothris longicornis Priesn., Nabis punctatus Costa, Scymnus spp., Stethorus spp., Platystethus arenarius Muls., Typhlodromus perbibus W. & A., Anagyrus pseudococci Girault, Diclodiplosis pseudococci Felt., Ascogaster quadridentatus Wesm., Pimpla contemplator Müll., Apanteles galleriae Wilk., Anystis baccarum L., Oligosita pallida Krygger ve Anagrus atomus L.’un ise yaygın bulunan doğal düşmanlar olduğunun tespit edildiğini belirtmişlerdir. Thiery ve Moreau (2005), Lobesia botrana’nın önemli bir bağ zararlısı olmasına rağmen, alternatif konukçularının da olduğunu bildirmişlerdir. Araştırmacılar, üç alternatif konukçu bitki (Daphne gnidium, Olea europaea, Tanacetum vulgare), asmagiller familyasından üç tür ve bir yabani tür (Ampelopsis brevipedunculata) ve iki kontrol grubunu bir araya getirerek larval performans ve biyolojisini karşılaştırılmışlardır. Alternatif konukçular, L. botrana’nın üreme kapasitesi bakımından asmagillerden daha uygun bulunmuştur. Larva ölümleri azalmış ve gelişme süresi kısalmıştır. Bununla birlikte pupa ağırlığı, gelişme oranı, dişinin büyüklüğü azalırken çiftleşme başarısı yükselmiştir. Ayrıca yumurtlama periyodu ise uzamıştır. Buradan da, alternatif konukçuların, L. botrana için asmagillerden daha önemli bir besin kaynağı olduğu sonucuna varılmıştır.

17

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Torres-Vila ve ark. (2005), larva besininin, Lobesia botrana erginlerinin sağlık ve iriliği üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca larva besininin, dişinin birden fazla erkek bireyle çiftleşme eğilimi üzerine de etkili olup olmadığını araştıran araştırıcılar, olgunlaşmış üzüm üzerinde beslenen iri dişilerin, küçük dişilere oranla daha yüksek düzeyde birden fazla erkek bireyle çiftleşme eğilimi (polyandry) sergilediğini ve polyandry eğiliminin her uçuştan sonra arttığını bildirmişlerdir. Theodoros (2006), Lobesia botrana Den. & Schiff. (Lep.: Tortricidae)’nın iki generasyonu tarafından neden olunan ürün kayıplarının belirlenmesi amacı ile, Yunanistan’da bir bağda 1995-1999 yılları arasında yürüttükleri araştırmada, her bir generasyonda zararlı yoğunluğu ve zarar düzeyini incelemiştir. Ürün kayıpları, özellikle ikinci generasyonda büyük bulunmuştur. Bu kayıp birinci generasyonda 2767 kg/ha (% 13.3) iken, ikinci generasyonda 5685 kg/ha (% 27) olarak tespit edilmiştir. Altındişli ve Özsemerci (2007), İstanbul ilinin Silivri ilçesinde, 2001 yılında Merlot, Cabernet Sauvignon ve Sauvignon Blanc üzüm çeşitleri ile tesis edilmiş organik bağda 2004-2006 yılları arasında bir çalışma yürütmüşlerdir. Çalışma süresince salkımlar üzerinde Ege Bölgesi bağlarında ana zararlı olan Lobesia botrana’nın zararına rastlanmadığı bildirilmiştir. Araştırıcılar, 2004 yılında sekonder zararlılardan sadece Bağ yaprakuyuzu (Colomerus vitis) popülasyonunun ilaçlamayı gerektirecek düzeye ulaştığını, diğer yıllarda ise zararlının popülasyon yoğunluğunun ekonomik zarar eşiğine ulaşmadığını tespit etmişlerdir. Araştırıcılar, tıpkı Salkım güvesi’nde olduğu gibi sekonder zararlıların popülasyonunun da deneme bağında çok düşük olmasını, bölgenin sahip olduğu daha düşük sıcaklıklar, bağın yeni tesis edilmiş olması, deneme yerinin yakınında başka bağ olmaması ve asmaların şaraplık çeşit olması nedeniyle tüylü yaprak yapısından kaynaklanmış olabileceği kanaatine varmışlardır. Aslan ve ark. (2007), Gaziantep/İslahiye’de yürüttükleri araştırmada kimyasal mücadeleye alternatif olabilecek Çiftleşmeyi engelleme yöntemi benzeri yöntemlerin uygulanabilirliğini araştırmıştır. Çalışmada, rüzgar hızının 1 m/s’den 2.5m/s’ye çıkmasının, feromon salım oranını %13 artırırken, havadaki feromon

18

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR konsantrasyonunun yarı yarıya azalmasına neden olduğunu bildirilmiştir. Araştırıcılar, Antep karası çeşidi ile tesis edilmiş çiftleşmeyi engelleme bağında 100 salkımdaki vuruk sayısını birinci dölde % 6, ikinci dölde % 3 ve üçüncü dölde % 5 kontrol bağ alanında ise 1., 2. ve 3. döldeki vuruk sayısını ise sırasıyla % 17-21, % 2- 24 ve % 0-3 olarak tespit etmişlerdir. Araştırma sonucunda, bölgede bağ alanlarında ekonomik zarara sebep olan zararlının Lobesia botrana olduğu ve çiftleşmeyi engelleme yönteminin kullanıldığı alanın iyice izole edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca araştırıcılar, denemede kullanılan üzüm çeşidinin erken hasat edilmesi ve L. botrana’nın 3. dölüne rastlaması nedeniyle, bu yöntemin uygulanacağı bağ alanlarındaki üzüm çeşidinin, erken veya geç hasat edilmesinin önemli olduğunu ve L. botrana ile mücadelede çiftleşmeyi engelleme yönteminin tek başına başarılı olma ihtimalinin yüksek olduğu ancak Bacillus thuringiensis ssp. kurstaki gibi bakteriyel bir preparatın doğal dengeyi koruduğu gibi başarıyı da artıracağı sonucuna ulaşmışlardır. Ifoulis ve Savopoulou- Soultani (2007), Yunanistan’daki bağ alanlarında yürüttükleri araştırmada ovipozisyon yerinin seçiminin, yumurta ve larvaların dağılımını belirleyici bir faktör olduğunu ve bunun da popülasyon dinamiğini etkilediğini bildirmişlerdir. Ovipozisyon yerinin seçiminde ise, tane şekli veya rengi gibi üzümün morfolojik karakterleri ile uçucu bileşiklerinin rol oynadığı tespit edilmiştir. Ayrıca araştırıcılar, dişlerin yumurta koymak için daha önceden larva ile bulaşmış asmaları tercih ettiğini ve bunun nedeninin; böyle asmaların iyi bir yer (sıcaklık, nem, rüzgar gibi koşullar), iyi besin (yüksek besleyici düzey, kolay penetrasyon, uygun yuva), ve doğal düşmanların olmadığına işaret ettiği için olduğunu belirlemişlerdir. Ateş ve ark. (2007), Manisa ilinde Sultani çekirdeksiz üzüm çeşidi ile tesis edilmiş organik bir bağda, 2005-2007 yılları arasında farklı toprak işleme ve bitki besleme kombinasyonları ile farklı yaprak alma ve küllemeye karşı yapılan uygulamaların kombinasyonlarının zararlı ve yararlıların popülasyon yoğunluğuna etkileri üzerine bir araştırma yürütmüşlerdir. Araştırıcılar, toprağa zeolit (çerçeve silikat yapımında kimyasal olarak alkali ve toprak alkali maddeleri içeren sulu alüminosilikat bileşimli bir mineral grubudur) uygulaması, preparatlardan Allgrow,

19

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Bioplazma ve 2001 uygulaması, farklı aletlerle toprak işleme şeklindeki 3 faktör karşılaştırmalı olarak birlikte değerlendirildiğinde, aralarında Salkım güvesi zarar oranı, Bağ tiripsleri, Bağ yaprakpireleri, İki noktalı kırmızıörümcek ve predatör akar toplam popülasyon yoğunlukları bakımından bir ilişki saptanamadığını bildirmişlerdir. Predatör akarlara 2006 yılında rastlanmadığı, 2007 yılında da uygulamaların etkisi önemsiz bulunduğu için herhangi bir yargıya varılamamıştır. Sadece 2005 yılında yapılan uygulamalar arasında toprak işlemenin predatör akarlar üzerine etkisi bulunmuş, en düşük yoğunluk geleneksel parselde tespit edilmiştir. Altındişli ve ark. (2008), Ege Bölgesinde Salkım güvesine karşı çiftleşmeyi engelleme (ÇE) yöntemini geliştirmek amacıyla bir proje yürütmüşlerdir. Çalışma sonucunda çiftleşmeyi engelleme tekniğinin insektisit uygulamasına gerek bırakmağı görülmüştür. Araştırıcılar ÇE uygulama bağları ve ilaçlı karşılaştırma (İK) bağında her yıl bulunan yararlı türlerin değişiklik gösterdiğini ancak Neuroptera bireylerine ÇE bağlarında daha çok sayıda rastlandığını tespit etmişlerdir. Ayrıca yapraklarda sayılan sekonder zararlıların yetiştirme sezonu başında İK bağında daha fazla olduğu görülmüş ancak ana zararlı Salkım güvesine özellikle 3. dölden itibaren yapılmaya başlanan ilaçlamaların karşılaştırma bağındaki yapraklarda hiçbir canlı bırakmadığı tespit edilmiştir. Araştırıcılar ÇE bağında ise ilaçlama hiç yapılmadığı için az da olsa sekonder zararlıların bulunabildiğini, ancak oluşan doğal denge nedeniyle ekonomik zarar eşiğine ulaşmadıklarını belirlemişlerdir. Özsemerci (2008), Türkiye bağ alanlarında 65’i predatör, 19’u parazitoit olmak üzere 84 doğal düşman türünün saptandığını, parazitoit türlerden 6’sının [(Ascogaster quadridentatus Wesm. (Hym.: Braconidae), Bassus conspicus Wesm. (Hym.: Braconidae), Dicaelotus sp. (Hym.: Ichneumonidae), Theroscopus hemipterus Grav. (Hym.: Ichneumonidae), Pimpla contemplator, Phytomytera nitidiventris Rond (Dip.: Tachinidae)] Salkım güvesi’nin doğal düşmanlarından olduğunu, predatör türlerden Scymnus spp. (Col.: Coccinellidae) ve Stethorus spp.’nin bağ alanlarında sıkça görüldüğünü ve Chrysoperla carnea Steph. bireylerinin Salkım güvesi larvaları, yaprakpireleri, kırmızıörümcekler, thrips ve diğer yumuşak vücutlu zararlılarla beslendiğini bildirmiştir. Ayrıca Özsemerci (2008), Koçlu ve ark. (2002)’na atfen, Manisa ilinde 1999 yılında, çiftleşmeyi

20

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR engelleme yönteminin uygulandığı bağ alanlarında predatör türlerden Coccinellidae (Coleoptera) ve Chrysopidae (Neuroptera) familyasına bağlı türler, Scolothrips sp. (Thysanoptera: Thripidae), predatör akarlar ile parazitoitlerden Dicaelotus erythostoma Wesm. ve Pimpla trionella L. (Hym.: Ichneumonidae), 2000 yılında Coccinellidae ve Chrysopidae familyasına ait türler, Scolothrips sp., 2001 yılında ise predatör akarlar tespit ettiğini bildirmiştir. Parazitlenme oranının 1999 yılında %22.54 olup, örneklenen 112 kışlayan pupadan 23 tanesinden parazitoit elde edildiğini, 2000 ve 2001 yıllarında kışlayan pupalardan örnekleme yapılamadığını, yıl içerisinde de çok az sayıda larva bulunabildiği için parazitoit elde edilemediğini bildirmiştir. Özsemerci (2008), Koçlu ve ark. (2005)’na atfen, Manisa ilinde 2003 ve 2004 yıllarında Çiftleşmeyi Engelleme Yönteminin uygulandığı bağ alanlarında Chrysopidae (Neuroptera), Coccinellidae (Coleoptera) ve Phytoseiidae (Acarina) familyasına ait türler, Orius sp. (Heteroptera: Anthocoridae), Anystis sp. (Acarina: Anystidae), Scolothrips sp. (Thysanoptera: Thripidae); Salkım güvesi parazitoitlerinden Campoplex capitator Aub. (Hym.: Ichneumonidae) ve Chirotica sp. (Hym.: Ichneumonidae)’nın saptandığını ve toplam parazitlenme oranlarının 2003 yılında sonbaharda üç ayrı bağdan alınan larva örneklerinde sırasıyla % 18.2, %72.5 ve % 79.7 olarak belirlendiğini, ancak 2004 yılında kışlayan pupalardan örnekleme yapılamadığını yıl içerisinde çok az sayıda larva bulunabildiği için parazitoit elde edilemediğini bildirmektedir. Sciarretta ve ark. (2008), zararlının ilk uçuş esnasında zeytin bahçelerinde, ikinci ve üçüncü uçuş esnasında ise bağlarda yoğun olarak bulunduğunu belirlemişlerdir. Sharon ve ark. (2009), çeşitlerin karışık olarak yetiştirildiği bağlarda Lobesia botrana’nın dağılım modelinin değişebileceğini bildirmişlerdir.

21 3. MATERYAL VE METOD Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

3. MATERYAL VE METOD

Çalışmanın materyalini, Hatay ilinin Antakya- merkez ilçe ve Altınözü ilçesi ile bağcılığın yoğun olarak yapıldığı Hassa ilçesindeki bağ alanlarında bulunan omcalar, omca kök, gövde, yaprak, sürgün, salkımlar (çiçek, koruk, meyve), ev bahçeleri vb. muhtelif yerlerdeki asmalar ve bunlar üzerinde bulunan zararlılar ile parazitoit ve predatör türler oluşturmaktadır.

3.1. Faunistik Çalışmalar

Faunistik çalışmalar, periyodik olarak her hafta sürdürülmüştür. Sörveylere, vejetasyon dönemi başlangıcından itibaren başlanarak, hasattan sonra da devam edilmiştir. Sörveyler, asmalar yapraklarını döktükten sonra da kışlayan türlerin belirlenebilmesi amacı ile bir sonraki vejetasyon dönemi başlangıcına kadar sürdürülmüştür. Sörvey amacıyla bağcılığın yoğun olarak yapıldığı Hassa ilçesi ile Antakya merkez ilçe ve Altınözü ilçesi’nde muhtelif köy ve beldelerde muhtelif sayıda bağlar ayrıca park alanları, ev bahçeleri ve çeşitli yerlerdeki asmalar incelenmiştir. Şekil 3.1’de Hatay ilinde 2005-2008 yıllarında bağlardaki zararlılar ile parazitoit ve predatörlerin belirlenmesi amacıyla incelenen bölgeler gösterilmiştir.

Yukarı okçular

Şekil 3.1. Hatay ilinde 2005 - 2008 yıllarında bağlardaki zararlılar ile parazitoit ve predatörlerin belirlenmesi amacıyla incelenen bölgeler (Google earth, 2009).

22 3. MATERYAL VE METOD Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

3.1.1. Bağlarda Zararlı olan Türlerin Belirlenmesi

3.1.1.1. Doğrudan Gözle Kontrol

Örnekleme yapılan her bağda, vejetasyon süresince o bağı temsil edecek şekilde bağın köşegenleri istikametinde ve her 4-5 omcada bir omcanın yaprak, sürgün, gövde ve salkımları gözle incelenerek bulunan zararlı türler toplanmıştır. Böcek ve akarlar, üzerinde bulunduğu bitki aksamıyla birlikte içinde kurutma kağıdı bulunan polietilen torbalara alınarak etiket bilgileri yazılmış ve buz kutusu içine yerleştirilerek laboratuvara getirilmiştir. İri yapılı örnekler ise; doğrudan elle veya ağız aspiratörü yardımıyla alınarak ergin olanlar, öldürme şişesinde öldürülmüştür. Ergin öncesi dönemde olanlar ise, üzerinde bulunduğu bitki aksamıyla birlikte alınıp, içinde kurutma kağıdı bulunan plastik kaplara konularak laboratuvara getirilerek ergin çıkışı sağlanmıştır.

3.1.1.2. Darbe Yöntemiyle Örnekleme

Bu yöntemde, ¼ m2 ağız açıklığına sahip tülbentten yapılmış bir huni ve alt tarafına bir kavanoz monte edilmiş “Stainer hunisi” adı verilen bir düzenek kullanılmıştır (Stainer, 1962). Zararlıları belirleme amacı ile gidilen bağlarda, her bağın köşegenleri istikametinde gidilerek, 4-5 omcada bir olmak üzere her omcanın birer dalının altına Stainer hunisi tutulup dala, ucuna plastik boru parçası geçirilmiş bir sopa yardımıyla 3 kez vurulmuştur. Kavanoz içine düşen örneklerin erginleri ağız aspiratörü ile toplanarak, öldürme şişesinde öldürülmüş, ergin öncesi dönemde olanlar ise üzerinde bulunduğu bitki aksamı ile birlikte laboratuvara getirilerek ergin çıkışı sağlanmıştır.

3.1.1.3. Atrap ile Örnekleme

Bağlardaki yabancı otlar üzerinde bulunan türlerin örneklenmesinde, her bağda 100 kez atrap sallanmıştır. Atrapa düşen türlerin erginleri, potasyum siyanürlü

23 3. MATERYAL VE METOD Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

öldürme şişesinde öldürüldükten sonra toplandığı yer, tarih ve toplandığı yerdeki vejetasyon durumu ile ilgili etiket bilgileriyle birlikte içinde kurutma kağıdı bulunan plastik kavanozlara konularak ayrımları yapılmak üzere laboratuvara getirilmiştir.

3.1.1.4. Sarı Yapışkan Tuzaklar ile Örnekleme

Her ilçede bağ alanlarını temsil edecek ve mümkün olduğunca farklı yönlerde olacak şekilde, ilçenin değişik yerlerinde belirlenen bağlara, her bağa dekara 1 adet olmak üzere 15×20 cm ebadında sarı yapışkan tuzaklar asılmıştır. Tuzaklar, sıra aralarına yerden 1-1.5 metre yükseklikteki sırıklara ve güney veya güney doğu yönünde asılmış (Botero ve Isaacs, 2003) ve muntazam olarak her hafta kontrol edilmiştir. Tuzaklarda yakalanan türler kayıt edildikten sonra yapışkan tablanın üzeri temizlenerek tekrar kullanım için hazırlanmıştır.

3.1.2. Parazitoit ve Predatörlerin Belirlenmesi

Zararlı türlerin belirlenmesi sırasında kullanılan her örnekleme yöntemi, parazitoit ve predatörlerin elde edilmesi amacıyla da kullanılmıştır. Örnekleme sırasında elde edilen erginler doğrudan öldürülerek teşhise hazırlanmıştır. Ergin öncesi dönemler, bulunduğu bitki aksamı ile birlikte laboratuvara getirilerek ergin çıkışı sağlanmıştır. Parazitoitlerin elde edilmesi amacı ile etrafı karartılmış, bir tarafına açık ucu içeriye kapalı ucu dışarıya gelen bir tüp monte edilmiş olan kavanozlar kullanılmıştır. Predatörlerin elde edilmesi amacı ile, üzerinde bulunduğu bitki aksamının ve avlarının yerleştirilebileceği değişik tipte kültür kaplarından yararlanılmıştır. Ticari amaçla üretim yapılan bağ alanları dışındaki asmalarda da (park alanları, ev bahçesi vb. muhtelif yerler) örneklemeler yapılarak yararlı türler belirlenmeye çalışılmıştır. Elde edilen yararlı ve zararlı türler, aşağıda adresleri bulunan uzmanlara gönderilerek teşhisleri yaptırılmıştır.

24 3. MATERYAL VE METOD Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Toplanan örneklerden coccinellidler Prof. Dr. Nedim UYGUN(1), chrysomelidler Prof. Dr. İrfan ASLAN(2), dipterler Prof. Dr. Rüstem HAYAT(3) ve Doç. Dr. Kenan KARA(4), hymenopterler Prof. Dr. Ahmet BEYARSLAN(5), Dr. Murat YURTCAN(6), Yrd.Doç.Dr. Coşkun GÜÇLÜ(7), Dr. Saliha ÇORUH(8) cicadellidler Prof. Dr. Ünal ZEYBEKOĞLU(9), akarlar Prof. Dr. Sebahat SULLIVAN(10), lepidopterler Yrd.Doç.Dr. Erol ATAY(11), ve Dr. Mustafa ÖZDEMİR(12), aphidler Dr. Işıl ÖZDEMİR(13), curculionidler Doç. Dr. Osman SERT(14) tarafından teşhis edilmiştir.

(1) Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü -Adana (2) Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü -Erzurum (3) Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü -Erzurum (4) Gazi Osman Paşa Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü -Tokat (5) Trakya Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü -Edirne (6) Trakya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü -Edirne (7) Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü -Erzurum (8) Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü -Erzurum (9) Ondokuzmayıs Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü -Samsun (10) Ondokuzmayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü -Samsun (11) Mustafa Kemal Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü -Hatay (12) Ankara, Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü-Ankara (13) Ankara, Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü-Ankara (14) Hacettepe Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü-Ankara

25 3. MATERYAL VE METOD Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

3.2. Lobesia botrana’nın Farklı Bölgeler ve Farklı Üzüm Çeşitlerindeki Ergin Popülasyon Gelişmesinin Belirlenmesi

Bağların ana zararlısı olan L. botrana’nın, üzüm çeşidine ve mevsime bağlı olarak popülasyon gelişmesinin belirlenmesi amacı ile; feromon tuzaklarından (Pherocon® 1C) yararlanılmıştır (Şekil 3.2). Bu amaçla, Hassa ilçesi’nde, birinde Pafı, ikincisinde Hatunparmağı ve üçüncüsünde Yalova incisi üzüm çeşitlerinin bulunduğu 3 adet, Altınözü ilçesi’nde ise Pafı, Hatunparmağı, Antep karası (Horoz karası) ve İzmir çekirdeksiz üzüm çeşitlerinin bir arada yetiştirildiği 1 adet bağ araştırma için belirlenmiştir. Çalışmanın ilk yılında tuzak temin edilememesi nedeniyle, her bağa 1’er adet ancak sonraki yıllarda her bağa 3’er adet olacak şekilde hakim rüzgar yönünde ve salkım seviyesinde olmak üzere feromon tuzakları asılmıştır. Kontroller, hasattan sonra da devam edilmek kaydıyla periyodik olarak birer hafta aralıklarla ve zararlı kışlağa çekilinceye kadar sürdürülmüştür. Tuzaklarda yakalanan kelebekler sayılarak kaydedildikten sonra yapışkan tabladan uzaklaştırılmış, ya da tuzağın yapışkan tablası değiştirilmiştir. Dört haftada bir tuzağın feromon kapsülü yenilenerek etkinliğinin sürekli olması sağlanmıştır. Tuzakların diğer parçaları ise, gerek duyulduğunda değiştirilmiştir. Her ayın sonunda, o aya ait iklimsel veriler, Hatay Meteoroloji Müdürlüğü’nden düzenli bir şekilde alınmış ve sayımlar sonunda elde edilen veriler ile birlikte değerlendirilerek, zararlının aylara göre popülasyon yoğunluğu ile iklim faktörleri arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır.

26 3. MATERYAL VE METOD Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Şekil 3.2. Lobesia botrana’nın popülasyon gelişmesinin belirlenmesi amacı ile kullanılan feromon tuzağı.

3.2.1. Hassa İlçesi’nde Çalışmanın Yürütüldüğü Bağların ve Bu Bağlarda Yetiştirilen Üzüm Çeşitlerinin Özellikleri

3.2.1.1. Yalova İncisi Çeşidinin Yetiştirildiği Bağ ve Çeşit Özelliği

Yalova incisi çeşidi Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde yetiştirilen ve ıslah çalışmaları sonucu Yalova Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nde elde edilmiş yeni çeşitlerden birisidir. Sofralık olup, erkencidir. Taneleri yeşil-sarı renkli, oval ve iridir. Salkım şekli kanatlı-konik olup, salkımlar orta büyüklüktedir, salkım sıklığı bakımından dolgundur. Taneler 2-3 çekirdeklidir (Anonymous, 2006a; Korkutal ve ark., 2004). Yalova incisi çeşidi ile çalışma, 2006 yılı şubat ayında 12 dekar üzerinde tesis edilmiş olan bağda yürütülmeye başlanmış olup; bağ 924 adet omcadan oluşmaktadır. Bu bağın hemen yanında sağında Antep karası, sol tarafında incir ağaçları ile birbirinden ayrılmış Pafi, üst ve alt kısımlarında ise yine Yalova incisi çeşitleri ile tesis edilmiş bağlar bulunmaktadır.

27 3. MATERYAL VE METOD Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

3.2.1.2. Hatunparmağı Çeşidinin Yetiştirildiği Bağ ve Çeşit Özelliği

Araştırmanın yürütüldüğü diğer bir çeşit olan Hatunparmağı çeşidi, Ege, Marmara, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgelerinde yetiştirilen çeşitlerden birisidir. Sofralık bir çeşit olup, bazı yerlerde kurutmalık olarak da değerlendirilir. Bu çeşide, “Mevlana” veya “Kadın parmağı” da denilmektedir. Salkım, konik ve orta büyüklükte, seyrek tanelidir. Taneler sarı, uzun, eliptik ve orta irilikte olup, çekirdeklidir. Tane içi etli, kabuğu oldukça kalındır. Asma dik ve kuvvetli büyür (Korkutal ve ark., 2004). Yalova incisi çeşidi ile nispeten aynı zamanlarda olgunlaşan, ancak Yalova incisi çeşidine göre boyuna uzayan ve dolayısı ile, sürgün ve meyve gelişimi toprak seviyesinden daha yukarıda gerçekleşen yani yüksek boylu bir çeşittir. Bu durum, taç içerisinde hava sirkülasyonunun daha iyi olmasına, dolayısıyla nemin daha az olduğu bir ortamın meydana gelmesine neden olmaktadır. Çalışmanın yürütüldüğü bağ 12 dekar büyüklüğünde olup, 755 adet omcadan oluşmaktadır. Bağın güneyinde değişik çeşitlerin bir arada yetiştirildiği bir başka bağ ve diğer üç tarafında ise Pafi çeşidi ile tesis edilmiş bağlar bulunmaktadır. Ayrıca bağın etrafında zeytin ve badem ağaçları bulunmaktadır.

3.2.1.3. Pafi Çeşidinin Yetiştirildiği Bağ ve Çeşit Özelliği

Bu üzüm çeşidi, diğer iki çeşide nazaran daha geç olgunlaşan bir çeşittir. Ancak büyüme özelliği kıyaslandığında, toprak seviyesine daha yakın olarak gelişmesi ile Hatunparmağı çeşidinden ayırt edilebilmekte, ancak Yalova incisi çeşidi ile benzer özellik göstermektedir. Araştırma alanındaki Hatunparmağı çeşidinin bulunduğu bağın doğusunda olup, yan yana tesis edilmiştir. Çalışmanın yürütüldüğü Pafi çeşidinden oluşan bu bağ 3 dekar büyüklüğünde ve 323 omcadan oluşmaktadır. Ayrıca hemen yanında zeytin ve badem ağaçları bulunmaktadır. Doğu ve kuzeyinde yine Pafi çeşitlerinden, güneyinde ise büyük kısmı Yalova incisi olmak üzere çeşitlerin karışık olarak yetiştirildiği başka bir bağ bulunmaktadır.

28 3. MATERYAL VE METOD Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

3.2.2. Altınözü İlçesi’nde Çalışmanın Yürütüldüğü Bağın ve Bu Bağda Yetiştirilen Üzüm Çeşitlerinin Özellikleri

Zararlının, farklı bir bölgedeki popülasyon gelişmesini belirlemek amacıyla Hassa ilçesi’ne göre rakımı daha yüksek olan Hatay ilinin, Altınözü ilçesi’nin Çetenli Köyü’ndeki üzüm çeşitlerinin karışık olarak yetiştirildiği bir bağ da araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırmanın yürütüldüğü bu bağ, 2 dekar büyüklüğünde olup, 255 adet (İzmir çekirdeksiz 91, Antep karası 77, Pafi 57 ve Hatunparmağı 30 omca) omcadan oluşmaktadır. Bağın dört bir yanında ve içinde zeytin ağaçları, bağın etrafında ise elma, ceviz, kiraz, erik, incir, ayva, turunçgil ve nar ağaçları bulunmaktadır. Bunun yanı sıra yetiştirici, muhtelif yıllarda bağın hemen yanında buğday, tütün, ayçiçeği ve muhtelif sebze (biber, domates, hıyar) ve baklagillerin (nohut, bakla) yetiştiriciliğini de yapmaktadır.

3.2.2.1. İzmir Çekirdeksiz

Ege Bölgesi’nde yetiştirilen bir çeşit olup, “Çal karası” da denilmektedir. Sofralık ve kurutmalık olarak değerlendirilir. Tane oval, küçük, kabuk ince, gevrek, açık sarı renklidir. Tane içi gevrek, tatlı-sulu ve çekirdeksizdir. Asma çok kuvvetli ve yarı dik gelişir (Anonymous, 2006a).

3.2.2.2. Antep Karası

Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilen çeşitlerden birisidir. Sofralık bir çeşit olup, salkımları orta iriliktedir. Taneler, uzun, eliptik, orta irilikte olup, siyah renkte ve çekirdeklidir. Orta mevsimde olgunlaşır (Anonymous, 2006a).

29 3. MATERYAL VE METOD Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

3.3. Lobesia botrana’nın Farklı Üzüm Çeşitlerindeki Bulaşıklık Oranının Belirlenmesi

Ergin popülasyon gelişimi takibinin yapıldığı, her birinde tek bir üzüm çeşidinin bulunduğu bağlarda, asmanın çiçeklenme döneminden başlayarak, hasada kadar her bağdan, o bağı temsil edecek şekilde tamamen tesadüfi olarak 100 omcanın her birinden 1’er adet olmak üzere toplam 100 adet salkım; üzüm çeşitlerinin karışık olarak bulunduğu Altınözü ilçesi’ndeki bağda ise, her bir çeşitten 100 adet salkım olacak şekilde salkımlar incelenmiştir. Salkımlar göz ile incelenerek zararlının kendisinin veya zararının görüldüğü bulaşık taneler sayılarak kaydedildikten sonra bu tip tane veya salkımlar, bir sonraki sayımda düşük bir ihtimal de olsa tekrar sayılma ihtimaline karşı omcadan uzaklaştırılmıştır.

30 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA

4.1. Faunistik Çalışmalar

Materyal ve Metot Bölümü’nde açıklandığı şekilde sürdürülen sörvey çalışmaları sonucunda tespit edilen bağ alanlarında zararlı olan türler Çizelge 4.1, bu türlerin yayılış alanları ise Çizelge 4.2’de gösterilmektedir. Sörvey çalışmaları sonucunda Hatay İli bağ alanlarında Lepidoptera takımının Tortricidae, Pyralidae, Zygaenidae, Arctiidae ve Noctuidae familyalarından 1’er tür ile Coleoptera takımının Curculionidae familyasından 1, Hemiptera takımının Cicadidae familyasından 1, Cicadellidae familyasından 5, Aphididae familyasından 1 ve Acarina takımının Eriophyidae familyasından 1 adet olmak üzere toplam 14 zararlı tür tespit edilmiştir (Çizelge 4.1).

Çizelge 4.1. Hatay ilinde 2005-2008 yıllarında bağlarda belirlenen zararlı türler TAKIM FAMİLYA TÜR Lepidoptera Tortricidae Lobesia botrana (Denis& Schiffermüller) Pyralidae Ephestia figulilella (Gregson) Zygaenidae Theresimima ampelophaga (Bayle) Arctiidae Arctia villica (Linnaeus) Noctuidae Agrotis segetum (Denis & Schiffermüller) Coleoptera Curculionidae Otiorrhynchus sulcatus (Fabricius) Hemiptera Cicadidae Klapperichicen viridissima (Walker) Cicadellidae Psammotettix alienus (Dahlbom) Euscelis lineolatus Brulle Euscelidius variegatus (Kirschbaum) Circulifer haematoceps (Mulsant et Rey) Arboridia adanae (Dlabola) Aphididae Aphis gossypii Glover Acarina Eriophyidae Eriophyes vitis (Pagenstecher)

Bu türlerden Eriophyes vitis’in ticari amaçla asma yetiştiriciliğinin yapıldığı bağ alanları ile ev bahçeleri vb. muhtelif yerlerdeki asmalar üzerinde yaygın olarak

31 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

bulunduğu, diğer zararlı türlerin ise sadece ticari amaçla üretimin yapıldığı bağ alanlarında mevcut olduğu tespit edilmiştir. Ticari amaçlı üretimin yapıldığı bağ alanlarında tespit edilen türlerden ise L. botrana, Agrotis segetum, Psammotettix alienus, Euscelis lineolatus, Euscelidius variegatus, Circulifer haematoceps, Arboridia adanae’nin bağ alanlarında yaygın olarak bulunduğu belirlenmiştir.

32 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

33 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.1.1. Bağ Alanlarında Zararlı Olan Türler

4.1.1.1. Lobesia botrana (Denis & Schiffermüller, 1775) Takım : Lepidoptera Familya: Tortricidae

Asmanın vejetasyon dönemi boyunca, gerek feromon tuzaklarında çok sayıda ergin yakalanmış olup, gerekse asmanın çiçek, koruk ve olgun üzüm dönemlerinde zararlının larvaları belirlenmiştir.

4.1.1.2. Ephestia figulilella (Gregson, 1871) Takım : Lepidoptera Familya: Pyralidae

Bağ alanlarında, kış aylarında omca kabukları altında kışlayan zararlıların belirlenmesi amacıyla incelenen omca kabukları altından toplanan larvaların kültüre alınması sonucunda çok sayıda ergin birey elde edilmiştir. Zararlı, Çizelge 4.2’de belirtilen sörvey amacıyla gidilen Hassa (Aktepe, Ardıçlı, Akbez) ve Altınözü (Çetenli) ilçelerinde belirlenmiştir. Zararlının, asma üzerinde beslendiği görülmemiştir. Toplanan örnekler, Materyal ve Metod Bölümü’nde de belirtildiği gibi ilgili uzmana teşhis ettirilmiştir. Ancak Türkiye’de bağ alanlarında bulunduğuna dair herhangi bir literatüre rastlanmamıştır. Gençer ve ark. (2005) bu türün, Bursa ilindeki incir bahçelerinde bulunduğunu bildirmektedirler. Zira, örnekleme yapılan bağ alanlarının civarında incir ağaçlarının bulunuyor olması bu zararlının omca kabuk altlarını kışlamak amacı ile tercih ettiğini düşündürmektedir. Somogyi ve ark. (1996), zararlının depolanmış kuru üzümlerde beslendiği ve yeni çıkan larvaların meyve etini deldiği fakat kuru üzümü tamamen tüketmeyerek, ürünü ördükleri ağlarla bulaştırdığını bildirmişlerdir.

34 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.1.1.3. Theresimima ampelophaga (Bayle, 1809) Takım : Lepidoptera Familya: Zygaenidae

Erginler, Altınözü (Çetenli) ilçesi’ndeki bağ alanında ve gözle kontrol yöntemiyle yapraklar üzerinde belirlenmiştir. Yayılışı: Gaziantep (Kısakürek, 1967), Orta Anadolu (İren, 1976) ve Ege Bölgesi (Önçağ, 1978) bağ alanlarında bulunduğu bildirilmektedir.

4.1.1.4. Arctia villica (Linnaeus, 1758) Takım : Lepidoptera Familya: Arctiidae

Erginler, bağ alanlarındaki yabancı otlar üzerinden ve çok sayıda toplanan larvaların kültüre alınması sonucu elde edilmiştir. Yayılışı: Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Mardin, Siirt (Günaydın, 1972; Maçan, 1984), Konya (Karaman) (İren, 1976), Şanlıurfa (İren, 1976; Günaydın, 1972), illerindeki bağ alanlarında tespit edildiği bildirilmiştir.

4.1.1.5. Agrotis segetum (Denis&Schiffermüller, 1775) Takım : Lepidoptera Familya: Noctuidae

Erginler, bağ alanlarında L. botrana için asılmış olan feromon tuzaklarında yakalanmıştır. Sörvey amacıyla gidilen Hassa (Aktepe, Ardıçlı, Akbez) ilçesi’nde ve çok sayıda tespit edilmiştir (Çizelge 4.2). Yayılışı: Erzincan (Çakırbay ve ark., 2000) ve Orta Anadolu Bölgesi bağ alanlarında (İren, 1976) bulunduğu bildirilmektedir.

35 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.1.1.6. Otiorrhynchus sulcatus (Fabricius, 1775) Takım: Coleoptera Familya: Curculionidae

Sörvey amacıyla gidilen ve Çizelge 4.2’de belirtilen bölgelerdeki bağ alanlarında oldukça fazla sayıda belirlenmiştir. Örnekler, atrap ve darbe yöntemleri ile toplandığı gibi, asma yaprakları üzerinde de yoğun olarak bulunduğu gözlenmiştir. Zararlının, asmadan başka zeytinde de tespit edildiği bildirilmektedir (Anonymous, 2006b).

4.1.1.7. Klapperichicen viridissima (Walker, 1858) Takım: Hemiptera Familya: Cicadidae

Erginler, bağ alanlarında ve gözle kontrol yöntemiyle toprak üzerinde, yaprakta ve feromon tuzaklarında tespit edilmiştir. Zararlı, Çizelge 4.2’de sörvey amacıyla gidilen bölgelerden sadece bağ alanlarının bulunduğu Hassa (Aktepe, Ardıçlı ve Akbez) ve Altınözü (Çetenli) ilçelerinde belirlenmiştir. Yayılışı: Diyarbakır, Şanlıurfa ve Elazığ (Kaplan ve Çınar, 1998), Gaziantep (Anbaroğlu, 1967; Erkan ve ark., 1999) illerindeki bağ alanlarında tespit edildiği bildirilmektedir.

4.1.1.8. Arboridia adanae (Dlabola, 1957) Takım: Hemiptera Familya: Cicadellidae

Erginler, bağ alanlarından ve sarı yapışkan tuzak, feromon tuzaklarından ayrıca atrap ve stainer hunisi ile toplanmıştır. Çizelge 4.2’de gösterilen sörvey amacı ile gidilen Hassa (Aktepe, Ardıçlı, Akbez) ve Altınözü (Çetenli) ilçelerinde tespit edilmiştir.

36 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Yayılışı: Malatya, Şanlıurfa, Diyarbakır, Elazığ, Adıyaman, Mardin, Siirt (Maçan, 1984; Lodos ve Kalkandelen, 1984; Kaplan ve Çınar, 1998), İzmir, Manisa, Denizli, Uşak, Çanakkale (Altınçağ ve Akten 1995), Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay, İçel, Adana, Ankara, Diyarbakır, Kayseri, Çankırı, Kırşehir, Eskişehir, Konya, Nevşehir, Sivas, Yozgat, (Lodos ve Kalkandelen, 1984; Yiğit ve Erkılıç, 1987a), illerindeki bağ alanlarında tespit edilmiştir.

4.1.1.9. Aphis gossypii Glover, 1877 Takım: Hemiptera Familya: Aphididae

Bağ alanlarında ve gözle kontrol yöntemiyle, omcaların sürgün ve yaprakları üzerinde tespit edilmiştir. Zararlının Altınözü (Çetenli) ve Hassa (Ardıçlı, Aktepe) ilçelerinde oldukça yaygın olarak bulunduğu tespit edilmiştir (Çizelge 4.2). Toplanan örnekler, Materyal ve Metod Bölümü’nde de belirtildiği gibi ilgili uzmana teşhis ettirilmiştir. Ancak Türkiye’de bağ alanlarında bulunduğuna dair herhangi bir literatüre rastlanmamıştır. Bu türün 50’den fazla persistent ve non-persistent bitki virüs hastalığının vektörü olduğu, ahududu ve böğürtlenlerde bulunduğunu bildirmektedir (Altay ve Uysal, 2005).

4.1.1.10. Eriophyes vitis (Pagenstecher, 1857) Takım: Acarina Familya: Eriophyidae

Sörvey amacıyla gidilen tüm bölgelerdeki gerek kapama bağ alanları gerekse park, bahçe ve yol kenarlarındaki asmalarda belirlenmiştir (Çizelge 4.2). Zararlının, örneklemelerin yapıldığı yerlerde oldukça sık ve yoğun olarak bulunduğu tespit edilmiştir.

37 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.1.2. Bağ Alanlarında Belirlenen ve Bağda Bazı Virüs ve Phytoplasma Hastalıklarının Vektörü Olan Türler

Çizelge 4.3’te bağ alanlarında tespit edilen ve bağda bazı virüs ve phytoplasma hastalıklarının vektörü olan türler verilmiştir.

Çizelge 4.3. Hatay ili bağ alanlarında 2005-2008 yıllarında tespit edilen ve bağda bazı virüs ve phytoplasma hastalıklarının vektörü olan türler Zararlı Tür Neden olduğu hastalık

Psammotettix alienus (Dahlbom) Asmada, Bois noir (Phytoplasma hastalığı) (Vanda ve ark., 2005)

Euscelis lineolatus Brulle Asmada, Bois noir (Phytoplasma hastalığı) (Sforza ve ark., 1998)

Euscelidius variegatus (Kirschbaum) Asmada, Flavescence doree (Phytoplasma hastalığı) (Lefol ve ark., 1994; Bosco ve ark., 1997b; Bressan ve ark., 2005) Asmada, Chrysanthemum yellows virüs (Bosco ve ark., 1997b) Asmada, Aster Yellows (Phytoplasma hastalığı) (Stansbury ve ark., 2001) Circulifer haematoceps (Mulsant et Asmada, Aster Yellows (Phytoplasma hastalığı) Rey) (Orenstein ve ark., 2003)

4.1.2.1. Psammotettix alienus (Dahlbom, 1850) Takım: Hemiptera Familya: Cicadellidae

Erginler, Hassa (Ardıçlı, Aktepe, Akbez) ve Altınözü (Çetenli) ilçelerindeki bağ alanlarından atrap ve darbe yöntemi ile ayrıca sarı yapışkan tuzak ve feromon tuzaklarında belirlenmiştir.

38 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Psammotettix alienus’un, asmada Bois Noir phytoplasma hastalığı etmeninin taşınmasında etkili rol oynadığı bildirilmektedir (Vanda ve ark., 2005). Bağ alanlarında yapraklar üzerinde gözlemlenen ve Materyal ve Metod Bölümü’nde belirtildiği gibi, ilgili uzman tarafından teşhisi yapılan türün, Türkiye’de bağ alanlarında bulunduğuna dair herhangi bir literatüre rastlanmadığı gibi bu türün, farklı konukçular üzerinde dahi olsa, Hatay ilinde bulunduğuna dair de herhangi bir literatüre rastlanmamıştır. Yayılışı: Adana, Amasya, Ankara, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çorum, Diyarbakır, Erzincan, Hakkari, Iğdır, Kastamonu, Konya, Mardin, Muş, Nevşehir, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Uşak, Van, Yozgat, İzmit, Osmaniye, Malatya, Erzurum (Zeybekoğlu, 1998; Demir, 2006), Antalya, Mersin (Demir, 2007) illerinde bulunduğu bildirilmektedir.

4.1.2.2. Euscelis lineolatus Brulle, 1832 Takım: Hemiptera Familya: Cicadellidae

Erginler, Hassa (Ardıçlı, Aktepe, Akbez) ve Altınözü (Çetenli) ilçelerindeki bağ alanlarından atrap ve darbe yöntemi ile ayrıca sarı yapışkan tuzak ve feromon tuzaklarında belirlenmiştir. Bağ alanlarında, asma yaprakları üzerinde tespit edilen zararlının, Türkiye’de bağ alanlarında bulunduğuna dair herhangi bir literatüre rastlanmadığı gibi, Hatay ilinde bulunduğuna dair de herhangi bir literatüre rastlanmamıştır. Ancak yurt dışında yapılan araştırmalarda, E. lineolatus’un bağ alanlarında bulunduğu ve asmada Bois Noir Phytoplasma hastalığının etmeninin taşınmasında etkili rol oynadığı bildirilmektedir (Vanda ve ark., 2005; Sforza ve ark., 1998). Bantock ve Botting (2007), polifag bir zararlı olup, asıl konukçusunun Lolium perenne olduğu bildirmektedir. Yayılışı: Ankara, Artvin, Balıkesir, İzmir, Kırıkkale, Kırklareli, Konya, Malatya, Manisa, Niğde, Samsun, Trabzon, Uşak, Antalya illerinde tespit edildiği bildirilmiştir (Demir, 2006).

39 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.1.2.3. Euscelidius variegatus (Kirschbaum, 1858) Takım: Hemiptera Familya: Cicadellidae

Erginler, Hassa (Ardıçlı, Aktepe, Akbez) ve Altınözü (Çetenli) ilçelerindeki bağ alanlarından atrap ve darbe yöntemi ile ayrıca sarı yapışkan tuzak ve feromon tuzaklarında belirlenmiştir. Türkiye’de bağ alanlarında bulunduğuna dair herhangi bir literatüre rastlanmamıştır. Ancak yurt dışında yapılan çalışmalarda, bu türün bağlarda yaygın olarak bulunduğu (Bosco ve ark., 1997a), Chrysanthemum yellows phytoplasmasının vektörü olup (Bosco ve ark., 1997b) E. variegatus tarafından asma (Vitis vinifera) tohumlarına taşındığı rapor edilmiştir (Alma ve ark., 2001). Ayrıca mikoplasma benzeri organizma olan Flavescence dorée’nin de, E. variegatus tarafından taşındığı bildirilmektedir (Lefol ve ark., 1994). Stansbury ve ark. (2001), Phytoplasma grubunun neden olduğu bir bitki hastalığı olan “Aster Yellows”un, konukçularından birisinin de Vitis spp. olduğunu ve Euscelis spp. ve Euscelidius variegatus’un Aster Yellows’un vektörü olarak rol oynadığını bildirmişlerdir. Yayılışı: Bursa, İstanbul (Demir, 2006), Antalya, Hatay, İçel, Kahramanmaraş, Osmaniye (Tezcan ve ark., 2003; Demir, 2006), illerinde tespit edildiği bildirilmiştir.

4.1.2.4. Circulifer haematoceps (Mulsant et Rey, 1855) Takım: Hemiptera Familya: Cicadellidae

Erginler, Hassa (Ardıçlı, Aktepe, Akbez) ve Altınözü (Çetenli) ilçelerindeki bağ alanlarından atrap ve darbe yöntemi ile ayrıca sarı yapışkan tuzak ve feromon tuzaklarında belirlenmiştir. Bu türün, bağ alanlarında bulunduğuna dair herhangi bir literatüre rastlanmamıştır. Ancak yurt dışında yapılan çalışmalarda bağ alanlarında bulunduğu

40 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

ve asmada Aster Yellows (AY) hastalığına neden olan Aster Yellows’u taşıdığı bildirilmiştir (Orenstein ve ark., 2003). Yayılışı: Adana, Antalya, Bitlis, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kocaeli, Mardin, Mersin, Siirt, Sivas, Urfa (Demir, 2006), Erzurum, Ağrı, Tunceli,Van, Kayseri, İzmit, Nevşehir, Ankara, Konya, Hakkari, Muğla (Zeybekoğlu, 1998; Demir, 2006, Demir, 2007) illerinde tespit edildiğini, Mutlu ve ark. (2008) ise Lodos ve Kalkandelen (1984)’e atfen bu türün, ülkemizin tamamında yaygın olup Orta, Batı, Güney ve Doğu Anadolu Bölgelerinde ise yaygın ve yoğun olarak bulunduğunu bildirmiştir.

4.1.3. Bağ Alanlarında Belirlenen Ancak Bağlarda Zararlı Olmayan Türler

Çizelge 4.4’te bağ alanlarında belirlenen, ancak bağ alanlarında zararlı olmayan türler ve konukçuları verilmiştir. Çizelge 4.4’te verilen türler, araştırma periyodu süresince, Materyal ve Metod Bölümü’nde bildirilen örnekleme yöntemleriyle elde edilmiş olup, doğrudan asma üzerinde gözlenmemiş ve gerek yurt içi gerekse yurt dışında bağ alanlarında zararlı olduklarına dair herhangi bir literatüre rastlanmamıştır. Ancak bu türler, ileriki yıllarda bağ alanlarında zararlı olmayacak anlamına gelmemektedir. Bu nedenle, daha sonra yapılacak olan çalışmalara ışık tutması bakımından burada verilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir.

41 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çizelge 4.4. Bağ alanlarında belirlenen ancak bağda zararlı olmayan türler ve konukçuları Türler Konukçuları Thamnotettix zelleri Kirschbaum Quercus spp. (Anonymous, 2008a). (Hem.: Cicadellidae) Platymetopius rostratus Herrich- Schaffer Gossypium hirsitum, Medicago sativa, (Hem.: Cicadellidae) Phaseouls vulgaris, Quercus spp., Solanum tuberosum (Mutlu ve ark., 2008). Kybos virgator Ribaut (Hem.: Cicadellidae) Söğüt (Ula, 2002). Longitarsus lycopi Foudras Plantago lanceolata L., P. major L. (Col.: Chrysomelidae) (Çam ve Atay, 2004). Mentha pulegium (Şen ve Gök, 2008), Epitrix caucasica Heikertinger Atropa, Lycium, Solanum (Konstantinov (Col.: Chrysomelidae) ve Vandenberg, 2008), Hyascyamus niger L. (Çam ve Atay, 2004).

Psylliodes sp. (Col.: Chrysomelidae) (*) Smaragdina limbata Steven Quercus pubescens, Q. İnfectoria, (Col.: Chrysomelidae) Q.coccifera (Şen ve Gök, 2008). Matricaria chamomilla L. (Çam ve Atay, 2004). Anthaxia aeneogaster Laporte & Gory Pinus spp.(Hilchie, 2003). (Col.: Buprestidae) Agriphila sp. Hübner (Lep.: Crambidae) (*) Ideea palaestinensis Sterneck (Lep.: Pinus nigra (Özdemir, 2007)Çiçekli Geometridae) otsu bitkiler (Okyar ve Aktaç, 1999) Apion (malvapion) malvae (Olivier) (Col.: Malva, Athea, Lavatera (Bolu ve Curculionoidea, Rhynchitidae) Legalov, 2008) Apion (Protapion) nigritarse (Kirby) (Col.: Leguminosae (Hayat ve ark., 2002) Curculionoidea, Brentidae) (*) Dişi olduğu için tür teşhisi yapılamamıştır.

42 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.1.4. Hatay İli Bağ Alanlarında Belirlenen Yararlı Türler

Hatay ilinde 2005-2008 yıllarında bağ alanlarında belirlenen yararlı türler ile bu türlerin yayılış alanları sırası ile Çizelge 4.5 ve Çizelge 4.6’da gösterilmiştir. Sörvey amacıyla gidilen bölgelerde Coleoptera takımından 6, Neuroptera takımından 1 ve Hymenoptera takımından 2 adet tür ve 1 adet de cins olmak üzere toplam 10 yararlı tür tespit edilmiştir (Çizelge 4.5).

Çizelge 4.5. Hatay ilinde 2005-2008 yıllarında bağ alanlarında belirlenen yararlı türler TAKIM FAMİLYA TÜR

Coleoptera Coccinellidae Stethorus gilvifrons Mulsant Coccinellidae Scymnus subvillosus (Goeze) Coccinellidae Chilocorus bipustulatus (Linnaeus) Coccinellidae Oenopia conglobata (Linnaeus) Coccinellidae Coccinella septempunctata (Linnaeus) Coccinellidae Coccinella undecimpunctata Linnaeus Neuroptera Chrysopidae Chrysoperla carnea (Stephens) Hymenoptera Braconidae Aleiodes circumscriptus (Nees) Braconidae Apanteles longicaudata (Wesmael) Ichneumonidae Campoletis sp.

Belirlenen türlerden Cocccinella septempunctata ve Chrysoperla carnea’nın örneklemelerin yapıldığı bağ alanlarında, ilaçlama yapılmayan periyotlarda oldukça yoğun olarak bulunduğu belirlenmiştir (Çizelge 4.6).

43 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

44 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.1.4.1. Stethorus gilvifrons Mulsant, 1850 Takım: Coleoptera Familya: Coccinellidae

Hassa (Ardıçlı) ilçesindeki bağ alanlarında ve sarı yapışkan tuzaklarda belirlenmiştir. Yayılışı: Güney Anadolu Bölgesi’nde yaygın olduğu bildirilmektedir (Uygun, 1981).

4.1.4.2. Scymnus subvillosus (Goeze, 1777) Takım: Coleoptera Familya: Coccinellidae

Altınözü (Çetenli) ilçesi’ndeki bağ alanında ve sarı yapışkan tuzaklarda belirlenmiştir. Kocadal (2006), Aphis gossypii Glover (Pamuk yaprakbiti), Bolu ve ark. (2007) ise Empoasca decipiens Paoli (Hemiptera: Cicadellidae) ve Circulifer haematoceps Mulsant & Rey (Hemiptera: Cicadellidae) üzerinde beslendiğini tespit etmişlerdir. Yayılışı: Güney Doğu Anadolu’da ve diğer bölgelerde de bulunduğu bildirilmektedir (Uygun, 1981).

4.1.4.3. Chilocorus bipustulatus (Linnaeus, 1758) Takım: Coleoptera Familya: Coccinellidae

Hassa (Ardıçlı) ilçesindeki bağ alanlarında ve sarı yapışkan tuzaklarda belirlenmiştir. Bolu ve ark. (2007), bu predatör türün, Circulifer haematoceps Mulsant & Rey (Hemiptera: Cicadellidae) üzerinde beslendiğini tespit etmişlerdir.

45 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Yayılışı: Türkiye’nin her tarafında yaygın olarak bulunduğu bildirilmektedir (Uygun, 1981).

4.1.4.4. Oenopia conglobata (Linnaeus, 1758) Takım: Coleoptera Familya: Coccinellidae

Hassa (Ardıçlı) ilçesindeki bağ alanlarında ve sarı yapışkan tuzaklarda belirlenmiştir. Kocadal (2006), Aphis gossypii Glover (Hemiptera: Aphididae)’nin avcısı olduğunu bildirmiştir. Yayılışı: Türkiye’nin hemen her yöresinde bulunduğu bildirilmektedir (Uygun, 1981).

4.1.4.5. Coccinella septempunctata (Linnaeus, 1758) Takım: Coleoptera Familya: Coccinellidae

Bağ alanlarında ve atrap, darbe ve gözle kontrol örnekleme yöntemleri ile ayrıca sarı yapışkan tuzaklarda çok sayıda belirlenmiştir (Çizelge 4.2). Kocadal (2006), Aphis gossypii Glover, Bolu ve ark. (2007), Circulifer haematoceps Mulsant & Rey (Hemiptera: Cicadellidae) ve Empoasca decipiens Paoli (Hemiptera: Cicadellidae) üzerinde beslendiğini tespit etmiştir. Yayılışı: Türkiye’nin hemen her yöresinde bulunduğu bildirilmektedir (Uygun, 1981).

46 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.1.4.6. Coccinella undecimpunctata Linnaeus, 1758 Takım: Coleoptera Familya: Coccinellidae

Altınözü (Çetenli) ve Hassa (Ardıçlı) ilçelerindeki bağ alanlarında ve atrap ile örnekleme yöntemi ayrıca sarı yapışkan tuzaklarda belirlenmiştir. Bolu ve ark. (2007), Aphis gossypii Glover (Hemiptera: Aphididae)’nin, Circulifer haematoceps Mulsant & Rey (Hemiptera: Cicadellidae) ve Empoasca decipiens Paoli (Hemiptera: Cicadellidae)’in avcısı olduğunu bildirmişlerdir. Yayılışı: Türkiye’de Doğu Akdeniz Bölgesi’nde, İzmir-Bornova ve Gaziantep’te tespit edildiği bildirilmektedir (Uygun, 1981).

4.1.4.7. Chrysoperla carnea (Stephens, 1836) Takım: Neuroptera Familya: Chrysopidae

Hassa (Ardıçlı, Aktepe, Akbez) ve Altınözü (Çetenli) ilçelerindeki bağ alanlarında, gözle kontrol örnekleme yöntemi ile ve sarı yapışkan tuzak ve feromon tuzaklarında belirlenmiş ve bağ alanlarında ilaçlamanın yapılmadığı dönemlerde oldukça yaygın olarak bulunduğu tespit edilmiştir. Erginlerinin nektar ve polen ile beslendikleri ve larvalarının ise, thrips, yaprakbiti ve küçük tırtılların (Cranshaw, 2004) tatlı patates ve sera beyaz sineğinin, örümceklerin, yaprakpirelerinin ve pek çok zararlı kelebek tırtılının predatürü olduğu ayrıca gelişme periyodu 2-3 hafta olan her bir larvanın, haftada 200 veya daha fazla zararlı veya zararlı yumurtasını yok edebildiği bildirilmektedir (Anonymous, 2005).

47 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.1.4.8. Aleiodes circumscriptus Nees, 1834 Takım: Hymenoptera Familya: Braconidae

Erginler, bağ alanlarında kabuk altında kışlayan türlerin belirlenmesi amacı ile toplanan omca kabuklarının kültüre alınması sonucu elde edilmiştir. Toplanan örnekler, Materyal ve Metod Bölümü’nde de belirtildiği gibi ilgili uzman tarafından teşhis edilmiştir. Ancak bu türün, Türkiye’deki bağ alanlarında bulunduğuna dair herhangi bir literatüre rastlanmamıştır. Bu türün Lymantriidae, Geometridae, Noctuidae, Tortricidae ve Pyralidae familyasına ait kelebek tırtıllarının parazitoiti olduğunu bildirilmektedir (Pena ve ark., 2002).

4.1.4.9. Apanteles longicauda (Wesmael, 1837) Takım: Hymenoptera Familya: Braconidae

Erginler, bağ alanlarında omca kabukları altında kışlayan türlerin belirlenmesi amacı ile toplanan omca kabuklarının kültüre alınması sonucu elde edilmiştir. Toplanan örnekler, Materyal ve Metod Bölümü’nde de belirtildiği gibi ilgili uzman tarafından teşhis edilmiş ancak bu türün, Türkiye’deki bağ alanlarında bulunduğuna dair herhangi bir literatüre rastlanmamıştır. Bu türün, Caloptilia populetorum Zeller (Lepidoptera: Gracillariidae), Epinotia nigricana Herrich-Schäffer (Lepidoptera: Tortricidae) ve Hedya nubiferana Haworth (Lepidoptera: Tortricidae)’nın parazitoiti olduğu bildirilmektedir (Meijerman ve Ulenberg, 2000). Yayılışı: Türkiye’de Edirne ilinde (Gökçeada, Bozcaada, Uğurlu, Lalapaşa, Hacı Danışment) tespit edildiği bildirilmektedir (İnanç ve Beyarslan, 2001).

48 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.1.4.10. Campoletis sp. Takım: Hymenoptera Familya: Ichneumonidae

Bağ alanlarında kabuk altında kışlayan türlerin belirlenmesi amacı ile toplanan omca kabuklarının kültüre alınması sonucu elde edilmiştir. Campoletis sp.’nin, Spodoptera frugiperda J. E. (Lepidoptera: Noctuidae) tırtıllarının (Pair ve ark., 1986; Molina-Ochoa ve ark., 2004), Heliothis zea (Boodie) (Lepidoptera: Noctuidae)’nın (Guerrerove ark., 1993), nane yetiştirilen bütün alanlardaki kesici kurtların (Stougaard ve Petroff, 2002), Agrotis gypaetina Guenee, A. malefida Guenee ve Peridroma saucia Hübner (Lepidoptera: Noctuidae) tırtıllarının (Estela, 2005) ve ayrıca Hymenoptera takımının Symphyta alt takımından hymenopter larvalarının parazitoiti olduğu bildirilmektedir (Porter, 2000).

49 4.ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.2. Hatay’ın, Hassa ve Altınözü İlçelerindeki Bağlarda Yetiştirilen Farklı Üzüm Çeşitlerinde Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişimi

4.2.1. Hassa İlçesi’ndeki Bağlarda Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişimi

4.2.1.1. Hassa İlçesi’nde Yalova İncisi Üzüm Çeşidinin Yetiştirildiği Bağda Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişimi

Materyal ve Metod Bölümü’nde belirtildiği gibi yürütülen bu denemede, Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Yalova incisi çeşidinin bulunduğu bağda tuzak başına yakalanan L. botrana’ya ait ortalama kelebek sayıları Çizelge 4.7’de verilmiştir.

50 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

51 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çizelge 4.7’de, ilk ergin uçuşlarının 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında mart ayında başlayarak, 2007 ve 2008 yıllarında kasım ayının ilk, 2006 yılında ise ikinci haftasına kadar devam ettiği görülmektedir. Araştırmaya, 2009 yılında en son hasat edilen çeşit olan Pafi çeşidinin hasadından sonra son verilmiştir. Şekil 4.1, Şekil 4.2, Şekil 4.3 ve Şekil 4.4’te Hatay’ın Hassa ilçesi’nde sırasıyla 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında, Yalova incisi çeşidinin yetiştirildiği bağda tuzak başına yakalanan L. botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi gösterilmektedir.

160 a 100 b c 140 90 Cypermethrin

80 C ) 120 0 70 k ( 100 ı Cypermethrin 60 ı cakl

/ t u z ak 80 Kükürt 50 s ı 60 40

say ı 30 O r t a l ama n em ( %) O r t a l ama ke e b ek 40

20 O r t a l ama s 20 10 0 0

26.02.0612.03.0626.03.0609.04.0623.04.0607.05.0621.05.0604.06.0618.06.0602.07.0616.07.0630.07.0613.08.0603.09.0601.10.0629.10.0626.11.06 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort. sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi Hasat tarihi

Şekil 4.1. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006 yılında, Yalova incisi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

52 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

160 a 100 b c 140 90 C)

80 0 120 k (

70 ı 100 60 ı cakl

/ t u z ak 80 50 Chlorpyriphos ethyl s ı 60 40

say ı Kükürt 30 40 O r t a l m ke e b ek 20 O r t a l m n e ( %) 20 10 O r t a l m s 0 0

25.02.0711.03.0725.03.0708.04.0722.04.0706.05.0720.05.0703.06.0717.06.0701.07.0715.07.0729.07.0712.08.0726.08.0709.09.0723.09.07.10.0721.10.0704.11.0725.11.07 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort.sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi Hasat tarihi

Şekil 4.2. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2007 yılında, Yalova incisi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

160 a 100 b c 140 90 C)

80 0 120 k (

70 ı 100 60 ı cakl / t u z ak 80 Chlorpyriphos ethyl 50 s ı 60 40

say ı 30 40 Kükürt O r t a l m ke e b ek 20 O r t a l m n e ( %) 20 10 O r t a l m s 0 0

24.02.0809.03.0823.03.0806.04.0820.04.0804.05.0818.05.0801.06.0815.06.0829.06.0813.07.0827.07.0810.08.0824.08.0807.09.0821.09.0805.10.0819.10.0802.11.0816.11.08 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort.sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi Hasat tarihi

Şekil 4.3. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2008 yılında, Yalova incisi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

53 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

160 a 100 b c 140 90 80 C)

120 0

70 k ( ı 100 60 ı cakl

/ t u z ak 80 50

s ı Chlorpyriphos ethyl Chlorpyriphos ethyl 60 Kükürt 40 say ı 30 O r t a l m ke e b ek 40 O r t a l m n e ( %)

20 O r t a l m s 20 10 0 0

22.02.0908.03.0922.03.0905.04.0919.04.0903.05.0917.05.0931.05.0914.06.0928.06.0912.07.0926.07.0909.08.0923.08.0906.09.0920.09.09 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ortalama sıcaklık ortalama nem İlaçlama tarihi Hasat tarihi

Şekil 4.4. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2009 yılında, Yalova incisi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

Şekil 4.1, Şekil 4.2, Şekil 4.3 ve Şekil 4.4 incelendiğinde, ilk ergin uçuşlarının 2006 yılında 14 °C ve % 57.7 nemde, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında ise sırasıyla 14.9 °C sıcaklık ve % 57.7 nem, 15.0 °C sıcaklık ve % 58.7 nem ve 13.2 °C sıcaklık ve % 58.3 nem değerlerinde başladığı görülmektedir. Bu değerlerden nem, literatürde de bildirildiği gibi, zararlı için uygun sınırlar içindedir. Zira Venette ve ark. (2003), zararlının aktivasyonu için en uygun koşulların % 55-65 nisbi nem arasında olduğunu bildirmektedir. Uçuşun başladığı günlerde ölçülen sıcaklık dereceleri ise, zararlı için uygun sınırlar içinde olmamasına rağmen hem Anonymous (2004c)’un bildirdiği gibi, ergin uçuşlarının başladığı 10 ºC’nin ve hem de Anonymous (1994)’un bildirdiği gibi zararlının gelişme eşiği olan 12 ºC’nin üzerindedir. Bununla birlikte Anonymous (2003), ovipozisyon için minimum sıcaklığın 15 ºC, optimum sıcaklığın ise 20-27 ºC sıcaklıklar arasında olduğunu Venette ve ark. (2003) ise, 15 ºC’nin altındaki sıcaklıklarda yumurta veriminin

54 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

azaldığını, ovipozisyon için optimum sıcaklığın 21-25 ºC sıcaklıklar arasında olduğunu bildirmektedirler. Zararlının her yıl nisan, haziran ve temmuz aylarında olmak üzere üç büyük uçuş yaptığı görülmektedir ki, bunlar zararlının döl verdiği tarihlerdir (Şekil 4.1, 4.2, 4.3 ve Şekil 4.4). Zararlı 2006-2009 yılları arasında, birinci dölü çiçeklenme, ikinci dölü koruk ve üçüncü dölü ise tanelerin olgunlaşma döneminde vermiştir. Ancak 2006 yılında üçüncü döl hasattan sonra verilmiştir. Bunun da, araştırmanın yürütüldüğü bağda çeşit hasat edilmiş olmasına rağmen civardaki diğer bağlarda henüz hasadın yapılmamış olmasından kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir. Aylar ilerledikçe zararlının popülasyon yoğunluğu, çeşidin fenolojisine paralel olarak artmış ancak hasadın yapıldığı temmuz ayından sonra ise civardaki diğer çeşitlerin fenolojik dönemleri dikkate alınacak olunursa, zararlının bu çeşitlere geçmiş olması nedeniyle popülasyon yoğunluğunun da azalmış olabileceği düşünülmektedir. Çizelge 4.8’de Hatay İlinin, Hassa İlçesi’nde yetiştirilen Yalova incisi çeşidinde 2006-2009 yılları arasında L. botrana’nın döl verdiği aylarda tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayıları ile aylık ortalama sıcaklık ve nem değerleri gösterilmektedir.

Çizelge 4.8. Hatay İlinin, Hassa İlçesi’nde yetiştirilen Yalova incisi çeşidinde 2006- 2009 yılları arasında Lobesia botrana’nın döl verdiği aylarda tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayıları ile aylık ortalama sıcaklık ve nem değerleri Nisan Haziran Temmuz Yıllar Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Sıc. Nem Sıc. Nem Sıc. Nem Ergin sayısı Ergin sayısı Ergin sayısı (°C) (%) (°C) (%) (°C) (%) (adet) (adet) (adet) 2006 37.4 18.0 68.0 74.0 25.3 68.0 75.0 28.2 74.7 2007 107.9 15.9 64.6 36.8 25.6 63.5 36.2 28.2 67.0 2008 26.2 19.1 65.2 8.1 25.9 63.1 44.8 28.1 71.0 2009 13.8 17.1 67.4 24.0 26.3 62.4 27.1 27.9 68.5

Çizelge 4.8 incelendiğinde, sıcaklığın yükselmesiyle birlikte zararlının popülasyon yoğunluğunun yükseldiği düşünülse de, çalışmanın yürütüldüğü bağda zararlı ile mücadele programı uygulandığından, sıcaklık veya nemin zararlının

55 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

popülasyon yoğunluğu üzerine etkisinden bahsetmek oldukça zordur. Kaldı ki, eğer popülasyon yoğunluğu sıcaklık artışına bağlı olarak yükseliyor olsaydı, 2007 yılı Haziran veya Temmuz aylarında tuzaklarda daha fazla ergin yakalanması gerekirdi. Çünkü bu aylarda gerek sıcaklık ve gerekse nem değerleri Nisan ayı ile kıyaslandığında, daha yüksek olarak ölçülmüştür. Oysa, Nisan ayında popülasyon daha yüksek çıkmıştır. Bu nedenle, zararlının popülasyon yoğunluğunun sıcaklık ve nemden ziyade, çeşidin fenolojisi ile ilişkili olarak tanelerin olgunlaşma dönemine doğru arttığı düşünülmektedir. Çünkü mevsim ilerledikçe çeşidin fenolojisi de, zararlının beslenmesi için daha uygun hale gelmektedir. Aradaki sapmalar (2007 ve 2008 haziran) ise, muhtemelen yetiştiricinin zararlıya karşı yaptığı ilaç uygulamalarıyla (2007 yılında mayıs ayının son haftası, 2008 yılında haziran ayının ilk haftasında yapılan ilaçlamalar) ilgili gibi görünmektedir. Zararlının ilk dölü verdiği nisan ayındaki popülasyon yoğunluğunun yıllara göre farklılık gösterdiği, 2007 yılında ise diğer yıllara göre oldukça yüksek olduğu görülmektedir (Çizelge 4.8 ve Şekil 4.2). Çünkü, diğer yılların aksine bu dönemde zararlıya karşı herhangi bir ilaç uygulaması yapılmamıştır. Zira 2006, 2008 ve 2009 yıllarında zararlı popülasyonunun yükselmeye başladığı dönemde zararlıya karşı yapılan insektisit uygulaması, zararlı popülasyonunu daha fazla yükselmeden baskı altına almıştır. Zararlının hasattan sonraki popülasyon yoğunluğu, 2006 yılı hariç, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında düşme eğilimi göstermiştir. Popülasyon yoğunluğunun, çalışmanın yürütüldüğü 2006-2009 periyodunda hasattan sonraki artış ve azalışı, civardaki en geç olgunlaşan dolayısıyla hasadı da diğer çeşitlerin hasadından daha sonra yapılan Pafi çeşidinde, tuzaklarda yakalanan ergin sayısındaki artış ve azalışlarla ilişkili gibi görünmektedir. Nitekim, 2006 yılı dikkate alındığında çeşidin hasat edildiği 02 Temmuz’dan sonra zararlı popülasyonu artmaya başlamış ve 13 Ağustos, 03 Eylül ve 15 Ekim tarihlerinde ise popülasyon pik yapmıştır (Şekil 4.1). Bu piklerin ise, Pafi çeşidindeki zararlı popülasyonunun artış gösterdiği tarihlere tekabül ettiği görülmektedir (Çizelge 4.11). Benzer durum, diğer yıllar için de söz konusudur.

56 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.2.1.2. Hassa İlçesi’nde Hatunparmağı Çeşidinin Yetiştirildiği Bağda Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişimi

Çizelge 4.9’da Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Hatunparmağı çeşidinin bulunduğu bağda tuzak başına yakalanan L. botrana’ya ait ortalama kelebek sayılarına ait sonuçlar, Şekil 4.5, Şekil 4.6, Şekil 4.7 ve Şekil 4.8’de ise, aynı ilçede 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında, Hatunparmağı çeşidinin yetiştirildiği bağda L. botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi gösterilmektedir. Çizelge 4.9 incelendiğinde, ilk ergin çıkışlarının 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında mart ayının ikinci haftası ile son haftası arasında başlamış olduğu görülmektedir. Tuzaklarda ergin yakalanmaları, 2006 ve 2007 yıllarında kasım ayının son, 2008 yılında ikinci haftasına kadar devam etmiştir. Ancak araştırmaya, 2009 yılında Pafi çeşidi hasat edildikten sonra devam edilmediğinden ergin uçuşlarının hangi tarihe kadar sürdüğü belirlenememiştir.

57

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

58

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

160 a 100 b c 90 140 Methyl parathion

80 C ) 120 0

70 k ( ı 100 60 ı cakl

/ t u z ak 80 50 s ı 40 60 Methyl parathion Methyl parathion

say ı 30

40 O r t a l ama n em ( %) O r t a l ama ke e b ek 20 O r t a l ama s 20 10 0 0

26.02.0612.03.0626.03.0609.04.0623.04.0607.05.0621.05.0604.06.0618.06.0602.07.0616.07.0630.07.0613.08.0603.09.0601.10.0629.10.06 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort. sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi Hasat tarihi

Şekil 4.5. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006 yılında, Hatunparmağı çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c: olgunlaşma dönemi).

59

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

a b 160 c 100 140 90

80 C) 120 0

70 k ( ı 100 Chlorpyriphos ethyl 60 Penconazole ı cakl

/ t u z ak Chlorpyriphos ethyl 80 Triazole 50

s ı Kükürt 60 40

say ı 30 O r t a l m ke e b ek

40 O r t a l m n e ( %) 20 O r t a l m s 20 10 0 0

25.02.0711.03.0725.03.0708.04.0722.04.0706.05.0720.05.0703.06.0717.06.0701.07.0715.07.0729.07.0712.08.0726.08.0709.09.0723.09.07.10.0721.10.0704.11.0725.11.07 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort.sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi Hasat tarihi

Şekil 4.6. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2007 yılında, Hatunparmağı çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

a b 160 c 100 140 90 C)

80 0 120 k (

70 ı 100 Chlorpyriphos ethyl 60 ı cakl

/ t u z ak 80 Penconazole 50

s ı Triazole 60 40 Chlorpyriphos ethyl say ı 30 40 Kükürt O r t a l m ke e b ek 20 O r t a l m n e ( %) 20 10 O r t a l m s 0 0

24.02.0809.03.0823.03.0806.04.0820.04.0804.05.0818.05.0801.06.0815.06.0829.06.0813.07.0827.07.0810.08.0824.08.0807.09.0821.09.0805.10.0819.10.0802.11.08 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort.sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi Hasat tarihi

Şekil 4.7. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2008 yılında, Hatunparmağı çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

60

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

160 a 100 b c 140 90 80 C)

120 0 70 k ( ı 100 60 ı cakl

/ t u z ak 80 50 s ı Chlorpyriphos ethyl 40 60 Penconazole

say ı Chlorpyriphos ethyl Triazole 30 O r t a l m ke e b ek 40 Kükürt O r t a l m n e ( %) 20 O r t a l m s 20 10 0 0

22.02.0908.03.0922.03.0905.04.0919.04.0903.05.0917.05.0931.05.0914.06.0928.06.0912.07.0926.07.0909.08.0923.08.0906.09.0920.09.09 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ortalama sıcaklık ortalama nem İlaçlama Hasat tarihi

Şekil 4.8. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2009 yılında, Hatunparmağı çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

Şekil 4.5, Şekil 4.6, Şekil 4.7 ve Şekil 4.8 incelendiğinde, ilk ergin çıkışlarının 2006 yılında 14 °C ve % 57.7 nemde, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında ise sırasıyla 14.9 °C sıcaklık ve % 57.7 nem, 15.0 °C sıcaklık ve % 58.7 nem ve 13.2 °C sıcaklık ve % 58.3 nem değerlerinde başladığı görülmektedir. İlk ergin uçuşlarının saptandığı günlerde ölçülen nem değerleri, literatürde de (Briere ve Pracros, 1998; Öztürk ve Canıhoş, 2002; Venette ve ark., 2003; Anonymous, 2004c) bildirildiği gibi % 40-70 arasındadır. Uçuşun başladığı günlerde ölçülen sıcaklık dereceleri ise, zararlı için uygun sınırlar içinde olmamakla birlikte, Anonymous (1994)’un bildirdiği gibi, zararlının gelişme eşiği olan 12 ºC’nin üzerindedir. Bununla birlikte Anonymous (2003), ovipozisyon için minimum sıcaklığın 15 ºC, optimum sıcaklığın ise 20-27 ºC sıcaklıklar arasında olduğunu, Venette ve ark. (2003) ise, 15 ºC’nin altındaki sıcaklıklarda yumurta veriminin azaldığını, ovipozisyon için optimum sıcaklığın 21-25 ºC sıcaklıklar arasında olduğunu bildirmektedirler.

61

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Zararlının 2006-2009 yılları arasında nisan, haziran ve temmuz aylarında olmak üzere üç büyük uçuş yaptığı görülmektedir ki bunlar, zararlının döl verdiği tarihlerdir. Zararlı 2006-2009 yılları arasında, birinci dölü çiçeklenme, ikinci dölü koruk ve üçüncü dölü ise tanelerin olgunlaşma döneminde vermiştir. Çizelge 4.10’da Hatay İlinin, Hassa İlçesi’nde yetiştirilen Hatunparmağı çeşidinde 2006-2009 yılları arasında L. botrana’nın döl verdiği aylarda tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayıları ile aylık ortalama sıcaklık ve nem değerleri gösterilmektedir.

Çizelge 4.10. Hatay İlinin Hassa İlçesi’nde yetiştirilen Hatunparmağı çeşidinde 2006- 2009 yılları arasında Lobesia botrana’nın döl verdiği aylarda tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayıları ile aylık ortalama sıcaklık ve nem değerleri Nisan Haziran Temmuz Yıllar Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Sıc. Nem Sıc. Nem Sıc. Nem Ergin sayısı Ergin sayısı Ergin sayısı (°C) (%) (°C) (%) (°C) (%) (adet) (adet) (adet) 2006 27.2 18.0 68.0 70.2 25.3 68.0 6.6 27.3 72.4 2007 32.3 15.9 64.6 67.7 25.6 63.5 36.9 28.2 67.0 2008 17.0 19.1 65.2 8.5 25.9 63.1 39.4 28.1 71.0 2009 11.4 17.1 67.4 13.3 26.3 62.4 16.3 27.9 68.5

Çizelge 4.10’da da görüldüğü, zararlının popülasyon yoğunluğunda iniş çıkışlar olmaktadır. Bağda kontrolümüz dışında bir mücadele programı uygulanması nedeniyle, düzenli olmayan bu dalgalanmalarda, sıcaklık ve nem değerlerinin etkili olduğuna dair bir sonuca gidilememiştir. Bu nedenle, popülasyondaki iniş çıkışlar, sıcaklık ve nemden ziyade, bitkinin fenolojik dönemlerine ve ilaçlamalara bağlanabilir. Aylar ilerledikçe zararlının popülasyon yoğunluğunun, tanelerin olgunlaşma döneminde artmakta olduğu ancak hasadın yapıldığı ağustos ayından sonra ise muhtemelen, zararlının bu dönemde tanelerinin olgunlaşma döneminde olduğu civardaki Pafi çeşidine geçmiş ve bu nedenle Hatunparmağı çeşidindeki yoğunluğunun azalmış olabileceği düşünülmektedir. Çeşit hasat edilmiş olmasına rağmen, tuzaklarda kelebek yakalanmalarının devam etmiş olması da, hasattan sonra ekonomik önemi olmayan salkımların omca

62

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

üzerinde bırakılıyor olmasından kaynaklanmış olabileceği gibi civardaki diğer bağlarda çeşitlerin farklı zamanlarda hasat ediliyor olmasından kaynaklanmış olabilir.

4.2.1.3. Hassa İlçesi’nde Pafi Çeşidinin Yetiştirildiği Bağda Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişimi

Materyal ve Metot Bölümü’nde belirtildiği gibi yürütülen bu denemede, Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Pafi çeşidinin bulunduğu bağda tuzak başına yakalanan L. botrana’ya ait ortalama kelebek sayılarına ait sonuçlar Çizelge 4.11’de verilmiştir. Şekil 4.9, Şekil 4.10, Şekil 4.11 ve Şekil 4.12’de Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Pafi çeşidinin yetiştirildiği bağda L. botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi gösterilmektedir.

63 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

64

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

160 100 a b 90

140 c C) 80 0

120 k ( 70 ı 100 60 ı cakl

/ t u z ak 80 50 Chlorpyriphos ethyl s ı 60 40 30 say ı 40

O r t a l m ke e b ek 20 O r t a l m n e ( %)

20 10 O r t a l m s 0 0

26.02.0612.03.0626.03.0609.04.0623.04.0607.05.0621.05.0604.06.0618.06.0602.07.0616.07.0630.07.0613.08.0603.09.0601.10.0629.10.06 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort. sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi Hasat tarihi

Şekil 4.9. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006 yılında, Pafi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

a 160 b c 100 140 90 C)

80 0 120 k (

70 ı 100 Chlorpyriphos ethyl 60

Penconazole ı cakl / t u z ak 80 50

s ı Triazole 60 Chlorpyriphos ethyl 40

say ı Kükürt 30 40 O r t a l m ke e b ek 20 O r t a l m n e ( %) 20 10 O r t a l m s 0 0

25.02.1071.03.2075.03.0078.04.2072.04.0076.05.2070.05.0073.06.1077.06.0071.07.1075.07.2079.07.1072.08.2076.08.0079.09.2073.09.0077.10.2071.10.0074.11.2075.11.07 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort.sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi Hasat tarihi

Şekil 4.10. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2007 yılında, Pafi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

65

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

a b 160 c 100 140 90

80 C) 120 0

70 k ( ı 100 Chlorpyriphos ethyl 60

Penconazole ı cakl / t u z ak 80 50 Chlorpyriphos ethyl

s ı Triazole 60 Kükürt 40

say ı 30

O r t a l m ke e b ek 40 20 O r t a l m n e ( %) O r t a l m s 20 10 0 0

24.02.0809.03.0823.03.0806.04.0820.04.0804.05.0818.05.0801.06.0815.06.0829.06.1083.07.0827.07.0810.08.0824.08.0807.09.0821.09.0805.10.0819.10.0802.11.0816.11.08 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort.sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi Hasat tarihi

Şekil 4.11. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2008 yılında, Pafi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b: koruk c:olgunlaşma dönemi).

160 a 100 b c 140 90 80 C)

120 0 70 k ( ı 100 60 ı cakl / t u z ak 80 Chlorpyriphos ethyl 50 s ı Chlorpyriphos ethyl 60 Penconazole 40 Kükürt Triazole say ı 30 O r t a l m ke e b ek 40 O r t a l m n e ( %)

20 O r t a l m s 20 10 0 0

22.02.0908.03.0922.03.0905.04.0919.04.0903.05.0917.05.0931.05.0914.06.0928.06.0912.07.0926.07.0909.08.0923.08.0906.09.0920.09.09 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ortalama sıcaklık ortalama nem İlaçlama tarihi Hasat tarihi

Şekil 4.12. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2009 yılında, Pafi çeşidinin yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

66

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çizelge 4.11, Şekil 4.9, Şekil 4.10, Şekil 4.11 ve Şekil 4.12’de de görüldüğü gibi, ilk erginler, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında mart ayının birinci veya ikinci haftasında gözlenmiş olmasına rağmen, 2009 yılında takriben 20 günlük bir gecikmeyle, ergin çıkışları 29 Mart’ta olmuştur. Ergin çıkışlarındaki bu gecikmenin, 2009 yılına ait mart ayı sıcaklık ortalamasının, diğer yıllardakinden düşük olması nedeniyle olabileceği tahmin edilmektedir. Zira 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılları mart ayına ait ortalama sıcaklıklar sırasıyla 14.2, 13.9, 16.5 ve 12.8 0C olarak ölçülmüştür (Şekil 4.13). Şekil 4.13’te Hatay iline ait 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarındaki aylık sıcaklık ortalamaları gösterilmiştir.

35

C) 30 0 k (

ı 25 20 ı cakl 15 10 5 O r t a l ama s 0

ocak mart nisan ekim haziran temmuz Aylar

2006 2007 2008 2009

Şekil 4.13. Hatay iline ait 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarındaki aylık sıcaklık ortalamaları (Anonymous 2009).

Zararlının döl verdiği tarihler, 2006-2009 yılları arasında nisan, haziran ve temmuz aylarına tekabül etmektedir. Çizelge 4.12’de Hatay İlinin, Hassa İlçesi’nde yetiştirilen Pafi çeşidinde 2006- 2009 yılları arasında L. botrana’nın döl verdiği aylarda tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayıları ile aylık ortalama sıcaklık ve nem değerleri gösterilmektedir.

67

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çizelge 4.12. Hatay İlinin, Hassa İlçesi’nde yetiştirilen Pafi çeşidinde 2006-2009 yılları arasında Lobesia botrana’nın döl verdiği aylarda tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayıları ile aylık ortalama sıcaklık ve nem değerleri Nisan Haziran Temmuz Yıllar Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Ort. Sıc. Nem Sıc. Nem Sıc. Nem Ergin sayısı Ergin sayısı Ergin sayısı (°C) (%) (°C) (%) (°C) (%) (adet) (adet) (adet) 2006 32.2 18.0 68.0 37.5 25.3 68.0 11.4 27.3 72.4 2007 17.1 15.9 64.6 62.3 25.6 63.5 38.5 28.2 67.0 2008 14.5 19.1 65.2 28.1 25.9 63.1 70.0 28.1 71.0 2009 15.5 17.1 67.4 22.8 26.3 62.4 21.4 27.9 68.5

Çizelge 4.12 ve Şekil 4.9, 4.10, 4.11 ve Şekil 4.12’de de görüldüğü gibi, zararlının popülasyon yoğunluğunun, 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında haziran ayında artan sıcaklık ile birlikte artmakta ancak temmuz ayında ise 2008 yılı hariç, diğer yıllarda sıcaklık artmasına rağmen, popülasyon yoğunluğunun azalmakta olduğu görülmektedir. Ancak popülasyon yoğunluğundaki bu artış veya azalışların doğrudan sıcaklık ile ilişkilendirilmesinin çok doğru olmayacağı düşünülmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden birisi, denemenin yürütüldüğü bağda yetiştirici tarafından her yıl zararlıya karşı mücadele programı uygulanmasıdır. İlaçlama yapılmamış olsaydı belki sıcaklığın zararlı üzerindeki etkisi kesin olarak belirlenebilirdi. Bu nedenle, sıcaklık artışıyla popülasyon yoğunluğundaki artışların, yine sıcaklık artışıyla birlikte bitki fenolojisinin de zararlı için daha uygun hale gelmesiyle açıklamanın daha doğru olacağı kanaatine varılmıştır. Çalışmanın yürütüldüğü bağda çeşit hasat edilmiş olmasına rağmen, tuzaklarda kelebek yakalanmaları devam etmiştir. Bu da, ekonomik önemi olmayan salkımların omca üzerinde bırakılıyor olmasından kaynaklanmış olabileceği gibi civardaki diğer bağlardaki çeşitlerin aynı zamanda hasat edilmiyor olmasından da kaynaklanmış olabilir.

68

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.2.1.4. Hassa İlçesi’nde Yalova İncisi, Hatunparmağı ve Pafi Çeşitlerinin Yetiştirildiği Bağlarda Yıllara Göre Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişiminin Karşılaştırılması

Materyal ve Metod Bölümü’nde belirtildiği gibi yürütülen bu denemede, Şekil 4.14, 4.15, 4.16 ve 4.17’de Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinin yetiştirildiği bağlarda L. botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi gösterilmektedir. Çizelge 4.13’te ise Hatay İlinin, Hassa ilçesi’nde 2006 - 2009 yılları arasında L. botrana’ya ait birinci, ikinci ve üçüncü döle ait ergin uçuşlarının başlama tarihleri verilmiştir.

a 160 b c a b c 140 a b c / t u zak 120 s ı ı 100

80

60

40

20 O rt a l m ke ebek say 0

26.02.0612.03.0626.03.0609.04.0623.04.0607.05.0621.05.0604.06.0618.06.0602.07.0616.07.0630.07.0613.08.0627.08.0610.09.0624.09.0608.10.0622.10.0605.11.0619.11.0603.12.06 Kontrol tarihleri yalova incisi hatunparmağı pafı Hasat tarihi

Şekil 4.14. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2006 yılında, Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinin yetiştirildiği bağlarda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

69

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

a b 160 a c b a c 140 b c 120 ı s /tuzak 100 80 60 40 20 Ortala m a kelebek say 0

25.02.0711.03.0725.03.0708.04.0722.04.0706.05.0720.05.0703.06.0717.06.0701.07.0715.07.0729.07.0712.08.0726.08.0709.09.0723.09.0707.10.0721.10.0704.11.0718.11.0702.12.07 Kontrol tarihleri

yalova incisi hatunparmağı pafı Hasat tarihi

Şekil 4.15. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2007 yılında, Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinin yetiştirildiği bağlarda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

160 a b c a b 140 a c b / t u z ak 120 c s ı 100

80

60

40

20 O r t a l m ke e b ek say ı 0

24.02.0809.03.0823.03.0806.04.0820.04.0804.05.0818.05.0801.06.0815.06.0829.06.0813.07.0827.07.0810.08.0824.08.0807.09.0821.09.0805.10.0819.10.0802.11.0816.11.08 Kontrol tarihleri

yalova incisi hatunparmağı pafı Hasat tarihi

Şekil 4.16. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2008 yılında, Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinin yetiştirildiği bağlarda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

70

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

a 160 b c a 140 b c / t u z ak a

s ı b ı 120 c 100 80 60 40 20

O r ta l a m ke e b ek say 0

22.02.09 08.03.09 22.03.09 05.04.09 19.04.09 03.05.09 17.05.09 31.05.09 14.06.09 28.06.09 12.07.09 26.07.09 09.08.09 23.08.09 06.09.09 20.09.09 Kontrol tarihleri

yalova incisi hatunparmağı pafi Hasat tarihi

Şekil 4.17. Hatay’ın Hassa ilçesi’nde 2009 yılında, Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinin yetiştirildiği bağlarda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

Çizelge 4.13. Hatay İlinin, Hassa ilçesi’nde 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Lobesia botrana’ya ait birinci, ikinci ve üçüncü döle ait ergin uçuşlarının başlama tarihleri 2006 2007 2008 2009 I. D II. D III. D I. D II. D III. D I. D II. D III. D I. D II. D III. D Y.İ 12.03 21.05 02.07 11.03 27.05 01.07 02.03 11.05 29.06 29.03 07.06 12.07 H.P 12.03 14.05 02.07 11.03 20.05 01.07 02.03 25.05 06.07 29.03 24.05 12.07 P 11.03 07.05 02.07 11.03 27.05 01.07 09.03 11.05 29.06 29.03 24.05 12.07 Y.İ: Yalova incisi H.P: Hatunparmağı P: Pafi I.D: Birinci döle ait ergin uçuş zamanı II.D: İkinci döle ait ergin uçuş zamanı III.D: Üçüncü döle ait ergin uçuş zamanı

Çizelge 4.13 ve Şekil 4.14, Şekil 4.15, Şekil 4.16, Şekil 4.17’de, kışlayan pupalardan çıkan ilk ergin uçuşları, her üç çeşitte de mart ayının birinci veya ikinci haftasında başlamış olmasına rağmen, 2009 yılında ilk ergin çıkışları mart ayının sonunda başlamıştır. Bunun da, sıcaklıkla ilgili olabileceği düşünülmektedir zira, mart ayına ait sıcaklık ortalamaları 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında sırasıyla 14.2 ºC, 13.9 ºC, 16.5 ºC ve 12.8 ºC olarak ölçülmüştür (Şekil 4.13).

71

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

İkinci döle ait ergin uçuşlarının mayıs ayının birinci haftası ile haziran ayının ilk haftası ve üçüncü döle ait ergin uçuşlarının ise haziran ayı sonu ile temmuz ayının ikinci haftasında arasında başladığı tespit edilmiştir. Ergin uçuşları kasım ayı ortası ile aralık ayının ilk haftasına kadar devam etmiştir. Anonymous (2004c), birinci dölün yaşam süresinin 35-40 gün kadar sürdüğünü bildirmekteyse de; Ataç ve ark. (1990), Orta Anadolu Bölgesi’nde yürüttükleri çalışmada birinci dölün yaşam süresini 63 gün olarak saptamışlardır. Çizelge 4.13’te de görüldüğü gibi, 2006-2009 yılları arasında yürütülen bu çalışmada, Yalova incisi çeşidinde 1. dölün yaşam süresinin 63-70 gün, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinde ise sırasıyla, 49-63 gün ve 49-70 gün arasında değişmiştir. Bu durumun bölgelere göre değişen iklim koşullarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Zararlı, çalışmanın yürütüldüğü dört yıl süresince, her üç çeşitte de nisan, haziran ve temmuz aylarında olmak üzere yılda 3 döl vermiştir. Zararlı birinci dölü, nisan ortası veya sonlarına doğru, ikinci dölü haziran başı veya ortasında, üçüncü dölü ise temmuz sonu veya ortalarında vermiştir. Daha önceki bölümlerdeki gerek zararlının ergin popülasyon gelişim grafikleri ve gerekse yıllar içinde zararlının döl verdiği aylardaki ortalama nem ve sıcaklık derecelerinin gösterildiği çizelgelerde de görüldüğü gibi, zararlının popülasyon yoğunluğunun sıcaklıkla birlikte arttığı ancak bu artışın daha ziyade, bitki fenolojisi ile paralellik gösterdiği tahmin edilmektedir. Zira, sıcaklık artışıyla beraber bitki fenolojisi de, zararlının beslenmesi için daha uygun hale gelmektedir. Zararlının çeşitler üzerindeki popülasyon yoğunluğunun ise bitki fenolojisi ile birlikte, çeşidin taç oluşturma özelliği ile ilişkili olarak değiştiği düşünülmekle beraber, zararlıya karşı yapılan insektisit uygulamaları ve insektisitlerin uygulanma zamanlarının da zararlının popülasyon yoğunluğu üzerinde etkisinin olabileceği kanaatine varılmıştır. Çalışmanın yürütüldüğü bağlarda çeşitler hasat edilmiş olmasına rağmen, tuzaklarda kelebek yakalanmalarının devam etmiş olması, ekonomik önemi olmayan salkımların omca üzerinde bırakılıyor olmasından kaynaklanmış olabileceği gibi, civardaki diğer bağlardaki çeşitler ile çalışmanın yürütüldüğü bağlardaki çeşitlerin farklı zamanlarda hasat ediliyor olmasından da kaynaklanmış olabilir.

72

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çizelge 4.14’te Hatay’ın Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlardaki üzüm çeşitlerinde tuzak başına yakalanan L. botrana ergin sayılarına ait ortalama değerler, Şekil 4.18 ve Şekil 4.19’da ise, aynı İlçede denemeye alınan bağlardaki üzüm çeşitlerinde yıllara ve aylara göre tuzak başına yakalanan L. botrana’ya ait ortalama ergin sayıları gösterilmektedir.

Çizelge 4.14. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlardaki üzüm çeşitlerinde tuzak başına yakalanan Lobesia botrana ergin sayılarına ait ortalama değerler Alt Yalova incisi Hatunparmağı Pafi grup 2006 40.4 18.9 18.7 2007 27.8 18.5 15.8 Yıl 2008 14,5 10.1 16,5 2009 12.9 8.8 14.8 Mart 8.1 5.1 4.1 Nisan 49,3 21.2 21.4 Mayıs 10.4 8.9 12,7 Haziran 35.5 38.8 38.3 Ay Temmuz 42.6 27.3 34.9 Ağustos 25.5 9.2 10.4 Eylül 15.9 5.3 8.5 Ekim 13.3 2.6 6.4 Kasım 5.5 0.5 0.5

Her üç üzüm çeşidinde de 2006 yılında L. botrana’ya ait ergin sayısı en yüksek düzeyde gerçekleşmiş ve genel olarak yıllar ilerledikçe zararlının her üç çeşitte de popülasyon yoğunluğu düşmüştür (Çizelge 4.14).

73

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

ı l 60

50 / t u z ak /y

s ı 40

30

20

10

O r t a l m ke e b ek say ı 0 2006 2007 2008 2009 Yıllar

yalova incisi hatunparmağı pafı

Şekil 4.18. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlardaki üzüm çeşitlerinde yıllara göre tuzak başına yakalanan Lobesia botrana’ya ait ortalama ergin sayısı.

60

50 / t u z ak ay s ı 40

30

20

10

O r t a l m ke e b ek say ı 0 mart nisan mayıs hazirantemmuz ağustos eylül ekim kasım Aylar

yalova incisi hatunparmağı pafi Hasat zamanı

Şekil 4.19. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlardaki üzüm çeşitlerinde aylara göre tuzak başına tespit edilen Lobesia botrana’ya ait ortalama ergin sayısı.

74

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çizelge 4.14 ve Şekil 4.18 ve Şekil 4.19’da da görüldüğü gibi, zararlının popülasyon yoğunluğu gerek yıllar ve gerekse aylar ilerledikçe düşmektedir. Yıllar ilerledikçe zararlının popülasyon yoğunluğunun düşmesinde, çalışma süresince araştırma bağlarına asılan tuzakların zararlı popülasyonunun azalmasında etkisi olmuş olabileceği varsayılmakla birlikte, araştırma periyodu süresince yetiştiricinin, verilen öneriler doğrultusunda hareket etmesinin de zararlının popülasyon yoğunluğunun düşmesinde etkili olabileceği düşünülmektedir. Zararlı popülasyonunun aylar ilerledikçe giderek azalmasının, çeşitlerin hasadından sonra çevresel faktörlerin zararlı aktivitesi için gerekli optimum sınırlar içinde olmaması ayrıca besinin sınırlı miktarda elde ediliyor olmasından kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir. Çizelge 4.14 ve Şekil 4.19 incelendiğinde, çalışmanın sürdürüldüğü dört yıl boyunca, zararlı ile en fazla bulaşık olan çeşidin Yalova incisi çeşidi olduğu görülmektedir. Nitekim, Kaçar (1982), Salkım güvesi zararının, çeşitlere ve fenolojik gelişmeye göre farklılık gösterdiğini ve İyriboz (1938)’e atfen, dişi kelebeklerin turfanda ve erken çiçek açan çeşitleri tercih ettiğini bildirmektedir. Zira, Yalova incisi çeşidinin erkenci bir çeşit olduğu literatürde de (Korkutal ve ark., 2004; Anonymous, 2006a) bildirilmiştir. Yalova incisi, diğer çeşitlerden daha önce hasat edilmesine rağmen kelebek uçuşlarının diğer çeşitlerdekiyle aynı zamana yani kasım ayına kadar ve daha yüksek yoğunluklarda devam etmesinin ise çeşidin büyüme yani taç oluşturma özelliğinden kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir. Zararlı ikinci sırada, en geç hasat edilen çeşit olmasına rağmen Pafi çeşidini tercih etmiştir. Çünkü Pafi çeşidi de Yalova incisi çeşidiyle benzer taç oluşturmakta, yani sürgünler toprağa üzerine doğru uzamakta, taç ortasında da yaprak yoğunluğu fazla olduğu için salkımlar doğrudan güneş ışığına maruz kalmadığı gibi, iç kısımlarda hava sirkülasyonu daha az olduğundan nem oranı yükselmektedir. Bu da ,sıcaklık ve nem bakımından zararlı aktivitesi için uygun ortamın meydana gelmesine neden olmaktadır. Zira, Snjezana (2003), dişilerin doğrudan güneş ışığından korunan salkımlara yumurta koyduğunu, Anonymous (2003), doğrudan güneş ışığı, yüksek sıcaklık ve düşük nemin yumurtalar için tahripkar olduğunu, Altındişli ve ark. (2008), yüksek sıcaklık ve düşük nemin zararlının sevmediği koşullar olduğunu ve

75

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

taç ortasından ışıklanmayı artıracak şekilde yaprak almanın, zararlının sevmediği yüksek sıcaklık ve düşük nem kombinasyonunu yaratmak bakımından faydalı olacağını, Baykal ve Kovancı (1995) da, zararlının daha çok iç ve alt kısımlarında yaşadığını ve bu nedenle omcayı askıya alma ve aralama gibi işlemlerin omcanın iç kısımlarını havadar tutacak şekilde yapmanın zararlı popülasyonunu düşürücü etkisi olduğunu bildirmektedirler. Ayrıca zararlının çeşit tercihi, Ifoulis ve Savopoulou- Soultani (2007)’nin de bildirdiği gibi, ovipozisyon yerinin seçiminde tane şekli veya rengi gibi üzümün morfolojik karakterleri ile uçucu bileşiklerle ilgili olabileceği gibi, Snjezana (2003)’nın bildirdiği gibi, zarar daha çok salkım sıklığına, tanenin epidermis kalınlığına ve üzümün şeker içeriğine de bağlı olabilir. Nitekim, Yalova incisi ve Pafi çeşitleri sıkı salkım yapısına sahiptir. Oysa, Hatunparmağı boyuna büyüyen yani dik gelişen bir çeşittir ve dolayısıyla salkımlar doğrudan güneş ışığına maruz kalmadığı gibi iç kısımlarda iyi bir hava sirkülasyonu olduğundan nem oranı da düşüktür. Ayrıca salkım yapısı da diğer çeşitlere kıyasla oldukça seyrektir. Şekil 4.20’de çeşitlerin salkım yapısı gösterilmiştir.

(a) (b)

(c) Şekil 4.20. Çeşitlere ait salkım yapısı (a: Yalova incisi b: Pafi c: Hatunparmağı).

76

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.2.2. Hatay İlinin Altınözü İlçesi’ndeki Farklı Üzüm Çeşitlerinin Yetiştirildiği Bağda Lobesia botrana’nın Ergin Popülasyon Gelişmi

Çizelge 4.15’te Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde 2006, 2007 ve 2008 yıllarında farklı çeşitlerin bir arada yetiştirildiği bağda tuzak başına yakalanan L. botrana’ya ait ortalama kelebek sayıları, Şekil 4.21, Şekil 4.22 ve Şekil 4.23’te ise aynı ilçede 2006, 2007 ve 2008 yıllarında, çeşitlerin karışık olarak bir arada yetiştirildiği bağda L. botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi gösterilmiştir.

Çizelge 4.15. Hatay ilinin Altınözü ilçesi’nde 2006, 2007 ve 2008 yıllarında farklı çeşitlerin bir arada yetiştirildiği bağda tuzak başına yakalanan Lobesia botrana’ya ait ortalama kelebek sayısı Tarih Ergin Tarih Ergin Tarih Ergin sayısı sayısı sayısı 04.03.2006 0.0 03.03.2007 0.0 01.03.2008 0.0 18.03.2006 0.0 17.03.2007 0.0 15.03.2008 1.0 01.04.2006 4.0 31.03.2007 6.0 29.03.2008 2.0 15.04.2006 3.0 14.04.2007 2.5 12.04.2008 1.0 29.04.2006 5.0 28.04.2007 0.5 26.04.2008 0.0 13.05.2006 1.5 12.05.2007 3.5 10.05.2008 0.0 27.05.2006 4.0 26.05.2007 0.0 24.05.2008 0.0 10.06.2006 5.0 09.06.2007 1.6 07.06.2008 1.0 24.06.2006 2.0 23.06.2007 3.0 21.06.2008 0.0 08.07.2006 3.0 07.07.2007 0.3 05.07.2008 0.0 22.07.2006 5.0 21.07.2007 1.0 19.07.2008 0.0 05.08.2006 10.0 04.08.2007 0.0 02.08.2008 1.0 19.08.2006 7.0 18.08.2007 0.7 16.08.2008 0.3 02.09.2006 3.0 01.09.2007 0.0 30.08.2008 0.0 16.09.2006 1.0 15.09.2007 0.0 13.09.2008 0.7 29.09.2007 1.7 27.09.2008 0.0 06.10.2007 0.7 20.10.2007 1.3

77

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

160 100 140 90

80 C) 120 0

70 k ( ı 100 60 ı cakl / t u z ak 80 50 s ı 60 40

say ı 30

O r t a l m ke e b ek 40 O r t a l m n e ( %) Iprodione 20 Cypermethrin Lambda chylothrin O r t a l m s 20 10 0 0

04.03.0618.03.0601.04.0615.04.0629.04.0613.05.0627.05.0610.06.0624.06.0608.07.0622.07.0605.08.0619.08.0602.09.0616.09.06 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort.sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi

Şekil 4.21. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde, 2006 yılında çeşitlerin karışık olarak birarada yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi.

160 100 140 90 / t u z ak

80 C) s ı 120 0 70 k ( ı 100 60

ı cakl

80 50 60 40 Cypermethrin 30 40 Kükürt Lambda chylothrin

Lambda chylothrin 20 O r t a l m n e ( %) Kükürt Iprodione 20 10 O r t a l m s

O r t a l m ke e b ek say ı 0 0

03.03.0717.03.0731.03.0714.04.0728.04.0712.05.0726.05.0709.06.0723.06.0707.07.0721.07.0704.08.0718.08.0701.09.0715.09.0729.09.0713.10.0727.10.07 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort. sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi

Şekil 4.22. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde, 2007 yılında çeşitlerin karışık olarak birarada yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi.

78

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

160 100

140 90 80

120 C) 70 0 k ( ı 100 60

80 50 ı cakl / t u z ak s ı 60 40 Cypermethrin say ı Kükürt 30 O r t a l m n e ( %) O r t a l m ke e b ek 40 Cypermethrin Bakıroksiklorür Cypermethrin O r t a l m s Kükürt 20 Cypermethrin Hexaconazole 20 10 0 0

01.03.0815.03.0829.03.0812.04.0826.04.0810.05.0824.05.0807.06.0821.06.0805.07.0819.07.0802.08.0816.08.0830.08.0813.09.0827.09.08 Kontrol tarihleri

ergin sayısı ort. sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi

Şekil 4.23. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde, 2008 yılında çeşitlerin karışık olarak birarada yetiştirildiği bağda Lobesia botrana’ya ait ergin popülasyon gelişimi.

Çizelge 4.15, Şekil 4.21, Şekil 4.22 ve Şekil 4.23 incelendiğinde, ilk ergin çıkışlarının 2006 yılında 16.8 °C sıcaklık ve % 64.7 nemde, 2007 ve 2008 yıllarında ise sırasıyla 12.1 °C sıcaklık ve % 90.7 nem ile 11.6 °C sıcaklık ve % 48.7 nemde başladığı görülmektedir. Zira, Anonymous (1994) ve Anonymous (2004c)’de de, zararlının 10 ºC’nin üzerindeki sıcaklıklarda uçmaya başladığı bildirilmektedir. Antep karası, Hatunparmağı, İzmir çekirdeksiz ve Pafi çeşitlerinin bir arada yetiştirildiği Altınözü ilçesi’ndeki bu bağda ilk ergin çıkışları, Hassa ilçesindeki bağlardan 12-19 gün sonra başlamıştır (Çizelge 4.15). İlçenin rakımı ve bağın rüzgara açık bir konumda olmasının bununla herhangi bir ilişkisinin olup olmadığı hususunda kesin bir yargıya varılamamakla birlikte, erginlerin Hassa ilçesi’nden daha sonra çıkması, Aslan ve ark. (2007)’nın da Ogawa (1997)’ya atfen bildirdikleri gibi, rüzgar hızı arttığında havadaki feromon konsantrasyonu da azaldığından, tuzaklarda yakalanmaların gecikmiş olabileceği şeklinde açıklanabilir. Zira aynı araştırıcılar, rüzgar hızının 1 m/sn’den 2.5 m/sn’ye çıkması halinde, salım

79

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

oranının % 13 artarken havadaki feromon konsantrasyonunun yarı yarıya azaldığını bildirmişlerdir. Ayrıca erginler Altınözü ilçesi’nde, Hassa ilçesi’ndeki bağlarda çıkışın olduğu sıcaklık derecelerinden daha düşük sıcaklıklarda uçmaya başlamıştır (Şekil 4.21, Şekil 4.22 ve Şekil 4.23). Bununla birlikte, her iki ilçede de erginler Anonymous (1994) ve Anonymous (2004c)’un da bildirdikleri gibi 10 ºC’nin üzerinde uçmaya başlamıştır. Zararlının çıkış zamanının, bağda yetiştirilen çeşitlerin fenolojisi ile de ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Nitekim, denemenin yürütüldüğü Altınözü ilçesi’ndeki bu bağda, İzmir çekirdeksiz üzüm çeşidinin de yetiştiriciliği yapılmakta ve bu çeşit diğer çeşitlere göre daha erken gelişmektedir. Anonymous (1998)’un da bildirdiğine göre, asmanın gelişme eşiği 10 ºC’nin üzerindeki sıcaklıklarda olmaktadır. Yani, zararlı asmanın gelişmeye başlaması ile çıkmakta ancak Venette ve ark. (2003)’nın da bildirdikleri gibi, 15 °C’nin altındaki sıcaklıklarda yumurta verimi düşük olmaktadır. Ergin uçuşları, 2006 yılında Eylül’ün ikinci, 2007’de Ekim’in son ve 2008 yılında ise Eylül’ün üçüncü haftasına kadar devam etmiştir. Ergin uçuşunun, 2007 yılında takriben bir ay daha fazla sürmesinin, çevresel faktörlerin zararlı için daha uygun bir seyir izlemesi nedeniyle olabileceği düşünülmektedir. Şekiller incelendiğinde, vejetasyon dönemi boyunca zararlının popülasyon yoğunluğunun Hassa ilçesine göre oldukça düşük olduğu görülmektedir. Zararlının popülasyon yoğunluğunun Hassa ilçesi’ndekinden düşük oluşu, yukarıda da açıklandığı gibi rüzgar hızın bu ilçede daha yüksek olmasından kaynaklanmış olabileceği gibi, araştırmanın yürütüldüğü bağın civarında başka bir bağın bulunmayışı ile de ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Çizelge 4.16’da Altınözü ilçesi’nde denemeye alınan bağda 2006, 2007 ve 2008 yıllarında aylara göre tuzak başına yakalanan L. botrana ergin sayılarına ait ortalama değerler gösterilmiştir.

80

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çizelge 4.16. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde çeşitlerin karışık olarak yetiştirildiği bağda 2006, 2007 ve 2008 yıllarında aylara göre tuzak başına yakalanan Lobesia botrana ergin sayılarına ait ortalama değerler nisan haziran ağustos O.E.S. O.S. O.N. O.E.S. O.S. O.N. O.E.S. O.S. O.N. 2006 3.7 18.0 68.0 4.3 25.3 68.0 7.5 28.2 74.7 2007 2.2 15.9 64.6 2.3 25.6 63.5 0.3 28.4 73.2 2008 0.8 16.5 62.2 1.0 25.9 63.1 0.4 28.6 75.3 O.E.S.: ortalama ergin sayısı O.S.: ortalama sıcaklık O.N.: ortalama nem

Çizelge 4.16 incelendiğinde, zararlının popülasyon yoğunluğunun genel olarak sıcaklık ve nem ile orantılı bir şekilde arttığı düşünülse de, Hassa ilçesi’ndeki bağlarda olduğu gibi Altınözü ilçesi’ndeki bu bağda da, vejetasyon dönemi boyunca zararlı ile mücadele programı uygulandığından, sıcaklık ve nem değerlerinin zararlı popülasyonu üzerinde etkili olduğuna dair bir sonuca gidilememiştir. Çizelge 4.17’de Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara ve aylara göre tuzak başına tespit edilen L. botrana ergin sayısına ait ortalama değerler, Şekil 4.24’te Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara göre tuzak başına tespit edilen L. botrana’ya ait ortalama ergin sayısı ve Şekil 4.25’te ise aynı ilçede, denemeye alınan bağda aylara göre tuzak başına yakalanan L. botrana’ya ait ortalama ergin sayıları gösterilmektedir.

Çizelge 4.17. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde denemeye alınan bağda yıl ve aylara göre tuzak başına yakalanan Lobesia botrana ergin sayısına ait ortalama değerler Alt grup Karışık Çeşitler 2006 3.4

2007 1.4 Yıl 2008 0.5 Mart 0.8

2.2 Nisan Mayıs 1.4

Ay Haziran 2.7 Temmuz 2.4 Ağustos 2.5 Eylül 0.6 Ekim 0.2

81

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4 ergin sayısı ı l 3,5

3 / t u zak y s ı ı 2,5

2

1,5

1

0,5

O rt a l m ke ebek say 0 2006 2007 2008 Yıllar

Şekil 4.24. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara göre tuzak başına tespit edilen Lobesia botrana’ya ait ortalama ergin sayısı.

3 ergin sayısı

2,5

/ t u zak ay 2 s ı ı

1,5

1

0,5

O rt a l m ka ebek say 0 mart nisan mayıs haziran temmuz ağustos eylül ekim Aylar

Şekil 4.25. Hatay’ın Altınözü İlçesi’nde denemeye alınan bağda aylara göre tuzak başına tespit edilen Lobesia botrana’ya ait ortalama ergin sayısı.

82

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çeşitlerin karışık olarak bir arada yetiştirildiği Altınözü ilçesi’ndeki bu bağda, 2006 yılında L. botrana’ya ait ortalama ergin sayısı en yüksek düzeyde gerçekleşmiş ve yıllar ilerledikçe zararlının popülasyon yoğunluğu düşmüştür (Çizelge 4.17 ve Şekil 4.24). Çizelge 4.17 ve Şekil 4.25 incelendiğinde, zararlı popülasyonunun nisan, haziran, temmuz ve ağustos aylarında yükseldiği görülmektedir. Bu durum büyük ölçüde, çeşitlerin bir arada yetiştiriliyor olmasından kaynaklanmaktadır. Nitekim, her çeşidin fenolojik dönemi birbirinden farklılık göstermektedir. Zira, Kaçar (1982), zararın, çeşitlere ve fenolojik gelişmeye göre farklılık gösterdiğini belirlemiştir. Ayrıca Sharon ve ark. (2009) da, çeşitlerin karışık olarak yetiştirildiği bağlarda L. botrana’nın dağılım modelinin değişebileceğini bildirmektedirler. Zararlının popülasyon yoğunluğu Hassa ilçesi’nde olduğu gibi, Altınözü ilçesi’nde de yıllar ilerledikçe azalmıştır (Çizelge 4.17 ve Şekil 4.24). Yıllar ilerledikçe zararlının popülasyon yoğunluğunun düşmesinde, çalışma süresince araştırma bağına asılan feromon tuzaklarının etkili olmuş olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca çeşitlerin karışık olarak yetiştirildiği ve her çeşidin fenolojisi birbirinden farklı olduğu için yetiştiricinin neredeyse yıl boyu ilaçlama yapıyor olması ve araştırma periyodu süresince, verilen öneriler doğrultusunda hareket etmesinin de zararlının popülasyon yoğunluğunun düşmesinde etkili olabileceği kanaatine varılmıştır. Zararlı popülasyonunun çeşitlerin hasadından sonra giderek azalmasının ise, hasattan sonra besinin kısıtlı miktarda elde ediliyor olmasından kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir.

83

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4.3. Hassa ve Altınözü İlçelerindeki Bağlarda Lobesia botrana’nın Farklı Üzüm Çeşitlerindeki Bulaşıklık Oranı

4.3.1. Hassa İlçesi’nde Yetiştirilen Çeşitlerin Lobesia botrana ile Bulaşıklık Oranı

Çizelge 4.18, Çizelge 4.19 ve Çizelge 4.20’de Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Yalova incisi, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerindeki L. botrana ile bulaşık salkım ve bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayıları, Şekil 4.26, 4.27 ve Şekil 4.28’de aynı ilçede 2007, 2008 ve 2009 yıllarında farklı bağlarda yetiştirilen çeşitlerdeki L. botrana ile bulaşık salkım sayıları ile tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayısı gösterilmiştir.

84

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

85

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

86

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

87

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

20 a 160 a b c 18 a b c 140 16 b c 120 14 ı m 12 100 ı m a d e i /

10 80 / t u z ak 8 60 s ı k sa lk 100 sa lk 6 say ı

şı 40 4 2 20 O r t a l ama ke e b ek B u la 0 0

04.03.1807.03.0701.04.1507.04.2907.04.1307.05.2707.05.0710.06.2407.06.0807.07.2207.07.0507.08.1907.08.0207.09.1607.09.0730.09.1407.10.2807.10.1807.11.0207.12.07 Kontrol tarihleri

bulaşık salkım (yalova incisi) bulaşık salkım (hatunparmağı) bulaşık salkım (pafi) ergin (yalova incisi) ergin (hatunparmağı) ergin (pafi)

Şekil 4.26. Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde 2007 yılında farklı bağlarda yetiştirilen çeşitlerdeki Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ve tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayısı (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

a b 20 c 160 a b 18 a c b 140 16 c 120 14 ı m 12 100 ı m a d e i /

10 80 / t u z ak s ı 8 60 k sa lk 100 sa lk

6 say ı şı 40 4 20 O r t a l m ke e b ek

B u la 2 0 0

24.02.0809.03.0823.03.0806.04.0820.04.0804.05.0818.05.0801.06.0815.06.0829.06.0813.07.0827.07.0810.08.0824.08.0807.09.0821.09.0805.10.0819.10.0802.11.0816.11.08 Kontrol tarihleri

bulaşık salkım (yalova incisi) bulaşık salkım (hatunparmağı) bulaşık salkım 8pafi) ergin sayısı (yalova incisi) ergin sayısı (hatunparmağı) ergin sayısı (pafi)

Şekil 4.27. Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde 2008 yıllında farklı bağlarda yetiştirilen çeşitlerdeki Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ve tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayısı (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

88

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

a b 20 a c 160 b 18 a c b 140 16 c 120 14

ı m 12 100 ı m a d e i /

10 80 / t u z ak s ı 8

k sa lk 60 100 sa lk say ı şı 6

40 O r t a l m ke e b ek 4 B u la 2 20 0 0

22.02.0908.03.0922.03.0905.04.0919.04.0903.05.0917.05.0931.05.0914.06.0928.06.0912.07.0926.07.0909.08.0923.08.0906.09.0920.09.09 Kontrol tarihleri

bulaşıksalkım (yalova incisi) bulaşık salkım (hatunparmağı) bulaşık salkım (pafi) ergin sayısı (yalova incisi) ergin sayısı (hatunparmağı) ergin sayısı (pafi)

Şekil 4.28. Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde 2009 yıllında farklı bağlarda yetiştirilen çeşitlerdeki Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ve tuzak başına yakalanan ortalama ergin sayısı (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

Zararlı ile bulaşık salkımlar, 2007 yılında 25.4 °C, 2008 yılında 21.7 °C ve 2009 yılında ise 23.6 °C’de görülmeye başlamıştır (Şekil 4.26, Şekil 4.27 ve Şekil 4.28). Zira, Venette ve ark. (2003), ovipozisyon için optimum sıcaklığın 21-25 °C Anonymous (2003), ovipozisyon için minumum sıcaklığın 15ºC, optimum sıcaklığın ise 20-27 ºC, Öztürk ve Canıhoş (2002), optimum yumurtlama sıcaklığının 20-25ºC olduğunu, 34 ºC’ye kadar yumurtlamanın azaldığı ve bu dereceden sonra ise dişilerin yumurta bırakmadıklarını bildirmişlerdir. Kışlayan pupalardan çıkan ilk ergin uçuşları 2007 yılında 11 Mart’ta başlamış ve en fazla uçuş 08 Nisan’da saptanmış olmasına rağmen hiç bulaşık salkıma rastlanmamıştır. Aynı şekilde, 2008 ve 2009 yıllarında da en fazla uçuşun saptandığı tarihlerde bulaşık salkıma rastlanmamıştır (Şekil 4.26, 4.27 ve Şekil 4.28). Bu durum, Venette ve ark. (2003)’nın da bildirdiği gibi, zararlının ilk dölünü diğer konukçular üzerinde tamamladığı şeklinde izah edilebilir. Çünkü zararlının diğer konukçularından birisi literatürde de bildirildiğine göre, zeytindir (Savopoulou-

89

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Soultani ve ark., 1990; Stavridis ve Savopoulou-Soultani, 1998). Zira, Thiery ve Moreau (2005), asmagiller familyasından üç alternatif konukçu bitkinin (Olea europaea, Daphne gnidium, Tanacetum vulgare), L. botrana’nın üreme kapasitesi bakımından asmagillerden daha uygun olduğunu bildirmektedir. Araştırıcılar, larva ölümlerinin azalıp gelişme süresi kısaldığını ve bununla birlikte pupa ağırlığı, gelişme oranı ve dişinin büyüklüğü azalırken, çiftleşme başarısının yükseldiği ve yumurtlama periyodunun ise uzadığını tespit etmişlerdir. Buradan da, alternatif konukçuların, L. botrana için asmagillerden daha önemli bir besin kaynağı olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca Stavridis ve Savopoulou-Soultani (1998), Yunanistan’ın kuzeyinde L. botrana larvalarının bağların yanındaki zeytin ağaçlarının çiçekleri üzerinde bulunduğunu, Bulgaristan’da ise ilk generasyon larvaların zeytin çiçeklerindeki zararının % 45 olarak tespit edildiğini, ayrıca zeytin çiçeklerinin asma çiçekleri kadar hatta daha da fazla, zararlının gelişmesini desteklediğini bildirmektedirler. Ayrıca, Sciarretta ve ark. (2008) ise, zararlının ilk uçuş esnasında zeytin bahçelerinde, ikinci ve üçüncü uçuş esnasında ise bağlarda yoğun olarak bulunduğunu belirlemişlerdir. Bununla birlikte, ergin uçuşunun en fazla olduğu bu dönemde bulaşık salkıma rastlanmamasının, ilaçlamalarla ilgili olabileceğini de göz önünde bulundurmak gerekmektedir. İlk bulaşık salkımlara 2007 yılında, ikinci döle ait ergin uçuşlarının başladığı tarihte ve bundan bir hafta sonra, 2008 yılında 14-28 gün sonra, 2009 yılında ise ikinci döle ait ergin uçuşlarından 7-21 gün sonra rastlanmıştır. Nitekim, Anonymous (2003), pupadan çıkıştan 3-5 gün sonra ovipozisyonun başladığını, larvaların 17- 20ºC’de 9-10 gün, 16-24 ºC’de ise 4-7 gün sonra çıktığını bildirmektedir. Çizelgeler ve Şekil 4.26, 4.27 ve Şekil 4.28 incelendiğinde, tuzaklarda yakalanan ergin sayısı ile bulaşık salkım sayısı arasında herhangi bir bağıntı yok gibi görünmektedir. Örneğin, 14.06.2009’da Yalova incisi çeşidinde 79.0 birey yakalandığında bulaşık salkım sayısı 4.0 iken 12.07.2009’da ortalama 12.7 birey yakalandığında 9.0 adet bulaşık salkıma rastlanmıştır. Aynı durum, 2007 ve 2008 yılları için de söz konusu olmuştur (Çizelge 4.18, Çizelge 4.19 ve Çizelge 4.20). Erginlerin çıkar çıkmaz yumurta bırakmadıkları düşünülecek olursa, 12 Temmuz’daki bulaşıklığın (9.0), 14 Haziran’da birey sayısının yoğun olarak

90

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

belirlendiği (79.0) dönemde bırakılan yumurtalardan çıkan larvalara ait zarar olabileceği tahmin edilmekteyse de; bu durum, Ataç ve ark. (1987)’nın bildirdiği gibi, tuzaklarda yakalanan kelebek sayılarında artma tespit edilince, o dönemde larva bulunmadığından ya da az sayıda olduğundan bulaşma oranının doğal olarak azaldığı varsayımıyla açıklanabileceği gibi, Ataç ve ark. (1987), Burghardt ve Huff (1983)’e atfen bildirdikleri gibi, üründeki zarar ile kelebek sayıları arasında bir korelasyon bulunmadığı şeklinde de açıklanabilir. Yalova incisi çeşidinin hasadından bir hafta önce, 15 Temmuz 2007 tarihinde, Yalova incisi çeşidindeki bulaşık salkım sayısı 4.0 iken, Yalova incisi hasat edildikten sonra Hatunparmağı çeşidindeki bulaşık salkım sayısının da artmaya başladığı, Hatunparmağı çeşidinin hasat edildiği tarihte ise Pafi çeşidindeki bulaşık salkım sayısının arttığı görülmektedir (Çizelge 4.18 ve Şekil 4.26). Bu durum, Venette ve ark., (2003) ve Kaçar (1982)’ın da bildirdiği gibi zararın, büyük ölçüde çeşitlerin fenolojik gelişmesine göre farklılık gösterdiği şeklinde açıklanabilir. Şekil 4.29, 4.30 ve Şekil 4.31’de 2007, 2008 ve 2009 yılarında her üç çeşitteki salkım başına düşen ortalama larva (toplam larva / toplam salkım) sayıları, Çizelge 4.21’de ise Hatay ilinin Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlarda L. botrana ile bulaşık salkım sayıları ve bulaşık salkımlardaki larva sayılarına ait ortalama değerler gösterilmiştir.

91

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

a 5 a b c 100

ı m b 4,5 a c 90 b c C)

4 80 0 k (

3,5 70 ı 3 60

2,5 50 ı cakl 2 40 1,5 30

1 20 O r t a l m n e ( %) 0,5 10 O r t a l m s O r t a l m va d e i/ sa lk 0 0

25.02.0711.03.0725.03.0708.04.0722.04.0706.05.0720.05.0703.06.0717.06.0701.07.0715.07.0729.07.0712.08.0726.08.0709.09.07 Kontrol tarihleri

pafı hatunparmağı yalova incisi ort.sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi

Şekil 4.29. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde 2007 yılında çeşitlerdeki salkım başına düşen ortalama larva sayısı ile günlük ortalama sıcaklık ve nem değerleri (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

5 a b 100 a c ı m b 4,5 c 90 a

b C) 4 c 80 0 k (

3,5 70 ı 3 60

2,5 50 ı cakl 2 40 1,5 30

1 20 O r t a l m n e ( %) 0,5 10 O r t a l m s

O r t a l m va d e i/ sa lk 0 0

24.02.0809.03.0823.03.0806.04.0820.04.0804.05.0818.05.0801.06.0815.06.0829.06.0813.07.0827.07.0810.08.0824.08.0807.09.08 Kontrol tarihleri

pafı hatunparmağı yalova incisi ort.sıcaklık ort. nem İlaçlama

Şekil 4.30. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde 2008 yılında çeşitlerdeki salkım başına düşen ortalama larva sayısı ile günlük ortalama sıcaklık ve nem değerleri (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

92

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

a b a c 5 a b c 100 b 4,5 c 90 4 80 C) 0 3,5 70 k ( ı 3 60 ı m 2,5 50 ı cakl

/ sa lk 2 40 1,5 30 O r t a l m n e ( %) O r t a l m va d e di 1 20 O r t a l m s 0,5 10 0 0

22.02.0908.03.0922.03.0905.04.0919.04.0903.05.0917.05.0931.05.0914.06.0928.06.0912.07.0926.07.0909.08.0923.08.0906.09.0920.09.09 Kontrol tarihleri

pafi hatunparmağı yalova incisi ortalama sıcaklık ortalama nem İlaçlama tarihi

Şekil 4.31. Hatay’ın Hassa İlçesi’nde 2009 yılında çeşitlerdeki salkım başına düşen ortalama larva sayısı ile günlük ortalama sıcaklık ve nem değerleri (a:gözlerin uyanması ve çiçeklenme b:koruk c:olgunlaşma dönemi).

Çizelge 4.21. Hatay ilinin Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlarda Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ve bulaşık salkımlardaki larva sayılarına ait ortalama değerler Yıllar Yalova incisi Hatunparmağı Pafi O.B.S. O.L. O.B.S. O.L. O.B.S. O.L. 2007 2.7 0.6 3.5 0.8 1.5 0.6 2008 1.4 0.8 1.2 0.7 1.4 0.9 2009 1.6 0.8 1.7 0.7 5.4 1.1 Yalova incisi Hatunparmağı Pafi Aylar O.B.S. O.L. O.B.S. O.L. O.B.S. O.L. Mayıs 1.9 0.7 1.8 0.6 0.1 0.1 Haziran 4.4 1.4 2.9 1.1 3.5 0.9 Temmuz 4.6 1.9 5.6 1.8 5.9 2.1 Ağustos 6.5 1.5 5.9 2.2 Eylül 6,2 1.2 O.B.S.:Ortalama bulaşık salkım O.L.: Ortalama larva

93

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Şekil 4.32’de Hatay ilinin Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlarda yıllara göre L. botrana ile bulaşık ortalama salkım sayıları ve Şekil 4.33’te ise aynı ilçede, denemeye alınan bağlarda aylara göre L. botrana ile bulaşık ortalama salkım sayıları gösterilmiştir.

7 6

ı l 5 ı m a d e i ı m / y 4 3 k sa lk

şı 2 / 100 sa lk

B u la 1 0 2007 2008 2009 Yıllar

yalova incisi hatunparmağı pafı

Şekil 4.32. Hatay ilinin Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlarda yıllara göre Lobesia botrana ile bulaşık ortalama salkım sayısı.

7 6 5 ı m a d e di ı m/ ay 4 3 k sa lk şı

/ 100 sa lk 2

B u la 1 0 mayıs haziran temmuz ağustos eylül Aylar

yalova incisi hatunparmağı pafı

Şekil 4.33. Hatay ilinin Hassa İlçesi’nde denemeye alınan bağlarda aylara göre Lobesia botrana ile bulaşık ortalama salkım sayısı.

94

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çizelge 4.21, Şekil 4.32 ve Şekil 4.33’te de görüldüğü gibi, çalışmanın başlatıldığı 2007 yılı ile karşılaştırıldığında, Yalova incisi ve Hatunparmağı çeşitlerinde zararlı ile bulaşık salkım sayısı 2009 yılında az da olsa bir miktar artmış olmasına rağmen, genel olarak azalmıştır. Bunun da zararlıya karşı kullanılan insektisitlerin uygulanma zamanları ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Pafi çeşidinin zararlı ile bulaşıklık oranı ise 2009 yılında önemli derecede artmıştır. Bunun da, yine ilaçların uygulanma zamanları ile ilgili olabileceği tahmin edilmektedir. Zira, yetiştirici 2007 ve 2008 yıllarında popülasyonun artmaya başladığı dönemde yani temmuz ayı sonlarına doğru ilaçlama yapmış olmasına rağmen, 2009 yılında bir ay önce yani haziran sonlarında yapmıştır. Her üç çeşitte de bulaşık salkım sayısı aylar ilerledikçe artmaktadır (Çizelge 4.21 ve Şekil 4.33). Bu da çeşitlerin gelişme dönemleri ile ilgilidir. Nitekim, Bağ Salkım güvesi zararının, çeşitlere ve fenolojik gelişmeye göre farklılık gösterdiği literatürde de bildirilmektedir (Venette ve ark., 2003; Kaçar, 1982). Çünkü Yalova incisi temmuz, Hatunparmağı ağustos ve Pafi çeşidi ise eylül ayında hasat edilmektedir ve dolayısıyla zarar çeşitlerin olgunlaşma döneminde fazla olmaktadır. Şekil 4.34’te Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde denemeye alınan bağlarda yıllara göre L. botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayılarına ait ortalama değerler ve Şekil 4.35’te ise aynı ilçede denemeye alınan bağlarda aylara göre L. botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayılarına ait ortalama değerler verilmiştir.

95

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

ı l 1,2

ı m /y 1

0,8

0,6

0,4

0,2

0 O rt a l m r va aded i/ sa lk 2007 2008 2009 Yıllar

yalova incisi hatunparmağı pafı

Şekil 4.34. Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde denemeye alınan bağlarda yıllara göre Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki larva sayılarına ait ortalama değerler.

2,5

ı m / ay 2

1,5

1

0,5

O r t a l ama va d e i / sa lk 0 mayıs haziran temmuz ağustos eylül Aylar

yalova incisi hatunparmağı pafı

Şekil 4.35. Hatay ilinin Hassa ilçesi’nde denemeye alınan bağlarda aylara göre Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki larva sayılarına ait ortalama değerler.

Yıllar ilerledikçe bulaşık salkımlardaki larva sayısı önemli düzeyde değişmemiştir (Çizelge 4.21). Yani bu da, her bulaşık salkımda ortalama bir larva bulunduğu anlamına gelmektedir ki bu da, 2007-2009 yılları arasında salkımlara verdiği zarara bakılacak olduğunda, zararlının ekonomik zarar eşiğinde olduğunu

96

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

göstermektedir. Zira, 1. döl için % 20, ikinci ve üçüncü döller için ise % 1 oranındaki bulaşıklık zararlının ekonomik zarar eşiğine geldiğini ve mücadeleye başlanması gereken yoğunluk olarak kabul edilmektedir (Ataç ve ark., 1987). Şekil 4.29, 4.30 ve Şekil 4.31 incelendiğinde, bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayılarının çeşitlerin olgunlaşma dönemlerinde arttığı görülmektedir. Zira, Anonymous (2008b) olgun tanede beslenmede yer değiştirme daha sık olduğundan bir larvanın zarar verdiği tane sayısının bu devrede daha fazla olduğunu bildirmektedir. Ancak dört yıllık ortalamaların alındığı Çizelge 4.21’de bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısının Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinde azaldığı görülmektedir. Çünkü Hatunparmağı çeşidinin hasat edilmeye başlandığı ağustos ayında Pafi çeşidi de olgunlaşma döneminde olduğundan, bu dönemde zararlının Pafi çeşidine geçmekte olduğu ve bu nedenle de larva sayısının azaldığı düşünülmektedir. Zaten dikkat edilecek olursa, ağustos ayında Pafi çeşidinde bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısının arttığı görülmektedir. Pafi çeşidinde eylül ayında salkımlardaki ortalama larva sayısının azalması ise, araştırmanın yürütüldüğü bazı yıllarda hasadın geciktirilmesi ve dolayısıyla bu dönemde gerek sıcaklık ve gerekse nem değerlerinin zararlı için optimum koşulların dışında olması nedeniyle olabileceği düşünülmektedir. Bulaşık salkımlardaki larva sayısı, Yalova incisi ve Pafı çeşitlerinde daha fazladır (Çizelge 4.21, Şekil 4.34 ve Şekil 4.35). Bunun, daha önceki bölümlerde de bildirildiği gibi çeşidin taç oluşturma özelliği ve salkım yapısı ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Zira bu iki çeşit taç oluşturma bakımından, zararlının sevdiği düşük sıcaklık ve yüksek nem koşullarını sağlamakta, Hatunparmağı çeşidi ise gerek salkımlardaki tane diziliminin seyrek olması ve gerekse boyuna yani dik geliştiği için salkımların doğrudan güneş ışığına maruz kalması ve omcanın iç kısımlarının havadar olması nedeniyle zararlının tercih etmediği bir ortam oluşturmaktadır. Bu nedenle, her üç çeşitte de salkımlardaki larva yoğunluğunun, yıl içindeki sıcaklık ve nem değerleriyle ilişkili olarak değiştiğini söylemekten ziyade, çeşitlerin sahip oldukları morfolojik karakterler ve taç oluşturma özellikleri ile ilişkili olarak değiştiğini söylemenin daha doğru olacağı kanaatine varılmıştır. Nitekim Al-Mallah ve ark. (2003), Salkım güvesi larvalarının sayısı ile, orantılı nem arasında önemli ve

97

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

pozitif bir korelasyon olduğunu bildirmişlerdir. Bununla birlikte, salkımlardaki larva sayısının yapılan ilaçlamalarla ilişkili olarak değişmiş olabileceğinin de göz önünde bulundurmak gerekmektedir.

4.3.2. Altınözü İlçesi’nde Bir Arada Yetiştirilen Farklı Üzüm Çeşitlerinin Lobesia botrana İle Bulaşıklık Oranı

Çizelge 4.22 ve Çizelge 4.23’te Altınözü ilçesi’nde 2007 ve 2008 yıllarında aynı bağda yetiştirilen Antep karası, Hatunparmağı, Pafi ve İzmir çekirdeksiz çeşitlerdeki L. botrana ile bulaşık salkım sayıları verilmiştir. Çizelgeler incelendiğinde, zararlı ile bulaşıklığın 2008 yılında, önceki yıldan (26.05.2007) takriben 10 gün kadar önce (17.05.2008) başlamış olduğu görülmektedir. Hassa ilçesi’nde olduğu gibi, Altınözü ilçesi’nde de tuzaklarda yakalanan ergin sayısı ile bulaşık salkım sayısı arasında herhangi bir ilişkinin olmadığı düşünülmektedir. Örneğin, tuzaklarda ortalama 3.7 adet ergin yakalandığı gün (28 Temmuz 2007) Pafi çeşidinde 2.0 adet, 0.3 adet ergin yakalandığı gün ise (11.08.2007) ise yine aynı çeşitte ortalama 5.0 adet bulaşık salkıma rastlanmıştır (Çizelge 4.22). Bu durum, daha önce de açıklandığı gibi, erginler çıkar çıkmaz yumurta bırakmadıklarından, tespit edilen bulaşık salkımların, bu tarihten takriben 15-20 gün önce, bırakılan yumurtalardan çıkan larvaların neden olunduğu tahmin edilmektedir. Nitekim, hiç ergin yakalanmadığı halde de bulaşık salkıma rastlanmıştır. Örneğin 02 Haziran 2007’de tuzaklarda hiç ergin yakalanmamasına rağmen Antep karası, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinde 2’şer ve İzmir çekirdeksiz çeşidinde ise 4.0 adet bulaşık salkım gözlenmiştir. Benzer durum, 2008 yılında da söz konusudur. Buna karşılık Ataç ve ark. (1987), tuzaklarda yakalanan kelebek sayılarında artma tespit edilince, o dönemde larva bulunmadığından ya da az sayıda olduğundan bulaşma oranının doğal olarak azaldığını, Ataç ve ark. (1987), Burghardt ve Huff (1983)’e atfen, üründeki zarar ile kelebek sayıları arasında bir korelasyon bulunmadığını bildirmektedir.

98 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

99 4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

100

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Şekil 4.36 ve Şekil 4.37’de Hatay ilinin Altınözü ilçesi’nde 2007 ve 2008 yıllarında aynı bağda yetiştirilen dört farklı çeşitteki L. botrana ile bulaşık salkım sayıları ile tuzak başına yakalanan ortalama kelebek sayısı gösterilmektedir.

7 7 6 6

ı m 5 5 ı m a d e i 4 4 / t u z ak

3 3 s ı

k sa lk 2 2 / 100 sa lk şı say ı 1 1 O r t a l m ke e b ek

B u la 0 0

24.02.0710.03.0724.03.0707.04.0721.04.0705.05.0719.05.0702.06.0716.06.0730.06.0714.07.0728.07.0711.08.0725.08.0708.09.0722.09.0706.10.0720.10.0703.11.07 Kontrol tarihleri

bulaşık salkım (antepkarası) bulaşık salkım (hatunparmağı) bulaşık salkım (pafi) bulaşık salkım (izmir çekirdeksiz) ergin sayısı

Şekil 4.36. Hatay ilinin Altınözü ilçesi’nde çeşitlerin karışık olarak bir arada yetiştirildiği bağda, 2007 yılında Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ile tuzak başına yakalanan ortalama kelebek sayısı

7 7 6 6 5 5 ı m

ı m a d e i 4 4

3 3 / t u z ak s ı

k sa lk 2 2 / 100 sa lk şı 1 1 say ı O r t a l ama ke e b ek

B u la 0 0

23.02.0808.03.0822.03.0805.04.0819.04.0803.05.0817.05.0831.05.0814.06.0828.06.0812.07.0826.07.0809.08.0823.08.0806.09.0820.09.08 Kontrol tarihleri

bulaşık salkım (antep karası) bulaşık salkım (hatunparmağı) bulaşık salkım (pafi) bulaşık salkım (izmir çekirdeksiz) ergin sayısı

Şekil 4.37. Hatay ilinin Altınözü ilçesi’nde çeşitlerin karışık olarak bir arada yetiştirildiği bağda, 2008 yılında dört farklı çeşitteki Lobesia botrana ile bulaşık salkım sayıları ile tuzak başına yakalanan ortalama kelebek sayısı

101

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çizelge 4.22, Çizelge 4.23, Şekil 4.36 ve Şekil 4.37 incelendiğinde, bulaşık salkımlar her iki yılda da mayıs ayında saptanmış ve bulaşıklık 2007 yılında 21.8°C, 2008 yılında ise 20.6 °C’de görülmeye başlamıştır. Zira, Venette ve ark. (2003), ovipozisyon için optimum sıcaklığın 21-25 °C Anonymous (2003), ovipozisyon için minumum sıcaklığın 15ºC, optimum sıcaklığın ise 20-27 ºC, Öztürk ve Canıhoş (2002), optimum yumurtlama sıcaklığının 20-25ºC olduğunu, 34 ºC’ye kadar yumurtlamanın azaldığı ve bu dereceden sonra ise dişilerin yumurta bırakmadıklarını bildirmişlerdir. Kışlayan pupalardan çıkan ilk ergin uçuşları 2007 yılında 24 Mart’ta başlamış ve en fazla uçuş 31 Mart’ta saptanmış olmasına rağmen hiç bulaşık salkıma rastlanmamıştır. Aynı şekilde 2008 yılında da en fazla uçuşun saptandığı tarihte (05 Nisan 2007) bulaşık salkıma rastlanmamıştır (Şekil 4.36 ve Şekil 4.37). Bunun nedeninin de, Hassa ilçesi’ndeki çeşitlerin L. botrana ile bulaşıklık durumunun anlatıldığı bölümde izah edildiği gibi olduğu düşünülmektedir. İlk bulaşık salkımlar 2007 yılında, ikinci döle ait ergin uçuşlarının başladığı tarihten (28 Nisan 2007) 28 gün sonra (26 Mayıs 2007), 2008 yılında ise yine 28 gün sonra görülmüştür. Nitekim, Anonymous (2003), pupadan çıkıştan 3-5 gün sonra ovipozisyonun başladığını, larvaların 17-20 ºC’de 9-10 gün, 16-24 ºC’de ise 4-7 gün sonra çıktığını bildirmektedir. Şekil 4.38 ve 4.39’da Hatay ilinin Altınözü ilçesi’nde, 2007 ve 2008 yıllarında aynı bağda yetiştirilen dört farklı çeşitte L. botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva (toplam larva / toplam salkım) sayıları ile günlük ortalama sıcaklık ve nem değerleri, Çizelge 4.24’te Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara ve aylara göre çeşitlerdeki L. botrana ile bulaşık ortalama salkım ve bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayıları gösterilmektedir. Şekil 4.40’da Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara göre L. botrana ile bulaşık ortalama salkım sayısı, Şekil 4.41’de aynı ilçede aylara göre L. botrana ile bulaşık salkım sayıları ile Şekil 4.42 ve Şekil 4.43’te ise aynı ilçede yıllara ve aylara göre L. botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayıları gösterilmiştir

102

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

4 100 90

3,5 C) 80 0

3 k ( 70 ı 2,5 60 ı m 2 50 ı cakl

/ sa lk 1,5 40 30 1 20 O r t a l m n e ( %) O r t a l m va d e i 0,5 10 O r t a l m s 0 0

10.03.07 24.03.07 07.04.07 21.04.07 05.05.07 19.05.07 02.06.07 16.06.07 30.06.07 14.07.07 28.07.07 11.08.07 Kontrol tarihleri

antep karası hatunparmağı pafı izmir çekirdeksiz ort. sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi

Şekil 4.38. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde 2007 yılında aynı bağda bir arada yetiştirilen dört farklı çeşitte Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısı ile günlük ortalama sıcaklık ve nem değerleri.

4 100 3,5 90 C)

80 0 3 k (

70 ı 2,5 60 ı m 2 50 ı cakl

/ sa lk 1,5 40 30 1 20 O r t a l m n e ( %) O r t a l m va d e i 0,5 10 O r t a l m s 0 0

08.03.08 22.03.08 05.04.08 19.04.08 03.05.08 17.05.08 31.05.08 14.06.08 28.06.08 12.07.08 26.07.08 09.08.08 23.08.08 Kontrol tarihleri

antep karası hatunparmağı pafı izmir çekirdeksiz ort. sıcaklık ort. nem İlaçlama tarihi

Şekil 4.39. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde 2008 yılında aynı bağda bir arada yetiştirilen dört farklı çeşitte Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısı ile günlük ortalama sıcaklık ve nem değerleri.

103

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çizelge 4.24. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara ve aylara göre çeşitlerdeki Lobesia botrana ile bulaşık ortalama salkım sayısı ve bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısı Yıllar Antep karası Hatun parmağı Pafi İzmir Ç.siz O.B.S. O.L. O.B.S. O.L. O.B.S. O.L. O.B.S. O.L. 2007 1.0 0.5 0.8 0.5 1.3 0.6 0.4 0.2 2008 0.2 0.05 0.1 0.05 0.2 0.1 0.5 0.2 Antep karası Hatun parmağı Pafi İzmir Ç.siz Aylar O.B.S. O.L. O.B.S. O.L. O.B.S. O.L. O.B.S. O.L. Mayıs 0.1 0.1 0.2 0.1 0.0 0.0 0.7 0.3 Haziran 1.4 0.6 0.8 0.6 1.2 0.7 1.3 0.4 Temmuz 1.6 1.0 1.4 0.7 1.5 0.7 0.2 0.2 Ağustos 1.0 2.0 1.8 0.8 O.B.S.:Ortalama bulaşık salkım O.L.: Ortalama larva

2

ı l 1,5 ı m aded i/ ı m /y 1 k sa lk şı

100 sa lk 0,5 B u la 0 2007 2008 Yıllar

antep karası hatunparmağı pafı izmir çekirdeksiz

Şekil 4.40. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara göre Lobesia botrana ile bulaşık ortalama salkım sayısı.

2 1,8 1,6 1,4

ı m a d e di/ 1,2 ı m / ay 1 0,8 k sa lk

şı 0,6 100 sa lk 0,4

B ula 0,2 0 mayıs haziran temmuz ağustos Aylar

antep karası hatunparmağı pafı izmir çekirdeksiz

Şekil 4.41. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde denemeye alınan bağda aylara göre Lobesia botrana ile bulaşık ortalama salkım sayısı.

104

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

0,75

0,65

0,55 ı l 0,45 ı m /y

0,35 / sa lk

0,25 O r t a l m va d e di

0,15

0,05 2007 2008 Yıllar

antep karası hatunparmağı pafı izmir çekirdeksiz

Şekil 4.42. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde denemeye alınan bağda yıllara göre Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayıları.

2,5

2

1,5 ı m / ay 1 / sa lk

O r ta l a m va d e di 0,5

0 mayıs haziran temmuz ağustos Aylar

antep karası hatunparmağı pafı izmir çekirdeksiz

Şekil 4.43. Hatay’ın Altınözü ilçesi’nde denemeye alınan bağda aylara göre Lobesia botrana ile bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayıları.

105

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Çizelge 4.24 ile Şekillerde de görüldüğü gibi, Altınözü ilçesi’ndeki bu bağda çalışmanın yürütülmeye başlandığı 2007 yılına oranla 2008 yılında, Antepkarası, Hatunparmağı ve Pafi çeşitlerinde zararlı ile bulaşık salkım sayısı azalmasına rağmen İzmir çekirdeksiz çeşidinde artmıştır. Bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayısı ise İzmir çekirdeksiz çeşidinde değişmeyip, diğer üç çeşitte azalmıştır. Gerek bulaşık salkım sayısı ve gerekse bulaşık salkımlardaki larva sayısının azalması, özellikle 2008 yılında yetiştiricinin yoğun olarak ilaç kullanması nedeniyle olabileceği gibi, her yıl bitkinin vejetasyon dönemi boyunca bağda asılı bulunan feromon tuzaklarının da zararlı popülasyonunun dolayısıyla zararın azaltılmasında etkili olmuş olabileceği düşünülmektedir. Antep karası ve Pafi çeşitlerinde aylar ilerledikçe zararlı ile bulaşık salkım sayısı artmaktayken İzmir çekirdeksiz çeşidinde aylar ilerledikçe bulaşık salkım sayısı azalmıştır (Çizelge 4.24). Bunun da muhtemelen, diğer çeşitlerin olgunlaşma dönemlerine gelmeleri nedeniyle zararlının diğer çeşitler üzerinde beslenmeye başlamasından kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir. Yine Çizelge 4.24’te görüldüğü gibi, ağustos ayında bulaşık salkım sayısı Hatunparmağı çeşidinde azalmıştır. Çünkü Hatunparmağı çeşidinin hasadına yakın dönemde Pafi çeşidi de olgunlaşma döneminde olduğundan, bu dönemde zararlının Pafi çeşidine geçmekte olduğu düşünülmektedir. Zaten dikkat edilecek olursa, ağustos ayında Pafi çeşidinde bulaşık salkım sayısının arttığı görülmektedir. Nitekim, Salkım güvesi zararının, çeşitlere ve fenolojik gelişmeye göre farklılık gösterdiği literatürde de bildirilmektedir (Venette ve ark., 2003; Kaçar, 1982). Bulaşık salkımlardaki ortalama larva sayılarının 2007 yılında çeşitlerin olgunlaşma dönemlerinde arttığı ancak ağustos ayının ikinci haftasından itibaren azaldığı görülmektedir (Çizelge 4.24 ve Şekil 4.38). Zira, Anonymous (2008e) olgun tanede beslenmede yer değiştirme daha sık olduğundan bir larvanın zarar verdiği tane sayısının bu devrede daha fazla olduğunu bildirmektedir. Şekil 4.44’te, Pafi çeşidinin olgunlaşma döneminde L. botrana larvalarının salkımdaki zararı gösterilmiştir.

106

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

Şekil 4.44. Pafi çeşidinin olgunlaşma döneminde Lobesia botrana larvalarının salkımdaki zararı.

İzmir çekirdeksiz çeşidi, diğer çeşitlere göre daha erken olgunlaşmasına rağmen, zararlı ile en fazla bulaşık olan çeşidin, 2007 yılında olduğu gibi 2008 yılında da, Pafi çeşidi olduğu görülmektedir (Çizelge 4.24, Şekil 4.40, Şekil 4.42). Bu durumun, çeşidin taç oluşturma özelliği ve salkım yapısı ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Zira, Pafi çeşidi taç oluşturma bakımından, zararlının sevdiği düşük sıcaklık ve yüksek nem koşullarını sağlamaktadır. Ayrıca salkımlardaki tane dizilimi, oldukça sıkı olduğundan, zararlının bir taneden diğerine geçişi çok kolay olmakta ve böylece daha fazla taneye zarar vermektedir. Nitekim, Fermaud (1998) da zararın salkım sıkılığı ile ilişkili olduğunu bildirmektedir. Ayrıca Snjezana (2003) ve Ifoulis ve Savopoulou- Soultani (2007), ovipozisyon yerinin seçiminde, tane şekli veya rengi gibi üzümün morfolojik karakterleri ile uçucu bileşiklere bağlı olduğunu saptamışlardır. Bu nedenle, salkımlardaki larva yoğunluğunun, yıl içindeki sıcaklık ve nem değerleriyle ilişkili olarak değiştiğini söylemekten ziyade, salkımlardaki larva sayısının, çeşitlerin sahip olduğu morfolojik karakterler ve taç oluşturma özellikleri ile ilişkili olarak değiştiğini söylemenin daha doğru olacağı düşünülmektedir. Nitekim Al-Mallah ve ark. (2003) da, Salkım güvesi larvalarının sayısı ile, orantılı nem arasında önemli ve pozitif bir korelasyon olduğunu

107

4. ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

bildirmişlerdir. Bununla birlikte, salkımlardaki larva sayısının yapılan ilaçlamalarla ilişkili olarak değişebileceğini de göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Aylar ilerledikçe bulaşık salkımlardaki larva sayısının çeşidin fenolojisine bağlı olarak arttığı görülmektedir (Çizelge 4.24 ve Şekil 4.43). Çeşitlere göre değişmekle birlikte her bulaşık salkımdaki ortalama larva sayısı 0.2 –2.0 arasında değişmektedir ki bu da, zararlı ile mücadeleye başlanması gereken yoğunluktur. Zira, 1. döl için % 20, ikinci ve üçüncü döller için ise % 1 oranında bulaşıklık, zararlının ekonomik zarar eşiğine geldiği ve mücadeleye başlanması gereken yoğunluk olarak kabul edilmektedir (Ataç ve ark., 1987). Hassa ilçesi ile kıyaslandığında, zararlının popülasyon yoğunluğu Altınözü ilçesi’ndekinden oldukça düşük olmasına rağmen, zararlının her iki ilçede de ekonomik zarar eşiğine ulaştığı saptanmıştır. Bulaşıklığın ise, yıl içindeki sıcaklık ve nemden ziyade, daha çok bitkinin fenolojisi, çeşitlerin taç oluşturma özelliği ve tane sıkılığı gibi morfolojik karakterlere bağlı olarak değiştiği kanaatine varılmıştır.

108 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Hatay ili bağ alanlarındaki zararlılar, parazitoit ve predatörler ile Bağ Salkım Güvesi, Lobesia botrana (Denis & Schiffermüller)’nin popülasyon gelişmesinin belirlenmesi amacıyla 2005-2009 yılları arasında yürütülen bu araştırmada aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır. Türkiye’deki bağ alanlarında daha önce rastlanmayan ve asma phytoplasma hastalıklarının vektörü olan Hemiptera takımından 4 tür ile yine aynı takımdan 3, Lepidoptera takımından 5, Coleoptera ve Acarina takımlarından 1’er adet olmak üzere toplam 14 zararlı tür tespit edilmiştir. Ayrıca Hymenoptera takımından 3 parazitoit ile Coleoptera takımından 6 ve Neuroptera takımından 1 adet olmak üzere toplam 10 predatör belirlenmiştir. Hatay ili bağ alanlarında Bağ Salkım Güvesi, Lobesia botrana’nin nisan, haziran ve temmuz aylarında olmak üzere yılda üç döl verdiği, kışlayan pupalardan ergin çıkışlarının mart ayının ilk haftası ile son haftası arasında başladığı ve zararlının vejetasyon dönemi boyunca bağ alanlarında bulunduğu tespit edilmiştir. Zararlının popülasyon yoğunluğu birinci dölde yüksek olmasına rağmen, hiç bulaşık salkıma rastlanmaması nedeniyle, zararlının birinci dölünü diğer konukçular üzerinde tamamlıyor olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Zararlının popülasyon yoğunluğunun çeşitlere göre farklılık gösterdiği ve daha ziyade, erken olgunlaşan çeşitleri tercih etmekle beraber, salkımlardaki tane sıklığı gibi morfolojik karakterlerin de bu hususta rol oynadığı tespit edilmiştir. Ayrıca bireylerin saklanabileceği uygun bir ortam yaratması nedeniyle, taç oluşturma özelliği bakımından, iç kısımları havadar olmayan çeşitlerin tercih edildiği saptanmıştır. Dolayısıyla zararlının erkencilik, salkımlardaki tane sıklığı ve taç yapısı bakımından birinci sırada Yalova incisi, taç yapısı ve tane sıklığı bakımından ise ikinci sırada Pafi çeşidini tercih ettiği belirlenmiştir. Zarar düzeyinin, bahsi geçen bu özelliklerle ilişkili olarak, çeşitlere göre farklılık gösterdiği ancak bütün çeşitlerde tanelerin olgunlaşma döneminde arttığı tespit edilmiştir. Omcanın iç kısımları zararlının faaliyeti için daha uygun olduğundan, asmayı askıya almak, aralama ve uç alma gibi kültürel işlemler asmanın iç kısmını havadar

109 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER Yasemin ŞEKERDEN ÇAĞLAR

tutacak şekilde yapmalıdır. Bunun zararlının faaliyetini azaltmak bakımından yararlı olacağı düşünülmektedir. Bağ tesis edilirken, zeytin bahçelerine yakın olmamasına dikkat edilmeli ayrıca aynı bahçede zeytin ile bağ yetiştiriciliği bir arada yapılmamalıdır. Lobesia botrana’nın kışı omca kabukları altında geçirdiği göz önüne alınacak olursa, vejetasyon dönemi sonunda omca kabuklarının soyulmasının, zararlının popülasyon yoğunluğunun düşürülmesinde etkili olacağı düşünülmektedir. Ayrıca bağ alanlarında zararlı bazı türler, yabancı otlardan asmaya geçtiğinden, bağların otlu bırakılmamasına özen gösterilmelidir. Ürün hasat edilirken ekonomik önemi olmayan salkımların omca üzerinde bırakılması, zararlının sonraki yıllara daha yüksek bir popülasyon ile intikal etmesine neden olacağından, hasattan sonra omcalar üzerinde salkım bırakılmamasına özen gösterilmeli, genellikle birkaç seferde yapılan hasat, bir kerede yapılmalıdır. Değişik çeşitlerin aynı bağda bir arada yetiştirilmesi, farklı fenolojilere sahip olmaları nedeniyle çok sık ilaç uygulamasını gerektirmekte olduğundan hem doğal dengenin bozulması, hem üründe bıraktığı rezudi ve hem de yetiştiriciye verdiği ekonomik külfet nedeniyle önerilmemektedir.

110 KAYNAKLAR

ALMA, A., PALERMO, S., BOCCARDO, G., CONTI M., 2001. Transmission of Chrysanthemum Yellows, a Subgroup 16srı-B Phytoplasma, to Grapevine by Four Species. Journal of Plant Pathology, 83 (3), 181-187. ALTAY, M., GÜRSES, A., ERKAM, B., TÜZÜN, Ş., 1978. Marmara Bölgesi’nde Salkım Güvesi (Lobesia botrana Den.&Schiff.), Lepidoptera: Tortricidae)’nin Biyoekolojisi ve Mücadelesi ile Kullanılan İlaçların Bakiye Durumları Üzerinde Araştırmalar. Zirai Mücadele Araştırma Yıllığı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı. Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Genel Müdürlüğü Araştırma Şubesi, sayı: 8, s. 56-58. ALTAY, H., UYSAL, M., 2005. Selçuk Üniversitesi Alaeddin Keykubat Kampüs Alanında Bulunan Yaprakbiti (Homoptera: Aphidoidea) Türleri. Selçuk Üniv. Ziraat Fakültesi Dergisi 19 (37): 92-99. ALTINÇAĞ, R., AKTEN, T., 1995. Ege Bölgesi Asma Fidanlıklarında Faunistik Çalışmalar. Bitki Koruma Bülteni. Temmuz-Aralık 1993 (Basım 1995), cilt 33, no: 3-4, s. 153-165. ALTINÇAĞ, R., ALTINDİŞLİ, Ö., 1998. Ege Bölgesinde Çekirdeksiz Üzümlerde Gibberellik Asit (Ga3) Uygulamalarının Salkım Güvesi (Lobesia botrana Den.&Schiff.)’nin Zararına Etkisi Üzerinde Araştırmalar. Bitki Koruma Bülteni, 38(3-4):155-164. ALTINDİŞLİ, F.Ö., KISMALI, Ş., 1996. Ege Bölgesi’nde Salkım Güvesi, Lobesia botrana Den. & Schiff. (Lepidoptera: Tortricidae) ile Mücadelede Kitle Halinde Tuzakla Yakalama Yönteminin Uygulanma Olanakları. Türkiye III. Entomoloji Kongresi Bildirileri. 24-28 Eylül 1996. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, Ankara, s. 356-365. ALTINDİŞLİ, F.Ö., ÖZSEMERCİ, F., 2007. Trakya Bölgesinde Organik Şaraplık Üzüm Yetiştiriciliği ve Şarap Yapımı.T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, İzmir. s. 14.

111 ALTINDİŞLİ, F.Ö., ALTINDİŞLİ, A., KOÇLU, T., ÖZSEMERCİ, F., HEPDURGUN, B., 2008. Ege Bölgesinde Salkım Güvesi (Lobesia botrana Den & Schiff.) İle Mücadelede Çiftleşmeyi Engelleme Tekniğinin Yaygınlaştırılması, Geliştirilmesi ve Eğitimi. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü. Proje No: TAGEM\BS\03\06-09-179, İzmir. AL-MALLAH, N.M., AL-BADRANİ, H.M., 2003. Ecological and biological study on grape fruit moth Lobesia botrana (Schiff.) (Tortricidae: Lepidoptera) in Ninavah Province, Iraq. Arab-Journal-of-Plant-Protection. 2003; 21(1): 25- 30. ANBAROĞLU, M.A., 1967. Asma Ağustos Böceği (Chloropsalta viridissima, Walker.) Üzerinde Araştırmalar. Bitki Koruma Bülteni Cilt 7 No 4, s. 145- 153. ANONYMOUS, 1994. 1994 Yılı Zirai Mücadele Programı ve Uygulama Prensipleri. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, 191s. ANONYMOUS, 1996. An Overview of Turkish Agriculture, Republic of Türkiye, Ministry of Agriculture and Rural Affairs, General Directorate of Agricultural Production and Development, Ankara, 33 pp. ______, 2003. Pests. Lobesia botrana (Den et Schiff.). Interactive Agricultural Ecological Atlas of Russia and Neighboring Countries. http://www.agroatlas.ru/en/about ______, 2004a. Hatay Tarım İl Müdürlüğü. ______, 2004b. Bitki Koruma. ______, 2004c. http://www.adanatarim.gov.tr/sube_mudurlukleri/bitki_koruma/2004/meyve. pdf ______, 2005. Benefıcial Insectary. Green Lacewing. http://www.insectary.com/lw/lacewing.htm ______, 2006a. Üzüm Çeşitleri. Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü.

112 ______,2006b. Bağ Maymuncukları ve Asma Hortumlu Böceği (Otiorrhynchus spp., Megamecus spp.) (Coleoptera: Curculionidae) Zirai Mücadele Teknik Talimatı. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü, s. 1-3. http://www.kkgm.gov.tr/birim/bitkikoruma/teknik_talimat ______, 2008a. Smoky MountainsUniversity of Tennessee Biological Field Station. http://bugguide.net ______, 2008b. Bağ Zararlıları: Salkım güvesi Lobesia botrana (Denis & Schiff.) (Tortricidae) http://www.tagem.gov.tr/yayinlar/kitap3/salguv.html ______, 2009. Hatay Meteoroloji Müdürlüğü. ASLAN, M.M., MART, C., IŞIKBER, A., TUNAZ, H., KARADAĞ, S., AKGÜN, A., 2007. Kahramanmaraş ve Çevre İller Bağ Alanlarında Kimyasal Mücadeleye Alternatif Yöntemler Üzerinde Araştırmalar. Mayıs 2007, Kahramanmaraş. TÜBİTAK. PROJE NO: TOGAV- 103 O 065 (Yayınlanmamış). ATAÇ, Ö., ÇEVİK, T., ZEKİ, C., 1987. Orta Anadolu Bölgesi Bağlarında Salkım Güvesi (Lobesia botrana Den. & Schiff.) (Lepidoptera: Tortricidae)’nin Cinsel Çekici Tuzaklarla Mücadele Zamanının Saptanması ve Bu Tuzakların Erken Uyarıda Kullanılma Olanakları Üzerinde Araştırmalar. Türkiye I. Entomoloji Kongresi Bildirileri 13-16 Ekim 1987. Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi, Bornova, İzmir. Entomoloji Derneği Yayınları, no: 3, s. 119- 128. ATAÇ, Ö., BULUT, H., ÇEVİK, T., 1990. Salkım Güvesi (Lobesia botrana Den. & Schiff.)’ne Karşı Bacillus thuringiensis’in Tek Başına ve Carbaryl’in Düşük Dozu ile Birlikte Etkisinin Araştırılması. Türkiye II. Biyolojik Mücadele Kongresi Bildirileri. 26-29 Eylül 1990. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, Ankara. Entomoloji Derneği Yayınları, no: 4, s. 127- 135.

113 ATEŞ, F., ALTINDİŞLİ, A., ALTINDİŞLİ, Ö., ÖZSEMERCİ, F., OKUR, N., YAĞMUR, B., ÇETİNKAYA, N., ÖRSDEMİR, G., ILGIN, C., YÜKSEL, İ., KARABAT, S., ÖZCAN, B., YAĞCI, A., ÖZ, S., 2007. Organik Sultani Çekirdeksiz Üzüm Yetiştiriciliği. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü 2007 Yılı Araştırma Projesi Gelişme Raporu. s. 15. AVERSENG, S.; BLANC, M.; REBOULET, J. N., 1998. Beneficial in grapevines. Bibliographic synthesis and results of three years of observations in the south of France Phytoma (No. 502):44-47. AVGIN, S., BAHADIROGLU, C., 2004. İslahiye (Gaziantep) İlçesinde Bağ Yaprak Uyuzu Colomerus vitis (Pgst.) (Acarina: Eriophyidae)’in Üzümlerin verim Kalitesine Etkileri. Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.), 14(2), 73-78. BAHADIROGLU, C., AVGIN, S., 2003a. Experiential infestation and seasonal variations in density of Eriophyes vitis Pgst. (Acarina: Eriophyidae) in Turkey. Consequences on earliest treatment. Acarologia, Vol. 43, No. 3 261- 265. BAHADIROGLU, C., AVGIN, S., 2003b. Kahramanmaraş İlinde Bağlara Zarar Veren Benzer kanatlı (Homoptera) Böcek Türlerinin Dağılımı ve Bazı Biyolojik Özellikleri. Balıkesir Üniversitesi, Fen Bil. Enst. Dergisi (2003), 5.2.,sayfa 1-10. BANTOCK, T., BOTTING, J., 2007. An Online Identification Guide to UK Hemiptera. British Bugs. http.//www.britishbugs.org.uk BAYKAL, N., KOVANCI, B., 1995. Bitki Koruma. Anadolu Üniv. Açıköğretim Fak., Önlisans Programı. Anadolu Üniv. Yayın no 905, Açıköğretim Fak Yayın no 488, s, 246-247. BOLU, H., ÖZGEN, İ., BAYRAM, A., ÇINAR, M., 2007. Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde Antepfıstığı, Badem ve Kiraz Bahçelerindeki Avcı Coccinellidae Türleri, Yayılış Alanları ve Avları. HR.Ü.Z.F.Dergisi, 11(1/2):39-47.

114 BOLU, H., LEGALOV, A., 2008. On The Curculionoidea (Coleoptera) Fauna of Almond (Amygdalus communis L.) Orchards in South Eastern and Eastern Anatolia in Turkey. Baltic J. Coleopterol. 8(1), 75-86. ISSN 1407-8619. BOTERO, G.N., ISAACS, F., 2003. Distribution of Grape Berry Moth, Endopiza viteana (Lepidoptera: Tortricidae), in Natural and Cultivated Habitats. Issn: 0046-225X. Journal: Environmental Entomology. Volume: 32. Issue: 5 Pages: 1187-1195. BOSCO, D., ALMA, A., ARZONE, A., 1997a. Studies on population dynamics and spatial distribution of in vineyards (Homoptera: Cicadellidae). Annals of applied biology (Ann. appl. biol.) vol.130, n1, pp.1-11(1 p.1/2). ISSN0003-4746 CODEN AABIAV. BOSCO, D., MINUCCI, C., BOCCARDO, G., CONTI, M., 1997b. Differential acquisition of chrysanthemum yellows phytoplasma by three leafhopper species. Entomologia Experimentalis et Applicata, Volume 83, Number 2, pp. 219-224. BRESSAN, A., CLAIR, D., SEMETEY, O., BOUDON-PADIEU, E., 2005. Effect of two strains of Flavescence dorée phytoplasma on the survival and fecundity of the experimental leafhopper vector Euscelidius variegatus Kirschbaum. Journal of invertebrate pathology. vol.89,no 2,pp.144-149. BRIERE, J., PRACROS, P., 1998. Comparison of temperature-dependent growth models with the development of Lobesia botrana (Lepidoptera: Tortricidae). Environmental Entomology 27(1), 94-101. http://www.mapress.com/zootaxa/2006f/z01280p068f.pdf CRANSHAW, 2004. Biological Controls IX. Predators. http://highplainsippm.org ÇAKIRBAY, F., ALICI, H., BOZBEK, Ö., 2000. Erzincan İli Bağlarında Zararlı ve Faydalı Böcek Türlerinin Tespiti Üzerine Araştırmalar. www.erzincanbk.gov.tr/sb40.htm ÇAM, H., ATAY, T., 2004. Tokat İlinde Bazı Yabancı Otlar Üzerinde Beslenen Yaprak Böcekleri (Coleoptera, Chrysomelidae). GOÜ Ziraat Fak. Derg. 21(2), 7-14.

115 DEMİR, E., 2006. Contributions to The Knowledge of Turkish Auchenorrhyncha With Twelve New Records (Homoptera: Cicadellidae). Mun. Ent. Zool. Vol 1 No 2. http://www.munisentzool.org/yayin/vol1/vol1.2/215-236.pdf DEMİR, E., 2007. Contributions to The Knowledge of Turkish Auchenorrhyncha With Twelve New Records (Homoptera : Cicadellidae). Mun. Ent. Zool. Vol 2 No 2. http://www.munisentzool.org/yayin/vol1/vol1.2/215-236.pdf DUSO, C., REN, L., 1997. Further Investigations on the Grapevine Mite Fauna in the Veneto Region (Northeastern Italy), Rivista di Viticoltura e di Enologia. 50 (2) 11-28, ISSN: 0370-7865. ERKAN, M., ERKILIÇ, L., TOKGÖNÜL, S., ÇALI, S., AKSOY, E., UYSAL, M., KARAGÖZ, A., YILDIZ, M., ŞEHİR, H., BAY, Ş., KILIÇ, Ç., SEVİNÇER, S., BİLDİREN, S., ÜRÜNLÜ, İ., 1999. Akdeniz Bölgesi Bağlarında Entegre Mücadele Araştırma, Uygulama ve Eğitim Projesi I. Dilim Sonuç Raporu (1995-1999). Proje Kod No: BKA-EM-18/02-P-05. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü-Adana, s. 12. ESTELA, B., 2005. Ichneumonids (Hymenoptera) Parasitoids of Cutworms Group in Alfalfa Pastures (Medicago sativa L.) in Central Argentina. Neotropical Entomology. 34(3), 407-414. FERMAUD, M. 1998. Cultivar susceptibility of grape berry culsters to larvae of Lobesia botrana (Lepidoptera: Tortricidae). Journal of Economic Entomology 91: 974-980. FOWLER, G.A., LAKIN, K.R., 2002. Vine Moth, Lobesia botrana (Dennis and Schiffermueller), (Lepidoptera: Tortricidae). USDA-APHIS-PPQ-CPHST- PERAL. GENINI, M., 2000. Antagonists of the green leafhopper and grape moth in vineyards and adjacent natural habitats of the Valais. Revue Suisse de Viticulture, d'Arboriculture et d'Horticulture 32 (3):153-160. GOOGLE EARTH, 2009. Basarsoft Map Data and Image Digital Globe.

116 GÖVEN, M.A., ÇOBANOĞLU, S., TOPUZ, M., 1999. Ege Bölgesi Bağ Alanlarındaki Akar Faunası Üzerinde Araştırmalar. Türkiye 4. Biyolojik Mücadele Kongresi, 26-29 Ocak 1999. 491-500. GÖVEN, M.A., GÜVEN, B., 2000. Ege Bölgesi Bağ Alanlarında Bulunan Predatör Faunası ve Entegre Mücadele Açısından Önemi. Türkiye 4. Entomoloji Kongresi, 12-15 Eylül 2000. 323-328. GÖVEN, M.A., BAYRAM, A., GÜVEN, B., 2002a. Ege Bölgesi Bağ Alanlarındaki Örümcek (Araneae) Faunası Üzerinde Araştırmalar. Türkiye 5. Biyolojik Mücadele Kongresi, 4-7 Eylül 2002. 315-318. GÖVEN, M.A., GÜVEN, B., ÇOBANOĞLU, S., 2002b. İzmir (Menemen) ve Manisa (Saruhanlı) İllerinde Entegre ve Geleneksel Mücadele Programı Uygulanan Bağların Phytoseiid (Acarina: Phytoseiidae) Populasyonları Yönünden Değerlendirilmesi. Türkiye 5. Biyolojik Mücadele Kongresi, 4-7 Eylül. 319-326. GUERRERO, M.A., ARRETZ, P.V., LAMBOROT L., ARAYA, J.E., 1993. Parasitism of Heliothis zea (Boodie) (Lepidoptera: Noctuidae) eggs and larvae on corn in the Metropolitan Region of Chile. http://www.umce.cl/entomologia/1993.doc GÜNAYDIN, T., 1972. Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde Bağ Zararlıları Üzerinde Sürvey Çalışmaları. Zirai Mücadele Araştırma Yıllığı. http://web.ttnet.com.tr//users/dbzmae/entomeyve.html GÜRKAN, S., 1984. Marmara Bölgesi Bağlarında Zarar Yapan Bağ Maymuncuğu (Otiorhynchus peragrinus Stierly.)’na Karşı İlaç Denemesi. T.C. Tarım ve Orman Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü Araştırma Dairesi Başkanlığı. Sayı 19. Zirai Mücadele Araştırma Yıllığı. s. 26. HAYAT, R., GÜÇLÜ, Ş., ÖZBEK, H., SCHON, K., 2002. Contribution to The Knowledge of The Families Apionidae and Nanophyidae (Coleoptera: Curculionoidea) from Turkey, with New Record. Phytoparasitica. 30(1): 25- 37. HILCHIE, G.J., 2003. Entomology collection. University of Alberta E.H. trickland Entomological Museum. http://www.entomology.ualberta.ca/index.html

117 IFAULIS, A.A., SAVOPOULOU-SOULTANI, M., 2007. Probability Distribution, Sampling Unit Data Transformations and Sequential Sampling of European Vine Moth, Lobesia botrana (Lepidoptera: Tortricidae) Larval Counts FromNorthern Greece Vineyards. Eur. J. Entomol. 104: 753-761. İNANÇ, F., BEYARSLAN, A., 2001. A Study on Microgastrinae (Hymenoptera: Braconidae) Species in Gökçeada and Bozcaada. Turk. J. Zool., 25, 287-296. İREN, Z., 1976. Orta Anadolu Bölgesi’nde Önemli Bağ Zararlılarının Tespiti Üzerinde Araştırmalar. Bitki Koruma Bülteni, Cilt 16, No: 4, s. 201-222. KAÇAR, N., 1982. Ege Bölgesi Koşullarına Uygun Bazı Üzüm Çeşitlerinde Salkım Güvesi, (Lobesia botrana Den.& Schiff.) (Lepidoptera: Tortricidae)’nin Zararı Üzerinde Gözlemler. Türkiye Bitki Koruma Dergisi, cilt (vol): 6, no: 2, s. 105-109. KAPLAN, C., ÇINAR, M., 1998. Güneydoğu Anadolu bölgesi bağlarında ana ve ekonomik öneme sahip zararlılar ile yararlıların yıllık populasyon değişimleri ve zararlıların mücadeleye esas kritik biyolojik dönemlerinin saptanması. Zirai Mücadele Araştırma Yıllığı. http://web.ttnet.com.tr//users/dbzmae/entomeyve.html KISAKÜREK, Ö.R., 1967. Asma Ağustos Böceği (Chloropsalta viridissima, Walker) Üzerinde Araştırmalar. Bitki Koruma Bülteni. Cilt 7, No 4, 145-153. KISAKÜREK, Ö.R., 1972. Güney Anadolu Bölgesi Bağlarında Salkım Güvesi Lobesia botrana Den. & Schiff.’in Yayılışı, Bulaşma Oranı, Parazitoid ve Predatörleri Üzerinde Ön Çalışmalar. Bitki Koruma Bülteni, cilt: 12, no: 3, s. 183-186. KOCADAL, E., 2006. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki Aphidoidea (Homoptera) Türleri, Bunların Konukçuları Parazitoit ve Predatörlerinin Belirlenmesi. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enst. Yüksek Lisans Tezi. KONSTANTINOV, A.S., VANDENBERG, N.J., 2008. Guide to Palearctic Flea Beetle Genera (Coleoptera: Chrysomelidae: Alticinae). Systematic Entomology Laboratory, USDA-ARS. http://www.sel.barc.usda.gov/Coleoptera/fleabeetles/leafflea.htm

118 KORKUTAL, İ., BAHAR, R., KÖK, D., ÇELİK, S., URUÇ, S., 2004. Bazı Üzüm Çeşitlerinde (Vitis vinifera L.) İn Vitro Testler Yardımıyla Polen Canlılığı ve Çimlenme Yeteneklerinin İncelenmesi. Trakya Univ J Sci, 5(2): 117-126, 2004 ISSN 1302 647X DIC: 128IKTT510412040105. LEFOL, C., LHERMINIER, J., BOUDON-PADIEU, E., LARRUE, J., LOUIS, C., CAUDWALL, A., 1994. Propagation of flavescence dorée MLO (Mycoplasma-like organism) in the leafhopper vector Euscelidius variegatus Kbm. Journal of invertebrate pathology. vol. 63, n3, pp. 285-293. ISSN 0022- 2011 CODEN JIVPAZ LODOS, N., KALKANDELEN, A., 1984. Preliminary List of Auchenorrhyncha With Notes on Distribution and Importance of Species in Turkey. XV. Family- Cicadellidae: Typhlocybinae: Erythroneurini (Part I). Türk. Bit. Kor. Derg. 8: 159-168. MAÇAN, S., 1984. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Bağlarda Zarar Yapan Böcek Türleri, Önemlilerin Tanınmaları, Yayılışları ve Ekonomik Önemleri Üzerinde İncelemeler. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, Diyarbakır Bölge Zir. Müc. Araş. Enst. Müd. Araştırma Eserleri Serisi No: 3. MEIJERMAN, L., ULENBERG, S.A., 2000. of Economic Importance: Epinotia nigricana. Zoological Museum, University of Amsterdam. http://nlbif.eti.uva.nl/bis/tortricidae.php MILONAS, P.G., SOULTANI, M.S., STAVRIDIS, D.G., 2001. Day-degree Models for Predicting the Generation Time and Flight Activity of Local Populations of Lobesia botrana (Den. & Schiff.) (Lep.: Tortricidae) in Greece. Journal of Applied Entomology. Volume 125 Issue 9-10 Page 515. MOLINA-OCHOA, J., CARPENTER, J.E., GUTIERREZ, R.L., FOSTER, J.E., RAMIREZ, M.G., SAHAGUN, C.A.A., LARIOS, J.F., 2004. Natural Distribution Parazitoids of Spodoptera frugiperda (Lepidoptera : Noctuidae) Larvae in Mexico. Florida Entomologist, 87 (4), 461. MONDY, N., PRACROS, P., FERMAUD, M., CORIO-COSTET, M. F. 1998. Olfactory and gustatory behaviour by larvae of Lobesia botrana in response to Botrytis cinerea. Entomologia Experimentalis et Applicata. 88(1): 1–7.

119 MONDY, N., CORIO-COSTET, M., 2000. The response of the grape berry moth (Lobesia botrana) to a dietary phytopathogenic fungus (Botrytis cinerea): the significance of fungus sterols. J Insect Physiol. 2000 Dec 1;46(12):1557- 1564. MONDY, N., CORIO-COSTET, M., 2004. Feeding insects with a phytopathogenic fungus influences their diapause and population dynamics. Ecological Entomology, Volume 29, Number 6, December 2004, pp. 711-717(7). MUTLU, Ç., SERTKAYA, E., GÜÇLÜ, Ş., 2008. Diyarbakır İli İkinci Ürün Mısır Alanlarında Bulunan Cicadellidae (Homoptera) Türleri ve Yayılış Alanları. Türk. Entomol. Derg. 32(4): 281-301. ISSN 1010-6960 NICHOLLS, C.L., PARRELLA, M.P., ALTIERI, M.A., 2000. Reducing the Abundance of Leafhopper and Thrips in Northern California Organic Vineyard Through Maintenance of Full Season Floral Diversity with Summer Cover Crops. Agricultural and Forest Entomology. Vol.: 2, ıssue 2, p. 107.113. ORENSTEIN, S., ZAHAVI, T., NESTEL, D., SHARON, R., BARKALIFA, M., WEINTRAUB, P.G., 2003. Spatial dispersion patterns of potential leafhopper and planthopper (Homoptera) vectors of phytoplasma in wine vineyards Annals of Applied Biology 142 (3), 341–348 doi:10.1111/j.1744- 7348.2003.tb00259.x OKYAR, Z., AKTAÇ, N., 1999. Trakya Bölgesi Geometridae Türlerinin Taksonomik ve Faunustik Yönden Araştırılması. Tr. Journal of Zoology. 23(1999), sayı 1, 99-132. ÖNÇAĞ, G., 1978. Ege Bölgesi Bağlarında Bağ Göz Kurdu, Theresimima (=Procris) ampelophaga Bayle Üzerinde Ön Çalışmalar. Zirai Mücadele Araştırma Yıllığı. T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı. Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Genel Müdürlüğü Araştırma Şubesi, sayı: 8, s. 59. ÖZDEMİR, M., 2007. Bolu ve Düzce İllerinin (Kuzey Batı Anadolu) Geometridae (Lepidoptera) Faunası Üzerine Araştırmalar. PRIAMUS Serial Publication of the Centre for Entomological Studies Ankara. Supplement. Number 7, p. 94. ISSN 1015-8243.

120 ÖZSEMERCİ, F., 2008. Manisa ve İzmir İli Bağ Alanlarında Lobesia botrana Den.& Schiff. (Lepidoptera: Tortricidae)’nın Doğal Düşmanlarının ve Doğal Etkinliklerinin Belirlenmesi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü PROJE TEKLİFİ (Yayınlanmamış). ÖZTÜRK, N., CANIHOŞ, E., 2002. Doğu Akdeniz Bölgesi Bağlarında Görülen Önemli Hastalık ve Zararlılar ile Mücadele Yöntemleri. Türkiye V. Bağcılık ve Şarapçılık Sempozyumu. 05-09 Ekim 2002, Nevşehir-Türkiye ÖZTÜRK, N., ULUSOY, M.R., BAYHAN, E., 2005. Doğu Akdeniz Bölgesi Nar Alanlarında Saptanan Zararlılar ve Doğal düşman türleri. Türk. Entomol. Derg.. 29(3), 225-235. PAIR, S.D., WISEMAN, B. R., SPARKS, A.N., 1986. Influence of Four Corn Cultivars on Fall Armyworm (Lepidoptera: Noctuidae) Establishment and Parasitization. The Florida Entomologist. Vol. 69, No. 3, pp. 566-570. PENA, J.E., SHARP, J.L., WYSOKI, M., 2002. Tropical Fruit Pests and Pollinators. P.430. PORTER, C.C., 2000. Insects of Cedar Creek Order Hymenoptera Family Ichneumonidae (Ichneumonids). http://www.cedarcreek.umn.edu/insects/025016n.html REDA I., HOLST, H., BASEDOW, T., 2004. Natural occurrence and distribution of Trichogramma spp. in vineyards of Rheingau (Hessia, Germany). Mitteilungen-der-Deutschen-Gesellschaft-fur-allgemeine-und-angewandte- Entomologie. 14(1-6): 213-216. RODITAKIS, N., KARANDINOS, M.G., 2001. Effects of Photoperiod and Temperature on Pupal Diapause Induction of Grape Berry Moth, Lobesia botrana. Physiological Entomology. Volume 26 Issue 4 Page 329. SAVOPOULOU-SOULTANI, M., STAVRIDIS, D. G., TZANAKAKIS, M. E. 1990. Development and reproduction on Lobesia botrana on vine and olive inflorescences. Entomologia Hellenica: 29-35.

121 SAVOPOULOU-SOULTANI, M., MILONAS, P.G., STAVRIDIS, D. G., 1998. Role of availability of food to the adult Lobesia botrana (Lepidoptera: Tortricidae) in its reproductive performance. Journal of Economic Entomology 91 (6):1341-1348 1998. SAVOPOULOU-SOULTANI, M., N. NIKOLAOU, MILONAS, P.G., 1999. Influence of maturity stage of grape berries on the development of Lobesia botrana (Lepidoptera: Tortricidae) larvae. Ecology and Behaviour 92: 551- 556. SCHMIDT, K., HOPPMANN, D., HOLST, H., BERKELMANN-LOHNERTZ, B., 2002. Identifying weather-related covariates controlling grape berry moth dynamics. Bulletin-OEPP.; 33(3): 517-524. SCIARRETTA, A., ZINNI, A., MAZZOCCHETTI, A., TREMATERRA, P., 2008. Spatial Analysis of Lobesia botrana (Lepidoptera: Tortricidae) Male Population in a Mediterranean Agricultural Landscape in Central Italy. Environmental Entomology 37(2):382-390. doi: 10.1603/0046- 225X(2008)37[382:SAOLBL]2.0.CO;2 SFORZA, R.; CLAIR, D.; DAIRE, X.; LARRUE, J.; BOUDON-PADIEU, E. 1998. The role of Hyalesthes obsoletus (Hemiptera: Cixiidae) in the occurrence of Bois Noir of grapevines in France. Journal of Phytopathology, 146(11-12), 549-556. SHARON, R., ZAHAVI, T., SOROKER, V., HARARI, A.R., 2009. The effect of grape vine cultivars on Lobesia botrana (Lepidoptera: Tortricidae) population levels. Journal of Pest ScienceVolume 82, Number 2 / May, 2009. 187- 193..ISSN 1612-4758 SNJEZANA, 2003. Susceptibility of Some Grapevine Cultivars in Area of Vineyards of Podgorica on the Attact of European Grape Berry Moth, Lobesia botrana Denis&Schiffermüller, Lep.: Tortricidae. I. International Symposium on Grapevine Growing, Commerce and Research. http://www.actahort.org SOMOGYI, L.P., BARRETT, D.M., HUI, Y.H., 1996. Major Processed Product. Processing fruits: Science and Technology Vol. 2, s 496.

122 STAINER, H., 1962. Anleitung zum integrierten pflanzenschutz im Amfelan Bau (O.I.L.B.) Lanolesanstalt für pflanzenschutz Stutgart. 7, 207-214. STANSBURY, C., BOTHA, J., MCKIRDY, S., DAVISON, E., MACKIE, A., POWER, G., 2001. Aster Yellows And İts Most Effective Vector, The Aster Leafhopper. ISSN 1443-7783 No. 16/2001, July 2001. STAVRIDIS, D. G., SAVOPOULOU-SOULTANI, M., 1998. Larval performance on and oviposition preference for known and potential hosts by Lobesia botrana (Lepidoptera: Tortricidae). European Journal of Entomology 95: 55- 63. STOUGAARD, R., PETROFF, R., 2002. Crop Profile for Mint in Montana. http://www.montanamint.addr.com ŞEN, İ., GÖK, A., 2008. Leaf Beetle Communities (Coleoptera: Chrysomelidae) of two mixed Forest Ecosystems Dominated by Pine- Oak-Ha wthorn in Isparta Province , Turkey. Ann. Zool. Fennici. Finnish Zoological and Botanical Publishig Board. p. 16. ISSN 1797-2450 (online). TEZCAN, S., PEHLİVAN, E., KARSAVURAN, Y., ZEYBEKOĞLU, Ü., 2003. A short note on light trap collected Deltocephalinae (Homoptera: Cicadellidae) species from the Mediterranean Region of Turkey. Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 40(1):65-70. THEODOROS, M., 2006. Yield loss quantification and economic injury level estimation for the carpophagous generations of the European grapevine moth Lobesia botrana Den. et Schiff. (Lepidoptera: Tortricidae). International Journal of Pest Management, Volume 52, Number 2, April–June 2006, pp. 141-147(7). THIERY, D., MOREAU, J., 2005. Relative performance of European grapevine moth (Lobesia botrana) on grapes and other hosts. Oecologia. Volume 143, Number 4. 548-557. DOI 10.1007/s00442-005-0022-7.

123 TORRES-VILA, L.M., RODRIGUEZ-MOLINA, M.C., ROEHRICH, R., STOCKEL, J., 1999. Vine Phenological Stage During Larval Feeding Affects Male and Female Reproductive Output of Lobesia botrana (Lepidoptera: Tortricidae). Bulletin of Entomological Research. Vol. 89, No. 6, pp. 549- 556(8). TORRES-VILA, L.M., RODRIGUEZ-MOLINA, M.C., MCMINN, M., RODRIGUEZ-MOLINA, A., 2005. Larval Food Source Promotes Cyclic Seasonal Variation in Polyandry in the moth Lobesia botrana. Behavioral Ecology. 16(1): 114-122. ULA, U.K., 2002. The Leafhopper Fauna in Birch (Betula Pendula Roth.) Stands. Journal of Forest Science, 48, 2002 (8):351-360. UYGUN, N., 1981. Türkiye Coccinellidae (Coleoptera) Faunası Üzerinde Taksonomik Araştırmalar. Çukurova Üniv. Ziraat Fakültesi Yayınları: 157, Bilimsel Araştırma ve İnceleme Tezleri: 48.p.110. VANDA A., SECHI, A., TOLU, G., GARAU, R.,BOTTI, S.,BERTACCINI, A., 2005. New findings on phytoplasmas-affected Auchenorrhyncha populations in Sardinian vineyards. Environment Identities and Mediterranean Area. First international Symposium. Page(s): 622–624. VENETTE, R.C., DAVIS, .E., COSTA, M., HEISLER, H., LARSON, M., 2003. Mini Risk Assessment Grape Berry Moth, Lobesia botrana Denis&Schiffermüller (Lepidoptera: Tortricidae). Department of Entomology, University of Minnesota.1-29. http://www.aphis.usda.gov YİĞİT, A., ERKILIÇ, L., 1987a. Güney Anadolu Bölgesi Bağlarında Zararlı Bağ Üvezi, Arboridia adanae Dlab. (Homoptera: Cicadellidae)’nin Yayılışı, Biyolojisi ve Zarar Durumu Üzerinde Araştırmalar. Türkiye I. Entomoloji Kongresi Bildirileri, 13-16 Ekim 1987. Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi- İzmir. Entomoloji Derneği Yayınları, no: 3, s. 25-34.

124 ______, 1987b. Güney Anadolu Bölgesi Bağlarında Zararlı Bağ Üvezi, Arboridia adanae Dlab. (Homoptera: Cicadellidae)’nin Yumurta Parazitleri ve Etkileri Üzerinde Araştırmalar. Türkiye I. Entomoloji Kongresi Bildirileri, 13-16 Ekim 1987. Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi- İzmir. Entomoloji Derneği Yayınları, no: 3, s. 35-42. YİĞİT, A., ERKILIÇ, L., 1992a. İçel İli Bağ Alanlarında Zarar Yapan Bağ Maymuncuğu, Storphomorphus ctenotus Desbr. (Col.: Curculionidae)’a Karşı İlaç Denemesi. Zirai Mücadele Araştırma Yıllığı No 20-21, 1985-1986, s. 76- 77. ______, 1992b. Güney Anadolu Bağlarında Zarar Yapan Bağ Üvezi, Arboridia adanae Dlab. (Homoptera: Cicadellidae)’nin Biyo-Ekolojisi ve Mücadelesi Üzerinde Araştırmalar. Zirai Mücadele Araştırma Yıllığı No 22-23, 1987- 1988, s. 25-28. ZEYBEKOĞLU, Ü., 1998. The Species of Deltocephalinae (Homoptera: Auchenorrhyncha: Cicadellidae) found in the Middle and East Black Sea Regions. Türk. Entomol. Derg. 22(1), 37-45.

125 ÖZGEÇMİŞ

1970 yılında Adana’da doğdu. İlk ve Ortaokulu Gaziantep, Lise tahsilini Samsun’da tamamladı. Ondokuzmayıs Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü’nden 1996 yılında mezun oldu. Aynı yıl, Mustafa Kemal Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Entomoloji Anabilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine başladı. Yüksek lisans eğitimini tamamladığı 1999 yılında, Türkiye Kalkınma Vakfı, Arıcılık Şube Müdürlüğü’nde Entomolog olarak göreve başladı. Ancak 2003 yılında görevinden ayrılarak, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Bitki Koruma Anabilim Dalı’nda Doktora eğitimine başladı. Evli ve iki çocuk annesi.

126