Turgut Uyar'ın Huzursuzluğu
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Doktora Tezi F ı rat Caner Turgut Uyar’ rat TURGUT UYAR’IN HUZURSUZLUĞU FIRAT CANER ı n Huzursuzlu ğ u Bilkent 2006 TÜRK EDEBİYATI BÖLÜMÜ Bilkent Üniversitesi, Ankara Eylül 2006 Bilkent Üniversitesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü TURGUT UYAR’IN HUZURSUZLUĞU FIRAT CANER Türk Edebiyatı Disiplininde Doktora Derecesi Kazanma Yükümlülüklerinin Parçasıdır TÜRK EDEBİYATI BÖLÜMÜ Bilkent Üniversitesi, Ankara Eylül 2006 Bütün hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla alıntı ve gönderme yapılabilir. ©Fırat Caner Bu tezi okuduğumu, kapsam ve nitelik bakımından Türk Edebiyatında Doktora derecesi için yeterli bulduğumu beyan ederim. …………………………….. Doç Dr. Engin Sezer Tez Danışmanı Bu tezi okuduğumu, kapsam ve nitelik bakımından Türk Edebiyatında Doktora derecesi için yeterli bulduğumu beyan ederim. …………………………….. Prof. Dr. Zeynep Sayın Tez Jürisi Üyesi Bu tezi okuduğumu, kapsam ve nitelik bakımından Türk Edebiyatında Doktora derecesi için yeterli bulduğumu beyan ederim. …………………………….. Doç. Dr. Füsun Akatlı Tez Jürisi Üyesi Bu tezi okuduğumu, kapsam ve nitelik bakımından Türk Edebiyatında Doktora derecesi için yeterli bulduğumu beyan ederim. …………………………….. Yrd. Doç. Dr. Mahmut Mutman Tez Jürisi Üyesi Bu tezi okuduğumu, kapsam ve nitelik bakımından Türk Edebiyatında Doktora derecesi için yeterli bulduğumu beyan ederim. …………………………….. Yrd. Doç Dr. Laurent Mignon Tez Jürisi Üyesi Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü’nün onayı …………………………….. Prof. Dr. Erdal Erel Enstitü Müdürü ÖZET Turgut Uyar’ın şiir anlayışı, Dünyanın En Güzel Arabistanı ile birlikte değişmiştir. Daha önceki kitaplarında özellikle Garip etkisi görülen şair, bu kitabında İkinci Yeni hareketinin genel özelliklerine uygun, anlamın geriye itildiği, söz sanatlarının bol kullanıldığı bir şiir anlayışına yönelmiştir. Dünyanın En Güzel Arabistanı modern bir sanat yapıtıdır. Ortaya çıkmasını sağlayan temel motivasyon, modernitenin bireyler üzerindeki baskısıdır. Kitaptaki şiirlerde iki mesele özellikle öne çıkartılmıştır: Birinci mesele dinin, geleneksel ahlâkın ve bunları yeniden üreten kurumların birey üzerindeki baskısı, ikinci mesele ise kentleşmenin, büyük kent yaşamının ve modern uygarlığın ürettiği şok yaşantısı ve rahatsızlıktır. Bu duyguların birey üzerindeki olumsuz etkileri, Dünyanın En Güzel Arabistanı’nın konusu olmakla kalmaz, kitabın yapısı, şiirlerin biçim özellikleri ve imgeler dinamiği üzerinde de belirleyici olur. Bu yüzden, şiirleri kuran dizeler süreksiz, birbiri ile ilişkilendiren anlatılar çizgisellikten yoksun ve kitabı bütün kılan yapı parçalıdır. Dünyanın En Güzel Arabistanı’nda yer alan şiirler birbirlerinden bağımsız birer bütün olmalarına karşın, birbirleriyle ilişki içindedirler ve ortak bir simge evreni ve/veya ortak kişiler etrafında örgütlendiklerinden, birlikte bir bütüne varırlar. Şiirlerde işlenen olaylar, kronolojik bir çizgisellik arz etmezler. Yazar, bu şiirlerde kendisini gizler ve okuru anlatıcıyla baş başa bırakır. Bu şiirlerde öykü, tiyatro gibi şiir dışı türlerin olanakları kullanılmış, anlam geriye itilmiş ve parçaları birleştirme işi genellikle okura bırakılmıştır. Kitapta benimsenen estetik anlayış, Apollonca, kusursuzluğa yönelen bir estetik değil, okurda tamamlanmamışlık, bitmemişlik hissini uyandıran, Turgut Uyar’ın deyişi ile acemiliğin öne çıktığı bir estetik anlayıştır. Anahtar sözcükler: şiir, modern, kent, ikinci, yeni iii ABSTRACT Turgut Uyar’s Discontents Turgut Uyar’s earlier understanding of poetry goes through a sudden change with Dünyanın En Güzel Arabistanı [The Most Beautiful Arabia of the World]. In his earlier style, the influence of “Garip Poetry” can be detected, but in Dünyanın En Güzel Arabistanı, Uyar approaches poetry with a new concep, similar to those of the other İkinci Yeni [The Second New] poets’, in which meaning is pushed to the background and figures of speech are brough to the fore. Dünyanın En Güzel Arabistanı is a modern work of art. The basic motivation that leads Uyar to write this book is the emotional pressures of modernity on the individual. Here, the poet focuses on two problems: First comes the pressure on the individual caused by religious morality, traditional ethics, and the social institutions which enforce these concepts. Second is the shock experience and discontents caused by modern civilization, urbanization, and the life style in urban the setting. Adverse affects of these experiences on the individual is not only the main theme of book, but it also determines the construction its whole design, the formal characteristics of the poems, and the dynamics of the imagery. In Dünyanın En Güzel Arabistanı, verses are not logically continuous, the narrative lacks the commonly expected form of linearity, and the construction that makes the book a whole is rather fragmented. Although these poems are meant to be read as independent pieces, they are connected to one another and constitute a coherent whole, because they are constructed within the framework of a common universe of symbols or fictional characters. The narrative events taking place in the poems do not display a chronological linearity. The poet/author hides himself behind the narrator of the individual poems and leaves the reader alone with the narrator. He employs various techniques of dramatic writing and story telling, which are not all that common in Turkish poetry. He backgrounds the meaning and expects the reader to bring together the pieces of the fragmented narrative by using various ambiguous relations between the imagery of the individual poems. The aesthetic choice of Turgut Uyar in this book is not Apollonian, but Dionysian, to refer to Nietzsche’s well-know dichotomy, one that the poet himself conceptualizes as “clumsiness”, something that makes the reader feel a sense of incompleteness before the whole work. Keywords: poetry, modern, city, religion, society iv ÖNSÖZ Daima, insanın kendisi olmayanla ilişkisinde tutarlı olduğuna inandım. Bir insan çiçeklere nasıl davranırsa, bana da öyle davranır diye düşündüm. Nesnelerle, hayvanlarla, doğayla ya da insanlarla her zaman ilişki içindeyizdir. Açıkçası, çok insan canlısı olup da çiçekleri yolmaktan zevk alan ya da kedilere işkence etmekten hoşlanan birini hiç görmedim. İnsanın bütün tutarsızlıkları arasında bu tür bir tutarlılığa sahip olduğunu düşünüyorum. Arthur Rimbaud, metnin yazarın ta kendisine dönüştüğünü söylüyordu. Eğer onun sözlerinden yola çıkacak olursam, metnin de, insan gibi, kimi zaman çelişkiler içinde görünmez hâle gelen, tutarlı bir yönü olması gerektiğini söyleyebilirim. Metin de, yazarı gibi, bütün çelişkilerine ve bütün yanıltıcılığına rağmen, kendini ve yazarını ele verecek bir tür tutarlılığa sahip olsa gerektir. Aksi takdirde bir metinden, yani bir yapıttan, kendi başına bütünlük teşkil eden bir binadan söz etmek mümkün olmazdı. Edebiyat eleştirisinin, ne tür bir yöntemle yapılırsa yapılsın, başka yöntemler aracılığıyla sınanabilmesiyle daha güvenilir olacağına inanıyorum. Tezdeki yaklaşımımın eklektik bir yanı olduğu görülecektir. Bu durum bilinçli bir seçimden kaynaklanıyor. Tek bir kuramla sonuca varamayacağımı düşündüğüm için karma bir metodoloji kullanmayı tercih ettim. Bu metodolojinin bir başka çalışmada işe yarayacağına ilişkin bir iddiam yoktur. Türkiye’de, şiir eleştirisinde yaygın olarak eleştirmenin hayal gücü büyük rol oynar. Bunun yanlış bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ancak ben bu çalışmada hayal gücümü bilerek devre dışı bırakmak istedim, çünkü Uyar’ın teknik ustalığını ortaya v çıkartmayı hedefledim. Bu nedenle, Turgut Uyar’ın şiirini ele alırken, teknik ve analitik bir yaklaşımı özellikle tercih ettim. Değerli jüri üyelerimden biri tarafından bu tezin yeterince şiirsel olmadığı ve “edebiyatı kucaklamadığı” da söylenmiştir. Tezimin Dünyanın En Güzel Arabistanı ilgili tek ve konuyla ilgili her şeyi kapsayan, son sözü söyleyen bir çalışma olması amaçlarımdan biri değildi. Çerçeve dışında bıraktığım konuları başkaları inceleyecektir. Ben, şiirlerin kendi dokularından giderek biçim, yapı ve içerik özelliklerinin birbirleriyle nasıl kaynaştıklarını ve bu kaynaşmanın ardında ne tür bir motivasyon bulunduğunu anlamaya çalıştım. Bu tezde Uyar’ın İkinci Yeni içindeki yerini ve İkinci Yeni’nin Türk şiiri tarihi içindeki yerini ele almadım. Ancak bu tür çalışmalara kaynaklık edecek veriler elde etmeye çalıştım. Bu verilerin işlevsel olabilmesi için, bütün İkinci Yeni şairlerinin tek tek incelenmesi gerekiyor. Bu sözlerimden, tezimde İkinci Yeni şiirini çözümleyip anlamak için bir model geliştirdiğim sonucu çıkmıyor; çünkü her inceleme nesnesi, ister istemez kendi modelini beraberinde getirecektir. Tezde Türk modernleşmesi konusuna yer vermedim; çünkü elimde bu konuyu ele alabileceğim bir yöntem yoktu. vi TEŞEKKÜR Öncelikle, benden hiçbir yardımı esirgemeyen, çalışmalarımda bana yol gösteren ve kıvrak zekasıyla beni daima şaşırtan tez danışmanım Engin Sezer’e, bilgi, deneyim ve eleştirilerini benden esirgemeyen Hilmi Yavuz’a ve tez sürecinin ilk yılında danışmanlığımı üstlenen ilk rehberim Talât Sait Halman’a, sonra, tez izleme komitemde yer alan ve değerli eleştirileriyle çalışmama yön veren Mahmut Mutman ve Laurent Mignon’a, Zeynep Sayın ve Füsun Akatlı’ya, eğitimim boyunca zihnimi çekip çeviren ve beni çok yönlü eleştiriye yönlendiren Süha Oğuzertem’e, bilimin insan için olduğunu hiçbir zaman aklımdan çıkarmamam gerektiği konusundaki daimi esin kaynağım İlhan Başgöz’e, Yapı Kredi Yayınları’na ve Güven Turan’a, aileme, manevî desteği ve fikirleriyle her zaman yanımda olan Ezgi Korkmaz’a, fikir ve eleştirilerini benden esirgemeyen