11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: ANLATIM BİÇİMLERİ SADIK UYGUN YAYINLARI 01 PARAGRAF

Paragrafta Anlam Paragrafta Yapı

Konu Başlık Ana Düşünce Yardımcı Düşünce Paragrafın Bölümleri Akışı Bozan Cümle İkiye Bölme Paragraf Tamamlama • • • • Paragrafta üzerinde • Paragrafın konusu- • Paragrafta, yazarın • Ana düşünceyi geliştirmek, 1. Giriş Bölümü Her paragrafta bir Her paragraf, bir ana Bir paragraf tamam-

en çok durulan kav- nun bir ya da birkaç okuyucuya vermek açıklamak ve desteklemek İçinde bağlayıcı ögeler bu- konu ele alınır ve pa- düşünceyi ele alır. lanırken öncelikle pa- ram ya da kavram- sözcükle ifade istediği mesajdır. amacıyla kurulan cümleler lunmayan, açıklanıp geliştiri- ragraftaki cümleler de İkiye bölme sorula- ragrafın konu ve ana lardır. edilmesidir. yardımcı düşünceleri oluşturur. lebilecek genel ve bağımsız bu konu bütünlüğünü rında paragraf, ana düşüncesi belirlenme- • “Yazarın vermek yargıların olduğu bölümdür. sağlayacak şekilde düşüncenin değiştiği lidir. Çünkü paragrafın • “Yazar ne anlatı- Başlığın bulunabil- istediği mesaj nedir, • Yardımcı düşünce soruları kullanılır. Paragrafın veya farklı bir yönün başına, ortasına veya yor, neyden söz mesi için öncelikle yazar niçin anla- olumsuz ifadelerle sorulur: 2. Gelişme Bölümü anlam bütünlüğüne ele alındığı yerden sonuna getirilebilecek ediyor?” sorusunun konun belirlenmesi tıyor?” sorularının Konunun örneklerle zengin- ✓ değinilmemiştir uymayan, paragrafta itibaren bölünür. cümle; paragraftaki yanıtıdır. gerekir. yanıtıdır. leştirilip açıklandığı bölümdür. ✓ çıkarılamaz işlenen düşüncelerin konu ve ana düşün- ✓ söylenemez 3. Sonuç Bölümü dışında bir düşünce- ceyle uyum içerisinde Konunun özetlendiği ve bir ye yer vermek parag- olmalıdır. sonuca bağlandığı bölümdür. rafın akışını bozar.

Paragrafta Anlatım Yönü

Düşünceyi Geliştirme Anlatım Teknikleri Yolları

Açıklayıcı Tartışmacı Betimleyici Öyküleyici Tanımlama Karşılaştırma Örneklendirme Benzetme Tanık Gösterme Sayısal Veriler- Anlatım Anlatım Anlatım Anlatım den Yararlanma • Bir kavram veya • İki varlık, kavram • Yazarın ele • Bir varlık ya da • Yazarın ileri sür- • Herhangi bir • Bir düşüncenin • Yazarın gözlem- • Belirli bir yer ve varlığın ne oldu- ya da olayın aldığı düşünceyi kavramın başka düğü düşünceyi • Düşünceyi konuda okuyucu- yanlışlığını gös- lerini okuyucunun zamana bağlı ola- ğunun açıklan- benzer ve farklı somutlaştırmak bir varlık ya da desteklemek için inandırıcı kılmak yu bilgilendirmeyi terip ileri sürülen gözünde canla- rak kahramanların masıdır. yönleriyle kıyas- için örneklere kavramın özellik- o alanda yetkin, için istatiksel ve ona bir şey düşüncenin savu- nacak biçimde hareketiyle ortaya lanmasıdır. başvurmasıdır. leriyle anlatılma- bilinen kişilerin verilerden yarar- • “Nedir, kimdir” öğretmeyi amaç- nulduğu yazılarda anlatmasıdır. çıkan bir olayın sıdır. görüşüne yer lanmaktır. sorularına yanıt ✓ Makalede ço- ✓ Kültür, bir top- layan yazılarda kullanılan anlatım anlatımıdır. vermesidir. ✓ Kapıda yaşlı bir verir. ğunlukla nesnel lumun yaşama ✓ Birikimsiz yazar- ✓ Türkiye’nin nüfu- kullanılan anlatım tekniğidir. adam belirdi. ✓ On altı katı asan- yargılar hâkim- biçiminde ve dav- lık, saman alevi ✓ Denemede su 2016’da %1,3 tekniğidir. ✓ Korku; gerçek bir ✓ İyi konuşmayı bilen, Üzerinde biraz sörle çıktık. Bana ken denemede ranışlarında be- gibidir. yazar; birikimini, artış göstererek tehlikenin ya da ✓ Sinekkapangiller iyi yazmayı da bilir- eski, açık mavi odayı gösterecek öznel yargılar lirginleşir. Mesela içinden gelenleri 79 milyon 814 tehlike olasılığı- familyasından miş. Konuştuğumuz bir takım elbise çocuğun peşinden hâkimdir. bir Türk “hayır” özgürce aktarır. bin 871 olmuştur. nın, düşüncesi- olan bülbül, Ak- gibi yazmak olacak vardı. Ceketin üst yürüyordum... anlamında başını Nurullah Ataç’ın nin uyandırdığı deniz ülkelerinde iş midir? cebinde kıvrılmış yukarı kaldırırken dediği gibi: kaygı duygusu- ormanlarda ve bir mendil... bir Amerikan yana “Deneme benin dur. bahçelerde yaşar. hareket ettirir. ülkesidir.”

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: EDEBİ AKIMLAR / BATI EDEBİYATI SADIK UYGUN YAYINLARI 02

batı edebiyatı akımları

20. Yüzyıla Kadar Etkili Olan Akımlar 20. Yüzyıldan Sonra Yaygınlık Kazanan Akımlar

Hümanizm (İnsancılık): Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden tüm insanları kardeş sayan bir anlayıştır. 14. Empresyonizm (İzlenimcilik): Dış dünya olduğu gibi değil de sanatçının algıladığı gibi yansıtılmıştır. Sem- yüzyıldan 16. yüzyılın sonlarına kadar kabul görmüştür. Hümanizm tüm insanları “bir” kabul ettiği için millî edebiyat- bolizmin simge kullanmayan hâlidir. lardan uzaklaşılmıştır. Temsilcileri: Artur Rimbaud, R. Marie Rilke, Paul Verlaine; Ahmet Haşim Temsilcileri: Dante, Petrarca, Boccacio, Montaigne, Rabeliese, Cervantes Ekspresyonizm (Dışavurumculuk): Naturalizme ve empresyonizme karşıdır. Dış dünyaya karşı “ruhun Klasisizm (Kuralcılık): Eski Yunan ve Latin edebiyatları örnek alınmıştır. “Akıl” ve “sağduyu” önemsenmiş, duy- isyanı”dır. Şair anlamsız dış dünyaya kendi ruhuyla anlam katmaktadır. gular geri plana atılmıştır. Anlatılanlar gerçeğe uygun olmalıdır. Seçkin kişiler konu edilmiştir. Ahlaki ve eğitici olmaya Temsilcileri: O’Neil, Franz Kafka, T. S. Eliot, J. Joyce çalışılmıştır. Dil bilgisi kurallarına uyulur. Açık ve yalın bir dil kullanılır. Sanat sanat içindir, anlayışı benimsenmiştir. Temsilcileri: Racine, Corneille, Moliere, Boileau, La Fontaine, Fenelon, Descartes, Madame de la Fayette; İbrahim Kübizm: Kübizme göre insan çok boyutludur. Tek yönüyle ele alınmaz. Hem dış görünüş hem düşünceler esere Şinasi, Ahmet Vefik Paşa yansımalıdır. Bu akımda düşünceler geometrik şekillerle ifade edilir. Temsilcileri: G. Apollinaire, M. Jacop Romantizm (Coşumculuk): 18. yüzyılda Fransa’da klasisizm akımına tepki olarak doğmuştur. Duygu ve hayali ön plana çıkarmıştır. Edebiyatın klasik kurallarını reddetmiş, özgür bir edebî ortam yaratmıştır. Günlük hayat, Füturizm (Gelecekçilik): İtalyan Marinetti’nin 1909’da Fransa’da yayımladığı bildiriyle ortaya çıkar. Gelenek- toplumsal yaşam, Hristiyanlık mucizeleri anlatılmıştır. Olayların anlatımında tesadüflere ve iyi-kötü, güzel-çirkin çatış- sel sanat anlayışına karşıdır. Ölçüyü, uyağı reddeder. Hızla ilerleyen hayatı, dinamizmi ve makineye olan hayranlığı masına sık rastlanır. İyiler hep kazanır. Süslü ve kapalı bir anlatım kullanılmıştır. Victor Hugo Cromwell adlı oyununun aktarmak amaçlanır. ön sözünde romantizm kurallarını açıklamıştır. Temsilcileri: F. T. Marinetti, Mayakovski; Nazım Hikmet. Temsilcileri: Victor Hugo, J. J. Rousseau, Voltaire, Goethe, Schiller, Lamartine, Chateaubriand, Alexandere Dumas, Puşkin; Namık Kemal, Efendi, Abdüllak Hamit Tarhan Dadaizm: Kuralsızlığı kural edinmiştir. Yerleşik dili, aklı, geleneği reddeder. Akıl dışılığı, kuralsızlığı ve sürekli değişimi savunur. Realizm (Gerçekçilik): Romantizme tepki olarak doğmuştur. Gözlem ve araştırma ön plandadır. Gerçekler Temsilcileri: Tristan Tzara, Francis Picabia olduğu gibi yansıtılır. Betimlemeler süs için değil olayın ve kahramanların açıklanması için yapılır. Temsilcileri: H. de Balzac, Stendhal, Gustave Flaubert, Dostoyevski, Tolstoy, A. Çehov, M. Gorki, Daniel Defoe, Sürrealizm (Bilinçaltıcılık): Freud’un psikanaliz kuramından etkilenmiştir. Bilinçaltının karmaşık dünyasını Charles Dickens, Ernest Hemingway, John Steinbeck, Jack London, Mark Twain, Gogol; Recaizade M. Ekrem, Sa- sanata yansıtmayı amaçlamışlardır. mipaşazade Sezai, Halit Ziya Uşaklıgil, Refik Halit Karay, Yakup Kadri, Halide Edip Adıvar Temsilcileri: Andre Breton, Paul Eluard, Luis Aragon; Orhan Veli Kanık

Naturalizm (Doğalcılık): Determinizm, Evrim ve Soyaçekim teorilerinden etkilenmiş bir edebî akımdır. Na- Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk): Descartes’in “Düşünüyorum öyleyse varım.” görüşüne dayanır. İnsan turalist yazarlar bir bilim insanı gibi hareket ederler. Toplumdaki çirkinlikleri yansıtmışlardır. Ayrıca tasvirlerle insan özünü oluşturmalı, içinde bulunduğu toplumu şekillendirmeli, ona yön vermelidir. psikolojisi açıklanmıştır. Dil yalındır. Ortaya bir “tez” konur. Temsilcileri: Jean Paul Sartre, Albert Camus, Andre Malraux Temsilcileri: Emile Zola, Alphonse Daudet, Guy de Maupassant; Nabizade Nazım, Beşir Fuat, H. Rahmi Gürpınar

Modernizm: Endüstri devriminden sonra ortaya çıkan gelişmeler nedeniyle, bilimi esas alıp geleneği ve eski Parnasizm (Şiirde Gerçekçilik): Şiirde hayale karşıdır. Şiirin emek verilen, biçimce muhteşem olması gere- kuralları reddetmişlerdir. Yeni konulara yönelmiştir. Geleneğe karşı duruş, karmaşık bir varlık olan insan, yalnızlık ken bir tür olduğunu savunurlar. Dış doğa görünümlerini şiirle tasvir etmişlerdir. Şiirle “tablo” çizmişlerdir. konuları işlenmiştir. Temsilcileri: Theodere Bonwille, Theophile Gautiler, Fronçois Coppee; , Cenap Şahabettin Temsilcileri: James Joyce, Franz Kafka, Wirginia Wolf, Marcel Proust; Sait Faik, , Yusuf Atılgan, Bilge Karasu

Sembolizm (Simgecilik): Sembolist şairlere göre gerçek olduğu gibi anlatılamaz. Şiirden okuyan herkes baş- ka bir anlam çıkarabilir. Anlatımda simgeler kullanırlar. Anlam kapalıdır. Sözcüklerle “musiki” yaratmışlardır. Postmodernizm: Kalıplaşmış, kabul edilmiş her şeye karşı çıkar. Kültürlü bir kitle yaratmayı hedefler. Kendisiy- le, ahlaki ve toplumsal kurallarla çatışan insanlar işlenir. Temsilcileri: Charles Baudelaire, Stephane Mallerme, Paul Verlaine, Arthur Rimbaud, Paul Valery; Cenap Şehabet- tin, Ahmet Haşim. Temsilcileri: Gabriel Garcia Marguez, Umberto Eco, Salman Rüşdi; Hilmi Yavuz, , Oğuz Atay

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: YAZIM KURALLARI-1 SADIK UYGUN YAYINLARI 03

Büyük Harflerin Kullanımı Yön Adlarının Yazımı Pekiştirme ve İkilemelerin Yazımı Kısaltmaların Yazımı Satır Sonuna Gelen • Yön adları; özel adın başındaysa • Kuruluş,ülke, kitap, dergi ve yön adlarının Sözcüklerin Yazımı • Cümleler, dize başları, mektup ve resmî yazış- • Pekiştirilmiş sözcükler her zaman bitişik, iki- büyük, sonundaysa küçük harfle kısaltmaları; her kelimenin ilk harfinin bü- malardaki hitaplar büyük harfle başlar. lemeler ise ayrı yazılır. • Heceye göre yazılır. başlar. yük olarak yazılmasıyla yapılır ve getirilen ✓ ✓ ...... sa- ✓ Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışın- Paramparça ⇒ Pekiştirme ek kısaltmanın son harfinin okunuşuna ✓ Batı Anadolu, Karadeniz’in batısı... da... ✓ Ivır zıvır ⇒ İkileme göre getirilir. kın gelme. Ara yönler bitişik yazılır. ✓ Sayın Müdürüm, ✓ • Kısa çizgi (-) kullanılır. ✓ İkilemeler arasına virgül (,) konmaz. TDK (Türk Dil Kurumu) Kuzeydoğu, güneybatı... • • Özel adlar; kitap, dergi, gazete adları; millet, ✓ Aşağı, yukarı (yanlış) TDK’nın (yanlış) Birleşik sözcükler, tek sözcük gibi he- dil, din, ırk, mezhep adları; kitap ve dergilerde- Yön adları, devletleri veya kültürleri celenir. Bazı ikilemeler, varlıkların adı olarak kullanıldı- TDK’nin (doğru) ki bölüm adları büyük harfle başlar. karşıladığında büyük harfle başlar. ✓ ...... il- ✓ ğında bitişik yazılır. • Küçük harfle yapılan kısaltmalara getirilen ✓ Bu nazım biçimleri edebiyatımıza köğretim Vatan yahut Silistre, Varlık dergisi, Resmî Ga- ✓ ekler, sözcüğün okunuşuna göre getirilir. Batı’dan geldi. Çıtçıt, gırgır, çatapat, fısfıs, cızbız... zete... Satır sonunda ve başında tek harf ✓ kg’dan ✓ mm’den ✓ Hasan Ali Toptaş, Türklük, Protestanlık, Sün- bırakılmaz, satır sonunda kesme Sonunda nokta bulunan ve üs işaretli kı- nilik... işareti varsa kısa çizgi kullanılmaz. saltmalara gelen ekler kesmeyle ayrılmaz. ✓ ...... Ali’ Gazete ve dergi ifadesi özel ada dahilse bü- ✓ Alm.dan, m2ye yük değilse küçük yazılır. nin ✓ Sabah gazetesi... de, da’nın Yazımı Kitap, dergi, kurum vb. özel adlarda yer alan • Bağlaç olan “de, da” ayrı yazılır ve sert- kelimelerin ilk harfleri büyükse kullanılan leşmeye (ta, te) uğramaz. edat veya bağlaçlar küçük, harflerin tamamı Cümleden çıkarıldığında cümlenin anla- büyükse kullanılan edat ve bağlaçlar da bü- mı bozulmaz. YAZIM Ek Eylemin Yazımı Birleşik Sözcüklerin Yazımı yük harfle yazılır. ✓ Onu ben de tanıyorum. • Ek eylemler bitişik ya da ayrı yazıla- ✓ Mai ve Siyah ✓ MAİ VE SİYAH Bitişik Yazılanlar • Hâl eki olan “-de, -da” kendinden önceki bilir. • Devlet, kurum, kuruluş adları; şehir, semt, ma- KURALLARI • Ses düşmesine uğrayanlar: birbiri sözcüğe bitişik yazılır ve sertleşmeye ✓ Hastaymışsın. ⇒ Hasta imişsin. halle adları; gezegen ve yıldız adları büyük • Yardımcı fiille yapılan ve ses olayına (-ta, -te) uğrar. ✓ ⇒ harfle başlar. Gidiyordu. Gidiyor idi. uğrayan birleşik fiiller: hisset- Cümleden çıkarıldığında anlam bozulur. • Kurallı birleşik fiiller: yazabil- ✓ Türkiye Cumhuriyeti, Galatasaray Lisesi, Hal- ✓ • Her iki kelimesi ya da ikinci kelimesi ley Kuyruklu Yıldızı Bu sokakta oturuyorum. anlam kaybına uğrayanlar: aslanağzı, ✓ ✓ Kalemin bende kalmış. Türk Dil Kurumu, Aydın, Fevzi Paşa Mah... mi Soru Edatının Yazımı danaburnu Özel ada dahil olmayan ve tamlama kuran “il, • “mi” soru edatı; kendinden önce ve • Emir kipiyle kurulanlar: ateşkes ilçe, köy” vb. sözcükler küçük harfle başlar. sonra gelen sözcüklerden ayrı, ken- • “Alt, üst, üzeri” sözcükleriyle kurulanlar: ✓ Bolu ilinin Mengen ilçesi... dinden sonra gelen ekle bitişik yazılır. bilinçaltı • • Özel ada bağlı unvan sıfatları, saygı sözcükle- ki’nin Yazımı ✓ Sen mi geldin? “Ev” sözcüğüyle kurulanlar: aşevi • Sıfat fiille kurulanlar: gökdelen ri, takma adlar büyük harfle başlar. • ✓ Geliyor muydu? Sıfat yapan ve zamir olan “-ki” ektir ve bitişik ✓ “Hane, zade, zede” sözcükleriyle ku- ✓ Nene Hatun, Hala Sultan, Doktor Ersan Bey... yazılır. rulanlar: kahvehane, kazazede ✓ Akrabalık bildiren sözcükler, büyük harfle baş- Yarınki maç için hazırlanıyordu. (Sıfat yapan -ki) Ayrı Yazılanlar lamaz. ✓ Tarihlerin Yazımı Bizimkisi bir aşk hikâyesidir. (İlgi zamiri olan -ki) • Birleşme sırasında ikinci sözcük ya ✓ Murat amcan, Türkan teyzem • Belli bir tarihi bildiren ay ve gün adları • Bağlaç olan “ki” sözcüktür ve ayrı yazılır. da sözcüklerden hiçbiri anlam deği- Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle büyük harfle başlar. ✓ Sen ki söz vermiştin. (Bağlaç olan ki) şikliğine uğramayan; durum,olgu,o- başlar. ✓ lay bildiren; “dış, öte, iç, sıra, küre” 30 Haziran Cuma günü gelecek. Kalıplaşmış bazı bağlaçlarda “ki” bitişik yazılır. Sayıların Yazımı ✓ İstiklal Savaşı, Tanzimat Dönemi sözcükleriyle oluşturulan birleşik ✓ Okullar haziranda kapanır. SİM BOHÇAM • sözcükler ayrı yazılır. Tarihi dönem bildirmeyip tür ve tarz bildiren Sayılar, yazıyla yazıldığında her sözcük ayrı yazılır. • Ay ve gün adları rakamlarla da yazılabilir. ✓ köpek balığı, kayseri mantısı... sözcükler küçük harfle yazılır. meğerki ✓ Üç yüz altmış beş kişi katıldı davete. ✓ 30/06/2017 ✓ ✓ çünkü ana fikir, olağan dışı, hafta sonu Türk halk edebiyatı, divan şiiri... ✓ hâlbuki Çek ve senetlerde bitişik yazılır. 30.06.2017 ✓ yer küre, alt yazı • Yer adlarında ilk addan sonra gelen deniz, göl, oysaki ✓ Çekin üzerinde ellibeşbin TL yazıyordu. Ay adı yazıyla yazıldığında sayılar, nokta belki Alt ve üst sözcükleri somut yer bildir- nehir, dağ vb. tür bildiren ikinci adlar büyük • Sayılara gelen ek kesme ile ayrılır ve ünsüz uyu- ve çizgi ile ayrılmaz. harfle başlar. mademki mezse (mecaz olursa) bitişik yazılır. ✓ muna girer. ✓ 23 Nisan 1920 (doğru) illaki ✓ ayakaltı, dizüstü ... Ağrı Dağı, Dicle Irmağı... ✓ 1965’te ✓ 2’nci ✓ 10’uncu ✓ 23.Nisan.1920 (yanlış) sanki

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: YAZIM KURALLARI-2 SADIK UYGUN YAYINLARI 04

Yanlış Doğru Yanlış Doğru açık göz açıkgöz SIKÇA YAPILAN YAZIM YANLIŞLARI önyargı ön yargı

açı ortay açıortay ön sezi önsezi Yanlış Doğru Yanlış Doğru Yanlış Doğru asvalt asfalt bir çok birçok espiri espri ilk okul ilkokul özeleştiri öz eleştiri

akşam üstü akşamüstü birden bire birdenbire eşortman eşofman insiyatif inisiyatif peşpeşe peş peşe

alçakgönüllü alçak gönüllü bire bir (etkili) birebir fantestik fantastik işyeri iş yeri restaurant restoran

alel acele alelacele bir kaç birkaç fasülye fasulye kamu oyu kamuoyu sağ duyu sağduyu

alış veriş alışveriş çağdışı çağ dışı fülüt flüt kapütülasyon kapitülasyon stajer stajyer

alt üst altüst çala kalem çalakalem gel git gelgit klavuz kılavuz süpriz sürpriz

anadüşünce ana düşünce def etmek defetmek gelişi güzel gelişigüzel kırk ikindi kırkikindi tek düze tekdüze

ana okulu anaokulu dekarasyon dekorasyon gerçek üstü gerçeküstü kiprik kirpik tenefüs teneffüs

antreman antrenman demiryolu demir yolu git gide gitgide konar göçer konargöçer traş tıraş

arasöz ara söz dilbilgisi dil bilgisi günbe gün günbegün kurdale kurdele ünvan unvan

ard arda art arda dinazor dinozor harfiyat hafriyat laboratuar laboratuvar vaddetmek vadetmek

ardısıra ardı sıra dip not dipnot hava alanı havaalanı malesef maalesef vejateryan vejetaryen

başbaşa baş başa diz üstü dizüstü herhâlde her hâlde müsade müsaade yaşamöyküsü yaşam öyküsü

başabaş başa baş düz yazı düzyazı herhangibir herhangi bir okur yazar okuryazar yerkabuğu yer kabuğu

bilinç altı bilinçaltı eksoz egzoz heykeltraş heykeltıraş olağandışı olağan dışı yer küre yerküre

bilir kişi bilirkişi eni konu enikonu hoşçakal hoşça kal orjinal orijinal yıldönümü yıl dönümü

bir takım (belgisiz) birtakım entellektüel entelektüel iç güdü içgüdü ortaoyunu orta oyunu zatüre zatürre

bir biri birbiri erezyon erozyon iddaa iddia önsöz ön söz zeytin yağı zeytinyağı

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: NOKTALAMA İŞARETLERİ SADIK UYGUN YAYINLARI 05

Nokta ( . ) Virgül ( , ) Noktalı Virgül ( ; ) İki Nokta ( : ) • Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonunda kullanılır. • Eş görevli söz ve söz öbeklerini ayırmak için kullanılır. • Virgül ile giderilemeyen anlam belirsizliklerini gidermek için kullanılır. • Kendisiyle ilgili örnek ve açıklama verilecek cüm- ✓ Beni yalnız bıraktın. le ya da sözcüklerden sonra kullanılır. ✓ Çalışkan, akıllı bir öğrenciydi. ✓ Küçük; afacan, sevimli ve zekiydi. • Bazı kısaltmaların sonunda kullanılır. ✓ Sıfat: Adı niteleyen sözcük türüdür. • Hitaplardan sonra kullanılır. • Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri ayırmak için kullanılır. ✓ Prof. ✓ Doç. ✓ vb. ✓ Çok şey eksikti: sevgi, saygı... ✓ Canım Arkadaşım, ✓ Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur. T.C. ve T. dışında büyük harfle yapılan kısaltmalarda nokta • Aktarma cümlelerinde tırnaktan önce kullanılır. • Sıralı cümleleri ayırmak için kullanılır. • Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür ve takımları ayırmak için kullanılır. kullanılmaz. ✓ ✓ ✓ Kırmızı, yeşil, mavi zarfları buraya; sarı, beyaz, pembe zarfları di- Adam bağırdı: “Herkes otursun!” ✓ ✓ Başkası olma, kendin ol. TBMM ÖSYM • Karşılıklı konuşmalarda kullanılır. • Özne, yüklemden uzak düştüğünde ya da vurgulamak is- ğer çekmeceye koyun! • -(i)nci eki yerine ve tarih bildiren rakamlar arasına konur. ✓ tendiğinde özneden sonra kullanılır. • Özneyi kendinden sonra gelen, virgülle ayrılmış sözcüklerden ayır- Zeynep seslendi: ✓ 19. yüzyıl ✓ 10. 06. 2017 ✓ Okullar, haftaya kapanacak. mak için kullanılır. – Neredesin? • Saat ve dakika arasında, ondalıklı sayılarda basamakları ✓ • Ara söz ve ara cümlelerin başında ve sonunda kullanılır. Portakal; mandalina, limon gibi turunçgildir. göstermede kullanılır. ✓ Annem, evimizin güneşi, yarın memlekete gidiyor. ✓ Saat 10. 40’ta ✓ 12. 430. 000 • Tırnak içine alınmamış aktarma cümlesinin sonuna konur. DİKKAT • İki noktadan sonra gelen ifade cümle ve ✓ Benden günah gitti, dedi. Üç Nokta ( ... ) özel ad değilse küçük harfle başlar: ✓ Atatürk diyor ki: Yurtta sulh, cihanda sulh. • Benzer örneklerin devam ettiğini göster- ✓ mek için kullanılır. NOKTALAMA Şu iki şeyi aklından çıkarma: güvenmek, ba- şarmak. ✓ Burada neler var neler: elmalar, armutlar... • Eksiltili cümlelerin sonunda kullanılır. İŞARETLERİ ✓ Okullar kapansa da... • Söylenmek istenmeyen sözcüklerin yerine kullanılır. Ünlem İşareti ( ! ) Uzun Çizgi ( ― ) Tırnak İşareti ( “ ” ) ✓ • Sevinç, üzüntü, korku, hitap ve ses- Herkesin içinde ona... deyince ortalık Karşılıklı konuşmalarda cümle ba- • Aktarma cümlelerin başın- lenme ifade eden sözcük ve cümle- birbirine girdi. şında kullanılır. da ve sonunda kullanılır. Kesme İşareti ( ’ ) lerden sonra kullanılır. • Alıntılarda atlanmış yerleri belirtmek için ✓ ✓ Annem: “Her şey yolunda.” ✓ Vah,vah! Şair sordu: kullanılır. • Özel adlara ve kısaltmalara getirilen dedi. ✓ Hey, buraya bak! ― Şiiri beğendiniz mi? ✓ Atatürk Gençliğe Hitabe’de: “... Muh- çekim eklerini ayırmada kullanılır. • • Söylenen söze inanılmadığını gös- Cümle içinde vurgulanmak taç olduğun kudret, damarlarındaki asil ✓ ’dan ✓ PTT’ye termek, sözün tam tersini anlatmak istenen söz ve terimleri kanda mevcuttur.” der. • Sayılardan sonra gelen ekleri ayır- için parantez içinde kullanılır. göstermek için kullanılır. ✓ Kısa Çizgi ( - ) ✓ mak ve sözcükte düşen ünlüyü gös- Zeki (!) olduğunu herkes bilir. Yay Ayraç ( ( ) ) Edebiyatta “eski - yeni” tar- termek için kullanılır. • Satıra sığmayan sözcükler bölünür- tışması hep vardı. • ✓ ✓ ✓ Açıklamalarda kullanılır. ken satır sonunda kullanılır. 6’ncı 09.00’da N’olur • Cümle içinde geçen eser ✓ O tarihte (2000) üniversitedeydim. ✓ ...... söy- DİKKAT • Anlam karışıklığını gidermek için Soru İşareti ( ? ) adları, yazı başlıkları tırnak • • Yabancı sözcüklerin Türkçe okunu- lerken Kurum, kuruluş, iş yeri adlarına gelen kullanılır. • içinde verilir. Soru anlamı taşıyan cümle ve sözle- şu belirtmek için kullanılır. • Ara söz ve cümlelerin başında ve ekler kesme işaretiyle ayrılmaz. ✓ Kadı’nın kararı herkesi üzdü. ✓ Batılı anlamda ilk roman ✓ rin sonunda kullanılır. ✓ sonunda kullanılır. Marmara Üniversitesine gidiyoruz. Shakespeare (Şekspir) ✓ “Mai ve Siyah”tır. • Bir harf ya da ekten sonra gelen ek- ✓ Nereye gidiyorsun? Şımarıkları - pek sevmem - sustur- • • Sonunda nokta olan kısaltmalar veya leri ayırmak için kullanılır. Tiyatro metinlerinde konuşanın ha- dum. • Bilinmeyen, kesin olmayan tarih, bil- üs işareti olan rakamlara gelen ekler ✓ ✓ reketlerini ve durumunu belirtmek • Arasında, ve, ile... gibi anlamlarını b’ye -lar’dan gi, yer... vb. durumlar için kullanılır. kesmeyle ayrılmaz. için kullanılır. vermek için kelimeler ve sayılar ara- 2 Özel adlar için parantez içinde açık- ✓ ✓ Prof.ları ✓ yy.da ✓ m ye 1238(?)’de doğmuş. ✓ Adam (Korkarak): Ne oldu burada? sında kullanılır. DİKKAT lama yapılırsa kesme işareti paran- • Soru anlamı taşımayan cümlelerde • ✓ Türk - Alman dostluğu • Tırnak işaretinden sonra kes- Sonunda 3.tekil kişi iyelik eki alan ad- tezden önce kullanılır. Doğum - ölüm, başlangıç - bitiş kullanılmaz. ✓ 2016 - 2017 öğretim yılı me işareti kullanılmaz. lara başka iyelik ekleri getirildiğinde ✓ tarihlerini göstermek için kullanılır. Necip Fazıl’ı (1905-1983) lisede ✓ • Sözcüklerin kök ve eklerini birbirin- • kesme kullanılmaz. Neden baktığını bilmiyorum. ✓ Çift tırnak içine alınmış cüm- ✓ okumuştum. Atatürk (1881-1938) gelmiş geçmiş Galata Kulemizin güzelliği dillere destan! Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağ- den ayırmak için kullanılır. lelerin içinde başka bir alıntı • Özel adların kısaltmalı söyleyişle- en büyük liderdir. ✓ ✓ • Özel ada gelen yapım, çoğul ekleri ve lı cümlelerde soru işareti en sonda çocuk - lar - ım yaz - lık cümlesi için tek tırnak kullanılır. rinden sonra getirilen çekim eklerini • Bir sözcüğün eş anlamlısını göster- bundan sonra gelen ekler ayrılmaz. kullanılır. • Fiil kök ve gövdelerini göstermek ✓ Annesi “Onu ‘Buraya gel!’ ✓ ✓ mek için kullanılır. Türkçenin İzmirlilerin ayırmak için kullanılır. ✓ için kullanılır. diye çağırdım.” dedi. ✓ ✓ Aradı mı, sordu mu seni? ✓ Hisar’ı Köprü’yü Tariz (iğneleme) zor bir sanattır. ✓ gel - ✓ başla -

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: HİKÂYE VE ŞİİR SADIK UYGUN YAYINLARI 06

sanların sorunları ve cinsellik öyküye girer. 27 Mayıs ve 12 lenmedik konulara yer verme, sürrealizm ve dadaizmden Hikâye (Öykü) Mart’ı hazırlayan olaylar işlenir. Varoluşçuluk akımı öyküyü ŞİİR etkilenme… Orhan Veli Kanık, , Oktay İslamiyet Öncesi etkiler. Rifat Horozcu Ürünler manzum, dil sade, nazım birimi dörtlüktür. Aşk, ta- Öykü, yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayları veya du- 1970’li yıllarda siyasal, toplumsal, günlük konular ele alınır, İkinci Yeni Şiiri (1950-1965) biat, kahramanlık konuları, hece ölçüsüyle yazılmaktadır. rumları anlatan kısa yazılardır. 1960’tan sonraki anarşik olaylar, bunlar karşısında halkın Garip’e tepki, kapalı, anlaşılması güç, soyut ve çoğu za- durumu dile getirilir. Küçük insanın yaşam kavgası, kadının Divan Edebiyatı Hikâyenin Unsurları: Mekân, zaman, olay, kişiler, dil ve an- man da akıl dışı bir söyleyişi ve çağrışımlara önem veril- toplumdaki yeri, çocuklar için yazılan öyküler önem kazanır. latım. Dil ağır, sanat için düşüncesi egemen, şiirler divanlarda miştir. Ece Ayhan, İlhan Berk, , Sezai Karakoç, 1980 ve 1990’lı yıllarda birey merkezli yazılan öyküler ile Gü- toplanır. Aşk, şarap, kadın konuları Cemal Süreya, , Ülkü Tamer, Özdemir İnce, Hikâyede Plan: Serim, düğüm, çözüm neydoğu Anadolu ve Doğu insanın sorunları verilir. Oktay Rifat Horozcu Halk Edebiyatı Hikâye Türünün Ortaya Çıkışı Türk Edebiyatındaki Öykücüler: Hisarcılar Sade dil ve hece ölçüsüyle yazılır. Nazım birimi dörtlüktür. “Binbir Gece Masalları”ndan beslenmiştir ancak İtalyan yazar Tanzimat döneminde Ahmet Mithat Efendi, Emin Nihat, Sami- Sanat toplum içindir düşüncesi egemendir. İlk şiirlerini “Çınaraltı” dergisinde yayımlamışlardır. Hisar- Boccacio’nun Decameron eseri, ilk örnek sayılır. paşazade Sezai, Nabizade Nazım cılara göre sanatçı hiçbir ideolojinin sözcülüğünü yapma- Tanzimat Edebiyatı Türk edebiyatında Tanzimat döneminde girmiş; Emin Nihat’ın malı ve bağımsız olmalıdır, millî olmalıdır, yeni olmalıdır. Servetifünûn döneminde Halit Ziya Uşaklıgil, Hüseyin Rahmi Müsameretnâme’si basılan ilk hi­kâyedir. Ahmet Mithat Efendi Sade dili savunmuşlar ancak ağır dille yazmışlar. Aruz öl- Şair; aruz, hece veya serbest biçim kullanılabilir. Mehmet Gürpınar, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Hikmet ilk öykü örneği Letâif-i Rivâyât’ı yazar. Samipaşazade Sezai, çüsü ve beyitlerle yazılmıştır. Hak, adalet, eşitlik konuları Çınarlı, Mustafa Necati Karaer, Bekir Sıtkı Erdoğan, Gül- Müftüoğlu, Saffeti Ziya Küçük Şeyler eseriyle modern Türk hikâyeciliğinin ilk örnek- işlenmiştir. tekin Samanoğlu İlhan Geçer, Munis Faik Ozansoy, Yavuz 1. 1923 - 1940 Yılları Bülent Bakiler, Sevinç Çokum, Coşkun Ertepınar, Nevzat lerini verir. Servetifünûn Edebiyatı Yalçın, Tarık Buğra, Cemil Meriç, M. Necati Sepetçioğlu, ! Edebiyatımızda Ömer Seyfettin, Maupassant tarzı (olay); Ömer Seyfettin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Dil ağır, sanat için sanat düşüncesi, sone, terzarima, ser- Feyzi Halıcı Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay, Selahattin Sait Faik Abasıyanık da Çehov tarzı (durum) hikâyenin ön- best müstezat gibi yeni nazım biçimleri kullanılmıştır. cüsüdür. Enis, Sadri Ertem, Cemal Kaygılı, , Kenan Hu- 1980 Sonrası Şiir lusi Koray, Nahit Sırrı Örik, Bekir Sıtkı Kunt, Ercüment Ekrem Fecriati Edebiyatı ! Batı tarzı öykünün ilk olgun örneklerini Servet-i Fünûncular- “Yazko Edebiyat, Poetika, Fanatik, Üç Çiçek, Şiiratı ve Talu, Mahmut Yesari, Selahattin Enis, Fahri Celalettin Göktul- dan Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf vermiştir. Aruz ölçüsü ve sanat için sanat düşüncesiyle yazmışlar. Sombahar” gibi dergiler çıkarmışlardır. ga, Memduh Şevket Esendal Beyannamesi olan ilk topluluktur. Dünya Edebiyatında Öykücüler: Boccacio, Çehov, Mau- Haydar Ergülen, Hüseyin Atlansoy, Lale Müldür, Abdül- passant, E. T. A. Hoffmann, Charles Nodier, Theophile Gau- Cumhuriyet Döneminde Şiir kadir Budak, Metin Altıok, Ahmet Telli, Enis Batur, Hilmi Yavuz, , Sefa Kaplan, Nevzat Çelik tier, Edgar Allan Poe, Pirandello, Kafka, H. Melville, O. Wilde, 2. 1940’lı Yıllar Kurtuluş Savaşının acıları, yeni kurulan devletin kuruluş il- O. Henry, Jorge Luis Borges, Julio Cortazar, Dino Buzzati, Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal, Kemal Ta- keleri işlenir. Sade dil, serbest şiir… Çeşitli şiir toplulukları Cumhuriyet Döneminde Halk Şiiri Edgar Allan Poe, Bret Harte, Ruyard Kipling, Mark Twain ve hir, Samim Kocagöz, Cevdet Kudret Solok, , ortaya çıkmıştır. Çehov , Âşık Mahzuni Şerif, Âşık Feymani, Şeref Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaç), , Öz Şiir (Saf Şiir) Anlayışı Taşlıova, Murat Çobanoğlu, Yaşar Reyhanî, Neşet Ertaş, Mehmet Seyda, Samet Ağaoğlu, Sabahattin Kudret Aksal, ! Victor Hugo, Stendhal, Balzac, Flaubert, A. de Musset, E. Abdurrahim Karakoç Zola, G. Sand’a, Turgenyev, Tolstoy, Dostoyevski, Gogol, H. Kemal Bilbaşar, , Ahmet Hamdi Tanpınar... Şiirin şiirsel olmayan unsurlardan arındırılmasıdır. Ede- James’in romanları kadar öyküleri de ünlüdür. biyatımızda Ahmet Haşim’in “Şiir Hakkında Bazı Mülaha- Toplumcu Gerçekçi Şiir 3. 1950’li Yıllar zalar” adlı makalesiyle olgunlaşmıştır. Ahmet Hamdi Tan- Cumhuriyet Döneminde Hikâye-Özet Ölçü ve kafiyeye bağlı değildir. Ahenk, aliterasyon ve aso- Haldun Taner, Samet Ağaoğlu, Naim Tirali, Ziya Osman pınar, Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet nanslarla sağlanır. İlhami Bekir Tez, Nazım Hikmet, Ahmet Saba, Sabahattin Kudret Aksal, Muzaffer Buyrukçu, Vüs’at Muhip Dıranas, Ziya Osman Saba… Cumhuriyetin ilk yıllarında, Millî edebiyatçılardan Halide Edip Arif, Rıfat Ilgaz, , Ceyhun Atuf Kansu, Ercüment Bener, Onat Kutlar, Zeyyat Salimoğlu, Aziz Nesin, İlhan Ta- Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin Yedi Meşaleciler Behzat Lav, Arif Damar, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat rus, Necati Cumalı, Tahsin Yücel, Tarık Dursun, Oktay Akbal, öykü yazar. Nedim Tör, Enver Gökçe, Şükran Kurdakul Tarık Buğra... Cumhuriyet döneminde beyannamesi olan ilk topluluktur. 1930-1940 yıllarında sanatın toplum üzerindeki etkisini savu- İlkeleri, “samimilik, canlılık ve devamlı yenilik” olarak belir- Millî Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir nan yazarlar, gerçekçi ve gözleme dayalı öyküler yazarken 4. 1960 - 1970’li Yıllar lerler. Sabri Esad Siyavuşgil, Cevdet Kudret Solok, Yaşar Sait Faik öyküde giriş, gelişme, sonuç bölümlerini kaldırır. Kurtuluş Savaşı’nın etkileri var. Kaynağı halk şiiri olup Muzaffer İzgü, Ümit Kaftancıoğlu, Firüzan, Gülten Dayıoğlu, Nabi Nayır, Vasfi Mahir Kocatürk, Muammer Lütfi Bahşi, genellikle vatan ve millet sevgisi işlenir. Yabancı sözcük- , Aysel Özakın, Adalet Ağaoğlu, Pınar Kür, Nazlı Ziya Osman Saba, Kenan Hulusi Koray 1940’lı yıllarda I. Dünya Savaşı sonrası Anadolu’nun durumu, ler yerine Türkçe karşılıkları kullanılmıştır. Şiirlerde hece Eray, Necati Güngör, Osman Şahin... II. Dünya Savaşı sonrası toplumdaki ahlaki çöküntü ağırlık Garip Akımı (Birinci Yeni Hareketi) ölçüsü ve ahenk unsurları başarıyla kullanılmıştır. Ahmet kazanır, toplumsal konular çeşitlenir. Kutsi Tecer, Orhan Şaik Gökyay, Kemalettin Kamu, Arif 5. 1980 - 1990’lı Yıllar Her türlü kurala karşı çıkış, imgeyi boşlama, çağrışımdan 1950’li yıllarda küçük memur, işçi, köylü, kasabalı ve şehirle- Nihat Asya, Zeki Ömer Defne, Beş Hececiler (Faruk Nafiz Necati Güngör, Nazlı Eray, Osman Şahin, Yusuf Ziya Baha- kaçınma ve bilinçaltına yönelme… Söz sanatlarına, me- rin kenar mahallelerindeki insanların sorunları anlatılır. Birey Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Or- dınlı, Yüksel Pozankaya, Zülfü Livaneli, Feyza Hepçilingirler, caza, süse ve suniliğe karşı çıkıp yalınlığı önemseme, şi- merkezli psikolojik, anı türünde öyküler yazılır. han Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç), Hisarcılar, Necmettin Murathan Mungan, Tuna Kiremitçi, Sevinç Çokum, Mustafa irde söz ve anlam oyunlarını bırakma, günlük konuşma Halil Onan, Ömer Bedrettin Uşaklı, Behçet Kemal Çağlar, 1960’lı yıllarda yazar sayısı artarken konular çeşitlenir. Yine Kutlu... dili, halk şiirinin anlatım ve deneyimlerinden faydalanma, Hüseyin Nihal Atsız, Şükufe Nihal Başar işçi, köylü, kasabalı ve şehirlerin kenar mahallelerindeki in- sokağı şiire aktarma, ironi ve mizahtan faydalanma, iş-

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: CÜMLENİN ÖGELERİ SADIK UYGUN YAYINLARI 07

Özne • Cümle ögelerine ayrılırken tamlamalar, söz • Yüklemin bildirdiği işi yapan veya oluş içinde bulunan CÜMLENİN ÖGELERİ öbekleri, deyimler bölünmez. temel ögedir. Yükleme sorulan “Kim” ve “Ne” soruları- ✓ nın yanıtıdır. Onu görünce mutlu oldum. Yüklem (Birleşik fiil) ✓ Çocuk, durmadan soru soruyordu. ✓ Kimseye göz açtırmıyordu. Özne Yüklem Yüklem (Deyim) • Özne; gerçek, gizli ve sözde özne olmak üzere üç ✓ Senin sözlerine alınmış. grupta incelenir. D.T. (Tamlama) 1) Gerçek Özne: İşi gerçekleştiren ve cümlede açıkça bulunan öznedir. ✓ Çiçekler toprağa tutunmuş. Gerçek Özne Yüklem 2) Gizli Özne: Cümlede açıkça bulunmayan fakat bildiri- len işi gerçekleştiren öznedir. Yüklem Zarf Tümleci Dolaylı Tümleç (Yer Tamlayıcısı) ✓ İçeriye girdiler. • Cümlede işi, hareketi, yargıyı bildiren temel öge- • Yüklemi “sebep, zaman, miktar, durum, vası- • Yüklemi yer anlamıyla tamamlayan ögedir. Onlar Yüklem dir. ta, şart” yönünden tamamlayan ögedir. Yükleme sorulan “Neye”, “Neyde”, “Ney- Gizli Özne den”, “Kime”, “Kimde”, “Kimden” ve “Nere- • Yüklem; fiil, ad ya da ad soylu sözcük olabilir. • Yükleme sorulan “Ne zaman”, “Ne kadar”, ye”, “Nerede”, “Nereden” sorularına yanıt 3) Sözde Özne: Yüklemin aldığı “-l / -n” ekinden dolayı işi “Ne için” ve “Nasıl” sorularına yanıt verir. • Yüklem, söz öbeklerinden oluşabilir. verir. yapıyormuş gibi görünen öznedir. ✓ Yıllar önce gelmiştim buraya. • Öge bulunurken bütün sorular yükleme sorulur. • Yaklaşma • Edilgen çatılı fiillerin yüklem olduğu cümlelerde bulunur. Zarf tümleci Bulunma anlamları da katar. ✓ Yorgun görünüyorsun. ✓ Camlar silindi. Uzaklaşma Zarf tümleci Sözde Özne Yüklem ✓ ✓ Dili ağır olduğu için anlayamıyorum. Dağlar ağarırken konuşurduk tepelerde. Zarf tümleci Dolaylı tümleç ✓ Söylediğin hiçbir şeye inanmıyorum. BUNLARI UNUTMA ! Dolaylı tümleç DİKKAT Vurgu • Yüklemin “ne ile, kimin ile, hangi amaçla” ya- • Cümlede asıl anlatılmak istenen öge vurgulanır. pıldığını gösteren söz öbeklerine edat tümleci Yüklem fiilse yüklemden önceki öge vurgulanan denir. Nesne ögedir. Edat tümleci olarak adlandırılan tümleçler • Cümlede öznenin yaptığı işte etkilenen ögedir. ✓ Ben en çok gençliğimi özlüyorum. birer zarf tümlecidir. • 2’ye ayrılır: Belirtili nesne ✓ Bir el yağmurla dokunacak omzuma. a) Belirtisiz Nesne Yüklem ad ve ad soylu sözcükse vurgu yük- Edat tümleci lemdedir. • Özne bulunduktan sonra yükleme sorulan “ne” sorusu- ✓ Bu konu, diğerlerinden daha kolaydır. na yanıt verir. Yüklem ✓ BUNLARI UNUTMA ! Adam, kızına masal anlattı. Soru bildiren sözcükler, cümlede vurgulanan öge Belirtisiz Nesne olur. a) Belirtili Nesne ✓ Ne zaman geleceksin? Ara Söz • Yükleme sorulan “neyi, kimi” sorularına yanıt verir. Zarf tümleci • İki virgül ya da iki kısa çizgi arasında verilen, kendinden önceki ögenin açıklayıcısı ya da cümle dışı unsur olan söz veya söz öbeklerine denir. • Belirtme hâl ekini (-i) alır. “mi” soru edatı, “de ve ki” bağlaçları vurguyu ken- dinden önceki ögeye taşır. ✓ Bu kitabı yıllar önce okumuştum. ✓ Ömer Seyfettin - Türk edebiyatının usta öykücüsü - birçok eser yazmış. ✓ Onu dün de aramadım. Özne Ara Söz (Öznenin açıklayıcısı) Belirtili Nesne Zarf Tümleci ✓ Dün akşam, hiç de inanmıyorum ya, her yerde beni aramış. ✓ Onu her zaman takdir etmişimdir. ✓ Ben mi sordum? Cümle dışı unsur Belirtili Nesne Özne

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: MAKALE - FIKRA - SOHBET - ROMAN SADIK UYGUN YAYINLARI 08

MAKALE ROMAN Ceza, Mehmet Rauf –Eylül 5) Otobiyografik Roman: - Dokuzuncu Hariciye Herhangi bir konuda bilgi vermek, bir gerçeği ortaya koymak, bir tezi kanıtlamak veya bir düşünceyi savunmak amacıyla kaleme alınan yazılardır. *İlk örneklerini 15. yüzyılda Fransız yazar Rabelais vermiş, Koğuşu Makalenin özellikleri şunlardır: sonra Dante ve Cervantes karşımıza çıkar. 6) Bilimkurgu Romanı: Jules Verne - Ay’a Seyahat *Somut ve nesnel özellikler ön plandadır. *Kesinlik söz konusudur. *Söylenenler bir sonuca ulaştırılır. *Edebiyatımıza Tanzimat’la girmiştir, Tanzimat’tan önce türün yerini mesneviler, halk hikâyeleri, destani hikâyeler tutar. Mo- 7) Fantastik Roman: J. R. Tolkien – Yüzüklerin Efendisi *Her konuda yazılabilir. *Temeli düşünce olan yazı türüdür. *Düşünsel plânla yazılır. dern Türk romanının kurucusu Halit Ziya Uşaklıgil’dir. 6) Nehir Roman: Tarık Buğra - Küçük Ağa/Küçük Ağa Anka- *Anlaşılır, sade ve ciddi bir dil kullanılır. *Anlatım yalın ve yoğundur. İlk Romanlarımız: ra’da/Firavun İmanı Makale Türleri *Çeviri - Telemak / Yusuf Kamil Paşa DÜNYA EDEBİYATINDA ROMAN: a. Edebî makale: Dil, edebiyat ve sanatla ilgili konuları işleyen makale türüdür. *Telif - Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat/Şemsettin Sami 19. yüzyılda Stendhal, Balzac, Flaubert, Victor Hugo, La- b. Meslekî makale: Tıp, ekonomi, sosyoloji gibi bilimin değişik dalları ile ilgili konulan işleyen makaledir. martine, Alfred de Musset, Puşkin, Turgenyev, Dostoyevski, *Edebi - İntibah / Namık Kemal Tolstoy, Gogol, Gorki, Zola, Proust, Charles Dickens, Jane Türk Edebiyatında Makale: İlk örnekleri Tanzimat döneminde görülür. İlk makale, Şinasi tarafından çıkarılan ve ilk özel gazete kabul edilen Tercüman-ı Ahval’de yayımlanan Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi‘dir. Namık Kemal, Ali Suavi, Ziya Paşa, Şemsettin Sami, Ahmet Mithat Efendi, Ebuzziya Tevfik, Ahmet Vefik Paşa, *Tarihi - Cezmi / Namık Kemal Austen, George Eliot, W. Scott , Beşir Fuad gibi türün gelişmesini sağlayan isimlerdir. Tanzimat, Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati döneminde yazılan makaleler, eleştiri-polemik karışımı *Realist - Araba Sevdası / Recaizade Mahmut Ekrem *20. Yüzyılda Kafka, James Joyce, V. Woolf, Proust, A. Gide, olduğundan gerçek anlamda makale türünden uzaktırlar. Tür olarak Cumhuriyet döneminde çağdaş bir kimlik kazanmıştır. *Köy romanı - Karabibik / Nabizade Nazım S. Beauvoir, Thomas Mann, Hermann Hesse, William Fa- Süleyman Nazif, Ziya Gökalp, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Falih Rıfkı Atay, Nadir Nadi, Hüseyin Cahit Yalçın, Cenap Şahabettin, Fuat Köprülü, ulkner, Cengiz Aytmatov, Milan Kundera, Umberto Eco, Italo Peyami Safa, Halit Fahri Ozansoy, Yaşar Nabi Nayır, Nurettin Topçu gibi sanatçılar makale türünde eser vermiştir. *Batılı tekniğe uygun - Aşk-ı Memnu /Halit Ziya Uşaklıgil Calvino, Paul Auster, Amin Maalouf, Paulo Coelho *Çocuk çizgi roman - Kara Maske Tanzimat Dönemi: Sosyal sorunlar, Doğu-Batı çatışması, SOHBET (SÖYLEŞİ) *Psikolojik deneme - (Tezli roman): Zehra / Nabizade Nazım yanlış batılılaşma, kadın-erkek ilişkileri, görücü usulü evlilik- Yazarın günlük olaylardan seçtiği bir konuyla ilgili görüş ve düşüncelerini, fazla derinleştirmeden, karşısındakilerle konuşuyormuş gibi anlattığı yazı türüdür. ler, çocukların yanlış yetiştirilmesi, tutsaklık, tarihteki başarı- *Psikolojik - (Tahlil Romanı): Eylül / Mehmet Rauf Yazar, konuyu derinlemesine incelemez, bilimsel bir ispatı da amaçlamaz. Amaç okuyucuyla samimi diyaloglar kurarak ona düşüncelerini açıklamak ve onu işlediği lar öne çıkan konulardır. Teknik olarak zayıftır. Yazarlar akışa konu üzerinde düşünmeye davet etmektir, genellikle gazete ve dergilerde yayımlanır. Özneldir. Cümleler, konuşma üslubundadır. Yazar, karşısında biri varmış gibi *Natüralist - Zehra / Nabizade Nazım müdahale eder, genellikle bir öğütle biter. Kişiler derinliği ol- sorular sorar, cevaplar verir; düşüncelerini günlük konuşma dili içtenliğiyle açıklar. *Polisiye - Esrar-ı Cinayet / Ahmet Mithat Efendi mayan, tek boyutludur. Genelde duygusal, acıklı konular üze- rine kurulan ilk örneklerde romantik; ikinci dönemle birlikte ! Dünya edebiyatında J. London, E. Hemingway, M. Gorki, N. Mailer, L. Collins, M. Şolohov, J. P. Sartre *Batılı modern - Mai ve Siyah / Halit Ziya Uşaklıgil realist ve natüralisttir. ! Türk Edebiyatında Ahmet Rasim, ilk sohbet yazarlarımızdandır. *Kadın romancı - Fatma Aliye Hanım Servet-i Fünun (Edebiyat-ı Cedide): Batılı teknik, etki- Suut Kemal Yetkin, Şevket Rado, Melih Cevdet Anday, Nurullah Ataç, Cenap Şahabettin, Refik Halit Karay, Hasan Ali Yücel, Attila İlhan, Mehmet Çınarlı *Kurtuluş Savaşı - Ateşten Gömlek / Halide Edip Adıvar li bir şekilde uygulanmış, sanat sanat içindir anlayışıyla dil ve anlatıma önem vermişlerdir. Sanatkârane üslup anlayı- *Çocuk romanı - Bağrı Yanık Ömer/Mahmut Yesari FIKRA şı, Fransız edebiyatının etkisiyle devrik ve eksiltili cümleler *İç monolog roman - Bir Düğün Gecesi / Adalet Ağaoğlu kullanılmış; ögelerin diziliş sırası değiştirilmiştir. Realizm ve Yazarın, herhangi bir konu hakkındaki kişisel görüş, anlayış ve düşüncelerini; kanıtlama gereği duymadan; hoş bir üslupla yazdığı, kısa fikir yazılarıdır. *Postmodern - Tutunamayanlar / Oğuz Atay natüralizmin etkisi görülmüştür. Kahramanlar eğitimli, aydın, Gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla, kanıtlama gereği duyulmadan, her gün kaleme alınır. Günübirlik yazılardır; iğneleyici, alaycı bir dille, bazen zengin, konaklarda yaşayan kişilerden seçilmiş, sınıflarına eleştiri bazen de sohbet kıvamında yazılır. Özneldir, anlatılanların kalıcılık niteliği yoktur. *Macera - Hasan Mellah / Ahmet Mithat Efendi göre konuşturulmuştur. Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, ! Türk Edebiyatında Ahmet Rasim, Ahmet Haşim, Hüseyin Cahit Yalçın, Falih Rıfkı Atay, Refik Halit Karay, Yusuf Ziya Ortaç, Bedii Faik, Orhan Seyfi Orhon, Refii ROMANIN ÖGELERİ: Hüseyin Cahit Yalçın Cevat Ulunay, Metin Toker, Peyami Safa, Oktay Akbal, Burhan Felek, Ahmet Kabaklı, Aziz Nesin, Çetin Altan, Ahmet Kabaklı, İlhan Selçuk, Haldun Taner, Sabri Esat Siyavuşgil Yer, zaman, olaylar zinciri ve şahıs kadrosu Cumhuriyet Dönemi (1923-1950): Hüseyin Rahmi Gürpı- nar, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Tip: Belli bir sınıfı temsil eder. Karakter: Romanda olumlu, Nuri Güntekin, Refik Halit Karay, Aka Gündüz, Mehmet Ye- olumsuz yönleri ile verilen, kendine özgüdür. sari, Ercüment Ekrem Talu, Halide Nusret Zorlutuna, Şükufe Türk Edebiyatında Makale Yazarları ve Eserleri ROMAN TÜRLERİ: Nihal, Sadri Ertem, Memduh Şevket Esendal, Mithat Cemal Şinasi Mukaddime AKIMLARINA GÖRE ROMANLAR: Kuntay, Nahit Sırrı Örik, Osman Cemal Kaygılı, Kerime Nadir, Ziya Paşa Şiir ve İnşa Halikarnas Balıkçısı, Cevdet Kudret Solok, Kemal Bilbaşar a) Klasik Roman: La Fayette - Princesse de Cleves Namık Kemal Vatan Makalesi, Renan Müdafaanamesi CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ROMAN (1950-1980): Ziya Gökalp Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak b) Romantik Roman: Victor Hugo - Sefiller, Namık Kemal - İntibah Toplumcu gerçekçi yazarlar: Kemal Tahir, Orhan Kemal, Cenap Şahabettin Evrak-ı Eyyam, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh Yaşar Kemal, Samim Kocagöz, , Sabahattin Halit Ziya Uşaklıgil Sanata Dair c) Realist Roman: Stendhal - Kızıl ile Kara, Halit Ziya - Mai Ali, Fakir Baykurt, Talip Apaydın, İlhan Tanus, Necati Cumalı, Ali Canip Yöntem Millî Edebiyat Meseleleri ve Cenap Beyle Münakaşalarımız ve Siyah Tarık Dursun K., Oktay Akbal, Tarık Buğra, Aziz Nesin, Attila Ömer Seyfettin Yeni Lisan d) Natüralist Roman: Emile Zola – Meyhane İlhan, Mehmet Seyda, Rıfat Ilgaz Süleyman Nazif Çal Çoban Çal KONULARINA GÖRE ROMANLAR: Bireyin iç dünyasını esas alanlar: Peyami Safa, Abdülhak Yahya Kemal Beyatlı Aziz , . Eğil Dağlar (makale - sohbet) Şinasi Hisar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra, Samiha 1) Tarihi Roman: Victor Hugo – Notre Dame de Paris, Namık Yaşar Nabi Nayır Edebiyatımızın Bugünkü Meseleleri (makale - inceleme) Ayverdi Kemal - Cezmi Hasan Âli Yücel Pazartesi Konuşmaları, İyi Vatandaş İyi İnsan Modernist çizgide yazanlar: Yusuf Atılgan, Oğuz Atay, Ferit 2) Macera Romanı: Daniel Defoe - Robinson Crusoe, Ahmet Büyük Türkiye Rüyası (makale - eleştiri), Kültür ve Dil (makale - eleştiri), Nesillerin Ruhu (makale Edgü, Adalet Ağaoğlu Mehmet Kaplan - eleştiri) Mithat Efendi - Hasan Mellah Millî ve dinî duyarlılıkları yansıtanlar: Hüseyin Nihal Atsız, Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Üzerine Makaleler 3) Sosyal Roman: Victor Hugo – Sefiller, Namık Kemal – Mustafa Necati Sepetçioğlu, Bahaeddin Özkişi, Münevver Arif Nihat Asya Enikli Kapı İntibah Ayaşlı, Emine Işınsu, Sevinç Çokum Samiha Ayverdi Yusufçuk (makale ve konferansları) 4) Psikolojik Roman (Tahlil Romanı): Dostoyevski - Suç ve

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: ANLATIM BOZUKLUĞU SADIK UYGUN YAYINLARI 09

ANLATIM

ANLAMA DAYALI BOZUKLUKLARI YAPIYA DAYALI

Ek Eylem ve Eylemsi Eksikliği Gereksiz Sözcük Kullanılması Ek Eylem Eksikliği • Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması anlatım Deyim ve Atasözü Yanlışları Özne-Yüklem Uyumsuzluğu ✓ Öğrencilerin çoğu zeki ama çalışkan değildi. bozukluğuna sebep olur. • Deyim ve atasözleri kalıplaşmış söz öbek- 1) Tekillik-Çoğulluk Yönünden Eylemsi Eksikliği idi ✓ En güzel anılarını ve hatıralarını bizimle paylaştı. leri oldukları için bu sözcüklerin değiştirile- • Öznenin tekil olduğu cümlelerde, yüklem de tekil olur. rek kullanılması anlatım bozukluğuna yol ✓ Bu yemekleri yaşlı ve sağlıklı olmayanların ✓ Mutluluk ve saadeti parada aramak doğru değil. ✓ açar. Çocuk, sessizce sırasına oturdu. yemesi kötü sonuçlar doğurur. olan • Anlamca birbirini içeren sözcük ve eklerin bir arada • Öznenin insandan oluştuğu ve çoğul olduğu durum- kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. ✓ Bu işi de ağzına gözüne bulaştırdın. larda, yüklem tekil veya çoğul olabilir. yüzüne ✓ Onunla bu konuda hep karşılıklı tartışırdık. ✓ Öğrenciler, sınıfta toplandı. / toplandılar. ✓ Atalarımız “Ağaç gürler.” demiş. ✓ Başarısızlığının nedeni derslerine düzenli çalışma- dalıyla • yaprağıyla Öznenin insan dışında bir varlıktan oluştuğu ve çoğul Tamlama Yanlışlığı masındandır. olduğu cümlelerde, yüklem tekil olur. • Sıfat ve addan oluşan birden fazla tamlaya- ✓ Ağaçlar bir aya kadar çiçek açarlar. / açar. nın aynı tamlanana bağlanması veya tamla- yanlış doğru yanın kullanılmamasından kaynaklanır. • Öznenin topluluk adı veya belgisiz sözcük olduğu ✓ Mahallesindeki insanlarla konuşur, dertlerine cümlelerde yüklem tekil olur. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması ortak olurdu. onların (tamlayan eksikliği) ✓ Mantık ve Sıralama Hatası Herkes beni anlayışla karşıladılar. / karşıladı. ✓ Özel ve kamu kuruluşlarında yıllarca çalıştım. • Anlamca karıştırılan sözcüklerin birbirinin yerine kul- yanlış doğru lanılması anlatım bozukluğuna sebep olur. • Cümledeki kavramların önem sırasının ka- (özel kuruluşlar ve kamu kuruluşları) 2) Kişi Yönünden rıştırılması veya cümlenin mantık açısından ✓ İstanbul’a gelmesine hâlâ görüşemedik. karşılık yanlış kurulması anlatım bozukluğuna se- • Öznenin birinci tekil, ikinci tekil veya üçün tekil (ben, karşın bep olur. sen, o) olduğu cümlelerde yüklem birinci çoğul kişiye ✓ Sanatçının atasözlerine ve deyimlere yer vermesi ✓ Romeo ve Juliet, Türkçeye hatta (biz) göre çekimlenir. (Bu kural, çoğul kişiler için de Çatı Uyuşmazlığı anlatımının kolayca anlaşılmasına . İngilizceye neden oluyor bile çevrilmiş. geçerlidir.) sağlıyor • Cümledeki fiil ve fiilimsilerin etken ve edil- ✓ Ben ve sen yarınki fuarda görevlisin. / görevliyiz. ✓ İlk kez gerçekleştirilen gösteriye katılım en genlik yönüyle uyuşmaması anlatım bozuk- ✓ Evin bahçesine birkaç gül fidanı ektik. yanlış doğru üst düzeydeydi. luğuna sebep olur. diktik 3) Olumluluk-Olumsuzluk Yönünden ✓ Bir otobüs tutup düğüne hep beraber gidile- • Olumsuz anlam içeren belgisiz sözcüklerin özne oldu- cek. tutulup ğu cümlelerde, yüklem de olumsuz olur. ✓ Sınavdaki sorular dikkatli okuduktan sonra ✓ Hiç kimse kitap okudu. / okumadı. çözülsün. okunduktan Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması yanlış doğru Anlam Belirsizliği • Cümledeki sözcüklerin yerinde kullanılmaması, söy- lenmek istenenin karşıtı bir anlamın ortaya çıkmasına 1) Şahıs Yönüyle ya da cümlenin anlaşılmamasına yol açar. • Bazen kişi zamirlerinin kullanılmaması an- Ek Yanlışlıkları ✓ Çocuk, denizde yüzdüğü için hemen uyudu. lam belirsizliğine yol açar. çok • Cümlede bir ekin eksik, fazla ya da yanlış ✓ Tatile gitmeyeceğini bugün öğrendim. Öge Eksikliği kullanılması anlatım bozukluğuna sebep senin / onun ✓ Kolay kolay kişi adlarını aklımda tutamam. 1) Özne Eksikliği olur. 2) Noktalama Yönüyle ✓ Kızın çantası çalındı, polisten yardım istedi. ✓ Kış aylarında bu köydeki yaşayan herkes İstanbul’a gider. • Noktalama işaretlerinin kullanılmaması kız (özne) (köyde) veya yanlış yerde kullanılması anlam karı- 2) Nesne Eksikliği ✓ Kitap okumasını sevmeyen insanlara şaşı- şıklığına yol açar. ✓ Sanatçı, kitaba imza atıp; bana uzattı. rıyorum. (okumayı) Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması ✓ Genç adama başından geçenleri anlattı. kitabı (nesne) ✓ Birçok değerli bilim insanları bu konferansa 3) Tümleç Eksikliği katıldı. • Anlamca birbiriyle uyuşmayan sözcüklerin bir arada Genç, adama (insanı) ✓ Torunlarını çok sever, gözü gibi bakardı. kullanılması, cümlede çelişkili ifadenin doğmasına 3) Karşılaştırma Yönüyle ✓ Her türlü isteklerinizi bize iletebilirsiniz. onlara (dolaylı tümleç) neden olur. (isteğinizi) • Karşılaştırılan ifadelerdeki belirsizlik, anlam 4) Yüklem Eksikliği ✓ Yalova’dan İstanbul, feribotla üç saat . karışıklığına yol açar. ✓ Bu öğrencilerin başarısına özellikle ilgilenmek tam kadardır ✓ O gün siz meyve suyu, biz ise maden suyu içmiştik. gerek. (başarısıyla) ✓ Bu sorunu kesinlikle çözeceğimizi tahmin ediyorum. ✓ O, annesini kardeşinden çok sever. içmiştiniz (yüklem)

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: TİYATRO VE ELEŞTİRİ SADIK UYGUN YAYINLARI 10

TİYATRO 2) Cumhuriyet’in ilk 20 yılındaki yazar kuşağı: ELEŞTİRİ (TENKİT) 1. Mülakat (Görüşme): Genellikle ruhsal çelişkiler, değer yargılarının değişmesi, Görüşme sonucu ortaya çıkar, soru-cevap esasına dayanır. Düşün- MODERN TÜRK TİYATROSU *Bir sanat veya düşünce eserinin, zayıf ve güçlü yönleri göz önünde efsanelere yönelerek ulusçuluğu getiren düşüncelere yönel- celer anlaşılır bir dille anlatılmalıdır. Mülakat yapılanın görüşleri de- bulundurularak gerçek değerini belirlemek amacıyla yazılan yazılardır. Modern Türk tiyatrosu Batı tiyatrosunun etkisinde şekillenmiş mişlerdir. ğiştirilmeden aktarılmalı; kişinin hayat hikâyesine, uzmanlık alanına, ve gelişmiştir. Nazım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek, Vedat Nedim Tör, Cev- *Kişinin kendi eleştirisini yazmasına “otokritik” veya “öz eleştiri” denir. yaptığı çalışmalara kısaca değinilmelidir. Görüşülen kişinin adı, mes- leği, hangi amaçla konuşulduğu, buluşma mekânı yer alır. 1839’dan 1908’e kadar olan dönem, Tanzimat Tiyatrosu; det Kudret Solok, Halit Fahri Ozansoy, Faruk Nafiz Çamlıbel *Eleştiri tek yönlü değildir, olumlu ve olumsuz yönler ortaya konur. 2. Mülakat ve Röportajın Farkları: 1908’den 1923’e kadar olan dönem, Meşrutiyet Tiyatrosu; 3) 2. Dünya Savaşı Kuşağı: *Eleştirinin amacı, iyi ve güzel olan sanat yapıtının değerini ortaya 1923’ten sonraki dönem de Cumhuriyet Tiyatrosu. Batılılaşma düşüncesinin nasıl yanlış anlaşıldığı işlenmiştir. çıkarmak, sanatı kalıcı bir niteliğe kavuşturmak, sanatçıyı daha ba- *Mülakat; mülakatı yapan kişinin kişisel düşüncelerini metne aktar- şarılı eserler ortaya koymaya teşvik etmektir. madığı bir türdür. Röportaj ise geniş anlatma olanağına sahiptir, sa- Modern Türk tiyatronun ilk eserleri Tanzimat Dönemi’nde ya- Aile teması sadece dar ahlak kuralları içerisinde değil, aynı dece soru ve cevaplardan oluşmaz. zılmış, yayımlanmış ve oynanmıştır. zamanda ekonomik durumu içerisinde de ele alınır. *Eleştirilen eserin sanatçısının orijinal görüş ve duyuşları saptanır, *İbrahim Şinasi’nin “Tercüman-ı Ahval” gazetesinde 1859′da , Cevat Fehmi Başkut, Ahmet Muhip Dı- sanat dünyasına katkısı ortaya konur. Eleştiriye konu olan eser, yalın *Mülakat kişiyle sınırlıyken röportajda her konu ve olay ayrıntılı bir parça parça yayımlanan Şair Evlenmesi isimli eseri ilk yerli ranas bir dille tanıtılır. biçimde irdelenir; anlatılanlar fotoğraflarla, belgelerle zenginleştirilir. tiyatro denemesidir. 4) 1950 Kuşağı: Eleştiri Türleri: *Mülakat sorularla gerçekleştirilirken röportajda muhataplara soru sormayla beraber bir olayı öyküleme, izlenimlere yer verme de söz *Teodor Kasap, Direktör Ali Bey, Namık Kemal, Ahmet Mithat Sorunlara çözüm sunan bir anlayış hâkimdir. Bu kuşağın eği- a. İzlenimsel (öznel) (empresyonist) eleştiri: Efendi, Şemsettin Sami, Recaizade Mahmut Ekrem, Ebuz- limleri; bireyden topum sorunlarına yönelme, olaylardan ve konusudur. *Edebî eserlerin okuyucu üzerinde bıraktığı izlenimlerden yola çıkıla- ziya Tevfik, Muallim Naci Tanzimat dönemindeki diğer oyun durumlardan toplum sorunlarına yönelme, evrensel anlamda *Mülakatta kişiyi sorulara verdiği cevaplarla tanıtmak amaçlanır. Rö- rak yapılan eleştirilerdir. ( Fransız - Anatole France ) yazarlarıdır. sorunlar ve bu yoldan toplumu irdeleme ve son olarak köy portajda bir olayı sorgulayarak kamuoyunu aydınlatmak amaçlanır. sorunlarını irdelemedir. b. Nesnel (bilimsel) eleştiri: Ahmet Vefik Paşa’nın, Moliere’den yaptığı çeviri ve uyarla- *Mülakata eklenen görseller sadece mülakat yapılan kişinin fotoğrafı malar ve ’da vali iken yaptırdığı tiyatro binasıyla tiyatro Melih Cevdet Anday, Haldun Taner, Nazım Kurşunlu, Çetin *Edebî eserlerin içerik, yapı ve üslûpları üzerinde tarafsız olarak ya- iken röportajda kullanılan görsel malzeme daha geniştir. sanatının gelişmesine önemli katkıları olmuştur. Altan, Turgut Özakman, Aziz Nesin, Orhan Asena, Necati Cu- pılan eleştirilerdir. malı, Recep Bilginer, Cahit Atay 3. Cumhuriyet Öncesinde Mülakat: Güllü Agop’un yönetimindeki Osmanlı Tiyatrosu’nda 1870- Dünya Edebiyatında Eleştiri: 1880 arasında Türkçe oyunlar oynanmıştır. 5) 1960 Kuşağı: *Cumhuriyet’ten önce az ürün verilmiştir. Tanzimat döneminde Ziya * 19. yüzyıldan itibaren yaygınlaşmıştır. Avrupa’da Boielau, Sainte Paşa, Rüya eserinde mülakat tekniğini kullanmıştır. Ruşen Eşref 1923, tiyatro bakımından bir dönüm noktasıdır. Tiyatromuzun Politik eğilimleri serttir. Beuve, Hippolyte Taine, Brunetiere, Jules Lamaitre, Anatole France, Ünaydın, Diyorlar ki eseriyle mülakat türünün ilk yetkin örneğini ver- önemli sorunu olan, kadının sahneye çıkamamasının, Ata- Eğilimleri; toplum düzensizlikleri dünya siyaseti ve nedenle- Remy de Gourmont, Gustave Lanson, Lessing, Hazlitt, Cariyle, Rus- miştir. Yazarın Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülâkat türk’ün yüreklendirmesi ve verdiği güvence ile ortadan kalk- rine genellemesine yöneliş, efsane ya da tarihe dayanarak kun ve Belinski eseri önemlidir. mış olması önemlidir ayrıca, yine 1923 yılında Ankara Hükû- çağın eleştirisi ve son olarak insanlık sorunları üzerine genel- meti, tiyatroyu desteklemek konusunda ilk adımı atmıştır. Türk Edebiyatında Eleştiri: 4. Cumhuriyet Döneminde Mülakat: lemesine yöneliştir. İstanbul Şehir Tiyatrolarının temelini oluşturan Darülbedayi, *Tanzimat döneminde Batı’dan geçmiştir. Önceleri dil ile ilgili eleştiri- Sermet Çağan, Adalet Ağaoğlu, Kerim Korcan, Vasıf Öngö- Hikmet Feridun Es - Bugün de Diyorlar ki 1914′te okul olarak kurulmuş; 1920′de Darülbedayi tarafın- ler yazılırken özellikle Namık Kemal ve Recaizâde Mahmut Ekrem, ren, Turan Oflazoğlu Mustafa Baydar - Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar dan sahnelenen bir oyunda rol alan Afife Jale, sahneye çıkan eleştirinin sınırlarını genişletmiştir. 1970 Sonrası Türk Tiyatrosu: Gavsi Ozansoy’ - 40 Yıl Sonra Diyorlar ki ilk Türk kadını olarak tarihe geçmiştir. *Türk edebiyatında ilk eleştiri Namık Kemal’in “Lisan-ı Osmanînin Bu dönemde iki yazarı Ahmet Nuri Sekizinci ve Musahipzade Toplumsal huzursuzlukların yoğun olduğu dönemlerdir. Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazâtı Şâmildir” yazısıdır. Yaşar Nabi Nayır - Edebiyatçılarımız Konuşuyor Celal’dir. Ağırlıkla politik tiyatro üstünde durulur. *İlk eleştiri eseri Namık Kemal’e ait olan ve Ziya Paşa’nın “Harabat” Sermet Sami Uysal - Yahya Kemal’le Sohbetler şiir antolojisini eleştirdiği “Tahrib-i Harabat”tır. Batılı anlamda Türk tiyatrosunun kurucusu Muhsin Ertuğ- Gerçekçi köy oyunları, tarihsel oyunlar, geleneksel Türk tiyat- Nurullah Berk - Ustalarla Konuşmalar rul’dur. rosunun özelliklerine dayalı müzikli oyunlar, kabare oyunları, *Servet-i Fünun Dönemi’nde Batı tarzında eleştiriler kaleme alınmıştır. Abdi İpekçi - Liderler Diyor ki Aka Gündüz, Ahmet Muhip Dıranas, Faruk Nafiz Çamlıbel, Re- epik oyunlar yazıldı. * Namık Kemal, Ziya Paşa, Recaizade Mahmut Ekrem, Muallim şat Nuri Güntekin, Ahmet Kutsi Tecer, Cevat Fehmi Başkut, Aziz 5. Cumhuriyet Döneminde Röportaj: Özel tiyatrolar dikkat çekmektedir. Naci, Mizancı Murat, Beşir Fuad, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Şu- Nesin, Haldun Taner, Necip Fazıl Kısakürek, Tarık Buğra, Sa- ”Dostlar Tiyatrosu” ve “Kent Oyuncuları” bu dönemde kurul- ayip, Ali Canip Yöntem, Nurullah Ataç, İsmail Habip Sevük, Ahmet *19. yüzyılda Amerika’da ortaya çıkan tür, Türkiye’de gerçek anlam- bahattin Kudret Aksal, Recep Bilginer, Güngör Dilmen, Nezihe muştur. Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal Beyatlı, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, da 1950’li yıllarda gelişmeye başlamıştır. Araz, Orhan Asena, Turan Oflazoğlu, Sermet Çağan, Necati Cu- malı, Oktay Arayıcı, Vasıf Öngören, Melih Cevdet Anday, Başar Turgut Özakman, Oktay Arayıcı, Vasıf Öngören Tahir Alangu, Memet Fuat, Asım Bezirci, Rauf Mutluay, Metin And, Yaşar Kemal - Çukurova Yana Yana, Bir Bulut Kaynıyor, Peri Baca- Özdemir Nutku, Fethi Naci, Asım Bezirci, Berna Moran, Kenan Ak- ları, Bu Diyar Baştan Başa Sabuncu, Dinçer Sümer, Turgut Özakman, Refik Erduran, Bilge- 1980’lerde bir durgunluk yaşadı. yüz, Cevdet Kudret, Nihat Sami Banarlı, Sabahattin Eyüboğlu, Yaşar su Erenus, Tuncer Cücenoğlu, Murathan Mungan, Ülkü Ayvaz, Fikret Otyam - Ha Bu Diyar, Topraksızlar Refik Erduran, Orhan Asena, Turan Oflazoğlu, Necati Cuma- Ferhan Şensoy, Mehmet Baydur. Nabi Nayır, Vedat Günyol, Murat Belge, Enis Batur, Atilla Özkırımlı, lı, Melih Cevdet Anday, Turgut Özakman, Sabahattin Kudret Nermi Uygur Tahir Kutsi Makal - İç Göç, Acı Yol 1) 1.Dünya Savaşı Kuşağı: Aksal, Recep Bilginer, Güngör Dilmen, Başar Sabuncu, Din- Yergi: Halil Aytekin - Doğuda Kıtlık Vardı I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı bu dönemde iz bırak- çer Sümer, Bilgesu Erenus, Tuncer Cücenoğlu, Murathan mıştır. Mungan, Ülkü Ayvaz, Ferhan Şensoy ve Mehmet Baydur *Divan şiirindeki karşılığı “hiciv”dir ve temsilcisi Nef’î iken Halk şiirin- Necmi Onur - Mezarlarında Yaşayanlar de “taşlama” diye adlandırılır ve temsilcisi Seyranî’dir. Musahipzade Celal, Reşat Nuri Gültekin ve Hüseyin Rahmi 1990’lı yıllarda Tuncer Cücenoğlu, Memet Baydur, Ferhan Celalettin Çetin - Büyük Göç Gürpınar Şensoy, Uğur Uludağ

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI