liberal düşünce

İttihatçı Cavid (Liberal Mazlum)

Polat Tuncer*

İktisatçı kişiliği ve hatipliği onun Giriş yükselmesinde önemli rol oynayan iki Bu makalede, Türk siyasî hayatında önemli unsurdur. Zekâsı, gururu ve korkaklığı en bir yere sahip olan, Cavit Bey’i tanıtmaya fazla dile getirilen özellikleridir. Yahudi çalışacağım. Cavit Bey, toplumumuzda dönmesi olması ve Masonluğu ona hem Yahudilere karşı oluşturulan peşin hüküm kolaylıklar sağlamış hem de sıkıntı sebebiyle, araştırmacıların pek fazla ilgisini çektirmiştir. çekmemiş, hak ettiği ilgiyi liberalizmin yükselmesiyle görmeye başlamıştır. Ancak, A. Hayatı onun siyasî kişiliği ve hayatı hakkında henüz Cavit Bey’in renkli hayatını bir makalenin yeterince çalışma yapılmamıştır. sınırları içerisinde ele almak zordur. Yine de 1907’de İttihat ve Terakkî Cemiyeti'ne böyle bir girişim, onun Türk siyasî ve girerek siyasete atılan ve cemiyet içinde iktisadî hayatındaki önemini ortaya koymak önemli bir yere sahip olan Cavit Bey, İttihat açısından, faydalı olacaktır. Cavit Bey’in ve Terakki’nin iktidarda bulunduğu dönem hayatını dört başlık altında inceleyeceğim. içerisinde de onun değişmez Maliye Nazırı olmuştur. Siyasî kariyerinde merdivenleri 1. Selânik Günleri çok hızlı çıkan Cavit Bey, çok renkli ve 1875’te Selânik’te doğan Cavit Bey, Dönme1 hareketli bir hayat sürmüş; devrindeki çok camiasından tüccar Receb Naim Efendi’nin önemli siyasi gelişmelere yakından tanıklık etmiş ve yön vermiştir. Siyasetin getirdiği imkân ve acıları birarada yaşamıştır. Tam 1 Dönme: Osmanlı idaresindeki muhtelif şehirlerde ve siyaseti bırakmaya karar verdiği bir devrede hassaten Selânik’te Müslüman adı ve kıyafeti altında ş ı ı ı İ ış ya ayan bir cemaat tabakas hakk nda kullan lan bir stiklâl Mahkemesince tutuklanm , tabirdir. Muhtelif din sahiplerinden Müslüman olanlara yargılanmıştır. Yurt içinden ve dışından mühtedi denildiği, dönme tabiri yalnız halk tarafından yapılan bütün girişimlere rağmen, hâlâ kullanıldığı hâlde, bunlar hakkında mühtedi tabiri hiçbir tartışılan bir kararla, ’da idam yerde ve hiçbir zaman kullanılmamış; yüksek tabaka tarafından, nezaket maksadıyla “avdetî” denilmesi, edilerek, mazlumlar safına katılmıştır. Musevilik'ten İslâm’a döndüklerini belirtmek maksadından ileri gelmiştir. Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, C.I, 3.

5 bahar 2004 oğludur. On yaşında iken babasını kaybeden İttihat ve Terakkî Cemiyeti’yle birleşmesiyle Cavit Bey; annesinin kendisini ve 1907’de bu cemiyetin üyesi olur ve kardeşlerini mahrumiyetler içinde faaliyetlerini bu çatı altında sürdürür.6 Bir yetiştirdiğini söyler.2 İlk tahsilini, Selânik’te avuç aydın, İmparatorluğun diğer yörelerine Şemsi Efendi Mektebinde, Orta öğrenimini oranla daha sivil bir ortama sahip olan de, Feyzi Subyan Rüşdiyesi'nde yapar. Daha Selânik’te örgütün çekirdeğini sonra ’a giderek İstanbul Lisesi’nde oluşturmaktadır; Cavit Bey de bunların ve Mülkiye’de okur. Mülkiye’den 1896 arasındadır.7 yılında pekiyi (aliyyülâlâ) dereceyle mezun Ali Canip Yöntem hatıralarında o günleri olur. Aynı yıl, ondokuz yaşında iken, Ziraat şöyle anlatır8: Bankası Muhasebe Kalemi’nde göreve başlar. 1898’de Maarif Nezareti İstatistik Kalemi’ne Selânik’te Ulahların Romanya atanır. Yine o yıl Mektubi Kalemi’ne geçer Mektebinde haftada iki üç defa toplanıyoruz. ve Ayasofya Merkez Rüşdiyesi Riyaziye Bir taraftan Cavit Bey bize, o zaman için en (matematik) Muallimliği’ne tayin olur. yeni ve en enteresan iktisat meselelerinden 1899’da Maarif Nezareti Rüşdiye İdaresi bahsediyor. Muntazam notlar alıyoruz. Bir Katipliği görevine getirilir. taraftan da kendi aramızda edebiyat Darülmuallim’de, İlmi Servet ve Usulü bahislerini münakaşa ediyoruz... Bir gün Maliye dersi muallimliği de sorumluluğuna sanatta güzellik meselesi çıktı. Güzellik verilir. Buradaki görevi 1902’de sona erer.3 tabiatta mıdır, yoksa bizim telâkkimizde mi? Bir gece bize ders vermeye gelen Cavit’in 1902’de siyasî gayelerle görevinden etrafını sardık ve münakaşa ettiğimiz bu ayrılarak, Meşrutiyet taraftarı muhalefetin bahsi kendisine söyledik. Cavit o adamlardan gelişip güçlendiği bir merkez olan Selânik’e idi ki, kendi ihtisası dışında kalan meselelere döner ve yeni kurulan Mekteb-i Fevziyye temas etmek istemez, etse bile rey ileri adlı lise seviyesindeki bir okulun sürmezdi. Çocuklar, dedi, bu merakınızı ben müdürlüğünü üstlenir.4 1906’da Selanik tatmin edemeyeceğim. Siz yarın kendinizden Mekteb-i İdadisinin İlm-i Servet büyüklere, meselâ Hüseyin Cahit’e, Tevfik Muallimliği’ne atanır ve bu görevini, Fikret’e, Mehmet Rauf’a, Cenap 1907’ye kadar sürdürür.5 Şahabettin’e, Halid Ziya Bey’e, Rıza Tevfik’e Osmanlı Hürriyet Cemiyeti’nin mektuplar yazın. Bunlara sorun. Aldığınız teşkilâtlanmasında ve Selânik mason cevapları burada okur, icap ederse locasında aktif rol alan Cavit Bey, cemiyetin münakaşalarınıza devam edersiniz. Gelen cevapları Cavit’de yanımızda iken okuduk. Baskı, İstanbul: MEB Yay., 1983, s. 474-475. Not: Dönmelere Sabateyist’de denmekle birlikte, Sabataycılık 17. yüzyılda oluşan dönmelerin bir mezhebidir. Kaynaklarda Cavit Bey’in bu mezheple ilgili olduğuna dair bir bilgi yoktur. 2 Cavit Bey. Şiar'ın Defteri, Yayına Haz. Şiar Yalçın. I. b., İstanbul: İletişim Yay., 1995. s. 179. 6 İslâm Ansiklopodisi, s. 175. 3 Mehmet Zeki Pakalın, Maliye Teşkilâtı Tarihi (1442- 7 Tevfik Çavdar, Talat Paşa: Bir Örgüt Ustasının Yaşam 1930), Cilt IV, Ankara: Maliye Bakanlığı Tetkik Kurulu Öyküsü , 2.b., Ankara: Dost Kitabevi Yay., 1984, s. 135. Yayını, 1978, s. 237. 8 Feridun Kandemir- N. Karaveli, “Yakın Tarihten 4 İslam Ansiklopedisi, 7. Cilt, İstanbul: Türkiye Diyanet Sesler”, Yakın Tarihimiz (Birinci Meşrutiyet'ten Vakfı , 1993, s. 175. Zamanımıza Kadar), (Mart 1962 - Şubat 1963), C.I, s. 5 Pakalın, Maliye Teşkilâtı Tarihi, s. 238. 97-98.

6 liberal düşünce

Hatiplik yeteneği, mektebin tören İttihatçılar, Selânik’teki hukuk ve polis günlerinde Selânik aydınlarını Cavit Bey'in mektebinde hocalık yaparak buradaki etrafında toplar. Mason teşkilâtının ileri üniversite öğrencilerini etkileyip11 gelenlerinden oluşu, onu Selânik’in önemli Meşrutiyet’in oluşumuna katkıda bulunurlar. insanlarından birisi yapar. Bu dönemde, 1908 Temmuzunda II. Meşrutiyet’in Selânik Masonluğunun en nüfuzlu şahsiyeti ilânıyla İstanbul’a gelen Cavit Bey, Mektebi olan Emanuel Karasu’dan etkilenir.9 Cavit, Mülkiye İlm-i İktisat ve İstatistik dersleri Manyasızade, Karasu, Azmi, Hacı Adil10 gibi muallimliğine atanır. İstatistik derslerine devam edemeyeceğini söylemesi üzerine

1909'da bu dersler üzerinden alınır.12 9 Şevket Süreyya Aydemir, Makedonya’dan Orta Asya’ya Enver Paşa (1914-1922), C.2, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1971,s. 512. 2. İstanbul Günleri 10 Manyasizade Refik (1853-1909): Avukat, müderris, mebus, nazır. Mithat Paşa’nın hukuk danışmanlarından. II. Meşrutiyetin ilânından sonra yapılan Mithat’ın sürülmesinden sonra Kavala’ya gönderilmiştir. seçimler sonunda Meclis-i Mebusan’da I. Selânik Hukuk Mektebi’nde öğretmenlik yaparken İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne girmiştir. 1908'de Zaptiye Nazırı (1908-1912) ve II. (1912) dönem Selânik (Agustos) ve Adliye Nazırı (Kasım) olarak atanmıştır. Mebusu, Selânik’in Balkan Savaşı sonunda İstanbul mebusu. 1909 Mart’ında ölmüştür. Yunanistan sınırları içinde kalması üzerine Emanuel Karasu (Ölümü: 1934): Avukat, Selânik’ten İttihatçı mebus. İspanyol Yahudisi, Mason, “Macedonia de III.dönemde (1914-1918) Kal’a-i Sultanî Risorta” locası üstadı azamı. İttihat ve Terakkî’nin Selânik (Çanakkale) sancağı mebusu olur. Ayrıca kolunda çalışmış, hareketin Mason localarınca 1916 ve 1917 yıllarında İttihat ve konrunmasını sağlamıştır. Devrimden sonra, yabancı, Terakkî’nin yöneticilerindendir.13 özellikle İngiliz yorumcular tarafından, İttihat ve Terakkî’nin liderlerinden ve “habis ruhlarından” biri Cavit Bey, ilk defa Tevfik Paşa olarak nitelenmiştir. Ancak, sanıldığı kadar etkili ı olmamıştır. Selânik mebusu (1908 ve 1912), İstanbul kabinesinde (14 Nisan-5 May s1909) Maliye mebusu (1914). Savaş sırasında iaşe müfettişi olmuş ve Nazırlığı'na getirilmek istenirse de, ancak bu arada, büyük bir servet biriktirmiştir. 1919’da İtalya'ya kendilerinden izin alınmadığı gerekçesiyle, kaçmış, İtalyan vatandaşı olarak Trieste’ye yerleşmiştir. İttihat ve Terakkî’nin karşı çıkmasıyla göreve İ ı Mehmet Cemal Azmi (1866-1922): ttihatç , mebus, 14 idareci. 1891'de Mülkiye'yi bitirmiştir. Devrim’den önce başlayamadan istifa etmek zorunda kalır. İ ı Selânik’te Hukuk Mektebi’nin müdürü ve yerel ttihatç İ ı örgütünün başta gelen üyelerinden. 1908’de Preveze'den ktidara bu kadar k sa sürede mebus seçilmiş, Ocak 1909’da istifa etmiş ve erişebileceğini tahmin edemeyen ve Hüdavendigar'a (Bursa) vali olarak atanmıştır. Çorum hazırlıksız yaklanan Cemiyet’in kendisini mebusu olarak yeniden Meclis’e seçilmiş (1914); ancak yetiştirmiş birkaç üyesinden birisidir, Cavid kısa bir süre sonra, özellikle savaş döneminin en önemli eyaletlerinden Konya’ya vali olarak atandığından istifa Bey. Cemiyet, bu dönemde iktidarı bizzat etmiştir. Avrupa’ya kaçmış (1918), ’de Ermeniler kullanmak yerine, kontrol etmek ve tarafından öldürülmüştür. (1922). etkilemekle yetinmiştir. Denetleme Hacı Adil (Arda) (1869-1935): İleri gelen İttihatçılardan mebus, idareci. Hukuk öğrenimi görmüş. iktidarıyla yetinmenin sakıncalarını 31 Mart Yemen (1889), İstanbul (1892-1904) ve Selânik’te (1904) gümrük ve maliye memurluğu yapmıştır. Selânik’te İttihat ve Terakkî Cemiyeti’ne girmiştir. 1914), 4. Basım, İstanbul: Kaynak Yay., 1995, ss. 201- Devrimden sonra Tekfurdağı (1908), Gümülcine (1912) 223. ve Bursa (1914) mebusu. 1909’da ve 1915’te Edirne’ye 11 Orhan Koloğlu, İttihatçılar ve Masonlar, İstanbul: 1991, vali olarak gönderilmiş, çeşitli kabinelerde nazırlık s. 76. yapmıştır. Cemiyet'in iç grubuna mensup olmakla birlikte, 12 Pakalın, Maliye Teşkilatı Tarihi, s. 238. bağımsız ve ıılımlı bir siyaset izlemiş, hiçbir hizbe 13 Cavit Bey, Şiar'ın Defteri, s. 5. katılmamıştır. Feroz Ahmad, İttihat ve Terakkî (1908- 14 İslâm Ankitlopedisi, C.7, s. 175.

7 bahar 2004 olayını yaşayarak öğrenen Cemiyet bu alanlarında kullanmak isteyen Cavit Bey’in ayaklanmayı bastırdıktan sonra iktidarı başı Harbiye Nazırlarıyla derttedir. Bilhassa, bizzat kullanmak için harekete geçer. Bu Harbiye Nazırlığı bütçesini artırmak ve amaçla kabineye soktuğu iki İttihatçıdan Maliye Nazırlığı denetiminden kaçırmak birisi Cavit Bey’dir (diğeri Talat Paşa’dır). isteyen Mahmut Şevet Paşa ile anlaşamaz. Kurallara bağlılığı ile tanınan Cavit Bey, 25 Haziran 1909’da Hüseyin Hilmi kural tanımayan Enver Paşa ile de uyuşamaz. Paşa’nın kurduğu kabinede Maliye Komite ruhlu bir Cemiyet’in en makul ve Nazırlığı’na getirilir. İbrahim Hakkı Paşa mantıklı düşünen adamı odur. İttihat ve hükümetinde de (12 Ocak 1910-29 Eylül Terakki Cemiyeti’nde Talat, Enver ve Cemal 1911) aynı görevi sürdürür. 9 Mayıs Paşalar kadar etkili olan Cavit Bey, Cemiyet 1911’de malî ve idarî alanda önemli içindeki, gizliden gizliye süren, asker-sivil reformlar yapmaya çalıştığı bir dönemde,15 çekişmesinde, sivil kanadın lideri Talat Mahmut Şevket Paşa’nın desteklediği parti Paşa’nın yanında yer alır. Burada Talat içi muhalefete (Hizb-i Cedid) direnemeyerek Paşa’dan sonra ikinci adamdır. istifa eder.16 Almanya ittifakına, Almanya’nın kazanma 5 Şubat 1327/1912’de Nafia Nazırı şansı bulunmadığı (biraz da Fransız yanlısı olarak Sait Paşa kabinesine giren Cavit Bey, olduğu için) ve Osmanlı Devleti’ni kendi maliye nazırının istifasıyla bu göreve emellerine alet ettiği gerekçesiyle, karşı çıkar getirilir. 22 Temmuz 1912’de Sait Paşa’nın ancak, etkili olamaz. İttifak yapılırken istifasına kadar bu görevde kalır.17 İttihat ve haberdar edilmeyen kabine üyelerinden biri Terakkî’nin Babıâli Baskını ile (23 Ocak de Cavit Bey’dir. I. Dünya Savaşı’na karşı 1913) iktidarı ele geçirmesinden bir yıl oluşu ve ittifakın kendisine haber sonra, Sait Halim Paşa hükümetinde tekrar verilmemesinden dolayı istifa eder (1914).20 (25 Şubat 1329/1914) maliye nazırı olur.18 Arkadaşlarını suçlamakla birlikte, İtilâf 1914’de birinci rütbe, Osmanî nişanı Devletleri'nin, Osmanlı Devleti’ni, Almanya verilir. Litvanya (18 Nisan 1330/1914) ve ile ittifak yapmak zorunda bıraktığı Bükreş’e (13 Mayıs 1330/1914) giden Talat kanaatindedir. Cavit Bey, istifa etmiş Bey’in yerine Dahiliye Nezaretine, Fransa’ya olmasına rağmen malî konularda İttihat ve giden Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın yerine Terakkî kabinesine yardımcı olmaya da (1 Haziran 1330/1914) vekâlet eder. Fransa devam eder. Harp sırasında da siyasî Hükümetiyle malî işlemler ve ecnebi temaslarını hariciye nezaretinden daha fazla müesseseler hakkında imzalanan anlaşmadan sürdürmüş olan Cavit Bey’in 22 defter tutan dolayı (1914) birinci rütbe “Lejyon notlarından21 bu temasları izlemek 19 Donör” nişanı verilir. mümkündür. I. Dünya Savaşı’na kadar geçen sürede, Ülkedeki imtiyazlardan Fransa, İngiltere alınan borçları ülke ekonomisinin verimli ve Almanya yararlanmak için yarışmaktadır. Tercihini Fransa lehine kullanan, Cavit Bey,

15 ı ı ı Cavit Bey, Şiar’ın Defteri, s. 5. kalk nman n yabanc sermaye ile mümkün 16 Sina Akşin, Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, İstanbul: olduğunu, ancak yabancı sermayenin Remzi Kitabevi, 1987, s. 182-185. 17 Pakalın, Maliye Teşkilatı Tarihi, s. 238. 18 İslam Ansiklopedisi, C.7, s. 175. 20 Cavit Bey, Şiar’ın Defteri, s. 5. 19 Pakalın, Maliye Teşkilatı Tarihi, s. 238. 21 Aydemir, Enver Paşa, C.2, s. 512.

8 liberal düşünce kapütülasyonlar aracılığıyla ülkeyi İngilizlerin Talat Paşa ve arkadaşlarını sömürdüğünü; bunun için de millî oyaladıklarını anlayan Cavit Bey, onları sermayenin oluşturulması ve geliştirilmesi uyararak;28 Rusya’nın Osmanlı Devleti gerektiğini savunur. üzerindeki emellerinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceği için onunla işbirliği 1917 yılı başlarında, özel teşebbüsü yapılamayacağını ve bir gün mutlaka geliştirip güçlendirmeyi amaçlayan Osmanlı çatışılacağını söyler;29 ancak Enver ve Talat İtibar-ı Milli Bankası’nın kuruluşunu Paşalarla taraftarlarını ikna edemez. İngilizler gerçekleştirir. Talat Paşa’nın 10 Şubat İttihatçı liderleri Anadolu’ya gitmeleri için 1917’de sadrazamlığa gelmesiyle Cavit teşvik ederek Millî Mücadeleyi baltalamak; Bey’de Maliye Nazırlığı’na getirilir.22 Savaşın Rusya ise M. Kemal Paşa’ya karşı Enver Paşa kaybedilmesinden sonra kurulan Ahmet kozunu kullanmak istemiştir.30 Meseleyi İzzet Paşa kabinesine, ısrarlar üzerine, Müslüman ve Hristiyan kavgası olarak gören Maliye Nazırı olarak girer.23 arkadaşı Hüseyin Cahit ile, aynı görüşte olan31 Cavit Bey, Millî Mücadele yapılırken 3. Avrupa Günleri İttihatçı liderlerin Anadoluya gitmelerini Talat, Enver ve Cemal Paşaların yurt dışına uygun bulmaz32; savaş bitinceye kadar fırka kaçmalarından sonra, İttihat ve Terakki faaliyetlerine ara verilmesini savunur. Cavit muhaliflerinin ana hedefi olan Cavit Bey bu Bey İttihatçıları hem Roma’da toplar,33 ikili çok kısa ömürlü kabineyle birlikte 8 Kasım siyasî görüşmeler yapar; hem de İstanbul’da 1918’de nazırlıktan ayrılır.24 Bir süre sonra, Fransız yanlısı bir hükümet kurulması için Duyun-u Umumiye İdaresi Türk dayinler çalışmalar yapar,34 ki bu durum, (alacaklılar) vekilliğine seçilir.25 Fakat, arkadaşlarının Anadolu’ya gitmek Damat Ferit Paşa hükümetinin İttihatçıları istemelerine karşı çıkmasıyla bağdaşmaz. yargılamak için oluşturduğu Divan-ı Harbi Ancak, görülen odur ki, Anadolu’daki Örfî’de yargılanır ve gıyabında on beş yıl hareket başarılı olmaya başlayınca, Cavit kürek cezasına mahkûm edilir. Bunun Bey, ikinci davranışı benimsemiştir. üzerine bir süre İstanbul’da saklandıktan Yurt dışındaki liderler öldürüldükten sonra, Fransa’ya kaçar; oradan da İsviçre’ye sonra, yurda dönmelerine izin verilen geçer ve Avrupa’daki İttihatçı liderlerle İttihatçıların35 Cavit Bey’i lider olarak temaslarını sürdürür. Avrupa’daki genç Türk ğ İ ö rencilerini yönlendirerek, ttihat ve Terakkî’ye yeni güç odakları sağlamaya 28 Cavit Bey, “Felâket Günleri”, Tanin, 10 Ocak 1946, çalışır.26 Cavit Bey, İsviçre’de (1921) Tef: 99, s. 6. ; 17 Ocak 1946, Tef: 103, s. 6. 29 Abdülhamid’in gelini olan ve kocası Cavit Bey, “Felâket Günleri”, Tanin, 26 Mart 1946, Tef: 191, s. 6. ş 30 Burhaneddin Efendi’den bo anan Aliye Cavit Bey, “Felâket Günleri”, Tanin, 18 Aralık 1945, 27 Nazlı Hanım’la evlenir. Tef: 86, s. 6 ; 14 Mart 1946, Tef: 184, s. 6. 31 Cavit Bey, “Felâket Günleri”, Tanin, 26-28 Mart 1946, Tef: 191-192, s. 6. 32 Cavit Bey, “Felâket Günleri”, Tanin, 5 Mart 1946, Tef: 22 İslâm Ansiklopedisi, C.7, s. 175. 129, s. 6. ; 14 Mayıs 1946, Tef: 218, s. 6. 23 Pakalın, Maliye Teşkilâtı Tarihi, s. 239. 33 Sarıhan, C. IV, s. 155. 24 İslâm Ansiklopedisi, C.7, s. 175. 34 Cavit Bey, “Felâket Günleri”, Tanin, 11 Aralık 1945, 25 Pakalın, Maliye Teşkilâtı Tarihi, s. 239. Tef: 82, s. 6. 26 İslâm Ansiklopedisi, C.7, s. 175. 35 Cavit Bey, “Felâket Günleri”, Tanin, 24 Kasım 1946, 27 Cavit Bey, Şiar’ın Defteri, s. 5. Tef: 298, s. 6.

9 bahar 2004 görmeleri ve onun evinde ve onun müşavir olarak yer alır. Heyet başkanı İsmet başkanlığında toplantılar yapmaları ve Paşa ile Osmanlı Devleti borçlarının dağılımı toparlanmaya çalışmaları dikkat çekicidir.36 konusunda fikir ayrılığına düşünce, bazı Bu durum Cavit Bey’in Cemiyet içindeki müşavirlerle birlikte İsmet Paşa tarafından yerini ve ağırlığını açıkça göstermektedir. heyetten çıkarılır.39 Zaten mimli durumda olan Cavit Bey, memleketin içinde Cavit Bey, suikastleri İngiltere'nin bulunduğu nazik durum karşısında, siyasî desteğiyle Ermenilerin yaptığı görüşündedir. çalışmalardan ve faaliyetlerden uzak kalmak Ancak Anadoluyu zayıflatmak isteyen ister; kendini oyalamak için, bir “Malî İngilterenin Anadolu’ya gitmeyi plânlayan Kamus” çalışmasına girişir. Bu arada, 1924 İttihatçıları öldürtmesi, siyasetine uygun yılı başlarında Meclis Reisi ve İstanbul değildir. M. Kemal’le anlaşan Rusya’nın Milletvekili Fethi Bey’in (Okyar) İstanbul bunu yapması daha muhtemeldir. Ticaret ve Sanayi Odası’ndan istemiş olduğu Şevket Süreyya Aydemir, Cavit Bey’in bir raporu hazırlayan heyete başkanlık eder.40 Fransız taraflısı olduğunu; yurt dışında, Siyasî çalışmalardan ne kadar uzak kalmak yabancılarla olan siyasî temaslarının ve istese de, onu rahat bırakmazlar; çünkü o kendisine yapılan yardımların devam İttihatçıların beyin takımındandır, hatta ettiğini; İttihat ve Terakkî kadrosunda devlet beynidir. Lozan’dan sonra resmen mevcut adamlığı vasfı gösteren bir şahsiyet olmamakla birlikte, İttihat ve Terakkî olduğunu yazar.37 Onun Avrupa sermaye zümresinin fiilen şefi durumundadır.41 Eski çevreleriyle ve bilhassa Fransızlarla olan İttihatçılarla yaptığı ve başkanlık ettiği birkaç yakınlığı, kendisine hep şüpheyle toplantı, onun sonunu hazırlayacaktır. Başı bakılmasına yol açmıştır. sıkışınca soluğu yurt dışında alan Cavit Bey, Şubat 1921’de toplanan Londra suçsuzluğuna inanarak ve adalete güvenerek, Konferansı’na Ankara Hükümeti bu sefer kaçma tekliflerini reddeder. Haziran delegasyonunun danışmanlarından biri 1926’da İzmir’de Atatürk’e karşı düzenlenen olarak katılır. Buradaki hizmetlerinin millî suikast teşebbüsüne katıldığı gerekçesiyle hükümet temsilcilerince beğenilmesinin tutuklanarak, önce İzmir daha sonra da verdiği güvenle, otuzdört aylık bir ayrılıktan Ankara İstiklâl Mahkemesi’nde yargılanarak sonra 1922’de Duyun-u Umumiye temsilcisi idam cezasına çarptırılır. Cezası Ankara’da 38 olarak İstanbul’a döner. 26 Ağustos 1926 günü gece yarısı infaz edilir.42 4. İstanbul’a Dönüş 21 Kasım 1922’de Lozan’da başlayan B. Kişiliği ve Karakteri konferansa, Türk delegasyonunda malî Cavit Bey, iyi bir iktisatçı ve siyasetçi olmasına karşın, onu tanıyanlar, aşırı gururlu, kibirli ve kendini beğenmiş birisi 36 Cavit Bey, İdama Beş Kala, İstanbul: Emre Yay., 1993, olduğunu söylemektedirler. Dürüst ve s.204-208; Azmi Nihat Erman, İzmir Suikasti ve İstiklal Mahkemeleri, İstanbul: Temel Yay., 1971, ss.176-178; F. Kandemir, N. Karaveli, Yakın Tarihimiz, (Birinci Meşrutiyetten Günümüze Kadar), (1 Mart 1962 - 21 Şubat 39 Cavit Bey, Şiar’ın Defteri, s. 5. 1963, arasında 52 sayı yayınlanmıştır), C.2, ss. 268-269. 40 İslâm Ansiklopedisi, C.7, s. 175. 37 Aydemir, Enver Paşa, C.2, s. 512. 41 Aydemir, Enver Paşa, C.2, s. 512. 38 İslâm Ansiklopedisi, C.7, s. 175. 42 Cavit Bey, Şiar’ın Defteri, s. 5.

10 liberal düşünce

çalışkan bir kişiliğe sahip olan Cavit Bey, entelektüel kişiliği, iktisadî konulardaki hatipliği, kıvrak zekası, iktisadî konulardaki uzmanlığı ve çalışkanlığı, liberal görüşleri, uzmanlığı ve entellektüelliğiyle ülkenin kalkınması için önerdiği ekonomik düşmanlarının bile takdirini kazanmıştır. çözümler, Avrupa malî çevreleri tarafından tanınması, onu İttihat ve Terakkî içinde 1. Kişiliği vazgeçilmez bir konuma getirmiştir. Talat Bey, ekonomiyi yüzeysel de olsa, Cavit Bey II. Meşrutiyet Devrini açan 10 Temmuz sayesinde öğrenmiştir.46 Ne varkı onun en İnkîlabı’nın ortaya çıkardığı büyük zayıf tarafı korkaklığıdır. Cavit Bey’in yaptığı simalardan biri de Cavit Bey’dir. Önce çok akılcı yorum ve tahlillere, belki de bu yüzden güzel ve rahat konuşmasıyla o devrin en itibar edilmemiştir. Çünkü, o İttihat ve güzide hatibi olmuş, bilhassa Meclis’te Terakkî üyelerinin tehlikeye düştüğü anlarda söylediği nutuklar sayesinde Cemiyet içinde yurt dışına kaçmış ve durum iyice kısa bir zamanda sivrilerek, II. Meşrutiyet düzelmeden de dönmemiştir. Dönemi’nin aranan Maliye Nazırı olmuştur. İmparatorluğun dağılmasını önlemek ve İttihat ve Terakkî kampanyalarının baş güçlendirmek hedefini, Cavit Bey de konuşmacısı Cavit Bey’dir. Zaman zaman benimsemiş, ülkesini seven bir vatanperverin İttihat ve Terakkî şubelerinde yaptığı sancılarını çekmiştir. Ermeniler’in tehcirine konuşmalarda Cemiyet’in genel politikasını karşı olmasına rağmen, Harb-i Umumî de ve yapmak istediği işleri anlatır. İşçi Ermeniler’in Ruslarla anlaşarak Türkler'in kulüplerinde sosyalizm aleyhine yaptığı aleyhine yürüdüklerini ve Osmanlı ordusunu konuşmalar büyük bir takdir toplar.43 İyi bir arkadan vurmak istediklerini ve vatan hatip olan Cavit Bey’in konuşmaları İttihat aleyhine ayaklanan vatandaşlarına, hiçbir ve Terakki üyelerini ateşlemektedir. memleketin tolerans tanımayacağını, Rauf Orbay hatıralarında, Cavit Bey’in Avrupalı siyasetçilere ve etkili çevrelere haysiyetine çok düşkün, mağrur ve biraz da anlatmaya çalışmıştır. geçimsiz olduğunu yazmaktadır.44 Onu Yahudi, Mason ve Fransız dostu olmakla yakından tanıyan Falih Rıfkı Atay, iktisadî ve ve onların çıkarlarına hizmet etmekle malî âlemden kafasını ayırmayan, suçlanan Cavit Bey Trablusgarb elden milliyetçiliği her bakımdan bir darlaşma giderken, en fazla çırpınan ve mücadele sayan, devrim iktidarlarına aklı yatmayan bir edilmesi gerektiğini söyleyen İttihatçılardan Osmanlı olduğunu söyledikten sonra şunları biridir.47 Trablusgarb’ı hiçbir hak iddia ilâve eder: “Vatanperver ve namuslu adamdı. etmeden verip barış yapma taraftarı olan Bir şahsî kusuru, lüzumundan fazla kibirli Marif Nazırı Abdurrahman Bey’le tartışır ve olması idi.”45 “Genç Türk hükümeti kimlerin eliyle idare Onun meşhur gurur ve kibri zaman ediliyor; görüp ağlamalı...” der.48 zaman dostlarını bile rahatsız etmişse de,

43 Çavdar, Talat Paşa, s.185. 44 Cemal Kutay, Osmanlı’dan Cumhuriyet'e Yüzyılımızda 46 Çavdar, Talat Paşa, s. 60. Bir İnsanımız, İstanbul: 1992, s. 609. 47 Cavit Bey, “Meşrutiyet Devri Hatıraları”, Tanin, 15 45 Falih Rıfkı Atay, Çankaya (Atatürk’ün Doğumundan Birinciteşrin 1943, Tef: 45, s. 2. Ölümüne Kadar), İstanbul: Kral Matbaası, 1984, ss. 381- 48 Cavit Bey, "Meşrutiyet Devri Hatıraları”, Tanin, 16 382. Birinciteşrin 1943, Tef: 46, s. 2.

11 bahar 2004

23 Temmuz 1925’te Meşrutiyet Terakkî içindeki tek dönme de o değildir. Bayramının yıldönümü dolayısıyla oğlu Şiar Ona dönme ve mason diyen düşmanları için tuttuğu deftere şunları kaydeder: “... Bu Talat’a da çingene yakıştırması yapmışlardır. bayrak (Türk Bayrağı) hayatta senin en İttihat ve Terakkî düşmanları bu cemiyeti yüksek mefkuren olsun... Onu yükseltmek dönme ve mason yuvası olarak nitelemiş ve için didin, çalış, çabala, Türk Milliyetini, saldırılarını bu konu üzerinde Türk Mefkuresini, İttahat ve Terakkî yoğunlaştırmışlardır. Yahudiler ve Dönmeler doğurdu. Geçmişe baktığımızda Selânik ve çevresinin ekonomisinde büyük hareketimizde namustan, vatan sevgisinden ağırlığa sahiptirler. Sermaye hareketleri başka bir saik görmemekle iftihar kadar ticaret ve sanayi de büyük ölçüde ediyoruz...”49 onların kontrolündedir.52

2. Evliliği C. Eserleri Cavid Bey, Meşrutiyet’in ilânından evvel, Cavit Bey’in eserlerini kitapları, makaleleri ve Selânik’te Feyziye Mektebi müdürü iken, günlüğü olarak üç başlık altında incelemek küçükten beri nişanlı olduğu akrabalarından mümkündür. Liberalizm yanlısı olan Cavit bir kadınla evlenir; üç sene beraber yaşadığı Bey, iktisadî konulardaki düşüncelerini bu kadından çocukları olmaz ve onu kitaplar ve makaleler yazarak dile getirmiştir. veremden kaybeder (1909). Daha sonra Liberalizmin Osmanlı topraklarında yeni Cavit Bey, İsviçre’de Rigi dağında bir otelde, yeni tanınmaya başladığı o tarihlerde bu sefaret imamının kıydığı nikâhla, Aliye çalışmalar önemli bir boşluğu doldurmuştur. Hanım’la evlenir (14 Ağustos 1921). Sultan Günlüğü ise, devrin siyasî olay ve Hamid, sarayında haremlerinden Fatma gelişmelerini aydınlatması açısından önemli Hanım’ın yanında büyüyen Aliye Hanımı, bir kaynak niteliğindedir. Şevket Süreyya oğlu Burhaneddin Efendi’yle evlendirmiş; bu Aydemir’e göre, İttihat ve Terakkî ileri bedbaht izdivacı daha fazla devam gelenleri arasında hatıralarını yazarak, ettiremeyen Aliye Hanım, Cavit Bey’in dönemin olaylarının aydınlatılmasına katkısı İsviçre’de geçirdiği mütareke seneleri en fazla olan siyasetçi Cavit Bey’dir.53 esnasında, Burhaneddin Efendi’den Cavit Bey’in en yakın dostu H. Cahit boşanmıştır.50 Cavit Bey’le olan evliliğinden Yalçın, Cavit Bey’in hatıralarının bir Şiar adında bir oğlu olur. Cavit Bey’in bölümünü yayınlamayı uygun görmeyerek asılmasından sonra Aliye Cavit bir daha 20-30 sene sonra açılmak üzere millî bir evlenmez ve hayatını güçlükler içinde 54 müesseseye verir. Cavit Bey’in oğlu Şiar sürdürür.51 Yalçın ile yaptığım telefon görüşmesinde, hatıraların 500.000 lira karşılığında Türk 3. Cavit Bey’in Masonluğu ve Dönmeliği Tarih Kurumu’na verildiğini, ancak şu anda Cavit Bey’e dönme ve mason diyerek yapılan yayınlamak için bu kurumdan satın almak saldırılar küçültme ve aşağılama anlamı istedikleri hâlde kurumun hatıraları taşımaktadır. Evet o bir dönmedir. İttihat ve

52 Koloğlu, s. 19. 49 Cavit Bey, Şiar’ın Defteri, ss. 126-127. 53 Aydemir, Enver Paşa, C.3, s. 44. 50 Cavit Bey, Şiar’ın Defteri, ss. 136-137. 54 “Cavit Bey’in Notları”, Tanin, 30 Ocak 1945, Tef: 51 Cavit Bey, İdama Beş Kala, s. 19. 109, s. 2.

12 liberal düşünce vermediğini, defterin birini de kaybetmiş Tarih: 11 Ağustos 1945-22 Aralık 1946. olduklarını öğrendim. Şiar Yalçın TTK (1 Ekim 1918–1 Kasım 1922 tarihleri yöneticilerinin, Cavit Bey ve hatıralarının arasında tuttuğu günlük notlarından önemini bilmediklerini ifade etmiştir. oluşmaktadır. Tanin Gazetesinde birer gün arayla yayınlanmıştır. Gazetedeki 1. Hatıraları numaralama hatasından dolayı 304 sayı görünen hatıralar toplam 254 tefrikadır. 130 Cavit Bey’in hatıraları Türk Siyasî tarihinde sayılı tefrikadan sonraki, numara yanlışlıkla önemli bir yere sahiptir. Her ne kadar 181 olarak basılıyor ve bu hata Hatıralar başlığıyla yayınlanmışsa da bunlar düzeltilmeyerek tefrikanın sonuna kadar Cavit Bey’in günlüğüdür. Olayları ve devam ediliyor). Günlüğün bu bölümü gelişmeleri sıcağı sıcağına kaydetmiştir. yayınlanmıştır.55 Hatıraları siyasetle ilgili olanlar ve olmayanlar diye iki bölüme ayırabiliriz. 4- Cavit Bey’in Lozan ve Duyun-u Umumiye ile ilgili Hatıraları da TTK’dadır 56 a. Siyasî Hatıraları ve henüz yayınlanmamıştır. Cavit Bey’in siyasî hatıraları en yakın dostu b. Siyaset Dışı Hatıraları Hüseyin Cahit Yalçın tarafından 30 Ağustos 1943 – 22 Aralık 1946 tarihleri arasında, üç 1- Cavit Bey’in zindandan eşine yazdığı bölüm hâlinde ve devrin gelişen olaylarına mektuplar: İlk önce Yakın Tarihimiz uygun başlıklarla, Tanin Gazetesi’nde dergisinde Feridun Kandemir (1 Mart 1962- yayınlanmıştır: 21 Şubat 1963) daha sonra da Cavit Bey İdama Beş Kala adıyla Emre Yayınları 1-Meşrutiyet Devrine Ait Cavit Bey’in tarafından, yazar İsmet Bozdağ’ın tanıtım Hatıraları: yazısıyla Mart 1993’te yayınlanmıştır. Tefrika Numarası: 1 - 402 2- Şiar’ın Defteri: Cavit Bey’in oğlu Şiar için (25 Teşrinievvel 1924-19 Haziran 1926 ğ ş Tarih: 30 A ustos 1943–14 Birincite rin tarihleri arasında) tuttuğu günlük bu ad 1944. altında Nisan 1995’te İletişim Yayınları tarafından ilk defa yayınlanmıştır. Hüseyin 2- Birinci Cihan Harbine Türkiye’nin Cahit Yalçın’ın soyadını alan Cavit Bey’in Girmesi oğlu Şiar Yalçın, yayına hazırladığı günlüğe Maliye Nazırı Cavit Bey’in Notları: bir de önsöz yazmıştır. Tefrika Numarası: 1 - 262 c. Hatıraların Önemi Tarih:15 Birinciteşrin 1944 - 2 Ağustos Yakın tarihimizde sorumlu ve önemli 1945. mevkilerde görev yapan kişilerin çoğunun günlük tutmadığı ve anılarını yazmadığı 3-Felâket Günleri

Mütareke Devrinin Feci Tarihi 55 Maliye Nazırı Cavit Bey, Felaket Günleri Mütareke Devrinin Feci Tarihi, Yayına Hazırlayan: Osman Yazan: Eski Maliye Nazırı Cavit Bey SelimKocahanoğlu, Cilt: I, II, İstanbul: Temel Yayınları, 2000. Tefrika Numarası: 1 - 304 56 Cavit Bey, Şiar’ın Defteri, s. 8.

13 bahar 2004 görülmektedir. Böylece o dönemlerde yayımlamıştır.61 Ulumu İktisadiye ve İçtimaiye meydana gelen pek çok olayın perde arkası Mecmuası, liberal ekonomik öğretinin öğrenilememekte, dolayısıyla birçok olay ekonomik, düşünsel, toplumsal ve felsefî hem açıklanamamakta hem de bu olaylar temellerini oluşturmak amacını gütmüştür. karşısında alınan kararların, sıhhatli bir 27 sayı çıkan bu mecmuada (1908-1910) değerlendirmesi yapılamamaktadır.57 yer alan, Cavit Bey’in makaleleri şunlardır62: Bayur, Cavit Bey’in hatıralarının 1. M. Cavit – Kanunî Esasimizin Maliye güvenilirliğini şöyle dile getirmektedir58: Kanunu Hakkındaki Mevaddı (Sayı:1) “Gemiler Boğazdan geçtikten sonra onlar 2. M. Cavit – Rumeli Şimendiferleri hakkında alınan karar üzerinde de bu dört (Sayı:1-3) kimsenin hatıralarında (Talat ve Cemal 3. M. Cavit – Duyun-u Umumiyeyi Paşalar ile Cavit ve Halil Beyler) oldukça Osmaniye (Sayı:8) başkalıklar vardır. Coşkunlukla yazmış olmasına rağmen günü gününe not alan veya 4. M. Cavit – Borsa Muamelâtı (Sayı:16) üç dört günde bir yazan Cavit Bey’in 5. M. Cavit – Ticaret Şirketleri (Sayı:23) anlatışına en çok güvenmek gerekir, çünkü öbürleri birkaç yıl sonra hafızalarını Cavit Bey Maliye Bakanı oluncaya kadar yoklayarak yazmışlardır.” geçen süre içinde hemen hemen her sayıda Batı ülkelerinin ekonomisine ilişkin yayınlar, İttihat ve Terakkî dönemiyle ilgili yazılan toplantılar ve haberleri derleyip sunmaktadır. eserlerde de Cavit Bey’in hatıralarından bol Zafer Toprak, İktisadiyat Mecmuası’nın Millî miktarda alıntı yapılmaktadır. Her ne kadar, İktisat öğretisinin kuramsal dergisi Cavit Bey bazı olayları tahlilde yanılmış olsa olduğunu; İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin bile, olayları hafızasındaki tazeliği ile kaleme malî desteği ile çıkarılan bu derginin 69 sayı almıştır; dolayısıyla aktarılan bilgiler yayınlandığını; Cavit Bey’in de bu derginin detaylıdır. Böyle günlük ve hatıra tutma yazı kadrosu içinde bulunduğunu ifade diğer İttihat ve Terakkî ileri gelenlerinde etmektedir.63 Cavit Bey’in Ulûm-ı İktisâdiye ğ ı görülmez; birço u y llar sonra, aktif ve İçtimâiye Mecmûası’ndaki bütün yazıları ı ı ı 64 siyasetten çekildikleri zaman hat ralar n günümüzde yayınlanmıştır. yazmışlardır. İleri gelen İttihatçılardan olan Halil Bey (Menteşe) hatıralarını 32 yıl 3. Kitapları sonra59 H. Cahit Yalçın ise altmış yaşından sonra yazmıştır.60 1. Tevfik Çavdar Cavit Bey’in 1316 (1900) da yayınlanan İlm-i İktisat adlı kitabının 2. Makaleleri Maliye Nezareti Celilesinin 27 Mayıs 1315

Klâsik liberalizmin samimî bir takipçisi olan Cavit Bey ilk yazılarını Mecmua-ı Fünun’da 61 Seyitdanlıoğlu, “Türkiyede Liberal Düşüncenin ...”, s. 110. 62 Çavdar, Türkiye’de Liberalizm (1860-1990), İstanbul: 57 Çavdar, Talat Paşa, s. 6. İmge Kitabevi, 1992, s. 85. 58 Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarihi, C.III, Ks.1, 63 Zafer Toprak, Millî İktisat- Millî Burjuvazi (Türkiye’de 2.b., Ankara: TTK Yay., 1983, s. 81. Ekonomi ve Toplum: 1908-1950), İstanbul: Tarih Vakfı 59 Bayur, Türk İnkılâp Tarihi, C.II, Ks.3, 2.b., Ankara: Yurt Yay., 1995, s. 13. TTK Yay., 1983, s. 479. 64 Deniz Karaman, Cavit Bey ve Ulûm-ı İktisâdiye ve 60 Yalçın, s. X. İçtimâiye Mecmûası, Ankara: Liberte Yayınları, 2001.

14 liberal düşünce tarihli ve 203 numaralı ruhsatnamesi ile Cavit Bey’in ekonomide izlediği yolun, ne yayınlandığını; dört cilt ve toplam 1476 kadar isabetli olduğu görülür. Cavit Bey’i sayfa olan kitabın kapağında Cavit Bey’in iktisadî açıdan daha iyi tanımak ve “Darül Muallimin İlm-i Servet ve Usul-ü tanıtabilmek için, onun benimsediği Maliye Mualimi” diye tanıtıldığını ve onun ekonomi prensipleri ile bunların uygulandığı en önemli eseri olduğunu, Cavit Bey’in alan olan maliyedeki çalışmaları ele alınıp, kitabının tam bir ders kitabı özelliği zikredilen başlıklar altında incelenmelidir: taşıdığını yazar.65 2. Çavdar, Cavit Bey’in liseler için yazdığı 1. Ekonomi Malumat-ı İktisadî adlı kitabın, dört ciltlik Cavit Bey, beynelmilel burjuva yaklaşımının, İlm-i İktisat adlı kitabının bir özeti Osmanlı İmparatorluğu’ndaki en önemli olduğunu; Bu durumun kitabın önsözünde temsilcilerinden birisidir. 1900’de basılan de belirtildiğini söyler.66 Cavit Bey’in bu İlm-i İktisat adlı eserinde, ekonomiye kitabı da, günümüzde İktisat İlmi adıyla devletin müdahalelerine ve korumacılığa yayınlanmıştır.67 şiddetle karşı çıkar.69 İktisat ve İstatistik 3. Ayrıca Seyitdanlıoğlu Cavit Bey’in alanında, Avrupa’da meydana gelen 70 İhsaiyyat adlı, İstatistik kitabının ülkemiz için gelişmeleri Osmanlı’ya aktaran kişidir. ilk sayılabileceğini belirtir.68 Türkiye’de liberal ekonomik düşüncenin doruğu,71 19. yüzyılın sonunda Osmanlı 4. Cavit Bey Avrupa’dan yurda liberallerinin sözcüsü, Mehmet Cavit döndükten sonra, Maliye Kamusu yazmaya Bey’dir.72 başlamış, vaktinin çoğunu bu çalışmaya ayırmıştır. Hatta İzmir Suikasti ile ilgili Cavit Bey, Manchester Okulu’na tâbidir. ı ı ğ tutuklanıp İzmir’e gönderilirken Bu ak m n belirgin özelli i, genel ekonomi ı ı ş ı ı ı ı çalışmalarını yaptığı Kamus’un bir kısmı yasalar n n ara t r lmas d r. Özgürlük, yanındadır. Ne yazık ki bu Kamus’u mülkiyet, rekabet, veraset, sorumluluk bu ı ğ ı ş ı tamamlamaya ömrü yetmemiştir. ak ma ba l ki ilerin, savunduklar ilkelerdir. Bunlar bireysel özgürlüğe, hükümetin D. Görüşleri nüfuzundan daha çok güvenirler. Faaliyetin serbestçe yapılmasını engelleyen bütün Uzun yıllar Maliye Nazırlığı yapan Cavit engellerin ortadan kaldırılması gerektiğini Bey, benimsediği iktisadî prensipleri ve savunurlar ve kişisel çıkarların görünen Osmanlı Devleti’nde temsilcisi olduğu, çelişkisi altında, bir genel ahengin liberalizmi uygulama şansına sahip olmuştur. bulunduğuna inanırlar. Hükümetten Bugünkü ekonomik gelişmeler izlendiğinde, beklenen şey, yalnız bireyler arasında yapılacak sözleşmelerde, meydana gelecek 65 Çavdar, Türkiye’de Liberalizm, s. 85. Çavdar, Cavit anlaşmazlıkları, çözmekten ibarettir. Genel Bey’in İlm-i İktisat adlı kitabını, eserinin 84-116. sayfaları arasında teferruatlı bir şekilde incelemektedir. 66 Çavdar, Türkiye’de Liberalizm, s. 116. 69 Mete Tuncay ve diğerleri, s. 271. 67 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi (İlm-i İktisad) 70 Seyitdanlıoğlu, “Türkiye’de Liberal Düşüncenin...,”, s. (Mekteb-i İdadiye Mahsus), Osmanlıca’dan çeviren: Sema 109. Alpun Çakmak, Sadeleştiren: Orhan Çakmak, Ankara: 71 Çavdar, Türkiye’de Liberalizm (1860-1990), Ankara: Liberte Yayınları, 2001. İmge Kitabevi, 1992, s.83. 68 Seyitdanlıoğlu, “Türkiye'de Liberal Düşüncenin…”, s. 72 Metin Kunt ve diğerleri, Türkiye Tarihi: 3, İstanbul: 110. Cem Yayınevi, 1993, s. 215.

15 bahar 2004

çıkarın ancak bu sayede temin sahip olmadıklarını, tıpkı diğer mallar gibi olunabileceğini savunurlar.73 faizin de arz-talep kanunlarına tâbi olduğunu,83 en uygun fiyatın serbest rekabet Cemiyet’in 1908-1914 yılları arasında koşullarında belirleneceğini84 belirtir. izlediği, liberal ekonomi politikasının mimarı İttihat ve Terakkî’nin malî siyasetinin İktisadî kanunların her zaman ve ruhu olarak telâkki edilen, Cavit Bey’dir.74 mekânda geçerli olduğunu85 söyleyen Cavit Çavdar 1908 devriminden I. Dünya Savaşı Bey, bugün bir milletin siyasî hayatının bile sonuna kadar, ülke ekenomisine damgasını iktisadî hayatına bağlı olduğunu ve bir vuran tek kişinin Cavit Bey olduğu milletin iktisadi hayatının da fertlerin iktisadî görüşündedir.75 İttihat ve Terakkî kuvvetlerinden meydana geldiğini, bu döneminde maliye-ekonomi işlerinin başı, sebeple yanlış bir yol takip edilmemesi için Cavit Bey’dir.76 Talat Paşa’nın önderliği herkesin iktisadî kanunları öğrenmesi döneminde de iktisadî konulardan sorumlu gerektiğini86 ifade eder. İktisadî yasalar kişi odur.77 Cemiyet’in, kapitülâsyonların bilinmese de etkileri görülür ve Darwin’in kaldırılması ve millî teşebbüsün Doğal Seleksiyon teorisi iktisatta da desteklenmesi fikrini gerçekleştirmek için, geçerlidir.87 çalışan ve Cemiyet’in iktisadî politikasını Cavit Bey, ekonomiyle ilgili her türlü düzenleyen de Cavit Bey’dir.78 kayıt ve engelin kaldırılmasını ve bireyciliği En adî ve basit sanayinin bile sermayeye savunur;88 serbest ticaret, tarımsal ihracata muhtaç olduğunu; sermaye olmaksızın dayalı ihtisaslaşma, yabancı sermayeyi teşvik, hiçbir önemli ve yeni teşebbüsün devletin iktisadî yaşama müdahale gerçekleşemeyeceğini79 söyleyen Cavit Bey’e etmemesi,89 Cavit Bey’in iktisat göre, servetin üç üretim vasıtası vardır: Biri politikalarındandır. Liberalizm, bireylere tabiat, diğeri çalışma ve gayret, sonuncusu sorumluluk duygusu da verir. Bir toplumda, da sermayedir. Her servet genellikle bu üç mülkiyet ve serbestiyet ne kadar sağlanmışsa, vasıtanın işbirliğiyle, bazen de bunlardan o toplum o kadar gelişmiş sayılır.90 yalnız bir veya ikisinin yardımıyla üretilir 80 Hükümetin temel görevlerine, birtakım Bu vasıtaları birleştirecek olan müteşebbistir, iktisadî görevler eklemek, kesinlikle doğru ki o, her fertte bulunmayan vasıflara ve değildir; devletin yönettiği iktisadî kabiliyetlere sahiptir.81 kurumlarda ne kadar başarısız olduğu, genel çıkarlardan çok özel çıkarları koruduğu, Tefeciliği ahlâkî ve iktisadî açıdan kötü olarak niteleyen82 Cavit Bey, sermayesini kiraya verenlerin faizi belirleme hakkına

73 Çavdar, Türkiyede Liberalizm, s. 89. 74 Seyitdanlıoğlu, “Türkiye’de Liberal Düşüncenin...,” s. 83 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 141. 110. 84 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 261. 75 Çavdar, Türkiyede Liberalizm, s. 152. 85 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 6-7. 76 Bayur, “II. Meşrutiyet Devri...,” s. 272. 86 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 11-12. 77 Çavdar, Talat Paşa, s. 324. 87 Çavdar, Türkiye’de Liberalizm, ss. 84-87. 78 Çavdar, Talat Paşa, s. 205. 88 Fatma Aslım, “Cavit Bey ve Felâket Günleri”, 79 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 22 (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi 80 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 21 Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1996 ), s.14. 81 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 77-78 89 Tuncay ve diğerleri, s. 272. 82 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 142. 90 Çavdar, Türkiye’de Liberalizm, s. 99.

16 liberal düşünce adaletten ayrıldığı bilinen bir gerçektir;91 hükümetlere yüklenemez; bir toplumu Hükümet, hiçbir zaman tacir olmamalıdır.92 ayakta tutan aileler, ancak özel mülkiyet ve verasetin olduğu ülkelerde kurulabilmiştir... Ticareti uygarlığın en büyük hizmetkârı Eşitliğin sağlanması, bireylerde özenme ve olarak gören Cavit Bey, serbest ticareti ilerleme duygusunu yıkar. Sosyalistlerin, engelleyen, her türlü yaklaşımı liberal düzende en fazla karşı çıktıkları husus, reddetmektedir.93 Cavit Bey, himayenin bireyselciliktir. Bireycilik ise, toplumların içerdeki her türlü ilerlemeyi engelleyeceğini, ilerlemesine, en fazla katkıda bulunan, bir fiyatları yükseltip tüketicileri fazla fedakârlığa doğal davranıştır. Bireycilik, özgürlüğe ve mecbur edeceğini söyler ve sanayinin bağımsızlığa bağlıdır. Sosyalizm ise, ilerlemesinin himaye sayesinde olmayıp, esaretten başka bir şey değildir. Sosyalizm de sermaye ile ilim ve eğitimin yayılmasıyla şahıs, toplum için nefsini, özgürlüğünü, her mümkün olacağını belirtir.94 Himayenin şeyini feda etmeye mecburdur.99 fayda meydana getirmediği gibi önemli zararlar doğuracağı görüşündedir.95 Rekabetin iktisadî hayat için çok önemli olduğunu söyleyen Cavit Bey, onu maddi ve Gerek çalışma hakkı, gerek serbest üretim manevi ilerlemenin teminatı olark görür ve ve rekabetin faydalarının ortaya çıkabilmesi, bunun hareket sahasının daima genişletilmesi mülkiyet hakkıyla mümkündür. Cavit Bey, gerektiğini vurgular. Serbest rekabetin belli mülkiyet hakkının temin edilmesini bir başlı faydalarını dört başlık altında toplar ve ülkenin en önemli ilerleme ve medenileşme serbest rekabete karşı yapılan itirazları da unsuru olarak kabul eder.96 Özel mülkiyete yedi madde hâlinde sıralayarak karşı çıkan, servet ve refah eşitliğini cevaplandırır.100 savununlar; tabiatın vermediği bu eşitliğin, nasıl sağlanacağı ve yeteneklerdeki büyük farklılıklar sebebiyle nasıl muhafaza 2. Maliye edileceğine cevap vermeleri gerekir.97 Cavit Bey, Maliye Bakanlığı yaptığı Verasetin iktisadî açıdan önemine inanan dönemlerde, iktisadî konulardaki Cavit Bey, özel mülkiyetin gelecek kuşaklara düşüncelerini uygulamaya koyma fırsatı devrine karşı çıkanları eleştirir.98 bulmuştur. Ancak devrin şartları Cavit Bey’e göre; eğer özel mülkiyet düşünülünce, bu konuda ne derece başarılı olmasaydı, tasarruf meydana gelmeyecek; olduğu tartışılabilir. Fethi Bey hatıralarında, sermaye oluşmayacak; arazide iyileştirmeye Selânik’ten çok iyi tanıdığı Cavit Bey’in, yönelik çalışmalar gerçekleşmeyecekti ve devrinin en değerli maliyecilerinden birisi bunların tümünün, hükümet tarafından olduğunu, bu durumu Batı âleminin de 101 vücuda getirilmesi gerekecekti ki, buna da tasdik ettiğini yazar. Aydemir, İttihat ve imkân olmadığı açıktır. Bu gibi görevler, Terakkî iktidarının, titiz, şeflere karşı direnebilen ve yabancılarla ilişkilerde en çok sözünü geçirebilen, tutumlu bir Maliye 91 Çavdar, Türkiye’de Liberalizm, s. 94. 92 Karal, C. IX, s. 127. 93 Çavdar, Türkiye’de Liberalizm, s. 113. 94 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 272-273. 95 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 275. 96 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 57. 99 Çavdar, Türkiye’de Liberalizm, s. 90-100. 97 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 60-61. 100 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 50-55. 98(Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 62-64. 101 Okyar, s. 127.

17 bahar 2004

Nazırı bulmuş olmasının onun malî şansı Cavit Bey’in 1911 malî yılı bütçe olduğu görüşündedir.102 konuşmasının, Meclisi Mebusan tarafından kitap hâlinde bastırılıp, bütün ülke Cavit Bey, 1327 yılı bütçe konuşmasında; düzeyinde dağıtılması kararlaştırılmıştır. İki ülkenin gelir ve giderleri arasında büyük fark gün süren (9-10 Şubat 1327)bu konuşma, olduğunu; giderlerin hızla artmasının dışa bağımlılık konusunda, İttihatçılar’ın, aradaki açığı, daha da büyüttüğünü; bunun yıktıkları mutlakiyetçi yönetimden farklı çözümünün, sağlıklı gelir kaynaklarının düşünmediklerini göstermektedir.104 bulunması ve harcamaların belirli bir plana oturtulması gibi, tedbirlere bağlı olduğunu; Cavit Bey’e göre; borçlanmanın iyiliği ve bu tedbirlerin temelinde, ekonomik kötülüğü hep tartışılmaktadır. Olağan büyümenin ve kalkınmanın birlikte borçlanmalar nasıl ki servet üretiminde sağlanmasının yattığını; dış borç ve ek gelir kullanıldığı takdirde faydalı, tüketime kaynaklarına ihtiyaç bulunduğunu ifade harcandığı takdirde zararlı ise, devletler eder.103 tarafından kararlaştırılan borçlanmalar da faydalı işler meydana getirmek için sarfedilir Cavit Bey 1325 (1909) yılına ait bütçe veya bir ülkenin savunmasına tahsis edilirse konuşmasında; altıyüz yıldan beri ilk kez, faydalı, servet meydana getirmeyecek devletin genel hizmetlerine harcanacak hususlara sarf edilirse zararlıdır.105 paraların, vergi adı ile toplanmasına millet- vekillerinin müsaade edeceklerini; ulusal malî Her hükümetin iki büyük imtiyazı vardır egemenliğin, tüm ana egemenliklerin temeli ki, biri “kanun koymak”, diğeri de olduğunu maliyenin egemenliğinin de “vergileri” düzenlemektir. Her devletin de hazinenin egemenliği olduğunu; dopdolu bir birtakım vazifeleri vardır. Medeniyet hazineye sahip olmanın da her şeye egemen ilerledikçe hükümetlerin yüklenecekleri olmak demek olduğunu; meşrutiyet ve masraflar ve ifa edecekleri sürekli görevler istibdat yönetimlerinin en büyük silâhının, artar. Bu masraflara gereken kaynağı malî silâh olduğunu, fakat istibdat devletler başlıca üç kaynaktan temin ederler: yönetiminin, elindeki silâhı kötüye biri kamu mal ve mülkleri, diğeri vergiler ve kullandığını... Bütün çağdaş devletlerin, sonuncusu da borçlanmadır.106 Vergiler, bir devrim tarihlerindeki ayaklanmaların milletin her ferdi için mukaddes bir borçtur. sebebinin, bizde olduğu gibi, malî Vergi ödememek bir çeşit hırsızlıktır. Çünkü problemlere ve ayrıcalıklara dayandığını; bir tarafta daima alan, fakat aldığına karşılık, 104 Çavdar, Türkiye’de Liberalizm, s. 155. Duyun-u hiçbir şey vermeyen bir azınlığın; diğer Umumiye (Osmanlı Kamu Borçları İdaresi): 1875’te tarafta da, daima veren, fakat, verdiğine Babıali, ikiyüz milyon sterlin tutarındaki, bir dış borcu karşılık hiçbir şey almayan zavallı millet ödeyemez; altı yıl sonra da tuz, tütün, ipek ve balıkhaneler gibi kaynaklardan sağlanan bazı devlet topluluğu! bulunduğunu; birincilerin gelirlerine el koyma yetkisini, alacaklılara tanımak utanmaz, yüzsüz bir sefahat âlemi içinde zorunda kalır. Bu işlemin denetimiyle görevlendirilen varlıklarını sürdürdüklerini... söyler.124 kuruluşa, Düyun-u Umumiye adı verilir. Aslında, Osmanlı Maliye Nezareti’ne bağlıdır; ancak, bağımsız bir kuruluş gibi çalışır. Dahası, bu kuruluş, imparatorluğun siyasal, toplumsal ve ekonomik hayatında, büyük nüfuz 102 Aydemir, Enver Paşa, C. 3, s. 44. sabihi olacak kadar güçlenir ve Babıali onun kefilliği 103 Çavdar, Türkiye’de Liberalizm, s. 155. olmadan , borç alamaz konuma gelir. 124 Cavid Bey, “Osmanlı Devleti 1325 (1909) Yılına 105 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 338. Ait…”, s. 129-144. 106 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, ss. 313-314.

18 liberal düşünce devletin hizmetlerinden yararlanıldığı hâlde, Dönmeliği ve masonluğu siyasî hayatı bunun karşılığını ödemekten kaçınmaktır.107 boyunca onu hep sıkıntıya sokmuştur. Verginin mutlaka hafif veya orta dercede İlerlemiş yaşında ikinci kez evlenen ve Şiar olması gereklidir. Bu çeşit vergiler bir adında tek çocuğu bulunan Cavit Bey, tam ülkenin servet ve refah düzeyini artırdığı mutluluğu yakaladım dediği bir anda, İttihat hâlde, yüksek orandaki vergiler, milletin ve Terakkî’nin geçmişte yaptığı komitacılığı sıkıntıya düşmesine sebep olur.108 Borçlanma bilen, ondan çekinen ve yapılan siyasî faizlerinin dışarı gideceği endişesiyle, düzenlemelerin engellenebileceği endişesiyle, borçlanmalara yabancıların iştirak etmesine güçlü bir muhalefete tahammülü olmayan, karşı çıkanlara Cavit Bey cevap verir: Her ne devrin siyasî iktidarı tarafından, İttihat ve kadar faiz dışarı gidecekse de, ülkede Terakkî’nin son kalıntılarını tasfiye kararıyla, bulunmayan bir sermayenin içeri girmesiyle hayatına son verilmiştir. verilecek faizden daha fazla bir kâr elde Cavit Bey’in idamını haksız bulanları üç edilecektir.109 grupta toplamak mümkündür: Birincisi onu yakından tanıyan ve bu tür işlerle bağlantısı Sonuç olmadığına inanan sevenleri ve dostlarıdır. 1907’de Selânik’te İttihat ve Terakkî İkinci gruptakiler, konuyla ilgili araştırma Cemiyeti'ne girerek siyasete adım atan ve yapan ve hakkında asılmasını gerektirecek 1926’da Mustafa Kemal’e yapılan, İzmir somut bir delilin bulunmadığını Suikasti sebebiyle tutuklanarak 26 söyleyenlerdir. Üçüncüsü ise Mustafa Kemal Ağustos’ta Ankara’da idam edilen Cavit Paşa’ya karşı olanlardır, ki bunlar, onun Bey’i siyasî bir mazlum hâline getiren olay, İstiklâl Mahkemesi kararlarını etkilediğini ve Ankara İstiklâl Mahkemesinin hiçbir delile mahkeme kararlarının âdil olmadığını dile dayanmayan siyasî kararıdır. getirirler ve Cavit Bey’in idamını da haksız bulurlar. II. Meşrutiyet’in ilânından sonra siyasette kısa sürede yükselen Cavit Bey’in yıldızı, Cavit Bey’in asılmasını haklı görenleri de İttihat ve Terakkî Cemiyeti ile birlikte üçe ayırmak mümkündür: Birincisi, Mason parlayıp sönmüştür. Türk siyasî hayatında ve Yahudi düşmanlığını düstur edinen, bir Cavit Bey’in yeteri kadar tanındığını, kısım yazarlardır. İkincisi ise, onun İzmir anlaşıldığını ve hak ettiği yeri aldığını Suikasti’ne karıştığına gözü kapalı söylemek mümkün değildir. Bir döneme inananlardır. Üçüncü grup da, Cavidizm’in damgasını vuran ve Türk siyasî hayatını sonu gibi başlıklarla bu kararın alınmasına derinden etkileyen İttihat ve Terakkî katkıda bulunan siyasî düşmanlarıdır. Cemiyeti’nin aktif ve etkin bir üyesi olan Cavit Bey’in yaşadığı dönemdeki siyasi Cavit Bey, âdeta Cemiyet’in teorisyeni olayların, benzerleri ve karar mekanizmaları konumundadır. Liberalizmin Osmanlı günümüze değin işleyerek gelmiş ve İmparatorluğu’ndaki ilk ve önemli temsilcisi tekrarlanmaya da devam etmektedir. Alman olmasına karşın asıl şöhretini siyasette ittifakı nasıl kabinedeki birkaç kişi tarafından kazanmıştır. gizlice, bazı kabine üyelerinden ve Meclis’den habersiz yapılmışsa, II. Dünya

107 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 319. Savaşı'ndan sonra Türkiye-ABD arasında 108 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 326 imzalanan ikili anlaşmalarda, aynı gizlilik 109 (Mehmet) Cavit Bey, İktisat İlmi, s. 339.

19 bahar 2004 içinde ve birkaç kişinin bilgisi dahilinde ______Jön Türkler ve İttihat ve Teraki, yapılmış, sonradan açığa çıkması siyasi İstanbul: Remzi Kitabevi, 1987. gerginliklere sebep olmuştur. Alkan, Ahmet Turan, II. Meşrutiyet Günümüze değin süren ihtilaller Devrinde Ordu ve Siyaset, 1. Baskı.Ankara: zincirinin ve tepeden şekillendirmenin, Cedit Neşriyat, 1992. dayatmacı politikaların ve hukuk ihlallerinin ______İstiklâl Mahkemeleri, İstanbul: kökenlerini de İttihat ve Terakki döneminde Ağaç Yayıncılık, 1993. aramak yerinde olacaktır. Cavit Bey’in Avrupa için söylediği çifte standart, Amca, Hasan, Doğmayan Hürriyet (Bir Rusya’nın emelleri ve Kürtler’in Batılı Devrin İç Yüzü 1908-1918), 2.Baskı. Devletler elinde bir silah olarak kullanılması İstanbul:Arba Yay., 1989. ı ğ konular , bu günde yo un biçmde Atay, Falih Rıfkı, Çankaya (Atatürk’ün ışı ı tart lmaktad r. Doğumundan Ölümüne Kadar), İstanbul: II. Meşrutiyet dönemi ve İttihat ve 1984. Terakki günümüz siyasi tarih meraklılarınca Aybars, Ergün, İstiklal Mahkemeleri bilinmesine karşın, Cavit Bey yeterince (1923-1927), Ankara: Kültür ve Turizm tanınmamaktadır. O dönemle ilgili çalışma Bakanlığı Yay., 1982. yapan bazı araştırmacılar ona gereken değeri ve önemi vermemişlerdir. Hatta hatıralarının Aydemir, Şevket Süreyya, Tek Adam siyasi tarih açısından değerini kabul ve (Mustafa Kemal:1881–1919), I.Cilt. 5.Baskı, dakdir edenler bile onun Cemiyet içindeki İstanbul: Remzi Kitabevi, 1974. önemini ve yerini vurgulamaktan ______Tek Adam (Mustafa Kemal: kaçınmışlardır. Cavit Bey’in hayatı, siyasetle 1922-1938), 3. Cilt, 5.Baskı, İstanbul: ğ ş u ra anlar ve niyetlileri için ibret verici Remzi Kitabevi, 1975. hadiselerle doludur. Cavit Bey’i ve devrini tanımak, günümüz siyasi gelişmelerini ______İkinci Adam, (1884-1938), I. anlamak, yorumlamak ve değerlendirmek Cilt, 4. Baskı, İstanbul: Remzi Kitabevi, açısından faydalı olacaktır. 1976. Makedonya’dan Orta Asya’ya Enver Paşa Kaynaklar (1914-1922), 2. Cilt, İstanbul: Remzi Ahmad, Feroz, İttihatçılıktan Kemalizme, Kitabevi, 1971. Çev. Fatma Gül Berktay (Baltalı). 3.Basım, ______Makedonya’dan Orta Asya’ya İstanbul: Kaynak Yay., 1996. Enver Paşa (1914-1922), 3. Cilt, (Son), ______İttihat ve Terakki (1908-1914), İstanbul: Remzi Kitabevi, 1972. Çev. Nuran Yavuz, 4. Basım, İstanbul: Bayur, Yusuf Hikmet, Türk İnkılabı Kaynak Yay., 1995. Tarihi, Cilt I, Kısım: 2, Cilt II, Kısım: Akşin, Sina, 31 Mart Olayı, Ankara: 1,2,3,4, Cilt III, Kısım: 1,2,3,4, 2. Baskı, AÜSBF Yay., 1970. Ankara: TTK. Yay., 1983. ______İstanbul Hükümetleri ve Millî Cavit Bey (Mehmet), İktisat İlmi. Mücadele, İstanbul: Cem Yay.,1983. (Mekteb-i İdadiye Mahsus), Osmanlıca’dan

20 liberal düşünce

Çeviren: Sema Alpun Çakmak, Sadeleştiren: Kuran, Ahmet Bedevi, Osmanlı Orhan Çakmak, Ankara: Liberte Yay., 2001. İmparatorluğu’nda İnkılâp Hareketleri ve Millî Mücadele, İstanbul:1956. ______İdama Beş Kala, İstanbul: Emre Yay., 1993. ______İnkılâp Tarihimiz ve Jön Türkler, İstanbul: Tan Matbaası, 1945. ______Şiar’ın Defteri, Yayına Haz: Şiar Yalçın, 1. Baskı, İstanbul: İletişim Yay., Kutay, Cemal, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e 1995. Yüzyılımızda Bir İnsanımız, İstanbul: 1992. ______Felaket Günleri I, II (Mütareke ______Türkiye İstiklâl ve Hürriyet Devrinin Feci Tarihi), Yayına Haz.: Osman Mücadeleleri Tarihi, Cilt 20, İstanbul: 1962. Selim Kocahanoğlu, İstanbul: Temel Yay., Okyar, Fethi, Üç Devirde Bir Adam, 2000. Yayına Haz. Cemal Kutay, 1. Baskı, Çavdar, Tevfik, İttihat ve Terakkî, 1. İstanbul: Türcüman Yay., 1980. Basım, İstanbul: İletişim Yay., 1991. Pakalın, Mehmet Zeki, Maliye Teşkilatı ______Talat Paşa, Bir Örgüt Ustasının Tarihi (1442-1930), Cilt IV. Ankara: Maliye Yaşam Öyküsü, 2. Baskı, Ankara: Dost Bakanlığı Tetkik Kurulu Yay., 1978. Kitapevi Yay., 1984. Sarıhan, Zeki, Kurtuluş Savaşı Günlüğü, ______Türkiye’de Liberalizm (1860- (Açıklamala Kronoloji), Cilt: IV. Ankara: 1990), İstanbul: İmge Kitabevi, 1992. TTK. Yay., 1992. Halil Menteşe’nin Anıları, (Osmanlı Selek, Sabahattin, Anadolu İhtilali, 4. Mebusan Meclisi Reisi), 1.Baskı, İstanbul: Baskı, İstanbul: Burçak Yay., 1968. Hürriyet Vakfı Yay., 1986. Talat Paşa’nın Anıları, Haz. Mehmet Kandemir, (Feridun), İzmir Suikastinin İç Kasım, 1.Baskı, İstanbul: Say Yay., 1986. Yüzü, Cilt II, İstanbul: 1955. ______Hatıraları, Neşreden: Enver Karabekir, Kazım, İttihat ve Terakkî Bolayır, 1. Baskı, İstanbul: 1946. Cemiyeti 1896-1909, 2.Baskı, İstanbul: Emre Toprak, Zafer, Millî İktisat-Millî Yay., 1995. Burjuvazi, Türkiye’de Ekonomi ve Toplum Karal, Enver Ziya, Osmanlı Tarihi, Cilt (1908-1950), İstanbul: Tarih Vakfı Yurt IX. Ankara: TTK Yay., 1996. Yay., 1995. Karaman, Deniz, Cavid Bey ve Ulûm-ı Tuncay, Mete ve diğerleri, Türkiye Tarihi İktisâdiye ve İçtimâiye Mecmûası, Ankara: 4. (Çağdaş Türkiye:1908-1980), 5. Baskı, Liberte Yay., 2001. İstanbul: Cem Yayınevi, 1997. Koloğlu, Orhan, İttihatçılar ve Masonlar, Ülken, Hilmi Ziya, Türkiye’de Çağdaş İstanbul: 1991. Düşünce Tarihi, İstanbul: 1979. Kunt, Metin ve diğerleri, Türkiye Tarihi Yalçın, Hüseyin Cahit, Siyasî Anılar, Haz. 3, İstanbul: Cem Yayınevi, 1993. Rauf Mutluay, 1. Baskı. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yay., 1976.

21 bahar 2004

Zürcher, Erik Jan, Millî Mücadele’de Ahmet Rıza Bey’in Cavit Bey’e Yazdığı İttihatçılık, Çev. Nüzhet Sahihoğlu, 1. Baskı, Mektuplar, Tanin, 7-11 Mart 1945. s. 6. İstanbul: Bağlam Yay., 1987. Ayan Reisi Rifat (Menemencioğlu) Bey’in Cavit Bey’e Mektupları, Tanin, 13-14 Makaleler ve Dergiler Mart 1945. S. 6. Bayur, Yusuf Hikmet, “İkinci Meşrutiyet Cavit Bey’e Gelen Diğer Mektuplar, Devri Üzerinde Bazı Düşünceler”, Belleten, Tanin, 21 Mart 1945, s. 6. Cilt. XXIII. Sayı 90’dan Ayrıbasım, Ankara: TTK Yay., 1959. Cavit Bey’den Israrla Talep Edilen Bir Mülakat, Tanin, 22 Mart 1945, s. 6. Borak, Sadi, “Cavit Bey - Churchill Mektuplaşması”, Tarih ve Edebiyat Dergisi, Cevat Abbas’ın (Bolu Mebusu) Cavit C. I, (Ocak, 1997 ). Bey’e Yazdığı Mektuplar, Tanin, 18 Mart 1945, s. 6. Cavit Bey, “Osmanlı Devleti 1325 (1909) Yılana Ait Bir Bütçe Konuşması”, Dr. Bahaettin Şakir Bey’in Cavit Bey’e Osmanlıca’dan Çev. Ruhi Tufan, Maliye Mektupları, Tanin, 15 Mart 1945. s. 6. Enstitüsü Konferansları, İstanbul Üniversitesi Yayınlarından No: 2717, Maliye Enstitüsü Ansiklopediler Yayın No: 64, Yirmialtıncı seri, (1980), s. İslâm Ansiklopedisi, Cilt 7, İstanbul: Türkiye 129-146. Diyanet Vakfı Yayını, 1993. Seyitdanlıoğlu, Mehmet, “Liberalizm Yeni Rehber Ansiklopedisi, C. 10, İstanbul: Tarihinden, Maliye Nazırı Cavit Bey ve Türkiye Gazetesi Yayını, 1993. Ulüm-ı İktisadiyye ve İçtimaiye Mecmuası’nın Mukaddime Programı” Basılmamış Tezler Liberal Düşünce Dergisi, Sayı: 1, (Kış-1996), s. 120-123. Aslım, Fatma. “Cavit Bey Hayatı ve Felaket Günleri.” (Yayınlanmamış Yüksek ______“Türkiye’de Liberal Düşüncenin Lisans Tezi, SelçukÜniversitesi Sosyal Doğuşu ve Gelişim”, Liberal Düşünce Bilimler Enstitüsü), 1996. Dergisi, Sayı: 2, (Bahar-1996), s. 103-111.

Kandemir, Feridun - Karaveli, N., Yakın Sözlükler Tarihimiz (Birinci Meşrutiyetten Zamanımıza Pakalın, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Kadar), Cilt:1-2-3-4, (1 Mart 1962 - 21 Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, C. I, 3. Baskı, Şubat 1963) (52 sayı, 32 sahife olarak 52 İstanbul: MEB Yay., 1983. hafta da yayınlanmıştır)

Gazeteler Cavit Bey’in Hatıraları, Tanin, 3Ağustos 1943 - 22 Aralık 1946.

22