Ahmet Şükrü Esen Defterlerindeki Mâniler ( İnceleme-Metinler)” Adını Ta Şıyan Bu Çalı Şma Dokuz Bölümden Olu Şmaktadır
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
1 T.C. ERC İYES ÜN İVERS İTES İ SOSYAL B İLİMLER ENST İTÜSÜ TÜRK D İLİ VE EDEB İYATI ANAB İLİM DALI TÜRK HALK EDEB İYATI BİLİM DALI AHMET ŞÜKRÜ ESEN DEFTERLER İNDEK İ MÂN İLER ( İNCELEME-MET İNLER) (Yüksek Lisans Tezi) Hazırlayan Nilgün AYDIN Danı şman Prof. Dr. İsmail GÖRKEM Haziran 2011 KAYSER İ 2 T.C. ERC İYES ÜN İVERS İTES İ SOSYAL B İLİMLER ENST İTÜSÜ TÜRK D İLİ VE EDEB İYATI ANAB İLİM DALI TÜRK HALK EDEB İYATI BİLİM DALI AHMET ŞÜKRÜ ESEN DEFTERLER İNDEK İ MÂN İLER ( İNCELEME-MET İNLER) (Yüksek Lisans Tezi) Hazırlayan Nilgün AYDIN Danı şman Prof. Dr. İsmail GÖRKEM Bu çalı şma; Erciyes Üniversitesi Bilimsel Ara ştırma Projeleri Birimi tarafından SBY-10-2911 kodlu proje ile desteklenmi ştir. Haziran 2011 KAYSER İ I II III KABUL VE ONAY SAYFASI IV ÖNSÖZ/TE ŞEKKÜR Türkler, köklerinin çok eskiye dayanması ve geni ş bir co ğrafyaya yayılmı ş olmasından ötürü, sa ğlam ve güçlü bir kültür meydana getirmi şlerdir. Türk kültürünün, İslamiyet’ten önce Orta Asya’da temelleri atılmı ş ve kültür, bu sa ğlam temel üzerine in şa edilmi ştir. Türklerin, İslamiyet’i kabul ettikten sonra, İslamiyet öncesi etkisinde oldukları çe şitli inanç sistemleri ve Şamanizm’e ili şkin de ğerleri birdenbire sona ermemi ştir. Her yeni dine geçişte oldu ğu gibi, Türkler de eski inançlarını ve buna ba ğlı olarak kültürlerinden bir kısmını, yeni inanç ve kültürlerine ta şıyıp bir sentez hâline getirmi şlerdir. Böylelikle, birçok yönden incelenmesi mümkün çok kıymetli ürünler meydana gelmi ş ve bu ürünler sözlü kültür gelene ği içinde yüzyıllar boyunca ku şaktan ku şağa aktarılmak suretiyle günümüze kadar ula şmı ştır. Geni ş bir co ğrafyaya yayılmı ş köklü ve zengin bir edebiyata sahip olan Türk milletinin bu verimlerinin ara ştırılıp incelenmesinde, halkbilimine büyük bir görev dü şmektedir. Halkbilimi, halka ait maddî ve manevî kültür ürünlerini kendine has yöntemlerle derleyen, ara ştıran, sınıflandıran ve son a şamada da çözümleyerek halk kültürüne dair de ğerlendirmeler yapan bilim dalıdır. Bu yönüyle halkbilimi, ait oldu ğu toplumun duyu şunu, dü şünü ş şeklini, topyekün bir hayat felsefesini, ortak de ğerler bütünlü ğü içerisinde ele almakta ve i şlemektedir. Böylece halk kültürüne ait ürünler, ait oldu ğu toplumun gelenek, görenek, olaylar kar şısındaki tutum ve estetik gibi birçok konudaki davranı ş şekillerini içeren ve içerisinde oldu ğu gelenek dolayısıyla da ku şaktan ku şağa aktarılarak yeni çehreler edinen kültürel hazine olma vasfı kazanmaktadır. Halkbiliminin faaliyet alanları içinde bulunan Türk Halk Edebiyatının dalı olan Anonim Halk Edebiyatı, ilk yaratıcısı belli olan ama zaman içinde bu ilk yaratıcıdan ba ğımsızla şarak toplum hafızasına yerle şmi ş ürünleri ele almaktadır. İslâmiyet öncesi Türk Destan ça ğından beri, bu edebiyatın numuneleri sözlü kültür gelene ği içinde bu zamana kadar gelmi ş olmakla beraber, hâlâ devamlılı ğını sürdürmektedir. Anonim Halk Edebiyatının bünyesinde bulunan ürünler, nazım ve nesir olma özelliklerine göre iki kısımda incelenmektedir. Mâni, a ğıt, türkü, ninni, gibi türler V destan nazım; efsane, masal, fıkra, menkabe gibi türler nesir olma özelli ğine sahiptir. Bilmeceler ve tekerlemeler hem nazım hem nesir olmaz özelli ğine sahiptir. Nesir türler içinde ele alınan halk hikâyeleri ise tam olarak nesir olmayıp, nazım ve nesir karı şık bir yapı arz ermektedir. Anonim edebiyatın en yaygın ürünlerinden biri olan mâniler, bu edebiyat içinde çok önemli bir yere sahiptir. Belirli bir yöre ya da bölgede daha yaygın oldu ğu söylenememekle birlikte, mânilerin varlı ğına sözlü kültür gelene ği içinde her yerde rastlanabilmektedir. Bunda da, mânilerin halk hayatında yer eden birçok durum ve olaya istinaden söylenebilmesinin, icrasının, yapısından dolayı akılda kalabilmesinin ve di ğer türlere nazaran daha kolay söylenebilir olmasının etkisi bulunmaktadır. Daha çok kadınların söyledi ği ve icra eden ki şilerin “mânici” olarak adlandırıldıkları mâniler, belli bir gelene ğe sahiptir ve Anadolu’da ‘mâni söyleme gelene ği’ hâlâ ya şatılmaktadır. Halka ait ürünler, sözlü gelenek içinde aktarılırken de ğişime u ğrayabilir veya unutulabilir. Bundan dolayı, kültürel unsurların kaybını önlemek için, sistemli bir şekilde derleme faaliyetlerinin yapılması ve elde edilen verilerin de sınıflandırılarak ar şivlenmesi gerekmektedir. Bu, halk kültürüne ait ürünlerin ortaya çıkarılması ve saklanması adına çok büyük ve gerekli bir atılımdır. Günümüzde, eski kütüphanelerimizde veya şahısların ellerinde bulunan, sözlü kültüre ait pek çok ürünün yazıya geçirilmi ş hâlde bulundu ğu el yazması eserler gün ı şığına çıkarılmayı beklemektedir. Bu çalı şma, yukarıda belirtilen amaç do ğrultusunda hazırlanmı ştır. Çalı şmanın ana konusunu Ahmet Şükrü Esen defterlerindeki “mâni”ler olu şturmaktadır. Ahmet Şükrü Esen’e ait olan derleme defterlerinin taranması sonucunda tespit edilen mâniler önce Latin harflerine aktarılmı ş, sonra ise mâni üzerine hazırlanmı ş; Kilisli Rıfat Bilge’nin Mâniler (1928); Niyazi Eset’in Mukayeseli ve Ne şredilmemi ş Mâniler (1944) ve Mâniler Kılavuzu (1946); M. Hasan Göksu [Rauf Mutluay?]’nun Mânilerimiz (1970); Lütfullah Sami Akalın’ın Türk Mânilerinden Seçmeler I, II (1970) ile Şükrü Elçin’in Türkiye Türkçesinde Mâniler (1990) adlı çalı şmalarda bulunan mânilerle mukayese edilerek çe şitlenmeler tespit edilmi ştir. Tespit edilen bu çe şitlenmeler, belirli bir sistem dâhilinde dipnotlarda gösterilmi ştir. Bu i şlemlerden sonra mâni metinleri teknik ve edebî açıdan de ğerlendirilmi ştir. VI Çalı şmanın hazırlanabilmesi için gerekli ana malzeme olan Ahmet Şükrü Esen defterlerine, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı’nda bulunan Boratav Ar şivi’nden ula şılmı ştır. Bunun dı şındaki kaynaklardan bazılarına, Ankara Millî Kütüphane’den, bazılarına da sahaflardan ve internet kitapçılı ğı yapan sitelerden ula şılmı ştır. “Ahmet Şükrü Esen Defterlerindeki Mâniler ( İnceleme-Metinler)” adını ta şıyan bu çalı şma dokuz bölümden olu şmaktadır. İlk bölümde, sözlü kültür gelene ği ve Anonim edebiyat hakkında bilgi verilmi ştir. İkinci bölümde, Ahmet Şükrü Esen’in hayatı, derlemeci kimli ği ve defterleri hakkında bilgi verilmi ş; bu defterlerin folklor açısından önemine de ğinilmi ştir. Üçüncü bölümde, defterlerde bulunan mânilerin teknik özellikleri üzerinde durulmu ştur. Defterlerde bulunan mânilerin kendi içinde ve belirlenen kaynaklardaki mânilerle mukayeseleri yapılmı ş ve çe şitlenmeler tespit edilmi ştir. Bunun sonucunda, çe şitlenmeleri olan mânilerin yanı sıra olmayan metinlerin de sayısal verileri ortaya konmu ştur. Ayrıca mâniler şekil ve muhteva özellikleri bakımından incelenerek, bu hususiyetlere göre sınıflandırılmı ştır. Dördüncü bölümde, çalı şmanın ana konusunu olu şturan Latin harflerine aktarılmı ş, mukayeseli mâni metinleri yer almaktadır. Be şinci bölümde, defterlerdeki mânilerle ilgili veriler genel olarak de ğerlendirilmi ş ve çalı şmanın Türk folkloruna sa ğladı ğı katkılar üzerinde durulmu ştur. Çalı şmanın “Kaynakça” kısmında, çalı şmada faydalanılan eserler ile temel kaynakların künyeleri verilmi ştir. Bu kısmın hemen arkasında ise “Dizinler” yer almaktadır. “Ekler” kısmında ise do ğrulu ğundan tam olarak emin olunamayan kelimelerin bulundu ğu mâni metinlerinden örneklere ve Ahmet Şükrü Esen’e ait birkaç foto ğrafa yer verilmi ştir. Çalı şmanın hazırlanmasında elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret gösterdik. Bununla birlikte, yine de eksiklerimiz ve kusurlarımızın olabilece ğinin farkındayız. VII “Mâni”yi tür olarak ele alan bu çalı şma sonucunda Türk mâni külliyatına ufacık da olsa bir katkımız olabildiyse, kendimizi mutlu addedece ğiz. Bu çalı şmanın hazırlanmasında, engin bilgi ve tecrübesiyle her konuda bana yardımcı olan, bıkmadan usanmadan bütün sorularıma büyük bir titizlikle cevap veren, tıkandı ğım her an yolumu aydınlatan saygıde ğer hocam, danı şmanım Prof. Dr. İsmail GÖRKEM’e, sıkıntılı metinlerin okunmasında de ğerli vakitlerini ayırarak bu konuda bana yardımcı olan Betül AYDO ĞDU’ya, Recep TEK’e, Erhan ÇAPRAZ’a ve çalı şma süresince hep yanımda olan aileme, sonsuz te şekkürlerimi sunmayı bir borç biliyorum. Nilgün AYDIN Kayseri 2011 VIII AHMET ŞÜKRÜ ESEN DEFTERLER İNDEK İ MÂN İLER (İNCELEME-MET İNLER) Nilgün AYDIN Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Haziran 2011 Danı şman: Prof. Dr. İsmail GÖRKEM KISA ÖZET Bu çalı şmanın konusunu Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı, Pertev Naili Boratav Ar şivi’nde bulunan Ahmet Şükrü Esen’in derleme defterlerindeki mânilerin Latin harflerine aktarılması, kendi içinde ve di ğer kaynaklardaki mânilerle mukayese edilerek çe şitlenmelerinin tespiti olu şturmaktadır. Çalı şmada, öncelikle Türk sözlü kültürü, Anonim Halk Edebiyatı ve bu edebiyatın ürünü olan “mâni”lerle ilgili genel bilgiler verilmi ştir. Daha sonra, Ahmet Şükrü Esen tanıtılmı ş, derlemeci kimli ği ve folklor çalı şmalarından bahsedilmi ştir. Bu bölümlerden sonra mâni metinlerinin Latin harflerine aktarımı yapılmı ş ve di ğer kaynaklarla mukayese edilerek çe şitlenmelerinin tespitine yer verilmi ştir. Çalı şmada “Sözlük” ve “Dizinler”e de yer verilmi ştir. “Dizinler” ba şlıklı kısımda, altı farklı dizin olu şturulmu ştur. Sonuç bölümünde, elde edilen veriler toplu olarak de ğerlendirilmi ştir. “Kaynakça”da çalı şmayla ilintili ve temel eser niteli ğinde olan kaynaklara yer verilmi ştir. “Ekler”de ise, defterlerde yer alan mâni metinlerinden örnek sayfalara ve Ahmet Şükrü Esen’le ilgili görsel malzemelere yer verilmiştir. Anahtar kelimeler: Folklor, Türk sözlü kültürü, Anonim Halk Edebiyatı, Ahmet Şükrü Esen, Ahmet Şükrü Esen defterleri,