Sultan II.Abdülhamid'in Kişiliğinde

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Sultan II.Abdülhamid'in Kişiliğinde SULTAN II. ABDÜLHAMD VE DÖNEM Sultanbeyli Belediyesi Kültür ve Sosyal ler Müdürlüü Kültür Yayınları No. 12 Genel Koordinatör Necdet Dursun Proje Yönetmeni Tasarım Mehmet Mazak SMEY Editör Kapak Dr. Cokun Yılmaz MimEmin Tashih Grafik Uygulama Ahmet Vurgun Ender Boztürk Kapak Fotorafı Ünlü hattat Sami Efendi’nin çektii 1298/1881 tarihli Sultan II. Abdülhamid turası ISBN 978-605-89744-9-4 Aralık 2012 © Copyright Sultanbeyli Belediyesi Baskı-Cilt Ege Reklam Basım Sanatları San. Tic. Ltd. ti. Adres: Ege Plaza Ziyapaa Cad. No. 4 Ataehir / stanbul Tel. 0216 470 4 470 SULTANBEYL BELEDYES Abdurrahmangazi Mahallesi Belediye Caddesi No. 4 Sultanbeyli - stanbul Tel. 0216 564 13 00 Faks. 0216 564 13 71 e-Posta [email protected] www.sultanbeyli.bel.tr çindekiler 17-30 DOÇ. DR. ABDÜLHAMiT KIRMIZI Sultan II. Abdülhamid’in Kiiliinde Süreklilik ve Kopu 31-38 PROF. DR. AZMi ÖZCAN Sultan II. Abdülhamid, Muhalefet ve Din 39-48 PROF. DR. MEHMET PiRLi Sultan II. Abdülhamid’i Tahta Çıkaran ve Tahttan ndiren Fetvalar 49-60 PROF. DR. ZEKERiYA KURUN 31 Mart Olayının Arkasındakiler 61-74 PROF. DR. ALi AKYILDIZ II. Abdülhamid’in Yönetim Anlayıı 75-90 PROF. DR. CEZMi ERASLAN II. Abdülhamid Devri Politikalarında Din ve Devlet Anlayıına Genel Bir Bakı 91-100 PROF. DR. GÖKHAN ÇETiNSAYA Dı Politika 101-110 PROF. DR. MEHMET AKMAN Sultan II. Abdülhamid’in Hukukî Reformları 111-122 PROF. DR. COKUN ÇAKIR Muktesit Bir Sultan: II. Abdülhamid 123-146 PROF. DR. NURAN YILDIRIM - DR. BÜLENT ÖZALTAY Sultan II. Abdülhamid’in Salıı ve Salık Hizmetleri 147-152 YRD. DOÇ. DR. SELÇUK AKiN SOMEL Abdülhamid Devri Eitimine Genel Bir Bakı 153-176 PROF. DR. SMAiL E. ERÜNSAL Sultan II. Abdülhamid Dönemi Türk Kütüphanecilii ve Kütüphaneleri 177-210 PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN II. Abdülhamid Devrinde Edebî ve Fikrî Faaliyetler 211-236 PROF. H.C. M. UUR DERMAN Sultan II. Abdülhamid Devrinde Hat ve Tezyînî Sanatlarımız 237-250 DOÇ. DR. MUSTAFA S. KÜÇÜKAÇI Sultan II. Abdülhamid ve Haremeyn 251-278 DOÇ. DR. HÜR MAHMUT YÜCEER Sultan II. Abdülhamid Dönemi Devlet - Tarikat Münasebetleri 279-290 PROF. DR. VAHDETTiN ENGiN Sultan II. Abdülhamid Döneminin Büyük Afeti: 10 Temmuz 1894 Depremi 291-302 YRD. DOÇ. DR. COKUN YILMAZ Sultan II. Abdülhamid’in stanbul’u marı 303-308 PROF. DR. VAHDETTiN ENGiN Sultan II. Abdülhamid Döneminde Futbol 309-328 PROF. DR. HEATH W. LOWRY Sultan II. Abdülhamid’in Kuzey Yunanistan’da Yaptırdıı Mimari Eserlerden Bugüne Ulaanlar Sultan II. Abdülhamid’in Kiiliinde Süreklilik ve Kopu DOÇ.DR. ABDÜLHAMiT KIRMIZI* ir insanın hayatını düünürken, okurken, konuur- Bken ister istemez bir tutarlılık ararız. Kimliin sürek- li olduunu düündüümüzden, aynı kimliin kii tarafından hayat boyu sürdürülmesini bekleriz. Kendi hayatlarımızın da çelikiler ba- rındırdıını, akarken bizi deitirdiini bildiimiz halde, deimeye olumsuz özellikler atfederiz: “Söyleir hatıralar, nerde o eski sen diye” veya “sen mevsimler gibisin, deiirsin sevgilim” gibi dizeler geçer arkı- larımızdan. Ancak bu tutarlılatırma çabası kiilerin yaadıı deiimi gör- memizi engeller. Sultan II. Abdülhamid’in kiiliiyle ilgili olarak da böyle bir sorun vardır. Tıbba, matematie, yıldızlara, tefsire, tasav- vufa, iire, tebasının lisanlarına, hayvan beslemee, bahçecilie olan meraklarını bildiimiz Abdülhamid, padiahlık sorumluluu altına girdikten bir müddet sonra büyük bir deiim geçirmi görünüyor. ehir Üniversitesi. Selanik’teki sürgün yıllarında kendisine refakat eden ttihatçı doktor Atıf Hüseyin’in günlüünde1 Abdülhamid’in kendi gençliine dair stanbul * 1 Sultan II.Abdülhamid’in Sürgün Günleri: Hususi Doktoru Atıf Hüseyin Bey’in Ha- tıraları (1909-1918), Haz. M.Metin Hülagü, 3.Baskı (stanbul: Tima, 2010). Bu ABDÜLHAMiT KIRMIZI anlattıkları, sonraki hayatına hiç benzemeyen özellikler taır. Mesela, ehzadeliinde iyi bir avcıymı, o yüzden sa kulaı iyi iitmezmi. Kılıç kullanmayı örenmi ve eski silahlardan oluan bir koleksiyonu varmı. yi bir yüzücüymü, bununla övünür. Tahta çıktıktan sonra ilk mabeyn feriki olarak Abdülhamid’in en yakınında bulunan ngiliz Said Paa’nın günlüünde2 yeni padiahla ilgili ilk kayıtlar da çok ilginçtir. Sultan Abdülhamid biraderleri Read, Kemaleddin ve Burhaneddin efendilerle beraber yemek yiyor ve uzun sohbetler ediyor. Cülûstan iki hafta sonra arabayla Bâb-ı Seraskeri’ye giden Abdülhamid akam yemeini kumandanlar ve zabitlerle birlikte yiyor, sonra bir nutuk irade ediyor. Said Paa’ya göre böyle bir ey daha önce duyulmamıtır, “Devlet-i Âliyye’de bir hükümdarın airleriyle birlikte taam eylemesi bugün birinci kere vaki” olmutur (83). Cuma selâmlıkları kâh Fındıklı’da, kâh Dolmabahçe’de, kâh Ayasofya’da, kâh Tophane’de, kâh Fatih’te, kâh Bayedi’de, kâh Mecidiye camiinde icra ediliyor. Bu meyanda ilk defa arabayla Ayasofya Camii’ndeki se- lamlık resmine katılan da odur (101). Padiah sık sık Pertev vapuruyla 18 Karadeniz Boazı’ndan birkaç mil dıarı açılıyor, Yalova tarafına gidi- yor; küçük bir vapurla Küçükçekmece Gölü’nde geziyor, Beykoz’da oltayla lüfer balıı tutuyor. Ayazaa çiftliinde, Kaıthane kasrında ge- ziniyor; hatta bir keresinde orada Martini Henry tüfeiyle atılar yapa- rak çevresindekilere niancılıktaki maharetini sergiliyor. Zeytinburnu ve Hereke fabrikalarını, Talimhane meydanında askerleri denetliyor, Mekteb-i Harbiye örencilerinin huzur ve jimnastik imtihanlarını izli- yor. Said Paa padiahın “kimsede görülmeyen hüsn-i ahlakı ve iltifat-ı mülukaneleri beni cismen ve ruhen kendisine esir etmitir” diyor (80). Onu herkesten akıllı ve irfanlı buluyor, “bu derece akil ve müstakbeli keramet gibi görür bir padiah tasavvur etmezdim” diyor (122), “ne halim ve ne emsali görülmeyen padiahtır” (179), “mürüvvetiyle ben- deganını kendisine esir edebilen bir padiahtır” (180). hatırattan bilgilerin de ilendii bir Abdülhamid portresi için bkz. Abdülhamid Kırmızı, “Sultan II. Abdülhamid: mparatorluun Son Nefesi”, II. Abdülhamid, Modernleme Sürecinde stanbul, ed. Cokun Yılmaz (stanbul: stanbul 2010 Av- rupa Kültür Bakenti, 2010), 21-45. 2 II. Abdülhamid’in lk Mâbeyn Ferîki Einli Said Paa’nın Hâtırâtı I-II (1876-1880), Haz. Davut Erkan (stanbul: Bengi, 2011). Sultan II. Abdülhamid’in Kiiliinde Süreklilik ve Kopu Peki Abdülhamid ne yaadı da birden baka bir kiilie bürün- dü? Ali Suavi Vakası ya da Çıraan Vakası olarak bilinen olay Sultan Abdülhamid’in kiiliindeki deiim için bir dönüm noktası tekil et- mi görünüyor. 20 Mayıs 1878’de V. Murad’ı tekrar tahta geçirmek amacıyla yüz elli kadar kii teknelerle Çıraan Sarayı’na çıkmı, ancak Beikta Muhafızı Yedisekiz Hasan Paa’nın müdahalesiyle bu ihtilâl giriimi kanlı bir ekilde bastırılarak akamete uramıtır. Said Paa olaydan sonraki ilk Cuma selamlıını günlüüne naklederken öyle yazmıtır (219-220): Geçen pazartesi günü vuku bulan hadise-i müellime sebebiyle bu Se- lamlık bizleri mamum bir halde buldu. nallah kalb-i ahaneleri yine hal-i inirâha mübeddel olur. Zira efendimiz selamlıktan avdet- ten sonra Harem-i hümayun’a gitmeyip gece sabaha kadar Mabeyn’de kaldılar ve cümlemiz ancak saat dokuzda3 yataa gidebildik. Mahud pazartesi gününden berü efendimizin hali bütün bütün tebeddül etti. Daima merak ve endie üzre bulunarak ‘Ne var? Bildiinizi söyleyiniz’ diyerek Mahmud Paa’dan ve benden sual etmekte olup her ne kadar teminat verilmi ise de yine inandırmak kabil olmadı. Büyük büyük 19 evhama tabi olarak cümlemizi aleyhinde zannettiler. Dört gün sonra padiah Sadık Paa’yı bavekaletten azledip Mehmed Rüdi Paa’yı sadrazam unvanıyla nasbetti. Bu tebeddülden Mabeyn Feriki’nin bile haberi yoktu, çünkü Abdülhamid haremden çıkmamı, deiiklii “içeriden kendi kendine icra” etmiti. Bir kaç saat sonra, Abdülhamid Harem’e davet ettii Prusya Sefiri Prens Re- uss ile görütü. Bu davetten de bihaber olan Said Paa padiahın “hiç kimseye emniyetleri olmadıı cihetle rahatsız bir halde olduklarını ve sefirin kendilerine yardım etmesini söylemi olduunu” anlamıtı: “Efendimizin merak ve endiesi ve herkesten übhesi geçen cumadan berü kendince ziyadelemekte olduundan böyle bir ecnebiyi Harem-i hümayun’a celb ile ondan istimdada kadar gitmesi cümlemizi derya- yı keder ü mateme gark eyledi” (221). O hafta padiah haremden çıkmadı ve selamlık merasimine katılmadı. Salı günü, daha bir hafta önce atadıı sadrazamı azletti (222). Günlüüne yazdıklarına baka- rak padiaha sadakatinden emin olduumuz Said Paa hakkındaki 3 Alafranga saate göre sabah 05.30 eder. ABDÜLHAMiT KIRMIZI üphelerini de yenemeyen padiah onu da sadrazamdan be gün son- ra azletti ve Ankara’ya vali olarak gönderdi (224). Sultan Abdülhamid Çıraan Vakası sırasında otuz altı yaında- dır ve kırk yıl daha yaayacaktır. Ona dair anlatıların çou hayatının bu ikinci yarısıyla ilgilidir ve yukarıda tasvir edilen Abdülhamid’den çok farklı birinden bahsetmektedirler. Hayat neesini, sevgisini et- rafına yansıtan adam gitmi ve sonraki yazından aina olduumuz müstebit, evhamlı, kimseye güvenmeyen adam gelmitir. Abdülha- mid ehzadeliinde gezmeyi, macerayı, kısaca hayatı seven bir insan- ken, otuz üç yıllık padiahlıında (1876-1909) stanbul dıına hiç çıkmamıtır. Padiah fotoraflarla, telgraflarla, müfettilerle ve vali- lerden sürekli isteyedurduu vilayet raporlarıyla, o gitmedii tarayı hep ayaına getirtmitir. Sultan Abdülhamid aynı yıllarda kendine has bir diplomatik stili de gelitirmi görünüyor. Bunun için önce bir örnei ele alalım. 1877’de ngiltere’nin Osmanlı devletindeki elçisi olarak atanan Henri Layard 1880 ortasında -Gladstone iktidara geldikten sonra- emekli- 20 lie ayrıldı. stanbul’u terk etmeden önceki günlerde Sultan Abdül- hamid onunla iki defa, 29 ve 31 Mayıs’ta görütü. Padiah, Yıldız Sarayı’na davet ettii Layard’a görevinden ayrıldıı için üzüntüsünü
Recommended publications
  • XIX. Yüzyılda Piyano Ve Osmanlı Kadını*
    Araştırma Makalesi https://doi.org/10.46868/atdd.77 Original Article XIX. Yüzyılda Piyano ve Osmanlı Kadını* Arif Güzel* ORCID: 0000-0002-0144-1145 Öz XIX. Yüzyıl Osmanlı Devleti’nin idari ve sosyal alanda büyük değişimlere uğradığı bir çağdır. Devletin yapısal değişiminin yanında sosyal alanda da birçok değişim gözlenir. Bu sosyal değişimlerden biriside müzikal dönüşümdür. Batı müziğinin Osmanlı topraklarında kabul görmesiyle birlikte bu müziğin en mühim sazı (enstrümanı) olan piyano hem Osmanlı Sarayı’nda hem de “Osmanlı kentlisi” arasında Avrupai görünümün ve müzikal estetiğin simgesi olarak yaygınlaşır. Bu değişim rüzgârları Osmanlı kadınını da içine alır. Kadın sultanlar, devlet adamlarının kızları ve hâli vakti yerinde olan aileler özel hocalar aracılığıyla piyano eğitimi almaya başlarlar. Müzikal dönüşüm, kadınların sosyal hayata katılımlarını kolaylaştıracak bir basamak olur. Yetenekli Osmanlı kadını piyano icra etmekteki maharetini gösterir. Gerek saray gerekse toplum içerisinden fevkalade kadın piyano icracıları ve besteciler çıkar. Bu çalışmada Osmanlı müzikal dönüşüm süreci piyano ve piyano icracısı Osmanlı kadınları üzerinden değerlendirilerek sosyal dönüşümün açıklanması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Piyano, Müzik, Kadın Gönderme Tarihi: 16/11/2020 Kabul Tarihi:20/03/2021 * Bu makale yazarın ‘’XIX. Yüzyılda Sultanın Mülk ünde Piyano’’, adlı yüksek lisans tezinden üretilmiştir. *Doktora Öğrencisi, Balıkesir Üniversitesi, Tarih Anabilim Dalı, Tarih Bölümü, Balıkesir- Türkiye, [email protected] Bu makaleyi şu şekilde kaynak gösterebilirsiniz: GÜZEL, A., ‘’XIX. Yüzyılda Piyano ve Osmanlı Kadını’’, Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, C. 8, S. 1, 2021, s.246-261. Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Cilt:8 / Sayı:1 Güzel/ ss 246-261 Mart 2020 Piano and Ottoman Women In The XIX. Centruy Arif Güzel* ORCID: 0000-0002-0144-1145 Abstract The XIX.
    [Show full text]
  • Payitaht Istanbul'da Osmanli Merasimleri
    PAYİTAHT İSTANBUL’DA OSMANLI MERASİMLERİ AHMET ÖNAL* stanbul, payitaht oluşundan bu yana emperyal ihtiyaç maddelerinin tedariki ve bunların fiyatlarının İözelliklerinin bir gereği olarak resmî tören ve denetimi gibi teftiş amaçlı tebdiller ile ziyaret, dinlenmek, seremonilere sahne olmuş, hususiyle bu açıdan bir eğlenmek, ibadet etmek veya bir alay geçişini izlemek “merasimler kenti” vasfı kazanmıştı. Osmanlılar maksatlı olanları arasında fark bulunduğu söylenebilir. döneminde üç kıtaya yayılan imparatorluğun ana merkezi İlk grupta yer alan aleni binişler, saltanatın olarak resmî törenler Bizans dönemine nispetle biraz daha şiarından olup genellikle pazartesi ve perşembe günleri farklılaşarak sürdü. İmparatorluğun yönetim merkezi yapılmaktaydı. I. Abdülhamid devrine ait bir vesika, olması, sarayda divan toplantılarını özel bir merasim alanı bu binişlerin maksadını açık bir şekilde izah eder. hâline de getiriyordu. Öyle ki burası çeşitli meselelerini 1782 yangınlarında birçok kimsenin evsiz kalması, takip edenlerce merakla izlenen bir resmî merkez konumu yiyecek sıkıntısı çekilmesi ve padişahın da binişleri terk kazanmış gibiydi. Saray merkezli merasimler için divan etmesi üzerine sadrazam, I. Mahmud’un serhadlerden günlerinin özel bir önemi olduğuna şüphe yoktur. Öte kederli haberler gelmesine rağmen buna devam ettiğini yandan ordunun sefere çıkışı, hacıların payitahttan hatırlatarak, binişlerin ihmal edilmemesini rica etmiş ayrılışı, kutsal günler ve dinî bayramlar, saray kaynaklı ve bu sıkıntılı zamanda padişahı gören halka metanet
    [Show full text]
  • Vahdcttifl Hflin Mİ? K Ffilr Fm MI?
    VAHDCTTIfl Hflin Mİ? K ffilR fM MI? ♦ ---------------------- MEHMET BİCİK MEHMET BICIK Eğitimci, Araştırmacı-Yazar, Şâir... 25 Mart 1975'te Balıkesir'in Bigadiç ilçesinin Kırca Köyü'nde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde, ortaokulu Şamlı ve Ilıca'da, liseyi de Balıkesir'de okudu. Konya'da başladığı yüksek öğreni­ mini Gaziantep'te sürdürdü. 1996'da İstanbul Üniversitesi Ede- biyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu... İlk görev yeri olan Giresun Şebinkarahisar Lisesi'nde 1996- 2000 yılları arasında Tarih öğretmeni olarak çalıştı. 259. K. D. Er olarak Malatya 2. Ordu Komutanlığı'na bağlı Ulaştırma Er Eğitim Alayında vatani görevini yaptı(1997T998). 2000-2001 eğitim-öğretim yılında Balıkesir Sındırgı Büyükdağdere İlköğre­ tim Okulu'nda görev yaptı. 2001 Kasımında Balıkesir Burhaniye Lisesi'ne tayin oldu. 1 Ağustos 2006'dan itibaren Burhaniye Li- sesi'nde Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Bicik, 2008 yılı Ağustos ayında Burhaniye Öğretmenevi ve Akşam Sanat Oku- lu'na atandı. Hâlen Burhaniye Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu'nda Müdür Vekili olarak görev yapıyor. Tarih ve Folklor üzerine araştırmalar yapan, değişik temalarda şiirler yazan Bicik'in, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Türk Dünyası Araştırmaları, Türk Edebiyatı, Yesevî, Yeni DeFne, Genç Akademi ve Genç Gelişim dergilerinde yazılan ve şiirleri yayınlandı. Bicik, mahallî Gaziantep HedeF Gazetesi'nde köşe yazıları yazdı. ESERLERİ: Derleme : Bigadiç Güzellemesi (1996) Şiir : Bir Sevdâ Uğruna (2003) Araştırma : Meşhurların Vasiyetleri (Akis Kitap-2006) Bilinmeyen Yönleriyle II. Abdülhamid (Akis Kitap-2008) İÇİNDEKİLER 1. Sultan Vahdettin Garip Doğdu, Garip mi Öldü?.....................................................................15 2. Sultan Vahdettin'in İlk Aşkı Kimdi? Sultan Vahdettin'in Kaç Eşi Vardı? Kaç Çocuğu Vardı?..............................................................................................................................18 3. Vahdettin'in Kızları Piyano mu Çalıyordu? Vahdettin'in Şehzadelerinin ve Sultanlarının Diploma Töreni Neden Yapılamadı?.
    [Show full text]
  • Osmanli Hanedaninin Geri Dönen Ilk Üyeleri (1924‐1951)
    TARİHİN PEŞİNDE THE PURSUIT OF HISTORY ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ ‐INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCH‐ Yıl: 2014, Sayı: 12 Year: 2014, Issue: 12 Sayfa: 83‐117 Page: 83‐117 SÜRGÜNDEN VATANA: OSMANLI HANEDANININ GERİ DÖNEN İLK ÜYELERİ (1924‐1951) Cahide SINMAZ SÖNMEZ* Özet 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasıyla beraber Osmanlı Hanedanı üyeleri de süresiz bir şekilde sınır dışı edilmişlerdir. Sürgüne giden hanedan mensuplarının pek çoğu bu durumun kısa sürede son bulacağı ümidiyle ülkeyi terk etmişler, ancak dönüş süreci beklenenden uzun sürmüştür. Kadınlar 16 Haziran 1952 tarihinde çıkarılan özel bir kanunla dönüş izni alırken, erkekler ise 15 Mayıs 1974 tarihli Genel Af yasasının 8. mad‐ desiyle geri dönebilmişlerdir. Ancak, 1952 yılına kadar yasağın devam ediyor olmasına rağmen bazı istisnai uygulamalar yaşanmıştır. Bu araştırmanın konusunu da 3 Mart 1924 tarihinden 16 Haziran 1952 tarihine kadar geçen süre içerisinde yaşanan istisnai örnekler oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler Halifeliğin Kaldırılışı, Osmanlı Hanedanı, Sürgün, Geri Dönüş, Pasaport Kanunu FROM EXILE TO THE HOMELAND: THE FIRST RETURNING MEMBERS OF THE OTTOMAN DYNASTY (1924‐1951) Abstract Members of the Ottoman Dynasty were sent into an indefinite exile after the abolishment of the Caliphate on March 3, 1924. A great majority of the dynasty members left the country with the hope that deportation would end soon, but the process of returning back to the country has lasted longer than expected. Female members of the dynasty have acquired the right to return with a special law issued on June 16, 1952 while the male members of the dynasty were able to return with the 8th article of the General Amnesty issued on May 15, 1974.
    [Show full text]
  • Sultan II.Abdulhamid Han'ın Zevceleri Ve Çocukları
    Sultan II.Abdulhamid Han'ın Zevceleri ve Çocukları Tarih: Ağustos 2015 Yayın: idealistkalemler.com Dosya No:004 idealistkalemler.com SULTAN II. ABDULHAMİD HAN'IN ZEVCELERİ İzdivaç Senesi 1- Nazikeda Kadınefendi ....................................................................................... 1851 2- Nürefzun Kadınefendi ........................................................................................ 1851 3- Bedrifelek Kadınefendi ...................................................................................... 1851 4- Bidar Kadınefendi .............................................................................................. 1851 5- Dilpesend Kadınefendi ...................................................................................... 1865 6- Mezidimestan Kadınefendi ............................................................................... 1869 7- Emsalinur Kadınefendi ...................................................................................... 1866 8- Müşfika Kadınefendi ......................................................................................... 1867 9- İkbal Sazkar Hanımefendi .................................................................................. 1875 10- İkbal Peyveste Hanımefendi ............................................................................. 1873 11- İkbal Fatma Pesend Hanımefendi ..................................................................... 1876 12- İkbal Behice Hanımefendi ................................................................................
    [Show full text]
  • Folk Dancer the Magazine of World Dance and Culture
    ISSN 1209-255X Folk Dancer The Magazine of World Dance and Culture Canadian Presence at Mainewoods Folk Dance Camp, Week Three (Photo: Richard Brown): (left to right) Shirley Kossowski, Mirdza Jaunzemis, Cecille Ratney, Maya Trost, Bella Lamb, Sandy Starkman, Chris Chattin, Dorothée Beauregard, Alison Lee, Kathleen Mazurek, Lynda Vuurman, Anita Millman, Rachel Gottesman, Janis Smith, (kneeling) Adam Kossowski, Richard Schmidt, David Yee (in spirit), Bev Sidney PUBLISHED BY THE ONTARIO FOLK DANCE ASSOCIATION VOLUME 41 NUMBER 4 October 2010 The Message of Performance Viewpoint By Kevin Budd A few short years ago I had the honour of collective soul functioning in harmony. Then we judging a Kiwanis festival in the folk dance section. understand something profound about dance, that it Among the variety of offerings, not surprisingly, was is a group of actions done simultaneously in concert the high quality of “Bata” Marcetic’s Serbian dance and individually, that reflects tradition and also troupe. One notable characteristic of their performance presents the moment intensely. was not just their technical expertise, but the fact that they seemed to be enjoying what they did. They were While watching any dance performance the having fun, or at least Bata had taught them to appear eye tends to go to certain people, certain dancers that they were having fun. There were smiles on the who are both fine dancers, but also seem to exude young faces, but even more notable, there was some that pleasure or effortless involvement in the dance interaction between members as they danced, that is, that makes them a pleasure to watch.
    [Show full text]
  • Anadolu'da Savaş, İstanbul'da Kanun Hazırlığı Ve Hanedan-I Âl-I Osman
    SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi Mayıs 2009, Sayı:19, ss.1-24. Anadolu’da Savaş, İstanbul’da Kanun Hazırlığı ve Hanedan-ı Âl-i Osman Kararnamesi Cevdet KIRPIK∗ ÖZET Hanedan hukuku ilk kez 1913’te yazılı hale getirilmişti ama ayrıntılı bir şekilde düzenlenerek yürürlüğe konulması daha sonra oldu. 7 Şubat 1922’de yürürlüğe giren Hânedân-ı Âl-i Osman Umuru Hakkında Kararname hanedan hukukunu birincisinden çok daha detaylı olarak ele aldı. Kararnamenin içeriği kadar hazırlanması sürecinde yaşananlar ilgi çekiciydi. Hazırlanma usulü, zamanlama ve içerik konusunda şehzadelerle padişah arasında sürtüşme yaşandı. Yine içeriğin hazırlanması sırasında komisyonda bir kısım kritik konulara çözüm getirmek kolay olmadı. Özellikle Hazîne-i Hassâ malları, hanedanın ve bilhassa padişahların mirasının nelerden ibaret olduğu tartışıldı. Emlâk-ı hakaniye ve emlâk-ı şahsiye ayrımı bahsinde II. Abdülhamid’in mirası meselesi varislerin lehine olacak şekilde çözüme kavuşturuldu. Kararnamede mal ve mülke ait hususların yanında hanedan üyelerini doğumdan ölüme kadar ilgilendiren her tür mesele ele alındı. Doğumun tescili, evlenme-boşanma usulleri, vesayet, eğitim-öğretim gibi daha birçok konu ayrıntılı bir şekilde ele alındı. Kararnamenin resmen ve fiilen işgal edilmiş Osmanlı başkenti İstanbul’da çıkarılmış olması dikkat çekici bir konudur. İşgalin kalıcılığı, devletin veya hanedanın sona ermesi gibi bir düşünce kararnameye yansımamıştı. Yine de hanedanın mal-mülk ve miras gibi meselelerinin öncelikli olarak ele alınması, belgelere yansımayan bir endişeyi dile getirmektedir. Makalede son dönem hanedan hukuku öncelikli olarak arşiv belgelerinin ışığı altında ele alınarak incelenmiş, bu konudaki boşluk giderilmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı, hanedan hukuku, kararname, nizamname, uygulama. War in Anatolia, Law Preparation in Istanbul and The Decree of Hanedan-ı Al-i Osman ABSTRACT The dynasty’s law the first time put into writing in 1913 but it took a quite reasonable time to put into force in details.
    [Show full text]
  • Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924}
    SON DÖNEM OSMANLI PADİŞAH EŞLERİ Harun Açba KADINEFENDİLER {1839-1924} KADINEFENDİLER {1839-1924} Harun Açba PROFİL O Hanın Açba O PROFİL YAYINCILIK Yazar/Harun Açba Eserin Adı / Kadirdendiler Genel Koordinatör /'Münir Üstün Genel Yayın Yönetmeni / Cem Küçük Redaksiyon I Elif Avcı Kapak Tasarım/ Yunus Karaasian İç Tasarım I Adem Şenel Baskı-Cilll Kitap Matbaası Davulpap Cad. fminraj Ka/ım Dinçol San. Sil. No.81/21 Topkapı -İstanbul Tel: 0212 567 .10 8-1 1. BASKI KASIM 2007 978-975-996-109-1 PROFİL : 65 İNCELEME-ARAŞTIRMA :07 PROFİL YAYINCILIK Çatalçcsme Sk. Meriçli Apt. No: 52 K.3 Cagaloglu - İSTANBUL www.profilkilap.com / [email protected] Tel. 0212. 514 45 11 Faks. 0212. 514 45 12 Profil Yayıncılık Maviağaç Küllür Sanat Yayıncılık Tic.Ltd.Şti rnarkasıdır. ı © Bu kitabın Türkçe yayın hakları Harun Açba ve Prolil Yayıncılık'a aittir. Yazarın ve yayıncının izni olmadan herhangi bir formda yayınlanamaz. kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. Ancak kaynak gösterilerek alınlı yapılabilir. İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Kafkasya Hanedanları / 9 Saray Protokolü /13 Bölüm 2 Sultan I. Abdülmecid Han Ailesi / 17 (1839-18611 Sultan Abdülaziz Han Ailesi / 81 (1861-1876) Sultan V. Murad Han Ailesi / 96 (1876) Sultan II. Abdülhamid Han Ailesi / 117 (1876-1909) Sultan V. Mehmed Reşad Han Ailesi / 161 (1909-1918) Sultan VI. Mehmed Vahideddin Han Ailesi / 180 (1918-1922) Halife II. Abdülmecid Efendi Ailesi / 207 (1922-1924) Bibliyografya / 217 Teşekkkürname / 218 Bu kitabı aileme ithaf ediyorum. BÖLÜM 1 KAFKASYA HANEDANLARI smanlı Sarayı'na alınan kızların (19. yy. özellikle) Çerkeş olduğu biliniyor. Sultan Abdülmecid Han'a kadar tâbi Okalınan köle, yani cariye ticareti üzerine kurulan Os­ manlı haremi Abdülmecid Han'dan sonra değişikliğe uğramıştır.
    [Show full text]
  • Sultan II.Abdülhamid
    Her ça¤›n bir ruhu vard›r ve bu ruh o ça¤›n Every era has a soul and that soul imposes a * ‹stanbul fiehir Üniversitesi devlet sahiplerine benzer flekiller verir, onlar› similar form on the owners of the states, shaping birer heykel gibi yontarak zamana uyakl› k›lar. them like a statue and setting the tone for the Mesela, XVI. yüzy›l sadece Osmanl› era. For example, the 16th century in the ‹mparatorlu¤u’nda Muhteflem Süleyman’›n güçlü Ottoman Empire was not just an era in which bir kiflilik olarak k›l›ç kufland›¤› bir devre Süleyman the Magnificent girded the sword as a de¤ildir. Bu as›r bütün dünyada demir bileklerin powerful person; this was an era in which all the imparatorluklar yönetti¤i bir büyük hükümdarlar mighty empires were governed by great rulers. In devri olmufltur. 1520’de padiflah olan the age of Süleyman the Magnificent, who Kanunî’nin ça¤›nda ‹ngiltere’de VIII. Henry ve succeeded to the throne in 1520, Henry VIII I. Elizabeth, Fransa’da I. Fransuva, ‹spanya’da and Elizabeth I reigned in England and France fiarlken, sonra Rusya’da Korkunç ‹van tahta was ruled by Francois; Charles V governed geçmifltir. Do¤u’da ‹ran’da fiah ‹smail ve Spain and Ivan the Terrible stormed over Tahmasb, Hindistan’da Babür ve Ekber fiahlar Russia. To the east, Shah Ismail and Tahmasb hüküm sürmüfltür. Böylece yar›m as›r boyunca, ruled, in India Babur Shah and Akbar Shah ilim ve sanatta bir yenilenme yaflayan eski reigned. Thus, for half a century, magnificent dünyan›n kaderine muhteflem muktedirler, kings and ambitious victors imposed their stamp muhteris muzafferler mühür vurmufltur.
    [Show full text]
  • Şehzade Evliliklerinde Değişim Changes in the Marriage of Ottoman Princes
    Şehzade Evliliklerinde Değişim Changes in the Marriage of Ottoman Princes Cevdet Kırpık ∗ Özet: Osmanlı tarihi boyunca şehzadelerin evlenme ve boşanmalarında farklı usuller takip edildi. Kuruluş döneminde farklı, yıkılışa doğru daha farklı bir politika izlendi. Şehzadeler, ilk dönemlerde ileri gelen yerli aile kızları ve yabancı hanedanların kızlarıyla evlenirlerken, XVI. yüzyıldan itibaren cariye kökenlilerle evlenmeye başladılar. Kafes sisteminde şehzadelerin evlenme ve çocuk sahibi olmaları yasaklandığından bir şehzade ancak tahta çıktıktan sonra evlenebilmekteydi. XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Kafes sistemindeki gevşemeyle birlikte şehzadelerin evlenmelerinde de değişim yaşandı. Şehzadeler artık tahta çıkmadan evlenmeye, çoluk çocuk sahibi olmaya başladılar. Evlilikler hâlâ cariye kökenli kızlarla yapılmaktaydı. 1909’da ülkede köleliğin tamamen yasaklanması, evlilik yapılacak adayların kimliğinin sorgulanmasına yol açtı. Yasak, bir taraftan şehzadelerin tercihlerini etkilerken diğer yandan da çok eşlilik yapılması konusunun tartışılmasına neden oldu. Bütün bunlara ilave olarak Osmanlı tarihinde ilk kez şehzade evliliklerinin yapılma usulü yazılı hale getirildi. Şehzadelerin boşanma usulleri ancak Devlet’in yıkılışına ramak kala düzenlendi. Çalışmada şehzade evliliklerinin geçirdiği değişim ile boşanmalar ele alınmakta, özellikle son dönemdeki örnekler üzerinde durulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Şehzadeler, Evlilik, Boşanma. Abstract: The marriage of the Ottoman princes was an important issue and involved certain procedures. The policies concerning their marriage in the early Ottoman period were quite different from the late Ottoman period. While princes married the daughters of the local elite and foreign ∗ Yrd. Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Melikgazi/Kayseri, E-mail: [email protected]. 166 CEVDET KIRPIK dynasties at the beginning of their establishment, from the 16th century onwards they married those having an odalisque background. Starting from mid-19th century, a change started to take place in the marriages of princes.
    [Show full text]
  • Sultan ‹K‹Nc‹ Abdülham‹D Han
    SULTAN ‹K‹NC‹ ABDÜLHAM‹D HAN Hazırlayan: Özcan F. KOÇOĞLU Çizen: Yüksel AKMAN SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN Doğum tarihi: 21 Eylül 1842 Babası: Sultan Abdülmecid Han Annesi: Tir-i Müjgan Kadın Efendi Saltanatı: 1876-1909 (33 sene) Vefat tarihi: 10 Şubat 1918 Kabri: ‹stanbul’da Divanyolu-Çemberlitaş’ta Sultan ‹kinci Mahmud Han Türbesi’ndedir. Çocukları: Ulviye Sultan, Mehmed Selim Efendi, Zekiye Sultan, Naime Sultan, Abdülkadir Efendi, Ahmed Nuri Efendi, Naile Sultan, Burhaneddin Efendi, Seniyye Sultan, Seniha Sultan, Şadiye Sultan, Ayşe Sultan, Refia Sultan, Abdurrahim Efendi, Hatice Sultan, Mehmed Abid Efendi. Çamlıca Basım Yayın / 174 1.Baskı: İstanbul 2015 SULTAN İKİNCİ ISBN: 978-605-9964-54-8 ABDÜLHAMİD HAN Baskı ve Cilt: Fazilet Neşriyat ve Tic. A.Ş. Hazırlayan: Özcan F. KOÇOĞLU Bağlar Mah. Mimar Sinan Cad. No: 54 Güneşli - Bağcılar / İST. Tel: 0212 657 88 00 (pbx) Çizen: Yüksel AKMAN Sertifika No: 16384 Genel Yayın Yönetmeni: Ömer Faruk YILMAZ Alemdar Mah. Divanyolu, İncili Çavuş Sok. No: 9A Sultanahmet - Fatih / İSTANBUL Editör: Osman DOĞAN - Selman SOYDEMİR Tel-Faks: 0212 512 41 01 Tashih: Muhammet YILDIZ www.camlicabasim.com - [email protected] Grafik Tasarım: Seyit BOR T.C. Kültür Bakanlığı Yayıncılık Sertifika No: 15732 Kapak Tasarımı: Sedat YAZILITAŞ © Bu eserin bütün yayın hakları Çamlıca Basım Yayın ve Tic. A.Ş.’ye aittir. İzinsiz yayınlanamaz. 3 SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN, OTUZ DÖR­ SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD HAN, ŞEHZADELİĞİNDE DÜN CÜ OSMANLI SULTANI, DOKSAN SEKİZİNCİ ÇOK İYİ BİR TAHSİL GÖRDÜ. İSLAM HALİFESİDİR. SULTAN ABDÜLMECİD HAN’IN İKİNCİ OĞLU OLUP, 21 EYLÜL 1842 ÇARŞAMBA GÜNÜ ÇIRAĞAN SARAYI’NDA TİR­İ MÜJGAN KADIN EFENDİ’DEN DÜNYAYA GELDİ.
    [Show full text]
  • Son Halife Abdülmecid Efendi'nin Hayatı
    T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI GENEL TÜRK TARİHİ BİLİM DALI DOKTORA TEZİ SON HALİFE ABDÜLMECİD EFENDİ’NİN HAYATI -ŞEHZÂDELİK, VELİAHTLIK ve HALİFELİK YILLARI- LȂLE UÇAN 2502110563 TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. ARZU TERZİ İSTANBUL 2019 SON HALİFE ABDÜLMECİD EFENDİ’NİN HAYATI -ŞEHZÂDELİK, VELİAHTLIK VE HALİFELİK YILLARI- LÂLE UÇAN ÖZ Son Halife Abdülmecid Efendi’nin Hayatı-Şehzâdelik, Veliahtlık ve Halifelik Yılları- isimli tez çalışmamızda ana hedefimiz, Abdülmecid Efendi’nin hayatına Dolmabahçe Sarayı ve gündelik yaşam perspektifinden bakabilmektir. Bu yüzden Abdülmecid Efendi’nin gündelik yaşamı bütünlük içinde şehzâdeliğinden veliahtlığına, halife seçilmesinden saraydan ayrılışına takip edilmiştir. 19. yüzyılın son çeyreğine doğru gözlerini açan şehzâdeyi hayata hazırlayanları tespit etmek hocalarının yanı sıra, hangi eğitimleri aldığını ortaya çıkarmak ve yaşam alanlarını görmek bize son dönem Osmanlı sarayındaki değişimlerin ip uçlarını verecektir. Bu minvalde Abdülmecid Efendi’nin veliahtlık-halifelik yıllarında saray ortamı, çalışmış olduğu kadrosu, ziyaretleri, ziyaretçileri ve merasimleri mercek altına alınmıştır. Halife Abdülmecid Efendi’nin sanatçı kimliği ve yaşantısı her dönem onun hayatında var olmuştur. Ressam, sergilere katılan, müzik ve hatla ilgilenen ve bu ortamda kendisine alan açan Abdülmecid Efendi renkli bir hânedan üyesidir. Dönemin sanat ve kültür camiasından isimlere ulaşması, kimi zaman onlarla arkadaş olması, onları maddi-manevi olarak desteklemesi ve himaye etmesi Abdülmecid
    [Show full text]