Sultan II.Abdülhamid

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Sultan II.Abdülhamid Her ça¤›n bir ruhu vard›r ve bu ruh o ça¤›n Every era has a soul and that soul imposes a * ‹stanbul fiehir Üniversitesi devlet sahiplerine benzer flekiller verir, onlar› similar form on the owners of the states, shaping birer heykel gibi yontarak zamana uyakl› k›lar. them like a statue and setting the tone for the Mesela, XVI. yüzy›l sadece Osmanl› era. For example, the 16th century in the ‹mparatorlu¤u’nda Muhteflem Süleyman’›n güçlü Ottoman Empire was not just an era in which bir kiflilik olarak k›l›ç kufland›¤› bir devre Süleyman the Magnificent girded the sword as a de¤ildir. Bu as›r bütün dünyada demir bileklerin powerful person; this was an era in which all the imparatorluklar yönetti¤i bir büyük hükümdarlar mighty empires were governed by great rulers. In devri olmufltur. 1520’de padiflah olan the age of Süleyman the Magnificent, who Kanunî’nin ça¤›nda ‹ngiltere’de VIII. Henry ve succeeded to the throne in 1520, Henry VIII I. Elizabeth, Fransa’da I. Fransuva, ‹spanya’da and Elizabeth I reigned in England and France fiarlken, sonra Rusya’da Korkunç ‹van tahta was ruled by Francois; Charles V governed geçmifltir. Do¤u’da ‹ran’da fiah ‹smail ve Spain and Ivan the Terrible stormed over Tahmasb, Hindistan’da Babür ve Ekber fiahlar Russia. To the east, Shah Ismail and Tahmasb hüküm sürmüfltür. Böylece yar›m as›r boyunca, ruled, in India Babur Shah and Akbar Shah ilim ve sanatta bir yenilenme yaflayan eski reigned. Thus, for half a century, magnificent dünyan›n kaderine muhteflem muktedirler, kings and ambitious victors imposed their stamp muhteris muzafferler mühür vurmufltur. ‹flte on the fate of the old world, which was II. Abdülhamid dönemini (1876-1909) de böyle undergoing innovations in science and art. We bir k›yas zaviyesinden görmek ve ça¤›n ruhunu must examine the later era of Abdülhamid II endâm›yla gösteren prizmadan bakarak anlamak (1876-1909) from a similar comparative angle and laz›md›r. from a prism that reflects the soul of the age, as well. Padiflahl›¤›n›n ilk zamanlar›nda çevresindeki Abdülhamid, who when coming to the throne devlet adamlar›na meflrutiyeti kabul ettirmekte insisted that the statesmen surrounding him ›srar eden Abdülhamid, sadece mecliste cereyan accept a constitutional monarchy, not only did eden sert tart›flmalar veya halk›n buna haz›r not display such an autocratic attitude over the olmad›¤› yolundaki vesayetçi tavr› yüzünden government merely because of the severe de¤il, di¤er imparatorluklarda olan bitenlerden arguments that took place in the councils or dolay› da daha otoriter bir tarz-› idareye because the people were not ready for more kaym›flt›r. Abdülhamid’in flehzade olarak freedom, but also took up a more authoritative yetiflti¤i devirde ‹ngiltere’den baflka yerde style of administration due to events in other SULTAN II. ABDÜLHAM‹D ‹MPARATORLU⁄UN SON NEFES‹ meflrutiyet yoktur, yani hükümdarlar›n yetkileri empires. In the era in which Abdülhamid was yaz›l› anayasalarla s›n›rland›r›lmam›flt›r henüz. raised as a prince (flehzade) the only constitutional Avrupa’daki üç büyük imparatorluk olan monarchy was England; that is, the authority of Almanya, Avusturya ve Rusya birer otokrasidir; the rulers had not, as yet, been limited by Lui Napolyon’un Fransa’daki monarflisi constitutions. Germany, Austria and Russia, the istikrars›zd›r; ‹talya bir millet olarak henüz three great empires in Europe, were autocracies, birleflmifltir. Dolay›s›yla Abdülhamid dönemi while the monarchy in Napoleon’s France had kendisi gibi otokratlar›n hükümfermâ oldu¤u bir no power and Italy had not yet united as a ça¤d›r. 1832 Reform Act’inden sonra nation. Therefore, the era of Abdülhamid was demokrasinin yeflerdi¤i ‹ngiltere’de bile, tâ one in which autocratic rulers like himself 1901’de tahta geçen Kral VII. Edward özellikle prevailed. Even though democracy sprouted in d›fl iliflkileri hükümetlere b›rakmayan bir England after the 1832 Reform Act, King monarkt›r. Edward VII, coming to the throne in 1901, did not leave foreign affairs to the government. D›fl iliflkileri tekeline alm›fl bir hükümdar›n baflka devletlerin baflkentlerine s›k ziyaretler e would expect that a ruler who enjoyed a yapm›fl olmas›n› beklersiniz. Ancak tarz-› idare monopoly on foreign affairs would frequently bak›m›ndan benzerleri bulunan Abdülhamid’in visit the capital cities of other stategs. However, ça¤dafllar›na en benzemez taraflar›ndan biri, where Abdülhamid most differed from his padiflahl›¤› s›ras›nda imparatorlu¤un baflkentiWcontemporaries with similar styles of ‹stanbul’dan d›flar› hiç ç›kmam›fl olmas›d›r. administration was that he never left Istanbul Hiçbir ça¤dafl› onun kadar baflkentine demir during his sultanate. No other contemporary atm›fl de¤ildi. Kendisinden Almanca belgelerde anchored himself in the capital to the same hep sayg›yla “Effendimis” fleklinde bahsetti¤ini extent. His friend the German Kaiser Wilhelm bildi¤imiz dostu Alman Kayzeri II. Wilhelm s›k II, who always referred to the Sultan in German s›k seyahat etti¤i için Reisekaiser olarak an›l›rd›, documents as “Effendimis”, was ridiculed with neredeyse her sene ‹ngiltere’yi ziyaret ederdi. the title of Reisekaiser due to his frequent Ça¤dafl› olan hükümdarlar›n seyahatlerine voyages and visited England almost every year. verilecek örneklerin sonu gelmez. The examples of journeys made by other contemporary rulers are endless. Elbette bu gidifl gelifllerde Avrupa’daki hanedanlar aras›ndaki akrabal›k Naturally the familial relationships between the münasebetlerinin de etkisi vard›r. Alman rulers in Europe had an effect on this coming Kayzeri ‹ngiltere Kraliçesi Viktorya’n›n torunu, and going. The German Kaiser was the grandson yani daha sonra 1901’de tahta geçecek olan Kral of Queen Victoria, that is, he was the nephew of Edward’›n ye¤eni idi. Danimarka Kral› IX. King Edward, who would come to the British Christian Kral Edward’›n kay›npederi, 1863’te throne in 1901. The Danish king, Christian IX, -1913’te bir suikaste kurban gidinceye kadar- was the father-in-law of King Edward and the Yunan Kral› olan I. Georg da kay›nbiraderiydi. brother-in-law of George I, the king of Greece Bald›z› Dagmar, Çar III. Aleksander ile evliydi. after 1863, ruling until he died in 1913, the Bulgaristan Prensi Ferdinand’›n babas› Kraliçe victim of an assassination. Christian IX’s sister- Viktoria’n›n kuzeni, annesi ise Fransa Kral› Lui in-law, Dagmar, was married to Czar Alexander Filip’in k›z›yd›. Romanya’n›n ilk ve en uzun III. The Bulgarian Prince Ferdinand’s father was süreli kral› (1881-1914) I. Karol Fransa the cousin of Queen Victoria and his mother ‹mparatoru III. Napolyon’un kuzeniydi ve saire. was the daughter of France’s king, Louis Bu akrabal›k iliflkileri diplomaside ittifaklar› Phillipe. Romania’s first and longest reigning veya anlaflmazl›klar› derinden etkileyebiliyordu. king, Karol I (1881-1914), was the cousin of the Abdülhamid ise hükümdarlar liginde ‹slam French emperor, Napoleon III. The list goes on. dünyas›n› temsil eden bir sultan olarak oyunu These relationships could seriously affect tek bafl›na oynamak zorundayd›. Böyle olunca, alliances and conflicts in diplomacy. Sultan II. Abdülhamid’in bu padiflah›n nas›l yetiflti¤ini ve yaflad›¤›n›, nas›l Abdülhamid had to play the game as the sole flehzadelik mührü bir karaktere ve ruh haline sahip oldu¤unu sultan representing the Islamic world. Thus, The seal Sultan Abdülhamid II used as flehzade (prince) bilmek, oyunda gösterdi¤i performans› daha iyi knowing how this sultan was raised and how he (TSM) de¤erlendirme imkân› verecektir. lived, what kind of character and spiritual state |22| ABDÜLHAM‹D II THE LAST BREATH OF THE EMPIRE Sultan II. Abdülhamid devri Türkiye ve komflu he had, will give us a chance to better evaluate topraklar› için hâlâ canl› bir tarihtir. Padiflah›n his performance in this game. flahsiyeti ve politikalar› güncel tart›flmalarda bile yank› bulmaya devam ediyor. Ancak, ulu hakan- The era of Sultan Abdülhamid is still a lively k›z›l sultan kutuplaflmalar›n›n tozu duman› one for Turkey and her neighboring territories. aras›nda gerçek Abdülhamid’i tan›mak The sultan’s personality and policies continued isteyenlerin, siyasi ve ideolojik durufllardan to cause reverberations, even in daily discus- kaynaklanan bilgi kirlili¤i aras›nda do¤ru sions. However, for those who want to discern kaynaklara ulaflmalar› kolay olmuyor. the real Abdülhamid among the dust of the polarizations of ulu hakan (sublime emperor) Hat›rat ve otobiyografiler tarihte iz b›rakan and k›z›l sultan (red/murderous-sultan), it is not flah›slar› tan›mak için belki de en önemli easy to find reliable sources that are free of kaynaklard›r. Ancak Sultan Abdülhamid’e ait information that has been sullied by political bir hat›rat yoktur, ona atfedilenler ise gerçekte and ideological stances. onun de¤ildir. Ali Birinci tarihçi kulislerinde dinmeyen bir tart›flma konusu olan Memoirs and autobiographies are perhaps the Abdülhamid’in hat›rat› meselesini her yönüyle most important resources for learning about the aç›kl›¤a kavuflturmufltur (Dîvân, 10/19, 2005/2). personalities who have left their traces in Buna göre, Sultan Abdülhamid’in Hat›ra Defteri history. However, no memoir was written by olarak y›llarca çok satan kitap ona de¤il, Sultan Abdülhamid; that which has been kendisinden sonra ülkeyi yöneten ‹ttihat ve attributed to him was not written by him. Ali Terakki F›rkas›’n›n politikalar›ndan rahats›zl›k Birinci has clarified the matter about duyan Süleyman Nazif’e ait bir metindir. Kitap Abdülhamid’s memoirs, putting an end to the içinde verilen bilgilerin do¤rulu¤u yanl›fll›¤› never-ending argument which has been raging de¤ildir buradaki mesele; baflkas›n›n yazd›¤› bir in the backstages of history (Dîvân, 10/19, metin uydurma bulunufl hikâyeleriyle 2005/2).
Recommended publications
  • Çamlıeaya Dair... Eski Çamlıcada Köşkler - Güzelliğe Meclûp Padişah - Sadrâzam Kellesinin Satırdan Kurtuluşu — II
    View metadata, citation and similar papers at core.ac.uk brought to you by CORE ------------^ i--------------------------provided 10-1 by Istanbul • 1949 Sehir ———.University Repository Geçmiş zamanlarda Çamlıeaya dair... Eski Çamlıcada köşkler - Güzelliğe meclûp padişah - Sadrâzam kellesinin satırdan kurtuluşu — II. ei Mahmut ve Çamlıcada mehtap afalar mı dinçti, mideler mi kasrında, Sultan ve kocası Mehmet K sağlamdı bilmem eskiden Ali paşa uzun müddet oturmuşlar­ sayfiye edilirdi. Malûmya iyi mey­ dır. Çok kıymetli tablolar, antika ve, ağacının altında yenir. vazolar, nadide oda takımları, zen­ Çeşitli su kaynaklan, geceleri se­ gin kumaş perdelerle döşenmiş o- rin olan güzel havası ve mümbit lan Valde bağı kasrı; her gidenin : toprağı ile Çamlıca da evvelleri en gözünü kamaştırmıştır. Büyük Çam- | gözde sayfiyelerden biri idi. lıcadaki, Şekzade Yusuf İzzettin e- Karacaahmedin koyu yeşil bir çu­ fendiye ait köşklerin en büyüğü, hayı andıran selvi oymasının arka­ 2 inci Mahmudun gözdelerinden sından yükselen Çamlıca tepesi gü- «Tiryal» Hatun için yapılan köşk­ j neşin koyu kurşuni renge boyadığı tür. Hazinei hassa arazisi içinde ya­ İstanbul yakasına sakin bir eda ile pılmış olan bu köşk, sonradan 2’in­ | göz kırpar. Grupla beraber yer yer ci Abdülhâmit tarafından İzzettin e- i bakırlaşan Üsküdar evlerinin cam­ feııdiye verilmiştir. 2’inci Abdülhâ- ları arkasından Kalaımşa, Beylerbe­ midin tahta çıktığı gün, fenerlerle yine kadar kollarını açarak geri­ donatılan Çamlıca tepesi; cumaları. nen bu edalı tepeciğin çevresindeki İstanbul halkı ile dolup boşalan Nr grup halesi; akşamlan, başına bir mesire yeri olmuştur. gelincik çelengi koyarak onu selâm­ Hekimbaşı Abdülhalik Mollanın, larken. Tommkta ay kendini göste­ Sami paşanın 3’üncü Selim ricalin­ rir.... den Kâhya Reşit efendiden satın Av merakı ile şöhret bulan avcı aldığı köşk, Çamlıcanın muhteşem Sultan Mehmet Çamlıca kırlarında köşklerinden biridir.
    [Show full text]
  • Hanedân-I Saltanat Nizamnamesi Ve Uygulanmasi Cevdet Kirpik*
    HANEDÂN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULANMASI CEVDET KIRPIK* Giri~~ Osmanl~~ hanedan üyelerinin sosyal hayat~n~, ya~ay~~~m ve aile huku- kuyla ilgili baz~~ meselelerini düzenleyen ilk nizamname 16 Kas~m 1913 tari- hinde ç~kar~ld~. Nizamname, hanedan azas~n~~ ilgilendiren birçok meseleyi etrafl~ca ele almaktayd~. Düzenlemede yer alan hususlar~n önemli bir k~sm~~ teamül-ü kadimden olup baz~lar~~ ise kendi devrinde ortaya ç~kan bir tak~m sorunlar~n çözümüne yönelik yeni konulard~. Yüzy~llar boyu belirli geleneklerin ~~~~~nda ya~ay~p giden Osmanl~~ ha- nedarnyla ilgili bir nizamname ç~karmay~~ gerekli k~lan sebepler nelerdi? Nizamname kimler tarafindan, niçin haz~rland~, içeri~inde neler vard~~ ve en önemlisi de nas~l uyguland~? Hanedân-~~ Saltanat ~izâs~n~n~~ Hâl ve Mevkileri ile Vazâifini Tayin Eden Nizamnâme ad~yla haz~rlanan Nizamname, padi~ah~n 16 Kas~m 1913 tarih ve 243 say~l~~ iradesiyle yürürlü~e girdi2. Nizamname, kanun mahiyetinde düzenlenmedi~inden Meclis-i Meb'ilsân ve Meclis-i Ayân'da müzakere edilmemi~, dolay~s~yla da esbâb-~~ Erciyes Üniversitesi, E~itim Fakültesi Ö~retim Üyesi. Hanedan-1 saltanat ~izlis~ndan kas~t; padi~ah, ~ehzadeler ve onlar~n k~z ve erkek çoculdar~d~r. Ni- tekim bu husus Hanedan-1 Abi Osman Umüru Hakk~nda Kararname'de padi~ah ve ~ehzadelerin hanedan sicilinde kay~ tl~~ zevceleri ile sultanlar~n k~z ve erkek çocuklar~~ ve e~leri "efrad-~~ hanedandan olmayub haned5n-1 saltanata mensup" olarak adland~r~lmaktayd~. BOA, Hanedan Defteri, No:2, s.60. Yine ~ehzade Ali Vas~b Efendi, hanedan mensuplar~~ ile dzds: aras~nda fark~~ ~u ~ekilde dile getirmekte- dir: "Haneclarum~zda erkek nesline verilen ehemmiyetin bariz i~aretlerinden biri, padi~ah veya ~eh- zade k~z~~ olan sultanlar~n çocuklar~n~ n hanedan azas~~ de~il, hanedan mensubu say~lmas~~ ve bu men- subiyetin kendi çocuklar~na intikal edememesidir." Ali Vas~b Efendi, Bir ~ehztule'nin Hdtirdt~~ Vatan ve Menfdda Gördid~lerim ve i~ittilderirn, Haz~rlayan: Osman Selaheddin Osmano~lu, ~stanbul, 2005, s.12.
    [Show full text]
  • Sosyoloji Dergisi
    SOSYOLOJİ DERGİSİ SOSYOLOJİ DERGİSİ/SOCIOLOGY JOURNAL Cilt/Volume 37 • Sayı/Number 2 • Aralık/December 2017 ISSN 1304-2998 • eISSN 2148-9165 • doi 10.26650/TJS Sosyoloji Dergisi uluslararası ve hakemli bir dergidir. Yayımlanan makalelerin sorumluluğu yazarına/yazarlarına aittir. Sociology Journal is the official peer-reviewed, international journal of the Istanbul University Department of Sociology. Authors bear responsibility for the content of their published articles. Baş Editör/Editor-in-Chief Prof. Dr. İsmail Coşkun (İstanbul Üniversitesi) Sayı Editörü/Guest Editor Yrd. Doç. Dr. Ekin Öyken (İstanbul Üniversitesi) Yönetici Editör/Managing Editor Arş. Gör. M. Fatih Karakaya (İstanbul Üniversitesi) Çeviri Editörleri/English Language Editors ENAGO Kevin A. Collins Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Akyurt Arş. Gör. Nuseybe Ağırman Arş. Gör. Salih Ünüvar Yayın Kurulu/International Editorial Board* Yrd. Doç. Dr. Ayşen Şatıroğlu (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Craig Browne (Sydney University, Avustralya) Prof. Dr. David R. Segal (Maryland University, ABD) Prof. Dr. Douglas Kellner (University of California, ABD) Doç. Dr. Enes Kabakcı (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Glenn Muschert (Miami University, ABD) Prof. Dr. İsmail Coşkun (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. J. Scott Brown (Miami University, ABD) Prof. Dr. Jeffrey C. Alexander (Yale Univerity, ABD) Doç. Dr. Mehmet Samsakçı (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Dr. Michael Illner (Bilimler Akademisi, Çek Cumhuriyeti) Doç. Dr. Orhan Gürbüz (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Doç. Dr. Oya Okan (İstanbul Üniversitesi, Türkiye) Prof. Dr. Philip Smith (Yale Univerity, ABD) Prof. Dr. Ryan Kelty (Washington College, ABD) Prof. Dr. Sujatha Fernandes (City University of New York, ABD) Prof. Dr. Timothy Shortell (City University of New York, ABD) Prof. Dr. William Peter Baehr (Lingnan University, Hong Kong) Prof.
    [Show full text]
  • XIX. Yüzyılda Piyano Ve Osmanlı Kadını*
    Araştırma Makalesi https://doi.org/10.46868/atdd.77 Original Article XIX. Yüzyılda Piyano ve Osmanlı Kadını* Arif Güzel* ORCID: 0000-0002-0144-1145 Öz XIX. Yüzyıl Osmanlı Devleti’nin idari ve sosyal alanda büyük değişimlere uğradığı bir çağdır. Devletin yapısal değişiminin yanında sosyal alanda da birçok değişim gözlenir. Bu sosyal değişimlerden biriside müzikal dönüşümdür. Batı müziğinin Osmanlı topraklarında kabul görmesiyle birlikte bu müziğin en mühim sazı (enstrümanı) olan piyano hem Osmanlı Sarayı’nda hem de “Osmanlı kentlisi” arasında Avrupai görünümün ve müzikal estetiğin simgesi olarak yaygınlaşır. Bu değişim rüzgârları Osmanlı kadınını da içine alır. Kadın sultanlar, devlet adamlarının kızları ve hâli vakti yerinde olan aileler özel hocalar aracılığıyla piyano eğitimi almaya başlarlar. Müzikal dönüşüm, kadınların sosyal hayata katılımlarını kolaylaştıracak bir basamak olur. Yetenekli Osmanlı kadını piyano icra etmekteki maharetini gösterir. Gerek saray gerekse toplum içerisinden fevkalade kadın piyano icracıları ve besteciler çıkar. Bu çalışmada Osmanlı müzikal dönüşüm süreci piyano ve piyano icracısı Osmanlı kadınları üzerinden değerlendirilerek sosyal dönüşümün açıklanması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Piyano, Müzik, Kadın Gönderme Tarihi: 16/11/2020 Kabul Tarihi:20/03/2021 * Bu makale yazarın ‘’XIX. Yüzyılda Sultanın Mülk ünde Piyano’’, adlı yüksek lisans tezinden üretilmiştir. *Doktora Öğrencisi, Balıkesir Üniversitesi, Tarih Anabilim Dalı, Tarih Bölümü, Balıkesir- Türkiye, [email protected] Bu makaleyi şu şekilde kaynak gösterebilirsiniz: GÜZEL, A., ‘’XIX. Yüzyılda Piyano ve Osmanlı Kadını’’, Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, C. 8, S. 1, 2021, s.246-261. Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Cilt:8 / Sayı:1 Güzel/ ss 246-261 Mart 2020 Piano and Ottoman Women In The XIX. Centruy Arif Güzel* ORCID: 0000-0002-0144-1145 Abstract The XIX.
    [Show full text]
  • Sosyal Bilimler Dergisi Darbeler Tarihi Özel Sayisi I
    ISSN 2149-8725 SOSYAL BÝLÝMLER ENSTÝTÜSÜ NECMETTIN ERBAKAN ÜNIVERSITESI SOSYALSOSYAL BILIMLERBILIMLER DERGISIDERGISI DARBELER TARIHI ÖZEL SAYISI I Necmettin Erbakan University JournalJournal ofof SocialSocial SciencesSciences 2 www.konya.edu.tr 2016 NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ DARBELER TARİHİ ÖZEL SAYISI I Cilt II, Sayı 2, Temmuz-Aralık 2016 ISSN: 2149-8725 SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ Sahibi/Owner Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Adına Prof. Dr. Muhittin UYSAL Yazı İşleri Müdürü/Director of the Editorial Office Halil İbrahim ÇELİK Cilt: II, Sayı: 2- Temmuz–Aralık 2016 Uluslararası Hakemli Dergi (Haziran ve Aralık aylarında olmak üzere yılda iki sayı yayınlanır) Yayın Türü/Puplication Type Yerel Süreli Yayın Editör/Editor Doç. Dr. Tahsin KARABULUT (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Sayı Editörü / Editor Of This Issue Prof. Dr. Caner ARABACI (Necmettin Erbakan Üniversitesi) YayınKurulu/Editorial Board Prof. Dr. Muhittin UYSAL (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof. Dr. A. Turan YÜKSEL(Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof. Dr. Abdurrahman ÖZKAN (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof. Dr. Seyit BAHCIVAN (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof. Dr. Hasan Hüseyin BİRCAN (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Doç. Dr. Tahsin KARABULUT (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yrd.Doç. Dr. Erhan ÖRSELLİ (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yrd.Doç. Dr. M. Fatih BERK (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yrd. Doç. Dr. Aziz AYVA (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yrd. Doç. Mücahit KÜÇÜKSARI (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yazışma Adresi/Communication Adress: Necip Fazıl Mahallesi Yeni Meram Caddesi No:132C PK:42090 Meram / Konya Tel: 0 332 201 0060 - Fax:0 332 201 0065 Web: http://www.konya.edu.tr/sosyalbilimlerenstitusu E-Mail: [email protected] Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi yılda iki kez yayınlanan uluslararası hakemli dergidir. Baskı ve Cilt: Damla Ofset Mat.
    [Show full text]
  • Payitaht Istanbul'da Osmanli Merasimleri
    PAYİTAHT İSTANBUL’DA OSMANLI MERASİMLERİ AHMET ÖNAL* stanbul, payitaht oluşundan bu yana emperyal ihtiyaç maddelerinin tedariki ve bunların fiyatlarının İözelliklerinin bir gereği olarak resmî tören ve denetimi gibi teftiş amaçlı tebdiller ile ziyaret, dinlenmek, seremonilere sahne olmuş, hususiyle bu açıdan bir eğlenmek, ibadet etmek veya bir alay geçişini izlemek “merasimler kenti” vasfı kazanmıştı. Osmanlılar maksatlı olanları arasında fark bulunduğu söylenebilir. döneminde üç kıtaya yayılan imparatorluğun ana merkezi İlk grupta yer alan aleni binişler, saltanatın olarak resmî törenler Bizans dönemine nispetle biraz daha şiarından olup genellikle pazartesi ve perşembe günleri farklılaşarak sürdü. İmparatorluğun yönetim merkezi yapılmaktaydı. I. Abdülhamid devrine ait bir vesika, olması, sarayda divan toplantılarını özel bir merasim alanı bu binişlerin maksadını açık bir şekilde izah eder. hâline de getiriyordu. Öyle ki burası çeşitli meselelerini 1782 yangınlarında birçok kimsenin evsiz kalması, takip edenlerce merakla izlenen bir resmî merkez konumu yiyecek sıkıntısı çekilmesi ve padişahın da binişleri terk kazanmış gibiydi. Saray merkezli merasimler için divan etmesi üzerine sadrazam, I. Mahmud’un serhadlerden günlerinin özel bir önemi olduğuna şüphe yoktur. Öte kederli haberler gelmesine rağmen buna devam ettiğini yandan ordunun sefere çıkışı, hacıların payitahttan hatırlatarak, binişlerin ihmal edilmemesini rica etmiş ayrılışı, kutsal günler ve dinî bayramlar, saray kaynaklı ve bu sıkıntılı zamanda padişahı gören halka metanet
    [Show full text]
  • Abdülhamid” Üzerinden İncelenmesi1
    International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS) June 2021 : Volume 7 (Issue 1) / e-ISSN : 2458-9381 Araştırma Makalesi ● Research Article Türk Dönem Dizilerinde Kullanılan Tarihsel Motiflerin Payitaht “Abdülhamid” Üzerinden İncelenmesi1 Research of Historical Motifs Used in Turkish Period Series on Payitaht “Abdülhamid” a, b Şina Ceylan Gündüzeri Yalçın Lüleci a Marmara Üniversitesi, İstanbul Türkiye. [email protected] ORCID: 0000-0003-4375-6978 b Dr. Öğr. Üyesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul, Türkiye. [email protected] ORCID: 0000-0002-2957-0352 ÖZ MAKALE BİLGİSİ Medya, günümüzde bilgiye ulaşmak isteyen bireylerin başvurduğu mecralardan biri haline Makale Geçmişi: gelmiştir. Medya araçları içerisinde olan televizyon, birçok konuda olduğu gibi tarih alanında da Başvuru tarihi: 24.04.2021 izleyicileri bilgilendirmeye başlamıştır. Televizyon ve sinema gibi görsel işitsel mecralara konu Düzeltme tarihi: 01.07.2021 olan tarih, bu sayede her eve girme fırsatı bulmuş ve araştırma yollarına girmeden herkesin tarih Kabul tarihi: 02.07.2021 hakkında bilgi sahibi olmasının yolları açılmıştır. Yoruma açık olan tarih, medyanın amacına Anahtar Kelimeler: hizmet edecek biçimde bir propaganda unsuru haline gelmiş, bu durum kurgusal gerçeklik ile Göstergebilim, olgusal gerçekliğin yer değiştirip değiştirmediği sorusunu akıllara getirmiştir. Bu araştırmada, TRT Olgusal Gerçeklik, ekranlarında yayınlanan Payitaht “Abdülhamid” adlı dizideki tarihsel göstergeler, temsil ve Kurgusal Gerçeklik, gerçeklik ilişkisi açısından incelenmiştir.
    [Show full text]
  • Vahdcttifl Hflin Mİ? K Ffilr Fm MI?
    VAHDCTTIfl Hflin Mİ? K ffilR fM MI? ♦ ---------------------- MEHMET BİCİK MEHMET BICIK Eğitimci, Araştırmacı-Yazar, Şâir... 25 Mart 1975'te Balıkesir'in Bigadiç ilçesinin Kırca Köyü'nde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde, ortaokulu Şamlı ve Ilıca'da, liseyi de Balıkesir'de okudu. Konya'da başladığı yüksek öğreni­ mini Gaziantep'te sürdürdü. 1996'da İstanbul Üniversitesi Ede- biyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu... İlk görev yeri olan Giresun Şebinkarahisar Lisesi'nde 1996- 2000 yılları arasında Tarih öğretmeni olarak çalıştı. 259. K. D. Er olarak Malatya 2. Ordu Komutanlığı'na bağlı Ulaştırma Er Eğitim Alayında vatani görevini yaptı(1997T998). 2000-2001 eğitim-öğretim yılında Balıkesir Sındırgı Büyükdağdere İlköğre­ tim Okulu'nda görev yaptı. 2001 Kasımında Balıkesir Burhaniye Lisesi'ne tayin oldu. 1 Ağustos 2006'dan itibaren Burhaniye Li- sesi'nde Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Bicik, 2008 yılı Ağustos ayında Burhaniye Öğretmenevi ve Akşam Sanat Oku- lu'na atandı. Hâlen Burhaniye Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu'nda Müdür Vekili olarak görev yapıyor. Tarih ve Folklor üzerine araştırmalar yapan, değişik temalarda şiirler yazan Bicik'in, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Türk Dünyası Araştırmaları, Türk Edebiyatı, Yesevî, Yeni DeFne, Genç Akademi ve Genç Gelişim dergilerinde yazılan ve şiirleri yayınlandı. Bicik, mahallî Gaziantep HedeF Gazetesi'nde köşe yazıları yazdı. ESERLERİ: Derleme : Bigadiç Güzellemesi (1996) Şiir : Bir Sevdâ Uğruna (2003) Araştırma : Meşhurların Vasiyetleri (Akis Kitap-2006) Bilinmeyen Yönleriyle II. Abdülhamid (Akis Kitap-2008) İÇİNDEKİLER 1. Sultan Vahdettin Garip Doğdu, Garip mi Öldü?.....................................................................15 2. Sultan Vahdettin'in İlk Aşkı Kimdi? Sultan Vahdettin'in Kaç Eşi Vardı? Kaç Çocuğu Vardı?..............................................................................................................................18 3. Vahdettin'in Kızları Piyano mu Çalıyordu? Vahdettin'in Şehzadelerinin ve Sultanlarının Diploma Töreni Neden Yapılamadı?.
    [Show full text]
  • Osmanli Hanedaninin Geri Dönen Ilk Üyeleri (1924‐1951)
    TARİHİN PEŞİNDE THE PURSUIT OF HISTORY ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ ‐INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCH‐ Yıl: 2014, Sayı: 12 Year: 2014, Issue: 12 Sayfa: 83‐117 Page: 83‐117 SÜRGÜNDEN VATANA: OSMANLI HANEDANININ GERİ DÖNEN İLK ÜYELERİ (1924‐1951) Cahide SINMAZ SÖNMEZ* Özet 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasıyla beraber Osmanlı Hanedanı üyeleri de süresiz bir şekilde sınır dışı edilmişlerdir. Sürgüne giden hanedan mensuplarının pek çoğu bu durumun kısa sürede son bulacağı ümidiyle ülkeyi terk etmişler, ancak dönüş süreci beklenenden uzun sürmüştür. Kadınlar 16 Haziran 1952 tarihinde çıkarılan özel bir kanunla dönüş izni alırken, erkekler ise 15 Mayıs 1974 tarihli Genel Af yasasının 8. mad‐ desiyle geri dönebilmişlerdir. Ancak, 1952 yılına kadar yasağın devam ediyor olmasına rağmen bazı istisnai uygulamalar yaşanmıştır. Bu araştırmanın konusunu da 3 Mart 1924 tarihinden 16 Haziran 1952 tarihine kadar geçen süre içerisinde yaşanan istisnai örnekler oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler Halifeliğin Kaldırılışı, Osmanlı Hanedanı, Sürgün, Geri Dönüş, Pasaport Kanunu FROM EXILE TO THE HOMELAND: THE FIRST RETURNING MEMBERS OF THE OTTOMAN DYNASTY (1924‐1951) Abstract Members of the Ottoman Dynasty were sent into an indefinite exile after the abolishment of the Caliphate on March 3, 1924. A great majority of the dynasty members left the country with the hope that deportation would end soon, but the process of returning back to the country has lasted longer than expected. Female members of the dynasty have acquired the right to return with a special law issued on June 16, 1952 while the male members of the dynasty were able to return with the 8th article of the General Amnesty issued on May 15, 1974.
    [Show full text]
  • 120F847e430bb756d667968aee
    ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI Naim ÜRKMEZ II. ABDÜLHAMİD’İN MODERNLEŞME ANLAYIŞI YÜKSEK LİSANS TEZİ TEZ YÖNETİCİSİ Yrd. Doç.Dr. Yavuz ÖZDEMİR ERZURUM - 2006 İÇİNDEKİLER SAYFA NO ÖZET ........................................................................................................................III ABSTRACT .............................................................................................................IV ÇİZELGELER DİZİNİ........................................................................................... V ÖNSÖZ .....................................................................................................................VI KISALTMALAR .....................................................................................................VII 1.GİRİŞ..................................................................................................................... 1 1.1.Modernleşme Hakkında................................................................................ 1 1.2.Osmanlı Modernleşmesi................................................................................ 10 2.SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İN ŞEHZADELİK YILLARI...........................20 3.SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İN HÜKÜMDARLIK DÖNEMİ......................26 4.SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ.......................... 52 5.EĞİTİM................................................................................................................. 56 5.1.Modernleşme İçerisinde
    [Show full text]
  • Sultan II.Abdulhamid Han'ın Zevceleri Ve Çocukları
    Sultan II.Abdulhamid Han'ın Zevceleri ve Çocukları Tarih: Ağustos 2015 Yayın: idealistkalemler.com Dosya No:004 idealistkalemler.com SULTAN II. ABDULHAMİD HAN'IN ZEVCELERİ İzdivaç Senesi 1- Nazikeda Kadınefendi ....................................................................................... 1851 2- Nürefzun Kadınefendi ........................................................................................ 1851 3- Bedrifelek Kadınefendi ...................................................................................... 1851 4- Bidar Kadınefendi .............................................................................................. 1851 5- Dilpesend Kadınefendi ...................................................................................... 1865 6- Mezidimestan Kadınefendi ............................................................................... 1869 7- Emsalinur Kadınefendi ...................................................................................... 1866 8- Müşfika Kadınefendi ......................................................................................... 1867 9- İkbal Sazkar Hanımefendi .................................................................................. 1875 10- İkbal Peyveste Hanımefendi ............................................................................. 1873 11- İkbal Fatma Pesend Hanımefendi ..................................................................... 1876 12- İkbal Behice Hanımefendi ................................................................................
    [Show full text]
  • Prof. Dr. Harun Güngör Armagani
    PROF. DR. HARUN GÜNGÖR ARMAGANI Hazırlayanlar Mustafa ARGUNŞAH - Mustafa ÜNAL YAYIN Nü: 18 ISBN: 987-605-4117-47-5 yayın editörü: Hayati Develi kapak: Salih Koca iç düzen Burhan Maden baskı ve cilt: Bayrak Matbaacılık Davutpaşa Cad. No: 14 Kat: 2 Topkapı/İstanbul Tel: 0212 493 11 06 biıinci baskı: Haziran 20 l O sertifika no: 11805 K[ Si lYAYI NLAR 1 Ticarethane Sk. Durmuşoğlu İş Hanı No: 59 Kat: 2 Cağaloğlu-İstanbul Tel: 0212 511 68 28-0212 512 56 33 Faks: 0212 512 56 63 www.kesityayinlari.com e-mail: [email protected] © Kesit Yayınları Yayınevinin izni olmadan kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. Kesit Yayınları, Karbey Yayıncılık Eğt. Ve Dan. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. b.'UIUluşudur. GURBETTE BİR SULTAN HAZİRESİ: ŞAM SÜLEYMANİYE KÜLLİYESİ HAZİRESİ Prof. Dr. Kerim TÜRKMEN<'! Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan Süleymaniye Külliyesi1 (1554-1555) hazi­ resi içerisinde yer alan Osmanlı saltanat ailesine ait mezar taşlan bu makalenin ko­ nusunu teşkil etmektedir. Hazire, külliye içerisinde yer alan caminin kuzeybatısında bulunmakta olup, sade bir şekilde yapılmış mezar taşlarından ibarettir. Hazirede yer alan en erken tarihli mezar, Sultan Vahdeddin'e aittir (H.1345- M.1926). Diğer aile üyelerinin mezarları bu tarihten sonraki dönemlerde hazire ala­ nına yerleştirilmiştir. Hazirede saltanat ailesine ait on beş adet mezar bulunmakta­ dır. Mezarların sultan Vahdeddin'in mezarı etrafında şekillenmesinden dolayı, Sultan Vahdeddin'in kısaca hayat hikayesinden bahsetmek yerinde olacakbr. Osmanlı Devleti'nin otuz altıncı padişalu olan Sultan Vahdeddin, 2 Şubat 1861 yılında İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda doğdu. Babası Sultan Abdülmecid, annesi ise Abdülmecid'in dördüncü l<adın efendisi Gülüstü Haseki'dir. Anne ve babasını erken yaşta kaybetmesinden dolayı ağabeyi Sultan II.
    [Show full text]