Hanedân-I Saltanat Nizamnamesi Ve Uygulanmasi Cevdet Kirpik*

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Hanedân-I Saltanat Nizamnamesi Ve Uygulanmasi Cevdet Kirpik* HANEDÂN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULANMASI CEVDET KIRPIK* Giri~~ Osmanl~~ hanedan üyelerinin sosyal hayat~n~, ya~ay~~~m ve aile huku- kuyla ilgili baz~~ meselelerini düzenleyen ilk nizamname 16 Kas~m 1913 tari- hinde ç~kar~ld~. Nizamname, hanedan azas~n~~ ilgilendiren birçok meseleyi etrafl~ca ele almaktayd~. Düzenlemede yer alan hususlar~n önemli bir k~sm~~ teamül-ü kadimden olup baz~lar~~ ise kendi devrinde ortaya ç~kan bir tak~m sorunlar~n çözümüne yönelik yeni konulard~. Yüzy~llar boyu belirli geleneklerin ~~~~~nda ya~ay~p giden Osmanl~~ ha- nedarnyla ilgili bir nizamname ç~karmay~~ gerekli k~lan sebepler nelerdi? Nizamname kimler tarafindan, niçin haz~rland~, içeri~inde neler vard~~ ve en önemlisi de nas~l uyguland~? Hanedân-~~ Saltanat ~izâs~n~n~~ Hâl ve Mevkileri ile Vazâifini Tayin Eden Nizamnâme ad~yla haz~rlanan Nizamname, padi~ah~n 16 Kas~m 1913 tarih ve 243 say~l~~ iradesiyle yürürlü~e girdi2. Nizamname, kanun mahiyetinde düzenlenmedi~inden Meclis-i Meb'ilsân ve Meclis-i Ayân'da müzakere edilmemi~, dolay~s~yla da esbâb-~~ Erciyes Üniversitesi, E~itim Fakültesi Ö~retim Üyesi. Hanedan-1 saltanat ~izlis~ndan kas~t; padi~ah, ~ehzadeler ve onlar~n k~z ve erkek çoculdar~d~r. Ni- tekim bu husus Hanedan-1 Abi Osman Umüru Hakk~nda Kararname'de padi~ah ve ~ehzadelerin hanedan sicilinde kay~ tl~~ zevceleri ile sultanlar~n k~z ve erkek çocuklar~~ ve e~leri "efrad-~~ hanedandan olmayub haned5n-1 saltanata mensup" olarak adland~r~lmaktayd~. BOA, Hanedan Defteri, No:2, s.60. Yine ~ehzade Ali Vas~b Efendi, hanedan mensuplar~~ ile dzds: aras~nda fark~~ ~u ~ekilde dile getirmekte- dir: "Haneclarum~zda erkek nesline verilen ehemmiyetin bariz i~aretlerinden biri, padi~ah veya ~eh- zade k~z~~ olan sultanlar~n çocuklar~n~ n hanedan azas~~ de~il, hanedan mensubu say~lmas~~ ve bu men- subiyetin kendi çocuklar~na intikal edememesidir." Ali Vas~b Efendi, Bir ~ehztule'nin Hdtirdt~~ Vatan ve Menfdda Gördid~lerim ve i~ittilderirn, Haz~rlayan: Osman Selaheddin Osmano~lu, ~stanbul, 2005, s.12. BOA (Ba~bakanl~k Osmanl~~ Ar~ivi), ~.DU~T (Dosya Usulü ~radeler), 2/51, 3 Te~rinisani 1329/16 Kas~m 1913. Nizamnamenin ad~~ her ne kadar Haned5n-1 Saltanat Azasmm Hal ve Mevkileri ile Vazaifini Tayin Eden Nizamname ise de birçok resmi evrakta Haned5n-1 Saltanat Nizamnamesi olarak geçmektedir. BOA, ~.DU~T, 2/52, Lef:1, 12 Kanunusani 1329/25 Ocak 1914; BOA, ~.DU~T, 5/104, Lef:1, 5 Te~rinievvel 1332/18 Ekim 1916; BOA, ~.DU~T, 5/142 Lef:2, 1 Mart 1336/1 Mart 1920. 182 CEVDET KIRPIK mucibe layihas~~ bulunmamaktad~ r'. Bu durum, Nizamname'nin haz~rlanma gerekçesine ula~may~~ zorla~t~rmaktad~r. Nizamname'nin yürürlü~e girme- siyle ilgili ~radede; "hanedân-~~ saltanat-~~ seniyyeye âid husûsât ve muâmelât~ n temin-i intizam ve ~tt~ râd~~ z~mn~ nda baz~~ kavâid ve zavâb~ ta rabt~~ muktezi görünmesiyle olbabda tanzim..." ettirildi~i yaz~l~d~r4. Buradan hanedan üyeleriyle ilgili bir tak~ m hususlarda Nizamname'yi haz~rlayan yahut haz~ rlatanlar~~ rahats~z eden baz~~ meselelerin oldu~u anla~~lmaktad~r. Rahats~zl~ k verici sebeplerden ilki hanedan üyelerinin halk nazar~ nda itibarlar~ n~ n zay~flamas~yd~. itibar kayb~na yol açan en önemli sebep ise ha- nedan üyelerinin e~itimindeki yetersizlikler yahut e~itimden büsbütün mahrum kalm~~~ olmalarlyd~. Hanedan üyelerinin bu durumu, II. Abdülhamid devrindeki yasaklar nedeniyle pek gün yüzüne ç~kmam~~, do- lay~s~yla bilinmiyordu. Ancak Me~rutiyet'le, hanedan üyelerinin halk aras~ na kar~~ mas~~ gerçek durumu ortaya koydu. Sultan Re~ad devrinde Mabeyn Ba~kâtipli~i yapan Ali Fuat Türkgeldi, bu hususu ~u ~ekilde dile getirmekte- dir: "Abdülhamid zaman~ nda ~ehzadeler bir yere ç~kamaz ve hariçten kimse ile ihtilat edemez olduklar~ ndan hâl ve ~anlar~~ enzâr-~~ nâsdan mestûr kal~- yordu. Me~rutiyet ilan olunup ta bunlar meydana at~l~nca her halleri bütün üryânl~~~~ ile zâhire ç~ kt~~ ve baz~lar~n~ n büsbütün tahsilden mahrumiyetleri anla~~ld~ ."' Ayn~~ konuya dair Naciye Sultan'~ n de~erlendirmeleri de ilgi çekicidir: "Di~er saraylarla, di~er aile mensuplar~ m~zla, akrabalar~ m~z olan ~ehzadeler ve sultanlarla kar~~l~kl~~ ziyaretler olmazd~. /.../ Yan yana olan karde~~ saraylar~n~ n aras~ nda bile yüksek duvarlar vard~. Her aile kendi hustisi âleminde ya~ard~. Bir aile, di~eri ile alâkadâr olmazd~. Padi~ah, bay- ramdan bayrama ziyaret edilirdi." Naciye Sultan, karde~lerinin II. Me~ruti- yet öncesinde okula gidemediklerini de dile getirir6. Esas~ nda II. Abdülhamid döneminde sarayda ilkö~retimden yüksekö~- retim düzeyine kadar dersleri içeren ~ehzadegân Mektebi ya da Mekteb-i Ali 3 Bu husus Meclis-i Ayân'~n 1 Kânunuevvel 1332 (14 Kas~ m 1916) tarihli oturumunda meclis rei- sinin; "Hanedân-~~ Saltanat Nizamnâmesi kanun ~eklinde tanzim olunmad~g~~ için bize gelmedi." ~eklindeki konu~mas~ ndan da kolayl~ kla anla~~lmaktad~ r. Meclis-i ~iyân Zab~t Ceridesi, ~ctima:12, 1 Kânunuevvel 1332, I, Ankara, 1990, s. 155. BOA, ~.DU~T, 2/51, Lef:1, 3 Te~rinisani 1329/16 Kas~m 1913. 5 Ali Fuat Türkgeldi, Görüp ~~ittiklerim, Ankara, 1987, s.124. 6 ~evket Süreyya Aydemir, Makedonya'dan Ortaasya'ya Enver Pa~a, cilt: II, ~stanbul, 1971, s. 203- 205. HANEDAN-1 SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 183 ad~yla bir okul vard~. Ö~retmenlerin nitelikleri de devrin ~artlar~~ dikkate al~nd~~~nda iyi say~l~ rd~~ ama yeterli de~ildi'. Mehmet Re~ad döneminde Mabeyn Ba~katipli~i yapan ünlü yazar Halid Ziya U~akl~gil ile yine ayn~~ dönemde saray mabeyncisi olan Lütfi Simavi, padi~ah~n yeterli bir e~itim görmedi~ini belirtmektedirler. U~akl~gil, padi- ~ah~n ve hanedan üyelerinin e~itim durumuyla ilgili ~u görü~lere yer ver- mektedir: "Sultan Re~ad tahsil görmü~, görü~~ ufkunu geni~letecek malumat edinmi~, memleketin muhtelif k~talar~~ hakk~nda tetkikât yapm~~, dünya tarihine dair tetebbularda bulunmu~, harici siyasete müteallik görü~lere vas~l olmu~~ bir zat de~ildi elbette; hanedandan hiçbiri öyle de~ildi ki o öyle olsun."' U~akl~ gil, ifa etti~i görev nedeniyle padi~ah~ n ve baz~~ ~ehzadelerin e~i- timlerinin ne derece yetersiz oldu~unu yak~ndan mü~ahede etmi~ti. Yaza- r~ n, tahsil durumlar~~ hakk~nda bilgi verdi~i ~ehzadeler; padi~ah~ n Edirne ve Selanik gezisinde birlikte olduklar~~ veliaht Yusuf ~zzeddin, Vahdeddin, Ziyaeddin ve Ömer Efendilerdi9. U~akl~ gil'e göre ~ehzadelerin e~itimi son derece yetersiz olup, çok s~- radan ~eyleri bile bilmemekteydiler. O, ~ehzadelerin bu durumda olmalar~- n~ n mesuliyetini idarecilere yüklemekte ve "~ehzadeler öyle bir mai~et tarz~- Bu okul, ilk dönemlerde hanedan~ n birçok üyesine hitap ederken sonra bundan vazgeçilmi~, neredeyse tamamen II. Abdülhamid'in çocuklar~ na münhas~ r kalm~~t~. Abdülhamid ve sonras~ ndaki ~ehzade e~itimi hakk~ nda geni~~ bilgi için bkz. Cevdet Kirpik, "~ehzade E~itimini Ça~da~la~t~ rma Te~ebbüsleri", Belleten, say1:261, A~ustos 2007, s. 575-612. Il. Abdülhamid döneminde mabeyn ba~kt2- !ipli~i yapan Tahsin Pa~a, hat~ ralar~ nda padi~ah~ n kendi ~ehzadelerinin e~itimine büyük itina göster- mesine ra~men yeterli olmad~~~n~~ belirtmektedir. Tahsin Pa~a bunu ~ehzadelerin saray d~~~ na ç~ kma- lar~ = yasak denebilecek derecede k~s~ tlanm~~~ olmas~ na ba~lamaktad~ r. Zaten padi~ah da onlar~n e~itimlerinin yetersizli~inden s~ k s~ k ~ikayet etmekteydi. Tahsin Pa~a, Tahsin Pa~a'n~ n Y~ld~z Hat~ralar~~ Sultan Abdülhamid, ~stanbul, 1999, s.29-39,172. Halid Ziya U~akl~gil, Saray ve Ötesi, ~stanbul, 1965, s.336,343-344. Lütf~~ Simavi, Son Osmanl~~ Sa- ray~nda Gördüklerim Sultan Mehmed Re~ad Han~n ve Halifenin Saray~nda Gördüklerim, Günümüz Türkçesi: Sami Kara-Nurer U~urlu, ~stanbul, 2004, s.218-219. Simavi, Son Osmanl~~ Saray~nda Gördüklerim, s.123,125 ve 143. U~akl~gil, ~ehzadelerle ilgili 1910 y~l~nda gerçekle~en Edirne seyahati esnas~ ndaki gözlemini ~öyle aktar~ r: "Ya~lanmaya ba~lam~~~ bir ~ehzade Meriç nehrinden bahsederken bana: 'Meriç F~rat'la kar~~~ r de~il mi? Bu iki nehir nerede bulu~urlar?' dedi. E~er Dnieper ve Dniester nehirlerinden bahsedilseydi belki mazur görülebilirdi. Tashihe lüzum görmedim. Latife ediyor yahut beni imtihana çekiyor zann~nda bulunmu~ças~ na güldüm ve öyle geçi~tirdim". 1911 y~l~na ait ikinci konu~may~~ ise U~akl~gil ~öyle anlatmaktad~ r: "Bu Selanik yolculu~unda idi bu sefer genç ~ehzadelerden biri bana sordu: '~imdi Çanakkale Bo~az~'ndan gk~l~ nca Marmara'ya girmi~~ olaca~~z de~il mi?' Gülmemeye çal~~arak: 'Evet Selanik'ten dönerken Çanakkale'den geçip Marmara'ya girece~iz' dedim, anlad~~ m~~ bilmiyorum." U~akl~gil, Saray ve Ötesi, s.245-247. 184 CEVDET KIRPIK na mahkum idiler ki, saray muhitinden ba~ka bütün ufuklar kendileri için tamam~yla kapal~~ hükmündeydi" demektedir10 . II. Abdülhamid döneminde özgürlüklerin s~n~rland~r~lmas~~ noktas~nda padi~ah~n çocuklar~~ istisna tutulmam~~t~. Y~ld~z Saray~'nda oturan ~ehzade- ler, babalar~n~n ~iddetli disiplini alt~nda ya~ar, halk aras~nda serbestçe gezip dola~amazlard~. ~ehrin muhtelif yerlerine nadiren ancak izin alarak gidebi- lir fakat gidi~lerinden dönü~lerine kadar her ayr~ nt~~ padi~aha derhal bildiri- lirdi". II. Me~rutiyet'in ilan~~ ve bilhassa Abdülhamid'in tahttan inmesi, hane- dan üyelerinin eskiye oranla daha serbest hareket etmelerine yol açt~. Naci- ye Sultan, Me~rutiyet'in hanedan üyelerine etkisini ~u ~ekilde dile getirmek- tedir: "Hürriyet hepimiz için büyük bir de~i~iklik oldu. Bu kelimenin ta~~- d~~~~ mefhumu tam manas~yla kavrayamamakla beraber, bunun hayat~na getirebilece~i yenilikleri çocuk ruhum seziyordu. Kelimenin manas~n~~ an- lam~yorduk ama de~i~iklikleri seziyorduk. /.../ Hürriyet bizlere saadet ge- tirdi. Art~k arabaya binerek mesire yerlerine gitmek, ~ehir içinde dola~mak adet olmu~tu.
Recommended publications
  • Çamlıeaya Dair... Eski Çamlıcada Köşkler - Güzelliğe Meclûp Padişah - Sadrâzam Kellesinin Satırdan Kurtuluşu — II
    View metadata, citation and similar papers at core.ac.uk brought to you by CORE ------------^ i--------------------------provided 10-1 by Istanbul • 1949 Sehir ———.University Repository Geçmiş zamanlarda Çamlıeaya dair... Eski Çamlıcada köşkler - Güzelliğe meclûp padişah - Sadrâzam kellesinin satırdan kurtuluşu — II. ei Mahmut ve Çamlıcada mehtap afalar mı dinçti, mideler mi kasrında, Sultan ve kocası Mehmet K sağlamdı bilmem eskiden Ali paşa uzun müddet oturmuşlar­ sayfiye edilirdi. Malûmya iyi mey­ dır. Çok kıymetli tablolar, antika ve, ağacının altında yenir. vazolar, nadide oda takımları, zen­ Çeşitli su kaynaklan, geceleri se­ gin kumaş perdelerle döşenmiş o- rin olan güzel havası ve mümbit lan Valde bağı kasrı; her gidenin : toprağı ile Çamlıca da evvelleri en gözünü kamaştırmıştır. Büyük Çam- | gözde sayfiyelerden biri idi. lıcadaki, Şekzade Yusuf İzzettin e- Karacaahmedin koyu yeşil bir çu­ fendiye ait köşklerin en büyüğü, hayı andıran selvi oymasının arka­ 2 inci Mahmudun gözdelerinden sından yükselen Çamlıca tepesi gü- «Tiryal» Hatun için yapılan köşk­ j neşin koyu kurşuni renge boyadığı tür. Hazinei hassa arazisi içinde ya­ İstanbul yakasına sakin bir eda ile pılmış olan bu köşk, sonradan 2’in­ | göz kırpar. Grupla beraber yer yer ci Abdülhâmit tarafından İzzettin e- i bakırlaşan Üsküdar evlerinin cam­ feııdiye verilmiştir. 2’inci Abdülhâ- ları arkasından Kalaımşa, Beylerbe­ midin tahta çıktığı gün, fenerlerle yine kadar kollarını açarak geri­ donatılan Çamlıca tepesi; cumaları. nen bu edalı tepeciğin çevresindeki İstanbul halkı ile dolup boşalan Nr grup halesi; akşamlan, başına bir mesire yeri olmuştur. gelincik çelengi koyarak onu selâm­ Hekimbaşı Abdülhalik Mollanın, larken. Tommkta ay kendini göste­ Sami paşanın 3’üncü Selim ricalin­ rir.... den Kâhya Reşit efendiden satın Av merakı ile şöhret bulan avcı aldığı köşk, Çamlıcanın muhteşem Sultan Mehmet Çamlıca kırlarında köşklerinden biridir.
    [Show full text]
  • XIX. Yüzyılda Piyano Ve Osmanlı Kadını*
    Araştırma Makalesi https://doi.org/10.46868/atdd.77 Original Article XIX. Yüzyılda Piyano ve Osmanlı Kadını* Arif Güzel* ORCID: 0000-0002-0144-1145 Öz XIX. Yüzyıl Osmanlı Devleti’nin idari ve sosyal alanda büyük değişimlere uğradığı bir çağdır. Devletin yapısal değişiminin yanında sosyal alanda da birçok değişim gözlenir. Bu sosyal değişimlerden biriside müzikal dönüşümdür. Batı müziğinin Osmanlı topraklarında kabul görmesiyle birlikte bu müziğin en mühim sazı (enstrümanı) olan piyano hem Osmanlı Sarayı’nda hem de “Osmanlı kentlisi” arasında Avrupai görünümün ve müzikal estetiğin simgesi olarak yaygınlaşır. Bu değişim rüzgârları Osmanlı kadınını da içine alır. Kadın sultanlar, devlet adamlarının kızları ve hâli vakti yerinde olan aileler özel hocalar aracılığıyla piyano eğitimi almaya başlarlar. Müzikal dönüşüm, kadınların sosyal hayata katılımlarını kolaylaştıracak bir basamak olur. Yetenekli Osmanlı kadını piyano icra etmekteki maharetini gösterir. Gerek saray gerekse toplum içerisinden fevkalade kadın piyano icracıları ve besteciler çıkar. Bu çalışmada Osmanlı müzikal dönüşüm süreci piyano ve piyano icracısı Osmanlı kadınları üzerinden değerlendirilerek sosyal dönüşümün açıklanması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Piyano, Müzik, Kadın Gönderme Tarihi: 16/11/2020 Kabul Tarihi:20/03/2021 * Bu makale yazarın ‘’XIX. Yüzyılda Sultanın Mülk ünde Piyano’’, adlı yüksek lisans tezinden üretilmiştir. *Doktora Öğrencisi, Balıkesir Üniversitesi, Tarih Anabilim Dalı, Tarih Bölümü, Balıkesir- Türkiye, [email protected] Bu makaleyi şu şekilde kaynak gösterebilirsiniz: GÜZEL, A., ‘’XIX. Yüzyılda Piyano ve Osmanlı Kadını’’, Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, C. 8, S. 1, 2021, s.246-261. Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi Cilt:8 / Sayı:1 Güzel/ ss 246-261 Mart 2020 Piano and Ottoman Women In The XIX. Centruy Arif Güzel* ORCID: 0000-0002-0144-1145 Abstract The XIX.
    [Show full text]
  • Sosyal Bilimler Dergisi Darbeler Tarihi Özel Sayisi I
    ISSN 2149-8725 SOSYAL BÝLÝMLER ENSTÝTÜSÜ NECMETTIN ERBAKAN ÜNIVERSITESI SOSYALSOSYAL BILIMLERBILIMLER DERGISIDERGISI DARBELER TARIHI ÖZEL SAYISI I Necmettin Erbakan University JournalJournal ofof SocialSocial SciencesSciences 2 www.konya.edu.tr 2016 NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ DARBELER TARİHİ ÖZEL SAYISI I Cilt II, Sayı 2, Temmuz-Aralık 2016 ISSN: 2149-8725 SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ Sahibi/Owner Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Adına Prof. Dr. Muhittin UYSAL Yazı İşleri Müdürü/Director of the Editorial Office Halil İbrahim ÇELİK Cilt: II, Sayı: 2- Temmuz–Aralık 2016 Uluslararası Hakemli Dergi (Haziran ve Aralık aylarında olmak üzere yılda iki sayı yayınlanır) Yayın Türü/Puplication Type Yerel Süreli Yayın Editör/Editor Doç. Dr. Tahsin KARABULUT (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Sayı Editörü / Editor Of This Issue Prof. Dr. Caner ARABACI (Necmettin Erbakan Üniversitesi) YayınKurulu/Editorial Board Prof. Dr. Muhittin UYSAL (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof. Dr. A. Turan YÜKSEL(Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof. Dr. Abdurrahman ÖZKAN (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof. Dr. Seyit BAHCIVAN (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Prof. Dr. Hasan Hüseyin BİRCAN (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Doç. Dr. Tahsin KARABULUT (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yrd.Doç. Dr. Erhan ÖRSELLİ (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yrd.Doç. Dr. M. Fatih BERK (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yrd. Doç. Dr. Aziz AYVA (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yrd. Doç. Mücahit KÜÇÜKSARI (Necmettin Erbakan Üniversitesi) Yazışma Adresi/Communication Adress: Necip Fazıl Mahallesi Yeni Meram Caddesi No:132C PK:42090 Meram / Konya Tel: 0 332 201 0060 - Fax:0 332 201 0065 Web: http://www.konya.edu.tr/sosyalbilimlerenstitusu E-Mail: [email protected] Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi yılda iki kez yayınlanan uluslararası hakemli dergidir. Baskı ve Cilt: Damla Ofset Mat.
    [Show full text]
  • Abdülhamid” Üzerinden İncelenmesi1
    International Journal of Cultural and Social Studies (IntJCSS) June 2021 : Volume 7 (Issue 1) / e-ISSN : 2458-9381 Araştırma Makalesi ● Research Article Türk Dönem Dizilerinde Kullanılan Tarihsel Motiflerin Payitaht “Abdülhamid” Üzerinden İncelenmesi1 Research of Historical Motifs Used in Turkish Period Series on Payitaht “Abdülhamid” a, b Şina Ceylan Gündüzeri Yalçın Lüleci a Marmara Üniversitesi, İstanbul Türkiye. [email protected] ORCID: 0000-0003-4375-6978 b Dr. Öğr. Üyesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul, Türkiye. [email protected] ORCID: 0000-0002-2957-0352 ÖZ MAKALE BİLGİSİ Medya, günümüzde bilgiye ulaşmak isteyen bireylerin başvurduğu mecralardan biri haline Makale Geçmişi: gelmiştir. Medya araçları içerisinde olan televizyon, birçok konuda olduğu gibi tarih alanında da Başvuru tarihi: 24.04.2021 izleyicileri bilgilendirmeye başlamıştır. Televizyon ve sinema gibi görsel işitsel mecralara konu Düzeltme tarihi: 01.07.2021 olan tarih, bu sayede her eve girme fırsatı bulmuş ve araştırma yollarına girmeden herkesin tarih Kabul tarihi: 02.07.2021 hakkında bilgi sahibi olmasının yolları açılmıştır. Yoruma açık olan tarih, medyanın amacına Anahtar Kelimeler: hizmet edecek biçimde bir propaganda unsuru haline gelmiş, bu durum kurgusal gerçeklik ile Göstergebilim, olgusal gerçekliğin yer değiştirip değiştirmediği sorusunu akıllara getirmiştir. Bu araştırmada, TRT Olgusal Gerçeklik, ekranlarında yayınlanan Payitaht “Abdülhamid” adlı dizideki tarihsel göstergeler, temsil ve Kurgusal Gerçeklik, gerçeklik ilişkisi açısından incelenmiştir.
    [Show full text]
  • Vahdcttifl Hflin Mİ? K Ffilr Fm MI?
    VAHDCTTIfl Hflin Mİ? K ffilR fM MI? ♦ ---------------------- MEHMET BİCİK MEHMET BICIK Eğitimci, Araştırmacı-Yazar, Şâir... 25 Mart 1975'te Balıkesir'in Bigadiç ilçesinin Kırca Köyü'nde dünyaya geldi. İlkokulu köyünde, ortaokulu Şamlı ve Ilıca'da, liseyi de Balıkesir'de okudu. Konya'da başladığı yüksek öğreni­ mini Gaziantep'te sürdürdü. 1996'da İstanbul Üniversitesi Ede- biyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu... İlk görev yeri olan Giresun Şebinkarahisar Lisesi'nde 1996- 2000 yılları arasında Tarih öğretmeni olarak çalıştı. 259. K. D. Er olarak Malatya 2. Ordu Komutanlığı'na bağlı Ulaştırma Er Eğitim Alayında vatani görevini yaptı(1997T998). 2000-2001 eğitim-öğretim yılında Balıkesir Sındırgı Büyükdağdere İlköğre­ tim Okulu'nda görev yaptı. 2001 Kasımında Balıkesir Burhaniye Lisesi'ne tayin oldu. 1 Ağustos 2006'dan itibaren Burhaniye Li- sesi'nde Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Bicik, 2008 yılı Ağustos ayında Burhaniye Öğretmenevi ve Akşam Sanat Oku- lu'na atandı. Hâlen Burhaniye Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu'nda Müdür Vekili olarak görev yapıyor. Tarih ve Folklor üzerine araştırmalar yapan, değişik temalarda şiirler yazan Bicik'in, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Türk Dünyası Araştırmaları, Türk Edebiyatı, Yesevî, Yeni DeFne, Genç Akademi ve Genç Gelişim dergilerinde yazılan ve şiirleri yayınlandı. Bicik, mahallî Gaziantep HedeF Gazetesi'nde köşe yazıları yazdı. ESERLERİ: Derleme : Bigadiç Güzellemesi (1996) Şiir : Bir Sevdâ Uğruna (2003) Araştırma : Meşhurların Vasiyetleri (Akis Kitap-2006) Bilinmeyen Yönleriyle II. Abdülhamid (Akis Kitap-2008) İÇİNDEKİLER 1. Sultan Vahdettin Garip Doğdu, Garip mi Öldü?.....................................................................15 2. Sultan Vahdettin'in İlk Aşkı Kimdi? Sultan Vahdettin'in Kaç Eşi Vardı? Kaç Çocuğu Vardı?..............................................................................................................................18 3. Vahdettin'in Kızları Piyano mu Çalıyordu? Vahdettin'in Şehzadelerinin ve Sultanlarının Diploma Töreni Neden Yapılamadı?.
    [Show full text]
  • Westernism in Turkish Foreign Policy: from Empire to the Republic
    Hacettepe University the Graduate School of Social Sciences The Department of International Relations WESTERNISM IN TURKISH FOREIGN POLICY: FROM EMPIRE TO THE REPUBLIC Sedef BULUT Master‟s Thesis Ankara, 2015 WESTERNISM IN TURKISH FOREIGN POLICY: FROM EMPIRE TO THE REPUBLIC Sedef BULUT Hacettepe University the Graduate School of Social Sciences The Department of International Relations Master‟s Thesis Ankara, 2015 iii DEDICATION Ömrümün tek hayali evlatlarım; Mustafa Selim’e ve Ayşenur Jülide’ye; Ömrümce onları birbirine en yakın evlatlarımın isimlerinde gördüğüm anneme ve babama; Ömrümün “Boğaziçi” eşime… iv ACKNOWLEDGEMENTS Throughout this beautiful and in the same time gruelling process of writing a thesis, I would like to present my endless thanks to my thesis advisor Ömür Atmaca, not only for her accumulation of knowledge and liberality for my personal views but also for her encouragement, understanding and ability of empathy as another hardworking mother. I am grateful to the grandmother and grandfather of my son, Fatma Bulut and Mustafa Bulut, for looking after him, always with pleasure, whenever I was in trouble with too much work to do. I am indebted to my head of department in TIKA, Ġbrahim Barbaros Akçakaya, for letting me attend all my lectures at school, which were four days a week, and scheduling all our business visits to Pakistan according to me. I owe my gratitude to my colleague and roommate in TIKA, Enes Doluküp, for his infinite patience and understanding towards my endless questions and comments about anything and everything, for the entire working hours. My last but not least thanks is to my son, who was born on my presentation day for IR Theory class, for being such a well-behaving child and always letting me study.
    [Show full text]
  • Betül Kahraman.Indd
    FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi FSM Scholarly Studies Journal of Humanities and Social Sciences Sayı/Number 14 Yıl/Year 2019 Güz/Autumn ©2019 Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi DOI: - http://dergipark.org.tr/fsmia - http://dergi.fsm.edu.tr Araştırma Makalesi / Research Article - Geliş Tarihi / Received: 27.03.2019 Kabul Tarihi / Accepted: 08.07.2019 - FSMIAD, 2019; (14): 151-194 Vakfiyesi Işığında Şah Sultan ve Zal Mahmud Paşa Külliyesi Betül Kahraman* Öz Bu makalede Osmanlı medeniyetinin en önemli değerlerinden olan vakıflar’ın bir örneği olarak Şah Sultan ve Zal Mahmud Paşa Vakfı ele alınmıştır. 16. yüzyıl sonunda ku- rulan bu vakfın kurucuları II. Selim’in kızı Şah Sultan ile eşi Vezir Zal Mahmud Paşa’nın hayatı ve kurmuş oldukları vakıflar irdelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Vakıfları, Vakfiye, Şah Sultan ve Zal Mahmud Paşa. In the Light of Its Vaqfiyye, Şah Sultan and Zal Mahmud Pasha Complex Abstract In this article, Şah Sultan and Zal Mahmud Pasha Charity was taken into considera- tion as an example of ‘‘Charities’’ which is one of the most important values of Ottoman Civilization. Life story of founders of charity who was the daughter of Selim II, Şah Sultan and her husband Vizier Zal Mahmud Pasha and information about their charities which where founded at the and of 16th Century, were stated. Keywords: Ottoman Foundations, Vaqfiyye, Şah Sultan and Zal Mahmud Pasha. * Yüksek Lisans Mezunu Öğrencisi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, İstanbul/Türkiye, [email protected], orcid.org/0000- 0001-6966-3820 152 FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 14 (2019) Güz Şah Sultan ve Zal Mahmud Paşa Şah Sultan’ın Hayatı Şah Sultan, II.
    [Show full text]
  • Osmanli Hanedaninin Geri Dönen Ilk Üyeleri (1924‐1951)
    TARİHİN PEŞİNDE THE PURSUIT OF HISTORY ‐ULUSLARARASI TARİH ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR DERGİSİ‐ ‐INTERNATIONAL PERIODICAL FOR HISTORY AND SOCIAL RESEARCH‐ Yıl: 2014, Sayı: 12 Year: 2014, Issue: 12 Sayfa: 83‐117 Page: 83‐117 SÜRGÜNDEN VATANA: OSMANLI HANEDANININ GERİ DÖNEN İLK ÜYELERİ (1924‐1951) Cahide SINMAZ SÖNMEZ* Özet 3 Mart 1924 tarihinde Halifeliğin kaldırılmasıyla beraber Osmanlı Hanedanı üyeleri de süresiz bir şekilde sınır dışı edilmişlerdir. Sürgüne giden hanedan mensuplarının pek çoğu bu durumun kısa sürede son bulacağı ümidiyle ülkeyi terk etmişler, ancak dönüş süreci beklenenden uzun sürmüştür. Kadınlar 16 Haziran 1952 tarihinde çıkarılan özel bir kanunla dönüş izni alırken, erkekler ise 15 Mayıs 1974 tarihli Genel Af yasasının 8. mad‐ desiyle geri dönebilmişlerdir. Ancak, 1952 yılına kadar yasağın devam ediyor olmasına rağmen bazı istisnai uygulamalar yaşanmıştır. Bu araştırmanın konusunu da 3 Mart 1924 tarihinden 16 Haziran 1952 tarihine kadar geçen süre içerisinde yaşanan istisnai örnekler oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler Halifeliğin Kaldırılışı, Osmanlı Hanedanı, Sürgün, Geri Dönüş, Pasaport Kanunu FROM EXILE TO THE HOMELAND: THE FIRST RETURNING MEMBERS OF THE OTTOMAN DYNASTY (1924‐1951) Abstract Members of the Ottoman Dynasty were sent into an indefinite exile after the abolishment of the Caliphate on March 3, 1924. A great majority of the dynasty members left the country with the hope that deportation would end soon, but the process of returning back to the country has lasted longer than expected. Female members of the dynasty have acquired the right to return with a special law issued on June 16, 1952 while the male members of the dynasty were able to return with the 8th article of the General Amnesty issued on May 15, 1974.
    [Show full text]
  • 120F847e430bb756d667968aee
    ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI Naim ÜRKMEZ II. ABDÜLHAMİD’İN MODERNLEŞME ANLAYIŞI YÜKSEK LİSANS TEZİ TEZ YÖNETİCİSİ Yrd. Doç.Dr. Yavuz ÖZDEMİR ERZURUM - 2006 İÇİNDEKİLER SAYFA NO ÖZET ........................................................................................................................III ABSTRACT .............................................................................................................IV ÇİZELGELER DİZİNİ........................................................................................... V ÖNSÖZ .....................................................................................................................VI KISALTMALAR .....................................................................................................VII 1.GİRİŞ..................................................................................................................... 1 1.1.Modernleşme Hakkında................................................................................ 1 1.2.Osmanlı Modernleşmesi................................................................................ 10 2.SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İN ŞEHZADELİK YILLARI...........................20 3.SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İN HÜKÜMDARLIK DÖNEMİ......................26 4.SULTAN II. ABDÜLHAMİD’İN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ.......................... 52 5.EĞİTİM................................................................................................................. 56 5.1.Modernleşme İçerisinde
    [Show full text]
  • Prof. Dr. Harun Güngör Armagani
    PROF. DR. HARUN GÜNGÖR ARMAGANI Hazırlayanlar Mustafa ARGUNŞAH - Mustafa ÜNAL YAYIN Nü: 18 ISBN: 987-605-4117-47-5 yayın editörü: Hayati Develi kapak: Salih Koca iç düzen Burhan Maden baskı ve cilt: Bayrak Matbaacılık Davutpaşa Cad. No: 14 Kat: 2 Topkapı/İstanbul Tel: 0212 493 11 06 biıinci baskı: Haziran 20 l O sertifika no: 11805 K[ Si lYAYI NLAR 1 Ticarethane Sk. Durmuşoğlu İş Hanı No: 59 Kat: 2 Cağaloğlu-İstanbul Tel: 0212 511 68 28-0212 512 56 33 Faks: 0212 512 56 63 www.kesityayinlari.com e-mail: [email protected] © Kesit Yayınları Yayınevinin izni olmadan kopyalanamaz ve çoğaltılamaz. Kesit Yayınları, Karbey Yayıncılık Eğt. Ve Dan. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. b.'UIUluşudur. GURBETTE BİR SULTAN HAZİRESİ: ŞAM SÜLEYMANİYE KÜLLİYESİ HAZİRESİ Prof. Dr. Kerim TÜRKMEN<'! Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan Süleymaniye Külliyesi1 (1554-1555) hazi­ resi içerisinde yer alan Osmanlı saltanat ailesine ait mezar taşlan bu makalenin ko­ nusunu teşkil etmektedir. Hazire, külliye içerisinde yer alan caminin kuzeybatısında bulunmakta olup, sade bir şekilde yapılmış mezar taşlarından ibarettir. Hazirede yer alan en erken tarihli mezar, Sultan Vahdeddin'e aittir (H.1345- M.1926). Diğer aile üyelerinin mezarları bu tarihten sonraki dönemlerde hazire ala­ nına yerleştirilmiştir. Hazirede saltanat ailesine ait on beş adet mezar bulunmakta­ dır. Mezarların sultan Vahdeddin'in mezarı etrafında şekillenmesinden dolayı, Sultan Vahdeddin'in kısaca hayat hikayesinden bahsetmek yerinde olacakbr. Osmanlı Devleti'nin otuz altıncı padişalu olan Sultan Vahdeddin, 2 Şubat 1861 yılında İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda doğdu. Babası Sultan Abdülmecid, annesi ise Abdülmecid'in dördüncü l<adın efendisi Gülüstü Haseki'dir. Anne ve babasını erken yaşta kaybetmesinden dolayı ağabeyi Sultan II.
    [Show full text]
  • Revealing Strategies for the Green Heritage of Istanbul – the Case of Historical Groves
    Sustainable Development and Planning VII 597 Revealing strategies for the green heritage of Istanbul – the case of historical groves E. Tekeli & F. A. Turer Baskaya Department of Landscape Architecture, Istanbul Technical University, Turkey Abstract With a history dating back to 6000 BC, Istanbul has always been a significant city, standing on two continents separated by a strait called Bosphorus. Istanbul is a dynamic and ever-changing city which brings about rapid changes on historical green network. As one of the most important components of this green network, historical groves are open to overwhelming changes. The rapid urbanization and differentiation of land-use have yielded adverse impacts on the identity of the Bosphorus and historical landscape features. Due to the deficiencies in the management of heritage landscapes, alterations within the green network emerge which are not only spatial but also conceptional. Within that context, the questions that guide this paper are: What is the meaning of ‘grove’ for Istanbul? What are the spatiotemporal changes related with these groves within the Bosphorus area? What should be the sustainable landscape planning strategies for these green heritages? Seeking answers to these questions, this paper examines spatiotemporal changes throughout the Ottoman times to today, benefitting from various Ottoman maps dating back to 1764. In order to gain a multi-layered understanding, this paper supports these map-based studies with credible literatures and field study. Reading the interplay between green heritage, historical coastal areas, urban development, and sustainable landscape planning reveals the prospected landscape planning strategies for the green heritages of Istanbul. This paper is an attempt to notice landscape planning strategies for urban green heritages and encourage further studies not only for the benefit of Istanbul, but also for the other dynamic mega cities.
    [Show full text]
  • Indirmenin, Ihtiyaç Sahibinin Onurunu Korumanın, Dünyanın Nere- Sinde Bir Mazlum Varsa Yarasını Sarmanın, Gözyaşını Silmenin Mücadelesini Veriyoruz
    TÜRK KIZILAYI TARİH DİZİSİ Türk Kızılayı, Türk Halkının dünyaya uzattığı merhamet eli olarak yak- laşık bir buçuk asırdır ulvi bir görevi büyük bir özveri ile yerine getirmekte- dir. Kurulduğu 1868 yılından bu yana halkımızın ve özellikle yakın coğrafi komşularımızın başına gelen her türlü felâkette görev alan ve tarihe tanıklık eden Türk Kızılayı, maalesef bu tanıklığını ilgililere ve yeni nesillere taşıya- cak çalışmaları ihmal etmiştir. Elbetteki yapılan her türlü yardım çalışmasının yazışmaları Türk Kızılayı arşivlerindeki yerlerini almıştır. Ancak, bu çalışmaları arşivlerden kurtarmak ve yardımlaşma duygusunun cisimleşmiş hali olan Türk Kızılayı’nın anlata- cak eserleri haline getirmek bizler için tarihi bir görev olmuştur. Bu görevi yerine getirebilmek amacıyla bir çalışma başlatılmıştır. Türk Kızılayı Kitaplığı olarak adlandırılan bu çalışmada ilk olarak Kızılayımızın tarihine ışık tutacak belgelerin kitaplaştırılması hedeflenmiştir. Zaman için- de ise güncel çalışmalar kitaplaştırılacaktır. Türk Kızılayı, tarihi tanıklığıyla dünün daha iyi anlaşılmasına, bugünün bu bilgiler ışığında değerlendirilme- sine ve geleceği planlarken ulusumuzun geçirdiği acılı sürecin bilinmesinde büyük yararlar görmektedir. Türk Kızılayı Kitaplığı serisinin oluşumuna fikirleri ve emekleriyle destek veren herkese teşekkürü bir borç biliriz. Padişah'ın Himayesinde OSMANLI KIZILAY CEMİYETİ 1911-1913 YILLIĞI Hazırlayanlar Yrd. Doç. Dr. Ahmet Zeki İZGÖER • Msc. Ramazan TUĞ Koordinatörler Belgin Duruyürek Şahin Cengiz Kapak Fotoğrafı Osmanlı Kızılay Cemiyeti
    [Show full text]