HANEDÂN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULANMASI CEVDET KIRPIK*

Giri~~

Osmanl~~ hanedan üyelerinin sosyal hayat~n~, ya~ay~~~m ve aile huku- kuyla ilgili baz~~ meselelerini düzenleyen ilk nizamname 16 Kas~m 1913 tari- hinde ç~kar~ld~. Nizamname, hanedan azas~n~~ ilgilendiren birçok meseleyi etrafl~ca ele almaktayd~. Düzenlemede yer alan hususlar~n önemli bir k~sm~~ teamül-ü kadimden olup baz~lar~~ ise kendi devrinde ortaya ç~kan bir tak~m sorunlar~n çözümüne yönelik yeni konulard~. Yüzy~llar boyu belirli geleneklerin ~~~~~nda ya~ay~p giden Osmanl~~ ha- nedarnyla ilgili bir nizamname ç~karmay~~ gerekli k~lan sebepler nelerdi? Nizamname kimler tarafindan, niçin haz~rland~, içeri~inde neler vard~~ ve en önemlisi de nas~l uyguland~? Hanedân-~~ Saltanat ~izâs~n~n~~ Hâl ve Mevkileri ile Vazâifini Tayin Eden Nizamnâme ad~yla haz~rlanan Nizamname, padi~ah~n 16 Kas~m 1913 tarih ve 243 say~l~~ iradesiyle yürürlü~e girdi2. Nizamname, kanun mahiyetinde düzenlenmedi~inden Meclis-i Meb'ilsân ve Meclis-i Ayân'da müzakere edilmemi~, dolay~s~yla da esbâb-~~

Erciyes Üniversitesi, E~itim Fakültesi Ö~retim Üyesi. Hanedan-1 saltanat ~izlis~ndan kas~t; padi~ah, ~ehzadeler ve onlar~n k~z ve erkek çoculdar~d~r. Ni- tekim bu husus Hanedan-1 Abi Osman Umüru Hakk~nda Kararname'de padi~ah ve ~ehzadelerin hanedan sicilinde kay~ tl~~ zevceleri ile sultanlar~n k~z ve erkek çocuklar~~ ve e~leri "efrad-~~ hanedandan olmayub haned5n-1 saltanata mensup" olarak adland~r~lmaktayd~. BOA, Hanedan Defteri, No:2, s.60. Yine ~ehzade Ali Vas~b Efendi, hanedan mensuplar~~ ile dzds: aras~nda fark~~ ~u ~ekilde dile getirmekte- dir: "Haneclarum~zda erkek nesline verilen ehemmiyetin bariz i~aretlerinden biri, padi~ah veya ~eh- zade k~z~~ olan sultanlar~n çocuklar~n~ n hanedan azas~~ de~il, hanedan mensubu say~lmas~~ ve bu men- subiyetin kendi çocuklar~na intikal edememesidir." Ali Vas~b Efendi, Bir ~ehztule'nin Hdtirdt~~ Vatan ve Menfdda Gördid~lerim ve i~ittilderirn, Haz~rlayan: Osman Selaheddin Osmano~lu, ~stanbul, 2005, s.12. BOA (Ba~bakanl~k Osmanl~~ Ar~ivi), ~.DU~T (Dosya Usulü ~radeler), 2/51, 3 Te~rinisani 1329/16 Kas~m 1913. Nizamnamenin ad~~ her ne kadar Haned5n-1 Saltanat Azasmm Hal ve Mevkileri ile Vazaifini Tayin Eden Nizamname ise de birçok resmi evrakta Haned5n-1 Saltanat Nizamnamesi olarak geçmektedir. BOA, ~.DU~T, 2/52, Lef:1, 12 Kanunusani 1329/25 Ocak 1914; BOA, ~.DU~T, 5/104, Lef:1, 5 Te~rinievvel 1332/18 Ekim 1916; BOA, ~.DU~T, 5/142 Lef:2, 1 Mart 1336/1 Mart 1920. 182 CEVDET KIRPIK mucibe layihas~~ bulunmamaktad~ r'. Bu durum, Nizamname'nin haz~rlanma gerekçesine ula~may~~ zorla~t~rmaktad~r. Nizamname'nin yürürlü~e girme- siyle ilgili ~radede; "hanedân-~~ saltanat-~~ seniyyeye âid husûsât ve muâmelât~ n temin-i intizam ve ~tt~ râd~~ z~mn~ nda baz~~ kavâid ve zavâb~ ta rabt~~ muktezi görünmesiyle olbabda tanzim..." ettirildi~i yaz~l~d~r4. Buradan hanedan üyeleriyle ilgili bir tak~ m hususlarda Nizamname'yi haz~rlayan yahut haz~ rlatanlar~~ rahats~z eden baz~~ meselelerin oldu~u anla~~lmaktad~r. Rahats~zl~ k verici sebeplerden ilki hanedan üyelerinin halk nazar~ nda itibarlar~ n~ n zay~flamas~yd~. itibar kayb~na yol açan en önemli sebep ise ha- nedan üyelerinin e~itimindeki yetersizlikler yahut e~itimden büsbütün mahrum kalm~~~ olmalarlyd~. Hanedan üyelerinin bu durumu, II. Abdülhamid devrindeki yasaklar nedeniyle pek gün yüzüne ç~kmam~~, do- lay~s~yla bilinmiyordu. Ancak Me~rutiyet'le, hanedan üyelerinin halk aras~ na kar~~ mas~~ gerçek durumu ortaya koydu. Sultan Re~ad devrinde Mabeyn Ba~kâtipli~i yapan Ali Fuat Türkgeldi, bu hususu ~u ~ekilde dile getirmekte- dir: "Abdülhamid zaman~ nda ~ehzadeler bir yere ç~kamaz ve hariçten kimse ile ihtilat edemez olduklar~ ndan hâl ve ~anlar~~ enzâr-~~ nâsdan mestûr kal~- yordu. Me~rutiyet ilan olunup ta bunlar meydana at~l~nca her halleri bütün üryânl~~~~ ile zâhire ç~ kt~~ ve baz~lar~n~ n büsbütün tahsilden mahrumiyetleri anla~~ld~ ."' Ayn~~ konuya dair '~ n de~erlendirmeleri de ilgi çekicidir: "Di~er saraylarla, di~er aile mensuplar~ m~zla, akrabalar~ m~z olan ~ehzadeler ve sultanlarla kar~~l~kl~~ ziyaretler olmazd~. /.../ Yan yana olan karde~~ saraylar~n~ n aras~ nda bile yüksek duvarlar vard~. Her aile kendi hustisi âleminde ya~ard~. Bir aile, di~eri ile alâkadâr olmazd~. Padi~ah, bay- ramdan bayrama ziyaret edilirdi." Naciye Sultan, karde~lerinin II. Me~ruti- yet öncesinde okula gidemediklerini de dile getirir6. Esas~ nda II. Abdülhamid döneminde sarayda ilkö~retimden yüksekö~- retim düzeyine kadar dersleri içeren ~ehzadegân Mektebi ya da Mekteb-i Ali

3 Bu husus Meclis-i Ayân'~n 1 Kânunuevvel 1332 (14 Kas~ m 1916) tarihli oturumunda meclis rei- sinin; "Hanedân-~~ Saltanat Nizamnâmesi kanun ~eklinde tanzim olunmad~g~~ için bize gelmedi." ~eklindeki konu~mas~ ndan da kolayl~ kla anla~~lmaktad~ r. Meclis-i ~iyân Zab~t Ceridesi, ~ctima:12, 1 Kânunuevvel 1332, I, Ankara, 1990, s. 155. BOA, ~.DU~T, 2/51, Lef:1, 3 Te~rinisani 1329/16 Kas~m 1913. 5 Ali Fuat Türkgeldi, Görüp ~~ittiklerim, Ankara, 1987, s.124. 6 ~evket Süreyya Aydemir, Makedonya'dan Ortaasya'ya Enver Pa~a, cilt: II, ~stanbul, 1971, s. 203- 205. HANEDAN-1 SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 183 ad~yla bir okul vard~. Ö~retmenlerin nitelikleri de devrin ~artlar~~ dikkate al~nd~~~nda iyi say~l~ rd~~ ama yeterli de~ildi'. Mehmet Re~ad döneminde Mabeyn Ba~katipli~i yapan ünlü yazar Halid Ziya U~akl~gil ile yine ayn~~ dönemde saray mabeyncisi olan Lütfi Simavi, padi~ah~n yeterli bir e~itim görmedi~ini belirtmektedirler. U~akl~gil, padi- ~ah~n ve hanedan üyelerinin e~itim durumuyla ilgili ~u görü~lere yer ver- mektedir: "Sultan Re~ad tahsil görmü~, görü~~ ufkunu geni~letecek malumat edinmi~, memleketin muhtelif k~talar~~ hakk~nda tetkikât yapm~~, dünya tarihine dair tetebbularda bulunmu~, harici siyasete müteallik görü~lere vas~l olmu~~ bir zat de~ildi elbette; hanedandan hiçbiri öyle de~ildi ki o öyle olsun."' U~akl~ gil, ifa etti~i görev nedeniyle padi~ah~ n ve baz~~ ~ehzadelerin e~i- timlerinin ne derece yetersiz oldu~unu yak~ndan mü~ahede etmi~ti. Yaza- r~ n, tahsil durumlar~~ hakk~nda bilgi verdi~i ~ehzadeler; padi~ah~ n Edirne ve Selanik gezisinde birlikte olduklar~~ veliaht Yusuf ~zzeddin, Vahdeddin, Ziyaeddin ve Ömer Efendilerdi9. U~akl~ gil'e göre ~ehzadelerin e~itimi son derece yetersiz olup, çok s~- radan ~eyleri bile bilmemekteydiler. O, ~ehzadelerin bu durumda olmalar~- n~ n mesuliyetini idarecilere yüklemekte ve "~ehzadeler öyle bir mai~et tarz~-

Bu okul, ilk dönemlerde hanedan~ n birçok üyesine hitap ederken sonra bundan vazgeçilmi~, neredeyse tamamen II. Abdülhamid'in çocuklar~ na münhas~ r kalm~~t~. Abdülhamid ve sonras~ ndaki ~ehzade e~itimi hakk~ nda geni~~ bilgi için bkz. Cevdet Kirpik, "~ehzade E~itimini Ça~da~la~t~ rma Te~ebbüsleri", Belleten, say1:261, A~ustos 2007, s. 575-612. Il. Abdülhamid döneminde mabeyn ba~kt2- !ipli~i yapan Tahsin Pa~a, hat~ ralar~ nda padi~ah~ n kendi ~ehzadelerinin e~itimine büyük itina göster- mesine ra~men yeterli olmad~~~n~~ belirtmektedir. Tahsin Pa~a bunu ~ehzadelerin saray d~~~ na ç~ kma- lar~ = yasak denebilecek derecede k~s~ tlanm~~~ olmas~ na ba~lamaktad~ r. Zaten padi~ah da onlar~n e~itimlerinin yetersizli~inden s~ k s~ k ~ikayet etmekteydi. Tahsin Pa~a, Tahsin Pa~a'n~ n Y~ld~z Hat~ralar~~ Sultan Abdülhamid, ~stanbul, 1999, s.29-39,172. Halid Ziya U~akl~gil, Saray ve Ötesi, ~stanbul, 1965, s.336,343-344. Lütf~~ Simavi, Son Osmanl~~ Sa- ray~nda Gördüklerim Sultan Mehmed Re~ad Han~n ve Halifenin Saray~nda Gördüklerim, Günümüz Türkçesi: Sami Kara-Nurer U~urlu, ~stanbul, 2004, s.218-219. Simavi, Son Osmanl~~ Saray~nda Gördüklerim, s.123,125 ve 143. U~akl~gil, ~ehzadelerle ilgili 1910 y~l~nda gerçekle~en Edirne seyahati esnas~ ndaki gözlemini ~öyle aktar~ r: "Ya~lanmaya ba~lam~~~ bir ~ehzade Meriç nehrinden bahsederken bana: 'Meriç F~rat'la kar~~~ r de~il mi? Bu iki nehir nerede bulu~urlar?' dedi. E~er Dnieper ve Dniester nehirlerinden bahsedilseydi belki mazur görülebilirdi. Tashihe lüzum görmedim. Latife ediyor yahut beni imtihana çekiyor zann~nda bulunmu~ças~ na güldüm ve öyle geçi~tirdim". 1911 y~l~na ait ikinci konu~may~~ ise U~akl~gil ~öyle anlatmaktad~ r: "Bu Selanik yolculu~unda idi bu sefer genç ~ehzadelerden biri bana sordu: '~imdi Çanakkale Bo~az~'ndan gk~l~ nca Marmara'ya girmi~~ olaca~~z de~il mi?' Gülmemeye çal~~arak: 'Evet Selanik'ten dönerken Çanakkale'den geçip Marmara'ya girece~iz' dedim, anlad~~ m~~ bilmiyorum." U~akl~gil, Saray ve Ötesi, s.245-247. 184 CEVDET KIRPIK

na mahkum idiler ki, saray muhitinden ba~ka bütün ufuklar kendileri için tamam~yla kapal~~ hükmündeydi" demektedir10 . II. Abdülhamid döneminde özgürlüklerin s~n~rland~r~lmas~~ noktas~nda padi~ah~n çocuklar~~ istisna tutulmam~~t~. Y~ld~z Saray~'nda oturan ~ehzade- ler, babalar~n~n ~iddetli disiplini alt~nda ya~ar, halk aras~nda serbestçe gezip dola~amazlard~. ~ehrin muhtelif yerlerine nadiren ancak izin alarak gidebi- lir fakat gidi~lerinden dönü~lerine kadar her ayr~ nt~~ padi~aha derhal bildiri- lirdi". II. Me~rutiyet'in ilan~~ ve bilhassa Abdülhamid'in tahttan inmesi, hane- dan üyelerinin eskiye oranla daha serbest hareket etmelerine yol açt~. Naci- ye Sultan, Me~rutiyet'in hanedan üyelerine etkisini ~u ~ekilde dile getirmek- tedir: "Hürriyet hepimiz için büyük bir de~i~iklik oldu. Bu kelimenin ta~~- d~~~~ mefhumu tam manas~yla kavrayamamakla beraber, bunun hayat~na getirebilece~i yenilikleri çocuk ruhum seziyordu. Kelimenin manas~n~~ an- lam~yorduk ama de~i~iklikleri seziyorduk. /.../ Hürriyet bizlere saadet ge- tirdi. Art~k arabaya binerek mesire yerlerine gitmek, ~ehir içinde dola~mak adet olmu~tu. Dünya yüzünde görülecek birçok ~ey oldu~unun ancak o zaman fark~na varabildik. Aile ziyaretlerine gitmeler ve ~ehir içindeki do- la~malar bizim için yepyeni e~lenceleri te~kil etti.' II. Abdülhamid döne-

U~akl~gil, Saray ve Ötesi, s.245-247. A.R (Ahmet Refik Alt~nay), "Son Devrin Osmanl~~ ~ehzadeleri Ne Hallere Dü~tüler?", Resimli Tarih, say~:12, 1950, s.481. Padi~ahl~~~~ s~ras~nda II. Abdülhamid, kendi çocuklar~ n~ n yan~nda haneda- n~n bütün erkek üyelerinin yap~p ettiklerini, günlük faaliyetlerini yak~ndan takip etmekteydi. Buna dair bir örnek ~öyledir: "Üsküdar Mutasarr~fl~~~~ Aded 790 Devletlü necâbetlü Vahideddin Efendi hazretlerinin dünkü gün bir tarafa ç~kmayub kö~küne saat ikide Doktor Mirliva Re~ad Pa~a gelüb yedide gitdi~i. Devletlü necâbetlu Yusuf ~zzeddin Efendi hazretlerinin dünkü gün saat dokuzda Hekimba~~~ Çift- li~i'ne azimet ve ak~am yar~mda avdet eyledi~i ve kö~küne haricten kimsenin gelmedi~i.

Devlethl nacâbetlü Seyfeddin Efendi hazretlerinin dünkü gün saat be~de Üsküdar ~skelesi'nden vapurla Kabata~'a azImet ve ak~amüzeri avdet eyledi~i ve kö~küne hâricden kimsenin gelmedi~i ma'rüzdur olbâbda emr ü ferman hazret-i men-leh-ülemrindir. 16 ~evval (1)323 Üsküdar Mutasarr~fi Hamdi". BOA, Y.PRK. UM (Y.PRK: Y~ld~z Perakende Evrak~, UM: Umum Vilayetler Tahrirat~), 80/51, 16 ~evval 1323/13 Aral~ k 1905. Abdülhamid zaman~nda ~ehzade takibine dair bkz. BOA, Y.PRK. AZI (AZJ:Arzuhal ve Jurnaller), 17/42, 24/Z /1297/ 27 Kas~ m 1880; 11/40, 19/5 /1303/ 23 May~s 1886; 13/39, 13/Za/1305/ 22 Temmuz 1888. 12 Naciye Sultan, Enver Pa~a'n~n E~i Naciye Sultan'~n Hat~ralar~: Ac~~ Zamanlar, Yay~na Haz~rlayan: O. Gazi A~iro~lu, ~stanbul, 1990, s. 20-21; Aydemir, Enver Pa~a, s. 205-206. Ashnda hanedan men- suplar~n~n d~~ar~ya aç~lmas~~ daha önce Abdülmecid zaman~ nda söz konusu olmu~tu. Bu dönemde kad~nefendiler ve sultanlar, saray d~~~ nda gezip tozmaya ba~lam~~lar, hesaps~z ah~veri~~ yaparak hazi- HANEDAN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 185 minde di~er ~ehzadeler gibi gözalt~nda ya~ayan Abdülaziz'in o~lu Yusuf ~zzeddin Efendi de II. Me~rutiyet'le birlikte hür ve rahat bir hayata kavu~- mu~~ olup, günlerini Dolmabahçe Saray~'ndaki dairesinden ziyade d~~ar~da geçirmekteydi". V. Murad'~n o~lu Selahaddin Efendi ve onun çocuktan da II. Abdülhamid'in tahttan inmesinin ard~ ndan ~stanbul'un Anadolu yaka- s~ ndaki de~i~ik yerlerde kö~kler kiralayarak ikamet etmeye ba~lam~~lard~". Bir süre Mehmet Rerad'~ n Ba~yaverli~ini yapan Hur~id Pa~a'n~ n de~i- ~imle ilgili ifadeleri de ilgi çekicidir: "Sultan Hamid devrinde ~ehzade ve sultanlar birbirlerini ziyaret etmeye bile korkarlarken, Me~rutiyet'ten sonra durum de~i~ti. ~frattan tefrite gidildi. Baz~~ ~ehzadelerin en alelâde halk tabakalar~~ aras~nda dola~t~ klar~, e~lence yerlerine gittikleri görüldü."' Mehmet Re~ad'~ n 1909'da tahta ç~ kmas~yla bir yandan ~ehzadelerin özgürlükleri artarken bir yandan da ilginç ~ekilde toplum nezdinde itibar kayb~na u~ramaya ba~lad~lar. Yetersiz e~itim ve sosyal hayattan soyutlan- m~~l~ k, hanedan üyelerinin beklenilen düzeyde davran~~~ olgunlu~i- ~ na sahip olmad~~~n~~ gösterdi. ~ehzadelerden baz~lar~~ dikkatten kaçmayacak derecede ölçüsüz davranmaya ve bu nedenle tepki çekmeye ba~lad~lar. Bu da hane- dan~ n topyekün itibar kayb~ na yol açmaktayd~. Ahmet Refik Alt~ nay'~ n aktar~ m~ na göre itibar kayb~ na u~rayanlar~ n ba- ~~nda Mehmet Re~ad'~ n o~ullar~~ gelmekteydi. Adeta birer "~ehir külhanbeyisi" gibi yeti~tirilen Ömer Hilmi ile Ziyaeddin Efendiler, bilhassa babalar~ n~ n tahta geçmesinin hemen ard~ ndan e~lence yerlerinde boy gös- termeye ba~lam~~lard~. Bunlar, "Beyo~lu'nun âdl sefahât evlerine postu sermi~ler; bu yüzden de ecnebiler aras~ nda birçok dedikodulara sebebiyet vermi~lerdi."'

nenin büyük miktarlarda borçlanmas~ na sebebiyet vermi~lerdi. Abdülmecid bunun önüne geçmek için büyük çaba sarf etmi~se de istedi~i sonucu elde edememi~ti. Nitekim bu gerçe~i padi~ah, Her- sek'e gidecek olan Serdar-~~ Ekrem Ömer Pa~a veda için huzuruna ç~ kt~~~nda ~öyle dile getirmi~ti: "Allah selamet versin. In~allah n~uvaffak olup gelirsin. Lâkin beni bulamayacaks~ n. Yak~ n vakitte gelsen de bulamazs~ n. Beni kar~lar~m ile k~zla= bitürdü." Cevdet Pa~a, Maruzat, Yay~na Haz~ rlayan: Yusuf Halaço~lu, ~stanbul, 1980, s. 8, 11-12, 19, 25. Ayn~~ konuyla hakk~ nda bkz. Cevdet Pa~a, Tez~thir, 13-20, Yay~ na Haz~ rlayan: Cavid Baysun, Ankara, 1991, s. 54-59. 13 Berri Sehsuvaro~lu, "Veliahd Yusuf ~zzeddin Efendi'ye Dair", Hayat Tarih, Haziran 1974, s. 13- 16. "Ali Vâs~b Efendi, Bir ~ehzade'nin Hâttrât~, s. 33-34. ~ ~ 15 Hur~id Pa~a, "Sultan Re~ad'~n Ba~yaveri Hur~id Pa~a'n~ n Saray Hat~ ralar ", Hayat Tarih, say :4, 1965, s. 89. Ziyaeddin Efendi bir gün Kad~köy'deki Kel Hasan'~ n tiyatrosuna gitmi~, burada a~a~~~ tabaka- dan bir kad~ nla ili~ki kurmu~, durumunun kad~ n~ n dostu olan Kel Hasan taraf~ ndan ö~-renilmesiyle, 186 CEVDET KIRPIK

~ehzadelerin sergiledikleri davran~~lar, hükümet çevrelefini ve saray~~ rahats~z etmekteydi. Nitekim Mehmet Re~ad'~n o~ullar~= davran~~lar~n- dan rahats~z olan mebuslar~n Meclis-i Mebusan Reisi Ahmed R~za Bey'e müracaatla rahatsal~klar~n~~ dile getirmeleri üzerine o, durumu padi~aha arz etmi~ti. Padi~ah, Ahmed R~za Bey'e "ça~~r~n da nasihat edin, isterseniz Mahmud ~evket Pa~a da birlikte olsun" demi~ti. Onlar, bir vesile ile söz konusu ~ehzadeler Ömer Hilmi ve Ziyaeddin Efodi'ye nasihat ettiler. Tav- siyeler kar~~s~nda ~ehzadelerden birinin "Ahmed R~za Bey, sizin gibi hürri- yet için bu kadar çal~~m~~~ ve bu memlekete hürriyet vermi~~ bir zat tarafin- dan hürriyetimizin tahdid edilmek istenilmesini acâib gördüm" demesi üze- rine Ahmed R~za Bey; "dünyan~n en hür memleketi olan 'te, insanlar~ n en hür ve hürriyetperver olan~~ Mösyö Clemanceau ki bugün ba~vekildir bir kahveye gidip oturamaz, sokakta bir ~ey içemez, hürriyeti, vazifesine mevki- ine ait kay~tlarla s~n~rl~d~r. O makamda bulundukça istedi~i gibi hareket edemez. Siz de padi~ahmuz~n o~ullar~~ olmak ~erefinden ç~kar~m, istifa ediniz, halk~n aras~na geçiniz o vakit istedi~iniz gibi harekette, sokakta herkesin içinde gezip oynamakta hürsünüz" Söz konusu ~ehzadelerin d~~~ndaki hanedan mensuplar~n~n da ~ikâyete de~er davran~~lar~~ olmal~yd~ . Nizamname'nin ç~kar~lmas~ndan yakla~~k iki buçuk ay kadar sonra yay~nlanan bir ~radede18 Nizamname'nin ç~kar~lma sebeplerine i~aret eden baz~~ hususlar dikkati çekmektedir. Öyle anla~~l~yor ki önceden devreden ve Mehmet Re~ad'~n tahta geçmesiyle daha da belirgin hale gelen hanedan mensuplar~n~n durum, tutum ve davran~~lar~ndan kay- naklanan rahats~zl~k devam etmekteydi. ~radede ~ehzadelerin halk nazann- da a~~r ba~hhk ve ~ereflerini korumalarma itina etmeleri gere~i vurgulan- d~ ktan sonra bunu temin için yap~lmas~~ gerekenler s~ralanm~~~ ve baz~~ yasak- lar getirilmi~ti. Bu yasaklar, istenmeyen muhtemel davran~~lar~n önüne geçmekten çok, al~~kanl~klar~~ engelleme çabas~na yönelik gibi görünmekte- dir'.

ad~~ geçen tarafindan dövülmü~tü. Bu esnada kendisinin ~ehzade oldu~unu söyleyen Ziyaeddin Efendi'ye Kel Hasan: "H41... Sen ~ehzade de~il, adi bir külhanbeyisin... Hem âlemin gözleri önün- de böyle bir halt yiyorsun hem de ~ehzadeli~e iftira ediyorsun ha..." demi~~ ve ilave etmi~ti: "Ça~~r~n ~uradan bir polis, ~ehzadeli~e iftira eden ~u herifi teslim edeyim." Alt~nay, "Son Devrin Osmanl~~ ~ehzadeleri Ne Hallere Dü~tüler?" Resimli Tarih, s.483. 17 Bülent Demirba~~ (Yay~nlayan), Meclis-i Mebusan ve dAy ~l Reisi Ahmed R~za Bey'in Andan, ~stanbul, 1988, s. 50-51. BOA, ~.DU~7', 2/53, 19 Kanunusani 1329/1 ~ubat 1914. 19 Nitekim nizamnamenin ç~kar~lmas~ndan sonra içki içmekten dolay~~ II. Abdülhamid'in o~lu ~ehzade Abdülkadir Efendi ev hapsine çarpur~lm~~t~. BOA, ~.DU~T, 4/42. 23 Rebiyülâh~r 1332/9 Mart HANEDAN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 187

Hanedan üyelerinin sergiledikleri davran~~lar dikkatleri üzerlerine çekmelerine neden olmaktayd~ . Alderson'a göre imparatorlu~un sonlar~ na do~ru hanedan üyeleri "sosyal ahlâk çöküntüsü ile lekelenmi~ti." Hatta ona göre "halk~n bu ahlâks~ zl~~~~ reddetmesi, milliyetçilerin hanedan~~ y~ kma amaçlar~ n~~ büyük ölçüde kolayla~t~ rm~~ t~ r."' ~ehzadeler, bu davran~~lara ilave olarak Me~rutiyet'in getirdi~i özgür- lük ortam~ nda siyasi faaliyetlerin içerisine de girmeye ba~lad~ lar. Özellikle 23 Ocak 1913'teki Bab-~~ Ali Bask~ n~'ndan sonra ülke idaresini ele geçiren Ittihat ve Terakki hükümeti döneminde ~ehzadelerin faaliyetlerinden yöne- ticiler son derece rahats~z oldular. Bu dönemde veliaht Yusuf ~ zzeddin Efendi ile karde~i Abdülmecid Efendi mevcut padi~ah~ n yetersiz oldu~unu belirterek tahttan indirilmesini istiyorlard~ . Bu konuda özellikle Yusuf ~zzeddin Efendi, Sadaret ve Harbiye Naz~ rl~~~~ vazifelerini yürüten Mahmut ~evket Pa~a'ya birçok defa müracaat etmi~ ti. Ittihat ve Terakki yöneticileri ise hükümet darbesinden sonra bir de padi~ah de~i~ikli~i ile u~ra~mak is- temediklerinden bu istekleri kesin bir dille reddetmi~lerdi. Bab-~~ Ali Bask~- n~ 'ndan sonraki dönemde siyasi faaliyetlerinden en fazla rahats~ z olunan ~ehzade ise ikinci veliaht Vahdeddin Efendi idi. iktidar partisi yöneticileri, ~ehzadenin kendi aleyhlerinde çe~itli tertipler içerisine girdi~ini dü~ünüyor, bundan dolay~~ da aralar~ nda bir gerilim bulunuyordu. Mahmut ~evket Pa~a bir gün padi~aha: "Böyle, ~ehzadelerin siyasetle u~ra~t~~~~ devlette ben sadrazaml~ k edemem" demi~ti. Padi~ah ona Vahdeddin ile konu~mas~ n~~ tavsiye edince Sadrazam ~ehzadeyle bir görü~- me yapt~~ fakat iki buçuk saat süren görü~me daha çok bir münaka~a ~eklin- de geçti. Görü~mede Mahmut ~evket Pa~a ~ehzadelerin siyasetle u~ra~mas~- na bir sadrazam olarak müsaade edemeyece~ini, Rumeli'nin elden ç~ kt~~~~ bir dönemde bunun sak~ ncal~~ oldu~unu, isterse bir kanun yahut padi~aha müracaatla bir irade ç~ kartabilece~ini belirttikten sonra "fakat her halde ~ehzadeleri siyasetle u~ra~maktan men edece~im" demi~ti. Böylece ~ehzadelerin faaliyetlerinden rahats~z olan hükümet, onlar~ n faaliyetlerine s~ n~ rlama getirecek bir kanundan söz etmeye ba~lam~~ t~. Öte yandan Mahmut ~evket Pa~a Ahmed R~za Bey'le ~ehzadelerin durumlar~ n~~ düzeltmeleri konusunda daha önceden onlara nasihat veren bir ki~iydi. Üstlendi~i vazife icab~~ hanedan~ n durumunu yak~ ndan bilmekteydi. Kanun

1330/22 Mart 1914. BOA, DH. KMS (DH: Dâhiliye Nezareti Belgeleri, KMS: Kalem Mahsus Müdüriyeti Belgeleri), Lef:4, 17/23, 24 Rebiyülâh~ r 1332/9 Mart 1330/22 Mart 1914. 20 A.D. Alderson, Osmanl~~ Hanedan~ n~ n Yap~s~, Çeviren: ~efaettin Severcan, ~stanbul, 1998,5.159. 188 CEVDET KIRPIK

ç~kar~lacak' yolundaki ifadeler ~ehzadelerin hiç ho~una gitmemi~ti. Vahdet- tin ile Abdülmecid Efendiler, kanunla ilgili olarak "biz bunu kendimize hakaret telakki ederiz" demi~lerdi. Sadrazam ise an:damda Vahdeddin'i siyasetle u~ra~maktan vazgeçirmeye kararl~~ oldu~unu belirtmektedir. Mahmut ~evket Pa~a, Vahdeddin'i siyasetten men etmenin yolunu sa- ray~nda göz hapsine mahküm etmek suretiyle buldu. Bu konudaki karar~n~~ veliaht Yusuf ~zzeddin Efendi'yle payla~t~. Daha sonra padi~aha da bilgi ula~t~rdd~. Fakat göz hapsinde tutulmayanlar~~ kontrol etmek mümkün ol- muyordu. Örne~in Abdülmecid Efendi, 'un ~ngiltere Büyükelçisi ile bir görü~me yapm~~, görü~me gazete sütunlarma yans~m~~t~. Sadrazam bu görü~meden son derece rahats~z olmu~tu'. ~ehzadelerin giri~tikleri siyasi' faaliyetler nedeniyle hükümette onlar~n hareket alanlar~n~~ sm~rland~r~a düzenleme yap~lmas~~ konusunda bir fikir olu~maya ba~lam~~t~. Bu durumdan en fazla rahats~zl~k duyan da ~üphesiz Mahmut ~evket Pa~a'yd~. Ancak sadrazam~n 11 Haziran 1913'te bir silahl~~ sald~r~~ sonucu öldürülmesi bu dü~üncenin hayata geçirilmesini engelledi. Mahmut ~evket Pa~a döneminin Hariciye Naz~r' Sait Halim Pa~a, onun yerine geçince ayn~~ hususa dair çal~~malar~~ devam ettirdi. Ülke yönetiminde aktif rol alanlar~n dü~üncelerinin yan~nda de~i~ik kesimlerden insanlar hanedan~n durumuyla ilgili farkl~~ çözüm önerileri sundular. Saray çevresinden Mehmet Re~ad'~n Ba~yaveri Hur~id Pa~a da bir hanedan kanunu tasla~~~ haz~rlam~~~ fakat önerileri pek dikkate al~nmam~~- t~". Nizamname'nin haz~rl~k ve yay~n a~amas~nda Mabeyn Ba~klaibi görevini sürdüren Ali Fuat Türkgeldi'nin konuyla ilgili dü~ünceleri ~öyleydi: "Bir milletin re's-i idaresinde bulunan bir hanedan efrad~mn muhafaza-y~~ haysi- yederi elzem oldu~undan bu hale kar~~~ bir çare bulunmas~n~~ çok dü~ündüm ve dü~ündüklerimi bir gün tafsilanyla Sultan Re~ad'a arz ettim..." Ba~kati- bin çözüm önerileri ~unlard~: 1. ~ehzadelerin tahsillerine önem verilmesi. Çünkü onlar~n halk nazar~nda mevkilerini yükseltmek öncelikle ça~~n ge- reklerine göre bir tahsil almalanyla mümkün olabilecekti. 2. Sultan ve ~eh- zadelerin denkleri olmayan ki~ilerle evlenmelerinin engellenmesi. 3. Sultan- larla ~ehzadelerin birbiriyle evlendirilerek müreffeh bir hayat ya~amalarm~n temin edilmesi. Türkgeldi'nin son önerisinin dayan* hanedanm ekono-

21 Mahmut ~evket Pa~a, Sadrazam ve Harbiye Naz~m Mahmut ~evket Pa~a'n~n Güttlügü, ~stanbul, 1988, s. 33, 37, 42-43, 47, 49, 56, 58-60, 63-64, 87, 105-106. rz 13 Eylül 1911 tarihli taslakta hanedan aras~n~n tahsilleri ve evlilikleri gibi konulara de~inilmek- le birlikte daha çok saray~n i~leyi~i ile ilgili meseleler yer almaktayd~. Hur~id Pa~a, "Sultan Re~ad'~n Ba~yaveri Hur~id Pa~a'n~n Saray Hat~ralar~", Hayat Tarih, say~: 5, 1965, s.64. HANEDAN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 189

mik anlamda ya~ad~klar~~ s~k~ nt~y~~ gidermeye yönelikti. Çünkü ona göre hanedan~ n itibar kayb~na yol açan di~er bir durum da hanedan~n ya~ad~~~~ ekonomik zorluklard~. Me~rutiyet'ten önce yeterli maa~~ alan üyeler, "tensIkat-~~ umûmiye" s~ras~nda tahsisatlar~n~n azalmas~yla geçim s~ k~nt~s~~ ya~amaya ba~lam~~lar, bundan dolay~~ da borçlanma yoluna gitmek zorunda kalm~~lard~23. Hanedan~ n durumunun iyile~tirilmesi konusu, saraya yak~ n çevrelerin d~~~ ndaki fikir adamlar~ndan baz~lar~n~n da ilgi alan~ na girmekteydi. Örne- ~in II. Me~rutiyet döneminde Dr. Abdullah Cevdet'in ç~ kard~~~~ ~ctihat mec- muas~~ etraf~nda toplanan Garpç~lar, 1912 y~l~nda Bat~l~la~ma konusunda "sistematik bir plan" haz~rlam~~lard~. Yerli ve yabanc~~ pek çok yazar taraf~n- dan Abdullah Cevdet'e atfedilen bu plan~ n ilk maddesi, hanedan üyelerinin ve bilhassa ~ehzadelerin e~itimi ile ilgiliydi. Bu konuda Avrupa'n~ n örnek al~nmas~~ gerekti~i belirtilerek, ~ehzadelerin Avrupa'da oldu~u gibi orduda görevlendirilmesi önerilmekteydi". ~ctihat'~ n hanedan üyelerine olan ilgisi 1913 y~l~ nda da devam ediyordu. Mahmut ~evket Pa~a ile ~ehzadeler aras~ nda sürtü~menin cereyan etti- ~i ve pa~an~n hanedan üyelerini siyasetle u~ra~maktan men etmeyi planla- d~~~~ günlerde Celal Nuri'nin ~ctihaetaki yaz~s~n~n ba~l~~~~ "Hanedân-~~ Saltanat Kanunu"ydu. 20 Mart 1913 tarihindeki yaz~s~nda" Celal Nuri böyle bir kanuna duyulan ihtiyac~n her geçen gün biraz daha fazla hissedildi~ini be- lirttikten sonra ~u sat~rlara yer veriyordu: "Bu hanedan~~ hüsn-ü muhafaza bir vazIfe-i milllyedir. Dünyada her ~ey tanzim, her madde bir kanuna idhal edildi~i halde maa-t-teessüf, hanedân-~~ hükümdariye âid husûsat mühmel b~rak~lm~~t~ r. Avrupa hanedânlarm~ n mektub veya gayri mektub kanunlar~, an'aneleri, zab~ ta usûlleri, âdetleri, intizamlar~~ var iken teessüf olunur ki bizde bu cihet dahi bir çok husûsat gibi unutulmu~~ kalm~~d~r. .... Osmanl~~ Devleti Osmanl~~ hanedamna merbuttur ve bizde yap~lacak terakkiyâta yu- kar~dan, makam-~~ saltanattan ba~lamak iktizâ eder." Celal Nuri ç~kar~lacak kanunun "devletin kuvve-i te~rilyesinden geçmi~~ bir kanun" olmamas~~ ve alelade bir kanun muamelesi görmemesi gerekti~ini ileri sürmü~tü. Celal Nuri milletin hanedan üyelerine maa~~ verdi~ini, bundan dolay~~ hanedan üzerinde hakk~~ oldu~unu, bu hakk~n Osmano~ullar~~ ailesinin va-

" Türkgeldi, Görüp ~~ittiklerim, s.124-125. 24 M. ~ükrü Hanioglu, "Baultla~ma", Türkiye Diyanet Vakf~~ ~slam Ansiklopedisi, cilt: V, ~stanbul, 1992, 150-151. 25 Celal Nuri, "Hanedân-1 Saltanat Kanunu", ~ctihad, 7 Mart 1329/20 Mart 1913, nr:57, s.1257- 1261. 190 CEVDET KIRPIK kar ve azametini daima muhafazadan ibaret bulundu~unu belirtmi~ti. Yazar yaz~s~n~n devam~nda; "Millet padi~ahlanm büyük mevkide ve bi-hakk~n vazife-i saltanat~~ ifaya kadir bir ehliyette görmek hakk~na mâlik de~il mi- dir?" diye soruyordu. Hanedan üyelerinin sosyal hayatlar~n~n belirli snur- lamalara tabi olmas~~ gerekti~ini belirten yazar hanedan~n bir anlamda dev- leti, milleti ve ~slâmiyeei temsil etti~ini belirtiyordu: "insaf ile dü~ünelim: Hiçbir usille hiçbir kaideye merbut olmayan bir aile efrâd~~ nas~l tereddi etmez? Böyle bir adam nas~l vaktini geçirir? Can~~ s~k~lmaz m~? Hanedan kanunu olmamas~~ her nev'i serbestiye mahall verebilir. Bundan da pek bü- yük fenahldar zuhur eder. Haysiyeti muhal ~eyler olur. Erkân-~~ saltanattan birinin bir münasebetsiz hareketi devleti, milleti, ~slandyeei pek küçültür." Celal Nuri, hanedan üyelerinin evlilikleri ile e~itimlerindeki yetersiz- liklere ve düzensizli~e de vurgu yapt~ktan sonra ~unlar~~ dile getirmi~ti: "Bu gün erkan-~~ saltanattan bir ~ehzade pespâye bir adam~n k~z~na varabilir mi? Kezâlik bir sultan fiinl-maye bir H~ristiyan'~~ Müslüman edip onunla izdivac etse caiz mi? Bir ~ehzadeyi pederi, Katolik papazlanmn Kad~köy'deld mek- teplerine veya bir manast~ra bera-y~~ tahsil gönderse acaba caiz olur mu?" Yazar, Almanya ve Avusturya hanedanlanm örnek göstererek bu ülkelerde bir hükümdar evlad~m-1 sadece kendi iste~i ile evlenemeyece~ini, dengi olmayan biriyle evlenmesinin mümkün olmad~~~n~, bir ~ehzadenin istedi~i yere gidemeyece~ini, istedi~i sanat~~ icra edemeyece~ini, dükkan açamaya- ca~m~~ özellikle siyas~ilerle irtibata geçerek onlar~n meclislerine kaula~nayaca- ~~n~, kurallara uymayan üyelere hükümdann ceza verme yetkisinin bulun- du~unu daha ba~ka misallerle anlatmakta, luyaslamalarma devam etmek- teydi. Celal Nuri, hanedan üyelerinin gündelik ve siyasi hayatlar~n~n, evlen- me-bo~anma usullerinin velhas~l her nevi hususun kanunla düzenlenmesi gerekti~ini dile getirmi~ti. Yazar~n makalede de~indi~i ve önerdi~i hususla- nn önemli bir k~sm~~ adeta Nizamname'nin gerekçelerini ve tasla~~n~~ olu~tu- rur nitelikteydi. Makalede dile getirilen çekinceler Nizamname'de a~a~~~ yukar~~ giderilmi~, ba~lant~l~~ konularda da düzenlemeye gidilmi~ti. Nizam- name, makalenin yaymlanmasmdan yakla~~k sekiz ay kadar sonra yürürlü~e girmi~ti. Zamanlama dikkate al~nd~~~nda Nizamname'yi haz~rlayanlar~n Celal Nuri'den etkilenmesi kuvvede muhtemelse de dönemde kamuoyunun benzer bir beklenti içinde oldu~u göz ard~~ edilmemelidir. Bu hususta Ittihat ve Terakki F~rkas~'n~n kararl~~ tutumu, dü~ünceden icraata geçilmesi nokta- s~nda etkili oldu. Partinin Bâb-~~ Ali Bask~nt'yla ülkede iktidar~~ mutlak surette ele ald~~~~ s~rada bask~n~n lideri Enver Bey, hanedandan merhum ~ehzade HANEDAN-! SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 191

Süleyman'~ n k~z~~ Naciye Sultan'la ni~anhyd~. Ni~anl~s~na yazd~~~~ mektuplar- dan anla~~ld~~~na göre Enver Bey, ~ehzadelerin e~itimi ve genel anlamda da hanedan i~leriyle ilgilenmekteydi'. Enver Bey bu mektuplar~~ yazd~~~~ s~rada bir yandan evlilik planlar~~ yaparken bir yandan da Harbiye Naz~rl~~~~ için giri~imlerini sürdürmekteydi. Mektupta ~ehzadeler için u~ra~t~~~n~~ dile getirmesi ve daha sonraki dönemde ~ehzadelerle ve genel anlamda hanedan i~leriyle yak~ndan ilgilenmesi, onun Nizamname'nin haz~rlanmas~nda etkili olmas~~ ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Enver Pa~a'n~n tutumu, Türkgeldi'nin önerileri ve bu konuda Celal Nuri gibi bir k~s~m dü~ünürün fikirleri ve nihayet dönemin sadrazam~~ Said Halim Pa~a'n~ n giri~imleriyle Nizamname haz~rland~. Nizamname hüküm- lerinin olu~turulmas~nda Osmanl~~ teamüllerinin yan~nda Avrupa'dan da yararlan~lm~~t~. Türkgeldi, bu hususla alâkah olarak; "Said Halim Pa~a (n~n) Avrupa saray-~~ hükümdarllerinde merlyy-ül-icra olan hanedân nizamnâme- terini celb ile bunlardan iktibas ve ahkam-~~ esâsiyemize tevfik sûretiyle, aza- y~~ hanedan~n velâdet ve izdivac ve vefatlar~nda tatbik olunacak ahkam~~ cami bir nizamnâme tertip ettirmi~..." oldu~unu belirtmektedir". Haz~rlanarak yürürlü~e girmesinde ~ttihat ve Terakki F~rkas~'mn aktif rol almas~, dönemde Nizamname'ye duyulan ihtiyac~n giderilmesine yönelik bir giri~imdi ve kamuoyu ile parti önde gelenlerinin beklentilerine de cevap

2' Enver Pa~a'n~n nizamnamenin ç~ kar~lmas~ ndan on gün sonra 26 Kas~m 1913 tarihinde Naciye Sultan'a yazd~~~~ mektubundaki ~u ifadeleri hanedan meseleleriyle yak~ ndan ilgilendi~inin aç~ k bir göstergesidir: "E~er tarihimizi harita üzerinde takib ederek okusan~z, ecdad~n~z~ n o yorulmak, y~lmak bilmeyen azimleriyle Viyana'ya nas~l gittiklerini görüp, o azim fütilhat~~ seyreder, sonra da hanedâmn zevk ve sefahâte meyli ve milletin fedakarl~kta kendilerine peyrev olacaklara uyarak ne kadar gerile- di~ini anlard~ n~z. Bu gün hani o Kosova meydan muharebesinde ~ehid olan Murad Hüdavendigar, hani onu Macaristan dahilinde Viyana'ya kadar ilerledikten sonra, son seferinde art~k pek ihtiyar oldu~u halde Zigetvar kalesini muhasarada vefat eden Sultan Süleyman Kanuni. Fakat bunlar nas~l bizim için meclar-~~ fahr bundan sonra da hepimiz onlar~ n ahfacl~na lay~k olacak surette çal~~mam~z için hep bunlar~~ bilmek laz~m de~il mi güzelim? ~~te biraderleriniz ~ehzadeler hazretleri için u~ra~- mam hep bu esasa mebnidir. Hele siz onlardan geri de~ilsiniz ve geri kalmayacaks~ n~z ruhum!" Ar~~ ~nan (Yarma Haz~ rlayan), Enver Pa~a'n~n Özel Mektuplar~, Ankara, 1997, s. 281-283. Aydemir, Enver Bey'in Naciye Sultana yazd~~~~ mektuptaki bu ifadeleri yorumlarken ~unlar~~ dile getirmektedir: "Gö- rünüyor ki Enver Bey, e~er saraya girer ve hele kabinede de tek söz sahibi olursa, önünde bir de hanedan meselesi olacakt~r. Hanedan~~ ~slah etmek, okutmak, onlara yeniden, Viyana'ya kadar yürü- mü~~ olan atalar~n~n azim ve karar gücünü vermek!" (Aydemir, Enver Pa~a, s.424-425). Enver Bey, Edirne'den 24 A~ustos I913'te Naciye Sultan'a yazd~~~~ bir ba~ka mektubunda da "Büyük Efendi hazretlerini (Abdülhalim Efendi C.K) Avrupa'ya göndertmek istiyorum. Kendilerinin iyili~inden ba~ka bir ~ey dü~ünmedi~imden sizin de bu hususta bendenize yazman~z~~ isterim ruhum." (~ nan, Enver Pa~a'n~n Özel Mektuplar~, s. 332-333). Gerçekten de ~ehzadenin 1915 y~l~~ itibariyle tahsil için Almanya'da bulundu~u anla~~lmaktad~r (BOA, I.DÜ~T, Lef:12,27 Te~rin-i evvel 1331/9 Kas~ m 1915). 27 Türkgeldi, Görüp ~~ittiklerim, s.121,125. 192 CEVDET KIRPIK veriyordu belki ama Nizamname'nin haz~ rlanmas~~ ile parti, ülke yönetimin- den sonra hanedan i~lerinde de söz sahibi olmaktayd~. Netice itibariyle hanedan üyelerinin e~itimlerindeki eksiklikler, sosyal hayata kat~l~mla birlikte ya~ad~klar~~ sorunlar, siyaset adamlar~yla ters dü~me- leri ve ekonomik durumlar~n~n yetersizli~i gibi nedenler Nizamname'nin haz~rlanmas~nda etkili olmu~tu. 16 Kas~ m 1913'te yürürlü~e giren Nizam- name'de 1914 y~l~~ ba~lar~nda baz~~ küçük de~i~iklikler yap~ld~. Nizamname, Sultan Vahdeddin zaman~nda haz~rlanan Hanedân-~~ Al-i Osman Umüru Hakk~ nda Kararnâme'nin 7 ~ubat 1922 tarihinde yürürlü~e girmesine ka- dar uygulamada kald~~ ve Kararname'ye de temel te~kil etti. Nizamname 24 madde ve bir de "madde-i münferide"den olu~mak- tayd~. Bu çal~~mada konu bütünlü~ü içeren maddeler ve uygulamalar belirli ba~l~ klar halinde incelenecektir. Padi~ah

Nizamname'nin birinci maddesinde padi~ah~ n hanedan nezdindeki yeri ~u ~ekilde belirtilmi~ti: "Zât-~~ hazret-i padi~âhi hanedân-~~ hümâyunlar~mn bil-cümle âzâs~~ üzerinde bir tefti~~ ve nezâret ve inzibat hak ve salâhiyetini hâiz olup bunun da ba~l~ca ahkâm~~ i~~ bu nizamnâme ile tayin olunmu~dur." Veliahd-1 Saltanat

Nizamname'de padi~ahtan sonra veliahd~n statüsünün belirlenmesine dair de ba~~ms~z bir madde konulmu~tu. "Madde-i münferide" ad~yla konu- lan madde ~öyleydi: "Veliahd-~~ saltanat~ n mevkii ve s~fat-~~ resmiyesi taayyün etmi~~ oldu~undan merâsim-i devlete i~tirak ve süferâ ve ricâl-i siyâsiyenin ziyarât-~~ resmiyelerini kabul hakk~n~~ hâizdir." Her ne kadar veliahtla ilgili bu ~ekilde do~rudan bir madde bulunsa da Nizamname'nin de~i~ik madde- lerinde veliahtla irtibatl~~ bir tak~m di~er hususlar da bulunmaktayd~. ~ kinci maddenin son cümlesinde; "Usül ve teamül-ü mahsus-~~ kadlini vechile vâ- ris-i saltanat olacak olan ~ehzade "veliahd" unvan~n~~ ihraz eder." denilmek- teydi. Veliahd unvanl~~ ~ehzade Hanedân Umürunun Rü'yetine Mahsus Meclis'in do~al üyesi oldu~u gibi Meclis'e ba~kanl~kta yapabilmekte, Mec- lis'in toplanmas~~ hususunda padi~aha arz ve takrirde bulunabilmekteydi. Veliahd~n statüsünün belirlenmesi önemliydi. Çünkü veliahtlar öteden beri padi~ahlar için s~ k~nt~~ kayna~~~ olmu~tu. Bilhassa Kafes Sisteminin gev- ~emesi, bir tak~m devlet adam~yla görü~meyi ve belki de etkilenmeyi müm- HANEDAN-! SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 193 kün k~ld~~~ndan padi~ahlar~ n tedirginlikleri artm~~t~ . Bu nedenle Sultan Abdülmecid, sadrazam Mehmet Ali Pa~a'ya bir gün dönemin velihad~~ Abdü- laziz'i kast ederek "Pa~a, ben efendiden s~k~l~ r oldum" deyince sadrazam, ‘`gece çiftlikten gelürken kur~un ile" vurdurmay~~ teklif etmi~, fakat padi~ah bu öneriyi kabul etmemi~ti. Cevdet Pa~a'ya göre Abdülaziz'in tahta geçme- sini engellemek için saltanat~ n büyükten büyü~e geçmesi usulünün kald~- r~ lmas~~ hususu ~ ngiliz elçisi Canning'e sorulmu~~ fakat elçi buna kar~~~ ç~ km~~- t~". II. Abdülhamid de karde~i veliaht Mehmet Re~ad'~~ di~er ~ehzadelere göre daha s~ k~~ bir ~ekilde kontrol etmi~", hatta 19 y~l boyunca yüzünü bile görmemi~ti». Dolay~s~yla II. Me~rutiyet öncesinde veliahd~n devlet mera- simlerine kat~ lmas~, bir k~s~ m devlet adamlar~ na resmi ziyarette bulunmas~~ mümkün olmam~~t~. II. Abdülhamid'in tahttan indirilmesinden sonra bu konuda köklü bir de~i~ime gidildi. Yeni dönemin veliahd~~ Yusuf ~zzeddin Efendi s~ k s~ k padi- ~ahin yan~ nda görülmeye ba~lad~. Veliaht, Mehmet Re~ad'~n tahta ç~ k~~~n- dan k~sa bir süre sonra gerçekle~en törenlere kat~ld~, yurt gezilerinde padi- ~ahin yan~ nda yer ald~. Hatta padi~ah~~ temsilen Avrupa seyahatlerine ç~ kt~ , bir k~s~ m ülkelere resmi ziyaretlerde bulundu. Örne~in 1910 y~ l~~ bahar~ nda VII. Edward'in cenaze merasiminde bulunmak üzere Ingiltere'ye ve 1911 y~l~ nda da yaz sonu askeri manevralar~ n~~ izlemek üzere Alman imparatoru Wilhelm'in davetlisi olarak Almanya'ya gitti. Bu ülkeye giderken Roman- ya'ya da u~rayarak kralla görü~tü. Yusuf ~zzeddin Efendi'den sonraki veli- aht Vahdeddin ise 1916 y~l~ n~ n Ekim ay~ nda Avusturya imparatoru ve Ma- caristan kral~~ François Joseph'in cenaze merasiminde bulunmak üzere bu ülkeye ve 1918 y~l~ nda bu kez imparatorun daveti üzerine Almanya'ya git- ti'.

" Cevdet Pa~a, Maruzat, s.26-27. 29 Veliaht Mehmet Re~ad, Be~ikta~'taki saray~ndan ç~ karak Zincirlikuyu'da kendisine tahsis edil- mi~~ olan kasr~ na giderdi. ~ehzadenin gidi~i, geli~i ve kas~rdaki faaliyetleri memurlar taraf~ndan gözet- lenir ve padi~aha rapor edilirdi. Ali Said, Saray Hat~ralar~~ Sultan Abdülhamid'in Hayat~, Haz~ rlayan: Ahmet Nezihi Galitekin, ~stanbul, 1994, s. 141-142. Veliahd~n günlük faaliyetlerine dair jurnaller için bkz. BOA, Y PRK. AZI(Y.PRK:Y~ld~z Perakende Evrak~, AZJ: Arzuhal ve Jurnaller), 2/87, 5.C.1296/26 May~s 1879; Y.PRK. AZ], 5/31, 10.C. 1299/28 Nisan 1882. " Aydemir, Enver Pa~a, s. 205. s' Yusuf ~zzeddin Efendi, 14 A~ustos'ta Harbiye Mektebi'ndeki mükâfat tevzii törenine, padi~a- h~ n Bursa ve Izmit seyahatine ve Meclis-i Mebusan'~ n aç~ l~~~ törenine padi~ahla birlikte kat~lm~~ t~ . Veliaht daha sonraki yurt gezilerine de padi~ahla birlikte kat~ld~. Simavi, Son Osmanl~~ Saray~nda Gör- düklerim, s.52-53, 55-56, 69, 100, 158-159, 239-244, 247-254.

Belleten, C. LXXIV, 13 194 CEVDET KIRPIK

Sonuçta veliaht, Me~rutiyet döneminde ülke d~~~ ndaki geli~meleri, memleketi, milleti, devleti, devlet yönetimini ve devlet erkan~n~~ daha yak~n- dan tan~maya ba~lad~. Nizamname ile veliahd~n yeri padi~ah~n ki~isel özel- likleri ve inisiyatifine b~rak~lmayarak hukuki bir zemine oturtulmu~~ olmas~~ son derece önemliydi. Hanedan-1 Saltanat Umûrunun Rü'yetine Mahsus Meclis'in do~al üyesi olmas~~ ve bazen Meclis'e ba~kanl~k etmesi, padi~ah oldu~unda devlet çark~ n~ n i~leyi~inden haberdar olmas~na vesile oldu. Hanedan-~~ Saltanat ve Kullanacaklar~~ Unvanlar Padi~ah ve veliahttan sonra hanedanla ilgili di~er kavramlara yer ve- rilmi~ti. ~kinci maddede hanedan-~~ saltanat kavram~~ ile hanedan azas~mn kullanacaklar~~ unvanlar zikredilmekteydi: "Hanedan-1 saltanat: Evvela hanedân-~~ 'Abi Osman'~n hükümdaran-~~ i'zam~~ sulbünden sûret-i me~ruada has~l olan ve evlad ve ahfâd; saniyen bu hanedan-1 z~-~an evlad-~~ zükûrundan me~ruada has~l olan nisvândan mürekkebtir. Her iki cihete dahil olanlar~ n "~ehzade", "sultan" unvamna ve "devletlü necabetlü", "devletlü ismetlü" lakab~na istihkaklar~~ vard~ r." Madde, unvan ve lakaplar~n kullan~lmas~~ bak~m~ ndan bir yenilik ge- tirmiyor var olan~~ yaz~l~~ hale getirmi~~ bulunuyordu". Hanedan Umûrunun Rü'yetine Mahsus Meclis ve ~craatlar~~ Kas~m 1913'e gelinceye kadar hanedan~~ ilgilendiren meselelere dair karar mercii ba~kalar~~ de~il padi~aht~. En az~ndan teorik olarak bu böyleydi. Fakat ~imdi yeni olu~turulan Nizamname'ye göre hanedana ait her tür me- sele Hanedân Umûrunun Rü'yetine Mahsus Meclis'in gündemine gelebile- cekti. Bu vesile ile o güne kadar Osmanl~~ ailesinin d~~~ndakilerce bilinmesi istenilmeyen mahrem konular da hanedan mensubu olmayan baz~~ meclis

32 Nizamnamenin haz~ rlanmas~ ndan önceki muhtelif vesikalarda ~ehzadeler için ~u ifadelerin kul- lan~ld~~~~ görülmektedir: "Devletlü nacâbetlü efendiler hazerât~..." BOA, ~.DH (Irade Dâhiliye), nr: 65638, Selh-i Ramazan 97/23 A~ustos 1296/ 2 Eylül 1880; Ayn~~ ifadeler için bkz. BOA, Y.PRK. MF(MF: Marif Nezareli Maruzah), 2/78, Lef:2, 11 Zilkade 1310/27 May~s 1893; BOA, Y. PRK. SGE(SGE: Mabeyn Erkönz ve Saray Görevlileri Evrakt), 5/25, Lef:1, 2, 3, 30 Receb 1310 / 17 ~ubat 1893. Yine nizamnamenin ç~ kar~lmas~ndan k~sa bir süre önceki Meclis-i Mahsus kararmda "~ehzade devletlü nacâbetlü Selahaddin Efendi hazretleri..." ifadesi kullan~lm~~t~. BOA, ~.DU~T, 3/84, 2 Te~ri- nievvel 1329/ 15 Ekim 1913. "Devletlü ismetlü ~adiye Sultan hazretleri..." BOA, ~.TAL(~radeler Taltifat), 1322/Z.42, 7 ~ubat 1320/20 ~ubat 1905. Nizamnamenin kabulünden sonraki döneme ait kullan~ mlara dair örnekler de ~öyledir: 21 May~s 1916 tarihli bir belgede; "devletlü ismetlü Emine Sultan hazretlerine..." denilmekteydi. BOA, LDU~T, 5/140, Lef:1, 8 May~s 1332/18 Receb 1334/ 21 May~s 1916. II. Abdülhamid'in o~lu için "~ehzade devletlü nacâbetlü Abdülkadir Efendi hazretleri" ifadesi kullan~lm~~t~. BOA, ~.DU~T, 4/44. 9 Haziran 1331/22 Haziran 1915. HANEDAN-! SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 195

üyelerince ö~renilecekti. Hatta meclis üyeleri hanedan hakk~ nda bir tak~ m kararlara imza atacakt~. Neden böyle bir meclise ihtiyaç duyuldu? Meclis kimlerden meydana geliyordu? Yap~s~~ ve i~leyi~i nas~ld~? Görev ve yetkileri nelerdi? Hanedana ait hangi konular~~ ele alarak görü~tü ve çözümler üretti? Kurulu~u Meclis'in olu~turulmas~~ bir bak~ ma Me~ruti idarenin saraya, hanedan üyelerinin yönetimine yans~ mas~yd~. II. Abdülhamid'in tahttan indirilme- sinden sonra 1909'daki Anayasa de~i~ikli~i ile padi~ah~ n yetkisi önemli öl- çüde k~s~ tlanm~~~ durumdayd~. K~sa bir aradan sonra Bab-~~ Ali Bask~ nlyla iktidar~~ ele geçiren ~ttihad ve Terakki F~ rkas~~ bu kez yapt~~~~ düzenlemeyle ülke yönetimindeki varl~~~na ve a~~rl~~~na bir yenisini daha eklemi~ti. Ülke yönetiminden sonra ~imdi de kurulan Meclis vas~ tas~yla padi~ah~ n hanedan üzerindeki otoritesi de zay~ flat~lm~~~ oluyordu. Meclis'e tan~ nan yetkilerle hanedan üyelerinin i~lerine belirli bir düzenleme getiriliyor fakat padi~ah~n hanedan üyeleri üzerinde söz söyleme ve karar alma noktas~ndaki yetkileri- ne ciddi s~ n~ rlamalar getiriliyordu. Nizamname ilk düzenlendi~inde ad~~ "Hanedân Meclisi" idi. Ancak da- ha sonra 25 Ocak 1914 tarihli irade ile "Hanedân Um~lrunun Rü'yetine Mahsus Meclis" olarak de~i~tirildi. De~i~tirilme nedeni ~radede; "Hanedân Meclisi unvan~ n~n adem-i vuzuh ve kifâyeti anla~~lmas~ na mebn~..." ~eklinde aç~ klanm~~t~". Gerçekten de ilk haliyle sanki sadece hanedan üyelerinden te~ekkül eden bir meclismi~~ gibi alg~lanabilirdi. Oysa Meclisi olu~turan üye- ler aras~ nda hanedan üyesi olmayan hükümet temsilcileri ve ba~kalar~~ da bulunmaktayd~. Ba~kan ve Üyeler Nizamname'nin 21. maddesinde Hanedân Umilrunun Rü'yetine Mah- sus Meclis'in üyeleri ile kitabet konusu aç~ kl~~a kavu~turulmaktayd~. Madde ~öyleydi: "Hanedân Umiirunun Rü'yetine Mahsus Meclis, veliahd-~~ saltanat, sadr-~~ a'zam, ~eyhülislam ve harbiye naz~rlyla cenab-~~ celil-i padi~ahiden müntehâb âzâdan mürekkebtir. Bu meclise zat-~~ hazret-i padi~ah! veyahud vekâleten veliahd-~~ saltanat riyaset eder. Mabeyn-i hümâyun ba~kitabeti de vezâif-i kitabeti ifa eyler." Meclis'in do~al üyelerinin kimler olaca~~~ aç~ klan- d~ktan sonra padi~ah taraf~ ndan atanacak azadan bahsedilmekte fakat bun- lar~ n say~s~ n~ n ne kadar olaca~~~ ve di~er özelliklerine de~inilmemekteydi.

BOA, ~.DU~T, 2/52, Lef:1, 12 Kânunusani 1329/25 Ocak 1914. 196 CEVDET KIRPIK

Toplant~~ Yeri ve Zaman~~ Meclis sarayda toplanacakt~. Meclis'in toplanmas~na padi~ah do~rudan do~ruya karar verdi~i gibi veliaht yahut sadrazam~n arz ve takriri de dikka- te almmaktayd~. Meclis ba~lang~çta belirli bir gün ve zamanda de~il, görü- ~ülmeye de~er mevzu oldu~unda toplanmaktayd~. 25 Ocak 1914 tarihinde yay~ nlanan bir irade ile yani Nizamname'nin yürürlü~e girmesinin üzerin- den yakla~~ k iki buçuk ay geçtikten sonra "bidâyet-i muamele" olmas~~ sebe- biyle i~leri yoluna koymak ve düzenlemek için haftada iki gün yani Cumar- tesi ve Sal~~ günleri toplanmas~~ kararla~t~r~ld~". Söz konusu tarihten itibaren toplant~ n~n düzenli yap~lmas~~ tesadüf de~ildi. 25 Ocak 1914 tarihli irade, 1 Ocak 1914'te Harbiye Naz~r~~ olan ve bu s~fatla Meclis'in do~al üyesi du- rumuna gelen Enver Pa~a'n~n Meclis'e i~lerlik kazand~rma giri~iminin bir neticesi olmal~yd~. Gerçekten de bu tarihten itibaren Meclis, hanedan mese- leleriyle ilgili birçok karara imza att~. Daha sonralar~~ ise Meclis, ayn~~ s~kl~ kta toplanmamaktayd~. 1916 y~l~~ may~s ay~ndaki bir irade içeri~inden anla~~ld~- ~~na göre Meclis, müzakere edilecek evrak~ n birikmesiyle padi~ah iradesi üzerine toplan~yordu". Görev ve Yetkileri: Hanedanla ilgili hemen her konuya bakma yetkisine sahip olan Meclis, faaliyette bulundu~u zaman dilimi içerisinde hanedan~~ ilgilendiren çe~itli ve çok önemli meseleleri gündemine alarak halletmi~ti". Me~rutiyet dönemin- de meclislerin ön plana ç~kar~lmas~, saraya da yans~m~~t~. Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan, ülke meselelerini çözmekle u~ra~~rken, Hanedân Um6runun Rü'yetine Mahsus Meclis de hanedan~~ ilgilendiren her tür ko- nuda karar al~ p çözüm üretebiliyordu. Bununla birlikte hanedan aras~ nda ç~kacak her tür anla~mazl~k ~ehzadelerin e~itim-ö~retimi, evlilik izinlerinin karara ba~lanmas~, vesayet, haciz kararlar~~ gibi konular do~rudan do~ruya

" BOA, ~.DU~T, 2/52, Lef:1, 12 Kânunusani 1329/23 Ocak 1914; BOA, Haneddn Defteri, No:2, s.5, 12 Kânunusani 1329/23 Ocak 1914. BOA, ~.DU~T, 5/140, Lef:1, 8 May~s 1332/21 May~s 1916. 'Örnegin hanedan üyelerinin yurt d~~~ na ç~ k~~lar~~ da Meclis'te karara baglanm~~u. BOA, ~.DU~T, 5/129, 28 Nisan 1334/28 Nisan 1918. Meclisin ilgilendi~i alanlar ve ald~~~~ kararlarla ilgili olarak çal~~man~n bundan sonraki k~sm~nda birçok örnege yer verilecektir. Ancak meclis toplant~s~~ münase- betiyle önemli ~ahsiyetlerin bir araya gelmesi nedeniyle gündem d~~~ na ç~ k~larak yine dikkate de~er mevzulara girildigi oluyordu. Toplant~lara kat~lan Türkgeldi, meclis üyeleri aras~ nda tan~ k oldu~u bir konu~may~~ ~u ~ekilde aktarmaktad~r: "(Veliaht Yusuf ~zzeddin Efendi) Bir gün hanedan meclisinde ~eyhülislam Esad Efendi'ye ~er'an veliahdin hukuku nedir diye sordu. Esad Efendi komisyonda hiçbir hususta a~z~ n~~ açmaz iken o gün agz~ndan öyle bir söz kaç~ rd~~ ki efendinin büsbütün vehmini art~ rd~. ~er'an veliahdlik yoktur ki hukuku olsun demesi üzerine beti benzi sapsar~~ olarak b~y~ klar~ n~~ yeme~e ba~lad~." Türkgeldi, Görüp i~iuiklerim, s.119-120. HANEDAN-I SALTANAT N~ZAMNÂMES~~ VE UYGULAMASI 197 meclisin görev sahas~~ içinde yer almaktayd~. Öte yandan Nizamname'de Meclis kararlar~n~n al~nmas~nda aranacak usulün ne oldu~u belli de~ildi. Yani kararlar oy çoklu~u ile mi yoksa oybirli~i ile mi al~n~yordu ve üyelerin oylar~n~n a~~rl~~~~ neydi? Bu hususlar Nizamname'de belirtilmemi~ti. Belge- lerde sadece "meclis-i mezkûr karar~yla" gibi ifadelere rastlanmakta- d~r". Meclis kararlar~n~n yürürlü~e girmesi ise padi~ah iradesiyle mümkün olabilmekteydi. Mehmet Re~ad döneminde Ittihat ve Terakki'nin iki güçlü temsilcisi- nin yani Said Halim Pa~a ile Enver Pa~a'n~n bulundu~u bir Meclis'te onlar~n iradelerinin aksine bir karar~n ç~kmas~~ çok zordu. Padi~ah~n zapfli~~mn baz~~ sebepleri vard~. Öncelikle padi~ah bir anlamda ~ttihat Terakki'nin sayesinde tahta oturmu~tu. ~kinci olarak her iki tarafin ~ahsi özellikleri dikkate al~nd~- ~~nda ve di~er uygulamalara bak~ld~~~nda padi~ah~n parti yöneticilerine ra~men karar almas~~ çok zordu. 1916'ya kadar veliaht olarak Meclis'e kat~- lan ve toplant~lara ba~kanl~k eden Yusuf ~zzeddin Efendi ise Mehmet Re~ad'~n ölümü halinde padi~ahl~~~n kendisine verilmeyece~i vehmiyle türlü s~ k~nt~lar ya~ayan biriydi. Dolay~s~yla parti kar~~s~nda onun da dik durmas~~ söz konusu de~ildi. Ittihat ve Terakki F~rkas~'mn mutlak iktidar~~ döneminde faaliyete ge- çen Meclis'in bir benzeri Mehmet Vahdeddin'in giri~imiyle 1922 y~l~nda haz~rlanan Hanedân-~~Osman Umuru Hakk~nda Kararname'de" de yer ald~. Kararname'nin 6. maddesinde Encümen-i Hanedan ad~yla bir Meclis te~ekkül etmi~ti. Bu Meclis'te Harbiye Naz~r~~ gkanlm~~, veliahd~n yan~nda padi~ah~n uygun gördü~ü ~ehzadelerin Meclis üyesi olaca~~~ belirtilmi~ti. "Vükelâ-y~~ devletten bir zat dâhi" padi~ah~n uygun görmesi halinde Meclis'e kat~labilecekti. Bu ki~inin kim olaca~~~ kesin de~ildi. Meclis'te dört y~la yak~n bir süre ile Enver Pa~a tarafindan temsil edilen Harbiye Nezareti'nin Meclis üyeli~inden ç~kar~lmas~~ manidard~. Yeni Meclis'e padi~ah kat~lmayacak ba~- kanl~~~~ vekâleten veliaht yürütecekti. Öte yandan sadrazam ile ~eyhülisla- m~n üyelikleri devam ediyordu. 5. Do~um Tutanaldan

Nizamname, hanedan üyelerinin hayatlanyla ilgili önemli hadiseleri düzenlemeyi hedefledi~inden do~umlar~n da kay~t alt~na al~nmas~~ kagn~l-

" BOA, ~.DU~T, 4/44. 9 Haziran 1331/22 Haziran 1915. " BOA, Hanedan Defteri, No:2, s.60-67, 7 ~ubat 1338/1922; BOA, ~.DU~7', 2/67, Lef:4, 5 ~ubat 1338/5 ~ubat 1922. 198 CEVDET KIRPIK mazd~. 9. maddeye göre do~umla ilgili tutanaklar sadrazam ile ~ahit maka- m~ nda olmak üzere padi~ah tarafindan seçilecek iki Meclis-i ikyân üyesi tara- findan düzenlenecekti. Do~um tutanaklar~n~n yap~lmas~nda birçok amaç vard~. Öncelikle Os- manl~~ veraset hukuku gere~ince en ya~l~~ üyenin tahta geçmesi söz konusu oldu~undan do~um tarihlerinin do~ru bir ~ekilde kaydedilmesi gerekiyor- du. ~ kinci olarak do~an çocu~un 3. ve 4. maddeler gere~ince izne tabi bir evlilik neticesinde dünyaya gelmesi gerekiyordu. Raporla çocu~un böyle bir evlilik neticesi dünyaya gelip gelmedi~i kontrol edilmi~~ oluyordu. Nitekim izinsiz evlilik sonucunda do~an ~ehzade Abdülkadir Efendi'nin çocuklar~~ Ertu~rul Necib ve Alâeddin Kadir hanedan üyesi yani "~ehzade" olarak kaydedilmemi~ti". Üçüncü önemli sebep de maa~~ ödemeleriydi. Belirli bir ya~a ula~an üyelere maa~~ ba~land~~~ndan do~um tarihlerinin sa~l~ kl~~ bir ~ekilde kaydedilmesi gerekmekteydi. Nitekim 1 A~ustos 1914 tarihli kanu- nun 2. maddesinde; "~ehzadegân ve selâtin hazerât~na maa~~ tahsisinde sinn esas ittihaz olunmu~dur." denilmekteydi'. Bu nedenle Maliye Nezareti, hanedan üyelerinin isim ve baba ismine ilave olarak do~um tarihlerini de mutlaka gerekli görmekteydi. Nitekim bazen Sadaret'e sunulan bilgilerle, Divan-~~ Hümayun evrak~nda kay~tl~~ bilgiler aras~nda tezat meydana geliyor, bu durumda Divan-~~ Hümayun evrak~ ndaki kay~tlar esas al~n~yordu'''. Yine hanedan üyelerinin kökeni konusunda ~aibeye yer vermemek de böyle bir tutana~~n haz~rlanmas~n~n sebepleri aras~ndayd~. Daha önce de do~umlar ve ölümlerden Bâb-~~ Ali, saray taraf~ndan ha- berdar edilirdi". Fakat bu formatta bir tutanak haz~rlanmas~~ yeni bir uygu- lamayd~. Sultan ve ~ehzadelerin do~umlar~nda haz~rlanan evrak belirli ifa- deleri içermekteydi. Vesikaya, do~an çocu~un baba ad~, anne ad~, do~um

BOA, ~.DU~T, 5/116, 6 A~ustos 1333/6 A~ustos 1917. 6 A~ustos 1917'de düzenlenen sultan ve ~ehzadeleri ihtiva eden listede söz konusu ~ehzadenin ismi yer almamaktayd~. Hatta listede baz~~ eksik ve yanl~~l~ klar~n oldu~u yolundaki yaz~~malar neticesinde olu~turulan düzeltme evrak~ nda da Ertu~- rul Necib'in ad~~ yer almamaktayd~. BOA, ~.DU~T, 5/115, 11 Zilkade 1335/ 30 A~ustos 1333/30 A~ustos 1917. BOA, ~.DU~T, 3/19, Lef:1, 19 Temmuz 1330/1 A~ustos 1914. 41 BOA, ~.DU~T, 5/115, 11 zilkade 1335/ 30 A~ustos 1333. 42 Raporlar~ n Meclis-i Ayan defterine kay~t yapur~lmas~~ mevzuu etraf~nda yap~lan tart~~malar es- nas~ nda söz konusu mecliste yapt~~~~ konu~mada Abdurrahman ~eref Efendi: "Bizde ~imdiye kadar böyle bir usül yoktu, yaln~z eskiden tevellüdat ve vefiyât vukuunda bir Hatt-~~ Hümayun ile Bab-~~ Aliye bildirilir (di)..." demektedir. Meclis-i ~iydn Zab~t Cericlesi, cilt:1, ictima:12, 1 Kanunuevvel 1332 (1916), Ankara, 1990, s. 155-156; Örne~in 13 Safer 1279/ 9 A~ustos I862'de do~an k~z~~ Saliha Sul- tan'~n do~umu Abdülaziz Han taraf~ ndan Bab-~~ Aliye bir Hatt-~~ Hümayun ile bildirilmi~ti. BOA, ~.DU~T, 5/115, 11 zilkade 1335/ 30 A~ustos 1333/30 A~ustos 1917. HANEDAN-! SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 199

tarihi ve saati ile e~er konulmu~sa ad~~ yaz~lmaktayd~. Haz~rlanan tutanak padi~aha sunulmakta, buras~~ konuyla ilgili gerekli i~lemlerin yap~lmas~~ için Sadaret'e havale etmekteydi. Bazen de do~um haberi do~rudan padi~aha iletilmekte, bu durumda padi~ah çocu~un ad~n~~ da vermekte, tutanak daha sonra düzenlenmekteydi. Elimizde bulunan çok say~daki do~um kay~tlar~n- dan biri ~ehzade Cemaleddin Efendi"'nin yeni do~an o~luyla ilgili olup ~u ~ekilde düzenlenmi~ti:« "~ehzade devletlü nacabetlü Cemaleddin Efendi hazretlerinin bin üç yüz otuz alt~~ sene-i hicrilyesi cemâziyelâhiresinin onuncu ve bin üç yüz otuz dört senesi martuun yirmi üçüncü gecesi ezâni saat dörtte zevceleri ismetli Cemile Destâviz Hammefendiden bir mahdumlan tevellüd eyledi~i hâk-i pay-1 muallâ-y~~ cenâb-~~ tâc-dârlye arz edilmesiyle nevzâd-~~ mü~ârünileyh taraf-~~ e~ref-i hazret-i padi~ahlden Süleyman Saadeddin Efendi tesmiye buyrulmu~~ oldu~undan Hanedan-~~ Saltanat Nizamnamesi'nin mevadd-~~ mahstisâs~~ ahkâm~na tevfikan muamele-i muktezlye Ifa olunmak üzere i~~ bu vesika tanzim ve tarafim~zdan imza olundu. 20 Cemaziyelâhire sene 1336/2 Nisan sene 1334. kandan kandan Sadr-~~ a'azam Mahmud Abdülhak Hamid Mahmed Talat" Söz konusu tutanak mabeyne sunulmu~, buras~~ da gere~inin yap~lmas~~ için Sadaret'e havale etmi~ti'. Çocuklar~n do~umu babalar~~ taraf~ndan haber verilmekte, böylece kayda geçmekteydi. Do~an çocuklar~n hepsine padi~ah isim vermiyor, isim- ler aile taraf~ndan da belirlenebiliyordu. Tutanaklarm tarihi, haber verilme zaman~na göre de~i~iyordu. Do~umun hemen arkas~ndan düzenlenen tu- tanaklar oldu~u gibi daha geç gerçekle~enlere de rastlamyordu. Örne~in

" Cemaleddin Efendi, merhum ~ehzade ~evket Efendi'nin o~lu olup 29 Ekim 1890 do~umlu idi. BOA, ~.DU~T, 5/116, 6 A~ustos 1333/6 A~ustos 1917. BOA, ~.DU~T, 5/108 Lef:1, 2 Nisan 1334/15 Nisan 1918; BOA, Hanediki Defteri, No:2, s.43. 45 BOA, ~.DU~T, 5/108 Lef:2, 2 Nisan 1334/15 Nisan 1918. ~ehzadenin 1916 y~l~nda do~an bir ba~ka o~lu için tanzim edilen tutanak da ~öyleydi: "~ehzade devledü necabetlü Cemaleddin Efendi Hazretlerinin 20 Zilkade 1334 ve 19 A~ustos 1332 tarihine müsadef Cuma gecesi ezant saat be~de zevceleri ismedü Cemile Destaviz Hammefendiden bir mahd~timu dünyaya geldi~i hâk-i p5y-1 mualiS- y~~ tâc-darlye arz edilmesiyle neviad-~~ mü~arünileyh taraf-~~ e~ref-i hazret-i padi~aMden Hüsameddin Efendi tesmiye buyrulmu~~ oldu~undan Hanedan-~~ Saltanat Nizamnâmesinin mevadd-~~ mahsasas~~ ahkamma tevfikan muamele-i muktedye ifa olunmak üzere i~~ bu vesika tanzim ve taraf~- m~zdan imza olundu. kandan Nuri, kandan Faik, Sadr-~~ a'azam Mehmed Said. 20 Zilhicce sene 1334/5 Te~rinievvel sene 1332." BOA, i.DU~7', 5/104, Lef:1, 5 Te~rinievvel 1332/18 Ekim 1916; BOA, Haneddn Defteri, No:2, s.36, 5 Te~rinievvel 1332/18 Ekim 1916. 200 CEVDET KIRPIK

~ehzade Cemaleddin Efendi'nin çocu~uyla ilgili tutanak do~umun üzerin- den 45 günden fazla bir zaman geçtikten sonra haz~ rlanm~~, padi~ah çocu~a Hüsameddin ismini vermi~ti". Ayn~~ ~ehzadenin 1918 y~l~~ 6 Nisan~ nda dün- yaya gelen o~luna yine padi~ah taraf~ ndan isim verilmi~, bu sefer tutanak dokuz gün sonra tanzim edilmi~ti'. ~ehzade ~brahim Tevfik Efendi'nin 2 ~ubat 1920 gecesi do~an o~luna Burhaneddin Cem ismi konulmu~, durum ~ehzade taraf~ ndan haber verilmi~, tutanak ise ayn~~ y~ l~ n 1 Mart~ nda haz~ r- lanm~~t~". Bir ba~ka örnekte de son halife Abdülmecid'in o~lu Ömer Faruk Efen- di'yle son padi~ah Vahdeddin'in k~ z~~ Rukiye '~ n k~zlar~~ Fatma Nesli~ah Sultan'~ n do~umu, üzerinden iki aya yak~ n bir zaman geçtikten sonra kaydedilmi~ti". 6. ~ehzadelerin E~itim-Ö~retimi

Do~um tutanaklar~ mn tanziminden sonra bir di~er konu da ~ehzade- lerin e~itim-ö~retimine dair düzenlemeydi. Esas itibariyle bu konu Nizam- name'nin haz~ rlanmas~ n~ n gerekçelerinden birini te~kil etmi~ti. Nizamna- me'nin 16. maddesiyle ~ehzadelerin tahsil ve talimleriyle ilgili bütün husus- lar~~ düzenleme yetkisi, Hanedân Umûrunun Rü'yetine Mahsus Meclis'e verilmekteydi. Maddenin ilk bölümünde; "~ehzadegân~ n tahsil ve talimine aid kaffe-i hususât~~ tanzim ve emr-i tahsil ve tâ'lime memur olanlar~~ azl ve nasb Hanedân Umûrunun Rü'yetine Mahsus Meclis'e aitdir." denilmektey- di. Maddenin devam~ nda "~ehzadegân Türkçe ile Arapçay~~ sûret-i mükemmelede tahsil etdikten mâ-adâ Hanedân Umûrunun Rü'yetine Mah- sus Meclis'in tensib edece~i ecneb1 lisandan birini okuyup yazma~~~ dahi ö~reneceklerdir." Yine ayn~~ maddeye göre ~ehzadelerin Türkçe ve Arap- ça'n~ n d~~~ nda ö~renecekleri dili tespit etmek de Meclis'in yetkileri aras~ n- dayd~. ~ehzadelerin e~itimindeki yetersizliklerin giderilmesi dü~üncesi esas itibariyle Nizamname'nin haz~ rlanma gerekçelerinden birini te~kil etmi~ti. Nizamname'nin haz~ rlanmas~ n~ n üzerinden henüz bir y~l geçmeden I. Dün-

46 BOA, Hanedân Defteri, No:2, s.36, 5 Te~rinievvel 1332/18 Ekim 1916; BOA, ~.DU~T, 5/104, Lef 1, 5 Te~rinievvel 1332/18 Ekim 1916. BOA, ~.DU~T, 5/108 Lef:1, 2 Nisan 1334/15 Nisan 1918. BOA, ~.DU~T, 5/142 Lef:2, 1 Mart 1336/1 Mart 1920. BOA, ~.DU~T, 5/13, Lef:2, 31 Mart 1337/31 Mart 1921; BOA, Hanedân Defteri, No:2, s.51, 31 Mart 1337/31 Mart 1921; Sultan, 4 ~ubat 1921'de do~mu~, kay~t 31 Martta tanzim edilmi~ti. Uluçay, sultan~n do~um gününü 2 ~ubat 1921 olarak vermektedir. M. Ça~atay Uluçay, Padi~ahlar~n Kad~ nlar~~ ve K~zlar~, ~stanbul, 2001. s. 187. HANEDAN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 201

ya Sava~~'n~ n ç~kmas~~ bu konuda ciddi ad~mlar~n at~lmas~n~~ engelledi. Buna ra~men gerek Meclis'in ve gerekse Meclis üyelerinden özellikle Enver Pa~a ve padi~ah~n bu konudaki giri~imleri dikkate de~erdir. 18 ~ubat 1914 tarihinde ~ehzadelerle ilgili ç~kar~lan irade içeri~i Mec- lisçe kararla~t~ r~lm~~ t~. Meclis karar~, ~ehzadelerden ya~lar~~ 8-20 aras~~ olan- lar ile 20 ya~~n üzerinde bulunup da askeri s~n~fa mensup olanlar~~ ilgilendi- riyordu. Bu ~ehzadelerin terbiye ve tahsillerine "nezâret etmek için" "mütekâidin-i zâb~ta-y~~ askeriyeden" Refakat Zabiti görevlendirilecekti. Bu ba~lamda askeri s~n~fa mensup olan Cemaleddin (24), Abdürrahim (20), Abdülhalim (20), Fuad (19) Efendilere birer tane, ya~lar~~ 20'nin alt~nda bulunan Ali Vas~b (11), ~erefeddin (10), Abdülkerim (8) Efendilere yine birer tane ve Abdülaziz (13), Mahmud ~evket (11) ile Tevhid (10) Efendile- rin ise üçüne tek subay görevlendirilecekti. Söz konusu emekli askerler, Harbiye Nezareti taraf~ndan güzel ahlâkl~~ ve "vukuf-~~ muâmelât" sahibi ki~iler seçilecek, Meclis tasvip ederse padi~ah~n onay~na sunulacakt~". 1915 y~l~~ A~ustosunda e~itim amac~yla Almanya'da bulunan ~ehzade- ler, Abdülhalim, Abdürrahim ve Fuad Efendi'ye yap~lan ödemelerle ilgili bir mesele Meclis gündemine gelmi~ti. Maliye Nezareti, ~ehzadelere ödenen paran~n bir k~sm~n~ n hanedan-~~ saltanat bütçesinden ödenmesine dair al~- nan karar~n uygulanmad~~~n~~ dile getirdi~inden konu usulüne uygun ola- rak Meclis gündemine geldi. Meclis, hakk~ nda bir karar al~nmas~~ için mese- leyi Meclis-i Vükelâ'ya havale etti". Meclis-i Vükelâ da söz konusu ~ehzade- lere "geçen seneden beri Harbiye bütçesinden verilen mebâli~den münbais fazla-y~~ me'huzât~mn Harbiye Nezaret-i celfiesi tahsisât-~~ mestûresinden tesviyesi" yönünde karar ald~~ ve bu karar Maliye Nezareti'ne bildirildi". 7. Hanedan Üyelerinin Evlilikleri ve Bo~anmalar~~ Hanedan üyelerinin do~um ve e~itim-ö~retiminden sonra hayatlar~n- daki önemli dönüm noktalar~ndan di~eri de evlilik süreci ve bununla ilgili meselelerdi. Üçüncü madde hanedan üyelerinin evlenmelerini tamam~yla padi~ah~n iznine ba~lamaktayd~. Maddede; "Kaç ya~~na vâs~l olurlarsa ol- sunlar hanedân-~~ saltanat âzâs~~ zât-~~ hazret-i padi~âffinin muvâfakat-~~ hümâyunlar~~ inzimam etmedikçe akd-i izdivac edemez." denilmekteydi.

" BOA, ~.DU~T, 4/88, 5 ~ubat 1329/18 ~ubat 1914; ~ehzadelerin ya~lar~~ için bkz. BOA, ~.DU~T, 5/116, 6 A~ustos 1333/6 A~ustos 1917. BOA, ~.DU~T, 3/20, Lef:12-13, 22 A~ustos 1331/4 Eylül 1915; 27 Te~rinievvel 1331/9 Kas~m 1915. 52 BOA, Hanerldn Defteri, No:2, s.25, 26 Te~rin-i evvel 1331/8 Kas~m 1915. 202 CEVDET KIRPIK

Asl~nda sultanlar~ n evlili~i öteden beri padi~ah~ n izniyle gerçekle~mek- teydi. Daha kurulu~~ döneminden itibaren padi~ahlar, k~zlar~n~~ ya da k~z karde~lerini kom~u devlet/beyliklerin yöneticileriyle ve daha çok da önde gelen devlet adamlar~yla evlendirmekteydiler". Padi~ahlar, yaln~z kendi k~zlar~n~~ de~il, di~er sultanlar~~ evlendirme sorumlulu~unu da üstlenirlerdi. Örne~in XVIII. yüzy~l~n ba~lar~ndan III. Ahmet, kendi k~z~~ Fatma Sultan'~~ görkemli bir dü~ünle evlendirirken karde~i II. Mustafa'n~ n k~z~~ Safiye Sul- tan'~~ da ayn~~ ~ekilde evlendirmi~ti". Dü~ün törenlerini tertip etmenin öte- sinde padi~ahlar damad~ n kim olaca~~n~~ da belirlerlerdi". II. Abdülhamid devrine gelindi~inde de sultanlar yine padi~ah tara- findan evlendirilmeye ve dü~ün masraflar~~ da saray tarafindan kar~~lanma- ya devam edilmi~ti". Bu dönemde damatlar~n tahsil görmü~, "asâlet ve nezâhat sahibi, hatta güzel gençlerden seçilmesine dikkat edilmi~~ idi." Yeni padi~ah Mehmet Re~ad da kendisinden evvelkiler gibi hanedan üyesi k~zlar~~ evlendirmeyi dü~ünüyor, ailenin reisi s~fat~yla onlara bir nevi "babal~ k" yapmas~~ gerekiyordu'. Sultanlar aç~s~ ndan uygulaman~n uzun y~llar boyu padi~ah~n izniyle gerçekle~ti~i göz önüne al~nd~~~nda, maddenin Nizamname'de yer almas~, teamülün yaz~ya geçirilerek sa~lama al~nmas~ ndan öte bir anlam ta~~m~yor- du. Ancak Nizamname'nin yürürlü~e girmesinin üzerinden yakla~~ k iki ay kadar sonra evlilik müracaatlar~ n~ n de~erlendirilmesi konusunda bir de~i- ~ikli~e gidildi. Izin için takip edilecek yol ve yöntemler be~inci maddeye 25 Ocak 1914 tarihinde eklendi". Be~inci maddeye ilave yap~lan k~s~ m ~öyley-

Sultanlar, XVI. asr~n ba~lar~ndan itibaren yaln~zca Osmanl~~ vezir ve beyleriyle evlenmeye ba~- lad~lar. Hatta baz~lar~~ örnegin III. Murad'~ n kalar~ndan bir k~sm~~ divan çavu~lar~~ ve sipahilerle bile nikahlanm~~lard~. ~smail Hakk~~ Uzunçar~~h, Osmanl~~ Devleti'nin Saray Te~kilat~ , Ankara, 1988, s.159. Ayr~ca sultanlar~n evlilikleri hk. bkz. Alderson, Osmanl~~ Hanedan:n~n Yap~s~, 5.154-159. 5' Ça~atay Uluçay, "Fatma ve Safiye Sultanlar~n Dü~ünlerine Ait Bir Ara~t~rma," ~stanbul Enstitüsü Mecmuast, IV, 1958, s.143-152. Sultan~n kiminle evlenmesi uygun görülmü~~ ise ona tebligat yap~l~ r, dü~ün için haz~ rl~ klara ba~lan~rd~. Padi~ah~ n iradesiyle sultanla evlendirilen damat evliyse eski kar~s~n~~ terk etmeye mecbur- du. Uzunçar~~h, Saray Te~kilat:, s.159,163. ." Bu dönemde padi~ah~n karde~leri Behice, Seniha, Mediha, Naile; Sultan Abdülaziz'in k~zlar~~ Saliha, Nazime, Esma, Zekiye, Emine; kendi k~zlar~, Naime, Naile; Sultan Murad'~ n k~zlar~~ Hatice, Fehime, Fatma ile ~ehzade Kemaleddin Efendi'nin k~z~~ Münire sultanlar evlendirildiler. Dönemde sultanlar~n ikametgâhlar~~ ile çeyizleri de padi~ah taraf~ ndan haz~rlaul~ rd~. Sultanlar evlendiklerinde onlar~n hazinedar ustalar~, ikinci hazinedarlar~, kahveci, kilerci, ibrikdâr, çe~niyâr, çama~~rc~~ ustalar~~ olurdu. Ay~e Osmano~lu, Babam Sultan Abdülhamid (Hat~ralanm), Ankara, 1986, s. 68-69,89. Abdülhamid bu hususa pek ziyade dikkat etmekle birlikte istisnai evlilikler de olmu~tu. Sultan Murad'~ n k~zlar~na birer koca bulmak gerekti~inde Darü~~afaka mezunlar~ ndan iki genç bulunmu~tu. U~akl~gil, Saray ve Ötesi, s.201. 58 BOA, ~.DU~T, 2/52, Lef:2,12 Kânunusani 1329/25 Ocak 1914. HANEDAN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 203

di: "~ehzadegffil ve selâtin hazerâtm~n izdivaçlan için taleb-i müsaade-i seniyeyi mutazamm~n vuku' bulacak mürâcaât üzerine taraf ~~ e~ref-i hazret-i padi~al~klen Hanedân Umürunun Rü'yetine Mahsus Meclis'in mütâlaat~~ ba'de-l-isfifsar izdivac-~~ mezkftrun icras~na müsaade-i cenab-~~ mülükâne ~âyan buyruldu~u hâlde mabeyn-i hümâyun ba~~ kitâbetinden tarafeyne tahriren tebli~-i keyfiyet olunur."' Burada hanedan üyelerinin evlili~ini padi~ah iznine ba~layan 3. mad- de hükmü zarflat~lm~~~ oluyordu. Ba~ka bir ifade ile izin konusunda padi~a- h~n yaln~z ba~~na karar vermesi engellenmi~, Meclis'e dan~~ma adeta zorun- lu hale getirilmi~ti. Halbuki 22. maddede bir meselenin Meclis gündemine gelmesi için; padi~ah~n kendi karar~~ ya da veliahd-~~ saltanatm veya sadra- zam~n arz ve tak~-iri gerekliydi. Fakat yap~lan ilave ile evlilik izni müracaat~- n~n de~erlendirilmesi bahsi istisna tutulmu~tu. Maddeye böyle ilave bir hükmün konulmas~nda Nizamname'nin haz~r- lanmas~n~~ sa~layan Ittihat ve Terakki F~rkas~'n~n ve bu arada Enver Pa~a'n~n etkisi olmal~d~r. Çünkü o, be~inci maddeye yap~lan ilaveden bir süre önce 1 Ocak 1914'te Harbiye Naz~~-~~ atanmas~~ nedeniyle söz konusu Meclis'in üyesi durumuna gelmi~ti. Öte yandan pa~a, Naciye Sultanla nikahl~~ olmas~~ hase- biyle bir damatt~'. ~mparatorlukta söz sahibi olan Enver Pa~a'n~n Harbiye Naz~n olmas~ndan k~sa bir süre sonra Nizamname'de de~i~ikli~e gidilmesi tesadüf olmasa gerektir. Bu de~i~iklikten bir süre sonra Hanedan Umürunun Rü'yetine Mah- sus Meclis'in gerek görmesiyle 28 Mart 1914 tarihinde nikâh k~y~lnr~a usu- lüyle ilgili bir de~i~ikli~e daha gidildi61. Nizamname ilk düzenlendi~inde 5. maddeye göre nikah k~y~laca~~~ zaman sultan ve damatlarm bir vesika imza- lamalara esasa ba~lanm~~t~. Vesikada; e~lerden biri aralar~nda meydana gelen herhangi bir kavga veya ihtilaf~n tetkiki için padi~aha ba~vurmalan halinde bo~ama yetkisini padi~aha verdiklerini belirteceklerdi. Daha sonra 28 Mart 1914 tarihinde madde tadil edildi. Maddenin yeni hâlinde; "Hanedan-~~ saltanata mensup her sultamn akdi icra edilece~i zaman zevceyne imza ettirilecek vesikaya sultan-~~ mü~ârünileyh tarafindan emr-i talâk yedinde olmak ~art~yla nefsini tezvic etti~ini ve beyn-ez-zevceyn hüsn- ü muâ~eretin devam~~ mümkün olmad~~~~ nezd-i hümâyunda tahakkuk eyle- di~i taktirde i~~ bu salâhiyeti isti'mâl etmek üzere zat-~~ hazret-i padi~âhiyi

" BOA, Hanedlin Defteri, No:2, s.5. Aydemir, Enver Pa~a, s.427-428. 61 BOA, LDU~T, 2/54, L,ef:1-2. 15 Mart 1330/28 Mart 1914; BOA, Hanedân Defteri, No:2, 8-9. 204 CEVDET KIRPIK tevkil eyledi~i derc olunacakt~ r." denilmekteydi". Yani Nizamname'nin ilk halinde bo~anma için her iki taraf da padi~aha ba~vurabilirken yeni düzen- lemeyle evlili~in sona ermesi için padi~aha sadece sultanlar ba~vurabilmek- teydi. Vekil s~fat~yla padi~ah duruma bakarak bo~anmay~~ gerçekle~tirecekti. Bir ba~ka deyi~le damatlar~ n bo~anma yetkisi ellerinden al~ nm~~~ olup bu konuda sultanlar son derece güçlü hale getirilmi~lerdi. Yap~ lan son de~i~ikliklerle birlikte hanedan üyelerinin evlenme ve ni- kâh usulleri tamamen belirlenmi~~ oluyordu. Nikâh~n gerçekle~mesi için bir dizi i~lem yap~ lmaktayd~~ ki bu husus 3., 4., 5. ve 10-14. maddelerde düzen- lenmi~~ olup nikâh i~lemlerinde ~u i~lem basamaklar~~ takip edilmekteydi. 1. izin ba~vurusunun yap~ lmas~~ 2. Ba~vurunun Hanedân-~~ Umurunun Rü'yetine Mahsus Meclis'te de~erlendirilmesi 3. Nikâh günü ve yerinin belirlenmesi 4. Nikâh vesikas~ n~n haz~rlanmas~~ ve nikâh~n k~y~lmas~~ 5. Ha- nedan üyelerinin nikâh kay~ tlar~ n~n, her bir yapra~~~ sadrazamca onayl~~ olan bir deftere kaydedilmesi, ard~ ndan bir nüshas~n~ n, Meclis'in kendi defterine kaydedilerek muhafazas~~ için Meclis-i Ayân'a gönderilmesi. Nizamname'de evlili~in yasal sürecinin tamamlanmas~~ konusundaki en son i~lem "Deftere kayd ve tescili ikmâl olunca kapad~l~ p Divân-~~ Hümâyun evrak~~ meyan~ nda h~ fz olunur." ~eklinde yer almaktayd~. Hanedân Defteri'nde yer alan nikâh ve bo~anma kay~tlar~~ incelendi- ~inde Nizamname'de belirlenen usullere titizlikle uyuldu~u mü~ahede edilmektedir. Bir misal olmak üzere Behiye Sultan'~ n evlenme ve bo~anma i~lemlerine göz atabiliriz. Dönemin padi~ah~~ Mehmet Re~ad'~n torunu ve ~ehzade Ziyaeddin Efendi'nin k~z~~ Behiye Sultanla, Sadrazam Said Halim Pa~a'n~n o~lu Ömer Bey evleneceklerdi. Süreç nikâh öncesinde izin i~lemiy- le ba~lad~63. 1 Nisan 1916 tarihli Mabeyn Ba~kitabeti'nden Sadaret'e yaz~lan yaz~da nikâh~ n Per~embe günü sarayda k~y~laca~~~ ve izdivaç vesikas~n~n da burada düzenlenece~i belirtilerek, kararla~t~r~ lan tarihte Nizamname ah- kâm~ na göre i~lemlerin yap~lmas~~ için durumun ~eyhülislaml~~a yaz~ lmas~~ istendi. Ard~ ndan nikâhta haz~ r bulunmas~~ için sadrazama yaz~~ yaz~ld~. Sad- razam~ n nikâha davet edilmesi di~er nikâhlarla k~yasland~~~nda istisna te~kil eder. Ayn~~ gün Sadaret'ten ~eyhülislaml~k makam~ na yaz~lan yaz~da nikâhla

BOA, ~.DU~T, 2/54, Lef:2. 15 Mart 1330/28 Mart 1914. 63 BOA, Hanedân Defteri, No:2, s.26, 7 Te~rinisani 1331/20 Kas~ m 1915. HANEDAN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 205

ilgili bilgiler verildikten sonra Nizamname hükümlerine göre gere~inin yap~lmas~~ istendi". 6 Nisan 1916'da ise nikâh gerçekle~ti ve izdivaç vesikas~~ tanzim edildi. 5. madde icab~~ vesikada yer almas~~ istenen ibarelerin yaz~lmas~na özel bir önem verildi. Bu k~s~ m ~öyle düzenlenmi~ti: "Z'irde vâz'ül imza sultan-~~ mü~arünileyhamn emr-i talâk yedinde olmak ~art~yla ve icab sultan-~~ mü~arünileyhan~n vekili cânibinden olarak zirde vâz'ül-imza mü~ârünilehy Ömer Bey'e bin bir kise mihr-i muaccel mukabilinde tezvic ve mü~arüniley- hin vekili dâhi bu ~artla kabul etmi~~ ve beynlerinde hüsn-ü mua~eretin de- vam~~ mümkün olmad~~~~ nezd-i hümâyun-~~ mülükânede tahakkuk eyledi~i takdire sultan-~~ mü~arünileyhaya vekâleten ika-y~~ talâk buyurmak üzere zât- ~~ hazret-i padi~ahi sultan-~~ mü~arünileyha cânibinden tevkil k~l~nm~~~ oldu- ~unu mübeyyin i~~ bu vesika/.../ Y~ ld~z Saray-~~ Hümâyununda iki nüsha olarak bi-t-tanzim imza edildi." Belgenin alt~nda gelin ve damad~n yan~nda ~eyhülislam Hayri ile ~uhüdül-hal ba~l~~~~ alt~ nda taraflar~ n vekil ve ~ahitle- rinin isimleri yer almaktayd~. Nikahla ilgili prosedürler yerine getirildikten sonra nihai olarak izdi- vaç vesikas~n~ n muhafazas~na de~inilmi~ti. Buna dair kaleme al~nan yaz~da vesikan~n Nizamname hükümleri gere~i iki nüsha haz~ rland~~~, bir nüshas~- n~ n "defter-i mahsüsuna kayd ve tescil" edildi~i, di~er nüshan~ n ise gere~i- nin ifas~~ için Sadaret'e gönderildi~i belirtilmi~ti'. Dönemin Mâbeyn Ba~kâtibi olup Hanedân Defteri' ndeki nikâhlarla ilgili yaz~~malar~n alt~ nda imzas~~ bulunan Türkgledi'nin nikâh kay~tlarlyla ilgili ~u ifadeleri uygulaman~n içeri~ini daha da belirgin hale getirmektedir: "Sul- tanlar~ n akdinde ~er'an tefvfx-i talâk" usulü kabul olunarak damad emr-i talak~~ sultana tefviz eder, o da bu hakk~ n isti'maline padi~ah~~ tevkil eylerdi. Tarafeynden vekalet al~ n~rken bu ~art ile vekalet verdiklerine dair sicile imza ettirilir, ba'dehil zat-~~ ~ahaneye takdim edilirdi. Hünkâr da balas~na berveçh-i me~ruh vekaleti kabul ettim ibaresini ~eyhülislam~n muvacehesin- de olarak tahrir ve imza ederdi." Türkgeldi, bir sultan~n nikâh kayd~~ için

BOA, Hanedân Defteri, No:2, s.30, 19 Mart 1332/1 Nisan 1916; 20 Mart 1332/2 Nisan 1916; 20 Mart 1332/2 Nisan 1916. " BOA, Hanedân Defteri, No:2, s.30-31, 24 Mart 1332/4 Nisan 1916. "Tefviz-i talâk: Zevcin talâk~~ zevcesine temlik ve havale etmesi veya talâk~~ vekiline veya resulü- ne veya zevcesinin velisine tevdr eylemesidir ..." Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuk-~~ islâmiye ve Ist~halât-~~ F~khiyye Kam usu, II, ~stanbul, 1968, s. 177. 206 CEVDET KIRPIK huzura ~eyhülislam Hayri Efendi ile birlikte girdiklerini ve padi~ah~ n ibare- yi kendi el yaz~s~yla yazd~~~ n~~ belirtmektedir'. Nikâh kay~tlar~ nda damatlar~ n hukuki durumlar~~ dikkat çekicidir. Da- matlar~n bo~anmak için ilk ba~ta var olan padi~aha ba~vuru haklar~, dört ay kadar sonra ellerinden al~nd~~ ve 1913-1922 y~ llar~~ aras~ nda gerçekle~en bütün nikâhlarda yeni usul uyguland~. Bununla sultanlar~ n damatlar tara- f~ ndan haklar~ n~n gözetilmesi sa~lanacak ve ayn~~ zamanda hanedan~ n ~an ve ~erefi de korunmu~~ olacakt~. Uzun y~llardan beri sultanlar~~ damatlar kar~~- s~nda güçlü k~lacak tedbirler al~ nm~~t~~ ancak nikâh kay~ tlar~na yans~yan ba~- lay~c~~ bir hüküm yoktu. Örne~in sultanlar~ n tek e~~ olmalar~~ esast~. Bu bir gelenek oldu~u için Nizamname'de zikrine ihtiyaç duyulmam~~t~. Sultanlar- la nikah~~ k~ y~lan ki~i, evliyse eski e~ini terk etmek zorundayd~. "Kocalar~, sultanlar~ n tahakkümlerine katlanma~a mecbur olup hanedana hürmeten veya korkular~ ndan zevcelerini tatlik edemezlerdi." Yine çok yüklü bir çe- yizle gelmeleri, kendilerine saray yahut görkemli bir ikamet yeri bah~edil- mesi, i~lerinin görülmesi için kethüda, kad~n ve erkeklerden olu~an yard~ m- c~lar~ n emrine amade k~l~ nmas~, tahsis edilen ödenek yahut maa~~ ile araba- lar vs." sultan~~ damat kar~~s~nda güçlü k~lan sebeplerden baz~larlyd~". Sultanlar~n hanedan üyesi olmaktan ve nikâh metinlerinden dolay~~ el- de ettikleri güç her zaman evlili~in devam~~ için yeterli olmamaktayd~. Yuka- r~da nikâh kayd~ na de~indi~imiz Behiye Sultan'~ n bo~anma kayd~ n~ n mev- cudiyeti bu gerçe~i dile getirmektedir. Evlilik sürecinde oldu~u gibi bo~an- mada da getirilen usullere uyma noktas~na özel bir gayret gösterildi~i anla- ~~lmaktad~r. Behiye Sultan, nikâh~n~ n üzerinden dört y~la yak~n bir zaman geçtikten sonra bo~anmak için Y~ld~ z Saray~ 'na gelmi~ti. Padi~ah~ n huzu- runda toplanm~~~ olan "Meclis-i ~er'-i Ati'de" sultan; e~inin "kabl-el-duhül ta~raya" gidip henüz gelmedi~inden ve aralar~nda hüsn-i muâ~eretin ku-

67 Türkgeldi, Görüp ~~~ ittiklerim, s. 121. Nizamnamenin yürürlü~e girmesinden hemen önce Meh- met Re~ad zaman~ nda nikâhlar sarayda padi~ah~ n huzurunda k~y~lmaktayd~. Sultanlar~ n evlenmesi "...Hünkârm riyasetinde, saray erkân~~ ve sadrazamla ~eyhülislam huzurunda yap~l~ rd~." U~akl~gil, Saray ve Ötesi, s. 115. " Uzunçar~~l~, Saray Te~kilat~, s.163-166. Sultanlar ise istedikleri takdirde ba~ka bir erke~in lehin- de olmak üzere e~lerinden bo~anabilirlerdi. Alderson, Osmanl~~ Hanedan~n Yap~s~, s.156. 69 Damatlar sultanlar kar~~s~ nda nikâh usulü bak~ m~ ndan zay~f olsalar da "damad-~~ ~ehriyari" ol- malar~~ nedeniyle çok büyük avantajlara sahiplerdi. U~akl~gil'e göre damatlar; Baltaliman~ 'nda yahut di~er birçok benzeri gibi Ortaköy'de, Kuruçe~me'de, Çemberlita~'ta sultanla beraber birer saraya sahip olurlar, altlar~ nda yepyeni, p~ r~l p~ r~l parlayan, yaz~n bir fayton, k~~~ n bir kupa olurdu. Bu halleriyle damatlar "mesud ve kibirli" idiler. U~akl~gil, Saray ve Ötesi, s.113. HANEDAN-! SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 207 rulmas~n~n mümkün olmad~~~ n~n ortaya ç~kmas~ndan dolay~~ "bu kere ben bil-asâle talak~~ ihtiyar ve nefsimi tad& eyledim" demi~ti". Nizamname'de ~ehzadelerin nikahlar~ n~ n k~y~lma usulüne daha az yer verilmi~ti. Onlar evlenmek için izin alacaklar, nikahlar' ~eyhülislam huzu- runda yap~lacak ve ilgili sicillere i~lenecekti. Sultanlar~nkinde oldu~u gibi nikah ve bo~anma usullerine de~inilmemi~ti. Nizamname'nin yürürlükte oldu~u dönemde gerçekle~en ~ehzade evlilikleri sultanlarmkinin aksine Haneckin Defteri'nde hiç yer almad~. Bu durum onlar~ n tamamen serbest hareket edecekleri anlam~na gelmemekteydi. ~ehzadelerin evlilikleri de benzer ~ekilde muhtemelen padi~ah~n onay~na ba~hyd~~ ya da en az~ ndan padi~aha ra~men evlili~in gerçekle~me ihtimali dü~üktü. Nitekim saray~n onay~ n~~ alman~ n ne kadar önemli oldu~u ~ehzade Abdülkadir Efendi'nin onay almadan yapt~~~~ evlilikle ortaya ç~ kt~. Yüzy~llard~ r ~ehzadelerin cariyelerle evlenmesi gelene~i vard~". Ancak cariyelerle evlenmeyi engelleyen baz~~ ~artlar olu~uyordu. Öncelikle ülkede kölelik resmen 1909'da kald~r~lm~~t~". Bir de ~ehzadeler, hürriyet ortam~ n- da saray ve kö~klerden d~~ar~~ ç~km~~, halka kar~~m~~t~. Bu geli~melerden dolay~~ art~k onlar~n herhangi bir k~zla evlenmesi mümkündü ve böyle bir evlilikle hanedan~n itibar~~ sars~labilirdi. Evliliklerin izne tabi tutulmas~ nda bu hususlar göz önüne al~ nm~~~ olmal~d~r. Nizamname'nin yürürlü~e konulmas~n~ n ard~ndan evlenmek isteyen hanedan üyelerinin izin için müracaatta bulunduklar~~ anla~~lmaktad~ r. II. Abdülhamid'in o~lu Abdülkadir Efendi'nin "askeri kaimakaml~~~ndan mütekâid mütevaffâ ~erif Beyin küçük kerimesi Macide Han~m'la izdivac niyetinde oldu~undan bahisle..." yine Nizamname'ye göre ihdas olunan Hanedân-~~ Saltanat Umûrunun Rü'yetine Mahsus Meclis'e müracaat etti~i anla- ~~lmaktad~r". Abdülkadir Efendi'nin evlilik izni için yapt~~~~ müracaat Meclis'te ele al~nd~. Macide Han~m, ~ehzadeye lay~k görülmedi. Meclis, hanedan üyesi birinin evlenmesinde dikkate al~nacak öncelikli hususun "kefâet" oldu~unu ve Macide Han~ m'~n ~ehzadeye denk olmad~~~n~~ belirtti. Ayr~ca Meclis kara- r~na göre Macide Han~m'~ n "hal ve mevkii" hanedan azas~ ndan biri ile izdi-

BOA, Hanedim Defteri, No:2, s.30, 4 Te~rinisani 1336/4 Kas~ m 1920. ~~ 71 Ça~atay Uluçay, Harem II, Ankara, 1992, s.39-41; Leslie P. Peirce, Harem-i ~yün Osmanl imparatorlugn'nda Hükümranl~k ve Kad~nlar, Çeviren: Ay~e Berktay, ~stanbul, 2002, s.49-50. 72 Abdullah Saydam, Osmanl~~ Medeniyeti Tarihi, Trabzon, 1999, s. 265. BOA, ~.DU~T, 4/44. 9 Haziran 1331/22 Haziran 1915. 208 CEVDET KIRPIK

vaca müsait de~ildi. En önemlisi de ~ehzadenin onunla evlenmesi "hanedân-~~ saltanat~n ~an ve ~erefiyle gayri mütenâsib" Ya izin verilmedi~i halde evlilik gerçekle~irse ne olacakt~? ~~te dördün- cü madde bu hususa ~u ~ekilde aç~ kl~ k getirmi~ti: "Zat-~~ hazret-i padi~âhinin muvafakat-~~ humayunlar~~ la-hakk olmaks~z~ n akd olunacak her bir izdivac aza-y~~ hanedân-~~ saltanattan bu izdivac~~ akd etmi~~ olan zat bir ~ehzade ise böyle bir izdivactan tevellüd eden çocuklar hanedân-~~ saltanat azas~ndan addolunamayaca~~~ gibi bir sultan ise sultan unvan ve payesiyle ona merbut olan cihaz ve tahsisât~ n ve zevc hakk~ nda damadl~ k unvan ve payesiyle onun müstelzim bulundu~u fevâid ve menâfiin z~ya~n~~ intac eyleyecekdir." Abdülkadir Efendi, Macide Han~ m'la evlendi~i takdirde e~~ ve çocukla- r~ n~~ büyük bir riske atm~~~ olacakt~. Fakat ~ehzade, padi~ah~ n r~zas~ na ve Ni- zamname'deki tehditlere ald~rmadan evlili~i gerçekle~tirdi'. Evlili~in du- yulmas~~ üzerine Hanedan Umiirunun Rü'yetine Mahsus Meclis topland~. Nizamname'nin dördüncü maddesindeki hükümlerin bulunmas~~ "...cihetiyle mü~arünileyhin suret-i izdivac~ndan dolay~~ i~~ bu madde-i niza- miye ahkamm~n tatbiki zadiri..." görüldü. Buna göre; Macide Han~m ve ondan do~an çocuklar~ n "hanedan-1 saltanata ve onlar~n izdivac ve zevcat~ na aid bilcümle hukuk ve imtiyazât ve muhassasâttan mahrilmiyetlerrne ve saraya kabul edilmemelerine karar verildi. Nizamname'de, yap~lacak bir izinsiz evlilikten dolay~~ ~ehzadelerin biza- tihi kendilerine yönelik herhangi bir yapt~ r~mdan söz edilmiyordu ama Abdülkadir Efendi de aleyhinde al~nacak kararlardan kurtulamad~, maa~~ kesim cezas~na çarpt~r~ld~'.

BOA, ~.DU~T, 4/44. 9 ~aban 1333/ 9 Haziran 1331/22 Haziran 1915. ~ 75 Ay e Osmano~lu, Macide Han~m'~ n 1913'te "Hanedan Meclisi'nin itirazlar~ na ra~men onunla (Abdülkadir Efendiyle) evlenmi~tir." ifadesini kullanmaktad~ r. Osmano~lu, Babam Sultan Abdüllu~mid, ~ ~ s.266. BOA, .DU T, 4/44. 9 Haziran 1331/22 Haziran 1915. Meclis nizamname ile kuruldu~undan ve nizamname de 16 Kas~ m 1913 tarihinde yürürlü~e girdi~inden ~ehzadenin evlenme tarihi 1913 y~l~n~ n sonlar~~ olmal~d~r. ~ ehzadenin maa~~~ 19 Temmuz 1330/1 A~ustos 1914 tarihli irade ile hükme ba~lanan hanedan üyelerinin maa~~ alma esaslar~ na binaen (BOA, ~.DU~T, 3/19, Lef:1, 19 Temmuz 1330/1 A~ustos 1914) ~~ 50.000 kuru idi. BOA, ~.DU~T, 3/21, Lef:1, 7 Rebiyülevvel 1334/13 Ocak 1916. Kararla ~ehzadenin ~~~ maa 25.000 kuru~a indirildi. Üstelik bu maa~tan eski e~inden do~mu~~ olan Efendi'ye veril- mek üzere kesilen 5.000 kuru~~ da kesilmeye devam edilecekti. Dolay~s~yla Abdülkadir Efendi'nin ~~~ maa 20.000 kuru~a inmi~~ oluyordu. Al~nan kararlar~ n yürürlü~e girmesi için Divan-~~ Hümayun ~ kay tlarma geçirilmesi ve karar~ n ~ehzadeye tebli~i konusunda :Irade ç~ kar~ld~. BOA, ~.DU~T, 4/44. 9 ~aban 1333/ 9 Haziran 1331/22 Haziran 1915. HANEDAN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 209

Karar muhtemelen ~ehzadenin umdu~-undan daha kötü ç~km~~t~. Ama uyguland~~ m~? Mevcut bilgilere göre Meclis kararlar~na uyulmu~tu. Macide Han~m'dan 1914'te do~an Ertu~rul Necib ile 1917'de do~an Alâeddin Ka- dir ~ehzade olarak kabul edilmedilern. Hem çocuklar ve hem de anneleri hanedan~n yararland~~~~ haklardan yararlanamad~lar78. Örne~in maa~~ tahsi- sinden mahrumiyet bunlardan biriydi. Hanedan azas~na maa~~ ba~lanmas~na dair usul ve esaslar~~ belirleyen 1 A~ustos 1914 tarihli kanunun 10. madde- sinde; "Hanedan nizamnamesi mucibince Divân-~~ Hümâyun'a tescil edil- memi~~ olan evlada maa~~ tahsis edilemez." denmekteydi79. Mehmet Re~ad zaman~nda ~ttihat ve Terakki tarafindan haz~rlanan ev- lenme ve bo~anma ile ilgili Nizamname hükümlerinin benzerleri, ~ttihatç~~ kar~~tl~k.' ile tan~nan Vahdeddin" döneminde haz~rlanan Hanedân-~~ Osman Umtiru Hakk~nda Kararname'de de yer ald" 8. Hanedan Üyelerinin Baz~~ Sorumluluklar~~ Hanedan üyelerinin evlilik ve bo~anma hususunda uymalar~~ gereken kurallara ilave olarak daha ba~ka sorumluluklar~~ ve sosyal ve siyasal hayata dair bir tak~m s~n~rhl~klan vard~. Hanedan azas~n~n sosyal ve siyasal hayatta dikkat etmeleri gereken belli ba~l~~ hususlar 17. maddede ~u ~ekilde belir- lenmi~ti: "Hânedan-~~ saltanat azâs~~ yak' ve haysiyetlerini ihlâl edebilecek her gûne ef âl ve akvâlden tevakki ve mücânebet eylemek ve umûmiyet üzere

77 Konu hakk~nda daha fazla bilgi için bkz. Cevdet Kirpik, "Nizamname D~~~~ Bir Evlilik ~ehzade Say~lmayan ~ ki Çocuk," Toplumsal Tarih, say~:170, ~ubat 2008, s.48-55. 78 BOA, ~. DU~T, 4/50, Lef:1-2, 15 Kânunusani 1334/15 Ocak 1918. 78 BOA, ~.DU~T, 3/19, Lef:1, 19 Temmuz 1330/1 A~ustos 1914. 80 Vahdettin'in ~ttihatglan sevmedi~i bilinmekteydi. Ittihat ve Terakki F~rkas~~ mensuplarm~n da ona bir sempatisi ve güveni yoktu. Bu nedenle Mehmet Ra~ad'tan sonra Vahdeddin'in yerine V. Murad'~n o~lu Selahaddin Efendi'yi geçirmek istiyorlard~. Selahaddin Efendi'nin vakitsiz ölümü üzerine Vahdeddin'in veliahtli~~na raz~~ olunmu~tu. Bu durumu Lütfi Simavi: "Veliaht Yusuf ~zzeddin Efendi'nin hastal~k günlerinde bir gün Büyükada Yat Kulübü'nün bahçesinde Dâhiliye Naz~r! Talat Bey'le kar~~la~m~~um. Konu~mam~z s~ras~nda o, bu mevzuyu çok gizli kayd~yla bana izah etmi~ti." ~eklinde agklamaktad~r. Simavi, Son Osmanl~~ Saray~nda Gördüklerini, s. 234. Kararname'nin ilgili maddeleri ~u ~ekildeydi: Onikinci Madde: Zükfir ve inâs bil-cümle hanedan-~~ saltanat âzâs~n~n izdivacmda zât-~~ hazret-i padi~âtiinin muvâfakat-~~ humayunlarm~n istihsâfi muktezidir. Taleb-i müsaade-i seniyeyi mutazamm~n tahriren vukil' bulacak müracaat üzerine taraf-~~ e~ref-i tac-dariden Encümen-i Alinin mütâlaâu istifsâr buyrulur. Encümen-i Alice i~bu izdivac~n kef5etine kanaat hâs~l olup da icras~na müsaade-i seniye-i mülükane ~âyân buyruldu~u halde tarafey- ne ve Bab-~~ Aliye tahriren tebli~-i keyfiyet edilir. Onüçüncii Madde: Muvafakat-~~ hümayuna iktirân etmeyen ~erlit-i an'aneyi cami olmayan izdivaclarda zevc ~ehzadegândan olub da zevce efrâddan ise zevce-i mezküre hanedân-~~ saltanata mensup addolunmayacag~~ gibi zürriyetleri dahi hanedân-~~Osmandan ma'düd olunmaz. Ve zevce selâtinden olup da zevc haricten ise zevc ile zürriyetleri hanedân-~~ saltanata mensub addolunmaz. BOA, IDUIT, 2/67, Lef:4, 5 ~ubat 1338/5 ~ubat 1922.

Belleten, C. LXXIV, 14 210 CEVDET KIRPIK

millet ve hükümete kar~~~ da hitarafâne hay~rhahhk göstermek ve kav~niyet veya firka münkat~na her güne mülahazattan ve nüzzar-~~ mes'ülenin faali- yet-i siyasiye-i idarlyesini sektedar edebilecek her türlü ef al ve akvalden tevakkl ve ictinab etmek vazifeleriyle mükellefdirler." Nizamname ile hanedan üyelerinin sorumluluklar~na dair genel çerçe- ve bu ~ekilde çizildikten yakla~~k iki buçuk ay kadar sonra yay~nlanan bir iradenin içeri~i ayn~~ hususlar' teyit eder nitelikteydi". iradenin gkar~h~~ amac~; "hanedan-~~ saltanat aza-y~~ kil-aln~n~n enzar-~~ nasda muhafaza-y~~ vakar ve ~erefleri pek ziyade ~ayan-~~ Itina olmasma binaen bu kaziyye-i mühimmenin te'yld ve tevsildne ve hükm-ü nizam~n tamamen tathikine medar olmak üzere" ~eklinde aç~klanmaktayd~. Öyle anla~~l~yor ki irade, Nizamname hükümlerinin uygulanmas~nda titiz davran~lmas~~ için ç~kar~lm~~~ olup hanedan mensuplar~n~n durum, tutum ve davram~larmdan kaynakla- nan rahats~zl~klar devam etmekteydi. ~radede ~ehzadelerin halk nazar~nda a~~r ba~hl~k ve ~ereflerini koruma- larma itina etmeleri gere~i vurguland~ktan sonra bunu temin için yap~lmas~~ gerekenler s~ralanm~~u. Buna göre ~ehzadelere yönelik getirilen s~mrlama- lar ~unlard~: 1. "~ehir dahilinde ve civar~nda bir mahalle azImetleri esnas~n- da kira araba ve kay~~'~~ ile otobüs ve elektrikli tramvaylara ..." binmeyecek- ler 2. "~imendiferlerle ~irket-i Hayriye ve Seyr-i Sefain idaresi vapurlar~na rakib olduklar~~ taktirde kendilerine ayr~ca bir kompart~man yahut bir kü- çük kamara tahsis..." olunacak. 3. "Otel, gazino, kafe ~antan (cafe chantant), lokanta ve birahane gibi yerlere ve sü-i zann~~ davet edebilecek mahallere asla..." gidemeyecekler. 4. "Umüml medrelerde hallun aras~na sokulup vakar ve itibarlar~na münafl ahvalden..." kagnacaklar. 5. "Tiyatro, balo ve sinematograf misillü lu'biyyat mahallerine..." gitmeyecekler. 6. "Ahlak ve mevkii itibariyle ~eref ve haysiyetleriyle mütenasip olmayacak e~ka's~~ kabülden tevakkl..." edeceklerdi. Buna ilaveten "...~ehzadegan ve selatIn hazerat~~ araba ve otomobillerinin hanedan-1 saltanata mahsus olmak üzere bilahire tayin luhnacak bir alameti havl ve arabac~lar~n kisvelerinin dahi tayin edilecek renk ve ~ekilde olarak yeknesak bulunmas~" kararla~t~r~lm~~t~. Belki de bu irade gere~i olarak bir ara ~ehzadelere araba tahsis edilmi~ti".

" BOA, ~.DU~T, 2/53, 19 Kânunusani 1329/1 ~ubat 1914. "~ ehzade Orhan Efendi, bu hususa dair ~u ~ekilde bilgi vermektedir: "Bir ara, has alurdan ~eh- zadelere araba verdiler. Bütün arabalar~n tekerlekleri lastik, sadece benimkisi demirdi. Serencebey'e geldi~imizde, tekerlekler yüzünden atlar yoku~u gl~amazd~. Selim Bey amcama söyledim, tekerlekleri de~i~tirtti. Sonradan arabalar~~ geri ald~lar." Murat Bardakç~, Osmanl~~ Hanedan:~ Sürgün öyküsü Son Osmanl~lar, ~stanbul, 2006, s. 15. HANEDAN-! SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 211

17. maddeyle getirilen s~ n~ rlamalardan biri de ~ehzadelerin siyasetle u~ra~masm~ n engellenmesiydi. Bu maddeyle ~ehzadelerin kavmiyet ve parti çeki~melerine girmemeleri, hükümet i~lerini sekteye u~ratacak söz ve dav- ran~~lardan uzak durmalar~~ esas~~ getirilmi~ti. Böyle bir s~ n~rlaman~ n getiril- mesinde hanedan~ n ~eref ve haysiyetini muhafaza gayretini de göz ard~~ etmemek gerekir. Hanedan üyelerinin sorumluluklar~ n~~ teyit eder nitelikte konulan di- ~er bir madde de 18. maddeydi. Buna göre hanedan üyeleri padi~ahtan izinsiz olarak ba~kentin d~~~na ç~kamayacaklard~. Uygulama yüzy~llard~ r gelen bir endi~enin yans~ mas~~ gibiydi. Ba~kentin d~~~ na ç~kan ~ehzadenin herhangi bir siyasi grup, f~rka ya da ç~ kar çevresiyle fikir ve hareket birli~i- ne saparak padi~ah~n tahtm~~ tehlikeye sokabilme ihtimali vard~. Belki can güvenli~inin sa~lanmas~~ meselesi de kayg~ya yol açan nedenlerden biriydi. izin ~art~~ bu sebeplerle konulmu~~ olmal~yd~. XVI. yüzy~l~n sonlar~ndan itibaren Sanca~a Ç~kma usulünün kald~ r~la- rak Kafes Sistemi'nin getirilmesi nedeniyle ~ehzadeler, de~il ~stanbul d~~~na ç~kmak saraydan bile ç~kamaz olmu~lard~. XIX. yüzy~ldan itibaren sistemde meydana gelen de~i~ime ra~men ~stanbul d~~~na ç~ k~~lar yine kontrol alt~ n- da tutulmaktayd~. Abdülmecit karde~i veliaht Abdülaziz'i bir ara Trablusgarb'a vali olarak göndermeyi dü~ünmü~~ fakat meseleyi Re~id Pa- ~a'ya açt~~~nda o, durumu nazik ve tehlikeli gördü~ünü belirtince padi~ah da bundan vazgeçmi~ti". Abdülaziz zaman~ nda ise ~ehzadelerin ba~kent d~~~na ç~ k~~lar~~ ancak padi~ahlarla birlikte olabilmekteydi. Örne~in Sultan Abdülmecid'in 23 Temmuz 1859 senesinde deniz yoluyla Selanik ve Sak~z adas~ na yapm~~~ oldu~u seyahatte, yan~ nda Abdülaziz, Murad, Abdülhamid ve Re~ad Efendi- ler vard~". Abdülaziz'in 1867'deki Avrupa seyahatine ise Yusuf ~zzeddin, Murad ve Abdülhamid Efendiler kat~lm~~lard~". II. Abdülhamid döneminde ise hanedan üyelerinin ~stanbul d~~~na ç~- k~~larma izin verilmedi. Hanedan üyeleri ancak II. Me~rutiyet'in ilan~ ndan sonra yurt içi ve hatta yurt d~~~~ seyahatlere ç~kmaya ba~lad~lar. Mehmet Re~ad, yönetime geldikten sonra yurt gezilerinde bir k~s~m ~ehzadeyi de

" Cevdet Pa~a, Maruzat, s.26-27. " Cevdet Pa~a, Tezdkir, s. 78. 86 Cemal Kutay, Avrupa'da Sultan Aziz, ~stanbul, 1970, s.23-24. 212 CEVDET KIRPIK beraberinde götürmekteydi'. Öte yandan tahsil maksad~yla veya ba~ka ne- denlerle birçok hanedan üyesinin padi~ahtan izinli olarak yurt d~~~ na gittik- leri vakidir. V. Murad'~ n o~lu ~ehzade Selahaddin Efendi'nin maiyeti ile birlikte tedavi maksad~yla yurt d~~~na ç~ kmas~na izin verilmi~ti". ~ehzade Abdülmecit'in o~lu Ömer Faruk Efendi 1915'te tahsil için Viyana'da bulu- nuyordu". Yine ayn~~ tarihte Osman Fuad, Abdülhalim ve Abdürrahim Efendiler Almanya'da askeri e~itim görüyorlard~". I. Dünya sava~~n~ n son günlerinde ~ehzade ve sultanlardan Avrupa'da bulunanlar vard~'. Yine ~ehzadelerden 1919 güzünde Viyana'ya giden Abdülkadir Efendi, ~stanbul d~~~ na ç~ karken izin alm~~t~'. Hanedan üyeleri Abdülhamid sonras~~ dönemde de ~stanbul d~~~na ç~- k~~ta güçlüklerle kar~~la~~yorlard~. Sultanlar~n ~ehir d~~~na ve yurt d~~~ na ç~ k~~lar~~ çok s~ k~~ tutulmaktayd~. Saliha Sultan'~n hastal~~~~ nedeniyle doktor- lar onun Profesör ~zrail'e muayene olmak üzere Berlin'e gitmesini tavsiye ettiler. Saliha Sultan", yurt d~~~ na ç~ kmas~~ için izin almak üzere Hanedân Umürunun Rü'yetine Mahsus Meclis'e müracaat etti. Buna dair doktor raporlar~~ incelendikten sonra "...hanedân-~~ saltanat-~~ seniyeye mensub muhaderât~n her ne sebeb ve vesile ile olursa olsun Avrupa'ya gitmelerine müsaade olunmayub ahvâl-i sahihaya müstenid bir ihtiyaç zuhurunda bura- ca tedavileri çaresine bak~lmas~~müttehize icâb~ ndan ve bu usülün devam ve muhafazas~~ muktezâ-y~~ hâlden ise de..." sultan~ n Osmanl~~ Devleti s~ n~ rlar~~ içerisinde tedavi olamayaca~~~ anla~~ld~~~ndan Almanya'ya gitmesine izin verilmi~ti. Ancak baz~~ ~artlar vard~: 1. Yurt d~~~ nda "sultanl~k unvan-~~ resmiyesini asla" kullanmayacak. 2. "Memâlik-i müttefika hâricinde bir

87 Padi~ahm 1910 ve 1911'deki yurt gezlerine baz~~ ~ehzadeler de kat~ lm~~lard~. Simavi, Son Osman- l~~ Saray~nda Gördiiklerim, s.123, 125 ve 143. " Selahaddin Efendi Marienbad'da kür yapmak için yan~ nda küçük o~lu Osman Fuad Efendi, Te~rifatç~~ Fuad Efendi, Doktor Yanko, Celal ~evket Bey, Manuk Efendi ile harem a~alar~ndan Zülküflü A~a da bulundu~u halde Romanya vapuru ile hareket etti. ~ehzadenin maiyetinde bulunan- lar aras~ nda ç~kan uyumsuzluk nedeniyle Viyana'dan geri dönüldü. Ali Vas~b Efendi, Bir ~ehzadenin Hât~rât~, s. 58. " BOA, MV(Meclis-i Lef:1, 196/139, 15 ~ubat 1330/28 ~ubat 1915. BOA, MV, 199/139, Lef:1, 29 Zilhicce 1333/8 Kas~m 1915. Ali Vas~b Efendi ~ehzadelerin yurt d~~~ nda bulunmalanyla ilgili ~u bilgiyi vermektedir: "Osman Fuad amca o esnada (1915) Almanya'da tahsilde bulunuyordu. ~lk kafile olarak üç ~ehzade Alman hükümeti ve imparatorunun misafiri olarak Berlin civar~ nda Potsdam'a tahsile yollanm~~t~~ (~ehzadeler Abdürrahim, Abdülhalim ve Osman Fuad Efendi idi)." Ali Vas~b Efendi, Bir ~ehzadenin Hât~rât~, s. 60. 91 Simavi, Son Osmanl~~ Saray~nda Gördüklerim, s.311. 9' ~ki ayl~ k bir izinle burada bulunan ~ehzadenin izin süresini uzatma iste~i reddedilmi~ti. BOA, ~. DU~T, 4/50, Lef: 2, 15 Kanunusani 1334/15 Ocak 1918. "Sultan Abdülaziz'in k~z~~ olan Saliha Sultan bu tarihte 53 ya~~ndayd~. BOA, ~.DU~T, Lef: 3, 5/109, 12 Kanunusani 1326/25 Ocak 1915. HANEDAN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 213 memlekete gitmeyerek", "do~ruca Almanya'ya" gidecek. 3. Tedavisi biter bitmez hiç beklemeden Istanbul'a dönecekti". 9. Cezâ~l Hükümler

Hanedan üyeleri sorumluluklar~n~~ yerine getirmezler, çizilen s~ n~rlar~n d~~~ na ç~ karlar, yasaklara uymazlarsa ne olacakt~ ? Nizamname'nin neredeyse her bir maddesinde hanedan üyelerinin toplum içinde sayg~n bir yere sahip olmas~ n~~ temine yönelik gayret hissedilmektedir. Buna ra~men ailenin ~eref ve haysiyetini zedeleyici filleri i~lemekten geri kalmayanlar olursa yola ge- tirmek için baz~~ cezâii yapt~ r~ mlar konulmu~tu. Cezâî müeyyideler, 19. maddede düzenlenmi~ti: "Hânedân-~~ saltanat âzas~ ndan biri kendi haysiyetini münhâl veya vazâifine mâni bir hâl ve ha- rekette bulundu~u takdirde zât-~~ hazret-i padi~âld âti-ez-zikr mücâzât~~ tertlb ve icra buyururlar: 1. ihtar. 2. Tevbih. 3. Saray-~~ hümâyuna adem-i kabül. 4. Bir seneyi tecavüz etmemek üzere ikametgâh~ndan ç~ kmas~n~~ men." Asl~ nda ceza verme yetkisi padi~aha ait olmakla birlikte 22. madde hükmüne göre padi~ah gerek duydu~u hususlar~~ Meclis gündemine getiri- lebildi~inden disiplinle alâkal~~ mevzuular burada müzakere edilmi~ti. Mevcut bilgilere göre Meclis gündemine getirilerek de~erlendirilen ilk konu II. Abdülhamid'in o~lu ~ehzade Abdülkadir Efendi ile ilgiliydi. 15 Mart 1914 tarihinde ~stanbul Polis Müdür-i UmümIsi imzas~yla Dâhiliye Nezareti'ne yaz~ lar~~ yaz~ da; Abdülkadir Efendi'nin uygunsuz mahallere git- ti~i haber verilmekteydi. ~ehzadenin en son bir kad~ n~~ metres olarak tuttu- ~u ve onun evinde kald~~~~ yolunda emniyet birimlerinden istihbarat gelmi~- ti". ~stanbul Polis Müdür-i UmümIsi'nin saraya yazd~~~~ yaz~~ "Hanedân-~~ Saltanat Meclis-i Alisinin nazâr-~~ dikkatine" sunulmak üzere Mabeyn Ba~kitabetene yaz~lm~~t~". Müdürün, konunun Meclis'te görü~ülmesini iste- mesi de ilgi çekiciydi. Dâhiliye Nezareti'nden Sadaret'e ve Polis Müdür-i Um~lmIli~inden Ba~kitabeee yaz~lar~~ tezkereler söz konusu Meclis'te ele al~nd~~ ve ~ehzadenin Beyo~lu'ndaki uygunsuz mahallere gitmek, burada Arkiro (?) ad~ ndaki kad~ n~ n evinde bulunmak ve kad~n~~ kendi evine getirerek e~lence tertip etmek fiillerinden dolay~~ "alt~~ ay müddet ikametgâh~ndan ç~ kmas~"

" BOA, ~.DU~T, 5/129, 28 Nisan 1334/28 Nisan 1918. " BOA, DH. KMS, 17/23 Lef:2, 2 Mart 1330/15 Mart 1914; BOA, DH. KMS, 17/23 Lef:1, 4 Mart 1330/17 Mart 1914; BOA, Hanedân Defteri, No:2, s.8. 9 Mart 1330/22 Mart 1914. 96 BOA, DH. KMS, Lef:2, 17/23, 2 Mart 1330/15 Mart 1914. 214 CEVDET KIRPIK yasakland~, yani ev hapsine çarpt~r~ld~'. Madde hükmüne göre buna padi- ~ah~n bizatihi kendisi karar verecekti. Ancak konu, Hanedan Umûrunun Rü'yetine Mahsus Meclis'te ele al~ nd~~ ve cezay~~ Meclis verdi. Meclis, gündemine gelen meseleyi Nizamname çerçevesinde ele alarak burada belirtilen cezalardan birini önermi~ti. Ancak Nizamname'de öngö- rülmeyen bir tak~ m cezalar~n verildi~i de oluyordu. Örne~in Abdülkadir Efendi, Meclis karar~na ra~men Macide Han~ m'la evlenince maa~~ kesim cezas~ na çarpt~ r~lm~~t~". Nizamname hükümlerine göre ceza alan bir di~er ~ehzade de ~brahim Tevfik Efendi idi. ~ehzade, Enver Pa~a'n~ n yaverini yaralamaktan dolay~~ alt~~ ay süreyle ikametgâh~ ndan ç~ kmama cezas~ na mahkilm Nizamname, padi~aha konusu suç te~kil eden ve ceza gerektiren bir fii- li i~lemekten dolay~~ ceza verme yetkisini verdi~i gibi affetme yetkisi de ta- n~ maktayd~. 23. maddeye göre padi~ah suç i~leyen hanedan üyesini affet- mezse 19. maddede belirtilen cezalardan birinin icras~n~~ isteyebilecekti. Af konusunda da Hanedân Umûrunun Rü'yetine Mahsus Meclis'in devreye girdi~i görülmektedir. Meclis, ceza teklifinin yan~ nda af konusunda da pa- di~aha öneride bulunabilmekteydi. Nitekim Abdülkadir Efendi'nin ald~~~~ ev hapsinden dolay~~ aff~, söz konusu Meclis'te görü~ülmü~~ ve ~ehzade "...meclis-i mezkûrca vukû' bulan arz ve istizân affedilmi~ti". Nizamname'de 19. maddenin uygulanmas~ yla ilgili ilgi çekici bir ayr~n- t~ya de~inilmektedir. 24. maddede Osmanl~~ ailesine s~ hriyet ba~~~ ile ba~l~~ olanlar ile bunlann evlad~~ hakk~ nda da 19. madde hükümlerinin uygulana- bilece~i yaz~l~d~r. Böylece Osmanl~~ ailesinin ~an ve ~erefimi muhafaza için, evlenmeler yoluyla ili~ki kurulan ki~iler de madde hükümlerine dahil edil- mi~ti.

BOA, ~.DU~T, 4/42. 23 Rebiyülâlur 1332/9 Mart 1330/22 Mart 1914. BOA, DH. KMS, Lef:4, 1 7/23, 24 Rebiyülâh~r 1332/9 Mart 1330/22 Mart 1914. ~ehzade ~brahim Tevfik Efendi, Harbiye Naz~r' Enver Pa~a'n~n yaverini yaralama fiilini i~ledi~i halde mevcut belgelere göre bu dava meclis gündemine gelmedi. ~ehzadeye ceza, do~rudan do~ruya padi~ah taraf~ndan verildi. BOA, i.DU~T, 4/39, 13 Nisan 1332/26 Nisan 1916. BOA, ~.DU~T, 4/44. 9 Haziran 1331/22 Haziran 1915. 99 BOA, Haned~in Defteri, No:2, s.32, 13 Nisan 1332/26 Nisan 1916; BOA, ~.DU~T, 4/42. 23 Rebiyü- lah~r 1332/9 Mart 1330/22 Mart 1914; BOA, DH. KMS, Lef:4, 17/23, 24 Rebiyülâh~r 1332/9 Mart 1330/22 Mart 1914; BOA, ~.DU~T, 4/39, 13 Nisan 1332/26 Nisan 1916. Ayr~ca söz konusu ~ehzadele- rin yarg~lanmalanyla ilgili detayl~~ bilgi için bkz. Cevdet Kirpik, "Abdülkadir ve ~brahim Tevfik Efendi Yarg~~ Kar~~s~nda ~ki ~ehzade," Toplumsal Tarih, say~:167,5.26-32. ' 99 BOA, Hanedlln Defteri, No:2, s.13, 12 Nisan 1330/25 Nisan 1914; BOA, DH. KMS, Lef:5, 1 7/23, 22 Cemaziyelahir 1332/6 May~s 1330/19 May~s 1914. HANEDAN-1 SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 215

Bizzat hanedan üyelerine yönelik cezai müeyyidelerin yan~ nda onlar~~ koruma ad~ na da yapt~ r~ m uygulayabilmekteydi. 20. maddede; "Zat-~~ haz- ret-i padi~ahi kendilerince dai-i ~übhe görünecek olan e~has~~ teb'id etmele- rini hanedân-~~ saltanat azas~ na emir buyurabilirler." denmekteydi. Böylece herhangi bir üyenin, durumundan ~üphelenilen bir ki~iyle görü~mesi engel- lenebilecekti. 10. Hanedanla ilgili Çe~itli Hukuki Meseleler

Mevcut belgelerden anla~~ld~~~~ kadar~ yla hanedan birçok hukuki mese- leyle kar~~~ kar~~ya kalmaktayd~. Bu durum Nizamname'nin yürürlü~e gir- mesinden önce de a~a~~~ yukar~~ aymyd~ l01. Nizamname'yi haz~ rlayanlar muh- temelen bu nedenden dolay~~ 8. maddeyi koydular. Maddede; "Hanedân-~~ saltanat azas~~ haklar~ nda haciz karar~~ ~sdar~~ ve vesâyete müteallik mesâilin halli ve beynlerinde tahaddüs edecek bil-cümle deavi ve münazaat~ n fasl~~ Hanedân U mûrunun Rü'yetine Mahsus Meclis'in cümle-i vazâifindendir." deniyordu. Dolay~s~yla bu tür meselelerin çözümü vazifesi Meclis'e aitti. ~ lgili madde gere~ince Meclis, Nizamname'nin yürürlü~e girmesinden bir buçuk ay kadar sonra durum tespiti yapmak gayesiyle giri~imde bulun- du. Bu çerçevede hanedan üyelerinin birbirleriyle, devletle yahut ahali ile aralar~ ndaki bir tak~ m ihtilafl~~ konularda "deavi-i hukukiye" bulundu~u Meclis'in dikkatini çekmi~; bu nedenle bunlar~ n esas ve mahiyetlerinin bi- linmesine ve "sûver-i hâliyenin tedkik ve tezekkür olunmas~ na lüzum gö- rüldü~ünden mesâil-i deavi-i mezkûrenin enva' ve e~kâlini ve ashab-~~ matlûbun esâmisiyle mikdar ve cihet-i matlubât~ m mübeyyin bir defterin Adliye Nezaret-i cetilesinden celb ve irsal buyrulmas~~ lüzumunun meclis-i mezkûr karar~yla tebli~ine ibtidâr k~ l~ nd~ ."102 Bu ba~lamda hanedan üyelerinin birbiriyle, halkla ve hükümetle olan davalar~ n~ n bir düzene konulabilmesi için "daire-i adliyede" bir komisyon olu~turuldu. Komisyonun kurulmas~ ndaki bir di~er amaç ise "irade olunan münâziün fih mesâil ve deavi-i hukukiyenin mahâkim-i âdiyyede rü'yet ve cereyân~ na hâcet kalmaks~ z~ n hall ve defi münasip olaca~~~ cihetle bunlar~ n birer sûret-i tesviyeye merbutu imkan~ n~~ tezekkür ve tayin" idi. Bu maksatla

1°' Bunlardan bir tanesi 22 Kas~ m 1268 do~umlu (BOA, 1.DU~T, 5/116, 6 A~ustos 1333/6 A~ustos 1917) padi~ah Mehmet Re~ad'~ n k~ z karde~i '~ n bir borcuyla ilgiliydi. Mahkeme, Seniha Sultan'~ n bir sebzeciye olan borcundan dolay~~ piyanosunun sat~ lmas~~ karar~~ vermi~ ti. Sultan, mahke- me karar~ n~ n uygulanmas~ na itiraz etti~i için, karara uymas~~ gerekti~i konusunda padi~ah ferman~ na muhatap olmu~tu. BOA, ~.DU~T, 5/123, Lefl, 30 Te~rinisani 1326/13 Aral~ k 1910. "BOA, ~.DU~T, 3/32, 19 Kânunusani 1329/ 1 Ocak 1914. 216 CEVDET KIRPIK olu~turulan komisyonda ~u ~ah~slar vard~: Mahkeme-i temyiz reis-i evveli Haydar, ayn~~ mahkeme üyelerinden Hasan Fehmi, As~ m ve Ali R~za ile ~sti- naf MüddeI-i Un~t~ misi Sadreddin Bey. Komisyon, hanedan üyelerine ait davalar~~ görü~erek mütalaalar~ n~~ Meclis'e sunacak, burada gerekli tetkikler yap~ld~ ktan sonra durum padi~aha arz edilecek, son sözü padi~ah söyleye- cekti". Komisyonun ilk icraatlar~ ndan biri hanedan borçlar~ n~ n tespitiyle ilgi- liydi. Komisyon, hanedan üyelerinin çe~itli mahkemelerdeki davalar~~ ile davalar~n taraflar~~ ve safahat~ na dair bilgi vermeye ba~lad~ . Örne~in komis- yonca haz~ rlanarak Adliye Nezareti marifetiyle Sadaret'e oradan da Meclis'e sunulan dört parça mazbatadan bir tanesi Seniha Sultan'a ait olup "daire-i icraya tevd1 olunan düyilnata" ait bir meseleydi. Yine sultan~ n bir Frans~z vatanda~~~ ile aralar~ nda olan alacak davas~ n~ n Birinci Ticaret Mahkeme- si'nde görülerek söz konusu borcun ilk k~sm~ n~ n mevkii-i icraya konuldu~u ve "k~sm-~~ âherinin dâhi mahkeme-i mezkürede takibi laz~ m gelece~i anla- ~~lmas~ na nazaran muamelat-~~ icraiye ve adliyenin devam-~~ cereyan~ ndan ba~ka yap~ lacak bir ~ey kalmad~~~~ tebeyyün etmi~~ oldu~u"nu bildirmekteydi. Buradan anla~~ld~~~na göre komisyon muhakeme süreci devam eden dava- lar~ n normal seyrine müdahale etmiyordu. Ilginç olan bir husus daha vard~~ ki kesinle~en mahkeme kararlar~~ Meclis'e geliyor, buradan uygulanmak üzere "Meclis-i mezkiire" ifadesiyle Adliye Nezareti'ne gönderiliyordu l". Yani Meclis kesinle~mi~~ mahkeme kararlar~ na herhangi bir müdahalede bulunmuyordu. Yap~lan müracaat üzerine komisyon, hanedana ait borçlar~~ ortaya ç~ ka- rarak yap~lmas~~ gerekeni Meclis'e takdim etmekteydi. Burada ilginç olan söz konusu komisyonun herhangi bir karar belirtmeksizin sadece davalar~~ tespit ederek Meclis'e havale etmesiydi. Bu çerçevede komisyon, 2 Nisan 1914 tarihinde Hazine-i Hassa'ya ait alt~~ kalem borcun varl~~~n~~ tespit ederek Meclis gündemine sundu. Buna göre Vas~ f A~a ve Savfet A~a'n~n Hazine-i Hassa'dan alaca~~~ vard~. Yine ayn~~ hazinenin Ansera (?) Bey'e mahkeme masraf~ ndan, Çatalca Kazas~ 'nda Çiftlik Karyesi'ne ise men-i müdahaleden

1°3 BOA, ~.DUIT, 3/33, 26 Rebiyülevvel 1332/9 ~ubat 1329/22 ~ubat 1914; BOA, Han~dAr~~ Defteri, No:2, s. 7, 9 ~ubat 1329/22 ~ubat 1914; BOA, ~. DU~T, 3/34. 10 Rebiyülalur 1332/ 7 Mart 1914; BOA, ~.DU~T, 5/124, Lef:1, 4 Mart 1331/17 Mart 1915. BOA, ~. DU~T, 3/34. 10 Rebiyülâh~ r 1332/ 7 Mart 1914; BOA, ~.DU~T, 5/123, Lef:2, 5 Rebiyü- lâh~ r 1332/2 Mart 1914. HANEDAN-! SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 217

dolay~~ borcu vard~. Meclis, ilgili evrak~~ inceledikten sonra "cümlesinin Hazi- ne-i Maliyeye aidiyeti"ne karar verdi. Karar, Maliye Nezareti'ne bildirildi". Meclis'in hanedan azas~ n~ n devletle olan mali meselelerinin çözümün- de aktif rol ald~~~~ görülmektedir. II. Abdülhamid'in en büyük o~lu Mehmet Selim Efendi, Serencebey yoku~unda ~ahs~ na tahsis edilen konak için Hazi- ne-i Maliyenin kendisinden be~~ senelik kira kar~~l~~~~ 3.000 lira talep etti~ini, halbuki geçen be~~ y~ ll~ k zaman dilimi içerisinde konakta tamirat ve ilaveler yapt~ rd~~~ n~~ belirterek durumun ma~duriyetine sebep oldu~unu belirtti. Hanedân-~~ Saltanat Umiirunun Rü'yetine Mahsus Meclis, "hanedân-~~ saltanat erkan-~~ kil-amma devletçe birer ikâmetgâh tahsisi teamül-i kadim iktizas~ndan olmas~ na mebni" kira talep edilmesinin uygun olmayaca~~na karar verdi. Fakat herhalde bir daha böyle bir hususla kar~~la~~lmamas~~ bak~ m~ ndan "atisi için bir karar-~~ münasip ittihaz edilmek üzere keyfiyetin Meclis-i Mahsus-~~ Vükelâya tevdi' buyrulmas~" hususunun Sadaret'e tebli~i kararla~t~ r~ld~ '''. Nizamname'nin yürürlü~e girmesinden sonra da vergi borcundan dolay~~ Meclis'e ba~vuruda bulunmu~tu. O, Meclis-i Mebüsan kar~~s~ ndaki bir mülkü için kendisinden 130 lira vergi istendi~ini halbuki Hazine-i Maliye'nin maa~lar~ n~ n yar~s~ n~~ ödemedi~ini, bu nedenle geçim s~ k~ nt~s~~ ya~ad~ klar~ n~~ belirtiyordu. Sultan; "i~~ bu mebla~~n mütedahil maa- ~~ndan mahsubunun icras~" için padi~aha ba~vurdu. Durum Meclis'te ele al~ nd~ . Sultamn talebi uygun bulunarak Sadaret'e gerekli emir verildi'''. Herhangi bir hanedan üyesinin borcu gibi, eski padi~ahlar~ n borçlar~~ da Meclis gündemine gelebilmekteydi. V. Murad'~ n borçlar~ ndan dolay~~ varisleri aleyhine aç~ lan alacak davas~~ Meclis taraf~ ndan de~erlendirildi. Meclis, "padi~ahan düyünunun hazine-i maliyeye âidiyetine mebni deyn-i mezkür için verese-i mü~ârünileyhime müracaat do~ru olamayaca~~ndan bu bâbda Meclis-i Vükelâca" bir karar al~ nmas~n~~ önerdi". Yine V. Murad'~ n veresesi aleyhine aç~lan alacak davas~~ Meclis'te ele al~ nd~. Meclis "makam-~~ saltanat-~~ seniyeyi ihraz buyuran selâtin-i izam~ n emval-i metriikesi usülen veresesine kalmamakta oldu~u gibi düyünun da Hazine-i Maliyeye âidiyeti

BOA, ~.DU~T, 3/35, Lef:1, Lef:2, 20 Mart 1330/2 Nisan 1914. ''BOA, ~.DU~T, 4/4, 14 May~s 1330/27 May~s 1914. 1°7 BOA, ~.DU~T, 5/117. 28 Eylül 1330/11 Ekim 1914; BOA, Hanedân Defteri, No:2, s. 7, 28 Eylül 1330/11 Ekim 1914 "BOA, ~.DU~T, 5/132, 1 Rebiyülâh~ r 1333/16 ~ubat 1915. Evrak~ n kö~esinde "Devletlü nacâbetlü Selahaddin Efendi hazretlerine mahsus dosyaya verildi." notuna bak~l~ rsa V. Murad'a ait borç mese- lesi o~lu Selahaddin Efendi aleyhine aç~lan dava münasebetiyle gündeme gelmi~~ olmal~ yd~ . 218 CEVDET KIRPIK mi-el-kadim câri olan teamül iktizas~ndan bulunmas~yla deyn-i mezkf~ r için verese-i mü~ârünileyhime mürâcaât~ n do~ru olamayaca~~na" karar verdi. Bu nedenle konuyla ilgili Meclis-i Vükelâca bir karar al~nmas~~ uygun görül- dü'''. Bazen Meclis, gelen davalar~~ do~rudan çözüme kavu~turmuyordu. Örne~in ~ehzade Seyfedddin Efendi aleyhine, ahaliden Hac~~ Hüseyin tara- f~ndan aç~lm~~~ olan alacak davas~ nda böyle bir durum ya~and~. Üsküdar Bidayet Mahkemesi Hukuk Dairesi'nden tevdi olunan evrak, Adliye Neza- reti'nce Sadaret'e takdim edildi. Sadaret'e arz yaz~s~nda Adliye Naz~r~; "Hanedân-~~ Mi mesâilini tedkik eden komisyon-~~ Mke ittihaz buyrulacak karar~ n emir ve tebli~iyle beraber evrak~ n da iadesine müsâade-i âliye-i fahimâneleri sezâvâr buyrulmak bâb~ nda emr u ferman hazret-i men-leh-ül- emrindir" demi~ti'''. Sadaret, ilgili evrak~~ padi~aha gönderdi. Dava konusu evrak Meclis'te mütalaa edildikten sonra "hukuk-~~ ~ahsiyeye taalluk eden bu misillü deâvinin Meclisçe tedkikine mahal olmamakla beraber mahâkim-i resmiyece de aynen rü'yeti i~in hanedân-~~ saltanattan bir zâta taalluku itibariyle muvâfik görülemedi~inden bu bâbda Adliye Naz~r~~ Beyefendi hazretlerince bir çare-i sulh bulunmak üzere keyfiyetin naz~r-~~ mü~ârünileyhe havalesi" kararla~t~r~ld~'. Yani Meclis davay~~ "hukuk-~~ ~ahsiyeyi" ilgilendirdi~i için kendi yetki alan~na girmedi~ine karar vermi~, ancak "mahâkim-i resmi- ye"de görülmesinin de uygun olamayaca~~~ kanaatine varm~~t~. Meclis'in bu tavr~~ ilgi çekicidir. Çünkü bir yandan kendi yetki alan~ na girmedi~i yönün- de karar vermi~~ bir yandan da davan~n normal bir mahkemede görülmesi- ne kar~~~ ç~ km~~t~. Bu karar, muhtemelen hanedan~n itibar~ n~~ koruma kayg~- s~ ndan kaynaklanmaktayd~. Meclis bu gücüyle yap~lan müracaatlar üzerine hanedan üyelerinin i~- lerini kolayla~t~ rmakta ve ara çözümler üretmekteydi. Nitekim Mediha Sul- tan'~n bir sorunu bu ~ekilde halledilmi~ti. Sultamn Erenköyü'nde bulunan kö~küne "baz~lar~n~n iddia-y~~ tasarrufla vukil' bulan taarruzlar~n~ n ve bu bâbda mahâkim ve devâirce cereyan eden muamelât~ n e~kâl ve derecât~ n~~ mübeyyin olmak üzere" sultan~ n kethüdas~~ ile dava vekili taraflar~ndan itâ k~l~ nan iki k~ ta layiha Meclisçe okunduktan sonra ~u kararlar al~ nm~~t~: 1. Konu "Mahkeme-i Temyiz reis-i evveli Haydar Efendi hazretlerinin taht-~~

" BOA, ~.DU~T, 3/84, 3 ~ubat 1330/16 ~ubat 1915. I ~ ° BOA, ~.DU~T, 4/25, Lef:3, 29 Eylül 1330/12 Ekim 1914. BOA, ~.DU~T, 4/25, Lef:1, 1 Rebiyülalur 1333/3 ~ubat 1330/16 ~ubat 1915. HANEDAN-I SALTANAT N~ ZAMNÂMES~~ VE UYGULAMASI 219 riyasetinde müte~ekkil komisyona havale" edilecek. 2. Ortaya ç~ kacak sonu- ca kadar söz konusu kö~ke vukuu bildirilen tecavüz durdurulacak, bunun için ise polise gerekli emir verilecekti"2. Meclis'e havale edilen meseleler bazen istenilen zaman diliminde görü- ~ülemeyebiliyordu. Emine Sultan' borcu nedeniyle Ancel (?) biraderler taraf~ ndan Dersaadet Bidayet Mahkemesi'ne aç~ lan alacak davas~~ hakk~ nda Meclis'e ba~vuruldu. 15 May~sta Adliye Nezareti'nden Sadaret'e ve oradan da saraya sunulan tezkerede davan~ n 24 May~s 1916'da görülece~i, bu ne- denle Meclisçe al~ nacak karar~ n muhakemeden evvel nezarete bildirilmesi gerekti~i bildiriliyordu. Padi~ah ise Meclis'in toplanmas~~ için yeterli evrak~ n birikmedi~ini bu nedenle "meclisin ictima~ ndan sonraya ta'lik-i keyfiyet edilmesi zarüri oldu~undan nezaret-i mü~arünileyhaya ana göre icra-y~~ tebligat buyrulmas~"m emrettil 14. 11. Ölüm Tutanaklar~~

Di~er meselelerde oldu~u gibi ölüm tutanaklar~ n~ n tanziminde de ha- nedana mahsus i~lerin düzenli ~ekilde yürütülmesi hedeflenmi~ti. Ölümün raporla~t~ r~lmas~ ndaki öncelikli amaç meydana gelebilecek ~aibeyi ortadan kald~ rmakt~ . Muhtemelen Sultan Abdülaziz'in ölümü üzerine uzun süren tart~~ malar~ n meydana gelmesi böyle bir düzenlemenin yap~ lmas~ nda etkili olmu~tu. Ölüm tutanaklar~ n~ n düzenlenme ~ekli de aynen do~um raporlar~~ gibi 9. maddede belirlenmi~ti. Tutanak, padi~ahça belirlenen iki Meclis-i Ayan üyesi ile sadrazam taraf~ ndan dolu~turulmaktayd~ . Eldeki ölüm tutanakla- r~ ndan biri Padi~ah Mehmet Re~ad'~ n k~z karde~i Cemile Sultan'a ait olup ~u ~ekilde düzenlenmi~ti115: "Hem~ire-i hazret-i ~ehriyari Cemile Sultan binti Abdülmecit Han haz- retleri i~~ bu bin üç yüz otuz üç sene-i hicriyesi rebiyülah~ rm~ n on birinci ve bin üç yüz otuz üç sene-i maliyesi ~ubat~ n~ n on üçüncü Cuma günü hulül-ü ecel-i mey'üdiyle irtihâl-i dar-ül-beka eylemi§ ve cenazesi vasiyeti vechile ber-mentuk-~~ irade-i seniye-i cenab-~~ padi~ahi pederleri cennetmekân mü~a- rünileyh hazretlerinin türbe-i ~erifesi haziresine defnedilmi~~ olmas~yla

112 BOA, ~.DU~T, 5/124, Lef:1, 4 Mart 1331/17 Mart 1915. 113 Emine Sultan, Abdülaziz Han ~ n k~z~ yd~. BOA, ~.DU~T, Lef:3, 5/110, 18 Te~rin-i sk~ i 1326/1 Kas~ m 1910. ~ 114 BOA, ~.DU~T, 5/140, Lef:1-2, 8 May~s 1332/21 May s 1916. ~ ~ 115 BOA, Haneellin Defteri, No:2, s.21, 2 ubat 1330/15 ubat 1914. 220 CEVDET KIRPIK

Hanedan-1 Saltanat Nizamnâmesinin mevadd-~~ mahsüsu ahkam~ na tevfikan muamele-i muktezIyenin 'dam z~ mn~ nda i~bu vesika tanzim ve taraf~ m~zdan imza olundu.

Ayandan Ayandan Sadr-~~ a'zam Ali R~za Musa Kaz~ m Mehmed Said" Tutanak saraya sunulmu~~ buras~~ da gere~inin yap~ lmas~~ için Sadaret'e havale etmi~ti'''. Ölüm tarihi ve gününe ilaveten vesikada belirtilen önemli bir ayr~ nt~~ ise ölüm sebebinin rapora yans~ t~lm~~~ olmas~yd~ . Cemile Sultan'~ n ölüm sebebi "ecel-i mev't'id" yani do~al bir ölüm olarak yaz~ lm~~t~. Bazen ölüm sebebi doktor raporuna istinaden yaz~ lmaktayd~ . Bu durum ölen ki~i- nin hanedan içerisindeki önemine göre de~i~mekteydi. Örne~in V. Murad'~ n o~lu Selahaddin Efendi'nin ölüm sebebi, doktor raporuna dayan~- larak olu~ turulmu~tu. Çünkü Selahaddin Efendi'nin padi~ahl~ k s~ras~, Yusuf ~ zzeddin ve Vahdeddin'den sonrayd~ l ' 7. Büyüklük s~ras~ n~ n esas al~ nd~~~~ bir sistemde ön s~ ralarda yer alanlar~ n ölümleri üzerinde her zaman bir tak~ m ~aibenin olmas~, dedikodular~ n ortaya ç~ kmas~~ muhtemeldi. Bu nedenle merhum ~ehzadenin ölüm sebebi hakk~ nda padi~ah~ n ba~tabibi bir rapor düzenlemi~ti. 14 Nisan 1915'te ölen Selahaddin Efendi'nin ölüm tarihi ve günü belirtildikten sonra rapora; "... hücum-u dem-i dima~iden vefat eyle- ~ di i Sertabib-i hazret-i ~ehriyarl cânibinden it a k~l~ nan rapordan anla~~lm~~~ olmas~ yla..." notu dü~ülmü~tül". Ölümü üzerinde çe~itli tart~~malar~ n bulundu~u veliaht Yusuf ~ zzeddin Efendi'nin vefatlylal 19 ilgili tutana~~~ haz~ rlayan heyet de doktor raporunu esas alm~~ t~. Tutana~a göre Yusuf ~zzeddin Efendi 1 ~ubat 1916 günü ölmü~~ ve II. Mahmut'un türbesine gömülmü~tü. Veliahd~ n intihar ~ etti i kanaatinde olan heyet, tutanakta intihar sebebini de aç~ klam~~t~: "Cin- net istihâluye". Heyet bu kanaate, Sadaret'ten yaz~ lan 2 ~ubat 1916 tarihli tezkere-i hususiye ile tafsilatl~~ heyet raporu içeri~inden varm~~ t~120.

BOA, ~.DU~T, 5/120, Lef:2, 23 Rebiyülâh~ r 1333/10 Mart 1915. 117 BOA, ~.DU~T, 5/109, 12 Kânunusani 1326/25 Ocak 1911. "" BOA, ~.DU~T, 3/85, Lef:2, 23 May~s 1331/5 Haziran 1915. "9 Veliaht Yusuf ~ zzeddin Efendi'nin ölümüyle ilgili daha geni~~ bilgi için bkz. Ercüment Ekrem ~ ~ Talu/Ziya akir, ehzade Yusuf ~zzeddin öldürüldü mü intihar m~~ Etti?, ~stanbul, 2005; ~ehsuvaro~lu, "Veliahd Yusuf ~ zzeddin Efendiye Dair," s.13-16. 20 BOA, ~.DU~T, 3/66, Lef:2, 17 Cemaziyelevvel 1334/ 9 Mart 1332/22 Mart 1916. Ali Fuat ~ Türkgeldi'nin belirtti ine göre ~ehzadenin "illet-i dima~iyesi bir müddetten beri kesb-i ~iddet etmi~- ~ ti." ehzade, kendisinin kanser oldu~una vehmeder, böyle olmad~~~ na inanmak için "önüne gelene" yemin ettirirdi. "Bilahare bu merak veliahtl~ ktan ~skat olunaca~~~ vehmine münkal~b olarak iskat HANEDAN-! SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 221

Ölüm tutana~~n~n dikkatle haz~rland~~~~ di~er bir ki~i ise II. Abdülhamid idi. II. Abdülhamid'in ölümü üzerine düzenlenen tutanakta doktor raporlann~n esas al~nd~~~~ görülmektedir. 31 Mart Vak'as~'ndan son- ra oturmaya mecbur edildi~i Selanik'ten I. Balkan Sava~~~ s~ras~nda Istan- bul'a getirilen II. Abdülhamid, Beylerbeyi Saray~'nda ikamet etmekteydi. Sâb~k padi~ah 10 ~ubat 1918 tarihinde "zaaf-~~ kalb sebebiyle" ad~~ geçen sarayda vefat etmi~ti. Nizamname gere~i haz~rlanmas~~ gereken tutanak, eski padi~ah~n ölüm sebebine dair özel doktorlan ile "hükümetçe muayenelerine memur edilen di~er etibbâ-y~~ mütehass~sa taraflar~ndan mü~tereken 'U" edilen protokol ile iki parça rapor içeri~Ine- dayan~larak olu~turuldu. Tuta- nakta ayr~ca padi~ah~n na~~mn II. Mahmud'un türbesine konuldu~una ve söz konusu raporlann Hazine-i Evrak'da saklanmak üzere gerekli i~lemlerin yap~ld~~~na dair bilgiler yer almaktayd~ l". Ölüme dair tutanaklar, hanedan üyelerine ödenen maa~~n kesilmesi ve bu ölümden dolay~~ ilgili baz~~ ki~ilere maa~~ ba~lanmas~~ için de gerekliydi. Hanedan üyelerine maa~~ ba~lanmas~~ ile ilgili usul ve esaslar~~ belirleyen 1 A~ustos 1914 tarihli kanunun 7. maddesinde; "Zevcleri vefât eden Kad~nefendilere mâhiye be~~ bin kuru~~ maa~~ verilecekdir" denilmekteydil". Madde, Nisan 1915'te de~i~ikli~e u~rad~~ ve e~leri ölen Kad~nefendilerin maa~~~ 10.000 kuru~a ç~kar~ld~; 1 A~ustos tarihli kanunda zikredilmeyen vefat eden ~ehzade e~lerine de ayl~k 5.000'er bin kuru~~ maa~~ verilmesi ka- rarla~t~r~ld~'''. Nitekim ~ehzade Selahaddin Efendi'nin ölümünden sonra üç e~inden her birine Meclis-i Vükelâ karar~yla 1915 y~l~~ May~s ay~ndan itiba-

edilmedigine dair herkesten ve hatta Sultan Re~ad'tan bile yemin taleb eylemi~ti." Bunun üzerine padi~ah, ona yemin içeren bir tezkere yazd~. Fakat bir süre geçtikten sonra eski vehmi yine geri dönerdi. ~ehzadenin te~rifatgsl Osman Bey bir gün yan~nda bir ustura görerek alm~~, sonra olacakla- r~~ tahmin ederek görevinden istifa etmi~ti. "Osman Bey çekildikten sonra Efendi, tedarik eyledigi bir ustura ile kolunun kan damarlar~n' kat' edip intihar etmi~tir." Türkgeldi, Görüp i~ittiklerim, s. 119. Veliahd~~ ~ttillatç~lar~n öldürttü~ii yolunda söylentinin ç~kmas~~ üzerine hükümet durumu tarafs~z bir komisyona inceletti. Komisyonda ~üra-y~~ Devlet üyesi Abdürrahim ~adan Bey ve Ayan üyesi Halim Bey ile Bab-~~ Me~ihat'ten bir ki~i veliahdin kö~küne giderek merhumun evralum incelettiler. Duru- mun intihar oldu~u teyit edildi. ~ehsuvaroglu, "Veliahd Yusuf ~zzeddin Efendiye Dair", s. 16. Anla- ~~ld~~~~ kadar~yla bu komisyon, nizamname hültmünce olu~turulan heyetten farkh bir ~ekilde kurul- mu~tu. 121 BOA, Hat~edön Defteri, No:2, s.42, 23 Mart 1334/ 918. Söz konusu tutana~m alt~nda Meclis-i Ayan üyeleri Mat~mud ve Ali R~za ile Sadrazam Vekili Enver'in imzalar~~ bulunmaktayd~. Doktor raporunun esas al~nd~~~~ bir di~er tutanak da Sultan Abdülaziz'in k~z~~ Emine Sultan'~n ölümüyle ilgiliydi. Onun vefat sebebi de Dr. Akil Muhtar Bey'in vermi~~ oldu~u rapora istinaden olu~turulmu~- tu. BOA, ~.DU~T, 5/142 Lef:3, 1 Mart 1336/1 Mart 1920. 'BOA, ~.DU~T, 3/19, Lef:1, 19 Temmuz 1330/1 A~ustos 1914. 123 BOA, ~.DU~T, 3/23, Lef:1, 10 Cemaziyelahir 1335/2 Nisan 1917. 222 CEVDET KIRPIK ren ayl~k 5.000'er kuru~~ maa~~ ba~land~. Yine Cemile Sultan'~ n ölümü üzeri- ne münhal kalan 420 bin kuru~luk y~ll~ k tahsisat~, ilk kez maa~~ alacaklarla zaml~~ maa~~ alacak olan hanedan üyeleri için hanedan bütçesine aktar~ld~ ~ 24. Tereke Kayd~~

Ölüm raporlar~ ndan sonra ölen üyelerin geriye b~ rakt~~~~ her türlü ta- ~~ n~ r ve ta~~ nmaz mal ile ba~ka kayda de~er ~eylerle ilgili yap~lacak muame- lenin yap~lma ~ekli de Nizamname'de yer almaktayd~. Tereke kayd~ ndaki öncelikli amaç ölenden geriye kalanlar~ n varislere sa~l~ kl~~ bir ~ekilde intika- liydi. Ancak ölenin s~radan biri olmamas~, ola~anüstü denilebilecek tedbirle- rin al~ nmas~ na yol açm~~t~. Tereke kayd~yla ilgili takip edilecek yol ve yön- temler 15. maddede aç~ klan~yordu. Buna göre ~ehzade ve sultanlar~n ölü- münden sonra yap~lacak i~lemler s~ras~yla ~unlard~: 1. Ölenin saray~ n~n ~ey- hülislaml~ k makam~~ taraf~ ndan "taht-~~ temhire" ald~r~ lmas~~ 2. Mührün aç~ l- mas~~ ve terekenin yaz~lmas~; bu i~lemin Sadaret taraf~ ndan seçilecek bir Meclis-i Ayan ve bir ~ürâ-y~~ Devlet azas~~ ile Me~ihat Müste~ar~'n~ n huzurun- da gerçekle~mesi 3. Söz konusu ki~ilerin, duyulmas~~ gerek iç ve d~~~ siyaset ve gerekse "müdafaa-y~~ milliye" aç~s~ndan uygun olmayan her çe~it evrak ve vesikan~ n varl~~~ndan Sadaret'i haberdar etmesi 4. Varl~~~~ sadrazam tara- f~ ndan padi~aha arz edilecek söz konusu evrak~ n padi~ah ~radesiyle "Divan-~~ Hümâyun evrak~~ meyamna" konulmas~. Nitekim bu maddenin de uygulan- d~~~~ anla~~lmaktad~r. Cemile Sultan öldükten sonra olu~turulan heyet, mer- humenin evine gelerek Nizamname'de bahsedilen usullere uygun olarak muamele yapm~~t~ '. Vasi Tayini, Tefti~i ve Murakabesi

Tereke kayd~ ndan sonra her hangi bir ölüm olay~n~ n ard~ndan kar~~la- ~~lmas~~ muhtemel sorunlardan biri de vesayet konusuydu. Nizamname'nin 6. maddesine göre 20 ya~~n alt~ ndaki hanedan üyelerine vasi tayin etme yetkisi padi~aha aitti. Maddede; "Pederleri vefat etmi~~ bulunan ~ehzadegan ile sultanlar~n emvali kendileri 20 ya~~ na vas~l oluncaya de~in taraf-~~ padi~ahiden nasb edilecek bir veya müteaddid vasi marifetiyle idare olunacakd~ r." deniyordu. Atanan bu vasilerin "tefti~~ ve murakabesi" ise Meclis'e aitti. Bu husus 7. maddede ~u ~ekilde belirtilmi~ti: "Vasiler Hanedân Umf~ runun Rü'yetine Mahsus Meclis'in tefti~~ ve murâkabesi al- t~ nda Ifa-y~~ vazife eyleyeceklerdir."

BOA, ~.DU~T, Lef: 8, 9, 10, 3/20, 14 May~s 1331/27 May~s 1915. I'BOA, ~.DU~T, 5/121, Lef:1, 26 Mart 1331/8 Nisan 1916. HANEDAN-! SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 223

Vasi tayini padi~aha, tefti~~ ve murakabesi Meclis'e ait olsa da tayin ko- nusunda hükümetin daha aktif bir görev ifa etti~i anla~~lmaktad~r. Daha Nizamname ç~kmadan önce ~ttihat ve Terakki Partisi hükümetinin Sadra- zam~~ Hüseyin Hilmi Pa~a'n~ n böyle bir icraat~~ olmu~tu. Naciye Sultan ile Enver Bey'in evlenmesinden önce merhum ~ehzade Süleyman Efendi'nin i~lerini düzenlemek üzere ~smail Efendi ad~nda birinin atand~~~~ görülmek- tedir. Çünkü Süleyman Efendi'nin ölmesiyle birlikte oldukça büyük lakin çok kar~~~ k bir miras~~ ortaya ç~ k~ nca bunu ay~ klamak ve idare etmek için Sadrazam Hüseyin Hilmi Pa~a Selanik'ten tan~d~~~~ ~smail Bey'i bu i~~ için görevlendirmi~ti. ~smail Bey, di~er i~ler gibi Naciye Sultan'~ n evlilik haz~ r- l~klar~n~~ da idare etmi~ti'''. Arada ba~ka bir vasi de~i~imini mevcut belgelerden anlamak mümkün de~il ama söz konusu ~ehzadenin 10 ya~~ ndaki o~lu ~erefeddin'e 1 ~ubat 1914'te yeni bir vasi tayin edilmi~ti. Yine ayn~~ tarihte II. Abdülhamid'in 13 ya~~ndaki o~lu Nureddin'e de bir vasi tayini yap~lm~~t~. Hanedân-~~ Saltanat Nizamnamesi'nin 6. maddesi hükmüne göre düzenlendi~i belirtilen vasi tayininin gerekçesi söz konusu ~ehzadelerin ya~lar~ n~ n küçük olmas~yd~ '''. Bu nedenle "Nureddin Efendi Hazretleri'ne sol cenah ordusu kumandanl~- ~~ndan mütekâid Hur~id Pa~a Hazretleri" atanm~~t~. ~erefeddin Efendi'nin vasili~ine ise "dâmâd-~~ cenâb-~~ ~ehriyâ~l Harbiye Naz~ r~~ Enver Pa~a hazret- leri" tayin edilmi~ti'''. Bu atamalar Hanedân Umtirunun Rü'yetine Mahsus Meclis marifetiyle gerçekle~mekteydi. Nizamname hükümlerine göre Har- biye Naz~r~~ s~fat~yla Meclis'in do~al üyesi olan Enver Pa~a göreve geli~inin üzerinden henüz bir ay geçtikten sonra kay~nbiraderi ~erefeddin Efendi'nin vesayetini üzerine alm~~ t~. Sonuçta vasi konusunda görev alan~~ sadece tefti~~ ve murakabe olan Meclis, zaman zaman padi~ah~ n yetki alan~ na girerek vasi tayin edebilmek- teydi. 14. Hanedân-~~ Saltanata Ait Bir K~s~m Evralun Kayd~~ ve Muhafazas~~ Nizamname'yi düzenleyenler, bir taraftan hanedan~~ ilgilendiren mese- leleri halletme gayreti içinde bulunurken bir yandan da sorunlar hakk~nda-

~ 'U~ald~~il, Saray ve Ötesi, s. 116-117. 127 BOA, ~. DU~T, 5/116, 6 A~ustos 1333/6 A~ustos 1917. ~ehzade, Enver Pa~a'n~n o an 18 ya~~n- daki e~i Emine Naciye Sultan~n karde~idir. BOA, ~. DU~T, 5/109 Lef:3/B, 12 Kânunusani 1326/25 Ocak 1911; BOA, ~. DU~T, 5/116, 6 A~ustos 1333/6 A~ustos 1917. 128 BOA, ~.DU~T, 5/18, lef: 1, 20 Kânunusani 1329/1 ~ubat 1914; BOA, Hanedan Defteri, No:2, s. 6. 20 Kânunusani 1329/1 ~ubat 1914. 224 CEVDET KIRPIK ki vesikalar~n düzenlenme usul ve yöntemleri ile muhafazas~na dair de hü- kümler koymu~lard~. Meydana getirilen do~um ve ölüm tutanaklar~~ ile ni- kâh kay~tlar~ n~n kay~ t ve muhafazas~~ için takip edilecek usuller 12. 13. ve 14. maddelerde ~u ~ekilde s~ralanm~~t~: 1. Söz konusu vesikalar~ n ilk ve son yapra~~na i~aret ve rakam konulmu~~ deftere kaydedilmesi. 2. Defterin her bir yapra~~na sadrazam~ n "sahh" i~aretini koymas~ '. 3. Ç~kar~lacak irade ile sadrazam~n bu vesikalar~n bir nüshas~m Meclis-i Âyân'a göndererek, söz konusu Meclis'in defterlerine kaydedilmesi ve saklanmas~~ için emir vermesi. 4. "Deftere kayd ve tescili ikmal olunca kapad~l~p Divân-~~ Hümâyun evrak~~ meyan~nda h~fz" olunmas~. Söz konusu vesikalar~n Meclis-i Âyân defterlerine kaydedilmesini dü- zenleyen 12. madde muhteviyat~~ Meclis'te tart~~malara yol açt~. Madde, Ni- zamname'nin kabul edilmesinin üzerinden ancak üç y~ldan fazla zaman geçtikten sonra Meclis gündemine geldi. Sadrazam Mehmet Said imzas~yla 10 Mart 1916 tarihinde söz konusu Meclis ba~kanl~~~na sunulan tezkerede ~öyle denmekteydi: "Hanedân-~~ saltanat âzâs~ n~ n tevellüt ve izdivaç ve vefânna ait tanzim olunacak vesâikin birer nüshas~n~n Meclis-i Âyân'a irsâli ve bunlar~n Meclis'in defterinde kay~ t ve tescili ile evrak meyan~ nda h~fz~~ nizamnâme-i mahsus ahkâm~ ndan olmakla tanzim edilmi~~ olan 16 k~t'a vesika ile mezkiir nizamnâmenin musaddakalar~~ taraf-~~ devletlerine tesyâr k~l~ nd~~ efendim." Meclis üyelerinden baz~lar~~ teklife s~cak bakmad~lar. Örne~in Ayin aza- s~ndan Topçu Feriki R~za Pa~a, Meclis-i Âyân'~ n tetkik ve müzakere etmedi- ~i bir ~eyi nas~l kabul edece~ini sorarak dünyan~ n her yan~nda hanedan kanununun oldu~unu, Nizamname'nin varl~~~n~~ bilmedi~ini belirtip bu usulün uygun olmad~~~n~~ dile getirdi. Gelen evrak içeri~inin görü~ülmesi için ~ura-y~~ Riyasete sevkini isteyenler oldu~u gibi Meclis reisi gibi Nizamnâme-i Dâhili tanzimi ile u~ra~an encümene sevkini isteyenler de oldu. Tart~~malar neticesinde Meclis reisinin önerisiyle mesele Nizamnâme-i Dâhillyi tanzim ile u~ra~an encümene sevk edildi'. Nizamnâme-i Dâhill Encümeni, Nizamname'yi inceledi ve konuyla bir mazbata haz~rlayarak görü~ünü belirtti. Encümen, Meclis-i Âyân'a ait

129 2 No'lu Hanedân Defteri'nin 38. sayfas~ na kadar her bir yapra~~n~ n devrin Sadrazam~~ Said Ha- lim Pa~a taraf~ndan "Mehmed Said" imzas~yla imzaland~~~~ görülmektedir. "Mehmed Talat" imzas~ na 38. sayfada bir kez rastlanmaktad~r. Nadiren imzalanan sonraki sayfalarda genelde Mabeyn Ba~kâtibi Ali Fuat Türkgeldi'nin imzas~, yine bir ba~ka Mabeyn Ba~kâtibi Ref et Bey'in ve bir yerde de Sadrazam Tevfik Pa~a'n~ n imzas~~ bulunmaktad~r. BOA, Hanedan Defteri, No:2, s.1-74. I" Meclis-i Aylin Zab~t Ceridesi, cilt:1, ~ctima:40, 27 ~ubat 1331(1916), s. 316-317. HANEDAN-I SALTANAT NIZAMNAMESI VE UYGULAMASI 225

Nizamnâme-i Dâhilinin "...nihayetine madde-i mahsusa unvan~~ alt~nda rakams~z olarak berveçh-i ati bir madde ilavesi (nin)..." uygun olaca~~~ ~ek- linde fikir beyan etti. Topçu Feriki R~za Pa~a, Nizamname'nin ç~k~~~ sebebini ve hanedan-~~ saltanata ait vukuat~n Meclis'te tescil edilmesinin sebebini so- rarak kar~~~ gktlysa da Abdurrahman ~eref Efendi'nin giri~imleriylel" kay~t usulü ~u ~ekilde belirlendi: Sadaret'in tasdik ederek gönderdi~i hanedân-~~ saltanat üyelerinin do~um, ölüm ve evliliklerine ait evrak "taraf-~~ riyâsetten heyete mealen tefhim veya arzu olunursa aynen k~raat edildikten sonra defter-i mahsûsuna kay~t ettirilmek üzere heyet-i umûmiye karanyla divan-~~ riyasete teva olunacakt~r." Olu~turulacak defterin her bir sayfas~na numara verilecek, ilk ve son sayfalar~~ ayr~ca i~aretlenecek, her bir vesika buraya ayr~- ca kaydedilecek, bu yaz~lar~n asl~na uygunlu~u kâtib-i umümi tarafindan tasdik edildikten sonra ba~kan ve ba~kanvekilleri tarafindan imzalanacakt~. Son olarak da defter ve ona müteferri evrak ve vesikalar, özel bir ~ekilde kasa içerisinde saklanacakt~l". Böylece 16 Kas~m 1913'te yürürlü~e giren Nizamname'nin ilgili mad- desinin Meclis-i Ayan defterine kaydedilmesi, Meclis'in 17 Aral~k 1916 tarih- li toplant~s~nda yani yakla~~k üç y~l sonra kesinle~mi~~ oluyordu. Sonuç Hanedan-1 Saltanat Nizamnamesi'nin haz~rlanma sebepleri, muhtevi- yan ve uygulanmas~~ gibi temel hususlar~~ ayd~nlatmak amac~yla yapt~~~m~z bu ara~t~rman~n sonuçlar~n~~ ~u ~ekilde özetleyebiliriz: Hanedan~n itibar~n~~ koruma gayesiyle haz~rlanan Nizamname, bu çerçevede e~itim-ö~retimi düzenledi, sosyal ve siyasal haya- ta belirli s~n~rlar getirdi, üyelerle ilgili her tür meseleyi belirli kaidelere ba~lad~. Yüzy~llar boyu hanedan i~lerinin yürütülmesinden padi~ah tek ba~~na sorumlu iken Hanedân-~~ Umurûnun Rü'yetine Mahsus

I" Abdurrahman ~eref Efendi konuyla ilgili ~u görü~lere yer verdi: "Bizde ~imdiye kadar böyle bir usül yoktu, yaln~z eskiden tevellüdat ve vefeyât vukuunda bir Hatt-~~ Hümâyun ile Bab-~~ Ali'ye bildirilir ve izdivacat hakk~nda bir ~ey yap~lmazd~ . Bu usül de~i~mi~, tensild icap etmi~~ ve bu bâbda bir nizamnâme yap~larak Babikli de bu vekaayün nas~l kuyüdu varsa heyet-i Ayandan da bir kayd~~ bulunsun denilmi~tir." Abdurrahman ~eref, bunun kanunla m~~ nizamname ile mi olaca~~= bahis konusu olmad~~~n~, meselenin sadece bu bilgilerin tescili oldu~unu dile getirdi. Yine Aburrahman ~eref Bey, bu hususun encümenin aksine, bir karar olarak al~nmas~n~, dolay~s~yla meclis nizamname- sine eklenmesinin do~ru olmayaca~~n~~ belirti. Meclis-i ~iydn Zabtt Ceridesi, cilt:1, ~ctima:12, 1 Kanunu- evvel 1332 (1916), s. 155-156. I" Meclis-i kdn Zahit Ceridesi, cilt:1, ~ctima:12, 1 Kanunuevvel 1332 (1916), s. 155-156.

Belleten, C. LXX1V, 15 226 CEVDET KIRPIK

Meclis'in kurulmas~yla hükümet üyeleri de söz sahibi oldu, Meclis son derece etkin bir faaliyet gösterdi. 3. Evlenme ve bo~anma usulleri, ihtiyaçlar~ n getirdi~i bask~yla yeniden belirlendi fakat bu hususlara dair geleneksel uygula- malar~ n önemli bir k~sm~~ da devam ettirildi. Sultanlar~ n ev- lenme ve bo~anma i~lemleri titizlikle kay~tlara geçirilirken ~eh- zadelerle ilgili ayn~~ hassasiyet gösterilmedi. Nizamname hükümlerinin yürürlükte kald~~~~ dönemin I. Dünya Sava- ~~~ ve mütareke y~ llar~ na denk gelmesine ra~men hayata geçirilmesi konu- sunda azami gayretin sarf edildi~i görülmektedir. Nizamname, 7 ~ubat 1922 tarihinde yürürlü~e giren ve ayn~~ amaca hizmet eden Hanedân-~~ Osman Umûru Hakk~nda Kararnâme'nin yürürlü~e giri~ine kadar uyguland~ . Cevdet Kirpik

q -• ." cw, 'M • •

, . . c?=.41.•-•$8 :,-'-i • ...... -iff, :%; -.- 1~ .- J. c.i.)", bi'. ,.-: -... ' .. . - , ~' 1-.. LL-* e.'....". -7:-."..-.1../..-' ‘. - O...... 0 L ...... 1.--' ,..-- • .., . 1 ,, ‘. ....--5 ..r,,,„?...... - . - i:../4, ....1),....4.--~.". (04 — , ..>..:„.,..0. , LPj/ !£-i i;: -••• 4.4 tAi ~. • . - if." 1A...4„,,.%- ...4 w ‘..,

Ek-1. Nizamnameyle ~lgili irade. BOA, ~.DU~T, 2.51, Lef.1, 3 Te~rinisani 1329.

Cevdet Kirpik

< . . „ ,•4110

k. ~~a'ea"'

. • . • 4.0 >hf..15 4.>,%.111.1 0-WIJA "~l'? ,„,•4; "IP ** J? u..f.0 4.•

••••:).11 ,?••••; ti; d~a4 e e, £4,.0 <0;

D, ~.6st.'

I " • v Jtia. A.JV t,~~ tr,e0 cfc.igs. , . ••••••5/ ;J' i>".

) 4.0")." 1 459 <4; 050:• ift~; .* ii~0 wsy.

I • ‘• ~s ,>‘•

. .

~;~1-0. WILL« ~>°1-9 ;:-I" t; •

, JP I•P' CAJD " f.' ,••••it . •

r?-• ,k,%. > ••,> 1$' 111- • c~"*?$"*.:.›.. ~ i te• . • «O L') <,a—• 4.0.,t,

Ek-2. Nizamnamenin ilk sayfas~ . BOA, I.DU~T, 2.51, 3 Te~ rinisani 1329.

Cevdet Kirp:k

, • I • ~f t~ . PC.• ~~ J' • 4=1:o

,

...,51(.44. Vj( 1 • / <")->' ••095°••••-•••>.").? 'Y..3 4> ur 5"-.' . . . . , ••,- u'~~ . -1.4k • L+. •••••:j1,-;•02.k, • l; 4.1 > .•;.£ 01 ; )14, 0; <00.1 ~~ . - 0.~~l L4) "...1..A0 , 1+945 <3151". • -1->,-;L~t • -• .>5 10 •••Jk--1:0 Ou". •••41"/:k::

1 ~ • -• ~~ Cl. 4/ . • . - .L•tao 6.-,..4b* 4+1.; 91 1.

_‘ £.• • ' o> Of') ~~ 040. I • -

< ch.... ~~t-- • 0..,-1...>")(5 ••••.-041,"--0 • ., . . . to otA . - 5•57~ „.) •L'4‘ j I \

Ek-3. Nizamnamenin son sayfas~ . BOA, ~.DU~T, 2.51, 3 Te~rinisani 1329.