Kemal Yalçın

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Kemal Yalçın Kemal Yalçın _ Emanet Çeyiz Mübadele İnsanları www.kitapsevenler.com Merhabalar Buraya Yüklediğim e-kitaplar Aşağıda Adı Geçen Kanuna İstinaden Görme Özürlüler İçin Hazırlanmıştır Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitapları Dinliyoruz Amacım Yayın Evlerine Zarar Vermek Değildir Bu e-kitaplar Normal Kitapların Yerini Tutmayacağından Kitapları Beyenipte Engelli Olmayan Arkadaşlar Sadece Kitap Hakkında Fikir Sahibi Olduğunda Aşağıda Adı Geçen Yayın Evi, Sahaflar, Kütüphane, ve Kitapçılardan Temin Edebilirler Bu Kitaplarda Hiç Bir Maddi Çıkarım Yoktur Böyle Bir Şeyide Düşünmem Bu e-kitaplar Kanunen Hiç Bir Şekilde Ticari Amaçlı Kullanılamaz Bilgi Paylaştıkça Çoğalır Yaşar Mutlu Not: 5846 Sayılı Kanunun "altıncı Bölüm-Çeşitli Hükümler " bölümünde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitapları dahil, alenileşmiş veya yayımlanmış yazılı ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler için üretilmiş bir nüshası yoksa hiçbir ticarî amaç güdülmeksizin bir engellinin kullanımı için kendisi veya üçüncü bir kişi tek nüsha olarak ya da engellilere yönelik hizmet veren eğitim kurumu, vakıf veya dernek gibi kuruluşlar tarafından ihtiyaç kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda çoğaltılması veya ödünç verilmesi bu Kanunda öngörülen izinler alınmadan gerçekleştirilebilir."Bu nüshalar hiçbir şekilde satılamaz, ticarete konu edilemez ve amacı dışında kullanılamaz ve kullandırılamaz. Ayrıca bu nüshalar üzerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulması ve çoğaltım amacının belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yayınına geçilmiştir. T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı Bilgi İşlem ve Otomasyon Dairesi Başkanlığı Ankara Bu kitaplar hazırlanırken verilen emeye harcanan zamana saydı duyarak Lütfen Yukarıdaki ve Aşağıdaki Açıklamaları Silmeyin Tarayan Yaşar Mutlu web sitesi www.yasarmutlu.com www.kitapsevenler.com e-posta [email protected] [email protected] [email protected] [email protected] 1998 Kültür Bakanlığı Roman Başarı Ödülü anet Çeyiz Mübadele İnsanları KEMAL YALÇIN DOĞAN KİTAP Emanet Çeyiz Mübadele insanları Kemal Yalçın EMANET ÇEYİZ Mübadele İnsanları Emanet Çeyiz Mübadele İnsanları Kemal Yalçın Yazan: Kemal YALÇIN Türkiye için yayın hakları: © Doğan Kitapçılık AŞ 1. baskı / Belge Yayınları, 1998 2. baskı / nisan 1999 / ISBN 975-6817-25-9 Kapak tasarımı: inci BATUK Baskı: Şefik Matbaası Doğan Kitapçılık AŞ Hürriyet Medya Towers, 34544 Güneşli-ISTANBUL Tel. (212) 677 06 21 - 677 07 39 Faks (212) 677 07 49 Bu kitabımı, mübadelenin büyük acılanm yaşamış Türk ve Rum mübadil insanlann anısına ve bana bu çalışmayı esinleyen annem Ümmühan Yalçın ile babam Ramazan Yalçın'a saygıyla sunuyorum. Giriş Minoğlu'nun kızlarının çeyizi Gündönümü zamanıydı. Çocuktum. Bulancık'taki tarlada buğday anızım sulamış, tavını kaçırmadan dan ekiyorduk. Bir çift beygirimizle sabah ve akşam serinliğinde babam sürüyor; ben de sabanın arkasındaki diziye boynumda asılı torbadan adım başı ıslanmış dan tanesi atıyordum. Kuşluk vakti oldu. Haziran sıcağı sabahtan çöktü. Hayvanlara ter bastı. Deli beygir köpürüyor nerdeyse. Babam çifti bıraktı, çeken kayışlarını çıkardı. Sabam, falakayı evlek başına koydu. Beygirleri koca cevizin altına çektik, koşumlarını çıkardık, ikisi de sürüp döşek gibi kabarttıkları toprağa yatıp yuvarlandı, silkinip rahatladı. Terlerini soğuttuk. Önlerine yonca koyduk. Biz de sabah ekmeğimizi yedik. Babam kepeneğin üstüne yan gelip yattı. Ben de yanı basma uzandım. Başı karlı Honaz Dağı, sıcaktan kıpır kıpır kaynayan havanın gitgide koyulaşan sisi içinde, Dinana Boğazı'nm arkalarından tüm heybetiyle mavi gökyüzüne doğru yükseliyordu. Babam yeri geldiğinde, sık sık dağları, yaylaları, pınarları, kayaları anlatır; her birinin adının nereden geldiğini, buralara ilişkin anılan, öyküleri, atasözü, deyim haline gelmiş sözleri söylerdi. "Gumala Yaylası" öyküsüne bayılırdım gülmekten... "Bir daha anlat baba!" derdim. Hiç üşenmez, ilk kez anlatıyor- 9 muşcasına ballandıra ballandıra anlatır, sonunda birlikte gülerdik. Gülmemiz geçince, öykünün son cümlesini bir ben, bir de babam tekrarlar, "De gidi günler deee!" diye bir son koyardı. O gün sadece Honaz Dağı'nın yaylalarını anlatıyordu: "Deee şurası Gumala Yaylası. Dinana'nın taaa yukarlarında-ki kar dolu yarın günbattı tarafındaki Gabardıç Yaylası... Hani şu 'Goyu mu olur gabardıcın gölgesi' türküsündeki gabardıç, işte o gabardıçtır. Dört adam kollaşsa zor dolanır beline! Öyle u-lu bir ardıç ağacıdır... Yaylanın adı ordan gelir. Gabardıç Yaylası'nın alt tarafındaki yaylaya Atalanı denir. Güzel, soylu, öğrek malı atlar orada olurmuş eskiden... Çaybo-ğazı'nın ta yukarlarındaki Arpacık Yaylası'dır. Kapızın taa başında gördüğün; bulutlara değen kayaya, Kayapınar derler. Ho-naz'ın içtiği su o kayanın böğründen çıkar. Elini bir dakika tutamazsın içinde; öyle soğuktur, içtin mi dişlerini sızlatır. Kayapınar'dan aşağılara in... Boğazyer köyünün üstündeki Erikli Yaylası'dır. Yazları kekik tarlasına döner. Burcu burcu kokar mübarek! Sankaya'nın üstündeki düzlük Gündoğmuş'tur. Bak, Sankaya'nın altında, Çayboğazı'nın günbatısında, Hisar Mahallesi'nin üstündeki yaylaya da Lalabağı denir." Koyun güderken, oynarken görmüştüm orayı. Çıplak bir düzlüktü. Bağ mağ yoktu. "Niye Lalabağı demişler? Bağ mağ yok orda!" "Bir zamanlar Honaz'da Rumlar yaşardı. Lala adlı bir Rum'un orada bağı vardı. Şaraplık üzümün iyisi orda olurdu." "Nerde bu Rumlar şimdi? N'olmuş o bağlar?" "Küçüktüm. Yedi sekiz yaşlarındaydım. Yunan askerleri Sarayköy'e, Menderes'e gelip dayandı! Bütün Honazlılar, Honaz Dağı'na, dağ köylerine; Kösten'e, Karaçay'a, Abaş'a, hatta taa Yatağan'a kaçtı. Domates biber yeniyordu. Demek ki, haziran 10 yada temmuz ayları. Biz anamla, hısım akraba, konu komşu kaçtık. Babam askerde. Harp ediyormuş Yunan'a karşı." "Kaçkıncılık çok zor... Kaçan kaçana! Yoruldum, anamın sırtına bindim. Yol bayır, dağ sarp. Anacazım da yoruldu. Susuzluktan ölüyorum! Bi çeşmenin başında anam indirdi beni sırtından. Buz gibi su içtiğimi şimdi gibi hatırlıyorum. Çeşmenin başında ağlaşan çocuklar... Kimi anasını kaybetmiş, kimi babasını... Derken Yatağan'a vardık. Yoncalar biçiliyordu." "Rumlar da kaçtı mı sizinle?" "Kaçmadı. 'Biz de kaçtık' diyecek kadar, mahallenin üstündeki Lalabağı'na çıkıp, çadır madır kurmuşlar. On on beş gün onlar da orda durmuş. Biz Yatağan'dayken babam haber alıyor kaçkıncılıktan. O zaman babam, Garp Cephesi Kumandanı İsmet Paşa'nın yanında emir eriymiş. ismet Paşa, Afyon taraflarında bir yere gidecek oluyor, babam: 'Kumandanım' diyor, 'ben seninle geleceğim, ama memleketimde kimse kalmamış. Yunan geliyor diye hepsi kaçmış. Bi varayım, ne var ne yok göreyim. Sonra senin yanına geleyim.' izin veriyor babama ismet Paşa. Geliyor trenle Böceli Istas-yonu'na. iniyor. Hiç kimseler yok ovada. Yapayalnız Honaz'a çıkıyor. Yayan. Ne bahçelerde insan var, ne ovada, ne de köyde! Eve varıyor. Bakıyor ki, kapılar pencereler açık. Yataklar yorganlar ortalarda, in cin yook! Köpekler bile terk etmiş evleri. Folluk dolmuş yumurtayla; birkaçı yere dökülmüş! Mahalle arasını geziyor. Kim kimse yook! Pazar yerine iniyor. Kimseler yok. Han Kahvesi'ne uğruyor. Kapalı. Ünlüyor. Neden sonra Gaveci Gallâk topallaya topallaya geliyor. Anlatıyor babama durumu. Babam karakola varıyor. Dört jandarma, o zaman zaptiye deniyordu, oturuşup durur. Bilen bilmiş, bilmeyen bilmemiş babamın kim olduğunu. Hoşbeş ediyorlar biraz. Honazlılann nerede olduğunu öğreniyor. ıı Bizleri göremeden, gözü arkada, dönüp gidiyor bir basma ismet Paşa'nm yanma..." "Sonra?" "Sonra 'Yunan yenilmiş!' dediler. Döndük geldik evlerimize." "Sonra ne oldu?" "Önce Rumların eli ayağı tutan, askerlik çağındaki tüm erkekleri birdenbire ortadan kayboldu. Sonra kadınları kızları, çoluk çocuğu karakolun yanındaki, Kocaoğlu'nun evinin bitişiğinde, şimdiki ilkokulun yerindeki Katırcı Ali'nin evine, ahırlarına doldurdular... Başlarında üç dört zaptiye bekliyor. Hapis gibi. Nezaret altındalar." "Nereye gitmiş erkekleri, kocaları?" "Hepinizi Yunanistan'a yollayacağız. Erkeklerinizi önceden gönderdik. Sizi de arkalarından göndereceğiz. Orada birleşeceksiniz, demişler." "Doğru muymuş bu?" "Bilen mi var! Askere mi gitti, öldü mü? Ne olduğunu bilen yok! Kadınları kızları, çoluk çocuğu Katırcı Ali'nin evine kapattıktan sonra, Honaz'ın o zamanki ağalarından bazıları, bazı zaptiyeler, bazı sütü bozuklar Rumların evlerini paluçka etti." "Ne demek paluçka?" "Yağma, soygun! 'Çarpıcı' denen biri evlerdeki dikiş maki-nalannı paluçka etmiş. 'Parpıcı' evlerdeki kap kaçağı paluçka etmiş. Kimi yorgan yastık, kazan kaynatma toplamış. Evlerde ne varsa, kiremidine, kapısına, penceresine kadar paluçka edildi. Kimileri bu paluçkayla zengin oldu." "Sonra?" "Bizim bahçe komşumuz Minoğlu'nun karısını, kızlarını da Katırcı Ali'nin ahırına kapatmışlar. Aç susuz! Anam, 'Aşa ninen, Yunan'ı Sarayköy'e Minoğlu'nun karısı, kızı çağırmadı ya!' dedi. 12 'Ben bildim bileli onlar Karakörpü'de bizim bahçe komşumuz- £, III it ıı du. Bir kötü söz demedik birbirimize. Yediğimiz içtiğimiz birdi. Aynı suyla suladık bahçelerimizi. Kardeşten öte, ana baba gibiydik! Sen götür bu ekmekleri oğlum, verip gel onlara!' dedi. Her sabah belime ekmek bohçasını sanyor; ben de götürüp anamın selamıyla birlikte, ahırın koca kapısından veriyordum. Sevinirlerdi! 'Anana selam söyle!' derlerdi." "Sonra ne oldu?" "Sonra bir sabah, bir bağınş, bir çığınş koptu! 'Cavırlar gidiyormuş!' dediler. Korktum! Koşup evimize geldim... Daha sonra Minoğlu'nun kansıyla iki kızı evimize geldi. Küçük kızı benden iki üç yaş daha büyüktü. Adı Sofıya idi. Biz Safiye derdik. Ablasının adı Eleni idi. Safiye
Recommended publications
  • Eccho Rights
    //// CommentarY BY FABRICIO Ferrara Turkey, Home of Content at Mipcom 2015 riven by the Istanbul Chamber of Commerce (ITO) and several Government entities such us the D Ministry of Culture and Tourism and Ministry of Economy, Turkey Country of Honour hosts at MIPCOM 2015 an important series of conferences, screenings and activities on 4-8 October, 2015. Under the motto Turkey Home of Content, the program a trade delegation consisting of 33 Turkish companies, promises to be a smart experience for the market partici- which are taking part o the matchmaking meetings. pants, and a great opportunity for the Turkish industry to The Official Welcome Party on Monday at Martinez be (much more) known by the media world. A dedicated Hotel is sponsored by TRT, while ITV Inter Medya and website, www.turkeyhomeofcontent.com, has Global Agency host their own parties on Tuesday and Published by been previously launched to show the country news. Wednesday, respectively, and ATV organizes a launch Editorial Prensario SRL Turkish companies attend MIPCOM with its different at Carlton Hotel on Monday. Regarding meeting spaces, Lavalle 1569, Of. 405 C1048 AA K branches, including networks, production and distri- there is a common sector inside the Palais des Festivals Buenos Aires, Argentina bution companies, digital media and advertisement for meetings (106.5sqm2) and a tent outside (300sqm2). Phone: (+54-11) 4924-7908 business along with stars, screenwriters, producers and PRENSARIO has been covering the Turkish industry since Fax: (+54-11) 4925-2507 directors. A major audiovisual forum is taking place of- early 2005 and, it can be assured, the evolution has been fering a deeper look at the growing media landscapes: notorious.
    [Show full text]
  • Dördüncü Bölüm
    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ERKMEN’İN KÜLTÜR HAYATI I. ERKMEN’DE EĞİTİM-ÖĞRETİM Uzm. Yusuf İLGAR A. OSmanlı Döneminde Eğitim Osmanlı Döneminde Erkmen köyünde bir sibyan mektebinin olduğu anlaşıl- maktadır. 1. Hacı Ömer Mektebi Süleyman Gönçer, Hacı Ömer tarafından Erkmen köyünde 1696 yılından önce yaptırıldığını belirtmekte1 ise de bu hususu destekleyici her hangi bir kayıt tespit edilememiştir. 2. Mustafa Ağa Mektebi Kahil Mahallesinden Ahmet Ağa oğlu Hacı Mustafa Ağa tarafından 1753 yı- lında açılan mektebin aynı yılda vakfı da tesis edilmiştir. a. Hacı Mustafa Ağa Vakfı Kahil Mahallesi’nden Ahmet Ağa oğlu Hacı Mustafa Ağa tarafından Erkmen Köyü’ndeki 2,5 dönümlük bahçesi ile 30 Ocak 1753 tarihinde oluşturulmuş bir vak- fı bulunmaktadır. Vakfiyesinde bahçe gelirinden köyde yeniden yaptırdığı mektebin muallimine günlük dört akçe verileceği belirtilmiştir2. Görevi Adı ve Unvanı Görev Yılı Ücret ve Açıklama Mustafa Hoca Mayıs 1763 Günlük 4 akçe görevlenmiştir. Muallim3 Günlük 4 akçe ücretle görevlenmiştir. İbrahim oğlu Mustafa 1779 Bila veled ölmüştür. B. Türkiye CUMHUriyeti Döneminde Eğitim 1. Erkmen Köyü İlkokulu 1920-1935 yılları arasında köy odalarında eğitim sürdürülmüştür. 1935-1938 yılları arasında Çakırköy köyünde Eski Cami’nin kadınlar kısmı okul olarak kullanılmış, burada her iki köyün çocukları birlikte okumuşlardır. Eğitim sü- resi üç yıl idi. 1 Gönçer, a.g.e., II, s. 80. 2 AŞS, nr. 546, vr. 1b/8. Vakıf hakkında geniş bilgi için Erkmen köyü Camii kısmına bakınız. 3 VGMA, nr. 1111, vr. 28b; AŞS, nr. 548, vr. 13b/377. 198 HER YÖNÜYLE ERKMEN 1939 yılından itibaren resmi okul 5 yıllık olup komşu olan Çakırköy çocukları Erkmen’e gelmişlerdir. Şefik Biçici zamanında 1943 yılında bir dershane yapıldı.
    [Show full text]
  • How Turkey's Creative Professionals See Their Tv Drama Industry
    A. Gül : HOW TURKEY’S CREatIVE PROFESSIONALs sEE thEIR TV DRAMA INDUSTRY: IN-DEPth ... ORIGINAL SCIENTIFIC PAPER / DOI: 10.20901/ms.12.23.2 / SUBMITTED: 20.8.2020. HOW TURKEY’S CREATIVE PROFESSIONALs sEE thEIR TV DRAMA INDUSTRY: IN-DEPth INTERVIEWS WIth ACTORS, PRODUCERS, DIRECTORS, 19-39 SCENARISTS AND DISTRIBUTORS . (23) Ayşen Gül . 12 ORIGINAL SCIENTIFIC PAPER / DOI: 10.20901/ms.12.23.2 / SUBMITTED: 20.8.2020. 2021 ABSTRACT Turkey’s TV drama industry has made a quantum leap in the past decade and exported many of its dramas (dizis) to more than a hundred countries. Turkey has become the world’s second-biggest TV drama exporter after the USA in 2016. The dizi industry’s transnationalization is attributable to the STUDIES MEDIA tireless efforts and unique features of its associated creative industry. However, the industry has some deep problems. This paper seeks to shed light on the challenges that the Turkish TV drama industry faces. The author has conducted in-depth interviews with Producers, Directors, Scenarists, Actors and Distributors. Their replies reveal the basic characteristics and difficulties of the dizi industry and provide MEDIJSKE STUDIJE STUDIJE MEDIJSKE clues as to what needs to be done to sustain and build upon the Turkish TV drama industry’s export success. 19 KEY WORDS TURKISH TV DRAMA, DIZIS, EXPORT, TURKISH CREATIVE PROFESSIONALS Author’s note Ayşen Gül :: Istanbul University :: [email protected] A. Gül : HOW TURkeY’S CReatiVE PROFessiONALS see theiR TV DRama INdustRY: IN-dePth ... ORIGINAL SCIENTIFIC PAPER / DOI: 10.20901/ms.12.23.2 / SUBMITTED: 20.8.2020.
    [Show full text]
  • TRULY GLOBAL Worldscreen.Com *LIST 0515 LIS 1006 LISTINGS 5/4/15 2:18 PM Page 2
    *LIST_0515_LIS_1006_LISTINGS 5/4/15 2:17 PM Page 1 WWW.WORLDSCREENINGS.COM MAY 2015 L.A. SCREENINGS EDITION TVLISTINGS THE LEADING SOURCE FOR PROGRAM INFORMATION TRULY GLOBAL WorldScreen.com *LIST_0515_LIS_1006_LISTINGS 5/4/15 2:18 PM Page 2 Exhibitor directory 9 Story Media Group 1728 Multicom Entertainment Group 1735 A+E Networks 1712 NBCUniversal International Television Distribution 1460 America Video Films 1747 Nitro Group/Sony Music Latin 1719 American Cinema International 1707 Novovision 1736 Argentina Audiovisual 1742 Paramount Home Media Distribution 1202 Armoza Formats 1928 Pol-Ka Producciones 960 ATV 1715 Polar Star 1714 Azteca 1924 Programas Para Televisión 1740 BBC Worldwide 1918 RCN Televisión 1906 Beta Film 1923 RCTV International 1709 Beverly Hills Entertainment 1901 Record TV Network 1502 BluePrint Original Content 1713 Red Arrow International 702 Calinos Entertainment 1751 Reed MIDEM 1734 Caracol TV Internacional 1909 Rive Gauche Television 1725 CBS Studios International 1402 RMViSTAR/Peace Point Star 1724 CDC United Network 1910 Rose Entertainment 1560 Cisneros Media Distribution 1702 Sato Co. 1739 Content Television 1721 Smilehood Media 1748 DHX Media 1732 SnapTV 1750 Discovery Program Sales 1755 SOMOS Distribution 1602 Disney Media Distribution Latin America 1917 Sony Pictures Television 902 Dori Media Group 1160 Spiral International 702 Dynamic Television 1706 Starz Worldwide Distribution 1745 Eccho Rights 1759 STUDIOCANAL 1723 Endemol Shine Group 802 Telefe 1802 Entertainment Studios 1708 Telefilms 1902 FLY Content
    [Show full text]
  • Türkiye'deki Popüler Televizyon Dizilerinin Çocuklar Üzerindeki Etkilerinin Din Eğitimi Açisindan Incel
    T. C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ EĞİTİMİ DİN KÜLTÜRÜ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ TÜRKİYE’DEKİ POPÜLER TELEVİZYON DİZİLERİNİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN İNCELENMESİ Harun YILMAZ 2501130402 TEZ DANIŞMANI Yrd. Doç. Dr. Mustafa CAN İSTANBUL-2020 T. C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ EĞİTİMİ DİN KÜLTÜRÜ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ TÜRKİYE’DEKİ POPÜLER TELEVİZYON DİZİLERİNİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN İNCELENMESİ Harun YILMAZ 2501130402 TEZ DANIŞMANI Yrd. Doç. Dr. Mustafa CAN ÖZET TÜRKİYE’DEKİ POPÜLER TELEVİZYON DİZİLERİNİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN DİN EĞİTİMİ AÇISINDAN İNCELENMESİ HARUN YILMAZ Son yıllarda Türkiye’de artmaya devam eden popüler diziler, özellikle ergenlik dönemine giren çocukları farklı açılardan etkilemektedir. Bu etkilerden biri, çocukların dini (ahlaki) eğitimleri ve eğilimleri üzerinde olmaktadır. Bu amaçla izlenen popüler bazı dizilerin İslam dini açısından tahlili yapılmıştır. Bu dizilerdeki dine uygun olmayan tutum ve davranışların izleyiciye nasıl yansıtıldığı belirlenmiştir. Ortaokul öğrencileri arasında yapılan anket ile çocukların televizyon izleme alışkanlıkları araştırılmıştır. Anket üzerinden yapılan analizlerle, televizyon dizilerinin, ortaokul öğrencileri üzerindeki tesirleri, tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışma sonunda dizilerin, olumsuz etkilerinin giderilmesi ve dini eğitim açısından faydalı hale getirilmesi adına, ilgili kurumlara tavsiye ve önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Din eğitimi, Popüler televizyon dizileri, Şiddet, Hırsızlık, Müstehcenlik. ABSTRACT INVESTIGATION OF THE POPULAR TELEVISION SERIES IN TURKEY, THE PAIN IN KIDS OVER THE EFFECTS OF RELIGIOUS EDUCATION HARUN YILMAZ Popular series, which continue to increase in Turkey in recent years, affect especially children who enter adolescence in different ways.
    [Show full text]
  • Türkiye'de TV Program Adlarında Türkçeye Uygunluk / Y
    R u m e l i D E Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi 2016.7 (Ekim)/ 1 Türkiye'de TV Program Adlarında Türkçeye Uygunluk / Y. Yılmaz - E. Özkurt (p. 1-19) TÜRKİYE'DE TV PROGRAM ADLARINDA TÜRKÇEYE UYGUNLUK Yakup YILMAZ1 Emre ÖZKURT2 Özet Televizyon, 20. asrın sonları ve 21. asrın başlarında en etkili iletişim aracı olmuş, ülke ve dünya gündeminin belirlendiği araç hâlini almış, her yaştan insanlar için örneklik, televizyon yoluyla sunulur olmuş, eskilerin meydanını televizyon ele geçirmiş, televizyon, modern toplumun ve toplumsal yaşamın olmazsa olmazlarından biri hâlini almıştır. TV program adları da her varlığın adında olduğu gibi bir adlandırma süreci geçirir. Programlarda kullanılan dil kadar, program adlarının da yanlışsız bir anlatımla verilmesi, ölçünlü dilin kullanılması gerekir. Türk TV program adlarına bakıldığında, yapısı yönüyle sözcüklerde kuralsızlık olmadığı görülür. Söz öbeklerinde yer alan yeni öbek yapısı %2,3; yabancı öbek yapısı %3,9; uygun öbek yapısı %93,6 oranındadır. Cümlede yer alan yeni, eski ve yabancı öbek yapısı hiç yok; uygun öbek yapısı %100 oranındadır. Cümle hâlindeki program adlarında konuşma dilinden cümle yapısı %6,8; devrik cümle yapısı %13,8; eksiltili cümle yapısı %10,3; kurallı cümle yapısı %75,8 oranındadır. Türk TV program adlarına bakıldığında, sözcük kullanımı yönüyle sözcük hâlindeki program adlarında yeni sözcük oranı %30,4; yabancı sözcük oranı %4,3; uygun sözcük oranı %65,2'dir. Söz öbeği hâlindeki program adlarında eski sözcük oranı %02; yabancı sözcük oranı %2; uygun sözcük oranı %97'dir. Program adlarında kullanılan 29 cümle içinde yeni, eski ve yabancı sözcük kullanılmamış olup kullanılan bütün sözcükler TS'de geçmektedir. Uygun sözcük kullanım oranı %100'dür.
    [Show full text]
  • Kül Tür Endüstrisi Bağlaminda Dizilerin Giyim
    T.C. SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KÜLTÜ R ENDÜSTRİSİ BAĞLAMINDA DİZİLERİN GİYİM SEKTÖRÜYLE İLİŞKİSİNİN TOPLUMSAL YANSIMALARI YÜKSEK LİSANS TEZİ Çağrı ÇOLAK Enstitü Anabilim Dalı : Sosyoloji Tez Danışmanı: Prof. Dr. İsmail Hira EYLÜL-2019 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ................................................................................................................ i ÖZET .............................................................................................................................. iii ABSTRACK ................................................................................................................... iv GİRİŞ ............................................................................................................................... 1 BÖLÜM 1:TEORİK VE KURAMSAL ÇERÇEVE ................................................... 4 1.1.Kültür Endüstrisi ve Tüketim Toplumu İlişkisi .......................................................... 4 1.1.1. Moda ve Tüketim Toplumu İlişkisi .................................................................... 7 1.1.2. Modanın Tüketim Nesnesi Olarak Topluma Aktarılması ................................ 12 1.1.3. Toplumun Giyim Kültürünün Değişimine Yönelik Moda Kuramları .............. 13 1.2. Kültür Endüstrisi Çerçevesinde Medya ile Moda İlişkisi ....................................... 19 1.2.1. Moda Oluşumunda Medyanın Etkisi ................................................................ 21 1.2.2. Medya Aracılığıyla Moda Oluşturmada “Rıza İmalatı” ..................................
    [Show full text]
  • HAFTALIK MEDYA BÜLTENİ 30 Mayıs – 5 Haziran 2016 ATV’Den Yeni Dizi ‘Seviyor Sevmiyor’
    HAFTALIK MEDYA BÜLTENİ 30 Mayıs – 5 Haziran 2016 ATV’den Yeni Dizi ‘Seviyor Sevmiyor’ Önümüzdeki günlerde ATV ekranında izleyiciyle buluşacak olan 'Seviyor Sevmiyor'un yönetmenliğini Yusuf Pirhasan üstleniyor. Senaryosunu Hakan Bonomo ve Aksel Bonfil'in yazdığı dizi; çocukken birbirlerine aşık olan iki kişinin, yıllar sonra bir araya gelmesiyle başlayan karmaşık aşk oyunlarını konu alıyor. Kenan İmirzalıoğlu Yeni Bir Dizi İle Ekrana Dönüyor Star gazetesinde yer alan habere göre, Oyuncu Kenan İmirzalıoğlu bir yıllık aradan sonra tekrar ekranlara dönüyor. Kenan İmirzalıoğlu Ay Yapım imzalı bir dizi ile ekranlara dönmeye hazırlanıyor. Geçen yıl final yapan Karadayı dizisinden sonra bir süre ekranlardan uzak kalan İmirzalıoğlu’nun yeni dizisi ATV ekranlarında yayınlanacak. Ancak Kenan İmirzalıoğlu’nun partneri henüz belli olmadı. Kenan İmirzalıoğlu Ezel ve Karadayı dizileriyle uzun yıllar ATV ekranlarında izleyiciyle buluştu. Yeni yayın döneminde de bu geleneği bozmadı. ”N’Olur Ayrılalım” Dizisinin Kanalı Ve Başrol Oyuncuları Belli Oldu Temmuz ayında yayına başlayacak olan dizinin yapımcılığını Osman Sınav – Sinegraf’ın üstlendiği ”N’Olur Ayrılalım” dizisi FOX TV’de izleyicisi ile buluşacak. Dizinin başrol oyuncuları da belli oldu. Son olarak ‘İstanbul’un Altınları’ dizisinde izlediğimiz Gürgen Öz, son olarak ‘İnadına Aşk’ dizisinde izlediğimiz Nilay Duru, son olarak ‘Kiraz Mevsimi’ dizisinde izlediğimiz Aras Aydın ve son olarak ‘Kiraz Mevsimi’ dizisinde izlediğimiz Nilperi Şahinkaya dizinin başrol oyuncuları oldu. ”Hayat Sevince Güzel” Yayın Tarihi Belli Oldu Yapımcılığını Limon Film’in üstlendiği, başrollerinde Algı Eke, Ekin Mert Daymaz, Burak Çelik, Öykü Çelik, Macit Koper, Uğur Çavuşoğlu, Hakan Meriçliler, Ali Düşenkalkar, Ali Erkazan, Lemi Filozof, Deniz Baytaş, Sema Atalay ve Ayşen Sezerel gibi isimlerin yer aldığı dizi 21 Haziran’da yayın hayatına başlıyor.
    [Show full text]
  • 17-Yarpuztemmuz
    Fotoğraf / Uğur Böceği ve Anemon - Yasin MORTAŞ Y ARPUZ Yıl Edebiyat Dergisi Edebiyat 2 Sayı 17 Temmuz 2020 mn Y A R P U Z İ Ç İ N D E K İ L E R Edebiyat Dergisi EFSUS SAGUSU - Şiir Yasin MORTAŞ .............................................................................3 Sahibi SEVAPLARIZ BİZ - Öykü Halil DEMİR Nejla ARSLAN ..............................................................................4 DOSTLUĞUN HASADI - Şiir Yazı İşleri Müdürü Tayyib ATMACA .......................................................................6 Halil DEMİR GÜN YANIĞI ÇOCUK - Şiir Ahmet Süreyya DURNA ..........................................................6 Editör ZİYARET - Öykü İlker GÜLBAHAR Ahmet Şevki ŞAKALAR ...........................................................7 LÂL MELÂL - Şiir Yayın Kurulu Mehmet OSMANOĞLU ...........................................................10 UMUT VE UNUTUŞ III - Şiir Ahmet Süreyya DURNA Haşim KALENDER ...................................................................11 Haşim KALENDER MİNDER - Öykü Mehmet GÖREN Gökhan GÜRSES .......................................................................12 MEÇHUL LİSANLAR KONUŞUR SAÇLARIN - Şiir Son Okuma Burhan Kâzım ÇALIK ...............................................................13 Mehmet OSMANOĞLU WAR HORSE - Şiir Yaren KAYIP ..............................................................................13 Yazışma ve Gönderi Adresi YOLCU - Öykü Kale Mahallesi Elçibey Caddesi Gülçin Yağmur AKBULUT ......................................................14 Arma Market
    [Show full text]
  • Theatricalization of Patriarchate's Power Through Television Serials
    Center for Open Access in Science ▪ https://www.centerprode.com/ojss.html Open Journal for Sociological Studies, 2017, 1(2), 65-72. ISSN (Online) 2560-5283 ▪ https://doi.org/10.32591/coas.ojss.0102.04065l _________________________________________________________________________ Theatricalization of Patriarchate’s Power through Television Serials: Legitimation of Rape Dimitra Laurence Larochelle1 ORCID: 0000-0003-2639-2383 ● ResearcherID: U-6987-2017 University Sorbonne Nouvelle – Paris 3, UFR Arts et Médias Received 31 October 2017 ▪ Revised 20 November 2017 ▪ Accepted 25 November 2017 Abstract This paper aims to present the results of our empirical research concerning the reception of Turkish television serials in Greece. More precisely, in this paper we tempt to approach the representations projected by the Turkish serial entitled “Futmagul’un suçu ne?” as well as their reception by the public in Greece. The serial in question provides a particular representation of rape: under the cover of a “feminist” ideal (the persecution of the man who raped into a trial) it conveys representations and archetypes that are in accordance with the dominant patriarchal organization and principles; therefore, it contributes to the legitimation of violence against women. Our analysis focuses on the reception of this serial by women in Greece. Our research revealed that the majority of women who were part of the sample, develop through their interpretation various strategies against patriarchate despite the fact that they do not always recognize the archetypical stereotypes projected by the serial in question. Keywords: social representations, cultural studies, serials, gender, violence. 1. Introduction Since 2000, the production of Turkish television serials is in constant development.
    [Show full text]
  • Full Text (PDF)
    Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi e-ISSN: 2147-6152 Yıl 10, Sayı 26, Nisan 2021 Makale Adı /Article Name Türk Televizyon Dizilerinde Aşkın Love Reproduction and Nostalgia in Yeniden Üretilmesi ve Nostalji Turkish Television Series Yazarlar/Authors Begüm NEGİZ Öğr. Gör., Nişantaşı Üniversitesi, Meslek Yüksekokulu [email protected] ORCID: 0000-0003-0985-1664 Burak İLİ Öğr. Gör., Iğdır Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu [email protected] ORCID: 0000-0003-2816-101X Yayın Bilgisi Yayın Türü: Araştırma Makalesi Gönderim Tarihi: 23.12.2020 Kabul Tarihi: 16.03.2021 Yayın Tarihi: 30.04.2021 Sayfa Aralığı: 585-613 Kaynak Gösterme Negiz, Begüm; İli Burak (2021). “Türk Televizyon Dizilerinde Aşkın Yeniden Üretilmesi ve Nostalji”, Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S 26, s. 585-613. (Bu makale, yazar beyanına göre, TR DİZİN tarafından öngörülen “ETİK KURUL ONAYI” gerektirmemektedir.) Begüm Negiz, Burak İli ÖZ ABSTRACT Popüler kültür ürünleri, kitle iletişim araçlarının While Popular culture products have become vasıtası ile her zamankinden daha fazla görünür more visible than ever through mass media. hale gelmiştir. Adorno ve Horkheimer’ın kültür Adorno and Horkheimer have called this endüstrisi olarak adlandırdığı bu durum, ‘culture industry’. This situation is associated romantik-komedi olarak tanımlanan televizyon with the concept of love in television series, dizilerindeki aşk kavramı ile bağdaştırılmıştır. which described as romantic-comedy. On the Diğer yandan bu televizyon dizilerindeki other hand, the idealized love presentation in idealize edilmiş aşkın sunumu, bize Yeşilçam these television series gives us the nostalgia of melodram filmlerinin nostaljisini yaşatmaktadır. Yeşilçam melodrama movies. In our study, this Çalışmamızda kültür endüstrisi, aşk kavramı ve attitude which we associate with the culture nostalji ile ilişkilendirdiğimiz bu tutum; industry, the concept of love and nostalgia, was örneklem olarak belirlediğimiz üç televizyon supported by three television series that we dizisi ile desteklenmiştir.
    [Show full text]
  • Sefa Kaplan (Hayati- Şiirleri)
    T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ SEFA KAPLAN (HAYATI- ŞİİRLERİ) YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN HAZIRLAYAN Doç. Dr. Mutlu DEVECİ Ömür TERCANLI ELAZIĞ-2018 T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ SEFA KAPLAN (HAYATI- ŞİİRLERİ) YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN HAZIRLAYAN Doç. Dr. Mutlu DEVECİ Ömür TERCANLI Jürimiz, ………….…… tarihinde yapılan tez savunma sınavı sonunda bu yüksek lisans / doktora tezini oy birliği/ oy çokluğu ile başarılı saymıştır. Jüri Üyeleri: 1. Prof. Dr. 2. 3. F. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulunun ………... tarih ve ……...... sayılı kararıyla bu tezin kabulü onaylanmıştır. Prof. Dr. Ömer Osman UMAR Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü II ÖZET Yüksek Lisans Tezi Sefa Kaplan (Hayatı- Şiirleri) Ömür TERCANLI Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Elazığ-2018; Sayfa: IX+306 1980 sonrası çağdaş Türk şiirinin önemli temsilcilerinden Sefa Kaplan, gerek geleneği gerekse çağdaş yönelimleri harmanlayarak özgün bir şekilde bütünlüğe ulaşır. Şairin özgünlüğü, sadece kişisel tasarruflarından meydana gelmez aynı zamanda geleneği yeni bir bakış açısıyla ele almasının önemi vardır. Şiirlerindeki geleneksel ve çağdaş biçimleri kişisel üslubuna uygun bir şekilde kullanır. Çünkü Sefa Kaplan için şekille üslup aynı derecede önemlidir. Şahsi tasarruflarında aşırıya kaçmayan ve dilin sınırlarını zorlamayan şair; ölüm, aşk, kadın, yalnızlık gibi Türk ve Dünya edebiyatının başat izleklerini ele alır. Şekildeki tutumunu izlekte de sürdürür. Geleneği; yenilikçi ve kişisel bir yaklaşımla ele alan şair, geleneğin yapısını bozmamaya büyük özen gösterir. Şiirlerinde kuvvetli bir ben vurgusu vardır. Düşünsel ve duygusal kırılmalarını, sarmalını kültürel, edebi ve felsefi bir alt yapıyla şiirlerinde işler. Bu yüzden dili, çoğu zaman girift görünür. Sefa Kaplan; geleneksel edebi şekil ve üslubu, özel hayatıyla birleştirerek özgün ve farklı bir dünyaya ulaşır.
    [Show full text]