Orhan Gazi Ve Ümerasının Kuzey-Batı Anadolu'daki Fetihlerine Dair İzleri
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Orhan Gazi ve Ümerasının Kuzey-Batı Anadolu’daki Fetihlerine Dair İzleri Kenan Ziya TAŞ * “Gördük kim, bir alay Boz atlular çıkageldiler heman biz onaları gördük. Takatımız tak oldu. Elimiz dutmaz oldu. Bize kılıç koydular. Bizi anlar kırdılar. Siz anları kanda pusuya komuşuz kim, biz anları görmedük, gökden mi indiler ve yerden mi çıkdılar kim heman ol arada be- lürdiler. Kâfirler, anları bizden sandılar. Anlar, hod gaib erenler imiş. Hak Te’âlâ, anları bize meded gönderdiler. Gelüb düşmanı helâk ettiler.”1 ncelikle bildiri başlığında kastedilen iki hususun daha iyi anlaşılması açısında belirginleştirmek gere- Okir. Bunlardan ilki, tarihi mekânın coğrafi sınırlarını, bu yazının muhtevası çerçevesinde, daha belirgin hale getirmektir Diğeri ise devrin ümerasının kimlerden müteşekkil olduğunu mümkün olduğunca tespit edebilmektir. Resim 1: Paflagonya ve Bitinya * Prof. Dr. Balıkesir Üniversitesi [email protected] 1 Anonim Osmalı Kroniği, hz. N. Öztürk, İstanbul 2000, s. 24. 309 Kenan Ziya TAŞ Coğrafi mekânın belirginleştirilmesini kısaca şöyle ifade etmek mümkündür: Kuzey-batı Anadolu olarak ifade ettiğimiz coğrafi saha, Karadeniz sahilinde batıda Sakarya mansabından başlayarak doğuda Sinop’a kadar uzanan ve iç kesimlerde ormanlık, sulak dağlık alanların etkisini kaybettiği araziyi içine alır. Bu bölge kadim zamanların tarihi ifadesiyle Bitinya ve Paflagonya adı verilen bir coğrafyadır.2 Resim 2: Osmanlı Dönemi Paflagonya ve Bitinya (Kastamonu Vilayeti) Bu sahada Osmanlının kuruluşu döneminde adetâ onun arka bahçesini teşkil etmiştir. Daha sonra Os- manlının bütün Anadolu’da hâkimiyeti tesis ettiğinde idari mekanizmada Kocaeli, Hüdavendigâr, Bolu Çankırı ve Kastamonu sancaklarının ya tamamını veya önemli bir kısmını içine almaktadır. Biz bu yazıda özellikle bu sahanın merkezinde yer alan Bolu sancağı üzerinde odaklaşacağız. 16. Yüzyıl Bolu sancağı Bugünkü siyasi ve idari coğrafyamıza göre Bolu, Düzce, Zonguldak, Bartın ve Karabük olmak üzere beş ilin tamamını içine alır.3 Resim 3: Bolu Sancağı 2 Bizans imparatoru Theophilos (829-842), daha önce Bizans’ın Balkanlarda ve Anadolu’da ele geçirdiği yerleri idarî-askerî açıdan kolay yönetebilmek amacıyla oluşturduğu bir tür eyalet sistemi olan “thema”ları yaygınlaştırmış, bu çerçevede Bukellarion themasına ait bulunan arazinin kuzey doğu köşesini yani Kastamonu, Çankırı, Zonguldak çevrelerini Paflagonya (Paphlagonia) theması adıyla tesis etmiştir. Paflagonya tabirinin bir eyalet adı olarak IX. yüzyıldan itibaren kullanıldığı anlaşılmaktadır. Cevdet Yakupoğlu, Kuzeybatı Anadolu’nun Sosyo-Ekonomik Tarihi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora Tezi, Ankara, 2007, 21. 3 Kenan Ziya Taş, Osmanlının Arka Bahçesi Bolu Sancağı 16. Yüzyılda Bolu-Düzce-Bartın-Karabük-Zonguldak, İstanbul 2017. 310 Orhan Gazi ve Ümerasının Kuzey-Batı Anadolu’daki Fetihlerine Dair İzleri Orhan Gazi devrindeki ümera ise, Orhan Gazi ile beraber yukarıda işaret ettiğimiz coğrafyanın, Osmanlı mülkü haline gelmesinde bizzat rol oynamış veya etkili olmuş, daha sonra bir kısmı buralarda idare- cilik yapmış ve birçok eserin banisi veya müessisi olmuş kişilerdir. Ancak hemen şunu ifade etmeliyiz. Osmanlı Kuruluş dönemi ki, şimdiye kadar pek çok araştırma ve incelemenin konusu olmuş ve olmaya devam etmekte olan çalışmalarda karşılaşılan, kendine mahsus zorluklar sebebiyle, kesin tespitler yap- mak ve bu şekilde bir liste oluşturmak mümkün değildir. Bu kısıtlılıklar çerçevesinde konuyu ele alıp bazı belirlemeler yapmak mümkündür. Orhan Gazi (1281doğumu-1324-1362 beyliği) , daha babası Osman Gazi hayattayken onun uzun süren hastalığı sebebiyle beyliği fiilen ele almıştır.4 Bu sebeple tarih kaynaklarını ifadesi ile babasın “yoldaş- ları” onun da silah arkadaşları ve beyleri durumunda olmuşlardır. Bunlardan birçoğunun Selçukluların ilk zamanlarında belli bölgelere bağlı yörelerin askeri idarecilerine verilen “alp” unvanını taşıdıkları gö- rülmektedir. Bu beylerin bir kısmı haklarında çok ayrıntılı bilgi bulunmasa da kim oldukları isim ve şöh- retleri ile epeyce meşhurdur.5 Atıfta bulunduğumuz çalışmaların tespit ettiği isimler şunlardır: Osman Gazi’nin akrabaları, Saru Batı Savcı Bey, oğlu Bay Hoca Gündüz Bey, oğlu Aydoğdu ve Ak Temur. Turgut Alp, Saltuk Alp, Samsa Çavuş ve Köse Mihal, Aygut (Aykut) Alp, Hasan Alp, Sülemiş, Akça Koca, Konur Alp, Gazi Rahman (Abdurrahman), Kara Mürsel, Targan (Tagan), Taz Ali, Akbaş, Yahşılu. Kısaca özetlersek Orhan Bey ilk yıllarından itibaren ona her konuda yardım ve “yoldaşlık” etmiş” olan; Kandıra’da Baba Tepesinde türbesi bulunan Kocaeli fatihi Akça Koca, Bolu ve civarını fatihi ve Düzce’de Türbesi olan Ko- nur Alp, Mudurnu’da Samsa Çavuş kardeşi Süle(miş), İzmit’in güney körfez kıyılarının hakimi ve Rum- ların denizdeki amansız rakibi Karamürsel, Kandıra ve Samandıra ve Aydos seferlerinde, sonra İzmit’in alınmasında rolü bulunan, İstanbul’da yaramaz çocukarı adı korkuttukları ve mezarı Samandıra’da olan Abdurrahman Gazi, oğlu Kara Rahman, Kocaeli fetihlerini Akçakoca’nın ölümü sonrası devam ettiren İbn Kemal’in Subaşı rütbesine sahip bulunduğunu yazdığı Akbaş ile Yahşi Bey,Köse Mihal, Ak Temur. Orhan Bey’in başlangıçta babasının sağlığında yaptığı gibi aynı tarz ve usul ile bu sefer de oğlu Süleyman Paşa bu ümara ile irtabatlı omuştu.6 Zikredilen coğrafyanın Osmanlı hakimiyetine girişi işaret edildiği üzere Osmanlının kuruluş dönemine tesadüf eder ve fatihleri ile irtibatlı olarak daha ziyade bölgenin idari yapılanmasında ve yer adlarında kendini gösteren bazı özellikler arzeder. Bu dönemde ele geçirilen yerler, fetihlere kumanda edenlere veya önemli rol oynayanlara “ocaklık” olarak verilir ve bunlar “il” olarak adlandırılırdı.7 Beşincisi yapılan sempozyumlar dizisinin konusu olan Kocaeli bunun en müşahhas örneğidir.8 Kocaeli sempozyumları dizisinin üçüncüsü olan Süleyman Paşa Sempozyumu’nda Koceli ve Süleyman Paşa ile ilgili olarak şu satırları kaydetmiştim. “Bu tarihi ve coğrafi mekân üzerinde tebliğe konu olan Süleyman Paşayı ilk defa Gerede hâkimi olarak görüyoruz. Bu hâkimiyetin 1330’lu yıllara tesadüf ettiği anlaşılmaktadır. Ancak burada Osmanlı tarihlerinin verdiği bilgiler çok açık değildir. Burada Candaroğ- lu Süleyman Bey ile Süleyman Paşa karışmış görünüyor. Yine aynı dönemde İznik’in alınmasında da önemli bir rol oynamıştır. Bu yöre o tarihlerde Vilayet-i Orhan şeklinde adlandırılan idari birime dahildi. Bütün bu bilgiler yukarıda da işaret ettiğimiz üzere ilk Osmanlı tarihleri Aşıkpaşazâde, Neşri, Oruç Bey ve diğer anonim Osmanlı tarihleri -ki çoğu Süleyman Paşa’nın yaşadığı tarihten yüz sene sonra ortaya çıkmıştır- Süleyman Paşa’nın İznik’in alınmasındaki (1331) rolü ve İzmit’in fethinden (1337) sonra Tarak- lı, Yenice, Göynük, Mudurnu’nun onun tımarı olduğunu ifade ederler. Konuralp, Akçakoca gibi meşhur serhad beylerinin vefatları dolayısı ile onların vilayetleri sancak yolu ile Süleyman Paşa’ya verilmiştir.”9 Bizim bu yazıda üzerinde daha ziya yoğunlaştığımız coğrafyadak fatihler olarak karşımız çıkanlar Konur Alp, Hızır Bey, Saltuk Alp ve İfelfan (Eflegan) Bey olacak. Bunlarla ilgili tahrir defterlerindeki kayıtları esas alarak kısa değerlendirme ve tespitler yapılacaktır. 4 Orhan Bey (Gazi) ile ilgili şu iki ansiklopedi maddesindeki bilgiler ile bu maddelerin bibliyografyaları yeterlidir. Tayyip Gökbilgin, “Orhan”, MEBİA, Cilt 9, s. 399-408; Halil İnalcık, “Orhan”, TDVİA (2007), Cilt 33, s.375-386. 5 Faruk Sümer, “Osmanlı Devleti’nin Kurucusu Osman Gazi ve Devri ile İlgili Bazı Meseleler Hakkında Düşünceler”, Türk Dünyası Araştırmaları, Sayı 80 (1992, s. 6-26; Faruk Sümer, “Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu ile İlgili Bazı Meseleler Üzerinde Araştırmalar”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Sayı 51 (1991), s. 3-9; Ahmet Şimşirgil,“Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunda Hizmeti Geçen Alpler ve Gaziler”, Türkler, IX, Ankara 2002, s. 99-106. 6 Konukçu, Süleyman Paşa, s. 211. 7 Enver Konukçu, Kocaeli’nin İlk Osmanlı Yöneticisi Süleyman Paşa, Kocaeli, 2008, s. 209-211. 8 Uluslararası Gazi Akça Koca ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Kocaeli 2015, 3 Cilt; Uluslararası Kara Mürsel Alp ve Kocaeli Tarihi Sempoz- yumu Bildirileri II, Kocaeli 2016, 3 Cilt; Uluslararası Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri III, Kocaeli 2017, 4 Cilt . Bu seri ve basılmakta olan diğer iki seride söylenilen hususa ait çok zengin bilgiler bulunmaktadır. 9 Kenan Ziya Taş, “Gazi Süleyman Paşa’nın Kuzeybatı Anadolu’daki İzleri”, Uluslararası Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu Bildirileri III, Kocaeli 2017, s. 570. 311 Kenan Ziya TAŞ Konur Alp: Konur Alp hayatı hakkında, dönemin bilinen özellikleri sebebiyle, ayrıntılı ve fazla bilgiye sahip değiliz. Konur sözü Türkçe de yanık al, yağızımsı al, kara ile kızı arası koyu kumral, kestane rengi için kullanılır.10 Buradan hareketle fiziki özelliklerine ait bir takım kestirmelerde bulunmak mümkündür. Ertuğrul Gazi’nin etrafındaki beyler arasında gösterildiğine bakılırsa uzun bir ömür sürdüğü anlaşılıyor.11 Ancak faaliyetleri itibariyle tarih- lerde adı ilk defa Orhan Bey’le birlikte geçer. Osman Gazi oğlu, Orhan’ın yanında görevlendirdiği kendi gaza arkadaşlarının arasında Konur Alp de bulunmaktadır. Kocaeli civarındaki akınlara katılmış fakat asıl fetih ha- reketlerini Bolu Düzce ve Mudurnu yöresinde gerçekleştirmiştir. Konur Alp, İznik fethinin hazırlıkları sırasında muhtemelen 1328 yılında vefat etti.12 Konuralp’in mezarı Hammer’in ifadesiyle Akyazı kasabasında bulunan Konurpa(!)’dadır. Yine Hammer’in belirttiğine göre onun zamanında (1774-1856) Müslümanların büyük hür- metlerine mazhar olup, birçok ziyaretçisi bulunmaktadır.13Türbe