Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dali

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dali T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ORTADOĞU’DA PETROL: ULUSLARARASI REKABET, İMTİYAZLAR VE ANTLAŞMALAR (1890-1928) DOKTORA TEZİ ALİ OKUMUŞ Tez Danışmanı Prof. Dr. İLHAMİ YURDAKUL Bilecik, 2020 10330530 T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ORTADOĞU’DA PETROL: ULUSLARARASI REKABET, İMTİYAZLAR VE ANTLAŞMALAR (1890-1928) DOKTORA TEZİ ALİ OKUMUŞ Tez Danışmanı Prof. Dr. İLHAMİ YURDAKUL Bilecik, 2020 10330530 BEYAN “Ortadoğu’da Petrol: Uluslararası Rekabet, İmtiyazlar ve Antlaşmalar (1890- 1928)” başlıklı doktora tezimin hazırlık ve yazımı sırasında bilimsel ahlâk kurallarına uyduğumu, başkalarının eserlerinden yararlandığım bölümlerde bilimsel kurallara uygun olarak atıfta bulunduğumu, kullandığım verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı, tezin herhangi bir kısmını Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunmadığımı beyan ederim. Ali Okumuş ÖNSÖZ Yenilenebilir enerji kaynaklarının artık insanoğlunun hayatında iyice yer etmeye başladığı şu günlerde; en azından yaşadığımız yüzyılın geri kalanında da temel enerji kaynaklarının ilk sırasında bulunacak olan petrol, tarihin hiçbir döneminde görülmeyen bir hızda dünyamızı değiştirdi. Son asrın ikinci yarısında olduğu gibi bugün de dünya, ihtiyaç duyduğu petrolün yaklaşık üçte birini Ortadoğu’dan temin etmektedir. Bu nedenle Ortadoğu, petrolün sebep olduğu değişime kaynaklık eden coğrafyaların önde gelenlerin- dendir. II. Abdülhamid döneminde, bugün Ortadoğu olarak adlandırılan coğrafyanın pet- rol bulunan bazı bölgelerinde birtakım çalışmalar yürütüldüğü bilinmektedir. Bu amaçla bölgeye uzmanlar gönderilmiş, raporlar ve haritalar hazırlatılmış ve padişah emri olan birtakım iradeler verilmiştir. Ancak bu çabalar, petrolün hakkıyla işletilmesi ve uluslara- rası ticarette kendisine yer bulması için yeterli olmamıştır. Doktora çalışması olarak hazırlanan bu araştırma, Ortadoğu’daki modern petrol faaliyetlerini başlatan ulusal ve uluslararası girişimciler ile birey ve şirketlerin imtiyaz talepleri ve antlaşmalarını incelemeyi hedeflemektedir. Bu araştırma kapsamında 1890- 1928 yılları arasında petrol imtiyaz ve antlaşmaları incelenerek Osmanlı Devleti’nin son döneminde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında nasıl bir petrol politikası takip edildiğinin de ortaya çıkartılması amaçlanmıştır. 1890-1928 yılları arasında dünya köklü değişimlere uğramıştı: En önemlisi, uzun süren bir dünya savaşı yaşanmıştı. Bununla birlikte pek çok petrol şirketi hatta karteli kurulmuş, yaşanan savaşlardan sonra bu şirketler Ortadoğu bölgesinde imtiyaz paylaşı- mında yer almış, büyük ekonomik buhranlar yaşanmış, imparatorlukların yerine ulus dev- letler kurulmuş ve Ortadoğu haritası yeniden şekillenmişti. Bu denli köklü bir değişim sürecinde, bölgede bulunan zengin petrol kaynaklarının nasıl bir rol oynadığı kuşkusuz öteden beri sorulmakta ve çeşitli cevaplar ileri sürülmektedir. Bu araştırma konuyla ilgili yerli ve yabancı birincil kaynaklara dayanarak bu soruya yeni bir cevap aramaktadır. Öte yandan, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e giden süreçte Ortadoğu bölgesinde bulunan petrol kaynakları üzerindeki siyasi, hukuki ve diplomatik rekabete Türk siyasetçi, aydın ve bü- rokratlarının yaklaşımları da ayrıca incelenmektedir. i Araştırma esnasında ihtiyaç duyulan tercüme ve transkripsiyonlar, aksi belirtilme- dikçe tarafımdan yapılmıştır. Osmanlıca metinlerden yapılan alıntılarda ise sadeleştirme yoluna gidilmemiş, basit transkripsiyon yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışma, bir giriş ile altı bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında petrol çağına girerken Osmanlı bürokrat ve entelektüel çevrelerin tutumları incelenerek çalışmanın kapsama alanı ile kavramsal çerçevesi ortaya konulmuş ve literatür değerlendirmesi ya- pılmıştır. Birinci bölümde II. Abdülhamid dönemindeki petrol imtiyazlarına yönelik hu- kuki düzenlemeler incelenmiş ve Hazine-i Hassa Nezareti’ne imtiyazların devredilmesi meselesi ele alınmıştır. İmtiyaz avcıları ve petrol imtiyazı talep eden bireysel müteşeb- bislerin girişimlerine yer verilen ikinci bölümde; bu tür girişimleri daha anlaşılır kılmak için üç örnek seçilmiş ve bunlar üzerinden imtiyaz muameleleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde, şirketlerin petrol imtiyazı elde etme girişimleri değişik boyutlarıyla ele alınmış- tır. Türkiye Milli Bankası ve Türk Petrol Şirketi üzerinden oluşan uluslararası rekabet ile Kuveyt, Fersan adaları ve Aclun kazasındaki petrol imtiyazları dördüncü bölümün üze- rine yoğunlaştığı konulardır. Beşinci bölüm, Sykes-Picot, Long Brénger, San Remo ve Lozan konferanslarındaki petrol imtiyazıyla ilgili tartışmaları ve Türkiye Cumhuri- yeti’nin özellikle Musul petrolleri konusundaki tavrını ele almaktadır. Son bölümde ise Irak Devletiyle Türk Petrol Şirketi arasında imzalanan ve petrol imtiyazlarını 75 yıllı- ğında şirkete devredilmesini sağlayan imtiyaz antlaşması (1925) ile şirketin elde ettiği bu hakkı başka şirketlerle paylaşmasını mümkün kılan 1928 tarihli Red Line Antlaşması de- ğerlendirilmiştir. Şüphe yok ki böyle kapsamlı bir çalışmayı yapmak pek çok kurum ve kişinin yar- dım ve desteğiyle mümkün olabilmiştir. Başta T. C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı (BOA) ve Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı (BCA) idareci ve personeli ile süreli yayınları dijital olarak tarama imkânı sunarak oldukça kul- lanılışlı bir kütüphane ortaya çıkaran İBB Atatürk Kitaplığı çalışanlarına şükranlarımı sunarım. Benden önceki tarihçi ve araştırmacılara ne kadar borçlu olduğumu kaynakçayı inceleyenler göreceklerdir. Ancak bu çalışmaya doğrudan katkı sunan birkaç kişiden bah- setmek benim biçin bir vazifedir. Bu doktora tezinin danışmanlığını büyük bir özveriyle yürüten, metni defalarca okuyarak önemli eleştiriler sunan Prof. Dr. İlhami Yurdakul’a ii ne kadar teşekkür etsem azdır. Ayrıca bu çalışmaya verdiği katkıların yanı sıra bir hoca olmanın ötesinde, bilim insanı hassasiyetini bana öğreten Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’a sonsuz minnettarım. Tez yazımı boyunca durmadan başını ağarttığım Prof. Dr. Davut Hut, Prof. Dr. Ali Satan ve Doç. Dr. Ömerül Faruk Bölükbaşı’na da teşekkür ederim. Tez çalışmam esnasında kullandığım Amerikan Dışişleri Bakanlığı belgelerini bana ulaştıran Dr. Mohanad Yousuf’a ve her zorlandığımda yol gösteren Dr. Nurcan Yurdakul’a da can- dan müteşekkirim. Son olarak aileme, bana inançlarının bir meyvesi olan bu çalışmaya verdikleri ma- nevi destekten dolayı -hiçbir zaman yeterli olmayacağını bilsem de- gönülden şükranla- rımı sunarım. Ali Okumuş 2020-Bilecik iii ÖZET Ortadoğu petrol imtiyazları ve antlaşmaları üzerine yoğunlaşan bu çalışma, aynı zamanda bölgede oluşan uluslararası rekabeti tarih perspektifinden ve bilimsel bir metotla incelenmektedir. 19. yüzyılın sonlarından itibaren bugünkü Ortadoğu coğrafyasında keş- fedilmeye başlanan petrol, zamanla dünya petrol şirketlerinin rekabetine konu olmuştur. Hatta denilebilir ki ülkelerin uluslararası politikaları bu rekabetin birer uzantısı haline gelmiştir. Ortadoğu'da bulunan zengin petrol yatakları ve çıkartılacak petrolün denizler aracılığı ile taşımaya müsait olması bölgenin önemini daha da arttırmıştır. Ortadoğu’nun bu stratejik konumundan dolayı dünyanın önemli petrol şirketleri, erken tarihlerden itiba- ren bölgeye yönelmiştir. Osmanlı Devleti'nin sınırları içerisinde bulunan Musul ve Bağdat’taki petrol böl- gelerini II. Abdülhamid, hükümdar hazinesi konumundaki Hazine-i Hassa'ya devrederek bu coğrafyayı rekabetin dışına çıkarmak istemişti. Aynı zamanda petrol imtiyazı talep edecek olan şahıs ve şirketleri kontrolü altında tutmak istemişti. Ancak Berlin–Bağdat Demiryolu imtiyazı ile Almanlar bölgeye sokulmuş, böylelikle zaten mevcut olan ulusla- rarası rekabet yeni bir boyuta taşınmıştır. Bu araştırmada, II. Abdülhamid devrinde petrol imtiyazları ve bu çerçevede im- zalanan antlaşmalar detaylı bir şekilde incelenmiştir. Ayrıca I. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa devletleri ve Amerika'nın dış politikalarında önemli bir yer eden Ortadoğu petrolü ve bunun için verilen mücadele ile sonuçları da ele alınmıştır. Öte yandan Birinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra diplomasi masalarında ve barış antlaşmalarında sık sık gün- deme gelen petrol imtiyazları meselesine yer verilmiştir. Bu bağlamda bir taraftan San Remo ve Lozan gibi siyasi antlaşmalar incelenmiş diğer taraftan da 1925 tarihli petrol antlaşması ile Red Line antlaşmaları üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Petrol İmtiyazları, Petrol, Antlaşmalar, Hazine-i Hassa, Neftçizadeler, Nemlizade Hasan Tahsin, Lozan Antlaşması, Red Line Antlaşması. iv ABSTRACT This study is focusing on the Middle East oil concessions and agreements, also it examines the international competition in the region from a historical perspective and with a scientific method. Oil started to be discovered in today's Middle East geography and became the subject of competition of world oil companies, starting from the end of the nineteenth century. It can even be said that the international policies of countries have become an extension of this competition. The rich oil deposits in the Middle East and the availability of oil to be extracted through the seas have further increased the importance of the region. Thanks to this strategic position of the Middle East, important oil companies of the world have been oriented towards the region since early dates. Abdulhamid II wanted to take this geography out of competition by transferring oil concessions of the Mosul and Baghdad, to the Hazine-i Hassa (Private Treasury of
Recommended publications
  • Royal-Dutch-Shell-Fra-Oljemuseets-Årbok-2018.Pdf
    Nor sk oljemuseum årbok 201 7 Årboken er Norsk Oljemuseums viktigste, årlige publikasjon. Den tar for seg et bredt spekter av aktuelle tema knyttet til petroleumsnæringen og museets virksomhet. Artiklene er skrevet både av museets egne ansatte og eksterne bidragsytere. Museets årsmelding og regnskap er også å finne i årboken. Norsk Oljemuseumoljemuseum Årbokårbok 20172018 Royal Dutch/Shell av Trude Meland hell har drevet sin verdensomspennende En gryende globalisering Svirksomhet i over 100 år og har bygget opp en Det hele startet i 1833 da Marcus Samuel sr. av verdens mest kjente merkevarer. Royal Dutch/ åpnet en liten forretning i Londons East End Shell som i dag er et multinasjonalt selskap med hvor han handlet med antikviteter, rariteter, hovedkontor i Haag og forretningsadresse i konkylier og dekorative skjell. Skjell og konkylier London, startet som en allianse i 1907. Da slo det var på moten i det viktorianske Storbritannia, og nederlandske Royal Dutch Petroleum Company forretningen var lukrativ.2 og britiske The «Shell» Transport and Trading Company seg sammen. Dette er historien om Den vokste til et blomstrende import- og hvordan Royal Dutch/Shell Group vokste seg eksportfirma, og Samuel organiserte en toveis til å bli et av verdens største foretak, men også handel mellom Storbritannia og det fjerne østen. om de to som startet det – den ene fra Londons Tekstiler og maskiner til å bygge opp en industri østkant, jødisk opprinnelse og ambisiøs. Den gikk fra Storbritannia, og i retur kom ris, kull, andre nederlender, med en hang for detaljer og silke, kobber og porselen. Antall handelspartnere tall. Mennene var Marcus Samuel jr.
    [Show full text]
  • Britain, British Petroleum, Shell and the Remaking of the International Oil Industry, 1957-1979
    Empires of Energy: Britain, British Petroleum, Shell and the Remaking of the International Oil Industry, 1957-1979 Author: Jonathan Robert Kuiken Persistent link: http://hdl.handle.net/2345/bc-ir:104079 This work is posted on eScholarship@BC, Boston College University Libraries. Boston College Electronic Thesis or Dissertation, 2013 Copyright is held by the author, with all rights reserved, unless otherwise noted. Boston College The Graduate School of Arts and Sciences Department of History EMPIRES OF ENERGY: BRITAIN, BRITISH PETROLEUM, SHELL AND THE REMAKING OF THE INTERNATIONAL OIL INDUSTRY, 1957-1979 [A dissertation by] JONATHAN R. KUIKEN submitted in partial fulfillment of the requirements for the degree of Doctor of Philosophy August, 2013 © copyright by JONATHAN ROBERT KUIKEN 2013 Empires of Energy: Britain, British Petroleum, Shell and the remaking of the international oil industry, 1957-1979 Jonathan R. Kuiken Dissertation Advisor - James E. Cronin Dissertation Abstract This dissertation examines British oil policy from the aftermath of the Suez Crisis in 1956-1957 until the Iranian Revolution and the electoral victory of Margaret Thatcher’s Conservative Party in 1979. It was a period marked by major transitions within Britain’s oil policy as well as broader changes within the international oil market. It argues that the story of Britain, and Britain’s two domestically-based oil companies, BP and Shell, offers a valuable case study in the development of competing ideas about the reorganization of the international oil industry in the wake of the rise of the Organization of Petroleum Exporting countries and the companies’ losing control over the production of oil.
    [Show full text]
  • A History of Royal Dutch Shell Vol 1C
    Royal Dutch Shell and the Nazis By John Donovan In the "Fortune Global 500 Ranking by Revenue 2010", Royal Dutch Shell Pic is ranked as the second largest company in the world, after Wal-Mart Stores. Many people know something about the oil giants' controversial track record in Nigeria. It includes decades long plunder and pollution, with involvement in espionage, corruption, torture, murder, and other human rights abuses. Some people are aware of Shell's unscrupulous dealings with despotic regimes in Iraq, Iran, and Libya. Shell deliberately disguised shipping movements of Iraqi and Iranian oil during UN sanctions. Very few people have any inkling of Shell's pivotal support for Hitler and the Nazi Party. Basically, Shell saved the Nazi Party when it was in danger of financial collapse and continued, for over a decade, to pump funds into the Nazi project. As a consequence, Shell was arguably indirectly responsible for over 30 million deaths in World War 2. I have already published a series of articles on this explosive subject, the most recent major article under the headline: "Royal Dutch Shell Nazi Secrets" The Dutch oil baron Sir Henri Deterding drove Shell's support for the Nazis. He was the dictatorial founder of Royal Dutch Shell publicly described as the "Napoleon of Petroleum" and "The Most Powerful Man in the World". Sir Henri was infatuated with Hitler and the Nazis. An official account of the history of the oil giant - "A History of Royal Dutch Shell" - authored by eminent historians associated with Utrecht University, provided invaluable information during my research.
    [Show full text]
  • Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Bir Kurum Olarak Bahriye Vekaleti
    Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E BİR KURUM OLARAK BAHRİYE VEKÂLETİ Erdoğan ORAN Doktora Tezi ANKARA 2012 Hacettepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E BİR KURUM OLARAK BAHRİYE VEKÂLETİ Erdoğan ORAN Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Sınav Yönetmenliğinin Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihî Anabilim Dalı İçin Öngördüğü Doktora Tezi Olarak Hazırlanmıştır. ANKARA 2012 Doktora Tezi olarak sunduğum "Osmanlı’dan Cumhuriyete Bir Kurum Olarak Bahriye Vekâleti" adlı çalışmanın, tarafımdan, bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı düşecek bir yardıma başvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım eserlerin kaynakçada gösterilenlerden olduğunu, bunlara atıf yapılarak yararlanılmış olduğu belirtilir ve onurumla doğrularım. 23.12.2012 Erdoğan ORAN III H.Ü. Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Müdürlüğü'ne, İş bu çalışma, jürimiz tarafından Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Ana Bilim Dalında DOKTORA TEZİ olarak kabul edilmiştir. Başkan: Prof. Dr. Adnan Sofuoğlu ……………………… Üye: Prof. Dr. Mustafa Yılmaz ……………………… Üye: Doç. Dr. Bekir Koç ……………………… Üye: Doç. Dr. M. Derviş Kılınçkaya ……………………… Üye: Doç. Dr. Seyfi Yıldırım ……………………… Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu onaylarım. 23/12/2012 Prof. Dr. Adnan SOFUOĞLU Enstitü Müdürü IV BİLDİRİM Hazırladığım tezin/raporun tamamen kendi çalışmam olduğunu ve her alıntıya kaynak gösterdiğimi taahhüt eder, tezimin/raporumun kâğıt ve elektronik kopyalarının Hacettepe Üniversitesi Atatürk
    [Show full text]
  • Oil and the War Danger This Discomfort
    Page Nine THE DAILY WORKER, NEW YORK, SATURDAY. DECEMBER 3, 1927 THE DAILY WORKER , ON GUARD FOR MUSSOLINI By Fred Ellis Published by the DAILY WORKER PUBLISHING CO. Vr j Red Rays Sunday , Daily, Except ' 1 Orchard 1680 83 First Street, New York, N. Y. Phone, THAT little revolt in Ukraine is just Cable Address: "Daiwork” " what we said it was—a false SUBSCRIPTION RATES alarm. All the “reliable” capitalist By Mail (in New York only): By Mail (outside of New York). newspapers that have millions of dol- SB.OO per year $4.50 six months $6.00 per year $3.50 six months lars at their disposal to spend on $2.50 three months. $2.00 three months. high-priced correspondents and cable gave detail re- to toils, minute about the Address and mail out checks volt that had Ukraine up in THE DAILY 33 First Street, New York, N. Y. the WORKER. arms against the Soviet Union. Mos- Editor ROBERT MINOR cow denied that there was even a de- cent Ukraine, Assistant Editor WM. F. DUNNE brawl in the but with Litvinoff raising the devil with the under Entered as Becond-class mall at the post-office at New lork, N. T.. imperialist war mongers in Geneva of March 3,187 S. » the act something had to be done, so the capitalist correspondents pulled off a Senate No One Wants to Organize revolt in the Ukraine. A * * » of Refusal of the democratic senators to take advantage their | AFTER the Associated Press had ** the majority over the republicans and organize the senate with oemo- ( ! spread the story of fake re- | volt over the world, it began to in- fact that the crats in control of all the committees reveals the ! vestigate the authenticity of its re- ports.
    [Show full text]
  • The One-Tier Board in the Changing and Converging World of Corporate Governance, Under the Supervision of Professor Dr
    THE ONE-TIER BOARD IN THE CHANGING AND CONVERGING WORLD OF CORPORATE GOVERNANCE THE ONE-TIER BOARD IN THE CHANGING AND CONVERGING WORLD OF CORPORATE GOVERNANCE A comparative study of boards in the UK, the US and The Netherlands Willem J.L. Calkoen 2012 Kluwer – Deventer – The Netherlands This PhD thesis contained in this book was publicly defended by the author on 11 October 2011 at Erasmus University Rotterdam, The Netherlands. Omslagontwerp: H2R Vormgeving & Communicatie ISBN 978-90-13-10437-0 NUR 827-715 E-book: 978-90-13-10438-7 © 2012, Kluwer Deventer Alle rechten voorbehouden. Niets uit deze uitgave mag worden verveelvoudigd, opgeslagen in een geautomatiseerd gegevensbestand, of openbaar gemaakt, in enige vorm of op enige wijze, hetzij elektronisch, mechanisch, door fotokopieën, opnamen of enige andere manier, zonder vooraf- gaande schriftelijke toestemming van de uitgeverij. Voor zover het maken van kopieën uit deze uitgave is toegestaan op grond van art. 16h tot en met 16m Auteurswet jo. het Besluit van 27 november 2001, Stb. 2002, 575, dient men de daarvoor wettelijk verschuldigde vergoedingen te voldoen aan de Stichting Reprorecht (Postbus 3051, 2130KB Hoofddorp). Voor het overnemen van gedeelte(n) uit deze uitgave in bloemlezingen, readers en andere compilatiewerken dient men zich tot de uitgever te wenden. No part of this book may be reproduced in any form, by print, photoprint, microfilm or any other means without written permission from the publisher. Kluwer BV legt de gegevens van abonnees vast voor de uitvoering van de (abonnements)- overeenkomst. De gegevens kunnen door Kluwer, of zorgvuldig geselecteerde derden, worden gebruikt om u te informeren over relevante producten en diensten.
    [Show full text]
  • THE MODERNIZATION of the OTTOMAN NAVY DURING the REIGN of SULTAN ABDÜLAZİZ (1861-1876) By
    THE MODERNIZATION OF THE OTTOMAN NAVY DURING THE REIGN OF SULTAN ABDÜLAZİZ (1861-1876) by DİLARA DAL A thesis submitted to The University of Birmingham for the degree of DOCTOR OF PHILOSOPHY Centre for Byzantine, Ottoman and Modern Greek Studies Department of Classics, Ancient History and Archaeology College of Arts and Law The University of Birmingham April, 2015 University of Birmingham Research Archive e-theses repository This unpublished thesis/dissertation is copyright of the author and/or third parties. The intellectual property rights of the author or third parties in respect of this work are as defined by The Copyright Designs and Patents Act 1988 or as modified by any successor legislation. Any use made of information contained in this thesis/dissertation must be in accordance with that legislation and must be properly acknowledged. Further distribution or reproduction in any format is prohibited without the permission of the copyright holder. ABSTRACT The main focus of this study is to examine the modernization of the Ottoman navy during the reign of Sultan Abdülaziz, exploring naval administration, education, and technology. Giving a summary of the transformation of shipbuilding technologies and bureaucratic institutions of the Ottoman naval forces between 1808 and 1861, it analyses the structure of the Ottoman navy, its level of development in comparison to previous periods of time, and the condition of the vessels making up the naval fleet from 1861 to 1876. It also intends to evaluate the character of existing administrative structures at the outset of Abdülaziz’s reign in 1861 and the nature of subsequent changes, including structural reorganization of the Imperial Naval Arsenal, the Ministry of Marine, and the Naval Academy, as well as advancements in military training and seafaring; all within the context of the impact of these changes on the military, political, and economic condition of the Empire during the reign of Sultan Abdülaziz.
    [Show full text]
  • Hitler's Biggest Allies in World War II Were Ford, General Motors &
    Cars & Nazis article Hitler’s biggest allies in World War II were Ford, General Motors & a special report by Clive Matthew-Wilson All content © The Dog & Lemon Guide 2010. All rights reserved N 1937, William E. Dodd, U.S. a tiny bunch of nutters raving on Mu- Ambassador to Germany, sent an nich street corners, Ford is believed to I urgent warning to the American have provided considerable amounts of government: finance to the fledgling party, enabling the Nazis to gain their stronghold on “A clique of U.S. industrialists is Germany. It is notable that even after hell-bent to bring a fascist state to sup- “A clique of U.S. the horrors of the Nazi era were exposed plant our democratic government and is following World War II, Ford never working closely with the fascist regimes industrialists denied financing Hitler. in Germany and Italy. ”1 is hell-bent By the mid-1930s General Motors Ford, General Motors and Standard to bring a was totally committed to large-scale Oil weren’t just the world’s leading auto- fascist state to war production in Germany, produc- motive suppliers, they were among the supplant our ing trucks, tanks & armoured cars. Its largest and wealthiest corporations on German subsidiary Adam-Opel manu- the planet. Greedy, ruthless and drunk democratic factured a host of effective military with Nazi ideology, they decided to help government equipment for the German military end democracy, first in Europe, then in throughout the war. And, while the America. and is working American Air Force used conventional closely with the piston engines, the German Air Force While their own country was at war fascist regimes was close to getting the world’s first with Germany, Ford, General Motors jet fighters, thanks almost entirely to and Standard Oil kept or expanded in Germany General Motors.
    [Show full text]
  • Patents for Hitler
    Copyright 1942 by Guenter Reimann PRINTED IN GREAT BRITAlN BY RICHARD CLAY AND COMPANY, LTD., BUNGAY, SUFFOLK. become partners in agreements with national states as some kind of 'private empire' or 'economic state'. They were an expression of the idea that economic power has attained peculi- arities which we otherwise used to connect only with the political state .... Economic states which are not restricted by national boundaries will try to repress the national state as an economic factor so that they have absolute power in their hands."! The Nazi economist, Dr. Fritz Werr,2 extensively quoted A. Marcus as his authority on "the economic state". He par- ticularly referred' to the great oil powers, the Standard Oil Company of New Jersey3 and Royal Dutch Shell-companies with world-wide interests and great financial stakes in many countries 'where they constituted first-rate political factors. "The agreements bet,:"een the big oil companies, in particular, show that any law of the state becomes meaningless for them, and that all forms of jurisdiction of the national state are done away with .... Most treaties are 'gentlemen's agreements', and if one party abrogates such a contract or does not fulfil his obligations, the other party does not insist upon rights or laws accorded him by the legislation of a national state. He brings forth, instead, considerations of 'fairness' .... This refers not only to agreements between the oil trusts themselves, but to an even greater extent to agreement between these trusts and (national) states."4 The rise of the totalitarian state inevitably resulted in a decline of private world empires.
    [Show full text]
  • The Secret War the War For
    John Hancock Institute for International Finance" 25/06/201417:04 John Hancock Institute for Internationa· IF· tnance ™ Home World Trade Federation II Back II The Secret War The War for Oil By Frank c. Hanighen & Anton Zischka London: George Routledge & Sons 1935 Table of Contents Introduction Chapter 1--Birth of a World Power Chapter 2--A Drop of Oil Is Worth a Drop of Blood Chapter 3--The Secret War Chapter 4-- Armageddon and Oil Chapter 5--America's Pint Chapter 6--The Conversion of Calles Chapter 7--Dictator by Courtesy of Oil Chapter 8--The Struggle for the Panama Canal Chapter 9--Soldiers of the Battle of Oil Chapter 10--The Wells of Araby http://libertyparkusafd.org/lp/Hancock/CD-ROMS/GlobaIFederation ... ld%20Trade%20Federation%20-%2048%20-%20The%20Secret''Al2 OWar.htm I Page 1 of 123 John Hancock Institute for International Finance" 25/06/201417:04 Chapter 12--Russia Laughs Last Chapter 13--The Fire of Sourahkani Footnotes & Bibliography by Chapters Selected Bibliography of Books on the International Struggle for Oil Appendix A-- The Dynasties of Petroleum Appendix B--Anglo-Persian Oil Co. Ltd. Appendix C--World Production of Crude Petroleum in 1933 Introduction The publication of Frank Hanighen's study of the oil industry offers the opportunity to introduce one of the few journalists who has adapted to the world of 1934 the methods originated by S. S. McClure and Lincoln Steffens in the United States thirty years ago. At that time the period of national expansion that followed the Civil War gave rise to a system of corruption that a younger generation of journalists exposed.
    [Show full text]
  • Organizational Restructuring Within the Royal Dutch Shell Group
    CTAC08 4/13/07 17:23 Page 121 case Organizational 8 Restructuring within the Royal Dutch Shell Group At the beginning of 2000, the Royal Dutch Shell Group of Companies (Shell) was emerging from one of the most ambitious and far-reaching organizational re- structurings of its 93-year history. The restructuring had involved the shift from a geographically based to a business sector-based structure, the elimination of over 1,000 corporate positions, the sale of much of its London headquarters, and the redesign of its systems of coordination and control. The restructuring had been precipitated by the realization that Shell would need to change the way it did business if it was to retain its position as the world’s largest petroleum company and offer an adequate return to shareholders in an increasingly turbulent indus- try environment. By the end of 1999, it was clear that the changes were bearing fruit. Head office costs had been reduced and the increased coordination and control that the new sector-based organization permitted were helping Shell to control costs, focus capital expenditure, and prune the business portfolio. Return on capital employed (ROCE) and return on equity (ROE) for 1999 were their highest for ten years. However, much of the improvement in bottom-line performance was the result of the recovery in oil prices during the year. Once the benefits of higher oil prices were stripped out, Shell’s improvements in financial performance looked much more modest. At the same time, Shell’s competitors were not standing still. BP, once government-owned and highly bureaucratized, had become one of the world’s most dynamic, profitable, and widely admired oil majors.
    [Show full text]
  • Searching for Oil in Roubaix
    Searching for oil in Roubaix Joost Jonker and Jan Luiten van Zanden find a rich seam in the archives of de Rothschild frères for the history of Royal Dutch Shell and the global oil industry Baku with a forest of oil derricks in the distance, taken from the brochure Kraftübertragungsanlage der Apscheroner Elektricitäts- Gesellschaft Baku (c.1903). De Rothschild frères was the biggest shareholder in this electricity generating company in Baku; Henri de Rothschild (1872–1947) was another big investor. Archives nationales du monde du travail, 2002 132 aq 301. When we embarked on the Shell History Project in , we envisaged with some delight the exotic locations we would have to visit for the first volume alone: Indonesia, of course, Singa- ₁ pore, Egypt, Romania, Russia, Mexico, Venezuela, Los Angeles, San Francisco, St Louis … . Little did we know that we would do some of our most fruitful archival work exploring the archives of the Paris firm of de Rothschild frères deposited at the Archives nationales du monde du travail (formerly the Centre des archives du monde du travail) in the northern French town of Roubaix, a former milltown struggling to recover from industrial decline. These records provide a unique and very rich data source. The Paris firm filed the continuous flow of information which it received from its correspondents by country, economic sector, and some- times even by company, allowing business historians an insider’s view on developments in their research area. Some files are more informative than others, of course, and fortunately for us those concerning Royal Dutch Shell proved particularly rich due to the long and close associa- tion between de Rothschild frères and the oil company.
    [Show full text]