T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ORTADOĞU’DA PETROL: ULUSLARARASI REKABET, İMTİYAZLAR VE ANTLAŞMALAR (1890-1928) DOKTORA TEZİ ALİ OKUMUŞ Tez Danışmanı Prof. Dr. İLHAMİ YURDAKUL Bilecik, 2020 10330530 T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ORTADOĞU’DA PETROL: ULUSLARARASI REKABET, İMTİYAZLAR VE ANTLAŞMALAR (1890-1928) DOKTORA TEZİ ALİ OKUMUŞ Tez Danışmanı Prof. Dr. İLHAMİ YURDAKUL Bilecik, 2020 10330530 BEYAN “Ortadoğu’da Petrol: Uluslararası Rekabet, İmtiyazlar ve Antlaşmalar (1890- 1928)” başlıklı doktora tezimin hazırlık ve yazımı sırasında bilimsel ahlâk kurallarına uyduğumu, başkalarının eserlerinden yararlandığım bölümlerde bilimsel kurallara uygun olarak atıfta bulunduğumu, kullandığım verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı, tezin herhangi bir kısmını Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunmadığımı beyan ederim. Ali Okumuş ÖNSÖZ Yenilenebilir enerji kaynaklarının artık insanoğlunun hayatında iyice yer etmeye başladığı şu günlerde; en azından yaşadığımız yüzyılın geri kalanında da temel enerji kaynaklarının ilk sırasında bulunacak olan petrol, tarihin hiçbir döneminde görülmeyen bir hızda dünyamızı değiştirdi. Son asrın ikinci yarısında olduğu gibi bugün de dünya, ihtiyaç duyduğu petrolün yaklaşık üçte birini Ortadoğu’dan temin etmektedir. Bu nedenle Ortadoğu, petrolün sebep olduğu değişime kaynaklık eden coğrafyaların önde gelenlerin- dendir. II. Abdülhamid döneminde, bugün Ortadoğu olarak adlandırılan coğrafyanın pet- rol bulunan bazı bölgelerinde birtakım çalışmalar yürütüldüğü bilinmektedir. Bu amaçla bölgeye uzmanlar gönderilmiş, raporlar ve haritalar hazırlatılmış ve padişah emri olan birtakım iradeler verilmiştir. Ancak bu çabalar, petrolün hakkıyla işletilmesi ve uluslara- rası ticarette kendisine yer bulması için yeterli olmamıştır. Doktora çalışması olarak hazırlanan bu araştırma, Ortadoğu’daki modern petrol faaliyetlerini başlatan ulusal ve uluslararası girişimciler ile birey ve şirketlerin imtiyaz talepleri ve antlaşmalarını incelemeyi hedeflemektedir. Bu araştırma kapsamında 1890- 1928 yılları arasında petrol imtiyaz ve antlaşmaları incelenerek Osmanlı Devleti’nin son döneminde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında nasıl bir petrol politikası takip edildiğinin de ortaya çıkartılması amaçlanmıştır. 1890-1928 yılları arasında dünya köklü değişimlere uğramıştı: En önemlisi, uzun süren bir dünya savaşı yaşanmıştı. Bununla birlikte pek çok petrol şirketi hatta karteli kurulmuş, yaşanan savaşlardan sonra bu şirketler Ortadoğu bölgesinde imtiyaz paylaşı- mında yer almış, büyük ekonomik buhranlar yaşanmış, imparatorlukların yerine ulus dev- letler kurulmuş ve Ortadoğu haritası yeniden şekillenmişti. Bu denli köklü bir değişim sürecinde, bölgede bulunan zengin petrol kaynaklarının nasıl bir rol oynadığı kuşkusuz öteden beri sorulmakta ve çeşitli cevaplar ileri sürülmektedir. Bu araştırma konuyla ilgili yerli ve yabancı birincil kaynaklara dayanarak bu soruya yeni bir cevap aramaktadır. Öte yandan, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e giden süreçte Ortadoğu bölgesinde bulunan petrol kaynakları üzerindeki siyasi, hukuki ve diplomatik rekabete Türk siyasetçi, aydın ve bü- rokratlarının yaklaşımları da ayrıca incelenmektedir. i Araştırma esnasında ihtiyaç duyulan tercüme ve transkripsiyonlar, aksi belirtilme- dikçe tarafımdan yapılmıştır. Osmanlıca metinlerden yapılan alıntılarda ise sadeleştirme yoluna gidilmemiş, basit transkripsiyon yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışma, bir giriş ile altı bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında petrol çağına girerken Osmanlı bürokrat ve entelektüel çevrelerin tutumları incelenerek çalışmanın kapsama alanı ile kavramsal çerçevesi ortaya konulmuş ve literatür değerlendirmesi ya- pılmıştır. Birinci bölümde II. Abdülhamid dönemindeki petrol imtiyazlarına yönelik hu- kuki düzenlemeler incelenmiş ve Hazine-i Hassa Nezareti’ne imtiyazların devredilmesi meselesi ele alınmıştır. İmtiyaz avcıları ve petrol imtiyazı talep eden bireysel müteşeb- bislerin girişimlerine yer verilen ikinci bölümde; bu tür girişimleri daha anlaşılır kılmak için üç örnek seçilmiş ve bunlar üzerinden imtiyaz muameleleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde, şirketlerin petrol imtiyazı elde etme girişimleri değişik boyutlarıyla ele alınmış- tır. Türkiye Milli Bankası ve Türk Petrol Şirketi üzerinden oluşan uluslararası rekabet ile Kuveyt, Fersan adaları ve Aclun kazasındaki petrol imtiyazları dördüncü bölümün üze- rine yoğunlaştığı konulardır. Beşinci bölüm, Sykes-Picot, Long Brénger, San Remo ve Lozan konferanslarındaki petrol imtiyazıyla ilgili tartışmaları ve Türkiye Cumhuri- yeti’nin özellikle Musul petrolleri konusundaki tavrını ele almaktadır. Son bölümde ise Irak Devletiyle Türk Petrol Şirketi arasında imzalanan ve petrol imtiyazlarını 75 yıllı- ğında şirkete devredilmesini sağlayan imtiyaz antlaşması (1925) ile şirketin elde ettiği bu hakkı başka şirketlerle paylaşmasını mümkün kılan 1928 tarihli Red Line Antlaşması de- ğerlendirilmiştir. Şüphe yok ki böyle kapsamlı bir çalışmayı yapmak pek çok kurum ve kişinin yar- dım ve desteğiyle mümkün olabilmiştir. Başta T. C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri, Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı (BOA) ve Cumhuriyet Arşivi Daire Başkanlığı (BCA) idareci ve personeli ile süreli yayınları dijital olarak tarama imkânı sunarak oldukça kul- lanılışlı bir kütüphane ortaya çıkaran İBB Atatürk Kitaplığı çalışanlarına şükranlarımı sunarım. Benden önceki tarihçi ve araştırmacılara ne kadar borçlu olduğumu kaynakçayı inceleyenler göreceklerdir. Ancak bu çalışmaya doğrudan katkı sunan birkaç kişiden bah- setmek benim biçin bir vazifedir. Bu doktora tezinin danışmanlığını büyük bir özveriyle yürüten, metni defalarca okuyarak önemli eleştiriler sunan Prof. Dr. İlhami Yurdakul’a ii ne kadar teşekkür etsem azdır. Ayrıca bu çalışmaya verdiği katkıların yanı sıra bir hoca olmanın ötesinde, bilim insanı hassasiyetini bana öğreten Prof. Dr. Zekeriya Kurşun’a sonsuz minnettarım. Tez yazımı boyunca durmadan başını ağarttığım Prof. Dr. Davut Hut, Prof. Dr. Ali Satan ve Doç. Dr. Ömerül Faruk Bölükbaşı’na da teşekkür ederim. Tez çalışmam esnasında kullandığım Amerikan Dışişleri Bakanlığı belgelerini bana ulaştıran Dr. Mohanad Yousuf’a ve her zorlandığımda yol gösteren Dr. Nurcan Yurdakul’a da can- dan müteşekkirim. Son olarak aileme, bana inançlarının bir meyvesi olan bu çalışmaya verdikleri ma- nevi destekten dolayı -hiçbir zaman yeterli olmayacağını bilsem de- gönülden şükranla- rımı sunarım. Ali Okumuş 2020-Bilecik iii ÖZET Ortadoğu petrol imtiyazları ve antlaşmaları üzerine yoğunlaşan bu çalışma, aynı zamanda bölgede oluşan uluslararası rekabeti tarih perspektifinden ve bilimsel bir metotla incelenmektedir. 19. yüzyılın sonlarından itibaren bugünkü Ortadoğu coğrafyasında keş- fedilmeye başlanan petrol, zamanla dünya petrol şirketlerinin rekabetine konu olmuştur. Hatta denilebilir ki ülkelerin uluslararası politikaları bu rekabetin birer uzantısı haline gelmiştir. Ortadoğu'da bulunan zengin petrol yatakları ve çıkartılacak petrolün denizler aracılığı ile taşımaya müsait olması bölgenin önemini daha da arttırmıştır. Ortadoğu’nun bu stratejik konumundan dolayı dünyanın önemli petrol şirketleri, erken tarihlerden itiba- ren bölgeye yönelmiştir. Osmanlı Devleti'nin sınırları içerisinde bulunan Musul ve Bağdat’taki petrol böl- gelerini II. Abdülhamid, hükümdar hazinesi konumundaki Hazine-i Hassa'ya devrederek bu coğrafyayı rekabetin dışına çıkarmak istemişti. Aynı zamanda petrol imtiyazı talep edecek olan şahıs ve şirketleri kontrolü altında tutmak istemişti. Ancak Berlin–Bağdat Demiryolu imtiyazı ile Almanlar bölgeye sokulmuş, böylelikle zaten mevcut olan ulusla- rarası rekabet yeni bir boyuta taşınmıştır. Bu araştırmada, II. Abdülhamid devrinde petrol imtiyazları ve bu çerçevede im- zalanan antlaşmalar detaylı bir şekilde incelenmiştir. Ayrıca I. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa devletleri ve Amerika'nın dış politikalarında önemli bir yer eden Ortadoğu petrolü ve bunun için verilen mücadele ile sonuçları da ele alınmıştır. Öte yandan Birinci Dünya Savaşı sona erdikten sonra diplomasi masalarında ve barış antlaşmalarında sık sık gün- deme gelen petrol imtiyazları meselesine yer verilmiştir. Bu bağlamda bir taraftan San Remo ve Lozan gibi siyasi antlaşmalar incelenmiş diğer taraftan da 1925 tarihli petrol antlaşması ile Red Line antlaşmaları üzerinde durulmuştur. Anahtar Kelimeler: Petrol İmtiyazları, Petrol, Antlaşmalar, Hazine-i Hassa, Neftçizadeler, Nemlizade Hasan Tahsin, Lozan Antlaşması, Red Line Antlaşması. iv ABSTRACT This study is focusing on the Middle East oil concessions and agreements, also it examines the international competition in the region from a historical perspective and with a scientific method. Oil started to be discovered in today's Middle East geography and became the subject of competition of world oil companies, starting from the end of the nineteenth century. It can even be said that the international policies of countries have become an extension of this competition. The rich oil deposits in the Middle East and the availability of oil to be extracted through the seas have further increased the importance of the region. Thanks to this strategic position of the Middle East, important oil companies of the world have been oriented towards the region since early dates. Abdulhamid II wanted to take this geography out of competition by transferring oil concessions of the Mosul and Baghdad, to the Hazine-i Hassa (Private Treasury of
Details
-
File Typepdf
-
Upload Time-
-
Content LanguagesEnglish
-
Upload UserAnonymous/Not logged-in
-
File Pages384 Page
-
File Size-