İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK Ve UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK Ve UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK ve UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ Tüm yayın ve kullanım hakları İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesine aittir. Hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. Ancak kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Ders notlarının içeriğinden yazarları sorumludur. BÖLÜM: ORTAK DERS DÖNEM (GÜZ / BAHAR): GÜZ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI: 2013-2014 DERSİN ADI: ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ I DERS NOTU YAZARININ PROF. DR. ALİ ARSLAN ADI-SOYADI: YRD. DOÇ. DR. ABDURRAHMAN BOZKURT 2 / 23 2. HAFTA DERS NOTU 3 / 23 İÇİNDEKİLER 3. TANZİMAT DÖNEMİ REFORMLARI (1839-1876) Ek 2: Tanzimat Fermanı’nın Orijinal Tam Metni Ek 3: Islahat Fermanı’nın Orijinal Tam Metni 4 / 23 ÖZET Batılılaşma hareketleri kapsamında Tanzimat dönemi reformları iç ve dış nedenleri, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla beraber değerlendirilecektir. 5 / 23 3. TANZİMAT DÖNEMİ REFORMLARI (1839-1876) Türk tarih literatüründe 1839 Tanzimat Fermanı’ndan 1876 Kanun-ı Esasi’ne kadar olan ve temelde Tanzimat (1839) ve Islahat (1856) fermanlarının şekillendirdiği dönem “Tanzimat Dönemi” olarak adlandırılmaktadır. Bu süreç, en temelde Osmanlı Devleti içinde yaşayan gayrimüslimlerin hukuki statülerinde ciddi değişimlere sebep olmuştur. Özellikle 18. yüzyıl sonlarından itibaren ülkedeki gayrimüslim tebeanın çoğunlukla ticari ilişkiler sebebiyle Batı ile daha yakın münasebette bulunması dolayısıyla gayrimüslimler arasında batı sistemine duyulmaya başlanan ilgi, Avrupa’da gelişen milliyetçilik anlayışının Osmanlı ülkesine de yansıması ve buna karşılık her anlamda eski gücünü sürdüremeyen Osmanlı Devleti’nin yönetimde yeniden toparlanma hedefi gibi birçok iç ve dış etkene bağlı olarak gelişen süreç, çok net bir şekilde klasik Osmanlı sisteminden uzaklaşarak ülkede yeni bir yönetim anlayışı ve dünya görüşünü hâkim kılmayı hedefliyordu. Osmanlı bürokratlarınca “Osmanlıcılık” düşüncesi olarak tarif edilen ve en genel tabirle “ülkedeki tüm vatandaşlar için can, mal ve namus garantisi ile hukuk önünde herkesin eşitliği ve vergilendirme ile askerlik gibi hususlarda yeni düzenlemeler” getirmeyi hedefleyen sürecin destekçileri, ülkede birlik duygusunun sağlamlaştırmasının ana hedef olduğunu ifade ediyorlardı. Ancak yaşanan hadiseler,istenen sonuçların pek alınmadığını ve bundan ziyade giderek daha net ayrımların oluşmasına zemin hazırladığını gösterecektir. Osmanlı Devleti’nin dağılma süreci karşısında pragmatik bir önlem olarak tasarlanan Tanzimat reformları ve Osmanlıcılık fikrinin uygulayıcılarına göre, Osmanlı klasik sistemi artık işlemekte zorlanıyordu. Batı ile girdikleri kültürel temas neticesi daha laik ve millî bir kültürel gelişme gösteren gayrimüslim tebaanın ruhani liderlerinin hâkimiyet ve kontrolünde tutulması artık çok zordu. Bu kontrolü sağlayabilmenin çözümü olarak da her dinî cemaati kendi dinî merkezine bağlayan anlayışın yerine, Osmanlı vatandaşlığı düşüncesiyle doğrudan merkezî bir yönetimin egemen kılınması hedefleniyordu. Fakat ülkede bu hedefin gerçekleşmesini sağlayacak idari ve fikrî bir altyapı bulunduğunu söylemek zordur. Osmanlı aydınının ve bürokrasisinin yaptıkları en kısa anlatımla, devleti kurtarmak için kısa vadeli, pratik ve o anki şartlar için geçerli çözüm yolları aramaktan ibarettir. II. Mahmut’un ardından tahta geçen oğlu Abdülmecit, “Mısır Meselesi” ve Rusya ile yapılan Hünkâr İskelesi Antlaşması’na bağlı olarak ortaya çıkan “Boğazlar Sorunu” dolayısıyla Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti’nin içişlerine daha yoğun müdahaleleri ile karşı karşıya 6 / 23 bulunmakta idi. Bu açıdan Tanzimat Fermanı’nın ilanını tetikleyen etkenleri, yine Osmanlı Devleti’nin güya Batı’nın ülkeye müdahalesini önleyebilmek adına yaptığı çabalar oluşturuyordu. Kendi zaaflarını bu şekilde kapatmayı ve bazı yeni düzenlemelerle Batı’ya karşı kendince bazı hamleler yapmayı tasarlayan yönetim, giderek tam anlamıyla Batı’nın isteklerini yerine getiren bir kurum görüntüsü veriyordu. Sultan Abdülmecit’in tahta çıkmasından sonra Osmanlı Devleti’nin Londra Elçisi Mustafa Reşit Paşa, İstanbul’a gelerek İngiltere Hükûmeti’nin Osmanlı Devleti hakkındaki düşüncelerini yeni padişaha anlatmıştı. Mustafa Reşit Paşa’ya göre İngiltere, Osmanlı Devleti’nde birtakım ıslahatlar yapılması gerektiğini düşünüyordu. Bu ıslahatların yapılması hâlinde de Osmanlı Devleti’ne dış meselelerinde destekçi olmayı vaat ediyordu. Paşa ayrıca bu konuda Fransa Kralı ile de yararlı görüşmeler yaptığını iddia ediyordu. Rusya ile yaşadığı problemler vesilesiyle Osmanlı Devleti böyle bir dış desteğe gereksinim de duymaktaydı. Mustafa Reşit Paşa’nın bu gerekçeler çerçevesinde padişahı da ikna etmesi üzerine 3 Kasım 1839 günü Gülhane Parkı’nda yabancı ülke temsilcilerinin de hazır bulunduğu bir törenle ilan edilen “Tanzimat Fermanı” ile tebaanın can ve mal güvenliği ile vergiden askerliğe birçok konuda yapılacak düzenlemeler açıklanıyordu. Fermanın vurgu yaptığı en temel nokta, “din farkı gözetilmeksizin bütün Osmanlı vatandaşlarının eşit olduğu” idi. Bu hükme özellikle vurgu yapılarak yine Avrupa devletleri ve Rusya’nın ülke içindeki gayrimüslimlerin haklarını gözetmek bahanesiyle ülkenin iç işlerine müdahalesi engellenmek isteniyordu. Fakat yönetim algısında ciddi bir değişime neden olmayan Tanzimat Fermanı, hem yabancı devletlerin hem de artık millî kimliklerini ön plana çıkarmakta olan yurt içindeki azınlıkların yeni taleplerini engellemediği gibi Osmanlı Devleti’nin daha ısrarcı taleplerle karşı karşıya kalmasına sebep oldu. Tanzimat dönemi Osmanlı dış politikasına etki eden en ciddi unsurların başında, bir süre önce Avrupa’da açılmaya başlanan elçilikler geliyordu. Avrupa’daki idari ve siyasi gelişmeleri bu sayede daha yakından takip eden Osmanlı Devleti, uygulayacağı politikaları da bu elçiliklerden gelen raporlara göre belirliyordu. Ayrıca yine Batılı bir kuruma dönüştürülen Hariciye Nezareti benzer çalışmalar içindeydi. Hariciye Nezaretine bağlı olarak kurulan “Tercüme Odası”, Avrupa basınından ve Avrupa’da yayınlanan çeşitli eserlerden yaptığı tercümelerle batıdaki gelişmeler hakkında sürekli Osmanlı bürokrasisini bilgilendiriyordu. Ancak bu şekilde belirlenen politikalar, daha önce de aktarıldığı gibi, Osmanlı’nın tamamen Batılı bir zihniyete bürünmesine sebebiyet verecektir. 7 / 23 Avrupa’da açılan Osmanlı elçilikleriyle birlikte Osmanlı başkentinde de Avrupa elçilikleri açılmıştı. Bu elçilerin İstanbul’da bulunması ve zaman zaman hükûmete bazı müdahalelerde bulunmaları da yine Osmanlı dış politikasına etki eden unsurlardandı. Bu gayretlere rağmen Avrupalı devletler, Tanzimat’la vaat edilen uygulamaların Osmanlı Devleti tarafından tam anlamıyla yerine getirilmediğini düşünüyorlardı. Bir yandan bu taleplerle uğraşan Osmanlı ise diğer taraftan da askerî mücadelelerle boğuşmaya devam ediyordu. Kudüs’teki “kutsal yerler sorunu” yüzünden Rusya ile karşı karşıya gelen Osmanlı Devleti, bu olay yüzünden Rusya ile savaşa girmek zorunda kalmış ve iki ülke arasında 1853- 1856 yılları arasındaki Kırım Savaşı yaşanmıştı. Rusya’nın esas hedefi, Osmanlı ülkesi içinde yaşayan tüm Ortodoksları kendi nüfuzuna alarak onlar üzerinden Osmanlı hakkında söz sahibi olabilmekti. Rusya’nın bu şekilde boğazlar bölgesi ve Osmanlı Devleti üzerindeki baskısının kendi küresel politikalarına zarar vereceğini düşünen İngiltere bu duruma karşıydı. Mustafa Reşit Paşa devletler arası dengeden yararlanmak istedi ve Rusya’nın bu savaşı kazanması hâlinde Osmanlı toprakları üzerinde ciddi bir güç elde edeceğini ifade ederek İngiltere ve Fransa’nın Osmanlı Devleti ile aynı cephede yer almasını sağlamayı başardı. Bu müdahale sayesinde Osmanlı Devleti, Rusya’ya karşı savaşı kazanmakla beraber bu kez de İngiltere ve Fransa’nın Batı kamuoyuna karşı haklılıklarını ispatlayacak bazı taleplerine karşılamak durumunda kalmıştı. Ayrıca savaş sırasında 1854 yılında İngiltere’den ilk dış borcunu da almış olan Osmanlı Devleti hem mali hem de siyasi olarak İngiltere’nin güdümünde gibiydi. Osmanlı 1840’lardaki mali bozukluk nedeniyle ilk borç alma teşebbüsünü 1850’de yapmış ancak gerçekleştirememişti. Neticede başta İngiltere olmak üzere Avrupalıların taleplerini görüşmek üzere savaş sonunda Sadrazam Âli Paşa, İngiltere, Fransa ve Avusturya elçileri ile bir araya gelmiş ve görüşmeler sonunda “Islahat Fermanı” olarak bilinen metin hazırlanmıştı. Görüldüğü gibi metnin hazırlanması dahi Avrupalıların gözetiminde olmuştu. Ayrıca yine imzalanan Paris Antlaşması’nda da Avrupalı devletler, fermanın uygulamalarını denetleme hakkında sahip olmuşlardı. 18 Şubat 1856 günü ilan edilen Islahat Fermanı, Tanzimat Fermanı’nda yer alan birçok hükmü de barındırıyordu. Islahat Fermanı’na egemen olan ana düşünce de yine din ve ırk farkı gözetmeksizin kaynaşmış bir Osmanlı toplumu oluşturmaktı. İltizam usulünün kaldırılarak verginin doğrudan alınması gibi merkezî otoriteyi kuvvetlendirmeye yönelik yeni hükümler yanında, vergiler ve mahkemelerdeki şahitlik hususlarında eşitlik sağlanması ve vilayet-nahiye meclislerinde gayrimüslimlerin de Müslümanlarla eşit sayıda üye 8 / 23 bulundurabilmeleri gibi “Osmanlıcılık” fikrini uygulamaya yönelik hükümler de fermanın içeriği arasındaydı. Tanzimat döneminde “Osmanlıcılık” düşüncesi olarak ortaya atılan fikirler ve uygulamalar ülkede istenen birlik duygusunu sağlamada yeterli olamamıştı. Özellikle “Islahat Fermanı” ile birlikte gayr-ı Müslim azınlıklarda başlayan millileşme ve laikleşme süreci, Osmanlı tebaası arasındaki ayrışmayı kesin çizgilerle belirlemişti. 1839 yılında Tanzimat Fermanı’nın ilanı sonrası Osmanlı Devleti’nin karşılaştığı ilk ciddi mesele Rusya ile karşı karşıya gelmesine
Recommended publications
  • 1691 Tarihli Cizye Defterine Göre Pertek, Mazgirt, Çemişgezek Ve
    OTAM, 41 /Bahar 2017, 191-218 1691 Tarihli Cizye Defterine Göre Pertek, Mazgirt, Çemiûgezek ve Saøman KazalarÖ Pertek, Mazgird, Çemiûgezek and Saøman Districts According to the 1691 Jizya Inventory Zülfiye KOÇAK* Özet OsmanlÖ tarihi incelemelerinin temel baûvuru kaynaklarÖnÖ arûiv belgeleri oluûturmaktadÖr. Birinci el kaynaklardan olan arûiv belgeleri, geçmiûin günümüze aktarÖlmasÖnda köprü vazifesi üstlendiklerinden oldukça önem taûÖmaktadÖrlar. Bu belgeler arasÖnda yer alan cizye defterleri de insan, zaman ve mekân unsurlarÖnÖ bir arada barÖndÖrdÖklarÖndan OsmanlÖ tarihi araûtÖrmalarÖnÖn vazgeçilmezleri arasÖndadÖrlar. Bu çalÖûmada H.1102/M.1691yÖlÖnda tutulan Diyarbekir Eyaleti’ne tabi Pertek, Mazgirt, Çemiûgezek ve Saøman kazalarÖna ait cizye defterinin tanÖtÖmÖ ve deøerlendirmesi yapÖlmÖûtÖr. Defter, adÖ geçen kazalarda gayrimüslim nüfusun ikamet ettiøi mahalleleri ve köyleri göstermekte, bu coørafyada yaûayan insanlarÖn fiziksel özellikleri ve meslekleri hakkÖnda bilgiler içermektedir. Bu baølamda defterdeki bilgiler dikkatlice incelenmiû adÖ geçen kazalarÖn o dönemki sosyo-ekonomik ve demografik dinamikleri açÖøa çÖkarÖlmaya çalÖûÖlarak bu bilgilerin hangi tür çalÖûmalarda kullanÖlabileceøine dair öneriler sunulmuûtur. Anahtar Kelimeler: OsmanlÖ, Diyarbekir Vilayeti, Cizye, Gayrimüslim, Nüfus. Abstract The archival documents are the main sources for the investigation of the Ottoman history. These sources are very important as they are functioning like a bridge, conveying the past into present. In examining the Ottoman history, Jizya
    [Show full text]
  • The Other Side of the Coin: Tax Exemptions Within the Context of Ouoman Taxation History
    The Other Side of the Coin: Tax Exemptions within the Context of OUoman Taxation History Fatma Acun *(Turkey) Introduction The Ottoman Empire experienced a transformation of its classical system of tax administration with new methods for tapping the surplus product and resources in the Iate 16th through i 7th centuries. This period also saw the creation of a state based more on taxation. In the face of escalating expenditures, the older sources of revenue proved inadequate and the provincial taxation system of the earlier periods (timar) proved less and less relevant to mcet the demands for a more immediate system of extraction. As a result, the timar system was first supplemented and ultimately replaced by the system oftaxation known as tax-fanning (iltizam) in the seventeenth century. The most significant change in the timar system based on feudal dues and tithes, was its replacement by general cash-tax levies. Despite the pressing conditions of time, the state did not resort to increasing the traditional taxes which would have benefited the holders of timars. Instead, it chose to resort to avariz levies collected directly by the state treasury. The avariz type of levies, previously co11ectedat times of need, was converted into regular, annual taxes applicable to all subjects of the empire in the seventeenth,century. In this way, avarlN di- vaniyye and teka/if-i örfiyye, the two cash and kind levies, became regular dues.' These levies, while financial1yproductive, were political1yand socially contentious. Experiments with new methods of revenue extraction provoked resistance among the tax paying subjects, the reaya. This mainly took the forms of abandonment of land and search for alternatemeans oflivelihood by migratingto thecities.Studieson the historyoftaxation approach thematter ITomthepoint ofview of thereayaand take primarilytheir reactionsinto consideration.
    [Show full text]
  • YARGI ETİĞİ SEMPOZYUMU INTERNATIONAL SYMPOSIUM on JUDICIAL ETHICS ULUSLARARASI YARGI ETİĞİ SEMPOZYUMU International Symposium on Judicial Ethics
    ULUSLARARASI YARGI ETİĞİ SEMPOZYUMU INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON JUDICIAL ETHICS ULUSLARARASI YARGI ETİĞİ SEMPOZYUMU International Symposium On Judicial Ethics Strateji Geliştirme Başkanlığı Yayın No: 56 Mayıs 2017 ISBN: 978-975-7978-81-7 Çeviri: Keyhan Tercüme Kapak Tasarım & Dizgi : Melek Matbaacılık Teknik Hazırlık Büyük Sanayi 1. Cad. No: 78/17 İskitler/ANKARA Baskı : Hermes Tanıtım Ofset Büyük Sanayi 1. Cad. No: 105 İskitler/ANKARA Bu yayında dile getirilen görüşlerin sorumluluğu dile getirenlere aittir, mutlak suretle Adalet Bakanlığı’nın resmi politikalarını yansıtmaz. Adalet Bakanlığı bunlardan dolayı herhangi bir sorumluluk kabul etmez. Sempozyum kayıtlarının çözümleri oturum başkanları ile katılımcılara gönderilerek gerekli düzeltmeleri yapmaları sağlanmıştır. Editör ekip bu çalışmaları koordine etmiş ve sadece önemli anlam bozuklukları ile imla düzetmeleri yapmıştır. Bu eserin telif hakları Adalet Bakanlığı’na aittir. Bakanlığın yazılı izni alınmadan çoğaltılamaz. II Uluslararası Yargı Etiği Sempozyumu / International Symposium On Judicial Ethics 26 - 27 Mayıs / May 2017 - İstanbul DÜZENLEME KURULU Hâkim Alpaslan AZAPAĞASI Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Hâkim Kubilay İNAN Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkan Yardımcısı Jale YILMAZ Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Daire Başkanı Zuhal TOKAR GÜNEŞ Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Tetkik Hâkimi BİLİM KURULU Prof. Dr. İonna KUÇURADİ Türk Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gülriz UYGUR Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi, Kamu Hukuku, Hukuk
    [Show full text]
  • View / Download 2.3 Mb
    —» ^ vV67 REFLECTIONS OF THE QIFT-HANE SYSTEM IN MEDIEVAL BOSNIA AND SERBIA A T H E S IS PRESENTED BY YORK NORMAN TO THE INSTITUTE OF ECONOMICS AND SOCIAL SCIENCES IN PARTIAL FULFILLMENT OF THE REQUIREMENTS FOR THE DEGREE OF MASTER OF HISTORY NoPmaO Ci.: BILKENT UNIVERSITY M ARCH 1 9 9 7 . л .N69- I certify that I have read this thesis and in my opinion it is fully adequate, in scope and quality as a thesis for the degree of Master of History. Prof. Dr. Halil İnalcık 0 ■ [¿'C I certify that 1 have read this thesis and in my opinion it is fully adequate, in scope and quality as a thesis for the degree of Master of History. Dr. Akşin Somel I certify that I have read this thesis and in my opinion it is fully adequate, in scope and quality as a thesis for the degree of Master of History. Dr. Mehmet Kalpaklı Approved by the Institute of Economics and Social Sciences Prof. Dr. Ali Karaosmanoglu ACKNOWLEDGMENTS I first want to acknowledge that the original idea behind this thesis was given to me by my advisor, Professor Halil Inalcik and that I am fully in debt to his guidance for the following survey, both in terms of primary and secondary source materials. Secondly I would also like to thank Professor Bojani^ -LukaÎ' for her help in defining the themes of this thesis. In addition I am grateful to Jennifer Bolen for her translation of Bojanic-Lukac's "De la Nature et de Origine de L'Ispence" from French to English and Sarah Price for her help in editing my material.
    [Show full text]
  • ARABIC DICTIONARY [With Etymologies] by András Rajki 2005
    Version 2.1 7,758 words ARABIC DICTIONARY [with etymologies] by András Rajki 2005 A a : is it? a‘adda : prepare [‘adda] ab : August [Akk abu, Heb av] Per ab ab : father [Sem ’-b, Heb av, Akk abu, Syr aba, BAram ’b, Hrs hhayb, Meh hhayb, Amh abat, Tig ab, Uga ab, Phoen ’b] aba : refuse [Sem ’-b-y] abad : eternity [abbada] Ind abad, Per abad borrowed from Ara abada : flee [Sem ’-b-d, Akk abatu (destroy), Heb ibbed (lose), Syr ebd (perish), BAram ’bd, Uga ’bd, Phoen ’bd] abadi : eternal [abbada] Aze ebedi, Ful abada, Per abadi, Tur ebedi, Uzb abadiy borrowed from Ara abaqa : flee [OS abiq] abbada : make eternal [?] abbana : praise the dead [?] abda : show [?] abhama : be dark [?] abjad : alphabet [from the first four letters of the Ara alphabet (a, b, j, d)] Per abjad borrowed from Ara abkam : dumb [bakima] Per abkam borrowed from Ara ablagha : hand over, announce [balagha] ablaq : checkered, black-and-white [Ara blq (white)] abna : sons [tabanna] Per abna borrowed from Ara abnus : ebony from Gre ebenos from OEg habni from Nubian Alb abanoz, Bul abanos, Gre ampanozi, Hin abnus, Ind abnus, Per abnus, Rom abanos, Tur abanoz borrowed from Ara abril : April [from Lat aprilis] absala : cook unripe dates [Sem b-sh-l, Akk bashalu (be cooked, ripe), Heb hivshil (cook), Syr bashel, JNA bshl, Soq behel (be cooked), Amh besele, Uga bshl] abssara : see, notice [bassura] abu : father [ab] Per abu borrowed from Ara abyasz : white [basza] Tur beyaz, Ind abiad, Per abyasz, Tur beyaz borrowed from Ara acchara : put off, delay [Sem ’-ch-r, Mal iehor (other),
    [Show full text]
  • Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı
    Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı 1919-1925 YILLARI ARASINDA ANADOLU RUMLARININ MÜSLÜMANLAŞTIRILMASI ÜZERİNE BİR BELLEK ÇALIŞMASI Mert KAYA Yüksek Lisans Tezi Ankara, 2017 1919-1925 YILLARI ARASINDA ANADOLU RUMLARININ MÜSLÜMANLAŞTIRILMASI ÜZERİNE BİR BELLEK ÇALIŞMASI Mert KAYA Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Ankara, 2017 YAYIMLAMA VE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI Enstitü tarafından onaylanan lisansüstü tezimin/raporumun tamamını veya herhangi bir kısmını, basılı (kâğıt) ve elektronik formatta arşivleme ve aşağıda verilen koşullarla kullanıma açma iznini Hacettepe Üniversitesine verdiğimi bildiririm. Bu izinle Üniversiteye verilen kullanım hakları dışındaki tüm fikri mülkiyet haklarım bende kalacak, tezimin tamamının ya da bir bölümünün gelecekteki çalışmalarda (makale, kitap, lisans ve patent vb.) kullanım hakları bana ait olacaktır. Tezin kendi orijinal çalışmam olduğunu, başkalarının haklarını ihlal etmediğimi ve tezimin tek yetkili sahibi olduğumu beyan ve taahhüt ederim. Tezimde yer alan telif hakkı bulunan ve sahiplerinden yazılı izin alınarak kullanılması zorunlu metinlerin yazılı izin alınarak kullandığımı ve istenildiğinde suretlerini Üniversiteye teslim etmeyi taahhüt ederim. o Tezimin/Raporumun tamamı dünya çapında erişime açılabilir ve bir kısmı veya tamamının fotokopisi alınabilir. (Bu seçenekle teziniz arama motorlarında indekslenebilecek, daha sonra tezinizin erişim statüsünün değiştirilmesini talep etseniz
    [Show full text]
  • Osmanlı'da Cizye Vergisi Ve İtfaiye Çalışmaları
    Iğd Üniv Sos Bil Der / Igd Univ Jour Soc Sci Sayı / No. 10, Ekim / October 2016: 155-167 Araştırma Makalesi / Research Article _____________________________________________________ Osmanlı'da Cizye Vergisi ve İtfaiye Çalışmaları BURAK KOCAOĞLUa Geliş Tarihi: 11.02.2016 Kabul Tarihi: 24.08.2016 Öz: Bu Osmanlı Devleti kendisinden önceki İslam Devlet- leri gibi Müslüman olmayan ehl-i zimmet olarak adlandırı- lan kişilerden cizye vergisi almıştır. Bu vergiyi ödeyen kişi askerlikten muaf tutulmasının yanı sıra canı, malı ve namu- su devlet güvencesi altına alınmıştır. Gayrimüslimlerin ödemiş olduğu cizye vergisi çeşitli gider kalemlerinde har- cama veya muafiyet şeklinde kullanılmıştır. Biz bu çalışma- mızda cizye vergisi ve itfaiye çalışmasını göstermeye çalışa- cağız. Anahtar Kelimeler: Osmanlı, İstanbul, vergi, cizye vergisi, gayrimüslim, itfaiye çalışmaları. a Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Dr. Programı [email protected] Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayı: 10, Ekim 2016 155 Burak Kocaoğlu _____________________________________________________ Ottoman Capitation Tax and Fire Works BURAK KOCAOĞLU Received: 11.02.2016 Accepted: 24.08.2016 Abstract: The Ottoman Empire before him such as non- Muslim people of the Islamic State of embezzlement who has called jizya tax. This addition to the tax payer can be exempted from military service, property and honor has been under a state guarantee. Capitation tax to be paid in the form of spending or exemption of non-Muslims has been used in various expenses. We will try to show the ca- pitation tax and firefighters working in this study. Keywords: Ottoman, İstanbul, tax, capitation tax, non- Muslim, fire works. Iğdır Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayı: 10, Ekim 2016 156 Osmanlı'da Cizye Vergisi ve İtfaiye Çalışmaları Giriş Cizye vergisi İslam Devletlerinde yaşayan gayrimüslim faal er- kek nüfustan alınan şer’i bir vergidir.
    [Show full text]
  • Tanzimat Sonrası Vergi Reformlarının Anayasal Vergilendirme İlkeleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi
    Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi • Cilt 24, Sayı 2, Aralık 2018, ISSN 2146-0590, ss. 711-742 KAMU HUKUKU Tanzimat Sonrası Vergi Reformlarının Anayasal Vergilendirme İlkeleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi Evaluation of Post-Tanzimat Tax Reforms within the Frame of Constitutional Taxation Principles * Berrin GÜNAY1 ** Asım Furkan TEKİR2 Öz Günümüz vergi hukukunun köklerini ve ruhunu özellikle Tanzimat sonrası olmak üzere geç dönem Osmanlı vergi reformlarında bulmak mümkündür. Bu tarihî devir, anayasal vergilendirme ilkelerinin nasıl bir değişim yarattığının aşama aşama gözlenebildiği bir gözlem alanı olarak esaslı bir önem ve elverişlilik arz etmektedir. Bu çalışma, işbu döneme günümüzde ayrıntılı bir şekilde tanımlanmış olan anayasal vergilendirme ilkeleri ışığında bakmayı amaçlamıştır. Bu çerçevede, öncelikle vergilendirme ilkelerinin neler olduğu ortaya konulmaya çalışılmış, daha sonra klasik Osmanlı vergi sisteminin bu ilkeler bakımından ne durumda olduğu kısaca değerlendirilmiş, ardından vergi konusundaki Tanzimat döneminden Meşrutiyet dönemini de kapsayacak biçimde Cumhuriyete kadarki anayasal ve diğer hukukî düzenlemeler ve somut tarihî vakıalar ve gelişmeler yorumlanarak nihayetinde ilkelere ne ölçüde riayet edildiği hakkında bir sonuca varılmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Vergi Reformu, Tanzimat Dönemi, Meşrutiyet Dönemi, Anayasal Vergilendirme İlkeleri, Osmanlı Vergi Sistemi, Osmanlı-Türk Anayasa Tarihi, Vergi Hukuku, İslam Vergi Hukuku Abstract It is possible to find the roots and
    [Show full text]
  • The Ottoman Home Front During World War I: Everyday Politics, Society, and Culture
    The Ottoman Home Front during World War I: Everyday Politics, Society, and Culture Dissertation Presented in Partial Fulfillment of the Requirements for the Degree Doctor of Philosophy in the Graduate School of The Ohio State University By Yiğit Akın Graduate Program in History The Ohio State University 2011 Dissertation Committee: Carter V. Findley, Advisor Jane Hathaway David L. Hoffman Copyright by Yiğit Akın 2011 ABSTRACT This dissertation aims to examine the socio-economic and cultural dimensions of the home-front experience of the Ottoman people during World War I. It explores the new realities that the war created in the form of mass conscription, a state-controlled economy, government requisitioning of grain and possessions, widespread shortages, forcible deportations and voluntary displacements, death, and grief. Using archival and non-archival sources, it also focuses on how Ottomans wrestled with these wartime realities. World War I required the most comprehensive mobilization of men and resources in the history of the Ottoman Empire. In order to wage a war of unprecedented scope effectively, the Ottoman government assumed new powers, undertook new responsibilities, and expanded its authority in many areas. Civilian and military authorities constantly experimented with new policies in order to meet the endless needs of the war and extended the state’s capacity to intervene in the distant corners of the empire to extract people and resources to a degree not seen before. Victory in the war became increasingly dependent on the successful integration of the armies in the field and the home-front population, a process that inescapably led to the erosion of the distinction between the military and civilian realms.
    [Show full text]
  • Freedom of Religion in Turkey Between Secular and Islamic Values the Situation of Christians
    Freedom of Religion in Turkey between Secular and Islamic Values The Situation of Christians Anna Maria Beylunioğlu Atlı Thesis submitted for assessment with a view to obtaining the degree of Doctor of Political and Social Sciences of the European University Institute Florence, January 2017 European University Institute Department of Political and Social Sciences Freedom of Religion in Turkey between Secular and Islamic Values The Situation of Christians Anna Maria Beylunioğlu Atlı Thesis submitted for assessment with a view to obtaining the degree of Doctor of Political and Social Sciences of the European University Institute Examining Board Prof. Olivier Roy, EUI (Supervisor) Prof. Nilüfer Göle, EHESS Prof. Şahin Alpay, Bahçeşehir University (Emeritus) Prof. Donatella della Porta, fomerly EUI/SNS ©Beylunioglu, 2017 No part of this thesis may be copied, reproduced or transmitted without prior permission of the author Researcher declaration to accompany the submission of written work Department of Political and Social Sciences - Doctoral Programme I <Anna Maria Beylunioğlu Atlı> certify that I am the author of the work <Freedom of Religion in Turkey between Secular and Islamic Values: The Situation of Christians> I have presented for examination for the Ph.D. at the European University Institute. I also certify that this is solely my own original work, other than where I have clearly indicated, in this declaration and in the thesis, that it is the work of others. I warrant that I have obtained all the permissions required for using any material from other copyrighted publications. I certify that this work complies with the Code of Ethics in Academic Research issued by the European University Institute (IUE 332/2/10 (CA 297).
    [Show full text]
  • Tanzimat Döneminde Osmanli Kara Ordusunda Yapilanma (1839 -1876)
    TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH (YAKINÇAĞ TARİHİ) ANABİLİM DALI TANZİMAT DÖNEMİNDE OSMANLI KARA ORDUSUNDA YAPILANMA (1839 -1876) DOKTORA TEZİ Ayten CAN TUNALI Ankara 2003 i TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH(YAKINÇAĞ) TARİHİ ANABİLİM DALI TANZİMAT DÖNEMİNDE OSMANLI KARA ORDUSUNDA YAPILANMA (1839 – 1876 ) Doktora Tezi Tez Danışmanı : Prof. Dr. Musa ÇADIRCI Tez Jürisi Üyeleri Adı Soyadı : İmza ………………….. ………… ………………….. .……….. ………………….. ………… ………………….. ……….. ………………….. ……….. Tez Sınav Tarihi……….. ii İÇİNDEKİLER KISALTMALAR………………………………………………………… v ÖNSÖZ………………………………………………………………… vıı KONU VE KAYNAKLAR……………………………………………… 1 GİRİŞ…………………………………………………………………….. 5 BİRİNCİ BÖLÜM TANZİMAT DÖNEMİNDE ORDUDA İLK DÜZENLEMELER 1. 1.Tanzimat İlkelerinin Uygulanışı…………………………………......... 13 1. 2. Askerlik Alanında İlk Düzenlemeler…………………………………. 16 1. 3. 1843 Kararları ve Uygulaması………………………………………….21 1. 4. Zaptiye Teşkilatının Kurulması……………………………………… 35 1. 5. 1846 Tarihli Kura Kanunu ve Uygulanması……………………….. 44 1. 6. Müslüman Olmayanlara Askerlik Yaptırılması………………. ….. 74 1. 7. Redif Askerinin Yedek Ordu Konumuna Getirilmesi……………….. 79 1. 8. 1869 Öncesinde Askeri Birliklerin Kadroları………………………. 96 1. 9. Ordu Merkez Teşkilatı………………………………………………… 99 İKİNCİ BÖLÜM MEŞRUTİYET ÖNCESİNDE OSMANLI ORDUSU (1870-1876) 2. 1. Ordu’da 1869 Düzenlemesi…………………………………….............. 103 2. 2. Asker Almada Yeni Düzenleme (1870 Tarihli Kura Kanunu)………. 107 2. 3. 1870 Sonrasında Ordunun Konumu…………………………………….
    [Show full text]
  • Tanzimattan Günümüze Türkiye'de Vergileme Zihniyetinin Gelişimi
    T.C. MALİYE BAKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı TANZİMATTAN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE’DE VERGİLEME ZİHNİYETİNİN GELİŞİMİ Dr. Abdullah MUTLU Ankara, 2009 i T.C. MALİYE BAKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı Yayın No:2009/390 www.sgb.gov.tr e-mail: [email protected] Her hakkı Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’na aittir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. ISBN: 978-975-8195-26-8 1000 Adet Ankara, 2009 Tasarım: İvme Tel: 0312 230 67 01 Baskı: Ümit Ofset Matbaacılık Tel: 0312 384 26 27 ii Anne ve babam başta olmak üzere aileme… iii iv İÇİNDEKİLER KISALTMALAR DİZİNİ .............................................................................. x TABLOLAR DİZİNİ .................................................................................... xi ŞEKİLLER DİZİNİ..................................................................................... xii GİRİŞ ............................................................................................................. 1 BİRİNCİ BÖLÜM ......................................................................................... 6 VERGİLEME VE ZİHNİYET KAVRAMLARI........................................... 6 1.1. VERGİ KAVRAMI ....................................................................... 6 1.2. VERGİNİN TEORİK AÇIDAN GELİŞİMİ ................................... 8 1.2.1. Faydalanma Teorisi..................................................................... 8 1.2.2. Egemenlik Teorisi...................................................................... 10 1.2.3. Egemenlik ve
    [Show full text]