T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ

Aydıncık (Yozgat) Kalsedonlarının Mineralojik, Jeokimyasal ve Gemolojik İncelemesi

Proje No: PYO-MÜH.4001.15.002

Yrd. Doç. Dr. İlkay KAYDU AKBUDAK Yrd. Doç. Dr. Meltem GÜRBÜZ Yrd. Doç. Dr. Zeynel BAŞIBÜYÜK Kimya Mühendisi Ümit ULUS

EKİM 2016 KIRŞEHİR

ÖNSÖZ

Süstaşı, takı ve süs eşyası olarak kullanılan değişik renkli taş ve minerallere denir. Yüzyıllardan beridir, insanoğlunun yaşamında, süstaşları ile onlardan yapılan takı ve aletler, önemli bir yere sahip olmuştur. Süs taşları doğada yaygın olarak bulunan oksijen, karbon, alüminyum, silisyum, kalsiyum ve magnezyum gibi elementler tarafından oluşturulur. Son yıllarda süstaşlarının vermiş olduğu ruhsal ve fiziksel enerjiye olan farkındalığın artması nedeniyle doğal oluşmuş süstaşlarına olan talep katlanarak artmıştır.

Ahi Evran Üniversitesi Proje Yönetim Ofisi tarafından desteklenen bu proje kapsamında, Yozgat-Aydıncık bölgesindeki andezitlerdeki breşik seviyeler içerisinde kırık zonları ve boşlukları dolduran ikincil mavi kalsedon + ametist oluşumlarının mineralojisi, petrografisi, jeokimyası ve gemolojisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışma sonucunda elde edilecek veriler neticesinde bölgedeki kalsedon ve ametist oluşumlarının dağılımları, gemolojik özelliklerinin belirlenmesi, bu cevherleşmenin ekonomik olarak kullanılabilirliğini ortaya koymuştur. Aynı zamanda bu cevherleşmenin mineralojik, petrografik ve jeokimyasal özelliklerinin ortaya çıkarılması bölgede ileride yapılacak bilimsel çalışmalara katkılar sağlayacaktır.

i

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ...... i İÇİNDEKİLER ...... ii ŞEKİLLER DİZİNİ ...... iii ÇİZELGELER DİZİNİ...... iv ÖZET ...... v 1. GİRİŞ...... 1 1.1. Amaç ve Kapsam...... 1 1.2. İnceleme Alanının Tanıtılması ...... 2 1.3. Önceki Çalışmalar ...... 2 2. MATERYAL VE METOT ...... 18 2.1. Optik Mikroskop İncelemeleri ...... 18 2.2. X-ışını Kırınımı İncelemeleri ...... 18 2.3. Jeokimyasal İncelemeler ...... 19 3. JEOLOJİK KONUM VE LİTOLOJİ ...... 20 3.1. Bölgesel Jeoloji ...... 20 3.2. Litostratigrafi Birimleri ...... 20 4. İNCELEMELER VE BULGULAR ...... 22 4.1. Arazi Çalışmaları ...... 22 4.2. Mineraloji-Petrografi İncelemeleri ...... 30 4.3. XRD-TK İncelemeleri ...... 32 4.4. Jeokimya İncelemeleri ...... 36 4.5. Gemolojik İncelemeler ...... 36 5. SONUÇLAR ...... 43 6. KAYNAKLAR ...... 45

ii

ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa Şekil 3.1. İnceleme alanının jeoloji haritası ...... 10 Şekil 4.1. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde içerisinde mavi kalsedon oluşumları içeren altere volkaniklerden (Andezit) genel görünüm...... 23 Şekil 4.2. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde altere volkanikler içerisindeki breşik seviye ...... 23 Şekil 4.3. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları………………………………………..…….………………..……...24 Şekil 4.4. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları ...... 24 Şekil 4.5. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları ...... 25 Şekil 4.6. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde mavi kalsedon oluşumlarından yapılan düzensiz üretim ...... 25 Şekil 4.7. Hacıilyas güneybatı bölgesindeki altere volkaniklerden (Andezit) genel görünüm .. 26 Şekil 4.8. Hacıilyas güneybatı bölgesindeki faklı renk ve dokuya sahip kalsedonlar ...... 27 Şekil 4.9. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları ...... 27 Şekil 4.10. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen kalsit damarları ve içerisinde oluşmuş mavi kalsedon oluşumları ...... 28 Şekil 4.11. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları ...... 28 Şekil 4.12. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları ...... 29 Şekil 4.13. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişmiş ametistler ...... 29 Şekil 4.14. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişmiş ametistler ...... 30 Şekil 4.15. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinden alınan yan kayaç örneklerinde tamamıyla altere olmuş özşekilli amfibollerin tek nikol (solda) ve çift nikol (sağda) görüntüleri ...... 31 Şekil 4.16. Hacıilyas güneybatısından alınan yan kayaç örneklerindeki özşekilli plajiyoklaz minerallerinin tek nikol (solda) ve çift nikol (sağda) görüntüleri ...... 31 iii

Şekil 4.17. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinden alınan cevherli örneklerde kenarlarda mikrokristalli ve merkezde makrokristalli kuvarsın tek nikol (solda) ve çift nikol (sağda) görüntüleri ...... 32 Şekil 4.18. Hacıilyas güneybatısından alınan cevherli örneklerde kalsit - kuvars dokanağının tek nikol (solda) ve çift nikol (sağda) görüntüleri ...... 32 Şekil 4.19. İnceleme sahasında bulunan farklı renk, kristal tane boyu ve mineral içeriğine sahip kalsedon+ametist+kuvars örnekleri. (A: YK-10 ametist+kuvars, B: YK-1 mavi- kahvemsikızıl kalsedon+kuvars, C: YK-2 mavi kalsedon+kuvars, D: YK-13 mavi kalsedon, E: YK-25 beyaz kalsedon+kuvars) ...... 33 Şekil 4.20. Ametist örneğinin (Şekil 4.17-A) XRD-TK çekimi ...... 34 Şekil 4.21. Mavi-kahvemsikızıl kalsedon+kuvars (Şekil 4.17-B) örneğindeki kahvemsikızıl kalsedon seviyelerinin XRD-TK çekimi ...... 34 Şekil 4.22. Mavi kalsedon+kuvars (Şekil 4.17-C) örneğindeki mavi kalsedon + kuvars seviyelerinin XRD-TK çekimi ...... 35 Şekil 4.23. Mavi kalsedon (Şekil 4.17-D) örneğindeki mikro kristalli mavi kalsedon seviyelerinin XRD-TK çekimi ...... 35 Şekil 4.24. Beyaz kalsedon+kuvars (Şekil 4.17-D) örneğindeki Beyaz kuvars seviyelerinin XRD-TK çekimi ...... 36 Şekil 4.25. İnceleme sahasından alınan mavi kalsedon ve ametist örneklerinden yapılmış takı ve süs eşyası örnekleri ...... 42

ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa Çizelge 4.1. Mavi kalsedon örneğinin XRF analiz sonucu...... 36

iv

ÖZET

Bu çalışmanın amacı Aydıncık (Yozgat) Bölgesi kalsedonlarının mineralojik, jeokimyasal ve gemolojik özelliklerini ortaya koymaktır. Yapılan arazi çalışmaları sonucunda Aydıncık batısı Keşlik mevkii ve Hacıilyas güneybatısı bölgelerinde kalsedon oluşumları tespit edilmiştir. Kalsedon oluşumları Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde andezitler içerisinde yaklaşık 30 m’lik bir fay zonunda (fay breşi+altere seviyeler içerisinde) birkaç cm kalınlığında, koyu mavi renkli; Hacıilyas güneybatısı bölgesinde ise breşik andezit seviyeleri içerisinde 10 cm’ye kadar gelişen gözenekler içerisinde ve kırık-çatlak dolgusu şeklinde açık maviden koyu maviye değişen renklerde tespit edilmiştir. Arazide kalsedon oluşumları kriptokristalli ve makrokristalli olarak böbreğimsi - bantlı yapılı ve jeod şeklinde gözlenmiştir. Ayrıca kalsedonlar yer yer ametistlerle birlikte de gözlenmektedir. Alınan örneklerden yapılan petrografik incelemelerde altere andezit olarak adlandırdığımız yan kayaç ince kesitlerinde hipokristalin hipidiyomorf porfirik doku gözlenmiş ve plajioklas+amfibol mineral parajenezi ayırtlanmıştır. Cevherli kısımdan yapılan ince kesitlerde ise kalsit+kuvars birlikteliği tespit edilmiş olup yoğun demir oksitleşme söz konusudur. Bölgeden alınan örneklerde süstaşı çalışmaları da yapılmıştır. Bu kapsamda kalsedonlardan hem masa süsü, isimlik gibi aksesuar çalışmaları yapılmış hem de kaboşon ve faset kesimler yapılarak kolye, küpe, yüzük, bilezik gibi takılarda kullanılmıştır.

Anahtar kelimeler: Kalsedon, Süstaşı, Mineraloji, Gemoloji, Yozgat.

v

GİRİŞ

1.1. Amaç ve Kapsam

Yozgat-Aydıncık ilçesi Üzümlük köyü sınırları içerisinde bulunan kalsedonların petrografik, jeokimyasal ve gemolojik özelliklerini araştırmayı amaçlayan bu çalışma tamamlandığında kalsedonların oluşum koşulları, mineral parajenezleri, kimyasal içerikleri ve süstaşı özellikleri ortaya konmuş olacaktır. Süstaşı, yerkabuğundan çıkarılıp işlenen ve insanlar tarafından süs ve ziynet eşyası olarak kullanılan değişik renkli mineral, taş ve organik malzemelere denir (Eşme, Y. 1994). Süs taşları doğada yaygın olarak bulunan oksijen, karbon, alüminyum, silisyum, kalsiyum ve magnezyum gibi elementler tarafından oluşturulur (Vieil, M.,ve diğ. 2002). Çalışma alanı Aydıncık ilçesi Yozgat ili sınırları içerisinde yer almaktadır. Yozgat yöresinde yüzeyleyen kayaçların yaşlıdan genç birimlere doğru sıralanışı şöyledir: En altta Kretase yaşlı ofiyolitler ve ofiyolitik kayaçlar gözlenmektedir. Bunların üzerinde Üst Kretase yaşlı bazalt ve spilit gibi volkanitler bulunmaktadır. Üst Kretase-Paleosen yaşlı granitoyidler ve granodiyoritler ise bu birimlerin üzerinde yer almaktadır. Bunların üzerinde ise sırayla Eosen yaşlı asidik volkanik kayaçlar, Orta-Üst Eosen yaşlı kırıntılı ve karbonatlı sedimanter kayaçlar, Oligosen yaşlı karasal kırıntılar ve Üst Miyosen-Pliyosen yaşlı ayrılmamış karasal kırıntılı kayaçlar gözlenmektedir. En üstte ise Kuvarterner yaşlı alüvyon, yamaç molozu, alüvyon yelpazesi ve travertenler yer almaktadır (MTA 1/500000 jeoloji haritası).

Çalışmanın konusunu oluşturan Kalsedon minerali ise kimyasal formülü SiO2 olup kuvars mineralinin kriptokristalin çeşitlerinden birisidir (Frondel, 1978; 1982). Yağımsı bir parlaklığa sahiptir. Saf kalsedon çok ince tabakalar halinde dizilmiş çok ince kuvars liflerinden oluşur (Flörke et al., 1983; 1991; Gislason et al., 1993; Graetsch, H., 1994). Saf kalsedonun rengi yarı şeffaf gri veya beyazdır. Grimsi mavi veya kahverengi gölgeli hatta siyahımsı olanları da vardır. Safsızlıklar sebebiyle şeritlerde farklı renk ve desenler olur. Kalsedonun özgül ağırlığı 2.59-2.61'dir (Hatipoğlu et al., 2010; Selim, 2014). Bu araştırma projesi, arazi ve laboratuvar çalışmaları olmak üzere iki aşamayı kapsamaktadır. Arazi çalışmalarıyla Kalsedon seviyelerinin yanal dağılımları; laboratuvar çalışmaları sonucunda elde edilen veriler yardımı ile kalsedonların, oluşumu, parajenetik ilişkileri, mineralojik, kimyasal ve gemolojik özellikleri belirlenecektir.

1

1.2. İnceleme Alanının Tanıtılması

Yozgat ili Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak Bölümünde yer almaktadır. Yozgat doğudan Sivas, güneyden Kayseri, Nevşehir, Kırşehir; batıdan Kırıkkale, kuzeyden ise Amasya, Çorum ve Tokat illeri ile çevrilidir. Deniz seviyesinden 1300 metre yükseklikte olup 1412300 hektar toprağa sahiptir. İlin, doğu-batı uç noktaları arasındaki kuş uçuşu uzaklık 216 km, kuzey-güney uç noktaları arasındaki uzaklık 144 km’dir. Yozgat, alan bakımından Türkiye’nin 15’inci ilidir. İlin izdüşümü alanı ( km²) 13 597, gerçek alanı ise 14 123 km²’dir.

İnceleme alanında karasal iklim (yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı) egemen olup, bitki örtüsü olarak fakirdir. Bölge fazla engebeli olmadığı için yöre halkı tarımla uğraşmaktadır. Aynı zamanda hayvancılık ve bahçecilik de diğer geçim alanları arasında yer almaktadır.

İnceleme alanında aktif olarak üretim yapan mermer sahaları mevcuttur. Diğer yatakların işletilmesiyle yöre ekonomisine önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

1.3. Önceki Çalışmalar

İnceleme alanı ve yakın çevresinde jeolojik açıdan yapılmıs birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalardan konumuzla ilgili olanlar seçilmiş ve kronolojik sıraya göre özet olarak aşağıda verilmiştir:

Yozgat ve çevresinde çalışan ilk araştırmacılar olarak; Arni (1938), Parejas ve Pamir (1939), Salomon - Calvi (1940) ve Baykal (1943)’ı söyleyebiliriz. Adı geçen araştırmacılar bölgenin genel jeolojisi üzerine çalışmışlar ve granitik birimlerin Paleozoyik yaşlı olduğunu belirtmişlerdir.

Ketin (1955, 1959, 1963 ve 1966), Orta Anadolu masifinin değişik bölgelerinde çalışmalar yapmış, buralardaki kristalin kayaçları asidik ve bazik olmak üzere iki gruba ayırmış, asidik olanların genellikle granit ve granodiyorit bileşimine sahip hornblend ve biyotitli derinlik kayaçları; bazik olanların ise gabro-diyorit bileşiminde ve kısmen diyabaz görünümünde kayaçlar olduğunu belirtmiştir. Ayrıca asidik plütonlarla bazik olanların birbirleriyle iç içe girmiş vaziyette bulunduklarını, aralarında kesin bir dokanağın gözlenmediğini, Yozgat - Sarıhacılı yolu arasında Sarıhacılı köyüne yakın granit mostrasında diyabazik damarların graniti kestikleri açıkça görülmekle birlikte, Yozgat’ın güneyinde gabro, diyorit ve amfibolit bileşimindeki tipik plütonların granitle olan

2 dokanaklarının kesin olmadığını, hangisinin diğerini kesmiş olduğunun kesin olarak söylenemeyeceğini, bu nedenle hangisinin daha yaşlı olduğunun bilinemeyeceğini ve büyük bir ihtimalle asidik ve bazik plütonların aynı yaşta olabileceklerini ifade etmiştir. Araştırıcı, arazi gözlemleri sonucunda asidik ve bazik plütonların olusturduğu kristalin kütlenin yasının Lütesiyen’den yaslı, Üst Kretase’den genç olduğunu belirtmiştir.

Tülümen (1980), Akdağmadeni (Yozgat) yöresinde yaptığı incelemelerde, Akdağmadeni’nin kuzeydoğusunda yer alan Karapir ve Ortaköy yörelerindeki granitik kayaçların monzogranit bileşiminde olduklarını tespit etmiştir. Araştırıcı, bu granitik kayaçların sokulum yasının kesin olarak söylenmesinin mümkün olmadığını ancak Eosen’in taban konglomerası içinde çakıllarının bulunmasından dolayı Eosen’den yaslı ve metamorfitleri kestiği için de onlardan genç olduğunu belirtmiştir.

Dalkılıç (1985), Sarıhacılı-Divanlı-Azizli (Yozgat) civarında yaptığı çalışmada gabro ve granitleri Sarıhacılı gabrosu (Üst Kretase?) ve Yozgat graniti (Paleosen) seklinde tanımlamıştır. Araştırıcı, Sarıhacılı gabrosunun Yozgat graniti üzerinde ve içerisinde anklavlar seklinde gözlendiğini ve bunların muhtemelen Üst Kretase yaslı ofiyolitlerin kalıntıları olduğunu; Yozgat granitinin ise jeokimyasal özellikleri açısından S-tipi granitler olduğunu ve kökeninin metasedimanter kayaçların kısmi ergimesiyle açıklanabileceğini ileri sürmüştür.

Tarhan (1987), Orta Anadolu metamorfik ve granitik kayalarının kökeni ve evrimini incelemiştir. Araştırıcı, Orta Anadolu’da yüzeyleyen birimlerin tabanını Paleozoyik yaslı Aksaray metaofiyolitinin oluşturduğunu, bunların üzerinde Permo/Karbonifer-Kampaniyen yaslı ada yayı kökenli Orta Anadolu metamorfitleri ile bu metamorfitlerden türemiş Orta Anadolu granitik kayalarının yüzeylendiğini, tüm bu birimlerin ise uyumsuzlukla Üst Maestrihtiyen-Pliyosen yaslı çökellerle örtüldüğünü belirtmiştir.

Erler vd. (1991), Kaman ve Yozgat yöreleri magmatik kayalarını arazi konumları, petrografik özellikleri ve kimyasal bileşimlerine göre yedi farklı gruba ayırmışlardır. Arastırıcılar, Yozgat granitoyidinin kuvarsça zengin olduğunu, ortoklaz/plajiyoklaz oranının degismesiyle bilesiminin alkali feldispat granitten tonalite kadar değiştiğini ve bu kalkalkali karakterli S-tipi kayaçların Pontid ve Torid kuşaklarının çarpışması sırasında kısmi ergimeleriyle oluşmuş plütonikler olduğunu belirtmişlerdir.

Akıman vd. (1993), Orta Anadolu Kristalen Karmaşığı’nın batı kenarı boyunca yer alan granitoyidlerin jeokimyasal karakteristiklerini inceledikleri çalışmada Orta Anadolu’da 3 yer alan granitoyidleri; i) Sulakyurt-Niğde arasında KD-GB ve KB-GD yöneliminde yüzeylenen plütonlar, ii) Sivas-Çamardı boyunca yüzeylenen küçük plütonlar ve iii) kuzey kesimlerde Yozgat civarında yüzeyleyen büyük batolit olmak üzere üç gruba ayırmışlardır. Araştırıcılar, çalışma kapsamında birinci grup granitoyidleri incelemişler ve bu granitoyidlerin monzonitik-granitik-granodiyoritik bilesimde, alümino-kafemik ve kafemik birlikteliğinde ayrıca metalümina-peralümina karakterde S- ve I-tipi magmatik kayaçlar olduklarını, çarpışmayla es yaslı veya çarpışma sonrası oluştuklarını ve kabuksal malzeme içerdiklerini belirtmişlerdir.

Boztuğ vd. (1993), Kretase-Paleojen yaslı İç Anadolu Alkalen Provensinin batıdan doğuya doğru Kortundağ, Baranadağ, Buzlukdağ, Çayağzı, Yozgat, Karaçayır, Kösedağ, Hasançelebi, Dumluca, Murmana ve Karakeban plütonlarından oluştuğunu belirtmişlerdir. Araştırıcılar, Kösedağ plütonunun doğu kesiminde yer alan siyenitik ve monzonitik kayaçların kafemik, metalümino, silis bakımından aşırı doygun, alkalen ile koyu renkli subalkalen arasında geçiş özelliği gösteren bir magma tipine sahip olduğunu, levha içi granitoyidleri (WPG) karakteri gösterdiğini, başlıca alt kabuktan türeyen bir petrojenez mekanizmasına sahip olmakla birlikte Kırşehir bloğundaki kabuk kalınlaşmasının sonlarına doğru meydana gelen gerilme rejimi ile gelişebilecek olan manto yükseliminden de malzeme almış olabileceğini ileri sürmüşlerdir.

Göncüoğlu ve Türeli (1993), OAKK içerisinde çok yaygın mostralar veren ofiyolitik kayaçlara “Orta Anadolu Ofiyolitleri” adını vermişlerdir. Araştırıcılar, bu ofiyolitik kayaçların Orta Anadolu metamorfitleri üzerinde tektonik dokanakla bulunduklarını, Üst Kretase yaslı Orta Anadolu granitoyidlerinin ise hem metamorfitleri hem de metamorfitler üzerindeki ofiyolitleri kestiğini ve dalma - batma zonunda bir ensimatik adayayıyla ilişkili olarak meydana gelmiş olabileceğini ileri sürmüşlerdir.

Kadıoğlu ve Güleç (1993), Orta Anadolu granitoyidleri içerisinde yer alan anklavları kökensel açıdan incelemişler ve başlıca ksenolit, magma segregasyonu, magma karışımı ürünleri ve restitler olmak üzere dört gruba ayırmışlardır.

Atmaca, 1994, “Aydıncık (Yozgat) Kuzeyinin jeolojisi” isimli çalışmasında İnceleme alanında Mesozoyik-Senozoyik yaşlı birimleri tespit etmiş olup, yapılan çalışmalar sonucu sahanın 1/25.000 ölçekli jeoloji haritasını hazırlamış, jeoloji enine kesitleri ve genelleştirilmiş stratigrafi sütun kesitini çizmiştir. Sonuçta tüm bu çalışmaları

4 değerlendirerek inceleme alanındaki birimlerin litolojik özelliklerini, jeormorfolojisini, yapısal jeolojisini ve jeolojik evrimini ihtiva eden raporu oluşturmuştur.

Boztuğ (1995), Yozgat Batoliti doğu kesimini incelediği çalışmada; orta-kaba taneli ve holokristalin - hipidiyomorf tanesel dokulu ve bazen de iri K-feldispat megakristalleri içermesiyle porfirik doku gösteren monzonit, kuvars monzonit, kuvars monzodiyorit ve adamellit bileşimli plütonik kayaçlar, ayrıca siyenitporfir bileşiminde damar kayaçları tespit etmiştir.

Erler ve Bayhan (1995), Orta Anadolu Kristalen Kompleksi içerisinde yer alan granitoyid bileşimindeki kayaçları “Orta Anadolu Granitoyidleri” olarak tanımlamışlardır.

Kadıoğlu ve Yıldız (1996), Akdağmadeni (Yozgat) granitoyid intrüzyonunun bir bölümünü oluşturan Ortaköy granitoyidindeki ksenolitlerin mineralojik ve petrografik özelliklerini incelemişler ve Ortaköy civarındaki siyenitlerdeki anklavların ksenolit türünde olduğunu ve ana kütlenin henüz aşınmadığını belirlemişlerdir.

Erler ve Göncüoğlu (1996), Orta Anadolu Kristalen Kompleksi’nin kuzey kenarında yer alan Yozgat Batoliti’nin Paleozoyik - Mesozoyik metamorfitleri ve Kretase ofiyolitik melanjına sokulum yaptığını ve uyumsuz olarak en geç Maestrihtiyen – Paleosen ve/veya Eosen klastikleri (kırıntılıları), karbonatları ve volkanikleri tarafından üzerlendiğini belirtmişlerdir.

Erdoğan vd. (1996), Yozgat magmatitlerinin Kırşehir platformu ve Çiçekdağ Kuşağı’nın tektonik yığılması ile oluştuğunu belirtmişlerdir. Araştırıcılar, Yozgat plütonlarının I-tipi olduğunu ve muhtemelen İç Torid Okyanusu’nun, Kırşehir Bloğu’nun altına dalması ile oluştuğunu ileri sürmüşlerdir.

Ekici ve Boztuğ (1997), Yozgat Batolitinin Yozgat ili güney kesimini inceledikleri çalışmada yaşlıdan gence doğru Sarıhacılı lökograniti, Lökköy K-feldispat megakristalli monzograniti, Büyüklök monzograniti ve Basnayayla diyorit/gabrosu intrüzif birimlerini ayırmışlardır. Araştırıcılar, Sarıhacılı lökogranitinin alumino, lökokratik, sodi-potasik/sodik, S-tipi ve iki mikalı lökogranit; Lökköy K-feldispat megakristalli monzograniti ve Büyüklök monzograniti birimlerinin kafemik, kalkalkalin, I-tipi monzogranit; Basnayayla diyorit/gabrosunun ise kafemik, düşük K’lu toleyitik, M-tipi ve diyorit/gabro bileşimli kayaçlardan oluştuğunu belirtmişlerdir. Ayrıca Sarıhacılı lökogranitinin çarpışmayla eş zamanlı (syn-COLG) kalkalkalin, Lökköy ve Büyüklök monzograniti birimlerinin çarpışma

5 sonrası (post-COLG) kalkalkalin ve Başnayayla diyorit/gabrosunun ise çarpışma sonrası (post-COLG) düşük K’lu toleyitik-mafik magmatizma kökenli olduğunu belirlemişlerdir.

Tatar ve Boztuğ (1997, 1998), Yozgat Batolitinin GB kesiminin (Sefaatli ilçesi kuzeyi) S-tipi, çarpışmayla eş zamanlı iki mikalı granitler; I-tipi, çarpışma sonrası, kalkalkalin, monzonitik birlik ve M-tipi, çarpışma sonrası, toleyitik mafik magmayı karakterize eden gabroyik/diyoritik birlikten oluştuğunu ve batolitin Anatolid-Pontid çarpışma sisteminin pasif kenarında yer aldığını belirtmişlerdir. Araştırıcılar, arazi, mineralojik-petrografik ve jeokimyasal karakteristikleri bakımından monzonitik birliği oluşturan magmanın eşyaşlı felsik ve mafik magmaların karışması sonucu meydana gelmiş hibrid bir magma olduğunu ve bu magmanın katılaşması sırasında fraksiyonel kristalleşme sürecinin etkin olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Boztuğ (1998a), Orta Anadolu alkali plütonlarının ana ve eser element jeokimyası verilerine göre belirgin bir şekilde “genç orojenik”, “levha içi” ve “çarpışma sonrası” karakteristikleri gösterdiklerini belirtmiştir. Araştırıcı, mineralojik-kimyasal verileri bölgesel jeolojik konumla birlikte değerlendirerek çarpışma sonrası Orta Anadolu alkali plütonlarını oluşturan magma kaynağının; Neo-Tetis’in kuzey kolunun, kuzeye doğru dalma-batmaya uğramasıyla meydana gelen sütur zonu boyunca gelişen Anatolid-Pontid çarpışmasına bağlı kabuk kalınlaşmasından hemen sonra gelişen çarpışma sonrası gerilme rejimi altındaki litosferik incelme sırasında, Anatolidlerin pasif kenarında yükselmiş bulunan manto malzemesinin adiyabatik dekompresyon mekanizması ile kısmi ergimeye uğraması sonucu meydana gelmiş olabileceğini ileri sürmüştür.

Boztuğ (1998b), Orta Anadolu’daki metamorfizma-magmatizma sinkronizasyonunu ve S-I-A- tipi magmatik kayaç birliklerini jeodinamik açıdan incelemiştir. Araştırıcı, radyometrik yas tayini sonuçlarına göre OAKK içerisindeki metasedimentlerin metamorfizma yaşı, ofiyolitik birimlerin yerleşme yaşı ve intrüzif kayaçların da intrüzyon yaslarının kabaca Üst Kretase civarında bir eşzamanlılık gösterdiğini, Üst Kretase’deki bu metamorfizma ve magmatizma eşzamanına ve metamorfizma derecesinin kuzeyden güneye doğru azalmasına bağlı olarak çarpışmaya bağlı terslenmiş metamorfizmayla meydana gelmiş olabileceklerini ileri sürmüştür.

Yılmaz ve Boztuğ (1998a, b), Orta Anadolu’daki çarpışma zonunun Maestrihtiyen’de Neo-tetis’in kuzey kolunun Avrasya plakası (Pontik basement) altına, kuzeye dalması ile -Erzincan sütur zonu boyunca Anatolid-Pontid çarpışmasının

6

Anatolid pasif kenarında oluşmuş terslenmiş metamorfizma, ana sütur zonundan türemiş ofiyolit dilimleri, çarpışmayla eşzamanlı ve S/CST tipi magmatizma, çarpışma sonrası, yüksek K’lu kalkalkalin, hibrid ve I/HLO tipi magmatizma, çarpışma sonrası, levha içi, A- tipi alkalin magmatizma ve çarpışma sonrası Orta Anadolu basenleri gibi bazı jeolojik olaylar ile karakterize edildiğini belirtmişlerdir. Araştırıcılar, bu jeolojik oluşumlardan Ankara-Erzincan sütur zonundan türemiş ofiyolitik dilimler ile çarpışma sonrası yüksek K’lu kalkalkalin, hibrid I/HLO tipi magmatizma ve çarpışma sonrası levha içi A-tipi alkalin magmatizmanın Orta Anadolu’da Kırşehir kuzeyinde yer alan Çiçekdağ Magmatik Kompleksi’nde zaman-konum bakımından iyi bir beraberlik sunduğunu ifade etmişlerdir.

Kadıoğlu ve Güleç (1999), Orta Anadolu Granitoyidleri içerisinde yer alan anklavları kökensel olarak ksenolitik, magma segregasyonu ve magma mixing/mingling anklavları olmak üzere üç grup halinde sınıflandırmışlardır.

Kuşçu ve Genç, 1999, “Başnayayla (Yozgat) Molibden-Bakır Cevherleşmesi” başlıklı çalışmalarında Başnayayla molibden-bakır cevherleşmesinin, Orta Anadolu Kristalin Karmaşığı ve/veya Kırşehir Masifi'nin kuzey kesiminde, Yozgat ilinin yaklaşık 15 km güneybatısındaki Paleosen (?) yaşlı granitik kayaçlarla ilişkili olduğunu ve Cevherleşme çevresindeki kayaç birimlerinin ise kamışcıdere gabrosu, Başnayayla granitoyiti, Beşiktepe volkano-sedimanter serisi ve alüvyonlar olduğunu belirtmişlerdir.

Molibden cevherleşmesini Kamışcıdere gabrosu ve Beşiktepe volkano-sedimanter serisi ile çevrelenen Başnayayla granitoyitinin biyotit granit, andalüsit-sillimanit granit ve iki mikalı granit birimleri ile kordiyerit granit, aplit granit ve kuvars damarlarında gözlemlemişlerdir. Ana cevher minerallerinin; molibdenit, kalkopirit, pirit ve manyetit; tali olarak da kübanit, pirotin, sfalerit, galenit, ilmenit, bornit ve bizmutinit saptamışlardır. İkincil mineraller olarak limonit, hematit, markazit, kalkozin ve kovellini tespit etmişlerdir. Cevherleşme ile ilişkili olarak üç tip alterasyonun olduğunu ve bu alterasyonların kuvars+feldispat+biyotit, kuvars+feldispat+biyotit+serisit/muskovit ve kuvars+serisit+pirit, mineral birliklerinden oluştuğunu belirtmişlerdir. Cevherleşmeyi cevher tipleri, mineralojisi ve alterasyon Özellikleri açısından düşük tenörlü porfiri ve/veya ştokvörk (ağsı) molibden-bakır cevherleşmesi olarak tanımlamışlardır.

Alpaslan ve Temel (2000), Orta Anadolu’daki çarpışma sonrası kalkalkalin Yozgat volkanitlerindeki magma karışımı ve kabuksal kirlenmenin petrografik ve jeokimyasal kanıtlarını ortaya koymuşlardır. Araştırıcılar, Yozgat volkanitlerinin bazalt, bazaltik andezit,

7 andezit ve dasit bileşiminde olduğunu, kuvars ksenokristallerinin etrafındaki epitaksitik piroksen büyümelerinin karısma sürecindeki melez oluşumlar olduğunu, K, Rb, Ba, Sr ve P gibi kabuksal elementlerde gözlenen zenginleşme granitoyid ve metasedimanter ksenolitlerin kabuksal asimilasyonu için kanıt oluşturduğunu belirtmişlerdir.

Çolakoğlu ve Genç, 2001, “Akdağmadeni (Yozgat) Kurşun-Çinko Yatağının Makro-Mikro Dokusal Özellikleri ve Kökensel Yorumu” başlıklı çalışmalarında Akdağmadeni ilçesinin doğusunda yer alan (Yozgat I35-c2 paftasında) ve granit çevresindeki metamorfik kayaçlar içerisinde görülen cevherleşmelerin göstermiş olduğu makro-mikro özellikleri sunmuşlardır. Akdağmadeni Pb-Zn yatağının jeolojik, petrografik, mineralojik, ve yapı-doku özellikleri açısından hem skarn hem de metamorfık yataklara özgü özellikler gösterdiklerini belirlemişlerdir ve cevherleşmelerin literatürde bugüne kadar kabul edildiği gibi sadece granitlerin varlığıyla açıklanabilecek basit bir skarn yatağı olmadığını, hem bölgesel hem de kontakt metamorfik özelliklerin ve / veya etkilerinin birarada gözlendiği kompleks bir yatak olduğu sonucuna ulaşmışlardır.

Kadıoğlu ve Güleç (2001a), Orta Anadolu Kristalen Karmaşığı’ndaki gabroları arazi görünümleri, petrografik özellikleri ve jeokimyasal karakteristiklerine göre intrüzif (köklü) gabrolar ve ofiyolitik (köksüz) gabrolar olmak üzere iki ana gruba ayırmışlardır. Araştırıcılar, birinci tip olan intrüzif gabroların granitoyidlerle sinüsoidal dokanaklı ve geçişli, subofitik doku özelliği sergileyen ve kayaç içerisinde hakim mafik mineralleri amfibollerin oluşturduğu gabrolar; ikinci tip olan ofiyolitik gabroların ise granitik intrüzyonların yükselttiği, holokristalin tanesel doku özelliğinde ve hakim mafik mineralleri piroksenlerin oluşturduğu gabrolar olduğunu belirtmişlerdir.

Düzgören ve Aydın vd. (2001), Orta Anadolu’daki magmatizmanın petrografik ve kimyasal olarak granitik ve siyenitik kayaçlar olarak ayrılarak karakterize edilebileceğini, granitik magmatizmanın C-tipi (kabuksal kaynaklı) ve H-tipi (hibrid) monzogranitler ve monzonitlerden oluştuğunu, granat içeren C-tipi lökogranitlerin en yaslı magmatik süreci temsil ettiğini fakat daha genç hornblend±biyotit±K-feldispat H-tipi plütonların OAKK’nın jeolojisinde hakim olduğunu ve bu plütonların tipik olarak mafik mikrogranüler anklav içerdiklerini belirtmişlerdir. Araştırıcılar, kuvars içeren siyenitlerin feldispatoid içerenlerinden daha önce yerleştiği gibi granitik magmatizmanın siyenitik intrüzyonlardan önce geldiğini, bu farklı magma tiplerinin çarpışma sonrası magmatizmasının farklı aşamalarını gösterdiğini, C-tipi granitlerin çarpışma sonrası magmatizmanın erken

8 aşamasında alt kıtasal kabuğun kısmi ergimesinden türediğini, H-tipi granitlerin ve siyenitlerin çarpışma sonrası magmatizmanın son aşamalarında genişlemeli tektonik rejim içerisinde mantodan türeyen bir magmadan oluştuklarını ileri sürmüşlerdir.

Kadıoğlu ve Güleç (2001b), Orta Anadolu Kristalen Karmaşığı içerisindeki felsik kütleleri yayılımları, mineral bileşimleri ve jeokimyasal karakteristiklerine göre; granitik, monzonitik ve siyenitik intrüzyonlar olmak üzere üç ana gruba ayırmışlar ve bölgenin kenarından içine doğru sırasıyla kalkalkalin, şoşonitik ve alkalin karakterde olduklarını belirtmişlerdir.

Köksal vd. (2001), Orta Anadolu’daki çarpışma sonrası A-tipi magmatizmasının ürünlerinden olan İdisdağı (Avanos) Magmatik Kompleksi’ni mineralojik ve petrografik açıdan incelemişler, bölgedeki kayaçların çoğunlukla kuvars siyenit ve alkali feldispat kuvars siyenit bileşiminde olduklarını ve Orta Anadolu Kristalen Karmasığı’ndaki magmatizmanın son aşamasının ürünleri olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Kadıoğlu (2003), Orta Anadolu Kristalen Karmaşığı’ndaki granitoyidlerin petrografik özellikleri ve mineral kimyasını incelemiş, Orta Anadolu’da S- tipi, H- tipi ve A- tipi olmak üzere 3 çeşit granitoyid bulunduğunu ve Yozgat Batolitinin her 3 grubu da içerdiğini ileri sürmüştür.

Akçe (2003), Akçe ve Kadıoğlu (2003, 2004, 2005); Yozgat Batolitinin kuzey bölümünde Yozgat’ın güneyi ve Sarıhacılı civarında gözlenen lökokrat karakterdeki iki mikalı alkali feldispat granitler ve gabroların jeoloji ve petrolojisini incelemişlerdir. Araştırıcılar, Yozgat Batoliti kuzeyindeki lökogranitleri gösterdikleri dokusal özellikleri ve içermiş oldukları biyotit, muskovit ve kuvars oranına göre kendi içerisinde: 1) iri taneli biyotit muskovit granit, 2) ince taneli biyotit muskovit granit ve 3) iri kuvarslı ince taneli muskovit granit seklinde 3 alt birime ayırmışlar, bu birimler içerisinde hiç mafik magmatik anklav bulunmadığını, özşekilsiz granat içerikli bu birimlerin jeokimyasal analiz sonuçlarına göre: subalkalin karakterli, kalkalkalin yönelimli ve yüksek-K serisinde yer alan peralüminalı, çarpışmayla es zamanlı oluşmuş üst kabuk kökenli S- tipi granitler olduğunu; gabroların ise üst manto kökenli olup granitlerden oldukça farklı bir kaynaktan türediklerini ileri sürmüşlerdir.

İlbeyli vd. (2004), Orta Anadolu’da kıta-ada yayı çarpışmasıyla ilişkili olan benzer yaşlı kalkalkalin ve alkalin magmatizmanın iyi örneklerinin sergilendiğini, jeokimyasal karakteristiklerine dayanılarak OAKK içerisinde i) kalkalkalin (Behrekdağ, Cefalıkdağ ve 9

Çelebi), ii) subalkalin-geçişli (Baranadağ) ve iii) alkalin (Hamit) olmak üzere üç farklı intrüzif kayaç tipi tanımlanabileceğini ifade etmişlerdir. Araştırıcılar, kalkalkalin ve subalkalin plütonik kayaçların monzodiyoritten granite kadar değişen bilesimde metalümino karakterli I-tipi kayaçlar; alkalin plütonik kayaçların ise nefelin monzosiyenitten kuvars siyenite kadar değişen bilesimde metalümino-peralkalin karakterli ve genelde A-tipi kayaçlar olduklarını, tüm bu intrüzif kayaçların LIL ve hafif NTE’ce zengin, yüksek 87Sr/86Sr ve düşük 143Nd/144Nd oranlarına sahip olduklarını ve tektonik ayrım diyagramlarına dayanarak bu kayaçların fraksiyonel kristalleşme süreçleriyle birlesmis kabuksal asimilasyondan etkilendiğini ileri sürmüşlerdir.

Köksal vd. (2004), Orta Anadolu Kristalen Karmasığı’nın allokton ofiyolitik kayaçları ve metamorfik kayaçlarına sokulum yapan H- ve A-tipi granitoyidlerin Neotetis okyanusunun kapanmasıyla meydana gelen kıtasal çarpışmanın geç evresini karakterize ettiklerini ileri sürmüşlerdir. Araştırıcılar, bu H- ve A-tipi granitoyidlerin Rb-Sr ve K-Ar tüm kaya ve mineral yas verilerinin çelişkili olduğunu belirtmişler, bu nedenle belirledikleri tipik lokasyonlardan U-Pb titanit yaslandırması yapıp jeokimyasal özelliklerini ortaya koymuşlar ve H-tipi granitoyidlerin yaşını 74.0 ± 2.8 My, A-tipi granitoyidlerin yasını ise 74.1 ± 0.7 My olarak belirlemişlerdir.

Akçe ve Kadıoğlu, 2005, “Yozgat Batoliti Kuzey Bölümündeki Lökogranitlerin Petrolojisi” isimli çalışmalarında Yozgat Batolitinin Orta Anadolunun kuzeyine düştüğünü ve Orta Anadolu Kristalen karmaşığının en büyük felsik plütonunu temsil ettiğini belirtmişlerdir. İnceleme alanının başlıca granitik ve gabroik kayaçlardan meydana geldiğini; Granitik kayaçların pembe renkli olup çalışma alanının en yaygın birimini oluşturduğunu ve kendi içerisinde 3 alt birime ayrıldığını söylemişlerdir. Bunlar iri taneli biyotit muskovit granit, ince taneli biyotit muskovit granit ve iri kuvarslı ince taneli muskovit granittir. Bütün bu alt birimlerin birbirleri ile tedrici dokanak ilişkisi sergilediğini ve hiçbirisinde mafik mikrogranüler anklav görülmediğini tespit etmişlerdir. Mikroskop çalışmalarına göre granitlerin bütün alt birimlerinin farklı oranlarda başlıca kuvars, K- Feldispat, mika ve granat mineralleri içerdiğini; tüm kayaç jeokimyası sonuçlarına göre granitlerin subalkalin magmatik kayaçlar olup kalkalkalin bileşimde olduğunu belirtmişlerdir.

Akıl, 2005, “Akdağmadeni Masifi Metamorfitlerinin (Söbeçimen köyü-Yozgat) jeolojik ve yapısal özelliklerinin incelenmesi” başlıklı çalışmasında İnceleme alanının, Orta

10

Anadolu Kristalin Masifi’nin parçalarından biri olan Akdağmadeni Metamorfitlerinin güney batısında yer aldığını; Yörede yüzeylenen metamorfik kayaçların, şist, kalk şist, amfibolit ve mermerlerden oluştuğunu belirtmiştir. Bu metamorfitlerin, Neojen yaşlı kayaçlar tarafından örtüldüğünü; İlerleyen dinamotermal bölgesel metamorfizmanın etkili olduğu bilinen bu kayaçlarda, yoğun bir kıvrımlanma ve kırıklanmanın meydana geldiğini tespit etmiştir. Yapısal analizler sonucunda, inceleme alanında ilerleyen metamorfizmaya bağlı olarak gelişen deformasyonun ilk evresinde, birbirini üzerleyen kıvrımlanma olayının (F1 ve F2), diğer evresinde ise kırıklanma ile karakterize olan F3 evresinin geliştiğini; F1 yapısal evresinde oluşmuş olan kıvrımlanmayı meydana getiren deformasyonun (D1) yaklaşık K-G doğrultusunda, F2 yapısal evresinde oluşmuş olan ana kıvrımı meydana getiren deformasyonun (D2) ise KB-GD doğrultusunda olduğunu saptamıştır. Kıvrımlanmayı izleyen geç evre deformasyonlarına bağlı olarak (F3 kırıklanma evresi) gelişen kırıklanmalar ile KB-GD ve KD-GB doğrultulu oblik atımlı faylar meydana geldiğini gözlemlemiştir. İnceleme alanında yüzeylenen metamorfik kayaçlarda yapılan petro-tektonik çalışmalarda, mika, oligoklaz, albit ve granat minerallerinde deformasyon aşamalarının veya fazlarının saptanabildiği dokusal özellikler yaygın olarak izlemiştir. Çalışmada, Akdağmadeni Metamorfitlerinin stratigrafisinin ve deformasyon tarihçesini aydınlatmaya çalışmış ve metamorfitlerin petrografik ve petro-tektonik özelliklerini ayrıntılı olarak ortaya koymuştur.

İlbeyli (2005), OAKK’da Geç Kretase magmatizmasının ürünleri olan ve ofiyolitik birimlerce üzerlenen metamorfik kayaçlara sokulan çarpışmayla ilişkili kayaçları i) kalkalkalin (Ağaçören, Behrekdağ, Cefalıkdağ, Çelebi, Ekecikdag, Halaçlı, Karamadazı, Kösefakılı, Terlemez, Üçkapılı, Yozgat), ii) subalkalin (Baranadağ) ve iii) alkalin (Atdere, Davulalan, Eğrialan, Hamit, İdisdağı, Karaçayır) olmak üzere üç gruba ayırmıstır. Araştırıcı, kalkalkalin kayaçların metalümino/peralümino karakterli I- ve S tipi monzodiyorit-granit bileşiminde, subalkalin kayaçların metalümino karakterli S-tipi monzonit-granit bileşiminde, alkalin kayaçların ise metalümino-peralkalin karakterli genelde A-tipi foid içeren monzosiyenit-granit bileşiminde kayaçlar olduğunu ve bu plütonların 5.3-2.6 kbar basınç altında 858-698 °C’deki geniş bir sıcaklık aralığında yüksek oranda oksidize magmalardan (log f O2 -17 ile -12 arası) kristalleştiklerini belirtmiştir. Ayrıca bahsi geçen bütün intrüzif kayaçların LIL ve hafif NTE’ce zenginleşme, yüksek 87Sr/86Sr ve düşük 143Nd/144Nd oranları gösterdiklerini, bu verilere göre plütonların büyük oranda yitim malzemesi içeren manto kaynağından türediklerini ileri sürmüştür.

11

Tatar ve Boztuğ (2005), Orta Anadolu’nun batı bölümünde yüzlek veren K-G yönelimli Behrekdağ kompozit batolitini Geç Kretase yaslı haritalanabilir beş granitoyid birimine ayırmışlardır. Bunlar; i) S-tipi, peralüminalı Danacıobası biyotit lökograniti, ii) I- tipi, hibrid, metalüminalı, K-feldispat megakristalli Konur kuvars monzoniti, (3) mafik Atipi, alkalin Kızdede monzogabrosu, (4) felsik A-tipi, alkalin Hasandede kuvars siyenit/monzoniti ve (5) M-tipi, düsük potasyumlu toleyitik Yeniköy tonalitidir. Araştırıcılar, S-tipi Danacıobası biyotit lökogranitinin haritalanan bu birimler içerisinde en yaslısı olduğunu, bu birimden ayrılan biyotitlerin 69.1 ± 1.42 My ve 71.5 ± 1.45 My K-Ar soguma yasları verdigini belirtmişlerdir. Danacıobası biyotit lökogranitinin ana, eser ve nadir toprak element jeokimyası verilerine göre peralüminalı, S-tipi, yüksek-K kalkalkalin karakterli ve üst kabuk kökenli olduğunu bu petrojenetik yorumun ayrılan kuvarsların oksijen-izotop verileri ile desteklendigini ifade etmislerdir.

Boztuğ vd. (2007b), Orta Anadolu’daki 9 farklı granitoyid biriminden elde ettikleri 207Pb-206Pb tek zirkon evaporasyon yaslarını kullanarak Orta Anadolu’da Kretase boyunca farklı yerleşme yaslarına göre 3 ayrı granitoyid grubu belirlemişlerdir. Bunlar: i) Senomaniyen-Turoniyen granitoyidleri (ağırlık ortalama yası 94.9 ± 3.4 My), ii) Turoniyen- Santoniyen granitoyidleri (agırlık ortalama yası 85.5 ± 5.5 My) ve iii) Kampaniyen granitoyidleridir (ağırlık ortalama yaşı 74.9 ± 3.8 My).

Kadıoğlu (2007), Orta Anadolu Kristalen Karmaşığı’ndaki felsik intrüzif kayaçların bölgedeki metamorfik ve ofiyolitik kayaçlara sokulum yapmış granit, monzonit ve siyenit bileşiminde kayaçlar olduklarını, mineralojik ve jeokimyasal verilere göre bu kayaçların kökensel ilişkili olduklarını belirtmiş ve Orta Anadolu’daki adakit ve alkalin felsik intrüziflerin evrimini açıklamıştır.

Boztuğ ve Harlavan (2008), Orta Anadolu’daki S-, I- ve A-tipi granitoyidlerin K-Ar soguma yaslarının 80 ve 60 My arasında bir eşzamanlılık yansıttığını, es kökenli tek bir jeodinamik yerleşimle fakat kabuk, manto ve/veya karışık kökenli olmak üzere çeşitli kaynaklardan türediklerini belirtmişlerdir.

Işık vd. (2008), OAKK’nın kuzey kısmında yer alan zorlamalı intrüzif ve deformasyonal olayların gözlendiği granitoyidler ve milonitik kayaçların Ar-Ar yaslandırmasını yapmışlardır. Karmaşık içerisindeki Kerkenez granitoyidinin esasen kuvars monzonit ve hornblend granitten oluştuğunu ve farklı sünümlü makaslama zonları içerdiğini, yüksek kapanma sıcaklıkları göz önünde bulundurulduğunda Kerkenez granitoyidindeki

12 hornblend kuvars monzonit ve hornblend granitin hızlı soğumuş olabileceğini, hornblend kuvars monzonitin 81.2 ± 0.5 My civarında yerleşmiş olabileceğini ve hornblend granitten daha yaslı olduğunu ifade etmislerdir. iki milonit örneğindeki hornblendlerdeki 40Ar-39Ar yaslandırmasında plato yaşlarının sırasıyla 71.6 0.3 ve 71.7 ± 0.2 My, aynı örneklerdeki K- Feldispat plato yaslarının 71.6 ± 0.2 ve 81.3 ± 0.2 My olduğunu, bununla birlikte hornblend ve K-Feldispatın soğuma yası olarak 71.6 ± 0.3 ve 71.7 ± 0.2 My’ın benimsendiğini, deformasyona uğramış K-Feldispattaki 81.3 ± 0.2 My olan yasın kırılgan deformasyon yasını yansıtmadığını deforme olmamış hornblend kuvars monzonitin yaşı olduğunu belirtmişlerdir. Bu yas verilerinin makaslama zonlarının hornblend granitin soğumasından ve yerleşimden çok sonra oluştuğunu gösterdiğini ileri sürmüşlerdir.

Köksal vd. (2008), Orta Anadolu’daki granitoyidlerin S-tipi, I-tipi ve A-tipi olmak üzere geniş bir aralıkta petrolojik özellikler sergilediklerini belirterek bunlardan seçilen tipik plütonlardaki (Terlemez, Baranadağ, Çamsarı ve Hisarkaya granitoyidleri) zirkonların morfoloji ve içsel yapılarını incelemişlerdir. Araştırıcılar, I-tipi Terlemez ve Baranadağ kuvars monzonitlerinin başlıca S-tipi zirkon kristalleri ve nadiren J-zirkon tipi içerdigini, tipolojik evrim trendlerinin kalkalkalin hibrid kökenleriyle tutarlı olduğunu, çoklu düşük- lüminesans korozyon zonlarının U, Th ve Y’da zenginleştiğini bunun da magma mingling/mixing süreçlerinin sonucu olarak yorumlandığını; A-tipi Çamsarı kuvars siyenitinin ise başlıca K- ve V-zirkon tiplerine sahip olduğunu, tipolojik evrim trendlerinin alkalin granitoyidlerle uyumlu olduğunu ve zirkonların içsel yapılarını gösteren katodolüminesans görüntülerinin yaygın metamiktizasyon gösterdiğini belirtmişlerdir.

Boztuğ vd. (2009a), Orta-Geç Kretase Orta Anadolu granitoyidlerinin supra- subduction zon tipi Orta Anadolu ofiyolitlerine ve OAKK’nın orta-yüksek dereceli metasedimanter kayaçlara sokulum yaptıklarını ve Geç Paleosen-Erken/Orta Eosen sedimanları tarafından üzerlendiklerini, bunların da tek zirkon 207Pb-206Pb evaporasyon yaşlarının (i) Senomaniyen-Turoniyen (agırlık ortalama yası 94.9 ± 3.4 My), (ii) Turoniyen- Santoniyen (85.5 ± 5.5 My) ve (iii) Kampaniyen (74.9 ± 3.8 My) seklinde üç gruba ayrıldığını, bu granitoyidlerdeki hornblend ve biyotitlerin 40Ar-39Ar ve K-Ar soğuma yaslarının da 80-65 My civarında olduğunu belirtmişlerdir.

İlbeyli vd. (2009), OAKK içerisinde ye ralan farklı türdeki kayaç tiplerinin Geç Kretase magmatizması ile üretildigini, bu kayaçların (i) kalkalkalen, (ii) yarıalkalen/geçişli, ve (iii) alkalen olmak üzere üç farklı birime ayırt edildiğini, kalkalkalin kayaçların genelde

13 metalüminüs (I-tip) olup bileşimlerinin monzodiyoritten-granite kadar değiştiğini, yarıalkalen/geçişli kayaçların da metalüminüs (I-tip) olup bilesimlerinin monzonittengranite kadar değiştiğini, alkalin kayaçların genelde peralkalin (A-tip) olup bileşimlerinin feldispatoyidli monzosiyenitten-granite kadar değiştiğini belirtmişlerdir.

Araştırıcılar, karmaşıktaki tüm kaya oksijen izotop verilerinin 6.5‰ ve 14.8‰ arasında önemli oranlardaki a18O değerlerine sahip olduğunu, ilksel 87Sr/86Sr- 143Nd/144Nd oranları ve her iki oran-a18O diyagramlarının intrüzif kayaçların dalma- batma ile değişikliğe uğramış mantodan türemiş ve ayrıca fraksiyonal kristalleşme ve kabuksal kirlenme geçirmiş olduğunu gösterdiğini, karmaşıkta farklı magmatizmaların başlangıcı için uygun mekanizmaların ya termal sınır tabakasının delaminasyonu ya da dalmakta olan levhanın (kırılıp?) yok edilmesi (slab breakoff) olabileceğini ifade etmişlerdir.

Özsert, 2009, “Aydıncık (YOZGAT) Yöresinin Tersiyer (Lütesiyen) İstifinin Bentik Foraminiferleri” başlıklı çalışmasında inceleme alanının Yozgat iline bağlı Aydıncık ilçesinin Değirmendere Harabeevler mevkisinde yer aldığını; bölgedeki stratigrafik istifin Paleozoyik yaşlı metavolkanitlerle ve daha sonrada Mesozoyik yaşlı konglomera, kireçtaşıyla devam ettiğini belirtmiştir. Araştırmada, 2 stratigrafik kesitte fosilli ve ayrışmış tabakalardan 14 örnek almıştır ve 160 adet ince kesit yapmıştır. Bu ince kesitlerin mikroskopik incelemesi sonucunda sistematik olarak Orta-Üst Lütesiyen’i karakterize eden 8 cins ve 11 tür tayin etmiştir. Bu türlerden; Alveolina elliptica elliptica, Asterigerina rotula, Orbitolites complanatus, Fabiania cassis, Gyroidinella magna, Sphaerogypsina globula, Assilina exponens, Nummulites aturicus, N. beaumonti, N. millecaput, N. Praeaturicus’ın Orta-Üst Lütesiyen tabakaları içerisinde yer aldığını saptamıştır. Ayrıca, tayin edilen bu bentik foraminiferlere dayanarak Orta Lütesiyen içinde SB-14 (Orta Lütesiyen -1), SB-15 (Orta Lütesiyen -2) ve Üst Lütesiyen’de ise SB-16 biyozonunu ayırtlamıştır. İnceleme alanındaki birimlerin litolojik özellikleri ve bentik foraminifer içeriklerinin değerlendirilmesi sonucu resifal ortamda çökeldiğini gözlemlemiştir.

Akçe, 2010, “Yozgat İntrüzif Kompleksinin Jeolojisi, Petrolojisi ve Orta Anadolu Kristalen Karmaşığındaki Zamansal ve Mekansal Konumu” başlıklı çalışmasında Yozgat İntrüzif Kompleksinin (YİK), Orta Anadolu Kristalen Karmaşığı’nın (OAKK) kuzey bölümünde yer aldığını ve yaklaşık olarak 1500 km2’lik bir alanı kapladığını belirtmiştir. YİK’in farklı bileşim ve karakterdeki granitoyid, gabroyid, monzonit ve siyenitoyid bileşimindeki kayaçlardan oluşan bu intrüzif kayaç topluluğu için “batolit/kompozit batolit”

14 tanımlamaları yerine “intrüzif kompleks” tanımlamasının kullanılması gerektiği düşünmüş ve ilk defa bu çalışma kapsamında “Yozgat İntrüzif Kompleksi” olarak tanımlamıştır. İntrüzif kayaların sınırlarını kayaların mineralojik bileşimleri ve dokusal özelliklerine göre ayıklamış ve ayrıntılı jeoloji haritasını çizmiştir.

Tüm kayaç jeokimyası sonuçlarına göre; granitoyid, gabroyid ve monzonitlerin subalkalin, siyenitoyidlerin ise alkalin karakterli olduğunu granitoyid, monzonit ve siyenitoyidlerin kalkalkalin, gabroyidlerin ise toleyitik yönelime sahip olduğunu tespit etmiştir. Okyanus sırtı granitlerine (ORG) göre normalize edilmiş element dağılım diyagramında felsik intrüzif kayaların benzer dağılım gösterdiğini ve genel olarak büyük iyon yarıçaplı (LIL) elementlerin kalıcılığı yüksek (HFS) elementlere göre belirgin zenginleşme gösterdiklerini belirtmiştir. Jeokronolojik 40Ar/39Ar yaş analizlerine göre S- tipi granitlerin (alkali feldispat granitler) 79.69 ± 0.55 My, H-tipi granitlerin (hornblend- biyotit içeren granitler) 76.57 ± 0.60 My, monzonit birimlerinin 75.08 ± 0.88 My ve siyenitlerin ise 74.86 ± 1.05 My yaş aralığında soğuma yaşında olduklarını belirlemiştir. Bu veriler ışığında YİK’nin oluşumunun kalkalkalen granitten şoşonit bileşimli monzonite ve daha sonra kabuk incelmesine bağlı alkalen bileşimli siyenitlere doğru bir geçiş gösterdiğini ortaya koymuştur.

Çevik, Ayan, Coşkun, ve Sayılı, 2011, “Belkavak Köyü (Yerköy-Yozgat) Civarındaki Kuvars ve Ametist Oluşumlarında Mikrotermometrik Özellikler” adlı çalışmalarında Yozgat-Yerköy- Belkavak köyü civarında yüzeyleyen volkanik kayaçlardan bazaltik andezitler içinde kalsedon, beyaz kuvars, şeffaf kuvars-I, ametist ve şeffaf kuvars-II minerallerinden oluşan beş ayrı silis zonunu bulmuşlardır. Bu zonların oluşum evrelerine göre sırasını, homojenleşme sıcaklıklarını ve % NaCl eşdeğeri olarak tuzluluk parametrelerini belirlemeye çalışmışlardır. Buna göre, ilk evrenin kalsedon bantlarından oluştuğunu; Bunların kriptokristalen dokuda olduğundan herhangi bir sıvı kapanıma rastlanmadığını; Daha sonra oluşan beyaz kuvarslarda ölçülen sıcaklıkların 272-323 °C arasında, tuzlulukların ise 3.86 - 4.65 % NaCl eşdeğerlerinde olduğunu belirtmişlerdir. Şeffaf kuvars-I evresinde 217-280°C arası sıcaklıklar belirlemişlerdir, tuzlulukları 3.06-4.96 % NaCl eşdeğerleri olarak ölçmüşlerdir. Ametistlerin oluştuğu sırada çözeltilerin sıcaklıklarının 162-370°C arasında ve tuzluluklarının da 1.73-4.96 % NaCl eşdeğerlerinde olduğunu; Son evredeki şeffaf kuvars-II oluşumlarının 120-270 °C arasında sıcaklıklar verdiğini; Tuzlulukların ise 0-6.88 % NaCl eşdeğerleri arasında olduğunu tespit etmişlerdir.

15

Öksüz, 2011, “Derbent (Yozgat) Bölgesindeki Manganez Cevherleşmelerinin Jeokimyası ve Kökeni” isimli çalışmasında Yozgat ilinde yaygın olarak gözlenen manganez cevherleşmelerinin (Derbent, Cihanpaşa, Baltasarılar, Büyük Mahal, Eymir ve Kadışehri Tarhana köyü) Artova ofiyolitik birimleri içerisinde gözlendiğini belirtmiştir. Derbent (Yozgat) ilçesi sınırları içerisinde belirlenen iki farklı yerdeki manganez cevherleşmesinin oluşumunu karşılaştırmıştır. Bu cevherleşmelerin, Derbent ilçesinin yaklaşık 5 km doğusunda bulunan Mahkeme tepesindeki oluşum (MT) ile Derbent göletinin kuzeyinde ve güneyinde gözlenen (DG) oluşumları olduğunu tespit etmiştir.

Cevherleşmeleri, laminalı ve bantlı şekilde ve tamamının Yozgat ilinin Kuzey Batı’sında bulunan Geç Kretase yerleşimli ofiyolit birimi içerisindeki radyolaritli çörtler ile ilişkili olduklarını gözlemiştir. Oldukça kıvrımlı ve kırıklı olan radyolarit birimi ile birlikte gözlenen manganez cevherlerinin de kırıklı, çatlaklı ve düzensiz bir yapı gösterdiğini; Cevher mineral parajenezinin Mahkeme tepesinde manganit, manyetit ve piroluzit iken gang minerallerinin kalsit ve kuvars olduğunu gözlemlemiştir. Derbent göletinin güney ve kuzeyindeki cevherleşmenin (DG) ise piroluzit ve götitten oluştuğunu; Gang mineralinin yalnızca kuvars olduğunu belirtmiştir. Derbent ilçesi MT ve DG bölgelerinde gözlenen manganez cevherleşmelerine ait jeolojik, mineralojik ve jeokimyasal (ana oksit, eser ve NTE) verilerin her iki cevherleşmede de hem hidrotermal hem de hidrojenetik-diyajenetik işlemlerin birlikte etken olduğu yorumunu yapmıştır.

Temiz, 2012, “Yozgat-Sorgun Havzasındaki Bazaltik Daykların Konumları: Lütesiyen’deki Gerilme Durumu” başlıklı çalışmasında, Yozgat - Sorgun havzasında etkin olan gerilme yönlerini belirmek amacıyla Lütesiyen yaşlı bazaltik dayklar, volkano- sedimanter birimler içerinde gelişen kıvrımlar ve volkanik kayaçlarda gelişen eklemler gibi mesozkopik yapıları birlikte değerlendirmiştir. Dayakların yönelimlerini, oluşturduğu gül diyagramına göre KKB-GGD olarak belirlemiştir. Çalışma alanındaki Lütesiyen yaşlı volkanik kayaçlarda gelişen eklem takımlarının BKB-DGD, KKB-GGD ve KKD-GGB yönlerinde geliştiğini saptamıştır. Bunlardan BKB-DGD ve KKD-GGB yönelimli eklemlerini makaslama eklemleri olarak, KKB-GGD yönelimli eklemlerini ise tansiyon eklemleri olarak değerlendirmiştir. Gül diyagramlarından yararlanarak bölgede etkin olan sıkışma yönünü KKB-GGD olarak belirlemiştir. Çalışma alanında Eosen yaşlı volkano- sedimanter kayaçlar içerisinde gözlenen kıvrım eksenlerinin konumu dikkate aldığında, kıvrımları oluşturan sıkışma yönünü de KKD-GGB olarak belirlemiştir. Gerek daykların

16 konumları, gerekse diğer mezoskobik yapıların konumlarını dikkate aldığında, bölgedeki sıkışmanın kuzeydeki Sakarya Zonu ve güneydeki Kırşehir Bloğu’nun çarpışma sonrası K-G yönlü yakınsamaları ile ilişkili olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu yapıların Yozgat-Sorgun Havzasında Lütesiyen’de KKB-GGD yönlü sıkışmalı bir tektonik rejimin etkin olduğunu gösterdiğini belirtmiştir.

Tiryaki ve Ekici, 2012, “Çarpışma Sonrası Kalk-Alkalin Yozgat Volkaniklerinin Petrolojisi” isimli çalışmasında Yozgat Volkanitleri’nin Orta Anadolu’daki Orta Anadolu Kristalin Karmaşığı içerisinde, Yozgat ilinin ise kuzey-batısında yer aldığını; Orta-Üst Eosen yaşlı Yozgat Volkanitlerinin bazaltik andezit, andezit ve dasitlerden oluştuğunu; Yozgat Volkanitleri’nin kalk-alkalin karakter sergilediğini belirtmiştir. Ayrıca jeokimyasal incelemeler sonucunda, bazaltik andezitlerden andezitlere doğru olivin+klinopiroksen; andezitlerden dasitlere doğru ise plajiyoklaz+hornblend fraksiyonel kristalleşmesini gözlemlemiştir. Orta Anadolu’da Santoniyen-Kampaniyen döneminde Neo-Tetis okyanusunun kuzey kolu Avrasya levhasının altına daldığını; bu dalma batma olayının devamında ise kıta-kıta çarpışması ile İzmir-Ankara-Erzincan Sütur zonunun oluştuğunu; Alt-Orta Eosen döneminde alt kıtasal kabuğun kısmi ergimesi ile Yozgat Volkanitleri’ni oluşturan dasitik kayaçların oluştuğunu bazaltik kayaçların ise manto kökenli olarak oluştuğunu; bu bazik ve asidik volkanik kayaçların homojen karışımıyla da ortaç bileşimli andezitik kayaçların oluştuğu sonucuna ulaşmıştır.

17

2. MATERYAL VE METOT

İncelenen kalsedon ve ametistlerin arazideki dağılımı, parajenetik ilişkileri ile mineralojik, jeokimyasal ve gemolojik özelliklerinin belirlenmesi amacı ile inceleme sahasından 45 adet sistematik örnek alımı gerçekleştirilmiş ve 1/25000’lik harita üzerine işlenmiştir. Araziden alınan kalsedonlar, ametistler ve yan kayaçlardan ME.Ü Jeoloji Mühendisliği Bölümü-İnce Kesit Laboratuvarında ince kesitler hazırlanmış, Ahi Evran Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Mineraloji-Petrografi Laboratuvarındaki alttan aydınlatmalı polarizan mikroskopta incelenerek mineralojik determinasyonları (mineral parajenezleri) yapılmıştır. Örneklerin mineralojik bileşimlerinin belirlenmesi amacıyla XRD-TK çözümlemeleri, ME.Ü XRD Analiz Laboratuvarında Rigaku RadB-DMAX II Bilgisayar Kontrollü X-Işınları Difraktometresinde yapılmıştır. Örneklerin kimyasal bileşimlerini belirlemek amacı ile XRF çekimi Mersin Üniversitesi İleri Teknoloji Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde (MEİTAM) Rigaku Marka (ZSX Primus II) X-ışını floresans spektrometresinde yapılmıştır. Ayrıca elmas kaplama testere, sinter elmas aşındırıcı diskler ve polisaj makinesi kullanılarak araziden alınan kalsedon ve ametist örneklerine kaboşon (kavisli) ve fasetli (düz yüzeyli) kesim teknikleri uygulanarak takıda kullanılmak üzere süstaşı çalışmaları yapılmıştır.

2.1. Optik Mikroskop İncelemeleri ME.Ü Jeoloji Mühendisliği Bölümü İnce Kesit Laboratuvarı’nda hazırlanan lam preparatlar (ince kesit) üzerinde, Ahi Evran Üniversitesi (A.E.Ü.) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Mineraloji-Petrografi Laboratuvarı'nda bulunan ZEISS marka alttan aydınlatmalı polarizan mikroskobunda petrografik inceleme yapılmıştır. Bu yöntem ile kayacı oluşturan bileşenler ve bunların dokusal özellikleri tanımlanarak kayaçların adlandırılmaları yapılmıştır. İnceleme sahasından alınan örneklerden seçilen 23 adet kayaç ve/veya mineralin ince kesiti yapılmıştır.

2.2. X-ışını Kırınımı İncelemeleri XRD çalışmalarında kullanılacak örnekler önce 3-5cm' lik parçalar halinde çekiçle, daha sonra Fritisch marka çeneli kırıcıda 5mm'den küçük taneler halinde kırılmış ve yine aynı marka silikon karpid çanaklı öğütücüde sertlikleri de dikkate alınarak yaklaşık 10-30 dk. süreyle öğütülmüştür. Bu şekilde elde edilen toz malzeme naylon torbalara konulup

18 etiketlendikten sonra, çözümlemelere hazır konuma getirilmiştir. XRD çözümlemeleri ME.Ü Laboratuvarlarında gerçekleştirilmiştir. İnceleme sahasında gözlenen kayaç ve/veya mineral örneklerinden toplam 15 adet XRD-TK incelemesi yapılmıştır.

2.3. Jeokimyasal İncelemeler XRF çekimi Mersin Üniversitesi İleri Teknoloji Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde (MEİTAM) Rigaku Marka (ZSX Primus II) X-ışını floresans spektrometresinde yapılmıştır. Arazi çalışmaları sırasında toplanan örneklerden mavi kalsedonlarda MEÜ İleri Teknoloji Eğitim, Araştırma Ve Uygulama Merkezinde XRF analizi yapmak üzere numuneler hazırlanmıştır. Bunun için öncelikle numuneler jeolog çekici ile küçük parçalara ayrılmıştır. Daha sonra havanlı öğütücüde ortalama 7 dk öğütülerek mikron boyutuna düşürülmüştür. Öğütülen numuneden hassas terazide 10 gr tartılarak sert plastik malzemeden yapılmış el havanına konulup 4 gram SPEX marka silikon yapıştırıcı ile homojen bir karışım haline getirilmiştir. Bu karışım kalıba aktarılarak manuel preste pelet basımı gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan peletler XRF cihazına yerleştirilip, okumalar yapılmıştır.

19

3. JEOLOJİK KONUM VE LİTOLOJİ

Yozgat ili Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak Bölümünde yer almaktadır. Yozgat doğudan Sivas, güneyden Kayseri, Nevşehir, Kırşehir; batıdan Kırıkkale, kuzeyden ise Amasya, Çorum ve Tokat illeri ile çevrilidir.

3.1. Bölgesel Jeoloji

İnceleme alanının içerisinde yer aldığı Orta Anadolu Bölgesi ve çevresinde farklı yaş, tektonik konum ve kayaç türlerine sahip birimler bulunmaktadır. Bunlar başlıca kuzeyde Karadeniz’den güneyde Orta Anadolu’ya kadar uzanan jeotraveste ofiyolitik kenet kuşaklarıyla ayrılan kıtasal bloklardır. Bu tektonik kuşaklar kuzeyden güneye doğru Pontid Kıtası, İntra-Pontid Kenedi, Sakarya Kıtası, Ankara-Yozgat-Erzincan Kenedi (Orta Anadolu Ofiyolitleri) ve Kırşehir Kıtası (Orta Anadolu Metamorfitleri) olup, kıtasal bloklar Pan- Afrikan, Hersiniyen ve Kimmerid orojenezleri sonucunda gelişmişler ve bölgenin Neotetis evrimi süresince kıtasal temel olarak kalmışlardır (Tüysüz, 1993).

Orta Anadolu metamorfitleri, bölgenin en yaşlı birimini oluştururlar. Paleozoyik yaşlı bu metamorfik kayaçlar genellikle Kırşehir’in kuzeyinde yüzeylemektedir. Paleosen’de çarpışma ile ilişkili magmatiklerden Orta Anadolu Granitoyidleri olarak adlandırılan plütonik kayalar, temele ait metamorfik birimler ile ofiyolitleri sıcak dokanaklarla kesmişlerdir.

Neo-Tetis’in kapanmasına koşut olarak Geç Kretase’den itibaren Sakarya Kıtası ve Kırşehir Bloku olmak üzere iki kıtasal birim üzerinde (Şengör ve Yılmaz, 1981), Orta Anadolu havzaları (Koçyiğit, 1991; Görür ve diğ., 1998) oluşmaya başlamış ve Orta Miyosen’e kadar gelişimlerini sürdürmüşlerdir. Orta Miyosen’den itibaren ise neotektonik “Ova” rejimi (Şengör, 1979) altında intrakratonik havzalar gelişmiş olup (Görür ve diğ., 1998), bu rejim Geç Pliyosen’e kadar (Koçyiğit, 1991) devam etmiştir.

3.2. Litostratigrafi Birimleri

İnceleme alanı jeoloji haritası MTA 1/500000 ölçekli jeoloji haritasının yeniden düzenlenmesiyle çizilmiştir (Şekil 3.1). İnceleme sahasındaki en yaşlı birim Permo-Triyas yaşlı Tokat Masifidir. Birim mermer, metavolkanitler, metatortullar ve mikaşistler ile temsil edilmektedir. Geç Jura-Erken Kretase yaşlı Ferhatkaya ve Carcurum formasyonlarından Ferhatkaya Formasyonu metamorfik gereçlerden yapılı ince konglomera seviyesi ile başlar.

20

Formasyon taban kısmı dışında egemen olarak kireçtaşlarından yapılıdır. Yaygın oolitik ve psödooolitik doku ile yer yer breşik doku izlenmektedir. Carcurum Formasyonu ise genel olarak altta kireçtaşı ve çamurtaşı düzeylerinden, üste doğru çört tabaka ve mercekleri içeren kireçtaşlarından oluşmaktadır. Orta Eosen yaşlı Çekerek formasyonu, alttan üste doğru, yaygın olarak çakıltaşı, kumtaşı, çamurtaşı, kiltaşı, marn ve bazı seviyelerde bol nummulit fosilleri içeren kireçtaşından oluşur. Aynı zamanda birim içerisinde genel olarak volkanik gereçlerden oluşmuş bir matriks ve bu matriks içerisinde yer alan bazalt ve andezit çakıl ve bloklarından oluşmuş aglomera seviyeleri de içermektedir. Birim içerisinde silisleşmiş ağaç fosilleri, metamorfik kayaç parçaları, rekristalize kireçtaşı ve kireçtaşı blokları, çamurtaşı ve kiltaşı topakçıkları ve kömür damarları gözlenmektedir. Uyumsuz bir dokanakla Çekerek formasyonu üzerinde yer alan Miyo-Pliyosen yaşlı Kemerkaş formasyonu, genel olarak konglomera, çakıltaşı, kaba kumtaşı ardalanması, çamurtaşı, jips ara tabakalar ve travertenlerden oluşmaktadır. Tüm bu birimler üzerinde uyumsuzlukla Kuvaterner yaşlı Alüvyonlar bulunmaktadır (Üstündağ ve İnceöz, 1999; Özsert, 2009).

Şekil 3.1.İnceleme alanının jeoloji haritası (MTA 1/500000 jeoloji haritasından alınmıştır).

21

4. İNCELEMELER VE BULGULAR İnceleme alanında Aydıncık batısı ve Hacıilyas güneybatısında Çekerek Formasyonu içerisindeki iki bölgede kalsedon+ametist oluşumları belirlenmiştir. Arazi çalışmaları sonucunda sistematik örnek alımları gerçekleştirilmiş zenginleşmelerin arazideki durumları ve yaklaşık yayılımları tespit edilmiştir. Bu oluşumların mineralojik-petrografik ve jeokimyasal özellikleri ile gemolojik özelliklerinin belirlenmesi amacı ile alınan örneklerden ince kesit çalışmaları, XRD ve XRF incelemeleri, kaboşon ve fasetli kesim çalışmaları yapılmıştır.

4.1. Arazi Çalışmaları Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde yapılan arazi çalışmasında andezitler içerisinde yaklaşık birkaç yüz metre uzunluğunda ve yaklaşık 30 m genişliğindeki bir fay zonunda (fay breşi+altere seviyeler içerisinde) birkaç cm kalınlığında koyu mavi kalsedon seviyeleri tespit edilmiştir (Şekil 4.1-4.2). Bu kalsedon damarları fay zonuna paralel şekilde oluşmuşlardır (Şekil 4.3-4.5). Pusula yardımı ile yapılan ölçüm sonucunda damarların durumu K 52 B / 70 KD ve K 59 B / 69 KD olarak belirlenmiştir. Kalsedonlar açık mavi/beyazdan-koyu maviye kadar değişen tonlarda birbirine paralel 0.1 mm-cm kalınlığında bantlardan oluşmakta yer yer bu bantlı yapının merkez kesimlerinde iri kristalli kuvars mineralleri içermektedir. Arazi Yozgat İl özel İdaresi tarafından kapatılmış olup kalsedonlar iş makineleri gelişi güzel çıkarılmaktadır. Düzenli bir üretim gerçekleştirilmemiş olması hem kalsedon damarlarının üretim sırasında zarar görmesine neden olmakta hem de devamlılığının tespitini zorlaştırmaktadır (Şekil 4.6).

22

Şekil 4.1. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde içerisinde mavi kalsedon oluşumları içeren altere volkaniklerden (Andezit) genel görünüm.

Şekil 4.2. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde altere volkanikler içerisindeki breşik seviye.

23

Şekil 4.3. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları.

Şekil 4.4. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları.

24

Şekil 4.5. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları.

Şekil 4.6. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinde mavi kalsedon oluşumlarından yapılan düzensiz üretim.

Hacıilyas güneybatısı bölgesinde yapılan arazi çalışmasında breşik andezit seviyeleri içerisinde bir buçuk metreye kadar gelişen gözenekler içerisinde ve kırık-çatlak dolgusu şeklinde açık maviden koyu maviye değişen tonlarda kalsedon oluşumları gözlenmiştir (Şekil 4.7). Bu bölgede bulunan süstaşları diğer bölgeye göre daha büyük bir rezerve sahip olup damar kalınlığı ve gözenek boyutları daha büyüktür. Aynı zamanda renk çeşitliliği de

25 zengindir (Şekil 4.8). Andezitlerdeki kırık ve çatlaklardaki mavi kalsedon oluşumları ikincil kalsit dolgularının içerisinde birliktelik sunmaktadır (Şekil 4.9-4.10). Bölgedeki kalsedon oluşumları beyaz-açık mavi-koyu mavi-sarı-kırmızı renklerde ve kriptokristalen ve makrokristalen olarak gözlenmedir (Şekil 4.11-4.12). Bazı örneklerde böbreğimsi ve bantlı yapılar ve jeod oluşumları da gözlenmiştir. Ayrıca kalsedonlar yer yer ametistlerle birlikte de gözlenmektedir (Şekil 4.13-4.14).

Şekil 4.7. Hacıilyas güneybatı bölgesindeki altere volkaniklerden (Andezit) genel görünüm.

26

Şekil 4.8. Hacıilyas güneybatı bölgesindeki faklı renk ve dokuya sahip kalsedonlar.

Şekil 4.9. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları.

27

Şekil 4.10. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen kalsit damarları ve içerisinde oluşmuş mavi kalsedon oluşumları.

Şekil 4.11. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları.

28

Şekil 4.12. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişen mavi kalsedon oluşumları.

Şekil 4.13. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişmiş ametistler.

29

Şekil 4.14. Hacıilyas güneybatısı altere volkaniklerdeki breşik seviye içerisinde gelişmiş ametistler.

4.2. Mineraloji-Petrografi İncelemeleri İnceleme sahasından alınan kayaç örneklerinin mineral birlikteliklerini ve dokusal ilişkilerini belirlemek ve isimlendirmek amacıyla toplam 23 adet ince kesit yaptırılmıştır.

Her iki bölgedeki kalsedon ve ametist oluşumlarının ev sahipliğini yapan breşik dokulu altere volkanik kayacın türünü belirlemek amacı ile yapılan incekesitlerdeki optik mikroskop incelemeleri sonucunda kayacımız altere andezit olarak adlandırılmıştır. Altere andezitler hipokristalin hipidiyomorf porfirik dokuya sahip olup, feno kristal olarak plajioklas+amfibol mineral parajenezinden oluşmaktadırlar. Genellikle özşekilli, yer yer de prizmatik olarak gözlenen mafik minerallerin (amfiboller) tamamiyle altere oldukları ve bol miktarda demir içerdikleri tespit edilmiştir (Şekil 4.15). Yan kayaç kesitlerinde hakim minerali oluşturan plajioklaslar ise yer yer zonlu dokulu yer yer de polisentetik ikizlenmeli olarak görülmüştür. Ayrıca plajiyoklazlarda karbonatlaşma ve killeşme gözlenmiştir (Şekil 4.16.

30

Şekil 4.15. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinden alınan yan kayaç örneklerinde tamamıyla altere olmuş özşekilli amfibollerin tek nikol (solda) ve çift nikol (sağda) görüntüleri.

Şekil 4.16. Hacıilyas güneybatısından alınan yan kayaç örneklerindeki özşekilli plajiyoklaz minerallerinin tek nikol (solda) ve çift nikol (sağda) görüntüleri.

Cevherli kısımların ince kesitlerinden yapılan petrografik incelemelerde kalsit+kuvars mineral birlikteliği tespit edilmiş olup mikroçatlaklarda yoğun demir oksitleşme söz konusudur. Kırlangıç kuyruğu ikizlenmesi görülen kuvarslar, kenarlarda mikrokristalin merkeze doğru makrokristalin olarak gözlenmiştir (Şekil 4.17). Kuvars minerallerinde yelpaze şeklinde sönme görülürken kalsitlerde dalgalı sönme tespit edilmiştir (Şekil 4.18).

31

Şekil 4.17. Aydıncık batısı Keşlik mevkiinden alınan cevherli örneklerde kenarlarda mikrokristalli ve merkezde makrokristalli kuvarsın tek nikol (solda) ve çift nikol (sağda) görüntüleri.

Şekil 4.18. Hacıilyas güneybatısından alınan cevherli örneklerde kalsit - kuvars dokanağının tek nikol (solda) ve çift nikol (sağda) görüntüleri.

4.3. XRD-TK İncelemeleri İnceleme sahasından alınan kayaç örneklerinin mineral içeriklerini belirlemek amacıyla kalsedon ve ametist seviyelerinden alınan 15 örneğin XRD-TK çekimleri yapılıp değerlendirilmiştir. Renk, kristal boyutu ve mineral türü bakımından farklılıklar sunan beş grup örnek seçilmiş (Şekil 4.19) ve XRD sonuçları aşağıda verilmiştir (Şekil 4.21-4.25). XRD-TK sonucuna göre beş grup örneğinde iri ve mikro kristalli kuvars mineralinden oluştukları gözlenmiştir.

32

A ) B )

C ) D )

E) Şekil 4.19. İnceleme sahasında bulunan farklı renk, kristal tane boyu ve mineral içeriğine sahip kalsedon+ametist+kuvars örnekleri. (A: YK-10 ametist+kuvars, B: YK-1 mavi- kahvemsikızıl kalsedon+kuvars, C: YK-2 mavi kalsedon+kuvars, D: YK-13 mavi kalsedon, E: YK-25 beyaz kalsedon+kuvars).

33

Şekil 4.20. Ametist örneğinin (Şekil 4.17-A) XRD-TK çekimi.

Şekil 4.21. Mavi-kahvemsikızıl kalsedon+kuvars (Şekil 4.17-B) örneğindeki kahvemsikızıl kalsedon seviyelerinin XRD-TK çekimi.

34

Şekil 4.22. Mavi kalsedon+kuvars (Şekil 4.17-C) örneğindeki mavi kalsedon + kuvars seviyelerinin XRD-TK çekimi.

Şekil 4.23. Mavi kalsedon (Şekil 4.17-D) örneğindeki mikro kristalli mavi kalsedon seviyelerinin XRD-TK çekimi.

35

Şekil 4.24. Beyaz kalsedon+kuvars (Şekil 4.17-D) örneğindeki Beyaz kuvars seviyelerinin XRD- TK çekimi.

4.4. Jeokimya İncelemeleri İnceleme sahasından alınan mavi kalsedon örneğinden yapılan ana element analizi

Çizelge 4.1’de verilmiştir. Örnekteki ana oksit yüzdeleri SiO2 97.89, Al2O3 0.39, Fe2O3,

MgO 0.06, CaO 0.09, Na2O 0.02, K2O 0.01, TiO2 0.01, P2O5 0.02, MnO 0.02 olarak ölçülmüştür.

Çizelge 4.1. Mavi kalsedon örneğinin XRF analiz sonucu.

Ana Elementler (%)

SiO2 Al2O3 Fe2O3 MgO CaO

97.89 0.39 0.73 0.06 0.09

Na2O K2O TiO2 P2O5 MnO

0.02 0.01 0.01 0.02 0.02

4.5. Gemolojik İncelemeler İnceleme sahasından alınan farklı renk ve dokuya sahip kalsedon ve ametistlere değişik ebatlarda kaboşon kesim uygulanmış, zımparalama ve cilalama işlemleri

36 gerçekleştirilmiştir. Elde edilen işlenmiş süstaşları, kolye, yüzük, küpe, bileklik, broş gibi takılarda ayrıca, anahtarlık, masa üstü isimlik gibi süs eşyalarında kullanılmıştır (Şekil 4.25). Bölgedeki kalsedonların zengin renk çeşitliliği, saflığı, sertliği, asit ve atmosferik koşullara karşı direnci, dayanıklılığı, cila alma, ışığı yansıtma gibi birçok özelliği birlikte barındırması bu taşların takı ve süs taşı olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Aydıncık Halk Eğitim Merkezinde bu taşlardan yapılmış takı ve süs eşyalarına ülkemiz genelinde büyük ilgi ve talep bulunmaktadır. Bu süstaşlarının sektöre kazandırılması, bölgenin tanıtımına ve ekonomisine önemli katkılar sunmuştur.

37

38

39

40

41

Şekil 4.25. İnceleme sahasından alınan mavi kalsedon ve ametist örneklerinden yapılmış takı ve süs eşyası örnekleri.

42

5. SONUÇLAR

İnceleme sahasında bulunan yarıdeğerli süstaşı oluşumları Aydıncık batısı Keşlik mevkii ve Hacıilyas güneybatısı olmak üzere iki bölgede yüzeylemektedir. Her iki bölgedeki süstaşları, altere andezitlerdeki fay zonunda gelişmiş breşler içerisindeki boşluk ve çatlaklarda oluşmuşlardır. Bu oluşumlar küçük boyutlara sahip olup ebatları birkaç santimetreden yaklaşık 10 cm’ye ulaşan çatlak dolgusu yada çapı birkaç santimetreden- birbuçuk metreye ulaşan gözenek dolguları şeklindedir. Aydıncık batısı Keşlik mevkiindeki yarıdeğerli süstaşlarını açık mavi/beyazdan-koyu maviye kadar değişen tonlarda birbirine paralel 0.1 mm-cm kalınlığında bantlardan oluşan yer yer bu bantlı yapının merkez kesimlerinde iri kristalli kuvars mineralleri içeren kalsedonlar oluşturmaktadır. Hacıilyas güneybatısı bölgesinde bulunan süstaşları diğer bölgeye göre daha büyük bir rezerve sahip olup damar kalınlığı ve gözenek boyutları daha büyüktür. Aynı zamanda renk çeşitliliği de zengindir. Bu bölgede açık mavi/beyazdan-koyu mavi-kahverengimsi kızıla kadar değişen tonlarda birbirine paralel 0.1 mm- santimetre kalınlığında bantlardan oluşan yer yer bu bantlı yapının merkez kesimlerinde iri kristalli kuvars mineralleri içeren kalsedonlar ve ametistler bulunmaktadır. Kökensel olarak bu süstaşlarının oluşumundaki suyun kaynağı ile ilgili net bir verimiz bulunmamakla birlikte, inceleme sahasında altere andezitlerdeki kırık çatlak ve gözeneklerde kalsiyumca zengin suların oluşturdukları ikincil kalsit dolguların içerisinde kalsedonların gelişmesi ortamda kalsiyumca zengin suların yerini aniden silisçe zengin sulara bırakmasının nedeni olarak bölgedeki bir volkanizma ya da tektonizmanın bu dönemde aktifleşmesinin olduğu düşünülmektedir.

Optik mikroskop incelemeleri sonucunda her iki bölgedeki kalsedon ve ametist oluşumlarının ev sahipliğini yapan breşik dokulu altere volkanik kayacımız altere andezit olarak adlandırılmıştır. Altere andezitler hipokristalin hipidiyomorf porfirik dokuya sahip olup, feno kristal olarak plajioklas+amfibol mineral parajenezinden oluşmaktadırlar. Cevherli kısımların ince kesitlerinden yapılan petrografik incelemelerde kalsit+kuvars mineral birlikteliği tespit edilmiş olup mikroçatlaklarda yoğun demir oksitleşme söz konusudur. Kırlangıç kuyruğu ikizlenmesi görülen kuvarslar, kenarlarda mikrokristalin merkeze doğru makrokristalin olarak gözlenmiştir. Kuvars minerallerinde yelpaze şeklinde sönme görülürken kalsitlerde dalgalı sönme tespit edilmiştir.

43

Farklı renk ve kristal tane boyuna sahip kalsedon ve ametistlerden yapılan XRD-TK çekimleri sonucuna göre, bölgedeki süs taşlarının iri ve mikro kristalli kuvars mineralinden oluştukları belirlenmiştir. İnceleme sahasından alınan mavi kalsedon örneğinden yapılan ana element analizi sonucunda örneğin ana oksit yüzdeleri SiO2 97.89, Al2O3 0.39, Fe2O3, MgO 0.06, CaO 0.09,

Na2O 0.02, K2O 0.01, TiO2 0.01, P2O5 0.02, MnO 0.02 olarak belirlenmiştir.

İnceleme sahasından alınan farklı renk ve dokuya sahip kalsedon ve ametistler, kolye, yüzük, küpe, bileklik, broş gibi takılarda ayrıca, anahtarlık, masa üstü isimlik gibi süs eşyalarında kullanılmıştır. Bölgedeki kalsedonların zengin renk çeşitliliği, saflığı, sertliği, asit ve atmosferik koşullara karşı direnci, dayanıklılığı, cila alma, ışığı yansıtma gibi birçok özelliği birlikte barındırması bu taşların takı ve süs taşı olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Aynı zamanda Aydıncık Halk Eğitim Merkezinde bu taşlardan yapılmış takı ve süs eşyalarına ülkemiz genelinde büyük ilgi ve talep bulunmaktadır. Bu süstaşlarının sektöre kazandırılması, bölgenin tanıtımına ve ekonomisine önemli katkılar sunmuştur.

44

6. KAYNAKLAR Akçe, M.A. 2003. Yozgat Batolitinin Kuzey Bölümünün Jeoloji ve Petrolojisi. Yüksek Lisans Tezi (yayınlanmamış), Ankara Üniversitesi, 118 s., Ankara. Akçe, M.A. ve Kadıoğlu, Y.K. 2003. Yozgat Batolitindeki kabuk kökenli lökogranitlerin jeoloji ve petrolojisi. S. Demirel Üni., Müh.-Mim. Fak. 20. Yıl Jeol. Semp. Bildiri Özleri, Isparta, s. 140. Akçe, M.A. and Kadıoğlu, Y.K. 2004. Petrology of S-Type granites and gabbros of Yozgat Batholith: Central Anatolian Crystalline Complex. Geochimica et Cosmochimica Acta, 68(11) Suppl. 1, A659. Akçe, M.A. ve Kadıoğlu, Y.K. 2005. Yozgat Batoliti Kuzey Bölümündeki Lökogranitlerin Petrolojisi. Türkiye Jeoloji Bülteni, sayı 48/2, 1-20. Akçe, M.A. 2010. Yozgat intrüzif Kompleksinin Jeolojisi, Petrolojisi ve Orta Anadolu Kristalen Karmaşığındaki Zamansal ve Mekansal Konumu. Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara. Akıl, B., 2005. Akdağmadeni Masifi Metamorfitlerinin (Söbeçimen köyü-Yozgat) jeolojik ve yapısal özelliklerinin incelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Yerbilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Dergisi, Yerbilimleri, 26 (2), 41-53, Ankara. Akıman, O., Erler, A., Göncüoğlu, M.C., Güleç, N., Geven, A., Türeli, T.K. and Kadıoğlu, Y.K. 1993. Geochemical characteristics of granitoids along the western margin of the Central Anatolian Crystalline Complex and their tectonic implications. Geol. J., 28, 371-382. Alpaslan, M. and Temel, A. 2000. Petrographic and Geochemical Evidence for Magma Mixing and Crustal Contamination in the Post-Collisional Calc-Alkaline Yozgat Volcanics, Central Anatolia, . International Geology Review, 42, 850-863. Arni, P. 1938. Kırşehir-Keskin ve Yerköy zelzelesi hakkında. M.T.A. Enstitüsü Yayınları. Seri B, no. 1, Ankara. Arni, P. ve Schroder, A. 1938. Kortun ve Baranadağı civarında (Kırşehir) lösit-porfir etüdü. M.T.A. Raporu, No: 825, Ankara. Atmaca, S., 1994. Aydıncık (Yozgat) Kuzeyinin jeolojisi. Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Jeoloji Mühendisliği, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul. Baykal, F. 1943. Kırıkkale-Kalecik ve Keskin-Bala mıntıkalarındaki jeolojik etütler. M.T.A. Enst., Rap. No. 1448. Ankara (yayınlanmamış).

45

Boztuğ, D., Yılmaz, S. ve Kesgin, Y. 1993. Doğu Anadolu alkalin provensindeki Kösedağ plütonu (Susehri- KD Sivas) doğu kesiminin petrografisi, petrokimyası ve petrojenezi, 46.Türkiye Jeoloji Kurultayı, 87. Boztuğ, D. 1995. Kırşehir bloğundaki Yozgat batoliti doğu kesiminin (Sorgun güneyi) petrografisi, ana element jeokimyası ve petrojenezi. İstanbul Üniversitesi, Yerbilimleri, 9, 1-2, 1-20. Boztuğ, D. 1998a. Post-Collisional Central Anatolian Alkaline Plutonism, Turkey. Turkish J. of Earth Sci., 7, 145-165. Boztuğ, D. 1998b. Orta Anadolu’da metamorfizma-magmatizma sinkronizasyonu ve SI-A tipi magmatik kayaç birliklerinin jeodinamik önemi, 51. Türkiye Jeoloji Kurultayı Bildiri Özleri, 31-33. Boztuğ, D., Tichomirowa, M. and Bombach, K. 2007 207Pb-206Pb single-zircon evaporation ages of some granitoid rocks reveal continent-oceanic island arc collision during the Cretaceous geodynamic evolution of the central Anatolian crust, Turkey, Journal of Asian Earth Sciences, 31, 71-86. Boztuğ, D., Jonckheere, R.C., Heizler, M., Ratschbacher, L., Harlavan, Y. And Tichomirova, M. 2009. Timing of post-obduction granitoids from intrusion through cooling to exhumation in central Anatolia, Turkey, Tectonophysics 473,223-233. Çev k, N., Ayan, Z., Coşkun, E., ve Sayılı, İ. S., 2011. Belkavak Köyü (Yerköy-Yozgat) Cı varındakı Kuvars ve Ametı st Oluşumlarında Mı krotermometrı k Özell kler. Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 54, Sayı 3. Dalkılıç, B. 1985. Geology of the Sarıhacılı-Divanlı-Azizli region (Yozgat, Turkey): Unpubl. M.S. thesis, Middle East Tech. Univ., 81 p., Ankara. Düzgören-Aydin, N., Malpas, J., Göncüoğlu, M. and Erler, A. 2001. A Review of the Nature of Magmatism in Central Anatolia during the Mesozoic Post-Collisional Period. International Geology Review, Vol . 43, p. 69.5-710. Erdoğan, B., Akay, E. and Uğur, M.S. 1996. Geology of the Yozgat Region and Evolution of the Collisional Cankiri Basin. International Geology Review, 38, 788-806 Ekici, T. ve Boztuğ, D. 1997. Anatolid-Pontid Çarpısma Sisteminin Pasif Kenarında Yer Alan Yozgat Batolitinde Syn-COLG ve Post-COLG Granitoyid Birlikteliği. Yerbilimleri, 30, 519-538.

46

Erler, A., Akıman, O., Unan, C., Dalkılıç, B., Geven, A. ve Önen, P. 1991. Kaman (Kırşehir) ve Yozgat yörelerinde Kırşehir Masifi magmatik kayalarının petrolojisi ve jeokimyası. Doga-Tr J. of Engineering and Environmental Sciences, 15, 76-100. Erler, A. ve Bayhan, H. 1995. Orta Anadolu Granitoidlerinin genel değerlendirilmesi ve sorunları. Yerbilimleri, 17, 49-67. Erler, A. and Göncüoğlu M.C., 1996. Geologic and Tectonic Setting of the Yozgat Batholith, Northern Central Anatolian Crystalline Complex, Turkey. International Geology Review, 38, 714-726. Eşme, Y., 1994, Anadolu’da Bilinen Önemli Süstaşları Jeolojik ve EkonomikPotansiyeli (Yayınlanmamış). Bornova, İzmir. Flörke, O. W., Graetsch, H. & Mıehe, G. 1983. Crystalstructure and Microstructure of Chalcedony. Fortschritte der Mineralogie. 61, 1, 62 - 63. Flörke, O. W., Graetsch, H., Martın, B., Röller, K. & Wırth, R. 1991. Nomenclature of microcrystalline and non-crystalline silica minerals, based on structure and microstructure. Neues Jahrbuch Für Mineralogie-Abhandlungen. 163, 1, 19 - 42. Frondel, C., 1978. Characters of quartz fibers. American Mineralogist, 63, 17-27 Frondel, C., 1982. Structural hydroxyl in chalcedony (type B quartz). American Mineralogist: 67: 1248-1257. Gislason, S.R., Heaney, P.J., Veblen, D.R., Livi, K.J.T., 1993. The difference between the solubility of quartz and chalcedony: the cause? Chemical Geology: 107: 363-366. Göncüoglu, M.C. ve Türeli, T.K. 1993. Orta Anadolu Ofiyoliti plajiyogranitlerinin petrolojisi ve jeodinamik yorumu (Aksaray-Türkiye). Doga Türk Yerbilimleri Derg., 2, 195-203. Görür, N. Tüysüz, O. & Şengör, A.M.C. 1998. Tectonic evolution of the central Anatolian basins. International Geology Review 40, 831– 850. Graetsch, H., 1994. Structural characteristics of opaline and microcrystalline silica minerals. Reviews in Mineralogy, Vol.29, Silica - Physical behavior, geochemistry and materials applications. Hatipoğlu, M., Babalık, H. & Chamberlain, S.C., 2010. Gemstone Deposits in Turkey,Rocks & Minerals, 85/2, 124-133 İlbeyli, N., Pearce, J.A., Thirlwall, M.F. and Mitchell, J.G. 2004. Petrogenesis of collision- related plutonics in Central Anatolia, Turkey, Lithos, 72, 163-182.

47

İlbeyli, N. 2005. Mineralogical-geochemical constraints on intrusives in central Anatolia, Turkey: tectono-magmatic evolution and characteristics of mantle source, Geol. Mag., 142, 187-207. İlbeyli, N. and Kibici, Y. 2009. Collision-related granite magma genesis, potential sources and tectono-magmatic evolution: comparison between central, northwestern and western Anatolia, Turkey, International Geology Review, Vol. 51, No. 3, 252-278. Kadıoğlu, Y. K., ve Güleç, N. 1993. Granitoyidler çinde Anklavların Kökeni ve Türkiye’den Örnekler, Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 8, 113-118s. Kadıoğlu, Y.K. ve Yıldız, M. 1996. Akdağmadeni (Yozgat) metamorfitlerinde yeralan Ortaköy Granitoidindeki ksenolitlerin mineralojik ve petrografik özellikleri. Karadeniz Tek. Üni., Jeoloji Müh. Böl. 30. Yıl Semp. Bild., Trabzon, s. 195-207. Kadıoğlu, Y.K., Ateş, A. and Güleç, N. 1998. Structural interpretation of gabbroic rocks in Agaçören Granitoid, Central Turkey: Field observations and aeromagnetic data. Geol. Mag., 135(2), 245-254. Kadıoğlu, Y.K. and Güleç, N. 2001a. Gabbro types in the Central Anatolian Crystalline Complex: field aspects, petrographic features and geochemistry. Fourth International Turkish Geology Symposium (ITGS IV). 24-28 September 2001, Çukurova University. Adana, Turkey. (Abstracts), 206. Kadıoğlu, Y.K. and Güleç, N. 2001b. Nature and distribution of felsic plutons in Central Anatolian Crystalline Complex: time-space relations. Fourth International Turkish Geology Symposium (ITGS IV). 24-28 September 2001, Çukurova University. Adana, Turkey. (Abstracts), 202. Kadıoglu, Y.K. 2003. Orta Anadolu kristalen karmaşığındaki granitoidlerin çesitleri: Petrografi ve mineral kimyası. S. Demirel Üni., Müh.-Mim. Fak. 20. Yıl Jeol. Semp., Bildiri Özleri, Isparta, s. 135. Kadıoğlu, Y.K. 2007. Evolution of Adakite and Alkaline Felsic Intrusive of the Central Anatolian Crystalline Complex, Turkey, GRMENA, 695-702. Ketin, İ. 1955. Yozgat bölgesinin jeolojisi ve Orta Anadolu Masifi’nin tektonik durumu. T.J.K. Bülteni, 6, 1-28. Ketin, İ. 1959. Türkiye’nin orojenik gelismesi. M.T.A. Dergisi, 53, 78-87. Ketin, İ. 1963. 1/500.000 ölçekli Türkiye Jeoloji Haritası Kayseri Paftası, M.T.A. Yayınları, 83 s. Ketin, İ. 1966. Türkiye’nin tektonik birlikleri. M.T.A. Dergisi, 66, 20-34.

48

Koçyiğit, A. 1991. Changing stress orientation in progressive intracontinental deformation as indicated by the neotectonics of the Ankara region, (NWCentral Anatolia). TAPG Bulletin 3/1, 48– 55. Köksal, S, Göncüoglu, M.C. and Floyd, P.A. 2001. Extrusive Members of Postcollisional A- Type Magmatism in Central Anatolia: Karahıdır Volkanics, disdagı-Avanos Area, Turkey, International Geology Review, Vol. 43, 683-691. Köksal, S., Romer, R.L., Göncüoglu, M.C., Köksal and F.T. 2004. Timing of postcollisional H-type to A-type granitic magmatism: U-Th titanite ages from the Alpine central Anatolian granitoids (Turkey), Int. J. Earth Sci. 93, 974-989. Köksal, S., Göncüoglu, M.C., Köksal, F.T., Möller, A. and Kemnitz, H. 2008. Zircon typologies and internal structures as petrogenetic indicators in contrasting granitoid types from central Anatolia, Turkey, Mineral and Petrology 93, 185-211. Kusçu, ve Erler, A. 1999. Orta Anadoludaki bazı skarnların sınıflandırılmasında piroksen bilesimlerinin kullanılması: Akçakısla ve Akdagmadeni yöresi skarnları. 52. Türkiye Jeoloji Kurultayı Bildiriler Kitabı, s.183-189. Ankara. Kuşçu, E ve Genç, Y., 1999. Başnayayla (Yozgat) Molibden-Bakır Cevherleşmesi. Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 42, Sayı 2. MTA, 2002. 1/500.000 Türkiye Jeoloji Haritası. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Ankara. Öksüz, N., 2011. Derbent (Yozgat) Bölgesindeki Manganez Cevherleşmelerinin Jeokimyası ve Kökeni. Hacettepe Üniversitesi Yerbilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Bülteni, Yerbilimleri, 32 (3), 213-234. Özsert, E., 2009, Aydıncık (Yozgat) Yöresinin Tersiyer (Lütesiyen) İstifinin Bentik Foraminiferleri. Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi Jeoloji Mühendisliği Anabilim Aalı, Adana. Selim, H., 2014. Türkiye’nin Değerli Ve Yarı Değerli Mücevher Taşları, İstanbul, 102s. Şengör, A.M.C., 1979. The North Anatolian transform fault: its age, offset and tectonic signifiance, Jour. Geol. Soc. Lond., 136, pp. 269-282. Şengör, A.M.C. & Yılmaz, Y. 1981. Tethyan evolution of Turkey: a plate tectonic approach. Tectonophysics 75, 181–241. Tarhan, N. 1987. Orta Anadolu metamorfik ve granitik kayalarının kökeni ve evrimi, İstanbul Üniv. Müh. Fak. Yerbilimleri Dergisi, 6(1-2), 57-68.

49

Tatar, S. ve Boztuğ, D. 1997. Yozgat Batoliti GB Kesimindeki (Sefaatli-Yerköy Arası) Monzonitik Birlikte Fraksiyonel Kristalleşme ve Magma Karışması (Magma Mingling/Mixing) Süreçleri. Yerbilimleri, 30, 539-562. Tatar, S. ve Boztuğ, D. 1998. Fractional Crystallization and Magma Mingling/Mixing Processes in the Monzonitic Association in the SW Part of the Composite Yozgat Batholith (Sefaatli-Yerköy, SW Yozgat). Tr. J. of Earth Sciences 7, 215- 230. Tatar, S. and Boztuğ, D. 2005. The syn-collisional Danacıobası biotite leucogranite derived from the crustal thickening in central Anatolia (Kırıkkale), Turkey, Geological Journal, 40, 571-591. Temiz, U., 2012. Yozgat-Sorgun Havzasındaki Bazaltik Daykların Konumları: Lütesiyen’deki Gerilme Durumu. Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 55, Sayı 3. Tiryaki, C., Ekici, Taner., 2012. Çarpışma Sonrası Kalk-Alkalin Yozgat Volkaniklerinin Petrolojisi. Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 55, Sayı 1. Tülümen, E. 1980. Akdağmadeni (Yozgat) yöresinde petrografik ve metallojenik incelemeler. Karadeniz Teknik Üniv., Doktora Tezi (yayınlanmamış), 157 s., Trabzon. Tüysüz, O., 1993, Karadeniz'den Orta Anadolu'ya bir jeotravers: Kuzey Neo-tetisin tektonik evrimi: TPJD Bült.,C.5/l,s. 1-33. Parejas, E. et Pamir, H.N. 1939. Le tremblement de terre du 19 Avril 1938 en Anatolie centrale, İstanbul Univ. Fen Fak. Mec., 4, 183-193. Salomon - Calvi, W. 1940. Anadolunun tektonik tarzı tesekkülü hakkında kısa izahat. M.T.A. Mecmuası, 1/18, 35-47. Üstündağ, A., İnceöz, M., 1999, (Tokat) batısında Uzunköy çevresinin stratigrafisi: cilt. 42, sayı. 1, 69-83 Vieil, M., Çavuşoğlu, İ., Celep, O., Alp, I. ve Yılmaz, A.O., 2004. Opal ve Genel Özellikleri. 5. Endüstriyel Hammaddeler Sempozyumu, 13-14 Mayıs, İzmir. Yılmaz, S. ve Boztuğ, D. 1998a. Çarpışma zonu magmatizmasının petrojenezi, 51. Türkiye Jeoloji Kurultayı Bildiri Özleri, 27-29. Yılmaz, S. ve Boztuğ, D. 1998b. Çiçekdağ Magmatik Kompleksi’nin (KB Kırşehir) petrojenezi,, 51. Türkiye Jeoloji Kurultayı Bildiri Özleri, 33-35.

50