Sovyet Sonrasi Rusya'da Toplumsal Muhalefetin
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ (SİYASET BİLİMİ) ANABİLİM DALI SOVYET SONRASI RUSYA’DA TOPLUMSAL MUHALEFETİN EKONOMİ POLİTİĞİ Doktora Tezi Emek YILDIRIM Ankara, 2018 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ (SİYASET BİLİMİ) ANABİLİM DALI SOVYET SONRASI RUSYA’DA TOPLUMSAL MUHALEFETİN EKONOMİ POLİTİĞİ Doktora Tezi Emek YILDIRIM Tez Danışmanı Prof. Dr. Filiz ZABCI Ankara, 2018 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SİYASET BİLİMİ BİLİM DALI SOVYET SONRASI RUSYA’DA TOPLUMSAL MUHALEFETİN EKONOMİ POLİTİĞİ DOKTORA TEZİ Tez Danışmanı Prof. Dr. Filiz ZABCI TEZ JÜRİSİ ÜYELERİ Adı ve Soyadı İmzası 1- 2- 3- 4- 5- Tez Savunması Tarihi T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü’ne, Prof. Dr. Filiz ZABCI danışmanlığında hazırladığım “Sovyet Sonrası Rusya’da Toplumsal Muhalefetin Ekonomi Politiği (Ankara.2018)” adlı doktora tezimdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu, başka kaynaklardan aldığım bilgileri metinde ve kaynakçada eksiksiz olarak gösterdiğimi, çalışma sürecinde bilimsel araştırma ve etik kurallarına uygun olarak davrandığımı ve aksinin ortaya çıkması durumunda her türlü yasal sonucu kabul edeceğimi beyan ederim. Tarih: Adı-Soyadı ve İmza Emek YILDIRIM TEŞEKKÜR Ortaya çıkan bu çalışmanın yazılması, hazırlanması sürecinde benden kıymetli katkılarını esirgemeyen başta tez danışmanım Prof. Dr. Filiz Zabcı olmak üzere Tez İzleme Jürisi’nin diğer iki değerli ismi olan Doç. Dr. Pınar Bedirhanoğlu’na ve Prof. Dr. Erel Tellal’a teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Ayrıca, Tez Savunma Jürisi’nde yer alıp, verdikleri onulmaz katkılarıyla bu çalışmanın gelişimine destek sağlayan Doç. Dr. Şebnem Oğuz’a ve Prof. Dr. Mehmet Yetiş’e de çokça teşekkürler ederim. Sadece bu süreçte değil, hayatımın en iyi-en kötü her anında varlıklarını yanıbaşımda hissettiğim başta kardeşim Ozan Yıldırım olmak üzere değerli aileme de sevgi ve şükranlarımı sunuyorum. Bunun yanında, tezin yazılma aşamasında her daim sevgilerini ve desteklerini benden eksik etmeyen sevgili dostlarım S. Elif Gök ile Öznur Yılmaz’a ve biricik yarîm Şafak Şahin’e de sonsuz teşekkürler etmek istiyorum. I İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER………………………………………………………….………………II TABLOLAR DİZİNİ………………………………………………………...…………IV GRAFİKLER DİZİNİ……………………………………………...…………………....V GİRİŞ…………………………………………………………………………………….1 1. BÖLÜM: SOVYET SONRASI RUSYA’DA KAPİTALİZMİN İNŞA SÜRECİ: 1980’Lİ VE 1990’LI YILLAR…………..……………………………………...………17 1.1. Sovyetler Birliği’nin Yıkılışına Doğru: Glasnost ve Perestroyka Dönemi…….22 1.2. Sovyetler Birliği’nin Yıkılışı Sonrası: Kapitalizmin İnşası ve Neoliberalizmin Girizgâhı………………………………...……………………………………..……41 1.3. Toplumsal Muhalefetin Durumu ve Konumu…………………………...………59 2. BÖLÜM: 2000 SONRASI RUSYA’DA DEVLETİN DÖNÜŞÜMÜ.........………….73 2.1. 1990’lardan 2000’lere Dünya Sathında Devletin Dönüşümünün Ekonomi Politiği……………………………………………………………………………….75 2.2. 2000 Sonrası Rusya’da Devletin Dönüşümü: Otoriter Bir Devlet Modeline Doğru……………………...………………………………………………………...91 3. BÖLÜM: 2000 SONRASI RUSYA’DA TOPLUMSAL MUHALEFETİN AHVALİ………………………………………………………………………………108 II 3.1. Sınıf Ekseni Bağlamında…………………………………………………..…..121 3.1.1. Sendikalar………………………………………………...………………127 3.1.2. Sol Partiler ve Örgütler…………………………………………………...138 3.2. Kimlik Ekseni Bağlamında…………………………………………….………157 3.2.1. Kadın Hareketi……………………………………………...….…………160 3.2.2. LGBTİ+ Hareketi………………………………………………...………171 3.2.3. Çevre Hareketi……………………………………………………………179 SONUÇ…………………………………………………………………..……………186 KAYNAKÇA…………………………………………………………………………191 ÖZET…………………………………………………………………………...……..239 ABSTRACT…………………………………………………………...………...……240 III TABLOLAR DİZİNİ Tablo 3.1. Rusya’daki Grevlerin Resmi İstatistikleri…………………………..……...137 Tablo 3.2. Bugünkü Siyasi Görüşünüz Nedir?...............................................................152 Tablo 3.3. Hangi Politik Görüşü Benimsiyorsunuz?.....................................................153 Tablo 3.4. Gelecekte Rusya Ne Tür Bir Ülke Olabilir?.................................................153 Tablo 3.5. Rusya’daki Güncel Sol-Kanat Partilerin ve Örgütlerin Bir Kısmı…………153 IV GRAFİKLER DİZİNİ Grafik 3.1. Yeltsin ve Putin Dönemlerinde Ortaya Çıkan Protestoların Coğrafi Dağılımı……………………………………………………………………………….125 Grafik 3.2. FNPR’nin Üye Sayısı………...………………..………………………….131 Grafik 3.3. Katılanların Yüzdesine Göre İşçi Protestoları……………………………137 Grafik 3.4. LGBTİ+ Bireylere Yönelen Nefret Suçlarının Yıllara Göre Artışı………177 V GİRİŞ “[...] henüz sürü halindeki başlangıcın tek tek parçalara ayrılamayan kargaşasıyla değil, fakat son derece dolaysız, neredeyse elle tutulup gözle görülebilir biçimde, birbirinden kopmanın ve hiçbir kulak verişle, hiçbir yakalama eylemiyle yeniden bir bütüne kavuşturabilmenin imkânsızlığının kaosuyla birlikte egemenlik kurmuştu; bu, ayrı ayrı bütün seslerin, ayrı ayrı bütün bilgilerin, ayrı ayrı bütün nesnelerin, bugüne, geçmişe veya geleceğe aidiyetleri fark etmeksizin oluşturdukları, şeytani kaostu; şimdi Vergilius'un üstüne gelen [...]” (Broch, 2013: 78-79). “Günümüzün zaman krizi, zamanda aksaklıklara ve yanlış duyumlara yol açan bir diskroniden kaynaklanıyor. […] Diskroninin esas sorumlusu, zamanın atomlaşması. […] Hiçbir şey zamanı tutmuyor. Yaşam bir sürem tesis eden düzenleyici yapılarda ve koordinatlarda yerleşik değil artık. İnsanların özdeşleştiği şeyler de devamsız ve geçici. Dolayısıyla, insan da radikal bir kalımsızlıktan mustarip. Yaşamın atomlaşmasına, atomlaşmış kimlikler eşlik ediyor. İnsanın elinde kendinden, küçük bir Benlikten başka bir şey yok” (Han, 2018: 9). Günümüzün parçalı, tikel hakikat savlarına uyumlu bir biçimde toplumsal formasyonun yapısal dönüşümünü hedefleyen neoliberalizmin daha da ayrıştırdığı ekonomik alan ile siyasal alanın birbirinden kopuşu aynı zamanda sermayenin iktidarının bütünlüğüne karşıt bir biçimde toplumsal muhalefetin bütünlüğünü kaybetmesine neden olmuştur. 1980 öncesi tüm dünyada sınıf politikalarının daha revaçta olmasına rağmen, toplumsal muhalefet, özellikle de Sovyetler Birliği’nin yıkılması sonrasında, esasen zaten 1960’lar itibariyle bir süredir nüvelenmekte olan kimlik mücadelelerinin daha ağırlığını koyduğu bir alan halini almıştır. Ekonomik savların zayıflığına karşın daha çok kültürel, sosyo- kültürel, politik, etiko-politik ve ideolojik savlarla ortaya çıkan ve tikellikler üzerine kurulu kimlik siyaseti kapitalizmin parçalı gerçekliğine de uygun bir zemin de oluşturmuştur. Oysa kapitalist sistemin bütünsel ve tümel iktidarı karşısında yalnızca tikelliklerden oluşan ve parçalı bir yapıya sahip olan bir toplumsal muhalefetin herhangi 1 bir biçimde hedeflediği amaca ulaşma şansının yüksek olmadığı açıktır. Hâlihazırdaki küresel kapitalist hegemonyanın tümelliği içinde ve onun belirlediği sınırlar dâhilinde, dağınık bir vaziyette örgütlenmesi ve tek boyutlu olarak inşa edilmesi neticesinde toplumsal muhalefetin belli bir etkililiğinden, etkinliğinden bahsetmek ise ancak hayalciliktir. Bu nedenle, esasen cevap bellidir: Ekonomi politiğin yeniden hayata geçirilmesiyle, bir toplumsal muhalefet ülküsü için yola çıkan tüm muhalif güçlerin bir arada olacağı/olabileceği, bütünü oluşturan parçaların karşılıklı ve müşterek ilişkiselliği üzerinden kurulacak direnişin bütünsel bir yapıda örgütleneceği, hatta toplumsal formasyonu oluşturan tüm alanlardaki nedenselliklerin ve ilişkiselliklerin yarattığı birliklerin, benzerliklerin ve karşıtlıkların yok sayılmayacağı dinamik bir toplumsal muhalefetin yeniden inşasıdır. Başka bir deyişle, toplumsal muhalefetin diyalektiğinin tekrar çalışır hale getirilmesi, yani -sanki birbiri ile uzlaşmazmış gibi görünen ama görünenin ötesine geçildiğinde hakikatin hiç de öyle olmadığı anlaşılacak olan- kimlik siyaseti ile sınıf siyasetinin birbirine örülmesi gerekmektedir. Mamafih, günümüzdeki neoliberal iktidar modellerine ve hegemonik projelerine karşı ivedi bir biçimde yeni bir karşı-hegemonya kurma gereksinimi duyan tüm toplumsal muhalif güçler ve muhtemel direniş odakları, bir anlamda kapitalizmin kök salmasını da sağlayan siyasetin ve ekonominin ayrışması hususunu tersine çevirecek ekonomi politik temelli bir diyalektiğe ihtiyaç duymaktadır artık. Çünkü toplumun sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapılanmasını oluşturan yatay ve dikey konumlanmalara denk gelen sınıf ve kimlik siyasetlerinin; organik bir biçimde hem diyakronik hem de senkronik bir bütünlük (Çulhaoğlu, 2013: 419; Saraçoğlu, 2017: 55) içinde toplumsal muhalefeti vücuda getirecek zemini yaratan öğeler olmaları; aynı zamanda toplumsal muhalefetin alttan ve iradi bir biçimde örgütlenmesinin, yeknesak bir bütünün içinde eriyip gitmeyen ama özgüllerini korurken bütünü domine etmeyen parçaların organik biraradalığının, tekilden- 2 tikelden tümele doğru ve tümelden tikele-tekile doğru dinamik bir hareketlenmenin insanların gündelik yaşamlarına etki edecek/edebilecek politikaların üretilmesinin de yolunu açacağı aşikârdır (E. Yıldırım, 2015b: 26). Bunun yanı sıra, siyasi ve ekonomik iktidarın muhteviyatının değişmesi durumu, ister istemez bir karşı duruş olarak siyasal öznenin çoklukları oluşturmasını ve bu çokluk ağının ortaya çıkaracağı olayı da zaten içeriyor. Sadece zaman-mekân ve sebep-sonuç bağlamlarında siyasal öznenin çokluk içinde kendi öz sadakatinin yaratacağı özneleşmesi süreci sonucu zuhur edecek nesnel hakikate yaklaşımı öngörülemez bir tabiat edindiriyor