Karaman Vilâyeti Kanunnâmeleri
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
KARAMAN VİLÂYETİ KANUNNÂMELERİ Dr. M. AkifERDOĞRU* Karaman vilâyeti kanunnâmeleri daha önce sırasıyla M. Ferit Uğur, Ö. L. Barkan, İ. H Konyalı ve İ. ve N. Beldiceanu tarafından çalışıldı. M.F. Uğur, bu vilayet kannunamelerinin bir kısmını, 1937 yılında, Konya mecmuasında yayınlama imkanını buldu1. Daha sonra Barkan, bütün Osmanlı kanunnâmelerini incelerken, Kara- man vilayeti kanunnâmelerini de tahlil etti ve bir kısmını meşhur eserinde2 yayınladı. Uğur ve Barkan'da olmayan bir kanunnâme, Beldiceanu'lar tarafından tıpkıbasım olarak neşredildi3. Paris Milli Kütüphane Eski Türkçe Yazmalan'ndaki bu kanunnâme Karaman vilâyetine ait en hacimli kanunname idi ve II. Selim döneminde is- tinsah edilmişti. Zikredilen araştırıcılar, bu kannunnâmeyi, Ham- mer tarihideki kanunnâme ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyûd-ı Kadime Arşivi'nde saklanılan kanunâme ile karşılaştırak incelediler. Ancak, latin harflerine çevirmediler. Daha sonraları H. Lowry, Anadolu ve Rumeli liva kanunnâmelerinin bir listesini ve- rirken, Karaman vilâyeti kanunnâmelerinin kaydedildiği defterlerin numaralarını verdi4. Karaman vilayetine ait kanunnameler toptan bir incelemeye tabi tutulmadı. Bu araştırmamızda Karaman vilaye- tine ait kanunnâmeleri bir araya toplamış bulunuyoruz. Bilindiği gi- bi, Osmanlı kanunnâmeleri Barkan ve H. İnalcık tarafından5 ayrıntı- lı olarak tahlil edildi dolayısıyla biz Osmanlı kanunnâmelerinin * Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi. 1. M. Ferit Uğur, "Eski Karaman Vilayetine Ait Kanunlar", Konya Mecmuası, 1/6 (1937), s.379-384; yine 1/7 (1937), s.433-438; yine 1/8 (1937), s.508-512. 2. Ö.L.Barkan, XV ve XVI inci Asırlarda Osmanlı imparatorluğunda Ziraî Ekonomi- nin Hukukî ve Mali Esasları, I. Kanunlar, İstanbul 1943. 3. 1 ve N. Beldiceanu, "Recherche's sur la Province de Qaraman au XVI* siecle", JESHO, IX, Leiden 1968, s. 114-129. 4. Heat W. Lowry, "The Ottoman Liva Kanunnames Contained in the Defter-i Ha- kani", Osmanlı Araştırmaları II, İstanbul 1981, s. 43-74. 5. H. İnalcık, "Kanunnâme", Eİ 2, IV, s. 562-566; aynı yazar, "Suleiman the Law- giver and the Ottoman law", Archivum Ottomanicum, I, (1969), s. 128-135; aynı yazar, The Ottoman Empire, London 1973, s.70-75. 468 M. AKIF ERDOĞRU ayrıntılı bir tahliline girişmek istemiyoruz. Bu konudaki bilgileri ana hatlarıyla vermeyi tercih ediyoruz. Osmanlı padişahlarının başlangıçtan beri kanunnâmeler hazır- lattıkları bilinmektedir. Nitekim bu gelenek iki temel kaynağı da- yanmıştı. Biri Tür-Moğol devlet geleneği, diğeri de eski Ortadoğu kültürleri geleneği. Eski Türk hakanları ve Moğol beyleri yeni fet- hettikleri ülkeleri daha iyi yönetebilmek için kanunnâmeler hazır- latmışlardı. Cengiz Han'ın yasası, Timur'un Tüzükatı bunlar arasın- da gösterilir. Osmanlı padişahları da bu geleneği devam ettirdiler. Yeni fethetikleri topraklar için kanunnâmeler hazırlattılar, Aslında, liva (sancak veya vilayet) kanunnâmelerinin hazırlanması geleneği daha çok İlhanlılar'un kanun-ı memleket anlayışıyla bağdaştırılır6. II. Bayezid'den itibaren liva kanunnâmeleri Osmanlı arşivlerinde görüldü. Bilinen en eski liva kanunnâmesi 1487 tarihli olup Hüda- vendigar sancağına aitti. Daha önce, II Mehmed, devleti merkezi- leştirmek için, kendisine ait olan reâyâ ve teşkilat kanunnâmesine ülkenin her yerinde uyulmasını emretmişti. Dolayısıyla liva kanun- nâmeleri II. Mehmed dönemi defterlerine kaydedilmemişti. Osmanlı kanunnâmeleri şekil ve muhtevalarına göre beş temel grupta sınıflandırıldı7. İlki padişahın ferman ve berat şeklinde ya- yınladığı kanunnâmelerdi. Padişahın kanun hükmündeki bu ferman ve beratları taşrada kadı sicillerine kaydedilir ve bölgenin idarecile- ri geretiğinde bunlara dayanarak davaları çözümlerlerdi. Aslında bunların çoğu timâr sistemiyle ilgili emirlerdi. Bunlar gerektiğinde kitap halinde toplanabilirdi. Nitekim II. Bayezid dönemine ait böy- le bir ferman ve berat kolleksiyonu yayınladı. İkincisi umumî Os- manlı kanunnâmeleri idi. Bunlar kitap haline getirilmiş kanunnâ- melerdi ve devlet teşkilatıyla ilgili hükümleri ihtiva ediyordu. Bunlar Kanunnâme-i al-i Osman adı verilmişti. Osmanlı sultanları- nın kanunnâmeleri bu kümeye dahil edildi. Fatih kanunnâmesi, II. Bayezid dönemine atfedilen kanunnâme, Sultan Ahmed Han ka- nunnâmesi, Nişancı Celalzâde kanunnâmesi, Kanunnâme-i cedid-i sultani, Nişancı Hamza Paşa kanunnâmesi, Tevkii Abdurrahman Paşa kanunnâmesi gibi kanunnâmeler genel kanunnâmelerdi ve di- ğer kanunnâmelere yön verirlerdi. Herhangi bir mesele çıktığında bu kanunnamelere bakılırdı ve diğerlerine esas teşkil ederdi. Uçün- ' cüsü belli teşkilatlara ait kanunnâmelerdir. Yaya ve müsellem ka- nunnamesi, eşkinci, yürük eşkinci tatar, kipti, eflak gibi yardımcı 6. H. İnalcık, Kanunnâme, s. 562. 7. H. İnalcık, Kanunnâme, 563. KARAMAN VİLÂYETİ KANUNNÂMELERİ 469 askerî sınıflara ait kanunnameler bu gruba katıldı. Yine devlet için hububat yetiştirmekle vazifeli teşeküllere ait kanunnâmeler de bu kışıma konuldu. Çeltikçi, madenci, ve ortakçı kanunnâmeleri devlet teşkilatına ait kanunnâmelerdi. Sultanın diğer kişilerle ilişkileri, ter- fi, azl, aylıklar, cezalar, emeklilik, protokoller, gibi hususlar bu ka- nunnâmelerde anlatıldı. Yeniçeri kanunnâmesi, Aynı Ali Efendi'nin hazırladığı kanunnâme, Nişancı Abdurrahman Paşa kanunnâmesi, Eyyubi Efendi kanunnâmesi, Hazerfen Hüseyin Efendi'nin Telhi- sti l-Beyan, Esad Efendi'nin Teşrifat-ı Kadime'si, naili Abdullah Pa- şa'nın Defter,i Teşrifat Koçi Bey'in risalesi, Sarı Mehmed Paşa'nın Nasayıhü'l-vüzera'sı bu tür kanunnâmelerdi. Bu kanunnâmelerde ulemâ, kapıkulları, mukataalar ve timârlarla ilgili hükümler mev- cuttu. Beşincisi ve bizim konumuz açısından da önemli olanı liva kanunnâmeleri idi. Bilindiği üzere, Osmanlılar bir yeri fethettikleri zaman, orada daha evvel yürürlükte olan kanunları tesbit ettirirler ve ufak tefek değişikliklerle onları kendi bünyelerine uydururlardı. Nitekim bu işi yaparken, bölgenin coğrafî ve askerî özelliklerine çok dikkat ederlerdi. Hazırlanılan bu kanunnâmeleri daha sonra Mufassal ve Evkâfadı verilen defterlerin arasına kaydederlerdi. Ge- nellikle kanunnâmeler defterlerin baş tarafında bulunurdu. Sultan o kanunnâmenin yürürlükte olduğunu göstermek için, kanunnâmenin başını tuğrasıyla süslerdi ve bu tür kanunnamelere mamülün bih ve- ya muteber kanunnâme adı verilirdi. Liva kanunnâmeleri daha çok mirî ve timâr sisteminin uygulandığı topraklarda yürürlükte idi. Bu kanunnâmeler genel olarak reayanın durumu, vergiler, baclar, aske- rî gruplar ve nüfusla ilgili hükümleri ihtiva ederdi. Osmanlı öncesi- nin birtakım kanunlarına da bu kanunnâmeler içinde bulmak müm- kündü. Bu kanunnameler içinde, orada daha önce uygulanmış kanunlar aynen muhafaza edilmişti. Akkoyunlu Uzun Hasan kanun- nâmesi, Dulkadırlı Alaüddevle Bey kanunnâmesi ve Memlûk Kayıt- bay kanunnâmesi bu şekilde liva kanunnâmeleri içinde muhafaza edilmişti8. Yine Rumeli ve Macaristan kanunnâmeleri içinde Bizans ve Sırplar döneminden kalma hükümler, serpiştirilmişti. Kanunname hazırlamanın temel amacı reayânın korunması idi. Zira devletin temelleri reaya üzerine oturtulmuştu. Dolayısıyla re- yânın vereceği vergiler, askerî yükümlülükleri, kanunnâmelerin ana noktalarını oluşturmuştu. Memleketin nizamına, İslam hukukuna ve 8. Kanunnâmelerin Anadolu Selçuklu devletinin tarihi için önemi F. Köprülü tara- fından yıllar önce ortaya konuldu' Anadolu Selçukluları Tarihinin Yerli Kaynakları, Bel- leten, VH/27, Ankara 1943, s.407. 470 M. AKİF ERDOĞRU Osmanlı kanunlarına aykırı olan hükümler tesbit edilir ve kanun ol- maktan çıkarılırdı. Nitekim her Osmanlı padişahı tahta oturduğu zaman yaptığı ilk işlerden biri yürürlükte olan kanunları kontrol et- tirmek ve hükmü geçenleri veya reayaya ağır gelen kanunları kal- dırtmaktı. Padişah, güvenilir bir kişiyi vilayetlere gönderir, şer'e ve Osmanlı kanunlanna aykırı hükümleri (bid'at) tesbit ettirdi. Kaldı- rılan kanunlar kitap haline getirilir ve herkese bildirilirdi. Nitekim metnini ileride aynen verdiğimiz 1518 tarihli Karaman vilayeti ka- nunnamesi9 bu tarzda bir kanunname idi. Mevlana Muhiddin (diğer adı Vildan) Karaman vilayetine gitmiş ve bid'atleri tesbit ederek Sultan'a sunmuş ve kaldırılmasını sağlamıştı. Kanunnâmeler hazır- lanırken eski kanunlar, kaziyye ve fehvalar ve resmi belgeler dikka- te alınırdı. Karaman vilayet kanunnâmeleri de genel olarak Osmanlı ka- nunnâmeleri çerçevesinde hazırlandı. Kanunnâmelerde özellikle re- aya vergileri ve askerî yükümlülükleri üzerinde duruldu. Baçlar ka- nunnâmelerde önemli bir konuyu oluşturdu. Zira vilayete giren ve çıkan eşya ve diğer mallardan ne kadar bac alınacağı kanunnâme- lerde belirtildi. Reayadan alınacak resm ve öşrler ayrıntılı olarak kaydedildi. Deştbanî, kapan, küvvare, ağnam, asiyab, otlak, kışlak, gerdek, arusane, tapu, çift, bennak ve caba keten, kendir ve asel vergileri anlatıldı. Reyanın defterlere nasıl kaydedileceği, çiftlikle- ri, çiftliklerin miktarı, başkalarına intikali, reaya ile sipahi arasın- daki ilişkiler önemli konular oldular. Şemhane, boyahane, bezirhâ- ne, bozahâne gibi küçük sınai tesislerin nasıl işleyeceği ve bunlardan ne kadar verginin alınacağı belirtilmişti. Yine ortakçı, çeltikçi, Turgud, Eskiil ve Bayburd taifeleri, yörükler, Atçeken (esbkeşan) kabilesi ve karaman zımmilerinin durumu Karaman vi- layeti kanunnâmelerinde yazıldı. Suğlalar, suyun taksimi, avarız vergisi, ihtisab ve narh işleri kanunnâmenin belli başlı konulan ara- sındaydı. Daha önce de söylendiği gibi temel amaç, reayâmn ko- runması, vergilerin düzenli olarak toplanması ve askerî yükümlü- lüklerin yerine getirilmesini sağlamaktı. 1-1518 Tarhli