CİZRE Ve BOHTAN EMİRİ BEDİRHAN BEY (1802–1869)
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
CİZRE ve BOHTAN EMİRİ BEDİRHAN BEY ((1802 – 1869) Cabir DOĞAN Doktora Tezi Danışman: Doç. Dr. Hasan BABACAN Mart 2010 AFYONKARAHİSAR T.C. AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ CİZRE ve BOHTAN EMİRİ BEDİRHAN BEY (1802–1869) Hazırlayan Cabir DOĞAN Danışman Doç. Dr. Hasan Babacan AFYONKARAHİSAR 2010 YEMİN METNİ Doktora tezi olarak sunduğum “Cizre ve Bohtan Emiri Bedirhan Bey (1802–1869)” adlı çalışmanın, tarafımdan bilimsel ahlâk ve geleneklere aykırı düşecek bir yardıma başvurmaksızın yazıldığını ve yararlandığım eserlerin Kaynakça’da gösterilen eserlerden oluştuğunu, bunlara atıf yaparak yararlanmış olduğumu belirtir ve bunu onurumla doğrularım. 26.03.2010 Cabir DOĞAN DOKTORA TEZ ÖZETİ CİZRE ve BOHTAN EMİRİ BEDİRHAN BEY (1802 – 1869) Cabir DOĞAN AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI MART 2010 TEZ DANIŞMANI: Doç. Dr. Hasan BABACAN Bedirhan Bey, şüphesiz ki son dönem bölge tarihi içerisinde en çok tartışılan şahsiyetlerden birisidir. Onu bu kadar ön plana çıkaran, bölgede elde ettiği gücü ve nüfuzu kadar aynı zamanda tarih içerisinde oynadığı roldür. Bu rol, onun şahsı ve kişiliği etrafında bir efsane oluşturarak ideolojik, fikrî ve siyasal planda bir tarihsel altyapı oluşturmaktır. Bu nedenle Bedirhan Bey’in emirliği, devlet ile olan ilişkileri, konumu ve isyanı kendisine verilen bu tarihsel göreve uygun olarak yorumlanmıştır. Özellikle Bedirhan Bey’in Osmanlı Devleti’ne karşı gerçekleştirdiği isyan hareketi, Kürtçülük ideolojisine uygun olarak ilk defa Osmanlı Devleti’ne karşı bilinçli olarak tertiplenmiş milliyetçi bir başkaldırı ve isyan hareketi olarak sunulmuştur. Aynı zamanda onun döneminin, günümüze kadar uzanan birtakım sorunların başlangıç noktası olarak görülmesi önemlidir. Bu çalışmadaki amacımız, kendisine gerek Batılı emperyal güçler tarafından gerekse içerideki bölücü unsurlar tarafından önemli bir tarihî misyon yüklenmiş olan Bedirhan Bey’in siyasî konumunu, idarî durumunu, devlet ile olan ilişkilerini ve Osmanlı Devleti’nin bölgedeki sorunları çözmeye yönelik politikalarını, onun şahsında, ideolojik önyargılardan arınarak bilimsel ve metodolojik bir değerlendirme etrafında ele almaktır. Anahtar Kelimeler; Bedirhan Bey, Kürtler, Tanzimat, Merkezileşme, İsyan. i ABSTRACT EMİR OF CİZRE AND BOHTAN (1802 – 1869) Cabir DOĞAN AFYON KOCATEPE UNIVERSITY THE INSTITUTE OF SOCIAL SCIENCES DEPARTMENT OF HISTORY MARCH 2010 Advisor: Assoc. Prof.Dr. Hasan BABACAN Undoubtedly, Bedirhan Bey is one of the most important figures discussed in the late history of the region. What makes Cizre’s Emir a leading personality in the region is not only the power and authority that he gained in that region but also the role that he played in the history. His role made him a famous personality and a legend that establishes an ideological, political and historical background of the events. The Bedirhan Bey Emirate, his relationships with state, his position and rebellion against the state has been rendered in accordance with the historical mission bestowed on him. Especially Bedirhan Bey’s rebellion against the Ottoman State has been regarded as a rebellion in line with the Kurdish ideology and it is thought to be the first nationalistic rebellion and insurgency staged purposely against the Ottoman State. It is also notable that the events occurred during that time have significant marks on the current problems and the events are also considered to be the starting point of many problems. In this study our main objective is to deal with Bedirhan Bey on whom an important historical mission has been placed by the western imperial powers and factionists inside and by taking an impartial and non-ideological position. We also aim to scientifically and methodologically deal with his political, administrative positions, his relationship with the state and to show how the efforts and policies of the Ottoman State tried to tackle the problems of that region. Key words: Bedirhan Bey, Kurds, Rebellion, Tanzimat Reform, Centralization. ii ÖNSÖZ Bedirhan Bey, şüphesiz son dönem bölge tarihinin en önemli simalarından birisidir. Bu çalışmanın amacı, onun şahsında Osmanlı Devleti’nin Kürtlere yönelik politikaları, Kürt beyleriyle olan ilişkileri, aşiret beyleri arasında izlediği denge stratejisini ve söz konusu dönemi, arşiv vesikaları ışığında aydınlatmaktır. Çalışmanın temel çıkış noktası bugüne kadar Bedirhan Bey’le ilgili özgün bir çalışmanın yapılmamış olması ve bu dönemle ilgili yapılmış çalışmaların çoğunun da tarihsel ve bilimsel dayanaktan yoksun olmasıdır. Konumuzla ilgili yapılan çalışmalar, çok sınırlı olmanın yanında daha çok o döneme ait misyoner raporları ve tarihsel olayları ideolojik öngörülerle açıklamaya çalışan bir kısım kaynaklardan ibarettir. Oysa tarihsel olayların ideolojik öngörülerle açıklanamayacağı bir gerçektir. Bedirhan Bey ve döneminin aydınlatılmasında, araştırmacılar için çok büyük öneme haiz olan Başbakanlık Osmanlı Arşiv belgeleri hemen hemen hiç kullanılmamıştır. Gerek kendisi gerekse bölge ile ilgili çok önemli bilgilerin yer aldığı arşiv vesikalarının konu ile ilgili çalışmalarda kullanılmaması, onun hakkında söylenen ve yazılan bu bilgilerin çoğunu tarihsel bir dedikodudan öteye taşıyamamıştır. Bedirhan Bey ve Kürtlerle ilgili yazılan eserlerde, onun şahsında bir efsane oluşturularak tarih yapma gayretine yönelik olarak ideolojik birtakım yönlendirmeler yapıldığı tarihî olayların çarpıtıldığı bir gerçektir. Biz ise, araştırmamızda, konumuzu ortaya koyarken tarih metedolojisinin ve objektif bakış açısının dışına çıkmamaya çalıştık. Şüphesiz eksiklerimiz olacaktır. Amacımız, tarihimizin ihmal edilmiş ya da üzerinde yeterince çalışılmamış bu döneminin boşluğunu bilimsel araştırmalar ışığında ele alarak konu ile ilgili eksikliğin giderilmesine katkıda bulunmaktır. Cizre ve Bohtan Emiri Bedirhan Bey (1802-1869) isimli tezimiz, giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında, Osmanlı Devleti’nin Doğu Anadolu Bölgesi’ni fethi ve bölgeye yönelik idarî politikaları, II. Mahmut dönemi ile Tanzimat dönemi Osmanlı merkezileşmesinin bölgede uygulanması ve yaşanan tepkiler üzerinde durulmuştur. iii Birinci bölümde, Bedirhan Bey’in ailesi, doğumu, Cizre-Bohtan Emirliği tarihi, emirliğe geçişi, icraatları, hükûmet ile olan ilişkileri ve Tanzimat sonrası idarî yapıda değişikliğin bölgede uygulanmasıyla ortaya çıkan tepkiler irdelenmiştir. İkinci bölümde, Bedirhan Bey’in Nasturilerle olan ilişkileri, Bâbıâli ile arasının açılmasının nedenleri ve sonrasında bölgedeki Kürt beyleriyle birleşerek ittifak kurup devlete isyan etmesi anlatılmıştır. Üçüncü bölümde, Bedirhan Bey’in isyanı sonrası hükûmetin sorunu, çözmek için ortaya koyduğu iyi niyet ve ikna çabaları, onu ortadan kaldırmaya yönelik askerî harekât ve sonrasında yaşadığı sürgün hayatından bahsedilmiştir. Araştırmamızla ilgili başlangıçta karşılaştığımız en büyük sıkıntı birincil kaynak eksikliği ve içerik tutarsızlığı idi. Bu yüzden konumuzla ilgili faydalandığımız eserleri, daha iyi anlaşılabilmesi için, üç ana başlık altında topladık: i. İdeolojik Kaynaklar: Türkiye’deki bölücü unsurların yazdığı pek çok kitap, ve makaleyi bu kategori içerisinde değerlendirebiliriz. Tarih metodolojisinden ve bilimsel objektiflikten uzak olan bu eserler konumuzla ilgili piyasada bulunan kaynakların büyük bir çoğunluğunu teşkil etmektedir. Bu tür eserlerde bilgi eksikliği ve yanlışlığı ile kronolojik hatalar üst seviyede olmasına rağmen dünya üzerindeki birçok dile çevrilerek bir kamuoyu desteği oluşturmayı amaçladıkları görülmektedir. Kimileri son zamanlarda arşiv kaynaklarını da eserlerinde kullanmışlardır. Fakat Kullanılan belgelerin orijinal metinlerine sadık kalınmamış, çoğu zaman bu belgeler farklı yorumlara tâbi tutularak tarihî hakikatler çarpıtılmıştır. Gerek yurt içerisinde ve gerekse yurt dışında bu alanla ilgili bilimsel ve objektif yayınların yapılmamasının, gelecekte, Ermeni sorununda olduğu gibi, ülkemizi birtakım sıkıntılarla karşı karşıya bırakması muhtemeldir. Bu tür eserleri, ancak farklı türden kaynaklarla karşılaştırdıktan sonra çalışmamızda kullandık. ii. Yabancı Kaynaklar: Bu tür kaynaklar içerisinde bizim için en önemli olanları 1830’lu yıllarda bölgeye gelmiş olan misyonerlerin bölgeden göndermiş oldukları raporlar ve sonraki yıllarda yazdıkları hatıralardır. Özellikle Bedirhan Bey’in, bölgedeki Nasturi ve Ermeni gruplarla ilişkileri ve onun 1843 ile 1848 yıllarındaki Nasturi seferleri ile ilgili bu raporlarda pek çok bilgi yer almaktadır. Bu iv bilgiler, çalışmamızla ilgili pek çok konunun aydınlatılmasında önemli rol oynamıştır. 19. yüzyılın ikinci yarısında bölgede emperyal amaçlı nüfuz politikası izleyen Batılı büyük devletler (özellikle İngiltere, Rusya, A.B.D ve Fransa), bölgedeki Hristiyan unsurlardan sadece Ermeni ve Nasturilerle irtibata geçmemiş; aynı zamanda Müslüman Kürtlerle de irtibata geçerek onlarla da ilgilenmeye başlamışlardır. Bu yakınlaşma sonrası Batılı devletler, bölgeyle ilgili birtakım araştırmalar ve çalışmalar yapmışlardır. Özellikle Rusya, Moskova’da Şarkiyat Enstitüleri kurarak bu alanda M.A. Halfin, M.S. Lazarev, V.F. Minorsky, P.İ. Avriyanov ve Safrastian gibi bilim adamlarına Bedirhan Bey ve bölge ile ilgili önemli çalışmalar yaptırmıştır. Yapılan çalışmalarda kullanılan ortak tema, bu devletlerin emperyal politikalarına uygun olarak “Kürt kültürü” ve “Kürt Milleti” oluşturma çabalarına yönelik araştırmalardır. Bedirhan Bey’i ve isyanını bu anlayış çerçevesinde yorumlayarak milliyetçi bir hareket ve bağımsız bir Kürt devleti kurmaya yönelik bir uygulama