Erzurum Eyajet Kanunnamelerinin Tahlili
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları, Sayı 2, 2006 (Güz), 87-98 Erzurum EyaJet Kanunnamelerinin Tahlili Bilgehan Pamuk* An Analysis of the Kanunnames From the Erzurum Province Ottomans used to make tahTir applications in ord er to collect taxes. In tahTir registers. especially at the beginnings the register or at the beginning of the relevant chapters the officials used to put ka nunnômes about the mentioned district. These kanunnôme which were named sanjak kanunnames. were acts whose aim was to include all elemen ts who are subjected to pay tax ina sanjak. After Er zurum became u nder Ottomans control, in order to deterrnine the people who can be subjected to pay tax, Erzurum's first kanunname the 16'h century new sanjak kanunnames were forrned. In 17'h century, the timar system was fatally damaged and it became Impossible to deterrnine the tahrirs. In order to get out of this chaos the timar system gradually changed into iltizam system. With these changes in the system, the tahTir application was largely given up. This change, al so affected the nature of Erzurum kanunnames. From then on Erzurum kanunnames turned into or ganizational kanunnames. This kanunname was edited in relation to the incomes of the treasure. In conclusion, in this study, the kanunnamesi ncluding acts towards the deterrninatlon of the pe ople who are subjected to pay tax in Erzurum will be introduced chronologically and after that they w!ll be evaluated from conceptual. historiographical and methodological points of view. Key Words: Province, Sanjak. Organization. Kanun name, Law, Erzurum. Giriş XVI. yüzyılın başlarında Erzurum, sıkıntılı bir devre geçirmekteydi. Doğu Ana dolu Bölgesi'nde nüfuz mücadelesi, Osmanlılar ile Safevileri karşı karşıya getir di. Rekabetin daha ciddi boyutlara ulaşması üzerine 1514 yılında Sultan I. Se lim, Safevi Sultanı Şah İsmail' e karşı sefere çıktı. 1 Sultan Selim. sefere giderken ve seferden dönerken Erzurum'un yakınlarından geçti ise de şehre uğramadı. 2 Çaldıran zaferini müteakiben Bayburd ve Kiğı'nın alınması ile birlikte Karahisar-ı Şarki, Canik ve Trabzon sancaklarından müteşekkil Erzincan-Bayburd beylerbey liği tesis edildi. Bıyıklı Mehmed Paşa'da beylerbeyi tayin edildi.3 Bu tarihlerde Doç. Dr. Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü. Solakzade, Tarih-i So/akzade, istanbul 1298, s. 360; Celal-zade Mustafa, Selimname (Haz. Ahmet Uğur-Mustafa Çuhadar). Ankara 1990, s. 127; Yusuf Küçükdağ, "Osmanlı Devleti'nin - Şah İsmail'in Anadolu'yu Şiileştirme Çalışmalannı Engellemeye Yönelik Önlemleri", Osman/ı I, Ankara 1999, s. 274-275. Bilgehan Pamuk, XVII. Yüzyılda Bir Serhad Şehri: Erzurum, istanbul 2006, s. 42. Feridün Bey, "Haydar Çelebi Ruznamesi", Münşeatü's-Selôtin I. istanbul 1274, s.464. © İstanbul 2006 -----·--------~-----------~--------------------------~- Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları Erzurum'un civarına akınlar yapılmasına karşılık henüz hakimiyet tesis ed il em edi. Hatta Yavuz Sultan Selim. Erzurum ve havalisine hakim Sevindik Han'a Çaldıran zaferine dair bir fetihname gönderdi.4 Çaldıran zaferinden sonra Osmanlıların doğudaki nüfuzu genişledi. Bu ge nişleme esnasında Erzurum'un ne zaman hakimiyet altına alındığına dair kay naklarda açık bir bilgi yoktur. ı 516-1518 yıllarını ihtiva eden resmi kayıtlarda; alınan yerlerle birlikte Bayburd-Erzincan beylerbeyliğinin sınırları genişlemişse de Erzurum. hala Osmanlı sınırları içerisinde değildir. 5 Ancak Ekim 1517 ile Ekim 1518 tarihleri arasında Erzurum'un Osmanlı hakimiyetine girdiği düşünül mektedir.6 1518 yılında başlayıp 1520'de tamamlanan tahrir defterinde7; Erzu rum, Rum (Hadis) beylerbeyliğinin Bayburd sancağındaki Şogayn kazasına tabi bir nahiyeydi. Erzurum Şehri ise "heıli ve harab olmağın timara virülmeyüb dahil-i muhasebe değildir" şeklinde tasvir edilmekteydi.8 Osmanlı-Safevi ilişkilerinin giderek daha çıkmaz bir hale gelmesi üzerine ı 534 yılında Kanuni Sultan Süleyman, ırakeyn seferine çıktı. 9 Bu seferden muvaffakiyet le ayrılan Sultan Süleyman yeni alınan yerlerin daha rahat idare edilmesi düşün- cesiyle 1535'te Bayburd ve Kemah sancaklarından müteşekkil Erzurum beylerbey liğini ihdas etti. 10 Ancak Safevlierden kaynaklı olarak Erzurum ve havalisinde so runlar devam etti. ı ı Bu problemi ortadan kaldırma düşüncesiyle Erzurum'un imar ve iskanına ehemmiyet verildi. 12 Elbette uzun süredir etkisini sürdüren Safevi bas kınları 13 istenilen ölçüde bayındırlık işlerine müsaade etmedi. Feridün Bey, Münşeatü's-Se/ôtin I. s. 393-394. lsmet Miroğlu. XVI. Yüzyılda Bayburd Sancağı, istanbul 1975, s. 23-26; İsmet Miroğlu. Ke mah Sancağı ve Erzincan Kazôsı (1520-1566), Ankara 1990, s. 17-20. 6 Dündar Aydın. Erzurum Beylerbeyfiği ve Teşkilatı. Ankara 1999, s. 45. Tahrir defterleri; beş ile kırk yıllık aralıklarla yapılan vergi nüfusu sayımianna ait olmak üze• re mufassal. icmal, evkaf ve piyade olarak düzenlenirdi., Erhan Afyoncu. "Türkiye'de Tahrir Defterlerine Dayalı Olarak Hazırlanmış Çalışmalar Hakkında Bazı Görüşler", Türkiye Araştır malan Literatür Dergisi, ı (2003), Istanbul. s. 267. Başbakanlık Osmanlı Arşivi(bundan sonra BOA.), Tapu Defteri (bundan sonra TD.) 387. v. 436-439. Matrakçı Nasuhü's-Silahi, Beyan-ı Menôzil-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan Süleyman Han. (Haz. Hüseyin G.Yurdaydın). Ankara ı976, s. 23b. 10 Aydın. Erzurum Beylerbeyfiği ve Teşkilatı. s. 87-88. 11 " ••• şehr-i mezkiır serhôdde olmağ/o kızılbaş ve gürci fetretinden ahô/isi perakende olub nice zaman hali ve harab ka/ub ... ", BOA. TD. 205, s. ı5; BOA. TD. 199, s. 3. 12 " •.. hazret-i padi§ahf 'alempenah hôllede mülkehCı Iabelinden kal'ası ta'mfr olınub ve hisiır eri ve gönül/i yazılub mezkUrlar dahi ka/'a içinden ev/er bina eylemek üzre henüz redya cem' olmama ğın kôdim mahalleri defter-i cedide kayd o/ındı ki re'ôyôsı gelüb ka/'a içinde ve taşra va:roşunda mütemekkin olanlar defter alına zikr o/ınan kanunname mucebince hukuk ve rüsum/annın havôss-ı hümôyun eminlerine teslim ey/eye/er. .. ", BOA. TD. 205, s. ı 5; BOA. TD. 199. s. 3. 13 BOA. TD. 205. s. ı9. 88 Erzurum Eyalet Kanunnamelerinin Tahlili Osmanlı yönetimi. XVI. yüzyılın başlarından itibaren Doğu bölgelerinde cid di bir yapılanma içerisine girdi. Bu oluşum kısa bir süre sonra Erzurum'da da kendini hissettirdi. Bölgede ciddi bir tehdit olan Safevliere karşı stratejik bir mevkiye sahip Erzurum müstahkem bir hale getirildi. Erzurum ve havalisinden vergi tahsil etmek gayesiyle tahrir uygulaması yapıldı ve bölge ile ilgili ka nunnameler konuldu. Tarihi perspektif içerisinde kanunname tertip edilmesi, Osmanlı Devleti'ne mahsus değildi. Kanunname uygulamasının iki kaynağı vardı. Biri Eski Ortado ğu kültürlerine, diğeri Türk-Moğal hanlıklarına ait geleneklerdi. Eski İran impa ratorlukları. resmi görevliler tarafından suiistimal edilmesini önlemek için hu kuki maddeleri -özellikle vergi kanunlarını- sürekli olarak halkın görebileceği yerlerdeki taşlar üzerine kazımak suretiyle ilan ederlerdi. Bu uygulama. muhte melen eski Mezopotamya medeniyetlerinden intikal eden bir gelenekti. Benzer biçimde hilafet döneminde kanunname şeklinde hükümleri ve arazi vergileriyle ilgili şartları ihtiva eden kayıtlar olmalıydı. Bu hükümler, vergi toplanmasında bir düstur olarak mültezimlere ve idarecilere resmen gönderilirdi. Moğol-iran İmparatorluğu döneminde "Yasa-yı Kadim-i Cengiz Han. Yar guname" olarak bilinen Cengiz Han Yasası ya da Yasak-ı Büzürg, askerl-siyasi iş lerin düzenlenmesi için kaynak vazifesi görürdü. Müslüman Gazan Han döne• minde bile Cengiz Han yasası geleneği devletin iyi idaresi için esas kabul edil di. Moğol idaresinin çöküşünden sonra ulemanın yasaya karşı güçlü tepkisine rağmen yasakname veya sadece yasak terimi, hükümdar tarafından hazırlanan kanunlar için kullanılmaya devam etti. Yerli görevlilerin çabalarıyla yasa ile iran islam mezalim yargılaması geleneği ortaya çıktı. Kanunnameler yalnızca İran. Anadolu, Irak ve Hindistan'da, yani Türk-Moğal geleneklerinin ve hanlıklarının etkili olduğu yerlerde ve tipik Osmanlı kanunlarının ve idaresinin yürürlükte bu lunduğu Osmanlı Devleti'ne ait bölgelerde ortaya çıktı. 14 A. Osmanlı Kanunnameleri Osmanlı kanunnameleri. şer'i hukukun yanı sıra idari, mali. ceza1 muhtelif hukuk sahalarıyla ilgili olarak verilen padişah hükümleriydi. Örfl hukukun sonu cu olarak şekillenen kanunnam eler, vergi mantığına ve idari sistemine göre dü• zenlenirdi. 15 XV. yüzyıldaki yasakname ile aynı anlama gelen kanunname, genel- 14 Halil inalc1k, "'Kanunname", Diyanet İslam Ansik/opedisi (DİA) XXIV, 332: Mehmet Akif Er doğru. "Karaman Vilayeti Kanunnameleri", Osman/ı Tarihi Araştınna ve Uygulama Merkezi Dergisi, 4 ( 1993). Ankara, s. 468. 15 Ömer Lütfi Barkan, "Kanunname", İslam Ansiklopedisi (İA) VI, 185. 89 Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları likle vezirlerin ve paşaların yürürlüğe koyduğu düzenlemeleri, yetkili bir otorite nin kesin ve açık olarak belirlediği kanunları ya da reform tasarılarını ifade eder di. Sadece tek bir hüküm (ferman veya berat) ya da belirli ve sınırlı bir konu, ka nunnameyi şekillendirebileceği gibi bütün imparatorluğa yahut belirli bir bölge• ye veya sosyal bir gruba uygulanabilmekteydi. 16 Örfl hukukun sonucu olarak şe killenen Osmanlı kanunnameleri, sistematik açıdan vergi mantığına ve idari ya pıya göre düzenlenirdi. Kanunnameler hazırlanış şekillerine göre, umumi ka nunnameler, sancak kanunnameleri, teşkilat kanunnameleri, belirli gruplarla ilgili (husus!) kanunnameler. ferman-berat-nişan tarzında sınıflandırılırdı. 17 Osmanlı Devleti bir bölgeyi fethedince o bölgede hemen bir tahrir yaptırırdı. ilk defa yaptırılan bu tahrir,