O) Tere ULU M an 17/12/13111

Prof. Dr. Ali Haydar BAYAT

alazgirt zaferinden sonra, eski bir yılında 'de yaptırdığı kare planlı Hıristiyan ülkesi olan Anadolu'da kesif (19.85x19.85 m.) camiye kuzey ve dogu cep­ göçlerle nüfusun ekseriyetini göçebe helerinin ortalarındaki kapılardan girilir. İçinde Türkler'in teşkil ettiği Anadolu Sel­ beş sahm, dört sıra üzerine dizilmiş on beş çuklu Devleti, bu topraklarda İslami kültür ve mermer sütuna oturan kemerlerle birbirine sanatı güçlendirmek amacıyla çevre baglanmıştır.Mihrabın önündeki şahın, tromp- ülkelerinden ilim ve sanat adamlarını davet lu bir kubbe ile, diğerleri ahşap çatı ile etmiş, bir kısım âlim ve sanatkar da huzur ve örtülmüştür. Selçuklu geleneğini devam etti­ zenginliğinin cazibesine kapılıp Anadolu'ya ren çini mihrabın bordürü, çifte kıvrık dallı yerieşerek, bu yeni Türk ülkesinde Türk-İslam rûmîlerle çevrili olup içi firûze ve koyu mor medeniyetinin yükselmesine hizmet etmişler­ geometrik ve yıldız geçmelerle tezyin olun­ dir. Bilhassa Alaeddin Keykubad devrinden iti­ muştur. Alışılmışın dışında, câminin güney-batı baren gelen âlim ve sanatkarların ekseriyeti, köşesinde yükselen minâre firûze sırlı tuğlalar­ Arap ülkelerinden ziyade MoQol istilasının la baklava zigzag motifleriyle işlenmiştir. Ku­ zulmüne uğramış Türkistan, Harizm, Hora­ zey cephesinde, günümüzde mevcut olmayan san, İran ve Azerbaycan gibi Türklerin yoğun sekiz sütunlu revakı da bulunmaktaydı. bulunduğu bölgelerdendi. Bu durum Selçuklu Birgi Ulu Câmii son cemaat yeri, sade­ Devleti'nin inkirâzmdan sonra ortaya çıkan liği, gösterişten uzak sütun başlıkları, ahşap Beylikler döneminde de devam etmiştir. pencere kanatları ve tebliğimize konu olan Batı Anadolu'da kurulan Beylikler'in XIV. minberi ile Beylikler devrinin yenileşme hare­ yüzyılın ikinci yarısından itibaren ekonomik ketinin dikkate değer eserlerinden biridir.^ güçlerinin ortaya çıkmasıyla gelişen ve önem BIRGI ULU CÂMII MINBERI kazanan Tire, Ayasulug (Selçuk), Birgi gibi Camilerin en önemli kısımlarından olan merkezlerde yaptırılan sanat değeri yüksek minber, Hz. Muhammed'in, Mescid-i Nebevî'de eserlerle buralara Türklük damgası vurul­ hutbelerini söylediği üç basamaklı ahşap min­ muştur. Bu şehirler arasında Aydınogulları'nın beri dolayısıyla, mihrâb ile birlikte mescidlerin bir ara merkez olarak kullandıkları Birgi'de kutsî mekanlan olarak özel bir kıymet kazan­ Aydınoglu Mehmed Bey'in 712/1312 tarihin­ mıştır. Emevîlerin son zamanlarında camilere de yaptırdığı cami, mimari özelliğinden ziyade konmaya başlanan ilk minbeder, Hz. Muham- Türk agaç işçiliğinin en mükemmel örneklerin­ med'inkine saygı ifadesi olarak üç basamaklı den biri olan minberi ve pencere kanatlan ile idi. Muaviye zamanında altı basamak ilavesiyle sanat tarihimizde ayrı bir yeri vardır. Ancak dokuz basamağa çıkartılmıştır. Mihrâbın sağın­ bu sanat şaheserinin ihtişamına uygun olarak da bulunan ve zamanla gelişerek klâsik şeklini araştırıldığı söylenemez. Yaşadığımız bölge alan minber Kapı (Taç, Aynalık, Kapı kanatları. içinde olması sebebiyle detaylı olarak inceleme Yan söveler), Gövde (Korkuluk, Merdiven, imkanını bulduğumuz Birgi Ulu Camii'nin bu tebliğimizde yalnız minberini ele almış bulu­ 1. Rudolf M. Rieftsalıl, Cenubî Garbî Anadolu'da Türk nuyoruz. Eserleri, İstanbul 1941, s. 20-22; Suud Kemal Yet­ kin, İslâm Mimarisi, 1965, s. 222-223; Aynı BIRGI ULU CAMII yazar, Türk Mimarisi, Ankara 1970, s. 160; Metin Beylikler döneminin en eski eserlerinden Sözen, Zeki Sönmez, "Anadolu Türk Mimarisi" Ana­ olan Aydınoglu Mehmed Bey'in 712/1312 dolu Uygarlıkları Ansiklopedisi, C. IV, 1982, s. 822. 134 Prof. Dr. Ali Haydar BAYAT

Yan aynalık Şerefe altı) ve Şerefe (Sahanlık, b.Süleyman'ın, Bedin Müzesi Türk İslâm Sa­ Külâh, Alem) den meydana gelir. 2 natları Bölümü'nde (Env. No. J. 584) Anadolu Türk sanatında Selçuklu ve 'dan götürülmüş şaheser ahşap bir rah­ Beylikler devri camilerinin sanat değerlerini lesi vardır. Rahlenin geçmelerinin 3. ve 5. artıran öğeler arasında ahşap işçiliğinin en dişleri üzerinde "Amel-i Abdü'l-Vâhid b. ilginç örnekleri olarak minberier başta yer alır. Süleyman en-Neccar" yazısı kazılıdır.^ Rahle­ Erken İslâm sanatında ilk olarak bol miktarda deki tezyinat ile Birgi ahşap işlerindeki tezyi­ ahşap minber örneklerini Anadolu Selçuklu nat aynı ekolün insanları tarafından yapılmış­ sanatında görmekteyiz. Ceviz, armut, aba­ tır. Yine bilindiği gibi Konya Mevlana Müze- noz, sedir ve gül ağacından yapılan minberler si'nde Selçuklu agaç işçiliğinin en güzel ömek- arasında, daha sonrakilere emsal olan oyma lerinden biri olan Mevlana'nın sandukasını ve şebekeli oymanın büyük ölçüde kullanıldığı, yapan usta, sandukanın ayak tarafındaki dik­ geometrik ve bitkisel elemanlann meydana ge­ dörtgen içindeki kitabenin altıncı satırında tirdiği kompozisyonların ön planda yer aldığı kaydedildiği gibi Abdü'l-Vâhid b. Selim'dir.lO Konya Alâeddîn Câmii (1155), Siirt Ulu Câmii 1274 yılında yapılmış bu eser de aynı devrin (1214), Divriği Ulu Câmii (1240), Ankara Ars- ve aynı ekolün mahsulüdür. Konya'da metnini lanhane Câmii (1290), Ankara Kızılbey Câmii okuma imkanını bulamadığımız bu sanatkar ile (1299), Beyşehir Eşrefoglu Camii (1298), Abdü'l-Vahid b. Süleyman'ın aynı şehirde, aynı Çorum Ulu Câmii (1306), Birgi Ulu Câmii devirde yaşamış ve Selim ile Süleyman kelime­ (1322) tarihli minberieri ile aynı ustanın elin­ lerinin benzediği (Süleyman'da elif ve nun faz- den çıkmış Manisa Ulu Câmii (1376), Ulu Câmii (1399) tarihli minberleri en tanınmış olanlarıdır. Yakın zamana kadar neşriyatta ki­ 2. Mescid, islam ansiklopedisi, C. Vlii, 1970 s. 33-34; Minber, İslam Ansiklopedisi, C. VİI, 1970, s. 336; tabeleri dışında derinliğine araştırılmayan bu M.Z. Oral, "Anadolu'da Sanat Değeri olan Ahşap eserler, yavaş yavaş detaylı çalışmalara konu Minberler", Vakıflar Dergisi V, Ankara 1962, s. 23. olmaya başlamıştır. ^ 3. Haluk Karamağaralı, "Çorum Ulu Camiindeki Min­ Minberin Tarihçesi (Tablo 1) ber", Sanat Tarihi Araştırmaları Yıllığı, İstanbul Birgi Ulu Câmii minberi, câminin inşa ta­ 1965, s. 120-142; ErgüUUğurlu, "Ankara Kızılbey Câmii Minberi", Türk Etnografya Dergisi, Sayı 10, rihinden (712/1312) on yıl sonra 722/1322 s. 74-87; M. Beşir Aşan, "Harput Ulu Câmii Minbe­ yılında yapılmıştır. Bunun başlıca sebebi, ka­ ri", Fırat Üniversitesi Dergisi (Sosyal Bilimler), C. I, naatimize göre Anadolu'nun batısındaki yeni Sayı 2, 1987, s. 29-56. kurulmuş bir beyliğin bu çapta bir eseri yapabi­ 4. İ.H. Uzunçarşılı, Kitabeler II, istanbul 1929, s. 111; lecek sanatkarın gelmesini beklemiş olmasıdır. İslam Ansiklopedisi, C. Vlll, 1970, s. 338; R.M. Minberi yapan usta, minberin batı yüzü kitabe­ RicfstahI, Cenubî Garbî Anadolu'da Türk Eserleri, lerinden birinde yazılı olan Muzafferü'd-Dîn bin İstanbul 1941, s. 82. Abdü'l-Vâhid bin Süleyman el-Urani'dir (Tablo 5. M.Z. Oral, "Anadolu'da Sanat Değeri Olan Ahşap 9/2). Bugüne kadar kitabede ustanın nisbesini Minberler, Kitabeleri ve Tarihleri", Vakıflar Dergisi gösteren Aranî, muhtelif araştırıcılarca farklı y, 1962, s. 61. olarak Mağribî, Arabf*, Arnî^, Garbî^ gibi 6. İslâm Ansiklopedisi, C. II, 1961, s. 633; Himmet şekillerde okunmuştur. Bazı yazarlar da bu Akın, Aydınoğulları tarihi Hakkında Bir Araştırma, Ankara 1968, s. 107; Erdem Yücel, "Selçuklu Ağaç şüpheli okuyuş sebebiyle nisbesini kullanma­ İşçiliği", Sanat Dünyamız, Sayı 4, 1975, s. 5; Zeki dan yalnız ismini vermekle yetinmişlerdir.^ Sönmez, Başlangıandcin 16. Yüzyıla Kadar Anadolu M. Zeki Oral en doğru okunuşun Arnî Türk-İslam Mimarisinde SanatçJar, Ankara 1989, s. 39. olduğunu ifade ederek, Türkiye'de Arnas, 7. Oktay Aslanapa, Türk Sanatı (XIV. yy), İstanbul Arnasî, Arnavu, Amis, Amut gibi köy ve na­ 1977, s. 62-63; Aynı Yazar Türk Sanatı, İstanbul hiye adlarını öne sürerek iddiasının doğrulu­ 1984, s. 212. ğunu ispat etmeye çalışır.^ 8. M.Z. Oral, "Anadolu'da Sanat Değeri Olan Ahşap Minberler, Kitabeleri ve Tarihleri", Vakıflar Dergisi Bizim diğer araştırmacılardan farklı ola­ V, 1962, s. 62 rak Uranî şeklinde okuyuşumuzun sebebi, kla­ 9. Cevdet Çulpan, Türk-İslam Oymaalık San'atından: sik İslam nisbe kaynaklarında aynı harflerle Selçuk Devri Bir Kur'an Rahlesi, İstanbul 1960, s. 1 yazılmış yalnız bu nisbeyi tesbit ettigimizden- Aynı yazar, Rahleler, İstanbul 1968, s. 10-11. 10. M.Y. Akyurt, "Konya Asar-ı Atika Müzesinde Mev­ dir. Bir ara Azerbaycan'da Karabag'ın eski adı lana Celâleddin-Î Rûmi'nin Sandukası", Türk Tarih- Aran olarak okumaya meylettikse de Aran'ın Arkeologya ve Etneoğrafya Dergisi Sayı 3, 1936, yazılışının farklı olması dolayısıyla bu düşünce­ s. 115; Mehmet Önder, Mevlana Müzesi mizden vazgeçmiş bulunuyoruz. Şaheserlerinden Mevlana'nın Sandukası, Konya 1958; İ.H. Konyalı, Konya Tarihi, Konya 1964, s. Muzafferü'd-Dîn'in hayatı hakkında bilgi­ 666; Zeki Sönmez, Başlangıcından 16. Yüzyıla miz sınırlıdır. Agaç işleri ile uğraşan sanatkar Kadar Anadolu Türk-İslam Mimarisinde Sanatçılar, bir aileye mensubtur. Babası Abdü'l-Vahid Ankara 1989, s. 38, 39, 299-300. BİRGİ ULU CÂMÎÎ MİNBERİ 135

lası) dolayısıyla bu iki sanatkarın aynı veya Minberin külahı (Tablo 4) üçgenlerden ayrı kişiler olduğu tahkike muhtaçdır. Veriler meydana gelmiş piramit şeklinde olup fazla bu iki ismin aynı kişi olduğunu düşündürüyor. sivri değildir. Piramiti meydana getiren Bazı yazarlar Selim ile Süleyman farkına dik­ üçgenler üzerindeki geometrik desenlerde kat etmeden rahle ile sandukayı Abdü'l-Vahid oyulmuş beşgen ve altıgen yıldızlaria adeta b. Süleyman'ın \/aptığını kaydetmektedirler.^^ gökyüzü senbolize edilmektedir. Külahı teşkil Minberin Ölçüleri ve Teltniği (Tablo 3) eden üçgenlerin meydana getirdiği geometrik Tamamen ceviz ağacından yapılmış olan kompozisyonun analizi şöyledir: Üçgenlerin minber, eksiksiz ve sağlam olarak günümüze meydana getirdiği ongenin bir parçasının kadar gelebilmiştir. Yalnız birçok benzerleri çıkarılması ile kalan parçaların bir araya getiril­ gibi sonradan bazı kısımları yaldızla boyan­ mesiyle basık pramidal külah ortaya mıştır. Klasik minberlerde olduğu gibi (eşik ve çıkmaktadır. Mevcut minberierin hiçbirinde taht zemini hariç) dokuz basamaklıdır. Basa­ göremediğimiz bu kompozisyon anlayışı Birgi makların derinlikleri 30-35, yükseklikleri 35-40 Ulu Câmii minberinin orjinal yönlerinden biri­ cm. arasındadır. Dokuzuncu basamak, yani dir. şerefe zeminine çıkan basamağın yüksekliği Selçuklu ve Beylikler dönemi ahşap eser­ 60 cm. dir. Kanaatimize göre diğer basamak­ lerde ve bu arada minberlerde uygulanan tek­ lara göre çok yüksek olan bu basamak, klasik nikler arasında üslûb farklılığını ortaya koyabi­ minberlerdeki dokuz basamak geleneğini mu­ lecek ayrılıklar yoktur. Fark sadece ayrı hafaza etmek maksadıyla diğerlerinden farklı bölgelerde veri yoğunluğunun artmasındandır. tutulmuştur. Bir üslûbun hakimiyet sınıriarını çizmek zor­ I^nberin ölçüleri: dur. Çünkü ustaların büyük bir kısmının (Birgi minberini yapan ustada olduğu gibi) gezici ol- Uzunluğu: 4.50 m. duklannı ve Anadolu için kozmopolit bir sanat Yüksekliği: görüşünün taşıyıcıları olduklarını kabul etmek - Taht zeminine kadar: 4.25 m. daha doğru olacaktır. - Külaha kadar: 6.27 m. Minber tezyinat yönünden çok zengin­ - Külah tepesine kadar: 7.00 m. dir (Tablo 5,6,7). Kündekâri tekniğiyle Eni: 1.15 m. yapılmış yan aynalıklardaki pano, merkezleri Kapı üstündeki tacın ebadı: 0.47x1.15 m. birbirini dik kesen ve teğet olan daireler Kapı kanatlan: 0.43x1.56 m. üzerinde sekizgen yıldızlarla, bunların etrafın­ Ön cephe yüksekliği (tacın tepesine daki beşgen yıldızlaria altıgen parçalardan kadar): 2.60 m. meydana gelir. Şerefe altı ise, merkezinde Korkuluk eni: 0.50 m. ongen yıldızların olduğu geometrik desenin Şerefe altı geçit: 0.90x1.60 m. çizgilerinin kesiştiği alanlar içinde kalan yıldız, Yapılış Tekniği ve Tezyinat: altıgen ve sekizgenler üzerinde değişik rumî Minber çivi, tutkal kullanılmadan, yivli tezyinatı ihtiva ederler. Yuvarlak derin oyma çıtalar yardımıyla birçok parçanın bir araya tekniği ile her biri kusursuz, en ince nokta­ larına kadar işlenmiş bu rumîlerin sayısı diğer getirilmesiyle meydana getirilen dolayısıyla Anadolu minberlerinden daha fazladır. Yerinde nem, ısı gibi dış tesirlerle ağacın kırılmasına, tesbit ettiğimize göre yan aynalıklarda 14 çatlamasına çarpılmasına engel olan, pahalı ve ayn deseni ihtiva eden 588, şerefe altında ise çok emek isteyen kündekâri (Çatma, geçme) 10 ayrı deseni ihtiva eden 214 parça vardır. tekniği ile yapılmıştır. Ayrıca oyma tekniği Aynca yan aynalıklarda üç ayn desenli oyul­ olarak ahşap sanatında kullanılan düz satıhlı muş altı, şerefe altında ise doğu ve batı derin oyma, yuvarlak satıhlı derin oyma, çift yüzlerinde ikişerden farklı desenli dört kabara katlı kabartma oyma, şebekeli oyma^^ teknik­ vardır. lerin hemen hepsini bu eser üzerinde tesbit edebiliyoruz. Bordürler (Tablo 7,8) yedi ayn desende Kapı üzerindeki taç, (Tablo 2) yekpare yaklaşık 65 m. uzunluğunda lotus, yaprak, ceviz ağacından çok ince, kıvrık dallar, rumî kıvrık dal motiflerini ihtiva eder. Bazı palmetler çok ince bir tarzda şebekeli oyma bordürlerde birbirinden farklı beş motif birbirini tekniğiyle, yan aynalıklar ve şerefe altı 11. Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, İstanbul 1984, s. kündekarî tekniği ile, kitabelerin bir kısmı çift 317; Cevdet Çulpan Rahleler, İstanbul 1968, s. 11. katlı kabartma tekniği ile, minber kapı kanatlan 12. Erdem Yücel, 'Türk Sanatında Ağaç işçiliği" -Antika, bordürler ile kündekarî parçalar içindeki motif­ Sayı 6, 1975 s. 10; Gönül Öney, Anadolu Selçuklu ler yuvarlak satıhlı derin oyma ve çalışmamıza Mimarisinde Süsleme ve El Sanatları, Ankara 1978, almadığımız pencere kanatlannın bir kısmında s. 116-117. 13. Seyfi Başkan, "Ortaçağ Anadolu Türk Ahşap düz satıhlı derin oyma teknikleri kullanılmıştır. Sanatı", İlgi, Sayı 42, 1985, s. 13. 136 Prof. Dr. Ali Haydar BAYAT takib eder. ler arasında Divriği Ulu Câmii minberi hariç, bu Yan aynalık ve şerefe altında merkezle­ kadar hadisi ihtiva eden minber yoktur. rinde sekizgen ve ongen yıldızların bulunduğu 1- Minber Kap» Kitabeleri geometrik kompozisyonlar, korkuluk şebe­ * Kapı aynahgındaki şebekenin üst ve kesinin düzeni, Selçuklu ve Beylikler dönemi altında minberlerinde, biri veya birkaçı aynı eser üzerinde bulunabilir. Fakat Birgi minberinin yan aynalık, şerefe altı, korkuluk kompo­ zisyonlarının genel geometrik çizimlerini aynen 1298 tarihli Eşrefoglu Câmii minberin­ de görmekteyiz. Ancak aralarda kalan, yıldız, altıgen, sekizgen gibi alanların tezyinatı farklıdır. Minberlerde ve diğer İslâm sanat eserle­ rinde görülen belirli geometrik kompozisyon­ * Minber kapı kanatları üzerinde ların süsleme amacı dışında senbolik anlamları da vardır. Bilindiği gibi geometrik süsleme, İslâm sanatının kendine has görünüşlerinden biri olup, aynı motifin zaman ve mekan olarak birbirinden uzak bölgelerde ortaya çıkışı, bun­ ların kopye edildiklerini göstermesinden ziya­ II- Minber batı yüzü kitabeleri de, aynı düşünce sistemine sahip sanatkariar tarafından değişik çevrelerde ayrı ayrı yeniden * Şerefe üstünde meydana getirildiği şeklinde düşünmek gere- kir.W_ İslâm medeniyetinde matematiğin, islâmî gelenekte ayrıcalıklı bir yeri vardır. İslam *Şerefe altında üç satıHık kitabe sanat ve mimarisinin geometrik yönleri, plas­ tik sanatlardaki rakam sembolizmi ve aritmetik sevgisi, doğrudan İslâmî tevhid doktrinine i) jiijı .jjı j>- :rûı 's^i c :,i3ı öCL ^ j^y I 'xi ^ X çömleğe kadar matematikle doğrudan ilgili bir düzen ve ahenk içinde olması bundan dolayı­ dır. İslam dünya görüşünde matematiğin kut­ (IJçüncü satırda minberi yapan Muzaf- sal karekteri sanat dışında hiçbir alanda bu ferü'd-Dîn b. Abdü'l-Vahid b. Süleyman el- kadar aşikar olmamıştır. Geometrik ve aritme­ Aranî) tik metodun yardımıyla sanat ulvîleşmiş, Bir'in çokta hazır ve nazır doğrudan yansıtan bir çevre oluşturmuştur.^^ * Korkuluk bordürünün ortasındaki inşa kitabesi 722/1322 MİNBER KİTABELERİ (Tablo 9) Birgi Ulu Câmii ve rninberinin kitabeleri konusunda bugüne kadar İ.H. Uzunçarşılı, R. Riefstahi, M.Z. Oral, ve H. Akın'ın^^ yayın­ 14. Yıldız Demiriz, "Anadolu Türk Sanatında Süsleme larında okunuş ve tercüme hataları bulunmak­ ve Küçük Sanallar" Anaclolu Uygarlıkları Ansiklope­ disi, C. V, 19S2, s. 8S67. tadır. Bizim çektiğimiz detaylı fotoğraflar ve 15. Scyyid Hüseyin Nasr, İslam Kozmoloji Öğretilerine Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Giriş. Istanluıl 1985, s. 58-59; Seyyid Hüseyin Öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ali Yardım'ın Nasr, İslam ve İlim, Istanluit 1989, s. 88-90; Keith yazıları yerinde bizzat deşifre etmesiyle bura­ Ciitcholoxi, Islamic Pater an Analytical and Cos- mological Approach, London, 1983; Laleh EJakli- da kitabelerin hatasız bir neşrini vermiş bulu­ tnr, Sufi, Expression Of llie Mistic Quest, London, nuyoruz. Kitabe metinlerinin tercüme ve 1976, s. 98-111. kritiğini daha sonra müştereken yapacağımız 16. I,H. Uzunçarşılı, Kitabeler II, Istanbul 1929, s. Ill; bir çalışmaya bıraktığımızdan burada vermiyo­ R.M. Riosfstahl Cenubi Garbi Anadolu'da Türk ruz. Eserleri, Istanlxil 1941, s. ; M.Z. Oral, "Anadolu'da Sanat Değeri Olan Ahşap Minberler, Kitalıcleri ve Minberin yapılış tarihi, yaptırana ait ve Tarihleri', Vakıflar Dergisi V, Ankara 1962, s. ; usta ismini ihtiva edenlerin dışındaki kitabele­ l llmnıct Akın, Aydmogulları Tarihi Hakkında Bir rin hepsi hadis-i şeriftir. Anadolu'daki minber­ Araştırma, Ankara 1968, s. BİRGİ ULU CAMİİ MİNBERİ 137

Aydınoğlu Mehmed Bey'in 1312 tarihininde ni- Minber doğu yüzü kitabeleri Birgi'de yaptırdığı caminin inşaasından on yıl 'Şerefe üstü sonra 1322'de Muzafferü'd-Dîn b. Abdü'l- Vahid b. Süleyman adında bir sanatkarın yaklaşık üç bin parçadan kündekarî tekniği ile meydana getirdiği ceviz minber, bütün ahşap tekniklerini ihtiva etmesi, külahının orjinalitesi, * Şerefe altında üç satıriık kitabe desen zenginliği, günümüze kadar sağlam gel­ mesi ince ve temiz işçiliği ile Selçuklu gele­ Ç'îül iLj t^S\ XA^jS iîli^. ^ neğini devam ettiren Beylikler döneminin en önemli ahşap eserlerinden biri olarak sanat ta­ rihimizde ayn bir yeri olması gereken eserier arasındadır. Bazı üniversitelerimizde yakın bir tarihte açılan geleneksel Türk el sanatları 5>Ö! : J CJ :'.^.D: LLw Clîî • bölümlerinde öğrenci ve öğretim elemanlarının bu ve buna benzer eserlerden faydalanarak bu sahadaki Türk sanatını daha ileri götüre­ Sonuç olarak ifade etmek gerekirse, ceklerine inanıyoruz.

m f Af. • A

Tablo 1: Birgi Ulu Cami Minberinin görünüşü ve çizim

mmwÂ

Prf>r. Dr. Alt HavJar BAYAT 138 Prof.Dr. Ali Haydar BAYAT

m.

Ki

B1>

. 1

raö/0 2; Minûerin kapısı ve tacının çizimi. BİRGİ ULU CAMİİ MİNBERİ 139

al

'T .L

OM CX.:.O

o

115 cm 43cm

o o

o o ın n o

o D 90 cm.

Prof. Dr. Ali M.yJ.r BAYAT

4.50 cm.

Tablo 3: Minberin boyutları 140 Prof.Dr. Ali Haydar BAYAT

t f

SU

A

1 5

7 V Praf. Dr. Ali llaydu BAYAT

Taö/o 4: Minber külahının şerefeden görünüşü ve çizimi. BıRGı ULU CAMII MINBERI 14

\

\

. . .Vı

5^ 4

J ( 1 c J İZ w; < >1 Â

Tablo 6/3: Minberin yan aynalıklarındaki tezyinat. 142 l'rof.Dr. Ali Haydar BAYAT

Uil||j|J|||[|pi^^ 233

un

IPilipp

raü/o 7; Minberin bordürlerinin çizimleri. BİRGİ ULU CAMİİ MİNBERİ 143

I

şm

m

Tablo 8: Minberin bordür çizimleri ile minberi sağlamlaştıran tezyinatlı demir levha. 144 l'rol'.Dr. Ali Haydar BAYAT

m. V

Minber l

)

2^. Ki

Minber i

Tablo 9/1: Minber kitabeleri BİRGİ ULU CAMİİ MİNBERİ 145

*1

0^ r4

1^

1^:

5.

s,

ir-'

1^:

Tablo 5/1: Şerefe Altı Kabaralan ve Desenleri 146 'rof.Dr. Ali Hiivclar HAYAT

IS i.

if

5/ V- V.

Tablo 5/2: Minberin Şerefe Altı Tezyinatından Detaylar BİRGİ ULU CAMİİ MİNBERİ 147

S

.fj<

^1

'm. •i A' 4

— y

4^ A; M.

1

1 '4^ (fi) «i'",':

Tablo 6/1: Minberin Yan Aynalıklarındaki Tezyinat 148 ı'rol'.Dr. Ali Haydar liAYAT

/O/r

^ .1

mi

W' i w:

Tablo 6/2: Minberin Yan Aynalıklanndaki Tezyinatı. BİRGÎ ULU CAMİİ MİNBERİ 149

Saf/ cephesi şerefe üstü kitabesi.

it»

îüü

51? 1

ilL>Jı Vıll? İ>--«i1 İJ^1 'ı>*

Bar/ cephesi şerefe altı kitabeleri.

m.

Saf/ cephesi merdiven korkuluğu üzerindeki inşa tarihi kitabesi.

Tablo 9/2: Minber kitabeleri. 150 Prof. Dr. Ali Haydar BAYAT

Doğu cephesi şerefe üstü kitabesi.

4:

T İM m • mm If. ir A ıs

^juî ^ 3^^' ^'Ol çi^l ÜLİ J^CÛL^'

î^-ÖI ^ J G î>ı3ı jli, Çj'jjı 'c;-

Do^u cephesi şerefe altı l

Tablo 9/3: Minber kitabeleri.