KİMMER'LERİN ANADOLU'YA GİRİSLERİ VE M. Ö. 7 NCİYOZYILDA ASUR DEVLETININ ANADOLU İLE MÜNASEBETLERİ

Dr. KADRİYE TANSUĞ Sumeroloji Asistan ı

Asur tarihinde Sargonid'ler devri denen M. ö. 722 - 626 y ılları arasındaki zamanda kudretli Asur k ırallarını daimi surette me şgul eden hâdiselerden birisi de Kimmer'lerin Anadolu'ya giri şleri olmuştur. Bu münasebetle, bat ı, orta ve güney do ğu Anadolu zaman zaman askeri ve siyasi hareketlere sahne olmu ş bulunduğundan zikredilen tarih fasl ı, memleketimizin eski ça ğlarının önemli bir safhasıdır. Kimmer'ler hakkı ndaki bilgilerimiz henüz çok noksand ır °. Aşağıdaki denemede, son y ıllarda yayınlanmış olan ve Asurbanipal (668 - 626) zaman ındaki Anadolu — Asur münasebetlerini daha iyi anla- mamıza yard ım eden, Ninive metni (Bk. s. 538 alt not 12) denen bir vesika işlenmek ve ilgili di ğer kaynaklar yeniden k ıymetlendirilmek suretiyle devrin tarihi ayd ınlatılmağa çal ışılmıştır. Ancak daha evvel bu bölgenin tarihi manzaras ına ve Asurpanipal zaman ı na gelinceye kadarki Kimmer — Asur münasebetlerine bir göz atal ım. Kimmer'lerin Anadolu'ya gir- meğe başladıkları tarihte Anadolu'nun siyasi manzaras ı şöyle idi : Asur devleti, Sargon (721 - 705) zaman ında çok kuvvetlenmi ş olup Fırat' ın doğusundaki güney Anadolu bölgelerinden ba şka, bu hatt ın batısındaki Kargam ış, Zincirli (Sam'al), Mara ş () , (Milid) , , Tarsus (Que) ve Kayseri m ıntakaları nı da ele geçir- mişti. Halefi Sanherib (704 - 682) ça ğı nda 2, ve Kam-

Kimmerler hakk ı nda yay ı mlanm ış olan ba şl ı ca yaz ı lar Streck, Asurbanipal I, s. CCCXXI (916). Lehmann-Haupt, Klio 17, s. 120-122. (921). Lehman-Haupt, Pauly-Wissowa, Real Encyclopdie XI 1, s. 416 (1921). J. Lewy, Reallexikon der Vorgeschichte VI, s. 398 v. d. (1926). E. Meyer, Geschichte dee Altertums, III 1, s. 140 v. d. (1928). Naster, Asie Mineure et Assyrie aux VIII et VIle siecles av. I. C. (1938). M. Kalaç, Sumeroloji Ara ştı rmalar ı , s. 982-101 (1941). Hancar, ein Beitrag zur Kliirung dee Kimmerier Probleme (1947). Bu eserde arkt- olojik buluntulara göre Kimmer'lerin men şei üzerinde durulmakta ve Tralw-Kimmer kültür münasebetleri incelenmektedir. Alexandre Baschmakoff, Cinquante siecles d'evolutions ethnique autour de la Mer Noire, s. 90-117, (1937). 2 Landsberger, Tabal'in Kayseri havalisi ile ayn ı yetini kabul eder. Ona göre hem Hilakku ve ile huduttur hem de Que ve Milid üzerinden buraya girile- bilir. Bk. Sam'al, s. 18 alt not 39. 536 K ADR İ YE TANSUĞ a manu eyaletleri kaybedildi. Müteakip k ıral Asarhaddon (681 669) devrinde ise Asur'un Anadolu'daki kuvveti gittikçe zay ıfladı. Bu arada Milid de kaybedilmiştir. Asurbanipal tahta geçti ği zaman seleflerinden bu hududları devralmış ve bunları aşağı da görülebilece ği gibi Kim- mer'lere karşı muvaffakıyetle koruyabilmi ştir. Anadolu'nun doğusundaki , 8 inci yüzy ılın ortalar ında bir taraftan Kuzey Suriye ve F ırat'a kadar, di ğer taraftan Kafkas- lara kadar yay ılan büyük bir devlet olmu ştu. Bunlar gerek Sargon ve halef [erinin, gerekse Kafkas geçitlerinde gittikçe büyüyen Kimmer tehlikesi yüzünden Asur nüfuz bölgesinden çekilmi şlerdi. Teferruat ını bilmediğimiz Urartu - Kimmer mücadelesi sonunda istilac ıların yolu İç Anadolu'ya döndürülmüş ve Urartu devleti de çökmekten kurtulmu ştur. Bununla beraber 7 nci yüzy ılın başları nda, İ skit akı nları Urartu'yu ortadan kaldırmıştır. Sorgon zaman ında Kızılırmak kavsini ellerinde bnlunduran Mu şku (Frik) lar, güneye do ğru Que hududuna ve belki de Akdenize kadar uzanan sahan ı n batısında geniş bir imparatorluk kurmu şlardı. Urartu'ya çarparak iç Anadolu'ya yönelen Kimmer dalgalar ı na tahammül edemi- yen Frikya'nın siyasi hakimiyeti bu arada sona ermi ştir 5 . Asur kaynaklarında Kimmer'ler hakk ındaki ilk haberlere Sargon zamanında yazılmış mektuplarda rastlan ır °. Bunlarda (714 y ılından sonra) Kim mer kuvvetlerinin, Urartu ordular ını rnağlüb ettikleri nakledilmektedir. Streck, Asurb. I s. CCCLXXII de onlar ın, arkalar ından gelmekte olan İskit'lerin tazyiki ile daha bat ıya, Anadolu içerisine sürüldüklerini tasavvur etmektedir ki, bu herhalde do ğru olmalıdır. Hatta Sanherib zamanı nda Kimmer'lerin Anadolu'nun büyük bir k ısmına yayılmış oldukları düşünülebilir. Fakat Sanherib zaman ından kalmış vesikalarda Kimmer'lerden bahis olmad ığı için bu bir ihtimal olmaktan ileri gide- mez. Buna mukabil Asarhaddon devrinde onlar hakk ındaki bilgilerimiz birdenbire bolla şır. Güneş tannsinı Şamaş'a tevcih edilen bir orakel sorusundan anla şıldığına göre, Asarhaddon, Milid'li Mugallu'nun Taban ı İşgallu ile birle şmesinden ve Kimmerlerle birlikte Asur eyaleti

3 Kammanu, Tohma suyu ülkesi ile Uzun yaylanın, Gürün civar ı nda buna bitişik olan kısm ı na yerleştirilmektedir. İ bid. altnot 40. 4 Asur imparatorlu ğunun en garpta bulunan eyaletidir. Frik'ler ile hem huduttur Krş. M. Kalaç, ayn ı yer, s. 993 v. d. Naster, s. 56-57 de Frikya'n ı n siyasi hakimiyetinin Sargon zaman ında sona erdiğini yazmaktad ı r. Landsberger ise Frik siyasi varl ığı n ı n Sanherib zaman ında Kim- mer'ler taraf ı ndan kuvvetlendirilmi ş olarak devam etmekte oldu ğunu seminerlerinde ifade etmiş tir, kr ş. M. Kalaç, s. 1004. 6 Thureau-Dangin, La 8 eme Campagne de Sargon, s. XIV. Harper, (Waterman, Royal Correspondence of the Assyrian Empire) No. 197. 7 Knudzon, Assyrische Gebete an den Sonnengott, No. 56. KIMMER'LERIN ANADOLU'YA GIR İŞ LER İ 537 olan Que'ye taarruz etmelerinden endi şe duymaktad ır 8. Diğer bir sorudan da Kimmer'lerin Hilakku ile ittifak ettikleri anla0maktad ır. Nitekim Asarhaddon ilk y ıllarında Hubuşna'ya (Konya Ere ğlisi) kadar giderek Kimmer ba şbuğu Teuşpa'y ı ve müttefiki Hilakku devletini mağlub etmiştir w. Kimmer'ler bir taraftan da Urartu k ıral ı Il. Rusas ile birleşerek Şupria (Diyarbak ır ile Tur-el-Abidin da ğları aras ında)'yı tehdit etmeğe başlamışlardı. Başkaca bir kay ıt olmamakla beraber sonra o istikametten bir taarruz vuku bulmad ığı da muhakkakt ır. Asarhaddon devrinde Kimmer'lere karşı Anadolu'da bir mukavemet cephesi kurulup kurulma- dığını söylemek güçtür". Onun zaman ında Kimmerlerin Asur lehinde Med ve Manna'lara kar şı mücadele etti ği de anlaşılmaktad ır. Harper 1237 mektubunda, Asarhaddon hâkimiyetinin herhalde sonlar ına doğru, Urmiye gölü güneyinde oturan Manna'lar üzerine yap ılacak seferden ve Kimmer'lerden şu münasebetle bahsedilmektedir : On y. st. 9-17) "Kıral, ordusuna Manna'lar iline giriniz diye emir verdiyse de bütün kuvvetler oraya girmesin, süvariler ve öncüler girsinler. Manna'ları sizden ay ırdık diyen Kimmer'ler yalan söylediler; zira onlar piçtirler, onlar yemin ve akid tanımazlar..„ Kimmer'lerden bu mektupda daha iki defa bahsediliyorsa da iyi anla şılmamaktad ır. Görülüyor ki Kimmer'lerle Asur'lular aras ı nda daha önceleri, Manna'lar mevzuunda herhangi bir anlaşma yapılmıştır. Burada bahis konusu olan anlaşmanın, Anadolu'ya yay ılmış bulunan ve ezcümle Kilikya kap ılarında Asur sınırlarını zorlayan Kimmer'lere de şamil olup olmadığı malüm değildir. Bir başka ifadeyle bu kadar geni ş bir sahaya yay ılmış olan Kimmer'lerin o tarihte bir idare alt ında hareket etmekte olduklar ın ı zannetmiyoruz. Asurbanipal tahta geçer geçmez Kimmer'lere kar şı ilk müdafaa tedbirleri alınmış olsa gerektir. Kuruldu ğu tasavvur olunan ve muhakkak ki Asur'un da dahil bulundu ğu Tabal (Milid ile birleşmişti) -Hilakku- Ludya'dan müte şekkil Anadolu mukavemet cephesi bunun en canl ı bir misâlidir. Bu arada cephenin kurulmas ı için ilk teşebbüsün nereden geldi ğini bir tarafa

8 Milid-Tabal-Que memleketleri Kimmer'lerin Asur hudular ı ndan s ı zmalar ı na kar şı bir set vazifesini görmü şlerdir. Naster, s. 67 de Sargo'nun Tabal'i Kimmerler'den ko- rumak için bir sefer yapt ığı n ı kabul eder ve böylece onlar ı n Tabal'e girmelerine mani olduğunu anlat ı r. Bütün bu konstrüksion, Babil kroni ğinde bulunan k ı sa bir zikir üzerine inş a edilmiştir (Babil Kron. Il 9) ve çok müphemdir. Belki de Kimmer'lerin Anadoluya nüfuzu Sanherib zaman ı na dü ş er. Onun devrinde Kimmer'lerin Tabal'e de girip gir- medikleri, di ğer Asur eyaletlerinin mukavemet edip etmedikleri bilinmez. 9 Knudzon, ayn ı eser No. 60 ; Klauber, Politisch-Religion Texte aus der Sargoni- denzeit No. 43. Ayrı ca Krş. M. Kalaç, s. 1003 altnt 2. I° Prisme B Kol II[ 47-54 ; Pr. A Kol II 6-21 ; Babil kron. Kol IV 2. Kr ş . Lansberger-Bauer, ZA 37. s. 79. II Bak M. Kalaç, s. 1004. 538 KADRIYE TA NSU Ğ

bırakal ım. Ninive metninde 12 st. 138-140 da (bk. s. 548) Hilakku'nun Tabal kıral ı Mugallu ile ittifak etti ği kaydedilmiştir ki, biz bunu ileri sürülen ittifak ın bir delili olarak kabul ediyoruz. L Asurbanipal zaman ı nda Asur-Kimmer temaslar ı : Bunu en iyi bir şekilde anlatan Ninive metnine göre mücadele aşağıdaki safhalardan geçmi ştir : a) Kimmer'lerin Asur hudutlar ı na ilk taarruzu: Metnin müteakip sat ırları nda bu hususta şunları okuyoruz : st. 146) ni Tug-daın-meli] LUGAL KURSak-a-a-u Gu-tu-umki mu ş- tar-[hu] şa pa•lah [DİNGİR.MES] la i-du-u. 147) a-na e-muq ra-ma-ni-şu it-ta-kil-ma ER İN,II•A -§u id-kam-ma a-na e-piş qabli u ta-ha-z[i] 148) ina me-sir KURA şşurki it-ta-di Kİ. DAN- şu. Terceme : st. 146) Magr [ur] ve [tanrı] korkusu tanımayan.... k ıralı Tugdamm[e] 147) kendi kuvvetine güvenip harp ve mücadele] etmek için asker- lerini topladı ve 148; Asur memleketi hududunda karargahm ı kurdu. Thompson'un 1940 da neşrettiği yeni bir silindir 13 parças ı nda da aynı olay anlat ılmaktadır : st. 6) [o o]o pi[ç] (ve) mağrur, (7) [o o o o] tanrılardan korkmayan (6) [Tagdamme] (8) [kendi] kuvve [tine güvenip] (9) bir çekirge [sürü]sü [gibi] çok olan (10) [büyük ordusunu] seferber [edip] (11) [Asur hudu- dunda] karargâhı[nı ku] rdu, Şurasını belirtelim ki, Tugdamme, taarruzdan evvel Milid-Tabal kıralı Mugallu'nun yerine geçen o ğlu [x-x-]-ussi'yi Asur'lu müttefikinden ay ırıp, kendine ba ğlamış (bk. s. 549) bu suretle Asur-Tabal-Ludya cephesini ortadan yar ıp, Asur ve Ludya aras ıne girmişti. Ninive metni ussi'nin tanr ılar taraf ından cezalandırılarak yok edildiğini ve ailesinin Asur'a iltica etti ğini yazıyorsa da Kimmer'lerin Tabal'dan kovulduğu hakkında hiç bir kay ıt mevcut de ğildir. Kimmer taaruzunun geliş istikameti ve dolay ı siyle onları n, o zamanki sıklet merkezlerini tayin etme ğe yard ım edecek bir ba şka vesikaya da sahibiz. Asarhaddon zaman ında yazılmış olan bir orakel metninden 14 Kimmer sürülerinin Asur'a ba ğlı olan Şupria eyâletini tehdid etmekte

12 Doktora tezimde ben bu metni hocam Prof. Landsberger'in k ı ymetli yad ı m ve rehberli ği alt ı nda 100 kadar tablet parças ı ndan tertip ve tanzim etmek suretiyle yeni- den meydana getirdim ve terceme ettim. Bu fragmanlar Thompson taraf ı ndan AAA XX pl. LXX—XCVII de ne şredilmi ştir. Metnin yaz ı ma ald ığı m kısm ı şu parçalardan iba- rettir: Esas metin, 48, 77, 78, 46, 99, 96, 76, 74, 87, 79, 81, 91, 75, 83, 85, 95, 93, 88. 12 lraq VII, 2, No. 35 fig. 20. 14 Knudzon, I. c. No. 48. KIMMERLERS ANADOLU'YA GiRi ŞLER İ 539

olduğunu görüyoruz. Ayn ı metinde tanr ıdan, Kimmer'lerin Urartu ve P[a ....] memleketi k ıralları ile Şupria üzerine yürüyüp yürümiyecekleri sorulmaktad ı r. Bu bize Kimmer ak ınlarmın Asur'un Kuzey-bat ı hudud- larından, Dicle ile Fırat aras ında beklenmekte oldu ğunu anlatır 15 . Esasen müstevlinin Milid-Tabal k ıral ile ittifak etmi ş bulunması da onun Malat- ya'ya civar bir m ıntıkada bulundu ğunu teyid etmektedir. Asur üzerinde Kimmer baskı sının Asurbanipal'in daha ilk y ıllarında, aşağıda anlata- cağımız münasebetlerin de muhtemel k ıldığı veçhile, hissedildiği anlaşılmaktadır. b) Kimmer taarr ıı zunun püskürtülmesi: Ninive metninde bu hususta şunları okuyoruz : st. 148) dA şşur dNin- 1i12 d&l dNabrı dlştar a-şi-bat URUArba-ili 149) [o o o] pi-i-şut ir-hi e-ziz-u-ma im-ta-r[a]-as eli-şut-un i-na a-mat [DİNGİR]-tilşul-nu GAL. ME Ş-tim 150) dGİŞ. BAR ul-tu ANe im-qu-ut-ma şa-a-şu ERİN2.- MEŞ-şu Kİ. DAN-- şut [qa1]-1i-su2-nu-ti 151) mTug-[dam-me-i ip-lah-]ma na-qut-tu ir-şi-ma ERIN2.MEŞ-Şu2 Ş-su is-[su] ulı-ma (142) a-na EG1R-[şu a-n]a KUR-Ku i-tur. KARA Terceme : 148) Tanrı Asur, Ninlil, Bel, Nabû, Arbail'li İştar 149) [o o o] kiistahlığına kızıp, ( bu hal) hoslarma gitme[di.] Onla[rın yüksek [ulühi]yetlerinin emriyle 150) gökten ateş düştü ve kendisini, askerlerini, karargâhını [kız] arttı. 151) Tug[damme kork]up telaşlandı, ordusunu, karargâlanı toplayıp, 152) geriye me]mleketine döndü. Hâdiseden yukarıda anılan Thompson metni de bahsetmektedir : st. 12) [o o o düştü ve [o o] (15) Tanrı Asur, Ninlil, Bel, Ninive'li İştar Arbail'li Iştar (14) [onun] küstah [sözlerine] lazd[ılar, hoslarına gitmedi] (15) büyük ulühiyetlerinin emri üzerine konaklad ık[ları] yere (16) [o o o a] gökten [at]eş düş[üp onu] (17) [ordusunu (ve) karargâhını] yakt ı (18) [Tugdamme korkup endi şe e[tti ve ordusunu, karargâhını] (19) [çekip geriye memleketi]ne [döndü.]„ Asurbanipal zaman ındaki bu ilk Kimmer-Asur kar şılaşmasını hangi tarihe koymalıyız ? Tabal ve Ludya elçilerinin Ninive'ye geli ş sebebi, zikredilen mücadele ile herhangi bir suretle ilgili olmal ıdır (krş. s. 546, 548). Elçilerin gelişinde Kimmer'lere kar şı kurulmuş olan üçlü ittifak şüphe yok ki yürürlükte idi. Bu takdirde yukar ıki sorumuzun cevabını

15 Biz Kimmer memleketi olarak, Asarhaddon'un onlar ı yerleştirdi ği yer olan Manna'lar ın yan ı nı ve Urumiye gölü civar ı n ı kabul ediyoruz. Harper 1237 mektubunun tahririndenberi onlar bu yerde görülmektedir. Ninive metni st. 152 deki ana mini-şu itur ; memleketine döndü tabirinden, Anadolu içlerinden buraya döndüklerini anlamal ı yız. 540 KADRİ YE TANSU Ğ mezkür sefaretlerin gelmesi tarihi ile muvazi tutmak, yani ilk Kimmer saldırışını Asurbanipal'in ilk y ıllarına tarihlemek fazla hatal ı olmasa gerektir. Asur'a yap ılan Kimmer taarruzunu Asurbanipal'in ilk y ılla- rına tarihlemekte hakl ı isek, Kimmer baskısının, Tabal'den ba şka Ludya üzerinde de hissedilmi ş olduğunu ve binaenaleyh ilk Ludya - Kimmer karşılaşmasını n da aynı tarihlere dü ştüğünü söyliyebiliriz. Asur'a yap ılan bu tehdidin biz de muhtemelen Que ve s ınır- larında olduğunu zannediyoruz. Fakat Kimmer bask ısı bu sahada fazla devam etmedi ve onlar garip bir şekilde birdenbire kendi memleket- lerine çekildiler.

c) Kimmer-Asur anla şması : Ninive metni şu satırlarla devam ediyor : st. /52) pu-lulz-ti dA şşur dNin-1i12 dBel dNablı dıştar şa URU Ar[ba-ili DİNGİR. MEŞ] 153) [şa u2—]tak-kil-u-in-ni is-hup- şu-ma LU2MAI-J.ME Ş-şut şa tu-u-bi u3 su-lum-[me o o o oj 154) am-lı ur GUŞKİN lu-bul•tu bir-me [o o o o o]-MEŞ it-ti AN ŞU. KUR.RA.ME Ş GAL.ME Ş 155) şi-mi [t-ti GIŞGİGİR.MEŞ] ru-kub be-lu-ti- şut x [o o o o] u2-nu-ut ME3-şu2 man-da-at-ta-şut DUGUD u2-se-bi-tam-ma u 2na-aş2-şiq GİR311-ia 156) a-na la ha-ti-e mi-sir KUR A şşurki n[i-iş] dAsşur u dNin-1i12 2-dan-nin-ma kir-su-ma u 157) it-ti-su2 aş2-ta-kan ma-mit Terceme: 152) Tanrı Asur, Ninlil, Bel, Nabâ ve Arbail'li İştar (gibi) 153) bana [iti]mad eden [tannların] korkusu onu sardı, iyilik ve bc ı- [rıs] elçilerini 154) kabul ettim. Alt ın, alacalz elbise [ o o o o ] ler, büyük atlarla beraber 155) beyliğimin binek vas ıtası olan [araba kosum]larl, [000 o] harb teçhizatınz ağır hediye olarak gönderdi ve ayaklarımı öptürdüm. 156) Asur memleketi hududunu bo ımaması için Asur ve Ninlil'in ye- [mini ile yelmin ettirip onunla beraber 157) ben de yemini kuvvetlendirdim.

Görülüyor ki aradaki harb hali bir anlaşma ile nihayetlenmi ştir. Asur yazımı,. zikredilen cümlelerde, anla şmay ı her iki taraf ın yeminle tekeffül etti ğini söylemekte, Asurbanipal'in de yemine i ştirak etti ğini saklıyamamıştır. Önasya devletler hukukunda bu keyfiyet çok mühim olup, Kimmer'lerin Asur'lularla hemseviye telâkki olundu ğuna bariz bir delildir. Müteakip sat ırlarda anlat ılan, Tabal'le yapılan muahedede ise Asur, yemin mükellefiyetinden muaft ır. K İ MMERLER İN ANADOLU'YA G İR İŞLER İ 541

Şimdi muahedenin akdi tarihine dönelim. Buna cevap vermeden evvel Asurbanipal'i Anadolu'lu müttefikinden ayr ılarak, hudutlar ından uzaklaştırdığı bir düş manla müsavi şartl ı bir anlaşma yapma ğa sevke- den amillerin ne oldu ğunu sormallyız ? Asurbanipal'in ilk y ıllarından itibaren Gyges'in herhalde uzunca bir zaman ve her y ıl gönderdi ği sefirler, Asur'un Anadolu'lu müttefikleri ile Kimmer'lerin sürülmesini müteakip henüz bozu şmadığını yani anlaşmanı n çarpışmaların akabinde akdedilmedi ğini gösterir. Bu doğru ise, Asur'u anla şmaya sevkeden hakiki sebeb daha geç bir tarihte aranmal ıdır. Elam' ın istiklâ1 için ayaklanması (653 - 652) ve kardeşi Şamaş- şum-ukin'in Asur tahtı için Babil'de isyan ı (652 - 648), Asurbanipal'li Kimmer'lerle bar ış yapmağa mecbur etmi ş olabilir ". Bu düşünce ile biz sulhu güneydeki isyanlar ın başlaması tarihlerinden biraz evvele koymay ı teklif ediyoruz. Ayr ıca Kimmer - Asur muahedesi, Gyges'in Psametih'e dönmesine ve onunla temasa geçmesine sebeb oldu ğuna göre, bu durumu teklifimizi destek- ler mahiyette görüyoruz. Vaziyet böyle ise, Kimmer'lerin kuvvetlenme- sini, bir taraftan Gyges'in sefaret kesme hadisesi veya ölümü, di ğer taraftan Tabal'in elçi göndermesindeki ink ıta olaylar ı ile ba ğlıyabiliriz. Böylece Kimmer'lerin 650 y ı llarına doğru çok büyük bir kuvvet temsil ettikleri düşünülebilir. d) Kimmer'lerin Asur'a ikinci taarruzu: Ludya'n ın yenilmesinden sonra, Kimmer kuvvetleri Asur'a kar şı serbest kalm ışlardı. Memleketin güneyindeki isyanlar ı henüz bast ırmış bulunan Asurbanipal'in durumu çok nazikti. Mü şterek menfaatlar ın, yeniden canlanma ğa başlayan Ludya ile Asur'u tekrar dost k ıldığını Ninive'yi ziyaret eden Ardys'in sefirlerinden de anlamak mümkündür. Buna ve Kimmer'lerle yap ılan muahedeye ra ğmen Ninive metninde Kimmer'ler taraf ından yap ılan ikinci bir taarruzu okumaktay ız : 157) DİNGİR.MEŞ GAL.ME;S' [ şa la o o o]-ma i-ta-şun 158) la i-ne-it-ti-qu [i-meş (18-20 işaret)] a-na KURA şşurki 159) u2-sa-am-mir HU[L] a-şar ti-ib [şi]-i13-ti ina mi- ş[ir o o o o] a-na şa-ka-ni na- x x [iş-ta-kan] si-[dir-ta] Tercüme: 157) Büyük tanr ıların yemini [o o o o] onun hududunu 158) aşınadı [ihmal etti o o o o] Asur memeketi için 159) fena[lık] tasarladı. Hücuma geçme yeri (olan) [o o o o hu]dudunda [o o o o] koymak için, s ıraya koydu. Taarruzun muahededen ne kadar zaman sonra oldu ğunu bilmemekle beraber, A Prisme'inin yaz ıldığı tarihten sonraki bir zamana dü ştüğü

16 M. Kalaç, s. 1012. 542 KADRİ YE TANSUĞ

şüphesizdir. Nitekim Asurbanipal'e ait tek Orakel metni olan K. 883" de, memleketi içerden ve d ışardan tehlikede olan (st. 4-5 ve 12-13) ve ihtiyar Asurbanipal diye vas ıflandırılan (st. 9) k ırala, tanrıçe Ninlil Elam' ın âkibetine Kimmer memleketinin de u ğrayaca ğım haber verir (st. 14). Bu vesikadan Asurbanipal'in ihtiyarl ığında mücadelenin henüz patlak vermediği açıkça görülmektedir. Nas ıl olursa olsun bu metin ve ilerde görece ğimiz Marduk'a ithaf metni, bize Kimmer'lerin Asur poli- tikası için Elam hâdiseleri ayar ı nda bir tasa mevzuu oldu ğunu ispat eder. Ninive metninde hernekadar Tugdamme'nin kuvvetlerini Asur hu- dudunda toplad ığı anlaşılıyorsa da fiilen bu taarruzun vaki olup olmadığı, bu kısmı n harap olu şu yüzünden aç ık değildir. Fakat şunu sorabiliriz : Tugdamme'nin hareketleri bir taarruz haline ink ılab etmiş ve sald ırgan, Asurbanipal taraf ından peri şan edilmiş ise Ninive metninde bu zaferden, neden Asur k ıralları nı n iyi bilinen âdetlerine göre övüne- rek bahsedilmiyor da Kimmer peri şanlığı sadece tanr ı Asur'un inaye- tinden nasıl olmuş bir mucize gibi gösteriliyor ? Bu arada hemen şunu da söylemeliyiz ki, Naster'in s. 99 'daki "Les Assyriens lui infligk'ent une defaite decisive oû il trouva la mort„ muhtevas ını metinde bula- mıyoruz. Olayları hülüsa olarak ve geli şigüzel s ıralıyan Thompson, Iraq VII2, No. 33 fig. 18 metnindeki "( st. 10 ) Umman-manda larah, pi[çJ (11) [ o o o ] (10) [Tugdam]me'yi öldürdü[m], devirdim„ ifadesi şüphe yok ki hakikatin d ışındadı r. Strabo I, 61 'de Tugdamme'nin Kilikya'da ma ğlüp edilerek öldürül- düğünden bahsetmektedir. Lehmann-Hauptda Real Encyclopâdia, s. 416 'da buna dayanarak Tugdamme'nin ancak Kilikya'da Asur hudu- dunu aşabildiğini anlatır ve böylece Streck'in fikrine iltihak etmi ş olur. Fakat ne Marduk'a ithaf metninde, ne de Ninive metninde onun Asur hududundan içeri girdi ğine şehadet edilmemi ştir. O halde Grek rivayetleri ne dereceye kadar gerçek olabilir ? Buna kesin cevap vermek mümkün de ğilse de, Tugdamme'nin belki Que istikametinden Asur topraklar ı na girdiği kabul edilse bile, Asurlularla kat'i neticeli bir karşılaşmadan herhalde evvel çekilmi ş veya dağılmış olmalı dırlar. Tugdamme'nin mücadele ba şlamadan önce hastal ık sebebiyle öldü ğü hususundaki dü şünceye biz de iştirak ederiz 18. Hadiselerin bu safhas ı henüz tarihin sisleri aras ında kaybolmuştur. Nas ıl olursa olsun biz Tugdamme'nin ölümü ve Kimmer tehlikesinin bertaraf edilmesi hakk ında terminus-ad-quem olarak 626 y ıl ı nı alır, bunu da Asurbanipal son hü- kümet senesi olarak kabul etmek isteriz.

17 A. Strong, Beitrge z ıır Assyriologie 11, s. 645. 18 8. k M. Kalaç, s. 997. Kİ MMERLER İ N ANADOLU'YA G İR İŞLER İ 543

Bunun gibi Kimmerlerin dağılması sebebi de müphemdir. J. Lewy onları n Kilikya'ya kadar inerek, Tarsus ve Anhiale şehirlerini zaptederek Akdenize kadar uzand ıklarını ve orada İskit'ler taraf ından dağıtıldı kla- rın ı ileri sürmektedir '". Bu iddia, Marduk'a ithaf metni st. 20 de 2° Tugdamme'nin Umman-manda k ıral ı olarak tavsif edilmesine ve ona göre bu tabirin İ skit'leri tesmiye etmekte oldu ğu faraziyesine dayan ır. Landsberger-Bauer bu dü şüncenin isabıtsizli ğini ortaya koymuş olduk- larından 21 Akdeniz kenar ında bir İskit-Kimmer kar şılaşması vuku bul- duğu telâkkisi art ık kıymetini kaybetmi ştir. Ninive metninin devam ında Kirnmer'lerin ak ıbeti şöyle nakledil- mektedir st. 160) [pu-lulı-ti] d A şşur EN-ia is-hup- şu-ma mah-hu-taş il-lik-ma ina mi-qit te-[e-me] u- 2-na-aş-şak rit-ti-şu mut-ta-as-s[u im-ma- şid-ma 161) [si-ih] -lu iş-[o o o] iş-ka-şu im-mar-da-ma im-qut Gİ.53- şu2 ina za-a-bi u ha-a-li u-a a-a iq ta-ti na-piş-tuş 162) [DUMU. MEŞ-]şu [i-ruı qa-]ti ra-ma-ni-şu-nu u2-[ra-as-silbu a-ha-meş ina TUKUL.ME Ş i-dal-la-lu ta-nit-ti d A şşur EN GAL [EN-ia] 163) ina UD-ma an-na-a aş-[mu-u2] al-b[i-in] ap-pi at-ta-'-id da-na-an d [Aşşur d Nin-1i12 DİNGIR.MES GAL. ME Ş] 164) [sa il-li-]ku ri-şu-ti si-it-te LU2 KliR 2.MES la kan- şu-[te] d A şşur d Nin-li12 [d Bel d Nabül 165) [d iştar] URU Arba-iti [DİNG İR. MEŞ tik-li-ia is-hup- şu2-nu-ti-ma] a-na zi-[kir] MU-ia IR2-u2-ti ir-[o 0 0 o] Terceme: 160) Beyim Asur'un [korkusu] onu sar ıp, delirdi, aklını kaybedince bilek- terini ısırıyordu. Vücudunun yar ısına felç indi. 161) Hastalık [geldi] uzuvlarınt y ırtarcasına kaşıyordu ve erkeklik uzvu düştü. Ahu feryatla ve çürüyerek hayat ı sönelii. 162) [ogullla]rı kendi [elleri]le birbirlerini han[çerlediler] (böylece) beyim olan büyük bey Asur'un şöhretini ilân ettiler. 163) Bunu [işitti]ğim gün [büyük -tanrılar olan Asur ve Ninlil'in] kud- retini övdüm ve hörmetle [e ğil]dim. 164) ki (o tanrılar] bana yardım et[mi ştiler]. İtaat einzi[yen] bakiye düşmanları Tanrı Asur, Ninlil, [Bel, Nabâ] Arbail'li [Iştar] (gibi)

19 Reallezikon der Vorgeschichte, VI, s. 347 v. d. Ayn ı yerde J. Lewy Kimmer'lerin Hupi şna miicadelesinden evvel Anadoluda çok yay ı ld ı klar ı n ı hatta yerle ştiklerini ileri sürer ki bizce onlar göçebe halinden hiç ayr ı lmami şlard ı r. 2 ° Metnin tam trankripsiyoa ve tercümesi için bk. Streck, Asurbanipal II, s. 279-287. Ne şir ve literatür için : Ibid s. 276. Ayr ı ca kar şı la. : Laudsberger - Bauer ZA 37, s. 81. zı ZA 37 s. 82. 544 KADRIYE TANSUĞ

165) [itimad ettiğim] tanrıların korkusu [sardı] ve ismimin zik Eri] nden korktular ve köleliklerini gönder[diler]. Buna göre Tugdamme'nin feci ölümünden sonra Kimmer'ler ara- sında kanlı bir karga şalık çıkmıştır. Marduk'a ithaf metninde ( st. 25 ) Sandakşatru, Tugdamme'nin halefi olarak zikredilmi ştir. Asurbanipal'in anlattığı şekilde oğullarının birbirlerini hançerlemelerine kadar varan hal, Sandak şatru'nun me şru halef olmadığını akla getirir. Ayn ı satırda, mezkûr halefin Asurbanipal'e elçiler gönderdi ği suretinde anla şılan ve umumi. bir kabule mazhar olmu ş olan cümle, kırık olduğu için bize göre gerçek bir tarihi de ğer taşımaz. Bununla beraber mezkûr metin, Ninive metnindeki hkliseleri teyid edici mahiyettedir. Tanr ı Marduk'un huzurunda yemin edilmi ş olan muahedeye (st. 20) Tugdamme'nin art ık riayet etmedi ği (st. 21) ve bu yüzden Marduk taraf ından cezalandığı anlatılmıştır. Hatta 25 inci sat ır sonunda mevcut izler Orakel'in devam ettiğini Sandakşatru'nun dahi Marduk taraf ı ndan cezaland ırıldığını anlat- maktadır. Buna nazaran Tugdamme ve o ğlunun arzetti ği tehlike Landsberger-Bauer'in 20 de kabul etti ği gibi harb etmeksizin tanr ı Marduk taraf ından bertaraf edilmiş gibi görünüyör 2i . Bu da yukarda anlatıldığı üzere Tugdamme'nin hastalanarak yok oldu ğu fikrini teyid eder. Böylece Marduk'a ithaf metninin Tugdamme'nin ölümü ile karga- şalık tarihleri aras ında yaz ıldığını kolaylıkla söyliyebiliriz 22 . Ninive metninde zikredilen "köleliklerini göndermek„ keyfiyetini ise Asur'a iltica veya kargaşalı k sebebiyle Asur'dan yard ım istemek şeklinde anlamallyız. Fakat bunun Sandak şatru taraf ından yapılan bir teşebbüs olup olmadığına hükmedilemez. Asur hududu bölgesinde sebebi henüz meçhul olan büyük bozgundan sonra Kimmer kudreti birdenbire ve süratle sona ermiştir. Umumiyetle kabul edildi ği gibi yeni bir muhace- ret dalgasının buna sebeb oldu ğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Şimdiye kadar teklif edildiği gibi bunlar Kapadokyal ı'lar ve Armina'- lardır 23 . Il. Kimmer'lerin Ludya'ya taarruzlar ı ve Ludya- Asur münasebetleri. Anadolu'nun bat ısında Kimmer'ler Ludya'l ılarla karşılaşmışlardır. Çivi yazılarında bu memleketten ilk defa Asurbanipal zaman ından kalmış vesikalarda kıral Gyges'in (Asurca : Guggu) Ninive'ye elçiler

22 Lehmann•Haupt, Real-Encyclopiidie, XI 1, s. 416 da Marduk'a ithaf metnini Şamaş-şum-ukin'in ölümünden sonraya yerle ştirmek ister. Ayn ı zamanda bu metnin kat'T ve son zaferin neticesi oldu ğunu ileri sürer ki biz, yukarda anlatt ığımı z sebeb- lerden dolay ı bunu şüphe ile karşı larız. Diğer taraftan Naster'in s. 98 de «Un texte dedie â Marduk fait allusion â une defaite de Tugdamme, roi des Umman-manda en territoire Assyrien» hükmünü bu vesikada görmüyoruz. Esasen bu fikir Lewy taraf ından MVAG 29 s. 2 de eliş tiamat yerine doğru olarak tam şil tiamat okunması ile tashih edilmiştir. " Landsberger, Sam'al, altnot 214. K İMMERLERIN ANADOLU'YA G İRİŞ LER İ 545 göndermesi münasebetiyle bahsedilir 24 . İki devlet aras ındaki temaslar müşterek dü şman olan Kimmer'ler ile Asur aras ındaki münasebetlere tabi olmu ş gibi görünmektedir. Muhtelif kaynaklardan edinilen intibaa göre Asurbanipal zaman ı nda Ludya-Asur münasebetleri şu safhalardan geçmiştir : a) İ lk Ludya elçisi nin Asur'a geli ş i.

K. 228 K. 2675 metni 25 , E, B ve A prisme'leri bu hadiseden bahsederler. Bu olay ı n tarihlenmesi hususunda muhtelif fikirler mevcuttur. Streck'in de i ştirak etti ği bir telâkkiye göre 26 ilk elçi Asur'u 660 da ziyaret etmiştir. Halbuki A prisme'inde elçilerin geli şi Asurbanipal'in Mısır ve Tyros seferlerinden sonra anlat ılmaktad ır. Di ğer kaynaklardan bilindiği gibi bu seferler Asurbanipal'in ilk y ılına düşer. Kanaat ımızca metinlerimizden relatif bir tarihlemeye yarayacak neticeler ç ı karmak büsbütün imkans ız değildir : evvela E prisme'i mevzubahs olan elçinin gelişi münaşebetile kaleme al ınmıştır. Diğer taraftan K. 228 -I- K. 2675 metni, E prisme'ine nazaran daha eskidir. Çünkü onda yaln ız mufassal olarak Mısır seferi anlat ılırken metin Ni' (Teb) şehrinin Asur ordular ı tarafından al ınmasını hikaye etmekle biter. A prisme'i ise, Asurbanipal'in ilk seferlerini te şkil eden Mı sı r hareketinde, Teb'den rnaada Kipkipi şehrinin de zapt ını ihtiva etmektedir (Kol. II 31-49). Şu halde K. 228 -i- K. 2675 metni, Teb ile Kipkipi seferleri aras ı nda yaz ılmıştır. A'da, Ludya elçilerinin hikayesi, Asurbanipal'in üçüncü seferini te şkil eden Surru (Tyros) 'nun zapt ı ndan sonra yer alm ıştır. Bu itibarla Asurbanipal'in tahta geçi şi ile elçilerin geli şi arasına Mısır ve Suriye fütuhatı girmektedir. E ğer bu hadiseleri iki y ıla sığdırmak mümkünse Gyges'in elçisinin Ninive'yi ziyaretini bizce 667'den daha eskiye indirmek doğru olmaz. Bu hususta Naster ile ayn ı sonuca varıyoruz 27. Şunu da hemen ilave edelim ki bu kadar geni ş bir sahadaki askeri hareketleri, bu kadar dar bir zamana yerle ştirmek pek kolay olm ı yacağı ndan elçinin gelişi için teklif etti ğimiz tarih de pek tatminkâr de ğildir. Gyges taraf ından bir elçi yollanmasındaki maksat acaba neydi ? Bunu metinden anlamak güçtür. Zira A prisme'inde ( Kol 11 95 - 102 ) garip bir şekilde anlatıldığı gibi, buna rüyas ında Asurbanipal'i görmesi amil olmuştur. Fakat güne ş tanr ısı Şamaş'a sorulan suallerden Asarhaddon'un son y ıllarında Tabal ve Hilakk ı' memleketlerinden Asur'a elçiler geldiğini öğreniyoruz. Bundan ad ı geçen iki memleketin Asur ile barıştıkları ve onun dostluğunu aradıkları neticesine varılabilir. Tabal

24 Pr. A Kol 11 95-110 ; B Kol II 93-99! E V 1-18. 26 Transkripsiyon ve tereemesi için bk. Streck, Asurbanipal II, s. 158-175. Tertibi hakk ı nda ayn ı eser I, s. XXXII. 26 Streck, 1. e. I, s. CCCLIV ve alt not 3. 27 Naster s. 91 alt not 29. A. O. D. T. C. F. Dergisi P. 35 546 KADRIYE TANSU Ğ

ve Hilakku'daki bu siyaset deyi şikliğinin sebebinin Kimmer tazy ıkı ndan ileri geldiği kabul edilmelidir. Bu korku kar şısında Anadolu'da do ğudan batıya doğru uzanan Tabal-Hilakku ve Ludy a'y ı içine alan bir dostluk kurulduğunu düşünmek için teşvik edici sebepler vard ır. Milid ve Hilakku'dan Asur'a elçiler gelmesini şüphe yok ki yard ım istemekle alâkalı görmeliyiz. Asarhaddon'un Anadolu'da Tuz gölüne kadar ilerle- mesini de bu yard ı mı n fiilen yerine getirilmesi suretinde dü şünebiliriz. Bu sebeple Gyges'in ilk sefareti, Anadolu'da Kimmer'lere kar şı kurulmuş olan müttefikler cephesine Asur'un yapt ığı yardım veya tarafs ız kalışı sebebiyle bir nevi şükran tezahürüdür 2S . Pr. A Kol II 99'daki rüyas ında tanrı Asur'un ona söyledi ği "Asurbanipal'in ayaklarını tut ve onun adını zikrederek dü şmanlarını yakala "ifadesini böyle anlamally ız. Görüldü ğü gibi Anadolu'nun küçük beylikleri varl ıklarını korumak için Asur ile Kimmer'ler aras ındaki rekabetten büyük bir ustal ıkla istifade edebil- mekte idiler. İ ki büyük tazy ık arasında bulunmaları, kendi araları ndaki siyasi ihtiraslara mani de ğildi. Nitekim yukarda da söylendi ği gibi Milid'li Mugallu Asarhaddon'un ölümünden sonra Tabal' ı kendi ülke- sine ilhak etmiş ve bundan böyle Tabal k ıralı Mugallu ünvanı nı taşımıştır. b) Gyges'in Ninive'ye bir defa m ı, yoksa devamlı olarak birkaç defa mı elçiler yoliad ığı meselesi de henüz müphemdir. Streck'in de doğru olarak tefsir etti ği gibi (s. CCCLIII) A Prisme'inde (Kol Il st. 111) LU2 rakbuşu şa ana şa'al şulmeia kaidn iştanappara (112) uşarşâ batiltu (111) sağlım ı sormak için devaml ı olarak bir düzüye gönderdiği haber- cisini (112) durdurdu„ ifadesinden birkaç defa elçi yolland ığı açıkça anlaşılmaktadır. Asurbanipal'in ilk y ıllarında yazı lan E prisme'nin bundan bahseden korunmuş k ısmı ile (Kol V 11 - 13), K. 228 + K. 2675 metninde a. y. st. 19-21) ancak birinci elçiden bahsediliyor. B Prisme'inde ise bu meseleden (II 93-99 ; III 1-4) çok umumi olarak bahsedilmi ştir. İlk sefareti Asurba- nipal'in ikinci yılına koyal ım. Bundan sonra bu münasebetler kesilinceye kadar her y ıl bir Ludya elçisinin Asur imparatorunu ziyaret etti ğini kabul ediyoruz. A Prisme'ine göre (Kol II 111-112) Gvges, Ninive'ye elçi gönder- meyi kesip, Asur ordular ını memleketinden koymaya çal ışan Mısır kıralı Tuşamilki (Psametih) ile temasa geçmi ştir. Streck s. CCXCV, CCLIV ve Naster s. 95 de Asur'a kar şı teşkil edilmiş olan, Şamas- şum-ukin- Önasya ittifak ına onun da iştirak etti ğini ve Psametih'e bunun için yardım ettiğini yazmaktad ır. Bu ittifaka Ludya'n ın dahil bulunduğunu

28 Streck, I, c. I, s. CCCL de Anadolu'ya giren Âri kavimlerin tehdidi kar şı- sında, Ludya'n ın Ninive'ye döndü ğünü düşünmektedir. Ayr ı ca krş. s. CCCLIII. Gyges' in Asurbanipal'e gönderdi ği mandatiu 'haraç, değil, Naster'in de s. 94 de hakl ı ola- rak belirtti ği gibi tamartu 'hediye, dir. Kİ MMERLER İN ANADOLU'YA G İR İŞLERİ 547 gösteren hiçbir sebep olmad ığı gibi Anadolu'daki Kimmer tehlikesi, dehşetini aynen muhafaza etti ği bir zamanda Gyges'in, bindi ği dalı kesmesi kabilinden Asur'a dü şman olmas ı nın mantıld olarak izahına imkân yoktur. Bu manzaray ı şimdi Ninive metninden çözebilece ğimizi ummaktay ız. St. 156-157 'de görüldü ğü üzere Asurbanipal ile Kimmer'ler arasında bir muahede akdedilmi ş olup Kimmer'leri Ludya'ya kar şı serbest bırakmışlard ır. Kimmer'lere kar şı kurulmuş olan cephenin odak- larından Tabal de Asurbanipal'in bu hareketine Asur boyunduru ğundan kurtulduktan sonra Kimmer'lerle ittifak etmek suretiyle mukabele etmiştir (bk. s. 550). c) Yukarda görüldü ğü veçhile Asurbanipal'in Kimmer'lerle ittifak ı Ludyanın da cephe değiştirerek M ı sı r'a yard ım etmesine sebeb olmu ş ve bu keyfiyet M ı sır'ı n Asur hakimiyetinden kurtulmas ında herhalde amil olmuştur 29 . Şüphesiz Asurbanipal kendi kitabesinde bu durumun aksini gösterme ğe çalısır ve sadakats ı zlığından dolay ı Kimmer'ler tara- fından mağlüp edildiğini anlat ır. Fakat bu hadisenin onun üzerindeki menfi tesirini A Prisme'inde (Kol Il 116 - 117) tanr ılarına yaptığı şu dua içinde görmek mümkündür : „ Gyges'in cesedi düşmanı önüne atılıp kemikleri ta şınsın„. Filhakika olaylar onun temenni etti ği şekilde inki- şaf etti. Çünkü ayn ı metin Kol II 118) "Onun cesedi düşmanı önüne atılıp kemikleri sürüklendi, 119) ad ımı andığı zaman önünde diz çöken Kimmer'ler 120) (şimdi) baş kaldırarak bütün memleketini silip süpiir- düler„ denilmektedir. Bu ifadeye ra ğmen Gyges ayar ında bir şahsi- yetin ve Ludya'n ı n sahneden çekilmesinin, Kimmer'lerin serbest kalma- sına imkan verdi ğinden. Asur için yaratt ığı tehlikeyi Asurbanipal'in çok iyi gördü ğünü Marduk'a ithaf metni muhtevas ı ve hadiseler açıklamaktadır. Tugdamme hakkında Lehmann-Haupt, Grek an'anesine dayanarak onun Gyges'i öldürerek Ludya'n ın merkezi Sardes'i ve tekmil Ludya'y ı, Troya dahil, Eğe denizine kadar bütün İyonyayı ele geçirdi ğini, mem- leti tahrip etti ğini ileri sürmüştür 30. Ona göre Efesos'daki Artemis mabedi de Kimmer akınları esnasında yak ılmıştır. Lehmann-Haupt ve

29 Krş. Streck. I. c. s. CCLXXIX. Lehmann•Haupt, Klio 17, s. 118 de M ıs ı r'ı n Asur hakimiyetinden kurtuldu ğu y ı l olarak 654 tarihini gösterir. Fakat bu tarih M ı sı r kaynaklar ı na dayanmaz. Drioton ve Wandier, Les peuples de l'orient Mediterraneen, L'Egypte, s. 325-528 de hadiseyi Gyges'in ölümü tarihi ile ba ğlayarak 653 y ı l ın ı kurtulu ş y ı lı olarak kabul ederler. Bu mümkündür. Zira tek sabit nokta olan Ardys'in sefaretinin A ve Prisme tahrirleri aras ı nda gönderildigidir. K. 883 orakel'inde buna ait bir ima bulabiliriz : st. 5 de baz ı sın ıflar sayı ldıktan sonra «sen onlar üzerinde larallik yapacakszn• denir. Belki bir kriz mevzubahistir. St. 18 de ise hallalüti (her deliğe giren bir hayvan) M ısır'a girecek, engurati (Okyanus, sular) ç ıkacak denrnektedir. Bu herhalde Asur ordusunun M ısı r' dan serbest olarak ç'kmas ına ait bir teminatt ı r. 3° Lehmann-Hauut, İbid s. 416 v. d. 548 KADRiYE TANSUĞ

bu düşüncesinde ona tamamen iltihak eden Olmstead 31, Ludya'n ın doğudan maruz kald ığı Kimmer istilâs ının Trakya'dan gelen Trer'ler (veya Trar'lar) (ve Streck, I s. CCCLV'e göre do ğudan ilâveten Luk- yalılar) istilâsıyla desteklenmi ş olduğu mütalâas ındadır. Buna mukabil J. Lewy 32 Kimmer'lerle Trer'ler aras ında bir münesebet bulunmad ığı düşüncesindedir. Gyges'in ölüm tarihi üzerindeki fikirler muhteliftir. Bununla bera- ber 652 rakam ı üzerinde ittifak edilmi ştir. Fakat bu rakam ı müellif- lerin hepsi Grek kaynaklar ı na dayamaktad ırlar. Gyges'in Psamatih'e yardım etmesi Mı sır kronolojisine göre 654 tarihine dü şmektedir. Ve onlara göre ölüm de bu tarihlerde olmal ıdır. Metinlerde ma ğlûbiyet, yukarda da söyledi ğimiz gibi ceza olarak gösterildi ği halde, Kimmer taarruzunun hemen bu yard ımı müteakip olup olmadığı şüphelidir. Bu hususta hiçbir kay ıt mevcut değildir. Ancak 3 Prisme'inden şunları anlıyoruz : 1. Bu metinde Gyges henüz sa ğdır. 2. Aynı metnin muhtelif tahrirlerinde korunmu ş olan limu (Eponyme) Ahu-ila-la (A. 7935 ve A. 7938) ve Bel- şunu (K. 2732 ve 83-1.602)'nun sırasiyle 649 ve 648 yı llarında bu vazifede bulunduklar ı malümdur". Netice olarak diyebiliriz ki Ardys'in sefareti Gyges'in -B de sa ğ A da ölü olarak göründü ğü için -B ile A prismelerinin yaz ılma tarihleri olan 649-636 rakamlar ı arasına isabet etmelidir. Fakat onun" Kimmer'leri bertaraf ederek Ludya istiklâlini tekrar tesis etmesine kadar bir hayli uğraşmış olması tabii butunduğundan, sefaretin 636 dan daha eski ve 649 a daha yak ın bir zamana dü şmesi icabetmektedir. Şu halde babas ı Gyges'in ölümü 649 dan biraz önce olmal ıdır. Ninive metnine göre bunu kontrol etmek mümkün de ğildir. III. Tabal-Asur münasebetleri 35 : Bu hususta Ninive metninde şu malümatı bulmaktay ız. 138) [Mu-gal-lu LUGAL KUR Ta-b]a-lu şa it-ti LUGAL.ME,S . AD.ME Ş-ia 139) id-bu-bu da-şa-a-ti dA şşur dNin-li12 EN.ME Ş-ia şu-ma ik-nu-]şa a-na ni-ri-ia [o o o] 140) [DUMU.SA]L şi-it lib-bi-şu2 it-ti AN ŞU.KUR.RA.ME Ş GAL.ME;S man-da-a[t]-ta-şut [DUGUD] u2-şe-bi-lam-ma u2-na-aş2-şiq GİR3II-ta

31 Olmstead, History of Assria, s. 422-435. 32 Reallexikon der Vorgeschichte VI, s. 347. 33 Piepkorn, Historical Prism Inscriptions of Ashurbanipal, s. 19. 34 Bu hadiseden yaln ız Pr. A Kol II 120-123 de Gyges'in o ğlu tabiriy le bahse- dilmektedir. 35 Asurbanipal'in metinleri eski vlayetleri olan Tabal ve Hilakku'dan maada Anadolu için hiç bir şey ilave etmezler. Ancak II R da ne şredilmiş olan K. 4384 lis- tesini Naster (s. 98 alt u. 53) de Forrer gibi Asurbanipal zaman ı nda tertib edilmi ş bir vilayet listesi olarak kabul eder. Bizce bunun tarihi bir k ı ymeti yoktur. KİMMERLER İN ANADOLU'YA GiRİŞLERi 549

141) [x-x-]-us-si DUMU- şu2 şat-ti-şam la na-par-ka-a man-da-at-ta-şu DUGUD u2-şe-bi-lam-ma u2-sal-la-a EN-u2-ti 142) [ni-iş DİN]GİR.MEŞ GAL.ME Ş-ia u2-şa-az-kir-şu2-ma i-miş ma-mit DİNGİR-u 2-ti-şut-nu GALME,S" it-ti Tug-dam-me-i LUGAL 36 143) NUMUN bal•ga-te-i i ş-ta-kan pi-i-şu dA şşur KUR-u GAL-u şa i-ta-a-şu la in-ni-{it-zi]qu ik- şu-us-su-ma 144) ina dGiŞ.BAR a-ri-ri pa-gar-şu2 u2-şak-me ba-lu GIŞBAN AN ŞU. KUR.RA.ME Ş [o (o)] MES' ŞEŞ.MEŞ[-şu qin-]nu-şu NUMUN E2 AD- Şa2 145) ERİN21:11.A DAGAL tuk-lat İD2- şu AMSV.KUR.RA.ME Ş AN ŞU. MUL.ME,S i-na la me-ni ina mil-[ki da-ma-ni- şu-mı M-V ız- ıl-ni a-na KURA şşurki Terceme: 138) Babalarını olan kırallarla 139) tahkirle konuşan, 138) Ta [bal kıralı Mugallulyu beyim Asur ve Ninlil'in korkusu [sarıp] boyunduruğumu çek[ti.] 140) Kendinden ç ıkan [kızlını büyük atlar, [ağır] hediyelerle beraber gönderip ayaklarım' öptürdü. 141) Oğlu [xxj-ussi, her sene ink ıtasız olarak ağır hediyelerini gön- derip beyliğime dua etti. 142) Beyim olan büyük tanr[darın yemini ile] ona yemin ettirdim. Fakat o, onların büyük ulidziyetlerinin yemin ini ihmal etti. Piç 143) kıral Tugdamme ile anlaştı. Tanrı Asur, hududlarz değiş[miyen] büyük dağ, onu mağlub edip, 144) alevli ateşle cesedini yakt ırdt. Yayszz, ats ız [katırsız?] (olarak) kardeşleri, ai[lesi] akrabası, 145) geniş ordusu, maiyeti, say ısız at ve kat ırları kendi[liğinden] Asur'a [ge]tirdiler.

Buna göre Tabal ile olan münasebetler şu safhalardan geçmi ştir : a) Tabal k ı ral ı Mugallu'dan Asur'a gelen ilk sefaret: Amlan sefaret K. 228 -I- K. 2675 vesikas ı (a. y st. 22 — 27) ile B (Kol Il 72-79) ve A (kol. II st. 68-74) Prisme'lerinde, M ısır seferin- den hemen sonra kaydedilmi ştir. Her ne kadar As ıırbanipal'in metinle- rinde hadiselerin kronolojik s ıralanması karışık ise de, Tabal'le müna- sebetlerin Asurbanipal'in ilk y ıllarında veya biraz evvel düzeldi ğine hükmolunabilir. Esasen Kimmer tehdidi Tabal'i Asur ve herhalde Ludya ile de müşterek bir mukavemet cephesi kurma ğa mecbur ediyordu. Bu- nun Asarhaddon'un son zamanlar ına yani Mısır'da iken, Asurbanipal'in vekâlet etti ği senelere düşmesi de mümkündür (bk. s. 546).

36 LUGAL'den sonra umimin-manda beklenir. 550 KADRİ YE TANSUĞ

b) Tabal'in haraca ba ğ lanmasi: Asur'a gönderilen haraçtan iyi münasebetlerin uzun zaman devam ettiği anlaşılmaktad ır. c) Mugall u'nun ölümü ve o ğ lu [x-x- ]-ussi'nin tahta ç ı k ış : [x x]-ussi'nin ilk yıllarında da vergi verilme ğe devam edilmiştir. d) M u a h e d e : Tabal sadakat ı nı tanrı önünde yemin ederek kuv- vetlendirdi. Muahede " her halde kimmer'lerin memleketlerine dönü- şünden, yani ilk tehdidi müteakip, Kimmer tehlikesi ortadan kalkt ıktan sonra yapılmıştır. e) Kimmer'lerle ittifak ve [x-x-]-ussi'nin feci ölümü : İkinci tehdidle beraber Tabal'liler yeniden siyaset deyi ştirme ğe mecbur olmu şlar ve Kimmer'lerle anla şmışlardır. Asurbanipal, metne göre ( st. 144 — 45 ) bir mucize neticesinde Tabal'l ı düşmandan kur- tulur ve [x- alilesi, ordusu Asur'a iltica ederler. Herhalde buna sebeb olan muzice Kimmer bahsinde gördü ğümüz gibi kuzeyden gelen yeni bir kuvvettir ki hem Tabal' ı hem de Kimmer memleketini silip_ süpürmü ştür.

aT Krş. M. Kalaç, a. 1012.