Inci Enginün
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Inci Enginün I l ,4 İnci Enginün ARAŞTIRMALAR ve BELGELER Annem Bedia ve babam Mehmet Enginün' ün aziz hatıralarına DERG,AH YAYINLARI P"yl,hT:94 Gedikpaşa Cami Sok. No: 57lt 34490 Çemberlitaş / İSTANBUL Tel: (0212) 516 12 62 - 516 W 47 1 İ BlRlNCİ BASKI KAstM 2000 ISBN: 975-73'02-95-6 Araştırmalar ve belgeler AAjans'da hazırlanmış ve basılmış, Güven Ciltevi'nde ciltlenmiştir. yENi r,i«inıgniN yeNsııvıa ALANI oLARAK EoEgiyAT (|859-1923) 19, ynzyıl Türk edebiyatı, eski edebiyattan ayrılarak sosyal değişmeleri gerçekleşti- recek yeni değerlerin yaygınlaşmasını sağlamıştır. İstibdattan demokrasiye, Osmanlıcı- lıktan TUrkçUlüğe, teokrasiden laikliğe geçişin temeli olan değer kavramları Batıdan gel- mektedir. Bu uzun gelişme ve değişmenin izleri edebiyata yansımıştrr. Edebiyatın sosyal ve siyasi konularla kaynaşmış olması, Türk edebiyatının bir özelliğidir. Fransızca öğrenenler Türkçeye eser çevirmiş veya onların benzerlerini yazmışlar; yeni türler ve ifade şekilleri ortaya çıkmışlur. Gazete ve makale dışında, hikAye ve roman, tiyatro eserleri ve yeni şiir, eski edebiyattaki benzerlerine bağlanabilir. Eski dönemlerde halk hikiyeleri, seyirlik oyunlar hem hayat görüşlerini oluşturmuş hem halkın eğlenme ihtiyacını karşılamıştır. Bunlar halk edebiyatına aittir. Büyük bir şiir olan Divan şiiri 19. yüzyılda zayıflamıştı. Roman ve tiyatro yeni şekiller olarak sevilmiştir. Bazı yazarlar Batı ömeklerine bağ- lı kalmış (Samipaşazade Sezayi, N6bizade Nazım, HalitZiya, Mehmet Rauf), bazıları da (Şemsettin Sami, Taaşşukı Taht ve Fıtnat'ta, Ahmet Midhat bütün romanlarında) halk hikAyeciliğinden yararlanmışlardır. Namık Kemal ise İntibah'ta Divan şiirinin unsurları- ru kullanmıştır. Tiyatroda Şinasi, Şair Evlerıınesi ile görüşlerini paylaşan başka yazarların da takip ettikleri iyi bir örnek vermiştir. Ahmet Vefik Paşa, Moliğre'in eserlerini Türkçeye çevirip uyarlayarak onu Türk tiyatro repertuanna sokmuştur. Vefik Paşa da Şinasi gibi hareket noktası olarak Batı tiyatrosu ile geleneksel tiyatromuzu birleştirme amacınt gütmüştürl. Ne yazık ki bu örnekler Namık Kemal'in çok etkili şahsiyeti ve eserleri karşısında anla- şılamamış, yazarlarımız günümüzde de devam eden öğretici/politik tiyatroyu benimse- mişlerdir l859'da çıkan iki çeviri zihniyet değişmesi bakımdan önemlidir. l. Münif Paşanın (1828-1910) Avrupalı filozoflardan çevirdiği Muhaverat-ı Hike- miye, 1 Ahmet Vefik Paşanın tiyatromuza etkisi ve tiyatromuzun gelişmesini anlatan Haldun Taner'in başnlı bir oyunu bulunmaktadır. Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (197|). 12 YENi FİKİRLERiN YANSIMAAI_ANIYANSIMA AI_ANI oLARAKOLARAK EDEBİYAT 2. Şi nasi (|826- l87 1 )' nin Te rc ü me - i M a nzum e' si. oluŞmuŞtur,""^r::xffi,:;,{#T?;,Hl-,::#l..İiriİffi İ";,İ.,l;;İjT:itl-ffilİ::J; Bu temalar 1'9. yuzyılruit tır, Bu arada ,l, |"y."gıro" bol bol kullanılmış_ bazı YanlıŞ anlimatardan, doğan"o.blyurrr- yorumır, lozofların kilıseYe.karşi ejİrrttedir. Türk yazarları, fı_ *la.,n ain" d"ğii;rİ;; kilisenin tiYanlığa cePhe aidlkla" "ı'ş]'""İ rcmsil ettiği Hris_ Ş"kıi'd" yorumıamış ," alut, ouşıinceleriyle iliŞki kurmaYa isl6miyet arasında ÇalıŞmıŞlardır. Bu yorum, medeniyetçilik rarak iü Hristiyanlık arasında bağ ku_ yenileşmeye karşı mutaassıp çıkan Müslümarıüara da bir cevap olmuştur. Şinasi'nin Tbrcüme-i Mqnzume'deFransız klasik ine, ve romantik şairlerinden (lafonta_ Lamaftine) yaptığı müstaki| çeviriler uzun şiirler oirnutrun kendisinin laŞtlğı görüŞleri ie.9_r9n çok, de pay_ kisa parçalardır. Bunlar ,uratını Vctor Hugo'nun "Milletim''"r-i şuiı".irin yansıtmaktan uzaktır. b"ş", ,atanım rüy-ı zemin" cümlesi felsefesini de yansıtmakıadır. şinasi,nin hayat Tevfik Fikr_et (l867İıırr;,;'..Haluk,un kullandığı Amentüsü,,nde ,":lu m6ledilen cümle, dar milliyeçiüiğe ka.ş;İ,t şu.. Fakat2'.yüzyılın ba- varliğının tek İll.:l İ}##til,'ij:İ,i,]'rk umudiı oıun"u,l,,uniyetçiıik ,iıı(*,çiııg" İki devüet adamının (Yusuf K6mil ve Ahmet Vefik) ayrı ayrı çevirdikleri F6nelon,un TölEmaque adlı romanlnı, Romantik yazarlardanç"ri.ı". gazetecilikten trti'p etmiştir. yazarların YetiŞmiŞ veYa eserlerini gazetelerdl çoğu ,"rrr,rrru,ardır. Gazete daki dil ve edebiYat üartışmalarıyla sütunların_ y"rirını", #;;;;; yayılmıştır. 19' YiizYıl Sonrast edebiYatını "iatı Fuad Köprülü Meoeniyeti Tesirinj"kİJu.t Edebiyatı,, dırmıŞtır' Elbeneki 19, diye adlan_ YuzYılsonrasr ,"ı. biYat gelenekleriYle t yr"sı, batı değildir. Eski ede_ yeni örnekler uiııtt""d"biyuu.rrr, y'", yun.u,;;#l,ni değiştirerek yaşamaya devam etmiŞtir, Eski edebiyat, auı yrtan euoiiıtıat H"rİJ-İİ'ssz -l937),tir.Uzun sonra, etkisi hAl6 yıllar Türk edebiyatında stıren Yahya Kemal Beyatlı (l884_ 1958) Fransız kla_ Divan Şii'ıno"n r,-"ketle-cumtıur*İ',,o"L,rrtını ;'L'r'ffT "ığında etkileyen sanatını Edebiyata yanslyan bütün siyasi konular 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşit Pa_ TanzimatFermanı ile başlamıştı.. İİ.Tff,}:",,okunan İ"rııtı* karşısında alınan üç ,u_ 1' Avrupa'dan gelen her Sorgusuz Şeyi kabullenmekten yana o|anlar. zeteci olarak sonraki nesillerinustasıdir Şinasi bir ga_ ve.hiç kimse onun gazetecilikteki ni ink6r etmemiŞtir,,Şinasi'nin etki ve önemi_ ,"riy"tİ"rl nrro* ıu"r"İo"Eİıor. tılara dalmadan, şinasi fikirlerini aynn_ sade bir şekilde urİuİr,ş olan akılcı zarlarını blr;;;;;, Aydınlanma Devri ya_ ve düŞünce_sini Türkçede ilk anlatandır. iarı, Ç;İ;;İ, rrr.oo-, Fünün yazar_ Beşir Fuat (1852-188D, revrlt (üS6r-Öİİ;.lzellltte (1869 - |932) ve T.kI", AMutlah Cevdet di ğerleri onun etti ri raedi rler. Namık kemal edebiyat tenkidinde eski geJeneklere açıkça Kemal'in edebiYatımızdaki cephe almıştır. Namık ve sosyal tıayatrmrzoati ..vatan,,, ,.hürriyet,,, "terakki" en tınemıi vanı kavramlarını heyecanla iriı"rrİ* ," ki ;;;;Hffiİİ*u,, kutsallık katmasıdır, bu özelliğivle o, tY_1 öğrencileri, ayünıarı, ,uonp*.r"ıJ betmiŞtir' ıİ"* o" reformcuları cez_ Abdülhak H6miJ, Tevfik rın"İ, euarııaıı farklı öevoet, ömer Seyfettin (l88+lg20) aÇılardan onun üntü takipçile.ıalr. auouıır"k H;;iJ;;l'şıi.ı y,ı.u, ve şahsi şiirini ; ıİ ARAŞTIRMAI-AR VE BELGELER l3 } aratı12. 2. Batı karŞıtı muhalifler. Gelenekçiler, gericiler ve muhafazakdr|ar alt kümeleri oluŞtururlar, kendi içlerinde de birbirleriyle çatışırlar. Edebiyatta etkili olmadıkları için bu küme ıizerinde.fazla durulmamıştır, aralarında çok tanınmış adlar da yoktur, Bunlar- dan Mehmed Sadk Efendi (Tanzir-i Telamakyazarı3) ve Elhac ibrahim Efendi anılabilir. Yenilikleri tanımayan, okuma yazmast olmayan cahil halk da muhafazakdrlar arasında- dır. Ahmei Midhat ve Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944) oniarı eserlerinde geniş ola- rak iŞlemiŞlerdir. Gericiler, bazen kötü karakterler olarak Hüseyin Rahmi'nin eserlerinde alava alınmrştır ki bunların etkisi h6l6 devam etmektedir. 3. Terkipçiler: Şinasi, Ahmet Midhat, MehmetAkif, Halide EdibAdıvaı ZiyaGö- kalP hepsi terkipten yanadırlar. Zaman zaman da yeni fikirleri anlatma yolu olarak ede_ bil"atımızdaki geleneklerden yararlanırlar. Şinasi'nin eserlerinde, daha sonraki eğilimlerin hepsinin başlangıcı bulunur. Onun ıerkiPÇi zihniyeti, Doğunun tecrübeli aklıylaAvrupa'nın taze fikrinin birleştirilmesi an- lamına gelen cümlesinde formülleştirilmiştir. O, bir demokrattrr ve bundan dolayı halk edebiyatına, kültürüne ilgi duyar. Halk kültürü malzemelerini toplamış ve onlardan eser- lerinde yararlanmıştır. O, yeniden yanadır, onun için Batıdan aldığı yeni fikirleri eski edebi Şekilleri kullanarak tanıtır ve savunur. Divan edebiyatı şekillerini kullandığı halde, Şiirlerinin Divan şiiriyle ilgisi yoktur. Divan edebiyatı, en büyük koruyucusu olan sara_ i in desteğini kaybetmiştir. Şinasi Divan şiirine karşı doğrudan doğruya cephe almamış- sa da şiirlerini Müntehabat-ı Eş'ar (1862) diye adlandırmıştır. Divan-ı Şinasi adı daha sonra, bence üsüadının amacını anlamamış olan, Ebüzziya Tevfik tarafindan verilmiştir. Şinasi "lıitmet-i avam" adını verdiği atasözlerini Durub-ı Eııısat-i Osmant (1863) adlı eserinde toplamış ve onları şiirlerinde kullanmıştır. Şinasi iyi bir şair değilse de getirdiği yeniliklerle önemlidir. Şinasi Divan şiirinin ha- 1atlerini (mazmun) kaldırmış, sade ifadeyi, yeni hayalleri kullanmıştır. Konuşma diliyle t:anlı bir şiir diti oluşturmaya çalışmıştır. Şiirin içeriği ise eskiden çok farklıdır. Kaside- nin övülen kişisi şahsileşmiştir. O Mustafa Reşit Paşa'ya yazdığı kasidelerde, sadece Re_ Şit PaŞanın özelliklerini zikretmiş, anonim övgülerden kaçınmıştır. Bu şiirlerde akrl, akıl- cılık daima önde gelir. Bunlar aynı zamanda döneminin hakim görüşleridir.+ Mehmet Kaplan, Şiir Tahlilleri, DergAh Yayınlan 6 b. 1978, s. 80. Abdülhak Himid'in "Naka- fi" ve "Bir Şairin Hezeyanı" için bk Hep yahuı Hiç/ ilham-ı Vatan, hz|. İ. Engintın, Dergih Yayınları 1998, s. l2|-l22: 85-8'7. Mehmet Kaplan Tanzir-iTblemak hakkındaki yazısında Mehmed Sadık'ın sosyal ve siyasi ko- nulara dini açıdan baktığını söyler. Onun yorumuna göre tabiat ve içgüdülerine ağırlık veren Bah medeniyeti Çökmeye ve yıkılmaya mükümdur. İnsaniyetin kurtuluşu sadece dinde, yani IslAmiYettedir. F6nelon gibi o da fikirlerini ifade etmek için alegoriye baş vurmuştur. Fdnelon Grek mitolojisini kullanmış ve onu hikAye şeklinde yazmıştır, Mehmed Sadık iki kuşu [Ukab ve Bum] dini, sosyal ve siyasi meseleler üzerinde konuşturmuştur. Mehmet Kaplan, Türk Edebiyan Üzerinde Araştırmalar, Dergdh Yayınevi 1976, s.275-286. Tann'nın varlığını akılla açıklayan Şinasi "Münacaat'lnı yazmıştır. Şiirin Tahlili için bk. Meh- met Kaplan, Şiir Tahlilleri I DergAh Yayınlan, |3 b. |9S7, s. 31-38. Mehmet Kaplan, Türk Edebiyatı Üzerinde Araşıırmalar 3, Tip Tahlilleri, Dergih Yayınevi, 1985, s. |6-|76. 14 YENi FİKiRLERİNYANSÜMAALANI OLARAK EDEBİYAT Şinasi'nin