Türkmen'in Temel Yolu Ya Da Damga Alfabe Hakkinda

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Türkmen'in Temel Yolu Ya Da Damga Alfabe Hakkinda 29 TÜRKMEN'İN TEMEL YOLU YA DA DAMGA ALFABE HAKKINDA Doç. Dr. Mehmetdurdı SARIHANOV Türkmenistan Bilim ve Teknik Yüksek Kurulu Mahtumkulu Dil ve Edebiyat Enstitüsü Başkan Vekili ÖZET XVII-XVIII. asır Türkmen klâsik şairleri Andalip, Şakandî, Şeydaî eserlerinde Oğuz Alfabesi hakkında ilgi çekici bilgiler verirken özellikle Andalip bilimsel özellik taşıyan görüşler ortaya koymuştur. Andalip "Oğuzname"adlı eserinde Oğuz Han'ı medenî kahraman olarak tanıtarak onun "tagma alfabeyi yani bir dönem için hem damga hem de alfabe olarak hizmet eden işaretleri bulduğunu kıvançla ifade ediyor. Türkmen klâsik şairlerinin eski alfabemiz hakkında ne tür bilgilere sahip oldukları veya bu konuda nasıl fikir yürüttükleri henüz açık değil. Fakat halkının muhteşem geçmişiyle iftihar eden Andalip, değerli eserini yazmak için hem halk arasındaki, hem de resmi tarihlerdeki Oğuznameleri inceleyerek bunlardan neticeler çıkarmış ve Oğuzların tarihini yazmıştır. Klâsik şairlerimizin özellikle Andalip'in eserinde belirtilen ve diğer ilmi çalışmalarda yer alan bilgiler çerçevesinde bundan birkaç yıl önce damga alfabeyi tekrar gündeme getirmek konusunda girişimlerde bulunan âlimler oldu. Andalip ile Şakandî 24 harfli, Şeydaî ise 25 harfli alfabeden söz ediyor. Türkmen klâsik şairlerinin gündeme getirdikleri alfabe, aslında Kaşgarlı Mahmut'un zamanında Uygur yazısı adını almaya başlayan Türk alfabesidir. Divanü Lügati't-Türk'te Türk yazısının 25(18+7) harfi olduğu belirtilirken, Kaşgarlı Mahmut, Uygurların yazısından söz ederken Türk alfabesi ile ilgili bilgilere başvurarak Uygurların 24 harfli alfabeyi kullandıklarını bildiriyor. Uygur yazısı, XI. asırdan sonra da birkaç asır kullanılıyor. Andalip'in bu yazıyı Oğuz Han ile ilişkilendirmesi millî gurur ile, Oğuz tarihinin resmî tarihlerde ikinci yeri alması ise tarihî sürece bağlı olması ile açıklanabilir. Anahtar Kelimeler: Oğuznameler, Resmî tarih, Damga alfabe, Türkmen klâsik şairleri bilig-9/Bahar’99 30 GİRİŞ Mogol hem Tatar içre ança danış Toguldı, il takı eyle, tiydi, baş Atalarımız tarafından hayvanlara vurulan "damga"ların ……………………………………… aynı zamanda bir "alfabe" görevini de yerine getirdikleri Şunun birle mükemmili-muzaffar şeklindeki görüş ile "Hayvancılık Leksiyası"nı Kuruldu Türk içide in beyik zor. ……………………………………… incelediğimiz sıralarda ilgilenmeye başladık. 1980'li Gelip imdi Mogolistanda ol şa, yılların sonlarında edebiyatçı Ahmet Bekmıradov, Gurupdır toy, hasabı baştan aşa Andalip'in "Oğuz name" adlı manzum eserini ele alan ……………………………………… çalışmasında bu yöndeki araştırmalara temas ederek Tokuz yüz mün hovuzga mey akızdı, birtakım ilgi çekici görüşler ortaya atmıştı. Meynin deryasıda muştakı yüzdi. Andalip'in sözkonusu eserini ilmî merak ile okuduğumuzda, XVII - XVIII. asırlarda yaşamış olan bu Tokuz yüz mün koyu hem ança yılkı klâsik şairimizin öne sürdüğü ilmî görüşler, Oğuzların Soyup, kıldı ziyafet ehli halkı tarihine ait açıkladığı olgular dikkatimizi çekmişti. Bu ……………………………………… sebeple de Andalip'in bu eserindeki "alfabe" fikrinin ortaya Çıkıp Oğuz millet içre söz yöretdi çıkışını ve bunun temelini somut şekilde açıklamayı hedefledik. Bu ise, poemadaki (mesnevi tarzına benzeyen Kılıp anda yurtunu üçge taksım uzun şiir) tarihî bilgilerin hangisinin o devirlerde müraacat Her iki oglun anda goydı hakim edilen kaynaklardan alınmış olduğunu, Oğuzlar ile Oğuz Han'ı tanımak veya O'nun gerçekleştirdiği işleri Uygurlar arasındaki meselenin ortaya çıkışını ve anlamak maksadıyla okumayı alışkanlık haline getirdiğimiz çözülüşünü, bunların yanısıra Andalip'in "damga alfabe" bu dizeler içinde "Moğol", "Tatar", "Moğolistan" gibi konusundaki fikirlerinin temelini belirlemekle ilişkili sözlerin geçmesi, bir anlamsızlık ifade ediyor. Acaba eserde sorulara cevap verilmesini gerektiriyordu. Oğuzların tarihine Moğolların karıştırılması bir rastlantı mı, Ahmet Bekmıradov belirtilen meselelerin pek çoğuna, yoksa belli bir sebebe mi dayanıyor? Eğer bir temel sebebe Prof.Dr. H.G.Göroğlı 'nın "Oğuz Kahramanlık Destanı" adlı veya geleneğe dayanıyor ise, bu ne zaman ve hangi nedenle çalışmasından hareketle "Andalıp Hem Oğuznamacılık ortaya çıkmış olabilir? Debi" (1987) ile "Göroğlu'nun Izları" (1988) adlı Cengiz Han komutanları ve yakın çevresiyle oturduğu kitaplarında ve Dânâ Ata'nın "Oğuzname"sini (1992) ele bir sırada, seferlerinde kazandığı büyük zaferleri alan makalesinde temas etmiş idi. Onun bu araştırmaları, hatırlayarak gurura kapılıp övünüyor. Moğollar Herat Türkmen Oğuznameleri hakkındaki çalışmaları yeniden şehrini kuşattıklarında,Gürcis tanlı Kadı Vahdettin Beşençi gündeme getirdi. esir düşmüştü. Cengiz Han, ileri görüşlü ve ilim sahibi bir kişi olduğu için bilgilerinden yararlanmak üzere bu şahsı yanından ayırmıyormuş. O, Cengiz Han'ın bu sözlerini OĞUZNAMELER VE RESMÎ TARİHLER işittiğinde, "Bir kaşık kanımda gözünüz yoksa (bağışlayınız), sizin sözlerinize bir cevabım var" demiş. İzin Nurmuhammet Andalip'in "Oğuzname" (An- alıp sözlerine başlayarak, "Halkı kırarak yaptığınız bu dalip,1990) adlı manzum eserinin, "Oğuzhanın Hakanlıgını yürüyüşler sonunda şöhretinizi duyacak insan mı kalır?" Ogullarıga Tabşırganı"(Oğuz Han'ın Hakanlığını diyen Kadı Beşençi'ye, haşmetli Cengiz şunları söylüyor: Oğullarına Paylaştırması) adlı bölümünde şu mısralar "Dünyada yurt çoktur. Ben bu soykırım ve yıkımı sadece vardır: Muhammet Oğuzlu'nun atının ayak bastığı yerlerde yaptım" (Reşidüddin, 1952). bilig-9/Bahar’99 31 0'nun "Muhammet Oğuzlu" dediği kişi, Harezm şahı gösteren önemli bir olgu var: Reşidüddin eserine yazdığı Muhammet'tir. O Cengiz'in kervanına gaddarca davrandığı sözbaşı yazısında şunları söylüyor: "Tarihçi eserini için, Harezm idaresindeki topraklara büyük ve korkunç yazarken her halkla ilgili yazıları veya anlatılan bilgileri ordular yığıldı. Muhammet'in şahlığı sırasında genişleyen esas alır. Asıl mesele bu bilgilerin hakikate uygun olup Harezm Devleti Hazar'ın kuzeyinden Fars körfezine, olmamasında değil, bu halkın kendi hakkında yazılan veya Kafkaslardan Hindukuş Dağlarına kadar uzanıyordu. anlatılan bilgilere inanmasındadır. Eğer bu bilgiler hakikate Gerçekten de Cengiz Han, onun adının ulaştığı yerleri kana uygun değilse suç bu tür malûmatı verenlerin boynuna..." bulamıştı. Ancak bu topraklar Muhammet'in bizzat ele (Reşidüddin, 1952). geçirdiği topraklar değildi. Oğuz Han çok eski devirlerde Türk halklarının, bu bağlamda Türkmenlerin bu topraklarda at koşturmuş, daha sonraları ise O'nun (Oğuzların) geçmişi hakkındaki bilgileri, Reşidüddin'e nesilleri bu kadim yoldan ilerlemişlerdi. Cengiz Han'ın hizmetinde bulunan Uygurlar, özellikle Moğolların, Türkmenin (Oğuzun) geçtiği bu yolu onların arasından Polat Çinsan adlı tarihçileri veriyordu. yeniden ele geçirmesi asırlara tesir etti. Bu hadise ile Uygurlar hem ilmî sahada, hem de askeri hizmetlerde yer alıyorlardı. birlikte, ilk önce Oğuzların sereserpe gezdiği toprakların Cengiz'in oğlu Ödegey, 1227 yılında, babasına hakimiyeti elden çıktı. Cengiz'in Moğollardan ve ayrıca başkaldırıp Tebriz dolaylarında mekân tutan Celâleddin ve Orta Asya'nın güneyinde yaşayan Türk topluluklarından yiğitlerinin peşinden 30-40 bin kişilik bir ordu gönderiyor. teşkil ettiği ordudan kalanlar veya kaçanlar önce Bu ordunun bir tümeni Uygur, Türkmen, Karluk vb. Türk Müslümanlığa geçtiler, bunun peşisıra da Moğollar dillerini topluluklarından teşkil olunup tümenbaşıları da ve dinlerini unutarak Türkleştiler. Bu olgu ise Oğuzlar ile kendilerinden imiş. Moğol ordusu, hedeflediği yerde Kıpçakların etnik yapısını belirli ölçüde yeniden oluşturdu. Celâleddin'in askerlerini bulamıyor. Bu fırsattan Bu olgunun şekillenmesinde Moğolların yürüttükleri devlet yararlanarak kolayca alınabilecek bir bölgeden uygun bir siyasetinin büyük katkısı vardı. Beklenmedik bir anda yeri ele geçiriyorlar. Moğolların kara bulut gibi yaklaşıp güçlü orduların baskısına uğrayan Oğuz nesli köle olarak geldiğini haber alan Türkmenler kurtulmak amacıyla yaşayamazdı. Üstelik Moğolların asimile faaliyetleri de Anadolu'ya sığınıyorlar. Peşlerinden Anadolu'ya giren giderek temposunu arttırıyordu. Moğol atlıları yavaş yavaş onları sıkıştırıyor, sonuçta Ebulgazi Bahadır Han,"Şecere-i Türk"adlı eserinde, buraya yerleştiriyorlar. Reşidüddin'e dayanarak, Kazan Han'ın sözlerine yer Bu hadiseden ta Timur'un Yıldırım Bayezit ile veriyor. Bu sözler Moğolların geleceği ile ilgilidir:"Bizden savaşarak zafer kazanmasına yani 1402 yılına kadar bu sonra doğacak Moğol nesilleri dillerini yitireceklerdir" karışık ordunun kalıntıları Anadolu'da kalıyor. İçleri de (Ebulgazi, 1994). dışları da Türkleştikten sonra, bunlar, Faruk Sümer'in de Böylece bu yapay yol ile Türk halkları ile Moğolları belirttiği gibi "Türkmen"leşiyorlar. Timur bunların birleştirmeyi, birbirine çatmayı uygun görüyorlar. 1295- Anadolu'ya nasıl ve hangi sebeple geldiklerini bildiği için 1304 yıllarında Hülâgu devrinde İran'da yönetime geçen hepsini toplayarak mal ve mülkleri ile birlikte önüne katıp Kazan Han, devrinin çok yönlü eğitim görmüş adamı dönüyor. Yolda kaçmaya çalışanlara da ağır cezalar meşhur Reşidüddin'e "Umumi Tarih" yazdırmaya karar veriliyor. Timur bunları Issık-köl çevresine gönderiyor. veriyor. Reşidüddin'in maddî zenginliği Moğollara yaptığı Ancak 1405 yılında Timur'un ölümü üzerine Amuderya hizmetlerin bir karşılığı idi. Bu imkânlar içerisinde boylarına geliyorlar. Bazı Orta Asya tarihçileri bu topluluğa Reşidüddin, çevresinde topladığı ilim adamları ve "Kara Tatar Türkmenleri" de demişlerdir (Sarıhanov, 1997). tercümanlarla birlikte verilen işi yerine getiriyor. Buna benzer "karışma" süreçleri Orta Asya’ nın pek çok Reşidüddin'e
Recommended publications
  • Medieval Turkic Nations and Their Image on Nature and Human Being (VI-IX Centuries)
    Asian Social Science; Vol. 11, No. 8; 2015 ISSN 1911-2017 E-ISSN 1911-2025 Published by Canadian Center of Science and Education Medieval Turkic Nations and Their Image on Nature and Human Being (VI-IX Centuries) Galiya Iskakova1, Talas Omarbekov1 & Ahmet Tashagil2 1 Al-Farabi Kazakh National University, Faculty of History, Archeology and Ethnology, Kazakhstan 2 Mimar Sinan Fine Arts University Faculty of Science, Turkey Correspondence: Galiya Iskakova, al-Farabi Avenue, 71, Almaty, 050038, Kazakhstan. Received: November 27, 2014 Accepted: December 10, 2014 Online Published: March 20, 2015 doi:10.5539/ass.v11n8p155 URL: http://dx.doi.org/10.5539/ass.v11n8p155 Abstract The article aims to consider world vision of medieval (VI-IX centuries) Turkic tribes on nature and human being and the issues, which impact on the emergence of their world image on nature, human being as well as their perceptions in this case. In this regard, the paper analyzes the concepts on territory, borders and bound in the Turks` society, the indicator of the boundaries for Turkic tribes and the way of expression the world concept on nature and human being of above stated nations. The research findings show that Turks as their descendants Kazakhs had a distinctive vision on environment and the relationship between human being and nature. Human being and nature were conceived as a single organism. Relationship of Turkic mythic outlook with real historical tradition and a particular geographical location captures the scale of the era of the birth of new cultural schemes. It was reflected in the various historical monuments, which characterizes the Turkic civilization as a complex system.
    [Show full text]
  • Phd 15.04.27 Versie 3
    Promotor Prof. dr. Jan Dumolyn Vakgroep Geschiedenis Decaan Prof. dr. Marc Boone Rector Prof. dr. Anne De Paepe Nederlandse vertaling: Een Spiegel voor de Sultan. Staatsideologie in de Vroeg Osmaanse Kronieken, 1300-1453 Kaftinformatie: Miniature of Sultan Orhan Gazi in conversation with the scholar Molla Alâeddin. In: the Şakayıku’n-Nu’mâniyye, by Taşköprülüzâde. Source: Topkapı Palace Museum, H1263, folio 12b. Faculteit Letteren & Wijsbegeerte Hilmi Kaçar A Mirror for the Sultan State Ideology in the Early Ottoman Chronicles, 1300- 1453 Proefschrift voorgelegd tot het behalen van de graad van Doctor in de Geschiedenis 2015 Acknowledgements This PhD thesis is a dream come true for me. Ottoman history is not only the field of my research. It became a passion. I am indebted to Prof. Dr. Jan Dumolyn, my supervisor, who has given me the opportunity to take on this extremely interesting journey. And not only that. He has also given me moral support and methodological guidance throughout the whole process. The frequent meetings to discuss the thesis were at times somewhat like a wrestling match, but they have always been inspiring and stimulating. I also want to thank Prof. Dr. Suraiya Faroqhi and Prof. Dr. Jo Vansteenbergen, for their expert suggestions. My colleagues of the History Department have also been supportive by letting me share my ideas in development during research meetings at the department, lunches and visits to the pub. I would also like to sincerely thank the scholars who shared their ideas and expertise with me: Dimitris Kastritsis, Feridun Emecen, David Wrisley, Güneş Işıksel, Deborah Boucayannis, Kadir Dede, Kristof d’Hulster, Xavier Baecke and many others.
    [Show full text]
  • History of Azerbaijan (Textbook)
    DILGAM ISMAILOV HISTORY OF AZERBAIJAN (TEXTBOOK) Azerbaijan Architecture and Construction University Methodological Council of the meeting dated July 7, 2017, was published at the direction of № 6 BAKU - 2017 Dilgam Yunis Ismailov. History of Azerbaijan, AzMİU NPM, Baku, 2017, p.p.352 Referents: Anar Jamal Iskenderov Konul Ramiq Aliyeva All rights reserved. No part of this book may be reproduced or transmitted in any form by any means. Electronic or mechanical, including photocopying, recording or by any information storage and retrieval system, without permission in writing from the copyright owner. In Azerbaijan University of Architecture and Construction, the book “History of Azerbaijan” is written on the basis of a syllabus covering all topics of the subject. Author paid special attention to the current events when analyzing the different periods of Azerbaijan. This book can be used by other high schools that also teach “History of Azerbaijan” in English to bachelor students, master students, teachers, as well as to the independent learners of our country’s history. 2 © Dilgam Ismailov, 2017 TABLE OF CONTENTS Foreword…………………………………….……… 9 I Theme. Introduction to the history of Azerbaijan 10 II Theme: The Primitive Society in Azerbaijan…. 18 1.The Initial Residential Dwellings……….............… 18 2.The Stone Age in Azerbaijan……………………… 19 3.The Copper, Bronze and Iron Ages in Azerbaijan… 23 4.The Collapse of the Primitive Communal System in Azerbaijan………………………………………….... 28 III Theme: The Ancient and Early States in Azer- baijan. The Atropatena and Albanian Kingdoms.. 30 1.The First Tribal Alliances and Initial Public Institutions in Azerbaijan……………………………. 30 2.The Kingdom of Manna…………………………… 34 3.The Atropatena and Albanian Kingdoms………….
    [Show full text]
  • Defining Territories and Empires: from Mongol Ulus to Russian Siberia1200-1800 Stephen Kotkin
    Defining Territories and Empires: from Mongol Ulus to Russian Siberia1200-1800 Stephen Kotkin (Princeton University) Copyright (c) 1996 by the Slavic Research Center All rights reserved. The Russian empire's eventual displacement of the thirteenth-century Mongol ulus in Eurasia seems self-evident. The overthrow of the foreign yoke, defeat of various khanates, and conquest of Siberia constitute core aspects of the narratives on the formation of Russia's identity and political institutions. To those who disavow the Mongol influence, the Byzantine tradition serves as a counterweight. But the geopolitical turnabout is not a matter of dispute. Where Chingis Khan and his many descendants once held sway, the Riurikids (succeeded by the Romanovs) moved in. *1 Rather than the shortlived but ramified Mongol hegemony, which was mostly limited to the middle and southern parts of Eurasia, longterm overviews of the lands that became known as Siberia, or of its various subregions, typically begin with a chapter on "pre-history," which extends from the paleolithic to the moment of Russian arrival in the late sixteenth, early seventeenth centuries. *2 The goal is usually to enable the reader to understand what "human material" the Russians found and what "progress" was then achieved. Inherent in the narratives -- however sympathetic they may or may not be to the native peoples -- are assumptions about the historical advance deriving from the Russian arrival and socio-economic transformation. In short, the narratives are involved in legitimating Russia's conquest without any notion of alternatives. Of course, history can also be used to show that what seems natural did not exist forever but came into being; to reveal that there were other modes of existence, which were either pushed aside or folded into what then came to seem irreversible.
    [Show full text]
  • Europeans and the Steppe: Russian Lands Under the Mongol Rule
    Neumann, Iver B. Europeans and the steppe: Russian lands under the Mongol rule Book section Original citation: Neumann, Iver B. (2014) Europeans and the steppe: Russian lands under the Mongol rule. In: Zhang, Yongjin, Suzuki, Shogo and Quirk, Joel, (eds.) International Orders in the Early Modern World: Before the Rise of the West. New International Relations. Routledge. ISBN 9780415626286 © 2014 Routledge This version available at: http://eprints.lse.ac.uk/65998/ Available in LSE Research Online: April 2016 LSE has developed LSE Research Online so that users may access research output of the School. Copyright © and Moral Rights for the papers on this site are retained by the individual authors and/or other copyright owners. Users may download and/or print one copy of any article(s) in LSE Research Online to facilitate their private study or for non-commercial research. You may not engage in further distribution of the material or use it for any profit-making activities or any commercial gain. You may freely distribute the URL (http://eprints.lse.ac.uk) of the LSE Research Online website. This document is the author’s submitted version of the book section. There may be differences between this version and the published version. You are advised to consult the publisher’s version if you wish to cite from it. Europeans and the Steppe: Russian lands under the Mongol Rule Chapter for Yongjin Zhang, Shogo Suzuki & Joel Quirk (eds.) International orders in the Early Modern World: Before the Rise of the West London: Routledge. Iver B. Neumann [email protected] It was endemic on the medieval religious frontier not to admit consciously that one had borrowed institutions from conquered or conquering peoples of a different religion.
    [Show full text]
  • Langdon Warner at Dunhuang: What Really Happened? by Justin M
    ISSN 2152-7237 (print) ISSN 2153-2060 (online) The Silk Road Volume 11 2013 Contents In Memoriam ........................................................................................................................................................... [iii] Langdon Warner at Dunhuang: What Really Happened? by Justin M. Jacobs ............................................................................................................................ 1 Metallurgy and Technology of the Hunnic Gold Hoard from Nagyszéksós, by Alessandra Giumlia-Mair ......................................................................................................... 12 New Discoveries of Rock Art in Afghanistan’s Wakhan Corridor and Pamir: A Preliminary Study, by John Mock .................................................................................................................................. 36 On the Interpretation of Certain Images on Deer Stones, by Sergei S. Miniaev ....................................................................................................................... 54 Tamgas, a Code of the Steppes. Identity Marks and Writing among the Ancient Iranians, by Niccolò Manassero .................................................................................................................... 60 Some Observations on Depictions of Early Turkic Costume, by Sergey A. Yatsenko .................................................................................................................... 70 The Relations between China and India
    [Show full text]
  • Lectures on Central Asia H.B
    Lectures on Central Asia H.B. Paksoy 2005 2 Copyright for these lectures belong to H.B. Paksoy The entire set of Lectures presented here are Copyright 1995-2005 H.B. Paksoy. Lectures prepared for the Course entitled —Rewriting History: Emerging Identities and Nationalism in Central Asia“ At the CENTRAL EUROPEAN UNIVERSITY Budapest, July 2004 were broadcast by the wire service NewsCentralAsia during 2004. As a result, they were adopted for classroom use in various institutions of higher learning. All of the lectures constituting this collection were distributed world-wide via print and electronic mediums and the individual and collective copyrights are retained in each an every case solely by H.B. Paksoy. Libraries, Institutions and Webmasters are authorized to make copies for private use, circulation and study to include this page verbatim. Those wishing to produce copies for sale in any format must obtain written permission. 3 H.B. Paksoy short BIO H. B. PAKSOY taught at the Ohio State University, Franklin University, University of Massachusetts-Amherst, the Central Connecticut State University. He now resides in Texas. Over the past two decades, his research papers have appeared in over sixty periodic journals and scholarly collections, issued in more than thirty countries, on all inhabited continents. Dr. Paksoy also published (as author or editor) Nine books: LECTURES ON CENTRAL ASIA (2005) THE BALD BOY KELOGLAN AND THE MOST BEAUTIFUL GIRL IN THE W ORLD (Lubbock, TX: ATON, 2003); IDENTITIES: HOW GOVERNED, W HO PAYS? (Lawrence, KS: Carrie, 2001); ESSAYS ON CENTRAL ASIA (Lawrence, KS: Carrie, 1999); INTERCULTURAL STUDIES (Co-Editor)(Simon and Schuster Education Group, 1998); TURK TARIHI, TOPLUMLARIN MAYASI, UYGARLIK (Izmir: Mazhar Zorlu Holding, 1997); CENTRAL ASIA READER: The Rediscovery of History (New York: M.
    [Show full text]
  • Culture and Customs of the Central Asian Republics
    Culture and Customs of the Central Asian Republics Rafis Abazov Greenwood Press CULTURE AND CUSTOMS OF THE CENTRAL ASIAN REPUBLICS The Central Asian Republics. Cartography by Bookcomp, Inc. Culture and Customs of the Central Asian Republics 4 RAFIS ABAZOV Culture and Customs of Asia Hanchao Lu, Series Editor GREENWOOD PRESS Westport, Connecticut • London Library of Congress Cataloging-in-Publication Data Abazov, Rafi s. Culture and customs of the Central Asian republics / Rafi s Abazov. p. cm. — (Culture and customs of Asia, ISSN 1097–0738) Includes bibliographical references and index. ISBN 0–313–33656–3 (alk. paper) 1. Asia, Central—History. 2. Asia, Central—Social life and customs. I. Title. DK859.5.A18 2007 958—dc22 2006029553 British Library Cataloguing in Publication Data is available. Copyright © 2007 by Rafi s Abazov All rights reserved. No portion of this book may be reproduced, by any process or technique, without the express written consent of the publisher. Library of Congress Catalog Card Number: 2006029553 ISBN: 0–313–33656–3 ISSN: 1097–0738 First published in 2007 Greenwood Press, 88 Post Road West, Westport, CT 06881 An imprint of Greenwood Publishing Group, Inc. www.greenwood.com Printed in the United States of America The paper used in this book complies with the Permanent Paper Standard issued by the National Information Standards Organization (Z39.48–1984). 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1 Contents Series Foreword vii Preface xi Acknowledgments xv Notes on Transliteration xvii Chronology xxi 1 Introduction: Land, People, and History 1 2 Thought and Religion 59 3 Folklore and Literature 79 4 Media and Cinema 105 5 Performing Arts 133 6 Visual Arts 163 7 Architecture 191 8 Gender, Courtship, and Marriage 213 9 Festivals, Fun, and Leisure 233 Glossary 257 Selected Bibliography 263 Index 279 Series Foreword Geographically, Asia encompasses the vast area from Suez, the Bosporus, and the Ural Mountains eastward to the Bering Sea and from this line southward to the Indonesian archipelago, an expanse that covers about 30 percent of our earth.
    [Show full text]
  • Image of the Wolf in the Ancient Turks
    IMAGE OF THE WOLF IN THE ANCIENT TURKS Arnabay Nurzhanov Institute of Archaeology of A.H. Margulan, Almaty, Kazakhstan Gulim Kadirkulova Department of SGC Almaty Academy of Economics and Statistics, Almaty, Kazakhstan Zapikhan Karabaeva Department Kazakh Abylai Khan University of International Relations and World Languages Almaty, Kazakhstan Igor Krupko Faculty Institute of Archaeology of A.H. Margulan, Almaty, Kazakhstan Turgunbaev Yerlan Assistante professor of department Archaeology, ethnology and museology Kaznu al-Farabi, Al-Farabi str., 71, Almaty, Kazakhstan Saule Tulbassiyeva .Senior lecturer of History of Kazakhstan, Faculty oh history Kazakh National Pedagogical University named after Abai Correspondence: Arnabay Nurzhanov, Institute of Archaeology of A.H. Margulan, Dostyk av., 44, Almaty, 050010, Kazakhstan. Tel: 87021639195 E-mail: [email protected] Abstract. In the religious beliefs of the Huns and the ancient Turks totemism occupied an important place. Totemism - is the most ancient form of religion. The first gods were certain animals. As you know, the cult of animals originated in ancient times, when “primitive” man had not yet separated himself from the nature and all tribal relations, and ancient man identified himself with the animal world. Image of the wolf is one of the most significant symbols of animals of different peoples of the world. In many cultures, it plays a special role, it is a huge cult and carries ritual and social values. In the myths, folklore and fairy tales wolf symbolizes ferocity, cunning, cruelty, evil, but also courage and victory. In addition, under certain circumstances, the wolf could be a powerful protector of the helpless creatures. Common to many mythologies of Eurasia is a story about the founder of the tribe (and sometimes his twin) that was parented by she-wolf.
    [Show full text]
  • Transformation of the Tax System During the Middle Ages: the Case of Russia
    European Research Studies Journal Volume XXI, Issue 3, 2018 pp. 242-253 Transformation of the Tax System During the Middle Ages: The Case of Russia A.Z. Nigamaev1, A.R. Gapsalamov2, E.M. Akhmetshin3, A.V. Pavlyuk4, N.A. Prodanova5, D.V. Savchenkova6 Abstract: The reorganization of the world and its globalization, a new turn of migration processes led to the appearance of problems that had not previously disturbed into the modern society. Consequently, nowadays there is a need to study the historical past so that we could understand the modern trends. The origin of modern problems, phenomena, processes and, especially, their appearance can be traced using the example of economic and political systems that have existed before. In this regard, it would be especially interesting to trace the specific aspects of modern taxation, why the Eastern and European tax collection systems occurred to be different, what influenced the formation of the mechanism of tax collection in different countries in the past, and, most importantly, how the interaction of the Asian and European taxation systems created the specifics of tax collection in the "middle" countries of Eastern Europe. The presented article is devoted to the analysis of the development of the taxation system of the feudal states of Eastern Europe such as Volga Bulgaria, Ulus Dzhuchi and the Kazan vilayet in the first half of the 16th century. While comparing them with the fiscal systems of the countries of the Muslim East, using the reports of Arab-Persian travelers, information from the Russian sources and information from Khan yarlyks, the authors analyze the diversity in the evolution of the of tax system and the extortion of a huge part of the population of Eastern Europe.
    [Show full text]
  • The Tamga Which Comes to Turkey from the Oldest Known Trousers of the History
    International Journal of Art and Art History June 2018, Vol. 6, No. 1, pp. 96-106 ISSN: 2374-2321 (Print), 2374-233X (Online) Copyright © The Author(s).All Rights Reserved. Published by American Research Institute for Policy Development DOI: 10.15640/ijaah.v6n1p11 URL: https://doi.org/10.15640/ijaah.v6n1p11 The Tamga which Comes to Turkey from the Oldest Known Trousers of the History Dr Mustafa Aksoy1 & Gönül Yektaş Biancat2 The oldest known trousers of the history He art is the way of people, and social groups’ perceive and interpret of the physical-social world. In other words, art is the product of emotion and mind. On the other hand, the traditions are the expressions that rooted in the mythological and the historical processes of the life. The social sciences are closely related to the political thought by its nature. For example, even though a researcher works for science, if he wants to do it, he can easily use his findings as a political device. Also, if he has a narrow point of view, without reading and thinking about different scientific researchers' ideas, may believe that only his own ideas are true. So, the scientific findings and knowledge elements can be used by these kind people easily for politicizing and changing the evidence. For example, Bender is an important example to understand that how a knowledge can be politicized. He said that: "According to well-known carpet scholars, the weavings as the rugs and the carpets (kilims) were invented by the Kurds, and the Iranians and Turks learned this art later from the Kurds...The Zagros region is the motherland of carpets and the rugs…The Kurdish carpets are collected into two large groups: geometric patterned carpets and floral/vegetal patterned carpets” (1).
    [Show full text]
  • The Hephthalites: Archaeological and Historical Analysis
    THE HEPHTHALITES: ARCHAEOLOGICAL AND HISTORICAL ANALYSIS Written by AYDOGDY KURBANOV PhD thesis submitted to the Department of History and Cultural Studies of the Free University, Berlin 2010 Supervisors: PD Dr. N. Boroffka Prof. Dr. R. Bernbeck Members of Commission: Prof. Dr. S. Hansen Prof. Dr. S. Pollock Dr. H.-J. Nüsse The date of the examination: 12.02.2010 TO MY PARENTS “The information coming from remote countries and foreign languages are subject to corruption and misunderstanding and, moreover, concerning very ancient time. So we do not know what is certain. (Thus) it is impossible to decide (the origin of the Hephthalites)” Wei Jie (7th century AD) C O N T E N T S 1. Introduction 2. Research history and methodic problems 2.1. Research history 2.2. Methodic problems 3. Archaeological sites and materials 4. Numismatics 5. Written sources 6. A history of the Hephthalites 6.1. Origins 6.2. Military history & wars 6.3. Socio-political structure and state 6.4. Linguistics 6.5. Religion 6.6. Change of ethnic identity Literature Illustrations ACKNOWLEDGMENTS Many people have helped me during the work on my PhD thesis. I would like to thank first of all PD Dr. N. Boroffka for enormous help in editing and proofreading the draft version, for his patience and comments, and Prof. R. Bernbeck who helped to bring this work into its current form. I am very grateful to Prof. S. Hansen for his advice and particularly for the conditions of work in the Eurasia Department of the German Archaeological Institute, which offered me good possibilities to finish this thesis.
    [Show full text]