Mali Sosyoloji Üzerine Denemeler
Total Page:16
File Type:pdf, Size:1020Kb
Yayın No:2012/418 MALİ SOSYOLOJİ ÜZERİNE DENEMELER Editör Prof. Dr. A. Kemal ÇELEBİ Ankara, 2012 T.C. MALİYE BAKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı MALİ SOSYOLOJİ ÜZERİNE DENEMELER Prof. Dr. A. Kemal ÇELEBİ Editör Ankara, 2012 T.C. Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Yayın No:2012/418 www.sgb.gov.tr e-mail: [email protected] Her hakkı Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı’na aittir. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. ISBN: 978-975-8195-58-9 1000 Adet Ankara, 2012 Tasarım: İvme Tel: 0312 230 67 01 Baskı: Hermes Matbaacılık ii ÖNSÖZ Öneminin gittikçe daha fazla anlaşılmasıyla birlikte günümüzde mali sosyolojiye olan ilginin arttığı görülmektedir. Maliye biliminin ihtisaslaşmış bir bilim dalı olması, sosyolojinin ise ihtisaslaşmaya ihtiyaç duyması mali sosyolojinin bir alt disiplin olarak ortaya çıkmasının ve önem kazanmasının başlıca nedeni olarak değerlendirilebilir. Daha ziyade devlet odaklı ve soyut bir yaklaşımla mali olayları iktisadi bakımdan analiz eden maliye biliminin, mali konuları toplumsal bütün içindeki yeri, diğer sosyal olaylarla ilişkileri ve etkileri itibarıyla tüm yönleriyle açıklamaktan uzak olması, bütüncül ve dinamik, yani sosyolojik bir bakış açısının önem kazanmasına yol açmıştır. Toplumu dinamik bir bütün olarak ele alan sosyolojinin ise belli sosyal olayların kendi aralarında ve bütünle ilişki ve etkileşimlerini açıklayabilmesi ihtisaslaşmasını zorunlu hale getirmiştir. Sosyal bilimler alanındaki çalışmaların ağırlıklı olarak tercümeye dayalı olduğu bizim gibi ülkelerde mali konuların aynı zamanda sosyolojik bakış açısıyla da ele alınması daha büyük önem arz etmektedir. Çünkü batının öncelikle kendi sorunlarına çözüm bulmak için geliştirdiği iktisat teorileri ve mali çözümler, her ne kadar evrensel yönü olan prensipleri de içerse, tarihleri, kültürleri, yapıları ve sorunları farklı olan ülkelere tercüme yoluyla aktarılmakta ve mali politikalara yön vermektedir. Oysa hiçbir teorik model ve çözüm önerisi, her ülke için aynı derecede anlamlı ve geçerli değildir. Dolayısıyla toplumu geçmişten geleceğe tanımadan uygulanmak istenen tercüme politikaların tutarlılığı ve uygulanabilirliği sorunludur. Mali sosyoloji bizim gibi ülkelerde işte bu sorunun aşılmasına katkı sağlayacak bir disiplin olarak değerlidir. Bu eser bu anlayış ve hassasiyetle hareket eden Celal Bayar Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü öğretim üyelerinin ve elemanlarının bir ürünüdür. Kendilerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Amacımız, ülkemizde hak ettiği ilgiyi tam olarak görmediğini düşündüğümüz mali sosyolojiye dikkatleri çekmek ve deneme niteliğinde entelektüel bir katkı sağlamaktır. Eserin konuyla ilgilenenlere faydalı olması en büyük dileğimizdir. Şubat, 2012 Prof.Dr. A. Kemal ÇELEBİ Celal Bayar Üniversitesi, İİBF Maliye Bölümü Başkanı, Manisa iii iv İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ .......................................................................................................... iii Mali Olaylara Sosyolojik Yaklaşımın Önemi ................................................ 1 A.Kemal ÇELEBİ Sosyo-Psikolojik Yönleri ile Vergi Kaçakçılığı ........................................... 15 Birol Naci MUTER – Pelin MASTAR ÖZCAN Mali Sosyalleşme ve Kültür İlişkisi.............................................................. 33 Süreyya SAKINÇ – Serkan CURA Âşar Vergisi Uygulamasının Sosyo-Ekonomik Sonuçları ........................... 61 Ramazan GÖKBUNAR – Sibel AYBARÇ BURSALIOĞLU Türkiye’de Mali Sistemin Toplumsal Tabakalaşma Üzerindeki Etkileri (1923-1950) ..................................................................................... 97 Mustafa MİYNAT – Hamza KAHRİMAN Türkiye’de Varlık Vergisi Uygulamasının Sosyo-Politik ve Ekonomik Sonuçları ..................................................................................................... 133 Birol KOVANCILAR – Gül KAYALIDERE Batı’da Bütçe Hakkının Gelişiminin Toplumsal Yapının Değişimi Üzerindeki Etkileri ..................................................................................... 159 Tülin CANBAY – Güneş ÇETİN GERGER Batı Avrupa ve Osmanlı Devletinde Meydana Gelen Ayaklanmalarda Vergilemenin Etkisi .................................................................................... 195 Ali Rıza GÖKBUNAR – Alparslan UĞUR İbn Haldun’da ve Mukaddime’de Genel Çizgileriyle İktisadi-Mali Davranış, Olay ve Yapıların Yeri ............................................................... 215 Ahmet UTKUSEVEN – Nesrin CANDAN Editörün Kısa Özgeçmişi ............................................................................ 239 v vi MALİ OLAYLARA SOSYOLOJİK YAKLAŞIMIN ÖNEMİ A. Kemal ÇELEBİ* Giriş Sosyal bilimler alanındaki bilim dallarının metodolojik sorunlarının başında, ele aldıkları sosyal olayları büyük ölçüde zamandan, mekândan ve özellikle toplumsal bütünden kopuk olarak ve sadece bir yönünü ön plana çıkararak ele almaları gelmektedir. Sosyal bir olay olan mali olayların kamu maliyesi biliminde de bütüncül bir yaklaşımla değil sadece iktisadi bakımdan analiz edilmesi, diğer sosyal olay, yapı ve kurumlardan nasıl etkilendiğinin ve onları nasıl etkilediğinin bilinmesi konusunda ciddi eksikliklere neden olmaktadır. Bu eksiklikleri gidermenin başlıca yolu mali olayları aynı zamanda sosyolojik bir yaklaşım içinde ele almak ve incelemektir. Mali olayları sosyolojik olarak analiz eden mali sosyolojinin gerek maliyeciler ve gerekse sosyologlar tarafından ihmal edildiği ve hak ettiği ilgiyi görmediği söylenebilir. Günümüzde mali sosyoloji alanında yapılmış olan çalışmaların sayısında bir artış gözlense de, yeterli olmadığı görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, mali sosyolojinin önemini, kapsamını ve gelişimini açıklayarak, mali sosyolojiye karşı entelektüel ilginin artmasına katkı sağlamaktır. 1. Mali Olayların Sosyal Mahiyeti Tek başına yaşayan insan örneğinde, ki ütopik ve uç bir durumdur, kaynakların kıtlığı ve hamlığına bağlı olarak sosyal bir karaktere haiz olmayan bireysel mahiyette iktisadi olay ortaya çıkar, ancak mali olay ortaya çıkmaz. Vergiler ve kamu harcamaları gibi mali olaylar, teorik bakımdan bir gereklilik olduğu açıkça görülen ve tarihsel bakımdan da bir gerçeklik olan toplum halinde yaşamanın dolaylı bir sonucudur. Dolaylı bir sonucudur, çünkü toplumsal yaşam hemen ve doğrudan mali olayları doğurmaz. Mali olaylar, toplumsal yaşamın kaçınılmaz ve vazgeçilmez siyasi bir örgütlenme biçimi olan devletle birlikte ortaya çıkar. Aslında mali olaylar, devlet denilen örgütsel yapının varlık nedenidir aynı zamanda. * Prof.Dr., Celal Bayar Üniversitesi, İİBF Maliye Bölümü 1 Bir anlamda devletle birlikte var olan ve onu var eden mali olaylar, toplumdaki en üst siyasi örgütlenme olan devletin yapısı ve işlevlerine bağlı olarak öncelikle siyasi bir yönü olan sosyal olaylardır. Mali olaylar, toplumda mevcut olan kaynakların bir kısmına el koyma ve kullanma biçiminde tezahür eden olaylardır. Bu özelliği nedeniyle, mali olaylar, iktisadi yönü ön planda olan sosyal olaylardır. Toplumsal yaşamın düzen içinde devamı, kaynağı ne olursa olsun (günümüzde halk, millet) kurallara (hukuk) dayalı siyasi bir yönetim ile mümkün olabileceğinden, sosyal bir olay olan mali olayların hukuki yönü de bulunmaktadır. Mali olaylar, tek tek bireylerin psikolojileri üzerinde olumlu veya olumsuz etkilere yol açarak kitlesel tepki ve eylemlere neden olmak suretiyle sosyo-psikolojik yönü de olan sosyal olaylardır aynı zamanda. Görüldüğü gibi mali olaylar, özellikle siyasetle büyük ölçüde örtüşen ve kesişen, başta iktisadi olmak üzere hukuki ve sosyo-psikolojik yönleri olan ve kültür, toplumsal tabakalaşma, din, aile, eğitim ve benzeri sosyal kurum ve oluşumlardan etkilenen ve onları etkileyen, değişen ve değiştiren salt sosyal olaylardır. 2. Mali Olayların İktisadi Analizi: Kamu Maliyesi ve Kamu Tercihi Yaklaşımları Mali olaylara ilişkin analitik ilginin temel amacı mali olayların gerçeğini anlamaya ve açıklamaya çalışmak, mali olayların gidişatına ilişkin öngörülerde ve çözüm önerilerinde bulunmaktır. Mali olaylarla, diğer bir ifadeyle devletle ilgili iktisat teorileri geleneksel olarak kamu maliyesi ve kamu tercihi başlıkları altında iki kampa ayrılabilir (Bknz: Buchanan ve Musgrave, 1999). İktisat Avrupa Kıtasında ayrı bir eğitim ve araştırma alanı olarak ortaya çıkmaya başladığında, sosyolojik bakış açısının ihmal edildiği görülür. Bilinen bir konuyu burada tekrarlamak gerekirse, kamu görevlilerinin eğitiminden memnun olmayan Prusya Kralı Frederick William’ın 1723’de Halle ve Frankfurt Üniversitelerinde iki kameral bilimler kürsüsü kurmasıyla, Avrupa Kıtasında iktisat kurumsal bir kimlik kazanmıştır. Kameral bilimler özünde kamu maliyesi anlamındadır. Bundan dolayı Avrupa Kıtasında iktisat bilimi ayrı bir disiplin olarak kamu maliyesiyle birlikte başlar. Çünkü iktisadi düşüncenin ve eğitimin amacı, devletlerin zenginlik ve mutluluğunu sağlamak ve böylece devletin çatısı 2 altında yaşayanların destekleyecekleri kurumları geliştirmektir. Bu, İngiltere’de ilk politik iktisat kürsüsünün Oxford’ta kurulmasından öncedir. Oxford’ta A. Smith tarafından milletlerin zenginliğinin nedenleri farklı bir şekilde ortaya konmuştur. Açıklamalarını emeğin işbölümüne dayandıran Smith’e göre devlet toplumsal düzeni sağlar. Dolayısıyla devleti iktisadi faaliyetin aktif bir katılımcısı olarak görmez. Devletle ilgili bu iki iktisat görüşü, Kıta Avrupası ve Anglo Sakson kamu maliyesi yaklaşımları olarak hüküm sürmektedir (Backhaus, 2002:55-56). Mali olayların sosyal mahiyetine ilişkin açıklamalarımızda belirtildiği üzere, mali olayların devletle birlikte ortaya çıkan sosyal olaylar olması nedeniyle, mali