Diyarbakır Kale Kenti'nde Koruma Ve Planlama Sorunları

Total Page:16

File Type:pdf, Size:1020Kb

Diyarbakır Kale Kenti'nde Koruma Ve Planlama Sorunları MAKALE / ARTICLE Diyarbakır Kale Kenti’nde Koruma ve Planlama Sorunları Conservation and Planning Problems in Diyarbakır Castle City D. Türkan KEJANLI,1 İclal DİNÇER2 Diyarbakır’ın ilk yerleşim yeri olan Sur İçi Bölgesi, tarihin her dö- Suriçi region, the first settlement part of Diyarbakir, has been neminde belirli değerlere sahip bir yerleşme alanı olmuştur. Bir- a settlement area with specific values throughout its history. çok uygarlığa beşiklik etmiş, uzun yıllar önemli ticaret ulaşım ak- It has been the cradle of many civilizations, located as it is, in sında yer alarak ticari bir merkez görevi görmüş ve bu durum an important commercial transportation axis serving the com- kentin gelişiminde etkili olmuştur. Anadolu ve Mezopotamya mercial center, These factors have affected the development bölgelerindeki kültürler kent gelişimini etkilemiş ve Diyarbakır of the city. The cultures found in Anatolia and the Mesopo- bölgedeki konumu nedeniyle karma bir kentsel morfolojiye sa- tamia regions have influenced the development of Diyarbakir hip olmuştur. Kent, kale duvarları ile çevrilmiş ve bütünlüğünü city and it developed a mixed urban morphology because of its günümüze kadar koruyarak yerleşim dokusunu sürdürmüştür. position in the region. The walls around the city played an im- Ancak, son birkaç on yılda Diyarbakır Sur İçi Bölgesi bu önemli portant part in the urban settlement pattern by preserving the dokusunu kaybetme sürecine girmiştir. Kenti korumak için hazır- integrity of the city. However, the Diyarbakir Suriçi region has lanan planların ve uygulayıcı kurumların yaklaşımları bu süreçte begun to lose this important tissue in the last several decades. belirleyici rol oynamıştır. Bu çalışma, Diyarbakır tarihi Sur İçi böl- Prepared city plans and the approaches of enforcement agen- gesinin korunamamasındaki temel etkenlerin ortaya çıkartılması cies have played a role in this process. This study aims to offer ve tarihi dokuya sahip bölgelerdeki koruma çalışmaları için öne- ways in which the conservation of the Diyarbakir Suriçi region riler sunmayı amaçlamaktadır. and its historical texture can be sustained. Anahtar sözcükler: Diyarbakır; kale; koruma; planlama; tarihi Key words: Diyarbakir; castle; conservation; planning; historical çevre. environment. Giriş rak büyümüştür. Diyarbakır kentinin ve kalesinin ilk ku- Diyarbakır kale kenti, Türkiye’nin Güneydoğu Böl- ruluş tarihi bilinmemekle birlikte, ilk yerleşim bölgesi gesinde yer almaktadır. Bölgenin en büyük illerinden iç kalenin yer aldığı alandır. Kalesi arazinin şekline uy- biri olan kent, tarih boyunca nüfus hareketlerine ma- durularak zaman içerisinde gelişen ve büyüyen Diyar- ruz kalmış, bereketli toprakları ve stratejik konumu ne- bakır, egemenliğinde kaldığı devletlerin yerleşim mo- deniyle de her medeniyetin sahip olmak istediği bir yer dellerine bağlı olarak şekillenmeye başlamış ve kent- olmuştur. Topoğrafik konumu, kenti korunmaya elve- sel doku, bu devletlere özgü tek yapı ölçeğindeki bir- rişli kılmış ve kent küçük bir kale nüvesinden başlaya- çok eserin yapılmasıyla gelişimini XIX. yy’a kadar de- 1Dicle Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, 1Department of Architecture, Dicle University, Faculty of Engineering and Diyarbakır. Architecture, Diyarbakır, Turkey; 2Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, 2Department of City and Regional Planning, Yildiz Technical University, İstanbul. Faculty of Architecture, Istanbul, Turkey. *Bu makale 1. yazarın 2. yazar danışmanlığında Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen *This paper reveals some of the findings of 1st author’s PhD research at Department Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı’nda 2004 yılında of City and Regional Planning, Yildiz Technical University, Institute of Science, tamamladığı doktora tez çalışmasından üretilmiştir. supervised by 2nd author, Istanbul, Turkey. MEGARON 2011;6(2):95-108 Başvuru tarihi: 9 Kasım 2010 (Article arrival date: November 9, 2010) - Kabul tarihi: 27 Nisan 2011 (Accepted for publication: April 27, 2011) İletişim (Correspondence): D. Türkan KEJANLI. e-posta (e-mail): [email protected], [email protected] © 2011 Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi - © 2011 Yıldız Technical University, Faculty of Architecture m garonjournal.com CİLT VOL. 6 - SAYI NO. 2 95 vam ettirmiştir. XIX. yy’dan itibaren tüm Türkiye’de ol- riye Selçukluları, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklu- duğu gibi Diyarbakır’da da yaşanan modernleşme ha- lar, Eyyubiler, Anadolu Selçukluları, Mardin Artuklula- reketleri, tarihi kentsel doku ve onu çevreleyen kale- rı, Akkoyunlular ve Safevilerin egemenliği takip etmiş- nin özgün yapısını etkilemiştir. Türkiye’nin diğer kentle- tir. Bunları, M.S. 1515-1920 yılları arasında 405 yıl sü- rinde olduğu gibi Diyarbakır tarihi kentsel dokusu için recek olan Osmanlı egemenliği izlemiştir. Bu dönemle getirilen plan kararları, kentin tarihi çekirdeğinin daha birlikte yapılaşmalar da Osmanlı kentlerinin genel özel- modern bir yapıya ulaştırılmasını hedeflemiştir.- Uy liklerine uygun bir biçimlenme göstermeye başlamış- gulandığı dönemde kısmen de olsa başarılı bulunmuş tır. Osmanlı kentlerindeki bu değişim, XIX. yy’dan itiba- olan bu uygulama, uzun vadede tarihi kent dokularının ren modern kent biçimlenmesine dönüşecek ve kent, bugünkü bozulmuşluğuna neden olan etkenlerden biri dokularını farklı bir noktaya taşımaya başlayacaktır. Su- olmuştur. Bunun yanı sıra, Türkiye’de yapılan yasal dü- barular dönemiyle başlayan Diyarbakır kentinin nüve- zenlemeler, uygulanan yerleştirme politikaları ve yerel si, Hititler, Helenler, Romalılar ve Osmanlılar Dönemin- yönetimlerin uygulamaları da bozulma sürecini etkile- de aşamalı olarak büyüyerek genişlemiş ve kentin sı- yen diğer etkenleri oluşturmuştur. nırlarının şekillenmesinde bu dönemler etkili olmuştur. Şekil 1’de Diyarbakır Sur içi bölgesini saran surların dö- Konumu, Tarihi Gelişimi ve Sınırları nemlere göre gelişimi verilmiştir. Diyarbakır, Karacadağ yaylasının doğu kenarında, Dicle vadisinden 100 m yükseklikte, nehir yayının te- Kent Dokusunun Gelişimi pesinde yer alan bir düzlükte kurulmuştur. İlin kuzey- Bir yerleşim nüvesinden başlayarak gelişen kent, ilk den, verimli hilal (anti-Torosların güneye bakan etekle- defa Helen döneminde büyük kent olma özelliğini ka- ri) kuşağı ile çevrilmiş bulunması, karasal iklim ile tro- zanmıştır. Helenlerin oluşturdukları kanalizasyon siste- pikal iklim özelliklerinin, üstün bir ekolojik özellik sun- mi, dik açıyla kesişen iki ana caddenin altında yer almış ması, yerüstü ve yeraltı kaynakları açısından zengin ol- ve içerilere doğru binaların gruplandırılmasını sağlaya- ması, Orta-Doğunun ve Kafkasların tek geçit bölgesi ol- cak şekilde yayılma göstermiştir. Kentin ana yol aksının ması, tarihsel işlevinin ve konumunun temel kaynak- bu dönemde şekillendiği kabul edilebilir. Bu dönemde larını oluşturmasına zemin hazırlamıştır. Diyarbakır, ta- kale ile çevrili alanda yönetici sınıfın konutlarıyla bera- rih boyunca hububat depolama, dağıtım ve diğer tica- ber kütüphane, silah deposu ve kışla, kalenin dışında- ri eylemlerinin gerçekleştiği geniş bir bölgenin stratejik ki alanda ise, ticaret ve değiş-tokuşa dayalı pazar eko- noktası olmuş savunma, denetleme, sınır karakolu, ti- nomisinin ön planda olması nedeniyle pazaryerleri yer caret gibi işlevleri nedeniyle pek çok medeniyetin sa- almıştır. Daha ileri dönemlerde çarşı yapılarının ilk te- [2] hip olmak istediği önemli bir kent konumuna gelmiş- melleri atılan bölgenin de burası olduğu söylenebilir. tir.[1] Helen döneminde belli bir düzene ulaşan kent biçim- Bilinen tarihi ile Diyarbakır ilk olarak, M.Ö. 3000- lenmesi Roma Döneminde, geniş bir alana yayılmıştır. 1800 yıllarında Subarrular’ın egemenliğine girmiş ve Su ve kanalizasyon sistemleri gibi alt yapı hizmetleri ye- kentin ilk nüvesi olan savunmalı alan da bu dönemde yapılmıştır. Subarruları, M.Ö. 1800-1500 yılları arasın- da 300 yıllık dönemle Hititler izlerken, bunu Mittaniler, Aramiler, Asurlular, Urartular, İskitler, Medler ve Pers- ler takip etmiştir. MÖ. 330 yılında başlayan Büyük İs- kender dönemiyle Helenlerin egemenliğine giren kent daha sonra, Selevkoslar, Partlar ve Büyük Tigran’ın ege- menliğine girmiştir. Kent, M.Ö. 30-MS. 330 yılları ara- sında Romalılar idaresinde kalmıştır. Diyarbakır Roma- lılar döneminde, büyük ve önemli bir kent özelliğine sahip olmaya ve özellikle bugünkü sınırlarına Roma dö- neminde ulaşmaya başlamıştır. Diyarbakır kenti, M.S. 395-639 yılları arasında 244 yıl süren Bizans egemenliğini yaşamıştır. Kentte Bi- zans egemenliğini sırasıyla; Bekr Bin Vail’e bağlı Arap kabilesi, Emeviler, Abbasiler, Şeyh Oğulları, Hamdani- ler, Büveyhoğulları, Mervaniler, Büyük Selçuklular, Su- Şekil 1. Diyarbakır kent sınırının aşamalı konumu. 96 CİLT VOL. 6 - SAYI NO. 2 Kejanlı ve Dinçer, Diyarbakır Kale Kenti’nde Koruma ve Planlama Sorunları niden yapılmış, Hıristiyanlığın Roma İmparatorluğunun ti rejimleri; dolayısıyla üretimde yaratılan artı değerin resmi dini haline gelmesiyle birlikte devletin desteği ile denetim mekanizmaları, kendinden sonraki toplum- manastır, kilise, ruhban okulları, kütüphane gibi yapılar sal düzeni etkilemiş,[1] ancak, XV. yy’a kadar kent do- kentsel yerleşmede kurulmaya başlanmıştır. Helenistik kusunda belirgin bir değişim yaşanmamıştır. Bu yüzyıl- ve Roma şehircilik anlayışında şekillenmiş, birbirine dik dan sonra kentte yeni mahalleler kurulmaya başlan- kolonatlı anıtsal yollar, Bizans döneminde değişime uğ- mıştır. Kentin merkezi konumunda olan işyerleri
Recommended publications
  • Three-Iwan Ottoman Divanhanes
    Cilt: 13 Sayı: 6 9 Mart 2020 & Volume: 1 3 Issue: 69 March 2020 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307 - 9581 Doi Number: http://dx.doi.org/ 10.17 719/jisr.2020.3978 THE THREE - IWAN OTTOMAN DIVANHANE S Alev ERARSLAN Abstract In Islamic architecture, the wide spaces in palaces that served the purpose of state administrative centers reserved for discussing state affairs, meetings of the Council, receiving ambassadors and other ceremonial occasions, a s well as the rooms in palaces, pavilions, mansions, kiosks and shoreside houses belonging to royalty or statesmen, where the residents received their guests , were called “ divanhane ” (reception halls), impressive structures in terms of their layout and the ir powerful interior decoration. The tradition of the divanhane among the Turks first appeared in the palaces of the Qarakhaniyan, Ghaznavid and Great Seljuks. The tradition of the divanhane continued in Anatolia in the Seljuk palaces and kiosks and was al so widely embraced in Ottoman architecture. The classic Ottoman divanhane was one in which the preference was a three - iwan layout containing a domed fountain in the central space that led into the open area of the “sofa ” . The aim of this article is to pres ent the layout scheme of the “three - iwan” divanhane, which was one of the divanhane layouts of Ottoman architecture that was used as from the end of the 17th century, not only for pavilions and kiosks, but also in residential plans of mansions (konaks). Ke ywords: Diva nhane, Selamlık, Iwan, Ottoman A rchitecture . Introduction “ Divanhane,” meaning “grand gathering place” in Arabic, is a term that has more than one definition in the terminology of Turko - Islamic civil architecture.
    [Show full text]
  • Surlari Ve Türk Dönemi Dokusuyla Diyarbakir Kenti
    2465 SURLARI VE TÜRK DÖNEMİ DOKUSUYLA DİYARBAKIR KENTİ PARLA, Canan* TÜRKİYE/ТУРЦИЯ ÖZET Kuruluşundan Osmanlı hâkimiyetine geçişine kadar çoğunluğu savaş, çok azı anlaşmayla olmak üzere, sık sık hâkimiyet değiştiren kente hâkim olanların, ilkin sur duvarlarının onarılmasıyla ilgilendikleri, duvar ve burçların üzerine yerleştirilen kitabelerden takip edilebilmektedir. Bu nedenle Diyarbakır suru ile iç kalesini, kentin savaş tarihinden ayrı tutarak incelemek imkânsızdır. Zaman içerisinde değişik adlarla anılan kente, bilindiği kadarıyla, ilk kez Amedi adını verenler Asurlulardır. Bölgenin yerleşim tarihi MÖ 7.000’li yıllarda başlatılmakla beraber kentin kuruluşunun ne kadar eskiye dayandığı tam olarak tespit edilememektedir. Aralardaki 8 yıllık Eyyübi, 21 yıllık İlhanlı, 10 yıllık Timurlu ve 3 yıllık Safavi Dönemleri haricinde Büyük Selçuklu hâkimiyetine geçtiği 1086 yılından bu güne kadar Türk kenti olan Diyarbakır’ın, Türk Dönemi dokusunun açıkladığı bu çalışmada, zorunlu olarak başlangıçtan Osmanlı Dönemi sonuna kadar geçen süreç irdelenmekte, kitabe metinleri ile yapıları dikkate alınarak kentin fizikî yapısı açıklanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Çift Sur, Urfa Kapı, Mardin Kapı, Yeni Kapı, Evli Beden Burcu, Yedi Kardeş Burcu, Ulu Camii, Mesudiye Medresesi, Zinciriye Medresesi, Seyfeddin Medresesi, İç Kale, Kale Camii, Artuklu Kalesi, Artuklu Kemeri, Artuklu Sarayı. ABSTRACT The Walls and The Turkish Era Structure of The Diyarbakir City It could be traced through the inscription panels on the walls and towers that the restoration of the city walls were the main occupation of the various rulers just after they took over the city mainly and frequently with wars and rarely with agreements since its first establishment until the times of Ottoman rule. For this reason it is impossible to evaluate the city walls and the inner citadel by separating its history of wars.
    [Show full text]
  • The Use of Geographical Space in History Textbooks, International Journal of Education Technology and Scientific Researches, 6(14), 90-136
    IJETSAR (International Journal of Education Technology and Scientific Researches) Vol: 6, Issue: 14, 2021 Pamuk, A. (2021). The Use of Geographical Space in History Textbooks, International Journal of Education Technology and Scientific Researches, 6(14), 90-136. DOI: http://dx.doi.org/10.35826/ijetsar.300 (ISSN: 2587-0238) Article Type (Makale Türü): Research Article THE USE OF GEOGRAPHICAL SPACE IN HISTORY TEXTBOOKS Akif PAMUK Assoc. Prof., Marmara University, İstanbul, Turkey, [email protected] ORCID: 0000-0002-8147-611X Received: 16.12.2020 Accepted: 24.03.2021 Published: 01.04.2021 ABSTRACT One of the basic elements in the relationship between historical expression and reality, as the knowledge of the past, is geographical location. The relationship between reality and the past constitutes the main argument for strengthening the historical expression and/or accepting it as real, based on the experience of the geographical space by the subjects in today’s reality. In addition, geographical space, as an area where the past is experienced, is one of the main factors of historical narratives in establishing a causal relationship between historical events and explaining historical events. The aim of this research is to reveal the usage characteristics of geographical space in MEB1 history textbooks. The case study, which is among the qualitative research designs, was used in the research. MEB 9th grade, 10th grade and 11th grade history textbooks were selected as samples. By doing document analysis, the data regarding the geographical location in the relevant textbooks were obtained and the data were analyzed by descriptive and content analysis methods. According to the results of the study, when the history textbooks are examined, it is seen that the geographical space is used in the categories of space, absolute space, relative space, space as image, memory space, sacred space, geopolitical space and historical space.
    [Show full text]
  • Anadolu Selçuklu Seramiklerinde Figürlerin Dili Ve Resim Eğitimi Açisindan Incelenmesi
    T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GÜZEL SANATLAR EĞİTİM ANA BİLİM DALI RESİM İŞ ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI ANADOLU SELÇUKLU SERAMİKLERİNDE FİGÜRLERİN DİLİ VE RESİM EĞİTİMİ AÇISINDAN İNCELENMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Danışman Yrd.Doç.Dr.Tahsin SAMUR Hazırlayan H.Hilal BÜYÜKÇANGA (EREN) KONYA -2006 ÖZET: Geleneksel Türk Sanatları içerisinde önemli bir yeri olan çini sanatımızın Uygurlara kadar uzanan bir tarihi vardır.Bu sanat Anadolunun 1071 yılında fethi sırasında Selçuklularla Anadolu’ya gelmiştir. Anadolu Selçuklu döneminde figürlü çinilerle kaplı olan saraylar Konya Alaaddin Tepesi’nde Alaaddin Sarayı, Beyşehir’de Kubad Abad Sarayı, Alanya Sarayı, Antalya Aspendos Tiyatrosu’nun sahne kısmına yapılan Antalya Sarayı, Keykubadiye Sarayı, Diyarbakır Artuklu Sarayı, Akşehir’de ismi ve yeri bilinmeyen bir saray, Ilgın’da ismi ve yeri bilinmeyen bir saraydır. Çalışmamızda bütün çiniler, eleştirel, yöntemle betimleme, çözümleme, yorum ve yargı aşamaları esas alınarak incelenmiştir. Bu saraylara ait çiniler plastik unsurlar ve ilkeler açısından ortak özellikler gösterir. Ritm duygusu ön plandadır. Tüm saraylarda sıratlı, bazılarında lüster teknikli çiniler kullanılmış olmasına rağmen Alaaddin Sarayı’nda minai teknikli çinilerle karşılaşmaktayız. Sıraltı çinilerde soğuk renkler fazla olmasına rağmen, lüster ve minai teknikli çinilerde sıcak renkler hakimdir. Buna rağmen her teknikte, sıcak, soğuk ve nötr renklerde bulunmaktadır. Bütün saraylara ait çinilerde, sanatçı üslubu açısından ortak özellikler görülmesine rağmen Alaaddin Sarayı çinileri farklı özellik gösterip, Uygur etkisi görülen çinilerde tipleme esas alınmıştır. Kubad Abad Sarayı çinilerde ise insan yüzleri farklı karakteriyle portre özelliği gösterir. Saray çinilerin konuları genellikle günlük hayattan alınmıştır. Birçok levhada bağdaş kurup oturan figürler, ellerinde çoğu kez nar, haşhaş, balık, kadeh, çiçek tutarlar. Av konusu ile mitolojik sahneler’de işlenmiştir.
    [Show full text]
  • Importance of Palace Complexes, the Pearls of Medieval Islamic Architecture, in Urban Planning and Architecture
    ISSN Online: 1309-2243 http://dergipark.org.tr/makufebed https://doi.org/10.29048/makufebed.870209 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 12(2): 194-209 (2021) The Journal of Graduate School of Natural and Applied Sciences of Mehmet Akif Ersoy University 12(2): 194-209 (2021) Araştırma Makalesi / Research Paper Importance of Palace Complexes, the Pearls of Medieval Islamic Architecture, in Urban Planning and Architecture Shahla ABBASOVA 1, Namiq ABBASOV 1* 1Burdur Mehmet Akif Ersoy University, Faculty of Engineering and Architecture, Department of Architecture, Burdur-Turkey Geliş Tarihi (Received): 28.01.2021, Kabul Tarihi (Accepted): 21.05.2021 Sorumlu Yazar (Corresponding author*): [email protected] +90 248 2132758 +90 248 2132704 ABSTRACT Although the Islamic palace complexes considered the pearl of architecture, even though they are studied separately by scholars for years and centuries, their unity in one direction of architecture has been neglected so far. For this reason, we have tried to explore the architecture of palace complexes, which is considered to be the most beautiful examples of the magnificent Islamic architecture, to reveal their similar features, and to reflect the influence of these buildings on the formation and development of the urban planning composition. Palace complexes built in almost all the states that adopted Islam in the Middle Ages were planned to be the core of the city based on the same laws. The main purpose of the study is to explore the architecture, history and composition structure of the great Shirvanshahs, Topkapi Palace, Alhambra and Akbari Sarai palaces built in the Middle Ages and to reveal their similar features.
    [Show full text]
  • A Response to the Issue of Dating the Aksaray Zinciriye Madrasah
    Online Journal of Art and Design volume 8, issue 3, July 2020 A Response to the Issue of Dating the Aksaray Zinciriye Madrasah H. Abdullah ERDOĞAN1, Barış Mert KARASU1, Aysu AKALIN3 1Konya Technical University, Department of Architecture, Konya, [email protected], Turkey 2Uludağ University, Department of Architecture, Bursa, Turkey 3Gazi University, Department of Architecture, Ankara, Turkey ABSTRACT Although it has no inscription to identify the builder or the construction date on the Aksaray Zinciriye Madrasah, the date of 1337 has been accepted – according to ebced numerical calculations from Ayah inscription – by many historians for a structure constructed during the Karamanids’ Seigniory. Embarking by the doubt that there is no other example of a four-iwan madrasah plan scheme during the Karamanids, this work has been carried out. On the other hand, on the date which madrasah had been claimed to belong, Aksaray was under the auspices of Seigniory of Eretnids. With a view to enlighten this dating dilemma, details of the plans, architectural elements and ornamental features of the madrasah, and the age it belonged to, has been questioned by making a comparison with Seljuk and Karamanid examples. By believing that the ornamental features will act as a guide, the monumental structures in and around Aksaray were reviewed first. Upon finding that the Zinciriye Madrasah’s decorative ornamental features are quite similar to those in Kayseri Karatay Khan (1240–41), Kayseri Sahabiye Madrasah (1267), Aksaray Sultanhanı Caravanserai (1229) and especially the Aksaray Ağzıkarahan Caravanserai (Hoca Mesud Caravanserai) (1231–39), the probability that the structure belonged to the Seljuks not to the Seigniory of Karamanids increased.
    [Show full text]
  • D.Bakir Calisma Eng
    Yedi Kardefl tower (1) 200 Another Look at East and Southeast of Turkey An old picture of Diyarbak›r nargile house/tea house (2) On the west bank of the Tigris, Diyarbak›r has been one of the main Provincial population settlements of the region At a 1,460,714 (2007) throughout history. Stone tools and glance Average altitude other artefacts unearthed in the 660m province reveal that the area has Area continuously been settled since 15,162 square kilometres Palaeolithic times. The Hurrians and Districts Mitannis were the first civilisations Diyarbak›r, Bismil, Çermik, Ç›nar, here, and they were followed by the Çüngüs, Dicle, E¤il, Ergani, Hani, Hittites, Assyrians, Medes, Hazro, Kocaköy, Kulp, Lice, Silvan Achaemenids, Parthians, Romans, Economy Byzantines and so forth. In the early Agriculture, Livestock farming, Light years of Christianity the city was an industry, Commerce, Tourism important religious centre called Amid Neighbouring provinces and produced many theologians, some Ad›yaman, Malatya and fianl›urfa (west), of whom are buried in the Virgin Mary Bingöl and Elaz›¤ (north), Mufl (north- Church. Muslim did conquest east), Batman (east), Mardin (south) Diyarbak›r in 639 by Halid bin Velid, one of the commanders of the army led by Îyâz bin Ganm who was given ern gates as “Tigris”, “Rum”, “Ermen” the mission of conquering el-Cezire. and “Tel”, respectively. He also men- Once Islam gained dominance in the tions the existence of a water right at region, Diyarbak›r was ruled in the the middle of the city whose source is 10th and 11th centuries by Mervanids, unknown and then describes the a Kurdish dynasty.
    [Show full text]
  • Dissolution of Craft in the Context of Ethnicity, Gender and Class: Gold and Silversmithing in Mardin and Trabzon, Turkey
    DISSOLUTION OF CRAFT IN THE CONTEXT OF ETHNICITY, GENDER AND CLASS: GOLD AND SILVERSMITHING IN MARDIN AND TRABZON, TURKEY A THESIS SUBMITTED TO THE GRADUATE SCHOOL OF SOCIAL SCIENCES OF MIDDLE EAST TECHNICAL UNIVERSITY BY MEHTAP TOSUN IN PARTIAL FULFILLMENT OF THE REQUIREMENTS FOR THE DEGREE OF DOCTOR OF PHILOSOPHY IN THE DEPARTMENT OF SOCIOLOGY AUGUST 2018 iii I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work. Name, Last name: Mehtap Tosun Signature : iii ABSTRACT DISSOLUTION OF CRAFT IN THE CONTEXT OF ETHNICITY, GENDER AND CLASS: GOLD AND SILVERSMITHING IN MARDİN AND TRABZON, TURKEY Tosun, Mehtap Ph.D., Department of Sociology Supervisor: Prof. Dr. Ayşe Gündüz Hoşgör August 2016, 260 pages The aim of this thesis is to examine the dissolution of the craft of gold and silversmithing in two cities in Turkey, Mardin and Trabzon, by focusing on the boundaries between state politics, ethnicity, class and gender as results of the social and historical processes in Turkey. This study is based on the assumption that the reasons of the dissolution of craft include historical turning points which pave the way for modernization, nation-state formation and the advance of industrialization. Taking these arguments as a starting point, this study traces the mechanisms of the dissolution of craft-based production in terms of boundaries of state power, ethnicity, class and gender.
    [Show full text]
  • Turkish Journal of History
    Sayı: 70 2019 / 2 Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi Turkish Journal of History Official Journal of Istanbul University Faculty of Letters Istanbul - 2019 ISSN: 1015-1818 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi 2019 / 2 Sayı 70 Kurucusu Ord. Prof. M. Cavid Baysun İSTANBUL 2019 Tarih dergisi: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi. -- İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 1949- c.: resim, tablo; 24 cm. Yılda iki sayı. ISSN 1015-1818 Elektronik ortamda da yayınlanmaktadır. http://tjh.istanbul.edu.tr 1. TARİH - SÜRELİ YAYINLAR KAPAK RESMİ Kapakta kullanılan resim İlk Müslüman Kadın Astronom Meryem el-Usturlâbî (el-İcliyye)'nin Tasarladığı Usturlab. ADRES İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 34459 Beyazıt, İSTANBUL Baskı-Cilt: İlbey Matbaa www.ilbeymatbaa.com.tr Sertifika No: 17845 Dergi Sorumlusu Baş Editör Prof. Dr. Mahmut AK Prof. Dr. Arzu TOZDUMAN TERZİ İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, İstanbul, Türkiye Bölümü, Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye Yayın Kurulu Prof. Dr. Birsel KÜÇÜKSİPAHİOĞLU Prof. Dr. İdris BOSTAN İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı, İstanbul, Bölümü, Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye Türkiye Prof. Dr. Cezmi ERASLAN Prof. Dr. Mahir AYDIN İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Türkiye
    [Show full text]
  • International Symposium on Civilation, Cities and Architecture International Symposium on Civilation, Cities and Architecture
    ULUSLARARASI MEDENİYET, ŞEHİR VE MİMARİ SEMPOZYUMU ULUSLARARASI MEDENİYET, ŞEHİR VE MİMARİ SEMPOZYUMU INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON CIVILATION, CITIES AND ARCHITECTURE INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON CIVILATION, CITIES AND ARCHITECTURE BİRİNCİ GÜN 12 Nisan 2016 Salı / FIRST DAY 12 April 2016 Tuesday 09:00 - 09:30 Kayıt / Registration İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi Büyük Salon İstanbul University, Congress and Culture Center, Great Hall 09:30 - 10:40 Açılış ve Protokol Konuşmaları / Opening Speeches Doç. Dr. M. Akif KİREÇCİ Bilkent Üniversitesi, Semp. Yürütme Kurulu Üyesi Bilkent University, Member of the Executive Board of the Symposium Prof. Dr. Refik TURAN Türk Tarih Kurumu Başkanı / President, Turkish Historical Society Prof. Dr. Mahmut AK İstanbul Üniversitesi Rektörü / Rector, İstanbul University Prof. Dr. Derya ÖRS Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı President, Atatürk Supreme Council for Culture, Language and History Yıldırım Tuğrul TÜRKEŞ Başbakan Yardımcısı (Teşrifleri Halinde) Deputy Prime Minister (Invited) 10:40 - 11:00 Çay - Kahve Arası / Tea - Coffee Break 11:00 - 12:00 Prof. James McClellan / Stevens Institute of Technology, US Science And The City (Keynote Speaker) 12:00 - 14:00: Öğle Arası / Lunch Break ULUSLARARASI MEDENİYET, ŞEHİR VE MİMARİ SEMPOZYUMU ULUSLARARASI MEDENİYET, ŞEHİR VE MİMARİ SEMPOZYUMU INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON CIVILATION, CITIES AND ARCHITECTURE INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON CIVILATION, CITIES AND ARCHITECTURE BİRİNCİ GÜN 12 Nisan 2016 Salı / FIRST DAY 12 April 2016 Tuesday BİRİNCİ GÜN 12 Nisan 2016 Salı / FIRST DAY 12 April 2016 Tuesday Büyük Salon: 1. Oturum (Balkanlarda Kentsel Miras) Büyük Salon: 3. Oturum (Şehir Tasvirleri - I) Great Hall: Session 1 (Urban Heritage in the Balkans) Great Hall: Session 3 (Depictions of Cities - I) Oturum Başkanı / Chair H.
    [Show full text]
  • Der Bischofspalast Von Milet. Spätrömisches Peristylhaus Und Frühbyzantinische Residenz
    https://publications.dainst.org iDAI.publications ELEKTRONISCHE PUBLIKATIONEN DES DEUTSCHEN ARCHÄOLOGISCHEN INSTITUTS Dies ist ein digitaler Sonderdruck des Beitrags / This is a digital offprint of the article Philipp Niewöhner Der Bischofspalast von Milet. Spätrömisches Peristylhaus und frühbyzantinische Residenz aus / from Archäologischer Anzeiger Ausgabe / Issue 2 • 2015 Seite / Page 181–273 https://publications.dainst.org/journals/aa/1921/5942 • urn:nbn:de:0048-journals.aa-2015-2-p181-273-v5942.4 Verantwortliche Redaktion / Publishing editor Redaktion der Zentrale | Deutsches Archäologisches Institut Weitere Informationen unter / For further information see https://publications.dainst.org/journals/aa ISSN der Online-Ausgabe / ISSN of the online edition 2510-4713 Verlag / Publisher Ernst Wasmuth Verlag GmbH & Co. Tübingen ©2017 Deutsches Archäologisches Institut Deutsches Archäologisches Institut, Zentrale, Podbielskiallee 69–71, 14195 Berlin, Tel: +49 30 187711-0 Email: [email protected] / Web: dainst.org Nutzungsbedingungen: Mit dem Herunterladen erkennen Sie die Nutzungsbedingungen (https://publications.dainst.org/terms-of-use) von iDAI.publications an. Die Nutzung der Inhalte ist ausschließlich privaten Nutzerinnen / Nutzern für den eigenen wissenschaftlichen und sonstigen privaten Gebrauch gestattet. Sämtliche Texte, Bilder und sonstige Inhalte in diesem Dokument unterliegen dem Schutz des Urheberrechts gemäß dem Urheberrechtsgesetz der Bundesrepublik Deutschland. Die Inhalte können von Ihnen nur dann genutzt und vervielfältigt werden, wenn Ihnen dies im Einzelfall durch den Rechteinhaber oder die Schrankenregelungen des Urheberrechts gestattet ist. Jede Art der Nutzung zu gewerblichen Zwecken ist untersagt. Zu den Möglichkeiten einer Lizensierung von Nutzungsrechten wenden Sie sich bitte direkt an die verantwortlichen Herausgeberinnen/Herausgeber der entsprechenden Publikationsorgane oder an die Online-Redaktion des Deutschen Archäologischen Instituts ([email protected]).
    [Show full text]
  • A Study on Possible Foreign Impacts on the Sungur Bey Mosque in Niğde
    A STUDY ON POSSIBLE FOREIGN IMPACTS ON THE SUNGUR BEY MOSQUE IN NİĞDE A THESIS SUBMITTED TO THE GRADUATE SCHOOL OF SOCIAL SCIENCES OF MIDDLE EAST TECHNICAL UNIVERSITY BY DİDEM ESİN IN PARTIAL FULFILLMENT OF THE REQUIREMENTS FOR THE DEGREE OF MASTER OF ARTS IN THE DEPARTMENT OF HISTORY OF ARCHITECTURE JANUARY 2005 Approval of the Graduate School of Social Sciences Prof. Dr. Sencer AYATA Director I certify that this thesis satisfies all the requirements as a thesis for the degree of Master of Arts. Prof. Dr. Suna GÜVEN Head of Department This is to certify that we have read this thesis and that in our opinion it is fully adequate, in scope and quality, as a thesis for the degree of Master of Arts. Prof. Dr. Ömür BAKIRER Supervisor Examining Committee Members Prof. Dr. Suna GÜVEN (METU, AH) _________________________ Prof. Dr. Ömür BAKIRER (METU, REST) _________________________ Assoc. Prof. Dr. Ali Uzay PEKER (METU, AH) __________________________ I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work. Name, Last Name : Didem ESİN Signature : viii ABSTRACT A STUDY ON POSSIBLE FOREIGN IMPACTS ON THE SUNGUR BEY MOSQUE IN NİĞDE ESİN, Didem M. A., Department of History of Architecture Supervisor: Prof. Dr. Ömür BAKIRER January 2005, 143 pages Sungur Bey Mosque and the Tomb adjacent to it were built in Niğde in the first half of the 14th century.
    [Show full text]