Türk Dünyası Đncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies, XII/1 (Yaz 2012), s.211-238 .
KKKIRGIZ SSSİYASİ HHHAYATINDA AAA İRETÇİLİK VE KKKLAN SSSİYASETİ Tribalism and Clan Politics in Kyrgyz Political Life
∗ Seçil ÖRAZ
ÖZET Orta Asya geneline baktığımızda sosyal yapının, kendini ne etnik grupla ne bir siyasi partiyle ne de hükümetle ya da muhalefetle değil daha çok bağlı bulunduğu a iretle tanımlayan ve en yüksek aidiyet hissi de bu alanda görülen geni gruplar dan olu tuğu görülür. Bu gruplar bölgenin sosyolojik gerçekliğidir ve bu en temel gerçeklik Kırgızistan özelinde hayatın pek çok alanında kendini hissettirir. Bu ça lı mada ise a iretçiliğin ve onun politik hayattaki yansıması olan klan siyasetinin Kırgız siyasi ya amı üzerindeki etkinliği ortaya konmaya çalı ılacaktır. Anahtar Kelimeler: Kırgızistan, A iret, A iretçilik, Klan Siyaseti
ABSTRACT When we analyze Central Asia in general, it becomes clear that Central Asian social structure is made up with large units who rather identify themselves with a specific tribe, to which they have the main sense of belonging, but not with an ethnic group, a political party, government or opposition. These units are the sociological reality of the region and this reality functions in different parts of life in Kyrgyz case. In this paper the impact of tribalism and clan politics on the Kyrgyz political life is tried to be put forward. Keywords: Kyrgyzstan, Tribe, Tribalism, Clan Politics
Geçen yüzyılda Max Weber klanları Avrasya, Orta Doğu ve Afrika’nın göçebe ve yarı göçebe bölgelerinde görülen ortak bir sosyal örgütlenme formu olarak tanımlamı tı. Bununla beraber bu dönemlerde ortaya çıkan klan ili kilerinin modern devletlerin kurulmaya ba la
∗ Ar . Gör., Ege Üniversitesi Türk Dünyası Ara tırmaları Enstitüsü, [email protected]. 212 SEÇİL ÖRAZ masıyla ve siyasi hayatın kurumsalla masıyla etkisini yitireceğini öngörmü tü. 1 Kırgızistan örneğinde siyasi ya amda a iretçiliğin ve onun politik ya amdaki yansıması olan klan siyase tinin etkisi günümüzde hala önemlidir, bununla beraber ülkedeki son siyasi geli meler özel likle ülkenin parlamenter sisteme geçi i bize Weber’in önermesinin ileriki dönemler için doğrulanabileceğinin sinyalini vermektedir. Bu çalı manın konusu olan Kırgız siyasi ya a mında a iretçiliğin ve klan siyasetinin etkisi günümüzde olduğu gibi Sovyet öncesi süreçte de Sovyet döneminde de azalmadan korunmu tur. Ülkede klan olarak tanımlanan informal kimlik ağı etrafında organize edilen bir siyaset anlayı ı baskın olarak görülür. A iretçiliğin özellikle oy verme davranı larında, yönetici elitlerin belirlenmesinde, siyasi gücün ve kay nakların dağılımındaki etkisi önemlidir. Bu çalı mada, a iretçiliğin bölge için kültürel bir olgu olmasının yanında rasyonel bir olgu olup olmadığı da tartı ılacaktır. Kırgızistan’daki bu siyasi davranı ın sebepleri, dinamikleri ve etkileri üzerinden gidilerek ülkede a iretçiliğin sosyal ekonomik tarihi kökleri ve Sovyet sonrası dönü üm sürecinde oynadığı siyasi rolü açıklanmaya çalı ılacak ve klanların ve klan siyasetinin ülkedeki siyasi yapıyı anlamadaki en kritik informal siyasi aktörlerden biri olduğunun altı çizilecektir. Bu bağlamda ilk bölümde klan a iret bölünmesinin tanımı yapılacak, bu sosyal olu umların toplumdaki yeri ve önemi tartı ılacaktır. Makalede sonuca a iretçilik ve klan poli tikaları üzerinden gidileceği için anlam bütünlüğü sağlamak adına klan (uruk) ve a iret (uruu) terimlerinin ikisi de makale boyunca kullanılacaktır. Bu sebeple bu iki terim de ilk bölümde kavramsalla tırılmaya çalı ılacaktır. İkinci bölümde ise Kırgızistan özeline geçme den önce Orta Asya bölgesinde a iretçiliğin tarihi incelenecek, son bölümde ise Kırgızis tan’da a iret ve a iretçiliğin siyasi ya amdaki yansımaları belirlenecektir.
1)1)1) Klan vvee A iretin Tanımlanması Kırgızistan’ın siyasi yapısında a iretçiliğin ve klan politikalarının önemini analiz et mek için ilk adım klanın ve a iretin tanımını yapmaktan geçmektedir. Tanımlamaları yapar ken çalı manın ana konusu doğrultusunda yani klanların ve a iretlerin siyasi yaptırımları ile bağlantısını kurarak yapmak daha faydalı olacaktır. Bu bağlamda Tapper u tanımı önermi tir: “Klanlar, örgütlenmenin merkezine akrabalığın konduğu ve örgüt üyelerinin kendilerini kültürel (gelenek, görenek, lehçe ve dil vb.) olarak diğerlerinden farklı gördüğü yerel grup lardır. Genellikle siyasi açıdan birle mi tirler ve bütünlük arz ederler. Klanlar genelde ken dilerinden daha büyük muhtemelen bölgesel siyasi yapılara sahip a iretlerin bir parçasını olu tururlar. Siyasi güçlerini doğrudan hükümetle kurdukları ili kilerden almazlar, a iretle rin yönetici elitle ili kisi daha çok aracı yapılar sayesinde düzenlenir.” 2 Bu tanıma ek olarak “Etnik Çatı malar, A iret Politikaları: Global bir Bakı ” kitabının yazarı Kenneth Christie ise a iretçiliğin tanımlanması zor ve çoğu zamanda yanlı konum
1 Max Weber, Economy and SocietySociety, Guenther Roth and Claus Wittich (Haz.), University of California Press, Berkeley, 1978, s.1028 1031. 2 Richard Tapper, “Introduction”, Richard Tapper (Ed.), The Conflict of Tribe and State in Iran and AfghanistanAfghanistan, St. Martin’s, London, 1983, s.4. KIRGIZLARDA A İRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 213 landırılan bir terim olduğunu belirtir. Christie, a iret (tribe) kelimesinin Latince “tribus” teriminden türediğini söyler. A iretler kendi kendine yeten yapılardır, otonomdurlar ve akrabalık ili kilerine dayanırlar. Antropologlar da a ireti genellikle “belirli özelliklere (dil, kültür, ortak kahramanlar, tabular, mitolojik efsaneler gibi) ve tanımlanmı bir güç hiyerar isine sahip gruplar olarak tanımlar”. 3 Eickelman ise “Ortadoğu ve Orta Asya: Antropolojik bir Yakla ım” isimli kitabında a ireti olu turan grubun genellikle soy terimi etrafında kavramsalla tığını belirtir. Bununla beraber soy olgusunun pastoral göçebelerden yerle ik çiftçilere ve ehirlilere kadar pek çok örgütsel sistemde kullanıldığını ama a iretleri geri kalan gruplardan ayıran nüansın a iretle rin soy olgusu etrafında çoğunlukla siyasi olarak örgütlenmeleri olduğunu söyler ve böylece a iretlerin siyasi yönünün altını çizer. 4 Eickelman’a göre a iretler örgütlenme seviyeleri göz önüne alındığında toplulukla devlet arasında bir noktada durmaktadırlar. Yani a iret örgüt lenmelerini devletlerin “geli ime açık selefleri” olarak görür ve bu bağlamda a iretlerin yö netsel bir araç olarak kullanıldığını belirtir. Der ki bu sebepledir ki a iretlerin doğası ile ilgili yönetimsel varsayımlar bir ölçüde siyasi amaçlar için modifiye edilen yerel kavramlara da yanmaktadır. 5 Hvoslef’e göre ise a iretler birden çok klanın birle mesiyle olu ur. A ireti olu turan klanlar birbirlerine ortak bir “ata” yoluyla bağlıdır ve köklerinin aynı bölgede olduğuna ina nırlar. Hiyerar ide a iretten klana doğru gidildiğinde a iretlerin alt a iretlere ve alt alt a iretlere ayrıldığını görüyoruz. Bu sınıflandırma aslında birey bazında farkındalığı da art tırmaktadır. Çünkü bu yolla bir ki inin soy ağacını çıkartması ve a iretsel yapıdaki yerini belirlemesi mümkündür. Hatta bazı bölgelerde ki inin soy ağacını bilmesi zaman zaman zorunluluk halini almı tır. Akiner de bu argümanı desteklemektedir. Akiner, çocuklara küçük ya larda yedi ku ak öncesine kadar inen soy ağaçlarının öğretildiğini ve bunun bazı bölgelerde hem erkekler hem kızlar için ama özellikle de erkekler için bir zorunluluk olduğunu belirtmektedir. 6 Bu zorunluluk hem ki isel tarih bilincini korumada hem tarihin devamlılığını sağlama da hem de ki inin ait olduğu aileyi kimlik algısının en üstüne koyması için gereklidir. Zaten Kırgız halkı dâhil bölge halklarının a iretsel yapılarını koruma reflekslerinin altında biraz da a iret sel yapıyı halkın soy birliği için önemli görüp korumaları yatmaktadır. Hatta bu durumla ilgili bir özdeyi vardır. Kırgızların günlük hayat pratiklerinde bu bilgileri sıklıkla kullandı ğını anlatan deyi öyle der: “Bir masaya oturmu ve öncesinde birbirlerini hiç tanımayan Kırgızların kısa bir süre sonra mutlaka on ku ak öteden ortak bir akrabaları olduğu anla ı
3 Kenneth Christie,, Ethnic Conflicts, Tribal Politics: A Global PerspectPerspectiveiveive, Curzon Press, London, 1998, s.5. 4 Dale F. Eickelman, The Middle East and Central Asia:Asia: An Anthropological ApproachApproach, Prentice Hall Inc., New Jersey, 1998, s.72 3. 5 Age, s.123. 6 Shirin Akiner, “Social and Political Reorganization in Central Asia: Transition from Pre Colonial to Post Colonial Society”, Touraj Atabaki & John O’Kane (eds.), PostPost SovietSoviet Central AsiaAsia, The International Institute for Asian Studies, Leiden, 1998, s.4. 214 SEÇİL ÖRAZ lır” 7. Anla ıldığı gibi bir a iretin üyesi olma durumu Orta Asya halklarının kendi kimlikleri ni tanımlamadaki önemini korumaktadır. Kısaca ortaya koymak gerekirse a iretler akrabalık veya dolaylı akrabalık yolu ile bir birine bağlanan ve bir ili kiler ağı olu turan informal örgütlenmelerdir. Akrabalık yoluyla elde edilen bu etkin bağlar örgütlenmenin hem kimliğini hem de bir nevi tutkalını olu tu rur. Akrabalıktan kasıt ise her zaman kan bağı demek değildir. Burada akrabalık kar ılıklılığı ve sadakati çağrı tırmak için objektif anlamda kullanılmı tır. 8 Dolaylı akrabalık ayrımı da bu sebepten kullanılmaktadır. Dolaylı akrabalık (fictive kinship) diye adlandırılabilecek bu yol ise kan bağının ötesinde bireylerin birbirine evlilik, aile birle mesi, yerelcilik 9 (mestnichestvo) veya kom uluk (aynı mahallede 10 ya ama aynı kı lakta ya ama) yolu ile bağlanmasıdır. 11 Collins ise a iretlerin akrabalık tabanında dikey ve yatay ili kiler ağı içeren bir kimlik ağı olduğunu belirtir. Collins’e göre a iretler kar ılıklı güven yolu ile üyelerini birbirine bağlama kapasitesine sahip oldukları için yatay; toplumun farklı kesimlerinden hem elitleri hem de elit olmayan üyeleri bünyelerinde barındırdıkları için de dikey ili kileri organize etmektedir. 12 Burada belirtilmesi en gerekli konulardan birisi ise klan ve a iret terimlerine yüklenen önyargılı değerlendirmelerdir. Genellikle a iret denilince akla kökeni modernite öncesi çağ lara dayanan geleneksel sosyal örgütlenmeler gelir. Zaten modernle meci ve kurumsalcı teoriler modern çağlarda a iretlerin varlığını ve rolünü önemsememi lerdir. Literatüre ba kıldığında ise bazı ara tırmacıların “a iret” terimini kullanırken bu terime ilkel, oryantalist ve küçültücü anlamlar yüklediği görülür. Bununla beraber sosyal antropologların ve tarihçi lerin çalı maları a iretlerin yerel bir etnografik gerçeklik olduğunu ve egzotik, ilkel ya da tamamen olumsuz veya anti demokratik eğilimler ta ımadığına i aret etmektedir. Antropo loglara göre klanlar, bireylerin kollektivist, kültürel ve kurumsal bağlamda rasyonel hesapla rına dayanan sosyal ağlarıdır, bu sebeple kolektivist kültürlerde sıklıkla görülürler. Son dö nemde ise geleneksel ve modernite öncesi döneme sıkı tırılan a iretlerin modern bir örgüt lenme biçimi olduğu ve hatta “geleneğin modernitesine” bir örnek te kil ettiği tartı ılmakta
7 Irina Kostyukova, “The Towns of Kyrgyzstan Change Their Faces: Rural Urban Migrants in Bishkek”, Central Asian Survey , S.3, 1994, s.428. 8 Joseph Kostiner, Tribes and State , University of California Press, Berkeley, 2001. 9 Yerelcilik, idari bölümlemenin(bölgesel vb.) neden olduğu çeki meler bağlamında netle en bir dayanı ma yoludur. Yerelcilik diğer terimlerden farklı olarak (kavm, evlad gibi) daya nı ma gruplarını ağlarla değil toprakla ifade eder yani toplulukları belli bir toprakla ili ki lendirir. Bk. Olivier Roy, Yeni Orta Asya ya da UluslarınUlusların İmal Edili iEdili i, Metis Yayınları, İs tanbul, 2000, s.141 146. 10 Aynı dayanı ma grubu üyelerinin oturduğu semt. 11 Kathleen Collins,, Clan Politics and Regime TransitionTransition in Central Asia, Cambridge University Press, Cambridge, 2006, s.17. 12 Kathleen Collins, “Clans, Pacts and Politics in Central Asia”, Journal of Democracy , 13/3, Temmuz 2002, s.141. KIRGIZLARDA A İRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 215 dır. Çünkü oldukça eski çağlardan gelerek günümüz siyasi sistemine adapte olup, varlıklarını sürdürmektedirler. Bunun en önemli sebebi kelime anlamıyla “akrabalık (hısımlık) ağları” anlamına gelen a iretlerin hem güçlü bir kimlik algısı hem de güçlü bir örgütlenme ekli olmasıdır. Bu sayede grubun üyelerini bir arada tutar ve korur.
Akrabalık (Hısımlık) Ağları A İRET =
(Kimlik(Kimlik)) (Örgüt)
Yukarıda anlatılmaya çalı ıldığı gibi literatürde pek çok farklı tanım mevcut olmakla beraber konu hakkında çalı anların bulu tuğu ortak nokta klanların olu turduğu a iretlerin kırsal bölgelerdeki toplulukları bir arada ve “bağlı” tutan bir informel örgütlenme ekli oldu ğudur. Bu “bağ” genellikle aynı aileden veya aynı soydan geliyor olmanın yarattığı etkin bir bağdır. Bu ekilde bu informel örgütlenmeler formel örgütlenmelerin yasalar veya anayasa lar yolu ile yaptığını yapar ve bireylerin sadece davranı larını düzenlemekle kalmaz aynı zamanda inançlarına ve bireysel eğilimlerine de yön vermeye ba lar. Zaten klan politikala rından bahsetmemize yol açan olguda bu örgütlenmelerin ortak bir hareketi bu örnekte siyasi bir hareketi koordine etme ve yeni nesillerde etkin varlığını sürdürme özellikleridir. Bu noktadan hareketle, tanımlar ve mevcut durum çerçevesinde Orta Asya genelinde a iret lerin doğu unun, bir alt kimlik unsuru olarak bölgenin yapısına eklemlenmesinin ve bölge nin siyasi hayatında etkili bir unsur haline gelmesinin tarihine bakmakta yarar vardır.
2) Orta Asya Bölgesinde A iretçilik ve Klan Politikalarının Siyasi Hayata Etkisi Oliver Roy Sovyet dönemi politikalarının dönü türdüğü Orta Asya’yı mercek altına aldığı kitabında öyle demektedir: “Eski Sovyet Orta Asya’sının siyasal sorunları söz konusu olduğunda, sürekli ön plana çıkan iki kavram vardır: etni ve ondan daha bulanık olan “a i ret” (veya hizip, kabile, grup vb) kavramı… Buna kar ılık, bir kabileden, siyasal hizipten bölgesel gruba kadar uzanan her anlamıyla “a iret” kavramı sadece olumsuz ekilde tanın makta ve geçmi te kalmı bir ey olarak if a edilmektedir. Ama bu durum, eninde sonunda, a iretin siyasal açıdan anlamlı bir olgu olduğunu doğrular. Toplumsal tabanı ne olursa ol sun(kabile, bölge, aile vb.) her türlü “dayanı ma grubu” olarak tanımlayacağımız bu a iretle rin gündelik hayatta (tercihli evlilik, ikamet yeri, yanda ağları, mafya vb.) olduğu kadar siyasal hayatta da (siyasal hizip, bir reis veya partinin toplumsal tabanı) bir anlam ifade ettiği ku kusuzdur.” 13 Roy’nın da belirttiği gibi a iret örgütlenmeleri Orta Asyalıların hayatlarının her ala nında önemi yadsınamaz örgütlenmelerdir. Uzun yıllar içinde olu mu ve bölge halklarının tarih boyunca geçirdiği veya geçirilmek istendiği tüm dönü üm süreçlerine adapte olarak
13 Olivier Roy, ageageage,age s.42. 216 SEÇİL ÖRAZ varlığını korumu tur. Oysaki günümüzde her bölgede veya her ülkede a iret kültürünün korunamadığı ve a iret sisteminin modern devlet sistemine adapte olamadığı bir gerçektir. Modernite öncesi döneme baktığımızda yani tarihçilerin tanımına göre 1500’lü yıllara kadar olan süreçte sadece Orta Asya’da değil Orta Doğu’da, Avrupa’nın büyük bölümünde ve hatta Uzakdoğu’da a iret örgütlenmeleri sıkça görülmekteyken, bugüne geldiğimiz de Avrupa’da a iretlerin devlet ve ekonomik güçlerce dönü türüldüğünü ve güçlü a iretsel ağların yok olduğunu görüyoruz. O zaman burada sorulması gereken soru neden Orta Asya’da a iret sisteminin devam ettiğidir. İ te bu sorunun cevabında iç ve dı faktörler devreye girmekte dir. Bu faktörleri Orta Asya örneğinde kar ımıza çıkan üç durumla açıklayabiliriz: 14 1 Rus etkisi sebebiyle bölgede devlet in asının geç ba laması 2 Ulusal kimliklerin geç olu ması 3 Ekonomik alanda ya anan güçsüzlükler. Bu önermelerin sağlamasını mevcut iki grubu kar ıla tırarak yapabiliriz. Yukarıda sa yılan bu ko ulları az ya da çok Orta Doğu’da ve Afrika’da da görmekteyiz ki bu bölgelerde de a iret sistemi Orta Asya’daki gibi varlığını korumaktadır. Diğer yandan Avrupa örneğine baktığımızda a iretsel kimliklerin ve buna dayalı siyasetin artık ortadan kalkmı olduğunu görüyoruz ki Avrupa gerek ulus devlet in ası anlamında gerek güçlü ekonomiler yaratma ve sürdürülebilirliği sağlama anlamında bu üç kıtadan da farklı bir yerde durmaktadır. Klan, a iret, hısımlık ve tüm ilgili aidiyetlerin önemli olduğu bu bölgelerin aksine Avrupa’da ulus lar göreli olarak çok daha erken zamanda ulus bilincini kazandılar, ulus devletlerini in a ettiler ve kapitalist ekonomik büyümeyi ya adılar. Orta Asya örneğine baktığımızda ise ya rım yüzyıl süren Rus emperyalizmi ve 74 yıllık Sovyet rejiminin ardından modern anlamın da devlet kurulu larının sadece 20 yıl kadar öncesine 1991 yılına dayandığını görüyoruz. Aynı ekilde Orta Doğu ve Afrika örneklerine baktığımızda da bu bölgede devletlerin kuru lu u sömürgelikten kurtuldukları 1950 ve 1960’lı yıllara denk gelmektedir. Bu sebeple Orta Asya bölgesinde a iretleri ve a iretçiliğin etkilerini konu urken bu faktörleri zihinlerde tut makta fayda vardır. Buradan hareketle bölgenin tarihsel yolculuğunda geçirdiği süreçleri ve a iret örgütlenmelerinin bu süreçlerden nasıl etkilendiğini incelemek gereklidir.
2.1) Orta Asya’da Tarihi Boyunca A iretler Orta Asya özelinde a iretçilik gerçeği bölgede çok eskilere dayanmaktadır. Manz’ın da belirttiği gibi a iretler göçebe halkların geleneksel örgütlenme biçimi olarak geli mi tir ve yine geleneklere göre herkes bir a irete bağlıdır. 15 Orta Asya halkları da tarih boyunca göçe be ya am tarzlarının da etkisiyle aile, klan ve a iretlerle güçlü bağlara sahip olmu lar ve ge rek Sovyet dönemde gerek post Sovyet dönemde geleneklere bağlı doğalarını korumu ve akrabalık ili kilerine bağlı grupların içinde yer almayı tercih etmi lerdir. Buradan hareketle
14 Collins, Clan Politics and Regime Transition in CentralCentral Asia, s.44. 15 Beatrice Forbes Manz, The Rise and Rule of TamerlaneTamerlane,Tamerlane Cambridge University Press, Cambridge, 1989, p.33. KIRGIZLARDA A İRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 217
Orta Asya’da a iretçiliğin uzun tarihi dü ünüldüğünde klanların rolünü farklı dönemlere göre ayrıca incelemek yerinde olur. Bu dönemleri öyle sıralayabiliriz: 1 1900lü yıllardan Sovyet hâkimiyetine kadar olan Çarlık Rusya dönemi 2 1991’e kadar süren Sovyetler dönemi 3 1991’den günümüze kadar devam etmekte olan Sovyet sonrası dönü üm süreci Bilindiği gibi 1855 yılında ba layan Çarlık Rusya’nın Orta Asya fethi 1876 yılında ta mamlamı tı. Bu tarihten Bol evik devriminin gerçekle tiği 1917 yılına kadar geçen sürede bölge Çarlık rejimin etkisinde kaldı. Ama bu dönemdeki Rus etkisi bölgedeki ya am tarzını dönü türme anlamında daha dolaylı, daha kısıtlı ve zayıftı. Çünkü 19. yy’ın ikinci yarısına gelinmi ti artık ve dönemin konjonktürü Çarlık Rusya’nın önceliğini sınırlarını korumaya kaydırmı tı. Bu sebeple bölgede herhangi bir idari reforma giri ilmedi ve Çarlık Rusya dö neminde Orta Asyalılar alı kanlıklarını sürdürmeye devam ederken a iretler de ya am alan larını korudu. 16 Bunlara ek olarak yine bu dönemde bölgede ulus devlet formunun olmama sı, etnik milli kimliklerin daha geli me a amasında olması da ekonomik olarak ayakta kala bilmek ve sosyal istikrarı sağlayabilmek için akrabalık ağlarının önemini daha da kritik hale getirmi ti. Çarlık Rusya dönemindeki bu yansız durum Bol evik devrimiyle birlikte bölgenin Sovyet hâkimiyetine girmesiyle deği ti. Çünkü a iretler pek çok açıdan Sovyet rejimiyle çatı maktaydı. A iretlere bağlı olmanın bireylere kazandırdığı alt kimlik ise Sovyetlerin oturtmaya çalı tığı modele uymuyordu. Dönemin Bol evikleri klan sistemini çağdı ı bir sos yal sistem olarak ve daha da önemlisi sosyalist sistem kar ıtı olarak görüyorlardı. Bu sebeple Sovyet rejimi, geri kalmı ve ilkel buldukları Orta Asya’yı arzuları doğrultusunda dönü tür mek için pek çok politika uyguladı. Rusla tırma, Sovyetle tirme, göçebe halkın yerle ik dü zene geçirilmesi, kolektivizasyon, milliyetler politikası, kadroların yerelle tirilmesi gibi Sov yet modernle mesine ait araçlar kullanıldı. Bunlarla yapılmak istenen Asyalı ve İslami de ğerleri Sovyetle tirip Orta Asya’da da tek tip Sovyet insanını ( Novıy Sovyetskiy Çelovek) yaratmaktı. 17 Bu Sovyet üst kimliğini yaratmak içinde diğer tüm geleneksel kimlikleri çağ da , ulusal ve Sovyet kimlikleri ile deği tirmek gerekliydi. Bu nedenle Sovyetle tirme politi kaları yürütülürken İslamiyet, klan, akrabalık gibi Orta Asya kültürüne ve ya am tarzına ait değerler yeni Sovyet sosyalist toplumun ideallerine aykırı bulundu ve zaman zaman oldukça zorlayıcı ve baskıcı politikalar izlendi. Bu baskıcı politikaların örnekleri özellikle Stalin döneminde ya andı. Zaten bu döne me genel olarak bakıldığında Stalin’in oldukça saldırgan politika tercihlerinde bulunduğu görülmektedir. Bu saldırganlığın çıkı noktası ise Sovyet rejiminin ve Rus kültürünün yücel tilmesi dı ındaki fikirlere kar ı Stalin’in geli tirdiği toleranssızlık idi. Zaten bu toleranssızlık birlik genelindeki en büyük sürgüne imza atmasına da neden oldu. 1936 1939 yıllarında yakla ık iki milyon ki i ajanlık suçlamasıyla tutuklandı, sürgüne gönderildi veya idam edil
16 Paul Georg Geiss, PrePrePre Pre TsaristTsarist and Tsarist Central AsiaAsia, Routledge, London, 2003, ss.33 35. 17 Nikolay Ustryalov, “From NEP to Soviet Socialism”, http://www.magister.msk.ru/library/ philos/ustryalov/ustry035.htm. 218 SEÇİL ÖRAZ di. 18 Bu durumun Orta Asya’ya yansıması daha baskıcı politikaların uygulanması oldu. Sade ce Kırgızistan’da içinde üst düzey yetkililerin ve liderlerin de olduğu üç yüz bin ki i sürüldü. Bu ki iler Lenin döneminde korenizatsia 19 politikası kapsamında yetkilendirilmi lerdi. Onla rın görevine son verilmesiyle Orta Asya’da birinci nesil Kırgız politikacılar silindi, yerlerine Slavlar getirildi. 20 İ te bu “temizlik” sürecinde Stalin, Orta Asya’da anti klan politikalarını yoğun ekilde uyguladı ve a iretçilik Komünist Parti ve Sovyet yönetimince reddedildi, ele tirildi ve tahrip edildi. 21 Gerçekten de Orta Asya’nın Sovyetle tirilmesi sırasında pek çok a iretin dağıtıldığı bir gerçektir. Bununla beraber dağıtılan a iretlerin bölgesel bazda gruplar eklinde kabuk deği tirdiği ve ayakta kaldığı da bir gerçektir. Burada Sovyet rejimince yapılmak istenen bölgede ki temel siyasi kimlik tanımlamasını a iretten bölgeye kaydırmaktır. Bir yandan a iret, din ve milli kimlikleri zayıflatmaya hatta elimine etmeye veya bu kimlikleri sosyo kültürel ala na hapsetmeye çalı ırken, diğer yandan bölgesel siyasi kimlikler yaratmaya ve bu kimlikleri kurumsalla tırmaya çalı ması bu yüzdendir. 22 Bununla beraber Stalin’in baskıcı politikaları klanların bölgedeki gücünü çok deği tirmedi ve informel diye nitelendirebileceğimiz gayriresmi ili ki ağları örülmeye ba landı. Massel’in de belirttiği gibi “Sovyet hâkimiyetinin üzerinden nerdeyse on yıl geçmi olmasına rağmen Orta Asya’nın geleneksel elitleri (dini, a iret, komünal) yerel halk arasında hala saygı toplarken, etkinken ve otorite kurmu ken; Sovyet rejimi bunu ba aramamı tı”. 23 İ te bu dönemde ba layan enformal ağların politikada
18 Otto J. Pohl, The Stalinist Penal System: a StatisticalStatistical History of Soviet Repression and Terror: 19301930 195519551955, Jefferson N. C., MacFarland, 1997, s.8. 19 Korenizatsia (nativization) Türkçe kelime anlamıyla “yerelle tirme” demektir. Sovyetlerin ilk yıllarında (1921 34) Sovyet liderleri tarafından uygulanan oldukça kapsamlı bir giri im dir. En basit anlatımla Orta Asya’daki SSC’lerde Komünist Parti ve bürokrasi içindeki gö revlere yerel halktan ki ileri getirmeye dayanan bir politikadır. Amaç yerel halkı yönetim de, yargıda hatta medyada sorumluluk alabilecekleri görevlere getirmektir. Bunun altında yatan mantık ise bu yolla Orta Asya’daki yeni nesil bir yönetici kadrosu olu turmaktır. Bu ki iler öncelikle eğitimden geçirilerek, Rusça öğrenecek, Komünist Parti üyesi olacak, Rus ve komünist eğitim ve parti kurumlarında yoğrulacak yani nomenklatura’nın bir parçası haline geleceklerdir. Böylece sisteme, partiye ve sistemin hedeflerine bağlılıklarının sağ lanması ve bu yolla bölgelerin kontrol altına alınması hedeflenmi tir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Micheal Mandebaum, Central Asia and the World, Council on Foreign Relation Press, New York, 1994; Alex Stringer, “Soviet Development in Central Asia: The Classical Colo nial Syndrome?”, Tom Everett Heath (ed.), Central Asia:Asia: Aspect of TransitionTransition, Routledge Curzon, London, 2003, ss.146 166; Roy, ageageage.age 20 Mehmet Saray, Modern Kırgızistan’ın Doğu uDoğu u, TİKA Yayınları, Ankara, 2004, s.104. 21 Rakhat Achylova, “Political Culture and Foreign Policy in Kyrgyzstan”, Political Culture and Civil Society in Russia and the New States of Eurasia , Vladimir Tismaneanu (ed.), M. E. Sharpe, New York, 1995, s.326. 22 Pauline Jones Luong, InstutionalChange and PoliticalPolitical Continuity in PostPost SovietSoviet CentrCentralal Asia , Cambridge University Press, Cambridge, 2002, ss.52 53. 23 Gregory Massell, The Surrogate Proletariat, Muslim WomenWomen and RevolutRevolutionaryionary Strategies in Soviet Central Asia:1919Asia:1919 1929,1929, Princeton University Press, Princeton, 1974. KIRGIZLARDA A İRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 219 ki etkinliği Stalin’in ölümüyle yükseli e geçti ve Brezhnev döneminin resmen ba lamasıyla 1960’larda doruğa çıktı. Brezhnev dönemi gerçekten de bölgede klan siyasetinin bir anlamda te viki ve dolayı sıyla bölgenin siyasi yapısına entegrasyonu anlamında oldukça önemlidir. Çünkü “klan siya setinin yükseli e geçtiği” dönem olarak nitelenir. Sebebi Brezhnev’in “kadroların istikrarını sağlamaya” yönelik politikalar izlemesidir. Stalin ve Khrushchev’in aksine Brezhnev bölge deki önemli siyasi kadrolar da sürekliği sağladı ve bu da yeni bir dönemin ba langıcı oldu. Brezhnev göreve geldikten sonra bazı bölgelere yeni parti sekreterleri atadı, bazı bölgelerde ise Khrushchev tarafından atananları görevde tuttu. A ağıdaki tablolardan da anla ılacağı gibi seleflerinin aksine onun döneminde Komünist Parti Birinci Sekreteri olarak atanan kim se görevinden alınmadı ve 25 yıl gibi bir süre bu kadroların istikrarı korundu. Böylelikle Brezhnev görevde kaldığı süre içinde her bir Orta Asya cumhuriyeti özelinde belirli bir kla nın hegemonyasını korudu. A ağıdaki tablolara baktığımızda Brezhnev dönemine gelene kadar parti sekreterlerinin hızlı bir ekilde el deği tirdiğini ama Brezhnev’le beraber en uzun süre görev ba ında kaldıklarını görüyoruz.
Kazakistan
Parti Sekreterleri Görev Süreleri Milliyetleri Devlet Ba kanı
Levon Mirzoyan 1936 38 Ermeni
Nikolay Skvortsov 1938 45 Rus
Cumabay ayakmetov 1946 54 Kazak
Panteleimon Ponomarenko 1954 55 Rus
Leonid Brezhnev 1955 56 Rus
Ivan Yakovlev 1956 57 Rus
Nikolay Belyayev 1957 60 Rus
Dinmuhammed Kunayev 1960 62 Kazak
İsmail Yusupov 1962 64 Rus/Uygur
Dinmuhammed Kunayev 1964 86 Kazak
Gennady Kolbin 1986 89 Rus
Nursultan Nazarbaev 1989 … Kazak
220 SEÇİL ÖRAZ
Özbekistan
Parti Sekreterleri Görev Süreleri Milliyetleri Devlet Ba kanı
Akmal Ikramov 1929 37 Özbek
Umsan Yusupov 1937 50 Özbek
Amin Niyazov 1950 55 Özbek
Nuritdin Mukhidinov 1955 57 Özbek
Sabir Kamalov 1957 59 Özbek