Türk Dünyası Đncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies, XII/1 (Yaz 2012), s.211-238 .

KKKIRGIZ SSSİYASİ HHHAYATINDA AAAİRETÇİLİK VE KKKLAN SSSİYASETİ Tribalism and Clan Politics in Kyrgyz Political Life

∗ Seçil ÖRAZ

ÖZET Orta Asya geneline baktığımızda sosyal yapının, kendini ne etnik grupla ne bir siyasi partiyle ne de hükümetle ya da muhalefetle değil daha çok bağlı bulunduğu airetle tanımlayan ve en yüksek aidiyet hissi de bu alanda görülen geni gruplar dan olutuğu görülür. Bu gruplar bölgenin sosyolojik gerçekliğidir ve bu en temel gerçeklik Kırgızistan özelinde hayatın pek çok alanında kendini hissettirir. Bu ça lımada ise airetçiliğin ve onun politik hayattaki yansıması olan klan siyasetinin Kırgız siyasi yaamı üzerindeki etkinliği ortaya konmaya çalıılacaktır. Anahtar Kelimeler: Kırgızistan, Airet, Airetçilik, Klan Siyaseti

ABSTRACT When we analyze Central Asia in general, it becomes clear that Central Asian social structure is made up with large units who rather identify themselves with a specific tribe, to which they have the main sense of belonging, but not with an ethnic group, a political party, government or opposition. These units are the sociological reality of the region and this reality functions in different parts of life in Kyrgyz case. In this paper the impact of tribalism and clan politics on the Kyrgyz political life is tried to be put forward. Keywords: , Tribe, Tribalism, Clan Politics

Geçen yüzyılda Max Weber klanları Avrasya, Orta Doğu ve Afrika’nın göçebe ve yarı göçebe bölgelerinde görülen ortak bir sosyal örgütlenme formu olarak tanımlamıtı. Bununla beraber bu dönemlerde ortaya çıkan klan ilikilerinin modern devletlerin kurulmaya bala

∗ Ar. Gör., Ege Üniversitesi Türk Dünyası Aratırmaları Enstitüsü, [email protected]. 212 SEÇİL ÖRAZ masıyla ve siyasi hayatın kurumsallamasıyla etkisini yitireceğini öngörmütü. 1 Kırgızistan örneğinde siyasi yaamda airetçiliğin ve onun politik yaamdaki yansıması olan klan siyase tinin etkisi günümüzde hala önemlidir, bununla beraber ülkedeki son siyasi gelimeler özel likle ülkenin parlamenter sisteme geçii bize Weber’in önermesinin ileriki dönemler için doğrulanabileceğinin sinyalini vermektedir. Bu çalımanın konusu olan Kırgız siyasi yaa mında airetçiliğin ve klan siyasetinin etkisi günümüzde olduğu gibi Sovyet öncesi süreçte de Sovyet döneminde de azalmadan korunmutur. Ülkede klan olarak tanımlanan informal kimlik ağı etrafında organize edilen bir siyaset anlayıı baskın olarak görülür. Airetçiliğin özellikle oy verme davranılarında, yönetici elitlerin belirlenmesinde, siyasi gücün ve kay nakların dağılımındaki etkisi önemlidir. Bu çalımada, airetçiliğin bölge için kültürel bir olgu olmasının yanında rasyonel bir olgu olup olmadığı da tartıılacaktır. Kırgızistan’daki bu siyasi davranıın sebepleri, dinamikleri ve etkileri üzerinden gidilerek ülkede airetçiliğin sosyalekonomiktarihi kökleri ve Sovyet sonrası dönüüm sürecinde oynadığı siyasi rolü açıklanmaya çalıılacak ve klanların ve klan siyasetinin ülkedeki siyasi yapıyı anlamadaki en kritik informal siyasi aktörlerden biri olduğunun altı çizilecektir. Bu bağlamda ilk bölümde klanairet bölünmesinin tanımı yapılacak, bu sosyal olu umların toplumdaki yeri ve önemi tartıılacaktır. Makalede sonuca airetçilik ve klan poli tikaları üzerinden gidileceği için anlam bütünlüğü sağlamak adına klan (uruk) ve airet (uruu) terimlerinin ikisi de makale boyunca kullanılacaktır. Bu sebeple bu iki terim de ilk bölümde kavramsallatırılmaya çalıılacaktır. İkinci bölümde ise Kırgızistan özeline geçme den önce Orta Asya bölgesinde airetçiliğin tarihi incelenecek, son bölümde ise Kırgızis tan’da airet ve airetçiliğin siyasi yaamdaki yansımaları belirlenecektir.

1)1)1) Klan vvee Airetin Tanımlanması Kırgızistan’ın siyasi yapısında airetçiliğin ve klan politikalarının önemini analiz et mek için ilk adım klanın ve airetin tanımını yapmaktan geçmektedir. Tanımlamaları yapar ken çalımanın ana konusu doğrultusunda yani klanların ve airetlerin siyasi yaptırımları ile bağlantısını kurarak yapmak daha faydalı olacaktır. Bu bağlamda Tapper u tanımı önermi tir: “Klanlar, örgütlenmenin merkezine akrabalığın konduğu ve örgüt üyelerinin kendilerini kültürel (gelenek, görenek, lehçe ve dil vb.) olarak diğerlerinden farklı gördüğü yerel grup lardır. Genellikle siyasi açıdan birlemitirler ve bütünlük arz ederler. Klanlar genelde ken dilerinden daha büyük muhtemelen bölgesel siyasi yapılara sahip airetlerin bir parçasını olutururlar. Siyasi güçlerini doğrudan hükümetle kurdukları ilikilerden almazlar, airetle rin yönetici elitle ilikisi daha çok aracı yapılar sayesinde düzenlenir.” 2 Bu tanıma ek olarak “Etnik Çatımalar, Airet Politikaları: Global bir Bakı” kitabının yazarı Kenneth Christie ise airetçiliğin tanımlanması zor ve çoğu zamanda yanlı konum

1 Max Weber, Economy and SocietySociety, Guenther Roth and Claus Wittich (Haz.), University of California Press, Berkeley, 1978, s.10281031. 2 Richard Tapper, “Introduction”, Richard Tapper (Ed.), The Conflict of Tribe and State in Iran and AfghanistanAfghanistan, St. Martin’s, London, 1983, s.4. KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 213 landırılan bir terim olduğunu belirtir. Christie, airet (tribe) kelimesinin Latince “tribus” teriminden türediğini söyler. Airetler kendi kendine yeten yapılardır, otonomdurlar ve akrabalık ilikilerine dayanırlar. Antropologlar da aireti genellikle “belirli özelliklere (dil, kültür, ortak kahramanlar, tabular, mitolojik efsaneler gibi) ve tanımlanmı bir güç hiyerar isine sahip gruplar olarak tanımlar”. 3 Eickelman ise “Ortadoğu ve Orta Asya: Antropolojik bir Yaklaım” isimli kitabında aireti oluturan grubun genellikle soy terimi etrafında kavramsallatığını belirtir. Bununla beraber soy olgusunun pastoral göçebelerden yerleik çiftçilere ve ehirlilere kadar pek çok örgütsel sistemde kullanıldığını ama airetleri geri kalan gruplardan ayıran nüansın airetle rin soy olgusu etrafında çoğunlukla siyasi olarak örgütlenmeleri olduğunu söyler ve böylece airetlerin siyasi yönünün altını çizer. 4 Eickelman’a göre airetler örgütlenme seviyeleri göz önüne alındığında toplulukla devlet arasında bir noktada durmaktadırlar. Yani airet örgüt lenmelerini devletlerin “geliime açık selefleri” olarak görür ve bu bağlamda airetlerin yö netsel bir araç olarak kullanıldığını belirtir. Der ki bu sebepledir ki airetlerin doğası ile ilgili yönetimsel varsayımlar bir ölçüde siyasi amaçlar için modifiye edilen yerel kavramlara da yanmaktadır. 5 Hvoslef’e göre ise airetler birden çok klanın birlemesiyle oluur. Aireti oluturan klanlar birbirlerine ortak bir “ata” yoluyla bağlıdır ve köklerinin aynı bölgede olduğuna ina nırlar. Hiyeraride airetten klana doğru gidildiğinde airetlerin altairetlere ve altalt airetlere ayrıldığını görüyoruz. Bu sınıflandırma aslında birey bazında farkındalığı da art tırmaktadır. Çünkü bu yolla bir kiinin soy ağacını çıkartması ve airetsel yapıdaki yerini belirlemesi mümkündür. Hatta bazı bölgelerde kiinin soy ağacını bilmesi zaman zaman zorunluluk halini almıtır. Akiner de bu argümanı desteklemektedir. Akiner, çocuklara küçük yalarda yedi ku ak öncesine kadar inen soy ağaçlarının öğretildiğini ve bunun bazı bölgelerde hem erkekler hem kızlar için ama özellikle de erkekler için bir zorunluluk olduğunu belirtmektedir. 6 Bu zorunluluk hem kiisel tarih bilincini korumada hem tarihin devamlılığını sağlama da hem de kiinin ait olduğu aileyi kimlik algısının en üstüne koyması için gereklidir. Zaten Kırgız halkı dâhil bölge halklarının airetsel yapılarını koruma reflekslerinin altında biraz da airet sel yapıyı halkın soy birliği için önemli görüp korumaları yatmaktadır. Hatta bu durumla ilgili bir özdeyi vardır. Kırgızların günlük hayat pratiklerinde bu bilgileri sıklıkla kullandı ğını anlatan deyi öyle der: “Bir masaya oturmu ve öncesinde birbirlerini hiç tanımayan Kırgızların kısa bir süre sonra mutlaka on kuak öteden ortak bir akrabaları olduğu anlaı

3 Kenneth Christie,, Ethnic Conflicts, Tribal Politics: A Global PerspectPerspectiveiveive, Curzon Press, London, 1998, s.5. 4 Dale F. Eickelman, The Middle East and Central Asia:Asia: An Anthropological ApproachApproach, PrenticeHall Inc., New Jersey, 1998, s.723. 5 Age, s.123. 6 Shirin Akiner, “Social and Political Reorganization in Central Asia: Transition from Pre Colonial to PostColonial Society”, Touraj Atabaki & John O’Kane (eds.), PostPost SovietSoviet Central AsiaAsia, The International Institute for Asian Studies, Leiden, 1998, s.4. 214 SEÇİL ÖRAZ lır” 7. Anlaıldığı gibi bir airetin üyesi olma durumu Orta Asya halklarının kendi kimlikleri ni tanımlamadaki önemini korumaktadır. Kısaca ortaya koymak gerekirse airetler akrabalık veya dolaylı akrabalık yolu ile bir birine bağlanan ve bir ilikiler ağı oluturan informal örgütlenmelerdir. Akrabalık yoluyla elde edilen bu etkin bağlar örgütlenmenin hem kimliğini hem de bir nevi tutkalını olutu rur. Akrabalıktan kasıt ise her zaman kan bağı demek değildir. Burada akrabalık karılıklılığı ve sadakati çağrıtırmak için objektif anlamda kullanılmıtır. 8 Dolaylı akrabalık ayrımı da bu sebepten kullanılmaktadır. Dolaylı akrabalık (fictive kinship) diye adlandırılabilecek bu yol ise kan bağının ötesinde bireylerin birbirine evlilik, aile birlemesi, yerelcilik 9 (mestnichestvo) veya komuluk (aynı mahallede 10 yaama aynı kılakta yaama) yolu ile bağlanmasıdır. 11 Collins ise airetlerin akrabalık tabanında dikey ve yatay ilikiler ağı içeren bir kimlik ağı olduğunu belirtir. Collins’e göre airetler karılıklı güven yolu ile üyelerini birbirine bağlama kapasitesine sahip oldukları için yatay; toplumun farklı kesimlerinden hem elitleri hem de elit olmayan üyeleri bünyelerinde barındırdıkları için de dikey ilikileri organize etmektedir. 12 Burada belirtilmesi en gerekli konulardan birisi ise klan ve airet terimlerine yüklenen önyargılı değerlendirmelerdir. Genellikle airet denilince akla kökeni modernite öncesi çağ lara dayanan geleneksel sosyal örgütlenmeler gelir. Zaten modernlemeci ve kurumsalcı teoriler modern çağlarda airetlerin varlığını ve rolünü önemsememilerdir. Literatüre ba kıldığında ise bazı aratırmacıların “airet” terimini kullanırken bu terime ilkel, oryantalist ve küçültücü anlamlar yüklediği görülür. Bununla beraber sosyal antropologların ve tarihçi lerin çalımaları airetlerin yerel bir etnografik gerçeklik olduğunu ve egzotik, ilkel ya da tamamen olumsuz veya antidemokratik eğilimler taımadığına iaret etmektedir. Antropo loglara göre klanlar, bireylerin kollektivist, kültürel ve kurumsal bağlamda rasyonel hesapla rına dayanan sosyal ağlarıdır, bu sebeple kolektivist kültürlerde sıklıkla görülürler. Son dö nemde ise geleneksel ve modernite öncesi döneme sıkıtırılan airetlerin modern bir örgüt lenme biçimi olduğu ve hatta “geleneğin modernitesine” bir örnek tekil ettiği tartıılmakta

7 Irina Kostyukova, “The Towns of Kyrgyzstan Change Their Faces: RuralUrban Migrants in Bishkek”, Central Asian Survey , S.3, 1994, s.428. 8 Joseph Kostiner, Tribes and State , University of California Press, Berkeley, 2001. 9 Yerelcilik, idari bölümlemenin(bölgesel vb.) neden olduğu çekimeler bağlamında netleen bir dayanıma yoludur. Yerelcilik diğer terimlerden farklı olarak (kavm, evlad gibi) daya nıma gruplarını ağlarla değil toprakla ifade eder yani toplulukları belli bir toprakla iliki lendirir. Bk. Olivier Roy, Yeni Orta Asya ya da UluslarınUlusların İmal EdiliiEdilii, Metis Yayınları, İs tanbul, 2000, s.141146. 10 Aynı dayanıma grubu üyelerinin oturduğu semt. 11 Kathleen Collins,, Clan Politics and Regime TransitionTransition in Central Asia, Cambridge University Press, Cambridge, 2006, s.17. 12 Kathleen Collins, “Clans, Pacts and Politics in Central Asia”, Journal of Democracy , 13/3, Temmuz 2002, s.141. KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 215 dır. Çünkü oldukça eski çağlardan gelerek günümüz siyasi sistemine adapte olup, varlıklarını sürdürmektedirler. Bunun en önemli sebebi kelime anlamıyla “akrabalık (hısımlık) ağları” anlamına gelen airetlerin hem güçlü bir kimlik algısı hem de güçlü bir örgütlenme ekli olmasıdır. Bu sayede grubun üyelerini bir arada tutar ve korur.

Akrabalık (Hısımlık) Ağları AİRET =

(Kimlik(Kimlik)) (Örgüt)

Yukarıda anlatılmaya çalııldığı gibi literatürde pek çok farklı tanım mevcut olmakla beraber konu hakkında çalıanların bulutuğu ortak nokta klanların oluturduğu airetlerin kırsal bölgelerdeki toplulukları bir arada ve “bağlı” tutan bir informel örgütlenme ekli oldu ğudur. Bu “bağ” genellikle aynı aileden veya aynı soydan geliyor olmanın yarattığı etkin bir bağdır. Bu ekilde bu informel örgütlenmeler formel örgütlenmelerin yasalar veya anayasa lar yolu ile yaptığını yapar ve bireylerin sadece davranılarını düzenlemekle kalmaz aynı zamanda inançlarına ve bireysel eğilimlerine de yön vermeye balar. Zaten klan politikala rından bahsetmemize yol açan olguda bu örgütlenmelerin ortak bir hareketibu örnekte siyasi bir hareketi koordine etme ve yeni nesillerde etkin varlığını sürdürme özellikleridir. Bu noktadan hareketle, tanımlar ve mevcut durum çerçevesinde Orta Asya genelinde airet lerin doğuunun, bir altkimlik unsuru olarak bölgenin yapısına eklemlenmesinin ve bölge nin siyasi hayatında etkili bir unsur haline gelmesinin tarihine bakmakta yarar vardır.

2) Orta Asya Bölgesinde Airetçilik ve Klan Politikalarının Siyasi Hayata Etkisi Oliver Roy Sovyet dönemi politikalarının dönütürdüğü Orta Asya’yı mercek altına aldığı kitabında öyle demektedir: “Eski Sovyet Orta Asya’sının siyasal sorunları söz konusu olduğunda, sürekli ön plana çıkan iki kavram vardır: etni ve ondan daha bulanık olan “ai ret” (veya hizip, kabile, grup vb) kavramı… Buna karılık, bir kabileden, siyasal hizipten bölgesel gruba kadar uzanan her anlamıyla “airet” kavramı sadece olumsuz ekilde tanın makta ve geçmite kalmı bir ey olarak ifa edilmektedir. Ama bu durum, eninde sonunda, airetin siyasal açıdan anlamlı bir olgu olduğunu doğrular. Toplumsal tabanı ne olursa ol sun(kabile, bölge, aile vb.) her türlü “dayanıma grubu” olarak tanımlayacağımız bu airetle rin gündelik hayatta (tercihli evlilik, ikamet yeri, yanda ağları, mafya vb.) olduğu kadar siyasal hayatta da (siyasal hizip, bir reis veya partinin toplumsal tabanı) bir anlam ifade ettiği kukusuzdur.” 13 Roy’nın da belirttiği gibi airet örgütlenmeleri Orta Asyalıların hayatlarının her ala nında önemi yadsınamaz örgütlenmelerdir. Uzun yıllar içinde olumu ve bölge halklarının tarih boyunca geçirdiği veya geçirilmek istendiği tüm dönüüm süreçlerine adapte olarak

13 Olivier Roy, ageageage,age s.42. 216 SEÇİL ÖRAZ varlığını korumutur. Oysaki günümüzde her bölgede veya her ülkede airet kültürünün korunamadığı ve airet sisteminin modern devlet sistemine adapte olamadığı bir gerçektir. Modernite öncesi döneme baktığımızda yani tarihçilerin tanımına göre 1500’lü yıllara kadar olan süreçte sadece Orta Asya’da değil Orta Doğu’da, Avrupa’nın büyük bölümünde ve hatta Uzakdoğu’da airet örgütlenmeleri sıkça görülmekteyken, bugüne geldiğimiz de Avrupa’da airetlerin devlet ve ekonomik güçlerce dönütürüldüğünü ve güçlü airetsel ağların yok olduğunu görüyoruz. O zaman burada sorulması gereken soru neden Orta Asya’da airet sisteminin devam ettiğidir. İte bu sorunun cevabında iç ve dı faktörler devreye girmekte dir. Bu faktörleri Orta Asya örneğinde karımıza çıkan üç durumla açıklayabiliriz: 14 1 Rus etkisi sebebiyle bölgede devlet inasının geç balaması 2 Ulusal kimliklerin geç oluması 3 Ekonomik alanda yaanan güçsüzlükler. Bu önermelerin sağlamasını mevcut iki grubu karılatırarak yapabiliriz. Yukarıda sa yılan bu koulları az ya da çok Orta Doğu’da ve Afrika’da da görmekteyiz ki bu bölgelerde de airet sistemi Orta Asya’daki gibi varlığını korumaktadır. Diğer yandan Avrupa örneğine baktığımızda airetsel kimliklerin ve buna dayalı siyasetin artık ortadan kalkmı olduğunu görüyoruz ki Avrupa gerek ulusdevlet inası anlamında gerek güçlü ekonomiler yaratma ve sürdürülebilirliği sağlama anlamında bu üç kıtadan da farklı bir yerde durmaktadır. Klan, airet, hısımlık ve tüm ilgili aidiyetlerin önemli olduğu bu bölgelerin aksine Avrupa’da ulus lar göreli olarak çok daha erken zamanda ulus bilincini kazandılar, ulus devletlerini ina ettiler ve kapitalist ekonomik büyümeyi yaadılar. Orta Asya örneğine baktığımızda ise ya rım yüzyıl süren Rus emperyalizmi ve 74 yıllık Sovyet rejiminin ardından modern anlamın da devlet kurulularının sadece 20 yıl kadar öncesine 1991 yılına dayandığını görüyoruz. Aynı ekilde Orta Doğu ve Afrika örneklerine baktığımızda da bu bölgede devletlerin kuru luu sömürgelikten kurtuldukları 1950 ve 1960’lı yıllara denk gelmektedir. Bu sebeple Orta Asya bölgesinde airetleri ve airetçiliğin etkilerini konuurken bu faktörleri zihinlerde tut makta fayda vardır. Buradan hareketle bölgenin tarihsel yolculuğunda geçirdiği süreçleri ve airet örgütlenmelerinin bu süreçlerden nasıl etkilendiğini incelemek gereklidir.

2.1) Orta Asya’da Tarihi Boyunca Airetler Orta Asya özelinde airetçilik gerçeği bölgede çok eskilere dayanmaktadır. Manz’ın da belirttiği gibi airetler göçebe halkların geleneksel örgütlenme biçimi olarak gelimitir ve yine geleneklere göre herkes bir airete bağlıdır. 15 Orta Asya halkları da tarih boyunca göçe be yaam tarzlarının da etkisiyle aile, klan ve airetlerle güçlü bağlara sahip olmular ve ge rek Sovyet dönemde gerek postSovyet dönemde geleneklere bağlı doğalarını korumu ve akrabalık ilikilerine bağlı grupların içinde yer almayı tercih etmilerdir. Buradan hareketle

14 Collins, Clan Politics and Regime Transition in CentralCentral Asia, s.44. 15 Beatrice Forbes Manz, The Rise and Rule of TamerlaneTamerlane,Tamerlane Cambridge University Press, Cambridge, 1989, p.33. KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 217

Orta Asya’da airetçiliğin uzun tarihi düünüldüğünde klanların rolünü farklı dönemlere göre ayrıca incelemek yerinde olur. Bu dönemleri öyle sıralayabiliriz: 1 1900lü yıllardan Sovyet hâkimiyetine kadar olan Çarlık Rusya dönemi 2 1991’e kadar süren Sovyetler dönemi 3 1991’den günümüze kadar devam etmekte olan Sovyet sonrası dönüüm süreci Bilindiği gibi 1855 yılında balayan Çarlık Rusya’nın Orta Asya fethi 1876 yılında ta mamlamıtı. Bu tarihten Bolevik devriminin gerçekletiği 1917 yılına kadar geçen sürede bölge Çarlık rejimin etkisinde kaldı. Ama bu dönemdeki Rus etkisi bölgedeki yaam tarzını dönütürme anlamında daha dolaylı, daha kısıtlı ve zayıftı. Çünkü 19. yy’ın ikinci yarısına gelinmiti artık ve dönemin konjonktürü Çarlık Rusya’nın önceliğini sınırlarını korumaya kaydırmıtı. Bu sebeple bölgede herhangi bir idari reforma giriilmedi ve Çarlık Rusya dö neminde Orta Asyalılar alıkanlıklarını sürdürmeye devam ederken airetler de yaam alan larını korudu. 16 Bunlara ek olarak yine bu dönemde bölgede ulus devlet formunun olmama sı, etnikmilli kimliklerin daha gelime aamasında olması da ekonomik olarak ayakta kala bilmek ve sosyal istikrarı sağlayabilmek için akrabalık ağlarının önemini daha da kritik hale getirmiti. Çarlık Rusya dönemindeki bu yansız durum Bolevik devrimiyle birlikte bölgenin Sovyet hâkimiyetine girmesiyle değiti. Çünkü airetler pek çok açıdan Sovyet rejimiyle çatımaktaydı. Airetlere bağlı olmanın bireylere kazandırdığı altkimlik ise Sovyetlerin oturtmaya çalıtığı modele uymuyordu. Dönemin Bolevikleri klan sistemini çağdıı bir sos yal sistem olarak ve daha da önemlisi sosyalist sistem karıtı olarak görüyorlardı. Bu sebeple Sovyet rejimi, geri kalmı ve ilkel buldukları Orta Asya’yı arzuları doğrultusunda dönütür mek için pek çok politika uyguladı. Ruslatırma, Sovyetletirme, göçebe halkın yerleik dü zene geçirilmesi, kolektivizasyon, milliyetler politikası, kadroların yerelletirilmesi gibi Sov yet modernlemesine ait araçlar kullanıldı. Bunlarla yapılmak istenen Asyalı ve İslami de ğerleri Sovyetletirip Orta Asya’da da tek tip Sovyet insanını ( Novıy Sovyetskiy Çelovek) yaratmaktı. 17 Bu Sovyet üst kimliğini yaratmak içinde diğer tüm geleneksel kimlikleri çağ da, ulusal ve Sovyet kimlikleri ile değitirmek gerekliydi. Bu nedenle Sovyetletirme politi kaları yürütülürken İslamiyet, klan, akrabalık gibi Orta Asya kültürüne ve yaam tarzına ait değerler yeni Sovyet sosyalist toplumun ideallerine aykırı bulundu ve zaman zaman oldukça zorlayıcı ve baskıcı politikalar izlendi. Bu baskıcı politikaların örnekleri özellikle Stalin döneminde yaandı. Zaten bu döne me genel olarak bakıldığında Stalin’in oldukça saldırgan politika tercihlerinde bulunduğu görülmektedir. Bu saldırganlığın çıkı noktası ise Sovyet rejiminin ve Rus kültürünün yücel tilmesi dıındaki fikirlere karı Stalin’in gelitirdiği toleranssızlık idi. Zaten bu toleranssızlık birlik genelindeki en büyük sürgüne imza atmasına da neden oldu. 19361939 yıllarında yaklaık iki milyon kii ajanlık suçlamasıyla tutuklandı, sürgüne gönderildi veya idam edil

16 Paul Georg Geiss, PrePrePrePre TsaristTsarist and Tsarist Central AsiaAsia, Routledge, London, 2003, ss.3335. 17 Nikolay Ustryalov, “From NEP to Soviet Socialism”, http://www.magister.msk.ru/library/ philos/ustryalov/ustry035.htm. 218 SEÇİL ÖRAZ di. 18 Bu durumun Orta Asya’ya yansıması daha baskıcı politikaların uygulanması oldu. Sade ce Kırgızistan’da içinde üst düzey yetkililerin ve liderlerin de olduğu üç yüz bin kii sürüldü. Bu kiiler Lenin döneminde korenizatsia 19 politikası kapsamında yetkilendirilmilerdi. Onla rın görevine son verilmesiyle Orta Asya’da birinci nesil Kırgız politikacılar silindi, yerlerine Slavlar getirildi. 20 İte bu “temizlik” sürecinde Stalin, Orta Asya’da antiklan politikalarını yoğun ekilde uyguladı ve airetçilik Komünist Parti ve Sovyet yönetimince reddedildi, ele tirildi ve tahrip edildi. 21 Gerçekten de Orta Asya’nın Sovyetletirilmesi sırasında pek çok airetin dağıtıldığı bir gerçektir. Bununla beraber dağıtılan airetlerin bölgesel bazda gruplar eklinde kabuk deği tirdiği ve ayakta kaldığı da bir gerçektir. Burada Sovyet rejimince yapılmak istenen bölgede ki temel siyasi kimlik tanımlamasını airetten bölgeye kaydırmaktır. Bir yandan airet, din ve milli kimlikleri zayıflatmaya hatta elimine etmeye veya bu kimlikleri sosyokültürel ala na hapsetmeye çalıırken, diğer yandan bölgesel siyasi kimlikler yaratmaya ve bu kimlikleri kurumsallatırmaya çalıması bu yüzdendir. 22 Bununla beraber Stalin’in baskıcı politikaları klanların bölgedeki gücünü çok değitirmedi ve informel diye nitelendirebileceğimiz gayriresmi iliki ağları örülmeye balandı. Massel’in de belirttiği gibi “Sovyet hâkimiyetinin üzerinden nerdeyse on yıl geçmi olmasına rağmen Orta Asya’nın geleneksel elitleri (dini, airet, komünal) yerel halk arasında hala saygı toplarken, etkinken ve otorite kurmuken; Sovyet rejimi bunu baaramamıtı”. 23 İte bu dönemde balayan enformal ağların politikada

18 Otto J. Pohl, The Stalinist Penal System: a StatisticalStatistical History of Soviet Repression and Terror: 19301930195519551955, Jefferson N. C., MacFarland, 1997, s.8. 19 Korenizatsia (nativization) Türkçe kelime anlamıyla “yerelletirme” demektir. Sovyetlerin ilk yıllarında (192134) Sovyet liderleri tarafından uygulanan oldukça kapsamlı bir giriim dir. En basit anlatımla Orta Asya’daki SSC’lerde Komünist Parti ve bürokrasi içindeki gö revlere yerel halktan kiileri getirmeye dayanan bir politikadır. Amaç yerel halkı yönetim de, yargıda hatta medyada sorumluluk alabilecekleri görevlere getirmektir. Bunun altında yatan mantık ise bu yolla Orta Asya’daki yeni nesil bir yönetici kadrosu oluturmaktır. Bu kiiler öncelikle eğitimden geçirilerek, Rusça öğrenecek, Komünist Parti üyesi olacak, Rus ve komünist eğitim ve parti kurumlarında yoğrulacak yani nomenklatura’nın bir parçası haline geleceklerdir. Böylece sisteme, partiye ve sistemin hedeflerine bağlılıklarının sağ lanması ve bu yolla bölgelerin kontrol altına alınması hedeflenmitir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Micheal Mandebaum, Central Asia and the World, Council on Foreign Relation Press, New York, 1994; Alex Stringer, “Soviet Development in Central Asia: The Classical Colo nial Syndrome?”, Tom EverettHeath (ed.), Central Asia:Asia: Aspect of TransitionTransition, Routledge Curzon, London, 2003, ss.146166; Roy, ageageage.age 20 Mehmet Saray, Modern Kırgızistan’ın DoğuuDoğuu, TİKA Yayınları, Ankara, 2004, s.104. 21 Rakhat Achylova, “Political Culture and Foreign Policy in Kyrgyzstan”, Political Culture and Civil Society in Russia and the New States of Eurasia , Vladimir Tismaneanu (ed.), M. E. Sharpe, New York, 1995, s.326. 22 Pauline Jones Luong, InstutionalChange and PoliticalPolitical Continuity in PostPostSovietSoviet CentrCentralal Asia , Cambridge University Press, Cambridge, 2002, ss.5253. 23 Gregory Massell, The Surrogate Proletariat, Muslim WomenWomen and RevolutRevolutionaryionary Strategies in Soviet Central Asia:1919Asia:19191929,1929, Princeton University Press, Princeton, 1974. KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 219 ki etkinliği Stalin’in ölümüyle yükselie geçti ve Brezhnev döneminin resmen balamasıyla 1960’larda doruğa çıktı. Brezhnev dönemi gerçekten de bölgede klan siyasetinin bir anlamda teviki ve dolayı sıyla bölgenin siyasi yapısına entegrasyonu anlamında oldukça önemlidir. Çünkü “klan siya setinin yükselie geçtiği” dönem olarak nitelenir. Sebebi Brezhnev’in “kadroların istikrarını sağlamaya” yönelik politikalar izlemesidir. Stalin ve Khrushchev’in aksine Brezhnev bölge deki önemli siyasi kadrolar da sürekliği sağladı ve bu da yeni bir dönemin balangıcı oldu. Brezhnev göreve geldikten sonra bazı bölgelere yeni parti sekreterleri atadı, bazı bölgelerde ise Khrushchev tarafından atananları görevde tuttu. Aağıdaki tablolardan da anlaılacağı gibi seleflerinin aksine onun döneminde Komünist Parti Birinci Sekreteri olarak atanan kim se görevinden alınmadı ve 25 yıl gibi bir süre bu kadroların istikrarı korundu. Böylelikle Brezhnev görevde kaldığı süre içinde her bir Orta Asya cumhuriyeti özelinde belirli bir kla nın hegemonyasını korudu. Aağıdaki tablolara baktığımızda Brezhnev dönemine gelene kadar parti sekreterlerinin hızlı bir ekilde el değitirdiğini ama Brezhnev’le beraber en uzun süre görev baında kaldıklarını görüyoruz.

Kazakistan

Parti Sekreterleri Görev Süreleri Milliyetleri Devlet Bakanı

Levon Mirzoyan 193638 Ermeni

Nikolay Skvortsov 193845 Rus

Cumabay ayakmetov 194654 Kazak

Panteleimon Ponomarenko 195455 Rus

Leonid Brezhnev 195556 Rus

Ivan Yakovlev 195657 Rus

Nikolay Belyayev 195760 Rus

Dinmuhammed Kunayev 196062 Kazak

İsmail Yusupov 196264 Rus/Uygur

Dinmuhammed Kunayev 196486 Kazak

Gennady Kolbin 198689 Rus

Nursultan Nazarbaev 1989… Kazak

220 SEÇİL ÖRAZ

Özbekistan

Parti Sekreterleri Görev Süreleri Milliyetleri Devlet Bakanı

Akmal Ikramov 192937 Özbek

Umsan Yusupov 193750 Özbek

Amin Niyazov 195055 Özbek

Nuritdin Mukhidinov 195557 Özbek

Sabir Kamalov 195759 Özbek

eref Raidov 195983 Özbek

Inomjon Usmonkhocaev 198388 Özbek

Rafik Nisanov 198889 Özbek

İslam Kerimov 1989… Özbek

Türkmenistan Parti Sekreterleri Görev SürSüreeeelerileri Milliyetleri Devlet Bakanı

Ivan Ivanovich Mezhlauk 192426 Rus

amardan N. Ibragimov 192627 Türkmen

Nikolay Paskutsky 192728 Rus

Grigory Naumovich Aronshtam 192830 Rus

Yakov Abramovich Popok 193037 Rus

Yakov Abramovich Chubin 193739 Rus

Mikhail Mikhaylovich Fonin 193947 Rus

aca Batyroviç Batyrov 194751 Türkmen

Sukhan Babayeviç Babayev 195158 Türkmen

Cuma Durdu Karayev 195860 Türkmen

Balı Ovezoviç Ovezov 196069 Türkmen

Muhammetnazar G. Gapurov 196985 Türkmen

Saparmurat Niyazov 19852006 Türkmen KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 221

Kırgızistan

Parti Sekreterleri Görev Süreleri Milliyetleri Devlet Bakanı

M. D. Kamensky 192425 Rus

Nikolay Anisimovich Uziukov 192527 Rus

Vladimir Petrovich Shubrikov 192729 Rus

Mikhail Maksimovich Kulkov 192930 Rus

Aleksandr Osipovich Shakhray 193034 Rus

Moris L’vovich Belotsky 193437 Rus

Maksim Kirovich Ammosov Nisan 1937 Kasım 1937 Rus

Aleksey Vlasovich Vagov 193845 Rus

Nikolay S. Bogolyubov 19451950 Rus

Ihsak Razzakoviç Razzakov 19501961 Kırgız

Turdakun Usubaliev 19611985 Kırgız

Absamat Masaliev 198590 Kırgız

Aksar Akaev 19902005 Kırgız

Kurmanbek Bakiyev 20052010 Kırgız

Peki, Brezhnev’in Orta Asya siyasi ve ekonomik sistemi üzerinde daha önce alıık ol madıkları dolaylı bir yönetim tarzı benimsemesinin nedeni neydi? Bunun bir nedeninin 192030’lu yıllarda Sovyetlerin bölgeyi doğrudan kontrol altında tutmak üzere bölgeye yer letirilmi Rus nüfusu iyi yönetememesi olduğu söylenebilir. Bu sebeple korenizatsiia politi kaları yeniden gündeme geldi ve yerel halkı Parti bünyesine eklemleyip bölgenin kontrolü nü kendilerine sadık ve Ruslatırılmı yerel Parti üyeleri üzerinden sağlama yoluna gidildi. Bu kapsam da Brezhnev bölgedeki her bir Sovyet cumhuriyetine Komünist Parti Birinci Sekreteri olarak yerel halktan ve kendini yakın kiileri getirdi ve görevde kaldığı sürece onları yerlerinde tuttu. Yani denilebilir ki Brezhnev’in himaye politikasının altında aslında bölgede Sovyet sistemini sağlamlatırma ideali de yatıyordu. Ancak bunun aksine Brezh nev’in politikası bölgedeki mevcut klan sistemi ile birleince ortaya çıkan sonuç bölgede güçlenen klan bağlarının himaye politikalarını güçlendirmesi oldu. Brezhnev döneminin “klan siyasetinin yükselie geçtiği” dönem olarak nitelenmesi de bu yüzdendir. 222 SEÇİL ÖRAZ

Brezhnev döneminin sona ermesiyle bu tablo biraz değiti. Çünkü Brezhnev’den sonra sırayla göreve gelen Andropov da Gorbachev de Stalin dönemine benzer politikalara yönel diler ve Brezhnev’le birlikte önemli görevlere getirilen yerli halk yerini yeniden etnik Rus lara bıraktı. Bu dönemdeki sürgünlerin nedeni ise bölgeden gelen yolsuzluk raporları oldu. KGB eski efi Yuri Andropov Brezhnev’in yerine Parti genel sekreteri olduğunda Mosko va’nın Orta Asya ile ilikilerinin değieceğine dair sinyalleri vermiti. Bunun üzerine bölge den kendisine gelen raporlardaki yolsuzluk iddiaları süreci hızlandırdı ve Andropov sürgün lere Özbek SSC’de baladı. 24 Özellikle de bölgede artan yolsuzluk skandallarının klan bağlı lıkları temelinde artan akrabaları kayırma ve himaye politikalarıyla bağlantısı kurulunca önemli görevlere getirilmi yerel yetkililer yerlerini Ruslara bırakmak zorunda kaldı. 25 Andropov döneminde balatılan sürgün onun yerine gelen Gorbaçev’le devam etti. Gorbaçev de himaye kültürünün ve alt kültüre olan bağlılıkların Partiye ve komünist ideo lojiye sadakati zedelendiğine inandığı Orta Asya genelinde patronaj ve yolsuzlukları bitir mek istiyordu. Tüm Orta Asya Sovyet Cumhuriyetleri bu sürgünden payını aldı. 198587 yılları arasında Gorbaçev’in emriyle tüm raikom, obkom ve kolhozlardaki üst düzey yöneti cilerden sekreterlere kadar herkes “baarısız kadrolamaları” ve bu sebeple “militan kurum ların olumasına sebebiyet vermeleri” gerekçeleriyle sürüldü. Özbekistan’da Semerkand ve Buhara’da yaayan ve o dönem Özbek Komünist Partisi Bakanı Raidov’un klanıyla yakın iliki halinde olan yaklaık otuz bin kii sürgüne gönderildi. Bu kiiler arasında Parti yetkilisi olmayıp devletin kaynaklarını yolsuzluk yolu ile kullandığı ileri sürülen yetkililerin aileleri ve klanından kiiler de bulunmaktaydı. 26 Görevden alınan Özbeklerin yerine Moskova’nın tabiriyle “olgunlamı kadrolar” yaratmak amacıyla 26.000 Rus parti görevlisi getirildi. 27 Kırgızistan’da Özbekistan’daki kadar iddetli olmasa da aynı senaryolar yaandı. Çün kü Kırgız ekonomisinde Özbekistan’la kıyaslandığında klan ilikilerine dayalı yolsuzlukların daha az görülüyordu. Bununla beraber 1985 yılı Kırgızlar içinde yaprak dökümünün yaan dığı bir yıl oldu. Yegor Ligachev ve Gorbaçev Kırgızistan için kapsamlı bir aratırma balattı ve neticesinde dönemin Kırgız Komünist Partisi Bakanı Turdakun Usubaliev’in Politbüro’nun çalımasını engellemekten ve Komünist Parti kadrolarına tanıdıklarını atama sından dolayı istifası istendi. Usubaliev’in görevinden alınmasını takiben parti ve devlet çalı anlarının yüzde sekseni görevlerinden alındı. 28

24 Bu yolsuzluklar Brezhnev döneminde biliniyor olmasına rağmen, Brezhnev’in de bu yol suzluk ağına bağlı olduğu bu sebeple sessiz kaldığı belirtiliyor. Örneğin Özbekistan’daki ün lü “pamuk skandalında” Brezhnev’in damadının da yer aldığı bilinmektedir. 25 Kathleen Collins, “The Logic of Clan Politics: Evidence from the Central Asian Trajecto ries”, World Affairs , 56/2, 2004, s.239240. 26 Collins, Clan Politics and Regime Transition in CentralCentral Asia, s.114. 27 Michael Rywkin, ’s Muslim ChallengeChallenge, M.E. Sharpe, New York, 1990, s.115; Col lins, Clan Politics and Regime Transition in Central AsiaAsia,Asia s.115. 28 Eugene Huskey, “The Rise of Contested Politics in Central Asia: Elections in Kyrgyzstan: 19891990”, EuropeEuropeAsiaAsia Studies, 47/5, 1995, s.816. KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 223

Sonuç olarak Sovyet rejimi Orta Asya’nın modernlemesi konusunda kendi değerleri ne ve modernleme modellerine göre baarılı olamadı. Çünkü çıkı noktaları tüm geleneksel kimlikleri yok etmek olsa da, aksine alt kimlikler bölgede daha da güçlendi ve bir anlamda klan politikaları yeniden doğdu. Çünkü bu kurumsal reformlar ve uygulanı ekilleri klanları bu yeni koullara direnebilmek için geleneksel destek yollarına itti. Bu durumu Rywkin öyle özetlemektedir: Moskova’nın emperyalist eğilimi olan politikaları çağrıtıran baskıcı ve dayatmacı duruu bu noktada tetikleyici bir unsur olmutur. Yetmi dört yıl süren Sovyet rejimi boyunca rejimin kararlarının travmatik sonuçlarını yaayan Orta Asyalılar hem Mos kova’ya hem de Komünist Parti’ye karı korku gelitirmilerdir. Bu nedenle gayet anlaılır bir ekilde sadakat gelitirecekleri yer yine kendileri olmutur. Etraflarında güvenebilecekle ri ve ortak çıkarlara sahip olabilecekleri iç içe geçmi hemehri, tanıdık ve akraba çemberle rinden koruyucu bir kalkan oluturmulardır. Orta Asya’nın mevcut düzeni bu sebepledir ki Moskova’nın baskıcı ve çifte standartlı yönetimiyle ba edebilmek için verilen kültürel bir tepkidir. 29 Bölgedeki klan politikaları ile ilgili önemli çalımalar yapmı olan Collins’e göre ise Sovyet rejimi sırasındaki yoğun baskıcı politikalara rağmen airetlerin varlığını sürdürebil melerinin altında u nedenler yatmaktadır: 30 1 Rejimin bölgeye yönelik bu baskıcı sisteminin açtığı fiziksel yıkım kuvvetli aile yapıları sayesinde yeterince güçlü hissedilmemitir. 2 Bu baskıcı politikalara direncin kaynağı yine airet örgütlenmelerinin yarattığı kültürel kimlik algısıdır. 3 Airetler 1920’li yılardan günümüze devlet kaynaklarına eriim sağlayarak güçlenmilerdir. Sonuç olarak, Orta Asya’da önce Rus sonra Sovyet varlığına rağmen ekonomik ve poli tik sonuçlarıyla beraber sosyal bir örgütlenme formu olarak airetler korunmu ve sisteme adapte olmayı baarmıtır. Orta Asya genelinde geçerli olan bu sonuç Kırgızistan özelinde geçerliliğini korumaktadır. Bir sonraki balıkta daha detaylı bir inceleme yapılacaktır.

333)3) Kırgızistan’da Airetler Kırgız toplumunun geleneksel hiyerarik düzeninde en temel birim ailedir, bunun ar dından ortak bir ataya sahip olduğunu düünen boylar –uluu gelir. Bu grupların birlemesi ise klanları –uruk , klanların birlemesi ise airetleriuruu oluturur. 31 Kırgızlar için üyesi oldukları klanla bağları ailesiyle olan bağları kadar önemlidir. Çünkü bağlı olduğu klana

29 Bkz. Michael Rywkin, Russia in Central AsiaAsia, New York, Collier Boks, 1963; Michael Rywkin, Moscow’s Muslim Challenge, M.E. Sharpe, New York, 1990. 30 Collins,, Clan Politics and Regime Transition in CentralCentral AsAsiaiaia, s.63. 31 Judith Beyer, “Revitalisation, Invention and Continued Existence of the Kyrgyz Aksakal Courts: Listening to Pluralistic Accounts of History”, Journal of Legal Pluralism and UnUn official Law , 53 , 2006, s.141. 224 SEÇİL ÖRAZ aidiyet gelitirirken, o klanın tüm üyeleri ile de bir bağ oluur. Bu da bir grupsal aidiyet ve “biz”“diğerleri” duygusunu yaratır. “Biz”den olanlar “diğerleri”nden olanlara karı sosyal yaamda, ekonomik yaamda ve de siyasi yaamda birbirlerini desteklediği için bir klanın üyesi olmanın gayriresmi sosyal, ekonomik ve siyasi getirileri vardır. Bu getirilerin dıında üyelerin klanlarının ve airetlerinin liderlerine ( manap, bii ) karı sorumlulukları da vardır. Çünkü bu kiilerin kararları bağlayıcıdır ve uyulması istenir. Bu da herhangi bir klana veya bölgesel aidiyete sahip olmanın önemini daha da arttırmıtır. Peki, boylara bölünme hangi temelde gerçeklemektedir? Bu durum ülkeden ülkeye değiiklik göstermektedir. Kırgızistan özelinde en temel ayrım bölgeseldir. Denilebilir ki boylaraklanlara bölünme temelinde böl geselcilik de ortaya çıkmıtır.

Buna göre Kırgızistan’da Kuzey bölgesi ve Güney bölgesi güç, iktidar ve etkinlik için birbirleriyle mücadele halindedir. Yandaki haritadan da takip edilebileceği gibi Çuy (Tok mok), Talas, Issıkköl(Karakol), ve Narın Kuzey bölgelerini, O, CelalAbad ve Batken de Güney bölgelerini oluturmaktadır. 32 Ülkenin iki bölgeye bölünmesinin ardında hem tarihi hem de coğrafi sebepler yat maktadır. Ülkenin dağlık ve zor coğrafyası kuzey ve güney bölgeleri arasına doğal bir sınır çizgisi çizmitir. İki farklı bölgeye yerleen Kırgızlar Sovyet öncesi zamanlarda bile birbirle riyle yeterli yakın iletiimi sağlayamamıtır. 33 Bu uzaklık tarihsel süreçte iki bölge arasında hem kültürel hem siyasi hem de ekonomik açıdan uzaklık oluturmutur. Kuzey’deki Kırgız lar Güneylileri Özbek gibi davranmakla ve Özbeklere benzemekle eletirirken, Güneyliler de Kuzeylileri Ruslamı olmakla ve siyaseti ele geçirmekle eletirmektedirler. 34 Gerçekten

32 Bk. Rafis Abazov,, KyrgyzstanKyrgyzstan, Freedom House, New York, 2003. 33 John Anderson, Kyrgyzstan: Central Asia’s Island of DemocDemocracyracyracy, Harwood Academic Pub lisher, Amsterdam, 1999, s.40. 34 Erlend H. Hvoslef, “ Tribalism and modernity in Kirgizia”, Ethnic EncounterEncounter and Cultural ChangeChange, M.Sabour and K.Vikor (eds.), C. Hurst & Co., London, 1997, ss.100104. KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 225 de ülkenin yönetici elitini genellikle Kuzey bölgesi politikacıları oluturmakta bu sebeple kaynaklara eriimleri daha güçlü olmakta bu da o bölgeyi ekonomik anlamda da zenginle tirmektedir. 35 Ülkedeki bu bölünme ikili bir yapı meydana getirmitir. KuzeyGüney hattındaki bu bölünme ülkedeki klanlara da yansımıtır. Öyle ki klanlar da kendi içlerinde iki kanada ay rılmılardır. Sağ kanat –Ong ve sol kanat –Sol.36 Bu ayrımın yanında bazı aratırmacılar üçüncü bir grup olduğunu belirtmektedir. İki kanattanda olmayan, merkezde konumlanmı nötr bu gruba da İçkilik denmektedir. 37 Ong da Sol da kendi içinde boylara ve klanlara bölü nen çok sayıda airetlere sahiptirler. Bununla beraber Kırgızistan’da toplam kaç tane airet olduğu net değildir. Kimi aratırmacılar ülkede seksene yakın airet olduğunu belirtirken kimileri de Kırgız adından da belli olduğu üzere kırk airet olduğunu söylemektedir. En büyük airetler Bugu, Sarıbagı, Solto, Adigine airetleridir. Bu airetler Ong kanadında yer alırlar ve kuzeydedirler. Güney bölgesindeki airetlerin en çok bilinenleri ise Munduz, Kal mak ve Döölös’tür Buradaki airetler ise nispeten daha küçüktür. 38 O’ta bir müzede 1953’ten günümüze Kırgız klan ve airetlerinin haritası sergilenmektedir. Bu haritada bu bilgileri doğrulamaktadır. Buna göre de Kuzey bölgesindeki en büyük airet Tagay airetidir ve Bugu, Sarıbagı ve Solto airetlerini de kapsamaktadır. Güneyde ise İçkilik aireti O Böl gesinden Adigine’yi kapsamaktadır. Merkezdeki Narın bölgesinde de Sayak airetinin varlığı belirtilmitir. Bir Kırgız’ın doğduğu yer, ait olduğu aile onun hangi klana ait olduğunu da belirler. Yani bir klana üyelik ideolojik bir seçim değil daha çok ait olunan bölgesel kimliğin bir getirisidir. Ait olunan airet diğerlerinden kendini konuulan lehçe, kültür, kıyafet hatta politik tercihlerle ayırmaktadır. Örneğin bölgeyi iyi bilen biri özel günlerde giyilen bir giy sideki, takılan balıktaki bir desenden veya atlara giydirilen at baındaki bir motiften o kii nin ve o atın hangi bölgeden hangi airetten olduğunu bilebilir. Benzer ekilde airetlerin belirli iaretleri de vardır. Örneğin Solto airetindekiler atlarına hilal iareti yaparken, Sayak airetindekiler keser iareti yapmaktadırlar. İte yukarıda altı çizilen “biz” ve “onlar” bu ve buna benzer ayırımların neticesinde yıllar içinde olumutur. 39 Ve tabii ki airetler aynı ekliyle kalmamıtır. Sovyet dönemi öncesinin klanlarıyla 2010 yılındaki klanlar aynı değildir. Kimi airetler 1917 Bolevik devriminde Çin ve Afga

35 Askat Dukenbaev, William W. Hansen, “Understanding Politics in Kyrgyzstan”, DEMS TAR Research Report, No:16, 2003, ss.89. 36 Kaynaklar genelde Kırgızistan’da airetleri Ong ve Sol olarak iki gruba ayırsa da bazı kay naklar Adygine klanının altında gösterilen İçkilik’i ayrı bir grup olarak vermektedir. Bkz. Paul Georg Geiss, PrePrePrePre TsaristTsarist and Tsarist Central AsiaAsia, Routledge, London, 2003, s.39. 37 David Gullette, “Kinship, State and Tribalism: The Genealogical Construction of the Kyr gyz Republic”, Department of Social Anthroplogy, University of Cambridge, Yayınlanma mı Doktora Tezi, 2006, s.204. 38 Lori M. Handrahan, “Gender and Ethnicity in Transnational Democracy of Kyrgyzstan”, Central Asian SurveySurvey, 20/4, 2001, s.474. 39 Ainura Elebayeva, Nurbek Omuraliev, Rafis Abazov, “The Shifting Identities and Loyalties in Kyrgyzstan: The Evidence from the Field”, NationalitiesNationalities PaperPaper, 28/2, 2000, s.343. 226 SEÇİL ÖRAZ nistan’a göçmülerdir. Kimi Stalin dönemi sürgünlerinde etkilenmi veya kolektivizasyon neticesinden gücünü kaybetmitir. Buna ek olarak Ruslatırma politikaları, farklı airetler den yapılan evlilikler, kurulan yeni bağlar airetlerin sınırlarını da değitirmitir. Bununla beraber bölgenin sosyal ve ekonomik dokusunda olan aynı airetten, aynı coğrafyadan ol mak, hısım akraba olmak gibi bağların ilikilerin merkezine konulması durumu ne Sovyet dönemde ne de sonrasında değimemitir. Bu nedenle denilebilir ki Sovyet rejimin yaattığı tüm tahribatlara rağmen Sovyetler Orta Asya’da sosyal yapıyı dönütürme konusunda baa rılı olamamılardır. Bir anlamda Sovyet totalitarizmi Orta Asya’ya adapte olmutur. 40 Sovyet ler Birliği’nin dağılmasından sonra Kırgızistan’da toplum münasebetlerinde yarı feodal sis tem yeniden canlanmı ve ‘boy’ faktörü yeniden önem kazanmıtır.

3.1) Kırgız Siyasi Hayatında Airetler ve Klan Politikaları Klan veya airet içerisinde yüksek rütbeli bir devlet adamının mevcudiyeti o airetin otoritesini artırmakta, söz konusu devlet adamının görevden alınması ise otoritesini azalt maktadır. Bu sebeple airetler arasında iktidarı ele geçirme ya da iktidara yakın olma anla mında bir rekabet süregelmektedir. Aağıdaki tabloda da görülebileceği gibi Sovyet dönemi nin ilk günlerinde ise bu rekabeti kuzeydeki airetler kazanmıtır.

Kırgız Komünist Partisi Görev Süreleri Milliyetleri Klanları Bakanları

Nikolay Semyonovich 19451950 Rus Frunze (Bikek’in eski Bogolyubov adı)/ÇuySarıbagı

Ihsak Razzakoviç 19501961 Kırgız Batken / İçkilik Razzakov

Turdakun Usubaliev 19611985 Kırgız Narın/SarıbagıKaçkar

Absamat Masaliev 19851990 Kırgız O/İçkilik

Askar Akaev 19902005 Kırgız Çuy / KeminSarıbagı

Bu dönemindeki ilk yöneticiler Kuzeydeki Bugu klanından çıkmıtır. Ama 1930’larda Stalin dönemi sürgünleriyle birlikte bu airet gücünü ve siyasi yaamdaki etkisini kaybetme ye balamıtır. Bu dönemde Bugu klanıyla aynı kanattan olan ÇuyKemin’den Sarıbagı kla

40 Karen Dawisha, Bruce Parrott, Russia and the New StatesStates of Eurasia: The Politics of UpUp heavalheaval, Cambridge University Press, Cambridge, 1994, s.148. KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 227 nı öne çıkmaya balamıtır. Sarıbagı boyu Narın bölgesinde Çuy vadisi etrafında yaamak taydı. Bu boyun temsilcileri Sovyetler Birliği döneminin büyük kısmında yönetimde yer aldılar. 1990 yılında aynı boydan Aksar Akayev çıkana kadar da bu boyun en çok bilinen politikacısı 19611985 yılları arasında Kırgız Komünist Parti yöneticisi olarak Kırgız SSC’ni yöneten Turdakun Usubaliev’di. Brezhnev döneminde göreve gelen Usubaliev’in en azından resmi düzeyde örneğin eğitimde ve hükümet kurumlarında Ruslatırmayı desteklemesi onu Brezhnev'in gözdesi haline getirmiti. Aynı zamanda güce ve kaynaklara eriimi olan kadroları Slavların elinden alan ve yerlerine Kaçkar klanından ve Narın bölgesinden yerli Kırgızları getirerek bir anlamda kadroları yerelletiren Usubaliev, böylece yönetimi boyunca patronaj ilikilerini sağlamlatırdı. 41 Öyle ki Usubaliev için airetçiliğin ve yerelciliğin hem annesi hem babası denmekteydi. Brezhnev’in ölümünün ardından Andropov’dan sonra bakanlığa gelen Gorbaçev ise kadrolama, patronaj ve rüvet suçlamalarıyla Usubaliev’i istifaya çağırdı. 42 Usubaliev’in ye rine Parti’ye bağlılığı ile bilinen Absamat Masaliev getirildi. Masaliev’e verilen görevlerden biri ise Usubaliev himayesindeki kuzey bölgesi özellikle de kendi klanları olan Kaçkar, Sarıbagu ve Bugu klanlarının hâkimiyetine son vermekti. Güney bölgelerinden olan O bölgesinden gelen Masaliev bu görevi yerine getirdi. Ama ironik olan uydu ki himaye ve kayırma politikalarına son vermek için göreve getirilen Masaliev’in kendisi de zaman içinde kendi güç merkezi olan O, Adigine ve İçkilik klanlarını kayırmaya ve devlete ait kadroları ve kaynakları onlar arasında paylatırmaya baladı. Öyle ki Kuzey bölgesi entelektüelleri bile Masaliev’i açık açık “airetçilik” yapmakla suçladı. 43 Bununla beraber 1990 yılının yazı na gelindiğinde Masaliev’in bölgesi olan O’ta Kırgız ve Özbekler arasında çatımalar çıktı. Kendi bölgesindeki bir çatımayı önleyememesi Masaliev’in bir lider olarak sonunu getirdi. O’ta yaanan etnik çatımalar üzerine aynı yıl Ekim ayında Kırgız Yüksek Sovyeti olağanüstü toplandı. Gündemin en önemli maddesi parlamentonun yeni ilan ettiği “Devlet Bakanlığı” görevine kimin seçileceği idi. 44 Ülkenin her bölgesinden klanların elitleri karar verici olarak Yüksek Soviet’i oluturmutu. Adaylar IsıkKöl klanını temsilen Kırgız Komü nist Partisi IsıkKöl Bölgesel Komitesi Sekreteri Cumgalbel Amanbaev; Çuy klanının en güç lü temsilcilerinden Kırgız SSC Bakanlar Konseyi Bakanı Apaz Cumagulov ve O bölgesini temsilen mevcut Kırgız Komünist Partisi Birinci Sekreteri Absamat Masaliev’di. Klanlar arası gerginlik fazlaydı ve uzlama sağlanamadı. Neticedeseçim sonrası üç aday da seçilebilmek için yeterli oyu (Masaliev 154 oy, Cumagulov 96 oy ve Amanbaev 83 oy) alamadı. 45 Bu nok

41 Huskey, ageageage,age ss.814–818. 42 Mehrdad Haghayeghi, Islam and Politics in Central AsiaAsia,Asia St. Martin’s Press, New York, 1995, ss.4950. 43 Collins, Clan Politics and Regime Transition in CentralCentral Asia, s.116. 44 Rafis Abazov, “The Political Culture of Central Asia: A Case of Kyrgyzstan”, Conflict Studies Research Center, 2003, p.45. 45 Gregory Gleason, The Central Asian States: DiscoveringDiscovering IndependeceIndependece, Westview Press, USA, 1997, s.60. 228 SEÇİL ÖRAZ tada meseleyi çözmek ve nihai kararı vermek üzere “Aksakallılar Heyeti”nin gayri resmi olarak toplanması kararlatırıldı. 46 Heyet üyeleri yine ülkedeki bölgeleri temsilen önemli klanların elitlerinden oluu yordu. Buna göre Cengiz Aytmatov, Narın bölgesinden Usubaliev, Isık Köl bölgesi Kaçkar klanından Tursunbek Çinguiev, Talas bölgesi Saru klanından Dastan Sargulov, Sarıbagı klanından Sancar ve Askar Aytmatov ve Çuy klanlarından Feliks Kulov ve adaylardan biri olan Apaz Cumagulov Kırgızistan’ın ilk devlet bakanını belirlemek için toplandı. 47 Üyeler Absamat Masaliev’in katılımını ise kabul etmedi. Böylelikle konsey tamamen Kuzey bölgesi nin temsilcilerinden olumu oldu. Görümelerin neticesinde ismi üzerinde uzlaıldı. O zamana kadar herhangi bir partiyle ilikisi olmayan ve aslen fizik profesörü olan Askar Akayev ismi üzerinde uzlaılmasının sebeplerinden biri de Akayev’in Kuzeydeki iki büyük ve aristokrat airetin desteğini almasıydı. Akayev de Usubaliev gibi Sarıbagı klanının bir üyesiydi ve ei aracılığıyla da Talas bölgesi Kuçu airetinin desteğini de almıtı. 48 Böylece Supreme Sovyet ikinci kez toplandı. Adaylar Kuzey bölgesinin desteklediği Askar Akayev ve de Güney bölgesinin desteklediği Absamat Masaliev’di. 350 kiilik parla mentonun 142 kiisi yani yaklaık 42 %’si O bölgesindendi ve güney bölgesindeki airetle rin oyunu oluturuyordu. Masaliev bu oyların tümünü alsa da yeterli olmadı ve küçük bir farkla Akayev Kırgızistan’ın ilk Devlet Bakanı oldu. 49 Akayev göreve geldiğinde airetçiliği ülkenin önündeki önemli sorunlardan biri olarak niteleyip airetçiliğe dayanan ilikileri, himaye politikalarını ve patronaj unsurlarını siyaset ten tamamen yok etmek niyetini ortaya koydu. O dönemde airetçilik unsurlarını modern letirerek ve yumuatarak topluma hizmet yönünde kullanabilmek için politikalar bile üre tildi. 50 Yine de zamanla iktidarda kalabilmek için klanının desteğine ihtiyacı olduğu ayrımı na varan Akayev de aynı kısır döngünün bir parçası oldu ve kendini klan politikalarının

46 Aksakallılar Heyeti Kırgızların kendi kendilerini yönetim anlayıının geleneksel bir ekli dir. Aksakallılar denilen airetlerinde saygı duyulan kiiler toplanırlar ve gündemdeki prob lemi çözme yollarını tartıırlar. Bu informel toplantı ekli her ne kadar effaflık sunmasa da, bu yolla klanların temsilcilerinin toplanmasının ve müzakere yoluyla aralarındaki dengenin sağlanmasının istikrar sağlayıcı bir unsur olduğu da bir gerçektir. Zaten konseyin katılımcı larından Aksar Aytmatov da kendisiyle yapılan bir görümede bu yöntemin kamuoyunda meruiyeti olduğunu ve çok eskilere dayanan bir Kırgız geleneği olduğunu belirtmitir (Kathleen Collins’in Aksar Aytmatov ile yaptığı görüme, Bikek, 1998). Ayrıntıları için bk. Collins, s.126. Ayrıca daha ayrıntılı bilgi için bakınız: Judith Beyer, ageageage.age 47 Collins, Clan Politics and Regime Transition in Central Asia,Asia, s.126. 48 Handrahan, ageageage,age s.473. 49 Anatoly Khazanov, “Underdevelopment and Ethnic Relations in Central Asia”, Central Asia in Historical Perspective, Beatrice Manz (ed.), Westview Press, Boulder, 1994, s.148. 50 Bunlardan bir tanesi ülkenin farklı bölgelerinde rotasyon yolu ile sürekli yer değitirecek yetkililer görevlendirerek resmi görevlilerin kendi bölgelerinden farklı bölgelerde görev yapmasını sağlamaktı. Bkz. Aleksey Kolpakov, Managing Managing Diversity in Kyrgyzstan, Inner Asian Uralic NatioNationalnal Resource CenterCenter, Indiana University, Bloomington, 2001, s.11. KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 229 içinde buldu. Özellikle seçim zamanlarında diğer Orta Asyalı liderler gibi Akayev de airet ilikilerini hareketlendirdi ve kırsal alanlardaki oyları organize etmek için aksakallılar he yetlerini ve geleneksellemi kurultaylarını topladı. Zaten seçimler klan politikalarının ve klanairet bölünmesi temelinde oluan bölge selciliğin uygulanma yeri haline gelmitir. Parlamento seçim sonuçlarından elde edilen data larda bu durumu kanıtlar niteliktedir. Kırgız parlamentosu Jogorku Kene’in yapısına bakıl dığında da milletvekillerinin çoğunun bölgelerden aday olan bağımsızlar arasından seçildiği görülür. Bu durumu Kırgızistan Demokratik Hareketi lideri Cıpar Çekeyev de öyle açıkla maktadır: “Kırgız halkı oy vereceği partiye parti programlarına göre değil de parti liderinin ait olduğu klanına veya airetine göre karar verir. Örneğin eğer Talas bölgesinde yaıyorsa nız Cumhuriyetçi Halkın Partisi’ne oy verirsiniz. Bu eğilimin tarihsel bir gerekçesi vardır. Çünkü yıllar boyunca siyasi destekleri karılığında bireyler yardıma, bazı unvanlara ve dev letin fiziki kaynaklarına eriim sağlamılardır. Bu da insanları kendi klanairetinden kiileri desteklemenin kendi ve ailesinin geleceği için olumlu sonuçlar doğuracağına inandırmı tır.” 51 Alan aratırması sırasında Pauline Jones Luong’un bölgesel liderler, merkezi liderler ve siyasiler ile yaptığı bir anket çalımasından çıkan sonuçlar da Çekeyev’in görülerini doğrulamaktadır. Aağıda Luong’un sorduğu sorulara verilen ortak yanıtlar tablo halinde verilmektedir. 52 Anketten çıkan sonuçlar Orta Asya’da bölgesel aidiyetlerin ulus bilincinin yerini aldığını ve bölgede bu temeldeki bölünmenin (klanairetbölge) siyasi hayata yansı masını net bir ekilde ortaya koymaktadır. Liderler bazındaki bu beklentiler ve tercihler seçmenlerin oy verme davranılarına ve de yöneticilerin icraatlarına yön vermektedir. Bu oluum da zaten bir kısır döngü oluturmaktadır. Siyasiler bu oluumdan oy desteğini aldık ları için iktidarda pay sahibi olduklarında yine bu oluumun çıkarlarına hizmet etmek du rumundadır. Bu sebeple iktidardakilerin yakın çevresi aynı aileden ve aynı airetten kiiler den olumaktadır. Yani bir “kazankazan” durumu olumaktadır. Bununla beraber kazanan ların yanında kaybedenler de vardır. Ve güç ilikileri için rekabet halinde olan iki bölgenin varlığı hesaba katıldığında Kırgızların halk ayaklanmaları neticesinde son be yılda yaadığı iki iktidar değiikliği de anlam kazanmaktadır. öyle açıklamak gerekirse Kırgız geleneklerine göre bir klanın üyesi olmanın getirdiği bazı sorumluluklar vardır. Bu sorumluluklar günlük yaamdan balayıp, i ilikilerini ve de siyasi ilikileri de içine alacak ekilde genilemektedir. Seçmenlerin oylarını partilere veya o partinin temsil ettiği ideolojiye göre değil de adayların ait oldukları airetlere göre vermeleri de bu sorumluluğun bir parçasıdır. Kendi airetinin elitlerini desteklenmek, onu diğer airet lerin adayları arasından sıyrılmak için desteklemek de aynı çerçevede değerlendirilir. Bu destek her zaman koulsuz artsız oy vermek olarak yansımaz. Belirli bir siyasetçiyi destek lemek için yapılan ve örneklerini bu coğrafyada sıkça gördüğümüz kimi zaman iktidarların devrilmesine kadar varan ayaklanmalar de bunun bir parçasıdır. Bu durum Kırgızların klan

51 Hvoslef, ageageage,age s.103. 52 Pauline Jones Luong, Institutional Change and PoliticalPolitical Continuity in PoPostststSovietSoviet Central AsiaAsia, Cambridge University Press, Cambridge, 2002, s.160. 230 SEÇİL ÖRAZ airet aidiyetlerini kullanmalarının tipik örneklerinden biridir. Bu tür gösteriler çok dar siyasi amaçla ve genellikle de devletin çıkarına (örneğin güvenlik ve düzen alanında) zarar veren uygulamalardır. Bu tür olaylarda desteğin neden istenildiğine bakılmaksızın destekle nen siyasetçi, destek veren kiilerle aynı soydan ya da aynı bölgedendir. 53

Cevaplar Cevaplar Cevaplar Sorular Merkezi LLiiiiderlerderler Bölgesel LideLiderrrrlerlerlerler SSSiyasilerSiyasiler

Siyasi desteğindesteğiniiiizinzin en Bölgesel aidiyetim Bölgesel aidiyetim Bölgesel aidiyetim önemli kaynağı nneeeedir?dir? (((%(% 97)97)97) (((%(% 93)93)93) (((%(% 93)93)93)

Vekiller hangi prensibe Devlet Bakanının Bölgesel çıkarları ko Bölgesel çıkarları ko göre yasa çıkarmalçıkarmalıııılar?lar? reformlarını destekle ruyacak ekilde ruyacak ekilde yecek ekilde (%(% 75) ((% 75)75) (((%(% 97)97)97) (((%(% 78)78)78)

Yeni parlameparlamennnntonuntonun Bölgesel çatımaları Bölgesel çıkarları geli Bölgesel çıkarları ko asli görevi nneeeedir?dir? yatıtırması (((%(% 85)85)85) tirmesi (((%(% 97)97)97) ruması (((%(% 79)79)79)

Yeni parlameparlamennnntodatoda Bölgesel (((%(% 79)79)79) Bölgesel (((%(% 100) Bölgesel (((%(% 89)89)89) koalisyon hangi tabatabannnn da kurkuruuuulacaktır?lacaktır?

Kırgızistan’da ssiiiiyasiyasi Ulusal Çıkarları temsil Bölgesel çıkarları tem Bölgesel kimlikleri partilerin rolü nneeeedir?dir? etmek (((%(% 85)85)85) sil etmek (((%(% 100) temsil etmek (((%(% 75)75)75) Bölgesel çıkarları tem Ulusal çıkarları temsil sil etmek (((%(% 75)75)75) etmek (% 5555))))

Demokrasinin gelimgelimeeee Ulusal çıkarlardan çok Siyasi partilere top Siyasi partilere top si için en bbüüüüyükyük engel bölgesel çıkarlarla lumsal desteğin düük lumsal desteğin düük nedir? ilgilenmek (((%(% 92)92)92) olması (((%(% 97)97)97) olması (((%(% 85)85)85) Ulusal çıkarlardan çok bölgesel çıkarlarla ilgilenmek (((%(% 70)70)70)

Kırgızistan’ın istikraristikrarıııı Bölgesel güç dengesi Bölgesel güç dengesi Bölgesel güç dengesi nın önündeki engel nin değitirilmesi (((%(% nin değitirilmesi (((%(% nin değitirilmesi (((%(% nedir? 99)99)99) 97)97)97) 95)95)95)

53 Aleksandr Knyazev, “Kırgızistan’da son gelimeler: Dün, Bugün, Yarın”, Rapor No:26, Orta Doğu Stratejik Aratırmalar Merkezi, Ocak 2011, s.15. Ayrıca bkz. Djenish Djunushaliev, Vladimir Ploskih, “Tribalism and Problems of Development of Kyrgyzstan”, Central Asia and CaucCaucasusasusasus, 3/9, 2000; Raya Osmanalieva, “Tribalism in Kyrgyz Society”, Central Asia MonitorMonitor, 10/5, 1999; Janna Khegai “The role of clans in the PostIndependence State Build ing in Central Asia”, ECPR Joint Sessions of Workshop : Comparing Transformation: The Institutional Paradigm, Uppsala, 1318 April 2004. KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 231

Akayev’in iktidarını dramatik bir ekilde kaybetmesiyle sonuçlanan olaylar zincirinde bu durumunda etkisi yadsınamaz. Çünkü retoriği farklı olmasına rağmen iktidarının ikinci yarısından itibaren Akayev de aynı kısır döngünün içine girmitir. Yukarıda da anlatıldığı gibi bakanlığa seçilmesi bir “klanlar paktı” neticesinde gerçeklemitir. Yine kendi klanı içinde güven duyulduğu için reform niteliğindeki politikaları da desteklenmitir. Akayev parlamentoyu tasfiye ettiğinde de yaptığı politika değiikliklerini referandumla halkoyuna sunduğunda airetinin ve dayanıma gruplarının desteğini almıtır. 54 Airetinin bu desteği ise siyasi istikrarı korumayı en önemli önceliği olarak belirlemi olan Akayev’i elinde tuttu ğu siyasi gücü ve ekonomik kaynakları kendi airetinin üyeleri arasında paylatırmaya itmi ve geri kalan gruplar dılanmıtır. 55 Bu durum dı konjonktürel diğer nedenlerle de birlein ce nepotizm, adam kayırmacılık ve yolsuzluk iddiaları muhalefet partilerince her geçen gün daha yüksek sesle dile getirilmeye balanmıtır. Zaten bu da 24 Mart sürecini hazırlamıtır. Kırgız siyasi yaamındaki KuzeyGüney ayrımı muhalif grupların oluumunda da be lirleyici rol oynar. Her ne kadar etkin kuzeyli gruplar olsa da, 1990’ların sonunda ve 2000’li yılların baında Askar Akayev’e muhalif gruplar daha çok Güney eksenli partilerdi ve bunla rın baında K. Bakiyev de yer almaktaydı. Bardağı taıran konu Akayev’in Ekim ayında ya pılması planlanan bakanlık seçimlerine yeniden aday olabileceği duyumu oldu. Ve Güney bölgesinde balayan protestolar kısa sürede Bikek’e kadar ulatı. Muhalif liderlerin (Güney bölgesinden Bakiev, Sıdıkıv, Beknazarov, Otunbaeva ve Kuzeyden Yenbekov, Yaparov, A tambaev, Eshimkanov) kendi bölgelerinden gelen destekçileriyle meydanı doldurmalarından on gün sonra Akev istifasını verdi ve olay tarih sayfalarında Lale Devrimi adıyla geçti. Devrim sonrasında AmerikaRus çekimesi gibi dı etkilerin varlığı sıkça tartıılsa da Akaev’in görevden ayrılmasıyla biten süreçte bölgesel güç mücadelesinin ve dolayısıyla iç faktörlerin belirleyiciliğe sahip olduğu da yadsınmamalıdır. Hatta Bazı uzmanlar, Kırgız politik yaamındaki KuzeyGüney ayrımasından yola çıkarak “Lale Devrimi”ni tümüyle bu bö lünme temelinde değerlendirmektedir. 56 Her ne kadar böylesi bir olayı tek bir faktörle açık lamak mümkün görünmese de KuzeyGüney çekimesinin, airet üyelerinin elitleri etrafın da hızlıca mobilize olmasının süreçteki etkisi çok büyüktür . Akayev’in devrilmesi ile devlet bakanlığı koltuğu Kurmanbek Bakiev’in oldu. Süreç Bakiyev’le baa sarsa da aynı kısır döngüye takıldı ve aynı sonla neticelendi. Her ne kadar devrim sonrası iktidarında güç dağılımı anlamında KuzeyGüney dengesine dikkat edilerek yola çıkıldıysa da Bakiyev bölgesel elit grupları arasında dengeyi kuramadı. Aksine attığı

54 Roger Kangas, “Statebuilding and Civil Society in Central Asia”, Political Culture and Civil Society in Russia and the New States of Central AsiaAsia, Viladimir Tismaneanu (ed.), M.E.Sharpe, New York, 1995, s.275; Anderson, ageageage,age s.41. 55 Pınar Akçalı, “Democracy and Political Stability in Kyrgyzstan”, Prospects for Democracy in Central AsiaAsia, Birgit N. Schlyter (ed.), Swedish Research Institute in Istanbul, Stockholm, 2005, s.56. 56 Turgut Demirtepe, “Demokratik Devrimin Gölgesinde Kırgızistan Dı Politikası”, http:// www.usakgundem.com/dersnotu/13/%E2%80%9Cdemokratikdevrim%E2%80%9Ding%C3 %B6lgesindek%C4%B1rg%C4%B1zistand%C4%B1%C5%9Fpolitikas%C4%B1.html 232 SEÇİL ÖRAZ adımlarla Akaev’den farklı olmayarak siyasi ve ekonomik gücü kendi klanı arasında payla tırmayı öngören bir iktidar yarattı. Böylece Bakiyev’in iktidarıyla Akaev döneminde etkisiz leen güney klanları güçlendi ve kuzeydeki elitler ülke yönetiminden tamamen uzaklatırdı. Buna bağlı olarak sadece muhalifler değil Bakiyev’in devrimi beraber gerçekletirdiği Roza Otunbayeva gibi ekibin bazı üyeleri de rahatsızlıklarını dile getirmeye baladılar. Sonuç olarak bu rahatsızlık ülkeyi 2010 yılının 7 Nisan’ında bu kez “mavi devrim”le tanıtırdı ve Bakiyev de iktidardan uzaklatırıldı. 57 Bakiev’in ülkeyi terk ediinin ardından ülkede yapılan yayınlarda hatta Rus Babakanı Medvedev’in olay sonrası konumasında bile “Bakiyev Kla nı” ndan58 bahsedildi ve Bakiyev’in devrilmesinin arkasındaki neden semenjnaya klanstvennost olarak yazıldı yani ailesini ve klanını kayırması. 59 Kırgız topraklarında yaanan bu son gerginlikten sonra tarihe dönüp baktığımızda bu senaryonun defalarca tekrarlandığını görmekteyiz. Usubaliev dönemin Sovyet lideri Gorba çev tarafından patronaj ilikilerini ve airet ağlarını yandalarının maddi çıkarları için kul landığı gerekçesiyle görev alındığında yerine gelen Masaliev de aynı politikayı bu kez kendi aireti üzerinden yürüttü. Yani sadece ulusal kaynakların ve gücün kullanımı baka bir aire te geçti, süreç değimedi. Masaliev’den sonra farklı klan liderlerinin üzerinde uzlatığı bir isim olan Akayev’e umut bağlandı. Bakanlığının ilk dönemlerinde ise kendisine bağlanan umutları boa çıkarmayacağı izlenimini de verdi aslında. Bununla beraber zorlaan süreçler içinde o da desteğini kendi airetinden almak zorunda kaldı ve sert bir dille eletirdiği aynı himaye politikalarının uygulayıcısı oldu. Ama bu kez farklı bir dinamik kendini gösterdi. Sovyet döneminde olduğu gibi hiyerarinin en tepesinden değil de halk tabanından gelen ve iddet içeren ayaklanmalara dönen tepkiler sonrasında Akayev istifasını verdi. Yerine gelen muhaliflerin lideri Bakiyev ise çok daha kısa bir sürede aynı sonu yaadı. Bu tablodan yapı lacak en net çıkarım iktidarı elinde tutan isimler değise de siyasi yaamlarına dair politika pratiklerinin değimediğidir. Çünkü toplum içinde en aağıdan en yukarıya uzun yıllar için de olumu klanairetbölge tabanlı bir ayrım ve bu ayrım neticesinde kemiklemi bir ai retler arası ve bölgeler arası bir ağ hâkimiyeti vardır. Bu da Kırgız siyasi yapısında ikili bir politik yapı yaratmaktadır. Siyasetin “resmî” ilk basamağında ki bu Orta Asya örneğinde sadece yüzeysel bir öneme sahiptir, hükümet ve hükümetin devlet kurumları arasındaki ilikiler vardır. Bununla beraber karar verici mekanizmalar “gayriresmi” ikinci basamaktadır

57 Hasan Kanbolat, Hasan Ali Karasar, “Kırgızistan’da Mevcut Durum, İktidar Değiiminin Nedenleri ve Kısa Vadeli Öngörüler”, Orta Doğu Stratejik Aratırmalar Merkezi, Rapor No 20, Ekim 2010, s.7. 58 Bakiev Klanı olarak geçen gruptaki kiilerin görev ve yetkilendirilmeleri çeitlidir: Baba kan Yardımcısı (Deniyer Usenov), Milletvekilleri, Ülke Güvenliği Servisi Bakanı (anıbek Bakiev), Milli Güvenlik Servisi Bakan danımanı(Marat S. Bakiev), CelalAbad Bölgesi Bakan Yardımcısı (usupbek Bakiev), Geliim, Yatırım ve Yenilikten Sorumlu Merkez Ajansı Bakanı(Maksim Bakiev), Almanya Büyükelçisi (Marat Bakiev), Çin Büyükelçisi Da nımanı (Adil Bakiev) vb. Bu kiiler aynı zamanda çok sayıda irket sahibi olup, özelleti rilmeler sırasında da zenginliklerini arttırmılardır. 59 Dimitry Medvedev, “Prezident RF Vystupil s Zayavleniem po Situatsii v Kirgizi”, 15 Nisan 2010, http://www.ltv.ru/news/world/152411. KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 233 ve burada karar verme gücünü elde tutmak için bölgesel güç simsarları(klanlar, airetler, bölgesel dayanıma grupları, ekonominin can alıcı sektörlerindepamuk, maden, iletiim, taıma gücü elinde tutan gruplar vb.) ve onlarının ağlarının çıkar mücadeleleri yaanmak tadır. 60 Bu durum iktidarı elinde tutan tarafın da ikili bir anlayı gelitirmesine ya da eninde sonunda bu sisteme eklemlenmesine sebep olmaktadır. Günümüze gelindiğinde farklı olan durum ise bu gidiatın halk tarafından giderek artan bir öfkeyle eletirilmesidir. Süreç içinde bölgesel farklılıkları azaltacak politikalar uygulandıkça, toplumdaki ayrıma airet bazından sınıf bazına kaymaya baladığında ve seçim sistemi de buna göre düzenlendiğinde bireyler oy verme davranılarında pragmatik yerine ideolojik hareket edeceklerdir. Bu da mevcut çerçeveyi oldukça gelitirecektir. Zaten hâlihazırda Kırgız halkı Bakiyev’in devrilmesi ve güneyde yaanan etnik çatımalarının tam ortasında 28 Haziran 2010’da parlamenter sisteme evet diyerek bu yönde bir adım atmıtır.

Sonuç Orta Asya bölgesinde yaayan toplumlar tarih boyunca klanlaraairetlere bölünerek var olmulardır. Bu bölünme temelinde yaanan “biz” ve “onlar” ayrıması hayatın her da lında bölge insanları için ikili bir yapı yaratmıtır. Kendilerini tanımlarken kullandıkları öncül kimlikleri ait oldukları airet ve bölge temelinde olutuğu için de millet olma ve bu nun getireceği birlik duygusu daha küçük alt kümelerde sınırlı kalmıtır. Dolayısıyla yetmi dört yılın ardından bundan yirmi yıl önce kazandıkları bağımsızlıkları ve akabinde kurduk ları devletleri de bu ikili yapının etkilerini pek çok açıdan hissetmektedir. Sovyet sonrası süreçte Orta Asya’da kurulan ulus devletlerden biri olan Kırgızistan da bugün halen bir dönüüm sürecinin içindedir. Yetmi dört yıl boyunca Sovyetlerin merkez den yönetimi altında yaamı olan bir devletin birden bire hem ekonomisini hem de siyasi yapısını dönütürebilmesi uluslararası sisteme kolayca entegre olabilmesi zaten beklenemez. İte bölgedeki airetlerin varlığı ve siyasal sistem üzerindeki etkisi de bu süreçte dönütürü cü bir rol oynamaktadır. Ülkedeki klanlar ve iktidarda olmak adına verdikleri mücadele siyasal yapının bu informel kimlik ağlarının ve dayanıma gruplarının etrafında organize olmasına yani klan siyasetinin güçlü etkiler yaratabilmesine neden olmutur. Klan politikaları, informel bir re jim, gücün yeniden dağılımını ve de klanların baat sosyal ve politik aktörler olduğu bir sis tem yaratır; siyasi sistemi dönütürür. Resmi kurumların ve seçilmi yöneticilerin yerine ülke yönetiminde etkin klanların elitleri gücü elinde tutar ve kullanır. Bugün Kırgızistan’da siyasetteki yönetici elitin oluumunda ilgili adayın klan ve bölgesel aidiyeti, sahip olduğu aileakraba bağları, dayanıma gruplarının ona olan desteği, ait olduğu siyasi elite olan sada kati ve bağlılığı karar unsurlarındandır. Böylesi bir oluum neticesinde iktidara gelen yöne tici gruplar ise bu oluumun çıkarlarına hizmet etmek durumunda kalmakta ve siyasi müca delesini bu yolla sürdürmektedir. Bu ekilde kemikleen siyasi ilikiler sistemi beraberinde

60 Frederick Starr, “Clans, Authoritarian Rulers, and Parliaments in Central Asia”, The Silk Road Studies ProgramProgram, Upsala, Upsala University, 2006. 234 SEÇİL ÖRAZ klan siyasetine dayalı himaye politikalarını getirmektedir. Destek görerek iktidara gelme daha sonra gördüğün destek karılığında gücünü kullanarak destek olma eklinde devam eden sürece kırılgan ve bireysel yönetimlerin eklenmesi zamanla airetçilik temelli yolsuz lukların ülkedeki siyasi kurumları aındırmasıyla ve belirli bir klanın hegemonyasının ko runması ise uzun dönemde sistemin devamlılığının sarsılmasıyla son bulmaktadır. Kırgızistan’ın son altı yılda halk ayaklanmaları sebebiyle yaadığı iki iktidar değiikliği de bu durumun eseridir denilebilir. Kuzeydeki klanların ortak kararı neticesinde iktidara gelen Akayev iktidarda kaldığı on dört yıl boyunca kendi ailesi ve klanı etrafında patronaj ağlarını kullanmı, kendi klanını ve einin klanını desteklemek için devlet kaynaklarının özelletirilmesi sürecini balatmıtır. Son yayınlanan raporlar Akayev ve klanının mal varlı ğını açıklamıtır. Buna göre ülkedeki en verimli kırk iletme(tarım sektöründen, telekomü nikasyona, alkollü içecek sektöründen Amerikan askeri üssü için milyarlarca dolar değerin de anlamalar yapan petrol irketine kadar) tanıdıklar ve akrabalar arasında paylatırılmıtır. Bunun üzerine bir dönem daha iktidarda kalmak istediği konuulmaya balandığı an güney bölgesinde fitillenen ve giderek genileyen bir halk ayaklanması ile görevden ayrılmak zo runda kalmıtır. Akayev’in ardından gücü elinde tutan güneyli muhalefetin baı olan Bakiyev de aynı söylemlerle baa gelmi ama o da kısa sürede siyasi ve ekonomik gücü güney klanları etrafında paylatırmaya balayınca sadece be yıl sonra bu sefer kuzey kaynaklı bir ayaklanma ile iktidardan çekilmek zorunda kalmıtır. imdi ise ülkede bir eyler değimeye balamıtır. Bakiyev’in ardından bakanlık sis temi yerine parlamenter sisteme geçilmesi önerisi referandum ile halka sorulmutur. Gü neyde Kırgızlar ve Özbekler arasında yaanan etnik çatımanın yarattığı gergin atmosfere rağmen beklenenin çok üstünde bir katılımla gerçekleen referandumdan yüzde 89 gibi çok net bir cevap çıkmıtır ve Kırgız halkı daha demokratik bir rejime, bireysel gücün iktidarı ve ailevi otoriter iktidarların yerine parlamenter demokrasiye olan inancını belirmitir. Refe randumun ardından ekim ayında yapılan ilk çok partili seçim neticesinde Atambayev ve partisi iktidara gelmitir. Bundan sonraki süreç parlamenter sisteme geçen ülkedeki istikrarın ve yeni düzenin kalıcı olup olmayacağını bize gösterecektir. Ama yakın zamanda gördüğümüz bir ey daha vardır ki o da yorucu ve yıpratıcı süreçlerden geçen Kırgız halkının tarihten gelen klan aidi yetlerine olan saygısını korurken, sosyal hayatlarını düzenleyen bu aidiyetlerin artık siyasi yaamdaki etkisinin azalmasından yana tavır koyduğudur. Bu noktada altı çizilmesi gereken nokta da budur. Gerek yaanılan coğrafyanın artlarından gerek güçsüz ekonomilerin varlı ğından bu bölgede yaayanlar için klanlara bölünme ve bölünme temelinde yaama tarih boyunca süregelen ve gerek Çarlık Rusya döneminde gerek Sovyet dönemde gerekse u anki postkoloniyel dönemde değimeyen bir sosyolojik gerçekliktir. Bu bölgenin insanı için ait olduğu klan onun değerlerinden biridir, çok güçlü bir alt kimlik ve sosyal kaynama unsuru dur. Tabii ikili bir yapı oluturduğu ve bu zeminde gerginliklere sebep olduğu için eletirile bilir. Ama u da unutulmamalıdır ki bu çeit bir örgütlenme makale boyunca belirtilmeye çalıılan hem coğrafi hem ekonomik hem de tarihsel sebeplerden ötürü rasyonel bir seçim dir. Tarihin belli dönemlerinde siyasi süreçlerde de zaman zaman istikrarı sağlayıcı etkileri de olmutur. Bununla beraber sosyal yapılarına etki eden bu sistemin siyasetteki baskın gücü KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 235 kendi ulusdevletlerini ayakta tutmaya çalıan Kırgızistan dahil tüm bölge ülkeleri için bir tehdit halini almıtır. Bundan sonra siyasi yapılar adına daha ideal olanı devlet bakanı ve bölgesel elitler airet liderleri gibi güç simsarları arasında düzenlenen siyasi dinamikleri devlet bakanı ve parlamento düzeyine taımaktır. İte geride bıraktığımız yıl Kırgız halkı parlamenter sisteme evet diyerek bu yönde inisiyatif belirtmi ve Orta Asya’da bir ilki yaa maya balamılardır. Weber’in önermesinde belirttiği gibi Kırgızistan örneğinde de parla menter düzen ve siyasi parti tekilatlanmaları oturdukça bölgelerdeki ve airetlerdeki elitle rin oy verilecek parlamenterleri belirlediği ve sahip olunan ideolojiden ve düünce farklılık larından bağımsız sadece tek bir bölgenin veya klanın temsilcilerini içeren siyasi partilerden oluan yapının da gelime göstermesi beklenmektedir. Sonuç olarak Kırgız halkı istikrarlı ve daha demokratik bir siyasi sisteme sahip olmak için bir adım atmıtır. Son altı yıla iki büyük halk ayaklanması ve iki devrik lider sığdıran ülkenin insanların istikrarlı ve daha effaf bir yönetim adına haklı beklentileri gerçekleirse bölge halkları için de iyi bir örnek tekil ede ceklerdir.

KAYNAKÇA ABAZOV Rafis, KyrgyzstanKyrgyzstan, Freedom House, New York, 2003. , “The Political Culture of Central Asia: A Case of Kyrgyzstan”, Conflict Studies Research Center, 2003. ACHYLOVA Rakhat, “Political Culture and Foreign Policy in Kyrgyzstan”, Political Culture and Civil Society in Russia and the New States of EurasiaEurasia,Eurasia Vladimir Tismaneanu (ed), M.E. Sharpe, New York, 1995. AKÇALI Pınar, “Democracy and Political Stability in Kyrgyzstan”, Prospects for Democracy in Central Asia, Birgit N. Schlyter (ed.), Swedish Research Institute in Istanbul, Stockholm, 2005, ss.4158. AKINER Shirin, “Social and Political Reorganisation in Central Asia: Transition from Pre Colonial to PostColonial Society”, PostPost SovietSoviet Central AsiaAsia, Touraj Atabaki, John O’Kane (eds), The International Instıtute for Asian Studies, Leiden, 1998. ANDERSON John, Kyrgyzstan:Central Asia’s Island of DemocracyDemocracy, Harwood Academic Publisher, Amsterdam, 1999. BACON Elizabeth E., Obok: A Study of Social StructureStructure in EurasiaEurasia, New York, 1958. BEYER Judith, “Revitalisation, Invention and Continued Existence of the Kyrgyz Aksakal Courts: Listening to Pluralistic Accounts of History”, Journal of Legal Pluralism and Unofficial Law, 53 , 2006. CHRISTIE Kenneth, “Introduction: The Problem with Ethnicity and Tribal Politics”, EthEthEthnicEth nic Conflicts, Tribal Politics: A Global Perspective , Kenneth Christie (ed.), Curzon Press, Great Britain, 1998. 236 SEÇİL ÖRAZ

COLLINS Kathleen, Clan Politics and Regime TransitionTransition in Central AsiaAsia,, Cambridge University Press, Cambridge, 2006. , “Clans, Pacts, and Politics in Central Asia”, Journal of DemocracyDemocracy, 13/3, 2002. , “The Logic of Clan Politics: Evidence from the Central Asian Trajectories”, World AffairsAffairs, 56/2, 2004. DAWISHA Karen, PARROTT Bruce, Russia and the New StatesStates of Eurasia:The Politics ooff UphUpheavaleavaleaval, Cambridge University Press, Cambridge, 1994. DEMİRTEPE Turgut, “Demokratik Devrimin Gölgesinde Kırgızistan Dı Politikası”, http:// www.usakgundem.com/dersnotu/13/%E2%80%9Cdemokratikdevrim%E2%80% 9Din g%C3%B6lgesindek%C4%B1rg%C4%B1zistand%C4%B1%C5%9Fpolitikas%C4 %B1 .html. DJUNUSHALIEV Djenish, PLOSKIH Vladimir, “Tribalism and Problems of Development of Kyrgyzstan”, Central Asia and CaucasusCaucasus, 3/9, 2000. DUKANBAEV Askat, HANSEN W. William, “Understanding Politics in Kyrgyzstan”, DEMSTAR Research Report No. 16, 2003. EICKELMAN F. Dale, The Middle East and Central Asia:Asia: An AnthropologicaAnthropologicall ApproachApproach, PrenticeHall Inc., New Jersey, 1998. ELEBAYEVA A., OMURALIEV N., ABAZOV R., “The Shifting Identities and Loyalties in Kyrgyzstan: The Evidence from the Field”, NationalitiesNationalities PaperPaper, V. 28, N.2, 2000. GEISS Paul Georg, PrePrePrePre TsaristTsarist and Tsarist Central AsiaAsia, Routledge, London, 2003. GLEASON Gregory, The Central Asian States: DiscoveringDiscovering IndependeceIndependece, Westview Press, USA, 1997. GULLETTE David, “Kinship, State and Tribalism: The Genealogical Construction of the Kyrgyz Republic”, Department of Social Anthroplogy, University of Cambridge, Ya yınlanmamı Doktora Tezi, 2006. HAGHAYEGHI Mehrdad, Islam and Politics in Central Asia, New York, St. Martin’s Press, 1995. HANDRAHAN Lori M., “Gender and Ethnicity in the Transitional Democracy of Kyr gyzstan”, Central Asian SurveySurvey, 20/4, 2001. HUSKEY Eugene, “Kyrgyzstan: The politics of demographic and economic frustration”, in New States, New Politics: Building the PostPostSoviSoviSovietet Nations , I. Bremmer, R. Taras (eds.), Cambridge University Press, Britain, 1997. HVOSLEF Erlend H., “ Tribalism and modernity in Kirgizia”, Ethnic EncounterEncounter and Cultural Change, M.Sabour and K.Vikor (eds.), C. Hurst & Co., London, 1997. KANGAS, Roger, “StateBuilding and Civil Society in Central Asia”, Political Culture and Civil Society in Russia and the New States of Eurasiaia, Vladimir Tismaneanu (ed), M.E. Sharpe, New York, 1995. KIRGIZLARDA AİRETÇİLİK VE KLAN SİSTEMİ 237

KANPOLAT Hasan, KARASAR Hasan Ali, “Kırgızistan’da Mevcut Durum, İktidar Değii minin Nedenleri ve Kısa Vadeli Öngörüler”, Orta Doğu Stratejik Aratırmalar Merke zi, Rapor No:20, Ekim 2010. KHAZANOV Anatoly, “Underdevelopment and Ethnic Relations in Central Asia”,CentralCentral Asia in Historical PerspectivePerspective, Beatrice Manz (ed.), Westview Press, Boulder, 1994. KHEGAI, Janna, “The role of clans in the PostIndependence State Building in Central Asia”, ECPR Joint Sessions of Workshop: Comparing Transformation: The Institu tional Paradigm, Uppsala, 1318 April 2004. KOLPAKOV Aleksey , “Managing Diversity in Kyrgyzstan”, Inner Asian Uralic National Resource Center, Indiana University, Bloomington, 2001. KOSTINER Joseph, Tribes and State , University of California Press, Berkeley, 2001. KOSTYUKOVA Irina, “The towns of Kyrgyzstan change their faces: ruralurban migrants in Bishkek”, Central Asian SurveySurvey, N. 3, 1994. KNYAZEV Aleksandr, “Kırgızistan’da son gelimeler: Dün, Bugün, Yarın”, Rapor No:26, Orta Doğu Stratejik Aratırmalar Merkezi, Ocak 2011. LOUNG Pauline Jones, Institutional Change anandd Political Continuity in PostPostPost SovietSoviet Central Asia, Cambridge University Press, Cambridge, 2002. MANDELBAUM Micheal, Central Asia and the World, Council on Foreign Relation Press, New York, 1994. MANZ Beatrice Forbes, The Rise and Rule of TamerlaneTamerlane,Tamerlane Cambridge University Press, Cambridge, 1989. MASSEL Gregory, The Surrogate Proletariat, Muslim WomenWomen and RevolutRevolutionaryionary Strategies in Soviet Central Asia:1919Asia:1919192919291929, Princeton University Press, Princeton, 1974. MEDVEDEV Dimitry, “Prezident RF Vystupil s Zayavleniem po Situatsii v Kirgizi”, 15 Ni san 2010, http://www.ltv.ru/news/world/152411 . OSMANALIEVA Raya, “Tribalism in Kyrgyz Society”, CentralCentral Asia MonitorMonitor, 10/5, 1999. POHL Otto J., The Stalinist Penal SysteSystem:m: a Statistical History ofof Soviet Repression and Terror: 193019301955,1955, Jefferson N. C.,MacFarland, 1997. ROY Olivier, Yeni Orta Asya ve Ulusların İmal EdiliiEdilii,Edilii Metis Yayınları, İstanbul, 2000. RYWKIN Michael, Russia in Central AsiaAsia, Collier Boks, New York, 1963. RYWKIN Michael, Moscow’s Muslim ChallengeChallenge, M.E. Sharpe, New York, 1990. SARAY Mehmet, Modern Kırgızistan’ın DoğuuDoğuu, TİKA Yayınları, Ankara, 2004. STARR Frederick, “Clans, Authoritarian Rulers, and Parliaments in Central Asia”, The Silk Road Studies Program, Upsala University, Upsala, 2006. 238 SEÇİL ÖRAZ

STRINGER Alex, “Soviet Development in Central Asia: The Classical Colonial Syndrome?”, Tom EverettHeath (ed.), Central Asia: Aspect of TransitionTransition,Transition RoutledgeCurzon, London, 2003. TAPPER Richard, “Introduction”, The Conflict of Tribe and State in Iran and AfghanistaAfghanistann , Richard Tapper (ed), London, 1983. USTRYALOV Nikolay, “From NEP to Soviet Socialism”, http://www.magister.msk.ru/library/philos/ustryalov/ustry035.htm . WEBER Max, Economy and SocietySociety, Guenther Roth ve Claus Wittich (eds.), University of California Press, Berkeley, 1978.