T.C. ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ YAYINI NO: 2364 AÇIKÖ⁄RET‹M FAKÜLTES‹ YAYINI NO: 1361

HELLEN VE ROMA TAR‹H‹

Yazar Prof.Dr. O¤uz TEK‹N (Ünite 1-8)

Editör Prof.Dr. O¤uz TEK‹N

ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ Bu kitab›n bas›m, yay›m ve sat›fl haklar› Anadolu Üniversitesine aittir. “Uzaktan Ö¤retim” tekni¤ine uygun olarak haz›rlanan bu kitab›n bütün haklar› sakl›d›r. ‹lgili kurulufltan izin almadan kitab›n tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay›t veya baflka flekillerde ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz.

Copyright © 2011 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic, tape or otherwise, without permission in writing from the University.

UZAKTAN Ö⁄RET‹M TASARIM B‹R‹M‹

Genel Koordinatör Prof.Dr. Levend K›l›ç

Genel Koordinatör Yard›mc›s› Doç.Dr. Müjgan Bozkaya

Ö¤retim Tasar›mc›lar› Yrd.Doç.Dr. Alper Tolga Kumtepe Uzm. Orkun fien

Grafik Tasar›m Yönetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uçar Ö¤r.Gör. Cemalettin Y›ld›z Ö¤r.Gör. Nilgün Salur

Ölçme De¤erlendirme Sorumlusu Ö¤r.Gör. Özlem Doruk

Kitap Koordinasyon Birimi Yrd.Doç.Dr. Feyyaz Bodur Uzm. Nermin Özgür

Kapak Düzeni Prof. Tevfik Fikret Uçar

Dizgi Aç›kö¤retim Fakültesi Dizgi Ekibi

Hellen ve Roma Tarihi

ISBN 978-975-06-1038-7

1. Bask›

Bu kitap ANADOLU ÜN‹VERS‹TES‹ Web-Ofset Tesislerinde 6.000 adet bas›lm›flt›r. ESK‹fiEH‹R, Eylül 2011 ‹çindekiler iii

‹çindekiler

Önsöz ...... vii

Ege’de Tunç Ça¤›...... 2 1. ÜN‹TE EGE DÜNYASI’NIN SINIRLARI...... 3 EGE’DE TUNÇ ÇA⁄I KRONOLOJ‹S‹ ...... 3 K‹KLAD ADALARI VE KÜLTÜRÜ ...... 4 G‹R‹T ADASI VE M‹NOS UYGARLI⁄I ...... 5 YUNAN‹STAN VE M‹KEN UYGARLI⁄I...... 10 TROIA ...... 14 Özet ...... 16 Kendimizi S›nayal›m ...... 17 Okuma Parças› ...... 18 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 18 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 19 Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar ...... 19

Ege Göçleri, Kent-Devletleri ve Kolonizasyon ...... 20 2. ÜN‹TE EGE VE DOR GÖÇLER‹...... 21 EGE’DE KARANLIK ÇA⁄ ...... 23 YUNAN ALFABES‹ ...... 24 KENT-DEVLET‹ ...... 24 Ortaya Ç›k›fl› ve Karakteristik Özellikleri...... 24 Yönetim Biçimleri ...... 26 Yönetim Kurumlar› ...... 28 Magistratlar...... 28 Halk...... 29 AT‹NA’NIN S‹YASAL VE TOPLUMSAL YAPISI ...... 29 Drakon ...... 30 Solon ...... 30 Tiran Peisistratos ve O¤ullar›...... 31 Kleisthenes ve Demokrasi ...... 32 KOLON‹ZASYON ...... 33 Tan›m› ...... 33 Nedenleri ...... 33 Sonuçlar› ...... 33 Özet ...... 34 Kendimizi S›nayal›m ...... 35 Okuma Parças› ...... 36 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 36 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 37 Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar ...... 37

M.Ö. 5. Yüzy›l Savafllar› ...... 38 3. ÜN‹TE PERSLER...... 39 IONIA AYAKLANMASI...... 40 PERS-HELLEN SAVAfiLARI ...... 41 Maraton Savafl›...... 41 Artemision ve Thermopylai Savafllar›...... 42 Salamis Deniz Savafl›...... 42 Plataia ve Mykale Savafllar›...... 42 I. Delos Deniz Birli¤i ...... 43 iv ‹çindekiler

Hellenlerin Do¤u Akdeniz Seferi ve Kallias Bar›fl› ...... 44 PELOPONNESOS SAVAfiI ...... 44 Savafl›n Nedeni ...... 44 Savafl›n Bafllamas›...... 44 Arkhidamos Savafl› ...... 45 Nikias Bar›fl›...... 45 Sicilya Seferi...... 46 Lysandros’un Zaferi ...... 46 Arginussai Savafl› ...... 46 Aigospotamoi Savafl› ...... 46 SATRAP KYROS’UN AYAKLANMASI ...... 47 KORINTHOS SAVAfiI ...... 48 ‹K‹NC‹ DELOS DEN‹Z B‹RL‹⁄‹ ...... 49 THEBAI’IN ÜSTÜNLÜK DÖNEM‹ ...... 49 Özet ...... 50 Kendimizi S›nayal›m ...... 52 Okuma Parças› ...... 53 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 54 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 54 Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar ...... 55

4. ÜN‹TE Büyük ‹skender ve Hellenistik Ça¤...... 56 MAKEDONYA KRALLI⁄I VE II. PHILIPPOS ...... 57 Kutsal Savafl...... 58 Khaironeia Savafl› ...... 58 Korinthos Birli¤i ...... 59 BÜYÜK ‹SKENDER VE DO⁄U SEFER‹...... 59 Anadolu’ya Geçifl ...... 60 Lydia’da...... 60 Ionia’da ...... 61 Karia’da ...... 61 Lykia’da...... 62 ’da ...... 62 ’da...... 63 Phrygia’da ...... 63 Galatia’dan Kilikia’ya...... 63 Issos Savafl› ...... 64 Gaugamela Savafl› ...... 65 Büyük ‹skender ‹mparatorlu¤u’nun Yap›s› ve Niteli¤i ...... 66 BÜYÜK ‹SKENDER’DEN SONRA: ‹SKENDER’‹N HALEFLER‹ ...... 67 Triparadeisos’taki Devlet Konseyi...... 68 Gaza Savafl›...... 68 ‹skender’in Haleflerinin Egemenlik Mücadelesi...... 68 Ipsos Savafl› ...... 69 Korupedion Savafl› ...... 70 Özet...... 71 Kendimizi S›nayal›m ...... 73 Okuma Parças› ...... 74 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 74 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 74 Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar ...... 75 ‹çindekiler v

Roma: Kuruluflu, Krall›k ve Cumhuriyet Dönemleri ...... 76 5. ÜN‹TE ‹TALYA’NIN CO⁄RAFYASI...... 77 ROMA’NIN LAT‹NLERCE ‹SKANI ...... 77 ETRÜSKLER‹N EGEMENL‹⁄‹ ...... 78 ROMA’NIN KURULUfi EFSANES‹...... 79 KRALLIK DÖNEM‹NDE ROMA’NIN SOSYAL DÜZEN‹ VE DEVLET ‹DARES‹ ...... 80 CUMHUR‹YET ‹DARES‹N‹N KURULMASI, YÖNET‹M fiEKL‹ VE KURUMLAR...... 81 ON ‹K‹ LEVHA KANUNLARI ...... 82 ROMA’NIN ‹TALYA’DA VE AKDEN‹Z’DE YAYILMASI...... 82 Samnit Savafllar›...... 82 Kartaca Savafllar›...... 82 Makedon Savafllar›...... 83 Seleukos Kral› III. Antiokhos ‹le Savafl...... 84 GRACCHUS KARDEfiLER‹N REFORMLARI ...... 84 MÜTTEF‹KLER SAVAfiI ...... 85 MITHRADATES SAVAfiLARI...... 85 ROMA ‹Ç SAVAfiI: ROMALILAR ROMALILARA KARfiI ...... 86 Dictator Sulla ve Reformlar›...... 86 Pompeius ...... 86 Birinci Triumvir’lik ve Caesar...... 87 ‹kinci Triumvir’lik...... 88 Octavianus’un Zaferi ...... 88 Özet ...... 90 Kendimizi S›nayal›m ...... 91 Okuma Parças› ...... 92 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 92 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 93 Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar ...... 93

Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹lk Yüzy›l›: Iulius-Claudius 6. ÜN‹TE Hanedan›’ndan Flavius Hanedan›’na...... 94 IULIUS-CLAUDIUS HANEDANI...... 95 (M.Ö. 27-M.S. 14)...... 95 Tiberius (M.S. 14-37)...... 98 Caligula (M.S. 37-41)...... 99 Claudius (M.S. 41-54)...... 100 Nero (M.S. 54-68) ...... 101 DÖRT ‹MPARATORLAR YILI...... 103 Galba (M.S. Haziran 68-Ocak 69) ...... 103 Otho (M.S. Ocak-Nisan 69) ...... 103 Vitellius (M.S. Nisan-Aral›k 69)...... 104 FLAVIUS HANEDANI ...... 105 Vespasianus (M.S. 69-79)...... 105 Titus (M.S. 79-81) ...... 106 Domitianus (M.S. 81-96) ...... 107 Özet...... 109 Kendimizi S›nayal›m...... 111 Okuma Parças› ...... 112 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 112 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 112 Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar ...... 113 vi ‹çindekiler

7. ÜN‹TE Evlat Edinilen ‹mparatorlardan Severus Hanedan›na ...... 114 EVLAT ED‹NEN YA DA ED‹N‹LEN ‹MPARATORLAR ...... 115 Nerva (M.S. 96-98) ...... 115 Traianus (M.S. 98-117) ...... 115 Hadrianus (M.S. 117-138) ...... 117 ANTONINUS HANEDANI ...... 119 (M.S. 138-161) ...... 119 (M.S. 161-180) ve Lucius Verus (M.S. 161-169)...... 120 Commodus (M.S. 180-193) ...... 122 SEVERUS HANEDANI ...... 124 Septimius Severus (M.S. 193-211) ...... 124 Caracalla (M.S. 211-217) ve Geta (M.S. 211) ...... 126 Elagabalus (M.S. 218-222)...... 127 Severus Alexander (M.S. 222-235)...... 128 Özet ...... 130 Kendimizi S›nayal›m ...... 131 Okuma Parças› ...... 132 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 132 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 133 Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar ...... 133

8. ÜN‹TE Askeri Anarfli Dönemi’nden Theodosius Hanedan›na...... 134 ASKER‹ ANARfi‹ DÖNEM‹ VE YEN‹ DÜZEN ARAYIfiI...... 135 Maximinus Thrax (M.S. 235-238) (M.S. 238: I. Gordianus, II. Gordianus, Pupienus, Balbinus) ...... 135 III. Gordianus’tan (M.S. 238-244) Aemilianus’a (M.S. 253)...... 135 Valerianus’tan (M.S. 253-260) Aurelianus’a (M.S. 270-275) ...... 137 Dominatus Dönemi ve Tetrarfli: Diocletianus (M.S. 284-305) ve Maximianus (M.S. 286-305 ve 307-308) ...... 138 Licinius (M.S. 308-324) ...... 141 CONSTANTINUS HANEDANI...... 141 I. Constantinus (M.S. 307-337) ...... 141 Iulianus (M.S. 361-363) ...... 144 Iovianus (M.S. 363-364) ...... 145 VALENTINIANUS HANEDANI ...... 145 I. Valentinianus (M.S. 364-375) ...... 145 Valens (M.S. 364-378) ...... 146 Gratianus (M.S. 367-383) ...... 146 II. Valentinianus (M.S. 375-392) ...... 147 THEODOSIUS HANEDANI ...... 147 I. Theodosius (M.S. 379-395) ...... 147 Honorius (M.S. 393-423) ve Arcadius (M.S. 395-408)...... 147 II. Theodosius (M.S. 402-450) ...... 149 Özet ...... 150 Kendimizi S›nayal›m ...... 151 Okuma Parças› ...... 152 Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ...... 152 S›ra Sizde Yan›t Anahtar› ...... 153 Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar ...... 153

Sözlük ...... 155 Önsöz vii

Önsöz

Aç›k Ö¤retim Fakültesi, Tarih Bölümü ö¤rencilerine yönelik haz›rlanan bu kitap sekiz ünite olarak tasarland›. Kitapta, Ege ve Akdeniz dünyas›n›n yaklafl›k 3500 y›ll›k bir dönemi ele al›nd›. Kuflkusuz kitab›n ana eksenini Hellen ve Roma tarihi oluflturmaktad›r. Birinci ünitede, Hellen tarihinin oluflmas›na ön ayak olan ya da Hellen tarihinin en erken izlerinin bulunabilece¤i Ege co¤rafyas›n›n Tunç Ça¤› anlat›lmaktad›r. Kiklad Adalar›, Girit’deki Minos uygarl›¤› ve Yunanistan’daki Mi- ken uygarl›¤› gerçekten de Hellen kültür ve uygarl›¤›n›n öncüsüdürler. ‹kinci ünitede, Ege göçleri, kent-devletleri ve kolonizasyon ele al›nd›. Bu dönem, art›k, Hellen tarih ve uygarl›¤›n›n oluflum ve geliflim aflamalar›n› en iyi flekilde gözler önüne sermektedir; Hellen uygarl›¤›n›n, Yunanistan’la s›n›rl› kalmay›p, ko- lonizasyonla Ege ve Akdeniz dünyas›na yay›ld›¤› bir süreç söz konusudur. Üçün- cü ünite, Ege Dünyas›n› sarsan bir dönemi yans›tmaktad›r. Bu döneme Do¤u’nun en büyük gücü Perslerle, Bat›n›n en büyük gücü Atinal›lar’›n savafl› damgas›n› vurmufltur. Kuflkusuz Atinal›lar bu savaflta yaln›z de¤ildiler; müttefiklerin deste¤iy- le Perslere karfl› varl›klar›n› ve onurlar›n› koruma çabas› içindeydiler. Ancak M.Ö. 5. yüzy›l bu savaflla kalmad›; ayn› zamanda Hellenlerin Hellenlere karfl› savafl›na da sahne oldu. Pers tehlikesini bir ölçüde atlatan Hellenler, bu kez kendi arala- r›nda savaflt›lar. Savafl›n bir kutbunda Atina, di¤er kutbunda Sparta vard›. Dördün- cü bölüm, Hellen dünyas›nda 盤›r açan bir dönemdir. Tarihin gelmifl geçmifl en büyük komutan› olarak kabul edilen Büyük ‹skenderle birlikte Hellen kültürünün s›n›rlar› Akdeniz’in ötesine taflt›. Bu devasa imparatorlu¤un s›n›rlar›n› korumak ve ondan pay almak, baflka bir mücadelenin bafllamas›na neden oldu; Hellenistik Ça¤, kültüre oldu¤u kadar savafllara da damgas›n› vurdu. Beflinci üniteyle art›k Roma’n›n Cumhuriyet dönemine geçilmektedir. Alt›nc› ve yedinci ünitelerde Roma ‹mparatorlu¤u’nun en parlak ikiyüzy›l› anlat›lmaktad›r. Kitab›n son ünitesinde ise bir yandan Roma ‹mparatorlu¤u’nun içine düfltü¤ü anarfli ve kaos gözler önüne serilirken, öte yandan toparlanma ve yeniden yap›- lanma çabalar›n›n bofla ç›karak nihayetindeki çözülme ve ikiye ayr›lma süreci ele al›nmaktad›r. Gerçekten de bir Akdeniz imparatorlu¤una dönüflmüfl olan Roma, d›fl güçlerin bask›s›na fazla dayanamad›. D›fl güçleri k›l›çla teslim alan imparator- luk, yine k›l›çla d›fl güçlere teslim oldu. Roma’n›n bat›daki yar›s›n›n M.S. 476’da son bulmas›yla, imparatorlu¤un do¤u yar›s› varl›¤›n› ve Akdeniz co¤rafyas›ndaki egemenli¤ini sürdürmeye devam etti. Fakat biz, kitab›m›z› M.S. 476 y›l› ile s›n›r- lad›k; klasik Roma anlay›fl›ndan, inanc›ndan, mimarisinden ve de yaflam biçimin- den bir hayli farkl› bir yap›da oldu¤undan dolay› çok sonralar› modern tarihçiler taraf›ndan “Bizans” olarak adland›r›lan Do¤u Roma ‹mparatorlu¤u’nu kitaba da- hil etmedik. Bu vesileyle kitab›n haz›rl›k sürecinde yard›mlar›n› esirgemeyen Prof.Dr. A.Vedat Çelgin, Prof.Dr. Bedia Demirifl, Yrd.Doç.Dr. Hamdi fiahin, Arafl.Gör.Dr. Gürkan Ergin, Arafl.Gör. Aliye Erol-Özdizbay ve ‹nci Türko¤lu’na teflekkür ederim.

Editör ve Yazar Prof.Dr. O¤uz TEK‹N HELLEN VE ROMA TAR‹H‹ 1 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Eski Hellen uygarl›¤›n›n kökenlerini oluflturan Kiklad Adalar›, Minos ve Mi- N ken uygarl›klar›n›n karakteristik özelliklerini aç›klayabilecek; Girit Adas›’ndaki Minos uygarl›¤›n›n neden günümüz Avrupa uygarl›¤›n›n N befli¤i olarak kabul edildi¤ini tart›flabilecek; N Minos ve Miken uygarl›klar› aras›ndaki iliflkileri ve etkileflimi aç›klayabilecek; N Troia’n›n Tunç Ça¤› uygarl›¤›n› tan›mlayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar • Ege’de Tunç Ça¤› • Linear A ve B • Kiklad Adalar› • Miken / Akha • Mermer idoller • Mykenai • Girit • Kahramanlar Ça¤› • Minos • Agamemnon • Knossos • Troia • Saraylar • Troia Savafl›

‹çindekiler

• EGE DÜNYASI’NIN SINIRLARI • EGE’DE TUNÇ ÇA⁄I KRONOLOJ‹S‹ • K‹KLAD ADALARI VE KÜLTÜRÜ Hellen ve Roma • G‹R‹T ADASI VE M‹NOS Ege’de Tunç Ça¤› Tarihi UYGARLI⁄I • YUNAN‹STAN VE M‹KEN UYGARLI⁄I • TROIA Ege’de Tunç Ça¤›

EGE DÜNYASI’NIN SINIRLARI Hellen uygarl›¤›n›n kökenlerini oluflturan kültürlere geçmeden önce, bu uygarl›kla- r›n yer ald›¤› Ege co¤rafyas›na göz atmak yararl› olacakt›r. Ege co¤rafyas› ya da da- ha kapsaml› bir ifade ile Ege Dünyas› dendi¤inde, kabaca, Ege Denizi’ne k›y›s› olan ülkeler anlafl›lmaktad›r. Yunanistan, Makedonya ve Trakya ile Bat› Anadolu, Ege Dünyas›’n›n kapsam› içindedir. Ege Denizi, kuzeyde Makedonya ve Trakya, bat›da Yunanistan, do¤uda Bat› Anadolu k›y›lar› ve güneyde Girit Adas› ile s›n›rl›d›r. Ege Denizi’ndeki belli bafll› adalar ise, kuzeyde Thasos (Tafloz), Samothrake (Se- madirek), Imbros (Gökçeada), (Bozcaada) ve Lemnos (Limni); Bat› Ana- dolu k›y›lar›na yak›n olarak, kuzeyden güneye, Lesbos (Midilli), Khios (Sak›z), Sa- mos (Sisam), Kos (‹stanköy) ve Rhodos (Rodos); Yunanistan’a yak›n adalar, kuzey- den güneye, Kuzey Sporat Adalar›, Euboia (E¤riboz), Kiklad Adalar› ve en güney- de Girit’tir. Asl›nda, yukar›da adlar› verilen adalardan Rhodos ve Kos, Anadolu’nun güney-bat› k›y›lar› aç›klar›ndaki On ‹ki Adalar (Dodekanesa) grubuna dahildir. Dodekanesa: Eski Yunanca’da Dodeka, on iki; Günümüzde, Ege Denizi’ndeki adalardan Imbros (Gökçeada) ve Tenedos (Bozcaa- nesa ise ada anlam›na da) Türkiye s›n›rlar› içinde kal›rken, geri kalanlar Yunanistan s›n›rlar› içindedir. Bu gelen nesos kelimesinin tablo bize, ilgilendi¤imiz co¤rafi alan›n esas olarak Ege Denizi veya Ege havzas› ile ço¤ul halidir. s›n›rl› oldu¤u göstermektedir. Ancak, Eski Hellen Dünyas›’n›n s›n›rlar›, yukar›da ta- n›mlanan Ege Dünyas›’n›n s›n›rlar›n›n çok ötesine uzanmaktad›r. Ege göçleri, kolo- nizasyon ve Büyük ‹skender’in fetihleri Eski Hellen kültür ve uygarl›¤›n›n neredey- se tüm Akdeniz’e hatta Hindistan’a kadar yay›lmas›na neden olmufltur.

EGE’DE TUNÇ ÇA⁄I KRONOLOJ‹S‹ Ege Dünyas›, M.Ö. yaklafl›k 3100 y›l› civar›nda tarihöncesi ça¤lardan ç›km›fl ve “Tunç Ça¤›” olarak adland›r›lan bir sürece girmifltir. Bu süreç yaklafl›k M.Ö. 1100 civar›nda tamamlan›r. Ancak bu tarihler daha ziyade Girit ve Yunanistan için ge- çerlidir; Kikladlarda süreç daha önce (M.Ö. 1400 civar›nda) son bulmufltur. Döne- min Tunç Ça¤› olarak adland›r›lmas›n›n nedeni, bak›r-kalay alafl›m› olan tunçtan yap›lm›fl eflyalar›n ya da silahlar›n Ege Dünyas›’nda görülmeye bafllamas›d›r. Fa- kat bu metal objeler nispeten nadir olup, daha çok toplumun üst tabakalar›ndaki kiflilerin elindedir. Tunç Ça¤›’n›n yaklafl›k ilk bin y›l› ‹lk Tunç Ça¤›’n› kapsamak- tad›r. Tunç Ça¤›, Girit’te Minos, adalarda Kiklad, Yunanistan’da ise Hellas olarak adland›r›l›r. Örne¤in Yunanistan’›n ‹lk Tunç Ça¤›’ndan söz edecek olursak, “‹lk Hellas” dememiz gerekecektir. Bat› Anadolu’da ise, Tunç Ça¤› için herhangi bir 4 Hellen ve Roma Tarihi

özel adland›rma olmamakla birlikte, Troia belirleyici ve temsil edici bir rol oyna- maktad›r. Afla¤›da, sadece, Ege’deki Tunç Ça¤›’n›n ana dönemleri ve kapsad›kla- r› tarihler gösterilmifltir. Asl›nda her dönem kendi içinde üç alt evreye ve alt evre- ler de A veya B fleklinde alt bölümlere ayr›lmaktad›r; ancak bu alt evreler afla¤›- da gösterilmemifltir.

Tablo 1.1 ‹lk Tunç : M.Ö. 3100 - 2100 Ege’de Tunç Ça¤› kronolojisi (Alt Orta Tunç : M.Ö. 2100- 1700 dönemler gösterilmemifltir). Son Tunç : M.Ö. 1700 - 1100

K‹KLAD ADALARI VE KÜLTÜRÜ Kiklad Adalar›, günümüz Yunanistan’›n›n siyasi s›n›rlar› içinde kalmakta olup bu ülkenin güney-do¤u k›y›s› aç›klar›nda yer al›r. Bir adalar toplulu¤u olan Kiklad- lar’da 200’den fazla ada oldu¤u tespit edilmifltir; ancak bunlar›n çok büyük bir k›s- m›, iskâna müsait olmayan bat›k adalar›n su yüzeyindeki zirveleri veya adac›klar- Kyklades: Eski Yunanca’da d›r. Eski Yunanlar›n Kyklades olarak adland›rd›klar› Kikladlara dâhil belli bafll› “daire, çevresinde, adalar aras›nda, kuzeyden güneye do¤ru, Kea, Andros, Tinos, Mykonos, Delos, çevreleyen” anlamlar›n› tafl›yan kyklos sözcü¤ünden Kythnos, Syros, Seriphos, Siphnos, Melos, Paros, Naksos, Amorgos, Sykinos, Ios, türetilmifl olup kutsal Delos Santorini ve Anafi’nin adlar›n› sayabiliriz. Adalar, kutsal Delos Adas› etraf›nda kü- Adas›’n› çevreleyen adalar› ifade etmektedir. melenmifl olup bunlardan Melos ve Santorini (antik ) volkanik adalard›r. Kik- lad Adalar›, Yunanistan’›n güney-do¤usundan Anadolu’nun güney-bat›s›na bir köprü gibi uzanarak Yunanistan’dan Anadolu’ya ulafl›m› kolaylaflt›r›rlar. Kiklad Adalar›’ndaki kültüre iliflkin en önemli izler Neolitik’ten sonraki kültür aflamas› olan ‹lk Tunç Ça¤›’na aittir (M.Ö. yak. 3000-2000). Melos Adas›’ndaki Phylakopi’de, Kea Adas›’ndaki Ayia Irini’de ve Thera Adas›’ndaki Akrotiri’de ve Ios Adas›’ndaki Skarkos’ta yap›lan arkeolojik kaz›lar, Kikladlar›n Tunç Ça¤› kültürünü daha iyi anlamam›z› sa¤lad›. Kaz› ve araflt›rmalar, Geç Neolitik ve ‹lk Tunç Ça- ¤›’nda adalarda yaflayanlar›n köy niteli¤indeki ufak yerleflmelerde iskân ettiklerini, kilden veya mermerden çanak-çömlek imâl edip kulland›klar›n›, bu¤day ekip biç- tiklerini, domuz, koyun ve keçi yetifltirdiklerini, bal›kç›l›kla u¤raflt›klar›n› ve ölüle- rini -baz›lar›n›n içi taflla kaplanm›fl- s›¤ çukurlara gömdüklerini göstermektedir. Tunç Ça¤›, Kiklad Adalar›’nda “Kiklad” ad›yla tan›mlan›r. Bu nedenle, Kiklad Adalar›’ndaki ‹lk Tunç Ça¤› için “‹lk Kiklad” veya “Erken Kiklad” dememiz gerekir. Karakteristik özelliklerinden dolay› ‹lk Kiklad Kültürü, Grotta-Pelos ve (her ikisi de ‹lk Kiklad I), Keros-Syros (‹lk Kiklad II), Kastri ve Phylakopi I (her iki- si de ‹lk Kiklad III) olmak üzere befl kültür dönemine ayr›lm›flt›r. Kikladlar uygar- l›¤›na iliflkin herhangi bir yaz›l› belge bulunmad›¤›ndan, söz konusu uygarl›¤a ait bilgilerimiz esas olarak arkeolojik buluntu ve kal›nt›lara dayanmaktad›r. Adalarda- ki do¤al zenginlikler nedeniyle, buralarda yaflayanlar›n nispeten refah içinde ol- duklar› ve hatta de¤erli hammaddeleri ihraç ettikleri söylenebilir. Melos Adas›, vol- kanik cam olarak da adland›r›lan obsidyen; Siphnos Adas›, kurflun, gümüfl ve ba- k›r; Paros ve Naksos adalar› ise mermer ve z›mpara minerali aç›s›ndan zengindi. Z›mpara minerali mermer iflçili¤inde çok ihtiyaç duyulan bir hammaddeydi. Kiklad kökenli hammaddelerin, adalar d›fl›ndaki komflu ülkelerde imal edilen eflya ve eserlerde de kullan›lm›fl olmas›, bu hammaddelerin adalardan d›flar›ya ihraç edil- mifl oldu¤unu göstermektedir. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

1. Ünite - Ege’de Tunç Ça¤› 5 SORU S ORU

Kiklad Adalar› kültürü esas olarak ‹lk Tunç Ça¤ kültürüdür. D‹KKAT D‹KKAT

‹lk Tunç evrelerine adlar›n› veren Grotta, Naksos Adas›’nda; Pelos, Melos Ada- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE s›’nda; Kampos, Paros Adas›’nda; Kastri, Syros Adas›’ndad›r. Kiklad Adalar›’ndaki ‹lk Tunç Ça¤› Kültürü’nün en karakteristik buluntular› mermer idolleridir; bu idollerden Paros Adas› yak›n›ndaki SaliagosAMAÇLARIMIZ Adas›’nda çok ‹dol: Çok tanr›l›AMAÇLARIMIZ dinlerde, miktarda bulunmufltur. Birkaç santimetreden bir metreye kadar de¤iflik boylarda tanr› veya tanr›çay› temsil SIRA S‹ZDE NNeden, karakteristikSIRA özellikleri S‹ZDE yap›lm›fl olan Kiklad mermer idollerinin yüzlerinde sadece burun gösterilmekte, tam olarak belli edilmemifl, kafllar, gözler ve dudaklar, do¤al mi- K‹TAP sade, tap›nmaK‹TAP amaçl› insan yap›m› nesne. nerallerden elde edilen boya ile be- DÜfiÜNEL‹MResim 1.1 DÜfiÜNEL‹M lirtilmekteydi. Erke¤in tasvir edil- Kiklad Kültürü’ne di¤i örnekler varsa da idollerin ço- TELEV‹ZYONaitSORU mermer kad›n TELEV‹ZYONSORU ¤u, kad›n› temsil etmekteydi. Say›- idolü. M.Ö. yak. ca önemli bir k›sm›n›n mezarlarda 2600-2400. bulunmufl olmas›, onlar›n, daha zi- D‹KKAT D‹KKAT ‹NTERNETKaynak: Neils ‹NTERNET yade ölüyle birlikte mezara b›ra- (2008), res.15. k›lmak için imal edilmifl olduklar›- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE n› iflaret etmektedir. Gerek yukar›- da sözünü etti¤imiz Kiklad köken- li hammaddelerin gerekse mermer AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ idollerin Ege Denizi’ndeki di¤er NN adalarda, Yunanistan’›n do¤usu ve K‹TAP K‹TAP güneyi ile Bat› Anadolu’da ele geç- mifl olmas›, bu kültürün etki alan›- n› ya da en az›ndan d›fl ülkelerle TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON iliflkisini göstermesi aç›s›ndan önemlidir.

Kiklad Adalar› kültürünü temsil eden idollere ve di¤er eserlere internet‹NTERNET yoluyla afla¤›da ‹NTERNET belirtilen “Museum of Cycladic Art” web sitesinden ulaflabilirsiniz: http://www.cycla- dic.gr/frontoffice/portal.asp?cpage=NODE&cnode=3

Girit’e yak›n olan güneydeki Kiklad Adalar›, M.Ö. yak. 1700’den itibaren (Orta Kiklad dönemi bafl›), Girit’in etkisine girmeye bafllad›. Thera Adas›’ndaki Akroti- ri’de yap›lan arkeolojik kaz›larda birkaç katl›, duvarlar› fresklerle süslü etkileyici bir yap› ortaya ç›kar›ld›. Kaz›larda bulunan Linear A tablet parçalar› ve freskler, adadaki Girit etkisini ve hatta egemenli¤ini göstermektedir. Orta Kiklad Döne- mi’nde, önceki dönemin mermer idollerinin aksine, bu kez geometrik bezemeli çanak çömlek dikati çekmektedir. Thera Adas›’ndaki volkanik patlama, bu yap›n›n da lav ve küller alt›nda kalarak “korunmas›na” neden olmufltu. Kaz›larda insan is- keletlerine rastlan›lmam›fl olmas›, burada yaflayanlar›n kaçmaya f›rsat bulabildikle- rini göstermektedir.

Kiklad Adalar› Kültürü’nün en tipik eserleri nelerdir ve ne amaçla yap›lm›flSIRA S‹ZDE olabilirler? SIRA S‹ZDE 1 G‹R‹T ADASI VE M‹NOS UYGARLI⁄I Yunanistan’›n güneyindeki Mora Yar›madas›’n›n (Peloponnesos)DÜfiÜNEL‹M yaklafl›k 120 km DÜfiÜNEL‹M güney-do¤usunda yer alan Girit Adas›, ayn› zamanda Ege Denizi’nin güney s›n›r›- SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 6 Hellen ve Roma Tarihi

n› oluflturmaktad›r. Do¤u-bat› do¤rultusunda uzanan Girit, Ege adalar›n›n en bü- yü¤üdür. 250 km. uzunlu¤unda ve 50 km. geniflli¤indeki adan›n yüzölçümü 8.300 km2’dir. Da¤l›k bir fiziki yap›s› olan Girit’teki en önemli da¤lar, bat›dan do¤uya do¤ru, Beyaz Da¤lar, ‹da Da¤› ve 2500 metrelik zirvesiyle Dikte Da¤›’d›r. Girit’in en büyük ovas› ise güneydeki Mesara Ovas›’d›r. Bir k›sm› saray olarak tan›mlanan yerleflim merkezleri ise daha ziyade adan›n do¤u yar›s›ndad›r. Girit’te yaflayan hal- k›n geçim kayna¤›n›n bal›kç›l›k, tar›m ve hayvanc›l›¤a dayal› oldu¤u söylenebilir. En önemli tar›msal ürünler aras›nda bu¤day, zeytin, incir ve üzüm yer almaktayd›; hayvanc›l›k esas olarak koyun, keçi ve domuz besicili¤ine dayanmaktayd›. Girit’in en önemli merkezleri orta kesimin kuzeyinde, Knossos, güneyde Phaistos ve Ha- gia Triada, do¤uda Malia, Mokhlos, Gournia, Petras, Palaikastro ve Zakros’tu. Bat› yar›s›ndaki en önemli yerleflim ise Kydonia’da (Khania) bulunmaktayd›. Bu mer- kezlerden Knossos, Malia, Phaistos ve Petras’ta birer saray bulunmaktayd›. Ada hakk›ndaki bu k›sa giriflten sonra, art›k, Eski Hellen uygarl›¤›n›n ve dola- y›s›yla günümüz Avrupa uygarl›¤›n›n befli¤i olarak kabul edilen Girit uygarl›¤›na geçebiliriz. Kuflkusuz Girit’e atfedilen “Avrupa uygarl›¤›n›n befli¤i” yak›flt›rmas›n›n ard›nda, ›rksal bir köken iddias› de¤il, kültürel köken ya da kültürel miras aray›fl› oldu¤unu belirtmeliyiz. Giritliler, Hint-Avrupa dil grubuna yabanc› olan bir dil ko- nufluyorlard› ve bu nedenle kendilerinden çok daha sonraki bir uygarl›¤a damga- s›n› vuran Eski Hellenlerin atalar› de¤illerdi. Tunç Ça¤› Giritlilerinin etnik kökeni henüz aç›klanamam›fl olsa da, adaya ilk yerleflenlerin, olas›l›kla Paleolitik Dönem sonunda veya Neolitik Dönem bafllar›nda Anadolu’dan gelmifl olabilecekleri ileri sürülmektedir. Girit Adas›’nda, kimi bilim adamlar›na göre birdenbire ortaya ç›kan bu uygarl›k, kültürel kayna¤›n› nereden al›yordu? Olas›l›kla o dönemde en parlak dönemlerini yaflayan Mezopotamya ve M›s›r kültürleri, Yak›n Do¤u ve Kuzey Afri- ka arac›l›¤›yla Girit’e ulaflm›flt›. Böylece Orta Tunç Ça¤›’n›n ilk evrelerinde, yani M.Ö. 2. biny›l bafllar›nda, Girit’te, ihtiflaml› saraylarla temsil edilen yüksek bir uy- garl›k ortaya ç›kt› ve bu uygarl›k Orta Tunç Dönemi boyunca önemini ve etkisini sürdürdü; Geç Tunç Ça¤›’yla birlikte ise çöküfl süreci bafllad›. Homeros’un ‹lyada Destan›’nda (XIX.172-179) Knossos ve Kral Minos’un adla- r› geçmektedir. ‹lyada Destan›’nda Knossos’tan “Girit’in en büyük kenti” olarak söz edilmekte; Minos adl› kral›n›n da “Zeus ile sohbet edecek kadar güçlü” oldu- ¤u vurgulanmaktad›r. Yunan tarihçi Thukydides ise, Girit’in, “denizlere ilk hükme- den Kral Minos’un yurdu” oldu¤unu anlatmaktad›r (Thuk. I.4). Thukydides, Mi- nos’un bu gücünü, thalassokrasi ile ifade etmektedir. Ancak Thukydides’in, kendi- sinden nerdeyse 1000 y›l önce “yaflam›fl” bir krala iliflkin yarg›s›, gerçek ile mitolo- SIRA S‹ZDE ji aras›nda SIRAbir yerlerdedir. S‹ZDE kaz› yapan Sir Arthur Evans, Girit’in Tunç Ça¤› uygarl›¤›n›, adan›n efsanevi kral› Minos’tan dolay›, ‘“Minos Uygarl›¤›” olarak adlan- d›rm›flt›. Çünkü, bu uygarl›k Yak›n Do¤u ve Avrupa’n›n eski uygarl›klar›na benze- DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M miyordu; kendine özgü bir karakteri vard›. Böylece, Girit’in Tunç Ça¤› uygarl›¤›, Erken Minos, Orta Minos ve Geç Minos olarak tan›mland›; her biri kendi içinde alt SORU bölümlere deSORU ayr›ld›: Orta Minos I, Orta Minos II, Orta Minos III gibi.

D‹KKAT Thalassokrasi,D‹KKAT Eski Yunanca bir sözcük olup “Denizlere egemen olmay›” ifade etmektedir.

Girit’te Orta Tunç (Orta Minos), iki dönem alt›nda incelenir: SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE a) ‹lk Saraylar Dönemi (M.Ö. 1900-1700) b) Yeni Saraylar veya ‹kinci Saraylar Dönemi (M.Ö. 1700-1450) AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON 1. Ünite - Ege’de Tunç Ça¤› 7

Resim 1.2 Knossos Saray›’n›n plan›.

9 Kaynak: Pomeroy ve di¤erleri (1999), res.1.1a. 1. Bat› Reva¤› (sundurma) 2. Tören Koridoru 3. Saray Mabedi 4. Merdivenli Revak 5. Taht Odas› 4 6. Büyük Bat› 3 Merdiven Avlusu 7. Çifte Balta 6 7 Salonu Orta 8. Kraliçe’nin Avlu Odas› 8 1 9. Sütunlu Hol 10. Depo Odalar›

Kuzey

0 10 20 30 40 50m

Kal›nt›lar› bugünkü Heraklion’a yak›n bir yerde bulunan Knossos’taki saray ilk olarak M.Ö. 1900 civar›nda infla edilmeye bafllanm›flt›. Fakat saray›n temelleri alt›n- da Neoliti¤e kadar giden daha eski yerleflme tabakalar› vard›r. Girit saraylar›na mo- del oluflturan prototiplere bir örnek, Girit’in güney-do¤u k›y›s›nda yer alan Myrtos’tur. Yap›lan arkeolojik kaz›larda avlusu, oturma odalar›, mutfaklar›, depo- lar›, atölyeleri ve bir ibadet mekân›n›n oldu¤u yaklafl›k 100 odal› büyük bir yap› kompleksi ortaya ç›kar›lm›flt›r. Ancak baz› bilim adamlar›, Myrtos’un Girit sarayla- r›n›n prototipi olmad›¤›n›, befl-alt› büyük ailenin bir arada yaflam›n› sürdürdü¤ü büyükçe bir mekân olarak görmektedirler. Ancak flunu da belirtmeliyiz ki, “saray” sözcü¤ü baz› bilim adamlar› taraf›ndan ihtiyatla kullan›lmakta, “saray” yerine “av- lu merkezli yap› kompleksi” veya “merkezi avlulu yap›lar” gibi deyimlerin kullan›l- mas› tercih edilmektedir. Sir Arthur Evans’›n Knossos’ta gerçeklefltirdi¤i kaz›lar, saray›n mimarisi ve sana- t› hakk›nda çok fley ö¤renmemizi sa¤lad›. Yunanistan’da oluflan Akha (Miken) sa- nat› da Girit sanat›ndan etkilenmiflti. Girit saraylar› genelde iki katl›yd›; çok say›da odalar ve avlulardan oluflan Knossos saray› âdeta bir labirenti and›r›yordu. Bu ne- denle, Theseus ve Minotauros canavar› efsanesine konu olmufltu (Bkz. Okuma Parças›). Saraylar›n etraf›, Yak›n Do¤u saraylar›n›n aksine, surla çevrili de¤ildi; bir ada uygarl›¤› olmas› nedeniyle Giritliler savunma gereksinimi duymam›fl olmal›y- d›lar. Saraylar›n duvarlar› çeflitli konular›n ifllendi¤i fresklerle süslüydü. 8 Hellen ve Roma Tarihi

Girit’in kuzey-do¤usundaki Malia Saray› ile Suriye’deki Mari Saray›’n›n benzer- li¤inin dikkat çekici olmas›, Girit saraylar›n›n Yak›n Do¤u’daki örneklerden ilham al›narak infla edilmifl oldu¤unu iflaret etmektedir. M.Ö. yak. 1700 civar›nda yani Orta Minos II Dönemi sonunda, ilk saraylar kesin olarak bilinmeyen bir nedenle (istila, deprem veya saraylar aras›ndaki fliddetli bir savafl) yak›l›p y›k›lm›fl ve he- men ikinci kez daha büyük ve daha görkemli olarak infla edilmiflti. Bu dönem Ye- ni Saraylar veya ‹kinci Saraylar Dönemi olarak adland›r›lmaktad›r. Arthur Evans’›n Knossos’ta kaz› yapt›¤› saray da bu dönemin saray›d›r. Saraylar›n etraf›nda sur bu- lunmad›¤›ndan, merkezden d›flar›ya do¤ru bir yap›lanma ve geliflim söz konusu- dur. Yeni saraylarda, dikdörtgen planl› merkezi avlu etraf›nda kümelenen çok sa- y›daki oda ile depolar›n tasar›m› ve günefl ›fl›¤›n›n binan›n içeri girmesini sa¤layan ›fl›k kuyular›, yani ufak avlular, en dikkat çekici unsurlard›. “Bat› avlusu” da yeni saraylar döneminin bir özelli¤iydi ve Girit’in di¤er saraylar›nda da mevcuttu. Bu dönemde, içlerinde iri küplerin yer ald›¤› dar uzun depolar art›k saray›n içine al›n- m›flt›. Küplerde hububat, zeytin, zeytinya¤› ve flarap saklan›yordu. M.Ö. 1450/1400 civar›nda ise deprem, volkanik patlama veya istilâ gibi nedeni tam olarak bilinemeyen son bir felaketten sonra adadaki saraylarda yeniden fakat daha büyük bir y›k›m söz konusu oldu. Bu tarihten sonra Girit uygarl›¤›nda bir çö- küfl bafllad›. Y›k›ma neden olarak Thera (Santorini) adas›ndaki yanarda¤›n patla- mas› ve birbirini izleyen yüksek fliddette depremler gösterilmektedir. Ancak, son yap›lan araflt›rmalar›n ›fl›¤›nda, bilim adamlar› Thera Adas›’ndaki volkanik patlama- n›n M.Ö. 15. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda de¤il, M.Ö. 17. yüzy›l›n sonlar›nda gerçeklefl- ti¤ini öne sürmektedirler. Bu demektir ki, yeni saraylar›n y›k›m nedeni Thera’daki volkanik patlama olamazd›; çünkü saraylar patlamadan neredeyse 200 y›l sonra y›- k›lm›fllard›. Bu dönem ayn› zamanda Yunanistan’daki Akhalar›n güçlü oldu¤u bir dönemdi. Bir görüfle göre, Girit’in bu zor durumunu f›rsat bilen Akhalar da aday› istila etmifl olabilirlerdi. Bu son y›k›mdan adada yaln›zca Knossos ayakta kalabil- miflti. Bu nedenle Knossos için, bir Üçüncü Saray Dönemi’nden söz etmek yanl›fl olmayacakt›r. Giderek zay›flayan Knossos, M.Ö. 13. yüzy›l›n sonlar›nda tamamen terk edildi. Geç Minos Dönemi olarak tan›mlanan M.Ö. 2. biny›l›n ikinci yar›s›nda vazo süsle- melerinde, fresklerde ve yaz›da görülen baz› özellikler, o dönemde Yunanistan’da- ki Akha kültürü ile benzerlik gösterdi¤inden, adaya Yunanistan’dan bir Akha gö- çünün oldu¤u düflünülebilir. Bundan böyle Ege’de liderlik, Minos Girit’inden Mi- ken liderli¤indeki Yunanistan’a geçti. Girit Adas›’nda ne tür bir yönetim oldu¤u kesin olarak bilinmiyor. Fakat ege- men görüfl, adan›n -en az›ndan Yeni Saraylar Dönemi’nde- esas olarak Knos- sos’tan yönetildi¤idir. Knossos’taki kral, dinsel gücü de elinde tutuyordu. Bu ne- denle, Minos olarak adland›r›lan Girit kral›n›n, bir tanr›-kral kimli¤ini tafl›d›¤› da ileri sürülmektedir. Girit’in Tunç Ça¤› kültürü - mimari, vazo sanat›, heykeltrafll›k ve resim sanat›- n›n gösterdi¤i gibi- Eski Hellen uygarl›¤›n›n çekirde¤ini oluflturmaktad›r. Fakat, yukar›da vurgulad›¤›m›z gibi, bu çekirdekte o dönemde yüksek bir uygarl›¤› ya- flayan Yak›n Do¤u uygarl›klar›n›n pay›n› da göz ard› etmemek gerekir. Nitekim, arkeolojik araflt›rmalar, Girit’in M.Ö. 2. biny›l›n bafl›ndan itibaren Suriye’deki Uga- rit ve M›s›r ile ticari iliflkilerinin oldu¤unu ortaya koymufltur Uluburun ve Gelidon- ya bat›klar›, o dönemdeki “uluslararas›” ticaretin kan›tlar›d›rlar. Ayr›ca dönemin diplomatik dili olan Akkadça yaz›lm›fl Amarna mektuplar›nda Girit’ten M›s›r fira- vununa veya firavun taraf›ndan Girit’e gönderilen arma¤anlar›n adlar› vard›r. Ar- 1. Ünite - Ege’de Tunç Ça¤› 9 ma¤an de¤ifl-tokuflu, diplomatik iliflkilerin en erken uygulamas› olarak kabul edi- lebilir. M›s›r fresklerinde ve kabartmalar›nda, d›fl ülkelerden firavuna vergi olarak gönderilen arma¤anlar› tafl›yan elçiler resmedilmifltir; elçiler aras›nda Giritliler ve Akhalar (Akhaioi) da bulunmaktad›r. Hatta, M›s›r firavunu III. Amenhotep’in va- sallar› olarak an›lan bu kiflilerin adlar› hiyeroglif yaz›s›yla yaz›l›d›r. Tunç Ça¤› ar- ma¤an repertuar› aras›nda çeyizler birinci s›ray› almaktad›r. Lüks mallar›n varl›¤›, Girit’in d›fl ülkelerle diplomatik ba¤›na ve ticari iliflkilerine kan›tt›r. Giritliler d›fla aç›l›mda öyle ileri gitmifllerdi ki Peloponnesos aç›klar›ndaki Kythera Adas›’nda bir koloni bile kurmufllard›. Güney Kiklad Adalar›’n› da egemenlik alt›na ald›klar›, buralarda ele geçen Girit kökenli veya Girit üslubunda yap›lm›flSIRA buluntularlaS‹ZDE sa- SIRA S‹ZDE bittir. Thera Adas›’ndaki Akrotiri’de yürütülen kaz›lar, adadaki Minos varl›¤›n› do¤rulamaktad›r. Ayr›ca, Akhalar›n (Mikenlerin) Anadolu’nunDÜfiÜNEL‹M güçlü devleti Hitit- DÜfiÜNEL‹M ler ile iliflkisi oldu¤u da muhakkakt›r. Hitit metinlerinde geçen “Ahhiyava”, olas›- l›kla Akhalar›n ülkesi (Akhaia); “Millavanda / Milawata” ise, o zamanlar Akha yer- leflmesinin bulundu¤u Miletos’tu. SORU SORU

M›s›rl›lar, Girit Adas›na Keftiu diyorlard›. D‹KKAT D‹KKAT

Girit’te iki tür yaz› kullan›l›yordu: M.Ö. 2 biny›l›n bafllar›ndaSIRA hiyeroglif S‹ZDE (piktog- SIRA S‹ZDE rafik yaz› = resim yaz›s›), M.Ö. 1600’lerden sonra ise bir tür çizgi yaz›s› olan Line- ar A yaz›s›. Knossos’ta ele geçen ve M.Ö. 1450’lerden sonraya tarihlenen Linear B yaz›s›n›n ise Girit’e de¤il, fakat Yunanistan’daki Akhalara özgüAMAÇLARIMIZ bir yaz› oldu¤u an- AMAÇLARIMIZ lafl›lm›flt›r. Çünkü, Linear A yaz›s›, Girit’in baflka merkezlerinde de bulunmas›naNN karfl›l›k, Linear B yaz›s› Knossos ve Kydonia (Khania) d›fl›nda ele geçmemifltir. Oy- sa Yunanistan’daki Akha merkezlerinde, örne¤in, Mykenai veK‹TAP Pylos’ta çok say›da K‹TAP Linear B yaz›l› tablet ele geçmifltir. Ele geçen tabletlerden ç›kan bir sonuç da, Gi- rit’te önce hiyeroglif yaz›s›n›n, sonra da Linear A yaz›s›n›n kullan›lm›fl olmas›d›r. M.Ö. 1450 civar›nda Yunanistan’dan gelen Akhalar, Girit’i istilaTELEV‹ZYON etmifllerdi ve ada TELEV‹ZYON Knossos’tan yönetilmeye bafllanm›flt›. Akhalar, Giritlilerin kulland›¤› Linear A yaz›- s›n› kendi dillerine uydurarak Linear B’yi oluflturmufl olabilirlerdi. Yeni yaz› siste- mi k›sa süre sonra Yunanistan’daki Akhalarca da benimsendi. Nitekim, saraylarda- ‹NTERNET ‹NTERNET ki fresklerde ve vazo resimlerinde görü- Resim 1.3 len üslup de¤ifliklikleri ile di¤er baz› ve- riler de Akhalar›n adaya geldiklerine ifla- Çift ar› formunda ret etmektedir. Linear A yaz›s› henüz çö- alt›n kolye Minos mücevhercili¤inin zülememifltir; Linear B yaz›s› ise, ‹ngiliz en güzel mimar Michael Ventris’in çabalar›yla çö- örneklerindendir. zülmüfltür. Girit’te kullan›lan Linear A ya- Malia, Khryssolakkos’ta z›s›n› esas olarak tabletlerden tan›makta- bulunmufltur. M.Ö. y›z; papirüs ve parflömen gibi dayan›ks›z 2. biny›l›n ortas›. yaz› materyalleri günümüze ulaflmad›¤›n- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Kaynak: Stokstad, dan, bu tür materyalin Girit’teki kullan›- (1995), s.137. m›na dair bilgimiz bulunmamaktad›r. Mü- DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M hür ise Girit’te ‹lk Minos döneminden iti- baren kullan›lmakta olup Orta Minos Dö- nemi’nde daha yayg›nd›r. SORU SORU

Linear A veya B yaz›s› terimlerindeki linear sözcü¤ü çizgi veya çizgiselD‹KKAT anlam›n› tafl›mak- D‹KKAT tad›r; bu nedenle bu yaz› Çizgi Yaz›s› A veya B olarak da adland›r›lmaktad›r.

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

‹ ‹ 10 Hellen ve Roma Tarihi

Kaz›larda ele geçen eserler, Girit’te geliflkin bir metal iflçili¤i, mücevhercilik, va- zo ve resim sanat›n›n varl›¤›n› ortaya koymufltur. Çiftçilik ve zanaat›n da ekonomi- deki yeri büyüktü; koyun ve keçi yününe dayal› olan tekstil, endüstriyel bir alan ol- mufltu. Devlet ekonomisi, di¤er Yak›n Do¤u devletlerinde oldu¤u gibi, tar›m ve hay- vanc›l›¤a dayal› ürünlerin sarayda (veya tap›nakta) toplan›p, daha sonra -toplumda- ki hiyerarflik yap›lanmaya göre- yeniden da¤›t›m› fleklindeydi. Bu ekonomik yap›, “yeniden da¤›t›mc› saray veya tap›nak ekonomisi” olarak da adland›r›lmaktad›r. Din, Tunç Ça¤› Giritlileri için de vazgeçilmezdi; öteki Eskiça¤ toplumlar›nda ol- du¤u gibi, dinin yaflamdaki rolü çok önemliydi. Giritliler esas olarak do¤a tanr›la- r›na tap›yorlard›. Saray içindeki bir mekân, tap›nak olarak kullan›labildi¤i gibi, da¤larda da ibadet mekânlar› vard›. Da¤lardaki ibadet mekânlar› doruk tap›nakla- r› ve ma¤aralar idi. Da¤lar›n doruklar›na yak›n çok say›da “tap›nak” keflfedilmifl- tir. Ancak, her ne kadar “doruk tap›na¤›” dense de, ço¤u, da¤lar›n en yüksek nok- talar›nda de¤ildi. Önemli olan, belli bir yükseklikten afla¤›daki yerleflimin görüle- bilmesi ve ayn› flekilde afla¤›dan da tap›na¤›n görülebilmesiydi. Doruk tap›nakla- r›nda ele geçen alt›ndan yap›lm›fl minik çifte baltalar ve Linear B tabletleri, bu ta- p›naklar›n yaln›zca halk›n afla¤› tabakalar›n›n de¤il, saray mensuplar›n›n da ibadet mekân› oldu¤unu göstermektedir. Bu tap›naklara b›rak›lan kilden adak eflyalar› aras›nda çiftçilere yararl› ufak hayvanlar›n modelleri ile sa¤l›¤›na kavuflmas› iste- nen kol ve bacak gibi insan uzuvlar› da bulunmaktayd›. Doruk tap›naklar›n›n ya- n› s›ra ma¤aralar da ibadet yeri olarak kullan›lm›flt›.

SIRA S‹ZDE Girit saraylar›n›nSIRA S‹ZDE etraf›n›n surla çevrili olmamas›n›n nedenini aç›klay›n›z. 2 YUNAN‹STAN VE M‹KEN UYGARLI⁄I DÜfiÜNEL‹M Yunanistan,DÜfiÜNEL‹M t›pk› ‹talya gibi, Avrupa’dan Akdeniz’e do¤ru uzanan bir yar›madad›r; ba- t›s›nda Ion Denizi, do¤usunda Ege Denizi, güneyinde ise Akdeniz ile s›n›rlanm›flt›r. SORU Da¤l›k bir ülkeSORU olan Yunanistan’da verimli tar›msal alanlar oldukça azd›r. En yüksek da¤lar› aras›nda, ülkenin kuzeyine do¤ru, kuzey-güney do¤rultuda uzanarak Tesalya ile Epeiros bölgelerini ay›ran Pindos Da¤lar›n›; Yunanistan’›n kuzey-do¤usundaki D‹KKAT D‹KKAT Olympos’u ve orta kesimin do¤usuna do¤ru, Othrys Da¤›’n› sayabiliriz. 2900 m.yi afl- k›n zirvesiyle Olympos, Yunanistan’›n en yüksek da¤›d›r. Peloponnesos’taki Taygetos SIRA S‹ZDE Da¤› ise OlymposSIRA S‹ZDE ve Pindos’un ard›ndan Yunanistan’›n en yüksek üçüncü da¤›d›r. Yunanistan’daki ›rmaklar, birkaç› d›fl›nda genellikle k›sad›r. Belli bafll› ›rmaklar aras›nda Akheloos, Haliakmon, Aksios ve Alpheios say›labilir. Ayr›ca, ayn› ad› ta- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ fl›yan farkl› ›rmaklar da vard›r. Örne¤in, Penios ad›n› tafl›yan iki ›rmak bulunmak- NNta olup biri Tesalya’da di¤eri de Peloponnesos’ta yer almaktad›r. K‹TAP Yunanistan,K‹TAP da¤lar›n do¤al olarak böldü¤ü bölgelere ayr›lm›flt›. Bu bölgeler ku- zeyden güneye, bat› k›y›lar›na yak›n olarak Epeiros ve Akarnania; iç kesimde, Te- salya; güneyde, Korint Körfezi’nin kuzeyinde, Aitolia, Phokis ve Boiotia; körfezin

TELEV‹ZYON do¤usunda,TELEV‹ZYON Attika; ülkenin güneyindeki Peloponnesos Yar›madas›’nda ise, kuzey- de Akhaia; bat›da, Elis; güneyde, Messenia ve Lakonia; iç kesimde, Arkadia; do¤u- da, Argolis’tir. Yunanistan, da¤l›k bir ülke oldu¤undan, yaflam ve yerleflim koflullar› insanlar› ‹NTERNET daha çok oval›k‹NTERNET ve k›y› kesimlere yerleflmeye zorlam›flt›r. Bunun sonucu olarak denizcilik, Eski Hellen ulusunun en önemli faaliyet alanlar›ndan birini, belki de bafll›cas›n› oluflturmufltur. Tunç Ça¤›, Yunanistan’da, “Hellas” olarak adland›r›lmaktad›r. Bu nedenle Tunç Ça¤›’n›n ilk evresi için ‹lk Tunç Dönemi yerine, ‹lk Hellas Dönemi ifadesi kullan›l- 1. Ünite - Ege’de Tunç Ça¤› 11 maktad›r. Yunanistan’›n Argolis bölgesinde yer alan Lerna esas olarak ‹lk Tunç Ça- ¤›’yla (M.Ö. 2500-2200) temsil edilmektedir. Lerna’da ortaya ç›kar›lan yap›n›n çat›- s› kiremitlerle kapl› oldu¤undan, yap›ya, “Kiremitli Ev” ad› verilmifltir. ‹ki katl› ve megaron planl› yap›n›n olas›l›kla saray ya da idare merkezi gibi bir ifllevi vard›. Yunanistan, M.Ö. 2. biny›l›n bafl›nda (ayn› zamanda Orta Tunç Ça¤›’n›n da bafl- lang›c›), bir görüfle göre Karadeniz’in kuzeyinden, bir görüfle göre ise do¤udan, yani Anadolu’dan gelen ve “Akhalar” veya “Akhaial›lar” (Akhaioi), olarak adland›- r›lan, Eski Yunanca konuflan Hint-Avrupal› bir halk›n istilas›na u¤rad›. Hint-Avru- pa dil grubunu oluflturan halklar›n Ari ›rktan oldu¤u ve kökenlerinin Karadeniz’in kuzeyinde, Orta Asya steplerinde bulundu¤u ileri sürülüyordu. 19. yüzy›l›n bu ›rk- ç› yaklafl›m›, üstün ›rk varsay›mlar›n›n geçerli¤ini yitirdi¤i günümüzde art›k kabul görmemektedir. Akhalar›n konufltu¤u Yunanca, Aiol ve Ion lehçelerinden oluflu- yordu. O dönemde Yunanistan’da yaflayan Pelasglar, yeni gelenlere boyun e¤mek zorunda kald›lar. Akhalar›n istilas›, M.Ö. 2000-1700 y›llar› aras›ndaki bir dönemde, Yunanistan’›n içine yavafl yavafl nüfuz ederek oldu. Yunanistan, ülkenin o dönem- deki sakinlerinden dolay› Akhaia olarak an›lmaya baflland›. Akhalar, M.Ö. 2. biny›l›n ortalar›ndan itibaren Yunanistan’da yüksek bir uygar- Tarihleme yöntemleri: l›k meydana getirdiler. Bu dönem, Girit’in Üçüncü Saray Dönemi’ne (M.Ö. 1450- Karbon 14, karbon içeren arkeolojik buluntulardaki 1200) ya da Ege Dünyas›’n›n Son Tunç Ça¤›’na (Geç Hellas) denk düflmektedir. (a¤aç parças›, odun kömürü, Son y›llarda yap›lan karbon 14 ve dendrokronoloji ölçümleriyle Son Tunç Ça¤›’n›n bitki, tah›l, kumafl, deri, kemik vb.) radyoaktif karbon bafl› M.Ö. yak. 1700’e çekilmifltir. M›s›r, Mezopotamya, K›br›s, Anadolu ve en faz- 14 izotopunun yo¤unlu¤unun la Girit ile ticari ve kültürel iliflkileri oldu¤u anlafl›lan bu uygarl›k, en güçlü temsil ölçülmesine dayal› bir tarihleme yöntemidir. edildi¤i yer olan Argolis Bölgesi’ndeki Mykenai kentinden dolay› “Mykenai” ya da Dendrokronoloji ise a¤aç “Miken” Uygarl›¤› olarak da adland›r›l›r. Akhalar; saraylar, kalelerSIRA veS‹ZDE an›tsal mezar halkalar›n›n say›lmas›ylaSIRA S‹ZDE yap›lar›yla o dönemdeki Yunanistan ve Ege’nin en güçlü uygarl›¤›na damgalar›n› yap›lan tarihleme yöntemidir. vurdular. M.Ö. 16.-15. yüzy›llar (Geç Hellas I-II) Akha uygarl›¤›n›nDÜfiÜNEL‹M Sarayöncesi ve- DÜfiÜNEL‹M ya Erken Saraylar Dönemi’ni kapsar. Akhalar›n parlak dönemi olan M.Ö. 14. ve 13. yüzy›llar (Geç Hellas IIIA-B) büyük saraylar›n infla edilmifl oldu¤u bir dönemdir ve ayn› zamanda “Kahramanlar Ça¤›” olarak an›l›r. SORU SORU

Akha ve Miken sözcükleri ayn› toplumu ve uygarl›¤› ifade etmektedir;D‹KKAT farkl› anlamlar› D‹KKAT yoktur.

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Akhalar, her biri kendi saray-kalelerinde hüküm süren feodal beylikler halinde yafl›yorlard›. Mykenai d›fl›ndaki önemli Akha merkezleri aras›nda Tiryns, Midea, Pylos, Thebai, Orkhomenos, Atina ve Gla’y› gösterebiliriz. BunlardanAMAÇLARIMIZ ilk üçünde or- AMAÇLARIMIZ taya ç›kart›lan saraylar›n çekirde¤ini megaron ad› verilen dikdörtgen planl›NN bir yap› oluflturuyordu. Girit’in aksine Akha saraylar› sur duvar› ile çevriliydi. Akhalar’dan sonra Yunanistan halk›n› oluflturan Arkaik ve Klasik Ça¤ Yunanlar›,K‹TAP bir insan›n ta- K‹TAP fl›yamayaca¤› büyüklükte iri tafllarla infla edilmifl olan bu duvarlar›n mitolojik dev- yarat›klar olan Kykloplar (Kyklopes) taraf›ndan infla edildi¤ine inan›yorlard›. Akha saraylar›n›n ifllevi Minos saraylar›n›n ifllevine benziyordu. YönetimTELEV‹ZYON merkezi olmas›- TELEV‹ZYON n›n yan› s›ra törenlerin yap›ld›¤› yer, üretim ve yeniden da¤›t›m merkezi ile tüketim fazlas›n›n depoland›¤› yerdi. Mykenai’daki saray, kuyu mezarlar ve kubbeli mezar- lar (tholos’lar) burada aristokrat kral hanedan›n›n hüküm sürdü¤üne iflaret etmek- ‹NTERNET ‹NTERNET tedir. Mykenai’daki saray›n ana kap›s›n›n lentosu üzerinde yer alan kabartmalarda antithetik (karfl›l›kl›) pozda betimlenmifl iki aslan, saray› koruyucu (apotropeik) bir imaj veriyordu ve olas›l›kla Ana Tanr›ça’y› temsil ediyordu. Bu aslanl› kap›y›, Hitit baflkenti Hattufla’daki (Bo¤azköy) aslanl› kap› ile karfl›laflt›rmak mümkündür. 12 Hellen ve Roma Tarihi

SIRA S‹ZDE Minos saraylar›SIRA ileS‹ZDE Miken saraylar› aras›nda savunma aç›s›ndan fark ya da benzerlik var 3 m›d›r?

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Resim 1.4 Erken dönemlerin yönetici s›n›f›- na ait mezarlar (M.Ö. 16. yüzy›l), bir AkhalaraSORU ait alt›n SORU kuyu gibi toprak yüzeyinden derine mask. Mykenai’daki 5 kaz›lm›fl olmalar›ndan dolay› kuyu no.lu kuyu mezarda mezarlar olarak bilinirler. Kuyu me- bulundu.D‹KKAT Mykenai’da D‹KKAT kaz› yapan H. zarlar iki grup halindeydi ve her iki- Schliemann mask›n si de duvarla çevrilmiflti. Bu nedenle SIRAAgamemnon’a S‹ZDE ait SIRA S‹ZDE oldu¤unu literatüre, A Mezar Halkas› ve B Me- düflünmüfltü. Bu tür zar Halkas› olarak geçmifllerdir. A masklar ölünün Mezar Halkas›, 1876’da H. Schlie- AMAÇLARIMIZyüzüne konuyordu. AMAÇLARIMIZ M.Ö. 2. biny›l›n ortas›. mann taraf›ndan, B Mezar Halkas› ise NN 1952’de Yunan arkeologlar taraf›n- Kaynak: Harris (2000), K‹TAP K‹TAP dan bulundu. A Mezar Halkas›’ndaki s.15. mezarlar M.Ö. 1570-1500 aras›na ta- rihlenirken, B Halkas› M.Ö. 1650- TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON 1550 aras›na tarihlenmektedir; bu du- rumda B Halkas›, A Halkas›’ndan daha eskidir. Sur duvar›n›n içinde yer alan A Halkas›’nda 6 mezar; surun d›fl›nda yer alan B Halkas›’nda ise irili ufakl› 24 me- zar ortaya ç›kar›lm›flt›r. Mezarlara tek gömü yap›lmam›fl, ayn› aile ve sülale men- ‹NTERNET suplar› da ‹NTERNETgömülmüfltür. ‹nsan iskeletleri ve buluntular›n incelenmesinden, söz konusu mezarlar›n kuflaklar boyunca kullan›lm›fl olduklar› anlafl›lmaktad›r. Me- zarlarda ele geçen eserler aras›nda alt›n masklar, de¤erli metal ve tafllardan mü- cevherler, metal ve seramik çanak çömlekler vard›r. Bu eflyalar›n bir k›sm› Girit, K›br›s, M›s›r, Mezopotamya, Suriye, Anadolu ve Bat› Avrupa’dan ithal edilen de- ¤erli metal ve tafllardan yap›lm›fllard›. Mezarlarda ele geçen eserlerin Girit etkisi göstermesi, o dönemde Yunanistan’›n Girit ile olan ba¤lar›n› a盤a vurmas› aç›s›n- dan kayda de¤erdir. Daha sonra, olas›l›kla M.Ö. 16. yüzy›l›n sonunda ortaya ç›ka- Tholos: Yuvarlak ve tonozlu cak olan kubbeli (veya tonozlu) tholos mezarlar›n en önemlileri ise içinde bulu- yap›lara verilen add›r. nan de¤erli eserlerden dolay› yanl›fl olarak “Atreus Hazine Binas›” olarak adland›- r›lan mezar yap›s› ile “Klytemnestra” mezar yap›s›d›r. Bu mezarlara dromos denen dar uzun bir koridor ile girilmekte ve bu koridorun sonunda dairesel planl› me- SIRA S‹ZDE zar odas› yerSIRA almaktad›r; S‹ZDE mezar odas›n›n çat›s› tonozla kapat›l›yordu. Tamamlan- m›fl ve içine gömü yap›lan mezar odas›n›n ve önündeki giriflin üzeri t›pk› bir tü- mülüs gibi toprakla örtülüyordu. Atreus mezar odas› yaklafl›k 15 metre çap›nda ve DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M yaklafl›k 13 metre yüksekli¤indedir. Krali veya soylu s›n›fa mensup kiflilere ait olan tholos mezarlar yüzy›llar önce soyulmufl olmalar›na ra¤men birkaç› soyulma- SORU dan günümüzeSORU ulaflabilmifltir.

D‹KKAT Atreus HazineD‹KKAT Binas›, gerçekte bir mezar yap›s›d›r.

Sosyal ve siyasal yap›s› hakk›nda Homeros destanlar›na çok fley borçlu oldu¤u- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE muz bu yüksek uygarl›k, M.Ö. 13. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda kuzeyden gelen istila- c›lar›n bask›s› sonucu zay›flam›fl ve “Ege Göçü” olarak an›lan bu istilan›n son dal- AMAÇLARIMIZ gas›n› oluflturanAMAÇLARIMIZ Dorlar taraf›ndan da M.Ö. 1200-1150 civar›nda tamamen ortadan NNkald›r›lm›flt›r. Bu nedenle M.Ö. 12. ve 11. yüzy›llar (Geç Hellas IIIC) “Saraylar Son-

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON 1. Ünite - Ege’de Tunç Ça¤› 13 ras› Dönem” olarak da adland›r›lmaktad›r. Çünkü Akha saraylar› eski önemlerini yitirmifller, y›k›lm›fllar ve terkedilmifllerdir. Fakat Akhalar›n çöküflü sorunu bilim dünyas›n› meflgul etmeye devam edece¤e benziyor. Bu nedenle, her ne kadar bu olay›n nedeni olarak Dorlar gösterilse de, yeni teoriler üretmek her zaman müm- kündür. Nitekim son y›llarda ileri sürülen bir görüfle göre, esas yurtlar› Tesalya olan organize topluluklar (Deniz Kavimleri), denizden yapt›klar› ak›nlar sonucu Akha merkezlerini çökertmifllerdi. Akha merkezlerinde soylular ve iktidar sahipleri saray ve kalelerde hüküm sü- rerken; damos olarak tan›mlanan halk, bunlar›n çevresindeki evlerde ya da k›rsal- daki çiftliklerde yafl›yordu. Halk›n en alt s›n›f›n› kuflkusuz köleler oluflturuyordu. Kral, vanaks, yan›nda çal›flan ve orduya komuta eden kifli ise lavagetas ad›n› tafl›- yordu. ‹fllevini bilmedi¤imiz ancak dini bir zümreyi temsil etti¤i düflünülen telestai denen bir grup da vard›. Ad›n› bildi¤imiz en ünlü Akha kral›, Troia seferini de yö- neten Agamemnon’dur. Akha krall›klar›n›n, önceden düflünüldü¤ü gibi feodal bir yap›ya de¤il, merkeze ba¤l› bir karaktere sahip oldu¤u görüflü a¤›rl›k kazanm›flt›r. Odak noktas›n› saray›n oluflturdu¤u ekonomik yap›, Girit’teki Minos dönemi ekonomisiyle benzerlik göstermektedir. Tar›m ve hayvanc›l›¤a dayal› ekonomide, yeniden da¤›t›mc› saray ekonomisi uygulan›yordu. Kuflkusuz ekonomi sadece ta- r›m ve hayvanc›l›ktan ibaret de¤ildi; zanaatkârlar›n da önemli rolü vard›. Miken sa- ray ekonomisinin önde giden iki endüstri kolundan biri koyun ve keçi besicili¤ine ba¤l› olarak geliflen tekstil, di¤eri ise metal iflçili¤iydi. Zeytinya¤›, flarap, parfüm ve çanak çömlek imalat› ile dericilik de endüstriyel alanlard›. Linear B tabletlerinde erkeklerin mesleklerine iliflkin bilgiler de yer almaktad›r: marangozlar, tafl ustalar›, tunç, demir ve alt›n iflçili¤inde çal›flan ustalar, yay ve silah imalatç›lar›, deri ustala- r›, parfüm imalatç›lar›, doktorlar. Akhalar, arkeolojik kaz›larda ortaya ç›kart›lan bu- luntular›n gösterdi¤ine göre özellikle metal iflçili¤i ve mücevher yap›m›nda ustay- d›lar; bak›r› K›br›s Adas›’ndan, gümüfl ve kalay› Attika bölgesinden, alt›n› Trakya ve Do¤u’dan sa¤l›yorlard›. Akhalar, Do¤u ve Bat› Akdeniz k›y›lar›nda ve Bat› Anadolu’da da ticaret kolo- nileri kurarak yay›lmac› bir politika izlemifllerdir. Yunanistan d›fl›nda ele geçen Mi- ken eserleri bunu kan›tlamaktad›r. Nitekim, tahta at hilesiyle ünlü Troia Savafl› da (M.Ö. yak. 1300 y›llar›), Akhalar’›n kuzeybat› Anadolu’da bir üsse sahip olmak ve böylece Karadeniz’e aç›lma arzular›n› gerçeklefltirebilmek için verdikleri mücade- lenin bir sonucudur.

Troia Savafl› kimler aras›nda olmufltur? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 4 Tunç Ça¤›’nda Ege ve Akdeniz ticaretinin önemine “Girit Adas› ve Minos Uy- garl›¤›” bafll›¤› alt›nda de¤inmifltik. Tunç Ça¤›’n›n sonlar›na gelindi¤indeDÜfiÜNEL‹M ticaretin DÜfiÜNEL‹M boyutu hakk›ndaki bilgilerimiz artmaktad›r. Sikkenin henüz icat edilmedi¤i bu dö- nemlerde ticaretin en önemli araçlar› alt›n ve gümüfl gibi de¤erliSORU metallerdi. Ayr›- SORU ca mal de¤iflimi de önemli bir yer tutuyordu. Fakat Tunç Ça¤› devletlerinin hüküm- darlar› ya da aristokratlar› aras›nda en s›k rastlanan de¤iflim türü, arma¤an de¤ifl- D‹KKAT D‹KKAT tokufludur. ‹ktidar de¤ifliklikleri, evlilikler, resmi törenler ile tap›nak ve saray infla- s› gibi önemli olaylar› kutlamak için devlet hükümdarlar› ya da ileri gelenleri bir- birlerine arma¤anlar gönderiyorlard›. Anadolu’nun güneyinde,SIRA Kafl S‹ZDE ile Kemer ara- SIRA S‹ZDE s›ndaki k›y› fleridi üzerindeki Uluburun ve Gelidonya Burnu aç›klar›nda ortaya ç›- kart›lan Tunç Ça¤› bat›k gemilerinde ele geçen eflyalar, Do¤u Akdeniz ve Ege’de- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ ki deniz ticaret trafi¤inin yo¤unlu¤unu gözler önüne sermifltir. NN

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON 14 Hellen ve Roma Tarihi

Akhalar’›n, yukar›da da de¤indi¤imiz gibi, günümüz bilim adamlar› taraf›ndan Linear B olarak adland›r›lan ve soldan sa¤a do¤ru yaz›lan bir yaz›lar› vard›. Bu ya- z›, 1952’de Michael Ventris ve John Chadwick taraf›ndan çözülmüfl ve Eski Yunan- ca’n›n arkaik formu oldu¤u anlafl›lm›flt›r. Linear B yaz›l› tabletlerin içerdi¤i metin- ler tarihi veya edebi nitelikte belgeler de¤ildir; birtak›m listeler fleklinde düzenlen- mifl envanter kay›tlar›ndan ibarettir. Carl Blegen’in Pylos’ta buldu¤u Linear B tab- let arflivi M.Ö. 1200 civar›na tarihlendirilmektedir. Bu arfliv sayesinde Miken saray yönetimi, ekonomisi, toplumsal yap›s› hakk›nda çok fley ö¤reniyoruz. Linear B tabletlerinde Miken tanr› ve tanr›çalar›n›n adlar› da geçmektedir. Ör- ne¤in, Zeus, Hera, Poseidon, Hermes, Athena, Artemis, Apollon, Ares ve Dionysos gibi belli bafll› tanr›lar›n adlar›n› bu metinler sayesinde ö¤reniyoruz. Bu tanr›lar Homeros destanlar›ndaki Hellen tanr›lar›yla benzerlik göstermektedir.

TROIA Troia: Hitit metinlerindeki ‹lk Tunç Ça¤›’nda Anadolu’daki önemli merkezler aras›nda Troia ilk s›ray› almak- Wilufla, Homeros’ta Ilios tad›r. Troia’n›n I. - IV. tabakalar› ‹lk Tunç Ça¤›’na iliflkindir (M.Ö. 3. biny›l). Bir ka- olarak geçmektedir. le görünümündeki ‹lk Tunç Ça¤› Troia’s›nda megaron planl› yap›lar bulunmakta olup, bu yap›lar›n etraf› sur ile çevrilmiflti. Bu dönem Troia’s›nda insan yüzlü kap- lar ile depas amphikypellon denen kaplar dikkati çekmektedir. Ayr›ca, metal iflçili- ¤inin ulaflt›¤› aflamay› gösteren buluntular ele geçmifltir. H. Schliemann, 1870 y›l›n- da Osmanl› Devleti’nden izin almaks›z›n Hisarl›k’ta bir sondaj yapm›fl, ilk kaz›ya ise 11 Ekim 1871’te bafllam›flt›. Schliemann, 1873’te, tepenin yüzeyinden 8.5 metre derinlikte, Priamos’un Hazinesi olarak adland›rd›¤› alt›n, elektron, gümüfl ve tunç- tan yap›lma 8.830 eser buldu. II. Troia’n›n tahribine iflaret eden bu tabaka flimdi M.Ö. 2600-2200 y›llar›na tarihlendirilmektedir. Schliemann, defineyi Osmanl› yet- kililerinden saklayarak Atina’ya kaç›rd›. Troia kaz›lar›nda bulunan ve genel olarak Troia Hazineleri olarak bilinen alt›n ve gümüfl eserler, bugün Avrupa ve ABD’nin çeflitli müzelerine da¤›lm›fl olup ço¤u Rusya’daki Puflkin Müzesi’ndedir. ‹stanbul Arkeoloji Müzeleri ile Çanakkale Müzesi’nde de Troia Hazinelerine ait bir grup eser vard›r.

Resim 1.5

Troai VI’n›n rekonstrüksiyonu.

Kaynak: Troia Düfl ve Gerçek (2001), res.23. 1. Ünite - Ege’de Tunç Ça¤› 15

Anadolu’nun kuzeybat› köflesinde yer alan Troia, M.Ö. 3. biny›lda oldu¤u gibi, M.Ö. 2. biny›lda da yerleflime sahne olmufltu. Troia’n›n V. tabakas› Orta Tunç Ça- ¤›’na geçifl dönemidir; VI. tabakas› Orta ve Son Tunç Ça¤lar›’n›n temsil edildi¤i M.Ö. 2. biny›l› kapsamaktad›r. VII. tabaka ise Tunç Ça¤›’n›n sonlar› ya da M.Ö. 2. biny›l›n sonlar›d›r. Troia Savafl›’n›n VII. ya da VI. tabakalar ile temsil edilen kent- lerden birinde geçti¤i düflünülmektedir (M.Ö. yak. 13. yüzy›l›n ikinci yar›s›).

Troia I (M.Ö. yak. 3000-2550) Tablo 1.2 Troia’n›n Tunç Ça¤› Troia II (M.Ö. yak. 2550-2300) tabakalar›. Son tabaka, Demir Troia III (M.Ö. yak. 2300-2200) Ça¤›’n› kapsamaktad›r. Troia IV (M.Ö. yak. 2200-2000)

Troia V (M.Ö. yak. 2000-1750)

Troia VI (M.Ö. yak. 1750-1300)

Troia VIIA (M.Ö. yak. 1300-1180)

Troia VIIB (M.Ö. yak. 1180-950)

Troia VIII ve X (M.Ö. yak. 950’den itibaren) 16 Hellen ve Roma Tarihi

Özet

Eski Hellen uygarl›¤›n›n kökenlerini oluflturan bu etkileflimde Girit’teki Minos uygarl›¤›n›n rolü NAMAÇ 1 Kiklad Adalar›, Minos ve Miken uygarl›klar›n›n daha iyi anlafl›lacakt›r. karakteristik özelliklerini aç›klama Kiklad Kültürü’nün en karakteristik özellikleri, Minos ve Miken uygarl›klar› aras›ndaki iliflkileri NA MAÇ mimaride veya çanak çömleklerde de¤il, mermer 3 ve etkileflimi aç›klama idollerde karfl›m›za ç›kar. Bu idoller daha ziyade Geç Minos Dönemi olarak tan›mlanan M.Ö. 2. mezarlarda bulundu¤u için, ölüyle birlikte meza- biny›l›n ikinci yar›s›nda vazo süslemelerinde, ra b›rak›lmak için yap›ld›klar› düflünülmektedir. fresklerde ve yaz›da görülen baz› özellikler, o Kiklad Adalar›, özellikle güneydekiler, Orta Tunç dönemde Yunanistan’daki Akha kültürü ile ben- Ça¤›’ndan itibaren Girit’teki Minos uygarl›¤›n›n zerlik gösterdi¤inden, adaya Yunanistan’dan bir etkisi alt›na girmifl olup bu etkinin görüldü¤ü ye- Akha göçünün oldu¤u düflünülmektedir. Bun- re en iyi örnek Thera Adas›’d›r. dan böyle Ege’de liderlik, Minos Girit’inden Mi- Minos kültürünün en karakteristik özellikleri sa- ken liderli¤indeki Yunanistan’a geçti. raylarda izlenebilmektedir. Saraylar›n etraf› surla Knossos’ta ele geçen ve M.Ö. 1450’lerden sonra- çevrili de¤ildir; merkezi bir avlu etraf›nda kümele- ya tarihlenen Linear B yaz›s›n›n ise Girit’e de¤il, nen çok say›da odalar, ayd›nl›k kuyular› denen bi- fakat Yunanistan’daki Akhalara özgü bir yaz› ol- nalar aras›ndaki ufak avlular, depo mekânlar› ve du¤u anlafl›lm›flt›r. Çünkü, Linear A yaz›s›, Gi- bat› avlusu bulunmaktad›r. Minos uygarl›¤›n›n en rit’in baflka merkezlerinde de bulunmas›na karfl›- iyi temsil edildi¤i yer Knossos’tur. Girit’te Minos l›k, Linear B yaz›s› Knossos ve Kydonia (Khania) Dönemi’nde kullan›lan yaz› Linear A olarak adlan- d›fl›nda ele geçmemifltir. Oysa Yunanistan’daki d›r›lmakta olup bu yaz› henüz çözülememifltir. Akha merkezlerinde, örne¤in, Mykenai ve Miken uygarl›¤›n› meydana getiren Akhalar da, Pylos’ta çok say›da Linear B yaz›l› tablet ele geç- Girit’teki Minos uygarl›¤›nda oldu¤u gibi saray- mifltir. M.Ö. 1450 civar›nda Yunanistan’dan ge- larda yafl›yorlard›. Ancak, saraylar›n etraf›, Gi- len Akhalar, Girit’i istila etmifllerdi ve ada Knos- rit’tekinin aksine, surla çevriliydi. Mezar Halkas› sos’tan yönetilmeye bafllanm›flt›. Akhalar, Giritli- AveBolarak tan›mlanan krali mezarlarda orta- lerin kulland›¤› Linear A yaz›s›n› kendi dillerine ya ç›kar›lan eserlerde Girit (Minos) etkisi görül- uydurarak Linear B’yi oluflturmufl olabilirlerdi. mektedir. Girit saraylar›n›n duvarlar› da, Girit’te Yeni yaz› sistemi k›sa süre sonra Yunanistan’da- oldu¤u gibi, fresklerle süslüydü; Mikenler, metal ki Akhalarca da benimsendi. Nitekim, saraylar- iflçili¤inde ve mücevher yap›m›nda ustayd›lar. daki fresklerde ve vazo resimlerinde görülen üs- Miken uygarl›¤›n› yaratan Akhalar›n kulland›¤› lup de¤ifliklikleri ile di¤er baz› veriler de Akhala- Linear B yaz›s› çözülmüfltür. r›n adaya geldiklerine iflaret etmektedir. Myke- nai’daki Mezar Halkas› A ve B olarak tan›mlanan Girit Adas›’ndaki Minos uygarl›¤›n›n günümüz Av- krali mezarlarda ortaya ç›kar›lan eserlerde Girit NAMAÇ 2 rupa uygarl›¤›n›n befli¤i kabul edilmesini tart›flma (Minos) etkisi görülmektedir. Bu da, o dönemde Bunun genel olarak iki nedeni vard›r: birinci ne- Yunanistan’›n Girit ile olan ba¤lar›n› a盤a vur- den co¤rafidir. Di¤er bir deyiflle, günümüz Avru- mas› aç›s›ndan kayda de¤erdir. pas›’n›n “do¤udaki” s›n›r›n› Ege Denizi ve bu de- nizin de Akdenizle olan s›n›r›n› Girit Adas›’n›n NAMAÇ Troia’n›n Tunç Ça¤› uygarl›¤›n› tan›mlama 4 oluflturmas›d›r. ‹kinci neden, Girit Adas›’ndaki Bat› Anadolu’da Tunç Ça¤›’n›n en önemli tem- Minos uygarl›¤›n›n gerek mimari, gerek duvar- silcisi olarak Troia kabul edilmektedir. Troia’n›n lardaki fresklerde ifllenen konular ve tasvirler ile I. - VII. tabakalar› Tunç Ça¤›’na iliflkindir (M.Ö. mezar buluntular› aç›s›ndan Yunanistan’daki Mi- 3.-2. biny›l). Troia’da kaz› yapan H. Schliemann, ken uygarl›¤›yla benzeflen yanlar›n›n bulunmas› burada, “Priamos’un Hazinesi” olarak adland›r- ve bu uygarl›¤› etkilemesi; Miken uygarl›¤›n›n da d›¤› alt›n, elektron, gümüfl ve tunçtan yap›lma (özellikle mimari, yaz› ve din aç›s›ndan) sonraki çok say›da eser buldu. Troia Savafl›’n›n VII. ya Hellen uygarl›¤›n› etkilemifl olmas›d›r. Hellen uy- da VI. tabakalar ile temsil edilen kentlerden bi- garl›¤›n›n, günümüz Avrupa uygarl›¤›n›n beslen- rinde geçti¤i düflünülmektedir (M.Ö. yak. 13. di¤i ana kayna¤› oluflturdu¤u gözönüne al›n›rsa, yüzy›l›n ikinci yar›s›). 1. Ünite - Ege’de Tunç Ça¤› 17

Kendimizi S›nayal›m

1. Kiklad Adalar›’ndaki kültürde esas olarak afla¤›daki 6. Afla¤›dakilerden hangisi Minos saraylar›n›n/ merkez- dönemlerden hangisi temsil edilmektedir? lerinin özelliklerinden biri de¤ildir? a. Paleolitik a. Bat› avlusu b. Erken Neolitik b. Ifl›k kuyusu c. ‹lk Tunç c. Surla çevrili olmas› d. Son Tunç d. Yeniden da¤›t›mc› saray ekonomisi e. Demir Ça¤› e. Linear A yaz›s›

2. Afla¤›daki Kiklad Adalar›’ndan hangileri mermer ya- 7. Megaron’un tan›m› afla¤›dakilerden hangisidir? taklar›yla ünlüdür? a. Minos uygarl›¤›nda, merkezi avluya aç›lan krali- a. Andros ve Syros çenin taht odas›d›r. b. Mykonos ve Thera b. Mezar yap›s›d›r. c. Delos ve Kea c. Miken tümülüslerindeki tonozlu yap›ya verilen d. Seriphos ve Siphnos add›r. e. Paros ve Naksos d. Eski Hellen tap›naklar›n›n da prototipini olufltu- ran dikdörtgen planl› basit yap›d›r. 3. Girit’in Tunç Ça¤› uygarl›¤›n›n ad› ve bu ad› veren ki- e. Büyük Saray deposudur. fli afla¤›dakilerden hangisinde do¤ru olarak verilmiflitir? a. Melos / H. Schliemann 8. Miken uygarl›¤›na ait olan Atreus Hazine Binas› ne b. Minos / John Chadwick amaçla kullan›lm›flt›r? c. Minos / H. Schliemann a. Saray›n hazinesinin muhafaza edildi¤i yer d. Minos / A. Evans b. Atreus’un kiflisel servetinin muhafaza edildi¤i e. Minos / M. Ventris yer c. Mezar yap›s› 4. Afla¤›dakilerden hangisi Minos Dönemi Girit Adas› d. Saray deposu saraylar›ndan / yerleflimlerinden biri de¤ildir? e. D›fl ülkelerden gelen arma¤anlar›n sakland›¤› a. Knossos yer b. Malia c. Phaistos 9. Arkaik ve Klasik Ça¤ Hellenleri, bir insan›n tafl›ya- d. Zakros mayaca¤› büyüklükte iri tafllarla infla edilmifl olan Myken e. Gla saraylar›n›n duvarlar›n› kimin / kimlerin infla etti¤ini düflünüyordu? 5. Minos ve Miken uygarl›klar›nda, diplomatik iliflki- a. Herakles (Herkül) lerin kurulmas›nda öne ç›kan ve ünitede verilen örnek b. Minos halk› afla¤›dakilerden hangisidir? c. Amazonlar a. Sarayda çal›flan tafl ustalar›n›n de¤iflimi d. Argonautlar b. Cenaze törenlerine davet e. Kykloplar c. Saray avlusuna, karfl›l›kl› olarak, onur yaz›t›n›n dikilmesi 10. “Priamos’un Hazinesi” olarak adland›r›lan de¤erli d. Elçilerin karfl›l›kl› olarak daveti eflyalar ve mücevherler afla¤›dakilerden hangisinde e. Arma¤an de¤ifl-tokuflu bulunmufltur? a. Malia b. Troia c. Mykenai d. Knossos e. Lerna 18 Hellen ve Roma Tarihi

Okuma Parças› Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› Labyrinthos 1. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Kiklad Adalar› ve Kültürü” Labyrinthos, sonsuz ve girift dehlizlerden meydana ge- konusunu yeniden gözden geçiriniz. len bir yap›ya verilen add›r. Yunan mythosunda bu ke- 2. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Kiklad Adalar› ve Kültürü” lime Girit Kral› Minos’un ünlü mimar Daidalos’a yapt›r- konusunu yeniden gözden geçiriniz. d›¤› ve içinde insan bedenli, bo¤a bafll› canavar Mino- 3. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Girit Adas› ve Minos tauros’u saklad›¤› yap› için kullan›l›r. Labyrinthos, söz- Uygarl›¤›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. cük yap›s›ndan da anlafl›ld›¤› gibi Yunanca bir kelime 4. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Girit Adas› ve Minos de¤il, Anadolu dillerinden türemedir. Girit’e oradan gel- Uygarl›¤›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. mifl olsa gerek. Girit Labyrinthos’u yeralt›nda de¤il, ye- 5. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Girit Adas› ve Minos rüstünde yap›lm›fl bin bir oda ve uzun koridorlardan Uygarl›¤›” ile “Yunanistan ve Miken Uygarl›¤›” oluflan çaprafl›k bir yap›d›r. Efsaneye göre Atina Kral› konular›n› yeniden gözden geçiriniz. Aigaios her y›l Atinal› genç k›z ve erkekleri Girit Kral› 6. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Girit Adas› ve Minos Minos’a adak olarak gönderirmifl; o da gençleri, kurban Uygarl›¤›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. olarak insan bedenli, bo¤a bafll› Minotauros canavar›na 7. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Yunanistan ve Miken yedirirmifl. ‹flte, bu duruma son vermek isteyen Atina Uygarl›¤›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. Kral›, o¤lu Kahraman Theseus’u gençlerle birlikte Gi- 8. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Yunanistan ve Miken rit’e gönderir. Girit Kral› Minos’un k›z› Ariadne de The- Uygarl›¤›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. useus’a yard›m eder. Ona bir yumak iplik vererek Lab- 9. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Yunanistan ve Miken yrinthos’a girdikten sonra yolunu flafl›rmadan ç›kmas›n› Uygarl›¤›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. da sa¤lar. Böylece Theseus, Minotauros’u öldürerek 10. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Troia” konusunu yeniden Labyrinthos’tan ç›kar ve Atina’ya döner. Ancak, babas›- gözden geçiriniz. na, canavar› öldürdü¤ünde gemisine beyaz yelken çe- kerek dönece¤ini söylemifltir. Fakat canavar› öldürdük- ten sonra, babas›na verdi¤i sözü unutarak, kara yelken- le döner. Babas› Aigaios, kara yelkenleri görünce o¤lu- nun öldü¤ünü düflünür ve denize atlayarak intihar eder. Bundan böyle bo¤uldu¤u denize onun ad› verilerek Ai- gaios Pontos / Aigaion Pelagos yani Ege Denizi denir.

Kaynak: A. Erhat, Mitoloji Sözlü¤ü, Remzi Kitabevi, ‹s- tanbul, 2008 (Minotauros, Theseus ve Ariadne madde- lerinden derlenmifltir). 1. Ünite - Ege’de Tunç Ça¤› 19

S›ra Sizde Yan›t Anahtar› Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar S›ra Sizde 1 Alexiou, S. (1991), Minos Uygarl›¤›, çev. E.T.Tulunay, Kiklad Adalar› Kültürü’nde kuflkusuz boyal› çanak çöm- Arkeoloji ve Sanat Yay›nlar›, ‹stanbul. lekler, piflmifl toprak “tavalar” vs. eserler üretilmifltir ve Chadwick, J. (1999), The Mycenaean World, Cambridge bunlar›n hepsi o kültürün parças›d›rlar. Ancak, Kiklad University Press. Kültürü’nün en tipik ve ilgi çekici eserleri, tanr›sal gücü Cline, E.H. (2010), Oxford Handbook of the Bronze Age temsil eden mermer idolleridir. ‹dollerin ço¤u kad›n Aegean, Oxford University Press, New York. formundayd›. Daha ziyade mezarlarda bulunmufl olma- Dickinson, O. (2002), The Aegean Bronze Age, lar›, onlar›n ölüyle birlikte mezara b›rak›lmak üzere ya- Cambridge University Press, Cambridge. p›lm›fl olduklar›n› iflaret etmektedir. Troia. Düfl ve Gerçek (2001), çev. S. Bulgurlu-Gün, Homer Kitabevi, ‹stanbul. S›ra Sizde 2 Fitton J.L. (1999), Cycladic Art, British Museum Press, Girit, bir ada olmas› nedeniyle d›flar›dan gelecek sald›- Londra. r›lara karfl› do¤al olarak korunakl›yd›. Tunç Ça¤›’nda Fitton, J.L. (2002), Minoans, British Museum Press, deniz ulafl›m›n›n ve savafl gemilerinin daha ilerideki dö- Londra. nemlere göre geliflkin olmad›klar› düflünülürse, adaya Harris, N. (2001), History of Ancient Greece, Londra. d›flar›dan yap›lacak bir sald›r›n›n kolay olmayaca¤› aç›k- Higgins, R. (1997), Minoan and Mycenaean Art, Thames t›r. Bu nedenle Tunç Ça¤› Girit’inde yaflayanlar bir sa- & Hudson, Londra. vunma sistemine ihtiyaç duymam›fl olabilirlerdi. Manning, S.W. (1995), The Absolute Chronology of the Aegean Early Bronze Age: Archaeology, S›ra Sizde 3 Radiocarbon, and History, Sheffield. Minos Dönemi saraylar› Girit Adas›’nda yer ald›¤›ndan, Mansel, A. M. (1971), Ege ve Yunan Tarihi, TTK, Ankara. Giritliler denizden gelebilecek bir sald›r›ya pek ihtimal Neils, J. (2008), The British Museum Concise vermiyorlard›. Bu nedenle saraylar›n etraf›n› surla çe- Introduction. Ancient Greece, Londra. virmemifllerdi; di¤er bir deyiflle saraylar tahkim edilme- Pomeroy, S.B - Burstein, S.M. - Donlan, W. - Roberts, mifllerdi. Miken saraylar› ise Yunanistan’da olduklar›n- J.T. (1999), Ancient Greece. A Political, Social, and dan, karadan gelebilecek sald›r›lara aç›kt›. Bu nedenle Cultural History, Oxford University Press, New etraflar› surla çevriliydi. Minos ve Miken saraylar› ara- York-Oxford. s›ndaki en önemli fark, Miken saraylar›nda tahkimat›n Preziosi, D. ve Hitchcock, L.A. (2000), Aegean Art and olmas›, Minos saraylar›nda olmamas›d›r. Architecture, Oxford University Press, USA. Schofield, L. (2007), The Mycenaeans, J. Paul Getty S›ra Sizde 4 Museum. Troia Savafl› Yunanistan’daki Miken uygarl›¤›n› yaratan Shelmerdine, C.W.(2008), The Cambridge Companion Akhalar ile Anadolu’nun kuzey-bat› köflesindeki Troia- to the Aegean Bronze Age, Cambridge University l›lar aras›nda oldu. Akhalar gemilerle Troia’ya gelip Press, Cambridge. kenti kuflatm›fllar, ya¤malam›fllar ve ülkelerine geri Stokstad, M. (1995), Art History, New York. dönmüfllerdir. Warren, P. ve Hankey, V. (1989), Aegean Bronze Age Chronology, Bristol. HELLEN VE ROMA TAR‹H‹ 2 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Ege ve Dor Göçleri ile Kolonizasyon kavramlar›n› aç›klayabilecek; N Ege Göçleri sonunda Yunanistan ve Anadolu’da oluflan yeni toplumsal ya- N p›y› aç›klayabilecek, N Kent-devleti’ni tan›mlayabilecek; N Kolonizasyonun nedenlerini ve sonuçlar›n› aç›klayabilecek; N Demokrasi kavram›n› ve Atina’daki geliflimini tart›flabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar • Ege Göçleri • Solon • Dor Göçü • Kleisthenes • Kent-devleti • Demokrasi • Polis • Boule • Kolonizasyon • Ekklesia • Yunan alfabesi • Halk Meclisi • Tiran

‹çindekiler

• EGE VE DOR GÖÇLER‹ • EGE’DE KARANLIK ÇA⁄ • YUNAN ALFABES‹ Hellen ve Roma Ege Göçleri, Kent- Devletleri ve • KENT-DEVLET‹ Tarihi Kolonizasyon • AT‹NA’NIN S‹YASAL VE TOPLUMSAL YAPISI • KOLON‹ZASYON Ege Göçleri, Kent-Devletleri ve Kolonizasyon

EGE VE DOR GÖÇLER‹ Bir önceki ünitede de vurguland›¤› gibi, Akha (Myken) merkezlerinin y›k›l›fl› M.Ö. 13. yüzy›l›n sonunda veya 12. yüzy›l›n bafl›nda gerçekleflmiflti. Bu dönem ayn› za- manda Ege Göçlerine sahne oldu¤undan, Akha merkezlerinin y›k›l›fl› da bu göçle- re ba¤lanmaktad›r. Neredeyse ayn› tarihlerde hem Troia hem de Hitit Devleti tarih sahnesinden silindi. Ege Göçleri’nde iki nüfus hareketi öne ç›kmaktad›r: Deniz Ka- vimleri ve Dorlar. M.Ö. 1200 civar›nda büyük güçlerin birer birer y›k›l›p gitmeleri bilim adamlar›n› Deniz Kavimleri teorisine yöneltti. Muhtemelen kuzeyden, Balkan Da¤lar› yöresinden gelen bu insanlar Yunanistan ve Anadolu’dan geçip M›s›r’a ka- dar ulaflm›fllard›. M›s›r, önce 13. yüzy›l sonlar›nda, sonra da 12. yüzy›l bafllar›nda iki kez bu kavimlerin sald›r›lar›na maruz kalm›flt›; Deniz Kavimleri M›s›r’a vard›k- lar›nda büyük bir karfl› koyma ile karfl›laflm›fllar ve geri püskürtülmüfllerdi. Uzun süre kabul gören ve zorlama bir senaryo izlenimi veren bu 19. yüzy›l teorisi, yeter- li kan›tlar›n olmamas› nedeniyle, son zamanlarda de¤erini yitirmifltir.

Deniz kavimleri en son nereye kadar ilerlemifller ve kimler taraf›ndanSIRA püskürtülmüfllerdir? S‹ZDE SIRA S‹ZDE 1 Ege Göçleri çerçevesinde üzerinde durulan bir di¤er göç hareketinin ise Dorlar taraf›ndan gerçeklefltirildi¤i öne sürülmektedir. Yunanistan’›n DÜfiÜNEL‹Mkuzeyinden güneyi- DÜfiÜNEL‹M ne do¤ru inen Dorlar, daha ziyade Peloponnesos Yar›madas›na yerleflmifller; hatta daha sonra bir k›sm› Anadolu’nun güney-bat›s›na göç etmiflti. Yukar›daSORU de¤indi¤i- SORU miz gibi, Akha merkezlerinin y›k›lmas›nda Dorlar›n da rolü olabilece¤i öne sürül- mektedir. Ancak, Yunan gelene¤i, Dor göçünü, daha önce Yunanistan’dan kovu- D‹KKAT D‹KKAT lan ve tekrar yurtlar›na dönen Herakleso¤ullar›’na ba¤lamaktad›r. Ege Göçleri Yu- nanistan’da yaflayan di¤er topluluklar›n da Yunanistan içindeki hareketlili¤ine sah- ne oldu¤u gibi, bu topluluklar›n Yunanistan d›fl›na ç›karak EgeSIRA co¤rafyas›nda S‹ZDE ve SIRA S‹ZDE hatta ötesindeki hareketlili¤ine de sahne olmufltu. Akha merkezlerinin y›k›l›fl›n›n yan› s›ra Ege ve Dor Göçlerinin damgas›n› vur- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ du¤u M.Ö. 12. yüzy›lla birlikte Ege co¤rafyas›nda Tunç Ça¤› sona ermifl, Demir Ça- ¤›’na geçilmifltir. Yeni dönemin bu flekilde adland›r›lmas›n›n nedeni çeflitliNN eflyalar ile araç gereç ve silah yap›m›nda tuncun yan› s›ra yeni bir metalK‹TAP olarak demirin de K‹TAP kullan›lmaya bafllanmas›d›r.

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 22 Hellen ve Roma Tarihi

Resim 2.1

Ege göçleri, Yunan dili ve lehçeleri.

Kaynak: P. Cartledge (ed.), (1998), s. 39.

Bat› Anadolu’ya ilk gelenler Aioller idi. Yunanistan’daki Thessalia ve Boiotia bölgelerinden gelen Aioller, Lesbos Adas› ile Bat› Anadolu’nun kuzeydo¤u kesimi- ne (Edremit Körfezi ve civar›) yerlefltiler. Bu nedenle bu bölge Aiolis ad›n› ald›. Herodotos (I.149), on iki Aiol kentinden söz etmektedir. Bu kentler, Kyme (Alia- ¤a-Nemrut Koyu), Larissa (Buruncuk Köyü), Neontheikhos (Yan›kköy), (Görece-Kayac›k Tepesi), Killa (Zeytinli Köyü yak›n›nda?), Notion (Ahmetbeyli), Aigiroessa (Kavakl›dere Köyü), (Çandarl›), (Köseler Köyü-Nemrutka- le), (Alia¤a-Kalabaktepe), Gryneion (Yeniflakran) ve ’d›r (‹zmir). Ancak bu son kent yani Smyrna sonradan Ionia’ya dahil olmufltur. Ayr›ca Kyme, Aiolis’teki baflka ufak kentlerin de kurucusuydu. Daha sonra, Atina’n›n da yer ald›¤› Attika bölgesi ve Euboia Adas›’ndan yola ç›- kan Ionlar, Bat› Anadolu’nun orta kesimine yerlefltiler ve bölge onlar›n ad›ndan dolay› Ionia ismini ald›. Kuflkusuz, Ion kolonizasyonu, Aiol kolonizasyonundan sonra ama yine M.Ö. 10. yüzy›l sonlar›nda gerçekleflmiflti. Ionlar, Peloponnesos’un kuzeyindeki yurtlar›ndan sürülüp geçici bir süre Atina’da yerleflmifller ve gelene¤e göre Atina kral› Kodros’un o¤ullar›n›n liderli¤inde Bat› Anadolu’da bugünkü ‹zmir ve civar›na göç etmifllerdi. Ionia’n›n güney s›n›r› Büyük Menderes Irma¤›’na de¤in uzan›yordu. Herodo- tos’un (I.142) sözünü etti¤i on iki Ion kenti, Miletos (Balat), (Avflar Köyü), (Güllübahçe), Ephesos (Selçuk), Kolophon (De¤irmendere), Lebedos (Gü- müldür), (S›¤ac›k), (Urla), Phokaia (Eski Foça), Khios (Sak›z Adas›), Erythrai (Ild›r›) ve Samos’tur (Sisam Adas›). Bu kentlere daha sonra on üçüncü kent olarak Smyrna dahil olmufltur. On iki Ion kenti, Panionion (Ionlar Bir- li¤i) çat›s› alt›nda bir birlik oluflturmufllard›. Dinsel ve siyasal nitelikli bu birli¤in toplant› yeri Priene topraklar›nda olup bugünkü Güzelçaml› mevkiindeydi. Birli- 2. Ünite - Ege Göçleri, Kent-Devletleri ve Kolonizasyon 23

¤in, üye kentlerin ba¤›ms›zl›¤›n› k›s›tlay›c› bir politikas› yoktu. Birli¤in kurulma ne- deni olarak baz› önde gelen Ion kentlerinin, Ephesos’un güneyindeki /Melie halk›na savafl ilân etmesi gösterilmektedir. Melia’daki Poseidon Helikonios Tap›na- ¤› yeni federal merkezin ibadet merkezi olmufltu. Son olarak da Dorlar, Bat› Anadolu’nun güneybat› köflesi ile karfl›s›ndaki ada- lara, özellikle Rhodos ve Kos’a (‹stanköy) yerlefltiler. Bu bölge, burada daha önce yaflayan Karlar’dan dolay› Karia ad›n› tafl›maktayd›. Karia’daki önemli Dor kentle- ri aras›nda Halikarnassos (Bodrum), Lindos (Rhodos Adas›’nda), Ialysos (Rhodos Adas›’nda), Kameiros (Rhodos Adas›’nda), Kos (‹stanköy Adas›) ve ’u (Dat- ça-Refladiye) sayabiliriz. Eskiça¤ yazarlar› Halikarnassos’u Yunanistan’›n Argolis bölgesindeki Troizen’den gelen göçmenlerin, Knidos’u ise Spartal›lar›n kurdu¤unu belirtir. Ionlar›n on iki kent-devleti gibi, Dorlar›n da alt› kentten (Heksapolis) olu- flan bir birlikleri vard› ve dinsel merkezleri Knidos topraklar› içinde bulunan Tri- opion Tap›na¤› idi. Herodotos’un anlatt›¤›na göre (I. 144) Halikarnassoslu Agasik- Heksapolis: Anadolu’nun güney-bat› köflesinde Kos, les, Apollon onuruna düzenlenen yar›flmalardan birinde kazand›¤› üçayakl› kaza- Knidos, Halikarnasos ile n›, âdet oldu¤u üzere tap›na¤a adamak yerine evine götürmüfl ve bu yüzden di¤er Rhodos Adas›’ndaki Lindos, Ialysos ve Kamiros befl Dor kenti, Halikarnassos’a tap›na¤›n kap›lar›n› kapatm›fllard›. Halikarnassos’un taraf›ndan oluflturulan Birlik d›fl› kalmas›yla, Heksapolis, Pentapolis’e (Beflkent) dönüflmüfltü. “Alt›kent” Birli¤i.

Aioller, Ionlar ve Dorlar Anadolu’nun hangi bölgelerine yerleflmifllerdi?SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 2 EGE’DE KARANLIK ÇA⁄ Akha merkezlerinin Ege Göçleri sonras›nda ortadan kalkmas›ndanDÜfiÜNEL‹M sonra, Ege dün- DÜfiÜNEL‹M yas›nda ‘Karanl›k Ça¤’ veya “Yunan Orta Ça¤›” ad› verilen bir suskunluk dönemi yaflanm›flt›r. Kuflkusuz bu dönem, isminde yer ald›¤› gibi hiçbirSORU zaman “karanl›k” SORU bir dönem olmad›; yap›lan çal›flmalar bu dönemin siyasal ve kültürel yaflam›n› göz- ler önüne sermektedir. Kabaca M.Ö. 1100 ile 750/700 y›llar›n› aras›n› kapsayan bu D‹KKAT D‹KKAT döneme iliflkin bilgilerimiz, ne yaz›k ki, çok azd›r. Bildiklerimiz daha çok Home- ros’un destanlar›na dayanmaktad›r. Karanl›k Ça¤, erken (M.Ö. 1100-900) ve geç (M.Ö. 900-750/700) olmak üzere iki evre alt›nda ele al›nmaktad›r.SIRA S‹ZDEKaranl›k Ça¤’›n SIRA S‹ZDE erken dönemi ayn› zamanda “Protogeometrik” Dönem, geç evresi ise “Geometrik” Dönem olarak adland›r›l›r. Bu adland›rmalar o dönemde imalAMAÇLARIMIZ edilen vazolardaki AMAÇLARIMIZ süsleme tarz›na göre yap›lm›flt›r. Karanl›k Ça¤’›n nispeten “karanl›k” yani belirsiz olan dönemi, erken evresidir;NN geç evrede siyasal ve kültürel tablo biraz daha ayd›nlanm›flt›r. K‹TAPErken evrede, önce- K‹TAP ki Akha merkezlerinde iskân›n devam etmedi¤i, Yunanistan’da nüfusun önemli öl- çüde azald›¤›, yaz›n›n (Linear A) kullan›lmad›¤›, ölülerin gömülmesi (inhumasyon) yerine yak›ld›¤› (kremasyon) anlafl›lmaktad›r. Ancak, geç evredeTELEV‹ZYON yerleflim yerleri- TELEV‹ZYON nin say›s›nda ve nüfusta art›fl oldu¤u anlafl›lmaktad›r; polis denenSIRA S‹ZDE kent-devletleri SIRA S‹ZDE ile klasik dönem tap›naklar›n›n öncüleri de Karanl›k Ça¤’›n geç evresinde ortaya ç›km›flt›r. Fenikelilerden al›nan sessiz harflere sesli harfler eklenerek Yunan alfa- DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M besinin oluflturulmas› da geç evrede olmufltur. Bu nedenle Klasik‹NTERNET Ça¤’daki siyasal, ‹NTERNET sosyal ve kültürel geliflimin tohumlar›n›n Karanl›k Ça¤’›n geç evresinde (özellikle M.Ö. 8. yüzy›l) at›ld›¤›n› söyleyebiliriz. SORU SORU

En erken tap›naklardan biri M.Ö. 8. yüzy›lda infla edilmifl olan Samos’takiD‹KKAT Hera Tap›na- D‹KKAT ¤›’d›r.

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 24 Hellen ve Roma Tarihi

YUNAN ALFABES‹ Tarihçi Herodotos (V.58), yaz›y› Yunanistan’a getirenin Fenikeli Kadmos oldu¤u- nu söylemektedir. Kuzey Suriye’de yaflayan Fenikelilerin 22 sessiz harften oluflan alfabe yaz›s›n› meydana getirmeleri M.Ö. 2. biny›l›n sonlar›nda (M.Ö. yak. 1100) gerçekleflmifltir. Yunanlar da, atalar› olan Akhalar›n kulland›¤› Linear B yaz›s›n›, Fenikeliler ile ticaret iliflkileri sonucunda daha da gelifltirmifller ve onlardan ald›k- lar› sessiz harfler ile Eski Yunan alfabesini oluflturmufllard›. Bu alfabe M.Ö. 8. yüz- y›l›n bafllar›ndan itibaren Yunanlarca kullan›lmaya bafllanm›flt›r (bu tarih 10. yüzy›- Boustrophedon: Önce sa¤dan bafllayarak sola la kadar da ç›kart›lmaktad›r). Zamanla sessiz harflerin aras›na sesli harfleri yerlefl- do¤ru yaz›lan ve dönüflümlü tirip, yeni harfler de ekleyerek Eski Yunanca yaz›y› son flekline getirmifllerdir. Ön- olarak (sa¤-sol) bu flekilde celeri sa¤dan sola yaz›lan Eski Yunanca, daha sonra soldan sa¤a yaz›lmaya bafllan- devam eden yaz› türü. m›flt›r. Yunan alfabesinin ilkel formuna ait yaz› örnekleri Dor lehçesinin konuflul- du¤u adalarda (Melos, Thera, Girit) günümüze kadar gelmifltir. 1989 y›l›nda ‹tal- ya’n›n Latium ovas›nda, Roma’ya birkaç kilometre uzakl›ktaki Gabii nekropolünde (mezarl›k) Eski Yunanca bir yaz›t bulunmufltur. Yaz›t, M.Ö. 8. yüzy›l›n ilk yar›s›na tarihlenmekte olup bilinen en Eski Yunanca yaz›t olmas›n›n yan› s›ra, Yunanca’n›n M.Ö. 8. yüzy›l gibi erken bir tarihte ‹talya’ya kadar ulaflt›¤›n› göstermesi aç›s›ndan önemlidir. ‹talya’da Napoli Körfezi’nde yer alan Pithekoussai’daki bir mezarda bu- lunan ve M.Ö. 8. yüzy›l›n ikinci yar›s›na tarihlenen piflmifl topraktan kap üzerinde ise “Ben Nestor’un kab›y›m...” yaz›s› bulunmaktad›r. Resim 2.2

Eski Yunan alfabesi.

Ksi Omikron

Rho Psi

KENT-DEVLET‹ Ortaya Ç›k›fl› ve Karakteristik Özellikleri Her biri siyasal ve toplumsal olarak örgütlenmifl olan kent-devletleri uzun zaman- d›r Yak›n Do¤u’da mevcuttu. Ancak Yunan örnekleri gibi yayg›n de¤illerdi ve uzun süre varl›klar›n› sürdürememifllerdi. Yak›n Do¤u’daki kent-devletleri ile Eski Yunan kent-devletleri gerek kavramsal gerekse içerik olarak birbirinden farkl›d›r. Ege co¤rafyas›nda Yunan karakterli kent-devletlerinin ortaya ç›k›fl›, Akhalar›n sa- ray merkezli yerleflimlerinin çökmesinden sonra olmufltur. Ancak ilk zamanlarda kent-devletleri s›n›rl› topra¤a sahip ve s›n›rl› say›da nüfusu bar›nd›ran küçük öl- çekli yerleflimlerken, zamanla büyümüfller ve Yunanlar için yeni bir yaflam alan› haline gelmifllerdir. Yukar›da vurgulad›¤›m›z gibi, geliflkin bir Yunan kent-devleti- 2. Ünite - Ege Göçleri, Kent-Devletleri ve Kolonizasyon 25 ne ancak Karanl›k Ça¤’›n son evresinde, M.Ö. 8. yüzy›lda, rastlanmaktad›r. M.Ö. 4. yüzy›l filozofu Aristoteles’e göre, insanlar›n birlikte iyi bir yaflam sürmeleri polis ad› verilen kent-devletinde mümkün olmufltu. Eski Yunan siyasal ve toplumsal yaflam›n›n en karakteristik örgütlenifl biçimi olan kent-devleti, polis (ço¤ulu poleis) terimiyle ifade edilmektedir. “Politika” söz- cü¤ü de polis’ten türetilmifltir. ‹stihkâm edilmifl ba¤›ms›z bir devlet olan polis, hem kent merkezini (asty) hem de kendisine ba¤l› köylerin bulundu¤u k›rsal alan› (khora) kaps›yordu. Burada kent-devletinin merkezi ile k›rsal kesimi aras›nda or- taklafla bir yaflam (symbiosis) söz konusudur. ‹lk kent-devletleri belirli bir topra¤a sahip, kendi kendine yeterli, tar›msal karakterli bir toplumsal yap› gösteriyordu. Kent-devletini genelde tek bir kent oluflturmakla birlikte, bazen birkaç kent ya da daha ufak yerleflim biriminin bir araya gelerek bir kent-devletini meydana getirdi- ¤ini görüyoruz (synoikismos). Esas olarak kamusal, dinsel ve özel olmak üzere üç yaflam alan›n›n bulundu¤u bir kent-devleti, Eskiça¤’da, devletin ad›ndan ziyade içinde yaflayan yurttafllar›n ad›yla an›l›rd› (örne¤in, Atina yerine Atinal›lar, Korint- hos yerine Korinthoslular gibi); bu da bize kent-devletinde yurttafllara verilen öne- mi göstermektedir. Kent-devletlerinin fiziksel büyüklü¤ü ve demografik yap›s› de¤iflkenlik göster- se de kent-devletlerinde yaflayanlar kendilerini tek bir ulus olarak görüyordu. Ta- rihçi Herodotos’a (8.144) göre, Yunanlar›n paylaflt›klar› dört ortak unsur, atalar›, dilleri, dinleri ve adetleriydi. Yunan kökenli bu kent devletleri hiçbir zaman bir araya gelip tek bir Hellen (Yunan) devlet çat›s› alt›nda toplanmam›flt›r. Söz konu- su kent devletlerini bir arada tutan dil, din ve kültür birli¤iydi. Bu kent devletleri Eski Yunanca’y› konufluyorlar; Homeros’un da anlatt›¤› tanr›lara (Zeus, Athena, Apollon, Artemis, Poseidon) inan›yorlard›. Sanat, mimarl›k, giyim kuflam, gelenek, görenek aç›s›ndan Eski Hellen dünyas› ile benzeflen bir kültürü paylafl›yorlard›. Bu nedenle bir kent-devletinin yurttafl›, Akdeniz’in herhangi bir yerindeki kent-devle- tini ziyaret etti¤inde kendini evinde hissederdi. Sosyo-ekonomik ve siyasal yap›s› itibariyle her kent-devletinin, yurttafllar›n›n sa¤l›kl› koflullarda ve eflit haklara sahip olarak yaflamalar›n› sa¤lamak için bir ana- yasas› vard›. Toplum, bu anayasaya göre düzenlenirdi. Yasama, yarg› ve yürütme- nin devlet organlar›ndaki da¤›l›m› ve ifllevleri de bu anayasa ile belirlenirdi. Bir kent-devletinin sahip oldu¤u ya da olmak istedi¤i en önemli üç özellik ise a) bafl- ka devletlerin veya d›fl güçlerin egemenli¤inde olmamay› ifade eden ba¤›ms›zl›k (eleutheria), b) iç ifllerinde özgür olmay›, d›fl güçlerin müdahalesine maruz kalma- may› ve kanunlar›n› diledi¤i flekilde oluflturmay› ifade eden özgürlük (autonomia) ve c) kendine yeterlilik / ekonomik ba¤›ms›zl›k (autarkeia) idi. Kuflkusuz kent-dev- letinin karakteristik özellikleri aras›na baflkalar› da konabilir. Örne¤in, M.S. 2. yüz- y›lda yaflayan Pausanias (X.IV.1), “agoras›z ve tiyatrosuz bir kent-devleti düflünü- lemeyece¤ini” yazmaktad›r. Keza, ba¤›ms›zl›k ilkesi göz önüne al›nd›¤›nda, sikke darb›n›n da bir kent-devleti için önemli bir kriter olaca¤› aç›kt›r. Yukar›da, bir kent-devletinin karakteristik özellikleri aras›nda s›ralanan tüm unsurlar› en k›sa olarak “tam ba¤›ms›zl›k ilkesi”yle ifade edebiliriz. Genel olarak bir kent-devleti etraf› surla çevrili ve akropolis ad› verilen yüksek- çe bir tepede kuruluyordu. D›flar›dan gelen sald›r›larda, surun d›fl›nda ikâmet edenler surun içine, hatta akropolise s›¤›n›yorlard›. Kent-devletindeki belli bafll› yap›lar aras›nda, ticari ifllevinin yan› s›ra sosyal bir ifllevi de olan , dini ibade- tin yap›ld›¤› bir veya birden fazla tap›nak, meclis binas› (bouleuterion), üst düzey devlet yöneticilerin toplant› mekan› (prytaneion), gösteri oyunlar›, konser ve mü- 26 Hellen ve Roma Tarihi

zik dinletileri için tiyatro ve odeion, e¤itime ayr›lm›fl olan gymnasion, güreflin ya- p›ld›¤› palaistra, atletizm yar›flmalar› ile araba yar›fllar›n›n yap›ld›¤› stadion ile ar- fliv binas› (metroon), darphane, sa¤l›k oca¤› ve hapishane gibi di¤er kamu yap›la- r› bulunuyordu. Mezarl›k (nekropolis) surlar›n d›fl›nda yer al›yordu. Ancak yukar›- da s›ralanan yap›lar›n tamam›, erken dönem (M.Ö. 8.-7. yüzy›l) kent-devletlerinde yoktu; baz›lar› zaman içinde eklenmifltir. Örne¤in, darphanenin varl›¤› sikkenin icad›yla iliflkili oldu¤undan, ancak M.Ö. 6. yüzy›l bafl›ndan itibaren söz konusudur. Kütüphane binalar› ise Hellenistik dönem kent-devletlerinin gözde mekânlar›d›r.

SIRA S‹ZDE Kent-devletininSIRA karakteristik S‹ZDE özellikleri nelerdir? 3 Resim 2.3 DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Atina Akropolisi, çizim. Akropolis, birSORU kent-devletinde SORU kamu binalar› ile tap›naklar›n yer ald›¤›D‹KKAT yüksek D‹KKAT kesimdi.

SIRAKaynak: S‹ZDEBlois-Spek SIRA S‹ZDE (1997), s. 112. AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET

Yönetim Biçimleri Geliflkin bir kent-devletinin M.Ö. 8. yüzy›ldan itibaren görüldü¤ünü vurgulam›flt›k. Yunan topluluklar›n›n henüz geliflkin kent-devleti modelinde örgütlenmedikleri ama daha basit bir çat› alt›nda toplanm›fl olduklar› dönemde (M.Ö. 11.-9. yüzy›l- lar), söz konusu kent-devletleri basileus (ço¤ulu basileis) ad›n› tafl›yan krallar tara- 2. Ünite - Ege Göçleri, Kent-Devletleri ve Kolonizasyon 27 f›ndan yönetiliyorlard›. Di¤er bir deyiflle kent-devletlerindeki ilk yönetim flekli mo- narfliydi. M.Ö. 4. yüzy›l filozofu Aristoteles bu dönemden övgüyle söz eder. Ona göre ilk dönemlerde erdemli, ak›ll› ve üstün insanlar›n kendilerini yasalar›n üstün- de görerek kral olarak atanmalar› adil ve hakl›d›r. Önceleri basileus denen krallar›n yönetiminde olan Hellen kent-devletlerinde giderek zengin bir s›n›f›n (aristokratlar›n) olufltu¤unu görüyoruz. Homeros’un Odysseia destan›nda Phaiaklar Kral› Alkinoos’un yan›nda on iki aristokrat vard›r. Yani, önceleri krallar tek bafllar›na hüküm sürerken, zamanla yanlar›na aristokrat- lar› da alm›fllard›r. Kent devletlerinin geliflmeye bafllamas›yla krallar yönetim me- kanizmas›n›n d›fl›nda kalmaya bafllam›fllar ve yerlerini aristokratlara terketmifller- dir. Ege dünyas›nda pek çok yerde krallar M.Ö. 8. yüzy›ldan itibaren ortadan kalk- maya bafllam›flt›r. Krall›¤›n sürdü¤ü tek yer Sparta idi. Burada önceleri bir kral hü- küm sürerken, daha sonra iki kral yönetime ortak olmufllard›r. Özetle, M.Ö. 7. yüz- y›lda, siyasal örgütlenmelerdeki de¤ifliklikle kent-devletlerindeki monarflik yap›- n›n, yerini, aristokratlar›n söz sahibi oldu¤u aristokratik nitelikli oligarflik yönetim biçimine b›akt›¤›n› söyleyebiliriz. Baz› kent-devletlerinde önde gelen aristokratlar için farkl› bir isim kullan›lm›flsa da, genelde arkhon ad› veriliyordu. Bu arada birçok kent-devletinde tiranlar›n egemenli¤ini görüyoruz. Tiran söz- cü¤ünün kökeni, Lydia dilinde “bey” ya da “efendi” anlam›na gelen tyrannos’a (zorba-despot) dayanmaktad›r. Esas olarak M.Ö. 7. ve 6. yüzy›llarda görülen tiran- lar, genellikle toplumun soylu ve zengin s›n›f›ndan ç›k›yor ve afla¤› tabakan›n des- te¤ini alarak yönetimi ele geçiriyordu. Baz› kent-devletlerinde tiranlar, krall›kla de- mokratik yönetim aras›ndaki geçifl sürecinde ortaya ç›km›fllard›r. Tiranlar ilk za- manlarda egemen olduklar› kent-devletlerinde iyi ifller yap›yorlard›. Kentlerinin imar› için çal›fl›yorlar, halk›n sevgisini kazan›yorlard›. Fakat, giderek, yönetimi zor- la ele geçirmelerinin verdi¤i hoflnutsuzluk ve diktatör gibi davranmalar› nedeniyle halk›n sevgisini yitirmifller ve demokrasiyi yerlefltirmeye çal›flan kent-devleti yap›- s› içinde “istenmeyen kifliler” olarak kabul edilmifllerdir. Nitekim daha sonra, Ati- na’daki demokrasi rüzgârlar›n›n da etkisiyle, tiranlar kovulmufl ve demokratik yö- netimler kurulmufltur. M.Ö. 6. yüzy›l sonlar›nda Atina’da demokratik yönetimin kurulmas›yla, di¤er kent-devletleri de demokratik yönetim fleklini benimsemifllerdir. Demokratik yö- netimde devletin bafl›nda art›k kral, aristokratlar ve tiran yer almamakta, yönetim do¤rudan halk›n elinde bulunmaktad›r. Demokrasi, demos (halk) ve kratos / kra- tia (güç) sözcüklerinden türetilmifl olup “halk egemenli¤i” demektir. Demokrasi- nin temeli, Eski Hellen kent-devletlerinde at›lm›flt›r; çünkü Eskiça¤›n daha önceki devirlerinde Do¤u devletlerinin bafl›nda bulunan ve kendini tanr›n›n temsilcisi, hatta tanr› olarak kabul eden hükümdar ile ona kay›ts›z flarts›z ba¤l› uyruklardan meydana gelen devlet yap›s› karfl›s›nda, Bat›’daki kent-devleti yap›s› demokratik bir anlay›fl›n ürünü idi. Bir yönetim biçimi olarak demokrasi (demokratia) ilk kez Herodotos’un (M.Ö. 5. yüzy›l) eserinde geçmektedir. Antik Ça¤’da demokrasi, her zaman yüceltilen ve g›pta ile bak›lan bir yönetim flekli olarak görülmüyordu. Demokrasinin; Herodotos, Perikles ve Sokrates gibi ta- raftarlar› varsa da, Aristophanes, Ksenophon, Platon ve Aristoteles gibi güçlü mu- halifleri de vard›. Demokrasiye karfl› olanlara göre ancak soylular, zenginler ve e¤i- timliler devleti iyi bir flekilde yönetebilirdi; devlet yönetimi cahil halk tabakas›na ya da “ayaktak›m›na” b›rak›lamayacak kadar ciddi bir iflti. Bu nedenle demokrasi karfl›t› ayd›nlarda, demokratik yönetimin zamanla okhlokratia denen “avam yöne- timine” dönüflerek dejenere olaca¤› endiflesi vard›. 28 Hellen ve Roma Tarihi

Yönetim Kurumlar› fiehir Dan›flma ve ‹dare Meclisi (Boule) ile Halk Meclisi’nin (Ekklesia) ilk zaman- lardan itibaren kent-devletlerindeki varl›¤› bilinmektedir. Ancak her iki meclisin de ifllevi demokratik yönetimlerde daha fazla hissedilir olmufltur. Eski Hellen siyasal yaflam›n›n en önemli kurumu olan Halk Meclisi, tüm “erkek” yurttafllar›n kat›ld›¤› ve Boule’nin ald›¤› kararlar›n onayland›¤› bir meclisti. Halk Meclisi’ne tüm özgür erkek yurttafllar kat›ld›¤›ndan çok büyük bir alana ihtiyaç vard›. Bu nedenle bir kent-devletinde Halk Meclisi binas›, yani Ekklesiasterion bulunmazd›. Yurttafllar (politai) daha ziyade agora veya tiyatro’da ya da kentin hemen d›fl›ndaki uygun bir aç›k alanda toplan›rd›. Ancak, Roma ‹mparatorlu¤u Dönemi’nde Lykia bölgesinde- ki ’da ve Pamphylia bölgesindeki Perge’de Halk Meclisi binas›n› iflaret eden yaz›t parçalar› bulunmufltur. Kuflkusuz, Roma ‹mparatorlu¤u Dönemi’nde Halk Meclisi -Klasik ve Hellenistik Ça¤lara göre- daha sembolik bir karakter tafl›- makta olup bu meclise az say›da yurttafl›n kat›l›m› söz konusuydu. Teorik olarak ayda iki veya üç defa toplanan Halk Meclisi’ne 18 (veya 20) yafl›n› doldurmufl ve ba¤l› olduklar› kabile teflkilat›na (ör. demos, phyle, hakatostys) kay›tl› olan erkek yurttafllar›n tümü kat›labiliyordu. Halk Meclisi, yasama ve yarg› gücünü elinde tu- tan bir siyasal organ olup iç ve d›fl politika meselelerini görüflürdü; savafl ve bar›- fla karar verme, kanun yapma, magistratlar›n seçimi, yarg›lama ve sürgüne gönder- me kararlar› Halk Meclisi’nin yetki ve sorumlulu¤undayd›. Bir di¤er önemli meclis olan Boule, kent-devletini oluflturan yurttafllar›n ba¤l› oldu¤u kabile teflkilatlar›ndaki temsilcilerin oluflturdu¤u bir meclisti. Bu meclis Halk Meclisi’nin yönetim kurulu gibi iflliyor ve yürütme gücünü elinde tutuyordu (modern anlamda hükümet gibi). Halk Meclisi’nde görüflülecek maddeleri haz›rla- yan Boule, yurttafllar›n oluflturdu¤u kabilelerden belli say›da kiflinin kat›ld›¤› bir meclistir. Üyelerinin kura ile belirlendi¤i Boule’ye devam eden yurttafllar olgun yaflta (30 yafl›n üstü) olmak zorundayd›. Genelde bir y›l, nadiren iki y›l görev ya- parlard›. Kent-devletlerinde al›nan kararlarda iki meclisin ad› birarada an›l›rd›. Boule’nin, Ekklesia’n›n gündemini haz›rlamas›n›n yan› s›ra, Ekklesia’da al›nan ka- rarlar›n yürütülmesini de sa¤lad›¤› anlafl›lmaktad›r. Devlet ifllerinin aksamadan sür- dürülmesi gerekti¤inden Boule, normalde, hergün toplan›rd›. Perikles zaman›nda al›nan bir kararla Boule üyelerine ücret ödenmeye bafllad›. Genelde Boule’ye bitiflik yer alan Prytaneis ise Boule’nin alt komisyonu olarak görev yapard›. Devletin tüm acil iflleri önce Prytaneis taraf›ndan ele al›n›rd›. Pryta- neis’in toplant› yeri Prytaneion ad› verilen yuvarlak planl› (tholos) bir mekand›; Prytaneis’in üyeleri 24 saat görev yapar ve tüm masraflar› devlet taraf›ndan karfl›- lan›rd›. Boule’yi ve gerekirse Halk Meclisi’ni toplanmaya davet etmek Prytaneis’in göreviydi. Devlet misafirleri ve olimpiyat flampiyonlar› burada a¤›rlan›r, kutsal ate- flin sürekli yanar kalmas› sa¤lan›rd›.

Magistratlar Meclislerden sonra bir kent-devletinde en büyük güç yüksek devlet memurlar› olan magistratlardayd›. Kamu ad›na görev yapan bu kifliler devletin önemli mev- kilerinde görev al›rd› ve devletin iflleyiflinden sorumluydular. Magistratlar kura ile seçilirdi; ancak askeri komutanlar ve maliyeciler Halk Meclisi taraf›ndan oylanarak seçilirdi. Bafl magistrat, hükümetin bafl›yd› ve baz› durumlarda y›la ad›n› vermek- teydi (eponim). Bafl magistrat genelde “arkhon” olarak an›lmaktad›r (ör. Atina’da). Ancak, arkhonluk d›fl›nda bafl-magistratl›k unvanlar› da vard›. Örne¤in, Ionia, 2. Ünite - Ege Göçleri, Kent-Devletleri ve Kolonizasyon 29

Lydia, Karia ve Phrygia bölgelerindeki kent-devletlerinde devletin bafl› Stephanep- horos iken; Pamphylia, Pisidia ve Oval›k Kilikia’da Demiurgos; Lydia ve yine baz› Ionia kentlerinde Prytanis idi. Magistratlar›n yayg›n görev süresiSIRA S‹ZDEbir y›l olmas›na SIRA S‹ZDE ra¤men daha k›sa süreli olanlar da vard›. Görevi sona eren magistrat, görevde bu- lundu¤u süredeki icraat›n›n ve kamu kaynaklar›n› nas›l kulland›¤›n›nDÜfiÜNEL‹M hesab›n› ver- DÜfiÜNEL‹M mek zorundayd›. Günümüz devletlerindeki bürokratlar gibi, uzun y›llar ayn› göre- vi yapmak gibi bir durum söz konusu de¤ildi. Her yurttafl, yaflam›n›n belli bir y›- SORU SORU l›nda bir devlet görevini üstlenece¤ini bilirdi.

Eponim magistrat, y›la ad›n› veren magistrat› ifade eder. D‹KKAT D‹KKAT

Halk SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Kent-devletinde yaflayan halk›n tamam›n›n Eski Yunanca’daki karfl›l›¤› demos’tur. Ancak, sadece yurttafllar da demos olarak adland›r›labildi¤i gibi yurttafllar›n olufltur- du¤u Halk Meclisi de demos olarak adland›r›lmaktayd›. Kent-devletinde,AMAÇLARIMIZ nüfusun AMAÇLARIMIZ görece az k›sm›n› özgür erkek yurttafllar olufltururken, di¤er büyük k›sm›n›NN onlar›n eflleri ve çocuklar›, kentte yaflayan yabanc›lar (metoikoi) ve köleler oluflturuyordu. Örne¤in M.Ö. 5. yüzy›lda Atina’n›n nüfusu, 170.000’i yurttafllarK‹TAP ve aileleri, 30.000’i K‹TAP kente sonradan gelip yerleflen yabanc›lar ve 100.000’i de köle olmak üzere toplam 300.000 kifli olarak tahmin edilmektedir. Kad›nlar yurttafl say›lmad›klar›ndan ve po- litik haklardan mahrum bulunduklar›ndan, kent-devleti ironikTELEV‹ZYON olarak “erkekler ku- TELEV‹ZYON lübü” olarak da nitelendirilmektedir. Yurttafll›k kriterleri bir kent-devletinden di¤e- rine de¤iflkenlik gösterebilmektedir. Bu kriterler aras›nda, ebeveyinden birinin ve- ya her ikisinin o kent-devletinin yerlisi olmas› ve soyluluk say›labilir.‹NTERNET ‹NTERNET Peloponnesos (Mora) Yar›madas›’ndaki Sparta’n›n halk› esas olarak Sparta’da ikamet eden yurttafllar (Spartal›lar), kentin civar›nda oturan yar›-yurttafllar (perioi- koi) ve topra¤a ba¤l› bir tür yar›-köle (devlet kölesi) s›n›f›n› oluflturan heilotes’ten olufluyordu. Sparta nüfusunun önemli bir k›sm›n› oluflturan heilotlar, tar›mla u¤- raflmakta ve ald›klar ürünü Spartal›lara vermekteydiler. Say›ca heilotlardan az olan Spartal› erkek yurttafllar da onlar› egemenlik alt›nda tutabilmek için kat› bir yöne- tim uyguluyorlard›. Periokoi olarak adland›r›lan, çevre köy ve kasabalarda oturan- lar ise kölelefltirilmemifllerdi; yurttafll›k haklar›na sahiptiler.

AT‹NA’NIN S‹YASAL VE TOPLUMSAL YAPISI Kent-devletlerinin geliflmeye bafllamas› sonucu, buralarda oturan zengin ve soylu s›n›f ile halk tabakas› aras›nda sürtüflmeler bafllam›flt›r. Halk›n orta ve afla¤› s›n›f›, yasalar›n ya da toplum yaflam›n› düzenleyen kurallar›n, âdetlere, gelenek ve göre- ne¤e göre yorumlan›p uygulanmas›ndan hoflnut de¤ildi; çünkü bu flekilde soylu s›n›f›n dedi¤i oluyor ve görece hukuk kurallar› daha çok soylu s›n›f›n ifline yar›yor- du. Yasalar›n yaz›l› hale getirilmesini isteyen toplumun afla¤› kesiminin, aristokrat kesim ile yapt›¤› mücadele olumlu sonuç vermifltir. Böylece kanunlar›n yaz› ile saptanmas› sonucu herkes, hangi tür suça ne ceza verilece¤ini ya da nelerin suç say›l›p say›lmayaca¤›n› ö¤renmifltir. Âdeta tanr› buyru¤u olarak kabul edilen ve aristokratlar›n ifline yarayan sözlü yasalardan (thesmoi), toplumun her kesiminin sosyal ve siyasal yaflam›n› adil bir flekilde düzenleyen yaz›l› yasalara (nomoi) ge- çifl, demokrasi için de önemli bir ad›md›. Adalet kavram›nda çifte standart endifle- si bundan böyle kalk›yordu. fiunu da vurgulamak gerekir ki, yasalar›n yaz›l› hâle getirilmesi önceki Eski Do¤u toplumlar›ndan biliniyordu. 30 Hellen ve Roma Tarihi

Drakon En eski yasa koyucular (nomothetai) aras›nda Atinal› Drakon’u (M.Ö. yak. 624 / 621) gösterebiliriz. M.Ö. 7. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda bafl gösteren yönetim ve ikti- dar sorununa, ekonomik koflullardaki s›k›nt› da eklenince, Atina, toplumsal-siyasal bir krize düflmüfltü. Sorunlar›n üstesinden gelmek için radikal ad›mlar at›lmas› ge- rekiyordu. ‹flte bu noktada, topluma yeni bir düzen vermek üzere Drakon’un orta- ya ç›kt›¤›n› görüyoruz. Atina kanunlar›n› ilk kez bir sisteme ba¤layan ve de yaz›l› hale getiren Drakon idi. Ancak bu yasa koyucunun ad›ndan baflka bir bilgiye sa- hip de¤iliz. Drakon, esas olarak adam öldürme ve tecavüz suçlar›na verilecek ce- zalar› belirlemifltir; verilecek cezalar ise oldukça a¤›r idi. Bu nedenle Drakon için, “yasalar›n› kanla yazd›” yak›flt›rmas› bile yap›lm›flt›. Drakon, ayn› zamanda, kasten adam öldüren ile istemeden öldürene verilecek ceza aras›nda bir fark olmas› ge- rekti¤ini ortaya koyan ilk kifliydi. Kasten öldürmede ölüm cezas› verilirken, önce- den tasarlanmadan gerçeklefltirilen bir öldürme olay›nda verilecek ceza yaln›zca sürgündü. Drakon yasalar›, aristokrasinin halk›n üzerindeki gücünün ifadesiydi.

Solon Di¤er bir yasa koyucu olarak Atinal› soylu devlet adam› ve ozan Solon’un M.Ö. 6. yüzy›l bafllar›nda yapt›¤› reformlar çok önemlidir. Halk›n afla¤› tabakalar›ndaki hoflnutsuzlu¤un ciddi boyutlara ulaflt›¤› bir s›rada Atinal›lar, M.Ö. 494 y›l›nda So- lon’u arkhon (devlet baflkan›) seçtiler. Kendisinden devletin içine düfltü¤ü ekono- mik ve politik sorunlar› çözmesi istendi. Solon, Areopagos Meclisi’nin de deste¤i- ni alarak, bu tarihten itibaren reformlar› tasarlamaya ve uygulamaya bafllad›. So- lon’un reformlar› iki alanda gerçeklefltirildi: ekonomi ve toplum (anayasa). Ekonomi alan›nda: M.Ö. 6.-5. yüzy›l Attika’s›nda toprak sahibi aristokrat aile- lerin (eupatridai) fakir halk›n s›rt›ndan zenginleflti¤i ve güçlerini art›rd›¤› bir ger- çekti. Fakirler ya da orta s›n›f aleyhine bozulan dengeyi kurmak için Solon, önce köylünün borçlar›ndan dolay› toprak ve özgürlü¤ünü kaybetmesini önlemifl, borç- lar›n ödenmesinde köylünün lehine bir düzenleme yapm›fl ve hatta bir k›s›m borç- lar› tamamen silmifltir. Borçlar›n tamamen silinmesi, seisakhtheia (yükten, külfet- ten kurtulmak) olarak adland›r›lm›flt›. Borcundan dolay› köle olanlara da özgürlük- leri yeniden verilmiflti. Yapt›¤› toprak reformu ile de halk›n sevgisini kazanm›flt›r. Solon, bir anlamda, aristokratlar›n gücünü k›s›tlamaya çal›fl›yordu. Solon, ayr›ca, Atina’n›n ekonomik sorunlarla karfl› karfl›ya kalmamas› için, o za- mana de¤in sikke darb›nda kullan›lan Attika a¤›rl›k ve ölçü sisteminin yerine, da- ha elveriflli olan Euboia a¤›rl›k sistemini getirmifl; ülkenin gereksinimi do¤rultusun- da, zeyinya¤› d›fl›nda di¤er tar›m ürünlerinin ihrac›n› yasaklam›flt›r. Çünkü Atina’da zeytinya¤› üretimi çok fazlayd› ve bu fazlal›¤›n iç piyasada tutulmas› gereksizdi; ayr›ca di¤er ihraç mallar›n›n Attika d›fl›nda, Attika’da oldu¤undan daha yüksek fi- yatla sat›lmas›n›n önüne geçilmesi amaçlanm›flt›. Atina d›fl›nda yaflayan yetenekli ustalar ve zanaatkârlar›n Atina’da yerleflme- leri için özendirici önlemler al›nd›; böylece ticaret ve rekabetin canland›r›lmas› hedefleniyordu. Toplum Düzeni (Anayasa): Solon, ayn› zamanda anayasada da yeni bir dü- zenleme yaparak yurttafllar› soyluluk de¤il, fakat servetlerine göre dört s›n›fa ay›r- d›. Servet ölçüsü olarak y›lda kaç kile /ölçek (medimnos) bu¤daya ya da ayn› de- ¤erde baflka ürüne veya paraya sahip olduklar› esas al›nd›. 1 medimnos, 38 kilog- ram veya 50 litre demekti. Bu dört s›n›f ve servetleri flöyledir: 2. Ünite - Ege Göçleri, Kent-Devletleri ve Kolonizasyon 31

1. Pentakosiomedimnoi: 500 medimnoi ve üstü 2. Hippeis (Atl›lar): 300-500 medimnoi 3. Zeugitai (küçük çiftçiler): 200-300 medimnoi 4. Thetes (fakir köylüler, topra¤a ba¤l› köleler ve iflçiler): 200 medimnoi alt›

1. ve 2. s›n›ftaki yurttafllar yüksek devlet memurluklar›na (arkhon’luk) ve Are- opagos’a (aristokratlar meclisi); 3. s›n›f yurttafllar ufak memurluklara ve Dörtyüzler Meclisi’ne (Boule); 4. s›n›f yurttafllar ise Halk Meclisi’ne (Ekklesia) ve Heliaia’ya (bir tür halk mahkemesi) seçilebiliyorlard›. Askerlik hakk› yaln›zca ilk üç s›n›fa ve- rilmiflti; thetes askerlikten ve her türlü vergiden muaf tutulmufltu. Bu yeni düzende dokuz arkhon görevlendirildi. Arkhonlu¤a seçilme pentako- siomedimnoi s›n›f›ndan herkese aç›kt› (belki hippeis s›n›f›na da). Eski arkhonlar hâlâ Areopagos Meclisi’ne do¤rudan girebiliyordu. Fakat Meclis yavafl yavafl aris- tokratik kompozisyonunu kaybediyordu; Solon da bunu istiyordu. Solon, yarg› yönetiminde de tamam›yla radikal bir reform yapt›. Yeni bir mah- keme (heliaia) sistemi kurdu; mahkemede jüri olmak dört s›n›fa da aç›kt›. Her yurttafl, arkhonlardan birinin karar›n› bu mahkemeye götürebilirdi. Olas›l›kla mec- lisin bir parças› gibi çal›fl›yordu; hatta tüm meclis bir mahkeme olarak da toplana- biliyordu. Solon’un reformlar› toplumu ve dolay›s›yla kent-devletini ileriye götürecek ni- telikte olmas›na karfl›n, çok geçmeden demokratikleflme sürecinde yeni sorunlar ortaya ç›km›fl ve düzenlemelerin uygulanmas›nda aksakl›klar bafl göstermifltir. Borçlar, Solon’un kanunuyla kald›r›lsa da birçok çiftçi yeterli sermayeye sahip ol- mad›¤› ve borç almak zorunda kald›¤› için çok geçmeden kendisini tekrar borç ba- ta¤›nda buldu. Köle olmasalar da borçland›klar› zenginlere ba¤›ml›yd›lar. Solon’un reformlar›yla Atina toplumundaki yaraya bir anlamda neflter vurulmufl ama ameli- yat henüz baflar›ya ulaflmam›flt›.

Tiran Peisistratos ve O¤ullar› Atinal› Tiranlar›n en ünlüsü hiç kuflkusuz Peisistratos’tu. Üç kez tiranl›¤› ele geçi- ren Peisitratos’un son tiranl›k dönemi M.Ö. 546-527 y›llar› aras›na rastlar. Peisistra- tos zaman›nda Atina en parlak dönemlerinden birini yaflad›. Solon’un anayasas›n› yürürlükte b›rakan Peisistratos, köylünün ve fakirin haklar›n› gözetmifl, Atina’da önemli bay›nd›rl›k faaliyetlernde bulunmufltur. Athena onuruna dört y›lda bir ya- p›lan Panathenaia fienlikleri onun zaman›nda bafllam›fl; Homeros destanlar› onun zaman›nda yaz›l› hale getirilmifltir. Peisistratos’un ölümünden sonra o¤lu Hippias tiran oldu. Bu arada Alkmaeonidlerin bafl›na Megakles’in o¤lu Kleisthenes geçmifl- ti. Alkmaeonid ailesi Peisistratos’un ölümü üzerine Atina’ya dönmüfl olmal›yd›. Kleisthenes M.Ö. 525’te arkhon oldu. M.Ö. 514 yaz›nda Tiran Hippias’›n kardefli Hipparkhos, Harmodios ve Aristogeiton adl› iki genç aristokrat taraf›ndan Panat- henaia Festivali s›ras›nda öldürüldü. Fakat suikasti düzenleyenlerden Harmodios da Hipparkhos’un muhaf›zlar› taraf›ndan öldürüldü; Aristogeiton ise tutukland› ve sonra da öldürüldü. Kardefli öldürülen Hippias bir süre sonra Atina’y› terk etmek zorunda kald› ve sonunda Pers Kral› Dareios’a s›¤›nd›. Bu kriz Kleisthenes’e yara- d›; Atina’n›n yeni lideri oldu. 32 Hellen ve Roma Tarihi

Kleisthenes ve Demokrasi Kleisthenes’in M.Ö. 508 y›l›nda haz›rlam›fl oldu¤u reformlar›n›n özünde aristokrat- lar›n ya da soylular›n devlet yönetimindeki tekelini k›rmak yat›yordu. Kleisthenes, yurttafllar› co¤rafi nitelikli on kabileye (phyle/genos) ay›rm›flt›. Bu on kabile, Ati- na’n›n içinde yer ald›¤› Attika bölgesinin kent, k›y› ve iç bölge olmak üzere üç yö- netim bölgesine ayr›lmas› ile ortaya ç›k›yordu. Her bölge de “üçte bir” (trittys) an- lam›na gelen on bölüme ayr›ld›. Böylece her 30 trittys, biri kentten, biri k›y›dan, biri de iç bölgeden olmak üzere (üçer üçer) kur’a çekilmek suretiyle birlefltirildi. Yani kentte 10 trittys, k›y›da 10 trittys ve iç bölgede 10 trittys oluflturulmufl ve so- nunda 10 kabile (phyle) elde edilmifl oldu. Demos’lar tar›msal topraklara sahip yer- leflim birimleriydi. Her demos kendi aras›nda toplan›yordu. Bundan böyle yurttafl- lar soyad› olarak, önceden oldu¤u gibi ait olduklar› phyle / genos, klan ya da süla- lenin ad›n› de¤il, bulunduklar› demos’un ad›n› alacakt›. Demos’a kayd›n› yapt›ran›n bir anlamda yurttafll›¤› onaylanm›fl oluyordu. Toplumun bu flekilde bölünmesin- den amaçlanan, u¤rafl alanlar› farkl› olan gruplar›n (kente zanaatkârlar ve tüccar- lar; iç bölgede tar›m ve hayvanc›l›kla u¤raflan çiftçiler; k›y›da denizciler ve bal›kç›- lar) bir araya getirilmesi ve Timokratik düzene son verilmesidir. Solon zaman›nda kurulan 400 kiflilik Boule’nin üyeleri Kleisthenes zaman›nda 500 kifliye ç›kar›lm›flt›r. Boule 30 yafl›n üstü 500 yurttafltan olufluyordu ve 10 kabi- lenin her birinden 50 üyesi vard› (10 x 50 = 500). Boule üyeli¤i bir y›ll›k idi ve ay- n› kifli üst üste iki y›l Boule’ye üye olamazd›; fakat yaflam› boyunca iki kez Boule üyesi olabilirdi. Solon zaman›nda oldu¤u gibi Kleisthenes zaman›nda da thet’ler Boule’ye giremezdi. Boule üyeleri görev süresince askerlikten muaft›lar. Devlet ifl- lerinde kesinti olmamas› için her kabileden oluflan 50 Boule üyesi 36 günlük dö- nemler halinde s›rayla daimi komite gibi çal›fl›rd›. Bu daime komite Prytaneis ad›- n› tafl›makta olup komitenin 50 üyesi Bouleuterion’a bitiflik yer alan tholos planl› Prytaneion binas›nda toplan›rd›. Prytaneis, hergün kur’a ile bir baflkan seçerdi ve o baflkan 24 saat orada bulunurdu. O günün baflkan›, o gün toplanan Boule’ye de baflkanl›k ederdi; e¤er Halk Meclisi’nin toplant›s›na denk gelirse ona da baflkanl›k ederdi. Atina’daki Halk Meclisi üyeleri, kalabal›k olduklar›ndan, Pnyks Tepesi’nde toplan›rd›. Atina’da demokratik rejimin kurucusu olarak kabul edilen Kleisthenes, ayr›ca, demokratik sürecin tiranlarca bir kez daha kesintiye u¤rat›lmamas› için Halk Mec- lisi’ne yetki vererek, onun y›lda bir kez “Çanak Çömlek Mahkemesi” (ostrakopho- ria) olarak çal›flmas›na olanak sa¤lam›flt›r. Böylece yurttafllar, aralar›nda tiranl›¤a heveslenen kiflilerin adlar›n› çanak çömlek parçalar› (ostrakon’lar) üzerine kaz›ya- rak o kiflinin deflifre olmas›n› sa¤l›yorlard›. Ostrakismos denen bu uygulamada, kuflkulu kiflinin ad› yeter ço¤unluk olan 6000 yurttafl›n büyük ço¤unlu¤u taraf›n- dan yaz›lm›fl ise, o kifli herhangi bir varl›k ve onur kayb›na u¤ramaks›z›n 10 y›l için kent d›fl›na sürülüyor; baflkaca bir ceza verilmiyordu. Atinal› devlet adam› ve ko- mutanlardan Themistokles, Kimon ve Alkibiades de bu mahkeme karar› ile Atina d›fl›na sürgüne gönderilmiflti. Atina agoras› ve Kerameikos kaz›lar›nda çok say›da ostrakon (ço¤ulu ostraka) bulunmufltur.

SIRA S‹ZDE Çanak ÇömlekSIRA Mahkemesi’nin S‹ZDE amac› neydi? 4

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 2. Ünite - Ege Göçleri, Kent-Devletleri ve Kolonizasyon 33

KOLON‹ZASYON Tan›m› Bir toplumun ya da bir kent-devleti halk›n›n tar›msal veya ticari faaliyetlerde bu- lunmak için kendi s›n›rlar› d›fl›nda elveriflli topraklar› yurt edinmesine ve bu süre- ce “kolonizasyon” denir. Eski Hellen kolonileri, genellikle ana kentlerden uzak, denizafl›r› yerlerde kurulmufllard›r. Daha önce gördü¤ümüz gibi, “Dor istilas›” ne- deniyle Ege Denizi’ni aflarak güneye inen ve Yunanca konuflan kimi topluluklar buralarda elveriflli bulduklar› topraklara yerleflmifllerdi. Her ne kadar ilk denizafl›r› iskan faaliyetleri bir kolonizasyon hareketi olarak kabul edilebilirse de gerçek ko- lonizasyon, Eskiça¤ tarihi literatürüne “Büyük Kolonizasyon Dönemi” olarak ge- çen; Ege, , Akdeniz ve Karadeniz k›y›lar›nda çok say›da koloninin kurul- du¤u, M.Ö. 750-550 y›llar› aras›na iliflkin 200 y›ll›k uzun bir süreçtir.

Nedenleri Kolonizasyonun birkaç nedeni vard›r. Bunlardan biri, tar›m yap›labilecek toprak- lara olan gereksinimdi. Bu tür nedenlerle kurulmufl koloniler “tar›msal” nitelikli idiler. Bir baflka neden, kendi ülkelerindeki olanaks›zl›klar idi. Yani kendi kendi- ne yeterli olabilmek için öz kaynaklara sahip olmamak, yaflam koflullar›n› zorlaflt›- r›yordu. Bu nedenle, ticari faaliyetlerde bulunarak geliflmek istiyorlard›. Bu tür ne- denlerle kurulmufl koloniler “ticari” nitelikli idiler. Antik kaynaklarda kolonizasyon nedenlerine ait baz› bilgiler bulmak mümkündür. Bunlar aras›nda, k›tl›k, düflman taraf›ndan bozguna u¤rat›lma, komflular›yla geçimsizlik, yo¤un nüfus art›fl›, maden yataklar›na sahip olma arzusu bulunmaktad›r. Dolay›s›yla, kolonizasyonu tek bir nedene ba¤lamak do¤ru de¤ildir.

Sonuçlar› Kolonizasyonun sonuçlar› ise, Yunanlar›n yabanc› ülke halklar› ile kaynaflmas›, kendilerinden farkl› dil konuflan insanlar› (barbaroi) ve onlar›n kültürlerini tan›- malar›, Yunan kültürünün yay›lmas› ve yabanc› kültürlerden etkilenmesi, Ege ve Akdeniz dünyas›ndaki ticaretin yo¤unlaflmas›d›r. M.Ö. 7. yüzy›l›n sonunda Lydia Krall›¤›’nda icad edilen sikkenin Ege ve Akdeniz dünyas›ndaki h›zl› yay›l›m› da ko- lonizasyonun bir sonucudur. Havuzun kenar›ndaki kurba¤alara benzetilen kent- devletleri ve kolonilerle Klasik ve Hellenistik Dönem Akdeniz dünyas› adeta üni- ter bir kültür co¤rafyas›n› and›r›yordu. 34 Hellen ve Roma Tarihi

Özet

Ege ve Dor Göçleri ile kolonizasyon kavramlar›- kâm edilmifl ba¤›ms›z bir devlet olan polis, hem NAMAÇ 1 n› aç›klama kent merkezini (asty) hem de kendisine ba¤l› Ege Göçleri MÖ 13. yüzy›l sonu-12 yüzy›l baflla- köylerin bulundu¤u k›rsal alan› (khora) kaps›- r›ndan itibaren meydana gelmifl olup göçlerde yordu. Ba¤›ms›zl›k, bir kent-devletinin en önem- iki nüfus hareketi öne ç›kmaktad›r: Deniz Ka- li özelliklerinin bafl›nda gelirdi. vimleri ve Dorlar. Ancak, zamanla Yunanis- tan’dan Bat› Anadolu k›y›lar›na da göçler olmufl, NA MAÇ Kolonizasyonun neden ve sonuçlar›n› aç›klama 4 Aioller, kuzeybat› Anadolu’ya (Edremit Körfezi Kolonizasyonun birkaç nedeni vard›r. Bunlardan ve civar›na); Ionlar, Bat› Anadolu’nun orta kesi- biri, tar›m yap›labilecek topraklara olan gereksi- mine (kabaca ‹zmir ili ve civar›na), Dorlar ise nimdi (“tar›msal” nitelikli). Bir baflka neden, ken- Anadolu’nun güneybat› köflesine (kabaca Mu¤la di ülkelerindeki olanaks›zl›klar idi. Bu nedenle, ili) yerleflmifllerdi. Böylece Bat› Anadolu k›y›la- ticari faaliyetlerde bulunarak geliflmek istiyorlar- r›nda ve hemen hinterland›nda çok say›da Yu- d›. Bu tür nedenlerle kurulmufl koloniler “ticari” nan kent-devleti kurulmufl oldu. Bu kent-devlet- nitelikli idiler. Antik kaynaklarda kolonizasyon lerinin bulundu¤u bölgelerde, onlar›n konufltu- nedenlerine ait baz› bilgiler bulmak mümkün- ¤u lehçeler (Aiol, Ion ve Dor) egemen oldu. Ko- dür. Bunlar aras›nda, k›tl›k, düflman taraf›ndan lonizasyonda ise (her ne kadar bir göç olay› ger- bozguna u¤rat›lma, komflular›yla geçimsizlik, yo- çekleflse de) göç olgusunun ötesinde bir anlam ¤un nüfus art›fl›, maden yataklar›na sahip olma vard›r. Bir toplumun ya da bir kent-devleti halk›- arzusu bulunmaktad›r. n›n tar›msal veya ticari faaliyetlerde bulunmak Kolonizasyonun sonuçlar› ise, Hellenlerin yaban- için kendi s›n›rlar› d›fl›nda elveriflli topraklar› yurt c› ülke halklar› ile kaynaflmas›, kendilerinden edinmesine ve bu sürece “kolonizasyon” denir. farkl› dil konuflan insanlar› (barbaroi) ve onlar›n Eskiça¤ tarihi literatürüne “Büyük Kolonizasyon kültürlerini tan›malar›, Hellen kültürünün yay›l- Dönemi” olarak geçen; Ege, Marmara, Akdeniz mas› ve yabanc› kültürlerden etkilenmesi, Ege ve ve Karadeniz k›y›lar›nda çok say›da koloninin Akdeniz dünyas›ndaki ticaretin yo¤unlaflmas› ve kuruldu¤u, MÖ 750-550 y›llar› aras›na iliflkin 200 bunun da sonucunda sikkenin h›zl› bir flekilde y›ll›k uzun bir süreçtir. yay›lmas›d›r.

Ege Göçleri sonunda Yunanistan ve Anadolu’da Demokrasi kavram›n› ve Atina’daki geliflimini NA MAÇ NAMAÇ tart›flma 2 oluflan yeni toplumsal yap›y› aç›klama 5 Ege göçleri öncesinde Yunanistan’da ve Anado- Demokrasi, kabaca halk›n iktidar› veya halk›n lu’da esas olarak monarflik yap›n›n hâkim oldu- yönetime kat›lmas› demektir. Devletin bafl›nda ¤u devletler vard›. Bu devletlere ba¤l› olarak ya- her fleye karar veren tek kiflinin bulunmas› yeri- flam›n› sürdüren halk, kral / krallar veya feodal ne (monarflik idare), halk›n da yönetime kat›l›- beylerin egemenli¤i alt›ndayd›. Yerleflim yerleri m›n›n sa¤lanmas›, toplumdaki sosyal bar›fl ve veya merkezler kale veya saray görünümündey- huzur için gerekliydi. Bu da ancak demokratik di (Minos Girit’inde, Mykenai’da ve Troia’da ol- bir idareyle mümkündü. Halk tabakalar› aras›n- du¤u gibi). Ege göçleri sonunda, saray-kaleler daki eflitsizli¤in neden oldu¤u haks›z uygulama- yerlerini, yurttafllara odakl› sosyal ve kültürel un- lar›n ve gelir da¤›l›m›ndaki eflitsizli¤in gideril- surlar›n daha fazla hissedildi¤i kent-devletlerine mesi, her yurttafl›n hayat›n›n bir döneminde be- b›rakt›. Baflta krallar›n oldu¤u monarflik yap› bir lirli bir kamu görevini yerine getirecek memuri- süre daha devam etse de, devlet yönetiminin pay- yete gelmesi, seçme ve seçilme hakk›, adil yar- lafl›ld›¤› bir yap›ya do¤ru geliflim oldu; ve niha- g›lama gibi birçok konu her Hellen yurttafl› için yette ço¤u kent-devletinde demokratik yönetim önem arz ediyordu. Bütün bunlardaki aksakl›k benimsendi. kanunlar›n ve anayasan›n yaz›l› olmamas›ndan kaynaklan›yordu. Atina’da demokratik yönetim

NAMAÇ Kent-devletini tan›mlama için ilk ad›m Solon taraf›ndan at›ld›. Daha sonra 3 Eski Yunan siyasal ve toplumsal yaflam›n›n en da Kleisthenes, demokratik yönetimi toplumda karakteristik örgütlenifl biçimi olan kent-devleti, yerlefltirdi. Bu nedenle Kleisthenes, Atina’da de- polis (ço¤ulu poleis) terimiyle ifade edilmektedir. mokratik yönetimin kurucusu olarak bilinir “Politika” sözcü¤ü de polis’ten türetilmifltir. ‹stih- (M.Ö. 6. yüzy›l›n sonu). 2. Ünite - Ege Göçleri, Kent-Devletleri ve Kolonizasyon 35

Kendimizi S›nayal›m

1. Tunç Ça¤’›ndan sonra geçilen Ça¤ afla¤›dakilerden 6. Kent-devleti’nin Eski Yunanca karfl›l›¤› afla¤›dakiler- hangisidir? den hangisidir? a. Paleolitik Ça¤ a. Khora b. Demir Ça¤› b. Apoikia c. Kalkolitik Ça¤ c. Polis d. Hellenistik Ça¤ d. Kome e. Klasik Ça¤ e. Emporion

2. Ege Göçleri s›ras›nda Yunanistan’dan yola ç›kan 7. Bir kent-devletinde yönetim flekli (istisnai örnekler Dorlar, Bat› Anadolu’nun hangi bölgesine yerlefltiler? d›fl›nda) s›ras›yla afla¤›dakilerden hangisinde do¤ru ola- a. ‹zmir ‹li ve civar›na rak verilmifltir? b. Edremit Körfezi ve civar›na a. Monarfli, Aristokrasi, Tiranl›k, Demokrasi c. Marmara Bölgesine b. Demokrasi, Tiranl›k, Aristokrasi, Monarfli d. Mu¤la ‹li ve civar›na c. Monarfli, Demokrasi, Tiranl›k, Aristokrasi e. Teke Yar›madas›na d. Aristokrasi, Demokrasi, Monarfli, Tiranl›k e. Tiranl›k, Aristokrasi, Monarfli, Demokrasi 3. Afla¤›dakilerden hangileri Ionia bölgesi kentleridir? a. Skepsis ve Kebren 8. Bir kent-devletinde yasama ve yarg›y› üstlenen ku- b. Kyme ve Larissa, rum afla¤›dakilerden hangisidir? c. Byzantion ve Kalkhedon a. fiehir Dan›flma ve ‹dare Meclisi (Boule) d. Halikarnasos ve Lindos b. Halk Mahkemesi e. Miletos ve Ephesos c. Areopagos d. Yafll›lar Meclisi 4. Ege Karanl›k Ça¤› yaklafl›k olarak hangi dönemi e. Halk Meclisi (Ekklesia) kapsar? a. M.Ö. 2000-1500 9. Atina halk›n› servet esas›na göre düzenleyen afla¤›- b. M.Ö. 1800-1500 dakilerden hangisidir? c. M.Ö. 1500-1300 a. Peisistratos d. M.Ö. 1100 ile 700 b. Hippias e. M.Ö. 700-500 c. Kleisthenes d. Drakon 5. Eski Yunan alfabesinin oluflturuldu¤u yüzy›l ve alfa- e. Solon bedeki sessiz harflerin al›nd›¤› alfabe afla¤›dakilerden hangisinde do¤ru olarak verilmifltir? 10. Tarihe “Büyük Kolonizasyon” olarak geçen dönem, a. M.Ö. 8. yüzy›l / M›s›r hangi zaman dilimine rastlamaktad›r? b. M.Ö. 10. yüzy›l / M›s›r a. M.Ö. 1750-1550 c. M.Ö. 7. yüzy›l / Kartaca b. M.Ö. 1250-1150 d. M.Ö. 6. yüzy›l / Fenike c. M.Ö. 950-750 e. M.Ö. 8. yüzy›l / Fenike d. M.Ö. 750-550 e. M.Ö. 550-350 36 Hellen ve Roma Tarihi

Okuma Parças› Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› Sanat ve Mimarl›k 1. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ege ve Dor Göçleri” konu- M.Ö. 7. ve 6. yüzy›llar sanat› 5. yüzy›l klasik Yunan sa- sunu yeniden gözden geçiriniz. nat›n›n temeli oldu¤undan büyük bir önem tafl›r. Bu 2. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ege ve Dor Göçleri” konu- yüzy›lda tanr›lar›n bafll› bafl›na bir varl›k olmalar›yla ah- sunu yeniden gözden geçiriniz. flap ve kerpiç tap›naklar tafl yap›lar fleklini almakta, bu 3. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ege ve Dor Göçleri” konu- yap›lar›n, plan bak›m›ndan, düzensiz flekilleri b›rakarak sunu yeniden gözden geçiriniz. dikdörtgen fleklini ald›¤› göze çarpmaktad›r. Ayn› za- 4. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ege’de Karanl›k Ça¤” ko- manda belirli formlar ve oranlar sistemlerinin ortaya nusunu yeniden gözden geçiriniz. ç›kt›¤›n› ve bunlar›n en çok yap›lar›n d›fl görünüfllerini 5. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Yunan Alfabesi” konusunu etkiledi¤ini görüyoruz ki bu oranlar sisteminin tümüne yeniden gözden geçiriniz. “düzen” ad› verilmektedir. Yunan mimarl›¤›nda iki ana 6. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Kent-devleti: Ortaya Ç›k›fl› düzen vard›r: Dor ve ‹on düzeni. ve Karakteristik Özellikleri” konusunu yeniden Bir Yunan tap›na¤› sa¤lam temellere dayanan üç veya gözden geçiriniz. daha çok basamakl› bir kaide (krepis) üzerinde yer al- 7. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Kent-devleti: Yönetim Bi- makta, kapal› bir mekan (naos ya da cella) ve bu meka- çimleri” konusunu yeniden gözden geçiriniz. n›n etraf›n› çeviren sütunlardan meydana gelmektedir. 8. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Kent-devleti: Yönetim Ku- Sütunlar›n cella’n›n etraf›nda tertiplenifline göre tap›nak rumlar›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. planlar›n›n ald›¤› flekillere çeflitli adlar verilmektedir. 9. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Atina’n›n Siyasal ve Top- Megaron tarz›nda olup giriflin yan duvarlar›n› s›n›rland›- lumsal Yap›s›: Solon” konusunu yeniden göz- ran yar› payeler (parastas ya da ante) aras›nda iki sütun den geçiriniz. kapsayan tap›naklara “naos en parastaseis” (templum in 10. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Kolonizasyon: Tan›m›” ko- antis), cellan›n önünde bir sütun s›ras›na sahip olanlara nusunu yeniden gözden geçiriniz. “prostilos”, hem önde, hem de arkada birer sütun dizisi olanlara “amfiprostilos”, cellan›n etraf›nda çepeçevre bir sütun dizisi kapsayanlara “peripteros”, iki sütun di- zisi olanlara “dipteros”, ikinci bir sütun s›ras› alabilecek kadar genifl galerili tap›naklara ise “pseudodipteros” (sözde dipteros) ad› verilmektedir.

Kaynak: A.M. Mansel, Ege ve Yunan Tarihi, TTK, An- kara, 1971, s.227. 2. Ünite - Ege Göçleri, Kent-Devletleri ve Kolonizasyon 37

S›ra Sizde Yan›t Anahtar› Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar S›ra Sizde 1 Akurgal, E. (1993), Eskiça¤’da Ege ve ‹zmir, Yaflar E¤itim Deniz Kavimleri, Yunanistan’›n kuzeyinden, belki Bal- ve Kültür Vakf›, ‹zmir. kanlar’dan yola ç›karak Anadolu’ya girmifller ve bura- Blois, L. de-Spek, J. van der (1997), An Introduction to daki topluluklar› da önlerine katarak güneye do¤ru iler- the Ancient History, Routledge. lemifller; K›br›s, Suriye ve Filistin’deki yerleflimleri yerle Boardman, J. (2000), The Greeks Overseas, Thames and bir ettikten sonra M›s›r’a vard›klar›nda büyük bir karfl› Hudson, Londra. koyma ile karfl›laflm›fllar ve geri püskürtülmüfllerdi. Cartledge, P. (1998), Ancient Greece. Cambridge Illustrated History, Cambridge. S›ra Sizde 2 Cook, J.M. (1962), The Greeks in Ionia and the East, Aioller, kuzeybat› Anadolu’ya (Edremit Körfezi ve civa- Thames and Hudson, Londra. r›na); Ionlar, Bat› Anadolu k›y›lar›n›n orta kesimine (‹z- ‹plikçio¤lu, B. (1997), Eski Bat› Tarihi I: Girifl, mir ‹li ve civar›); Dorlar ise güneybat› Anadolu’ya (Mu¤- Kaynaklar, Bibliyografya, Türk Tarih Kurumu la ‹li ve civar›) yerleflmifllerdi. Yay›nlar›, Ankara. Levi, P., (1997), Eski Yunan (çev. N. Erdilek), ‹letiflim S›ra Sizde 3 Atlasl› Büyük Uygarl›klar Ansiklopedisi, ‹stanbul. Bir kent-devletinin karakteristik özelliklerinin bafl›nda Lloyd, S. (1997), Türkiye’nin Tarihi, çev. E. Varinlio¤lu, siyasal ve ekonomik ba¤›ms›zl›¤› ile egemenlik haklar›- Tübitak, Ankara. na sahip olmas› gelmektedir. Ayr›ca, fiziksel aç›dan da, Mansel, A.M. (1971), Ege ve Yunan Tarihi, Türk Tarih etraf› surla çevrili bir akropolis üzerinde yer almas›, Kurumu Yay›nlar›, Ankara. meclis binas›, agora, tiyatro ve tap›nak gibi belli bafll› Rich, J. - A. Wallace-Hadrill (2000), Antik Dünyada kamu yap›lar›n›n da bulunmas› bir kent-devleti için K›rsal ve Kent (çev. L. Özgenel), Homer Kitabevi, önemlidir. ‹stanbul. Sevin, V. (2001), Anadolu’nun Tarihi Co¤rafyas›, Türk S›ra Sizde 4 Tarih Kurumu Yay›nlar›, Ankara. Tiranl›¤a heveslenen veya böyle bir giriflimde buluna- Tekin, O. (2007), Eski Anadolu ve Trakya. Ege Göçlerin- ca¤›ndan kuflkulanan kiflilerin kamuoyu yoklamas›yla den Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹kiye Ayr›lmas›na Ka- önceden tespit edilerek, o kiflilerin kent d›fl›na sürgüne dar, ‹letiflim Anadolu Uygarl›klar› Dizisi, ‹stanbul. gönderilmesidir. Böylece, söz konusu mahkeme, de- Tekin, O., (2008), Antik Numismatik ve Anadolu, mokratik rejime tehdit oluflturan tiranl›¤›n önünde bir Arkeoloji ve Sanat Yay›nlar›, ‹stanbul. engel oluflturuyordu. HELLEN VE ROMA TAR‹H‹ 3 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; N Pers ‹mparatorlu¤unu tan›mlayabilecek; N Pers-Hellen Savafllar›n› aç›klayabilecek; N Atina ‹mparatorlu¤u’nu aç›klayabilecek; N Peloponnesos Savafl›n› aç›klayabilecek; N Thebai’›n Üstünlük Dönemi’ni aç›klayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• Persler • Perikles • Ionia Ayaklanmas› • Sparta • Atina • Ksenophon • Kimon • Anabasis • Delos Deniz Birli¤i • Thebai

‹çindekiler

• PERSLER • IONIA AYAKLANMASI • PERS-HELLEN SAVAfiLARI Hellen ve Roma M.Ö. 5. Yüzy›l • PELOPONNESOS SAVAfiI Tarihi Savafllar› • SATRAP KYROS’UN AYAKLANMASI • KORINTHOS SAVAfiI • ‹K‹NC‹ DELOS B‹RL‹⁄‹ • THEBAI’IN ÜSTÜNLÜK DÖNEM‹ M.Ö. 5. Yüzy›l Savafllar›

PERSLER Asl›nda ayn› kökene dayanan Medler ve Persler kabaca bugünkü ‹ran Devleti’nin bulundu¤u topraklarda yafl›yorlard›. M.Ö. 9. yüzy›ldan itibaren tarih sahnesinde görülmeye bafllayan Perslerin ilk krallar› hakk›nda, adlar› d›fl›nda, pek fazla bilgi- miz yoktur. Ancak, “Büyük” lâkapl› Pers kral› Kyros (M.Ö. 559-529), hakk›nda faz- la bilgiye sahip olmad›¤›m›z Med Devleti’ne son vererek, Pers Krall›¤›’n›n M.Ö. 6. yüzy›lda Önasya’n›n en büyük gücü olmas›n› sa¤lam›flt›r. Bu nedenle Kyros ya da Pers dilinde Kurafl, Pers Devleti’nin kurucusu say›lmaktad›r. Perslerin ortaya ç›k›- fl›na kadar bölgedeki en büyük gücü, Asur ‹mparatorlu¤u oluflturuyordu. Perslerin, Akdeniz ve Ege’deki ticareti kontrol alt›nda tutma arzular›na bat›daki tek engel ise Lydia Krall›¤› idi. Pers Kral› Büyük Kyros, M.Ö. 546 y›l›nda Lydia Kral› Kroisos’u yenilgiye u¤ratarak, krall›¤›n baflkenti Sardeis’i ele geçirmifltir. Böylece, Anadolu 200 y›l kadar sürecek olan Pers egemenli¤ine girmifltir. Büyük Kyros, çekirdek böl- geleri olan ‹ran’› çevre tehditlerden korumak ve imparatorlu¤un s›n›rlar›n› genifl- letmek amac›yla güneybat›ya ilerleyerek, Babil Krall›¤›’n› da y›km›flt›r (M.Ö. 539/38). Böylece, tarihe “Babil Sürgünü / Esareti” olarak geçen trajedi de son bul- mufltur. Çünkü, yaklafl›k yar›m yüzy›l önce, M.Ö. 587/86’da, Babil Kral› Nabukad- nezar taraf›ndan Iudaia’dan (Filistin ve civar›) sürgün edilerek Babil’e getirilen ve burada esaret hayat› yaflayan Yahudiler, tekrar kendi yurtlar›na dönmüfltür. Kyros, yönetimde kolayl›k olsun diye Anadolu’yu ve Indus Vadisi’ne kadar Ya- k›n Do¤u’yu ve biraz ötesini satrapl›klara (bir tür yerel yönetim sistemi) ay›rm›flt›. Burada, dikkat edilmesi gereken nokta, satrapl›klar›n co¤rafi bölgelere veya ülkele- re göre de¤il, halk (etnik) esas›na dayal› oldu¤udur. Kyros’un, Orta Asya’da ‹skitle- re karfl› yapt›¤› bir sefer s›ras›ndaki ölümünden sonra, Pers taht›na o¤lu Kambyses (M.Ö. 529-522) geçmifltir. Bu kral zaman›nda M›s›r egemenlik alt›na al›nm›flt›r. On- dan sonra tahta geçen “Büyük” lâkapl› I. Dareios (M.Ö. 522-486) satrapl›klar› yeni- den organize etmifl ve yeni bir vergi sistemi (nomos) meydana getirmifltir. Olufltu- rulan satrapl›klardan elde edilen vergiler devlet hazinesinin önemli bir gelir kay- na¤›n› oluflturuyordu. Her satrap, hüküm sürdü¤ü topraklar›n âdeta kral›yd›. Persler, geliflkin bir yol flebekesi de kurmufllard›. Ephesos ve Sardeis ile Susa Kral yolu; Bat› Anadolu’daki aras›ndaki ünlü “Kral Yolu”nun Do¤u-Bat› ticaretinde önemli bir rolü vard›. Bu Ephesos ve Sardeis kentlerinden bafllay›p yol, Ankyra, Kappadokia, Yukar› F›rat ve Babylonia’dan geçerek Susa’ya ulafl›yor- ‹ran’daki Susa’ya kadar du. Yaklafl›k 2.500 km’lik yol boyunca çeflitli konaklama tesisleri vard›. Yolculuk uzan›yordu. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

40 Hellen ve Roma Tarihi DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

ancak üç ayda tamamlanabiliyordu. Perslerin iki baflkenti Susa ile Persepolis, bat› SORU mallar›n›n yo¤unSORU olarak girdi¤i ve pazar trafi¤inin en yo¤un oldu¤u kentlerdi.

D‹KKAT Perslerin Anadolu’dakiD‹KKAT en önemli iki satrapl›k merkezi Sardeis (-Sart) ve Daskylei- on (Ergili) idi.

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Asl›nda Persler ve Hellenler birbirlerine o kadar uzak de¤ildiler. Birbirlerinin kültürlerini ve siyasal-toplumsal yap›lar›n› az çok biliyorlard›. Çok say›da Hellen, AMAÇLARIMIZ Pers BüyükAMAÇLARIMIZ Kral›’n›n ya da satraplar›n›n hizmetinde çal›flm›flt›. Kendi ülkesi ile si- NNyasi sorunlar› olan baz› Hellen politikac›lar›n zaman zaman Perslere s›¤›nd›klar›n› da biliyoruz. Gerek Kyros’un Pasargadai’daki an›tsal mezar›nda, gerekse Persepo- K‹TAP lis’teki büyükK‹TAP saray kompleksinde Yunan mimarlar ve taflç› ustalar› çal›flm›fllard›.

SIRA S‹ZDE Perslerin Anadolu’yuSIRA S‹ZDE ele geçirmesi hangi olayla olmufltur? TELEV‹ZYON1 TELEV‹ZYON IONIA AYAKLANMASI DÜfiÜNEL‹M Pers Kral› DÜfiÜNEL‹MI. Dareios’un (Büyük Dareios), M.Ö. 6. yüzy›l sonlar›nda (M.Ö. 513 / 512) yapt›¤› ‹skit seferinden sonra Trakya ve Karadeniz’in bat› k›y›lar› Pers ege- ‹NTERNET ‹NTERNET SORU menli¤ine girmiflti.SORU Böylece, Yunanistan ve Bat› Anadolu’daki kent-devletlerinin, özellikle, Karadeniz’de adeta bir deniz imparatorlu¤u kurmufl olan Miletos’un bu- radaki ticareti engellenmifl; Karadeniz’den Ege’ye akan bu¤day trafi¤ine sekte vu- D‹KKAT D‹KKAT rulmufl oldu. Ayr›ca, Perslerin Bat› Anadolu’da kurduklar› satrapl›k, bu bölgedeki kentler için pek de hofl olmayan bir durumdu. Ionia bölgesindeki bu rahats›zl›k bir SIRA S‹ZDE flekilde d›flaSIRA vurmaya S‹ZDE bafllayacakt›. O s›ralar Perslerin deste¤i ile Miletos’un bafl›nda tiran olarak bulunan Histiaios, kent d›fl›na ç›kt›¤› bir s›rada, yerine vekâleten damad› Aristagoras’› b›rakm›flt›. De- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ mokrasi yanl›lar›n›n Naksos Adas›’nda aristokratlara karfl› bafllatt›¤› ayaklanman›n NNbast›r›lmas› için Miletos Tiran› Aristagoras, Sardeis Satrab› Artaphernes’i ikna etti. K‹TAP Ada ele geçirildi¤indeK‹TAP Perslerin Kiklad Adalar›’nda önemli bir üsse sahip olacakla- r› düflüncesiyle M.Ö. 499 y›l›nda Naksos Adas›’na bir donanma gönderildi. Fakat düzenlenen sefer baflar›s›z olunca, Aristagoras, faturan›n kendisine ç›kar›laca¤›n- TELEV‹ZYON dan korkarakTELEV‹ZYON Miletos’ta ba¤›ms›zl›¤›n› ilân etti ve halk› Perslere karfl› ayakland›rd›. Bundan böyle tiran kisvesinden s›yr›larak, Bat› Anadolu’daki demokratik rejimin savunuculu¤una soyundu. Ionia’daki Pers destekli di¤er tiranlara da savafl açarak, bölge kentlerinin hatta Karial› ve Lykial› gibi yerli halklar›n da sempati ve deste¤i- ‹NTERNET ni kazand›.‹NTERNET Böylece Ionia bölgesindeki baz› kentler Perslere karfl› ayakland›lar (M.Ö. 499). Ayn› y›l içinde Pers satrab›n›n oturdu¤u Sardeis yak›l›p y›k›ld›. Atina ve Eretria’dan da yard›m sa¤layan Aristagoras önceleri baflar›l› olmuflsa da, yenile- ce¤ini anlay›nca Trakya’ya kaçt›. Dareios, ayaklanmaya destek veren Atina’ya da öylesine öfkelenmiflti ki, masaya her oturuflunda hizmetçisine üç kez, “Efendimiz, Atinal›lar› unutmay›n›z” diye seslenmesini emretti¤i söylenir (Herodotos, V.105). Sonunda Miletos Perslerce kuflat›ld›. M.Ö. 494’te Lade aç›klar›nda mevzilenmifl olan bir Ionia donanmas› Persler taraf›ndan bozguna u¤rat›ld›. Bir süre sonra da Miletos ele geçirildi ve ayaklanma bast›r›ld›. Miletos halk›n›n bir k›sm› sürüldü, bir k›sm› öldürüldü. Di¤er Bat› Anadolu kent-devletleri vergilerini düzenli olarak öde- meleri kofluluyla cezaland›r›lmad›. Persler, baz› kentlerin demokratik yönetim iste- ¤ine olumlu yaklaflt›. Bu arada Miletos Satrab› Aristagoras ise Trakya’ya kaçmay› baflarm›flt›; fakat bir süre sonra oradaki bir çarp›flmada öldürüldü. 3. Ünite - M.Ö. 5. Yüzy›l Savafllar› 41

Yukar›da her ne kadar Ionia Ayaklanmas›’n›n nedeni olarak Perslere karfl› du- yulan hoflnutsuzluk ve Miletos’un ticari ç›karlar› ön plana ç›kart›ld› ise de; bir gö- rüfle göre, Pers yönetimi alt›ndaki Miletos, daha önce olmad›¤› kadar refaha ulafl- m›flt›; dolay›s›yla, ticari ç›karlar söz konusu olamazd›. Ayr›ca Pers satraplar› aras›n- da husumet ve ç›kar iliflkileri de vard›. Bütün bunlar, Ionia Ayaklanmas›’n›n, Pers- lere karfl› olufltu¤u düflünülen “milliyetçi” duygular›n bir tepkisi olmad›¤›n›n gös- tergesidir. Bireysel ç›karlar daha ön plandayd›. Dolay›s›yla, olaylar› yorumlarken genifl bir bak›fl aç›s› ile yaklaflmak her zaman için daha ak›lc›d›r.

Ionia Ayaklanmas›’nda kimler kime karfl› ayaklanm›flt›r ve ayaklanma neSIRA zaman S‹ZDE bast›r›lm›flt›r? SIRA S‹ZDE 2 PERS-HELLEN SAVAfiLARI DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Maraton Savafl› Ionia Ayaklanmas›’n›n bast›r›lmas›ndan iki y›l sonra, M.Ö. 492 SORUy›l›nda, Mardonios SORU komutas›ndaki Pers ordusu Trakya’ya bir sefer yaparak, bölgedeki Pers egemenli- ¤ini güçlendirdi. Fakat Persler için potansiyel tehlike olan ve Ionia Ayaklanmas›’n› D‹KKAT D‹KKAT destekleyen Yunanistan hâlâ Pers egemenlik alan›n›n d›fl›nda kal›yordu. Bu ne- denle, M.Ö. 490 y›l›nda Datis ve Artaphernes komutas›ndaki Pers donanmas› Ege Denizi’ni aflarak Yunanistan’a ayakbast›. Persler, HellenlerdenSIRA toprak S‹ZDE ve su istedi- SIRA S‹ZDE ler; bu, “teslim olun” anlam›na geliyordu. Hellenlerin ço¤u teslim olmay› kabul et- ti; Eretrial›lar ise karfl› koydu. Fakat k›sa sürede kentleri yak›l›pAMAÇLARIMIZ y›k›ld›, halk› köle- AMAÇLARIMIZ lefltirildi. Perslere, sürgündeki Atinal› Tiran Hippias rehberlik ediyordu. Pers ordu- su Yunanistan’›n Attika bölgesinin do¤u k›y›s›nda ve Atina’n›n 30 km kuzeydo¤u-NN sundaki Marathon Körfezi’ne ulaflt›; körfezin gerisinde MarathonK‹TAP Ovas› bulunuyor- K‹TAP du. Persler hem Atinal›lara hadlerini bildirmek hem de Ionia Ayaklanmas› s›ras›n- da tahrip edilen Sardeis’in öcünü almak istiyorlard›. Fakat Miltiades komutas›nda- ki Atinal›lar, Persleri büyük bir yenilgiye u¤ratt›lar. HerodotosTELEV‹ZYON (VI.113) Atinal›lar›n TELEV‹ZYON zaferini flöyle anlat›r: “...Bu Marathon ovas›nda çarp›flma uzun sürdü; saflar›n merkezinde üstünlük barbarlardayd›; oray› Perslerin kendileri ve Saka’lar tutuyorlard›; bu noktada zafer barbarlardayd›, düflman› geri atm›fllard› ve içeriye do¤ru kovalamaya‹NTERNET bafllam›fllar- ‹NTERNET d›. Ama iki kanatta zafer Atinal›larla Plataial›lar’dayd›. Düflman› yenmifllerdi ve onu bozgun halinde kaçmaya b›rakm›fllar, iki kanat birleflerek, merkezi çökertmifl olan düflmana karfl› savafla girmifllerdi; ve zafer Atinal›lar’da kald›.” Atinal›lar atlet Pheidippides’i Sparta’ya göndererek Spartal›lardan yard›m iste- mifllerdi. Spartal›lar da, o s›ra kutlamakta olduklar› dinsel bir festivalin sona erme- sini takiben Atina’ya yard›m göndermeye söz vermifllerdi; fakat yard›m› çok geç gönderdiler. Esas yard›m 1.000 hoplit (hoplites) gönderen Plataia kentinden gel- miflti. Marathon Körfezi’nin hemen gerisindeki ovada yap›lan savaflta Atinal›lar yal- n›zca 200 civar›nda kay›p verirken, Persler’in kayb› 6.000’den fazlayd›. Marathon zaferi, Hellenlerin barbarlara karfl› kazand›¤› bir özgürlük simgesi niteli¤ini tafl›yor- du. Ancak Atinal›lar da biliyorlard› ki, Marathon zaferi onlara sadece rahat bir ne- fes ald›rm›flt›; tehlike henüz geçmifl de¤ildi. 42 Hellen ve Roma Tarihi

Artemision ve Thermopylai Savafllar› Marathon zaferinden sonra politik nedenlerle iktidardan indirilen Miltiades’in yeri- ne devletin bafl›na geçen Themistokles’in (M.Ö. 515-450) çabas›yla, Atinal›lar güç- lü bir donanma meydana getirdiler. Sparta da, Perslere karfl› Atina’n›n yan›nda yer ald›. Fakat Persler Yunanistan’›n tamam›n› ele geçirmeden rahat edemeyeceklerini anlad›klar›ndan, bu kez, Marathon Savafl›’ndan on y›l sonra (M.Ö. 480 tarihinde) Kserkses komutas›nda Çanakkale Bo¤az›’ndan geçerek Trakya’ya ulaflt›lar ve Ma- kedonya üzerinden güneye inerek Tesalya s›n›r›na dayand›lar. Bunun üzerine, Ati- nal›lar güneye çekilerek Thermopylai ve Artemision’da mevzilendiler. Perslerin yaklafl›k 150.000 kiflilik asker gücüne karfl›l›k, Hellenler 10.000 civar›nda bir ordu- ya sahipti. Perslerin amac› Hellenleri hem karadan hem denizden kuflatmakt›. Sparta kara ordusu ile Persleri durdurmaya çal›fl›rken, Atinal›lar donanmalar›yla onlara destek vereceklerdi. Fakat Atinal›lar önceleri baflar› kazand›larsa da fazla di- renemediler ve Artemision’dan Korinthos k›sta¤›na do¤ru geri çekildiler. Ther- mopylai geçidini tutan Spartal› komutan Leonidas da yenilgiye u¤ray›nca, Persler Orta Yunanistan’› ele geçirip Atina’y› yak›p y›kt›lar.

Salamis Deniz Savafl› Thermopylai bozgunundan sonra Atinal›lar Korinthos Körfezi ve Salamis Adas›’na çekildiler. Kserkses komutas›ndaki Pers donanmas› Hellen donanmas›n› izleyerek Salamis’e geldi. Bu s›rada Pers ordusu da Atina’ya girerek akropolis’i yak›p y›kt›. Yap›lan savaflta Hellenler Perslere karfl› kesin bir zafer kazand›lar. Kserkses Bat› Anadolu’ya kaçt›. Pers komutan› Mardonios ise büyük bir ordu ile Tesalya’da (Thessalia) kald› ve k›fl› orada geçirdi. Dolay›s›yla, bir y›l içinde (M.Ö. 480) Arte- mision, Thermopylai ve Salamis gibi üç büyük mücadele meydana geldi ve son mücadeleden zaferle ç›kan taraf Hellenler oldu.

Plataia ve Mykale Savafllar› Perslerle Atinal›lar aras›ndaki çarp›flmalardan sonra Pers Kral› Kserkses Persia’ya (eski ‹ran) dönmüfl, Hellenlerle mücadele için Mardonios’u bölgede b›rakm›flt›. Mardonios M.Ö. 479’da güneye inerek Boiotia ve Attika’da Hellenlere zor anlar yaflatt›. Fakat Spartal› komutan Pausanias’›n sevk ve yönetimindeki ordu, Platai- a’da Persleri yenilgiye u¤ratt›; Mardonios öldürüldü. Ayn› gün Sparta kral› Leoty- khides emrindeki Hellen donanmas› Ephesos’un hemen güneyindeki Mykale (Samsun) burnu üzerinde karaya ç›karak orada mevzilenmifl olan Persleri püskür- tüp gemilerini atefle verdi. Böylece, Plataia ve Mykale savafllar› sonunda Bat› Ana- dolu Perslerden temizlendi (M.Ö. 479). Buradaki kentler, Ionia Ayaklanmas›’nda oldu¤u gibi, tekrar ayaklanarak Pers boyunduru¤undan kurtuldular. Bundan böy- le Hellenler, savunan de¤il sald›ran taraf olacaklar, savafl Yunanistan’dan Anado- lu ve ‹ran’a tafl›nacakt›.

SIRA S‹ZDE Pers-Hellen SIRASavafllar›ndaki S‹ZDE muharebelerin adlar› nelerdir? 3

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 3. Ünite - M.Ö. 5. Yüzy›l Savafllar› 43

I. Delos Deniz Birli¤i Resim 3.1 Her ne kadar M.Ö. 490-479 aras›ndaki savafllardan sonra Persler geriye püskürtülmüfllerse de, adalar Perikles mermer büst. ve Anadolu’daki kentler için Pers tehlikesi halen mevcut idi. Bu nedenle Hellenlerin bir birlik kur- Kaynak: Neils malar› kaç›n›lmazd›. Birli¤in önderli¤i için en güç- (2008), Res. 56. lü iki aday Sparta ve Atina idi. Gerçi Sparta bir Hellen Birli¤i (Peloponnesos Birli¤i) oluflturmufl durumda bulunuyorsa da, siyasal ve sosyal yap›s› (iç yap›s›) dolay›s›yla, denizafl›r› büyük seferlerin yükünü kald›rmaya elveriflli de¤ildi. Üstelik do- nanma deneyimi de Atina’n›n yan›nda zay›f kal›- yordu. Bu nedenle, Hellenlerin tek vücut olmala- r›n› sa¤layan birlik (symmakhia), Atina’n›n bir de- niz imparatorlu¤u kurma düflüncesinin de temeli- ni oluflturdu. M.Ö. 478 / 477 tarihinde, Pers tehli- kesini ortadan kald›rmak ve onlar›n Yunanistan’da yapt›klar› tahribat›n öcünü almak için Atina tara- f›ndan kurulan Birli¤in merkezi Delos Adas› idi. Say›lar› giderek artan ve bir süre sonra 300’ü bulan üye müttefik kentler, birli¤in hazinesinde toplanmak üzere, eko- nomik güçlerine göre belirli bir y›ll›k katk›da (esas olarak para, fakat gemi ya da asker gibi baflka katk›lar da olabiliyordu) bulunuyorlard›. Hazine, Atinal› 10 görev- linin (hellenotamiai) denetimindeydi. Birlik hazinesi daha sonra (M.Ö. 454’te) De- los’tan Atina’ya getirilmiflti. Atinal›lar bundan böyle hazinenin daha iyi korunaca¤›- n› düflünüyorlard›. Bu nedenle Delos Birli¤i veya “Delos Konfederasyonu” ayn› za- manda “Attika-Delos Deniz Birli¤i” olarak da bilinir. Fakat her üç isim de modern bir yak›flt›rmad›r. Vergi (phoros; Lat. tributus) ödeyen kentleri ve ödedikleri miktar› gösteren listeler Atina akropolis’inde mermer steller üzerinde sergileniyordu. Bu lis- telerden parçalar günümüze ulaflm›flt›r. Birli¤in ilk ifli Karadeniz ile olan ticaret yolunun aç›k tutulmas› için Trakya ve bo¤azlar› Perslerden temizlemek oldu; hatta Byzantion ele geçirildi. Atinal› Kimon Anadolu’nun Akdeniz k›y›lar›na inerek Eurymedon Irma¤›’n›n a¤z›na mevzilenmifl olan Pers donanmas›n› bozguna u¤ratt› (M.Ö. 468). Müttefik kentler aras›nda en fazla prestij ve güç sahibi Atina oldu¤undan, bu kent di¤erleri üstünde bir hegemonya kurmak isteyecek ve bu durum zamanla hoflnutsuzluk yaratmaya bafllayacakt›. Nitekim öyle de oldu; Delos Birli¤i, giderek Atina ‹mparatorlu¤u’na dönüfltü. Öyle ki, birli¤in kurulmas›ndan yaklafl›k yirmi befl y›l sonra, M.Ö. 5. yüzy›l›n ortalar›nda, Atina, birlik içinde kendi para ve a¤›r- l›k sisteminin kullan›lmas› için bir kararname yay›mlayarak müttefiklerine gümüfl sikke bas›m›n› yasaklad›. Böylece, Atina sikke üretimini tekelinde tutarak yaln›zca kendi bast›¤› tetradrahmilerin dolafl›m›n› zorunlu k›l›yordu. Sparta ile Atina’n›n aralar›n›n aç›lmas›nda bafll›ca rolü oynayan Atina’n›n hegemonya sevdas› M.Ö. 431 y›l›nda birli¤in sona ermesine neden oldu. Perslere karfl› omuz omuza mücadele veren Atina ve Sparta, bundan böyle karfl› kutuplarda yer alacak birbirlerine karfl› savaflacaklard› (Peloponnesos Savafl›).

I. Delos Deniz Birli¤i’nin kurulufl amac› neydi? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 4

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 44 Hellen ve Roma Tarihi

Hellenlerin Do¤u Akdeniz Seferi ve Kallias Bar›fl› Bu¤day aç›s›ndan zengin bir ülke olan M›s›r, öteden beri Atina’n›n ilgisini çekiyor- du. Bu nedenle, M.Ö. 459’da Atina donanmas› o s›ralar M›s›r’da patlak veren Pers karfl›t› ayaklanmay› desteklemek üzere yola ç›kt›. Önceleri baz› küçük baflar›lar el- de eden Hellenler, Memphis yak›n›nda büyük bir yenilgiye u¤rad›lar (M.Ö. 454). Hellenler, M›s›r yenilgisinin öcünü almak üzere M.Ö. 450’de Do¤u Akdeniz’e iki ordu gönderdiler. Kimon komutas›ndaki donanma K›br›s’a giderken, bir ordu da M›s›r’daki isyan› canland›rmak için M›s›r’a gitti. Fakat Kimon’un hastalanarak öl- mesi Hellenlerin savafl plan›n› bozdu. Zor durumda kalan Atinal› devlet adam› Pe- rikles, Perslerle bar›fl yapmak zorunda kald›. M.Ö. 449 y›l›nda K›br›s ya da Susa’da yap›lan görüflmelere Hellen taraf›n› temsilen, Atina’n›n ileri gelen diplomatlar›ndan ve ayn› zamanda Olympia (Olimpiyat) Oyunlar›’nda üç kez araba yar›fl› kazanm›fl olan Kallias kat›ld›. Bu nedenle söz konusu bar›fl “Kallias Bar›fl›” olarak an›l›r. Bun- dan böyle, Bat› Anadolu’daki kentler Perslere karfl› ba¤›ms›zl›klar›n› elde ettiler ve Ege Denizi Pers donanmas›na kapand›. M.Ö. 490’da Marathon’da bafllayan Pers- Hellen Savafllar›, yaklafl›k yar›m yüzy›l sonra Kallias Bar›fl› ile son bulmufl oldu. Ati- nal› devlet adam› Perikles, savafl ekonomisi nedeniyle zor durumdaki Atina’n›n bundan böyle rahat nefes alabilece¤ini ve Perslerle yeniden bafllayacak ticaret ilifl- kileri sayesinde de ekonominin canlanabilece¤ini düflünmüfl olmal›yd›.

PELOPONNESOS SAVAfiI Savafl›n Nedeni Atina ile Sparta aras›nda M.Ö. 431-404 y›llar› aras›nda, yirmi yedi y›l süren savafl, “Peloponnesos Savafl›” olarak bilinir. Asl›nda Atina-Sparta çat›flmas› bu savafl›n çok öncesinde bafllam›flt›. Atina’n›n Delos Birli¤i’nin en güçlü üyesi olarak tüm avantajlar› kendi lehine kullanmas›, Aigina, Korinthos ve Megara gibi önemli tica- ret kentlerinin ç›kar›na dokunuyordu. Sparta da Hellen dünyas›n›n önderli¤inin Atina’n›n elinde bulunmas›ndan rahats›zl›k duymaktayd›. Gerçekte Atina’n›n güç- lenip bir imparatorluk haline gelmesi, Delos Birli¤i’nin bir sonucu idi. Atina’n›n di¤er Hellen kentleri aleyhine güçlenmesi, bu kentlerin ba¤›ms›zl›¤› aç›s›ndan ciddî bir tehlike oluflturuyordu. Atina, ç›karlar› do¤rultusunda bir arada hareket eden Aigina ve Korinthos’u yenilgiye u¤ratm›fl (M.Ö. 456), Sparta ile de önce 5 y›ll›k (M.Ö. 451), sonra da otuz y›ll›k bir antlaflma (M.Ö. 445) imzalam›flt›. Böyle- ce Sparta, Atina ‹mparatorlu¤u’nu (Delos Birli¤i) kabullenmifl oluyordu. Fakat bu kabullenifl pek fazla uzun sürmedi ve sonunda beklenen savafl patlak verdi. Na- s›l ki Perslerle Hellenlerin savafl›n› esas itibariyle Herodotos’tan ö¤reniyorsak; Pe- loponnesos Savafl› hakk›nda da en ayr›nt›l› bilgiyi, tarihçi Thukydides’in, özgün ad› günümüze gelmemifl olan “Peloponnesoslularla Atinal›lar›n Savafl›” adl› ese- rinden ö¤reniyoruz.

Savafl›n Bafllamas› Savafl›n gerçek nedeni, yukar›da da de¤indi¤imiz gibi, Atina’n›n güçlenip Delos Birli¤i’ni bir imparatorlu¤a dönüfltürmesiydi. Ekonomik ç›karlar da söz konusu olunca Atina ile Sparta aras›ndaki savafl için bir k›v›lc›m yeterliydi. Bu k›v›lc›m, Pe- loponnesos Birli¤i üyesi Korinthos ile kolonisi Korkyra (bugün Korfu) aras›ndaki çat›flmaya Atina’n›n kar›flmas› oldu. Atina, Korkyra’n›n yard›m talebine olumlu ya- n›t verdi ve onun yan›nda yer ald›. Daha sonra Atina, yine bir Korinthos kolonisi 3. Ünite - M.Ö. 5. Yüzy›l Savafllar› 45 ve ayn› zamanda Delos Deniz Birli¤i üyesi olan Potidaia’dan sur duvarlar›n› y›kma- s›n› ve Korinthoslu magistratlar› kentten uzaklaflt›rmas›n› istedi. Bunun üzerine Korinthos, kolonisine yard›m gönderdi. Atina da Potidaia’y› kuflatt›. Korinthos, Potidaia’n›n Delos Birli¤i’nden ç›kmas›na yard›mc› oldu. Buna misilleme olarak Atina da, Sparta’n›n bafl›n› çekti¤i Peloponnesos Birli¤i’nin üyelerinden Megara’ya ticari ambargo koydu. Sparta ise her harekette Atina’n›n karfl›s›nda yer al›yordu; çünkü, Atina’n›n sald›rgan tutumuna mâruz kalan kentler, Sparta’n›n önderlik et- ti¤i Peloponnesos Birli¤i’nin üyeleriydi. Sonunda Sparta fiilen devreye girerek Ati- na ile görüflmelere bafllad›. Bir sonuç al›namay›nca, M.Ö. 431’de Peloponnesos Savafl› bafllad›.

Arkhidamos Savafl› Peloponnesos Savafl›’n›n ilk on y›l› (M.Ö. 431-421) “Arkhidamos Savafl›” olarak an›- l›r. Sparta Kral› II. Arkhidamos, Peloponnesos Birli¤i üyelerinden oluflan bir ordu ile M.Ö. 431’de Attika’ya girerek, bir ay boyunca bölgeyi ya¤malad› ve ülkesine ge- ri döndü. Fakat Atinal›lar bundan pek zarar görmediler; çünkü Perikles’in savafl stratejisine uygun olarak önceden Attika’y› boflaltm›fllar, Atina surlar›n›n gerisinde ve Peiraieus (Pire) liman›nda toplanm›fllard›. Atina ile 9 km. uzakl›ktaki liman› uzun bir sur duvar› ile birbirine ba¤l›yd›. Bu sur Peloponnesoslular için önemli bir engeldi. M.Ö. 430’da Atina’da bafl gösteren veba salg›n› halk›n üçte birinin ölümü- ne neden oldu. Yine de Atinal›lar M.Ö. 429’da Potidaia’y› ele geçirdiler ve Naupak- tos aç›klar›nda iki deniz çarp›flmas›ndan zaferle ç›kt›lar. Fakat ayn› y›l Atina’da bafl- gösteren veba nedeniyle binlerce Atinal› öldü; vebaya yakalanan Perikles’in ölümü de kentte büyük üzüntü yaratt› (M.Ö. 429). M.Ö. 426’da Atinal› Demosthenes, Amphilokhia’da Peloponnesoslular› yendi ve bir y›l sonra da (M.Ö. 425) Pylos’u ele geçirdi. Sparta bar›fl istemek zorunda kald›; fakat Atinal›lar Perikles’in yerine geçen Kleon’un anlams›z karfl› ç›k›fl› ile Spartal›lar›n önerisini geri çevirdiler. Arkhidamos’un ölümünden sonra, Spartal› komutan Brasidas, M.Ö. 424 y›l›n- da Megara’y› ele geçirerek, Tesalya bölgesine girdi. Makedonya Kral› II. Perdik- kas’›n deste¤ini sa¤layarak Amphipolis’i ele geçirdi (M.Ö. 424). Bu arada Boioti- a’y› egemenlik alt›nda tutmak isteyen Atinal›lar›n bölgeye gönderdi¤i ordu Deli- on’da bozguna u¤rad›. M.Ö. 423’te bir y›ll›k ateflkes ilân edildi. M.Ö. 422’de Kle- on’un komutas›nda Tesalya’ya giren ordu Amphipolis’te Brasidas taraf›ndan yenil- giye u¤rat›ld›. Fakat bu çarp›flmada hem Kleon, hem de Brasidas öldü. Amphipo- lis’teki çarp›flmadan iki taraf da zararl› ç›km›fl oldu. Bundan böyle tek ç›kar yol, bar›fla uzanan yoldu.

Nikias Bar›fl› Bu nedenle, M.Ö. 421 y›l›nda Atinal› politikac› ve komutan Nikias’›n çabas›yla Ati- na ile Sparta aras›nda bar›fl imzaland›. “Nikias Bar›fl›” olarak adland›r›lan ve 50 y›l- l›k bir süreyi kapsayacak flekilde yap›lan bu antlaflma ile Arkhidamos Savafl› son buldu. Bu bar›fl Atina için bir zaferdi; çünkü Sparta, Atina’n›n Delos Birli¤i’ndeki önderli¤ini tan›yordu. Fakat Nikias Bar›fl›, Peloponnesos Savafl›’na de¤il, yaln›zca bu savafl›n bir dönemine son vermiflti. Savafl çok geçmeden yeniden bafllayacak- t›. Nitekim, Atina M.Ö. 417’de tarafs›z Melos Adas›’n› kuflatt›; halk›n›n teslim ol- mas›ndan sonra ise adada büyük bir katliam yapt›. Sparta herhangi bir müdahale- de bulunmad›. 46 Hellen ve Roma Tarihi

Sicilya Seferi Atinal› Alkibiades, Sicilya’n›n ele geçirilmesiyle Atinal›lar›n tekrar eski zafer günle- rine dönebilecekleri konusunda Atinal›lar› ikna etti. Nikias bu düflünceye karfl› ç›k- sa da bask›lar karfl›s›nda dayanamad› ve kabul etmek zorunda kald›. Alkibiades, beraberinde Nikias ve Lamakhos oldu¤u halde büyük bir ordu ile Sicilya’ya hare- ket etti. Amac› Peloponnesos’un bat› yolunu kapatmakt›. Fakat Sicilya’ya vard›¤›n- da onu kötü bir sürpriz bekliyordu. Kendisine karfl›t gruplar, Atina’daki Herme heykellerinin tahrip edilmesi ve Eleusis “misterlerine” (gizem dini tanr›lar›na) kü- für etti¤i gerekçesiyle yarg›lanmas› için mahkemeye baflvurmufllard›. Mahkemeye hesap vermeye ça¤r›lan Alkibiades kaç›p Sparta’ya s›¤›nd› ve Sicilya seferinin pla- n›n› aç›klad›. Perslerin Sardeis Satrab› Tissaphernes’e de dan›flmanl›k yapt›. Bunun üzerine Gylippos komutas›ndaki Sparta ordusu hemen Sicilya’ya gitti. Bu arada La- makhos da sefer s›ras›nda öldürüldü. Atinal›lar, Lamakhos’un ölümünden sonra çaresiz kalan Nikias’›n yan›na, Demosthenes komutas›nda bir destek gücü gönder- diler. Fakat M.Ö. 413 Ekim ay›nda Atinal›lar büyük bir yenilgiye u¤rad›. Böylece, Sicilya seferi baflar›s›zl›kla sonuçland›. Sicilya bozgunundan birkaç ay önce ise Sparta, Attika’daki Dekeleia’y› ele geçirmiflti.

Lysandros’un Notion Zaferi Art›k Persler de, yaklafl›k 35 y›l önce (M.Ö. 449) imzalad›klar› Kallias Antlaflmas›’n› bozarak Atina’ya karfl› Spartal›lar›n yan›nda yer al›yorlard›. Peloponnesoslular, Perslerden maddi destek sa¤layarak büyük bir donanma meydana getirdiler. Bu arada Alkibiades, Atina’da uygun bir politik zemin bularak Sparta’dan ayr›l›p tek- rar Atina’n›n yan›nda yer almaya bafllad›. Ionia’ya gönderilen bir ordunun bafl›na geçti ve baz› baflar›lar elde etti. M.Ö. 410’da Peloponnesos donanmas›n› Kyzikos’ta (Erdek) yenilgiye u¤ratt›. M.Ö. 407’de Atina’ya döndü. Fakat Spartal›lar›n Perslerle yapt›klar› dayan›flma Atina’y› zor durumda b›rak›yordu. Spartal›lar›n bafl›nda Lysan- dros, Perslerin bafl›nda ise Kral II. Dareios bulunuyordu. Alkibiades’in donanmas›- n›n bafl›nda bulunmad›¤› bir s›rada, Ionia’daki Notion’da demirlemifl olan Atina donanmas› Lysandros taraf›ndan bozguna u¤rat›ld› (M.Ö. 406). Yenilginin sorum- lusu olarak görülen Alkibiades, Phrygia’da bulunan Pers Satrab› Pharnabazos’un yan›na kaçt›; fakat Lysandros’un iste¤i üzerine orada öldürüldü (M.Ö. 404).

Arginussai Savafl› Lysandros’un yerine göreve gelen Kallikratidas ise, Konon komutas›ndaki Atina fi- losunu Lesbos Adas› (Midilli) aç›klar›nda abluka alt›na alm›flt›. Bunun üzerine Ati- nal›lar, 150 gemilik bir donanmayla bölgeye hareket ettiler. Kallikratidas, 50 kadar gemiyi abluka için b›rakarak, 120 gemi ile Atina donanmas›n› karfl›lamaya gitti. Fa- kat Arginussai Adalar› (Çandarl› yar›madas›n›n güneybat›s›nda) civar›nda Konon’a yenildi (M.Ö. 406). Yine de Atinal›lar zaferin bedelini a¤›r ödediler; savafl sonras› kopan bir f›rt›nada Atinal›lar çok kay›p verdi.

Aigospotamoi Savafl› Bir y›l sonra tekrar göreve gelen Spartal› Lysandros, Perslerin maddi yard›m› saye- sinde oluflturdu¤u bir donanma ile Lampsakos’u (Lapseki) iflgal etti. Bunun üzeri- ne Hellespontos’a (Çanakkale Bo¤az›) gönderilen Atina donanmas› Aigospotamo- i’da (Gelibolu Yar›madas›’n›n do¤u k›y›s›nda) yenilgiye u¤rad› (M.Ö. 405). Byzan- tion ve Kalkhedon, Sparta’n›n eline geçti. Müttefikleri de Atina’n›n karfl›s›nda yer 3. Ünite - M.Ö. 5. Yüzy›l Savafllar› 47 almaya bafllad›lar. Atina hem karadan hem denizden kuflatma alt›ndayd›; üstelik k›tl›k had safhadayd›. Sonunda Atina yenilgiyi kabul etti. Atina’ya kabul ettirilen antlaflman›n koflullar› çok a¤›rd› (M.Ö. 404): Ele geçirdi¤i yerleri geri verecek, Pe- iraieus (Pire) liman›n› kente ba¤layan uzun sur duvar› y›k›lacak, donanmas›n› Sparta’ya teslim edecek ve Sparta’n›n egemenli¤ini tan›yacakt›. Fakat yine de Ati- na, içeride ba¤›ms›z bir kent-devleti olarak kalacakt›. Yirmi yedi y›ll›k savafl›n so- nunda “Atina ‹mparatorlu¤u” çökmüfltü. Böylece, Hellen dünyas›n›n önderli¤i Sparta’ya geçti. Fakat Sparta’n›n bu sevinci, Perslerin tekrar Hellen dünyas›n›n ifl- lerine kar›flmas›yla uzun ömürlü olamad›. Her ne kadar, Peloponnesos Savafl› s›ras›nda Perslerle Spartal›lar bir dayan›flma içine girdilerse de, bir süre sonra Pers Satrab› Kyros’un Pers Büyük Kral› olan a¤a- beyi II. Artakserkses’e karfl› yapt›¤› sefer baflar›s›zl›kla sonuçlan›nca, Kyros’un ta- raf›n› tutan kentler Persler taraf›ndan cezaland›r›lacaklar›n› düflünerek, Spartal›lar- dan yard›m isteyecek ve böylece Sparta da Anadolu kentlerinin koruyuculu¤unu üstlenerek Perslere savafl açacakt›r.

Peloponnesos Savafl› kimler aras›nda, hangi tarihlerde oldu? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 5 SATRAP KYROS’UN AYAKLANMASI Buraya kadar, Hellenlerle Perslerin ve ikisi de Hellen ulusununDÜfiÜNEL‹M bir parças› olan DÜfiÜNEL‹M Atinal›larla Spartal›lar›n savafllar›n› gördük. Fakat bu kez Perslerin kendi aralar›n- daki bir taht kavgas› ile karfl› karfl›yay›z. Gerçekte, burada ele ald›¤›m›zSORU olay Pers- SORU lerin kendi aralar›ndaki çat›flmalar›nda ne ilk ne de sondur; ancak, Hellen tarihçi Ksenophon’un kaleme alm›fl oldu¤u Anabasis gibi bir esere konu olmas› dolay›- D‹KKAT D‹KKAT s›yla Hellen tarihi içinde önemli bir yere sahiptir. Peloponnesos Savafl› sona erdi¤inde, Pers Kral› II. Dareios da ölmüfl, yerine bü- yük o¤lu II. Artakserkses geçmiflti. Fakat Dareios’un kar›s› ParysatisSIRA S‹ZDE gerçekte kü- SIRA S‹ZDE çük o¤lu Kyros’un kral olmas›n› istiyor; iki kardefl, Artakserkses ve Kyros, birbirle- rinden hofllanm›yordu. Kyros’un bir gün a¤abeyi taraf›ndan öldürülece¤inden en- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ difle duyan Parysatis, Artakserkses’i kardeflini Bat› Anadolu’ya satrap olarak gön- dermesi için ikna etti. Böylece Kyros uzakta, ama güven içinde olacakt›. BuNN durum

Artakserkses’in de ifline geliyordu; çünkü, Kyros saray çevresindenK‹TAP ne kadar uzak- K‹TAP ta olursa, kendisi için o kadar az tehlikeli olacakt›. Fakat Bat› Anadolu’da gücünü artt›ran Kyros, a¤abeyi II. Artakserkses’i tahttan indirmenin zaman› geldi¤ini düflü- nerek, Sardeis’te paral› askerlerden oluflan 10.000’i aflk›n büyük bir ordu toplama- TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON ya bafllad›. Asker toplamada, dostluk kurdu¤u Hellen subaylar›n da deste¤ini ald›. A¤abeyini kuflkuland›rmamak ve kendi ordusunu tedirgin etmemek için, isyan eden Pisidial› kabileleri egemenlik alt›na almak amac›yla sefere ç›kaca¤›n› duyur- du ve M.Ö. 401’de yola ç›kt›. Fakat durumun fark›na varan Artakserkses’in‹NTERNET yak›n ‹NTERNET adamlar›ndan Satrap Tissaphernes hemen Susa’ya giderek Artakserkses’i uyard›. Kyros, Kilikia üzerinden Babylon’un (Babil) kuzeyindeki Kunaksa’ya vard›. Art›k ordusuna gerçek plan›n› söylemifltir. Askerler flaflk›nd›r; ama geri dönüfl için de çok geçtir. ‹ki ordu Kunaksa’da karfl›laflt› (M.Ö. 399). Kyros, a¤abeyini yaralad› ama kendisi de öldü. Kyros’un öldü¤ünü duyan askerler, art›k bir amaçlar› olama- yaca¤›n› düflünerek geri çekildiler. Geriye çekilen 10.000 Hellen askerin bafl›nda, di¤er birkaç komutanla birlikte, bütün bu olaylar›n anlat›ld›¤› Anabasis adl› eserin yazar› olan ünlü tarihçi Ksenophon da vard›r. Ordu, Tigris (Dicle) k›y›s›n› izleye- rek kuzeye do¤ru ilerleyip Karadeniz k›y›s›na var›r. Kimi zaman karadan, kimi za- man denizden yol alarak Trakya’ya gelirler ve burada Spartal› komutanlar›n emri- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 48 Hellen ve Roma Tarihi

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M ne girerler. Kyros’un bu baflar›s›z seferi, sefere kat›lan Ksenophon’un Anabasis ad- l› eserine konu olmufltur. Söz konusu uzun dönüfl yolculu¤u günümüzde “Onbin- SORU lerin Dönüflü”SORU olarak da adland›r›lmaktad›r.

D‹KKAT Kunaksa, günümüzdeD‹KKAT Irak s›n›rlar› içinde, Babil’in 70 km kuzeyinde yer al›r. KORINTHOS SAVAfiI SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Perslerin taht mücadelesi devam ederken Yunanistan’da da olaylar kendi seyrin- de devam ediyordu. Peloponnesos Savafl›’n›n yenilgisinin ve getirdi¤i a¤›r yükün AMAÇLARIMIZ alt›ndan kalkmayaAMAÇLARIMIZ çal›flan Atina, Boiotia’n›n da deste¤ini sa¤lam›flt›. Fakat bundan NNrahats›z olan Sparta, onlar›n üzerine bir ordu gönderdi. M.Ö. 395’te yap›lan Hali- artos Savafl›’nda Spartal›lar yenilgiye u¤rad›; komutanlar› Lysandros öldü. Atina ve K‹TAP Boiotia’n›nK‹TAP bu baflar›s›, Korinthos ve Argos’un da onlar›n taraf›nda yer almalar›n› sa¤lad›. Böylece, Atina, Korinthos, Thebai ve Argos, Sparta’daki tiranl›k iktidar›na karfl› dörtlü bir koalisyon oluflturdular. Boiotia’n›n en güçlü kenti ise Thebai idi. TELEV‹ZYON Agesilaos TELEV‹ZYONkomutas›ndaki Sparta ordusu, M.Ö. 394’te Koroneia’da yap›lan savaflta koalisyon ordusunu yenilgiye u¤ratt›. Bundan bir süre önce de, Pers donanmas›- na komuta eden Atinal› Konon, Sparta donanmas›n› Knidos (Datça-Refladiye) aç›klar›nda yenilgiye u¤ratm›flt›. Spartal›lar, Koroneia zaferinin tad›n› ç›karama- ‹NTERNET ‹NTERNET dan, Knidos yenilgisinin haberini alm›fllard›. Knidos zaferinden sonra Konon Ati- na’ya dönmüfl ve Atina ile Peiraieus (Pire) liman› aras›ndaki uzun sur duvar›n›n in- flas›n› tamamlatm›flt›. Atinal›lar›n Perslerle aras›n›n iyi olmad›¤› bir zamanda, bu kez Spartal› Komu- tan Antialkidas (Antalkidas) yeniden Perslere yak›nlaflmaya bafllad›. Amac›, bir Sparta-Pers dayan›flmas› ile Atina’y› bar›fla zorlamakt›. Nitekim, Hellespontos’u ka- patarak Atina ve müttefiklerini bar›fla zorlad› (M.Ö. 386). Kendi ad›ndan dolay› “Antialkidas Bar›fl›” ya da Pers kral›ndan dolay› “Kral Bar›fl›” olarak an›lan bu bar›fl antlaflmas›na göre, Anadolu’daki Yunanca konuflan ve Hellen kültürünün etkisi al- t›nda bulunan kentler Pers egemenli¤ine b›rak›l›yordu. Ksenophon (Hellenika V.I.31) kral›n buyru¤u niteli¤indeki antlaflman›n koflullar›n› flöyle vermektedir: “Ve biraraya geldiklerinde, Tribazos onlara kral›n buyru¤unu gösterdi ve okumaya Resim 3.2 bafllad›: Kral Artakserkses, Asya’daki kentlerin, Kla- zomenai ile K›br›s gibi adalar dahil, kendisine ait Panathenaik Ödül Amphoras›. M.Ö. olduklar›n› düflünmektedir. Ve küçük büyük di¤er yak. 390. Biniciler Hellen kentleri de ba¤›ms›z kalmal›d›rlar; Lemnos, hedefe m›zrak Imbros ve Skyros hariç. Bunlar eskiden oldu¤u gi- at›yorlar. bi Atinal›lara ait olacaklard›r. ‹ki taraftan hangisi Kaynak: Neils bu bar›fl koflullar›n› kabul etmez ise, ben, bu ant- (2008), Res. 131. laflmay› tan›yanlar ile birlikte, hem karadan hem de denizden o tarafa savafl açaca¤›m.” Böylece Sparta ile Atina aras›nda M.Ö. 395 y›- l›nda bafllayan Korinthos Savafl›; Haliartos, Knidos ve Koroneia gibi üç önemli çarp›flmadan sonra, Perslerin Sparta’ya destek vermesi ile M.Ö. 386 y›- l›nda son bulmufl oldu. Korinthos Savafl›, Spartal›- lara yaln›zca prestij kazand›rd›; savafl›n as›l galibi ise kuflkusuz, Perslerdi. 3. Ünite - M.Ö. 5. Yüzy›l Savafllar› 49

‹K‹NC‹ DELOS DEN‹Z B‹RL‹⁄‹ Atina, M.Ö. 378’de ikinci kez bir Deniz Birli¤i oluflturdu. Atina’n›n yüz y›l önce kurdu¤u ilk Deniz Birli¤i, Perslere karfl› kurulmufltu. ‹kinci Deniz Birli¤i ise Spar- tal›lara karfl› kuruldu. Atina, ilk Deniz Birli¤i’ndeki deneyimlerini göz önünde tuta- rak önceleri müttefik kentler üzerinde hegemonya kurmay› düflünmüyordu. Fakat kendini toparlay›p güçlenmeye bafllamas› müttefik kentleri tedirgin etmeye baflla- d›. Bu nedenle, bir süre sonra Rhodos, Kos ve Khios’un bafl›n› çekti¤i isyan hare- ketine kat›lan baz› kentler Birlik’ten ayr›lmak istediler. Byzantion’dan ve Karia Sat- rab› Maussollos’tan da destek gören kentler ile onlar› Birlik içinde tutmaya çal›flan Atina aras›ndaki çat›flmalar, birlik içinde oldu¤u için “‹ç Savafl” ya da “Müttefikler Savafl›” (M.Ö. 357-355) olarak an›l›r. Bu çarp›flmalar s›ras›nda Embata’da yenilgiye u¤rayan Atina, Birli¤in da¤›lmas›n› önleyemedi. Fakat Atina denizde hâlâ güçlü idi ve Hellespontos’u kontrol alt›nda tutuyordu.

THEBAI’IN ÜSTÜNLÜK DÖNEM‹ M.Ö. 386 y›l›nda imzalanan Antialkidas Bar›fl›’ndan sonra Spartal›lar, Boiotia’n›n di¤er kentlerini Thebai’dan ay›rd›lar ve birkaç y›l sonra da kentin kalesinde bir gar- nizon kurdular. M.Ö. 378’de Thebail›lar kaleyi tekrar ele geçirdiler ve M.Ö. 371’de ünlü Leuktra Savafl›’nda topraklar›n› istila eden Spartal›lara karfl› büyük bir zafer kazand›lar ve onlar› Orta Yunanistan’dan att›lar. Thebai ordusunun bafl›nda Pelo- pidas ve Epameinondas adl› komutanlar vard›. Epameinondas gerçekten deneyim- li ve ak›ll› bir kifliydi. O zamana kadar uygulanan savafl taktiklerinde karfl›l›kl› di- zilmifl ordular birbirine sald›r›yordu. Epameinondas’›n takti¤inde ordu, iki kanat fleklinde savafl düzenini al›yordu. Böylece, düflman arada b›rakt›r›larak kanatlar- dan abluka içine al›n›yordu. Leuktra yenilgisinden sonra Peloponnesos Birli¤i üye- lerinin Sparta’ya güveni kalmad›. Bu zaferden sonra büyük bir prestij kazanan The- bail›lar ise komutanlar› Epameinondas’›n önderli¤inde Peloponnesos’aSIRA S‹ZDE ak›nlar ya- SIRA S‹ZDE p›p Sparta’y› kendi topraklar›nda zay›flatt›lar. Fakat M.Ö. 362’deki Mantineia Sava- fl›’nda Thebai ordusu galip gelmesine karfl›n, Epameinondas ald›¤› yaralar sonucu DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M hayat›n› kaybetti. Böylece, önemli bir gücünü yitiren Thebai, yaklafl›k yirmi befl y›l süren parlak dönemini bir daha yakalayamad›; s›radan bir kent-devleti olarak var- l›¤›n› sürdürdü. SORU SORU

M.Ö. 371’deki Leuktra Savafl›’da Thebail›lar, Spartal›lar› yenilgiye u¤ratt›lar.D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 50 Hellen ve Roma Tarihi

Özet

NAMAÇ Perslerin siyasal ve kültürel yap›s›n› tan›mlama NA MAÇ Atina ‹mparatorlu¤unu aç›klama 1 3 Persler kabaca bugünkü ‹ran Devleti’nin bulun- Hellenlerin tek vücut olmalar›n› sa¤layan Birlik du¤u topraklarda yafl›yorlard›. Pers Kral› Kyros (symmakhia), Atina’n›n bir deniz imparatorlu¤u M.Ö. 546 y›l›nda Lydia Kral› Kroisos’u yenilgiye kurma düflüncesinin de temelini oluflturdu. M.Ö. u¤ratarak, krall›¤›n baflkenti Sardeis’i ele geçirdi. 478 / 477 tarihinde, Pers tehlikesini ortadan kal- Böylece, Anadolu 200 y›l kadar sürecek olan Pers d›rmak ve onlar›n Yunanistan’da yapt›klar› tahri- egemenli¤ine girdi. I. Dareios (M.Ö. 522-486) ön- bat›n öcünü almak için Atina taraf›ndan kurulan ceki satrapl›klar› yeniden organize etti ve yeni Birli¤in merkezi Delos Adas› idi. Say›lar› giderek bir vergi sistemi (nomos) meydana getirdi. Pers- artan ve bir süre sonra 300’ü bulan üye müttefik lerin Anadolu’daki en önemli iki satrapl›k mer- kentler, birli¤in hazinesinde toplanmak üzere, kezi Sardeis (Manisa-Sart) ve Daskyleion (Ergili) ekonomik güçlerine göre belirli bir y›ll›k katk›da idi. Persler, Ephesos ve Sardeis ile Susa aras›nda (esas olarak para, fakat gemi ya da asker gibi “Kral Yolu”nu infla etmifllerdi. baflka katk›lar da olabiliyordu) bulunuyorlard›. Hazine, Atinal› 10 görevlinin (hellenotamiai) de- NA MAÇ Pers-Hellen Savafllar›n› aç›klama netimindeydi. Birlik hazinesi daha sonra (M.Ö. 2 Pers-Hellen Savafllar› M.Ö. 490 y›l›nda Marothon 454’te) Delos’tan Atina’ya getirilmiflti. Atinal›lar Savafl› ile bafllad›; Persler Yunanistan’a kadar gel- bundan böyle hazinenin daha iyi korunaca¤›n› diler ama Marathon’da yap›lan savafl› kaybettiler. düflünüyorlard›. Bu nedenle Delos Deniz Birli¤i Yaklafl›k 10 y›l sonra, M.Ö. 480’de savafl yine Yu- veya “Delos Konfederasyonu” ayn› zamanda “At- nanistan’da cereyan etti; bu kez Persler Atinal›la- tika-Delos Deniz Birli¤i” olarak da bilinir. Mütte- r› ve müttefikleri Spartal›lar› Thermopylai’da ye- fik kentler aras›nda en fazla prestij ve güç sahibi nilgiye u¤ratt›lar ve Atina’y› yak›p y›kt›lar. An- Atina oldu¤undan, bu kent di¤erleri üstünde bir cak, bu hezimetten sonra, ayn› y›l içinde Sala- hegemonya kurmak isteyecek ve bu durum za- mis’te yap›lan deniz savafl›n› Persler kaybetti. Er- manla hoflnutsuzluk yaratmaya bafllayacakt›. Ni- tesi y›l Plataia ve Mykale’de yap›lan savafllar› da tekim öyle de oldu. Delos Deniz Birli¤i, giderek Atinal›lar ve müttefikleri kazand› (M.Ö. 479). Atina ‹mparatorlu¤u’na dönüfltü. Öyle ki, Birli¤in Böylece Persler Yunanistan’› terk ettiler. Atinal›- kurulmas›ndan yaklafl›k yirmi befl y›l sonra, M.Ö. lar, M.Ö. 478’te Perslere karfl› I. Delos Deniz Bir- 5. yüzy›l›n ortalar›nda, Atina, Birlik içinde kendi li¤i’ni kurdular. Ancak, Atina’n›n Birlik Hazine- para ve a¤›rl›k sisteminin kullan›lmas› için bir ka- si’ndeki paralar› kendi menfaatleri do¤rultusun- rarname yay›mlayarak müttefiklerine gümüfl sik- da kullanmak istemesi nedeniyle Birlik bir süre ke bas›m›n› yasaklam›flt›r. Böylece, Atina, sikke sonra da¤›ld› (M.Ö. 431). Fakat, Birli¤in da¤›lma- üretimini tekelinde tutarak yaln›zca kendi bast›¤› s›ndan önce, M.Ö. 449’daki Kallias Bar›fl› ile Pers- tetradrahmilerin dolafl›m›n› zorunlu k›l›yordu. Hellen Savafllar› son bulmufltu. Sparta ile Atina’n›n aralar›n›n aç›lmas›nda bafll›ca rolü oynayan Atina’n›n hegemonya sevdas› M.Ö. 431 y›l›nda Birli¤in sona ermesine neden olmufl- tur. 3. Ünite - M.Ö. 5. Yüzy›l Savafllar› 51

NAMAÇ Peloponnesos Savafl›n› aç›klama NA MAÇ Thebai’›n üstünlük dönemini aç›klama 4 5 Atina ile Sparta aras›nda M.Ö. 431-404 y›llar› ara- Thebail›lar M.Ö. 371’de ünlü Leuktra Savafl›’nda s›nda, yirmi yedi y›l süren savafl, “Peloponnesos topraklar›n› istila eden Spartal›lara karfl› büyük Savafl›” olarak bilinir. Peloponnesos Savafl›’n›n bir zafer kazand›lar ve onlar› Orta Yunanistan’dan ilk on y›l› (M.Ö. 431-421) “Arkhidamos Savafl›” att›lar. Thebail›lar Peloponnesos’a da ak›nlar ya- olarak an›l›r. Spartal›lar M.Ö. 431’de Attika’ya gi- p›p, Sparta’y› kendi topraklar›nda vurdular. M.Ö. rerek, bölgeyi ya¤malad›lar ve ülkelerine döndü- 362’deki Mantineia Savafl›’nda Thebai ordusu ga- ler. Spartal› komutan Brasidas ile Atinal› Kleon’un lip gelmesine karfl›n, komutanlar› Epameinondas Amphipolis’te çarp›flmas›nda (M.Ö. 422) hem ald›¤› yaralar sonucu hayat›n› kaybetti. Böylece, Kleon, hem de Brasidas öldü. Neticede, M.Ö. 421 önemli bir gücünü yitiren Thebai, yaklafl›k yirmi y›l›nda Atina ile Sparta aras›nda bar›fl imzaland›. befl y›l süren parlak dönemini geride b›rakt›. “Nikias Bar›fl›” olarak adland›r›lan ve 50 y›ll›k bir süreyi kapsayacak flekilde yap›lan bu antlaflma ile Arkhidamos Savafl› son buldu. Sonraki çat›fl- malarda Atinal›lar ve Spartal›lar karfl›l›kl› zaferler elde ettiler. Ancak, Spartal›lar›n Atina donanma- s›n› Aigospotamoi’da yenilgiye u¤ratmas›yla ve ard›ndan yap›lan antlaflmayla (M.Ö. 405-404) Hellen dünyas›n›n önderli¤i Sparta’ya geçti. 52 Hellen ve Roma Tarihi

Kendimizi S›nayal›m

1. Persler, Lydia Krall›¤›’na ne zaman son verdi? 6. Arhidamos Savafl› afla¤›daki antlaflmalardan hangi- a. M.Ö. 747/746 siyle son bulmufltur? b. M.Ö. 647/646 a. Kallias Antlaflmas› c. M.Ö. 547/546 b. Perikles Antlaflmas› d. M.Ö. 447/446 c. Arhidamos Antlaflmas› e. M.Ö. 630/629 d. Hippias Antlaflmas› e. Nikias Antlaflmas› 2. Ionia Ayaklanmas›’n›n bafllamas›na neden olan Aris- tagoras afla¤›daki kentlerden hangisinin Tiran› idi? 7. Ksenophon’un Anabasis adl› eserinde Kyros ile II. a. Ephesos Artakserkses aras›ndaki savafl afla¤›dakilerden hangisin- b. Sardes de gerçekleflmifltir? c. Atina a. Susa d. Klazomenai b. Persopolis e. Miletos c. Kunaksa d. Babil 3. Pers-Hellen Savafllar›’nda muharebelerin s›ras› e. Issos afla¤›dakilerden hangisinde do¤ru olarak verilmifltir? a. Platai ve Mykale, Marathon, Artemision ve Ther- 8. II. Delos Deniz Birli¤i ne zaman kuruldu? mopylai, Salamis a. M.Ö. 600 b. Marathon, Artemision ve Thermopylai, Salamis, b. M.Ö. 378 Platai ve Mykale c. M.Ö. 499 c. Marathon, Platai ve Mykale, Artemision ve Ther- d. M.Ö. 450 mopylai, Salamis e. M.Ö. 474 d. Marathon, Salamis, Platai ve Mykale, Artemision ve Thermopylai 9. M.Ö. 5. yüzy›l›n ortalar›nda Atina taraf›ndan yü- e. Salamis, Marathon, Platai ve Mykale, Artemision rürlü¤e konan kararnamenin konusu afla¤›dakilerden ve Thermopylai hangisidir? a. Atina’n›n para ve a¤›rl›k sisteminin kullan›lmas› 4. I. Delos Deniz Birli¤inin kuruldu¤u ve son buldu¤u b. Toplumsal bar›fl›n sa¤lanmas› dönem afla¤›dakilerden hangisidir? c. Müttefik kentlere hububat yard›m›n›n›n yap›l- a. M.Ö. 778 - M.Ö. 431 mas› b. M.Ö. 678/677 - M.Ö. 429 d. Atina gemilerinin Ege Denizi’nde serbest dolafl›m› c. M.Ö. 478/477 - M.Ö. 400 e. Atina’n›n üye kentlere zeytin ve zeytinya¤› ihra- d. M.Ö. 478/477 - M.Ö. 431 c›n› yasaklamas› e. M.Ö. 431 - M.Ö. 378/377 10. Peloponnesos Savafl› içide yer alan Sicilya seferi s›- 5. Pers-Hellen Savafllar› hangi antlaflmayla son buldu? ras›nda mahkemeye ça¤r›lan Alkibiades afla¤›dakilerden a. Kallias Antlaflmas› hangisi ile suçlanm›flt›r? b. Perikles Antlaflmas› a. Eleusis misterlerine küfür etmesi c. Arhidamos Antlaflmas› b. Atina Hazinesi’nden gereksiz harcamalar yapmas› d. Hippias Antlaflmas› c. Thebai ile gizli iflbirli¤i içinde olmas› e. Korinthos Antlaflmas› d. Perslerle gizli iflbirli¤i içinde olmas› e. Athena Tap›na¤›’ndaki alt›n heykelin eritilmesi 3. Ünite - M.Ö. 5. Yüzy›l Savafllar› 53

Okuma Parças› Sokrates cezalar› ölümdü. Zehirleyerek, tafllayarak, bafl keserek, Eski Hellen felsefesinin en önemli isimlerinden olan uçurumdan atarak öldürme, bilinen örneklerdendir. Sokrates (M.Ö. 469-399), Sophroniskos ile Phainare- Zincirlere ba¤layarak açl›ktan ölüme mahkûm etme de te’nin o¤lu idi. Potidaia, Amphipolis ve Delion’da sava- bilinmektedir. Sokrates’e, idam flekline iliflkin kendisi- fla kat›lm›flt›. Sokrates’in yaz›l› eseri yoktur; düflüncele- nin bir talebi olup olmad›¤› soruldu¤unda, sürgüne gön- rini Ksenophon ve Platon’dan ö¤reniyoruz. Bilginin an- derilmeyi isteyece¤i san›lm›flt›. Ama öyle olmad›; ölüm- cak araflt›r›larak elde edilebilece¤ini söylemifltir. “Hiçbir le cezaland›r›lmas›n› istedi. Düflüncelerini özgürce ifa- fley bilmedi¤imi biliyorum” sözü, onun düflüncesini çok de etmesi karfl›l›¤›nda ölüm cezas›na çarpt›r›lmas›n›n iyi anlat›r. Sokrates, diyalog içine girdi¤i kifliye önce çe- kendisi için küçültücü de¤il aksine yüceltici bir uygula- flitli sorular sorarak onun gerçekte hiçbir fley bilmedi¤i- ma oldu¤unu düflünüyordu. Önce, Atina’da agora yak›- ni ortaya koymaya çal›fl›r (eironeia = Sokratik alay, iro- n›nda bir hapiste tutuldu; sonra kendisine bald›ran otun- ni); sonra, sordu¤u sorularla, karfl›s›ndakinin bilgisini dan yap›lan bir zehir verilerek infaz› gerçeklefltirildi. ortaya ç›kar›r (maieutike = do¤urtma). Sokrates zehiri içip hücrede birkaç ad›m att›; ancak ba- caklar› titremeye ve vücudunu tafl›mamaya bafllay›nca, yata¤a uzand›; titreme bütün vücudunu sarm›flt›. Bir sü- re sonra gardiyanlar›n gözleri önünde hayata gözlerini kapad›.

Resim 3.3 Sokrates. Kaynak: Neils (2008), res. 58.

Sokrates M.Ö. 399’da gençleri kötü yola sevketti¤i, ye- ni tanr›lar› empoze ederek dine karfl› suç iflledi¤i gerek- çesiyle ölüm cezas›na çarpt›r›lm›flt›r. Sokrates, Halk Meclisi’nin, yarg›lanmas› gerekti¤ine iliflkin karar› uya- r›nca mahkemeye verilmifl ve Halk Mahkemesi’nde (He- liaia) jüri üyelerinin ald›¤› karar gere¤i bu cezaya çarp- t›r›lm›flt›. Bu da bize Halk Mahkemeleri’nin ne kadar demokratik (!) olduklar›n›, oylamada al›nan kararlar›n her zaman sa¤l›kl› ve bilinçli olmad›¤›n›, birlikte hare- ket etme gibi toplum psikolojisinin ne denli önemli ol- du¤unu göstermektedir. Eski Atina’da adi suçlara veri- lecek çeflitli cezalar bulunmaktayd›. Örne¤in k›rbaç, da¤lama veya boyun, kol ve ayak bileklerinin demirle ba¤lanmas› daha ziyade kölelere verilen cezalardand›; yabanc›lara hapis cezas› veriliyordu. Ama adam öldür- me veya devlete / topluma karfl› ifllenen a¤›r suçlar›n 54 Hellen ve Roma Tarihi

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› S›ra Sizde Yan›t Anahtar› 1. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Persler” konusunu yeniden S›ra Sizde 1 gözden geçiriniz. Persler, M.Ö. 547/46’da Lydia Krall›¤›n›n baflkenti Sar- 2. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Ionia Ayaklanmas›” konu- deis’i ele geçirerek Lydia Krall›¤›’na son verdiler. Bu sunu yeniden gözden geçiriniz. olaydan sonra Anadolu, Pers emenli¤ine girdi. 3. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Pers-Hellen Savafllar›” ko- nusunu yeniden gözden geçiriniz. S›ra Sizde 2 4. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Pers-Hellen Savafllar›” ko- Ionia Ayaklanmas›’nda Bat› Anadolu’daki kent-devlet- nusunu yeniden gözden geçiriniz. leri, egemenli¤i alt›nda bulundu¤u Perslere karfl› ayak- 5. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Pers-Hellen Savafllar›” ko- lanm›flt›. Ayaklanma, M.Ö. 494’te bast›r›ld›. nusunu yeniden gözden geçiriniz. 6. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Peloponnesos Savafl›” ko- S›ra Sizde 3 nusunu yeniden gözden geçiriniz. Marathon, Artemision ve Thermopylai, Salamis, Platai 7. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Satrap Kyros’un Ayaklan- ve Mykale mas›” konusunu yeniden gözden geçiriniz. 8. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “II. Delos Deniz Birli¤i” ko- S›ra Sizde 4 nusunu yeniden gözden geçiriniz. I. Delos Deniz Birli¤i’nin kurulufl amac›, Pers-Hellen 9. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Pers-Hellen Savafllar›: I. De- Savafllar› s›ras›nda Perslerin Yunanistan’da yapt›klar› los Deniz Birli¤i” konusunu yeniden gözden tahribat›n öcünü almak ve Pers tehlikesini ortadan kal- geçiriniz. d›rmakt›. 10. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Peloponnesos Savafl›:Sicil- ya Seferi” konusunu yeniden gözden geçiriniz. S›ra Sizde 5 Atinal›larla Spartal›lar aras›nda, M.Ö. 431-404 y›llar› ara- s›nda oldu. 3. Ünite - M.Ö. 5. Yüzy›l Savafllar› 55

Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar Bayer, E. (1988), Griechische Geschichte in Grundzü- Meiggs, R. (1992), The Athenian Empire, Oxford Uni- gen, Darmstadt. versity Press, Oxford. Boardman, J. (2000), Persia and the West, Londra. Neils, J. (2008), Ancient Greece. The British Museum Cartledge, P., ed. (1998), Ancient Greece, Cambridge Il- Concise Introduction, Londra lustrated History, Cambridge University Press, Cam- Smith, J.S. (1990), Greece and Persia, Bristol Classical bridge. Press, Bristol. Cook, J.M. (1962), The Greeks in Ionia and the East, Tekin, O. (2007), Eski Anadolu ve Trakya. Ege Göçlerin- Thames and Hudson, Londra. den Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹kiye Ayr›lmas›na Ka- Hornblower, S. (1991), The Greek World 479-323 BC, dar, ‹letiflim Anadolu Uygarl›klar› Dizisi, ‹stanbul. Routledge, Londra. Tekin, O. (2008), Eski Yunan ve Roma Tarihi’ne Girifl, Levi, P., (1997), Eski Yunan (çev. N. Erdilek), ‹letiflim ‹letiflim Yay›nlar›, ‹stanbul. Atlasl› Büyük Uygarl›klar Ansiklopedisi, ‹stanbul. Thorley, J.(2004), Athenian Democracy, Routledge, Mansel, A.M. (1971), Ege ve Yunan Tarihi, Türk Tarih Oxon. Kurumu Yay›nlar›, Ankara. HELLEN VE ROMA TAR‹H‹ 4 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; N Makedon Krall›¤›’n› aç›klayabilecek; N II. Philippos’un Hellen kent-devletleri üzerindeki egemenli¤ini aç›klayabilecek; N Büyük ‹skender ve icraatlar›n› aç›klayabilecek; N Hellenistik Ça¤› aç›klayabilecek; N ‹skender’in ölümünden sonraki iktidar mücadelerini tart›flabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• II. Philippos • Seleukos • Büyük ‹skender • Ptolemaios • Makedonya • Hellenistik • Diadokhoslar

‹çindekiler

• MAKEDONYA KRALLI⁄I VE II. PHILIPPOS Hellen ve Roma Büyük ‹skender ve • BÜYÜK ‹SKENDER VE DO⁄U Tarihi Hellenistik Ça¤ SEFER‹ • BÜYÜK ‹SKENDER’DEN SONRA: ‹SKENDER’‹N HALEFLER‹ Büyük ‹skender ve Hellenistik Ça¤

MAKEDONYA KRALLI⁄I VE II. PHILIPPOS Makedonya, Balkanlar ile Yunanistan yar›madas› aras›nda yer al›r. M.Ö. 12. yüzy›l içinde kuzey kökenli istila dalgas› Dorlar› da yerinden oynatm›fl ve Dorlar aras›n- da “Makednon Ethnos” olarak bilinen topluluk güneybat› Makedonya’dan (Maked- non bölgesinden) gelmiflti (Herodotos, I.56). Bir görüfle göre bu topluluktan arta kalanlar, Klasik Dönem Makedonlar›n›n çekirde¤ini oluflturmufltur. ‹lk Makedon kral›, I. Perdikkas’t›r. II. Philippos’a de¤in Makedonya, Yukar› Makedonya’daki ya- r›-ba¤›ms›z kabilelerle, Illyrial›larla, Trakya’daki Odryslerle, Khalkidike’deki Hellen kentleriyle, Perslerle, Atinal›larla ve Sparta ile mücadele etmek zorunda kald›. Ma- kedonyal›lar Eski Yunanca’n›n bir lehçesini konufluyorlar ve kendilerini “Hellen” olarak kabul ediyorlard›. Her ne kadar Hellenler aras›nda savafl eksik olmuyorsa da, onlar için en büyük tehlike ya da ortak düflman, Persler idi. Bu ortak düflmana karfl› koyabilmek, hat- ta onu yok edebilmek için Hellenlerin ilk önce kendi aralar›nda birleflmeleri gere- kiyordu. Bu uzlaflman›n da bir politikas› olmal›yd›. Böylece “panhellenizm” yani “Hellenlerin Birli¤i” düflüncesi do¤du. Bu, her Hellen’in sempati ile bakt›¤›, ama söz konusu birli¤i sa¤layacak önderin kim olaca¤› sorusunu da beraberinde tafl›d›- ¤› bir düflünce idi. Atinal› hatip (rhetor) Isokrates, M.Ö. 346’da Makedon Kral› II. Philippos’a yazd›¤› aç›k mektupta, Hellen ulusunun bafll›ca befl büyük kentinin (Atina, Argos, Sparta, Korinthos ve Thebai) güç birli¤i yaparak, onun komutas›nda Perslere karfl› sefer düzenlemesini istiyordu. II. Philippos (M.Ö. 359-336), Makedon taht›na geçer geçmez önce ülkeyi siya- si, ekonomik ve askeri aç›dan güçlü bir duruma getirdi. Profesyonel bir ordu kur- du; manc›n›klar, kuflatma araçlar› gibi savafl makineleri gelifltirdi; kanatlara önem veren bir savafl plan› stratejisi oluflturdu. Trak kavmi Bisaltlar’›n topraklar›ndaki gü- müfl madenlerini ele geçirdi. Sonra Amphipolis’e yöneldi; kent, Atina’dan yard›m istedi. Fakat Atina o s›rada Euboia ve Khersonesos ile meflgul oldu¤undan Amphi- polis’e yard›m edemedi. Philippos, Amphipolis’i ele geçirmekle birlikte özgürlü¤ü- nü tan›d›; ancak, Pydna’y› da kuflatma alt›na al›nca Atina daha fazla dayanamad› ve Philippos’a savafl ilân etti. Sonunda, Pydna Philippos’un eline geçti. Bu arada Atina ve müttefikleri aras›nda bafllayan “‹ç Savafl” (M.Ö. 357-355), Atina’n›n gücü- nü k›rm›flt›. M.Ö. 356’da Khalkidike ile ittifak anlaflmas› yapan Philippos, bu kez Potidaia’y› ele geçirdi. Kent, Khalkidike’ye verildi, halk› da köle olarak sat›ld›. Phi- 58 Hellen ve Roma Tarihi

lippos, ekonomik olarak da güçlüydü. Yunanistan’›n kuzeyinde Krenides yöresin- de yer alan Pangaion Da¤›’ndaki madenlerden elde etti¤i alt›n ile y›lda 1.000 ta- lanton gelir elde etti. Philippos birkaç evlilik yapm›flt›. Fakat en önemli evlili¤i, hiç kuflkusuz, Molos- hanedan›ndan Olympias ile oland›. Philippos, böylece hem siyasi nüfuzunu artt›rm›fl, hem de Molossia yönetimini etkisi alt›na alm›flt›. Philippos, bir “autokrat” olarak egemenlik sürüyordu. Makedonya’daki siyasal kurumlar geliflmifl olmad›¤› gibi, resmi kimlikleri de mevcut de¤ildi. Bu nedenle, Philippos tek lider olarak ne- redeyse s›n›rs›z bir davran›fl özgürlü¤üne sahipti. Meclis’in, öneride bulunma d›fl›n- da, kral›n üstünde bir gücü yoktu.

SIRA S‹ZDE II. Philippos’unSIRA ekonomikS‹ZDE gücünün kayna¤› neydi? 1 Kutsal Savafl DÜfiÜNEL‹M Philippos’uDÜfiÜNEL‹M Orta Yunanistan’a çeken geliflme Phokis ile Thebai ve müttefikleri (The- bai Birli¤i) aras›nda ç›kan “Kutsal Savafl”t› (M.Ö. 355-346). Delphoi Amphiktionu’nun SORU (dinsel birlik)SORU Thebai’›n kontrolü ve korumas› alt›nda oldu¤u s›rada Philomelos ko- mutas›ndaki Phokisliler, Delphoi’u iflgal ettiler. Böylece, M.Ö. 355 y›l›nda Phokis ile Thebai aras›ndaki “Kutsal Savafl” patlak verdi. Atina ve Sparta, Phokis’in yan›nda; Te- D‹KKAT D‹KKAT salya ve Lokris ise Thebai’›n yan›nda yer ald›. Phokisliler, Tesalyal›lar› yenilgiye u¤- ratt›lar; fakat M.Ö. 354’deki çarp›flmada komutanlar› Philomelos’u kaybettiler. Philo- SIRA S‹ZDE melos’un yerineSIRA S‹ZDE geçen Onomarkhos, bölgeye gelen II. Philippos’u da iki kez bozgu- na u¤ratt› (M.Ö. 353). Fakat bir y›l sonra Philippos, Onomarkhos’u Tesalya’da yendi ve öldürdü. Bu zaferden sonra Tesalya Birli¤i’nin arkhon’u seçildi. Daha sonra Pho- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ kislilerin bafl›na geçen Phayllos ve Phalaikos da pek bir baflar› elde edemediler. NNBir ara dikkatini Khalkidike’ye çeviren Philippos, oradaki Hellen kentleri ile sa- K‹TAP vaflt›ktan sonraK‹TAP Thebai ve Tesalya’n›n arabuluculuk ça¤r›s› üzerine tekrar Kutsal Savafl’a döndü. M.Ö. 346’da Phokislileri yenilgiye u¤ratarak, silahlar›na el koydu; topraklar›na bir garnizon yerlefltirdi ve haraca ba¤lad›. Amphiktion’daki oy hakk›- n› da kendi üzerine ald›. Ayn› y›l yap›lan “Philokrates Antlaflmas›” ile Atina, Amp- TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON hipolis üzerinde hak iddias›ndan vazgeçti. Philippos M.Ö. 343’de tekrar Trakya’ya yöneldi; karfl› koyanlar› egemenlik alt›na ald›. Daha da do¤uya giderek, Perint- hos’a (Marmara Ere¤lisi) sald›rd› (M.Ö. 340). Fakat, Perslerin kente verdikleri des- ‹NTERNET tek nedeniyle‹NTERNET buray› ele geçiremedi. Oradan Byzantion’a do¤ru harekete geçti. Atina, Bo¤az’› kontrol alt›nda tutan Byzantion’un (‹stanbul) kaybedilmesinin Kara- deniz’den yapt›¤› bu¤day ithalini olumsuz yönde etkileyece¤ini düflünerek savafl haz›rl›klar›na bafllad›. Byzantion, Philippos’un kuflatmas›na baflar›l› bir flekilde kar- fl› koydu; Philippos geri çekildi.

Khaironeia Savafl› M.Ö. 339 y›l›nda Lokrisliler, Delphoi’a sald›r›nca, Delphoi Amphiktionu, II. Philip- pos’tan yard›m istedi. Philippos da Orta Yunanistan’a girdi; Elateia ve Amphissa’y› ele geçirdi. Atinal› afl›r› milliyetçi Demosthenes, Philippos’a karfl› Thebai ile ittifak yapt›. M.Ö. 338 sonbahar›nda iki ordu Khaironeia Ovas›’nda karfl›laflt›. Philip- pos’un phalanks’lardan oluflan profesyonel ordusu, Atinal› ve Thebail›lar›n olufl- turdu¤u geleneksel, hoplit a¤›rl›kl› orduyu yendi. Atinal›lar 1.000 kadar kay›p ve- rirken, bunun iki kat› kadar da esir vermifllerdi. Bu savafltan sonra Hellenler, II. Philippos’un gücünü kabul ettiler. Thebai, bundan böyle Boiotia’daki hegemonya- s›n› yitirmiflti. Atina, Makedonya ile uzlaflma içine girmek zorunda kald›. 4. Ünite - Büyük ‹skender ve Hellenistik Ça¤ 59

Korinthos Birli¤i II. Philippos, giderek, Hellenlerin sempatisini kazanmaya ve Hellenlerin birli¤ini sa¤layacak tek kifli olarak görülmeye baflland›. Philippos da bunu sezmifl olacak ki, Hellen kentlerini ulusal bir kongreye kat›lmaya ça¤›rd›. M.Ö. 337 y›l›nda Philip- pos’un baflkanl›k etti¤i kongre Korinthos’ta topland›. Burada al›nan karar gere¤in- ce Hellenler bir “Hellen Birli¤i” oluflturdular. Siyasi ve askeri nitelikli bu birlik, top- lant› yerinden dolay›, “Korinthos Birli¤i” olarak an›lmaktad›r. Philippos, üye kent- lerin delegelerinden oluflan ve synhedrion ad›n› tafl›yan bir meclis taraf›ndan yö- netilecek Birli¤in hegemon’u seçildi. Sparta söz konusu birli¤in d›fl›nda kald›. II. Hegemon: Eski Yunanca Philippos ve o¤lu III. Aleksandros (Büyük ‹skender) Perslere karfl› büyük bir sefer lider, önder anlam›ndad›r. yap›laca¤›n› ilân ettiler. Philippos, kendisine karfl› gelecek her gücü alt edece¤ini biliyordu; daha do¤rusu, kendi ordusunun gücünü tan›yordu. Amaç, Bat› Anado- lu’daki kentleri Pers boyunduru¤undan kurtarmak ve Perslere Hellen dünyas›n›n gerçek gücünü göstermekti. Philippos’un önderli¤inde Makedonlardan ve Hellen- lerden oluflan büyük bir ordu ile sefer haz›rl›klar›na bafllanm›fl; hatta Bat› Anado- lu’ya bir öncü kuvvet bile gönderilmiflti. Fakat Philippos M.Ö. 336’da, k›z› Kleopat- ra’n›n evlilik kutlamalar› s›ras›nda 46 yafl›ndayken Aigai’da (Vergina) bir suikast sonucu öldürüldü. Makedonya’daki Vergina’da (antik Aigai) keflfedilen bir tümü- lüsün içindeki mezar odas› olas›l›kla Philippos’a aittir. ‹çerideki lahdin kapa¤› kal- d›r›ld›¤›nda, iskeletin üzerindeki ifllemeli kumafl parçalar› hâlâ duruyordu. Mezar odas›nda çok say›da kap kacak ve metal eflyalar›n yan› s›ra, Philippos’un mi¤fer, z›rh ve silahlar› bulundu.

BÜYÜK ‹SKENDER VE DO⁄U SEFER‹ Büyük ‹skender (III. Aleksandros), II. Philippos Resim 4.1 ile Olympias’›n o¤lu idi. Plutarkhos, ‹skender’in do¤um tarihini 6 Hekatombaion (yaklafl›k 20 Kaynak: A. Pasinli (2003), ‹stanbul Temmuz) olarak vermektedir. Babas›n›n ölümün- Arkeoloji Müzeleri, den sonra, M.Ö. 336’da 20 yafl›nda bir delikanl› s. 160 (foto: A. iken Makedonya taht›na geçti. ‹lk ifli babas›n›n Konyal›). katillerini cezaland›rmak oldu. Daha sonra Ko- rinthos Birli¤i taraf›ndan birli¤in hegemon’u ve Pers seferinin de komutan› seçildi. ‹skender, bir yandan Trakyal›lar› ve Illyrial›lar› kontrol alt›nda tutmaya çal›fl›rken, öte yandan Pers ‹mparatorlu- ¤u’na karfl› yapaca¤› seferin haz›rl›klar›yla mefl- gul oluyordu. Makedon hegemonyas›n› hazme- demeyen Atina ve Thebai’y› ele geçirdikten son- ra, bütün düflüncesini Do¤u seferi üzerinde yo- ¤unlaflt›rd›. ‹skender’in Do¤u seferine bafllad›¤› M.Ö. 334 y›l› (veya Pers ‹mparatorlu¤una son verdi¤i M.Ö. 331 y›l›) ile son Hellenistik krall›k olan Ptolemaioslar’›n Actium Savafl› sonras› tarih sahnesinden silindikleri M.Ö. 30 y›l› aras›ndaki yaklafl›k 300 y›ll›k dönem, “Hellenistik Ça¤” ola- rak adland›r›l›r. Ayn› dönemde Roma, Cumhuri- yet dönemini yafl›yordu. 60 Hellen ve Roma Tarihi

‹skender önce Trakya ve Tuna boylar›nda savaflt›; buralardaki yerli kabileleri egemenlik alt›na ald›. Fakat bir süre sonra Yunanistan’da Makedon egemenli¤ine karfl› bir isyan bafllad›. Bu arada ‹skender’in Illyria’da öldü¤ü söylentisi de ç›km›fl- t›. Thebai, bu söylentiden cesaret alarak isyan›n öncülü¤ünü yapt›. ‹skender, The- bai’ye girerek kenti yerle bir etti; halk›n bir k›sm› öldürüldü, bir k›sm› da köle ya- p›ld›. Art›k s›ra Perslere gelmiflti. Makedonya ve Yunanistan’daki meseleleri baba- s›n›n subaylar›ndan Antipatros’a b›rakarak, içlerinde okçular›n da bulundu¤u 30.000 piyade ve 5.000’den fazla süvari ile Hellespontos’a yöneldi. Hellespon- tos’tan Anadolu’ya geçifl noktas›n›n (- mevkii) güvenli¤i için Parme- nion ve Attalos’u görevlendirdi.

Anadolu’ya Geçifl Hellespontos: Günümüzde ‹skender, M.Ö. 334 bahar›nda Hellespontos’tan Anadolu’ya geçti. ‹lk ifl olarak Ili- Çanakkale Bo¤az›. on’a (eski Troia) gidip, Athena’ya kurban sundu; Troia Savafl›’ndan arta kalan adak silahlar›ndan baz›lar›n› alarak, onlar›n yerine kendi silahlar›n› b›rakt›; Troia Kral› Priamos’un mezar›n› ziyaret ederek kurban kesti. Böylece, Homeros’un Ilias des- tan›n›n da ana konusunu oluflturan Troia Savafl› kahramanlar›na karfl› sayg›s›n› di- le getirdi. ‹skender, Troia Savafl›’n›, Hellenler ile Hellen olmayanlar (barbarlar) ara- s›ndaki husumetin ilk sonuçlar›ndan biri olarak yorumluyordu. Ona göre, Troial›- lar barbar de¤il, Asya topraklar›ndaki Hellenlerdi. Art›k o da, Ege Denizi’nin iki ya- kas›ndaki Hellenleri tek vücut olarak görmek istiyordu. Bu düflüncenin etkisi alt›n- da, ilk amac›, babas›n›n da planlam›fl oldu¤u gibi, Bat› Anadolu’daki Yunan- ca/Hellence konuflan ya da Hellen kültürünün nüfuzu alt›nda bulunan kentleri Pers sultas›ndan kurtarmakt›. Sonra da Pers ‹mparatorlu¤u’nu ele geçirecek ve hat- ta bir Hellenlefltirme siyaseti güdecekti. Perslerle ilk karfl›laflma Granikos (Biga Çay›) yak›n›nda oldu. ‹skender’in su- baylar›ndan Parmenion 5.100 Tesalyal› süvariye komuta ediyordu. ‹skender de 13.000 Makedonun bafl›ndayd›. Persler ise piyade ve süvari olarak toplam 40.000 askerden olufluyordu. ‹skender, ortaya phalanks’›, kanatlara da süvarileri ve piya- deleri yerlefltirdi. Savafl düzenindeki her iki ordunun Granikos Çay› boyunca kar- fl›l›kl› s›ralan›fl› yaklafl›k 3 km’yi buluyordu. ‹skender’in uygulad›¤› taktik sonucu Persler kesin bir yenilgiye u¤rad›lar (M.Ö. 334). Granikos Savafl› ile Anadolu’nun kap›s› ‹skender’e aç›lm›fl oldu. ‹skender, ›rma¤› geçerek karaya ç›kmaya çal›flan, fakat Persler taraf›ndan öldürülen ilk 25 askerin bronz heykellerinin yap›lmas› için dönemin ünlü heykeltrafl› Lysippos’u görevlendirdi. Granikos zaferinden sonra ‹skender, Parmenion’u da Daskyleion’u teslim al- mas› için gönderdi. Parmenion, Hellespontos Phrygias›’n›n baflkenti Daskylei- on’u herhangi bir karfl› koyma ile karfl›laflmadan ele geçirdi. ‹skender, Pers Sat- rab› Arsites’in yerine Kalas’› atad›. Halktan, Perslere verdikleri verginin ayn›s›n› vermelerini istedi.

SIRA S‹ZDE Büyük ‹skenderSIRA Anadolu’ya S‹ZDE hangi mevkiden geçti ve Perslerle ilk karfl›laflmas› nerede oldu? 2 Lydia’da DÜfiÜNEL‹M ‹skender güneyeDÜfiÜNEL‹M inerek Sardeis’e do¤ru yürüyüfle geçti. Kente yaklaflt›¤›nda Lydia Satrab› Mithrines ve beraberinde bulunan, kentin ileri gelenleri ‹skender’i karfl›lad›- SORU lar ve kentinSORU teslim olaca¤›n› bildirdiler. ‹skender, Sardeisliler ve di¤er Lydial›lar›n eski Lydia geleneklerine göre yaflamalar›na izin verdi ve onlar› serbest b›rakt›. Mit- hrines de bundan böyle ‹skender’in taraf›nda yer ald›. Sardeis’te bir Zeus tap›na¤› D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 4. Ünite - Büyük ‹skender ve Hellenistik Ça¤ 61 inflas› için emir verdi. Kalenin yönetimini subay› Pausanias’a verdikten sonra Niki- as’› vergi kontrolörü, Asandros’u da Lydia satrab› olarak atad›. ‹skender, Pers döne- mindeki yerel yönetim mekanizmas›n› bozmad›; sadece idarecilerini de¤ifltirdi. Özellikle mali ve askerî yetkiler Hellenlerin ve Makedonlar›n kontrolüne verildi.

Ionia’da ‹skender daha sonra Ephesos’a geldi. Sürgünleri geri ça¤›rd›; oligarflik idareye son vererek tekrar demokrasiyi kurdu. Perslere ödedikleri vergileri bundan böyle Arte- mis Tap›na¤› için vermelerini istedi. Ephesos halk› oligarkhlar›n korkusunu üzerin- den atm›fl olarak, çabucak Memnon’u ça¤›ranlar›, Artemis Tap›na¤›’n› soyanlar›, ta- p›naktaki Philippos heykelini k›ranlar› ve agoradaki kentin kurtar›c› kahraman› Heropythes’in mezar›n› talan edenleri ölüme mahkûm etti. Bu s›rada Magnesia (Ortaklar) ve Tralleis’ten (Ayd›n) elçiler gelerek kentlerini ‹skender’e teslim ettiler. ‹skender, Alkimakhos’u Aiolis kentlerine ve halen Pers boyunduru¤unda bulunan Ionia’n›n di¤er kentlerine gönderdi. Oligarkhlardan ayr›lmalar›n› ve demokrasiyi kurmalar›n› istedi. ‹skender Ephesos’ta biraz daha kalarak Artemis’e kurban adad› ve askerî bir tören alay› düzenledi. ‹skender ertesi gün Miletos’a do¤ru yola ç›kt›. Kentin yak›n›nda bir Pers donan- mas› vard›. Miletos’taki Pers garnizonu komutan› Hegesistratos bu filoya güveni- yordu. Fakat 160 gemilik bir filoya komuta eden Nikanor’un Miletos’a Perslerden birkaç gün önce varmas› ve kentin karfl›s›ndaki Lade Adas› a盤›nda demirlemesi Miletos’a do¤ru yola ç›kan 400 gemilik Pers donanmas›n›n plan›n› bozdu. Pers do- nanmas› Mykale (Samsun) Da¤› aç›klar›nda demirlemek zorunda kald›. ‹skender’in kuvvetleri yard›m›n ulaflamad›¤› Miletos’taki direnifli k›rarak kenti ele geçirdi. ‹skender, hem masrafl› olmas› hem de Pers donanmas›yla karfl› karfl›ya gelecek bir donanmaya sahip bulunmamas› sebebiyle kendi donanmas›n› da¤›tmaya karar verdi. Anadolu topraklar›nda Asya içlerine ilerleyece¤i için donanmaya ihtiyac› da yoktu. Üstelik Perslerin k›y› üslerini ele geçirerek onlar›n donanma gücünü etkisiz hale getirebilirdi. Bu arada vurgulanmas› gereken bir nokta da, ‹skender’in Pers boyunduru¤undan kurtard›¤› veya ele geçirdi¤i kentlerde demokratik yönetimi kurma giriflimidir. Zira, Persler, kontrolleri alt›ndaki Hellen kent-devletlerindeki yönetimi yerel tiranlar›n idaresine b›rak›yorlard›. Asl›nda Bat› Anadolu Hellen kentleri bir taraftan Pers egemenli¤inden kurtulurken, öte taraftan Büyük ‹sken- der’in egemenli¤ini tan›mak zorunda kal›yorlard›.

Karia’da ‹skender, kalabal›k bir Pers ordusunun Halikarnassos’ta bulundu¤unu haber ala- rak, Karia’ya do¤ru yola ç›kt›. Yolu üzerindeki Miletos ile Halikarnassos aras›nda- ki kentleri ele geçirdi. Halikarnassos’a yaklaflt›¤›nda kentin d›fl›nda kamp kurarak kuflatma haz›rl›klar›na bafllad›. Kentin önündeki hende¤i doldurarak savafl kulele- rini ve di¤er araç-gereci surlara yaklaflt›rd›. Fakat Halikarnassoslular geceleyin bir karfl› sald›r› ile kuleleri ve di¤er savafl makinelerini yakma girifliminde bulun- dularsa da kolayca geri püskürtüldüler. Kuflatma ilerledikçe Halikarnassoslular›n dayanma gücü azal›yordu. Kentte bulunan Pers subay› Memnon kaçmak zorunda kald›. Halikarnassos uzunca bir direniflten sonra ‹skender’e teslim oldu. Karia Sat- rapl›¤›’n›n yönetimini eski satrap Hekatomnos’un k›z› Ada’ya verdi. Ada, ‹skender Karia’ya girdi¤inde onu karfl›lamaya gitmifl ve ikamet etti¤i kentini ona tes- lim etmiflti. ‹skender ise Alinda’y› tekrar Ada’ya verdi ve Ada’n›n kendisini manevi o¤lu olarak görmesine itiraz etmedi. 62 Hellen ve Roma Tarihi

Lykia’da ‹skender’in komutas›ndaki Makedonyal›lardan bir k›sm›, sefere ç›kmadan k›sa bir süre önce evlenmifllerdi. ‹skender, k›fl› eflleriyle birlikte geçirmeleri için onlar› Ka- ria’dan Makedonya’ya gönderdi. Bafllar›na da Ptolemaios’u verdi. ‹skender, Parme- nion’u bir ordu ile Sardeis’e gönderdi ve oradan da Phrygia’ya ilerlemesi talimat›- n› verdi. Kendisi ise güneye, Lykia’ya yöneldi. Lykia’ya girdi¤inde önce teslim oldu; sonra , Ksanthos ve ile 30 kadar ufak yerleflmeyi ele ge- çirdi. ‹skender k›fl bast›rd›¤›nda, o zamanlar Lykia’n›n bir parças› olarak kabul edi- len Milyas’a girdi¤inde Phaselislilerden elçiler gelip iyi dileklerini sundular ve ken- disine alt›n bir taç arma¤an ettiler. Bunu duyan di¤er kentler de elçilerini gönder- diler. ‹skender onlara, gönderece¤i komutanlara kentlerini teslim etmelerini bu- yurdu. Sonra ’e gelerek, onlar›n da arzusu ve yard›m› ile yak›nlardaki güç- lü bir kaleyi ele geçirdi. Çünkü Pisidial›lar taraf›ndan infla edilmifl olan bu kale, Phaselisliler için bir tehlike arzediyordu. Orada yuvalanan yerliler, Phaselislilerin ekip biçtikleri topraklar› ya¤mal›yorlard›. Diodoros’un “Marmara” diye söz etti¤i, Arrianos’un ad›n› anmaks›z›n de¤indi¤i kalenin gerçek ad› Mnara’d›r (Kemer’in ku- zeybat›s›ndaki Kavak Da¤›).

Pamphylia’da Phaselis’ten ayr›lan ‹skender, ordusunun bir k›sm›n› da¤ geçitleri (Klimaks, bugün- kü Kesme Bo¤az›) aras›ndan Perge’ye gönderdi. Kendisi de k›y›y› izleyerek Per- ge’ye (Aksu) geldi. Perge’den ayr›ld›ktan sonra yolda kendisini karfl›layan Aspen- dos (Belk›s) elçileri kentlerini teslim edeceklerini fakat kentte bir garnizon yerlefl- tirilmemesi ricas›nda bulundular. ‹skender bu teklife raz› oldu ama karfl›l›¤›nda as- kerlerine ödenmek üzere 50 talanton para ile Pers Kral›’na vermek için yetifltirdik- leri atlar› istedi. Elçiler flartlar› kabul edip ‹skender’in huzurundan ayr›ld›lar. ‹skender ’ye gelerek orada bir muhaf›z birli¤i b›rakt› ve do¤ruca ’a (Yanköy Hisar›) hareket etti. Sillyon istihkâm edilmifl bir flehirdi. ‹skender, burada vakit kaybetmek istemedi¤inden olacak, yoluna devam etmek istedi. Fakat bu s›- rada Aspendoslular›n daha önce öne sürdü¤ü flartlar› yerine getirmeyecekleri ha- berini ald›. Üstelik Aspendoslular, surlar›n›n d›fl›nda bulunan tarlalar›ndaki ürünle- ri de toplayarak kente tafl›m›fllar, kap›lar› ‹skender’in elçilerine kapatm›fllar ve sur- lar›ndaki zay›f noktalar› onarmaya bafllam›fllard›. ‹skender hemen ’a ha- reket etti. ‹skender’in geldi¤i haberini alan Aspendoslular surlar›n gerisine çekil- mifller hatta öndeki evleri de boflaltarak daha güvenli oldu¤unu düflündükleri te- peye s›¤›nm›fllard›. ‹skender savunmas›z surlar› geçerek terkedilmifl evlerde karar- gâh kurdu. Çaresiz kalan Aspendoslular tekrar elçiler gönderip ba¤›fllanmalar›n› dileyerek eski flartlar› kabul ettiklerini bildirdiler. ‹skender uzun bir kuflatman›n gereksizli¤ini düflünerek onlarla anlaflmay› tercih etti. Fakat bu kez daha a¤›r flart- lar ileri sürdü: önceden söz verdikleri atlar ile birlikte 50 talanton yerine 100 ta- lanton verecekler; ayr›ca kentin ileri gelenlerini de rehin olarak teslim edecekler- di. Atayaca¤› bir satrab›n yönetimi alt›nda yaflayacaklar ve Makedonya’ya y›ll›k bir vergi ödeyeceklerdi. Hatta zorla ele geçirdikleri komflu topraklar›n› da sahiplerine iade edeceklerdi. Bütün flartlar Aspendoslularca kabul edildikten sonra ‹skender tekrar Perge’ye yöneldi ve oradan Phrygia’ya do¤ru yola ç›kt›. 4. Ünite - Büyük ‹skender ve Hellenistik Ça¤ 63

Pisidia’da Yolu üzerindeki önemli bir Milyas kenti olan ’un (Güllük Da¤›) diren- ciyle karfl›laflan ‹skender, oldukça dar olan bugünkü Yenice Bo¤az›’n›n bugün “Kap›kaya” olarak adland›r›lan geçidini bir hileyle aflarak kentin yak›n›nda kamp kurdu. Bu s›rada Termessos ile iliflkileri bozuk olan (Zerk) kentinden gelen elçiler ‹skender’e dostluk mesajlar›n› ilettiler. ‹skender de onlar› güvenilir bir müt- tefik olarak gördü¤ünü beyan etti. Da¤l›k bir arazi üzerinde kurulu bulunan Ter- messos’un ele geçirilmesi çok zaman alaca¤›ndan ‹skender buray› fethetme düflün- cesinden vazgeçti ve ’a (A¤lasun) do¤ru yola ç›kt›. Kent olanca gücüyle karfl› koymaya çal›flt›ysa da sonunda ‹skender’e teslim oldu. ‹skender Sagalassos’ta bir subay›n› ve 20 kadar da askerini kaybetti.

Phrygia’da Askania Gölü’nün (Burdur Gölü) k›y›s›n› izleyerek Phrygia’ya giren ‹skender bir- kaç günlük yürüyüflten sonra Kelainai’a (Dinar) vard›. Buras› bir Pers satrab›n›n garnizonu ile istihkâm edilmifl bir kentti. Elçiler gelerek teslim flartlar›n› konufltu- lar. ‹skender de, kenti savaflmadan teslim alman›n daha iyi olaca¤›n› göz önünde bulundurarak kabul etti. Kente bir iflgal ordusu b›rakarak on gün kadar burada dinlendi ve bu süre zarf›nda Phrygia Satrapl›¤›’na Antigonos’u atad›. Kelainai’dan ayr›lan ‹skender, Phrygia’n›n önemli kentlerinden ve eski Phrygia Krall›¤›’n›n baflkenti olan ’a (Yass›höyük) geldi. Daha önce Sardeis’e gön- derdi¤i ve oradan Phrygia’ya geçmesini emretti¤i Parmenion da ordusu ile birlikte Gordion’a geldi. Ptolemaios ile iki subay›n idaresinde Makedonya’ya efllerini gör- meye giden yeni evli Makedonyal›lar›n da Gordion’a varmas›yla ‹skender’in aske- rî gücü doru¤una ulaflt›. Bu s›rada, Pers Büyük Kral› III. Dareios taraf›ndan donan- ma komutanl›¤›na atanm›fl olan Memnon’un, savafl› Makedonya ve Yunanistan’a kayd›rma girifliminde bulunmas› ve bunun için de önce Khios Adas›’n› daha sonra da, Mytilene d›fl›ndaki Lesbos Adas›’n›n di¤er kentlerini ele geçirdi¤i haberi ‹sken- der’i telaflland›rm›flt› (M.Ö. 333). Fakat Mytilene kuflatmas› s›ras›nda Memnon’un a¤›r bir hastal›k nedeniyle ölmesi ‹skender’i rahatlatt›. Arrianos’tan ö¤rendi¤imize göre kral, Gordion’da Midas’›n saray›na giderek, Gordios’un efsanevi arabas›n› ve boyunduru¤undaki kay›fllar› görmek istemiflti. Biliyordu ki, efsaneye göre, araba- n›n boyunduru¤undaki kay›fl› çözen kimse “Asya’n›n hâkimi” olacakt›. Bundan sonras›n› Arrianos’un a¤z›ndan dinleyelim: “...Bu kay›fl k›z›lc›k a¤ac›n›n iç kabu¤undan yap›lm›flt›, ne bafl› ne de sonu gö- züküyordu. ‹skender kay›fl› çözmek imkân›n› göremeyince -halk kalabal›¤›n›n, aleyhinde bir fikre sapmamas› için çözmeden b›rakmay› istemedi¤inden- baz›lar›- n›n dedi¤ine göre, kay›fl› k›l›çlam›fl, böylece onun art›k çözülmüfl oldu¤unu ilân et- mifl.” (‹skender’in Anabasisi, II. 3, çev. H. Örs).

Galatia’dan Kilikia’ya Ertesi gün ‹skender Galatia’n›n en önemli kenti Ankyra’ya (Ankara) geldi. Orada onu Paphlagonial›lardan oluflan bir heyet karfl›lad›. Heyet, ‹skender’in egemenli¤i- ni tan›yacaklar›n› fakat ordusuyla topraklar›na girmemelerini istedi. ‹skender, on- lara Phrygia Satrab› Kalas’a itaat etmelerini söyleyerek Kappadokia’ya do¤ru yola ç›kt›. Böylece Halys Irma¤›’na (K›z›l›rmak) kadar Küçük Asya’n›n önemli bir bölü- mü ‹skender’in egemenli¤ine girmifl oldu. Sabiktas’› Kappadokia satrab› olarak ata- yarak, Kilikia geçitlerine dayand›. Daha önce Ksenophon ile birlikte Pers Büyük 64 Hellen ve Roma Tarihi

Kral› II. Artakserkses’e karfl› sefere kat›lm›fl olan Kyros’un kamp›na vard›¤›nda, Ki- likia Kap›lar› (Gülek Bo¤az›) olarak bilinen geçitin Perslerce tutulmufl oldu¤unu gördü. Kamp›n bulundu¤u yerde Parmenion’u b›rakarak kendisi gece boyunca bo- ¤aza do¤ru ilerledi. ‹skender’in ilerledi¤ini gören Pers nöbetçiler bulunduklar› yer- leri terkederek kaçt›lar; ‹skender ertesi gün flafakta emrindeki orduyla kolayca bo- ¤azdan geçerek Kilikia’ya girdi. Bu s›rada ona ulaflan bir habere göre, ‹skender’in bo¤azdan geçti¤ini ö¤renen Satrap Arsames, önce Tarsos’u savunmaya niyetlen- diyse de sonradan fikir de¤ifltirerek kentten kaçmaya haz›rlan›yordu. Tarsoslular, Arsames’in kaçmadan önce kentlerini ya¤malayaca¤›ndan endifle ediyorlard›. Bu- nu ö¤renen ‹skender, süvari birlikleri ve hafif silahl› piyadelerle çabucak Tarsos’a yürüdü. Arsames de kenti ya¤malamaya f›rsat bulamadan Pers Büyük Kral› III. Da- reios’un yan›na kaçmak zorunda kald›. Antik kaynaklarda Tarsos’a giren ‹sken- der’in yorgunluktan bitap düfltü¤ü; Kydnos Irma¤›’nda ( Çay›) yüzdükten sonra atefllendi¤i ve uyuyamad›¤› anlat›lmaktad›r. Doktorlar› ona Akarnanial› he- kim Philippos’u önerdiler. ‹skender, Philippos’u tan›yor ve ona güveniyordu. Phi- lippos, ‹skender’e güçlü bir ilaç önerdi. ‹skender de ilac› hemen haz›rlamas›n› is- tedi. Philippos ilac› haz›rlay›p ‹skender’e verdi¤i s›rada, Parmenion’dan ‹skender’e bir mesaj geldi: “Philippos’a dikkat et! Ö¤rendi¤ime göre Pers kral› Dareios seni öl- dürmesi için ona bir ödül verdi.” ‹skender mesaj› okudu ve Philippos’a verdi. He- kim mesaj› okurken ‹skender ilac› içti. Philippos derhal her fleyin iyi gidece¤ini söyleyerek ‹skender’den mesaja inanmamas›n› istedi. Güven, iyileflmesi demekti. Gerçekten de ilaç etkisini gösterdi ve ‹skender iyileflti. Daha sonra ‹skender, Kilikia ve Assur topraklar›n› ay›ran di¤er bir bo¤az› ele geçirmesi için Parmenion’u gönderdi. Emrine Yunan ücretli askerlerini ve Sital- kes’in yönetiminde Trakyal›lar› verdi. Kendisi de Tarsos’tan ayr›larak, efsaneye gö- re Assur Kral› Sardanapalos taraf›ndan kurulmufl olan Ankhiale (Mersin civar›nda) kentine geldi. Sardanapalos’un mezar› da kentin surlar›n›n yak›n›ndayd›. Mezar›n üstünde Sardanapalos’un tasviri ile Assurca bir mezar kitabesi yer al›yordu. Kitabe- de flu yaz›yordu: “Anakyndarakses’in o¤lu Sardanapalos, Ankhiale ve Tarsos’u bir günde infla etti; sen yabanc›, ye, iç ve nefleli ol; çünkü insana özgü di¤er fleyler hiç de bundan daha de¤erli de¤ildir.” Ankhiale’den ayr›lan ‹skender, Soloi’a (Mezitli, Viranflehir) geldi; orada bir mu- haf›z birli¤i b›rakarak, kenti iki yüz gümüfl talanton para cezas› ödemeye mahkûm etti. Çünkü kent hâlâ Perslere sempati duyuyordu. Oradan da¤larda pusu kurmufl olan Kilikial›lar›n üzerine yöneldi. Bir haftada onlar› püskürtmeyi baflard›, bir k›s- m›n› esir ald› ve Soloi’a döndü. Burada Sa¤l›k Tanr›s› Asklepios’a kurban adad›k- tan sonra askerlerini teftiflten geçirmek üzere meflale yar›fl›, spor ve edebiyat yar›fl- malar› düzenledi. Soloi’dan ayr›lan ‹skender Tarsos’a do¤ru yola ç›kt›. Bu arada Magarsos’a (Karatafl yak›nlar›nda Dörtdirek) u¤rayarak, Athena Magarsia’ya adak- ta bulundu. Mallos’a (K›z›ltahta yak›nlar›nda) vard›¤›nda Kahraman Amphilok- hos’a adakta bulundu. Malloslular›n bir iç savafl›n efli¤inde olduklar›n›n fark›na va- ran ‹skender, bu kargaflaya son vermelerini istedi. Pers Kral› Dareios’a ödedikleri vergiden muaf tuttu, çünkü Mallos bir Argos kolonisiydi ve ‹skender’in kendisi de Argoslu Herakleso¤ullar› soyundan geliyordu.

Issos Savafl› ‹skender Mallos’tayken Dareios’un Assur topraklar›ndaki Sokhoi’da karargâh kur- du¤u haberini ald› ve komutanlar›n› toplayarak onlara bilgi verdi. Ertesi gün de yo- la ç›kt›. Önce Myriandros yak›n›nda kamp kurdu. Gece ç›kan fliddetli bir f›rt›na ve 4. Ünite - Büyük ‹skender ve Hellenistik Ça¤ 65 ya¤mur nedeniyle bir süre kampta mahsur kald›. Bu s›rada Dareios askerî ve stra- tejik aç›dan elveriflli düzlükte askerleriyle vakit geçiriyordu. ‹skender ise rahats›z- l›¤›ndan dolay› Tarsos’ta ve teftiflten dolay› da bir süre Soloi’da kald›ktan sonra te- pelerdeki Kilikial›lara tekrar ak›n yapt›. Dareios ise Issos’a (Yeflil Höyük, eski ad›y- la Kinet Höyük) do¤ru yola ç›kt› ve fark›nda olmadan daha önce ‹skender’in geç- ti¤i yoldan geçerek onun arkas›na sarkt› ve Pinaros Irma¤›’na yöneldi. Böylece Pers ordusu kuzeyde, Makedonya ordusu ise güneyde kalm›flt›. Durumun fark›na varan ‹skender hemen geriye dönerek Pinaros Irma¤› k›y›s›na vard›. Dareios’un or- dusu Pinaros Irma¤›’n›n (Deliçay veya Payas Çay›?) kuzeyinde, ‹skender’in ordusu ise güneyinde mevzilendi. ‹skender, birtak›m manevralardan sonra ordusunu sa- vafl düzenine soktu. Sa¤ ve sol kanatlara komutanlar›n› görevlendirdi. ‹sken- der’in sald›r›ya geçti¤ini ö¤renen Dareios ordusunun bir bölümüne karfl› taarruz emri verdi. fiiddetli bir savafl oldu. ‹skender, say›ca daha fazla askere sahip olan Dareios’un ordusu karfl›s›nda üstünlü¤ü ele geçirdi. Dareios, kalkan›n›, pelerini- ni ve hatta yay›n› bile savafl arabas›nda b›rakarak at›na atlay›p kaçt›. Hava kara- r›ncaya kadar Makedonyal›lar Pers askerlerini izlediler ve onlara çok say›da ka- y›p verdirdiler. Havan›n kararmas› Dareios’u ‹skender’in eline esir düflmekten kurtard›. ‹skender, Pers kral›n›n b›rakt›¤› eflyalar› alarak karargâh›na döndü. Da- reios’un çad›r›nda bulunan annesi, kar›s› ve üç çocu¤unu esir ald› (M.Ö. 333). Is- sos zaferinden sonra ‹skender, kendi ad›n› tafl›yan Aleksandreia (bugünkü Esen- tepe / ‹skenderun) kentini kurdu. Çok geçmeden Dareios, ‹skender’e haber gön- dererek bar›fl yap›lmas›n› teklif etti. Dareios’un bar›fl önerisini geri çeviren ‹sken- der, Suriye’ye (Syria) girerek Perslerin en önemli donanma üslerinden Fenike’ye (Phoinikia) girdi. Sidon, karfl› koymadan al›nd›, Tyros (Sur) ise kuflatma sonun- da ele geçirildi (M.Ö. 332); Filistin de ‹skender’in kontrolüne girdi. ‹skender M.Ö. 332 sonbahar›nda M›s›r’a yöneldi. Baflkent Memphis’teki Pers Satrab› Maza- kes karfl› koymadan teslim oldu. M›s›r ele geçirildi ve burada, Nil Deltas›’nda, kendi ad›n› tafl›yan bir kent kurdu: Aleksandreia (‹skenderiye). ‹skender, M›- s›r’da çok iyi karfl›land›; M›s›r Tanr›s› Ammon ile özdefllefltirildi. M›s›r’da yöneti- mi, âdet oldu¤u üzere, yerli bir yöneticiye b›rakt›; fakat yine mali ve askerî kon- trol Hellen ya da Makedon kiflilerin elindeydi.

Gaugamela Savafl› ‹skender, M.Ö. 331’de M›s›r’dan ayr›larak, Pers Kral› Dareios’un as›l ordusunun bu- lundu¤u Babylonia’ya girdi. ‹ki ordu Mezopotamya’da Arbela (Erbil) yöresindeki Gaugamela Ovas›’nda karfl›laflt›. Savafl takti¤i ve ‹skender’in zekâs›, Pers ordusu- nun bozguna u¤ramas›na neden oldu; Dareios kaçt›. Gaugamela Savafl›’ndan son- ra ‹skender, “Asya Kral›” ilân edildi; Persler ise bir daha toparlanamad›lar. ‹skender, ‹ran (Persia) içlerine ilerleyerek Pers ‹mparatorlu¤u’nun baflkentle- ri olan Babylon, Susa, Persepolis ve Ekbatana’y› (bugün Hemedan) ele geçirdi; imparatorlu¤un hazinelerine el koydu. Antik kaynaklarda ‹skender’in eline ge- çen Pers servetinin 40-50 bin talanton (yaklafl›k 1.000 ton alt›n) civar›nda oldu- ¤u öne sürülmektedir. Bir süre sonra Dareios, kendi adamlar›ndan biri olan Bak- tria Satrab› Bessos taraf›ndan öldürüldü. ‹skender, M.Ö. 330-329 y›llar›nda her- hangi bir karfl› koyma ile karfl›laflmadan Hindikufl da¤lar›na kadar ilerledi. Bak- tria ve Sogdiana’ya (Türkistan) savaflarak boyun e¤dirdi. Bu arada Sogdianal› prenses Roksane ile evlendi. M.Ö. 327-325 y›llar› ‹skender’in Hindistan seferine ç›kt›¤› y›llard›r. Böylece im- paratorlu¤un do¤u s›n›rlar›n› Hyphasis ve Afla¤› Indos (Sind) havzas›na de¤in ge- 66 Hellen ve Roma Tarihi

niflletti. Kuzeybat› Hindistan’da Paurava Kral› Poros’un karfl› koymas›yla karfl›laflan ‹skender, Hydaspes Irma¤› yak›n›nda Poros’u yenilgiye u¤ratt›. Hydaspes Savafl› zaferinden sonra Pencap’a girdi. Fakat yorgun düflen askerlerinin daha fazla ilerle- mek istememeleri nedeniyle geri dönmek zorunda kald›. Ordusunun bir k›sm› In- dos Irma¤›’ndan gemilerle, bir k›sm› da kara yoluyla Indos deltas›na vard›. Daha sonra ordunun yine bir k›sm› deniz yoluyla, bir k›sm› da kara yoluyla Persia’ya döndü (M.Ö. 325 / 324). Ne var ki, ‹skender çok geçmeden ateflli bir hastal›¤a ya- kaland›. Arrianos (‹skenderin Anabasisi, VII.25.6, çev. H. Örs) kral›n kroniklerine at›fta bulunarak onun son günlerini flöyle anlat›r: “...Art›k hali çok fena idi. Kendisini parktan kral saray›na tafl›tt›rd›. Kumandan- lar› yan›na girince onlar› tan›mas›na tan›d› ama a¤z›ndan hiçbir ses ç›kmad›. Art›k konuflacak halde de¤ildi. Geceleyin atefli çok fena idi. Ertesi gün de, onun gecesi de, ertesi gün de böyle oldu.” ‹skender, M.Ö. 323’te, henüz 33 yafl›ndayken Babylon’da (Babil) öldü.

Resim 4.2

Issos Mozai¤i.

Kaynak: Camp-Fisher, (2010), s. 195.

Büyük ‹skender ‹mparatorlu¤u’nun Yap›s› ve Niteli¤i 14 yafl›ndayken baflkent Pella yak›n›ndaki Mieza’da Aristoteles’ten felsefe ve siya- set bilimi dersleri almaya bafllayan ‹skender, genç yaflta olmas›na karfl›n, büyük bir komutan, zeki ve ileri görüfllü bir kifliydi. Hellen edebiyat›n› iyi biliyordu; Home- ros’un destanlar›n› yast›¤›n›n alt›ndan hiç eksik etmedi¤i, Euripides’in dramalar›n› ezbere bildi¤i söylenir. Kurdu¤u imparatorlu¤unun yönetiminde Pers sisteminden de yararlanm›fl, Perslerin satrapl›k idaresini benimsemiflti; çünkü, bu denli genifl bir co¤rafyada egemenli¤in tek merkezden yönetiminde güçlüklerin olaca¤› kesin- di. Oysa bir tür yerel yönetim örgütü olan satrapl›klar ile bu ifli çözümlemek daha kolayd›. Satrapl›klar›n bafl›na önceleri Pers yöneticiler geçirmiflse de, zamanla Ma- kedon yöneticileri atam›flt›r. ‹skender, imparatorlu¤unun baflkenti olarak Baby- lon’u (Babil) seçmiflti. Askeri ve sivil yönetimi birbirinden ay›ran ‹skender, bir de maliye örgütü kurmufltu. Devletin resmi dilinin Eski Yunanca (Attika lehçesi) ol- mas› kararlaflt›r›lm›flt›. Pers seferi s›ras›nda ‹skender’in yapt›¤› en büyük ifllerden biri de yeni kentler kurmas›d›r. Bu kentlerin ço¤u Tigris’in (Dicle) do¤usunda bu- lunuyordu. En önemlilerinin bafl›nda, hiç kuflkusuz, M›s›r’daki Aleksandreia (‹s- kenderiye) gelmektedir. ‹skender, ticaret ve ulafl›ma da önem vermifl, Perslerin yol flebekesini daha da gelifltirmifltir. 4. Ünite - Büyük ‹skender ve Hellenistik Ça¤ 67

‹skender, bir kültür birli¤i oluflumunu sa¤lamak için Makedonlar ile Perslerin evlilik yapmalar›n› istiyordu. Nitekim, Arrianos’tan ö¤rendi¤imize göre 10.000 Ma- kedonyal› asker, Anadolu ve ‹ran’daki yerli halktan kiflilerle evlenmiflti. ‹skender’in kendisi de, Susa’da yap›lan bir törenle iki Pers prensesini efl olarak ald›. ‹sken- der’in zaferlerindeki en önemli unsurlardan biri, daha önce babas› II. Philippos ta- raf›ndan kullan›lm›fl olan ve sarissa ad›n› tafl›yan uzun m›zrakl› (5 m. den fazla) “hoplit” denen askerlerden oluflan phalanks’t›r. H›zl› ve hareket yetene¤i yüksek bu askeri birlik, hantal Pers güçleri karfl›s›nda kolayl›kla zafere ulaflabiliyordu. O s›ralar henüz 16 yafl›nda olan ‹skender, babas› II. Philippos’un Yukar› Strymon’da- ki Maid’lara ve M.Ö. 339’da kuzeydeki kabilelere karfl› yapt›¤› savafllarda bulun- mufltu. Babas›n›n, Atina ve müttefiklerine karfl› kesin zaferini elde etti¤i Khaironei- a Savafl›’nda sol kanatta mevzilenen Makedonlar’a komuta etmiflti. K›sacas›, Do¤u seferi öncesi kazand›¤› bir deneyimi vard›. ‹skender, bir “dünya imparatorlu¤u” niteli¤ini tafl›yan devletinde tek bir para sistemi kabul etmifl olup Makedonya’dan ‹ran ve Fenike topraklar›na kadar yay›- lan darphanelerde bast›rm›fl oldu¤u sikkelerde ön yüzde Herakles bafl›, arka yüz- de ise tahtta oturan Zeus tasvirini kullanm›flt›. Büyük ‹skender’in Anadolu’daki ilk darphanesi olas›l›kla Tarsos idi. Birim ise esas olarak drahmi veSIRA tetradrahmi’dir. S‹ZDE Gi- SIRA S‹ZDE derek, sikkelerinde “basileus” (kral) unvan›n› da kullan›r. Bu unvan, ölümünden sonra da pek çok kral taraf›ndan kullan›lm›flt›r. DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M ‹skender, beraberinde götürdü¤ü bilim adamlar›na, fethetti¤i ülkelerdeki hay- vanlar ve bitkiler üzerinde gözlemlerde bulunma ve co¤rafi araflt›rmalar yapma olana¤› sa¤layarak bilimsel çal›flmalar› da desteklemifltir. SORU SORU

Büyük ‹skender ve Do¤u Seferi hakk›nda en ayr›nt›l› bilgiyi Arrianos’unD‹KKAT ‹skender’in Ana- D‹KKAT basisi adl› eserden almakta›z.

BÜYÜK ‹SKENDER’DEN SONRA: ‹SKENDER’‹NSIRA HALEFLER‹ S‹ZDE SIRA S‹ZDE Büyük ‹skender’in M.Ö. 13 Haziran 323’te Babylon’da (Babil) ölümünden sonra, meydana getirilmifl olan imparatorlu¤un bafl›na kimin geçece¤iAMAÇLARIMIZ sorun oldu; çünkü AMAÇLARIMIZ ‹skender, tahta vâris b›rakmam›flt›. Bu belirsizlik nedeniyle k›sa bir süre sonraNN taht kavgas› bafllad›. ‹skender’e en yak›n olan komutanlar, imparatorlu¤un bafl›na geç- mek ya da belirli bölgelerde yönetimi ele almak için birbirleriyleK‹TAP mücadeleye bafl- K‹TAP lad›lar. Çok geçmeden, “Diadokhlar” (Diadokhoi; tekili diadokhos) ad› verilen ‹s- kender’in halefleri, yani ona yak›n olan komutanlar, Babylon’da bir Devlet Konse- yi oluflturarak, imparatorlu¤un yönetim biçiminin nas›l olaca¤›TELEV‹ZYON konusunu tart›flt›lar. TELEV‹ZYON ‹mparatorlu¤un bafl›na vekâleten atanacak adaylar aras›nda ad› en çok geçenler Perdikkas, Ptolemaios, Seleukos, Lysimakhos, Antipatros, Krateros ve Antigonos idi. Bunlardan Antipatros, Krateros ve Antigonos ise Konsey’e kat›lmam›fllard›. ‹NTERNET ‹NTERNET Bu arada, ‹skender’in kar›s› Roksane’nin do¤acak çocu¤unun erkek olmas› ha- linde, Konsey onu kral seçecekti. Bu bekleyifl s›ras›nda imparatorlu¤un bafl›bofl kalmamas› için devletin bafl›na geçici olarak Perdikkas atand›. Taht için beklenen Roksane’nin bebe¤inin yan› s›ra, bir de ‹skender’in üvey kardefli III. Philippos Arr- hidaios vard›. Fakat Arrhidaios taht için henüz çocuk yafltayd›. Çok geçmeden Roksane bir o¤lan bebek dünyaya getirdi; babas›ndan dolay› ad›n› Aleksandros (IV.) koydular. Bundan böyle taht›n meflru mirasç›s› olan Aleksandros ve Arrhidai- os büyüyünceye de¤in, Devlet Konseyi, imparatorluk topraklar›n›n yönetimini ko- mutanlar aras›nda bölüfltürdü. ‹mparatorluk ordusunun ve Asya’n›n yönetimi Per- dikkas’a verildi. Dolay›s›yla, en büyük güç Perdikkas’›n elinde toplanm›fl oluyor- 68 Hellen ve Roma Tarihi

Monophthalmos: du. Krateros ve Antipatros, Makedonya ve Yunanistan’›; Antigonos Monophthal- Antigonos’un lâkab› olan ‘Monophthalmos’, “tek mos, Büyük Phrygia, Lykia ve Pamphylia’y›; Leonnatos, Hellespontos Phrygias›’n› gözlü” anlam›n› (Küçük Phrygia); Menandros, Lydia’y›; Lysimakhos, Trakya’y›; Philotas, Kilikia’y›; tafl›maktad›r. Laomedon, Suriye’yi; Eumenes, Kappadokia ve Paphlagonia’y›; Ptolemaios da M›- s›r’› ald›. Seleukos ise flimdilik bu paylafl›m›n d›fl›nda kald›. Kendisine, Perdikkas’›n sa¤ kolu olarak, Süvari Birli¤i’nin komutas› verildi.

Triparadeisos’taki Devlet Konseyi Perdikkas’›n güçlenmesi di¤er komutanlar› rahats›z ediyordu. Perdikkas, ‹sken- der’in cesedini Babylon’dan Makedonya’ya götürmek isteyince, Ptolemaios, ‹s- kender’in M›s›r’da (Siva’da) gömülmesini vasiyet etti¤ini öne sürerek, cesedi Memphis’te al›koydu ve Aleksandreia’da (‹skenderiye) bir an›tmezar infla ettirme- ye bafllad›. Böylece Diadokhlar aras›ndaki ilk sürtüflme bafllad›. Bu arada, bir iç savafl yaflayan Kyrene, Ptolemaios’tan yard›m isteyince, Ptolemaios bunu f›rsat bi- lerek (Perdikkas’›n iznini almaks›z›n) Kyrene’ye geldi ve kenti ele geçirdi. Ptole- maios’un, kendisine karfl› bir tav›r tak›nd›¤›n› sezen Perdikkas da M.Ö. 321 baha- r›nda M›s›r’a girdi. Böylece ‹skender’in cesedini de almay› düflünüyordu. Fakat Nil Nehri’ni geçmek üzere Memphis yak›n›nda kurdu¤u kampta, içlerinde Seleu- kos’un da oldu¤u subaylar› taraf›ndan öldürüldü. Perdikkas’›n askerleri Ptolemai- os’un taraf›na geçtiler. Bundan böyle devlete yeni bir düzen vermek ve yönetim fleklini belirlemek üzere ayn› y›l (M.Ö. 321) Suriye’deki Triparadeisos’ta, Antipat- ros ve Antigonos’un da kat›lmas›yla ikinci bir Devlet Konseyi topland›. Bu toplan- t›da al›nan karar uyar›nca Antipatros imparator vekili; Antigonos ise Asya’daki bü- yük ordunun komutan› seçildi. Seleukos, Babylonia Satrapl›¤›’n›; Ptolemaios da M›s›r ve Kyrenaika’y› ald›.

Gaza Savafl› Fakat birkaç y›l sonra, M.Ö. 319’da Antipatros öldü. Antigonos en güçlü kifli du- rumuna geldi. M›s›r’da Ptolemaios, Trakya’da Lysimakhos, Makedonya’da ise Kassandros, Antigonos’a karfl› bir koalisyon oluflturdular. O s›ralar Ptolemaios’un yan›nda bulunan Seleukos da koalisyonda yer ald›. ‹skender’in fethetti¤i yerler- den daha fazla pay isteyen, hüküm sürdükleri topraklar›n sahipli¤ini isteyen müttefikler, M.Ö. 315’te Antigonos’a bu isteklerini ileten bir heyet gönderdiler. Antigonos bu iste¤i reddedince, savafl bafllam›fl oldu. Antigonos, Makedonya’da- ki Kassandros’a karfl› savafl haz›rl›klar› yaparken, o¤lu Demetrios’u da Suriye’ye gönderdi. Amac› güneydeki kanad› da Ptolemaios’a karfl› güçlendirmekti. M.Ö. 312’de Ptolemaios, Demetrios’un üzerine yürüdü. Filistin’de Gaza’da (Gazze) ya- p›lan savaflta Demetrios yenildi ve kaçt›. Gaza Savafl›’ndan sonra Diadokhlar ara- s›ndaki savafl devam etti.

‹skender’in Haleflerinin Egemenlik Mücadelesi Bu arada Seleukos, Media’ya (‹ran) gitti. Tekrar toparlanan Demetrios da büyük bir ordu ile Babylon’a döndü. M.Ö. 311’de bir bar›fl antlaflmas› yap›ld›. Seleukos’un d›fl›nda gerçekleflen bu antlaflmaya göre, Antigonos Asya’n›n en büyük komutan› oluyordu; Kassandros da, o s›ralar 13 yafl›nda bulunan ‹skender’in o¤lu IV. Alek- sandros tahta geçinceye de¤in krall›¤a vekâlet edecek ve Avrupa’n›n hükümdar› olacakt›. Lysimakhos Trakya’da, Ptolemaios M›s›r’da hüküm sürecekti. Seleukos bu antlaflman›n d›fl›nda kalmakla birlikte, o da Suriye, Fenike ve Karia’y› alm›flt›. ‹m- paratorlu¤un bafl›na vekil olarak geçen Kassandros ayn› y›l, yani M.Ö. 311’de, ‹s- 4. Ünite - Büyük ‹skender ve Hellenistik Ça¤ 69 kender’in o¤lu ile annesi Roksane’yi öldürttü. Böylece taht›n yasal vârisi ortadan kalk›nca, kendisi vekil olarak imparatorlu¤un bafl›na geçecekti. Fakat bu hesap tutmad›. Bundan böyle Büyük ‹skender’in devletini tek bir kral›n yönetiminde bü- tünüyle koruma politikas› kalmad›. Diadokhlar aras›ndaki mücadele daha da k›z›fl- t›; yeni savafllar kaç›n›lmazd›. Ptolemaios, Bat› Anadolu kentlerini Antigonos’un egemenli¤inden kurtarmak için bölgeye bir ordu gönderdi. Antigonos’un o¤lu Demetrios, bu ordu ile savaflt›. Fakat sonunda Ptolemaios ile Demetrios bir anlaflma yap›p aralar›ndaki savafla son verdiler. Bundan sonra Ptolemaios, Avrupa’n›n hükümdar› durumundaki Kassan- dros ile karfl› karfl›ya gelmek üzereydi ki, Yunanistan’da destek bulamay›nca geri dönmek zorunda kald›. Bu kez Ptolemaios’un yapamad›¤›n› Antigonos yapmak is- tedi ve Kassandros’a savafl açt›. Antigonos’un o¤lu Demetrios’un baflar›l› mücade- lesi sonunda, Kassandros Atina, Megara ve Khalkis’i boflaltmak zorunda kald›. De- metrios kendini Hellenlerin kurtar›c›s› olarak ilân etti. Antigonos ve Demetrios kral kabul edildiler ve “Kurtar›c› Tanr›” olarak sayg› gördüler. Demetrios, M.Ö. 306’da K›br›s’a gitti. Adan›n yönetimi Ptolemaios’un kardefli Menelaos’un elindeydi. Demetrios adaya ç›kt› ve Menelaos’u yendi. Ptolemaios da kardefline yard›m için yola ç›kt›. Salamis aç›klar›nda yap›lan deniz savafl›nda Demetrios, Ptolemaios’u yenilgiye u¤ratt›. Böylece stratejik aç›dan çok önemli olan K›br›s’› ele geçirdi. Bu zaferden sonra Antigonos ve Demetrios resmen “kral” (basileus) unvan›n› ald›lar. Bir y›l sonra da Ptolemaios, Seleukos, Lysimak- hos ve Kassandros da ayn› unvan› kazand›lar. M.Ö. 305’te Demetrios, Ptolemai- os’un müttefiki olan Rhodos Adas›’na sefer yapt›. O zamana de¤in bilinen en ge- liflmifl savafl makinelerinin kullan›ld›¤› kuflatma bir y›l sürdü; fakat Rhodos al›na- mad›. Demetrios bu uzun kuflatma harekât›ndan dolay› “Poliorketes” (kuflat›c›) lâkab›yla an›lmaya bafllad›.

Ipsos Savafl› Ayn› y›l Yunanistan’› Kassandros’un elinden kurtarma plan›n› tamamlamak için Tesalya’ya giren Demetrios, çok geçmeden Yunanistan’› ele geçirdi. Böylece An- tigonos ve o¤lu Demetrios bat›da büyük bir güç oluflturdular. K›sa bir sure son- ra Lysimakhos, Seleukos ve Ptolemaios’un Antigonos’a karfl› yeni bir koalisyon oluflturdu¤unu görüyoruz. Bu arada Seleukos, Baktria’dan Hindistan içlerine kadar ilerlemiflti. Pencap’ta Kral Çandragupta (Eski Yun. Sandrakottos) 3.000 savafl filiyle onu bekliyordu. Fa- kat savafl olmad›; Seleukos kral ile bir dostluk antlaflmas› yaparak bölgenin hü- kümranl›¤›n› ona b›rakt› ve karfl›l›¤›nda 500 savafl fili ald›. Lysimakhos, Antigonos’un ortadan kald›r›lmas› için bir plan haz›rlam›flt›. Ken- disi, Anadolu’yu istila edecek ve Kassandros üstündeki bask›y› hafifletecekti. Ya- ni Antigonos ve o¤lu Demetrios, yaln›zca Kassandros ile de¤il, fakat ayn› zaman- da Lysimakhos’un ordusuyla da u¤raflmak zorunda kalacakt›. Ertesi y›l da Seleu- kos’un ordusu gelip Lysimakhos’un ordusu ile birleflecek; böylece Seleukos ve Lysimakhos’un gücü, Antigonos ve Demetrios’un gücü ile hemen hemen denge- lenmifl olacakt›. Bu arada Ptolemaios, Antigonos’un Filistin ve Suriye’deki güney kanad›na sald›racakt›. Gerçekten de Lysimakhos’un plan› iflledi. Lysimakhos’un Hellespontos’tan (Ça- nakkale Bo¤az›) Anadolu’ya geçti¤i haberini alan Demetrios, Anadolu’ya girdi. Se- leukos da filleriyle Kappadokia’ya geldi; k›fl› orada geçirdi. O s›ralar Suriye’deki yeni baflkenti Antigoneia’n›n kurulufl kutlamalar›nda bulunan Antigonos ise De- 70 Hellen ve Roma Tarihi

metrios ile birleflmek üzere Kilikia üzerinden Phrygia’ya girdi. Lysimakhos, Antigo- nos ve o¤lunu oyalarken; Seleukos da Lysimakhos’un kuvvetleriyle birleflti. Phrygi- a’n›n bat›s›nda Ipsos’ta (Sipsin / Çay›rba¤ Köyü) yap›lan savaflta (M.Ö. 301) Lysi- makhos ve Seleukos’un birleflik ordusu, Antigonos ve Demetrios’un ordusunu bozguna u¤ratt›; Antigonos öldü, Demetrios ise kaçt›. Bu savaflta Seleukos’un fille- ri âdeta tank vazifesi görerek savafl›n kazan›lmas›nda çok etkili oldular. Diadokh- lar, Antigonos’un topraklar›n› paylaflt›lar. Toros (Tauros) Da¤lar›’na dek Anado- lu’nun büyük bir k›sm›n› Lysimakhos ald›; Seleukos’un pay›na da, Toroslardan In- dos’a kadar do¤u ülkeleri ve Yukar› Suriye düfltü. Ptolemaios ise Afla¤› Suriye ve Filistin’i ald›; fakat Seleukos, savaflta aktif rol almayan Ptolemaios’un bu pay›na karfl› ç›kt›. Bu toprak sorunu Ptolemaioslar ile Seleukoslar aras›nda uzun süren mücadelelere neden olacakt›. Böylece, Ipsos Savafl›’ndan sonra Büyük ‹skender ‹mparatorlu¤u’ndan do¤an Lysimakhos, Seleukos ve Ptolemaios devletlerine, Kas- sandros’un Makedonya Devleti’ni de eklemeliyiz. Ipsos Savafl›’ndan bir süre sonra (M.Ö. 283) Demetrios öldü.

Korupedion Savafl› M.Ö. 281 y›l›nda Anadolu’nun baz› kentleri Seleukos’u Lysimakhos’a karfl› yard›ma ça¤›rd›lar. Seleukos, büyük bir ordu ile Toroslar› aflarak Anadolu topraklar›nda ilerlemeye bafllad›. Son y›llarda Lysimakhos’un kötü yönetimine maruz kalan k›y› kentleri Seleukos’a kucak açt›lar. Bergama’da () Philetairos kenti teslim etti ve 9.000 talanton verdi. Sardeis teslim oldu; Bithynia’da Zipoites ordusu ile Se- leukos’a kat›ld›. Smyrna’n›n kuzeyinde Hermos (Gediz) vadisindeki Korupedi- on’da yap›lan savaflta, Seleukos, 80 yafl›ndaki Lysimakhos’u yenilgiye u¤ratt› ve öl- dürdü (M.Ö. 281). Böylece, “Diadokhlar Savafl›” sona erdi. Korupedion zaferinden sonra Seleukos, Anadolu’nun ve Indos’a de¤in Do¤u’nun egemeni oldu. Bu, he- men hemen M›s›r ve Hindistan d›fl›nda, ‹skender’in fethetti¤i topraklara eflitti. Korupedion Savafl› galibi Seleukos, ertesi y›l (M.Ö. 280) Ptolemaios Kerau- nos taraf›ndan öldürüldü. Art›k ‹skender’in üniter devlet politikas› tamamen or- tadan kalkm›fl oldu. Onun yerine, devletin paylafl›lan topraklar›nda flu krall›klar oluflturuldu: • M›s›r’da, Ptolemaioslar (I. Ptolemaios Soter’in yönetiminde) • Önasya’da, Seleukoslar (I. Antiokhos Soter’in yönetiminde) • Makedonya’da, Antigonoslar (I. Antigonos Gonatas’›n yönetiminde) Bu arada kuzeyden Kelt ak›nlar› bafllad›. Makedonya’ya giren Keltlere (= Kel- toi) karfl› koymaya çal›flan Ptolemaios Keraunos öldü (M.Ö. 279). Antigonos Go- natas ise Keltleri Lysimakheia’da (Bolay›r) yenilgiye u¤ratt› (M.Ö. 277). Böylece, Yunanistan ve Makedonya Keltlerden kurtuldu. M.Ö. 274 / 273’de bu kez I. An- tiokhos, Keltleri bozguna u¤ratt›; fakat Keltler (Galatlar) yine de Orta Anadolu’da (Galatia) yerlefltiler. Anadolu’da Seleukos egemenli¤inin bafllamas›yla birlikte daha küçük baz› krall›klar da kuruldu: Bergama (Pergamon), Bithynia, Pontos ve Kappadokia krall›klar›. Gerçekte bu krall›klar›n kurulufl y›llar› daha önceye git- mektedir; ancak tarih sahnesinde belirgin bir flekilde yer almalar› M.Ö. 3. yüzy›l- da olmufltur. Yukar›da adlar›n› and›¤›m›z bu küçük Hellenistik krall›klara, Ana- dolu d›fl›nda kurulmufl bir devlet olarak, Pyrrhos yönetimindeki Epeiros (Epir) Krall›¤›’n› da eklememiz gerekir.

SIRA S‹ZDE KorupedionSIRA Savafl›’n›n S‹ZDE sonucu ne olmufltur? 3

DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

SORU SORU

D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 4. Ünite - Büyük ‹skender ve Hellenistik Ça¤ 71

Özet

M.Ö. 338 sonbahar›nda Atinal›lar ve Thebail›la- NAMAÇ Makedon Krall›¤›’n› aç›klayabilmek 1 r›n oluflturdu¤u orduyu Khaironeia’da yendi. Makedonya, Balkanlar ile Yunanistan yar›madas› M.Ö. 337 y›l›nda Philippos’un baflkanl›k etti¤i aras›nda yer al›r. M.Ö. 12. yüzy›l içinde kuzey kongre Korinthos’ta topland›. Burada al›nan ka- kökenli istila dalgas› Dorlar› da yerinden oynat- rar gere¤ince Hellenler bir “Hellen Birli¤i” olufl- m›fl ve Dorlar aras›nda “Makednon Ethnos” ola- turdular. Siyasi ve askeri nitelikli bu birlik, top- rak bilinen topluluk güneybat› Makedonya’dan lant› yerinden dolay›, “Korinthos Birli¤i” olarak (Makednon bölgesinden) gelmiflti (Herodotos, an›lmaktad›r. Philippos, üye kentlerin delegele- I.56). Bir görüfle göre bu topluluktan arda kalan- rinden oluflan ve synhedrion ad›n› tafl›yan bir lar, Klasik Dönem Makedonlar›n›n çekirde¤ini meclis taraf›ndan yönetilecek Birli¤in hegemon’u oluflturmufltur. ‹lk Makedon kral›, I. Perdikkas’t›r. (lideri) seçildi. II. Philippos ve o¤lu III. Aleksan- II. Philippos’a de¤in Makedonya, Yukar› Make- dros (Büyük ‹skender) Perslere karfl› büyük bir donya’daki yar›-ba¤›ms›z kabilelerle, Illyrial›lar- sefer yap›laca¤›n› ilân ettiler. la, Trakya’daki Odryslerle, Khalkidike’deki Hellen kentleriyle, Perslerle, Atinal›larla ve Spar- NAMAÇ Büyük ‹skender ve icraatlar›n› aç›klayabilmek ta ile mücadele etmek zorunda kald›. Makedon- 3 Büyük ‹skender, M.Ö. 334’te Çanakkale Bo¤a- yal›lar Eski Yunanca’n›n (Hellence) bir lehçesini z›’ndan Anadolu’ya geçerek Do¤u Seferi’ne bafl- konufluyorlar ve kendilerini “Hellen” olarak ka- lam›fl oldu. Lydia, Ionia, Karia, Lykia, Pamphylia, bul ediyorlard›. Yunanistan’daki demokatik ya- Pisidia, Phrygia, Galatia ve Kilikia güzergâh›n› p›daki kent-devletlerinin aksine, kuzeyde, Bal- izleyerek ‹ran’a varan ‹skender Perslerle üç kez kanlar ile Yunanistan yar›madas› aras›nda mo- çarp›flt›. ‹lk savafl Granikos’ta (M.Ö. 334), ikinci- narflik yap›daki Makedonya Krall›¤› bulunuyor- si Issos’ta (M.Ö. 333),üçüncü ve son çarp›flma du. Bu krall›¤›n en önemli krallar›ndan biri de Gaugamela’da (M.Ö. 331) oldu. Hepsinde Pers- ayn› zamanda Büyük ‹skender’in de babas› olan leri yenilgiye u¤ratarak Pers Devleti’ne son ver- II. Philippos (M.Ö. 359-336) idi. Kendisinden son- di. ‹skender, M.Ö. 330-329 y›llar›nda, Hindikufl ra tahta o¤lu ‹skender geçti. da¤lar›na kadar ilerledi. M.Ö. 327-325 y›llar› ‹s- kender’in Hindistan seferine ç›kt›¤› y›llard›r. Ku- II. Philippos’un Hellen kent-devletleri üzerindeki NAMAÇ zeybat› Hindistan’da Paurava Kral› Poros’u egemenli¤ini aç›klayabilmek 2 Hydaspes Irma¤› yak›n›nda yenilgiye u¤ratt›. Da- Delphoi’daki dinsel birli¤in Thebai’›n kontrolü ha sonra ordunun bir k›sm› deniz yoluyla, bir ve korumas› alt›nda oldu¤u s›rada Philomelos k›sm› da kara yoluyla Persia’ya döndü (M.Ö. 325 komutas›ndaki Phokisliler, Delphoi’u iflgal etti- / 324). ‹skender, M.Ö. 323’te, henüz 33 yafl›n- ler. Böylece, M.Ö. 355 y›l›nda Phokis ile Thebai dayken Babylon’da (Babil) öldü. aras›ndaki “Kutsal Savafl” patlak verdi. Philip-

pos, savafla kat›larak büyük bir zafer ve prestij NAMAÇ Hellenistik Ça¤› aç›klayabilmek 4 kazand›. Bu zaferden sonra Tesalya Birli¤i’nin Hellenistik Ça¤ ‹skenderle bafllam›flt›r. ‹sken- arkhon’u seçildi. M.Ö. 346’da Phokislileri yenil- der’in Do¤u seferine bafllad›¤› M.Ö. 334 y›l› ile giye u¤ratarak, silahlar›na el koydu; topraklar›- son Hellenistik krall›k olan Ptolemaioslar›n Ro- na bir garnizon yerlefltirdi ve haraca ba¤lad›. ma taraf›ndan ortadan kald›r›ld›¤› M.Ö. 30 y›l› Amphiktion’daki oy hakk›n› da kendi üzerine aras›ndaki dönem Hellenistik Ça¤ olarak adlan- ald›. Daha sonra Perinthos ve Byzantion üzeri- d›r›lmaktad›r. ‹skender iyi e¤itimli bir liderdi. Es- ne yürüdü ama Byzantion’u alamad› (M.Ö. ki Yunanca onun zaman›nda yayg›n olarak kul- 340/339). lan›lan bir dil oldu. Hellen kültür ve uygarl›¤›n›n, Do¤u’daki kültür ve uygarl›klarla kaynaflmas› ve etkileflim Hellenistik Ça¤’›n karakterini belirle- mifltir. Pers seferi s›ras›nda ‹skender’in yapt›¤› en büyük ifllerden biri de yeni kentler kurmas›d›r. 72 Hellen ve Roma Tarihi

En önemlilerinin bafl›nda, hiç kuflkusuz, M›s›r’da- dilmemifl oldu¤unu gösteriyordu. M.Ö. 312’de Pto- ki Aleksandreia (‹skenderiye) gelmektedir. ‹s- lemaios ile Demetrios aras›nda. Filistin’deki Ga- kender, ticaret ve ulafl›ma da önem vermifl, Pers- za’da (Gazze) yap›lan savafl› Ptolemaios kazand›. lerin yol flebekesini daha da gelifltirmifltir. Pers ‹skender’in halefleri aras›nda mücadele sürüyor- Devleti’ne son verdikten sonra da onlar›n idare du. K›sa bir sure sonra Lysimakhos, Seleukos ve sistemini sürdürmüfltür. Hellen ve Makedonlar- Ptolemaios’un Antigonos’a karfl› yeni bir koalis- la Persleri kaynaflt›rmaya çaba göstermifltir. Pha- yon oluflturdu¤unu görüyoruz. Phrygia’n›n bat›- lanks denen hareket yetene¤i yüksek askeri bir- s›nda Ipsos’ta (Sipsin/Çay›rba¤ Köyü) yap›lan sa- likler meydana getirmifltir. Para birli¤ini sa¤la- vaflta (M.Ö. 301) Lysimakhos ve Seleukos’un bir- m›fl, çok say›da darphanede benzer tiplerle ‹s- leflik ordusu, Antigonos ve Demetrios’un ordusu- kender sikkeleri bas›lm›flt›r. ‹skender, berabe- nu bozguna u¤ratt›; Antigonos öldü, Demetrios rinde götürdü¤ü bilim adamlar›na, fethetti¤i ül- ise kaçt›. Daha sonra, Smyrna’n›n kuzeyinde Her- kelerdeki hayvanlar ve bitkiler üzerinde göz- mos (Gediz) Vadisi’ndeki Korupedion’da yap›lan lemlerde bulunma ve co¤rafi araflt›rmalar yap- savaflta, Seleukos, 80 yafl›ndaki Lysimakhos’u ye- ma olana¤› sa¤layarak bilimsel çal›flmalar› da nilgiye u¤ratt› ve öldürdü (M.Ö. 281). Böylece, desteklemifltir. “Diadokhlar Savafl›” sona erdi. Ancak, Korupedi- on Savafl› galibi Seleukos, ertesi y›l (M.Ö. 280) ‹skender’in ölümünden sonraki iktidar mücade- Ptolemaios Keraunos taraf›ndan öldürüldü. Bun- NA MAÇ 5 lerini tart›flabilmek dan böyle, M›s›r’da, Ptolemaioslar (I. Ptolemaios Büyük ‹skender’in M.Ö. 323’teki ölümünden son- Soter’in yönetiminde); Önasya’da, Seleukoslar (I. ra ‹skender’in halefleri imparatorlu¤un bafl›na geç- Antiokhos Soter’in yönetiminde) ve Makedon- mek ya da belirli bölgelerde yönetimi ele almak ya’da, Antigonoslar (I. Antigonos Gonatas’›n yö- için birbirleriyle mücadeleye bafllad›lar. ‹lk kon- netiminde) idareyi ele ald›lar. sey Babylon’da topland›; imparatorluk topraklar›- n›n yönetimi meselesi ele al›nd›. Ayn› y›l (M.Ö. 321) Suriye’deki Triparadeisos’ta ikinci konsey topland›. Ancak sonraki olaylar meselenin halle- 4. Ünite - Büyük ‹skender ve Hellenistik Ça¤ 73

Kendimizi S›nayal›m

1. Perslere karfl› yap›lacak savaflta Hellen ulusu birli¤inin 6. Büyük ‹skender’in Perslere karfl› seferinde izledi¤i bafl›na geçmesi için Makedon Kral› II. Philippos’a mektup güzergâhta geçti¤i bölgeler afla¤›dakilerden hangisinde yazan Hellen hatip afla¤›dakilerden hangisidir? s›ras›yla verilmifltir? a. Demosthenes a. Troas, Lydia, Ionia, Karia, Lykia b. Isokrates b. Troas, Lydia, Ionia, Lykia, Karia c. Kseonophanes c. Troas, Lydia, Lykia, Ionia, Karia d. Phanes d. Ionia, Troas, Lydia, Lykia, Karia e. Apollodoros e. Karia, Ionia, Troas, Lydia, Lykia

2. M.Ö. 355 y›l›ndaki “Kutsal Savafl”›n patlamas›na yol 7. ‹skender’in ölümünden sonra M›s›r’da hüküm süren açan olay afla¤›dakilerden hangisidir? krall›¤›n ad› afla¤›dakilerden hangisidir? a. Atina’n›n Sparta’daki tap›naklar› ya¤malamas› a. Antigonoslar b. Spartal›lar›n Atina Akropolisi’ndeki Athena Ta- b. Lysimakhos Krall›¤› p›na¤›’na sald›rmas› c. Ptolemaioslar c. Korinthoslular›n komflular›n›n tap›naklar›na sal- d. Seleukoslar d›rmas› e. Demetrios Krall›¤› d. Phokislilerin Delphoi’u iflgal etmesi e. Atinal›lar›n Delphoi’u iflgal etmesi 8. Büyük ‹skender’in zaferlerinde büyük pay sahibi olan, hareket kabiliyeti yüksek, uzun m›zrakl› askerler- 3. M.Ö. 338’deki Khaironeia Savafl› kimler aras›nda oldu? den oluflan birlik afla¤›dakilerden hangisidir? a. Thebai + II. Philippos ile Atinal›lar aras›nda a. Centurio b. Thebai ile Atinal›lar aras›nda b. Phalanks c. Sparta + Korinthos ile Atinal›lar aras›nda c. Lejyon d. Sparta + Korinthos ile II. Philippos aras›nda d. Toksotai e. Atina + Thebai ile II. Philippos aras›nda e. Hippeis

4. M.Ö. 337’de toplanan Korinthos Birli¤i’nde al›nan 9. M.Ö. 281 tarihinde, Seleukos’un, 80 yafl›ndaki Lysi- en önemli karar afla¤›dakilerden hangisidir? makhos’u yenilgiye u¤ratt›¤› ve öldürdü¤ü savafl afla¤›- a. Atinal›lar›n, müttefiklerini Delos Deniz Birli¤i’ne daki yerlerden hangisinde gerçekleflmifltir? üye yapmas› a. Gaugamela b. Büyük ‹skender’in Hellen Birli¤i’ne lider seçil- b. Issos mesi c. Ipsos c. II. Philippos’un Hellen Birli¤i’ne lider seçilmesi d. Gaza d. Pelponnesos Birli¤i üyelerinin Delos Birli¤i’ne e. Korupedion al›nmas› e. II. Philippos’un Hellen kentlerine savafl ilan et- 10. M.Ö. 305’te, o zamana de¤in bilinen en geliflmifl sa- mesi vafl makinelerinin kullanarak Rhodos Adas›’n› kuflatan ve “Poliorketes” (kuflat›c›) lâkab›yla an›lan komutan 5. Büyük ‹skender’in Perslere karfl› seferinde yap›lan (kral) afla¤›dakilerden hangisidir? üç önemli savafl afla¤›dakilerden hangisinde s›ras›yla a. Ptolemaios verilmifltir? b. Seleukos a. Granikos, Gaugamela, Issos c. Antigonos b. Gaugamela, Granikos, Issos d. Demetrios c. Issos, Gaugamela, Granikos e. Lysimakhos d. Granikos, Issos, Gaugamela e. Issos, Granikos, Gaugamela 74 Hellen ve Roma Tarihi

Okuma Parças› Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› ‹skender Lahdi 1. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Makedon Krall›¤› ve II. Phi- 19. yüzy›l›n sonlar›nda, o zamanki ‹stanbul Arkeoloji lippos” konusunu yeniden gözden geçiriniz. Müzeleri’nin Müdürü Osman Hamdi Bey taraf›ndan Si- 2. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Kutsal Savafl” konusunu ye- don (flimdi Saida, Lübnan) Krallar Nekropolü’nde ya- niden gözden geçiriniz. p›lan kaz›larda ortaya ç›kar›lan ve üzerinde Büyük ‹s- 3. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Khaironeia Savafl›” konusu- kender’in tasviri oldu¤u için “‹skender Lahdi” olarak nu yeniden gözden geçiriniz. adland›r›lan lahit, gerçekte ‹skender’e ait de¤ildir. Üze- 4. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Korinthos Birli¤i” konusu- rinde herhangi bir yaz›t olmad›¤› için kime ait olabile- nu yeniden gözden geçiriniz. ce¤i konusunda ancak tahminler yürütülmüfltür. Bu- 5. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Büyük ‹skender ve Do¤u gün için en güçlü olas›l›k, lahdin, Sidon’un son kral› Seferi” konusunu yeniden gözden geçiriniz. Abdalonymos’a ait olabilece¤idir. Abdalonymos, tahta 6. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Büyük ‹skender ve Do¤u geçmesini ‹skender’e borçluydu. Pentelikon merme- Seferi” konusunu yeniden gözden geçiriniz. rinden yap›lm›fl olan lahit, M.Ö. 4. yüzy›l›n son çeyre- 7. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Korupedion Savafl›” konu- ¤ine tarihlendirilmektedir. Yüksek kabartmal› ve boya- sunu yeniden gözden geçiriniz. l› olan lahdin uzun kenarlar›ndan birindeki kabartma- 8. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Büyük ‹skender ‹mparator- larda Hellenlerin Perslerle olan savafl› (Gaugamela Sa- lu¤u’nun Yap›s› ve Niteli¤i “ konusunu yeniden vafl› ?) tasvir edilmifltir. Sahnenin en solunda, bafl›nda gözden geçiriniz. aslan postuyla ve flahlanm›fl olan at›n›n üzerinde ‹sken- 9. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Korupedion Savafl›” konu- der yer almakta olup m›zra¤›n› öndeki Pers süvarisine sunu yeniden gözden geçiriniz. f›rlatmak üzeredir. Benzer sahne, yani iki atl› figürün 10. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “‹skender’in Haleflerinin mücadelesi bu kez sa¤ uçta tekrarlanmaktad›r. Burada Egemenlik Mücadelesi” konusunu yeniden göz- bir Makedonyal› süvari flahlanm›fl at›yla yine bir Persi den geçiriniz. öldürmektedir. Dolay›s›yla sol uçtaki ‹skender ile sa¤ uçtaki Makedonyal› bir simetri oluflturarak, sahneyi âde- ta bir çerçeve içine almaktad›rlar. Sahnenin geri kalan orta k›sm›nda ise Hellenlerle Persler aras›ndaki fliddetli S›ra Sizde Yan›t Anahtar› mücadele betimlenmektedir. Lahdin öteki uzun yüzün- S›ra Sizde 1 de av sahnesi yer almaktad›r. Sahnenin sol taraf›nda as- Yunanistan’›n kuzeyindeki Krenides yöresinde yer alan lan av›, sa¤ taraf›nda geyik av› resmedilmifltir. Aslan Pangaion Da¤›’ndaki alt›n ve gümüfl madenleri II. Phi- av›ndaki atl› figürlerden birinin (soldaki) ‹skender, onun lippos’un ekonomik gücünün kayna¤›n› oluflturuyordu. önündeki aslana sald›ran Pers k›yafetli atl› figürün ise Abdalonymos’u temsil etti¤i düflünülür. Lahdin dar yüz- S›ra Sizde 2 leriden birinde bir savafl sahnesi, di¤erinde bir pars av› Büyük ‹skender Anadolu’ya Çanakkale Bo¤az›’ndan tasvir edilmifltir. Lahit kapa¤›n›n dar yüzlerindeki al›n- (Hellespontos) geçti ve ilk önce Troia antik kentinin ol- l›klarda savafl sahnesi yer almaktad›r. du¤u yere (Ilion) gelerek Troia kahramanlar›n›n an›s›na kurban kesti, sayg› gösterdi. Daha sonra yoluna devam ederek Granikos’a (Biga Çay›) vard›; Perslerle ilk karfl›- laflma burada oldu. ‹skender’in ordusu Pers kuvvetleri- ni yenilgiye u¤ratt›.

S›ra Sizde 3 Smyrna’n›n kuzeyinde Hermos (Gediz) vadisindeki Ko- rupedion’da yap›lan savaflta, Seleukos, 80 yafl›ndaki Lysimakhos’u yenilgiye u¤ratt› ve öldürdü (M.Ö. 281). Böylece, “Diadokhlar Savafl›” sona erdi. Korupedion zaferinden sonra Seleukos, Anadolu’nun ve Indos’a de- ¤in Do¤u’nun egemeni oldu. 4. Ünite - Büyük ‹skender ve Hellenistik Ça¤ 75

Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar Alexiou, S. (1991), Minos Uygarl›¤›, çev. E.T.Tulunay, Hammond, N.G.L. (1992), The Macedonian State, Cla- Arkeoloji ve Sanat Yay›nlar›, ‹stanbul. rendon Press, Oxford. Bosworth, A.B. (1993), Conquest and Empire. The Re- Leveque, P. (1969), Le monde hellenistique, Paris, 1969. ign of Alexander the Great, Cambridge University Ma, J. (2002), Antiochos III and the Cities of Western Press, Cambridge. Asia Minor, Oxford University Press, Oxford. Bresson, A. ve R. Descat (2001), Les cités d’Asie Mineu- Mansel, A. M. (1971), Ege ve Yunan Tarihi, TTK, Ankara. re occidantale au IIeme siecle a.c., Ausonius, Paris. Sartre, M. (2004), L’Anatolie hellenistique de l’Égée au Camp, J. –– Fisher, E. (2010), Exploring the World of the Caucase, Armand Colin, Paris. Ancient Greeks, Thames and Hudson, Londra. Shipley, G. (2005), The Greek World after Alexander Davesne, A.- Miroux, G. (2004), L’Anatolie, la Syrie, 323-30 BC, Routledge, Oxon. l’Egypt de la mort d’Alexandre au reglement par Ro- Tekin, O. (2008), Eski Yunan ve Roma Tarihine Girifl, me des affairs d’Orient (323-55 av. J.C., Breal. ‹letiflim Yay›nlar›, ‹stanbul. HELLEN VE ROMA TAR‹H‹ 5 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Roma’n›n yer ald›¤› ‹talya co¤rafyas›n› betimleyebilecek; N Roma’n›n ne zaman ve nas›l kuruldu¤unu; hangi olaylar›n ve halklar›n Ro- N ma’n›n kuruluflunda rölü oldu¤unu aç›klayabilecek; Roma’n›n Cumhuriyet Dönemi yönetimi, yönetim merkezleri ve yöneticile- N rini aç›klayabilecek; Roma’n›n küçük bir kent-devletinden imparatorlu¤a dönüflüm sürecini N tart›flabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar • ‹talya • Kartaca • Latinler • Caesar • Etrüskler • Pompeius • Roma • Octavianus • Patrici • Sulla • Pleb • Brutus

‹çindekiler

• ‹TALYA’NIN CO⁄RAFYASI • ROMA’NIN LAT‹NLERCE ‹SKANI • ETRÜSKLER‹N EGEMENL‹⁄‹ • ROMA’NIN KURULUfi EFSANES‹ • KRALLIK DÖNEM‹NDE ROMA’NIN SOSYAL DÜZEN‹ VE DEVLET ‹DARES‹ • CUMHUR‹YET ‹DARES‹N‹N Hellen ve Roma Roma: Kuruluflu, KURULMASI, YÖNET‹M fiEKL‹ VE Krall›k ve Cumhuriyet KURUMLAR Tarihi Dönemleri • ON ‹K‹ LEVHA KANUNLARI • ROMA’NIN ‹TALYA’DA VE AKDEN‹Z’DE YAYILMASI • GRACCHUS KARDEfiLER‹N REFORMLARI • MÜTTEF‹KLER SAVAfiI • MITHRADATES SAVAfiLARI • ROMA ‹Ç SAVAfiI: ROMALILAR ROMALILARA KARfiI Roma: Kuruluflu, Krall›k ve Cumhuriyet Dönemleri

‹TALYA’NIN CO⁄RAFYASI Önce ‹talya ad›n›n nereden geldi¤i konusunda bir fleyler söylemek yerinde olacak- t›r. ‹talya (Lat. Italia) ad›n›n kökeni, olas›l›kla ‹talik bir sözcük olan Vitulus’tan gel- mekte olup Vitalia’ya (Danalar Ülkesi) dayanmakt›r. Önceleri yar›madan›n güneyi (Bruttium bölgesi) bu ad› tafl›rken zamanla kuzeye do¤ru yay›larak tüm yar›mada- y› kapsam›flt›r. ‹talya, âdeta bir çizmeyi and›ran biçimde Akdeniz’e uzanan bir yar›madad›r. Esas olarak Akdeniz’de yer alsa da, yar›madan›n bat›s›ndaki deniz Tiren Denizi, do¤usundaki deniz ise Adriya Denizi (Adriyatik) olarak adland›r›l›r. ‹talya’ya en ya- k›n büyük adalar, bat›da Korsika ile Sardinya; hemen güney ucunda ise Sicilya’d›r. ‹talya Yar›madas› ile Sicilya Adas›’n› Mesina Bo¤az› ay›rmaktad›r. ‹talya’n›n uzun- lu¤u yaklafl›k 1000 km’yi; geniflli¤i de (en genifl noktadan ölçüldü¤ünde) yaklafl›k 240 km’yi bulmaktad›r. Yar›madan›n kuzeyini Alp Da¤lar› s›n›rlamaktad›r; Apenin- ler ise yar›madada kuzey-güney do¤rultusunda uzanan da¤ silsilesidir. Dolay›s›y- la, Apeninler yar›maday› do¤u ve bat› olarak ikiye ay›rmaktad›r. K›y› boyunca ova- l›k alanlar yer almakta olup yar›madan›n en büyük ovas›, kuzeyde Alp Da¤lar›’n›n hemen güneyindeki Po Ovas›’d›r; yak. 650 km uzunlu¤undaki Po Nehri (Lat. Pa- dus) ve kollar› taraf›ndan sulanan ova, ‹talya’n›n en verimli ovas›d›r. Yar›madan›n do¤u k›y›lar› nispeten düz olup gemilerin yanaflmas›na elveriflli olan körfezler da- ha ziyade bat› ve güney k›y›lar›ndad›r.

ROMA’NIN LAT‹NLERCE ‹SKANI Demir Ça¤›’n›n bafllad›¤› M.Ö. 1. biny›l›n bafllar›nda (bir görüfle göre de 2. biny›- l›n sonlar›nda) yeni göçlerin görüldü¤ü yeni bir evre bafllad›. Tiber Nehri’nden gü- neyde Campania’ya kadar uzanan Latium bölgesine yerleflen bu insanlar Latin- ce’nin ilkel bir flivesini konufluyorlard›; tunç iflçili¤inde ileri düzeydeydiler. Ölüle- rini yakan bu toplulu¤un hemen güneyinde yaflayan bir baflka topluluk ise ölüle- rini gömüyordu. Demir Ça¤›’n›n bu Latin topluluklar›nda göçebeli¤in yerini gide- rek tar›ma dayal› yerleflik yaflam biçimi al›yordu. Yerleflik yaflama müsait olan böl- ge, baflka göçmenleri de çekti. Tiber Nehri’nin Roma’ya yak›n olan kesiminde yer alan tepeler iskân edilmeye baflland›. Roma, Latium ile Etruria’n›n birleflti¤i strate- jik bir mevkide yer al›yordu. Yaklafl›k olarak M.Ö. 10. yüzy›lda, bu gruplar savun- maya uygun Palatinus Tepesi ile Forum Vadisi’ne yerlefltiler; daha sonra Quirina- lis, Esquilinus ve Capitolium tepeleri de iskâna sahne oldu. M.Ö. 10.-8. yüzy›llar 78 Hellen ve Roma Tarihi

aras›nda Roma’n›n bulundu¤u mevkideki bu iskân› gerçeklefltirenlerin bir k›sm›n›n ölülerini yakt›¤› (kremasyon), bir k›sm›n›n da gömdü¤ü (inhumasyon) saptanm›fl- t›r. Ancak gerek gömme gerekse yakma uygulamas›nda her zaman kronolojik bir s›ra takip edildi¤ini söylemek zordur.

Resim 5.1

‹talya VENETIA ALP DA⁄LARI PO OVASI Po Nehri LIGURIA

NA ERPL I Z‹ DN E ‹ AY A D I R

UMBRIA P IC E N U M

E T R U R IA Tiber Nehri

SABINI KORS‹KA Roma LATIUM SAMNIUM Ostia APULIA C A M P A N IA CALABRIA

SARDINYA LUCANIA

TYRRHEN DEN‹Z‹

BRUTTIUM

SICILYA

TUNUS

ETRÜSKLER‹N EGEMENL‹⁄‹ Latinler bölgeye en son gelenler olmad›lar. Bir süre sonra, olas›l›kla M.Ö. 8. yüzy›l bafllar›nda, yeni göçmenler de Latium bölgesinin hemen kuzeyine (Etruria) gelip yerlefltiler. Yerlileri kâh bask› uygulayarak kâh bar›flç›l yollarla ikna ederek bura- daki tepelerde kent-devletleri kurdular. O s›ralar Etrüskçenin ilkel bir flivesini ko- nuflan bu insanlar, Etrüskler’di. Etrüskler, kendilerinin ya da en az›ndan yönetici s›- n›f›n Do¤u kökenli oldu¤una inan›yordu. Nitekim, dinsel inan›fllar› ve kehanette bulunma tarzlar› da (disciplina Etrusca) onlar›n Do¤uyla veya Küçük Asya ile olan iliflkisini gösterir. Kufllar›n uçufluna ya da kurban edilen hayvanlar›n ba¤›rsaklar›na bakarak kehanette bulunmalar›, Anadolu’da ve Mezopotamya’da bilinen uygula- malard›r. Etrüskler M.Ö. 7. yüzy›l bafllar›ndan itibaren 26 harften oluflan bir alfabe 5. Ünite - Roma: Kuruluflu, Krall›k ve Cumhuriyet Dönemleri 79 kullan›yorlard›. Etrüskler, kendi egemenlik bölgeleri olan Etruria’da kent-devleti kurmay› planlad›klar›nda, bir ya da birkaç de¤il, 12 adet kent-devleti kuruyorlard›. Ancak, gelenek böyle dese de, yap›lan arkeolojik kaz› ve yüzey araflt›rmalar› ile antik co¤rafya çal›flmalar› bu 12 kent-devleti sisteminin her zaman böyle gerçek- leflmedi¤ini göstermifltir. M.Ö. 7. yüzy›l sonlar›na do¤ru, Roma’n›n da aralar›nda oldu¤u birçok Latin yer- leflimi, Etrüsk kent-devletlerine tâbi oldu. Bir Etrüsk kral sülalesi olan Tarquinius- lar Roma’da denetimi ele geçirdi ve Roma’n›n köyden kente dönüflümü h›zland›. Etrüsk kökenli ilk kral Tarquinius Priscus (M.Ö. yak. 616-579) idi. Daha sonra s›- ras›yla Servius Tullius (M.Ö. yak. 578-535) ve Tarquinius Superbus (M.Ö. yak. 535- 510) Roma taht›na geçti. Etrüskler bir yüzy›ldan biraz fazla bir süre Roma’da egemen oldular. Romal› ta- rihçi Livius (M.Ö. yak. 59-M.S. yak. 17), Tarquinius Superbus’un o¤lu Sextus’un Lucretia’y› kaç›rmas› sonras›nda, Lucius Iunius Brutus önderli¤inde bir grup Roma aristokrat›n›n isyan etti¤ini anlat›r. Neticede Tarquinius ailesi Roma’dan kovuldu (M.Ö. 510) ve yeni bir anayasa oluflturuldu. Senatus, yap›lacak ifller için, bir y›ll›- ¤›na seçilen iki consul’e (konsül) yetki verdi ve böylece Roma’da Cumhuriyet ida- resi bafllam›fl oldu (M.Ö. 509 / 508).

Roma’n›n son kral›n›n etnik kökeni ve ad› nedir? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 1 ROMA’NIN KURULUfi EFSANES‹ Geleneksel inanca göre, Roma M.Ö. 753’te kurulmufltu. AncakDÜfiÜNEL‹M bu tarih tamam›yla DÜfiÜNEL‹M mitolojik bir tarihtir. M.Ö. 1. yüzy›lda yaflam›fl Romal› yazarlardan Varro, y›ll›k se- çilen consul (konsül) listelerini temel alarak Roma’n›n kuruluflSORU tarihini M.Ö. 753 SORU olarak önerdi ve o zamandan itibaren bu tarih Roma’n›n geleneksel kurulufl tarihi olarak kabul edildi. Fakat, gerçekte bu tarih tart›flmaya aç›k olup gerçe¤i yans›tma- D‹KKAT D‹KKAT maktad›r. Resim 5.2 SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Difli kurt ve ikizler

AMAÇLARIMIZ Kaynak: Ramage-AMAÇLARIMIZ Ramage (2008), NNres. 1.

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET

‹ç içe geçmifl efsanelere göre, Troia’n›n yak›l›p y›k›lmas› s›ras›nda Troial› prens Aineias (Lat. Aeneas), o¤lu Askanios ve babas› Ankhises’i yan›na alarak Troia’dan kaçm›fl ve Orta ‹talya’daki Latium’a gidip yerleflmifltir. Bu arada Aineias’›n o¤lu As- kanios, burada, yani Latium’da, Alba Longa kentini kurmufltur. Efsaneye göre uzun 80 Hellen ve Roma Tarihi

y›llar Askanios’un soyundan gelenler Alba Longa’da hüküm sürmüfllerdi. Günler- den bir gün, burada hüküm süren krallardan Numitor, kardefli Amulius taraf›ndan tahttan indirildi. Amulius tahta geçer geçmez, ileride sorun yaratmamas› için, Nu- mitor’un çocuklar›n› öldürttü, k›z› Rhea Silvia’y› da Vesta Tap›na¤›’na rahibe yap- t›. Böylece Rhea, evlenemeyecek ve çocuk sahibi olamayacakt›; bir anlamda müs- takbel vârislerin önü kesilmifl oluyordu. Bir Vesta rahibesinin hamile kalmas›n›n cezas› ölümdü. Ancak, nas›l olduysa oldu, Rhea Silvia’n›n, Savafl Tanr›s› Mars’tan ikiz o¤ullar› oldu; adlar›n› Romulus ve Remus koydular. Amulius hemen harekete geçerek Rhea Silvia’y› Tiber Nehri’ne att› ve ikizleri de bir sepet içine koyarak Ti- ber Nehri’nin sular›na b›rakt›. Ancak bir süre sonra sepet bir incir a¤ac›n›n dallar›- na tak›l›p k›y›ya sürüklendi. ‹kizler, onlar› bulan difli bir kurt taraf›ndan emzirildi- ler, daha sonra da bir çoban taraf›ndan büyütüldüler. Her ikisi delikanl›l›k ça¤›na gelince Amulius’u öldürüp, dedeleri Numitor’u tekrar Alba Longa taht›na ç›kartt›- lar. Bu arada sepet içinde k›y›ya sürüklendikleri yerde yeni bir kent kurmaya ka- rar verdiler. Kehanet uyar›nca kenti Palatinus Tepesi’nde kuracaklard›. Romulus bir çift beyaz s›¤›r›n (biri öküz, di¤eri bo¤a) kofluldu¤u sabanla kentin s›n›r›n› çiz- meye koyulmufltu ki kardefli Remus saban›n izinin üzerinden atlay›nca bir anl›k öf- keye kap›lan Romulus, onu öldürdü. Romulus yeni kurulan kenti nüfusland›rmak için haydutlar, kaçaklar ve suçlu erkekleri toplayarak kente getirdi; daha sonra da, komflu Sabinleri bir ziyafete kat›lmaya ikna etti ve bu ziyafet s›ras›nda Romal›lar Sabinlerin kad›nlar›n› zorla kaç›rarak kendilerine efl yapt›lar; böylece yeni kurulan kentte bir toplum yarat›ld›. Gelene¤e göre Roma, bir ara hem Roma hem de Sabin krallar› taraf›ndan yönetilmiflti. Roma’n›n kurulufl efsanesi, Romal› ozan Vergili- us’un -Roma’n›n ulusal destan› say›lan- Aeneis destan›nda anlat›l›r.

SIRA S‹ZDE Roma’n›n kuruluflSIRA S‹ZDE efsanesindeki ikizlerin adlar› nedir? 2 KRALLIK DÖNEM‹NDE ROMA’NIN SOSYAL DÜZEN‹ DÜfiÜNEL‹M VE DEVLETDÜfiÜNEL‹M ‹DARES‹ Roma Devleti’nin bafl›nda Rex olarak adland›r›lan bir kral vard›. Senatus’un (Sena- SORU to) teklifi ileSORU Curia Meclisi taraf›ndan seçilirdi. Emretme yetkisine (imperium) sa- hip olan kral, hem baflkomutan, hem bafl “rahip”, hem de bafl hâkim olarak aske-

D‹KKAT ri, dini ve hukukiD‹KKAT gücü elinde tutard›. Kral›n dan›flma organ› olarak görev yapan Senatus ise 300 üyeden olufluyordu. Üyeler, kral taraf›ndan pater familias’lar ara- s›ndan seçilirdi. Senatus gerçek gücüne ve anlam›na Cumhuriyet Dönemi’nde ka- SIRA S‹ZDE vuflacakt›r. SIRASenatus S‹ZDE’un (Senato) d›fl›nda curia’lar›n oluflturdu¤u Comitia Curiata denen bir meclis vard›. Kral›n seçimi, kanunlar›n yap›lmas› ve savafl karar› almak AMAÇLARIMIZ bu meclisinAMAÇLARIMIZ görevleri aras›ndayd›. Bu curia meclisi (Comitia Curiata) daha ziyade NNpatricii (tek. patricius) denen hukuktan tam olarak yararlanan yurttafllar›n olufltur- du¤u bir meclisti. Curia sistemi ayn› zamanda Roma ordusunu oluflturmaktayd›. K‹TAP Her bir tribusK‹TAP1000 piyade ve 100 süvari sa¤lamakla yükümlüydü; curia baz›nda düflünüldü¤ünde ise, her bir curia 100 piyade ve 10 süvari sa¤l›yordu. Krall›k dö- neminin sonuna do¤ru Comitia Curiata’n›n yerini yine benzer bir organizasyon TELEV‹ZYON olan ComitiaTELEV‹ZYON Centuriata (Yüzler Meclisi) ald›. Bu kez bu meclise sadece “tam hu- kuklu” patricii (veya patricius’lar) yurttafllar de¤il, onlara göre daha az haklara sa- hip “s›n›rl› hukuklu” yurttafllar da (plebler) girebiliyordu; böylece tüm Roma yurt- tafllar›, ister zengin ister fakir olsun tek meclis çat›s› alt›nda toplanm›fl oluyordu. ‹NTERNET ‹NTERNET 5. Ünite - Roma: Kuruluflu, Krall›k ve Cumhuriyet Dönemleri 81

CUMHUR‹YET ‹DARES‹N‹N KURULMASI, YÖNET‹M fiEKL‹ VE KURUMLAR Son kral Tarquinius Superbus’un Roma’dan kovulmas›ndan sonra, y›ll›k seçilen ve praetor unvan› tafl›yan iki yüksek devlet memurunun (magistratus veya magistrat) yönetti¤i Cumhuriyet (Res publica) idaresi kuruldu (M.Ö. 509 / 8); güç ve yetki tek bir kifliden (kraldan), iki kifliye (praetor denen iki magistrata) geçti. Yaklafl›k 150 y›l sonra, bu magistratlar praetor de¤il consul olarak adland›r›lmaya baflland›. Praetor’lar ise adli ve hukuki ifllerden sorumlu yüksek devlet memurlar› olarak gö- revlerini sürdürdüler. Cumhuriyet idaresinin bafl›ndaki iki consul de eflit flekilde emretme ve hükmetme yetkisine (imperium) sahipti. Fakat her ikisince paylafl›lan bu güç, s›n›rs›z ve karfl› konulmaz de¤ildi. Her bir consul, di¤erinin ald›¤› karara itiraz (veto) edebilirdi. Ayr›ca, idari ve siyasal kararlarda consul’ler Senatus’a dan›- fl›rlar ve oradan ç›kan karara (Senatus consultum) göre hareket ederlerdi. Görev süresince dokunulmazl›klar› olan consul’ler Roma Halk Meclisi’nce (Comitia Cen- turiata) y›ll›k olarak seçiliyorlard›; yapt›klar› kötü icraatlar›n hesab›n› ancak görev süreleri bitince verecek olmalar›, onlar› kötü yönetimden uzak tutan bir unsurdu. Krall›k dönemindeki iki meclis Cumhuriyet Dönemi’nde de sürdürülüyordu. Bunlar Comitia Curiata ve Comitia Centuriata idi. Curiata Meclisi daha ziyade patricii denen tam hukuklu yurttafllar›n oluflturdu¤u bir meclisti. Comitia Centu- riata’ya ise sadece tam hukuklu (patricii) yurttafllar de¤il fakat s›n›rl› hukuklu (plebler) yurttafllar da girebiliyordu; böylece tüm Roma yurttafllar›, tek bir meclis çat›s› alt›nda toplanm›fl oluyordu. Kanunlar›n yap›lmas› ve savafl karar› almak Co- mitia Centuriata’n›n görevleri aras›ndayd›. Bu iki meclisin yan› s›ra Comitia Tribu- ta ve Concilium Plebis de Cumhuriyet döneminin önemli meclislerindendi. Sonuç- ta, meclislerden ç›kan tüm kararlar›n Senatus’da onaylanmas› gerekmekteydi; çün- kü Senatus, Cumhuriyet idaresinin merkezi durumundayd›. Senatus’un üye say›s› bafllang›çta 300 iken daha sonra 600’e ç›kart›lm›flt›r. Consul’ler ve daha önceden consul’lük yapanlar do¤rudan Senatus üyesi olurdu. Senatus’a da baflkanl›k eden consul’ler, Roma Devletinin askeri, hukuki ve mali âmirleriydi. Consul’lerin, devlet hazinesinden (aerarium) sorumlu olan ve quaestor ad›n› tafl›yan iki (say›lar› za- manla artm›flt›r) yard›mc›s› vard›. Dinsel ifller ve yetki, Pontifex Maximus denen bafl rahibin sorumlulu¤undayd›. Ayr›ca, Rex Sacrorum (kutsal ifllere bakan kral) ad›n› tafl›yan bir görevli daha vard› ki onun da vazifesi dinsel törenlerin organizas- yonunda bafl rahibe yard›mc› olmak ve kurban ifllerini düzenlemekti. Bazen, savafl ya da iç savafl gibi ola¤anüstü durumlarda, consul’ler, Senatus’un karar›yla, yetki- lerini bir dictator’a devrederlerdi; dictator, mutlak otoriteyle ve yaln›zca alt› ay sü- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE reyle devletin idaresini ele al›rd›. Roma Cumhuriyet Dönemi’nde dictator’luk ya- pan en ünlü iki kifli Sulla ve Caesar idi. Roma Cumhuriyeti’nde fiövalye S›n›f› olarak da tan›mlayabilece¤imizDÜfiÜNEL‹M Atl› S›n›f› DÜfiÜNEL‹M da (Equites) önemliydi. Özellikle M.Ö. 2. yüzy›lda daha önemli bir duruma gelen Atl› S›n›f›’na belirli bir servete sahip 18 yafl›n› doldurmufl her özgür yurttafl›n girme SORU SORU hakk› vard›.

‹lk Grev: M.Ö. 494’te, plebler, yurttafll›k haklar›nda iyilefltirme eldeD‹KKAT edebilmek için Ro- D‹KKAT ma’y› terk edip kentin d›fl›ndaki Kutsal Da¤a (Mons Sacer) ç›kt›lar. Patricii s›n›f›ndan olanlar ise duruma müdahale edip bir tür grev niteli¤indeki bu hareketiSIRA S‹ZDE anlaflmayla son- SIRA S‹ZDE land›rd›lar. AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 82 Hellen ve Roma Tarihi

SIRA S‹ZDE Roma’da Krall›kSIRA S‹ZDEDöneminde baflta kral vard›r. Cumhuriyet döneminde devletin bafl›nda 3 kim vard›r?

DÜfiÜNEL‹M ON ‹K‹ DLEVHAÜfiÜNEL‹M KANUNLARI Devam eden patricii-pleb mücadelesinde önemli bir ad›m M.Ö. 5. yüzy›l ortas›nda SORU at›ld›. Kanunlar›nSORU yaz›l› hale getirilmesine iliflkin, Pleblerin talebi üzerine, consul’le- rin atanmas› geçici olarak ask›ya al›nd› ve öncelikle kanunlar›n yaz›lmas› için M.Ö. 451’de decemvir’ler görevlendirildi. Baflkanl›¤›n› Appius Claudius’un yapt›¤› ve on D‹KKAT D ‹KKAT patricii’den oluflan bu komisyon kanunlar› ›slah edecek, standart bir hale getire- cek ve yaz›l› olarak kay›t alt›na alacakt›. Böylece, kimilerine göre tunç, kimilerine SIRA S‹ZDE göre ise fildifliSIRA veyaS‹ZDE ahflap levhalar üzerine kaz›narak yaz›lan kanunlar Forum’da as›larak herkesin haberdar olmas› sa¤land›. Bu levhalar günümüze kalmam›flt›r an- cak baz› kanun maddeleri veya cezai hükümler antik yazarlar arac›l›¤›yla günümü- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ ze ulaflabilmifltir. Roma yurttafllar›n›n görev ve sorumluluklar›, yurttafllar aras›nda- NNki hukuki iliflkiler gibi temel unsurlar› içeren levhalarda pek çok konuya aç›kl›k getirilmiflti. Ancak, On ‹ki Levha Kanunlar› patricii-pleb mücadelesini sonland›r- K‹TAP K‹TAP mam›fl, plebler decemvir’lerden rahats›zl›klar›n› her f›rsatta dile getirmifller hatta M.Ö. 449’da decemvir’leri protesto için Plebler ikinci kez Kutsal Da¤’a ç›km›fllard›r. Neticede decemvir’lerin görevine son verilmifltir. TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON ROMA’NIN ‹TALYA’DA VE AKDEN‹Z’DE YAYILMASI

‹NTERNET Samnit ‹NTERNETSavafllar› Roma M.Ö. 343’te Orta ‹talya’n›n güneyindeki Samnitlerle üç kez karfl› karfl›ya gel- di. Birinci Samnit Savafl› M.Ö. 343-341 aras›nda oldu; ancak iki taraf da kesin gali- biyet alamad› ve bar›fl antlaflmas› yap›ld›. M.Ö. 327-304 aras›ndaki ‹kinci Samnit Savafl› Romal›lar›n lehine bir bar›fl antlaflmas›yla sonuçland›. Üçüncü Samnit Sava- fl›’nda (M.Ö. 298-290) Roma, Samnitler ve müttefiklerine karfl› zafer kazanarak La- ’un yan› s›ra Orta ‹talya’n›n güneyinde de güçlü bir konuma geldi. Daha sonra Roma, Güney ‹talya’daki Taras (Tarentum) kentiyle karfl› karfl›ya geldi. Savafl›n bafllama nedeni Lucanlar›n tehdidine maruz kalan Hellen koloni kenti Thurii / Sybaris’in Roma’dan yard›m istemesi ve Roma’n›n da bu kente bir garnizon yerlefltirmesiydi. Tarentum, Roma’n›n kendi nüfuz sahas›na müdahale et- mesinden dolay› Roma’ya savafl ilân etti ancak Roma ile savaflacak kadar güçlü ol- mad›¤›ndan Yunanistan’›n kuzey bat›s›ndan Epeiros Kral› Pyrrhos’u yard›ma ça¤›r- d›. Ancak M.Ö. 275’te Beneventum mevkiinde yap›lan savaflta Roma Pyrrhos’u ye- nilgiye u¤ratt› ve Pyrrhos, ülkesine döndü. Tarentum, M.Ö. 272’de Romal›lar›n eli- ne geçti. Böylece Roma, Güney ‹talya’ya da egemen oldu.

Kartaca Savafllar› Bugün Tunus s›n›rlar› içinde kalan Kartaca, eski bir Fenike kolonisi olup M.Ö. 6. yüzy›l sonlar›ndan beri Roma ile iyi iliflkiler içinde olan oligarflik yap›da bir kent- devletiydi. Romal›lar, Kartacal›lar› Punlar olarak adland›r›yorlard› (Türkçe literatür- de bazen Pön olarak da geçmektedir). Kartacal›lar›n zamanla büyüyüp güçlenerek, özellikle ticaret alan›nda Akdeniz’de etkisini hissettirmeye bafllamas› Roma’n›n da dikkatinden kaçm›yordu. Romal›lar›n Güney ‹talya’da ve Sicilya’da egemenlik kur- ma giriflimleri, buralarda kolonileri bulunan Kartacal›lar› rahats›z etmifl, her iki dev- letin siyasal ve ekonomik ç›karlar› da zedelendi¤i için karfl› karfl›ya gelmeleri kaç›- 5. Ünite - Roma: Kuruluflu, Krall›k ve Cumhuriyet Dönemleri 83 n›lmaz olmufltu. Böylece 23 y›l sürecek olan Birinci Kartaca Savafl› (M.Ö. 264-241) bafllad›. Baz› çarp›flmalardan sonra, Romal›lar, Kartacal›lar› yenilgiye u¤ratarak on- lar› anlaflmaya zorlad›lar (M.Ö. 241). Sicilya, Roma’n›n ‹talya d›fl›nda elde etti¤i ilk toprak parças›yd› ve buras› bir praetor (vali) idaresinde eyalet (Provincia Sicilia) yap›ld› (M.Ö. 241). Birinci Kartaca Savafl›’n›n son bulmas›ndan yaklafl›k 20 y›l sonra ‹kinci Kartaca Savafl› (M.Ö. 218-201) bafllad›. Kartaca’l› ünlü komutan Hannibal, büyük bir ordu ve savafl filleriyle ‹spanya’dan yola ç›kt› ve Alpleri aflarak Kuzey ‹talya’ya girdi (M.Ö. 218). Hannibal, Trasimenus ve Cannae’da (M.Ö. 216) yap›lan çarp›flmalarda Romal›lar› hezimete u¤ratt›. Ancak Romal›larla Kartacal›lar aras›nda Kartaca yak›- n›ndaki Zama mevkiinde yap›lan savafl› Romal›lar kazand› (M.Ö.202); Hannibal kaçt›. ‹spanya’da iki ayr› praetor idaresinde iki ayr› eyalet oluflturuldu (M.Ö. 197). Romal›lar, Zama savafl›ndan yaklafl›k yar›m yüzy›l sonra, üçüncü kez Kartaca- l›larla karfl› karfl›ya geldiler. Kartaca, komflusu Numidia ile Roma’n›n izni olmadan Afrika Eyaleti: Roma Dönemi savafla girince Roma, Kartaca’ya savafl ilân etti. Böylece Üçüncü Kartaca Savafl› Afrika Eyaleti, tüm Afrika’y› de¤il, sadece günümüz bafllad› (M.Ö. 149-146). Roma, Kartaca’y› iki y›l kuflatma alt›nda tuttu ve sonunda Tunus topraklar›n› kenti ele geçirdi; tamamen tahrip etti, burada Afrika Eyaleti’ni (Provincia Afri- kaps›yordu. ca) kurdu.

Makedon Savafllar› Roma, egemenlik alan›n› Makedonya’n›n kuzeyindeki Illyria bölgesine kadar ge- niflletmifl, hatta ve Dyrrhakhion kentlerini iflgal etmiflti. Roma’n›n kendi nüfuz alanlar›na müdahalesi Makedonlar›n can›n› s›km›flt›. Böylece Makedonlar ile Romal›lar aras›nda, ufak çarp›flmalar ve manevralarla geçen Birinci Makedon Sa- vafl› (M.Ö. 215-205) bafllam›fl oldu. Makedonlarla Romal›lar aras›ndaki Birinci Ma- kedonya Savafl›’n›n sonlar›na do¤ru Makedon Kral› V. Philippos Romal›lar›n müt- tefiki olan Aitolia Birli¤i’ne karfl› bir zafer kazand› (M.Ö. 206). Bir süre sonra Ro- mal›larla anlaflma sa¤land›. Ancak daha sonra, Hellenistik krall›klardan Ptolemaioslar›n M›s›r d›fl›ndaki top- raklar›na göz diken Makedon Kral› V. Philippos, Ptolemaioslar›n Trakya k›y›lar›n- daki topraklar›n› ele geçirmifl (M.Ö. 202), Ege Adalar› ve Anadolu’daki Ptolemaios topraklar›n› da almak isteyince de Pergamon Krall›¤› ve Rhodos ile aras› aç›lm›flt›. Bunun üzerine Pergamon ve Rhodos, Roma’dan yard›m isteyince Roma da Make- don Krall›¤›’na savafl ilân etti (M.Ö. 200). Böylece ‹kinci Makedon Savafl› bafllam›fl oldu (M.Ö. 200-197). Çok geçmeden P. Sulpicius Galba, sonra da T. Quinctius Fla- minius komutas›ndaki Roma ordusu Illyria’dan bafllayarak güneye, Yunanistan’›n içlerine do¤ru ilerlemifl ve Tesalya’daki Kynoskephalai mevkiinde yap›lan savaflta Romal›lar Makedonlar› yenilgiye u¤ratm›fllard›r (M.Ö. 197). Yap›lan anlaflma gere- ¤i, Makedonlar s›n›rl› say›da asker d›fl›nda ordu bulundurmayacakt›; Yunanistan (Hellas) ve Küçük Asya’daki Eski Yunan kentlerinin özgürlüklerini tan›yacakt›; Ma- kedonya d›fl›nda iflgal etti¤i yerleri geri verecekti; Yunanistan üzerinde egemenlik iddias›ndan vazgeçecek, Roma’ya savafl tazminat› ödeyecekti. Pergamon Krall›¤›’n›n, müttefiki Roma’ya karfl› düflmanca bir tav›r sergileyen Makedon Kral› Perseus’u Roma’ya flikayet etmesi üzerine, Roma Makedon Krall›- ¤›’na savafl ilân etti. Böylece Üçüncü Makedon Savafl› bafllad› (M.Ö. 171-168). Bafl- lang›çta, Makedonlar Romal›lar karfl›s›nda baz› baflar›lar elde etmifl olsalar da Te- salya’daki Pydna mevkiinde yap›lan savaflta Romal›lar Makedonlar› büyük bir ye- nilgiye u¤ratt›lar (M.Ö. 168). Romal›lar yaklafl›k 20 y›l sonra, M.Ö. 146’da, Make- donya’y› Roma eyaleti statüsüne (Provincia Macedonia) dönüfltürdüler. 84 Hellen ve Roma Tarihi

Seleukos Kral› III. Antiokhos ‹le Savafl Romal›lar, merkezi bölgeleri Suriye olan Seleukos Krall›¤›’n›n giderek büyümesin- den ve Anadolu’da güçlenmesinden endifle duyuyordu. Roma’n›n kendisini uyar- mas›na ald›r›fl etmeyen Antiokhos’u Aitoller Yunanistan’a davet edince Antiokhos, Tesalya’daki Demetrias mevkiinde Yunanistan’a ayakbast› (M.Ö. 192). Bunun üze- rine Roma, Antiokhos’a savafl ilân etti. Consul M. Acilius Glabrio komutas›ndaki Roma ordusu Yunanistan’a girerek Tesalya’da Thermopylai mevkiinde Antiok- hos’un ordusunu yenilgiye u¤ratt› (M.Ö. 191). Antiokhos, Anadolu’ya geçerek Ep- hesos’a (Efes) geldi. Çok geçmeden Romal›lar da Hellespontos’tan (Çanakkale Bo- ¤az›) Anadolu’ya geçti. Roma ordusu ile Seleukos Kral› III. Antiokhos’un ordusu Sipylos Da¤› yak›n›ndaki Magnesia’da (Manisa) karfl›laflt›. Antiokhos, Roma karfl›- s›nda büyük bir yenilgi ald› (M.Ö. 190). Phrygia’daki Apameia (Dinar) kentinde bir antlaflma imzaland› (M.Ö. 188). Buna göre, Antiokhos, Anadolu’nun güneyindeki Toroslar›n gerisine çekilecekti; fillerinin tamam›n› ve savafl gemilerinin büyük bir k›sm›n› Roma’ya b›rakacakt›; donanmas› Kilikia’daki Sarpedon Burnu’nun bat›s›na geçemeyecekti; bir süre önce kendisine s›¤›nm›fl olan Kartacal› komutan Hanni- bal’i Roma’ya teslim edecek ve savafl tazminat› ödeyecekti. Seleukoslar›n terketti¤i topraklar Pergamon ve Rhodos aras›nda paylaflt›r›ld›. Ancak Hannibal, Bithynia Kral› I. Prusias’›n yan›na kaçt› ve ard›ndan intihar etti.

GRACCHUS KARDEfiLER‹N REFORMLARI Cumhuriyet Dönemi’nde ifllerin iyi gitmedi¤inin sinyali, daha M.Ö. 2. yüzy›l sonla- r›nda ortaya ç›km›flt›. Köylüler giderek yoksullaflm›fl ve borçlanm›flt›. Roma toplu- munun adeta bel kemi¤ini oluflturan köylü s›n›f›n kötüleflmesi, toplumun di¤er ke- simlerini de etkiliyor ve bu duruma bir çare aran›yordu. Çare, her zaman oldu¤u gibi, yine aristokratlardan geldi. Köylünün durumunu düzeltmek iddias›yla ortaya ç›kan ve soylu bir Roma ailesi mensubu olan Tiberius Sempronius Gracchus M.Ö. 133’te Halk Tribunus’u (pleb tribunus’u) seçildi. Tiberius, Roma’n›n ‹talya’da fet- hetmifl oldu¤u topraklar›n kullan›m›na iliflkin bir kanun tasar›s› haz›rlad›. Genifl arazilerden oluflan bu topraklar (latifundia) ihtiyac› olan köylülere veya çiftçilikle u¤raflanlara da¤›t›lmal›yd›. Teklif, daha muhafazakâr bir yap›ya sahip Senatus’un müdahalesiyle di¤er Halk Tribunus’u M. Octavius taraf›ndan veto edildi. Bunun üzerine Tiberius, di¤er Halk Tribunus’u Octavius’un halk›n menfaatini gözetmedi- ¤i için görevden al›nmas›n› öngören yeni bir teklif getirdi. Böylece Octavius görev- den al›nd›, yeni Halk Tribunus’u tasar›ya olumlu bak›nca oylamaya geçildi ve ta- sar› meclisten geçti. Tasar›n›n yasallaflmas› köylü s›n›f›nda geçici bir rahatlama sa¤- lad›. Ancak bir süre sonra Tiberius, muhaliflerce öldürüldü. Kardeflinin öldürülmesinden dokuz y›l sonra Gaius Sempronius Gracchus M.Ö. 123 y›l›nda Halk Tribunus’u seçildi. Halk tribunus’lar›n›n görev süresi bir y›l olma- s›na ra¤men bir kanun de¤iflikli¤iyle ertesi y›l da (M.Ö. 122) tribunus seçildi. Gai- us’un bir amac› kardeflinin ortaya koydu¤u reformlar›n sürdürülmesi ve yeni re- formlar yapmas› ise, di¤er amac› da Senatus’a karfl› mücadele ederek kardeflinin intikam›n› almakt›. Gaius baz› reformlar› ç›karmada baflar›l› olduysa da Senatus ve Atl› (Equites, fiövalye) s›n›f›n›n yan› s›ra muhaliflerinin karfl› koymas›yla M.Ö. 121 y›l› tribunus’lu¤una seçilmemifltir. Senatus’un M.Ö. 121 y›l› consul’ü L. Opinius’a verdi¤i yetki karfl›s›nda, Aventinus Tepesine s›¤›nm›fl olan Gaius ve taraftarlar› öl- dürülmüfltür. 5. Ünite - Roma: Kuruluflu, Krall›k ve Cumhuriyet Dönemleri 85

MÜTTEF‹KLER SAVAfiI Italya’da (Italia) ve Roma’n›n müttefiki olan kentlerde yaflayanlara Roma yurttafl- l›k hakk› verilmemesi uzun zamand›r Roma içinde bir s›k›nt› yarat›yordu. Bu so- runa çözüm için giriflimde bulunan ve yeni bir reform paketi haz›rlam›fl olan M. Livius Drusus’un öldürülmesi (M.Ö. 91) müttefikler aras›nda bir ayaklanman›n bafllamas› için barda¤› tafl›ran son damla oldu. ‹talya’n›n güneyindeki Roma’n›n müttefiki kentler bir konfederasyon oluflturdular ve Roma’dan istedikleri yurttafl- l›k hakk›n› alma konusunda silaha sar›ld›lar. M.Ö. 91-88 y›llar› aras›nda cereyan eden ve tarihe “Müttefikler Savafl›” veya “Sosyal Savafl” olarak geçen bu savaflta (Bellum Italicum) müttefikler Roma’ya yenildiler ancak yine de istediklerini ald›- lar. Roma, savafl›n sona ermesinden sonraki birkaç y›l içerisinde birço¤una yurt- tafll›k hakk› verdi.

Müttefikler Savafl›’nda müttefik kentlerin Roma’dan talebi neydi? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 4 MITHRADATES SAVAfiLARI M.Ö. 1. yüzy›lda Roma ile Pontos Kral› VI. Mithradates EupatorDÜfiÜNEL‹M (M.Ö. 120-63) ara- DÜfiÜNEL‹M s›nda üç büyük savafl oldu. Bu savafllar hakk›nda en iyi bilgiyi M.S. 2. yüzy›lda ya- flam›fl olan tarihçi Appianos’un Romaika (Roma Tarihi) adl› eserindeSORU buluyoruz. SORU Mithradates, Hannibal’den sonra Roma’n›n en büyük düflman› idi. Pontos Kral› VI. Mithradates Eupator çoktan beri Anadolu’da büyük bir devlet kurma plan› yap›yor D‹KKAT D‹KKAT fakat Roma bir türlü bu krala müdahale etmiyordu. Ta ki Birinci Mithradates Sa- vafl›’n›n da (M.Ö. 88-85) bafllamas›na neden olan (casus belli) Mithradates’in M.Ö. 88’de Roma’n›n Bat› Anadolu’daki Asia Eyaleti’ni istila edip 80.000SIRA S‹ZDE Romal› ve ‹tal- SIRA S‹ZDE ya kökenli insan› öldürmesine de¤in. Bu katliamda Romal› komutan M. Aquillius a¤z›na eritilmifl alt›n dökülerek katledildi. O y›l, Roma’da L. CorneliusAMAÇLARIMIZ Sulla consul AMAÇLARIMIZ idi. Senatus, Mithradates’e karfl› yürütülecek savafl›n komutanl›¤›n› Sulla’ya verdi. Ancak daha sonra Senato, komutanl›¤›n Sulla’dan al›narak Marius’a verilmesineNN onay verdi. Bunu haber alan Sulla derhal Roma üzerine yürüdüK‹TAP ve karar› kendi le- K‹TAP hine çevirdi. Sulla, M.Ö. 86’da, Yunanistan’da önce Khaironeia’da, ard›ndan Ork- homenos’ta Pontos ordusunu yendi. Sonraki birkaç y›l içinde durumun aleyhine gitti¤ini gören VI. Mithradates, Çanakkale civar›ndaki Dardanos’taTELEV‹ZYON Roma ile bir an- TELEV‹ZYON laflma yapt› (M.Ö. 85). Buna göre, Mithradates Pontos d›fl›nda iflgal etti¤i yerlerden çekilecek; donanmas›n›n bir k›sm›n› Roma’ya teslim edecek ve savafl tazminat› ödeyecekti. Ancak, Mithradates Anadolu’ya egemen olma arzusundan hiçbir‹NTERNET zaman vazgeç- ‹NTERNET memifl, bu yüzden de Roma ile yapt›¤› anlaflmaya uymayarak Kappadokia’daki as- kerlerini çekmemiflti. M.Ö. 83-81 y›llar› aras›nda süren ve ‹kinci Mithradates Sava- fl› olarak an›lan savaflta Romal›lar›n bafl›nda L. Licinius Murena vard›. Sulla, Küçük Asya’da kontrolu sa¤lamak için Murena’y› orada b›rakm›flt›. Murena, Mithradates’in silahland›¤›n› duyunca hemen harekete geçti. Önce Kappadokia’ya gelip Mithra- dates’in kontrolünde bulunan Komana kentine sald›rd›. Mithradates, Sulla’ya bir elçi göndererek Murena’y› flikayet etti. Bu arada Murena, Halys (K›z›l›rmak) Neh- ri’ni geçti ve Mithradates’in egemenli¤indeki köyleri de ele geçirdi. Mithradates ise onun bu ilerleyifline ses ç›karmad›; elçilerinin Sulla’dan dönmelerini bekledi. Mu- rena, ele geçirdi¤i ganimetle tekrar Küçük Asya’n›n bat›s›na çekildi. Burada, Sul- la’n›n gönderdi¤i bir elçi ona Mithradates’in antlaflmaya sad›k kald›¤›n› bu neden- le de onu taciz etmemesi gerekti¤ini iletti. Fakat Murena bu sözlere kulak asmad› 86 Hellen ve Roma Tarihi

ve tekrar Pontos üzerine yürüdü. Ancak, Romal›lar Mithradates’in ordusu karfl›s›n- da tutunamad›lar ve da¤›ld›lar; Murena Phrygia’ya kaçt› (M.Ö. 81). Roma’n›n Mit- hradates ile savafl› böylece bir süre durmufl oldu. Yaklafl›k alt› y›l sonra Üçüncü Mithradates Savafl› (M.Ö. 74-62) bafllad›. Bithynia Kral› IV. Nikomedes M.Ö. 74’te öldü¤ünde, vasiyeti gere¤i, ülkesi Roma toprakla- r›na ilhak edildi; Bithynia, Roma eyaleti oldu. Mithradates de hemen harekete ge- çerek Bithynia’y› iflgal etti. Roma biri denizde, di¤eri karada olmak üzere iki ordu haz›rlad›; donanman›n komutanl›¤›n› M. Aurelius Cotta, ordunun komutanl›¤›n› da L. Licinius Lucullus üstlendi. Mithradates, Roma donanmas›n› Kalkhedon’da (bu- günkü Kad›köy) yenilgiye u¤ratt›ktan sonra Kyzikos’u (bugünkü Erdek) ele geçir- di. Bunun üzerine ordunun komutas›n› yürüten Lucullus da Kyzikos’u kuflatt› ve Mithradates kenti terk etti. Ancak, Lucullus’un donanmas› Mithradates’in donanma- s›n› Lemnos Adas› (Limni) aç›klar›nda yenilgiye u¤rat›nca Mithradates Pontos’a kaçt› (M.Ö. 72). Lucullus, kral› takip etti; baz› Pontos kentlerini ele geçirerek Pon- tos’u Roma kontrolüne almay› baflard›. Mithradates ise Armenia’ya kaçt›. Lucul- lus’un Mezopotamya’ya gitmesini f›rsat bilen Mithradates ise tekrar Pontos’a dön- dü. Ancak, Roma komutan› Cn. Pompeius (Magnus), Mithradates’i yenilgiye u¤ra- tarak (M.Ö. 66) onun Pontos’u terk etmesini sa¤lad›. Mithradates ise K›r›m’a kaçt›. Pompeius, Pontos devletinin bat›s›n› bir eyalet haline getirerek Bithynia Eyaleti ile birlefltirdi ve yeni eyaletin ad› Pontos-Bithynia Eyaleti oldu (M.Ö. 64). O s›rada K›- r›m’da bulunan Mithradates ise intihar etti (M.Ö. 63).

SIRA S‹ZDE Mithradates SIRASavafllar›n›n S‹ZDE bafllamas›na hangi olay neden oldu? 5 ROMA ‹Ç SAVAfiI: ROMALILAR ROMALILARA KARfiI DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Dictator Sulla ve Reformlar› SORU Lucius CorneliusSORU Sulla aristokrat bir aileden geliyordu. M.Ö. 88’de consul oldu¤u s›rada Pontos kral› VI. Mithradates’e karfl› baflar›l› bir mücadele yürütmüfltü. M.Ö.

D‹KKAT 82/81’de dictatorD‹KKATseçilen Sulla, kendisine kendisine karfl› olanlara ac›mas›zca flid- det uygulad›. Sulla daha sonra anayasay› aristokratlar›n lehine yeniden düzenledi. Senatus’a eski gücünü kazand›rd› ve devletin en yetkili organ› yapt›; herhangi bir SIRA S‹ZDE mecliste al›nanSIRA S‹ZDEkarar› veto etme yetkisini geri verdi. Halk tribunus’lar›n›n gücünü k›rd›; daha önce halk tribunus’u olarak görev yapanlar bundan böyle yüksek dev- AMAÇLARIMIZ let memurluklar›naAMAÇLARIMIZ seçilemeyeceklerdi. Böylece halk tribunus’lu¤u cazip bir görev NNolmaktan ç›kar›ld›. Atl› s›n›f›n›n mahkemelerdeki jüri üyeliklerini kald›rsa da o s›- n›ftan sempatizan› olan 300 yeni üye daha alarak Senatus’un üye say›s›n› 300’den K‹TAP 600’e ç›kard›.K‹TAP Ayn› zamanda, quaestor olanlar›n Senatus üyeli¤ine seçilmelerine ayr›cal›k getirdi; quaestor’lar›n say›s›n› 10’a ç›kard›. Ayn› devlet memuriyetine an- cak on y›l geçtikten sonra seçilebilinecekti. Sulla, censor’lu¤u da kald›rd›. Bir y›la TELEV‹ZYON aflk›n dictatorlukTELEV‹ZYON’tan sonra planlad›¤› ifllerin yoluna girdi¤ini gören Sulla, kendi is- te¤iyle dictator’lu¤u b›rakarak Puteoli’deki evine çekildi (M.Ö. 80 veya 79) ve çok geçmeden de orada öldü (M.Ö. 78).

‹NTERNET Pompeius‹NTERNET Pompeius, askerleri taraf›ndan Magnus (“Büyük”) unvan›yla onurland›r›lan nadir komutanlardan biriydi. Atl› s›n›f›ndan gelen Pompeius, kariyerindeki ilk baflar›lar› Sulla’ya borçluydu. Pompeius, ‹spanya’da da muhaliflerine karfl› baflar›l› oldu; ora- 5. Ünite - Roma: Kuruluflu, Krall›k ve Cumhuriyet Dönemleri 87 da da bar›fl› ve düzeni sa¤lad›. Crassus ile birlikte M.Ö. 70 y›l› consul’lü¤üne seçil- di. Pompeius, Crassus ile birlikte Sulla anayasas›n› de¤ifltirmek için de çal›flt›. Korsanlar Ege ve Akdeniz’de terör estiriyorlar ve onlara karfl› herhangi bir güç kullan›lam›yordu. Roma, korsanlar sorununu mutlaka çözümlemek istiyordu. Bu nedenle, M.Ö. 67’de ç›kar›lan lex Gabinia ad›n› tafl›yan bir kanun ile Pompeius’a üç y›l için denizlerde ve denizden 80 km. kadar içerilere kadar Ege ve Akdeniz k›- y›lar›nda kay›ts›z flarts›z hükmetme yetkisi (imperium proconsulare maius) verildi. Ayr›ca büyük bir ordu ve donanma ile yüklü miktarda ödenek ayr›ld›. M.Ö. 67 y›- l› Mart ve May›s aylar› aras›nda yürütülen seferlerle Akdeniz korsanlardan temiz- lendi. Daha sonra Pompeius gözlerini Pontos Kral› VI. Mithradates ile olan savafla çevirdi ve Mithradates’i yenilgiye u¤ratarak, Roma’n›n Mithradates ile uzun y›llar- d›r sürdürdü¤ü savafla son noktay› da koydu (M.Ö. 66). Pompeius, Syria ve Filis- tin topraklar›n› da Roma topraklar›na katt› ve Syria, Roma eyaleti yap›ld› (M.Ö. 63).

Birinci Triumvir’lik ve Caesar Senatus karfl›s›nda güçlü olabilmek için C. Iulius Caesar, Pompeius ve Crassus bir- likte hareket etmeyi ve bu sayede daha etkili olabileceklerini umuyorlard›. Bu amaçla üç devlet adam› Triumvir’lik ad› verilen üçlü komisyonu oluflturdular (M.Ö. 60). Triumvir’lerin birbirlerine destek vermesiyle önemli kararlar al›nd› ve baz› ka- nunlar ç›kar›ld›. Gallia’n›n fethi de (M.Ö. 58-50) bu döneme rastlar. Ancak Cras- sus’un Do¤u Anadolu’da bulundu¤u s›rada Parthlar taraf›ndan Kharrhai’da (Har- ran) öldürülmesi (M.Ö. 53) ile triumvir’lik son buldu. M.Ö. 48 y›l›nda Caesar, Pom- peius ile karfl› karfl›ya geldi. Tesalya’da Pharsalos mevkiinde yap›lan savafl› Caesar kazand›; Pompeius M›s›r’a kaçt›. Ancak, karaya ç›kar ç›kmaz M›s›r’da egemenlik süren XIII. Ptolemaios taraf›ndan öldürüldü. Caesar, Pompeius’un cesedini almak üzere M›s›r’a geldi¤inde, Ptolemaios’un sald›r›s›na maruz kald›; ancak Pergamon prensi Mithradates’in yard›ma gelmesiyle kurtuldu. M›s›r’dayken Kleopatra’n›n tah- ta geçmesini sa¤lad›. Bu arada, Caesar ile Kleopatra aras›ndaki iliflki neticesinde bir de çocuklar› oldu. Resim 5.3 Caesar’›n mermer büstü

Kaynak: Harris (2003) , s.27. 88 Hellen ve Roma Tarihi

K›r›m’daki Bosporos Kral› Pharnakes ise Bithynia-Pontos Eyaleti’ni ele geçirme çabas› içindeydi. Bunu haber alan Caesar, Do¤u Akdeniz k›y›lar›n› izleyerek M›- s›r’dan Kilikia’ya ve oradan da kuzeye yönelerek Zela mevkiine (Zile, Tokat) gel- dii ve Pharnakes’i yenilgiye u¤ratt› (M.Ö. 47). Caesar, çok h›zl› hareket ederek Pharnakes’i yenmesini veni, vidi, vici (geldim, gördüm, yendim) sözleriyle ifade et- mifltir. Caesar’›n, Pompeius taraftarlar›n› önce Kuzey Afrika’da Thapsus mevkiinde (M.Ö. 46), sonra da ‹spanya’da Munda mevkiinde yenilgiye u¤ratt›¤›n› görüyoruz (M.Ö. 45). M.Ö. 46’da on y›l için dictator seçilen Caesar iki y›l sonra (M.Ö. 44) bu kez yaflam boyu dictator seçildi. Caesar, devlet yönetimindeki görevlerde baz› de- ¤ifliklikler yapt›. Onun zaman›nda Senatus’un üye say›s› 900’e ç›kart›lm›fl; Roma’da SIRA S‹ZDE büyük bir imârSIRA S‹ZDEfaaliyeti bafllam›fl ve 365 gün esas›na dayanan M›s›r takvimi kabul edilmifltir. Anadolu’daki ilk Roma kolonilerinin kuruluflu da Iulius Caesar dönemi-

DÜfiÜNEL‹M ne rastlamaktad›r.DÜfiÜNEL‹M Bu arada, Caesar’›n muhalifleri onu yok etmenin f›rsat›n› bekli- yorlard›. Nitekim, Brutus ve Cassius’un da aralar›nda bulundu¤u bir grup taraf›n- dan suikast sonucu, 57 yafl›ndayken, öldürüldü (M.Ö. 15 Mart 44). Caesar’›n öldü- SORU rülmesiyle RomaSORU 13 y›l sürecek yeni bir iç savaflla karfl› karfl›ya kald›.

D‹KKAT Roma’da Dictatorluk,D‹KKAT ola¤anüstü hallerde üstlenilen ve alt› ay süreli bir memuriyetti. Dic- tatorluk yapan en ünlü iki kifli, Sulla ve Caesar idi. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE ‹kinci Triumvir’lik Caesar’›n öldürülmesinin ard›ndan 18 yafl›ndaki ye¤eni C. Octavius (daha sonra AMAÇLARIMIZ OctavianusAMAÇLARIMIZ olarak bilinecektir) Roma’ya geldi. Caesar, o¤lu olmad›¤› için ye¤eni NNAtia’n›n o¤lu Octavianus’u evlat edinmifl ve kendine vâris b›rakm›flt›. Bir süre son- ra Octavianus, Antonius ve Lepidus befl y›l için ‹kinci Triumvir’li¤i oluflturdular K‹TAP (M.Ö. 43-38K‹TAP y›llar› aras›). Birinci Triumvir’lik gizli bir anlaflmaya dayal› olmas›na ra¤men ‹kinci Triumvir’lik anlaflmas›n›n devletin bekas› için yap›lm›fl oldu¤u ilân edildi. Bu üç devlet adam› Caesar’› öldürenlere ve onun karfl›s›nda olanlara karfl› TELEV‹ZYON bir savafl bafllatmaTELEV‹ZYON karar› ald›lar. Do¤u Makedonia’daki Philippi mevkiinde yap›lan savaflta, Antonius ve Octavianus, Caesar katilleri olarak bilinen Cassius ile Brutus’u yenilgiye u¤ratt›lar (M.Ö. 42); önce Cassius sonra da Brutus intihar etti. Ancak, Phi- lippi savafl›ndan sonra Octavianus ile Antonius’un aras› aç›ld›. O s›rada Perusia ‹NTERNET ‹NTERNET kentinde bulunan Antonius, Octavianus’un kuvvetleri taraf›ndan kuflat›ld› ve Anto- nius teslim oldu (M.Ö. 40). Octavianus her fleye ra¤men Antonius’u affetmifl ve onu ‹talya’ya legatus (legat) olarak göndermifltir. Fakat o, M›s›r’da bulunan kraliçe VII. Kleopatra’n›n yan›na gitti. Daha sonra Octavianus ile Antonius tekrar karfl› kar- fl›ya gelmifller ancak Güney ‹talya’daki Brindisi kentinde yap›lan anlaflmayla Octa- vianus’un Bat›’n›n; Antonius’un da Do¤u’nun hâkimi oldu¤u kararlaflt›r›lm›flt›r (M.Ö. 40). Böylece Roma devletinin idaresi ikiye bölünmüfl oldu. Bir süre sonra es- ki triumvir’ler, Octavianus, Antonius ve Lepidus anlaflmayla triumvir’liklerini yeni- lediler (M.Ö. 37-33).

Octavianus’un Zaferi Ancak, çok geçmeden triumvir’lerin aras› yeniden aç›ld›. Octavianus politik ma- nevralarla Senatus’u ve Roma halk›n› o s›rada M›s›r’da Ptolemaioslar›n Kraliçesi Kleopatra’n›n yan›nda bulunan Antonius’a karfl› k›flk›rtt› ve Roma’da hava tama- men Octavianus lehine döndü; Octavianus M.Ö. 31 y›l› consul’ü de seçildi. Bun- dan böyle, Antonius, Roma’n›n düflman›yd› ve yok edilmeliydi. Senatus, Kleopat- ra ve Antonius’a savafl ilân etti. Her iki taraf da savafl haz›rl›klar›na bafllad›. Anto- 5. Ünite - Roma: Kuruluflu, Krall›k ve Cumhuriyet Dönemleri 89 nius, M›s›r donanmas›n›n deste¤ine de güveniyordu. Yunanistan’›n bat›s›nda, Ad- riyatik k›y›s›ndaki Actium (Yun. Aktion) mevkiinde her iki taraf›n donanmas›n›n taktik ve manevralarla meflgul oldu¤u bir s›rada, Kleopatra ile M›s›r donanmas›n›n savafl alan›n› terk etti¤ini gören Antonius, savafla girerse kaybedece¤ini düflündü ve Aleksandreia’ya (‹skenderiye) kaçt› (M.Ö. 31). Octavianus, Antonius ve Kle- opatra’y› izleyerek M›s›r’a geldi ve Aleksandreia’y› (‹skenderiye) kuflatt›. Kleopat- ra’n›n Octavianus ile anlaflma çabalar› sonuç vermedi. Yap›lan çat›flmada Antonius öldürüldü (bir görüfle göre intihar etti), Kleopatra ise intihar etti (M.Ö. 30). Kle- opatra’n›n Caesar’dan olan o¤lu ile Antonius’un o¤lu (Kaisarion) da öldürüldüler. M›s›r, Roma eyaleti yap›ld› (M.Ö. 30). Octavianus büyük bir törenle M.Ö. 29’da Ro- ma’ya döndü; art›k Akdeniz dünyas›n›n gerçek ve tek lideriydi. 90 Hellen ve Roma Tarihi

Özet

Roma’n›n yer ald›¤› ‹talya co¤rafyas›n› betim- ma’n›n ulusal destan› say›lan– Aeneis destan›nda NAMAÇ 1 lemek anlat›l›r. Romal›lar, kökenlerini Troia’ya ba¤l›- ‹talya (Lat. Italia) ad›n›n kökeni, olas›l›kla ‹talik yorlard›. bir sözcük olan Vitulus’tan gelmekte olup Vitalia’ya (Danalar Ülkesi) dayanmakt›r. ‹talya, Roma’n›n Cumhuriyet Dönemi yönetimi, yöne- NAMAÇ âdeta bir çizmeyi and›ran biçimde Akdeniz’e uza- 3 tim merkezleri ve yöneticilerini aç›klayabilmek nan bir yar›madad›r; uzunlu¤u yaklafl›k 1000 Son kral Tarquinius Superbus’un Roma’dan ko- km’yi; geniflli¤i de yaklafl›k 240 km’yi bulmakta- vulmas›ndan sonra, y›ll›k seçilen ve praetor un- d›r. Yar›madan›n kuzeyini Alp Da¤lar› s›n›rlamak- van› tafl›yan iki yüksek devlet memurunun (ma- tad›r; Apeninler ise yar›madada kuzey-güney gistratus veya magistrat) yönetti¤i Cumhuriyet do¤rultusunda uzanan da¤ silsilesidir. Yar›mada- (Res publica) idaresi kuruldu (M.Ö. 509 / 8); güç n›n en büyük ovas›, kuzeyde Alp Da¤lar›’n›n he- ve yetki tek bir kifliden (kraldan), praetor (daha men güneyindeki Po Ovas›’d›r; yak. 650 km uzun- sonra consul) denen iki magistrata geçti. Comitia lu¤undaki Po Nehri (Lat. Padus) ve kollar› tara- Curiata ve Comitia Centuriata Cumhuriyet reji- f›ndan sulanan ova, ‹talya’n›n en verimli ovas›d›r. minde de sürdürüldü. Meclislerden ç›kan tüm ‹talya’ya en yak›n büyük adalar, bat›da Korsika kararlar›n Senatus’ta onaylanmas› gerekmektey- ile Sardinya; hemen güney ucunda ise Sicilya’d›r. di; çünkü Senatus, Cumhuriyet idaresinin mer- kezi durumundayd›. Ayr›ca, devlet hazinesinden Roma’n›n ne zaman ve nas›l kuruldu¤unu; han- (aerarium) sorumlu olan quaestorlar ile dini NAMAÇ 2 gi olaylar›n ve halklar›n Roma’n›n kuruluflunda ifllerden sorumlu Pontifex Maximus da devletin rölü oldu¤unu aç›klayabilmek önemli memurlar› aras›ndayd›. Latinler, Demir Ça¤›’n›n bafllad›¤› M.Ö. 1. biny›l›n bafllar›nda (bir görüfle göre de M.Ö. 2. biny›l›n Roma’n›n küçük bir kent-devletinden impara- NAMAÇ sonlar›nda) Tiber Nehri’nden güneydeki Campa- 4 torlu¤a dönüflüm sürecini tart›flabilmek nia’ya kadar uzanan Latium bölgesine yerleflti. Roma, ‹talya’da ve Akdeniz’de yay›lmas›n› ve Tiber Nehri’nin Roma’ya yak›n olan kesiminde egemenli¤ini, M.Ö. 4. yüzy›l›n›n ortalar›ndan 2. yer alan tepeler iskân edilmeye baflland›. Bir sü- yüzy›l›n ortalar›na kadar süren dönemde, Sam- re sonra, olas›l›kla M.Ö. 8. yüzy›l bafllar›nda, Et- nitlerle, Taras kenti ve Epeiros Kral› Pyrrhosla, rüskler de Latium bölgesinin hemen kuzeyine Kartacal›larla, Makedonlarla ve Seleukos Kral› (Etruria) gelip yerlefltiler. M.Ö. 7. yüzy›l sonlar›- III. Antiokhos’la (M.Ö. 190) yapt›¤› savafllar so- nucunda elde etti. Kartaca Savafllar› ile Sicilya na do¤ru, Roma’n›n da aralar›nda oldu¤u birçok (M.Ö. 241), ‹spanya (M.Ö.197) ve Afrika (M.Ö. Latin yerleflimi, Etrüsk kent-devletlerine tâbi ol- 146); Makedon Savafllar› ile de Makedonya (M.Ö. du. Bir Etrüsk kral sülalesi olan Tarquiniuslar Ro- 146) Roma eyaleti yap›ld›. M.Ö. 74’te Bithynia, ma’da denetimi ele geçirdi ve Roma’n›n köyden M.Ö. 64’te Pontus-Bithynia, M.Ö. 63’te Syria, kente dönüflümü h›zland›. M.Ö. 30’da M›s›r, Roma eyaleti yap›ld›. Böylece Geleneksel inanca göre, Remus ve Romulus adl› Roma, daha Cumhuriyet döneminde Akdeniz’de- ikiz bebekler bir sepet içine konularak Tiber Neh- ki imparatorlu¤unu ilân etmifl oluyordu. ri’nin sular›na b›rak›lm›fl ve k›y›ya sürüklendikle- ri yerde difli kurt taraf›ndan emzirilerek büyütül- müfllerdi. ‹kizler delikanl› yafla gelince k›y›ya sü- rüklendikleri yerde yeni bir kent kurmaya karar vermifllerdi. Ancak ç›kan bir tart›flma sonucu Ro- mulus, Remus’u öldürmüfl ve yeni kurulan kenti nüfusland›rmak için haydutlar, kaçaklar ve suçlu erkekleri toplayarak kente getirmiflti. Roma’n›n kurulufl efsanesi, Romal› ozan Vergilius’un –Ro- 5. Ünite - Roma: Kuruluflu, Krall›k ve Cumhuriyet Dönemleri 91

Kendimizi S›nayal›m

1. Roma’da Cumhuriyet idaresi ne zaman kuruldu? 6. Roma’n›n Orta ‹talya hâkimiyetini ele geçirdi¤i a. M.Ö. 909/908 savafllar afla¤›dakilerden hangisidir? b. M.Ö. 809/808 a. Kartaca Savafllar› c. M.Ö. 709/708 b. Makedonia Savafllar› d. M.Ö. 609/608 c. Sicilya Savafl› e. M.Ö. 509/508 d. Samnit Savafllar› e. Zela Savafl› 2. Roma’n›n ulusal destan› Aeneis kimin eseridir? a. Ksenophon 7. Sonras›nda Afrika’n›n Roma eyaleti yap›ld›¤› savafl b. Cicero afla¤›dakilerden hangisidir? c. Horatius a. Kartaca Savafllar› d. Vergilius b. Makedonia Savafllar› e. Tacitus c. Sicilya Savafl› d. Samnit Savafllar› 3. Roma’n›n en ünlü dictator’lar› kimlerdir? e. Zela Savafl› a. Pompeius ve Tarquinius b. Cicero ve Octavianus 8. M.Ö. 88’de Roma’n›n Bat› Anadolu’daki Asia Eyale- c. Sulla ve Caesar ti’ni istila edip 80.000 Romal› ve ‹talya kökenli insan› öl- d. Antonius ve Crassus düren afla¤›dakilerden hangisidir? e. Octavianus ve Pompeius a. III. Antiokhos b. Antigonas 4. Roma tarihindeki “Veni, vidi, vici” (geldim, gördüm, c. VI. Mithradates yendim) sözlerinin söylendi¤i olay›n nedeni d. V. Philippos afla¤›dakilerden hangisidir? e. I. Ptolemaios a. Caesar’›n Pharnakes’i Zela’da yenmesi b. Pompeius’un Mithradates’i yenmesi 9. Pompeius’un M.Ö. 67’de gerçeklefltirdi¤i en baflar›- c. Hannibal’in Romal›lar taraf›ndan yenilmesi l› ifl afla¤›dakilerden hangisidir? d. Octavianus’un Antonius ve Kleopatra’y› yenmesi a. Ordu reformu e. Octavianus’un Caesar katillerini öldürmesi b. Akdeniz’i korsanlardan temizlemesi c. Sicilya’y› Roma eyaleti yapmas› 5. Roma siyasetinde kullan›lan “imperium” teriminin d. Kartaca komutan› Hannibal’i yenmesi anlam› afla¤›dakilerden hangisidir? e. III. Antiokhos’u Magnesia’da yenmesi a. Savunma b. Emretme 10. Roma’n›n Antonius ve Kleopatra’ya karfl› üstünlük c. Cezaland›rma sa¤lay›p, sonras›nda M›s›r’› Roma eyaleti yapt›¤› savafl d. Yetkinin al›nmas› afla¤›dakilerden hangisidir? e. Sorumluluk a. Pharsalos b. Aleksandreia c. Philippi d. Zela e. Actium 92 Hellen ve Roma Tarihi

Okuma Parças›

Roma Yollar› ve Su Kemerleri riyle kaynaklardan getirilen suyla sa¤l›yorlard›. Ro- Romal›lar, mühendislik alan›nda oldukça ilerlemifllerdi. ma’n›n egemen oldu¤u Akdeniz dünyas›n›n çeflitli böl- Yollar, su kemerleri, tiyatrolar, hamamlar Roma mü- gelerinde su kemerlerini görmek mümkündür. hendisli¤inin en baflar›l› örneklerini oluflturur. Özellikle tonoz ve kemeri s›k kullanarak arazi flartlar›n›n elverifl- li olmad›¤› veya inflaat›n gerçeklefltirilmesinin zorunlu oldu¤u yerlerde bile inflaat sorunlar›n› pratik bir flekil- de çözdüler. Romal›lar imparatorlu¤un çeflitli kentleri- ne, bölgelerine ve eyaletlerine ulafl›m› sa¤lamak için Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› daha önceden olmad›¤› kadar genifl bir yol a¤› meyda- 1. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Cumhuriyet ‹daresi’in Ku- na getirmifllerdi. M.Ö. 4. yüzy›l sonlar›nda infla edilen rulmas›, Yönetim fiekli ve Kurumlar” konusunu yollardan biri de Roma’y› Brundisium (Brindisi) Lima- yeniden gözden geçiriniz. n›’na ba¤layan 575 km. uzunlu¤undaki Via idi. 2. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Roma’n›n Kurulufl Efsanesi” Bir di¤er önemli Roma yolu için M.Ö. 2. yüzy›lda infla konusunu yeniden gözden geçiriniz. edilmifl olan Via Egnatia’y› gösterebiliriz. Makedonya 3. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Dictator Sulla ve reformla- Eyaleti proconsul’ü (valisi) G. Egnatius’un idaresinde r›” ile “Birinci Triumvir’lik ve Caesar” konular›- inflas›na baflland›¤› için onun ad›yla an›lan bu yol, Ad- n› yeniden gözden geçiriniz. riyatik k›y›s›ndaki Dyrrhakhion’dan (bugün Durres) bafl- 4. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Birinci Triumvir’lik ve Cae- lay›p, bat›-do¤u do¤rultusunda, Byzantion’a (bugün ‹s- sar” konusunu yeniden gözden geçiriniz. tanbul) kadar ulafl›yordu. Yer yer farkl›l›klar olsa da or- 5. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Cumhuriyet ‹daresi’nin Ku- talama 6 m. geniflli¤indeki yolun uzunlu¤u 1000 km.’nin rulmas›, Yönetim fiekli ve Kurumlar” konular›n› üstündedir. Romal›lar infla ettikleri yollar üzerine belirli yeniden gözden geçiriniz. aral›klarla sütun gibi yuvarlak formda mesafe tafllar› da 6. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Samnit Savafllar›” konusu- (mil tafl›) yerlefltirmiflti. Bunlar›n üzerinde gidilecek ye- nu yeniden gözden geçiriniz. re olan uzakl›k veya ne kadar mesafe kald›¤›na iliflkin 7. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Kartaca Savafllar›” konusu- k›sa bir bilgi bulunurdu; imparator veya vali ad›n›n da nu yeniden gözden geçiriniz. yaz›l› bulundu¤u mesafe tafllar› vard›r. Mesafe veya mil 8. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Mithradates Savafllar›” ko- tafllar› flekil de¤ifltirerek (fakat ayn› amaçla), üzerinde nusunu yeniden gözden geçiriniz. gidilecek alana uzakl›¤› belirten yer ad› ve km. cinsin- 9. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Pompeius” konusunu yeni- den rakamlar›n yer ald›¤› metal levhalar fleklinde günü- den gözden geçiriniz. müz karayollar›nda da halen kullan›lmaktad›r. Roma 10. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Octavianus’un Zaferi” ko- ‹mparatorlu¤u döneminde ulaklar, yaklafl›k 1000 km nusunu yeniden gözden geçiriniz uzunlu¤unda bir yolu (diyelim ki ‹stanbul-Adana aras›) atla yaklafl›k bir haftada katedebiliyorlard›. Romal›lar su kemerleri inflas›nda da önemli ilerleme ka- tetmifllerdi. M.Ö. 4. yüzy›l sonlar›na kadar suyu kuyu- dan, kaynaktan veya sarn›çlarda biriktirilen ya¤mur su- yundan sa¤layan Romal›lar, M.Ö. 312’de ilk su kemeri Aqua Appia’y› infla ettiler. ‹nflaat, Censor Appius Cla- udius Caecus’un idaresinde gerçeklefltirildi¤i için, su kemeri (ve yukar›da bahsetti¤imiz ayn› tarihte infla edi- len Roma yolu Via Appia da) onun ad›yla an›ld›. M.Ö. 312’den, ‹mparator Traianus (M.S. 98117) zaman›na ka- dar Roma’da on su kemeri infla edilmiflti; Traianus za- man›nda infla edilen su kemeri de imparatorun ad›yla an›lmaktad›r (Aqua Traiana). ‹mparatorlu¤un hemen bütün eyaletlerinde kentler su ihtiyaçlar›n› su kemerle- 5. Ünite - Roma: Kuruluflu, Krall›k ve Cumhuriyet Dönemleri 93

S›ra Sizde Yan›t Anahtar› Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar S›ra Sizde 1 Astin, A.E. vd., ed. (1990). Rome and the Mediterrane- Roma’n›n son kral› Etrüsk kökenli olup ad› Tarquinius an to 133 BC. The Cambridge Ancient History, vol. Superbus idi. 8, Cambridge University Press, Cambridge. Atlan, S. (1970). Roma Tarihi’nin Anahatlar›. I. K›s›m: S›ra Sizde 2 Cumhuriyet, ‹stanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakül- ‹kizlerin adlar› Remus ve Romulus olup; ç›kan tart›flma- tesi Bas›mevi, ‹stanbul. da Romulus Remus’u öldürmüfl ve tek bafl›na Roma’n›n Conell, T.J. (1997). The Beginnings of Rome. Italy and ilk kral› olmufltur. Rome from the Bronze Age to the Punic Wars (c. 1000-264 BC), Routledge, Londra-New York. S›ra Sizde 3 Crook, J.A., A. Lintott, E. Rawson, ed. (1994). The Last Cumhuriyet döneminde Roma Devletinin bafl›nda eflit Age of the Roman Republic, 146-43 BC, The yetkiye sahip iki consul vard›r. Cambridge Ancient History, vol. 9, Cambridge University Press, Cambridge. S›ra Sizde 4 Demircio¤lu, H. (1953). Roma Tarihi I. cilt: Cumhuri- Müttefik kentlerde yaflayanlar, kendilerinin de Roma yet. I. K›s›m: Menflelerden Akdeniz Havzas›nda Ha- vatandafl› olarak kabul edilmesini istiyorlard›. kimiyet Kurulmas›na Kadar, Türk Tarih Kurumu, Ankara. S›ra Sizde 5 Dillon, M.- Garland, L. (2005). Ancient Rome from the Bat› Anadolu’daki Asia Eyaleti’nde 80.000 Romal› ve Early Republic to the Assasination of Julius Caesar, ‹talya kökenli insan›n öldürülmesi (M.Ö. 88). Routledge, Oxon. Flower, H.I. (2004). The Cambridge Companion to the Roman Republic, Cambridge University Press, Cambridge. Harris (2003), History of Ancient Greece, Londra. ‹plikçio¤lu, B. (2007), Hellen ve Roma Tarihinin Ana- hatlar›, ‹stanbul. Ramage, N.H. -Ramage, A., The British Museum Concise Introduction. Ancient Rome, Londra. Tekin, O. (2008). Eski Yunan ve Roma Tarihine Girifl, ‹letiflim Yay›nlar›, ‹stanbul. HELLEN VE ROMA TAR‹H‹ 6 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Roma’da imparatorluk dönemine geçifl ve yeni yönetim fleklinin karakteristik N özelliklerini aç›klayabilecek; ‹lk Roma ‹mparatoru Augustus’un imparatorlu¤u nas›l yeniden organize etti- N ¤ini ve faaliyetlerini aç›klayabilecek; N Iulius-Claudius ve Flavius hanedanlar›n› aç›klayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar • Principatus • Senato • ‹mparatorluk • Roma kolonileri • Augustus • Iulius-Claudius Hanedan› • Pax Romana • Flavius Hanedan›

‹çindekiler

Roma ‹mparatorlu¤u’nun • IULIUS-CLAUDIUS HANEDANI Hellen ve Roma ‹lk Yüzy›l›: Iul›us-Claud›us • DÖRT ‹MPARATORLAR YILI Tarihi Hanedan›’ndan Flav›us Hanedan›’na • FLAVIUS HANEDANI Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹lk Yüzy›l›: Iulius-Claudius Hanedan›’ndan Flavius Hanedan›’na

IULIUS-CLAUDIUS HANEDANI Augustus (M.Ö. 27-M.S. 14) 23 Eylül 63’te Roma’da dünyaya gelen Augustus’un imparator olmadan önceki ad› Gaius Octavius idi. Iulius Caesar’›n ye¤eni (daha do¤rusu ye¤eni Atia’n›n o¤- lu) ve yasal mirasç›s› olan Octavius’un, day›s›n›n M.Ö. 44’te öldürülmesinin ar- d›ndan onun intikam›n› almak ve devlet yönetimini ele geçirmek için yapt›¤› mü- cadeleye bir önceki ünitede de¤inilmiflti. Octavius (Octavianus), son olarak, Mar- cus Antonius ile M›s›r’daki Ptolemaios Krall›¤›’n›n kraliçesi VII. Kleopatra’y› Yu- nanistan’›n bat›s›ndaki Actium mevkiindeki deniz savafl›nda kaçmaya zorlam›fl (M.Ö. 31) ve nihayette M›s›r’a kaçan M. Antonius ve Kleopatra’y› izleyerek onla- r› kesin yenilgiye u¤ratm›flt› (M.Ö. 30).

Roma, hangi savaflla son Hellenistik Krall›k olan Ptolemaioslar›n egemenli¤ineSIRA S‹ZDE son verdi? SIRA S‹ZDE 1 Actium zaferi, Octavianus’u Roma dünyas›n›n ve Akdeniz’in tart›flmas›z lideri DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M yapt›. Senatus, M›s›r’dan Roma’ya dönen Octavianus’a M.Ö. 27’de tüm askeri gü- cün lideri anlam›na gelen baflkomutan (imperator) unvan›yla birlikte “augustus” (kutsal) unvan› da verdi. Bu unvan kendisiyle öylesine bütünlefltiSORU ki âdeta onun SORU ad› oldu. Augustus ad› sonraki Roma imparatorlar› taraf›ndan da unvan olarak kul- lan›ld›. Augustus, askeri birliklerin (lejyon) bulundu¤u eyaletlerinD‹KKAT (‹spanya, Galli- D‹KKAT a, Syria, Cilicia, K›br›s) idaresini kendi üzerine ald›; di¤erleri Senatus’un idaresin- de kald›. ‹mparatora ba¤l› eyaletlerin bafl›nda kendisinin atad›¤› legatus’lar (legati SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE augusti veya legatus augusti propraetore) bulunurken, Senatus’a ba¤l› eyaletlerin bafl›nda proconsul’ler (valiler) vard›. Bu arada Roma takviminin alt›nc› ay› olan Sextilis’in ad› da Augustus (A¤ustos) olarak de¤ifltirildi. Augustus’unAMAÇLARIMIZ Roma’n›n en AMAÇLARIMIZ büyük ve tek lideri olarak kabul edilip onurland›r›lmas›yla, evinin kap›s› ikiNN defne dal› ile mefle yapraklar›ndan yap›lm›fl bir çelenkle (corona civica) süslendi; üzerin- de imparatorun dört önemli erdeminin yani virtus (cesaret),K‹TAP clementia (merha- K‹TAP met), iustitia (adalet) ve pietas (dindarl›k) sözcüklerinin kaz›narak yaz›lm›fl oldu- ¤u alt›n bir kalkan da (clipeus virtutis) Curia’ya (Senatus) ithaf edildi. Senatus’un Octavianus’u büyük yetki ve onursal payelerle donatm›fl olmas›naTELEV‹ZYON ra¤men, Octa- TELEV‹ZYON vianus kendisini “birinci yurttafl” (princeps) olarak kabul ediyordu. Di¤er bir deyifl- le “eflitler aras›nda birinciydi” (primus inter pares). Augustus’a, M.Ö. 23’te tribuni-

‹NTERNET ‹NTERNET 96 Hellen ve Roma Tarihi

SIRA S‹ZDE cia potestasSIRA(tribunus S‹ZDE ’luk yetkisi ve ayr›ca veto hakk› da) ve imperium maius pro- consulare (Senatus eyaletlerinin idaresine müdahale edebilme) yetkisi, M.Ö. 12’de DÜfiÜNEL‹M Pontifex MaximusDÜfiÜNEL‹M(Devlet Dininin Lideri), M.Ö. 2’de de Pater Patriae (Vatan›n Ba- bas›) unvanlar› verildi. Böylece Augustus ile birlikte, Principatus (princeps’ten) dö- nemi bafllam›fl oluyordu. Bu dönem, Dominatus olarak adland›r›lan baflka bir ida- SORU re fleklinin bafllayaca¤›SORU Diocletianus’a kadar bu flekilde devam etti.

D‹KKAT Augustus’la birlikteD ‹KKAT Roma’da Cumhuriyet idaresi kapand›, principatus/imparatorluk idare- si bafllad›.

SIRA ResimS‹ZDE 6.1 SIRA S‹ZDE

Augustus’un sikke AMAÇLARIMIZportresi. Sikkenin AMAÇLARIMIZ üzerinde yazan CAESAR, NN Augustus’un day›s› K‹TAPlulius Caesar’dan K‹TAP dolay› tafl›d›¤› bir add›r ve bundan böyle unvan olarak TELEV‹ZYONda kullan›lacakt›r. TELEV‹ZYON

Kaynak: Kent- Overbeck-Stylow ‹NTERNET(1973), res. 140. ‹NTERNET

Augustus M.Ö. 27 y›l› yaz›nda Roma’dan ayr›larak yaklafl›k olarak bugünkü Fransa ve Belçika topraklar›na denk düflen Gallia’ya (Galya) ve ard›ndan da His- pania’ya (‹spanya) gitti. Buralarda bulundu¤u s›rada baz› düzenlemeler yapt›, is- yan eden kabileleri boyunduruk alt›na ald›; M.Ö. 24 y›l› bafl›nda Roma’ya dön- dü. Augustus zaman›ndaki di¤er baz› önemli olaylar aras›nda; Arabia’n›n Ro- ma’ya ba¤lanmas› (M.Ö. 24), Galatia kral› Amyntas’›n öldürülmesi üzerine Gala- tia’n›n Roma eyaleti yap›lmas› (M.Ö. 25), Bosporos Krall›¤›’n›n Roma’ya ba¤l› va- sal krall›k yap›lmas› (M.Ö. 14), Varus komutas›ndaki Roma birli¤inin Teutoburg Orman›’nda Germanlarca pusuya düflürülüp yok edilmesi (M.Ö. 9), Trakya’da vasal bir krall›k kurulmas›, Syria (Suriye) ve Iudaea’n›n (Eski Filistin’in güneyi) Roma eyaleti olmas›n› sayabiliriz. Augustus zaman›nda Senatus’un itibar› artt›; ancak üye say›s› giderek azalt›ld›. Senatör olabilmek için 1 milyon sestertius’luk bir servete sahip olmak gerekiyordu. Atl› s›n›f› üyelerinden yararlanma kapsam› geniflletildi; Atl›lar›n prestiji artt›. Ancak meclis, varl›¤›n› korumas›na ra¤men, eski gücünü kaybetmiflti; güç art›k imparato- ra geçmiflti. Augustus dönemi bir bar›fl dönemi oldu¤undan ve iç savafllar art›k ge- ride kalm›fl bulundu¤undan, orduya eskisi kadar gerek duyulmuyordu. Bu yüzden askerlerin say›s›nda indirime gidildi; bir bölümü emekliye sevkedilerek kendileri- ne toprak verildi, maafl ba¤land›. Augustus, ayr›ca, kendisine ba¤l› “Praetorlardan oluflan bir Muhaf›z Alay›” (Praetoriani) kurdu. Muhaf›z Alay›’n›n görev yeri Roma idi; görevi, imparatoru ve saray› korumakt›. Muhaf›z Alay›’n›n bafl›ndaki kiflinin un- 6. Ünite - Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹lk Yüzy›l›: Iulius-Claudius Hanedan›’ndan Flavius Hanedan›’na 97 van› ise praefectus’tu. Praetor praefectus’u dendi¤inde, Praetor’lardan oluflan Mu- haf›z Alay›’n›n komutan› anlafl›lmal›d›r. Roma içindeki praetor muhaf›zlar› z›rhl› görev yaparken, saraydakiler -silah tafl›malar›na ra¤men- sivil k›yafetliydiler. Au- gustus bir de itfaiye alay› (Cohortes vigilium) kurdu. Augustus’un çocu¤u olmad›¤›ndan kendisinden sonra Roma taht›na geçecek kiflinin kim olaca¤› bir sorun olmufltu. Önceleri taht›n vârisinin kendisinin de mensup oldu¤u Iulius soyundan olmas›n› istiyordu. Üçüncü evlili¤inde, kar›s› Li- via’n›n önceki kocas›ndan olan iki erkek çocu¤u (Tiberius ve Drusus) kendisine vâris göstermek istemiyordu. Onlar›n yerine k›z kardefli Octavia’n›n o¤lu Marcel- lus’u vâris olarak seçti ve onu k›z› Iulia ile evlendirdi. M.Ö. 23’te Augustus ciddi olarak hastalan›p ölece¤ini düflündü¤ünde iktidar yüzü¤ünü Marcellus’a de¤il fa- kat en yak›n dostu Agrippa’ya verdi. Bu da Augustus’un Marcellus’u istemedi¤i- ni gösteriyordu. Marcellus’un bir süre sonra ölmesi üzerine, Augustus Agrippa’y› kar›s›ndan ay›rarak k›z› Iulia ile evlendirdi. Agrippa ve Iulia’n›n üç erkek, iki de k›z çocuklar› oldu. Augustus en büyük iki erkek çocu¤u, Gaius ve Lucius’u evlat edindi. M.Ö. 12’de Agrippa öldü. Augustus, kar›s› Livia’n›n o¤lu Tiberius’u kar›- s›ndan ay›rarak, dul kalan k›z› Iulia ile evlendirdi. Böylece Tiberius, bir anlamda Gaius ve Lucius’un hamisi oluyordu. Taht entrikalar›ndan rahats›z olan Tiberius, siyasi yaflamdan ayr›larak Rhodos’a çekildi. Ancak bir süre sonra Lucius ve Gai- us’un iki y›l arayla ölmeleri üzerine Augustus, Tiberius’u evlat edinerek ona 10 y›ll›¤›na tribunica potestas yetkisi verdirdi (M.S. 4). Böylece kar›s› Livia’n›n önceki evlili¤inden olan üvey o¤lu Tiberius, Roma taht›n›n en güçlü vârisi oldu. Bu s›rada 70 yafl›na yaklaflan Augustus art›k devlet ifllerinde fazla yer almamaya bafllad›. ‹ktidar› zaman›nda yapt›¤› baflar›l› icraatla- r› (Res Gestae) kaleme ald›; tunç direklere yaz›l› olan bu icraat yaz›t› kendisi için yapt›rd›¤› mezar an›t›n›n (mausoleum) girifline konuldu. Bir kopyas› da Anka- ra’da Hac› Bayram Cami’nin bulundu¤u yerdeki Roma-Augustus Tap›na¤› duva- r›na kaz›nm›fl olarak yer almaktad›r. Augustus, imparatorluk topraklar›n› kontrol alt›nda tutabilmek ve emekli olan askerlere (veterani) toprak verebilmek için, Cumhuriyet Dönemi’nde oldu¤u gibi, imparatorlu¤un çeflitli bölgelerinde koloniler kurdu. Augustus döneminde (ve bir k›sm› Augustus öncesinde) Anadolu’da kurulan baz› kolonileri flöyle s›ralayabiliriz: • Pisidia’da: Colonia Caesarea (Antiochia), Colonia Iulia Olbesena (); Colonia Iulia Augusta Comama (Comamenorum); Colonia Iulia Augusta Felix (Cremnensium); Colonia Iulia Augusta . • Lykaonia’da: Colonia Iulia Felix Gemina () • Galatia’da: Colonia Iulia Augusta Felix Germenorum (Germe) • Kilikia’da: Colonia Iulia Augusta Felix Ninica • Troas’ta: Colonia Augusta Troadensim () • Mysia’da: Colonia Gemella Iulia Pariana () • Bithynia’da: Colonia Iulia Concordia (Apamea - Myrlea) Augustus, M.S. 14 yaz›nda Tiberius ile birlikte Roma’dan ayr›larak Beneven- tum’a do¤ru yola ç›kt›; ancak Capri Adas›’na yaklaflt›klar›nda hastaland› ve 19 A¤ustos 14’te, 76 yafl›nda, Campania’daki Nola’da hayata veda etti. Cesedi Roma’ya getirildi ve Campus Martius’ta görkemli bir cenaze töreni düzenlendi. Yak›lan ce- sedin külleri yak›ndaki büyük mausoleum’a (mozoleye) konuldu. 98 Hellen ve Roma Tarihi

Tiberius (M.S. 14-37) Tiberius Claudius Nero ile Livia Drusilla’n›n o¤lu olan Tiberius, M.Ö. 16 Kas›m 42’de Roma’da dünyaya geldi. Augustus’un üçüncü efli Livia’n›n önceki eflinden olan çocu¤u idi; yani Augustus’un üvey o¤luydu. Tiberius, Augustus taraf›ndan gö- nülsüzce Roma taht›n›n vârisi yap›lm›flt›. Böylece, Caesar ve Augustus’la devam eden Iulius (Julius) soyu, iktidar› Claudius soyuna b›rakm›fl oluyordu. Bu nedenle- dir ki, Iulius ailesi ile Claudius ailesi Iulius-Claudius sülalesi ad› alt›nda tek bir sü- lale olarak an›lmaktad›r. Augustus’un erkek çocu¤unun olmamas›, kendisinden sonra tahta kimin geçece¤i sorununu da beraberinde getirmiflti. Taht için düflünü- len Gaius ve Lucius’un zamans›z ölümleri Tiberius’a Roma’n›n ‹mparatoru olma f›r- sat›n› verdi. Nitekim Augustus’un ölümüyle de Roma taht›na geçti. ‹ktidar› boyunca Augustus’un politikas›n› sürdürmeye çal›flan Tiberius ger- çekte askeri deneyimi olan biriydi. Augustus zaman›nda pek çok askeri sefere kat›lm›fl, baflar›lar elde etmiflti. Cantabria, Pannonia, Germania ve Illyricum’da sa- vaflm›fl, do¤uda Parthlarla yap›lan savafl ve yürütülen diplomasi sonucu, 33 y›l önce Karrhai’da () Crassus’un Parthlar taraf›ndan yenilgiye u¤rat›lmas› so- nucu kaybedilen sancaklar›n geri al›nmas› zaferinde bizzat bulunmufltu. Augus- tus’un ölümünden sonra tahta geçen Tiberius’un ilk ifli Senatus’tan Augustus’un tanr›laflt›r›lmas› (divus) karar›n› ç›kartmak oldu. Augustus’un ölüm haberini alan Pannonia ve Ren bölgesindeki lejyonlar k›p›r- danmaya bafllad›lar; bunlar ayr›ca ücretlerinde bir art›fl beklentisi içindeydiler. Ti- berius, Pannonia’ya o¤lu Drusus’u, Ren bölgesine (Afla¤› Germania) evlatl›k edin- di¤i ye¤eni Germanicus’u gönderdi. Drusus, Pannonia’daki kar›fl›kl›¤›n üstesin- den geldi; Germanicus ise Ren bölgesindeki ayaklanmay› güçlükle bast›rd› ve da- ha sonra bölgede kalarak Germanlara karfl› seferler gerçeklefltirdi (M.S. 14-16). Ancak, Tiberius, Germanicus’tan pahal›ya mal olan bu seferleri kesmesini istedi ve onu geri ça¤›rd›. 26 May›s 17’de büyük bir zafer alay› eflli¤inde Roma’ya giren Germanicus, ertesi y›l Tiberius ile consul’lü¤ü paylaflt›. Bu, ileride Roma taht›na geçmesine yönelik önemli bir iflaretti. Bu arada Do¤u’da da kar›fl›kl›klar vard› ve bu kar›fl›kl›klar›n üstesinden gelinmesi gerekiyordu. Germanicus büyük yetkilerle bu sefer Do¤u’ya gönderildi. Kappadokia ve Kommagene eyalet yap›ld› (M.S. 17); Kilikia ise Syria Eyaleti ile birlefltirildi. Her fleyin düzgün gitti¤i bir anda, k›sa sü- re önce atanm›fl olan Syria valisi Gnaeus Piso ile aralar›nda (Germanicus’un M›- s›r’a gitmesi yüzünden) ciddi bir anlaflmazl›k ç›kt›; çünkü, imparatorun izni olma- dan M›s›r’a gitmek mümkün de¤ildi. Ancak, Germanicus M.S. 10 Ekim 19’da, An- tiokheia’da (Antakya) öldü; rivayete göre Piso taraf›ndan zehirletilmiflti. Piso, ken- disini savunmas› için mahkemeye ça¤r›ld› ve bask›lara dayanamayarak intihar et- ti. Germanicus’un ölümü Roma taht› için gözlerin Drusus’a çevrilmesine neden ol- du. Ancak Germanicus’un ölümünden birkaç y›l sonra o da Roma’da öldü (M.S. 14 Eylül 23). Drusus’un, kendi kar›s› Livilla ve sevgilisi Seianus taraf›ndan zehir- lenerek öldürüldü¤ü sekiz y›l sonra ortaya ç›kt›. Nitekim Seianus, Roma taht›na geçmek için türlü entrikalarla Tiberius’un ailesini ve yak›nlar›n› onun çevresinden uzaklaflt›rd›. ‹mparatora, en büyük tehlikenin Germanicus’un dul kar›s› Agrippina (Büyük) ve çocuklar› Nero Caesar ile Drusus Caesar oldu¤u fikrini afl›l›yordu. Ti- berius, Agrippina ve Nero Caesar’› tutuklatarak adalara sürgüne gönderdi. Drusus Caesar ise Roma’da hapishaneye kondu. Tiberius’un Roma’daki siyasal entrikalar- dan huzursuz oldu¤u için Capri Adas›’na çekilmesiyle Praetor Praefectus’u Seia- nus’un Roma’daki gücü daha da artm›flt›. Hatta, Seianus, M.S. 31 y›l› consul’lu¤ü- nü Tiberius ile paylaflt›. Ancak, Seianus’un entrikalar› Germanicus’un annesi An- 6. Ünite - Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹lk Yüzy›l›: Iulius-Claudius Hanedan›’ndan Flavius Hanedan›’na 99 tonia’n›n Tiberius’a gönderdi¤i uyar› mektubuyla bozuldu. Tiberius, önce Seia- nus’u praetor praefectus’lu¤undan alarak bu görevi yak›n dostu Macro’ya verdi. Böylece, Seianus’un gücü k›r›lm›fl oldu. Tiberius, daha sonra Seianus’a olan gü- vensizli¤ini ve kuflkusunu dile getiren mektubu Senatus’ta okuttu. Seianus hemen tutukland› ve daha Tiberius’un emri gelmeden öldürüldü (M.S. 31); cesedi cadde- lerde sürüklenerek halk taraf›ndan parçaland› ve Tiber Nehri’ne at›ld›. Seianus’un ailesi, yak›nlar› ve yandafllar› da ayn› ak›bete u¤rad›. Bu arada hapiste olan Agrip- pina, Nero Caesar ve Drusus Caesar da birkaç y›l içinde öldü; geride sadece Ger- manicus ve Agrippina’n›n en küçük o¤ullar› Gaius (Caligula) kald›. Tiberius son y›llar›n› Capri Adas›’nda geçirmifl devlet iflleriyle yo¤un olarak il- gilenememiflti; bafllang›çtaki ›l›ml› yönetimi sonradan kat›laflm›flt›. Kendisinden sonra tahta kimin geçece¤i hâlâ meçhuldu. ‹ki aday vard›: Germanicus’un hayatta- ki tek o¤lu Gaius (Caligula) ve torunu Tiberius Gemellus. Nitekim, o s›ralar 73 ya- fl›nda olan Tiberius her ikisini de meflru mirasç›s› olarak ilân etti. Ancak, taht›n vâ- risi olarak o s›rada 23 yafllar›nda bulunan Gaius (Caligula) görülüyordu; Tiberius Gemellus ise o s›rada 16 yafllar›nda bir çocuktu. Tiberius M.S. 16 Mart 37’de Mise- num’daki villas›nda 78 yafl›nda öldü.

Caligula (M.S. 37-41) Germanicus ile Büyük Agrippina’n›n üçüncü çocuklar› olan Caligula’n›n as›l ad› Gaius Iulius Caesar Germanicus idi. Caligula’n›n bebekli¤i ve çocuklu¤u babas›y- la birlikte Ren bölgesindeki askeri kamplarda veya ordugâhlarda geçmiflti. Bu kamplarda, askerlerin giydi¤i caligae denen çizmeleri, henüz 34 yafl›nda bir ço- cukken aya¤›na giydi¤inden kendisine caligula (küçük çizme veya çizmecik) lâ- kab› tak›lm›flt›. Ancak, imparator olduktan sonra her zaman resmi ad›n›, yani Gai- us Caesar’› kullanm›flt›r. Günümüz tarihçileri de onu halen lâkab›yla anmakta ve bu yüzden daha çok lâkab›yla, yani Caligula olarak tan›nmaktad›r. Önceki imparator Tiberius, Capri Adas›’na çekildi¤inde Caligula ile Tiberius Gemellus’u ortak vâris tayin etmiflti. Ancak, Tiberius öldü¤ünde Gemellus’un 18, Caligula’n›n 25 yafl›nda olmas›, tahta en yak›n aday›n Caligula oldu¤unun iflaretiy- di. Nitekim, praetor praefectus’u Macro’nun da deste¤iyle Caligula, Senatus tara- f›ndan princeps yani imparator ilân edildi. Caligula, annesi ve kardeflinin cesedi- nin küllerini Roma’ya getirip Augustus Mausoleum’una koydurdu. Baz› aile dost- lar›na ve büyükannesi Antonia’ya onursal unvanlar verdirdi. Kendisine destek olan praetor’lar› ödüllendirdi. Ancak imparator olduktan 6-7 ay kadar sonra (Ekim ay›nda) Caligula a¤›r bir hastal›k geçirdi. Onu tan›yanlar›n yazd›klar›na göre iyi- lefltikten sonra farkl› bir karaktere bürünmüfltü. Hastal›¤›n zihinsel ve sinirsel bir araz b›rakt›¤› düflünülüyordu. Kendisini sürekli tehlike alt›nda hissediyor; öldürü- lece¤inden korkuyordu. Bu duygu ve düflüncelerle, çevresinde tehlike olarak gör- dü¤ü kiflileri birer birer öldürttü. Kardefli Gemellus ve Praetor Praefectus’u Macro da öldürüldüler. Arenalarda kanl› gladyatör ve vahfli hayvan gösterileri s›kça dü- zenlenmeye baflland›. Caligula, Senatus’u ve senatörleri de küçümsüyor, kendisi- ni her fleyin üstünde görüyordu; art›k hissedilir bir megalomani tüm benli¤ini kaplam›flt›. Yapt›¤› icraatlar›n hiçbir mâkul taraf› bulunmuyordu. Birçok muhalifi oldu. Kendisine suikast tertipleyen Lepidus ve taraftarlar› da feci flekilde öldürül- dü. Caligula’ya ait en ilginç öykülerden biri de “Incitatus” (h›zl›) adl› yar›fl at›na iliflkin oland›. Caligula bu ata o kadar önem veriyordu ki koflum tak›mlar›nda en de¤erli mücevherler ve ipek kumafl kullan›l›yordu. ‹mparator, verece¤i ziyafet için misafirleri onun ad›na davet ediyor ve atla beraber yemek yeniyordu. Yemi 100 Hellen ve Roma Tarihi

alt›n kapta sunuluyor ve hiçbir lüksten kaç›n›lm›yordu. Caligula’n›n bu çok sevdi- ¤i at›n› consul yapaca¤› bile söyleniyordu! Olmaz denilen fleyleri yapmak istiyor- du. Napoli körfezinde Baiae’den Puteoli’ye uzanan ve gemilerin yan yana dizil- mesiyle oluflturulan bir köprü bile infla ettirdi ve bir at arabas› üzerinde olanca h›- z›yla bir uçtan öteki uca geçti. ‹sraf›n sonu gelmiyordu; öyle ki, Tiberius’un hazi- nede b›rakt›¤› büyük miktarda paradan eser kalmam›flt›. Baz› yazarlara göre Caligula M.S. 39’da Germania ve Gallia’ya sefer yapt›; hatta Britannia’y› istila etmek istedi. Ancak, bu seferine ve özellikle Britannia’y› istilas›- na iliflkin, “askerlerine Manfl k›y›s›nda istiridye kabuklar› toplamalar›n› emretmesi” d›fl›nda net ve kesin bilgiler mevcut de¤ildir. Caligula M.S. 40 y›l› yaz›nda Roma’ya döndü. ‹mparatora karfl› olanlar onu yok etmek için zaman kolluyordu. Nitekim, M.S. 24 Ocak 41’de, Praetor Praefectus’u Cassius Chaerea’n›n bafl›n› çekti¤i bir grup, imparatora suikast düzenledi. Bir tören dönüflü, Palatinus Tepesi’ndeki sara- y›n alt›nda yer alan bir koridordan geçerken, kar›s› ve k›z›yla birlikte sald›r›ya u¤- rayarak feci flekilde öldürüldü. Caligula, baz›lar›na göre, Roma halk›na yapt›¤› kö- tülüklerin bedelini ödemiflti.

Claudius (M.S. 41-54) Caligula’n›n öldürülmesi, Roma taht›na kimin geçece¤i sorusunu bir an için ya- n›ts›z b›rakm›flt›. Bir yandan principatus’tan cumhuriyet idaresine dönülmesi tar- t›fl›l›rken öte yandan praetor’lar Iulius-Claudius sülalesine men-sup bir kifliyi tah- ta geçirmenin yollar›n› ar›yorlard›. Ancak bu kaos çok geçmeden afl›ld›. Sarayda bir yerlere gizlenmifl olan Caligula’n›n amcas› Claudius (tam ad› Tiberius Claudi- us Nero Germanicus) praetor muhaf›zlar› taraf›ndan görüldü ve do¤ruca prae- tor’lar›n kamp›na götürülerek ayn› gün imparator ilân edildi. 50 yafl›nda Roma taht›na ç›kan Claudius, imparatorlu¤unu borçlu oldu¤u praetor’lar›n herbirine 15.000 sestertius ba¤›fllad› (donativum). Nero Drusus ile Genç Antonia’n›n çocu¤u olan Claudius M.Ö. 10’da Lugdu- num’da (Lyon) do¤mufltu. Sa¤l›kl› bir fiziksel görünümü olmad›¤› gibi toplum için- de rahat hareket edemeyen, içe kapan›k bir ruh yap›s› vard›; konuflma s›ras›ndaki peltekli¤i anlafl›lmas›n› zorlaflt›r›yordu. Bütün bunlar onun halk›n içine yeterince ç›kmas›na engel oldu. Yine de ye¤eni Caligula M.S. 37’de onu senatör ve consul yapm›flt›. Dört evlilik yapan Claudius’un iyi yanlar› da vard› kuflkusuz. Günümüze kalmam›fl olsa da Roma, Etrüsk ve Kartaca tarihi hakk›nda kitaplar yazm›flt›; hatta Roma / Latin alfabesine kazand›rd›¤› birkaç yeni harf de vard›. Claudius’un yapt›¤› ilk ifllerden biri, ye¤eni Caligula’n›n katillerini cezaland›r- mak oldu. Suikastin lideri Praetor Praefectus’u Cassius Chaerea ve onunla beraber hareket eden baz› kifliler öldürüldü. Claudius, ayn› ak›bete u¤ramamak için önlem- ler almay› da ihmal etmedi. Hatta, Caligula’n›n zehir deposunu bile yok etti. Yine de baz› suikast giriflimleri oldu; ancak s›k› önlemler al›nd›¤› için bu suikast giriflim- leri etkisiz hale getirildi. Claudius, oldukça iyi bir iç ve d›fl politika izledi. Onun zaman›nda Mauretania (M.S. 42), Britannia (M.S. 43), Lykia (M.S. 43), Iudaea (M.S. 44) ve Trakya (M.S. 46) eyalet haline getirilerek Roma topraklar›na kat›ld›. Claudius, yo¤un bay›nd›rl›k fa- aliyetlerine imza att›: Fucinus Gölü’nün kurutulmas›, su kemerleri, yollar ve Ostia Liman›’n›n inflas› gibi. Dört evlilik yapan Claudius’un üçüncü kar›s› Messalina, entrikalar› sayesinde kötü bir üne sahip oldu. Claudius’un Messalina’dan bir o¤lu oldu. Messalina haris yarad›l›flta ve k›skanç biriydi. ‹ktidardaki pozisyonunu sa¤lam tutabilmek ad›na ya- 6. Ünite - Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹lk Yüzy›l›: Iulius-Claudius Hanedan›’ndan Flavius Hanedan›’na 101 k›n çevresindekileri öldürtmekte hiç sak›nca görmedi. Evli olmas›na ra¤men sevgi- lileri de eksik olmuyordu. Claudius’un bütün bu olanlardan ya haberi yoktu ya da görmezden geliyordu. Ancak, M.S. 48 y›l› Ekimi’nde, kocas› Ostia’da bulundu¤u bir s›rada, Messalina’n›n, sevgilisi Gaius Silius ile gizlice evlenmesi barda¤› tafl›ran son damla oldu. Bedelinin ne olaca¤›n› bile bile, böyle bir davran›flta bulunmas› anlafl›l›r bir durum de¤ildi. Bunun, Messalina’n›n da içinde bulundu¤u bir darbe giriflimi olabilece¤ini düflünenler de vard›r. Ancak, Claudius’un yak›n dostu Narcis- sus sayesinde Messalina ve sevgilisi Silius öldürüldüler. Birkaç ay sonra Claudius ye¤eni Agrippina ile evlendi (M.S. 49). Agrippina’n›n önceki evlili¤inden L. Domi- tius Ahenobarbus adl› bir o¤lu vard›; bu çocuk sonradan Nero Claudius Caesar Germanicus ad›n› alm›fl ve k›saca Nero olarak tan›nm›flt›r. Agrippina, kocas› Cla- udius’u kendi o¤lunu manevi o¤lu olarak kabul etmesi için ikna etti. Ve, M.S. 51 y›l›nda Nero’ya Princeps Iuventutis (Gençlerin Lideri / Gençler Aras›nda Birinci) unvan› verilerek Roma taht›n›n meflru vârisi oldu¤u ilân edildi. ‹ki y›l sonra da Cla- udius’un k›z› Octavia ile evlendi¤inde veliahtl›¤› daha da güçlenmifl oldu (M.S. 53). Bir süre sonra, art›k kendi o¤lunun Roma taht›na geçmeye haz›r oldu¤unu gören Agrippina, mantar yeme¤ine koydu¤u zehirle kocas› Claudius’u öldürdü (M.S. 54 Ekim). Claudius öldü¤ünde 64 yafl›ndayd›.

Nero (M.S. 54-68) Claudius’tan sonra Roma taht›na ç›kan Nero, M.S. 15 Aral›k 37 y›l›nda Latium böl- gesinde küçük bir sahil kasabas› olan Antium’da (bugünkü Anzio) do¤mufltu. Lu- Domitius Ahenobarbus ile genç Agrippina’n›n o¤lu olan Nero, imparator ilân edildi¤inde henüz on yedi yafl›nda bir delikanl› oldu¤undan devletin idaresi ger- çekte annesi Agrippina’n›n elindeydi. Stoac› filozof Seneca’n›n da Nero’nun e¤iti- minde pay› büyüktü; bu nedenle Nero onun deste¤ini de al›yordu. Hatta, Ne- ro’nun imparator olur olmaz Senatus’ta yapt›¤› konuflman›n metnini de Seneca ha- z›rlam›flt›. Nero, Augustus’un politikas›na sad›k kalaca¤›na ve Senatus’u daha etkin k›laca¤›na söz vermiflti. Yapt›¤› ilk ifllerden biri, imparator seçilmesinin an›s›na, praetor muhaf›zlar›na yüklü miktarda para vermek oldu (donativum); bu uygula- ma neredeyse bir gelenek haline gelmiflti. Bu gelene¤in, Osmanl› ‹mparatorlu- ¤u’ndaki cülus bahflisi ile olan benzerli¤i dikkat çekicidir.

Donativum ne demektir? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 2 Gerçekte Roma taht›n›n as›l vârisi Claudius’un üvey o¤lu Nero de¤il, öz o¤lu DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Britannicus olmas› gerekiyordu. Ancak, Claudius’un efli Agrippina’n›n türlü entri- kalarla yaflça küçük olan Claudius’un öz o¤lu Britannicus’u ikinci plana iterek, kendi o¤lu Nero’yu imparatorlu¤a haz›rlamas› onun baflar›s›d›r.SORU Yine de Britanni- SORU cus yafl›yordu ve taht için bir tehdit idi. Nitekim bir süre sonra Britannicus bir ak- flam yeme¤i s›ras›nda zehirlenerek öldürüldü (11 fiubat 55); bunuD‹KKAT Nero’nun yapt›r- D‹KKAT d›¤› söylentisi ç›kt› ancak ispatlanamad›. Nero, annesinden de çekiniyordu; onun devlet yönetimine kar›flmas›n› istemiyordu. Bu nedenle annesi Agrippina’y› çevre- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE sinden uzaklaflt›rd›; Seneca ile Praetor Praefectus’u Burrus devlet idaresinde ön plana ç›kt›lar. Nero, kendini daha pasif ifllere ve biraz da e¤lenceye verdi. Arka- dafllar›yla tavernalara gidiyor, kad›nlara sark›nt›l›k ediyor, eflcinselAMAÇLARIMIZ davran›fllar için- AMAÇLARIMIZ de oluyordu. Bazen yaln›z kald›¤›nda bazen de toplant›larda lir çal›p müzikalNN icra- atlarda bulunuyordu. Ancak, Roma’da siyaset, her yerde ve her zaman oldu¤u gi- bi, muhalefet ve menfi propagandadan ayr› düflünülmemelidir.K‹TAP Nero’ya atfedilen K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 102 Hellen ve Roma Tarihi

bütün bu olumsuz tutum ve davran›fllar›n söylentiden ibaret olmas› da mümkün- dür. Yine de Seneca ve Burrus sayesinde devlet ve toplum düzeni aç›s›ndan baz› önemli ad›mlar at›ld›. Bunlar aras›nda kamu düzeninin sa¤lanmas›, kalpazanl›kla mücadele, hazinenin ›slah›, gladyatör gösterileri için valilerin halktan para topla- malar›n›n yasaklanmas›, dolayl› vergilerin tüm imparatorlukta kald›r›lmas› ve do¤- rudan vergilerin art›r›lmas› bulunmaktad›r. fiekil 6.2 Nero, annesi Agrippina’n›n kendisi için bir tehdit oldu¤unun fark›ndayd›; nitekim Nero’nun mermer Nero’nun yak›n›ndaki kad›nlar da (özel- büstü. likle sevgilisi Poppaea Sabina) imparato- Kaynak: Harris ru annesine karfl› k›flk›rt›yorlard›. Nero, (2003), s. 43. annesinin öldürülmesinin zaman› geldi¤i- ni düflünüyordu. M.S. 59 Mart ay›ndaki Minerva festivali s›ras›nda Nero, annesi Agrippina’y› Baiae’da bir akflam yeme¤i- ne davet etti. Yap›lan plana göre, yemek sonras› evine dönece¤i gemi yar›yolda ba- tacak flekilde infla edilmiflti. Nitekim öyle de oldu; ancak Agrippina yüzerek sa¤ sa- lim villas›na ulaflmay› baflard›. Suikast is- tenildi¤i flekilde gerçekleflmeyince, Ne- ro’nun adamlar› villas›na giderek onu öl- dürdü. Ancak bu davran›fl halk aras›nda hiç de hofl karfl›lanmad›; Nero anne katili olarak kötü bir üne sahip oldu. Agrippina’n›n öldürülmesine en çok se- vinenlerden biri de Marcus Otho’nun efli Poppaea Sabina idi; çünkü imparator ile aralar›nda bir yak›nlaflma vard› ve beraber- liklerini sürdürmelerinde Agrippina bir teh- like idi. Ancak beraberlikleri için di¤er bir engel de Nero’nun kar›s› Octavia idi. Bu kez Nero’yu ona karfl› k›flk›rtt› ve boflanmalar›n› sa¤lad›. Bu arada Nero da Poppaea’n›n kocas›n› Lusitania valili¤ine atayarak onu kar›s›ndan uzaklaflt›rm›flt›. Böylece iki sev- gili daha rahat hareket etme imkân› buldular ve bir süre sonra da evlendiler (M.S. 62). ‹ki y›l sonra, M.S. 64’te, Roma’da büyük bir yang›n oldu. Kentin merkezinin büyük bir k›sm› ile saray›n bulundu¤u Palatinus Tepesi yang›ndan büyük zarar gördü. Yang›n ç›kt›¤›nda Nero, Antium’da bulunuyordu. Hemen Roma’ya döndü ve yang›n›n söndü- rülmesi için büyük çaba sarfetti. Ancak, halk aras›nda ç›kan bir söylentiye göre, ken- disi için infla ettirece¤i meflhur Alt›n Ev’e (Domus Aurea) yer açmak için yang›n› biz- zat imparator ç›kartm›flt›. Hatta, yang›n›n en fliddetli oldu¤u bir s›rada, yüksekçe bir yere ç›k›p kendisine ait olan “Troia’n›n Ya¤mas›” flark›s›n› lir çalarak söyledi¤i bile ku- laktan kula¤a dolafl›yordu. Bir haftay› aflk›n bir süre devam eden yang›ndan sonra Ro- ma adeta yeniden infla edildi. Domus Aurea’n›n da aç›l›fl› yap›ld›. Nero, yang›ndan H›- ristiyanlar› sorumlu tuttu ve H›ristiyanlar çok büyük iflkencelere mâruz kalarak öldü- rüldüler. ‹mparatorun kendini e¤lenceye vermesi ve iyi bir yönetim gösterememesi- ne Roma’da ç›kan yang›n da eklenince art›k Nero’dan kurtulma zaman›n›n geldi¤ine inan›ld›. Ancak Nero kendisine yönelik suikast giriflimlerinden (en önemlilerinden bi- ri Piso’nunki idi) kurtuldu ve suikasti tertipleyenler öldürüldü. 6. Ünite - Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹lk Yüzy›l›: Iulius-Claudius Hanedan›’ndan Flavius Hanedan›’na 103

Nero zaman›nda baz› askeri baflar›lar da elde edildi. Romal› komutan Corbula, Parthlar ve Armenial›lara karfl› baflar›l› bir sefer yapt› (M.S. 55-63); Britannia’da Bou- dicca’n›n liderli¤indeki Britonlar›n isyan› bast›r›ld› (M.S. 61). Nero, hayranl›k duydu- ¤u Yunanistan’a bir gezi düzenlemifl ve oradayken baz› festivallere kat›lm›flt› (M.S. 66-67). Bu s›rada Iudaia’da (Eski Filistin’in güneyi, Yahudiye) Yahudiler isyan etti; isyan›n bast›r›lmas› pek kolay de¤ildi ve Nero’nun ölümüyle de gecikti. Yunanis- tan’dan dönüflünde Gallia Lugdunensis valisi Iulius Vindex’in ayaklanmas›yla karfl› karfl›ya kald› (M.S. 68 Mart). Hispania Tarraconensis valisi Servius Sulpicius Galba da Vindex’e destek verdi. Etraf›ndakilerin de kendisini terk etmesiyle yaln›z kalan Nero’ya son darbe Senatus’tan geldi. Senatus, kendisini istemedi¤ini aç›kça ortaya koydu ve Nero’yu vatan haini ilân etti. Tüm umutlar›n› yitirmifl olan Nero, bo¤az›n› kesmek suretiyle henüz 30 yafl›ndayken hayat›na son verdi (M.S. 9 Haziran 68). Ne- ro ile birlikte Iulius-Claudius Hanedan›’n›n tahttaki iktidar› da bitti.

Iulius-Claudius Hanedan› hangi imparatorla bafllad› hangi imparatorlaSIRA son S‹ZDE buldu? SIRA S‹ZDE 3 DÖRT ‹MPARATORLAR YILI DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M Galba (M.S. Haziran 68-Ocak 69) Gaius Sulpicius Galba ile Mummia Achaica’n›n o¤lu olan Galba,SORU M.Ö. 3’te Terraci- SORU na’da do¤mufltu. ‹yi bir e¤itim alan Galba, Claudius zaman›nda Africa’da procon- sul’lük yapm›flt›. Nero öldü¤ünde Hispania Terraconensis valisiydi.D‹KKAT Nero’nun ölü- D‹KKAT münün ard›ndan Roma’da bir kaos yaflanm›fl ve kimin imparator olaca¤› konusun- da bir fikir birli¤i henüz oluflmam›flt›. Nitekim, Nero’ya karfl› Vindex’in önderli¤in- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE de isyan hareketi bafllam›fl ve bir iç savafl halini alm›flt›. Galba, 2 Nisan 68’de Cart- hago Nova’da (Yeni Kartaca, ‹spanya) kendisini Roma Senatus’unun ve halk›n›n temsilcisi ilân etti. Bir süre sonra Gallia Lugdunensis valisi Vindex’in,AMAÇLARIMIZ Yukar› Ger- AMAÇLARIMIZ mania valisi Verginius Rufus’a Vesontio’da (bugün Fransa’n›n do¤usundakiNN Besan- çon) yenilmesinin (M.S. 68 May›s sonu) ve bir-iki hafta sonra da Nero’nun ölümü- nün (M.S. 9 Haziran 68) ard›ndan Senatus 73 yafl›ndaki Galba’y›K‹TAP imparator ilân et- K‹TAP ti. Yeni imparator ayn› y›l Ekim ay›nda Roma’ya geldi. Ancak kar›fl›kl›klar ve hofl- nutsuzluk sona ermemiflti. Yukar› ve Afla¤› Germania ordular› ayakland›lar hatta daha da ileri giderek Afla¤› Germania komutan› Vitellius’u imparatorTELEV‹ZYON ilân ettiler. TELEV‹ZYON Taht› kaybetmekte oldu¤unu anlayan Galba hemen Calpurnius Piso’yu evlat edi- nerek vârisi ilân etti¤ini Senatus’a bildirdi. Ancak kendisinin vâris olaca¤›n› umut eden Otho, bu duruma çok içerledi ve praetor muhaf›zlar›n› elde ederek onlar›n kendisini imparator olarak selamlamalar›n› sa¤lad›; Galba ve Piso‹NTERNET öldürüldü. ‹NTERNET

Otho (M.S. Ocak-Nisan 69) M.S. 32 y›l›nda do¤an Otho, Nero’nun kar›s› Poppaea’n›n ilk kocas›yd›. Nero, Ot- ho’yu Lusitania valili¤ine atayarak onu kar›s›ndan uzaklaflt›rm›fl ve sonra kendisi de boflanarak onunla evlenmiflti. Galba’n›n ölümünden sonra imparator ilân edilen Otho’nun en büyük rakibi Afla¤› Germania ordular› taraf›ndan imparator ilân edi- len Vitellius idi. Nitekim çok geçmeden ikisi aras›nda bir mücadele bafllad›. Vitel- lius’un subaylar› Caecina ve Valens komutas›ndaki ordu 14 Nisan 69’da Cremo- na’da yap›lan savaflta Otho taraftar› orduyu yenilgiye u¤ratt›. Ordusunun yenilgi haberi kendisine ulaflt›¤›nda art›k yapacak bir fley kalmad›¤›n› gören imparator in- tihar etti. Otho, yaklafl›k üç ay Roma taht›nda kald›. 104 Hellen ve Roma Tarihi

Vitellius (M.S. Nisan-Aral›k 69) M.S. 15’te do¤an Vitellius iyi yetiflmifl bir devlet adam›yd›. Capri’de büyümüfl, Afri- ca’da consul’lük ve proconsul’lük yapm›fl daha sonra da Galba taraf›ndan M.S. 68’de Afla¤› Germania ordular›n›n komutanl›¤›na atanm›flt›. Orada bulundu¤u s›ra- da askerleri taraf›ndan imparator olarak selamlanm›flt›. Galba’n›n ölümünden son- ra imparator olan Otho ile mücadeleye bafllam›fl ve 69 y›l› Nisan ay›nda Cremo- na’da yap›lan savaflta Otho’nun yenilmesiyle de Senatus taraf›ndan imparator ilân edilmiflti. Ancak, birkaç ay sonra, 1 Temmuz 69’da Aleksandreia’daki lejyonlar Vespasianus’u imparator ilân ettiler. Böylece, M›s›r, Iudaia, Syria ve Tuna bölgesi lejyonlar›n›n deste¤ini alan Vespasianus, kendisini art›k Roma taht›n›n tek sahibi olarak görüyordu. Vespasianus’un kendisi Aleksandreia’dan ayr›lmad› fakat ona ba¤l› ordu, Vitellius taraftar› orduyu Cremona’da 24 Ekim günü büyük bir yenilgi- ye u¤ratt›. Bu zafer sonras› Hispania, Gallia ve Britannia da Vespasianus’un tara- f›nda yer ald›lar. Daha sonra Vespasianus’un komutanlar›ndan Antonius Primus Roma’y› abluka alt›na ald›; flehre giren askerler Vitellius ve taraftarlar›n› öldürdüler (20 Aral›k 69). Vitellius’un cesedi caddelerde sürüklendi ve Tiber Nehri’ne at›ld›. Senatus, Vespasianus’u imparator ilân etti. Ancak kendisi hemen Roma’ya gelme- di; sükûn sa¤lanana kadar Aleksandreia’da kald›. Tarihe “Dört ‹mparatorlar Y›l›” olarak geçen dönemin dördüncü imparatoru Vespasianus’tur; ancak kendisi Flavius Hanedan›’n›n kurucusu oldu¤undan, bura- da sadece ad› an›lm›fl ama kendisi hakk›ndaki bilgiler afla¤›da, Flavius Hanedan› içinde verilmifltir. fiekil 6.3

Gladyatör Oyunlar› özellikle ‹mparatorluk döneminde çok yayg›nd›. Amfitiyatrolarda gerçeklefltirilen oyunlar›n ço¤u ölümle sonuçlan›yordu.

Kaynak: Harris (2003), s. 110. 6. Ünite - Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹lk Yüzy›l›: Iulius-Claudius Hanedan›’ndan Flavius Hanedan›’na 105

FLAVIUS HANEDANI Vespasianus (M.S. 69-79) Vespasianus ile birlikte Roma taht›nda Flavius Hanedan›’n›n egemenli¤i bafllar. M.S. 9 y›l› 17 Kas›m›’nda Roma’n›n do¤usunda Reate yak›n›ndaki Falacrinae’de do- ¤an Vespasianus, babaannesi taraf›ndan büyütülmüfl ve sonra da Roma memuriye- tinin çeflitli kademelerinde bulunmufltu. Tiberius zaman›nda Thracia’da (Trakya) askeri tribunus, Girit ve Kyrene’de de quaestor olarak görev yapm›flt›. Caligula za- man›nda praetor olmufltu. Claudius zaman›nda, M.S. 43-44 y›llar›nda, Britannia’n›n fethinde bulunmufltu. M.S. 51’de consul, M.S. 63’te de Africa’da proconsul (vali) olarak görev yapm›flt›. Nero’nun Yunanistan seyahatine kat›lm›fl, M.S. 67’de Nero taraf›ndan Iudaia valili¤ine atanm›flt›. Burada bulundu¤u s›rada Birinci Yahudi ‹s- yan›’n›n bast›r›lmas›yla meflgul olmufltu. M.S. 39’da Flavia Domitilla ile evlenen Vespasianus’un Domitilla, Titus ve Domitianus adlar›nda üç çocu¤u oldu. Kar›s› ve k›z› Domitilla, Vespasianus imparator olmadan öldü; di¤er iki o¤lu ise Flavius Ha- nedan› üyeleri olarak s›ras›yla imparator oldular. Vespasianus imparator ilân edildi¤inde Iudaia’da Yahudi isyan›n› bast›rmakla meflguldü. Bir süre sonra bu ifli o¤lu Titus’a devrederek kendisi Aleksandreia’ya (‹skenderiye, M›s›r) geçti. Vespasianus Aleksandreia’da imparator olarak selam- land›. Vespasianus’un Aleksandreia’ya gitmesinin amac›, Roma’ya bu¤day sevki- yat›n› kontrol alt›nda tutarak o s›rada Roma taht›nda bulunan Vitellius’u güçsüz b›rakmakt›. Bu arada Pannonia’daki lejyonlardan birinin komutan› olan Marcus Antonius Primus, kuzeyden ‹talya’ya do¤ru harekete geçti; Bedriacum’da Vitelli- us taraftar› orduyu yenilgiye u¤ratt› ve nihayette Roma’ya girdi. fiehre giren as- kerler Vitellius ve taraftarlar›n› öldürdüler (M.S. 20 Aral›k 69); art›k Vespasia- nus’un imparatorlu¤u Senatus taraf›ndan da onayland›. Vespasianus imparator oldu¤unda 60 yafl›ndayd›. Bu s›rada, Syria Valisi Mucianus da ordusunu Vitellius üzerine yönlendirmiflti. Fakat Vitellius öldürüldü¤ünden ve Vespasianus impara- tor ilân edildi¤inden, sorunsuz bir flekilde Roma’ya girdi. Primus ise Roma’dan ayr›l›p Gallia’ya döndü. Vespasianus’un o¤lu Domitianus Mucianus Vespasia- nus’un yoklu¤unda onun ad›na birtak›m düzenlemeler yapt›. Vespasianus da M.S. 70 y›l› Ekim ay›nda Roma’ya döndü. M.S. 69 y›l›nda, Vespasianus henüz Aleksandreia’dayken German kabilelerin- Kommagene Krall›¤›, bugünkü Ad›yaman, den Batavial›lar›n lideri Iulius Civilis Gallia’da isyan etti. Gallia halk› Civilis’e tam Kahramanmarafl ve destek verdi. Civilis, Roma karargâh› Castra Vetera’y› da ele geçirdi; Romal› as- Gaziantep illerinin kaplad›¤› kerler öldürüldü. Bu a¤›r kay›plar Romal›lar› Civilis’e karfl› harekete geçirdi. Ve- topraklar üzerinde kurulmufltu (M.Ö. 162). I. tera yak›n›ndaki savaflta, Civilis kaçarak kurtuldu. Ren s›n›r› boyunca Roma ege- Antiokhos döneminde en menli¤i tekrar kurularak sükûn sa¤land›. Romal›lar›n Civilis’in isyan›n›n bast›r›l- parlak dönemini yaflam›flt›. mas›nda Romal› komutan Cerealis’in rolü büyüktü. Daha sonra Cerealis, Fronti- nus ve Agricola, Britannia’n›n kuzeyine do¤ru ilerleyerek bugünkü Galler ve ‹s- koçya’y› kapsayan topraklar› kontrol alt›na ald›lar. Bu arada imparatorun o¤lu Titus da Iudaia’n›n fethini tamamlad›; Jerusalem’i (Kudüs) ele geçirdi (M.S. Ekim 70); çok say›da Yahudi öldürüldü. ‹ki y›l sonra da -krallar›n›n ölmesi üzerine- Kommagene (güneydo¤u Anadolu’da) de Roma’ya ilhak edildi (M.S. 72) ve Syria eyaletine dâhil edildi. 106 Hellen ve Roma Tarihi

Vespasianus M.S. 70 y›l› Ekim ay›nda Roma’ya geldi¤inde büyük bir zafer alay› düzenlendi. ‹mparator, çocuklar› Titus ve Domitianus’a ceasar ve princeps iuven- tutis unvanlar› vererek onlar›n Roma taht›n›n vârisi olduklar›n› gösterdi. Senatus’a, kendisinden sonra Titus’un tahta ç›kaca¤›n› bildirdi. Titus, kardefli Domitianus’tan yaklafl›k 10 yafl büyüktü. Roma’da büyük bir imâr faaliyetine giriflti. Ünlü Colosse- um amfitiyatrosunun inflas›na bafllanmas› da Vespasianus dönemine rastlar; ancak inflaat› Titus zaman›nda bitirilmifltir.

SIRA S‹ZDE Yahudi isyan›n›SIRA hangi S‹ZDE imparator bast›rd›? 4 Vespasinus’a baz› suikast planlar› da yap›ld›. Bu suikastçiler aras›nda ad› en DÜfiÜNEL‹M çok duyulanlar,DÜfiÜNEL‹M Helvidius Priscus ve Caecina Alienus idi. Ancak suikastlerin hiçbi- ri amac›na ulaflmad› ve suikastçiler öldürüldüler. ‹mparatorun yafl› itibariyle sa¤l›k SORU sorunlar› vard›.SORU Campania’da bulundu¤u s›rada hastalanan Vespasianus, tedavi için Roma’ya döndü ancak bir türlü iyileflemedi. 70 yafl›na birkaç ay kala, 24 Haziran 79’da, hayata gözlerini kapad›. D‹KKAT D‹KKAT Titus (M.S. 79-81) SIRA S‹ZDE Babas› Vespasianus’unSIRA S‹ZDE ölümü üzerine Roma taht›na geçen Titus, 30 Kas›m 39’da Roma’da do¤mufltu. M.S. 61-63 y›llar› aras›nda Germania ve Britannia’da askeri tri- bunus olarak görev yapm›fl ve M.S. 65’te quaestor olmufltu. M.S. 69’da Vespasia- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ nus taraf›ndan Yahudi ‹syan›n›n bast›r›lmas› için Iudaia’ya gönderilmiflti. Titus, bir NNy›l sonra, M.S. 70 Eylülü’nde Hierousalem’i (Kudüs) almay› baflard›. Birkaç ay son- K‹TAP ra da (M.S.K‹TAP 71 y›l› Haziran) Roma’ya döndü ve babas›yla birlikte büyük bir zafer alay› düzenledi. Bu, büyük yank› uyand›ran bir zafer oldu. Bütün bu askeri tecrü- beleri ve baflar›lar› neticesinde babas› Vespasianus M.S. 71’de onu imparatorlu¤un TELEV‹ZYON yönetimineTELEV‹ZYON ortak etti. Titus, bu tarihten itibaren babas›ndan sonra tahta ç›kacak olan kifli olarak ilân edilmifl oluyordu. Titus, Latince ve Eski Yunanca fliirler yaz›yor, müzikle u¤rafl›yor, lir çalabiliyor- du. Claudius’un o¤lu Britannicus’un yak›n arkadafl›yd›; ta ki Britannicus’un Nero ‹NTERNET taraf›ndan ‹NTERNETzehirletilip öldürülmesine kadar. Iudaia’da bulundu¤u s›rada kendisin- den yaflça bir hayli büyük olan Iudaia prensesi Berenice’ye âfl›k olmufltu ama ge- rek babas› gerekse Roma halk› -yeni bir Kleopatra m› sorusuyla- bu iliflkiye s›cak bakmad›¤›ndan, iliflki uzun süreli olamad›. Halk, ilk zamanlarda Titus’un son de- rece iyiliksever ve insanca davran›fllar›na tan›k olmufltu. Hatta, tarihçi ve biyografi yazar› Suetonius bir akflam yeme¤inde, imparatorun, o gün halk› için bir iyilik ya- pamad›¤›n› ve bu yüzden de o gününün bofla geçti¤ini söyledi¤ini aktar›r. 6. Ünite - Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹lk Yüzy›l›: Iulius-Claudius Hanedan›’ndan Flavius Hanedan›’na 107

fiekil 6.4 Roma’daki Titus Tak›.

Kaynak: Ramage & Ramage (2008), s. 41.

M.S. 24 A¤ustos 79’da Vesuvius (Vezüv) yanarda¤›n›n patlamas› sonucu Pompeii, Herculaneum ve Stabiae kentlerinin de aralar›nda oldu¤u Cumae körfezindeki yer- leflimler lavlar›n alt›nda kald›; büyük bir felaket yafland›. Titus, Vezüv felaketinin ya- ralar›n›n sar›lmas› için elinden gelen her türlü gayreti gösterdi. Ancak, bir y›l sonra ikinci bir felaket daha yafland›. Bu kez Roma’da büyük bir yang›n ç›kt›; ard›ndan ve- ba salg›n› halk›n bir bölümünün yok olmas›na neden oldu. Titus yine halk›n yan›n- dayd›; yang›ndan harap olan yerlerde yeniden imâr faaliyeti bafllat›ld›, yang›ndan za- rar gören Jupiter Optimus Maximus Tap›na¤›’n›n yeniden inflas›na baflland›. Bu ara- da, inflas›na babas› zaman›nda bafllan›lan Amphitheatrum Flavium olarak da bilinen ünlü Colosseum’un aç›l›fl› da yap›ld›. Günlerce süren gösterilerde Colosseum glad- yatör oyunlar› ve vahfli hayvan gösterilerine sahne oldu; hatta arenan›n suyla doldu- rularak bir deniz savafl›n›n (naumachia) temsil edildi¤i gösteri bile yap›ld›. Titus’un ölümü hiç kimsenin beklemedi¤i bir anda ve ani oldu. M.S. 81 y›l› ya- z›nda Sabinler ülkesine yapt›¤› bir seyahat s›ras›nda atefllenerek hastaland› ve 13 Eylül’de 42 yafl›ndayken öldü. Ölüm nedeni kimine göre s›tmayd›; ancak ölümün- de kardefli Domitianus’un da parma¤› olabilece¤i (zehirleterek) konufluluyordu.

Domitianus (M.S. 81-96) Vespasianus ile Flavia Domitilla’n›n ikinci erkek çocu¤u olan Domitianus, M.S. 24 Ekim 51’de Roma’da do¤mufltu. Neredeyse do¤umundan itibaren hep a¤abeyi Ti- tus’un gölgesinde kald›. Gerçekte Vespasianus, her iki o¤luna da önemli unvanlar vermiflti; consul, princeps iuventutis gibi. Ancak, Titus’a önemli görevler verilmesi- ne karfl›n, Domitianus sadece unvanlarla yetinmek zorunda b›rak›ld›. Bu nedenle Domitianus, a¤abeyi Titus’a k›skançl›k duyuyor ve bir gün durumun tersine döne- ce¤ini umuyordu. Nitekim, Titus’un ani ve beklenmedik ölümü ona bu f›rsat› ver- di. A¤abeyinin ölüm haberini alan Domitianus hemen Roma’ya geldi; praetor mu- 108 Hellen ve Roma Tarihi

haf›zlar›n›n da deste¤ini alan Domitianus’un imparatorlu¤u ertesi gün Senatus ta- raf›ndan onayland› (M.S. 14 Eylül 81). Domitianus bir süre sonra (M.S. 82’de) Do- mitia ile evlendi; ondan bir o¤lu oldu fakat daha çocuk yafltayken onu kaybettiler. fiekil 6.5

Domitianus’un sikke portresi.

Kaynak: Kent- Overbeck-Stylow (1973), res. 244.

Domitianus kamu ahlak›n› yüksek tutmak için çok çaba gösterdi. Ahlaks›z tutum ve davran›fllar sergileyen baz› senatörleri cezaland›rd›. Domitianus zaman›nda Sena- tus’un güç ve prestiji geriledi; imparatorun kendisi ve saray, Senatus’un önüne geç- ti. Bazen öyle ileri gitti ki, Ekim (October) ay›n›n ad›n› Domitianus’a çevirdi. Domitianus’un ilk askeri baflar›s› Germania’da ayaklanan Chatti kabilesine kar- fl› oldu; imparatorun bizzat komuta etti¤i ordu, isyanc›lar› yenilgiye u¤ratt›. Bu za- ferden sonra imparator, Germanicus (German fatihi) unvan› ald› (M.S. 83). Ancak Tuna s›n›r›ndaki Daclar (bugünkü Romanya topraklar›nda yaflayan halk), impara- toru zor durumda b›rakt›lar. M.S. 85’te Daclar Tuna Nehri’ni geçerek Roma valisi Sabinus’u öldürdüler. Domitianus, Daclar› geri çekilmeye zorlasa da Daclar Roma- l›lar için bir tehdit olmaya devam etti. ‹mparator, Dac kral› Decebalus ile Daclar le- hine anlaflma yapmak zorunda kald› ve Daclara y›ll›k haraç vermeyi de kabul etti. Zaman geçtikçe imparatorun muhalifleri de artmaya bafllad›. Domitianus kendi- sine karfl› gelenleri birer birer yok etti. Ancak Yukar› Germania valisi Antonius Satur- ninus, en ciddi muhalefeti gösterdi ve Domitianus’a resmen cephe ald›. Ordusuyla imparatorun üzerine yürümek üzereydi ki, Afla¤› Germania valisi Luppius Maximus, Saturninus’u yenilgiye u¤ratarak büyük bir tehlikeyi bertaraf etti (M.S. Ocak 89). Do- mitianus art›k hep öldürülme korkusuyla yafl›yordu ve bu nedenle her kimden en ufak flüphe duyuyorsa onu hemen öldürtüyordu. ‹mparatorun kendisinde oldu¤u kadar çevresinde de bir paranoya bafllam›flt›. Herkes birbirinden flüphe ediyor, ihbar edilme ve öldürülme korkusu yafl›yordu. Sonunda, imparatorun kar›s›n›n ve praetor muhaf›zlar›n›n da içinde oldu¤u bir suikast plan› haz›rland›. Plana göre, saray kah- yâs› Parthenius imparatorun yast›¤›n›n alt›ndaki b›ça¤›n› önceden alarak imparatoru savunmas›z b›rakacak, sonra da Stephanus adl› bir azatl› kolundaki yara sarg›s›n›n içine saklad›¤› b›çakla imparatora sald›racakt›. Nitekim öyle oldu; ilk darbeyi alan Domitianus yast›¤›n›n alt›ndaki b›ça¤›n› almak istedi¤inde bofl bir k›n buldu sadece. Stephanus’un peflinden gelen di¤erleri de imparatoru b›çaklayarak öldürdüler. 6. Ünite - Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹lk Yüzy›l›: Iulius-Claudius Hanedan›’ndan Flavius Hanedan›’na 109

Özet

Roma’da imparatorluk dönemine geçifl ve yeni Iulius-Claudius ve Flavius hanedanlar›n› aç›k- AMAÇ N NAMAÇ 1 yönetim fleklinin karakteristik özelliklerini aç›k- 3 lama lama Iulius-Flavius hanedan› Augustusla bafllar, Tibe- Böylece Augustus ile birlikte, Cumhuriyet dö- rius, Caligula, Claudius ile devam eder ve Nero nemi kapanm›fl, Principatus (princeps’ten) dö- ile son bulur. Bu hanedan üyeleri genelde Au- nemi bafllam›fl oluyordu. Bu dönem, Domina- gustus’un politikas›n› devam ettirmifllerdir. Tibe- tus olarak adland›r›lan yeni idare fleklinin baflla- rius zaman›nda Kappadokia ve Kilikia eyalet ya- yaca¤› Diocletianus’a kadar bu flekilde devam p›ld›. Kilikia ve Syria tek eyalet alt›nda birlefltiril- etti. Principatus dönemi asl›nda devletin bafl›n- di.Claudius zaman›nda Mauretania (M.S. 42), Bri- da tek kiflinin oldu¤u bir dönemdir ve bu ne- tannia (M.S. 43), Lykia (M.S. 43), Iudaea (M.S. denle genel olarak imparatorluk dönemi olarak 44) ve Trakya (M.S. 46) eyalet haline getirilerek bilinir. Cumhuriyet döneminde devletin bafl›n- Roma topraklar›na kat›ld›. Claudius, yo¤un ba- da iki consul varken, imparatorluk dönemiyle y›nd›rl›k faaliyetlerine imza att›: Fucinus Gö- birlikte tüm yetkiler imparatorun flahs›nda top- lü’nün kurutulmas›, su kemerleri, yollar ve Ostia lanm›fl oldu. Yeni yönetim flekli ‹mparator Au- Liman›’n›n inflas› gibi. Günümüze kalmam›fl olsa gustus’la bafllad›¤›ndan, onun dönemindeki yö- da Roma, Etrüsk ve Kartaca tarihi hakk›nda ki- netim anlay›fl› ve karakteristik özelliklerine bir taplar yazm›flt›. Hanedan›n son üyesi Nero, e¤- alttaki paragrafta de¤inilecektir. lenceye düflkün ve tutars›z davran›fllar› olan bir imparator olarak ün yapm›flt›. Hatta, annesi Ag- Augustus’un imparatorlu¤u yeniden organize rippina’n›n kendisi için bir tehdit oldu¤unu dü- NAMAÇ 2 etmesi ve faaliyetlerini aç›klama flündü¤ünden, onu da öldürtmüfltü. Ancak, dev- Augustus’la birlikte Roma’da Cumhuriyet yöneti- let idaresindeki yetenekli kifliler sayesinde kamu mi son buldu; ‹mparatorluk yönetimi bafllad›. Au- düzeninin sa¤lanmas›, kalpazanl›kla mücadele, gustus’tan Diocletianus’a kadar devletin bafl›nda hazinenin ›slah›, gladyatör gösterileri için valile- tek kifli bulundu¤undan bu dönem ayn› zaman- rin halktan para toplamalar›n›n yasaklanmas›, da “Principatus Dönemi” olarak da bilinir. Au- dolayl› vergilerin tüm imparatorlukta kald›r›lma- gustus’un yapt›¤› en önemli icraatlar aras›nda, s› ve do¤rudan vergilerin art›r›lmas› gibi faaliyet- eyaletleri, lejyon kuvvetleri olanlar ve olmayan- lere de imzas›n› atm›flt›. M.S. 64’te, Roma’da bü- lar flekilde düzenlemesi ve lejyon kuvveti bulun- yük bir yang›n› Nero’nun ç›kartt›¤›na inan›l›yor- duran eyaletleri kendi üzerine almas›d›r. Augus- du. Nero zaman›nda Parthlar ve Armenial›lara tus zaman›nda Senatus’un itibar› da artt›. Augus- karfl› baflar›l› bir sefer düzenlenmifl (M.S. 55-63); tus dönemi bir bar›fl dönemidir. Augustus zama- Britannia’da Britonlar›n isyan› bast›r›lm›fl (M.S. n›ndaki di¤er baz› önemli olaylar aras›nda; Ara- 61); Yunanistan’a bir gezi düzenlemifl (M.S. 66- bia’n›n Roma’ya ba¤lanmas› (M.Ö. 24), Galati- 67); ‹mparatorun son y›llar›nda ise Iudaia’daki a’n›n Roma eyaleti yap›lmas› (M.Ö. 25), Bospo- (Eski Filistin’in güneyi, Yahudiye) Yahudiler is- ros Krall›¤›’n›n Roma’ya ba¤l› vasal krall›k yap›l- yan etmiflti. mas› (M.Ö. 14), Varus komutas›ndaki Roma bir- Vespasianus ile birlikte Roma taht›nda Flavius li¤inin Teutoburg Orman›’nda Germanlarca pu- Hanedan›’n›n egemenli¤i bafllar. ‹ktidar›n›n ba- suya düflürülüp yok edilmesi (M.Ö. 9), Trakya’da fl›nda Civilis’in Gallia’daki isyan› baflar›l› bir fle- vasal bir krall›k kurulmas›, Syria (Suriye) ve Iu- kilde bast›r›ld›. Vespasianus, Yahudi isyan›n› da daea’n›n (Eski Filistin’in güneyi) Roma eyaleti ol- o¤lu Titus ile bast›rd›; Iudaia ilhak edildi (MS mas›n› sayabiliriz. Augustus, ayr›ca, kendisine 70). Güneydo¤u Anadolu’daki Kommagene de ba¤l› “Praetorlardan oluflan bir Muhaf›z Alay›” Vespasianus zaman›nda ilhak edilerek (M.S. 72) (Praetoriani) ile ‹tfaiye Alay› (Cohortes vigilium) Syria eyaletine dâhil edildi. Titus, M.S. 69’da kurdu. Anadolu’daki Roma kolonilerinin önemli Vespasianus taraf›ndan Yahudi ‹syan›n›n bast›- bir k›sm› Augustus döneminde kuruldu. r›lmas› için Iudaia’ya gönderildi ve bir y›l sonra 110 Hellen ve Roma Tarihi

Kudüs’ü ald›. Titus zaman›nda Vesuvius (Ve- Germania’da ayaklanan Chatti kabilesine karfl› züv) yanarda¤› patlad›; Roma’da büyük bir yan- oldu; imparator, Germanicus (German fatihi) g›n ç›kt›; veba salg›n› halk›n bir bölümünün yok unvan› ald› (M.S. 83). Romal›lar için bir tehdit olmas›na neden oldu. ‹nflas›na babas› Vespasia- olmaya devam eden Daclarla Romal›lar›n aley- nus zaman›nda bafllan›lan ünlü Colosseum da hine anlaflma yapmak zorunda kald› ve Daclara Titus zaman›nda aç›ld›. Hanedan›n son üyesi y›ll›k haraç vermeyi kabul etti. Roma’daki mu- Domitianus zaman›nda Senatus’un güç ve pres- haliflerinin tehdidini her zaman hissetti; nitekim tiji geriledi. Domitianus’un ilk askeri baflar›s› suikast sonucu öldürüldü. 6. Ünite - Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹lk Yüzy›l›: Iulius-Claudius Hanedan›’ndan Flavius Hanedan›’na 111

Kendimizi S›nayal›m

1. Augustus’la birlikte bafllayan dönem afla¤›dakilerden 6. Mauretania, Britannia, Lykia, Iudaea ve Trakya’n›n hangisidir? eyalet haline getirilmesi; Fucinus Gölü’nün kurutulma- a. Cumhuriyet s›; Ostia Liman›’n›n inflas› afla¤›daki imparatorlardan b. Principatus hangisi zaman›nda oldu? c. Monarfli a. Augustus d. Tetrarfli b. Claudius e. Krall›k c. Domitianus d. Tiberius 2. Galatia’n›n Roma eyaleti yap›ld›¤› tarih afla¤›dakiler- e. Vespasianus den hangisidir? a. M.Ö. 65 7. “Dört ‹mparatorlar Y›l›” afla¤›daki imparatorlardan b. M.Ö. 55 hangilerini kapsar? c. M.Ö. 45 a. Augustus, Vespasianus, Otho, Claudius d. M.Ö. 35 b. Claudius, Augustus, Vitellius, Otho e. M.Ö. 25 c. Galba, Otho, Vitellius, Vespasianus d. Galba, Otho, Vitellius, Domitianus 3. Augustus’un iktidar› zaman›nda yapt›¤› baflar›l› icra- e. Tiberius, Galba, Vitellius, Vespasianus atlar› (Res Gestae) kaleme ald›¤› ve tunç direklere yaz›- l› olan icraat yaz›t›n›n bir kopyas›n›n duvar›nda yer 8. Afla¤›daki olaylardan hangileri ‹mparator Titus za- ald›¤›, Anadolu’daki tap›nak afla¤›dakilerden hangisi- man›nda gerçekleflmifltir? dir? a. Galatia’n›n Roma Eyaleti yap›lmas› a. Side’de Apollon Tap›na¤› b. Actium Savafl› b. Ephesos’ta Hadrian-Roma Tap›na¤› c. M.S. 64’teki Roma yang›n› c. Miletos’ta Augustus-Roma Tap›na¤› d. Dört ‹mparatorlar Y›l›’n›n imparatorlar›ndan biri d. Nikomedeia’da Augustus Tap›na¤› olmas› e. Ankara’da Roma-Augustus Tap›na¤› e. Colosseum’un aç›l›fl› ve Vezüv yanarda¤›n›n pat- lamas› 4. Augustus’tan sonra Roma taht›na geçen afla¤›daki- lerden hangisidir? 9. Kommagene afla¤›daki imparatorlardan hangisi za- a. Domitianus man›nda ilhak edilerek Syria eyaletine dâhil edildi? b. Claudius a. Vespasianus c. Caligula b. Augustus d. Tiberius c. Tiberius e. Vespasianus d. Nero e. Galba 5. At›yla beraber yemek yiyen, at›n› consul yapmay› bile düflünen, gereksiz harcamalarla Roma devlet hazi- 10. Augustus iktidara geldi¤inde eyaletlerde esas ola- nesini tüketen imparator afla¤›dakilerden hangisidir? rak düzenlemelerden hangisini yapm›flt›r? a. Domitianus a. Tüm eyaletler imparatora ba¤land›. b. Claudius b. Tüm eyaletler Senato’ya ba¤land›. c. Caligula c. Eyaletlerde Senato bulundurulmas›n› yasaklad›. d. Tiberius d. Lejyon kuvveti sadece Senato’ya ba¤l› eyaletler- e. Vespasianus de olacakt›. e. Lejyon kuvveti sadece imparatora ba¤l› eyalet- lerde olacakt›. 112 Hellen ve Roma Tarihi

Okuma Parças› Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar›

Anadolu’da Roma ‹mparator Kültü 1. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Augutus” konusunu yeni- Anadolu’daki kent-devletleri, Roma ‹mparatorlu- den gözden geçiriniz. ¤u’nun egemenli¤i alt›na girince, Augustus’tan baflla- 2. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Augustus” konusunu yeni- yarak Roma imparatorlar›n› birer tanr› gibi kabul edip den gözden geçiriniz. onlara tap›naklar infla ettiler veya varolan tanr› / tanr›- 3. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Augustus” konusunu yeni- ça tap›naklar›n› onlara ithaf ettiler. Bir kent-devletinde den gözden geçiriniz. ‹mparator kültünün varl›¤›na, imparatora adanm›fl ta- 4. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Tiberius” konusunu yeni- p›naklar›n ortaya ç›kart›lmas›n›n yan› s›ra yaz›tlar, ede- den gözden geçiriniz. bi kaynaklar ve sikkeler tan›kl›k eder. Sikkelerde gö- 5. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Caligula” konusunu yeni- rülen neokoros yaz›s›, sikkenin bas›ld›¤› kent-devletin- den gözden geçiriniz. de imparator tap›na¤›n›n (kültünün) bulundu¤unu ifla- 6. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Claudius” konusunu yeni- ret eder. Neokoros, sözcük anlam› olarak tap›nak ba- den gözden geçiriniz. k›c›s› / muhaf›z› demektir. Yani, imparatora adanm›fl 7. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Dört ‹mparatorlar Y›l›” ko- bir tap›nak ve bu tap›na¤a tayin edilmifl din adamlar› nusunu yeniden gözden geçiriniz. (bir tür rahip) söz konusudur. 8. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Titus” konusunu yeniden Kuflkusuz, Roma imparator kültünün geçmifli Hellenis- gözden geçiriniz. tik döneme kadar gitmektedir. Büyük ‹skender ve on- 9. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Vespasianus” konusunu ye- dan sonra gelen Hellenistik krallar (özellikle Ptolemai- niden gözden geçiriniz. os ve Seleukos krallar›) ilahi güçleri ile de an›ld›lar; hü- 10. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Augustus” konusunu yeni- kümdar kültünün tesis edildi¤i kent-devletlerinin say›- den gözden geçiriniz. s› hiç de az de¤ildir. Örne¤in Priene’de Büyük ‹sken- der’e adanm›fl bir kutsal alan (Aleksandreion) vard›. Keza, Augustus’tan önce Caesar için de bir kült olufltu- ruldu¤unu (Heros Iulius) biliyoruz. Roma’n›n Bat› Ana- S›ra Sizde Yan›t Anahtar› dolu’da Asia Eyaleti’ni kurmas›yla, tanr›ça Roma kültü- S›ra Sizde 1 nün de önem kazand›¤› görülüyor. ‹mparator kültü, Roma, Actium Savafl› ile son Hellenistik Krall›k olan Roma’n›n ilk imparatoru Augustus ile beraber tesis edil- Ptolemaioslar›n egemenli¤ine son verdi. Octavianus, meye bafllanm›fl ve M.S. 3. yüzy›l›n ortalar›na kadar Ptolemaioslar›n Kraliçesi VII. Kleopatra ile Romal› sürmüfltür. ‹mparator kültüne en fazla mazhar olan im- Antonius’u Actium Savafl›’nda yenerek M›s›r’a kaçmaya paratorlar Augustus ve Tiberius’tur. Onlardan sonra zorlad›. Antonius öldürüldü, Kleopatra intihar etti; M›s›r, gelenler en fazla iki veya üç kez bu onura sahip ol- Roma Eyaleti yap›ld›. mufllard›r. Anadolu’da tespit edilen ‹mparator kültü ta- p›naklar›n›n say›s› 100’e yak›nd›r; neokoros unvan›na S›ra Sizde 2 sahip olanlar›n say›s› ise 100’ün üzerindedir. ‹mparator Metinde geçen örneklerde, tahta geçen imparatorun mu- kültü, çok tanr›l› bir inanca sahip olan Roma ‹mpara- haf›z alay›na ve komutanlara bahflifl da¤›tmas›d›r. Os- torlu¤u’nda, Romal›lar›n ortak bir inanç etraf›nda top- manl› Devleti’ndeki cülus bahflifliyle karfl›laflt›r›labilir. lanmalar›na olanak sa¤lam›fl ve “Romal›l›k” bilinciyle imparatorlu¤un siyasal yap›s›n›n korunmas›nda önem- S›ra Sizde 3 li bir rol oynam›flt›r. Iulius-Claudius Hanedan›, Augustus ile bafllar Nero ile son bulur.

S›ra Sizde 4 Nero zaman›nda patlak veren Yahudi isyan›, Vespasia- nus zaman›nda bast›r›ld›. ‹syan›, imparatorun o¤lu Ti- tus bast›rd›; Titus o tarihte imparator de¤il, veliaht idi. Bu nedenle do¤ru ifade, isyan›n imparator Vespasianus zaman›nda bast›r›ld›¤›d›r. 6. Ünite - Roma ‹mparatorlu¤u’nun ‹lk Yüzy›l›: Iulius-Claudius Hanedan›’ndan Flavius Hanedan›’na 113

Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar Akflit, O. (1985), Roma ‹mparatorluk Tarihi, ‹stanbul Kent, J.P.C. -Overbeck, B- Stylow, A.U. (1973), Die römische Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Yay›nlar›, ‹stanbul. Münze, München. Bowman, A.K., E. Chaplin, A. Lintott (ed.), (1996), Cam- Price, S.R.F. (2004), Ritüel ve ‹ktidar. Küçük Asya’da bridge Ancient History Vol. 10. Augustan Empire 43 Roma ‹mparatorluk Kültü (çev. T. Esin), ‹mge Ki- BC - AD 69, Cambridge. tabevi, Ankara. Cornell, T. Ve Matthews, J. (1988), Roma Dünyas› (çev. Ramage, N.H. - Ramage, A., The British Museum Concise fi. Karadeniz), ‹letiflim Atlasl› Büyük Uygarl›klar An- Introduction. Ancient Roma, Londra. siklopedisi, ‹stanbul. Shotter, D. (2003), Rome and Its Empire, Norfolk. Goodman, M. (2005), The Roman World 44 BC-AD 180, Tekin, O. (2008), Eski Yunan ve Roma Tarihine Girifl, Routledge, Oxon, 2005. ‹letiflim Yay›nlar›, ‹stanbul. Harris, N., History of Ancient Rome, Chancellor Press, Londra, 2003. ‹plikçio¤lu, B. (2007), Hellen ve Roma Tarihinin Ana- hatlar›, ‹stanbul. HELLEN VE ROMA TAR‹H‹ 7 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Roma ‹mparatorlu¤u’nun büyüme ve güçlenme dönemini tart›flabilecek, N ‹mparator Hadrianus’un imparatorlu¤a hâkim olabilmek için uygulad›¤› po- N litikay› aç›klayabilecek, Antoninus ve Severus hanedanlar›n›n Roma ‹mparatorlu¤u’ndaki icraatlar›n› N aç›klayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• Daclar • Antoninus Pius • Parthlar • Severus • Nerva • Caracalla • Traianus • Geta • Hadrianus

‹çindekiler

• EVLAT ED‹NEN YA DA ED‹N‹LEN Hellen ve Roma Evlat Edinilen ‹MPARATORLAR ‹mparatorlardan Tarihi Severus Hanedan›na • ANTONINUS HANEDANI • SEVERUS HANEDANI Evlat Edinilen ‹mparatorlardan Severus Hanedan›na

EVLAT ED‹NEN YA DA ED‹N‹LEN ‹MPARATORLAR Nerva (M.S. 96-98) Nerva’dan itibaren Roma taht›na geçen befl imparatorun iktidar dönemlerinde istik- rar ve refah hâkim oldu¤undan, Antik Ça¤’da bu imparatorlar (Nerva, Traianus, Hadrianus, Antoninus Pius ve Marcus Aurelius) “iyi imparatorlar” olarak da an›l›rd›. Marcus Cocceius Nerva, zengin bir hukukçunun o¤lu olarak M.S. 8 Kas›m 30 (veya 35’te) Roma’n›n kuzeyindeki Narnia’da do¤mufltu. Domitianus’un öldürül- mesi ve Roma taht›na Nerva’n›n ç›kar›lmas›yla Flaviuslar sülalesinin iktidar› da son bulmufl oluyordu. 18 Eylül 96’da, 66 (veya 61) yafl›ndayken Senatus taraf›ndan im- parator ilân edilen Nerva’n›n askeri tecrübesi olmasa da siyaseten belirli bir geçmi- fle sahipti. Örne¤in Vespasianus ve Domitianus dönemlerinde consul’lük yapm›fl- t›. ‹mparator oldu¤unda hiçbir senatörü öldürtmeyece¤ine yemin etmiflti, nitekim öyle de yapt›. Ancak, Domitianus’un katillerinin (Petronius ve Parthenius) öldürül- melerine engel olamad›. Nerva, yoksullar›n (ve özellikle çocuklar›n) korunmas›na yönelik önlemler ald›; Yahudilerden al›nan vergiyi kald›rd›; halka bu¤day da¤›t›m›- na kolayl›k getirdi; köprüleri ve su kemerlerini tamir ettirdi; ‹talya dahilinde göre- ve giden memurlar›n yol masraflar›n› karfl›lamak zorunda olan yerel idareler bu zorunluluktan muaf tutuldular, bu ifli devlet üzerine ald›. Askerlerle y›ld›z› bar›fl›k olmayan Nerva, yaflam›n›n tehlikede oldu¤unu hissetti¤inden hem askerlerin hem de halk›n kabul edebilece¤i bir kifliyi evlat edinerek imparatorlu¤un yönetimini paylaflmay› ve böylece kendisinden sonra tahta ç›kacak olan vârisini belirlemeyi arzuluyordu. Nitekim, M.S. 97 y›l› Ekim sonunda o s›ralar popülaritesi bir hayli yüksek olan Yukar› Germania valisi Marcus Ulpius Traianus’u evlat edinerek tüm yetkileri onunla paylaflt› (M.S. Eylül 97). Yaklafl›k dört ay sonra, yafll› ve hasta olan Nerva 28 Ocak 98’de hayata veda etti.

Traianus (M.S. 98-117) M.S. 18 Eylül 53’te Italica’da (‹spanya) do¤an Traianus, iyi bir asker ve idareci bir baban›n o¤luydu. Babas› senatörlük, consul’lük, Syria Eyaleti valili¤i yapm›flt›. Traianus, önceki Roma imparatorlar›n›n aksine ‹talya d›fl›nda bir eyalette dünyaya geldi¤inden bu konuda da bir ilke imza atm›fl oluyordu. Nerva’n›n Traianus’u ev- lat edinerek kendisinden sonra taht›n vârisi yapmas› Principatus Dönemi siyasal tarihinde adeta bir dönüm noktas›yd›. Çocu¤u olmayan Nerva, “en iyi ve baflar›l› 116 Hellen ve Roma Tarihi

bir kifliyi” evlat edinip taht›n vârisi yapm›flt›. Bu sistem sonraki birkaç imparatorun seçiminde de uyguland›. Soya ba¤l› veraset sistemi terk edilmese de çocuksuz im- paratorlar›n vâris meselesi sorunsuz ve ideal bir flekilde çözümlenebilecekti.

SIRA S‹ZDE Kendinden sonraSIRA S‹ZDEtahta geçecek kifliyi evlat edinerek belirleyen ilk Roma imparatoru kimdi? 1 Nerva öldü¤ünde Traianus hemen Roma’ya gelmedi; önce vali olarak görev DÜfiÜNEL‹M yapt›¤› Yukar›DÜfiÜNEL‹M Germania’daki ifllerini düzene koydu. M.S. 99 yaz›nda Roma’ya gel- di ve flehre at üzerinde de¤il alçakgönüllü bir davran›fl sergileyerek yürüyerek gir- SORU di. ‹mparator,S ORUdaha bafltan itibaren kudretli bir kiflilik sergilemeye bafllad›; Senatus ile iliflkilerinde dikkatli davrand›. Kendisi de biri Domitianus zaman›nda olmak üzere alt› kez consul olmufltu. Genç Plinius’un da M.S. 100’de consul seçilmesini D ‹KKAT D‹KKAT sa¤lad› ve o da Senatus’ta imparatora teflekkür konuflmas› yapt›. Plinius daha son- ra Bithynia-Pontus valili¤ine de getirildi. Traianus zaman›nda eyaletlerden de kay- SIRA S‹ZDE da de¤er say›daSIRA S‹ZDE üye Senatus’a girmeye bafllad›. Traianus, imparator olmadan k›sa süre ön- Resim 7.1 AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ ce kendisinden yaklafl›k 17 yafl küçük Ploti- ‹mparator NN na ile evlenmiflti; bu evlilikten çocuklar› olup Traianus’un olmad›¤›n› bilmiyoruz. M.S. 105’te Augusta mermer büstü. K‹TAP K‹TAP unvan› verilen Plotina, Traianus’un ölümün- Kaynak: Harris den yaklafl›k 6 y›l sonra, 53 yafl›nda, hayata (2003), s. 47. veda etti (M.S. 123). TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON Traianus’un ilk askeri harekât› bugünkü Romanya s›n›rlar› içinde kalan Dacia’ya ol- du. ‹mparator Domitianus, Daclara karfl› ba- flar›l› olamam›fl hatta onlara y›ll›k haraç ver- ‹NTERNET ‹NTERNET meyi bile kabul etmiflti. Dac kral› Deceba- lus’un itaat alt›na al›nmas› ve bu küçük dü- flürücü durumdan kurtularak Roma prestiji- nin yeniden kurulmas› gerekiyordu. Traia- nus, Daclara karfl› biri M.S. 101-102’de di¤e- ri M.S. 105-106’da olmak üzere iki kez sefer yapt›. ‹lkinde Traianus M.S. 101 y›l› bafllar›n- da Roma’dan ayr›larak Dacia’ya sefere ç›kt›. Daclar› önce Tapae’da yenilgiye u¤rat- t›; ertesi y›l da Decebalus’un bir sald›r›s›n› püskürttü. Daha sonra Daclar›n baflken- ti Sarmizegethusa’ya yönelen Traianus, Daclar› anlaflmaya zorlad›; Daclar› itaat al- t›na ald›; Sarmizegethusa’ya bir Roma garnizonu yerleflti. Böylece Daclar Roma’ya ba¤l› vasal bir krall›k statüsüne getirildiler. Traianus büyük bir zafer alay› eflli¤in- de Roma’ya girdi; Senatus kendisine Dacicus (Dac Fatihi) unvan› verdi. Ancak, Decebalus Roma için hâlâ bir tehdit oluflturuyordu ve üstelik baflkent Sarmizeget- husa’daki Roma garnizonunu da ç›kartm›fllard›. Bu nedenle kesin sonuç için Tra- ianus M.S. 105 y›l› yaz›nda Dacia’ya ikinci bir sefer daha düzenledi. Bu sefer sonu- cunda baflkent Sarmizegethusa ele geçirildi (M.S. 106); Daclardan elde edilen ga- nimet Roma’ya getirildi; Decebalus intihara zorland›. Decebalus’un kesik bafl› Ro- ma’da teflhir edildi. Bundan böyle Dacia’da Roma eyaleti oluflturuldu. Dac baflken- ti Sarmizegethusa bundan böyle Roma kolonisi yap›larak Ulpia Traiana ad› verildi. Dac savafllar›n›n ve zaferinin an›s›na Roma’daki Forum’da bir an›t-sütun dikildi; sü- tunun üzeri Romal›lar›n Daclar› yenilgiye u¤ratmalar›n› betimleyen kabartmalarla süslüydü. 7. Ünite - Evlat Edinilen ‹mparatorlardan Severus Hanedan›na 117

Dac savafllar›ndan sonra Traianus yaklafl›k yedi y›l Resim 7.2 Roma’da kald›. M.S. 114’te yeniden savafl arenas›na ç›k- Traianus an›t- mak zorunda kald›. Bu kez hedef imparatorlu¤un do- sütunu, Roma. ¤u s›n›rlar›n›n güvenli¤inin sa¤lanmas›yd›. Do¤u’da Yüksekli¤i 38 metreyi bulan an›t- Parthlarla olan mücadele daha Roma’n›n Cumhuriyet sütun, Traianus’un Dönemi y›llar›na dayanmaktad›r. Principatus dönemi- Daclara karfl› nin bafl›ndan itibaren de Parthlar Roma’n›n do¤u s›n›r› kazand›¤› için bir tehdit olmaya devam ettiler; hatta baz› Roma zaferlerin an›s›na dikilmifl olup imparatorlar› Parthlar karfl›s›nda yenilgiye u¤rad›lar. afla¤›dan yukar›ya Traianus, art›k eski güçlerinin kalmad›¤›n› düflündü¤ü do¤ru diagonal Parthlar› yenilgiye u¤ratarak Roma ‹mparatorlu¤u top- olarak devam eden frizde Dac raklar›na ilhak etmek istiyordu. Üstelik bahane de ha- Savafllar›’ndan z›rd›: Parthlar, Roma’n›n vasal bir krall›¤› statüsündeki sahneler yer Armenia’n›n iç ifllerine müdahale ediyordu. ‹mparator, almaktad›r. önce, güç kullanarak Armenia Krall›¤› topraklar›n› Ro- Kaynak: Stokstad ma topraklar›na ilhak etti; sonra da Parth ülkesi de dâ- (1995), res.6.51. hil olmak üzere tüm eski Mezopotamya’y› ele geçirmek için Do¤u’ya bir sefer düzenledi (M.S. 115). Birtak›m baflar›lar elde ettiyse de bunlar istenilen ölçüde olma- d›; ancak Armenia ve Mezopotamya’n›n eyalet statü- sünde organize edilmeleri dâhi Romal›lar için önemli icraatlard›. Nitekim Seleukeia, Ktesiphon (Ba¤dat’›n gü- neyinde) ve Babylon gibi önemli kentlerin ele geçirile- rek ezeli düflman Parthlar›n dize getirilmesi, imparato- ra Parthicus (Part fatihi) unvan›n› kazand›rd›. Bölgede- ki kontrolun devam› için imparator ordusunun bir k›s- m›n› Syria’da b›rakarak Roma’ya dönmek istedi; çünkü imparatorlu¤un kuzeyinde de birtak›m k›p›rdanmalar bafllam›flt›. Bu arada, Traianus’un Do¤u’da oldu¤u s›ra- da, Kuzey Afrika’daki Kyrenaika’da (Libya) Yahudiler de isyan etti; isyan K›br›s ve M›s›r’a da yay›ld›. Yahudiler, Vespasianus ve Titus zama- n›nda u¤rad›klar› kötü muameleyi, katledilen “yurttafllar›n›” (dindafllar›n›) ve Ku- düs’teki “Tap›nak”›n y›k›l›p yak›lmas›n› haf›zalar›ndan silemediklerinden intikam düflüncesi tafl›yorlard›. Güçlükle bast›r›lan isyan s›ras›nda isyanc›lar da binlerce Ya- hudi olmayan insan› katlettiler. ‹mparator, Do¤u seferi s›ras›nda Antiokheia’y› (Antakya) üs olarak kullan›yor- du; nitekim Roma’ya dönme karar› ald›¤›nda Antiokheia’da bulunuyordu. Buradan yola ç›karak önce ’a (Gazipafla) geldi ancak hiç beklenmedik bir anda in- me inmesi sonucu k›smi felç geçirdi; herhangi bir krize neden olmamak için has- ta yata¤›nda yak›n dostu ve Syria Eyaleti’nin valisi Hadrianus’u evlat edinerek onun kendisinden sonra taht›n vârisi oldu¤unu Roma Senatus’una bildirdi. Traia- nus, M.S. 9 A¤ustos 117’de öldü; 64 yafl›ndaki imparatorun cesedi yak›ld› ve külle- ri Roma’ya getirildi.

Hadrianus (M.S. 117-138) Publius Aelius Hadrianus M.S. 24 Ocak 76’da Roma’da veya ‹spanya’n›n güneyin- deki Italica’da dünyaya geldi. M.S. 100’de Sabina ile evlenen Hadrianus, imparator olana de¤in devletin çeflitli kademelerinde çal›flt›; Afla¤› Pannonia, Afla¤› Moesia ve Yukar› Germania’da lejyon subay› olarak görev ald›; Dac savafllar›na kat›ld› ve M.S. 118 Hellen ve Roma Tarihi

106’da, 2. Dac savafl›ndaki baflar›s›ndan dolay› praetor yap›ld›. M.S. 107’de Afla¤› Pannonia valisi, M.S. 108’de de consul oldu. Traianus’un Do¤u seferine kat›ld› ve M.S. 117’de Syria (Suriye) valisi oldu. Ayn› y›l›n A¤ustos ay›nda Traianus’un kendi- sini evlat edindi¤ini ve taht›n vârisi ilân etti¤ini ö¤rendi. Syria valisi Hadrianus he- men imparatorun cesedinin getirildi¤i ve yak›ld›¤› Seleukeia (Silifke) kentine geldi. Traianus’un külleri Roma’ya getirildi. Birkaç gün sonra imparatorun ölüm haberi Roma’ya ulafl›nca da Senatus taraf›ndan imparatorlu¤u onayland›. Gerçekte, Had- rianus imparator Traianus’un yak›n dostuydu ve Hadrianus’un son anda verilen bir kararla vâris olarak seçilmesinde Traianus’un kar›s› Plotina’n›n rolü büyüktü. Hadrianus’un politikas›, Roma’n›n s›n›rlar›n› Augustus’un belirledi¤i flekilde -ku- zeyde Ren ve Tuna nehirlerinden do¤uda F›rat (Euphrates) Nehri’ne- muhafaza et- mekti. Traianus yay›lmac› bir politika izleyerek F›rat’›n ötesine geçmifl, Armenia, Parthia ve Mezopotamya’y› fethetmiflti; imparatorlu¤un s›n›rlar›n›n bu kadar genifl- lemesi denetimi zorlaflt›r›yordu. Bu nedenle Do¤u’daki askerleri F›rat’a kadar çekti ve F›rat s›n›r›n› güçlendirdi. Traianus’un fethetti¤i yerleri de bölgenin yerli krallar›- na b›rakarak Roma’n›n vasal krallar› olarak kalmalar›n› sa¤lad›. Hadrianus, kuzey s›- n›rlar›nda baz› kar›fl›kl›klar›n oldu¤unu haber al›nca M.S. 117 k›fl›nda Antiokheia’dan (Antakya) önce Bithynia’ya (Kocaeli yar›madas›) sonra da Tuna bölgesine geldi. Bu bölgedeki k›p›rdanmalar yat›flt›r›ld›ktan sonra imparator M.S. 118 Temmuz ay›nda Roma’ya gelerek burada iki y›l kald›. Hadrianus Roma’da bulundu¤u süre içinde Traianus’un yoksul çocuklara yard›m projesini (alimenta) sürdürdü. Modern yazarlar Hadrianus’un eflcinsel e¤ilimine dikkati çekerler. Antik yazar- lar ise bunu aç›k bir flekilde dile getirmezler ama imparatorun Antinoos adl› genç bir delikanl›ya olan yak›nl›¤›ndan söz ederler. M›s›r’da bulundu¤u s›rada (M.S. 130) Antinoos’un da onun yan›nda oldu¤u ve oradayken öldü¤ü anlat›l›r. Antino- os’un ölümündeki s›r perdesi ise ayd›nlanmam›flt›r; Nil’deki bir gezinti s›ras›nda kay›ktan düflüp bo¤uldu¤u veya kendini Hadrianus’a kurban etti¤i söylenir. Anti- noos’un ölümüne çok üzülen imparator onun ad›na kent bile kurmufltu (Antino- opolis). Hadrianus önceki Roma imparatorlar›n›n hiç yapmad›¤› bir fleyi yapt›; iki büyük seyahat program›yla M.S. 121-133 y›llar› aras›nda imparatorlu¤u bafltan ba- fla dolaflt›. Amaç imparatorlu¤u daha yak›ndan tan›mak ve sorunlarla yak›ndan il- gilenmekti. ‹mparatorun ziyaret etti¤i kentler Roma sikkelerinde adventus (var›fl) veya restitutor (onaran) yaz›lar›yla vurgulanm›flt›r. ‹lk seyahat M.S. 121-125 y›llar›- n› kapsamakta olup befl y›l sürdü. Hadrianus’un ilk dura¤› Gallia’ya idi. Bugünkü Avrupa’n›n kapsad›¤› pek çok ülkeyi (örne¤in Fransa, Almanya, ‹sviçre, Hollanda, ‹ngiltere, ‹spanya) dolaflt›ktan sonra Kuzey Afrika’ya oradan da Syria Eyaletinin baflkenti Antiokheia (Antakya) geldi; buradan Malatya üzerinden Karadeniz’e ç›k- t›. Trapezus’tan (Trabzon) bat›ya do¤ru k›y› boyunca ilerleyerek iç kesimdeki Ank- yra’ya (Ankara) u¤rad›. Sonra Bithynia ve Mysia bölgelerine geldi. Buralarda ken- di ad›n› tafl›yan () kentler kurdu. Çanakkale yöresine gelerek Troia kahramanlar›n›n mezar›n› ziyaret etti. Oradan güneye yönelerek Ephesos’a (Efes) Bugünkü Edirne kentinin yerinde daha önce geldi. Rhodos adas›na geçerek oradan Ege Denizi’ni katedip Trakya’da karaya ç›k- Uskudama adl› bir Trak t›. Hebros (Meriç) k›y›s›nda kendi ad›n› tafl›yan “Hadrianopolis” (Edirne) kentini kenti vard›. Roma kurdu. Trakya’dan Yunanistan’a geçen imparator burada bulundu¤u s›rada Ati- ‹mparatoru Hadrianus, bu kente kendi ad›n› vererek na’n›n imâr› için büyük ifller yapt›. Hadrianus Hellen kültürüne ve diline hayrand›; yeniden kurdu. bu nedenle Yunanistan onun için ayr› bir önem tafl›yordu. Art›k dönüfl yolculu¤u Hadrianopolis, “Hadrianus’un kenti” bafllam›flt›; Hadrianus M.S. 125 y›l› sonlar›nda Roma’ya döndü. ‹ki y›l Roma’da ka- anlam›n› tafl›maktad›r. lan imparator M.S. 127 y›l›nda ‹talya yar›madas›nda da k›sa bir seyahat yapt›. 7. Ünite - Evlat Edinilen ‹mparatorlardan Severus Hanedan›na 119

‹kinci büyük seyahati ise M.S. 128-133 / 4 y›llar›n› kapsamakta olup alt› y›l sür- müfltür. Bu seyahatin ilk dura¤› ise Atina idi. Oradan Ephesos’a geldi ve güneye ine- rek Anadolu’nun güneyi boyunca (Karia, Lykia, Pamphylia, Kilikia) ilerledi; fakat Phrygia ve Kappadokia gibi biraz daha içeride olan bölgelere de u¤rad›. Anado- lu’da bulundu¤u s›rada buradaki kentlerin imâr ve bay›nd›rl›k faaliyetleriyle de ya- k›ndan ilgilenmiflti; pek çok tap›nak, su kemeri, köprü ve an›tsal flehir kap›s›n›n ya- p›m›nda veya onar›m›nda onun imzas› vard›r. Hadrianus daha sonra Suriye ve Filis- tin üzerinden Kuzey Afrika’ya geldi. Burada M›s›r ve Kyrenaika’y› (Libya) ziyaret et- ti. Kuzey Afrika’dan ayr›lan imparator Suriye üzerinden Do¤u Anadolu’yu katede- rek Karadeniz’e ulaflt›. Pontos kentlerini ziyaret ettikten sonra Atina’ya gitti. Ancak tam bu s›rada Yahudilerin isyan etti¤i haberi imparatora ulaflt›. ‹mparator derhal Ati- na’dan Antiokheia’ya geldi ve isyan› bast›rmas› için bir subay›n› gönderdi. ‹syan kanl› bir flekilde bast›r›ld›; Iudaia’n›n ad› Syria Palaestina olarak de¤ifltirildi. Hadrianus M.S. 133 / 34’te Roma’ya döndü fakat 60 yafl›ndaki imparator iki y›l sonra hastaland› (M.S. 136). Çocu¤u olmayan imparator, ölümünden sonra bir taht krizi ç›kmamas› için kendisine bir vâris seçmenin zaman› geldi¤ini düflündü. Üze- rinde düflünülen adaylar›n ölmesi ve k›sa bir karars›zl›k dönemi sonras› Hadrianus, Antoninus adl› bir senatörü evlat edinerek vârisi ilân etti. Hadrianus’un hastal›¤› gi- derek kötüleflti; ac›s› o kadar fazlayd› ki bir an önce ölmek istiyordu. Taht›n vâri- sini de belirledikten sonra son nefesini huzur içinde vermek üzere Roma’dan ayr›- larak Baiae’ya gitti ve çok geçmeden orada yaflam›n› yitirdi (M.S. 10 Temmuz 138). An›t mezar› henüz tamamlanmam›fl bulundu¤undan defin ifllemi geçici olarak ya- p›ld›; bir y›l sonra da cesedi, birkaç y›l önce ölen kar›s› Sabina ile birlikte Roma’da- ki an›tsal mezara (Mausoleum) nakledildi.

ANTONINUS HANEDANI Antoninus Pius (M.S. 138-161) Antoninus Pius, Nemausus’lu (Nimes) seçkin bir ailenin çocu¤u olarak M.S. 19 Eylül 86’da Latium’daki Lanuvium’da (Roma’n›n güneyinde) do¤du. Antoninus’un çocuklu- ¤u Roma’n›n bat›s›ndaki Lorium’da geçti. Antoninus delikanl›yken babas›n› kaybetti; fakat büyükbabalar› ona sahip ç›kt›lar ve hatta onlar›n da ölümünden sonra kalan mi- ras Antoninus’u Roma’n›n en zenginlerinden biri yapt›. 20’li yafllardayken Faustina (Büyük) ile evlendi. Quaestor ve praetor’luktan sonra M.S. 130’da (veya 120’de) con- sul oldu; dedesi ve babas› da consul’lük yapm›fllard›. Daha sonra, M.S. 133-136 ara- s›nda bir tarihte, Bat› Anadolu’daki Asia Eyaleti’nin valisi (proconsul) oldu. ‹mparator Hadrianus M.S. 25 fiubat 138’de Resim 7.3 Antoninus’u evlat edinerek onun Roma taht› için vârisi oldu¤unu resmen ilân etmiflti. Hadria- ‹mparator Antoninus Pius’un nus’un ölümü üzerine de imparator oldu ve çok mermer büstü. geçmeden -Hadrianus’un ölümünden sonra gös- terdi¤i dindar, sayg›de¤er ve kadirflinas tutum Kaynak: Ramage & Ramage (2008), ve davran›fl› nedeniyle- Senatus taraf›ndan Pius res. 19. lâkab› verildi; bu lâkap onun ad›yla bütünleflti ve bundan böyle Antoninus Pius olarak an›lma- ya baflland›. Antoninus, Hadrianus taraf›ndan evlat edinilince kendisinden de Marcus Aurelius ve Lucius Ceionius Verus’u evlat edinmesi isten- di. Nitekim bu kifliler de Antoninus’tan sonra imparator oldular. 120 Hellen ve Roma Tarihi

SIRA S‹ZDE Antoninus Pius’nSIRA S‹ZDEad›ndaki Pius, ne anlama gelmektedir? 2 Antoninus Pius, 23 y›ll›k iktidar› s›ras›nda imparatorlu¤u Roma’dan yönetmeyi DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M tercih etmifl, Hadrianus gibi seyahatlere ç›kmam›flt›. Zaman›nda büyük savafllar ol- masa da ufak çapl› çarp›flmalar ve isyanlar da eksik olmam›flt›. Örne¤in Britannia, SORU SORU Mauretania (bugünkü Fas topraklar›), Germania, Dacia (bugünkü Romanya), M›s›r, Iudaia (eski Filistin’in güneyi) ve Yunanistan’daki ayaklanmalar› sayabiliriz. Bu D‹KKAT arada Britannia’daD‹KKAT Brigantlara karfl› yürütülen savafl sonras›, Hadrianus surunun yerine, daha kuzeyde, Antoninus suru infla edilmesini de belirtmeliyiz. Fakat yine SIRA S‹ZDE de AntoninusSIRA döneminin S‹ZDE bir bar›fl dönemi oldu¤u söylenebilir. ‹mparator Roma’da bay›nd›rl›k faaliyetlerinde bulunmufl, ünlü Colosseum’u da onartm›flt›r. Ayr›ca M.S. 148 (veya 147) y›l›na rastlayan Roma’n›n 900. kurulufl y›ldönümü görkemli bir fle- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ NNkilde kutlanm›flt›r. Her ne kadar yafll› da olsa, imparatorun ölümü oldukça ani olmufltur. Bir ak- K‹TAP flam yeme¤indeK‹TAP fazla miktarda Alp peyniri yiyen imparator rahats›zlanm›fl ve son- raki birkaç günü ateflli ve hasta olarak yatakta geçirmiflti. Sa¤l›¤› gittikçe kötüye gi- den imparator, devlet yönetimini evlatl›¤› Marcus Aurelius’a b›rakt›¤›n› aç›klad›k- TELEV‹ZYON tan bir süreTELEV‹ZYON sonra, M.S. 7 Mart 161’de, Roma yak›n›ndaki Lorium’da hayata gözle- rini kapad›.

‹NTERNET Marcus ‹NTERNETAurelius (M.S. 161-180) ve Lucius Verus (M.S. 161-169) Marcus Aurelius M.S. 26 Nisan 121’de Roma’da do¤du. Babas›n› çocuk yaflta kay- beden M. Aurelius’u büyükbabas› Marcus Annius Verus evlat edindi ve yetifltirdi. ‹mparator Hadrianus da onunla ilgilendi ve daha alt› (veya sekiz) yafl›ndayken at- l› s›n›f›na ald›. Daha sonra Hadrianus’un manevi o¤lu Lucius Ceionius Commo- dus’un k›z› Ceionia Fabia ile niflanland› (M.S. 136). Bu niflan Hadrianus’un iste¤i üzerine yap›lm›flt›. Birkaç ay sonra da ‹mparator Hadrianus, Commodus’u evlat edinerek vârisi yapm›fl; ancak k›sa süre sonra Commodus’un beklenmedik ölümü üzerine Hadrianus, Antoninus Pius’u evlat edinmiflti. Fakat Antoninus’a, kendisi- nin de Marcus Aurelius ile Lucius Ceionius Commodus’un o¤lu Commodus’u ev- lat edinmesi flart koflulmufltu (M.S. 25 fiubat 138). Hadrianus’un ölümü üzerine de Roma taht›na Antoninus Pius ç›km›flt›. Pius, bundan böyle Marcus Aurelius’u hep gözetmifl onu önemli mevkilere getirmiflti. M.S. 139 y›l›nda caesar unvan› verildi; M.S. 140’ta da consul oldu. Bu önemli mevkilere getirildi¤inde Aurelius henüz on sekiz yafl›nda bir delikanl›yd›. Antoninus Pius, Marcus Aurelius’un Ceionia Fabia ile yapt›¤› niflan› bozdurarak, onu kendi k›z› Annia Galeria Faustina (Genç) ile ev- lendirdi (M.S. 145 yaz›); Aurelius ailesinin bu evlilikten tam 14 çocu¤u oldu. Bu arada Marcus Aurelius’un felsefeye (özellikle stoac› felsefeye) ilgi duydu¤unu ve bu konuda çal›flt›¤›n› da belirtelim. Bu yüzdendir ki, “filozof imparator” olarak da an›lmaktad›r. 7. Ünite - Evlat Edinilen ‹mparatorlardan Severus Hanedan›na 121

Resim 7.4 Roma ‹mparatorlar› Marcus Aurelius ve Lucius Verus’un mermer büstleri.

Kaynak: Ramage & Ramage 2008), res. 20 ve 21.

‹mparator Antoninus Pius’un M.S. 7 Mart 161’de ölmesi üzerine Marcus Aureli- us manevi kardefli Lucius Ceionius Commodus’a caesar ve augustus unvanlar›n› vererek ortak imparator ilân etti ve ona Verus ad›n› da verdi; kendisi de Antoninus ad›n› ald›. Marcus Aurelius ad›yla bilinmesine ra¤men, sikkelerde Antoninus ad›n› da kullanm›flt›r. Böylece Marcus Aurelius ile daha çok bilinen ad›yla Lucius Verus imparatorlu¤u birlikte yöneteceklerdi. Augustus’tan bu yana ilk kez devlet yöneti- mi bu denli ortak bir yönetime sahne oluyordu. Ortak imparatorlar›n karfl› karfl›ya geldikleri ilk büyük savafl Parth Savafl› oldu. Savafl›n nedeni Armenia’n›n kontroluydu. Bafllar›nda III. Vologeses’in bulundu¤u Parthlar, Armenia’daki Roma garnizonunu kovarak Armenia taht›na Roma aday› yerine kendi adaylar›n› ç›kartm›fllard›. Marcus Aurelius ve Lucius Verus duruma müdahale etmeye karar verdiler; Do¤u’ya Lucius Verus gidecekti. Nitekim Verus, M.S. 162 y›l›nda Yunanistan üzerinden Antiokheia’ya (Antakya) gitti ve savafl ha- z›rl›klar› tamamland›ktan sonra Romal›lar harekete geçtiler. Önce Armenia’n›n bafl- kenti Artaksata’y› ele geçirdiler (M.S. 163). Ard›ndan Parthlar›n önemli merkezleri Seleukeia (Dicle k›y›s›ndaki) ve Ktesiphon (Ba¤dat’›n güneyinde) ele geçirildi. Parth savafl›n›n idaresi Lucius Verus’da olmas›na karfl›n savafl esas olarak Verus’un komutanlar› taraf›ndan kazan›ld›; Verus savafl alan›nda de¤il hep geri planda kal- d›. Kuflkusuz Parth savafl› Roma için bir zaferdi ancak daha öncesinde Roma’da bafl gösteren k›tl›k ve hemen sonras›nda Syria’da bafl gösteren ve oradan dönen asker- lerle Anadolu’ya, Yunanistan’a ve Roma’ya kadar yay›lan veba nedeniyle Romal›- lar Parth zaferinin sevincini yaflayamad›lar. Parth Savafl›’ndan sonra Romal›lar Germanlarla savaflt›lar. Tuna s›n›r›ndaki Ger- man kabileleri Roma topraklar›na sald›rd›klar›ndan (M.S. 166-167), Marcus Aureli- us ve Lucius Verus Germanlara karfl› birlikte sefere ç›kt›lar (M.S. 168 bahar›). An- cak Aquileia’ya vard›klar›nda Germanlar›n korkarak geri çekildiklerini ö¤rendiler. ‹ki imparator k›fl› Aquileia’da geçirmeye karar verdi. Bahar geldi¤inde Roma’ya ha- reket ettiler ancak yolda Verus felç geçirdi ve birkaç gün içinde de öldü. Verus’un cesedi Roma’ya götürüldü ve öz babas› Lucius Ceionius Commodus ile manevi ba- bas› Antoninus Pius’un da yatt›klar› Roma’daki Hadrianus Mausoleumu’na gömül- dü (M.S. 169 Ocak/fiubat). 122 Hellen ve Roma Tarihi

Marcus Aurelius, Lucius Verus’un ölümünden sonra, M.S. 169 y›l› sonunda, Germanlarla savaflmak üzere tekrar kuzeye yönelerek buradaki kabileleri yenilgi- ye u¤ratm›flt›r. Marcus Aurelius, kuzeydeki kabilelerle meflgulken Syria valisi Avi- dius Cassius’un isyan ederek kendisini imparator ilân etti¤ini ö¤rendi. Cassius ise imparatorun öldü¤ü söylentisi üzerine kendini imparator ilân etmiflti. Bunun üze- rine Marcus Aurelius Syria’ya do¤ru hareket etti. Ancak M. Aurelius’un ölmemifl ol- du¤unu ö¤renen Aurelius taraftar› askerler Avidius Cassius’u öldürdüler. Buna ra¤- men Marcus Aurelius Suriye’ye gitti ve ayaklanan kentleri ziyaret etti. M.S. 176 son- bahar›nda Roma’ya döndü. Marcus Aurelius M.S. 169 y›l›nda Germanlara karfl› sa- vaflmak üzere Roma’dan ayr›lm›fl ve sonra da Suriye’ye gelmiflti. Yani yaklafl›k se- kiz y›l Roma’dan uzak kalm›flt›. Bu arada M. Aurelius, o s›rada 16 yafl›nda olan o¤- lu Commodus’u ortak imparator ilân etti (M.S. 177). Ancak Tuna boylar›ndaki k›p›rdanmalar bir türlü son bulmam›flt›. Bu bölgede- ki kontrolu sa¤lamak üzere Aurelius o¤lu Commodus ile beraber Roma’dan ayr›la- rak kuzeye yöneldi (M.S. 178 A¤ustos). Savafl baflar›l› bir flekilde Romal›lar lehine devam ederken Marcus Aurelius hastaland›; taht krizi ç›kmamas› için o¤lu Commo- dus’u halefi ilân etti. Aurelius, M.S. 17 Mart 180’de Sirmium yak›n›nda öldü ve Ro- ma’da Hadrianus Mausoleumu’na gömüldü.

Commodus (M.S. 180-193) Lucius Aurelius Commodus M.S. 31 A¤ustos 161’de Roma’n›n güneydo¤usundaki Lanuvium’da do¤du. Babas›ndan sonra Roma taht›na geçmesi beklendi¤inden Commodus sarayda büyümüfl ve yetiflmiflti. 5 yafl›ndayken caesar unvan›yla onur- land›r›lm›fl (M.S. 166), 16 yafl›ndayken de augustus unvan› verilerek babas›na or- tak imparator ilân edilmiflti (M.S. 177). Commodus ayn› y›l consul seçildi. Bir y›l sonra da Crispina ile evlendi. Commodus 3 A¤ustos 178’de babas› Marcus Aureli- us ile birlikte Tuna s›n›r›na gitti ve burada Germanlarla (Marcomanlar) savaflt›. Ba- flar› kazansalar da son darbeyi vuramadan M. Aurelius öldü (M.S. 17 Mart 180). ‹m- parator ölmeden önce, halefinin, o¤lu Commodus oldu¤unu belirtmiflti. Bu yüz- den herhangi bir kriz yaflanmadan Senatus Commodus’un imparatorlu¤unu onay- lad›. fiuras›n› unutmamak gerekir ki, uzun y›llard›r Roma imparatorlar› devlet için- de en iyiler veya güvenilir olanlar aras›ndan -evlat edinme yöntemiyle (adoptatio)- seçiliyordu; Commodus ile beraber tekrar babadan o¤ geçen bir imparatorluk söz konusudur. Babas›n›n ölümünden sonra tek bafl›na kalan Commodus, savafl›n uzamas›n›n getirece¤i zararlar› ve tam bir zafer elde edilse bile bunun neye mal olaca¤›n› dü- flünerek German kabilelerden Marcomanlarla Roma lehine bir anlaflma yaparak sa- vafla son verdi ve Roma’ya döndü. Kimi Romal›ya göre anlaflma Roma’n›n prestiji- ni azaltm›flt›; anlaflma yap›lmamal› ve Germanlar kesin yenilgiye u¤rat›lmal›yd›. Yi- ne de flartlar Roma’n›n lehine oldu¤undan 22 Ekim 180’de Roma’da büyük bir za- fer alay› (triumphus) düzenlendi. Commodus iktidar› boyunca birkaç kez suikast giriflimine maruz kald›. Bunlar›n ilki k›z kardefli Lucilla taraf›ndan planlanm›flt› (M.S. 182). Plana göre Lucilla’n›n ye- ¤eni Claudius Pompeianus Quintianus, giysisinin alt›na gizledi¤i b›çakla Colosse- um’un kap›s›nda bekleyecek ve Commodus’a sald›racakt›. Ancak, Commodus’un yaklaflt›¤›n› gören Quintianus, b›ça¤› he-men saplamak yerine, “Bak! Bu b›ça¤› sa- na Senatus gönderdi!” diyerek sald›rmas›, ona zaman kaybettirdi ve sald›r›n›n fark›- na varan imparatorun muhaf›zlar› onu yakalad›lar. Daha sonra Quintianus ve impa- ratorun k›z kardefli Lucilla öldürüldü. Bir süre sonra praetor praefectus’lar›ndan Tar- 7. Ünite - Evlat Edinilen ‹mparatorlardan Severus Hanedan›na 123 rutenius Paternus da, imparatorun yak›n dostu Saoterus’un öldürülmesine kar›flma- s› nedeniyle, imparatorun emriyle di¤er Praetor Praefectus’u Tigidius Perennis tara- f›ndan öldürüldü. Bütün bu olaylar imparatorun kendisini güvende hissetmemesi- ne ve paranoyaya kap›lmas›na neden oldu. Praetor Praefectus’u Perennis’e çok gü- venen imparator onu devlet yönetiminde de söz sahibi yapt›. O güne kadar hiçbir Praetor Praefectus devlet yönetiminde bu denli güç sahibi olmam›flt›. Devlet iflleri- nin yükünü Perennis’in üzerinde olmas›, imparatorun kendisini zevk ve sefaya ver- mesine neden oldu. Hatta sarayda kendisine bir harem bile kurdu¤u söyleniyordu.

Resim 7.5 ‹mparator seçiminde etkin rol oynayan Praetor Muhaf›zlar›n› gösteren bir kabartma. Restorasyonla eksik k›s›mlar tamamlanm›flt›r. Louvre Müzesi’nde.

Kaynak: Penrose (2005), s. 181.

Bu arada Britannia’dan yola ç›kan 1500 kiflilik bir Roma elçi heyeti Roma’ya ge- lerek, Perennis’in kendi çocuklar›ndan birini tahta geçirmeyi planlad›¤› ve Peren- nis’in kendisi için de bir tehlike oluflturmaya bafllad›¤› haberini imparatora ulaflt›r- d›lar. Bu habere inanan Commodus, Perennis ve çocuklar›n›n öldürülmesini em- retti. ‹mparator, Praetor Praefectus’u Cleandrus’u getirerek devlet ifllerinin idaresi- ni de ona verdi (M.S. 186). Ancak Cleandrus da, t›pk› Perennis gibi “kraldan çok kralc›” bir tutum içine girerek devlet idaresinde bafl›na buyruk davranmaya baflla- d›. Devlet memuriyetlikleri ve hatta askeri komutanl›klar para karfl›l›¤›nda verilme- ye baflland›; devlet içinde rüflvet çark› dönüyordu. Bu arada Commodus’a bir sui- kast plan› daha yap›ld›. Gallia’dan Maternus adl› biri Roma’daki bir festival s›ras›n- da Commodus’u öldürecekti. Fakat suikast plan› fark edildi ve festival öncesi Ma- ternus öldürüldü (M.S. Mart 187). Roma halk›nda Cleandrus’a karfl› da bir hoflnutsuzluk bafl göstermeye bafllam›fl- t›. M.S. 190’da Roma’da, bafllang›c› epey önceye giden bir k›tl›k söz konusuydu. Özellikle bu¤day k›tl›¤› had safhadayd›. Cleandrus’un mevcut bu¤day› sat›n alarak 124 Hellen ve Roma Tarihi

suni bir k›tl›k yaratt›¤› söylentisi vard›. Ve halk Circus Maximus’ta toplanarak bü- yük bir protesto gösterisine kat›ld›. Öfkeli kalabal›k o s›rada Roma’n›n birkaç kilo- metre uza¤›nda bulunan Commodus’a giderek Cleandrus’un öldürülmesini istedi. Krizin büyüyece¤ini ve kendi hayat›n›n da tehlikede oldu¤unu hisseden impara- tor, Cleandrus’u öldürttü. Halk, Cleandrus’un bafl›n› keserek caddelerde dolaflt›rd›. Commodus son y›llar›nda psikolojik bir de¤iflim içindeydi. Kendisini Herkül (Lat. Hercules, Yun. Herakles) ile özdefllefltiriyor, hatta bazen bafl›nda aslan bafl› postu bafll›k ve elinde sopas›yla t›pk› Herkül gibi dolafl›yordu. Bast›rd›¤› sikkeler- de de bu gözlenmektedir. Öyle ileri gidiyordu ki, y›l›n aylar›n›n adlar›n› bile ken- di unvanlar›n› vererek de¤ifltirmiflti. Örne¤in, A¤ustos, Commodus; Eylül, Hercules gibi. Ç›kan bir yang›n sonras› imâr faaliyetlerine giriflilen Roma’n›n ad›n›n resmen Colonia Commodiana olarak de¤ifltirilmesi (M.S. 190) ise Commodus’un megalo- manisinin ne denli had safhada oldu¤unun göstergesidir. Nitekim imparator M.S. 192 y›l› sonlar›nda Kas›m festivalinde yine Herkül k›yafetiyle gladyatör oyunlar›na kat›ld›, yüksekçe bir yerden vahfli hayvanlar› hedefleyen at›fllar yapt›; bazen arena- ya inerek kaplan, fil, su ayg›r› gibi vahfli ya da baz› evcil hayvanlar› öldürdü; tah- ta kalkan ve k›l›çla bir gladyatör gibi dövüfltü. Öldürdü¤ü bir devekuflunu göstere- rek senatörleri de bu flekilde öldürebilece¤ini ima etti. ‹mparatorun bu durumu çevresindeki herkesi endiflelendiriyordu; hiç kimse hayat›n› güvende hissetmiyordu. ‹flte böyle bir ortamda, imparatora yak›n üç isim (Praetor Praefectus’u Quintus Aemilius Laetus, saraydaki bafl mabeyinci Electus ve imparatorun gözdelerinden Marcia) ona karfl› bir suikast plan› haz›rlad›lar. ‹mpa- rator 1 Ocak günü gladyatör olarak bir gösteri yapmay› planlad›¤›ndan geceyi gladyatör okulu olarak hizmet veren Colosseum yak›n›ndaki Vectilianus Villas›’nda geçirmek istedi. M.S. 31 Aral›k 192 gecesi Marcia, gizlice Commodus’un yeme¤ine zehir koyarak onu zehirledi. Yemek sonras› kendini iyi hissetmeyen imparator odas›na giderek yata¤›na uzand›; ancak kusarak kendini toparlamaya çal›flt›. Zehi- rin etkisinin öldürücü olmayaca¤› endiflesine kap›lan suikastçiler, genç atlet Nar- cissus’u göndererek Commodus’u bo¤durdular (M.S. 31 Aral›k 192). Senatus ve halk Commodus’un an›s›n› lanetledi; heykelleri k›r›ld›, ad› yaz›tlardan silindi. Son y›llar›nda zalim ve megaloman bir ruh hali sergileyen imparatorun cesedi sonra- dan Hadrianus Mausoleumu’na gömüldü. Ölümüyle Antoninuslar sülalesinin ikti- dar› da sona ermifl oldu. Commodus’un öldürülmesiyle ‹mparatorluk yeni bir kriz- le karfl› karfl›ya kalm›flt›. M.S. 193 y›l›ndan bafllayarak birkaç y›l içinde hanedan üyesi olmayan Pertinax, Iulianus, Pescennius Niger ve Clodius Albinus askerlerin deste¤iyle ‹mparator ilan edildiler. Ancak sonunda Septimius Severus taht›n tek hâkimi oldu.

SEVERUS HANEDANI Septimius Severus (M.S. 193-211) Septimius Severus M.S. 11 Nisan 145’te Kuzey Afrika’daki Lepcis Magna’da (bu- günkü Libya sahilinde Lebda) dünyaya gelmiflti. ‹lk kez yirmili yafllar›n›n bafl›nda consul olan Severus, daha sonraki y›llarda da birkaç kez consul’lük yapt›; çeflitli as- keri görevlerde bulundu. Gallia Lugdunensis valisi oldu¤u dönemde (M.S. 185- 187) Syria’daki Emesa’da bir yüksek din görevlisinin k›z› olan Iulia Domna ile ev- lendi. Çiftin Antoninus (Caracalla) ve Geta adlar›nda iki o¤lu oldu. Iulia Domna se- yahatlerinde efline refakat ediyor, Severus da onu çeflitli unvanlarla onurland›r›yor- du. Domna’n›n tafl›d›¤› unvanlardan biri de Mater Castrorum (Ordugâhlar›n Ana- 7. Ünite - Evlat Edinilen ‹mparatorlardan Severus Hanedan›na 125 s›) idi. ‹ki kardefl aras›ndaki husumet, Caracalla’n›n kardefli Geta’y› annesi Dom- na’n›n kollar›nda öldürmesiyle sonuçlanacakt›r. Severus, Pertinax zaman›nda Yukar› Pannonia valisi olarak görev yap›yordu. Nitekim Pertinax’›n öldürüldü¤ü haberi kendisine ulaflt›¤›nda Pannonia’daki asker- ler kendisini imparator olarak selamlad›lar. Fakat ayn› s›rada do¤udaki lejyonlar da Pescennius Niger’i imparator ilân etmifllerdi. Severus, lejyonlar› arkas›na alarak kendi pozisyonunu sa¤lamlaflt›rd›. Bu arada Pertinax’›n öldürülmesinin ard›ndan ortaya ç›kan ve imparator ilân edilen Didius Iulianus k›sa sürede halk›n ve asker- lerin deste¤ini kaybetti ve Senatus taraf›ndan ölüme mahkûm edildi¤i aç›kland›. M.S. 1 Haziran 193’te de öldürüldü. Iulianus yaklafl›k iki ay Roma taht›nda kalm›fl oldu. Septimius Severus herhangi bir karfl› koymayla karfl›laflmadan M.S. 193 y›l› Nisan ay›nda Roma’ya geldi ve kendisine Senatus taraf›ndan imparatorluk yetkile- ri verildi. Severus’un ilk ifli Pertinax’› öldürenlerden intikam almaya söz vermek ol- du, hatta Pertinax ad›n› da bir unvan gibi tafl›maya bafllad›. Art›k Septimius Seve- rus’un alt etmesi gereken iki rakibi vard›: Britannia valisi Clodius Albinus ve Syria’da askerler taraf›ndan imparator ilân edilmifl olan Syria valisi Pescennius Niger. Severus, Albinus’a caesar unvan› vererek onu yan›na çekmifl, en az›ndan bir süre için Albinus tehdit olmaktan ç›km›flt›. Bu yüzden öncelikle Pescennius Niger tehdidinin ortadan kald›r›lmas› gerekiyordu. Niger, do¤uda kendisini emniyete al- d›ktan sonra, Bo¤az’da stratejik bir noktada yer alan Byzantion’u ele geçirmek için yola koyuldu. Kendisi henüz Byzantion’a ulaflmadan, Niger taraftar› bir ordu Byzan- tion’u iflgal etti. Bu kötü haber imparatora ulaflt›¤›nda Severus Roma’dan ayr›larak bölgeye geldi ve biri Kyzikos (Erdek) yak›n›nda di¤eri Nikaia’da (‹znik) olmak üzere iki yerde Niger’in ordusunu yenilgiye u¤ratt› (M.S. 193 sonu); Niger, tekrar Do¤u’ya çekilmek zorunda kald›. Severus ordusuyla onu takip etti. M.S. 194 baha- r›nda Issos yak›n›nda yap›lan savaflta, Severus, Niger’in ordusu karfl›s›nda kesin bir zafer kazand›; kaçan Niger bir süre sonra yakalanarak öldürüldü. Niger’in taraf›n› tutan Do¤u’daki kentler ve Parthlar cezaland›r›ld›. Bu arada Byzantion’da hâlâ Ni- ger taraftar› bir ordu vard›; ancak çok geçmeden Severus, Byzantion’un kendine ba¤l› ordu taraf›ndan ele geçirildi¤ini ö¤rendi. Byzantion cezaland›r›ld›, kent tah- rip edildi, köy statüsüne getirilerek Perinthos’a ba¤land›. Ancak daha sonra impa- rator olacak olan Severus’un o¤lu Caracalla Byzantion’un yeniden imâr› için çal›- flacak ve kenti eski statüsüne getirecekti.

Septimius Severus’un, Byzantion kentini yak›p y›karak cezaland›rmas›n›nSIRA S‹ZDE sebebi neydi? SIRA S‹ZDE 3 Niger’in ortadan kalkmas›yla Severus’un yegâne ciddi rakibi olarak Britannia valisi Clodius Albinus kald›. Yukar›da de¤indi¤imiz gibi, Severus,DÜfiÜNEL‹M Albinus’a caesar DÜfiÜNEL‹M unvan› vererek onun muhalefetini etkisiz hale getirmiflti. Böylelikle Niger’e karfl› daha rahat mücadele etme imkân› bulmufltu; aksi halde gücü ikiSORU cepheye bölün- SORU müfl olacakt›. Severus, Clodius Albinus’un gücünü ve kudretini bilmesine ra¤men Roma imparatorlu¤una adayl›¤› konusunda ona flans vermek istemiyordu; üstelik D‹KKAT D‹KKAT taht›n vârisi olabilecek Caracalla ve Geta adlar›nda iki de o¤lu vard›. Dolay›s›yla taht için yat›r›m›n› çocuklar›na yapmas› kadar do¤al bir düflünce olamazd›. Bun- dan böyle askerleri taraf›ndan imparator ilân edilen Clodius AlbinusSIRA S‹ZDE M.S. 196 y›l›n- SIRA S‹ZDE da büyük bir orduyla Britannia’dan Gallia’ya (Galya) geldi ve Lugdunum (bugün- kü Lyon) kentinde karargâh›n› kurdu. Amac›, Roma’ya girerek Senatus’a impara- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ torlu¤unu onaylatmakt›. Severus ise o s›rada Roma’da di¤er devlet iflleriyle meflgul oluyordu. Ancak M.S. 197 bafl›nda Roma’dan ayr›larak Albinus’un üzerineNN yürüdü. K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 126 Hellen ve Roma Tarihi

‹ki ordu Lugdunum civar›nda karfl›laflt› ve Severus kesin bir zafer kazand› (M.S. 19 fiubat 197); Albinus ise intihar etmek zorunda kald›. S›ra, Severus’u u¤raflt›ran Niger ve Albinus’u destekleyenlerin cezaland›r›lmas›- na gelmiflti. Severus’un düflmanlar›n› destekleyen yirmi dokuz senatör ve çok say›- da devlet adam› öldürüldü. Do¤u’da da Niger’i destekleyenler vard›, onlar›n da ce- zaland›r›lmas› gerekiyordu. Ayr›ca, Parthlar, Romal›lar›n birbirlerine düfltükleri bu iç savafl› f›rsat bilerek Do¤u’daki Roma egemenli¤ini zay›flat›yorlar ve Roma karar- gâhlar›n› tehdit ediyorlard›; Mezopotamya’y› da kontrollar› alt›na alm›fllard›. Ro- ma’n›n Do¤u’daki iktidar ve prestijinin kaybolmaya bafllamas›, Severus’un Do¤u’ya karfl› bir sefer yapmas›n› zorunlu k›l›yordu. Severus M.S. 197 y›l› yaz›nda Do¤u’ya hareket etti; M.S. 198 y›l› bafl›nda Parth baflkenti Ktesiphon ele geçirildi; binlerce kifli öldürüldü ve esir edildi. Ertesi y›l Parthlarla bir antlaflma gerçeklefltirildi. Parth Savafl› sonras› Mezopotamya Roma eyaleti yap›ld›. Severus Do¤u seferi s›ras›nda büyük o¤lu Caracalla’ya augustus, küçük o¤lu Geta’ya da caesar unvan› verdi (M.S. 198). Severus daha sonra Filistin ve M›s›r’a u¤rayarak Roma’ya döndü (M.S. 202 yaz›). Septimius Severus M.S. 208 y›l› bafllar›nda Britannia’da düzenlemeler yapmak ve kuzey kabilelerin Britannia’ya yapt›klar› sald›r›lara son vermek üzere kar›s› ve iki o¤luyla birlikte yola ç›kt›. Birtak›m baflar›lar elde ettiyse de art›k fiziksel yorgun- lu¤un yan› s›ra yafll›l›¤›n getirdi¤i zaaflar da söz konusuydu. O¤ullar› Caracalla ile Geta aras›ndaki husumet ve k›skançl›k da imparatoru endiflelendiriyor ve huzur- suz ediyordu. Nitekim, Severus, M.S. 4 fiubat 211’de 65 yafl›nda Britannia’da Ebu- racum’da (bugünkü York) öldü. ‹mparatorun cesedi yak›ld› ve külleri bir kap için- de Roma’ya getirilerek Hadrianus Mausoleumu’na konuldu.

Caracalla (M.S. 211-217) ve Geta (M.S. 211) Caracalla, Septimius Severus ile Iulia Domna’n›n iki o¤lundan büyük olan›yd› ve M.S. 188’de Lugdunum’da (Lyon) dünyaya gelmiflti. Do¤du¤unda kendisine Iulia- nus Bassianus ad› verilmiflti; ancak daha sonra babas› taraf›ndan caesar unvan› ve- rilerek -Marcus Aurelius ailesiyle iliflkilendirilmesi ba¤lam›nda- ad› Marcus Aureli- us Antoninus’a çevrilmiflti (M.S. 195). Daha çok tan›nd›¤› Caracalla ad›n› ise Ro- ma’da s›k s›k giydi¤i caracallus denen bir Gal pelerininden alm›flt›. Hat›rlanaca¤› üzere neredeyse iki yüz y›l önce Roma taht›nda bulunan Caligula da o flekilde ta- n›nmas›n› çocukken giydi¤i çizmelere (caligae) borçluydu. Ancak fluras› da unu- tulmamal›d›r ki, Caracalla’n›n resmi ad› Marcus Aurelius Antoninus idi; bu neden- le yaz›flmalarda, yaz›tlarda ve sikkelerde bu flekilde an›l›r. Resim 7.6 Septimius Severus iki o¤lunu da halefi ola- rak haz›rlam›flt›. Parth savafl›ndan sonra Ca- ‹mparator racalla’ya augustus unvan› vererek (M.S. Caracalla’n›n mermer büstü. 198), imparatorlu¤un yönetimine ortak et- miflti. Severus daha sonra Geta’ya da augus- Kaynak: Ramage & tus unvan› vermiflti. Babalar›n›n ölümünden Ramage (2008), res. 22. sonra Caracalla ve Geta Roma ‹mparatorlu- ¤u’nun bafl›na geçti. ‹ki imparatorun birlikte yönetimi daha önce Marcus Aurelius ve Luci- us Verus zaman›nda da olmufltu. Fakat Cara- calla tek bafl›na imparator kalmak istiyordu; bu yüzden Geta’n›n ortadan kald›r›lmas› ge- rekiyordu. Britannia seferindeyken babalar›- 7. Ünite - Evlat Edinilen ‹mparatorlardan Severus Hanedan›na 127 n›n ölmesi üzerine Caracalla ve Geta orada daha fazla kalmak istemediler ve Ro- ma’ya döndüler. Her iki kardefl Palatinus Tepesi’ndeki saraya yerlefltiler; birbirleri- ne olan güvensizlikten yaflad›klar› mekânlar›n giriflleri ayr› tutuldu ve birbirlerine geçifller mümkün olmayacak flekilde düzenlendi. Hatta daha da ileri gidilerek im- paratorlu¤un ikiye bölünmesi bile düflünüldü. Caracalla, Avrupa ve Kuzeybat› Af- rika’n›n idaresini, Geta’da Asya ve M›s›r’›n idaresini alacakt›. Ancak annelerinin iti- raz› üzerine bu plan sadece düflüncede kald›. Iulia Domna, çocuklar›na “impara- torlu¤u bölebilirsiniz ama annenizi bölemezsiniz”, diyerek onlar› bu düflüncelerin- den vazgeçirmiflti. Bunun üzerine Caracalla, subaylar›na kardefli Geta’y› öldürttü. Sald›r› an›nda Geta, annesinden kendisini korumas›n› istediyse de subaylar›n k›l›ç- lar›ndan kaçamad› ve annesi Iulia Domna’n›n kollar›nda öldürüldü (M.S. 212). Ca- racalla, hem praetor’lara hem de senatörlere, asl›nda Geta’n›n kendisini öldürmek istedi¤ini ve kendisini savunmak için onu öldürtmek zorunda kald›¤›n› anlatt›. Yüksek miktarda para karfl›l›¤›nda (donativum) praetor’lar›n r›zas› ve Senatus’un onay›yla olay kapat›ld›. ‹ki kardeflin ortak imparatorlu¤u sadece 10 ay sürmüfltü. Geta’y› destekleyenler de ayn› ak›bete u¤rad›; Geta’n›n an›s› lanetlendi (damnatio memoriae), ad› yaz›tlardan ve sikkelerden kaz›narak silindi.

“An›n›n lanetlenmesi” ne demektir, Latince karfl›l›¤› nedir ve niçinSIRA böyle S‹ZDE bir uygulamaya SIRA S‹ZDE gidilir? 4

Caracalla’n›n en önemli icraatlar›ndan biri M.S. 212 y›l›nda ç›kartt›¤›DÜfiÜNEL‹M ve “Yurttafll›k DÜfiÜNEL‹M Yasas›” (Constitutio Antoniniana) olarak bilinen yasad›r. Bu yasa ile imparatorluk s›- n›trlar› içindeki tüm özgür erkek ve kad›nlara Roma yurttafl› olmaSORU imkân› verildi. SORU Caracalla, M.S. 213 y›l›n›n ilk aylar›nda German s›n›r›na gitti. Burada Roma’n›n düflmanlar› olarak ilk kez zikredilen Allamanlara (Alamanni) karfl› savaflt› ve onla- D‹KKAT D‹KKAT r› Main Irma¤› civar›nda yenilgiye u¤ratt›; Senatus kendisine Germanicus Maximus unvan› verdi. Caracallus denen Gal pelerini giymesinden dolay› Caracalla ad›n› al- mas› da, bu savafllar s›ras›ndad›r. SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE M.S. 214 y›l› bahar›nda Caracalla Do¤u’ya hareket etti; Dacia (bugünkü Roman- ya) ve Trakya üzerinden Anadolu’ya geldi. Troia ve Pergamon’u (Bergama) ziya- AMAÇLARIMIZ AMAÇLARIMIZ ret etti; k›fl› Nikomedeia’da geçirdi. M.S. 215 y›l› bahar›nda Parthlar›n ülkesine do¤- ru yola ç›kt›; amac› Parthlar› kesin yenilgiye u¤ratmakt›. Önce Antiokheia’yaNN geldi (M.S. 215 May›s), oradan Aleksandreia’ya geçti. Burada binlerceK‹TAP kifli -provakosyo- K‹TAP nun nedeni aç›k olmasa da- imparatorun öfkesine kurban gitti; Alekasandreia kat- liam› uzun süre belleklerden silinmedi. M.S. 216 y›l›nda Parth seferi bafllad›; Parth kentleri ele geçirilerek yak›l›p y›k›ld›. K›fl›n yaklaflmas› üzerineTELEV‹ZYON Caracalla, Edes- TELEV‹ZYON sa’ya (Urfa) çekildi ve burada bir taraftan kendini e¤lenceye verirken öte taraftan da ertesi y›l ç›kaca¤› Parth seferinin planlar›n› yapt›. M.S. 217 y›l› bahar›nda Karr- hai’daki (Harran) Ay Tanr›s› Men’in Tap›na¤›’n› ziyaret için yola ç›kan imparator, yolda, Praetor Praefectus’u Marcus Opellius Macrinus’un k›flk›rtmas›yla‹NTERNET Martialis ‹NTERNET adl› bir praetor muhaf›z› taraf›ndan öldürüldü (M.S. 8 Nisan 217). Caracalla’n›n öldürülmesinden sonra Roma taht›na Severus Hanedan› üyesi ol- mayan Macrinus geçmifl ve o¤lu Diadumenianus’a da imparatorluk yönetimine or- tak etmiflti. Ancak her ikisi de muhalifleri taraf›ndan öldürüldüler.

Elagabalus (M.S. 218-222) Gerçek ad› Varius Avitus Bassianus olan Elagabalus, M.S. 204 y›l›nda Syria’daki Emesa’da do¤mufltu. Iulia Domna’n›n k›zkardefli Iulia Maesa’n›n k›z› Iulia Soaemi- 128 Hellen ve Roma Tarihi

as’›n o¤luydu. Yani Iulia Maesa’n›n torunu oluyordu. ‹mparator Macrinus’un taht- tan indirilmesi sürecinde, henüz 14 yafl›ndayken, Emesa yak›n›ndaki Raphanaia’daki III. Gallica lejyonu karargâh›nda askerler taraf›ndan Marcus Aure- lius Antoninus ad›yla imparator ilân edildi (16 May›s 218). Bu yeni ismi Caracal- la’dan al›yordu; Caracalla’n›n da resmi ad› bu flekildeydi. Caracalla’n›n o¤lu oldu- ¤u söylentisi yay›lm›fl (daha do¤rusu kasten yayd›r›lm›fl) oldu¤undan kendisini bir flekilde ona ba¤lamak istiyordu. Ününü ve Elagabalus ad›n› ise Emesa’daki Günefl Tanr›s› El-Gabal’›n rahibi olmas›na borçluydu. Böylece, Macrinus ve Diadumenianus’un öldürülmelerinden sonra imparator ilân edilen Elagabalus, hemen Roma’ya gitmedi, birkaç ay Do¤u’da kald›. Daha sonra an- nesi Iulia Soaemias ve anneannesi Iulia Maesa ile birlikte Roma’ya do¤ru yola ç›kt›. K›fl› Nikomedeia’da (‹zmit) geçirdiler; M.S. 219 sonbahar›nda da Roma’ya vard›lar. Elagabalus, Macrinus taraftarlar›na karfl› ac›mas›zca davrand›; kimilerini öldürdü; ki- milerini görevlerinden uzaklaflt›rd›. ‹mparatordan dolay› Günefl Tanr›s› kültü Ro- ma’da da kabul gördü. Emesa’daki kutsal siyah tafl› (lapis niger) da Roma’ya getirdi. Ancak imparatorun kad›ns› ve eflcinsel davran›fllar› halk taraf›ndan hofl karfl›- lanm›yordu. Hakk›nda bir sürü ahlaks›z öyküler anlat›lmaya bafllanm›flt›. Iulia Maesa, bu hoflnutsuzlu¤u k›rmak, rejimin ve hanedan iktidar›n›n sürdürülmesi için Elagabalus’a o s›ralar 13 yafl›nda olan kuzeni Bassianus Alexianus’u (sonradan Se- verus Alexander ad›yla tan›nacakt›) halefi olarak ilân ettirmekte baflar›l› oldu. An- cak, Elagabalus ve Severus Alexander birbirini hiç sevmedi; aralar›ndaki husumet eksik olmad›. Ancak askerler ve halk Alexander’i daha çok seviyordu. Bunu fark eden Elagabalus, kuzeni Severus Alexander’i öldürtmek için f›rsat kolluyordu. Fa- kat Alexander’in annesi Iulia Mamaea ve anneannesi Iulia Maesa, çocuk yafltaki Alexander’i korumak için Elagabalus’tan önce davrand›lar ve Elagabalus Roma’da- ki praetor’lar›n karargâh›nda askerler taraf›ndan öldürüldü (M.S. 11 Mart 222). An- nesi de ayn› ak›bete u¤rad›. Her ikisinin de bafllar› kesilerek, Roma caddelerinde sürüklenerek teflhir edildiler; imparatorun cesedi Tiber Nehri’ne at›ld›.

Severus Alexander (M.S. 222-235) Severus Alexander M.S. 1 Ekim 208’de Phoenicia’da (Fenike) do¤du, o zaman ken- disine Bassianus Alexianus ad› verilmiflti. Çocuklu¤u Syria’da geçen Alexianus, Emasa’da Günefl Tanr›s› rahibiydi. Iulia Maesa’n›n arzusu üzerine Elagabalus, o s›- ralar 13 yafl›nda olan kuzeni Alexianus’u vârisi ilân etmiflti. Bir süre sonra Alexia- nus, Marcus Aurelius Alexander ad›n› ald› (M.S. 221). Ancak Elagabalus ile Alexan- der aras›nda bir husumet vard›; Elagabalus kuzenini öldürmeyi planl›yordu. Ancak plan tersine döndü ve Elagabalus, Alexander taraf›n› tutan praetor’lar taraf›ndan öl- dürüldü (M.S. 11 Mart 222). Severus Alexander hiçbir karfl› koymayla karfl›laflma- dan Senatus taraf›ndan imparator olarak ilân edildi. Kuflkusuz S. Alexander henüz 14 yafl›nda oldu¤undan devlet idaresi esas olarak annesi Iulia Mamaea ile 16 kifli- lik bir Dan›flma Meclisi’nin elindeydi. Mamaea’n›n sa¤ kolu Domitius Ulpianus idi. Praetor muhaf›zlar›n›n komutan› olan bu kifli as›l iki praetor praefectus’unun da üstünde bir pozisyondayd›. Bir süre sonra praetor praefectus’lar›n›n beklenmedik ölümünden sorumlu tutularak praetor muhaf›zlar› taraf›ndan öldürüldü. S. Alexan- der zaman›nda Roma’da imâr ve bay›nd›rl›k faaliyetlerine h›z verildi; ayr›ca Elaga- balus’un Emesa’dan Roma’ya getirdi¤i kutsal siyah tafl› (lapis niger) tekrar Ema- sa’ya götürdü. Do¤u’da Ardaflir, Parth sülalesi kral› V. Artabanus’u yenerek ayn› topraklarda Sasani Hanedan›’n›n egemenli¤ini bafllatm›flt› (M.S. 226 / 227). Ardaflir, Roma’n›n 7. Ünite - Evlat Edinilen ‹mparatorlardan Severus Hanedan›na 129

Do¤u’daki topraklar›na da sald›rarak Roma için bir tehdit oluflturuyordu. Bunun üzerine Severus Alexander, annesi ile birlikte bu duruma müdahale için Do¤u’ya hareket etti (M.S. 231 bahar›); k›fl› Antiokheia’da (Antakya) geçirdiler. Romal›lar, Sasaniler karfl›s›nda üstün geldiler ve Ardaflir’in ald›¤› topraklar› geri ald›lar (M.S. 232). S. Alexander ve annesi, ertesi y›l Roma’ya döndü. Alexander Roma’ya döner dönmez bu kez Germanlar›n Roma topraklar›na sald›rd›klar› haberini ald›. Severus Alexander, yine annesiyle birlikte Germanlara karfl› sefere ç›kt› (M.S. 234). Ancak, Alexander ve annesi Mamaea’n›n Germanlara karfl› çekingen bir tav›r izlemesi, pa- ra karfl›l›¤›nda bar›fl yapmak istemesi ve Romal› askerler nezdinde güven kaybet- meleri nedeniyle, askerler yeni bir imparator aray›fl›na girdiler ve Trakyal› bir as- ker olan Maximinus’u imparator ilân ettiler. Daha sonra Vicus Britannicus’ta (Ma- inz) bulunan S. Alexander ile annesini öldürdüler (M.S. 25 Mart 235). Severus Ale- xander’in öldürülmesiyle Severuslar sülalesi de son buldu. 130 Hellen ve Roma Tarihi

Özet

Roma ‹mparatorlu¤u’nun büyüme ve güçlenme neminin bir bar›fl dönemi oldu¤u söylenebilir. NA MAÇ 1 dönemini tart›flma Augustus’tan bu yana ilk kez Roma ‹mparatorlu- M.S. 1. yüzy›l›n sonundan Severus Hanedan› so- ¤u’nun yönetimi iki kifli aras›nda paylaflt›r›ld› ve nuna kadar olan yaklafl›k 100 y›ll›k dönem, Ro- Marcus Aurelius ile manevi kardefli Lucius Verus ma ‹mparatorlu¤u’nda önemli geliflmelere sahne imparatorlu¤u birlikte yönettiler. Ortak impara- oldu. Flavius Hanedan›’ndan sonraki birkaç im- torlar›n karfl› karfl›ya geldikleri ilk büyük savafl parator, evlat edinme yöntemiyle belirlendi. Ör- Parth Savafl› oldu. Parthlara karfl› zafer kazan›lsa ne¤in Nerva Traianus’u, Traianus Hadrianus’u, da ard›ndan ç›kan veba salg›n› nedeniyle çok sa- Hadrianus da Antoninus Pius’u evlat edinerek y›da Romal› öldü. Marcus Aurelius, Lucius Ve- onlar›n imparator olmalar›n› sa¤lad›. rus’un ölümünden sonra, Germanlarla savaflt›. Nerva, hanedana mensup olmayan bir impara- Commodus, German kabilelerden Marcomanlarla tordu. Yoksullar›n ve çocuklar›n korunmas›na Roma lehine bir anlaflma yaparak savafla son ver- yönelik önlemler ald›; Yahudilerden al›nan ver- di. Kendisine karfl› yap›lan suikastleri zaman›nda giyi kald›rd›; halka bu¤day da¤›t›m›na kolayl›k önledi ve suikastçileri öldürttü. Commodus son getirdi; köprüleri ve su kemerlerini tamir ettirdi; y›llar›ndaki ruhsal dengesizlik nedeniyle kendini ‹talya dahilinde görev seyahati yapan memurla- efsanevi kahraman Herkül ile özdefllefltiriyordu. r›n yol masraflar›n› devlet üzerine ald›. M.S. 193 y›l› y›l›nda Roma taht›na ç›kan Septimi- Nerva’n›n Traianus’u evlat edinerek kendisinden us Severus, Afrika’da do¤mufltu. Onunla birlikte sonra taht›n vârisi yapmas› Principatus Dönemi Severus Hanedan› bafllad›. ‹ktidar› s›ras›nda Ro- siyasal tarihinde adeta bir dönüm noktas›yd›. ma taht›na göz diken iki ciddi rakibi vard›: Clo- Traianus iktidar› s›ras›nda askeri baflar›lara da im- dius Albinus ve Pescennius Niger. Severus, önce za att›. Kabaca bugünkü Romanya s›n›rlar›n› kap- Nigeri yenilgiye u¤ratt› ve öldürdü. Niger’in tara- sayan Dacia’ya iki kez sefer yapt›. Daclar önce f›n› tutan kentleri (örne¤in Byzantion’u) yak›p y›karak cezaland›rd›. Daha sonra Clodius Albi- Roma’ya ba¤l› vasal bir krall›k statüsüne getirildi- nus üzerine yürüyen Severus, onu da yenilgiye ler; daha sonra da Dacia Roma eyaleti yap›ld›. Ar- u¤ratarak taht›n tek hâkimi oldu. menia ve Mezopotamya’n›n eyalet statüsünde or- Hanedan›n di¤er üyeleri olan Caracalla ve Geta, ganize edilmeleri de Traianus zaman›na rastla- Septimius Severus ile Iulia Domna’n›n çocukla- maktad›r. Parthlara karfl› baflar›l› bir mücadele ve- r›yd›. Babalar›n›n ölümünden sonra Caracalla ve rildi. Ç›kan Yahudi isyan› bast›r›ld›. Geta Roma ‹mparatorlu¤u’nun bafl›na geçti. An- cak tek bafl›na imparator olmak istiyen Caracalla, ‹mparator Hadrianus’un imparatorlu¤a hâkim NAMAÇ bir süre sonra kardefli Geta’y› öldürttü. Caracal- olabilmek için uygulad›¤› politikay› aç›klama 2 la’n›n en önemli askeri faaliyeti, Parthlara karfl› Traianus’un ölümünden sonra evlat edindi¤i Had- yapt›¤› seferi (M.S. 216); en önemli siyasi icraat› rianus Roma taht›na ç›kt›. Hadrianus önceki Ro- ise “Yurttafll›k Yasas›”d›r. ma imparatorlar›n›n hiç yapmad›¤› bir fleyi yapt›; Severus Hanedan› üyesi olan Elagabalus, ününü iki büyük seyahat program›yla M.S. 121-133 y›lla- ve ad›n› Emesa’daki Günefl Tanr›s› El-Gabal’›n r› aras›nda imparatorlu¤u bafltan bafla dolaflt›. rahibi olmas›na borçluydu. ‹mparatorun ilgisin- Amaç imparatorlu¤u daha yak›ndan tan›mak ve den dolay› Günefl Tanr›s› kültü Roma’da da ka- sorunlarla yak›ndan ilgilenmekti. ‹ktidar› s›ras›n- bul gördü. Hatta, Emesa’daki kutsal siyah tafl› da ç›kan Yahudi isyan› kanl› bir flekilde bast›r›ld›. (lapis niger) da Roma’ya getirdi. Ancak, tutars›z ve ahlaks›z davran›fllar› nedeniyle halk›n tepkisi- Antoninus ve Severus hanedanlar›n›n Roma ‹m- ni çekti; sonunda askerler taraf›ndan öldürüldü. NAMAÇ 3 paratorlu¤u’ndaki icraatlar›n› aç›klama Severus Alexander, Elagabalus’un Emesa’dan Ro- ‹mparator Hadrianus’un Antoninus’u evlat edin- ma’ya getirdi¤i kutsal siyah tafl› (lapis niger) tek- mesiyle, ondan sonra tahta kimin ç›kaca¤› belli ol- rar Emasa’ya götürdü. Alexander, Sasaniler’e kar- mufltu. Böylece, Antoninus Pius ile birlikte Antoni- fl› baflar›l› bir sefer yapt›. ‹ki y›l sonra da German- nus Hanedan›’n›n iktidar› bafllam›fl oldu. Antoni- lara karfl› sefere ç›kt›; ancak Germanlara karfl› iz- nus Pius, iktidar› s›ras›nda imparatorlu¤u Roma’dan ledi¤i baflar›s›z politika nedeniyle askerler Maxi- yönetmeyi tercih etti; Hadrianus gibi seyahatlere minus’u imparator ilân ettiler ve Alexander’i öl- ç›kmad›. Zaman›nda ufak çapl› çarp›flmalar ve is- dürdüler; böylece Severus Hanedan› son buldu. yanlar eksik olmad›. Fakat yine de Antoninus dö- 7. Ünite - Evlat Edinilen ‹mparatorlardan Severus Hanedan›na 131

Kendimizi S›nayal›m

1. Daclara karfl› mücadelede baflar›l› olan ve bu bafla- 6. Ayn› iktidar döneminde Roma taht›n› paylaflan iki r›s› an›s›na Roma’daki Forum’da üzeri Romal›lar›n Dac- Roma imparatoru afla¤›dakilerden hangileridir? lar› yenilgiye u¤ratmalar›n› betimleyen kabartmalarla a. Nerva-Traianus süslü bir an›t-sütun dikilen Roma imparatoru afla¤›daki- b. Traianus-Hadrianus lerden hangisidir? c. Marcus Aurelius-Lucius Verus a. Hadrianus d. Septimius Severus-Commodus b. Severus Alexander e. Hadrianus-Antoninus Pius c. Elagabalus d. Geta 7. ‹mparatorlu¤u yak›ndan tan›mak ve sorunlarla ya- e. Traianus k›ndan ilgilenmek amac›yla imparatorluk dahilinde se- yahat eden Roma imparatoru afla¤›dakilerden hangisi- 2. Elagabalus’un Emesa’dan Roma’ya getirdi¤i kutsal dir? siyah tafl› (lapis niger) tekrar Emasa’ya götüren Roma a. Nerva imparatoru afla¤›dakilerden hangisidir? b. Traianus a. Hadrianus c. Marcus Aurelius b. Severus Alexander d. Septimius Severus c. Elagabalus e. Hadrianus d. Geta e. Traianus 8. Roma ‹mparatoru Commodus’un, içinde bulundu¤u ruhsal dengesizlik nedeniyle kendisini özdefllefltirdi¤i 3. ‹mparator olmadan önce Günefl Tanr›s› rahibi ola- efsanevi kahraman afla¤›dakilerden hangisidir? rak görev yapan Roma imparatorunun ad› nedir? a. Apollo a. Hadrianus b. Iuppiter b. Severus Alexander c. Hektor c. Elagabalus d. Mars d. Geta e. Herkül e. Traianus 9. Antik Ça¤’da; Nerva, Traianus, Hadrianus, Antoni- 4. Ç›kartt›¤› “Yurttafll›k Yasas›” ile imparatorluk s›n›rla- nus Pius ve Marcus Aurelius nas›l an›l›rd›? r› içindeki tüm özgür erkek ve kad›nlara Roma yurttafl› a. “Evlatl›k ‹mparatorlar” olma imkân› veren imparator afla¤›dakilerden hangisi- b. “Filozof ‹mparatorlar” dir? c. “Adil ‹mparatorlar” a. Caracalla d. “Zalim ‹mparatorlar” b. Severus Alexander e. “‹yi ‹mparatorlar” c. Hadrianus d. Geta 10. Afla¤›dakilerden hangisi Nerva’n›n icraatlar›ndan bi- e. Traianus ri de¤ildir? a. Yurttafll›k Yasas›n› (Constitutio Antoniniana) ç›- 5. Rakibi Pesennius Niger’i yenilgiye u¤ratt›ktan sonra kartmas› onun taraf›n› tutan Byzantion’u yak›p y›karak cezalan- b. Yoksullar›n (ve özellikle çocuklar›n) korunmas›- d›ran Roma imparatoru afla¤›dakilerden hangisidir? na yönelik önlemler almas› a. Caracalla c. ‹talya dahilinde göreve giden memurlar›n yol b. Severus Alexander masraflar›n› karfl›lamak zorunda olan yerel ida- c. Hadrianus relerin bu zorunluluktan muaf tutulmas› d. Septimius Severus d. Yahudilerden al›nan vergiyi kald›rmas› e. Commodus e. Halka bu¤day da¤›t›m›na kolayl›k getirmesi 132 Hellen ve Roma Tarihi

Okuma Parças› “Kad›nlar Hanedan›” birkaç y›l sonra Maesa da öldü. Severus Alexander’›n annesi Iulia Mamaea ise o¤lunun imparatorlu¤u yöneti- minde önemli rol üstlendi. Bu rol öylesine afl›r›ya kaç- maya bafllam›flt› ki, muhalifleri taraf›ndan o¤luyla bir- likte M.S. 235 y›l› Mart ay›nda öldürüldü. Severuslar im- paratorlar›n›n arka plan›ndaki “kad›nlar hanedan›” böy- lece noktaland›.

Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› 1. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Traianus” konusunu yeni- den gözden geçiriniz. Resim 7.7 Septimius Severus’un efli, Caracalla ve Geta’n›n 2. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Severus Alexander” konu- annesi Iulia Domna’n›n mermer büstü. sunu yeniden gözden geçiriniz. Kaynak: Harris (2003), s. 96. 3. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Elagabalus” konusunu ye- Roma siyasi tarihinde kad›nlar çok kez etkin rol oyna- niden gözden geçiriniz. m›fllard›r. Ancak, hiçbiri, kökenleri Syria’ya dayanan ve 4. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Caracalla” konusunu yeni- Severus Hanedan›’ndan olan dört kad›n kadar h›rsl› ol- den gözden geçiriniz. mad›. Bu dört kad›n, Iulia Domna, k›zkardefli Iulia Mae- 5. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Septimius Severus” konu- sa ve onun iki k›z› Iulia Mamaea ile Iulia Soaemias idi. sunu yeniden gözden geçiriniz. Syria do¤umlu olan Iulia Domna Roma’ya gelip o s›ra- 6. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Marcus Aurelius ve Lucius lar Gallia Lugdunensis valisi olan Septimius Severus ile Verus” konusunu yeniden gözden geçiriniz. evlenmiflti. Bu evlilikten Antoninus (Caracalla) ve Geta 7. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Hadrianus” konusunu yeni- adlar›nda iki çocuklar› dünyaya geldi. Kocas› Septimius den gözden geçiriniz. Severus’un M.S. 211’deki ölümünden sonra tahta geçen 8. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Commodus” konusunu ye- Caracalla üzerinde de çok etkili oldu; pek çok karar›n- niden gözden geçiriniz. da onu yönlendirdi. Yine de kardefli Geta’y› kendi kol- 9. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Nerva” konusunu yeniden lar›nda öldürtmesine mani olamad›. Tüm yaz›flmalar gözden geçiriniz. elinden geçti¤i için, imparatorluk dahilinde olup biten- 10. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Nerva” konusunu yeniden den haberdard›. Caracalla’n›n Do¤u seferi s›ras›nda, gözden geçiriniz. M.S. 217’de, öldürülmesi üzerine üzüntüsünden kendi- ni aç b›rakarak ölüme terk etti. Caracalla’n›n yerine Ro- ma taht›na geçen Macrinus, Iulia Domna’n›n k›z karde- fli Iulia Maesa’y› ortadan kald›rmamakla hata etti. Mae- sa, ablas›n›n ölümünden sonra Syria’ya çekilmifl ve ora- da Macrinus’u tahttan indirip torununu yani büyük k›z› Iulia Soaemias’un o¤lu Elagabalus’u tahta geçirme pla- n› yapmaya bafllam›flt›. Nitekim bunda da baflar›l› oldu. Ancak, yeni ‹mparator Elagabalus’un afl›r› zevk düflkü- nü olmas›, zalimli¤i ve kötü imaj›, onu, di¤er torununa yani küçük k›z› Iulia Mamaea’n›n o¤lu Severus Alexan- der’a yaklaflt›rd›. M.S. 222’de Elagabalus ve annesi So- aemias öldürüldü. Severus Alexander tahta geçtikten 7. Ünite - Evlat Edinilen ‹mparatorlardan Severus Hanedan›na 133

S›ra Sizde Yan›t Anahtar› Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar S›ra Sizde 1 Akflit, O. (1985), Roma ‹mparatorluk Tarihi, ‹stanbul Roma siyasi yap›s› içinde; hanedan üyesi olanlar›n Ro- Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Yay›nlar›, ‹stanbul. ma taht›na geçece¤i önceden biliniyordu. Ancak Nerva Cornell, T. Ve Matthews, J. (1988), Roma Dünyas› (çev. ile bu uygulama de¤iflmifltir. Çocu¤u olmayan Nerva, fi. Karadeniz), ‹letiflim Atlasl› Büyük Uygarl›klar An- Traianus’u evlat edinerek kendisinden sonra Roma tah- siklopedisi, ‹stanbul. t›na kimin geçece¤ini belirleyen ilk imparator olmufltur. Garnsey, P., Rathbone, D., Bowman, A.K. (ed.), (2000), Cambridge Ancient History Vol. XI. The High Empi- S›ra Sizde 2 re AD 70-192, Cambridge. Senatus (Senato) taraf›ndan Antoninus’a verilen “Pius” Glay, M.Le, Voisin J.-L., Bohec, Y. Le (1995), Histoire lâkab› “dindar”, “sayg›l›”, “kadirflinas” anlamla›n› tafl›- romaine, PUF, Paris. maktad›r. Goodman, M. (2005), The Roman World 44 BC-AD 180, Routledge, Oxon, 2005. S›ra Sizde 3 Grant, M. (1998), The Roman Emperors. A Biographical Byzantion’un Septimius Severus taraf›ndan yak›l›p y›k›- Guide to the Rulers of Imperial Rome 31 BC - AD larak cezaland›r›lmas›n›n nedeni; Severus’un, Syria’da 476, Londra. askerler taraf›ndan imparator ilân edilmifl olan Syria va- Harris, N., History of Ancient Rome, Chancellor Press, lisi Pescennius Niger ile olan savafl›nda Byzantionlula- Londra, 2003. r›n Niger’in taraf›n› tutmalar›d›r. ‹plikçio¤lu, B. (2007), Hellen ve Roma Tarihinin Ana- hatlar›, ‹stanbul. S›ra Sizde 4 Jones, P., Sidwell, K. (ed.) (1997), The World of Rome. “An›n›n lanetlenmesi” ifadesinin Latince karfl›l›¤› dam- An Introduction to Roman Culture, Cambridge Uni- natio memoriae’dir. Genellikle Roma taht›na yeni ge- versity Press, Cambridge. çen imparatorun önceki imparatorla veya devletin ileri Penrose, J. (ed.) (2008), Rome and Her Enemies, Os- gelen bir memuruyla aras›nda bir husumet varsa veya prey Publishing, Oxford. söz konusu kiflilerin tutum ve davran›fllar›n›n devlet için Price, S.R.F., Ritüel ve ‹ktidar. Küçük Asya’da Roma ‹m- olumsuz bir imaj yaratt›¤› düflünülüyorsa, Senato kara- paratorluk Kültü (çev. T. Esin), ‹mge Kitabevi, An- r›yla, söz konusu imparator veya devletin ileri gelen kara. memurunun an›s› lanetlenirdi. Bu karar, söz konusu ki- Ramage, N.H.- Ramage, A.(2008), The British Museum flinin ad›n›n veya resminin kaz›narak silinmesi veya büs- Concise Introduction. Ancient Rome, The British tünün k›r›larak yok edilmesiyle uygulan›rd›. Museum Press, Londra. Roth, J. (2009), Roman Warfare, Cambridge University Press, Cambridge. Scarre, C. (1995), Chronicle of the Roman Emperors, Thames and Hudson, Londra. Shotter, D. (2003), Rome and Its Empire, Norfolk. Stokstad, M. (1995), Art History, vol.1, New York. Tekin, O. (2008), Eski Yunan ve Roma Tarihine Girifl, ‹letiflim Yay›nlar›, ‹stanbul. HELLEN VE ROMA TAR‹H‹ 8 Amaçlar›m›z Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra; Roma ‹mparatorlu¤u’nun gerileyifl ve zay›flama sürecini tart›flabilecek; N Dönemin siyasal koflullar› nedeniyle imparatorlar›n seçiminde askerlerin oy- N nad›¤› rolün önemini aç›klayabilecek; Principatus ve Dominatus yönetimlerini karfl›laflt›rabilecek; N Roma ‹mparatorlu¤u’nun ikiye ayr›lma sürecini, nedenlerini ve sonuçlar›n› N tart›flabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar • Asker imparatorlar • Constantinopolis • Tetrarfli / Tetrarkhia • Bat› Roma • H›ristiyanl›k • Do¤u Roma • Germanlar • Bizans • Gothlar

‹çindekiler

• ASKER‹ ANARfi‹ DÖNEM‹ VE YEN‹ Askeri Anarfli DÜZEN ARAYIfiI Hellen ve Roma Dönemi’nden • CONSTANTINUS HANEDANI Tarihi Theodosius Hanedan›na • VALENTINIANUS HANEDANI • THEODOSIUS HANEDANI Askeri Anarfli Döneminden Theodosius Hanedan›na

ASKER‹ ANARfi‹ DÖNEM‹ VE YEN‹ DÜZEN ARAYIfiI Maximinus Thrax (M.S. 235-238) (M.S. 238: I. Gordianus, II. Gordianus, Pupienus, Balbinus) Trakya do¤umlu olan Maximinus’un önceki imparatorlar gibi seçkin bir aile geç- mifli yoktu; ancak, askeri alanda tecrübesi vard› ve askerler aras›nda belli bir po- pülaritesi bulunmaktayd›. Severus Alexander’in öldürülmesinin ard›ndan ordu ta- raf›ndan imparator ilân edilmifl ve Senatus da imparatorlu¤unu onaylam›flt› (M.S. 235 Mart / Nisan). Maximinus, Trakya bölgesinin bir yerlisi oldu¤undan Trakyal› anlam›nda “Thrax” soyad›n› alm›flt›. Maximinus M.S. 235 yaz›nda Ren üzerindeki köprüden geçerek Germania’ya girdi; ülkedeki yerleflimler yak›l›p y›k›ld›. ‹mparator “Germanicus Maximus” unva- n›, o¤lu Maximus da “caesar” unvan› ald›. Maximinus sonraki iki y›l içinde de Daclara ve Sarmatlara karfl› savaflt›; “Dacicus” ve “Sarmaticus” unvanlar› ald›. Bu arada savafllar›n Roma’ya pahal›ya mal olmas›, devlet idaresindeki kötü yönetim sonucu Maximinus’a karfl› her tarafta hoflnutsuzluklar bafllam›flt›; hatta Senatus da art›k Maximinus’un karfl›s›nda yer al›yordu. ‹flte bu s›rada Africa Eyaleti valisi 80 yafl›ndaki I. Gordianus (Africanus) ile 46 yafl›ndaki o¤lu II. Gordianus’un isyan haberi imparatora ulaflt›; ancak bir süre sonra II. Gordianus öldürüldü; I. Gordia- nus ise intihar etti. Bu geliflme üzerine Senatus derhal toplanarak Maximinus’a karfl› mücadele etmek ve Roma’y› savunmak üzere iki yeni imparator seçti: Balbi- nus ve Pupienus. I. Gordianus’un torunu 13 yafl›ndaki III. Gordianus caesar ilân edildi. Bu s›rada askerler Maximinus’un çad›r›na giderek onu ve 23 yafl›ndaki o¤- lu Maximus’u öldürdüler. Daha sonra Pupienus ve Balbinus da öldürüldü; prae- tor’lar III. Gordianus’u imparator ilân ettiler.

Askeri anarfli deyimi neyi ifade etmektedir? SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 1 III. Gordianus’tan (M.S. 238-244) Aemilianus’a (M.S. 253) DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M III. Gordianus imparator ilân edildi¤inde henüz 13 yafl›nda bir çocuk oldu¤undan devlet idaresi Timesitheus’un elindeydi; bu kiflinin praetor praefectus’u olarak atanmas›ndan sonra (M.S. 241) etkisi daha da artt›. Gordianus, SORUonun k›z› Tranqu- SORU illina ile de evlendi. III. Gordianus, Gothlara ve Sasanilere karfl› baflar›l› seferler D‹KKAT D‹KKAT

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE AMAÇLARIMIZ NNAMAÇLARIMIZ

K‹TAP K‹TAP

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 136 Hellen ve Roma Tarihi

yapt›; Do¤u’da Roma egemenli¤i tekrar tesis edildi (M.S. 243). Ancak III. Gordia- nus, F›rat Nehri yak›n›nda askerler taraf›ndan öldürüldü (M.S. 25 fiubat 244).

fiekil 8.1

‹mparator III. Gordianus’un sikke portresi.

Kaynak: Breglia (1968), s. 76.

III. Gordianus’un askerler taraf›ndan öldürülmesinden sonra, ordu I. Philip- pus’u imparator ilân etti (M.S. 244 fiubat / Mart). Philippus önce Sasani kral› fiapur ile bar›fl antlaflmas› yapt›. Ancak koflullar Roma’y› memnun edecek nitelikte de¤il- di. Philippus, Dac kabilelerinden Carplar›n (Carpi) Tuna’y› geçerek Roma toprak- lar›na sald›rmalar› üzerine onlar› yenilgiye u¤ratt›; komutan› Decius da Gothlara karfl› baflar› kazand›. Ancak, daha sonra Philippus ve Decius birbirlerine düfltü. Ku- zey ‹talya’daki Verona’da yap›lan savafl› (M.S. 249 sonbahar›) Decius kazand›, Phi- lippus öldürüldü. Decius, Verona’da I. Philippus’u yenilgiye u¤ratt›ktan sonra Roma’ya geldi (M.S. 249 Ekim) ve Senatus taraf›ndan imparatorlu¤u onayland›. ‹mparator, H›ris- tiyanlara karfl› da mücadele etti; onlar› fliddetli bir flekilde cezaland›rd›. Önceleri Gothlara karfl› baflar› kazand›ysa da Abritus mevkinde (Dobruca yak›n›nda) tuza- ¤a düflürülerek öldürüldü (M.S. 251 Haziran / Temmuz). Decius, düflmanla sava- fl›rken savafl alan›nda ölen ilk imparatordu. O¤lu Herennius Etruscus da ayn› ak›- bete u¤rad›. Traianus Decius ve Herennius Etruscus’un Gothlarla savafl›rken ölmesi üzerine, askerler Trebonianus Gallus’u imparator ilân etti. Gallus, Gothlara haraç vererek bar›fl yapt› ve Roma’ya döndü. Gallus’un iktidar› döneminde bir yandan Gothlar, öte yandan Roma’daki veba salg›n› Romal›lar› bezdirmiflken, bu kez Sasani kral› I. fiapur M.S. 252’de Do¤u’daki Roma eyaletlerine sald›rd›; Syria’ya girdi ve baflkent Antiokheia’y› ele geçirdi. Bu s›rada Gothlar Romal›larla yapt›klar› anlaflmay› boz- mufl ve tekrar Roma topraklar›na sald›rmaya bafllam›fllard›. Afla¤› Moesia valisi Ae- milianus, Gothlara karfl› baflar›l› bir mücadele gösterdi ve onlar› yendi. Bu zafer 8. Ünite - Askeri Anarfli Döneminden Theodosius Hanedan›na 137

fiekil 8.2

‹mparator Traianus Decius’un sikke portresi.

Kaynak: Kent- Overbeck-Stylow (1973), 154.

üzerine askerler taraf›ndan imparator ilân edildi. Aemilianus Roma’ya do¤ru hare- kete geçti. Aemilianus ve Gallus’un ordusu Roma d›fl›nda Interamna’da (bugünkü Terni) karfl›laflt›. Aemilianus’un ordusu, büyük bir zafer kazand› (M.S. 253 A¤us- tos); Gallus ve o¤lu öldürüldü. Ancak Aemilianus da sadece 88 gün tahtta kalabil- di çünkü askerleri taraf›ndan öldürüldü. K›sa süre önce askerleri taraf›ndan impa- rator ilan edilen Valerianus taht›n tek hâkimi oldu.

Valerianus’tan (M.S. 253-260) Aurelianus’a (M.S. 270-275) Aemilianus’un kendi askerleri taraf›ndan öldürülmesinden sonra tek bafl›na impa- rator kalan Valerianus, hemen Roma’ya do¤ru yola ç›kt›. Roma’ya gelince Sena- tus’tan imparatorluk yetki ve unvanlar›n› ald›; o¤lu Gallienus ile imparatorluk yet- kilerini paylaflaca¤›n› ilân etti (M.S. 253 sonbahar›). Valerianus zaman›nda da imparatorluk her tarafta s›k›nt›l› bir dönem yafl›yordu. Valerianus, Sasanilere karfl› savaflmak için Do¤u’ya hareket etti. Do¤u’dayken bafl gösteren veba salg›n› nedeniyle ordusu zay›flayan Valerianus, ’da (Urfa) Sa- saniler taraf›ndan kuflat›ld› ve esir al›nd› (M.S. 260 sonbahar›). Valerianus’un ak›- beti bilinmiyor; ancak yaflam›n›n geri kalan›n› esir olarak sürdürüp öldü¤ü tahmin edilmektedir. Ebedi ve ezeli düflman Sasaniler (daha önce Parthlar) karfl›s›nda ya- flanan bu utanç verici durum uzun y›llar Romal›lar›n haf›zalar›ndan hiç silinmedi. Valerianus’un Sasanilerin eline düflmesinden sonra yerine Gallienus geçti. Za- ten babas› taraf›ndan da augustus unvan› verilerek daha onun zaman›nda ortak imparator ilân edilmiflti. Gallienus, H›ristiyanlara karfl›, kendinden önceki impara- torlar›n aksine, hoflgörülü davranan biri olarak an›lmaktad›r. Yine de imparatorlu- ¤un en s›k›nt›l› günleri onun zaman›na rastlamaktad›r. D›fltan sald›r›lar ve içteki sa- y›s›z ayaklanmalara, açl›k ve veba da eklenince, imparatorluk oldukça sars›nt›l› günler geçirdi. 138 Hellen ve Roma Tarihi

Babas› Valerianus, Sasanilerle savaflmak üzere Do¤u’ya hareket etti¤inde, Gallienus’u Bat›’daki meselelerle, Gothlar ve di¤er German kabilelerle mücade- le etmekle görevlendirmiflti. Nitekim Gallienus M.S. 254 y›l›nda Ren ve Tuna Nehirleri s›n›r›na giderek Germanlarla savaflt›. Baflar›lar›ndan dolay› “Germani- cus Maximus” ve “Dacicus Maximus” unvanlar›n› ald›. M.S. 259’da Iuthung ka- bilesi Tuna’y› aflarak kuzey ‹talya’ya girdi ve Roma’ya do¤ru ilerlemeye bafllad›. Fakat Gallienus’un ordusu taraf›ndan Mediolanum (Milano) civar›nda, ertesi y›l- da Augsburg yak›n›nda yenilgiye u¤rat›ld›lar. Gallienus Bat›’da Roma’n›n düfl- manlar›na karfl› baflar›l› bir mücadele yaparken, Do¤u’dan kötü bir haber geldi: Gallienus’un babas› Valerianus, Sasanilerin eline esir düflmüfltü (M.S. 260 son- bahar›). ‹mparator Gallienus’un Mediolanum d›fl›nda bir suikast sonucu öldürülmesinin ard›ndan askerler II. Claudius’u imparator ilân ettiler. II. Claudius önce Roma top- raklar›n› istila eden Alamannlara, sonra da Gothlara karfl› büyük zaferler kazand›. Bu yüzden imparator, “Gothicus” lâkab›yla an›lmaktad›r. Ancak imparator bir süre sonra vebaya yakalanarak yaflam›n› yitirdi (M.S. 270 Ocak). Claudius’un vebadan ölmesi üzerine Aurelianus askerleri taraf›ndan imparator ilân edildi. Ayn› s›rada imparator ilân edilmifl olan Claudius’un kardefli Quintil- lus’un intihar›yla da Roma taht›n›n yegâne sahibi oldu (M.S. 270). Aurelianus, bir seri zaferle German kavimlerini bozguna u¤ratt›. Romal›lar için önemli bir tehlike de Palmyra Kraliçesi Zenobia idi. Do¤u eya- letleri Zenobia ve o¤lu Vabalathus taraf›ndan yönetiliyordu. Aurelianus M.S. 271 bahar›nda (ya da 272 bahar›nda) Zenobia’ya karfl› sefere ç›kt› ve Palmyral›lar› yendi. Roma eyaletleri tekrar Roma’n›n denetimine girdi. Ancak, Aurelianus, Do- ¤u’ya yapt›¤› son seferi s›ras›nda, kendi subaylar› taraf›ndan öldürüldü (M.S. 275 Eylül / Ekim). Aurelianus’un öldürülmesinin ard›ndan on y›ll›k dönemde Tacitus (M.S. 275-276), Florianus (M.S. 276), Probus (M.S. 276-282), Carus (M.S. 282- 283), Carinus (M.S. 283-285) ve Numerianus (M.S. 283-284) askerleri taraf›ndan imparator seçildiler. Ancak burada, bu imparatorlar›n sadece adlar›n› anmakla yetinilecektir.

SIRA S‹ZDE Sasaniler taraf›ndanSIRA S‹ZDE esir al›nan Roma ‹mparatoru kimdir? 2 Dominatus Dönemi ve Tetrarfli: DÜfiÜNEL‹M DiocletianusDÜfiÜNEL‹M (M.S. 284-305) ve Maximianus (M.S. 286-305 ve 307-308) SORU Bu karmafla SORUdöneminde, Numerianus’un öldürülmesinin ard›ndan, M.S. 284 Kas›m ay›nda Diocletianus askerleri taraf›ndan imparator ilân edildi. M.S. 285 y›l› yaz›nda D‹KKAT Diocletianus’unD‹KKAT Carinus’u Margum mevkiinde yap›lan savaflta yenilgiye u¤ratmas› ve Carinus’un kendi askerleri taraf›ndan öldürülmesi sonucu Diocletianus art›k Ro- ma dünyas›n›n tart›flmas›z yegâne imparatoru olarak kald›. Roma’ya gelerek impa- SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE ratorluk yetki ve unvanlar›n› Senatus’tan ald›. Ancak, önceki y›llarda imparatorluk topraklar›na kuzeyden ve do¤udan yap›lan d›fl sald›r›lar (German kavimleri ve AMAÇLARIMIZ Parthlar / SasanilerAMAÇLARIMIZ gibi), içteki ayaklanmalar ve ayn› anda birden fazla imparato- NNrun ya da gas›p›n egemen olmas› büyük s›k›nt›lara neden olmufl ve imparatorlu- ¤un genifl s›n›rlar›n›n tek bir hükümdar taraf›ndan kontrol alt›nda tutulamayaca¤› K‹TAP / yönetilemeyece¤iK‹TAP gerçe¤ini de göstermiflti. Bu yüzden Diocletianus “principatus” denen ve imparatorun tüm yetkileri üstlenerek “birinci yurttafl” statüsüyle sahip ol-

TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON

‹NTERNET ‹NTERNET 8. Ünite - Askeri Anarfli Döneminden Theodosius Hanedan›na 139 du¤u önceki yönetim biçimini terk ederek, “dominatus” denen ve imparatorun mutlak hükümdarl›¤›n› tart›flmas›z kabul eden yeni bir yönetim biçimini benimse- di. Bu yeni yönetim biçimi monarflik yap›ya daha yak›n bir rejimi ifade etmektey- di. Ancak, Diocletianus imparatorlu¤un mutlak hâkimi olmas›na ra¤men, bu kadar genifl bir co¤rafyay› tek bafl›na yönetemeyece¤inin de fark›ndayd›. Bu düflünceyle askeri ve idari alanda güvendi¤i bir dostuna, Maximianus’a augustus unvan› vere- rek imparatorlu¤un yönetimine ortak yapt› (M.S. 286 Nisan). Bundan böyle Dioc- letianus Nikomedeia’da, Maximianus ise Mediolanum’da ikamet etmeye bafllad›lar. Diocletianus ve Maximianus M.S. 286-290 y›llar› aras›ndaki dönemi Bat›’da ve Do- ¤u’da Roma s›n›rlar›n›n güvenli¤i için savaflarak geçirdiler. ‹syanlardan en önemli- si Maximianus’un komutanlar›ndan Carausius’unkiydi. Carausius, korsanlara karfl› savafl›rken, bu kez kendisi korsanl›k yapmaya bafllad› ve daha sonra da kendisini imparator ilân etti (M.S. 287); Britannia’y› ele geçirdikten sonra Gallia’n›n da bir k›sm›n› istila etti.

fiekil 8.3 Tetrarfli’yi temsil eden ‹ki Augustus ve ‹ki Caesar Heykeli. ‹mparator Diocletianus ile ‹mparator Maximianus, Caesarlar› Galerius ve I. Constantius’u kucakl›yor (M.S. yak. 300, Venedik).

Kaynak: Harris (2003), s. 55. 140 Hellen ve Roma Tarihi

M.S. 293 y›l›nda iki bafll› yönetim biçimi, yerini, Tetrarfli (Tetrarkhia) denilen dörtlü bir yönetime b›rakt›. Bu yeni rejimde iki augustus ile her birinin yan›nda bi- rer caesar yer alacakt›. Di¤er bir deyiflle, Diocletianus ve Maximianus kendilerine birer caesar seçeceklerdi. Diocletianus’un caesar’› Galerius olurken, Maximia- nus’un caesar’› I. Constantius oldu. Diocletianus, caesar’› Galerius ile birlikte im- paratorlu¤un Do¤u yar›s›nda hüküm sürerken, Maximianus caesar’› I. Constantius ile Bat› yar›s›nda hüküm sürecekti. Böylece Roma ‹mparatorlu¤u’nun yönetimi co¤rafi olarak resmen ikiye bölünmüfl oldu. Bundan amaç augustus’lar›n ölümü halinde imparatorlu¤un bafls›z kalmamas›yd›. Caesar’lar augustus olacaklar, onlar da yeni caesar’lar seçeceklerdi. Böylece M.S. 293’te tetrarfli yönetiminin oluflturul- mas›ndan sonra öncelikle düzene yönelik isyanlar bast›r›lmaya baflland›. Diocletianus uzun ve yorucu iktidar y›llar›n›n ard›ndan imparatorlu¤un yöneti- mini caesar’lar›na b›rakarak, tahttan feragat etme zaman› geldi¤ini düflündü ve bu düflüncesini Maximianus ile paylaflt›. Böylece M.S. 1 May›s 305’te Diocletianus ve Maximianus tahttan feragat ettiklerini bildirerek, iki caesar’›, Constantius ile Gale- rius’u augustus’lu¤a yükselttiler. Bundan böyle imparatorluk yönetimi onlar›n elin- deydi. Onlar›n yerini de Severus ve Maximinus ald›. Böylece Bat›’da Constantius ve caesar’› Severus; Do¤u’da Galerius ve caesar’› Maximinus Daia hüküm sürecek- ti. Kendilerini emekliye ay›ran Maximianus M.S. 310 Temmuz’da Marsilya’da öldü- rüldü veya intihar etti; Diocletianus ise olas›l›kla M.S. 313 y›l›nda hayata gözlerini kapad›. Diocletianus’un büyük bir çabayla kurdu¤u tetrarfli sisteminin bozulmas›, iç savafl›n bir türlü sona ermemesi ve akrabalar›na yap›lan zulüm nedeniyle üzün- tüden ölmüfl olabilece¤i de ileri sürülür. Diocletianus, büyük eyaletlerin idaresinin güç oldu¤unu ve idarecilerinin impa- ratorun aleyhine (isyana kalk›flmak gibi) büyük bir güç oluflturdu¤unun fark›na vard›¤›ndan eyaletleri küçülterek say›lar›n› neredeyse ikiye katlam›flt›r. En önemli icraatlar›ndan biri de eyaletleri dioecesis’ler halinde gruplamak olmufltur. Say›lar› 12’yi bulan dioecesis’lerin her birinin idaresi de vicarius denen atl› s›n›f›ndan bir görevliye verilmifltir. Ayr›ca sivil idare ile askeri idareyi birbirinden kesin çizgilerle ay›rm›flt›r. Diocletianus ordudaki asker say›s›n› da art›rm›fl, s›n›r güvenli¤ine özel önem vererek s›n›rlardaki karakollar›n ›slah›na gitmifltir. Bütün bu reform hareket- lerinin finansman› için yeni bir vergi sistemi oluflturmufltur. Fiyatlar›n anormal ar- t›fl›n›n önüne geçmek için bir Narh Kararnamesi (edictum de pretiis) yay›mlam›fl- t›r. M.S. 301’de yay›mlad›¤› Narh Kararnamesi, enflasyonun durdurulmas›na iliflkin güzel bir örnektir. Kararnamenin kopyalar› baz› Anadolu kentlerinde (, Stratonikeia, Nysa, gibi) parçalar halinde ele geçmifltir. Bu kararnameden M.S. 4. yüzy›l bafllar›nda Akdeniz dünyas›nda yüksek enflasyon oldu¤unu anl›yo- ruz. Kararnamede, imparatorluk hizmetindeki askerlerin, gittikleri yerlerde ihtiyaç duyduklar› mallar› ya da hizmetleri almak istediklerinde, telafuz edilemeyecek oranlarda fahifl para talep edildi¤i ve bu yolla haks›z kazanç elde edildi¤inden dem vurulmaktad›r. Sonunda bu gidiflata dur demek için mallar ve hizmetler için en fazla ne kadar fiyat talep edilece¤ine iliflkin bir kararname yay›mlanmaya karar verilmiflti. Fakat Diocletianus’un bu kararnamesi baflar›l› olmam›fl, fiyat art›fllar› durdurulamam›flt›r. Diocletianus, imparatorlu¤un birli¤inin sa¤lanmas›nda Roma’n›n geleneksel di- nine önem veriyor ve tüm Romal›lardan pagan tanr›lar›na (özellikle Iupiter ve Her- cules) tapmalar›n› istiyordu. Yay›mlad›¤› emirnamelerle H›ristiyanlar›n toplu olarak ibadet ettikleri yerler yak›l›yor, H›ristiyanlar öldürülüyor ya da aslanlara yem ola- rak at›larak cezaland›r›l›yorlard›. 8. Ünite - Askeri Anarfli Döneminden Theodosius Hanedan›na 141

Roma ‹mparatorlu¤unda Dominatus Dönemi hangi imparatorla bafllar?SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE 3 Licinius (M.S. 308-324) Licinius M.S. 3. yüzy›l ortalar›nda bir tarihte Dacia’da (Romanya)DÜfiÜNEL‹M dünyaya geldi. DÜfiÜNEL‹M Galerius’un yak›n arkadafl›yd›; onunla birlikte Sasani seferine kat›ld› (M.S. 297). Galerius, Maxentius ile savafl›rken onunla görüflmesi için Licinius’uSORU Roma’ya gön- S ORU dermiflti (M.S. 307). Ertesi y›l, Carnuntum toplant›s›nda Galerius, Maxentius taraf›n- dan öldürülen Severus’un yerine Licinius’a augustus payesi verdi (M.S. 308). Lici- D‹KKAT D‹KKAT nius’a Bat›’n›n idaresi verildi. M.S. 311’de Galerius’un ölümü üzerine, Licinius Do- ¤u’nun idaresini Maximinus ile paylaflt›. Ama daha sonra Maximinus’u da yendi (M.S. 313); Tarsos’a kaçan Maximinus birkaç ay sonra öldü.SIRA Ancak S‹ZDE Licinius’un SIRA S‹ZDE Constantinus ile girdi¤i mücadele onun sonunu getirdi. Licinius, Martianus’u ortak imparator ilân etti. M.S. 324’te Constantinus, Khrysopolis (Üsküdar)AMAÇLARIMIZ mevkiinde Li- AMAÇLARIMIZ cinius’u yenilgiye u¤ratt› (M.S. 18 Eylül 324); Licinius önce Nikomedeia’ya kaçt› fa- kat yakalanarak Thessalonike’ye (Selanik) getirildi, ertesi y›l da öldürüldü.NN Ortak imparator ilân etti¤i Martianus da ayn› ak›bete u¤rad›. K‹TAP K‹TAP CONSTANTINUS HANEDANI TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON I. Constantinus (M.S. 307-337) Tarihte “Büyük” (Magnus) lakab›yla an›lan Flavius Valerius Constantinus, I. Cons- tantius Chlorus ve Helena’n›n o¤lu olarak M.S. 27 fiubat 272 veya 273’te (veya 285’te) Naissus’ta (Yukar› Moesia) do¤- ‹NTERNET ‹NTERNET mufltu. M.S. 293’te tetrarfli sistemi kurul- fiekil 8.4 du¤unda Maximianus’un caesar’› olan I. Büyük Constantius Chlorus, o¤lu Constanti- Constantinus’un nus’u da Do¤u’daki Diocletianus’un sa- mermer büstü. ray›na göndermifl ve Constantinus orada Kaynak: Harris yetiflmiflti. M.S. 305’te Diocletianus ve (2003), s. 56. Maximianus tahttan feragat edince de onlar›n yerini caesar’lar›, yani Galerius ve I. Constantius alm›fllard›. Dolay›s›yla, Constantinus art›k augustus olarak Do- ¤u’da hüküm süren Galerius’un gözeti- mi alt›nda bulunuyordu. Bat›’n›n idare- sini üstlenen augustus I. Constantius, Britannia’da Pictlere karfl› sefere ç›kt›- ¤›nda Galerius’tan o¤lu Constantinus’u kendisine yard›m için göndermesini ta- lep etmifl ve baba-o¤ul Britannia’da Pict- lere karfl› birlikte savaflm›fllard›. Cons- tantius Britannia’da Eburacum’da (bu- gün York) öldü¤ünde, askerler o¤lu Constantinus’u augustus ilân etmifllerdi. Ancak, Do¤u’nun caesar’› Galerius, Constantinus’a verilen bu unvan› kabul etmedi ve ona caesar unvan› verdi; Ba- t›’n›n augustus’u olarak Severus’u atad›. 142 Hellen ve Roma Tarihi

Ancak daha sonra Constantinus, önceki augustus Maximianus’un k›z› Fausta ile evlendi¤inde, Maximianus, onun augustus unvan›n› kabul etti. M.S. 308 yaz›ndaki Carnuntum Kongresi’nde Constantinus tekrar caesar rütbe- sine indirildi. Constantinus, sonradan kendisine karfl› bir tutum içine giren Maxi- mianus’u Massilia’da (Marsilya) yendi ve öldürdü (veya intihara zorlad›). Do- ¤u’nun augustus’u Galerius’un M.S. 311’deki ölümünden sonra, Constantinus bu kez Maximianus’un o¤lu Maxentius ile savaflmaya bafllad›. M.S. 312 de Constanti- nus, Alpler’den geçerek Roma’daki Maxentius’un üzerine yürüdü. Maxentius Ro- ma’dan ayr›l›p Constantinus’un ordusunu flehrin d›fl›nda karfl›lad›. Milvius Köprü- sü yak›n›ndaki savaflta Constantinus, Maxentius’un ordusunu yendi (M.S. 28 Ekim 312); Maxentius öldü ve an›s› lanetlendi.

fiekil 8.5

‹mparator Maxentius sikkesinin arka yüzünde; ‹mparatorun, Tanr›ça Roma’dan dünya egemenli¤ini simgeleyen küreyi (globus) almas› tasvir edilmifltir.

Kaynak: Sotheby’s (June 19, 1990), 154.

Savafl öncesinde Constantinus, rüyas›nda askerlerin kalkanlar› üzerine ‹sa’n›n monogram›n› (khi ve rho) çizmeleri halinde savafl› kazanacaklar›n› görmüfl ve bu yüzden askerlerine bu monogram› kalkanlar›na çizmelerini emretmiflti. Savafl› ka- zand›¤›nda bu rüyan›n etkisi oldu¤unu düflündü. Bu zaferden sonra Roma Sena- tus’u Constantinus’un augustus unvan›n› onaylayarak tüm imparatorluk yetki ve güçlerini ona verdi. Constantinus, Galerius’un yerine augustus olan Maximinus Daia’ya M.S. 313’te kendisiyle birlikte consul’lük verdi. Ancak, Milvius Savafl›’ndan yaklafl›k 6 ay sonra Licinius’un da Tzouroulon’da (Çorlu) yap›lan savaflta Maximi- nus Daia’y› saf d›fl› b›rakmas› sonras›nda imparatorluk sadece Constantinus ile Li- cinius’a kalm›flt›. M.S. 313’te Licinius, Constantinus’un üvey k›z kardefli ile Mediolanum’da evlendi ve Constantinus ile Licinius aras›ndaki yak›nl›k perçin- lendi. ‹ki augustus, Constantinus ve Licinius Mediolanum’da H›ristiyanlara tam bir tolerans emirnamesini (Milano Emirnamesi) yay›mlad›lar (M.S. 313 bafl›). Constan- tinus ve Licinius M.S. 315 y›l› consul’lü¤ünü de paylaflt›lar. ‹ki augustus aras›ndaki 8. Ünite - Askeri Anarfli Döneminden Theodosius Hanedan›na 143 denge politikas› fazla uzun sürmedi ve iki augustus aras›nda savafl patlak verdi. Constantinus’un, kay›nbiraderi Bassianus’u caesar atamas› da iki augustus aras›n- daki anlaflmazl›¤› körükledi. Bu yüzden M.S. 316’da Constantinus Balkanlar› istila etti ve Licinius’u saf d›fl› b›rakmak istedi. Constantinus, Licinius’un ordusunu önce Pannonia’daki Cibalae’da (M.S. 8 Ekim 316), sonra da Trakya’daki Campus Ardien- sis’te yendi. Ancak, yine de ikinci çarp›flma Constantinus için kesin bir zafer de¤il- di; Constantinus üstün olmas›na ra¤men Licinius’un ordusu geri çekilerek tam bir yenilgi almaktan kurtulmufltu. M.S. 1 Mart 317 de Serdica’da (Sofya) bir anlaflma yap›ld›. Licinius, Balkan eyaletlerinin ço¤unu Constantinus’a devretmek zorunda kald›. Constantinus’un çocuklar› Crispus ve Constantinus ile küçük Licinius caesar ilân edildiler. Bir süre iki taraf da sessiz kald›; herhangi bir mücadeleye girmekten kaç›nd›lar. Licinius, belki Constantinus’a hofl görünmek için önceleri H›ristiyanlara hoflgörü ile yaklaflmaya bafllad›; ancak sonradan onlara karfl› düflmanca tavr›n› aç›kça belli etti. H›ristiyanlar› devlet görevlerinden ve ordudan uzaklaflt›rmak iste- di. Bu durum, Constantinus’u endiflelendiriyordu. Bu arada Gothlar› püskürtmeye çal›flan Constantinus’un, Licinius’un kontrolu alt›ndaki topraklara geçmesi, Licini- us’u k›zd›rd›. Art›k ikisi aras›ndaki savafl kaç›n›lmazd›. Constantinus M.S. 324’te bü- yük bir ordu toplad› ve Licinius’un üzerine yürüdü. Constantinus, Hadrianopolis (M.S. 3 Temmuz 324) ve Khrysopolis’te (M.S. 18 Eylül 324) yap›lan savafllarla Lici- nius’a karfl› zafer kazand›. Licinius Nikomedeia’ya kaçt›. Kent kuflat›ld›, Licinius ha- yat›n›n ba¤›fllanaca¤› sözü üzerine teslim oldu ve Thessalonike’de (Selanik) gözal- t›nda yaflamaya bafllad›. Fakat Constantinus sözünde durmad› ve bir süre sonra onu öldürdü (M.S. 325 bahar›). Khrysopolis zaferinden sonra Constantinus tek ba- fl›na imparatorlu¤un hâkimi oldu. Constantinus’un, daha sonra Gothlar, Alamannlar ve Sarmatlarla savaflt›¤›n› gö- rüyoruz. Son plan› ise Sasanileri tam bir yenilgiye u¤ratarak bölgede Roma ege- menli¤ini kurmakt›. Hatta Sasanileri de H›ristiyanlaflt›rmak istiyordu. Fakat Do¤u seferine ç›kamadan hastaland› ve M.S. 22 May›s 337’de Nikomedeia (‹zmit) yak›- n›ndaki Ankyrona’da öldü. Ölmeden önce Nikomedeia piskoposu Eusebius tara- f›ndan vaftiz edildi¤i söylenmektedir. Büyük Constantinus, yapt›¤› icraatlarla Roma imparatorluk tarihine damgas›n› vuran birkaç imparatordan biridir. Constantinus devlet idaresinde ve memuriyetlerde baz› de¤ifliklikler ve yenilikler yapm›flt›r. Es- kiden gelen baz› memuriyetler önemlerini kaybettiler. Constantinus ile birlikte Di- ocletianus’un çoklu yönetimi ifade eden tetrarfli sistemi sona erdi, tek kiflinin yö- netimi esas al›nd›. Orduda iki yeni görev oluflturuldu: Süvari komutanl›¤› (Magis- ter equitum) ve Piyade komutanl›¤› (Magister peditum). Yenilikçi imparator ordu- yu ripenses denen s›n›r birliklerine ve comitatenses denen merkezi saha ordusuna böldü; Comitatenses esas olarak s›n›r›n arkas›nda konufllan›yordu. Constantinus ekonomik alanda da baz› de¤ifliklikler yapt›. ‹mparatorlu¤un alt›n sikkesi olan aureus’un yerine, ondan biraz daha hafif olan solidus ad› verilen yeni bir alt›n sikkeyi tedavüle soktu. Aureus zamanla tedavülden kalkarak yerini tama- men solidus’a b›rakt›. Constantinus imparatorlu¤un giderek a¤›rlaflan yükünün kar- fl›lanmas› için vergileri de art›rd›. Constantinus’un en önemli icraatlar›ndan biri de hiç kuflkusuz, imparatorlu¤un baflkentini Roma’dan Byzantion’a tafl›mas› ve kentin ad›n› -kendi ad›na izafeten- Constantinopolis’e çevirmesidir (M.S. 11 May›s 330). Her ne kadar H›ristiyanl›k, neredeyse birkaç kuflak sonra, Büyük Theodosius zaman›nda Roma’n›n resmi devlet dini olacak ise de, H›ristiyanl›¤›n imparatorluk dahilinde kabul edilip desteklenmesi Constantinus zaman›nda olmufltur. Constan- 144 Hellen ve Roma Tarihi

tinus, devlet dinini paganizmden H›ristiyanl›¤a dönüfltürme sürecini bafllatan im- paratordur. Milvius Köprüsü Savafl› (M.S. 312), imparatorun H›ristiyanl›¤› kabullen- mesinde bir dönüm noktas› olmufltur. Bir y›l sonraki Milano Emirnamesi de (M.S. 313) H›ristiyanlar›n art›k inançlar›n› serbestçe yaflayabilecekleri bir ortam› haz›rla- m›flt›. Babalar›n›n ölümünden birkaç ay sonra Büyük Constantinus’un üç o¤lu II. Constantinus, II. Constantius ve Constans augustus unvan› ald›lar (M.S. 337) ve er- tesi y›l bir toplant› yaparak imparatorluk topraklar›n›n yönetimini aralar›nda pay- SIRA S‹ZDE laflt›lar (M.S.SIRA 338). S‹ZDE M.S. 340’da II. Constantinus egemenlik alan›n› geniflletmek ama- c›yla Constans’›n egemenlik alan›nda bulunan ‹talya’ya girdi; fakat Constans’›n or- dusu II. Constantinus’un ordusunu Aquileia’da bozguna u¤ratt› ve II. Constantinus DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M öldürüldü. Böylece Constans, Constantinus’un pay›na düflen topraklar›n da ege- meni oldu. Ancak aralar›nda rekabet ve taht kavgas› nedeniyle iktidarlar› uzun SORU ömürlü olmad›;SORU üçü de öldürüldü.

D‹KKAT Roma ‹mparatorlu¤u’ndaD‹KKAT H›ristiyanlara hoflgörü, Milano Emirnamesi’yle resmen bafllad›. Iulianus (M.S. 361-363) SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE Iulianus M.S. 331’de Constantinopolis’te do¤mufltu. Do¤umundan hemen sonra annesini kaybetti; aile ve akrabalar›n›n bir k›sm›n› Büyük Constantinus’un M.S. AMAÇLARIMIZ 337’deki ölümündenAMAÇLARIMIZ sonraki katliamda kaybetmiflti. Çocuklu¤u ve gençli¤i H›ris- NNtiyan dinini ö¤renmekle geçen Iulianus giderek H›ristiyanl›ktan uzaklaflmaya bafllad›. Pergamon ve Ephesos’ta ald›¤› pagan yanl›s› derslerin de etkisiyle H›ris- K‹TAP K‹TAP tiyanl›¤›n egemen olmaya bafllad›- fiekil 8.6 ¤› imparatorlukta eski pagan tan- ‹mparator r›lar›na tap›nmaya bafllad› ve bu- TELEV‹ZYON“Dönme” TELEV‹ZYON nu herkesten saklad›. M.S. 355’te Iulianus’un II. Constantius taraf›ndan caesar mermer büstü. unvan› verildi ve German sald›r›- Kaynak: Penrose lar›na karfl› mücadele etmesi için ‹NTERNET ‹NTERNET (2005), s. 255. Gallia’ya gönderildi. Orada bafla- r›l› oldu; bu baflar›lar askerlerin ona daha çok güvenmelerine ve- sile oldu ve II Constantius’un korktu¤u bafl›na geldi: Iulianus, M.360’da Lutetia’da (Paris) augus- tus ilân edildi. Bir y›l sonra, M.S. 361’de II. Constantius’un Tarsos yak›n›ndaki Mopsoukrenai’da öl- mesi üzerine onun yerine Roma taht›na geçti. Bundan böyle art›k inanc›n› gizleme gere¤i de duy- mad›. H›ristiyanlara karfl› cephe alarak paganizmi yeniden canlan- d›rmaya çal›flt›; bu yüzden “Apos- tata” (= Dönme) lakâb› ile tan›- n›r. Constantius, Sasanilere karfl› mücadelede kesin zafere ulaflma- dan ölmüfltü. Iulianus, M.S. 362 8. Ünite - Askeri Anarfli Döneminden Theodosius Hanedan›na 145

Temmuz’da Antiokheia’da Sasani seferine haz›rl›k yapmaya bafllad› ve M.S. 363 Mart’›nda yola ç›kt›. Sasani baflkenti Ktesiphon’a kadar baflar›l› bir flekilde ilerle- di ama kente girmeye muvaffak olamad›. Tigris (Dicle) k›y›s›nda Maranga mev- kiindeki bir çarp›flmada nereden geldi¤i belli olmayan bir m›zrak, Iulianus’un ha- yat›na mal oldu (M.S. 363 Haziran). M›zrak yaras› iyileflmedi ve Iulianus k›sa sü- re içinde öldü. M›zra¤›n düflman taraf›ndan de¤il de ordusundaki H›ristiyan as- kerlerinden biri taraf›ndan f›rlat›lm›fl olabilece¤i söylentisi bile yay›ld›. ‹mparato- run cesedi Constantinopolis’e getirildi. Iulianus’un ölümüyle Büyük Constanti- nus ile bafllayan Constantinus sülalesi de son bulmufl oldu.

Iovianus (M.S. 363-364) Önceki Constantinus sülalesi ile hiçbir ba¤› bulunmayan Iovianus, M.S. 331’de Sin- gidunum’da do¤mufltu. Iovianus, Iulianus zaman›nda imparator muhaf›z komutan- l›¤›na kadar yükselmiflti. Iulianus’un Sasani seferi s›ras›nda ölmesinin ard›ndan or- du taraf›ndan imparator ilân edildi (M.S. 363 Haziran). Sasani Kral› II. fiapur ile Ro- ma’n›n aleyhine a¤›r flartlarla 30 y›l süreli bir bar›fl anlaflmas› yaparak orduyu geri çekti. Romal›lar, Tigris (Dicle) Nehri’nin do¤usundaki topraklar› Sasanilere terk et- tiler. Iulianus’un paganizmi canland›rmaya çal›flmas›n›n ard›ndan H›ristiyan kilise- sini tekrar güçlendirdi. M.S. 364 y›l› fiubat ay›nda çad›r›nda yananSIRA S‹ZDEsobadan duman SIRA S‹ZDE zehirlenmesi nedeniyle beklenmedik bir zamanda Ankyra’da (Ankara) öldü. Yak- lafl›k sekiz ay hüküm sürmüfltü; iktidar›na s›¤an tek olay, Roma ordusunu Persia batakl›¤›ndan kurtar›p geri çekilmek oldu. DÜfiÜNEL‹M DÜfiÜNEL‹M

Hangi Roma imparatoru paganizmi yeniden canland›rmaya çal›flt›? SIRASORU S‹ZDE SIRASORU S‹ZDE 3

Paganizm, genel olarak çoktanr›l› inanca verilen add›r. DÜfiÜNEL‹MD‹KKAT DÜfiÜNEL‹MD‹KKAT VALENTINIANUS HANEDANI SIRASORU S‹ZDE SIRASORU S‹ZDE I. Valentinianus (M.S. 364-375) Valentinianus M.S. 321’de Pannonia’da do¤mufltu. KendisiniAMAÇLARIMIZ D‹KKATasker olarak yetifl- AMAÇLARIMIZD‹KKAT tirmifl, II. Constantius zaman›nda Mesopotamia’da askeri tribunus olarakNN görev yapm›flt›. Iovianus öldü¤ünde muhaf›z alay› komutan›yd›; onunSIRA S‹ZDE ölümünün ar- SIRA S‹ZDE d›ndan yaflanan k›sa bir karars›zl›k döneminden sonra ordu K‹TAPtaraf›ndan Nikaia’da K‹TAP imparator ilân edildi. Valentinianus Bat›’n›n yönetimini üzerine al›rken kardefli Valens’i ortak imparator olarak Do¤u’da görevlendirdi (M.S.AMAÇLARIMIZ 364). Kendisi Me- AMAÇLARIMIZ diolanum’da ikamet ederken Valens, Constantinopolis’i tercihTELEV‹ZYON etti. M.S.NN 365 y›- TELEV‹ZYON l›nda ayaklanarak kendisini imparator ilân eden Procopius, Trakya ve Bithyni- a’y› iflgal etti. Fakat bir süre sonra askerleri taraf›ndan terkK‹TAP edilen Procopius K‹TAP yine onlar taraf›ndan öldürüldü. Valentinianus zaman›n›n büyük bölümünü Ala- ‹NTERNET ‹NTERNET mannlara ve di¤er German sald›r›lar›na karfl› mücadele etmekle geçirdi, s›n›rla- r› emniyete almaya çal›flt›. TELEV‹ZYON TELEV‹ZYON M.S. 367’de hastalan›nca çocuk yafltaki o¤lu Gratianus’u Bat›’n›n augustus’u olarak atad›. M.S. 375’te dikkatini Pannonia’ya çevirdi; fakat Quadlarla yapt›¤› bir görüflmede felç geçirerek Brigetio’da öldü (M.S. 17 Kas›m 375).‹NTERNET Kendisi H›ristiyan ‹NTERNET olmas›na ra¤men paganlara da hoflgörülü davrand›. 146 Hellen ve Roma Tarihi

Valens (M.S. 364-378) Valens M.S. yak. 328’de Pannonia’da do¤mufltu. I. Valentinianus’un kardefli olan Valens, a¤abeyi taraf›ndan ortak imparator ilân edilerek Do¤u’da görevlendirildi (M.S. 364). M.S. 365’te Procopius isyan edip kendisini Constantinopolis’te impara- tor ilân etti. Costantinopolis, Valens’in saray›n›n bulundu¤u yer oldu¤undan ikisi aras›ndaki çarp›flma kaç›n›lmazd›. Ancak, Procopius’un kendi askerlerince öldürül-

fiekil 8.7

‹mparator Valens’in sikke portresi.

Kaynak: Kent - Overbeck-Stylow (1973), 711.

mesiyle çarp›flmaya gerek kalmadan Procopius saf d›fl› b›rak›lm›fl oldu. Valens ön- ce Trakya’da Gothlara karfl›, daha sonra da Do¤u’da Sasanilere karfl› savaflt›. Anti- okheia’dayken paganistlere zalimce davrand›; Gothlar›n yeni ve büyük çapl› sald›- r›lar› üzerine Bat›’ya geri ça¤r›ld› (M.S. 376). Hadrianopolis’te (Edirne) Vizigotlarla savafl›rken yenildi ve öldürüldü (M.S. 378). Valens, Traianus Decius’tan sonra sa- vafl alan›nda düflman taraf›ndan öldürülen ikinci Roma imparatorudur.

Gratianus (M.S. 367-383) I. Valentinianus’un o¤lu olan Gratianus M.S. 359’da Sirmium’da (Mitrovica) do¤- mufltu. Çocuk yafltayken babas› taraf›ndan augustus’lu¤a yükseltildi. Babas›n›n M.S. 375’teki ölümünden sonra Bat›’da idareyi eline ald›. Valens’in Hadrianopolis (Edirne) yak›n›nda Vizigotlarla savafl›nda ona yard›ma gelece¤ine söz vermesine ra¤men, nedendir bilinmez, yard›ma gidemedi ve Valens, Vizigotlar taraf›ndan öl- dürüldü (M.S. 378). Ertesi y›l Valens’in yerine Theodosius’u Do¤u’nun augustus’u olarak atad› (M.S. 379); kendisi Bat›’n›n yönetimini üzerine alm›flt›. M.S. 383’te Bri- tannia’da Magnus Maximus’un isyan›n› bast›rmak için harekete geçti¤inde askerle- ri savaflmak istemediler ve onu terk ettiler; Gratianus Lugdunum’a (Lyon) kaçt› fa- kat yakalanarak öldürüldü (M.S. 383 A¤ustos). Magnus Maximus, Gallia, Britannia ve ‹spanya’da egemen oldu. 8. Ünite - Askeri Anarfli Döneminden Theodosius Hanedan›na 147

II. Valentinianus (M.S. 375-392) I. Valentinianus’un o¤lu olan II. Valentinianus M.S. 371’de Treveri’de dünyaya gel- di. Babas› öldü¤ünde Gratianus Bat›’n›n imparatoru olarak ilân edilmiflti (M.S. 375); II. Valentinianus da askerleri taraf›ndan Aquincum’da ortak imparator ilân edildi. Magnus Maximus ‹talya’y› istila etmeye bafllad›¤›nda (M.S. 387) ‹talya’dan kaçt› fakat Theodosius’un yard›m› ve onun Magnus Maximus’un ordusunu yenip Maximus’u öldürmesiyle tekrar kontrolü eline ald›. Fakat kendisi de M.S. 392 Ma- y›s’ta subaylar›ndan Arbogast taraf›ndan öldürüldü. Ölümüyle Valentinianus süla- lesinin iktidar› da sona ermifl oldu.

THEODOSIUS HANEDANI I. Theodosius (M.S. 379-395) H›ristiyanl›¤› yüceltmeye çal›flmas› ve koyu bir H›ristiyan olmas› nedeniyle “Bü- yük” lâkab›yla an›lan I. Theodosius, M.S. 346’da ‹spanya’n›n kuzeybat›s›nda Cau- ca’da do¤mufltu. M.S. 373-374’te Yukar› Moesia’da valilik (dux) yapt›. Valens’in Vi- zigotlar taraf›ndan öldürülmesinin ard›ndan, Gratianus onun yerine Theodosius’u Do¤u’nun augustus’u olarak atad› (M.S. 19 Ocak 379). Önceleri I. Theodosius Vi- zigotlarla savaflt› fakat ne yaz›k ki baflar›l› olamad›. M.S. 382’de onlarla bir anlaflma yaparak imparatorluk s›n›rlar› içinde federatif bir statüde bulunmalar›n› kabul etti, hatta onlara Trakya’da toprak bile verdi. M.S. 387’de ‹talya’y› istila etmeye baflla- yan ve II. Valentinianus’un ‹talya’y› terk etmesine neden olan Magnus Maximus’u Aquileia’da yenerek öldürdü. Theodosius birkaç y›l ‹talya’da kald›ktan sonra Constantinopolis’e döndü (M.S. 391); Bat›’n›n idaresini German komutan› Arbogast’a b›rakt›. Hat›rlanaca¤› üzere Arbogast, II. Valentinianus’un ölümünden de sorumlu tutulan bir kifliydi. Arbo- gast ba¤›ms›z bir flekilde hareket ederek, II. Valentinianus’un ölümünün ard›n- dan, onun yerine, daha önceden retorik ve Latince ö¤retmenli¤i yapan ve yüksek devlet memurlu¤una kadar yükselen Eugenius’u augustus ilân etti ve Bat›’n›n ida- resini ona b›rakt›. M.S. 394 Eylül ay›nda Theodosius, Frigidus Nehri k›y›s›nda Ar- bogast ve Eugenius’un ordusunu yendi ve Eugenius’u öldürttü. Arbogast ise savafl s›ras›nda kaçt› ve ard›ndan da intihar etti. Theodosius tekrar tüm imparatorlu¤un tek imparatoru olarak kald›; fakat çok geçmeden, M.S. 17 Ocak 395’te Mediola- num’da öldü. Her ne kadar imparatorluk genifl bir co¤rafyaya yay›lmas› nedeniy- le uzun zamand›r Bat› ve Do¤u olarak yönetiliyorsa da, ölümünden hemen önce imparatorlu¤un idaresini fiilen iki çocu¤u aras›nda Bat› ve Do¤u olmak üzere paylaflt›rarak, Bat›’n›n idaresini 10 yafl›ndaki küçük o¤lu Honorius’a, Do¤u’nun idaresini 17 yafl›ndaki büyük o¤lu Arcadius’a verdi. Bundan böyle imparatorlu¤un Bat› ve Do¤u’su bir daha birlefltirilmedi. Dolay›s›yla imparatorlu¤un resmen ikiye bölünmesi M.S. 395 y›l› olarak tarihlenir ve I. Theodosius’a atfedilir. ‹stanbul, Sul- tanahmet Meydan›’ndaki (park›n içinde yer alan) an›t-sütunlar I. Theodosius za- man›nda getirilmifltir.

Honorius (M.S. 393-423) ve Arcadius (M.S. 395-408) Bat›’n›n ilk imparatoru Honorius (M.S. 393-423) ise M.S. 384’te do¤mufltu ve I. Theodosius’un küçük o¤luydu. M.S. 393’te augustus unvan› verilen Honorius, ba- bas›n›n ölümünden sonra Bat›’n›n imparatoru oldu. ‹ktidar›nda idare esas olarak üst düzey komutanlar ve devlet adamlar›n›n elindeydi. Zaman›nda Gothlar Ro- 148 Hellen ve Roma Tarihi

ma’ya sald›rd› ve ilk kez Roma yabanc› bir düflman›n istilas›na sahne oldu (M.S. 410). Honorius M.S. 423’te hastaland› ve öldü. Do¤u’nun idaresini alan I. Theodo- sius’un büyük o¤lu Arcadius zaman›nda pek fazla savafl olmad›. ‹mparator M.S. 408’de hayata gözlerini kapad›.

fiekil 8.8

‹mparator Arcadius’un sikke Portresi.

Kaynak: Breglia (1968), 98.

Theodosius Hanedan› üyelerinden Bat› Roma ‹mparatoru III. Valentinianus (M.S. 425-455) döneminde imparatorluk toprak kaybetti. Hun imparatoru Attila, Roma için en büyük tehlikelerden biriydi. Valentinianus M.S. 455’te öldürüldü. Va- lentinianus’tan sonra Bat› Roma taht›na s›ras›yla Maximus (M.S. 455), Avitus (M.S. 455-456), Maiorianus (M.S. 457-461), Severus (M.S. 461-465), Anthemius (M.S. 467- 472), Olybrius (M.S. 472), Glycerius (M.S. 473-474), Iulius Nepos (M.S. 474-475) ve Romulus Augustulus (M.S. 475-476) geçti. Hepsi de bir veya birkaç y›l tahtta kala- bildi. Germanlar Bat› Roma için sürekli tehdit ve tehlike unsuruydu. Roma ‹mpa- ratorlu¤u’nun bafl›nda bulunan Iulius Nepos, Orestes taraf›ndan tahttan uzaklaflt›- r›lm›fl ve kendi o¤lu Romulus Augustulus tahta geçirilmiflti; ancak kendisi henüz çocuk yaflta oldu¤u için devlet idaresi gerçekte babas› Orestes’in elindeydi. Bu kez de German komutan› Odoaker, bir darbeyle Romulus’u taht› terk etmeye zorlam›fl ve Honorius’tan bu yana devam eden Bat› Roma, Germanlar›n eline geçmiflti (M.S. 476). Do¤u Roma ‹mparatorlu¤u ise 1453’te Osmanl› Sultan› II. Mehmet (Fatih) ta- raf›ndan y›k›l›ncaya kadar yaflamaya devam etmifltir. Bugün tarihçiler taraf›ndan Roma ‹mparatorlu¤u’ndan dil, din ve kültür bak›m›ndan farkl› olmas› nedeniyle Bizans olarak adland›r›lan imparatorluk gerçekte Roma ‹mparatorlu¤u’nun Do¤u yar›s›d›r, yani Do¤u Roma ‹mparatorlu¤u’dur; Bizans ad› Do¤u Roma ‹mparatorlu- ¤u için çok sonralar› modern tarihçiler (ilk kez 16. yüzy›lda Hieronymus Wolf) ta- raf›ndan kullan›lan bir add›r. 8. Ünite - Askeri Anarfli Döneminden Theodosius Hanedan›na 149

II. Theodosius fiekil 8.9 (M.S. 402-450) Theodosius Sütunu. ‹mparatorlu¤un do¤u yar›s›n›n ha- M›s›r Firavunu III. Thutmosis’in obeliski ‹mparator I. Theodosius döneminde M›s›r’daki Karnak’tan getirilip kimi olan Arcadius’un o¤lu II. The- Sultanahmet’teki Hipodrom’a yerlefltirilmiflti. odosius (M.S. 402-450), daha be- Obeliskin kaidesinin dört taraf›n› kuflatan kabartmalarda bekken babas› taraf›ndan augustus I. Theodosius ve ailesinin betimlendi¤i imparator locas› ile törenlere ilân edildi. Arcadius’un M.S. 408’de iliflkin sahneler yer al›r (Foto: O.Tekin). ölümünün ard›ndan Do¤u’nun ida- resini ald›. Augustus unvan›n› ald›- ¤›nda henüz bir yafl›nda oldu¤un- dan, iktidar dönemi bu unvan› ald›- ¤› M.S. 402’den de¤il, fiilen impara- torlu¤a bafllad›¤› M.S. 408’den itiba- ren de bafllat›lmaktad›r. Roma tari- hinde tahtta en uzun süre kalan im- parator, 49 y›l ile II. Theodosius’tur; M.S. 450’de bir av kazas›nda öldü. ‹stanbul’un kara surlar› onun zama- n›nda Do¤u Valisi Anthemius’un gözetiminde infla edildi. II. Theodo- sius’un gerçeklefltirdi¤i önemli ifl- lerden biri, Constantinopolis’te “H›- ristiyan Yüksek Okulu” ad›yla bir okul kurmas›d›r (M.S. 425). Bu okul gerçek anlamda tarihteki ilk üniver- site olarak kabul edilmektedir. II. Theodosius’un çok önemli bir di¤er hizmeti de “Codex Theodosianus” ad›yla an›lan kanun külliyat›n› ya- y›mlatmas›d›r (M.S. 438). Bu külli- yat daha sonraki I. Iustinianus yasa- lar›n›n temelini oluflturmufl; Iusti- nianus yasalar› da modern Avrupa hukukunun temelini teflkil etmifltir. Theodosius Hanedan› üyele- rinden Do¤u Roma imparatoru Marcianus (M.S. 450-457), II. The- odosius’un k›zkardefli Pulcheria ile evlenmiflti. Dördüncü öküme- nik kilise konseyi onun zaman›n- da Kalkhedon’da (Kad›köy) top- land› (M.S. 451). ‹mparator M.S. 457’de öldü. 150 Hellen ve Roma Tarihi

Özet

Roma ‹mparatorlu¤u’nun gerileyifl ve zay›flama Principatus ve Dominatus yönetimlerini karfl›- NAMAÇ NAMAÇ 1 sürecini tart›flma 3 laflt›rma Roma ‹mparatorlu¤u’nun gerileme ve zay›flama Önceki y›llarda imparatorluk topraklar›na kuzey- süreci, genel olarak M.S. 3. yüzy›lla birlikte bafl- den ve do¤udan yap›lan d›fl sald›r›lar (German lam›flt›r. ‹mparatorlu¤un içine düfltü¤ü ekono- kavimleri ve Parthlar / Sasaniler gibi), içteki ayak- mik kriz, al›nan önlemlere ra¤men bir türlü gide- lanmalar ve ayn› anda birden fazla imparatorun rilemiyordu. Ekonomik krizin en önemli göster- ya da gas›p›n egemen olmas› büyük s›k›nt›lara gelerinden biri, Diocletianus’un Narh Kararna- neden olmufl ve imparatorlu¤un genifl s›n›rlar›n›n mesi’dir. Eldeki sikkenin al›m gücünün azalmas›, tek bir hükümdar taraf›ndan kontrol alt›nda tutu- develuasyonu gerektiriyor ve enflasyonu önle- lamayaca¤› / yönetilemeyece¤i gerçe¤ini de gös- nemez bir noktaya getiriyordu. ‹mparatorluk s›- termiflti. Bu yüzden Diocletianus “principatus” de- n›rlar›n›n çok genifl bir alana yay›lm›fl olmas›, nen ve imparatorun tüm yetkilerle “birinci yurt- eyaletlerin idaresini zorlaflt›r›yor, neredeyse ida- tafl” statüsüyle sahip oldu¤u önceki yönetim biçi- re edilemez bir hal söz konusu oluyordu. ‹mpa- mini terk ederek, “dominatus” denen ve impara- ratorlar›n seçiminde tek yetkili organ›n Senato torun mutlak hükümdarl›¤›n› tart›flmas›z kabul olmas› gerekirken, d›fl müdahalelerin olmas› ve eden yeni bir yönetim biçimini benimsedi. Bu ye- artmas›, imparatorlar›n meflrulu¤una gölge düflü- ni yönetim biçimi monarflik yap›ya daha yak›n bir rüyordu. Denebilir ki, M.S. 476’da idari aç›dan rejimi ifade etmekteydi. K›sa bir süre sonra da Di- ikiye ayr›lan imparatorlu¤un neredeyse son iki ocletianus ve Maximianus taraf›ndan Tetrarkhia yüz y›l›, krizin çözümü aray›fl›yla geçmiflti. (Tetrarfli) denilen dörtlü bir yönetim oluflturuldu.

Dönemin siyasal koflullar› nedeniyle ‹mparator- Roma ‹mparatorlu¤u’nun ikiye ayr›lma süreci- NA MAÇ NAMAÇ lar›n seçiminde askerlerin oynad›¤› rolün öne- ni, nedenlerini ve sonuçlar›n› tart›flma 2 4 mini aç›klama Roma ‹mparatorlu¤u’nun co¤rafi büyüklü¤ü, tek Bilindi¤i üzere, Roma ‹mparatorlu¤u’nda iktidar- kifli taraf›ndan yönetilemeyece¤ini gösteriyordu. daki hanedan üyelerinin taht adayl›¤› normal bir Bu konu asl›nda daha önce de üzerinde durulan uygulamayd› ve imparator seçiminde Senato’nun bir konuydu. Caracalla ve kardefli Geta, Diocletia- (Senatus) karar› gerekliydi. Ancak, M.S. 3. yüzy›- nus ve Maximianus örneklerinde oldu¤u gibi. An- l›n ikinci çeyre¤inden itibaren taht ve iktidar kav- cak, resmen ikiye ayr›lma Theodosius Hanedan›’n›n gas› artm›fl, imparatorlar daha ziyade askerler ta- kurucusu I. Theodosius zaman›nda gerçekleflti raf›ndan belirlenmeye bafllanm›flt›r. Böylece ayn› (M.S. 395). Theodosius, Bat›’n›n idaresini küçük anda hem Senato taraf›ndan hem de askerler ta- o¤lu Honorius’a, Do¤u’nun idaresini büyük o¤lu raf›ndan ilan edilmifl birden fazla imparator söz Arcadius’a verdi. Bundan böyle imparatorlu¤un ba- konusu olmufltur. Bu durum imparatorluk gene- t› ve do¤usu bir daha birlefltirilmedi. ‹mparatorlu- linde kaosa ve anarfliye neden olmufltur. Bu ne- ¤un bat› yar›s› ise German bask›s› sonucu M.S. denle, kabaca M.S. 3. yüzy›l ile 4. yüzy›l›n baflla- 476’da ortadan kalkt›. ‹mparatorlu¤un ikiye ayr›lma r› “Askeri Anarfli Dönemi” veya “Asker ‹mpara- süreci, imparatorlu¤un gerileme ve zay›flama süre- torlar Dönemi” olarak adland›r›l›r. Dönemin ad› ciyle paralel giden bir süreçtir. Bu sürecin en önem- en çok duyulan imparatorlar› Maximinus Thrax li nedeni, kuflkusuz devasa s›n›rlara sahip bir impa- (M.S. 235-238), III. Gordianus (M.S. 238-244), I. ratorlu¤un, tek kifli taraf›ndan yönetilmesinin art›k Philippus (M.S. 244-249), Traianus Decius (M.S. mümkün olmamas›d›r. Sonuçta, imparatorluk top- 249-251), Valerianus (M.S. 253-260), Gallienus raklar› bat› ve do¤u olmak üzere iki kifli aras›nda (M.S. 253-268) ve II. Claudius Gothicus (M.S. 268- paylaflt›r›lm›flt›r. Ancak, dikkat edilmesi gereken 270) idi. nokta, imparatorlu¤un fiziki olarak bölünmedi¤i- dir; co¤rafi bölünme sadece idare aç›s›ndan ger- çeklefltirilmifltir; “parçalanma” söz konusu de¤ildir. 8. Ünite - Askeri Anarfli Döneminden Theodosius Hanedan›na 151

Kendimizi S›nayal›m

1. “Thrax” lâkab›n› tafl›yan Roma ‹mparatoru afla¤›da- 6. ‹mparator Diocletianus zaman›nda oluflturulan ve kilerden hangisidir? iki augustus ile iki caesar’dan oluflan dörtlü yönetime a. III. Gordianus ne ad verilir? b. I. Licinius a. Praetorluk c. Valens b. Censorluk d. Maximinus c. Tetrarfli e. Gratianus d. Triumvirlik e. Testimonia 2. Abritus mevkinde (Dobruca yak›n›nda) tuza¤a dü- flürülerek öldürülen (M.S. 251 Haziran / Temmuz) ve 7. Fiyatlar›n anormal art›fl›n›n önüne geçmek için M.S. böylece düflmanla savafl›rken savafl alan›nda ölen ilk 301’de yay›mlanan Narh Kararnamesi afla¤›daki impara- imparator olarak an›lan Roma ‹mparatoru afla¤›dakiler- torlardan hangisi zaman›na tarihlenmektedir? den hangisidir? a. I. Theodosius a. Maximianus b. Honorius b. II. Claudius c. Arcadius c. Valens d. I. Philippus d. Maximinus e. Diocletianus e. Traianus Decius 8. I. Constantinus ile Maxentius aras›nda M.S. 312’de 3. Roma ‹mparatorlu¤u’nun bat› yar›s›, M.S. 476 y›l›n- yap›lan ve Constantinus’un zaferiyle sonuçlanan savafl da yar›s› Germanlar›n eline geçti¤inde tahtta olan ço- nerede oldu? cuk yafltaki “Son Bat› Roma ‹mparatoru” afla¤›dakiler- a. Palatinus Tepesi yak›n›nda den hangisidir? b. Augustus Forumu yak›n›nda a. Odaeker c. Milvius Köprüsü civar›nda b. Remus Severus d. Verona’da c. II. Valentinianus e. Roma civar›nda d. Romulus Tiberius e. Romulus Augustulus 9. M.S. 313’te yay›mlanan Milano Emirnamesi veya Fer- man›’n›n içeri¤i afla¤›dakilerden hangisidir? 4. Gothlara karfl› kazand›¤› zaferlerden dolay› “Gothi- a. ‹mparatorluk s›n›rlar› içinde yaflayanlara yurttafl- cus” lâkab›yla an›lan Roma ‹mparatoru afla¤›dakilerden l›k hakk› verilmesi hangisidir? b. ‹mparatorluk yönetiminde bundan böyle cae- a. Arcadius sar’lar›n da görev almas› b. II. Claudius c. Sasanilere karfl› Roma dost ülkeleriyle ittifak c. Honorius oluflturulmas› d. I. Theodosius d. Roma Devletinin H›ristiyanlara karfl› hoflgörülü e. Valens tutum ve davran›fl sergilemesi e. Roma ‹mparatorlu¤u’nun Do¤u ve Bat› olarak 5. Roma ‹mparatorlu¤u’nda mutlak idareyi ifade eden ikiye ayr›lma karar› “Dominatus Dönemi” afla¤›daki imparatorlardan hangi- si ile bafllam›flt›r? 10. Roma ‹mparatorlu¤u kaç y›l›nda ve hangi imparator a. Diocletianus zaman›nda Do¤u ve Bat› olarak ikiye ayr›ld›? b. Traianus Decius a. M.S. 375: II. Valentinianus c. Valens b. M.S. 445: II. Theodosius d. Maximinus c. M.S. 395: I. Theodosius e. I. Philippus d. M.S. 395: Valens e. M.S. 495: Constans 152 Hellen ve Roma Tarihi

Okuma Parças› Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar› Roma ‹mparatorlu¤u’nun Yeni Baflkenti: 1. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “Askeri Anarfli ve Yeni Düzen Constantinopolis Aray›fl›: Maximinus Thrax” konusunu yeniden “Büyük” lakab›yla da an›lan I. Constantinus, Roma’n›n gözden geçiriniz. imparatorlu¤un baflkenti olarak zay›fl›¤›n› ve emniyet- 2. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “III. Gordianus’tan (M.S. 238- sizli¤ini gördü¤ünden yeni bir baflkent ihtiyac› duymufl 244) Aemilianus’a (M.S. 253)” konusunu ve stratejik mevkii itibariyle Byzantion’u seçmifltir. Ken- yeniden gözden geçiriniz. ti yeniden büyük ve görkemli bir hale getirmek için 3. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Honorius (M.S. 393-423) ve imar faaliyetlerini bafllatm›fl; M.S. 11 May›s 330’da Roma Arcadius (M.S. 395-408)” konusunu yeniden ‹mparatorlu¤u’nun ikinci ya da yeni baflkenti olarak gözden geçiriniz. aç›l›fl› yap›lm›fl, ad› da bir süre korunmas›na karfl›n, im- 4. b Yan›t›n›z yanl›fl ise “Valerianus’tan (M.S. 253- paratorun ad›ndan dolay› Constantinopolis olarak de- 260) Aurelianus’a (M.S. 270-275)” konusunu ¤ifltirilmifltir. Kent t›pk› Roma gibi 14 idari bölgeye (ma- yeniden gözden geçiriniz. halleye) ayr›lm›flt›r. Constantinus, kentte bay›nd›rl›k fa- 5. a Yan›t›n›z yanl›fl ise “Dominatus Dönemi ve aliyetlerini yo¤unlaflt›rarak onu an›tlarla donatm›fl ve Tetrarfli: Diocletianus (M.S. 284-305) ve dönemin en görkemli merkezlerinden biri yapm›flt›r. Maximianus (M.S. 286-305 ve 307-308)” Fatih Sultan Mehmet’in Constantinopolis’i almas›ndan konusunu yeniden gözden geçiriniz. sonra da kentin ad› de¤ifltirilmemifl (18. yüzy›lda ‹slam- 6. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “Dominatus Dönemi ve bol olarak de¤iflmesine karfl›n), Cumhuriyet Dönemi’ne Tetrarfli: Diocletianus (M.S. 284-305) ve kadar Kostantiniyye ad› kullan›lm›flt›r. Maximianus (M.S. 286-305 ve 307-308)” konusunu yeniden gözden geçiriniz. 7. e Yan›t›n›z yanl›fl ise “Dominatus Dönemi ve Tetrarfli: Diocletianus (M.S. 284-305) ve Maximianus (M.S. 286-305 ve 307-308)” konusunu yeniden gözden geçiriniz. 8. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “I. Constantinus (M.S. 307- 337)” konusunu yeniden gözden geçiriniz. 9. d Yan›t›n›z yanl›fl ise “I. Constantinus (M.S. 307- 337)” konusunu yeniden gözden geçiriniz. 10. c Yan›t›n›z yanl›fl ise “II. Theodosius (M.S. 402- 450)” konusunu yeniden gözden geçiriniz. 8. Ünite - Askeri Anarfli Döneminden Theodosius Hanedan›na 153

S›ra Sizde Yan›t Anahtar› Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek Kaynaklar S›ra Sizde 1 Akflit, O. (1985), Roma ‹mparatorluk Tarihi, ‹stanbul “Askeri anarfli”, Roma imparatorlar›n›n yasal bir flekilde Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Yay›nlar›, ‹stanbul. ve Senato karar›yla de¤il de, askerler taraf›ndan belir- Breglia, L. (1968), Roman Imperial Coins. Their Art and lenmesi ve böylece ayn› anda Roma Devleti’nde birden Technique, New York. fazla imparator bulunmas›n›n neden oldu¤u karmaflay› Cameron, A., Garnsey, P. (ed.) (2005), The Cambridge ifade eder. Ancient History, c. 12: The Crisis of Empire, AD 193- 337, Cambridge. S›ra Sizde 2 Cameron, A., Garnsey, P. (ed.) (1998), The Cambridge Edessa’da (Urfa) Sasaniler taraf›ndan kuflat›lan ve esir Ancient History, c. 13: The Late Empire, AD 337- al›nan Roma ‹mparatoru, Valerianus idi (M.S. 260 425, Cambridge. sonbahar›). ‹mparatorun ak›beti bilinmiyor; ancak ya- Cornell, T. Ve Matthews, J. (1988), Roma Dünyas› (çev. flam›n›n geri kalan›n› esir olarak sürdürüp öldü¤ü tah- fi. Karadeniz), ‹letiflim Atlasl› Büyük Uygarl›klar min edilmektedir. Ansiklopedisi, ‹stanbul. Glay, M.Le, Voisin J.-L., Bohec, Y. Le (1995), Histoire S›ra Sizde 3 romaine, PUF, Paris. “Principatus” denen ve imparatorun tüm yetkilerle “bi- Grant, M. (1998), The Roman Emperors. A Biographical rinci yurttafl” statüsüyle sahip oldu¤u önceki yönetim Guide to the Rulers of Imperial Rome 31 BC - AD biçiminin terkedilerek, “dominatus” denen ve impara- 476, Londra. torun mutlak hükümdarl›¤›n› tart›flmas›z kabul eden ye- Harris, N., History of Ancient Rome, Chancellor Press, ni bir yönetim biçiminin benimsenmesi Diocletianus Londra, 2003. zaman›nda oldu. Bu yeni yönetim biçimi monarflik ya- ‹plikçio¤lu, B. (2007), Hellen ve Roma Tarihinin Ana- p›ya daha yak›n bir rejimi ifade etmekteydi. hatlar›, ‹stanbul. Kent, J.P.C.-Overbeck, B.-Stylow, A.U. (1973), Die römische Münze, Hirmer Verlag München. Penrose, J. (ed.) (2008), Rome and Her Enemies, Osprey Publishing, Oxford. Scarre, C. (1995), Chronicle of the Roman Emperors, Thames and Hudson, Londra. Shotter, D. (2003), Rome and Its Empire, Norfolk. Tekin, O. (2008), Eski Yunan ve Roma Tarihine Girifl, ‹letiflim Yay›nlar›, ‹stanbul.

Sözlük 155

Sözlük A Ara Pacis Augustae (Lat.): Augustus Bar›fl Suna¤› (Roma’da). Areopagos (Yun.): Sözcük anlam› Ares Tepesi olan ve daha Aedilis (Lat.): Roma’da kamu ifllerinin kontrolü, çarfl› ve pa- önce arkhon’luk yapanlar›n oluflturdu¤u en eski meclis. zarlarda a¤›rl›k ve ölçülerin denetimi, güvenlik, itfaiye Aristokrasi: Soylular›n, en iyilerin (aristoi) yönetimi. teflkilat› ve festivallerin düzenlenmesinden sorumlu dev- Arkhon (Yun.): Yüksek devlet memuru; baz› durumlarda let görevlisi (magistrat). devletin bafl›. Aerarium (Lat.): Roma devlet hazinesi. As (Lat.): Roma bronz sikkelerinde ana birim. Asklepieion: Aes grave (Lat.): Döküm tekni¤iyle üretilen Roma’n›n ilk Sa¤l›k Tanr›s› Asklepios’a adanm›fl sa¤l›k merkezi. bronz sikkeleri; ana birim as. Asty (Yun.): Kent (özellikle merkezi alan, çekirdek k›sm›). Ager publicus (Lat.): Roma’da devlet arazisi. Esas olarak sa- Atl›lar: Lat. Equites. fiövalye S›n›f›. Belirli bir servete sahip ki- vafl neticesinde elde edilirdi. flilerden oluflurdu. Agon (Yun.): Yar›flma, mücadele. Her türlü alandaki yar›flma Augustus (Lat.): Sözcük anlam› “kutsal”. Roma’n›n ilk impa- için kullan›l›r. ratoru Augustus’tan dolay› Roma imparatorlar›n›n tafl›d›- Agora (Yun.): Toplanma alan›. Bir kent-devletinde pazar, çar- ¤› unvan. fl› veya sosyal yaflam›n merkezi. Augur (Lat.): Ço¤. Augures. Kufllar›n uçufluna bakarak keha- Agoranomos (Yun.): Ço¤. Agoranomoi. Çarfl›-pazarda görev nette bulunan din adam›. yapan, ölçü, a¤›rl›k ve mallar›n kalitesini denetleyen me- Aureus (Lat.): Roma alt›n sikke birimi. mur. Auspicium (Lat.): Roma’da tanr›lar›n görüfl ve r›zas›n›n al›n- Akhaimenid: Ad›n› Akhaimenes’ten alan Pers sülalesi (Akha- mas›. imenidai). Autarkeia (Yun.): Bir kent-devletinin kendine yeterli¤i, eko- Akropolis (Yun.): Bir kent-devletinde kamu binalar›n›n (ve nomik ba¤›ms›zl›¤›. tap›naklar›n) bulundu¤u etraf› surla çevrili yüksek tepe. Autonomia (Yun.): Bir kent-devletinin d›fl güçlerin müdaha- Alimenta (Lat.): Fakirlere ve kimsesiz çocuklara yard›m sistemi. lesi olmadan kendi kanunlar›n› yapabilmesi. Amici Principis (Lat.): ‹mparatorun dostlar›. Yar› resmi bir Auxilia (Lat.): Esas olarak Roma’n›n ‹talya d›fl›ndaki Roma unvan. yurttafl› olmayan müttefiklerinden oluflturulan yard›mc› Amphiktion (Yun.): Dinsel birlik. askeri kuvvetler. Anayasa: Bir devletin yönetim biçimini, temel kurumlar›n›n nas›l iflleyece¤ini belirten ve halk taraf›ndan genel kabul görmüfl temel hukuk kurallar› ile yasalar bütünü. Ro- B Barbaros (Yun.): Ço¤. barbaroi. Hellenlerin Hellence (Yu- ma’da krall›k ve cumhuriyet dönemlerinden itibaren nanca) konuflmayan toplumlara verdikleri isim. oluflturulan anayasaya, Sulla döneminde yeni bir flekil Basileus (Yun.): Kral. verildi. Bema (Yun.): Kürsü. Annales (Lat.): Roma’da y›llara göre düzenlenmifl resmi ka- Bule (Yun.): Boule. Hellen kent-devletinde dan›flma ve idare y›tlar. meclisi. Annona (Lat.): 1. Hububat (bu¤day, arpa vb.); özellikle bu¤- Buleutes (Yun.): Bouleutes. Bule üyesi yurttafllar. day, 2. Roma’n›n y›ll›k bu¤day üretimi, 3. ‹mparator Sep- timius Severus zaman›nda konan do¤rudan ayni vergi, 4. Hububat tanr›ças›. C Caesar (Lat.): Roma Consul’ü ve Dictator Julius Caesar’dan Antitetik: Karfl›l›kl›. dolay› Roma ‹mparatorluk döneminde veliaht ya da Apeiron (Yun.): Felsefi görüflte “sonsuzluk”. prens için kullan›lan unvan. Apella (Yun.): Sparta’da Halk Meclisi. Caligae (Lat.): Çizme. ‹mparator Caligula ad›n› caligae’dan al- Apodyterion (Yun.): Palestra ve hamamlarda soyunma odas›. m›flt›. Apoikia (Yun.): Koloni. Catilina nutuklar›: Consul Cicero’nun Catilina ayaklanmas›- Apostata (Yun.): Din de¤ifltirenler için kullan›lan lâkap, “dön- n› ortaya ç›karmak için Senatus’da verdi¤i nutuklar. Böy- me” (özellikle Roma ‹mparatoru Iulianus için). lece Catilina, deflifre olmufl ve vatan haini ilân edilmifltir Aprilis (Lat.): Roma takviminde Nisan. (M.Ö. 63). 156 Hellen ve Roma Tarihi

Censor’lar (Lat.): Roma’da befl y›lda bir yurttafllar›n ve onla- Cursus honorum (Lat.): Soylu bir Roma yurttafl›n›n, memuri- r›n sahip olduklar› servetlerin say›m›n› (census) yapan, yet görevlerinde (kariyerinde) ilerleme kaydetme afla- kayd›n› tutan, senatörlerin listesini belirleyen memurlar; malar›. imperium yetkileri yoktu. Daha önce consul’lük yapm›fl Curul Aedilisi (Lat. Aedilis Curulis): Bkz. Aedilis. kiflilerden seçilirlerdi. Centuria (Lat.): Roma lejyonunda 100 kiflilik bölük. D Centurio (Lat.): Roma lejyonunda 100 kiflilik birli¤in komutan›. Damnatio memoriae (Lat.): An›n›n lanetlenmesi. Cippus (Lat.): Mimari ifllevi olmayan ufak, k›sa sütun. Dareikos (Yun.): Pers alt›n sikkesi. Civitas Romana (Lat.): Roma Yurttafl›. December (Lat.): Roma takviminde Aral›k. Civitas Libera (Lat.): Özgür kent. Decemvir (Lat.): 10 üyeli komisyonun üyelerinden biri. Roma Clementia (Lat.): Sözcük anlam› merhamet; ayn› zamanda Cumhuriyet döneminde On iki Levha kanunlar›n› de- personifikasyon. cemvir’ler (ço¤. decemviri) haz›rlam›fllard› (Decemviri Cliens (Lat.): Ço¤. Clientes. Yanaflma. Legibus Scribundis). Cloaca Maxima (Lat.): Roma’daki kanalizasyon sistemi. Dekret (Lat. Decretum): Meclis karar› (kararname). Clupeus Virtutis (Lat.): Onurland›r›lacak kifliye sunulan (ve- Delos Deniz Birli¤i: Atina taraf›ndan M.Ö. 478 / 477’de Pers- ya kap›s›na as›lan) “alt›n kalkan”. lere karfl› mücadele etmek için kurulan birlik. Cognomen (Lat.): Roma yurttafllar›nda aile (familia) ad›. Demiurgos (Yun.):Bir kent-devletinde yüksek devlet memu- Cohors (Lat.): Ço¤. chortes. Roma’da askeri birlik. ru, bafl magistrat. Comitatenses (Lat. ço¤.): Büyük Constantinus zaman›nda Demokrasi: Halk Egemenli¤i, yönetimde halk›n egemen ol- esas olarak s›n›r›n hemen gerisinde oluflturulan mobilize du¤u sistem. saha birli¤i. Ayn› zamanda bkz. Comitatus. Demokratia (Yun.): Demos (halk) ve kratia (yönetim) söz- Comitatus (Lat.): Seyrü sefer (mobilize) halindeki ordu. Bü- cüklerinden oluflan ve “Halk Yönetimi” anlam›n› tafl›yan yük Constantinus’tan itibaren oluflturuldu. Bkz. Comita- sözcük. Bkz. Demokrasi. tenses. Demos (Yun.): Birkaç anlam› vard›r: 1. Halk, 2. Sadece erkek Comitia Centuriata (Lat.): Roma’da patricii ile pleblerin gö- yurttafllar›n oluflturdu¤u topluluk, 3. Aristokratlar›n d›- rev yapt›¤› “Yüzler Meclisi”. fl›nda kalan fakir halk, 4. Atina’daki demokratik devlet, Comitia Curiata (Lat.): Roma’da 30 curiae’y› kapsayan ve sa- 5. Ekklesia’y› oluflturan halk. dece patricii s›n›f›na aç›k meclisti. Denarius (Lat.): Roma’da esas gümüfl sikke birimi. Comitia Tributa (Lat.): Pleb Meclisi. Aedilis’lerin, tribunus’la- Dikasterion (Yun.): Ço¤. Dikasteria. Halk Mahkemesi. Ayn› r›n ve quaestor’lar›n seçimini yapar, pleb kararlar›n› oy- zamanda bkz. Heliaia. lard›; oylama kabilelere göre olurdu. Diadokhos (Yun.): Ço¤. Diadokhoi. Büyük ‹skender’in ard›- Concilium Plebis (Lat.): Roma’da pleblerin oluflturdu¤u mec- l›, onun generallerinden biri. lis, Pleb Meclisi. Dictator (Lat.): Roma’da kriz veya ola¤anüstü hal gerektiren Consecratio (Lat.): Tanr› mertebesine eriflme, tanr›laflt›rma. zamanlarda alt› ay süreyle devlet yönetimini üstlenen en Consul (Lat.): Roma Cumhuriyet döneminde y›ll›k olarak ata- yüksek görevli (Örne¤in, Sulla ve Caesar). nan devletin en yüksek devlet memuru; devletin bafl›n- Dioecesis (Lat.): Diocletianus (M.S. 284-305) zaman›nda olufl- da iki consul bulunurdu. ‹mparatorluk döneminde im- turulan idari eyaletler; önceleri 13 adet idi, sonradan sa- parator unvanlar›ndan biri. y›lar› artm›flt›r. Dioecesislerin yönetimi praetor praefec- Conubium (Lat.): Roma’da evlenme hakk›. Roma yurttafl›n›n tus’u veya vicarius’un elindeydi. sahip oldu¤u haklardan biri. Divus (Lat.): Tanr›. Conventus (Lat.): Bir eyalet içindeki adli (hukuksal) bölge Diva (Lat.): Tanr›ça. veya bölge merkezi. Dominatus (Lat.): Roma’da imparatorun mutlak hükümdarl›- Corona civica (Lat.): Defne dal› ile mefle yapraklar›ndan ya- ¤›n› tart›flmas›z kabul eden yönetim biçimi; ‹mparator p›lm›fl çelenk. Diocletianus (M.S. 284-305) ile bafllar. Curia (Lat.): Büyük aile birli¤i; Forum’daki Senato’nun top- Domus Aurea (Lat.): ‹mparator Nero’nun Roma’da kendisi lant› yeri, meclis. için infla ettirdi¤i yap› (Alt›n Ev). Sözlük 157

Donativum (Lat.): Parasal arma¤an (bir tür cülus bahflifli); Gregorien takvimi: 16. yüzy›l sonlar›nda Papa XIII. Gregori- Roma imparatorlar› tahta geçmek için destek gördükleri us taraf›ndan gelifltirilen ve günümüzde halen kullan›lan praetor muhaf›zlar›na para vaat ederler ve tahta geçtik- takvim. ten sonra da onlara para da¤›t›rlard›. Drahmi: Hellen sikkelerinde gümüfl sikke birimi. H Dupondius (Lat.): Roma bronz (pirinç) sikke birimi. Hegemon (Yun.): Lider, önder. Dux (Lat.): Geç Roma ‹mparatorluk döneminde vali. Hekatombaion (Yun.): Hellen takviminde Temmuz’a denk gelen ay. E Heliaia (Yun.): Hellen kent-devletinde bir tür halk mahkeme- Eisphora (Yun.): Mal ve varl›ktan al›nan özel vergi; özellikle si. Ayn› zamanda bkz. Dikasterion. savafl gibi ola¤anüstü dönemlerde yurttafllardan ve ya- Hellen (Yun.): Yunan halk›ndan olan. Yunanlar kendilerini banc›lardan (metoikoi) al›n›rd›. bu flekilde adland›r›yorlard›. Ekklesia (Yun.): Hellen kent-devletlerinde Halk Meclisi. Hellenistik: Büyük ‹skender’in Do¤u seferiyle birlikte Hellen Elektron (Yun.): Alt›n ve gümüfl alafl›m› metal; ilk sikkeler kültürünün Do¤u’ya yay›lmas› ve Do¤u kültürüyle kay- elektrondan bas›lm›flt›. naflmas›. Büyük ‹skender’in Do¤u seferine bafllad›¤› (ve- Eleusis Misterleri: “Eleusis Gizem Dinleri” olarak da ifade ya Pers Krall›¤›’na son verdi¤i) tarihten Roma’n›n son edilen bir kült. Devlet kontrolunda, Attika’daki Eleusis’te Helenistik Krall›k olan Ptolemaioslar› ortadan kald›rd›¤› daha ziyade Demeter, k›z› Persephone ve Dionysos onu- tarihe kadar süren dönemin ad› (M.Ö. 334 / 330 – 30). runa tesis edilmiflti. Hellanodikai (Yun.): Festival düzenleyicileri. Emporion (Yun.): Küçük ölçekli ticaret merkezi. Hellenotamiai (Yun.): Delos Deniz Birli¤i’nde hazine görev- Epheroi (Yun.): Devlet denetçileri. lileri. Epigrafi: Yaz›tbilim. Helot (Yun. heiolos veya heioletes): Sparta’da topra¤a ba¤l› Epistates (Yun.): Hellen kent-devletinde Prytaneis’in baflkan›. köle. Eponim (Yun. eponymos): Y›la ad›n› verme. Herme (Yun.): Üst k›sm› Tanr› Hermes’in büstü fleklinde so- Epos (Yun.): Kahramanl›k destan›. na eren dikdörtgen tafl blok; blo¤un orta yerinde phallos Equites (Lat.): Eski Roma’da Atl› S›n›f› (fiövalyeler). tasviri bulunurdu. Era: Takvim bafl›. Hierothesion (Yun.): Mezar an›t›. Hiereus (Yun.): Din ada- Ethnos (Yun.): Halk. m›, “rahip”. Euergetes (Yun.): Bir kent-devletinde yararl› ifllerde kullan›l- Hippeis (Yun.): Atl›lar (Atina’da toplumun s›n›flar›ndan biri). mak üzere para ba¤›fllayan, imâr faaliyetlerine katk›da Homonoia (Yun.): Sözcük anlam› “uyum”, “dostluk”; ayn› za- bulunan, festival masraflar›n› üstlenenler kiflilere verilen manda personifikasyon. onurland›rma s›fat›. Homo novus (Lat.): Yeni kifli. Bkz. Novus homo Eupatridai (Yun.):Soylular (Soylu do¤anlar). Hoplit (Yun. hoplites): Tam teçhizatl› (kalkan, m›zrak, k›l›ç, Exercitus (Lat.): Ordu. z›rh) Hellen piyade askeri. Hostis Publicus (Lat.): Vatan haini, devlet düflman›. F Höyük: Suni tepe; üst üste yerleflimler nedeniyle oluflan suni Familia (Lat.): Aile. tepe. Fasces (Lat.): Aras›na balta yerlefltirilmifl de¤nek demeti asa. Lictor’lar tafl›rd›. I Februarius (Lat.): Roma takviminde fiubat. Ianuarius (Lat.) (Januarius): Roma takviminde Ocak. Fibula (Lat.): Ço¤. Fibulae. Çengelli i¤ne. Idus (Lat.): Ay›n 15. günü (baz› aylar›n 13. günü). Imperium (Lat.): Roma’da “emretme” yetkisi. G Imperator (Lat.): 1. Komutan, 2. ‹mparator. Gens (Lat.): Klan veya büyük aile. Imperium Propraetore (Lat.): Imperium yetkisine sahip Gerusia (Yun.): Yafll›lardan oluflan bir tür Dan›flma Meclisi. propraetor. Gizem Dinleri: Bkz. Eleusis misterleri. Imperium Romanum (Lat.): Roma ‹mparatorlu¤u Grammatistes (Yun.): E¤itimciler. Incitatus (Lat.): ‹mparator Caligula’n›n yar›fl at›n›n ad›. 158 Hellen ve Roma Tarihi

Interrex (Lat.): Roma’da kral öldü¤ünde yenisi seçilinceye Legatus (Lat.): Komutan, imparator vekili, özel devlet görev- kadar devletin bafl›na geçen kifli. lisi. Lejyon komutan›; imparatorluk eyaletinde do¤rudan Isegoria (Yun.): Hellen kent-devletinde mecliste konuflma imparatora ba¤l› vali (Legatus Augusti). özgürlü¤ü. Leiturgia (Yun.): Bir tür zorunlu sponsorluk. Zengin yurttafl- Isonomia (Yun.): Hellen kent-devletinde yasalar karfl›s›nda lar›n kamusal alandaki imâr faaliyetlerini, festival düzen- eflitlik. lenmesini, gemi inflas›n› vb. –devletin iste¤i üzerine– zo- Isotimia (Yun.): Hellen kent-devletinde herkesin her maka- runlu olarak finanse etmeleri. ma gelebilme hakk›. Iunius: Roma takviminde Haziran. Lejyon (Lat. legio): Roma askeri birli¤i. Kapsad›¤› asker (lej- Iustitia (Lat.): Sözcük anlam› “adalet”; ayn› zamanda personi- yoner) say›s› cumhuriyet döneminde 4500; imparatorluk fikasyon. döneminde 5200 kifliden olufluyordu; ancak zaman için- de farkl› say›lar da söz konusudur. J Lex (Lat.): Kanun. Jülyen takvimi: Iulius Caesar zaman›nda haz›rlanan Roma Lictor (Lat.): Consul’lere refakat eden görevli. Lictor’lar omuz- takvimi. lar›nda fasces denen bir de¤nek demeti tafl›rlard›. Linear A ve B: Tunç Ça¤›nda Girit ve Miken uygarl›klar›nda K kullan›lan çizgisel yaz›. Kalendae (Lat.): Roma takviminde ay›n ilk günü. Logographos (Yun.): Ço¤. Logographoi. Kent tarihi, kahraman- Karum: Pazar yeri (Hitit, Asur gibi Do¤u toplumlar›nda). l›klar, mitoloji gibi insanlar›n ilgisini çeken konular› rhap- Keruks (Yun.): Ço¤. kerukes. Ulak, haberci, mesaj götüren. sodos’lar gibi fliir diliyle de¤il, düz yaz› (nesir) fleklinde ya- Kerykeion (Yun.): Tanr› Hermes’in asas›. zan kifli. Adlar›n› bildi¤imiz logographos’lar aras›nda her Khora (Yun.): Kent-devletinin k›rsal›. ikisi de Miletoslu olan Kadmos ile Hekataios’u sayabiliriz. Kiklopik: Mitolojideki Kyklops adl› devlerin tafl›yabilece¤i kadar büyük-iri (özellikle tafl). M Kitharistes (Yun.): Müzik ve lirik fliir e¤itimcileri. Magister Equitum (Lat.): Roma Cumhuriyet Dönemi’nde Dic- Kleros (Yun.): Sahip olunan toprak parças›n›n “hisse / pay” tator’un yard›mc›s› (imperium yetkisine sahip), süvari anlam›n› tafl›yan Hellence ad›. kuvvetlerine komuta ederdi. Ayn› zamanda s›n›rdaki sü- Klerukhia (Yun.): Atina’n›n deniz k›y›s› ve adalar gibi strate- vari birli¤i komutan›. jik mevkilerde kurdu¤u özel koloniler. Ya da Atina’n›n Magister Militum (Lat.): Askeri komutan. fethetti¤i topraklarda fakir yurttafllara verdi¤i toprak par- Magister Peditum (Lat.): Piyade askerlerin komutan›. ças› (kleros). Klerukhia’larda yerleflenler Atina yurttafll›k Magistrat (Lat. Magistratus): Roma’da yüksek devlet memu- haklar›na sahiptiler. ru. Hellen kent-devletlerinde de yüksek devlet memur- Kolonizasyon: Bir kavmin ya da bir kent halk›n›n tar›msal lar› bu flekilde an›l›r. veya ticari faaliyetlerde bulunmak için kendi s›n›rlar› d›- Magnus (Lat.): Sözcük anlam› “Büyük”. fl›nda elveriflli topraklarda üsler kurup, oray› yurt edin- Maius (Lat.): Sözcük anlam› “Daha büyük”. Imperium maius me süreci. (= daha büyük bir emretme yetkisi). Komedia (Yun.): Sahne’de gerçeklefltirilen oyun türü. Martius (Lat.): Lat. Mart ay›. Mausoleion: Mezar an›t›, mozole. Kral Yolu: Susa’dan Sardeis’e uzanan ticari ve askeri amaçl› Medimnos (Yun.): Ölçek, kile. 1 medimnos, 38 kilogram ve- yol (daha çok Pers döneminde). ya 50 litre. Ktistes (Yun.): Koloni kurucusu. Megaron (Yun.): Dikdörtgen planl›, ön avlulu basit yap›. Kupel: Ocak çukuru. Kupelasyon: F›r›nlama. Mesogeia (Yun.): ‹ç bölge. Kutsal Savafl: Phokislilerin Delphoi Apollon Tap›na¤›n› iflgal Metoikos (Yun.): Ço¤. metoikoi. Yabanc›, kent-devleti yurtta- etmeleri üzerine Phokis ile Thebai aras›ndaki patlak ve- fl› olmayan, baflka bir yerden gelip oraya yerleflmifl. ren savafl (M.Ö. 355). Mil tafl›: Mesafe tafl›; gidilecek yere olan uzakl›¤›n belirtildi¤i Kült: Tanr› veya kahraman tap›n›m›. yuvarlak tafl. Milano emirnamesi (ferman›): I. Constantinus ve Licinius ta- L raf›ndan H›ristiyanlara hoflgörü gösterilmesini isteyen Latifundia (Lat.): Roma’da büyük araziler, çiftlik arazisi. Lava- emirname (M.S. 313). getas: Akha kral›n›n yard›mc›s›. Sözlük 159

Monarfli: Tek kifli egemenli¤ine dayal› yönetim sistemi (ör. rinden olufluyordu ve halk›n afla¤› tabakalar›yla (popula- Krall›k). res) çat›flma halindeydi. Monophthalmos (Yun.): “Tek gözlü” anlam›nda lâkap; özel- Ostrakon (Yun.): Ço¤. ostraka. Keramik parças›. likle Antigonos için. Ostrakophoria (Yun.): Çanak çömlek parças› kullanarak oy Municipium (Lat.): Roma kenti (ve yurttafll›¤›) statüsü verile- verme. rek Roma’n›n korumas› alt›na al›nan fakat iç ifllerinde Ostrakismos (Yun.): Çanak Çömlek Mahkemesi. özgür (otonom) olan ‹talya’daki kent-devletlerine ya da bu flekilde tesis edilmifl kentlere ve kapsad›klar› topluma P verilen isim. Bir görüfle göre municipium’lar›n oy verme Paideia (Yun.): E¤itim. hakk› bulunmuyordu. Paidagogos (Yun.): Olgunluk ça¤›na gelinceye kadar çocuk- Müttefikler Savafl›: Ayn› zamanda “Sosyal Savafl” olarak da lar›n e¤itimlerinin aksamamas›n› sa¤layan, onlar› kötü bilinir. ‹talya’n›n güneyindeki Roma müttefiki kentler ile al›flkanl›klardan uzak tutan ve okula götürülmesinden Roma aras›ndaki savafl (M.Ö. 91-88). sorumlu bir tür ev kölesi. Paidotribes (Yun.): Atletizm e¤itimcileri. N Panhellen: Hellen birli¤i. Naumakhia (Yun.): Deniz savafl›. Panionion (Yun.): Ion Birli¤i. Neokoros (Yun.): Sözcük anlam› “tap›nak muhaf›z›”; impa- Paralia (Yun.): K›y›. rator tap›na¤›n› (kültünü) iflaret eder. Parasang: Pers uzakl›k ölçüsü; 1 parasang yaklafl›k 5.2 km. Nomen: Lat. ad. Parth: M.Ö. 247’de Arsakes taraf›ndan kurulan Pers hanedan› Nomoi (Yun.): Yaz›l› yasalar. Arsakidlerin genel ad›. Nomothetai (Yun.): Yasa koyucular. Pater Familias (Lat.): Roma’da aile babas› (evin reisi). Pater Nomos (Yun.): Kanun; vergi. Patriae: “Vatan›n Babas›” unvan›. Daha ziyade Roma im- Nonae (Lat.): Roma takviminde ay›n 5. günü (baz› aylar›n 7. paratorlar› bu unvan› al›rd›. günü). Patricius’lar (Ço¤. patricii): Soylu, zengin Roma yurttafllar›; November (Lat.):Lat. Kas›m ay›. senato üyeleri bu s›n›ftan ç›kard›. Novus Homo (Lat.): Deyim. Roma’da, üyelerinin esas olarak Patronus (Lat.): Roma yurttafl› olmayan bir kifliyi himayesine patricii veya soylu s›n›f›na mensup kiflilerden olufltu¤u al›p onu koruyan, haklar›n› gözeten kifli. Senatus’a, ailesinde veya sülalesinde daha önce senatör- Pax (Lat.): Bar›fl. lük yapm›fl olmayan bir kifli girdi¤inde, di¤er Senatus Pax Romana (Lat.): Roma Bar›fl›. üyeleri –o kiflinin Senatus gelene¤inden gelmedi¤ini ima Pentakosiomedimnoi (Yun.): Atina’da 500 medimnoi ve üs- etmek için– ona novus homo (yeni insan, yeni kifli) der- tü geliri olan s›n›f. lerdi. Alt tabakadan gelip aristokrasi s›n›f›na yükselen ki- Perioikoi (Yun.): Özellikle Sparta’da kentin civar›nda oturan fli; sonradan görme. yar›-yurttafllar. Numismatik: Sikke bilimi. Peripatetik Okul: Aristoteles’in okulu (Lykeion); dolaflarak Nus (Yun.) Nous: Ak›l. ders verdi¤inden bu flekilde an›l›rd›. Persler: Çekirdek bölgeleri ‹ran olan halk. Eski Ça¤’da Akha- O imenidler, Arsakidler (Parthlar) ve Sasaniler olarak üç October (Lat.): Roma takviminde Ekim. büyük hanedan olarak ‹ran ve çevresinde hüküm sür- Oikist (Yun. oikistes): Koloni kurucusu. müfllerdir. Okhlokratia (Yun.): Avam Yönetimi; halk yönetiminin yani Phalanks: Sarissa ad›n› tafl›yan uzun m›zrakl› “hoplit” denen as- demokrasinin bozulmufl biçimi. kerlerden oluflan hareket yetene¤i yüksek askeri birlik. Oligarfli (Yun.Oligarkhia): Bir grubun (az›nl›¤›n) yönetimi. Phallos (Yun.): Erkek cinsel organ›n›n tasviri; daha çok be- Genellikle zengin olmalar›na ra¤men, do¤ufltan soyluluk reket ile ilgilidir. esas de¤ildir. Philoromaios (Yun.): Roma dostu. Daha ziyade Hellenistik Optimat’lar (Lat. optimates): Roma’da, organize olmam›fl ama krallar›n kulland›klar› unvan. belirli bir siyasal görüfl etraf›nda toplanm›fl grup; genel- Phoros (Yun.): Vergi. likle muhafazakâr nitelikli aristokratlar ve senato üyele- 160 Hellen ve Roma Tarihi

Phratria (Yun.): Küçük kabile, klan; esas olarak sosyal ve Princeps Iuventutis (Lat.): “Gençler aras›nda birinci”. Atl› S›- dinsel birlik; kabilenin (phyle) alt bölümü. n›f› (Equites) Augustus’un torunlar› Gaius ve Lucius’u Phyle (Yun.): Kabile. princeps iuventutis ilân ederek Atl› S›n›f›’n›n liderleri ola- Pius (Lat.): Tanr›lara, devlete ve aileye sayg›l›. ‹mparatorlar rak tan›mlam›flt›. Daha sonra ileride tahta geçecek prens- s›fat olarak da kullanm›fllard›r. Örne¤in, ‹mparator Anto- ler için de ayn› unvan kullan›ld›. ninus Pius. Princeps senatus (Lat.): Senato’nun lideri. ‹mparatorluk Dö- Plebler (Lat. tek. plebs, ço¤. plebes): Roma’da siyasal olarak nemi’nde imparator da bu unvan› tafl›yordu. örgütlenmifl ve patricii’ye muhalif olan grup. Zengin ve- Principatus (Lat.): Sözcü¤ün kökeni princeps’e (birinci kifli) ya fakir, yanaflma (cliens), yerel Romal› veya yabanc› dayanmakta olup “birinci kiflinin yönetimi” anlam›nda- (ör. Sabinler) olabilirlerdi. Patricii ile ayn› haklara sahip d›r; Roma’da principatus dönemi ayn› zamanda Diocle- olmak için mücadele etmifllerdir. Sonradan, Cumhuriyet tianus ile bafllayan Monarfli yönetimine kadar imparator- Dönemi sonlar›nda, afla¤› halk tabakas›ndan olanlara luk dönemini ifade eder. pleb denilmifltir. Proconsul (Lat.): Sözcük anlam› “consul’ün yerine görev Pleb tribunu (Lat. tribunus plebis): Ço¤. tribuni plebis. Pleb yapan” demek olan proconsul bir tür promagistrat idi. haklar›n› koruyan on kiflilik memur grubu. Veto haklar› Daha önce consul’lük yapm›fl kiflilerden seçilen kifli, vard›. ‹mparator Augustustan itibaren Roma imparatorla- proconsul unvan›yla bir eyaletin yönetiminde görev- r› Tribunicia Potestas (Tribunluk Gücü) unvan› almaya lendirilirdi. bafllad›lar. Proletarii (Lat.): Roma’da halk›n en alt tabakas›, proletarya. Poliorketes (Yun.): Sözcük anlam› “kuflat›c›”. Esas olarak Ma- Proscriptio (Lat.): Devlet düflman› veya vatan haini ilân edi- kedon Demetrios’un unvan›. leni yarg›lamadan ölüme mahkum etmek; ölüme mah- Polis (Yun.): Siyasal ve sosyal olarak örgütlenmifl kent-devle- kum edilenlerin liste halinde ilân edilmesi. ti. Politeia (Yun.): Yurttafll›k. Prostates (Yun.): 1. demos lideri, 2. bir metoikos’un patro- Pontifex Maximus (Lat.): Bafl Rahip; devlet dininin bafl›. Ro- nus’u. ma imparatorlar› da bu unvan› alm›fllard›r. Provincia (Lat.): Köken itibariyle, belirli bir co¤rafi alan› yö- Populus Romanus (Lat.): Patricii ve Pleblerin oluflturdu¤u netmek (imperium) için seçilen veya atanan üst düzey Roma halk›. bir Roma magistrat›n›n görev tan›m›d›r. Ancak, daha son- Praefectus Urbanus (Lat.): Kent Prefekti. ra günümüzdeki anlam›na yak›n olarak “eyalet” anla- Praetor: Roma’da yüksek devlet memuru. Görevleri hukuki m›nda kullan›lm›flt›r. meselelerde (yarg›) consul’lerin yükünü hafifletmekti. Prytaneis (Yun.) (tek. prytanis): Hellen kent-devletinde, Ati- Imperium yetkisine sahip olan praetor’luk görevi, esas na’da, Bule’nin alt komisyonu olarak görev yapan Bu- olarak patrici s›n›f›ndan olanlar›n yapt›¤› bir görevdi. le’nin 50 üyesi. Devletin tüm acil iflleri önce Prytaneis ta- Praetor Urbanus (Lat.): Kent Praetor’u. raf›ndan ele al›n›rd›. Prytaneis’in toplant› yeri Prytanei- Propraetor (Lat.): Praetor’un yerine geçen, onun yetkilerine on ad› verilen yuvarlak planl› (tholos) bir mekând›. sahip yüksek devlet memuru; imperium yetkisine sahipti. Ptolemaion: Ptolemaioslara iliflkin kült yap›s›. Primus inter pares (Lat.): “Eflitler aras›nda birinci”. Principa- Publicani (Lat.): Tek.. publicanus. Roma’da vergi mültezimleri. tus yönetiminde özellikle imparatorun, ayn› kariyeri pay- laflan kiflilerden biri oldu¤u ve geçmiflinde ayn› kariyere Q sahip di¤er kiflilerin de ayn› mevkiye gelebileceklerinin Quaestor (Lat.): Roma’da mali ifllerden ve devlet hazinesin- imkân› bulundu¤unu imâ etmek için kullan›lan bir ifade. den sorumlu devlet memuru. Ancak, yine de, primus inter pares s›fat›n›n yüklendi¤i Quintilis (Lat.): Roma takviminde Temmuz ay›. kiflinin di¤erlerinden üstün oldu¤u ya da en az›ndan öy- le görülmesi gerekti¤i gerçe¤i de vard›r. R Princeps (Lat.): Sözcük anlam› “önder” veya “birinci kifli”. Ci- Res Publica (Lat.): Cumhuriyet (Roma Devleti). cero, Birinci Triumvir’li¤i oluflturan Caesar, Pompeius Rex (Lat.): Kral. ve Crassus’u principes (= birinci yurttafllar) olarak adlan- Rex Sacrorum (Lat.): Kutsal ifllere bakan kral; dinsel törenle- d›rm›flt›. Keza, Tacitus da Principatus Dönemi’ni (‹mpa- rin organizasyonundan ve kurban ifllerinin düzenlenme- ratorluk Dönemi) bafllatan Augustus’u princeps olarak sinden sorumlu. tan›mlam›flt›. Sözlük 161

Rhapsodos (Yun.): Kentten kente dolaflarak, ellerindeki de¤- Sosyal Savafl: Bkz. Müttefikler Savafl›. nekle ritm tutarak kahramanl›k ve mitoloji içerikli fliirler Soter (Yun.): Kurtar›c›. okuyorlard› (Örne¤in, Homeros). S.P.Q.R (Lat.): Senatus Populusque Romanus (Roma Senatosu Rhetor (Yun.): Hatip Rhetorik: Hitabet. ve Halk›); Roma devletini ima eder. Ripenses (Lat.): Geç Roma’da s›n›r birlikleri. Stephanephoros (Yun.): Devletin yüksek magistrat›; bafl ma- gistrat. S Stoac›l›k: Kurucusu Kitionlu Zenon olup Hellenistik dönem- Sarissa (Yun.): Hoplitlerin kulland›¤› uzun m›zrak. de ortaya ç›km›flt›r. Bu kifli Atina’daki Stoa Poikile’de Sasani: Parth Devleti’nin y›k›lmas›ndan sonra Ardaflir ile bir- ders verdi¤inden dolay› onun felsefesi de stoac›l›k ola- likte ‹ran’da kurulan devlet. (M.S. 224). rak adland›r›lm›flt›. ‹lgilendikleri bafll›ca konular ahlak Satrap: Pers ‹mparatorlu¤u’ndaki belirli yönetim bölgelerinin ve mant›k idi. bafl›ndaki kifli (vali). Strategos (Yun.): Komutan; ayn› zamanda eski Hellen kent- Seisakhtheia (Yun.): Yükten, külfetten kurtulma; borçlar›n devletinde yüksek devlet memuru (bafl magistrat). silinmesi (özellikle Solon zaman›nda). Symmakhia (Yun.): Birlik. Sella curilis (Lat.): Curul sandalyesi. Aç›l›r kapan›r makam Synhedrion (Yun.): Meclis. koltu¤u. Synoikismos (Yun.): Birkaç ufak yerleflim biriminin (örne¤in Sementasyon: Elektronda bulunan alt›n ve gümüflü birbirin- köylerin) bir araya gelerek bir kent-devletini meydana den ay›rmak için kullan›lan tavlama yöntemi. getirmesi. Senatus (Lat.): Senato. Roma’da esas olarak optimatlardan Sympoliteia (Yun.): Birkaç kent-devletinin bir araya getiril- (optimates) seçilen üyelerden oluflurdu. Zaman içinde mesi. üye say›s›nda baz› farkl›l›klar görülse de, genel olarak 600 senatör görev yapard›. Halk Meclisi’nin ald›¤› karar- T lar Senato taraf›ndan onaylanmadan yasalaflmazd›. Cum- Talanton (Yun.): A¤›rl›k birimi. huriyet Dönemi’nde önemli olmas›na karfl›n, ‹mparator- Tetradrahmi: Dört drahmi de¤erinde gümüfl sikke birimi. luk Dönemi’nde imparatorun ön planda olmas› Sena- Tetrarkhia (Yun.) (tetrarfli): Diocletianus (M.S. 284-305) ile to’nun önemini azaltm›flt›. birlikte bafllayan dörtlü yönetim sistemi: iki augustus ve Senatus consultum (Lat.): Senatus karar›. Sikkelerde ve ya- iki caesar. z›tlarda SC olarak k›salt›l›r. Tetrarfli: Bkz. Tetrakhia. September (Lat.): Roma takviminde Eylül. Thesmoi (Yun.): Sözlü yasalar. Servus (Lat.): Ço¤. servi. Köle. Thetes (Yun.): Hellen kent-devletinde (Atina’da) toplumun Sestertius (Lat.): Roma’n›n çap› en büyük bronz sikke birimi. en alt s›n›f›. Sextilis (Lat.): Roma takviminde A¤ustos. ‹mparator Augus- Tholos (Yun.): Yuvarlak yap›; Hellen kent-devletinde (Ati- tus’tan itibaren Sextilis, Augustus olarak de¤ifltirilmifltir. na’da) Prytaneis’in toplant› yeri. Siglos (Yun.): Pers gümüfl sikkesi. Timokrasi (Yun.): Varl›kl› kiflilerin iktidarda önemli pozis- Sikke: A¤›rl›¤› ve çap› önceden ayarlanm›fl, üzerinde kendisi- yonlara geldi¤i yönetim sistemi. ni bas›p tedavüle sokan devletin yaz› ve iflareti (tip) bu- Tiran (Yun. tyrannos): Oligarfli ile yönetilen kent-devletlerin- lunan metalden yuvarlak ödeme arac›. de, yönetimi zorla, yasal olmayan bir flekilde ele geçiren Sofist (Yun. Sophistes): Sözcük anlam› herhangi bir alanda us- kifli. ta, bilge kifli anlam›n› tafl›maktad›r. M.Ö. 5. yüzy›ldan iti- Tragedia (Yun.) (trajedi): Edebiyat›n önemli bir türü; sözcük baren kentten kente dolaflarak para karfl›l›¤› yaflamda anlam› “keçi flark›s›”. gerekli olan bilgileri (gramer, hitabet, felsefe, siyaset) Tribunicia potestas (Lat.): Halk Tribunus’unun (Tribunus ders veya e¤itim amaçl› veren kifliler de Sofist olarak ad- Plebis) gücü. land›r›lm›fllard›r. Hellen felsefesinde Sofistler, insan› “ya- Tribus (Lat.): Roma’da kabile. flam›n merkezi” ve “her fleyin ölçüsü” olarak kabul et- Tributus (Lat.): Vergi. mifllerdi. Trittys (Yun.): Üçte bir anlam›n› tafl›yan bölüm / bölge (özel- Solidus (Lat.): Geç Roma’da tedavüle ç›kan alt›n sikke. likle Solon ve Kleisthenes zaman›nda Atina’da). 162 Hellen ve Roma Tarihi

Triumvir’ler (Lat. Triumviri): Roma’da devlet yönetimini üst- Y lenen üçlü komisyon. Triumviri Rei Publicae Constitu- Yedi Bilge: M.Ö. yak. 620-550 aras›ndaki dönemde ak›l ve endae: Cumhuriyeti (devleti) kurmakla görevli üçlü (tri- bilgeliklerinden dolay› öne ç›kan kiflilere verilen ad. Bu umvir’ler). I. Triumvir’lik (M.Ö. 60): Pompeius, Caesar konuda bilgi veren kayna¤a göre de¤ifliklik gösterse de ve Crassus; II. Triumvir’lik (M.Ö. 43): Marcus Antonius, ad› en fazla geçenler flunlard›r: Miletoslu Thales, Priene- Octavianus ve Lepidus. li Bias, Mytileneli Pittakos, Atinal› Solon, Spartal› Khilon, Tümülüs: ‹çinde mezar odas› bulunan y›¤ma tepe. Lindoslu Kleobulos, Khenail› Myson. Yedi Tepe: Roma’da Palatinus, Capitolium, Quirinalis, Vimi- U nalis, Caelius, Esquilinus, Aventinus. Uncia (Lat.): 1 / 12 de¤erinde sikke veya a¤›rl›k birimi. 1 as = 12 uncia. Z Zeugitai (Yun.): Solon’un Atina toplumunu s›n›fland›rmas›n- V da küçük çiftçilerden oluflan üçüncü s›n›f. Vabartum: Do¤u toplumlar›nda, özellikle Asur’da, küçük öl- çekli konaklama yeri. Vanaks: Akhalarda kral. Veteran (Lat. veteranus): Ço¤. veterani. Roma’da emekli asker. Vicarius (Lat.): Dioecesis yöneticisi. Vigintiviri (Lat.): Maximinus’a karfl› mücadele edildi¤i s›rada Senatus taraf›ndan oluflturulan 20 kiflilik meclis / komis- yon. Virtus (Lat.): Erdem; ayn› zamanda personifikasyon.